mart 2010 gündem değerlendirmesi

Gündem Değerlendirmesi-Mart 2010

Hazırlayan:Yusuf İlhan

ABD-Japonya İttifakı Tehlikede

Dünya Gündemi 31.03.2010 bbc.co.uk

Japonya'da 60 yıldır on binlerce Amerikan askeri konuşlanmış durumda. Bunların çoğu ise ülkenin güneyindeki Okinawa Adası'nda. Japonya'da geçen yıl göreve gelen başbakan Yukio Hatoyama, seçim kampanyasında "Amerika'yla daha eşit bir ilişki kurma" sözü verdi ve Amerikan güçlerinin yeniden yapılanmasına yönelik planları askıya aldı. Ancak Okinawa halkı, adadaki Futenma Hava Üssü'nün adada başka bir yere taşınmasına karşı. Halkın bu tavrı ise ham Japonya iç politikasını sarstı, hem de Amerika'nın Asya'daki en önemli askeri ittifakını tehdit eder hale geldi.

Japonya’daki Amerikan Güçleri

o 18,500 Deniz Piyadesi (Özel Kuvvetler)

o Japonya’ya yıllık maliyeti 4 Milyar $

AB imtiyazlı ortaklığın zeminini hazırlıyor

Dünya Gündemi-Avrupa

31.03.2010 bbc.co.uk

Avrupa Parlamentosu'nun bütçe raporunda Türkiye'nin imtiyazlı ortaklığına zemin hazırlayacak

bir ifade yer alıyor.



31.03.2010 bbc.co.uk

Türkiye'nin AB sürecinde "imtiyazlı ortaklık" tartışması yeniden gündeme geldi. Avrupa Parlamentosu bütçe raporunun Türkiye bölümünde, "Avrupa Birliği'ne katılım" yerine "imtiyazlı ortaklık, özel üyelik ve özel komşuluk" ifadelerinin kullanılması çağrısında bulunuluyor.

Komisyon tarafından da onaylanan rapor, önümüzdeki ay Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda görüşülecek.



31.03.2010 bbc.co.uk

Avrupa Parlamentosu Türkiye raporları tavsiye niteliğinde, ama bütçe raporları Avrupa Birliği'nin tüm kurumlarını bağlıyor.

Bu nedenle Türkiye'nin Avrupa Birliği süreciyle ilgili ifadelerde yapılan değişikler önem taşıyor.



31.03.2010 bbc.co.uk

ANKARA DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞACAK

Ankara, değişiklik önergeleriyle rapordaki ifadelerin değiştirilmesine çalışacak.

Zira diplomatik kaynaklar, mevcut şekliyle kabul edilmesi halinde, raporun imtiyazlı ortaklığın hukuki zeminini oluşturabileceğini vurguluyor.

Merkel'den “imtiyazlı provokasyon”


30.03.2010 Der Spiegel

Şansölye Merkel’in ziyareti için “uyumlu” hariç her şey söylenebilir. (Der Spiegel)




ALMANYA ANKARA'YA SAMİMİ BİR CEVAP VERMELİ

Merkel'in Ankara'da Başbakan Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşme için “uyumlu" sözünden başka her sıfatın kullanılabileceğini savunan dergi, “Merkel gülümseyerek sorunları bir kenara itmeye çalışmış olabilir, ancak Almanya ile AB adayı Türkiye arasındaki görüş ayrılığı büyüyor. Bütün yorumcular Almanya'nın Ankara'ya samimi bir cevap vermesi gerektiğini söylüyor: Evet ya da hayır" diye yazdı.




Der Spiegel'in online sitesinde yer alan yazıda, Merkel'in “imtiyazlı ortaklığın Türklerde iyi bir çağrışım yapmadığını gördüm" şeklindeki sözlerine yer verilerek, “İmtiyazlı ortaklık Merkel'in muhafazakar partisi için iyi bir tercih olabilir, ancak Türkiye halkı kesinlikle bundan hoşlanmıyor" denildi.

Merkel'in, Başbakan Erdoğan'ın yanında AB müzakerelerinin “açık uçlu bir süreç" olduğunu söylediğini hatırlatan dergi, “Bunu söylerken Merkel'in yüzünde yine gülümseme vardı. Bazıları bunu uzlaşma olarak yorumlayabilir. Ama yorumların çoğu bu konuda daha olumsuz" diye yazdı.

Irak’ta Genel Seçim: Kim Kazandı?

Dünya Gündemi 30.03.2010 ntvmsnbc.com


Dünya Gündemi-Ortadoğu

29.03.2010 ntvmsnbc.com

7 Mart’ta yapılan genel seçimde Başbakan Nuri el Maliki'yi iki sandalye farkla geçen Allavi listesi, Irak'ın geleceği açısından önemli. Çünkü Allavi'nin tüm grupları içinde barındıran listesi tek bir mezhebe ve etnik gruba dayanmıyor, mezhep temelli politika yapmıyor. Şiiler, Sünniler ve Türkmenlerin bir kısmı da bu listeden seçimlere girdi. ABD ve açıktan olmasa da Türkiye tarafından da desteklenen Allavi, 91 sandalye ile tek başına hükümeti kuramıyor ama başbakanlığı garantilemiş durumda. Cumhurbaşkanı Talabani ve Maliki’nin oyların yeniden sayılması talebi ise geri çevrildi.


Dünya Gündemi 27.03.2010 Kaynak: Irak Türkmen Cephesi (kerkuk.net)


Dünya Gündemi 30.03.2010 ntvmsnbc.com

o Irak nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Şiiler beklenen oyu aldı. Ancak, farklı gruplara bölündükleri için Irak'ı yekpare bir Şii blokun yönetmesi söz konusu değil.

o 2005 seçimlerini boykot eden Sünniler, Maliki'nin her türlü engeline rağmen bu kez denklemde yer almak için Allavi'nin listesi ile yeniden Irak sahnesine döndü.

o Türkiye açısından olabilecek en iyi sonuç çıktı. Türkiye her gruba eşit mesafede olduğunu söylese bile seçimlerde Allavi grubunu destekledi.

o Irak’ta hala bir vekalet savaşı yürütüldüğünü düşünürsek İran, ABD Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün gibi ülkeler karşısında az farkla da olsa seçimi kaybetti. Ancak, İran’ın her zaman Irak içinde çok etkili oluduğunu unutmamak gerekiyor.

Irak’ta Genel Seçim: Kerkük Bilmecesi



o Kerkük’te Kürtler bekledikleri oyu alamadılar, Araplar ve Türkmenlerin Allavi listesinde birleşmeleri ve Goran grubunun Kürtlerin oylarını bölmesi bu sonuçta etkili oldu. Oylar yarı yarıya bölüşüldü. Bu durum kenti tek bir grubun yönetemeyeceği açısından önemli bir mesaj sayılabilir.

Irak’ta Genel Seçim: İllere göre oy dağılımı


27.03.2010 Kaynak: Irak Türkmen Cephesi (kerkuk.net)

Irak’ta Genel Seçim: İran beni engellemek istiyor.


30.03.2010 BBC

Irak seçimlerinin galibi İyad Allavi, İran'ı kendisinin başbakanlığını ve hükümet kurma çalışmalarını engellemek ile suçladı.

Şu andan itibaren müdahale etmek arzusundalar, bizim tutumumuzu beğenmiyorlar. Endişe verici olan şey de biz hariç herkesi Tahran'a davet etmeleri'' şeklinde demek verdi.

Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri olan Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Irak Ulusal İttifakı üyesi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adil Abdül Mehdi, Nevruz dolayısıyla hafta sonunda Tahran'ı ziyaret etmişti. Bunun ardından da Allavi'ye yenilen eski başbakan Nuri El Maliki'nin partinin temsilcileri ile Irak İslam Yüksek Konseyi ve Sadr hareketi temsilcileri de İran'a gitmişti.

Kanada Afganistan'dan 2011'de çekilecek


01.04.2010 Radikal

Kanada Başbakanı Stephen Harper, Ottawa’da görüştüğü ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a, Washington’ın aksi yöndeki umuduna rağmen, Kanada askerlerinin Afganistan’dan 2011’de ayrılacağını bildirdi.

Kanada Dışişleri Bakanı Lawrence Cannon da Clinton’ın açıklamalarından sonra düzenlediği basın toplantısında, Afganistan’da 2011 sonrasında herhangi biçimde askeri bir misyon üstlenmeyeceklerini söyledi. Cannon ayrıca, bu konunun Washington ile Ottawa arasında herhangi bir gerilime yol açacağını düşünmediğini ifade etti.

Kanada Afganistan'dan 2011'de çekilecek


01.04.2010 Radikal

Notlar

o Kanada parlamentosu Afganistan’ın güneyindeki Kandahar kentine gönderilen askerlerin görev süresinin 2011’de sona ermesine karar vermişti

o Afganistan’da Kanada’nın yaklaşık 2900 askeri bulunuyor.

o ABD’de 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarının ardından ABD’nin Afganistan’a müdahalesinden itibaren bu ülkede askeri bulunan Kanada’nın, Afganistan’da 141 askeri ile bir diplomatı öldü

Moskova Metrosu’nda Patlama

Dünya Gündemi-Rusya 30.03.2010 Radikal

Kremlin'in 'Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi' oluşturup yeni stratejiye yöneldiği sırada Moskova can evinden vuruldu. Lubyanka ve Park Kulturi metro istasyonlarında 40 dakika arayla düzenlenen intihar saldırılarında en az 38 kişi öldü, 65 kişi yaralandı.

Rusya’da Terörist Saldırı

Dünya Gündemi-Rusya 30.03.2010 Radikal

Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, ‘Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’ni kurup başına güçlü yetkilerle Aleksander Hloponin’i atayarak yeni bir stratejiye yönelmişken saldırıyı Kuzey Kafkasya’daki silahlı direniş hareketi Kafkasya Emirliği’nin lideri Doku Umarov’a üstlendi.

Kız arkadaşı hastaneye kaldırılan yaralı bir Rusun polis tarafından götürülmeden, “Onları öldüreceğim, Tacik midir, Azeri midir fark etmez, hepsi aynı. Savaş başlayacak” sözleri ise Moskova’daki Müslüman karşıtı hissiyatı sergiledi.

Büyükelçi Korutürk İsveç’e döndü

Türkiye Gündemi-Dış Politika


Bir gazetecinin, "Ne değişti de gidiyorsunuz" sorusu üzerine Büyükelçi Zergün Korutürk, çok şeyin değiştiğini belirterek, kararın kabulünden bu yana meydana gelen gelişmeleri özetledi. İsveç parlamentosunun kararı kabulünün ardından ilk uçakla Türkiye'ye döndüğünü anımsatan Korutürk, daha sonra iki ülke dışişleri bakanının Finlandiya'da bir araya geldiğini, İsveç'in bu kararın çok ters bir karar olduğunu söylediğini, İsveç başbakanının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak özür dilediğini, İsveç basınında da pek çok haber çıktığını belirtti.

Büyüme bu yıl da tahminleri aşacak

Türkiye Gündemi 01.04.2010 zaman.com.tr

Türkiye artık tekrar büyüme trendine giriyor. 2009 yılındaki küçülme rakamı, Türkiye'nin küresel krizden ne boyutta etkilendiğini net olarak önümüze koydu. Hasar tespiti yıllık itibarıyla sonunda ortaya çıkmıştır. Biz yüzde 6'lık bir hasar olacağını tahmin ediyorduk, ama son çeyrekte hasar yüzde 4,7'lerde kalmış oldu

Babacan, 2009 yılı sonunda ekonomide başlayan toparlanma eğiliminin 2010 yılında güçlenerek devam etmesinin beklendiğini söyledi. Babacan, Orta Vadeli Program'da öngörülen yüzde 3,5'luk tahminden daha iyi bir büyüme gerçekleşeceğini kaydetti.

"2010'da elektrik dağıtım şirketlerinin tamamını

özelleştireceğiz"

Türkiye Gündemi 18.03.2010 referansgazetesi.com

"Enerji Sektöründe Özelleştirmeler Arenası" toplantısının açılışında, 2010 yılında enerji özelleştirmelerinin bütün hızıyla devam edeceğini belirterek, "Dağıtım şirketlerinin tamamını özelleştirmiş olacağız" diye konuştu. Şimşek, Türkiye'de elektrik dağıtımı piyasasının yüzde 30'unu oluşturan 8 milyon aboneye hizmet veren Boğaziçi, Gediz, Trakya ve Dicle elektrik dağıtımı ihalesi sürecini bugün başlattıklarını söyledi.

Balyoz Darbe Planı:Serbest: 38 Tutuklu: 6

Türkiye Gündemi 01.04.2010 ntvmsnbc.com

o "Balyoz" isimli darbe planıyla ilgili iddialar, bir kaç ay önce Taraf gazetesinde yer aldı.

o Soruşturma kapsamında general, emekli general, albay yarbaylar dahil muvazzaf ve emekli olmak üzere toplam 44 asker göz altına alındı.

o İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde incelenen dosyalarda: “Kuvvetli suç olgusunun bulunmaması, suç vasfının değişme ihtimali, tutuksuz yargılamanın amaca ulaşmaya engel olmaması, şüphelilerin bir kısmının savcılıkça serbest bırakılması” nedenleriyle bugüne kadar 38 asker serbest bırakıldı.

Kaçak Ermeniler'in durumu diasporaya bağlı!

Türkiye Gündemi 28.03.2010 ntvmsnbc.com

Alman 'Der Spiegel' dergisine konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'deki kaçak Ermenilerle ilgili açıklamasının hatırlatılması üzerine, '...diaspora baskı yapmaya devam ederse kendimizi bunu yapmak zorunluluğunda görebiliriz" dedi.Başbakan Erdoğan, mülakatta "ABD Başkanı Barack Obama'nın da soykırım kelimesini kullandığının" ifade edilmesi üzerine, "Eğer bu sözcüğü kullandıysa bu onun da hatasıdır. Bir sözcük, bir başkanın onu kullanmasıyla doğru hale gelmez. Ayrıca ABD bu meseleye taraf değil. Amerika da bu konuda diğer ülkeler gibi sadece tribünde oturuyor.

Alman Yeşiller'den Baydemir'e uyarı

Türkiye Gündemi 01.04.2010 haber7.com

Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaret etti. Roth anayasa değişikliğini olumlu bulduğunu, AB'nin yolunun Diyarbakır'dan geçtiğini belirtti.Roth: Ben şahsen herkesin anadilinde eğitim görmesini istiyorum ancak Almanya'da yaşayan Türk çocuklar, elbette Almanca öğrenmek zorunda, yoksa kapılar onlar için kapalı olacaktır. Başka dillerde de eğitim olması Almanlar için de bir zenginlik ifadesidir dedi.Baydemir ise yaptığı açıklamada “Almanya'da bulunan farklı etnik

kimlikler için, kültürel kimlikler için ana dilleriyle eğitimi istemek en doğal haklarıdır diye düşünüyorum. Almanya'da yaşayan Türk yurttaşlar için bunu istemek doğal bir şeydir ama aynı talepte bulunanlar Türkiye'deki Kürt yurttaşları için de aynı taleplerde bulunabilmelidirler. Bu uygulandığında kimse samimiyeti sorgulayamayacaktır. O zaman gerçekten demokratik bir duruş ortaya çıkacaktır.''

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na Dair Notlar

Türkiye Gündemi 01.04.2010 haber7.com

o Anayasa 177 esas, 16 geçici maddeden oluşuyor.

o Bugüne kadar toplam 15 kez değişikliğe hedef oldu.

oToplamda 85 maddesi değişti.

o Son pakette 3’ü geçici 26 maddesinin daha değişmesi söz konusu.

Anayasa Değişikliği: Kim ne diyor?

Türkiye Gündemi 01.04.2010 Vatan

Sonuçta, son dönemde sık sık olduğu gibi kendimi bir kez daha ortalarda bir yerde konumlandırmak noktasına vardım. Normal şartlarda bu pakete tereddütsüz “evet” oyu verirdim. Fakat şu ana kadar yaşanan birçok gelişme nedeniyle tereddütlüyüm. Önce usul ile ilgili eleştirilerimi sıralamak istiyorum:

1) Normalde yepyeni bir sivil anayasaya ihtiyaç duyduğumuz ortada. Fakat koşullar buna el vermiyorsa pekala bu tür paketlerle köklü değişikliklere gidilebilir. Fakat paketin içeriğinin olabildiğince geniş bir uzlaşmayla belirlenmesi gerekirdi. AKP bunu yapmadı, taslağı kimseye danışmadan hazırladı;

Ruşen Çakır

2) Taslağın tartışılması için de çok ama çok az bir süre tanındı ve kısa sürede hazırlanan tasarı TBMM’ye sunuldu;

3) Referanduma gidilmesi durumunda seçmenin madde madde oylamasına yanaşılmayacağı alenen ilan edildi.


Türkiye Gündemi 01.04.2010 Vatan

Kraldan çok kralcılarBeni bu paketten en çok “kraldan çok kralcılar”ın soğuttuğunu itiraf etmeliyim. İsim vermeye gerek yok. Genellikle olduğu gibi yine çok kibirli ve çok acımasızlar. AKP’nin paketinin Türkiye’nin gerçek ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı, yeterince uzlaşma aranmadığı ve bu haliyle referanduma gidilmesinin ülkede zaten var olan kamplaşmayı daha da azdıracağı gibi eleştiri ve uyarılarda bulunan az sayıdaki aklıselim sahibini susturmak ve devre dışı bırakmak istiyorlar. İlginçtir, onlar da paketin çok eksiği olduğunu kabul ediyor, ama “mükemmel iyinin düşmanıdır” diyerek “küçük bir devrim” olarak tanımladıkları pakete şartsız destek istiyor, hatta dayatıyorlar. Ve tabii bütün bunları “demokratikleşme” adına yapıyorlar. Başbakan’ın son “kaçak Ermeni” şantajını sert biçimde eleştirmiş olmalarından cesaret alarak “gerektiğinde biz de AKP’yi eleştiriyoruz” demeyi de ihmal etmiyorlar

Ruşen Çakır


Türkiye Gündemi 01.04.2010 Star

Yeni anayasa değiştirme girişimi, sadece vesayetsiz demokrasi ve sadece 12 Eylül’ün kara gölgesinin hiç olmazsa bir parça daha kalkmasını sağlamayacak. Aynı zamanda parlamento ve halk çoğunluğunun “kurucu irade” gücü olup olmadığı, merkezdeki azınlık zümrenin toplumu tanıyıp tanımadığı da anlaşılacak.Demokrasi, bir uzlaşma rejimi olduğu kadar, uzlaşma sağlanamazsa neticeyi çoğunluk iradesinin tayin etmesi rejimidir. Dolayısıyla, bu anayasa değişikliği süreci Türkiye’deki demokrasinin kalitesini de gösterecektir. Paketin içerdiği değişikliklerin siyasal ve toplumsal hayata etkileri bir yana; süreç parlamento ve eğer halkoylaması yoluyla tamamlanırsa toplumun asli irade olduğu yeni bir aşamaya geçilmiş olacaktır.

Mustafa Karaalioğlu


Türkiye Gündemi 01.04.2010 Radikal

Laik bir ülkede yüksek yargı laikliğin bekçisi olmak zorundadır, yargı, laik sistemin çerçevesi içinde işlemelidir, bunda yadırganacak bir şey yoktur. Ancak, dar ve katı bir laiklik yorumunun, toplumun hak ve özgürlük taleplerinin ikide bir önüne dikilmesi işlevi gören bir yargı mekanizması bu sefer topyekûn tartışma konusu oluyor. Bence laiklik siyasetine de, hukuk devleti kavramına da, bundan daha fazla zarar verecek bir durum olmazdı. Nitekim, bu tür katı ve dar bir algının laikliğin kendisine ne kadar zarar verdiğini gayet iyi görebiliyoruz.

Nuray Mert

Şimdi gelinen noktada, iktidar, ensesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan ‘laiklik’ gerekçeli yargı tehditlerine karşı, yargıyı yeniden şekillendirmeye girişiyor. Yargının iktidarı olarak algıladığı baskıya karşı, iktidarın yargısını kurmaya çalışıyor. Anayasa değişikliği paketinin şekillenmesini belirleyen bu gayrettir. Bu gayret sonuç verse de, vermese de, Türkiye’de siyasal kriz bitmediği gibi azalmayacak.

Başkan’sız Geçen Bir Yıl

Türkiye Gündemi 26.03.2010 Sabah

Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız bu hayat için o kadar fırıldak olmaya gerek yok. Öyleyse düz yaşayacağız, dik duracağız. (Muhsin Yazıcıoğlu)

Muhsin Yazıcıoğlu sevenleri tarafından ölüm yıldönümünde kabri başında anıldı.

İhtilal oldu, Mamak'ta yattılar.Çıkınca yine "Önce Devlet" demeye devam ettiler ama...Devletin yanına "Demokrasi"yi de eklediler: "Önce Devlet ve Demokrasi.“Dün Yaşar Okuyan'la "o günleri" konuşuyorduk.Dedik ki:- Başına gelen onca işten sonra Muhsin Yazıcıoğlu, bir gün bile devlete küsmedi.Okuyan "doğru" dedi:- Türk milliyetçiliğinin özelliği... Farklı bir duygu bu... Bizim kesimde "devlete karşı boynumuz kıldan ince" felsefesi hâkim. (Yavuz Donat/Sabah)

Çizik-Gündem

IV. Kuşak Böyle Buyurdu:İnisiyatif

http://dorduncukusak.org/inisiyatif/

Sözün Özü

Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten

Namık Kemal1840-1888

mart 2010 gündem değerlendirmesi

Documents