ll. uluslararasi agri dagi ve nuh'un gemisi...

11
ll. INTERNATIONAL SYMPOSIUM OF MOUNT ARARAT AND NOAH'S ARK ll. ULUSLARARASI AGRI DAGI VE NUH'UN GEMiSi SEMPOlYUMU Edited by - Editör OKTAYBELLi lll

Upload: others

Post on 29-Jan-2021

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • ll. INTERNATIONAL SYMPOSIUM OF MOUNT ARARAT AND NOAH'S ARK

    ll. ULUSLARARASI AGRI DAGI VE NUH'UN GEMiSi SEMPOlYUMU

    Edited by - Editör

    OKTAYBELLi

    lll

  • «n. INTERNATIONAL SYMPOSIUM OF MOUNT ARARAT AND NROAH'S ARK II. ULUSLARARASI AGRI DAGI VE NUH'UN GEMİSİ SEMPOZYUMU"

    Ağrı Valiliği'nin Ev Sahipliğinde; Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Van Yüzüncü. Yıl Üniversitesi, Erzurum Atatü.rk Üniversitesi, ÇEKÜL Vakfı ve TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi'nin Organizasyonu ile 08-1 O Ekim

    2008 Tarihleri Arasında Doğubayazıt

  • Ali FATHALİZADE

  • ALİ FATHALİZADE

    Bu hikaye Sami bir dil olan AkadÇa ile yazılmıştır. Halbuki, içinde geçen adlar başka bir dile ait-tir. Daha sonra Penncylvania Üniversitesi Müzesin'de bulunan yarısı kırık bir tablet bu hikayenin Sümer-lere ait olduğunu kanıtlar.

    cak,

    Kulak ver söyleyeceklerime !

    Bizden bir Tufan kült merkezlerirıi kaplaya-

    İnsanlığın tohumu yok olacak,

    Tanrılar meclisinin sözü karardır,

    An ve Enlil'in emirleriyle

    Krallık hükümdarlık son bulacaktır. "

    Lagaş şehrinin başlanğıcından Guda'nın zama-nına kadar (MÖ. 2150) olan olayları kapsayan yarıtarihsel bir bölgedeki Tufan ile ilgili bölüm:

    Tufan her şeyi silip süpürdükten sonra,

    Ülkenin yıkılınası tamamlandıktan sonra,

    İnsanlık sonuna kadar dayandıktan sonra,

    Karabaşlı Sumer halkı kendisirıi yeniden kal-kındırdıktan sonra,

    An ve Enlilinsanı adıyla çağırdıktan sonra,

    Ensi-lik kurulduktan sonra,

    Fakat henüz gökten krallık inmemişti.

    Tufan hildl.yesinin İbrani (Yahudi) yazarları tarafından yaratılmış olmadığı, British Museum deki Gilgarniş Destanı'nın onbirinci tabietini keşfedilip çözümü yapıltıktan sonra anlaşıldı. Babil Tufan ef-sanesi de S um er asıllı dır. 1914 yılında University of Pennsylvania Museuııı'nin Nippur kolleksiyonunda bulunan üst kısmı kırılmış altı sütunlu bir tabietin Sumer Tufan hikayesinin büyük bir bölümünü kap-sayan alt tarafı yayınlamışt1r.

    Tabietin yalnız alt üçte biri bulunduğu için ef-sanenin baş kısmının nasıl olduğunu tesbit edilemi-yor. Anlaşılp1aya başlanan yerinde, bir tanrı diğer tanrı ya insanlan yok olmaktan kurtarmak istediğirıi, böylece insan da karşılığında tanrılara şehirler, ma-betler yapabileceğirıi anlatıyor.

    Ziusudra (Swner NuH u ve uzun ömür anlamındadır) bir duvar kenarında yer almış görünüyor. Oradan, tanrıların toplantısında bir tufan yapınağa ve insanlığın

    tohumunu yok etmeğe karar verdiklerini bildiren bir tanrının sesini duyuyor. Bu uzun bölüm şöyle:

    Sonra Nin tu ....... gibi ağladı,

    Saf İnanna halkı için ağıt yaptı,

    Enki kendi kendine danıştı,

    Göğün ve yerin tanrıları An ve Enlil'in adını söylediler

    Ziusudra'ya Tanrı Enki,

    Duvardan bir söz söyleyeceğim, sözümü tut !

    Ziusudra, onun yanında durarak dinledi.

    Sana bir söz söyleyeceğim, sözümü tut

    Kulak ver benim söyleyeceklerime:

    Bizden ........... bir tufan, kült merkezlerini kap-layacak,

    İnsanlığın tohumunu yok ederek ....... ,

    Tanrılar meclisinin sözü, kararıdır.

    An ve Enlil'in emreden sözüyle ......... .

    Krallığı, hükümdarlığı (son bulacaktır).

    Burası kırık ve 40 satırlık bir açıklık var. Metin anlaşılınaya başladığı yerde tufanın bütün şiddeti ile memleketi kaplarlığını ve yedi gün yedi gece devam ettiğini anlatıyor. Sonra güneş tanrısı değerli ışığını her tarafa ulaştırarak meydana çıkıyor, ve Ziusudra onun önünde hemen yerlere kapanıyor ve ona kur-banlar veriyor. Buna ait satırlar şöyle:

    Bütün fırtınalar olanca güçleriyle hep birden, hücum ettiler,

    Aynı anda tufan kilit merkezlerinin üstünü kapladı,

    sonra,

    Yedi gün yedi gece boyunca

    Tufan memleketi kapladıktan,

    Dev gemi fırtına ile büyük sulara çarptıktan

    Güneş (annsı göğe ve yere ışınlar saçarak çıktı ortaya,

    Ziusudra dev gemiden bir pencere açtı,

    Kahraman Utu ışınlarını soktu dev gemiye.

    Ziusudra, kral,

    165

  • KAYNAKLARDA TUFAN, NUH'UN GEMİSİ VE DAG

    Tufan. ıemi ve Sıımer Nnh'n

    University ofPenııcylvarıin Mııseıım de bulııııan tut'arı Sumer tabietinin kopyası

    Kendini güneş tanrısı önüne attı,

    Kral bir öküz kesti, bir koyun kesti.

    Burada tekrar 39 satırlık bir kınklık geliyor. Var olan son satırlarda Ziusudra' nın tanrılaştırılmasını tasvir ediyor. Kendisini An ve Enlil'in önüne attıktan sonra tanrı gibi bir yaşam ve ebedi nefes verildi, ve güneşin doğduğu yer, Dilmun'a nakledildi

    Babilcesinde geminin yapılması ve tufanın oluşu ve zararları geniş olarak anlatılmıştır. Surner-Ierde Tufan yedi gün devam ederken, Babil'Werde altı gün yedi gece sürüyor. Suyun çekilip çekilmedi-ğini anlamak için kuşun gönderilişi yalnız Babil des-tanınında bulunuyor.

    Surnerierden sonra gelen Akad lar Gilgameş hikayesini bir destan şekline sokarak tufan hikaye-sini ona eklentişler ve böylece yeni bir versiyon mey-dana getirmişler. Bu yeni versiyonunda kahraman Utanapiştim'in babası ve adı Atra-hasis,Atre-Xesis( çok fazla akıllı)olarak geçer ve öykü şöyledir:

    Tanrılar 3600 sene boyunca yaptıkları ağır işlerden yaruluyorlar dolayısı ile tanrı El-W karşı çıkıyorlar Bu işe çok kızan El-W büyük tanrıları top-luyor ve toplantıdan bu ağır işleri yapacak ölümcül varlıklar yaratma kararı çıkıyor onun için yedi dişi ve yedi erkek insan yaratıyorlar bunlardan vucuda gelen insanlar tanrı El-We göre gereğinden fazla ço-ğalmış oluyorlar ve gürültleri onun huzurunu bozup ve gözüne uyku sokmıyorlar. Onların azal-

    ması için El-lil kuraklık,kıtlık, getiriyor ki bu pek işe yaramıyor. El-W ile En-til arasında bu işe uygun olabilecek yol üzerinde tartışma çıkıyor. El-W tufanla yok etmeye karar veriyor ve tanrı En-W Atra-hasise (Akad nuh'u) haber vererek gemi yapmasını ve bunu yapabilmesi için yol göstererek tufanın yedi gün sü-receğini söylüyor:

    Tufan bir boğa gibi kükremeye başladı,

    Rüzgarlar vahşi eşek gibi nara atıp uluyorrlu ,Karanlık her tarafı kaplamış,güneş gözükmüyordu,

    Maalesef olayın zirvesinde 58 satır silik az okunaklı yerine gelince Atra-hasis onlar için kestiği kurbanın etrafıcia toplanmış halde görünüyorlar ve tabietin çok silik olan son kısmından insanların üre-mesini kontrol altında tutma kararı alınıyor ve çok ilginç olan kontrol yolları şöyle:

    Bu iş kadınların uhdesine bırakılıyor,

    onların gebe kalması kısıtlanmalı,

    onlar kısırlaştırılmalı,

    üremeyi azaltmak için fahişelik gibi bazı sos-yal uygulamalar yapılmalı!

    Zerdüşti:

    Zerdüşiller tarafından kutsal sayılan şimdiki ~vesta (Avesta) 6 bölümden veya kitapdan ibarettir ve bu bölümlere N~s~k (Nasak) denilir. Nasaklardan biri 40 bendden müteşekkil Vandidad (V ~ndidad) dır. Bu isim Vi-d~ev~-dat terimin tahrif olmuş hali-dir. Vandidad, Vi (Uzaklık, ayrılık),D~ev~ (dev, kötü yaratık) vedat veya dad (kanun) kelimelerinden iba-rettir ve devleri uzaklaştırmakanunu anlamına gelir ve genellikle de Zerdüşt ceza kanunlarını içermekte-dir. Bu kitabın muhteviyatı Moğ denilen Zerdüşt din adamlarının Sasaniler ve bazı araştırmacılar Part'lar zamanında yazıldığını söylenmektedirler.

    V ~ndidad 'd ın 2.F~rg~rddind(benddinde) diğer F~rg~rdlerinde olduğu gibi mevzu ve olaylar Zerdüşt ile Blıuram~zda (Ahuramazda= Tanrı) arasında soru cevap şeklinde geçmektedir.

    Burada Cem her 300 kıştan sonra yaratıkların çoğalışından bulundukları yeryüzüne sığamadığından, Ahurumazda'nın verdiği bilgiye dayanarak can-

    166

  • ALİ FATHALİZADE

    lıların güneye doğru yayıldıklarından bahseder. 900. kışın sonunda Ahuramazda Cern'e şöyle diyor:

    Ey Viygnggbanın oğlu melek yüzlü Cem

    En kötü, sert ve öldürücü kış dünyaya hekim olacak, öyleki derin vadilerden en yüksek dağların zirvesine kadar kar toplanacaktır ve sonra çok şiddetli yağmur yağarak karlar eriyip ve dünyayı sular viran edecektir. Sen kare şeklinde vgr (sığınak) yap kenarları esp-risi (bir ırmak adıdır) boyunda olsun ve canlıların tohumunu ve yanan kırmızı ateşi oraya götür. Sığınağın bir kenarına insanları ve başka ke-narlarına diğer canlıları yerleştir.Orıların üremesi için eşierinide al, vucudu kusurlu ve özürlü kimseyi oraya alma.

    Cem Ahuramazda'nin dediği sığınağı nasıl ya-pacağim diye düşündü Alıurmaıda sığınağın yapım tarz ve yolunu ona söyledi. Sonra, orayı şiddetli ve yüksek ve gür sular bastı.

    Burada bahsedilen mevzu birden bire kesili-yar ve sonunun de ne olduğU belli olmuyor.

    Greek (Yunan}:

    Greek mitolojisinde insan yaşantısı Altın ,Gü-müş, Bronz ve Demir olarak dört çağa ayrılıyor. Altın çağında insanlar tamamen mutluluk içinde yaşıyor-

    ı

    lar dır, Demir çağında cinayet, mutsuzluk v.s m ey-dana çıkıyor.Tufan efsanesi ise bu çağlardan bronz çağında şöyle geçmektedir:

    Bronz çağda tanrı Zeus'un kulağına insanla-rın olağanüstü şeraretler yaptıkları geliyordu ve o bu çağın insanlarını yok edip yerine yeni insanlar yara-taeağını söylüyor yalnız insan yanlısı oğlu Hermes babasına "çok acele etmesek iyi olur,iki eve uğrayalım eğer bu iki evdekileri ölüme layik görürsek in-san nesilini ve kötülerini yok edelim" diyor .Öne-riyi kabul eden Zeus bir ihtiyar ve Hermes ise onun tarunu kılığına girerek Arkadia ülkesinde yola çıkıyorlar. Leycon adındaki çok kötü ve adam eti yiyen krala misafır oluyorlar. Kral elli oğlunun arasından en iyi olanı kesip ve etinden yemek yapıyordu. Zeus mevzuyu anlıyor ve kralı kurda dönüştürüyor. Ora-dan baba oğul Frikiye ülkesine geçerek çamurdan ku-lu belerinde ihtiyar ve fakir bir karı kocaya misafır oluyorlar ve evde bulunan bütün yiyeceklerle ağırlanıyarlar buna karşılık onlar Zeus tarafıdan arzu edildikleri şe)rıerle ödüllendiriliyorlar ve oradan Yu-nan ülkesine geçip Promet'nin oğlu Deucalion ve eşi Pyrrha misafır oluyorlar ve onlarıda çok iyi bul u-yarlar ve Zeus söyle diyor" Şimdi Olympuse dönüp ve yer yüzüne çok büyük ve korkunç bir sel göndere-

    167

  • KAYNAKLARDA TUFAN, NUH'UN GEMİSİ VE DAG

    ciğim , ve kendim yaşamaya layık olan insanlar kur-tulmak için yüksek dağların zirvesıne tırmanabilmelerine yardımcı olacağım, böyle insanların sayısının çok olmasını tahmin etmiyorum, ama sen ey şerif in-san Deucalion, acele et bir gemi ve ona tavan yap ve yiyecek giyecek lazım olan ne varsa eşin ve çocukla-rınla beraber gemiye götür ben gemiyi sana hüküm-darlığını vereceğim yere yönlendireceğirn~'

    Gemi hazır olup ve Deucalion ve eşi ona bin-dikten sonra Zeus yağmuru 9 gece gündüz yağmaya bıraktı ve Poseidon'un (deniz ve su tanrısı) üç başlı mızrağı ile meydana gelen suyun dalgalarını coşturup ve denizierin suyuda karaları bastı bütün şehirler sular altında kalarak yok oldu. Tufan ve yağmur din-dikten sonra gemi DelfiCleki Apolon tapınağının ya-nındaki Parnasus dağının eteğine oturdu . Başka bir kaynakta öykü şöyle anlatılmaktadır:

    Promete insanların taraftarı bir tanrı idi, başta Zeus olmak üzere Olympus tanrıları ile çekişiyordu ve insanları Zeus'un aleyhine ayaklandudı. Zeus ceza olarak ateşi insanlardan sakladı. Promete ateşi çalıp insanlara getiriyor ve Zeus'un kızgınlığı çoğalıyordu. Onu için güzelliği göz kamaştırıcı Pandora adında bir kadın yaratıp ve içi kötülüklerle dolu bir şahıs (bazılarına göre kutu) ile beraber insanların arasına gön-deriyor, bu sırada tanrıların bir toplantısında, Pro-mete bir öküz kurban edip ve ondan ortaya çıkan etleri ve kemiği kümeler şekline koydu, kerniklerin üzederini yağlar ile kapladı. Zeus bu kümeyi alu ve yağın altından kemik çıkınca kanduılmış olduğundan çok kızıp ve insanları büyük bir tufan ile yok et-meye karar verir. Bu kararı Promete, oğlu Deucalione söyleyip ve ondan gemi yapıp ve eşi ile ona binme-sini söylüyor, ve oda öyle yapıyor. Yağmur ve fırtına 12 gün sonra diniyer ve gemi Othrys veya Parnas-sus veya Cordena dağına oturuyor ve iki tanrı De-ucalione' dan hoşnut olup ve onun isteği olan yeni insanlar yaratılması için o ve eşinin taşlar alıp arka-larına atmalarını söylüyorlar ve atılan taşlar insanlara dönüşüyor ve böylece yeni insanlar meydana geli-yor.Bu mitte Deucalion, Hellenassus'un babası ola-rak ve şehirler ve tapınaklar yapan ilk şehriyar veya kral olarak gösteriliyor.

    Bu efsaneyi M. O m. asırda yaşayan Yunan asıllı Berosses (Berossos,Berosus) adındaki Babil in Mar-

    dukh veya Bel tapınağı kahini günümüze ulaşamayan ve başka Yunan yazarlarını eserelerinde geçen Baby-loniaca eserinde anlattığı tufan olay Mewpotamya kaynaklarına dayalıdu ve tufan kah.ramanın(Nuh'un) adı Xisouthros ve geminin oturduğu dağın adı Cor-dean olarak yazılmıştır.

    Yukarıdakilerden tamamen farklı olarak Ef-latun (Ploton MÖ.428-348) Kritias adlı eserinde olaydan Mısır'lı kahinierin anlattıklarına dayanarak gök, yeryüzünde büyük bir tufan ve fırtına meydana getirdi ve bir kaç sefer yaratıkları yeryüzünden yok etti diyerek efsanevi Atlantis şehrinin bu tufanda yok olduğunu söylüyor.

    Hindistan

    Hindistan' ın iki büyük destanından biri olan Maha-bhrata toplam 18 bölüm (Parva)den ve 2109 fasıldan ibarettir. Bu destarım 3. bölümü olan ccVana Parva' nın Şete Vrete ve tufan ve dünyanın eziyet ve mutlulukları" hikayesi tufandan bahsedilerek şöyle denir:

    Raca Şete-Verete veya satavrata (Manu) tanrıya ibadet eden biriydi günlerden birinde yıkanmak (gu-sül) için suyun kenarına gitmişti nagehan oraya kü-çük bir balık gelerek ve burada kocaman balıklar bu-lunmaktadır ve onların yemi olma tehlikesi ile karşı karşıkarşıyayım beni oruardarı koru dedi. Raca onu alıp ve yanındaki su dolu ibriğe koydu balık büyü-yüp ibriğe sığmayınca onu alıp, başka kaba koydu ve gitgide büyüyüp konulan yerlere sığmayınca onu götürüp denize bıraktı ve döndüğünde balık ona ses-lendi: Sen benin canımı kurtardın ben ona karşılık seni felaketler ve belalardan kurtaracağım, dünyada büyük bir tufan olacak ve yedi deniz bu tufanda yer yüzünü kaplayacak Sen büyük bir gemi yap ve bü-tün hayvan çeşitlerini, bitki ve ağaç türlerinin to-humu ve fidanını ve Brahman ların yedi oğullarını gemiye al diyerek şöyle devam etti: ipleri al ve uçla-rını gemiye, sudan azıcık dışarı kalan Hemaçel dağın zirvesine ve benim boynuzuma bağla. Hikaye felsefi sözlerle devam ediyor ve tufanın tam olarak nedeni ve sonucu anlaşılmaz bir şekilde bitiyor.

    168

  • ALİ FATHALİZADE

    Gilgamiş destanın tufan ile ilgili tabieti (British Museum)

    169

  • KAYNAKLARDA TUFAN, NUH'UN GEMİSİ VE DAG

    Mezapotamya Yahudi Konu Zerdüşti Grek islam

    Su m er A.kad Babil Olohistler Yahovistler

    Tarih MÖ3.bin)'ıl M.ö.ııoo M.Ö 1000-700 MÖ. 500·1000 MÖ.S00-1000 MÖ. 700 M.$600

    Tufana karar veren En!il Enlil Tanrılar+ EnliJ Ahurmezda Uluhim Yahove Zeus Allah

    Kahramanın adı Zinsudram Artabasis Utnapiştim Cem (Em pa) Nuh Nuh Deucalion Nuh

    Yer Thessaly

    Haberveren llnlil Enli! İş tar Ahurmezda Ululıinı Yahove Prometheus Allah Nintu (İştar)

    Olayı kahramana En ki Ea (Enki) « " " Prometheus " haber veren

    Tanrıları İnsanların İn sarıların İn sarıların İnsanların insanların insarılaruı CanWann İnsanların kötü

    Kararın sebebi gürültüsü rahatsız güriiltüsü Çoğalması

    şerarat şerarat işler yapması

    günah

    etmesi yapması yapması işlemesi

    Sular+ Yağmur

    Sebep Tufan Tufan Tufan Karların Tufan Tufan Yağmıu +yerden kaynayan erirnesi

  • SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA/SELECT BIBLIOGRAPHY

    Türkçe

    Tarih Sumer'de başlar - S.N. Kramer-Ç. Muazzcz İlıniye çığ

    Kur' an, İncil ve Tevrat ın Surnerdeidi Kökeni - Muazzez ilmiye Çığ -Kaynak yaymlan 6. baskı - İstanbul

    İslam Ansklopedisi- M.E. Bakanlığ. 1998

    4- I. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh'un Gemisi Sempozyumu - editor - Oktay Belli, İstanbul2007.

    Farsça

    -1 Jlf'.JUM &::.ıly f'(JJc.>ıı- u-A!ro _, dJ?U ~yk!Ju.. I~I.Jk..:.ı IU"~.J Kamus'i Kitab' ı Mukaddas - Jcame Haks Farsca tercüme

    -2 e[I

  • 1383

    -13 Tı.!:ıiJ IJyjl.ı ..9 ltyiJ IJeyl.ı- j;!.l ».1 rt:.?~ f'C.f' J;, rJj~oı_şrJ.? - lf'