kur’Ân’a abdestsİz dokunulur mu?

29
KUR’ÂN’A ABDESTSİZ KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU? DOKUNULUR MU? Feyzullah YILMAZ Feyzullah YILMAZ İhtisas 4. Dönem İhtisas 4. Dönem

Upload: yves

Post on 11-Jan-2016

32 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?. Feyzullah YILMAZ İhtisas 4. Dönem. VÂKIA SÛRESİ 77–79. ÂYET-İ KERİMESİNİN NÜZÛL SEBEBİ ve SİYÂK-SİBÂKIYLA BAĞLANTISI. 75. Hayır, yıldızların yerleri üzerine yemin ederim ki 76. Gerçekten bilseniz bu, büyük bir yemindir. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

KUR’ÂN’A ABDESTSİZ KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?DOKUNULUR MU?

Feyzullah YILMAZFeyzullah YILMAZ

İhtisas 4. Dönem İhtisas 4. Dönem

Page 2: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

VÂKIA SÛRESİ 77–79. ÂYET-İ KERİMESİNİN VÂKIA SÛRESİ 77–79. ÂYET-İ KERİMESİNİN NÜZÛL SEBEBİ ve NÜZÛL SEBEBİ ve

SİYÂK-SİBÂKIYLA BAĞLANTISISİYÂK-SİBÂKIYLA BAĞLANTISI75. Hayır, yıldızların yerleri üzerine yemin ederim ki 75. Hayır, yıldızların yerleri üzerine yemin ederim ki 76. Gerçekten bilseniz bu, büyük bir yemindir. 76. Gerçekten bilseniz bu, büyük bir yemindir. 77. Şüphesiz o, şerefli bir Kur'ân'dır. 77. Şüphesiz o, şerefli bir Kur'ân'dır. 78. Korunmuş bir kitaptadır. 78. Korunmuş bir kitaptadır. 79. Ona ancak arınmış olanlar dokunabilir. 79. Ona ancak arınmış olanlar dokunabilir. 80. Âlemlerin Rabbinden indirilmedir. 80. Âlemlerin Rabbinden indirilmedir. 81. Siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz? 81. Siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz? 82. Rızkınızı yalanlamakla mı çıkarıyorsunuz?82. Rızkınızı yalanlamakla mı çıkarıyorsunuz? Bu âyet-i Kerîme ile ilgili Tefsir kitaplarında yapmış Bu âyet-i Kerîme ile ilgili Tefsir kitaplarında yapmış

olduğumuz detaylı inceleme neticesinde âyetin özel olarak bir olduğumuz detaylı inceleme neticesinde âyetin özel olarak bir nüzûl sebebinin olmadığının tespit etmiş bulunmaktayız.nüzûl sebebinin olmadığının tespit etmiş bulunmaktayız.

Ancak, bu âyetin sibâkında yer alan Vâkıa Sûresi 75. âyet-i Ancak, bu âyetin sibâkında yer alan Vâkıa Sûresi 75. âyet-i kerimesi ile başlayan bölüm hakkında şu sebeb-i nüzûl kerimesi ile başlayan bölüm hakkında şu sebeb-i nüzûl aktarılmaktadır, ayrıca Kur’ân-ı Kerîm’deki sâir âyetlerle aktarılmaktadır, ayrıca Kur’ân-ı Kerîm’deki sâir âyetlerle bağlantılı olarak siyâk ve sibâk açısından bu âyet şöyle bağlantılı olarak siyâk ve sibâk açısından bu âyet şöyle değerlendirilebilir: değerlendirilebilir:

Page 3: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Saîd bin Muhammed el-Müezzin kanalıyla Saîd bin Muhammed el-Müezzin kanalıyla İbn Abbas’tan rivayete göre o şöyle İbn Abbas’tan rivayete göre o şöyle anlatmış: Hz. Peygamber zamanında bir anlatmış: Hz. Peygamber zamanında bir gün yağmur yağmıştı. Rasûlullah (sav): gün yağmur yağmıştı. Rasûlullah (sav): "İnsanlardan bir kısmı (bu yağmur "İnsanlardan bir kısmı (bu yağmur sebebiyle) Allah'a şükreden bir kul olurken sebebiyle) Allah'a şükreden bir kul olurken diğer bazıları da kâfir oldular. Şükreden kul diğer bazıları da kâfir oldular. Şükreden kul olanlar: "Bu yağmur Allah'ın bir rahmetidir olanlar: "Bu yağmur Allah'ın bir rahmetidir ki bize vermiştir." diyenlerdir. Kâfir olanlar ki bize vermiştir." diyenlerdir. Kâfir olanlar ise: "Falan yıldızın kayması (veya doğması) ise: "Falan yıldızın kayması (veya doğması) ile bu yağmur yağdı." diyenlerdir." buyurdu ile bu yağmur yağdı." diyenlerdir." buyurdu ve işte bunun üzerine bu âyet-i kerimeler ve işte bunun üzerine bu âyet-i kerimeler nazil oldu nazil oldu

Page 4: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Müslim'deki başka bir rivayette Hz. Peygamber (sav) Müslim'deki başka bir rivayette Hz. Peygamber (sav) bu sözü Hudeybiye'de geceleyin yağan bir yağmurun bu sözü Hudeybiye'de geceleyin yağan bir yağmurun akabinde kıldırdığı sabah namazından sonra söylemiştir akabinde kıldırdığı sabah namazından sonra söylemiştir

İbn Abbas’tan rivayet olunur ki Hz. Peygamber (sav) İbn Abbas’tan rivayet olunur ki Hz. Peygamber (sav) bir sefere çıkmış ve bir yerde konaklamışlar, susamışlar, bir sefere çıkmış ve bir yerde konaklamışlar, susamışlar, yanlarında su da kalmamış; gelip Hz. Peygamber (sav)'e yanlarında su da kalmamış; gelip Hz. Peygamber (sav)'e bu durumdan şikâyette bulunmuşlar. Hz. Peygamber bu durumdan şikâyette bulunmuşlar. Hz. Peygamber (sav): "Şimdi ben dua etsem de size yağmur yağdırılsa (sav): "Şimdi ben dua etsem de size yağmur yağdırılsa bir kısmınız belki de: "Filân yıldızın kaymasıyla (veya bir kısmınız belki de: "Filân yıldızın kaymasıyla (veya doğmasıyla) bize bu yağmur yağdırıldı." diyeceksiniz." doğmasıyla) bize bu yağmur yağdırıldı." diyeceksiniz." buyurdular. Ashabı: "Ey Allah'ın elçisi, şimdi yıldızların buyurdular. Ashabı: "Ey Allah'ın elçisi, şimdi yıldızların kayma zamanı değil ki." dediler. Hz. Peygamber (sav) kayma zamanı değil ki." dediler. Hz. Peygamber (sav) kalktı, iki rekât namaz kıldı ve Allah'a (kendilerine kalktı, iki rekât namaz kıldı ve Allah'a (kendilerine yağmur yağdırması için) dua etti de bir rüzgâr çıktı, yağmur yağdırması için) dua etti de bir rüzgâr çıktı, sonra bir bulut geldi ve onlara yağmur yağdırıldı da sonra bir bulut geldi ve onlara yağmur yağdırıldı da derelerden sular aktı ve su kırbalarını doldurdular. Sonra derelerden sular aktı ve su kırbalarını doldurdular. Sonra Rasûl-i Ekrem, elindeki su kabını doldurmaya çalışan Rasûl-i Ekrem, elindeki su kabını doldurmaya çalışan birisine uğradı. O kişi: "Bu, Allah'ın rızkındandır." demek birisine uğradı. O kişi: "Bu, Allah'ın rızkındandır." demek yerine: "Bize filân yıldızın kaymasıyla yağmur yağdırıldı." yerine: "Bize filân yıldızın kaymasıyla yağmur yağdırıldı." diyordu. İşte bunun üzerine Allah Tealâ: "Rızkınızı diyordu. İşte bunun üzerine Allah Tealâ: "Rızkınızı yalanlamakla mı çıkarıyorsunuz?" âyet-i kerimesini yalanlamakla mı çıkarıyorsunuz?" âyet-i kerimesini indirdi indirdi

Page 5: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Suyûtî bu olayın Tebük Gazvesi'nde meydana geldiği ve "Bize filân Suyûtî bu olayın Tebük Gazvesi'nde meydana geldiği ve "Bize filân yıldızın kaymasıyla yağmur yağdırıldı." diyen kişinin de münafıklığı ile yıldızın kaymasıyla yağmur yağdırıldı." diyen kişinin de münafıklığı ile tanınan birisi olduğu ayrıntılarına yer vermiştir[1tanınan birisi olduğu ayrıntılarına yer vermiştir[1

““O, elbette değerli bir Kur’ân’dır, Saklı bir Kitaptadır ki ona O, elbette değerli bir Kur’ân’dır, Saklı bir Kitaptadır ki ona temizlerden başkası dokunmaz. (O), Âlemlerin Rabb'inden indirilmiştir.”temizlerden başkası dokunmaz. (O), Âlemlerin Rabb'inden indirilmiştir.”

““(O öğüt) sahifeler içindedir: değer verilen, Saygı ile yükseltilen, (O öğüt) sahifeler içindedir: değer verilen, Saygı ile yükseltilen, tertemiz (sayfalar) Yazıcıların ellerinde: Değerli, iyi (yazıcıların).”tertemiz (sayfalar) Yazıcıların ellerinde: Değerli, iyi (yazıcıların).”

““Hayır, (Kur'ân, onların dedikleri gibi bir söz değil), o şerefli bir Hayır, (Kur'ân, onların dedikleri gibi bir söz değil), o şerefli bir Kur’ân’dır. Korunan bir levhada (yazılı)dır.” Kur’ân’dır. Korunan bir levhada (yazılı)dır.”

Şu'arâ: 26/197, Ahkaf: 46/10'da İsrâîloğulları bilginlerinin inen Şu'arâ: 26/197, Ahkaf: 46/10'da İsrâîloğulları bilginlerinin inen Kurân'ı tanıyıp bildikleri; Ankebût: 29/45, Ra'd: 13/37nci âyetlerde daha Kurân'ı tanıyıp bildikleri; Ankebût: 29/45, Ra'd: 13/37nci âyetlerde daha önce Musa'ya vahyedilmiş olan Kitâb'ın, Hz. Muhammed'e de Arapça önce Musa'ya vahyedilmiş olan Kitâb'ın, Hz. Muhammed'e de Arapça olarak vahyedildiği; ondan kendisine vahyedilenleri okuması; bu olarak vahyedildiği; ondan kendisine vahyedilenleri okuması; bu vahyedilenlerin, kendilerine bilgi (yani Kitâb ilmi) verilmiş olanların vahyedilenlerin, kendilerine bilgi (yani Kitâb ilmi) verilmiş olanların göğüslerinde (belleklerinde) bulunan açık açık âyetler olduğu; Ra'd: göğüslerinde (belleklerinde) bulunan açık açık âyetler olduğu; Ra'd: 13/43'de kendilerine ilim verilmiş olanların Kur'ân'ın vahiy olduğuna 13/43'de kendilerine ilim verilmiş olanların Kur'ân'ın vahiy olduğuna tanıklık ettikleri; Bakara: 2/146'da Kitâb ehlinin, Kur'ân'ı, oğullarını tanıklık ettikleri; Bakara: 2/146'da Kitâb ehlinin, Kur'ân'ı, oğullarını tanıdıkları gibi tanıdıkları bildirilmektedir. Bunların Kur'ân'ı tanımaları, tanıdıkları gibi tanıdıkları bildirilmektedir. Bunların Kur'ân'ı tanımaları, doğruluğuna tanıklık etmeleri, Kur'ân'da anlatılanların, kendi doğruluğuna tanıklık etmeleri, Kur'ân'da anlatılanların, kendi Kitaplarındakilere uyduğunu bilip buna tanıklık etmeleridir. Çünkü A'lâ: Kitaplarındakilere uyduğunu bilip buna tanıklık etmeleridir. Çünkü A'lâ: 87/18–19 ve Necm: 53/36-37'nci âyetlerinde vahyedilen bu gerçeklerin, 87/18–19 ve Necm: 53/36-37'nci âyetlerinde vahyedilen bu gerçeklerin, İlk Sahîfelerde, yani İbrâhîm’in ve Musa'nın sahîfelerinde mevcut olduğu; İlk Sahîfelerde, yani İbrâhîm’in ve Musa'nın sahîfelerinde mevcut olduğu; Fâtır: 35/31, En'âm: 6/92, Ahkaf: 46/12, 30, ve 46, Bakara: 2/41, 89, 91, Fâtır: 35/31, En'âm: 6/92, Ahkaf: 46/12, 30, ve 46, Bakara: 2/41, 89, 91, 97,101, Âl-i İmrân: 3/3, Nisa: 4/47, Mâide: 5/48'nci âyetlerde Kur'ân'ın, 97,101, Âl-i İmrân: 3/3, Nisa: 4/47, Mâide: 5/48'nci âyetlerde Kur'ân'ın, kendinden önceki Kitâb'ı doğrulayıcı ve ona uygun olarak indirildiği kendinden önceki Kitâb'ı doğrulayıcı ve ona uygun olarak indirildiği bildirilmektedir.bildirilmektedir.

Page 6: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Bütün bu deliller karşısında, Abese: 80/13–14. âyetlerinde Bütün bu deliller karşısında, Abese: 80/13–14. âyetlerinde anılan Suhuf-i Mükerreme'nin, Burûc: 85/22'de anılan Levh-i anılan Suhuf-i Mükerreme'nin, Burûc: 85/22'de anılan Levh-i Mahfuz'un ve Vâkı'a: 56/78'de anılan Kitâb-ı Meknûn'un, Mahfuz'un ve Vâkı'a: 56/78'de anılan Kitâb-ı Meknûn'un, Musa'ya verilen Tevrat'ın orijinal levhaları olduğu Musa'ya verilen Tevrat'ın orijinal levhaları olduğu kanâatindedir ATEŞ Hoca. İşte bilim adamlarının ellerinde kanâatindedir ATEŞ Hoca. İşte bilim adamlarının ellerinde özenle saklanan o levhalarda (sahîfelerde) bulunan temel özenle saklanan o levhalarda (sahîfelerde) bulunan temel bilgiler, Hz. Muhammed'e, Arapça Kur'ân olarak vahyedilmiştir.bilgiler, Hz. Muhammed'e, Arapça Kur'ân olarak vahyedilmiştir.

Tabii bizim kastımız, sonradan katmalara, tahriflere Tabii bizim kastımız, sonradan katmalara, tahriflere uğramış Tevrat değil, tahrife uğramamış asıl Tevrat'tır. Zaten uğramış Tevrat değil, tahrife uğramamış asıl Tevrat'tır. Zaten Kur'ân 'da insanlar tarafından o Kitâblara katılmış şeyler Kur'ân 'da insanlar tarafından o Kitâblara katılmış şeyler anlatılmaz. Kur'ân, o Kitâb'ın hikmetlerini, âyetlerini anlatılmaz. Kur'ân, o Kitâb'ın hikmetlerini, âyetlerini katmalardan ayıklayarak anlatır. O Kitâpta anlatılan, katmalardan ayıklayarak anlatır. O Kitâpta anlatılan, peygamberlere yakışmayacak haller, fiiller Kur'ân'da peygamberlere yakışmayacak haller, fiiller Kur'ân'da anlatılmaz. Demek ki bu âyetlerdeki suhuf, Kur'ândan önceki anlatılmaz. Demek ki bu âyetlerdeki suhuf, Kur'ândan önceki Kitâb'ın yani Tevrat ve eklerinin sayfaları, bölümleri, sefere de Kitâb'ın yani Tevrat ve eklerinin sayfaları, bölümleri, sefere de onu yazıp koruyan veya taşıyan din adamlarıdır. onu yazıp koruyan veya taşıyan din adamlarıdır.

Kitabın yazıcıları değil, onu koruyan ve uygulayanlardır. Kitabın yazıcıları değil, onu koruyan ve uygulayanlardır. Çünkü: "De ki: "Öyleyse Musa'nın, insanlara nur ve yol Çünkü: "De ki: "Öyleyse Musa'nın, insanlara nur ve yol gösterici olarak getirdiği -ki siz onu parça parça kâğıtlar haline gösterici olarak getirdiği -ki siz onu parça parça kâğıtlar haline getirip gösteriyorsunuz, çoğunu da gizliyorsunuz- ve ne sizin, getirip gösteriyorsunuz, çoğunu da gizliyorsunuz- ve ne sizin, ne de babalarınızın bilmediği şeylerin size öğretildiği Kitâb'ı ne de babalarınızın bilmediği şeylerin size öğretildiği Kitâb'ı kim indirdi?" âyetinde belirtildiği üzere Yahûdîler Tevrat'ı özel kim indirdi?" âyetinde belirtildiği üzere Yahûdîler Tevrat'ı özel yerlerde saklıyorlardı. İşte bunun için o Kitâb, Levh-i Mahfuz yerlerde saklıyorlardı. İşte bunun için o Kitâb, Levh-i Mahfuz (saklanan levha), Kitâb-ı Meknûn (saklı Kitâb) olarak (saklanan levha), Kitâb-ı Meknûn (saklı Kitâb) olarak nitelendirilmiştir.nitelendirilmiştir.

Page 7: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Buna göre Kur'ân-ı Kerîm'i tutabilmek için Buna göre Kur'ân-ı Kerîm'i tutabilmek için abdestli olmak gerekir. Fakat buradaki Kitâb-ı abdestli olmak gerekir. Fakat buradaki Kitâb-ı Meknûn'u veya Burûc Süresindeki Levh-i Mahfuz'u Meknûn'u veya Burûc Süresindeki Levh-i Mahfuz'u -ki ikisi de aynı anlamdadır- Kur'ân'ın, kendisinden -ki ikisi de aynı anlamdadır- Kur'ân'ın, kendisinden indirildiği, gökteki asıl nüsha olarak tefsir edenler, indirildiği, gökteki asıl nüsha olarak tefsir edenler, ona el süren temizlerin, melekler olduğunu ona el süren temizlerin, melekler olduğunu söylemişlerdir. O nüshaya ancak tertemiz söylemişlerdir. O nüshaya ancak tertemiz melekler dokunabilir. Kur'ân'ı da ancak Cebrâîl, melekler dokunabilir. Kur'ân'ı da ancak Cebrâîl, oradan alıp indirmektedir[. Herhangi bir cinin, oradan alıp indirmektedir[. Herhangi bir cinin, şeytanın o Levh-i Mahfuza (saklı kitaba) şeytanın o Levh-i Mahfuza (saklı kitaba) yaklaşması mümkün değildir. Hz. Muhammed'e yaklaşması mümkün değildir. Hz. Muhammed'e gelen bu Kur'ân, bir cin, şeytan sözü değil, gelen bu Kur'ân, bir cin, şeytan sözü değil, meleğin, Allah tarafından indirdiği İlâhî sözlerdir. meleğin, Allah tarafından indirdiği İlâhî sözlerdir. Buna göre âyette Kur'ân'a dokundukları bildirilen Buna göre âyette Kur'ân'a dokundukları bildirilen tertemizler, melekler olduğu için insanların tertemizler, melekler olduğu için insanların Kur'ân'ı abdestsiz tutmalarında bir sakınca yoktur. Kur'ân'ı abdestsiz tutmalarında bir sakınca yoktur. Çünkü insanlar melek değillerdir ki temiz olmaları Çünkü insanlar melek değillerdir ki temiz olmaları gereksin. Selmân-ı Fârisî gibi bazı sahâbîler, bu gereksin. Selmân-ı Fârisî gibi bazı sahâbîler, bu görüştedir. görüştedir.

Page 8: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

VÂKIA SÛRESİ 77–79. ÂYETLERİN NAHİV VÂKIA SÛRESİ 77–79. ÂYETLERİN NAHİV AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİAÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

1. «Korunmuş bir kitaptadır» cümlesi Kur'an'ın vasfıdır. Yani o, 1. «Korunmuş bir kitaptadır» cümlesi Kur'an'ın vasfıdır. Yani o, meleklerden gelen mukarriblerden başkasından korunmuş meleklerden gelen mukarriblerden başkasından korunmuş bir kitaptır. O zaman bu kitaptan maksat Levh-i Mahfuz olur.bir kitaptır. O zaman bu kitaptan maksat Levh-i Mahfuz olur.

2. Bazıları «Tebdil ve tağyirden korunmuş bir kitaptır 2. Bazıları «Tebdil ve tağyirden korunmuş bir kitaptır demektir» demişlerdir. O zaman bu, Müslümanların elindeki demektir» demişlerdir. O zaman bu, Müslümanların elindeki Kur'an'ın vasfıdır ve bu cümle gaybten haber vermeyi Kur'an'ın vasfıdır ve bu cümle gaybten haber vermeyi kapsamaktadır. Zira bu ayet indiği zaman mushaflar henüz kapsamaktadır. Zira bu ayet indiği zaman mushaflar henüz yoktu.yoktu.

3. «Kitap'tan maksat Tevrat ve İncil'dir». Ona «Meknun»; yani 3. «Kitap'tan maksat Tevrat ve İncil'dir». Ona «Meknun»; yani korunmuş vasfı vermek o zaman muğlak olur.korunmuş vasfı vermek o zaman muğlak olur.

4. Bazılarına göre 4. Bazılarına göre كتاب كتاب فى .kelimesikelimesi\\ kerim kelimesine bağlıdır. kerim kelimesine bağlıdır فىO vakit ayetin mânâsı «Kur'an kâfirlerin katında kerim O vakit ayetin mânâsı «Kur'an kâfirlerin katında kerim sayılmasa dahi Levh-i Mahfuzda kerimdir» demek olur.sayılmasa dahi Levh-i Mahfuzda kerimdir» demek olur.

5. İbn Kayyım’a göre: Bu kitap, meknun olarak sıfatlandırıldı. 5. İbn Kayyım’a göre: Bu kitap, meknun olarak sıfatlandırıldı. Meknun da, gözlerden uzak bulunan nesne demektir. Bu Meknun da, gözlerden uzak bulunan nesne demektir. Bu ancak meleklerin elindeki sahifeler hakkında bahis ancak meleklerin elindeki sahifeler hakkında bahis konusudur.konusudur.

A. A. مكنون كتاب مكنون فى كتاب :dan Kasıt:dan Kasıt’’فى

Page 9: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

6. Kurtubi’ye göre. Yüce Allah'ın: "Korunan bir kitaptadır" buyruğu Allah 6. Kurtubi’ye göre. Yüce Allah'ın: "Korunan bir kitaptadır" buyruğu Allah nezdinde korunan bir kitaptır demektir.nezdinde korunan bir kitaptır demektir.

Batıldan korunan ve koruma altına alınan, diye de açıklanmıştır. Buradaki Batıldan korunan ve koruma altına alınan, diye de açıklanmıştır. Buradaki "kitap"tan kasıt semadaki kitaptır."kitap"tan kasıt semadaki kitaptır.

7. Fahrettin Razi’ye göre: En doğru izaha göre, bununla "Levh-i Mahfuz" 7. Fahrettin Razi’ye göre: En doğru izaha göre, bununla "Levh-i Mahfuz" kastedilmiştir. Bunun delili, "Aksine o, yüce bir Kur'an'dır, Levh-i kastedilmiştir. Bunun delili, "Aksine o, yüce bir Kur'an'dır, Levh-i Mahfuz'dadır"[ ayetidir.Mahfuz'dadır"[ ayetidir.

8. "Levh-i Mahfuz" hususî melekler hariç, hiç kimsenin muttali olamayacağı ve 8. "Levh-i Mahfuz" hususî melekler hariç, hiç kimsenin muttali olamayacağı ve ancak, tertemiz kimselerin seyredebileceği, gözlerden mahfuz bir şeydir. ancak, tertemiz kimselerin seyredebileceği, gözlerden mahfuz bir şeydir. Kur'ân'a gelince, Kur'ân da, onu değiştirmek niyetiyle olan kimselerin Kur'ân'a gelince, Kur'ân da, onu değiştirmek niyetiyle olan kimselerin bakışlarından tahrif edicilerin ellerinden, daima ve her zaman saklı, örtülü bakışlarından tahrif edicilerin ellerinden, daima ve her zaman saklı, örtülü ve mahfuzdur, korunmuştur.ve mahfuzdur, korunmuştur.

9. Süleyman ateş’e göre:9. Süleyman ateş’e göre:a. Cenâb-ı Hakk'ın yanında korunmuştur.a. Cenâb-ı Hakk'ın yanında korunmuştur.b. Her türlü bâtıldan, boş ve anlamsız sözden uzak tutulup muhafaza b. Her türlü bâtıldan, boş ve anlamsız sözden uzak tutulup muhafaza

edilmiştir.edilmiştir.c. Onun aslı, kaynağı, gökte saklıdır.c. Onun aslı, kaynağı, gökte saklıdır.d. Bütünü «Levh-i Mahfuz»da korunmaktadır ve ancak oradan alınıp parça d. Bütünü «Levh-i Mahfuz»da korunmaktadır ve ancak oradan alınıp parça

parça indirilmiştir.parça indirilmiştir.e. Tevrat ve İncil'de anılmıştır.e. Tevrat ve İncil'de anılmıştır.f. Elimizdeki mushaflarda titizlikle korunmuştur ve korunmaktadır.f. Elimizdeki mushaflarda titizlikle korunmuştur ve korunmaktadır.10. «Kitab-ı Meknûn»dan maksat, Mushafta toplanan Allah Kelâmı'dır. Nitekim 10. «Kitab-ı Meknûn»dan maksat, Mushafta toplanan Allah Kelâmı'dır. Nitekim

Hz. Ömer, henüz İslâm'a girmeden önce, kız kardeşinden Kur'ân yazılı Hz. Ömer, henüz İslâm'a girmeden önce, kız kardeşinden Kur'ân yazılı sahifeleri isteyip eline alarak bakmayı teklif edince, kız kardeşi ona: «Hayır, sahifeleri isteyip eline alarak bakmayı teklif edince, kız kardeşi ona: «Hayır, buna ancak tertemiz olanlar dokunabilir» demiştir. Bunun üzerine Hz. buna ancak tertemiz olanlar dokunabilir» demiştir. Bunun üzerine Hz. Ömer boy abdesti alıp İslâm'a girmiş ve öylece Kur'ân âyetleri yazılı Ömer boy abdesti alıp İslâm'a girmiş ve öylece Kur'ân âyetleri yazılı sahifeye elini dokundurmuştur.sahifeye elini dokundurmuştur.

Page 10: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

B. B. مطهرونمطهرون İfadesinden Kasıtİfadesinden Kasıt1. a. «Ona ancak mutahhar olanlar dokunur» ayetiyle melekler 1. a. «Ona ancak mutahhar olanlar dokunur» ayetiyle melekler

kastedilmektedir. Bu cümle kitabın sıfatıdır. Ve Kitap'tan kastedilmektedir. Bu cümle kitabın sıfatıdır. Ve Kitap'tan maksat da Levh-i Mahfuz'dur. Levh-i-Mahfuz'a ancak maksat da Levh-i Mahfuz'dur. Levh-i-Mahfuz'a ancak melekler dokunabilirler. O zaman taharet de manevi taharet melekler dokunabilirler. O zaman taharet de manevi taharet demek olur. demek olur.

b. Veya bu Kur'an'ın diğer bir sıfatıdır. O zaman temiz b. Veya bu Kur'an'ın diğer bir sıfatıdır. O zaman temiz olanlardan maksat, küçük ve büyük hadesten yani olanlardan maksat, küçük ve büyük hadesten yani abdestsizlikten mutahhar olanlardır, temizlenenlerdir. abdestsizlikten mutahhar olanlardır, temizlenenlerdir. Böylece taharet Şer’î mânâya hamledilmiş olur. O zaman Böylece taharet Şer’î mânâya hamledilmiş olur. O zaman ayetin mânâsı «Ancak Kur'an'a taharet üzerinde bulunan ayetin mânâsı «Ancak Kur'an'a taharet üzerinde bulunan insanların dokunması uygundur» şeklindedir.insanların dokunması uygundur» şeklindedir.

den maksat, büyük ve küçük abdestsizlikten temiz 'den maksat, büyük ve küçük abdestsizlikten temiz'مطهرينمطهرين» .2» .2olan kimselerdir» şeklindeki yorum Muhammed Bakır'dan, olan kimselerdir» şeklindeki yorum Muhammed Bakır'dan, Tavus ve Selim'den rivayet edilmiştir.Tavus ve Selim'den rivayet edilmiştir.

3. Katade ve müfessirlerden bazıları «Kur'an'ı ancak 3. Katade ve müfessirlerden bazıları «Kur'an'ı ancak hadeslerden ve necasetlerden temiz olanlar elleyebilir» hadeslerden ve necasetlerden temiz olanlar elleyebilir» demişlerdir.demişlerdir.

4. Kelbi «Şirkten temiz olanlar dokunabilir» demiştir. 4. Kelbi «Şirkten temiz olanlar dokunabilir» demiştir. 5. Kelbî'ye göre: Ona, o çok şerefli kâtip melekler dokunabilir.5. Kelbî'ye göre: Ona, o çok şerefli kâtip melekler dokunabilir.

Page 11: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

6. İbn Kayyım’a göre: Cenab-ı Hak “Onu ancak mutahhar 6. İbn Kayyım’a göre: Cenab-ı Hak “Onu ancak mutahhar olanlar dokunabilir” dedi. Yani meleklerdir. Eğer burada olanlar dokunabilir” dedi. Yani meleklerdir. Eğer burada abdestli Müslümanlar kastedilseydi ayet şöyle gelirdi: abdestli Müslümanlar kastedilseydi ayet şöyle gelirdi:

«« المتطهرون اال يمسه المتطهرون ال اال يمسه ««الHülasa temiz olmayan kimse Kur'an'a el süremez. Zira Hülasa temiz olmayan kimse Kur'an'a el süremez. Zira

ayetteki nefy, nehy mânasını ifade eder. Yani taharetsiz ayetteki nefy, nehy mânasını ifade eder. Yani taharetsiz bulunan kirli eller ona dokunmasın. Ancak maddî ve manevi bulunan kirli eller ona dokunmasın. Ancak maddî ve manevi pisliklerden tertemiz, imanlı ve abdestli kimseler ona el pisliklerden tertemiz, imanlı ve abdestli kimseler ona el sürebilir. sürebilir.

7. Rebi' b. Enes'e göre: Günahlardan arınanlar ancak 7. Rebi' b. Enes'e göre: Günahlardan arınanlar ancak dokunabilir.dokunabilir.

8. Kur'ân'ın sevabına ancak mü’minler erişebilir.8. Kur'ân'ın sevabına ancak mü’minler erişebilir.9. Kadı Ebû Bekir b. Arabi'ye göre: Şer’en temiz sayılanlar 9. Kadı Ebû Bekir b. Arabi'ye göre: Şer’en temiz sayılanlar

dokunabilir.dokunabilir.10. Abdullah b. Abbas, Saki b. Cübeyr, Cabir b. Zeyd, İkrime, 10. Abdullah b. Abbas, Saki b. Cübeyr, Cabir b. Zeyd, İkrime,

Mücahid ve Ebû'l-Âliye'ye göre burada ifade edilen Mücahid ve Ebû'l-Âliye'ye göre burada ifade edilen "Tertemiz olanlardan maksat meleklerdir."Tertemiz olanlardan maksat meleklerdir.

11. Süleyman Ateş’e göre. Ma'nen temiz din bilginleridir.11. Süleyman Ateş’e göre. Ma'nen temiz din bilginleridir.12. Fakîhler Mushaf ı kimin tutabileceği konusunda ihtilâf 12. Fakîhler Mushaf ı kimin tutabileceği konusunda ihtilâf

etmişlerdir: Evvelâ kâfirin Mushafı tutamayacağında ittifak etmişlerdir: Evvelâ kâfirin Mushafı tutamayacağında ittifak halindedir. Çünkü temizlerden kasıt Müslümanlar ise, bu halindedir. Çünkü temizlerden kasıt Müslümanlar ise, bu mânâ açıktır. Eğer temizlerden kasıt hadesten temizlenmek mânâ açıktır. Eğer temizlerden kasıt hadesten temizlenmek ise bu, İslâm ile olur ise bu, İslâm ile olur

Page 12: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

C. C. يمسه يمسه ال :İfadesinden Kasıt:İfadesinden Kasıt ال

nehy harfi değildir, diyenlerin delillerinin birine göre nehy harfi değildir, diyenlerin delillerinin birine göre الال .1 .1insanın zihnine ilk gelen mânâ, bu cümlenin sıfat insanın zihnine ilk gelen mânâ, bu cümlenin sıfat olmasıdır. Sıfatta asıl, ihbarî bir cümle olmaktır. olmasıdır. Sıfatta asıl, ihbarî bir cümle olmaktır. Burada inşâî bir cümleyi nazari itibara alacak herhangi Burada inşâî bir cümleyi nazari itibara alacak herhangi bir neden yoktur. Tevili irtikâb etmeye zorlayan da bir neden yoktur. Tevili irtikâb etmeye zorlayan da yoktur. Ayıca "yoktur. Ayıca "يمسيمس" fiilinin son harfinin üzerindeki " fiilinin son harfinin üzerindeki ötreden insanın zihnine ilk gelen bunun i'rab olmasıdır. ötreden insanın zihnine ilk gelen bunun i'rab olmasıdır. Binaenaleyh ayetin bunun gayrisine haml edilmesi Binaenaleyh ayetin bunun gayrisine haml edilmesi karışıklığa yol açar.karışıklığa yol açar.

2. Abdullah b. Abbas ve Abdullah bin Mesud'un «2. Abdullah b. Abbas ve Abdullah bin Mesud'un «الال » » yerine «yerine «ماما» okuması » okuması الال harfinin burada nehy değil, nefy harfinin burada nehy değil, nefy harfi olduğunu tekid ve takviye etmektedir. harfi olduğunu tekid ve takviye etmektedir.

3. Ferra, «3. Ferra, « يمسه يمسه ال ibaresinin anlamı hakkında «Onun » ibaresinin anlamı hakkında «Onun «الyararını, bereketini elde edemez, zevkine varamaz, yararını, bereketini elde edemez, zevkine varamaz, ancak mutahhar kimseler elde ederler ki onlar da ancak mutahhar kimseler elde ederler ki onlar da Kur'an'a iman edenlerdir» demiştir.Kur'an'a iman edenlerdir» demiştir.

Page 13: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

4. Seyyid Kutub da Fahreddin Razi'nin görüşünü 4. Seyyid Kutub da Fahreddin Razi'nin görüşünü desteklemektedir. Yani desteklemektedir. Yani الال harfi burada nefy harfi burada nefy harfidir, nehy için değildir. Zira yeryüzünde bu harfidir, nehy için değildir. Zira yeryüzünde bu Kur'an'ı tahir olan da necis olan da, Müslüman da Kur'an'ı tahir olan da necis olan da, Müslüman da kâfir de eller. O zaman bu yorum üzerinde nefy kâfir de eller. O zaman bu yorum üzerinde nefy tahakkuk etmez. Nefyin tahakkuku, «ancak tahakkuk etmez. Nefyin tahakkuku, «ancak şeytanlar onu indirdi» noktasına mânâyı sarf şeytanlar onu indirdi» noktasına mânâyı sarf etmekle olur.etmekle olur.

5. İbn Kayyım’a göre: Bu bir haber cümlesidir. Eğer 5. İbn Kayyım’a göre: Bu bir haber cümlesidir. Eğer nehy olsaydı «nehy olsaydı « sه tسuسtمu ي هs ال tسuسtمu ي şeklinde cezm olarak » şeklinde cezm olarak «الgelirdi. Haberde asl hem sûreten hem de manen gelirdi. Haberde asl hem sûreten hem de manen haber olmaktır.haber olmaktır.

6. İbn Kayyım’a cevap mahiyetinde el-Mehdevi dedi 6. İbn Kayyım’a cevap mahiyetinde el-Mehdevi dedi ki: Bu buyruğun ("el sürebilir" anlamı verilen fiilin) ki: Bu buyruğun ("el sürebilir" anlamı verilen fiilin) emir olması ve "emir olması ve "سس" harfinin ötresinin i'rab ötresi " harfinin ötresinin i'rab ötresi olma ihtimali de mümkündür. Nehy olması, "olma ihtimali de mümkündür. Nehy olması, "سس"in "in ötresinin mebni olarak gelen bir ötre olup, fiilin ötresinin mebni olarak gelen bir ötre olup, fiilin gerçekte meczum olması da mümkündür. gerçekte meczum olması da mümkündür.

Page 14: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

يمسه يمسه ال deki Zamir'deki Zamir' اليمسه يمسه ال ,ifâdesindeki zamir, sahih olan görüşe göre, ifâdesindeki zamir, sahih olan görüşe göre ال

"kitâb"a râcîdir. Buna göre mana, "Kur'ân'a, ancak tertemiz "kitâb"a râcîdir. Buna göre mana, "Kur'ân'a, ancak tertemiz olanlar dokunabilir" şeklinde olur. olanlar dokunabilir" şeklinde olur. يمسه يمسه ال .ihbarî bir cümledir. ihbarî bir cümledir الNe var ki, tıpkı "Boşanan kadınlar Ne var ki, tıpkı "Boşanan kadınlar beklesinler..."(Bakara.234) ifadesinin emir anlamında olan beklesinler..."(Bakara.234) ifadesinin emir anlamında olan bir ihbarî cümle olması gibi, bu ifadenin nehiy anlamına bir ihbarî cümle olması gibi, bu ifadenin nehiy anlamına gelip gelmeyeceği hususunda ihtilâf vardır. Binaenaleyh, gelip gelmeyeceği hususunda ihtilâf vardır. Binaenaleyh, kim, buradaki "kitâb" sözüyle Levh-i Mahfûz'un kim, buradaki "kitâb" sözüyle Levh-i Mahfûz'un kastedildiğini söylerse -ki bu, bizim de beyân ettiğimiz gibi kastedildiğini söylerse -ki bu, bizim de beyân ettiğimiz gibi en doğru görüştür-, o bu ifâdenin, lafzen ihbarî bir cümle en doğru görüştür-, o bu ifâdenin, lafzen ihbarî bir cümle olduğu gibi, manaca da ihbari bir cümle olduğunu söylemiş olduğu gibi, manaca da ihbari bir cümle olduğunu söylemiş olur. Biz, olur. Biz, يمسه يمسه ال ifadesindeki zamirin "kitâb"a râcî olduğunu ifadesindeki zamirin "kitâb"a râcî olduğunu الsöylediğimizde bu, söz konusu olabilir.söylediğimizde bu, söz konusu olabilir.

Ama "kitâb" ile "mushaf'ın kastedildiğini söyleyenlere Ama "kitâb" ile "mushaf'ın kastedildiğini söyleyenlere gelince, onların bu görüşleri hususunda ihtilâf edilmiştir. gelince, onların bu görüşleri hususunda ihtilâf edilmiştir. Burada, İbn Atiyye'nin naklettiği, şöyle bir tutarsız taraf Burada, İbn Atiyye'nin naklettiği, şöyle bir tutarsız taraf vardır: "Bu ifade, hem lâfzen, hem de mânaca nehiydir. Bu vardır: "Bu ifade, hem lâfzen, hem de mânaca nehiydir. Bu fiilin sonundaki fiilin dammesi ise, ona, irâb için fiilin sonundaki fiilin dammesi ise, ona, irâb için getirilmemiştir." Bu izahın anlamı yoktur.getirilmemiştir." Bu izahın anlamı yoktur.

Page 15: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

ABDESTSİZ KUR'AN'A ABDESTSİZ KUR'AN'A DOKUNMAKDOKUNMAK

I. Kur’an’a Abdestsiz Dokunulması: I. Kur’an’a Abdestsiz Dokunulması: Abdestsiz kişilerin Kur’an’a dokunmasının hükmü ile Abdestsiz kişilerin Kur’an’a dokunmasının hükmü ile alâkalı müctehitlerin ortak bir görüşü alâkalı müctehitlerin ortak bir görüşü bulunmamaktadır. Zira –sıhhati tartışılmış da olsa- bulunmamaktadır. Zira –sıhhati tartışılmış da olsa- meselenin cevazı ya da haramlığını yansıtan deliller meselenin cevazı ya da haramlığını yansıtan deliller mevcuttur. Bu deliller inşallah detaylarıyla ileride mevcuttur. Bu deliller inşallah detaylarıyla ileride incelenecektir. incelenecektir.

II. Kur’an’a Boy Abdesti Olmadan II. Kur’an’a Boy Abdesti Olmadan Dokunulması:Dokunulması: Âlimler Kur’an-ı Kerime dokunma Âlimler Kur’an-ı Kerime dokunma konusunda abdest şartını ele alırken abdestsizlik ile konusunda abdest şartını ele alırken abdestsizlik ile boy abdestsizliği arasında bir ayırım boy abdestsizliği arasında bir ayırım gözetmemişlerdir. Dolayısıyla abdestsiz kişinin gözetmemişlerdir. Dolayısıyla abdestsiz kişinin Kur’an’a dokunması hakkında oluşan ihtilaf, boy Kur’an’a dokunması hakkında oluşan ihtilaf, boy abdesti olmayanlar hakkında da tekerrür etmiştir. abdesti olmayanlar hakkında da tekerrür etmiştir. İhtilafın sebebi bu konuda esas alınan ayet ve İhtilafın sebebi bu konuda esas alınan ayet ve hadislerin biraz kapalı oluşudur. hadislerin biraz kapalı oluşudur.

Page 16: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Konuyla İlgili DelillerKonuyla İlgili DelillerKur’anla abdest arasında bir irtibat ihtimalini gündeme getiren deliller şöyle Kur’anla abdest arasında bir irtibat ihtimalini gündeme getiren deliller şöyle

nakledilir: Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: “Şüphesiz O şerefli bir Kur'an'dır. Korunmuş bir nakledilir: Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: “Şüphesiz O şerefli bir Kur'an'dır. Korunmuş bir kitaptadır. O'na temizlenmiş olanlardan başkası dokunamaz.” kitaptadır. O'na temizlenmiş olanlardan başkası dokunamaz.”

Rasûlullah (sav) Yemen’de bulunan Amr b. Hazm’a yazdığı mektupta şöyle Rasûlullah (sav) Yemen’de bulunan Amr b. Hazm’a yazdığı mektupta şöyle buyurmuştur: “Kur’an’a temiz olandan başkası dokunamaz. “Cenab-ı Hakkın Vakıa buyurmuştur: “Kur’an’a temiz olandan başkası dokunamaz. “Cenab-ı Hakkın Vakıa suresinde “O’na temizlenmiş olanlardan başkası dokunamaz”. âyetiyle kastettiği suresinde “O’na temizlenmiş olanlardan başkası dokunamaz”. âyetiyle kastettiği “temizlik” vasfından kastın ne olduğu; bu vasıftan uzak kişilerin dokunamayacağı “temizlik” vasfından kastın ne olduğu; bu vasıftan uzak kişilerin dokunamayacağı şeyin elimizde bulunan mushaflar mı yoksa Kur’anın da içinde saklı bulunduğu şeyin elimizde bulunan mushaflar mı yoksa Kur’anın da içinde saklı bulunduğu gökyüzündeki kitap “Levh-i Mahfuz” mu olduğu; haber cümlesiyle ifade edilmiş bir gökyüzündeki kitap “Levh-i Mahfuz” mu olduğu; haber cümlesiyle ifade edilmiş bir ayete, emir anlamı yüklemenin caiz olup olmadığı âlimlerin düğümlendiği üç ayrı ayete, emir anlamı yüklemenin caiz olup olmadığı âlimlerin düğümlendiği üç ayrı nokta olmuştur. nokta olmuştur.

Tefsîr-u Taberî ve Tefsîr-u Kurtubî’de İbn Abbas'ın “korunmuş kitabı Tefsîr-u Taberî ve Tefsîr-u Kurtubî’de İbn Abbas'ın “korunmuş kitabı “gökyüzündeki kitap”, “temiz olanlar”ı da “melekler” olarak tefsir ettiği rivayet “gökyüzündeki kitap”, “temiz olanlar”ı da “melekler” olarak tefsir ettiği rivayet edilmiştir. edilmiştir.

Katade: “Cenab-ı Hakkın yanında bulunan kitaba sadece temiz olanlar dokunur. Katade: “Cenab-ı Hakkın yanında bulunan kitaba sadece temiz olanlar dokunur. Ama dünyadaki kitaba pis olan Mecusi de, münafık da dokunabilir.” yorumunu Ama dünyadaki kitaba pis olan Mecusi de, münafık da dokunabilir.” yorumunu yapmıştır“yapmıştır“

Ferra ise: “O'nun faydasını, bereketini, tadını ancak temiz olan, Kur'an'a inanan Ferra ise: “O'nun faydasını, bereketini, tadını ancak temiz olan, Kur'an'a inanan kişiler anlar”. demiştir[4kişiler anlar”. demiştir[4

Hüseyin b. Faddal buna: “O'nun tefsirini ve te’vilini (yorumunu) ancak Allah'ın Hüseyin b. Faddal buna: “O'nun tefsirini ve te’vilini (yorumunu) ancak Allah'ın şirkten ve nifaktan temizlediği kişiler bilirler” yorumunu eklemiştir. şirkten ve nifaktan temizlediği kişiler bilirler” yorumunu eklemiştir.

Diğer bir grup âlim de “korunmuş kitab” ı elimizde bulunan mushaflar, “temiz Diğer bir grup âlim de “korunmuş kitab” ı elimizde bulunan mushaflar, “temiz olanlar” ı da, “cünüplükten ve abdestsizlikten arınmış olanlar olarak” olanlar” ı da, “cünüplükten ve abdestsizlikten arınmış olanlar olarak” yorumlamışlardır yorumlamışlardır

Page 17: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

““Temizlik” kelimesinin şumûlü bağlamında aynı ihtilâfların zuhur ettiği İbn Temizlik” kelimesinin şumûlü bağlamında aynı ihtilâfların zuhur ettiği İbn Hazm’ın hadisi üzerinde buna ilâveten bir de sıhhat değerlendirmeleri Hazm’ın hadisi üzerinde buna ilâveten bir de sıhhat değerlendirmeleri yapılmıştır. Hadisin ravi ve metin kritiği şöyledir: “Zühri” yi, Ömer b. Abdulaziz yapılmıştır. Hadisin ravi ve metin kritiği şöyledir: “Zühri” yi, Ömer b. Abdulaziz zamanındaki âlimler güvenilir buldular. Yahya b. Muin ravilerden “Süleyman b. zamanındaki âlimler güvenilir buldular. Yahya b. Muin ravilerden “Süleyman b. Davud el-Havlani”nin, aleyhinde konuşmuştur. Abdurrahman b. Ebi Hatem Davud el-Havlani”nin, aleyhinde konuşmuştur. Abdurrahman b. Ebi Hatem babasının, Muhammed b. Ebu Hatem'de Ebu Zur’a'nın onun hakkında “bir zararı babasının, Muhammed b. Ebu Hatem'de Ebu Zur’a'nın onun hakkında “bir zararı yoktur” ifadesini kullandığını söylemişlerdir. Ahmed b. Hanbel ve diğerleri bu yoktur” ifadesini kullandığını söylemişlerdir. Ahmed b. Hanbel ve diğerleri bu zatın güvenilir olduğu görüşündedirler. Hadisin başka tarikten rivayetinde zatın güvenilir olduğu görüşündedirler. Hadisin başka tarikten rivayetinde Süleyman b. Erkam bulunmaktadır. Nesei, onun hadislerinin metruk olduğunu, Süleyman b. Erkam bulunmaktadır. Nesei, onun hadislerinin metruk olduğunu, kabul edilemeyeceğini söylemiştir. İbn Rüşd İbn Hazm’ın hadislerinin kabul edilemeyeceğini söylemiştir. İbn Rüşd İbn Hazm’ın hadislerinin “musahhah” (bazı harflerinin yerlerinin değiştirilmiş ) olması sebebiyle âlimler “musahhah” (bazı harflerinin yerlerinin değiştirilmiş ) olması sebebiyle âlimler arasında ihtilâfa sebep olduğunu söylemiştir. arasında ihtilâfa sebep olduğunu söylemiştir.

Müteahhirinden bir grup huffaz (hadis hafızları); hadisin her ikisi de zayıf Müteahhirinden bir grup huffaz (hadis hafızları); hadisin her ikisi de zayıf görülen iki ravi üzerinde dönüp dolaştığını, tercih edilen ravinin Süleyman b. görülen iki ravi üzerinde dönüp dolaştığını, tercih edilen ravinin Süleyman b. Erkam olarak takdim edildiğini, ancak onun da metruk rivayetleri sebebiyle Erkam olarak takdim edildiğini, ancak onun da metruk rivayetleri sebebiyle hadislerinin kabul edilemeyeceğini beyan etmişlerdir. Söz konusu mektubun hadislerinin kabul edilemeyeceğini beyan etmişlerdir. Söz konusu mektubun “Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz” ibaresinin bulunduğu bölümünü “Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz” ibaresinin bulunduğu bölümünü Hâkim tahric etmiştir. Mektubun isnadının sahih olduğu savunan Hâkim :” Bütün Hâkim tahric etmiştir. Mektubun isnadının sahih olduğu savunan Hâkim :” Bütün çabalarıma rağmen bu mektubu şerhsiz hiçbir yerde bulamadım, mektup bana çabalarıma rağmen bu mektubu şerhsiz hiçbir yerde bulamadım, mektup bana insanlar tarafından yapılan açıklamalarıyla metinle şerh birbirine karışmış olarak insanlar tarafından yapılan açıklamalarıyla metinle şerh birbirine karışmış olarak ulaştı.” diyerek “sahih”lik ifadesinde ciddi bir çelişki göstermiştir ulaştı.” diyerek “sahih”lik ifadesinde ciddi bir çelişki göstermiştir

Nasbu'r-Raye adlı eserde Ebu Davud'un bu mektubu “Merasil”inde “zikrettiği Nasbu'r-Raye adlı eserde Ebu Davud'un bu mektubu “Merasil”inde “zikrettiği kaydedilmektedir. Ancak Nasbur'r-Raye'nin haşiyesi Buğyetu'l-Elmai fi Tahrici’z-kaydedilmektedir. Ancak Nasbur'r-Raye'nin haşiyesi Buğyetu'l-Elmai fi Tahrici’z-Zeylâi Ebu Davud'un “Merasili”nde bu mektubun bulunmadığını haber Zeylâi Ebu Davud'un “Merasili”nde bu mektubun bulunmadığını haber vermektedir. “Ve yine mektubu Nesei'nin de tahric ettiği belirtilmesine rağmen vermektedir. “Ve yine mektubu Nesei'nin de tahric ettiği belirtilmesine rağmen Nesei’de sadece sadakalarla (zekâtla) ilgili izahlar bulunan bir mektup Nesei’de sadece sadakalarla (zekâtla) ilgili izahlar bulunan bir mektup bulunmakta “Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz” gibi bir ibare yer bulunmakta “Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz” gibi bir ibare yer almamaktadır. Dolayısıyla Hâkim'le Nesei'nin rivayetleri farklılık arz etmektedir. almamaktadır. Dolayısıyla Hâkim'le Nesei'nin rivayetleri farklılık arz etmektedir. Ahmed b. Hanbel ise mektubun diğer kısımlarının değil sadece sadakalarla Ahmed b. Hanbel ise mektubun diğer kısımlarının değil sadece sadakalarla (zekâtla) ilgili bölümün sahih olduğuna dikkat çekmiştir. (zekâtla) ilgili bölümün sahih olduğuna dikkat çekmiştir.

Page 18: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

A) HANEFİ MEZHEBİA) HANEFİ MEZHEBİ Hanefi mezhebinde cünüp, hayızlı ve abdestsizin mushafa dokunması haramdır. Hanefi mezhebinde cünüp, hayızlı ve abdestsizin mushafa dokunması haramdır.

Mushaftan tamamen ayrı, ona yapışık, bağlı veya dikili olmayan kılıfı ile tutmaya Mushaftan tamamen ayrı, ona yapışık, bağlı veya dikili olmayan kılıfı ile tutmaya izin verilmiştir. Bu kişilerin üzerinde tam bir ayet yazılı olan kâğıda, paraya veya izin verilmiştir. Bu kişilerin üzerinde tam bir ayet yazılı olan kâğıda, paraya veya levhaya dokunması da haram kabul edilmiştir. Mushafı kılıfı, paraları da kesesi ile levhaya dokunması da haram kabul edilmiştir. Mushafı kılıfı, paraları da kesesi ile tutabilirler denmektedir. tutabilirler denmektedir.

““Kâfi” yazarı, kabın bitişik veya ayrı olmasını zikretmeyip sadece kılıfı ile Kâfi” yazarı, kabın bitişik veya ayrı olmasını zikretmeyip sadece kılıfı ile tutabilir demiştir. “Buna göre herhangi bir şarta bağlı kılınmaksızın Kur’an’ın cildine tutabilir demiştir. “Buna göre herhangi bir şarta bağlı kılınmaksızın Kur’an’ın cildine dokunmak caiz olmaktadır. Mushafı elbisenin kolu ile tutmayla ilgili olarak iki ayrı dokunmak caiz olmaktadır. Mushafı elbisenin kolu ile tutmayla ilgili olarak iki ayrı görüş zikredilir: görüş zikredilir:

““Hidaye” yazarı Merginani mushafa yen (elbisenin kol ağzı) ile dokunmanın Hidaye” yazarı Merginani mushafa yen (elbisenin kol ağzı) ile dokunmanın mekruh olduğunu, sahih olan görüşün de bu olduğunu savunurken, Mevsılî, “el-mekruh olduğunu, sahih olan görüşün de bu olduğunu savunurken, Mevsılî, “el-İhtiyar” adlı kitabında bunun bir sakınca arz etmediğini belirtmiştir. Müçtehitlerin İhtiyar” adlı kitabında bunun bir sakınca arz etmediğini belirtmiştir. Müçtehitlerin çoğu da bu görüştedir. çoğu da bu görüştedir.

““Kişinin üzerinde bulunan ve onunla birlikte hareket eden her kumaş parçasının Kişinin üzerinde bulunan ve onunla birlikte hareket eden her kumaş parçasının elbisenin kolu hükmünde olduğu da beyan edilmektedir. elbisenin kolu hükmünde olduğu da beyan edilmektedir.

Ebu Hanife'den cünübün elini yıkadığı takdirde Kur'an'a dokunmasının caiz Ebu Hanife'den cünübün elini yıkadığı takdirde Kur'an'a dokunmasının caiz olduğu görüşü rivayet edilmiştir. Sahih olan ise cünüplükten tamamen olduğu görüşü rivayet edilmiştir. Sahih olan ise cünüplükten tamamen temizlenmeden Kur’an’a dokunmanın haram olmasıdır. temizlenmeden Kur’an’a dokunmanın haram olmasıdır.

İmam Ebu Yusuf'a göre cünüp, hayızlı ve abdestsiz kişilerin Kur'an'ı İmam Ebu Yusuf'a göre cünüp, hayızlı ve abdestsiz kişilerin Kur'an'ı yazmalarında bir sakınca yoktur. Ebu Yusuf'un; “Kur'an'ı yazmalarında bir sakınca yazmalarında bir sakınca yoktur. Ebu Yusuf'un; “Kur'an'ı yazmalarında bir sakınca yoktur” sözünü Hanefi âlimlerinin açıklamaları farklı boyutlarda olmuştur. Bir grup: yoktur” sözünü Hanefi âlimlerinin açıklamaları farklı boyutlarda olmuştur. Bir grup: “Kur’an yazılırken el ile levha arasına bir engel konur ve elin levhayla teması “Kur’an yazılırken el ile levha arasına bir engel konur ve elin levhayla teması engellenebilirse Kur'an'ın yazıya dökülmesinde bir mahzur olmaz, fakat böyle bir engellenebilirse Kur'an'ın yazıya dökülmesinde bir mahzur olmaz, fakat böyle bir engel bulunmadan yazmak caiz değildir” .derken diğerleri de; “mekruh olan yazıya engel bulunmadan yazmak caiz değildir” .derken diğerleri de; “mekruh olan yazıya dokunmaktır, yazısız bölüme dokunabilir” .demişlerdir.dokunmaktır, yazısız bölüme dokunabilir” .demişlerdir.

Page 19: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

İmam Muhammed ise; yazmamalarının daha güzel olacağını İmam Muhammed ise; yazmamalarının daha güzel olacağını söylemiştir. söylemiştir.

““Kur'an'ın tercümesi ve tefsirine dokunma hakkında Hanefi Kur'an'ın tercümesi ve tefsirine dokunma hakkında Hanefi kitaplarında haramlığı “-mekruhluğu ve cevazına yönelik üç ayrı kitaplarında haramlığı “-mekruhluğu ve cevazına yönelik üç ayrı görüşe rastlanmaktadır. Ebu Hanife’nin fetvası ve esah (daha doğru görüşe rastlanmaktadır. Ebu Hanife’nin fetvası ve esah (daha doğru kabul edilen) görüş, Kur’an’ın tercüme ve tefsirine dokunmanın caiz kabul edilen) görüş, Kur’an’ın tercüme ve tefsirine dokunmanın caiz olmasıdır. olmasıdır.

Kur’an’ın tercüme ve tefsirine dokunma konusunda oluşan ihtilâf Kur’an’ın tercüme ve tefsirine dokunma konusunda oluşan ihtilâf hadis ve fıkıh kitapları için de söz konusu edilmiştir. İmameyn bu tür hadis ve fıkıh kitapları için de söz konusu edilmiştir. İmameyn bu tür kitaplara dokunmanın mekruh olduğunu savunurken, İmam Ebu kitaplara dokunmanın mekruh olduğunu savunurken, İmam Ebu Hanife cevazına yönelik fetva vermiştir. Burada da esah olan görüş Hanife cevazına yönelik fetva vermiştir. Burada da esah olan görüş Ebu Hanife’nin görüşüdür. Ebu Hanife’nin görüşüdür.

Tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarına çıplak elle dokunmanın mekruh Tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarına çıplak elle dokunmanın mekruh olduğunu söyleyenler elbisenin kolu ile dokunmaya izin vermişlerdir. olduğunu söyleyenler elbisenin kolu ile dokunmaya izin vermişlerdir.

Ebu Yusuf, kâfirin de Kur'an'a dokunmasının haram olduğunu Ebu Yusuf, kâfirin de Kur'an'a dokunmasının haram olduğunu söylerken, İmam Muhammed guslettiği takdirde dokunabileceğini söylerken, İmam Muhammed guslettiği takdirde dokunabileceğini belirtmiştir. belirtmiştir.

Çocuklara Kur'an-ı Kerimi veya üzerinde Kur'an yazılı bir levhayı Çocuklara Kur'an-ı Kerimi veya üzerinde Kur'an yazılı bir levhayı vermek mahzurlu görülmemiştir. vermek mahzurlu görülmemiştir.

Mushafın yangın, sel gibi bir afette zayi olması tehlikesi karşısında Mushafın yangın, sel gibi bir afette zayi olması tehlikesi karşısında yahut kâfirlerin İslâm memleketini işgal etmesi halinde ya da pis yere yahut kâfirlerin İslâm memleketini işgal etmesi halinde ya da pis yere atılmış olan bir mushafı kurtarmak niyetiyle abdestsizin, hatta atılmış olan bir mushafı kurtarmak niyetiyle abdestsizin, hatta cünübün onu taşıması vacibdir. Mushafın saygınlığı bunu gerektirir, cünübün onu taşıması vacibdir. Mushafın saygınlığı bunu gerektirir, denilmektedir. “ denilmektedir. “

Page 20: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Hanefi Mezhebinin Delilleri:Hanefi Mezhebinin Delilleri: Hanefi âlimleri bölüm girişinde hakkındaki ihtilâflardan bahsedilen Hanefi âlimleri bölüm girişinde hakkındaki ihtilâflardan bahsedilen

Vakıa Sûresinin 77–78 ve 79. ayetleri olan “O şerefli Şüphesiz bir Vakıa Sûresinin 77–78 ve 79. ayetleri olan “O şerefli Şüphesiz bir Kur'an'dır. Korunmuş bir kitaptadır. O'na arınmış olanlardan başkası Kur'an'dır. Korunmuş bir kitaptadır. O'na arınmış olanlardan başkası dokunamaz.” kelâm-ı ilahisini delil almışlardır. Onlara göre “O'na arınmış dokunamaz.” kelâm-ı ilahisini delil almışlardır. Onlara göre “O'na arınmış olanlardan başkası dokunamaz” ayetinde Cenab-ı Hakkın (olanlardan başkası dokunamaz” ayetinde Cenab-ı Hakkın (هه) zamiri O'na ) zamiri O'na ifadesi ile kastettiği şey ya “Levh-i Mahfuz” ya da elimizde bulunan ifadesi ile kastettiği şey ya “Levh-i Mahfuz” ya da elimizde bulunan mushaflardır. Fakat her ne şekilde olursa olsun sonuç aynıdır; mushaflardır. Fakat her ne şekilde olursa olsun sonuç aynıdır; mü'minlerden istenen Kur'an'a abdestsiz dokunmamalarıdır. Çünkü ayet-i mü'minlerden istenen Kur'an'a abdestsiz dokunmamalarıdır. Çünkü ayet-i kerime Kur'an'ı övmek için nazil olmuştur. Kur'an yücedir ve temiz kerime Kur'an'ı övmek için nazil olmuştur. Kur'an yücedir ve temiz olmayanlardan korunmuştur. Bundan Kur'an'a saygı göstermenin olmayanlardan korunmuştur. Bundan Kur'an'a saygı göstermenin vücûbiyyeti ve korunmasının gerekliliği anlaşılır. Kur'an'a abdestsiz vücûbiyyeti ve korunmasının gerekliliği anlaşılır. Kur'an'a abdestsiz dokunmak ta'zim sayılmaz ve temiz olmayanın dokunmasından da onu dokunmak ta'zim sayılmaz ve temiz olmayanın dokunmasından da onu korumak gerekir. “Velhasıl bu ayeti kerime kendisiyle nehiy (yasaklama) korumak gerekir. “Velhasıl bu ayeti kerime kendisiyle nehiy (yasaklama) murad edilmiş haberdir. murad edilmiş haberdir.

Amr b. Hazm’ın “Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz” hadisi Amr b. Hazm’ın “Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz” hadisi Hanefilerin ayete bu yorumla yaklaşmalarında önemli bir etken olmuştur. Hanefilerin ayete bu yorumla yaklaşmalarında önemli bir etken olmuştur. Hanefi âlimleri bir ayet ve hadisten oluşan nakli delillerini sıraladıktan Hanefi âlimleri bir ayet ve hadisten oluşan nakli delillerini sıraladıktan sonra Kur’an’ı elbise ile tutmanın mekruhluğuna dair verilen fetvayı şu sonra Kur’an’ı elbise ile tutmanın mekruhluğuna dair verilen fetvayı şu akli delile dayandırarak açıklarlar: Kişinin Kur'an'a dokunmasının hükmü akli delile dayandırarak açıklarlar: Kişinin Kur'an'a dokunmasının hükmü ne ise üzerinde bulunan ve onunla birlikte hareket eden şeylerin hükmü ne ise üzerinde bulunan ve onunla birlikte hareket eden şeylerin hükmü de aynı olmalıdır. Çünkü elbise sahibine tabidir. Tabi olana ise ayrıca de aynı olmalıdır. Çünkü elbise sahibine tabidir. Tabi olana ise ayrıca hüküm verilmez. hüküm verilmez.

Page 21: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Bu izahlardan sonra ister istemez akla gelen bir soru vardır. “Tabi Bu izahlardan sonra ister istemez akla gelen bir soru vardır. “Tabi olanın hükmü farklı verilmiyorsa Kur'an'a el ile dokunmak haram kabul olanın hükmü farklı verilmiyorsa Kur'an'a el ile dokunmak haram kabul edilirken niçin yen ile dokunmanın hükmü mekruhtur? “Bu soruya edilirken niçin yen ile dokunmanın hükmü mekruhtur? “Bu soruya maalesef Hanefi kitaplarında açık ve net bir cevap bulunamamaktadır. maalesef Hanefi kitaplarında açık ve net bir cevap bulunamamaktadır. Fakat bilinen bir gerçek var ki; Hanefi kitaplarında kayıtsız olarak Fakat bilinen bir gerçek var ki; Hanefi kitaplarında kayıtsız olarak zikredilen mekruhluk ifadesi harama yakınlığı gösterir. Yani bu meselenin zikredilen mekruhluk ifadesi harama yakınlığı gösterir. Yani bu meselenin hükmü “mekruhtur” denildiğinde onun hükmünün tahrimen mekruh hükmü “mekruhtur” denildiğinde onun hükmünün tahrimen mekruh olduğu anlaşılır. Şayet tenzihen mekruh ise bu açık bir şekilde belirtilir. Bu olduğu anlaşılır. Şayet tenzihen mekruh ise bu açık bir şekilde belirtilir. Bu konudaki hükmün haram değil de “mekruh” ifadesiyle ortaya konmuş konudaki hükmün haram değil de “mekruh” ifadesiyle ortaya konmuş olması muhtemelen delilin kuvvetli olmamasından kaynaklanmaktadır. olması muhtemelen delilin kuvvetli olmamasından kaynaklanmaktadır. Kur'an'a yen ile dokunmanın caiz olduğunu söyleyenler yenin, yani Kur'an'a yen ile dokunmanın caiz olduğunu söyleyenler yenin, yani elbisenin kolunun bir engel teşkil ettiğini, yasaklanan “mess” (dokunma) elbisenin kolunun bir engel teşkil ettiğini, yasaklanan “mess” (dokunma) olayına mani olduğunu söylemişlerdir. olayına mani olduğunu söylemişlerdir.

Bunun gibi Kur'an'a yapışık dahi olsa cildinin kişi ile Kur'an arasında Bunun gibi Kur'an'a yapışık dahi olsa cildinin kişi ile Kur'an arasında engel oluşturması sebebi ile ciltli Kur'an'lara da dokunmanın caiz engel oluşturması sebebi ile ciltli Kur'an'lara da dokunmanın caiz olduğunu belirtmişlerdir. olduğunu belirtmişlerdir.

Fıkıh, tefsir, hadis kitaplarına dokunmayı mekruh kabul edenler; bu Fıkıh, tefsir, hadis kitaplarına dokunmayı mekruh kabul edenler; bu kitaplarda ayet bulunacağını, dolayısıyla kitaba dokunanın ayete kitaplarda ayet bulunacağını, dolayısıyla kitaba dokunanın ayete dokunmuş sayılacağını belirtmişlerdir. Fakat bu tür İslâmî ilimleri ihtiva dokunmuş sayılacağını belirtmişlerdir. Fakat bu tür İslâmî ilimleri ihtiva eden kitaplara dokunmaya duyulan şiddetli ihtiyaç ve bu kitapların eden kitaplara dokunmaya duyulan şiddetli ihtiyaç ve bu kitapların Kur’an-ı Kerim gibi ezbere okunabilir bir özellikte olmaması onlara zaruret Kur’an-ı Kerim gibi ezbere okunabilir bir özellikte olmaması onlara zaruret icabı yen ile dokunulmasını caiz hale getirmiştir. İçinde ayet yazılı icabı yen ile dokunulmasını caiz hale getirmiştir. İçinde ayet yazılı kitaplara dokunmayı şartsız olarak caiz gören Ebu Hanife kitapların içinde kitaplara dokunmayı şartsız olarak caiz gören Ebu Hanife kitapların içinde bulunan ayetlerin o -kitaba ait olduklarını ve bu tür kitaplara da Kur'an bulunan ayetlerin o -kitaba ait olduklarını ve bu tür kitaplara da Kur'an denmediğini, yasak olanın ise Kur'an'a dokunmak olduğunu belirtmiştir. denmediğini, yasak olanın ise Kur'an'a dokunmak olduğunu belirtmiştir. Bu görüşe göre içinde ne kadar çok ayet bulunursa bulunsun Kur’an Bu görüşe göre içinde ne kadar çok ayet bulunursa bulunsun Kur’an ismini taşımayan her kitaba dokunulabilir. “ ismini taşımayan her kitaba dokunulabilir. “

Page 22: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

B) ŞAFİİ MEZHEBİB) ŞAFİİ MEZHEBİ

Şafiiler; cünüp hayızlı ve abdestsizin Kur'an'ı Şafiiler; cünüp hayızlı ve abdestsizin Kur'an'ı Kerim'e dokunmasının haram olduğu Kerim'e dokunmasının haram olduğu görüşündedirler. Kur'an'ı Kerim'in yazısız görüşündedirler. Kur'an'ı Kerim'in yazısız yapraklarına, kendisine bitişik kılıfına, hatta yapraklarına, kendisine bitişik kılıfına, hatta kendisinden ayrı fakat onun için hazırlanmış ve kendisinden ayrı fakat onun için hazırlanmış ve içinde Kur'an bulunan çanta ve sandığa dahi içinde Kur'an bulunan çanta ve sandığa dahi dokunulması haramdır. Bu çanta ve sandık Kur'an’ın dokunulması haramdır. Bu çanta ve sandık Kur'an’ın haricinde şeyler de konma düşüncesiyle haricinde şeyler de konma düşüncesiyle hazırlanmışsa o zaman dokunulabilir. hazırlanmışsa o zaman dokunulabilir.

Kur'an öğretmek için yazılmış olan kitaplara, Kur'an öğretmek için yazılmış olan kitaplara, içinde bir ayetin anlamlı bir bölümü bulunuyorsa içinde bir ayetin anlamlı bir bölümü bulunuyorsa dokunmak haramdır. Üzerinde bir ayet ya da sûre dokunmak haramdır. Üzerinde bir ayet ya da sûre yazılı paralara dokunmak caizdir. Kur'an ve ondan yazılı paralara dokunmak caizdir. Kur'an ve ondan başka bir kitap bir cilt altında toplansalar, cildin her başka bir kitap bir cilt altında toplansalar, cildin her iki tarafına da dokunmak haram olur. iki tarafına da dokunmak haram olur.

Page 23: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Şafii Mezhebinin DelilleriŞafii Mezhebinin Delilleri

Şafiiler bu konuda rivayet edilen Amr b. Hazm’ın: Şafiiler bu konuda rivayet edilen Amr b. Hazm’ın: “Kur'an'a temiz olanlardan başkası dokunamaz”. “Kur'an'a temiz olanlardan başkası dokunamaz”. hadisini sahih kabul ettiklerini beyan etmişler ve hadisini sahih kabul ettiklerini beyan etmişler ve onunla amel etmişlerdir. İçinde Kur'an bulunan onunla amel etmişlerdir. İçinde Kur'an bulunan Kur'an için hazırlanmış sandık veya bohçaya Kur'an için hazırlanmış sandık veya bohçaya dokunmak ise Kur’an için hazırlanmış şeylerin onun dokunmak ise Kur’an için hazırlanmış şeylerin onun cildi yerine geçeceği düşüncesinden yola çıkılarak cildi yerine geçeceği düşüncesinden yola çıkılarak haram kılınmıştır. haram kılınmıştır.

Üzerinde sûre veya ayet yazılı paralara Üzerinde sûre veya ayet yazılı paralara dokunmanın caiz olmasının sebebi; bunlar ders ya dokunmanın caiz olmasının sebebi; bunlar ders ya da ezber için paranın üzerine yazılmamıştır, bu da ezber için paranın üzerine yazılmamıştır, bu nedenle Kur'an hükmü para üzerinde cereyan etmez nedenle Kur'an hükmü para üzerinde cereyan etmez şeklinde açıklanmıştır. “şeklinde açıklanmıştır. “

Page 24: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

C) MALİKİ MEZHEBİC) MALİKİ MEZHEBİ Malikîler diğer meşhur üç mezhepten farklı olarak Malikîler diğer meşhur üç mezhepten farklı olarak

öğrenci, öğretmen ya da Kur’an’ı yerine kaldırma ihtiyacı öğrenci, öğretmen ya da Kur’an’ı yerine kaldırma ihtiyacı duyan hayızlı ve abdestsiz kişilerin Kur’an’a dokunmasına duyan hayızlı ve abdestsiz kişilerin Kur’an’a dokunmasına izin vermişlerdir. izin vermişlerdir.

Onlara göre Kur'an'dan bir ayete bakmaya ihtiyaç duyan Onlara göre Kur'an'dan bir ayete bakmaya ihtiyaç duyan kimse de talebe hükmündedir. Hayızlı veya abdestsiz kimse de talebe hükmündedir. Hayızlı veya abdestsiz olanlar eğitim için ellerinde bulundurdukları levhaya olanlar eğitim için ellerinde bulundurdukları levhaya (kitaba) dokunabilirler. Öğretmen talebelerin levhalarına, (kitaba) dokunabilirler. Öğretmen talebelerin levhalarına, öğrenci ise sadece kendi levhasına dokunabilir. öğrenci ise sadece kendi levhasına dokunabilir.

Malikî âlimlerinden Acc öğrenci ve öğretmen konumunda Malikî âlimlerinden Acc öğrenci ve öğretmen konumunda bulunan hayızlı kadında cünüplük de bulunursa, bulunan hayızlı kadında cünüplük de bulunursa, cünüplükten temizlenmeden Kur'an'a dokunması caiz cünüplükten temizlenmeden Kur'an'a dokunması caiz değildir demiştir. değildir demiştir.

Ali el-Adevi ise, hayızlının cünüp olup olmadığı önemli Ali el-Adevi ise, hayızlının cünüp olup olmadığı önemli değildir diyerek verilen fetvayı genellemiş ve her durumda değildir diyerek verilen fetvayı genellemiş ve her durumda dokunmanın caiz olduğunu belirtmiştir. dokunmanın caiz olduğunu belirtmiştir.

Çocukların Kur'an'a dokunmak için abdestli olmaları farz Çocukların Kur'an'a dokunmak için abdestli olmaları farz değildir. “değildir. “

Page 25: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Malikî Mezhebinin DelilleriMalikî Mezhebinin Delilleri

Malikîler cünübün, talebe ve hoca konumunda Malikîler cünübün, talebe ve hoca konumunda bulunmayan hayızlı ve abdestsizin Kur’an’a dokunmasını bulunmayan hayızlı ve abdestsizin Kur’an’a dokunmasını Cenab-ı Hakkın “O'na temiz olanlardan başkası Cenab-ı Hakkın “O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz” kavli şerifi sebebiyle haram görmüşlerdir. dokunamaz” kavli şerifi sebebiyle haram görmüşlerdir. Talebe, hoca ve Kur'an'ı yerine kaldırmak isteyen hayızlı Talebe, hoca ve Kur'an'ı yerine kaldırmak isteyen hayızlı ve abdestsiz hakkında sağlanan kolaylık İmam Malik'in ve abdestsiz hakkında sağlanan kolaylık İmam Malik'in Kur'an okuma mevzuunda olduğu gibi istihsânı esas Kur'an okuma mevzuunda olduğu gibi istihsânı esas alması sebebiyledir. Yani zorluğu gidermek için şer’i bir alması sebebiyledir. Yani zorluğu gidermek için şer’i bir müsaadeye bağlı kalarak ihtiyaca uygun olan tercih müsaadeye bağlı kalarak ihtiyaca uygun olan tercih edilmiştir. edilmiştir.

Bu şer’i müsaade cünüp için geçerli değildir. Çünkü Bu şer’i müsaade cünüp için geçerli değildir. Çünkü cünüplüğü gidermek kişinin kendi elindedir. Belki cünüplüğü gidermek kişinin kendi elindedir. Belki abdestsizliği gidermek de insanın elindedir, ama abdestsizliği gidermek de insanın elindedir, ama abdestsizlik hali cünüplük gibi değildir, sık sık abdestsizlik hali cünüplük gibi değildir, sık sık tekrarlandığı için, her defasında abdest almakta zorluk tekrarlandığı için, her defasında abdest almakta zorluk vardır. “vardır. “

Page 26: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

D) HANBELİ MEZHEBİD) HANBELİ MEZHEBİ

Hanbeli mezhebinde cünüp, hayızlı Hanbeli mezhebinde cünüp, hayızlı ve abdestsizin Kur'an'a engelsiz ve abdestsizin Kur'an'a engelsiz dokunmaları haramdır. Kılıfı ile birlikte dokunmaları haramdır. Kılıfı ile birlikte ya da eşya içerisinde taşımalarına izin ya da eşya içerisinde taşımalarına izin verilmiştir. Tefsir, fıkıh kitapları gibi verilmiştir. Tefsir, fıkıh kitapları gibi içinde ayet bulunan kitaplara ve içinde ayet bulunan kitaplara ve mektuplaşmalarda yazılan ayetlere mektuplaşmalarda yazılan ayetlere dokunmak caizdir. Kâğıda dokunmak caizdir. Kâğıda dokunmadan Kur'an'ın yazılmasında da dokunmadan Kur'an'ın yazılmasında da sakınca yoktur. sakınca yoktur.

Page 27: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

Hanbelî Mezhebinin DelilleriHanbelî Mezhebinin DelilleriCenab-ı Hakkın; “O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.” kavli şerifi ve Amr Cenab-ı Hakkın; “O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.” kavli şerifi ve Amr

b. Hazm’ın “Kur'an'a ancak temiz olan dokunur.” hadisi Hanbelilerin bu konudaki b. Hazm’ın “Kur'an'a ancak temiz olan dokunur.” hadisi Hanbelilerin bu konudaki delilleri olmuştur. delilleri olmuştur.

İçinde ayet bulunan kitap ve mektuplara dokunmanın cevazı hususunda Hz. İçinde ayet bulunan kitap ve mektuplara dokunmanın cevazı hususunda Hz. Peygamber'in Kayser'e gönderdiği içinde ayet bulunan mektup esas alınmıştır. Bir Peygamber'in Kayser'e gönderdiği içinde ayet bulunan mektup esas alınmıştır. Bir gayr-i müslimin oradaki ayetlere dokunması caiz ise herkesin dokunması caizdir. gayr-i müslimin oradaki ayetlere dokunması caiz ise herkesin dokunması caizdir. Ayrıca bu kitaplara mushaf denmez ve içinde ayet var diye mushafın haramlığı Ayrıca bu kitaplara mushaf denmez ve içinde ayet var diye mushafın haramlığı bunlar üzerinde tahakkuk etmez. bunlar üzerinde tahakkuk etmez.

Bir engelle Kur'an'a dokunmanın caiz olması aradaki engelin yasaklanan “mess” Bir engelle Kur'an'a dokunmanın caiz olması aradaki engelin yasaklanan “mess” yani dokunma olayına mani olması sebebiyledir. Bir Hanbeli kitabı olan ve metin yani dokunma olayına mani olması sebebiyledir. Bir Hanbeli kitabı olan ve metin bölümünde yukarıda zikredilen görüşler bulunan el-Muğni'nin haşiyesinde ise adeta bölümünde yukarıda zikredilen görüşler bulunan el-Muğni'nin haşiyesinde ise adeta metne reddiye tarzında şu ibareler yer almaktadır: metne reddiye tarzında şu ibareler yer almaktadır:

““O'na temiz olandan başkası dokunamaz.” ayeti ile delil getirmekte şüpheli bir O'na temiz olandan başkası dokunamaz.” ayeti ile delil getirmekte şüpheli bir durum vardır. Çünkü ayetteki “kitap” saklı olarak vasıflanmıştır. O da Kur’an’ın durum vardır. Çünkü ayetteki “kitap” saklı olarak vasıflanmıştır. O da Kur’an’ın indirildiği “Levh-i mahfuz”dur. Temiz olanlar da meleklerdir. Cenab-ı Hakkın indirildiği “Levh-i mahfuz”dur. Temiz olanlar da meleklerdir. Cenab-ı Hakkın “Güvenilir kâtiplerin elleriyle yazılıp tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış “Güvenilir kâtiplerin elleriyle yazılıp tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde yazılmış bu âyetler bir hatırlatma ve öğüttür.” “ve “Hakikatte mukaddes sahifelerde yazılmış bu âyetler bir hatırlatma ve öğüttür.” “ve “Hakikatte onların yalanladıkları aslı Levh-i Mahfuzda bulunan şerefli bir Kur'an'dır.” “kavli onların yalanladıkları aslı Levh-i Mahfuzda bulunan şerefli bir Kur'an'dır.” “kavli şerifleri de bu kabildendir. şerifleri de bu kabildendir.

Amr b. Hazm'ın hadisi ise, üzerinde hadis âlimlerinin büyük ihtilâfları bulunan Amr b. Hazm'ın hadisi ise, üzerinde hadis âlimlerinin büyük ihtilâfları bulunan bir hadistir. Hadis sahih bile olsa ibarede “temiz” kelimesi yer almaktadır. Temiz bir hadistir. Hadis sahih bile olsa ibarede “temiz” kelimesi yer almaktadır. Temiz olanlar ise Cenab-ı Hakkın “Ey iman edenler ancak müşrikler pistir.” kavli şerifinde olanlar ise Cenab-ı Hakkın “Ey iman edenler ancak müşrikler pistir.” kavli şerifinde olduğu gibi şirk pisliğinden temiz olanlardır denerek mezhebin görüşü ciddi bir olduğu gibi şirk pisliğinden temiz olanlardır denerek mezhebin görüşü ciddi bir biçimde tenkit edilmiştir. biçimde tenkit edilmiştir.

Page 28: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

E) ZAHİRİ MEZHEBİE) ZAHİRİ MEZHEBİ Zahiri mezhebinde cünüp, hayızlı ve abdestsizin Kur'an'a dokunmaları câizdir. Zahiri mezhebinde cünüp, hayızlı ve abdestsizin Kur'an'a dokunmaları câizdir. Zahiri Mezhebinin DelilleriZahiri Mezhebinin DelilleriZâhirî âlimleri abdestsizlik halinde bulunanlar için Kur'an'a dokunma yasağı getirenlerin delillerinin Zâhirî âlimleri abdestsizlik halinde bulunanlar için Kur'an'a dokunma yasağı getirenlerin delillerinin

sahih olmadığını ileri sürmüş ve onlara karşı kendi görüşlerini el-Muhallâ adlı eserde şöyle ortaya sahih olmadığını ileri sürmüş ve onlara karşı kendi görüşlerini el-Muhallâ adlı eserde şöyle ortaya koymuştur: koymuştur:

Peygamber (sav), dokunacağını yakînen bildiği halde Hristiyan olan Herakliyus’a içinde: Peygamber (sav), dokunacağını yakînen bildiği halde Hristiyan olan Herakliyus’a içinde: “Bismillâhirrahmanirrahim. Ey Kitap ehli! Hepiniz bizimle sizin aranızda müsâvi bir kelimeye gelin. “Bismillâhirrahmanirrahim. Ey Kitap ehli! Hepiniz bizimle sizin aranızda müsâvi bir kelimeye gelin. Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbir şeyi ortak tutmayalım. Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbir şeyi ortak tutmayalım. Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabb'ler edinmeyelim” ayeti bulunan bir mektup göndermiştir. Rabb'ler edinmeyelim” ayeti bulunan bir mektup göndermiştir.

Peygamberimizin (sav) mektuba yazdığı sadece bir ayettir denilecek olursa, deriz ki; evet Rasûlullah Peygamberimizin (sav) mektuba yazdığı sadece bir ayettir denilecek olursa, deriz ki; evet Rasûlullah (sav) sadece bir ayet yazmıştır, fakat bundan fazlasını da yasaklamamıştır. Sonra sizler kıyas ehli (sav) sadece bir ayet yazmıştır, fakat bundan fazlasını da yasaklamamıştır. Sonra sizler kıyas ehli kimselersiniz. Niçin bir ayeti ondan daha çoğu ile kıyaslamıyorsunuz? kimselersiniz. Niçin bir ayeti ondan daha çoğu ile kıyaslamıyorsunuz?

Şayet delil olarak, “Peygamber (sav), Kur'an ile düşman topraklarına gitmeyi düşmanın eline geçme Şayet delil olarak, “Peygamber (sav), Kur'an ile düşman topraklarına gitmeyi düşmanın eline geçme korkusu ile yasaklamıştı” hadisini zikredecek olurlarsa, bu kendisine uyulması gereken bir gerçektir korkusu ile yasaklamıştı” hadisini zikredecek olurlarsa, bu kendisine uyulması gereken bir gerçektir deriz. Hadiste kâfir veya cünüp Kur'an'a dokunmasın şeklinde bir ifade yer almamaktadır. İstenilen O'nun deriz. Hadiste kâfir veya cünüp Kur'an'a dokunmasın şeklinde bir ifade yer almamaktadır. İstenilen O'nun ehli harbin, yani düşmanın eline geçmemesidir. ehli harbin, yani düşmanın eline geçmemesidir.

Cenab-ı Hakkın “O korunmuş kitaptadır. O'na temiz olandan başkası dokunamaz”, ayetini zikredecek Cenab-ı Hakkın “O korunmuş kitaptadır. O'na temiz olandan başkası dokunamaz”, ayetini zikredecek olurlarsa, bu ayette onlar için bir delil olmadığını söyleriz. Çünkü içinde emir değil sadece haber vardır. olurlarsa, bu ayette onlar için bir delil olmadığını söyleriz. Çünkü içinde emir değil sadece haber vardır. Açık bir nass ve yakînen bilinen bir icma bulunmadıkça haber lâfzına emir anlamı vermek caiz değildir. Açık bir nass ve yakînen bilinen bir icma bulunmadıkça haber lâfzına emir anlamı vermek caiz değildir. Allah-u Azimuşşân (c.c); temiz olmayanların Kur'an'a dokunamayacağını haber vermiştir ve şüphesiz Allah-u Azimuşşân (c.c); temiz olmayanların Kur'an'a dokunamayacağını haber vermiştir ve şüphesiz O'nun söylediği doğrudur, gerçektir. Bizler mushafa temiz olanın da, olmayanın da dokunduğunu O'nun söylediği doğrudur, gerçektir. Bizler mushafa temiz olanın da, olmayanın da dokunduğunu görüyorsak anlarız ki Allah Azze ve Celle orada mushafı değil başka bir kitabı kastetmiştir. görüyorsak anlarız ki Allah Azze ve Celle orada mushafı değil başka bir kitabı kastetmiştir.

Muhammed b. Said, bize Said b. Cübeyr'in : “O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz' ayetiyle Muhammed b. Said, bize Said b. Cübeyr'in : “O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz' ayetiyle kastedilenin gökteki melekler olduğunu söylediğini haber vermiştir. kastedilenin gökteki melekler olduğunu söylediğini haber vermiştir.

Alkame'den nakledilmiştir: Süleyman b. Farisi'ye gitmiştik. Tuvaletten çıkıp yanımıza geldi. Biz; Ya Alkame'den nakledilmiştir: Süleyman b. Farisi'ye gitmiştik. Tuvaletten çıkıp yanımıza geldi. Biz; Ya Eba Abdillah, abdest alsan da bize şu sûreyi okusan dedik. Süleyman bize: “O saklı bir kitaptadır. O'na Eba Abdillah, abdest alsan da bize şu sûreyi okusan dedik. Süleyman bize: “O saklı bir kitaptadır. O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz” ayetini okudu ve âyette zikredilenin semada bulunan kitap temiz olanlardan başkası dokunamaz” ayetini okudu ve âyette zikredilenin semada bulunan kitap olduğunu ve O'na meleklerden başkasının dokunamayacağını söyledi. İbrahim en-Nehaî'nin bildirdiğine olduğunu ve O'na meleklerden başkasının dokunamayacağını söyledi. İbrahim en-Nehaî'nin bildirdiğine göre, Alkame b. Kays bir mushaf edinmek istediği zaman bir Hristiyan'dan kendisine bir nüsha Kur'an göre, Alkame b. Kays bir mushaf edinmek istediği zaman bir Hristiyan'dan kendisine bir nüsha Kur'an yazmasını isterdi.”yazmasını isterdi.”

Page 29: KUR’ÂN’A ABDESTSİZ DOKUNULUR MU?

SONUÇSONUÇEşyada aslolan ibahadır ilkesi gereğince Kitap ve Sünnette sahih Eşyada aslolan ibahadır ilkesi gereğince Kitap ve Sünnette sahih

ve açık bir delil bulunmadığı zaman o şeyle ilgili hüküm, mubah ve açık bir delil bulunmadığı zaman o şeyle ilgili hüküm, mubah olmasıdır. Yani Kur’an’a dokunmak için abdestli olmakla ilgili nasların olmasıdır. Yani Kur’an’a dokunmak için abdestli olmakla ilgili nasların ya sübutunun sahih olmadığı ya a da konuya açıkça delalet etmediği ya sübutunun sahih olmadığı ya a da konuya açıkça delalet etmediği göründüğünden bu konuda farzdır veya haramdır gibi bire hüküm göründüğünden bu konuda farzdır veya haramdır gibi bire hüküm vermek uygun değildir. Buna göre isteyen abdestli olarak Kur’an’a vermek uygun değildir. Buna göre isteyen abdestli olarak Kur’an’a dokunabilir. Dileyen aynı işlemi abdestsiz olarak da yapabilir. Kur’an’ı dokunabilir. Dileyen aynı işlemi abdestsiz olarak da yapabilir. Kur’an’ı abdestsiz alan kimseye, bu fiilinden dolayı günahkâr olduğu abdestsiz alan kimseye, bu fiilinden dolayı günahkâr olduğu söylenemez. Çünkü bağlayıcı hükmün kaynağı ya Kur’an ya da söylenemez. Çünkü bağlayıcı hükmün kaynağı ya Kur’an ya da sünnettir. Onların sustuğu bir yerde hüküm, Mubahlık yani sünnettir. Onların sustuğu bir yerde hüküm, Mubahlık yani serbestliktir. serbestliktir.

Tarih boyunca Müslümanlar, ilgili olan nassları Kur’an’a dokunmak Tarih boyunca Müslümanlar, ilgili olan nassları Kur’an’a dokunmak için abdest alınmasının gerekli olduğu yönünde yorumlayarak abdest için abdest alınmasının gerekli olduğu yönünde yorumlayarak abdest almayı tercih etmişler ve hoş bir hareket tarzında bulunmuşlardır. almayı tercih etmişler ve hoş bir hareket tarzında bulunmuşlardır. Delalet ve sübut açısından nassların kesin olmadığını ifade edenler Delalet ve sübut açısından nassların kesin olmadığını ifade edenler ise, Kur’anla meşguliyetleri esnasında abdestli olmayı dînî bir vecîbe ise, Kur’anla meşguliyetleri esnasında abdestli olmayı dînî bir vecîbe olarak görmemişlerdir. Ve bu tavır da yadırganmamalıdır.olarak görmemişlerdir. Ve bu tavır da yadırganmamalıdır.

Nitekim abdestsiz olarak Kur’an’a dokunulamayacağı görüşünün Nitekim abdestsiz olarak Kur’an’a dokunulamayacağı görüşünün ne kadar gerçeğe isabet etme şansı varsa, diğer görüşün de o kadar ne kadar gerçeğe isabet etme şansı varsa, diğer görüşün de o kadar isabet etme şansı vardır. isabet etme şansı vardır.