kultorude •• •• torkisamveri.org/pdfdrg/d033438/1994/1994_denizm.pdf · mari havası...

21
TÜRKIYE DIYANET VAKFI YAYINLARI / 134 •• •• •• •• TORK KULTORU"DE Doç. Dr. Mehmet ANKARA/1994

Upload: others

Post on 02-Jan-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

TÜRKIYE DIYANET VAKFI YAYINLARI / 134

•• •• •• ••

TORK KULTORU"DE liOm~

Yayına Hazırlayan

Doç. Dr. Mehmet ŞEKER

ANKARA/1994

Page 2: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

TİRE KÖYLERİNDE MİMARİ (Cami, Türbe ve Çeşmeler)<1 ı

Doç. Dr. Bekir DENiZ

A- Tire Köylerindfl.2l Dini Mimari

a) Camiler

Hisarlık Köyü<3l Cami

Köy meydanında bulunan yapı

doğu-batı eğilimli bir alanda, batı tarafı uçuruma açılan bir arazi üzerinde ku­rulmuştur. Bitişiğindeki çeşme ile bir­likte bir külliye teşkil etmektedir (bkz. Hisarlı k Köyü çeşmesi) (Res. 1 ).

Yapı yerden bir metre yüksekliğe kadar kaba yonu ve kırma taşla inşa edilmiştir. Beden duvarları ise ahşap hatıllar üzerinde yükselen kayrak taş­larla yapılmıştır. Uzaktan normal bir yapı gibi görülmesine karşılık, gör­kemli bir kuruluşa sahiptir. Üzeri gü­nümüzde alaturka kiremit kaplı bir ça­tıyla örtülüdür.

Eserin kuzey yönünde ana beden duvarlarının uzantısıyla meydana gelen, üzeri düz ahşap tavanla kaplı bir son cemaat mahalli yer alır. içten ise ahşap parmaklıklarla yapılmış, üç pano halindeki, panolardan her biri geometrik desenlerle bezeli, bir ta­vanla kaplarimıştır. Son cemaat ma­halli, üzeri alçı ile sıvanmış, iki ahşap direğin taşıdığı Bursa Tipi üç sivri kemer gözüyle dışarıya açılır. Girişin

önü iki yandan seki ile yükseltilen bu mekanda taç kapı gibi verilen bir giriş ile, bunun iki tarafına yerleştirilmiş iki pencere görülür. iç içe, çökertmeli iki sivri kemerle belirtilen kapı kav-

saralarında besme/e ile kitabe yazısı yer alır. Giriş kapısı ahşap malzemeli ve iki kanatlıdır.

Kapının iki yanındaki pencereler dikdörtgen şekilli ve sağır tutulan kav­saraları yuvarlak kemerlidir. Pen­cerelerin üzerinde de yine dikdörtgen şekilli, biraz daha küçük tutulmuş birer tepe penceresi yer alır. Bu pencereler geometrik şekillerle süslü ahşap par­maklıklarla kapatılmıştır.

Yapının doğu yönü dağ yamacına yaslandırılmış, dağ ile duvar arasına da bir "insan ın ancak geçebileceği bir koridor açılmıştır. Dağdan gelen su ve nem yüzünden harap olduğu bu ne­denle çok tamir gördüğü anlaşılan bu duvar eğri büğrüdür. Bu duvar üze­rinde geniş bir pencere ile, daha küçük tutulan tepe penceresi yer almaktadır.

Eserin güney duvarı sağır. tu­tulmuştur. Sadece duvar üstünde iki tane küçük, yuvarlak öküz gözü pen­cere yerleştirilmiştir. Bu duvar batı du­varına bir girihti yaparak bağlanır. Hal­kın ifadesine göre, batı duvarı vadi kenarında yer aldığından deprek, sel gibi olaylar sonucu zarar görmüş,

bunun üzerine biraz daha içeriye çe­kiierek yeniden inşa edilmiştir. Ger­çekten batı duvarı diğer duvarlarına

göre daha kalındır. Güney duvarının batı duvarıyla birleştiği yerde gü­nümüzde kapalı bulunan, dönemin ev pencerelerini hatırlatan, tuğladan ya-

• 119 .

Page 3: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

pılmış, vitraylı bir kafa penceresi gö- natlı ahşap kapı kündekari taklidi, rülür. Ayrıca, beden duvarında üze- oniki kollu bir yıldızdan gelişen ge-rinde, üst üste simetrik yerleştirilmiş ometrik desenlerle süslüdür. Yine, son dört pencere açıklığı yer almaktadır. cemaat mahallinin ahşap tavanı

___ ......ıC.ami oio_minar:e.sLY-ol<tUI~UeY..r.ind.e~2ç:.:.::ıt=ak;:a::,r.:....i ,..:;.te:.:.k:.:.n_::iğ~iy~le~,::--ig7:e::-::o:7m::r:e::-::t:-rik-;::;;:;~d.-:;e:-- __ de minaresinin bulunmadığı, dam üze- şenlerle bezenmiştir. Kapıdan girişte,

Radınlar mahfili ve mükebbire'nin alt rine çıkılarak ezan okunduğu yaş- kısmı çıtakari tekniği ile beze!idir. Ha-lılarca ifade edilmektedir. rimin ahşap tavanı kare bir madalyon

Cami, üzeri düz ahşap tavanla ör- içine alınarak içerisi oniki kollu yıldız tülü, uzunlamasına dikdört_gen şekilli q~seniyle doldurulmuştur. Yıldızların bir plan şemasına sahiptir (Plan no: arasinda kalan boŞluklar da· içi ge-1 ). Girişten doğrudan harime geçilir. ometrik desenlerle dolu daire şekilli Kuzeyde yer alan ahşap kadınlar motiflerle süslenmiştir. mahfili onarım görmüştür. Dört ahşap Özellikle mihrap ile duvarlardaki dl·reg-ı·n taşıdıg-ı mahfı'le, kuze. ybat. ı kö- .

dirii içerikli yazılar ilginçtir: Yarım daıre şesindeki merdi~enle çıkılır. . profili, başlıkları kırmızı çiçeklerle süslü

Duvarları çivit mavisi renkle bo- iki sütunce ile kuşatılan mihrap tepe yanan caminin mihrabı ilginçtir: Yarım noktasında üç dilimli bir profille sona daire profili mihrap iki yandan sü- erer. Mihrap kavsarasında kırmızı tuncelerle taşınıyormuş gibi verilmiştir. boya ile bir besmele, bunun üzerinde Alçı malzemeyle yapılan. mihrabın te- de · 1302 yazısı okunur. Yine, ikişer pesi üç dilimli, yuvarlak bir profille taç- küçük sütunce ile iki yandan kuşatılan landırılmıştır. Ahşap minberinin ise ori- tepeliğin üzerinde, alçıdan yapılmış çi-jinal bir yanı yoktur. çeklerle kuşatılan bir taç yer alır.

Eser dışarıdan bakıldığında sade Yapının duvarlarındaki siyah ve kır-görünmektedir. Sol yanındaki çeşme mızı renkli boyalı dini konulu yazılar da ile son cemaat mahallinin galerilerle bir süsleme meydana getirir: Mihrap dışarıya açılması yapıya klasik bir mi- nişinde Al-i imran suresi 37. ayeti, mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı ve pencere tuncelerde Kelime-i Tevhid, mihrabın kavsaraları ile tepe pencerelerinin sağ üst tarafında Allah Ce/le Cellalihu, ahşap parmakiıkii katesieri ile güney bunun altında paralel ve dik yazılmış, ve batı duvarının kesiştiği noktadaki birbirini takip eden Yasin Suresi 58-tepe penceresi ve güney duvarı üze- 59. Ayet/eri, batı duvarında üstte Ebu rindeki yuvarlak pencereler esere bir Bekr es-S1ddik radwellahu anhü, hareketlilik kazandırmaktadır. bunun hemen altında simetrik halde

Yapının asıl süslemeleri içeride yazılmış Ya Fettah, dikdörtgen şekille toplanmıştır: Yapıya girişi sağlayan, bir pano içerisine yazılmış Osman, alt günümüzde yeşil yağlıboyalı, iki ka- tarafında Yunus Suresi 25. Ayeti,

• 120 o

Page 4: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Osman yazısının hizasında Hüseyin, altında Ya Hazreti Bilal-i Habeşi, doğu duvarında sol baştan itibaren Hüseyin, Ali el Murtaza, Ömer el Faruk, bun­ların altında da, pencerenin sağ ta­rafında, simetrik halde yazılmış Maide Suresi 120. Ayeti ile, pencerenin sol yanında El Enbiya Suresi 107. Ayeti, Mihrap duvarının sol yanında da Mu­hammed A/eyhisselam., Allah yazısı

ile, Muhammed yazısı altında, kırmızı

boyalı Ya Haf1z, Ya Latif ve Maşaallah yazılarından oluşan yuvarlak bir kom­pozisyon, daha altta da, yine simetrik yazı lmış Muhammed Mustafa yazıları okunur (Res. 2).

Eserin giriş kapısı üzerinde, iç kemer gözünde, beyaz zemin üzerine, siyah renkle yazılmış besme/e yer alır. Üstteki kemer gözünde ise, yaklaşık 30x40 cm. ebadında, üç satırlık bir ki­tabe levhası mevcuttur. Yazının ka­rakterinden sonradan, belki de orijinal kitabeye bakılarak yazıldığını san­d ığımız, bir kitabe yer alır. Kitabenin yazılışı ve Türkçe açıklaması şöyledir:

1- .JJI ~1 JJI ~

2- .JJI J_,....,.J ~

3- ı.)la.i .JJI. ~Lo

4- \\W~

1- Lailahe illailah

2- Muhammeden Resuluilah

3- Maşallahu Teala

4- Sene 1197

Buradan anlaşıldığına göre eser H. 1197 (M. 1782) yılında inşa edilmiştir. Ancak, orijinalliği tartışı l abilir. Büyük

bir ihtimalle, orijinal kitabenin son­radan yazılmış şekli olmalıdır. Mihrap üzerindeki barak karakterli süslemeler de bu tarihi doğrulamaktadır. Mihrap üzerindeki H. 1302 (1884) tarihi ise bize göre, yapının geçirdiği bir onarım sonrasında mihrabın ve süs­lemelerinin yapıldığı ve duvarlardaki yazıların tarihine işaret etmektedir. Ancak eser bununla da kalmamış, sel ve deprem gibi afetlerden her zarar görüşünde onarılmış, batı duvarı ye­nilenmiş, yakın bir tarihte de toprakla kaplı örtüsü kiremit bir çatıyla kap­lanmıştır.

Ayaklıkın Köyü<4l Cami

Köy meydan ı nda, doğu-batı eğilimli

bir arazi üzerindedir. Duvarla çevrili bir avlu içerisinde yer almaktadır (Res. 3).

Cephesinden bakıldığında iki katlı

bir ev gibi görünen cami yenilenm i ş,

betonarme ile yapılmıştır. Minaresi ori­jinaldir. Tuğla malzeme ile yapılmıştır.

Caminin her yönünde dikdörtgen şekilli ikişer tane penceresi vardır.

Bunlardan her biri üzerinde de yu­varlak kemeri i birer tepe penceresi bu­lunmaktad ı r. Üzeri alaturka kiremit kaplı bir çatı ile örtülüdür.

Kuzeybatı köşesinde yer alan mi­naresi kare bir kaide üzerinde, beşgen şekilli yüksek bir kare pirizma halinde yükselir. Yine beşgen şeklinde verilen pabuçdan silindirik gövdeye geçilir. Basık tutulan gövdeden, ince bir sil­meyle şerefeye geçilir. Demir kor­kulukla kuşatılan şerefeden, gövde gibi kısa tutulan petek ve külah kıs­

mına ulaşılır (Res. 3).

o 121 o

Page 5: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Son cemaat yerindeki bir kapıyla sol üst köşe: Resimleyen (tuğrayı çizen) harime girilir. Kare planlı harimin üzeri Hafız Recep

betondan yapılmış bir tavanla ör- Ziynet-efza-yı makam-ı mualla-yı hilafet-i tülüdür (Plan no: 2). Betondan ya- islamiyye ve e~ike piray-ı saltanat-ı seniyye-i

__ pılmış ikLay.ai\-Jar.afından Jaşınır gibi - Osmaniyye -· _ -· verilen kuzey yönündeki kadınlar mah­fili oldukça büyüktür. Buradaki bir ka­pıyla minareye geçiş sağlanmaktadır. Mihrap ye minberi caminin yeniden yapıldığı sırada yenilenmiştir.

Cami yenilendiği için orijinal hiç bir süslemesi yoktur.

Yapının giriş kapısı üzerinde yak­laşık 80x80 cm. ebadında bir kitabesi vardır. Kitabenin yazılış ve Türkçe açıklaması şöyledirısı (Res. 4):

Tuğra:

sağ üst köşe:

sol üst köşe:

Wb .fo.. .l.;:!JI~ .:.ı .ı,..;. ı~ .;;Wl

":""!".) .Wl> ..._..)

.S:.. .. ıi.J ...,_..)L.I ~':A> ı;~ rU.. .;ı_;.jı..:..;,_;

...,;1...!.: ·~ .;..:J.L .;ı~

.ı..,...J.~ ı;;Wı.:,u..ı....ı ı.:,U:..L..Jı.r. ı.:,u..ı....J

.:,.ı.;Jir.ı...;_,ı, .;)J~ .;c .:,l>

...s::ıı.,_,ı j~_,ı c4! ._...,...,...:.c:-~ .... ..)lu~ .J.ı..: .. l.ı~ı L.:.; l,.ı.;.... • .ı.....öJı vl w~ • .ı;...

sağ alt köşe:

sol alt köşe:

ı.!l.ı..#..._..J

• .ı.....i.lı ı;; \ 1"\ y ""'...T.'-" • .ı;...

Tuğra: Abdülhamid bin AbdOimecid mu­zaffer daima

sağ üst köşe: El-gazi

Es-Sultan ibni's-sultan es-sultan el-gazi AbdOihamid han-ı sani hazretleri taraf-ı eş­

reflerinden

işbu kadiriyye Cami-i şerffi bin üçyüz oniki sene-i hicriyyesi zilkade'sinde inşa edilmişdir.

sağ alt köşe: resemehu (yazan) Ali Bey

sol alt köşe: Sene-i hicriyye 131 2 zilkade

Kitabesinden, Kadiriyye Cami diye isimlendirilen yapının, H. 1312 (M. 1894) tarihinde, Abdülhamid dö­neminde inşa edildiği, tuğrasının Haf1z Recep tarafından çizildiği (res­medilmiş), kitabesinin Ali Bey ta­rafından yazıldığı anlaşılmaktad ı r.

Köyün ileri gelen yaşl ıları ve cami imamının verdiği bilgilere göre(6l eser 1975-77 yıllarına kadar sağlam va­ziyette ve bugünkü caminin kuzey batı köşesinde bir mektep binası bu­lunmaktaymış. Anılan tarihten önce mektep yıktırılıp muhtar odası ya­pılmış. Yine aynı tarihlerde de, mi­naresi hariç, cami tamamen yıktınlarak betonla yeniden Inşa edilmiştir .

Işıklar KöyW7l Cami

Köy meydanında bulunan cami batı-doğu eğilimli bir arazi üzerinde, duvarla çevrili geniş bir avlu içerisinde bulunmaktadır (Res. 5).

Cami betonarme malzeme ile ye­nilenmiştir. Üzeri kiremit kaplı bir çatı ile örtülüdür. Her cephesinde gayet

•122.

Page 6: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

büyük tutulmuş, dikdörtgen şekilli iki­şer tane penceresi vardır.

Kuzeybatı köşesinde yer alan mi­naresi orijinal ve tuğla malzemelidir. Basık gövdelidir. Kare bir kaide üze­rinde yükselen kaidesi yüksek bir kare pirizma şeklindedir. Beşgen bir pa­buçtan sonra ince bir silmeyle silindirik gövdeye geçilmektedir. Demir kor­kuluklarla kuşatılan şerefeden sonra, gövde gibi basık tutulan petek ve külah yer almaktadır (Res. 5).

Betonarme malzemeyle yeni bina edilen son cemaat yerinden harime gi­rilir: kare planlı harimin üzeri beton bir tavanla örtülüdür (Plan no: 3). Ku­zeyde, giriş üzerinde yer alan kadınlar mahfiline kapının sol yanındaki ahşap merdivenlerle çıkılmaktadır. Mihrap ve minberi yenidir.

Yapının giriş kapısı üzerinde yak­laşık 40x60 cm. ebadında bir kitabesi vardır. Kitabanin yazılışı ve Türkçe okunuşu şöyledir:

Tuğra:

sağt üst köşe:

W b).&.. ~ı~ .:ri~~~

.;jli.ll

.s:... __ ıt, ...,_.)l...ı .:;.;')..> .;-:;....... rU... .;t_;.iı ..:..:.._j

'4i~ • .ı..,.;....::.:.6J.....;I~

.ı..,...j.l~.;jWI.;U..WI.;lhLJ I.:rlı.:ıU..W

.;..ı..i).ipl J)> ..sP~ .;u .:ı~>

.):.ıı .;.Jı j~.Jı .ı.L,ı ._;.~ t'4- .ı.:---:L ~1

~~ıl.!..;ı,..ı.;... o..ı..ülı.;l._r"'..r;oJ' ,.ı.;_.

..ı.4~~u. ...... J

,J.A.i)J ..Sl..r "'...r:J' • .ı.;..'"' y .

sağ alt köşe:

sol alt köşe:

Tuğra: Abdülhamid bin Abdülmecid mu­zaffer daima

sağ üst köşe: El-gazi

Ziyenet-efza-yı makam-ı mualla-yı hilafet-i islamiyye ve erike piray-ı saltanat-ı seniyye-i Osmaniyye

Es-sultan ibni's-sultan es-sultan el-gazi Ab­dülhamid han-ı sani hazretleri taraf-ı eş­

reflerinden

Işbu Selimiyye Cami-i şerffi bin üçyüz oniki sene-i hicriyyesi zilkade'sinde inşa edilmişdir.

sağ alt köşe: Aesemehu (yazan) Taşçı Ali Bey

sol alt köşe: 1312 sene-i hicriyyesi zi'l-ka'de

Kitabaden anlaşıldığına göre, Se-limiyye Cami-i şer/ fi diye isim­lendirilen yapı H. 1312 (M. 1894) ta­rihinde, Abdülhamid döneminde inşa edilmiş, kitabe Taşç1 Ali Bey ta­rafından yazılmıştır. Tuğranın altında

da, tuğrayı yapan (çizen) kişinin im­zasının bulunması gerekmektedir. Ancak, sonradan silindiğini sanıyoruz<81.

Halkın ifadesine göre cami 1975'1i yıllarda, minaresi dışında, temellerine kadar yıkılmış, aynı temel üzerine be­tonarme ile yeniden yapılmıştır. Yine köyün ileri gelen yaşlıların ifadesine göre, bugünkü caminin kuzeybatı kö­şesinde Abdülhamid döneminde ya­pılan bir de mektep binası bu­lunmaktaymış fakat, mektep caminin tamirinden çok daha önce yıkılarak

yeri şahıslara satılmış, bugün alt katı kahvehane olarak kullanılan iki katlı

bir bina inşa edilmiştir .

• 123.

Page 7: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Rahmanlı Köyü<9> Cami Yeğenli Köyü<10> Cami

Tire-lzmir yolu üzerinde, Tire'ye i 5 Köyün güneyinde, eski Roma Ha-km. uzaklıktad ı r. Yöre halkı arasında mamı'nın bulunduğu tepenin ya-terkedilmiş bir köyün yerinde bu- macındadır. Halk arasında, diğer ca-

___ lur:ıduğu_için-tek-q:ıinafe,-ear:nisi-yıkık-ı:ıJ!Q~t:!::-_~y.Jrrı:ı.~k-:içlr:ı:-~ş/:([79_qffi[-~d!.Yt~---olduğu için de yıkık minare isimleriyle da tanınır (Res. 7). de bilinir (Res. 6}.

Düz bir alanda bulunan minare'nin camisi yıkılmıştır. Camiye ait hiç bir kalıntı . mevcut değildir. Kaidesi taş,

gövdesi tuğla malzemeyle inşa edil­miştir. Şerefesinde demir korkuluklar görülür. Kaide, petek ve külah kı­

sımlarında devşirme malzemeler dik­kati çeker (Plan no: 4)

Kare bir zemin üzerinde, kare priz­ma şeklinde yükselen minare ka­idesinden, beşgen şekilli, köşeleri

pahlı pabuç bölümüne geçilir. Silindir biçiminde yükselen gövdenin üzeri sı­val ıdır. Taş malzemeli ince bir bileziklle geçilen şerefesi tuğladan yapılmıştır.

Basık bir petek'ten sonra yine tuğ­

ladan yapılmış basık bir külah yer alır. Alemi kavuk şekillidir (Res. 6}.

Minarede süsleme yoktur. Sadece şerefenin demir korkulukları ile kaide, petek ve külah'ta kullanılan devşirme malzemeler yapıya farklı bir görünüm kazandırmaktadır.

Yapının kitabesi yoktur. Halk ara­sında Sultan Abdülhamid döneminde yap ı ldığı söylenmektedir. Minarenin malzemesi ve görünüşü çevrede Ab­dülhamid döneminde inşa edilen Işık­

lar ve Ayaklıkın Köyü Cami mi­nareleriyle benzerlikler göstermektedir. Adı geçen camilerle aynı dönemde inşa edi ldiğini söyleyebiliriz.

Batı-doğu eğilimli bir arazi üzerinde yer alan yapının kuzey yönü yüksek duvarlı küçük bir avlu ile çevrilidir. Kırma taş malzemeyi~ yapı lmıştır.

Doğu yönünde, eski' olduğunu tahmin ettiğimiz birtakım duvar . artıkları gö­rülmektedir. Binanın yapımında antik devşirme malzemeler de kullan ı lmıştır<11 >.

Beden duvarları sıvasız bırakılmıştır.

Kuzey d~yarınga girişin iki yanında, doğu ve batı yönünde, dikdörtgen şe­killi, ikişer penceresi vardır. Güney du­varı ise sağır tutulmuştur. Üzeri kiremit kaplı ahşap bir çatı ile örtülüdür.

Kuzeydoğu köşesinde bir minaresi vardır. Halkın ifadesinden caminin başlangıçta minaresinin bulunmadığı,

damın üzerine çıkılarak ezan okun­duğu iddia edilmektedir. Minare girişi

üzerindeki 1953 tarihinden bugünkü minaresinin sonradan yapıldığı an­laşılmaktadır. Kare bir kaide üzerinde konik pabuçla geçilen minare silindirik şekilde yükselir. Tuğla malzemeyle yapılan gövdesi uzun tutulmuştur.

Dört sıra mukarnas dizisiyle geçilen şerefesi üzerinde gövdeye göre kısa tutulmuş bir petek ve külah yer al­maktadır. Minarenin giriş kapısı üze­rindeki Türkçe kitabesi şöyledir:

Sahibül hayrat halası merhum Dudu hatırası olarak

Mehmet Budanur yaptırmıştır 25 Eylül1953 Yapan

Ulubeyli Hüseyin MinareeL

• 124.

Page 8: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Yapıya üzeri sıvalı dört ahşap sü­tunun taşıdığı, üç sivri kemerli bir son cemaat mahallinden girilir: Son ce­maat mahallinin iki yanı seki halinde yükseltilmiştir. Bu bölümün üzeri de, cami gibi, ahşap çatı ile örtülüdür.

Cami, üzeri düz ahşap tavanla örtülü dikdörtgen şekilli bir plana sahiptir (Plan no: 5) Kuzeydoğu köşesindeki ahşap bir merdivenle çıkılan kadınlar mahfili yine ahşap malzemeyle yapılmıştır. iki ahşap direğin taşıdığı kadınlar mahfilinin giriş

ekseni üzerinde, yarım daire şekilli küçük bir mükebbire yer alır.

Eserin alçı malzameli mihrabı yarım daire profillidir. içerisi mavi renkli bir perde motifiyle boyanmıştır. Mihrabın

üzerine, besmete ve zemini siyah renk­li dikdörtgen şekilli bir çerçeve içe­risinde Al-i lmran suresi 37. ayeti ya­zılıd ı r. Sağ yanındaki ahşap malzameli minberi ise alabil~iğine boyanmıştır.

Yapının dışında devşirme mal­zemeler süsleme gibi görünmekle be­raber, asıl süsleme içeride top­lanmıştır: Caminin ahşap tavanının

ortasında kare şekilli , içerisi çıtakari

tekniğiyle süslü küçük bir göbek ya­pılmıştır. içerideki asıl bezemeda kalem işi teknikli, şablon süslemeler dikkati çeker; saçaktan itibaren tüm yüzeyler şablonla yapılmış desenlerle süslenmiştir. 20-25 cm. genişliğindeki ,

kahverengi ve mavi renkli saçak süs­lemelerinde küçük çiçekler kul­lanılmıştır. Aynı bezeme, mavi bir firiz halinde, duvar pervazında ve pencere kenarlarında da görülür. Duvar pervazı

ile taban arası merrnar görünümlü bir renkle boyanmıştır. Duvarlara yuvarlak

panolar içine eski harflerle isimler ya­zılmıştır. Mihrabın üzerindeki panoda Allah ve Muhammed, batı duvarında

sağdan sola doğru, Ebubekir, Ömer, Osman, doğu duvarında Ali, Hasan, Hüseyin yazıları okunur.

Eserin kitabesi yoktur. Giriş kapısı

üzerinde döneminde bir kitabasinin bu­lunduğunu sandığımız, ancak gü­nümüzde sadece, sonradan yazılmış,

maşaallah ve 1950 yazısı bulunan bir ki­taba nişi mevcuttur. Bize göre buradaki tarih yapının şablon süslemelerinin ya­pıldığı tarihi işaret etmektedir.

Cami avlusunda gelişigüzel atılmış bir kitabe bulduk (Res. 8). Cami'nin çeşmesine ait olduğu anlaşılan ki­tabenin yazılışı ve Türkçe açıklaması şöyledir:

1-

2-

.3-

4-

..::.ıl:......J. I_, ..::.. 1~1 ı.:-L:.

ı.r' ~ ~_,.;,c:-~ ~

J~.,.- ~~.r-::5 ~U.I b

1- Sene 1325

2- Sahibü'l hayrat ve'l-hasenat

3- Yağenli Cami-i şerifine mahsus

4- Müttefiken ahalinin getirdiği sudur.

Bu kitabaden caminin, çeşmenin ya-pıldığı H. 1325 (M. 1907) yıllarında var ol­duğu anlaşılmaktadır. Zaten köyün ileri gelen yaşlıları caminin 150 yıllık ol­duğunu iddia etmektedir. Biz de onlarla aynı görüşü paylaşıyoruz. Ancak, duvar takviyelerine dayanarak, yapının muh­temelen bu tarihten sonra, belki de bir deprem sonrasında yenilendiği veya du­varlarının sağlamlaştırıldığı nı sanıyoruz.

• 125 .

Page 9: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Çeriközü Köyül12> Cami b) Türbe/er

Köy meydanında bulunan cami Işıklar Köyü Türbesi

doğu-batı eğilimli bir arazi ü.~erinde Işıklar köyüne girişte, köyün 1-2 kurulmuştur. Avlusu yoktur. ününde km. yakınında, eski Işıklar köyündedir. ı;eytinlik-bir alan-mevcuttyr-(l={es.-9)--Kayalık bir -alanda;-kuzey-güney-eği--

Köy evleri tipinde inşa edilen yapı

kırma taş malzemeyle bina edilmiştir. Üzeri kiremit kaplı bir çatı ile örtülüdür. Duvarları sıvalı ve beyaz badanalıdır. Eserin l:<uzeyinde kapısı dışında aç ıklık

yoktur. Doğu ve kuzey yönünde de herhangi bir açıklık mevcut değildir. Va­diye bakan batı yönünde ise dikdörtgen şekilli dört tane penceresi vardır.

Kuzey yönündeki kapıdan ulaşılan cami üzeri ahşap tavanlı uzun­lamasına dikdörtgen şekilli bir plana sahiptir (Plan no: 6). Girişin hemen önünde, altı tane basit ahşap direğin

taşıdığı bir kadınlar mahfili yer alır. Taş

malzameli mihrabının kavsarası mu­karnaslıdır. Ahşap malzameli minberi çok yenidir ve köşk kısmı yoktur.

Eserin dışında herhangi bir süs­lemesi yoktur. Içeride ise alçı mal­zemeyle yapılan mukarnaslı mihırap

kavsarası yapıya klasik bir görünüm kazandırmaktadır (Res. 1 O).

Yapının kitabesi yoktur. Ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Köyün ileri gelenleri 150-200 yıllık olduğunu söy­lemektedirler. Biz de onlarla aynı gö­rüşü paylaşıyoruz . Yine yaşlıların ifa­desine göre eser 25-30 yıl öncesine kadar üzeri toprak damla kaplı iken, onarım sonucu kiremitle kaplanmış,

başlangıçta 2.70 cm. olan duvarı 1 m. daha yükseltirak bugünkü haline ge­tirilmiştir.

limli bir arazi üzerinde kuru[an yapı

köyün mezarlığ ı içindedir. Do­ğÜyönünde, halkın tekke olduğunu söy­lediği , günümüze türbeye bitişik bir du­varının gelebildiği , bir yapı kalintısı

.-ıiievcuttur. Bu nedenle· halk arasında tekke, türbe gibi isimlerle bilinmektedir. Hemen yakınında da, günümüzde hala kullanılan bir su kaynağı mev­cuttur (Res. 11 ).

Külliyenin bugün sadece türbesi mevcuttur. Türbe ve kalıntılar kırma

taş, bayrak taş ve tuğla karışımı bir malzemeyle bina edilmiştir. Yer yer devşirme malzemeler de görülür. Kubbe ve süslemeleri tuğla ile ya­pılmıştır (Res. 11 ).

Türbenin kuzey yönünde sivri ka­merli bir açıklık görülür. Tuğla mal­zeme ile inşa edilen kemerin büyük bir bölümü yıkılmış, açıklığın içerisi de örülerek kapatılmıştır. Bu nedenle de kapı veya pencere olduğu pek belli değildir (Res. 11 ). Güney yönü sağır tutulmuştur. Hiç bir açıklığı yoktur. Batı yönünde bir kapısı bulunmaktadır. Gi­rişin buradan sağlandığını sandığımız dikdörtgen şekilli bu açıklığın kemerleri de yine tuğla ile yapılmıştır. Sivri ka­merli kapının kavsarası çökertma ile belirtilmiş, bunun da içi tuğlalarla süs­lenmişti r (Res. 12). Doğu yönünde ise bir başka yapının duvar kalıntıları bu­lunmaktadır (Res. 13-14).

• 126.

Page 10: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Türbe kare planlıdır. Üzeri, ge­çişleri pandantiflerle sağlanan, ayrıca, pandantiflerin arasına tuğladan ya­pılmış duvar trompları yerleştirilmiş, sekizgen şekilli yüksek bir kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür. Kub­benin yönünde, birer tane mazgal açıklığının bulunduğu görülmektedir (Plan no: 7).

Yapının içerisinde güneybatı kö­şesinde küçük bir niş mevcuttur. Doğu duvarı üzerinde de, sonradan örülerek kapatılmış, arkadaki yapı ile ilişki kur7 mak amacıyla yapıldığı hissini veren küçük bir pencere yer almaktadır.

Eserin dışında süsleme çok azdır. Devşirme malzemeler yapıya ha­reketlilik vermektedir. Ayrıca, kuzey yönündeki açıklığın tuğla malzemeli kemer örgüsü yapıya hareket sağ­lamaktadır. Batı yönündeki girişin, tuğ­lanın dar yüzlerinin dışa getirilerek yan yana yerleştirilmesi ve kemer kav­sarası üzerine yarım tuğlalarla, tuğlalar ve bunların kaydırmalı eksenler halinde dizilmesiyle elde edilen görünüşü ha­reketliliği artırmaktadır (Res. 12).

Yapının içerisinde ise, kubbe kas­nağında, hafifletme kemerlerinin üze­rinde yan yana yerleştirilmiş küçük duvar trompları yapılmıştır. Türk üç­genlerine benzeyen bu tromplar kub­beye bir hareket kazandırmaktadır.

Yapının bitişiğinde bulunan duvar kalıntılarının hangi yapıya ait olduğu belli değildir. Türbeye bitişik bir ya­pının cami, tekke veya medrese ol­ması mümkündür. Ancak elimizde bir kanıt mevcut değildir. Buna karşılık,

kaynaklar Işıklar Köyü'nde yapılmış bir zaviyenin varlığından söz etmektedir(13J. Köylülerin de eserin tekke olduğunu söylem~Jeri bizde de eserin tekke­zaviye olabileceği fikrini uyan­dırmaktadır. Ayrıca, sözkonusu · duvar kalıntısının türbe ile aynı karakter ve inşa tekniğine işaret etmesi fikrimizi kuvvetlendirmektedir. Ancak, türbeye bitişik yapının, duvarın türbeye bitişen yerlerde yıkılmış olma~ına dayanarak, türbeye sonradan birleştirildiği, tür­benin daha önce inşa edildiği fikrini uyandırmaktadır (Res. 13-14).

Eserin inşa tarihini veren kitabesi yoktur. Bu nedenle ne zaman yapıldığı belli değildir. Binada kullanılan taş

malzeme yörenin geleneksel inşa mal­zemesi olan kayrak taştır. Tuğlalar ya­pının beden duvarlarıyla · kubbesinde farklı ölçülere sahiptir. Içlerinde 20x22 cm. uzunluğunda 4-5 cm. kalınlığında tuğlalarla, özellikle kubbede 30x32 cm. uzunluğunda 5-6 cm. kalınlığında tam ve yarım tuğlalar mevcuttur. Aynı malzeme ve inşa tekniği Tire'de bu­lunan, Rum Mehmed Paşa, Ya­vukluoğlu Külliyesi Türbesi gibi ya­pılarda da mevcuttur. Yine tanıttığımız yapının kapı, pencere alınilkiarında bu­lunan tuğla süslemeleri Tire'deki Rum Mehmed Paşa Türbesi'nin (XV. yy.) tuğla süslemelerine benzemektedir. Sözkonsu türbenin, inşa malzemesi ve plan şekline dayanarak, XIV-XV. yy. da inşa edildiğini tahmin ediyoruz.

Hisarlık Köyü-isa Baba Türbesi

Balım Sultan Türbesi yakınında bu­lunan türbe halk arasında bu isimle

o 127 o

Page 11: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

anılmaktadır. Kırma taş malzemeyle c) Mezar/ar.ısı

bina edilen yapı bugün beyaz ve mavi Gökçen Kasabası'17>-Fatih Ma-renkli badana ile boyanmıştır. hallesi Cami'nde Bulunan Mezar Taşı

Türbenin girişi kemerli verilmiştir. Gökçen Kasabası Fatih Mahallesi Qoğu-ve batı yönlerinde birer-pencere- camii'nde-;- cami··- avlusunda,- ge- -açıklığı mevcuttur. Kare planlı türbenin lişigüzel atılmış bir mezar taşı mav-üzeri, geçişleri trompla sağlanan kub- cuttur. Taştaki kitabanin yazılış ve beyle örtülüdür. Tromplar k~şeler~e Türkçe açıklaması şöyledir (Res. 15): pahlatılarak . gövdeye geçış sag-lanmıştır. Kubbenin üzeri günümüzde, 1- -,...>~.., dişf~uı-marsilya kiremidi ile kaplidır. ·· · · · - ~- · · · rJ>.,... .&JII»

lsa Baba'nın yaşadığı 1486 yılı, 3- ~ı_,.. ı:Y. ~ı~ .ı..:.-

türbe içindeki mezar kitabaleri ve inşa 4_ A.iUW_, 1.5..~.>1 J..,;....) .,rA..-~..,; t;ı...ılJ tekniğine dayanı larak XV. yy. son­larına ait olduğu kabul edilmektedir(14>.

Hisarlık Köyü-Salım Sultan Türbesi

Hisarlık Köyü ile Tire arasında, Hi­sarlık Köyü çıkışında, yolun sağ ya­nında, zeytin ağaçları arasındadır. iki türbe yan yana verilmiştir. Halk ara­sında Tekke diye anılmaktadır.

Balım Sultan Türbesi kırma taş

malzemeyle bina edilmiştir. Gü­nümüzde beyaz ve mavi renkli ba­dana ile boyalı ve üzeri, marsilya ki­remidi ile kaplı bir kubbeyle örtülüdür. Sekizgen planlı türbenin girişi ve iki yanındaki yüzleri birer sivri kemerle açılmaktadır. Kapı ve pencereler dik­dörtgen şekill idir.

Yapının içinde Balım Sultan ve ya­kınlarına ait olduğu söylenen mezarlar mevcuttur. Mezar taşlarındaki kitabeler, Balım Sultan'ın yaşadığı M. 1516 ta­rihleri göz önüne alınarak yapının XVI. yy. da yapıldığı kabul edilmektedir<15>.

1- sahib-i

2- Haze'l-kabiri merhOm

3- Se'ld-i şehid ishak bin Murad

4- Tarih fi şehr-i safer li-sene ihda ve semanimie (801 safer)

Kitabasine göre mezar taşı H. 801 (M. 1398 Ekim) tarihinde ölen lshak bin Murad'a aittir.

B- Sivil mimarf.18l

a) Çeşmeler

Hisarlık Köyü Cami Çeşmesi

Hisarlık Köyü Camii'nin kuzeydoğu köşesinde bulunan çeşme, cami gibi, kayrak taş ve tugla karışımı bir mal­zemeyle bina edilmiştir. Dikdörtgen bir kütle halindeki çeşmenin cephesi sivri kemerlidir (Plan no: 1 ). Günümüzde kullanılmadığı için harap vaziyettedir (Res. 16).

Çeşmenin ne zaman yapıldığı bi­linmemektedir. Halk arasında cami ile aynı tarihlerde yapıldığı rivayet edil­mektedir. Cami H. 1197 (M. 1782} ta-

• 128 .

Page 12: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

rihlidir. Biz de çeşmenin aynı tarihlerde yapılmış olabileceğini düşünüyoruz.

Gökçen Kasabası-Çarşı Çeşmesi

Gökçen Kasabası, Fatih Mahallesi'nde, Ulu Cami'nin yakınında, çarşı ortasında bulunan çeşme günümüzde halen kul­lanılmaktadır (Res. 17).

Taş malzemeyle yapılan çeşme

dikdörtgen planlıdır (Plan no: 8). Cep­hesi iç içe iki niş halinde işlenen

çeşme aynalığında kitaba yer alır. Su yalağı gayet derin tutulmuştur. Musluk aynalığı üzeride, içerisinde iki mus­luğun yerieşiirildiği bir panoda hayvan figürlü bir süsleme yer alır: Birbirleriyle mücadele eden iki hayvan figürünü sembolize eden bu süslemede üstte aslan, altta boğa görülmektedir. Oö­vüşürken paz veren iki hayvanı tasvir eder gibi görünen süsleme günümüzde siyah yağlıboya ile boyanmıştır (Res. 18).

Çeşmenin bir kitabesi mevcuttur: Kitaba, onarımlar sırasında, eski ya­zıdan hiç anlamayan kişilerce bo­yanıp, okunmaz bir hale getirilmiştir.

1987-1993 yılları arasında birçok kez yerinde yaptığımız araştırmalar son­rasında çok az bir bölümü oku­nabilmiştir. Kitabanin yazılışı ve oku­nabilen şekli şöyledir<19> (Res. 17):

~ ~_,:>: ..,.....L4 ~ Ji li.l ~l..r.l c)& ~1

..::ıı..,; .J J..:.i .ı;.; Lo .:ıw ı..s ı.S~ ~~..;~

,:ı.ı;~.J; ~)~yi_,. ı.S.ıJ.JI

~*' . .ı;~ ı.S~;.J ~_,A.... • .LS"~ y i.J

.:ı~~ l..u. ı.S;4 •..l.!l.:ıl-:>1

~~ .:ı_,.....ll L.;,) ~1 ~~ı..;_,;

i;o.)..i "' . o -.;...,

ibn-i Ali lbrahim Ağa ali-himem Sahib-i cud-ı ata Cuş (?) eyledi ki hernan manend-i Nil ü Fırat Oldu bir ab-ı kevser yenbu'-i rüdüdan (Okunamıyor)

ve ab-ı pakda safveli verdi cihanda şöhreti lhsan ide Bari Huda cennet-i ad n Nüş eyleyen ehli rıza mücrisine kılsın dua Sene 1205 tarih

Buna göre çeşme ibn-i Ali ibrahim Ağa tarafından H. 1205 (M. ·1790) yı- .

lında yapılmıştır. Ancak daha sonrasında pekçok tamir geçirdiği halinden an­laşılmaktadır. Yaşlıların verdiği ifadeler de bunu doğrulamaktadır. Son olarak 1975-78 · yıllarında bir onarım geçirmiş ve bugünkü halini almıştır. Beyaz bir ba­dana ile boyanmış, büyük bi~ bölümü yeşile yakın renkli kahverengi bir se­ramikle. kaplanmıştır. Kitabesi ve yalak üzerindeki hayvan mücadelesi sahnesi, hiç eski yazı bilmeyen birisi tarafından, gelişigüzel, siyah renkle boyanmıştır.

Gökçen kasabası- Goca Çeşme:

Gökçen Kasabası, Fatih ma­hallesi'nde bulunan çeşme, eski şeh­rin merkezinde yer almakta, halk ara­sında goca .(büyük) çeşme lakabıyla anılmaktadır (Res. 19).

Taş malzemeyle bina edilen çeşme dikdörtgen şekilli bir plana sa­hiptir. Üzeri üçgen bir alınlıkta taç­landırılmıştır. Cehpesi sivri bir kemerle açılan çeşme yalağı derin bir niş için­de yer almaktadır. Günümüzde halen kullanılan çeşmenin yalağı üzerinde küçük bir niş yer alır. Musluğun tam üzerinde, taşa kazmarak yazılmış bir kitabesi vardır. Kitabanin yazılışı ve Türkçe açıklaması şöyledir<20l;

• 129.

Page 13: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

d..: .• ...ı.ı.,.::.ı,r.il-ı..,-t....

.ı.4:> r- l n ~ I!L.li ~

•ri - ı..s4l> • ri J,.l> ._.o:L> U"" .) ~

..ı.-..(1).).1~

. Ortadaki panoda yedi satırlık bir ki­tabe yer almaktadır. Kitabenin yazılışı ve Türkçe açıklaması şöyledirl21 > (Res. 20):

i - Al! ı • u... ---,---:-- . . -:-: ..• -::-••. -::-.•• -:~-cY_~---~---~=..!· __ cj .;~--~!_ <!"'--=-. .. --~=-~_,ı _ __ -__ 2--.-.. -. -----H'~-\-~-.ı.;...,-.-,..>.:ı-:Y-::\ .~----

1- Sahibül'hayrat ve'l-hasenat 3- ulr.=L-1 ..,_ L.:.

2- Cem-i nasın (aceb ?) marifetiyle 4- .:ıt..:......:ı.IJ

3- Mütevellisi Hacı Halil Karahacılı-Karaçallı (?) Mehmed 5- ~_,ı ..:ı-> .r-S~

4- Ustası Gümüşhaneli sene 1255··:·::: ·-::, ='--=- · ·- 6-· ·· ·· · ~1-&->ı.?-l> ·

· " i3üiia göre çeşriıe H: i2ss· ·(rvr - 7-

1839) yılında, Gümüşhaneli lakabıyla i_ Maşaallah tanınan bir ustaya, çeşmenin mü-tevellisi olan Karahacılı vey<J. _Karaçalh 2- Fi 17 Recep sene 1315

Köyü'nden Hacı Halil Mehmet ta­rafından yaptırıimıştır.- _.. . ... .. . .

Gökçen Kasabası-Hasan Ağa Çeşmesi

Çeşme bugün mevcut değildir. Sa­d~ce kitabesi vardır. Gökçen Kasabası Belediye binasının avlu giriş kapısının

sol yan tarafına da, gelişigüzel şekilde atılmış haldeki kitabenin nereden ge­tirildiği de belli değildir (Res. 20).

Taş malzemeyle yapılmış olan ki­tabe kırmızı, mavi renklerle boyanmmş

vaziyettedir. Üç dilime ayrılmış olan yüzeyinde ortada kitabe, iki yanda da süsleme panosu mevcuttur. Yan­lardaki panolarda birer ay yıldız motifi verilmiş, bunların da altına sol taraftaki panoda, vazodan çıkan ve (S) kıv­

rımlar yaparak yüzeyi dolduran bir çiçek motifi işlenmiş, bunun sağ ya­nına bir selvi motifi yapılmıştır. Sağ ta­raftaki panoda yine bir vazo içinden çıkan, çiçek açmış bir bitki motifi ya­pılmıştır. Bunun da sol yanında yine bir selvi motifi verilmiştir.

3- Sahibü'l-hayrat

4- Ve'l-hasenat

5- Çakır Hasan oğlu

6- Hacı Hasan Ağa

7- Çeşmesi

Buna göre çeşme H. 1315 (M. i 892} yılında, Çakır Hasan oğlu Hacı Hasan Ağa tarafından yaptırılmıştır. Ki­tabede adı geçen Hacı Hasan Ağa'nın, Çakır lakabına dayanarak, Birgi'de ko­nağı bulunan Çakırağa ile bir yakınlığı bulunabileceğini düşündük. Ancak, herhangi bir bilgi bulamadık.

Yeğenli Köyü Cami Çeşmesi

(bkz. Yeğenli Köyü Cami)

Büyükkale Köyü-isa Bey Çeşmesi

Çeşme hakkında bilgi yoktur. Yerel tarihçi sayın M. Armağan Büyükkale Köyü'nde bulunduğunu ve isa Bey za­manında, H. 1382 tarihinde yapıldığını söylediği bu çeşmenin kitabasini veren bir resmini yayınlamıştırl22l.

Page 14: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Değerlendirme

Zamanımıza pekçok değişikliğe uğ­rayarak gelebilen Hisarlık Köyü Cami Batılılaşma ·döneminde inşa edilmiş bir yapıdır<23l. Kapısı üzerindeki, sonradan yazıldığını tahmin ettiğimiz kitabesi, muhtemelen, daha önceki, herhangi bir nedenle bozulan veya kırılan ki­tabeye bakılarak, yeniden yazılmış

ancak, orijinal bir kitabedir. Bize göre yapı, kitabede yazıldığı şekilde H. 1197 (M. 1782) yıllarında inşa edilmiş olmalıdır.

Yörenin geleneksel malzemesi olan kayrak taşlarla inşa edilen eser enine dikdörlgen bir plana sahiptir. Tire'deki Karakadı Necmeddin Kül­liyesi, Rum Mehmed Paşa Külliyesi gibi ünlü külliyelere benzer şekilde<24l,

yanındaki çeşmesiyle birlikte külliye halinde inşa edilmiştir. Adeta o ya­pılarla boy ölçüşmekte, Neo-klasik üs­lubun köy örneğini yansıtmaktadır<25l.

Yapıya dışarıdan bakıld.ığında, bir köy camisi olması ve minaresinin bu­lunmamasına karşılık, köyün evlerine göre, klasik bir mimari geleneği ta­şıdığı hemen hissedilmektedir.

Sözkonusu yapının asıl görkemi, dönemin yapılarına benzer şekilde,

barok karakterli süslemelerinde top­lanmıştır: Giriş kapısının kündekari tekniğini taklit eden süslemeleri Tire'deki Vahşi Bey Camii dahil pek­çok yapıda mevcuttur. Burada adeta onların benzer bir kopyası görülür. Ya­pının güney batı köşesindeki yuvarlak pencere yörenin şehir ve köy ev­lerinde de mevcuttur. Bu tür pencere

süslemeleri bölgesel bir geleneğin ca­miye yansımasını işaret etmektedir.

Alçı malzemeli mihrabı süslemeleri bakımından barok üslubun özelliklerini taşır: iki yandan sütuncelerle taşınır gibi verilişi, taç kısmını süsleyen bit­kisel bezemeleri lzmir'de XVIl-XVlll yy. da inşa edilen ancak, XVIII-XIX. yy. larda çeşitli nedenlerle yıkılıp ye­niden yapılan ve dönemin modasına uyularak barok karakterli (C, S) kıv­

rımlı, bitkisel desenlerle aşırı bir şe­kilde süslenen Hisar cami<26l (1597-98), Kemeraltı Cami (1671 ), Kes­tanepazarı Cami (1663), Şadırvanaltı

Cami'nin (1637-38) mihrap ve pen­cerelerindeki alçı süslemelerine ben­zer. Bu şekildeki süslemeler o dö­nemlerde lzmir çevresinde de rağbet bulmuş, dönemin karakteristik bir süs­lemesi haline gelmiştir. Örnekleri ara­sında Aydın Cihanoğlu Cami (1756), Koçarlı (Aydın) Cihanoğlu Cami (1834), Cincin Köyü (Koçarlı) Cami (1785), Söke (Aydın) ilyas Ağa Cami (1812), Söke Hacı Ziya Bey Cami (1 895), Anadolu'daki benzer örnekleri arasında Yozgat Çapanoğlu Camisi (1777-79), Yozgat Başçavuşoğlu Ca­misi (1801) sayılabilir.

Hisarlık Köyü Cami ve Çeriközü Köyü · Camiinin döneminde du­varlarının bitkisel karakterli resimlerle süslü olduğu, sonradan badana ile ka­patıldığı , Hisarlık Köyü Camii'ninde belli olmasın diye koyu mavi renkle boyandığı halk arasında rivayet edil­mektedir. Sözkonusu yapıların du­varlarındaki yazılara ve kalın badana

• 131 •

Page 15: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

izlerine bakarak, resimlerle süslü ola- zamanında inşa edilmiştir. Kitabaleri bileceklerini düşünüyoruz: Batı Ana- yazanlar, tuğraları çizenler aynı ki-dolu Bölgesinde ev ve cami du- şil~rdir. Sadece camilere verilen isim-varlarının resimle süslenmesi bir ler farklıdır. Rahmanlar Köyü Cami mi-gelenektir. Örnekler arasında . Soma naresinin de aynı dönemde 'yapıldığını, (Manis·a) Hızır-Bey-cami (Çarşı Cami)- fier- iRi camifiiiiCie 50iUimaaan gü-=-(1791-92}, Kınık (Bergama) ibrahim nümüze gelebilen minaralerinden an-Ağa Cami (1875), Birgi Çakırağa Ko- layaJ?iliyoruz. Esasen, Tire yöresinde, nağı (XIX. yy\ Ödemiş-Bademye Ka- Tire'nin bugünkü coğrafi sınırlarının dı-sabası Kılcı~ade Mehmed Ağa Cami şında kalan, Abdülhamid zamanında (~B' 1 }, Ci~cin Köyü_ (Koçarlı) C.~mi yapılm,ış, halk . arasında .. Hamidiye (1875), Soma. oa:mgacı Cami<2~.> -(XIX. Cami diye anılan 16 köy camiinin adı yy.), Sama-Tarhala Kırkoluk Cami<28> bilinmektedir. Sözünü ettiğimiz üç (onarım tarihi H. :1264/M. 1847-8), cami de, aynı isimle anılan, onun Kula Emre Köyü Cami<29> (1547-48) adına yapılmış eserlerdir.

sayılabilir. Tire'de yapılmış çok sayıda türbe Duvarları yazıyla süsleme ·Ege Böl- mevcuttur. Büyük bir bölümü Beylikler

gesi'nde geç dönemde inşa edilen ya- devrinde inşa edilen bu yapılardan iki pılar için karakteristik bir özelliktir. tanesi Hisarlık Köyü'nde, bir tanesi de lzmir, Manisa, Aydın yöresi köy ca- Işıklar Köyü'ndedir: Hisarlık milerinin hemen hepsi, şablonla ya- Köyü'ndeki türbelerin yapım tarihleri zılmış, benzer karakterli yazılarla süs- bellidir<3oı. Işıklar Köyü Türbesi bir za-lüdür. Nitekim Hisarlık Köyü Camiinde viye veya tekke'ye birleşik yapılmıştır. görülen yazıların benzer örnekleri Ye- Devrinde külliyenin bir parçası olan ğenli Köyü Cami'inde de karşımıza yapı malzemesi ve süslemeleri açı­çıkar. sından daha çok Tire'de XIV-XV. yy. da

Mihrabın perde motifiyle süs- yapılmış türbelere benzemektedir<31>. lenmesi de yine barak süslemenin ka- Bunlardan özellikle Rum Mehmed rakteristik bir özelliğidir: Yeğenli Köyü Paşa Türbesi (1471 -72), Molla Meh-Camiinde gördüğümüz bu özellik med Çelebi Türbesi (XVI. yy.) ile ben-Tire'nin her köyünde olduğu gibi, zerlikler arzetmektedir.

lzmir, Manisa ve Aydın'abağlı şehir ve Tire'deki konu ettiğimiz çeşmelerin köy camilerinin pek çoğunda kar- çoğunluğu harap vaziyettedir. Gü-şımıza çıkar. nümüze sadece kitabesi gelebilen

Ayaklıkın ve Işıklar Köyü Camileri Çakır Hasan oğlu Hacı Hasan Ağa bugün eski şekillerini kaybetmiş bile Çeşmesi gibi yapılar da vardır. Buna olsalar, aynı türkitabeli iki yapıdır: Sul- karşılık, Gökçen Kasabası, Fatih Ma-tan Abdülhamid'in tuğrasını taşıyan ki- hallesi'nde çarşı içinde bulunan tabelerine göre her iki yapı da onun çeşme okunamayan kitabesi kadar,

• 132 .

Page 16: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

yalak aynalığı üzerinde bulunan hay­van mücadelesi sahnesi bakımından ilgi çekicidir: Ortaasya Türk sanatında maden, keçe üzerinde birbirleriyle mü­cadele eden hayvan figürleri görülür. Iyiliğin kötülükle, aydınlığın karanlıkla mücadelesini sembolize eden bu sah­nelerde çoğunluğukla aslan-boğa, kar­tal-geyik, ejder-zümrüdü anka kuşu'nun mücadeleleri konu edilir. Anadolu Türk sanatında benzer süslemelere, halı dokumalarla, alçı, çini ve taş üze­rinde rastlanır. Beylikler dönemi ha­lılarında birbirleriyle mücadele eden si­tilize edilmiş hayvan figürleri görülür. Selçuklu devri taş süslemelerinde, sözgelimi Diyarbakır Ulu Camii'nin taç kapısı üzerinde, kapının iki yanında si­metrik işlenmiş aslan boğa mü­cadelesi verilir. Diyarbakır surları üze­rinde karta!, aslan figürlerine rastlanır. Kars kalesini burcu dolanan bir ejder çifti korur.

Tire'deki sözkonusu çeşmede gö­rülen aslan-boğa mücadelesi Or­taasya Türk sanatı'ndan başlayarak,

Anadolu'ya kadar gelen Türk mi­tolojisi'ndeki tılsımlı yaratıkların, geç dönemde Tire'de karşımıza çıkan bir örneğidir.

Sonuç

Zengin bir tarihi eser mirasına sahip olan Tire'nin merkezi kadar köy­leri de tarihi yapılarıyla ünlüdür. Bu­güne kadar araştırılmayan bu eser­lerin hepsi de kendi içinde bir değere sahiptir.

Hisarlık Köyü Camisi kitabesine göre 1782 yılında inşa edilmiştir. Dö-

neminde duvarların resimle süslü ol­duğunu tahmin ettiğimiz yapıda alçı

mihrabı ve duvarlarını süsleyen ya­zıları dışında bir şey kalmamıştır. Ba­tılılaşma döneminin bu ilginç eseri izmir, Aydın, Manisa yöresinde inşa edilen yapılara bakılarak süslenmiş ol­malıdır ..

Yeğenli ve Çeriközü köylerinde inşa edilen camiler, günümüzde ye­nilenmiş bile olsa XIX. yy. geleneklerini taşıyan eserlerdir.

Sultan Abdil/hamid döneminde ya­pıldığı anlaşılan Ayaklıkırı, Işıklar ve Rahmanlar Köyü camileri yörenin en ilginç eserleridir. Aynı tarihte yapılan bu eserler plan ve minare şekilleri ba­kımından da birbirine benzemektedir.

Hisartık Köyü'nde bulunan tür­belerin tarihi bilinmektedir. Işıklar kö­yünde bulunan türbe ise muhtemelen zaviye veya bir tekkenin bitişiğine ya­pılmış XIV-XV. yy. yapısıdır. Gü­nümüzde harap durumda bulunan yapı, hergün biraz daha yok ol­maktadır.

Çeşmelerin büyük bir bölümü gü­nümüzde de kullanılmaktadır. Ha­sanağa Çeşmesi'nin bir kenara atılan kitabesi, Fatih Mahallesi Çarşı Çeş­

mesi'nin bilinçsizce yapılan onarımı

eserlerin kimliğini epeyce değiştirmiştir.

Köylerde bulunan bu eserJer, Ana­dolu'nun her yerindeki gibi, yapıları ye­nilemek amacıyla yıkılıp tekrar inşa

edilmekte, bilmeden eserler ortadan kaldırılmaktadır: Anadol~'nun her ye­rinde köylerde yaşay~n vatandaşlarımız bu konularda yeterince bilgi sahibi de-

• 133.

Page 17: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

ğildir. Eski bir eseri yıkıp yeniden yap­mak onlar için bir övünç, hatta hayır vesilesi gibi algılanmaktadır. Vakıflar

Genel Müdürlüğü ve Diyanet Işleri

Mimarisi hakkında kapsamlı bir mo­noğrafi hazırlamaktır. Bu . yazımııda yayınlarda yer almayan eserleri konu olarak seçtik.

----=B:::aşkanlığına bağlı cami imamlarına, tarihi binaların ne sebeple olursa olsun yıkılamayacağı; bir eserin or­tadan kaldırılmasının o şehrin, o köyün tarihinin yok edileceği anlamına gel­diği bilinci yerleştirilebilse belki bu kadar yıkım olmayacaktır. :

(2) Tire, Ege Bölgesi'nde, izmir'e 75 km.

(1) 1984-87 yıllarında, Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Ede­biyatı Bölümü ile, dönemin Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında, Bat1 Ana­dolu Bölgesi Halk KültOrünO Araştirma -ve Derleme projesi adı altında bir ça­lışma gerçekleştirmiştir: Bu çalışmaya Sanat Tarihini ilgilendiren maddi kultUr bölümünü hazırlamak ve projenin fo­toğraflarını çekmek üzere biz de ka­tıldık. Manisa ve izmir yöresindeki pekçok köyü gezip, köy mimarisi ve el sanatı alanında çalışmalar yaptık.

Ancak bu çalışmalar anılan kurumlar arasında sona erince çalışmalarımızı şahsi gayretlerimiz ve Ege Üni­versitesi Araştırma Fonu'nun des­teğiyle yalnız yürüttük. Manisa yöresi köy evlerini bir makale halinde ya­yınladık. izmir ve yöresi Köy Ev mi­marisini de bir yöresindeki 20'den fazla köyde yaptığımız ama, henüz bi­tirilmemiş çalışmanın bir bölümünü meydana getirmektedir. Amacımız, ile­rideki yıllarda, bu çalışmamızı Aydın, Denizli ve Muğla yöresinde de sür­dürerek, Batı Anadolu Bölgesi Köy Ev

• 134•

· uzaklıkta, i zmir iline bağlı" bir ilçe ıtıer­kezidir. Küçük Menderes Havzası'nda bulunan şehir lzmir'e bağlı Ödemiş, Kiraz, Selçuk ve Torbalı ilçeleri ile çev­rilidir.

-- Büyük ve Küçük Menderes havzalarını . birbirinden ayıran GOme Dağlan'nın

eteğinde kurulan şehrin adını, ilk çağda kale-hisar anlamına gelen Thyroion, Thyra veya Telratlan aldığı söylenmektedir. Beylikler döneminden

__ i~i!?._a~~~ _de Tire diye anılmaya baş­lamıştır.

Tire Aydınoğulları döneminde 1308 ta­rihinde Türklerin eline geçmiş, 1390 yılında, Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı topraklarına katılmış,

Timur'un Anadolu'yu istilasında bir ara Timur'un eline geçmişse de tekrar Os­manlı yönetimine girmiştir. 1425 yı­

lında kesin olarak Osmanlı ha­kimiyetine katılmış, 1867 yılında

izmir'e bağlanıncaya kadar Aydın Gü­zelhisar'ına bağlı bir ilçe şeklinde yö­netiimiştir. (Tire'nin coğrafi durumu ve tarihçesi hk. bkz. F. Tokluoğlu., Tire Tarihi ve Turistik Değerleri, lzmir, 1957, s. 5. D. Kuban., Anadolu Ge­zilerinden Iz/enim/er, Bir Bat1 Anadolu Gezisi, Istanbul, 1962, s. 41. 1. As­lanoğu., Tire'de Camiler ve Üç Mescit, Ankara, 1978, s. 1).

Görünüm olarak Bursa'yı hatırlattığı

söylenen şehiJ doğu-batı is­. tikametinde kurulmuştur. Yaklaşık 60 köyü vardır; Bunlardan büyük bir bö­lümü Aydı.n sınırında, Aydın ile Tire

Page 18: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

arasında yer alan dağların üzerine, yüksek yayiaiar halindedir. Diğerleri

ise ovada kurulmuştur. Pekçoğu halen göçebelik geleneklerini sürdüren hal­kın geçim kaynağını hayvancılığa,

ovada ise tarıma dayanmaktadır.

{3) Hisarlık Köyü, Tire-Selçuk arasında, ana yolun sol yanında, yoldan 4-5 km. içeride küçük bir dağ köyüdür. Geçim kaynağı hayvancılığa dayanmaktadır.

Köyün bulunduğu alan eski bir yer­leşme yeridir. Köyün yakınındaki bir tepede halkın asar dediği bir antik yer­leşim bulunmaktadır. Halk arasında köyün adını buradan aldığı, asar ke­limesinin zamanla Hisar {kale) şekline dönüştüğü ve günümüzde Hisar/ik diye ifade edildiği iddia edilmektedir {Hisarlık Köyü'nden Halil lbrahim Avcı'nın 31.3.1990 tarihinde şifahen

verdiği bilgilere göre).

(4) Ayaklıkın Köyü Tire-izmir yolu üze­rinde, Tire'ye 25 km. uzaklıkta, ana yoldan 4 km. içeridedir. Kendisinden önce yer alan Işıklar Köyü'ne 2 km. mesafededir. Hafif engebeli bir arazi üzerinde yer almaktadır.

Köy halkının ifadesine göre yöre Ayak­llkm Dağ1 ismiyle anılmaktadır. Adını, köyün çıkışında bulunan ayak/1 isimli bir çeşmeden almaktadır: Çeşme

ayakli lakabıyla anılan bir kişi ta­rafından yapılmış, köyün bulunduğu

alan k1r olduğu için de halk tarafından köye Ayakl1km (Ayakli-km) adı ve­rilmiştir.

Yine köy halkının ifadesine göre köyün bulunduğu alanlar Baltaci isimli bir Rum'a ait iken, Abdülhamid ta­rafından bu kişiden kiralanmış{icar), o zamana kadar yörede göçebe ya­şayan bugünkü köylülere verilmiş, yer-

leşik hayata geçen köylüler bu yörenin sahibi olmuşlardır.

(5) Ayaklıkın ve Işıklar Köyü Cami ki­tabeleri sayın Yrd. Doç. Dr..: Akif Er­doğru tarafından okunmuŞtur. Yar­dımları için kendisine teşekkür ederim.

(6) Ayaklıkın köyünden Durmuş Ali Ev­rensel (H. '1324 doğumlu, Tire'deki eski mektep mezunu, 1933 yıllarında köy muhtarlığı yapmış) ve caminin imamı Ahmet Bayındır'ın (1965 do­ğumlu, imam Hatip Lisesi mezunu) 18.6. 1993 günü şifahen verdikleri bil­gilere göre.

(7) Işıklar Köyü Tire-lzmir yolu üzerinde, Tire'ye 25 km. uzaklıkta, ana yoldan 2 km. içeridedir. Düz bir alanda kurulan köy yaklaşık 60 hanelidir. Bugünkü köyün 2 km. yakınındaki eski yerleşim yerinde yaşarken, Abdülhamid dö­neminde yeni bir caminin yapılmasıyla buraya taşınmışlar ve burada kal­mışlardır. Eski köy virane haline gel­miştir. Eski köyde bir türbenin ve su kaynağının bulunması nedeniyle eski yerleşimden hala kopulmuş değildir.

Köyün içecek su ihtiyacı buradaki kay­naktan sağlanmakla, hıdırenez gibi ge­leneksel günler burada kullanmaktadır.

(8) Yörede Abdülhamid döneminde ya­pıldığı söylenen 20 k'adar köy adı geç­mektedir. Tire sınırları dışında yer alan ve konumuz kapsamına girmeyen bu köylerdeki camileri araştırdık. lleride bir makale halinde yayınlamayı plan­lıyoruz.

{9) Rahmanlı köyü Tire-izmir yol!.! üze­rinde, Tire'ye 10-15 km. uzaklıkta, ana yolun sol tarafıdır. Köy 1940 yillarında terkedilmiş, camisi yıkılan minare tek kalmıştır. Tire-lzmir yolunuı:ı yapımı sı­rasında da caminin kalıntıları ortadan

• 135 .

Page 19: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

kaldırılmıştır.

Yöre halkı, camının bulunduğu bu alandaki köyün, döneminde bu yö­relerin sahibi olan Baltaci isimli Rum asıllı bir kişiye ait olduğunu, Ab­dülhamid döneminde bu alanlarin ki­ralandığını (icar), her köye bir cami ve mektep yaratıldığını, daha sonra da halka dağıtıldığını, böylece yöre hal­kının toprak sahbi olduğunu söy­lemektedir. Bazılan da yöreye ·Hay­rat'ın .(Hayrettin;in) Çitingi' ıieiii'ldiğhni belirtmektedirler.

(10) Yağenli Köyü Tire-Ödemiş arasında, Tire'ye 16 km. uzaklıktadır. Antik bir yerleşimin bulunduğu tepenin ya­macına kurulan köy 140 haneli ve 680 nüfusludur. Geçlm kaynağı tarım ve hayvancılığa dayanır. Daha çok pamuk, tütün, arpa ve buğday ekilir, koyunculuk yapılır.

Köylüler kendilerinin saçikaraii ve Postlu/ar yörüklerinden olduğunu,

Bayındır çevresinde günümüzde bile kendileriyle aynı oymaktan gelen sa­Çikarall yörüklerinin bulunduğunu,

yörede göçebe olarak yaşarken, bil­medikleri bir tarihte yerleşik hayata geçtiklerini, köyün Yeğen Ağa isimli bir kişi tarafından kurulduğunu ve adını buradan aldığını ifade et­mektedirler (Aynı köyden Hüseyin Yılmaz -38 yaşında, okuma yazması ·var-, Ali Böğüş -50 yaşlarında,

okuma ve yazması yok- ve Yaşar Savran'ın -35 yaşında okuma yaz­ması yok- 12.12.1987 tarihinde şi­

fahen verdikleri bilgilere göre.

(11) Doğu duvarı üzerinde, alt kısmı eksik Latince yazılmış bir kitabe parçası

vardır. Tabula ansata için yazılan ki­tabenin Türkçe çevirisi şöyledir:

''Theodoros oğlu ve Apollom'os'un torunu olan Apollom'os bu (sunağı ?) Zeus Autheites ve Savenda ka­sabasi için yaptırdı".

Yazı karakterinden anlaşıldığına

--gör9,'1:-s.l: lı. yüzyıllara·ait olmaSI gereken eser, Yağenli Köyü ci­varındaki Savenda isimli bir Roma yerleşimirıi göstermesi . bakımından önemlidir (Yazıtın yayınlandığı eser­ler: Athenische Mitteilungen 23

· (1988), · s. ·366. Reve des Etudes Grecques 12 (1899), s. 384. Die lnschriften von Ephessos, VII, 2, no: 3864. Ayrıca bkz. Zgusta, Kle­hasiatische Toponymen, S. V. Sa­venda. (Kitabe Prof. Dr. Hasan Malay tarafından okunmuş, konuyla ilgili bilgiler yine onun tarafından ve­rilmiştir. Yardımları için kendisine te­şekkür ederim).

{12) Çeriközü Köyü Tire'ye 30 km. uzak­lıkta, Dibekçi, Beyköy (Aydın), Ke­merdere ve Küçükburun köyleri ara­sındadır. Karselmen ve Kepez Dağ1 eteklerinde kurulan köy 80 haneli ve 400 nüfusludur. Kepez Daği etek­lerinde halk arasında Sebzelik diye anılan bir yayiası vardır. Köyün hemen altında bulunan vadide Ya­mandere Köyü'nden doğan ve Küçük Menderes nehrine katılan

Köprüovasi Çay1 akmaktadır. Köyün geçim kaynağı büyükbaş hayvancılık ve meyvecilik {zeytin, incir, cevaz vb.) ile sağlanmaktadır.

Çeriközü köylüleri kendilerinin yörük olduğunu, çevrede göçebe olarak yaşarken, bilmedikleri bir tarihte yer­leşik hayata geçtiklerini söy­lemektedirler. Köylüler, ölülerini, es­kiden buyana Beyköy ve Dibekçi

• 136 .

Page 20: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Köyleriyle aynı yere gömdüklerini, anılan mezarlıkta 200-300 yıllık me­zarların bulunduğunu, köyün ilk ku­rucularının Hasanbaşt, Badak, Arap, Hact Hasan, Hact Yusuf ve Kö­seoğullart sülaleleri olduğunu ifade etmektedirler.

Köyün ileri gelen yaşlıları köyün es­kiden Çerikuzu adıyla anıldığını, bu ismin sonradan Çeriközü şekline dö­nüştüğünü iddia etmektedirler. Ri­vayete göre bu isim, halkın cerit-cirit yörüklerinden olması veya kuzeyde oturanlar anlamına gelen çeri kuzu adından gelmekte ya da halk ara­sında jandarma'nın çeri diye ifade edilmesinden gelmektedir (Çeriközü Köyü'nden Mehmet Tetik -64 ya­şında, okuma yazması yok-, Yusuf Acar -60 yaşında, okuma yazması yok- ve Durmuş Şener'in -54 ya­şında, okuma yazması yok-19.12.1987 tarihinde şifahen ver­dikleri bilgilere göre).

(13) A. M. Armağan., Belgeler/e Beylikler Devrinde Tire, izmir, 1983, s. 19-20.

(14) Türbe hakkında geniş bilgi ve ta­rihlendirme için bkz. H. Önkal, Tire Türbeleri, Ankara, 1992, s. 88-95.

(15) Yapı hakkında ve Tire'deki diğer tür­belerle ilgili geniş bilgi için bkz. H. Önkal. a.g.e., s. 109-117.

(16) Burada sadece, kaybolmaya yüz tut­muş, eski bir mezar taşı ele alın­

mıştır. ilerideki çalışmalarımızda köy mezarlıklarını da ele almayı dü­şünüyoruz.

(17) Gökçen Kasabası Tire-Ödemiş ara­sında, Tire'ye 1 0-15 km. uzaklıkta,

Tire'ye bağlı bir kasabadır. Geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa da-

yanır dayanır. Kasaba 1957 yılında kasaba olmuş, 1958'de de belediye teşkilatı kurulmuştur. Kasaba Cum­huriyet, Karhat ve Fatih mahallesi olmak üzere üç ayrı bölümden mey­dana gelmektedir. Belediye binası

bu mahallenin orta yerindedir. Kar­hat Mahallesi 520 haneli, 3000 nü­fusludur. Iki tane camisi vardır.

Köylüler kendilerinin yörük ol­duğunu, ilk kez Karaoğlan ismiyle ta­nınan bir yörüğün gelip yerleştiğini,

köye bu nedenle kahrt at dendiğini, bu ismin zamanla Kahrat şekline dö­nüştüğünü, köyün bu yerleşim yeri etrafında geliştiğini söylemektedirler. Bazıları ise köyün 5-6 yüzyıl önce kurulduğunu, köyün asıl isminin Fata olduğunu, Kahrat ve Fatanın aynı

yerleşim yeri olabileceğini, zamanla köyün Kahrat diye tanınd ığını, Birinci Dünya Savaşı sırasında Yunanlllara karşı savaşaı:ı Gökçen Efe'nin bu köylü oluşu nedeniyle, bu tarihten sonra köye Gökçen adının verildiğini iddia etmektedirler (Gökçen Ka­sabası'ndan !smail lvedi (Köy muh­tarı, 40 yaşlarında) ve Hacı Ahmet Çete'nin (60-70 yaşlarında, okuma yazması yok) 20.12.198 7 günü şi­

fahen verdikleri bilgilere göre).

(18) Yöre köy evleri ile ilgili kapsamlı bir çalışmamız mevcuttur. Yer darlığı ne­deniyle sözkonusu edemediğimiz bu araştırmamızı, ileride yayınlamayı

planlıyoruz.

(19) Kitabe Sayın Prof. Dr. Hakkı Önkal, Doç. Dr. Ali Yardım ve Doç. Dr. Meh­met Demirel tarafından yerinde okunmuştur. 'Yardımları için ken­dilerine teşekkür ederim.

(20) Kitabe sayın Dc:ıç. Dr. Ali Yati:fım ve

• 137 .

Page 21: KULTORUDE •• •• TORKisamveri.org/pdfdrg/D033438/1994/1994_DENIZM.pdf · mari havası kalmaktadır. Ayrıca, son mihrabın sağ ve sol yanındaki sü-cemaat yerindeki kapı

Doç. Dr. Mehmet Demirci tarafından C. IX-X, 1979-80, istanbul 1981, s. yerinde, da!ıa sqnJa ~ayın Yrd. Doç. 163-189.

Akif Erdoğru tarafından fotoğraf ve ıs- (26) izmir Camileri hakkında bkz. ü. Si-tampajından okunmuştur. Yardımları pahi., XVII-XVIII. Yüzyil /zmir cami/eri, için kendilerine teşekkür ederim. E. ü. Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi

---·(2-i}=Kitab·e-sayın::Prot.::"Dı711akkFÖnkal-, ---Bölümü;:-Basılmamış · ·Eisans Tezi;-Doç. Dr. Ali Yard ım ve Doç. Dr. Meh- izmir, 1989.

met Demirci tarafından yerinde (27) Sözkonusu camiler hakkında bkz. R. okunmuştur. Yardımları için ken- Arık., Batlflfaşma Dönemi Türk Mi-

dilerine teşekkür ederim. marisi örneklerinden Anadolu'da Üç

(22) M. Armağan., a.g.e., s. 25-26. Ahşap Cami, Ankara, 1073. J. Kuyulu., .. . . (23} ·BatılılaŞma· dönemi yapıları ı<·. bkz. D.

Kuban., Türk Barok Mimarisi Hakkmda Bir Deneme, istanbul, 1954. R. Arık., BatJ/Jiaşma Dönemi Anadolu Tasvir Sa­nati, Ankara, . 1976. G·. Rendgı., Ba­tJIJiaşma Dönemi Türk Resim Sanati, 1700-1850, Ankara 1977. ·

(24) Tire'deki külliyeler hakkında bkz. i. Aslanoğlu . , Tire'de Camiler ve Üç Mescit, Ankara, 1978.

(25) Neo-klasik üslubu hakkında bkz. S. Eyice. "XVIII. Yüzyılda Türk Sanatı ve Türk Mima.risinde Avrupa Neo­Klasik Üslubu", Sanat Tarihi Yilliği,

"Geç · Dönem Ahadolu Tasvir Sa­natında Yeni Bir Örnek: Soma Dam­gacı Cami", Arkeo/oji-Sanat Tarihi Der­

gisi, s. IV, !zmir 1988, s. 67-68.

(28) Köy ve yerleşimi hk. bkz. A. Arel., "Soma Yakınlarında Eski Bir Dağ

· Yerleşmesi: Tırh.ala Köyü", Araşt~rma Sonuçlan ToplantJsJ, IX, Mayıs 1991, s.119-130.

(29) R. Bozer., "Kula-Emre Köyü'nde Re­simli Bir Cami", Türkiyemiz, s. 53, Ekim 1987, s.15-22.

(30) H. Ön kal., a.g.e., s. 88, 109.

(31) H. Önkal., a.g.e .

• 138.