korunan alanlar protected areas · fazla değildir. türkiye’deki korunan alanlar ülkenin alan...

15
KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS PLANLAMA-YÖNETİM-İZLEME PLANNING-MANAGEMENT-MONITORING Editör: Doç. Dr. Gökhan AYDIN

Upload: others

Post on 04-Feb-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

KORUNAN ALANLARPROTECTED AREAS

PLANLAMA-YÖNETİM-İZLEMEPLANNING-MANAGEMENT-MONITORING

Editör:Doç. Dr. Gökhan AYDIN

Page 2: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

2

Korunan Alanlar // Protected Areas

Page 3: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

3

KORUNAN ALANLAR

(PLANLAMA-YÖNETİM-İZLEME)

PROTECTED AREAS

(PLANNING-MANAGEMENT-MONITORING)

Editör

Doç. Dr. Gökhan Aydın

Kapak Tasarımı

Ece Çalış

Dizgi

Ece Çalış, Murat Çeliker, Murat Kara

ISBN 978-605-87432-0-5

*Bu kitapta yer alan bilgi ve yazıların bilimsel ve hukuksal sorumluluğu ilgili bölüm yazarına aittir.

Page 4: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

İÇİNDEKİLER

BÖLÜM I. KORUMA AMAÇLI ALANLAR NASIL TANIMLANMALI?Koruma alanlarının ötesini düşünme: sistematik koruma planlaması ve ekolojik ağların rolü R.D.J. Catchpole

BÖLÜM II. PLANLAMATürkiye’deki Korunan Alanların Yönetim ve Planlaması: Köprülü Kanyon Milli Parkı (2007-2011) Adnan Yılmaztürk

Küre Dağları Milli Parkı Örneğinde Koruma Alanlarında TurizmAndrei Blumer, Duygu Baştanlar

Korunan Alanlarda Rekreasyon Taşıma Kapasitesi: Termessos Milli Parkı ÖrneğiSelçuk Sayan

BÖLÜM III. YÖNETİM VE İZLEMETarım ilaçlarının koruma alanlarında biyolojik çeşitliliğe olan etkileri, mücadele ve denetimlerAhmad Mahdavi

Türkiye’de Biyolojik Materyallerin Toplanması, Kullanılması ve Karşılaşılan SorunlarGökhan Aydın

Böceklerin Korunan Alanların Sürdürülebilirliğinde Biyolojik Gösterge Olarak Kullanılma OlanaklarıGökhan Aydın

BÖLÜM IV. KORUNAN ALANLARIN YEREL HALK İLE YÖNETİMİYerel sürdürülebilir kalkınma yolu olarak biyolojik çeşitlilik eylem planlarıAysegul Çil

Ekosistem Hizmetleri ve Korunan Alanların Sağladığı Faydalar Başak Avcıoğlu Çokçalışkan

Koruma Alanlarını Olumsuz Etkileyen Konvansiyonel Tarıma Karşı Alternatif Tarım Yöntemi: Organik TarımGökhan Aydın

Türkiye’deki Biyolojik Çeşitlilik Koruması: Türkiye’nin Komşu Ülkelere Göre Konumu? Max Kasparek

9

294155

79104113

131

157147

161

Page 5: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

CONTENTS

CHAPTER I. HOW TO DEFINE SITES FOR PROTECTION?Thinking beyond protected areas: systematic conservation planning and the role of ecological

networks

R.D.J. Catchpole

CHAPTER II. PLANNING Planning and management of PA in Turkey: Köprülü Kanyon National Park (2007-2011)

Adnan YILMAZTÜRK

Tourism in Protected Areas on the Example of Küre Mountains National Park

Andrei Blumer, Duygu Baştanlar

Recreation Carrying Capacity for Protected Areas: Termessos National Park

Selçuk Sayan

CHAPTER III. MANAGEMENT AND MONITORINGImpacts of the pesticides to PAs’ biodiversity, their management and monitoring

Ahmad Mahdavi

Understanding the Rules for Collection and Use of Biological Materials

Gökhan Aydın

Using Insect as Bio-indicator for Sustainability of Protected Areas

Gökhan Aydın

CHAPTER IV. PUBLIC INVOLVEMENT FOR A BETTER MANAGED PROTECTED AREA Biodiversity action plans as a way towards local sustainable development Aysegul Çil

Ecosystem Services and the Benefits Provided by Protected Areas Başak Avcıoğlu Çokçalışkan

An Alternative Agriculture Method versus Conventional Agriculture That Have Negative Effects on Protected Areas: Organic Agriculture Gökhan Aydın

Biodiversity conservation in Turkey: Where does Turkey stand compared to its neighbours

Max Kasparek

171

187200213

237265273

290

317308

321

Page 6: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

6

Korunan Alanlar // Protected Areas

Page 7: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

ÖNSÖZ

İnsanoğlu… Dört milyar yıldır yaşamın var olduğu kainatta ikiyiz bin yıl önce ortaya çıkmasına karşın yaşam için temel olan DENGE’yi alt üst etti. Yeryüzünde kalmayı başarmış sayısız canlının oluşturduğu zincirin tek bir halkasını oluşturan insanın neden olduğu çevre kirliliği, doğal kaynakların tüketilmesi, biyolojik çeşitliliğin azalması, toprak, su, flora ve fauna yıkımı, ozon tabakasının incelmesi, hızlı nüfus artışı ve küresel iklim değişikliği son 100 yılda doğayı tahribinden yalnızca bir kaç örnek. Bazılarının ise geriye dönüşümü mümkün bile değil.

Yüz seksen bin yıl boyunca göç eden insanoğlu son 20 bin yıldır yerleşik yaşama geçti. Avcılık, son 10 bin yıldan beri süre gelen ve tarihi bir dönüm noktası olan tarımın keşfi ile çoğu insan tarafından hobi haline geldi. Bu büyük devrim sayesinde medeniyetler kuruldu ve binlerce yıldır süren yiyecek telaşı son buldu. Emek ve zahmet harcanan çiftçilik, bir gelenek gibi nesilden nesile aktarıldı ve hala dünyanın en yaygın iş kolu. Bunca zamandır kas gücüne güvenen insanoğlu bir asırdan biraz daha öncesinde doğadaki enerjiyi kullanmanın da bir yolunu buldu. Güneş enerjisini 100 milyon yıldan uzun bir süre önce kendi bünyesinde hapseden milyonlarca bitki; kömür, gaz ve hepsinden önemlisi petrolün oluşumuna hizmet etti. Bu enerji insanoğlunun tarladaki işini kolaylaştırdı. Ancak bu süreç doğaya, son 50 yıllık bir süre içerisinde insanlığın tüm geçmişinden olduğundan çok daha fazla zarar verdi. Son 60 yılda dünya nüfusu neredeyse üçe katlandı. 2 milyardan fazla insan şehirlere taşındı. Küçük balıkçı kasabaları muazzam gökdelenlerin inşa edildiği birer metropole dönüştürüldü. Doğal kaynaklarla çalışan makineler sayesinde tarlada insanın işi kolaylaştı. Yalnızca 1 litrelik petrol 100 kişinin 24 saatte harcadığı enerjiyi üretiyordu. Tarım artık petrolün egemenliğinde ve yaşam artık petrole bağlı. İnsanoğlu tüm savunmasızlığına karşın hiçbir canlının yeltenmediği bir şekilde doğal yaşamın her köşesini parselleyerek dünyanın çehresi tamamen değiştirdi. Dünyada her şey birbirine bağlı olduğunu unutan insan, yaptığı tek ürünlü tarım ve aşırı sentetik pestisit ve gübre kullanımı sonucu zararlı dediği organizmaların populasyonunun artmasına ve doğal dengenin bozulmasına neden oldu. Tarım nedeni ile nehirler kurudu ve zehirlendi. Zararlı organizmaların beslendiği kötü ürün ve kıtlık kullanılan sentetik pestisitler ve gübreler sayesinde geçici bir süre için unutuldu. İnsanlar yeşil devrim denilen bu süreç içerisinde birim alandan daha fazla verim almaya başlasalar da, aslında havaya, toprağa, bitkilere, hayvanlara, sulak alanlara zehirli atıklar bıraktılar ve doğayı daha da mahvettiler. Sonrasında hastalık ve zararlılara dayanıklı, bol mahsül veren, farklı iklimlere adapte olmuş tohumlar ortaya çıkardılar ve son 100 yılda çiftçilerin binlerce yıldır yarattığı tüm ürün çeşitliliğinin dörtte üçü yok oldu. Artık laboratuvarlarda üretilen tohumlardan elde edilen ürünler sıklıkla kullanılıyor ve her geçen gün bitki çeşitliliği azalıyor. Toprağa atılan her sentetik pestisit ve gübre doğal dengeyi biraz daha bozuyor, bazı canlıların artışını, bazılarının azalışını ve hatta yok oluşuna neden oluyor.

Page 8: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

Artan insan nüfusu et tüketimi artışını da beraberinde getirdi. Hazır yemle beslenen ve hayatları boyunca mera yüzü görmemiş hayvanlar etleri için tüketildiler. Öyle ki üretilen tahılın çoğu hayvan yemi ya da biyo-yakıt olarak kullanıldı. Kaynakların sınırlı olduğunu unutan insanoğlu, canlı türlerini de tehdit etti ve iklim değişikliği bu tehdidi daha da arttırdı. Ekilebilir toprakların %40’ı uzun vadeli hasar gördü. Her yıl 13 milyon hektar orman yok oldu. Son 15 yılın ortalama sıcaklıkları bu zamana kadar kaydedilen en yüksek sıcaklıklar oldu. Kıta buzulu 40 yıl öncesine oranla %40 inceldi. Kuzey kutup bölgesindeki buzul 30 yıl içinde yüzey genişliğinin %30’unu kaybetti. Bu şekilde devam ederse 2050 yılında dünya üzerindeki canlı türlerinin dörtte birinin yani yaklaşık 500 bin türün yok olabileceği bilim insanları tarafından tahmin edilmekte.

Gezegenimizde yaşayan her canlının farklı bir rolü ve özel bir işlevi vardır. Doğada gereksiz ya da zararlı yoktur. Terazi sürekli dengededir.

Düzenlenen bu kitap, korunan alanların planlanması, yönetimi ve izlenmesi temel konularını kapsamaktadır. Süleyman Demirel Üniversitesi, Atabey Meslek Yüksekokulu’nda 2011 yılında düzenlenen “Doğa İçin Korunan Alanlar: Türkiye ile Avrupa Birliği Ülkeleri Arasında Bilgi Transferi ve Öğrenme Ağı” isimli I. Uluslararası Çalıştay’da sunulan ve sonrasında ulusal ve uluslararası düzeyde doğaya gönül veren bilim insanları ve çalışanlarının katkılarıyla zenginleştirilen kitabın doğayı tanıyan ve böylelikle seven her insana fayda sağlaması dileklerimle. 21 Ekim 2011, Isparta.

Gökhan AYDIN (Editör)

Page 9: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

161

Türkiye’deki Biyolojik Çeşitlilik Koruması:

Türkiye’nin Komşu Ülkelere Göre Konumu?

Max Kasparek

Mönchhofstr. 16,69120 Heideberg, Almanya. E-posta: [email protected]

Email: [email protected]

Özet

Türkiye zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Türkiye’de yaşayan bitki ve hayvan türlerinin sayısının fazla olmasının bir nedeni yüzölçümünün geniş olması, diğer nedeni ise Türkiye’nin evrimin iki merkezinde de (Kafkasya ve Ege bölgeleri) topraklara sahip olduğu gerçeğidir. Ülkenin birçok yerinde ortalama tür yoğunluğu diğer bölgelerinkinden pek de fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki yoğun çabalarına karşın bu rakam hala dünya ve AB standartlarının çok altındadır. Orta doğu ve Kuzey Afrika’da, alanın yüzde 10.2’si koruma altındadır. Bu değer AB ülkelerinde yaklaşık yüzde 17 kadardır. Ayrıca Türkiye Hükümeti’nin koruma alanı yönetimi açılımı da ciddi anlamda bölgesel standartların altındadır.

Giriş

Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan türlerin ve yaşam alanlarının sayısı mevcut koruma kaynaklarından çok daha fazladır ve bu durumun hızla kötüye gittiği gözlemlenmektedir. Bu çalışma Türkiye’deki durumu kısaca özetlemekte ve şu sorulara yanıt aramaktadır: (1) Türkiye’nin biyolojik çeşitliliği komşu ülkelerine kıyasla ne kadar ileridedir? Ve (2) Türkiye Hükümetinin biyolojik çeşitliliği koruma çalışmaları, özellikle komşu ülkelerine kıyasla, yeterli midir?

Türkiye’deki Biyolojik Çeşitlilik

Türkiye çok sayıda benzersiz ekosistemlerin yanı sıra çarpıcı bir faunaya ve bitki örtüsüne sahiptir. Türkiye’deki tür çeşitliliğinin zenginliği birçok yayında dile getirilmiştir. Örneğin Türkiye Arançlı tarafından (2002) “ılıman kuşağın biyolojik çeşitliliği en fazla olan ülkelerinden biri” olarak nitelendirilmiştir. Yüksek bitki topluluklarının sayısı bütün Avrupa’da 12,000 kadarken, bu rakam Türkiye’de 9,000’dir. Toplam bitki sayısı İngiltere’de 2,000; Almanya’da 2,500, Romanya’da 3,400; Bulgaristan’da 3,650, Yunanistan’da 5,000; İtalya’da 5,600 ve İran’da 8,000’dir. Bu bitkilerin 3,504 kadarı Türkiye’deki bitki örtüsüne özgüdür, buna karşın Avrupa’daki bütün özgün bitkilerin sayısı sadece 2,750’dir. Bu rakamlar Türkiye’nin önemini küresel ölçekte arttırması açısından oldukça çarpıdır. Her ne kadar rakamların diğer ülkelerle kıyaslanması daha zor olsa da, hayvanlar açısından da zengin bir yaban hayatına ev sahipliği yapmaktadır.

Page 10: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

162

Korunan Alanlar // Protected Areas

Küresel biyolojik çeşitlilik haritasına ( Şekil 1) bakıldığında, Türkiye’nin çok çeşitliliğe sahip bir ülke olduğu görülür: “Biyolojik çeşitliliğin merkezleri” olarak adlandırılan özellikle iki bölge dikkat çeker: Kafkasya Bölgesi ve Ege Bölgesi. Türkiye’nin evrim açısından önemli bu iki bölgede de toprakları vardır. Türkiye uygulamada evrim açısından önemli iki merkezi de kapsadığından, dolayısıyla buradaki tür sayısı da komşu ülkelerinkine kıyasla çok daha fazladır (Şekil 2).

Şekil 1. Damarlı bitki türlerinin sayısının kürsel dağılımı Sonra: Barthlott ve ark. (2004).

Şekil 2. Küresel Biyolojik çeşitlilik Merkezleri

ür zenginliğinin küresel dağılımını gösteren analizlerde, türlerin sayıları genelde 10,000 km² başına düşen sayı kadardır. Örneğin, Barthlott ve ark. (1999a,1999b) ve Myers ve ark. (2000) bitki türelerinin küresel dağılımı için bir analiz yapmışlardır. Ulaştıkları sonuçlar biri Ege ve Akdeniz Bölgeleri, diğeri ise Doğu Anadolu’daki Kafkasya bölgesindeki türlerin çok çeşitliliğini doğrulamaktadır. Ancak, aynı sonuçlar göstermektedir ki Türkiye’nin büyük bir kısmı “ortalama” bir tür zenginliğine sahiptir. İç Anadolu’nun, Trakya’nın ve Karadeniz’in bazı kısımlarındaki türlerin sayısı Balkanlar ve İran’ınkilerden pek de fazla değildir.

Page 11: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

163

Daha detaylı ve içerikli bir biyolojik çeşitlilik analizi yapmak için böyle bir değerlendirme sadece bitkilere ve kuşlara değil, biyolojik çeşitliliğin daha çok öğesine yönelik olmalıdır. Ulusal Biyolojik Çeşitlilik İndeksi (NBI) dört karada yaşayan omurgalı sınıfı ve damarlı bitkiler için tür zenginliğini ölçer ( CBD Sekreterliği, 2001). (Şekil 3). NBI 0’dan (Greenland) 1’e kadar (Endonezya) sıralamaya sokar. 0.572 lik bir NBI ile Türkiye kendisini 0.601 ile geçen İsrail’den sonra bölgede ikinci sırada yer alır. Lübnan, Ermenistan ve Yunanistan da Türkiye’den hemen sonra gelmektedir (Şekil 4).

Şekil 3. Ülke düzeyinde biyolojik çeşitlilik ( CBD Sekreterliği 2001).

Şekil 4. Türkiye’deki ve bölgedeki seçili ülkelerdeki Ulusal Biyolojik çeşitlik İndeksi ( CBD Sekreterliği 2001).

Türkiye’deki Biyolojik Çeşitlilik Koruması

Ortadoğu’daki bütün ülkeler imzaladıkları “Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi” ve diğer uluslararası protokollerdeki taahhütlerinden de anlaşılacağı üzere kendilerini biyolojik çeşitliliği korumaya ve sürdürülebilir olarak yönetmeye adamışlardır. Türkiye ise daha yakın geçmişte biyolojik çeşitliliğin korunmasına dair sorumluluk almıştır.

Page 12: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

164

Korunan Alanlar // Protected Areas

1991 senesinde bir Çevre Bakanlığı kurulmuş; bir Ulusal Çevre Eylem Planı ve Ulusal BSAP hazırlanmıştır. 2003’te Çevre Bakanlığı Orman Bakanlığı ile birleşmiş ve daha güçlü bir “Çevre ve Orman Bakanlığı kurulmuştur. Bakanlık bünyesindeki Milli Parklar ve Av-yaban Hayatı Genel Müdürlüğü (GDNP) Türkiye’nin çeşitli kategorilerdeki korunan alanlarının büyük bir kısmını oluşturmak ve idare etmekle görevlidir ve ülke çapında arazi tabanlı bir çalışan ağına sahiptir.

Türkiye’de milli parklar ilk olarak 1958’de kurulmuştur: Osmaniye Karatepe Aslantaş Tarihi Alanı ve Yozgat Çamlığı’nda kurulan bu parkları, 1959’da Soğuksu Milli Parkı (Ankara) ve Kuşcenneti (Balıkesir) izlemiştir. 2008 senesinde, Türkiye çapında 39 milli park bulunuyordu ve toplam yüzölçümleri 877,771 hektarı bulmaktaydı. Çok sayıda milli park aslında arkeolojik ve tarihi amaçlarla kurulmuştur, ancak onlar da zengin fauna ve bitki örtüsüne sahiptirler.

Milli parkların yanı sıra, Türkiye’nin Sıkı Korunan Alanlar, Doğal Harikalar, Avlanma Yasağı olan Bölgeler, vs. gibi daha ileri bir koruma sistemi vardır. “Doğal SİT Alanı” Kültür Bakanlığı tarafınca verilen özel bir çeşit koruma alanı statüsüdür. Özel Çevre Koruma Alanı başka bir koruma alanı çeşididir. Türkiye bu koruma alanı sınıflandırmasıyla 1988 senesinde Barselona Sözleşmesi ile tanışmıştır, ve ayrı bir yönetim birimi oluşturulmuştur. Bugüne kadar toplam 14 bölgeye bu koruma statüsü verilmiştir. Bunlardan çoğu Ege ve Akdeniz Bölgelerindedir. Ancak, en büyük Özel Koruma Alanı olan Tuz Gölü de (7414 km²) bunların arasındadır.

Milli Parkların ve diğer koruma alanlarının birçoğunun geleneksel olarak orman alanlarında yer alamsına karşın, bitki örtüsünün bozkır olduğu alanlarda da bunlara rastlanabilir. Munzur Vadisi ( Doğu Anadolu Bölgesi), Başkomutan, Göreme ve Boğazköy-Alacahöyük (İç Anadolu Bölgesi) ve Nemrut Dağı (Doğu Anadolu Bölgesi-Adıyaman) bunlara örnektir.

Toplamda Türkiye 17,000 km² alanda 236 koruma alanına sahiptir. Bu rakam sadece IUCN kategorilerinden biriyle eşleşen koruma alanı kategorilerini içermektedir. Bu rakam çok etkileyici, peki yeterli midir? Çevre Bilgisine göre, Türkiye’de korunan alanların toplamı yüzde 2.6’dır. Ancak, dünya ortalaması yüzde 10.8; bölgesel ortalama (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) yüzde 10.2’dir. Avrupa Birliği’nde yaklaşık yüzde 17’lik bir alan koruma altındadır.

Şekil 5 Türkiye’deki koruma alanlarının yüzölçümünün komşu ülkelerdekine oranla daha az olduğunu göstermektedir. İran ve Azerbaycan gibi ülkeler Türkiye’deki koruma alanlarının neredeyse üç katı kadarını koruma altına almıştır. Komşu ülkeler içerisinde sadece Suriye daha düşük bir yüzdeye sahiptir.

Page 13: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

165

Şekil 5. Türkiye’deki ve komşu ülkelerdeki koruma alanları yüzdesi ) Kaynak:

Dünya Koruma İzleme Merkezi verileri

Türkiye son yıllarda uluslararası standartları yakalamak için kayda değer çalışmalar gerçekleştirdi. Örneğin, birçok alana Özel Koruma Alanı statüsü verildi. Bütün bunlara karşılık, Türkiye’deki koruma alanı sistemi hala bölgesel standartların altında, AB standartlarının çok altındadır.

Koruma Alanı Yönetimi için Türkiye Hükümeti tarafından harcanan kaynaklar

Koruma kaynaklarının dünyada ciddi anlamda tükenmekte olduğu yaygın bir izlenimdir. Bu durum, Dünya Koruma İzleme Merkezi tarafından yürütülen bir çalışmada doğrulanmıştır. Bu çalışmada koruma alanları bütçelerine ve kadrolaşmalarına dair bilgiler derlenmiş ve analiz edilmiştir (James 1999). Ortalama olarak gelişmekte olan ülkelerde yıllık koruma alanı bütçesi km² başına 157; sanayileşmiş ülkelerde ise 2,058 Amerikan dolarıdır. Gelişmekte olan ülkelerdeki bütçeler belirtilen koruma hedeflerine ulaşmak için yeterli olan miktarın üçte birinden azdır. Türkiye 1996 senesinde koruma alanlarında kilometrekare başına 683 Amerikan Doları harcamış; ve 1000 kilometrekare başına 52 kişiyi işe almıştır. Bu değerler hem bölgesel hem de AB standartlarının altındadır. Britanya kilometre kare başına her yıl 3,400 Amerikan Doları harcarken, Hollanda 32,500 harcamaktadır (Şekil 6).

Page 14: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

166

Korunan Alanlar // Protected Areas

Şekil 6. Koruma alanı yönetimi için ayrılan hükümet fonları. Bu fonlar Amerikan doları olarak

kilometrekare başına hesaplanmıştır.

Koruma alanlarının kalitesine dair ipuçlarına yönetim planlarındaki bilgilerden ulaşılabilir. Türkiye’deki koruma alanlarının çoğunda Yönetim Planları bulunmamaktadır. Bu planları hazırlamak ve onları hayata geçirmek Türkiye’nin koruma alanları sistemi için zorlu bir aşamadır.

Page 15: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · fazla değildir. Türkiye’deki Korunan alanlar ülkenin alan ölçüsünün yüzde 2.6’sını oluşturur. Türkiye Hükümetinin son yıllardaki

167

KAYNAKLAR

Arançli, S., 2002. Biodiversity and natural resource management in Turkey. – Environmental Connectivity: Protected Areas in the Mediterranean Context. 26-28 September 2002- Malaga, Spain.

Barthlott, W., G. Koer & J. Mutke, 1999. Globale Artenvielfalt und ihre Verteilung. – Courier Forschungsinstitut Senckenberg 215: 7-22.

Barthlott, W., J. Mutke & G. Kier, 1999. Biodiversität – Globale Dimension und Verteilung genetischer Vielfalt. In: C. Niemitz & S. Niemitz (Eds), Genforschung und Gentechnik – Ängste und Hoffnung. – Springer Verlag, Berlin & Heidelberg.

Convention on Biological Diversity [CBD] Secretariat, 2001. Global Biodiversity Outlook. – Secretariat of the Convention on Biological Diversity, Montreal.

Earthtrends, 2003. Biodiversity and Protected Areas. Turkey. – Earthtrends, at http://earthtrends.wri.org.

James, A. N. ,1999. Institutional constraints to protected area funding. – Parks 9(2): 15-26.

Myers, N., R. A. Mittermeier, C. G. Mittermeier, G. A. B. da Fonseca & J. Kent, 2000. Biodiversity hotspots for Conservation Priorities. - Nature 403:853 - 858