korunan alanlar protected areas · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların...

17
KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS PLANLAMA-YÖNETİM-İZLEME PLANNING-MANAGEMENT-MONITORING Editör: Doç. Dr. Gökhan AYDIN

Upload: others

Post on 04-Feb-2020

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

KORUNAN ALANLARPROTECTED AREAS

PLANLAMA-YÖNETİM-İZLEMEPLANNING-MANAGEMENT-MONITORING

Editör:Doç. Dr. Gökhan AYDIN

Page 2: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

2

Korunan Alanlar // Protected Areas

Page 3: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

3

KORUNAN ALANLAR

(PLANLAMA-YÖNETİM-İZLEME)

PROTECTED AREAS

(PLANNING-MANAGEMENT-MONITORING)

Editör

Doç. Dr. Gökhan Aydın

Kapak Tasarımı

Ece Çalış

Dizgi

Ece Çalış, Murat Çeliker, Murat Kara

ISBN 978-605-87432-0-5

*Bu kitapta yer alan bilgi ve yazıların bilimsel ve hukuksal sorumluluğu ilgili bölüm yazarına aittir.

Page 4: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

İÇİNDEKİLER

BÖLÜM I. KORUMA AMAÇLI ALANLAR NASIL TANIMLANMALI?Koruma alanlarının ötesini düşünme: sistematik koruma planlaması ve ekolojik ağların rolü R.D.J. Catchpole

BÖLÜM II. PLANLAMATürkiye’deki Korunan Alanların Yönetim ve Planlaması: Köprülü Kanyon Milli Parkı (2007-2011) Adnan Yılmaztürk

Küre Dağları Milli Parkı Örneğinde Koruma Alanlarında TurizmAndrei Blumer, Duygu Baştanlar

Korunan Alanlarda Rekreasyon Taşıma Kapasitesi: Termessos Milli Parkı ÖrneğiSelçuk Sayan

BÖLÜM III. YÖNETİM VE İZLEMETarım ilaçlarının koruma alanlarında biyolojik çeşitliliğe olan etkileri, mücadele ve denetimlerAhmad Mahdavi

Türkiye’de Biyolojik Materyallerin Toplanması, Kullanılması ve Karşılaşılan SorunlarGökhan Aydın

Böceklerin Korunan Alanların Sürdürülebilirliğinde Biyolojik Gösterge Olarak Kullanılma OlanaklarıGökhan Aydın

BÖLÜM IV. KORUNAN ALANLARIN YEREL HALK İLE YÖNETİMİYerel sürdürülebilir kalkınma yolu olarak biyolojik çeşitlilik eylem planlarıAysegul Çil

Ekosistem Hizmetleri ve Korunan Alanların Sağladığı Faydalar Başak Avcıoğlu Çokçalışkan

Koruma Alanlarını Olumsuz Etkileyen Konvansiyonel Tarıma Karşı Alternatif Tarım Yöntemi: Organik TarımGökhan Aydın

Türkiye’deki Biyolojik Çeşitlilik Koruması: Türkiye’nin Komşu Ülkelere Göre Konumu? Max Kasparek

9

294155

79104113

131

157147

161

Page 5: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

CONTENTS

CHAPTER I. HOW TO DEFINE SITES FOR PROTECTION?Thinking beyond protected areas: systematic conservation planning and the role of ecological

networks

R.D.J. Catchpole

CHAPTER II. PLANNING Planning and management of PA in Turkey: Köprülü Kanyon National Park (2007-2011)

Adnan YILMAZTÜRK

Tourism in Protected Areas on the Example of Küre Mountains National Park

Andrei Blumer, Duygu Baştanlar

Recreation Carrying Capacity for Protected Areas: Termessos National Park

Selçuk Sayan

CHAPTER III. MANAGEMENT AND MONITORINGImpacts of the pesticides to PAs’ biodiversity, their management and monitoring

Ahmad Mahdavi

Understanding the Rules for Collection and Use of Biological Materials

Gökhan Aydın

Using Insect as Bio-indicator for Sustainability of Protected Areas

Gökhan Aydın

CHAPTER IV. PUBLIC INVOLVEMENT FOR A BETTER MANAGED PROTECTED AREA Biodiversity action plans as a way towards local sustainable development Aysegul Çil

Ecosystem Services and the Benefits Provided by Protected Areas Başak Avcıoğlu Çokçalışkan

An Alternative Agriculture Method versus Conventional Agriculture That Have Negative Effects on Protected Areas: Organic Agriculture Gökhan Aydın

Biodiversity conservation in Turkey: Where does Turkey stand compared to its neighbours

Max Kasparek

171

187200213

237265273

290

317308

321

Page 6: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

6

Korunan Alanlar // Protected Areas

Page 7: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

ÖNSÖZ

İnsanoğlu… Dört milyar yıldır yaşamın var olduğu kainatta ikiyiz bin yıl önce ortaya çıkmasına karşın yaşam için temel olan DENGE’yi alt üst etti. Yeryüzünde kalmayı başarmış sayısız canlının oluşturduğu zincirin tek bir halkasını oluşturan insanın neden olduğu çevre kirliliği, doğal kaynakların tüketilmesi, biyolojik çeşitliliğin azalması, toprak, su, flora ve fauna yıkımı, ozon tabakasının incelmesi, hızlı nüfus artışı ve küresel iklim değişikliği son 100 yılda doğayı tahribinden yalnızca bir kaç örnek. Bazılarının ise geriye dönüşümü mümkün bile değil.

Yüz seksen bin yıl boyunca göç eden insanoğlu son 20 bin yıldır yerleşik yaşama geçti. Avcılık, son 10 bin yıldan beri süre gelen ve tarihi bir dönüm noktası olan tarımın keşfi ile çoğu insan tarafından hobi haline geldi. Bu büyük devrim sayesinde medeniyetler kuruldu ve binlerce yıldır süren yiyecek telaşı son buldu. Emek ve zahmet harcanan çiftçilik, bir gelenek gibi nesilden nesile aktarıldı ve hala dünyanın en yaygın iş kolu. Bunca zamandır kas gücüne güvenen insanoğlu bir asırdan biraz daha öncesinde doğadaki enerjiyi kullanmanın da bir yolunu buldu. Güneş enerjisini 100 milyon yıldan uzun bir süre önce kendi bünyesinde hapseden milyonlarca bitki; kömür, gaz ve hepsinden önemlisi petrolün oluşumuna hizmet etti. Bu enerji insanoğlunun tarladaki işini kolaylaştırdı. Ancak bu süreç doğaya, son 50 yıllık bir süre içerisinde insanlığın tüm geçmişinden olduğundan çok daha fazla zarar verdi. Son 60 yılda dünya nüfusu neredeyse üçe katlandı. 2 milyardan fazla insan şehirlere taşındı. Küçük balıkçı kasabaları muazzam gökdelenlerin inşa edildiği birer metropole dönüştürüldü. Doğal kaynaklarla çalışan makineler sayesinde tarlada insanın işi kolaylaştı. Yalnızca 1 litrelik petrol 100 kişinin 24 saatte harcadığı enerjiyi üretiyordu. Tarım artık petrolün egemenliğinde ve yaşam artık petrole bağlı. İnsanoğlu tüm savunmasızlığına karşın hiçbir canlının yeltenmediği bir şekilde doğal yaşamın her köşesini parselleyerek dünyanın çehresi tamamen değiştirdi. Dünyada her şey birbirine bağlı olduğunu unutan insan, yaptığı tek ürünlü tarım ve aşırı sentetik pestisit ve gübre kullanımı sonucu zararlı dediği organizmaların populasyonunun artmasına ve doğal dengenin bozulmasına neden oldu. Tarım nedeni ile nehirler kurudu ve zehirlendi. Zararlı organizmaların beslendiği kötü ürün ve kıtlık kullanılan sentetik pestisitler ve gübreler sayesinde geçici bir süre için unutuldu. İnsanlar yeşil devrim denilen bu süreç içerisinde birim alandan daha fazla verim almaya başlasalar da, aslında havaya, toprağa, bitkilere, hayvanlara, sulak alanlara zehirli atıklar bıraktılar ve doğayı daha da mahvettiler. Sonrasında hastalık ve zararlılara dayanıklı, bol mahsül veren, farklı iklimlere adapte olmuş tohumlar ortaya çıkardılar ve son 100 yılda çiftçilerin binlerce yıldır yarattığı tüm ürün çeşitliliğinin dörtte üçü yok oldu. Artık laboratuvarlarda üretilen tohumlardan elde edilen ürünler sıklıkla kullanılıyor ve her geçen gün bitki çeşitliliği azalıyor. Toprağa atılan her sentetik pestisit ve gübre doğal dengeyi biraz daha bozuyor, bazı canlıların artışını, bazılarının azalışını ve hatta yok oluşuna neden oluyor.

Page 8: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

Artan insan nüfusu et tüketimi artışını da beraberinde getirdi. Hazır yemle beslenen ve hayatları boyunca mera yüzü görmemiş hayvanlar etleri için tüketildiler. Öyle ki üretilen tahılın çoğu hayvan yemi ya da biyo-yakıt olarak kullanıldı. Kaynakların sınırlı olduğunu unutan insanoğlu, canlı türlerini de tehdit etti ve iklim değişikliği bu tehdidi daha da arttırdı. Ekilebilir toprakların %40’ı uzun vadeli hasar gördü. Her yıl 13 milyon hektar orman yok oldu. Son 15 yılın ortalama sıcaklıkları bu zamana kadar kaydedilen en yüksek sıcaklıklar oldu. Kıta buzulu 40 yıl öncesine oranla %40 inceldi. Kuzey kutup bölgesindeki buzul 30 yıl içinde yüzey genişliğinin %30’unu kaybetti. Bu şekilde devam ederse 2050 yılında dünya üzerindeki canlı türlerinin dörtte birinin yani yaklaşık 500 bin türün yok olabileceği bilim insanları tarafından tahmin edilmekte.

Gezegenimizde yaşayan her canlının farklı bir rolü ve özel bir işlevi vardır. Doğada gereksiz ya da zararlı yoktur. Terazi sürekli dengededir.

Düzenlenen bu kitap, korunan alanların planlanması, yönetimi ve izlenmesi temel konularını kapsamaktadır. Süleyman Demirel Üniversitesi, Atabey Meslek Yüksekokulu’nda 2011 yılında düzenlenen “Doğa İçin Korunan Alanlar: Türkiye ile Avrupa Birliği Ülkeleri Arasında Bilgi Transferi ve Öğrenme Ağı” isimli I. Uluslararası Çalıştay’da sunulan ve sonrasında ulusal ve uluslararası düzeyde doğaya gönül veren bilim insanları ve çalışanlarının katkılarıyla zenginleştirilen kitabın doğayı tanıyan ve böylelikle seven her insana fayda sağlaması dileklerimle. 21 Ekim 2011, Isparta.

Gökhan AYDIN (Editör)

Page 9: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

104

Korunan Alanlar // Protected Areas

Türkiye'de Biyolojik Materyallerin Toplanması, Kullanılması

ve Karşılaşılan Sorunlar

Gökhan AYDIN

SDÜ Atabey Meslek Yüksekokulu – Atabey-ISPARTA

Biyolojik çeşitlilik, özellikle tür zenginliği, ekosistem kompleksi ve genetik varyasyonların hesaplanması, 1980’lerin sonlarına doğru popülaritesini arttırmış ve yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır (Allaby, 1998). Biyolojik çeşitliliğin hesaplanmasının birçok nedeni vardır. Bunlardan en önemlisi ülkelerin barındırdıkları biyolojik zenginliklerin farkındalığı ve korunmasını amaçlamaktadır. Biyolojik çeşitliliğin ölçülmesi ayrıca alan korumasında da kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır.

Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra tür zenginliği de o ülke için önemli bir olgudur. Türkiye kapladığı alan açısından Avrupa’nın 15’te biri büyüklüğünde olmasına karşın, endemik (yalnızca o yöreye özgü) bitki sayısı Avrupa’daki endemiklere göre oldukça fazladır. Avrupa ülkelerinin tamamında toplam 12 bin bitki türü yetişmekte ve bunlardan 2750’si bulunduğu bölgenin ekolojik şartları nedeni ile endemik olarak adlandırılmaktadır. Türkiye’de ise bu oran oldukça yüksektir ve ülkemizde yetişen toplam 9000 bitki türünden 3000’i endemik olarak kaydedilmiştir (Ekim, ve ark., 2000). Türkiye’de bitki biyolojik çeşitliliğinin Avrupa’ya oranla bir hayli yüksek olmasının nedeni Türkiye’nin coğrafik konumu nedeni ile çok zengin bir topoğrafya ve iklime sahip olmasıdır. Son zamanlarda “İran-Anadolu” sıcak noktası (korumada öncelikli bölge)’nın bulunması ile ülkemizdeki sıcak noktaların sayısı “Akdeniz” ve “Kafkasya” sıcak noktaları ile birlikte 3’e yükselmiş ve dünyada 3 sıcak noktayı birden bünyesinde barındıran ender ülkelerden biri haline gelmiştir (Anonymous, 2011). Tüm bu zenginlikler Anadolu yarımadasındaki biyolojik çeşitliliği arttırmaktadır (Yılmaz, 1998). Ülkemizde böcek biyolojik çeşitliliği ile ilgili yeterince çalışma ve tür veri bankası olmamasına karşın, böcek biyolojik çeşitliliğinin de bitki çeşitliliği ile paralellik göstermesi gerektiğini söylemek yanlış olmaz.

Türkiye’nin flora ve faunası ile ilgili çalışmalarından bazıları yabancı bilim insanları tarafından yapılmış ve birçoğu kitap haline getirilmiştir. Bunlardan en çarpıcı olanları aşağıda verilmiştir:

Türkiye’nin Florası-Bitki Örtüsü (Flora of Turkey), 1953

Yazar: P.H. Davis

Türkiye Orkideleri (Orchids of Turkey – Orchideen der Turkei), 2009

Yazar: Karel (C.A.J.) Kreutz

Hollanda doğumlu Kreutz, Türkiye’nin orkide türlerini kapsamlı bir şekilde araştırmıştır.

Page 10: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

105

Kendisine zengin bir bilgi birikimi sağlamak için, başka kimsenin yapmadığı çok sayıda teknik geziyle Türkiye’yi baştan aşağı dolaşarak orkideleri araştırmıştır. Kimi yıllarda bazı orkide türlerinin farklı çiçeklenme dönemlerine sahip olması veya iklimsel sınırlamalar nedeni ile aynı yerlere üç yada dört defa botanik gezisi yapmak zorunda kalmıştır. Bu gezileri sırasında birçok yeni takson keşfetmiş, tanımlamış ve orkidelerle ilgili ucu açık kalmış soruları, bitmek bilmeyen ayrıntılı araştırmalarının sonunda cevaplayabilecek duruma gelmiştir (Editör’ün yazar hakkında yazdığı yazının bir kısmı)

Türkiye’nin kuşları (Birds of Turkey), 2011

Yazar: Tim Davis

Türkiye ve Avrupa’nın Kuşları (Birds of European and Turkey), 1995

Yazar: Hemann Heinzel, Richard Fitter, John Parslow

Türkiye’nin Odonata Faunası (Studies on the Dragonfly fauna of Turkey-Studien zur Libellenfauna der Turkei), 2004

Editörler: Jean-Pierre Boudot, Vincent J. Kalkman, Arjan Kop, Gert Jan van Pelt, Marcel Wasscher.

Yukarıda belirtilen kitapta yer alan “New Records of Dragonflies from Turkey” isimli makalede özet bölümünden alıntı aşağıda verilmiştir:

Anadolu’dan şimdiye kadar 1993, 1996-1999 ve 2001 yıllarında çok sayıdaki lokaliteden 60 Odonata türü kaydedilmiştir. Kaydedilen türlere ait bir liste oluşturulmuş ve bu türlerin bulunduğu lokaliteler de ayrıca tablo halinde verilmiştir. Araştırma meteryali, Hollanda-Leiden RMNH koleksiyonunda muhafaza edilmektedir (Pelt, 2004).

Aynı kitaptaki “Hitherto Unpublished Records of Dragonflies from Turkey (Odonata)” isimli makalenin özet bölümü aşağıda verilmiştir:

Türkiye’de olduğu bilinen 96 Odonata türünden 84’ünün 2000’in üzerinde kaydı bulunmaktadır. Kayıtların çoğu, son yıllarda Batı Avrupalı Entomologlar tarafından toplanmıştır. Kayıtlar (öncelikle, the Rijksmuseum voor Natuurlijke Historie), Leiden, The Netherlands (RMNH), the Zoologisch Museum Amsterdam, The Netherlands (ZMAN) ve the Natural History Museum (NHM) da dahil olmak üzere Doğa Kolleksiyonlarındaki materyale dayanmaktadır (Kalkman, ve ark.,2004)

Hem yerli hem de yabancı bilim insanlarının flora ve fauna çalışmaları şüphesiz ülkemiz biyolojik çeşitliliğinin korunması açısından son derece önemlidir. Ancak biyolojik materyallerin toplanması ve kullanılması ile ilgili yasal düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi son derece gerekli bir hal almıştır. Bunun nedeni ülkemizden son zamanlarda bitki ve hayvan kaçakçılığının artarak devam etmesi, kaçakçılığın ise şans eseri ya da genellikle yerel halk tarafından ihbar neticesinde gümrüklerde ortaya çıkması ile duyulmasından kaynaklanmaktadır.

Page 11: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

106

Korunan Alanlar // Protected Areas

Yukarıda yabancı uyruklu bazı bilim insanlarının Odonata takımına ait 2000’in üzerinde örneği Avrupa’nın farklı müzelerinde sergilendiği açıkça yazmaktadır. Türkiye biyolojik çeşitliliğine önemli katkıda bulunan yabancı uyruklu bilim insanlarının topladıkları biyolojik materyalleri kendi ülkelerine götürmeleri/kaçırmaları ve sergilemelerinin doğruluğu tartışılır.

Son zamanlarda Türkiye’den kaçırılmak istenen biyolojik materyallerle ilgili haberler Anadolu Ajansı (AA), EurActiv-AB Haber ve Politika Portalı, Haberler, Milli Haber, CNN Türk, GMH-Gümrük Muhafaza Haber, Devlet Haber Ajansı (DHA), Radikal, Bugün, SkyTürk kaynaklarından özetle aşağıda verilmiştir:

Van - Bitki Kaçakçısı Macar’a 20 Bin Lira Ceza, 11.06.2010

Çatak İlçesi Yukarı Narlıca Köyü Mağaralar Bölgesi’nde izinsiz olarak bitki söken bir kişi, yapılan ihbar sonrası jandarma tarafından gözaltına alındı. Macaristan uyruklu olduğu belirlenen bitki kaçakçısı Tamas Alagos Ney ile birlikte 4 Kasa İçinde 24 Ayrı Soğanlı Bitki Ele Geçirildi. Bunun üzerine olay yerine Van Çevre Orman Müdürlüğü Doğa Koruma Milli Parklar Şubesi'nden 2 kişilik uzman ekip gönderildi. Yapılan incelemenin ardından hakkında tutanak hazırlanan Macar Ney, savcılığa gönderildi. 24 ayrı bitkiyle yakalanan Ney'e Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından Çevre Kanunu'na muhalefetten 20 bin TL para cezası kesildi. Yakalanan bitkiler, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fevzi Özgökçe tarafından yapılan incelemenin ardından YYÜ kampüsündeki bahçeye dikildi (?).

Savcılıkta ifadesi alınan Macar Tamas Alagos Ney serbest bırakılırken, izinsiz bitki sökmenin bedelini de ağır ödedi. Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan tutanakla, Çevre Kanunu'na muhalefetten Ney'e 20 bin TL para cezası kesildi. Cezanın kesilmesi sonrası tebliği için de Dış Ticaret Müsteşarlığı'na bilgi verilerek Ney'in çıkış yapabileceği bütün sınır kapıları alarma geçirildi. Kırklareli'ndeki Dereköy Sınır Kapısı'ndan çıkış yapmak üzereyken yakalanan Ney'e cezası tebliğ edildi.

Yrd. Doç. Dr. Özgökçe, son zamanlarda gen kaynakları hırsızlığının arttığını belirterek, "Gen kaynaklarımız bizim için çok önemli. Bunların yurt dışına kaçırılmaması için gerekli tedbirler alınmalı. Son olayda Macar asıllı bir vatandaşın topladığı bitkiler 24 ayrı türden oluşuyor. Ancak bunlar endemik türler değil. Bu zenginliklerimiz milli servettir. Özellikle bu tür hırsızlıklara karşı vatandaşların ihbarını bekliyoruz" dedi.

Türkiye'den 'Ters Lale' (Fritillaria michailovskyi) kaçıran 2 Hollandalı sınırda yakalandı, 20.06.2011

Dünyada sadece Erzurum Karayazı'da yetişen bir tür ters lale olan çiçeğin son kalan 57 adet soğanını sökerek yurt dışına götürmeye çalışan 2 Hollandalı, Kapıkule Sınır Kapısı'nda yakalandı. Hollandalıların kullandıkları araçta yapılan aramada çoğu endemik 160 türe ait 5 bin 236 adet bitki tohumu, bitki kökü ve fidesi ele geçirildi.

Page 12: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

107

Gümrük muhafaza ekipleri, bugüne kadarki en büyük bitki kaçakçılığını ortaya çıkardı.

Hollandalı Franciscus Johannes Linschoten'in (60) kullandığı 78 BKGF plakalı jeep, Türkiye'den çıkış yaparken ihbar üzerine Kapıkule Sınır Kapısı'nda durduruldu. Araçta yapılan aramada, bagaj kısmında küçük saksılarda çiçek fideleri, çeşitli türlere ait bitki kökleri, üzeri numaralandırılarak gazete kağıtlarına sarılmış tohumlar bulundu. Bunun üzerine araç, detaylı kontrolü yapılmak üzere X-Ray Tarama Hangarına alındı. Burada yapılan kontrolde, aracın altında metal bölme olduğu tespit edildi. Yerinden sökülen metal bölme içinde çok sayıda bitki tohumu olduğu gözlendi.

Aracın sürücüsü Franciscus Johannes Linschoten ile yanında bulunan Micheal Hubertus Klok (29), gümrük görevlilerine, botanik ve bahçe düzenlemesiyle ilgilendiklerini, söz konusu fide, tohum ve kökleri de kendi bahçelerinde kullanmak üzere 20 farklı ülkeden topladıklarını iddia ettiler.

Bitkilerin incelenmesi ve yurt dışına çıkarılmasının suç sayılıp sayılmamasının anlaşılması için Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden iki uzman çağrıldı. Uzmanların katılımıyla yapılan sayım ve incelemede 160 türe ait toplam 5 bin 236 adet bitki ve tohumu tespit edildi. Bitkiler arasında Türkiye'de ihracı yasak ve endemik türler olan çiğdem, yabani soğan, sklemen, ters lale (Adıyaman lalesi), kardelen, zambak, şakayık türleri olduğu belirlendi. Ele geçirilen bitkiler arasındaki bir türün, dünyada sadece Erzurum'un Karayazı ilçesinde yetişen ve sadece 57 adet kaldığı belirlenen “Fritillaria michailovskyi” adlı ters lale olduğu ortaya çıktı. Zanlıların, yurt dışına götürmek için son kalan 57 ters lale türünün tamamını söktükleri belirlendi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken Hollandalı Linschoten ve Klok, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. El konulan bitki soğanları, kök ve tohumları ise Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü'ne teslim edildi. Zanlıların, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun kapsamında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılabileceği öğrenildi.

Bu arada, zanlıları ihbar edenlerin Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü öğrencileri olduğu öğrenildi. Hollandalıları geçtiğimiz mayıs ayında Artvin Kafkasör mevkiinde bitki toplarken gören öğrencilerin, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerine durumu bildirdikleri, buradaki yetkililerin de aracın plakasını gümrük muhafaza ekiplerine haber verdikleri kaydedildi.

Bitkileri teslim alan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Türkiye Geofitleri Projesi Yöneticisi ve Süs Bitkileri Uzmanı Erdal Kaya, AA muhabirine, bugüne kadarki en büyük bitki kaçakçılığının ortaya çıkarıldığını, bitki soğanlarının ve köklerinin yurt dışına çıkarılmasının ülkenin büyük bir sorunu olduğunu söyledi. Erdal Kaya, kendisini en çok üzeninin ise tüm dünyada sadece 57 adet kalan ters lale türünün tamamının sökülmesi olduğunu, ancak sökülen lale soğanlarını uygun koşullarda saksılara diktiklerini söyledi.

Yabancıların, Türkiye'de hangi bölgede hangi bitki türü olduğunu çok iyi bildiklerini ifade eden Kaya, “Yabancılar, Türkiye toprakları üzerinde yıllardır çalışma yürütüyor. Turist, madenci, gözlemci, doğasever adı altında ülkemize geliyorlar ve GPS cihazlarıyla daha önce belirledikleri bölgelerden bu türleri topluyorlar” dedi. Kaya, ele geçirilen endemik bitki

Page 13: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

108

Korunan Alanlar // Protected Areas

türlerinden 36'sının gümrükte beklerken çürüdüğünü, kalan 5 bin 200 bitkiyi ise muhafaza altına aldıklarını, bu türleri yakında sergileyeceklerini söyledi.

Türkiye'de, dünyanın hiçbir yerinde olmayan 3 bin 500 adet ender bitki türü bulunuyor. Bunlara 'endemik bitki' deniliyor. 1983 ve 1988 yıllarında yayımlanan iki kararname ile yabancıların doğadan bitki toplamaları izne bağlandı. Yabancı bilim insanları, Dışişleri Bakanlığı izni ve bir üniversitedeki ilgili akademisyenlerin gözetimi ve işbirliğiyle belirli sayıda örneği ülkesine götürebiliyor. Yurt dışına kaçırılan bitkiler, oradaki laboratuvarlarda ve gen bankalarında değerlendirilebiliyor. Bitki kaçakçıları, turist olarak gelip belirli araştırma merkezleri veya ilaç şirketlerinin yönlendirmesiyle nadir bitki türlerini yurt dışına götürüyor.

Bitki Kaçakçısı Hollandalılara 57 bin Lira Ceza, 09.08.2011

Kapıkule Gümrük Muhafaza Ekipleri'nin, bugüne kadarki en büyük bitki kaçakçılığını ortaya çıkardığı operasyonda yakalanan 2 Hollandalıya Çevre Kanunu'na muhalefet suçundan toplam 56 bin 980 lira para cezası verildi. Edirne Çevre Orman Müdürlüğü, çoğu sadece Türkiye'de yetişen 160 türe ait 5 bin 236 adet bitki tohumu ile dünyada sadece Erzurum Karayazı'da yetişen bir tür ters lale olan çiçeğin son kalan 57 adet soğanını da sökerek yurt dışına götürmeye çalışırken yakalanan 2 Hollandalıya toplam 56 bin 980 lira para cezası verdi. Ayrıca Hollandalı kaçakçıların dünyada sadece Erzurum Karayazı'da yetişen bir tür ters lale olan çiçeğin son kalan 57 adet soğanını sökerek yurt dışına götürmeye çalıştıkları ortaya çıkmıştı. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken Hollandalı Johannes Linschoten ve yanında yolcu olarak bulunan Micheal Hubertus Klok ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmıştı.

Edirne Çevre ve Orman Müdürü Abdullah Bülbül, yaptığı açıklamada, endemik bitkileri yurt dışına kaçırmak isterken yakalanan Linschoten ve Klok'a 2872 Sayılı Çevre Kanunu'na muhalefet suçundan kişi başına 28 bin 490 lira para cezası verildiğini belirtti.

Edirne'nin sınır kent olması nedeniyle zaman zaman bu tür kaçakçılık olaylarıyla karşılaştıklarını ifade eden Bülbül, yakalanan kişilere verilen idari para cezalarının 30 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini bildirdi.

Kelebek Kaçakçısı Rus Çifti, Köylüler Yakaladı, 13.07.2011

ARTVİN’in Yusufeli İlçesi kırsalında kelebek ve böcek toplayan iki kişi gören köylüler, Jandarma’ya ihbarda bulundu. Köylülerin çektiği fotoğraf ve görüntüleri inceleyen Jandarma’nın gözaltına aldığı Rus uyruklu Elena ve Artur Shnip’in çantasında 650 kelebek ve böcek ele geçirildi. İlçe merkezine 55 kilometre uzaklıktaki Kaçkar Dağları eteklerinde bulunan Yaylalar Köyü’nün çevresinde gezen iki kişi gören köylüler, şüphelenerek onları takibe aldı. Biri kadın iki kişinin ellerindeki aparatlarla kelebek ve böcekleri yakalayarak zarflara koyduğunu saptayan köylüler, durumu görüntüledi. Ellerindeki kasetle birlikte gelen köylülerin ihbarı üzerine bölgeye ekip yollayan Jandarma, çevredeki kelebek ve böcekleri yakalayarak özel zarflara koyan iki kişiyi gözaltına aldı. Yapılan kontrollerde Elena ve Artur Shnip olduğu belirlenen Rus uyruklu karı- kocanın yanlarındaki çantalarda yapılan aramada ise yakalandıktan sonra öldürülerek özel saklama zarflarına konulan 650 böcek ve kelebek ele geçirildi.

Page 14: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

109

Yusufeli Jandarma Komutanlığı’nda sorgulanan, yanlarındaki file, cımbız, plastik kutu, saklama kabı gibi araçlara el konulan Elena ve Artur Shnip, ifadelerinin alınmasının ardından sınır dışı edilmek üzere Artvin Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne teslim edildi. Kelebek ve böcekler ise Yusufeli Milli Parklar Şube Müdürlüğü yetkililerine verildi.

Sınırda bu kez de böcek kaçakçılığı, 13.07.2011

Kapıkule Sınır Kapısı’nı kullanarak yurt dışına çıkış yapmak isteyen Çek Cumhuriyeti plakalı minibüste, kutuların içine gizlenmiş 48 türe ait 6 bin 14 adet ölü böcek bulundu. Olayla ilgili aralarında biyolog ve profesörün de bulunduğu 6 Çek Cumhuriyeti vatandaşı gözaltına alındı. Bilimsel amaçlı kullanılacağı belirtilen bu böceklerin, bilirkişi heyetinin düzenlediği raporda, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesinin kuzeyi kısmından toplandığı ve maddi değerinin 500 bin lira olduğu belirtildi. Yabancı uyruklu bir grubun Türkiye’nin çeşitli bölgesindeki çeşitli böcek türlerini yurtdışına izinsiz çıkarabilecekleri ihbarı alan gümrük muhafaza ekipleri, Kara Kapıları Taşıt Takip Programı yardımıyla tüm sınır kapılarını plakası belirlenen minibüs üzerine uyardı ve önlemler aldı. Minibüste yapılan detaylı aramada, kutuların, küçük plastik tüplerin ve boş şurup şişelerinin içine gizlenmiş çok sayıda ölü böcek tespit edildi.

Böcekler konusunda bilgisi bulunmayan ekipler, uzman görüşüne başvurmak için Trakya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünden destek istedi. Üniversitenin öğretim görevlileri Doç. Dr. Zuhal Okyar, Doç. Dr. Murat Yurtcan ve Uzm. Dr. Volkan Aksoy'dan oluşan bilirkişi heyeti, yaptıkları incelemede toplam 48 türe ait 6 bin 14 adet böcek tespit etti. Böceklerin çoğunun ‘Coleoptera’ familyasına (?) ait olan ve halk arasında uğur böceği, kara fatma, geyik böcekleri olarak bilinen türleri, ‘Heteroptera’ familyasına (?) ait süne, kımıl, ağustos böceği türleri, ‘Diptera’ familyasına (?) ait sinek türleri ve ‘Hymenoptera’ grubuna (?) ait arı türleri olduğu süren titiz bir çalışmanın ardından belirledi.

Bilimsel çalışma için izinsiz bir şekilde ülkeden çıkartılan böcek türlerinin etil asetat emdirilmiş talaşlı saklama kaplarında öldürüldüğü ve stoklandığı belirtildi. 3 kişiden oluşan bilirkişi raporunda, söz konusu böceklerin maddi olarak değerinin ise 500 bin liralık gümrük değeri olduğu kaydedildi.

Olayla ilgili gözaltına alınan sürücü E.H ile Çek Cumhuriyeti uyruklu K.M, A.M, P.H, T.R. ve J.M.’nin biyolog, profesör ve böcekler konusunda ilgi alanı çalışması yapan öğretim üyeleri ve uzmanlar olduğu öğrenildi. Verdikleri ifadelerinde suçlamaları kabul eden şüpheliler, böcekleri 1,5 ayda topladıklarını ve bilimsel araştırma için ülkelerine götüreceklerini söylediler. El konulan böcekler, Trakya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Entomoloji müzesinde korumaya alındı.

İfadelerini ardından adliyeye sevk edilen 6 Çek Cumhuriyeti vatandaşı serbest bırakıldı ve sınır dışı edildi.

Son yıllarda Türkiye'de endemik bitki ve böcek kaçakçılığı girişimlerinde artış olduğunu ifade eden gümrük uzmanları, son yaptıkları operasyonun Türkiye'deki en büyük böcek kaçakçılığı olduğunu belirttiler. Geçen ay da dünyada sadece Erzurum Karayazı'da yetişen bir tür ters lale olan çiçeğin son kalan 57 adet soğanını sökerek yurt dışına götürmeye çalışan 2 Hollandalı, Kapıkule Sınır Kapısı'nda yakalanmıştı. Hollandalıların kullandıkları

Page 15: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

110

Korunan Alanlar // Protected Areas

araçta yapılan aramada çoğu endemik 160 türe ait 5 bin 236 adet bitki tohumu, bitki kökü ve fidesi ele geçirilmişti.

Dün de Artvin'in Yusufeli İlçesi kırsalında kelebek ve böcek toplayan iki kişi gören köylüler, Jandarma'ya ihbarda bulunmuş ve köylülerin çektiği fotoğraf ve görüntüleri inceleyen Jandarma'nın gözaltına aldığı Rus uyruklu Elena ve Artur Shnip'in çantasında 650 kelebek ve böcek ele geçirilmişti.

Türkiye'de 4 Ağustos 2007 yılında Makedonya uyruklu 1 kişi Artvin'de topladığı 1450 kelebekle, 2008 yılında da Alman uyruklu 1 kişi yine Artvin'de topladığı 350 adet çeşitli türde böceği yurt dışına çıkarırken İpsala ve Kapıkule gümrük kapılarında yakalanmıştı. Gümrüklerde 13 Ekim 2010 tarihinde 10 adet hamam böceği, 8 Kasım 2010'da da 20 cırcır böceği ele geçirilmişti.

Bitki ve Böcek Kaçakçılığı ile İlgili Gerekli Önlemleri Alacağız

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, son günlerde meydana gelen ve çoğunluğu gümrüklerde yakalanan bitki ve böcek kaçakçılığı ile ilgili inceleme başlattıklarını belirterek, 'Bu konuda yasal boşluk varsa bununla ilgili elbette ki gerekli önlemi alacağız dedi.

Gümrüklerde son dönemde yakalanan endemik bitki ve böcek türlerinin yurtdışına kaçırılması ile ilgili soruya yanıt veren Yazıcı, 'Arkadaşlara talimat verdim, bu konuda dosya hazırlıyorlar. Ankara'ya dönünce beni bilgilendirecekler. Yasal boşluk varsa bununla ilgili elbette ki gerekli önlemi alacağız…” dedi.

Ülkemizde durum böyle iken aşağıda İngiltere’de bu tür suçlara verilmiş ceza örnekleri yansıtılmıştır:

• Kuş yumurtası kaçakçılığı: 30 ay hapis cezası

• Fildişi kaçakçılığı: 12 ay hapis cezası

• Yarasa yuvasının bozulması: 5.000£ para cezası

• Porsuk setinin tahribatı: 2.500£ para cezası

• Yasal olmayan yollardan koruma altındaki balık satışı: 2.800£ para cezası (Wildlife crime, 2011).

Ülkemizde biyolojik çeşitliliğin korunması ve biyolojik kaynak kullanımının sürdürülebilirliği için mutlaka “Biyolojik Materyallerin Toplanmasında Uyulması Gereken Kurallar” yönetmelik şeklinde hazırlanmalı ve duyurulmalıdır. Ancak ülkenin biyolojik zenginlikleri tamamen ortaya çıkarılmadan ve biyolojik kaynaklar ile ilgili veri bankası oluşturulmadan yapılacak tüm girişimler, yukarıda bildirilen bazı haber kaynaklarında da yansıtıldığı gibi komedi ile sonuçlanacaktır. Bu nedenle IUCN, (International Union for Conservation of Nature) kriterleri temel alınabilir ve türler öncelikle nesli tükenmiş (extinct), doğada nesli tükenmiş (extinct in the wild), kritik (critically endangered), tehlikede (endangered), duyarlı (vulnerable), tehdide yakın (near threatened), düşük riskli (least concern), yetersiz verili (data deficient)

Page 16: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

111

ve değerlendirilmedi (not evaluated) şeklinde sıralanabilir. Yurt dışına kaçırılmak istenen biyolojik materyaller liste ile karşılaştırılabilir ve türlerin önem sırasında göre yaptırımlar uygulanabilir. Aksi halde yine çeşitli yayın organlarında belirtildiği gibi toplanan biyolojik materyalin değeri “bilirkişiler” tarafından değerlendirilerek anlamsız bir bedel çıkartılabilir. Alınacak bir diğer önlem ise gümrük memurlarının bu konularda yetiştirilmesi ve bilgilendirilmelerinin yanı sıra sınır kapılarında alınacak önlemlerin arttırılmasıdır. Aksi halde yalnızca ihbar üzerine harekete geçmek ve diğerlerini görmezden gelmek ülke biyolojik çeşitliliğinin göz göre göre yitirilmesine izin vermek anlamına gelecektir.

Page 17: KORUNAN ALANLAR PROTECTED AREAS · kullanılmakta, böylelikle korunan alanların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Ülkelerin tarihsel ve kültürel zenginliğin yanı sıra

112

Korunan Alanlar // Protected Areas

KAYNAKLAR

Allaby, 1998. A Dictionary of Ecology. Oxford University Press, London, 440 p.

Anadolu Ajansı, 2011. http://www.aa.com.tr/tr/son-laleyi-kaciramadilar.html

Anonymous, 2011. http://www.biodiversityhotspots.org

Bugün, 2011. http://www.bugun.com.tr

CNNTürk, 2011. http://www.cnnturk.com

Edirne, DHA, 2011. http://www.dha.com.tr/kapikulede-sinirda-bu-kez-de-bocek-kacakciligi-flashaber_184969.html

EurActiv-AB Haber ve Politika Portalı, 2011. http://www.euractiv.com.tr/cevre/article/ trkiyeden-ters-lale-karan-2-hollandal-snrda-yakaland-019118

GMH, 2011.http://www.gumrukmuhafazahaber.com/haber_detay.asp?haberID=296

Haberler, 2011. http://www.haberler.com/van-bitki-kacakcisi-macar-a-20-bin-lira-ceza-2099514-haberi/

Hürriyet, 2011. http://webtv.hurriyet.com.tr/2/19254/0/1/sinirda-bu-kez-de-bocek-kacakciligi.aspx

Milli Haber, 2011. http://www.millihaber.com/20110809/Bitki-kacakcisi-Hollandalilara-57-bin-lira-ceza.php

Radikal, 2011. http://www.radikal.com.tr

SKY Türk, 2011. http://www.skyturk.net/haber/hollandali-lale-kacakcilari-anadoluyu-talan-etmis-gundem-4195.html

Wildlife crime, 2011. http://www.direct.gov.uk/en

Yilmaz, K.T., 1998. Ecological Diversity of the Eastern Mediterranean Region of Turkey and Its Conservation. Biodiversity and Conservation. 7, 87-96.