klinik ilaç araştırmaları ve etik,aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/sklinik ilaç...

50
Klinik ilaç araştırmaları ve etik, etik kurullar Araştırma etiği, yayın etiği

Upload: others

Post on 19-Feb-2020

40 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Klinik ilaç araştırmaları ve etik,

etik kurullar

Araştırma etiği, yayın etiği

ETİK

• Etik: bir çalışma faaliyetindebulunan insanların ahlakilkelerini,davranışbiçimlerini,görevlerini vezorunluluklarını belirleyenkurallar zinciri olaraktanımlanabilir

• Etik, yasalardan farklı olarak, çoğunlukla yazılı ve kesin koşullariçermez.Zamana,değişenkoşullara,toplumsal gereksinim vebilimsel gelişmelere bağlı olarakdeğişimler gösterebilir.

• Ancak temelindeki “iyiliketme”,”kötülük etmeme”,”adildavranma” gibi ana belirleyicilerdeğişmez.

Kötü ve İyi

• Kötülük etme imkanı olmayan birinin iyi olduğundan da söz edilemez etik felsefesinde. Elinde kötülük etme imkanı ve gücü olduğu halde kötülük etmeyen insan ancak iyi kavramı içinde ele adlanabilir.

• Etik her şeyden önce istenilecek bir yaşamın araştırılması ve anlaşılmasıdır. Daha geniş bir bakış açısı ile, bütün etkinlik ve amaçların yerli yerine konulması neyin yapılacağı ya da yapılamayacağının; neyin isteneceği ya da istenmeyeceğinin; neye sahip olunacağı ya da olunamayacağının bilinmesidir.

• Etik; insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran bir felsefe dalıdır.

• Günümüzde etik kavramı, daha çok iş hayatı içersindeki davranış biçimlerini irdeleyen, düzenleyen bir disiplin olarak görülmektedir. Ahlak kavramı ise, kişilerin sosyal yaşam içerisindeki ilişkilerini düzenleyen bir disiplin olarak görülmektedir.

• Etik ile ahlak kelimeleri, bazı felsefeciler tarafından farklı anlamlar içeren kavramlar olarak görülmekte, bazı felsefeciler ise buna karşı çıkmaktadırlar. Aristotales, etiği kuramsal felsefeden ayırarak kendi başına bir felsefe alanı olarak ele alan ilk filozoftur.

• Etik, pratik felsefenin bir bölümü olarak insan eylemleri ve onların ürünlerini konu alır. Etik sözcüğünün iki farklı kullanımı vardır.

• İlk kullanımı; alışkanlık töre ve gelenek anlamlarını taşır.

• İkinci kullanımı ise (genel kullanımı budur), eylemde bulunan ve davranan kişi, aktarılan eylem kurallarını ve değer ölçülerini sorgulamadan uygulamayıp; aksine kavrayarak ve üzerinde düşünerek talep edilen iyiyi gerçekleştirmek için onları alışkanlığa dönüştüren kişidir

J. Royce’un Etik, din ve metafiziği tek bir entelektüel sistem içerisinde birleştirme girişimi oluşturmaktadır.

• Ona göre bu unsurlar daha sonra bir dinin esasını teşkil edecektir. Royce, yaklaşımındaki istemciliği(voluntarism) uyarınca dinin ya da etiğin pratik yönüne önemli bir yer ayırmıştır, fakat istemci geleneğin aksine o, metafiziği görmezden gelmemiş, bunun yerine sürekli olarak din için sağlam bir teorik temel oluşturmanın peşinde olmuştur.

• Ona göre bir din, bazı ahlak kurallarını öğretmeli, bir biçimde o kurallara güçlü bir bağlılık hissini teşvik etmeli ve bunu yaparken de kurallara yanıt veren ya da hisleri güçlendirmeye katkı sağlayan „şeylerin doğasındaki bir şeyi‟ göstermelidir.

• Bu sebeple dinin pratik, duygusal ve teorik yönü vardır. Din bize ne yapılması gerektiğini hissetmeyi ve inanmayı öğretir ve inancı, eylem ile hissi öğretirken verir. Royce‟un bu ilk yapıtı düşüncesinin genel taslağını vermesinin yanı sıra onun ahlak felsefesinin temel kavramlarının bulunması ve bu kavramların, temel erdem olarak gördüğü sadakat(loyalty) ile ilintili bir biçimde değerlendirilmesi açısından da önemli bir yapıttır.

• Bu yapıtın genel yapısına bakıldığında Royce‟un yukarıdaki ifadelerinden de anlaşılacağı üzere din, etik ve felsefe arasındaki ilişkilerin kesin bir dille tanımlandığı ve din ile etiğin pratik yönüne özel bir önem verildiği görülür.

• Yapıtın ilk cildinde Royce, nihai noktada tüm yaşamı ilgilendiren kavrayış olarak özetlenebilecek olan ahlaki kavrayışın tek olup mutlak olanın bir parçasını oluşturduğunu öne sürer.

• Ancak ahlaki kavrayışın, düzen ve uyumu birbirleriyle çelişen iradelerin doğalarında mevcut olan bir şey olarak değil, çok çalışmak suretiyle elde edilebilecek olan bir ideal olarak bulguladığına dikkat çeker.

ARAŞTIRMA VE YAYIN ETİĞİ• Bilimsel araştırma ve bilimsel yayınlar için etik ilkeler

geliştirilmesi bir gereklilik olmuştur.

• Etik kurallara uygun olmayan araştırma insanlara, hayvanlara ve topluma zarar verebilmektedir.

• Yalan veya yanlış yeyın ve beyanlar toplumtarafından sağlanan araştırma fonlarının ziyanedilmesini,bilim çevrelerinin dolayısıylatümtoplumun yanıltılmasını ve bilimin ilerlemesi ileinsanlığın bu ilerlemeden yararlanmasınıgeciktirmektedir.

ARAŞTIRMA VE YAYIN ETİĞİ

Örnekler:

• Bir ilaç için insanları kobay olarak kullanma.

• Bir ilaç konusunda yapılan yanıltıcı bir yayın.

ARAŞTIRMA ETİĞİ

Bilimsel yanıltmanın genelde 2 biçimi olduğu bilinmektedir.

• ”Özensiz araştırma” veya “disiplinsiz araştırma” adı verilenşeklinde aslında kötü niyetli olmayan ancak bilimsel metodolojiyeuymayarak yanlış sonuçlara ulaşan araştırmacılar tanımlanmaktadır.

• Bilerek yapılan yanıltıcı yayınlar için ise “bilimselsahtekarlık”,”bilimsel yalancılık”,”bilimsel saptırma” gibi başlıklarkullanılmaktadır.

• Her iki durumda da bilim çevreleri ve toplumun yanıltılmakta vezarar görmektedir.

BİLİMDE GÜVEN

• Bilimde güven duygusu, bilimsel dürüstlüğün temelini oluşturur. Bütünbilim insanları güvene ve dürüstlüğe dayalı değerleri korumaklasorumludurlar. Bilimsel araştırmaya katılanların, her zaman bağlı olmalarıgereken ilkeler aşağıdaki gibi sıralanabilir (TÜBA, 2002, 12) :a. Araştırmanın planlanması ve yürütülmesinde mesleğin gerektirdiği en yüksek standartlara sahip olmak,b. Araştırmanın her aşamasında eleştiriye açık olmak ve dürüstlükten aslavazgeçmemek,c. Aynı konu üzerinde araştırma yapan araştırmacıların, alana katkıları açıkbir şekilde belirtmek ve bunu bilimsel makalelerde de vurgulamak.

BİLİMDE ZORUNLU OLAN DAVRANIŞLARBilim etiğinde zorunlu olan davranışlar aşağıdaki gibi sıralanabilir :

• Araştırma için kullanılacak olan kanıtların dikkatli biçimdetoplanması ve kullanılması.

• Araştırmalarda yararlanılacak fikirlerin ve başkalarının eserlerininözenli bir şekilde kullanımı.

• Bilimsel gerçekliği tamamen kanıtlanmamış bilgi üzerindeşüpheci olma zorunluluğu.

• Alternatif açıklamalara açık olma. Bu açıklamanın tam anlamıylaserbest olmasını gerektirir ve bu akademik bağımsızlığa karşılıkolarak, diğerlerinin bakış açılarına hoşgörülü olmayı gerektirir.

• Söylemde ve ifadelerde nazik olma ve uzlaşmacı bir yol izleme.

BİLİMDE ZORUNLU OLAN DAVRANIŞLAR

• Üniversite bünyesinde yürütülen araştırmaların sonuçlarına her düzey vekesim tarafından ulaşmanın açıklığı.

• Akademik performansı değerlendirmede tek ölçüt olarak akademikdeğerlere dayanma.

• Araştırma için bilgi edinirken kullanılabilecek insan ve hayvan deneklereözen gösterme, onlara zarar vermeme.

• Politika yapımına yönelik bir araştırma olmadıkça ve sadece davranışlardeğil, olası bazı tepkiler de göz önüne alınmadıkça politik uygulamalardankaçınma.

• Değerlendirme sürecinde ahlâki ve siyasi değerlere dayanan kişiseldeğerlendirme ile kanıt ve analiz sunumunu birbirinden ayırmak ve de kişisel değerlendirmeleri açık halde vermek.-

BİLİMDE ZORUNLU OLAN DAVRANIŞLAR• Belli çıkar gruplarının istekleriyle bilgi oluşumunu ve yayılmasını

sağlayacak her türlü kanunun kullanımını reddetmek.

• Öğrencileri yetiştirme, değerlendirmede, onlara karşıyükümlülüğün tam anlamıyla kabulü ve herhangi bir şekildeöğrencilerin sömürülmemesi.

• Akademik konularda meslektaşlarına yardım etme konusundakiyükümlülüğün tam anlamıyla kabulü. Bölüm bünyesindemeslektaşlar arasında makûl bir denge oluşturmak üzereyükümlülüklerin tam olarak kabulü.

• Akademik etik, sadece bilimsel araştırmalarda değil eğitimde de geçerlidir. Akademik etik, akademik yaşamı oluşturan tümfaaliyetlere uygulanmamış ise küçültücü anlamda“akademik”tir.

ETİK OLAN DAVRANIŞLAR

• Araştırmanın planlanması, yürütülmesi ve bulguların analizisürecinde dürüstlük ve açıklık ilkelerine bağlı kalınması,

• Benzer araştırmaları yapan araştırmacıların ve sanatçılarınfikir ve bulgularına saygılı olunması ve yayın aşamasındagerekli atıflarda bulunulması,

• Bilimsel araştırmanın ve yayının her aşamasında objektifolunması,

• İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarla ilgili ikelere ve kurallara uygun davranılması,

• Mesleki taeamüllere uygun davranılması.

ETİK İLKELERTÜBİTAK Bilimsel Araştırmalarda Etik ve Sorunları başlıklıraporda 6 temel ilke açıklanmıştır.

1. Gerçeğe Uygunluk: Veriler, sadece bilimsel yöntemlerleyürütülen gerçek deney ve gözlemlerden elde edilmeli veyorumlar ve değerlendirilmesinde bilimsel yöntemlerindışına çıkılamaz. Bu bağlamda elde edilmiş verilersaptırılamaz, elde edilmiş sonuçlar araştırma sonuçlarıgibi gösterilemez.

2. Bilimsel Araştırmanın Zarar Vermemesi: Bilimselaraştırma sürecinde deneklerin zarar görmemesi, deneklerin bilgilendirilmesi gibi sağlık konusundabilgilendirmeyi zorunluluk arz etmektedir. Deneyhayvanlarının acı çekmemesi dikkate alınmalıdır.

ETİK İLKELER

3. Sorumluluk ve Haklar: Bilim insanı araştırma bulguları ile ilgili olarak toplumu bilgilendirmek ve olası zararlı uygulamalar konusunda uyarmak zorundadır. Ayrıca bilim insanı kendi vicdani kanaatine göre zararlı sonuçlar doğuracak araştırmalara katılmama hakkına sahiptir.

4. Yazarlar: Araştırma sonuçları araştırmayı yapanların tümünün isimleri katkıları oranında yayınlanır. Araştırmanın planlanması, yürütülesi ve yayına hazırlanmasında etkin katkıda bulunmamış kişilerin isimleri yazar listesinde yayınlanamaz.

ETİK İLKELER5. Kaynak Gösterme ve Alıntılar: Araştırma sonuçlarının

yayınlanmasında yararlanılan, kitap, dergi ve her türlü alıntı kaynağı belirtilmek zorundadır. Evrensel olarak tanınan kuram ve matematiksel formüller gibi bilinen bilgiler dışındaki herhangi bir yapıt ve bilgi izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz veya yayınlanamaz.

6. Akademik Etkinliklerde Etik ve Bilim İnsanı: Bilim insanı, akademik yaşamının bütün evrelerinde ve öğretim, yöntem ve akademik değerlendirmelere ilişkin görevlerde bilimsel liyakati temel olarak ölçüt olarak kabul eder, temel etik kurallarının dışına çıkmasına göz yummaz. Eğitimin eksik verilmesi, kopyacılık, akademik ilerleme ve ödül jürilerinde bilimsel liyakat ölçülerinin dışına çıkmak,kişileri kayırmak ve benzer davranışlar kabul edilemez.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA

• Bilim insanının bilimsel yöntemleri kullanarak belli bir sorunun çözümüneyanıt arama sürecidir.

• Bu süreç problemin tanımlanması ve çözüme yönelik yöntemlerinuygulanmasını kapsar.

• Çözüme yönelik yöntemler veri toplamadan verilerin değerlendirilmesive yorumlanmasına kadar uzanan geniş bir alanda incelenebilir.

• Bilimsel araştırma sonuçlarının başka bilimcilerle paylaşılabilmesi, eleştirilebilmesi ve bunlardan yararlanabilmesi için yayınlanması gerekir.

• Bilimsel araştırma sonuçlarının yayına dönüşmesi noktasında “yayınetiği” devreye girer.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA

• Bilimsel yayın bilimsel araştırma sürecinin net ve kullanılabilirsonucu olduğuna göre bilimsel araştırmadan soyutlanması pekdoğru bir yaklaşım değildir ve etik kurallar söz konusu olduğundabir bütün olarak ele alınması gerekir.

• Bilimsel araştırma sürecinde etik ihlaller yapılmışsa yayın sürecindeetik ihlal olmaması sonucu geçerli kılamayacağı gibi, düzgün işleyenbir araştırma sürecinin etik ihlaller olan bir yayın süreci ilenoktalanması da aynı kapıya çıkar.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA

Bilimsel araştırma süreci kısaca:

• Soru sorma veya sorunu tanımlayarak amaç belirleme (hipotezoluşturma),

• Uygun yöntemleri kullanarak veri toplama veya veri oluşturma,

• Verilerin analizi (hipotezi sınama)

• Sonuçların yayınlanması

başlıkları altında incelenebilir.

HİPOTEZ OLUŞTURMA:

Etkili bir bilimsel araştırma yapabilmenin ilk koşulu doğru veişe yarar bir hipotez oluşturmaktır. Doğru bir hipotezoluşturabilmek için yetkin ve yeterli bir araştırmacı olmakgerekir. Yetkin bir araştırmacı olmak, sınırlarınıbelirleyebilen, gereksinim duyduğu bilgileri elde etmek

için uzmanlara ulaşabilen, araştırmasının etkinlik vegüvenilirliğini koruyabilen bir araştırmacı

olmayı gerektirir. Yetkin ve yeterli araştırmacı olmakaraştırmanın yöntem bilgisine sahip olmanın yanında iyi biretik bilgiye ve donanıma sahip olmayı da gerektirmektedir.

HİPOTEZ OLUŞTURMA:

• Gerekli ve doğru oluşturulmuş bir hipotezi sınamayıamaçlayamayan bir bilimsel araştırma doğru yöntemlerkullanılarak veri elde edilse ve doğru istatistik yöntemlerleveriler analiz edilse bile “etik değildir”.

• Yani burada şu söylenmek isteniyor. Yapılacakaraştırmanın sonunda “Amerika yenidenkeşfedilmemelidir” veya “atılan taş ürkütülen kurbağayadeğmelidir”. Ülkemizde, özellikle deney hayvanları ilegerçekleştirilen çalışmalarda ve akademik aşamalarınbaşlangıç dönemlerinde gerçekleştirilen tezlerde buanlamda ciddi bir problem yaşandığını görmekteyiz.

HİPOTEZ OLUŞTURMA:Bu alanda görülen etik sorunlar:

• Daha önce sınanmış ve sonuçları yayınlanarak üzerinde bilimselanlamda fikir birliğine varılmış hipotezlerin yeniden seçilmesi

• Daha önce hiç yapılmamış, ancak yapıldığında elde edileceksonucun bilimsel anlamda önemli bir gelişme sağlamayacağıaçık olan çalışmalar için hipotez oluşturulması.

• Klinik araştırmalar ile ciddi biçimde sınanmış ve üzerinde meta analizlerle ve konuyu irdeleyen ciddi derlemelerle fikir birliğioluşmuş bazı araştırma konularının hipotez haline getirilerekdeney hayvanlarında da araştırma planlanması.

• Bilimsel sorunun veya hipotezin o alana özgül yeterli deneyimive birikimi olan kişi veya kişilerce oluşturulmaması.

HİPOTEZ OLUŞTURMA:

• Hipotez oluşturulurken ve uygulamaya sokulurkenbunun sağlıklı bir biçimde sınanması ile ilişkiliaşamalarda yeterli ve geçerli planlamanınöngörülmemiş veya yapılmamış olması.

• Başkasının fikrinden veya verilerinden esinlenilerekgeçerli ve etkili bir hipotez oluşturulup hipotezindoğrudan kendine aitmiş gibi ortaya koyulması

HİPOTEZİ SINAMA

Hipotezi sınama aşamasında karşılaşılan belli başlı etik kusurlar şöylesıralanabilir:

• Çalışmanın gerektirdiği etik kurul onayını almadan çalışmaya başlama.

• Çalışmanın gerektirdiği koşullara sahip olmayan ortam velaboratuarlarda çalışmayı yürütme.

• Hipotezi sınamaya yetebilecek asgari sayıda denek ile çalışmayıyürütmemek.

• Çalışmanın yürütüldüğü laboratuarda yapılan tüm deneysel işlemlerinkayıt edilebileceği resmi bir laboratuar defterinin bulunmaması.

HİPOTEZİ SINAMA

• Gerek klinik çalışmalarda gerekse deney hayvanları ilegerçekleştirilen çalışmalarda bilim insanı için daha zahmetli ancakdenek için daha sıkıntısız bir yöntem varken daha hızlı ve daha etkilibir sonuç elde edebilmek adına denek için daha sıkıntılı yöntemlerinkullanılmasını tercih etme.

• Bir hipotezi sınayarak istatistikçe anlamlı ve geçerli bir sonuç eldeetmesine ve bunu yayınlayabilecek durumda olmasına rağmenyayın aşamasında çalışmayı tekrar yapmaya gereksinim duyma.

BİLİMSEL YANILTMA BİÇİMLERİ

• I. Yazarlık Hakkı Sorunları (Sorumsuz Yazarlık)

• II. Korsanlık (plajerizm)

• III. Uydurmacılık (fabrikasyon)

• IV. Çoklu yayın (duplikasyon)

• V. Bölerek yayınlama (salamizasyon)

• VI. İnsan-hayvan etiğine saygısızlık

• VII. Kaynakların taraflı seçilmesi

• VIII. Taraflı yayın (çıkar çatışması)

I. Yazarlık Hakkı Sorunları :

• Ülkemizde en sık görülen bilimsel yanıltma biçimlerinden birisibudur.

• Bilimsel bir yayında yazarlık hakkı olmayanların isimlerinin yazarolarak gösterilmesi, hakkı olanların yazarlar listesine alınmamasıgibi durumlara sıklıkla rastlanmaktadır.

• Genelde bir bilimsel yayında, yazar listesinin neresinde olursa olsun, tüm yazarlar çalışmanın tümünden sorumludurlar.

• Birçok dergi tüm yazarlardan bu yönde sorumluluğa katıldıklarınadair imza alınmasını şart koşmaktadır.

I. Yazarlık Hakkı Sorunları :

• Sağlıkla ilgili dergilerin editörlerinin ortak tutumunu belirleyenVancouver Anlaşmasına göre bir bilimsel yayında yazarlar arasında yeralabilmek için aşağıdaki koşulların sağlanması gereklidir :

• a) çalışmanın planlanması,tasarımı,analizi veya yorumlanmasına katkıdabulunmak,

• b) yayını hazırlamak veya önemli oranda düşünsel katkı yaparakdüzeltmek,

• c) yayınlanacak son biçime onay vermek.

• Yazarlar her üç faaliyeti de yerine getirmelidir.Sadece verileritoplamak,fonları sağlamak,bölüm başkanı olmak,çalışma grubunudenetlemek gibi görevler yazarlık için yeterli sayılmamaktadır .

I. Yazarlık Hakkı Sorunları :

• Yazarlık haklarının gerçekte haketmeyen kişilere verilmesinin (ikramyazarlığı) nedenleri arasında akademik yükseltmelerde ve diğerfaaliyetlerde yardım beklentisi,önemli isimlerin yazarlar arasınakatılmasının yayının kabul şansını ve ilgi çekmesini arttırmasıolasılığı sayılabilir.7

• Bazı durumlarda yazarlar yayın ve atıf (sitasyon) sayılarını arttırmakiçin karşılıklı anlaşarak birbirlerini yazar listelerine eklemektedir.Herne amaçla yapılmış olursa olsun,hakkı

• olmayan kişilerin yazarlar arasına katılmasının ve yayında hakkı olankişilerin de katılmamasının bilimsel ahlak ve adalet kavramlarıylauyuşmadığı açıktır.

II.KORSANLIK (PLAJERİZM) :

• Daha önce yayınlanmış bir yayının tümünü veya bir kısmını kaynakgöstermeden alarak kendi yayını gibi yeniden yayınlamak olan buyanıltma biçimi en ciddi bilimsel etik saptırmalarından birisinioluşturmaktadır.Geçmişte kaynaklara ulaşılabilmenin zor olduğudönemlerde daha yaygın olan bu uygulama elektronik araçlarla hemenher dilde yayınlara kolayca erişilebilinen günümüzde azalmaktadır.

• Gene de yakın yıllarda günlük gazetelerimize de

• yansıyan bir çok örnekte, tanınmış bir uluslararası dergide yayınlanan birderleme makalenin kaynak

• gösterilmeden hemen aynen Türkçe bir dergiye aktarıldığı gözlenmiştir.

II.KORSANLIK (PLAJERİZM) :

• Doğal olarak bu tür korsanlık durumlarında okuyucular durumu hemen farkederek ortaya çıkarmakta sorumlular hakkındasoruşturmalar açılmaktadır.

III. UYDURMACILIK (FABRİKASYON) :

• En ciddi bilimsel yanıltma türlerinden birisi olan uydurmacılık gerçekteolmayan verileri ve sonuçları yayınlamak olarak tanımlanabilir.

• Ne yazık ki bu önemli sahtekarlık biçimine en ciddi merkezlerde ve yayınorganlarında rastlanabilmektedir.

• Nitekim yakın yıllarda Harvard Üniversitesi’nde ve dünyanın en öndegelen kardiyologlarından birisinin laboratuvarında çalışan bir araştırıcının, gene dünyanın en saygın tıp dergisi olan New England Journal of Medicine’de yayınladığı bir dizi makalenin uydurma verileredayandığı,hastalarda yapıldığı yazılan deneylerin gerçekte laboratuvardabilgisayar ortamında uydurulduğu anlaşılmış ve bu yayınlar tümsonuçlarıyla bilim literatüründen geri çekilmilştir.

III. UYDURMACILIK (FABRİKASYON) :

• Kişileri yalan ve uyduruk yayınlar yapmaya zorlayan koşullarınkısmen akademik ortamdaki “yayın yapma baskısı” olduğu açıktır.

• Yeterli araştırma olanakları bulamayan,akademik rekabet sürecindegeri kalmak istemeyen ve üstlerince yaterli araştırma eğitimiverilerek denetlenmeyen bazı kişilerin bu yollara sapma olasılığıartmaktadır.

• Ancak uyduruk yayınlar sadece bilimsel çevreleri değil tüm toplumuyanıltabilirler ve bilimin tüm insanlığın refahını amaçlayan yüzyıllarboyunca gelişmiş “doğruyu bulma” geleneğini zedeleyebilirler.

IV. ÇOKLU YAYIN (DUPLİKASYON) :

• Aynı verilerin ve sonuçların birden fazla yayında verilmesi

• anlamına gelen bu yanıltma türü basit gibi görünse de gerçekte ciddiboyutlara ulaşabilen bir uygulamadır.

• Aynı makaleyi değişik dillerde yayınlamak da bu gruba girmektedir.

• Aslında birçok dergi yayınladıkları makaleler için yazarlardan imzalıbelgeler aldıklarından, bu uygulama “telif hakkı ihlali” olarak yasalsorumluluklar da getirmektedir.

• Orijinal bir makalenin kısa özetinin,ilk makaleyi basan derginieditöründen izin alınarak, başka bir kaynakta veya dilde yayınlanmasımümkün olabilir.ancak makalenin tümüyle,hangi dillerde olursaolsun,birden fazla yerde yayınlanması etik bir sapmadır.

IV. ÇOKLU YAYIN (DUPLİKASYON) :

• Çoğunlukla adayın yayın listesini kabarık göstermeye yönelik buuygulama ile makaleleri değerlendiren editörler,aynı makaleyiyazan,inceleyen, düzelten dergi sorumluları, makaleleriindeksleyen kuruluşlar,tümüyle aynı makaleleri gözden geçirmekzorunda kalan okuyucular ve sarfedilen

• kağıtlar nedeniyle ormanlar zarar görmektedir.

V.BÖLEREK YAYINLAMA (SALAMİZASYON) :

• Bir önceki yanıltma biçimine benzeyen bu yöntemde yazarlar tek birçalışmadan çıkan sonuçları yapay olarak bölerek birden fazla yayınçıkarma çabasına girmişlerdir.

• Örneğin, aynı hasta grubunda yapılan birden fazla ölçüm, tek birmakalede verilecekken, herbiri ayrı ayrı makale biçiminedönüştürülerek aynı veya farklı dergilere gönderilmektedir.

• Günümüzde elektronik indeksler aracılığı ile kolayca saptanabilenbu yanıltma türü de bir önceki (çoklu yayın) gibi birçok kişiyietkileyen yanlış bir uygulamadır.

VI. İNSAN-HAYVAN ETİĞİNE SAYGISIZLIK :• Günümüzde gerek insanlar gerekse de hayvanlar üzerinde

yapılacak araştırmalar etik kurulların izni ve denetiminebağlıdır.

• Ülkemizde ilk Etik Kurul 1988 yılında HacettepeÜniversitesi Tıp Fakültesi’nde kurulmuş, 1993 yılında SağlıkBakanlığı tarafından çıkarılan İlaç Araştırmaları Yönetmeliğiile her araştırma kuruluşunda yerel etik kurullar kurulmasızorunluluğu getirilmiştir.

• Sağlık Bakanlığı’nda da Merkezi Etik Kurul oluşturulmuştur.• Hacettepe Tıp Fakültesi Etik Kurulu insanlar üzerinde

yapılacak her türlü araştırmanın protokolünü ve belgeleriniinceleyerek çalışmanın yapılabilmesi iznini vermekte, çalışmanın gidişini izlemekte ve sonuç raporlarınıincelemektedir.

VI. İNSAN-HAYVAN ETİĞİNE SAYGISIZLIK :• Benzer şekilde Hayvan Etik Kurulu’da hayvanlar üzerinde

yapılacak araştırmaları denetlemektedir.• Bu kurulların temel amaçları arasında deneklerin haklarını

korumak,zarar görmemelerini sağlamak,yapılacakaraştırma hakkında bilgilendirilmelerinden eminolmak,zarar görürlerse bunun tedavisi ve karşılanmasıkoşullarını garantiye almak bulunmaktadır.

• Çok önemli bir nokta günümüzde tüm saygın dergilerinyayın için gönderilen makalelerde kabul şartı olarak etikkurul onayını aramaları olmuştur.

• Etik kuruldan onay alındığı belirtilmeden ve bazan buonayın belgesi sağlanmadan insan veya hayvan üzerindeyapılmış araştırmaların yayınlanması olanağı kalmamıştır.

VII. KAYNAKLARIN TARAFLI SEÇİLMESİ :

• Araştırıcıların bilinçli veya biliçsiz olarak sıklıkla yaptığı bir bilimselyanıltma biçimi de budur.

• Genelde makalelerin “Tartışma” bölümlerinde makalenin konusu ile ilgilidestekleyici veya aksi yöndeki makaleler kaynak olarak verilmelidir.

• Eğer yazarlar sadece kendi sonuçlarını destekleyen kaynakları gösteripters yöndeki makaleleri kaynak olarak vermezlerse bu taraflı bir sunuşolur.

• Burada en önemli görev makaleyi değerlendiren konu uzmanı hakemleredüşmektedir.

• Okuyucuların tümünün o konuda uzman olmaları beklenemeyeceğinegöre, hakemler yazıdaki taraflılığı saptayıp editörü uyarmalıdırlar

VIII. TARAFLI YAYIN (ÇIKAR ÇATIŞMASI):

• Günümüzde bilimsel çalışmalar için çok büyük mali kaynaklargerekmektedir.

• Giderek araştırmaların ticari şirketler tarafından desteklendiğigörülmektedir.

• Böyle bir destekle gerçekleştirilen çalışmaların bilimsel tarafsızlıkiçinde yürütüldüğü ve sonlandırıldığı, araştırıcılara herhangibir çıkarsağlanmadığı konusu açıklığa kavuşturulmalıdır.

• Saygın dergiler yazarlardan araştırmayı destekleyen ticari kuruluşlarile aralarında hiçbir çıkar ilişkisi olmadığını belirten yazılı belgeleristemektedir.

VIII. TARAFLI YAYIN (ÇIKAR ÇATIŞMASI):

• Ne yazık ki bu konu ülkemizde oldukça ihmal edilmiş birgörünümdedir ve araştırmacılara çeşitli olanaklar sağlanması olağansayılmaktadır.

• Bunlar arasında çalışmanın yurtiçi veya yurtdışında sunulması içinkolaylıklar, sonuçların sunuma-yayına hazırlanmasında yardımlar,bölümlere laboratuvarlara- derneklere katkılar sayılabilir

ETİK KURUL İZNİ GEREKMİYEN ÇALIŞMALAR :1 İnsanlardan alınacak biyolojik örnekler (kan, serum, idrar...vb) ile çalışmaları içermeyen,

1 Kişilerin kendilerinden daha önce alınmış biyolojik örneklerle çalışmalara dayanmayan,

1 İnsanın kişisel bilgilerini ve bunun insan sağlığı ya da hastalıklarla ilişkisini değerlendirmeyen

1 Kişilerde deneysel işlem (ilaç vb.) çalışmalarını içermeyen

1 Diğer ………………………………..(Ne tür gerçek örnekler ile çalışılacağı belirtilmelidir)

Tıbbi etik, hekimin, kendisini seçim yapmaya zorlayan durumlarda tutum ve davranışını belirleyecek ilkeleri irdeleyen kuramsal bir disiplin olarak

tanımlanmaktadır.

• Hekimin seçim yapmak zorunda kaldığı ikilemler tıbbi etiğin konusudur. İkilem yaşatan olayların, aynı tıbbi sorun çerçevesinde kümelenmesi ise etiksel sorun kümelerini oluşturur.

• Bilimsel bilgileri ve bilimin yöntem bilgisini kullanan uygulamalı bir etkinlik olarak tıp alanında; araştırma ve yayın etiği, bilim etiği, araştırma etik kurulları, bilimsel araştırmalarda dürüstlük, editoryaletik, akademik etik, bilimsel araştırmaların değerlendirilmesi konunun farklı boyutları bağlamında etik sorun kümeleridir.

Tıbbi Etik ve Temel İlkeleri Tıp,

• Meslek ve sanat olması yanında bilimsel uygulamalı bir etkinliktir. Amacını gerçekleştirmek için bilimin bütün dallarındaki bilimsel bilgileri ve bilimin yöntem bilgisini kullanan teknik bir disiplindir.

• Etiğin uygulamalı etiğe yansıyan farklılaşmış uzantısı olarak da tanımlanabilen tıp etiği, tıp uygulaması sırasında hekim-hasta, hekimhekim, hekim-kurum, hasta-sağlık politikası, denek-araştırmacı hekim, vb. ilişkilerinde belirlenen değer sorunlarıyla ilgilenmektedir.

• Hekim kimliğinin bilimsel yönü ile beliren bilim insanı/araştırmacı yönü, onun araştırma yapma ve bunların sonuçlarını bilimsel ortamlarda yayın yoluyla yansıtmasını gerekli kılar.

• Bu bağlamda hekimin araştırma ve yayın etiği ilkeleri açısından bilgilenmesi ve uygulamalarına yansıtması beklenir. Araştırma ve yayın etiği ilkeleri ihlalinin çoğu kez bu konudaki değerlerin bilgisizliğinden kaynaklandığı gözlenmektedir. Toplumun hekimden beklentisi, onun nitelikli olmasıdır.

Tıbbi Araştırma ve Yayın Yaparken Uyulması Gereken Temel İlkeler

• Yapılan bilimsel araştırmalar, o etkinlik alanında sahip olunan ayrıntı bilgisini çoğaltmaya yöneliktir.

• Eğer herhangi bir araştırma, başına bilimsel sıfatını alacaksa, kimi niteliklere sahip olmak zorundadır. Yani, ancak bilimsel olmanın gerektirdiği koşulları tam olarak taşıyan çalışmalar "bilimsel" olarak adlandırılır.

• Araştırmalarda bilimsellik, salt teknik olanaklara sahip olmakla gerçekleşemez. Belirli bir yaklaşıma (mentalite) sahip olmayı gerektirir. Araştırıcının yöntemli çalışması bilimsel etkinlikte başarının ön koşullarındandır.

• Yeterince donanımlı bir çalışma ortamına (laboratuvara, hastaneye vs.), araştırmaların sürdürülebilmesine yetecek ekonomik kaynağa sahip olmak, bilimsel çalışmanın maddi ve toplumsal gerek koşullarındandır.

• Hazırlık, varsayım oluşturma, denetli gözlem ve deneylerin yapılması ve sonuçta verilerin yayınlanması aşamalarında da bilim üreten kişinin kendini etik açıdan da sorgulamasını ve kendisiyle hesaplaşmasını gerektirecek bir süreç içinde bulunması zorunludur.

• Bu süreç, hangi alanda çalışırsa çalışsın, ancak yöntem sahibi olan ve "neden, nasıl" sorularını kendine yönelten bilimsel araştırıcı için geçerlidir. Genel olarak bilimsel araştırmalar için söz konusu edilecek durumlar tıp araştırmaları için de geçerlidir.

• Temel tıp alanı, fizik, kimya gibi alanlardakine benzer biçimde, her bilimsel araştırmada bulunması gereken niteliklerin aynen aranacağı bir alandır. Buna karşılık tedavi edici ve koruyucu tıp etkinlikleri, kendilerine özgü koşullara sahip olmakla birlikte, bilimselliğin gerektirdiği olmazsa olmazların mutlaka sağlanmasının beklendiği alanlardır. Bir başka deyişle, metodolojik açıdan temel bilimlerden ayırt ettiren özellikleri olmakla birlikte, klinik tıp içerisinde gerçekleştirilen araştırmaların da sağlam bir bilimsel temel üzerine kurulmaları zorunludur.

• Araştırmaların başlatılmasında ve yürütülmesinde doğrudan araştırıcıların, sonra etik kurulların ve destekleyen kurumların, yayınlanması aşamasında da editörlerin sorumluluk sahibi olduklarını söylenebilir.

• Araştırma etik kurulların esas görevi; önerilen konuların bilimsel ve etik boyutlarını değerlendirmektir. Bunlardan başka etik kurulların sadece başlangıçta değil, konuların sonlandırılmasında da rol alması araştırmalar açısından çok faydalı olmaktadır.

• Editörler; bu sorumluluk hiyerarşisinde en önde bulunmasalar da, yayıncılar işlevleriyle paralel olarak önemli düzeyde sorumluluk taşımaktadırlar. Çünkü bilimsel gündemin saptanmasında onlar oldukça belirleyici konumdadırlar. Bu aşamada editör sorumluluğundan ve bir "editorialethics"den söz etmek gerekmektedir.

• Editörler ve bilim insanları birlikte çalışarak, üniform, kısa ve öz, hemen anlaşılabilir bir anlatım sistemi oluşturmalıdırlar.

• Böylelikle editörler ve bilim insanları oluşturdukları sistemlerle çalışmaların fazla abartılı olmasını önlemiş olacaklardır

Ekonomik olarak desteklenmeyen çalışmaların yürümeyeceği bir gerçektir. • Araştırıcı konu seçimini yaparken, o konunun desteklenebilir olup

olmadığını da düşünmek zorundadır.

• Bilim insanının araştırmasında ne kadar özgür olacağı da başka bir tartışma oluşturmaktadır.

• Tıbbi araştırmalar ve onlara finansal destek sağlayan endüstrilerin ortak çalışmaları birçok yenilik oluştururken etik açısından da çatışmalara yol açmaktadır. Bununla birlikte bazı araştırmacılar çalışmalarının sınırlandığını düşünürken finansal destekler her geçen gün tıbbi araştırmaların artmasına neden olmaktadır

Tıbbi Araştırma Etiği Araştırma etiği

• Bilimsel araştırma sürecinde beliren değer sorunlarının çözümünde bilim toplumunun vicdanının temsilcisi olan ilkeler bütünüdür.

• Tıp alanında üretilen bilgilerin etik açıdan ele alınmasından söz edilirken, bu konunun başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanları, biyoetikçiler, tıp sosyologları, yasa koyucular ve benzeri uğraş sahipleri gibi... oldukça geniş bir kesimin ilgi alanına girdiği görülmektedir.

• Tıp araştırmaları özelinde, uluslararası bildirge metinlerine de çıkış noktası oluşturan etik ilkeler "zarar vermemek", "saygı", "gizlilik", "bilgilendirmeye dayalı onam (rıza)" gibi denek haklarını gözetmeye dayalı bir nitelik taşımaktadır.

SONUÇ

• Bilimsel yanıltmanın hemen her ülkede var olduğu bilinmektedir.

• Bilimsel yanıltmanın saptanması ve duyurulmasında okurlara da öenmli sorumluluklar düşmektedir.

• Kuşkulu bir yayınla karşılaşan okuyucu bu konuyu dahaderinlemesine inceleyerek gerekli mercilere durumu bildirfmelidir. Bu davranış bilimsel dürüstlüğün bir koşuludur.

• Son yıllarda ülkemizden uluslararası forumlara yansıyan bilimselyanıltma örnekleri çıkmıştır Bu olaylar ülkemizden giden makaleörneklerine karşı editörlerde,okurlarda ve bilim kamuoyundaolumsuz bir imaj doğmasına neden olmaktadır.

Daha Fazla Bilgi için

• http://kaynak.unak.org.tr/bildiri/unak03/u03-20.pdf

• http://www.uak.gov.tr/yonetmelikler/Yay%C4%B1nEti%C4%9FiY%C3%B6nergesi_140318.pdf