khiprhi3 peciiyjijihkachl oill mamjieketthk...

13
KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH ryMaHn:Tap,nhiK HHCTHTYTYHYH '-J . HJIHMIIH JKYPHAJibl Sosyal Bilimler Enstitüsü oYlUJKEK l-ll 1, C aH I -2, 2006 .1 J1JCUMC<ii iiCJpiCUitbC

Upload: others

Post on 14-Sep-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl

Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

ApaınaH ryMaHn:Tap,nhiK

HHCTHTYTYHYH '-J

. HJIHMIIH JKYPHAJibl

Araşan Sosyal Bilimler Enstitüsü İLMİ OERGİSİ

oYlUJKEK 2006.Caıı l-ll

)1\ı,ın 1, C aH I -2, 2006 .1 ,\pııı llmı l)•MııııwııupJbıK Mııcnrıımynıyııyıı

J1JCUMC<ii iiCJpiCUitbC

Page 2: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

.GÜNÜMÜZDE KlRGlZLARARASINDA YAŞAMAKTA OLAN İSLAM ÖNCESI İNANÇ, ÖRF VE ADETLER

Dr. Bakıt Murzaraimov*

Abstract: ·

According to Chinese and Islami c sources, Kyrgyz people were shaınanists, who worshipped to Gods, spirits, rivers and trees. They offered sacrifices to the gods to bring theın happiness and good luck. After embracing Islam, Kyrgyz people left the superstitious beliefs and practices of shamanism. However, they kept some customs and practices of shamanism alive which are not against Islam. This article studies the old traditional practices (of Kyrgyz people) which never opposed to lslamic tradition since centuries.

Key words: Kyrgyz, lslamic sources, shamanism, gods, spirit. worship, superstitious; belief.

KınaikKHe 11 HCJlaMcKııe ııcTO'ıHI1Kl1 yTBep!K113J{)T, 'ITO Khıprbt3bı 6htJlU waMaHııcraMa. ÜHH npHHOCl1Jll'l iKepTB)', 6oraM, ll)'X3M, 11 ropaM. TaK/KC llOI<JIOHSJJli1Cb BOllC, nepeBhilM 11 BCCM)' TCM)', l!TO C'll1T3Jll1 CBSJThlM. Jl,pyrHMH C.TJOBaMH OHH llO'Il!TaJHI BCC 3Tl1 BClU.H H /KHBOTHhıX, noToMy lfTO BepHmt, •no OHH npııHocııT C'ıacThe. Ha TaKHX npa3,ı:ı,Hı1Kax ICaK llHH pOJKll.eHıtıı,

flOXOpOHhl, CB3}J,bÔhı H TOMY flO.[(OÔHOe. OHH BCe ycTpmiBaJıH ComaCHO 06hl'IHHM WaMaHII3Ma. TmKe TOro Kal\ ICbtprbnhı npıuııımı YlcJıaM OHI1 1a6LıJıH 11monıe waMamıcTCKHe o6wıaM 11

o6pRll.hl, o ımTophıx Mhı roBopH!ll1. Ecn11 OhiTh TO'IHee, OHI1 3TO 6poc11m1, noTOMY YTO 3TO He coanaııano c Y'ICHHCM Ylcnaıvra. Bce TO •no He npoT!1B~uıo YlcnaMy, rıocTeneHHO cMewanoch C pe!Uifl1eM H ll.OWJlO ,UO FlaWHX ,UHd'ı. 8 H3WCH eTaThe Mbl paCMOTpHBaJ111 TOJlhKO Te 06hJlJae KOTOphıe cMewaswHCb c pemrrııei1now.rııı no ııaumx .ılHei1.

KI1ıo<JeBbie c.rıosa: IJJaıvıaHH3M, eny auJhi, Kbrl KyyMafı, o·ıaH, Hc.ııaM.

A. Kırgızların İslam Öncesi İnançlarına Genel Bir Bakış

Kırgızlar en eski Türk boylarından biri olarak kabul edilmektedir. Tarihi M.Ö. ru:. ll. 1 asırlarakadar inen Kırgızlada ilgili bilgiler, ilk olarak Çin kaynaklarında ve özellikle M.Ö. ll. asırlarda yaşayan meşhur tarihçi S ima Sayan' ın "Tarihname" adlı eserinde yer almaktadır.:

Göçebe bir topluluk olan Kırgızlar, Moğolistan, Altay Sayan dağları civarında, Enisey ırınağı boylarında ve Türkistan'ın değişik bölgelerinde yaşamıştır. Kırgızların bu kadargeniş bir coğrafi alana yayılmasına, göçebe halk olması ve yeni yerler keşfetme arzusu ağırlıklı olmakla beraber, çeşitli savaşlar ve kendilerine tabi oldukları devletlerin değişik baskıları ve zulümleri neden olmuştur. Kırgızlar bugünkü yaşadıkları topraklara dönem dönem olarak, değişik zaman diliminde gelip yerleşmiştir.

Günümüzde Kırgızlar, çoğunlukla Kırgızistan'da yaşamakla beraber, diğer Türk Cumhuriyetleri. Kazakistan, Özbekistan ve Tacikistan'da bulunmaktadır. Ayrıca Çin; Moğolistan ve Rusya Federasyonunun değişik bölgelerinde yaşadıkları da bilinmektedir.

Amıwı So.<yııl Bilimle~ Eııstitü.<ii

İ/mi Dergisi 120 )Kı,uı ı, C;nı ı -2, 2006

Page 3: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

6aKLIT Myp3apamıon

Kırgızlar İsiarnı kabul etmeden önce, diğer Türk boyları gibi Şamanizm'e veya günümüzdeki ifadesi ilegelenekselTürk inancınasahip idiler. BununyanındaManiheizm, Budizm,3 ve Asya ve Çin'e kadar yayılıp çeşitli Doğu milletlerinden mensuplar edinen Nesturi Hıristiyanlığını4 kabul eden Kırgızların olduğu da iddia edilmektedir.

Kırgızlar arasında özellikle, Maniheizmin diğer diniere nazaran daha etkili olduğu belirtilmekte ise de IX- X yüzyıllardaki kaynaklara göre onların. bir yandan da atalarından kalan dinleri sUrdUrdUkleri anlaşılmaktaclır.5

Çin ve İslam kaynaklarının verdikleri bilgilere göre Kırgızlar Şarnanist idiler. Onlar, Tanrılara, ruhlara, kırlara ve dağlara kurban keserlerdi. Ayrıca sulara, ağaçlara ve kutsal bildikleri tüm yerlere taparlardı.6 Diğer bir ifade ile bu nesnelerin ve hayvanların uğur getirdiklerine inandıkları için onlara saygı gösterirlerdi. Doğum, ölüm, evlenme ve buna benzer merasimlerde de Şamanizm'in gerektirdiği inanç ve adetler yerine getirirlerdi.

Kırgızlar İslam' ı kabul ettikten sonra, kısaca anlatmaya çalıştığımız bu inançların ve adetlerin bir kısmını tamamen unutmuştur. Daha doğrusu bu inanç ve adetleri İslam'ın esaslarına aykırı geldiği için atılmıştır. İslam'a aykırı olmayan bir kısmı da çok az bir değişikliğe uğrayarak İslam' la yoğrulmuş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Bu makale çalışmasında sadece günümüze kadar ulaşan ve halen uygulanmakta olan bazı adetler ve inançlar ele alınmıştır.

B. Merasimlerde lJygulanan Adetler

a. Doğum

Geleneksel örf ve adetlere bağlı olan Kırgızlarda doğum hadisesi gerçekleşeceği zaman, ev sahibi bir takını hazırlıklarda bulunur. Bu şahıs evinin bahçesine, Kırgızların

.mill! kimliklerinin ayrılmaz bir parçası olan "Boz Üy'' ü (Kırgız çadırı) dikerek, onu erkek veya kız çocuğa göre süsler. Çadırın bir tarafına erkek çocuğu için yay, mızrak, kılıç ve at tokulgalarını (eğer, kamçı v.b.) asar. Diğer tarafına da kız çocuğu için ev eşyalarını yerleştirir.

Ev sahibi çadırı bu şekilde süsledikten sonra, doğum yapacak olan karısını oraya ·. yerleştirir ve komşu kadmları çağırarak doğum saatini beklerneye başlar. Nihayet doğum saati geldiğinde komşu kadınlardan tecrübe li olanı, gebe kadının çocuğunu doğurmasına yardım eder. Diğer kadınlar ise doğum yapmakta olan kadının ellerinden ve kafasından tutarak onun doğumunu kolaylaştırmaya ve teselli etmeye çalışırlar. Ayrıca bu kadınlar bir takım davranışlarda bulunarak, doğumu zorlaştıracak olan veya böyle bir girişimde bulunmaya çalışan kötü ruhlan kovmaya çalışırlar. Erkekler de çadırın dışında "hay huy" diye bağırarak ve çadırın etrafında dönerek kötü ruhların gelme ihtimaline karşı tedbiri ahrlar. 7

Nihayet doğum gerçekleştiiden sonra, evde büyük bir sevinç yaşamr. Kırgızlara göre erkekler ailenin devamı olarak kabul edildiği için, bu sevinç kızlara göre erkeklerde iki kat daha fazla olur.R

>Kwı ı, CaH 1-2,2006 121 Apıwııuı l)'M(IIIIII1w.pilıııK Mııcmumymy~tyıı

J11li<Mllli JKypuwıı,ı

Page 4: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

Güniimii=de Kngdıır arasmda yaşamakta alan isicim öncesi inanç. örfı•e enietler

Kırgızlar bu sevincin devamı olarak doğan çocuk için "centek toy" merasimini düzenler. Bu merasim kız ve erkek çocuk için aynı yapılır. Bu merasirnde baba, çocukları için komşülarına ve köyün ileri gelenlerine ziyafet çeker. Sofrayı geniş tutar ve çeşitli

· hayvanİardan kurban kesınek dahil, elinde ne varsa her şeyi ortaya koyar.9

KüçÜk olan ve çocuk için yapılan bu merasirnde özellikle koyun kurban etmek çok meşhurdur. Bu ziyafet esnasinda ayrıca, çocuğa isiin de verilir. Eğer çocuk yağmurlu günde doğmuşsa' "camgırçı"; baharda doğınuşsa "cazgül" (bahar çiçeği) ve benzeri isimler verilir. Buna benzer birçok ismi zikretmek mUmkündür. .

Bu ziyafete gelenler kendileriyle beraber çeşitli hediyeler getirirler. Yeni doğmuş olan çocuğa akraba olanlar, eğer doğan çocuk oğlan ise, kısrak hediye ederler. Eğer kız çocuğu ise, sadece giyecek ve yiyecekler götürlirler.

Böylece "centek toy" sona erince ilk defa doğum yapmış olan kadın, çocuğuyla beraber kırk gün süreyle annesinin evine çekilir ve kocasından ayrı kalır. Süre tamamlandıktan sonra, kocası gidip çocuğunu ve karısını getirir. Bundan sonra "beşik to/'i 0 merasimi yapılır.

Kırgızlara has olan bu ınerasim, yeni doğmuş olan çocuk için annesi, babası ve akrabaları tarafından yapılır. Bu merasimde doğum yapmış olan kadınm ebeveynleri ve akrabaları, ustalıkla arça (ardıç) ağacından yapılan, çeşitli renklerle süslenen ve kolayca sallanan bir beşik getirirler. Beşikle beraber getirdikleri ve çocuğa adadıkları kurbanları ve hediyeleri düğiinün sahibi olan çocuğun babasına teslim ederler. Bundan sonra beşiği getirenler, çocuğu beşiğe yatırırlar. Bu sırada babalardan miras olarak geriye kalan çeşitli adetler uygulanır ve çocuğu beşiğe yatırınakta olan kadınlar:

Beşikapa bek karma, Umay ene uyku ber. yani, Beşikana bek tut, Umay nine uyku ver. ve Aldey aldey ak böbök, Ak beşike cat böbök. yani, Aldey aldey ak bebek, Ak beşiğe yat bebek.

Gibi şarkıları söyleyerek çocuğu beşiğe yatınrlar. 11 Böylece çocuk beşiğe

yatırıldıktan sonra, çocuğun babası kurbanları keser ve misafirleri sofraya davet eder. Merasim sona erinceye kadar düğün sahibi, çeşitli yeıneklerle ve kestiği kurbanlarla en güzel şe-kilde misafirleri ağırlamaya ve onların batasını (duasını) almaya çalışır. Bundan son~a merasim sona erer. 12

Ara,<ıın Sosyal Bilim/er Enstitüsü İlnıi Deı~~isi 122 )!\ı,ı;ı ], Caıı 1-2,2006

Page 5: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

oaKb!T Myp>apaııMon

Bu merasimde, Allah'ı ve Hz. Pe):gambe.ri içeren duaların dışında islami bir uygulamaya pek rastlanmaz. Fakat, her uygulamaİslam'ın koyduğu sınırlar içerisinde cereyan eder.

Kırgızların İsliim'ı kabul edişi ve dünyadaki sürekli ilerlemeler, değişmeler ve gelişmeler anlatmakta olduğumuz adetlerin değişmesinin tabii sonucu olmuştur. Günümüzde doğum, eskisi gibi çadırlarda değiL özel doğum hastanelerinde gerçekleşmektedir. Doğum sırasında yapılan bir takım ruh kovma gibi inançlar ve adetler unutuiLıp gitmiştir. Unutulnıayan ''centek toy" ve " beşik toy'' gibi merasimler günümüze uygun bir şekilde daha az bir masrafla aynen uygulanmaktadır.

b. Evlenme Merasimi

Kırgız toplumunda yapılan en büyük ve en görkemli merasimlerin biri de evleome ınerasimidir. Bu merasim diğer merasimlere göre daha farklı yapılır. Çoğu zaman en az Uç gün, en fazla beş gün sürer. Bu merasim vesilesi ile bazen iki Uç köyün iştirak ettiği, Kırgızların milll oyunları düzenlenir. Bu oyunları evlenmekte olan çocuğun babası, imkanları çerçevesinde biiyük veya küçük olarak tertip eder.

Kırgızlarda evlenme merasinıi yapılmadan önce, evlenecek olan çocuğun babası, çocuğunu evlendirrnek için kalın (mehir) toplamaya başlar. 13 Bu arada oğlan, kendine uygun birini bulmaya çalışır. Eğer kendine uygun birini bulamazsa ebeveynleri ona kız bulur.

Bu aşamadan sonra çocuğun ebeveyn1eri, kızın evine gelir ve kızı isterler. Kızın anne ve babası karşı tarafın istelderini uygun bulursa kendi şartlarını ortaya koyar. iki taraf şu veya bu şekilde anlaştıktan sonra kalın miktarını ve düğün tarihini belirlerler. Düğün tarihine kadar kalın ödenir ve düğüne olan hazırlık bitmiş olur.

Nihayet kalın tamamen ödendikten sonra düğünün ilk günü güvey gelini alıp

götürür. Gelin götiirülmeden önce komşulardan veya arkadaşlardan gelin ile güveye aynı yaşta olan delikanlı ve kızlar topfanır. Düğün sahibi bu toplananlara çeşitli yiyecek ve içeceklerden ikramda bulunur. Genelde K ırgızlarla özdeşleşm iş olan içkilerden kımız ikram edilir.'~

Bu ikramlardan sonra ''car car" adı verifen gelin şarkısı söylenir. Bu şarkılada şimdiye kadarki bütün akrabalarını kaybedeceği, babasının yerine kaynatasının ve anasının yerine kaynanasının kaim olacağı söylenerek kız teselli edilir. 15

Neticede gelin güveyin evine vardıktan sonra esas düğün başlar. Bu düğüne bütün köy halkı ve gelin ile güveyin akrabaları hepsi davet edilir. Gelinin akrabaları güveyin evinde ayrı bir odaya yerleştirilirler ve orada ağırlanırlar. Köyün yaşlıları ve ileri gelenleri de aynı şekilde ayrı bir odaya alınır ve orada ağırlanır. Düğün sahibi ve akrabaları gelen misafirlere en iyi şekilde hizmet etmeye çalışır. Ayrıca düğün sahibi, guruplar halinde gelen misafirlere ayrı ayrı kurban keser. Düğiinde her on iki kişiye ayrı bir koyun kesilir. En biiyiik m isafire koyunun baş kısmı yani kellesi ikram edilir.

:>Kwı ı. Can ı -2, 2006 123 ApıııııuH l)'Mmıumupıl~ııK Mııcnıumymy~tyıı

Ylnımuı1 J~ıypııumıı

Page 6: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

Gıinimıii:::d,, Kugı:::lar arasmdayaşamakta olan İsianı öncesi inanç, öıfl'(: enietler

Misafirler bu şekilde ağırlandıktan sonra, kızın akrabalarından bir veya iki, köy ileri gelenlerinden de bir veya iki ve gelin ile güveyin arkadaşlarından bir veya iki kişi evlenme nikahına iştirak ederek şahitlik eder. Evlenme merasiminde örfve adetler ağırlıklı olsa da nikah, tamamen islami usule göre. yapılır. imam, duayı okuyup nikahı sona erdirince düğün ün büyük bir kı sm ı tamamlanmış olur.

Bundan sonra düğün sahibi kendi isteğine göre milli oyunlardan her hangi birini köy halkı için di.izenleyebilir. Genelde ulak (oğlak) oyunu düzenlenir. Bu oyunda, düğün sahibi kendi adına bir keçi boğazlar ve oyun oynanacak yerin ortasına bırakır. At üstünde olan elli yüz kişi keçiyi belirlenen yere kadar götürüp bırakinaya çalışır. Bu oyunda herkes keçiyi rakibinden almaya çabalar. Bazen keçi param parça olduğundan kimi yerlerde dana keserler ve danayı oynarlar.

Şehirdekilerin dunımu ve fiziki şartları müsait olmadığından böyle oyunlar daha çok köy yerlerinde düzenlenir. Fakat, şehirde yaşayanlardan isteyen köy yerinde bu tiir oyunları düzenleyebilir.

Evleome merasiminde yapılan milli oyunlar Kırgız kimliğini ayakta tutan unsurlardan biridir. Her ne kadar Kırgızlar milli kimliklerine bağlı iseler de, uyguladıkları acietierin çoğu İslam ile yoğrulmuştur. Bu sebeple uygulanan her adet daha içtenlikle yapılmaktadır. Bu tür merasimlere sosyal açıdan baktığımızda birlik beraberlik ve karşılıklı dayanışmanın ön planda tutulduğu görülür.

c. Cenaze Merasimi

c. a. Ölüm

Kırgızlar, "falan öldü" yada "filan öldü" demezler. Çünkü ''öldü" kelimesi daha kaba karşılanır ve ölüye karşı saygısızlık olarak algılanır. Bunu ölünün yaşına göre değişik bir biçimde söylerler. Mesela büyükler öldüğü zaman genelde, insanın bu dünyadan öbür dünyaya geçti manasına ·'Filanca geçti'' ifadesi kullanılır. Çocuklar için ise •. "daha bu dünyanın ağırlıklarını ve zorluklarını taşıyamadan ya da kaldıramadan yorı.ıldu'' derler. Bunu daha kısa söylemek için "çocuk yoruldu" ifadesi kullanılır.

Kırgızlarda öiUm olduğu zaman, ölü yakınları ayrı bir çadır elikerler ve öli.iyü oraya yerleştirirler. Sonra yakınları ve akrabaları iniltiye benzer bir sesle ağlamaya başlarlar. Kadmlar kendilerini döverek ağlari ar. Onlar. ölii gömüldükten sonra yedinci güne kadar öliinüıı elbiseleri önünde uzun ağıtlar söylemeye devanı ederler. 16

Eğer koca ölmüşse karısı, çocukları ölmüşseanası ağıt söyler. Eğer kadın ölmüşse ağıt söyleyen kızı veya kız kardeşleri olur. Erkeklerden ancak meşhur azanlar ile hocalar, halk toplantılarında veya büyük ziyafetlerde, tanınmış olan şahsiyetler için hatırlamak amacıyla ağıt söylerler. n

İslam öncesinden kalan bu adetler günümüzde aynen uygulanmaktadır. Bunun yanıtıda · Kırgızlar Müslüman bir halk olduğundan. öliisüne Islam'ın kurallarını uygularlar. Yani, ölü yıkanır, kefenlenir ve cenazesi kılınır sonra da defnedilir.

Araşwı Sosyal Bilimle-r -B11slitiisi< İlmi Dergisi 124 >Kı.ı1ı ı, Ca11 ı -2, 2006

Page 7: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

Eaı<hıT Myp1apamıon

c. b.Ölü Aşı

Kırgızlarda, ölümden sonra aluaba ve tanıdıkların davet edildiği bir çok hatıriama ziyafetleri tertip edilir. Böyle ziyafetlerin biri "ölü aşı" ziyafetidir. Ölü aşı, ölüm vakasından sonra yedinci, kırkıncı günü veya bir sene sonra düzenlenir. Bu ziyafete öliiyü hatırlamak için mümkün mertebe çok adam davet edilir ve halen önemini koruyan at kurbanı yapılır. 18

Kırgızlam göre at, Tanrı"nın beğendiği ve ruhların hoşuna giden kurbanlardan sayılır. 19 Manas destanında da, Manasın oğlu Semetey'in babasının mezarına ak-boz kısrak kurban ettiği bilinir.20 Bu merasim, yani ölü aşı ve at kurbanı ölü yakınlarınaçifte kayıp olduğundan günümüzde, kaldırılması yönünde önemli adımlar atılmaktadır.

c. c. Mezarlık

Kırgızlar, mezarlarını yüksek tepelere ve dağın eteklerine yaparlar. Bu eskiden kalan bir adettir. Eski Kırgızlar bu şekilde öli.ini.iıı Tanrı'ya daha yakın olduğuna inaııırlar.21

Kırgızlar, ölüyü defnettikten sonra mezarın etrafını taşlarla çevirirler. Mezara bakarak ölünün zengin veya fakir olduğunu anlamak mümkündür. Fakirierin mezarı daha sade olur. Zenginler ise bazen mezarlarda ölmüş olan yakınları için heykel yaparlar. Hatta, mezarın etrafını tuğlalarla çevirerek türbeler bina ederler. Böyle mezarlara uzaktan bakıldığında küçük bir şehri anıınsatır.

Kırgızlarda mezarlara da saygı vardır. Mezarlar parmalda gösterilmez. Gölgelik olması için mezarlıktan ağaç ve çiçek dahil hiçbir şey koparılmazY

, Kırgızların merasimleri, kendine has milli manevi ve kültürel özellikleri içeren özel bir yapıya sahiptir. Mill! kimliklerine bağlı olan Kırgızlar, her ne kadar islamı kabul edip onu bütün hayat şartlarıyla özdeşleştirınişseler de, bir türlü atalarının kendilerine miras bıraktığı manevi değerleri bırakmamışlardır. Her fırsatta bunu ispat etmeye çalışmışlardır. Bunun açık bir göstergesi olarak islam öncesi adetler, İslami özellik kazanarak günümüze kadar ulaşmıştır.

d. Oyunlar

Kırgızların eskiden sahip oldukları inançları ve uyguladığı bazı adetleri zamanla unutulup gitmiştir. Fakat, çeşitli bayramlarda ve merasimlerde aynadıkları mi lll oyunlar ne unutulmuş ne de değişikliğe uğramıştır. Milli olan bu oyunlar. atalar sayesinde günümüze kadar ulaşmış ve canlılığını korumuştur.

Kırgızların çeşitli bayramlarında ve merasimlerinde kız ve erkeklerin oynadığı coluk taştamay, toguz torgol, ordo, arkan tartışu ve selkinçek oyunlarına rastlamak mümkündür. Bunun yanında at üstünde yapılan oyunlara da rastlanır. Bu oyunlara ufak, kız kumay, enmey ve at koşturu oyunları girer. Halen bu oyunlar Kırgızlar arasında canlılığnı korumaktadır.

)Kblll 1, Caıı 1-2,2006 125 Apuıwm l}'MımunıapoıııK J1Hcmumymyı;vıı

MmıMuü ııcypııa;ıbı

Page 8: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

Ciünllmii::de Kugdar amsmda yaşanıakla olan islônı iJncesi inanç. örfı·e adetler

e. Ozanlar

Bazı Kırgız bayramlarında çeşitli şarkı ve şiir yarışmaları düzenlenir. Bu yarışınada iki delikanlı veya bir kız ve bir delikanlı birbirlerini şiirlerle susturmaya çalışır.23

Büyük halk bayramlarında bu gibi yarışmalar Kazak ve Kırgız ozanları arasında da düzenlenir. Kökü çok eskilere dayanan bu gibi yarışmalar, halk tarafından çok büyük bir ilgi ve merak içerisinde izlenir.

Bayram günlerinde ozanlar veya Kırgızca tabiriyle- "akınlar" ortaya çıkarak,

irticalen söyledikleri ınethiye, yarış şarkısı, nutuk veya tarihi şarkılarıyla halkı heyecana getirir. Böyle akınlar Kırgızlar arasında pek çoktur. Onlar her tarafta sevinçle karşılanır

ve konaklanır.24

Akınlar söze çok usta gelirler. Şiirde ve şarkıda sözleri yağmur gibi döktiiklerinden, halk arasında onlara, "tökmö akın" (dökıne akın, ozan) denilmektedir. Eri meşhur tökmö akınlara, Toktogul, Togolok Moldo, Moldo Niyaz, Moldo Kılıç, Barpı, Ceni Cok; Eşmambet gibi akınlar girer.

Akınlığın tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Her devirde ortaya çıkan akınlar. Kırgızların tarihini, örf adetlerini, yaşayış tarzların ı, Kırgızların psikolojisini ve buna benzer Kırgızların mill1 kimliklerini içeren şiir ve şarkılarıyla, Kırgız tarihini sözlü olarak nesilden nesile aktarmıştır. Bu bakımdan Kırgız tarihinde akınlığın önemi büyüktür. Bu gelenek halen Kırgızlar arasında canlı tutulmaktadır.

C. Kültlcr

a. Kutsal Yerler

Geleneksel Türk inancma sahip olan K ırgızlar, bazı bölgelerin. dağların ve yerlerin kutsal olduğuna inanmışlardır. Onların bu inanışiart islamı kabul etmeleriyle birlikte, islami boyut kazanarak günümüze kadar ulaşmıştır. Onların kutsal saydıkları yerlerle ilgili halk arasında çeşitli hikayeler ve efsaneler anlatılmaktadır. Halk arasında anlatılan hikayelere göre, bugünkü Kırgızların ya~adıkları topraklar, bizzat Tanrı tarafından

Kırgızların ataları na verilm iştir. 25

Kırgızlar, kutsal saydıkları yerleri veya o yerlerin kutsal olmasının sebebini, bir şekilde Allah, Peygamber ve bazı evliya insanların şahsiyetleriyle bağdaştırmak istemişlerdir. Buna, Siileyınan dağı, Abşır Ata, Davud mezarı, Calpak Taş, Ünkür, Taınçı ve Oluya Ata mezarları örnek olarak verilebilir. Halk arasında, bu yerlerden her birinin, değişik versiyonlarda anlatılan dini bir hil<ayesi vardır.

Oş şehrinin merkezi bölgesinde yer alan Süleyman dağı ile ilgili halk arasında anlatılan hikayenin bir versiyonunda; Süleyman peygamber, hiç kimseye yenilmeyen ve çok zalim olan dört devle dövüşmek için, onlarla anlaşma yapar ve dövüş tarihini belirler. bövüş~cekleri gün geldiğinde Süleyman peygamber, dövüşrnek için gelmekte olan devierin ayakları altına kızgın ateş taşları atar. Bu ta~lar üzerinde yürüyemeyen

Araşım Sosycıl Bilimifr-Enstitüsil İlnıi Dergisi

126 )Kbl,ı I, CaH l-2, 2006

Page 9: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

ı;aKLıT Myp·ıapaııMoB

ve ayakları yanan dört dev, yüz üstü yere düşer. Sonra Süleyman peygamber. onların üzerine çıkarak teker teker öldürür ve onların birin) n üstünde oturarak dinlenir.

Bu hikayeden hareketle bu dağa, Süleyman dağı denildiği anlatılmaktadır. Ayrıca, Süleyman dağındaki dört biiyük kayalığın, bu devierin taşa dönüşmüş şekli olduğu da hikayeler arasında yer alır.

b. Ağaç Kültü

İslam dinini kabul etmeden önce Kırgızlar. bazı giizel görünilmiii ve yüksek ağaçlara kutsiyet atfederek onlara saygı göstermişlerdir. Böyle ağaçların başında ardıç, kayın ve çınar ağaçları gelmektedir. Bu ağaçların her birinin kendine göre bir özelliği vardır.

Ardıç ağacı, her zaman güzelliğin. temizliğin ve en önemlisi güzel kokunun seinbolü olarak görülmiiştiir. Kırgızlar arasında ardıç deyince ilk olarak hoş koku

·akla gelmektedir. Kayın ağacı ise çok çabuk yandığından ve her şeyi temizlediğine inanıldığından, Kırgızlar arasında, ateşin sembolü olarak kabul edilmiştir. Halen yazın yayfalara çıkan Kırgızlar arasında, kayın ağacının kabukları çıra yerine kullanılır.

Yani, ateşin alev alması için ilk olarak bu ·ağacın kabuklarını yakarlar. Çınar ağacı da, güzelliği temsil eden ağaç olarak kabul edilmektedir. Bundan dolayı bazı Kırgızlar, kız çocuklarınaÇınar ismini vermektedirler.

Eskiden Kırgızlar, bu ağaçlara adaklar adayarak kurbanlar sunmuş ve bir takım dualarla onlardan dilekte bulunmuştur. Bu ağaçlar kurusalar dahi kurbanlar sunulmaya devam edilmiştir.2"

Çocuğu olmayan kadmlar, bu kurbaniara iştirak etmekle ve ağaçların etrafında

yalın ayak dolaşmakla çocukları olacağına inanmıştırY Buna benzer inanç, Manas destanında da geçmektedir. Orada, kısır kadınlar elma ağacının etrafında dönmekle çocukları olacağına inanmıştır.28

Kırgızların islamı kabul edişiyle, giinümiizde bu inancın izlerini taşıyan bazı uygulamalara rastlamak mümkün olmakla birlikte kısır kadınların, ağacın etrafında dönmekle çocukları olacağı inancı ortadan kalkmıştır.

Kırgızlar, yukarıda anlatılanların yanında, bazı kutsal saydıkları ağaçlara bez parçalarını bağlamaktadırlar. Bu adet diğer Türk boylarında da rastlanır. Onların bu adeti hangi amaçla yaptıkları kesin olarak bilinmemektedir. Böyle olmasına rağmen, bu adet halen yaşamaktadır.

c. Yağmur Duası

Kırgızlar, "cada" veya "yada" denilen taşla havayı istedikleri yönde değiştirebileceklerine inanırlardı. Bu taşın mahiyeti kesin olarak bilinmemektedir. Fakat. bu taş, Kırgızların genel inaneına göre koyunun,29 sığırın, atın, dornuzun ve bazı hayvanların karnında veyahul başka organlarında bulunurdu.30

}J\bJJJ ı. Can 1-2, 2006 127 Apaımw I)'Mtl!mnwpillııK Mııcnıumymyı;yll

Hnmıutı J;ıyp11amıı

Page 10: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

(Jünümicde Kugdar arasmdayaşamakta o/mı isitim bnce.\·t inanç. br.fl'e adetler

Türk mitolojisinde "yada" taşıyla ilgili değişik efsaneler bulunmaktadır. Bunlardan biri; Nuh peygamber, tufandan sonra gemiden çıkınca Ham. Sam ve Yates adındaki

· oğullarından her birini bir ülkeye göndermiştir. Yafes'i Türk ülkesine göndermeden önce "yada" taşını vermiş. O'da oğlu TUrk'e bırakmıştır. Daha sonra ise Oğuz llan bu taşı bir şekilde elde etıniştir. 31

Başka bir efsaneye göre, büyük Türk tanrısı Türklerin ceddine sihirli olan ''yada" taşını armağan etmiştir. Onlar bu taşla istediği zaman yağmur. kar ve dolu yağdırmış, fırtına çıkarmıştır. Bu taş her devirele Türk kamlarının (şaman) elinde veya koinutanlarda bulunmuştur. 32

Yada taşıyla ilgili efsaneler, Kırgızların tarihi mahiyetinde olan destanlarında da yer alır. Kırgızların Er Gökçe destanında kahraman Er Koşoy'un çölde yada taşıyla yağmur yağdırdığı şöyle anlatılır:" Adamlar susadı ve Er Koşoy'a şikayet ettiler. Er Koşoyuzun · kulaldı sarı atının ciğerlerinin altından yada taşını çekip çıkardı. Salladı salladı ve yere koydu. Havadan yağmur yağdı ve adaınlarsu içti."33

· Buna benzer efsaııekr Manas destanında da anlatılır. Destand.a Manasla savaşa giren Kalmuk alpı (dev adamı) Yolay. Manas·a yenik düştüğünde atına binip kaçmaya başlar. Maııas onu takip eder. Yolay, atını çok hızlı sürer. Manas onayaklaştığı sırada o, yada taşını suya atar. Manas şaşırarak, "Yolay yaman bir yadacı imiş" der. Gök yüzünde birden kara bulut peyda olur, yer yiiziinü kalın sis kaplar, fırtına kopar. Dağların tepesini bulut sarar. Güya hıfan olur. Yolay gözden kaybolur, kaçar. Hava soğur. Manas'ın yüzünü gözünü buz kaplar. Yolay·ın yada taşı, sıcak yazı kışa çevirir.-'4

Destanda, Manas'ın arkadaşlarından olan Almanbet'in de "yada" taşıyla yağmur yağdırdığı zikredilmektedir.

Almanbet yanında bulundurduğu "yada" taşını suya atıp yağmur afsunu söyler. Göz açıp kapayıncaya kadar kapkara bulut göğü kaplar, korkunç bir yağmur ve dolu yağmaya başlar.35

Şu anda "yada" taşıyla yağmur yağdırma inancı ortadan kalkmıştır. Bunun yerini yağmur duası almıştır. Kırgızlar, babarda veya yazın kuraklık mevsimlerinde malısulün bol olması için yağmur duasına çıkarlar. Bu dua genelde n ehrin kenarında yapılır. Yağmur duası mahalle veya köy imamı tarafından icra edilir. Buna köy halkı da katılır. Onlar, dualarının tanrı tarafından kabul olması için, kurban keser ve orada yerler. Kurban eti pişinceye kadar tanrıya duada bulunurlar. Kurban eti yendikten sonra dua'ya çıkanlar dağılırlar ve böylece yağmur duası sona ermiş olur.

d. Falcılık

Falcılık, kehanet, sihir ve buna benzer şeyler; hemen hemen bütün dünyada, tarihte ve bugün, görülen bir gerçektir. Kendilerine falcı adını veren yada kendilerinde böyle bir özelliğin olduğunu ileri süren insanlar değişik yollarla gaybden haber verdiklerini iddia etmişler ve buna diğer insanları inandırmaya çalışmışlardır. Buna benzer şeyler İslam öncesi Türklerde ve Türklerin bir boyu olan Kırgızlarda da yaygın hale gelmiştir.

A.raşwı Sosytıl Bilinrft'TBustitüsii İlnıi Dergisi 128 )1\hın 1, Ca H 1-2, 2006

Page 11: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

l)aKhiT Myp3apamıon

Eski Türk boylarında ve Moğollarda falcılık, falcılığı meslek edinen ve sıradan kimseler tarafından İcra edilirdi.>(• Onlar değişik yollardan fala bakarak geleceği bilebileceklerini ileri sürerlerdi. Bu yollardan biri ve en yaygın olanı koyun kemiği falıydı. ·

Koyun kemiğinden fala bakma geleneği eski Türklerde ve Cengiz Han Moğollarıııda çok yaygındı. Savaş önderleri savaşa başlamadan önce koyun kemiğini yaktırarak fala bakarlardı.~7

Kırgızlarda ise aşık kemiği38 ve kürek kemiği motifi dikkat çekmektedir. Destanlarda ve hikayelerde gerek Milsiliman kahramanlar ve gerek milşrik alplar, hep kürek kemiği falına göre hareket etmişlerdir.

Bir hikayede müşriklerin önderi Telegey'in; "cemaat durunuz, bu yerde ateş

yakalım kumalak fal ı açalım, koyunun kür~k keıniğini ateşe atalım" diyerek fala baktığı anlatılır. 39

Manas destanında da Manas' ın yanında kürek keıniğine bakan falcı bulunduğu anlatılmaktadır. Ayrıca, destanda adı geçen Kalmuk Hanı Yolay'ın, kürek kemiğine bakıp, tanrı ile konuşan "Targıl Taz" adlı fakısının olduğu yer almaktadır. Destanda bu fakı, kürek kemiğine bakarak kanlı bir başm yuvarlandığın ı görür. Bu sefere çıkınanın sonunun, Yolay için, kötli olacağını anlatır. Fakat han bunu dinlemez, sefere çıkar ve düşmanı mağlup eder.'10

Bunun yanıda kaybolan bir atın gittiği yol, bir hırsızın takibi için gereken ip ucu veya kaybolan bir şeyin aranması, ateşte bir müddettutulan kürek kemiğinin sıçramasına bakılarak kolaylıkla tespit edilirdi.·11

Kırgızlara göre, kürek kemiği muayyen dualaria temizlenmeli, etleri koparılınamalı ve kıkırdakları bıçakla kesilmemelidir. Eve uğursuzluk getireceğine inanıldığı için, kürek kemiği hemen köpeklere atılmamal ıdır. Ancak muayyen dualar okunduktan sonra köpeklere atılmalıdır.42

Günümüzde değişik sebeplerden dolayı, bahsettiğimiz şekilde fala bakma adeti ,unutulmuştur. Fakat, kürek kemiği ile ilgili olan inanışlar halen varlığını korumaktadır. Şu anda bile Kırgızlar arasında, kürek kemiği etini dişle kopararak yemek anormal karşılanmaktadır. Yiyenler olursa çoğu zaman orada bulunan yaşlılar tarafından

uyarılmahadır. Özellilde kıkırciaklar çiğnenmemekte ve buna düğünlerde dikkat edilmektedir.

Kürek kemiğinin yanı sıra, bilhassa Kırgızistan bağımsızlığına kavuştuktan

soma, değişik surette fala bakanların sayısı artmıştır. Falcılar veya günümüzdeki Kırgızca tabiriyle "közü açık" olanlar; halkın yoğun olarak yerleştiği şehrin kalabalık yerlerinde. oyun kartlarıyla, renkli taşlarla ve bir Lakım aletlerle fala bakarak, insanların geleceğinden yada geçmişinden haber verdiklerini iddia etmektedirler. Buna paralel olarak Kırgızistan'da yaşayan Kürtler ve Çingeneler (Löliiler) elin iç kısmına bakarak, insanın kaderini çözdüklerini ileri sürmektedirler.

}f(ı,m ı, Ca H ı -2, 2006 129 Apauıurı fpıımımıapabtK J1ucnıumymyı<y;;

HlfU:•WÜ Ji(JfJIICWbl

Page 12: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

Giıtıimıii:::de Kırgt:::lar arasmda yaşamakla olan islam oneesi inanç. örfw aderll!r

Sonuç.

Tarihi kökleri çok eski zamanlara dayanan Kırgızların uzun zaman dilimi içerisinde kendine has olan inançları, öıf adetleri, gele.nek görenekieri ve dünya bakışları

oluşmuştur. Bu tür milli unsurların oluşumunda Kırgızların göçebe hayat yaşamasının büyük tesiri olmuştur. Göçebe hayatları sırasında değişik kültUrlerle karşılaşmış ve onlarla karşılıklı etkileşirnde bulunarak geleneklerine renklilik katılmıştır.

Kırgızların İslam' ı kabul ed işiyle birlikte bu gelenek görenekierin bazıları unutulmuş bazıları ise canlılığını korumuş ve İslam'la yoğrularak günümüze kadar u laşmıştır.

Dipnotlar:

üwMY, Apawmı ryMaHımıp.J.blK 11ııcnnyryııyıı Teo,ıorıın <Da!()'HbTCTllHilll o~·ryy•ıycy

B. U. Urstanbekov, T.K. Çoroyev, Kırgız Tarihi, Fnınze J<)<)O, 1!.17.

2 Ursıanbekov. Çoroyev, l 07; Seyfetıin Erşahin, Kırgızlar ve isliimıyeı, Sek Yayınları, Ankara ı 999, 2-l

3 Er şah in, 21.

-l · Kadir Al bayrak. KeiJaniler ve ı lasturil~r. Vadi Yaınları, Anka m ı '!97, 68.

5 Hikmet Tanyu, Türklerin Dini Tarihçesi. Burak Yayıncvi. istanbul 1998. 74, A inan, Şaınanizm, TT. K l:lasıınevi. Ankara 1954. 9.

6 A inan, Eski Türk Dini Tarih ı, Milli Eğitım 13asımc,·i, lsımıbul 1976, 10-11.

7 inan, Şamanizm.lf><l, Cemal Şener,Türklerın l'vlüsıüınanlık1an Öneekı Dini Şamanizııı. A.D. YayıncılıkJsıanbul ls. 48

S Radlof, Sibiryadan, çev. Ahmet Tcmir, Maarif Basımcvı, istanbul l 956. 1- 485

9 Amantur Akıııataliyev, Baha Salı ı, Ene adebi, Bişkek IW3, 23.

ı O Mustafa Erdem. Kırgız Türıderi, ASA ıvı Yayınları, Ankara ~000. 220.

1 1 Aknıatalıyev, 29; Erdem. 120

12 Akmalaliyev, 29.

13 Ratllof. 1- 485; Akmnıaliyev, 48.ı\yrıca Kalın için Bkz. Erdem, ·::o 1

1-l Radluf, 1- 486; Akıııaıaliycv, -!8.

15 Radlof, 1- 486

16 J. P. Roux. Altay Türklerinde Ülüm. Kabalcı Yayınları. istanbul 1999, 245; Ayrıca Ülum Için Bkz Erdeıb; 232

17 W. Radloff, 1- 496; Akınatal iyev, 72 ..

1 8 W Radloff, 1- 497; Erdem, :?.35

19 imınA K. Şanıanizın. 101

20 inan, Şamaniznı, ı O ı.

21 Roux~ 224.

22 Erdem, 234.

23 Radiof. ı'- 503.

24 Radlof, ı- so7

25 Erdem. 168

26 Ahmet Yaşar Ocak, Bcktnşi Menakıbnamclerindc islıim Oneesi Inanç Motıflcri. Eııderun Kiıapcvı. istanbul 1983. 8fı.

27 Rıu.llol; 1- 484; inan, Şamani7JTI, 1<>8.

28 Ögd B. Türk Mitolojisi. Türk Tarih Kurumu Basıınevi, Ankara 1971, 1-90.

29 inn n, Şnınaniznı, 164

30 Gümilev, Esl<ifürkler. Birleşik Yayınları, istanbul 19'19 .. 127.

31' Uraz, ı 35

32 iıımı, Şamaniznı, !60

· Arcışun So!ycıl Bilinıler:Ensıitüsii İlnıi Dergisi

130 /K&w 1, Caıı 1·2, 2006

Page 13: KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETHisamveri.org/pdfdrg/D02918/2006_1-2/2006_1-2... · 2015. 9. 8. · KhiPrhi3 PECIIYJiJIHKAChl Oill MAMJIEKETTHK YHHBEPCIITETH

6a1<uıT Mypıapamıon

33 inan, Şaıııani:ım, 164.

34 "Manas Dest.ını"', çev. inan, Milli Eğitim Basımı:vi, istanlml 1992, ll.

35 inaıı,"Manas Destanı", 67.

36 Radiof, I- 483:. Roııx. 127.

37 Ogel, Buyük ll un İmparatorluğu Tarihi, Kültur Bakijıılığı Yayıııları, Ankara 1981, 1- 344.

38 Erdem, I64.

39 inan, Şıımaııizm. 153.

40 inan. Şamanizm, 154.

· 4I Roux, I27.

42 Radio( I- 433; Roux. 1 '27.

Kaynakça ·'Manas Destanı", çev. inan, Mılli Eğitim Basınıevi, istanbul 1992

Ahmet Yaşar Ocak. Bektaşi Menııkılınanıelcrinde islam Üneesi inanç Motilleri, Enderun Kitapcvi, istanbul 1983

Amantur Akmataliyev. Baba Salt ı. En~ adcbi. Bişkd; 1993

Cemal Şemır. Türklerin Müsltimanlıktan Onceki Dini ŞanıJniznı. A D Yayıncılık, istanbul ts.

Güıniiev, Eski Türkler, Birleşik Yayınları. istnııbııl 1999

Hikmet Tanyu, Türklerin Dini Tarihçesi, Burak Yayınev i, istanbul 1998

inan A., Eski T(lrl; Dini Tarihi. Milli Eğitim Basınıevi, isuınbul 1976

Inan A., Şaıııaniznı, T.T.K. Basıınevi, Ankara 1954

Kadir Aibayrnk, I<eldaniler ve Nastııriicr, Vadi Yaınları, !\:ı kara I 997

Mustafa Erdem, Kırgı7. Türk k ri. ASAM Yayınları. Ankara 20<.1()

Ögcl B .. Türk Mitoiojisi. Türk Tarih Kurumu Basımı.:vi, Ankara 1971

Ogcl. Büyük H un inıparntc·rluğu Tarihi. Kultür Bakanlığı Yayınları. ,\nkarn 19S 1

Rudlof, Sibirym.Iun, çev. Alııııet Temir, Maarif Basımevı, İstanbul 1956

Roux J. P .. Altay Türklerinde Olünı. Kabalcı Yayınları. Istanbul 1999

Seyfettiıı Erşalıııı, Kırgızlar ve lslanıiyet, S ek Yayınları, Ankara 1 '-.199

Urstanbt!kov 8. U.- Çoroyev T.K .• Kırg!z Tarihi. Frunzc 1990

/Kbıll 1, Caıı 1-2, 2006 131 Apwmm Ij'MımımıupoıııK Mııcmumym)'II_YII Jii!lUMl<ıi Ji<)'pllullbl