kelİme f

Upload: moonwalker18

Post on 04-Nov-2015

12 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

KELİME F

TRANSCRIPT

  • FFabric kuma. dokuFact gerek. olguFaint Indistinct donuk. baygnFar uzak; okFatigue yorgun. bitkin; yormakFearsome dehetli. korkunFeasible yaplabilir. mmknFeeble Weak zayf. kuvvetsizFever ate. hararet; hummaFiring. Ateleme; piirme; iten atmaFiscal maliFlawless kusursuz. defosuzFlee from Run away kamak. firar etmekFlip fiske atmak; keileri karmak; hayran olmak; kstah Float aimlessly Drift. yzmek. su stnde kalmak. bir eyi oluruna brakmak Floor zeminFluctuate inip kmakFlushed Red kzarmak. utanmakFoggy Misty, sisliFool aldatmak. aka yapmak. kandrmakFoolishness aptallk. budalalkForecast tahmin etmekForestall erken davranp nlemekFortunate anl. talihliFrank ak szl. iten. samimiFrightened korkmuFume pis kokulu gaz. yaymakFutile bouna. BeyhudeFabricate : imal etmekFacilitate : kolaylastirmakFamiliarize : alistirmakFashion : biimlendirmekFigure : biim vermekFile : siralamakFill : doldurmakFilter : szmekFinance : finanse etmekFind : bulmakFix : dzenlemekFocus : bir noktaya toplamakFollow : izlemekForecast : tahmin etmekForge : devir dnmekForm : olusturmakFormulate : formullestirmekForward to : gndermek, sevk etmekFoster : beslemekFound : desteklemekFunction as : olarak islev grmekfable -- ders verici masal (genelde hayvan masal); fablfabulous -- ahane, harikuladefacade -- nyz, cephe (rnein binann n cephesi); nyzey grnts, grntekiler, "zevahir"fabricate -- 1. imal etmek; 2. uydurmak (yalan, vb) (sanayi imalat, vb iin "manufacture" uygundur.)facilitate -- kolaylatrmak (sfat: facile = kolay, phe verecek lde kolay)facilities -- ihtiyaca cevap veren tesis, olanak veya vastalar (rnek: public facilities: ulamdan semt ktphanesine kadar -- fakat "umumi tuvalet" iin public conveniences")facsimile -- tpkbasmfaction -- nifak, hizipfaculty -- 1. doutan meleke, duyu: 2. retim yelerifad -- gelip geici modafaint -- 1. belli belirsiz, solgun, donuk; 2. baylmak (fainted -- baylm, baygn)fair -- 1. adil (=just, impartial); 2. sarn; 3. fuar; 4. ho, gzel (kadn, hava, iklim)fait accompli -- emrivakifaith -- iman, itikat, inanma ve gvenme (faithful = sadk)

  • fake -- taklit, sahtefallible -- yanlabilir, yanlmaz deil, beerdir aabilir (tersi: infallible: asla hataya ktle dmez)fame -- hret (sfat: famous. Dikkat: "infamous" kt hretli demektir)familial -- ailevifamiliar -- bildik, aina (fiil: familiarize)famine -- alk, ktlkfanciful -- fantazi, abartlmfar-fetched -- zoraki, uzak olaslkl ve inanlmas zorfar-reaching -- gelecekte nemli etki ve sonular olacakfar-sighted -- 1. uzak grl (olumlu nans); 2. hipermetropfarce -- kaba komedi, miyane komedi, zevk yoksunu kiilerin beenebilecei samalk ve gya komedifascinate -- hayran brakmak (fascinating, fascination)fashion -- biimlendirmek (ekil vermek, oluturmak)fashion (vogue) -- modafast -- 1. hzl; 2. oru tutmakfast asleep -- derin uykudafastidious -- titiz, mklpesentfatal -- ldrc (= lethal)fate -- kader... fateful = akbet balayan, gelecei ekillendirecek olanfathom -- 1. kula; 2. iyzn zp anlayabilmekfatigue -- ar yorgunluk, bitkinlikfauna -- 1. hayvanlar lemi; 2. bir blgenin hayvan trlerifavouritism -- kyak geme, iltimaslkfearsome -- dehet verici, korkun... fearful = 1. korku iinde; 2. korkutucu, rktcfeasible -- olabilir, yaplabilir, mmkn. (feasibility = "fizibilite")feather -- ku tyfeeble -- zayf (gsz kuvvetsiz)feign -- yalandan yapmakfellow countryman -- vatanda ("vatandam, vatandalarm")ferocious -- kavgac, vahiferry -- git-gel yolcu ve/ya araba tayan deniz teknesi, feribotfertile -- verimli, bereketli, dl veren (isim: fertility; fiil: fertilize)fertilizer -- gbrefervent -- ateli, cokun (isim: fervour)fetch -- gidip getirmek, alp getirmekfeud -- srp giden dmanlk. (blood feud = kan davas)feudal -- feodal, derebeylie ilikin. (isim: feudalism)fever -- ate, hummafianc, fiance -- nianl (birincisi erkek, ikincisi kadn)fiction -- hayal rn, yk, roman. (rnek: science fiction = kurgubilim yazn tr)fictive, fictitious -- uydurma, gerek olmayan (rnek: "fictitious exports" = hayali ihracat -- Tahmin edebileceiniz gibi, Trkiye balam dnda dnya literatrnde pek bilinmeyen bir kavram!)field -- field artillery = sahra topusu; field hospital = seyyar hastane; field - mashall = mareal (sava grm komutan)fiendish -- eytani (isim: fiend = zebani)fierce -- iddetli, azgn, saldrganfigurative -- mecazi (figure of speech = mecaz) filth -- pislik, iren pislikfinite -- sonu var, sonsuz veya snrsz deil, bitimlifire-brigade = itfaiye... fire-station = itfaiye merkezi.. fireman = itfaiye eri... fire-escape = yangn merdiveni... fire-proof = atee dayankl.... fire-arm = ateli silah... fireworks = havai fiek... firewood = ra...fiscal -- mali (monetary = parasal)fisherman = balk... fishmonger = balk satcsfishy -- kat olduu phesi uyandranflatter -- ar vmek, yalamak, yaltaklanmakflavour -- eni, lezzetflawless -- kusursuz, defosuzflee (from) -- kamak, firar etmek, tymek, tabanlar yalamakfleet -- donanma, filoflesh -- "insan etten kemiktendir" dediimizde kastettiimiz "et"flexible -- esnek, kolay bklebilir (mecazi de olanakl)flimsy -- ince, dayankszflint -- akmaktafloat -- yzmek (svnn yzeyinde kalmak, batmamak)flock -- 1. kkba hayvan srs; 2. kilise cemaati (to flock together = kme halinde bir araya gelip toplanmak)flood, flooding -- sel, su basmasfloodlight -- projektrle aydnlatmak (floolid = projektrle aydnlatlm)flora -- 1. bitkiler alemi; 2. bir blgeye zg yerel bitkiler toplam; 3. tpta, vcudun bir blgesinde yerleik mikro-

  • organizmalarflour-mill -- un deirmenifluctuate -- inip kmak, dalgalanma gstermek, kararsz ve deiken olmakfoliage -- bitki rts, yapraklar toplamfolly -- hata, aklszlk, aptallk (toplum hayat veya ahlak asndan aklszca yaplan bir hatal davran)foolishness -- aptallk, budalalkfoot-and-mouth disease -- ap hastalfootprint -- ayak iziforecast -- tahmin etmekforeground -- nplan (tersi: background)foremost -- en nde gelenforeshadow -- belirtisi, ngstergesi olmakforensic medicine -- adli tpforesight -- ngr, basiretforestall -- erken davranp nlemekforlorn -- 1. umutsuz; 2. uzak, unutulmu, terkedilmiformidable -- rktc, heybetli, yenmesi veya stesinden gelinmesi ok zorforsake -- terketmek, yzst brakmakfortify -- gclendirmek, desteklendirmek (fortifications = kale, tahkimat gibi eyler)fortnight -- onbe gn, iki hafta (greli bir zaman ls -- nede olsa iki hafta 14 gn ediyor!)fortunate -- ansl, talihlifortune -- 1. ans, talih, kader; 2. servet (fortune-teller = falc; fortune-hunter = evlenmek iin zengin kadn arayan erkek)fragile -- krlganfragrance -- gzel koku, rayiha, gzel kokma (sfat: fragrant)franchize -- seimlerde oy hakk vermekfrank -- ak szl, iten, samimifrantic -- tela ve heyecan dolu, lgn gibi bir tela iindefraternal -- kardee, kardelere veya kardelie ilikinfraud -- hile, sahtekarlkfreak -- hilkat garibesi, ucube, pek rastlanmayacak trdenfreight -- navlun, ykfrigate -- frkateynfrivolity -- belki elenceli ama bo ve deersiz eylerle vaktini harcamakfrozen -- donmu (fiil: to freeze = donmak veya dondurmak)frustrate -- hayal krklna uratmakfugitive -- kaak, mltecifulsome -- mide bulandrc, irenfund -- tahsis edilen para, fonfundamental -- esas, temel, balcafuneral -- cenaze treni (sfat: funereal = matem dolu, kasvetli, cenaze treni gibi)furious -- ok fkeli, fkeden lgna dnm (isim: fury)furnace -- ocak, frnfurnish -- salamak, donatmak, demekfurtive -- sinsice ve gizlice, hrsz gibifuss -- gereksiz tela ve titizlenmefutile -- bouna, beyhude