k›ssalar›n en güzeli - hayatiinanc.com · peygamberler tarihi ansiklopedisi 379 yusuf...

71
peygamberler tarihi ansiklopedisi 375 YUSUF ALEYH‹SSELÂM YUSUF ALEYH‹SSELÂM; Yusuf aleyhisselâm Yakûb aley- hisselâm›n o¤ludur. Kur’an- › kerimde Hazreti Yusuf’un k›ssas›, bafl›na gelen hâdi- seler genifl olarak bildiril- mifl; Yusuf suresi ile En’âm ve Mümin surelerinde on- dan bahsedilmifltir. Yusuf aleyhisselâm›n k›ssas›, bir- çok ibretleri, hikmetleri, in- celikleri; âlimlerin, devlet adamlar›n›n ve onlar›n emirlerinde olanlar›n hâlle- rini; düflman›n eziyetine sabretmeyi, gücü yetti¤i hâlde düflman›ndan inti- kam almamay›; iffet, tevhid, rüya tabiri, idarecilik, iktisa- dî tedbirlerle alâkal› dünya ve ahirete dair pek çok fay- dalar›; hasedin noksanl›k ve Allahü teâlân›n yard›m›n- dan mahrum kalmaya; sab- r›n ise, s›k›nt› ve gamlardan kurtulmaya sebep oldu¤u- nu; Hazreti Yakûb’un sab- retti¤i için maksuduna ka- vufltu¤unu; Yusuf aleyhis- selâm›n da sabredenlerden oldu¤unu ihtiva etmektedir. K›ssalar›n en güzeli Yusuf aleyhisselâm›n k›ssas›na, tarih kitaplar›n- da ve baflka eserlerde de yer verilmifltir. Ancak, Kur’an-› kerimde, eflsiz bir ifade; benzeri olmayan bir fesahat ve belâgatla anla- t›lm›flt›r. Böylece baflka ki- taplar›n anlat›fllar›, Kur’an-› kerimin yüksek fesahat ve belâgat› yan›n- da pek sönük kalm›flt›r. Bu yüzden Yusuf aleyhisselâ- m›n k›ssas›n›n anlat›ld›¤› Yusuf suresi için, bizzat Al- lahü teâlâ mealen buyur- mufltur ki: (Bu sure-i celîleyi sana vahyetmemizle ahsen-ül- kasas› [k›ssalar›n en güze- lini] anlataca¤›z. Hâlbuki, sen daha önce bundan [Yusuf aleyhisselâm›n k›s- sas›ndan] asla haberdar de¤ildin.) [Yusuf 3] Mekkeli müflrikler, Re- sûlullah efendimize suâl sorarak s›k›nt› vermek, Onu zor durumda b›rak- mak için, Medine Yahudile-

Upload: others

Post on 10-Oct-2019

22 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

peygamberler tarihi ansiklopedisi 375

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

YUSUFALEYH‹SSELÂM; Yusufaleyhisselâm Yakûb aley-hisselâm›n o¤ludur. Kur’an-› kerimde Hazreti Yusuf’unk›ssas›, bafl›na gelen hâdi-seler genifl olarak bildiril-mifl; Yusuf suresi ile En’âmve Mümin surelerinde on-dan bahsedilmifltir. Yusufaleyhisselâm›n k›ssas›, bir-çok ibretleri, hikmetleri, in-celikleri; âlimlerin, devletadamlar›n›n ve onlar›nemirlerinde olanlar›n hâlle-rini; düflman›n eziyetinesabretmeyi, gücü yetti¤ihâlde düflman›ndan inti-kam almamay›; iffet, tevhid,rüya tabiri, idarecilik, iktisa-dî tedbirlerle alâkal› dünyave ahirete dair pek çok fay-dalar›; hasedin noksanl›k veAllahü teâlân›n yard›m›n-dan mahrum kalmaya; sab-r›n ise, s›k›nt› ve gamlardankurtulmaya sebep oldu¤u-nu; Hazreti Yakûb’un sab-retti¤i için maksuduna ka-vufltu¤unu; Yusuf aleyhis-selâm›n da sabredenlerdenoldu¤unu ihtiva etmektedir.

K›ssalar›n en güzeliYusuf aleyhisselâm›n

k›ssas›na, tarih kitaplar›n-da ve baflka eserlerde deyer verilmifltir. Ancak,Kur’an-› kerimde, eflsiz birifade; benzeri olmayan birfesahat ve belâgatla anla-t›lm›flt›r. Böylece baflka ki-taplar›n anlat›fllar›,Kur’an-› kerimin yüksekfesahat ve belâgat› yan›n-da pek sönük kalm›flt›r. Buyüzden Yusuf aleyhisselâ-m›n k›ssas›n›n anlat›ld›¤›Yusuf suresi için, bizzat Al-lahü teâlâ mealen buyur-mufltur ki:

(Bu sure-i celîleyi sanavahyetmemizle ahsen-ül-kasas› [k›ssalar›n en güze-lini] anlataca¤›z. Hâlbuki,sen daha önce bundan[Yusuf aleyhisselâm›n k›s-sas›ndan] asla haberdarde¤ildin.) [Yusuf 3]

Mekkeli müflrikler, Re-sûlullah efendimize suâlsorarak s›k›nt› vermek,Onu zor durumda b›rak-mak için, Medine Yahudile-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 376

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

rine adam gönderip, çeflitlisuâller ö¤rendiler. Bu suâl-lerden biri de; “Yakûb aley-hisselâm›n evlâd› ve ailesineden M›s›r’a göç etmifl-tir? Hazreti Yusuf’un k›ssa-s› nedir?” fleklindeki suâl-lerdi. Mekkelilerin bu soru-lar› üzerine Allahü teâlâ,Yusuf suresini gönderdi.Böylelikle, Yusuf aleyhisse-lâm hakk›nda en do¤ru veen güzel bilgileri Müslü-manlar ö¤renmifl oldular.

Yakûb aleyhisselâm›n12 o¤lu olmufltur. Bunlar-dan Hazreti Yusuf ile kar-defli Bünyamin, HazretiYakûb’un en küçük o¤ulla-r› idi.

Yakûb aleyhisselâm,Hazreti Yusuf do¤unca, al-n›ndaki nübüvvet nurunugörmüfl, bu yüzden onadi¤er o¤ullar›ndan dahafazla ihtimam gösterir ol-mufltu.

Bilhassa annesinin,Bünyamin’in do¤umun-dan sonra vefat› ve Yusufile kardeflinin öksüz kal-

mas›, babalar›n›n onlarakarfl› olan ilgisini daha daart›rd›. Di¤er kardeflleri,onlar› k›skanmaya bafllad›.

Babas›, Hazreti Yusuf’uküçük oldu¤u için, halas›-n›n yan›na b›rakt›. HazretiYusuf halas› ölünceye ka-dar onun yan›nda kald›.Yakûb aleyhisselâm, k›zkardeflinin vefat›ndansonra kendi yan›na al›p,bir an bile ayr› kalamaz ol-du. Bu durum kardeflleri-nin k›skançl›klar›n›n iyiceartmas›na sebep oldu.

Yusuf aleyhisselâm bü-yüdükçe, Allahü teâlân›nlütfuyla gittikçe güzellefli-yor, ahlâk ve yüz güzelli¤iile insanlar›n sevgisini cez-bediyordu. Çünkü ondaAllahü teâlân›n verdi¤i ay-r› bir güzellik vard› ve ger-çekten çok güzeldi. Nite-kim Resûlullah efendimiz,Mirac gecesi semaya gö-türüldü¤ünde Hazreti Yu-suf’u gördü. Cebrail aley-hisselâma; “Bu kimdir?”diye sordu. Cebrail aley-hisselâm da; “Yusuf aley-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 377

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

hisselâmd›r.” dedi. Eshab-›kiram da; “Onu nas›l gör-dün?” diye suâl ettiler. Re-sûlullah efendimiz de;“Ondördüncü gecedeki aygibi.” buyurdular.

Yusuf aleyhisselâm, bircuma gecesi, babas›n›nyan›nda yat›yordu. Ans›-z›n, heyecanla uyand›. Ba-bas› Yakûb aleyhisselâm,“Ne oldu, bir fley mi var?”diye sorunca, flöyle anlatt›:

- Rüyamda, yüksek birda¤›n tepesinde imiflim.Etrafta ›rmaklar, yeflila¤açlar vard›. Bu s›radagökten, on bir y›ld›z, Gü-nefl ve Ay gelip bana sec-de ettiler.

Hazreti Yusuf’un anlat-t›klar›n› dinleyen Yakûbaleyhisselâm, on bir y›ld›-z›n Hazreti Yusuf’un kar-deflleri, Günefl’in kendisive Ay’›n da zevcesi oldu¤ufleklinde tabir etti. Yakûbaleyhisselâm, ilerde di¤ero¤ullar›n›n Hazreti Yu-suf’a itaat edeceklerini,hatta Hazreti Yusuf’un,kendisini bile geçece¤inianlad›. Rüya tabirinde ma-hir olan evlâtlar›n›n, Yusufaleyhisselâm›n rüyas›n›duyduklar› takdirde onuk›skanacaklar›n›, hattafleytan›n vesvesesi ile onabir kötülük bile yapmayakalk›flacaklar›n› düflündü.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 378

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Yusuf’a tembihedip dedi ki:

- Ey o¤ulcu¤um! Sak›nrüyan› kardefllerine anlat-ma! Sonra fleytan›n ves-vesesi ile helâk›n için sanakötülük yap›p, tuzak ku-rarlar. Muhakkak ki fley-tan, insan›n apaç›k düfl-man›d›r. Rabbin bu rüyaile dereceni yükseltti¤i gi-bi seni seçecek, peygam-berlik verip, sana rüya ta-biri ilmini ö¤retecek. Alla-hü teâlâ seni aziz eyleyip,sana devlet ve ululuk ve-recek, kardefllerin sanamuhtaç olacaklard›r. Dahaönce atalar›n ‹brahim ve‹shak’a nimetlerini pey-gamberlik ile tamamlad›-¤› gibi sana ve Yakûb’unsoyuna da nimetlerini ta-mamlayacakt›r. fiüphesizki, Rabbin bu nimetleremüstahak olanlar› bilir.Lâz›m olan ifllerde hikme-tini icra eder.

Yakûb aleyhisselâm,o¤luna ihtiyatl› davranma-y› bu flekilde tavsiye et-miflti. Çünkü, Yusuf aley-

hisselâm›n kardeflleri rüyatabirini iyi bilirlerdi. Bu se-beple Yakûb aleyhisse-lâm, onlar›n Yusuf’a hasetetmelerinden korktu¤uiçin, haset ederler, dedi.Bir baba evlâd›n›n hay›rl›olmas›n› ister, fakat kar-defl kardeflin kendindenhay›rl› ve daha iyi olmas›-n› istemez. Yusuf aleyhis-selâm gördü¤ü rüyay› kar-defllerine anlatsayd›, buonlar›n hofluna gitmeye-cekti. Çünkü rüyan›n insanüzerinde tesiri vard›r. Nite-kim bir hadis-i flerifte bu-yuruldu ki:

(Sâlih, iyi rüyadan kalbsevinir. Bu rüya Allahü te-âlâdand›r. Kötü rüyahulmdür [korkulu rüyad›r],kalb onu istemez. Böylerüya fleytandand›r. Biriniz,hofluna giden bir rüya gö-rürse, onu sevdi¤i kimse-ye anlats›n. Hofluna git-meyen bir rüya görürse,onu kimseye anlatmas›n.)

Yakûb aleyhisselâmYusuf aleyhisselâm›n rü-yas›n› üç fleyle tabir etti: 1-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 379

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâma pey-gamberlik verilece¤i, 2-Rüya tabiri ilminin ö¤reti-lece¤i, 3- Allahü teâlân›n,onun üzerindeki nimetleri-ni tamamlayaca¤›...

Bu rüya hâdisesindensonra, Hazreti Yakûb’unHazreti Yusuf’a karfl› olanmuhabbeti daha da artt›.Elinde olmadan ona ve do-lay›s›yla Hazreti Yusuf’laanneleri ayn› olan kardefliBünyamin’e daha çok ilgigöstermeye bafllad›. Hazre-ti Yakûb’un di¤er o¤ullar›,babalar›n›n Yusuf aleyhis-selâm ve kardefline olan busevgisini görüp, k›skan›-yorlard›. Diyorlard› ki:

- Onlar daha küçükler,bir faydalar›, ifl yapabile-cek durumlar› yok. Hâlbu-ki biz, güçlü kuvvetli kim-seleriz. Geçim ifllerini bizgörüyoruz. Babam›za da-ha faydal›y›z. Buna ra¤-men babam›z, onu bizdenfazla seviyor.

Bu sebeple, Yakûbaleyhisselâm›n Hazreti

Yusuf’a olan sevgisinikendileri aç›s›ndan hatal›buluyorlard›.

Fakat Yakûb aleyhisse-lâm, Yusuf aleyhisselâm›,elinde olmayarak ister iste-mez kalben seviyordu. Ay-r›ca Yusuf ve kardefli Bün-yamin’in anneleri, dahaonlar çocuk iken öldü¤üiçin onlara daha fazla sevgive flefkat göstermiflti. Birde Yakûb aleyhisselâm,Hazreti Yusuf’ta, di¤ero¤ullar›nda görmedi¤irüfld ve asaleti görmüfltü.Sevgisinin bir sebebi debu idi. Buna ilâveten Yusufaleyhisselâm da, babas›-n›n r›zas›n› celbedici güzelhizmetler yap›yordu.

Yakûb aleyhisselâm›ndi¤er o¤ullar›, fleytan›nda vesvesesiyle HazretiYusuf’u iyice k›skand›lar.Zaten öteden beri babala-r›n›n ona gösterdi¤i sevgive verdi¤i k›ymet, onlar›yak›p bitiriyor, babalar›-n›n sevgisini, Yusuf’unüzerinden al›p, kendileri-ne çekmeye çal›fl›yorlar-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 380

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

d›. Bunda baflar›l› olam›-yorlard›. Bir de buna rüyahâdisesinden sonra Ya-kûb aleyhisselâm›n Haz-reti Yusuf’a alâkas›n›n bi-raz daha artmas› üzerine,haset ve k›skançl›klar›had safhaya ulaflt›.

Bunun üzerine toplan›paralar›nda konufltular. Yu-suf’u babalar›ndan uzak-laflt›rmaya karar verdiler.Bunun için de; “Ya öldürü-rüz veya onu babam›zaulaflamayaca¤› çok uzakbir yere b›rak›r›z. Buradaonu y›rt›c› hayvanlar yerveya ölür.” dediler. Hazre-ti Yusuf’u bu flekilde uzak-laflt›rmakla, babalar›n›nsevgisini kendilerine çeke-ceklerini zannediyorlard›.

Ancak yapt›klar› iflinbüyük günah oldu¤unubilmiyor da de¤illerdi. An-cak Yusuf aleyhisselâm›uzaklaflt›r›nca, babalar›nagüzel hizmetlerde bulu-nup, babalar›n›n sevgisinikendi üzerlerine çekecek-lerini umuyorlard›.

Neticede hepsi, Yusufaleyhisselâm› kuyuya at-makta ittifak ettiler. Atma-ya kararlaflt›rd›klar› kuyu,bilinen bir kuyu idi. Onagidip-gelen çok olurdu.Kuyuya att›klar›nda he-men ölmeyece¤ini, ora-dan geçen yolcular›n onuç›kar›p götüreceklerini,dolay›s›yla oradan kurtu-laca¤›n› kuvvetle umuyor-lard›.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, Hazreti Yusuf’ukuyuya atma karar›n› ver-dikten sonra, kardefllerinibabas›ndan istemek ifliniYehûda’ya havale ettiler.Çünkü Yakûb aleyhisse-lâm, di¤er o¤ullar› içindeen çok Yehûda’n›n sözüneitibar ederdi. Ayr›ca Yehû-da, Yusuf’un öldürülmesi-ne raz› de¤ildi. Kardeflleri-nin ona bir kötülük yap-malar›ndan korktu. Onlar-dan, öldürmeyip kuyuyaatacaklar›na dair kesin sözald›. Hep birlikte Yakûbaleyhisselâm›n huzurunavard›lar. Yehûda, kardefl-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 381

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

leri ad›na babas›ndan,Hazreti Yusuf’la beraberk›rlara gitmek için izin is-tedi.

Di¤er kardefller de ba-balar›na diller döktü. Herzaman yapt›klar› gibi, erte-si gün de koyunlar›n› ot-latmak için k›ra giderek,çay›r ve çimenler üzerindeistirahat edip, koflu ve okatma yar›fl› yapacaklar›n›ve yanlar›nda Yusuf’u dagötürmek istediklerinisöylediler ve dediler ki:

- Ey babam›z! Kardefli-miz Yusuf’u da yar›n bi-zimle k›ra gönder, yesin,içsin, ok atmak ve koflmaksuretiyle oynas›n. Biz onuelbette muhafaza ederiz.

Yakûb aleyhisselâm, rü-yas›nda on tane kurdunHazreti Yusuf’a hücumedip, öldürmeye çal›flt›klar›-n› görmüfltü. O kurtlardanbiri onu himaye etmifl, bus›rada yer yar›larak Yusufaleyhisselâm oraya girmifl,üç gün sonra tekrar ortayaç›km›flt›. Yakûb aleyhisse-

lâm, bu rüyadan sonra kar-defllerinin Yusuf’a bir fleyyapmalar›ndan korkar ol-mufltu. Bunun için HazretiYusuf’u kardeflleriyle gön-dermek istemiyordu. Onla-ra dedi ki:

- Onu götürmeniz benimahzun eder. Siz ondanhabersiz iken kurt gelip,onu yemesinden korkar›m.

- Biz kuvvetli bir cema-at iken onu kurt yerse, âcizve güçsüz kimseler olmufloluruz.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar›n›n teminat verip›srar etmeleri ve HazretiYusuf’un da onlarla bera-ber gitmek için meyletme-si üzerine, kazaya raz›olup, izin verdi.

Bu arada Yakûb aley-hisselâm; “Onu kurt ye-mesinden korkar›m” sözüile o¤ullar›na ipucu verdi.Hazreti Yusuf’un bafl›nagetirecekleri iflten sonra,dönüfllerinde, babalar›naverecekleri cevab› onuna¤z›ndan ald›lar. Çünkü

peygamberler tarihi ansiklopedisi 382

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

onlar, o zamana kadar,kurdun insan› yiyebilece-¤ini bilmiyorlard›. Âlimle-rimiz buradan, kiflinin has-m›na ipucu telkin etmesi-nin uygun olmad›¤›n› an-lam›fllard›r. Nitekim hadis-i flerifte; “Belâ, a¤›zdan ç›-kan söze ba¤l›d›r.” buyu-ruldu.

Yakûb aleyhisselâm sa-bah olunca, Hazreti Yu-suf’a; “Gel flimdi seni birkere öpeyim ve güzel ko-kunu koklayay›m. Belkibir daha seni göremem.Zira dünya ayr›l›k evidir.”dedi. Elbisesini giydirdi,güzel kokular sürdü. Ba¤-r›na bas›p öptükten sonrakardefllerine ›smarlay›p,“Yusuf’u iyi gözetin!” diyetembih etti. Onlar da göze-tip koruyacaklar›na dairsöz verdiler.

Hazreti Yusuf’unkuyuya at›lmas›

Kardeflleri, Yusuf aley-hisselâm› al›p, gayet izzetve ikram ile k›ra do¤ru gö-

türdüler. Yolculuk gerçek-ten güle oynaya bafllam›fl-t›. Yusuf aleyhisselâm,“Ne iyi ettim de kardeflle-rimle beraber ç›kt›m.” di-ye düflünmeye bafllam›flt›.Ancak bu nefleli durumuzun sürmedi. fiehirdeniyice uzaklafl›p, ba¤›rmak-la duyulamayacak kadarbir mesafeye gelince, kar-deflleri Yusuf aleyhisselâ-ma eziyet etmeye bafllad›-lar.

A¤abeyleri, Hazreti Yu-suf’a yapt›klar› eziyetleri okadar art›rd›lar ki, Yehûda,onu öldüreceklerindenkorktu. Onlara dedi ki:

- Bana, onu öldürme-yece¤inize dair söz ver-mifltiniz!

Bunun üzerine eziyetib›rakt›lar. Az sonra atmay›kararlaflt›rd›klar› kuyununyan›na vard›lar. Bu kuyu-nun üst taraf› dar, alt› isegeniflti. Kardeflleri, Yusufaleyhisselâm› kuyununbafl›na getirdiler. Gömle-¤ini ç›kar›p ald›lar. Yusuf

peygamberler tarihi ansiklopedisi 383

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

aleyhisselâm kardefllerinebak›yordu. Kardefllerdenbiri dedi ki:

- Ey Yusuf! fiunu iyi bile-sin ki bugünden sonra biz-leri de, baban› da bir dahagöremeyeceksin. Çünkü...

Bir baflka kardefli de busözü tamamlad›:

- Çünkü seni flimdi flukuyuya b›rakaca¤›z.

Bu sözler flaka ile söy-lenmifl sözler de¤ildi. Böy-lece kararlar› Hazreti Yu-suf’a tebli¤ edilmiflti. Der-hal kollar›ndan tutarak ku-yuya sark›tt›lar. Yusufaleyhisselâm kardeflleri-ne, yapt›klar› hareketin,babalar›n›n sevgisini ka-zand›rmayaca¤›n› belirt-mesine ra¤men dinleme-diler ve dediler ki:

- Haydi Yusuf yolun aç›kolsun, güle güle... Bir dahabizimle babam›z›n aras›nagireyim deme sak›n! Ayr›-ca öldürmedi¤imiz için bi-ze teflekkür borçlu oldu¤u-nu da hiç unutma sevgilikardeflimiz...

Bu sözlerle kuyuya b›-rakt›lar. Kuyuda su vard›.Yusuf aleyhisselâm suyuniçine düfltü. Bu s›rada Yu-suf aleyhisselâm flu duây›okudu: “Ya flâhiden gayregâibin ve ya karîben gayrebaîdin ve ya gâliben gayrema¤lûbin. ‹c’al lî min emrîferecen ve mahrecâ. = Eygâib olmayan fiâhid! Eyuzak olmayan Karîb! Eyma¤lûp olmayan Galip!Beni bu musibetten kur-tar! Bunun için bana bir ç›-k›fl yolu nasip et!”

Bu esnada Allahü te-âlâdan Cebrail aleyhisse-lâma; “Kuluma yetifl eyCebrail!” hitab› geldi.

Cebrail aleyhisselâmderhal yetiflerek onu bo-¤ulmaktan kurtard› veonu, suyun içindeki bir ka-yan›n üstüne oturttu. Son-ra Yusuf aleyhisselâmaAllahü teâlân›n selâm›n›tebli¤ etti ve “Sen kardefl-lerine birgün bu yapt›klar›-n› haber vereceksin!” de-di. Ayr›ca duâ etmesini,Allahü teâlâya yalvarma-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 384

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

s›n›, Allahü teâlân›n yap›-lan duâlar› kabul edece¤i-ni söyledi. fiöyle duâ et-mesini bildirdi:

“Allahümme ya kâflifekülli kürbetin ve ya mûcibekülli da’vetin ve ya câbirekülli kesîrin ve ya müyessi-re külli asîrin ve ya sâhibekülli garîbin ve ya mûnisekülli vahîdin ve ya lâ ilâheillâ ente es’elüke en’tec’alelî ferecen, mahrecen ve entakzife hubbeke fî kalbîhatta lâ yekûne lî hemmünve lâ zikru gayrike ve entehfezanî ve terhamenî yaErhamerrâhimîn = Ey herbelây› kald›ran, her duây›

kabul eden, k›r›k kalbleri sa-ran, iyilefltiren, her güçlü¤ükolaylaflt›ran, her garibinsahibi ve yaln›zlar›n teselliedicisi, ey kendisinden bafl-ka ilâh olmayan! Beni için-de bulundu¤um s›k›nt›dankurtarman›, onun için banabir ç›k›fl yolu nasip etmeni,muhabbetini kalbime koy-man›, böylece benim içinsenden baflka bir düflünceve zikir olmamas›n›, hertürlü musibetten muhafazabuyurman›, bana merha-metinle muamele etmeniisterim. Ey merhametlilerinen merhametlisi olan Alla-h›m!”

peygamberler tarihi ansiklopedisi 385

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâm ku-yuda Cebrail aleyhisselâ-m›n ö¤retti¤i duây› edip,Allahü teâlây› zikretmeyebafllad›. Allahü teâlân›nisimlerini (Esmâ-i hüsnâ-y›) söyledi. Melekler Yusufaleyhisselâm›n zikrini du-yup, çevresine topland›lar.Yusuf aleyhisselâmla ya-k›nl›k peyda ettiler. Bu se-beple Yusuf aleyhisselâmkuyuda yaln›zl›k çekmedi.

Kardeflleri, Yusuf aley-hisselâm›n s›rt›ndan ç›kar-d›klar› gömle¤i, kana bula-d›lar ve Yakûb aleyhisselâ-ma götürdüler. “Yusuf’ukurt yedi. ‹flte onun kanl›gömle¤i!” diye göstere-ceklerdi. Babalar›n›n yan›-na akflam vakti geldiler.Çünkü onlar için bu za-man, mazeret için en mü-sait vakitti. Eve yaklafl›r-ken, her biri yalanc›ktana¤lamaya, ba¤r›fl›p 盤r›fl-maya bafllad›.

Yakûb aleyhisselâmonlar›n a¤lamalar›n› iflitipd›flar› ç›kt›, hepsini üzün-tülü bir hâlde gördü. Onla-

ra; “Sürülerinize mi birfley oldu? Ne var?” dedi.Onlardan; “Hay›r!” ceva-b›n› al›nca, Hazreti Yu-suf’un nerede oldu¤unusordu. Onlar da getirdikle-ri kanl› gömle¤i göstere-rek dediler ki:

- Ey babam›z! Biz yar›flyapmak üzere gitmifl, Yu-suf’u da eflyalar›m›z›n veelbiselerimizin yan›na b›-rakm›flt›k. Geri döndü¤ü-müzde bir de ne görelim,onu kurt yemifl. Biz do¤rusöyleyenler olsak da senbize inanmazs›n.

- Hay›r, nefsleriniz sizialdat›p böyle büyük birifle sürüklemifl. Art›k banadüflen sabr-› cemildir. Si-zin bu yapt›klar›n›z üzeri-ne sabr›mla Allahü teâlâ-dan yard›m isterim.

Yakûb aleyhisselâm,o¤lu Yusuf’un kana bulan-m›fl gömle¤ini yüzüne gö-züne sürdü, gömle¤e bak-t›. Kanl› gömle¤in hiç y›r-t›lmam›fl oldu¤unu görün-ce; “O kurdun Yusuf’uma

peygamberler tarihi ansiklopedisi 386

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

karfl› flefkati sizden fazlaimifl. Vallahi bugüne ka-dar bu kurt gibi yumuflakhuylusunu görmedim.O¤lumu yemifl de s›rt›n-daki gömle¤ini bile y›rt-mam›fl.” dedi ve takdîreraz› olup, sabr-› cemilinkendisi için en güzel yololdu¤unu söyledi.

Bu sözü ile asl›nda on-lar›n yapt›klar› hilenin far-k›na vard›¤›n› o¤ullar›nahissettirmiflti. Ayr›ca ufakbir araflt›rma ile mesele-nin asl›n› da ö¤renebilirdi.Ancak ilâhi takdîrin böyleoldu¤unu anlad›¤› için, Al-lahü teâlâdan sabr-› cemildiledi. Bu hâdise ayr›cagöstermifltir ki; hile ya-panlar mutlaka bir yerdeaç›k vermekte ve hileleriortaya ç›kmaktad›r.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar›n›n verdi¤i haberekarfl› tahammül gösterebil-mek için, Allahü teâlâdanyard›m istedi. Çünkü, sab-redebilmek, musibete ta-hammül göstermek, ancakAllahü teâlân›n yard›m› ile

mümkündür. ‹nsanda nef-sanî ve ruhî sebepler var-d›r. Nefsanî sebepler, insa-n› belâ ve musibete karfl›feryada yöneltir. Ruhî se-bepler ise, sabretmeye vekadere r›za göstermeyesevkeder. Belâ ve musibeteduçar oldu¤u zaman, insa-n›n içinde, bu iki s›n›f ara-s›nda mücadele bafllar. Al-lahü teâlân›n yard›m› ol-mazsa, nefsanî sebepleregalip gelinemez. Çünkü in-san›n nefsi devaml› feryateder, hiçbir zaman sab›r ver›za göstermez.

Asl›nda Yakûb aleyhis-selâm, o¤ullar›n›n HazretiYusuf’a haset ettiklerini veonun hayatta oldu¤unu bi-liyordu. Çünkü daha öncegördü¤ü rüyay› Yusuf’a;“Rabbin seni seçecek!”fleklinde tabir etmiflti.

Hazreti Yusuf’un M›s›r’da sat›lmas›

Yusuf aleyhisselâm ku-yuya at›ld›ktan bir müddetsonra, Medyen’den gelip

peygamberler tarihi ansiklopedisi 387

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

M›s›r’a gitmekte olan birkervan, kuyunun yak›n›ndakonaklad›. Su getirmesi içinsakalar›n› kuyuya gönder-diler. Saka, kuyunun bafl›navar›p, kovas›n› sark›tt›. Ko-va, kuyunun dibine inince,Yusuf aleyhisselâm da ko-vayla beraber d›flar›ya ç›kt›.Saka, su beklerken, gözüngörmedi¤i derecede güzelbir çocuk ç›km›flt›. Heyecan-la arkadafllar›na, “Müjde,iflte bir civan!” diye seslen-di. Yusuf aleyhisselâm sü-kût etti. Hiç konuflmad›.“Ben Yakûb aleyhisselâm›no¤luyum!” demedi. Zirakervanc›lar kendisini b›rak-sa bile, kardefllerinin kendi-sini rahat b›rakmayacaklar›-n› biliyordu. Ayr›ca kervan-c›lar da onu köle olarak sa-t›p üç befl kurufl menfaat-lenmeyi umuyorlard›. Böy-le bir durumda onu serbestb›rakmazlard›.

Bu hâdiseden sonra,kardeflleri kuyuya gelip bak-m›fllar, Yusuf aleyhisselâm›bulamay›nca, öldü diye ke-sin hüküm vermifllerdi.

Hazreti ZüleyhaYusuf aleyhisselâm› ku-

yudan ç›karan kervanc›lar,onu M›s›r’a götürüp paza-ra ç›kard›lar. Birçok kimseona müflteri oldu. Fiyat›çok yükseldi. Yüzünde par-layan nur, herkesi celbedi-yor, görenleri hayran b›ra-k›yordu. Herkes onu sat›nalmak istiyordu. Hatta birkocakar› bile iki yumak ip-likle onu sat›n almak iste-di. O s›rada M›s›r Firavu-nu, Reyyân bin Velîd Amâ-likî idi. Onun, yetkilerinihavale etti¤i bir maliye ve-kili vard›. Ona “Azîz” de-nirdi. Azîz, Hazreti Yusuf’ukervanc›lardan çok yüksekbir fiyata sat›n ald›. Ancaksat›n almak için verdi¤i pa-ra, Yusuf aleyhisselâm içinçok az bir para idi.

Allahü teâlâ Azîzin kal-bine, Yusuf aleyhisselâ-m›n muhabbetini yerlefl-tirdi. Eve var›nca, han›m›Zeliha’ya dedi ki:

- Bu çocu¤a iyi bak, ik-ramda kusur etme! Köle

peygamberler tarihi ansiklopedisi 388

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

gibi, hizmetçi gibi küçükdüflürücü ifllerde kullan-ma ve azarlama! Ona iz-zet ve ikramda bulun!Umulur ki, bize faydas›olur. Yahut onu evlât edi-niriz.

Yusuf aleyhisselâm›sat›n alan M›s›r Azîzinin,han›m› Zeliha (Farsça; Zü-leyha)’dan çocuklar› olma-m›flt›. Azîz, o yüzden Yusufaleyhisselâm› evlât edin-meyi düflünmüfltü.

Yusuf aleyhisselâm,M›s›r Azîzinin evinde ga-yet rahatt›. Azîz, han›m›nas›k› s›k›ya tembih etmifl,ona ihtimam göstermesi-ni söylemiflti. Bu aradaHazreti Yusuf, babas›ndanve kardefllerinden y›llargeçmesine ra¤men hiçhaber alamam›flt›. Ancakflimdilik yapabilece¤i birfley de yoktu.

Züleyha böyle tatl› vesevimli çocu¤u ömründehiç görmemiflti. Ona ge-rekli ihtimam› gösteriyor,yan›ndan ay›rm›yordu.

Yusuf aleyhisselâm da biraile ortam›na kavuflmufl-tu. Aradan zaman geçipHazreti Yusuf büyüdükçe,Züleyha’da da bir hâllerolmaya bafllam›flt›. ZatenHazreti Yusuf’un yüzündeparlayan nübüvvet nuru,herkesi hayran b›rak›rd›.Bu hâl, Züleyha’n›n onaâfl›k olmas›na yol açm›flt›.Hazreti Yusuf için süsleni-yor, onu kendisine celbet-mek için hâlden hâle giri-yordu. Fakat Yusuf aley-hisselâm hiç itibar etmi-yordu.

Azîzin han›m› Züleyha,genç ve güzel bir kad›nd›.Azîz ise ›nnin, yani iktidar-s›z, güçsüz bir kimse idi.Yusuf aleyhisselâm iseak›llara durgunluk verecekderecede güzeldi.

Birgün Züleyha evdekimse yokken, kap›lar› ka-pad› ve ondan murad al-mak istedi. “Hemen yan›-ma gel!” dedi. Daveti ga-yet aç›kt›. Ancak Yusufaleyhisselâm bir peygam-berdi ve Allahü teâlâdan

peygamberler tarihi ansiklopedisi 389

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

korkar, böyle bir ihanetiyapamazd›. Bunun üzeri-ne hemen dedi ki:

- Efendim iyi bakmaniçin, beni sana b›rakt›. Bu-nun karfl›l›¤›nda onun ha-remine h›yanet etmektenAllaha s›¤›n›r›m. Zina ilenefsine zulmedenler felahbulmazlar, maksatlar›nakavuflamazlar.

Züleyha, arzusuna ka-vuflmay› kafas›na koy-mufltu. Yusuf aleyhisselâ-m›n reddetmesiyle pesedecek de¤ildi. Yalvar›yor,çeflitli vaatlerde bulunu-yordu. Ancak Allahü teâlâ-n›n korumas› alt›nda olanYusuf aleyhisselâm hepreddediyordu. Bir ara f›r-sat›n› bulan Yusuf aleyhis-selâm, kap›ya at›ld›. Zü-leyha da peflinden kofltu.Ona yetiflince, kap›danç›kmamas› için, arkas›n-dan gömle¤ini yakalay›p,kendisine do¤ru çekti.Çekmesi ile beraber göm-le¤in arkas› y›rt›ld›. Bu hâl-de kap›dan d›flar› ç›k›nca,Züleyha’n›n amcas›n›n

o¤lu ve Azîz ile karfl›laflt›-lar. Her ikisi de orada du-ruyordu.

Züleyha, kocas› olanAzîzi görünce, töhmet kor-kusu ile Yusuf aleyhisse-lâmdan önce söze bafllad›:

- Senin han›m›na kas-tedenin cezas› nedir?

Sonra da, kocas›n›n,Yusuf aleyhisselâm› öl-dürmesinden korktu. Da-ha kocas›n›n konuflmas›-na f›rsat vermeden, sözü-ne flöyle devam etti:

- Onun bu cezas›, an-cak hapse at›lmas›, tasar-ruftan men edilmesi yahutsopa ile dövülmesidir.

Züleyha, sopa ile dövül-mesinden önce, hapsedil-mesini söyledi. Çünkü Yu-suf’u çok seviyordu. Se-ven, sevdi¤inin ac› çekme-sini istemez. Ayr›ca Yusufaleyhisselâm hakk›nda ha-pis ve ona azap etmektenbiri ile muamele edilmesilâz›m gelece¤ini aç›kça be-yan etmedi ve onu koru-mak için de umumî bir ifa-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 390

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

de kulland›. Yap›lacak mu-amelenin de uzun de¤il, birveya iki gün gibi k›sa birmüddet olmas›n› istedi.

Yusuf aleyhisselâm onunbu sözlerini iflitince, kendisi-ne isnat edilen bu töhmetidefetmek için dedi ki:

- O benim nefsimdenmurad almak istedi. Benise teklifini kabul etmeyipkaçt›m.

Asl›nda, Yusuf aleyhis-selâm, Züleyha’n›n kendi-sine yapt›klar›n› iffla et-mek istemiyordu. AncakZüleyha, onun hakk›ndabu sözleri sarfedip flerefi-ne ve nezaketine yak›flma-yan sözler sarfedince, butöhmetin alt›ndan kalk-mak zorunda kald›. Bu se-beple; “O benim nefsim-den murad almak istedi.”dedi. Yoksa, Züleyha’n›nbu hâlini iffla etmezdi.

Bu s›rada Züleyha’n›nakrabalar›ndan biri flöylehüküm verdi:

- E¤er Yusuf’un gömle-¤i, önünden y›rt›lm›flsa,

Züleyha hakl›; arkas›ndany›rt›lm›flsa, Yusuf do¤rusöyleyicidir.

Hâkim mevkiinde olankifli, Hazreti Yusuf’ungömle¤inin arkadan y›rt›l-m›fl oldu¤unu ve Yusufaleyhisselâm›n do¤rusöyledi¤ini anlay›nca, Zü-leyha’ya döndü ve dedi ki:

- Hiç flüphe yok ki, busizin kurdu¤unuz tuzaklar-dan biridir. fiüphe yok ki,siz kad›nlar›n tuzak ve hi-leniz büyüktür.

Bütün alâmetler, hâdi-seye Züleyha’n›n sebep ol-du¤unu gösterince, Azîzutand›. Yusuf’un do¤ru,kar›s›n›n ise yalan söyledi-¤ini anlad›. Ancak bu duru-mun yay›lmamas› için,Hazreti Yusuf’a; “Ey Yusuf,bu durumu kimseye söyle-me! Bu mesele yay›lma-s›n!” dedikten sonra, kar›-s›na dönerek sözlerineflöyle devam etti:

- Ey kad›n! Sen de gü-nah›n için tevbe et! Çünkühata edicilerden oldun.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 391

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Hazreti Yusuf’un kendi-sine isnat edilen töhmet-ten, suçtan uzak ve temizoldu¤una dair baflka alâ-metler de vard›. Bunlardanbirincisi; Hazreti Yusuf as-l›nda hür olmas›na ra¤-men, görünüflte Azîzin kö-lesiydi. Böyle bir kimse-nin, efendisinin han›m›nael uzatmas› mümkün ol-mazd›. Bu uzak bir ihtimal-dir. ‹kincisi; gerek Azîz, ge-rekse yan›nda bulunanlar,Hazreti Yusuf’un kap›danç›kmak için süratle kofltu-¤unu görmüfllerdi. E¤erniyeti kötü olsayd›, kap›-dan ç›k›p, hemen oradanuzaklaflmaya çal›flmazd›.Üçüncüsü; Züleyha’n›n,gayet güzel bir flekildesüslenmesine karfl›l›k,Hazreti Yusuf, k›l›k ve k›yâ-feti bak›m›ndan tabiî vesade idi. Dördüncüsü; Haz-reti Yusuf hep emin ol-mufl, onlar›n yan›nda uzunmüddet kalm›fl, böyle birhâl vuku bulmam›flt›. Be-flinci olarak; Züleyha, aç›k-tan Yusuf aleyhisselâm› it-

ham etmeyip, hakk›ndaumumî ve kapal› sözlersöylemifl, Yusuf aleyhisse-lâm ise, hiç korkmadaniflin asl›n› oldu¤u gibi an-latm›flt›. Suçlu olsa idi, hâ-diseyi bu kadar aç›k anla-tamazd›. Azîzin han›m›naböyle harekette bulunankimsenin, korkusundan bukadar aç›k ve rahat konufl-mas› mümkün olmazd›.

Görünüflte mesele ka-panm›fl gibiydi. Zira ne Zü-leyha bu ifli sa¤da soldaanlat›p kendini ele vermekister, ne de Azîz meseleyianlat›p kendini zor durum-da b›rak›rd›. Ancak Züley-ha’n›n Hazreti Yusuf’a yap-t›klar›, bir müddet sonrahizmetçiler vas›tas›yla M›-s›r ahalisi taraf›ndan du-yulmufl, kad›nlar aras›ndayay›lm›flt›. Aralar›nda ko-nufluyorlard›:

- Kad›n dedi¤inin bir fle-refi ve haysiyeti olur. ‹nsanAzîz gibi bir adam›n han›m›olur da hizmetçisinden mu-rad almaya kalkarsa, buda-la deriz biz ona...

peygamberler tarihi ansiklopedisi 392

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Azîzin çocu¤u olmad›-¤›n› bilmiyor musunuz?Kad›nca¤›z ne yaps›n, hiçolmazsa hizmetçisiyle ol-sun gönlümü edeyim, de-mifltir...

- Ben olsam ölürüm, yi-ne hizmetçi ile gönül birli-¤i edemem. Herkes haddi-ni bilmeli...

Bu çeflit sözler etraftasöylenir olmufltu. Zatengizlenmesi de pek müm-kün de¤ildi. Böyle yüksekmevkide bulunanlar›n ha-yatlar› her zaman dikkatletakip edilir olmufltur.

Kad›nlar, bu sözlerirastgele söylemifl de¤il-lerdi. ‹nsan bazen fark›n-da olmadan bir fleyler ko-nuflabilirdi. Fakat Züley-ha’y› ay›playan kad›nlar,ne konufltuklar›n›n fark›n-da idiler. Bilerek konufl-mufllard›. Böyle konufl-malar›yla, güya, Züley-ha’n›n yapt›¤› iflten kendi-lerinin uzak olduklar›n› daifade etmek istiyorlard›.

Asl›nda M›s›rl› kad›nla-r›n bu sözleri hileden bafl-ka bir fley de¤ildi. Çünküonlar, Yusuf aleyhisselâ-m›n güzelli¤ini iflitmifllerve onu görmek hevesinedüflmüfllerdi. Bu gayeleri-ne eriflmek istediler. Bu-nun için aralar›nda böylekonuflup, onu ay›plad›lar.Bundan maksatlar›, Züley-ha’y› ay›plamak de¤il, Zü-leyha’n›n, bu sözleri duya-rak, kendisini mazur gös-terebilmek için, Yusufaleyhisselâm› onlara gös-termek mecburiyetindekalmas›n› sa¤lamakt›. Buhan›mlar ancak HazretiYusuf’u bu flekilde görebi-leceklerini san›yorlard›.

Gerçekten de Yusufaleyhisselâm›n güzelli¤ifevkalâde idi. Âdem aley-hisselâma çok benzerdi.K›tl›k zaman›nda açl›k s›k›n-t›s›ndan muzdarip olan M›-s›rl›lar, onun yüzünü gör-mekle s›k›nt›lar›n› giderirlerve açl›klar›n› unuturlard›.Bütün bunlara ra¤men Yu-suf aleyhisselâma güzellik-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 393

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ten bir parça verilmiflti.Muhammed aleyhisselâ-ma ise tamam› verilmifl, fa-kat setredilmiflti. ÇünküMuhammed aleyhisselâm,cümle mahlûkat›n en güze-li ve Allahü teâlân›n sevgili-si idi.

Yusuf aleyhisselâmdacemâl, Resûlullah efendi-mizde cemâl ve kemâlvard›. Yusuf aleyhisselâ-m›n cemâli görülünce, el-ler kesildi. Resûlullahefendimizin kemâli ile,zünnarlar kesildi, putlar k›-r›ld› ve küfür bulutlar› da-¤›ld›.

Eshab-› kiram, Pey-gamber efendimize sor-dular:

- Siz mi güzelsiniz, Yu-suf aleyhisselâm m›?

Resûlullah efendimizbuyurdu ki:

- Kardeflim Yusuf ben-den sabîh [yüzü güzel],ben ondan melîhim [se-vimliyim.] Onun görünengüzelli¤i, benim görünengüzelli¤imden çoktur.

Hazreti Aifle’den, Resû-lullah efendimizin güzelli-¤i sorulunca, flu mealdebir fliir söyledi:

- Yusuf aleyhisselâm›sat›n almak için artt›rmayaç›kan M›s›r zenginleri, Mu-hammed aleyhisselâm›nyüzünün güzelli¤ini iflit-mifl olsalard›; güzelli¤i dil-lere destan olan Yusufaleyhisselâm için hiç paravermezler, bütün varl›kla-r›n› Muhammed aleyhis-selâm›n yüzünü görebil-mek için saklarlard›. Haz-reti Yusuf’un yüzünü gö-rünce ellerini kesen M›s›rkad›nlar›, Muhammedaleyhisselâm›n parlak al-n›n› görselerdi, ellerininyerine kalblerini keserlerve hiç ac› duymazlard›.

Züleyha, M›s›r kad›nla-r›n›n, Hazreti Yusuf’a olanmuhabbeti sebebiyle ken-disini ay›plad›klar›n› du-yunca; “Yusuf aleyhisse-lâm gibi cemâl sahibi efl-siz birisine yaln›z ben de-¤il, herkes metfun ve hay-ran olur. Siz de görün ba-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 394

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

kal›m, siz ne diyeceksi-niz?” diye düflünerek, onusevmekte mazur oldu¤u-nu göstermek için bir ziya-fet tertip etti. Kendisiniay›playan ve arkas›ndankonuflan k›rk kadar han›m›davet etti. Onlar için daya-n›p rahat edecekleri yas-t›klar; b›çakla kesilerek ye-necek yiyecekler haz›rlad›.

Züleyha’n›n davet etti-¤i kad›n misafirler, gelipoturdular. Züleyha, onla-r›n her birine birer b›çakverdi. Misafir kad›nlar,yast›klara kibirli bir flekildeyasland›lar ve aralar›ndakonuflup gülerek yiyecek-lerini b›çakla kesip yeme-ye bafllad›lar. Bu kad›nlarmemleketin ileri gelen ha-n›mlar› idi. Bu s›rada Zü-leyha, baflka bir odadagiydirilip kuflat›lan Yusufaleyhisselâma, kad›nlaragörünmesini ve karfl›lar›-na ç›kmas›n› söyledi. Yu-suf aleyhisselâm, Züley-ha’dan çekindi¤i için, em-rine muhalefet etmedi.Kad›nlara göründü.

Kad›nlar, rüyada görül-mesi bile düflünülemeyenbir erkek güzeli olan Yusufaleyhisselâm› görünce,kendilerinden geçtiler. Hay-ran hayran Yusuf aleyhis-selâma bak›yor, gözleriniondan ay›ram›yorlard›. Ce-mâlinin heybetinden, yüzü-nün güzelli¤inden, kendile-rini unutmufllard›. Rüyadam›, yoksa hayal âlemindemi yaflad›klar›n› bilemezhâlde idiler. Fark›nda olma-dan ellerindeki b›çaklarlameyve yerine, hiç ac› duy-madan, ellerini kestiler.

Yusuf aleyhisselâm›nkendilerine ve yiyecekleri-ne iltifat ve itibar etmedi-¤ini gören kad›nlar, onda,meleklerin hususiyetiniseyrettiler. Ona hayrankald›klar›ndan ellerini kes-tiklerinin fark›nda de¤iller-di. Onun güzelli¤ini ve ce-mâlinin heybetini hiçbirinsanda görmemifllerdi.Hepsi bir a¤z›ndan; “Buinsan olamaz, bu kerim birmelektir!” demekten ken-dilerini alamad›lar

peygamberler tarihi ansiklopedisi 395

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

M›s›r’da, insanlar ara-s›nda bir kimsenin güzelli-¤i mele¤e benzetilerek ifa-de edilmekte idi. Çünkü,onlar›n nazar›nda en çirkinmahlûk fleytan, en güzelvarl›k da melektir. Bu yüz-den mele¤e benzetme ya-parlard›. Yusuf aleyhisse-lâm› gören M›s›rl› kad›nlarda, onun fevkalâde güzel-li¤ini ifade etmek için me-le¤e benzetmifllerdi.

Bir müddet odada du-ran Yusuf aleyhisselâmZüleyha’n›n emriyle oday›terk etti. Onun odadan ç›k›-fl›n› flaflk›n bak›fllarla izle-yen kad›nlar›n gözleri, birmüddet kap›ya çak›l› kald›.Nihayet ellerinde hissettik-leri ac›yla kendilerine gel-diler. Parmaklar›na bakt›k-lar›nda, elma yerine elleri-ni kestiklerini anlad›lar. B›-çaklar› b›rakarak ellerinde-ki kan›n durdurulmas› ileu¤raflmaya bafllad›lar.

Züleyha, hakk›nda de-dikodu yapan kad›nlarakarfl› bir zafer kazanm›flt›.‹çinde bulundu¤u duru-

mu onlara ancak bu flekil-de anlatabilirdi. Onlar›nbu zavall›, ne yapacaklar›-n› bilmez hâlini gülümse-yerek seyreden Züleyhadedi ki:

- ‹flte gördünüz mü? Sizbenden daha çok k›nan-maya, ay›planmaya lây›k-s›n›z. Çünkü, onu bir defagörmekle kendinizi kaybe-dip, ellerinizi kesti¤inizinbile fark›nda olmad›n›z.Ben ise, uzun zamandanberi onunla birlikteyim.Fakat hiçbir vakit sizin buhâlinize düflüp, hayranl›-¤›mdan dolay› kendimdengeçmedim. E¤er flimdigördü¤ünüz gibi, onu ön-ceden gözünüzün önünegetirseydiniz beni mazurgörür, bu sevgimden do-lay› beni k›namazd›n›z.

Züleyha, Yusuf aleyhis-selâm› kad›nlar›n karfl›s›-na ç›karmakla, kendisinindevaml› olarak içinde bu-lundu¤u zor durumu onla-ra göstermek istemiflti. Zi-ra onlar, bir defa Yusufaleyhisselâm› görmekle

peygamberler tarihi ansiklopedisi 396

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

kendilerinden geçmifllerve ellerini kestiklerinin bilefark›nda olmam›fllard›.Böylece, kendisinin Hazre-ti Yusuf’a karfl› davran›flla-r›nda hakl› oldu¤unu; as›lonlar›n gülünç durumadüfltüklerini göstermifloluyordu.

Kad›nlar›n hiçbirinin,“Hay›r, ben so¤ukkanl›l›¤›-m› muhafaza ettim, duy-gular›ma hakim oldum.Akl›mdan hiçbir fenal›kgeçmedi ve kendimi kay-betmedim!” demeye hak-lar› kalmam›flt›. Çünkü herbiri hâlen kanamakta olanparmaklar›n› s›k›yor, akankan› durdurma çabas›ylau¤rafl›p duruyorlard›. Dil-lerini tutmaman›n cezas›n›bu flekilde çekiyorlard›.

Züleyha onlara unuta-mayacaklar› bir ders ver-dikten sonra, sözlerineflöyle devam etti:

- Yemin ederim ki, benondan murad almak iste-dim. Bu ifl için talepte bu-lundum. O ise bu hususta

masumiyet gösterip tekli-fimi kabul etmedi. Yeminederim ki, e¤er ona em-retti¤im fleyi yapmazsa,muhakkak zindanlarda sü-rünür!

Kad›nlar›n hiçbiri, “Evlibir kad›n bunu nas›l düflü-nür, ay›b›n da bir hududuolmal›” diyecek hâlde de-¤ildi. Zira ellerinin kesil-mesi gözler önünde idi.De¤il bunu söylemek,hepsi birden, Hazreti Yu-suf’un bafl›na toplan›p de-diler ki:

- Azîzin han›m›n›n em-rine karfl› gelmen sana birfayda getirmez. Üstelikhapse düfler, hakaret vezillete u¤rars›n.

Yusuf aleyhisselâm›nkarfl›s›nda kendilerini unu-tan ve ona ra¤bet göste-ren bu kad›nlar, bundansonra onu Züleyha’n›n ar-zusuna uymaya teflvik et-tiler.

Züleyha, güzelli¤ininyan›nda mal, servet vemevki sahibi idi. E¤er ar-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 397

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

zusuna uymazsa, onuhapse att›rabilir, iftira ede-bilir, hatta öldürtebilirdi.

Art›k Züleyha evine s›ks›k misafir getiriyor, onlar-dan yard›m almak istiyor-du. Kad›nlar hem Yusufaleyhisselâm› bir dahagörmek, hem de Züley-ha’ya yard›m etmek içingeliyorlard›. Kimisi Züley-ha’n›n iste¤ini yapmas›n›isterken, kimisi de kendigönlünü yapmas›n› bileteklif ediyordu.

Ancak bir peygamberolan Yusuf aleyhisselâmhiçbirine iltifat etmiyordu.Onlara Allahtan korkmala-r›n› hat›rlat›yordu. Ancakistenilmeyen bütün fleyler-le tehdit ediliyor, karfl›l›¤›n-da insan nefsinin ra¤bet et-ti¤i fleyler teklif ediliyordu.

Hazreti Yusuf’unzindana at›lmas›

Yusuf aleyhisselâm,kad›nlar›n, fuhflu güzelgösteren hileleri ve kendi-ne lây›k olmayan teklifleri

iyice art›nca, Allahü teâlâ-ya s›¤›n›p duâ etti. Bafl›nagelen bu musibetten ko-runmas›n› istedi ve flöyleniyazda bulundu:

- Ey Rabbim! Zindanbana, bu M›s›rl› kad›nlar›nbeni davet ettikleri fley-den daha hofl geliyor. On-lar›n isteklerini yapmak-tansa, zindan› tercih ede-rim. Ya Rabbi! E¤er senonlar›n hilelerini bendençevirmezsen, onlara mey-leder, böylece sefihlerzümresine dahil olurum.

Azîz, bu iflte Yusufaleyhisselâm›n suçsuz ol-du¤unu anlad›¤› için her-hangi bir ceza vermeyelüzum görmemiflti. Bu de-fa Züleyha baflka hilelerleYusuf aleyhisselâm› eldeetmeye çal›flt›. Yusuf aley-hisselâm ise onun hâlleri-ne iltifat etmedi. Züleyha,Hazreti Yusuf’tan ümidinikesince, kocas›na dedi ki:

- Bu Kenanl› genç, beniinsanlar aras›nda rezil et-ti. Kendi nefsinden murad

peygamberler tarihi ansiklopedisi 398

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

almak istedi¤imi söyledi.Bu hususta mazur oldu-¤umu insanlara anlata-mad›m. Ya bana izin ver,beni k›namamalar› için in-sanlara mazur oldu¤umuanlatay›m veya onu hap-set!

Di¤er kad›nlar›n koca-lar› da han›mlar›n› koruya-bilmek için Azîze bask› ya-p›yorlard›.

Hazreti Yusuf’un ka-d›nlar›n tasallutundankurtulmak için yapt›¤› du-ây› Allahü teâlâ kabul etti.Baflta Azîz olmak üzere,M›s›rl› kad›nlar›n kocalar›da kad›nlar›n mekik dokurgibi Hazreti Yusuf’u gör-meye gelmelerine mâniolmak için bir çare düflün-düler.

Neticede Azîz, dediko-dular›n son bulmas› içinen uygun yolun Yusuf’unhapsedilmesi oldu¤unakarar vermiflti. BöyleceYusuf aleyhisselâm zin-dana at›ld›. Uzun zamanorada kald›. Kaç sene zin-

danda kald›¤› bilinme-mektedir. Yusuf aleyhis-selâm; zindanda, uzun za-man kalm›fl, kurtulmaümidi tükenmifl insanlargördü. Zindan halk› da te-miz ruhlu, güzel ve güleryüzlü, her yönüyle mü-kemmel bir insanla ilk de-fa karfl›lafl›yorlard›. Hiçbi-rinin hat›r›ndan onun birsuç iflleyebilece¤i geçmi-yordu.

Yusuf aleyhisselâmlaberaber, M›s›r Firavunu-nun iki kölesi de zindanaat›lm›flt›. Bunlardan biriekmekçisi, di¤eri de fler-betçisi idi. Her ikisi de Fi-ravuna karfl› suç iflledikle-rinden buraya gönderil-mifllerdi.

Yusuf aleyhisselâm,zindanda hastalar› ziyareteder, onlar›n ifllerini görürve s›k›nt›s› olanlar› ferah-land›r›rd›. Biri bir fleyemuhtaç olsa, onun için,zindandakilerden paratoplar ve yard›mda bulu-nurdu. Geceleri daima na-maz k›lar ve Rabbini zikre-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 399

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

derdi. Belâlara u¤rayan,hayattan ümitlerini kes-mifl hüzünlü kimseleri te-selli eder, onlara derdi ki:

- Sizi müjdelerim! Sab-rediniz! Allahü teâlâ sizeecrinizi verir.

Zindandakilerin her biriona muhabbet eder; “EyYi¤it! Ne güzel yüzlü, tatl›sözlü ve iyi huylusun!”derlerdi. ‹lk geldi¤inde zin-dan arkadafllar› sormufl-lard›:

- Ey güzel yüzlü deli-kanl›! Söyle sen kimsin?

Yusuf aleyhisselâm daflöyle cevap vermiflti:

- Ben Halilullah ‹bra-him’in o¤lu ‹shak’›n o¤luSafiyyullah Yakûb’un o¤-luyum.

Onun suç iflleyebilece-¤ine inanmayan zindanmüdürü bile Yusuf aley-hisselâma demiflti ki:

- Ey delikanl›! Gücümyetse seni sal›verirdim.Buna imkân›m yok. Fakat,zindanda istedi¤in yerdekalabilirsin!

fierbetçi ile ekmekçinin rüyas›

Hazreti Yusuf zindandaiken peygamber oldu¤u bil-dirilmifl ve rüya tabiri deö¤retilmiflti. Yusuf aleyhis-selâm, burada sözleri, ilmive hâlleri ile insanlara do¤-ru yolu gösteriyor; dedele-rinden ‹brahim aleyhisselâ-m›n dininin hükümlerinianlat›yor; Allahü teâlây› birbilip, Ondan baflka hiçbirfleye ibadet etmemelerinisöylüyordu. Firavunun ek-mekçisi ve flerbetçisi de Yu-suf aleyhisselâm› dinleyen-ler aras›nda idi.

Birgün Hazreti Yusuf,ekmekçi ile flerbetçinin ya-n›na u¤ram›flt›. Onlar›dertli ve düflünceli görenHazreti Yusuf dedi ki:

- Sizi dertli ve düflünce-li görüyorum. Bir fley mioldu?

- Ey nur yüzlü kifli! ‹ki-miz de birer rüya gördük.Neye delâlet ettiklerini bil-miyoruz. Lütfen bize anla-t›r m›s›n?

peygamberler tarihi ansiklopedisi 400

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Gördüklerinizi anlat›nda tabir edeyim.

Birisi anlatmaya baflla-d›:

- Ben kendimi rüyamdaüzüm s›k›p flarap yapar-ken gördüm.

Di¤eri de rüyas›n› flöy-le anlatt›:

- Ben kendimi bafl›m›nüzerinde ekmek tafl›rkengördüm. Kufllar o ekme¤iyiyordu.

Böylece rüyalar›n› anlat-malar›ndan sonra dediler ki:

- Ey nur yüzlü genç! Bi-ze bu rüyalar›n yorumunuyap, biz seni iyilik yapan,iyili¤i seven bir insan ola-rak görüyoruz.

Hazreti Yusuf rüyala-r›n yorumunu yapmadanönce, onlara hak din hak-k›nda bilgi verdi ve dediki:

- Size gelecek olan biryeme¤in, daha gelmedenönce onun ne yeme¤i velezzetinin nas›l oldu¤unu,miktar›n› size haber veri-rim. Bu Rabbimin bana

peygamberler tarihi ansiklopedisi 401

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ö¤rettiklerinden, bildir-diklerindendir.

Ben sizin zannetti¤inizgibi Allahü teâlây› inkâreden bir kavmin dinindede¤ilim, hiçbir zaman daolmad›m ve bozuk dinler-den de uza¤›m. Ben dede-lerim Hazreti ‹brahim,Hazreti ‹shak ve babamHazreti Yakûb’un dini olantevhid dini üzereyim. Her-hangi bir mahlûku Allahaortak koflmak bize yak›fl-maz.

Hazreti Yusuf böylecehak dini anlatt›ktan sonra,sözlerine flöyle devam etti:

- Ey zindan arkadaflla-r›m! Sizin alt›n, gümüfl,demir ve baflka fleylerdenyap›lm›fl, kimseye zarar vefaydaya gücü yetmeyenirili ufakl› çok say›daki put-lar›n›z m› hay›rl›; yoksa, birve her fleye galip olan Alla-hü teâlâ m›? Sizin, Onu b›-rak›p tapt›klar›n›z; atalar›-n›z›n ve kendinizin takm›floldu¤unuz kuru adlardanbaflka bir fley de¤ildir. Alla-

hü teâlâ o putlar›n ilâh ol-duklar›na dair hiçbir delilindirmedi, bildirmedi. Kul-lar›n dünya ve ahirettekibütün ifllerinde hükümyaln›z Allahü teâlâya aittir.O, kendisinden baflkas›naibadet etmemenizi emrey-lemifltir. Çünkü, ibadetemüstahak olan yaln›zOdur. ‹flte dosdo¤ru olandin budur. Fakat insanlar›nço¤u bunu bilmiyorlar.

Yusuf aleyhisselâm rü-yay› tabir etmeden önce,Allahü teâlân›n peygam-beri oldu¤unu söyleyip,mucize gösterdi. “Size ge-len yemekler daha gelme-den, cinsini ve tad›n› ha-ber veririm.” dedi. Pey-gamberler ailesinden gel-di¤ini, baba ve dedeleri-nin peygamber oldu¤unubildirdi. Babas›n›n Yakûb,dedelerinin ‹brahim ve ‹s-hak aleyhimüsselâm oldu-¤undan bahsetti. Hazreti‹brahim ve ‹shak aleyhis-selâm, M›s›r’da da bilinir,peygamber olduklar› ka-bul edilirdi. Bu yüzden Yu-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 402

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

suf aleyhisselâm, aç›klad›-¤› tevhid itikad›n›n onlartaraf›ndan kabul görmesive sözüne itibar edilerekkendisine itaat edilmesiiçin, peygamber ailesin-den geldi¤ini söyledi.

Yusuf aleyhisselâm,zindan arkadafllar›n› üç ka-demede Hak dine davet et-miflti. ‹lk önce tevhid itika-d›n›n lüzumunu, Allahü te-âlâya inanman›n gerekli ol-du¤unu anlatt›. Sonra Alla-hü teâlâdan baflka fleyle-rin, putlar›n ibadete müsta-hak olmad›klar›na dair de-liller getirdi. Son olarak dahak dini, akl›n ve naklin ka-bul edece¤i bir flekilde or-taya koydu. Nitekim; “‹fltedosdo¤ru olan din budur.Fakat insanlar›n ço¤u bu-nu bilmiyorlar.” sözü debunu göstermektedir.

Yusuf aleyhisselâm, rü-yalar›n›n tabirini isteyenzindan arkadafllar›na, tev-hid inanc›n› anlat›p pey-gamber oldu¤unu aç›kla-d›ktan sonra, onlar›n rüya-lar›n› tabir etmeye bafllad›:

- Ey zindan arkadaflla-r›m! Sizden biri kurtula-cak ve tekrar efendisininhizmetine girecek, onaflerbetçilik yapacakt›r. Di-¤erinize gelince, o as›la-cak ve kufllar tepesine ko-nacak, bafl›n›n etini yiye-cektir. Aç›klanmas›n› iste-di¤iniz rüya hakk›nda hü-küm ve takdir böyle olup,aynen gerçekleflecektir.

Hazreti Yusuf, rüyalar›böyle tabir ettikten sonra,kurtulaca¤›n› söyledi¤ikimseye dönerek dedi ki:

- Kurtuldu¤un zamanefendinin yan›nda bendenbahset!

Resûlullah efendimizYusuf aleyhisselâm›n fler-betçiye söyledi¤i sözle il-gili olarak buyurdu ki:

(Allahü teâlâ, kardeflimYusuf’a [aleyhisselâm]rahmet etsin. O, flerbetçi-ye; “Beni efendinin yan›n-da an!” demeseydi, zin-danda befl seneden sonrayedi sene daha kalmaya-cakt›.)

peygamberler tarihi ansiklopedisi 403

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Zindandan kurtulan fler-betçiye fleytan vesveseverdi¤i için, Firavuna, Haz-reti Yusuf’tan bahsetmeyiunuttu. Nitekim ayet-i keri-mede mealen; (Fakat fley-tan, efendisine anmay› onaunutturdu.) [Yusuf 42] bu-yurulmufltur.

Yusuf aleyhisselâm›nrüya gören zindan arkadafl-lar› çok geçmeden zindan-dan ç›kar›ld›lar. Rüyalar›n›nneticesi, Yusuf aleyhisselâ-m›n tabir etti¤i gibi ç›kt›.fierbetçi, Firavunun yan›n-da eskisinden daha iyi birmakama kavufltu. Ekmekçiise as›ld› ve beynini kufllaryedi. fierbetçi zindandankurtulunca, Firavunun ya-n›nda fleytan›n vesvesesiy-le Yusuf aleyhisselâm›unuttu. Neticede Allahü te-âlâ, Yusuf aleyhisselâm›nzindanda bir müddet dahakalmas›n› dilemifl, onunsözünü ve fleytan›n unut-turmas›n› buna sebep k›l-m›flt›r. Cenab-› Hak bir fleyimurad edince, sebeplerinide yaratt›¤›n› herkes bilir.

Nitekim flair Nâbi flöyle de-mifltir:

Yani; Nâbi (sen üzülme)bir emrin yap›lmas› hakk›n-da Allahü teâlâ bir fleyi ira-de edip dileyince; onun ye-rine getirilmesi için umul-mayan yönlerden, çeflitlisebepler ortaya ç›kar›r.

Firavunun rüyas›Allahü teâlân›n, Yusuf

aleyhisselâm hakk›ndatakdîr etti¤i zindanda kal-ma müddetinin sonlar›yaklaflm›flt›. Ancak Allahüteâlân›n âdeti sebeplerleyaratmak idi. Bunun içinde sebeplerini yaratt›. Ni-tekim zaman›n M›s›r fira-vunu olan Reyyan, bir ge-ce bir rüya gördü. Dehflet-le uyand›. Bir müddet gör-dü¤ü rüyay› düflündü, birfleye yoramad›. Tekraruyumak istedi, fakat uyu-yamad›. Zira zihni gördü-¤ü rüya ile meflgul idi.

Sabah olunca ilk ifl ola-rak memleketindeki bütünmüneccimleri, sihirbazla-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 404

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

r›, rüya tabircilerini topla-d›. Onlara izzet ve ikramdabulundu. Sonra rüyas›n›anlatt›:

- Bu gece rüyamda ye-di tane iri, semiz inek gör-düm. Daha sonra ortayaç›kan yedi tane c›l›z ve za-y›f inek o semiz inekleriyedi. Ayr›ca yedi adet ye-flil taze baflak gördüm. Ye-di tane de kuru baflak var-d›. Bu baflaklar da yeflil ba-flaklar› mahvettiler...

Firavun bunlar› anlat-t›ktan sonra, divan üyele-rine ve âlimlere ve rüya ta-bircilerine birer birer gözgezdirerek sözlerini flöylebitirdi:

- Ey ileri gelenler! E¤ergerçekten rüya tabirindemahirseniz, benim rüyam›tabir ediniz!

Allahü teâlâ bu kimse-lerin basiretlerini ba¤la-m›flt›. Tabir etmelerimümkün de¤ildi. Zira tak-dîr Hazreti Yusuf’un zin-dandan ç›kmas› idi. Kâhin-ler dediler ki:

- Bu anlatt›klar›n›z kar›-fl›k bir rüyad›r. Biz böylehesaba kitaba gelmeyenrüyalar›n tabirini bilmeyiz.

Firavun ve kâhinleraras›nda cereyan eden bukonuflmalar›n yap›ld›¤›mecliste, Yusuf aleyhisse-lâm›n zindan arkadafl›olan flerbetçi de bulunu-yordu. Kalbi s›zlad›. He-men Yusuf aleyhisselâ-m›n; “Beni efendinin ya-n›nda an!” sözünü hat›rla-d›. Firavuna dedi ki:

- Zindanda ilmi ve iba-deti çok salih bir zat vard›r.Rüyan›z›n tabirini bilecekbiri varsa, o da bu faziletlizatt›r. Onun ilim ve hikmetsahibi bir zat oldu¤unuherkes tasdik eder. Ben vearkadafl›m Ekmekçi zin-danda iken gördü¤ümüzrüyay› ona tabir ettirmifl-tik. Rüyalar›m›z, tabir etti-¤i gibi ç›kt›. ‹zin verirsenizrüyan›z› ona tabir ettiripgeleyim.

Firavun, sevinç vememnuniyet göstererek,

peygamberler tarihi ansiklopedisi 405

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

flerbetçiyi Yusuf aleyhis-selâm›n yan›na gönderdi.fierbetçi, Hazreti Yusuf’unyan›na var›nca dedi ki:

- Ey Yusuf! Ey S›ddîk!Bize, yedi zay›f ine¤in, ye-di semiz ine¤i yedi¤i veyedi kuru bafla¤›n da yediyeflil bafla¤› yok etti¤i flek-linde görülen rüyan›n ta-birini haber ver! Umulurki, Firavun ve yan›ndakile-re isabetli tabirinizle döne-rim de, onlar, bu vesile ilesenin gerçek de¤erini an-larlar.

fierbetçinin burada“Umulur ki...” gibi ihtima-le yer vermesinin baz› se-bepleri vard›r: fierbetçi,birçok kâhinin, hakk›ndasöz söylemekten âciz kal-d›¤› bir rüyay›, Yusuf aley-hisselâm›n da tabir ede-memesinden çekiniyordu.Ayr›ca Firavun ile yak›nla-r›n›n, Hazreti Yusuf’un ce-vab›n› anlayabileceklerin-den pek ümitli de¤ildi. An-lasalar bile do¤rulu¤unaitimat edeceklerini kat’îolarak bilmiyordu. Ayr›ca,

Firavun ve avenesi, Yusufaleyhisselâm›n faziletin-den habersiz olduklar› gi-bi, di¤er insanlar da faziletve üstünlük sahibinin kad-rini anlayamayacak kadargaflet içindeydiler. Bu vebenzeri sebeplerden dola-y›, kat’î bir ifade yerine“Umulur ki...” dedi.

Yusuf aleyhisselâm rü-yan›n tabirini flöyle yapt›:

- Yedi semiz inek ve ye-di yeflil baflak bolluk ve ge-nifllik y›llar›d›r. Yedi zay›finek ve yedi kuru baflak k›t-l›k y›llar›d›r. fiimdi yedi y›lziraatteki âdetiniz üzeremahsul ekin. Yiyece¤inizaz bir miktar› d›fl›nda, bu¤-day› saklay›n. Bu bolluk y›l-lar› geçtikten sonra yedisene k›tl›k olacak. Bu k›tl›kseneleri için evvelce birik-tirdi¤iniz bu¤day›n, to-humluk olarak saklayaca-¤›n›z az bir miktar›ndanbaflkas›n› o vakte yetiflen-ler yiyip bitirecekler.

K›tl›k seneleri geçtik-ten sonra bir bereketli y›l

peygamberler tarihi ansiklopedisi 406

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

gelecek. O sene ya¤mur-lar ya¤›p her çeflit mahsul-de bereket olacak. ‹nsan-lar, o zaman üzüm, zeytin,susam gibi fleylerin usare-sinden, suyundan ve hay-vanlar›n sütünden çok is-tifade edecekler.

fierbetçi teflekkür ede-rek ayr›ld›. Hazreti Yu-suf’tan duydu¤u rüyan›ntabirini Firavuna haberverdi. Firavun bu tabiri be-¤endi ve dedi ki:

- Onu bana getiriniz!Bu hâdise, ilmin fazile-

tini göstermektedir. ÇünküAllahü teâlâ, Yusuf aley-hisselâm›n ilmini onundünyevî bir s›k›nt›dan kur-tulmas›na vesile k›ld›. ‹lim,kiflinin dünyevî s›k›nt›dankurtulmas›na vesile oldu-¤u gibi, ahiretteki s›k›nt›-s›ndan kurtulmas›na davesile olacakt›r. fierbetçi,Firavunun emri üzerine,Yusuf aleyhisselâm›n ya-n›na giderek, “Ey büyükzat, Firavun seni istiyor!”dedi.

Fakat Yusuf aleyhisse-lâm bu daveti hemen ka-bul etmeyerek flöyle ce-vap verdi:

- Efendine dön de elle-rini kesen o kad›nlar›n zo-ru neydi, kendisine sor!Benim Rabbim onlar›n hi-lelerinin ne oldu¤unu, nesöylediklerini, ne yapt›kla-r›n› elbette bilir.

Firavuna bu durum ile-tildi. Meseleyi tahkik edenFiravun, o kad›nlar› derhalyan›na getirterek sordu:

- Yusuf’un nefsindenmurad almak istedi¤inizvakit ne hâlde idiniz? Onu,Züleyha’n›n emrine itaateteflvik ederken size karfl›bir meylini hissettiniz mi?Kendisinde bir kötülük,flüphe götürür bir hareketgördünüz mü?

Kad›nlar böyle bir so-ruyla karfl› karfl›ya kala-caklar›n› hiç hesap etme-mifllerdi. Hazreti Yusuf’unsuçsuz yere hapsedilmesionlar›n da vicdan azab›çekmelerine sebep olmufl,

peygamberler tarihi ansiklopedisi 407

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ancak zamanla unutmufl-lard›. Firavunun bu mese-leyi açmas›yla, eski vicdanazaplar› tazelenmiflti. Su-çu yine Hazreti Yusuf’ay›kmak mümkün idi, fakattekrar vicdan azab›na düfl-mek vard›. Bunun üzerineellerini kesen kad›nlar›nhepsi, Yusuf aleyhisselâ-m› tenzih edip, onun te-mizli¤ine ve iffetinin yük-sekli¤ine flehadet ederekdediler ki:

- Hâflâ! Biz onun hiçbirkötü hâline, hiçbir günah›-na muttalî olmad›k.

Züleyha da, meclisteidi. Han›mlar onun yüzünebak›p; “Sen ne dersin?”gibi bir imada bulundular.Azîzin han›m› Züleyha da;“fiimdi hak ortaya ç›kt›.Ben onun nefsinden mu-rad almak istemifltim. Oise, fleksiz flüphesiz do¤rusöyleyenlerdendir!” dedi.

Hazreti Yusuf sarayadavet edildi¤i hâlde, he-men bu daveti kabul et-medi. Durumun ayd›nl›¤a

ç›kmas›n› istiyordu. Zirazindana bir suçlu olarakde¤il de iftira at›lm›fl birmazlum olarak at›lm›fl idi.Yusuf aleyhisselâm, yap›-lan daveti kay›ts›z flarts›zkabul edip, zindandan ç›k-makta acele etse idi, Fira-vunun kalbinde bu iftira-dan bir eser ve flüphe ka-labilirdi. Fakat zindandanç›kmadan önce, mesele-nin araflt›r›lmas›n› isteme-si; kendisine at›lan iftira-dan uzak ve temiz oldu¤u-na delâlet etti¤i gibi, zin-dandan ç›kar›ld›ktan son-ra da k›nanmaktan kurtul-mufl olacakt›.

Yusuf aleyhisselâm›n,kendi durumunu, kendisi-ne iftira eden, o ellerini ke-sen kad›nlara sorarak arafl-t›rmas›n› Firavuna teklif et-mesi de; bu meselede te-miz, nezih ve suçsuz oldu-¤unun ayr› bir delilidir.

Yusuf aleyhisselâm›n,kendisine gelen elçiyeböyle demesinin sebebi,Kur’an-› kerimde mealenflöyle beyan buyuruldu:

peygamberler tarihi ansiklopedisi 408

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

(Benim, iflin do¤rusu-nun anlafl›lmas›na vesileolan bu teflebbüsüm,onun [Azîzin] g›yab›nda[han›m›na] h›yanet etme-di¤imi, Allahü teâlân›n ha-inlerin hilelerini muvaffa-kiyete erdirmeyece¤inibilmesi içindi.) [Yusuf 52]

Yusuf aleyhisselâm,zindana girince Cebrailaleyhisselâm gelmifl vekendisine; “Allahüm-mec’al lî min indike fere-cen ve mahrecen, verzuk-nî min haysü lâ ahtesib =Allah›m! Bana kendi kat›n-dan, içinde bulundu¤umbu s›k›nt›dan ç›k›fl ve kur-tulufl yolu nasip eyle. Beniummad›¤›m yerden, r›z›k-land›r!” duâs›n› ö¤retmifl-ti. Yusuf aleyhisselâm daböyle duâ ederdi.

Hazreti Yusuf’unmaliye naz›r› olmas›

Allahü teâlâ, onun buduâs›n› kabul etti. Zindan-dan ç›kmas› için sebepleryaratt›. Yusuf aleyhisselâ-

m›n hâlleri Firavunun dahofluna gitti. Çünkü, rüyatabiri ilmine vâk›ft›. Zin-dandan ç›kmaya heves-lenmemifl, ellerini kesenkad›nlar›n hâlinin araflt›r›l-mas›n› istemifl, bir de ken-disine yap›lan iftiradanuzak olup temiz ve günah-s›zl›¤›n› göstermiflti.

Ayr›ca Yusuf aleyhisse-lâm›n çok ibadet ve taatyapmas› da, Firavunun ho-fluna giden bir yönü idi.Bütün bunlar; Yusuf aley-hisselâm›n ilminin çoklu¤ubaflta olmak üzere, kendisi-ne güvenilmesine ve ziya-desiyle hayranl›k duyulma-s›na sebebiyet verdi. Böy-lece Firavun, Yusuf aley-hisselâm hakk›nda hüsnü-zan sahibi oldu.

Hükümdarlar›n ortakyönü, en de¤erli kimselerive en k›ymetli fleyleri ken-dilerinde bulundurmak is-temeleridir. Zaman›n M›s›rFiravunu da, böyle üstünhasletlere sahip olan Yusufaleyhisselâm›, kendisinemüsteflar edinmek istedi.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 409

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Bu sebeple, “Onu bana ge-tirin, kendisini has müste-flar edinip ifllerimi ona b›-rakay›m!” dedi. Firavununemri üzerine bir elçi, Yusufaleyhisselâm›n yan›na gel-di. Firavunun kendisini ça-¤›rd›¤›n› söyledi. Yusufaleyhisselâm, hakikat orta-ya ç›kt›¤› için de Firavunundavetini kabul etti.

Zindan arkadafllar›, Yu-suf aleyhisselâm›n arala-r›ndan ayr›l›fl›na çok üzül-düler. Çünkü ondan hepiyilik ve fayda görmüfller-

di. Kendilerine daima yar-d›mc› oluyordu. Yusufaleyhisselâm zindandanç›karken, zindandakilereveda edip flöyle duâ etti:

“Allah›m! Hay›rl›, salihkimselerin kalblerini onla-r›n üzerine çevir! Onlar-dan haberleri gizli tut-ma!”

Yusuf aleyhisselâm›nbu duâs›ndan sonra, ha-berler herkesten önce ha-pishanedekiler taraf›ndanö¤renilmeye bafllad›. Zin-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 410

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

dan›n kap›s›na; “Buras›,belâ, musibet ve hüzünevi, dirilerin kabri, düfl-manlar›n sevinç, dostlar›ntecrübe yeridir” diye yaz-d›. Gusül abdesti al›p elbi-selerini de¤ifltirdi. SonraFiravunun saray›n›n kap›-s›na kadar geldi. Bu s›ra-da, “Rabbim, dünyam veyaratt›klar› hakk›nda banakâfidir. Ondan baflka ilâhyoktur!” diye duâ etti.

Firavunun odas›na gi-rince; “Allah›m! Bana on-dan hay›r gelmesini nasipet! Onun ve baflkas›n›nflerrinden sana s›¤›n›r›m!”diye duâ etti.

Firavun kendisini gö-rünce, Yusuf aleyhisselâmArapça selâm verdi. Fira-vun, çok lisan bilirdi. Han-gi lisan ile konuflursa, Yu-suf aleyhisselâm da o dilile cevap verirdi. Arapçave ‹braniceyi de onun bil-di¤i lisanlardan fazla ola-rak biliyordu. Firavun, on-daki bu hâllere hayran ol-du. Çok iltifatlarda buluna-rak dedi ki:

- Sen bugünden itiba-ren bizim nezdimizde mü-him bir mevki sahibisin,her iflte eminsin, itimatedilen bir müsteflars›n!

Firavun, Yusuf aleyhis-selâmla konufltukça, onaolan hayranl›¤› gitgide art›-yordu. Hâlbuki Yusuf aley-hisselâm› ilk gördü¤ünde;“Bunca yafll› bafll› sihirbazve kâhinin tabir edemedi¤irüyay› bu genç mi yorum-lad›?” diye sormaktan ken-disini alamam›flt›.

Firavun, rüyas›n›n yo-rumunu, bir de Yusufaleyhisselâm›n a¤z›ndandinlemek istedi. Yusufaleyhisselâm, Firavununrüyas›n› ve tabirini flöyleanlatt›:

“Rüyanda, Nil nehri ke-nar›nda semiz ve güzel ye-di ine¤in ortaya ç›kt›¤›n›gördün. Sen onlar›n gü-zelliklerine hayran hayranbakarken, aniden suyunkabard›¤›n› sonra da kuru-du¤unu gördün. Bu s›radaNil’in kokmufl çamurlar›n-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 411

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

dan, zay›fl›ktan kar›nlar›yap›flm›fl yedi ine¤in ç›kt›-¤›n› gördün. Bunlar yedisemiz ine¤in aras›na girip,onlar› y›rt›c› hayvanlar›nparçalad›¤› gibi parçalad›-lar. Etlerini yediler, derile-rini parçalad›lar ve kemik-lerini k›rd›lar. Sen, zay›f ol-malar›na, semiz inekleregalip gelip, onlar› yemele-rine ra¤men, kendilerindehiç semizleflme olmad›¤›-n› görüp hayret ettin.

Bu s›rada aniden, tane-si dolgun yedi yeflil ve ta-ze baflak gördün. Bununhemen yan›nda, kuru vesiyah yedi baflak daha var-d›. Hepsinin kökleri sulubir yerde idi. Sen ise kendikendine hayret içerisinde;“Bitkilerin yeri ayn›, hepside sulu bir yerde bulunu-yor. Fakat bu yedisi yeflilve meyveli; flu yedisi ise,siyah ve kuru, bu nas›loluyor?” diyordun.

Bu s›rada rüzgâr esti.Kuru ve siyah olan baflak-lar›n yapraklar›, yeflil ba-flaklar›n üzerine da¤›ld›.

Bu s›rada yeflil baflaklararas›ndan bir atefl ç›kt›. Buatefl onlar› yak›p karartt›.‹flte, senin gördü¤ün rüyabudur!”

Yusuf aleyhisselâm›dikkatle dinleyen Firavundedi ki:

- Ey S›ddîk! Gördü¤ümrüyay› oldu¤u gibi anlat-t›n. Hiç hata etmedin. Sen-den dinlediklerim, gördü-¤üm bu rüyadan daha ga-rip ve hayret vericidir.fiimdi bunun için ne ted-bir almam›z gerekti¤inisöyle!

Firavun rüyan›n tabiri-ni daha önce dinledi¤i içinsadece rüyay› dinlemekleyetindi. Yusuf aleyhisse-lâm söze bafllad›:

- Bolluk senelerindebol bol ekin ekmenizi tav-siye ederim. Çünkü bu y›l-larda tafl ve kerpiç üzerineekin ekseniz yine bitecek-tir. Daha sonra büyük am-barlar yapt›r›n ve ekinlerisaplar› ile beraber ambar-larda saklay›n! Bu flekilde

peygamberler tarihi ansiklopedisi 412

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ekinler bozulmadan kal›r,hem de saplar, hayvanlar›-n›z için yem olur. Halka daekinlerinden ihtiyaçlar›kadar›n› yemelerini, geri-ye kalan›n› saklay›p koru-malar›n› emretmelisin.Saklad›¤›n bu kadar yiye-cek, M›s›r halk› ve etraf›n-dakiler için kâfi gelir. Böy-lece daha evvel kimsenintoplamad›¤› mal› topla-m›fl olursunuz.

K›tl›k zaman› her taraf-tan insanlar, yiyecek al-mak için size gelirler. Top-lad›¤›n›z yiyecekleri, onla-ra satars›n›z. Bu flekildehem onlar ihtiyaçlar›n› gi-derir ve hem de devlet ha-zinesi mal ile dolar!

Yusuf aleyhisselâm›nbu tavsiyeleri, Firavununçok hofluna gitti. Fakat buiflte kendisine yard›m ede-bilecek, kabiliyetli birini ta-n›m›yordu. Yusuf aleyhis-selâma dedi ki:

- Bu hususta bana kimyard›mc› olur? Bu ifli be-nim için kim yapar?

- M›s›r’›n hazinelerininidare iflini bana b›rak! Benonu müstahak olmayanlar-dan muhafaza etmeyemuktedirim, tasarruf yolla-r›n› bilirim. Bu büyük vemühim ifli hakk›yla yapa-r›m!

Melik bu teklifi memnu-niyetle kabul etti. BöyleceHazreti Yusuf M›s›r diyar›n-da Firavundan sonra ençok sözü geçen kimse oldu.

Asl›nda halk›n ifllerindetasarruf ve yetkiyi almas›,Yusuf aleyhisselâma va-cip idi. Bundan dolay› ifliüzerine almak ona câiz ol-du. Halk›n ifllerinde tasar-ruf ve yetkiyi ele almas›-n›n Yusuf aleyhisselâmavacip olmas›n›n birkaç se-bebi vard›:

Yusuf aleyhisselâm Al-lahü teâlâ taraf›ndan in-sanlara gönderilen birpeygamber idi. Onun içinmümkün oldu¤u kadar, in-sanlara ifllerinde faydal›olmas› lâz›m ve vacip idi.

Yusuf aleyhisselâm,

peygamberler tarihi ansiklopedisi 413

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

yak›nda k›tl›k çekilece¤ini,bu seneler için tedbirli veihtiyatl› bulunulmazsa,halk›n büyük bir k›sm›n›nhelâk olaca¤›n› vahiy ileö¤renmiflti. Allahü teâlâ-n›n, Yusuf aleyhisselâmak›tl›¤›n zarar›n›n az olmas›için tedbir almas›n› emret-mifl olmas› muhtemeldir.

Ayr›ca lây›k olanlarafaydal› olmak, onlardanzarar› defetmek aklen degüzel bir ifltir. Yusuf aley-hisselâm halk›n faydas›naolan ifllerde titizlik göster-mekle mükellef idi. Hazi-nenin idaresi onun elindeolmad›kça, üstlendi¤i va-zifeyi yerine getirmesimümkün de¤ildi. Vacip biriflin yerine getirilmesinesebep olan fley de vacipolur. Bundan dolay›, M›s›rhazinelerini ele almak iste-mesi, Yusuf aleyhisselâ-ma vacip ifllerdendi. Yok-sa k›tl›kta, insanlar›n ihti-yaçlar›n› gidermesi müm-kün olamazd›.

Züleyha ile evlenmesiZüleyha aradan y›llar

geçmesine ra¤men, Haz-reti Yusuf’u unutmufl de-¤ildi. Ancak eskiden Haz-reti Yusuf kendi evinde veemrinde idi. fiimdi iseböyle bir durum olmad›-¤›ndan, Yusuf aleyhisselâ-m› eskisi gibi görme imkâ-n› da yoktu. Bu arada Azîzölmüfl, Züleyha da serbestkalm›flt›.

Züleyha, kocas›n›n ölü-münden sonra her fleydenel etek çekip, saraydanuzaklafl›p, bir viranede ya-flar olmufltu. Yusuf aleyhis-selâm›n Maliye Naz›r› ol-mas›ndan sonra, kocas›n-dan kalan ziynet ve mal›n›da¤›tmaya bafllad›. Yusufaleyhisselâmdan bahse-den herkese veriyordu.Elinde, avucunda hiçbir fle-yi kalmad›. ‹yice fakir düfl-tü. Hak dini seçip, kendisiniibadet ve taate verdi.

Züleyha, birgün Yusufaleyhisselâm›n yolu üstü-ne ç›k›p dedi ki:

peygamberler tarihi ansiklopedisi 414

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Sultanlar› emrine is-yan ile köle eden, köleleriemrine itaatle sultan edenAllahü teâlây› tesbih ede-rim. O, her türlü noksan-l›ktan uzakt›r.

Züleyha’n›n sesini du-yan Yusuf aleyhisselâm,onu tan›y›p iltifatlarda bu-lundu. Daha sonra, Fira-vunun da arac›l›k yapma-s›yla, Allahü teâlân›n emriüzerine nikâh k›y›p, onun-la evlendi. Yusuf aleyhis-selâm, Züleyha’n›n yan›nagirince sordu ki:

- Evlilik yoluyla meflruflekilde bir araya gelme-miz, senin bir zamanlar is-temifl oldu¤undan hay›rl›de¤il mi?

Bunun üzerine Züley-ha’n›n cevab› flöyle oldu:

- Ey S›ddîk, beni ay›pla-ma! Bildi¤in gibi ben; mal,mülk, güzellik gibi dünyanimetlerine sahip bir kad›n-d›m. Ancak kocam kad›nla-ra yaklaflmaktan mahrum-du. Sen de benim gördü-¤üm en güzel kimseydin!

Bundan böyle Züleyhagerçek manas›yla mutlu-lu¤u tadacakt›. Gören ka-d›nlar›n ellerini kesecekle-ri derecede güzel bir koca-s› vard›. Ayn› zamanda ko-cas›, zaman›nda yaflayaninsanlar›n g›pta edecekleriderecede üstün bir edepve terbiye numunesi idi.Züleyha’n›n ikinci mutlu-lu¤u da, Hazreti Yusuf’untan›tt›¤› hak dini tan›m›fl,ona inanm›fl ve ebedî hu-zura kavuflmufl olmas›yd›.Beraber ibadet ediyor vekocas›n›n emirlerine seve-rek uyuyordu. Zaman›n-daki müminlerin annesiolma flerefine de kavufl-mufltu.

Yusuf aleyhisselâm›nZüleyha’dan iki o¤lu ileRahmet ad›nda bir k›z› ol-du. Yûflâ aleyhisselâm veEyyûb aleyhisselâm›n ha-n›m›, Yusuf aleyhisselâ-m›n soyundand›r.

Yusuf aleyhisselâm,devlet ifllerinde bütünyetkileri eline al›nca, gele-cek k›tl›k senelerini düflü-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 415

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

nerek, çeflitli tedbirler al-maya bafllad›. Ülkeninher taraf›na haber gönde-rip, insanlar›n ziraatlemeflgul olmas›n› istedi.Ekilmedik hiçbir yerin b›-rak›lmamas›n› ve her ta-raf›n ekinlerle doldurul-mas›n› emretti. Bu hâltam yedi sene devam etti.Elde edilen mahsulünbeflte birini devlet hesab›-na vergi olarak toplad›.Bunun için kaleler ve de-polar yapt›rd›. Bolluk se-nelerinde toplad›¤› yiye-cekleri, ekinleri, baflaklar›ile buralarda depolad›. ‹n-sanlara çok iyilik ve ih-sanlarda bulundu.

M›s›r halk› Hazreti Yu-suf’tan çok memnundu.Onlara hep adaletle mu-amele ederdi. Bolluk se-neleri böylece geçip gitti.Peflinden bütün fliddetiylek›tl›k bafllad›. O zamanakadar böyle k›tl›k görül-memiflti. Bir damla ya¤-mur düflmedi¤i gibi, yer-den bitki nam›na hiçbirfley bitmez oldu.

Herkes bu bolluk y›lla-r›nda, k›tl›¤› hat›rlar›na bilegetirmek istemiyorlard›.Yedinci bolluk senesi bit-meye yak›n insanlar, acabaFiravunun rüyas› gerçekle-flecek mi diye bekliyor, k›tl›-¤›n gelmesini hiç arzu et-miyorlard›. Ancak sekizincisene ya¤mur mevsimi gel-di¤i hâlde bir damla bileya¤mur düflmüyordu. Ozaman Firavunun rüyas›-n›n gerçekleflti¤ini herkesanlad›. Ancak Firavun burüyay› görmeseydi k›tl›k ol-mazd›, diyen nasipsizler devard›. Nil nehri neredeysekuruyacak hâle gelmiflti.

K›tl›¤›n ilk senesinde,insanlar biriktirdikleri yi-yecekleri bitirdiler. Yusufaleyhisselâmdan para ileyiyecek sat›n almaya bafl-lad›lar. Yusuf aleyhisse-lâm, kim olursa olsun kim-seyi kay›rmadan, ilerde s›-k›nt› olmamas› için, yiye-cek almaya gelene, bir de-ve yükünden fazla yiyecekvermezdi. Bu husustaadaletten asla ayr›lmazd›.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 416

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâm›nbizzat kendisinin köle ola-rak sat›ld›¤› M›s›r’da, her-kes onun eline bakar ol-mufltu. ‹nsanlar, ak›n ak›ngelip, yiyecek bir fleyler al-mak için ç›rp›n›rlard›. Açinsanlar, Yusuf aleyhisse-lâm›n mübarek yüzünügörünce, açl›klar›n› unu-turlard›. Yusuf aleyhisse-lâm Firavuna da, yiyece¤ihalka verdi¤i gibi verir, in-san olarak herkesin hakk›-n› gözetir ve baflkalar›n-dan fazla vermezdi. Bu-nunla beraber Firavunaçok iyi muamele ederdi.Çünkü kendisini hazinele-rinin bafl›na geçirerekbunca insan›n s›k›nt›dankurtulmas›na vesile olanFiravun idi.

Yusuf aleyhisselâm, Fi-ravunun Allahü teâlâya vekendisinin peygamberli¤i-ne inanmas› için, gayretederdi. Hazreti Yusuf’unbu güzel muamelesi saye-sinde, Firavun ve dahapek çok insan imanla fle-reflendi.

M›s›r’da halk, k›tl›k y›lla-r›ndan önce biriktirdi¤imahsulü yerken, civar yer-lerde böyle bir tedbir al›n-mad›¤› için büyük s›k›nt›çekiliyordu. K›tl›k, Kenan ili-ne ve fiam taraflar›na daisabet etmiflti. Baflkalar› gi-bi, Yakûb aleyhisselâm›nevindekiler de k›tl›¤›n s›k›n-t›s›n› çekiyordu. M›s›r’dabu¤day›n bulundu¤u, bafl-ka yerlerde bu¤day›n eseri-nin bile bulunmad›¤› habe-ri civar yerlere yay›lm›flt›.Bunu ö¤renen insanlar,ak›n ak›n M›s›r’a gelmeyebafllad›lar. Ne kadar k›y-metli mal ve elbiseleri var-sa bu¤dayla de¤ifltiler.

Yusuf aleyhisselâm in-sanlar›n hâlini, dertlerini iyianlamak için karn› doyas›-ya yemek yemezdi. K›tl›¤›nhüküm sürdü¤ü yedi seneboyunca âdeti böyle ol-mufltu. Ona derlerdi ki:

- Sen ac›km›yor musuney Yusuf?

- Elbette ac›k›yorum.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 417

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- O hâlde neden yemi-yorsun? M›s›r hazinelerisenin emrinde de¤il mi?

- Kendim doyarsam, açkalanlar›n hâlini unutaca-¤›mdan, dertlerini anlaya-mayaca¤›mdan korkuyo-rum.

Böylece o Peygamber,her insan için geçerli olan,“Tok aç›n hâlinden anla-maz” gerçe¤ine iflaret edi-yordu.

Kardeflleri M›s›r’da M›s›r’da tedbir al›nd›¤›

için k›tl›k fazlas›yla hisse-dilmiyor, ancak civarmemleketlerde ziyadesiy-le hissediliyordu. M›s›r’dabu¤day oldu¤unu ifliten-ler, mal ve para olarak ne-leri varsa al›p geliyorlar vebunlar› verip bu¤day al›-yorlard›. Hazreti Yusuf buifli bizzat kendisi kontrolediyordu. Böylece bu¤days›k›nt›s› çekenler, bu¤dayakavuflup sevinç içinde dö-nüyor, M›s›r hazinesi dealt›n vb. fleylerle doluyor-

du. Firavun da bu durum-dan çok memnun idi.

Bu amans›z k›tl›k Ke-nan ilinde Yakûb aleyhis-selâm›n evinde de hisse-diliyordu. Bu¤day ve ek-mek nam›na bir fley kal-mam›flt›. M›s›r’da bu¤daybulundu¤u haberi burayada gelmiflti. Yakûb aley-hisselâm o¤ullar›na dediki:

- M›s›r’a gidip birazbu¤day getirin! ‹flittim kiM›s›r sultan›n›n bir hazi-nedar› varm›fl ve tah›l am-barlar›n›n hepsi onun elin-de olup, dedemiz ‹brahimaleyhisselâm›n dini üzereimifl. Nas›l bir kimse oldu-¤unu gidip görün ve “Biz‹brahimo¤ullar›ndan›z!”deyin. Belki ‹brahim aley-hisselâm›n soyundan ol-du¤unuzu bilir de size ko-layl›k gösterir.

Bünyamin haricindekidi¤er on o¤lunu M›s›r’agönderdi. Bünyamin, Haz-reti Yusuf ile ayn› anne-den kardefl olup, Hazreti

peygamberler tarihi ansiklopedisi 418

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

peygamberler tarihi ansiklopedisi 419

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yakûb onu yan›ndan hiçay›rmazd›. Hazreti Yu-suf’un ayr›l›k ac›s›n› onun-la teskin ediyordu.

Hazreti Yusuf, huzuru-na giren on kiflilik bir gru-bu gördü¤ü vakit gözleri-ne inanamad›. Evet, bun-lar kendi kardeflleriydi. ‹ç-lerinde sadece Bünyaminyoktu. Onlara sordu:

- Ne istiyorsunuz?- Bu¤day istemeye gel-

dik.- Hangi beldenin insan-

lar›s›n›z?- Kenan ilinden geliyo-

ruz. - Oras› M›s›r’a çok uzak

de¤il midir?- Öyledir efendim. An-

cak araya açl›k girdi¤i za-man uzaklar yak›n oluyor.

- Yurdunuzu ne hâldeb›rakt›n›z?

- K›tl›ktan baflka bir fleyyoktur. Sadece kurak ha-va, sadece aç insanlar var-d›. Sizin, gelenleri bofl çe-virmedi¤inizi duyduk,

ümitle geldik. Lütfen bizieli bofl çevirmeyin.

- Siz bu¤day al›c›lar›nade¤il, casuslara benziyor-sunuz.

- Do¤ru söylüyoruz. ‹h-tiyar bir baban›n on evlâ-d›y›z. Babam›z›n ismi Ya-kûb’dur. Beldemizde k›tl›kvar. M›s›r’dan baflka yerdebu¤day bulunmad›¤›n› vesenin iyi bir kimse oldu¤u-nu duyan babam›z, bizigönderdi.

Kardeflleri Hazreti Yu-suf’u tan›mam›fllard›. ZiraYusuf aleyhisselâm maka-m›nda heybetli oldu¤un-dan, huzuruna gelenlermübarek yüzüne baka-mazlard›. Bir de HazretiYusuf bir devletin bafl›ndabulunmakta idi. Onlar, Yu-suf aleyhisselâmdan ayr›l-d›ktan sonra hiç haber ala-mam›fllar, hatta onun,böyle bir devlete kavufla-ca¤›n› hat›rlar›ndan bilegeçirmemifllerdi.

Ayr›ca, Yusuf aleyhis-selâm daha çocuk iken ay-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 420

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

r›lm›flt›. fiimdi ise yüzü,boyu ve flekli de de¤iflmifl-ti. Yusuf aleyhisselâm iseonlar› hemen tan›m›flt›. Zi-ra onlar hiç de¤iflmemiflti.

Hazreti Yusuf kardeflle-ri için sofra serdirdi. Çeflit-li ikramlarda bulundu.Kardeflleri ziyadesi ilememnundu. Daha sonraHazreti Yusuf’un emriyledeveler getirildi. Hizmetçi-ler çuvallar› doldurmayabafllad›lar. Biraz sonraHazreti Yusuf kardefllerinesordu:

- Siz on kiflisiniz. Hâl-buki deve say›s› onbir. Ha-ni bu bir devenin sahibi?

- Efendim, flu anda bizonbir kardefliz. Memleket-te kalan bir kardeflimiz da-ha vard›r. Ancak babam›zonu yan›ndan pek ay›r-mak istemiyor?

- Baban›z neden onuyan›ndan ay›rmak istemi-yor?

- Babam›z›n, o küçükkardeflimizin annesindenbir o¤lu daha vard›. Ad›

Yusuf olan o o¤lunu çokseverdi. K›rda telef oldu.Onun üzüntüsünden dola-y› babam›z, ismi Bünya-min olan küçük kardeflimi-zi yan›ndan hiç ay›rmaz.Yusuf’a çok üzüldü¤ün-den dolay› gözleri de gör-mez oldu. Bir ev yapt›rd›.Yusuf’a olan üzüntüsü se-bebiyle o eve Beyt-ül-ah-zân dedi. Her gün o evegirer, Yusuf diye a¤lar. Ba-bam›z bütün bu üzüntüle-rini bu kardeflimizle teskineder.

Yusuf aleyhisselâm,âdeti oldu¤u üzere flah›sbafl›na bir deve yükündenfazla bu¤day vermezdi.Onlara da birer deve yüküverip paralar›n› ald›. Ayr›-ca Bünyamin için de birdeve yükü verdi. Sonraflöyle buyurdu:

- Sizin sözünüzden, ba-ban›z›n, yan›nda b›rakt›¤›kardeflinizi daha çok sev-di¤i anlafl›l›yor. Bu ise, in-san› hayrette b›rak›yor.Çünkü sizin bu kadar ce-mâl ve olgunluk sahibi ol-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 421

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

man›za ra¤men, baban›-z›n o kardeflinizi daha çoksevmesi, onun ak›l, faziletve edep bak›m›ndan kâ-mil birisi oldu¤unu göste-riyor. Bu yüzden onu gör-mek istiyorum, onu banagetiriniz! E¤er getirmez-seniz bir daha size zahirevermem. Görüyorsunuzki, size de, baban›z›n ya-n›nda kalan kardeflinizad›na da zahire veriyo-rum. Ben misafirperverle-rin hay›rl›s›y›m. E¤er onuda getirmezseniz, art›kbenim yan›mda size hiçbirzahire yoktur! Yan›ma dagelmeyiniz, diyar›ma dagirmeyiniz!

Hazreti Yusuf bu sözle-ri âmirane söylemiflti. Kar-deflleri korka korka cevapverdiler:

- Onu babas›ndan iste-yecek ve emrinizi yerinegetirmeye çal›flaca¤›z.

Daha sonra Hazreti Yu-suf hizmetçilerine, “Onlar-dan al›nan paray› gizliceyüklerinin içine koyun!

Olur ki, ailelerine döndük-leri zaman bunun fark›navar›rlar da, belki yine kar-deflleri Bünyamin ile bera-ber buraya dönerler.” em-rini verdi. Böylece onlar›ntekrar gelmelerini teflviketmek istedi.

Hazreti Yusuf’un kar-deflleri gördükleri ikram-dan son derece memnunolmufllard›. Getirdikleriçuvallar t›ka basa doldu-rulmufl ve çok fazla da birücret al›nmam›flt›. HazretiYusuf’tan gördükleri ikra-m› ara s›ra dile getirmek-ten kendilerini alam›yorlar-d›. Konufla, gülüfle yollar›-na devam ediyorlard›. An-cak onlar› düflündüren birfley vard›. Maliye Naz›r› ke-sin konuflmufltu. Kardeflle-rini bir dahaki gelifllerindegetirmezler ise, o zamanhiç bu¤day alamayacaklar-d›. fiimdi nas›l edip de ba-balar›ndan izin alacaklar›n›düflünüyorlard›.

Yusuf aleyhisselâm›nkardeflleri, Yakûb aleyhis-selâm›n yan›na var›nca,

peygamberler tarihi ansiklopedisi 422

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

daha yüklerini açmadan,babalar›na, M›s›r’da gör-dükleri izzet ve ikram›,kendilerine gösterilen iyimuameleyi etrafl›ca anlat-t›ktan sonra dediler ki:

- M›s›r Maliye Naz›r›n›çok iyi bir insan olarakgördük. Bize ikramda bu-lundu. Akrabam›z olsa, okadar ikram› bize yapa-mazd›.

- E¤er bir daha giderse-niz, ona benden selâmsöyleyin ve “Babam›z sa-na duâ ediyor!” deyin!

Bunun üzerine o¤ullar›,Yakûb aleyhisselâma flöy-le dediler:

- Baba, bizimle beraberBünyamin’i de gönderme-dikçe bize verilecek zahireyasaklanm›flt›r. Bizimlebirlikte kardeflimizi degönder ki, tekrar bu¤dayve yiyecek alal›m. Hiç flüp-hen olmas›n ki, biz onumutlaka koruruz.

- Onu koruyaca¤›n›zave muhafaza edece¤inizedair size nas›l güvenirim?

Yusuf’un bafl›na neleringeldi¤ini sizler daha iyi bi-lirsiniz. Ancak Allahü te-âlâ en hay›rl› koruyucudurve tevekkül edip, ifllerimiOna b›rakt›m. O, merha-met edenlerin en merha-metlisidir.

Yakûb aleyhisselâm›nbu sözünden, onun gitme-sinde fayda gördü¤ü için,o¤ullar›n›n Bünyamin’igötürmelerine izin verdi¤ianlafl›lmaktad›r.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar› yüklerini aç›nca,zahire karfl›l›¤›nda verdik-leri bedellerin kendilerineiade edildi¤ini gördüler.Karfl›laflt›klar› bu manzara,babalar›na M›s›r Azîzi hak-k›nda arz ettiklerini teyiteder mahiyette oldu¤uiçin sevindiler. Babalar›n›nhuzuruna var›p nazik vehürmetkâr bir ifade ile du-rumu bildirdiler:

- Ey babam›z! Daha neistiyoruz, bundan ziyadeiyilik olur mu? Iflte serma-yemiz de bize iade edilmifl.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 423

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Biz onunla tekrar ailemizezahire getiririz. Kardeflimizide koruruz. KardeflimizBünyamin’i götürmekle birdeve yükü zahire de fazlaal›r›z. Bu getirdi¤imiz az birzamanda tükenecektir, biziidare etmez.

- O akçeyi geri götü-rün, belki yan›lm›fllard›rveyahut bizi denemifller-dir. “Peygamber o¤ullar›-d›r. Görelim, helâli haram›seçerler mi?” demifl olabi-lirler.

Yakûb aleyhisselâmsözlerine flöyle devam etti:

- Bünyamin’i bana sa¤salim getirece¤inize dairAllahü teâlâ ad›na yeminedip teminat vermedikçeasla sizinle göndermem.Ancak etraf›n›z›n çevrilipçaresiz kalm›fl olman›z du-rumunda izin veririm.

O¤ullar› yemin ederekteminat verince, HazretiYakûb izin verdi ve dedi ki:

- Allahü teâlâ bizimsöyledi¤imiz flu sözlerevekildir.

Burada ibret al›nacakbir husus vard›r: Hadis-iflerifte; (Belâ [bazen] insa-n›n konufltu¤u söze ba¤l›-d›r.) buyuruldu¤u gibi, Ya-kûb aleyhisselâm dahaönce o¤ullar›na; “Yusuf’ukurt yemesinden korkuyo-rum.” buyurmufl, kendisi-ne musibet bu cihetle gel-mifl, o¤ullar›; “Yusuf’ukurt yedi!” demifllerdi. Bu-rada da; “Etraf›n›z›n kufla-t›l›p çaresiz kalm›fl olma-n›z...” buyurdu. Yine buyönden musibete duçaroldu.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar›n›n Yusuf aleyhis-selâma yapt›klar›n› bilme-sine ra¤men, Bünyamin’ionlarla beraber gönderdi.Çünkü, onlarda Yusufaleyhisselâma karfl› gör-dü¤ü hasedi, Bünyamin’ekarfl› görmemiflti. Onlar›n,ona karfl› iyi niyet sahibiolduklar›n› görüyordu. Birde k›tl›k bütün fliddeti ilesürüyordu. M›s›r Azîzin-den zahire alabilmek içinbuna mecburdu.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 424

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

O¤ullar› ikinci seferehaz›rlan›rken, Yakûb aley-hisselâm, evlâtlar›na yol-culu¤a ç›kmadan önce ba-z› tavsiyelerde bulundu.Çünkü o¤ullar›, yak›fl›kl›,cemâl ve kemâl sahibi,boylu boslu ve kuvvetliolup, hepsi de bir baban›no¤lu idiler. Yusuf aleyhis-selâm›n onlara ikramdabulundu¤u, M›s›r halk› ta-raf›ndan da biliniyordu.Bu sebeple orada flöhret-leri vard›. Yakûb aleyhis-selâm, M›s›r’a hep birliktegirerken, nazar de¤mesin-den endifle etti¤i için onla-ra dedi ki:

- Ey o¤ullar›m! M›s›r’avar›nca, hepiniz bir kap›-dan girmeyin! Her birinizayr› ayr› kap›lardan girin!Bununla beraber bu sö-zümle Allah›n kazas›ndanhiçbir fleyi sizin üzeriniz-den gideremem. Hükümve kaza ancak Allahü te-âlâdand›r. Ben ancak Onagüvenip dayand›m. Te-vekkül edenler de Ona gü-venip dayanmal›d›r.

Bu sözüyle onlar üzeri-ne nazar isabet edece¤in-den korktu. Hâlbuki M›-s›r’a ilk gidifllerinde böylebir tavsiyede bulunma-m›flt›. Çünkü o zaman kim-se onlar› tan›m›yordu.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, M›s›r’a vard›klar›zaman, babalar›n›n emri-ne uyarak ayr› ayr› kap›lar-dan flehre girdiler. Yusufaleyhisselâm›n yan›na gi-derek, ihsanlar›na teflek-kür ettiler. Ayr›ca babalar›-n›n selâm ve duâlar›n› bil-direrek dediler ki:

- ‹flte o küçük kardeflimizbudur, onu da getirdik.

Yusuf aleyhisselâm on-lara gereken ikram ve ilti-fatta bulundu. Hatta önce-kinden daha çok ikramdabulundu. Onlar› yeme¤edavet etti. Her bir sofrayaikifler kifli oturttu. Onbir ki-fli olduklar›ndan, Bünya-min yaln›z kald›. Bu s›radakardefli Bünyamin, Yusufaleyhisselâm› hat›rlay›pa¤lad› ve kendi kendine,

peygamberler tarihi ansiklopedisi 425

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

“Kardeflim Yusuf sa¤ olsaidi, Sultan beni de onunlaberaber oturturdu.” diyesöylendi.

Bu esnada Yusuf aley-hisselâm kardefllerine de-di ki:

- Bu kardefliniz yaln›zkald›.

- Onun bir kardefli var-d›, öldü.

Bunun üzerine Yusufaleyhisselâm, “Öyleyseonu yan›ma oturtay›m!”diyerek, Bünyamin’le ayn›sofraya oturdu. Bünya-min, sofrada hem yemekyer, hem de s›k s›k Yusufaleyhisselâma bakard›.Yusuf aleyhisselâm sordu:

- Niçin bana böyle dik-katli dikkatli bak›yorsun?

- Vefat eden kardeflimsize çok benzerdi de onuniçin...

Akflam olunca, yat›p is-tirahat etmek için iki kifliyebir oda gösterildi. FakatBünyamin yine tek kald›.Bunun üzerine a¤lad› vededi ki:

- Kardeflim Yusuf sa¤olsa idi, ben de onunla ay-n› odada kal›rd›m.

Bu hâli gören Yusufaleyhisselâm, “Gel, sende benim odamda misafirol!” dedi. Fakat Bünya-min, Yusuf aleyhisselâm›nkardefli oldu¤unu hâlâ an-layamam›fl ve kardefllerin-den ayr› kald›¤›na bileüzülmüfltü. Bunun fark›navaran Hazreti Yusuf, bu-lunduklar› odada kimseyib›rakmad› ve Bünyamin’ededi ki:

- Benim sana kardeflolmam› ister misin?

- Senin gibi eflsiz bir in-sanla kardefl olmay› kimistemez ki? Ama senin ba-ban Yakûb aleyhisselâmve annen Râhil de¤il ki...

Bu defa Hazreti Yu-suf’un gözleri dolmufltu.

- Neler oluyor sana eyAzîz? Seni üzdüm mü?

- Ben senin kardeflinYusuf’um. Art›k huzurlugünlere kavufltun demek-tir. O hâlde kardefllerinin

peygamberler tarihi ansiklopedisi 426

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

yapt›klar›ndan dolay› mah-zun olma!

Bünyamin bir anda fla-fl›rm›fl, neye u¤rad›¤›n› bi-lemez olmufltu. Y›llard›rözlenen, ard›ndan gözyafl›dökülen a¤abeyi hiçumulmayan bir zamandakarfl›s›na ç›km›flt›. Bu an-cak rüyalarda görülebile-cek bir mutluluktu. HazretiYusuf kardefline sar›lm›fl,hasret gideriyordu.

Yusuf aleyhisselâmBünyamin’e; “Sana söyle-diklerimi kardefllerinesöyleme!” diye tembih et-ti. Bünyamin ayr›lmak is-temedi¤ini söyleyince,Hazreti Yusuf dedi ki:

- Fakat babam›z›n be-nim yoklu¤uma ne kadarüzüldü¤ünü bilirsin. Sende, bir sebep olmadan bu-rada kal›rsan, üzüntüsüdaha da artar. Buna baflkabir yol bulal›m.

- Karar senindir. ‹stedi-¤ini yap!

‹brahim aleyhisselâ-m›n dininde, bir kimsenin

bir fleyi çal›nsa, mal sahibide mal›n› h›rs›z›n elindeyakalasa, mal› çalan, malsahibine kölelik ederdi.Musa aleyhisselâm zama-n›na kadar, bu hüküm ay-nen devam etmiflti.

Yusuf aleyhisselâm dabunu bildi¤inden, alt›ndanyap›lm›fl bir su tas›n›, kim-senin haberi olmadan kar-defli Bünyamin’in yükü-nün içine koydurttu.

Yusuf aleyhisselâm›nkardeflleri, her fley haz›rolunca, vedalaflarak yolakoyuldular. Keyiflerine di-yecek yoktu. Yine oldukçayüklü bir erzak alm›fllar,ayr›ca büyük bir izzet veikram görmüfllerdi. fiehir-den henüz ayr›lm›fl say›l›r-lard› ki, arkalar›ndan yük-selen bir ses onlar› dur-maya mecbur etti:

- Ey kafile ehli! Durun!Muhakkak siz h›rs›zlars›n›z!

Ayn› zamanda kendile-rine do¤ru dolu dizgin gel-mekte olan bir grup insangördüler.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 427

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Münadinin; “Ey kafileehli, muhakkak siz h›rs›z-lars›n›z!” sözünü söyle-melerinin sebebi, alt›n tas›aray›p bulamay›nca; “Bu-rada flu kafiledekilerdenbaflkas› yok idi. Demek kitas› bunlar ald›lar.” diyedüflündükleri içindi.

Yusuf aleyhisselâm›nkardeflleri, flanlar›na ya-k›flmayan böyle bir suçunüzerlerine at›lmas›na çoküzüldüler. Gelenlere döne-rek dediler ki:

- Ne kayboldu? Arad›-¤›n›z nedir?

- Azîzin su kab›n› ara-maktay›z. Onu bulup geti-rene bir deve yükü bahfliflvar.

Yusuf aleyhisselâm›nkardefllerinin, münadiye;“Hay›r biz çalmad›k!” ye-rine, “Ne kayboldu? Ara-d›¤›n›z nedir?” demeleri;“Bizim h›rs›z olmam›zflöyle dursun, sizden zatenbir fley çal›nmam›flt›r. Bubir kay›p olabilir” demek

istemelerindendir.Münadi ve yan›ndakiler,

onlar›n sözündeki inceli¤ianlad›klar›ndan, ikinci defaolarak; “Azîzin tas›n› çald›-n›z!” yahut “Azîzin su kab›çal›nd›!” demeyip; “Azîzinsu kab›n› zayi ettik. Onu ar›-yoruz!” demeye mecburoldular.

Kardefllerin yüzlerindehiçbir korku ve endifle se-zilmiyordu. Kendilerindenemin bir tav›rlar› vard›.Bunca iyiliklerini gördük-leri bu zata karfl› bir deihanet etmeyi düflünmüflolamazlard›. Kardefllerinbiri söz ald›:

- Vallahi siz de bilirsinizki, biz buraya fitne ve fe-sat ç›karmak için gelme-dik. Biz h›rs›z da de¤iliz.

- E¤er “H›rs›z de¤iliz!”sözünüzde yalanc› ç›kar-san›z, eflyam›z› sizde bu-lursak, sizin dininizde h›r-s›zl›¤›n cezas› nedir?

- Su kab› kimin yükündebulunursa, cezas› onun kö-le yap›lmas›d›r. Biz h›rs›zl›k

peygamberler tarihi ansiklopedisi 428

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

yaparak zulüm yolunu tu-tanlar› böyle cezaland›r›r›z.

- Böyle bir cezaya bizde raz›y›z. Dönün, araya-ca¤›z! Suçsuz oldu¤unuzanlafl›l›ncaya kadar sizleriyan›m›zda tutaca¤›z. On-dan sonra yolunuza de-vam edersiniz.

Yusuf aleyhisselâm›nadamlar›, onlar› Yusufaleyhisselâm›n huzurunagetirdiler. Yusuf aleyhisse-lâm aratmaya kardefliBünyamin’in yükündenbafllatmad›. Onun yükünüsonraya b›rakt›. Böylece,di¤er kardefllerinin kalbin-

de herhangi bir flüphe do-¤arak itiraz edilmesini ön-lemek istedi. Yoksa iflinhakikati ortaya ç›kacak,maksat hâs›l olmayacakt›.Arama, Bünyamin’in yü-küne gelince, Yusuf aley-hisselâm dedi ki:

- Bunun bir fley alm›flolaca¤›n› zannetmem.

Kardeflleri de, “Böyleolursa, hem siz, hem bizvicdanen rahat oluruz.”dediler.

Bunun üzerine Bünya-min’in yükü de arand› vesu kab› oradan ç›kt›.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 429

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Bunu gören kardeflleriutançlar›ndan bafllar›n› ön-lerine e¤diler. Bünyamin’edönerek onu ay›plamayave k›namaya bafllad›lar:

- Bizim bafl›m›za sen ne-ler getirdin? Bizi rezil ettin!Yüzümüzü kara ç›kard›n!

Yusuf aleyhisselâm›nmaksad›; kardefli Bünya-min’i yan›nda al›koymakt›.Bu ise, ancak babas› Ya-kûb aleyhisselâm›n dininegöre mümkündü. Allahüteâlâ Yusuf aleyhisselâmabu tedbiri vahiy ile ö¤retti.Firavunun h›rs›z hakk›nda-ki kanunu, h›rs›z›n dövü-lüp, çald›¤› mal›n iki kat›ile ödetilmesi fleklinde idi.Bu kanuna göre, Yusufaleyhisselâm›n kardefliniyan›nda al›koymas› müm-kün de¤ildi.

Bünyamin’i yan›ndaal›koymas›

Su kab›, umduklar›n›naksine Bünyamin’in yükün-den ç›k›nca, di¤er on kar-defl telâflland›lar. Hepsi hiç

hofla gitmeyen bu manzarakarfl›s›nda ne yapacaklar›n›flafl›rd›lar. Bunun üzerineon kardefl; “Su kab›n›nBünyamin’in yükündenç›kmas› hayret edilecek birfley de¤ildir. Nitekim onunkardefli de daha evvel h›r-s›zl›k yapm›flt›.” diyorlard›.Böylece kardefller, içlerindesaklad›klar›n› d›flar› vuru-yorlard›.

Yusuf aleyhisselâmanisbet ettikleri h›rs›zl›k, Ya-kûb aleyhisselâm›n k›zkardeflinin Yusuf aleyhis-selâm› yan›nda al›koymakiçin baflvurdu¤u çare idi.‹brahim aleyhisselâm›nkemerini Yusuf aleyhisse-lâm›n üzerine ba¤layarakonu yan›nda al›koymufltu.

Gerek Yusuf aleyhisse-lâm›n ve gerekse Bünya-min’in durumlar›nda h›r-s›zl›k yoktu. Ancak h›rs›zl›-¤a benzer bir görünüfl bu-lundu¤u ve bafllar›na ge-len bu hâdiseden canlar›s›k›ld›¤› için kardeflleriböyle söylemifllerdir.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 430

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

‹çlerinden biri yine ken-dini tutamayarak Bünya-min’in üstüne yürüdü:

- Yaz›klar olsun sana eyBünyamin! Bizi zor du-rumda b›rakt›n. Demek kianan Râhil sadece iki h›r-s›z do¤urmufl...

- Vallahi ben h›rs›zl›kyapmad›m.

- Peki bu tas senin çu-val›nda ne ar›yor?

- Kimin koydu¤unu da,nas›l konuldu¤unu da bil-miyorum.

Art›k olan olmufltu. Ka-b› çuvala kim koyarsa koy-sun netice ayn› kap›ya ç›-k›yordu. Bünyamin’e söy-lenen sözlerin hepsi, di¤erkardefllerin içini boflaltma-lar›na yar›yordu. Onlar›nbir korkular› da, art›k M›s›rtopraklar›na girmelerininyasaklanmas› idi. ‹çlerinifliddetli bir s›k›nt› basm›fl-t›. Ne yapacaklar›n›, nesöyleyeceklerini bilmiyor-lard›. H›rslar›n› yenemi-yorlar, ayn› fleyleri tekrar

tekrar söylüyorlard›.Yusuf aleyhisselâm

kardefllerinin durumunuizliyor, bir fley söylemiyor-du. Ne sözle ve ne de fiillebu iflin hakikatini, onlaraaç›klamad›. Kendi kendi-ne; “Sizin durumunuz da-ha kötüdür. Siz benim gibimasum bir kardeflinizi çal-d›n›z, babas›ndan ay›rd›-n›z, götürüp kuyuya b›rak-t›n›z. ‹flin hakikatinin sizinsöyledi¤iniz gibi olmad›¤›-n› Allahü teâlâ çok iyi bil-mektedir.” diye düflündü.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, yükleri aranma-dan önce kendi dinlerindeh›rs›zl›¤›n hükmü soruldu-¤unda, sadece çalan›nmal sahibine köle olaca¤›hükmünü beyan etmifller-di. Tabiî ki onlar, kendile-rinden böyle bir fleyin vakiolaca¤›n› tahmin etmiyor-lard›. Ancak bekledikleri-nin aksine su kab› Bünya-min’in eflyas› aras›ndanç›k›nca; bu defa affetme-nin de, fidye alman›n dacaiz oldu¤unu beyan etti-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 431

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ler. Yusuf aleyhisselâm›nflefkat ve merhametini cel-betmek için de dediler ki:

- Ey Azîz! Çok muhte-rem bir babam›z vard›r.Kaybolan kardeflimizinac›s›n› Bünyamin’le unu-tur ve onu bizden çok se-ver. Biz onun yerini doldu-ramay›z. Onun yerine biri-mizi al›p onu azat eyle! Bizmuhakkak seni ihsanedenlerden görüyoruz, buihsan›n› tamamla!

Babalar› Yakûb aleyhis-selâm›n peygamber oldu-¤unu, Bünyamin’i geri ge-tirmek üzere babalar›nasöz verdiklerini söylediler.Ancak Yusuf aleyhisselâmonlara flöyle cevap verdi:

- Eflyam›z› buldu¤u-muz kimseden baflkas›n›al›koymaktan Allahü te-âlâya s›¤›n›r›z. Çünkü butakdirde, biz de elbettezalimlerden oluruz. Bafl-kas›ndan meydana gelenbir suçtan dolay› bir kim-seye eza edersem, verdi-¤iniz fetvaya göre zulüm

yapm›fl olurum. Bu sebep-le teklifinizi kabul ede-mem.

Yusuf aleyhisselâm›n,babas›na bulundu¤u yerihaber vermeyip, kendisinigizlemesinde; babas›n›npek çok üzülece¤ini bildi¤ihâlde, Bünyamin’i yan›n-da al›koymas›nda ve kar-defllerine bu flekilde mu-amele etmesinde çeflitlihikmetler vard›r. Bunlar-dan en mühimi fludur:

Yusuf aleyhisselâm,bütün bunlar› kendili¤in-den de¤il, Allahü teâlân›nemri ile yapt›. Onun, kulla-r›ndan hiç kimsenin bil-medi¤i s›rlar› vard›r. Yarat-t›klar› hakk›nda diledi¤iflekilde tasarruf sahibidir.Allahü teâlân›n Yakûbaleyhisselâm›n mihnet,ac› ve s›k›nt›lar›n› art›rma-s›, s›k›nt›lara karfl›l›k, dere-cesini daha da yükseltmekiçindi. Böylece, Yusufaleyhisselâm›n durumunuYakûb aleyhisselâmdangizledi.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 432

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, kardeflleri Bün-yamin’i kurtarmaktanümitlerini kesince bir ke-nara çekilip, kendi arala-r›nda konuflmaya bafllad›-lar. Bir müddet aralar›ndameseleyi konufltuktansonra, en do¤rusunun,babalar›na dönüp, hâdi-seyi aynen anlatmak ol-du¤una karar verdiler.Büyükleri dedi ki:

- Babam›z›n bizden Al-lahü teâlân›n ad›yla temi-nat alm›fl oldu¤unu, dahaevvel de Yusuf hakk›ndaiflledi¤imiz kusuru bilmezmisiniz? Muhakkak bilirsi-niz. Art›k ben, babam ba-na izin verinceye, yan›naça¤›r›ncaya, Allahü teâlâkardeflimi kurtararak iade-sine hükmedinceye kadarM›s›r’dan ayr›lmam. Ba-bam›za hâdiseyi oldu¤ugibi anlat›p deyin ki: “Eybabam›z! Muhakkak ki o¤-lun Bünyamin bizim gör-dü¤ümüze göre h›rs›zl›kyapt›. Biz ancak gördü¤ü-müze flahitlik ederiz. Zira

su kab›n›n Bünyamin’inyükünden ç›kt›¤›n› gör-dük. Biz gayb› yani onungerçekten çal›p çalmad›¤›-n› bilmeyiz. Zaten gayb›Allahü teâlâdan baflkas›bilmez.”

Kardefllerin büyü¤übabalar›n›n inanmas› için,kardefllerine flöyle söyle-melerini de tembih etti:

- Yine babam›za, “E¤erbize inanmazsan, içindebulundu¤umuz M›s›r hal-k›na ve aralar›nda geldi¤i-miz kervana da, su kab›n›nonun yükünde nas›l bu-lundu¤unu sor. Biz, haki-katen do¤ru söyleyicile-riz.” deyin!

Büyüklerini ve Bünya-min’i M›s›r’da b›rakan do-kuz kardefl, babalar›n›nyan›na döndü. M›s›r’dakalan büyüklerinin talima-t› üzerine, bafllar›ndan ge-çenleri ve olup bitenleribabalar›na anlatt›lar. Ya-kûb aleyhisselâm, bu an-lat›lanlar› üzüntü içindedinledi ve dedi ki:

peygamberler tarihi ansiklopedisi 433

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Hay›r! Do¤rusu nefs-leriniz size bu ifli süsleye-rek güzel gösterdi. YoksaM›s›r Azîzi, bizim dinimiz-de h›rs›z›n esir edilece¤inine bilsin? Art›k bana dü-flen sabr-› cemildir. Umu-lur ki, Allahü teâlâ o¤ulla-r›m›n hepsini birden banagetirir. fiüphesiz Allahüteâlâ alimdir, hakimdir.

Yakûb aleyhisselâm›nüzüntü ve kederi son ald›¤›haberle daha da artm›flt›.Zaten uzun zamandan beriüzüntü ve elem içerisin-deydi. Fakat, Allahü teâlâ-n›n kendisini bu s›k›nt›danyak›nda kurtaraca¤›n› dabiliyordu. Çünkü belâ ve s›-k›nt› pek fliddetlenip sonhadde geldi¤i vakit, ondankurtulmak daha çabuk olur.

Yakûb aleyhisselâm buüzüntüsünü flöyle dile ge-tirdi:

- Yusuf’un firak›yla be-ni kaplayan fliddetli hüzünve hasretim! Gel, iflte fluan senin tam gelme za-man›nd›r.

Yakûb aleyhisselâm,Bünyamin’in hayatta veyerinin belli olmas›na kar-fl›l›k Hazreti Yusuf hakk›n-da bir bilgi alamamas› se-bebiyle sadece Hazreti Yu-suf’a olan hasretini dilegetirmiflti.

Yakûb aleyhisselâm;bafl›na gelen a¤›r ve bü-yük bir musibete ra¤men,daima sab›rl› oldu. Aslaferyat ve figan etmedi. ‹n-sanlara da flikayette bu-lunmad›. “Ben kalbimdetutamad›¤›m hüzün vekederimi, yaln›z Allahü te-âlâya arz ediyorum.” di-yerek hâlini Allahü teâlâyaarz etti.

Bir defas›nda Azrailaleyhisselâm Yakûb aley-hisselâm›n yan›na gelmifl-ti. Azrail aleyhisselâmasordu:

- Yusuf’umu görmedenbenim ruhumu almaya m›geldin?

- Hay›r, senin hüzün vekederine ifltirak etmek içingeldim.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 434

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Bu arada Hazreti Yakûbhastalanm›fl ve baca¤›ndasiyatik hastal›¤› da mey-dana gelmiflti. Bu a¤r›lar›da çok s›k›nt› veriyordu.Bir gece a¤r›lar› dayan›l-maz hâle gelince, flayet Al-lahü teâlâ bu hastal›ktanflifa verirse, en sevdi¤i ye-mekleri yememeyi nezret-ti.

Bir zaman sonra flifabuldu. Bunun üzerine ensevdi¤i deve eti ve devesütünü yemedi ve içmedi.Bundan sonra Allahü te-âlâ, onun kendine haramk›ld›klar›n› ‹srailo¤ullar›naharam k›ld›. NitekimKur’an-› kerimde mealenbuyuruldu ki:

(Tevrat’›n indirilme-sinden önce ‹srail’in[Hazreti Yakûb’un] kendi-ne haram etti¤inden bafl-ka bütün yiyecekler ‹sra-ilo¤ullar›na helâl idi.) [Al-iImran 93]

(Yahudilere her t›rnak-l›y› haram ettik. Koyununve s›¤›r›n iç ya¤›n› da ha-

ram ettik. Afl›r› gitmele-rinden ötürü onlar› bu fle-kilde cezaland›rd›k.)[Enam 146]

Yakûb aleyhisselâm,Hazreti Yusuf’tan ayr›ld›¤›andan itibaren gözününyafl› hiç dinmedi. Döktü¤ügözyafl› hiçbir fleyle k›yas-lanamazd›. Neticede gö-züne ak düfltü. Bütün bun-lar onun bir an olsun Alla-hü teâlây› anmas›na mâniolmad›. Çünkü s›k›nt›daolan, üzülen kalbler Allahüteâlâya daha yak›nd›r veonunla meflguldür. Böyleac› ve s›k›nt›lar, Allahü te-âlâdan baflka düflüncelerikalbden ç›kar›r. Neticedekul, Allahü teâlâya dahaçok yönelir, daha çok duâeder.

Yakûb aleyhisselâm›nçok a¤lad›¤›n› gören o¤ul-lar›, torunlar› ve hizmetçi-leri dediler ki:

- Yusuf’u anmaktan ge-ri durmuyor, onun sevgi-sinde gevfleklik göstermi-yorsun. Vallahi sonunda

peygamberler tarihi ansiklopedisi 435

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

ya kederinden hastalan›periyeceksin, yahut helâkolacaks›n.

- Ben kalbimde tuta-mad›¤›m hüzün ve kederi-mi, ancak Allahü teâlâyaarz ediyorum. Size ve bafl-kas›na flikâyetim yoktur.Beni flikâyetim ile baflba-fla b›rak›n. fiikâyetimiRabbime arz edeyim. Ben,sizin bilemeyece¤iniz nicefleyleri, Allahü teâlâ tara-f›ndan vahiyle biliyorum.

Ey o¤ullar›m, M›s›r’agidin! Yusuf ile kardeflle-rinden haber sorun! Alla-hü teâlâdan ümit kesme-yin! Çünkü, kâfirlerdenbaflkas›, Allahü teâlâdanümit kesmez.

Yakûb aleyhisselâmHazreti Yusuf’un sa¤ oldu-¤unu vahiy yoluyla bili-yordu. Ayr›ca Yusuf aley-hisselâm›n çocuklu¤undagördü¤ü rüyas›n›n do¤ruç›kaca¤›na inan›yordu.Çünkü, Yusuf aleyhisse-lâmda rüfld ve kemâl alâ-metlerini görmüfltü. Bu-

nun için çocuklar›na Haz-reti Yusuf’u aramak içingitmelerini söyledi.

Yakûb aleyhisselâm›no¤ullar›, babalar›n›n tavsi-yesi üzerine M›s›r’a dön-düler. Yusuf aleyhisselâ-m›n huzuruna var›nca de-diler ki:

- Ey Azîz! Bize ve aile-mize darl›k, k›tl›k, fakirlikve açl›k ulaflt›. Çok az veehemmiyetsiz bir serma-ye ile geldik. Bize daha ön-ce tam bedelle verdi¤ingibi tam ölçek ver ve hak-k›m›zda lütufkâr davran!Zira Allahü teâlâ, lütufkârdavrananlar› dünyada veahirette en güzel flekildemükâfatland›r›r.

Yusuf aleyhisselâm on-lara sordu:

- Siz sonunun neye va-raca¤›n› bilmeden Yusuf’ave kardefline yapt›¤›n›ziflin kötülü¤ünü anlay›p,ondan tevbe ettiniz mi?

Yusuf aleyhisselâm,onlar›n yalvar›fllar›n›, ça-resiz kald›klar›n› ve açl›k

peygamberler tarihi ansiklopedisi 436

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

içinde bulunduklar›n› gö-rünce, merhametindendolay› onlara kendisini ta-n›tmak istedi. Ancak Alla-hü teâlân›n hakk›n› kendihakk›na tercih etti. Onlara,gerek kendisine yapt›klar›zulmü ve gerekse kardefliBünyamin’i kendilerindenay›rman›n, onu aralar›ndahor ve hakir tutman›n çir-kinli¤ini sordu. Bunu, flef-katinden dolay›, onlaradin hususunda nasihat et-mek maksad›yla yapm›flt›.Böyle yapmakla, onlar›ngünahlar›n› ikrar ederek,

tevbe ve istigfârda bulun-malar›n› sa¤lamak istiyor-du. Yoksa maksad›, onlar›paylamak ve k›namak de-¤ildi.

Yusuf aleyhisselâm›n,kendisine yap›lan fleylerisormas› üzerine, kardeflle-ri dikkatle ona bakt›lar.Sonra flaflk›nl›k içinde de-diler ki:

- Yoksa sen gerçektenYusuf musun?

- Evet, ben Yusuf’umve bu kardeflim Bünya-min’dir. Allahü teâlâ bizi

peygamberler tarihi ansiklopedisi 437

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

birbirimize kavuflturmak-la bize ihsanda bulundu.Muhakkak ki, kim farzlar›yerine getirmek, günah-lardan sak›nmak suretiyleAllahü teâlâdan korkar vebelâlara sabrederse, Alla-hü teâlâdan mükâfat›n›al›r. Çünkü Allahü teâlâ ih-san sahiplerinin mükâfat-lar›n› zayi etmez.

Yusuf aleyhisselâm,böyle söylemekle kardefl-lerinin kendisine yapt›¤›zulmün ve buna karfl›l›kAllahü teâlân›n lütfetti¤izafer ve nusretin büyüklü-¤ünü aç›klad›. Sanki flöyledemek istedi: “Ben, zu-lümlerin en büyü¤ü ilezulmetti¤iniz, buna karfl›-l›k da Rabbimin en yüksekmakam ve mertebeyi ver-di¤i kimseyim. Beni öldür-meye teflebbüs etti¤inizve kuyuya att›¤›n›zda âcizbir kimseydim. fiimdi ise,gördü¤ünüz gibiyim.”

Art›k ayaklar suya er-miflti. Hazreti Yusuf’u kü-çük bir çocukken kuyuyaatan, vicdan azab› çekmek

bir yana, ondan kurtulduk-lar› için huzur duyan kar-defller, o günden bu yanahiç piflman olmam›fllard›.En son Bünyamin olay›n-da da yine kardefllerinesuç isnad›nda bulunmala-r›, Hazreti Yusuf’a duyduk-lar› öfkeyi içlerinden ata-mad›klar›n› göstermiflti.Ama Ilâhî takdîr her defa-s›nda onlar› Hazreti Yu-suf’un aya¤›na getirmiflve yalvarma durumunadüflürmüfltü. Art›k Yusufaleyhisselâm›n fazilet vemeziyetini ve günahkâr ol-duklar›n› itiraf ederek de-diler ki:

- Vallahi Allahü teâlâzikretti¤in yüksek s›fatlar,güzel ahlâk, ilim, hilm vesaltanatla muhakkak senibizden üstün k›ld›. Muhak-kak ki, biz sana yapt›¤›m›zmuameleden dolay› gü-nahkâr olduk.

Yusuf aleyhisselâm on-lar›n itiraflar› üzerine flöy-le cevap verdi:

peygamberler tarihi ansiklopedisi 438

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Bugünden sonra gü-nah›n›z› zikretmek sure-tiyle benim taraf›mdan si-ze bir k›nama ve ay›plamayoktur. Allahü teâlâ siziba¤›fllas›n. O merhametli-lerin en merhametlisidir.

Bundan sonra HazretiYusuf kardefllerine geç-mifli ile ilgili hiçbir kelimesöylemeyecek ve onlar›utand›rma yoluna gitme-yecekti. “Allahü teâlâ siziba¤›fllas›n!” sözüyle, tev-be ederlerse, Allahü te-âlân›n onlar› ba¤›fllayaca-¤›n› da onlara müjdeledi.Onlar da yapt›klar› iflinkötülü¤ünü ve günahkârolduklar›n› da itirafla, tev-be ve istigfârda bulundu-lar.

Yusuf aleyhisselâmkardefllerine çok izzet veikramda bulundu. Onlarda dediler ki:

- Siz bizi sabah akflamyeme¤e davet ediyorsu-nuz. Biz ise yapt›klar›m›z-dan ve kusurumuzdan do-lay› utan›yoruz.

- M›s›rl›lar, flimdiye ka-dar hakk›mda; “Az dirhe-me sat›lm›fl bir köleyi, bumertebeye kavuflturan Al-lahü teâlây› tenzih ede-riz!” diyorlard›. fiimdi isesizin sayenizde fleref bul-dum. Herkesin nazar›ndayükseldim. Çünkü onlar,sizin benim kardefllerimoldu¤unuzu, benim de ‹b-rahim aleyhisselâm›n to-runlar›ndan Yakûb aley-hisselâm›n o¤ullar›ndanoldu¤umu ö¤rendiler.

Yusuf aleyhisselâm›nkendisine zulmeden kar-defllerine gösterdi¤i buasil davran›fl; Resûlullahefendimizin Mekke-i mü-kerremenin fethinde,kendisini ve eshab›n›yurtlar›ndan ç›karanMekkelilere gösterdi¤iâlicenapl›¤a benzemekte-dir. Resûlullah efendimizMekke’nin fethedildi¤igün, Kâbe-i muazzama-n›n kap›s›n›n iki taraf›n-dan tutarak, Kureyfl müfl-riklerinin ileri gelenlerinebuyurdu ki:

peygamberler tarihi ansiklopedisi 439

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Benden ne umars›n›z,size ne yapaca¤›m› zanne-dersiniz?

- ‹stedi¤ini yapabilirsin.Fakat biz senden hay›rumar›z.

Bunun üzerine âlemle-re rahmet olarak gönderi-len Resûlullah efendimizflöyle buyurdu:

- Size kardeflim Yu-suf’un söyledi¤ini söyle-rim. Yani, “Bugündensonra günah›n›z› zikret-mek suretiyle benim tara-f›mdan size bir k›nama veay›plama yoktur!”

Yusuf aleyhisselâm,kardefllerine kendisini ta-n›tt›ktan sonra, babas› Ya-kûb aleyhisselâm›n hâlini,kendisinin yoklu¤undansonra onun ne durumdaoldu¤unu sordu. Onlar da;“Senin için üzüldü ve çoka¤lad›. Bu sebeple gözlerigörmez oldu.” diye cevapverdiler. Bunun üzerineYusuf aleyhisselâm, he-men gömle¤ini ç›kar›p on-lara verdi ve dedi ki:

- Bunu babama götü-rün, yüzüne sürsün. O, be-nim kokumu koklas›n vegömle¤imi gözlerine sür-sün. O art›k rahatl›kla gör-meye bafllar. Sonra ba-bam ve siz, bütün çolukçocu¤unuzla birlikte geribana gelin!

Bundan sonra Yusufaleyhisselâm, kardeflleri-nin bütün sefer ihtiyaçlar›-n› haz›rlad›. Ayr›ca, babas›Yakûb aleyhisselâma ve-rilmek üzere, onun bütünhanedan› ile birlikte M›-s›r’a teflriflerini isteyen birmektup da verdi. Kardefl-leri gömle¤i de alarak yolaç›kt›lar.

Di¤er taraftan Yakûbaleyhisselâm, gömle¤inyola ç›kar›ld›¤› saatte, de-rinden derine çekti¤i bir-kaç nefesten sonra yan›n-dakilere dedi ki:

- E¤er bana yafll›l›k se-bebiyle noksan ak›ll›l›knisbet etmezseniz, benmuhakkak Yusuf’un koku-sunu duyuyorum.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 440

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Vallahi sen Yusuf’aolan afl›r› muhabbetindedevam ediyorsun. Onuunutam›yor, hâlâ ona ka-vuflaca¤›n› umuyorsun.

Allahü teâlâ Yusuf aley-hisselâm›n lâtif ve has ko-kusunu Hazreti Yakûb’amucize olarak ulaflt›rm›flt›r.Müjdeci gelip de HazretiYusuf’un gömle¤i HazretiYakûb’un yüzüne sürülün-ce, Yakûb aleyhisselâm es-kisi gibi görmeye bafllad›.

Bu hâdise Kur’an-› ke-rimde mealen flöyle be-yan buyuruldu:

(Vaktaki müjdeci geldi.Yusuf’un gömle¤ini [Ya-kûb aleyhisselâm›n] yüzü-ne sürdü. Gözleri aç›l›ver-di.) [Yusuf 96]

Müjdeyi getiren Yehû-da idi. Daha yola ç›kma-dan önce demiflti ki:

- Babama; “Yusuf’ukurt yedi” diye kanl› göm-le¤ini götürerek, üzülmesi-ne sebep olmufltum. fiimdide onun gömle¤ini bengötürüp sevindireyim.

Yakûb aleyhisselâm›ngözleri aç›l›nca, o¤ullar›nadedi ki:

- Ben size, “Sizin bil-meyece¤iniz fleyleri, Alla-hü teâlâ taraf›ndan biliyo-rum!” demedim mi?

Onlar›n bilmedi¤i fley-den murad›, Yusuf aley-hisselâm›n hayatta oldu-¤u ve Allahü teâlân›n bir-birlerine kavuflturaca¤›d›r.Yakûb aleyhisselâm, müj-deyi getiren Yehûda’yasordu:

- Yusuf [aleyhisselâm]ne durumdad›r?

- M›s›r Azîzidir.- Mülk ve saltanat› ben

ne yapay›m? Ben hangidin üzere oldu¤unu soru-yorum.

- Elhamdülillah ‹bra-him aleyhisselâm›n diniüzeredir.

- ‹flte flimdi nimet ta-mam oldu!

Yapt›klar› hatadan art›kpiflman olan o¤ullar› ba-balar›na dediler ki:

peygamberler tarihi ansiklopedisi 441

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

- Ey bizim babam›z! Al-lahü teâlâdan bizim içingünahlar›m›z›n magfireti-ni iste! Gerçekten biz gü-nahkârlardan olduk.

Yakûb aleyhisselâm dabu flekilde suçlar›n› itirafedip af dileyen o¤ullar›naflöyle cevap verdi:

- Sizin için, Rabbime,sonra istigfâr ederim. Ha-kikat fludur ki, çok günahörtücü, çok merhametedici ancak Odur!

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar› için istigfâr› he-men o s›rada yapmad›. Bi-lâkis, sonra Allahü teâlâ-dan onlar için af ve magfi-ret dileyece¤ini vadetti.Bunun birçok sebepleribildirilmifltir:

Yakûb aleyhisselâm, is-tigfâr› seher vaktine tehiretti. Çünkü seher vakti du-âlar›n kabul olmas› için enuygun zamand›r.

Yakûb aleyhisselâm,o¤ullar› için magfiret dile-meyi Cuma gecesine b›-rakt›. Zira Cuma gecesi,

duâ ve tevbelerin kabulüiçin en uygun zamand›r.

Yakûb aleyhisselâm;o¤ullar›n›n hakikaten gü-nahlar›na piflman olup,tevbe edip etmediklerinive tevbelerinin ihlâslaolup olmad›¤›n› anlamakiçin istigfâr etmeyi gecik-tirmifltir.

Yakûb aleyhisselâm;“Sizin için sonra istigfârederim!” dedi. Bu, mazlu-mun affetmesi flart›n› bil-di¤inden; “Ancak HazretiYusuf’la görüfltükten son-ra sizi affederse, istigfârederim” demektir. ‹stigfâ-r›, Hazreti Yusuf’la görüfl-tükleri vakte kadar tehir et-ti.

Yakûb aleyhisselâm,duâ edece¤i gece, sehervaktinde kalk›p namaz k›l-d›. Namaz›n› bitirince; “Al-lah›m Yusuf için üzüldü-¤üm, onun için taham-mülsüzlük gösterdi¤imiçin beni ve Yusuf’a yap-t›klar›ndan dolay› da o¤ul-lar›m› af ve magfiret ey-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 442

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

le!” diye duâ etti. Allahüteâlâ, Yakûb aleyhisselâ-ma onlar› af ve magfiretetti¤ini vahiyle bildirdi.

Hazreti Yakub’unM›s›r’a gitmesi

Yusuf aleyhisselâm,kardeflleri ve babas›ndanbaflka öteki akrabalar›n›da M›s›r’a getirmek üzereyüz binek ve ayr›ca seferiçin gerekli fleyleri eksik-siz yollam›flt›. KardeflleriKenan iline var›nca, birmüddet, M›s›r yolculu¤uiçin haz›rl›k yapt›lar. Ya-kûb aleyhisselâm ailefertlerini toplad›. Haz›rl›k-lar›n› bitirip yola ç›kt›lar. 8veya 10 gün süren bir yol-culuktan sonra M›s›r’ayaklaflt›lar.

Yusuf aleyhisselâmHazreti Yakûb’un M›s›r’ayaklaflt›¤› haberini al›nca,M›s›r sultan› Reyyân’ababas›n›n ve akrabalar›-n›n, M›s›r’a yak›n bir yer-de olduklar›n› söyledi.Yusuf aleyhisselâm ve

Reyyân, beraberlerindeaskerleri ve M›s›r halk›n-dan da pek çok kifli olmaküzere Yakûb aleyhisse-lâm ve yan›ndakileri kar-fl›lamaya ç›kt›lar. Süslüdevesine binmifl olanHazreti Yakûb, evlâtlar›ve kalabal›k maiyeti ileyaklafl›yordu.

Bu s›rada Cebrail aley-hisselâm gelerek, HazretiYakûb’a dedi ki:

- Semaya bak, nice za-man sizin elem ve üzüntü-nüz sebebiyle hüzünlüolan melekler, sürur ve se-vincinizi görmek üzereseyre ç›km›fllar.

Hazreti Yakûb, HazretiYusuf’u görünce, devesiüzerinde duramayarak ye-re indi. Yehûda’n›n omu-zuna dayanarak yürüme-ye bafllad›.

Yakûb aleyhisselâm ge-lenlere bakt›. En önde bulu-nan, k›yafeti ile dikkatini çe-ken Yusuf aleyhisselâm›iflaret ederek, yan›nda bu-lunan Yehûda’ya; “Bu kim-

peygamberler tarihi ansiklopedisi 443

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

dir?” diye sordu. Yehûda;“Yusuf aleyhisselâmd›r.”diye cevap verdi. Birbirleri-ne iyice yaklafl›nca, Yusufaleyhisselâm önce selâmvermek istedi. Cebrail aley-hisselâm dedi ki:

- Önce Hazreti Ya-kûb’un selâm vermesimünasiptir.

Hazreti Yakûb; “Esselâ-mü aleyküm, ey hüzün vekederleri gideren Yusuf!”diye selâm verdi. ‹kisi debirbirlerine sar›ld›lar. Y›l-larca süren hasretlerini gi-derdiler. Hazreti Yakûb to-runlar›n› da kucaklay›pkoklad›.

Yusuf aleyhisselâm›nsaltanat taht› vard›. Babas›ile üvey annesini taht›naç›kar›p oturttu. Babas› ileüvey annesine yapt›¤› ik-ram, kardefllerine yapt›-¤›ndan daha fazlayd›.Çünkü, tahta sadece o iki-sini ç›karm›flt›.

Sonra Yusuf aleyhisse-lâm, babas›na, nail oldu¤ulütuf ve ihsanlar› anlatt› ve

bu ihsanlardan birinin dezindandan kurtulmas› ol-du¤unu belirterek dedi ki:

- Rabbim bana ihsanetti. Çünkü beni zindan-dan ç›kard›.

Yusuf aleyhisselâm,zindana düflmeden öncekuyuya at›lm›flt›. Bu s›ra-da, Allahü teâlân›n kendi-sini sa¤ salim olarak kuyu-dan ç›karmas›ndan bah-setmedi. Çünkü orada kar-deflleri de vard›. Onlar›utand›rmak istemedi.

Bundan sonra Yusufaleyhisselâm babas›naflöyle dedi:

- Ey babac›¤›m! ‹fltebu, evvelce gördü¤üm rü-yan›n aç›klamas›d›r. Haki-katen Rabbim, o rüyay›tahakkuk ettirdi. Beni zin-dandan ç›kar›p mülk ih-san etti. fieytan benimlekardefllerimin aras›n› ha-set ile bozduktan sonra,Allahü teâlâ sizi Kenan di-yar›ndan M›s›r’a getirdi.Muhakkak ki, Rabbim dile-di¤i fleyleri çok güzel ve

peygamberler tarihi ansiklopedisi 444

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

çok ince tedbir edendir.fiüphesiz ki kullar›n›n men-faatlerine olan fleyleri hak-k›yla bilen, her fleyi hikme-tinin icabettirdi¤i flekildevaktinde yapan Odur.

Böylece Hazreti Yusuf,çocukken görüp, babas›-n›n, “Kardefllerine anlat-ma!” dedi¤i rüyas›n›ngerçekleflti¤ini ifade etti.

Hazreti Yusuf’un mucizeleri

Yusuf aleyhisselâmsohbet esnas›nda, babas›-na dedi ki:

- Babac›¤›m, benim ay-r›l›¤›m sebebiyle, gözlerinikaybedinceye kadar a¤la-d›n. Allahü teâlân›n bizi,k›yamette buluflturaca¤›n›bilmiyor muydun?

- Biliyordum o¤lum, fa-kat senin dinine bir zarargetireceklerinden ve bu su-retle senin ile benim aram›açacaklar›ndan korktum.Bütün korkum, dinine za-rar gelmesiydi. Bu bak›m-dan, Allahü teâlâdan bizi

devaml› iman›m›zda sabitk›lmas›n› diliyorum.

Yusuf aleyhisselâm,sonunun iyi ve ak›betiningüzel olmas› için Allahüteâlâdan hüsn-i hatime is-teyerek flöyle duâ ederdi:

- Ya Rabbi! Bana mülk-ten, M›s›r sultanl›¤›ndanbir nasip verdin, rüya tabi-rini ö¤rettin. Ey gökleri veyeri yaratan Rabbim! Sen,dünyada da ahirette deyard›mc›m ve iflleriminvelisisin. Benim can›m›Müslüman olarak al! Benisalihler zümresine kat!

Yakûb aleyhisselâmYusuf aleyhisselâm›n ya-n›nda 24 sene yaflad›. Ba-bas› ‹shak aleyhisselâm›nyan›na defnedilmesini va-siyet etti. Yusuf aleyhisse-lâm babas›n›n vasiyetiniyerine getirdi. Cenazesinitabutla Halilürrahman’agötürdü. Bu s›rada Yakûbaleyhisselâm›n kardefli ‹ysde vefat etti. Yusuf aley-hisselâm her ikisini dedefnederek M›s›r’a döndü.

peygamberler tarihi ansiklopedisi 445

YUSUF ALEYH‹SSELÂM

Yusuf aleyhisselâm,babas›n›n vefat›ndan birmüddet sonra vefat etti.Musa aleyhisselâm, kabri-ni bulup, mübarek cesedi-ni oradan alarak Yakûbaleyhisselâm›n da metfunbulundu¤u Halilürrah-man’daki yere defnetti.

Yusuf aleyhisselâm›nda birçok mucizeleri gö-rüldü. Bunlardan baz›lar›flunlard›r:

Yusuf aleyhisselâm›nlisan› çok tatl›yd›. Sözünüduyan›n kalbi ona meyle-derdi. Onun tatl› dili sebe-biyle birçok kimse imanlaflereflendi.

Yusuf aleyhisselâm›nmübarek yüzünde, güneflgibi nur parlard›. Huzuru-na gelen bir âmân›n Yusufaleyhisselâm›n yüzününnuru ile görmeye bafllad›-¤› bildirilmifltir.

Hazreti Yusuf’un huzu-runa gelen nüfuzlu birkimse, yapraklar›n bir ara-ya gelerek kumafl olmas›-n› mucize olarak istedi.

Yusuf aleyhisselâm daduâ etti. Allahü teâlân›n iz-niyle, a¤açlar›n yapraklar›birleflerek paha biçilmezbir kumafl oldu.

Yusuf aleyhisselâm›n dakendisine mahsus baz› hu-susiyetleri vard›. Bu hususi-yetler birçok flekillerde imti-han edilmesinden sonraonda tebarüz etti. ‹mtihan-lar›n hepsinde Allahü teâlâ-n›n izniyle muvaffak oldu.Allahü teâlâ, ona kullar›n›nidaresini verdi. ‹nsanlar›nihtiyaçlar›n› güzel bir flekil-de karfl›lad›. M›s›r kad›nlar›taraf›ndan çirkin ifller yap-mas› teklif edildi. Fakat o,zindan› tercih etti. Ken-disine iyilikte bulunan M›s›rAzîzinin hakk›n› gözeterek,küfrân-› nimetten kaç›nd›.Züleyha’n›n tekliflerini red-dedip, iyilik gördü¤ü kim-seye ihanet etmedi. Hiçbirmenfaat ve zarar, onundo¤ruyu söylemesine mâniolamad›. Allahü teâlâ onu,yüce kitab› Kur’an-› kerim-de S›ddîk=Çok do¤ru söz-lü” olmakla övdü.