Çirkinliğin - sel yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan umberto eco şunları...

9
Gretchen E. Henderson Çirkinliğin Kültürel Tarihi Türkçesi: Ayşe Müge Çavdar

Upload: others

Post on 23-Jan-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

Gretchen E. Henderson

Çirkinliğin Kültürel Tarihi

Türkçesi: Ayşe Müge Çavdar

Page 2: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

İÇİNDEKİLER

GirişEPEY ÇİRKİN: Bir Kültür Meselesi.............................................................11

1 ÇİRKİN BİREYLER:Rahatsız Edici Aykırılıklar .............................................................................29

POLYPHEMOS: “İnsan Azmanı” .................................................................33DAME RAGNELL: “Gudubet Kadındı!” .....................................................39GROTESK YAŞLI KADIN: “Çirkin Düşes” ..............................................46WILLIAM HAY: “Asla Ugly Club Üyesi Olmadım, Hiçbir Zaman da Olmayacağım” ...................................................................53JULIA PASTRANA: “Dünyanın En Çirkin Kadını” ....................................58ORLAN: “Kasten Çirkinleşen Güzel Bir Kadın” ..........................................64ÇİRKİN BİREYLER: Rahatsız Edici Şekilde Bir Araya Getirilenler ..........69

2 ÇİRKİN GRUPLAR: Sınıflandırmalara Direnmek ...........................................................................73

CANAVARLAR VE CANAVARLIKLAR: Çirkinlerin Sınırlarını Çizmek ..........................................................................................78DIŞLANMIŞLAR VE DIŞARIDAN GÖRÜNEN İŞARETLERİ:Çirkinleri İmlemek ........................................................................................84İLKELLER VE VENÜSLER: Çirkinleri Sömürgeleştirmek ........................92KIRIK YÜZLER VE YOZLAŞMIŞ BEDENLER:Çirkinleri Askerileştirmek ...........................................................................103ÇİRKİN YASALAR VE ÇİRKİN OYUNCAKLAR: Çirkinleri Yasalaştırmak ..............................................................................................113ÇİRKİNLER BİRLİK Mİ OLUYOR? Çirkin Grupları Ticarileştirmek .....123

Page 3: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

3 ÇİRKİN DUYULAR:Algılanan Sınırları Aşmak ............................................................................131

ÇİRKİN GÖRÜNTÜ: Görmek İnanmak mıdır? .........................................133ÇİRKİN SES: Benim Duyduğumu Sen de Duyuyor musun? .....................142ÇİRKİN KOKU: Bela Kokusundan Tanınır mı? .......................................151ÇİRKİN TAT: Ne Yiyorsan O musun? .......................................................160ÇİRKİN DOKUNUŞ: Dokunmak Yasak mı? .............................................168ALTINCI HİS: Sezmek İnanmak mıdır? .....................................................179

SonsözÇİRKİN BİZLER: Kültürel Bir Arayış mı? ...............................................185

Kaynakça .........................................................................................................199Teşekkür ..........................................................................................................227Dizin ................................................................................................................229

Page 4: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

11

Giriş

EPEY ÇİRKİN:Bir Kültür Meselesi

Son yıllarda güncel televizyon programlarından oyuncaklara, edebiyattan müziğe birçok alanda çirkinliğe olan ilginin arttığına tanıklık ediyoruz. Sarah Kershaw’un geçenlerde New York Times için yazdığı makalenin başlığındaki gibi, “Kenara Çekil Güzelim, Çirkin Geldi”.1 Oysa ortaçağın yaratık şeklinde grotesk heykellerinden Marry Shelley’nin cesetten cana-varına, Hans Christian Andersen’in çamur rengi ördek yavrusundan Na-zilerin “Yoz Sanat Sergisi”ne, Japon wabi-sabi kavramından brütalist mi-mariye, kültürel imgelemimizin yakasını bırakmayan çirkinlik kavramının soyağacı çok daha eskilere uzanıyor. Filozofları meşgul edip öfkelendiren, insanlık haliyle ve içinde yaşayıp etkileşimde bulunduğumuz dünyayla il-gili sorunları çetrefilleştiren çirkinlik, uzun zamandır estetiğe ve zevkle-re meydan okuyor.

Çirkinliğin Kültürel Tarihi, “çirkinlik” kavramının değişimini gözler önüne seren bazı kültürel anları yeniden ziyaret etmeye soyunuyor. Çir-kinlik kavramının farklı yananlamlarını tekil ve eğreti bir tanımlamaya sığ-dırmaktansa, çirkinliğin tarih boyunca kazandığı eşanlamları irdeleyerek kavramın “korkulacak, ürkülecek” anlamı taşıyan etimolojik köklerine ye-niden hayat vermek ve onları dallandırıp budaklandırmak niyetindeyim.2 İçerdiği bilinmezlikler ya da yanlış anlaşılmalar yüzünden tehlikeli ola-rak görülen birçok korku, çocuk kâbusları gibi karmakarışık bir hal aldı-ğından, çirkinliği inceleme fırsatı yakalayan bu kitap son zamanlarda hem çirkinliğe hem de güzelliğe yöneltilen “kuşku estetiği”nin yanı sıra çirkin-lik kavramının çok daha eskilere uzanan tarihini de dikkate alıyor. Filozof Kathleen Marie Higgins, “güzelliğin yarattığı toz bulutu olağanüstü ihtişa-mıyla kötülükle kol kola gezerken ve günümüzde güzel süslerle bezenmiş giysiler ve mücevherler gençleri cinayete sevk ederken... güzelliği masum göremeyiz” diyor.3 Son zamanlarda çirkinliğin olumsuz, nötr ya da sıra-dan bir şeyden ziyade olumlu bir nitelik olarak yorumlanması bu kavramı

Page 5: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

12

ÇİRKİNLİĞİN KÜLTÜREL TARİHİ

yeni bir kulvara itiyor. Londra’dan New York’a birçok kentteki sanat ga-lerisi “çirkin” sergilere yer veriyor; çocuklar çirkin oyuncak bebeklerine sarılıyor, İtalya’da her yıl düzenlenen bir festival çirkinliği kutluyor. Çir-kinlik kavramı ürkütücü köklerinden büyümeye devam ederken bu kul-lanımlar korku verici olan ile aslında hiç de korkunç olmayanın varlığını ve rastlantısallığını daha görünür kılarak dünyayı –çirkin nesnenin pers-pektifi de dahil olmak üzere– değişen bakış açılarıyla yeniden değerlen-dirmemize yardımcı oluyor.

Aristoteles ve Alberti’nin güzel nesnelerin bütünsel bir tutarlılığa sahip olduğu inancı (yani dış dünyadan belirgin bir sınırla ayrılan ideal biçim mefhumu) üzerinden ilerleyecek olursak, çirkinliğin ve çirkinlik sınıfına dahil olan her şeyin daha belirsiz, daha tutarsız, aşırı ya da yıkıma uğra-mış bir yanı olduğunu söyleyebiliriz.4 Biçimi bozulmuş, grotesk, canavar-sı, yoz, asimetrik, çarpık, hayvansı, ucubeye benzeyen, kural dışı, orantı-sız, engelli, melez: değişik koşullarda, çağlarda ve kültürlerde ortaya çıkıp gelişen ve bakan göze göre farklı anlamlar kazanan çirkinlikle ilintili bir dizi terim çirkin kavramının evrimine eşlik etti. Kiç, bayağı, çürümüş, iğ-renç, harap olmuş, biçimsiz... Peki bu liste nerede son bulmalı? Oxford İngilizce Sözlüğü, İngilizcede çirkinlik anlamına gelen “ugly” sözcüğünün tarihsel gelişiminin haritasını çıkarıyor (kelimenin Eski Norveççe köke-niyle ortaçağ İngilizcesindeki türevlerinin igly, wgly, vgely, ungly, vngly, oggly, oughlye, hoggyliche gibi farklı yazılışları var).5 Özellikle konuyla ilgili tarihsel kaynaklar arasında gezindikçe, benim tanımlama anlayışım da dildeki bu evrim gibi sürekli değişiyor.

Alice Harikalar Diyarında’daki ejderha Grifon, “Çirkinleştirme diye bir şey duymadın mı?” diye şaşkınlıkla sorar. “Herhalde güzelleştirmenin ne olduğunu biliyorsundur?”6 Bu soru yarattığı tartışmalarla ünlüdür. Vol-taire, “Kurbağaya güzelin ne olduğunu sorun,” diye yazar, “size iki koca gözü minik başından top gibi pörtleyen dişisini gösterecektir.”7 Çirkinliği ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler:

Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa değişse de güzel nesneler her zaman belirli kurallara uymak zo-rundadır... Çirkinlik tahmin edilebilir değildir ve barındırdığı ola-sılıkların sonu yoktur. Güzellik ölçülebilir. Çirkinlikse tanrı gibi, sonsuzdur.8

Page 6: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

13

EPEY ÇİRKİN: Bir Kültür Meselesi

Altı dilde “güzellik” kelimesinin eşdeğerini bulmaya kalkışan Crispin Sartwell İngilizce, Yunanca, İbranice, Sanskrit, Navahoca* ve Japonca-da bu kelimeyle ilgili farklı kavramlarla karşılaşmış. Sartwell Japoncada-ki wabi-sabi kavramını “solmuş, yıpranmış, lekeli, yaralı, mahrem, ham, dünyevi, yiten, geçici ve kısa ömürlü olanın güzelliği” olarak tanımlıyor.9 Bu sıfatlar farklı kültürel bağlamlarda “çirkin” olanın alanına girebilse de Japonya’da güzel olarak kabul ediliyor.

Görünen o ki çirkinlik ve güzellik salt bir ikilik oluşturmaktan ziyade, etraflarında başka birçok yıldız bulunduğu halde birbirinin çekim alanına giren ve birbirinin yörüngesinde dönen çift yıldızlar gibi hareket ediyor. Güzellik ile çirkinliği yan yana getirmekle, hatta aralarındaki sınırı bula-nıklaştırmakla çirkinler âlemindeki her yıldızı güzel olarak nitelendirmeye veya bunun tam tersini yapmaya kalkışmıyorum. Öyle olsaydı her iki keli-me de anlamını yitirir, yaptığım şey taş döküntüleriyle elmasın eşdeğer tu-tulduğu bir yığına benzerdi. Güzellik ve çirkinlik kavramlarının ikamet et-tiği muğlak alan bundan daha geniş. Kültürlerin bu kavramları kendilerine

* Navahoca: ABD’nin Arizona, New Mexico ve Utah eyaletlerinde yaşayan Kı-zılderili Navaho halkının dili. (ç.n.)

Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında (1872) kitabı için John Tenniel tarafından çizilen Grifon illüstrasyonu.

Page 7: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

14

ÇİRKİNLİĞİN KÜLTÜREL TARİHİ

mal etme şekli değiştikçe her iki kavramın tanımı da sürekli değişiyor, üs-telik bu değişim sadece tanımların üst üste koyulmasıyla değil olumsuz-lamalar yoluyla da gerçekleşiyor. Mimarlık kuramcısı Mark Cousins’in dediği gibi, “çirkinlikle ilgili bütün yorumlar çirkin olmayanın alanından geçer”.10 Çirkinlik güzel değildir.

Bu olumsuzlamanın ötesinde, güzellik ile çirkinliğin geleneksel kar-şıtlığı, aldatıcı bir kısır döngü yaratarak “her ikisinin de gerçek karşıtı-nın”, yani sanat eleştirmeni Dave Hickey’in ifadesiyle “nötr konforun sıradanlığı”nın etrafında dönüp durulmasına rağmen ona bir türlü erişile-memesine neden olabilir.11 Konfor ve durağanlığın aşılmasını sağlıyorsa, çirkinliğin değişimi tetiklediği iddia edilebilir.

Hans Christian Andersen’in Andersen Masalları adlı kitabı için Helen Stratton tarafından çizilen Yaşlı Kadın ve Çirkin Ördek illüstrasyonu (1986).

Page 8: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

15

EPEY ÇİRKİN: Bir Kültür Meselesi

Karl Rosenkranz, Äesthetik des Hässlichen (Çirkinliğin Estetiği, 1853) adlı eserinde çirkinliğin yalnızca güzelliğin tersi ya da olumsuz bir nitelik olmadığını, daha ziyade başlı başına bir durum olduğunu söyler.12 Üçün-cü yüzyıl Roma’sında Plotinus çirkinliği bir bedenin çamurda debelenip ayırt edilemez bir şekilde yabancı organik maddelere bulanmasına ben-zetirken, Platon daha eski tarihli Parmenides adlı diyaloğunda “pislik” de dahil olmak üzere “en değersiz şeylerin bile” hor görülmemesini öğütler.13 Cousins daha sonra “çirkin olan”ı mimari üzerinden yeniden ele aldığın-da, Mary Douglas’ın pisliği “bulunduğu yere uygun olmayan, yersiz” bir şey olarak ele aldığı antropolojik araştırmasını genişletmiştir.14 “Bulundu-ğu yere uygun olmayan, yersiz” anlamıyla çirkinlik, bir şeye veya kişiye ilişkin algıları sekteye uğratır. Çirkinlik ilişkiseldir. Özneyle nesne ara-sındaki mesafeyi sürekli yeniden tanımlayan çirkinlik, sabit tanımlamala-ra baş kaldırır ve değişen algılarımızı tekrar değerlendirmemize yardım-cı olur. Verilen tepkiler “çirkin hisler” doğurabilse de fiziksel etkileşimler

Ugly Face Club yıldönümü kutlaması (1806) için hazırlanan bir ilandan. Edward Howell’ın Ye Ugly Face Clubb, Leverpoole, 1743–1753 (1912)

adlı kitabının ilk sayfasında yer verilmiş.

Page 9: Çirkinliğin - Sel Yayıncılık · 2018-04-11 · ölçmeyi başaramayan Umberto Eco şunları söyler: Güzellik kimi açılardan sıkıcıdır. Güzellik mefhumu çağdan çağa

16

ÇİRKİNLİĞİN KÜLTÜREL TARİHİ

nesnelerin “çirkin” olarak nitelendirilmesinin ötesinde sonuçlar doğurabi-lir: böylesi karşılaşmalar, algılayan özneler olarak bizlerin de bulunduğu-muz yere uygunsuz olabileceğimize işaret edebilir.15 “Çirkin” ve çirkinlik-le ilişkili terimler tarihsel süreçte evrim geçirdikçe, bu terimlerin değişken kullanımları bizi yalnızca nesne ile öznenin ikiliğiyle değil, aynı zaman-da bu ikili arasındaki mesafeyle de ilgilenmeye iter. Anlamı değişip sınır-ları aştıkça “çirkin”in “biz” ile “onlar” arasındaki çizgiyi ortadan kaldır-dığı söylenebilir. Çirkinlik bizi kültürel sınırları (sınırlara dahil edilenler ve hariç tutulanlarla birlikte) yeniden değerlendirmeye ve bu ilişki içinde nerede durduğumuzu sorgulamaya teşvik eder.

Çirkinliğe olan ilgim sanat, tarih, edebiyat ve engellilik çalışmaları alan-larındaki kesişmelerden doğdu. “Biçim bozukluğu” kavramını araştırırken on sekizinci yüzyılda İngiltere’nin Liverpool kentinde faaliyet göstermiş Ugly Face Club (Çirkin Yüzlüler Kulübü) adında pek bilinmeyen bir ce-miyete rastladım. Cemiyetin karikatürize edilmiş geçmişi hem İngiltere ve ABD’de hem de İtalya’da faaliyet gösteren daha eski birçok Çirkinler Ku-lübünün sonraki yüzyıllara uzanan tarihine dayanıyor.16 Söz konusu ku-lüp kökenlerini esprili bir şekilde Aristoteles’in, kadınların “biçimi bozul-muş” erkekler olduğunu ileri süren meşhur savını ortaya attığı antikçağa dayandırıyor.17 Biçim bozukluklarının halk arasında yapılan şakaların te-melini oluşturduğu ve alay konusu edildiği, birçok bireyin sokaklarda di-lenmeye veya gösteri yapmaya terk edilip aşağılamalara maruz bırakıldığı on sekizinci yüzyılda, “biçim bozukluğu” ile “çirkinlik” çoğunlukla bir-birinin yerine kullanılıyor, böylelikle bu iki anlam birleştiriliyordu.18 Do-laşımda olan düşünceler, “anne imgelemi” (hamile kadınların çirkinliğe maruz kalmasının doğacak bebeğin biçimini etkileyeceği inancı) ve fizyo-nomi (çirkin bir insanın dış görünüşünün o insanın iç dünyasını yansıttığı ve kalıtsal olduğu inancı) gibi klasik inançları diriltiyordu. On dokuzuncu yüzyılda ise “çirkinlik”, “anormal” ile ilişkili kavramlarla kesişiyor, çeşit-li toplumsal sonuçlar doğurmayı sürdürüyordu. Victoria döneminde teşhir etme yaklaşımının daha fazla ticarileşip metalaşmasına tanıklık edildi: tica-rileşen teşhirler, ucube gösterilerinden dünya fuarlarındaki etnik sergilere, anatomi ve patoloji müzelerinden birçok başka kuruluşa dek uzanıyordu.19 ABD’deki kanunlar arasında 1880’ler civarında yürürlüğe giren ve “göz zevkini bozan dilencilere dair hükümler” adı verilen “Çirkin Yasaları” da