İlmi mercek dergisi'nin ekim 2011

67

Upload: eflatun-eflatun

Post on 28-Mar-2016

258 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

TRANSCRIPT

Page 1: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011
Page 2: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011
Page 3: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

İLMİ MERCEK -EKİM 2011- SAYI: 88içindekiler

�LM� MERCEK - Ekim 2011-Yayın Türü: Yaygın / Araştırma Yayıncılık adına imtiyaz sahibi: Bedri Edis Yılmaz, Adres: Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3 Ataşehir - �stanbul Sorumlu Yazı �şleri Müdürü: Fatih Hikmet Müftüoğlu, Adres: Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3

Ataşehir - �stanbul Yönetim Adresi: Araştırma Yayıncılık, Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3

Ataşehir - �stanbul Tel: 0 216 660 00 59 Fax: 0 216 660 16 85 Abonelik Tel: 0216 4444441

Matbaa: Seçil Ofset, 100 Yıl Mahallesi MAS-S�T Matbaacılar Sitesi, 4. Cadde No: 77 Bağcılar-

�stanbul Tel: (0 212) 629 06 15 Baskı Yeri ve Tarihi: �stanbul, 27.09.2011

İslam Dünyası’nda

Geçen Ay

Türk İslam Birliği

Yolunda

Ebcedlerde Ahir Zaman

Sebe Suresi

Bu Ay Neler Var?

Kuran’ın Bazı Sırları

Köpekbalığının

Görünmezlik Kalkanı

Fosiller Evrimi

Yalanlıyor

Kırlangıç Yuvalarındaki

Sağlam Mimari Yapı

Rabbimiz Duyularımızı

Anne Karnındayken

Yaratır

2

32

4

27

�MAN HAK�KATLER�

GPS Sistemi ile Göç Yollarını Bulan

Kral Kelebekleri

Teknolojik Bilgilere

Sahip Arılar

24

�MAN HAK�KATLER�

35

KAPAK KONUSU

56

42

YARATILIŞ GERÇEĞ�

Kuşlara Baharın Geldiğini

Haber Veren Protein:

“Va Opsin” 18

28

36

İNSAN AYAĞINDAKİ

YARATILIŞ ÖZELLİKLERİ

�NSAN VÜCUDU

47

48

60

Page 4: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

2

İtalya'da Müslümanlara Büyük JestDünya, Norveç'te yaşanan ve 76 kişinin ölümüne neden olan ırkçı saldırının ar-

dından İslam’ın yanlış tanındığını konuşurken İtalya büyük bir hoşgörü örneğine imzaatıyor. Milano'da her semte İslam kültür merkezi açılıyor.

İtalya'nın Milano kentinde bir yıliçinde her semte İslam kültür merkeziaçılması ve ardından büyük cami pro-jesinin hayata geçirilmesinin hedeflen-diği açıklandı. Milano Belediyesiyetkilileri ve Milano Müslüman Toplu-mu'nun aldığı karar Milano'da yaşayanMüslümanlar tarafından sevinçle karşı-landı. Milano Müslüman Toplumu yö-neticisi Jenner Abdel Hamid Shaari,"Bu gelişmeyi 20 yıldır bekliyorduk. 20 yıl sonra bugün tam vatandaş oluyoruz." dedi.Shaari, öncelikle semtlerde ibadet edilebilecek kültür merkezlerinin açılması gerekti-ğini, ardından büyük cami projesinin düşünüleceğini söyledi. Marino Sarayı'ndaki top-lantıya katılan belediye üst yönetiminin refah işlerinden sorumlu üyesi ChiaraBisconti'nin, Ramazan ayı olması dolayısıyla ibadet yeri sorununun öncelik taşıdığıgörüşüne, Shaari de destek verdi.

www.risalehaber.com

Rus Devlet TV'sinde Canlı Bayram NamazıMoskova’da yaşayan 2 milyon Müslüman için yetersiz kalan beş camiye yenilerinin

eklenmesi için çalışmalar sürüyor.Bayram namazı hutbesinde Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin,

Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in kendilerine Merkez Camii inşaatı ileilgili sorunların giderildiği ve gerekli izinlerin çıktığı ile ilgili bilgiyi ilettiği müjdesini verdi.Hutbe sırasında müjdeyi alan inananlar sevinçten tekbir getirdi ve alkış tuttu.

Duvar kağıdından seccadeler üzerinde namaz kılmak zorunda kalan Tatar, Dağıs-tanlı, Başkır, Çeçen, Tacik, Türkmen, Özbek, Azeri ve diğer onlarca farklı milletten ina-

nanlara hitap eden Gaynuddin, camilerinyetersiz olduğunu, Sobyanin’in izni dolayısı ilede müteşekkir olduklarını söyledi.

Bayram namazı Rusya devlet televizyon-ları tarafından canlı olarak yayınlanırken, Fe-derasyona bağlı Cumhuriyetler, hükümetüyeleri, Moskova belediye başkanı ve diğerMüslüman ülke temsilcilikleri Rusya Müslü-manlarının Ramazan Bayramını kutladı.

Page 5: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

www.islamadonus.com

3

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

"Rusya Müslümanları Sivil Barışa Katkı Sağlıyor"Rusya Müslümanlarının Ramazan Bayramı’nı kutlayan Rusya Devlet Başkanı Dmitri

Medvedev, “Ramazan ayının sona ermesi, manevi açıdan temizliğin ve vazifenin tamam-landığı anlamına geliyor. Bu değerler, barışseverliği ve insancıllığı sembolize ediyor. Top-lumumuzda insanlar arasında karşılıklı anlayışa ve etnikler arası mutabakata katkı sağlıyor.

Bugün Rusya Müslüman toplumu, sivil barışın ve dinlerarası işbirliğinin artırılmasındaönemli katkıda bulunuyor, kendi aydınlatıcı eğitimiyle güzel ahlaka ve başka halkların tem-silcilerine saygı göstermeye önem vererek gençlerin eğitimine yardımcı oluyor. Gelenekselİslami değerleri yeniden topluma kazandırarak Rusya’nın çok boyutlu kültürünün muhafazaedilmesine hizmet ediyor.

Bayramın bu mübarek günlerinde tüm RusyaMüslümanlarına sağlık ve mutluluk diliyorum!Her zaman evlerinizde huzur ve refah olsun.”ifadelerini kullandı.

“Rusya Müslümanlarının ÇalışmalarınıTüm Toplum Destekliyor”Rusya Müslümanlarının, zengin kültürlerine,

tarihi ve dini geleneklerine dayanarak hem kendicemaatlerinde hem de akraba ve yakınları ara-sında Ramazan Bayramı’nı geniş bir şekilde kutladıklarına değinen Rusya Başbakanı Vla-dimir Putin, Rusya Müslümanlarının etkin bir şekilde camiler inşa ettiğine, üniversiteler vemedreseler kurduğuna, İslami eğitim alanında reform niteliğinde çalışmalar yaptıklarınaişaret etti. Ayrıca Putin, “Rusya Müslümanları hac ibadetlerini de yapıyor. Bu tür verimli,çok boyutlu faaliyet tüm toplumun desteğini alıyor ve ülkemizde sivil barışın ve mutabakatınmuhafaza edilmesine katkı sağlıyor. Siz Müslümanlara, yakınlarınıza sağlık ve huzur dili-yorum!” temennisinde bulundu.

www.risalehaber.com

Page 6: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Peygamberimiz (s.a.v.) ahir zamanı anlatan pek çokhadisinde deccalin kıyametin en önemli alametlerindenbiri olduğunu bildirmiştir. Hadislerde deccalin, insanlararasında karmaşa ve huzursuzluğu yaygınlaştıracağı,kitleleri ahlaksızlığa ve kötülüğe sürükleyeceği, inkara veisyana yönlendireceği, terörün ve şiddetin kaynağı olacağıhaber verilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), deccalininsanları din ahlakından uzaklaştırıp, yeryüzünde büyükkargaşa ve zulme sürükleyen bu fitnesinin yobazlık vedinsizlik olduğunu bildirmiştir.

Hadislerde deccalin fitnesinin fikri zeminde etkisiz halegetirilmesinde ise Hz. İsa (a.s.) ile Hz. Mehdi (a.s.)’ıngörevli oldukları anlatılmıştır. Hz. Mehdi (a.s.) Allah’ınvarlığını ve birliğini tüm delilleri ile en güzel şekildeanlatacak, dinsizlikle fikri alanda en etkili şekilde müca-dele edecek, insanları samimi imana davet için büyük

çaba harcayacak ve gerçek din ahlakını tüm dün-yada yerleşik kılacaktır.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

4

Page 7: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

“Şu muhakkak ki ahir zamandamağrib memleketinin en uzak mevkiin-den Hz. Mehdi (a.s.) denilen bir zat çı-kacak. Ve ön tarafında kırk mil mesafeolarak yürüyecek. HZ. MEHDİ (A.S.)’INBAYRAKLARI BEYAZ VE SARIDIR.İÇİNDE ÇİZGİLER BULUNUR. BAY-RAKLARINDA ALLAH’IN İSM-İ AZAMIYAZILMIŞTIR. Onun bayrağı altındakihiçbir birlik mağlup edilmez.” (İmamŞarani, Ölüm Kıyamet Ahiret ve AhirZaman Alametleri Muhtasaru, (Tezkireti’lKurtubi), s. 438) hadisinde açıklandığı gibiHz. Mehdi (a.s.)’ın deccalin dinsizlik fitne-sine karşı vereceği en etkili fikri mücadeleyöntemlerinden biri imani eserler kalemealmasıdır.

Hadisteki anlatımdan,Hz. Mehdi (a.s.)’ın kullanacağı “sarı

beyaz bayrakların, bu bayrakların için-deki çizgilerin ve Allah’ın adının anıldığıyazıların” insanlara İslam ahlakını tebliğeden kitaplara işaret ettiği anlaşılmaktadır.Bu kitaplar beyaz sayfalardan oluşacak,sarı altın rengi süsleri olacak ve kitabıniçinde de yazılar ve bu yazıları içine alankenar çerçeveleri olarak kullanılan kenarçizgileri, resimler ve şekiller bulunacaktır.Ve Yüce Allah’ın adı kitabın her yerindeyazılı olacak; Allah’ın büyüklüğü ve yüce-liği bu kitaplarda çok detaylı olarak anlatı-lacaktır. Ayrıca hadiste ‘bayrak’benzetmesiyle anlatıldığı gibi,bu kitaplar adeta bir ordununbayrakları, sancakları gibi,ulaştığı her yeri manen fet-

www.deccaltehlikesi.com

5

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 8: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

tığı her yeri manen fethedecektir. Böy-lece Hz. Mehdi (a.s.) deccalin dinsizlik

fitnesini yani ateistliği manen, kültürelaçıdan ve bilgi yönünden mağlup edecek,

Allah korkusu ve Kuran ahlakını tekrarhakim kılacaktır. Hz. Mehdi (a.s.) bu eser-ler ile dünyayı manen fethedecek ve İslamdininin tüm dünyada hızla yayılmasına ve-sile olacaktır:

HZ. MEHDİ (A.S.) DÜNYANIN DOĞUVE BATISINI FETHEDİP İSLAM’(İslam ahlakını) DÜNYANIN DÖRT BİRYANINA EGEMEN KILACAKTIR...Allah Teala insanlara öyle bir güç ve-recek ki, herkes olduğu yerde onunsözlerini duyacak ve HZ. MEHDİ(A.S.) İSLAM’A HAYAT VERECEK-TİR... (Bihar’ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c.53, s. 12 İkmal’ud- Din, c. 2, s. 367)

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

6

Ali b. Ebu Talib (a.s.) şöyle buyuruyor:“Hz. Peygamber (s.a.v.) uzun bir vasiye-tinde bana hitaben şöyle buyurdu:

“Ya Ali! İman açısından halkın enhayret verici olanları ve yakin açısın-dan da en büyük insanlar, ahir za-manda gelecek olan kimselerdir. OnlarPeygamber (s.a.v.)’i görmemiş ve imamda (Hz. Mehdi (a.s.) da) onlardan gizli-

dir. BUNUNLA BİRLİKTEONLAR BEYAZ SAYFA-

LARA NAKIŞ OLUNMUŞSİYAH HATLAR VASI-TASIYLA (YAZILI BEL-

GELERLE) İMAN EDERLER.” (Men LaYehzuruhu’l Fakih, c. 1, s. 269) hadisindedikkat çekildiği gibi ahir zamanda, beyazsayfalara siyah harflerle kitapların basıla-cağı ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın talebelerininde, Hz. Mehdi (a.s.)’ın öncülüğünde hazır-lanacak olan bu eserleri okuyacaklarıhaber verilmiştir. Ancak bu eserler sadeceHz. Mehdi (a.s.)’ın talebeleri tarafındanokunmakla kalmayacak tüm dünyaya dayayılacaktır. Nitekim Peygamber Efendi-miz Hz. Mehdi (a.s.)’ın tüm dünyayı ilmenfethedeceğini açıklamıştır.

Page 9: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Hz. Mehdi (a.s.), Allah’ın varlığını, kai-natın ve Yaratılışın delillerini Kuran ayet-leriyle açıklayacaktır. Ahir zamanolaylarını çok güçlü delillerle insanlaraaçıklayıp ispat edecek ve yobazlar ve din-sizler başta olmak üzere hiç kimse onunbu delillerine karşı koyamayacaktır.

ŞEYH TUSİ’NİN GAYBET’İ: “HZ.MEHDİ (A.S.)’IN HAKİMİYETİ (OTORİ-TESİ) ALLAH’IN TÜM YARATTIKLARI

HAKKINDAKİ DELİLLERİNDEDİR;BUNLAR ÖYLE ÇOKTUR Kİ, onun (Hz.Mehdi (a.s.)’ın) delilleri bütün insanlarüzerinde galip gelecek (etkili olacak,hakim olacak) ve kimsenin ona karşıgetirecek bir gerekçesi (nedeni) olma-yacaktır.” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ulEnvar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Der-leyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 70)

www.mehdi-deccal-masonluk.com

7

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

KAİM (HZ. MEHDİ (a.s.)) DAHA SONRASİZİN İÇİNİZDE GERÇEKLERLE ÇIKA-CAK; SİZE GERÇEKLERİ GETİRECEKVE DELİLLER İLE HAREKET EDE-CEK... (El-Sahife El-Mehdiye’den Seçme

Dualar, Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani,s. 65, Al-Bihar 51: 131)

Page 10: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

“BİN YILDAN DAHA ESKİ İSKELET KEMİKLERİ, İMAM MEHDİ (A.S.)İLE KONUŞACAKLAR.” (Mikyaal al-Makaarem, c. 1, s. 223-224)

Hadiste verilen bilgi, Hz. Mehdi (a.s.)’ın fosillerle ilgileneceğini, Yaratılışgerçeğini fosillerle ispat edeceğini, bu eski fosillerle inkarı ve dalaleti; dinsiz,

materyalist ve Darwinist sistemi ortadan kaldıracağını göstermektedir.Hz. Mehdi (a.s.)’ın, materyalizmin ve Darwinizm’in geçersizliğini ispat

ederken bin yıldan eski, yani milyonlarca yıllık fosilleri kullanacağı açıkça an-laşılmaktadır. Hadis, fosillerin adeta lisan-ı hal ile, “Hüccet Mehdi (a.s.), biz

Allah’tan bir deliliz; bizlerin evrim geçirmediğimizi, ilk yaratılıştan itibaren değiş-meden aynısıyla kaldığımızı bizleri delil göstererek insanlara anlatabilirsin” diye-

ceklerine ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın da, yer altından çıkan fosiller yoluyla bugerçeği resim, yazı, kitap, video film ve belgelerle insanlara anlata-

cağına işaret etmektedir. Hz. Mehdi (a.s.)’ın bir ismi de, “delil getiren” yani “Hüccet”tir.

Mehdi (a.s.) ahir zamanda hüccet (delil) ile konuşacaktır. Allahona bu imkanı verecek ve canlılara ait kemikler de

Hz. Mehdi (a.s.) için birer delil (hüccet) olacak-tır. Hz. Mehdi (a.s.) bu fosilleri, o devrin ateist,

materyalist ve Darwinistlerine karşı, reddimümkün olmayan kesin birer delil olarak kulla-

nacak ve bu yolla Darwinistleri mağlup edipdinsiz materyalist sistemi tamamen ortadan

kaldıracaktır.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

8

Page 11: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Hz. Mehdi (a.s.) bir taraftan Darwinizmve materyalizm gibi akımlarla dinsizliğinsavunuculuğunu yapanlarla fikri bir müca-dele yürütürken, bir yandan da Müslüman-lar arasında fitne fesat çıkarmaya çalışanyobaz zihniyetteki insanlarla ilmi bir müca-dele içinde olacaktır.

Bu sözde din alimlerinin Hz. Mehdi(a.s.)’a karşı çıkmalarının en önemli se-beplerinden biri ise, Hz. Mehdi (a.s.)’ın,Müslümanların manevi lideri olması duru-munda, bu kimselerin halk arasında birimtiyazlarının kalmayacak olmasıdır. Bunedenle de Hz. Mehdi (a.s.)’a karşı öfke-leri o kadar şiddetli olacaktır ki, neredeyse

onun şehit edilmesine fetva vermeyekadar yeltenecekler, ancak Hz. Mehdi(a.s.)’ın ilmi çok güçlü olduğu için buna ce-saret edemeyeceklerdir:

ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) AÇIKDÜŞMANLARI FUKAHA (FIKIH ALİM-LERİ) OLACAK. ÇÜNKÜ HALK ARA-SINDA BİR İMTİYAZLARIKALMAYACAK. HATTA AHKAM HU-SUSUNDA İLİMLERİ DE AZALA-CAK. Bu imamın (Hz. Mehdi(a.s.)’ın) gelişiyle alimle-rin hükümlerdeki an-laşmazlıkları dagiderilecek... ŞAYET

www.kutubisittedemehdiveisa.com

9

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 12: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

ELİNDE KILINÇ(İLİM) OLMA-

SAYDI FAKİHLERONUN (HZ. MEHDİ

(A.S.)’IN) ÖLÜMÜNE FETVAVERİRLERDİ. Lâkin Cenâb-ı

Hak, onu (Hz. Mehdi (a.s.)’ı)keremiyle ve kılınç (kardeşle-

riyle) ile tathir edecek (temizle-yecek), ONLAR ONA (Hz. Mehdi

(a.s.)’a) İTAAT EDECEKLERDİR.ÇÜNKÜ HALK ARASINDA İMTİ-

YAZLARI KALMAYACAK, HATTAAHKAM HUSUSUNDA İLİMLERİ

DE AZALACAK. Hz. Mehdi (a.s.)’ıngelişiyle alimlerin hükümlerindeki

ihtilâflar da giderilecek. Ondan (Hz.Mehdi (a.s.)’dan) hem korkacaklar

hem de birşeyler umacaklar. KALBENONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)’DAN) NEF-RET EDECEKLER. FAKAT BUNA RAĞ-MEN İSTER İSTEMEZ HÜKMÜNÜKABUL EDECEKLER. (Medineli Allâme

Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Ber-zencî, Kıyamet Alametleri, s. 187, PamukYayıncılık)

Ahir zamanın bu kutlu şahsı Hz. Mehdi(a.s.)’ın çeşitli hurafeler, batıl inanç ve uygu-lamalara sahip olan yobaz çevrelerle dezorlu bir mücadelesinin olacağını Peygam-ber Efendimiz (s.a.v.) hadislerinde çok açıkolarak anlatmıştır.

“ÜMMETİMDEN BAŞI SARIKLI YET-MİŞ BİN ALİM KİŞİ, DECCALE TABİ OLA-CAKLAR.” (İmam Ahmed Bin Hanbel,Müsned, sf. 796) hadisinde, deccale tabiolacak kişileri belirtirken, özellikle Müslümanümmetinin içinden çıkacak olan ve kendinialim olarak gösteren kişilerden bahsedil-mektedir. Peygamberimiz (s.a.v.), bu hadi-siyle, deccal taraftarı olarak tüm Allahdostlarına karşı faaliyet yapacak olan, dinahlakına en çok zarar veren başlıca grubun,kendini Müslüman olarak gösteren yobazlarolduğuna açıkça dikkat çekmektedir.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

10

Sayın Adnan Oktar Deccaliyetin İlimleEtkisiz Hale Getirildiğini Şöyle Açıklamıştır:

ADNAN OKTAR: Dünyanın her yerinde İslamʼda, Müslümanlıkta büyük bir uyanışvar. Allah daha da arttırsın, inşaAllah; çok güzel bu gidişat, bayağı iyi, elhamdülillah,maşaAllah. Yobaz kafa ve gerçek Müslümanlık arasındaki fark çok iyi fark edildi, anla-şıldı. Bir ara Müslümanlığı kan döken, zalimlik yapan bir sistem gibi gösteriyorlardı. Bak-tılar olacak gibi değil. Çünkü biz çok güçlü karşı atağa geçtik, bu düşünceyi kazıdık.Gayet güzel bir anlatım tarzıyla doğrusunu anlattık, İslamʼın şefkat, merhamet ve sevgidini olduğunu belirttik. Allah insanlara niye kan dökülmesini istetsin, niye acıyı istetsin,niye hürriyetlerinin yok olmasını istetsin, neden birbirlerini sevmenin kötü olduğunu söy-lesin? Yobazlık bunu söylüyordu. Yobazları biz kendi sistemleriiçerisinde etkisiz hale getirdik. En önemli konu, deccali-yete karşı mücadele ederken, iki kolun ikisini de ilmen,fikren kırmaktır. Dinsizlik kolunu da kırmak, yobazlıkkolunu da kırmak; biz her iki kolu da ilimle kırdık.Ayette Cenab-ı Allah; “Ebu Lehebʼin, iki eli kuru-sun” (Mesed Suresi, 1) diyor. Biz deccaliyetin ikielini de kuruttuk, inşaAllah. Her iki eli de şu anmefluç vaziyette, felç oldu, inşaAllah. (31 Ağus-tos 2011 tarihli A9 TV sohbetinden)

Page 13: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

✓ En önemli alametleri yüzlerinde nurolmaması; uğursuz bir yüz ifadelerinin ol-masıdır.

✓ Bakışları devrik ve nefret doludur.Mimikleri çok yapmacıktır. Sürekli kendi-lerini ön plana çıkartırlar.

✓ Konuşmalarında bahsettikleri hiçbirkonuda Allah’ı anmaz; Allah’ın yarattığınıdile getirmekten itinayla kaçınırlar (Allah’ıtenzih ederiz). Konuşmalarında kaderden,cehennemden, cennetten bahsetmektensakınır; bu konuları mümkün olduğu kadaranlatmak istemezler.

✓ Bir konudan bahsederken, kendile-rini müstağni görerek anlatırlar. Nezaket-siz ve her an tartışmaya hazır bir üsluplarıvardır.

✓ Sevgiyi, saygıyı, şefkati, merhametibilmezler.

✓ Azgın ve saldırgan tavırlarıyla dik-kat çekerler.

✓ Çok bilmiş ve ukala bir tavırları var-dır.

✓ Dini, bir meslek ya da bir itibar ve-silesi olarak görürler.

✓ Arapça veya başkabir dil bilmeyen biriyle konu-şurken, karşılarındaki kişininve halkın büyük bölümünün ya-bancı dil bilmediğini bildiklerihalde, sırf bilgilerini gösterme vesükse yapma amacıyla sürekliolarak yabancı dilde konuşurlar.

✓ Dedikoducu, sinsi, gizli kindaryapıları vardır.

✓ Estetikten, sevgiden, merha-metten, şefkatten, güzellikten pek bah-setmek istemezler.

✓ Dinle ilgili konuları Kuran’la, ha-disle, vicdanla değerlendirmezler. Yorum-larını ve değerlendirmelerini kendi kirlimantıklarıyla ve yetersiz akıllarıyla yap-maya çalışırlar.

✓ Dinden uzak kişilere yaranmak, on-ların desteğini kazanmak için riyakarcakonuşurlar. Samimi dindarlara karşı iseküstah ve saldırgandırlar.

✓ Dünyanın geçiciliğinden pek bah-setmek istemezler. İnanmadıkları şeylereinanır görünürler.

www.dorthakmezhebegoremehdi.com

11

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

❖ Deccalin etkisi altında olan kişilerinbelirgin özelliklerinden bazıları şunlardır:

Hz. Mehdi (a.s.)’ın sürekli olarak Yüce Allah’ın kontrolünde olacağı,Allah’ın Hz. Mehdi (a.s.)’ı vesile ederek çok etkili, asrı ve bütün dünyayıetkileyecek mükemmel kitaplar hazırlatacağı hadislerdemüjdelenmektedir. Bu hadislerden biri şöyledir:

“Ebu Basir şöyle der, İmam Muhammed Bakır veya İmam Caferi Sadıkaleyhisselam’dan naklen:  “ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)’A) İMAMETİVEREN, ONA İLİM VE KİTAPLAR VERECEK VE ONU KENDİBAŞINA BIRAKMAYACAK.””  (Şeyh Muhammed b. İbra-him-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 387)

Page 14: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

✓ Hizipçi, bölücü ruhları var-dır. Bütünleştirici değillerdir.

✓ Sadece dindar olmayan kişilerekarşı saygılı davranırlar, sempatik görün-meye çalışırlar. Samimi dindarlara karşıda, küçümseyici, nezaketsiz tavırları var-dır. Hasetliklerini, kıskançlıklarını gizle-meye çalışırlar, fakat açıkça belli olur.

✓ Dindar olmayanlar böyle kişilerekarşı çok itibar ederler, onları önemli gö-rürler. Dindarlara saldırmada genellikle bugibi kişiler kullanılır. Dindar olmayanlar,dine ve dindarlara saldırmak istedikle-rinde, bu kişileri maşa olarak kullanırlar.

Onların da kendilerine gösterilen bu itibar-dan enaniyetleri daha da artar.

✓ Detaylara girerek demagoji yap-mada çirkin bir ustalıkları vardır. Devre veşartlara göre, bukalemun gibi şekil değiş-tirirler. Dindar olmayanlar lehine, dindarla-rın ise aleyhine demeçler vererek şiringörünmeye çalışırlar. Dinsizlerin elinin al-tında böyle bir ekip daima bulunur.

✓ Hz. Mehdi (a.s.) bu kişileri tek teközellikleriyle tespit edecek ve onlarınyobaz düşüncelerini Kuran ve hadislerleilmen yerle bir edecektir.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

12

Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadislerinde verilen bilgilere göre,Hz. Mehdi (a.s.), hak dine karşı mücadele verecek olan deccali ye-

nilgiye uğratacak ve onun kurmuş olduğu sapkın sisteme son vere-cektir. Hz. Mehdi (a.s.), tüm insanları Allah’ın Kuran’da

bildirdiği hak dini yaşamaya davet edecek, deccalin ve onuninkara dayalı sisteminin ortadan kalkmasıyla birlikte insanlar

akın akın din ahlakını yaşamaya yöneleceklerdir.Yeryüzünde Kuran ahlakı hakim olacak ve bu şekilde

tüm insanlık barış ve esenliğe kavuşacaktır.

Page 15: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Hz. Mehdi (a.s.)’ın yobazlar karşısın-daki en etkili yöntemlerinden biri Kuran’ıve hadisleri çok iyi anlayıp açıklamasıdır.Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadisinde çokveciz bir şekilde bu etkili ilmi mücadeleşöyle haber verilmiştir.

İkmal-i Din: Muhammed İbn-i Si-nan’dan, Emir İbn-i Şamir’den, Cebir’den,Ebu Cafir (a.s.)’dan rivayet edilmiştir:

“YÜCE ALLAH’IN KİTABI HAKKIN-DAKİ BİLGİSİ VE O’NUN ELÇİSİNİN(S.A.V.) SÜNNETİ MEHDİMİZ(A.S.)’IN KALBİNDE BİR BİTKİNİN ENGÜZEL ŞEKİLDE BÜYÜYÜP YETİŞ-MESİ GİBİ GELİŞİR.” (Kitab-ül Gaybet,[Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayın-cılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 72)

www.amberlerdarwiniyalanliyor.com

13

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Nechül Belağa’dan. İnananların Efendisi(s.a.v.) dedi ki: “Onlar yanlış yolları iz-leyerek ve yol gösterici gelenekleriterk ederek sağa ve sola gittiler... Eyinsanlar, bu her vaadin gerçekleşeceğive bilmediğiniz kişinin (HZ. MEHDİ(A.S.)) GELİŞİNİN YAKLAŞTIĞI ZA-MANDIR. Dikkat edin, o zaman aramız-dan çıkmış olan (HZ. MEHDİ (A.S.)),BU EN ZOR ZAMANLARDA AYDINLIKBİR IŞIKLA ONLARI AŞACAK...”(Kitab-ül Gaybet, Bihar-ul Envar, c. 51], Ansari-yan Yayıncılık, Derleyen: MuhammedBakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)

Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edi-

len bu hadiste, Hz. Mehdi (a.s.)’ın gelişiylebirlikte insanlığın, onun Kuran’dan kay-naklanan nuru ve aklıyla aydınlanacağı;Hz. Mehdi (a.s.)’ın Allah’ın doğru yolunu,Kuran’ın güzelliklerini ve Resulullah(s.a.v.)’in sünnet-i seniyyesini insanlaragöstereceği bildirilmektedir.

(Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayetolunan bu hadisteki “AYDINLIK BİRIŞIKLA” şeklindeki ifade belki de Hz.Mehdi (a.s.)’ın ve talebelerinin kul-lanacakları TELEVİZYON VEBİLGİSAYAR EKRANINA daişaret etmektedir.) (Doğru-sunu Allah bilir.)

Page 16: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Hz. Mehdi (a.s.) teknolojinin bu nimet-lerinden ve tüm imkanlarından yararlana-rak insanlara hikmetli anlatımlardabulunacak, onlara Kuran’ı ve hikmeti an-latacak, Darwinizm ve materyalizmin yı-kıcı ve sapkın etkilerini fikren ortadankaldıracak, yobaz çevrelerin hurafeleriniyıkacak, bidatleri kaldıracak, insanlarınkendilerini geliştirebilecekleri, eksikliklerini

giderebilecekleri ve güzel ahlakgöstermelerine vesile olacak

öğütlerde bulunacaktır.Peygamber Efendimiz(s.a.v.) Hz. Mehdi (a.s.)’ın

teknoloji vesilesiyle geniş kitlelere ulaşa-bileceğini şöyle haber vermiştir:

“ADALET VE EŞİTLİK GİBİ, İMAMMEHDİ (A.S.) BİLGİYİ BÜTÜN DÜN-YAYA YAYACAKTIR.” (Bihar-ül Envar,Cilt 36, Sayfa 253)

Bir başka hadiste Hz. Mehdi(a.s.)’ın televizyon, internet ve uydu yo-luyla dünya çapında tebliğ yaparak, insan-ların hidayetine vesile olacağı ise şöylebildirilmiştir:

Mehdi (a.s.), ALEVLİ HİDAYET MEŞA-

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

14

“Ağızlarıyla Allah’ın nurunusöndürmek istiyorlar. Oysakafirler istemese de Allah,

Kendi nurunu tamamlamaktanbaşkasını istemiyor.” (Tevbe

Suresi, 32) ayetinde Yüce Allahİslam ahlakını bütün yeryüzüne hakim kılacağını açıkça bildirmektedir.

Deccalin yobazlık ve dinsizlik fitnesinin etkisi altındaki bazı kişiler,İslam ahlakının yeryüzüne yayılmasını var güçleriyle engellemeye

çalışmaktadırlar. Ancak Hz. Mehdi (a.s.) ilmen deccalin hakimiyetiniyıkacak dünyanın dört bir yanında insanların akın akın İslamiyet’i kabul

etmelerine vesile olacaktır. İçinde bulunduğumuz yüzyıl Allah’ın izniyleİslamiyet’in şahlanacağı yüzyıl olacaktır. Allah, hak kitabımız olan Kuran-ı

Kerim’de bütün müminleri bu vaadiyle müjdelemiştir.

Page 17: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

LESİYLE ALEMDE DOLAŞIR ve salih-ler gibi yaşar. (el-Mehdiyy-il Mev’ud, c: 1,s: 281-282 ve 266 ve 300.)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu ha-disinde bildirdiği “alevli hidayetmeşalesi”nin televizyon, internet ve uyduüzerinden yapılan yayınlara işaret ettiği,Hz. Mehdi (a.s.) “alemde dolaşması”nın iseancak yaptığı tebliğin, imani faaliyetlerintelevizyon, internet ve uydu vesilesiyle tümdünyaya yayılması şeklinde olacağı açıkçagörülmektedir. Tüm bu deliller ışığında, Hz.Mehdi (a.s.)’ın mükemmel tebliğini televiz-yon, internet ve uydu aracılığıyla dünya ça-pında gerçekleştireceği ve buşekilde insanların hidayetine vesile ola-cağı anlaşılmaktadır. Nitekim PeygamberEfendimiz (s.a.v.), Darwinist ve materyalisteğilimli dinsiz kimseler ile yine Darwinist vemateryalist eğitimin etkisi altında kalan

“imanları zayıf” ve “enaniyetlerigüçlü” olan yobazların, Hz. Mehdi(a.s.)’ın bu tebliği karşında etkisizkalacaklarını bildirmiş, Hz Mehdi(a.s.)’ın dinsizliği ve yobazlığı yaptığıilmi kültürel faaliyetlerle tamamen orta-dan kaldırarak dini tekrar özüne yaniKuran’a döndüreceğini müjdelemiştir:

ALLAHPERESTLİK NEFSPEREST-LİĞE ÇEVRİLDİKTEN SONRA HZ.MEHDİ (A.S.) GELECEK VE NEFSPE-RESTLİĞİ ALLAHPERESTLİĞE ÇEVİ-RECEK; KURAN, GÖRÜŞ VEDÜŞÜNCELERE UYDURULDUKTANSONRA HZ. MEHDİ (A.S.) GELİPGÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİ KURAN’AUYDURACAK... (Nehc-ül Belağa, Feyz’ülİslam baskısı, s. 424, 425)

www.bilimveteknoloji.org

15

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Bediüzzaman Said Nursi Eserlerinde, Hz. Mehdi (a.s.)’ınDinsizlikle İlmen Mücadele Edeceğini ve Dinsizliği

Ortadan Kaldıracağını Bildirmiştir

Bediüzzaman, Hz. Mehdi (a.s.)ʼın birinci vazifesinin,  “maddiyyun ve tabiyyuntaunu”nu, yani Allahʼı inkar üzerine kurulmuş materyalizm ve Darwinizm fikrini yerle bir

ederek tam olarak etkisiz hale getirmek olacağını belirtmiştir:

Ve onun (Hz. Mehdi (a.s.)’ın) üç büyük vazifesi olacak: Birincisi:Fen ve felsefenin tasallutiyle (tesiriyle) ve MADDİYUN (materya-

lizm) VE TABİİYYUN (Darwinizm) TAUNU (salgınının), BEŞERİÇİNE İNTİŞAR ETMESİYLE (insanlar arasında yayılmasıyla), HER-

ŞEYDEN EVVEL FELSEFEYİ VE MADDİYUN FİKRİNİ (Darwinistmateryalist felsefeyi) TAM SUSTURACAK BİR TARZDA İMANI

KURTARMAKTIR... (Emirdağ Lahikası, s. 259)

Page 18: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Peygamber Efendimiz Hz.Mehdi (a.s.) ile talebelerinin din-sizliğin ve yobazlığın beynini,yani fikir sistemini Kuran’la, bi-limle, fenle, akılla, imanla yene-ceklerini bildirmiştir. Hz. Mehdi(a.s.) Allah’ın izniyle inançta, fi-kirde galip olacak ve batıl düşünce,

dalalet, Darwinist, materyalist, ate-ist fikir sistemi yok olup gidecektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) HzMehdi (a.s.)’ın deccaliyetin fitnesini

ilimle ve fenle manen öldüreceğinişöyle bildirmiştir: İmam Müslüm’in Ebu Hureyre’den

(r.a.) rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygam-ber Efendimiz (s.a.v.) birgün sahabelerinehitaben:

BU MÜCAHİTLER O BELDEYEGELİP KONAKLADIKLARI ZAMAN Sİ-LAHLA HARP ETMEZLER, OK DAATMAZLAR. LA İLAHE İL-LALLAHU EKBER DİYE-REK TEKBİR

GETİRİRLER. Bu tekbir üzerine şehriniki tarafındaki surlardan biri düşer.Sonra ikinci defa tekbir getirirler. Aka-binde şehrin öbür tarafı da düşer.Sonra üçüncü kez tekbir getirecek-ler. Bunun üzerine İslam ordusu içinsurlardan gedikler açılacak, onlar dahemen buralardan şehre girerek fethe-decekler. (İmam Şarani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s.445-446)

Kuran’daki bir ayette de Yüce Allahbatıl sistemleri fikren öldürmeye dikkatçekmektedir:

“Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fır-latırız, o da onun beynini darmadağıneder. Bir de bakarsın ki, o, yok olupgitmiştir....” (Enbiya Suresi, 18)

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

16

Page 19: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

MUHABİR: Evet, Hocam biraz terörhakkında konuşsanız, şu an Afganistanʼdaintihar saldırıları oluyor. İslamʼda böyle birşey var mı? İnsanların intihar edip de bencihat ediyorum diye bir düşünceleri var.Böyle birşey var mı? 

ADNAN OKTAR: Bir kere intihar zatenharamdır. Bir insanı suçsuz ve haksız yereöldürmek, cehennemden hiç çıkmayacakşekilde cezaya mucip olan bir davranıştır.Kendini öldüren insan bir insan öldürmüşoluyor ve büyük bir harama girmiş oluyorve mazaAllah tövbe etmeden de gittiğiiçin, ömür boyu cehennemde kalması teh-likesi vardır. Onun için Müslüman kendiniöldüreceğine kendini eğitir, çok kalitelihale getirir. Bilgisini arttırır, sevgisini, şef-katini, merhametini, gücünü arttırır, giderinsanlara tebliğ yapar. Gidip orada insan-ları bombalamaya ne gerek, git aralarınakonuş, tebliğ et, İslamʼı anlat. PeygamberEfendimiz (s.a.v.) ilk zuhur yıllarında bili-yorsunuz, kendini belli etmediği bir dönemvardı, yoğun olarak tebliğ yapıyorlardı,gizli gizli, sonra açık açık tebliğe başladı-lar. Hakaret gördüler, baskı gördüler, dö-vüldüler, sövüldüler, tecrit edildiler,ambargo uygulandı. Hatta o ülkeyi bırakıphicret edip başka yere gittiler. Bu kadarzorluklar içerisinde tebliğ yaptılar. Müslü-

manlar da bu şe-

kilde yapacak, tebliğ yapacak-lar, anlatacaklar, asmayla, kes-meyle bombalamayla bu yoldafaydalı olamazlar, bu yanlış,Kuran ahlakına da uygun değil.Akıllı, mantıklı hiç değil yaniKuran aklıyla, Kuran mantığı ilehiç uygun değil, çok yanlış.

Medrese açıyorlarsa çok güzel,maşaAllah. Dini imanı anlatsınlar, bi-limden bahsetsinler. Darwinizmʼinaleyhinde faaliyet yapsınlar, felsefeleriçürütsünler, Marksizmʼe, Leninizmʼe,faşizme, komünizme karşı ciddi bir ilmifaaliyet içinde olsunlar. Kültürlerini arttır-sınlar. Çok şık temiz giyinsinler, güzel ah-lakı etrafa yaysınlar. İslam böyleyayılır. Gidip garibanların, ilgisiz alakasızadamların ağzını burnunu kırmak, onlarıdelik deşik etmek, bombalamak, bunlar İs-lamʼda yok. Bunlar Peygamber Efendimiz(s.a.v.)ʼin hiçbir şekilde tasvip etmediği,Kuranʼda olmayan, sonradan çıkarılmış,çirkin ve yanlış uygulamalar. Harama giri-yorlar. Doğrusu o medreseleri güllük gü-listanlık hale getirmek. Modern ve güzelmedreseler kurmak, orada insanları eğit-mek, aydınlatmak, değil mi? Sevgiyi, ba-rışı, kardeşliği, sevecenliği, insancılolmayı, yardımseverliği, kısaca güzel ah-lakı anlatmak ve etrafa yaymak. Bomba-lamayla din yayılmaz, bilakis ters etkiyapar. Terör tamamen zarar verir. Ama butarzda bir çalışma din ahlakını çığ gibiyayar ve her yere İslam ahlakının hakimolmasına sebep olur İnşaAllah. (SayınAdnan Oktarʼın Afganistan Aynaröportajından, 12 Aralık 2008)

www.komunizmvedarwinizm.com

17

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Sayın Adnan Oktar MüslümanınMücadelesinin İlimle ve FikirleOlacağını Şöyle Açıklamıştır:

Page 20: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Y irmi bin türden oluşan geniş birkaçfamilyaya sahip olan arılar, hayvan-lar dünyasındaki en çarpıcı mühen-

dislik ve mimarlık bilgisine sahip, sosyalhayatları ile diğer pek çok canlıdan ayrılan,aralarındaki iletişim ile kendilerini inceleyenbilim adamlarını hayretler içinde bırakancanlılardandır. Arılar bilinen en temel ve biro kadar da mucizevi olan özelliklerindenbiri olan bal yapma yetenekleri dışında pekçok teknolojik bilgiye de sahiptirler.

Arılar, yeryüzündeki diğer canlılar gibiAllah’ın ilhamıyla hareket ederler. Herşeyihikmetle yaratan Allah Hud Suresi’nde can-lılar üzerindeki hakimiyetini bize şöyle bil-dirmektedir:

“... O’nun alnından yakalayıp denet-lemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkakbenim Rabbim, dosdoğru bir yol üze-rindedir (dosdoğru yolda olanı koru-maktadır).” (Hud Suresi, 56)

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

18

➔ Eşek arılarıgüneş enerjisininasıl toplarlar?

➔ Sahip oldukları güneşenerjisi sistemi nasılçalışır?

➔ Arıların, insanların kullandığı yolbilgisayarlarından daha hızlı çalışan bilgisayarsistemlerinin sırrı nedir?

➔ Çiçeklerdeki nektara hızlı ulaşmalarını sağlamakiçin arıların sahip olduğu özel sistem nedir?

Page 21: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Güneş Enerjisini Toplayıp Kullanan Eşek Arıları Yakın Doğu ve Hindistan arasındaki bölgede yaşayan bir

arı türü olan “doğu eşekarısı’’ (Vespaorientalis), sabah saatlerinde aktifolan diğer böcek türlerinin aksine

günün en sıcak saatlerinde faaldir.Çünkü yuvalarını yer altında yapan

bu arı türü midesindeki özel biryapı sayesinde Güneş’ten gelenışınları toplar ve Yüce Allah’ın ya-rattığı özel bir pigment aracılığıyla

bunu enerji deposu olarak kulla-nır. Bilim adamlarının uzun süre-

dir merak ettikleri, bu canlılarınkarınlarındaki sarı bandın işlevine ve

aktif oldukları saatlerin akrabalarındanneden farklı olduğuna dair soruların ce-

vapları da bu yapıda gizlidir.

Yüce Allah Eşek ArılarınınVücut Yapısını Güneş Enerjisi

Toplamaya Uygun Olarak Yaratmıştır

Alemlerin Rabbi olan Allah, bu arı türü-nün vücudunu kaplayan ve bir tür dış iskeletolan sert kütikula tabakasının kahverengiolan kısmını 160 nanometre yüksekliğinde

sert oluklardan yaratmıştır. Sarı bandın yer aldığıkısmın yapısı ise daha farklıdır. Burada bir dizi ovalşekilli 50 nanometre yüksekliğindeki çıkıntı, bir di-ğeriyle kenetlenmiş biçimdedir. Bu yapı güneş ışın-larının yansımasını engellemekte ve ışınları bubölgede hapsederek enerji elde etmektedir.

Yüce Allah’ın bu canlıların güneş enerjisini top-lamaları konusunda yarattığı diğer özellik pigmenthücreleri ile ilgilidir. Kütikula içinde yer alan mela-nin pigmenti kahverengi iken ksantopterin pig-menti ise sarı renktedir. Bu sarı renkli pigmentışığı doğrudan elektrik enerjisine çevirerekadeta ışık hasadı yapan bir işçi gibi çalışır.

Bu bilgiler doğrultusunda düşünüldüğündeçok önemli bir sonuç ortaya çıkar. Bu arı türüdiğer tüm özellikleri gibi güneş enerjisini top-lama özelliğini de kendi iradesi ile ya da tesa-

düfen kazanmamıştır. Güneşin en sıcak olduğu

www.hayvanlardakitasarim.imanisiteler.com

19

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 22: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

saatlerin öğle saatleriolduğunu bilmesi,

güneş ışınlarını topla-mak için bedeninde birta-

kım özel sistemleroluşturması elbette küçük bir arı-

nın akledebileceği davranışlar değildir. Arı-ların sahip oldukları bilgilerin tümünü bucanlılara ilham eden Yüce Allah’tır. Birayette bu gerçek şöyle haber verilmiştir:

“O Allah ki, yaratandır, (en güzelbir biçimde) kusursuzca var eden-dir, ‘şekil ve suret’ verendir. Engüzel isimler O’nundur. Göklerdeve yerde olanların tümü O’nu tes-bih etmektedir. O, Aziz, Ha-kim’dir.” (Haşr Suresi, 24)

Bilgisayarlardan HızlıProblem Çözen Arılar Bilgisayarlar; haberleşme, ile-

tişim, bilgi elde etme, mühendislikve araştırma başta olmak üzeregünlük hayatın pek çok alanında

kullanılır. Günümüzde pek çok probleminçözümünde de bilgisayarlardan yardım alı-nır. Gidilecek yere en kısa zamanda ve enkısa yoldan ulaşılması konusunda da yinebilgisayarlardan yardım alınır. Bilgisayarlarkomplike bir matematik probleminin çö-zümü için tüm muhtemel yolların uzunlu-ğunu kıyaslayıp en kısa olanı seçerler.Fakat hiçbir zaman bunu hızlı bir biçimde

yapamazlar.

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

20

Arıların Vücut YapılarındakiKusursuz Düzen

Arıların vücut yapılarında kusursuz bir ya-ratılış vardır. Arının her organı şu andaki görev-lerini yerine getirebilmesi için özel olarakyaratılmıştır. Örneğin arının iskeleti son derece sağ-lamdır. Solunum sistemi havayı daha iyi kullanarak,dokulara daha fazla besin ulaştıracağı bir yapıya sahiptir.Kas yapısı ise vücudun her bölgesinde, ihtiyaca göre farklıözelliklere sahiptir. Örneğin kanatlarındaki kaslarında dahafazla oksijen sağlamak için diğer kaslarda bulunan dış zar yok-tur. Aynı şekilde koku alma ve tat alma sistemleri de arının çiçektoplama gibi görevlerine son derece uygun yaratılmışlardır. Arıların ku-sursuz vücut yapılarının tümü, Allahʼın benzeri olmayan yaratma sanatı-nın, sonsuz ilminin kanıtlarındandır. Allah ilim bakımından herşeyi kuşatmışolduğunu bir ayetinde şöyle bildirmektedir:

“Sizin İlahınız yalnızca Allahʼtır ki, Oʼnun dışında ilah yoktur. O, ilim bakımındanher şeyi kuşatmıştır.” (Taha Suresi, 98)

Page 23: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Ancak sadece çim tohumu kadar büyüklüktebir beyine sahip olan arılar, bilgisayarların ak-sine, gidecekleri en kısa yolu hiçbir yar-dımcı araç olmaksızın çok kısa süredebulabilirler. Çünkü yiyecek arayan arılar, bil-gisayarların çözmekte zorlandığı en kısa yolukısa zamanda bulma problemini her gün dü-zenli olarak çözerler. Arılar her gün çok de-ğişik bölgelerde bulunan çiçekleri ziyareteder, uçmak için çok fazla enerji kullanır vebunun için uçuşlarını minimumda tutacak birrota bulurlar. Bunun için öncelikli olarak çi-çeklerin yerlerini keşfederler. Sonra, enerjive zamandan tasarruf etmek için en iyi ro-tada uçmayı hemen öğrenirler. Peki, insan-ların, trafik akışı, internet bilgisi, yolbilgisayarı gibi faktörlere bağlı teknolojik ha-yatlarına karşın arıların küçük beyni bu mü-kemmel kısa yol bulma sorununu nasılçözer? Bu sorunun cevabı yine aynıdır. YüceRabbimiz sonsuz kudreti ve ilmiyle doğadakitüm canlıları kusursuzca var etmiş ve onlara

yaşadıkları ortamda sahip olacakları enuygun özellikleri bahşetmiştir. Bir ayetteşöyle buyrulur:

“Gökleri ve yeri (bir örnek edinmek-sizin) yaratandır. O, bir işin olmasınakarar verirse, ona yalnızca “Ol” der, oda hemen oluverir.” (Bakara Suresi,117)

Ultraviyole GörüşüneSahip Arılar Arılar bir bahçeye girdiklerinde çiçekleri

insanların gördüğünden daha farklı görür-ler. Çünkü ultraviyole ışığı ek bir renk ola-rak algılarlar ve çiçeklere baktıklarındainsanların gördüğünden tamamen dahafarklı desenler görürler. Bu desenler derastgele oluşmuş değildir. Yüce Rabbimizher çiçeğin üzerinde özel olarak farklı de-senler yaratmıştır. Bu desenlerin özelliği,tıpkı uçakların iniş pistlerindeki çizgiler gibi,arıları nektarın olduğu yere yönlendirmek-tir. Böylece arılar hızlıca çiçeklerin nektar-larına ulaşabilirler.

Çiçekler ve arılar arasında çok önemlibir bağlantı vardır. Her iki canlı da birbirle-rini cezbedecek şekilde Allah’ın ilhamıylahareket ederler. Örneğin arılar tarafındandöllenmesi gereken çiçekler, onları kendi-lerine çekecek nektarları salgılarlar. Allah

çiçeklere kokuları veya canlı renkleriylearıların dikkatini çekecek özellikler bah-şetmiştir. Fakat çiçeklerdeki muhteşem

özellikler bunlarla da sınırlı değildir.Çünkü çiçekler arıların nektarlarakolay ulaşmalarını sağlayan çiz-

gilere de sahiptirler.Arılar ve çiçekler arasın-

daki bu ilişki, insanlar açı-sından da son derece

önemlidir. Çünkü arıcılı-ğın tarımsal önemi

çok büyüktür. Birçokmeyve ağacı ve çiçek

www.Allahinhikmetliornekleri.com

21

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 24: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

büyük ölçüde arılararacılığı ile döllenir.Bu nedenle kimi uz-

manlar arıların bu konu-daki desteğini, bal

üretiminden daha önemli birkatkı olarak değerlendirirler. Bu bilgiler

düşünüldüğünde Nahl Suresi’ndeki bala-rısı ile ilgili ayetlerin bazı hikmetleri anla-şılmaktadır. Allah ayetlerde arıların tüm

meyvelerden yemelerine dikkat çekmiştir:“Rabbin bal arısına vahyetti: Dağ-

larda, ağaçlarda ve onların kurduklarıçardaklarda kendine evler edin. Sonrameyvelerin tümünden ye, böyleceRabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda

yürü-uçuver. Onların karınlarındantürlü renklerde şerbetler çıkar, ondainsanlar için bir şifa vardır. Şüphesizdüşünen bir topluluk için gerçektenbunda bir ayet vardır.” (Nahl Suresi,68-69)

Arılar Diğer Tüm Canlılar GibiAllah’ın İlhamıyla Hareket Ederler

Arılardaki mükemmel sistemler, akılcıdavranışlar, hesaplama, planlama, inşaetme ve teknolojik bilgilere sahip olma gibiyetenekleri, arının tesadüfen oluşmasınınve varlığını sürdürmesinin asla mümkün ol-madığını açıkça ortaya koyar. Bu nedenleevrimcilerin tesadüf teorilerinin de hiçbir

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

22

Arıların Nektar Toplarken Aynı Çiçek TürünüZiyaret Etmelerindeki Hikmet Nedir?

Çeşitli çiçeklerle dolu bir çayırda bal toplayan arılar, bir müddet izlenecek olursa ilginçbir durum dikkat çekecektir. Arılar her seferde sadece tek bir çiçek cinsi arasında gidip ge-lirler. Bir çiçekten diğerine uçarken başka cins çiçeklere dikkat bile etmezler.

Bazen günlerce aynı tür çiçekleri bu şekilde ziyaret eden arıların bu davranışları hemkendileri hem de çiçekler açısından faydalıdır. Bu durumu şöyle açıklayabiliriz: Bir çiçeğeilk defa konan bir arı o çiçeğin yapısınıtanımadığı zaman ufak bir nektar dam-lasını bulmak için çok uzun bir süre uğ-raşmak zorunda kalabilir. Arı ancakaynı çiçeğe beşinci veya altıncı kerekonduktan sonra sürat ve beceri kaza-nır ve hedefine kolayca ulaştığı için za-mandan kazanmaya başlar.

Bu durumun çiçekler açısından fay-dalı olan yönü ise, arıların tek çiçek tü-rünü tercih etmeleri sayesinde süratlive güvenilir bir döllenmenin sağlanıyorolmasıdır. Çünkü bir çiçeğin polenibaşka çiçekleri dölleyemez ve ancakarıların aynı çiçekler arasında yaptıkları turlar sırasında çiçekler döllenmiş olur. Arılar aynıtür çiçekleri bulmak için kokudan faydalanırlar.

Arılar bir kere uğradıkları ve nektar ya da polen topladıkları çiçekleri koku bırakarak daişaretlerler. Bu sayede kendilerinden sonra buraya gelen arılar boş yere hem enerji hemde vakit kaybetmemiş olurlar.

Page 25: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

geçerliliği yoktur. Çünkü yalnızca bu yazıdaverilen birkaç örnek bile, arıların tek biranda ve tüm sahip oldukları sistemler ilebirlikte yaratıldıklarını ortaya koyar. Allahdiğer tüm canlılar gibi arıları da sahip ol-dukları üstün yeteneklerle birlikte yaratmış-tır. Ve onları ihtiyaçlarının çok üstünde balüretmeleri için teknolojik yeteneklerle do-natarak insanların hizmetine sunmuştur.İşte bu özellikler bize çok önemli bir gerçeğigösterir. Arılara bu özellikleri ve şaşırtıcı ye-tenekleri veren sonsuz kudret sahibi olan

Allah’tır. Allah yarattığı tüm canlılarda ol-duğu gibi arılarda da sınırsız ilmini ve ör-neksiz yaratışını bizlere gösterir. Bu üstünyaratılışa şahit olan insan için yapacak tekşey, herşeyin hakimi olan Rabbimizi yücelt-mek ve O’na teslim olmaktır. Bir ayette ya-ratılış delillerinin önemi şöyle bildirilmiştir:

“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yay-dığı canlılarda kesin bilgiyle inanan birkavim için ayetler vardır.” (Casiye Su-resi, 4)

www.bocekmucizesi.com

23

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Arıların Diğer Yaratılış Mucizesi Özelliklerine Örnekler

❇ Aynı kovandaki arılar günde 225.000 çiçeği ziyaret eder. Tek bir arı genellikle günde50 ila 1000 arasında çiçek gezer. Bazen bu sayı birkaç bini bulabilir.

❇ Kraliçe arı günde 5-6 dakika arayla 2000 yumurta üretir. Bu şekilde her yıl yaklaşık200 bin yumurta üretmiş olur.

❇ 450 gramlık bal üretebilmek için arıların 2 milyon çiçek gezmeleri gerekir. 1 kilo balüretebilmek için ise dünyanın etrafını 4 kez dolaşacak kadar yol kat ederler.

❇ Bir arı saatte ortalama 20-25 kilometre hızla yol alabilir.

❇ Bir araştırmanın sonuçlarına göre, arı beyni, dünyanın en gelişmiş bilgisayarlarındandaha hızlı çalışır. Bugün en gelişmiş bilgisayar saniyede 16 milyar işlem yapar. Arı beynininişlem sayısı ise bunun tam 625 katı, yani 10 trilyondur. Üstelik arı beyni bu kadar fazlaişlem yaparken bilgisayardan çok daha az enerji tüketir. 10 milyon arının tükettiği enerji,ancak 100 wattʼlık bir ampulü yakmak için harcanan enerji kadardır (Arının beyni 10 mik-rowattan daha az enerji tüketir).

❇ Bazı örümcek türleri Allahʼın, arıların nektarın yerini çabuk bulmaları için yarattığı çi-çeklerin üzerindeki desenleri taklit edip, kendi ağlarını örerken bu desenleri kullanırlar. Böy-lece arılar uzaktan örümcek ağını çiçek zannederler. Fakatarılar da tamamen savunmasız değillerdir. Çünkü ultravi-yole ışığı fark ettikleri gibi, güneşin etrafındaki polarizeışığı da çok hassas şekilde görebilirler. Bu nedenle bu-lutlu bir günde bile güneşe bakarak evlerinin yönünübulabilirler. Örümcek ağına çok yaklaşan bir arı, bunuyakalanmadan fark ederse, polarize güneş ışığınabakarak evinin yolunu bulabilir.

Page 26: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Başbakan Erdoğan'ın "Böyle bir felaket görmedim" diyerek ifade ettiği So-mali'de yaşanan insanlık dramı tüm dehşetiyle devam ediyor.

20 yıldır iç savaş ile çalkalanan ülkede, insanlar canlarını kurtarabilmek için kamplarasığınıyorlar. Yiyecek ve su bulabilmek için onlarca hatta bazı ailelerin yüzlerce kilometreyürüyerek ulaşabildikleri kamplar da çok yetersiz kalıyor.

Milyonlarca insanın kaldığı kamplarda açlık ve susuzluğun yanı sıra hastalıklar da canalıyor. Silahlı örgütler ise insanları sindirmiş durumda. Hasta olanlar Başkent Mogadişu'dafaal olan tek hastaneye giderek çetelerin hedefi olmaktansa ölümü beklemeyi yeğliyorlar.Somali'deki felaketten en fazla etkilenenler ise çocuklar oluyor. Bu arada Somalili insanlarınneredeyse tamamı oruç tutuyor.

Güvenlik gerekçesiyle pek çok yardımörgütünün giremediği Somali’ye giden

Başbakan Recep TayyipErdoğan bölgede umutlarıartırdı. Muhabire konuşan

Somalililer, “UmudumuzTürkiye” diyor.

Türkiye’yi BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan’ın

Davos’taki “One Minute” çı-kışıyla beraber tanıdıklarınıanlatan Somaliler Türkiye’yi

İslam dünyasının öncüsüolarak görüyorlar.

www.aktifhaber.com

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

24

Somali: "Türkiye Bizi Kurtaracak"

Page 27: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

www.Turk-islamkulturu.com

25

Ekim

2011, İlmi M

ercek

Bir Ülkeyle Daha Vizeler Kalkıyor

www.ilmimercek.net

Güney Afrika'da bulunan Dışişleri Ba-kanı Ahmet Davutoğlu, vize müjdesi verdi.Davutoğlu, Güney Afrika ziyareti çerçeve-sinde yaptığı açıklamada, Güney Afrika'nınçok önem verdikleri bir ülke olduğunu söy-leyerek, hem Afrika kıtasındaki etkinliğihem de uluslararası alandaki etkinliği açı-sından Güney Afrika'nın sözü giderek dahaçok dinlenen bir ülke haline geldiğini vurgu-ladı. "Son dönemde Güney Afrika ile ilişki-lerimize özel önem veriyoruz" diyenDavutoğlu, görüşmeleri sırasında karşılıklıziyaretlere ilişkin yeni bir planlama yaptık-larına ve bu çerçevede ikili ilişkilerde siyasiaçıdan hiçbir sorun olmadığına, ekonomikaçıdan da büyük bir potansiyel bulundu-ğuna dikkat çekti. Ayrıca prensipte vizelerinkaldırılması konusunda mutabık kaldıkla-rını, teknik çalışmaların sürdüğünü, bu ça-lışmaların en kısa zamanda tamamlanmasıiçin karşılıklı olarak talimat verdiklerini söy-ledi.

Sayın Davutoğlu sözlerine şunları ek-ledi: "Güney Afrika ile Türkiye'nin, birbirinitamamlayan coğrafyaları bağlamında hemAfrika kıtasında hem de Avrasya'da birlikteçalışmaları, uluslararası projelerde stratejik

ortak olarak davranmaları konusundaki il-kesel mutabakatımızı bir kez daha yinele-dik."

65 ülkeyle vize kalktıTürkiye'ye vize uygulamayan ülke sa-

yısı, Güney Afrika'nın da eklenmesiyle66'ya çıkacak. Son 1 yıl içinde baştaRusya, Yemen, Ukrayna gibi ülkelerin deeklenmesiyle vize muafiyeti uygulanan ülkesayısı 65'e çıkmıştı.

www.gazetevatan.com

Page 28: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

A yette, müminin sakınması gere-ken üç önemli tavırdan söz edil-mektedir; zanda bulunmamak,

gıybet yani dedikodu yapmamak ve teces-süs etmemek, yani gizli yönleri araştırma-mak... Bunlar aynı zamanda birbirleriylebağlantılı davranışlardır. Çünkü gıybeteden, yani bir mümini arkasından çekişti-ren kişi, zaten onun hakkında birtakım kötüzanlar da besliyor demektir. Aynı şekilde te-cessüs eden bir kişi de çeşitli zanlar üze-rine böyle bir davranışta bulunmaktadır.Ayette yasaklanan bu konuların her biri,Kuran ahlakının yaşanmadığı toplumlardagörülen kötü ahlak özellikleridir ve ortaközellikleri; müminleri inciten, müminler ara-sındaki tesanüd ve dayanışmayı zedele-yen, sevgi, şefkat ve merhameti azaltandavranışlar olmasıdır. Yüce Allah Kuran'damüminleri bu davranışlardan kesin olarakmen etmiştir.

Din ahlakının yaşanmadığı toplumlardagayet doğal karşılanan bu alışkanlıklarınaslında ne kadar rahatsızlık veren hareket-ler olduğu ayetteki gıybetle ilgili benzetme-

den de anlaşılabilir. Sonsuz hik-met sahibi olan Allah, gıybeti kar-deşinin etini yemeye benzetmiş ve bununne kadar tiksindirici olduğunu bildirmiştir.

Ayette geçen kusurlar içinde dikkat edil-mesi gereken bir diğer tavır da ‘zanda bu-lunmamak’tır. Zan, kalpte beliren ve açığavurulmadıkça müminin yalnız kendisinintespit edip önlem alabileceği bir olaydır. Bunedenle müminlerin son derece titiz olmasıgereken bir durumdur. Eğer mümin gere-ken titizliği göstermeyip, gaflete dalarsa,kendi kendine düşünürken ayette günahsayılan birçok kötü zanda bulunabilir. Do-layısıyla müminin yalnızca tavırlarındadeğil, niyetinde, duygu ve düşüncelerindede hep salih olmaya özen göstermesi ge-rekmektedir. Müminin diğer iman eden kar-deşleri hakkındaki düşünceleri hep güzelzan çizgisi içinde olmalıdır. Bu da mümin-lerin birbirleri hakkında her zaman olumludüşünmeleri anlamına gelir. Böylece imanedenlerin tesanüdünü engelleyebilecekfaaliyetlere karşı da çok güçlü bir maneviengel sağlanmış olur. İl

mi M

erce

k, E

kim

201

1

26

Page 29: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

www.Kurandaebcedtarihleri.com

27

Ekim

2011, İlmi M

ercek

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sı-ğınırım. “(Evleri) Sağdan ve soldan ikibahçeliydi” diyor Allah, yani her yeribahçe. “(Onlara demiştik ki:) “Rabbini-zin rızkından yiyin ve O’na şükredin.”Ne güzel nimetler ama ne yapacağız? El-hamdülillah diyeceğiz, Allah’a hamd olsun.“Güzel bir şehir ve bağışlayan birRabb(iniz var).” İstanbul güzel bir belde,‘beldetün tayyibetün’. Ebcedi kaç tarihiniveriyor? 1453. İstanbul’un fethi tarihini ve-riyor. Bak, bir tane ayet var. Beldetün tay-yibetün, güzel bir beldedir. İstanbul’a işaretediyor, 1453 tarihine, İstanbul’un fethi ta-rihi. “Bağışlayan bir Rabbiniz var”, el-hamdülillah. “Ancak onlar yüz çevirdiler”diyor Allah. “Böylece Biz de onlara Arimselini gönderdik. Ve onların iki bahçe-sini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içindeaz bir şey de sedir ağacı olan iki bah-çeye dönüştürdük.” Acı ılgın, sedir ağacı,iki bahçe; zamanı gelince konuşacağız, in-şaAllah. “Böylelikle nankörlük etmeleridolayısıyla onları cezalandırdık. Biz (ni-mete) nankörlük edenden başkasını ce-zalandırır mıyız?” diyor Allah. Neyapacağız? Hamd edeceğiz. Sırf hamdetmek değil; adam yemek yiyor, hamd edi-yor; ancak İttihad-ı İslam için gayret etmi-yor, Türk-İslam Birliği için gayret etmiyor.

Allah bela yağdırır, bela. Kim söylüyor?Allah söylüyor, ayette söylüyor. İntikam se-bebidir Allah için. Hamd etmek Kuran’a uy-makla olur. “Ben hamd ediyorum.” Ee? Yangelip yatıyorsun. Öyle hamd etmek olmaz.“Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldı-ğımız memleketler arasında,” Suriye,Irak, Filistin, İsrail, hepsi Türk-İslam Birli-ği’nin içerisinde olacak, inşaAllah. “(biri di-ğerinden) görünebilen şehirler varettik.” Buradan oturduğumuz yerden İs-rail’i göreceğiz, Filistin’i göreceğiz. Ayetinanlamı çok derin. “ve orada yürüme (im-kanlarını) takdir ettik:” Şu an yürüyebili-yor musun? Çekip vuruyorlar adamı. Ozaman göğsümüzü gere gere gezeceğiz.Ayet ona işaret ediyor aynı zamanda, inşa-Allah, “Oralarda geceleri ve gündüzlerigüvenlik içinde gezip dolaşın (dedik).”Ebcedi kaç? 2023. Hz. Mehdi (a.s)’ındünya hakimiyeti, inşaAllah. Geceleri ge-zebiliyor musun Hakkari’de, Siirt’te, Mar-din’de? Dağlarında gezebiliyor musun?Gezemezsin. Suriye’de gezebiliyormusun? Gezemezsin. Irak’ta gezebiliyormusun? Gezemezsin. Güvenlik yok. Nediyor ayette? “Oralarda geceleri ve gün-düzleri güvenlik içinde gezip dolaşın.”Mehdiyet devrinde olacak bu, inşaAllah.

www.ilmimercek.net

(Sayın Adnan Oktar’ın A9 TV’deki Canlı Sohbetinden

(14 AĞUSTOS 2011)

Page 30: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

M evsimlik değişimlerin canlılarınyaşamı üzerinde çok büyük et-kileri vardır. Özellikle canlıların

nesillerini devam ettirmeleri ve yavrularındoğumu, enerji temini (sıcaklık ve besin) enelverişli mevsime göre gerçekleşir. YüceAllah canlıların biyolojik saatini ilkbahar veyaz aylarında çoğalmaya uygun olarak dü-zenlemiştir. Bu sayede canlı kendini dışşartlara karşı koruyabilecek duruma gele-rek kışa karşı hazırlar. Yaşamsal faaliyetle-

rini mevsimlere göre ayarlamaları konu-sunda en uzman olan canlılardan biri kuş-lardır. Kuşlar göç etme ve yavrulamazamanlarını kusursuz bir biçimde belirlerler.

Kuşların Gün Uzunluğuna BağlıOlarak Değişen Hormonal SistemleriGün uzunluklarındaki değişiklik, kuşların

hormon sistemini etkiler. Beyinde bulunanpineal bezin biyolojik saatin ayarlanma-sında önemli bir rolü vardır. Ancak pineal

İlmimercekYARATILIŞ GERÇEĞİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

28

Kuşlar bahar mevsiminin geldiğini nasıl anlar?

Bahar mevsiminin gelmesi ile kuşların yaşamsalfaaliyetlerinde hangi değişiklikler olur?

Page 31: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

bezle bağlantılıolan ve biyolojik saati

düzenleyen esas önemli merkez,hipotalamus bölgesinde bulunan “supraki-azmatik çekirdek”tir. Beynin iç-orta bölge-sinde yer alan bu merkez, hormonsalgılanmasındaki ritmik düzenlemelerisağlar. Yüce Allah’ın dilemesiyle biyolojiksaatin işlemesi için pineal bez ve supraki-azmatik çekirdek uyumlu bir şekilde çalışırve hormon salgılar.

Peki, beynin içindeki bu küçük noktagünlerin uzadığını nasıl anlar? Bu sorununcevabı görme ile ilgili değildir. Yüce Allahkuşların kafataslarını ince ve beyinlerini deçok küçük olarak yarattığı için ışık beyninderindeki bir bölgesi olan hipotalamusa veburadaki hücrelere kadar nüfuz eder. Bu-rada ışık algılayıcı özelliğe sahip olan ve“VA opsin” olarak adlandırılan bir proteinışık ile birlikte harekete geçer. Kuşların hi-potalamusunda üreme sistemini düzenle-yen kısımlara da çok yakın bir konumdayer alan bu protein, açlık ve tokluğu kontroleden sinir merkezi hipotalamusu uyardığıgibi, aynı anda beyindeki komşu merkezleri

de uyarır. Bu uyarı sonucunda pro-laktin, böbrek üstü bezlerden kortikosteronve üreme hormonları salgılanmaya başlar.Bu zincirleme reaksiyonlar ile Yüce Allahkuşlara nesillerini devam ettirme zamanla-rının geldiğini ilham eder.

Hormonal değişiklikler kuşlarda aşırıiştah artışına da neden olur. Böylece sıcakbölgelere göç ederek yavrularını bu bölge-lerde dünyaya getirecek olan göçmen kuş-lar büyük oranlarda beslenip, göç içingerekli olan yağ depolarını oluştururlar.Göç döneminde yılın diğer zamanlarınagöre %40 daha fazla beslenirler. Kazandık-ları yağlar, derinin altında, uçuş kaslarındave karın boşluğunda depolanır. Göç edil-meyen dönemlerde kuşun vücut ağırlığının%3-5’ini yağ oluştururken, göç dönemle-rinde kısa ve orta mesafeli uçan göçmen-lerde %15’ini, uzun mesafeli göçmenlerdeise %30-50’sini kaplar. Bu yağ depolarıhem uçuş kaslarına destek olur, hem deminimum yorgunlukla uzun süreli uçuşlaraolanak sağlar.

Kuşlara Bahar Mevsinin Geldiğiniİlham Eden Yüce Allah’tırBahar mevsiminin başlangıcının doğru-

luğu çok önemlidir. Çünkü kuşların göç ha-zırlığına başlamaları, göç edecekleriyerlerdeki besinlerin bollaşması, kuluçkayayatmaları ve yavrularının beslenmesi içinyeterli zamanı kazanmaları ilkbahar mevsi-minin başlangıcını doğru olarak saptamala-

www.darwinvekuslar.com

29

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 32: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Kargalar, Şubatʼta ya da Martʼta yavru-lamak zorundadır. Çünkü yavrularını, o ay-larda nemli ve yumuşak olan toprağıkazarak buldukları solucanlarla beslerler. 

Saka kuşu kış mevsiminde bulunmayantohumlarla bahar mevsiminin başlangı-cında beslenmeye başlar ve daha ileriki za-manlarda çoğalmak için enerji sağlar.

Kuzey Kutbuʼnda yaşayan deniz kırlan-gıçları, her yıl 30.000-40.000 km kanat çır-parlar. Bu kırlangıçların vatanları KuzeyKutbuʼdur. Fakat her yıl Kuzey Amerika,Grönland ya da Sibiryaʼda yavrulamak için

uçarlar. Sonra Kuzey Kutbu sularındaki kış-lık bölgelere doğru yolculuk yaparlar.

Kral penguenler, her yıl Mart sonlarındayavrularını büyütecek bölgelere gelirler.Dişi penguen tek bir yumurta yumurtlar vegider. Bundan sonra baba penguen Tem-muz ortasına kadar süren –300Cʼye varansoğuklarda ve hızı 120 km./saati bulan rüz-garlarda hiçbir şey yemeden kuluçkayayatar. Bu 4 aylık kuluçka süresinin sonundaerkek penguen açlıktan ağırlığının yarısınıkaybeder. Dişinin geri dönmesinden sonrayavrulara nöbetleşe bakarlar.

rına bağlıdır. Kuşlarınyıllık göçlerinin zaman-

laması, yuvadaki gençbireylerin en bol besinle

karşılaşacakları dönemle eşzamanlıdır. Aynı şekilde eğer

kuş, yavruladığı ve yavrularını büyüttüğüalandan sonbaharda uzaklaşmak için ikli-min artık yaşayamayacağı hale gelmesinibeklerse, gerekli fizyolojik değişiklikleri (kiloalma yoluyla enerji sağlama) yapmak içinzamanı kalmamış olacaktır. Bu ise neslinidevam ettirememesi demektir. Oysa böylebir aksaklık Allah’ın ilhamıyla hiçbir zaman

olmaz ve kuşlar göç zamanını daima doğruolarak tespit ederler.

Kuşların tüm bu mekanizmalara sahipoluşları, hepsinin kusursuz çalışması, bucanlılarda çok detaylı bir biçimde yaratılmışbir sistem olduğunu açıkça ortaya koyar.Kuşkusuz kuşlara bahar mevsiminin geldi-ğini haber veren onlara bunun için özel sis-temler bahşeden Yüce Allah’tır. Bir ayetteşöyle buyrulur:

“Göklerde ve yerde olanların tümüAllah’ı tesbih eder. Mülk O’nundur,hamd (övgü) de O’nundur. O, herşeyegüç yetirendir.” (Teğabün Suresi, 1)

İlmimercekYARATILIŞ GERÇEĞİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

30

Tüm canlılar gibi kuşları da Allah yaratmış ve onları gerekli yeteneklerledonatmıştır. Yaptıkları tüm işler, Allah’ın varlığının ve kudretinin birerayeti (delili)dir. Bu nedenle her yaptıkları iş, Allah’ı tesbih etmek(yüceltmek) anlamına gelmektedir. Allah bir Kuran ayetinde şöylebuyurmaktadır:

“Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar,gerçekten Allah’ı tesbih etmektedir. Her biri, kendi duasını vetesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir.”(Nur Suresi, 41)

Davranışlarını Bahar Mevsimine GöreYönlendiren Kuşlar Allah’ın İlhamıyla Hareket Eder

Page 33: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

www.kuslarinveucusunkokeni.com

31

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Kuşların neslini devam ettirmeçabaları yorgunluk ve tehlikelerledolu olsa da, daha ilk kuluçkadakiyavruların bakım ihtiyacı sürer-ken, bundan başka ikinci veüçüncü yuvanın bakımını daüstlenen birçok kuş vardır.Küçük yağmur kuşu ve ırmakdalgıcı günlerini ilk doğanyavruların bakımı ve ikinci yu-vadaki yumurtaların kuluçkası ilegeçirir. Yaban güvercinleri, karata-vuklar ve dağ serçeleri uzun birdönem içine dağılmış (Martʼtan Eylülʼekadar) 5 kuluçkaya sahip olabilirler. Su ta-vuğugillerde, su tavuğu ve kırlangıçların ilkkuluçkası büyüdüğünde, bunlar ikinci ku-luçkadaki yavruların büyümesine yardımederler. Bir arıkuşu çifti, bir önceki sene busene için kendilerine adeta eğitim veren birdiğer çifte de yardım eder. Bu tür yardım-laşmalar kuşlar arasında yaygındır.

Birçok sinek kuşu ilkbaharda yuva ya-pabileceği bir yere, sonbaharda da sıcakyerlere göç ederler. Kırmızımsı kahverengibir renge sahip olan sinekkuşu Alaskaʼdayazını geçirir ve sonra da Meksikaʼda kışınıgeçirmek için 4320 km. kadar uzağa, gü-neye doğru uçar. Sinek kuşunun dili, tüylüuçlarıyla uzun ve çatallıdır. Tüylü uçlar, si-nekkuşunun, çiçeklerin içerisinde bulduğutatlı nektarı yalayarak içebileceği kadar bü-yüktür. Aynı zamanda sinekkuşu gagasıylaböcekleri de yakalayabilir. Uzun, ince ga-gası tüp şeklindeki çiçeklerin derinliklerinegirebilmesi açısından ideal bir yapıdadır.Bazı sinekkuşları daha kısa gagalara sa-hiptirler. Bazılarının ise kavisli gagaları var-dır. Bundan başka sinekkuşu, her gün enaz kendi vücudunun ağırlığı kadar nektaryemektedir. Ayrıca bir sinekkuşu bir gündeihtiyacı olan nektarı alabilmek için 2000ʼdendaha fazla çiçeği ziyaret edebilmektedir.

Deniz kuşları çok küçük canlılar olmala-

rına rağmen Allahʼın onlara verdiği özelliklersayesinde uzun bir yolculuğu büyük bir ko-laylık içinde yaparlar. Uzun kanatlı bir çeşitdeniz kuşu olan fırtına petrelleri her seneAntarktika Okyanusuʼnun çorak uzak ada-larında yavruladıktan sonra ekvatorun ku-zeyine doğru uçarak, Gulf Streamakıntısının başladığı bölgeye ulaşırlar.Nisan ayının ortalarına gelindiğinde KuzeyAtlantikʼteki en uzak kıyıya ulaşırlar. Bu sı-rada sular da ısınmıştır. Böylece petrellerbir yandan Antarktikaʼnın çetin kışından ka-çarken bir yandan da hem Kuzey hemGüney yarım kürelerde yılın en sıcak za-manlarından faydalanmış olurlar. Bu, fırtınapetrellerinin, senede iki kez 16.000 kmkadar uçmaları demektedir. Bunun yanısıra yolculuklarının büyük bir kısmında ka-rayı görmezler. Fırtına petrelleri okyanusyüzeyini hem dinlenme alanı hem de besinkaynağı olarak kullandıkları için yavrulamazamanı haricinde karaya hemen hemen hiçinmezler. Okyanuslarda bulunan bu türküçük kuşlar, küçük fakat kuvvetli olanayaklarını kanat ve kürek gibi kullanarakrüzgara ve suya karşı koyarlar.

Page 34: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

32

www.kralmesih.com

Musevilikte Kral Mesih inancı, Kral Mesih ile ilgiliTevrat, Talmud ve tefsirlere dayanan çeşitli bilgiler,Musevi kaynaklarda Mesih’in acı çekmesi ile ilgili açık-lamalar, Zebur’da Hz. Mehdi (a.s.)’ın dünya hakimiyetigibi konuların yer aldığı bu internet sitesini büyük birdikkatle inceleyeceksiniz. Ayrıca sitede Sayın AdnanOktar’ın, kitap ehliyle ilgili yaptığı izahlara ulaşabile-ceksiniz.

TÜRK'ÜN YÜKSEK SECİYESİ (KİTAP)

TÜRK MİLLETİ, dünya tarihine damgasını vurmuşbüyük bir millettir. Bu, şüphe götürmez bir gerçektir. Mil-letimiz, tarihte unutulmaz zaferler kazanmış; üç kıtadamuhteşem devletler kurmuş; asırlar boyunca uçsuz bu-caksız topraklarda dinleri, dilleri, ırkları farklı

milletleri merhamet ve adaletle yönetmiş;ayak bastığı yerlere medeniyet gö-türmüş; dünya milletlerine örnek ol-muştur. Elbette tüm bu başarılar,

Türk'ün üstün ahlak ve seciyesinden kay-naklanmaktadır. Bu kitap, Türk'ün yüksek karak-

terini tanıtmak amacıyla kaleme alınmıştır. ÇünküTürklerin daha büyük başarılara imza atabilme-leri, Türk medeniyetini, kültürünü, tarihini ve seciyesiniyakından tanıyıp yaşatmalarına bağlıdır. Kitap boyunca, Türk tarihinin ışığında,Türk'ün ahlakı, adaleti, merhameti, dürüstlüğü, tevazusu, nezaketi, iyiliksever-liği, vakarı, cömertliği, tabiat sevgisi, kısacası Türk'ün yüksek seciyesi gözler

önüne serilmektedir.Ücretsiz olarak okumak için: www.harunyahya.org sitesinde “Kitaplar” bölümünü zi-

yaret edebilirsiniz.Acrobat pdf dosyası 2,354 KByte

Page 35: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

www.Adnanoktardiyorki.com

33

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

İçinde bulunduğumuz dönemde, hemenher gün dünyanın çeşitli bölgelerinde dep-rem, kasırga, yıldırım, sel gibi doğal fela-ketler yaşanmaktadır. Bu felaketler, birçokülkede milyonlarca insanı etkilemekte vehesaplanamayacak büyüklükte maddi ha-sarlara yol açmaktadır.

Tüm bu yaşananlar akıllara şu soruyugetirir: Geçmişe oranla çok daha sık ve bir-biri ardınca gerçekleşen bu felaketler, 1400yıl önce Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ta-

rafından haber verilen ahir zamanın ala-metleri midir? Peygamberimiz (s.a.v.) had-islerinde ahir zamanı ve özelliklerini detaylıolarak tasvir etmiştir. Peygamberimiz(s.a.v.)'in günümüzden yüzyıllar önce ay-rıntılarıyla açıkladığı işaretler, içinde bulun-duğumuz dönemde birbiri ardınca ve tamolarak hadislerde belirtildiği biçimde ger-çekleşmektedir. Bu filmin amacı, Peygam-berimiz (s.a.v.)'in ahir zamanla ilgilihadislerinde bildirdiği doğal felaketlerin, gü-nümüzde birer birer gerçekleştiklerini göz-ler önüne sermektir. Bu vesileyle de,insanlara kıyamet gününün yaklaşarak gel-diğini hatırlatmak, o zorlu gün gelmedenönce öğüt alıp düşünmeye sevketmektir.

Ücretsiz olarak izlemek için:www.harunyahya.tv sitesinden“Ahir zaman ve kıyamet ala-metleri” bölümünü ziyaretedebilirsiniz.

DOĞAL AFETLER AHİR ZAMAN HABERCİSİ Mİ? (BELGESEL)

Ayrıca internet sitelerinden; 1.395.206 adet kitap, 573.462 adet ses kasedi ve2.474.887 adet film olmak üzere toplam 4.075.130 adet eser ücretsiz olarak indirilmişve 2.304.535 makale ve 569.712 güncel yorum, 721.187 yeni bilgi olmak üzere toplam9.943.502 adet eser incelenmiş ve sadece www.harunyahya.tv’den 2.494.908 adetfilm izlenmiştir.

Geçtiğimiz Ağustos ayı boyunca,

www.harunyahya.org 3.752.801 kişi,www.harunyahya.com 1.997.739 kişi,www.harunyahya.net 988.809 kişi ve

www.harunyahya.tv sitesi 2.103.378 kişiolmak üzere tüm Harun Yahya siteleri toplam

15.723.731 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.

Page 36: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

34

A9 TV ekranlarında, “Adnan Oktar'la Sohbetler“programları farklı konukların da katılımıylasizlerle buluşmaya devam ediyor.

Bu programlara www.harunyahya.tv vewww.a9.com.tr sitesinden ücretsiz olarakulaşabilirsiniz.

Ayrıca yine A9 TV ekranlarında her güncanlı yayında, “Ahir Zaman ve Yaratılış Delilleri”adlı programı izleyebilir, evrim teorisinin çöküşüne bi-limsel deliller ışığında tanık olabilirsiniz.

Sayın Adnan Oktar’ın sohbetlerini konu başlıklarına görede izleyebilirsiniz. Bu başlıklardan bazı örnekler şöyledir:

PKK, şeytanın gizli ordusudur. Vesveseye karşı mücadeleye imtihan denir. Kuran'da ve sünnette herhangi bir baskı, demokrat ruha aykırı herhangi birşey

yoktur. Şirk koşulmadığında İslam ahlakı dünyaya hakim olur. Kuran ayetlerini toplu değerlendirmek gerekir. Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili ayetleri

de Kuran'ın bütünü içinde anlamak gerekir. Hz. Mehdi (a.s.) ve Hz. İsa Mesih üstad mimarlardır, bütün dünyayı yeniden dizayn

edeceklerdir. İnşaAllah ve maşaAllah zikri, Hz. Mehdi (a.s.)'ın talebelerinin alametidir. ABD ordusunun Sn. Adnan Oktar'a hediye ettiği madalya Somali'deki açlığın tek çözümü Türk-İslam Birliği'dir.

100 ton bomba atılacağına, 100 ton kitap dağıtılsa terör çoktan biterdi. Felak Suresi'nden açıklamalar: Yobazlar ve münafıklar müslümanlara haset eder. İnsan zayıf varlıktır, çiçek gibidir; ancak sevgi ortamında rahat yaşayabilir. A9 kanalı; çok dürüst, akılcı, dinleyenin tam doğruları öğrendiği ve Allah rızası için

hareket eden bir yayın politikası izliyor. Fethullah Gülen Hocaefendi, Hz. Mehdi (a.s.)'ı bizzat gözleriyle görmüştür. Müslüman'da aciz üslup olmaz. Müslüman, bütün gücün Allah'tan olduğunu bilir.

Sohbetlerdeki bu başlıkları, www.harunyahya.org sitesinden “Röportajlardan SeçmeBölümler” kısmından takip edebilirsiniz.

Page 37: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

www.Kurandansirlar.com

35

Ekim

2011, İlmi M

ercek

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığı-nırım. Ankebut Suresi 43. “İşte bu örnekler,Biz bunları insanlara vermekteyiz.” Bu ör-nekleri vermekteyiz. “Ancak alimlerden baş-kası bunlara akıl erdiremez.” Demek kiMüslümanlar alim olmaya gayret edecekler,bilgili olmaya gayret edecekler. Biyoloji olsun,tıp olsun, her konuda çok geniş araştırma ya-pacaklar. Mesela bak, Allah örnek olarak diyorki; şeytandan Allah’a sığınırım; Ankebut Su-resi, 41; “Allah'ın dışında başka veliler edi-nenlerin örneği, kendine ev edinenörümcek örneğine benzer. Gerçek şu ki,evlerin en dayanıksız olanı örümcek evi-dir; bir bilselerdi. Allah, Kendi dışındahangi şeye taptıklarını şüphesiz bilir. O,güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmetsahibidir. İşte bu örnekler; Biz bunları in-sanlara vermekteyiz. Ancak alimlerdenbaşkası bunlara akıl erdirmez.” Şimdi,örümceğin hayatını bilmesi lazım, örümceğinyuvasının yapısını bilmesi lazım, araştırmasılazım. O zaman bir genel kültüre sahip olmuşoluyor; derin bir bilgiye, kavrayışa sahipolmuş oluyor. “Allah gökleri ve yeri hak ola-rak yarattı. Şüphesiz bunda iman edenleriçin bir ayet vardır.” “Gökleri ve yeri de in-celeyin” diyor Allah.

“Sana Kitap'tan vahyedileni oku,” yaniKuran’ı oku ve Kuran’a göre hareket et. Ku-ran’ın dışında hurafelere girme, “ve namazıdosdoğru kıl.” Yani beş vakit tadil-i erkanla,sahib-i tertip olarak, güzelce, sünnete uygun

namazlarını kıl. “Gerçekten namaz, çirkinutanmazlıklar (fahşa)dan,” yani gayri meşruher şeyden, ”ve kötülüklerden alıkoyar.”Yani haram olan her türlü eylemden alıkoyar.“Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük(ibadet)tür. Allah, yaptıklarınızı bilir.” “İçle-rinde zulmedenleri hariç olmak üzere,Kitap Ehliyle en güzel olan bir tarzın dı-şında mücadele etmeyin.” Yani “Hristiyanve Musevilerle en güzel bir tarzın dışında birtebliğ çalışmanız olmasın. Çok güzel ve ne-zaketli, yakışır bir üslup kullanın.”

“Ve deyin ki: "Bize ve size indirileneiman ettik;” yani “Tevrat’a, İncil’e, Kuran’aiman ettik.” “Bizim İlahımız da, sizin İlahınızda birdir.” Yani, “sizin Allah’ınız da bizimAllah’ımız da aynı. Tek Allah’a inanıyoruz.”“Ve biz O’na teslim olmuşuz.” “Bundanönce sen hiç kitap okuyan değildin ve onusağ elinle de yazmıyordun.” Yani “ümmiy-din” diyor Cenab-ı Allah. Hz. Mehdi (a.s) daümmidir, biliyorsunuz. O da Arapça okuyup,yazmayı bilmez. “Böyle olsaydı, batıla da-lanlar, batılda olanlar kuşkuya kapılır-lardı.” Yani biliyor olsaydın “batıla kapılanlarkuşkuya kapılırlardı ama bilmemen senin içinbir avantaj” diyor Cenab-ı Allah. Yani “özel birgerekçeyle Ben onu yarattım” diyor. “Ki,senin vahyi almanda, Kuran’ı anlatmanda hiç-bir müdahale olmadığını anlamaları için.” İn-şaAllah. (Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV, KanalAvrupa ve Çay TV'deki Canlı Sohbetinden; 1Mayıs 2011; 22:00)

www.ilmimercek.net

Müslümanlar Alim Olmaya Gayret Etmeliler

Page 38: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

• Ayaklarkilolarca

ağırlıktakivücudumuzu

kendilerinehiçbir zarar vermedennasıl taşır?

• Ayağın yapısalözellikleri nelerdir?

• Ayak parmakları yürümeveya koşmaya nasıl etki eder?

• Ayak tabanının kavisli şeklininişlevsel özelliği nedir?

İ nsan ayağı vücudun en kompleks yapıyasahip mühendislik harikalarından biri-dir. Ayak; yürüme, atlama ve koşma

sırasında kas-iskelet sisteminin vücutyükünü taşıyarak dağıtan bölümüdür.Rabbimiz bu fonksiyonların kolaylıklagerçekleştirilmesi için ayakları çoközel bir yapıya sahip olarak yaratmış-tır. Ayağın yapısındaki bu mükemmel-lik çeşitli mühendislik eserleriylekıyaslanabilir özelliktedir:

Kaslar ve Kemikler Arasın-daki Koordinasyon: Ayaklar toplam 26(vücuttaki kemiklerin 4’te biri) kemikten olu-şur. Bunların 12 tanesi yük taşımak için gerekliolan tarak ve bilek kısmına, 14 tanesi ise; yürüme

İlmimercek

İNSAN VÜCUDU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

36

Page 39: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

anında itici güç olarak kullanılan parmakkemiklerine aittir. Ayaktaki sekiz yay mü-kemmel bir iş çıkartarak vücut ağırlığını da-ğıtır, bu sırada 200 adet bağ, ayaktaki 26kemiği kontrol eden 40 farklı kası koordineeder. Kompleks kan damarlarından ve si-nirlerden oluşan bir sistem ayakları vücudabağlar.

Ayak Tabanının Kavisli Şekli:Kavisli şekil vücut ağırlığına karşı, kemik-lere destek verir. Bu kavisten yoksun olandüz tabanlar bu yüzden yürüme zorluğuçekerler. Kemerli yapılar taşıyıcı sistemleridayanıklı hale getirdiği için insanların yap-tığı binalarda ve köprülerde de kullanılır.

AyakKaslarının Di-

zilişindekiKusursuz

Plan: Ayak-lar hareket-

lerinkolaylıkla ya-

pılmasını sağ-lamak için

oldukça fazla kaslakaplanmıştır. Bu kasların

13 tanesi ayak üstünde, 17 ta-nesi ayak tabanında yer alır.Hareketi sağlamak amacıyla

ayak üstündeki kasların 6 adedibaldırdan, 7 tanesi ise ayak sır-

tından gelir. Ayak tabanındaki17 kasın 2 tanesi baldır-dan, 15 tanesi ise ayak

tabanından gelir.Rabbimiz’in ayak ta-

banındaki kasları çok sa-yıda, kalın ve kuvvetli

olarak yaratmasının hikmetiise ayak tabanının çok fazla

yükle karşı karşıya kalmasıdır. Bukasların diziliş yönü de vücut ağırlığının

daha fazla bindiği yerleri desteklemeküzere özel olarak yaratılmıştır. Örneğinayak kemerinin altındaki kaslar kasılarakkemeri destekler ve yastık görevi görerekhem ağırlığın taşınmasına hem de denge-nin sağlanmasına yardımcı olur. Ayağındiğer bölümlerine yerleştirilmiş olan kaslarda aynı şekilde itme ve çekme yönündeeşit kuvvet sağlayarak ayakların ağrıma-dan, dengeyi bozmadan ve her türlü hare-keti kolaylıkla yapmalarını sağlar.

Ağırlığa Karşı Gösterdikleri Da-yanıklılık: Bilindiği gibi bir otomobilin gazpedalına basıldığında pedal kaldıraç gibiçalışır. Aynı şekilde ayaklar da parmakucunda kalkma hareketi yapıldığında hid-

www.yaratilisdelilleri.com

37

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 40: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

rolik bir kriko görevi görürler. Zıplama ha-reketinde bedeni fırlatırken ve koşma ha-reketi yapıldığında bacaklar için bireryastık görevi görürler. Bütün bu hareketlersırasında ayakta bulunan dokulara, da-marlara ya da kaslara hiçbir zarar gelmez.

Vücudun başka hiçbir organı ayaklarınüstlendiği ağırlık kaldırma görevini üstle-nemez. Örneğin eller ve ayaklar ağırlık kal-dırma bakımından kıyaslandığında,ayakların taşıma gücü çok daha net anla-şılabilir. Her ayağa kalkıldığında ayaklarınüzerine uygulanan ağırlığın aynısı ellereuygulansa durum çok farklı olurdu. Çünküelleri masanın üzerine koyup 70-80 kiloağırlığında bir yük yerleştirilse çok kısa birsüre sonra dokular ezilir, damarlar basıncadayanamayacak hale gelir ve hatta kemik-ler deriye zarar verirdi. Ancak bütün bir güninsan vücudunu taşıyan ayaklarda ne ba-sınç damarlara zarar verir, ne de dokularezilir. Çünkü ayak özel olarak yük taşımakiçin yaratılmış bir organdır.

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

38

İnsan ayaklarıen mükemmel

mühendisliktasarımına sahip

organlardan biridir.Hayatımız boyunca ayaklarımızvesilesiyle, yürür, koşar veayakta dururuz. Allah ayaklarınkemiklerini, kaslarını,damarlarını ve sinirlerinimükemmel bir düzen vesistemle yaratmıştır. HerşeyinYaratıcısı olan Allah ayetle-rinde Kendisi’nden başka ilaholmadığını bildirmiştir. BakaraSuresi'nde şöylebuyurulmaktadır:

“Allah... O'ndan başka ilahyoktur. Diridir, kaimdir. O'nuuyuklama ve uyku tutmaz.Göklerde ve yerde ne varsahepsi O'nundur. İzniolmaksızın O'nun Katındaşefaatte bulunacak kimdir?O, önlerindekini vearkalarındakini bilir.(Onlar ise) Dilediğikadarının dışında, O'nunilminden hiçbirşeyikavrayıp-kuşatamazlar.O'nun kürsüsü, bütüngökleri ve yerikaplayıp-kuşatmıştır.Onların korunması O'na güçgelmez. O, pek yücedir, pekbüyüktür.” (Bakara Suresi, 255)

Allah,Ayakları Günlük

Hayatımızın VazgeçilmezBir Parçası Olarak Yaratmıştır

Günlük aktivitesini sürdüren birinsan, günde ortalama 10.000 adım atar. Yanibir yıl içinde neredeyse Dünyanın çevresini 5

kere dönecek kadar yürür.

Ayaklarımız uyku dışında vücudun tümyükünü taşır. İnsan ayağa kalktıktan sonra herbir ayağa düşen vücut yükü 2 katına çıkmıştır.Her ne kadar bir ayak, 26 kemik ve kemikçi-ğin çok sayıda bağla birbirine tutturulduğu

harika bir yapıya sahipse de, birçokzaman taşıyabileceği yükten fazla-

sıyla başetmek zorunda kalır.

İlmimercek

İNSAN VÜCUDU

Page 41: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Ayak Parmaklarının YürümeyiKolaylaştıran Özelliği: Eğer ayak par-makları olmasaydı topuklar dengeli bir şe-kilde yerden kalkmazdı. Yani topuğunyerden kesilmesi ile parmaklara yansıyankuvvet, tarak kemiklerinin başında sonbulur. Bu durumda tarak kemikleri zemineparalel basmayacağından vücudun önedoğru olan hareketi meydana gelmez. Do-layısıyla insan, ancak dizini kırmadan ba-cağını düz atarak yavaş yürüyebilirdi.

Kavramayı Sağlayan Ayak Par-maklarındaki Kaslar ve Kemikler: Ayakparmaklarıyla zemine basıldığında vücuduöne hareket ettiren kuvvet, parmaklarınucundaki kuvvetli kaslardır. Ayağın birincive beşinci parmağında iki, diğer parmakla-rında üç adet parmak kemiği bulunur. Allahparmakların zeminde oluşan itme kuvveti-nin daha kavrayıcı olması için bu düzeniyaratmıştır.

Ayakta Durmayı SağlayanTopuk ve Tarak Ke-mikleri: Ayakta hare-ketsiz dururken vücutağırlığını topuk kemiğiile tarak kemikleri taşır.Dolayısıyla ayakta du-rurken parmaklar din-lenmiş olur. Eğeryürürken ve ayakta du-rurken ağırlık parmak-lara binmiş olsaydı,parmaklar buna daya-namayıp vücut ağırlı-ğını taşıyamayacaktı veinsan ayak üzerinde 5dakika dahi zor durabi-lecekti.

www.Allahakillabilinir.com

39

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Yüce Allah'ın yaratma sanatıkusursuz ve benzersizdir. Üstüngüç sahibi olan Rabbimiz'inyaratması ile ilgili olarak Kuran'daşöyle buyrulmaktadır:

"İşte gaybı da, müşahedeedilebileni de bilen, üstün vegüçlü olan, esirgeyen O'dur.Ki O, yarattığı herşeyi en güzelyapan ve insanı yaratmayabir çamurdan başlayandır."(Secde Suresi, 6-7)

Page 42: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

İnsan ayağı, mekanikfonksiyonların kolaylaştırıl-

ması için yaratılmış çok özel biryapıya sahiptir. Ayak tabanındaki kavislişekil, vücut ağırlığına karşı kemiklere des-tek verecek özelliğe sahiptir. Yürüme esna-sında ayağımız önce topuk olarak yerletemasa geçer, temasın sonuna doğru par-mak ucunda yükseliriz. Bunun yapılabilme-sinde ayak parmaklarına bilhassa da ayakbaş parmağına büyük iş düşmektedir.

Gün boyu ayaklarımızın üzerinde duru-ruz. Ancak bu basınca rağmen ayaklarımı-zın altındaki hassas dokular, sinirler veincecik damarlar zedelenmez. Çünkü ayaktabanı vücut ağırlığının olumsuz etkisiniyok eden, basıncın eşit şekilde dağılmasınısağlayacak yastığa benzer özel bir yapıyasahiptir. Bu yapı sayesinde rahatça hareketederiz.

Çok açıktır ki ayak Yüce Allah'ın insan-lar üzerindeki şefkatinin delillerinden bir ta-

nesidir. Allah insan için en rahat edeceği,hiçbir sıkıntı duymayacağı, tüm ihtiyaçlarınıkolaylıkla karşılayacağı özelliklere sahipolan bedeni yaratarak Kendisini bizlere ta-nıtmaktadır. Görebilenler için Allah'ın ayet-leri her yerde sergilenmektedir. Önemliolan bu ayetler üzerinde düşünerek herşe-yin hakimi olan Allah'a yönelmektir. Birayette ilmin tek sahibi olan Allah’ın yaratmasanat şöyle bildirilmiştir:

“Şüphesiz, göklerin ve yerin yara-tılmasında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde, insanlara yararlı şeylerile denizde yüzen gemilerde, Allah'ınyağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünüölümünden sonra dirilttiği suda, hercanlıyı orada üretip-yaymasında, rüz-garları estirmesinde, gökle yer ara-sında boyun eğdirilmiş bulutları eviripçevirmesinde düşünen bir toplulukiçin gerçekten ayetler vardır.” (BakaraSuresi, 164)

İlmimercek

İNSAN VÜCUDU

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

40

İNSAN AYAĞINDAKİ ÜSTÜN SANATIN YARATICISIYÜCE ALLAH’TIR

Allah ayakları insanın ihtiyaçlarına yönelik özelliklerle birlikte yaratmışve her birine yerine getirmeleri gereken görevleri eksiksiz olarak ilhametmiştir. Kuran'da bildirildiği gibi; "… O'nun, alnından yakalayıpdenetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbimdosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)"(Hud Suresi, 56)

Page 43: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Ayakları kıpırdatıp, büküp, esnetmek,tüm ayak parmaklarını aşağı ve yukarı bir-kaç kez hareket ettirmek beyni ve iç organ-larını uyaran sinirleri harekete geçirir. Buhareketlerin her sabah kalkmadan ya dauzun süre oturulduğunda yapılması güniçinde vücudun yeniden enerji kazanmasınısağlar. Kuran'da ayakların hareket ettiril-mesine Hz. Eyüp (a.s.)'a gelen bir vahiy iledikkat çekilmiştir:

“Kulumuz Eyyub'u da hatırla. Hanio: "Herhalde şeytan, bana kahredicibir acı ve azap dokundurdu" diye Rab-bine seslenmişti. "Ayağını depret. İşteyıkanacak ve içecek soğuk (su," diyevahyettik).” (Sad Suresi, 41-42)

Ayette geçen bu ifade ayakları hareketettirmenin faydalarına işaret ediyor olabilir.

(Doğrusunu Allah bilir.) Nitekim "Ayağınıdepret, yere vur" diye tercüme edilen"urkud" kelimesi, Enbiya Suresi 12. ve 13.ayetlerde "koşmak" anlamında kullanılmak-tadır. Bu da burada kastedilen hareketin"koşma" veya "hızlı yürüme" şeklinde ola-bileceğini göstermektedir.

Hareket etme esnasında özellikle bacakkasları gibi uzun kasların hareket ettirilmesi(izometrik hareketler) ile kan dolaşımı hız-lanır, hücrelere giden oksijen miktarındaartış olur. Bunun sonucunda kişinin üzerin-deki bitkinlik kaybolur, toksik maddelerinvücuttan atılmasıyla da kişi dinçleşir. Ayrıcaayakların çıplak olarak yere basılması vü-cutta birikmiş statik elektriğin boşaltılma-sında çok etkili bir yöntemdir. Bu yöntemvücut için bir nevi topraklama görevi görür.

www.insaninyaratilisi.com

41

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Kuran Mucizelerinden “Hareket Etmenin Önemi”

Page 44: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Ç eşitli bilimkurgu eserlerinde vefilmlerinde karşılaşılan görünmez-lik, son teknolojik çalışmalarla fan-tastik bir düşünce olmaktan

uzaklaşmakta ve gerçeklik kazanmayabaşlamaktadır. Önceleri bir hayal olarakdüşünülen bu özellik, fizik kurallarına bağlıolarak gerçekleşir. Bilindiği gibi bir cismingörünür olması, o cismin kendi üzerinedüşen ışığı yansıtmasına bağlıdır. Çünkü“görme” ya da “algılama”, bir cisimden ya-yılan ya da üzerine çarpıp saçılan elektro-manyetik dalgaların algılayıcılara geridönmesiyle gerçekleşen bir süreçtir. Butemel bilgiden hareketle, bilim adamları gö-rünmezlik için gerekli bilgileri toplamayabaşlamışlardır. Görünmezlik sağlamak içinuygulanacak olan fizik kuralı cismin elek-

tromanyetik dalgaları saçmasını önlemek,dalgaların çarpmasını ya da çarpan dalga-ların gelişigüzel saçılmasını engellemeklegerçekleşebilir. Herhangi bir cismin üzerinekaplanacak özel bir madde sayesinde ci-simler görünmez kılınabilir. Nitekim bilimadamları yeni gelişmekte olan bir metamal-zeme teknolojisi yardımıyla görünmezliközelliği kazandıran bir kalkan oluşturmuş-lardır.

Görünmezlik kalkanı; alıcı ve verici ara-sına konan metal bir silindirin elektroman-yetik dalgaları görmesinin engellemesi ve

İlmimercekİNCELEME

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

42

Görünmezlik Kalkanı FizikKurallarına Bağlı Olarak Çalışır

Page 45: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

böylece “görünmez”kılınmasıyla oluşur. Bu özelliğin

oluşması için saklanmak istenilen cisminetrafı geliştirilen özel metamalzemelerlekaplanır ve böylece cisim belli elektro-manyetik dalgalar içinde görünmez kılınır.Normalde metal bir yüzeyin üzerine gelendalgaların saçılıma uğraması ve hatta ar-kasında gölge bırakması beklenir. Oysakimetal silindirin etrafına metamalzemelerkullanılarak örülen kalkan sayesinde elek-tromanyetik dalgaların yollarında hiçbirbozulma yaşanmaz. Böyle bir sistem sa-yesinde dışarıdan elektromanyetik dalga-ların algılanması ve metal silindiri farketmesi imkansızlaşır. Buraya kadar anla-tılan, henüz laboratuvar ortamında ve bi-limsel sergilerde tanıtılan görünmezlikkalkanını, bir köpekbalığı türü, Rahmanolan Allah’ın ilhamıyla, ilk yaratıldığı gün-den beri kullanmaktadır. Pek çok bilimselbuluş gibi bilim dünyasına ilham kaynağıolan “görünmezlik özelliği” Rabbimiz’in ya-ratmasının delillerinden biridir. AlemlerinRabbi olan Allah bir ayette tüm kainatınYaratıcısı olduğunu ve herşeyin O’nun di-lemesi ile gerçekleştiğini şöyle haber verir:

“Göklerin, yerin ve ikisi arasındabulunanların Rabbidir, üstün ve güçlüolan, bağışlayandır.” (Sad Suresi, 66)

Bilim Dünyasına İlham KaynağıOlan Fener KöpekbalığınınGörünmezlik Kalkanı

Köpekbalığı türleri içinde ortalama 30-50 cm uzunluğunda oldukça küçük bo-yutlu bir tür olan “parlak pullu fenerköpekbalığı”, bilim adamlarının uzun sü-redir araştırma yaptıkları görünmezlik kal-kanına sahiptir. Japonya’nın güneyindekisularda yaşan bu canlı, pulları aracılığıylaışığı yansıtarak okyanus derinliklerindeparlaklığını kaybeder ve adeta “görün-mez” olur. Bilim adamları köpekbalığınıngörünmezlik özelliğinin “fotofor” (photop-hore) adı verilen ışık yansıtıcı organ vesi-lesiyle gerçekleştiğini, bu organın isesinirler ve hormonlar aracılığıyla kontroledildiğini tahmin etmektedirler. Bu ışıkemici organ kimyasal enerjiyi ışık enerji-sine dönüştürerek balığın çevresindekiışığa uyumlu olmasını ve bu şekilde gö-rünmez olmasını sağlamaktadır. Balığınkarın boşluğundaki bölgenin de görün-mezlik özelliğine katkıda bulunduğu ve alt-tan bakıldığında balığı görünmez yaptığısaptanmıştır. Elbette köpekbalığı bu özel-liğini tesadüfler sonucunda veya kendi ak-lını kullanarak bulmamıştır. Bilimadamlarının uzun deneyler ve araştırma-lar sonucunda bulduğu ve henüz denemeaşamasında olan görünmezlik kalkanını,aklı ve şuuru olmayan bir canlının bulması

www.balikfosilleri.com

43

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 46: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

ise elbette imkansızdır.Yüce Allah bu canlıları

ihtiyacı olan özelliklerlebirlikte yaratmıştır. Gö-

rünmezlik de bu canlınınyaşadığı derin sularda hayatını

devam ettirmesi için gerekli olan bir özellik-tir. Rabbimiz canlılar üzerindeki rahmeti veşefkatini bir ayette şöyle bildirir:

“Allah, her şeyin Yaratıcısı’dır. O,her şey üzerinde vekildir.” (Zümer Su-resi, 62)

İlmimercekİNCELEME

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

44

Köpekbalıklarının görünmezlik özelliği, bu canlının en ihtiyacıolan şekilde, avlanma ve korunması için yaratılmıştır. Bilimadamları yıllar süren araştırmalarının her aşamasında mantıkyürütme akıl ve muhakeme sonucunda görünmezlik kalkanınıelde edebilmişlerdir. Hala eksikleri olan bu bilimsel buluşlar,eksikler tamamlandığında uygun tasarıma sahip olabilecektir.Oysa köpekbalıklarının ilk yaratıldıkları andan itibaren varolan bu benzersiz yapısı, onları kusursuz özellikleriyleyaratan Allah’ın üstün aklının ve ilminin eseridir.Bir ayette Rabbimiz’in üstün ilmi şöyle bildirilmiştir: “Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesinbilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.”  (Casiye Suresi, 4)

Görünmezlik ÖzelliğininKöpekbalığına Sağladığı ÜstünVasıflar

Doğadaki, tüm canlılar Yüce Allah’ınkendilerine bahşettiği fiziksel özellikler vesi-lesiyle yaşadıkları ortamla son dereceuyumludurlar. Parlak pullu fener köpekbalı-ğının görünmezlik özelliği de bu canlıya ya-şaması için gerekli olan üstün özelliklersağlar:

➔ Görünmezlik özelliği sayesinde ku-sursuz bir kamuflaja sahiptirler ve bu ne-denle avları tarafından hemen farkedilmezler. Dolayısıyla avlarını da çok kolayyakalayabilirler.

➔ Aynı görünmezlik özelliği sebebiylekendilerinden büyük avcılara da kolay av ol-mazlar.

Page 47: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

➔ Köpekbalığının vücudunun dokuzfarklı bölgesinden ışık yayabildiği saptan-mıştır. Vücudunun diğer bölümlerindengöğüs yüzgeçleri, gövdesinin yan bölümlerive kuyruğu özellikle üreme döneminde ba-lığın en çok parlayan bölgeleridir.

Allah Üstün İlim, Hüküm ve HikmetSahibi Olandır

Bilim adamları görünmezlik özelliğiniyaygın olarak kullanabilmek için çalışmak-tadırlar. Çünkü bu çalışmalar başta tıpalanı olmak üzere, askeri alanda, sivil ha-yatta, iletişim alanında ve daha pek çok bi-limsel ve teknik amaçlı kullanımlarda büyükdestek sağlayacaktır. Ancak tasarımcılargörünmezlik özelliğine sahip malzemeleriüretebilmek için bilimsel deneyler yanındaköpekbalığının görünmezlik özelliğini de in-celemekte, bu hayvanların üstün özellikleriile ilgili ipuçları almaya çalışmaktadırlar. Bucanlılara üstün bir yaratılış kazandıran ışığıyansıtma özelliğini hayranlıkla incelerken,görünmezlik özelliği kazandıracak meta-

malzemeler üretmeye çalışmakta, karma-şık mühendislik hesapları ve tasarımlarıyapmaktadırlar. Ancak şimdiye kadar yap-tıkları çalışmalar sınırlı bir aşamada kalmış,bu canlıların sahip oldukları özellikleri taklitetmeyi tam anlamıyla başaramamışlardır.Çünkü bu canlıların bazen ışığı yansıtmave görünmez olma, bazen de parlak ışıkkazanma özellikleri vardır ve bu özellikleronların ihtiyaçlarına yönelik olarak ortayaçıkmaktadır.

Aklı ve şuuru olmayan bir canlının, tümbu fiziksel kuralları akledip bilmesi imkan-sızdır. Açıktır ki köpekbalıklarının bu özel-liği; Yüce Allah’ın bu canlılar üzerindetecelli eden üstün aklının örneklerinden bi-ridir. Rabbimiz’in benzeri olmayan yaratmailmi bir ayette şöyle bildirilmiştir:

“Allah, her canlıyı sudan yarattı.İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yü-rümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürü-mekte, kimi de dört (ayağı) üzerindeyürümektedir. Allah, dilediğini yaratır.Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yeti-rendir.”” (Nur Suresi, 45)

Köpekbalığı örneğinde olduğu gibi her canlının sahip olduğumükemmel yapı, Rabbimiz’in üstün yaratma sanatını gözler

önüne serer. Doğadaki canlı cansız tüm varlıklar gibi köpek-balığının görünmezlik özelliği de Yüce Allah’ın herşeyi ku-

sursuz bir biçimde, oldukça ince detaylarla birlikteyarattığının bir delilidir.

www.hayvanlaralemi.netE

kim 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net 45

Page 48: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Sivil alanda geniş uygulama alanı bulabilir: Medikal cihazların pe-lerinlenmesi ile vücudunda metalik implant ya da kalp pili taşıyanlar bu tek-

noloji ile güvenle MR’a girebilirler, alışveriş merkezleri, havalimanları gibi güvenlikkontrol noktalarında rahatlıkla geçebilirler. İletişim alanındaki kullanım alanı gelişebilir:Telefon sinyallerinin rotalarını engellerden en az etkilenecek şekilde yönlendirmek debu teknoloji ile mümkün olacaktır. Rota üzerinde bulunan coğrafi engeller elektromanyetikdalgaları emer. Ancak dalga kılavuzu rolünü üstlenecek olan pelerinleme teknikleri saye-sinde bilgi taşıyan dalgalar istenilen doğrultularda ve nispeten az kayıplarla yönlendirile-bilir.

Tıp alanında geniş kullanım alanı bulabilir: Özellikle cerrahi operasyonlarda cerrahınelinin görünmez olması, ameliyat sırasında elin arkasındaki bölgenin de net olarak görün-mesini sağlayacağından daha rahat bir çalışma olanağı sağlar.

İlmimercekİNCELEME

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

46

Köpekbalığının görünmezlik özelliği doğanın ve içindeki can-lıların insanlar için çok sayıda örnek barındırdığını göstermek-tedir. Allah, tüm bunları insanların öğüt alıp düşünmeleri için

yaratmıştır. Kuran’da şöyle buyrulmaktadır:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişindetemiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yanyatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler.

(Ve derler ki:) “Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ate-şin azabından koru.” (Al-i İmran Suresi, 190-191)

Görünmezlik Kalkanı Gelecekte TeknolojideOldukça Geniş Bir Alanda Kullanılacaktır:

Page 49: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

www.yasayanfosiller.com

47

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

KEMAN VATOZU

ÇİÇEK BÖCEĞİ

MANTİS KARİDESİ➜

Yaş: 95 milyon yıllık

Dönem: Kretase

Bulunduğu Yer: Hakel, Lübnan

Karbonifer döneminden (354–290 mil-yon yıl) beri hiç değişmeden varlıklarınıdevam ettiren mantis karidesleri, Darwi-nizm'i geçersiz kılan canlılardan biridir. Bircanlının yaklaşık 300 milyon yıl boyunca hiçdeğişmemesi evrimci yorumlarla açıklana-bilecek bir durum değildir. Resimdeki mantiskaridesi fosili ise 95 milyon yaşındadır vehem 300 milyon yıl önce yaşamış hem degünümüzde yaşayan mantis karideslerinintamamen aynısıdır.

Yaş: 25 milyon yıllık

Dönem: Oligosen

Bulunduğu Yer: Dominik Cumhuriyeti

Bu böcek türü, çoğunlukla çiçeklerüzerinde ya da yaprakların alt kısımla-rında yaşar. Yumurtalarını çiçek bitki do-kusunun içine bırakır. Milyonlarca yılönce yaşayan çiçek böcekleriyle, günü-müzdeki örneklerinin birbirinden hiçbirfarkı yoktur.

Yaş: 100 milyon yıllık

Dönem: Kretase

Bulunduğu Yer: Hakel, Lübnan

Paleontoloji canlıların evrim geçirme-diklerini, hepsini Allah'ın yarattığını ispat-layan milyonlarca delil ortaya koymuştur.Bu delillerden biri de resimde görülen 95milyon yıllık keman vatozu fosilidir. Tropikve subtropik sularda yaşayan keman va-tozlarının 95 milyon yıldır değişmedikle-rini, yani evrim geçirmediklerini gösterenbu fosil karşısında Darwinistlerin yapabi-lecekleri bilimsel bir açıklama yoktur. Gü-nümüzdeki keman vatozlarından hiçbirfarkı olmayan 95 milyon yıl yaşındakikeman vatozları, Yaratılış gerçeğini birkez daha vurgulamaktadır.

Dr. Maria Prunai Falciani - Floransa -Marcucelliana Kütüphanesi Yöneticisi, Fransa

3 Ağustos 2007

Konu: R.2007/160: Harun Yahya, Yaratılış At-lası cilt 1.

Bahsi geçen kitabın kütüphanemize bağışlanma-sına, kütüphane ziyaretçilerimiz adına candanteşekkür eder, kitabın en kısa zamanda çalış-malarımızın arasında yerini alacağını belirtiriz.

Saygılarımızla,YöneticiDoktor Maria Prunai Falciani

Yara tı lış At la sı İçin Ne De di ler?

Page 50: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

KKırlangıçlar, yuva yapma konusunda en usta kuş türlerinden biri olarakbilinirler. Her kırlangıç türünün kendisine özgü yuva teknikleri vardır ve

hiç şaşırmadan bu kusursuz yapıları inşa ederler.

İlmimercekYARATILIŞGERÇEĞİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

48

T üm canlılar gibi kırlangıçlar da yavru-larının korunmasında “yuvalar”ınönemli bir fonksiyonu olduğunu adeta

bilirler. Bu nedenle de şaşırtıcı teknikler kul-lanarak, çok sayıda mimari detaylarasahip yuvalar inşa ederler. Yuvala-

Page 51: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

rın inşasında çok farklı teknikler kullanırlar. Çoğu zaman bir mimargibi plan yapar, gerçek bir duvar ustası gibi çalışır, bir mühendis gibiteknik çözümler geliştirirler. Bu usta müteahhitler yuvalarını hazırlayabilmek içingece gündüz hiç durmadan çalışırlar. Gerektiğinde de eşleri ile işbölümü yaparakbirbirlerine yardım ederler.

Kullandıkları malzemeler ve uyguladıkları teknikler malzemenin elastikiyeti,dayanıklılığı ve sertliği göz önünde bulundurularak seçilir. Malzeme, sıkıştır-maya ya da gerilmeye elverişli olmalıdır. Ayrıca değişik türden malzemelerinbirlikte kullanılması, yapının sahip olduğu koruyucu özellikleri artırır. Söz-gelimi çamurla bitki liflerini karıştırmak yuvadaki çatlakların yayılmasınıönler. Bu yuvaların hazırlanış teknikleri, bilinci ve zekası olmayan bircanlıdan beklenmeyecek kadar mükemmeldir. Bu yuvaları, kırlan-gıçların kendi zekalarıyla tasarlayamayacakları ise çok açık birgerçektir. Çünkü kuşların yuvalarını inşa etmeden önce birçokaşamayı planlamış olmaları gerekir. Öncelikle yumurtalarınınveya yavrularının güvenliği için bir yuvaya ihtiyaçları oldu-ğunu belirlemeleri gerekir. Daha sonra ise yuva için enuygun yeri tespit etmeleri lazımdır. Çünkü diğer tüm can-lılar gibi kırlangıçlar da yuvalarını rastgele bir yere yap-mazlar. İşte kırlangıçların yuva yapmak amacıylaplan gerektiren tüm davranışlarını onlara YüceAllah ilham eder. Bu gerçek bir ayette şöylehaber verilir:.

“Görmedin mi ki, göklerde ve yerdeolanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, ger-çekten Allah’ı tesbih etmektedir.Her biri, kendi duasını ve tesbi-hini şüphesiz bilmiştir. Allah,onların işlediklerini bilen-dir.” (Nur Suresi, 41)

www.ilmimercek.net 49

Ekim

2011, İlmi M

ercekwww.kuslar.net

Page 52: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Kırlangıçlar yuvala-rın inşa edildiği yerleri

özenle seçerler. Yuvanınkurulacağı bölgeyi erkek kuş

belirler, fakat yuvanın kuruluşu dişikuşa aittir. Yuvanın yeri ve yuvada kullanı-lacak malzemelerin bulunması erkek kuşungörevidir. Erkek kuş gerekli malzemeyiararken dişi kuş ise yuvanın kurulacağı yer-den ayrılmaz ve seçtikleri bölgeye başkakuşların yuva yapmasını önlemek için ko-ruma halindedir. Genellikle seçtikleri bölge-ler, hava durumundan ve avcı kuşlardanetkilenmeyecek köşelerdir. Kuşlar bulun-dukları bölgenin hava durumunu yavrula-rını korumak için yuvalarının gizli köşelerdeyapılması gerektiğini akledecek akıl veşuura elbette sahip değil-dirler. Ancak Yüce Allah’ınilhamıyla yuvayı nezaman ve nasıl yapa-

caklarını bilirler. Yu-vanın yapımı aynı

zamanda bilgigerekt i r i r.

Kuşlar yuvalarını inşa etmek için kazar, bir-leştirir, malzemeleri üst üste yığar ve yu-vayı adeta duvar gibi örerler. Kuşlarıngenellikle çamurdan inşa edilen bu yuvalarıyapmak için gerekli olan malzemeleri taşı-maya uygun olarak yaratılmış gagaları veayakları vardır. Dişi kırlangıç, erkek kırlan-gıcın ağız salgısıyla harç ederek gagasıylagetirdiği çamuru toplar, saman ve otlarlasekiz gün içinde sağlam bir yuva yaparlar.Kırlangıçların yuvalarının sağlamlığının birsebebinin de salgılarında bulunan birenzim olduğu, toprağı çamur yaparken kul-landıkları bu enzimin tüm nemi dışarıda tut-tuğu bilinmektedir. Dişi, yuva için özelolarak hazırlanmış bu malzemeyle, özelolarak yaratılmış geniş ve yassı gagasını,

bir mala gibi kullanarakyuvasının duvarlarınısıvar.

Dişi kuş yuvayı yap-maya önce dıştan baş-lar, ilk olarak küçükdaireler oluşturur, daire-ler küçüldükçe yapı dahasıklaşır. Küçük çamurparçalarını birbirlerini ki-litleyecek şekilde iç içeve üst üste örer. Genel-

likle yuvaları, kubbe görünümlüdür. Yuva-nın ağırlık merkezi yapıyı kesen üçdüzlemin orta noktasında kalır, girip çıktık-ları yer ise rüzgarın en az olduğu yöne

bakar. Yuvalarının çoğu ancak bir kırlan-gıcın girebileceği kadardır. Eni yaklaşık

20 cm, derinliği 10 cm kadar olup yu-vanın içini pamukla, başka kuşların

göğüslerinden kopan hafif tüylerlebazen de kendi tüyleri ile döşer.

Buraya kadar anlatılanlar bi-linci, aklı ve bilgisi olmayan bir

canlının son derece bilinçli,akıllı ve bilgiye dayalı dav-

İlmimercekYARATILIŞGERÇEĞİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

50

Yuvanın Yapım Aşaması Bilgi ve Zeka Gerektirir

Page 53: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

ranışlar sergilediğini göstermektedir. Kuş-kusuz onlara bu bilgileri ilham eden ve on-ları üstün yeteneklerle birlikte var edensonsuz ilim ve güç sahibi Allah’tır. Birayette Rabbimiz’in yaratma ilmi şöyle bildi-rilmiştir:

“Allah sizi topraktan yarattı, sonra

bir damla sudan. Sonra da sizi çift çiftkıldı. O’nun bilgisi olmaksızın, hiç birdişi gebe kalmaz ve doğurmaz da.Ömür sürene, ömür verilmesi ve onunömründen kısaltılması da mutlaka birkitapta (yazılı)dır. Gerçekten bu,Allah’a göre kolaydır. (Fatır Suresi, 11)

Kırlangıç yuvasını yaparken hepbirkaç aşama sonrasını hesaplayarakhareket eder. Önce yuvası için enuygun malzemeyi toplar, yuvayı yap-maya rastgele bir yerden başlamaz.Nerede kavis vereceğini, nereyigenişleteceğini çok iyi bilir. Üstelikbunları yaparken son derece ustaca,akılcı ve yetenekli tavırlar sergiler,davranışlarında hiçbir acemilikbelirtisi görülmez. Hiçbir hareketirastgele değil, aksine oldukça şuurluve amaca yöneliktir. Çünkü bu kuş-lar da doğadaki her canlı gibi, YüceAllah'ın ilhamı ile hareket ederler.

Kırlangıç Türleri Her Biri Zeka GerektirenFarklı Yuvalar YaparlarKırlangıçlar yuva olarak ağaç kovuklarını ve kaya çatlaklarını

kullanır, toprak yığınlarında tüneller açar ya da çamurdan bir yuvayaparlar. Farklı kırlangıç türlerinin yuva için kullandığı malzemelerbirbirinden farklıdır.

➔ Yerin Altına Yuva Yapan Kırlangıç TürleriBazı kırlangıç türleri, yuvalarını yerin altına gizlerler. Tünelleri yukarı eğimli ola-

rak açarlar ve bu sayede yağmur yağdığında yuvalarını sel basmaz. Her tünelin so-nunda da çim ve tüylerle kaplanmış küçük birer odacık bulunur.

✔ Kıyı kırlangıçları nehir veya sahil şeridi boyunca, dik toprak setlerinin yanlarındauzun tüneller kazarlar.

✔ Avrasya ve Amerika’da yaşayan kum kırlangıcı (Riparia riparia) ile Avustralya’dayaşayan akkanat kırlangıç {Chermoeca leucosternum) kumlu toprakta derin bir kovuk açıpyuva yapan türlerdendir.

www.darwinvekuslar.com

51

Ekim

2011, İlmiek M

ercek

Page 54: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

➔ KayaOluklarına ve

MağaralaraYuvalarını Yapan Kır-

langıç TürleriGüney Amerika’da yaşayan bulut kırlan-

gıçları, yuvalarını şelalelerin arkasındakikayalıklarda kurarlar. Ancak şelalenin arka-sına geçmek, bir kuş için neredeyse imkan-sızdır. Örneğin yırtıcı kuşlar, balıkçıllar,martı veya karga gibi kuşlar, şelaleyi yara-rak arka tarafına geçemezler. Aslında, hızlaakan tonlarca suyun içinden geçmeye ça-lışan bir kuşun havada parçalanması bek-lenir. Ancak, bu kırlangıçlar çok küçüktürlerve o kadar hızlı uçarlar ki, şelaleyi bir okgibi keserek arka tarafına geçebilirler. Bu-rası, bu kuşlar ve yumurtaları için son de-rece güvenlikli bir yerdir, çünkü onlardanbaşka hiçbir canlı şelalenin arka tarafınageçmeye çalışmaz. Ancak bu kırlangıçla-rın yuvaları için malzeme toplama konu-sunda bir sorunları vardır. Ayakları o kadarküçüktür ki, diğer kuşlar gibi yere konupayakları ile malzemeleri kavrayamazlar.Bunun yerine havada uçan tüy, kuru ot gibibazı malzemeleri yakalarlar ve bunları ya-pışkan ağız sıvıları ile kayaların üzerine ya-pıştırırlar.

✔ Hint Okyanusu kıyılarında yaşayanbir kırlangıç türünün üyeleri ise yuvalarınımağaraların içine yaparlar. Bu mağaralarıngirişleri her dalga geldiğinde tamamen ka-panır. Bu nedenle mağaraya girmedenönce, köpüklü dalgalar üzerinde, dalgalarıngeri çekilmesini bekleyerek, fazla hareketetmeden uçarlar ve dalga çekilip mağara-nın ağzı açıldığında içeri uçarlar. Kırlan-

gıçlar, yuvalarını kurmadan önce,suyun mağara duvarında bıraktığı iz-lere bakarak, suyun ulaştığı en yüksekseviyeyi tespit ederler. Ve yuvalarını buseviyenin üstünde bir yere kurarlar.

➔ Duvarcı Ustası GibiÇalışarak Farklı MekanlaraYuva Yapan Kırlangıç Türleri✔ Amerika’da yaşayan kahverengimsi

siyah sırtlı, beyaz karınlı kabakanat kırlan-gıç (Stelgidopteryx ruficollis); yapıların çev-resine, köprü altlarına, kaya oyuklarına yada çatlaklarına yuva yapar. Kuzey Ame-rika’ya özgü başka bir tür olan mor kırlan-gıç (Progne subis) ise, ağaç kovuğuna yada insan eliyle hazırlanmış çok gözlü birkuş evine yerleşerek yuvasının içini otlar vetüylerle döşer.

✔ Uzun kuyruğu derin bir çatalla ikiyeayrılan dişi kır kırlangıcı (Hirundo rustica),yuvasına genel olarak beyaz

İlmimercekYARATILIŞGERÇEĞİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

52

Page 55: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

renkli, benekli ya da beneksiz 27 yumurtabırakır. Bu nedenle yuvasını korunaklı biryere yapması büyük önem taşır. Çamurdanyaptığı yuvasına Allah’ın ilhamıyla mekanolarak evlerin duvarlarını seçmesinin se-beplerinden biri de budur.

✔ Avrasya ve Afrika’da yaşayan yak-laşık 12 cm uzunluğundaki evkırlangıcı (Delichon urbica), daha çok du-varlara, saçak altlarına, bazen de kayalık-lara ve köprü altlarına, çamurdan yuvalaryapar. Kır kırlangıcınınki gibi açık olmayanyuvasının küçük bir girişi vardır. Çamurdanyuva yapan öbür türler gibi yuvasını samanve otla sağlamlaştırır. Kuruyarak sertleşençamur, dişinin kuluçkaya yattığı beyazrenkli 45 yumurtanın ve yumurtalardan sağçıkmayı başaran 20-25 yavrunun ağırlığınıçekebilecek kadar sağlamdır.

✔ Uçurum kırlangıçları; yuvalarınıuçurum kenarlarına, bina veya avlu du-varlarına çimento ile yapıştırırlar. Bu çi-

mentoyu elde ediş yöntemleri ise oldukçapratiktir. Gagalarıyla çamur veya kil par-

çaları toplar ve bu malzemeleri inşaat ala-nına taşırlar. Çamuru yapışkanımsı ağızsıvılarıyla karıştırıp, uçurumun yüzeyine

sürerler ve üstünde yuvarlak bir açıklık bı-rakarak düzgün bir çöm-

lek şeklinde biçimverirler. Çömleğin içini

çim, yosun ve tüyledoldururlar. Bu yuvaları

çoğunlukla sarkan birkaya çıkıntısının altına

inşa etmelerinin nedeniise yağmur yağdığındasuyun çamuru yumuşat-

masını ve yuvayı yık-masını önlemektir.

✔ Palmiye deniz kır-langıcı da, yuva yapımında kendi

salgısını kullanır. Yuvasını palmiyele-rin sallanan dallarının altında ve bazen de

insan yapımı köprülerin dikey yüzeylerindeyapar. Bu kuş türü, bir yastık oluşturabil-mek için yaprağın dikey yüzeyine, tüylerlekarıştırarak ağız salgısını bulaştırır. Dişi yu-murtlamaya başlayacağı zaman vücududikey olacak şekilde bu yastığın üst kıs-mına yerleşir. Kuş yumurtayı çıkardıktansonra, yumurtayı kuyruğuyla kenarındanyavaş yavaş iterek göğsüyle ve göbeğiyleyastığın içine bastırır. Daha sonra yumur-tayı kaplayacak şekilde gagasında bir sıvıüretir. Vücudunu yanlara doğru sallayarak,bir yandan da yumurtayı yaprağa yapıştı-racak şekilde ağız sıvısıyla iyice kaplar.İkinci yumurtayı da aynı şekilde diğerininyanına yerleştirir.

Korunaklı Yuvalar Yavru Kırlangıçlarİçin Hayati Önem TaşırKırlangıçların yukarıda belirtilen farklı

türlerinin birbirlerinden değişik yuvalar inşa

etmelerinin en önemli nedeni, bulunduklarıortama uygun en korunmalı yuvayı yapma-larıdır. Çünkü yumurtalar ve daha sonra buyumurtadan çıkan yavrular son derece sa-vunmasızdır. Özellikle anne kuş yavrularıiçin avlanmaya gittiğinde yavrular tamamensavunmasız kalırlar. Ancak binaların yük-sek köşelerine, oyuklara, yamaçlara veyamağaralara veya daha değişik mekanlarabüyük bir ustalıkla gizlenen yuvalar, bu yav-

www.kuslarinveucusunkokeni.com

53

Ekim

2011, İlmi M

ercek

Page 56: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

rular için önemli bir sığınak görevi görürler.Kırlangıç yuvalarının bir özelliği de yav-

ruları soğuktan korumalarıdır. Yavrular tüy-süz doğarlar ve aynı zamanda pek hareketedemedikleri için kaslarını hiç çalıştıramaz-lar. Bu nedenle yavruların sıcak yuvalaraihtiyaçları vardır. Özellikle “çamurdan yapı-lan yuvalar”, yapıları itibariyle bu sıcaklığıyavrulara sağlayabilirler. Dişi kırlangıçlarınuvanın içini tüy, pamuk gibi malzemelerledoldurmalarının nedeni de yuvanın izolas-yonunu arttırmak ve yavruları ısıtmaktır.

Kırlangıçlara Sağlam ve KorunaklıYuvalar Yapmalarını İlham EdenYüce Allah’tırTüm canlılar gibi kırlangıçlar için de

yavrularının yaşamının korunması çokönemlidir ve yumurtladıkları andan itibarentek uğraşıları yavrularıdır. Yavruların korun-masına çok büyük bir itina gösterirler. Yav-ruları korumanın en etkili yolu ise sağlamve korunaklı yuvalar inşa etmektir. Kırlan-gıçlar da yuva yapma konusunda son de-rece beceriklidirler.

Bu canlılar hakkında dikkat edilmesi ge-reken bir detay daha vardır. Kırglangıç da

doğduğu andan itibaren kendi türünün kul-landığı yuvanın kurulması ile ilgili tüm bil-gilere sahiptir. Bu kuş türü, dünyanınneresinde olursa olsun yuvasını aynı şe-kilde inşa eder. Bu, canlıların yuvalarınıinşa etme yöntemlerini rastgele elde etme-diklerinin, bu bilgilerin ve yeteneklerin tü-münün onlara tek bir güç tarafındanverildiğinin açık delillerindendir. Onlara bubilgileri ilham eden ve onları üstün yetenek-lerle birlikte var eden sonsuz ilim ve güçsahibi Yüce Allah’tır.

Rabbimiz bu gerçeği bir Kuran ayetindeşöyle bildirir:

Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açıpkapayarak uçan kuşları görmüyorlarmı? Onları Rahman (olan Allah')tanbaşkası (boşlukta) tutmuyor. ŞüphesizO, herşeyi hakkıyla görendir. (MülkSuresi, 19)

İlmimercekYARATILIŞGERÇEĞİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

54

Page 57: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Kırlangıçların yuvalarındaki mimari üstünlüklerin yanı sıra,anne ve baba kuşların yuva yapımı için gösterdiklerifedakarlıklar da çok dikkat çekicidir.  Yuvaların yapımaşamaları düşünüldüğünde bu küçük kuşların büyük zah-metlerle yuvalarını inşa ettikleri, çok enerji harcadıkları vemüthiş bir özveride bulundukları daha iyi anlaşılacaktır.Bu kuşun, inşa ettiği yuva için yüzlerce kez uçuşyaparak çamur, saman ve ot toplaması gerekir.Çünkü gagasında her seferinde sadece bir veya ikiparça taşıyabilir. Ancak bu durum kuşu yıldırmazve büyük bir sabırla gerekli malzemeyi taşımayadevam eder. Bu esnada asla bıkıp usanmaz,malzemeyi yorulduğu için eksik tutmaz,hiçbir detay için üşenmez.

Göğün boşluğunda boyun eğdirilmiş(musahhar kılınmış) kuşları görmüyorlar mı?

Onları (böyle boşlukta) Allah'tan başkasıtutmuyor. Şüphesiz, iman eden bir toplulukiçin bunda ayetler vardır. (Nahl Suresi, 79)

www.detaysanati.imanisiteler.com

55

Ekim

2011, İlmi M

ercek

Page 58: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Y üce Allah canlılara göç etmeleri ge-reken bölgelerin yerlerini ilhameder. Bunun için vücutlarına özel

yerleştirilmiş çeşitli manyetik pusulalar, na-vigasyon sistemleri veya güneşe bakarakyönlerini belirleyen pusulaları vardır. As-lında bu canlıların vücutlarında yön veuzaklık tayin etmelerini sağlayan dijital de-dektörler ya da pusulalar elbette yoktur.Bütün canlılar gibi hücrelerden oluşmuşkompleks organları bulunmaktadır. AncakYüce Allah canlıları, Kendi yüceliğini vekudretini gösteren özelliklerle yaratmıştır.Bu canlılar bize, üstün sistemlerle donatıl-mış birer yaratılış harikası olduklarını birkez daha kanıtlamaktadırlar. Kral kelebek-leri de bu donanıma sahip canlılardan biri-dir. Bir ayette Rabbimiz’in benzersizyaratma ilmi şu şekilde haber verilmiştir:

“O Allah ki, yaratandır, (en güzel birbiçimde) kusursuzca var edendir.‘Şekil ve suret’ verendir. En güzel isim-ler O’nundur. Göklerde ve yerde olan-

ların tümü O’nu tesbih etmektedir. O,Aziz, Hakimdir.” (Haşr Suresi, 24)

GPS Sistemi Yüksek Teknoloji ÜrünüBir Yön Belirleme SistemidirDünyada yakın zamanlarda çok yaygın

olarak kullanılan GPS sistemi düzenli ola-rak kodlanmış bilgi yollayan bir uydu ağın-dan oluşur. Son derece gelişmiş bir yönbelirleme sistemi olan GPS sistemi uydu-larla aramızdaki mesafeyi ölçerek dünyaüzerindeki kesin yerimizi tespit eder. Busistem, yörüngede sürekli olarak dönen 24uydudan oluşur ve çok düşük güçteki radyosinyallerini GPS alıcısının tespit etmesi vebu sinyallere bağlı olarak konum belirleme-sini sağlar. Sistemin çalışması için çokfazla detay gerekir:

Öncelikle güneş enerjisiyle çalı-şabilen uyduların olması gerekir. Güneş tu-tulması gibi güneş enerjisinin kesilmesidurumunda yedek bataryalar ve küçükateşleyici roketlere ihtiyaç vardır.

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

56

❇ GPS sistemi nasıl çalışır?

❇ Kral kele-beklerinin hangi

özellikleri GPS sisteminebenzer?

❇ Antenleri olmayankelebekler neden yollarınıbulamamışlardır?

Page 59: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

GPS uydularından sağlıklı sinyalalabilmek için açık bir görüş alanına gerek-sinim vardır. Çünkü radyo dalgaları duvarve dağ gibi katı cisimlerden geçemezler.

Her uydu yerdeki alıcının sinyalleritanımlayabilmesi için şifrelenmiş kodlara,zamanlamaya ve geometrik hesaplara sa-hiptir.

Ancak tüm bu detaylısistemler ve hesaplararağmen uydu ve alıcıkaynaklı hatalar veya de-ğişen rota hataları olabil-mektedir. Bu sisteminkurulması ve bakımı ol-dukça büyük bir emek vemasraf gerektirir. Üstelikkurulan bu sistem sık sıkuzmanlar tarafındankontrol edilmeli, eksiklik

olduğunda onarılmalı ve bakımları yapıl-malıdır. Bu ise oldukça maliyetli ve zah-metli bir işlemdir. Üstelik tüm bu uğraşılararağmen kullanım ömürleri on yıl ile sınırlı-dır. İnsanların 1978’de yapımına başladığıve son yıllardaki teknolojik gelişmelerle kul-lanım ağı geliştirilen, masraf ve emek ge-rektiren GPS sistemine kral kelebekleri iseilk yaratıldıkları andan beri sahiptirler. Üs-telik bu sistemi kontrol etmeleri, bakımınıyapmaları, kullanımını öğrenmeleri vebakım için herhangi bir ücret ödemeleri degerekmemektedir. Çünkü sonsuz kudretsahibi Rabbimiz bulunulan yeri işaretleyenve geri dönme imkanı sağlayan GPS siste-mini hiçbir hata ve onarıma ihtiyaç duyma-yacak özelliklerde yaratmış ve kralkelebeklerine yerleştirmiştir.

Kral KelebeklerininGöçlerini YönlendirenAntenleriKral kelebekleri her son-

baharda kışı geçirmek üzere

göç için yola çıktıklarında, Güneş’e görehareketlerini belirleyerek, Meksika’nın mer-kezine, güneye doğru 2000 millik oldukçaetkileyici uzunlukta bir yolculuk yaparlar.Fakat Güneş, yön belirlemek için çok hare-ketli bir hedeftir, çünkü gün boyunca pozis-yon değiştirir. Biyologlar uzun bir süredirkelebeklerin beyinlerinde Güneşin hareket-lerine göre yer değiştiren bir “Güneş pusu-lası” olduğunu düşünmekteydiler. Fakatyapılan araştırmalar kelebeklerin 24 saatlikzaman dilimi içinde göçlerini yönlendirensistemin GPS (küresel yön bulma sistemi)sistemi olduğunu bulmuşlardır. Bilim adam-ları beynin içinde bu işlem için molekülerbir saat olduğunu düşünmüşler fakat za-manlama mekanizmasının kelebeğin ante-ninin içinde olduğunu tespit etmişlerdir.Bilim adamlarının bu düşünceye sahip ol-malarının nedeni yaptıkları bilimsel deney-ler olmuştur. Bu deneylerden elde edilenbulgular şöyledir:

✓ Antenleri olmayan kelebekleruçuş yönünü bulamamışlardır: Antenleriolmayan kelebekler farklı yönlere uçmuşlar,fakat antenli kelebekler hep birlikte güney-batı yönüne yani doğru yöne uçmayadevam etmişlerdir.

✓ Antenleri olmayan kelebeklerzamanlama ayarını kaybetmişlerdir: Gü-neşi kullanarak yönlerini bulamamışlar veyönlerini bir gün içindeki zamana göreayarlayamamışlardır.

✓ Antenlerin ışığı algılayamamasıdurumunda yönlerini kaybetmişlerdir:

www.imanhakikatleri.com

57

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Page 60: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Kelebeklerin yarısınınantenlerini Güneş giri-

şini tamamen engelle-yen siyah renge, diğer

yarısını da güneş ışığını ge-çiren açık bir renge boyamışlar-

dır. Antenleri açık renk boya ile kaplanankral kelebekleri güneye uçmaya devametmiş, antenleri siyaha boyananlar ise sü-rekli olarak kuzeye sürüklenmişlerdir.

Sonuç olarak kelebeklerin sahip olduğubu antenler bağımsız bir GPS (küresel yönbulma sistemi) sistemi gibi çalışmaktadır.Arılar ve karıncalarda da benzer bir sistemvardır. Çünkü bu canlılar ve diğer böcek tip-leri de, antensi saate benzer yapılara sa-hiptir. Bunlardan bal arılarının çiçekleribulmak ve özel yerleri hakkında kovanıngeri kalanı ile iletişim kurmak için bir güneşpusulası kullandığı bilinmektedir. Buradaakla şu sorular gelmektedir:

Kral kelebekleri ve diğer böcekler nasılolmuş da birer “doğal GPS sistemi” ile do-natılmışlardır?

GPS’in henüz çok yakın tarihte kulla-nıma açılan bir “buluş” olduğunu biliyoruz.Peki insanın Allah’ın ilhamıyla ortaya çıkar-dığı bir aygıt olan GPS sistemi böceklerinbedenlerinde nasıl var olmuştur?

Acaba yıllar önce, kral kelebek türü, yönbulurken dünyanın manyetik alanından ya-rarlanmanın faydasını düşünmüş ve kendivücudu için bir “GPS sistemi” mi icat etmiş-tir? Yoksa yine yıllar önce, bu kelebek türü“tesadüfen” böyle bir mekanizma ile mi do-nanmıştır? Kuşkusuz hayır...

Ne kelebeğin kendisi ne de bir tesadüf,kelebeğin vücuduna son derece gelişmişbozulmayan, doğal engellerden etkilenme-yen onarım ve masraf gerektirmeyen birsistem ekleyemez. Kelebeğin vücut yapısı,kanatları, antenleri, kanatlarının üzerindekimükemmel güzellikteki renk ve desenlerigibi, yön bulma yetenekleri de üstün ilimsahibi Allah’ın kusursuz yaratışının örnek-lerindendir. Kuran’da, Yüce Rabbimiz’in ku-sursuz yaratışı şöyle haber verilir:

“O Allah ki, yaratandır, kusursuzcavaredendir, ‘şekil ve suret’ verendir.En güzel isimler O’nundur. Göklerdeve yerde olanların tümü O’nu tesbihetmektedir. O Azizdir, Hakimdir. (HaşrSuresi, 24)

Kral Kelebeklerindeki GPS SistemiYaratılışın Çok Açık Bir DelilidirKelebeklerin sahip olduğu GPS sistemi,

insanların yaptığı GPS sistemlerine büyük

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

58

Yüce Allah’ın varlığı ve yaratılış gerçeği dışında hiçbir düşünce, evrendekicanlıların düzenini ve

yaşamları boyuncagösterdikleri muazzamaklı açıklayamaz. Allah,

evrendeki herşeyi yaratan ve hepsinebir düzen içinde şekil verendir. Canlılara

yaşamları boyunca gösterdikleri üstün aklı dakesintisiz olarak Yüce Allah ilham etmektedir: 

“Dikkatli olun; göklerde ve yerde olanların hepsiAllah’ındır. O, üzerinde bulunduğunuz şeyi

elbette bilir...” (Nur Suresi, 64)

Page 61: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

benzerlik gösterir.Fakat onlardan çokdaha kusursuz olarakçalışır. Kelebeklerin an-tenlerine yerleştirilen ve 24saatlik zaman diliminde hare-ketlerini ve yönlerini belirleyenbu sistem, mükemmel bir düzeniçinde çalışmaktadır. Kral kelebekleribu sayede, binlerce kilometre uzaklıktakikışı geçirecekleri evlerinin yönünü şaşmazbir hesapla tayin edebilmekte, gün bo-yunca Güneş sürekli olarak yer değiştirsebile bu sistemleri sayesinde gideceklerinoktanın yönünden asla sapmamaktadır-lar. Bu, kelimenin tam anlamıyla mükem-mel bir yetenektir. Çünkü kelebeğinbinlerce kilometrelik uçuş yolculuğu gözönünde bulundurulduğunda kışı geçirecek-leri evleri minicik bir noktadan farksızdır.

GPS sistemindeki özellikler, bunlarınmühendislerce yapıldığının şüphe götür-mez delillerindendir. Hiç şüphesiz kral ke-lebeklerini sonsuz bir bilgi ve kudretle vareden, onlara binlerce kilometre uzaklıktaki

bir noktayı şaşmaz bir şekilde bulmalarınısağlayan sistemler veren Yaratıcı, alemle-rin Rabbi olan Yüce Allah’tır.

Rabbimiz bu gerçeği bir Kuran ayetindeşöyle bildirmektedir:

“Göklerin ve yerin mülkü O’nun-dur; çocuk edinmemiştir. O’na mül-künde ortak yoktur, her şeyi yaratmış,ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyletakdir etmiştir.” (Furkan Suresi, 2)

www.yaratilisdelilleri.com

59

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Yüce Allah böceklerin  antenlerinde kusursuz duyusal algılama gücü yarat-mıştır. İnsanlardaki duyusal sistem ise baş ile sınırlandırılmıştır. Fakat bö-

cekler ayaklarıyla tat, antenleriyle koku alabilirler. Antenlerin aynı zamandasaat gibi çalışması ve yön belirlemesi de Yüce Allah’ın bu canlılara bahşet-

tiği özelliklerdendir. Kuşkusuz kral kelebekleri ör-neğinde görüldüğü gibi böceklerin sahip

olduğu sistemler Yüce Allah’ın bu canlılarabahşettiği özelliklerdendir. Bir ayette Yüce

Allah bu gerçeğe şöyle dikkat çeker:

“Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondanüstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek

vermekten çekinmez. Böylece iman edenler,kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek ol-

duğunu bilirler; inkar edenler ise, “Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?” der-ler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir.

Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara Suresi, 26)

Page 62: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

İ nsanın yaratılışı sperm tarafından döl-lenen yumurtanın günler, hatta saatlergeçtikçe bölünmesi ve çok büyük bir

hızla büyümesiyle başlar. Bebeğin annekarnında gerçekleşen bu gelişimi çokbüyük bir mucizedir. Bebeğin doğduğuzaman kendisine gerekli olan algıları datüm organları ile birlikte anne karnındaykengelişir ve bebek doğduğunda dış dünyayahazır hale gelir.

Anne Karnında Gelişen İlk Duyu:DokunmaAnne karnındaki yaşamda gelişen ilk

duyu dokunma hissidir. Yapılan araştırma-lar bebekte dokunma hissinin çok erken birdönemde henüz 7 haftalıkken başladığınıgöstermektedir. Bebeğin dokunma hissi ilkolarak ağız çevresinde ortaya çıkar. Bunoktadan tüm yüze, kollara, bacaklara ve

İlmimercek

İNSAN MUCİZESİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

60

Anne karnındaki bebekler koku alabilir, çevreden gelensesleri duyabilir, çeşitli tatlara tepki verebilir, hatta ikizlersebirbirlerini görebilirler. Tüm güzelliklerin tek kaynağı olanAllah bir lütuf ve ikram olarak insana duyularını henüz annekarnındayken bahşeder.

Page 63: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

vücuda yayılarak 20. haftada sonşeklini alır. Eğer anne elini karnı-

nın üzerine koyarsa bebek bunuhissettiği, hatta bazı bebeklerin bu

harekete eli hissettiği yere içeriden vuraraktepki verdiği bilinmektedir. Ayrıca Rabbi-miz, aynı dönemlerde insanın yaşamındaönemli bir nimet olan acı hissini de yaratır.

Bebek Anne KarnındaKoku Almaya BaşlarBebeğin burnunun ve koku alma duyu-

sunun gelişimi 11. - 15. haftalar arasındatamamlanır. Bu sırada amniyon sıvısı be-beğin tüm ağız, burun, geniz ve akciğer ya-pısı içinde dolaşır ve bebeğe değişik tat vekokular taşır. Bu maddeler tat ve koku al-madan sorumlu algılayıcı hücrelerle te-masta bulunarak onlarıuyarırlar. Bu nedenle

bebekler daha anne karnındayken değişikkokuları tanıyıp ayırt edebilirler. Anneninyediği yiyeceklerin kokusu bebek tarafın-dan tanınır. Böylece sevdiği ve sevmediğiyiyeceklerin belirlemesine de yardımcı olur.

Her insan koku duyusunun ve koku du-yusu ile son derece bağlantılı olan tat du-yusunun oluşumu için aynı aşamalardangeçer. Bu nedenle her insanın kendisini ya-ratan Rabbimiz’in yaratmasındaki ihtişamıgörerek Allah’a şükretmesi gerekir. AyrıcaAllah’ın herşeyin Yaratıcısı olduğunu,O’ndan başka bir güç sahibi olmadığını ak-lından çıkarmaması büyük önem taşır:

“... Seni topraktan, sonra bir damlasudan yaratan, sonra da seni düzgün(eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde)bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin?Fakat, O Allah benim Rabbimdir ve

ben Rabbime hiç kimseyi ortakkoşmam.” (Kehf Suresi, 37-38)

İşitme DuyusununGelişimi de Büyük

Bir MucizedirBebeğin kulağı, 8. haf-

tada oluşmaya başlar. 10.haftada dış kulak ve kulak

zarı gelişir. Duyma yeteneğin-den sorumlu olan kemikler ve

sesi beyine taşıyan sinirlerin ge-lişimi ise 18. haftada başlar ve 24.

haftada tamamlanır. 25. haftadanitibaren bebek annesinin sesini du-yabilir. 27. haftada ise annesininsesi dışında dışarıdan gelen tümsesleri de duyar. Yeni doğan bebek-

www.insanmucizesi.com

61

Ekim

2011, İlmi M

ercek

• Koku ve tat alma duyusu ne zaman gelişir?

• Dokunma ve işitme duyularının anne karnındakimucizevi özellikleri nelerdir?

• Bebek karanlık bir ortamda nasıl görür?

www.ilmimercek.net

Page 64: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

lerin annelerininseslerine daha kuvvetli ya-

nıtlar vermeleri bebeklerin annekarnındayken sesleri hafızalarına kaydet-

melerinden kaynaklanır. Hatta annenindoğmamış bebeğine söylediği şarkılarıdoğduktan sonra tekrar söylediğinde bebe-ğin bunları tanıdığı ve ağlamaktan vazgeç-tiği tespit edilmiştir.

Bebek annenin yanı sıra zaman içindeevdeki diğer bireylerin seslerini de hafıza-sında depolar ve doğumdan sonra bu ses-leri de ayırt edebilir. Kuşkusuz bu büyük birmucizedir. Karanlık bir ortamda küçücük birbebeğin anne ve diğer aile bireylerinin ses-lerini ayırt etmesi, doğduğu zaman gerekliolduğunu düşünerek bunları hafızasındadepolaması elbette kendi başına düşünüpyapabileceği birşey değildir.

Kalın sesler anne karnından daha kolaygeçer, ancak içeride dağılırlar. Buna kar-şılık ince sesler daha zor geçmelerine rağ-men bebek bunları daha net algılar. Bunedenle bebekler doğduklarında ince ses-lere daha olumlu yanıtlar verirler. Anne vediğer aile bireyleri de bebekle konuşurkenbilinçli olmadığı halde genelde ince ses to-nunu kullanırlar. Bebeğin ince sese karşılıkvermesi, ebeveynlerin de farkında olmadanince ses tonunu kullanmaları hem bebeğinhem de ebeveynlerin de tek bir güç tarafın-dan yönlendirildiklerinin, bu gücün tek sa-hibinin ise Allah olduğunun delillerindendir.

En Son Gelişimini TamamlayanHis Görme DuyusudurBebek 25. haftadan önce görsel uya-

ranlara karşı duyarlı değildir. Bebeğin gözkapakları 26. haftaya kadar kapalıdır. 26.haftada gözlerini açmaya başlar ve göz kır-pabilir. Gözler 26. haftaya kadar kapalı ol-makla birlikte bu haftadan önce de annekarnı üzerine uygulanan güçlü ışığa tepkiverebilir. Ancak 26. haftadan sonra giderekartan bir şekilde ışık gibi görsel uyaranlaragüçlü yanıtlar verir. Göz kapağı hareketleride yine bu dönemde başlar.

Sesten farklı olarak anne karnı, ışığakarşı güçlü bir engel oluşturur ve bebeğinışıktan etkilenmesini engeller. Fakat annekarnı mutlak karanlık değildir. Çok az daolsa ışığı geçirebilir. Bu nedenle bebekgündüzle geceyi rahatlıkla ayırt edebilir.Hatta tek yumurta ikizleri 26. - 27. haftadanitibaren anne karnında birbirlerini görebilir-ler. Birbirlerine dokunabilirler veya el ele tu-tuşabilirler.

Dünyanın “en mükemmel kamerası”olarak kabul edilen gözün oluşumunda daşuursuz hücreler adeta muazzam bir akıllahareket ederler ve gözler anne karnındayoktan inşa edilir. Yüce Allah emrettiği za-manda da görmeye başlar. Elbette gözüoluşturan bu hücreler sonsuz güç sahibiolan Allah’ın ilhamı ile hareket ederler.Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur:

İlmimercek

İNSAN MUCİZESİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

62

Page 65: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

“O, sizin için kulakları, gözleri vegönülleri inşa edendir; ne az şükredi-yorsunuz.” (Mü’minun Suresi, 78)

Bir Et Parçasından BedenimiziYaratan Allah Çok YücedirBaşlangıçta bir et parçası görünü-

münde olan embriyo zamanla gelişir. Göz-leri, kulakları, kalbi ve diğer organları oluşurve yepyeni bir insan ortaya çıkar. Dünyaüzerindeki tüm insanların başından bu aşa-malar tek tek geçer. İnsan kendi varlığın-dan haberdar olmayan bir hücrelertopluluğuyken anne bedeninde hazırlanmışolan koruyucu ortamda güven içinde geli-şimini sürdürür. Simetrik gözler, kaşlar,burun, ağız, koruyucu deri hep anne bede-ninde oluşur. Bu mucizevi gelişme Allah’ın

yaratma sanatının delillerinden biridir. Bugerçeği düşünmek ve Allah’a şükretmekdünya üzerindeki her insanın görevidir.Kuran ayetlerinde insanın yaratılışı şöylebildirilir:

“Andolsun, Biz insanı, süzme birçamurdan yarattık. Sonra onu bir sudamlası olarak, savunması sağlam birkarar yerine yerleştirdik. Sonra o sudamlasını bir alak (embriyo) olarak ya-rattık; ardından o alakı (hücre toplu-luğu) bir çiğnem et parçası olarakyarattık; daha sonra o çiğnem et par-çasını kemik olarak yarattık; böylecekemiklere de et giydirdik; sonra birbaşka yaratışla onu inşa ettik. Yaratı-cıların en güzeli olan Allah, ne yüce-dir.” (Müminun Suresi, 12-14)

www.yaratilisvebilimsiteleri.com

63

Ekim

2011, İlmi M

ercek

www.ilmimercek.net

Yeni doğan bebeklerin ağlama seslerininbir parmak izi kadar kendilerine özgü olması daalemlerin Rabbi olan Allah’ın üstün aklına örnek oluşturanbir başka mucizedir. Bir ayette şöyle buyurulur:

“De ki: “Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklarave gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyüdiriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar:“Allah” diyeceklerdir. Öyleyse de ki: “Peki siz yine dekorkup-sakınmayacak mısınız?” (Yunus Suresi,  31)

Page 66: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011

Embriyonun gelişimi-nin sekizinci gününde hüc-

reler farklılaşmaya başlayarakiç ve dış olmak üzere iki tabakalı bir

görünüş kazanırlar. İç hücreler (embriyob-last) embriyonun tüm yaşamı boyuncasahip olacağı hücreleri oluşturur. Dış hüc-reler (trofoblast) ise insanın sadece doğu-muna kadar, yani 9 ay boyunca, annekarnındaki yaşamına yardımcı olacak hüc-relerdir.

İçteki hücre topluluğu 9 ay boyuncakendisine hizmet edecek dış bölümdenkendisini ayırır. Sadece ileride yeni gelişe-cek olan plasenta ve embriyo arasındakibağlantıyı sağlayacak göbek kordonu ola-cak bölge kalır ve embriyoblast hücreleriyassı bir şekil oluşturarak “embriyonik disk”adını alır.

Daha sonraki büyüme, bu diskin iki ta-rafında simetrik olarak meydana gelir. Buişlemler insan vücudundaki ilk düzenleme-lerin başlangıcıdır. Bu düz çizginin her ikitarafında ektoderm ve endoderm, ikisi ara-sında da mezoderm denen yeni hücreleroluşmaya başlar. Bu üç katmanın her biriileride bebeğin vücudunun ayrı bölümleri-nin oluşumunu sağlayacaktır.

En dışta kalan hücre tabakası olan ek-todermden, sinir dokusunun yanısıra, salgıyapan bez ve epitel doku gelişir. Bu doku-lardan da beyin, omurilik, duyu organları vegöz mercekleri oluşacaktır. Ayrıca üst deri,ter bezleri, diş minesi, saç ve tırnakları dabu tabaka oluşturacaktır. Embriyonun en içtabakası olan endoderm de, sindirim ve so-lunum sistemini oluşturan organları (kara-ciğer, akciğer, pankreas vs) ve ilgili bezlerin(tiroit, timüs vs.) gelişimini üstlenmiştir. Me-zoderm olarak adlandırılan üçüncü tabakaise bu iki tabakanın arasında oluşur. Bu ta-bakadan bağ, destek, kan ve yağ dokusu

gelişir. Bu dokulardan da kıkırdaklar, kaslar,damarlar, iskelet ve dolaşım sistemi, iç or-ganların iç yüzeyini çevreleyen epitel hüc-reler oluşmaya başlar. Vücuttaki bütündokulara ait hücreler bu kök hücrelerdenoluşacaktır.

Embriyoyu oluşturan üç tür hücre taba-kasından insan vücudundaki bütün yapıla-rın (organların, dokuların, sistemlerin,damarların, kanın vs.) oluşması, düşünenher insanı hücrelerin sahip oldukları buüstün aklın nasıl ortaya çıktığı sorusununcevabını bulmaya götürecektir. Bu olağan-üstü olaylar, hücrelerin, onları meydana ge-tiren organellerin, moleküllerin, atomlarınçabalarıyla değil, üstün kudret sahibiAllahʼın “Ol” demesiyle meydana gelmek-tedir:

“O’dur ki, sizi topraktan, sonra birdamla sudan, sonra bir alak’tan(embriyo) yarattı; sonra sizi bir bebekolarak çıkarmakta, sonra güçlü (ergin-lik) çağınıza erişmeniz, sonra da yaş-lanmanız için size (belli bir ömürvermektedir). Sizden kiminin dahaönce hayatına son verilmektedir; adıkonulmuş bir ecele erişmeniz ve belkiaklınızı kullanmanız için (Allah siziböyle yaşatır). Dirilten ve öldürenO’dur. Bir işin olmasına hükmetti mi,ona yalnızca: “Ol” der, o da hemenoluverir.” (Mümin Suresi, 67-68)

İlmimercek

İNSAN MUCİZESİ

İlm

i Mer

cek,

Eki

m 2

011

64

İNSANIN OLUŞUMU İÇİN HER HÜCRE BÜYÜKBİR BİLİNÇLE FARKLI GÖREVLER ÜSTLENİR

Page 67: İlmi Mercek Dergisi'nin Ekim 2011