hali yıkama dergisi subat_sayı

84
DERGİSİ 3 Aylık Sektör Dergisi / Sayı 1 / Şubat 2014 Fiyatı: 5 TL Halı Tarihi İnsan Sağlığı ve Halı Türkiye’nin Fenomen Dizisi Kurtlar Vadisi Aziz Yer El Aziz; Elazığ

Upload: oktay

Post on 23-Mar-2016

257 views

Category:

Documents


12 download

DESCRIPTION

Halı yıkama sektöründeki gelişmeler, Sektörleün faaliyetleri, toplantıları, Sektörle ilgili önemli konu ve konular bu dergide.

TRANSCRIPT

Page 1: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

Halı Yıkama DER

GİS

İ

3 Aylık Sektör Dergisi / Sayı 1 / Şubat 2014 Fiyatı: 5 TL

Halı Tarihi

İnsan Sağlığı ve Halı Türkiye’nin FenomenDizisi Kurtlar Vadisi

Aziz YerEl Aziz; Elazığ

Page 2: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 3: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 4: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

2 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA İÇERİK-ÖNSÖZ

ÖNSÖZHedef Basın Yayın Grup bünyesinde faaliyete

başlayan Halı Yıkama Dergisi adı altında Halı Yı-kama ve Tedarikçilerine yönelik olarak üç Ayda bir yayınlanacak olan dergimizin ilk sayısı 20 Ocak iti-bariyle yayın hayatına başlayacaktır.

Dergimiz 5.000 adet basılarak Türkiye’deki Halı Yı-kama ve Tedarikçilerine kargo ile düzenli olarak gönde-rilecektir. Hedef Kitlesi Halı Yıkama firmaları olan der-gimizde Halı Yıkama firmaları, Tedarikçileri, Sektördeki yenilikler, Derneklerin tanıtımı ve hizmetleri, Eski Fir-maların Tecrübelerinin yeni firmalara aktarılması, Sek-tör içinde birlik beraberlik ruhunun sağlanması, Yıkama ve Onarım tekniklerindeki son teknoloji ve yenilikler vb. gibi daha bir çok konu başlığına değinecektir.

Rakip ifadesinin kıyılarında değil, Deneyim, Tecrübe ve Birlik çatıları altında dost olabilmemiz temennisiyle.

Hedef Reklam ve Tanıtım

içindekiler Halı Yıkamanın Sektördeki Yeri ...................................... 4İnsan Sağlığı Ve Halı .............................................................. 8Halı Tarihi .................................................................................... 11“Türkiye’de Ne Oldu Da Enflasyon Düştü?” .............. 15Firmaları Tanıyalım “Hedef Halı Yıkama” ..................... 18“Asgari Ücretin Ödenme Zorunluluğu” ....................... 21Makale-Bahattn Ersönmez ............................................... 26Aziz Yer El Aziz; Elazığ ........................................................ 28“Keşke Demeden Önce” ................................................... 35“Helal Kazanç” ....................................................................... 36Derneklerimizi Tanıyalım “PHTYD ve AHTYD” ......... 40Firmanız Temiz mi? .............................................................. 48Halı Yıkama Yerleri Nasıl Olmalı? .................................... 49Kış Aylarında Alerjiden Korunma Yolları ...................... 50Kuru Temizleme ve Tarihçesi ........................................... 52Kız Kulesi ................................................................................ 54Kurtlar Vadisi Pusu ............................................................... 56Her Yerde Halı Yıkama ......................................................... 60Sektörden ................................................................................ 62İshayder .................................................................................... 64İshayder Yönetim Başkan’ından ...................................... 66Dernek Yönetim Kurulu Tanıtımı .................................... 68Dernek Denetleme Kurulu Tanıtımı ............................... 69Rumeli Hisarı .......................................................................... 70İshayder Yönetim Başkan Yrd.’ından ............................. 72Nihat Kulaoğlu Söyleşi ........................................................74Etkinliklerimiz ..........................................................................76İshayder Güngören Toplantısı ..........................................78

Hedef Reklam ve Tanıtım adınaİmtiyaz Sahibi: S. Özge KOÇ

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:M. H adi MÜFTÜOGLU

Reklam Müdürü:Kevser CANPOLAT

Grafik Tasarım:Oktay YETGİN

Hukuk İşleri: Av. Aydın POLAT

Av. Kutsal HADİOĞLU

Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş.

Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11A/41 Yenibosna

Bahçelievler / İSTANBULTel: 0212 454 30 00

Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Dergimizde yayımla-nan ilan, yazı ve fotoğrafların sorumluluğu sahiplerine aittir.

4

11

18

56

15

28

76

8

Page 5: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 6: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

4 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ

Halı kullanımı çok eski çağlardan beri sü-regelen ve kesintisiz devam eden bir alışkanlıktır. Günümüzde hem bir ihtiyaç

hem de evin dizaynına, döşemesine şıklık katan bir öğe olarak kullanılan halı vazgeçilmezliğini ko-ruyarak kullanılmaya devam etmektedir.

Seri imalatın olmadığı, makine’nin dokuma zanaatında kullanılmadığı eski zamanlarda, halı dokumacılığı hem değerli bir meslek hem de kül-türün taşıyıcısı bir öğe olarak önemli bir figürdü. Halıya işlenen her bir desenin kendine has özelli-ği ve anlamı olduğu; her bir işlemenin bir duygu-yu bir imgeyi ifade ettiği bilinmektedir. Dolayısıy-la halı salt bir ev metaı ya da sadece bir materyal olarak görülmezdi. Ancak seri imalatla birlikte halı bu özelliğini yitirmiş deseniyle, işlemesiyle çok fazla anlam içermeyen sadece göze hitap eden bir ev aksesuarı işlevine hapsolmuştur.

“Halı Yıkama”nın Sektördeki Yeri

Ahmet Kaya 'dan

Page 7: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

5 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMASEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ

Günlük kullanıma gün geçtikçe daha çok giren halı, temizlenme işlemi açısından insa-noğlunu meşgul eden bir konu haline gelmiştir. Hemen her evde her odada bulunan halı evdeki diğer materyallerden daha çok kirlenmektedir. Diğer eşyalara nazaran daha çok temasın sağ-landığı materyal halıdır. Yanı sıra bünyesinde ya-pısı gereği en çok mikrop ve bakteri barındıran materyal da halıdır. Bu nedenle de temizliğine en çok önem verilmesi gereken ev materyalleri ara-sında halı birinci sırada gelmektedir. Halı temizliği iki açıdan önemlidir. Birincisi sağlık açısından...İkincisi de halının özelliğini kaybetmeden uzun yıllar kullanılabilmesi yönünden...

Bu iki hususu birden gözeterek ve ikisinin de sağlanacağı şekilde bir temizleme işlemi için gü-nümüzün teknik imkanları fazlasıyla yetmektedir. Ancak teknik yeterlilik bu iki noktayı gerçekleşti-ren bir yıkama ve temizleme işlemini gerçekleş-tirdiğimiz anlamına maalesef gelmemektedir. Zira temizleme işlemi hala büyük oranda tüke-ticinin kendi ilkel imkanlarıyla sağlanmaktadır. Ancak eğilim hızlı bir biçimde halı yıkama ve temizleme işini üstlenmiş firmalar üzerinden gerçekleştirme yönünde seyretmektedir. Çünkü şehir hayatı ve şehrin modern mimarisi bunu tü-ketici istemese de zorlamaktadır.

Firmalar üzerinden yapılan temizlik ve yıka-ma işlemi de iki nedenden dolayı istenen düzey-de olamamaktadır.

Birincisi hizmet üreten firmaların donanımı sağlama noktasındaki yetersizliği. Ki bu yeter-sizliğin en başat nedeni bilinçsiz bir rekabetle ucuza hizmet üretme yarışıdır. Ucuza hizmet üretmeyi hedef edinen bir anlayışın yeterli do-nanımı sağlaması olanaksızdır. İkincisi de tüketi-cinin yeterince bilinçli olmayışı. Bunun da birinci sebebi hizmet üretenlerin ürettikleri hizmetin önemini kendi dünyalarında kavramamış olması ve bunu tüketiciye anlatamamasıdır.

Halı yıkama işi henüz sektörsel anlamda olgun-laşma evresine girebilmiş değildir. Bir sektör ola-rak kabulü hususu dahi tartışma götürecek kadar belirsizlik yaşıyorken halı yıkama işinin kısa vade-de olması gereken noktaya gelmesini beklemek abartılı bir iyimserlik olur. Ancak şu bir gerçektir ki her geçen gün ağır da olsa gözle görülür gelişme-ler yaşanmaktadır. Özellikle makineleşme konu-sundaki gelişmeler sektörsel bir tanımlamaya doğ-ru gidişi hızlandıracak önemli parametrelerdendir. Şurası bir gerçektir ki; hangi iş olursa olsun, piyasa değerini arttıran, onu prestijli hale getiren, tüketi-cinin gözündeki yerini saygın kılan en önemli fak-törler, ilgili iş kolundaki üretenlerin tutumlarıyla, davranışlarıyla ve ürettikleri değerlerle alakalıdır.

Halı yıkama işi henüz sektörsel anlamda olgunlaşma evresine girebilmiş değildir. Bir sektör olarak kabulü hususu dahi tartışma

götürecek kadar belirsizlik yaşıyorken halı yıkama işinin kısa vadede olması gereken noktaya gelmesini beklemek abartılı bir

iyimserlik olur.

Page 8: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

6 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ

Bilinci yüksek iş üretenlerin, tüketicisinin de bilinci yüksek olur. Bu yönüyle üretici tüketi-ci bilinci arasında doğru orantılı bir kolerasyon vardır. Halı yıkama işini icra edenlerin eğitim seviyelerinin ortalaması yükseldikçe işin tüketi-ci nezdindeci saygınlığı da artacak ve sektörsel bağlamda süreç hızla tamamlanmaya doğru ilerleyecektir. Öyle görünüyor ki ikinci üçüncü kuşakların eğitim seviyesinin artması sonucun-da gelişmeler hızla sürmektedir.

Özellikle makineleşme konusundaki geliş-meler işi ciddiyetle yapanların gelecekte daha iyi konumlara gelişini sağlayacakken, sıradan bir bakışla ve zihniyetle iş yapanların da elen-mesini hızlandıracaktır.

Kanaatimce halı yıkama işini meslek edinen ve bu alanda var olmayı ciddiyetle arzulayanla-rın kısa vadedeki en önemli vazifesi, tüketicinin daha iyi tercih ortaya koymasını sağlamak adına bilimsel, somut, nesnel ve inandırıcı kriterleri tüketiciye taşımasıdır. Zira hala tüketicinin ter-cihini belirleyen en büyük faktör fiyattır ve bu da ucuz olana yöneliktir.

Tüketicinin tercihini koymada fiyatın tali plan-da kaldığı her sektör başarılıdır ve saygındır.

Bunu sağlayamayan her sektör güdük kalmaya mahkumdur ve geleceği yoktur.

Tüketicinin tercihinin nasıl gelişeceğini belir-leyen de üreticilerin tercihleridir.

Bu nedenle her sektörün aktöreleri şunu çok iyi bilmeliler ki işlerinde yaşadıkları sektörsel sı-kıntılarının nedeni bizzat kendileridir. Bütün hata-ların yanlış ve eksikliklerin sebebini önce kendin-de aramayanların doğruyu bulması beklenemez.

Page 9: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 10: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

8 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA SAĞLIK

İnsan Sağlığı ve Halı

Halı ve kilim gibi çeşitli yaygılar, iç ve dış mekanlarda yüzyıllar-dır kullanılan vazgeçilmez birer dekorasyon malzemesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Böylesine vazgeçilmez bir eşyanın sağ-lıklı koşullarda kullanılması elbette çok önemlidir. Geleneklerine göre halının

üzerine dış mekanlarda kullanılan ayakkabıla-rıyla basmamayı alışkanlık edinmiş bir toplum olmamıza rağmen modern yaşamın getirdiği yeni koşullar ve şehir hayatı sebebiyle belki de bu geleneksel hijyen reflekslerimizi göz ardı etmekteyiz. Bununla beraber, yorucu şehir ha-yatının koşturmacasına kapılarak apartman kül-türüyle yoğrulmuş modern hayatlar yaşarken sağlığımız pahasına bazı riskleri üzerimize almış oluyoruz. Bu sebepten, halı kullanımı, okul ve

Page 11: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

9 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMASAĞLIK

hastane alanlarında, özellikle küflerin büyümesi ve çoğalmasında büyük rol oynayan “nem” fak-törünün çok belirgin olduğu bölgelerde tercih edilmemektedir. Bakteri tutuculuğundan dola-yı, hijyenin esas alındığı benzeri kurumlarda halı kullanımı ne yazık ki tercih edilmediğinden, bu potansiyel alanlar da halı sektörüne kapalı gö-rünmektedir.

Akıllıca temizleme alışkanlığı Yürürken, otururken, ayaklarımızı dinlendi-

rirken ya da koltuğa uzanırken aslında birçok riskle karşı karşıyayız. Bu risklerin oluşumun-daki etken maddelerin başında, halılarda gözle

görülmeyen bakteriler ve mantar oluşumuna sebep olabilecek küfler gelmektedir. Astım, nefes darlığı gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açabi-lecek bu bakteriler, özellikle gelişme çağındaki çocuklarda alerjik yapının oluşmasına sebep olabiliyor. Bu gibi rahatsızlıkların oluşmasına fırsat vermemek için temizlik ön şart olarak karşımıza çıkıyor. Ancak temizliğin de bilinç-li olarak yapılması gerekmektedir. Halılarınızı düzenli olarak yıkatmak hem halının ömrünü uzatacak, hem de insan sağlığına gerekli katkıyı yapmamızı sağlayacaktır.

Page 12: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

10 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA SAĞLIK

Bilimsel çalışmalar ve çözüm Halılar üzerinde küf, mantar ya da sadece

bakterilerin oluşmasında nem, sıcaklık ve ha-lının bulunduğu ortamdaki hava dolaşımı gibi bazı koşullar başrol oynamaktadır. Rutubetli ve sıcak ortamlarda kolayca üreyebilen bakteriler ve mantarlar ayaklarımızdan başlayarak vücu-

dumuza girerek çeşitli sağlık sorunlarının or-taya çıkmasını sağlayabilir. Bu nedenle yıkama ya da silme işleminden geçirilen halıların çok çabuk şekilde kurutulması ve açık, havadar bir yerde bekletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle profesyonel halı yıkama firmalarından yardım almakta fayda var.

Page 13: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

11 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMATARİH

Günümüze ulaşmış en eski halı, bir İskit prensinin donmuş mezarında bulun-muştur. Halı bir buz kütlesinin içinde ta-

mamen donmuş olduğundan dolayı bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır.

Dünyada bilinen bu en eski havlı halı, yün olup MÖ 5.-4. yüzyıldan kalmadır ve Pazırık (Pazyryk) Vadisi’nde bulunduğu için “Pazırık Halısı” olarak adlandırılmıştır. Bu halı Sergei Ivanovich Ruden-ko tarafından 1949 yılında bir Sibirya höyüğünde yapılan kazı sırasında bulunmuştur. Bu halının kökeninin Sibirya’da yaşayan Türki gruplara, İskitlere veya Persli Ahamenişlere da-yandığı söylenmektedir.

Bulunan ilk halı, 183x200cm boyutundadır ve her metrekaresinde yaklaşık olarak 360.000 ilmek bulunur (İlmek:Halı dokurken düğümleri bağlamak).

Muhteşem bir yapıya sahip olan halının ilmek yoğunluğu günümüzde birçok halı mağazasında

satılan halılarınkinden daha yüksektir. Deseni çok zengin ve ilginçtir; ortasında 24 tane çarpı şeklin-de figür vardır; bunların her birinde stilize edilmiş 4 nilüfer çiçeği vardır. Bu kompozisyonu grifinlerle çerçevelenmekte ve bunu 24 alageyiklik bir sınır izler. En geniş sınırında yük atı ve insan figürleri, orta kısmında bir kurdele motifi vardır. Halının bir zamanlar parlak olan kırmızılarının, lacivertlerinin ve yeşillerinin artık solmuş olmasına karşın, o za-manlar oldukça canlı oldukları anlaşılmaktadır.

Dünyanın en eski halısı; Rusya, St. Peters-burg’daki “State Hermitage Müzesi”nde sergi-lenmektedir.

Halı Kullanım TarihçesiHalı, evlerde ilk kullanıldığı zamanlarda; koru-

ma, zeminin örtülmesi, duvarların kaplanması ve dekorasyon amacıyla kullanılıyordu.

Ayrıca genellikle üst sınıflar tarafından kulla-nılan lüks bir eşya olarak görülmekteydi.

Halı Tarihi

MÖ 5.-4. yy.dan kalma “Dünyanın En Eski Halısı”

Page 14: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

12 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA TARİH

Daha sonra 7. yüzyılda, Hristiyan azizlerin değerli eşyaları Orta Doğudan sevk edilmesi için pahalı malzemelere sarılırdı.

Bu, Roma’dan hacca giden Avrupalı manastır başlarının ağırlığınca altın değerinde kumaşlar ve kutsal emanetler getirmeyi asla ihmal etmedikle-ri Merovenjler dönemiydi.

Bu nedenle orta çağlardan itibaren batılı sa-natçılar Doğu motiflerini tanıyorlardı; bu motifler genel olarak Sasani kökenli olup zamanla Asya, erken Hıristiyanlık, Bizans ve İslam kültürlerinin muhteşem karışımıyla zenginleşmiştir.

Antika Halı ve Modern Halılar1920 yılından önce yapılan halılar antika kate-

gorisine dahil edilmektedir. Fakat kesin sınıflandır-ma yapmak gerektiğinde, Antika halılar genellikle kimyasal boyaların kullanılmadığı geleneksel ha-lılar olarak tanımlanmaktadır. Bunlar 1860-1870 yılları arasındaki dönemde, daha kimyasal boyalar keşfedilmeden önce yapılmışlardır.

Bu dönemden 20. yüzyılın başına kadar olan dönemde, üretilen halılar ise yarı antika veya eski halı olarak adlandırılabilir.

Modern halılar, 1920’li ve 1930’lı yıllardan itibaren Batıdan gelen piyasa taleplerine uygun olarak üretilen halılardır.

Halı Tarihine Kısa Bir BakışHalı, ilk insanların hayvan derilerini, mağara

zeminini döşemek ve sıcak tutmak için kullandığı zamanlar olan milattan önce yaklaşık 27,000‘den bu yana, insanın iç mekanlardaki varoluşu için te-mel bir unsur olmuştur.

Yaygınlaşan halı kullanımının bir sonucu ola-rak halıcılığın evrimi; yıllar boyunca sosyal, eko-nomik ve moda gelişimlerinden sürekli etkilen-miştir. İmalat teknolojisindeki gelişmelerse, her

zaman daha yumuşak üretim malzemelerini elde etme çabası içinde olmuştur.

Örneğin; milattan önce 6000 yıllarında keçi

İpek Halı

Kolleksiyon Antika Halı

Page 15: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

13 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMATARİH

ve koyunlar, akabinde eğrilip dokunan yün ve kıl için kırpılıyorlardı. Milattan sonra 1000’li yıllarda Marco Polo, Orta Asya’da tacirler tarafından İran, Hindistan, Çin ve Kuzey Afrika’ya yayılmış bulu-nan kilim yapma yöntemini keşfetti.

1946 yılında ise ilk Las Vegas casinosu, önce-leri hayal bile edilemeyen bir renk birleşimi ve baş döndürücü halı modelleri ile kapılarını açmıştır.

Bugün, halı, yer kaplamada en çok tercih edilen seçenek konumundadır. Günümüz top-lumunda, halı veya kilim serili olmayan bir evde oturmak birçokları için kabul edilemez bir olgu haline gelmiştir.

Halı Tarihinde Milletlerin EtkileriMısırFiravun döneminden kalma Mısır dönemine iliş-

kin olarak, halıların imalatından veya kullanılmasın-dan bahseden herhangi bir metin mevcut değildir.

Yunan yazar Athenaeus’a göre, Ptolemies zamanında Philadelphia’nın görkemli sarayında halıların kullanıldığından söz edilmektedir.

Yazar, “Yatakların önünde has yünden yapılmış ve mora boyanmış derin havlı kilimler bulunuyor-du. Bazen de bunların yerine hayvan figürleriyle ve başka desenlerle süslenmiş düz dokunmuş İran halıları kullanılıyordu.” diye yazmaktadır.

Ayrıca bazı araştırmacılar Mısır tarihinin en gü-zel kraliçesi Kleopatra’nın Caesar’a kendisini bir halının içinde yuvarlanarak sunduğuna inanıyorlar.

Ne var ki, günümüzde bir halının imalatı-nı belli bir döneme atıfta bulunarak belirtmek mümkün değildir.

ÇinHalıların varlığını işaret eden ilk belgelen-

dirilmiş kanıt, Sasani Hanedanlığına dayanan (M.S.224 - 641) Çin metinleridir. M.S. 628 yılında, İmparator Heraclius, Sasani başkenti Ctesiphon’dan çeşitli halılarla döndü. Ayrıca Araplar 637 yılında Ctesiphon’u ele geçirdiler; götürülen ganimetler arasında çok sayıda halı olduğu ve bunların bir tanesinin “Khosroe’de Bahar Zamanı” isimli ünlü bahçe halısı olduğu söylenmektedir.

Bu halı, tüm zamanların en değerli halısı ola-rak tarihe geçmiştir.

Dünyanın En Ünlü Dokuma Ünvanına Sahip Halı

Page 16: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

14 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA TARİH

Khosroe hükümdarlığı zamanında (M.S. 531-579) yapılmış olan bu halı 8.3 metrekare boyu-tundaydı. Arap tarihçilerin açıklamasına göre: “Bordürü mavi, kırmızı, beyaz, sarı ve yeşil taşlar-dan muhteşem bir çiçek yatağıydı; zemini altınla taklit edilmiş toprak rengidir; kristal benzeri billur taşlar su izlenimi yaratmaktadır; bitkiler ipekten yapılmış, meyveler renkli taşlarla yaratılmıştır.” Ne var ki, Araplar bu muhteşem halıyı birçok parçaya ayırmış ve halı ayrı parçalar halinde satılmıştır.

Türk EtkisiArap Halifelerinin hakim olduğu dönemden

sonra Selçuklular İran topraklarında egemenlik kur-dular. Selçuklu hakimiyeti dönemi (1038 - 1194) dünya halı tarihinde çok büyük öneme sahiptir.

Selçuklu kadınları Türk ilmekleri kullanan dünyanın en becerikli halı yapımcıları konumun-daydılar. Selçuk etkisinin en güçlü ve en uzun süreli olduğu Azerbaycan ve Hamadan illerinde, günümüzde halen Türk ilmeği kullanılmaktadır.

Moğol İlhamıMoğolların zamanında (1220 - 1449), İlkhan

lideri Ghazan Han’ın Tebriz sarayında (1295-1304) zeminler değerli halılarla kaplanırdı. Mo-ğol lideri Şah Rokh (1409 - 1446), Moğollar

tarafından tahrip edilen birçok şeyin yeniden ya-pılmasına katkıda bulundu ve bölgede sanatsal faaliyetleri teşvik etti. Bu dönemdeki halılar basit motiflerle süsleniyordu ve genellikle geometrik şekiller kullanılıyordu.

İran Halıları - Pers Halılarıİran halılarının en parlak dönemi, Safavi hü-

kümdarlarının özellikle Şah Abbas’ın (1571 - 1629) hakim olduğu yıllardır. Şah Abbas birçok halı atölyeleri kurdurmuş ve becerikli ve usta ta-sarımcıların çalıştırılmasını teşvik etmiştir. Ayrıca Avrupa ile ticaret de başlamıştır. 1722 yılında Af-ganların istilasıyla bu görkemli yıllar sona ermiş-tir. Ancak çok sonra, 19. yüzyılın sonuna doğru, halı yapımcılığı tekrar canlanmıştır.

Modern İran Halısı

En Eski Çin Halısı

Page 17: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

Türkiye’de Ne Oldu da Enflasyon Düştü?

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Hüseyin Ağır

Türkiye’de enflasyonun seyrine bakıldığında, 1970’li yılların ikinci yarısından itibaren artmaya başlamış, bu artış seyri 1990’lı yılların ikinci yarısından sonra düşme eğilimine gir-miştir. 2004’ten sonra da kalıcı bir düşüşle birlikte enflasyon tek haneli rakamlarla yatay seyretmeye başlamıştır.

Uzun yıllar yüksek seviyelerde seyreden enflasyon ne oldu da 2000’li yıllarla bir-likte düştü? Bu yazı bu soruya cevap

vermek için hazırlanmıştır.

Enflasyon nedir?Enflasyon, fiyatlar genel seviyesindeki sü-

rekli artışları ifade eder. Yani tek bir ürünün ya da birkaç üründeki fiyat artışları veya geçici fiyat artışları enflasyon olarak algılanmaz. Başka bir ifadeyle, eğer bir dönemden başka bir döneme geçildiğinde, mal ve hizmet fiyatlarının çoğunun fiyatları artmışsa enflasyon var demektir. Hızına göre enflasyon, ılımlı – yüksek – hiper - enflas-yon şeklinde kategorize edilebilir. Eğer enflasyon oranı yıllık %1 ile %10 arasındaysa ılımlı enflas-yondan söz edilebilir. Bu durumda paradan kaçış başlamamış, sözleşmeler de enflasyona ya da yabancı paralara endekslenmemiştir. Enflasyon oranı yıllık %10 ile %200 arasında ise aşırı enf-lasyondan söz edilir. Böyle bir ortamda elde para tutulmak istenmez hatta dayanıklı tüketim mal-larına, gayri menkullere ve enflasyon oranının üzerinde getirisi olan menkul değerlere yönelir. Dahası, yerli para yerine yabancı paralar tercih edilip, sözleşmeler yabancı paralar cinsinden ya-pılmaya başlanır. Aylık %50’lik enflasyon oranları ise hiperenflasyona işaret etmektedir. Bu durum parayı tahrip ederek yabancı paraların yerli para-lar yerine kullanılmasına sebep olur.

Enflasyonun zararı nedir?Enflasyonun beklenip beklenmemesine göre

enflasyonun maliyeti sınıflandırılabilir. Eğer enf-lasyon bekleniyor ise;

1) yanlarında para bulunduranlar para değer

kaybettiğinden dolayı bir maliyete katlanmak zo-runda kalırlar

2) kişiler enflasyonu bekledikleri için paraları-nı bankalarda tutarlar ve doğal olarak paraya her ihtiyaç duyduklarında bankaya gidip gelme mali-yetine katlanmak zorunda kalırlar

3) insanlar servetlerinin daha büyük bir kısmı-nı gayrimenkul gibi, dayanıklı tüketim malları gibi mallara yatırırlar böylelikle kır olan kaynaklar ve-rimsiz alanlara yönelir toplum bundan zarar görür

4) fiyat menüleri sürekli değiştirilmek zorun-da kalınır

HALI YIKAMAİKTİSAT-EKONOMI

15 ŞUBAT 2014

Page 18: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

16 ŞUBAT 2013

HALI YIKAMA İKTİSAT-EKONOMI

5) vergi sisteminde yıpranmaya neden olur, yani kişilerin reel gelirlerinde bir artış olmasa bile enflasyon artışından ötürü gelir elde edilmiş gibi vergi alınır ya da reel gelirler yükselmediği halde daha yüksek vergi dilimlerinden vergi ödenebilir, ve son olarak

6) vergisini peşin ödeyenlerle beyan usulü ödeyenler arasında, peşin ödeyenler aleyhine bir dengesizlik oluşacaktır. Yani, toplan vergi eğer vadelere yayılarak ödeniyorsa, daha sonra ödeyen paranın değer kaybından ötürü kazançlı çıkacaktır.

Beklenmeyen enflasyonun en önemli mali-yeti ise belirsizliktir. Belirsizlik her alanda olduğu gibi ekonomik anlamda da tahribata neden olur. Yatırım – tasarruf – tüketim gibi kararlar bundan olumsuz etkilenir. Servet ve Gelir dağılımı ala-caklıların kayıp borçlularınsa kazancıyla sonuçla-nır, fiyat sisteminin etkinliği de zarar görmüş olur. Dolayısıyla enflasyonla mücadele edilmelidir.

Hiç mi iyi yanı yok?Enflasyonun olumsuz bunca etkisi varken, el-

bette olumlu etkisi de vardır. “Ilımlı bir enflasyon ekonominin yağı” olarak değerlendirilmektedir. Ilımlı bir enflasyon üretimi ve buna bağlı olarak istihdamı arttırarak ekonomiyi canlandırır. Başka bir iyi yönü de enflasyon, hükümetin bir tür vergi geliri elde etmesine sebep olur.

Türkiye’de Enflasyonun Seyri1970’li yıllardan günümüze enflasyonun seyri Şekil 1.’de gösterilmektedir:

Şekil 1. Türkiye’de Enflasyon 1971-2012Kaynak: Dünya Bankası İstatistikleri, Tüketici Fiyatları Endeksi

Şekil 1’e göre Türkiye’nin enflasyonu 1970’li yılların sonlarına göre yükselmeye baş-lamış ve yaklaşık 20 yıl boyunca yüksek sevi-yelerde seyretmiştir.

Türkiye’de Yüksek Enflasyonun Sebepleri

Türkiye’de uzun yıllar enflasyon, en önemli makroekonomik problemlerden biri olarak yer almıştır. Enflasyonun son yıllarda düşük sevi-yelerde olduğu ortadadır fakat yine de gelişmiş ülkelerin bulunduğu seviyelerden (%1 ila %3) ol-dukça yüksektir. Her şeyden önce enflasyon pa-rasal bir olgudur, gereğinden fazla para basmak doğrudan enflasyona neden olur. Diğer taraf-tan özellikle 1980’li yılların ortalarından itibaren kamu açıklarının giderilmesinde para basmak yerine yüksek maliyetli iç borçlanma yoluna baş-vurulmuş bu da enflasyonun diğer önemli sebebi olmuştur. Diğer önemli nedenlerine gelince:

1) Türkiye’de enflasyonun temel nedenle-rinden bir tanesi “ithal ikameci sanayileşme” stratejisidir. İthal ikame demek iç talebe yönelik sanayileşme demektir. Başka bir ifadeyle, yurt dışından almak yerine içeride üretmek demektir. İthal ikameci anlayış, gümrük tarifeleri, kotalar, aşırı değerli kur, faiz tavanları gibi politikalarla ekonomiyi baskı altında tutmaktadır. Aşırı değerli kur politikası (ihracatı olumsuz etkilediğinden), döviz darboğazı sorununa yol açmaktadır. bu du-rum hem maliyetleri arttıracak şekilde ithal girdi fiyatlarını arttırmakta, hem de ekonomiyi dış şok-lara karşı korunmasız kılmaktadır.

2) Diğer bir neden, süreklilik arz eden kamu kesimi açıklarıdır. Sürekli açıklar ve bunların iç borçlanma ile finansmanı enflasyonist beklentile-ri olumsuz etkilediğinden enflasyonu sürekli hale getirmiştir. Öte yandan Kamu İktisadi Teşebbüs-lerinin (KİT) ucuz sanayi girdisi için düşük fiyatla-ma stratejisi KİT’lerin zarar etmesine, sürekli fi-nansman açıklarına, bütçe açıklarına ve bunların parasal genişlemeyle karşılanmasına sebebiyet vermiştir.

Page 19: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

17 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMAİKTİSAT-EKONOMI

3) 1980’li yıllarda ihracata dayalı sanayileşme stratejisine geçilerek ekonominin rekabet gücü arttırılmaya çalışılmıştır. Sürekli devalüasyonlarla birlikte ihracatın teşvik edilmesi politikaları, itha-lata bağlı mamül fiyatlarını yükselterek, karşılı-ğında dış borçlanmayı arttırmış ve borçlanma da bara basarak (emisyon) karşılanmış, enflasyonist ortam hazırlanmıştır.

4) KİT’lerin fiyatlama politikası da enflasyo-nun temel nedenlerinden birini oluşturmaktadır: KİT’ler çok sayıda işçi ile doldurulmuş, işçi gi-derleri ciddi bir miktara ulaşmış; Popülist devlet politikalarıyla bir çok tarımsal ürünün taban fiyatı %100’ün üzerinde arttırılmış; KİT’ler baskı grup-ları tarafından verimsizce kullanılır hale gelmiştir.

5) Başka bir neden tarımsal destekleme po-litikalarıdır. Bunlar daha çok siyasi kaygılarla ya-pılmış, fiyatlar piyasa koşullarının üstünde belir-lenmiştir.

6) Ücret artışlarında verimliliğe dayanmayan esaslar göz önünde bulundurulmuştur.

7) Seçim ekonomisi ve siyasi istikrarsızlıklar ise, enflasyonu arttırmada başka önemli bir se-bep olarak dikkatleri çekmektedir. Son olarak,

8) Özelleştirme uygulamalarının sosyal refahı arttırıcı harcamalar (eğitim ve sağlık harcamaları gibi) yerine, artan kamu harcamalarının finans-manında kullanılmasıdır.

Ne oldu da Enflasyon Düşmeye BaşladıVerilecek cevap oldukça basit: Yukarıda

Türkiye’de enflasyona sebep olarak sayılan fak-törler tersine çevrilmiştir… Türkiye’nin 2001 ekonomik krizinden sonra oluşturulan politika-lar, geliştirilen kurumsal yenilenmeler ve düzen-

leme ve denetleme mekanizmalarının etkinleşti-rilmesi; özellikle enflasyon hedeflemesi rejimini uygulamak için gerekli altyapının sağlanması ve işler hale getirilmesinin katkısı da yadsınmaz bir gerçektir. Diğer taraftan enflasyonu düşürmek için uygulanacak politikanın saygınlığı, inanılır-lığı, güvenilirliği yüksek olmalıdır. Bu bağlamda 2003’ten sonraki tek parti hükümeti bu saygınlı-ğı oluşturarak beklentilerin olumluya çevrilmesi-ne büyük katkı sağlamıştır. Dolayısıyla, hükümet tarafından ifade edilen, “borçlanmanın azalması –bitirilmesi-; özelleştirmelerin yapılması; seçim ekonomisine gidilmeyip popülist politikalardan kaçınılması; tarımsal destekleme politikaları-nın düzenlenmesi” vs. gibi beyanlar gerçekten enflasyon gibi makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesinde pay sahibidir. Şekil 1’de bu gerçek göz önüne serilmektedir. Uzun yıllardır baş edilemeyen enflasyon düşmüştür, bunda en çok pay sahibi hükümetindir.

Page 20: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

18 ŞUBAT 2014

HedefHalı Yıkama

Anadolu yakasında, Kartal, Pendik, Maltepe, Sultanbeyli, Avrupa Yaka-sında Beylikdüzü, Avcılar, Büyük-

çekmece ve Esenyurt Başta olmak üzere İstanbul’un tüm semtlerine Halı yıkama ve Koltuk Yıkama Hizmeti sunan Firmalar ara-sında son yıllarda yaptığı ciddi yatırımlar ve ataklarla ön plana çıkan. Günlük 2.500 m2 Halı Yıkama, Kurutma, Paketleme ve Teslim kapasitesine sahip, Sektöründe öncü kuruluş olan, Hedef, Bölgenin en kapsamlı ve en mo-dern Halı Yıkama Tesisi ile Halıları öncelikle Toz alma bölümünde tozlarından arındırarak, Profesyonel Tam otomatik Halı Yıkama Maki-nesinde (dörderli 2 gurup toplam 8 adet disk

fırça, Alt ve üst rulo fırça, Halının alt temiz-liği için 150, yüzey için 50 bar olmak üzere toplam 200 bar basınçlı tazyik ve yüksek va-kumlama sistemi ile halı diplerinin temizliği) müşterilerine %100 hijyen Hedefi doğrultu-sunda Kaliteli hizmet sunmaktadır.

Geniş araç filosu ve halı yıkama alanında tecrübeli personelleriyle, Halı, Kilim, Yorgan, Battaniye ve Stor perdelerini müşterilerinin istediği gün ve saatte adresinden teslim alı-yor, toz alma, yıkama, dezenfekte, kurutma, havalandırma ve paketleme işlemlerinin ar-dından yine istedikleri zaman diliminde ad-reslerine teslim ediyoruz.

HALI YIKAMA FİRMALARI TANIYALIM

Page 21: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

19 ŞUBAT 2014

Misyonumuz ;Hedef Halı Yıkama olarak; Yüzde yüz müşteri memnuniyeti Hedefimize ulaşmak için, Ar-Ge Çalışmalarına büyük önem vermek, Ken-disiyle Yarışır bir konuma gelmek, Kalitesini ve alt yapısını Müşterilerinin beklentileri doğ-rultusunda sürekli olarak yenileyerek, yenile-nerek geliştirmektir.

Vizyonumuz ;Müşterilerimizden aldığımız güç ve güven ile sektörde ilklere imza atmak. Modern sistem-leri olan ve tam anlamıyla kurduğu entegre çamaşır ve halı yıkama fabrikası ile sınırsız müşteri memnuniyeti güler yüzlü hizmet, Yüz-de yüz Garanti sunmaktır.

Beylikdüzü Şirin Sanayi Sitesinde, 1500 metrekare alan üzerinde kurulu Günlük 2.500 m2 Halı Yıkama, Kurutma ve Paket-leme kapasitesine Sahip, Profesyonel Halı Yıkama Merkezimiz, İstanbul Avrupa yaka-sında 6, Anadolu yakasında 2 Bölge olmak üzere Toplam 8 Bölgede, 11 adet Servis Aracı ve 27 Personeli ile Kaliteden ödün vermeden Hizmet vermekte, her geçen gün kendisini yenileyerek “Halı Yıkamada Son Nokta” ve “Hedefinizi İyi Seçin.” Sloganıyla Hizmet vermeye devam etmektedir.

HALI YIKAMAFİRMALARI TANIYALIM

Page 22: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

20 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA FİRMALARI TANIYALIM HALI YIKAMAHABER

Hedef’te Halı Nasıl Yıkanır;• İstisnasız her halı yıkanmadan önce toz alma işlemine tabi tutulur.

• Bir müşterinin halısı asla, başka bir müşterinin halısı ile birlikte yıkanmaz.

• Halılar bulaşık deterjanı ile değil gerçek halı yıkama şampuanı ile yıkanır.

• Halılar, Kapalı Klimalı Odalarda Dış Etkenlerden etkilenmeden kurutulur.

• Modern Tesislerimizde, Halınızın hem yüzü, hemde özü yıkanır.

Firmamızın Hizmet Anlayışı1- Hedef Halı Yıkama Fabrikası, Henüz tam anlamıyla Sektörsel gelişimini sağlayama-mış Halı Yıkama sektöründe Ciddi ve Kalıcı olmayı; ilkeli ve prensipli çalışmasıyla Güve-nilir bir Kuruluş Olmayı Hedefler.

2- En iyi ve en Sağlıklı Hizmetin, Müşterisi-ne Uygun fiyatla ulaşması için kaynaklarını en iyi ve en verimli şekilde değerlendirmeyi amaç edinir. 3- Müşteri Memnuniyetinin elde edilecek en büyük kazanım olduğunu bilir. Bu bilinç doğrultusunda Hizmet vermeyi anlayış ola-rak benimser. 4- Verilen Siparişi Ambulans hizmeti mantı-ğıyla en kısa sürede Alma ve En erken süre-de Teslim etme hizmeti Sunar. 5- Halıların kirlerden tamamen arındığı, te-mizliğe Doyduğu, Havalandırıldığı Şekilde, Ambalajlanarak Hijyenik bir şekilde müşte-riye ulaştırılmasını sağlar.

Page 23: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

HALI YIKAMAİŞ HUKUKU

21 ŞUBAT 2014

Asgari Ücretin Ödenme Zorunluluğu

I.GİRİŞİş hukuku, işçiler ve işverenler arasındaki iliş-

kileri düzenleyen ve inceleyen bir hukuk dalıdır. İşçi ve işveren arasındaki hukuki ilişki, iş sözleş-mesi şeklinde ortaya çıkar. İş sözleşmesiyle işçi, işi yapma; işveren de ücret ödeme gibi bir takım temel yükümlülükler altına girmektedir. Bu bağ-lamda iş sözleşmesi, her iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmedir. Başka bir ifadeyle iş sözleşmesinden söz edebilmek için, işçinin hiz-met görmesi, işverenin de ücret ödemesi ge-reklidir. Bu yönüyle iş sözleşmesinin en önemli unsurlarından biri, yapılan işin karşılığında ücret ödenmesi keyfiyetidir.

Ücretin işçi ailelerinin temel geçim kaynağı olmasından dolayı, kanunlarda ücreti güvence al-tına alma ihtiyacı duyulmuştur. Ücretin güvence-ye alınmasının farklı yansımaları söz konusudur. İşçiye asgari ücret ödenmesi zorunluluğu, sosyal ve ekonomik bir takım gerekçelerden dolayı ça-

lışmadan (hafta tatili, yıllık ücretli izin gibi) ücre-tin ödenmesi, ücretin ancak belli bir bölümünün hacze konu olabilmesi, ancak iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde belirtilmek kaydıyla işçi-nin bir takım disiplini bozan davranışlarının ortaya çıkması halinde, ücret kesintisinin yapılabilmesi ve yapılacak bu kesinti miktarının sınırlı tutulması gibi uygulamalar söz konusu olabilmektedir.

II. YASAL ALTYAPI

A. AnayasaAnayasa, başta sosyal devlet ilkesi olmak

üzere devleti, çalışma hayatının oluşumunda çalışanlardan yana bazı yükümlülükler altın sok-maktadır. Bu yükümlülüklerden bir tanesi de as-gari ücretin belirlenmesidir. Nitekim, Anayasa’ya göre, devlet, çalışanların hayat seviyesini yükselt-mek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, iş-sizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam ya-ratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır (Any/49-2).

Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun ada-letli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yar-dımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur (Any/55).

B. İLO SözleşmesiAsgari Ücret Tespiti Usulleri İhdasına İlişkin

1928 Tarihli 26 Sayılı Milletlerarası Çalışma Sözleşmesi, Türkiye tarafından 25.6.1973 ta-rih ve 1769 Sayılı kanunla onaylanmıştır.

C. İş Kanunuİş Kanunu’nun 39. Maddesine göre, iş söz-

Doç. Dr. Muzaffer KOÇMalatya İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi

Page 24: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

22 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA İŞ HUKUKU

leşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.

Asgari ücreti düzenleyen İş Kanunu’nun 39. maddesinin gerekçesinde, işçilerin insan onu-runa yaraşır asgari koşullarda bir yaşam sürdü-rebilmesi için devlet tarafından tespit edilmesi öngörülen asgari ücret kurumundan, bir kısım işçilerin yararlandırılıp, bir kısmının yararlandı-rılmamasının, Anayasada temellerini bulan sos-yal devlet ilkesine aykırı bir olgu olarak ortaya çıktığı, bu sakıncayı gidermek amacı ile de tüm işçilerin, bu güvenceden yararlanabileceği bir düzenleme getirildiği belirtilmiştir.

D. Yönetmelik Asgari Ücret Yönetmeliği, 01.08.2004 tarih

ve 25540 sayılı resmi gazetede yayımlanarak, yürürlüğe girmiştir.

III. ASGARİ ÜCRET KAVRAMIİş sözleşmesinin temel unsurlarından biri olan

ücret, iş sözleşmesiyle veya toplu iş sözleşmesiy-le belirlenmektedir.

Borçlar Kanunu’nun 401. maddesine göre ücret serbest olarak yani işçi-işveren tarafından sözleşmeyle tespit edilmektedir.

Aynı şekilde Borçlar Kanunu’nun 26, 27 ve 28 maddelerinde belirtilen genel sınırlamalar dışında sözleşmeler serbest olarak belirlene-bilir. Ancak, tarihi süreçte, işçinin emeğinin karşılığında elde ettiği ücretinin ihtiyacını kar-şılayacak miktardan düşük olmaması ve ona asgari bir geçim imkânı sağlayacak düzeyde bulunması için, ücretin asgari seviyesinin belir-lenmesi gündeme gelmiştir. İş Kanunu, ücret-ler için asgari bir had getirmiştir (İşK.39). En az ücret/asgari ücret olarak tanımlanabilecek olan bu ücretten daha düşük miktarda ödeme yapıl-ması mümkün değildir.

Asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağ-lık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya ye-tecek ücrettir (Yön/4). Başka bir ifadeyle, işçilere zorunlu ihtiyaçlarını en az düzeyde karşılamalarını sağlamayı amaçlayan ücret, asgari ücret olarak be-lirlenmektedir.

IV. ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN İLKE VE ESASLAR

A. Ayrım YasağıAsgari ücret, işçilerin 16 yaşını doldurmuş olup

olmadıklarına göre ayrı ayrı belirlenir (Yön/7). 2014 yılı için belirlenen asgari ücrette daha ön-

Page 25: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

23 ŞUBAT 2014

cekilerden farklı olarak her iki yaş grubu için aynı miktar (günlük 35,70 TL) belirlenmiştir. Söz ko-nusu yaş ayrımın dışında asgari ücretin belirlen-mesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı herhangi bir ayrım yapılamaz (Yön/5).

B. Bütün İşkollarını KapsamasıKomisyon, asgari ücreti bütün işkollarını kap-

sayacak şekilde belirler (Yön/6).

C. Ücretin Günlük BelirlenmesiÜcretin, bir günlük olarak belirlenmesi esastır.Aylık, haftalık, saat başına, parça başına veya

yapılan iş tutarına göre ücret ödenen durumlarda gerekli ayarlamalar buna göre yapılır (Yön/6).

D. Ücretin Ülkenin Sosyal/Ekonomik Duru-muna Göre Belirlenmesi

Anayasa’ya göre, devlet, çalışanların yap-tıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur (Any/55). Bu hükmün yansıması olarak komisyon, ücre-tin belirlenmesinde; ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçin-me indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumunu ve geçim şartlarını göz önünde bulundurur (Yön/7).

E. Ücretin YürürlüğüKomisyonca belirlenen ücretler, Resmi

Gazete’de yayımlanır ve yayımlandığı tarihi iz-leyen ayın ilk gününden itibaren yürürlüğe girer (Yön/11).

F. Asgari Ücretin Aksine Hükümlerin Geçer-sizliği

İşçilere, Komisyonca belirlenen ücretlerden düşük ücret ödenemez. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konulamaz.

İşverenler tarafından, işçilere sağlanan sosyal yardımlar sebebiyle asgari ücretten herhangi bir indirim yapılamaz (Yön/12).

G. İlan edilmesiİşverenlerin yayımlanan asgari ücretleri işyer-

lerinde işçilerin kolayca görebilecekleri bir yerde ilan etmek zorunluluğu 2012 yılında kaldırılmıştır.

V. ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU

A. Komisyonun Kuruluşu Komisyon; Bakanlığın tespit edeceği üyeler-

den birinin başkanlığında;a) Bakanlık Çalışma Genel Müdürü veya

yardımcısı,b) Bakanlık İş Sağlığı ve Güvenliği Genel

Müdürü veya yardımcısı,c) Türkiye İstatistik Kurumu Ekonomik

İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, (İş-gücü, Hizmetler, Fiyat İstatistikleri ve İndeksler Dairesi Başkanlığı)

d) Hazine Müsteşarlığı temsilcisi,e) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlı-

ğından konu ile ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli,

f) Bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşunun değişik işkolları için seçece-ği beş temsilci,

g) Bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik işkolları için seçece-ği beş temsilciden, kurulur (Yön/8).

Buna göre komisyon hükümetin atadığı 5, işveren kesiminin seçtiği 5 ve işçi kesiminin seçtiği 5 üye olmak üzere toplam 15 üyeden oluşmaktadır.

B. Toplantı Esasları•Komisyon, Bakanlığın çağrısı üzerine toplanır

ve Bakanlıkça hazırlanan gündeme göre çalışır.• Komisyon, en az on üyenin katılımı ile topla-

nır ve oylarının çoğunluğu ile karar verir. Karara

HALI YIKAMAİŞ HUKUKU

Page 26: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

24 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA İŞ HUKUKU

katılmayan üye, isterse katılmama ge-rekçesini belirtir. Oyların eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.

• Komisyonun ücretin belirlenmesine ilişkin kararı kesindir. Bu kararın, topla-nan bilgi ve belgelere göre hazırlanacak bir gerekçeye dayandırılması zorunludur (Yön/8).

C. Komisyonun Görev, Yetki ve So-rumluluğu

• Komisyon, ücretin belirlenmesinde konuyla ilgili bütün kamu kurum ve ku-ruluşları ve üniversiteler ile işbirliği ya-pabilir, işçi ve işveren kuruluşlarının bu konudaki öneri ve görüşlerini alabilir. Ayrıca Komisyon, ge-rektiğinde uzman kişilerin bilgisine başvurabilir.

• Komisyondaki görüşmeler ve komisyonun çalışmaları gizlidir. Başkan, üyeler ve raportörler ile bu maddenin kapsamına giren kişi ve kuruluş-lar bu görevleri dolayısıyla öğrendikleri her türlü bilgi ve belgeleri gizlemekle yükümlüdür.

• Alınan kararlar Başkan tarafından kamuoyu-na duyurulur (Yön/9).

D. Sekretarya ve Raportörlük HizmetleriKomisyonun sekretarya ve raportörlük hizmet-

leri Bakanlık Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir (Yön/10).

VI. YASAL MÜEYYİDEAsgari ücretin altında ödeme yapılaması ha-

linde hukuki ve cezai müeyyide söz konusudur.

A. Hukuki MüeyyideAsgari ücrete ilişkin hüküm emredici hukuk

kuralı niteliği taşır. Bundan dolayı, işçilere, komis-yonca belirlenen ücretlerden düşük ücret ödene-mez. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konulamaz (Yön/12). Asgari ücretten az belirlenen ücretlerin asgari ücrete yükseltilir.

İşçiye asgari ücretin altında ücret ödenmesi halinde işçi, isterse, kendisine iş akdini bildirimsiz

fesih hakkı veren İş Kanunu’nun 24/II-e madde-sine göre iş akdini feshedebilir ve ödenen ücret ile asgari ücret arasındaki farkı talep edebilir. İşçi dilerse, iş sözleşmesini feshetmeden de idari ve yargı yollarına başvurarak ödenen ücret ile asgari ücret arasındaki farkı talep edebilir.

B. Cezai Müeyyideİş Kanunu’nun 102 maddesinin a fıkrasına

göre, 39 uncu maddede belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi ve her ay için 2014 yılında 139 TL idari para cezası uygulanacaktır.

VII. SONUÇAsgari ücret, işçilere normal bir çalışma

günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, gi-yim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaç-larını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir.

Asgari ücret, işçilerin 16 yaşını doldurmuş olup olmadıklarına göre ayrı ayrı belirlenir. Söz konusu yaş ayrımın dışında asgari ücretin be-lirlenmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı herhangi bir ayrım yapılamaz.

Asgari ücreti bütün işkollarını kapsayacak şe-kilde belirlenir.

İşçilere, asgari ücretlerden düşük ücret öde-nemez. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmele-rine bunun aksine hükümler konulamaz.

İşverenler tarafından, işçilere sağlanan sosyal yardımlar sebebiyle asgari ücretten herhangi bir indirim yapılamaz.

Asgari ücretin altında ödeme yapılaması ha-linde hukuki ve cezai müeyyide söz konusudur.

Page 27: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

25

Page 28: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

26 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA MAKALE

20. yy. mesleği olan halı yıkama hizmetle-ri, son yıllarda artan ihtiyaçtan dolayı yeni bir sektör olarak,iş hayatımızdaki yerini al-

maktadır. Henüz tanımlanmamış ve kapsam dışı meslek dalı olmasından dolayı, çalışma standart-ları, iş yeri krıterleri yetkili kurumlarca bilinme-diğinden yeterince denetlenememektedir. Bu durum, sektörün sağlıklı gelişmesine engel ol-makla birlikte, işini düzgün yapan, hukuki ve mali sorumluluklarını yerine getiren, bu işe yıllarını ve gönlünü vermiş sektör temsilcilerinin mağduri-yetine sebep olmaktadır.

2006 yılında, sektörün sorunlarının tartışıl-ması, çözüm önerilerinin paylaşılması ve Türkiye genelinde, işinin ehli, değişime ve gelişime açık, sektörde sorunun değil, çözümün bir parçası ol-mak isteyen meslektaşlarla, MYDET (Rıfat EFE) Firması ve AKDENİZ HALI TEMİZLEME Firma-sı sahibi Sn. Azem KÖKEZ beyin öncülüğünde PHTYD (Profesyonel Halı Temizleyiciler Yardım-laşma Derneği) kuruldu. Bu dernek ile sektörü-müzün gelişmesi, bilgi ve tecrübelerimizin pay-laşılması, mesleğimizin 3308 sayılı meslekler yasasında yer alması için Azem beyin başkanlı-ğında (2006-2009 dönemi) çeşitli illerde tanış-ma ve bilgilendirme ziyaretleri yapılarak sektö-rümüz adına ilk ciddi çalışmalara başlanmıştır. Her yıl, sektör temsilcileri ve çözüm ortakları tedarikçi firmaların katkı ve katılımlarıyla istişare toplantılarımız geleneksel hale gelmiştir. Yine ikinci dönem Sn. Ahmet ERTURAN beyin baş-kanlığında (2010-2012) eğitim ve bilgilendirme çalışmaları devam etmiş, İstanbul ve Ankara da Tüketiciler Birliği Genel Merkezlerinde, meslek-taşlarımız tüketiciler sorunlarıyla ilgili konularda ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı tarafından da

hukuki sorunlarımız hakkında bilgilendirilmiştir. Sektörümüz için önemsediğimiz bir diğer çalış-mamız ise Türkiye de bir ilk olan, Halı Yıkama-cılık Meslek Kursları açılarak Bursa ve Antalya daki meslektaşlarımız Kalfalık ve Ustalık belge-lerini almışlardır. Temennimiz bu çalışmaların, Türkiye deki bütün halı yıkama dernekleri ta-rafından benimsenerek ve uygulanarak, bütün illerde meslektaşlarımızın belgeli ve sertifikalı kalifiye personeller ile hizmet kalitelerini yük-seltmelerini sağlamaktır.

Sektör sorunlarımızın çözümlenmesi, mes-leğimizin saygınlık kazanması, daha iyi çalışma ortamlarına kavuşmak, yeterli ve bereketli ka-zançlar sağlamamız için birlik olmamız, meslek standartlarımızın bir an önce hayata geçirilmesi, başta yanıltıcı reklamlar ve kayıt dışılıkla mücade-le olmak üzere denetimlerin yapılması ve bu de-netimlerin sürekliliği için dernekler ve birliktelik-ler aracılığı ile duyarlı meslektaşlar üzerine düşen fedakarlığı ve özveriyi göstermelidirler.

Sevgili Dostlar, PHTYD başta olmak üzere ülkemizdeki bütün halı yıkama derneklerinin bir-birleriyle olan iletişim, dayanışma ve paylaşımları sektörümüzün sağlıklı ve kaliteli gelişmesi için büyük önem arz etmektedir. Dernek başkanları ve yönetim kurullarının en kısa sürede bir araya gelerek, meslek standartları konusunda ve sek-törümüzün diğer sorunları hakkında istişareler yaparak ortak bir yol haritası belirleyip, hep bera-ber ortak amaca hizmet için üyelerimizi ve diğer meslektaşlarımızı bilinçlendirmeli, tebliğ, ihtar ve ihbar mekanizmalarıyla kural ve standartların uy-gulanmasını sağlamalıdırlar.

Sağlıklı, mutlu günler, bol kazançlı hayırlı işler dileklerimle…

Çözüm: Birlik VeDayanışma

Bahattin Ersönmez'denPHTYD YÖN. KUR. BŞK.

Page 29: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 30: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

28 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA ŞEHİR REHBERİ

Aziz YerEl Aziz; ElazığDoğu Anadolu’nun en eski şehirlerinden olan Elazığ tarihi, doğası, köklü gelenekleri ve gelişen turizmi ile gezginlerin keşif duraklarından biri...

Page 31: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

29 ŞUBAT 2014

E lazığ-Harput hem stratejik hem de doğal kaynakları nedeniyle Paleolotik dönem-den beri yerleşmeye sahne olmuştur. Türk

hâkimiyetine kadar eski kavimler yörede önemli devletler ve uygarlıklar kurmuşlardır.1085 yılın-dan sonra Türkler Harput ve civarını kale ve as-keri şehir konumundan çıkartmaya başlamış, Os-manlı imparatorluğu döneminde ise kültür, sanat ve ticaret merkezi haline getirerek, Harput’un her zerresine Türk damgası vurmuşlardır. Dünün Ka-lesiyle, mektep ve medreseleriyle, camileri, han-ları hamamları, çarşıları alim ve sanatkarları ile ünlü Harput’u; aynı özelliklerini zaman içerisinde geliştirerek bugünün önemli bir merkezi haline gelmekte olan Elazığ’ı ortaya çıkarmıştır.

HARPUT KALESİUrartular döneminde kalma, Elazığ’ın sim-

gelerinden olan Harput Kalesigeziniz sırasında mutlaka görmeniz gereken bir tarihi mekan. Süt Kalesi olarak da bilinen Harput Kalesi, Harput şehrinin güney kısmında ve Elazığ Ovası’na ha-kim bir tepe üzerinde bulunuyor.

Süt Kalesi olarak da bilinmektedir ve bir riva-yete göre yapımı sırasında harcına su değil de süt eklenmiş çünkü o dönemde bu bölgede su kıtlığı olduğu için Harput Kalesi yapılırken süt kullanıl-mıştır. Tarihi belgelere göre kale Bizans, Roma ve Arapların eline geçmiştir. Çeşitli efsaneleri olan Harput Kalesi Elazığ il sınırları içerinde olup tarih gezilerinden haz alanların ziyaretlerinde iyi bir ev sahipliği yapıyor.

Harput’a çıktığınızda: tüm şehir hani derler ya, ayaklar altında. Harput’ta: tarihi yerleri gezin. Yo-rulduğunuzda ise: çay bahçelerinde oturup, şehri ve hatta sis-pus olmayan bir havada Keban Ba-rajını dahi görerek; çayınızı yudumlayın. Harput: ilginç bir yer.

KEBAN BARAJIAtatürk Baraj Gölü’nden sonra Türkiye’nin

en büyük yapay gölü özelliğini taşıyan Keban Baraj Gölü, Elazığ sınırları içerisindedir. Murat Vadisi boyunca uzanan gölün toplam uzunluğu 125 kilometredir.

HALI YIKAMAŞEHİR REHBERİ

Page 32: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

30 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA ŞEHİR REHBERİ

Keban Baraj Gölü’nde elektrik üretimin yanı sıra balık üretimi ve avcılık da yapılmakta olup, Türkiye’nin en önemli yatırımları arasındadır.

Keban Barajı’nın yapımının ardından oluşan göl, yöre halkının mesire yerlerinden biri olmuş durumda. Aynı zamanda üç ilçeye feribotla geçiş imkanı veriyor göl. Elazığ’ın Keban ilçesinde bu-lunan baraj gölü, 64.100 hektarlık bir alana sahip olup, yıl içerisinde Elazığ’a gidenlerin uğrak yer-lerinden biridir.

ULU CAMİArtuklu hükümdarı Fahreddin Karaaslan

(1156-1157) tarafından yaptırılmıştır. Anado-lu’daki en eski ve en önemli yapıtlardan birisidir.

Cami: dikdörtgen planlı, dışa kapalı görü-nümlü olup, minaresinin eğri durumda oluşu ve tuğlaların süsleme öğesi olarak kullanılması ba-kımından ilgi çekicidir. Günümüzde: Kurşunlu camisinde bulunan minberi: Türk ahşap sanatının şahaserlerinden biridir.

Caminin iç duvarları: kemerlerle birbirine bağlanmıştır.

Cami: günümüzde ibadete açıktır.Ulu cami ile ilgili bir efsane var. Belki ilginizi

çeker. Şöyleki: Ulu caminin bahçesinde, bir kan-dil gecesi iki arkadaş otururken, birisi diğerine “caminin bahçesinde, mihrabın hemen önünde bulunan dut ağacının eğilip kalktığını, yani secde ettiğini”söyler. Diğer arkadaşı ise, hayretler için-

de: “Ben de caminin minaresinin eğilip kalktığını gördüm” der. İki arkadaş, korku içinde oradan uzaklaşırlar. Böylece: minare ve ağacın sırları or-taya çıkmış olur. O günden beri, ağaç ve minare, secde edercesine eğik dururlar. Hatta: minare, birkaç kez onarılarak düzeltilmiş, ancak tekrar eğilmiştir. Bugün, hala Ulucamiye gittiğinizde, eğik minareyi ve ağacı görebilirsiniz.

İZZET PAŞA CAMİSİElazığ çarşısının tam merkezinde bulunmak-

tadır. Caminin altında: kuyumcular çarşısı var.

ULU CAMİ

İZZET PAŞA CAMİ

Page 33: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

31 ŞUBAT 2014

Camiyi: aslen Erzincan’lı olan Hacı İzzet Paşa yaptırır. Yapım yılı: 1866. Ancak: cami, 1972 yılında yeniden inşa edilmiş ve ibadete açılarak, çarşı merkezi olarak konumlandırıl-mış. Cami: şu anki hali ile, herhangi bir mimari özelliği olmayan, beto-narme bir cami. Ancak: bir anlam-da, Elazığ şehrinin simgesi olmuş. Evet, caminin maddi masraflarını: 1975 yılında kurulan, İzzet Paşa Vakfı karşılıyor. Vakıf, yalnızca ca-minin ihtiyaçlarını değil, Elazığ’ın ihtiyaçlarını da karşılıyor. Örne-ğin: bir Sağlık ocağı yaptırmışlar. Harput’un tepesindeki Türk Bayra-ğının dikilmesine de vesile olmuş-lar. Bunlar: Vakfın sosyal boyutu. Vakfın kültürel boyutu da var. “Bizim Külliye” isimli bir dergi çıkarıyorlar. Dergi yayımcılığı yanında, kitap ya-yımcılığı da var.

HAZARBABA KAYAK MERKEZİKış turizmin geliştiği noktalardan biri de

Elazığ Sivrice’de bulunan Hazarbaba Kayak Merkezi’dir. Hazarbaba Kayak Merkezi, aynı ismi taşıdığı Hazarbaba Dağı’nda bulunmaktadır.

Özellikle günübirlik ziyaretçilere hizmet ver-mekte olup; 1997 yılından bu yana önemli bir turizm noktasıdır. Kayak merkezinde tesis bulun-makla birlikte, 6 kilometre uzaklıkta olan Hazar Gölü kenarında büyük bir otel bulunmaktadır. Elazığ’a bir gezi planlıyorsanız; günübirlik Hazar-baba Kayak Merkezi’ne gidebilir ve dostlarınızla kayak yapmanın tadını çıkarabilirsiniz. Kayak Merkezi’ne ulaşımda zorluk yaşamayacaksınız. Elazığ’a 30 kilometre uzaklıktadır ve Sivrice’ye sadece 6 kilometrelik bir mesafede yer alır. Hem amatör hem de profesyoneller için uygun pistler bulmakta mümkündür bölgede.

ÇIRÇIR ŞELALESİDünyanın en genç doğal şelalesi olan Çırçır

Şelalesi, Keban Baraj Gölü’nden meydana gel-miştir. Elazığ’da bulunan Keban Baraj Gölü’nün çevresindeki alabalık tesisleri, doğanın içinde unutulmaz lezzetler sunuyor.

Çırçır Şelalesi barajın kurulmasından hemen sonra meydana gelmiştir. Yolunuz Elazığ’a dü-

şerse kesinlikle Keban Baraj Gölü’ne gidip hem Çırçır Şelalesi’ne şahit olun hem de alabalık te-sislerinde dinlenip balık yemenin tadına varın.

KAPLICALARElazığ’da kültür ve doğa turizminin yanı sıra

termal turizm de gelişmekte. Şifalı kaplıca suları eşliğinde keyifli bir tatil yapmak isterseniz Ağın Kaplıcası ve Karakoçan Kolan Kaplıcası’nı ziyaret edebilirsiniz.

ÇAYDA ÇIRA OYUNU (MUMLU DANS) VE KÜRSÜBAŞI

Elazığ yöresinde oynana bu oyun: “Mumlu Dans” ismiyle, dünyaca tanınmaktadır. Oyun; orjini itibarıyla, aydınlatma amacı güdülerek ortaya çıka-rılmıştır. Efsaneye göre: Hazar Gölü kenarında bir köyde, birbirini seven iki genç, gizlice buluşmak-tadırlar. Erkeğin: buluşma yerine gidebilmesi için, gölü yüzerek geçmesi gerekmektedir. Buluşma, gece olduğundan, kız çıra (Dındık) yakarak, gence yerini belli etmektedir. Genç ise; ışığa doğru yüz-mekte ve böylece sevgililer buluşmaktadırlar.

HALI YIKAMAŞEHİR REHBERİ

ULU CAMİ

Page 34: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

32 ŞUBAT 2014

Bu durumu sezen kızın babası: buluşmanın ya-pılacağı gün, erkeğin yüzerek gölün ortasına geldiği bir sırada, çırayı söndürür ve genç sevgilinin gölde boğulmasına neden olur. Bunu fark eden kız da, kendini göle atar ve o da kaybolur, ölür. Bunun üze-rine: bütün köylü toplanarak, ellerinde “Çıra”larla, iki sevgiliyi aramaya başlarlar. Efsaneye göre: bu olay üzerine ağıtlar yakılır, türküler söylenir ve çıra ile arama olayı oyunlaştırılarak, günümüze kadar gelir.

ELAZIĞ MUTFAĞIElazığ mutfağı, oldukça zengin yemek çeşitle-

rine sahiptir. 150’ye yakın yemek çeşidi vardır. Üç öğün yemeğin dışında: kuşluk yemeği ve özellik-le yatsılık denilen: pestil, ceviz, orcik gibi yiyecek-lerin bulunduğu sofralarda açılır.

Harput ekmek tatlısı (taş ekmeği): Yumurta, süt, un, tuz, yağ ve şekerden yapılır.

Harput köfte: Yağsız kıyma, ince bulgur, yarma, yumurta, salça, tuz, baharat, maydanoz ve reyhan katılarak yapılır. İri köfte olarak da bilinir. Muhte-şem bir tat, mutlaka deneyin.

İçli köfte: Yine, yöreye has bir yemek türü.

Gömme: Kepekli un, kıyma, ceviz, tereyağı, pul biber ve tuz ile yapılır.

Kadayıf-künefe: Elazığ’da en çok beğenilen ve yapılan tatlıların başında: kadayıf gelir. Nitekim: Elazığ’da kapalı çarşıda sıra sıra kadayıfçı dük-kanları vardır. Kadayıftan yapılan künefe de, ge-leneksel tatlılardandır.

Dilber dudağı: Evet, belki bilenleriniz vardır. Değişik şekilli, güzel bir tatlı. Elazığ yöresine has.

Orcik: Elazığ yöresinde yetiştirilmekte olan üzümün yan ürünlerindendir. Doğal, lezzetli ve kış gecelerinin aranılan yiyeceğidir. Ancak: yapımı oldukça zahmetli ve sabır gerektiren bir üründür. Özellikle: Yurtbaşı, Hoş köyü ve Harput yöresin-de yetiştirilmekte olan şilfoni üzümünün sıkılması sonucu elde edilen şıranın, kaynatılarak bulamaç yapılmasıyla orcik yapımı başlar.

Özenle toplanan üzümler, temiz torbalara konularak salk adı verilen ağaçtan yapılmış tek-nelerde sıkılarak şırası alınır. Şıra, iyice kaynatılır ve başka bir kazana alınır. Sonuçta: iplere özenle dizilmiş ve ağaç dallarına bağlanmış cevizler, ha-zır olan bulamaçlara batırılır. İpe dizilmiş cevizler, bulamaca bandırılarak güneşte kurumaya bırakı-lır. Arzu edilen kalınlığa gelinceye kadar bu işlem birkaç kez tekrarlanır. Sonrasında orcik kurumaya bırakılır. Bu, kahverengi olarak bildiğimiz orciktir.

Adres :İkitelliOSBBölgesiDenizerlerSan.SitesiD.2BlokNo:302Tel. :05355721539Faks :2125469654Mail :[email protected] :www.seygamakine.com

HALI YIKAMA ŞEHİR REHBERİ

Page 35: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

Adres :İkitelliOSBBölgesiDenizerlerSan.SitesiD.2BlokNo:302Tel. :05355721539Faks :2125469654Mail :[email protected] :www.seygamakine.com

Page 36: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 37: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

HALI YIKAMAMAKALE

Yıkama mekanlarımızın büyük Bir kısmı yarı bodrum veya bodrum, bir kısmı Havalan-dırması olmayan dükkan, bir kısmı yarı ha-

valandırılabilir dükkan, Tavan yüksekliği en az 5,5 metre olması gerekirken, 3 metreyi bile bulmayan iş yerlerinden oluşmakta havalandırılması müm-kün olmayan bu mekanlarda Yıkama, Paketleme, Kurutma ve Ofisler yan yana ve iç içe geçirilmiş bir şekilde hizmet verilmekte ve çalışılmaktadır.

Bir çok hastalığa davetiye çıkarılan bu me-kanlarda sadece yıkamacılar değil, Paketleme-de çalışanlar, Sekreter ve işverenler dahil olmak üzere bütün personel hatta misafirler dahil Kim-yasal madde tehdidi altındadır.

Avrupa da yıllardır kullanımı yasak ağır Kim-yasallar, Bizde çoktan Ana temizleyici madde olarak yerini almıştır. Olmazsa olmazlarımız vazgeçilmezlerimiz olmuştur. En fazla Bir ölçek kullanılması gerekirken, abartır 10 ölçeğe kadar çıkar hiç de umursamayız. Hatta bir de çizme-lerimizi çıkartır yalın ayak meydan okurcasına köpüklerle dans ederiz fütursuzca. Nasılsa de-falarca yapmamıza rağmen bir şey olmamış gibi.Çok sayıda meslektaşımız Nefes darlığı, Astım

bronşit, Romatizma, Cilt hastalıkları, Bel ve bo-yun ağrısı başta olmak üzere bir çok hastalığın pençesine düşmüş ya tedavi görmekte, yada bu hastalıklarla mücadele etmektedir.

Unutmayalım alacağımız basit ve ucuz bir kaç önlemle ilk etapta etkisini azaltmak, Orta ve uzun vadede kalıcı tedbirlerle tamamen önüne geçebilmek mümkün.

Unutmayalım ki, Hiç bir şey ama hiç bir şey Sağlığımızdan daha önemli değildir.

Yine unutmayalım ki, Sağlığımızı hiçe sayarak maliyetini düşürdüğümüzü sandığımız giderlerin ileride 100 katını harcayacak, Kaybedilen sağlığı-mızı tekrar kazanmaya çalışacağız. Keşke Deme-den, Sağlığımızı kaybetmeden önce Sağlığımızın Kıymetini bilelim.Kanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi;

Keşke Demeden Önce Fuat Koç 'dan

Halk içindeMuteber bir nesne yokDevlet gibiOlmaya devlet cihandaBir nefes, Sıhhat gibi

İhtiyaç Duyulmadıkça Asla Kimyasal Madde Kullanmayınız.

35 ŞUBAT 2014

Page 38: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

36 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA TİCARİ AHLAK

HELAL KAZANÇ

Ümran KılıçerFatih Müftü Yardımcısı

Toplum içinde yaşamanın insana yüklediği bazı hak ve sorumluklar vardır. Haklara saygı göstermek her insanın asli

görevidir. Haklar içinde önemli bir yeri olan emeğe saygı da İslam’ın üzerinde önemle durduğu hususlardandır.

Yüce Allah, emeği bir hak olarak kabul et-miş, emeğin hem maddi hem de manevi karşılığının olduğunu birçok ayette be-

yan etmiştir. Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de: “İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir”Necm, 53 /39, 40 buyuruyor. Bu ayetlerle, Mevla’mız gerek dünyada, gerekse ahirette bedeni ve fikri hiçbir emeğin karşılıksız kalmayacağını vurgulamak-tadır. Bir kutsi hadiste ise, Allah Teâlâ kıyamet gününde kendisine verdiği sözü tutmayanın, çalıştırdığı işçiye emeğinin karşılığını vermeye-nin hasmı olacağını ifade etmektedir.

Ahlaki değerlerle bezenmiş müteşebbis ça-lıştırdığı işçinin ücretinin insani ihtiyaçlarını kar-şılayacak bir düzeyde olmasına özen göstermeli, fırsatçılıktan kaçınmalı, hak kaybını engellemeli, çalışanların ücretlerini tam ve zamanında ödeme-li, çalışana gücünün üstünde iş vermemeli, onu bir rakip veya üretim aracı değil, emeği ile işine katkı sağlayan bir arkadaşı olduğunu unutmamalıdır.

Sevgili peygamberimiz (s.a.v): “Çalışan kişi de işverenin malının koruyucusudur” buyur-maktadır. Bu tavsiye ışığında işçiler de aldıkları

ücretin helal olması için verilen işleri zamanında ve istenilen standartta yapmaya özen göstermeli, yaptığı işi sağlam ve güzel yapmalı, çalıştığı mü-essesede üretim araçlarını korumalı ve onlara kendi malları gibi davranmalıdır.

Dinimiz, çalıştırdıklarına zulmeden, onlara te-peden bakan, küçümseyen işverenler ile işverenin malında gözü olan, çalıştığı kurumda, kendi men-faatlerini ön plana çıkaran işçiyi, kınamaktadır.

Yüce Dinimiz İslam, iş hayatında çalışma ba-rışının olmasını, karşılıklı haklara azami riayet edilmesini, kişisel hak ve özgürlüklerin kısıtlan-mamasını öğütler. Fani dünyada her şeyin mut-lak sahibinin Allah olduğunu, insanların işveren ve işçi olarak emanetçi olduklarını hatırlatır. İşçi işveren olarak birbirimizle kenetlenmeli, ve helal kazançlar elde etmeye çalışmalıyız.

Helal; Dinen yapılması veya yenip içilmesi yasaklanmayan, serbest bırakılan şey demektir. Allâh ve Rasûlü’nün bir şeyin helâl olduğunu belirtmesi veya işlenmesinde günah olmadığı-nı bildirmesi, o fiilin helâl olduğunu gösterdiği gibi, o fiil veya şeyin yasaklandığına dair bir delil bulunmaması da helâl olduğunu gösterir. Zira

Page 39: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

37 ŞUBAT 2014

eşyada aslolan helal oluşudur. Buna göre bir şey, dinin açık bir hükmüne, yasağına ve ilkesi-ne aykırı olmadıkça helâldir.

Helal kazanç veya helal lokma ise; Dinimi-zin meşru gördüğü çerçeveler içerisinde elde edilen gelir ve bu gelirle kazanılan rızık demek-tir. Kazancın ve yenilenin lokmanın helal olması

için önce çalışılan iş meşru olmalı, Allahın haram kılmadığı işlerden biri olmalıdır. Sonrada meşru olarak çalıştığımız işlerde bize verilen vazifeyi layık-ı vech ile yerine getirmemiz gerekmektedir.

Öncelikle helal kazanç-helal rızık-helal lok-ma bilincinin çerçevelerini çizen Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bildirilen genel ilkeleri beraberce hatırlayalım. Yüce Yaratan (c.c.) şöyle buyuruyor.

“Ey İman edenler! Mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. Karşılıklı rızaya dayalı ticaret-le yiyin. Haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Allah şüphesiz ki size merhamet eder.” (Nisa, 4/29)

 “Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz.” (Maide, 5/1)

İslam’da asli ve tabii kazanç yolu emektir. Bu bakımdan Müslüman, çalışmadan başkalarının sır-tından veya gayri meşru yollardan kazanç elde et-mekten şiddetle sakınmalı; kazancının nereden ve nasıl geldiğine dikkat etmeli, hem kendini hem de aile fertlerini helâl gıda ile beslemelidir. Ayrıca Al-lah yolunda harcayacağı para da temiz bir şekilde kazanılmış olmalıdır. Haram yollardan kazanılmış paranın hayrı olmaz. Bir insanın duasının kabul ol-ması için de helâl gıda ile beslenmesi şarttır. Çün-kü haram ile beslenenlerin duaları kabul olmaz.

“Bir kimse Allah yolunda uzun seferler ya-par. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış va-ziyette ellerini gökyüzüne açarak: Yâ Rabbi! Yâ

Rabbi! diye dua eder. Halbuki onun yediği ha-ram, içtiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!” (Müslim, Zekat 65)

“Nasıl olursa olsun nereden gelirse gel-sin fark etmez” anlayışıyla elde edilen kazanç bize fayda getirmeyecektir. Asıl kazanç kendi el emeğimizle elde ettiğimizdir. Bize fayda ve-recek, lokmamızı helal hale getirecek de kendi emeğimizle kazandığımızdır.

Maddi ve manevi çalışmamızın karşılığını biz-lerde alacağız. Bu bilince sahip olarak çaba gös-termekte önemli ve değerlidir. Kur’an-ı Kerim’de hepimizce malum olan ayette şöyle buyruluyor.

“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı var-dır. Onun karşılığı ileride mutlaka görülecektir” (Necm, 53/39-40)

Günümüzde üzülerek görmekteyiz ki; kısa yollardan çok para kazanmanın yollarını arama gibi çok tehlikeli davranış modelleri ortaya çıktı. Piyango, şans oyunları, faiz, hırsızlık, rüşvet, spe-külasyon, stok vb gibi birçok haram yoldan ka-zanç elde edilmeye çalışılıyor. Oysaki haramdan elde edilen kazançlardan hiç getirisi olmamıştır.

Şu ana kadar şu hususları vurgulamaya çaba gösterdik.

-Çalıştığımız işlerimiz meşru olmalı, haram kı-lınan işlerden biri olmamalıdır.

-Kazancımızı helal hale getirmek için çalıştığı-mız işyerlerinde bize verilen vazifeleri en iyi şekil-de yerine getirmeliyiz.

-Kazancımızı helal hale getirmek için şans oyunlarını mutlaka terk etmeliyiz.Haram olan hiçbir şeyi ne almalı, ne satmalı, ne yemeli, ne içmeli neden haramdan elde edilen kazanca değer vermeliyiz.

-Ticaretimiz, ziraatımız vb. gibi tüm işlerimiz-de aldatma olmamalıdır.

TİCARİ AHLAK HALI YIKAMA

Page 40: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

38 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA

-Hileli mal satmamalı, tartıda ve ölçmede ek-siklik yapmamalıyız.

-Dualarımızın kabul olması için önemli şartlar-dan biride helalinden kazanıp helal lokma yemektir.

Haramdan elde edilen mal, servet, lokma bir nimet değil bir hastalıktır. Haramdan kazanılan dünyada fayda vermeyeceği gibi ahirette vere-ceği sadece külfettir. Dünya hayatı bir oyun bir eğlenceden ibarettir. Mallar, evler, arabalar geçici dünya hayatının birer süsüdür. Asıl baki olan ger-çek nimetler ve güzellikler Allah katındadır.

Geçici dünyanın geçici süslerine aldanmayalım.Geliniz! Hesap veremeyeceğimiz şeylerin

ardına düşmeyelim.Kamu malına el uzatmayalım. Hırsızlık yap-

mayalım. Haksızlıkla hiçbir gelir elde etmeyelim.

Geliniz! Helal kazançlar elde edip helal lok-ma yiyelim. Amacımız bu, gayemiz bu, yaşantı-mız bu olsun.

“Allahım! Bana helâl rızık nasib ederek ha-ramlardan koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Daavât 111)

Peygamberimiz :”Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allah’ın Peygamberi olan Davut aleyhisselâm da kendi elinin emeğini yerdi” buyurmuştur. (Buhâri, Büyu, 15/2109)

Çeşitli meşrû kazanç yolları vardır.Bu kazanç yollarından birisi de ticarettir.

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:Ey müminler, birbirinizin mallarını gayrı meş-

ru yollar kullanarak değil, karşılıklı anlaşmaya da-yalı ticaret yolu ile yiyiniz. (Nisa, 4/29);

“Allah, alışverişi helal, ribayı haram kıldı.” (Ba-kara, 2/275)

Bu ayet-i kerimeler ticaretin, alışverişin meşrû bir kazanç yolu olduğunu ifade etmektedir.

Temiz ve helal bir kazanç elde etmek için dik-kat edilmesi gereken bir takım hususları özetle-mek yararlı olacaktır.

1- Ölçü ve Tartıyı Adaletle YapmakGöklerin ve yerin ayakta duruşu bir ölçü ve den-

ge ile olduğu Kur’an-ı Kerim’de bildirilmektedir.Bütün hakların ölçeği de terazidir. Onun için

bir yerde hak ve adaletin yerleşmesi için ilk ge-rekli olan şey ölçünün herkes için eşit bir şekilde doğru ve dürüst olmasıdır. Bunun doğru olması için iki şey gereklidir. Birisi ölçünün kendisinin tam olması, yanlış alet kullanılmaması, birisi de ölçmenin doğru olmasıdır.

2- Yalan Konuşmamak ve Alışverişte Yemin-den Kaçınmak

Yemin, dinimizde bir delildir, hukukî bir değeri vardır. Yemin delilini kullanan kimseye inanmak gerekir. Bu temel hukukî prensibin bir riski var: İnsanlar yeminle aldatılabilir. Böyle durumla-rın ortaya çıkmaması için dinimiz, hem Kur’ân–ı Kerîm ve hem de peygamberimizin diliyle yemin meselesine müstesna yer vermiştir.

Bu yemin yalan olursa, bu takdirde Rasûlullah’ın üslubu pek şiddetlidir:

“Yalan yeminle malını cazip kılan kimse, Müs-lüman bir kimsenin malını gasbetmiş olduğu için, kendisine gazap edilmiş olarak Allah’a kavuşur (Müslim, İman, 63/372)

Alışverişte bile bile yalan söylemek ve yalan yere yemin etmek, şüphesiz büyük günahlardandır.

3- Borcu Vaktinde ÖdemekBorç Vaktinde Ödenmelidir. Bu, ahde vefanın

da gereğidir. Hele parası olduğu halde, borcunu –zamanımızda çok görüldüğü gibi– bir kısım çıkar hesaplarıyla geciktirmek hiç mi hiç caiz değildir. Efendimiz, bunu “zulüm” olarak ifade etmektedir:

“Zenginin ödemeyi savsaklaması zulümdür. Sizden biri (ileri bir) tarihte ödemeyi taahhüt et-mişe ona uysun.” (Buharî, Havâlât, 1/2331, İstik-raz, 12)

Aleyhissalâtü vesselâm, bu hususta şöyle de buyurmuştur:

“Kim, ödemeyi murat ederek mal alırsa Allah, ona borcunu ödemede yardımcı olur. Kim de hal-kın malını itlâf etmek düşüncesiyle alırsa, Allah da onu (dünya veya ahirette) telef eder.” (Buharî, İs-tikraz, 2/2426)

4- Borçluya Kolaylık Göstermek Eğer borçlu darlık içindeyse, ona ödeme ko-

TİCARİ AHLAK

Page 41: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

39 ŞUBAT 2014

laylığına kadar bir süre tanıyın. Ve bu gibi borç-lulara alacağınızı bağışlayıp sadaka etmeniz eğer bilirseniz sizin için, daha hayırlıdır. (Bakara, 2/280)

Borçlu borcunu zamanında ödeyerek alacak-lıyı üzmemesi yanında alacaklı da borçluya bor-cunu ödemede kolaylık göstermesi Peygamberi-miz tarafından tavsiye edilmiştir.

5- Paraya Karşı Hırslı OlmamakDinimiz zenginliği övmüş, servet edinmeye

teşvik etmiştir, ama paraya, mala karşı gösteri-lecek hırsı da kötülemiş, mü’minleri bu noktada uyarmıştır.

Resulullah’a göre, bu suretle, hırsla elde edi-lecek servetle zengin olunmaz, gerçek zenginlik kalp zenginliği, gönül zenginliğidir:

“Zenginlik mal çokluğu ile değil, kalp zengin-liği iledir.” (Tirmizî, Zühd, 40/2547)

6- Pazarlığı Yapılmakta Olan Mala Müşteri Ol-mamak

Rasulullah (s.a.s.), şöyle buyurmuştur:Kişi, kardeşinin almakta olduğu mala alıcı çık-

masın; istemekte olduğu kıza da talip olmasın. Önceki izin vermişse o başka.” (Müslim, Nikah, 6/3521)

7- Cuma Vaktinde Ticaret YapmamakTicarette haram denince sadece haram olan

mallar, tarzlar değil, başka şeyler de kastedilir. Bunlardan biri, ticaret yapılan zamandır. Nitekim Kur’an–ı Kerîm, Cuma günü ezan okunurken alışverişin terk edilmesini emreder.

Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah’ı anmaya koşun, alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Cuma, 62/9).

Ulema, Cuma günü ezandan Cuma namazı-nın bitişine kadarki vakitte alış–veriş yapma veya Cuma namazı kılmaktan alıkoyacak bir şey ile meşgul olmanın haram olduğunda müttefiktir.

8- Ticaret, İnsanı Allah’ı Anmaktan Alıkoy-mamalıdır

Gazali, bu başlığı şöyle ifade ediyor:“Dünya pazarı âhiret pazarına engel olmama-

lıdır.”“Öyle adamlar vardır ki, ne ticaret ne de alış-

veriş onları, Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkar-lar.” (Nur, 24/37)

9- Çok kazanma hırsıyla, zamanımızı sadece ticarî meşguliyetlere tahsis etmemek

Allah’a karşı vazifelerimizi,Kendimize karşı vazifelerimizi,Ailemiz fertlerine karşı vazifelerimizi,Komşu ve akrabalara karşı vazifelerimizi,Çocuklarımıza olan terbiye, ilgi, sohbet vazi-

felerimiziVe diğer bir kısım vazifelerimizi, ihmal etmek

doğru değildir. 10- İhtikar (Karaborsacılık)  YapmamakKaraborsacılık, yiyecek maddeleri satın alıp,

fiyatları yükselsin diye saklamak demektir. Kara-borsacılık, ticarette dinin tasvip etmediği sakın-calı davranışlardandır ve haksız bir kazanç yolu-dur. Müslümana yakışmaz.

Ebu Said (r.a)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.v):

Doğru ve güvenilir ticaret adamı (kıyamet günü) nebilerle, sıdıklarla ve şehitlerle beraber-dir. (Tirmizi, Büyu, 1/1252)

HALI YIKAMATİCARİ AHLAK

Page 42: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

40 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER

Son yıllarda artan ihtiyaçtan dolayı halı te-mizleme hizmeti önemli bir sektör haline gelmiştir. Fakat henüz tanımlanmamış bir

meslek dalı olduğu için çalışma standartları yetkili kurumlarca bilinmediğinden dolayı yeterince de-netlenememektedir.

Mevsimsel bir iş kolu olmasından dolayı sek-törde kayıt dışılık gün geçtikçe artmaktadır. Meslek sorumluluğunun bilincinde, vergi kaydı, oda kaydı, SSK kaydı bulunan, ruhsatları bulunup bunların ve tabelalarının vergilerini ödeyen, mesleki eğitim ve gelişmeye önem veren işletmelerin mağdur edil-

Dernekleşmenin Önemi

Azem Kökez 'denPHTYD Kurucu BaşkanıAHTYD BaşkanıAkdeniz Halı Temizleme Ve Tic.Ltd. Şti. Yön. Kur. Bşk.

Page 43: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

41 ŞUBAT 2014

mememsi ve sektörün kurumsal bir kimlik kazan-ması için yetkili kurum ve kuruluşların denetimleri eksiksiz bir şekilde yapması gerekmektedir.

Türkiye genelinde halı temizleme sektörü-nün sorunları ile yakından ilgilenen, sektörde deneyimi olan, tecrübeli ve deneyimli firmaların üye olduğu “Türkiye Profesyonel Halı Temizleyi-cileri ve Yardımlaşma Derneği” (PHTYD) kurucu başkanı ve Akdeniz Halı Temizleme ve Tic. Ltd. Şti Yönetim kurulu Başkanı Azem KÖKEZ’ in öncülüğünde “Antalya ili Halı temizleyicileri ve Yıkamacıları Derneği” kurulmuştur.

Dernek olarak tüketicilerin mağdur edilme-mesi ve Antalya halkına daha sağlıklı ve kaliteli hizmet sunabilmemiz için kayıt dışı işletmelerin, sahte ve yanıltıcı reklam, broşür, ilan vb. araçlarla tüketicileri aldatarak hem tüketici mağduriyetine hem de haksız rekabete yol açılmasına sebep olarak sektörü olumsuz yönde etkileyen firma-ların daha etkin denetlenmesi konusunda yasal çerçevede mücadele etmektedir.

Derneğimiz kurulalı bir yıl olmuştur. Der-neğimiz bu bir yıl içerisinde Halı Temizleme sektörünün ana sorunu olan meslektaşlar arası kopukluğun giderilmesine yardımcı olmuştur.

Dernek vasıtasıyla kaynaşma, fikir paylaşma, mesleki özgüveni sağlamayı başardık. Buna ör-nek olarak da mesleki konuda bilgi sahibi olduk-larını düşünen ve bunu lanse edenlerin yeterli bilgi ve eğitime sahip olmadıklarını görmeleri ve Derneğimizin verdiği eğitim ile bu bilgileri öğ-renmeleri ve dernekleşmenin önemini anlama-ları olarak gösterebiliriz.

Yaptığımız tespitler doğrultusunda halı yıkama firmaları gerek su tüketiminin azalması, gerek kapı önlerinde halı yıkamadan doğan

görüntü kirliliğinin önlenmesi adına sağladığı olumlu katkıların yanında, ekonomi ve istihdam konusunda da azımsanmayacak katkılarda

bulunmaktadırlar.

HALI YIKAMADERNEKLERİ TANIYALIM

Page 44: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

42 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA DERNEKLERİ TANIYALIM

Derneğimiz sayesinde Türkiye’de ilk kez Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu 40 meslektaşımı-za “Ustalık Belgesi” vermiştir. Ayrıca yaptığımız her türlü etkinliği görsel ve yazılı basında yayınlatarak Halı Temiz-leme sektörünün bir meslek dalı ol-duğunu halka benimsettik. Hedefimiz diğer dernekler ile koordineli çalışarak Halı Temizleme sektörünün resmiyet kazanması ve kayıt dışı çalışanları mi-nimuma indirerek kurumsal bir yapıya kavuşmasıdır.

HALI YIKAMA VE ÇEVRE BİLİNİ

Yaptığımız tespitler doğrultusunda halı yıkama firmaları gerek su tüketimi-nin azalması, gerek kapı önlerinde halı yıkamadan doğan görüntü kirliliğinin önlenmesi adına sağladığı olumlu katkıların yanında, eko-nomi ve istihdam konusunda da azımsanmaya-cak katkılarda bulunmaktadırlar. Bununla birlikte tüm olumsuzlukların ve imkansızlıklara rağmen özellikle kentlerde yaşayan insanlara önemli bir hizmet sunmaktadırlar.

Yönetmelikler gereği halı yıkama firmaları “3. Sınıf Gayri Resmi Müessese” ruhsatına sahiptir. Buna istinaden bu firmalar su arıtma zorunlu-luğu olmamakla birlikte, yetkili birimlerin belirli zamanlarda atık su numunelerini denetleme zo-

runluluğu bulunmaktadır.Profesyonel anlamda hizmet veren bir halı

yıkama firmasında 1 m2 halı temizliği için 60 gr deterjan tüketilmektedir. Yıllık 100.000 m2 halı temizleme kapasitesine sahip bir firma 6 ton deterjanı doğaya bırakmak zorunda kalmakta-dır. Özellikle sanayi sitelerinde hizmet veren halı yıkama firmalarının gerek iş yerinin fiziki duru-mundan gerekse yüksek maliyetinden dolayı arıtma tesisi kurmaları mümkün olmamaktadır.

Dernek yönetimi ve üyeleri olarak Avrupa’nın çeşitli ülkelerine yaptığımız tetkik gezilerinde bu

Page 45: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

43 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMADERNEKLERİ TANIYALIM

tür firmaların belirli bölgelerde, belirli fiziki şart-larda ve hijyenik olarak belirli kriterlerde hizmet verdiğini gözlemledik. Halbuki ülkemizde Halı Yıkama hizmeti veren firmalar belirli bir düzen-den çok uzak, yan tarafında bulunan lastik kap-lamacının dumanı altında çalışmak zorundadır.

Avrupa’daki meslektaşlarımızın çevre bilin-cinin daha iyi anlaşılabilmesi için bir dip notu paylaşmak isteriz; Ambalajlama aşamasında-ki yıkanmış bir halıda leke tespit eden üyemiz “Halıda leke kalmış, klor kullanırsanız bu leke çıkar” şeklindeki uyarısına şu cevabı almıştı: “Evet o leke klor ile çıkar ama 1 gr kloru temiz-leyebilmek için 7 lt temiz su kullanmamız gere-kir. Bizim su kaynaklarımız halıdaki lekeden çok daha önemlidir.”

Bu tespitlerimiz doğrultusunda Antalya ili-mizde 2012 yılında tüm halı yıkama firmaları 650.000 m2 civarında halı yıkadığı ve 40 ton de-terjanı doğaya saldığı acı bir gerçektir. Bu rakam-lar da her geçen gün katlanarak artmaktadır. Ay-rıca bu rakamlar sadece halı yıkama firmaları ile alakalı değildir. Ek olarak oto yıkamacıları, çama-şır yıkama servisleri ve kimyevi madde üreticileri göz önünde bulundurulduğunda bu rakamların korkunç boyutlara ulaştığı görülmektedir.

ÖNERİ VE TALEPLERİMİZ• İlimizde hizmet veren GSM ruhsatlı veya ruh-satsız tüm halı yıkama, oto yıkama, çamaşır yıka-ma ve kimyevi ilaç üreticilerinin belirlenmesi.

Page 46: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

44 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA DERNEKLERİ TANIYALIM

• Özellikle halı yıkama, oto yıkama, çamaşır yıkama firmaları halkla iç içe hizmet verdikleri için şehir merkezine yakın bir yerden yer tespit edilmesi.• Kentsel dönüşüm projesi kapsamında, iş yer-lerinin zaten yıkılacak olmasından dolayı bu fir-maların tespit edilen yerlere yönlendirilmesi.• Belirli standartlar göz önünde bulundurularak ortak atık su arıtması olan, fiziki şartlar ve talep-ler doğrultusunda belirli büyüklüklerde iş yerle-rinin yapılması.

• Bu standartta iş yerlerinin maliyetlerinin bu firmaların kısa sürede karşılayamayacakları göz önünde bulundurarak TOKİ veya Belediye ka-nalı ile yapılarak firmaların borçlandırılması veya uygun kredilerin (Çevre Projeleri Destekleri vb) sağlanması.

• Adı geçen sektörlerde faaliyet göstermek is-teyen girişimcilerin bu sitenin dahilinde ruhsat verilmesine yardımcı olunması.

YÖNETİMİBaşkan : Azem KÖKEZBaşkan Yrd : Burhan IŞIKSayman : Uğur YILMAZSekreter : Ramiz ÇULHAOĞLUAr – Ge Sorumlusu : Haşim YILMAZ

Page 47: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 48: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

DERNEĞİNİZİ TANITMAK İÇİNBİZİ

ARAYABİLİRSİNİZ0212 873 23 200507 331 56 23

Page 49: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

DERNEĞİNİZİ TANITMAK İÇİNBİZİ

ARAYABİLİRSİNİZ0212 873 23 200507 331 56 23

Page 50: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

48 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER HALI YIKAMAHABERHALI YIKAMAHABER

Firmanız Temiz mi?Halı yıkama firmalarına verdiğiniz ha-

lılar ne kadar temiz? Hiç düşündü-nüz mü?Yıkamaya verdiğiniz halılar

hangi koşullarda ve nasıl temizleniyor biliyor musunuz?

İSHAYDER olarak sağlıksız ve merdiven altı halı yıkamacılar konusunda halkımızı uyarmayı bir vazife olarak görüyoruz. Aşa-ğıdaki resimlerde görüldüğü gibi uygunsuz koşullarda yıkanan halılar bakteri barındır-maya devam eder.

Günümüzün belirli bir vaktini halıların üzerinde geçirdiğimizi düşünürsek bu ko-nunun ne kadar hassas olduğunu söyleme-ye gerek yoktur. Bu tür firmalarda halıların kirli sularla tekrar tekrar yıkandığını hatırla-tırız.

Hizmet alacağınız firmayı kesinlikle ad-resinde ziyaret ederek yıkama ve kurutma koşullarını yerinde görmenizi tavsiye ederiz.

Page 51: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

49 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER HALI YIKAMAHABER

Halı yıkama yerleri, gerekli hijyen şartları-nın yakalanması için, son derece temiz olmalı ve çamur, toz, duman gibi unsur-

lardan uzak olmalıdır.Tesis yapısı havadar olmalı, nem ve rutubeti

bertaraf edecek havalandırma sistemlerine sa-hip olmalıdır.

Kapalı kurutma alanına ilave olarak açık ku-rutma alanı da bulunmalı, halıların güneş alması için gerekli olan bu alan araçların egzoz duma-nından uzak olacak şekilde konumlandırılmalı, asla kaldırım üzerinde yol kenarında olmamalıdır.

Halı yıkama tesisleri, halı yıkama tesislerinde bulunması gereken makine ve teknik teçhizata sahip olmalıdır.

Kullanılan şampuan, leke sökücü ve benze-ri tüm ürünlerin TSE standartlarında olmasına özen gösterilmelidir.

Her cins halıyı yıkayacak şekilde değişik sertliklerde fırçalara sahip olmalı, halılar yapısı-na zarar vermeyecek fırçalarla yıkanmalıdır.

Derneğimiz, üye olan firmaları düzenli olarak denetleyerek, Avrupa standartlarında tesisler-

denhizmet almanıza yönelik çaba sarf etmek-tedir. Eksiklik tespit edildiğinde, gerekli uyarıları yapılan üyelerimiz, en kısa zamanda tespit edilen eksikliklerle ilgili düzenlemeleri yaparak derne-ğimize bilgi vermektedir.

Sayın tüketici, sizleriçin İstanbul’un en kaliteli firmalarını bir çatı altında topladık. En kaliteli hiz-meti alabileceğiniz üyelerimize, gönül rahatlığı ile halılarınızı teslim edebilirsiniz.

Halı Yıkama Yerleri Nasıl Olmalıdır?

Page 52: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

50 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER

Kış Aylarında Alerjiden Korunma Yolları

Kaloriferlerin yakıldığı, halıların serildiği, battaniyelerin ve yünlü giysilerin çıkarıldığı kış aylarında alerji derdi de başlıyor! Daha rahat nefes almak, aksırıp tıksırmamak, elinizde mendille dolaşmak istemiyorsanız; kış aylarında daha uzun vakit geçireceğiniz evinizde, basit ama etkili önlemler alarak alerjiden korunabilirsiniz.

Alerjisi Olanlar Kışın Halıyı Kilimle Değiştirsin

Kış aylarında alerjiden korunmak için alınabilecek önlemler: • Havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmeye başlarız. Birçok insan; kapalı alanların alerji ve astımı tetikleyen alerjen-lerle dolu olduğunun farkında bile değildir. Kapalı alanlarda daha çok zaman geçirmek, bu alerjen-lere daha çok maruz kalmak anlamına gelir. Bu yüzden; burun akıntısı, tıkanıklık, boğazda ve bu-runda kaşıntı, gıdıklanma hissi, hapşırık, gözlerde kızarıklık-batma-sulanma, göğüste hırıltı hışıltı, ne-fes darlığı gibi şikayetler hassas bireylerde soğuk havalarda artar.

• Alerji şikayetlerine, kapalı ortamların havasın-da bulunan partiküller (alerjenler) neden olur. Bu alerjenler; aynı zamanda alerjik astım ve rinit gibi kronik problemlerin alevlenmesine neden olur.

Alerji problemleri yaşayanların; neye karşı hassas olduklarını ve bunlardan korunma yollarını bilmele-ri, günlük yaşamlarını büyük ölçüde rahatlatacaktır.

ÖNCELİK LİSTENİZİ YAPIN• Soğuk aylara girerken; hassasiyeti olan bireyler, kendilerine göre bir öncelik listesi yapmalıdırlar. İçinde yaşadıkları ve çalıştıkları ortamlarda kendi durumlarına göre bazı değişiklikler yapmalıdırlar.• Bazı öneriler kendileri için pratik olmayabilir; ancak daha rahat bir kış geçirebilmek için girilecek sıkıntıya değer!• Soğuk aylara girerken dış ortamdaki en önemli alerjenler; polenler, mantarlar ve küflerin sporları-dır. Sonbaharda, özellikle yabani otların polenleri, havaya yoğun olarak karışır. Ayrıca yere düşen, yağmurla ıslanan ve çürümeye başlayan yapraklar

Page 53: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

51 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMASAĞLIK

üzerinde ve bahçe atıklarında mantarlar yoğun bir şekilde ürerler. Bunların sporları havaya çok ko-lay karışır. O nedenle rüzgarlı havalarda ve sabah erken saatlerde mümkün olduğu kadar dışarıya çıkmamakta fayda var.

EVDEKİ DAĞINIKLIKTAN KURTULUN• Ev tozları kapalı alanlarda yoğun olarak karşılaşılan alerjenlerden birisidir. ‘Mayt’ olarak adlandırılan ve çıplak gözle görülemeyen minik canlılar, ev tozu alerjisine neden olurlar. Dünyanın her yerinde olan ve tüylü kumaşların içinde yaşa-yan ‘mayt’lar, insan cildinden dökülen kırıntılarla beslenirler. Bu canlıların dışkıları son derece aler-jiktir. Mayt sayısını azaltan çamaşır konsantreleri, halı ve koltuk spreylerinden faydalanılabilirsiniz.

• Evinizdeki dağınıklıktan kurtulun. Gelişi güzel atılmış kitaplar, araç gereçler aşırı toz toplar.

HALILARI KİLİMLERLE DEĞİŞTİRİN• Halılarınızı yıkanabilir kilimlerle değiştirin. Kilim-lerinizi sık sık vakumla temizleyin.

• Yastık kılıfı, çarşaf ve nevresim takımlarınızı haf-tada en az bir kez değiştirin, yüksek sıcaklıkta yı-kayın ve alerjik olmayan plastik hurçlarda saklayın.

• Nemli ve rutubetli ortamlarda, mantarlar ve küfler alerji ve astımı tetikleyen önemli faktörlerdir. Man-tar ve küflerin sporları, ortam havasına son derece kolay karışır ve son derece alerjiktirler. Banyo, tu-valet, bodrum ve giriş katları gibi ortamlar; mantar ve küf sporlarıyla yoğun bir şekilde kirlenir. Yeterli temizlenmeyen ve bakımı yapılmayan nemlendir-me ve soğutma sistemlerinde çok kolay ürerler.

BANYODAKİ MUSLUKLARI TAMİR ETTİRİN• Banyo ve tuvalet gibi ortamlarda halı ve tüylü par-çalar kullanmaktan kaçının. Nemli, rutubetli ve kötü kokan halılardan kurtulun. Banyo ve tuvaletlerde; özellikle köşeleri, lavabo altlarını 1’e 10 sulandırıla-rak hazırlanmış çamaşır suyu ile temizleyin. Sızıntı yapan, yüzeyin sürekli ıslak ve nemli olmasına ne-den olan çamaşır makinesi, lavabolar, su boruları ve muslukları onarın. Havayı temizlemesi ve nemi-ni azaltması için klima kullanabilirsiniz. • Evde beslenen hayvanlar da önemli bir alerji ne-denidir. Hayvanların tüyleri, dışkı, idrar, salyaları ve beslenmelerinde kullanılan mamalar alerjiye

neden olabilir. Ev hayvanlarınızı yatak odanızdan ve alerjik kişilerin uzun süre vakit geçirdikleri yer-lerden uzak tutun. Ev hayvanlarınıza dokunduktan sonra ve besledikten sonra ellerinizi yıkayın.

BULAŞIKLARI BEKLETMEDEN YIKAYIN• Hamam böcekleri ve kemirgenler, günümüzde daha nadir olarak kapa-lı ortamlarda alerjiye neden olabilen etkenlerdir. Bunlardan kurtulmak için yerlere dökülen yiyecek kırıntıları düzenli olarak temizlenmeli, çöpler çok biriktirilmeden sık sık atılmalı. Bulaşıklar bekletilmeden yıkanmalı ya da bulaşık makinesine kaldırılmalı. Yiyecekler ağzı sıkı kapanan kaplarda korunmalı, buzdolabı ve fırın gibi aletlerin altları düzenli aralarla temizlenmeli. Böceklerin girebilecekleri duvarlardaki ve pencere kenarındaki çatlaklar ile delikler onarılmalı.• Kış aylarında yakılan sobalarda evin havasını kir-letir. Odun, kömür tozları ve sobadan çıkan gazlar, hassas kişilerde şikayetlerin artmasına neden ola-bilir. Yapılan bilimsel çalışmalar; alerjik solunum yolu hastalıklarındaki artış ile hava kirliliğindeki artışın ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle sanayi bölgeleri ile iç içe olan yerleşim yerlerinde ve kaloriferlerin yakıldığı kış aylarında bu tür prob-lemler daha sık görülür. Alerjik solunum yolu has-talığı olan bireyler hava kirliliğindeki değişiklikler-den etkilenir; Hastalıkları alevlenir, şikayetleri artar. Ev içinde kullanılan nemlendiricilerin ve klimaların rutin temizlik ve bakımları aksatılmamalıdır. Çünkü nemlendiricilerde mantar ve küfler kolay ürerler.

Page 54: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

52 ŞUBAT 2014

Toplumumuzda birçok temizlik maddeleri ve. Kimyasal temizlik araçlarının çokluğu dikkatlerden kaçmamakla beraber, çıkış

yolu bulamadığımız zamanlarda imdadımıza yeti-şen Kuru Temizleme atölyelerinde hayatımızın bir parçası halinde.

Peki bu kuru temizleme işlemi nasıl mey-dana çıktı?

Kuru temizlemeyi kısaca tarif edecek olursak; kuru temizleme ürünlerin üzerinde bulunan kir ve Lekeleri çıkarmak için solvent adı verilen özel bir kimyasal ilaç ile yapılan temizleme işlemidir.

Kuru temizlemenin geçmişi antik zamanlara tekstil ürünlerinin başlangıcına kadar uzanır.

İlk zamanlarında giysiler üzerindeki yağı çıkar-mak için küllü su, amonyak ve bir çeşit killi çamur kullanılıyordu. Petrol bazlı bir sıvının makina yağlı bir kumaş üzerine dökülmesi ve buharlaşma-sından sonra lekenin ortadan kaybolması, kuru temizlemenin doğuşu hakkında hemen herkesin üzerinde birleştiği tek noktadır.

İlk kuru temizleme mağazası 1840 yılında Joly Belin tarafından Paris’te açılmıştır.

Kuru temizleme, ismine rağmen kuru olarak yapılan bir işlem değildir. Yapılan temizleme işle-minin kuru olarak tanımlanması, işlem sırasında kullanılan sıvıların neredeyse hiç su içermeme-sinden dolayıdır.

Kuru temizlemenin ilk dönemlerinde kulla-nılan benzen, gaz yağı ve benzin gibi sıvılar son derece tehlikeli ve yanıcıydı. Bundan dolayı kuru temizleme mesleği, solventler kullanılmaya başla-nıncaya kadar tehlikeli bir işti.1930’larda percolor ethylene’nin Yanıcı olmayan ,sentetik (solvent)Ta-nıtılmasından sonra bugün dünyadaki bir çok kuru temizleme firması solvent kullanmaktadır.

Kuru temizleme işleminin ana işlevi, ıslak te-mizlemeyle zarar gören kumaş dokularını yıprat-mayarak uzun ömürlü olmalarını sağlamaktır. Le-kelenen giysiler için dünyada en etkili çözüm, ön leke çıkarma müdahalesinin yapıldığı kuru temiz-leme işlemidir lekeler için zamanında müdahale edilmemesi ve ya internette kimin yazdığı dahi belli olmayan tavsiyelerde tuz, limon, kolonya, sirke yumurta, sarısı gliserin tiner gibi maddeler-le yapılan deneme yanılma müdahaleleri lekenin çıkmasını imkansız hale getirebilir.

Yukarıda yazmış olduğumuz hususlar aslında hem ekonomik hemde sağlık açısında kuru temiz-lemeninde hayatımızın bir parçası oldugunun gös-tergesidir.Bu sebeple daha dikkatli bireyler olmak her birimizin görevidir.Dikkat edilicek asıl husus bu işlemleri yapan kimselerin ehliyetli liyakat sa-hibi kimseler olmasıdır.

Bilgilendirmeyi bir görev bildigimiz bu yazımız-da sizlerinde hassasiyet gösterecegini umuyorum

Kuru Temizleme Ve TarihçesiHüseyin Avcı 'dan

HALI YIKAMA MAKALE

Page 55: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 56: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

54 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER HALI YIKAMAHABER

Kız Ku esi

Ü sküdar’ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan

tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üze-rine kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok ri-vayetler bulunmaktadır.

Bugün görülen kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih devri yapısıdır. Kulenin et-rafındaki sahanlık geniş kaplanmaktadır. Üstün-deki madalyon halindeki bir mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmut’un

Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır. Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bir de sarnıç vardır.

İl olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kul-lanılmıştır. Osmanlı döneminde ise gösteri plat-formundan, savunma kalesine, sürgün istasyo-nundan, karantina odasına kadar birçok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kay-betmemiştir.

Page 57: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

55 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER HALI YIKAMAHABER

Yılan HikayesiBizans imparatorunun bir kızı olur ve kral buna çok sevinir. Kral ülkenin bilginlerini kızını yetiştirmesi için görevlendirir. Ancak bilginlerden birisi kızının 18 yaşına geldiği zaman bir yılan tarafından sokula-rak zehirlenip öleceğini söyler. Bu yorumdan etkilenen kral denizin ortasındaki küçük bir ada üzerinde bulunan kuleyi düzenlettirir. Kızını buraya yerleştirir, böylece yılandan kızını korumuş olacaktır.Yıllar geçer kız on sekiz yaşına yaklaşır bütün tedbirlere rağmen, kıza gönderilen üzüm sepetinin için-de bir yılan kuleye gider. Kimse farkına bile varamadan prensesi yılan sokar, zehirler ve kız ölür. Bu olay karşısında çok üzülen kral kaderden kaçılamayacağını anlar. Kızının toprağa gömülürse yılan-lara yem olacağını düşünür ve kızının cesedini mumya yaptırıp pirinç tabuta koydurur. Bu tabutu da Ayasofya’nın yüksek duvarlarından birinin üstüne yerleştirilmesini ister. Bu şekilde kızının hiç değilse ölüsünün yılanlardan korunacağını düşünür. Bu tabutun üzerinde iki delik görülmüş ve yılanın kızı ölümünden sonra da rahat bırakmadığı anlatılır.

Battal Gazi HikayesiOsmanlı döneminde Battal Gazi’nin askerleri ile birlikte kuleye baskın yaptığı, kulede bulu-nan hazineleri alarak burada yaşayan Üsküdar Tekfurunun kızını kaçırdığı anlatılır. İstanbul’u kuşatmaya gelen Battal Gazi kuşatmadan bir sonuç alamayınca Kız Kulesinin önündeki kıyıya karargah kurar ve yedi yıl burada kalır. Hikayeye göre Battal Gazinin bu kadar uzun süre burada kalmasının asıl sebebi Üsküdar Tekfurunun kızı-na aşık olmasıdır. Üsküdar Tekfuru Battal Gazi-den korkusuna kızını hazineleri ile birlikte kuleye kapatır. Şam seferinden sonra Üsküdar’a dö-nen Battal Gazi kayık ile kuleye gider hazineleri ve kızı alarak Üsküdar’dan atına atlayıp oradan uzaklaşır. Çok söylenen “Atı alan Üsküdar’ı geç-ti” lafı buradan gelmektedir.Hikayelerde geçen prenseslere atfen buraya Türkler Kız Kulesi ismini vermişlerdir.

Page 58: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

56 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA RÖPORTAJ

Türkiye’nin Fenomen Dizisi Kurtlar Vadisi

Röportaj: S. Özge Koç

Sadi beyin telefonuna ulaşmış olmanın verdiği mut-lulukla aradım kendisini. Olumsuz karşılamadı te-lefondaki ses beni ve artık seti ziyaret etmek için

gerekli prosedürleri aşmış bulunuyordum. Bir zaman uy-gun zeminin oluşmasını bekledim derken bir sabah çalan telefonumun ardından yollardaydık. Sonunda Kurtlar Va-disi setine gelmiş bulunuyorduk. Mesire alanının içinde set ekibine doğru ilerledik. Bizi karşılayan Kürşat bey, setten ayrılana kadar bizi bir dakika olsun yalnız bırak-madı. Hoş sohbeti, güler yüzü ve misafirperver yönü için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Dış mekan çekimine denk gelmiş olmamıza havanın buz gibi olması diye bir faktör de eklenince bir kaç dakika kadar titreyen ben, setin temposunu izlemeye koyulunca soğuğu hissetmedim desem abartmış olmam. Silahların temizlenmesi, Armageddon timlerinin hazırlanışı, köp-rünün üstüne kurulmayan çalışılan düzenek, yemek ye-meye çalışan set ekibi gözlemleyecek birçok detay vardı. Ekip çekim için hazır olana kadar oyuncular ile kısa bir söyleşi yapalım dedik.

Dizide Baron karakterine can veren “Alper Kut” ve Akif karakteriyle izleyicinin beğenisini toplayan “Ali Buhara Mete” sıcak bir gülümseme ile karşılamıştı bizi. Ekibin ye-

11 yıldır sadece Türkiye’de değil birçok ülke-de ilgiyle izlenen, Perşembe akşamlarında zirvenin sahibi efsane dizi Kurtlar Vadisi

Page 59: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

57 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMARÖPORTAJ

mek yediği masanın bir ucuna yöneldik daha rahat sohbet edebilmek için. Ben kafamda cümlelerimi toplamaya çalışırken Buhara Bey ve Alper Bey’in bana doğru baktığını hissettim. Oturmak için neyi beklediklerini anlamaya çalışırken kafamdaki bu soru bir-kaç saniye içinde cevabını buldu. Nezaket kurallarına o kadar hakimlerdi ki ben otur-madan oturmamış, beni beklemişlerdi.

Derin bir nefes aldıktan sonra ilk sorumu Alper Kut’a yönlendirdim.

Sete İlk Geldiğinizden ne yaparsınız?Alper Kut: Set’e geldiğimde İsmail birşey yapmama pek fırsat bırakmaz (gülüyor) he-men saç’a, makyaja hazırlığa alır ama çay içerim. Çay olmazsa olmaz.Buhara Mete: Ben eğer kahvaltı yapmadıy-sam Kahvaltı arayışına giriyorum. Devamı aynı, hazırlıklar. Çay benim içinde mühim.

Sette yaşadığınız en unutulmaz an?(O anda ikisinin çehresini de güzel bir gü-lümseme kaplıyor, dahası yerini kahkahalara bırakıyor. Zannımca zihinlerinde birçok olay belirdi biranda)B.M: Alper abi aslında Baron olduğu için daha bir koltuk, salon adamı ama ben haya-tına girdiğimden beri suya mı girmedi, uçu-rumdan mı düşmedi (kahkahalar)Benim yaşadığım en komik olay; 3 bölüm önce, sahnede KGT ekibi, ben ve Pusat var. Birlikte koşturuyoruz. Ben arabayla gidiyo-

rum, arabayı hızlıca durdurmam lazım. Bu arada araba otomatik vites. Arabayı durdur-dum, indim. Sağıma ateş ettim bir döndüm araba yok. (ardından kahkalar yükseliyor) Pusat sen şu tarafa geç diyorum ama Pu-sat da yok. Taylan arabaya silah doğrultmuş ama ortada araba yok. (kahkahalar) Gör-kem arabaya doğru koşuyor. Birimiz vitesi tutmaya çalışıyor, birimiz frene basmaya çalıyor. Kazasız belasız atlattık şükür ama komediye döndü olay bir anda. Soğuk bir geceydi olaydan sonra bütün ekibin enerjisi olumlu bir anlamda değişmişti. A.K: Aksiyon yok diye bekliyorum ben ama daha ilk bölümde kalaşnikof dayadılar anlı-ma, kafam direk şişti. Elim, kolum bağlı bir-de, kendimi koruma şansım da yok. O sırada Hala uçtu hava da. (o kadar içten gülüyor ki Alper bey) Birde tabi şu olay var. Uçurum-

Page 60: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

58 ŞUBAT 2014

dan arabayla denize düştük. Hava buz gibi, yağmur da yağıyor. Bir çıktık denizden, tüm ekip kapüşonları kapatmış falan biz takım elbiseyle denizden çıkıyoruz. (gülüyor Alper bey, Buhara bey de eşlik ediyor tabi) B.M: Kendisi salon adamı sözde.(gülerek de-vam ediyor) En aksiyonlu Baron (kahkahalar)

Aksiyon çekmek güzel birşey anladığım ka-darıyla,A.K: Aksiyon sahnelerinde iyi bir ekiple çalışmak önemli. Aksiyon çekilir ama her ekiple bu sonucu vermez. Çok zor çünkü aksiyon çekmek. Ciddi bir ekiple çalışmanın verdiği güzel sonuç ekrana yansıyor işte.B.M: Zaman sıkıntısı var birde. Bu kadar Politik bir aksiyonu kısa bir sürede çekmek ciddiyet istiyor. A.K: Samimiyet de önemli. Çünkü seyirci samimi bulmadığı şeyleri izlemez.

Seyircinin aksiyon dizisine bakışını değiştir-diğine inanıyorum. Seyirci başka bir işi izle-diğinde bir Kurtlar Vadisi tadı arıyor aslında. Bu anlamda Kurtlar Vadisi bir kıstas. B.M: Kesinlikle öyle, sektöre birçok şey ka-zandıran bir yapım. Bir çok şeyi insanlara sevdirip inandırması ve hatırlatması olarak çok konuda önde bir yapım. Taht kurdu in-sanların gönlünde. Dizi olarak ta bakmıyor insanlar aslında. Diğer diziler arasında farklı bir yerde olduğunu düşünüyorum. A.K: 11 yıl çok uzun bir zaman. Hala zirvede olmak kolay bir durum değil. Efsane bile az kalır Fenomen demek lazım. En iyi reyting sokaktır. bir işin iyi olup olmadığını oyuncu sokakta yürüdüğü zaman anlar. Eğer sokak-ta yürürken 10 insandan 7’si size selam ve-

rip, 5’i fotoğraf çektiriyorsa iyi bir iş çıkmış ortaya demektir.

Kurtlar Vadisinin gününü, saatini bile değiş-tirmedi yıllardır.B.M: Kesinlikle. Sadece Türkiye’de de değil Ortadoğu ve Balkanlarda da bir çok kişinin izlediği bir dizi. Balkanlara gittim ben me-sela. Şöyle söyleyeyim inanın inanlar artık Artur, Antony gibi isimler değil Polat, Ab-dülhey gibi isimlerini koymuşlar çocukları-na. Böyle bir projede çalışmak tabi ki çok güzel bir duygu.

Bizlere teşekkürlerini, sizlere selamları-nı iletmeyi ihmal etmediler. Bulunduğumuz anı ölümsüzleştirmek adına birkaç fotoğraf aldık ardından set hazırlıklarını seyretmek ve Kürşat beyin kahve teklifini değerlendir-mek üzere yanlarından ayrıldık.

Biz sohbet ederken ekip enerjisinden hiç birşey kaybetmemişti. Etraftaki o hum-malı çalışma devam ediyordu. Oyuncular yerlerini aldı ve motor sesi yükseldi. Ba-ron ve Akif’in konuşması devam ederken Yönetmen değişik açılardan için çekimi yi-neleniyordu. Ara verdiklerinde kendileriyle fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmıyorlar kısa kısa sohbet ediyorlardı. Bu arayı fırsat bilerek Alper Bey’e ve Buhara Bey’e bir kez daha teşekkür ettik, başka bir zaman tekrar görüşmek dileğiyle vedalaştık.

Kürşat bey arabamıza kadar bize eşlik ediyordu, ilk anda bizi samimi bir tavırla karşılayan Kürşat bey, aynı tavırlarla yolcu ediyordu. Güzel ağırlanmıştı Vadi ekibi bizi ve bizde keyifli bir anı ardımızda bırakarak gülümser bir eda ile set yerinden uzaklaştık.

Page 61: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 62: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

60 ŞUBAT 2014

Son birkaç yıl içinde eline fırça alan herkesin halı yıkamacı olduğunu, her sokakta bir halı yıkama yeri açıl-

dığını gözlemliyoruz.Fiziki yapı, teknolojik donanım, tecrübe

ve kalite yönünden birçok eksiği bulunan, hatta bahse konu tüm bu unsurları berbat denecek kadar kötü olan birçok yerin ta-belasında [Halı Yıkama Fabrikası] ibaresi yer almaktadır.

Bilgisizce açılan halı yıkama yerlerinin bir kısmı tesislerinde olmayan makinelerin resimlerini internet ortamından indirerek broşürlerinde kullanıyor, bir kısmı broşür ve reklamlarında tecrübeli personelden bahsediyor, bir kısmı çok eski firma gö-rüntüsü vermek için tanıtım broşürlerine ve internet sitelerine [15 yıllık tecrübe, 20 yıllık tecrübe] gibi ibareler koyarak tüketi-ciyi yanıltıyor. Oysa İstanbul da hizmet ve-ren firmaların %98’i son birkaç yıl içinde açılan firmalardır ve bunların çoğu makine halısı ile el dokuma halıyı birbirinden ayı-

ramayacak kadar tecrübesizdir.Bilinmektedir ki bazı firmalar verdikleri

kalitesiz hizmet neticesinde kötü tanınan isimlerini değiştirerek tüketiciyi kandırma-ya devam ediyor.

Bu tarz hizmet vermeyi beceri sayan firma sahiplerinin, kurumsallaşarak ruhsat almak veya mali olarak kayıt altına girmek gibi bir dertleri de yok.

Bu duruma dur diyebilecek tek unsur tü-ketici, burada tüketiciye büyük sorumluluk düşüyor. Fakat tüketici, halının nasıl yıkan-dığından çok, kaça yıkandığını önemsiyor ve ucuza yıkayan sözde halı yıkamacılar, arsızca ve umarsızca halkın sağlığı ile oyna-maya devam ediyor.

Halı yıkatmayı düşünen herkese tavsi-yem lütfen, çocuklarınızın sağlığı ve ürün-lerinizin güvenliği için hizmet alacağınız halı yıkama firmalarını ziyaret ederek ha-lıların nerede, nasıl ve hangi şartlarda yı-kandığını denetleyiniz.

Her Yerde Halı YıkamaSükrü Polat 'dan

HALI YIKAMA MAKALE

Page 63: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 64: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

62 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER

Sektör’denAhmet Turan Ağar

Değerli meslektaşlarım sektörümüzün içinde bulunduğu sıkıntıları sorunları özellikle istanbul’ da sektörün geleceği hakkında görüşlerimi pay-laşmak istedim.Değerli Meslektaşlarım; Evvela hepinizi saygıyla selamlıyor iş hayatınızda başarılar diliyorum.Sağlığımızın ve yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olması ile varlığımızda büyük önem teşkil eden halı yıkama’ nın sektör haline gelmesi ve bu sektörde gereken ilerlemelerin yapılması adına çalışmalara girişilmesi temizliğin zorunlu ihtiyaçlarımızdan biri olmasına dayanmaktadır. Güngören de küçük bir işletme iken İstanbul’ da 2007 yılında sokaklar da halı yıkama yasaklan-ması beraberinde işlerimizin bir anda artmasına sebeb olmuştur.Faaliyet göstermiş olduğumuz yerler talebi kar-şılayamamış olup bizleri ciddi manada yatırımla-ra sevk etmiştir.Almış olduğumuz karar doğrultusun da İstanbul Arnavutköy ilçesin de 2008 yılında Ağar Halı Yı-kama fabrikasının temellerini attık ve 2009 yılın-da faaliyete başladık.2010 tarihinde bünyemize üç servis aracı katarak servis araçlarını 5 e çıkar dık. İstanbul avrupa ya-kasının tamamına hizmet vermeye başladık. Hayı-kama firmasından otomatik halı yıkama makinesi, sıkma makineleri, kurutma makinesi, tolon ma-kineden yorgan ve battaniye yıkama makinesi’ni bünyemize katarak makineleşme konusunda cid-di manada yatırımlara imza atmış bulunuyoruz.Kısaca halı en iyi nasıl temizlenir, en iyi ekipmanlar nelerdir, nasıl daha iyi kurutulur, tecrübeli perso-nel, zamanında teslimat ve müşteri memnuniyeti adına yapılması gereken her ne varsa yaptığımıza inanıyorum. Değerli dernek yöneticilerim ve çok değerli meslektaşlarım size şimdi soruyorum yıl 2014 yapmış olduğumuz bir milyon lira yatırımın karşılığını alabiliyormuyuz.

İstanbul’ da 2007 yılında halı yıkama nın m2 fiyatı 3.50 kuruştu ve yıl 2014 istanbul avrupa yakasında en pahalı halı yıkayan firma 4 lira dan halı yıkıyor. Soruyorum biz sektörün neresindeyiz, gelecekte ne tür sorunlarla karşılaşacağız. derneklerimizin düzenlemiş olduğu toplantılar da fiyat politikası ele alınmadığına ve dernek başkanlarımızın firma-larının fiyat listelerine bakıldığı zaman halı yıkama m2 fiyatlarının yüksek olduğuna ve bu konuda bize fayda sağlayamayacaklarına inanıyorum.2007 yılından bu yana sarf malzemelerimize hiç mi zam gelmedi yakıt hala 2 liradır da bizim habe-rimiz mi yok veya çalışan personel 7 yıldır aynı ma-aşı mı alıyor elektrik, doğalgaz, su, şampuan, sgk, vergiler, taşıt vergileri yerindemi sayıyor.İstanbul da faaliyet gösteren firmaların derhal denetim altına alınması ve merdiven altı firmala-rın yatırım yapma veya birleşmeleri konusunda adımların atılması gerekir diye düşünüyorum. Aynı zamanda fason halı yıkayan veya yıkatan sektöre ciddi manada zararlar vermektedir. Birinin reklam ve servis maliyeti olmadan para kazanmasını di-ğerinin ise yatırımsız fabrikatör olmasını sağlıyor. 2014 sezonu başlamadan bunların temizlenme-si gerektiğini düşünüyorum. Yıllardır düzenlenen toplantılar da haksız rekabet, yanıltıcı reklam, fa-son halı yıkama, ucuz fiyat politikası, yabancı ele-man çalıştırma, sigortasız eleman çalıştırma ve vergisiz işletme lerin sektöre ciddi manada zarar-lar verdiğini daha önce dile getirmiştim.Fakat herhangi bir önlem veya adım atılmamış-tır ve bu konu ile ilgili sıkıntıları yatırım yapmış büyük firmalar zarara uğramış ve yatırım yapma yolunda önü kesilmiştir.Sonuç olarak; Ne yapmalıyız2014 yılı mart ayında m2 fiyatımız makina halısı 5 TL olarak baz alacağız. Yapmış olduğumuz maliyet hesapları ve araştırmalar sonucunda halı yıkama firmalarının eksiksiz hizmet vermesi ve kurumsal çalışması yönünde bu rakamların altına inmek biz-lere ve sektöre yararlı olmayacaktır.(Fabrikam var ama param yok) benim halı yıka-macılara 2014 yılı için sloganım olacaktır. Sektör-de işini en iyi layıkıyla yapan meslektaşlarımı saygı ile selamlıyor iş hayatınızda başarılar diliyorum.

HALI YIKAMA MAKALE

62 ŞUBAT 2014

Page 65: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 66: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

İstanbul Profesyonel Halı Yıkamacılar

Derneği

Page 67: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

ÖNSÖZ

Uzun süren istişarelerin,

toplantıların ve çalışmaların sonrasında İstanbul’un önde

gelen, halı yıkama sektörüne yıllarını vermiş duayen firma-

larının bir araya gelmesi ve çalışmaları neticesinde derne-

ğimizi 28 Şubat 2013 tarihinde kurduk.

Derneğin kuruluş aşamasında emeği geçen tüm mes-

lektaşlara ve üyelere teşekkür ediyoruz.

Derneğin kuruluş amacı İstanbul’da profesyonel halı

yıkama yapan firmaları bir araya getirerek ortak sorunları-

mıza birlikte çözüm bularak, halı yıkamadan kaynaklanan

tüketici mağduriyetlerinin önüne geçerek meslektaşların

birlik ve beraberliğini ve sosyal bağlarını güçlendirmektir.

Saygı ve Hürmetlerimizi Sunuyoruz.

İshayder Kurucu Üyeleri

Page 68: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

İstanbul Profesyonel Halı Yıkamacılar Derneği olarak öncelikli görevi-miz; hizmet kalitesi yüksek firmaları bir çatı altında toplayarak,sorunlarımıza kalıcı çözümler bulmak ve sektördeki haksız rekabetin önüne geçmektir.

Derneğimiz Bu konuda tüm Resmi makamlarla gerekli tüm görüşmele-ri ve yazışmaları yaparak resmi kurumları bilgilendirmektedir.

Öncelikli olarak tüketicinin ve profesyonel halı yıkama yapan meslek-taşlarımızın menfaat ve çıkarlarını korumak için gereken tüm girişimleri yapmaktayız.

Derneğimizin bir diğer amacı da merdiven altı diye tabir edilen, derme çatma yöntemlerle kayıt dışı halı yıkama yapan yerlerin ve bu tür yerleri işleten kişilerin öncelikle tüketiciye, sektöre ve kaliteli hizmet vermek adına ciddi yatırımlar yapan,kurumsal gelişimini tamamlamış Profesyonel Halı Yı-kama Firmalarına verdiği zararla mücadele etmektir.

Ayrıca oluşacak zararın ve haksız rekabetin önüne geçmek adına, hal-kımızın işini profesyonel anlamda icra eden, kaliteli hizmet veren firmalara ulaşabilmesine ve zarara uğramadan doğru firmalardan hizmet alabilmesi-ne öncülük etmek bir diğer görevimizdir.

Halı yıkama sektörü denetimsiz ve başıboş bir şekilde çok hızlı büyü-yen sektördür. Sektörün bu şekilde gelişmesi tüketicinin yetkisiz ve amatör çalışan kişilerden kaynaklı sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır. Yetkisiz ve amatör çalışan kişilerin denetime tabi tutularak vatandaşlarımızın kaliteli hizmet almasını sağlamak ve tüketicinin aldatılmasının önüne geçmek için gerekli çalışmayı yapmak derneğimizin öncelikleri arasındadır.

Baskan’danKadir Özkarakaşoğluİshayder Dernek Başkanı

66 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA MAKALE

Page 69: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

67 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMAHABER

Page 70: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

68 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA DERNEK BİLGİSİ

Kadir ÖzkarakaşoğluTezal Halı Yıkama

Dernek Başkanı

Hüseyin AvcıGül Halı Yıkama

Başkan Yardımcısı

Fatih Murat ErtemelMispak Halı Yıkama

Nihat AğarAğar Halı Yıkama

Yön. Kurulu Üyesi

Mustafa EmirganSwan Halı Yıkama

Yön. Kurulu Üyesi Yön. Kurulu Üyesi

İSTANBUL PROFESYONEL HALI YIKAMACILAR DERNEĞİ

YÖNETİM KURULU

Page 71: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

69 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMADERNEK BİLGİSİ

Fuat KoçHedef Halı Yıkama

Denetim Kurulu Üyesi

Tuğhan Türker EşlikAy-Tür Halı Yıkama

İSTANBUL PROFESYONEL HALI YIKAMACILAR DERNEĞİ

DENETİM KURULU

Denetim Kurulu Üyesi

Denetim Kurulu Yedek Üyeleri

1 – Murat Aslan Son Nokta Halı Yıkama

2 – Cevdet Keklik Ekol Halı Yıkama

3 – Ali Gedik Gedax Halı Yıkama

Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri

1 – Mehmet Akar Küçük Ev Halı Yıkama

2 – Selim Aydoğan Elif Halı Yıkama

3 –Ali Ercan Gül Simbat Halı Yıkama

4 – Adem Bucak Nuhtem Halı Yıkama

5 – Ender Babur Dadaş Halı Yıkama

Page 72: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

70 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA HABER

Rumeli Hisarı“İstanbul’un fethinin başrollerinden biri olan, tüm ih-tişamı ile yüzyıllar sonar bile önemini yitirmeyen, her

göreni hayran bırakın bir eser”

Page 73: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

71 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMAHABER

B ebek sahilden aşağıya doğru yürürken hisarın yıllara meydan okuyan bir havası var. Sahilden ve boğazdan bile alıkoyuyor hisar gözlerinizi. Daha yakından görmek için Ru-meli Hisar kalesinin girişine doğru yol aldım.Müze kartı olanlara ve 18 yaş altında ki öğrencilere gi-rişin ücretsiz olduğunu ek bilgi olarak söyleyelim.Dar merdivenlerden yukarı çıktıkca İstanbul bambaşka bir yüzünü açıyor size. Boğaz daha baş-ka gülümsüyor sanki bir merdivenin başına otur-duktan sonra uzunca bir süre seyre dalabilirsiniz.Bu şehre bir kez daha aşık olabilirsiniz. Kalenin en tepesine çıkmak için harcadığınız çabaya değmiş olduğunu göreceksiniz.

Sinan Göksel

Hisara çıkmaya karar verdiyseniz aklınızda bu-

lunması gereken iki detay var sadece.

1- Rahat ayakkabılar

2- Su

Kaleye veda ettikten sonra sahilde sıralanmış

kafelerden birinde soluklanabilir , çayınızı içerken

boğazı seyredebilirsiniz.

Rumeli Hisarı , İstanbul içerisinde görülmesi farz

olan mekanlardan birisi. İstanbul’un fethinin en sağ-

lam kalesini gezi defterinizin ilk sırasına yazdıysanız

bir sonra ki yazımız da bambaşka yerler, farklı keşif-

ler ile görüşmek üzere.

Page 74: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

Hüseyin Avcı İshayder Dernek Başkanı Yardımcısı

Kıymetli Okuyucu,

2013 senesinde çıkmış olduğumuz bu yolda daha ilerilere gitmektedir asıl amacımız. İstanbul Profesyonel Halı Yıkamacılar Derneği (İSHAYDER) olarak, halı yıkamanın bir meslek olduğunu, dikkat eidlmesi gerekekn hu-susların var olduğunu, bu bilinçlendirmeyi yaşarken de insan sağlığı ve hijyeni ön planda tuttuğumuzun bilinmesi, en asıl temelleridnen biridir.

dolayısıyla Avrupa Birliği normlarına göre, derneğimizin üyesi işletme-lerin, hijyen ve insan sağlığına öncelik verdiği, yapılan temizleme işlemle-rininin her birinde belli standartların olduğu bilgisini vermek ve aıl gayenin tüketiciyi bilinçlendirmek olduğu ve müşteri memnuniyetinin asıl heedef olduğu, dernek üyelerimizin ortak amacıdır.

Derneğimizin kuruluş amaçlarından biride, içinde bulunduğumuz bu teknoloji çağında, yapılabilecek temizlik işlemlerinin günümüz tabiriyle merdiven altı işletmelerinde değil, hakiki manada bu işe gönül vermiş mes-lektaşlar olarak, hijyyen ve insan sağlığını ön planda tutan, Müşteri memnu-niyetini şiar edinen, ve dahası halka hizmeti Hakka hizmet bilen bir anlayış içerisinde, tüketiciyi bilinçlendirmek ve haalı yıkama işlemlerinin merdiven altı işletmelere uygun olmayacağını, Siz değerli okurlarımıza arz etmektir.

Derneğimiz, bağlı üyelere periyodik kontroller yapmakta hijyen ve sağlık konulaırnda dernek üyelerini bilgilendirmekte, Halı yıkamanın bir meslek olduğu bilinci verilmekte ve en önemliside insan sağlığı açısından önemi vurgulanmaktadır. 22. yy. arefesinde olduğumuz günümüzde özenle çıktığımız bu yolda tüm dernek üyesi arkadaşlarımıza başarılar dilerim...

72 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA MAKALE

Page 75: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 76: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

74 ŞUBAT 2014

HALI YIKAMA SÖYLEŞİ

Kendinizden bahsedermisiniz ?1953 Giresun çamoluk doğumluyum.İlkokul

memleketimde okudum.Ortaokul ve lise eğitimim istanbulda tamamladım. Baba mesleği olan kuru temizlemede hem çalıştım hem okudum.Orta-okul döneminde doğu sporuna başladım.1974 Te askere gittim.Cenabı allahın lütfuymuş kıbrıs harekatına girdim.Ve kıbrıs gazisiyim.Askerden geldikten sonra 1978 de kendi işyerimi açtım.Hala kendi işyerimde devam etmekteyim.Evliyim 4 çocuk babasıyım.Bazı meslektaşlarımın ısrarıyla 1993 yılında oda başkanlığına aday oldum.Hala o günden beri meslektaşlarımın talepleri üzerinde halen görevime devam etmekteyim.

Ne zamandan beri bu görevi yapıyorsunuz hedefleriniz nelerdir?

1993 Yılından beri yapıyorum.Mesleğimizin en iyi duruma gelmesini hedefliyorum.

Kaç üyeniz var üyeleriniz aidatlarını rahat ödeyebiliyorlar mı ?

600 Üyemiz var.Aidatlarını ödemekte zorluk çekiyor.Ayaklarına kadar tahsilatçı göndermemize rağmen zorlanıyorlar.

Nihat KULAOĞLU

İSTANBUL ELBİSE TEMİZLEME TEKSTİL YIKAMAÜTÜ VE BOYACILIĞI ESNAF VE

SANATKARLAR ODASI BAŞKANI

Page 77: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

HALI YIKAMASÖYLEŞİ

75 ŞUBAT 2014

Genel faaliyetleri hakkında bilgi verebilirmisiniz ?

Tüketicelere en iyi şekilde hizmet veriyorlar. Veremeyenlerede yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Kaç personeliniz çalışıyor ?İki

Bundan sonra halı yıkama esnafının durumu-nu nasıl görüyorsunuz ?

Halı yıkamacıları odamızın bünyesine alıp bakanlıkla görüşmelerimiz neticesinde onları üvey evlatlıktan kurtarıp sağlam bir kariyer us-talık belgesi belediye sorunlarını gidermek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Tarife çıkararak insan sağlığıyla oynayan merdiven al-tında kaçak çalışan halı yıkamacıları tespit edip normal çalışan halı yıkamalar sınıfına sokmak bu işi beceremiyenleride yazışmalarla kapatmaya gitmek.Hiç kimse çocuklarımızın sağlığıyla oy-

nayamaz. Halı yıkmama çok önemli çünkü ço-cuklarımız halıların üzerinde oynuyorlar.

Bu görevdeyken çok isteyipte yapamadığınız bir şey oldumu ?

Tabiki oldu serbest ekonomiden dolayı fiyatla-rı bir oranda tutamadık.

Halı yıkama sektörünü ayakta tutabilmek için neler yapılabilir ?

İlk önce oda kaydı yaptırılmalı bütün halı yıka-macılara ustalık belgesi verilmelidir.

Son olarak ishayder aracılığıyla halı yıkama-cılara neler söyleyeceksiniz ?

Halı yıkamacı arkadaşlarımız nace kodlarına göre kuru temizlemeciler odasına kayıt olma-sı gerekiyor.Bu meslektaşlarımıza kapımız açık odamıza üye olup birlik ve beraberlik içerisinde halı yıkama sektörünü daha güzel mertebeye ge-tirmeyi temenni ediyoruz.Zaten odamızın kuru temizleme tekstil yıkama ütü boyama hepsi oda-mazın bünyesindedir.Bütün halı yıkamacı arka-daşlara teşekür ediyor saygılar sunarım.

Page 78: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

76 ŞUBAT 2014

İshayderEtkinliklerimiz

Page 79: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

77 ŞUBAT 2014

Page 80: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

78 ŞUBAT 2014

Page 81: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı

79 ŞUBAT 2014

Page 82: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 83: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı
Page 84: Hali Yıkama Dergisi Subat_Sayı