fayans mamullerİn yapisal Özellİklerİ Üzerİne … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek...

286
FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE İNCELEME TÜLİN AYTA İSTANBUL - 1977

Upload: others

Post on 06-Nov-2019

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

FAYANS MAMULLERİN YAPISAL

ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE

İNCELEME

TÜLİN AYTA

İSTANBUL - 1977

Page 2: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

FAYANS MAMULLERİN YAPISAL

ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE

İNCELEME

Page 3: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

İÇİNDEKİLER

Page 4: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

İÇİNDEKİLER

Ö N S Ö Z

I. B Ö L Ü M - GENEL BAKIŞ

l.ı- Fayansın Tanımı ............... s. 1 - 4

1.2- Fayansın Tarihçesi ve Gelişimi ... s. 4-24

1.3- Fayans Ürünlerinin Seramik

Endüstrisi ve Güncel Yaşamdaki

Yeri ........................ s. 24 - 27

1.4- Türkiye'de Fayans Üretiminin

Kuruluşu, Endüstrileşme Hareketleri

Gelişimi ve Ekonomik

Açıdan Taşıdığı Önem ..................... ................. s. 21 - 42

II. B ö L Ü M - FAYANS HAMURLARINDA

YAPISAL OLUŞUM .... _____________ s. 42 - 48

III. B ö L Ü M - FAYANS ÇEŞİTLERİ ARASINDA

YAPI FARKLILIKLARI İLE ORTAK

NİTELİK VE BENZEŞİMLER

GENEL BAKIŞ s. 48-53

Page 5: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

3.1- Silisli Fayanslar ............. s. 53 - 63

3.2- Killi Fayanslar ............. s. 63 - 66

3.3- Renkli Fayans Hamurları ....... s. 66 - 86

3.4- Beyaz Pişen İnce Fayans

Hamurları .................. s. 86 - 93

. Kalker fayans ................ s. 93 -101

. Feldspatik ince fayans ........ s.101 -112

. Karışık fayans ............... s. 112 - 115

. Vitreus .................... s.115-123

IV. B Ö L Ü M - ÇEŞİTLİ FAYANS HAMURLARINDA

HAZIRLAMA VE ŞEKİLLENDİRME

YÖNTEMLERİ

4.1- Normal Fayans Hamurları ........................ s.123 -1J0

4.2- Kalaylı Fayans Hamurları ......................... s.130 -133

4.3- İnce Fayans Hamurları ............................... s. 133 -144

4.4- Vitreus ...................................................... s.144-149

V. B Ö L Ü M - FAYANS SIRLARI

Page 6: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5.1- Fayans Sırlarına Genel

Bakış ve Kalite Tüzüğü ......... s.149-155

5.2- Stokiyometrik Formüller ........ s.155 -174

• Düşük ve normal ısılar

için ham sırlar ............... s. 155 - 163

. Düşük ve normal ısılar

için fritli sırlar ............. s.163 - 168

. Yüksek ısı sırları ............ s.168 - 171

. Çok yüksek ısı sırları ......... s.171-174

5.3- Sır Hammaddeleri ve Bunlardan

ileri Gelen Etkimeler .......... s. 174 -200

5.4- Fayans Hamurları ve Sırları

Arasındaki Uyum ile Bu Uyuma

Bağlı Bazı Sır Hataları ve

Nedenleri .................... s.200 - 234

. Kılcal sır çatlamaları ve

genleşme ..................... s.215-221

. Pullanma (Atma) ............... s.221 - 224

. Soyulma (Kabuklanma) .......... s.224 - 227

. Kapalı çatlama (Fırın çatlağı) .. s.227 -229

. Sır ile hamurlar arasında gerekli uyumun

sağlanmasında yararlanılan denetim

yöntemleri, s.229 -234

5-5- Fayans Sırlarından İlginç

Örnekler .................... s.234 - 241

Page 7: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

VI. B ö I Ü M - FAYANSÇILIKTA (ÇİNİCİLİKTE)

KULLANILAN YÜZEY DÜZENLEME

YÖNTEMLERİ ÜZERİNE TOPLU

BAKIŞ ......................................................... s.241-255

ÖZET

K A Y N A K Ç A

Page 8: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Bu çalışmanın oluşturulmasında, başta geniş

çalışma olanakları sağlayarak destek ve

yardımlarını esirgemeyen "Delft Kraliyet

Fabrikası" (Delft Porceleyne Fles - Holland)

Direktörü Mr.P.C.Boone'a ve "Hollanda - Ferro

Enamels" Frit ve Emay Fabrikası Araştırma

Laboratuvarı Şefi Mr. Van Dyck'e; Akademimiz

Seramik Kürsüsü Seramik Kimyası Dersi öğretim

Görevlisi Mustafa Özkan'a; Paris Devlet

Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu (Ecole

Nationale Supérieure des Arts Appliqués) Seramik

Teknolojisi Dersi Öğretim Görevlisi Mr.

Morrison’a ve hocam ünlü Fransız seramikçi Mr.

P. Fouquet'ye, fotoğraf çekimlerini yapan Erdal

Aksoy'a; yazım çalışmalarında Neval Batur’a ve

redaksiyon çalışmalarında her zaman olduğu gibi

yardımlarıyla yanımda olan değerli dostum yazar

ve çevirmen Aziz ÇALIŞLAR'a teşekkür ederim»

T.A.

Page 9: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ÖNSÖZ

Page 10: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Ö N S Ö Z

Yapmak istediğimiz çalışmanın düşünsel hazır-

lanma evresinde, birbirinden ayrı olmakla birlik-

te; daha çok kişisel deneysele dayalı, öz bakımın-

dan benzer ya da birbirine yakın bir takım konular

çevresinde araştırmalarımızı geliştirme

eğilimindeydik. Örneğin, benzerlik açısından ele

alınabilecek "Bazı sır hataları ve bunların oluşum

nedenleri ile sanat sırları arasındaki

ilişkiler";ya da kavram bakımından aralarında

yakınlık kurulabilecek, "Antik ve modern

seramikçilikte görülen sanat sırları" konuları

gibi.

Seramik sanatının, tarihsel gelişimi sürecinde

geçirdiği sanatsal ve teknolojik evrim İse bize;

Rönesans dönemindeki Hiper-Realist (Hyper-Réaliste)

akım içinde yer alan ünlü Fransız seramik ve sır

ustası üzerine "Bernard Palissy ve Avrupa'da Hiper-

Realist Rönesans Seramiği" konusunda düşünce ve

gözlemler getirilmesi isteğini de vermişti.

Bunlardan başka, sanat tarihinin verileri ışı-

ğında toplumların sosyal, siyasal ve ekonomik ne-

denlerle, çeşitli tarih dönemleri içinde göster-

dikleri değişim ve farklılaşmalar da bizi; kendi

dalımızda seramiğin morfolojik yapısına değin, kar-

Page 11: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

şılaştırmalı ve analitik bir çalışma yapılması öz-

lemine götürüyordu. Örneğin, "Perdahlı islam sera-

miğinden mayolika oluşumuna değin görülen tarihsel,

sosyal ve ekonomik etkenler"; ya da "Perdahlı İslâm

seramiği ile kalaylı Avrupa seramiği arasındaki

yaklaşımda görülen tarihsel ve ekonomik etkenler”

başlığı altında toplanabilecek konularda olduğu

gibi.

Bu gibi konuların yanısıra, salt içinde bulun-

duğumuz eğitim ve öğrenim koşulları karşısında,

karşılaştığımız kaynak azlığı; ya da en azından di-

limizde yayınlanmış kaynakların yokluğa, bizi sera-

mik teknolojisiyle ilgili yoğun bir çalışma yapmaya

itiyordu, "Boyalı sırlarda pişirim koşulları ile ısı

farklılıklarından ileri gelen etkimeler"; "Ül-

kemizdeki hammadde kaynakları"; "Seramikçilikte

kullanılan fırın tipleri"; "Genel sır teknolojisi"

v.s.gibi.

Sonuç olarak, seramik teknolojisiyle ilgili bir

konunun, aynı zamanda kurumumuzdaki eğitim dalının

programlarında da yararlanılabilir bir biçimde or-

taya konulması gereksinimi bizi; yüzyıllar boyu ara-

lıksız olarak çok değişik nitelik ve amaçlarla üre-

tilmiş "Fayans" çeşitleri üzerine bir çalışma yap-

maya götürdü.

Page 12: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

İşte bu nedenle, "Fayans Mamullerin Yapısal

Özellikleri Üzerine İnceleme" başlığı altında dü-

zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine,

gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en

çok üretilen ve geniş alıcı kitleleri tarafından

süratle tüketilen bir toprak ürünü üzerine, pek

az da olsa katkıda bulunmayı amaçladık.

Dileğimiz, bundan böyle değerli seramikçile-

rimizin, sanatsal ve özellikle teknolojik konu-

lardaki araştırmaları, bulguları ve teknik bilgi

birikimlerinin yayın yoluyla genç yetişenlere

aktarılmasında gayret göstermeleridir.

Tülin AYTA

Page 13: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

I. BÖLÜM

FAYANS VE FAYANSÇILIK

ÜZERİNE GENEL BAKIŞ

Page 14: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1. B Ö L Ü M

l.ı- FAYANSIN TANIMI:

Fayans, topraktan mamul eşya yapımının evrimi

olarak seramik tarihinde görülen gelişimler içinde

yer alan bir seramik çeşididir.

İlk örneklerinin yapımı İ.Ö. dönemlere uzanan

fayans mamullerinin, başlangıçta görülen bir takım

fiziksel nitelikleri ile yapısal özellikleri dik-

kate alındığında, en yalın anlamıyla, çeşitli yol-

larla şekillendirilmiş gözenekli hamurlardan yapı-

lan sırlı toprak ürünleri olduklarını

söyleyebiliriz.

1

Page 15: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Fayans hamurlarından yapılan çeşitli kullanım

eşyası, birbirinden oldukça farklı nitelik ve görü-

nümleriyle, kendi özüne değin bir takım farklı ta-

nımlar ortaya çıkarmaktadır. Bu farklılıklarda, fa-

yansın en çok yaygınlaştığı ülkelerdeki yeri, kazan-

dığı önem, yapıları, kullanım alanları ve kendi

içindeki çeşitliliklerin varlığı gibi türlü

etkenler rol oynamaktadır.

Dilimizde AKÇİNİ adıyla bilinen fayans mamulle-

ri arasında, genel görünümlerine göre, şöyle bir

ayırım yapılagelmektedir:

1. Normal fayans

Pişmiş-toprak (Terre-Cuite) hamurlarına benzer

renkli ve gözenekli hamurlardan yapılan bir çeşit

kaba fayans.

a) Cilalı pişmiş-toprak mamulleri.

b) Kalaylı (kalay sırlı) seramikler.

2. İnce fayans

Beyaz renkte pişen hamurlardan yapılan kullanım

eşyası,

a) Kireçli fayans (pişirimi 1000°C

dereceye kadar yapılan fayans).

b) Feldspatik fayans (pişirimi 1500°C

2

Page 16: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

dereceye kadar yapılan fayans).

En ilkel fayansların genel olarak kurşunlu sır-

larla örtülü çömlek çeşitleri olduklarını görmekte-

yiz. Daha sonraları, bu gibi gözenekli cilalı çöm-

lekleri örten sırlar, içlerine yüksek oranda kalay

oksidi katılarak opaklaştırılmış; renkli hamura

örtücülük veren beyaz sırların kullanılmaya

başlanmasıyla, çok zengin ve çeşitli renklerde

bezemeli seramiklerin yapılması olanağı

sağlanmıştır.

3

Page 17: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1.2- TARİHÇESİ VE GELİŞİMİ:

Fayans, Doğu kaynaklıdır. Şöyle ki, günümüzde

bilinen ve yapılan şeklinden çok farklı da olsa,

fayans, daha Eski Mısır ve Kalde'liler zamanında

yapılmaktaydı. Eldeki kalıntılardan anlaşıldığına

göre, Eski Mısır'da oldukça yüksek ısılarda pişi-

rilmiş, porselen görünümlü ve renkli sırlarla sır-

lanmış cilalı çömlekler yapılmaktaydı.* Bunlar ço-

ğunlukla, silisli bir fritle hazırlanan, kobalt ya

da bakır mavileriyle boyalı sırlarla örtülü çeşitli

süs eşyası ile kullanım eşyasını kapsar. Kaldeliler

zamanında alçak relief tarzında süslenmiş kalıp

tuğlaları ise, renkli sırlarla sırlanarak, mimarî

yapılarda kullanılmaktaydı.

Doğu ülkelerinde, ilkel fayans hamurlarından ya-

pılmış cilalı seramiklerin, birbirinden farklı üç

ayrı dönemde kullanıldığını görmekteyiz. Birinci dö-

nem, Antik Çağ uygarlıkları ile Kalde, Asur ve

Sasani dönemlerini kapsar.

İkinci dönem, İ.S.1.yüzyıldan 15.yüzyıla kadar

uzanır. Bu dönemde önceleri Sasanilerin (Eski Iran);

daha sonra Asya müslümanlarinin (İran, Türkistan,

*“Terre vernissée"

4

Page 18: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Hindistan); Afrika müslümanlarının (Mısır anıtları

gibi) ve Kuzey Afrika halklarının (Eski Moritanya)

Magrib ve îspanya'daki yapıtlarına rastlanır. Bu ya-

pıtlarda görülen fayans hamurlarından yapılmış cilalı

tuğla ve çeşitli kaplama karoları bir yapı malzemesi

olduğu kadar, aynı zamanda süsleme elemanı olarak da

ele alınmış, değerlendirilmiştir. Sırlar arasında en

çok rastlanan renkler gök mavisi, koyu mavi, sarı,

altın parıltılı kahverengi, siyah ve beyazdır. Bu

sırların üstünde zaman zaman altınlı alçak pişirim

bezemelerine de rastlanır. Yine bu dönemlerde, gümüş

ve bakırla elde edilen perdah sırlarının da ortaya

çıktığını görmekteyiz.

15.yüzyıldan başlıyarak, yine fayans

hamurlarıyla yapılan sırlı kaplama karolarının Asya

(İran ve Anadolu), Mısır (Kahire) ve Kuzey Afrika'da

(Tunus, Cezayir, Fas), İslâm sanatlarında

bütünleşerek yaygınlaştığını ve erişilmez bir

ustalığa ulaştığını görmekteyiz.

Ortaçağ’da ilkel fayans hamurlarıyla yapılmış

cilalı tuğlaları, yine Doğu mimarîsinin temel duvar-

larında kullanılan başlıca örgü malzemesi olarak

gör- mekteyiz. Bu gibi yapılara örnekleyebileceğimiz

sayısız mimarî miras arasında Bastam'da (İran)

bulunan "Kırk Bakire" Türbesi (12.yy. - İ3.yy.),

Simnem

5

Page 19: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Camii minaresi, Gadamgah Türbesi gibi günümüze kadar

korunagelmiş dinsel anıtlar bulunmaktadır.

Eski İran'da metal tuzları ve oksitleri ile gü-

müş ve bakırın kullanılmasıyla elde edilen metalik

yansımalı, perdahlı redüksiyon fayanslarının kulla-

nılmaya başlandığı tarihler kesin olarak belirlene-

memekle birlikte; Hispano - Mauresques fayansları

olarak bilinen altın parıltılı tonlardaki bu çeşit

fayansların kaynağının İran olduğu kanısı kesindir.*

İran'da çok gelişmiş bulunan İslâm sanatı, 14.

yüzyıl sonunda Türkistan'a yayılmış, oradan da Hin-

distan'a geçmiştir. Burada fayans hamurlarıyla şekil-

lendirilmiş sırlı kalıp elemanlarının, çeşitli din-

sel ve sivil mimarî anıtlarında yaygın olarak kulla-

nılışına rastlarız. Hemen hemen aynı dönemlerde, bu

sanatın Kuzey Afrika halkları tarafından da

benimsenerek çeşitli amaçlarla kullanıldığını

görürüz.

Ancak, Küçük Asya (Anadolu) ve Suriye'de gelişip

yaygınlaşan Selçuklu sanatı ile İran'da gelişen İs-

lâm sanatı arasında çok bir fark yoktur. Sözgelişi,

Efes'de bulunan St.Jean Camii minaresi, İran minare-

lerinde görülen tüm özellikleri taşır.

*"H.-M.Magne, L'Art Appliqué aux Metiers, Deçor de la

Terre, H.Laurens, Paris, 1927.

6

Page 20: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Henüz 13.yüzyılda, İran'da görülen, mozaik tar-

zında cilalı toprakla kaplanmış mimarî eserler, bize

kesme işçiliğinin en güzel ve usta örneklerini

verirler. Bu tarz bir çalışma, İran'da uzun bir dö-

nem sürdüğü halde; Türkler, Mısırlılar, Tunus ve

Faslılar bu tarzı ancak 16.yüzyılda yaygın olarak

kullanmaya başlamışlardır. Bu tarz çalışmaya göre,

çeşitli yazı ve süslemelerle bezenmiş duvar kapla-

maları ile sırlı karolar istenilen incelikte imal

ediliyor, hafif olduklarından kolaylıkla döşeniyor ve

çok geniş yüzeylere yayılabiliyordu. İran'daki İmam

Rıza Camii, sırlı mozaik tuğla işçiliğinin hayranlık

uyandıran büyük yapıtlarından biridir.

Kuzey Afrika ve İspanya'daki İslâm sanatının ci-

lalı toprak örneklerinde ise daha değişik bir tarz

görmekteyiz. 13.yüzyıl ile 15.yüzyıl arasında çok

kullanılan cilalı mozaik tuğlalar, yerlerini daha

değişik biçimlere bırakmış; özellikle Batı mimarî-

sinde görülen çan kuleleri biçiminde köşeli minare-

lerin yapılmasıyla, yıldız biçiminde kaplama eleman-

ları ortaya çıkmış; sonra bu yıldız biçimlerin ara

dolguları tamamlanarak, bugün Louvre müzesinde en gü-

zel örneklerini bulduğumuz, eşsiz zenginlikteki o ya-

pı kaplamaları uygulanmıştır.

Mimarî alanda görülen bütün bu uygulamaların ya-

7

Page 21: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

nısıra, yine ilkel fayans hamurlarıyla yapılmış kap

kacak, küp, testi, lamba, v.b. gibi güncel kullanım

eşyasının her çeşidine, en güzel ve başarılı örnek-

lerine Doğu ve Avrupa ülkelerinin en önemli müze ve

koleksiyonlarında çokça rastlanabilir. Ancak, yapı-

lışları ve işlevleri bakımından büyük bir yaygınlık

ve önem taşıdığından konumuzun tarihsel gelişimi

içinde pek çok kullanıldığını ve örneklerinin günü-

müze kadar korunduğunu gördüğümüz yapı fayanslarını

etraflı bir şekilde açıklamaya devam edeceğiz.

Magrib’de* görülen İslâm sanatının kendine

özgü nitelikleri, Bizans ve îran (Pers) sanatının

karışımından doğmuştur. Süslemede geometrik figürle-

rin kullanılması, çok yumuşak ve serbest dekorların

ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Magrib'dekl İslam sanatı, İran sanatından fark-

lılık gösterir. Sözgelişi, Telemcen yakınlarındaki

Mansura Camii'nin minaresi, taş içine kakma tarzında

çalışılmış sırlı fayans parçalarıyla örülmüş ku-

sursuz bir anıttır.

İstanbul'da Sultan Ahmet Camii mihrabı da yine

İran mihrablarında olduğu gibi, motifli karo fayans-

*Tunus, Fas ve Cezayirlilerin yaşadıkları

Afrika'nın Kuzey kesimine verilen ad.T.A.

8

Page 22: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

larla kaplıdır. Ortada asılı bulunan kandil, günü-

müzde kalıntılarının sayılı olduğu fayans kandillerin

en güzel örneklerinden biridir.

Süleymaniye camiinde Hürrem Sultan* türbesinin

duvar ayakları karoları ile alınlık ve kemerlerde

kullanılan fayans kaplama karoları, eşsiz güzellikte

bölüntüsüz bir yüzey oluşturur.

Fayans işçiliğinin bu zenginliği ve görkemi, aynı

şekilde, İstanbul'daki Rüstem Paşa Camisinde de gö-

rülür.

Doğu sanatında rastlanan renk zenginliğinin et-

kilerini, çeşitli Batı sanatlarında da görmekteyiz.

İstanbul camilerinde kullanılmış olan fayans süsle-

melerin benzerlerine, 17. yüzyılın başlarında yapı-

lan Fransız kumaş işlemeciliğinde de rastlanmakta-

dır.

Ortaçağ’da Batı Ülkeleri Seramiği

ve Doğu Sanatının Etkileri:

Doğu mimarisinde seramik sanatının üstün bir ge-

lişme göstermesi ve fayans seramiğin çok yaygın bir

*Kanuni Sultan Süleyman'ın karısı Roxalane.

II.Selim'in annesi (1505 - 1559).T.A.

9

Page 23: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yapı elemanı olarak kullanılması, her şeyden önce,

bu ülkelerde zengin kil yataklarının bulunmasıyla

olduğu kadar, diğer yapı malzemelerinin fiyatça daha

değerli oluşu ya da az miktarda bulunuşuyla ilgili-

dir.

Batıda ise durum biraz daha değişiktir. Bizans-

lılar, kubbe örgüsünde, Kaldeliler tarafından yapı-

lan ve İran'da geleneksellik kazanan yapım yöntem-

lerini, şaşkınlık verecek bir yumuşaklık ve ustalıkla

yorumlamışlardı. 11. yüzyıl ile 14.yüzyıl arasında

Bizans sanatında görülen bu gelişim ile, aynı dö-

nemlerdeki İslâm sanatı yoluyla İspanya'ya gelmiş

Moritanya sanatı arasında bir karşılaştırılmanın ya-

pılması ilginçtir.

Asya sanatı, 9.yüzyıldan başlayarak, Kuzey Afri-

ka'ya yayılmış; 12.yüzyılda ise Selçuklular, Şam ve

Halep'teki eşsiz yapıları inşa ederlerken, Orta Asya

sanatının bu etkisi giderek büyümüştü. Bu bakımdan,

Elhamra (Alhambra) Sarayı, Moritanya sanatının tüm

özelliklerini yapısında toplayan tek başeser olarak

kabul edilmektedir. Yine Elhamra Sarayında, günümüze

kadar korunmuş ve Elhamra adıyla tanınan vazo,

14.yüzyıl seramikçilerinin ne büyük boyutlarda

perdahlı bir fayans vazo yapabileceklerini gösteren

ustalıkta kusursuz bir örnektir.

10

Page 24: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Böylelikle, Kuzey Afrikalı Arapların İspanya'ya

getirdikleri İslâm sanatı, 16.yüzyıl ortalarına ka-

dar İspanya sanatını sürekli bir şekilde etkilemiş-

tir. Yine İspanya'da 14.yüzyılın anıtsal mimarîsin-

de, fayans hamurlarından yapılmış tuğla kullanımı da

mimarî alanda büyük bir rol oynamaya devam etti. Ör-

neğin, Cristo de la Luz Kilisesi'nin alınlık dekoru-

nun tümü yalnızca tuğla kullanılarak yapılmıştı, 16.

yüzyılda ise, İspanya ve Portekiz'de, sırlı fayans

zevkinin yaygınlığına hâlâ tanık olunuyordu.

Aynı dönemlerde Fransa'da, Toulouse bölgesinde,

fayans tuğla kullanımı, İtalya ve İspanya'ya oranla

görülmedik şekilde yaygınlık kazanmıştı.

Ortaçağ İtalya’sında, Ravenna ve Venedik, salt

mimarî fayans seramiğinin kullanıldığı Bizans sanatı

etkisindeki ilk uygulamaların örneklerini vermiştir.

İlkel fayans mozaikler arasında en büyük hayranlık

uyandıranı, kubbesi mavi emay fonlu, üstü altın

süslemeli Galle Placidia Türbesi olup, 5.yüzyıl

İtalyan sanatının bir şaheseri sayılır,

Sırsız ve sırlı fayans tuğla ve kaplamalar, Or-

taçağ Avrupa’sında, daha çok iki ayrı amaçla, duvar

ve tonoz kaplamaları ile yer döşemeleri olarak kul-

lanılmıştır. 14.yüzyılda Bolonya'da yapılan San Fran-

11

Page 25: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

cesco Kilisesi ise, sırlı toprak kullanılan yapıla-

rın ender örneklerinden birisidir. Toscana'daki

Lucques de Guinigi Sarayı ile Sienne Halk Sarayı ve

Venedik San Giovanni Paola Kilisesi, Ortaçağ

İtalya’sında, fayans yapımının ne denli üstün bir

düzeye erişmiş olduğunun ve ne denli ustalıkla

uygulandığının en güzel örnekleridir.

Yine Ortaçağın, Arezzo denilen Gallo-Romaine

kırmızı toprak çömlekleri, Eski Yunan çömleklerine

göre bir aşama sayılmaktaydı. Hiç değilse, çeşitli

kullanım eşyası yapımında daha ince dokulu bir hamur

hazırlanıyor, daha sıkı bağlantılı bir şekillendirme

ile yüksek ısılı bir pişirim yapılabiliyordu. Günün

koşullarına göre uygulanmakta olan ileri düzeydeki

tekniklerin bir sonucu olarak da, bu gibi çömlekler

sıvı maddelerin korunmasında daha çok yarar

sağlıyordu. Yapım yöntemlerindeki başarılı uygu-

lamaların yanısıra, çukur kalıplara işlenen güç süs-

lemeler de doğrudan doğruya toprak üstüne işlenmesi

çok zor olan dekorların elde edilmesine yarıyordu.

Galler'in istilâsıyla, Roma uygarlığından çok

daha değişik ve Doğu uygarlığına daha yakın bir uy-

garlık; toprak sanatında her şeyden önce Gallo-Romen

tarzındaki çanak çömlek yapımını durdurdu. Daha sonra

da bu sanata yeni bir yön verdi.

12

Page 26: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Merovingiens* mezarlarında rastlanan biçimler,

oldukça zarif görünümleriyle dikkati çekerler. Eğik

boyunlu vazolar ile tornada şekillendirilmiş çanak-

lar kadar, pembe ya da gri tonlu kapların yapımı da

11.yüzyıla gider.

Gerek çeşitli kullanım eşyası olsun, gerekse mi-

marî seramik elemanları olsun; zengin kil yatakları-

nın bulunduğu ülkelerde seramik sanatının öncelik

kazanarak, ayrı bir önem taşıdığını görmekteyiz. Bu

ülkelerde 12.yüzyıldan başlayarak kurşun sırları ya-

pımına geçilmiş, kaplama karolarının bol miktarda

kullanılması sonucu, kurşun sırları yaygınlaşmıştı.

Fayans yapımında kullanılan toprakların değişik ton-

larda pişmesi ise, ilkel karo fayanslarda süsleme

yapılması eğilimini doğurmuştur. Böylece, zengin de-

mirli kırmızı killer ile beyazımsı ve pembe pişen

alüminli killerin, aynı karo üstünde kakma tarzında

kullanılmasıyla, yeni bir süsleme ortaya çıktı. Bu

karoların üstlerinde kullanılan kurşunlu sırlar, be-

yaz toprağa yaldız sarısı, kırmızı toprağa ise

kırmızımsı-kahverengi bir ton vermekteydi. İslam

seramik sanatının birçok örneğinde görülen kalay

sırlı perdahlı fayanslar üzerine yapılmış

araştırmalarda ele geçen bir takım hesap

makbuzlarından elde edilen

*Merovée adından gelen ve ilk Fransız Krallık sü-

lâlesine verilen ad.T.A.

13

Page 27: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kurşun, kalay ve maden tuşları ile yeşil ve altın

renkleri için gereken kobalt ve limail (maden tozu)

alımlarına ait bilgiler, bu maddelerin 14.yüzyıl

Fransa’sında kullanılmış olduğu konusunda şüpheye yer

bırakmamaktadır.

Fransa'da, büyük miktarlarda fayans üretimi ya-

pan ilk işletmeler 16.yüzyılda gelişmeye başlamış-

tır. Bunlar arasında başlıcaları da, Poiton,

Normandie ve Paris'te kurulmuştu. Giderek, bu

üretime katılan merkezler arasında en önemlileri

Nevers, Rouen ve Moustiers oldu. Daha sonraları

Strasbourg, Marseille, Niderviller ve Sceaux'da da

büyük gelişmeler elde edilerek, bol miktarda sır-üstü

dekorlu mayolika süs eşyası ve güncel kullanım eşyası

ile çeşitli kaplama karoları yapımına geçildi.

16.yüzyılın ünlü seramik ustası Bernard Palissy'

nin beyaz topraktan mamul çok tanınmış "II.Henri" ya

da “St.Porchaire" fayanslarının yapımı da yine bu

döneme rastlar.

Müslüman İspanyollar tarafından Avrupa'da

yaygınlaştırılan fayans üretimi, en büyük gelişimini

15. yüzyıl sonunda İtalya'da göstermiştir. İtalyan

fayansları İlk olarak Majorka adasından öteki

İtalyan şehirlerine dağıldığından, İspanya'nın

kalaylı Hispano-Mauresque fayansları, İtalya'da,

Majolica

14

Page 28: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

(Mayolika) adıyla anılmaya başlandı. 15.yüzyıl ve

I6.yüzyıllardaki başlıca mayolika atölyeleri Gubbio,

Faenza, Sienne, Deruta, Caffaggiolo, Casteldurante,

Urbino ve Venedik'de kuruldu. Daha sonraki dönemler-

de, çiğ sır-üstü dekorlu İtalyan fayanslarının tümüne

mayolika denmesi bir gelenek halini aldı ve bu

kavram günümüze kadar gelerek, aynı cinsten seramik

mamullerin tümüne verilen genel bir tanım oldu.

Yine 16.yüzyılda Hollanda'da da İtalyan

mayolikasına benzeyen Delft fayanslarının

yapılmasına başlandı. Ünlü Delft fayansları, adını

Hollanda'da ilk fayans atölyelerinin kurulup

geliştiği, günümüze dek tipik bir Ortaçağ şehri

görünümünü koruyan Delft'ten almıştır. Delft

fayanslarının üstlerini örten kurşunlu sır, İtalyan

Coperta'sına benzeyen Kwaart idi. Kalay sırlı ve

sır-üstü dekorlu parçalar sır pişirimlerinden sonra

ikinci kez Kwaart adı verilen bu saydam kurşunlu

sırla, ince bir tabaka halinde sırlanarak, dekorun

korunması ve daha parlak olması sağlanıyordu. Ancak,

17.yüzyılda Avrupa' da İngiliz fayanslarının

görülmeye başlanışına kadar Delft, en çok kullanılan

fayans eşya üretimine aralıksız olarak devam etti.

17.yüzyıl ortalarından sonra Delft, daha özgün bir

biçimde üretimini geliştirdi. Hamurlar daha zarif

biçimlere gelecek şekilde hazırlandı, parçalar

bütünüyle devrinin Flaman

15

Page 29: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

resim ve gravür sanatından aktarılan desenler

yanısıra geleneksel Çin motifleriyle, mavi renkte

süslenmeye başlandı. Daha sonraları, bu gibi

parçalar, Hollanda porseleni olarak anılmaya

başlandı. 17.yüzyılda, sır-altı dekorlu mavi-beyaz

delft fayanslarını, 18.yüzyıldaki "Delft

kahverengisi", "Delft zeytin yeşili" ve "Delft

siyahı" ile dekorlanmış, bazen de çok renkli sır-

üstü boya ve altınla yapılmış, zengin dekorlu, geniş

ve yayvan biçimli fayanslar izledi. Bunların

yanısıra, sarı ve turkuvaz mavisi ile Delft beyazı

fon üstüne çeşitli çiçek motifleri yapımına geçildi.

Çok renkli fayans bibloların yapımı ise, daha geç

dönemlere rastlar. Bu biblolarda, daha çok, Çin

figürleri ile hayvan figürlerinden oluşan konular

işleniyordu. Bol miktarda yapılan kaplama karoları,

yalnızca Delft'de değil, başta Amsterdam olmak

üzere, öteki şehirlerde de kurulan çeşitli atelyeler

tarafından imal ediliyordu.

Geleneksel Delft mavisi, 18.yüzyılda, yerini

"mangan moru" tonlarına bıraktı. Düz plaklar ve ta-

bak dekorlarında, genellikle, çeşitli manzara, de-

nizcilik ve av sahneleri gibi konular naturalist

bir tarzda resimleniyordu. Ünlü Delft fayanslarında

görülen en tanınmış markalar, toplam olarak, 88

atelye tarafından imal edilen ve çoğu kez imzalı

olan kullanım eşyasını kapsıyordu. Daha sonraları,

16

Page 30: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

eski Delft fayansları, Hollanda'nın öbür şehirleri

ile Kuzey Avrupa ülkelerinin tümünde yaygın bir moda

halinde taklit edilmeye başlandı.

Kalay sırlı İtalyan mayolika fayansları Flaman

ülkelerinden sonra, 1567'de Anvers'li çömlekçiler

tarafından İngiltere'ye yayıldı. Bu dönemde en çok

görülen fayans eşya, Flaman tipi gümüş ya da kalay

saplı sürahilerdi.* Ne var ki, ancak 1630

yıllarına doğru "İngiliz Delft tarzı" (Delft Ware)

ortaya çıktı. Aynı dönemde "Lambeth", onun ardından

da "Bristol" ve "Liverpool" şehirleri,

İngilterelin belli başlı fayansçılık merkezleri

olarak üretime başladılar. 18.yüzyılın sonlarına

kadar fayanstan yapılan kap kacak, kaplama karoları,

süs eşyası ve ecza kavanozlarının tümü bu üç merkez

tarafından üretiliyordu. Ne var ki, bu üretim, 1740

yıllarına doğru,

Staftordshire*da imal edilmeye başlanan ince fayans

rekabeti yüzünden ortadan kalktı.*

İngiliz fayanslarının, Hollanda Delft fayansla-

rına göre, daha rustik bir görünümleri vardı ve bu

fayanslarda, hiç bir zaman, renkli emay ve altın

süsleme kullanılmamıştı.

*"Mailing jugs".

*Cream coloured earthenware (krem rengi toprak eş-ya); ingiliz ince fayanslarına verilen ad.T.A.

17

Page 31: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ingiliz Delft tarzı Lambeth, Bristol ve Liver-

pool yapımı fayansların birbirlerinden ayırt

edilmesi güçtür. Bu yerlerdeki işletmeler, marka

kullanmadıklarından, kendilerine ait imalat, ancak

dekorların Hollanda fayanslarıyla karşılaştırması

yoluyla ortaya çıkarılabilmektedir.Bunların sırları,

Hollanda sırlarına göre daha ince olmakla birlikte,

daha az parlaktır.

1760 yıllarında, ünlü İngiliz seramikçi Josiah

Wedgwood, sert hamurlu ve yüksek ısılara dayanıklı

İngiliz ince fayansını geliştirdi.

Henüz 16.yüzyılda, Almanya'da birçok fayans fab-

rikası olduğunu görüyoruz. Bunlar arasında en tanın-

mışı Nuremberg'de, tüm koleksiyonlarda örnekleri ti-

tizlikle saklanan çini soba yapımcısı Hirschvogel'

dir.

Yine Nuremberg'de, 17.yüzyılda yapılmış çok renk-

li ya da mavi-beyaz dekorlu ince fayans örneklerine

de rastlanmaktadır.

Mezopotamya'dan gelen "cilalı toprak" geleneğinin

kendi tarihsel gelişimi yanısıra, yapım şekli

bakımından pek çok değişim ve gelişim göstererek,

*Queen's ware:

18

Page 32: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Küçük Asya, Eski Mısır ve Magrib'den geçip, İspanya'ya

geldiğini; sonra İtalya yoluyla öbür Avrupa ülke-

lerine ve İngiltere'ye yayılarak, yüzyıllar boyu sü-

recek bir endüstri kolu haline girdiğini ve yaygın-

laştığı ülkelerde pek çok atelye ve işletme 'tarafın-

dan sayısız örneklerinin yapıldığını açıklamaya ça-

lıştığımız fayans mamulleri, 17.yüzyılın ikinci ya-

rısında "yumuşak porselen" yapımına başlanmasıyla,

yavaş yavaş eski önemini yitirmeye başladı.

Bilindiği gibi, ihracat yoluyla denizaşırı ül-

kelere gönderilen Uzak Doğu porselenleri, öteden

beri Batılı ülkelerin hayranlık duymaları yanısıra,

merak ve kıskançlık duymalarına da yol açıyordu. Daha

İ.S.5.yüzyılda Çin'de kaolin biliniyor ve porselen

yapımında kullanılıyordu. Ne var ki, porselenin

hammaddesi ve yapım şekli ile sırlarına ait bilgilerin

tümü, Uzak Doğu ülkeleri tarafından büyük bir

titizlikle gizli tutuluyordu.

Batıda, ilk önce, porseleni taklit etmek üzere,

deneysel porselen olarak tanımlanabilecek, alümin ve

silis katışımı doğal killer kullanılması yoluyla bir

çeşit yapay porselen yapıldı. Bu porselenler, 1740

yılında Staffordshire çömlekçileri tarafından

yapılan "cream coloured earthenware" ile 1760 yı-

lında Wedgwood tarafından geliştirilen İngiliz ince

19

Page 33: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

fayansları (Queen's ware) ile bir takım benzerlikler

gösteriyordu. Bu nedenle, yumuşak porselen, ince

fayans mamullerinden gerçek porselene (sert por-

selene) geçişte bir ara ürünü olarak değerlendiril-

miştir. Böylece, aynı dönemler içinde, Avrupa'da

porseleni taklit etme merakı ve sert Doğu porseleni

yapma amacıyla sürdürülen yoğun çalışmalar, fayans

modasının geçmeye başlamasına, giderek bir kısım

fayans işletmelerinin, üretimlerini porselen

yapımına döndürmelerine yol açtı.

Eldeki kaynaklara göre, ilk porselen çalışmala-

rının yine fayans atelyelerinde başladığını; ilk

yumuşak porselenin ise, Avrupa fayansçılığının kay-

nağı olan İtalya'da, Nova, Doccia, özellikle de,

Capo di Monte atelyelerinde doğduğunu görüyoruz.*

Yapılan araştırmalar, daha sonraları Fransa'ya

kayarak, Paris, Rouen, St.Cloud ile Chantilly'de

gelişti. Oradan da, Belçika (Tournai) ve İngiltere'-

ye (Chelsea, Derby, Longton Hall) geçti. 17.yüzyı-

lın ikinci yarısında ise, Worcester, Liverpool ve

Caughley'de İngiliz kemik porseleninin yapımına baş-

landı.

18.yüzyılın ünlü Alman kimyacısı Böttger'in

*Medicis porseleni.

20

Page 34: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Saxe (Saksonya) bölgesindeki kaolin yataklarını keş-

fetmesiyle, gerçek porselen yapımına başlandı, ilk

kaolin porselenlerinin ise, Almanya'da, Meissen'de

daha sonra da Viyana'da yapıldığını görüyoruz. Bu

arada Avrupa'da çok yaygınlaşmış olan İngiliz ince

feldspatik fayans yapımcıları, Bristol, Plymouth ve

New Hall'de kurulan porselen işletmelerini aralık-

sız olarak geliştirmeye devam ettiler.

Batı ülkelerinde ilkel Avrupa porselenlerinin

yapımına başlanmasıyla, her ne kadar fayans üreti-

mine devam edilmişse de; fayans mamullerine göste-

rilen ilgi artık eski dönemlerdeki önemini taşımı-

yordu. Çünkü, Avrupa'da henüz yeni keşfedilmiş olan

porselen, yapısal nitelikleri bakımından fayansa

göre belirgin bir üstünlük taşıyor, yeni olana gös-

terilen ilgi nedeniyle pazarlamada kolaylık sağlı-

yor; böylelikle de fayansın kullanım alanlarını da-

raltıyordu. Ancak, bütün bunların yanısıra, porse-

lenin daha pahalıya malolan yapım şekli, hazırlamada

karşılaşılan bir takım güçlükler ve pişme sırasında

görülen biçim bozulmaları gibi etkenler, fayans

üretimine ayrı bir yarar katıyordu.

Böylece, başlangıç dönemlerinde porselencilik

ile fayansçılık arasında ciddî bir rekabet doğdu.

Zaten aynı dönemlerde, feldspatik ince fayansın

21

Page 35: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

geliştirilmesi amacıyla yoğun çalışmalar yapılıyor

ve bu çalışmalarda başarı sağlanıyordu. Çünkü,

feldspatik ince fayans, klasik fayans mamullerine

göre, nitelik bakımından çok daha üstündü. Bu arada,

seri üretim yöntemlerinde makinalaşmanın getirdiği

ilerlemeler de ince fayansın yapım şekli ve üretimi

üstünde büyük yararlar sağladı.

Bütün bu aşamaların yanısıra, bir yandan porse-

len üretimi gittikçe gelişirken; bir yandan da

feldspatik fayansa göre mekanik direnci daha yüksek;

gözenekliliği, buna bağlı olarak da su emiciliği yok

denecek kadar az olup, kılcal çatlama eğilimi gös-

termeyen bir fayans çeşidi elde edilmesi için yoğun

çalışmalar yapılıyordu. Bu çalışmaların sonucu, ilk

olarak, 20.yüzyılın başlarında Amerika Birleşik Dev-

letlerimde "Vitreous - China" yapımına başlandı ve

büyük miktarlarda üretime geçildi. Kısa adıyla

Vitreus olarak tanınan bu yeni fayans çeşidi, kısa

bir sürede Avrupa'da yaygınlaştı.

Vitrens'un porselene göre daha düşük ısılarda,

tek pişirim yoluyla üretilmesi,* daha ucuza

maledilmesi, biçim bozulmalarına karşı üstün

dayanıklılığı ve mekanik şekillendirme yöntemlerine

uygun

*Hamur ve sır pişiriminin aynı zamanda yapılma-sı.T.A.

22

Page 36: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1.3- FAYANS ÜRÜNLERİNİN SERAMİK ENDÜSTRİSİ

VE GÜNCEL YAŞAMDAKİ YERİ

Fayans hamurlarından imal edilen seri üretim

mamulleri; yapım yöntemleri ve kullanım alanları

bakımından geleneksel çömlekçi işleri ve kaba se-

ramik ile pekişmiş çini (gre-seramik), porselen,

yarı porselen, elektro-porselen ve klinker

hamurlarıyla hazırlanan çeşitli endüstri ürünleri

arasında ayrı bir yer tutar.

Bu ayırım, fayansın hamur yapısı, şekillendir-

me özellikleri, kullanılan sırlar, dekorlama yön-

temleri ve pişirim ısılarıyla olduğu kadar; bu ma-

mullerin sahip oldukları mekanik direnç, gözenek-

lilik, sır ve hamurları arasındaki genleşme fark-

lılıkları gibi kendi gruplarına özgü fiziksel ve

kimyasal niteliklerle de ilgilidir.

Bu özellikler tümüyle dikkate alındığında, fa-

yans üretiminin seramik endüstrisinde kendi başına

özel ve önemli bir yeri olduğu kabul edilebilir.

Fayansın tarihçesinde de etraflıca açıklamaya

çalıştığımız gibi; henüz İ.Ö. dönemlerden başlaya-

rak günümüze kadar uzanan süre içinde gerek sivil,

resmî ve dinsel mimarî alanda, gerekse süs ve çe-

24

Page 37: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

şitli kullanım eşyasının kapsamı içinde güncel ya-

şamın bir takım gereksinimlerini karşıladığını gör-

mekteyiz. Yine fayansın, çömlekçi hamurlarına göre

daha dayanıklı ve beyaz pişen hamur çeşitlerine sa-

hip olmaları, hemen her çeşit şekillendirme yöntem-

leriyle daha canlı ve göz alıcı renklerle

süslenebilmeye yatkınlıkları ve bunların yanısıra,

daha yüksek ısılarda pişirilen pekişmiş çini ve

porselen gibi toprak ürünlerine göre fiyatça daha

ucuza maledilebilmeleri, onların güncel hayattaki

kullanım alanlarını korumalarına yeterli

olmaktadır.

Fayans hamurlarından mamul bir eşyanın kulla-

nılmasında, her ne kadar pekişmiş çini ve porse-

lenden yapılmış eşyanın sahip olduğu kalitelere

değin bir takım niteliklere gereksinme duyulursa

da; yukarıda belirttiğimiz gibi maliyetin uçul ol-

ması sonucu, fayans mamullerinin daha geniş bir

tüketici kitlesi tarafından kolaylıkla satın alına-

bilmesi olanağını doğurmaktadır.

Ayrıca, çok değişik süsleme yöntemlerine uygun

olmaları yanısıra; eskiden de olduğu gibi, çağdaş

mimarîde oldukça geniş bir kullanım alanına yayı-

lan fayans yer ve duvar karolarına karşı duyulan

talebin durmadan artması, onların pek çok işletme

tarafından büyük miktarlarda üretilmesine yol aç-

25

Page 38: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

maktadır.

Bütün bunların yanısıra, günümüzde eskiye duyu-

lan özlem, özellikle İtalya, Belçika, İngiltere gibi

Avrupa ülkelerinde, Ortaçağdan 19.yüzyıla kadar

yapılmış fayans çeşitlerinin aynen kopya edilerek

yeniden yapıldığı, yepyeni fayans işletmelerinin

doğmasına yol açmıştır.

İşte, kısaca özetlemeye çalıştığımız çeşitli

nedenlerledir ki; çağlar boyu kullanılagelmiş fa-

yans hamurlarından mamul eşya çeşitleri, günümüzde

geçmiş yüzyıllardaki özgünlüğünü ve önemini biraz

yitirmiş olsa bile, eskiye dönüşün giderek bir moda

ve özlem haline gelmesiyle, ayrıca, daha ucuz ve

kullanışlı bir seramik çeşidi olması nedeniyle,

güncel yaşamdaki yerini korumaya devam etmektedir.

26

Page 39: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1.4- TÜRKİYE'DE FAYANS ÜRETİMİNİN KURULUŞU,

ENDÜSTRİLEŞME HAREKETLERİ, GELİŞİMİ VE

EKONOMİK AÇIDAN TAŞIDIĞI ÖNEM

Geleneksel Türk çiniciliğinde seri üretime baş-

lanmasına, günümüzdeki yapım yöntemlerinden ve en-

düstrileşme kavramından farklı da olsa, daha Ana-

dolu Selçukluları dönemlerinde rastlanmaktadır.

Henüz 11.- 13.yüzyıllarda, Selçuklu saray çevrele-

rinde olduğu kadar, halk atelyelerinde de çok mik-

tarda, kazıma ve oyma desenli boyalı çiniler imâl

edilmekteydi. Türk Çini Sanatı literatüründe 14.

yüzyılın ikinci yarısından 15.yüzyılın ortalarına

kadar, çok sayıda ve her çeşit çini eşya üretildi-

ğine ve bunların yabancı ülkelere ihraç edildikle-

rine ait bilgilere rastlamaktayız.

Osmanlı İmparatorluğu döneminin en eski ve en

güzel çini örneklerinin ise İznik çini

atelyelerinde yapıldığı ve bu çinilerin yapımında

pek çok sayıda usta ve işçinin çalıştığı

bilinmektedir.

Eldeki kaynaklardan öğrenildiğine göret 17.yüz-

yılın sonunda, İznik atölyelerindeki üretim yavaş

yavaş azalmış, 18.yüzyılda ise bütünüyle durmuştur.

Ancak, İznik çini atölyelerindeki bu durakla-

27

Page 40: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ma, Kütahya çiniciliğinin gelişmesine yaramış ve

aynı dönemlerden başlayarak, ülke tüketiminin yine

Kütahya atelyelerinde karşılanmasına çalışılmıştır.

Daha sonraları İstanbul'da kurulan, özellikle

de Haliç'te geliştirilen çini atelyeleri üzerine

geniş bilgiye rastlanmamakla birlikte, Evliya Çele-

bi’nin yazılarından, Eyüp'te 250 kadar çini

atölyesi bulunduğu öğrenilmektedir.

Bu zaman sürecinde, ülkemizde ve dünyada görü-

len tarihsel, sosyal, kültürel ve ekonomik değişim-

lerin sonucu; Türk çini üretimi de kendi payına dü-

şen değişimleri geçirmiş, giderek eski dönemlerdeki

önemini yitirerek gerilemiş, kaybolmaya yüz tutmuş-

tur.

Uzun bir duraklama döneminden sonra, ülkemizde

toprak eşyanın çağdaş endüstri kavramına koşut bir

biçimde üretilmesine, 1892 yılında kurulan "Yıldız

Çini Fabrikası" tarafından başlanmıştır.

Fransız Büyükelçisi P.Cambon'un aracılığı ve

II.Abdülhamid'in isteği üzerine, Yıldız Sarayı sı-

nırları içinde kurulan Yıldız Çini Fabrikasında ya-

pılan üretimde, bugünkü anlamıyla bir endüstri ku-

ruluşu niteliği görülmemekle birlikte, yabancı ül-

28

Page 41: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kelerin ileri gelenlerine sunulacak hediyelik eşya

ile saraya özgü çeşitli süs ve kullanım eşyasının

yapımı konusunda, günün endüstriyel üretim yöntem-

lerinden yararlanılıyordu. Bunun için Fransız Sevr

(Sévres) Manufaktüründen getirilen teknik eleman,

dekoratör ve uzmanlar, yine Fransa'dan getirilen

hazır hamur ya da yarı mamul haldeki parçalar üze-

rinde çalışıyorlar, elde edilen çini eşya odun ya

da kömür fırınlarında pişirilerek kullanılmaya hazır

hale getiriliyordu.

Bu arada İstanbul, Bursa, Kütahya gibi bazı şe-

hirlerdeki küçük imalat atölyeleri de endüstriyel

üretim yöntemlerinin dışında olsa bile ufak çaptaki

üretimlerini yürütüyorlardı,

Cumhuriyet döneminde, seramik iş kolundaki sa-

nayileşme hareketi ilk kez devlet eliyle başlatıl-

dı. Bu yolda ilk adım olarak, 1938 yılında, Yıldız

Çini Fabrikası'nın Sümerbank tarafından yeniden iş-

letmeye açıldığını görüyoruz. Ancak, o yıllarda ül-

kemizde seramik teknolojisinde uzmanlaşmış teknik

elemanların yokluğu nedeniyle ve üretimin çağdaş bir

düzeyde ve kalitede yapılmasını sağlama amacıyla,

Macaristan'dan Sulezer adlı bir uzman getirildi.

Sulezer, çalışmaları arasında, Türkiye'nin top-

29

Page 42: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

rak sanayii üzerine bir inceleme hazırladı. Tüketim

planları düzenleyerek, ilk kez, ülke çapındaki se-

ramik ihtiyacının bilimsel olarak saptanmasına ça-

lıştı. Ne yazık ki, II.Dünya Savaşı'nın başlamasıy-

la, Yıldız Çini Fabrikası yeniden kapanınca çalış-

malar yarım kaldı ve gerekli uygulamalar yapılama-

dı.

Daha sonraları, aynı fabrikanın yeniden açılma-

sı için çalışmalar yapılmaya başlandı. 1959 yılın-

da, fabrikanın günün koşullarına uygun çalışma dü-

zenine getirilebilmesi amacıyla ek binalar yapıla-

rak, üretime geçildi. Önceleri yumuşak Avrupa por-

seleni niteliği taşıyan sofra takımları ve süs eş-

yası üretilirken, giderek klasik çini karo yapılma-

sına da başlandı.

Bir süre sonra ülkemizdeki kalkınma çalışmala-

rına koşut olarak mimarî alandaki gelişimlerin

yanısıra; topraktan mamul inşaat malzemelerinde ol-

duğu gibi, çeşitli fayans ve seramik kaplama ele-

manları ile sağlık gereçlerine duyulan gereksinme-

ler, ithalat zorlukları ve tüketici fiyatlarının

yüksekliği, yeni fabrikaların kurulması zorunlulu-

ğuna yol açtı. Ayrıca, nüfusun giderek artmasıyla,

topraktan mamul kap kacak ve sofra takımlarıyla süs

eşyası gibi çeşitli kullanım araçlarına duyulan ge-

30

Page 43: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

reksinim, ülkemizdeki seramik endüstrisinin hızla

gelişmesine yardım etti.

İşte bu gibi nedenlerle, 1961 yılında yine Sü-

mer bank'ın yatırımlarıyla açılan Çanakkale Seramik

Fabrikaları'nda büyük miktarlarda karo-fayans üre-

tilmeye başlandı. Bunu, 1966 yılında açılan

Sümerbank Bozüyük fabrikası izledi. Daha sonra süs

eşyası ve sofra takımlarıyla üretime katılan Gorbon

Seramik Fabrikası da bir süre sonra inşaat

kesimindeki hızlı gelişim ve artan talep karşısında

yer ve duvar için kaplama karoları imaline başladı.

Özel seramik işletmeleri arasında en süratli

gelişimi gösteren Eczacıbaşı Seramik Fabrikalarının

ilk olarak çalışmaya başlaması ise 1958 yıllarına

rastlar. 1959 yılında da, yine Eczacıbaşı Seramik

Fabrikaları ilk sağlık gereçleri tesisleriyle

deneme üretimine başladı. Bu fabrikanın, sanayi-

leşmiş biçimde sağlık gereçleri üretimi 1962 yılın-

dan bu yana sürmektedir.

Bugün, ülkemizde çağdaş yapım yöntemlerine uy-

gun standartlara göre, sırlı seramik kullanım eşya-

sı, yer ve duvar karosu ile sağlık gereçleri üreten

firmaları şöyle sıralayabiliriz:

. Çanakkale seramik

31

Page 44: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

. Çan seramik

. Bozüyük seramik

. Kale-Bodur seramik

. Ege seramik

. Gorbon-Işıl seramik

. Söğüt seramik

. Eczacıbaşı seramik

İncelememizin bu bölümünde, Başbakanlık Devlet

İstatistik Enstitüsü 1964 - 1968 dönemi Yıllık İma-

lat Sanayii Anketleri Sonuçları ile Devlet Planlama

Teşkilâtı 4.Beş Yıllık Kalkınma Planı Ön

Taslakları'ndan alınan bilgilere göre elde

ettiğimiz bazı değerlerin açıklanmasına

çalışacağız.

Ülkemizde tüketilmekte olan sırlı seramikler,

daha yukarıda kuruluşlarına kısaca değindiğimiz fir-

maların ortaya çıkışlarından önce özel sektör tara-

fından ithalât yoluyla karşılanmaktaydı. Aşağıda

verilen rakamlara göre ise, seramik endüstrisindeki

hızlı gelişimin ithalat miktarlarında belirgin bir

düşüş yarattığı görülmektedir.

Tüm toprak ürünleri olarak:

İthalât İhracat

21 ton 2 ton 1967

21 ton 2 ton 1970

0.1 ton 3 ton 1975

32

Page 45: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1962 - 1975 yılları arasında ise ton olarak

Türkiye üretiminde fiili durum şöyledir:

1962 .. . 540 to

nn 1963 .. .. 2081 to

1964 .. .. 2581 to

1965 .. .. 2915 to

1966 .. .. 3200 to

1967 .. .. 3218 to

1971 .. .. 6135 to

1975 .. .. 8019 to

n

Seramik endüstrisindeki hızlı gelişime bağlı

olarak, son on yıl içindeki ithalât miktarı 21 ton-

dan 0.4 tona düşerken; ihracatın 2 tondan 3 tona

yükselmesi, ülkemizdeki seramik kullanım eşyası

üretiminin ancak kendi ihtiyacımızı karşıladığı,

pek azının ihracat yoluyla yabancı ülkelere

gönderilebildiği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.

Yapılan projeksiyon (tahmin) hesaplarına göre,

1975 - 1982 yılları arasında ülkemizde kullanılacak

sofra takımı ve süs eşyası miktarı, ortalama

olarak şu şekilde saptanmıştır:

1975 / 7422 ton 1980 / 11.500 ton 1985 / 14.000 ton

33

Page 46: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Karo-fayans üretimi: 1962 / 4.695 ton

1967 / 19.848 ton

1971 / 32.262 ton

1975 / 49.114 ton

Projeksiyon hesabıyla

Karo-fayans talebi : 1980 / 70.340 ton

1985 / 183.964 ton

Karo-seramik üretimi:1966'da Bozüyük seramik

fabrikasıyla baş-

lamakta ;* buna,

1975 / 10.136 ton

üretimle Kale-

Bodur ve Ege

seramik ka-

tılmakta.

İlk kez karo-fayans ve karo-seramik ayırımının

yapıldığı 1975 yılında m2 olarak üretilen karo-se-

ramik miktarı 382.263 m2 ; aynı iş kolundaki talep

ise 363.111 m2 olarak saptanmıştı.

1980 yılında ise karo-seramik talebinin 815.000

ye ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Dış ticaret istatistiklerinden alınan rakamlara

*1975 yılına kadar karo-seramik üreten tek kuruluş olarak görülmekte.T.A.

34

Page 47: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

göre, sırlı toprak ürünleriyle ilgili ithalât ve ih-

racat rakamları şöyledir:

İthalât - 1967 / 15 ton

1971 / 31 ton

1975 / 20 ton

İhracat*- 1968 / 564 ton

1972 / 911 ton

1975 / 59 ton

Elimizdeki rakamlardan anlaşıldığına göre; yeni

seramik fabrikaları açıldığı ve üretim sürekli ola-

rak arttığı halde, 1972 - 1975 yılları arasında ih-

racat miktarlarındaki düşüş, üretimin giderek daha

çok yurt içinde tüketildiğini yanıtlamaktadır.

Yine, istatistik bilgi verilerine göre bugün

yurdumuzdaki karo-fayans üretimi, talepleri karşı-

lamamakta; karo-seramik talebinin üretilen miktarın

altında olmasına karşın, gelecek yıllarda üretimin

üzerine çıkacağı tahmin edilmekte, sırlı ve sırsız

mamullerin ithali düşünülmemektedir.

Sağlık gereçleri yapımına gelince; bu konuda

*İlk kez 1968 yılında ihracat yapılmasına başlan-maktadır .T.A.

35

Page 48: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

üretim yapan iki büyük kuruluş görmekteyiz:

• Eczacıbaşı Seramik Fabrikaları

. Sümerbank Yarımca Seramik Fabrikası

Her iki fabrikadan, piyasa ihtiyacının 1/5 ka-

darını Yarımca, 4/5 kadarını ise Eczacıbaşı karşı-

lamaktadır.

Sağlık gereçleri toplam üretim miktarları:

1962 / 1106 ton

1967 / 5621 ton

1968 / 8406 ton-Yarımca çalışmaya

1972 / 9167 ton başlıyor.

1975 / 14647 ton

İthalât İhracat

1968 2 ton 0.01 ton

1973 13 ton 906 ton

1975 0.1 ton 25 ton

Projeksiyon hesabıyla 1975 14.314

ton 1980 28.000 ton 1985 48.700

ton olarak tahmin edilmektedir.

36

Page 49: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen
Page 50: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

İnşaat kesimindeki hızlı gelişimlerin sonuca

üretimin tümünün hemen hemen ülke içinde tüketil-

diğini; ancak pek az bir bölümünün ihraç edildiğini

görüyoruz. Sağlık gereçleri konusunda en yüksek

ithalât talebi ise Orta Doğu ülkelerinden gelmekte-

dir.

Extra, Standart, Defolu ya da 1., 2., 3.

kalitelerdeki lavabo, klozet, eviye, pisuar, duş

teknesi, hela taşı gibi çeşitli sağlık gereçleri

ile aynalık, etajer, sabunluk, askılık, kâğıtlık

gibi aksesuarların tümü üretim yapan fabrikalar

tarafından yok satılmaktadır.

Bu çeşitler, tek parça halinde satılan beyaz

mamuller ile takım halinde satılan renkliler (be-

yaz, sarı, mavi, pembe, leylâk) olmak üzere iki bö-

lüme ayrılırlar. Takım halindeki renkli sağlık ge-

reçleri tüketimi büyük şehirlerde daha fazla olduğu

halde; hela taşı tüketiminin Orta ve Doğu Ana-

dolu'da henüz yaygınlaşmaya bağladığını görmekte-

yiz. Büyük şehirlerdeki resmî ruhsatlı inşaatların

artmasıyla, fayans sağlık gereçleri tüketimi de art-

maktadır.

Eczacıbaşı Seramik Fabrikalarının 1977 yılında

açılacak Bilecik - Bozüyük işletmesi çalışmaya baş-

37

Page 51: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ladığında, iç talebin rahatlıkla karşılanacağı sa-

nılmaktadır. Bu arada, ithalât düşünülmemekte, ih-

racatın ise ancak Doğu Ülkelerine olmak üzere pek az

yapılacağı öngörülmektedir.

Ülkemiz seramikçiliği, endüstriyel üretim bakı-

mından ancak beş iş kolunda faaliyet gösterdiği halde;

dünya seramik endüstrisindeki çalışmalar on üç iş

koluna yayılmaktadır:

Türkiye'de

Yabancı ülkelerde

1-Karo fayans ve seramik

2-Sofra takımı ve süs

eşyası 3-Sağlık gereçleri

4-Elektro porselen Fırın

5-malzemeleri

1-Yumuşak porselen

2-Sert porselen

3-Ateş kili mamuller

4-Isıya dayanıklı

mamuller

5-İnşaat malzemeleri

6-Beyaz fayans

7-Renkli fayans

7-Sert çini

9-Yarı pişmiş çini

(Amerikan tipi)

10- Yarı pekişmiş porselen

(Amerikan tipi)

38

Page 52: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

11) Pekişmiş çini

12) Kemik porseleni

(Sığır kemiğinden)

13) Tek bileşikli seramikler

(Piroksit ve Nitritler)

Ayrıca, otomotiv sanayiinde kullanılan buji imali

de bu iş kolları arasında yer almaktadır.

Sonuç olarak, eldeki istatistik bilgi verileri-

ne baktığımızda; ülkemizdeki fayans endüstrisinin

son yıllarda büyük bir hızla geliştiğini ve yaygın-

laştığını söyleyebiliriz. Ancak, olanaklar ve bun-

ların kullanılış şekilleri ekonomik açıdan, elde

edilebilecek yararları gereğince sağlayamamaktadır.

Artık günümüzde seramik sağlık gereçleri ithali her

ne kadar yok denecek kadar az ve öteki kullanım eş-

yası da ihtiyaca ancak yetecek miktarda

üretiliyorsa da, bu üretimin yurt ekonomisine büyük

ölçüde katkıda bulunabilmesi olanakları, çeşitli

nedenlerden Ötürü gerçek amacına ulaşamamaktadır.

Seramikçilikte sanayileşmenin daha yüksek dü-

zeylere erişmesi, her şeyden önce, oldukça büyük

yatırımlara bağlı olduğundan; sözgelişi, bir dokuma

sanayiinde varılan aşamalar sağlanamamaktadır.

Gerekli yatırım yetersizliklerinin yanısıra,

39

Page 53: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yeterli kalitede hammaddenin sürekli olarak elde

edilememesi; fabrikaların, kullandıkları hammaddele-

ri kendilerinin sağlaması zorunluğu, bu endüstri ko-

lunu olumsuz yolda etkileyen en önemli sorunlardan

birisi haline gelmiştir. Araştırmacılar ve planla-

macılara göre, hammaddenin devlet eliyle işlenmesi

yoluyla, imalâtta daha kolaylıkla standartlaşmaya

gidilebilinir. Buna bağlı olarak da kalitede gerçek

bir üstünlük ve süreklilik sağlanabilinir,

Bugüne dek, seramiğin yan endüstri kollarının

kurulamamış olması nedeniyle çeşitli boyalar, fırın

ve pişirme malzemeleri, kimyasal maddeler ve fırın

gibi çeşitli araç ve gereçlerin ithalât yoluyla

sağlanması zorunluluğundan, döviz harcamaları

bakımından önemli kayıplar doğmakta; buna bağlı

olarak çeşitli seramik iş kolları büyük ölçüde et-

kilenmektedir.

Bütün bunlardan başka, yüksek düzeyde teknik

personel, uzman kadro, kaliteli işçi ve meslekten

gelen yönetici kişilerin yetersizliği ile bu konu-

daki araştırmacıların yok denecek kadar az olması da

ülkemizdeki seramik iş kollarının gereği gibi

gelişmesini engelleyen nedenler arasındadır.

Fiyat açısından bakıldığında ise, maliyetin yük-

40

Page 54: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sekliği nedeniyle ihracat fiyatlarının artışı, Av-

rupa standartlarının yanında, mamullerimizin dış

ülkelerde yayılmasını önlemektedir.*

Dünya seramiği, geleneksel seramik mamullerin

yanısıra; yeni seramik adı verilen "Tek Kristal-

ler", "Sentetik Kristaller", "Ferro Elektrikler",

"Piroksitler" ve "Nükleer Malzemeler" gibi seramik

sanayii kollarında yepyeni gelişmeler elde ederken;

her ne kadar ülkemiz henüz geleneksel seramik ma-

mullerin geliştirilmesi yolundaysa da, hiç şüphe

yoktur ki, bu yoldaki yeni gelişimler seramikçi-

liğimizin geleceğine büyük yararlar sağlayacaktır.

*Maliyet hesaplarında en yüksek pay, ortalama

% 43'le işçi ücretlerine ayrılmaktadır.T.A.

41

Page 55: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

II. BÖLÜM

FAYANS HAMURLARINDA

YAPISAL OLUŞUM

Page 56: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

2. B Ö L Ü M

FAYANS HAMURLARINDA

YAPISAL OLUŞUM:

Bir fayans hamurunun temelini; genel olarak

özsüzleştirici rolü oynayan, yani kilin düzenli ve

çatlama yapmadan küçülmesini sağlayan kuvartz ha-

linde silis, silis kumu ya da kalsine edilmiş deniz

çakılı gibi maddeler oluşturur. Ne var ki, öğütül-

müş pudra halinde kullanılan bu maddeler çiğ hal-

deyken kendi aralarında yapışma ve şekillendirile-

bilme niteliğine sahip değildirler. Bu nedenle, ha-

murun iskeleti sayılabilecek temel maddelerin

danecikleri arasında bir yapışma, sıkışma ve

sağlamlık

42

Page 57: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sağlanması için bağlayıcı nitelikli bir maddenin

varlığına gereksinme duyulur. Bu amaçla kullanılan

bağlayıcı maddeye plastik eleman denilir.

Çeşitli fayans hamurlarının bileşimlerine giren

bağlayıcı maddeler, silisli fayans hamurlarında ol-

duğu gibi bazen kireç, bazen de alkali bir frittir.

Killi fayanslarda ise kireç ve alkali fritin yerini

kaolin, kil, marn, özlü toprak gibi maddeler alır.

Hamur pişiriminin yapılmasından sonra bileşim-

deki kurucu maddeleri birbirine bağlamaya yarayan

pişmiş bağlayıcı, ergitici (fondan) olarak tanımla-

nır. Silisli fayanslarda ergitici olarak kireç ya

da alkali fritler bulunduğu halde, killi fayans

ergiticileri feldspat, pegmatit, kalker, dolomit

v.s. gibi maddelerden oluşur. Bu elemanlardan bazen

biri, bazen de ikisi birden bileşime girmemiş

olabilir. O zaman, hamurdaki öteki kurucu maddeler

bunların yerini doldurabilir. "Saf Toprak" denilen

bir kısım cilalı çömlek yapımında yalnızca, hamuru

tek başına oluşturan kil kullanılır. Bu kil, doğal

olarak çok ince yayılmış kuvartz olduğu kadar

kalkerli, alkalili ve demirli bileşikleri de içerir.

Silisli fayanslardaki frit ya da kireç çiğ ve

pişmiş olsun, her iki halde de hamur içinde bağla-

43

Page 58: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yıcı bir rol oynarlar. Aynı şekilde, feldispatik

kum gibi bir takım pişmiş bağlayıcılar da hamur

iskeletinin bir bölümünü oluştururlar.

Bütün bu noktalar gözönüne alındığında görülür

ki; bir fayans hamuru daha başlangıçta, doğal ya da

yapay olsun, çiğ haldeki bağlayıcı bir maddeyle bir-

leştirilen birçok kurucu maddenin bileşiminden or-

taya çıkan bir karışımı andırır.

Pişirim etkisi: Bir fayans hamuru, pişirim ısı-

sının etkisi altında bir takım etkime ve olgularla

karşı karşıyadır. Şöyle ki:

1. Hamuru oluşturan kurucu maddelerin her biri

önceleri kendi başlarına bir tepkime göste-

rirler ve yalnızca kendilerinde bir takım

değişimlere uğrarlar. Örneğin, kaolinit, su-

yunu kaybederek meta-kaolinite döner. Sırası

geldiğinde de, silis ve alüminden ayrılır.

Eğer bu sırada ısı yeterince yükselmeye de-

vam ederse, ortamda tek başına bulunan kao-

linit öteki elemanlarla yeniden birleşerek

müllit ve daha başka yeni bileşikler oluştu-

rur. Kuvartzlı elemanlar 573°C derecede

ᵅhalinden ß haline geçer. Isının

yükselmeye devam etmesinin etkisiyle de

kristobalite

44

Page 59: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

döner. Sonra ergiticiler yavaş yavaş etkile-

rini göstermeye başlarken camsı bir evrenin

oluşumu görülür. Karbonatlar ve öteki tuzlar

çözülerek metal oksitleri serbest bırakırlar.

İşte, hamur bileşimindeki kuvartzın kris-

tobalite dönüşümünün (kuvartz

modifikasyonunun) çok yavaş olması

dolayısiyle, uzun bir süreye gereksinim

nedeniyle, ortalama 600°C dereceye kadar

ısının çok yavaş ve düzenli aralıklarla

yükseltilmesi zorunluluğu doğar. Tersine, ısı

kısa sürede ve hızlı olarak yükseltilirse,

kuvartz kendi bünyesindeki yapısal değişimi

tamamlayamadan ani olarak kristobalite dönüşme

durumunda kalır ki; bu durumda da hamur bir

kasılma gücüyle karşı karşıya kalacağından,

parçalarda anî çatlama ve kırılmalar ortaya

çıkar.

Kuvartz dönüşümünde önemli bir başka nok-

ta da, hamurun dane iriliğidir. Bu nedenle

öğütülmede kuvartzın dane iriliğinin sürekli

olarak denetimden geçirilmesi gerekir, öğütme

çok ince yapıldığında hamurun genleşme

katsayısı büyür. Büyüme normal sınırları aş-

tığında sır atmalarına, hattâ, parçanın tü-

müyle kırılmasına yol açar. Bu bakımdan öğüt-

45

Page 60: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

menin denetimiyle hamurun genleşme katsayısı-

nın ayarlanması zorunludur.Bunun için yakla-

şık olarak 8 mikrometreden 15 mikrometreye

kadar bir tolerans tanınır (1 mikrometre-

0.001 mm.).

2. Kurucu maddeler pişme sıcaklığında çeşitli

değişikliklere uğrarken, ısı etkisiyle bir

takım yeni bileşikler oluştuğu da görülür. Bu

bileşikler kendi aralarında bir tepkimeye

girerler. Karşılıklı tepkimelerin sonucu,

ergiyici eutectique’ler* ile çözülmelerden

ileri gelen yeni kristalleşmeler oluşur.

Ancak, ya katılaşma evresinde ya da katılaşma

ile akışkanlık evresi arasında ortaya çıkan

yeniden kristalleşme hali sınırlı ve oldukça

yavaştır. Bütün bu değişimler arasında kurucu

maddelerin bir bölümü ise hiç bir değişikliğe

uğramadan, oldukları gibi kalırlar. Bazen de

yalnızca yüzeysel bir değişime uğrarlar. Ne

var ki, hamur pişirimlerinin yapıldığı

sıcaklık dereceleri ergiyici elemanların tam

olarak ergimelerini sağlamaya yeterli

olmadığından, bu elemanlar hamurumsu,

akışkan bir halde kalırlar.

Pişirim ısısı, hamurun bileşimindeki kurucu mad-

46

Page 61: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

deleri ergitmek için yetersiz olursa, hamur, yapısal

bakımdan son şeklini alamadan kalır ve tek biçimli

bir madde halini göstermez. Tek ve yeni bir bileşim

niteliğini taşımakla birlikte, ayrı cinsten bir bü-

tün olur. Bu, bütün öncekine benzemeyen, başlangıç-

taki kurucu elemanların çeşitli şekillerde değişime

uğramış bir bölümü yanısıra, yeni oluşmuş maddeleri

de içine alır. Bir camsı evreye geçişle de, bu mad-

delerin tümü, hamur bileşimi içine hemen hemen eşit

şekilde dağılır. Dağılma sonucu, bu elemanlardan her

biri, kendine özgü nitelikleri korur. Bir

mikrofotoğraf çekimi yapılarak, pişmiş fayans

hamurlarının yapısal dokusu incelenirse, iç yapıdaki

bu benzemezlik açıkça görülebilir.

Bu noktaya kadar yapılan açıklamaları özetler-

sek, şöyle bir sonuca ulaşabiliriz. Plastik bir

elemanın varlığıyla, kendi aralarında birleşmiş çe-

şitli elemanların karışımından oluşan çiğ fayans

hamurunun olduğu gibi, pişmiş fayans hamurunun da

basit bir karışım görünümü vardır. Bu karışım, bağ-

layıcı tabakayla çevrili, birbirine sıkıca yapışmış

ve kendi aralarında gruplaşmış, ayrı ayrı elemanla-

rın yan yana gelmesinden oluşmuş bir mozaik gibidir.

47

Page 62: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

III. BÖLÜM

FAYANS ÇEŞİTLERİ ARASINDA

YAPI FARKLILIKLARI İLE

ORTAK NİTELİK VE BENZEŞİMLER

Page 63: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

3- B Ö L Ü M

FAYANS ÇEŞİTLERİ ARASINDA

YAPI FARKLILIKLARI İLE

ORTAK NİTELİK VE BENZERLİKLER

GENEL BAKIŞ

Fayans çeşitleri arasında yapılan ayırım, deği-

şik cinsten fayans eşyanın temel niteliklerini

oluşturan hamurların yapısı ile bu yapının gös-

terdiği farklı özelliklerden ileri gelir. Böyle bir

ayırımın yapılmasında sır ya da emay, sınıflamanın ,

geçerli ölçütleri olarak kabul edilmemelidir. Çünkü,

sırlamada çok çeşitli sır ve emaylar alınabilir.

Bunlar aynı cinsten hamurlar üstünde kullanıldıkla-

48

Page 64: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

rında, nitelik ve görünüş bakımından birbirinden

farklı görünümler verebilirler. İşte bu nedenle,

sınıflamanın, kullanılan hamur çeşitlerine ve bun-

larda görülen yapısal farklılıklara göre yapılması

kabul edilmiştir.

a) Hamurda kurucu elemanlar

Bir fayans hamurunun yapısı incelendiğinde, kim-

yasal bakımdan büyük ölçüde önem taşıyan iki ana

maddenin bulunduğu görülür:

Kristal silis

Killi madde

İşte, yapıyı oluşturan bu iki madde, hamurun üs-

tün ve öncelik taşıyan temel niteliklerini belirler.

Bunlardan kristal silis, hamurdaki bileşime kuvartz,

kum, sileks, gre ya da kuartzit gibi değişik biçim-

ler altında girer. Killi madde ise kaolin, plastik

kil ve marn gibi çeşitli biçimlerde bulunur. Hamurun

yapısında görülen bu maddelerin değer üstünlük-

lerinden hareket edildiğinde, fayans eşya, daha baş-

langıçta, iki büyük gruba ayrılabilir:

Silisli fayanslar

Killi fayanslar

49

Page 65: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Ne var ki, bu iki büyük grup fayans çeşidi dı-

şında, içinde hemen hemen saf halde silis ya da pek

az miktarda kil de bulunan çeşitleri kadar, saf

kaolen gibi killi madde içeren fayans çeşitleri de

vardır.

b) Bağlayıcı

Yukarıda adı geçen kurucu elemanlardan silis ve

kilin her ikisi de kendi başlarına olduğu kadar,

birbirleriyle karıştırıldıklarında da refrakter bir

nitelik taşırlar. Eğer, seri üretimin alışılagelmiş

pişirim ısılarında pişirilen silisli kil-silis ya

da killi hamurlar tek başlarına kullanılmış olsa-

lardı; bunlardan, elemanları arasında kırılganlığı

çok yüksek, aralarında hiç bir kristal bağlantıya

sahip olmayan hamurlar elde edilirdi. Bu nedenle,

fayans yapımında kullanılan hamurlara "bağlayıcı"

niteliğe sahip yeni bir madde katılması zorunluluğu

doğar.

Fayans hamurları yapısal bakımdan fazla benzer-

lik göstermezler. Bunlar, kendi kristal yapılarına

yeterli molekül bağlantısı sağlayan bağlayıcı mad-

delerle sağlamlaştırılmış ve çeşitli kurgu eleman-

larının belirli bir düzen içinde sıralanmalarıyla

oluşmuş hamur çeşitlerindendir.

50

Page 66: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Hamurdaki molekül bağlantısını kurmaya yarayan

bağlayıcı maddelerin kendi içlerindeki yapı özellik-

lerinin incelenmesi ise silisli fayans ve killi fa-

yans adı altında toplanan iki büyük gruptaki alkali,

kalker, demir ya da bunların karışımından oluşan

bağlayıcılar yoluyla bir takım farklı nitelikler ka-

zanan alt ve yan grupları oluşturur. Bu grupların

ortaya çıkmasıyla da, onların birbirlerinden

ayırtedilmesi olanağını sağlar.

Bundan başka, hamura katılan bağlayıcı maddele-

rin oynadığı rol dikkatle incelendiğinde; bu madde-

lerin, üretimin iki ayrı evresinde şöyle bir özel-

lik gösterdiklerini görürüz:

1. Çiğ olarak mamulün yapımı sırasında, şekil-

lendirmeyi kolaylaştırmak, kurutma ve pişirim

evrelerinde biçimin korunmasını sağlamak.

2. Pişmiş hamura belirli bir sağlamlık ve da-

yanıklılık kazandırmak.

Killi fayanslar ile silisli-killi fayans

hamurlarına giren plastik kil, çiğ haldeyken

bağlayıcı rolü oynar. Silisli fayans hamur-

larına giren bağlayıcılar ise, pişirim evre-

51

Page 67: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sinde, öteki elemanlarla kimyasal bir tepki-

meye girmesi sonucu hamura gerekli sağlam-

lığı verebilmelidir. Bu sağlanamadığında,

pişme ısısıyla yanarak kaybolacak, geçici

bir bağlayıcının kullanılması tercih edilir.

Bu noktalar dikkate alındığında, çeşitli fayans-

ların temel sınıflandırılmasında şöyle bir sıralama-

ya gidilmektedir:

Silisli fayanslar: -Kalkerli

-Fritli

Killi fayanslar : -Demirli hamurlar

-Beyaz hamurlar

Yukarıdaki ana gruplar da, yine kendi

aralarında, birbirlerinden farklı bir takım yan

gruplara ayrılmaktadır.

52

Page 68: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

3.1- SİLİSLİ FAYANSLAR:

Bu gruba giren fayans hamurlarında hemen hemen

killi madde izi görülmez. Hamur yapısını oluşturan

silis danecikleri bir arada toplu halde bulunurlar.

Hamura katılan silis-kalker ya da silis-alkali-kal-

ker bileşimindeki camsı bağlayıcılar da, pişme ısı-

sında, silis danecikleri arasında tutucu ve yapış-

tırıcı rolü oynarlar.

Bu gibi farklı bağlayıcılar, aşağıdaki gibi, ara

grupların ortaya çıkmasına yol açarlar:

3.1a- Silisli kalker fayanslar (l.Tip)

Bu çeşit fayans hamurlarında kullanılan bağla-

yıcı madde pişirildikten sonra bir silis-kireç camı

oluşturur. Mamul henüz çiğ haldeyken, salt kirecin

varlığıyla ve onun sertleşmesiyle elde edilen

molekül bağlantısı, pişme sırasında silis-kireç bi-

leşiminde bir cam oluşturarak tam bir yapışma, sağ-

lamlık ve molekül bağlantısı sağlar. Haşimi ve Elam

devrinin Eski İran mimarisinde çok görülen fayans-

ların (cilalı-toprak) yapımında, hamurların bir si-

lis-kalker karışımı oldukları bilinmektedir .*

* P.Munier, Technologie des fainces, Gauthier -Villar, Paris, 1957

53

Page 69: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Bu çeşit fayanslar, İ.Ö.12 – 3.yüzyıllarda, o

dönemlerin mimarları tarafından yaygın bir şekilde

kullanılmaktaydı.

3.1b- Silisli frit fayansları (2.Tip)

Fritli fayanslar kendi aralarında iki bölüme

ayrılırlar:

1. Silisli frit fayansları.

Çiğ haldeki molekül bağlantısı silikatlı bir bağ-

layıcı ya da alkali bir fritin sertleşmesiyle sağla-

nır. Bu bağlantı, bazen silikatlaşma ya da fritin

kalker ve kireçle tepkimeye girmesinin sonucudur.

Bağlayıcı madde, pişirildikten sonra oluşmuş bir

silis-kalker-alkali camıdır.

Pers kralı Darius'un Suse'deki* sarayında bulu-

nan okçular frizinin bazı bölümleri ile o tarihler-

den daha yakın dönemlere ait Eski İran fayansları,

silisli kalker fayanslarına örnek olarak verilebilir.

Bu çeşit fayans hamurları güncel olarak yine mimarî

ve dekoratif fayans çeşitleri arasında yer almakta-

dır.

*İ.Ö. 13 - 12. yüzyıllarda Elam krallığının

Başkenti.T.A.

54

Page 70: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

2. Silisli frit ve çiğ kil bağlayıcıdan oluşan

fayanslar.

Bu tip hamurlarla hazırlanan fayans eşya arasında

çeşitli vazo, testi, kâse, kap kaçak gibi kullanım

araçlarını görmekteyiz. Bu gibi eşyanın yapımında

kullanılacak hamurların daha fazla esnek olması ve

kolaylıkla şekillendirilmeyi gerektirdiğinden,

hamura bir miktar kil katkısı yapılır. Ancak, bu kil

katkısı hamurun ana maddesi, yani, kurucu bir

elemanı sayılmaz. Yalnızca geçici bir bağlayıcı

olarak, şekillendirmeyi kolaylaştıran ve çiğ

haldeki molekül bağlantısını kuvvetlendiren bir

katkı olarak kullanılır. Pişirimden sonra elde edi-

len gerçek molekül bağlantısı ile, bunun sağladığı

yapışma ve sağlamlık ise, yine, silis daneciklerini

kendi aralarında bağlamaya yarayan bir frit kat-

kısıyla elde edilir. Çünkü, yapılan kil katkısı,

miktar olarak, gerçek molekül bağlantısının kurul-

masına yeterli değildir.

Eski Rodos - Nicée fayansları, daha sonraki dö-

nemlere ait bir bölüm Eski İran fayansları İle si-

lisli İngiliz Deck fayansları da bu bölüme girerler.

Daha sonraları, silisli Deck fayansları, camsı fa-

yansların kaynağı ve modern fayansların başlangıcı

olmuştur. Çünkü, şekillendirme yöntemlerinin kolay-

laştırılması ile seramik endüstrisine bağlı

55

Page 71: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kollardaki gelişmeler sonucu; endüstriyel yollarla,

mekanik olarak toplu-üretim yapılması amacıyla, bu

tip fayans hamurlarında kil oranı oldukça yükseltil-

miştir. Bu bakımdan, camsı fayans, silisli fayanslar

arasındaki çeşitlerin sonuncusu olarak kabul

edildiği gibi; silisli fayans hamurlarından yüksek

oranda kil katkısı yapılmış killi fayans hamurlarına

bir geçiş olarak kabul edilmiştir -(3.Tip).

Konumuzun bu bölümünde, eski çağların silisli

frit ve çiğ bağlayıcıdan oluşan fayans çeşitleri

arasında ayrı bir yer tutan "İran fayansları", "kum

hamurlu Eski Mısır heykel fayansları" ve daha yakın

dönemlerin "Deck fayansları" üzerine biraz daha ay-

rıntılı bilgi verilmesi gereğini duyduğumuzdan,

açıklamalarımıza devam ediyoruz.

Henüz antik çağlardan başlayarak, Orta Doğu'nun

Sami (Sémitique) uygarlık ülkelerinde (Pers, Asur,

Mısır gibi), silisli fayansların çok yaygın bir bi- I

çimde yapıldığını ve kullanıldığını görmekteyiz. An-

cak bu tarz yapıtlar 15. ve 16. yüzyıllara kadar

sürdürülmüş, daha sonra yavaş yavaş kaybolmuştur.

Uzun bir duraklama döneminden sonra, iran'da

yapılan kazılarda toplanan parlak ve renkli sırlarla

örtülü silisli fayans örnekleri büyük hayranlık

56

Page 72: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

uyandırmıştı. 1850 yıllarına doğru da, Fransa'da

Th. Deck'in gayretli çalışmaları 3onucu bu fayans

örnekleri yeniden ortaya çıkarılarak, ilgi toplama-

ya başladı.

Silisli fayansların en belirgin özellikleri, bu

fayanslara parlaklık veren yüksek oranda alkalili

sırlar olması, bir de, bu fayansların hamur ve sır

pişirimlerinin çok düşük ısılarda yapılmış ol-

masıdır (950°C - 1050°C).

Sır-altı boyaların canlılığı ve sırların par-

laklığı alkali sırlarıyla elde edildiğinden; bu çe-

şit fayansların, teknik bakımdan çok silisli bir

hamur bileşimine sahip olması gerekiyordu. Yüksek

genleşmeye sahip sırların hamurla uyuşmasını sağ-

lamada da, hamurun genleşmesini yükseltmek amacıy-

la, kireç katılıyordu. Ayrıca, çiğ ya da pişmiş

hamurda temel kurucu madde olarak alınan silisin,

danecikler arasındaki molekül bağlantısını sağla-

mada, yapay bir camsı bağlayıcıyı gerekli kıldığın-

dan, genellikle bir frit katkısı da zorunluydu.

Çünkü, fayansın yapısı bakımından, hamurdaki kil

miktarı ya çok azdı ya da hiç yoktu. Gerçekten de,

fritli fayans tanımı, fayansın taşıdığı yapısal

özellikler bakımından buradan ileri gelir.

Eski çağlarda seramik sanatı ve onun yapım y'ön-

57

Page 73: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

temleri gelişirken, imal edilen fayans seramikleri,

en çok mimarî amaçlarla kullanılmaktaydı. Daha son-

raları, fayanstan dinsel heykelcikler, vazolar,

ayaklı kaseler ile daha karmaşık biçimli ve yapımı

güç parçalar imal edilmeye başlandı. Bu gibi parça-

ların yapımında, yine kolaylıkla şekillendirilen ve

daha plastik olan hamurların hazırlanmasıyla daha

da bir kolaylık sağlanıyordu. Bu amaçla, silisli

frit fayanslarına bağlı kalınarak, hamurlara bir

miktar kil ya da kalkerli marn katılmaya başlandı.

Bu gibi plastik maddeler katılması sonucu,

kalıplama, işleme oldukça kolay bir hal aldığından,

modern İran fayansçılığı da daha güç parçaların

yapımına yönelmişti.

Eski Mısır ve İran (Pers) fayansları frit ve

çiğ kil bağlayıcı içeren silis fayansları grubuna

girer.

Munier, fayans hamurlarından yapılmış perdahlı

İran çömleklerine ait şöyle bir hamur bileşimi ver-

mektedir:

Zayiat ....... 2.48

Si02 .......... 85.17

Fe02 .......... 1.26

Al2O3 .......... 1.44

Ti02 ..........

CaO .......... 7.29

MgO .......... 0.04

Alkali ....... 2.04

Toplam

99-72

Page 74: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

58

Page 75: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Heinecke ve Eisenlohr'a göre ise İsrail'deki

(Jerusalem’deki) Ömer Camii karolarının hamurları

üzerinde yapılan araştırmalarda, şu aşağıdaki so-

nuçlar elde edilmişti.

Si02 ........... 86.67

Fe205+Al203 ..... 5-30

CaO ........... 3.88

MgO ........... 1.29

Alkali ........ 3.44

100.28

Salvetat ve Châtelier tarafından da, kumlu ha-

murlardan yapılmış, mavi sırlı dinsel Mısır heykel-

cikleri üzerinde çeşitli incelemeler yapılmıştır.

Bu incelemelerin sonucu, hamurda yaygın halde bu-

lunan yuvarlak kabarcıklara bakılarak, bu heykel-

ciklerin yapay bir seramik hamurundan imal edildi-

ğini göstermiştir. Bu hamuru örten sırların da bir

kuvartz kumu ve bakır mavisi karışımı olduğu sap-

tanmıştır:

0.67 Na20 . 4 Si02

0.33CaO

Salvetat’a göre, bu sırların yüzde hesabıyla

59

Page 76: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ağırlık oranları şöyleydi:

Zayiat ....

Si02 ......

Fe2°3 .....

A1203 .....

CaO ......

MgO (yok)

1.90

81.00

1.00

13.50

3.00

100.40

Eski Mısır ve İran fayanslarının canlı görünüm-

leri ve çekici parlaklıklarından etkilenen "Deck",

bunların kopyalarını yapmaya çalışmıştır.

Th.Deck, "Faience" adlı eserinde, şu hamur kom-

pozisyonlarını veriyordu:

Çömlek Karo

Beyaz plastik kil 24 25

Tebeşir 24

Kalsine sileks 48 60

Frit 4 15

100 100

Yukarıdaki örneklerden, Deck'in, özellikle ka-

ro hamurlarında biçim bozulmalarına yol açabilecek

bir hamur yapısı kurulmasından kaçındığı için tebe-

60

Page 77: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

şir kullanmadığını, buna karşılık, silis miktarını

artırdığını görüyoruz.

Deck, bu hamurla 0.10 x 0.60 boyutlarında, bi-

çim bozulmasına uğramayan, bütünüyle düz plaklar

hazırlamayı başarmıştı. Kendisi bunların hamur pi-

şirimleri üzerine herhangi bir açıklama vermemiştir

ama, buradaki pişirim ısısının 1100°C derece ci-

varında olduğu sanılmaktadır. Aynı hamurların sır-

lanmasında kullanılan sırların bileşimleri ise

aşağıda görüldüğü gibiydi:

__A __ B __ C

Sülyen ........... 30 30 28

Silis kumu ....... 48 50 38

Potasyum karbonat..12 12 15

Sodyum karbonat ...10 8 9

100 100 100

Deck, bu sırların stokiyometrik formüllerini şu şekilde

düzenlemişti:

A) 0.30-Na20 . 2.56 Sİ02 0.28

K20

0.42 PbO SK la.

61

Page 78: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

B) 0.30 Na20 . 2.83 SiO2

0.29 K20

0.45 PbO SK la.

C) 0.24 Na20 . 1.76 Si02

0.30 K20

0.46 PbO SK 08a.

Camlı fayanslarda ise, Deck'in modern formülle-

rine uygun şişe camı kullanılmaktaydı. Hamura katı-

lan öğütülmüş cam, yapay bir ergitici rolü oynamak-

taydı. Bu gibi hamurlardan çeşitli süs eşyası ile

ölüler için kaplar ve bezemeler yapılmaktaydı:

SK 05a SK08a

Beyaz plastik kil 40 48

Silis kumu 32 -

Kalsine

sileks

- 12

Tebeşir -8 23

Öğütülmüş cam 20 17

100 100

Günümüzde yapılmakta olan camsı fayanslar, mi-

marî amaçlarla olduğu kadar, çeşitli biblolar ile

artistik ve dekoratif süs eşyasının yapımında da

kullanılmaktadır.

62

Page 79: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

3.2- KİLLİ FAYANSLAR:

Killi fayans hamurlarındaki temel madde olan

kil oranı, silis oranına göre kesin olarak daha

yüksektir, öyle ki, bazen kil, hamurdaki tek kuru-

cu eleman olarak görülür. Ancak, kil içinde, yapı

bakımından doğal halde, ya da genleşmeyi düzenleme

ile özsüzleştirme sağlanması amacıyla sonradan ya-

pılmış katkılarla bir miktar silis bulunması nor-

maldir. Ne var ki, bu durumda hamurda görülen si-

lisin varlığı, hamurun yapısı üzerinde etkin bir

rol oynamaz. Çiğ bağlayıcı yine kilin kendisi ol-

makla birlikte, pişme sırasındaki bağlayıcı felds-

pat, pegmatit, kalker, hatta, yine kil olabilir.

Bu durumda molekül bağlantısı, bu maddelerin tıpkı

bir ergitici gibi etki göstermesiyle sağlanır.

Killi fayans çeşitlerinde hamur pişirimi ya-

pıldıktan sonra ortaya çıkan renk farklarından

şöyle bir ayırım yapılabilir:

3.2a- Demirli hamurlardan mamul normal

fayanslar

1. Silis-kil karışımı ergiyici hamurlardan yapılan

fayans çeşitleri ya da cilalı çömlekler (4.Tip)

Bu çeşit hamurlarda çok az miktarda kireç bulu-

63

Page 80: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

nur. Genellikle, renkli ya da renksiz kurşunlu saydam

bir sırla sırlanır.

2. Kireç-kil karışımı hamurlarla hazırlanan çeşit-

ler ya da kalaylı fayanslar (5- Tip)

Bu gibi hamurların yapılarında çok miktarda ki-

reç içeriği bulunur. Bu hamurlardan mamul eşya ise

kalay oksidiyle opaklaştırılmış bir emayla sırla-

nır.

Bu arada, kullanımları ya da seramik tarihi

içinde taşıdıkları önem nedeniyle demirli hamurlar-

la yapılan renkli fayans çeşitleri arasında yer

alan bir takım özel mamullerin de anılmaları

gereklidir: Örneğin, çini soba kaplamaları,

Bernard Palissy'nin* kaplama karoları, çeşitli

kullanım eşyası gibi.*

3.2b- Beyaz hamurlardan mamul ince fayanslar

1. Kalkerli fayanslar

Hamurlarında, pişirim ısısında ergitici özellik

gösteren, oldukça yüksek oranda CaCO-. bulunur (6.Tip).

* Rönesans devrinin tanınmış çömlek ve sır ustası. Fransa Kralı II.Henri'nin karısı Catherine de Medicis'nin himayesinde fayans üzerine yaptığı araştırmalarm yanısıra, jeoloji, tabii ilimler, felsefe ve edebiyatla uğraşmış yağlıboya ve cam res-samı.T.A.

Page 81: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

64

Page 82: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

2. FeIdispatik ince fayans

Bu grupta yalnızca feldspat ve pegmatit ile ben-

zeri maddelerin ergitici rolü oynadıkları hamurlar-

la hazırlanan çeşitler görülür (7. Tip).

3- Karışık fayans

Kireç ve feldspat gibi ergitici nitelikli madde-

leri bir arada içeren fayans çeşididir (8.Tip).

4. Vitreus

Buraya kadar sayılan fayans çeşitleri arasında

sonuncu sırada bulunmakla birlikte, yarı camsı ha-

mur dokusu ve gözenekliliğinin az oluşu nedeniyle

fayans ile pekişmiş çini hamurlarından mamul eşya

arasında bir geçiş sayılan hamur cinsi olup,fayans

ve pekişmiş çiniyle ortak özellikler taşır (9.Tip).

65

Page 83: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

3.3- RENKLİ FAYANS HAMURLARI

Başlangıçta, genel olarak fayans hamurlarının

yapılarını oluşturan iki ana maddeden söz edilmişti:

Kristal silis ve killi madde. Bu maddelerin hamur

içindeki ağırlıklarına ve taşıdıkları öneme göre de

yine iki büyük fayans çeşidinin olduğu be-

lirtilmişti: Silisli fayanslar - Killi

fayanslar

Ancak, bu iki büyük gruba giren fayans mamul-

lerinin yanısıra; hamur içeriğinde bulunan silis ve

kil oranlarına bakarak bir takım yan ve alt grup-

ların oluştuğu da gösterilmişti.

Çalışmamızın bu bölümünde, daha önce kısaca

değinilen bu gruplara ait ayrıntılı bilgiyi vermeye

çalışacağız.

Genellikler

Zaman zaman normal fayans adıyla tanımlanan bu

çeşit fayanslara gerçekte "normal hamurlu fayanslar"

denilmesi daha doğru olurdu. Çünkü, buradaki "nor-

mal" tanımı, mamullerin yapıları, kaliteleri ya da

süslemelerindeki görünümlerle ilgili değildir. Tam

tersine, bu gruba giren kalaylı fayanslar, en ka-

liteli ince fayanslardan, gerek nitelikleri, gerek-

66

Page 84: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

se sanatsal değer bakımından daha aşağı olmayan kap

kaçak ve süs eşyası gibi çeşitleri kapsamaktadır. Bu

açıdan bir değerlendirme yapıldığında, "normal

fayans" tanımı hamur yapısı, özellikle de hamura gi-

ren hammaddelerin çeşitleri bakımından uygunluk ta-

şır.

Tanımlama

Demirli renkli fayans hamurlarının özelliği,

hamurun bütünüyle örtücü olmasıyla belirlenir. Bu

gibi hamurlar sarıdan toprak kırmızısına kadar deği-

şen çeşitli renklerdedir. Oldukça, hatta, açıkça

kaba bir hamur dokuları vardır. Kırıldıklarında do-

nuk ve toprağımsı görünümleriyle gözenekli bir yapı

özelliği gösterirler.

Hamura giren hammaddeler bir dereceye kadar

ergiyici niteliklere sahip olup; genellikle,

demirli ve kalkerli normal killer ile silisli

kumdan, daha çok da, kalkerden oluşur.

Hamur yumuşak olduğundan, çelikle kolayca ka-

zınır. Eğer porselen fırınlarında 1400 C derece ci-

varındaki ısılarda pişirilirse hamurun eridiği gö-

rülür. Bu erime, hamurdaki alkalilerle birlikte

tepkime gösteren CaO ve Fe2O3'ün varlığından ileri

67

Page 85: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

gelen ve tam bir ergimeye kadar varan ilginç bir

erime başlangıcı gösterir. Bu bakımdan hamurdaki gö-

zeneklilik, pişirim ısısının düşük olmasıyla bağın-

tılıdır. Çünkü, hamurun yapısında bulunan kurucu

maddeler arasında oluşması gereken karşılıklı tep-

kimeler henüz tamamlanmadan, feldspat ve mika, çoğu

kez saf halde kalır. Kalker ise yalnızca CaO ve CO2

olarak ayrışır. Saf halde ortamda kalan CaO, daha

sonra bu gruptaki fayans hamurlarının çoğunda gö-

rüldüğü gibi, asitlerle karşılaştığında, yeniden

karbonatlara döner.

Sınıflama

Bourry tarafından hamur yapısı üzerine yapılan

sınıflamada iki grup demirli fayans görülmektedir:

1. Ergiyebilir kil hamurlu cilalı çömlekler

Bu tip fayans çömlek hamurları yeterli miktarda

ergitici olarak Fe2O3, CaO ve MgO içerirler. Ancak,

bunlardan hiçbirinin oranı ötekini aşmaz.

Bu hamurlardan imal edilen mamuller, genellikle,

hamur, rengini gösteren saydam bir sırla sırlanır.

2. Ergiyebilir kalker - kil hamurlu fayanslar

Çok az miktarda demir oksit ile yüksek oranda

kireç içerirler. Saydam sırlarla sırlandıkları gibi,

68

Page 86: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

genellikle, hamurun rengini örtmeye yarayan opaklaş-

tırılmış bir sır da kullanılır. Günümüzden önceki

dönemlerde, bu gibi hamurlar üstünde yalnızca kalay

oksidiyle opaklaştırılmış sırlar kullanıldığından,

bu hamurlardan yapılan eşyanın kalaylı fayans adıy-

la anılması bir gelenek olmuştur.

3.3a- Ergiyebilir kil hamurlu cilalı çömlekler*

Kullanım;

1- Yapılar: Cilalı tuğla ve kiremitler, kana-

lizasyon künkleri, kaplama karoları.

2- Ev eşyası: Soba kaplamaları, sırlı çiçek

kapları, dekoratif rustik eşya.

3- Kap kaçak: Rustik kaplar, testi, küp, güveç,

çömlek, tencere.

Yapım:

Hamur hazırlama- Soba karolarında ateşe karşı

yüksek bir dayanıklılık sağlamak için, yeterli gö-

zenekliliğin olması; büyük mimarî parçalarda pişi-

*Alm. Topferware, Idenware, Hafnerware;

Fr. Pottery vernisse'e;

İng. Pottery, Varnished ware, common pottery.

69

Page 87: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

rim ve kuruma koşullarına karşı parçayı taşıyan bir

iskelet oluşturulması; kuruma çatlamalarına karşı

dayanıklılık sağlanması amacına yönelik olarak hamu-

run dane iriliği fazladır.

Cilalı çömlek yapımındaki hamur hazırlamada, Ön-

ce kollu araba hesabıyla ölçüm işlemi yapılır. Daha

sonra karıştırma, sulandırma ve sulu karıştırmaya

geçilir. Bir başka yönteme göre de, sulandırılmış

karışım büyük çukurlarda kendi kendine çekmeye bıra-

kılır. Genellikle filter-pres kullanılmaz.

Şekillendirme:

- Yoğurma,

- Tahta ya da alçı kalıpta preslemeyle kalıp

alma,

- Kaba düzeltme.

Süsleme:

- Angob dekorları,

- Sır-altı dekorları,

- Sır dekorları.

Sırlama:

Genellikle, kurşunlu yumuşak ve basit ham sırlar

kullanılır. Ender olarak fritli sır kullanımı

70

Page 88: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

tercih edilir. Sırlama, çoğu kez tek pişirim yapılan

çiğ parçalar üstünde uygulanır.

Pişirimi

Cilalı çömlek pişirimleri doğrudan ya da ters

alevli basit çömlekçi fırınlarında yapılır. Pişirim

ısısı her zaman düşük tutulur: SK 010a*dan SK 03a*

ya kadar, yani 900°C derece ile 1040°C derece ara-

sında. Çift pişirim uygulandığında, hamur ve sır

pişirimi, hemen hemen aynı ısılarda yapılır.

Hammadde:

Renkli pişen fayans hamurlarında, hamura renk

veren bir takım maddelerin bulunması, mamulün ka-

litesi bakımından bir engel sayılmadığından ve pi-

şirimin alçak derecelerde yapılmasından ötürü ergime

ısıları bakımından duyulan bir endişe olmadığından;

kullanılan hammadde çeşitleri çok geniş bir alana

yayılır.

Killer;

Tuğla, kiremit, kaset ve pekişmiş çini yapımın-

da kullanılan normal killerden ve bol demirli, yük-

sek ergime niteliğine sahip topraklardan seçilir.

. Kolaylıkla şekillendirilebilen yağlı ve

plastik killer,

71

Page 89: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

. Doğal olarak yapılarında bir miktar kil

içeriği bulunan killer,

. Çok iri taneli kum, pirit,* kalker, alçı taşı

ve sileks gibi zararlı safsızlıkların

bulunmadığı killer.

Silisli maddeler;

. Saf ya da saf olmayan killi ve demirli kaya

kumu,

• Hafifçe renkli nehir kumu.

Şamot ve benzeri öğütülmüş kırıntılar:

. Sırlı, sırsız pişmiş çömlek, kiremit, tuğla,

kaset, refrakter tuğla kırıntıları ve şamotu.

Eğer, yapısındaki kum miktarına bağlı olarak,

kil doğal halde yeterince yağsız ise "saf toprak"

olarak kullanılabilir. Aksi halde, içine bir mik-

tar şamot karıştırılarak, yağsızlaştırılabilir.

Dilatometrik tip;

Renkli fayans hamurlarından imal edilen mamul-

*Doğal maden sülfürlerinin birçoğuna, özellikle, demir sülfüre verilen ad.T.A.

72

Page 90: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ler, alüminli ya da kil-kuvartz karışımı çömlek tü-

rüne girer. Her iki türde de dikkat edilmesi gerek-

li bazı noktalar vardır:

. Hamur ile sır arasındaki uyumun önemsiz

olduğu hallerde, yapısında az miktarda

kuvartz bulunan killer seçilir.

. Hamur ile sır arasında uyum arandığı hal-

lerde; çok kumlu killer dışında, genleşmesi

düşük olan saf killerde hamur - sır uyumunu

sağlama amacıyla, kuvartz kumu katılarak,

genleşmenin yükseltilmesi gerekir. Porselen

kasetleri ve silisli refrakter tuğla gibi,

tercihan bir miktar kristobalit içeriği

bulunan yüksek ısılarda pişmiş refrakter

şamot katkıları da yapıldığı halde; yine de,

yüksek oranda bir kum katkısına ihtiyaç

vardır.

Çeşitli faktörlerin etkisi:

• Silisin rolü

Isısal genleşme bakımından silisin oynadığı

rol önde gelir. Silis, ısısal şok gibi anî ısı

değişimlerine karşı hamura bir hassaslık verir.

Elemanların kristal yapıları arasında yapışma ye-

73

Page 91: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

teneğini ve tınlamayı (sonorité'yi)* azaltır .

Bu bakımdan demirli kumlar saf silis kumları-

na tercih edilir. Çünkü, bunlar hamurun elemanla-

rı arasında kuvvetli bir bağlayıcı rolü oynarlar.

• Alkalilerin rolü

Alkalilerin, özellikle ayrı bir katkı olarak,

hamura konulması düşünülmez. Çünkü, oynadıkları rol

pek önemsizdir. Yalnızca, hamurun sertliğini

artırmaya yararlar.

• Isının rolü

Bu çeşit hamur pişirimlerinin yapıldığı en

düşük ısıdan (SK OlOa) en yüksek ısıya kadar (SK03a)

genleşme pek az farklılık gösterdiğinden, hamur uy-

gun bir genleşme aralığı (palier) gösterir.

Ergiticilerin etkisi, ancak SK 03a'nın ötesindeki

ısılarda görüldüğünden, bu etki genleşmenin azalması

şeklinde ortaya çıkar. Bu nedenle, bu gibi hamurlar

normal ısıların üstündeki ısı derecelerinde pişiril-

memelidir. Sır-hamur arasındaki uyuşmanın sağlanma-

sında gerekli olan ara tabakanın oluşumunu kolay-

laştırma amacıyla, tek pişirim yapılması daha uygun

olur.

* "Karton tınlamalı" mamullerde olduğu gibi.

74

Page 92: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Formül ve bileşim tipleri:

Renkli fayans hamurlarının hazırlanışında çok

çeşitli hammaddeler kullanıldığından ve bunların

safsizlik oranları sürekli olarak değiştiğinden;

-

stokiyometrik,* rasyonel,* ya da "ağırlık

olarak

yüzde oranı*" formüllerinin kesin olarak saptan-

ması olanaksızdır.

Yalnızca bir hamur bileşimi gösterilmek gere-

kirse, şu oranlar saptanabilir:

60 - 90 Kil

40 - 10 Kuvartz kumu ya da

şamot

Cilalı çömleklere özgü hatalar: Hamur hazırlama

ve imalâtın çeşitli evrelerine bağlı şu bir takım

hataların görülmesi olasıdır:

1) Hamurun lekelenmesi; hammaddenin yeterince

karıştırılmamış olmasından ya da kötü ka-

rışım koşullarından ileri gelir. Eğer bir-

birinden değişik killer bir arada kullanıl-

*Stochiométrique: Teorik (kimyasal) formül.

*Bileşimdeki hammaddelerin minerolojik oranları.

*Centecimale formül: Ağırlık olarak yüzde oranı formülü.T.A.

75

Page 93: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

mışsa çoğu kez damarlı ve mermerimsi bir

görünüm ortaya çıkar.

2) Hamurda kristal tuz depolanmalarının bu-

lunması ile killerin ve hamur hazırlamada

kullanılan suların bileşimlerindeki çözü-

nür tuzlardan ileri gelir; örneğin, CaSO4,

FeSO4 gibi Bu durumda, hamura %0.5 - 6

oranları arasında bir BaCO3 katkısı

yapılırsa, tuzlanma giderilebilir. Kristal

tuz depoları daha çok tuğla ve kiremit

gibi mamullerde görülür. Çiçeksinme

şeklinde kendini gösterir.

3) Odun fırınlarında yapılan hamur pişirim-

leri sırasında dumanlanmadan ötürü, par-

çaların yüzeylerinde bir takım gri renkli,

bazen de siyah lekelenmeler oluşur.

4) Demir köpüğü lekeleri* hamurun yapısında

bulunan piritin (FeS2) yeterince öğütülme-

miş olmasından ileri gelir. Pişirim evre-

sindeki gazlaşmada kükürtün gaz halinde

ayrışmasıyla, geriye kalan demir, hamur

*Scorification: Bir maddenin içinde bulunan ya-

bancı maddelerin, maden köpüğü haline

gelmesi.T.A.

76

Page 94: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yüzeyinde küçük siyah noktacıklar halinde

çukurlar bırakarak erir.

5) Kireç taneleri; killerin bir bölümü, düzen-

siz olarak yayılmış taneli ya da topak ha-

linde sert kalker içerir. Eğer hamur ha-

zırlama sırasında bu gibi bir kalker dağı-

lımı giderilmemişse; bu tanecikler hamur

pişiriminden sonra da varlıklarını korur-

lar. Zamanla nem yüzünden bir hacım büyü-

mesine uğradıklarından, parçalarda atma ve

kopmalara yol açarlar.

3.3b- Kalaylı fayanslar* ve ergiyebilir

kil - kalker hamuru

Kullanım;

1- Yapılar, cilalı çömleklerin kullanım alan-

larında yer alırlar. Ancak, eski dönemler-

de çok kullanılan kalaylı kaplama karoları

günümüzde terkedilmiştir.

2- Ev eşyası, günümüzde, artık yalnızca deko-

*Alm. Schmelzware, Majolika ware,

Fr. Faince Stannifére.

İng. Pottery. 77

Page 95: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ratif süs eşyasının yapımında kullanılmak-

tadır.

3- Kap-kacak, yine eski dönemlerdeki sofra

takımlarının yapımında çok kullanılan ka-

laylı fayanslar, bir zamanların tek yapım

malzemesiydi. Günümüzde, bir takım rustik

eşya yapımının dışında, hemen hemen terk-

edilmiştir.

Yapım;

Hamur hazırlama, kalaylı fayans hamurları, ci-

lalı çömlek hamurlarından daha özenli bir hazırla-

mayı gereksindirir. Hazırlamada genellikle nemli

yöntem kullanılır. Sulandırma, karıştırma ve süzme

işlemlerinden sonra çukurlarda depolanarak sert-

leşmeye bırakılır. Bu iş için filter-pres denilen

hamuru kıvamlaştırıcı aygıtlar da kullanılır. Ancak

bu çeşit hamurlarda yüksek oranda kil içeriği

bulunduğundan, filter-presten geçirme biraz güçtür.

İşlemin kolaylaştırılması bakımından hamurun

özsüzleştirilmesi yoluna gidilir.

Şekillendirme;

İnce fayans hamurlarının şekillendirilmesinde

kullanılan yöntemlerin tümünden yararlanılmakla

birlikte, genellikle döküm yapılması tercih edilir.

78

Page 96: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Yalnız, parçalarda çıkıntılı sivriliklerin bulun-

maması ve yüzeylerin cilalanmaması daha uygundur.

Çünkü, sırlamada kullanılan emay çoğu kez son de-

rece akışkansız olduğundan, eğer yüzey çok kaygansa,

sır tabakasının hamura yapışmasında bir takım

güçlüklerle karşılaşılır.

Süsleme:

Çoğunlukla çiğ sır üstünde uygulanan ve emayla

aynı zamanda pişen yüksek pişirim dekorları yapı-

lır. Camsı boyaların kullanılmasıyla, sır-üstü al-

çak pişirim dekorları da uygulanır. Saydam sırlar

kullanıldığında ise, sır-altı dekorlarının yapılma-

sı uygundur.

Sırlama:

Cilalı çömleklerde uygulanan sır çeşitleri alı-

narak opaklaştırılır. Eskiden, sırın

opaklaştırılmasında SnO2 kullanıldığından, bu gibi

sırlarla sırlanmış mamullerin de kalaylı fayans

adıyla anılması gelenekselleşmiştir.

Pişirim:

Kalaylı fayansların hamur ve sır pişirimleri,

yine cilalı çömleklerde olduğu gibi, SK 010a ile SK

03a arasındaki ısı derecelerinde yapılır.

79

Page 97: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Hammadde:

Kalaylı fayans hamurlarının kimyasal yapıları

cilalı çömlek hamurlarına benzer. Yalnız, bunlarda

çok miktarda CaO ile MgO bulunmaz. Ancak, hamurun

kimyasal içeriği bakımından, fazladan bir takım

maddelerin bulunduklarını görmekteyiz. Şöyle ki:

Marn;

Çok değişik oranlarda bulunan; asitlerle bir-

likte kalsiyum karbonat, killi maddeler ve kum ile

kaynama yapan doğal bir kil-kalker karışımıdır.

Kalker;

Kuru kireç, ya da ince öğütülmüş kireç taşı

halinde bulunur. Hamurun renkliliği önemsiz olduğun-

dan, kalkerin (CaCO3) saf halde bulunmaması önemli

değildir.

Magnezyum karbonat;

Özellikle, magnezyumlu fayanslarda olduğu gibi,

en güzel örneklerini İtalyan fayansları arasında

görmekteyiz. Fransa'da ise magnezit yerine magnezyum

silikat alınmaktadır.

Dolomit;

Bir kireç ve magnezyum karışımı (MgCO3.CaCO3)

80

Page 98: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

olarak bulunur.

Dilatometrik tip:

Bir kuvartz-kalker tipi, yani silis ve kireç

beraberliğinde, yüksek genleşmeli hamur çeşitleri

arasına girer. Bu gibi mamullerde her zaman için

sır-hamur uyumu arandığından, hamurda çok miktar-

da kireç bulunması zorunludur. Bu bakımdan, eski

dönemlerde yapılmış olan kalaylı fayansların tü-

münde yüksek oranda kalker olduğu saptanmıştır.

Çeşitli faktörlerin etkisi:

• Silisin rolü:

Genleşmeyi artırır. Kristal yapısındaki ya-

pışma yeteneğini, sertliği ve tınlamayı azalttığı

gibi; yüksek oranlarda bulunduğunda ısısal şoklara

karşı direnci de azaltır. Hamurda bol miktarda ki-

reç bulunduğunda, silis içeriği, pişme sırasında

oluşan kılcal çatlamalar yüzünden 573°C*de birden-

bire görülen genleşme dolayısı ile kırılganlığa

yol açar.*

.Alkalilerin rolü:

Eğer, pişirim ısısı yeterince yüksek ise, al-

kaliler, kilin içinde bulunan mika ve feldspat içe-

*Kuvartz değişimi.T.A.

81

Page 99: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

riğine bağlı olarak bir ergitici rolü oynarlar. An-

cak, bu gibi mamullerin yapımında ısının fazla yük-

seltilmesi enderdir.

• Kirecin rolü:

Kireç, kendi genleşmesi bakımından bir yanda,

mekanik ve katkın bir tarzda hareket ederken; öte

yanda, silisin genleşmesini iteler. Yapısında az

miktarda silis içeriği bulunan ve camsılaşan kil-

ler üzerinde zayıf, buna karşılık, kumlu killer

üstünde güçlü bir etki gösterir.

Kirecin hamurda bulunan öteki maddelerle yaptığı

bileşiklere bakılırsa; bir yanda, pişme sırasında,

450°C - 600°C derecelere doğru, kaolinit çözülürken;

öte yanda, ısının 700°C dereceye varmasıyla birlikte

kalsiyum karbonat ayrışmaya başlar. Bu ayrışma

giderek hızlanır ve hemen hemen 900°C derecede

tamamlanır. Silis, bir asit olarak, çözülmeyi

kolaylaştırır ve çözülmüş çeşitli maddeler ayrı ayrı

bir tepkimeye girerken, silikat, alümino-silikat ve

kireç bileşikleri oluşur.

900 C dereceye kadar oluşan bileşikler, kalsiyum

orto-silikat (CaO.SiO2) olsun, kalsiyum siliko-

alüminat (SiO2.Al2O3.2CaO) olsun, kireçten yana

zengin ve genleşmeleri yüksek (78.10 ) bileşiktirler.

82

Page 100: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1000°C derecenin üstündeki ısılarda kirecin çö-

zülme eğilimi zayıflar ve anortit hakimiyeti başlar

(2CaO.Al2O3.Si02). x ışınlarıyla incelenen anortitin

genleşme katsayısının çok düşük olması ( 52.10”7 )

aşırı bir pişirimin de, bu gibi fayans çeşitlerinde

kılcal çatlamalara yol açacağını kanıtlar.

. Magnezinin rolü;

Magnezi, hamurda bulunan kirecin rolüne benzer

bir rol oynar. Yalnız genleşme üzerindeki etkisi,

kirecin gösterdiği etkiye göre daha azdır.

. Demir oksidin etkisi;

Demir oksit, hamur-sır uyumunun sağlanmasında

etkin bir maddedir. Silis, magnezi ve kireçten daha

az kullanılır. Aksi halde, hamurdaki demir içeriği

fazla miktarda artırılmış olur.

. Isının rolü:

Biraz kalker ile çok miktarda silis içeriği

bulunan killerde pişirim ısısının artırılması, aşırı

olmasa da, genleşmeyi biraz artırır.

Özet olarak, bu gibi hamurların, belirli bir ısı

derecesini geçmemesi şartıyla, oldukça memnunluk

verici pişirim aralıkları olduğu söylenebilir.

83

Page 101: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Çeşitli hamur tipleri;

a) Dorfner'e göre, kalaylı fayans hamurlarının

stokiyometrik formülü:

0.05-0.10 K2O-Na20 . 0.5-20 A12O3 . 2.5-6.0 Sİ02 0.95-

0.90 CaO-MgO

b) Eski kalaylı fayansların ağırlık olarak yüz

de oranı formüllerinin analiz örnekleri:

Si02 Fe20 Al203 CaO MgO C02 ve

___ _____ _________________ diğerleri

Luca Delia

Robia 46.95 3.70 15.50 22.40 0.17 8.58

Mayolika 48.00 3.75 17.50 20.12 1.17 9-46

İspanya 46.04 3.04 18.45 17.64 0.87 13.96

Delft 40.07 2.82 16.19 18.01 0.82 13.09

Eski İran 48.54 3.14 12.05 19-25 O.30 10.72

Eski ve modern fayansların hamur yapıları karşı-

laştırıldığında, elemanların şu oranlarda birleştik-

leri görülmektedir:

84

Page 102: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Eski Modern

Si02 48-68 48-55 58-69

Fe203 2 – 4 25-35 1-3

A1203 12-22 15-20 15-20

CaO.MgO 8-23 13-22 10-15

Alkali 1.5-4 - -

c) Rasyonel bileşim: SK 010a (900°C)

Kaolinit 33-33 Si02 60.30

Kuvartz 33.33 A12O3 50

CaCO, 33.33 CaO 23.20

100.00

özel hatalar:

. Lekeler ve damarlar,

. Demir köpüğü lekeleri,

. Kireç tanecikleri,

. Biçim bozulmaları, çarpılma, hamurda kayna-

ma (Pişme ısısının düşürülmesiyle önlenebi-

lir),

. Fazla miktarda kuvartz silisinden ileri

Page 103: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

85

Page 104: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

gelen kırılma, pişme çatlaması

(Silis miktarının azaltılıp, kireç miktarının

artırılması ya da öğütülmüş deniz çakılı

kullanılmasıyla giderilir).

Hamurda, çözünür tuzların ya da limonitin

bulunması ve özsüzleştirici olarak katılan

aynı hamurdan elde edilmiş şamotun kul-

lanılmasıyla döküme elverişli olmama.

(Reaktif madde olarak Na2CO3 kullanılması

tavsiye edilir. Bu amaçla, alkali

kullanılması da elverişlidir).

3.4- BEYAZ PİŞEN İNCE FAYANS HAMURLARI

İnce fayanslar, kendilerine özgü bir takım

özellikler taşırlar. Örneğin:

* Beyaz pişen hamurlarda, saydam sır altında,

porselene yaklaşan hoş bir renk.

. Sıkı ve ince hamur dokusunun parçalara ver-

diği düz ve pürüzsüz görünüm.

. Porselene benzemeyen, ama açık bir şekilde

normal çömleklerden daha ince bir tınlama.

. Çalışma ve istifleme sırasındaki çarpma ve

darbelere karşı dayanıklılık.

. Sırın parlaklık ve sağlamlığının mamule

86

Page 105: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

verdiği düzlük, parlaklık, eskime ve çizil-

melere karşı dayanıklılık.

İnce fayanslar, teknik niteliklerinin yanısıra

kullanımları bakımından da bir takım kalitelere sa-

hiptirler. Çeşitli sağlık gereçleri, kullanım eş-

yası, kap kaçak ya da dekoratif eşya olsun, aranı-

lan pratik kaliteleri şu şekilde sıralayabiliriz:

a) Hoş bir görünüm; renkli, canlı ve parlak

olma.

b) Büyük miktarlarda toplu-üretime yatkınlık.

Fayans eşyaya bu nitelikleri kazandırabilmek

için, aşağıdaki koşullara uymak gerekir:

- Beyazlık sağlama amacıyla, tam olarak

beyaz pişen hammaddeler kullanılmalı.

- Sert, sıkı dokulu ve tınlamalı olması

için bir miktar ergitici içermeli. Ancak,

bu arada hamurun gözenekliliği de

korunmalı. Çünkü, kolaylıkla sırlama

koşullarına uygunluk bakımından, hamurda

gözeneklilik gereklidir. Bu amaçla,

hamurdaki ergitici içeriği dikkatle

saptanmalı ve belirli sınırları

aşmamalıdır. Aksi halde, ergitici

oranının

87

Page 106: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

aşırı derecede yükseltilmesi, camlaşma-

yı artıracağından, parçalarda çarpılma-

lar görülür.

- İnce taneli hamur dokusu sağlama için,

hamur yeterince öğütülmüş olmalı.

- Büyük miktarlarda yapılan imalâtlarda

ekonomi sağlanması için, hamurun

plastikliği fazla olmalı; sert ve süratli

yöntemlerle yapılan şekillendirme tarz-

larının yol açacağı baskı farklılıkla-

rından ileri gelecek biçim bozulmalarından

fazla etkilenmemeli; kolaylıkla ça-

lışılabilme bakımından, çiğ haldeyken

sağlam olmalı; kuruma çatlamaları ve ön

ısıtmalara dayanıklı olup, toplu küçülme,

% 7-8 oranları arasında kalmalı.

Hammadde:

İnce fayansların tümünde, hamura girmesi zorun-

lu bir takım ortak hammaddeler kabul edilmiştir.

Örneğin:

Plastik maddeler:

Kaolin- Hamura beyazlık veren hammaddelerin

en iyisidir. özellikle beyaz pişen fa-

yans hamurlarına katılması zorunludur.

88

Page 107: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Genel olarak plastikliği az olduğun-

dan, hamurun işlenmesini biraz güç-

leştirir. Bir kısım kaolinlerin

plastikligi daha azdır. Bunların

fiyatları da daha pahalı olduğundan,

porselencilikte tercih edilir.

Ancak, kaolinin kuru dayanıklılığı az

olduğundan, yapışmayı azaltır,

kurumayı güçleştirir.

Kil- Plastik maddeler arasında en elve-

rişli olanıdır. Özlü hamurların ha-

zırlanmalarına yarar. Hamura çok mik-

tarda Özsüzleştirici madde katılma-

sına engel olmaz. Kuru haldeki çiğ

hamurlara dayanıklılık verdiğinden,

sert hareketlerle kırılmalara yatkın-

lığı önler. Sıkı ve sert bir hamur

dokusu oluşturacak şekilde pişer.

Özellikle "Ball kili" (Ball Clay)

gibi, içinde çok miktarda ergitici

içeriği bulunan hamurların bir bölü-

mü, mamule sertlik vermeleri bakımın-

dan tercih edilirler. Ama, ne yazık

ki, genellikle killer, yapılarında

bulunan TiO2ve –Fe2O3 gibi çeşitli

safsızlıklar yüzünden,

pişirildiklerinde

89

Page 108: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sarımtırak bir renk verirler. Bu

husus, beyaz renkte pişmesi istenilen

hamurları hazırlamada önemli bir

sakınca kabul edildiğinden, hamurdaki

kaolin miktarının artırılarak, kilin

azaltılması yoluna gidilir. Kil, brüt

bir madde olduğundan, herhangi bir

hazırlama işlemine tabi

tutulmaksızın, doğadan geldiği gibi

kullanılır. Ama çoğunlukla, kil ya-

takları düzensiz olduğundan, yapıla-

rında önceden varsayılmayan bir takım

değişimlere uğrarlar. Bu nedenle,

genellikle, değişik kil yataklarından

gelen iki, üç, hatta dört ayrı kilin

birbiriyle karıştırılarak

kullanılması tercih edilir.

İnert özsüzleştiriciler:*

Kurumayı düzenleme, toplu küçülmeyi azaltma,

yapım ya da pişme evrelerindeki çatlamaları önleme

amacıyla hamurlara katılır, inert özsüzleştirici

olarak, genellikle %3-5 oranları arasında, ba-

*İnerte; Tembel; hiçbir tepkimeye girmeyen ya

da zorla sokulan.T.A.

90

Page 109: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Bir fayans hamuru hiçbir zaman tam olarak

belirli bir yapı özelliği göstermez. Hamurun kurucu

elemanları arasındaki kuvartz gibilerin bir bölümü

değişmeden kalır. Kristobalit ve tridimit gibi bir

takım maddeler ise, bazı değişimlere uğrarlar,

öteki maddeler, kendilerine en yakın bulunan çevre

danecikleriyle tepkimeye girerek bir camlaşma mey-

dana getirirken erirler. Kaolinit gibi bir bölümü

ise, ya öteki maddelerle tepkimeye girer, ya da

kendi içinde bir değişime uğrar. Buna göre, hamur,

camsı bir ortamda hemen hemen tümüyle birbirine

bağlanmış, kristalleşmiş, refrakter daneciklerden

oluşan, "benzeşmez bir katışmaç", bir küme niteliği

gösterir.

a) Kalker Fayanslar

Pişirim; -Hamur pişirimi SK 07a - SK 3a

(960°C - 1140°C)

ortalama 1050°C

-Sır pişirimi SK 010a - SK 05a

(900°C - 1000°C)

İnce fayans çeşitleri arasında en düşük ısılarda

pişirilenler kalker fayanslarıdır. Bu bakımdan,

normal fayans çömlekler ile feldspatik ince fayans-

lar arasında bir geçiş olarak kabul edilirler.

93

Page 110: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Nitelikleri:

Doğadan gelen killerin yapılarında yeterince al-

kali bulunmadığından, CaO ve MgO katkısıyla, hamur-

lara sertlik ve sağlamlık verilir. Silikatlaşmada

kritik bir nokta olan ısıyı (silikatlaşma ısısını)

geçmeden, CaO oranı yükseldikçe, hamurun pişme ısı-

sının düşürülmesi gerekir.

Hamur yapısı:

Berdel'e göre, kalker fayansların hamur tipi:

Kaolinit ....... % 40 - 55

Kuvartz ........ % 40 - 35

Tebeşir ....... % 20 - 10

Burada, kuvartz ile tebeşir, birbirinin bütün-

leyicisi olduklarından, silis miktarı artırıldıkça,

kireç miktarı azaltılmalıdır. Magnezyumlu İtalyan

fayanslarında olduğu gibi, tebeşirin tümü ya da bir

bölümü, dolomit (MgCO3 . CaCO3) ve manyezitle (MgCO3)

yer değiştirebilir.

Kurucu maddeler:

. Kaolin ve killerden sağlanan kaolinit

. Deniz çakılı ya da silisli kum halinde

giren kum. Tebeşir, mermer, saf kalker,

magnezit

94

Page 111: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ya da dolomitten sağlanan kireç ve magnezyum

Çeşitli kalker fayans hamurlarından örnekler:

Aşağıda, SK 07a - SK 02a (960°C - 1060°C) ara-

sında pişirilen hamurların hammadde oranları görül-

mektedir:

a b c

Yağlı kil ........ 21 15 30

Kaolin ........... 15 10 22

Kuvartz ............................. 40 45 34

Tebeşir ............................ 20 - 14

Marn ................................. - 25

Hamur şamotu .................... 4 5

SK 02a - SK 3a (1060°C - 1140°C) arasında pişen hamurların

kimyasal analizi (oksit yüzdesi olarak):

a b c

Si02 ................... 61.35 68.40 71.90

A1203 ................ 30.63 23.20 21.90

Fe20, .............. - 0.55 0.54

Ti02 ............... - 0.75 0.40

CaO ................. 5.09 5-50 3-60

MgO .................. 1.69 0.18 0.10

98.76 98.58 98.44

95

Page 112: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ve Fransa'da az miktarda yapılmakla birlikte, Al-

manya ve Çekoslavakya'da oldukça geliştirilmiş

olan kalker fayans imâli, hafif olması bakımından,

özellikle bir ihraç malı olarak tercih edilmekte-

dir.

Bu çeşit fayansların üstünde kullanılan sırlar,

parlak olduğu gibi, pişirim ısısının düşük olması

nedeniyle de, elde edilen renk paleti canlı ve renk-

ler göz alıcıdır. Bu gibi canlı renklerle, parlak

renkli, canlı süslemelerin uygulanmaları kolayla-

şır.

Pipo Toprağı

Kalker fayanslar arasında özel bir çeşit olan

"pipo toprağı", ince fayans hamurlarının en ilkel

ve en eski olanıdır. Yapımına, 1750 yıllarında,

Fransa’da, "Lorraine Toprağı" adı altında başlanmış;

pipo toprağı adını ise toprak pipo hamurlarıyla

benzerlik göstermesi dolayısıyla almıştır.

Hamur yapıları oldukça değişik pipo toprağının

temel maddeleri beyaz pişen killer ile bazen tebe-

şir, bazen feldspat, bazen de alkali friti gibi

maddeler katılmış kuvartz ya da sileksten oluşur.

97

Page 113: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Örneğin; (A)1* (B)

2*

Beyaz kil 40 85.4

Kalsine sileks 40 13--

Tebeşir 20 1.6

100 100.-

Kimyasal bileşimlerde, elemanların ağırlık

olarak yüzde oranı

Salvetat'a göre

Lunéville Pipo Toprağı: Si02 .................................. 67.39

Fe2O3 .............. 2.01

Al20 + Ti02 16.00

CaO ........ 13.16

MgO ........ 1.02

Alkali ..... eser

99.58

Brogniart'a göre

Vallender kilinden

Pipo Toprağı: SiO2 ...... 66.5

Fe2O3 1.1

Al203 + Ti02 24.1

CaO ....... 0.6

MgO ........ 1.6

Alkali .... eser

Zayiat ..... 6.7

-------------- 100.6

1*Vogt'a göre.

2*Brongniart ve Luynes'e göre.

98

Page 114: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

"Pipo Toprağı"nın hamur pişirimi oldukça düşük

ısılıdır (980°C). Sır pişirimleri de hemen hemen

aynı sıcaklıklarda yapılır.

Sileks Hamuru (Cailloutage)*

Genel anlamda kil ile sileks ya da öğütülmüş

kuvartzdan oluşan bir çeşit fayans hamurlarına ve-

rilen ad olmakla birlikte; tarihsel bakımdan Pipo

Toprağı'ndan sonra gelen ve kalaylı fayans ile

feldspatik ince fayans arasında bir geçiş halkası

olarak kabul edilen çeşitlerin sonuncusudur.

İlk olarak 1759 yılında, Staffordshire'da

(İngiltere) J.Wedgwood tarafından yapılmış, beyaz

renkte pişen killer ile sileks karışımından oluşan

hafif krem renkli bir fayans çömlek cinsidir.*

Atlantik Ötesi ülkeler tarafından ithal edilen

bu fayanslar Avrupa'da "cailloutage" ya da "sileks

* Avrupa ülkelerinde "Cailloutage" adıyla imal

edilen İngiliz tarzı ince fayans çeşidi, deniz

çakılı gibi sert olduğundan bu adla tanınmış-

tır.

* Queen*s ware": İlk kez, kraliyet sarayında kul-

lanılmak üzere yapıldıklarından, daha sonraları

aynı çeşit mamullere verilen genel bir ad ol-

duğu sanılmaktadır. T.A.

99

Page 115: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

hamuru" adını almıştır. Daha eski dönemlerde (1530

yıllarında) "II.Henri Fayansı" adı altında yapılmış

olmakla birlikte, reçeteleri çok kısa sürede kaybo-

larak, yapımı terkedilmişti.

Nitelikleri:

"Sileks hamuru", yalnızca beyaz renkte pişen ha-

murlar ile bunlara özsüzleştirici olarak katılan si-

leks karışımından oluşmaktaydı. Ergitici olarak da,

yine yalnızca hamurdan gelen alkaliler ile toprak

alkalileri görülmekteydi. Bu bakımdan, "cailloutage"

bir çeşit Ball Clay olarak kabul edildiğinden, bun-

ların 1200°C - 1250°C dereceleri arasında pişirilmiş

oldukları düşünülmektedir.

Brongniar’a göre sileks hamurlarından örnekler:

A B _ C

Plastik Montereau kili 87

Dreux kili - 87 -

İngiltere kili - - 83

Montereau ve taşra kili -

Öğütülmüş kalsine sileks 13 13 17

Tebeşir - - -

100 100 100

100

Page 116: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Salvetat'a göre ingiliz hamurları:

Plastik İngiliz kili 80 - 65

Öğütülmüş sileks 20 - 35

oranları arasındadır.

Yine Salvetat'a göre (1759), krem renkli Wedgwood

fayanslarının kimyasal analizleri şöyledir:

76.10

20.45 1.00

0.75

0.14

1.60

100.04

b) Feldspatik İnce Fayanslar

Pişirim: -Hamur pişirimi, SK 3a - SK 10

(1140°C - 1300°C).

Feldspatik ince fayansların hamur

pişirimleri yukarıda işaret edilen

ısı dereceleri arasında belirlen-

mekle birlikte, pratik uygulamada,

SK 7 (1230°C) geçerliktedir.

101

Si02 .

Al2O3

Fe2O3A1

2°3

Fe2°3

CaO ..

MgO ..

Alkali

Biçimlendirilmiş: Desen:Yok (Beyaz),

Konum: Yatay: 7,26 cm, Bağıntı:

Sayfa, Dikey: 0,98 cm, Bağıntı:

Paragraf

Biçimlendirilmiş: Desen:Yok (Beyaz),

Konum: Yatay: 7,26 cm, Bağıntı:

Sayfa, Dikey: 0,98 cm, Bağıntı:

Paragraf

Biçimlendirilmiş: Girinti: Önce: 7,84

cm, İlk satır: 0 cm, Desen:Yok (Beyaz)

Biçimlendirilmiş: Yazı tipi: 13 nk,

Daraltma ölçütü 1,05 nk

Biçimlendirilmiş: Ortadan,

Desen:Yok (Beyaz)

Biçimlendirilmiş: Yazı tipi: 13 nk,

Daraltma ölçütü 0,65 nk

Biçimlendirilmiş: Girinti: Önce: 0

cm, Desen:Yok (Beyaz)

Page 117: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

-Sır pişirimi, SK 05a - SK 3a (1000°C

- 1140°C) arasında yapılır. Ancak,

genel sır pişirimlerinde ortalama SK

O1aOla- (1080°C) olarak kabul edilir.

Fayans hamurlarından mamul sağlık gereçleri kul-

lanım koşullarına uygunluk bakımından sağlam, göze-

nekliliği az, özellikle de çizilmelere dayanıklı,

sert sırların kullanılmasını gereksindirdiğinden,

yüksek ısılarda pişirilirler. Bu gibi mamullerin ha-

mur pişirimlerinde genellikle, SK 8 - SK 10 (1250°C -

1300°C), sır pişirimlerinde ise, SK 3a- - SK 5a

(1140°C - 1180°C) dereceleri tercih edilir. Ancak,

pişirim ısısı yükseltildikçe, sır-altı boyaların kul-

lanımı da güçleşir, renk çeşidi ve renklerin parlak-

lıkları azalır. Bu bakımdan, daha düşük ısılarda pi-

şirilen İngiliz fayanslarında renkler, Fransız fayans-

larına göre daha parlaktır.

Nitelikler:

Feldspatik ince fayansların, kalker fayanslara

göre sağlamlıkları daha fazladır. Bu sağlamlık yal-

nızca feldspat, ston ya da pegmatitten gelen alka-

lilerle elde edilir. Analizlerden anlaşıldığına göre,

kireç ve magnezit, safsızlik halinde, killerden gelir.

Yeterli değilse, bu az miktarda katkılarla

102

Page 118: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sağlanır.

Feldspatik ince fayansların gözeneklilikleri,

kalker fayanslarınkinden açık seçik bir şekilde çok

daha azdır. Hamurdaki alkali oranı yükseldikçe ha-

murun pişme ısısı da arttığından gözeneklilik aza-

lır.

Hamur - sır uyumunda rol oynayan bir takım fak-

törlerin genleşmeyi etkiledikleri görülür. Örneğin:

- Hamurdaki silis oranının artırılması.

- Bir miktar kaolinin, silis oranı daha

yüksek killerle yer değiştirmesi.

- Silisin daha ince öğütülmesi.

- Hamur pişiriminin daha yüksek ısıda

yapılması,

-Hamur pişiriminde, sonuncu evrenin

uzatılması gibi.

Feldispatik ince fayansların hamurları yeterince

sert olduğundan, çelikle çizilmeleri güçtür. Yapı

bakımından katıdırlar. Çoğu kez kolaylıkla kırılır-

lar.

Fayans mamullerinin belirli bir yapıları bulun-

103

Page 119: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

mayıp, katışık bir küme niteliği gösterdiklerinden;

hamurun yapısı ile pişirim ısısındaki farklılıklara

göre, mamulün nitelikleri de bir takım ayrıcalıklar

gösterir.

Berdel'e göre değişik hamur örnekleri:

Kaolinit 40 - 55

Kuvartz 55 - 42

Feldispat 5 - 3

Genellikle, yukarıda görülen oranlardaki hamur-

lar kullanılmakla birlikte; feldispatik fayansların

bir bölümündeki kurucu elemanların daha geniş oran-

larda yer aldıkları görülmektedir:

Kaolinit 40 -

70 Kuvartz 30

- 58 Feldispat

3 - 14

Kurucu elemanlar olarak hamura katılan maddeler

arasında bir ya da birden fazla kaolin çeşidi bulu-

nur. Killer de en az iki, üç ayrı cinsten seçilir.

Gerekli düzeltmelerin sağlanması için, yağlı ve yağ-

sız olanların karıştırılarak kullanılmasında yarar

vardır. Hamurdaki silis gereksiniminin karşılanması

için pişmiş çakıl ile silis kumu alınabilir. Alkali-

104

Page 120: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ler ise pegmatit, ston, feldspat ya da kumdan sağla-

nır.

Hamur örnekleri:

Kaliteli hammadde yataklarına sahip olması ve bol

miktarda fırın yakıtı bulunması nedeniyle, İngiltere,

feldispatik fayansların beşiği olmuştur. Bunun sonucu,

feldispatik fayans mamullerinin en başarılı

Örneklerini İngiltere'de görmekteyiz.

İngiliz feldispatik fayanslarından örneklere geç-

meden önce, Seger'e göre, Eski Avrupa Feldispatik fa-

yanslarının bir bölümündeki hamur yapılarına bak-

makta yarar vardır.*.

Fransız Belçika

SiO2 ..................... 61.71 67.00

A1203 ................... 26.69 29.25

Fe2O3Fe20_ ......... 1.14 0.66

CaO ....................... - 0.70

MgO ........................ 0.06 0.27

K20 ....................... 1.30 1.43

Na20 ..................... - 0.72

co2 .....................

Su ve organik

madde ................ 9*24 ______ -

Segers'Segers, Gesammelte Schriften, s. 440.

105

100.14 100.03

Page 121: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Yukarıda verilen iki hamur bileşiminin rasyonel analizi şu

şekildedir:

Fransız Belçika

Killi madde 67.»73 68.79

Kuvartz 24.63 27.-38

Feldispat 7.64 3.-83

100.- 100.-

Eski İngiliz Feldispatik Fayanslarının hamurlarına

gelince, Lamberts’e göre (1865) aşağıdaki oranlarla

karşılaşmaktayız:

Granit ya da Normal İnce fayans yarı porselen

Plastik kil 28.8 30 25 22 10

Kaolin 22.9 30 30 26 40

Pegmatit 15.3 15 20 15.9 22

Sileks 33-- 25 25 33.1 28

100.- 100.-100.- 100.- 100.-

Tenax ise, aynı tip fayans bileşimleriyle ilgili

olarak verilen stokiyometrik oranları şöyle saptamıştır.*ak > mıştır:

1*B.P. Tenax (1879), Die Steingut und Porzellan

Fabrikation, s. 44.

106

olarak verilen stokiyometrik oranları şöyle sapta-

1

Page 122: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

A B C D E

Mavi Ball Clay 43 31 24 21 18

China Clay 24 36 27 28 43

Sileks 23 21 36 38 24

Ston 10 12 13 131

3'

15

100 100 100 100 100

Aynı hamurların rasyonel bileşimleri ise şöyle-

dir:

A B C D E

Kaolinit 61.92 63.84 49-71 48.14 60.47

Kuvartz 29-30 27.54 42.15 44.00 30.87

Feldispat 8.78 8.62 28.14 7.80 8.66

100.- 100.- 100.- 100.- 100.-

Bu çeşit fayansların sertliğini ve sağlamlığını

artırmada en iyi yol, kaolin ile ston oranlarının

%İo 20'ye kadar yükseltilmesidir.

Binns'e göre düzenlenmiş çağdaş İngiliz ince

fayanslarının hamur bileşimleri üzerinde farklı for-

müller görülmektedir:*:

*Binns (1922), The manuel of patrical

potting, s. 32. London, 1922.

107

Biçimlendirilmiş: Girinti: Önce: 1,27cm, Desen:Yok (Beyaz)

Page 123: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

A B C

Ball Clay 51-75 40.73 25-44

China Clay 25-83 18.67 17-15

Flint (sileks) 28.98 25-82 12-22

Ston 13-45 14.78 45-18

100.- 100.- 100.-

A'da verilen yüzde oranları, normal fayansların

ve resim fayanslarının hamur bileşimlerindeki mad-

deleri,

B'de verilen yüzde oranları, fildişi renkli, az

miktarda kaolin ya da daha çok, sarı renkli pişmiş

kil ile normal oranlarda ston ve flint içeren İngi-

liz fayanslarını,

C'de verilen yüzde oranları da, camlaşmış, sert

ve dayanıklı fayanstan çok, pekişmiş çiniye benze-

yen vitreus mamullerini içermektedir.

Modern feldispatik ince fayans hamurlarından

örnekleme :

Seger ____ Modern

Si02 ... 67.00 - 73-00 69-20 - 75-10

A120, ... 23-27 - 29-40 21-20 - 27.80

CaO + MgO 0.23 - 0.97 0-30 - 1.72

Alkali 1.43 - 2.34 1-35 - 2-55

108

Page 124: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Yukarıdaki hamurların rasyonel analizlerine bak-

tığımızda şu oranları görmekteyiz:

Seger Modern

Kaolinit 53.61 - 68.79 46.90 - 56.30

Kuvartz 24.63 - 36.66 30.44 - 41.40

Feldispat 7.64 - 11.08 11.70 - 13.63

Eldeki analizlerden alınan sonuçlar üzerinde bir

değerlendirme yapıldığında; feldispatik ince fayans-

ların hamurlarındaki silis miktarı arttıkça daha

açık bir gelişme görülmektedir. Başka bir deyişle;

daha feldispatik olan hamurlar daha sağlam mamulle-

rin elde edilmesini sağlamaktadır. Buna göre, hamur-

daki uç sınırlar aşağıdaki oranlar arasında bir deği-

şim göstermektedir:

Kaolinit %$> 47 - 69 SiO2 %Si02 67 - 75

Kuvartz %1» 25 - 44 Al2O3 %AlgO 20

- 30 Feldispat %$ 13-5-7.5 CaOCaQ + MgO %f>

0.2-1.7

Alkali % .. İo 1.3-2.6

Yukarıda verilen bu sınırlar, Berdel'in işaret

ettiği oranlardan çok daha geniş olup; modern feldis-

patik ince fayanslarda, özellikle feldspat içeriğinin

artırıldığını göstermektedir.

109

Page 125: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Çeşitli Elemanların Dağılımı (Plastik

ve Özsüzleştirici Maddeler):

Kalıp ve şablon torna hamurları

İyi bir kalıp hamuru (alçı içine elle sıkıştır-

ma yoluyla kalıplamada kullanılan hamur) plastik ve

"uzun" olmalı; kolaylıkla çalışılmalı; yapıştırmaya

uygun olmalı; yüzeyi rahatlıkla cilalanmalı ve kay-

gan olmalı;olmal;, ayrıca, kuruma evresindeki kuruma

çatlamalarına karşı dayanıklı ve iyi bir çiğ

yapışkanlığa sahip bulunmalıdır.

Bütün bu niteliklerin elde edilmesi, plastik ve

özsüzleştirici maddelerin uygun oranlarda karıştı-

rılarak kullanılmasıyla sağlanır. Bunun için hamur

hazırlamada, istenilen kimyasal bileşim, öğütme in-

celiği ve özsüzleştirme gibi etkenlerin dikkate alın-

masını zorunlu kılar. Bu konuda Lambert, Tenax ve

Binns'in saptadığı oranlar bize şu sınır ölçüleri

vermektedir:

Lambert’e göre: Kil 29 30 10

Kaolin 23 30 40

Sileks 33 25 28

Ston 15 15 22

Plastik madde 52 60 50

Özsüzleştirici 48 40 50

110

Page 126: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Tenax'a göre: Kil 24 36 43

Kaolin 43 31 18

Sileks 23 21 24

Ston 10 12 15

Plastik madde 57 67 61

Özsüzleştirici 43 33 39

Binns'e göre: Kil 32 41 18

Kaolin 26 18 35

Sileks 30 26 7

Ston 13 15 40

Plastik madde 58 59 53

özsüzleştirici 42 41 47

Yukarıda verilen formüllerin tümü, son derece

yağlı olan ve çok miktarda özsüzleştirici katkısı

yapılabilen İngiliz hamurları, yani, Ball Clay üze-

rine kuruludur.

Bu hamurların toplu küçülmesi, %9-10 arasında

oldukça büyük bir rakama ulaşır. Küçülme konusunda

kilin yapısı ve kullanıldığı oranlara bağlı olarak,

yeni bir hamur üstünde çalışıldığında, bu noktanın

özellikle dikkate alınması zorunludur.

Döküm hamuru

Bu gibi hamurlar, akıcılık veren reaktif madde-

ler

Page 127: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

111

Page 128: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

katılarak, döküme elverişli duruma getirilmek için,

mümkün olduğu kadar özsüzleştirilmelidir. Bu

bakımdan, genellikle, % 45 - 50 oranları arasında

özsüzleştirici içeriği bulunan hamurların kullanıl-

ması yoluna gidilir. Kaolin, döküme çok elverişli

bir hammadde olduğundan, plastik maddelerin içeriği-

nin yarısıyla yer değiştirebilir (%25 - % 28, hatta %

30'a kadar).

c) Karışık Fayanslar

Ayırt edici nitelikleri:

Zaman zaman kalker fayans ya da feldispatik

fayans türüne yaklaştığından, bu tip fayanslara,"Ka-

rışık Fayans" denilmektedir. Bu bakımdan, karışık

fayanslardaki ergitici madde miktarı gerçekte iki

kat fazladır. Çünkü, bazen CaO, bazen de alkaliler

tarafından oluşurlar. Sonuç olarak, karışık fayans-

lar, aynı zamanda kalker ve feldispatik fayans nite-

likleri taşıdıklarından, bunlar arasında bir geçiş

olarak kabul edilebilir. Kullanım alanları Fransa'da

çok az olmakla birlikte, Almanya ve Çekoslavakya'da

çok yaygındır.

Genleşme grafikleri, pişirim ısısına bağlı ola-

rak kuvartz - kalker ya da kristobalit tipine benze-

112

Page 129: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yebilir. Ancak, kristobalit etkisi feldispatik

fayansta olduğundan daha belirsizdir.

Hammadde;

- Bir ya da birkaç çeşit kaolin,

- En az iki, ya da daha iyisi, birkaç çeşit

kil (mümkünse, bir yağlı, bir de yağsız kil

seçilir)

- Tebeşir, kalker, mermer, ya da dolomit ha-

linde toprak alkalileri

- Kuvartz kumu ya da sileks,

- Feldspat,ston, pegmatit, ergiyebilir kum

Hamur örnekleri:

Tenax'a göre eski hamurlardan iki örnek (1789)

A B

Beyaz yağlı kil .............. 15

Beyaz yağsız kil ............ 45

Beyaz yağlı "Vallender" kili ... - 21

Kaolinli "Abstein" kili ...... - 21

Tebeşir ................... 10 17

Kaolin ..................... 5

Öğütülmüş deniz çakılı ....... 20 31

Feldispat .................. 5 4

Şamot ...................... - 6

100 100

113

Page 130: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Daha yakın dönemlere ait modern hamurlardan bir-

kaç örnek ise şöyledir:

SK 04a

Yağlı kil .... 10

Yağsız kil ...

Kaolin ......... 23

Kuvartz ...... 18

Pegmatit ......

Feldispat .... 6

Tebeşir ....... 13

100

(a)

SK 3a SK 2a-6a

23 26.3

29 -

14 30

27 36.2

4 2.5

3 5

100 100

(b) (c)

(a) Dietz'e göre.

(b) Kohl'a göre.

(c) Seger ve Berdel'e göre.

Seger, Gesammelte Schriffen (s.440) adlı ese-

rinde, bir Alman "Karışık Fayans" hamuru üzerine şu

oranları vermektedir:

Rasyonel bileşim: Kaolinit 51.97

Kuvartz 34.50

Feldispat 9.16

Tebeşir 4.37

100.-

114

Page 131: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Pişirim ısıları:

Hamur: SK 05a - SK 6a (1000°C - 1200°C),

Sır : SK 06a - SK la (980°C - 1100°C)

dereceleri arasında yapılmaktadır.

Vitreus

Mamulün nitelikleri:

Beyaz ya da beyaza yakın gri renkte pişer. Sert

olup, gözenekliliği çok azdır. Su emiciliği hemen

hemen yoktur. Çelikle çizilmeyecek kadar katıdır.

Kırıldığında camsı bir görünüm verir. Kusursuz bir

mekanik dirence sahiptir.

Bu gibi mamuller feldispatik ince fayanslara iki

ayrı açıdan gelişme sağlar: Mekanik direnç ve sır

sertliği.

Vitreus, ilk olarak yapımına başlandığı dönem-

lerde, camsılaşma sağlanması için, ergitici oranı

artırılmış bir feldispatik ince fayans niteliğini

gös-

Alm. Sanitatsporzellan

Fr. Vitreous

İnging. Vitreous China

115

Page 132: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

termekte; bu bakımdan da, fayans ile porselen ara-

sında bir geçiş halkası oluşturmaktaydı.

Modern Vitreus ise, artık gerçek bir camsı mamul

haline gelmiş olup; bir cins porselen niteliği ve

yapısı taşır.

Kullanım;

- Halka açık yerlerde kullanılan çeşitli

kap kaçak.

- Sağlık gereçleri.

- Mimarî kaplama elemanları.

Eski Vitreus mamullerinin nitelikleri,

camsılaşma derecelerine göre değişir.

Aşağıdaki tabloda modern Vitreus sağlık gereç-

lerinde görülen fiziksel niteliklerin başlıcaları

*

özetlenmekte ve yine bu tabloda, Vitreus'un "Yeni

Sevr" (Sévres) tipi porselene ne kadar yakın olduğu

görülmektedir.

116

Page 133: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Sert fayans Vitreus Porselen

Görünür yoğunluk 1.90-215 2 .20-2.40 2.40

Mutlak 2.45-2.65 2

.

.50-2.45 2.30

Su emicilik 5 - 2 0 0-1 Yok

Gerçek gözenek-

lilik 15 - 30 0-1 Yok

Basınç direnci

(kg/cm )

1000 5000 6000

Çekim direnci 50-100 T- i—-

. " ^A

37537: 350-

5003~ 50

C

Bükülme direnci 300 700 800

-7

Genleşme

Esneklik modülü

(kg/mm ) 5000

Hamur yapısı :

Feldispatik ince fayanslarda, feldspat açık şe-

kilde fiziksel bir rol oynar ve yalnızca ergime so-

nucu, hamurdaki elemanları aralarında yapıştırmaya

yarar, Vitreus yapımında camsı bir hamur elde edil-

meye çalışıldığından, feldspat içeriği önemli mik-

tarda artırılır. Bu da, kimyasal bakımdan, camlaşma-

nın temelini oluşturur. Vitreus'un, porselene göre

(SK 14) çok daha düşük ısılarda pişirilmesi isten-

diğinden (SK 10), hamurda akışkansızlığı artıran

alümin oranı azaltılır. Ama, buna karşılık feldspat-

la birleşerek camsı elemana dönen kuvartz miktarı

Kristobalit 45-60.10

1400-2000 4000

Kristobalit 45-60.10”7

1400-2000 4000

Biçimlendirilmiş: Yazı tipi: 14 nk

Biçimlendirilmiş: Girinti: Önce: 0cm, Desen:Yok (Beyaz)

Biçimlendirilmiş: Altı çizgisiz

Biçimlendirilmiş: Altı çizgisiz

Page 134: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

artırılır.

117

Page 135: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Kuvartz, bu camlaşma rolünün yanısıra, sağlık

gereçleri gibi oldukça ağır parçaların ateşe daya-

nıklılıklarını artıracak bir iskelet oluşturmalıdır.

Bu bakımdan iki çeşit kuvartz kullanılır. Birincisi,

hamurun iskeletini oluşturmaya yarayan iri cins

kuvartz; ikincisi, camlaşmayı sağlayacak ince ku-

vartz.

Doğal olarak ince kuvartz içeriği bulunan kil-

ler, ergitici özelliğe sahip olduklarından, tercih

edilirler. Özellikle gre (pekişmiş çini) killeri ile

İngiliz Ball kiliKili, alçak ısılarda silikat

haline döndüklerinden, yaygın olarak kullanılırlar.

Bu amaçla, kaolinitin en az yarısı Ball kili ya da

gre kili olarak sağlanmalı, öbür yarısı ise kaolin

halinde kullanılmalıdır.

Öte yanda, hamur da çok silisli olmalıdır. Çün-

kü, kuvartzın hemen hemen tümü cam halinde

feldispatla birleşirse, hamur normalden çok fazla

camlaşarak, kolaylıkla kırılgan olur ve mekanik

direnci çok zayıflar. Eğer, kuvartz içeriği aşırı

derecede yüksek tutulursa, bu kez, Vitreus hamuru

bir fayans niteliği göstereceğinden gözeneklilik

ortaya çıkar. Bu noktalar dikkate alındığında,

Vitreus'un hamur yapısının oldukça dar sınırlar

içinde kaldığı görülür.

118

Page 136: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Bir Vitreus hamurunun kimyasal analizi:

Amerikan

kap

kacakkaça

k

Zayiat ...................... 0.10

Si02 .......................... 73.30

Fe203 .............................. O.3O

A1203 ............................. 21.50

Ti02 ............................... 0.10

CaO ................................ 1.30

MgO ..................................

Alkali ............................ 4.20

Sağlık

gereçleri

0.11

70.80

0.52

23.34

0.52

0.15

4.56

Vitreus hamurlarına ait rasyonel formüller:

Kalker Feldispatik Amerikan Vitreus fayans fayans kap kacak

Kaolinit 50-60 40 - 45 42

Kuvartz 0-40 40 - 50 36

Feldspat

5-10 21

CaCO3CaC

O,

5-20 - 1

Vitreus Sağlık

Gereçleri Porselen

Kaolinit 40 - 50 45 - 55

Kuvartz 25 - 35 20 - 35

Feldspat 20 - 30 20 - 30

CaCO3CaC

O 3

2 -

119

Page 137: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Böylece, rasyonel formülün verdiği oranlarda,

Vitreus hamurunun porselen ile fayansa göre alümin

içeriğinin artırılması, feldspatik fayansa göre de

feldspat içeriğinin artırılması yoluna gidilir.

Hazırlama:

Vitreus kap kaçak yapımında kullanılan şablon

torna hamurları çoğunlukla kısa bir hamur Özelliği

gösterdiği gibi, hamurda da büzülüp katlanma tehli-

kesi belirir. Bu nedenle, kalıplamanın daha yavaş

bir hızda yapılıp, kalıpların ıslatılması gerekir.

Sağlık gereçlerinin yapımında ise döküm yöntemi

kullanılır. Döküm hamurunun sulandırılmasında

reaktif madde olarak sodyum karbonat ile sodyum

silikat katkısı yapılır. Dökümün, genellikle iki

alçı arasında yapılması tercih edilir. Böylece,

mamulün mümkün olduğu kadar ince ve hoş görünümlü

olması sağlanır.

t

Hamur pişirimi:;

SK 8 (1250°C) ile SK 11 (1320°C) arasında yapı-

labilmekle birlikte, genellikle SK 10 (1300°C) ge-

çerlidir. Pişirim oksijenli atmosferde yürütülür.

Eğer, tek pişirim imalâtı yapılmaktaysa, kurşunsuz

sırlarla SK 9 tercih edilir.

120

Page 138: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Sır pişirimi;

SK 2a (1120°C)’dan SK 6a (1200°C)’ya kadar ya-

pılabilir. Ancak, kurşunlu sırlarla ortalama SK 5a

(1180°C)’da oksijenli fırın atmosferinde sırlı pi-

şirim yapılmasına daha sık rastlanır.

Sırlama;

Sırlamada, parçaların boyutlarına göre daldırma

ya da püskürtme yöntemleri kullanılır. Ancak, hamu-

run gözenekliliğinin çok az oluşundan ötürü, Vitreus

mamullerinin sırlanması biraz güçtür. Bu bakımdan,

sırlama işlemini kolaylaştırmak amacıyla, sır

barbotini normalden biraz daha fazla yoğunlukta ha-

zırlanır. Parçalar da sırlanmadan önce, sırın yüzeye

kolayca yapışması için hafifçe ısıtılır. Sırlamadan

sonra, akıntı ve damla kalınlıkları görüldüğünden,

bunların dikkatle temizlenip, düzeltmeler yapılması

gerekir. Sağlık gereçlerinde olduğu gibi, parçalar

büyük boyutlarda ve sır tabakası normalden kalın

olduğundan bir süre kurumaya bırakılır. Ya da

işletmelerde bulunan özel kuruma mahallerinde bek-

letilir.

Vitreus sırları genellikle saydam sırlar arasın-

dan seçilir. İsteğe göre, bu. sırlar bazen hafifçe

opaklaştırılır.

121

Page 139: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Süsleme:

Vitreus kap kaçak ile kaplama karolarında, çe-

şitli sır dekorları ve serigrafi dekorları uygula-

nabilir. Çok renkli kromo (çıkartma) dekorları ise

sağlık gereçlerine uygulandığı kadar, yine kaplama

karoları ile çeşitli kullanım eşyasına da uygula-

nır.

122

Page 140: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

IV. BÖLÜM

ÇEŞİTLİ FAYANS HAMURLARINDA

HAZIRLAMA VE ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

Page 141: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

4. B Ö L Ü M

ÇEŞİTLİ FAYANS HAMURLARINDA

HAZIRLAMA VE ŞEKİLLENDİRME

YÖNTEMLERİ

4.1- NORMAL FAYANS HAMURLARI:

Bu gruba giren mamuller arasında aşağıda adları sıralanan seramik

eşya çeşitleri bulunur:

. Cilalı tuğla ve kiremitler

. Sırlı yapı seramikleri

. Çeşitli kap kaçak ile ev ve mutfak eşyası

. Sanat seramikleri

123

Biçimlendirilmiş: Girinti: İlk satır: 0cm, Desen:Yok (Beyaz)

Page 142: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Ancak, normal fayans tanımı, daha çok son iki

gruptaki mamulleri kapsar. Bu tanım, mamullerin ya-

pıları, görünümleri, kaliteleriyle olduğu kadar,

süslemeleriyle de ilgili olmayıp; tersine, hamurun

yapısı ve özellikle de hamur hazırlamada kullanılan

hammaddelerle ilgilidir.

Bunların yapımında kullanılan hamurlar çoğu kez

minerolojik bakımdan ince bir dokuya sahip, bileşi-

minde bir miktar kum, hatta, marn bulunan gözenekli,

pişirildiğinde hafif olan normal çömlekçi killeriyle

hazırlanırlar. Genel olarak, kullanılan çömlekçi

killerinin içeriğinde demir bileşikleri bulun-

duğundan, bu gibi killerle hazırlanan fayans hamur-

ları pişirildikten sonra, aralarında toprak sarısı

ve kırmızıların da bulunduğu krem renginden kahve-

rengine doğru değişen çeşitli renk tonları verirler.

Bu nedenle, beyaz renkli pişen, toplu küçülmesi az,

bileşimindeki Al2O3, oranı düşük killer Geçilir. Kil

bileşimindeki A1203, hamurun genleşme katsayısını

düşürdüğünden, bazı hallerde kılcal sır çatlamala-

rının oluşumunu kolaylaştırır.

Hamur hazırlamada, hemen hemen her zaman, oldukça

özlü killerle karıştırılmış kuvartz ya da kuvartzlı

hammaddeler ile ergitici maddeler kullanılır.

Saf haldeki bir kilin tek başına kullanılabil-

124

Biçimlendirilmiş: Üst simge/AltsimgeAltı kesik çiziliDeğil

Page 143: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

mesi için istenilen plastikliğe sahip olması,*,

ayrıca, şekillendirme, kurutma ve pişirim

koşullarına uygun özellikler göstermesi çok

enderdir. Bu nedenle, farklı niteliklere sahip

killerin birbirleriyle karıştırılarak kullanılmaları,

hamurun fiziksel özelliklerinde yeterince süreklilik

sağlanmasına yarar. Yine de, doğadan alınan

hammaddelerin yapısal farklılıklarından ileri gelen

bir takım özellikler nedeniyle, bu maddelerin

katılmasıyla hazırlanan hamurlarda görülen bazı

farklılaşmalar da kaçınılmaz bir haldir.

Hamur bileşiminde bir miktar kalker içeriği bu-

lunması,hamurun sırlarla uyuşmasını kolaylaştırır.

Hamurdaki kalker, sır ve hamur arasında bulunması

istenen bir ara tabaka oluşturarak, sırın kılcal

çatlamalara karşı eğilimini azaltır* Yalnız, bu özel-

liğin yanısıra, kuvartz dönüşümünü hızlandırdığından,

parçanın ani ısı değişimlerine karşı dayanıklılığını

da azaltmış olur.

Kalker içeriğinin fazla olması, özellikle düşük

ısı derecelerinde pişirim yapıldığında, parçaların

kırılma tehlikesini artırabilir. Öyle ki, hamurdaki

kalker içeriğinden ileri gelen kırılmalar, pişirim-

"Her çeşit şekillendirme yöntemine göre kolaylıkla şekillendirilebilmeye uygun olma hali.T.A.

125

Page 144: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

den çok sonraları, günler hatta yıllar sonra bile

ortaya çıkabilir.

Fayans hamuruna yapılan kalker katkısı, pişiri-

min başlarında küçülmeyi azaltırken, aynı zamanda,

hamurun gözenekliliğini de azaltır. Sıcaklık belirli

bir ısı derecesine yükseldiğinde, hissedilir bir

küçülme ve pekişme başlar. Daha sonra ise, biçim bo-

zulması görülür. Bu sakıncanın önlenmesi amacıyla,

CaCO3CaCO, yerine Wollastonit (CaSiO2CaSiOp)

kullanılırsa, küçülme daha erken başlar. Anî biçim

değiştirme tehlikelerine karşılık, MgCO3MgCO, de

kullanılabilir. Ne var ki, magnezyum karbonat,

hamurun rengini etkiler.

4.1a- Hamur hazırlama:

Normal fayans hamurlarından eşya yapımı

seri üretimde çok büyük miktarlara ulaşmadığından,

hamur hazırlamada düzem aygıtı,*; kırıcı,

sulandırıcı, karıştırıcı, değirmen gibi zincir

sistemiyle birbirine bağlı çalışan bir takım

aygıtlar kullanılmaz.

Eğer, kullanılan hammaddeler yeterince saf hal-

deyse, ilk önce kırma ve karıştırma yapılır. Özel-

likle, ince daneli bir hamur hazırlanması isteniyor-

*Hamur karışımına girecek hammadde miktarlarinin

belirlenmesine yarayan ölçüm sistemi

(Poseur).T.A.

126

Page 145: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sa ya da hammaddelerde safsızlık ve istenmeyen bir

takım kırıntılar varsa, sulu karıştırmadan sonra e-

leklerden geçirme suretiyle bir süzme yapılır. Sü-

zülmüş hammadde karışımı oradan filter-preslere gön-

derilerek, kullanılır sertliğe gelene kadar suyu süz-

dürülerek çektirilir.

Daha az miktarlarda hamur hazırlamada ise, sulu

hamur, alçı kalıplar içinde, çalışılır sertliğe gelene

kadar bekletilerek suyu çektirildikten sonra kul-

lanılır,

4.1b- Şekillendirme:

Bu gibi fayans hamur1arıyla yapılan eşyanın

şekillendirilmesinde elle şekillendirme yapılabildiği

gibi; toplu-üretimde kullanılmak üzere, daha fazla

miktarlarda çoğaltılmak istenen mamuller de şu

yollarla üretilirler:

. Torna

. Şablon torna (Kalibre)

. Döküm

Torna;

Üretimi yüksek miktarlara ulaşmayan atölyelerde

tercih edilen bir şekillendirme yöntemidir. Bu amaç-

127

Page 146: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

la, basit çömlekçi tornaları kullanıldığı gibi; daha

çok, elektrikli tornalar tercih edilir. Bu yolla

oldukça basit ve masrafsız olarak yeni ve değişik

modellerin hazırlanmasıyla bu modeller çoğaltılır.

Tornada şekillendirme için kullanılmak üzere ha-

zırlanan hamurlar ilk önce, karıştırıcı bir aygıttan

yararlanılarak iyice karıştırılır.Böylece, hamurun

her yanda homojen bir dağılım yapması sağlanır. Çok

değişik ve küçük seriler halindeki parçaların yapı-

mında tornanın verimi, yapım masrafları bakımından

daha fazladır. Özellikle, sanat seramikleri ile fan-

tezi süs eşyası yapımında tornada şekillendirme ter-

cih edilir.

Şablon torna:

Normal fayans hamurlarının çok kolaylıkla

şekillendirilmesine uygun bir yapım yöntemidir. Bir

takım modellerin yapımında çok ekonomik olup,

çabukluk, kusursuz bir imalât ve yüksek miktarda

üretim yapılmasını sağlar.

Normal tornalarda ancak yuvarlak biçimli parça-

lar yapılabildiği halde, oval biçimli şekillendirme-

nin yapılabildiği şablon torna çeşitleri de vardır.

Oval (kayık) tabak yapımında çok kullanışlı olan

oval başlıklı tornalar, biçim bozulması az olan nor-

128

Page 147: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

mal fayans hamurlarıyla yapılan imalâtta çok elve-

rişlidir. Ne var ki, bu tip şablon tornalar biraz

pahalı olduklarından, oval biçimlerin yapımında daha

çok dökümle şekillendirme tercih edilir.

Döküm:

Toplu-üretimde daha çok torna ve şablon tornada

şekillendirmeye gelmeyen parçaların yapımında tercih

edilir. Daha eski dönemlerde alçı kalıp için den

elle presleme yoluyla hamurla kalıp alma usulü çok

kullanılırdı. Sonraları, hamurla kalıp alma

yönteminin yerini, döküm yoluyla toplu-üretimin ya-

pılması almıştır.

129

Page 148: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

4.2- KALAYLI FAYANS HAMURLARI

Kalaylı fayanslar da bir çeşit normal fa-

yans hamuru gibi olup, bu tip hamurlarla yapılan ma-

mûllere verilen addır. Yalnız, bu hamurlar ötekile-

rinden farklı olarak, hamurun kendi rengini örtmeye

yarayan ve güzel, parlak beyaz bir renk veren örtücü

sırlarla sırlanırlar. Ancak, günümüzde eski dö-

nemlerin çok kullanılan kalay sırlı fayanslarının

yerini, kalay oksidinin yüksek fiyatlı olması yüzün-

den, zirkonlu beyaz sırlarla sırlanmış mamuller al-

mıştır. Gerçi, zirkon sırlarıyla elde edilen görünüm,

kalay oksidi ile elde edilenler kadar başarılı

değilseler de, yapım harcamalarını azaltma endişesine

bağlı ekonomik nedenlerle, yüksek oranlarda kalay

oksidi içeren kalay sırları pek kullanılmamaktadır.

Yine eski dönemlerin kullanım alanı çok yaygın

olan kalaylı fayanstan yapılmış mutfak eşyası, çini

soba imalinde olduğu gibi, hemen hemen bütünüyle ter-

kedilmiştir. Buna karşılık, hemen her zaman için

büyük önem taşımış olan kalaylı fayanstan dekoratif

süs eşyası yapımı hiç durdurulmamıştır. Ancak pek

ender bile olsa, kalaylı fayanstan mamul lüks mutfak

eşyasının imali sürdürülmektedir. Öyle ki, İtalya,

Fransa, İngiltere gibi ülkelerde, günümüzde eskiye

düşkünlüğün sonucu, yine moda haline gelişiyle

130

Page 149: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

geleneksel fayans eşyanın kopyalarının yapılması,

yalnız bu konuda büyük miktarlarda üretim yapan

büyük işletmelerin kurulmasına yol açmıştır, öte

yanda, elektrikli kamara fırınlarının gelişip yay-

gınlaşması da bu tarz üretimi çok kolaylaştırmış; bu

suretle, kalaylı fayanstan mamul geleneksel kullanım

eşyası ile fantezi süs eşyasının yapımı yeniden hız

kazanmıştır.

4.2a- Hamur hazırlama;

Kalaylı fayans imalinde kullanılan hamur-

lar, normal fayans hamurlarına benzer. Hazırlanma-

ları aynı tarzdadır. Bununla birlikte, günümüzde ka-

ba hazırlamalar tümüyle terk edilmiş olup,

kullanılan hamurların hemen hemen tümü sulandırılıp

karıştırıldıktan sonra sulu barbotin halinde

eleklerden süzülerek filter-preslere gönderilir.

Burada hamurun suyu süzdürülüp çektirilerek,

kullanılır sertliğe gelene kadar bekletilir.

Filter-presten tabakalar halinde alınan hamur

karıştırıcı, hamur çekme makinelerindenmakinalarından

geçirilerek, tam homojen hale getirilir. Bu suretle

de şekillendirmeye hazırlanmış olur.

Kalaylı fayans hamurlarında oldukça yüksek oran-

da kireç içeriği bulunmalıdır. Bu amaçla çoğu kez

131

Page 150: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

bir marn, kalker, dolomit ve magnezyum karbonat kat-

kısı yapılır. Bu katkılarla, aynı zamanda kılcal çat-

lamalara karşı da bir dayanıklılık sağlanmış olur.

4.2b- Şekillendirme;

Biçimsel yönden, kalaylı fayans hamurları

da normal fayans hamurlarında olduğu gibi şekillen-

dirilir. Toplu-üretimde en çok kullanılan şekillen-

dirme yöntemleri şunlardır:

. Şablon tornada presleme

. Çömlekçi tornası ya da elektrikli

tornada çekim

. Alçı kalıpta elle presleme yoluyla

kalıp alma

. Döküm

Genellikle, bu tip hamurların dayanıklılıkları

fazla değildir. Kalaylı fayans hamurlarıyla yapılmış

parçaların sırlanmasında kullanılan kalay oksitli

örtücü beyaz, sırlar da oldukça kalın bir tabaka

halinde uygulandıklarından, bu gibi mamullerdeki et

kalınlığı normalden biraz daha fazladır.

132

Page 151: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

4.*3- İNCE FAYANS HAMURLARI

Bu gruba giren fayans hamurları esas itiba-

riyle, bundan önce sözü edilen kalaylı fayans ve nor-

mal fayans hamurlarından farklıdır. Çünkü, pişiril-

dikten sonra beyaz renk verirler ve hemen her zaman

renksiz saydam bir sırla sırlanırlar. Hamur pi-

şirimlerinin ısı dereceleri oldukça yüksek, sır pişi-

rimleri ise hamurunkine göre daha alçak derecelerde

yapılır.

Günümüzde imal edilmekte olan ince fayans mamul-

leri, hemen hemen tümüyle eski dönemlerde çok kulla-

nılan ve aranılan kalaylı fayans ile normal fayans

hamurlarından mamul, kullanım eşyasının yerini al-

mıştır. İnce fayans hamurlarından imal edilen eşyanın

daha çok yaygınlaşmasıyla kazandığı başarıda, verdiği

görünümün büyük ölçüde payı vardır. Ama, yapım

yöntemlerinin makineleşmesiylemakinalaşmasıyla

birlikte, üretilen parçaların sayıca büyük miktarlara

ulaşması, ayrıca, yapım harcamalarının azalması

nedeniyle, satış fiyatlarının öbür çeşitlere göre

daha düşük olması ve üretimde sağladıkları verim,

ince fayans eşyanın, daha geniş halk kitlelerince de

aranılır bir meta olmasına yol açmıştır.

Yalnız bütün bunların yanısıra, camsı hamurlardan

imal edilen seramik eşya çeşitleri, özellikle

133

Page 152: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Vitreus, ince fayans hamurlarıyla imal edilen çeşit-

lerin ciddî bir rakibi olmuştur. Çünkü, bu gibi ma-

mullerin yapım harcamalarının azaltılması amacıyla

yapılan bir takım araştırmalar, güncel hayatta kul-

lanılan mutfak eşyaları ile kaplama-karolarının öbür

fayans çeşitlerine göre daha çok dayanıklı olmaları-

nı, kolaylıkla yaygınlaşıp alıcı bulmalarını sağla-

maktadır.

Özellikle mutfak eşyası arasında, günümüzde pek

fazla rağbet gören bulaşık yıkama

makinelerininmakinalarının yıpratıcı etkileri;

fayans eşyada sık görülen ve önlenmesi oldukça güç

olan kılcal sır çatlamaları görülmesi; bu çatlaklar

arasında kalan sağlığa zararlı temizlik

malzemelerinin ve kir birikintilerinin hijyen

kurallarına ters düşmeleri; en küçük darbeler

karşısında atma, kırılma gibi sakıncaların bulunma-

sı, fayans eşyanın seçimi ve kullanımında bir takım

endişe ve tereddütler yaratmaktadır.

Özetlersek, artık günümüz fayansçılığı, gelenek-

sel imalâtı yanısıra, Vitreus yapımına çok yakın ve 4

ona koşut ayrı bir imalât şekline dönmüştür. Bu ba-

kımdan, ince fayans üretimi üç ana bölüme ayrılarak

sınıflandırılır:

. Ev eşyası

. Sağlık gereçleri

. Kaplama karoları

134

Page 153: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Fayans Ev Eşyası

1- Feldspatik Fayanslar:

Sert hamurlu feldispatik fayansların bileşimi

genellikle şu maddelerin bir arada

kullanılmalarıyla hazırlanır:

Killi maddeler 45 - 60

Silis

(Kuvartz-Sileks) 25 - 55

Feldspatik

kayalar 10 - -20

Bu bileşimin içinde bazen çok az miktarda bir

kalkerli madde katkısı da bulunur.

Feldispatik fayans hamurlarının pişirimleri

yüksek tutulur (1250°C - 1300°C). Sır pişirimleri

ise daha düşük ısılarda yapılır (1020°C - 1100°C). Bu

ısılarda yapılan pişirimlerle, oldukça sert hamurlu,

güncel kullanımda yeterince sağlam ve çizilmelere

karşı daha dayanıklı bir sırla örtülebilen mamuller

elde edilir.

2- Kalker Fayanslar;

Bu çeşit fayans hamurlarının bileşimi, genel-

likle, yaklaşık olarak aşağıdaki oranlar arasın-

da sayılan maddelerden oluşur:

135

Page 154: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

İ205Opişirim-leri1Û20b'rtülebilen

Killi maddeler % 45

- 60

Silis

(kuvartz-sileks) %20 - 40

Kalker

(tebeşir-dolomit) %10 - 50

Kalker fayansların hamur pişirimleri 1000 C

derece ile 1100°C arasında yapılır. Sır pişirimleri

ise 1000°C derecenin altındadır.

Pişirildiklerinde beyaz renk veren, kalker fa-

yans hamurları fazla dayanıklı olmayıp, bu çeşit ha-

murlar üstünde kullanılan sırlar kolayca çizilir.

Ancak, bunların üstün oldukları bir nokta vardır ki;

bu da dekor uygulamalarında boyaların ton değişim-

leri ve canlı görünümleridir. Kalker fayanslar, daha

çok, fantezi ve süs eşyası yapımında kullanılır.

İmalatı, feldispatik fayans imaline göre çok sınırlı-

dır.

i

Hamur hazırlama:

Bileşimlerinde beyaz renkli pişen plastik killer

4

ile daha az plastikliğe sahip, bunun yanısıra hamura

beyazlık veren kaolin bulunur.

Silis katkısı öğütülmüş saf kumdan sağlanabilir.

Hammaddelerin karıştırılmalarıyla hazırlanan hamura

136

Page 155: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

genellikle, bir miktar pişirilip öğütülmüş deniz ça-

kılı katılması tercih edilir. Bu şekilde hazırlanmış

deniz çakılının kullanılması biraz pahalıya gelir ama

pişirildikten sonra saf kuma göre daha sağlam ve be-

yaz bir hamur elde edilmesini sağlar.

Ergitici olarak feldspat ve pegmatit alınabilir.

Pegmatit kullanıldığı halde bileşime çok miktarda si-

lis ve yeterince alkali gireceğinden, hamurdaki silis

katkısının miktarına bağlı olarak pegmatitin daha faz-

la tutulması gerekir.

Pegmatitin yanısıra, onun bileşimine yakın olan

İngiliz ston-kili de kullanılabilir. Pek ender ola-

rak feldispatik kum ya da ergitici kum da

alınabilir.

Hamuru oluşturan maddelerin nem tayini, ölçüm ve

tartıları yapıldıktan sonra kırıcı makinalara atıla-

rak parçalama ve ufalama yapılır. Ancak, bu arada

killerin öğütülmesinden kaçınılır. Aksi halde, kil

içeriğinde bulunan hematit, pirit gibi demirli modül-

ler hamurda dağılarak çok sayıda kahverengi ya da si-

yah renkli küçük lekenin oluşması tehlikesini yara-

tır.

Hazırlanan bu karışım yalnızca sulandırılarak

barbotin haline getirilir ve süzülür. Süzmeyle, teh-

likeli olan yabancı maddelerin büyük çoğunluğu ayık-

137

Page 156: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

lanmış olur.

Hamurun hazırlanması sırasında dikkat edilmesi

gereken önemli bir nokta da, görünüşte kuru olan ham-

maddelerdeki nem miktarının tayini ve bulunan nem

oranına göre hamur formülündeki gerekli düzeltmelerin

yapılmasıdır. Hammaddenin nem tayini, yeterli miktar-

da üretimi olan büyük işletmelerde yapılır. Bu tarz

ölçüm yapılan işletmeler, hammaddelerin ayrı ayrı

barbotin haline getirilmesinden sonra ölçüm yapılma-

sını tercih ederler. Bundan ayrı olarak karışık ölçüm

de yapılabilir.

Ölçüm işleminden sonra yeterince kuru haldeki

plastik olmayan hammaddeler değirmenlere konulur.

Barbotin halindeki plastik maddeler ise sonradan ko-

nulur. Sulu karıştırmadan sonra değirmene boşaltılan

hamur eleklerden geçirilir. Bazen de zincir siste-

minde birbirine bağlı çalışan elektro-manyetik ayı-

rıcılarla temizlenir. Oradan, otomatik hamur hazır-

lama sistemi içinde sürekli olarak filter-preslere

pompalanarak suyu süzdürülür. Süzülen hamur istenilen

sertliğe gelene kadar filter-presde çektirildikten

sonra alınarak tabakalar halinde hamur karıştırma

aygıtlarına atılır. Hazırlamadan sonra, hamurun

yeniden karıştırılmasıyla aynı zamanda havalandırma

yapılmış olur. Havalandırma, hamurda plastikliğin

artmasına yarar. Ancak, hamurların tümünde havalan-

138

Page 157: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

dırma yapılması her zaman için olumlu sonuç vermez.

Çünkü, plastikliğin fazla olması bazen şekillendirme-

de iyi bir yapışma sağlanmasına engel olur.

Kil miktarını azaltarak daha az plastik hamurla-

rın hazırlanması olasıdır. Beyaz pişen killerin bu-

lunması güç olduğundan kaolen ve sileks gibi beyaz-

lığı artıran, ama bunun yanısıra da plastikligi azal-

tan hammaddelerden oluşmuş bir hamur hazırlanabilir.

Bu şekilde hazırlanmış olan hamurlar dinlendirme

için depolanır. Ancak, dinlenmeye bırakılacak hamur-

ların önceden havalandırılmamaları, aksi halde, ha-

murun eskitilmesinde bunun zararlı olabileceği kanısı

vardır. Öte yanda, kurutma ve şekillendirmeye özgü

niteliklerin geliştirilmesine yarayan havalandır-

manın, çoğunlukla, hamurun eskitilmesi gerekliliğini

ortadan kaldırdığı görüşü de hakimdir. İngiliz sera-

mikçileri, genellikle, hamurları uzunca bir süreyle

açık havada, çeşitli hava değişimleriyle karşı karşıya

çürümeye bırakırlar.

Şekillendirme:

Fayans mamulleri, genellikle, kullanılan hamur-

ların bir çoğunun iyi bir plastikliğe sahip olması

bakımından, kolaylıkla şekillendirilebilirler. Burada,

kuruma ve pişirimden ileri gelebilecek biçim bo-

139

Page 158: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

zulmaları pek az görülür.

Seri olarak üretilen fayans ev eşyasında biçim-

lendirme çoğunlukla iki şekilde yapılır:

. Şablon torna

. Döküm

Günümüzde, tornada çekim ve alçı kalıpla presle-

me yoluyla şekillendirme yapılması çok enderdir. An-

cak, tek parça ve fantezi süs eşyası cinsinden bir

takım parçaların yapımında bu yöntemlere başvurula-

bilirbaş vurulabilir.

Şablon torna ve dökümle şekillendirme yapılması,

uzmanlaşmış işçilere gerek duyurmadığından, bu yön-

temler işçilik harcamaları bakımından ekonomiktir.

Şablon torna:

Normal, kollu şablon tornalarında şekillendirme

yapılması, uzun yıllardan bu yana kullanılmaktadır.

Bu yolla tabak, fincan, fincan tabağı, kâse, şeker-

lik v.s. gibi düz ve çukur biçimler

şekillendirilir. Bu tip şablon tornalar, işletmenin

üretim miktarlarına bağlı olarak yerlerini yavaş

yavaş yarı otomatik, tam otomatik ve öteki çeşit

şablon tornalara bırakmaktadır.

Modern şablon tornalar, parçaların biçimlerine

140

Page 159: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

göre daha büyük boyutlardaki çukur ya da kapalı bi-

çimli parçaların olduğu kadar, düz ve geniş parçala-

rın yapımında da kolaylık ve sürat sağlamaktadır.

İki kişilik bir ekiple çalıştırılan kollu bir şablon

tornadan, örneğin, günde 800 adet tabak alınması

normaldir. Otomatik tornalarda ise bu rakam, tek işçi

kullanılmasıyla saatte 600 ile 1200 arasında

değişir.

Döküm:

Şablon tornayla şekillendirmenin yapılamadığı

parçalar dökümle elde edilir. Bunun için, şablon

tornada kullanılmak üzere hazırlanmış bir kısım özlü

fayans hamurları, içlerine bir miktar öğütülmüş

pişmiş hamur katılmasıyla özsüzleştirilerek, döküme

elverişli hale getirilir.

Fayans hamurlariyla yapılan dökümlerin, öteki

hamurlarla yapılan dökümlerden ayrı bir özelliği yok-

tur. Ancak hamurun akmasıyla ortaya çıkan bir hata

vardır ki; bu da sır pişiriminden sonra fark

edilebilir. Hamur akmasında, parçanın bazı kesimleri,

daha kalın ve gözenekli bir özellik gösterir. Sır

düzensiz bir kalınlıkla gelişir. Bazen de sır

tabakasında hafif bir renk farkı görülür. Hamurdan

ileri gelen akıntı lekelerindeki oluşum nedenleri

tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı durumlarda bu

leke-

141

Page 160: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

lerin daha fazla ortaya çıktığı gözlenmiştir, örne-

ğin:

. Hamurun çok özlü,

. Kuvartz içeriğinin çok az,

. Feldispat içeriğinin çok fazla,

. Hamur barbotininin yoğunluğunun az,

. Döküm kalıbının çok gözenekli,

. Hamur barbotininin kalıba dökülme-

sinde, dökme hareketinin sert ve

anî olması gibi.

Döküm yapıldığında parçalar, elden geldiğince

garnitürleriyle, örneğin, bir sürahinin kulp, ağız

gibi ekleriyle, tek parça halinde kalıplanıp, dökülür

.

Dökümü yapılan parçaların bazıları, dökümden son-

ra kalıptan yeterince ayrılma yapmadan, şablon tor-

naya alınır; içten yapılan bir takım düzeltmelerle

tamamlanır.

Sağlık Gereçleri

Sağlık gereçleri adı altında toplanan banyo kü-

veti, lavabo, eviye, kloset, rezervuar, bide,sabun-

luk, askı v.b. gibi aksesuarlar, yakın dönemlere ka-

142

Page 161: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

dar ince fayans hamurlarından yapılmaktaydı. Bunlar,

yapım harcamaları daha düşük olduklarından, Pekişmiş

Çini (Gre) ve Vitreus (Vitreus China) mamulleriyle

uzun süreden bu yana rekabet içindedir. Bununla bir-

likte, fayans hamurlarından mamul sağlık gereçleri

güncel kullanım koşullarına pek az uygunluk taşımak-

tadır. Sürekli olarak darbe ve sürtünmelerle karşı

karşıya bulunan sağlık gereçlerinin mekanik direnç-

lerinin az ve bunların üstlerini örten sırların kıl-

cal çatlamalara dayanıksız olmaları nedeniyle, sağ-

lık ve temizlik kurallarına aykırı bu gibi mamuller

ciddî satış sorunlarıyla karşı karşıya kalmışlardır.

Bu nedenle, fayans hamurlarındaki ergitici mad-

de oranlarının, camlaşmayı artıracak şekilde düzen-

lenmesiyle, mekanik direnci yükseltmek ve su

geçirmezliğini artırmak için uzun çalışmalar

yapılmış ve bu konuda başarı sağlanmıştır.

Ancak, bütün bu araştırmaların sonucunda, klasik

feldspatik fayansa göre, dayanıklılığı çok daha fazla

olan, hemen hemen su geçirmez bir fayans çeşidi

bulunması gereğinden, vitreus hamurları yapılmış,

böylelikle, ince fayanstan sağlık gereçlerinin yeri-

ni, yavaş yavaş, vitreus mamulleri almıştır.

143

Page 162: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

4.4- VITREUS

Bir çeşit sert fayans olan vitreus hamurla-

rının bileşiminde kuvartz, kil ya da kaoline bağlı

feldispatik ergiticilerin oranı oldukça yüksek tutu-

lur. Bazen, hamurdaki kuvartz miktarının fazla azal-

mamasını sağlamak için çok az miktarda bir tebeşir

katkısı yapılır. Bu katkılar, fayans hamurundaki

danecikler arasında kuvvetli bir yapışma sağlayan, ha-

murun sertliği ve sağlamlığını artıran cam oluşumunu

kolaylaştırmak ve camlaşmayı artırmak amacını taşır.

Gerçekte de Vitreus tanımı, gözenekliliği çok az

olacak tarzda bir camlaşmanın elde edildiği çok sert

bir ince fayans kavramını içerir.

V İ T R E U S

Fayans Kap kaçak Sağ. Gereç

.

Pors.

1250° 1230° 1260 1250c 1300

0 1320

01370°

Ballkili - 9-4 10 - 18 - -

Kil

Kaolen

25

45-60

25

25

20

31.5 35 25

25

6

25

47 50-55

Siyeni (nephelin)

— 25

Feldspat 15-20 30 - 36.3 16 - 31 27 25

Pegmatit- - 4 5 - - - __

Kuvartz

(sileks) 25-35 20 10 22.8 37-4 25 19 26 20-25

Tebeşir - - - 0.8 -

Magnezyum

karbonat - - - - 0.8 -

144

Page 163: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Vitreus hamurlarının hazırlanışında gözönünde

bulundurulan temel ilke, camlaşmanın sağlanmasıyla,

beyaz pişen pekişmiş çini hamurlarında görülen nite-

liklere benzer su geçirmez hamur dokusuna sahip bir

mamulün elde edilmesidir ki burada:

. Yüksek ısıda hamur pişirimi,

. Sırlama,

. Hamura göre daha alçak ısı

derecelerinde sır pişirimi

yapılması ilkeleri, tümüyle ince fayans imaline uy-

gundur, Ancak, günümüzde çok ince olarak imal edile-

bilen Vitreus mamullerine yarı saydamlık verilebil-

diğinde, bu mamuller porselen kapsamına girebilir. Bu

bakımdan, taşıdığı yapısal nitelikler dikkate

alındığında, Vitreus'un gerçek tanımı güçleştiğinden,

bir bakımdan fayans türünden kabul edilmekle birlikte,

gerçekte fayans ile porselen arasında yer alan bir

seramik ürünüdür.

Vitreus kap kaçak imalinde hamur hazırlama:

Bu gibi mamullerin hamurları tıpkı fayans kap

kaçakta olduğu gibi hazırlanır. Hamur bileşiminde kil

oranı yüksek tutulur, Kaolin katkısı, yine fayansta

olduğu gibi, mamullerin daha beyaz renkte pişmesini

sağlama amacını taşır. Bileşime giren killer, ka-

145

Page 164: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

oline göre plastikliği fazla olan, kolaylıkla

şekillendirilebilen, çatlama ve biçim değişimlerine

daha çok dayanıklılık gösterenler arasından seçilir.

Ama, bütün bunların yanısıra bu gibi killerin

verdikleri beyazlık daha azdır.

Şekillendirme:

Fayans hamurlarında olduğu gibi bir şekillendir-

me yöntemi uygulanır. Vitreus hamurları süratli ka-

lıplama yapan şablon torna sistemlerine iyi uyar.

Aynı süratle parçaların kurutması yapılabilir. Hat-

ta, sıcak hava verilmek suretiyle, kurutma yapılma-

sı da olasıdır.

Vitreus hamurlarından sağlık gereçleri yapımına

başlanmasıyla, fayans hamurlarından yapılan üretim

giderek terkedilmiştir. Bu suretle:

. Mamullerde dayanıklılığın artması,

. Daha sert sırlar kullanılmasıyla

kılcal çatlamaların önlenmesi,

• Pişmiş hamur emici olmadığından,

tüm lekelenme, boyanma ve sağlığa

aykırı kir birikintilerinin oluş-

maması sağlanır.

Sağlık gereçlerinde kullanılan Vitreus hamurla-

146

Page 165: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

rmdaki camsı nitelik ise, çeşitli ev eşyalarında

aranılan camsılıktan daha azdır. Çünkü bu konuda ya-

rı saydamlığa erişen bir yapı özelliği bulunması ge-

reği yoktur. Ayrıca, daha ileri derecede bir

camsılık elde edilme yoluna gidilirse, genellikle

tek pişirim mamullerinde olduğu gibi, pişme sonucu

aşırı biçim değişmelerinin görülmesi olanağı artar.

Şekillendirmede çalışma koşulları dikkatle göz-

lenmelidir. Bununla ilgili olarak:

• Alçı kalıpların kaliteleri, su

emiciliğin sürekli olarak aynı

tutulacağı şekilde sağlanmalı,

• Döküm hamurlarında da yoğunluk,

akışkanlık, ısı, kalıpta sertleşme

hızının sabit tutulması gibi nitelikleri

bakımından bu aynı süreklilik

sağlanmalı,

. Döküm atölyelerindeki ısı ve nem

havalandırma yapılması yoluyla aynı

koşullarda bulundurulmalı.

Alınan bu önlemlerin tümü, şekillendirmede belli

bir düzenliliğin ve parçalarda özdeşliğin korunması

amacına yönelik olup işlem, uygulama bakımından şu

çeşitli evreleri kapsar:

. Döküm

147

Page 166: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

. İstenilen kalınlıkta çekme elde edildiğinde,

döküm hamuru fazlasının boşaltılması.

. Kalıpların damlamaya bırakılması ve dökümün

sertleşmesi.

. Kalıptan çıkarma.

. Eklentilerin ayıklanarak, gerekli düzeltme-

lerin yapılması.

. Kurutmaya alma.

. Islak kalıpların temizlenmesi, Öğütülmüş piş-

miş hamur ya da bir feldspat ve kaolin karışı-

mıyla pudralama.

• Kalıpların kurutulması.

Ancak, burada tam bir kurutma yapılmamasına

dikkat edilir. Uzun süre kullanılmayan

kalıplar, gerekirse biraz nemlendirilir.

Çünkü, çok kuru kalıplara yapılan döküm-

lerde, yaş parçaların aniden çatlama yap-

tıkları sık görülür.

. Kalıplar yeniden kapatılır, çemberlenir ve

ikinci tur döküme başlanır.

Bu gibi bir imalât türündeki sistemlilik, ima-

lât zincirinde mekanik ve otomatik bir düzen sağlar.

Ayrıca, mamullerin kaliteleri de sistemin doğru ve

sağlıklı yürütülmesine oranla bu düzenden etkile-

nir.

148

Page 167: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

V. BÖLÜM

FAYANS SIRLARI

Page 168: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5. B Ö L Ü M

FAYANS SIRLARI

5.1- FAYANS SIRLARINA GENEL BAKIŞ

Fayans hamurları üstünde kullanılan sırla-

rın bileşimleri son derece değişiktir. Bu gibi sır-

ların hamurla uyuşması mamulün kalitesi bakımından

çok önemli olduğundan, yapımı güç ve uzmanlık iste-

yen bir konudur. Çeşitli hamur yapılarına bağlı ola-

rak, aynı sır, eşdeğer ısılarda pişirilse bile, ayrı

fayans işletmelerinde farklı, hatta bazen kötü so-

nuçlar verebilir. İşletme hamurlarına elverişli bir

sır elde edilmesi, her şeyden önce pişmiş hamurun

yapısına; sır hammaddelerinin mineral ve kimyasal

149

Page 169: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yapısına; hammaddelerin, değirmen katkısı olarak ko-

nulan maddeler ile frit arasındaki eşit dağılımına;

kullanılan fırın çeşidine; fırın atmosferi bakımından

pişirim koşullarına; sırın pişme hızına ve süresine

bağlıdır.

Bu açıdan bakıldığında, değişik ısılarda pişen

sırların formülleri kadar, bu sırların rasyonel olarak

sınıflandırılmalarının da çok güç olduğu; ayrıca,

rasyonel formül olsun, ağırlık olarak yüzde oranları

formülü olsun, başvurulan yöntemlerden hiç biriyle de,

her zaman için tam bir olumlu sonuç alınamadığı

görülür.

Yine de, fayans sırlarının gruplanmasında rasyonel

formülden hareket edilerek yapılan bir sınıflama daha

çok yaygınlık kazanmıştır. Buna göre camlar, emaylar ve

sırlar aşağıda görüldüğü şekilde sıralanmaktadır :

Normal camlar: IRO -2-4 Si02

Çömlek sırları:

IRO - 0.1 Al203 - 1SiO2den

IRO - 0.2 Al203 - 2Si02’ye

Fayans sırları:

IRO - 0.2 A12O3 - 2.5

SiO2den

0.1 B203

IRO - 0.4 A1203 - 4 Si02'ye

0.5 B203

150

900°C -

1100°C

1100°C

1200°C

Pişme ısısı:

1100°C - 1400°C

Page 170: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Yukarıdaki sıralamada, sırın pişme ısısı yük-

seldikçe, Al2O3 ve SiO2 içeriğinin de arttığı gö-

rülmektedir ki, bu da her iki oksidin sırın sertliği

üzerindeki etkisini kanıtlamaktadır.

Baz olarak kabul edilen PbO'nun yanında öteki

oksitler ile A1203 ve SiO2 'de yeterince kullanı-

lırsa, 1000°C derecenin üstündeki ısılarda ergiyen,

kurşun çözünmesine dayanıklı fayans sırları elde

edilir. Ne var ki, bazı fayans yemek takımlarının

asitlere dayanıklı sırları üstünde uygulanan sır-

üstü bezemelerin yapımında kullanılan kurşun

antimonat ile kurşun-kromat, kurşun çözünmesine karşı

dayanıklılığı azaltır.

Berdel tarafından geliştirilen yöntem, belirli

bir ısıda ergimesi istenilen sırların hesaplanmasında

pek çok yararlar sağlamaktadır.*

Burada, fayans sırlarının dört büyük gruba ay-

rıldığını görmekteyiz:

A. Düşük ve normal ısılar için ham sırlar

(SK 012a - SK 5a)

B. Düşük ve normal ısılar için fritli sırlar

(SK 010a - SK 1a)

C. Yüksek ısı sırları (SK 1a - 6a)

D. Çok yüksek ısı sırları (SK 7 - SK 10)

Bu sır çeşitleri üzerine ayrıntılı bilgi

"stokiyometrik formüller" başlıklı bölümde

verilmektedir.

1*Berdel, Einfaches Chemisches Pratikum,(V.VI.Bölüm)

Coburg, 1922.

151

Page 171: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

KALİTE TÜZÜĞÜ

İyi bir fayans sırının nitelikleri:

Fayans hamurları üstünde kullanılan bir sır,

kalite tüzüğüne göre bir takım koşullara uygun ol-

mak zorundadır. Buna göre, kap kaçak sırları, sü-

rekli olarak çatal bıçak gibi madenî eşya ile sü-

rekli bir sürtünme halinde bulunduğundan, çelikle

çizilmeye karşı olduğu kadar, çatlama ve atmalara

karşı da dayanıklı olmalıdır.

Kaliteli bir ince fayans sırı, aşağıda işaret

edilen şu bazı özelliklere sahip olmalıdır:

- Daldırma yapılan sır teknelerinde dibe

çökmemeli;

- Çiğ haldeyken kırılgan olmamalı; yani,

taşıma ve fırınlama sırasında, çiğ sır

tabakası atma yapmamalı;

- Sır işçileri için sağlığa zararlı ze-

hirleyici etkisi bulunmamalı;

- Yeterince erirgenliğe sahip olmalı; yani,

pişirildikten sonra camlaşmış düz ve kaygan

bir yüzey oluşturacak şekilde, tam bir

yayılma göstermeli;

- Pişmemiş çiğ sır tabakası üstünde görü-

len bir takım izleri ve kazınmaları ör-

tecek kadar akıcılığı bulunmalı;

152

Page 172: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

- Bunların yanısıra, geniş bir pişme ara-

lığına sahip olmalı; yani, fırın içinde

görülen kaçınılmaz ısı değişimlerine

karşı dayanıklı olmalı; örneğin, henüz

1020 C derecede ergimiş bir fayans sırı

1050°C dereceye kadar normal, hatta 1150°C

derecede bile kendi niteliklerini koru-

malıdır.

- Ergime evresinde, parçaların kenarlarından

ve sivri kesimlerinden sıyrılmaması, dip

kesimlerde akma ve damlama yapmaması

için, sır, yeterince akışkansız olmalı;

- Sır-altı boyaları parlak bir canlılık

ve tazelik kazanarak gelişmeli; sır-

altı dekorların bir kısmı, Özellikle

geniş mavi yüzeyler, bulanık bir görü-

nüm almadan gelişmeli;

- Sır pişirimi sırasında, hammaddeden

ileri gelebilecek kükürt buharlarına

olduğu kadar bir takım asit çözeltile-

rine karşı da yeterince dayanıklı ol-

malı;

- Pişirildikten sonra yıpranmaya ve çizik-

lere dayanıklı ve yeterince sert olmalı;

- Genleşme sorunları bakımından, fayans

hamuruyla uyuşmalı;

- Son olarak da, hamur ile sır arasında

doğabilecek gerilimlerin mümkün olduğu

kadar azaltılması ve daha ileride, ısı-

153

Page 173: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen
Page 174: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sal değişimlerden etkilenme yoluyla,

eskimeden ötürü görülen geç oluşmuş

kılcal çatlamadan kaçınılması amacıyla,

zayıf bir esneklik modülüne sahip ol-

malıdır.

154

Page 175: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5.2- STOKİYOMETRÎK FORMÜLLER

A. Düşük ve Normal Isılar İçin Ham Sırlar:

Silis-kil ve kalker-kil tipi çömleklere uygun

sırların hazırlanmasında, sırın ayrıca

fritlenmesine gereksinme duyulmaz. Bu gibi sırlar,

aşağıda açıklandığı şekilde kendi aralarında

gruplandırılırlar:

a) Basit kurşun-silikat sırı

Eski dönemlerde, normal cilalı fayans çöm-

leklerin üstünde en çok kullanılan sır çe-

şidi, bir kum ve kurşun sülfür karışımıy-

dı. Pişme sırasında ayrışan SiO2 ve PbS,

kendi aralarında yeniden birleşerek çok

bazik bir kurşun silikat sırı oluşturmak-

taydı. Ne var ki, bu sırlar, asitler ta-

rafından kolaylıkla çözülmekteydi. Daha

sonraları bir sülyen ve kuvartz karışımı

kullanılmaya başlandı:

Sülyen % 72 - 56

Kum % 28 - 44

lPbO . 1Sİ02 ..... SK 010a (900°C)

lPbO . 1.1Sİ02... SK 09a (920°C)

lPbO . 1.2Sİ02 ... SK 08a (940°C)

1PbO. 1.3Si02 ... SK 07a (960°c)

155

Page 176: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Yukarıdaki ısı düzenine göre, kurşun-mono-

silikat’tan hareket edilerek, her 20° C de-

recelik bir ısı artışı için 0.1 molekül

Si02 katkısı yapılması yeterlidir. Bu du-

rumda: SK 05a için PbO . 1.5SiO2

SK 04a " PbO . 1.6Si02

SK 6a için PbO . 2.5SiO2

oranları bulunmaktadır.

Moleküler formülün asit oranı yükseltildiği

ölçüde, sırın asitlere karşı dayanıklılığı

da artar. Örneğin, SK 05a için kullanılan

Pb0.1.5Si02 sırının asitliği 1.5'dir ki, bu

asitlik oranı, çözünürlüğe karşı kalıcı bir

sır elde edilmesini sağlar.

SiO2 miktarı 1.5 molekülden daha fazla ol-

duğunda, ergimiş silikatlar kendi başlarına

duru ve açık bir cam oluştururlar. Ancak,

sır halinde pişmiş hamur üstünde kullanıl-

dıklarında, soğumuş sır yüzeyinde sayısız

kristal iğneleri ve camsızlaşma görülür.

PbO. 1.5SiO2 ile PbO . 2.5Si02 arasındaki

basit kurşun silikat sırlarının tümü,

asitliğin artışı oranında, daha belirgin

şekilde kristalleşir. Öyle ki, belirli bir

nok-

156

Page 177: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

tadan sonra hamuru örten şey, artık bir sır

değil, bir kristal örtüsü olarak nitelenebi-

lir. Bu nedenle, asitliği çok fazla olan

sırlar kullanışsız ve emniyetsizdirler.

b) Kurşun-silis-alüminat sırı

Yapılan araştırmalarda, basit kurşun sili-

kat sırlarının çiğ hamurların üstünde daha

iyi sonuç verdiklerine dikkat edilmiştir.

Çünkü, bilindiği gibi, çiğ hamurlarda,

hamur-sır tepkimesine bağlı ara tabakanın

oluşması ile alüminin çözülmesi daha kolay-

dır. Cam endüstrisinde ise, A1203'ün,

camsızlaşmaya karşı koyan, enerjik bir madde

olduğu bilinmektedir. Bu bakımdan, basit

kurşun sırlarına, silise karşı 1/10 oranında

alümin konulmasıyla istenilen sonuçları

veren, başarılı sırlar elde edilebilir. Buna

göre, müleküler formül:

SK 010a için 1PbO . 0.l0Al2O3 . 1Sİ02

SK 09a " 1PbO 0.11Al2O3 . 1.1Sİ02

olarak düzenlenebilir.

Bundan başka, Al203, bir yandan sırın ergi-

157

Page 178: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

me evresini uzatırken; öte yanda, sırın bi-

raz sertleşmesine de yol açar. Ne var ki,

sertliğin yanısıra, sırın asitlere karşı

dayanıklılığını da artırır.

Alümin katkısı, genellikle kaolin ya da kil

halinde yapılır. Bunlar, eski çağların

sülyen, kum ve kilden oluşan çömlek

sırlarındandır.

c) Alkalili kurşun-silis-alüminat sırı

Alkalilerin, kurşun silikat üzerinde, Al2O3

ün etkisine benzeyen, enerjik bir etkisi

vardır. Alkaliler, bu kendi etkileri yanı-

sıra, bir yandan sırın erirgenliğini artı-

rırken; öte yanda da, sırdaki alümine bağlı

sertleşme eğilimini düzenlerler.

Çiğ sırlara giren alkaliler genellikle

kalifeldspattan (ortoklas) sağlanır.*

Örneğin:

SK 09a 0.10K20 . 0.10Al203 . 1SiO2

0.90PbO

Alkalili kurşun-silis-alüminat sırlarında

* K20 . A1203 . 6Sİ02

158

Page 179: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

dibe çökmenin önlenmesi ve sır barbotininin

asıntıda kalması ile sırlama işleminin ko-

laylaştırılması amacıyla, aluminin bir bölü-

mü kil halinde katılır. Buna göre, sıra gi-

ren feldspat miktarı yarıya indirildiğinden,

sırın Seger formülü aşağıdaki şekilde yeni-

den düzenlenir:

SK 010a 0.05K20 . O.1Al2O3. 1Sİ02

0.95PbO

Alkalili kurşun sırlarında ortoklas yerine

albit de kullanılabilir.

d) Alkali ve toprak alkalili

kurşun-silis-alüminat sırı

Bir sırın yapısına giren CaO, ilginç bir

elemandır. Çünkü, CaO katkıları, sırların

asitlere karşı dayanıklılığını artırır; sı-

rın esneklik kazanarak, sır-hamur uyumunun

sağlanmasına uygun bir genleşme verir; kılcal

sır çatlamalarında, yetkin bir koruyucu

niteliği gösterir.

Daha önce verilen sır çeşitlerinin de 0.05

moleküle kadar yapılan CaO katkılarına da-

yandıkları saptanmıştır.

159

Page 180: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Örneğin: 0.05 KgO.. O.1Al2O3 . 1Sİ02

0.05 CaO

0.90 PbO

SK 010a.

0.13 K2O . 0.25A12O3 . 2.5Sİ02

0.44 CaO

0.43 PbO

SK 6a.

Kalsiyum oksit, alkaliler ile alüminin ter-

sine, camsızlaşma üzerinde hiç bir itici

etki göstermediği halde, sırın sert bir ka-

buk tabakaya dönüşmesi eğilimini kuvvetlen-

dirir.

Düşük ısılardan SK 7'ye kadar ergime yete-

neği oldukça zayıf görülen CaO, sınır ölçü-

leri aşılmadan sırlara katılmalıdır. Ancak,

SK 7'nin üstündeki ısılarda, ergitici rolü

giderek etkinleşen CaO'nun, pekişmiş çini

ile porselen sırlarındaki katkı oranı, sa-

kınca görülmeksizin artırılabilir.

BaO ile ZnO da, tıpkı CaO gibi bir tepkime

gösterdiğinden, CaO'nin gereksindirdiği ko-

şullara uyularak, sırlara katılırlar. An-

cak, BaO katkısı, pek az da olsa, sırların

160

Page 181: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kılcal çatlamaya karşı eğilimini artırır.

MgO ise, başlangıçta, CaO gibi hareket

eder. Ne var ki, 0.1 molekülden itibaren

yapılan katkılarda, sırlarda matlık ve yarı

matlık görülmesine yol açar. Mat sırların

elde edilmesinde, bu oran istemli olarak

artırılabilir. Parlak sırlarda ise matlaşma

görülmemesi için katkı oranına dikkat

edilmesi gerekir.

Bu noktalar dikkate alındığında, sırların

baz bölümünde tek bazik oksidi kullanılması

yerine, birkaç bazik oksidin kullanılması

her zaman için ergime gücü daha yüksek olan

sırların elde edilmelerine yarar.

Örneğin: 0.07 K20 . 0.14Al2O3 . 1.4Si02

0.25 CaO

0.68 PbO

SK 06a.

düzenindeki bir sır yerine, şöyle bir sır

düzenlenmesi daha elverişlidir:

0.07 K20 . 0.14Al203 . 1.4Sİ02

0.10 CaO

0.06 MgO

0.09 ZnO

0.68 PbO

161

Page 182: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

e) Kurşunsuz sırlar

Kurşun, tek başına kullanıldığında, ergime

yeteneği yüksek bir eleman olduğundan; dü-

şük ısılı sır pişirimlerinde kurşunsuz sır-

lar kullanılması biraz güçtür. Bu halde,

ergitici olarak alkaliler ile boraks

bileşiklerinden yararlanılabilir. Ancak,

boro-kalsit dışındaki öteki maddelerin

suda çözünmeleri önemli bir sakınca

doğurur. Bunun yanısıra boro-kalsit de,

400°C dereceye doğru sır tabakasında,

toplanma ve patlamalar oluşturarak

yandığından ham halde kullanılamaz. Bu

durumda, düşük ısılar için kurşunsuz

fayans sırlarının hazırlanmasında suda

çözünür maddelerin kullanılması zorunda

kalınır. Bu maddelere yapılan bir miktar

öğütülmüş kil katkısı emici rolü oynar ve

sır tabakasının parça yüzeyine yapışmasına

yardım eder. Bundan başka, sırlanmış

mamulün yeterince yavaş kurutulması ile sır

banyosunun oldukça koyu kıvamda

hazırlanması gibi önlemler ise, çözünür

maddelerin büyük bir bölümünün çiçeksime

şeklinde yüzeyde toplanmasına yol açar. Bu

bakımdan, kurşunsuz ham sırlar, ancak

kiremit, tuğla, kaba çömlek gibi fazla

özen gösterilmesini gerektirmeyen

162

Page 183: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

mamullere uygulanabilirse de, zorunlu ka-

lınmadıkça kullanılmaları doğru değildir.

Hatta, günümüzde bu gibi sırların kullanımı

hemen hemen terk edilmiştir.

B. Düşük ve Normal Isılar İçin Fritli Sırlar:

Bu tip sırlar genellikle çömlek fayansları,

kalaylı ve kalker fayansları ile karışık fayans çe-

şitleri için olduğu kadar, alçak ısılarda pişirilen

feldispatik fayanslar için de uygundur. Ham sırlar

gibi, fritli sırlar da çeşitli şekillerde kullanı-

lır:

a)Asit boriksiz kurşun sırları

(SK 09a - SK la)

0.15-0.3K20-Na20 . O.lAl2O3 . 1.5-2.3SiO2

0.05-0.2CaO

0.80-0.50PbO

Yukarıdaki oranlar arasında düzenlenen sırla-

rın alümin/silis oranı ortalama 1/10 civarında

bulunmalıdır. Sır bileşimindeki CaO miktarının

0.2 molekülün üstünde kullanılması ise sırın

matlaşmasına yol açar.

b) Kurşunlu boraks sırları (SK 010a - SK la)

163

Page 184: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

0.0-0.4K20 . 0.2-0.3Al203 . 2.0-3-0Si02

0.0-0.4Na20 0.1-0.5B203

0.0-0.4CaO 0.0-

0.1Zn0 - MgO

1.0-0.3Pb0

Borakslı kurşun sırlarında, sır bileşiminde

boraks bulunmasıyla, sırdaki SiO2 miktarı

da artırılabilir. Örneğin:

0.25 K20 . 0.25 A1205 . 2.5 Si02

0.25 Na20 0.5 B2O3

0.25 CaO

0.25 PbO

Borakslı kurşun sırlarında da alümin/silis

oranı 1/10 olarak saptanır. Sır bileşimin-

deki toplam alkali miktarı ise 0.6 - 0.7

molekülün üzerine çıkarılmamalıdır.

B2O3 katkısı, boraksli sırlara büyük ölçüde

erirgenlik sağlarken, bir yandan da sırın

akması ya da beyazlanması gibi sakıncaların

doğmasına yol açar.

Kurşunlu boraks sırları için özel açıklama:

Steger tarafından çeşitli sır bileşimleri

üstüne yapılan inceleme, ergimiş sırın %3-

164

Page 185: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

15 oranları arasında B2O3 (ortalama % 8)%

10 - 45 oranları arasında da PbO (ortalama

% 18) içerdiğini göstermiştir.

Bundan başka, özellikle B2O3 ve PbO'nun,

fritleme ve ergime evresinde buharlaşarak,

gazlaşma özelliğini dikkate almak gerekir.

Buna göre seramik hamuru üstünde ergitilen

sır, başlangıçta saptanan karışım formülün-

den oldukça farklı bir bileşime sahiptir.

Steger, bu farkın, B2O3’de, sırın toplam

ağırlığına oranla % 0.5 ile % 3 arasında

değiştiğini göstermiştir. Bu ağırlık farkı,

yüzde olarak sır hazırlamada katılmış olan

B2O3 kaynağının miktarına göre, % 2 ile %

30 arasında bir farka eşittir.

Buradan da, boraks bileşiklerinin çok fazla

uçucu oldukları anlaşılmaktadır. Boraks ya

da asit borik halinde olsun, sıra yapılan

B2O3 katkısının büyük miktarda ağırlık

kaybına uğraması, fritleme ya da pişirim

sırasında bir fark göstermez. Bu sakıncanın

önlenmesinde, hammadde olarak kullanılan

borokalsit ve pandermit, sır bileşiminde

doğacak B2O3 kaybını azaltır.

Yine Steger'in sırlarında saptanan PbO'nun

165

Page 186: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kesin ağırlık kaybı, sırın toplam ağırlığına

oranla % 0.1 ile %3.4 arasında değişir.

Hazırlamada katılan PbO'nun ağırlığına göre

bu miktar %0.2-%12 arasındadır.

Bu bakımdan, formül hesaplamaları her iki

maddenin ısı etkisiyle uğradıkları ağırlık

kaybı gözönünde tutularak yapılmalıdır.

c) Kurşunsuz sırlar (SK 010a - SK la)

Genel görünümleriyle, kurşunlu sırlara göre

parlaklıkları daha azdır. Kurşunsuz fayans

sırları, kılcal çatlamalara karşı eğilimi

artırdıkları halde; sırın erirgenliğini

sağlama amacıyla, yüksek oranda alkali

oksitleri katılarak hazırlanır. Ancak,

camsızlaşma tehlikesiyle karşılaşılmaması

için, kesinlikle bir alümin katkısı

yapılması zorunludur.

Kurşunsuz sırların hazırlanmasında, özel-

likle alkalilerle çok iyi uyuşan baryum

kullanılması yararlıdır. Ne var ki, baryum

kullanıldığı zaman, sırın sülfürik asitten

etkilenmesi tehlikesi doğar.

Aşağıda, elde edilmesi oldukça güç bir

alümin - alkali sırı görülmektedir:

166

Page 187: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1K20-Na20 . 0.4-0.6A1203 . 4-6Si02

1B203

Alüminli alkali - kalker sırı örneği:

0.1-0.8Na20 . 0.2-0.6A12O3 . 1.5-3Si02

0.0-0.5K20 0.4-lB203

0.0-0.5Ca0

0.0-0.4MgO

0.0-0.2ZnO

Yine düşük ısılar için fritli bir baryum

sırı örneği:

0.0-0.5K20-Na20 . 0.1-0.4Al205 . 2-3.5Si02

0.2-0.8BaO 0.2-0.5B203

0.0-0.5Ca0

0.0-0.2Zn0

Yukarıda verilen sırlar, kurşun sırlarına

çok benzerler. Ancak, bir farkla ki, bu gi-

bi sırlarda PbO'nun yerine BaO kullanılır.

d) Kurşun ve asit borik içeriği bulunmayan

sırlar (SK 010a - SK la)

Bu sırların alçak ısılarda elde edilmeleri

güç olduğundan, sırdaki silis ve alümin

oranları azaltılır. Bundan ötürü de,

sırın

167

Page 188: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

camsızlaşma eğilimi arttığından, bir mat-

laşma görülür. Bu sakıncaların önlenmesi

amacıyla, alkaliler artırılırken, toprak

alkalilerin oranı azaltılır. Bu çeşit sır-

larda bazı florürlerin denenmesi de yarar-

lıdır.

C. Yüksek Isı Sırları:

Yüksek ısı sırları feldispatik fayans mamul-

lerinin sırlanmasında kullanılır. Bu sırlardan en sert

olanlar, özellikle kurşunsuz sırlar, sert fayans ve

Vitreus hamurlarıyla çok iyi uyuşur.

a) Asit borik içeriği bulunmayan sırlar

0.0-0.3K2O-Na20 • 0.15-0.25A12O3 . 1.5-2.5SiO2

O.O-O.5CaO

0.2-0.7PbO

oranları arasında düzenlenir.

b) Kurşunlu bor sırları

O.2-0.4K20 . 0.20-0.45Al203. 2.8-4Si02

0.0-0.3Na20 0.1-0.5B20

0.2-0.5CaO

0.5-0.2PbO

oranları arasında düzenlenir.

168

Page 189: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Kurşunlu bor sırlarında yüksek oranda (0.5

mol. kadar) CaO içeriği bulunması, sırın her

bakımdan gelişmesini sağlar. Ancak, CaO'nun

bir bölümü, 0.15 molekülü aşmama koşuluyla,

MgO ile yer değiştirebilir. Buna göre,

Al2O3, ile SiO2 oranları düşürülürken, B2O3

ise, 0.6-0.8 moleküle kadar

yükseltilmelidir. Sırdaki PbO içeriği ise

ortalama olarak 0.25-0.35 molekülü

aşmamalıdır.

c) Kurşunsuz sırlar

Pişirim ısıları yüksek olduğu halde, elde

edilmeleri kolaydır. Genellikle renksiz ya

da hafif mavimsi renkte pişerler. Kurşunlu

ham sırların tersine, kesinlikle sağlığa

zararsız olduklarından, mutfak eşyasının

sırlanmasına uygundurlar. Bu özelliğin

yanısıra, sır-altı boyalarıyla birlikte kul-

lanılmaya elverişli değildirler. Aşağıda,

kurşunsuz fayans sırlarına ait bazı örnek-

ler verilmektedir:

1K20 - Na20 . 0.5-0.7Al203 . 5-7SiO2

1B203

Kolaylıkla elde edilen ve çok iyi sonuç ve-

*Bkz.5.3 "Sır hammaddeleri ve bunlardan ileri gelen etkimeler" (Renksiz sırlarda renklilik).

169

Page 190: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ren alüminli bir alkali-kalker-borosilikat

sırı örneği:

0.2-Q.5K20-Na20 . 0.3-0.5Al20 . 3.5-4.5Si02

0.0-0.2MgO 0.3-0,5B23

0.0-0.1ZnO

0.5 CaO (ortalama)

Baryumla bir alkali-kalker sırı örneği:

0.2-0.5K20-Na20 . 0.3-0.5Al203 . 3.5-4.5Sİ02

0.0-0.3Ca0 0.3-0.5B203

0.0-0.1MgO

0.0-0.1ZnO

0.3-0.5BaO

d) Kurşun ve asit borik içeriği bulunmayan

sırlar .

Kurşunsuz yüksek ısı sırlarındaki B2O3 kat-

kısının çıkarılmasıyla hazırlanır. Bunun

sonucu sırdaki ergime gücünün azalması so-

runu, moleküler formüldeki kireç ve silis

miktarının azaltılıp, alkali miktarının ar-

tırılmasıyla çözümlenebilir. Ancak, sırda

bir CaO ya da MgO fazlalığı ortaya çıkarsa,

matlaşma görülebilir.

Aşağıda, SK 4a için bir alkali-kalker sırı

170

Page 191: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

örneği görülmektedir:

0.7 K20 . 0.25 A120 . 2.7

Si02 0.3 CaO

Yine SK 4a için baryumlu bir sır örneği:

0.20 K20 . 0.25 A120 . 2.5 Si02

0.15 Na20

0.24 CaO

0.40 BaO

D. Çok Yüksek Isı Sırları:

Bu tip sırlar ancak pişirimleri 123O C -

1300 C dereceleri arasında yapılan çok sert

hamurlu sağlık gereçlerinin bir kısmına

uygulanabilir. Hazırlanışları bakımından,

kurşunsuz ham sırlar grubuna girerler ve pekişmiş

çini (gre) ile porselen sırları arasında

sınıflanabilirler.

Örneğin: 0.3 KgO .0.4 A1203 . 4

Si02 0.7 CaO

Yukarıdaki baz formülden hareket edilerek RO

(Bazik bölüm) olduğu gibi bırakılmak suretiyle,ar-

tırılan her molekül (l.mol.) SiO2 karşılığında pi-

şirim ısısı da 20°C derece artar.

Buna göre, verilen örnek sırı, SK 10. için

171

Page 192: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

şöyle değiştirilebilir:

0.3 K20 . 0.6 Al203 . 6 Si02

Amerika Birleşik Devletlerinde, sert fayans

hamurlarından mamul sağlık gereçleri üstünde kulla-

nılan çinkolu "Bristol" sırları bu gruba girerler.

Aşağıda, SK 6a - SK 7'de pişen, opaklaştırılmış

beyaz bir Bristol sırı örneği görülmektedir:

0.375-0.450 K20 . 0.5-0.6 Al2O3 . 2.85-

3.25Si02 0.194-0.230 CaO 0.400-0.450 ZnO

Steger'in, 23 ayrı sır üstünde yaptığı araş-

tırmalara göre karışımdan sonra elemanların yüzde

olarak ağırlık oranlarını gösteren kimyasal bileşim

tablosu ise şöyledir:*

*B. der D.K.G. 1939 (Munier, Technologie des

Faiences).

172

Page 193: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

No. Na20 K20 CaO MgO ZnO PbO A1203 sio2 B2°3

1. - - 4.8 - - 44.4 7.2 35.7 7.9

2. 5.3 6.3 5.6 - - 19 9.5 42.5 11.8

3- 3.1 7.4 3-4 - - 22.4 8.9 47.5 7.3

4. 2.7 3.9 5.6 - - 24.2 9-1 41.2 13.3

5.

6.

7.

4.7 - 8.4 - - 16.8 7.5 52.1 10.5

1.4 2.9 4.0 - - 47.1 4.0 36.1 4.5

8. - 2.8 5.2 - - 40.3 5-8 37.5 8.4

9. 4.3 1.5 6.3 0.1 - 18.2 8.3 54.0 7.3

10. - 6.0 7.3 - 2.6 14.3 8.7 51.2 9.9

11. 2.9 4.9 1.3 - - 23.3 6.3 50.5 10.8

12. 4.6 8.3 4.2 - - 13.1 10.5 53.2 6.1

13. 0.8 5-5 7.3 - - 19.4 8.9 52.1 6.0

14. 3-9 5.9 3.6 - - 14.2 10.4 53.1 8.9

15. 3.2 2.5 6.0 - - 17.8 9 49-5 12

16. 3.6 3.1 5.3 - - 11.1 10.9 55.8 10.2

17. 3.4 2*2 6.1 - - 20.0 11.0 49.7 7.6

18. 2.3 2.5 5.3 - - 20.0 10.1 46.5 13-3

19. 3-5 3-2 6.1 - - 18.2 10.3 43.7 15.0

20. 2.6 4.8 6.2 - - 21-0 14.3 46.5 4.6

21. 2.8 1.5 6.6 - - 22.6 8.4 46.5 11.6

22. 2.0 5.6 9.0 - 3.4 17.7 8.5 48 6.5

23- 0.6 6.6 8.2 _ 4.0 16.4 8.7 49.5 6.0

173

Page 194: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5.3- SIR HAMMADDELERİ VE

BUNLARDAN İLERİ GELEN ETKİMELER

Fayans sırlarının bileşimini oluşturan

hammaddeler, normal ham ve fritli sırların yapı-

mında kullanılan hammaddelerdir. Bununla birlikte;

hammadde seçiminin, elde edilen sır üzerinde, buna

bağlı olarak da mamulün kalitesi ile kullanımı

açısından önemli bir etkisi olduğu görülür.

Örneğin, alkalilerin, özellikle de K20 ve Na20

ile aşırı miktarda yapılan B2O3 katkılarının sır-

larda kılcal çatlama eğilimini artırmaları;

CaO’nun sır içinde olumlu etkileri; kurşun

oksidinin yanında yeterli miktarda alümin ve silis

kullanılmamasının 1000 C derece üstünde kurşun

çözünmesine karşı dayanıksız sırlar oluşturması.

Biz burada, konumuzun kapsamı bakımından, sır

hammaddeleri üzerine genel bir bilgi vermek yeri-

ne, bir takım hammaddelerin kendi yapı özellikle-

rinden ileri gelen etkimelere değinmenin yararlı-

lığına inandığımızdan; çeşitli sır hammaddeleri-

nin bir fayans sırının nitelikleri ve kalitesi

üzerinde ne gibi etkimelere yol açtığını açıkla-

174

Page 195: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

maya çalışacağız.*

Dibe Çökme:

Sulandırılmış sırların dinlenmeye bırakıldık-

ları havuzlarda ya da daldırma teknelerinde, sırı

oluşturan mineral zerreciklerinin dibe çökmesi ve

giderek ayrışan suyun yüzeye çıkması şeklinde gö-

rülür. Sulandırılmış sırın bir gecelik dinlenmeye

bırakılması, daldırmaya ara verilmesi ya da daldır-

ma süresi içinde görülen dibe çökme "kurşunlaşma"

olarak tanımlanmaktadır. Daldırma sırasında, sır

barbotininin sık sık karıştırılmasıyla, dibe çökme

yavaşlatılırsa da bu önlem, kurşunlaşmanın

giderilmesinde her zaman için yararlı ve yeterli

değildir.

Sırlarda görülen dibe çökme hali, sırın bile-

şimine bağlı olduğu kadar, sır barbotininin yoğun-

luğuyla da ilgili bir sorundur.

Kurşunlaşmada en kötüsü, çökmenin sır

barbotininin tümüne yayılarak, sır zerreciklerinin

kendi aralarında yapışıp sertleşerek taş gibi

katılaşmasına yol açmasıdır. Dibe çökme yüzünden

ortaya

*Bkz.Tülin Ayta, Toprak Sanatlarında Dekoratif Uygulama Yöntemleri, "Sırlar ve Sanat Sırları" Bl.3 1976.

175

Page 196: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

çıkan bu durum, sır literatüründe "sırın kapanması"

ya da "mühürlenmesi" şeklinde tanımlanmaktadır.

Böyle bir durumda, bu taşlaşmış kütle, kırıcı bir

metal araçla kırılarak parçalanır, ufalanır. Ancak,

kurşunlaşmış bir sırın yeniden sulandırılıp

asıntıda tutulabilmesi son derece güçtür.

Bir fayans sırının çöküntü yapması çeşitli ne-

denlerden ileri gelebilir. Bunlardan birisi, öğütme

sırasında su ile sır pudrası arasında ortaya çıkan

etkimeye bağlıdır. Bilindiği gibi, seramik

camlarının tümü, alkali silikatlarını eriten sudan

etkilenirler. Çünkü, alkaliler hidroliz sonucu su

tarafından açığa çıkarılırlar. Bu etkime, sır

banyosunda kolaylıkla kendini gösterir. Bundan

başka, sır barbotininin hazırlanmasında kullanılan

sudaki alkali içeriğinin artışı oranında, dibe

çökme ve kurşunlaşma eğilimi de artar.

Dibe çökmenin bir başka nedeni de sırın aşırı

derecede öğütülmüş olmasıdır. Çünkü, aşırı öğütül-

müş bir sırın çöküntü yapması daha kolay ve çabuk

olur. Bunların yanısıra, sır bileşiminde yüksek

oranda B2O3 içeriği bulunması da sırın mühürlenme-

sine yol açar. Örneğin, çok ince öğütülmüş doğal

borokalsit, öğütme tamamlandıktan sonra boşaltıl-

madan değirmende bırakılırsa, kısa sürede katı

176

Page 197: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

bir kütle oluşturur.

Bu gibi çökücü sırlar kullanıldığında, havuz-

lardaki sırın mekanik bir aygıtla sürekli olarak

karıştırılması gerekir. Daldırma teknelerinde ise

karıştırma, tahtadan kalın bir sopayla yapılır.

Kurşunlaşmaya karşı bir başka önlem de sır

barbotinine bir miktar kil, kaolin ya da en iyisi,

bentonit katılmasıdır. Ancak, böyle bir sır hazır-

lanırken, Seger formülündeki kaolinin tümü bir de-

fada frit içine katılmaz. Sırın kuru ağırlığına

oranla %10-20 kadarı ayrılır. Ayrılan bu miktar,

öğütme sırasında kil ya da kaolin halinde sulandı-

rılmış sır içine katılır.

Kurşunlaşma, sır banyosuna asit tepkimeli bir

madde katılarak, sırın PH miktarı azaltılıp, al-

kalilerin nötr hale getirilmesiyle de önlenebilir.

Bu amaçla, çoğunlukla asit borik, asit asetik, asit

oksalik ya da tanen gibi organik maddeler kul-

lanılır.

Dibe çökmenin önlenmesinde alman çeşitli ön-

lemlerin yanısıra, öğütme süresi de dikkate alına-

rak; bu süre, 80 - 96 saat arasında olmak üzere

belirlenir.

Çiğ Sırda Zehirlemezlik (Non-Toxicité*):

177

Page 198: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Günümüzden yüz yıl kadar önce, kurşun zehirlen-

mesi (saturnisme), sır işçileri arasında çok yaygın

görülen meslek hastalıklarından biriydi.Bu durum

sanayicilere basit bir iş kazasından çok daha ağır

sorumluluklar yüklemekteydi.

Önceleri, diş etlerinde siyahlaşma, sonra diş

dökülmesi gibi belirtilerin yanı sıra, bir takım

barsak enfeksiyonlarına da yol açan kurşun zehir-

lenmesi, ham kurşunun, özellikle deri ve solunum

yollarıyla, vücut tarafından emilmesiyle ortaya

çıkar.

Bu durumda alınması gerekli tek önlem, ham sır-

ların hazırlanmasında kullanılan sülyen, mürdesenk

ve üstübeç halindeki serbest kurşunun kesinlikle

kaldırılması ve yalnızca silikat haline dönüştürül-

müş kurşun bileşiklerinden yararlanılmasıdır. Bu

da, serbest kurşunun, öteki sır hammaddeleriyle

birlikte ön-ergitilmesiyle (fritlenmesiyle) olası-

lık kazanır. Ne var ki, bu yolla elde edilen kur-

şunlu fritlerin öğütülme sırasında kurşun tozları

oluşturmamasına dikkat edilmelidir.

Kurşun çözünürlüğüne karşı en etkili eleman-

*F.Singer, Seramik Sırları, 6.Bölüm, "Kurşun

Sırları" Sayfa 53, Çev.Tülin Ayta, 1976.

178

Page 199: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ların, Al2O3, Si02 ve CaO olduğu söylenebilir. Bu-

na karşıt, alkaliler ile B2O3 kurşun çözünmesini

çok kolaylaştıran, son derece tehlikeli maddeler-

dir.

Düşük ve normal ısılar için hazırlanan fayans

sırlarında, bu gibi sakıncalar dikkate alınarak

bir takım kurallara uyulması zorunludur. Şöyle ki:

. Alkali katkıları ile B2O3 hiçbir zaman kur-

şunla birlikte fritlenmemelidir. Gerektiğinde

kurşunlu ve borakslı olmak üzere iki ayrı

frit hazırlanır. Bu iki frit sonradan

birbiriyle karıştırılarak birlikte kullanı-

lır.

. Alkali katkıları, kurşunlu frit yerine bo-

rakslı frit içine yapılır. Eğer, borakslı

frit içine katılan alkali miktarı fazla olur

ve sır kurşunlaşma eğilimi gösterirse,

alkalilerin bir bölümü feldspat halinde kul-

lanılır.*

. Kurşunlu fritin asitliği olabildiğince yük-

seltilir (1.5 asitlik).

. Kurşunlu fritin moleküler formülüne 0.1 ile

*Bkz. Dibe Çökme.

179

Page 200: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

0.2 molekül arasında alümin ve kireç katkısı

yapılır.

Çiğ Halde Kırılgan Sülyen:

Aşırı derecede ince öğütülmüş bir sır, sırlanmış

parça üstünde kuruduğu zaman oldukça sert ve

yapışkan bir kabuk tabakası niteliği gösterir. Ama,

buna karşılık taşıma ve fırına yerleştirme sırasın-

da en küçük bir darbe, çarpma ya da yalnızca elle

dokunmadan ötürü, sır tabakası pul halinde dökülür.

Hazırlanan sır, her ne kadar yeterli akıcılığa sa-

hipse de, dökülmüş kesimler pişme sırasında

örtülemez.

Sırların daha kalınca öğütülmüş olmaları da

bir takım sakıncalar doğurur. İrice öğütülmüş sır-

lar, parçanın üstüne yapışma yeteneği daha az olan

ve kolaylıkla çizilen bir sır tabakası oluşturur-

larsa da, aşırı öğütülmüş sırlar gibi, parçanın

üstünde soyulma yapmazlar. Bu noktalar dikkate

alındığında, normal bir öğütme için ortalama 85-

96 saatlik bir öğütme süresi kabul edilir.

Parçalar sırlandıktan sonra, kurumuş sır ta-

bakasının fazla tozumsu bir hal almaması için

öğütme sırasında sır barbotinine bir miktar

jela-

180

Page 201: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

tin, füküs* ya da en iyisi dekstrin katılır. Yal-

nız, bu gibi organik yapıştırıcıların çok miktarda

kullanılması doğru değildir. Yoksa sır tabakası

fazla sertleşerek, daha çok kırılganlık kazanır ve

parça parça dökülür. Ayrıca, dekstrinden fazla mik-

tarda kullanılması sır barbotinini köpükleştirir.

Pişirildikten sonra sır yüzeyinde kalan kabarcık-

lar, delikli bir sır yüzeyi oluşmasına neden olur.

Bunun için, burada, 1000 gr. kuru sır hesabıyla 100

gr. dekstrin katılması normaldir.

Erirgenlik ve Akışkansızlık*

Fayans sırlarının iyice yayılması için yani,

pişirildikten sonra kaygan, parlak ve düz bir sır

tabakası elde edilmesi için, sırın yeterli bir

erirgenliğe sahip olması gerekir. Bu konuda, ham-

maddelerin hazırlanmış sır üzerindeki etkileri bir-

birinden farklıdır.

Örneğin: Silis ile alümin, normal miktarların

ötesinde, sırları sertleştirir,

erirgenliklerini azaltır.

B2O3 kullanılmasıyla, sırların erir-

*Fucus: Bir cins deniz yosununa verilen ad.

*Lehmann, Endell, Nelbruge Sprechsal, No:36,1940.

181

Page 202: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

genliği oldukça artar. Bilindiği gi-

bi, metal boratların erirgenlikleri,

silikatların erirgenliğinden daha

yüksektir. Eğer, Steger formülündeki

Si02 ile B203 yer değiştirirse,

asitlik değiştirilmeden sırın

erirgenliği düzenlenmiş olur.

Richter kanununa göre, elementlerdeki eşit ok-

sijen miktarlarının gösterdikleri etki aynıdır.

Yani, eşit miktarlarda, moleküler ağırlığı daha

yüksek olan bazlar daha fazla ergiyici olmalıdır.

Buna göre, erirgenlik yetenekleri bakımından baz

oksitleri şöyle sıralanabilir:

Lİ02 : 30

MgO : 40

CaO ; 56

Na20 : 62

ZnO : 81

Çok enerjik ergiticileri oluşturan alkaliler

ise bu kuralın dışında kalırlar.

Leonhardt ve Zschimmer'in deneylerinden anla-

şıldığına göre de ağırlık bakımından, yani aynı

miktarda katkılar için farklı elemanların erirgen-

182

K20 : 94

BaO : 153

PbO : 223

Bi203 : 466

Page 203: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

liklerinin artışına göre yapılan sınıflandırma şöy-

ledir:

A1203, MgO, CaO, Si02, B2O3,

PbO, Na20, Bi203

Sırların erirgenlikleri, genellikle onların

fritlenmeleriyle arttığı gibi, fazla öğütme de daha

iyi bir erirgenlik sağlayabilir.

Fayans sırlarının, parçaların köşe ve kenar

kesimlerinde akıntı ve sıyrıntı (soyulma) yapmama-

sı, ergime çevresindeki akışkansızlıkla ilgilidir.

Al2O3, Si02, CaO, MgO ve ZnO gibi akışkansızlığı

artıran elemanlar, sırların parça yüzeyinde akma

yapmaksızın yayılmalarını sağlar.

Lehmann, Endell ve Hellbrügge, yaptıkları araş-

tırmalarda birbirinden farklı 20 fayans sırını in-

celemiş ve şu bulguları elde etmişlerdir:

1. SK la ile SK 4a arasında pişirilen 10 çeşit

ince fayans sırının gerçek akışkansızlığı,

ortalama, = 5000 poise* olmak üzere, =

2500 ile, = 8500 poise arasında

değişmektedir.

*Dinamik akışkansızlık ünitesi (Po).

183

Page 204: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

2. Si02 ile Al2O3, sırların akışkansızlığını

önemli ölçüde artırmaktadır.

Saydamlık

Genel bir tarzda, saydamlığın yeterince geliş

memesi üç ayrı nedenden ileri gelebilir:

1. Sırdaki asitliğin yüksekliğine bağlı ola-

rak, sırın bir bölümünün camsızlaşması. Eğer

sır, yüksek asitliğe sahip bir ya da üç si-

likat (mono-silikat, tri-silikat) ise, her

zaman için bir camsızlaşma eğilimi görülür.

Ayrıca, camsızlaşmaya karşı mükemmel bir

madde olan Al2O3’den yeterince

kullanılmamışsa, camsızlaşma eğilimi daha da

artar. Bu durumda alınacak önlem, alümin

miktarının artırılmasıdır. Bunun yanısıra,

eğer varsa, sır bileşimindeki baryum

miktarı azaltılırken, bir yandan da alkali

oranı düşürülür. Bu amaçla, Na20 yerine K20

kullanılması tercih edilir.

Normal sırlar gibi, fayans sırlarında da

kabul edilmiş genel kurala göre, alümin/

silis oranı 1/10 olarak düzenlenmelidir.

Ancak, sırdaki sütümsü görünüm bir B2O3 ya

da Al2O3 fazlalığından ileri gelirse, bu

184

Page 205: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

elemanların katkı oranlarının azaltılması

gerekir.

Baz oksitlerinin çeşitliliği camsızlaşmayı

geciktirir. Bu bakımdan boro-silikatlarda

saydamlığın azalması, silikatların tek baş-

larına olduklarına göre daha azdır. Toprak

alkali sırları ise alkali silikatlarına gö-

re çok daha kolaylıkla camsızlaşma eğilimi

gösterdiklerinden, saydamlığın yeterince

gelişmemesine yol açarlar.

2. Bazen, SK O1a ile SK 6a arasında pişen say-

dam sırlarda hafif bir matlık ve örtücülük

veren sütümsü bir yüzeysel örtü görülür. Bu

görünüş, sır bileşimindeki kireç fazla-

lığından ileri gelir. Çünkü, silisle bir-

leşmesi oldukça güç olan kirecin, sırın er-

gimiş cam evresinde de güçlükle çözündüğü-

nü görürüz. Bu nedenle, saydam fayans sır-

larında fazla miktarda kireç kullanılması,

özellikle de fritlenmemiş kireç alınması

sakıncalıdır.

Uygulamada SK 09a ile SK1a arasında pişen

ve 2.5 molekül ve daha fazla miktarlarda

silis (SiO2) içeren saydam fayans sırların-

185

Page 206: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

da, 0.2 molekülden daha fazla CaO katılma-

masına dikkat edilmelidir. SK la ile SK 6a

arasında pişen sırlarda ise 0.6 molekülden

fazla CaO kullanılmaz.

Sonuç olarak, fayans sırlarında normal bir

saydamlık elde edilmesinde şu noktalara dik-

kat edilir: Sır bileşimindeki silis oranı

azaldıkça, CaO oranı da düşürülür. Saydam-

lığın yeterince gelişmediği durumlarda ise

PbO içeriği artırılır. Kurşunsuz fayans sır-

larına gelince, CaO oranı azaltıldığında,

alkali katkıları artırılabilir.

5. Sırların bir bölümü, pişirildikten sonra ka-

barcıklı bir yüzey gösterirler. Bu kabarcık-

lı görünüm, sır bileşiminde oluşan gazlaşma-

dan ileri gelir. Gaz kabarcıkları ısı etki-

siyle büyüyerek, birbiri üstüne yığılır ve

yüzeye çıkarak patlar.

Sır içindeki gazlaşmanın kaynağı çeşitli ne-

denlere bağlıdır. Bunlardan en başta geleni,

sır bileşimindeki çeşitli karbonatlar,

sülfatlar ya da florürlerin ayrışması

olduğu gibi kil ya da kaolinin yapısındaki

kristal suyunun uçması da olabilir.

186

Page 207: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Kalker fayansları, kalaylı fayanslar ve ci-

lalı çömlek fayanslarında kullanılan sırlar,

kendi hamurlarına göre biraz daha düşük ısı-

larda pişirilirler. Ancak, gerek hamur, ge-

rekse sır pişirimi, genellikle düşük ısılar-

da yapıldığından; hamur, yapı bakımından he-

nüz kesin bir oluşum göstermez. Buna bağlı

olarak, hamurun gözenekliliği, sır pişirimi

sırasında gazlaşmaya elverişli bir ortam ya-

ratır. Çünkü, gazların temel kaynağı hemen

hemen her zaman çiğ sır tabakasının gözenek-

liliğine bağlıdır. Pişirim evresinde, bu gö-

zenekli doku, hava ve su buharıyla dolar.

Kötü ve elverişsiz pişirim koşullarında yü-

rütülen bir sır pişirimi de kabarcıklı sır-

ların oluşmasına uygun bir ortam yaratır.

Bir sırın gazlaşması, onun akışkansızlığı

ile de bağıntılıdır. Bilindiği gibi

yeterince pişirilmemiş sırların tümünde çok

kabarcıklı bir sır yüzeyi ortaya çıkar.

Bunların yanısıra, çok hızlı yapılan ve

normalden daha kısa sürelerde tamamlanan

sır pişirimlerinde ve hammaddeden ileri

gelen gazlaşma tamamlanmadan önce, sırın

ergime evresine geçişi sırasında bir

gazlaşma görülür.

Eğer, sır bileşiminde aşırı derecede ergi-

187

Page 208: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yici bir frit içeriği bulunursa, normal ısı-

ların altındaki derecelerde oluşan camlaşma,

tümüyle geçirgensiz ve kapalı bir kabuk ta-

baka halini aldığından, ayrışmasını henüz

tamamlayamamış gazlaşıcı maddeler sır içinde

sıkışıp kaldığı gibi soğumadan sonra da, sır

içinde çok sayıda kabarcıklı bir görünüm

verir.

Renksiz Sırlarda Renklilik

Hammaddeden ileri gelen bir başka durum da,

bütünüyle renksiz olması istenilen sırların, sarı

ya da yeşilimsi sarı bir renklilik göstermesidir.

Renksiz sırlardaki bu görünüm iki nedenden ileri

gelebilir;

1. Hammaddelerin bir bölümündeki doğal demir

içeriği gibi bir takım safsızlıklar, renksiz

sırlarda hafif bir sarılık gösterir;

alüminin yapısında bulunan safsızlıktan

ileri gelen sarılık gibi. Bu renkliliğin

sakıncalık gösterdiği sırlarla kullanılan

hammaddelerin saf olanlar arasından

seçilmesine, kalker, kum gibi katkılarda

demir içeriği bulunmamasına dikkat

edilmelidir.

2. Çok kurşunlu sırların renkliliği ise ger-

188

Page 209: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

çekte sırdaki kurşun içeriğine bağlıdır.

Yüksek miktarda kurşun içeren sırlar koyu

sarı, hatta yeşilimsi renkte pişerler.

Aşağıda Mohl ve Lehmann'ın ortak çalışmala-

rıyla, çok saf ve demirsiz hammaddelerle

hazırladıkları ve oksijenli atmosferde pi-

şirildikleri fayans sırlarından alınan so-

nuçları görmekteyiz:

Koyu kahverengi

lPbO . 0.25 Si02 (% 94 sülyen - % 6 kum)

Mermer sarısı

lPbO . 1Sİ02 (% 81 sülyen - % 19 kum)

Yeşilimsi sarı

lPbO . 1.5 Si02 (% 72 sülyen - % 28 kum)

Renksiz

lPbO . 2 Si02 (% 66 sülyen - % 34 kum)

Alkaliler ise tek başlarına enerjik bir

renksizleştirici etkisi gösterirler. Çünkü,

kurşun oksidiyle birleşerek plombat bi-

leşikleri oluştururlar, bu suretle de bile-

189

Page 210: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

simdeki PbO fazlalığını giderirler. Bu ba-

kımdan, lPbO, 1Sİ02 ve 0.25K20 bileşimindeki

bir fayans sırı, tümüyle renksiz bir

seramik camı niteliği taşır.

Sırdaki kireç içeriğinin ise renksizlik

üzerinde hiç bir olumlu etkisi yoktur. Ter-

sine alkaliler gibi sırda plombat bileşik-

leri oluşturmadıklarından ve doymuşluk de-

receleri önemli ölçüde silis miktarına bağ-

lı olduğundan, sırda renklendirici etki gös-

teren PbO miktarının artmasına yol açar.

Yine Manl ve Lehmann'ın deneylerine göre,

aşağıda verilen kurşunlu fayans sırlarıyla

tam renksiz saydam sırlar elde edilebilmek-

tedir:

0.25 K20 . 1Sİ02

lPbO

0.17 K20 . 1.5 Si02

lPbO

IPbO . 2Si02

lPbO . 2Sİ02 .0.5 B203

190

Page 211: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

0.20 CaO . 2 Si02

0.8 PbO

0.20 K20 . 0.3 A1203 . 2.5 Si02

0.80 PbO

Sonuç olarak, genellikle kurşunsuz sırların

kurşunlu olanlara göre daha renksiz sırlar ver-

dikleri, özellikle de borakslı alkali sırlarıyla

çok daha iyi sonuçlar elde edilebildiği söy-

lenebilir.

Çok hoş görünümlü ve aranılan, hafif mavimtrak

renkli sırların elde edilmesinde ise özellikle

baryumlu sırlar kullanılmasına dikkat edilir.*

Beyaz renkli hamurları örten sırların hazırlanma-

sında, kobaltlı bir frit kullanılarak elde edilen

mavimsi sırlar da hamurun mavimtrak renkli bir gö-

rünüm kazanması sağlanır.

Sırların Parlaklığı:

Bir sırın parlaklığı, onun ışığı yansıtma ye-

teneğine bağlı bir oluşumdur. Bu yetenek, normal

bir yansımada zayıf bir parlaklık verir. Sırın

ışığı

*Bkz. Kurşunsuz, Yüksek Isı Sırları (5.2-C.c)

191

Page 212: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yansıtma yeteneği arttıkça, bu artışa oranla

parlaklık da artar. Başka bir deyişle, bir sırın

parlaklığı ışığın kırılma indisiyle birlikte artar.

Optik camlarla ilgili kırılma indisinin ince-

lenmesinde, çeşitli cam bileşimlerinin ışığı yan-

sıtma dereceleri sürekli olarak kontrol edildiğin-

de, en aktif camın I.63 kırılma indisiyle bir "bo-

rat flint" camı olduğunu (B2O3.PbO.Al2O3) görürüz.

Buna göre de seramikçilikte PbO ile BaO'nun,

parlaklığı en yüksek olan sırların elde edilmesin-

deki üstün yetenekleri açıkça görülmektedir. Kur-

şun ile baryumdan sonra, sırların parlaklığı üze-

rinde giderek etkileri azalan öteki maddeler ara-

sında çinko, asit borik ve alkaliler ile kireci

sıralıyabiliriz. Bu konuda yapılmış deneylere gö-

re, bir sır ne kadar ince öğütülürse, pişmiş sır-

daki parlaklık da aynı oranda artmaktadır. Bundan

başka, pişirim ısısının yeterince yüksek tutulma-

sıyla, daha çok parlaklık elde edileceğini görmek-

teyiz, Çünkü bu konuda yapmış olduğumuz çeşitli

deneylere göre; bir sırın bileşimi, parlaklık ver-

mek için her ne kadar elverişli de olsa, sır pişi-

rimi yeterli ısılarda yapılmazsa, sırda bir mat-

laşma eğilimi görülür.

Bu gibi sırların parlaklık derecelerinin öl-

192

Page 213: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

çülmesinde fotometre ya da foto-kolorimetre adı

verilen aygıtlar kullanılır.

Sır-Altı Renklerinin Gelişmesi

Genel olarak sırların, sır-altı renklerinin

tümünü çok iyi geliştirdiğini söyleyemeyiz. Çünkü,

deneylerimiz bize sırların bir kısmının, söz geli-

şi, pink, pembe, leylâk gibi renkleri çok iyi ge-

liştirdiği halde; bir kısmının mat mavi, yeşil,

sarı gibi renkleri bozduğunu, hatta bunlardan koyu

mavileri çözdüğünü göstermektedir.

Ancak, normal sırların bir bölümü, baskı de-

korlarında kullanılan renklerin hemen hemen tümüne

uygun gelmektedir.

Bir fayans sırının bileşimindeki CaO, sır-altı

renklerinin gelişmesine oldukça uygundur,

özellikle de, sır bileşimindeki (çinko ve magnezyum

gibi) bazı maddelere karşı çok hassas ve elde

edilmesi çok güç olan pink kırmızılarının

istendiği şekilde gelişmesine yardım eder.

Sırlarda yüksek miktarda B2O3 bulunması, genel-

likle, sır-altı renklerini bozar ve sır-altı boya-

larının bir kısmının ısı etkisiyle sır içinde çö-

zülmesine yol açar. Bu bakımdan, özellikle sarı ve

193

Page 214: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

pink boyaları kullanıldığında, sır bileşiminde fazla

miktarda B2O3 içeriği bulunmamasına dikkat edilir.

Sırlardaki alkali fazlalığı da, tıpkı B2O3 gibi

etki gösterir. Ayrıca, mavi renkli sır-altı boyala-

rını mora çevirir.

Yüksek oranda kurşun içeriği bulunan sırlar ise,

kromlu sır-altı boyalarını çözer. Kurşunlu sırlar-

dan kurşun-kromat oluştuğu için, krom yeşilleri sa-

rımsı yeşil renge dönerek, kirli soluk bir renk

alırlar.

Yukarıda işaret edilen noktalar dikkate alın-

dığında, sır-altı dekor uygulamalarının yapıldığı

fayans eşyanın herhangi bir sırla sırlanamayacağı

anlaşılır. Sır-altı boyaları kullanıldığında, bir

sır bileşimi, bu boyaları en iyi geliştirecek şe-

kilde düzenlenmeli, ya da bu boya bileşimlerine

uygun düşen sırlar seçilmelidir.

Örneğin: mavi, yeşil, sarı, kahverengi ve mat

mavileri canlı tonlarda geliştirmeye elverişli bir

sır şu oranlar arasında düzenlenebilir:

0.18-0.20K20 (Na20) . 0.3Al2O3 . 2.1-2.3Sİ02

0.52CaO (BaO)

0.28-O.30Pb0

194

Page 215: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Yukarıda, sırların bileşimindeki hammaddelerin

bir kısmının sır-altı renkleri daha iyi geliştir-

diklerine, bir kısmının ise bu renkleri bozdukla-

rına, hatta değiştirdiklerine değinildi. Bu özellik-

lerin yanısıra, fayans sırlarının bazıları da, sır-

altı boyaların çözülmelerine yol açar. Çözülmeye

uğrayan boyalar dumanlı ve silik bir görünüm alırlar.

Bu durum, özellikle mavi, lâcivert, yeşil gibi

kobalt ve bakır içeren boyaların, yüksek oranda

B2O3 ve PbO içeren sırlarla birlikte kullanıldık-

larında görülür. Ergime gücü yüksek olan kurşunlu

ve borakslı sırlardaki alümin katkısının uygun

oranlarda artırılmasıyla sırın akışkansızlığı yük-

seltilerek, bu gibi boyaların sır içinde çözülmeleri

önlenebilir, özellikle, normal ısıların üstündeki

derecelerde pişirilen parçalarda ve sırlamanın

kalın bir tabaka halinde yapıldığında daha sık

karşılaşılan bu durum, pişirim ısısının fazla

yükseltilmemesi ve sırlamanın daha ince yapılma-

sıyla giderilebilir.

Sülfür Buharlarının Zararlarına Karşı

Dayanıklılık:

Sırların büyük çoğunluğu, sülfür buharlarının

etkilerine karşı son derece hassastır. Sır pişirimi

sırasında ortama giren sülfür buharlarının oluşum

nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

195

Page 216: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

. Sır hammaddelerinin bir kısmında

bulunan kükürt,

. Sır barbotininin hazırlanmasında

kullanılan su,

. Yakıttan ileri gelen gazlar,

. Fırın kasetlerinin yapımında kul-

lanılan pirit.

Bunlar arasında, sırlara en zararlı etkileri

olanlar, içlerinde bol miktarda kükürt bulunan ya-

kıt gazlarıdır. Örneğin, endüstride kullanılan ka-

liteli bir maden kömürü çözümlemesinde bulanan sa-

bit kükürt miktarı % 90'a ulaşır. Bunun % 15 kadarı

gazlaşarak uçan kükürttür. Hesaplamalardan alınan

sonuçlara göre ise, 1000 kg. kömürde 2 kg. SO3

bulunduğu görülür.

Fırın atmosferinde oluşan SO3 ve SO4 gazları,

fırındaki ısı derecesinin daha düşük olduğu kesim-

lerde yoğunlaşarak toplanır. Toplanan bu gaz biri-

kintisi, parçaların üstlerine çökerek, özellikle

alkali ve toprak alkalileriyle birleşip, çeşitli

sülfat bileşiklerini oluştururlar. Sülfatların si-

lisle birleşmeleri güç olduğundan, sırın camlaşması

da güçleşir. Bunun sonucu, sır yüzeyinde, çoğun-

lukla kükürtleşme olarak tanımlanan, köpüğümsü bir

196

Page 217: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kabuk tabakası oluşur.

öte yanda, sülfatların bir bölümü, ergime ev-

resinin başlangıcında sır içinde çözülür, özellikle

sır pişirimi uzadığında, ortama giren SO3 gazları

kabarcıklar yaparak sırın kaynamasına yol açarlar.

Pişirim ortamında görülen bu SO3 gazlarının sır

üstünde toplanması, henüz düşük ısılarda başlar. Bu

bakımdan, kükürtün, başlangıçta SO2 halinde

kalmasını sağlama amacıyla indirgen atmosferli bir

pişirim yapılır. Ancak, bu önlem pek geçerlilik

taşımaz. Çünkü bu defa da ortamdaki oksijenin

azalmasından ötürü kurşunlu sırlar ile sır-altı

boyaları zarar görür.

Baryumlu sırlar, baryum ile SO4 kolaylıkla BaSO4

haline döndüğünden, kükürt buharlarına karşı son de-

rece hassasdır. Bu gibi sırlar kükürtlü bir ortamda

mat ve donuk bir görünüm kazanır ve sır yüzeyinde,

bir takım buruşukluklar, katlanmalar ortaya çıkar.

Hacimli parçaların iç kesimleri ile tabanları, kükürt

gazlarının zararlı etkisinden uzak kaldığından, nor-

mal parlaklıklarını korurlar. Bu sakıncanın varlığı,

BaO'li sırların moufle* tipinde olmayan fırınlarda

pişirilmesini engeller.

*Kamara tipi elektrik fırınlarının ilk örnekleri

olan kapak-sistem fırınlarına verilen genel ad.T.A.

197

Page 218: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Çizilme ve Yıpranmaya Dayanıklılık;

Genellikle, sırların pişme ısılarının yükseldiği

oranda sertleştikleri ve çelikle çizilmelere karşı

dayanıklılıklarının arttığı kabul edilir. Ancak, bu

görüş kesin bir kurala dayanmaz, örneğin, bilindiği

gibi alkalili sırların çizilme ve yıpranmaya karşı

dayanıklılıkları azdır. Baryumlu sırlar ise, daha

yüksek bir dayanıklılığa sahiptir, özellikle, asit

borikin silisle birleşmesi, sırların sertliğini

artırır.

Kimyasal Maddelere Dayanıklılık

(Asit Eriyikleri ve Alkali Çözeltileri):

Sırların, kaliteleriyle ilgili koşullar arasında

ilk aranılan, kimyasal maddelere karşı tam bir

dayanıklılık elde edebilmeleri için, yeterince

asitliğe sahip olmalarıdır. Örneğin, çok bazik sır-

larda bu dayanıklılık çok zayıftır, özellikle, kap

kaçak ve çeşitli mutfak eşyası gibi kullanım araç-

ları söz konusu olduğunda da, bu nokta çok önemli-

dir.

Normal olarak, bir sırın asitlik derecesinin A =

2.30 ile A = 2.50 arasında olması tercih edilir.

Ancak, asitlik oranı hiçbir zaman 1.50 ile 1.60'dan

daha aşağı olmamalıdır. Bazik fayans sırlarının kim-

yasal maddelere karşı yüksek bir dayanıklılığa sahip

198

Page 219: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen
Page 220: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

olması gerektiğinde, sırdaki asitliğin A = 3 ile A

= 3.5 hatta bazı özel durumlarda A = 4'e kadar

yükseltilmesinde yarar vardır. Yalnız, bir sırın

asitligi yükseltilirken, camsızlaşma tehlikesinin

belirmesini önleme amacıyla, sır bileşimine yeter-

li miktarda alümin eklenmesi de tavsiye edilmekte-

dir.

Fayans sırlarının kimyasal maddelere karşı da-

yanıklılık kazanmasında en elverişsiz maddeler al-

kalilerdir. Toprak alkalileri (CaO, MgO), alkali-

ler arasında en çok dayanıklılık sağlayanıdır.

Sırların, asit eriyikleri ve alkali çözelti-

leri gibi kimyasal maddelere karşı dayanıklılık-

larını en çok arttıran maddeler ise, boratlar ile

basit silikat bileşiklerine göre silis ve borat

bileşiklerini bir arada içeren sırlardır.

199

Page 221: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5.4- FAYANS HAMURLARI VE SIRLARI

ARASINDAKİ UYUM İLE BU UYUMA BAĞLI

BAZI SIR HATALARI VE NEDENLERİ

Genel olarak, kaliteli bir sırın elde

edilmesinde aranılan temel koşul, sırların pişiril-

dikten sonra sıkı bir şekilde yapışması gereken ha-

murla fiziksel bir uyum sağlamasıdır. Şöyle ki, bir-

likte kullanılan sırlar ve hamurlar pişirildikten

sonra nitelikleri bakımından birbirlerine uygun ol-

malıdır. Herhangi bir sır alındığında, bu sırın her

zaman için rastgele bir hamura uyması zorunluluğu

yoktur. Ancak, bunlardan her birinin, yani, hamur ya

da sırdan birinin ötekine uygun olması aranılır.

Şu da var ki, bu konuda istenilen sonuçların

elde edilmesinde, bir sırın, herhangi bir hamurun

üstünde ergitilmiş olması yeterli değildir. Çünkü bu

halde ancak bir takım mutlu rastlantılar hamura tek

düzenli ve zayıf şekilde kaynaşmış bir sır örtüsünü

oluşturur. Ne var ki, bu arada, kılcal sır

çatlamaları, atmalar, sırda ve hamurda lekelenme-

ler, hatta parçaların bütünüyle bozulmasına kadar

giden bir takım sır hatalarının oluşması kuvvetli

bir olasılık kazanır.

Bununla birlikte, hamurlarla beraber pişiril-

200

Page 222: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

diklerinde elverişsiz sonuçlar veren sırlar tek

başlarına yeniden pişirildiklerinde, kendi ele-

manları arasında bağlantılı, sağlam ve tek düzenli

bir kitle oluşturarak soğurlar. Sırın hamur üstünde

ergitildiğinde görülen anormallikler ise, doğal

olmayan, katı ve sınırlı bir birliktelik

oluşturan, farklı kimyasal bileşimdeki iki bileşik

madde arasındaki farklı tepkime ve davranışların

bir sonucudur.

Cisimlerin, özellikle katıların, ısısal gen-

leşme ve kasılmaları, onların kimyasal bileşimleri

ile ısısal geçmişlerinin bir tepkimesidir. Buna

göre, bir sır, oldukça durgun ve etkisiz, aynı za-

manda genleşme katsayısı çok farklı bir hamur üs-

tünde ergitildiğinde, soğumayla birlikte bir takım

farklı gerilimler doğar. 0 zaman, bu iki maddeden

her ikisi de karşıt güçlerin etkisi altında kal-

dığı için, bazen sır, bazen hamur, kimi zaman da

her ikisi birlikte bir yıpranmaya uğrar. İşte bu

nedenle, sırlı toprak mamullerinde istenilen sonuç-

ların elde edilebilmesi için, sır ve hamur bileşim-

lerinin genleşme katsayılarının birbirlerine yak-

laşık olacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Ayrıca,

seçilen hammaddelerin ya da bunlar arasındaki kim-

yasal tepkimeler sonucu oluşan bileşiklerin, gen-

leşme katsayıları arasındaki farkın dengede tutul-

201

Page 223: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ması bakımından yeterli esnekliğe ve mekanik dirence

sahip olmalarına dikkat edilir.

Ne var ki, sırlar ile hamurlar arasında olması

istenilen uyum, Steger'in de gösterdiği gibi bu sır-

lar ile hamurların yalnızca bileşimlerine değil, ay-

nı zamanda iç gerilimlerine de bağlıdır. Örneğin,.

kasılmasız sırların, % 2 oranında bir farkla, kasıl-

ma gücünün etkisi altındaki sırlara göre daha düşük

bir genleşme katsayıları vardır. Pişirimin ısısal

aralıklarındaki belirli bir zaman sürecinde kendini

gösteren bu bozulma ve kasılmalar, en düşük kontrol-

lü ısıtma ısısında başlar. Yine sırlardaki ısısal

genleşme, yani, hamura bağlı kasılmalar da düşük

ısılara varmadan azalır ancak, ısının artmasıyla

birlikte yeniden yükselir.

Sırların genleşme ısısı, yalnızca hamur ve sır

arasında görülen karşılıklı kasılmalar tarafından

etkilenmekle kalmaz, aynı zamanda hamurun ısısal

geçmişi, özellikle de soğuma hızı ve süresi tara-

fından da etkilenir. Hamurla sır arasında kendini

gösteren ve çeşitli bozukluklara yol açan sakınca-

lardan bir çoğunun ortadan kaldırılması, en düşük

kontrollü ısıtma ısısından başlayarak, çevre ısı-

sına (17°C) kadar bütün farklı ısı evreleri süre-

since, sırın ve hamurun genleşme katsayılarının

202

Page 224: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

gözlenmesini gerektirir. Gerçekten de, bu uyumun,

yalnızca çevre ısısında ya da yalnızca pişirimin

sınırlı bir ısı aralığında varolması yeterli değil-

dir. Bir sırın, birlikte kullanıldığı hamurun meka-

nik direnci üstündeki etkisini, artistik görünümler

elde edilmesi amacıyla kullanılmış, ya da tersine,

daha uygulamada kaçınılmış olan sırın kendisi ile

sır-hamur uyumsuzlukları arasındaki bu bağlantı

etkiler.

Seramik hamurları ile seramik sırları arasında

uyum sağlanması amacıyla, bir sırın, her zaman

hamura göre ayarlanmış olması zorunluğa yoktur. Ki-

mi zaman, sırla uyuşması için hamur bileşiminde de

değişiklik yapılır. Ne var ki, bu tarz bir değişik-

lik pek tercih edilmez Çünkü, kullanım ve nitelik-

lerine zarar vermeden bir hamurda değişiklik yapıl-

ması her zaman için pek kolay değildir. Oysa, hamur

ve sırın karşılıklı etkimeleri dikkate alındığında,

hamurun yapısı üzerinde durulmadan, onun üstünde

kullanılmak üzere seçilmiş bir sırla istenilen so-

nuçların elde edilmesi olanaksızdır.

Genel anlamda, sır seçimi, buna bağlı olarak

da seçilen sırın bileşimini, hamurun nitelikleri

belirler. Ne var ki, kullanılmakta olan hamur ile

sırlar arasında istenilen gerekli uyum sağlanamı-

203

Page 225: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yorsa, ayrıca, bu sırlar özel ve farklı bir takım

niteliklere sahipse, o zaman, hamurun bileşiminin

değiştirilmesine, özellikle de, bu değişime koşut

şekilde, sırın niteliklerinin geliştirilmesi yolu-

na gidilir. Bu bakımdan, özellikle toplu-üretimde

önemli olan, seçilen sırların bileşimlerinin, iş-

letme hamurlarının yapılarına değin bir takım sı-

nırlara bağlı olduğudur. Bu sınırlar, çeşitli

hamurlardan mamul seramik eşyanın bir bölümünden

ötekine göre değişir; ama bu değişim, aynı bölüm

içinde pek azdır.

Apayrı bir özen gerektiren sır hazırlamada, sır

hatalarının temel kaynağı olan, örneğin; hammadde

bileşimlerinin, özellikle de kil gibi doğal

bakımdan değişken maddelerin dikkate alınması ge-

rekir. Ayrıca, sırların, birlikte kullanıldıkları

hamurların yumuşama ısıları altında bir ergime nok-

tasına sahip olmaları; hamurla sır arasında bir

bağlantının olması ve sır ya da hamurun bir öte-

kiyle aykırı ve uyuşmaz olması gibi etkenler de

gözönünde bulundurulur.

Sırlardaki Genleşmeyi Etkileyen Etkenler

Bir sırın genleşmesi ve kasılmasındaki bir

değişme, o sırın bileşiminde yapılan bir takım

değişimlere bağlıdır. Yapılan incelemelerde, cam

204

Page 226: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ve sır (seramik camları) hammaddelerindeki fizik-

sel özelliklerden çoğunun, yaklaşık olarak birbi-

rine katıştığına dikkat edilmiştir. Buna göre fi-

ziksel özellik, aşağıdaki orantıyla açıklanmakta-

dır:

P = P1X1 + P2X2 + P3X3, v.s.

Burada (P) fiziksel özelliği (P,) cam hammad-

delerinin oksit yüzdelerini, (X,) v.s.de ba oksit-

lerin değer olarak anlatımını simgelemektedir. Ay-

nı orantı, genleşmeye, kırılma direncine, Young

modülüne, yoğunluğa ve ısı geçirgenliğine de uyar-

lanabilir.

Genleşme katsayıları tablosunda ise, metal ok-

sitlerin genleşme katsayıları olarak bulunan ra-

kamların, araştırmacılar için birbirinden ne ka-

dar farklı olduğunu görebiliyoruz.

205

Page 227: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Winkelmann English Mayer

Oksit ve Schott ve Turner ve Havas

sıo2 0.8xl0”

7 0.15xl0”

7 - xl0"

7

A1203 5.0 0.42 -

K20 8.5 11.70 -

Na20 10.0 12.96 -

Li02 2.0 - -

CaO 5.0 4.89 -

BaO 3.0 4.20 -

MgO 0.1 1.35 -

ZnO 1.8 2.10 -

PbO 3.0 3.18 4.2

sb2o3 - - 3-6

B2°3 0.1 1.98* -

Na3AlF6 - - 7.4

Cr203 - - 5.1

CoO - - 4.4

Ti02 - - 4.1

We2°3 - - 4.0

NiO - - 4.0

CaF2 - - 2.5

CaO - - 2.2

Zr02 - 0.69 2.1

Sn02 - - 2.0

*% 12'ye kadar

206

Page 228: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen
Page 229: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Bununla birlikte, genleşme katsayıları tablosu,

sır bileşimine giren hammaddelerin seçiminde yapı-

lan değişimlerin, Steger formülü aynı kaldığı halde,

sırın genleşme kasılmasını hangi ölçüde etkileyebi-

leceğini göstermesi bakımından yararlıdır.

Basit bir örnek olarak aşağıdaki iki ayrı kurşun

sırını alalım. Winkelmann ve Schott'un buldukları

rakamlara göre, bu sırların kübik genleşme

katsayıları şöyledir:

1 PbO . 1 Si02 SK 010a - SK

Ola (900°C - 1080°C)

Ağırlık olarak yüzde oranları:

PbO .... 78.8 3 x 78.8 = 236.40

Si02 ... 21.2 0.8 x 21.2 = 16.96

253.36

GK = 253 x 10”7

Böylelikle, yukarıdaki basit kurşun-silikat

sırının kübik genleşme katsayısı 253 x 10”7

olarak saptanır.

Yukarıda verilen sır içine bir miktar alümin

katkısı yapılmasının, aynı sırın genleşmesini nasıl

etkilediğini göstermektedir.

207

Page 230: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

1PbO . 0.20 Al2O3 . 2.60 Si02

SK 02a - SK 2a (1060°C - 1120°C)

Ağırlık olarak yüzde oranları:

PbO % 55.83 (3 x 55.83) = 167.49

A1203 % 5.11 (5 x 5.11) = 25.55

Si02 % 39.06 (0.8 x 39-06) = 31.24

Toplam 224.28

GK 224 x10”7

Buna göre, sırların genleşme katsayıları üze-

rine bulanan rakamlar kesin olmamakla birlikte,

yine de yaklaşık değerlerin saptanmasında büyük

ölçüde yarar sağlamaktadır.

Yapılan deneylerden ve hesaplamalardan anla-

şıldığına göre alkali oksitlerin genleşme katsa-

yıları, öteki bazik oksitlerle karşılaştırıldığın-

da, daha yüksek olduğundan, yüksek oranda Na20 ve

K20 içeriği bulunan sırların daha büyük bir gen-

leşmeye sahip olacakları gerçektir. Ne var ki, al-

kali sırlarındaki bu katsayı yükselmesi, örneğin,

bir B2O3 katkısıyla önlenebilir. Artistik amaçlar-

la geliştirilen krakele sırları ise, alkali oksit-

lerinden yana zengin olan sırlardır.

Bütün bu noktalar dikkate alınarak, normal fa-

208

Page 231: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yans sırlarındaki alkali oksitleri ve BaO toplamı,

0.5 molekülden fazla olmamak koşulu ile

sınırlandırılmıştır. Bu bakımdan, zorunlu hallerde,

özellikle fayans sırlarında, yüksek GK'lı alkali

oksitleri yerine, genleşmesi daha düşük öteki bazik

oksitlerin kullanılması tercih edilir.

Kurşunsuz sırlarda, PbO'nun yerine daha çok,

kuvvetli bir ergitici olan CaO kullanılır. Çünkü,

bunlardan her ikisinin de genleşmeleri birbirine

yakındır. Çinkolu mat sırlarda olduğu gibi, yüksek

oranda ZnO içeren sırların düşük bir genleşme ve

kasılma göstermesi, bu sırların, kılcal çatlama

bakımından korkusuzca kullanılmalarını sağlar.Yal-

nız bazen, yeterince dayanıklı olmaması nedeniyle,

hamur, bu basıncın etkisi altında kırılır. Hatta,

böyle haller, zirkon-iki-oksit ya da zirkon-

silikat gibi örtücü maddeler içeren sırlarda da

görülür.

Pratik uygulamalarda sırın ve hamurun genleş-

melerinin birbirine eşit olması gerekmez. Tersine,

genellikle hamurun kasılmasının, sırın kasılmasın-

dan daha yüksek olmasına dikkat edilir ve hamur o

şekilde ayarlanır. Çünkü, bu durumda, sır, kendi-

liğinden sıkıştırılmış olduğundan, kılcal çatlama-

lara karşı daha çok dayanıklılık gösterir. Örneğin,

209

Page 232: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

fayans için, lineer genleşme katsayısı 6.4 x 10”6

olan bir sır, 7.8 x 10”6 değerinde bir fayans ha-

muru üstünde korkusuzca kullanılabilir.

Sırlı mamullerde bir çatlama görülsün ya da

görülmesin, genleşmeler, yalnızca sırı etkileyen

farklı genleşme katsayılarının oluşturduğu gerilim

güçlerine değil; aynı zamanda, hamurun ve sırın

esnekliğine, tampon tabakanın* oluşumuna ve ha-

murda görülebilecek nem genleşmelerine de bağlıdır.

Genel olarak, gözenekli hamurlar emdikleri nem yü-

zünden genleşme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.

Camlaşmış hamurlarda ise bu tehlike çok az, ya da

zararsız ölçüdedir.

Ayrıca, hamur pişiriminde ısının biraz yüksel-

tilmesi yararlıdır. Çünkü serbest kuvartzın bir

bölümü, kristobalit alfa 'ya döner. Soğuma sırasında

ısının 220°C derecenin altına düşmesiyle, kris-

tobalit alfa % 3 hacım küçülmesiyle kristobalit beta

haline geçer.* Artık bu sıcaklıkta sır sertleşmiş

olur. Kristobalit’de sırı sıkıştırarak, kılcal

çatlamalara karşı etkili bir güvenlik sağlar.

Kalite ve güvenlik bakımından aranılan nitelik-

*Pişme sırasında hamurla sır arasında oluşan ara kesim.T.A.

*”Kuvartz” değişimi".

210

Page 233: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

lere sahip sırların elde edilmesinde, hamur pişi-

riminden başlayarak bir takım önemli noktaların

dikkate alınması gerekir.

Örneğin: - Hamur pişirimi yeterince yüksek

ısıda yapılmalı, pişirim süresi

oldukça uzun tutulmalıdır.

- Fayans hamurlarında dolomit kul-

lanılması hamurun genleşmesini

azaltır. Ama katkı oranı

yükseltilirse, hamur dayanıksız ve

kırılgan olur.

- Fayans hamurlarının hazırlanma-

sında, kolaylıkla kristobalite

dönüşebilen bir silis çeşidinin

kullanılması tercih edilmelidir.

(Öğütülmüş sileksin, öğütülmüş kum

ya da kuvartza göre daha çok tercih

edilmesi gibi).

- Hamurun kaolin dengesi kurulmamışsa

yeniden düzenlenir. Gerekirse bir

miktar kaolin katkısı yapılırken,

feldspat oranı azaltılır.

- Sileksin öğütülmesi, onun kolaylık-

211

Page 234: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

la kristobalite dönüşebileceği

tarzda yapılmalıdır (Büyük Britan-

ya'da, fayans hamurlarına, katılan

sileksin öğütme işleminde, % 50-55

kadarının dane iriliği 0.01 mm.'den

daha küçük çapta yapılması gibi).

- Talk ve kireç gibi kalsiyum bile-

şiklerinin az miktarda kullanılması

kristobalit oluşumunu kolaylaş-

tırır. Bu bakımdan, talk ve kireç

gibi kalker maddeler, özellikle,

kılcal çatlamalara karşı dayanık-

lılığı artırma amacıyla

kullanılırlar. 1050°C dereceye kadar

yapılan pişirimlerde, hamurlara

yapılmış olan % 7'ye kadar talk

katkısı olumlu sonuç verir.

Sır pişiriminde, sır ile hamur arasında oluşan

tampon tabakanın önemi tam olarak bilinmemekle bir-

likte; deneyimler, iyi bir tampon tabakanın sır

çatlaklarına dayanıklılığı artırmada etkili olduğu-

nu göstermektedir. CaO bileşikleri tampon tabaka

oluşumunda denge sağlar (Kalker hamurlu eski fa-

yans karolarının dış etkenlere karşı dayanıklı ol-

maları gibi). Ayrıca, kullanılan sırın özellikleri

212

Page 235: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

dikkate alınarak, % 3-7 oranları arasında bir anortit

katkısı yapılması da yararlıdır.

Sır pişiriminin başlangıcında, gözenekli fayans

hamurunun bir miktar nem taşıdığı bilinmektedir. Bu

nem, ya çevreden gelir ya da sırlamayla hamur tara-

fından emilmiş olur. İşte, hamurda bu nemden ileri

gelen bir genleşme ortaya çıkar. Hangi nedenle olursa

olsun, şurası görülmüştür ki, pişme sırasında serbest

su buharı, sır tabakasından geçerek hamura girmekte,

böylelikle hamurda bir genleşme görülmektedir.

Fayans hamurlarında ortalama % 0.05 oranına kadar

görülen bu nemlilik, hamur bileşimindeki magnezyum

bileşiklerinin varlığıyla daha da az bir etkinlik

gösterir. Feldispat ise, bu nemden ileri gelen

sakıncaları artırma eğilimindedir. Bunların yanısıra,

fayans hamurunda nemlilikten ileri gelen genleşmede,

pişirim ısısının da rolü vardır.

İşte buraya kadar ana hatlarıyla açıklamaya ça-

lıştığımız gibi, fayans hamurları ve sırları ara-

sında uyum sağlanması, fayansçılığın en önemli so-

runları arasındadır. Çünkü kaliteli bir mamulün

yapımında aranılan niteliklerin istenildiği şekilde

elde edilebilmesi, sır-hamur uyumuna bağlıdır. Aksi

213

Page 236: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

halde mamulün kalitesini büyük ölçüde düşüren ve

toplu-üretimin yapım harcamalarında öngörülmeyen ve

büyük parasal kayıplara yol açan önemli sakıncalar

doğar.

Konumuza, bu sakıncalardan başlıcaları olan,

özellikle de fayans sırlarında çok sık rastlanılan

bir takım sır hatalarıyla devam edeceğiz.

Fayans eşyanın gözenekli ve su geçirgen hamur

yapıları, fayans eşyanın geçirgensiz (empermeabl)

bir sır tabakasıyla örtülmesini gereksindirir. Böy-

le bir gereksinim, fayans için olduğu kadar, pekiş-

miş çini ile porselen için de geçerli olduğu gibi;

ayrıca geçirgensiz sırların elde edilmesi de olduk-

ça güçtür.

Gerçekte de, hamur-sır arasında fiziksel bir

uyum sağlanması sorunu, hamurların ve sırların ya-

pılarıyla olduğu kadar, ısı etkenleri ve pişirim

tarzlarıyla da ilgilidir. Hamur-sır uyumunun gereği

gibi sağlanamadığı hallerde, fayans işletmeleri

için büyük önem taşıyan bir takım hatalarla

karşılaşılır. Bu hatalar şu şekilde sıralanabilir:

. Kılcal sır çatlamaları*

*Alm. Eaarisse, Haarissigkeit

Fr. Treissaillage Ing.

Crazing

214

Page 237: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

. Pullanma (Atma)*

. Soyulma (Kabuklanma)*

. Kapalı çatlama (Fırın çatlağı)

Çalışmamızın bu bölümünde, genel olarak sırlar-

da görülen bir takım sır hataları üzerine ayrıntılı

bilgi verilmesi yerine; çoğunlukla fayans sırla-

rında görülen ve hamur ile sır arasındaki uyumsuz-

luktan (genleşme farklılıklarından) ileri gelen

önemli sır hatalarına değinerek, bu hataların açık-

lanmasına çalışacağız.

5.4a- Kılcal Sır Çatlamaları ve Genleşme:

Bilindiği gibi örneğin metaller, kayaçlar*

topraktan mamul eşya ve cam gibi maddelerin tümü,

ısıtıldıkları zaman genleşir. Soğuma evresinde ise

kasılarak bir miktar küçülmeye (büzülmeye)

*Alm. Abblattern, Abspringen

Fr. Ecaillage

Ing.Peeling,Shivering

**Alm. Aprollen Fr. Pelage

***Doğal yapıları bakımından, karışık bileşimli

maddeler topluluğu.T.A.

215

Page 238: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

uğrar. Bu genleşme ve küçülme; eni, boyu ve yüksek-

liğine göre maddenin tüm boyutlarına yayıldığından,

"lineer" ve "kübik" olmak üzere bir genleşme ve kü-

çülme değerlendirmesi yapılır. Bu değerlendirmede

kabul edilen kübik genleşme katsayısı (GK), lineer

genleşmenin üç katıdır.

Her maddenin ısı genleşmesi kendine özgü bir ta-

kım farklılıklar gösterir. Seramik hamurları ve sır-

larında çok küçük değerlerle çalışıldığından,

genleşme katsayısı 10-7 olarak yani, 1/10000000

ya da 0.0000001 olarak alınır.

Bir maddenin genleşme katsayısının büyük olma-

sı, aynı maddenin ısıtılması halinde yine büyük öl-

çüde bir genleşmeye uğrayacağı anlamına gelir. An-

cak, genleşme ve küçülme, maddenin her ısıtılışı ve

soğutuluşunda yinelenir.

Fayans teknolojisinde karşılaşılan hataların en

önemli ve temel sorunu, hamurlar ile hamurları örten

sırlar arasındaki genleşme farklılıklarından ileri

gelen kılcal sır çatlamalarıdır. Hammaddelerden

herhangi birinin ya da bu hammaddeler arasında

herhangi bir etkenin kılcal çatlama eğilimini azalt-

ması, sır-hamur uyumunun sağlanmasında bir elveriş-

lilik olarak nitelenir. Buna göre, hamur genleşme-

216

Page 239: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sinin arttığı ya da tam tersine, sır genleşmesinin

azaldığı görülür.

Sırlı fayans pişiriminin başlangıç evresinde,

hamur üstündeki sır tabakası birbiriyle bağlantısı

olmayan tozumsu zerrecikler halindedir. Henüz

ergimemiş sırın bu durumunda, yani camlaşmanın

başlangıcından önce bir genleşmeden söz edilemez.

Ancak, tam olarak bir ergimeden ve hamur-sır

arasındaki tepkime ile ara tabaka oluşumunun

tamamlanmasından sonra, sır gerçek gelişimini

tamamlamış sayılır. İşte bu anda, sır ile hamur

arasındaki ortak benzerlik, her ikisinin de

soğumayla az ya da çok bir büzülmeye uğramasıdır.

Bu büzülme hali, hamurda ve sırda olmak üzere,

birbirinden farklı şu üç ayrı durumu ortaya çıka-

rır:

- Ya, hamur ile sırın genleşme ve küçülmeleri

birbirine eşit,

- Ya, sırın genleşmesi ve küçülmesi hamurun

genleşme ve küçülmesinden büyük,

- Ya da, hamurun genleşme ve küçülmesi sırın

genleşme ve küçülmesinden büyüktür.

Sır pişiriminin ergime evresinde, hamur taba-

217

Page 240: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kası kızgın, sır da ergimiş bir cam macunu

kıvamında iken, hamurla sırın her ikisi de esnek ve

birbirlerine uygun bir durumdadır. Ancak, soğumanın

başlamasıyla birlikte, yavaş yavaş sertleşmeye,

hatta kırılganlığa elverişli bir katılık kazanmaya

başlarlar.

Hamur ve sır büzülmesinin eşit olduğu hallerde,

farklı gerilimler oluşmadığından, herhangi bir uy-

gunsuz durum görülmez.

Sırın genleşme katsayısının, buna bağlı olarak

da küçülmenin daha büyük olduğu hallerde, sır, bir

çekme gücünün etkisi* altına gireceğinden; karo

gibi tek yüzü sırlanmış ince parçalar, dış yüze

doğru içbükey (konkav) olarak bükülür. Normal

kalınlıktaki parçaların üzerini örten bir sır

tabakasının, yine hamurdan daha çok küçüldüğü halde

ise; soğumakta olan sır tıpkı bir deri gibi

gerilerek sertleşir. işte, alttaki hamura göre dar

gelmiş bir deri gibi yayılan bu sır örtüsü

çatlayarak, kırılan bir cam tabakasını andırır.

Seramik eşya üstündeki sırlar büyük bir çekme

gücünün etkisi altında kaldığı zaman, alttaki hamur

da bir basıncın etkisi altına gireceğinden, sağlam-

*Çekme gerilimi.

218

Page 241: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

lık azalır.

Kılcal çatlamalar ilk önce parçaların çukur ve

içbükey kesimlerinde ortaya çıkar, giderek sır yü-

zeyinin tümüne yayılır. Eğer sır tabakası normalden

kalın değilse, çıkıntı ve kenar kesimlerle, dışbü-

key kesimlerde kılcal çatlama görülmez. Sır damla-

ları ve akma yapan bölgelerdeki çatlamalar ise,

öteki kesimlerden daha önce başlar. Çatlak sır taba-

kası, hamurun dış etkenlere açık kalmasına, buna

bağlı olarak da zamanla bozulmasına yol açar. Piş-

miş hamur üstünde, çıplak gözle fark edilemeyecek

kadar ince aralıklı bir yüzey oluşturur. Böylesine

bir sır örtüsünün oluşmasına bağlı ve kaliteli sır-

larda aranılan bir koşul olarak, hamura örtücülük

vermesi ve onu geçirgensiz hale getirmesi istenilen

sırların tersine, kılcal çatlamalı sırlarla örtülü

parçalar, fayans hamurunun gözenekliliği nedeniyle,

sağlığa zararlı bir takım fermantasyon tehlikeleri

yaratır.

Kılcal çatlama oluşumu, bazen parçaların sır

pişiriminden çıkarılmasından hemen sonra ya da bir-

kaç gün içinde başlar. Bu durumda, hamurun ve sı-

rın genleşmeleri arasında önemli bir uyumsuzluk

olduğu anlaşılır. Çatlamalar, bazen birkaç hafta,

birkaç ay, hatta parçaların kullanılmaya başlan-

219

Page 242: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

masından yıllar sonra ortaya çıkabilir. "Geç çatlama"

şeklinde tanımlanan bu hatanın oluşum nedenleri

ötekinden farklı olup, parçaların zaman surecinde

çeşitli etkenler altında eskimesine bağlıdır.1*

Son olarak, pişmiş sırın birdenbire soğutulması-

nın da kılcal çatlamaya yol açtığı söylenebilir.2*

Ayrıca deneylerimizden anlaşıldığına göre, aynı ha-

murdan eşit kalınlıklarda hazırlanan plakalar, ince

bir tabaka halinde sırlandıklarında; sırda görüle-

bilecek kılcal çatlama ya da pullanma eğilimi aza-

lır. Tersine, sırlama kalın tabakalar halinde

yapıldığında ise bu eğilim artar.3*

1*Fayans gibi toprak mamullerinin eskimesi, seramik ürünlerinin hamur ve sırlarını oluşturan molekül yapısının bozulmasından doğar. Bu bozulma, süre, çevre nemi, su emme, asit buharları, termik değişim gibi etkenler altında başlar ve gelişir, giderek mamullerin niteliklerini değiştirir. Ba-zen, başlangıçta, hamur ile sır arasında sağlanan uyum bu değişimden etkilenerek bozulur.

Yukarıda sayılan etkenlerden ötürü hamurla sır arasında doğan genleşme farkı, hamurda şişme şek-linde kendini gösterir. Sır yüzeyinde de, tıpkı zaman sürecinde eskiyen camlarda olduğu gibi, bir sedeflenme (irisation) başlar. Sonuçta bu eskime, normal kılcal sır çatlamalarına benzeyen, yüzey-sel çatlakların oluşmasına yol açar. T.A.

2*Bkz. 5.4d- (Kapalı Çatlama).

3*Kılcal çatlamanın, daha çok parçaların çukur ke-simlerinde ve sır akıntılarında başladığına deği-nilmişti.T.A.

220

Page 243: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5.4b- Pullanma (Atma)

Kılcal sır çatlaklarından daha seyrek

olarak karşılaşılmakla birlikte; genleşmesi sırlara

göre daha yüksek olan hamurlar kullanıldığında, pul-

lanma görülür. Bu gibi hamurları örten sır tabakası

bir basınç geriliminin etkisi altına girer. Hamur

ise, çekme gücünün etkisi altında kalır. Yani, soğuma

sırasında üstündeki sırdan daha çok küçülür. Bu

olguya bağlı olarak, sır pullanarak, parçacıklar

halinde atar. Ne var ki, bu atma yalnızca sırın par-

ça parça dökülmesi halinde değil, atma yapan kesim-

lerdeki hamur tabakalarıyla birlikte olur. Parçanın

pullanan kesimleri önce hafifçe kemerleşir. Daha

sonra düz kabarcıklar halinde düşer.*

Atma yapan sır tabakasının çevresi bir dantel

gibi girintili çıkıntılı ve düzensiz olup, hiç bir

zaman düzgün ve belirgin değildir.

Fayans hamuru ile sır arasındaki genleşme farkı

çok büyük olduğu zaman, parçaların tümüyle kırılma

olasılığı bile vardır.

1.*”Kavlama" olarak tanımlanan sır atması ise

kalın sırlama sonucu, sır tabakasının ara

tabakayla birlikte yerinden kopması şeklinde

görülür. Ayrıca sinter (camsı) hamurlar üstündeki

kalın sırlamalarda da kavlama ortaya çıkabilir.

T.A.

221

Page 244: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Bu hal, daha çok kenarlara yakın kesimler ile

bombeli yüzeyler ve dışbükey parçalarda ortaya çı-

kar. Böylelikle, sır tabakasının parçacıklar halin-

de yer yer koptuğu, oldukça geniş soyulmuş çıplak

hamur yüzeyi, elle dokunulduğu ya da tozlandığı za-

man kolaylıkla kirlenir. Ayrıca, kullanım eşyasının

renkli ya da kirli olan sıvı maddelere değmesi so-

nucu oluşan fermantasyon (mayalanma) bulaşıkların-

dan ötürü, bu gibi eşya sağlığa zararlı bir hale

gelir. Bundan başka, düz parçalarda da biçim bozul-

maları ortaya çıkar. Kaplama karoları sırlı yüzey

yönünde bombeleşir. Termik gerilim farkı çok fazla

yükseldiğinde ise, eğer hamur tabakası normalden

ince ve sır dayanıklılığı yüksekse, parça bu geri-

lime dayanamaz, kırılır. Fincan kulpları, kâse

ayakları gibi benzeri eklentiler kopar. Hatta, ke-

narlı tabak çevrelerinin bazen bir halka şeklinde

koparak düştüğü, çukur modellerin diplerinden ay-

rıldığı bile görülür.

Pullanma, genellikle sır pişiriminden hemen

sonra ya da birkaç gün içinde başlar. Görünüş ba-

kımından soyulma ya da kabuklanma şeklinde tanımla-

nan sır atmasına benzemekle birlikte, pullanmanın

gerçek oluşum nedeni ötekinden tümüyle farklı ola-

rak, yalnızca hamurla sır arasındaki genleşme uyum-

suzluğuna bağlıdır.

222

Page 245: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Sırlarda pullanma görüldüğü hallerde, ergime

derecesi yüksek olan hammadde katkıları azaltılır.

Böylelikle, sırın ergime derecesi düşürülerek ze-

mine oturması sağlanır.

Fayansçılıkta, toplu-üretimin en önemli sorun-

ları arasında yer alan bu gibi hataların ortaya

çıkması önlenemediği ve oluşum nedenlerinin gide-

rilemediği hallerde, büyük işletmelerin uğrayacağı

zararlar da aynı ölçüde önem taşır. Sırlar ile ha-

murlar arasında uyum sağlanması konusunda yapılan

çalışmalar, fayans üretiminin başlıca sorunların-

dandır,

Özet olarak denilebilir ki, fayans mamullerini

örten sırların, bütünüyle hamura uygun olması ve

hamurlara geçirgensiz bir yüzey örtüsü sağlaması

amacıyla, bu sırların çok küçük bir gerilim altında

olmalarına dikkat etmek gerekir. Yani, önemli olan,

sırın genleşme katsayısının, sanıldığı gibi

hamurun genleşme katsayısına eşit olması değil; tam

tersine, hamura göre daha yüksek bir gerilime sahip

olmasıdır. Böylelikle, hamuru örten sır küçük bir

basınç geriliminin etkisi altında kaldığında, ara-

nılan sır-hamur uyumuna uygun ideal bir ortam olu-

şur ve mamulün sağlamlığı artar.

223

Page 246: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5.4c- Soyulma (Kabuklanma)

Görünüş bakımından, fayans sırlarındaki

pullanmaya benzer. Ne var ki, her iki sır hatasında

da oluşum nedenleri farklı olduğundan, birbiriyle

karış tırılmamalıdır.

Fayans sırlarında karşılaşılan soyulmada sır

tabakası yine plak halinde kopar. Ama bu şekilde

bir pullanmada, sır tabakası hiç bir zaman hamurla

yapışık olarak kopma yapmaz.

Bir sırın soyulma yapmasına yol açan çeşitli

nedenler vardır. Aşağıda, bu nedenlerin kısaca

açıklanmasına çalışacağız.

Sırlama yapılan parçanın çok tozlu olduğu, piş-

miş hamurda çok refrakter bir boyayla sır-altı be-

zeme yapıldığı ve hamurun, güç ergiyen bir angobla

astarlandığı hallerde, ergime evresindeki sır hamu-

ra yapışamaz; yalnızca toz halindeki üst tabakaya

tutunur. Böyle bir sır en ufak bir darbeyle parça

parça dökülür.

İşte bu nedenledir ki, çok refrakter olan ko-

balt oksidi ve alümin karışımı olan sır-altı mat

mavi boyaların kullanılması, fayans sırlarında so-

yulma tehlikesine yol açar. Bundan başka, sır pişi-

224

Page 247: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

rimi düşük ısılarda yapılmaktaysa, soyulma eğilimi

de daha çok artar.

Bu sakıncanın giderilmesi amacıyla, pişirim ısı

sı yükseltilirse, boyanın bir bölümünü çözen sırın

hamura yapışması kolaylaşır, soyulma tehlikesi de

ortadan kalkar. Ama bu kez mavi renk ton değiştire-

rek, kızıl mora döner.

Hamur içeriğindeki bir takım çözünür tuzların

kuruma sırasında yüzeye çıkmasından ileri gelen

"tuz çiçeksimeleri" de fayans sırlarında soyulmaya

yol açabilir. Bu yalnızca sırın gereği gibi yüzeye

yapışamamasından doğan basit bir olgudur.

Bir başka soyulma şekli de kum “sürtmesi”dir.*

Genellikle, döküm ya da şablon tornada şekillendi-

rilmiş çok kuru parçaların rötuşlanmasından, ıslak

süngerle yapılan aşırı sürtme sonucu, özellikle ta-

bak kenarlarındaki kil özü gider ve geriye yalnızca

silisli özsüzleştirici tabakası kalır. Böylece,

alüminli hamurun yüzeyinde birikmiş bir silis faz-

lalığı doğar. İşte bu gerçek bir pullanma nedeni-

dir, ama yalnızca, ıslak süngerle aşırı sürtülmüş

kesimlerde görülür. Hamur, yapısı bakımından kendi

içindeki termik genleşmeye karşı uygunluğunu koru-

*P.Munier; Technologie des Faiences.

225

Page 248: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

duğundan, herhangi bir yapısal değişiklik gereği

yoktur. Rötuş işlemlerinin daha dikkatlice yapıl-

masıyla, hata giderilebilir.

Bunlardan ayrı olarak, sırların normalden faz-

la, aşırı öğütülmeleri sonucu da, sırda soyulma ha-

li görülür. Ne var ki, soyulmada en önemli neden,

ergimiş sırın çok yüksek viskoziteye salip olması-

dır. Bu durumda, yüzey basıncı, yapışma gerilimin-

den büyük olduğundan, sır kabuklanma yapar.

Ancak uygulamada daha başka etkenler de kabuk-

lanmaya yol açabilir. Şöyle ki:

. Parçanın pişirilmesinden önce, henüz kurumada

çiğ sır çatlağı belirmesi,

. Sır içeriğinde yüksek oranda plastik kil bu-

lunması,

. Sırlamanın çok kalın yapılması,

. Pişirimin, sır bileşimine uygun koşullarda

yapılmaması,

. Yayılma ısısındaki sırın gereği kadar akı-

cılığa sahip olmaması,

. Kalay oksidi ile zirkon içeren sırların ye-

terince akışkan olmaması,

226

Page 249: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

. özellikle, pembe, mat mavi ve krom yeşillerini

oluşturan sır-altı boyaların ergimiş sırlara

kolaylıkla yapışması gibi.

5.4d- Kapalı Çatlama (Fırın Çatlağı)

Gerçek bir sır-hamur uyumunun sağlanma-

sıyla imal edilen parçaların bir bölümü, sır pişi-

riminden sonra anî olarak soğutulduklarında, ısı-

sal bir şokla karşı karşıya kalırlar. Çünkü pişmiş

sır soğuma sırasında normal olarak enerjik bir

şekilde kasılır. Oysa, soğumakta olan hamurun ka-

sılması, sırın kasılmasına göre daha yavaştır.

İşte, soğuyan sırın hızla büzüldüğü süre içinde,

hamur henüz genleşme halinde olduğundan, ısısal şok-

la karşılaşan sır tabakası, geçici olarak kırılmaya

uğrar. Bu arada, hamur da yavaş yavaş soğuyarak,

sır-hamur uyumuna gerekli olan ortam sağlanmış olur.

Sır ve hamur arasındaki uyumun yeniden kurulmasıyla,

sırda görülen yarıklar kuvvetle sıkıştığından, bü-

tünüyle kapalı bir görünüm verir. Böylelikle, soğu-

ma sırasında sır tabakası her yanda kırıldığı halde,

dıştan gelmiş kılcal çatlama kaybolur ve kapanarak

optik bakımdan görünmez hale gelir.*

l.*Yine "Fırın Çatlağı" şeklinde tanımlanan ve sera-mikçiler arasında yaygın olarak bilinen, hızlı soğutulmadan ileri gelmiş bir başka çatlamada ise, kırılmış sır tabakası görünümü değişmeden kalır. T.A.

227

Page 250: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Buraya kadar açıklamaya çalıştığımız fayans

sırlarına özgü önemli hatalar arasında, son olarak

özel bir sır hatasına daha değinmek yerinde olur.

Bu tür çatlamada da yine bilinen kılcal çatlak

şebekesi oluşur. Ancak, bu durumdaki çatlamanın ka-

palı olması ve renkli sıvıları çatlak sır tabakası-

nın altına geçirmemesi özelliği vardır. Sır yüze-

yinde ve parçaların yuvarlatılmış kenarlarında ol-

dukça derin yarıklar halinde kendini gösterir.

Bazen, fırınlamadan önce kusursuz olan parça-

lar, sır pişiriminden çıkarıldıklarında, normal sır

çatlaklarına benzemeyen yarıklı bir yüzey görünümü

taşır. Bu görünümün oluşum nedeni ötekilerden fark-

lıdır. Şöyle ki, pişme sırasında, sır yüzeyinde ya-

rıklar halinde görülen geçici bir takım yarıklar

ortaya çıkar. Giderek, hafifçe aralanan bu yarık-

lar, pişme ısısı yükseldikçe, sıcaklık etkisiyle

yavaş yavaş yumuşamaya başlar. Sırın yumuşaması,

henüz yarıkların alt kesimlerini kapatmaya başlar-

ken, pişirim ısısı yetersiz olduğundan, yarıkların

kapanması tamamlanamaz, olduğu gibi kalır.

Elde edilen sır tabakası çatlak görünüm verdiği

halde, bu gibi parçalar renkli sıvılara

daldırıldıkları zaman, normal kılcal sır çatlaklı

parçalar-

228

Page 251: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

da olduğu gibi, hamurda herhangi bir boyanma gö-

rülmez.

Ancak, şu noktayı da hatırda tutmak gerekir

ki, bu çeşit çatlamalı sırlar, artistik amaçlarla

geliştirilen doğal krakele sırlara benzemezler.

5.4e- Sırlar ile Hamurlar Arasında Gerekli

Uyumun Sağlanmasında Yararlanılan

Denetim Yöntemleri

Bundan önceki açıklamalarımızda, sırlar

ve hamurlar arasında görülen bir takım uyum hata-

ları ile bu hatalardan en önemlisi olan kılcal çat-

lamanın fayans teknolojisindeki temel sorunlardan

birisi olduğuna değinilmişti.

Uyum hatalarının ortaya çıkış nedeni, gerçekte

ısısal genleşme farklılıklarından ileri geldiğin-

den, bu hataların birbirinden ayırdedilmeleri ba-

zen oldukça güçtür.

Bu amaçla yapılan çeşitli araştırmalar sonuca

bir takım denetim yöntemleri geliştirilmiştir.

Aşağıda, bu yöntemlerin kısaca açıklanmasına

çalışacağız.

1- Harkort'un "Ürkürtme" Deneyi:

229

Page 252: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Her yanında eşit kalınlıkta sırlanmış ve

normal bir endüstri fırınında pişirilmiş

çatlamasız bir parça, yaklaşık olarak on

dakika süreyle etüvde* tutularak 120 C

dereceye kadar ısıtılır. Sonra çıkarılarak

oda sıcaklığındaki su içine daldırılır.

Sudan çıkarılan parça yeniden ısıtılır ve

suya daldırılır. Aynı işlem ortalama sekiz

kez yinelenir. Yalnız, her ısıtmada sıcaklık

10 C derece artırılarak işlem sürdürülür.

200°C derecelik ısıtma ve suyu daldırmayla

anî soğutmada sır yüzeyinde kılcal çatlama

görülmezse, parçanın sürekli olarak sır

çatlağı yapmadan kalacağı anlaşılır.

Harkort'un "Ürkürtme" deneyinde dikkati çeken

önemli nokta, sırlama kalınlığının kılcal

çatlama oluşumunda etkin bir rol oynadığıdır.

Çünkü, istenilen sır-hamur uyumu sağlandığı

ve ince sırlanmış parçalar 200 C derecelik

anî ısıtma ve soğutmadan çatlaksız çıktıkları

halde, sırlama normalden kalın yapılmışsa,

daha 200°C derecenin altın-

*Stalizatör. Belirli bir ısının, sürekli olarak is-tenilen derecede tutulmasına yarayan aygıt.T.A.

230

Page 253: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

daki sıcaklıklarda çatlama görülür.

2- Hint1in "Darbe" Deneyi:

Bir başka denetim yöntemi de Hint'in "Darbe"

deneyidir. Bunun için, pişmiş sırlı bir de-

ney plakasının ortasından bastırılan çelik

bir kalem çekiçle vurulur. Eğer, sır ideal

olan hafif bir çekme gücünün etkisi altın-

daysa, aralarında ortalama 120°'lik açı bu-

lunan çatlaklar görülür. Tersine, sır üze-

rinde bir basınç geriliminin etkisi varsa,

darbe noktasının çevresinde helezon şeklinde

dolaşan çatlamalar ortaya çıkar.

3- Schurecht'in "Gerilim" Denetimi;

Schurecht'in "gerilim denetimi" yönteminde

ise, sırın basınç altında olup olmadığı daha

kesinlikle anlaşılabilir.

Bunun için ortalama olarak, dış çapı 7.5 cm,

kalınlığı 1.5 cm, yüksekliği 2.5 cm. olan

hamurdan bir halka yapılır. Bu halka pişi-

rildikten sonra yalnızca dış yüzünden sır-

lanır. Yeniden pişirilir. Pişmiş sırlı halka

alınarak üzerinde mikrometreyle 0.6 cm'lik

bir aralık işaretlenir. İşaretlenen aralık

kesildikten sonra yeniden ölçülür.

231

Page 254: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Eğer, sır bir yüzey geriliminin (çekme gü-

cünün) etkisi altındaysa, kesilen aralık

genişleme eğilimi gösterir. Tersine, basınç

gerilimi etkisi varsa, aynı aralığın daral-

dığı izlenir.

Bunlardan başka, karo-fayansların atmosfer

koşullarına dayanıklılık derecelerinin sap-

tanmasında da basınçlı buhar deneyinden ya-

rarlanılır. Kaplama karolarında eskime ve

bozulmalara yol açan ve normal koşullarda

uzun bir kullanım süresinin sonunda ortaya

çıkan gerilim değişimleri yapay bir ortamda

hızlandırılır.

Bu amaçla, bir otoklav'da* yüksek basınçlı

buhar içinde tutulan karolar, otoklav'dan

çıkarıldıktan sonra kılcal çatlama

göstermezlerse, karoların sürekli olarak

kusursuz kalacakları anlaşılır.

Sırlar ile hamurlar arasındaki uyum konusunda

önceden de belirttiğimiz gibi; yapılan her

çeşit deneyimden sonra alınan sonuçlara

göre, gerektiğinde hamurun ya da sırın

* Basınçlı su buharıyla hermetik olarak kapanan ve

kurutma, ısıtma ya da steril işlemlerine yarayan

aygıt.T.A.

232

Page 255: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

genleşmesi yeniden düzenlenir. Ancak, bu

konuda tercih edilen, daha çok hamurların

değil, sırlarin bileşimlerinde gerekli dü-

zeltmelerin yapılmasıdır.

233

Page 256: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

5- FAYANS SIRLARINDAN İLGİNÇ ÖRNEKLER

- Nikel mavisi ipek matı sır (SK 2a)

0.10 PbO . 0.12 Al203 . 1.2 SiO2

0.22 BaO

0.60 ZnO

0.08 K20 + % 2-5 NiC03

- Nikel kırmızısı ipek matı sır (SK 2a - 6a)

0.10 PbO . 0.12 Al203 .1.2 SiO2

0.42 BaO

0.40 ZnO

0.08 K20 + % 2-5 NiCO,

- Kristal sır (Hamur pişirimi: SK 0la-la)

(Sır pişirimi : SK 03a)

0.50 ZnO . 0.20 Al203 . 1.65 Si02

0.35 K20

0.15 PbO + % 3 CoO

- Karo-fayans sırı (SK 05a)

0.56 PbO . 0.14 A1203 . 1.6 Si02

0.22 CaO

0.22 ZnO

234

Page 257: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

- örtücü karo-kaplama sırları (SK 09a)

520 gr. Sülyen

170 gr. Kuvartz

70 gr. Kaolin

70 gr. Kaolin (Kalsine)

70 gr. Feldispat

10 gr. Çinko oksit

90 gr. Kalay oksit

Birbirine karıştırılır, renklendirme için is-

tenilen oranlarda metal oksitleri ya da sır

boyaları kullanılır.

- 320 gr. Sülyen

300 gr. Kuvartz

100 gr. Kaolin

100 gr. Kaolin (Kalsine)

40 gr. Feldispat

100 gr. Boraks

100 gr. Kalay oksit

Birbirine karıştırılır, renklendirme metal ok-

sitleri ya da sır boyalarıyla yapılır.

- Mat sır (SK 05a)

0.58 PbO . 0.17 A1203 . 1.7 Si02

0.06 CaO

0.02 BaO + % 3.5 SnO2

0.24 ZnO

0.10 K2O

235

Page 258: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Aynı sıra yapılan değişik katkılarla, aşağıdaki

renkli mat sırlar elde edilir:*

Mat kahverengi

% 0.5 Fe203

%3.5 MnO

Güvercin mavisi

%0.25 CoO

%0.25 CuO

Limon küfü yeşil

%0.6 CuO

%0.3 Fe2O3

Taş grisi

%0.3 CuO

%0.4 Mn02

- Parlak saydam kurşun-kolemanit sırı (945 C)

0.6 PbO .0.15 A12O3 . 2 Sİ02 0.1K2O

0.15 B2O3

1.* Lehnhauser, W., Glasuren und Ihre Farben, Verlag, Düsseldorf,

1959.

236

Page 259: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Ağırlık olarak yüzde oranları:

47.33 Sülyen

20.27 Albit

6.14 Kolemanit

2.84 Kalsiyum karbonat

1.89 Kaolen

21.51 Sileks

- Örtücü kurşun-kolemanit sırı (1165°C)

0.55 CaO . 0.25 A1203 . 2.75 Si02 0.2

KNaO 0.3 B203 0.15 ZnO

0.1 MgO

Ağırlık olarak yüzde oranları:

44.41 Albit

13-73 Kolemanit

6.13 Kalsiyum karbonat

28.68 Sileks 4.16 Çinko

oksit

- Borakslı alkali sırı

1 Na20 . 3 Si02

2 B2O3

Yumuşama ısısı- 685 C

Na20 …% 16 Ergime ısısı - 780°C

B2O3 % 37 Pişirim aralığı-95C

Si02….% 47 Lineer G.K.- 85 x 10"7

*Degussa, Glasurfritten, Catg.,Frankfurt, 1976.

237

Page 260: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

- Boraksli alkali sırı (Vitreus)

0.85 Na20 . 0.9 Al2O3 . 12.7 Si02

0.05 CaO 3-6 B2O3

0.10 MgO

Na20 ..... % 4.5

CaO .... % 0.2

MgO .... %0.3 Yumuşama ısısı- 795°C

A1205 ... %7.9 Ergime ısısı- 1270°C

B203 .... % 22 Pişirim aralığı- 475°C

Si02 ..... % 65 Lineer G.K.- 48 x 10"7

- Boraksli kalker sırı

0.25 PbO . 0.2 A120, . 2.9 Si02

0.6 CaO 0.35 B20 0.15 Na20

Nag0 ..... % 2.9

CaO ..... % 11

PbO .............. % 18 Yumuşama ısısı- 805°C

A120_ ......... % 6.4 Ergime ısısı- 965°C

Si02 ............ % 55 Pişirim aralığı- 160°C

B2O3 ........ %7.7 Lineer G.K.- 64 x 10”7

238

Page 261: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Saydam alkali sırı

1 Na20 . 0.2 A1203 . 2.2 SiC2

Nag0 ............... % 29 Yumuşama ısısı- 685°C

A1203 .......... % 9.5 Ergime ısısı- 890°C

Si02 ................ %62 Pişirim aralığı- 205°C

Lineer G.K.- 123x10”7

Mat/Saydam çinkolu kurşun sırı

0.55 PbO . 0.8 Si02 0.45

ZnO 0.3 B^

PbO .............. % 54 Yumuşama ısısı- 585°C

ZnO .............. % 16 Ergime ısısı- 680°C

B203 .......... % 9-2 Pişirim aralığı- 95°C

Si02 .............. % 21 Lineer G.K.- 67 x 10"7

Mavi renkli kurşun sırı

0.50 PbO . 1.05 SiOg 0.50

CoO

CoO ..... %18 Yumuşama ısısı- 680°C

PbO ..... % 53 Ergime ısısı- 880°C

Si02 .... % 30 Pişirim aralığı- 200 C

Lineer G.K. 91 x 10”7

239

Page 262: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

- Siyah renkli borakslı kurşun sırı

0.45 PbO . 0.05 A1203 . 1.25 Si02 0.2

Na20 0.35 B203 0.1CaO

0.15 MnO 0.1CoO

0.05 Fe2°3

Si02 .............. % 30

B203 ................ %9.8

A1203 ........... % 2.1

PbO .............. % 40

CaO .............. % 2.2

Na20 ............. %5 Yumuşama ısısı- 600°C

Fe2O3 .......... % 3.2 Ergime ısısı- 680°C

MnO ................ % 4.2 Pişirim aralığı- 80°C

CoO ............... % 3 lineer G.K.- 91 x 10"7

- Kahverengi borakslı kurşun sırı

0.55 PbO . 1.2 SiO2

0.45 MnO

PbO ........... %54 Yumuşama ısısı- 860°C

MnO …. %14 Ergime ısısı - 970°C

SiO2 .......... %32 Pişirim aralıgı-1100C

Lineer G.K.- 71 x 10"7

240

Page 263: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

VI. BÖLÜM

FAYANSÇILIKTA (ÇİNİCİLİKTE)

KULLANILAN YÜZEY DÜZENLEME

YÖNTEMLERİ ÜZERİNE TOPLU

BAKIŞ

Page 264: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

6. B Ö L Ü M

FAYANSÇILIKTA (ÇİNİCİLİKTE) KULLANILAN

YÜZEY DÜZENLEME YÖNTEMLERİ ÜZERİNE

TOPLU BAKIŞ

Konumuzun başlangıcında, eski çağlardaki toprak

sanatının en hızlı gelişim gösterdiği ülkelerin Çin,

Mezopotamya ve Eski Mısır olduğuna değinilmişti. Irak

kilinden yapılmış sırçalı çiniler de, ilk kez Kalde,

İran ve Asur mimarisinde görülmektedir.

1.Ö.3000 yıllarında, Mezopotamya, Mısır ve İran'-

da yaygınlaşarak gelişen renkli sırça çinilerin ve

özellikle Asur çinilerinin etkileri, müslümanlıktan

241

Page 265: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

sonraki dönemlerde de sürmüştür. Ancak, bu uygar-

lıklarda kullanılmış olan çiniler, başlangıçta, sır-

lı tuğladan başka bir şey değildi. Sırça yapıtların

gerçek bir sanat değeri kazanması ise Selçuklular

dönemiyle başlar.

Anadolu Selçukluları tarafından yapılmış olan

sırçalı çiniler genellikle, lâcivert, firuze, yeşil

ya da mor renkli sırlarla sırlanmış, motif bezemeli

plaka ya da levhalar halindedir. Mozaik tarzındaki

çiniler ise iki şekilde yapılmıştır. Bu gibi uygu-

lamalarda, ya önceden hazırlanan parçacıklar halin-

deki küçük çiniler bir araya getirilmiştir; ya da

büyük levhalardan kesilen şekiller birleştirilerek

bezemede bütünlük sağlanmıştır.

Görünüş bakımından mozaik tarzına benzeyen bir

başka uygulama şekli de kazıma ve oyma yöntemidir.

Bu yönteme göre desenler, bazen zeminin kazınmasıyla

ortaya çıkarılarak bir alçak kabartma elde edi-

lirdi. Bazen de desenin kendisi kazınıp oyularak

olduğu gibi bırakılır ve zemin sırlanırdı. Bu çeşit

kazıma bezemeli sırlı çinilerin, kırmızı renkli

sırsız tuğlalarla birlikte kullanıldıkları da

görülmektedir.

Sırçalı çini yapıtlarında, yüzyıllar boyu bir-

242

Page 266: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

birinden değişik renk ve teknikte bezemeler uygu-

lanmıştır. Bu bezemeler, her ne kadar günümüzdeki

mekanik yüzey düzenleme yöntemleriyle

benzeşmemekteyse de; kendi dönemlerinin yapım

koşulları içinde bizlere çini sanatının en görkemli

şaheserlerini bırakmıştır.

Eski çinilerin sırlanmasında, genellikle yüksek

oranda kurşunlu ham sırlar kullanılmaktaydı. Bu

sırlarla hazırlanan değişik renklerin pişme sı-

rasında akarak birbirine karışmaması için desenin

çevre-çizgileri kahverengi boyayla çizilirdi. Yine

aynı amaçla, ayrı renkte sırlar arasına iplik

çekilerek, ya da desenler şekerli suyla çizilerek,

sırların karışması önlenirdi.*

11. ve 12. yüzyıllarda yapılan ve "Lakabî" adı

verilen kazıma ve oyma desenli Selçuklu kapları,

kobalt mavisi, türkuvaz, sarı ve manganez moru ton-

larında çok-renkli olarak sırlanmışlardır. Taklit-

lerinin pek çok görüldüğü "lakabı" tarzındaki çini-

lerin Keşan atölyelerinde hazırlandıkları sanılmak-

tadır. Rakka atölyelerinde de aynı usulde çalışıl-

mış çiniler yapılmıştır.

*Bölmeli Dekorlar, Bkz.Tülin Ayta, Toprak Sanat-larında Dekoratif Uygulama Yöntemleri, Bölüm I.Çiğ hamur dekorları, D.G.S.A. 1976. (Guarda Seca).

243

Page 267: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

"Gabrî" adı verilen, Kuzeydoğu İran kaynaklı

halk işi çiniler ise, çoğunlukla sgrafitto tarzında

kazımalarla süslenmekteydi.

Yeni ve değişik hamurlarla uygulanan kalıplama

yoluyla bezemede, daha çok tek renkli sırlar kul-

lanılmıştır. Rakka atölyelerinde pek çok örnekleri-

nin yapıldığı, insan ve hayvan figürlü kalıplama

bezemelerinin yalnız kap kaçak gibi kullanım eşyası

üstünde değil; kaplama çinilerinde de kullanıldığı

görülür.

Eski Iran çömlekçileri tarafından en başarılı

örneklerin verildiği perdahlı çiniler, 12. yüzyılın

sonlarında Selçuklular tarafından yeniden

canlandırılmıştır. Bu çeşit uygulamalarda, sır

üstünde kullanılan metalik tuzlarla, sedef

görünümlü bitki, hayvan ve yazı bezemeleri,

parçalara ayrı bir değer ve güzellik

kazandırmışlardır.

Günümüzde ise, redüksiyon pişirimiyle elde edi-

len eski perdah sırlı çini eşyanın yerini, endüst-

riyel yollarla hazırlanmış metal preparatlarıyla

yapılan lüsterli fayans seramikler almıştır. Lüster

bezemeleri, eskiden de yapıldığı şekilde; fırça,

*Bkz. T.A., a.g.e. Böl. 3.2h., Perdahlı Sırlar

(Redüksiyon Sırları).

244

Page 268: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

parmak, tülbent bez ve pamukla yapılabildiği gibi,

daldırma ya da püskürtme yoluyla da uygulanabil-

mektedir.

"Minaî" tarzında ise, iki kez fırınlanarak sır-

altı ve sır-üstü bezemelerle zenginleştirilen çini

eşya yedi ayrı renkle süslenmekteydi.

16.yüzyılın ikinci yarısında, o dönemlere kadar

yaygın olarak kullanılan çeşitli çini süsleme yön-

temleri hemen hemen bırakılarak, sır-altı süsleme-

lerine önem verilmeye başlandı. Buna göre, renkli

pişen çini hamurlarına önce beyaz bir astar sürülür-

dü. Bu astarın üstüne desenin çevre-çizgileri çizi-

lir ve çizgilerin içleri, en çok kobalt mavisi olmak

üzere, çeşitli renklerde sır-altı boyalarla dol-

durulurdu. Bu şekilde hazırlanan çini levhalar ya da

çeşitli kullanım eşyası alçak derecelerde ergiyen

kurşunlu saydam bir sırla örtülürdü.

Böylelikle, Anadolu ve öteki Arap ülkeleriyle

Mısır'da bulunan dinsel ve sivil mimarının görkemli

anıtları göz alıcı renklerde, sır-altı dekorlu,

perdahlı ve altın yaldızlı çinilerle donatılmıştı.

Tarihsel gelişim içinde, birbirinden değişik

*Lüster ebru.

245

Page 269: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yöntemlerle bezenen çini eşya ile kaplama tuğlaları,

karoları ve plakaları üstünde görülen süsleme

tarzları yerlerini; gerek yapım şekilleri, gerekse

bu yapıtların kullanım alanları bakımından çağdaş

teknolojinin verilerine bırakmışlardır.

Günümüzdeki tanımıyla “Fayans” eşya üstünde uy-

gulanan süslemeler, yine aynı şekilde eski çağların

uygulamalarına koşut bir biçimde yapılabileceği hal-

de; endüstri evriminin gereksinimleri sonucu,

toplu-üretime yönelik mekanik süsleme yöntemlerinin

öncelik kazandığı bir gerçektir.

Buna göre, fayans endüstrisinde en çok kullanı-

lan süsleme yöntemlerini şöyle sınıflayabiliriz:

a) El süslemeleri:

Hamur süsleri

Angob Sır-

altı

Mayolika

Sır-üstü

Sır

Bu çeşit uygulamalarda, hamur süslemeleri ayrı

olmak üzere, yapılacak süslemenin gereğine göre fır-

ça, tampon, sünger, puar (lastik şırınga), delikli

246

Page 270: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

kalıp v.b. gibi araçlardan yararlanılabilir. Ayrıca,

püskürtme yoluyla mekanik olarak yapılan süslemeler

ile çeşitli sır-altı, sır-üstü çıkartmalar

(dekalkomani'ler) ve baskı dekorları da uygulama

şekilleri bakımından, el süslemeleri arasında sa-

yılabilirler.

Bu gibi süslemeler, çoğunlukla, Özgün tek par-

çalara, küçük boyutlarda ve az sayıdaki süs ve kul-

lanım eşyasına ya da yüksek fiyatlı toplu-üretim

mamullerine uygulanabilirler.

b) Mekanik süslemeler.

Geniş halk kitleleri tarafından tüketilmesi

beklenilen, fiyatça elverişli, kaliteli ve kulla-

nışlı olmaları kadar; estetik bakımdan daha güzel

ve çekici olması istenilen fayans hamurlarından ya-

pılmış toplu-üretim mamulleri ise, genellikle

mekanik yollarla süslenirler.

Mekanik süsleme yöntemleri şöyle

sıralıyabiliriz:

-Püskürtme

-Gravür Baskı

Asitli gravür

Bürenli gravür

Foto-gravür

247

Page 271: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

- Taş-Baskı (Litografi)

. Kromo-Litografi

- Ofset Baskı

- Serigrafi (Elek-Baskı)

- Foto-Seramik

Aşağıda, bu yöntemleri kısaca açıklamaya çalı-

şacağız.

Püskürtme Dekorları:

Püskürtme dekorları, ince öğütülmüş angob, su-

landırılmış sır-altı boyaları ve sırların, basınçlı

hava tabancasından (pistole) püskürtülmesiyle

yapılır. Özel tek parçalar ile yüksek fiyatlı fayans

mamullerine uygulanmak istenilen zengin-dekor

süslemelerinde ise, eritici özel yağlarla karıştı-

rılan altın, gümüş, platin ve lüster gibi pahalı ma-

den preparatları "Kalem" pistoleyle püskürtulebilir.

Toplu-üretimde sık kullanılan bu gibi uygulama-

lar, çok sayıda mamulün kısa sürede boyanması ve

dekorlanmasma yaradığından, yüksek verim sağlarlar.

Gravür Baskı (Çelik Baskı) Dekorları:

Gravür baskıları, geçmiş yıllarda üretilen fa-

yans eşya süslemelerinde yaygın halde kullanılan

248

Page 272: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ve günümüzde eski önemini yitirmiş olsa da; halen

pek çok fayans ve porselen işletmesinde uygulanan

bir takım özel dekorların yapımında yararlanılan

bir yöntemdir.*

Gravür-baskı dekorları, sert fayansların sır-

altı dekor baskılarının hazırlanmasında olduğu ka-

dar; sır-üstü ve altın dekorlarının yapımında da

üstünlük sağlar.

Bu çeşit dekorlarda, gravürlü metal plak üstü-

ne sürülen seramik boyaları, baskı presleriyle özel

çıkartma kâğıtlarına basılır. Böylelikle, desenin

istenilen sayıda kopyası seri halde çoğaltılmış

olur.

Çağdaş seramikçilikte, desenlerin baskı plak-

larına işlenmesi modern makinelerde mekanik olarak

yapılmaktadır.

Gravür baskısıyla hazırlanan çıkartmaların da-

ha sonra sırsız parçalara yapıştırılmasıyla, el de-

korları inceliğindeki çeşitli desen süslemeleri el-

de edilir.

*Tifdruk (Tiefdruck) Bkz.T.A., a.g.e. Mekanik

Dekorasyon Yöntemleri Böl. 7. B. Gravür Baskı

Dekorları.

249

Page 273: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Taş-Baskı Dekorları:

İlk örneklerinin henüz 17.yüzyılda yapıldığı

taş-baskı, daha çok sır-üstü dekor çıkartmalarının

hazırlanmasında yararlanılan güç ve beceri gerek-

tiren bir yöntemdir.

Doğal halde homojen bir kireçtaşı olan Lito taş-

larına özel kalem ya da mürekkepli çelik uçla kazı-

nan (çizilen) desenler, daha sonra bir arapzamkı-

asit karışımıyla örtülür. Bir süre bekletildikten

sonra yıkanan taşın üstüne sürülmüş karışım suyla

akarak gider. Desenin çizildiği kesimler ise bu ka-

rışımdan etkilenmez. Öteki kesimler ise emicilik

kazanarak nemlenir.

Önceden hazırlanmış olan sır-üstü boyası Lito

taşına sıvandığında, nemli kesimler boyayı tutmaz.

Desenin çizildiği kesimlere yapışan boya tabakası

merdaneyle ince yayıldıktan sonra, üzerine serilen

özel baskı kağıdıyla baskı makinesine yerleştirilir.

Boyama her basımda yinelenerek, bir dizi prova

(baskı) basılır. Sonra bu provalar sırlı parçalar

üstüne yapıştırılarak, kâğıttaki boyalı desen

parçaya taşınmış olur.

Kromo-Litografi: Çok renkli olarak hazırlanan

litografi çıkartmalarına ve-

rilen ad olup, ofset ve se-

250

Page 274: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

rigrafi baskılarına göre daha

eski bir mekanik dekorlama

yöntemidir.

Ofset Baskı:

Ofset baskıları, fayans mamullerinin çok-renkli

sır-üstü çıkartma dekorlarının yapımında yararlanı-

lan bir yöntemdir. Büyük fayans işletmelerinde sır-

lı mamullere uygulanan dekal (dekalkomani)*

dekorlarında üstün bir verim ve düzenlilik

sağlar.

Renkli dekor çıkartmalarının bu tarzda hazır-

lanması, lito-dekal çıkartmalarının yapımında ya-

rarlanılan ilkelere uyar. Ancak, her iki yöntem

arasındaki farklılık, ofset baskıda desenin, foto-

mekanik yolla çinko plak üstüne geçirilmesidir.

Bundan sonra, çinko plaktan özel çıkartma kağıtla-

rına baskı yapılması da gravür baskılarında olduğu

gibidir.

Serigrafi (Elek Baskı):

Yüzyıllar önce Uzak Doğu ülkelerinde kullanıl-

maya başlanan "İpek Ekran" baskıları, çağdaş baskı

teknolojisinin çeşitli kollarında olduğu gibi fa-

*Çok-renkli seramik çıkartmalarıyla yapılan

dekorlar.T.A.

251

Page 275: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yansçılıkta da, serigrafi tarzında hazırlanan mo-

dern baskıların gelişmesine yardımcı olmuştur.

Yüzyılımızın ikinci yarısından sonra Amerika ve

Avrupa ülkelerinde hızla gelişerek yaygınlaşan

serigrafi, çok miktarda üretilen seramik mamulle-

rinin dolaysız ve dolaylı yollarla

dekorlanmalarında büyük bir kolaylık ve verim

sağlamaktadır.

Bundan başka, öteki baskı yöntemlerine göre

elek baskının, dekal dekorların yapımıyla ilgili

harcamalarda sağladığı ucuzluk ile hazırlamasındaki

kolaylık, bu çeşit baskıların giderek daha çok

yaygınlaşmasına ve pek çok fayans işletmesi ta-

rafından benimsenerek önem kazanmasına neden olmuş-

tur.

Serigrafi baskı çıkartmalarının hazırlanmasında,

Önce baskı eleklerine paslanmaz çelik ya da naylon

tel gerilir. Çok renkli dekorlar için renk ayırımı

yapılarak, her renk için ayrı elekler hazırlanır.

Bunun yanısıra, baskı yapılacak desen pozitif

olarak "Bristol" tipi bir film kâğıdına çizilir.

Işığa karşı hassaslaştırılmak için, bir dakika

süreyle bir potasyum bi-kromat eriyiğine daldırılır.

Sonra asetat ya da vinyl cinsinden, plastik nite-

252

Page 276: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

likli bir tabaka üstüne yerleştirilerek mor-ötesi

ışınlarına tutulur. Işığın etkisiyle, eleklere ön-

ceden sürülmüş olan özel emülsiyon sertleşir, ama

desen bundan etkilenmez. Baskı elekleri ılık su

banyosunda yıkandığında, desenin üstündeki emülsi-

yon akıp gider, öteki kesimler sertleşmiş olarak

kalır. Sonra elekler alınarak, her iki yüzden ol-

mak üzere iyice kurutulur ve baskıya hazır duruma

getirilir.

Baskı işlemi, dolaysız (direct) ve dolaylı

(indirect) olmak üzere iki şekilde yapılır.

Dolaysız baskıda, az sayıdaki basımlar elle;

çok sayıdaki basımlar ise otomatik serigrafi

makinalarında mekanik olarak yapılır. Bu amaçla

geliştirilmiş ve saatte ortalama 2500 ve daha çok

baskı yapan makineler vardır.

Dolaylı baskıda ise, küçük ve karmaşık desen-

ler ile büyük ve hacimli parçalara dekal dekorla-

rının yapılmasına yarayan çıkartmalar hazırlanır.

Bunun için, endüstriyel yollarla İmal edilen özel

serigrafik seramik boyaları kullanılarak, çok renk-

li kromo-serigrafi çıkartmaları elde edilir.

"T.A. Toprak Sanatlarında Dekoratif Uygulama

Yöntemleri, Bl.7-I. Serigrafi dekorları.

253

Page 277: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

Foto-Seramik:

Geçen yüzyılın ortalarında görülmeye başlanan

foto-seramik çıkartmaları sır-üstü dekor uygulama-

larında kullanılır. Bu amaçla yapılan işlem, her-

hangi bir fotoğrafın, sır-üstü camsı seramik boya-

larıyla fayans ya da porselen gibi sırlı parçala-

rın üstüne basılması ilkesine dayanır.

Baskı işlemi, görüntünün boyutları büyüdüğü

oranda güçleşir. Bu bakımdan, foto-seramik çıkart-

maların hazırlanması büyük bir ustalık, bilgi,

alışkanlık ve deneyim gerektirir.

Baskıya hazırlama ve uygulama iki ayrı işlemle

geliştirilir:

. Cam plak üstünde ince bir film

tabakası hazırlama,

. Hazırlanan film tabakasının sırlı

parça yüzeyine taşınması.

Bunun için, karanlık odada bir potasyum

bikromat eriyiği, şekerli su ve arapzamkı

karışımı hazırlanır. Bu karışım, temiz bir cam

plak üstüne yayılır ve kurumaya bırakılır.

Kurumadan sonra, baskı yapılacak görüntünün

pozitif klişesiyle üst üste olmak üzere ışığa

tutulur. Daha sonra bu cam

254

Page 278: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

plak alınarak, yatay durumda düz bir yere yerleş-

tirilerek, üstüne çok ince pudra halinde öğütülmüş

sır-üstü boya serpilir.

Baskı yapılabilmesi için, cam plak üstündeki

ince film tabakasını taşıyacak olan bir kolodyon

karışımı, hazırlanır. Alkol, eter, azot pamuğu ve

hint yağından oluşan bu karışım alınarak, ince bir

tabaka halinde, boya serpilmiş plak üstüne yayılır.

Karışımın fazlası süzülerek kurumaya bırakılır.

Kurumadan sonra, cam plak klorhidrik asitle hazır-

lanan bir asit banyosuna daldırılır. Asit banyosun-

dan çıkarılan plak suyla yıkanarak, potasyum

bikromat artıklarından temizlenir ve üstündeki

foto-seramik dekal tabakası da ayrılır.

Bu tabakanın sırlı yüzeye uygulanmasından sonra

parçalar şekerli suya daldırılır. Daha sonra da

kurumaya bırakılır. İyice kurutulduktan sonra fı-

rınlanarak dekor pişirimi yapılır.

255

Page 279: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ÖZET

Page 280: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

ÖZET

"FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE

İNCELEME" adı altında toplanan bu çalışma, toprak-

tan imal edilen çeşitli seramik ürünleri arasında

ayrı bir bölümü oluşturan FAYANS’ın tarihsel ve

teknolojik gelişim düzeni ile yapısına değin ayrın-

tılar verilmesi amacına yönelik olarak, altı bölüm

halinde düzenlenmiştir.

Birinci bölüm, fayansın genel tanımı, fayans

ürünlerinin seramik endüstrisindeki ve güncel ya-

şamdaki yeri, tarihçesi ve ülkemizde gelişmekte

olan fayans endüstrisi ile bu endüstrinin ekonomik

açıdan taşıdığı öneme değin ayrıntıları kapsamak-

tadır.

İkinci bölümde, fayans hamurunun yapısal olu-

şumuyla ilgili bilgiler yer almakta ve çeşitli fa-

yans hamurlarına giren değişik elemanların, hamur

yapısında ortaya çıkardıkları bir takım etkimeler

ile bu etkimelerin yol açtığı olgulara değinilmek-

tedir.

Üçüncü bölümde, değişik fayans grupları belir-

lenmekte; bu gruplar arasındaki ortak nitelikler

ve benzerlikler ile karşılaştırmalı olarak çeşitli

fayans hamurlarının özellikleri ve aralarındaki

Page 281: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

yapı farklılıkları üzerine ayrıntılı açıklamalar

getirilmektedir.

Dördüncü bölüm, çeşitli fayans mamullerin ya-

pımında kullanılan hamurların hazırlanma ve şekil-

lendirme yöntemlerine ayrılmıştır.

Beşinci bölümde ise, " Fayans Sırları" konusu

yer almaktadır. Bu bölümde, fayans sırlarının ge-

nel nitelikleri; "Kalite Tüzüğü", değişik ısılar

için hazırlanan temel sır grupları; bu sırların

Stokiyometrik Formüller başlığı altında teorik

kimyasal formülleri; sır hammaddeleri ve bunlardan

ileri gelen etkimeler; fayans sırlarında ayrı bir

önem taşıyan sır-hamur uyumu ile uyumsuzluktan

ileri gelen bazı sır hataları ve sır örnekleri yer

almaktadır.

Son olarak altıncı bölümde de, fayans mamulle-

rine uygulanan yüzey düzenleme yöntemleri üzerine

ayrıntılar verilerek, kısaca bu ayrıntıların açık-

lanmasına çalışılmıştır.

Page 282: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

KAYNAKÇA

Page 283: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

K A Y N A K Ç A

ARNAUD, D., Manuel de Céramique Industrielle

ASLANAPA, O., Anadolu'da Türk Çini ve Keramik Sanatı,

Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları:

10, İstanbul, 1965.

CHARLESTON, R.J., World Ceramics, Hamlyn, London,

1975.

FOUREST, H.P., Faienciers Français du XVI.éme a la

fin de XVIII.e siécle, Hachette,

1966.

DEGUSSA, Glasurfritten, Catg., Frankfurt, 1976.

DIEZ, E., L'Art de L'islam, Payot, Paris, 1971.

DURY, J.Carel., Art of Islam, Abrams, New York,

1970.

FERRO, Enamels, Glaze Frits. Catg., Holland, 1976.

FRENCH, Neal., Industrial Ceramics: Tablewrare

Oxford University Press, London,1972.

Page 284: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

GIACOMOTTI, J., La Majolique de la Renaissance

Paris, 1961.

GREBER, E., Traité de Céramique, Encyelopédie

Roret, Sfelt, Paris, 1947.

HAUSSONNE, M., Tecnnologie Céramigue Générale,

Vol. I-II, J.B.Baille"re et Fils,

Paris, 1969.

İstihdam ve Üretim» Başbakanlık Devlet İstatistik

Enstitüsü, Ankara, 1976.

JOUENNE, C.A., Céramique Générale. Nations de

Physico-Chimie, Tome I-II, Gauthier

Villars, Paris, I960.

JOURDAIN, A., La Technologie des Prodnits

Céramigues Réfractaires, Gauthier-

Villars, Paris, 1966.

LEHNHAUSER, W., Glasuren und Ihre Farben,

Wilhelm Knapp Verlag, Düsseldorf,

1959.

MAGNE, L. - Magne, H.M., Décor de la Terre.

H.Laurens, Paris, 1927.

Page 285: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

MARCAIS, G., L'Art Musulman, P.U.F., Paris, 1962.

MICHALOWSKI, K., L'Art de L'Ancienne Egypte.

Mazenod, Paris, 1968.

MIMIER, P., Technologie des Faiences. Gauthier -

Villars, Paris, 1957.

PAULING, L., Chimie Générale. Cev.R. Paris, 1968.

RHODES, D., Clay and Glazes for the Potter.

Chilton Company, Philadelphia, 1974.

ROTHSCHILD, G. - GRANDJEAN, S., Bernard Palissy

Au Pont des Arts, Paris, 1952.

RUTTEN, M., Les Arts du Moyen-Orient Ancien.

P.U.F., Paris, 1962.

SAINT-CLAIR, Anne., Le Dictionnaire Marabout des

Antiquités, Gerard-Co,Belgique,

1971.

SEHERR, P.S. Design and Color in Islamic

Architécture, Smithsonian Publication,

Washington, 1968.

Page 286: FAYANS MAMULLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE … · zenlediğimiz çalışmayla; gerek seramik eğitimine, gerekse ülkemiz seramik endüstrisi tarafından en çok üretilen

SINGER, F., - GERMAN, W.L., Ceramic Glazes, Borax

Consolidated Ltd. Borax House, London,

1960.

SPEISER, W., L'Art d'Extrême Orient, Payot, 1971.

WARREN, E.C., Pottery and Porcelain, Vol.1,

Crown Publishers, New York, 1944.

WAYE, B.E., Introduction to Technical Ceramics,

Maclaren and Sons LTD, London, 1967.

Yıllar İtibariyle Başlıca Sanayi Maddeleri Üretimi.

Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Ankara,

1976.

Yıllık İmalat Sanayii Sonuçları, 1964 - 1968,

Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Ankara,

1976.