executive housekeeper dergİsİ sayi 7

132

Upload: ferhat-gedik

Post on 22-Jul-2016

271 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

Goldencitymedia Alpay Erüs yönetiminde gerçekleştirdiğimiz dergimiz, Tüm türkiye housekeeperları için bir kılavuz niteliğindedir. İstanbul, Ankara, Alanya, Antalya, Bodrum, Van bölgelerinin söz sahibi housekeeper derneklerinin önderliğinde sektörün nabzını yansıtmakta olan dergimiz alanında tektir.

TRANSCRIPT

Page 1: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 2: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 3: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 4: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 5: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 6: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Golden City Media Adına İm ti yaz Sa hi bi & Genel Yayın Yönetmeni

Alpay Erüs alpayerus@gol den city me di a.com

Edi tör &So rum lu Ya zı İş le ri Mü dü rü

Si nan De mirsi nan@gol den city me di a.com

Rek lam Mü dü rüSe ma Erüs

se ma@gol den city me di a.com

Rek lam So rum lu suDerya Usanmaz

derya@gol den city me di a.com

Abo ne-Da ğı tımSe­val­Apay­dın

se val@gol den city me di a.com

Bas kı - CiltŞan­Ofset

Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No: 50Kağıthane­/­İSTANBULTel:­0212­289­24­24

Sertifika No: 12049

YE­REL­SÜ­RE­Lİ­YA­YINExecutive Housekeeper Der gi si iki ay da bir

ya­yın­la­nır.­Der­gi­de­ki­ya­zı­lar­ve­gör­sel­ler­izinalın­mak­sızın­kul­la­nıla­maz.­İlan­la­rın­so­rum­lu­luk­la­rı­

ilan­sa­hip­le­ri­ne­ait­tir.

HAZİRAN 2015SAYI: 7

FETHİYE ALİZE OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I FATMA GENÇ KUTLU

RAMADA İSTANBUL GRAND BAZAAR HOTELEXECUTIVE HOUSEKEEPER’I YILDIZ KAPLAN

BODRUM COCOS THE CLUB OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I ŞAHİN DEMİR

MARMARİS CLUB AİDA HOTEL EXECUTIVEHOUSEKEEPER’I CEMİL ÖZTÜRK

JW MARRİOTT ANKARA EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I SERPİL BİLGİLİ

ALANYA VİKİNGEN HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I HÜSNE FAYDACI

İÇİNDEKİLER

KÜNYE

86

94

102

98

90

82

İSTANBUL ★ HOUSEKEEPING EĞİTİM VE DAYANIŞMA DERNEĞİ

www.heddist.orgwww.facebook.com/ HousekeepingEgitim

DayanismaDernegi

BODRUM ★ BODRUM KAT HİZMETLERİ YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

www.facebook.com/housekeeping.bodrum

ANKARAHOUSEKEEPERLARI

YÖNETİM YERİHalil­Rıfat­Paşa­Mah.­PERPA­Ticaret­Merkezi­

B­Blok­13.­Kat­No.­2307­Okmeydanı-Şişli­/­İstanbulTel.­0212­320­00­34-35­Fax.­0212­320­00­36

Gsm.­0555­967­72­79www.goldencitymedia.com

VAN ★ DOĞU ANADOLU HOUSEKEEPINGEĞİTİM DERNEĞİ

www. dahed.net • [email protected]

MARMARİS ★ MARMARİS KAT HİZMETLERİ EĞİTİM DERNEĞİwww. mahed.in • [email protected]

FETHİYE ★ FETHİYE KAT HİZMETLERİ EĞİTİM DERNEĞİ

ALANYA ★ HOTEL KAT HİZMETLERİ EĞİTİMİVE DEKORASYONU DERNEĞİ

www. hoted.org • [email protected]

Page 7: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

MARMARİS CLUB AİDA HOTEL EXECUTIVEHOUSEKEEPER’I CEMİL ÖZTÜRK

Page 8: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Hakan Halit Yeni Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği Kurucu Başkanı

06

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

YİNE ELİMİZE, YÜZÜMÜZE BULAŞTIRDIK27 Şubat ila 1 Mart tarihleri arasında Alanya’da 3’üncüsü

düzenlenen Alanya Alodif Otel Ekipmanları Fuarı ger-çekleştirildi. Gerçekleştirdi gerçekleştirmesine de, her yıl oldu-ğu gibi yine kelimenin tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Peki, kime göre fiyaskoydu? Tabi ki katılımcılara ve ziyaretçilere göre. En önemlisi de Alanya’nın itibarı… İlk ikisine ziyaretçi olarak katıldı-ğımız bu fuara, bu yıl fuar yetki-lisiyle ve HOTED yönetimiyle ko-nuşarak stant açtık. Geçen yıl fuar girişinin balçık içinde olduğunu rezilliğin bu kadarına da pes ko-nulu bir yazı yazmıştım ve bu du-rumun Alanya’nın ayıbı olduğunu dile getirip, bir daha bu rezilliğinin yaşanmaması temennisinde bu-lunmuştum. Bu yıl fuarın açılma-sına bir gün kala değişiklikleri gör-mek ümidiyle büyük bir heyecanla gittiğimde, gördüğüm manzara karşısında resmen şoke oldum. İş makineleri fuarın giriş kapısının olduğu bölgede hendekler açmış ve harıl harıl açmaya devam edi-yorlardı. Her yer resmen köstebek yuvasına dönmüştü. Yanlış oku-muyorsunuz fuarın açılmasından bir gün öncesinden bahsediyorum.Bu yıl, her yıl olduğundan daha farklı bir fuar alanı görmeyi beklerken, düzelmeyi bırakın ke-pazelik, rezillik iki katına çıkmıştı. Neredeyse fuarın başından sonuna oradaydım. Şehir dışından gelenler başta olmak üzere, katılımcılar ve ziyaretçilerle bol bol sohbet etme fırsatı buldum. Konuştuğum herkes bir dokun bin ah işit derler ya, tam olarak öyleydi. Tabi bu rezilliklerin nedenleriyle ilgili duyduklarım ve ortalıkta konuşulanlarda işin cabası, onlardan hiç bahsetmiyo-rum bile… Yukarıdaki konunun özeti şudur; Tüm çabalara rağ-men her yıl olduğu gibi, bu yılda çamur ve pislik içinde derme çatma bir Alanya fuarı daha tamamlandı. Özetle yine başara-madık. Tamamladık tamamlamasına da, herkes gibi benimde

merak ettiğim bir konu var. Niçin fuarın açılmasına bir gün kala o iş makineleri oraya girdi? Niye fuar gününü beklediniz ya da fuar sonrasını niye beklemediniz? 3 yıl önce Alanya’da fuar yapılacak denildiği zaman ne kadar gururlandığımı tahmin bile edemezsi-niz. Aşçılarımızın yarışmaları, Housekeeping ( kat hizmetleri )

olimpiyatları gibi meslek örgütlerinin büyük fuarlarda düzenlediği büyük organizasyonların Alanya’mızda ya-pılabileceğinin hayalini bile kurmuş-tum. Kurmaz olaydım diyeceğim ama demiyorum. ‘Çıkmadık candan umut kesilmezmiş’ derler bizimki de o misal. Tıpkı, ağaların, paşaların, baronların saltanatları, rahatlıkları bozulmasın diye Alanya’nın İl olmasını bekledi-ğimiz gibi her konuda beklemeye devam ediyoruz. Fuar yetkilisiyle sorunlar, pürüzler, hatta maddiyat-la ilgili bir takım sıkıntılar yaşamış, ya da yaşıyor olabilirsiniz. Bu ne katılımcıların, nede ziyaretçilerin sorunu, bu sizin sorununuz. Orga-nizasyon, organize ismi üstünde her detayı önceden düşünmek… Yap-mayın Allah aşkına… Şehrin itibarını her seferinde yerle bir ettiğinizin ne zaman farkına varacaksınız. Ya hiç

yaptırmayın, ya da yaptıracaksanız adam gibi yaptırın. Her seferinde bu kepazelik, rezillik revamı-dır bu millete. Bu şehrin, bu milletin günahı ne? Her şeyi her seferinde elimize yüzümüze bulaştırmak zorunda mıyız? Lafa gelince maşallah mangalda kül bırakmıyoruz.

Özellikle altını çizmek isterim. Bu tür organizasyonlar doğru düzgün yapılırsa Alanya’mıza artı getireceği, maddi ve mane-vi yönleriyle katkı sağlayıp, itibarını arttıracağı kesindir. Bu ve benzeri konularda çıtayı yükseltmenin, bir şeyler yapmanın za-manı geldi de, geçti bile… Ayrıca çabalarından dolayı Sayın Fuat Aktaş’ı kutluyorum..

alanya başlarken

Page 9: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 10: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

08

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi Ve Dekorasyonu Derneği, Alanya Temizel Laundry katkılarıyla ve Banana Otel’in ev sahipliğinde 6 Ocak 2015 tarihinde görkemli bir tanıtım kokteyli düzenleyerek, kuruluşunu resmen ilan etti.

HOTED GÖRKEMLİ BİR KOKTEYLLE KURULDU

Yoğun bir katılımla ger-çekleştirilen tanıtım

kokteyline HOTED kurucu üyeleri ve Temizel Çamaşır Yıkama Fabrikası yönetimi, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği başkanı Burhan Sili, Altın Kep-çe Aşçılar Derneği Başkanı Nail Özden ve yönetim kurulu üyeleri, Kent Konse-yi Başkanı Nurhan Özcan, Satın Alma

Derneği Başkanı Murat Arıncı, Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi Müdürü Le-vent Aysal, Ümit Altay Turizm Okulu Müdürü ve öğretmenleri, kat hizmetle-ri camiasının yönetici kadroları ve sek-törde faaliyet gösteren otel ekipmanla-rı ve endüstriyel firmalarının sahipleri ve temsilcilerinin tam kadro katıldığı tanıtım kokteyli adeta göz kamaştırdı.

Sema Yörütür gecenin açılışında kısa bir konuşma yaparak; “Ben bir anne-yim. Tabiri caizse yepyeni pırıl pırıl bir çocuğumuz doğdu. Hep birlikte el ele verip, bu çocuğu birlikte büyüteceğiz. Desteğini esirgemeyen ve davetimize icabet eden siz saygı değer dostlarımı-za ve mesleğimizin değerli mensupla-rına teşekkürü bir borç biliriz” dedi.

Burhan Sili Ve Hakan Halit Yeni

dernek haberleri

Gecede Temizel Laundry Yönetimine katkılarından dolayı, Burhan Sili HOTED adına plaket takdim etti

Page 11: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

09

wHoted ’in Kurucusu, Onursal Başkanı ve Baş Danışmanı Hakan Halit Yeni da-vetlilere, bu güne kadar yaptıklarını ve HOTED’in bundan sonraki hedeflerini anlattı. Yeni, “2006 yılında değişmeyen tek şey değişimdir sloganıyla değerli meslektaşlarımızla çıktığımız bu yolda, bu güne kadar başlatmış olduğumuz tüm faaliyetlerimize ara vermeden devam edeceğiz. Uluslararası Antalya ANFAŞ fuarındaki housekeeping olim-piyatları, mesleğimizle alakalı şehir dışı fabrika eğitim gezileri, kat hizmet-leri iş istihdamı projesi, kat şefliği kurs-ları gibi tüm faaliyetlerimize yeni proje-ler ekleyerek devam edeceğiz.

Ayrıca bu güne kadar gerçekleştirmiş olduğumuz, her biri ayrı başlık altında 115 eğitim seminerimize, yeni konu-lar ekleyerek devam edilecek. HOTED

yalnız Alanya ile sınırlı bir kuruluş ol-mayacak, ülkemizin her yerindeki tüm meslektaşlarımızla, yeni açılan ve açılacak olan housekeeping dernekle-rimizle, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edip, federasyon dahil, hou-sekeepıng mesleğini ilgilendiren her türlü çalışmanın içerisinde bulunarak uluslararası arenada yerini alacağına hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Geceye katılan Alanya Turistik İşletme-ciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, “1950’li yıllarda dünya üzerinde 25 milyon insan seyahat ediyordu. 2014’te bu rakam bir milyar yüz milyona çıkmış durumda. Türkiye’nin turizm gelişimi 90’lı yıl-larda başlıyor. Bugün Alanya olarak Antalya’ya gelen 12 milyon turistin 4 milyonunu ağırlıyoruz. Şunu çok iyi bili-

yoruz ki turizm emek yoğun bir sektör. Bu sektörde insanla insana hizmet ve-riyoruz. Dolayısıyla sizler olmadığınız takdirde turizmin bu şekilde gelişmesi mümkün olamaz. Bölgemizden mem-nun olarak ayrılan misafirler sonraki gelişlerinde beraberinde çok daha faz-la misafirle birlikte geliyorlar.

Bu anlamda hepimize çok ciddi görev-ler düşüyor. Yani HOTED gibi sivil top-lum kuruluşlarına çok önemli görevler düşüyor. Başta Hakan Bey ve Sema Hanım olmak üzere bu noktada elini taşın altına koyan herkese teşekkürle-rimi iletiyorum.

HOTED’in Alanya’ya ve ülke turizmine hayırlı olmasını diliyorum. ALTİD ola-rak elimizden gelen desteği vereceği-mize söz veriyorum” dedi.

Burhan Sili, Hakan Halit Yeni, Nurhan Özcan CD Nail Özden

HOTED geçici yönetim kurulu üyeleri

Page 12: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

10

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

HOTED Alanya, Uluslararası 3. Housekeeping Olimpiyatlarıyla Antalya ANFAŞ Otel Ekipmanları Fuarına damga vurdu. HOTED’in düzenlediği yarışmalar fuara katılan herkes tarafından tam not aldı.

HOTED ANFAŞ HOTEL EKİPMANLARI FUARINA DAMGA VURDU

dernek haberleri

Page 13: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

11

Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Der-

neği, Adnan Menderes Üniversitesi Didim Meslek Yüksek Okulu eşliğin-de 21-24 Ocak tarihlerinde kapılarını ziyaretçilerine açan ve Türkiye’nin en çok ziyaret edilen fuarı olma özelli-ğine sahip olan Uluslararası Antalya

ANFAŞ Hotel Equipment 2015 fuarına HOTED Alanya Uluslararası 3. Hou-sekeeping Olimpiyatlarıyla resmen damgasını vurdu. HOTED ALANYA tarafından housekeeping camiasının buluşma noktası olarak gösterilen fu-ara, sektör çalışanları, housekeeping camiası ve turizmciler katılımlarıyla

büyük destek verdi. HOTED Alanya 3. Uluslararası Housekeeping Olim-piyatları ise başından sonuna kadar büyük bir ilgiyle takip edildi. Ülke genelinde açılan ve açılacak olan Housekeeping derneklerinin de ka-tılarak destek verdiği olimpiyatlara, Alanya’dan Pegasus Resort Otel ile

Page 14: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

12

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015 Long Beach Resort Otel, Afyon İkbal

Termal Otel, Türkmenistan Turizm Dernek Komitesi ve Belek Magic Life oteli hem yarışıp, hem de olimpiyatla-ra destek verdiler.

HOTED Alanya’nın Kurucusu, Onur-sal Başkanı ve Baş Danışmanı Exe-cutive Housekeeper Hakan Halit Yeni’ye Alanya’dan, ALTİD yönetim kurulu üyesi Hızır Bozdoğan, AKTAB Başkanı Nail Özden, Alanya Kent

Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Nurhan Özcan eşlik etti. Turizmci, Eğitim Uzmanları Avni Aker, Şule Billur, Emir Hepoğlu ve Executive Housekeeper Nur Hayat Altay da jü-ride yer alan diğer isimlerdi. Turizm okulları kategorisinin jüri üyelikle-rinde ise Executive Housekeeperlar Sema Erol, Hüseyin Varol, Ferit şim-şek, Pınar Kalkan Çamlar, Emir He-poğlu ve Kuzey Kıbrıs Antalya tem-silcisi Münir Korman yer aldı.

Housekeeping Camiasının YüzüyüzHakan Halit Yeni, Türkiye’nin en büyük ve en çok ziyaret edilen uluslararası fuarında 5. kez yer almaktan, uluslararası bir fuarda neonlara Alanya ismini yazdırmaktan ve 3. kez Housekeeping olimpiyatı düzenlemek-ten onur duyduklarını söyledi. “Houseke-eping camiasının yüzü olmaya, camiamızı bu ve benzeri platformlarda temsil etmeye devam edeceğiz” diyen Yeni, eğitim ve ça-lışma programlarına 2015 yılında ağırlık vereceklerini kaydetti. HOTED’in Alanya çı-

dernek haberleri

Page 15: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

13

kışlı bir marka olduğunu belirten Yeni, ayrıca önümüzdeki yıl olimpiyatların revize edilip, biraz daha büyütülerek gerçekleştirileceğini söyledi. Yeni, katılımlarıyla destek olan hou-sekeeping camiasına desteğini esirgemeyen firmalara ve tüm turizmcilere HOTED yöne-timi ve üyeleri adına teşekkür etti.

Oteller KategorisininŞampiyonu Long Beach Resort Otel 3. düzenlenen ve oldukça eğlenceli görüntülere sahne olan olimpiyatlar-

da, yarışmacılar; hızlı ve standartlara uygun yatak yapımı, towel origami (havluyla hayvan figürleri oluşturma), elektrikli süpürge ile hızlı süpürme, hızlı mopla süpürme, basket atma, mumya adam olmak üzere 6 katego-ride yarışarak hünerlerini sergilediler. Yarışmalar sonunda. Long Beach Re-sort Otel çalışanları 3.sü düzenlenen Housekeeping Olimpiyatlarının şam-piyonu oldu. İkinci Pegasus Resort Otel olurken, Belek Magic Life grubu

3.lüğü elde etti. Türkmenistan Turizm Dernek Komitesi ise jüri özel ödülü ile olimpiyatı tamamladı.

Okullar ŞampiyonuSema Abdurrakman Karaman Lisesi Okullar kategorisinde birinciliği Deniz-li Sema Abdurrahman Karaman Tek-nik Anadolu Lisesi, ikinciliği Manavgat Şule Muzaffer Meslek Teknik Anadolu Lisesi ve üçüncülüğü ise Alanya Ümit Altay Meslek Teknik Anadolu Lisesi

Long Beach Resort Otel çalışanları 3.sü düzenlenen Housekeeping Olimpiyatlarının şampiyonu oldu.

Olimpiyatlarda ikinciliği Pegasus Resort Otel kazandı. Juri değerlendirmesi sonucunda Belek Magic Life Grubu üçüncülüğü elde etti.

Page 16: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

14

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

kazandı. Dereceye giren yarışmacıla-ra ödülleri jüri üyeleri tarafından veril-di. Tüm katılımcılara olimpiyat tişörtü giydirilerek toplu fotoğraf çektirdiler.

Dereceye GirenleriJüri Adına Yeni AçıkladıOlimpiyat sonunda, Hakan Halit Yeni, fuarda camiayı temsil etmenin öne-

mine değindi. Yeni, “Medeni cesaret göstererek buraya gelen ve bizi temsil eden herkes gönlümüzde yer etmiştir ve dereceye girse de girmese de bizim için hepsi birincidir.

Tüm katılımcı kardeşlerimizi ve mes-lektaşlarımızı ayrı ayrı kutluyoruz” dedi.

Sponsorlara Teşekkür Plaketleri VerildiHOTED’e destek veren ana sponsor Tolkar, Yataş, Ayyıldız İlaçlama, Deniz Kimya, Lila Form ve fuar direktörüne teşekkür plaket-leri takdim edildi. Ayrıca HOTED Yönetimi ve Üyeleri eksiksiz kadrosuyla fuarda ken-dilerine destek olan firmalara teşekkür ziyaretlerinde de bulundular.

dernek haberleri

Page 17: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 18: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

16

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Mert Pazarlama yetkilileri HOTED Alanya üyelerini fabrikalarında ağırladı. Fabrika gezisi öncesinde kahvaltıda bir araya gelen HOTED üyeleri ve yetkililer, sonra fabrikada üretilen ürünler hakkında bilgi aldı.

HOTED ÜYELERİ MERT PAZARLAMA FABRİKASINDA

Mert Pazarlama Endüstriyel Firmasının daveti üzerine HOTED yönetimi ve

üyeleri Antalya’da bulunan fabrikada kahvaltı organizasyonunda bir araya geldiler. Organi-zasyona HOTED üyelerinin yanı sıra, Marmaris MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar ve Alan-ya Altın Kepçe Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nail Özden katıldı.Mert Pazarlama yetkilileri konuklarını fabrika

kapısında karşıladı ve konuklarıyla tek tek il-gilendi. Daha sonra kahvaltıya geçen konuklar hep birlikte fabrikayı gezdiler. Geziyle ilgili fab-rika önünde basın açıklaması yapıldı.Hoted Onursal Başkanı ve Baş Danışmanı Ha-kan Halit Yeni açıklamasında; “Değerli Mert Pa-zarlama ailesine bu nazik davetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Derneğimize büyük destek ve katkılarda bulunan bu aileye derneğimiz ve

meslektaşlarımız adına teşekkürü her daim bir borç biliriz. Endüstriyel camiasında kendini ka-nıtlamış bir firmadır ve bizim değerli iş ortakla-rımızdan birisidir. Katkı ve desteklerinden dolayı kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz”dedi. Mert Pazarlama Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Danış-man HOTED ailesini ağırlamaktan gurur duy-duklarını ve her zaman destek olmaya devam edecekleri söyledi.

dernek haberleri

Page 19: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 20: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

18

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

HOTED, düzenli olarak gerçekleştirdiği fabrika gezilerine bir yenisini daha ekledi.Her ay farklı konularla düzenli olarak gerçekleştirdikleri eğitim seminerleri ve mesleki faaliyetleriyle adından sıkça söz ettiren HOTED üyeleri Günsu fabrikasını gezdi.

HOTED’DEN ANTALYA GÜNSU ÇIKARMASI

Günsu firmasının daveti üzerine 12 Şubat’ta gerçekleş-

tirilen fabrika gezisine Alanya, Okurcalar, İncekum, Türkler, Konaklı, Mahmutlar ve Kargıcak’ta bulunan otellerin housekeeping yöneticileri yoğun ilgi gösterdi. Alanya’dan sabah saatlerinde, yaklaşık 150 kişilik Ho-usekeeping gurubuyla hareket edilen gezi organizasyonunda HOTED yönetimi adeta gövde gösterisi yaptı.

Alanya’dan hareket eden HOTED üyelerini, Günsu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Ka-raman, Türkiye Satış Koordinatörü Emine Nayır, endüstriyel gurubu Türkiye Satış So-

rumlusu Altan Aslan, ARGE Müdürü Hakan Ekinci, Alanya satış sorumlusu Hanife Kaya, Mehmet Yıldırım, Alanya bayi Bil-Pa Aş Yönetim Kurulu Başkanı Alptuğ Bildirici ve Manavgat Satış Sorumlusu Gültekin Başa-ran, konuklarını Günsu endüstriyel entegre üretim fabrikasının önünde karşıladılar. Daha sonra HOTED üyeleri, ilk aşamasından son aşamasına kadar endüstriyel entegre üretim fabrikasının her bölümünü tek tek gezerek, ayrıntılı bir şekilde yetkililerden bilgi aldı.

HOTED üyeleri fabrika gezisinin ardından An-talya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü se-miner salonuna geçerek, Günsu ürün tanıtı-

mıyla birlikte 1 saatlik birde seminer gerçek-leştirdiler. Dernek Başkanı Sema Yörütür ve Hüseyin Karaman kısa birer konuşma yapa-rak, geziden duydukları memnuniyeti dile ge-tirip, katılımcılara teşekkür ettiler. Seminerin konuşmacılarından HOTED Onursal Başkanı, Baş Danışmanı ve Executive Housekeeper Hakan Halit Yeni konuyla ilgili konuşmasında; “Bu nazik davetlerinden dolayı Günsu yetki-lilerine teşekkür ediyoruz. Biz HOTED olarak büyük bir aile olma yolunda, dostlarımızın da destek ve katkılarıyla yolumuza hızla devam ediyoruz. Faaliyetlerimiz, seminerlerimiz ve yeni yeni projelerimizle çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek” dedi.

dernek haberleri

Page 21: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 22: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Bera Alanya Hotel’in ev sahipliğinde bir araya gelen HOTED üyeleri, DK Tekstil sponsorluğunda gerçekleştirilen motivasyon eğitimine katıldı. Eğitim Şule Billur ve Emir Hepoğlu tarafından verildi.

HOTED ÜYELERİ MOTİVASYON EĞİTİMİ ALDI

Her ay düzenli olarak bir araya gelerek eğitim seminerleri

gerçekleştiren HOTED üyeleri, Şubat ayanıda Bera Alanya Hotel’in ev sahip-liğinde buluşarak, DK Tekstil sponsor-luğunda düzenlenen Motivasyon Eği-timine katıldı. HOTED üyeleri eğitim, eğitmenler Şule Billur ve Emir Hepoğlu tarafından verildi.Yoğun bir katılımla gerçekleşen eğiti-

min açılış konuşmasını yapan HOTED Başkanı Sema Yörütür, her ay düzenli olarak gerçekleştirdikleri eğitimlerde farklı konularda bilgi alarak üyelerinin gelişmesine katkı sunmaya çalıştıkla-rını ifade etti. Önümüzdeki dönemlerde eğitimlere hız kesmeden devam ederek farklı konularda bilgi almaya devam edeceklerini ifade eden Başkan Sema Yörütür, “Bugün verdiği katkı ile bir ara-

ya gelmemize vesile olan DK Tekstil yetkililerine, eğitmenler Şule Billur ve Emir Hepoğlu’na katkılarından dolayı üyelerimiz adına teşekkür ediyorum” dedi.Üç saati aşkın süren eğitim sonunda sponsor firma yetkilisine ve eğitimlere çiçek verilerek eğitim bitirildi. Gelecek ay farklı bir konuda eğitim yapılacağı belirtildi.

dernek haberleri

20

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 23: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Kanyon Restaurant’ın ev sahipliğinde, Deniz Kimya sponsorluğunda kahvaltı da bir araya gelen HOTED üyeleri, keyifli bir pazar geçirdi. HOTED üyeleri kahvaltının ardından Alanya Ekipman fuarını ziyaret etti.

HOTED ÜYELERİ KAHVALTI’DA BULUŞTU

Her ay düzenli olarak bir araya gelerek çeşitli konularda

eğitim seminerleri düzenleyen HO-TED Alanya üyeleri, Deniz Kimya sponsorluğunda düzenlenen kahval-tıda bir araya geldi. Dimçayı Kanyon Restaurant’ın ev sahipliğinde Mart ayının güzel bir sabahında bir araya gelen HOTED üyeleri keyifli bir kah-

valtı gerçekleştirdi. Kahvaltıda kısa bir konuşma yapan HOTED Yönetim Kurulu Başkanı Sema Yörütür, böyle güzel bir günde bir araya gelmelerine vesile olan Deniz Kimya yetkilileri-ne üyeler adına teşekkür etti. Bu tür organizasyonların birlik beraberliğin pekişmesi için önemli olduğunu ifade eden Sema Hanım, önümüzdeki gün-

lerde çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam edeceklerini belirtti. Kahvaltının ardından Başkan Sema Yö-rütür, Deniz Kimya Akdeniz Bölge Mü-dürü Mürsel Pehlivanlı’ya desteklerin-den dolayı teşekkür ederek plaket tak-dim etti. Kahvaltının ardından HOTED üyeleri Alanya Ekipman Fuarını ziyaret etti. H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

21

Page 24: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

22

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği Yönetimi, bol oksijenli Park Orman kahvaltısıyla üyelerini motive etti. Sektörde öncü firmalardan olan Candan Temizlik’in katkılarıyla düzenlenen kahvaltıya çok sayıda housekeeper katıldı.

HOTED ÜYELERİ BAHAR KAHVALTISINDA BULUŞTU

Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derne-

ği (HOTED) Yönetim Kurulu, üyelerine yönelik keyifli bir pazar kahvaltısı dü-zenledi. Alanya Gedevet Yaylası Park Orman’da Candan Temizlik şirketinin sponsorluğunda yapılan kahvaltıya HOTED Onursal Başkanı ve Baş Danış-

manı Hakan Halit Yeni, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkan Yardımcısı Hızır Bozdoğan, Altın Kepçe Aşçılar Derneği Başkanı Mustafa Nail Özden, basın mensupları ve çok sayıda HOTED Üyesi katıldı. Dernek Başkanı Sema Yörütür ve Can-dan Temizlik şirketi sahibi Muzaffer

Celiloğlu sezon öncesinde keyifli bir motivasyon kahvaltısı yaptıklarını söy-leyerek tüm katılımcılara teşekkür etti.

Dernek yönetimince yapılan açıklama-da, eğitim seminerlerinin yanı sıra mo-tivasyona yönelik etkinliklerinde ara ara devam edeceği bildirildi.

dernek haberleri

Muzaffer Celiloğlu, Hakan Halit Yeni, Sema Yörütür

Altın Kepçe Yönetimi, ALTİD Yönetimi ve HOTED Yönetimi

Page 25: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 26: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

24

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Alaiye Resort Hotel ev sahipliğinde gerçekleştirilen HOTED Bahar Balosu yoğun katılımla gerçekleşti. Baloya housekeeperların yanı sıra Alanya Protokolünün önemli isimleri ve çok sayıda davetli katıldı.

HOTED MUHTEŞEMBİR BALOYLA SEZONU AÇTI

dernek haberleri

Page 27: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

25

HOTED 18 Nisan’da Alaiye Resort Hotel’de gerçekleştirdiği Gelenek-sel Bahar Balosuyla birlikte 2015 sezonunun startını verdi. Onuncusu gerçekleştirilen baloya Alanya Kay-makamı Dr Hasan Tanrıseven, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Nazmi Yüksel, Antalya Belediyesi Alanya Ko-ordinatör Yardımcısı Nurettin Uludağ, ALTİD Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Güneş, HOTED kurucu üyesi, Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Ha-lit Yeni, Alanya Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan, Altın Kepçe Turizm Ve Aşçılar Derneği Başkanı Nail Özden, Anadolu Teknik Müdürleri Derneği Başkanı Ali Baki Kazancı, eski Antalya Housekeeperlar Derneği Başkanı Ay-şin Duran, AYİY-DER Başkanı ve Yö-netim Kurulu Üyeleri, turizmci Hasan

Uysal, DAHED Başkanı Rıdvan Aktaş, basın mensupları ve çok sayıda hijyen firmalarının sahipleri ve yöneticileri katıldı. Dernek Başkanı Sema Yörütür’ün teşekkür konuşması ve derneğin bu güne kadarki çalışmalarını anlatma-sıyla başlayan gecede, Alanya Kay-makamı Dr. Hasan Tanrıseven, Elvan Güneş ve Hakan Halit Yeni birer ko-nuşma yaptılar.

Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven “Tu-rizmde hijyen büyük önem taşımakta-dır. Hijyenin olmadığı bir yerde sağlıklı yaşamdan söz etmemiz mümkün de-ğildir. İnsan hayatının her noktasında hijyen büyük önem arz etmektedir. Hijyenin olmadığı bir yerde turizmden, özellikle geri dönüşüm turizminden

söz etmek mümkün değildir. House-keeperların yaptıkları iş ve house-keeperlık mesleği çok önemlidir. Bu anlamda housekeeping çalışanları geri dönüşün turizminin en önemli teminatlarından biridir. Ayrıca turizm adına yapmış olduğunuz başarılı ça-lışmalarınızdan dolayı sizleri tüm iç-tenliğimle kutluyor ve başarılı çalış-malarınızın devamını diliyorum” dedi.

Kontrolsüz Büyüme Tüm Hızıyla De-vam EdiyorAlanya’da kontrolsüz büyüme tüm hızıyla devam ettiğini belirten Ha-kan Halit Yeni, “Sürekli tesis yapılı-yor. Dolayısıyla pasta bölünüyor ve otellerdeki doluluk, yüksek sezonda dahi yüzde yüze ulaşamıyor. Sonrada diyorlar ki ‘Otellerimizi dolduramıyo-

Hasan Uysal Plaketini Yüksel Soylu’dan alırken

Selim Soylu plaketini Hasan Uysal’dan alırken

Page 28: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

26

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

önemlisi de rektörde çığı gibi büyüyen eleman sıkıntısıdır” dedi. Kaymakam Dr Hasan Tanrıseven, Alanya Belediye Başkanı, ALTİD, Ha-san Uysal, Selim Soylu, gecenin spon-soru Lever Alanya Bölge Müdürü Cen-giz Dik’e Alanya turizmi adına yapmış olukları çalışmalar ve Hoted’e vermiş oldukları destek ve katkılarından do-layı plaket takdim edildi. Plaketleri HOTED adına basın mensupları ve sivil topluk kuruluşlarının başkanları takdim etti. Ayrıca derneğe kuruluş aşamasında madiği manevi desteğini esirgemeyen Kat Hizmetleri müdürle-rine teşekkür plaketi verildi.

Gecenin onur konukları arasında yer alan ve merkezi Van’da olan Doğu Anadolu Housekeepıng Eğitim Derne-ği Başkanı Rıdvan Aktaş Hakan Halit Yeni’ye turizm ve housekeeping cami-ası adına yürüttüğü başarılı çalışma-larından dolayı plaket takdim etti.

Daha sonra HOTED’in 3’üncüsünü gerçekleştirdiği Kat Şefliği Kursların-da başarı elde eden 35 kursiyere ser-tifikaları takdim edildi.

Konuşma ve plaket törenlerinin ardın-dan gece, yerini canlı müzik eşliğinde eğlenceye bıraktı.

ruz, turizm kötüye gidiyor.’ Turizmin kötüye falan gittiği yok. Turizm hep aynı turizm, rakamsal girdilerde bir düşüş yok aksine azda olsa yükseliş oluyor. Bu kontrolsüz büyümenin be-delidir. Sürekli tesis yapımının önüne geçilmezse, bu gün yüksek sezonda gördüğümüz yüzde yüz doluluğu önü-müzdeki yıllarda zor görürüz” dedi.

Eleman Sıkıntısı Hızla ArtıyorALTİD Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Güneş “Yeni’nin konuşmasına katıl-mamak mümkün değil, kontrolsüz bir büyüme var. Bu birçok sıkıntıyı da beraberinde getiriyor. Bunlardan en

Alanya Belediye Başkan YardımcısıPlaketini İbrahim İpbüker’den Aldı

DAHED Başkanı Rıdvan Aktaş Hakan Halit Yeni’ye teşekkür plaketi verdi.

Hakan Halit Yeni Alanya Kaymakamına plaketi verirkenALTİD Adına Elvan Güneş Plaketini Nurhan Özcandan Aldı

dernek haberleri

Page 29: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 30: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

28

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Mart ayında, Mert Pazarlama ve Iduna Endüstriyel firmasının sponsorluğunda, Alaiye Resort Otel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen hijyen konulu seminere housekeeping camiası adeta akın etti.

HOTED ÜYELERİ HİJYEN EĞİTİMİ ALDI

Kat Hizmetleri Müdürleri, kat şefle-ri, hijyen firmalarının temsilcileri

ve satın alma müdürlerinin katılımıyla ger-çekleşen seminer, dernek başkanı Sema Yörütür’ün katılımcılara ve sponsor firmalara teşekkür etmesiyle başladı. Başkan Sema Yörütür, ev sahipliğini üstlenen Alaiye Resort Otel yönetimine, toplantının sponsorluğunu üstlenen Mert Pazarlama ve Iduna Firmala-rına üyeler adına teşekkür etti. Başkanın ardından söz alan HOTED Kurucu üyesi, Baş Danışman ve Onursal Başkan Ha-kan Halit Yeni, dernek olarak eğitimin önemi-ni bildiklerini ve bu yönde hareket ettiklerini belirterek, “Mesleğimizin, meslektaşlarımı-zın yarınları için, bilinçli ve kaliteli hizmet için, housekeeping camiamız için, dostlarımızın destek ve katkılarıyla çalışmalarımıza ara

vermeden devam edeceğiz. Bu akşam burada karşımda gördüğüm bu muhteşem tablodan duyduğum memnuniyeti kelimelerle ifade etmem mümkün değil, bu demek oluyor ki, emeklerimiz ve çabalarımız boşa gitmiyor. Yönetim kurulumuz başta olmak üzere hepi-miz bu mesleğin yarınları için var gücümüzle çalışıyoruz. Mesleğimizi daha düzeyli, daha seviyeli ve daha tercih edilir hale getirmekle yükümlüyüz. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve tüm turizm camiasına, çok de-ğerli üye ve meslektaşlarımıza, sağlık sıhhat, huzur ve başarılarla dolu hayırlı bir sezon di-liyorum” dedi.

Toplantıda bölge temsilcilikleri oluşturuldu. Mahmutlar ve Kargıcak bölgesinde Cumhur Akkeçeli ve Fatih Söyler, Konaklı ve Türkler

bölgesinde Fatma Çördük İçke, Ayşe Aksoy ve Canan Özpolat, Okurcalar bölgesinde İlk-nur Çetin bölge sorumluluklarına getirildiler. Diğer bölgeler için de çalışmalara devam edileceği söylendi. Tüzük gereği ileride bu bölgelerde temsilcilikler açılabileceği kay-dedildi.

Yaklaşık 3 saat süren hijyen konulu seminer sonunda, Mert Pazarlama Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Babacan ve Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Danışman, Dankim Kimya ( IDU-NA ) Ege ve Akdeniz Bölgesi Satış Müdürü Özhan Postacıoğlu, eğitimci konuk Murat Bü-key, firma bölge temsilcileri Sibel Ayaydın ve Arzu Yüksel, ev sahibi Tarık Saylar’a, katkı ve desteklerinden dolayı teşekkür edilip, plaketi takdim edildi.

dernek haberleri

Mert Pazarlama, Iduna ve HOTED Yönetimi Zeki Babacan, Sema Yörütür ve Hakan Halit Yeni

Cemile Sayar, Sema Yörütür, Özhan Postacıoğlu ve Hakan Halit Yeni

Murat Bukey Tarafından Housekeeping’teHijyenin Detayları Anlatıldı

Page 31: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Hedef Resort Hotel ev sahipliğinde bir araya gelen HOTED Alanya üyeleri, 3M firması tarafından düzenlenen eğitime katıldı. Housekeeperlar kullandıkları endüstriyel malzemeler hakkında detaylı bilgi alma fırsatı buldu.

HOTED ÜYELERİ MAYIS AYINDA HEDEF RESORT HOTELDE BULUŞTU

Mayıs ayında Hedef Resort Hotel’in ev sahipliğin-

de bir araya gelen HOTED Alanya üye-lerine 3M firması ürünlerini tanıttı.

Eğitim seminerinin açılış konuşmasını yapan HOTED Yönetim Kurulu Başkanı Sema Yörütür, her ay düzenli aralık-lara eğitim seminerleri düzenleyerek üyelerinin bilgi ve birikimini artırmayı amaçladıklarını ifade etti.

Dernek olarak eğitimin öneminin bi-lincinde olduklarını ifade eden Başkan

Sema Yörütür, gelecek günlerde farklı konularda eğitim seminerleri düzenle-meye devam edeceklerini ifade etti. Ev sahipliğini üstlenen Hedef Resort Ho-tel ve sponsor firma 3M’e derneğe yap-mış oldukları katkılardan dolayı üyeler adına teşekkür eden Başkan Sema Yö-rütür, sözü firma yetkililerine bıraktı. 3M’in temelinin bilime dayalı bir şir-ket olduğunu ifade eden firma yetki-lileri, sağlıktan karayolu güvenliğine, ofis ürünlerinden LCD’ler için filmlere kadar binlerce yaratıcı ürünle market-lerde lider olduklarını ifade etti. Başa-

rılarının teknolojiyi genellikle kombi-nasyon halinde, gerçek dünya müşte-rilerinin sonsuz ihtiyaçlarına uygulaya-bilme yeteneğiyle başladığını belirten yetkililer, 3M çalışanlarının dünyanın her yerindeki insanların hayatını kolay-laştırmak için üstlendikleri sorumluluk sayesinde mümkün olduğunu belirtti.

Firma ve ürün tanıtımının ardından, uygulamalı olarak ürünlerin kullanımı housekeeperlara gösterildi. Uygula-malı eğitimin ardından eğitim semineri sonlandırıldı. H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

29

Page 32: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

30

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Temmuz ayı içerisinde Birinci Olağan Genel Kurulunu yapacak olan HOTED, genel kurul öncesi toplantı düzenleyerek üyelerin görüşlerini aldı. İlk toplantı Hakan Halit Yeni başkanlığında gerçekleştirildi.

HOTED’ DE GENEL KURUL HAZIRLIKLARI BAŞLADI

HOTED Alanya Temmuz 2015’te Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirmeye hazırlanı-yor. 15 Haziran’da tarihinde yirmi kişinin ka-tıldığı ilk istişare toplantısını Alanya Konak Restaurant’ta gerçekleştiren HOTED yetki-lileri, yirmişer kişilik gruplar halinde istişare toplantılarının genel kurul öncesine kadar devam edeceğini söylediler. İlk toplantıya Hoted ’in kurucu üyesi, onursal başkanı ve başdanışmanı Hakan Halit Yeni başkanlık etti.Konuyla ilgili bir açıklama yapan Hakan Ha-lit Yeni: “Kuruluşumuz, Alanya’mızın, Alanya turizmimizin ve kat hizmetleri camiasının yarınları için çalışmalarına tüm hızıyla de-vam ediyor. Çalışmalarımıza tüm gücümüzle devam edeceğiz. Bilindiği üzere beş ay önce derneğimizin ismi başta olmak üzere; kap-samlı bir değişikliğe gidilmiş ve bu süreç, yönetim kurulumuzca başarıyla tamamlan-mış olup, gerekli tüm prosedürler yasalar çerçevesinde yerine getirilmiştir. Temmuz 2015’te, ilk Olağan Genel Kurulumuzu ger-

çekleştireceğiz. Kuruluşumuzu üç yıl süre ile yönetecek olan meslektaşlarımızın herkesçe kabul gören kişilerden oluşması yönündeki hassasiyetimiz malumdur. Bu nedenle genel kurula kadar yirmi, yirmi beşer kişilik grup-lar halinde konuyla ilgili istişare toplantıları gerçekleştireceğiz. Bunun ilkini bu akşam burada yapıyoruz. Bu gruplar halinde yapa-cağımız toplantıların amacı herkesin fikrini, düşüncelerini alıp, genel kurulumuzu bu doğrultuda gerçekleştirmektir. Bu kuruluşun kapısı, bu mesleği layıkıyla icra eden, mes-leği ve meslektaşları için çalışıp çabalayan, meslek kuruluşunun, dernekçiliğin anlamını çok iyi bilen, bilinçli meslektaşımıza sonuna kadar açıktır. Dernekçilik gönül, gönüllülük esasına dayanır. Ayrıca dernek yönetimin-de yer almak, asil üyesi olmak ve mesleği-ne katkı sağlamak isteyen, üyelik şartlarına uyan meslek mensuplarının, üyelik kayıtlarını bir an evvel tamamlamaları gerekmektedir” dedi.

Birlik beraberlik konusunda üyelere güveni-nin tam olduğunu belirten Hakan Halit Yeni, “Alanya’daki meslektaşlarımızı her zaman karıştırmak, fitne fesat sokmak isteyenler ol-muştur, olmaya da devam edecektir. Güçleri yetse Alanya’yı da, Alanya’daki meslektaşla-rımızı da bir kaşık suda boğarlar ama güçleri yetmez. Her zaman söyledim, bir kez daha tekrarlıyorum Alanya başka yere benzemez. Burası Alanya her daim de öyle kalacak.

On yıllık başkanlık dönemim dahil olmak üze-re, bu kuruluşun kurucusu, onursal başkanı ve baş danışmanı olarak Alanya’ da yaşayan meslektaşlarımıza, üyelerimize hep güven-dim, güvenmeye de devam edeceğim. Rama-zan ayının ortalarına doğru geleneksel Ra-mazan yemeğimizi gerçekleştireceğiz. Şim-diden saygı değer dostlarımıza ve kıymetli üye ve meslektaşlarımıza, hayırlı, bereketli, huzurlu ve sağlıklı bir Ramazan geçirmelerini diler, saygılarımı sunarım” dedi.

dernek haberleri

Page 33: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 34: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ SESSİZ ÇIĞLIKNİTELİKLİ PERSONEL EKSİKLİĞİİş gücü açısından en hızlı büyüme yapan sektör turizm sektö-rü oldu. Bacasız sanayi diye adlandırılan Turizm, ülkemizde son yıllarda büyük bir sıçrama göstermiş ve ekonominin en çok döviz girdisi sağlayan sektörlerinden biri olmuştur

Önümüzdeki yıllarda Türk Turizm sektörünün 3,5-4 kat bü-yüyeceği ön görülmektedir. 2010 yılı verilerine göre yılda 29 milyon turist sayısının, 2023 yılında 71 milyon olacağı ve 2013 toplam yıllık gelirin 22 milyar dolardan, 2023 yılında 85 milyar dolara çıkacağı belirtilmektedir. Bu hedefler doğrultusunda Türkiye, dünyadaki sı-ralamasını turist sayısı açısından 7’nci basamaktan 5’e, gelirlerini de 9’uncu sı-radan 7’ye çıkartacaktır. Tabi ki bu tablo umut verici ve gururlandırıcı bir tablo, hedef bu verileri yakalamak ve aşmak olmalıdır. Ancak esas önemli olan konu bu büyüme hedeflenirken, bu büyüme gerçekleştirilirken temellerin sağlam-lığıdır.

Nitelikli personel konusunda yaşanan sıkıntılar tüm ülkemizi kanser gibi sar-maktadır. Turizm sektörü sorunları diye bir araştırma yaptığınızda ilk karsınıza çıkan sorun günümüzde eğitimli nitelik-li personel sıkıntısı olacaktır. Turizm ba-kanlığı eğitim daire başkanlığı, Turizmin ön planda olduğu illerin meslek oda-ları, Turizm alanında faaliyet gösteren dernekler, çeşitli bakanlıklar tarafından yurt dışından sağlanan çeşitli fonlar ve destekler ile gerçek-leştirilen eğitim projeleri sektördeki bu sorunu bir nebzede olsa hafifletmiştir. Fakat bu kadar hızlı büyüme içinde olan sektörümüzde yeterli olmamaktadır. Günümüzdeki otellerde yaşanan nitelikli personel sıkıntısı her geçen gün biraz daha büyümekte ve otellere yapılan iş başvuruları her geçen gün azalmaktadır. Sektörde kaynaklanan hızlı büyüme berabe-rinde; rekabetin getirdiği düşük fiyat politikası maliyetlerin artması ile az personel çok iş yaklaşımını doğurmuş ve buda

personel iş yükünün artmasına neden olmuştur. Hal böyle olunca Turizm sektörü çalışanlara cazip bir sektör olmaktan çıkmıştır.

90’lı yıllarda bu sektöre girebilmek için yapılan iş görüşme-lerinde turizm mezunumu, İngilizce biliyor mu, tecrübesi var mı, fiziği uygun mu, daha önce hangi sektörlerde çalışmış vs vs şeklinde uzun süren meşakkatli bir yoldan geçilirdi. Or-

yantasyon eğitimlerine önem verilir. Kurum içi eğitimler çok yoğun yapılırdı. Karşınızda tabiri caiz ise jilet gibi kişiler olurdu.

Günümüzde yaşanan diyalog-lar; iş başvurusu yapan per-sonelin eli ayağı tutuyor mu, konuşmayı biliyor mu işe al hemen kaçırma seklinde olu-yor. Ve maalesef günün koşuş-turması, otellerin yoğunluğu ve iş yükünün fazla olması nedeni ile işin en önemli kısmı oryantasyon ve eğitim aşaması atlanılmaktadır. Bu da temelin çürük olması anlamına gel-mektedir. İş te tam da bu aşamada tu-rizm sektöründe faaliyet gös-teren derneklere, federasyon-lara, kurumlara nitelikli per-

sonel yetiştirme konusunda çok büyük iş düşüyor. Housekeeping Eğitim Dayanışma Derneği olarak BM İlaçlama Hizmetleri sponsorluğunda 2014 yılında Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı ile eğitim anlaş-ması yapmış housekeeping alanında birçok eğitim organize etmiş bulunuyoruz. 2015 yılı da BM İlaçlama hizmetleri pro-je koordinatörü Canan Yılmaz liderliğinde Temmuz-Ağustos aylarında yeni projelerde bir arada olacağız. En büyük ama-cımız sektörün nitelikli eğitimli personel ihtiyacına bir nebze olsun katkıda bulunmak olacaktır.

Musa Yurdakul HEDD Yönetim Kurulu Başkanı

istanbul başlarken

32

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 35: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 36: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

dernek haberleri

34

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı ile Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği ve BM İlaçlama tarafından düzenlenen eğitim seminerleri büyük ilgi gördü. Eğitimler sonunda yapılan sınav sonucunda katılımcılara Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı sertifika verildi.

HEDD VE BM İLAÇLAMADAN EĞİTİME TAM DESTEK

Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı ile Housekeeping

Eğitim ve Dayanışma Derneği ve BM İlaçlama tarafından düzenlenen eğitim seminerleri, turizm camiası tarafından büyük ilgi gördü. Kat Hizmetleri, Ön Büro, Yiyecek İçecek Servisi, Yönetici Yetiştirme ve Yöneticiler İçin Kişisel Ge-lişim başlıkları altında verilen eğitimler sonunda yapılan sınavda başarılı olan kişilere sertifika verildi.BM İlaçlama, 1992 yılından beri otelci-lik sektöründe ilaçlama alanında faali-yet göstermektedir. Kurulduğu günden itibaren başka bir alana yönelmeyip ha-şere konusunda uzmanlaşan BM İlaç-lama, çeyrek asıra dayanan geçmişiyle müşterilerine hizmet vermektedir. Eği-timlerle ilgili görüşünü aldığımız firma yetkilisi Canan Yılmaz, “Turizm sektörü özellikle son 10 yılda çok ciddi bir bü-yüme trendi yakaladı. İş yükünün den-gesizliği ve beraberinde getirdiği zaman yetersizliği, personel sirkülasyonu vb nedenler ile sektörde yer alan rekabet ve büyüme talaşı içinde, en önemli yapı

taşı olan eğitim birçok otel tarafından atlandı. Ve bunun sonuçlarını ağır öde-meye başladılar. Bunun paralelinde kendi sektörümüzde rekabet oranı da hayli fazla arttı. Bu rekabet ortamında farklılık arttırma amacı ile 2011 yılın-dan bu güne müşterilerimizde sundu-ğumuz hizmette rekabette fiyat kırma politikası yerine, müşterilerimize verdi-ğimiz hizmette katma değeri arttıran ve sektörün sorunlarına bir nebze çözüm üreten projeleri başlatmış olduk. Bu projelerden en önemlisi Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği Başkanı Sayın Musa Yurdakul’un da canı gönül-den desteklediği eğitim projeleri oldu.

Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlı-ğına Başvurarak Başta HEDD üyeleri ve müşterilerimize özel bakanlığın iş başı eğitim projelerinde sponsor olarak son birkaç yıldır Yaşmak Otel Grubu, Grand Hiarıum Hotel, Marmaray Otel, Grand Ünal Otel, Grand Emin Otel ve Zurih Otelin aralarında bulduğu oteller ile işbirliği yaparak bir çok eğitim organize

ettik. Çok güzel geri dönüşümler aldık ve sektöre bir nebze katkımız olduysa ne mutlu bize diyerek 2015 yılında ger-çekleştirilecek proje sayısını arttırdık. Sektörde yer alan dernekler ve otel-ler ile görüşerek yeni eğitim projeleri hazırlıyoruz. Ve bu eğitim projelerinde katılımcılar hiçbir ücret ödemeden Tu-rizm bakanlığı tarafından eğitmenlerin sunduğu ve uygulama ağırlıklı eğitimle-re katılıp eğitim sonunda sınava girerek sertifikalarını alıyorlar. Ve sektördeki farklılıklarını ortaya koyuyorlar” dedi.

Önümüzdeki günlerde tekrar Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkan-lığı ile HEDD ve BM İlaçlama iş birliğiy-le eğitimler düzenleyeceklerini belirten Canan Yılmaz, 2015 yılı eğitimleri ara-sında Kat Hizmetleri, Ön Büro, Yiyecek İçecek Servisi, Yönetici Yetiştirme ve Yöneticiler İçin Kişisel Gelişim semi-nerleri ve birçok eğitim düzenlene-ceğini ifade etti. Düzenlenecek bütün eğitimler Canan Yılmaz koordinatörlü-ğünde gerçekleştirilecektir.

Page 37: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

35

Ocak ayında Richmond İstanbul Otel ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri, towel origami eğitimi aldı. Katılımın yoğun olduğu eğitim sonrasında ev sahibi Executive Housekeeper Ramazan Aktürk’e teşekkür plaketi verildi.

HEDD ÜYELERİ OCAK AYINDA ORİGAMİ EĞİTİMİ ALDI

Her ay düzenli olarak bir araya ge-lerek mesleki konularda eğitim

seminerleri düzenleyen Housekeepig Eği-tim ve Dayanışma Derneği (HEDD) üyeleri Ocak ayında towel origami eğitimi aldı. Richmond İstanbul Otel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen eğitime çok sayıda hou-sekeeper katıldı.Towey origami eğitmeni tarafından çeşitli hayvan figürünün havlu ile yapımının uy-

gulamalı olarak anlatıldığı eğitim yaklaşık 2 iki saat sürdü. Towel origami eğitmeni sunumunda havlunun tarihçesini, ‘towel origami’ tekniğinin tarihçesini, otellerde misafir odalarına konuluş sebebini ve et-kilerini detaylıca housekeeperlara aktar-dı. Teknikleri konusunda housekeeperlara detaylı bilgi veren eğitmen, daha sonra katılımcılarla birlikte çeşitli hayvan figür-leri yaparak eğitimi sonlandırdı.

Eğitimin ardından HEDD üyeleri kısa bir toplantı yaparak, önümüzdeki dönem dü-zenlenmesi düşünülen eğitim seminerleri ve çeşitli organizasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Toplantının sonunda HEDD Başkanı Musa Yurdakul, ev sahipliğini üstlenen Executi-ve housekeeper Ramazan Aktürk’e üyele-re adına teşekkür ederek, plaket takdim etti.

Page 38: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

dernek haberleri

36

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Oran Otel ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri gündemdeki konular ve önümüzdeki günlerde yapılması planlanan organizasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

HEDD ÜYELERİ ŞUBAT AYINDA ORAN OTEL’DE TOPLANDI

Housekeeping Eğitim ve Daya-nışma Derneği (HEDD) üyeleri

Şubat ayında Oran Otel Executive Housekeeper’ı Emine Özer ev sahipli-ğinde bir araya geldi. Yapılan toplan-tıda önümüzdeki günlerde yapılması planlanan eğitim seminerleri ve orga-nizasyonlar hakkında görüş alışveri-şinde bulundu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan HEDD Yönetim Kurulu Başkanı Musa

Yurdakul, kendilerine toplantı için ka-pılarını açan Oran Otel Genel Müdü-rü ve Executive Housekeeper Emine Özer’e teşekkür etti. Her ay düzenli olarak bir araya gele-rek mesleki konularda eğitim almaya çalıştıklarını söyleyen Başkan Musa Yurdakul, bu ay eğitim yerine önü-müzdeki günlerde yapmayı düşün-dükleri hakkında üyelerin görüşlerini alacaklarını belirtti. Önümüzdeki aylarda yemek organizasyonu düzen-

lemeyi planladıklarını ifade eden Baş-kan Musa Yurdakul, bu konuyla ilgili üyelerin düşüncelerini paylaşmasını istedi.

Toplantı sonunda Oran Otel Genel Müdür’üne ve Executive Housekeeper Emine Özer’e ev sahipliği için teşek-kür edilerek çiçek ve plaket verildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından, gelecek ay buluşmak üzere toplantı sonlandırıldı.

Page 39: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

37

Ramada Encore Bayrampaşa ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyelerine, New Tekstil yetkilileri tarafından tekstil eğitimi verildi. Housekeeperlar kullandıkları tekstilin üretim aşamaları ve özellikleri hakkında bilgi aldı.

HEDD ÜYELERİ, TEKSTİL EĞİTİMİ ALDI

Housekeepin Eğitim ve Dayanışma Der-neği üyeleri, Ramada Encore Bayram-

paşa Otel ev sahipliğinde bir araya gelerek tekstil eğitimi aldı. New Tekstil firması yet-kilileri tarafından verilen eğitimde, house-keeperlar havludan bornoza, nevresimden yastık yüzüne, alezden pikeye kadar kul-landıkları tekstilin üretim aşamaları, kul-lanım alanları ve özellikleri hakkında bilgi aldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan HEDD Yönetim Kurulu Başkanı Musa Yur-dakul, kendilerini ağırladıkları için Ramada Encore Otel yetkililerine ve Executive Ho-usekeeper Gürsel Bağcı’ya üyeler adına teşekkür etti. Düzenledikleri eğitim ile üye-lerin bilgi birikimini artırmaya çalıştıklarını

söyleyen Başkan Musa Yurdakul, eğitimin her dönem büyük önem taşıdığını ifade etti. Kimsenin ‘ben artık mesleki konularda her şeyi öğrendim, bundan sonra yeni şeyler öğrenmeme gerek yok’ diyemeyeceğini be-lirten Musa Yurdakul, çağın gerekleri doğ-rultusunda kişinin kendisini geliştirmesinin önemine vurgu yaptı. Başkanın konuşmasının ardından eğitime geçildi. New Tekstil yetkilileri Hüseyin Çiçek ve Salih Birincioğlu tarafından veri-len eğitim, firma tanıtımı ile başladı. New Tekstil olarak yaptıkları güvenilir ve kaliteli çalışmalarla Türkiye’nin önde gelen firma-ları arasında yer almayı amaçladıklarını belirten firma yetkilileri, tekstil sektörün-

de lider olma vizyonuyla hareket ettiklerini söyledi. Firma olarak üretim kalemlerinin tamamında müşterileri sınırlamaktan ka-çındıkalarını ifade eden yetkililer, “Müşte-rilerin isteğine bağlı tasarımlar ve seçme özgürlüğü sunarak en iyi seçimi yapabil-melerini sağlamaktayız. Bunun yanında son derece kullanışlı ve kaliteye dayalı üretimi benimsemekteyiz. Firma olarak hizmetlerimizi her zaman için müşteri memnuniyeti ve güven ilkelerini temel ala-rak sunmaktayız” dedi. Firma tanıtımın ar-dından tekstil eğitimine geçildi. Yaklaşık 2 saat süren eğitimin sonunda Başkan Musa Yurdakul, New Tekstil Yetkililerine HEDD adına teşekkür plaketi takdim etti.

New Tekstil yetkililerine katkılarından dolayı plaket verildi.

Page 40: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

dernek haberleri

Grand Hilarium Otel ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri, ‘Kat Hizmetleri Bölümünde Öğrenme Kültürü’ üzerine eğitim aldı. Eğitim, Eğitmen Deniz Subaşı tarafından verildi.

HEDD ÜYELERİ ÖĞRENME KÜLTÜRÜ EĞİTİMİ ALDI

Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği (HEDD) üyeleri, Grand Hila-rium Otel ev sahipliğinde düzenlenen ‘Kat Hizmetlerinde Öğrenme Kültürü’ konulu eğitim seminerine katıldı. Eğitim öncesi HEDD Yönetim Kurulu Başkanı Musa Yurdakul, Otel Genel Müdürü’ne ev sahipliğinden ötürü plaket verdi.Kat Hizmetlerinin, işletmenin hedefle-diği standartlara ve mali portreye sadık kalarak, tesisin bütün alanlarının temiz-lik ve bakım işlevlerini, hijyen, sanitas-yon ve estetiği ön planda tutarak yerine getiren bölüm olduğunu belirten Eğit-men Deniz Subaşı, her ne kadar perde arkasında, gelir getirmeyen, destek bir

bölüm olarak görülse de konukların ya-tak odalarına kadar giden bir sorumlu-luk taşıdığını belirti. Bu nedenle kat hiz-metlerinin konukların işletmelere karşı izlenimlerini olumlu ve olumsuz olarak etkileme gücüne sahip olduğunu ifade eden Deniz Subaşı, houskeepingde öğ-renme kültürünün büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Öğrenme kültürünün görme, duyma ve dokunma duyularıy-la bire bir ilişkili olduğunu ifade eden Eğitmen Deniz Subaşı, “Görerek, baş-kasının yaptığı işi öğrenmek daha kolay olacak. Duyarak ise belirli bir noktaya kadar öğrenebilirsiniz. Dokunarak ise bazı noktaları öğrenebilirsiniz. Üç du-

yunun birleşmesiyle tam bir öğrenme gerçekleşmektedir. Bu nedenle de üç duyu organınızın da iyi çalışması önem-lidir. Öğrenmede bir başka etken ise somut ve aktif olarak yapılan işe katıl-maktır. Yapılacak işi uygulamalı olarak yaparsak öğrenmemiz daha kolaylaşır. Gözlem yaparak da öğreniriz ancak işin bazı inceliklerini kaçıra biliriz” dedi.Öğrenme becerisinin çocukluktan itiba-ren gelişerek kişinin karakterine göre şekil aldığını belirten Deniz Subaşı, öğrenme tekniklerinin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini ifade etti. Üç saati aşkın bir süre devam eden eğitim, toplu fotoğraf çekiminin ardından bitti.

38

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 41: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 42: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

40

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

TURİZM ÖMRÜMÜZÜN SON DEMİDoğası ayrı, insanı ayrı güzellikte Türkiye’m. Sen nasıl bir vatan-sın ki bizim kadar nankör bir nesle bile kucak açıyorsun. Senin için savaşmadık, kan akıtmadık, mücadele etmedik üstüne seni birde başka milletlere peşkeş çekiyoruz. Bu kadar mı değersiz senin toprağın, suyun, nimetlerin? Yinede bir anne şefkatiyle bizi sarıp sarmalamaya devam ediyorsun. Senin hakkını nasıl ödeyebiliriz acaba?

Belki bir yolu vardır. Belki de birkaç yolu vardır ne dersiniz? Çok değil belki benim doğduğum senelerde gelişmeye başladı ül-kemizde turizm mevhumu. Şimdi ise memelerinden süt yerine kan akan ama hala ısrarla iyileşmesi için merhem sürmediğimiz halde sağmaya devam ettiğimiz mesleğimiz.Günlük doldur boşaltlarla sadece yazın kazandığımıza Allah bereket versin diyerek ellerimizi ovuşturuyoruz. Sezonluk ka-zançları kısa vadede mutlu olmamıza yeten. Turizmin gelece-ğini kimsenin düşünmediği sektörümüz. Sürdürülebilir turizm için adım atılması, yaz kış sürekli istihdamın oluşması gibi pek çok konuda proje üretmekten uzak hala kanının son damlasına

kadar sağmaya çalıştığımız mesleğimiz. Turizm okullarının bol olduğu fakat mezunlarının kaçacak delik aradığı, daha stajda başlayıp emeğinin karşılığını alamayacağını anlayınca başka sektörlere kaptırdığımız pırıl pırıl gençlerimiz.

Artık yeni ve ses getirecek projelerle, turizm için atılacak ciddi adımlara gerek olduğunun hepimiz farkındayız. Fakat bize yön verenler farkında olmalı.Turizm kentlerinde yaşayan esnafından tutun,dolmuşçusu, şoförü, pazarcısından otel sahiplerine kadar tüm turizmin dolaylı yada direk etkilediği tüm sektörler projeler üretmeli, ortak sıkıntılar tespit edilip çözüm yolları aranmalıdır.Siyaset üstü bir yapılanma ile turizm güçlendirilerek ekonomi-mize ciddi katkı sağlanabilmelidir.Otelcisi ağlıyor, acentacısı ağlıyor, personelin hali içler acısı, kü-çük esnaf zaten bittim diyor. Sen kazanmıyorsan, o kazanmıyor-sa kim kazanıyor? Kim memnun turizmin halinden? Ben anlamadım umarım siz anlamışsınızdır. Yine de bir çare aramaktan çok uzak yinede kan sağmaya devam ediyoruz. Edi-yoruz da nereye kadar? Sevgiyle kalın

Pınar Kalkan Çamlar MAHED Yönetim Kurulu Başkanı

marmaris başlarken

Page 43: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

Page 44: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

ANFAŞ Otel Ekipmanları Fuarı kapsamında üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Housekeeping Olimpiyatlarında MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar jüri olarak görev yaptı.

MAHED, ANFAŞ FUARINDA YERİNİ ALDI

Bir yılı aşkın bir süre önce kurulması-na rağmen gerçekleştirdikleri et-

kinliklerle adından söz ettirmeyi başaran Marmaris Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (MAHED) Antalya Anfaş Otel Ekipman-ları Fuarına katıldı. Fuar kapsamında dü-zenlenen 3. Uluslararası Housekeeping Olimpiyatlarının okullar kategorisinde jüri olarak görev yapan MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, yarışma da ikinciliği elde eden okula ödülünü verdi.

MAHED olarak fuara Marmaris’te bulu-nan houskeeperları temsilen katıldıklarını ifade eden Başkan Pınar Kalkan Çamlar, “Öncelikle başta bu yarışma ile house-keeping camiasında ses getiren tüm HO-TED üyeleri ve HOTED Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Yeni ve ekibine teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyo-rum. Bizleri bu organizasyonla bir ara-ya getirip mesleğimizin tanıtılması için göstermiş olduğunuz bu çabaları takdir

ediyorum. Marmaris’te bulunan tüm ho-usekeeper arkadaşlarım adına gurur duy-duğumu ifade etmek isterim. Yarışmalar-da kaybeden yok, tüm katılan okullar son derece başarılıydı. Bence hepsi birincidir. Burada bulunarak mesleğimizin tanıtılmasına katkı sağ-layan jüri üyelerimize, sponsor olan fir-malarımıza, yarışmalara katılan okul ve otellere, bize destek olan tüm gönüldaş-larımıza teşekkür ediyorum” dedi.

dernek haberleri

42

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 45: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Marmaris Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, Muğla Üniversitesi İçmeler Turizm Meslek Yüksekokulu Müdürü Zekeriya Bingöl’ü makamında ziyaret ederek dernek olarak birlikte yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

MAHED, MUĞLA ÜNİVERSİTESİ YÜKSEKOKULMÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET ETTİ

MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, Muğla Üni-

versitesi İçmeler Turizm Meslek Yükseko-kulu Müdürü Zekeriya Bingöl’ü makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında MAHED ve üni-versite iş birliğiyle yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. MAHED’in geleceğe yönelik projeler-den bahseden Başkan Pınar Çamlar,

Marmaris’te daha güzel bir turizm için yapıl-ması gerekenler hakkında görüşlerini ifade etti. Marmaris’te hizmet kalitesini arttırmak için eğitimin önemini dile getiren MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, “Derneğimiz her ay düzenli olarak housekeeping çalışan-larının tamamını kapsayan eğitimler ver-mektedir. Önümüzdeki günlerde eğitimin en üst düzeyde yapıldığı üniversitemiz ile

ortaklaşa projeler yapmak istiyoruz” dedi.İçmeler Turizm Meslek Yüksekokulu Mü-dürü Zekeriya Bingöl’de, Marmaris’te bölge turizmine katkı sağlayan projelerde yer al-dıklarını, akademik olarak da gerekli desteği sağladıklarını belirtti. MAHED derneği ile ilgili olarak önümüzdeki aylarda houseke-eping eğitim projesinde destek olacaklarının altını çizdi. H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

43

Page 46: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

44

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Marmaris Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Denizli’de bulunan Kırmızı-Yeşil Tekstil firmasına gezi düzenledi. Housekeeperlar fabrika gezisinde kullandıkları tekstilin üretim aşamasını görüp, yetkililerden bilgi aldı.

MAHED ÜYELERİ DENİZLİ’YE FABRİKA GEZİSİ DÜZENLEDİ

MAHED üyeleri Kırmızı-Yeşil Tekstil fir-masının davetiyle Denizli’de tekstil fab-rikalarını ziyaret ettiler. Ziyaret sırasın-da Marmarisli Hosukeeperlar fabrikada tekstil üretim aşamaları görerek firma yetkililerinden bilgi alma fırsatı buldu.

Fabrika gezileri düzenleyerek üyelerinin daha çok bilgi edinmelerini sağlamayı amaçladıklarını belirten Başkan Pınar Kalkan Çamlar, “Mesleğin temel konula-rından biri olan tekstillerin yapım ve ka-lite aşamalarını bizzat yerinde görmek, kalite kontrolleri, dokuma özellikleri gibi geniş bilgi sahibi olmak için Kırmızı-Yeşil firmasının daveti ile Denizli seyahatine karar verdik. Housekeeping mesleğine gönül vermiş meslektaşlarımızın daha eğitimli, bilinçli, daha kaliteli hizmet su-

nabilmek adına eğitimlerle mesleğimizin gücüne güç katmak amacıyla kurulan derneğimiz firmalarımızın desteğiyle bü-yümeye devam etmektedir.Bizlere destek olarak; gerek housekee-ping camiasının gerekse turizmin geliş-mesine katkıda bulunan tüm firmaları-mıza ve bugünkü gezimize destek olan Kırmızı Yeşil Firması Sahibi Yaşar Özhan Beye teşekkürlerimizi sunarız” dedi.

Dernek olarak yapacakları her türlü fa-aliyete ellerinden geldiğince destek ola-caklarını ifade eden firma sahibi Yaşar Özhan, daha sonra MAHED üyelerine tekstil üretim aşamaları hakkında bilgi verdi. Tekstilin 4 aşamadan geçtikten sonra kullanıma hazır olduğunu söy-leyen Yaşar Bey, “Birinci aşama bez ve

tekstil dokunması nasıl oluyor, dokuma fabrikasında yerinde göreceğiz. İkinci aşamada bornoz, havlu türünün dokun-ması nasıl oluyor, yine dokuma fabrika-sında göreceğiz.

Üçüncü aşamada iki şekilde gerçekleşen boyama işlemi baskı ve kendinden boya-lı bez ve tekstil dokunması nasıl oluyor onu yerinde görüp ilgililerden bilgi alıp, sorularınıza yanıt vereceğiz. Toplamda 4 ayrı dokuma, boyama ve baskı fabrikaları ziyaret edilecek ve bu işlemelerin nasıl yapıldığı ve aşamaları hakkında tek tek sizlere detaylı bilgiler verilecek’’ dedi.

Gezinin sonunda MAHED üyeleri ve fir-ma yetkilileri tarihi Bayramyerinde dost-luk kahvesi içerek vedalaştılar.

dernek haberleri

Page 47: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

MAHED ÜYELERİ DENİZLİ’YE FABRİKA GEZİSİ DÜZENLEDİ

Page 48: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Anti-Germ firması sponsorluğunda, Elegance Otel ev sahipliğinde düzenlenen Baloya housekeeperların yanı sıra otel müdürleri, firma temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

MAHED BİRİNCİ YILINI BALO İLE KUTLADI

Marmaris yoğun bir tu-rizm sezonuna

hazırlanırken, turizmin olmazsa olmaz çalışanları olan kat hizmetlileri, sezon öncesi Elegance Hotel’de bir araya gele-rek, moral depoladı. Almanya kökenli Anti –Germ firmasının sponsorluğunda ger-çekleşen yemekte, Marmaris’te faaliyet gösteren MAHED 1. Yılını Kutladı.

Marmaris’te Elegance Hotel’de gerçek-leştirilen 1. Kuruluş Balosuna MAHED üyeleri ve sektörün önce gelen isimle-

rinden Anti-Germ firmasından Ulusla-rarası Teknik ve Satış müdürü Gerhard Grössiner katıldı. Kurulduğu günden bu yana her ay bir eğitim, etkinlik ve faaliyet yapan MAHED’in, kuruluş amaçlarının housekeeping’i bir noktaya getirebilmek, eğitimlerle profesyonelleşmesine olanak sağlamak olduğu vurgulandı

MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar yaptığı açıklamada “Her ay yapacakları, etkinliklerle bunu sağlamayı düşündük-lerini söyledi. Çamlar konuşmasına şöyle

devam etti.” MAHED 1 yaşında ve emekle-me başladı. İnşallah önümüzdeki seneler-de, 3-4-5. yaşlarında yürümeye, koşmaya başlar. Bu gurur hepimizin gururumuz. Bunu hep birlikte beraber gerçekleştirdik. Güzel yol alıyoruz” dedi.Anti-Germ firması Satış ve Teknik Müdürü Grössinger tarafından deterjan ve kimya-sallar hakkında bilgiler verildi. MAHED olarak Pınar Kalkan Çamlar tarafından fir-ma yetkilisine ve emeği geçenlere verilen plaketlerden sonra üyeler, 1 yılın yorgun-luğunu gönüllerince eğlenerek kutladılar.

dernek haberleri

46

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 49: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Marmarisli Housekeeperlar Nisan ayında Üç-El firması sponsorluğunda düzenlenen toplantıda haşere ve kemirgenlere karşı mücadele konulu eğitim aldı. Toplantıya MAHED üyelerinin yanı sıra firma temsilcileri de katıldı.

MAHED ÜYELERİ NİSAN AYINDAHAŞERELERLE MÜCADELE EĞİTİMİ ALDI

MAHED kurulduğu günden beri her ay bir etkinlik yapmaya devam ediyor. Nisan ayın-da Marmaris’te çalışan housekeeping çalı-şanlarına otellerde haşere ve kemirgen-lerle mücadele nasıl yapılır? Nelere dikkat etmek gerektiğiyle ilgili eğitim verildi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan MA-HED başkanı Pınar Kalkan Çamlar, sezo-nun başlamasıyla artan hava sıcaklıkla-rıyla birlikte çoğalan böcek ve haşereye dikkat çekerek, “Etkili bir mücadelenin otellerin kapalı olduğu dönemlerde de de-vam etmesi gerekir. Otel, restoran, cafe ve benzeri yerlerin sadece sezonluk ilaçlan-

masıyla etkili olunamayacaktır. Aktif ilaç-lamanın yıl boyunca devam etmesi gerekir. Kışın durgun suların yoğun olduğu havuz-ların, yazın da bitki örtüsü ve gübrelemenin çoğalmasıyla haşere ve kemirgenler için uygun ortamlar oluştuğundan, bunlarla mücadele etmenin profesyonel firmalar tarafından bilinçli ellerde yapılması gere-kir” dedi. Başkan Pınar Çamlar’ın konuşmasının ar-dından eğitime geçildi. ÜÇ-EL firma yet-kilisi Burcu Karaarslan konuşmasında, “İlaçlama mücadelesinin profesyonelce yapılmasının gerek insan sağlığı gerekse doğaya zarar vermemesi adına çok önem-

lidir. Bilinçli ve süreklilik arz eden bir haşe-re ve kemirgen mücadelesinin sorunları en aza indirgeyeceğini, otellerde bu konunun tam merkezinde bulunan kat hizmetleri çalışanlarının bilinçlendirilmesi ve müca-dele yollarını bilmesi büyük önem arz et-mektedir” dedi. Slayt eşliğinde konu anlatımları ve çözüm yolları, dikkat edilmesi gereken hassas ko-nuların konuşulduğu seminere katılım yo-ğundu. Sezonbaşı olması nedeniyle böyle önemli bir konuda eğitim veren firma yetki-lilerine plaketle teşekkür edilirken MAHED başkanı Pınar Hanım katılan herkese ve firma yetkililerine teşekkür etti. H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

47

Page 50: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

48

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

TURİZMDE YENİ BİR SEZON UMUTLARISevgili meslektaşlarım ,bizler FEKHED olarak ; Mayıs ayın-dan itibaren Fethiyemizde otelllerimize yoğunlaşarak eğitim seminerlerimizi düzenli olarak yapamadık. Ancak kurumsal işletmelerin kendi bünyelerinde vermiş oldukları eğitim se-minerlerine, meslektaşlarımızı haberdar ederek katılımlarını sağlamaktayız.Beş ay kapattığımız otelleri misafirlerimize hazır hale ge-tirebilmek için personellerimizi bütçeye göre iş başı eğitimi aldırarak göreve başlatıyoruz. Sezonun ortası geldiğinde personel açıklarıyla günü kurtarmaya çalışıyoruz. Otel sa-hiplerinin gerçekten elini taşın altına koymaları gerektiğini

düşünüyorum. Personelimizi 1 saat eğitmeyle boş sertifi-ka vermeyle bu durumun hiçde iç açıcı olmadığını düşünü-yorum. Gün gelipte nerde ve nasıl yanlış yapıldığını herkes anlayacak. Umarım o gün yanlışlıkların düzeltilmesi için iş işten geçmiş olmaz.

Her yıl sıkıntılar giderek çoğalmakta.Bir nebzede olsa mes-leğimizi tanıtmak ve sevdirmek adına turizm okullarında mesleki okullarda kat hizmetleri sınıfları açılsın istiyoruz. Yıldızları taktırtanda indirtende kaliteli hizmeti sunan mes-lektaşlarımızdır. Gün gelir işletmelerde yıldızlarda kayar…

Gülsüm Yılmaz FEKHED Yönetim Kurulu Başkanı

fethiye başlarken

Page 51: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

Page 52: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Denizli’de bulunan Kırmızı-Yeşil Tekstil’in fabrikasına gezi düzenleyen Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği, kullandıkları tekstilin üretim aşamaları hakkında bilgi aldı.

Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri, ilçede bulunan huzur evini ziyaret ederek yaşlılarımızı mutlu etti.

FEKHED ÜYELERİ DENİZLİ’YE FABRİKA GEZİSİ DÜZENLEDİ

FETHİYELİ HOUSKEEPERLER HUZUR EVİNİ ZİYARET ETTİ

Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED), Denizli’de bulunan Kırmızı-

Yeşil Tekstilin fabrikasına gezi düzenledi.

Kurulduğu günden beri mesleki konularda çeşitli etkinlikler yapa-

rak üyelerinin bilgilenmesine yönelik çalışmalara imza atan Fethiye Kat

Kırmızı-Yeşil Tekstil Satış Müdürü Mehmet Akgündüz’ün davetiyle yola çıkan Fethiyeli Hosukeeperlar, nevresimden çarşafa, havlu-

Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) Yönetim Kurulu üyeleri yaşlılarımızı da unutmadı. İlçe merkezinde bulu-nan huzur evini ziyaret eden FEKHED

dan bornoza, yastık kılıfından yatak örtüleri-ne kadar kullandıkları bütün ürünlerin yapım aşamaları hakkında yetkililerden bilgi aldı.

Yönetim Kurulu Üyeleri, hem huzur evi sakinleriyle sohbet etti hem de yetkililerden birlikte yapılabilecekler hakkında bilgi aldı.

dernek haberleri

50

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 53: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Orka Sunlife Otel ev sahipliğinde Şubat ayında bir araya gelen Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği üyeleri, Diversey Care firması yetkilileri tarafından verilen eğitime katıldı.

Eczacıbaşı yetkilerinin daveti üzerine, Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Üyeleri İstanbul’a geldi. FEKHED üyeleri fabrika gezisi sırasında kullandıkları kimyasalların üretim aşamaları ve kullanım amaçları hakkında yetkililerden bilgi aldı.

FEKHED ÜYELERİ ŞUBAT AYINDAORKA SUNLIFE OTEL’DE BİR ARAYA GELDİ

FEKHED ÜYELERİ İSTANBUL’DA FABRİKA GEZDİ

Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, Şubat ayında Orka

Sunlife Otel ev sahipliğinde Diversey Care firması tarafından verilen eğitime katıldı. FEKHED üyeleri firma yetkilileri tarafın-dan anlatılan çamaşır hijyeni, bina bakımı

Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri İstanbul’da bulu-

nan Eczacıbaşı fabrikasına gezi düzen-ledi. Eczacıbaşı yetkililerinin daveti üze-rine İstanbul’a gelen FEKHED üyeleri,

ve kişisel hijyen konularını büyük bir dik-katle dinledi. Firma yetkilileri sağlık, gıda hizmeti, konaklama ve tesis hizmetleri alanlarında faaliyet gösterdiklerini belirte-rek, sundukları ürünlerle donanım, araç ve hizmetleri, su ve enerji kullanımını azaltıp,

fabrikayı gezme fırsatı buldu. FEKHED üyeleri fabrika gezisi sırasında kullandık-ları ürünlerin üretim aşamaları, kullanım amaçları gibi konularda firma yetkilile-rinden bilgi aldı. Kimyasal ürünlerin ham

iş verimini artıran çözümlerle bütünleştir-diklerini ifade etti. Firma olarak sundukları çözümlerle daha temiz, daha sağlıklı bir gelecek için karlı, sürdürülebilir kurumla-rın oluşturulmasına yardımcı olduklarını söyledi.

madde halinden kullanıma hazır hale ge-linceye kadar bütün aşamalarını yerinde gören FEKHED üyeleri, fabrika gezisinin ardından kısa bir İstanbul turu yaptıktan sonra Fethiye’ye döndü.

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

51

Page 54: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

52

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

dernek haberleri

ORKA Carnival Butik Otel ev sahipliğinde bir araya gelen FEKHED üyeleri, ilk Olağan Genel Kurulu gerçekleştirdi. Yapılan seçim sonucunda Gülsüm Yılmaz yeniden başkan oldu.

Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği üyeleri, Özen Laundry ev sahipliğinde Tolkar firması sponsorluğunda çamaşırhane eğitimi aldı.

FEKHED GENEL KURULU YAPILDI

FEKHED ÜYELERİ ÇAMAŞIRHANE EĞİTİMİ ALDI

Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEK-HED) ilk Olağan Genel Kurulunu Orka Car-

nival Butik Otel ev sahipliğinde gerçekleştirdi. FEKHED üyelerinin tamamına yakınının katıldı-ğı olağan genel kurulda Yeni Yönetim ve Denet-leme Kurulu üyeleri belirlendi.Yönetim Kurulu ÜyeleriYönetim Kurulu Başkanı Gülsüm YILMAZBaşkan Yardımcısı Fatma KUTLUSayman Harun GÖRGÜN

Her ay düzenli olarak bir raya gele-rek mesleki konularda eğitimler

düzenleyen Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, Mart ayında Tolkar firması sponsorlu-ğunda, Özen Laundry ev sahipliğinde

Sekreter Derya GÜNDÜZÜye Nurcan ÖZSOYÜye Gülay ÖZYAVUZÜye Filiz KARABUĞDAYYedek ÜyelerAyfer BAYGÜNEŞLİTeslime ORANMüjgan BİRGİDuygu KONUKHasan OLÇAK

düzenlenen çamaşırhane eğitimine katıldı. Eğitim öncesinde fabrikayı gezme fır-satı bulan FEKHED üyeleri, tekstilin yıkanma aşamalarını yerinde görme fırsatı buldu ve yetkililerden bilgi aldı.

Serkan GÜRANNuran ÖĞÜTVERENDenetleme Kurulu Başkan Elvan PIRTIÜye Şükran KAYAÜye İlkay ÖZTÜRKYedek ÜyelerŞadiye KAPLANZeynep ÇADIRMine ÜLKER

Fabrika gezisinin ardından yaklaşık 2 saat süren eğitime geçildi. Eğitim sonrasında FEKHED üyeleri Özen La-undry ve Tolkar firması yetkililerine katkılarından dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti.

Page 55: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

Page 56: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

54

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

dernek haberleri

Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, Kerim Otel ev sahipliğinde, Enevex bayisi Egemar firması sponsorluğunda sezon öncesi Bahar Balo düzenledi. Baloya housekeeperların yanı sıra otel müdürleri, firma temsilcileri ve davetliler katıldı.

FEKHED ÜYELERİ SEZONU BALO İLE AÇTI

Kerim Otel ev sahipliğinde, Enevex bayisi Egemar firması sponsorluğunda Bahar

Balosu düzenleyen Fethiye Kat Hizmetleri

Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, sezon ön-cesi gönüllerince eylendi. Bahar Balosuna housekeeperların yanı sıra otel müdürleri, fir-

ma temsilcileri ve davetliler katıldı. Fethiyeli housekeeperlar yemek ve yöresel oyunlar eş-liğinde sezon öncesi keyifli bir akşam geçirdi.

Page 57: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

Page 58: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

56

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

PRATİK ZEKAMerhaba, Otellerde, hastanelerde, büyük eğlence merkezlerinde, ak-lınıza gelebilecek her yerde olması gereken, temizliğin, dü-zenin, hijyenin, sağlayıcıları pratik zekaları. Bunu biliyoruz, bunda bir sıkıntı yok. Ancak biz başlar olarak bu olayların neresindeyiz ve nereye doğru gidiyoruz bu yazımda bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelikle öz eleştiri yapmak gerekirse evet biz olmamız gereken yerde değiliz. Karıştır-mayın, temizlik değil kast ettiğim. Başlar yani bizler, halen bir sürü meslektaşımız housekeeper değil de hausekeeper yazıyor. İşte burada dakika bir gol bir durumunu yaşıyoruz. Bunun bir sürü örnekleri var, saymakla bitmez.

Ben size bir şey diyeceğim. Housekeeping otellerde bence en önemli departman demeyelim de departmanların başın-da gelmektedir diyelim. Artık doksanları geçtik, bunu pat-ronlarda kabul etti. Evet çok ciddi ve önemli bir departman ama biz bir türlü kendimizi o üst seviyelere taşıyamadık ve önemimizi anlayamadık. Halen birilerinin gölgesinde koltuk altında tırmalamaya devam ediyoruz. Housekeepingi özetle-yen bir cümle kullanmaya gerek varsa pratik zeka ve pratik zekayı fiziğine ve fiziklere uygulamayı bilmektir. Ama maale-sef bunu birçok arkadaşımız başaramıyor. Bunu araştırarak, okuyarak öğrenebiliriz.

Artık evinde bilgisayar ve interneti olmayan yok sayılır. İnter-nete her hangibir konuyu yazın istemediğiniz kadar bilgi önü-nüze serilecektir. Halen bir çoğumuz tuvalet kağıdının kaç

metre, kaç gram olduğunu bilmiyoruz, bilemeyiz de. Neden internet mi yok. Hayır internette facebook gibi bir sürü site-den başımızı kaldıramadığımız için girip bakmıyoruz. Bence birilerinin bizi dürtmesi, bizi uyandırması lazım. Biz ofis boy, ofis sekreteri, klavye köleleri değil biz tesisteki her yerden, her metre kareden sorumlu amirleriz. Bunun bilincinde ol-mamız lazım. Artık kendi kabuğumuzdan çıkıp hakkettiğimiz yerde arka sıralarda değil baş tarafta olmamız gerekli.

Soralım, öğrenelim, araştıralım. Bir sürü sektörde gerçekten isim yapmış meslek ağabeylerimiz, ablalarımız var. Onlar-dan bizlere yardımcı olmalarını isteyelim. Yardım istediği-mizde bizi geri çevireceklerini hiç sanmıyorum. Lütfen asıllı, asılız dedikodular, yerli yersiz yorumlardan kaçınalım. Zaten bizim bir diğer büyük sorunumuz dedikodu. Bunu aştığımız taktir de kesinlikle çağ atlamak gibi bir durumumuz olacak. Artık asılsız haberlerin peşinden koşmayı bırakalım. Bence bütün bu rüyalardan uyanıp, ayağımızın üzerinde sağlam bir şekilde duralım. Çünkü zamanı geldi ve geçti bile. Artık emekçinin emeğine sahip çıkma ve sömürme politikalarına karşı çıkmak zamanı geldi geçiyor bile.

Yukarıda yazdıklarımı unutmayın. Pratik zeka, sevk etmek, yönetmek gibi kelimeleri çözdüğümüz zaman işler kendili-ğinden yoluna girecektir. Bu arada derneğimizden de kısaca bahsetmek istiyoruz. Sürçü lisan ettiysek af ola. Sonraki sa-yımızda görüşmek dileğiyle. Hoşça kalın.

Rakip Nas KAHDER Genel Sekreteri

bodrum başlarken

Page 59: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

57

Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği, üyeler arasında birlik, beraberliğin sağlanması ve eğitim için çeşitli faaliyetlerde bulunmaya devam ediyor. Sezon sonundan itibaren eğitime ağırlık vermeyi hedefleyen KAHDER, eğitim seminerleri ve fabrika ziyaretleri ile üyelerin mesleki konularda bilgi birikiminin artmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

BODRUMLU HOUSKEPERLAR ÇALIŞMALARA DEVAM EDİYOR

Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Der-

neği (KAHDER) üyeleri, önümüzdeki dönem yapmayı planladıkları eğitim seminerleri, fabrika ziyaretleri ve çe-şitli organizasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulunmak amacıyla bir araya geldi. Toplantıda fabrika ziya-retleri ve eğitim seminerlerine ağırlık verilmesi konusunda karar alındı.

KAHDER Üyeleri, Rotatem Çamaşır-hane Hizmetleri tarafından organize edilen kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı esnasında Rotatem Çama-şırhane Hizmetleri yetkili-leri houskeeperlara, teks-tilin yıkanma aşamaları ve kullanılan kimyasallar hakkında bilgi verdi. Teks-tilin ömrünün uzatılması için doğru kimyasal kulla-nılması ve dozunun doğru ayarlanmasının önemine dikkat çekildi.

KAHDER üyeleri merkezi Denizli’de bulunan

Kırmızı-Yeşil Tekstil firmasının daveti üzerine fabrikaya gezi düzenledi. Düzenlenen gezi sa-yesinde Bodrumlu Housekeeperlar havludan bornoza, yastık yüzünden çarşafa, pikeden nevresime kadar kullandıkları tekstilin üretim aşamalarını yerinde görüp, yetkililerden bilgi alma fırsatı buldu.

Page 60: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Sevgili Kat Hizmetleri yöneticileriExecutive Housekeeper dergisinin her sayısında mesleki

anlamda sizlerle bir şeyler paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Sizlerden gelen maillere elimden geldiğince ve bil-gim dahilinde cevap vermeye çalışıyorum. Ancak beni aşan durumlarda ya da hukuki konularda da sizlere yol göstermek adına yardımcı olmaya çalışıyorum. Ne var ki daha önceki yazılarımda da belirtmiş olduğum gibi kişisel yardımlar bir yere kadar olabiliyor. Tüm meslektaşlarımla sorunlarımızın ele alınacağı, çözüleceği ve daha fazlası için ülke genelinde toplantılar, seminerler, paneller düzenlenmesinden yana-yım. Derneklerin sayısını artırıp artı Federasyonlaşma çaba-larının da sonuçlanması gerektiği inancındayım. Ne olursa olsun kim olursa olsun bizler bu meslekte çalışıyorsak daha huzurlu ve daha mutlu bir çalışmanın bizlerinde hakkı oldu-ğunu düşünüyorum.

Eğitimsiz personel, yabancı işçi konuları, yetersiz eleman sı-kıntısı, çalışan housekeeper veya işsiz kalan housekeeperlar, insan kaynakları, işletme sahipleri ve genel müdürler, ücret-ler, aile ve sosyal yapı gibi birikmiş birçok derin konuların ele

alınmaması halinde kimsenin kimseye söyleyeceği bir şey olamaz. Şunu da belirtmeliyim ki bir önceki yazılarımda aynı konulara fazlasıyla yer vermiştim. Yine aynı konulara değin-mek ve aynı satırları yazmak benim içinde çok sıkıcı ve çokta üzücü oluyor.

Eğer sektörümüzde bir şeylerin farkında oluyorsak bu ve benzeri konularda sıkıntıların en çoğunu bizler çekiyorsak, daha fazlasını yaşamamak, bizden sonraki nesillere de so-runlarımızı miras bırakmamak için siz değerli meslektaşla-rımdan ricam paylaşmak veya hayata geçirmek istediğiniz fikir ve projelerinizi dilerseniz paylaşabiliriz.

Fikirler ve projeler kendimizde kaldığında değil, paylaştığı-mızda ve hayata geçirdiğimizde değerli ve faydalı olacaktır. Sizlerde benim gibi düşünüyorsanız dilediğiniz an bir araya gelerek ya da mail ve telefon yoluyla iletişime geçebilirsiniz. Unutmayalım umutsuz yarınlar, umursamaz insanların işidir.

Tüm meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Ünal Şenol Ankara Housekeeperları Komite Başkanı

ankara başlarken

58

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 61: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Saygıdeğer meslektaşlarım, Turizm konusunda konuşulacak çok şey var aslına bakar-

sanız. Turizm denince akla Antalya, Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kuşadası, Çeşme gibi denize kıyısı olan kentler gelir. Oralarda turizm daha rahat, daha güzel ve hızlı gelişir.

Ancak ben size Doğunun incisi Van’dan söz etmek istiyorum. Değerli meslektaşım, Onursal Başkan, Baş Danışman, HO-TED Kurucu Üyesi Hakan Halit Yeni’nin sayesinde ilimizde housekeeper derneğimizi kurduk. Adını da doğu Anadolu Ho-usekeeping Eğitim Derneği DAHED olarak belirledik. Doğu Anadolu bölgesini kapsayan bir dernek kurmayı amaçladık. Bunu da yavaş yavaş gerçekleştiriyoruz.

Değerli okuyucular Van ili gezilip, görülmeye değer bir ildir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, çok zengin tarihi ve

doğa güzellikleri bulunmaktadır. Ancak Van’da turizm yatı-rımcıları bilinçsiz bir şekilde otel yapmakta ve çok amatörce personel çalıştırmaktadır. Böyle devam ettiği sürece ilimizde turizmin gelişmesi oldukça zor olacaktır. Bilinçsiz yatırım-cı, eğitimsiz personel, Van’da turizmin gelişmemesinin en büyük engelidir. DAHED olarak resmi kurumlarla iletişime geçerek meslektaşlarımızın eğitim ve belge alması için ça-lışmalarda bulunuyoruz. Uygulamalı Eğitim Oteli açmak için çeşitli girişimlerde bulunduk. Son olarak Van Milletvekilimiz sayın Burhan Karatürk’e konuyu anlattım ve gerekli destekte bulunacaklarını dile getirdi. Son olarak DAHED’e her türlü katkıyı, ellerinden gelenin faz-lasını esirgemeyen Üniversal Kimya Van Bölge Müdürü sayın Kadir Alım’a huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Saygı ve sev-gilerimle.

Rıdvan Aktaş DAHED Yönetim Kurulu Başkanı

van başlarken

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

59

Page 62: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

60

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

aktüel

ERA ART OF HOSPITALITYKuruluşu 1991 yılına dayanan Era

Havacılık ve Mümessillik, sektör-deki 24. yılında tecrübeli ve donanımlı kadrosuyla, otel oda kozmetiği, SPA kozmetiği, tamamlayıcı bukletler ve masaüstü kullan-at servis ürünleri ile müşterilerine fark yaratmaya yönelik çözümler sunmaya devam ediyor. Ça-lışma hayatına havacılık sektöründe başlayıp, zaman içinde ağırlıklı olarak turizm sektörüne hizmet vermiş olan Era’nın ürün ve hizmette yenilikçilik an-layışı firmamızı farklı kılan özelliklerin-den biri olmuştur. Türkiye pazarını renk-li peçete ile tanıştıran Era günümüzde dünya eğilimlerini takip ederek müş-terilerine, yenilikçi ve kişiselleştirilmiş çözümler sunmaya devam etmektedir.

Portföyümüzdeki ürünleri otel oda koz-metiği, SPA kozmetiği, tamamlayıcı bukletler ve masaüstü kullan-at servis ürünleri olarak ana gruplara ayırabiliriz. Sektörde rekabet eden pek çok firma-dan ayrıştığımız en önemli özellikleri-mizden biri müşterilerimize sunduğu-muz ürün ve marka gamının genişliği ile kuruluşumuzdan bu yana temel de-ğerlerimizden biri olan yenilikçiliğimiz-dir. Sektördeki aktörlerden ayrılan en önemli özelliklerimizden biri olan tek tedarikçilik avantajımızla, hizmet verdi-ğimiz noktanın tüm ihtiyaçlarını karşıla-yabilirken, ürün gamı ile marka portfö-yümüzdeki zenginlik sayesinde hizmet verdiğimiz noktalara farklılıklarını or-taya koyabilecekleri “butik” çözümler yaratmamıza yardımcı oluyoruz.

Otel oda kozmetiğinde İtalyan La Botte-ga firması bünyesinde bulunan Roberto

Cavalli, Etro, Jo Malone, Laura Tonatto ve Salvatore Ferragamo gibi 15 exc-lusive markanın yanı sıra, Türkiye’nin ilk ve tek yerli kozmetik markası olan Rebul ile stok, satış ve pazarlama hiz-meti sunuyor. İtalyan La Bottega çatısı altındaki markaların, tamamının dünya çapında tanınmış, güvenilir ve hikayesi olan markalar olması sayesinde otel-ler; tarzlarını yansıtabilecekleri ürünleri seçebiliyorlar. Era olarak ürün ve mar-ka seçiminde danışmanlık yapmanın yanı sıra, farklı ihtiyaçlara yönelik özel tasarımlarla da otellerin konseptlerini tamamlamaya yardımcı da oluyoruz. Dünya çapında küresel eğilimleri göz-lemlediğimizde karşımızda bilinçlenen bir tüketici görüyoruz. Bu bilinç kişilerin hem kendi sağlıklarını hem de çevreyi korumak olarak kendini gösteriyor.

SPA kozmetiği grubunda sadece üst segment otel SPA’larına sunduğumuz Fransız “Themae Paris” özellikle lüks ve seçkinlik vurgusunun yanında, bakım protokollerindeki özen ve eşsiz ritüelleri ile farklılaşan benzersiz SPA markamız-dır. Dünya çapındaki sayılı lüks marka arasında sayılan Themae Paris’i ben-zersiz kılan özellikleri arasında en öne çıkanı, dünya SPA kozmetiği markaları arasında bütün konseptini çay etrafına toplamış tek marka olmasıdır.

Japonca’da çay hazırlama töreni anla-mına gelen Themae’nin temel vaatleri arasında arınma ve saflaştırma yer al-maktadır. Çayın kültürlerde temsil et-tiği konukseverlik ilkesinden hareketle Themae’ deki her bakım ayrı bir sere-moniye dönüşmektedir. Özenle oluştu-

rulmuş kural ve spesifikasyonlara bağlı kalınarak yapılan tüm yüz ve vücut uygulamaları, masaj ve bakımı bir gü-zellik seremonisine dönüştürmektedir. Merkezi Paris’ te bulunan Themae kon-septli SPA merkezlerinin dünyadaki beş yıldızlı partnerleri arasında Ritz Carlton Seoul, Etihad Towers Abu Dhabi, Burj Al Arab Dubai, Coco Palm Dhuni Kolhu Maldivler ile Four Seasons Moskova da bulunmaktadır.

Masaüstü kullan-at servis ürünleri gru-bu ürünlerinde tedarikçisi olduğumuz Alman Mank firması, küresel trendleri takip ederek bunları tasarıma dönüş-türmeye devam ediyor. Kumaş dokulu peçeteler, runnerlar, Amerikan servis-ler gibi masaüstü servis grubunda mo-dayı yaratan Mank, desen, doku ve ebat çeşitleriyle zengin seçenekler sunuyor. Tamamlayıcı buklet grubunda ise dile-yen iş ortaklarımıza İtalyan La Bottega firmasından tedarik yapabildiğimiz gibi; geçtiğimiz yıl Türkiye pazarıyla tanış-tırdığımız ALUPACK grubu ürünlerimiz ile de çözümler sunabiliyoruz. Alupack grubu özellikle ambalajlarıyla öne çık-makta.

Çeyrek asra yaklaşan tecrübemiz ve dünya çapında tanınmış, güvenilirliğini kanıtlamış marka portföyümüzle, stok, satış, pazarlama, danışmanlık ve eğitim desteklerimizle iş ortaklarımızın yanın-da olmaya devam ediyoruz. Era olarak hızlı ve kaliteli servisimize devam eder-ken; dünya trendlerini yakından takip eden ürün geliştirme ekibimizle de piya-sadaki öncü konumumuzu pekiştirmeye devam edeceğiz.

Page 63: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 64: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

62

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

aktüel

TANAY’DAN KOLEKSİYONNİTELİĞİ TAŞIYAN YENİ TASARIMLARSektöründe uzun yıllardır lider marka

olarak değerlendirilen Tanay, 2015 yılında her biri birer koleksiyon parçası niteliği taşıyan yeni tasarımları ile ön plana çıkıyor. 1991 yılından bu yana sek-töre hizmet ederek, otellerin misafirle-ri nezdinde fark yaratmalarına olanak sağlayan Tanay ürün çeşitliliği ve kalite-den ödün vermeyen hizmet anlayışı ile adından söz ettiriyor.

Feel Good by S Tanay2015 EMITT Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarında sergilenen yeni tasarım ve konseptte ürünler tu-rizm profesyonelleri tarafından ilgi ile karşılandı. Her müşteriye tesis özellikle-rine uygun özgün tasarımlar yaptıklarını ve yaratılan yeniliklerin ekonomik olma-sına özen gösterdiklerini söyleyen Sadi

Tanay, firma olarak 24 yıldır sunum ve güveni ön planda tuttuklarını dile getiri-yor. Profesyonel bir anlayış ile ürün-hiz-met-müşteri ilişkisini oluşturduklarını ve alışılmışın dışında hijyene ve çevreye sürdürülebilirlik anlayışı ile öncelik ve-ren kaliteli ve ekonomik hizmetler sun-mayı ilke edindiklerini belirtiyor.

Avrupa Kozmetik Yönetmeliğinin Öngördüğü Koşullarda ÜretimTanay Guest Amenities, Avrupa stan-dartlarında ve Avrupa Kozmetik Yasası’nın öngördüğü koşullarda uygun çalışma ortamı ve tanımlanan standart-larda hammadde kullanımı ile eksiksiz olarak GMP kurallarına uygun imalat yapmaktadır. Tanay, 5000 m2 kapa-lı alanda faaliyet gösterirken, tek çatı altında, entegre, seri ve butik üretime

uygun makine parkı ile de ERP, MRP, Barcode ve CRM tabanlı bilgi yönetim sistemleri ile rakiplerinden ayrışarak dünya markası olma yolunda emin adımlarla 24 yıldır yol alıyor…

Tek Bir Merkezden ProfesyonelTedarik Danışmanlığı ve TedarikHizmetleri1991 yılından bu yana turizm sektö-ründe Hotel Guest Amenities dalında hizmet veren Tanay, buklet alanındaki öncülüğünü uluslararası ve yerel kay-naklardan tedarik ettiği otel ekipmanları ile de sürdürmeye devam ediyor. Tanay Hotel Supplies olarak “Otel İşletme Malzeme ve Ekipmanları” danışmanlık ve tedarik hizmetlerini “Procurement Ofis” sorumluluğu anlayışı içinde yerine getiriyor.

Page 65: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 66: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

64

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

BAYER KİMYA

aktüel

1994 yılında Gültur Temizlik ve Gıda Ür. San. Tic.Ltd. Şti.

ismiyle faaliyete başlamış olan firma-mız, 2013 yılında yine sermayedarları aynı olan satış pazarlama şirketimiz Ba-yer Kimya Temizlik Hijyen Ve Kozmetik Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti ile birleşmiştir. Bu tarihten itibaren Bayer Kimya Temiz-lik Hijyen Ve Kozmetik Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti ismi ile faaliyet göstermeye baş-lamıştır. Firmamız Kırklareli Babaeski ilçesinde 14 bin metrekare alana kurul-muş olup, 7 bin metrekare kapalı alanda üretime devam etmektedir. Firmamız kuruluşundan bu güne kadar endüstri-yel temizlik pazarında hizmet vermiş, bu pazardaki müşteri sorunlarına çözüm

üretmiştir. Endüstriyel temizlik paza-rında FAGOR ve ROGAF markaları ile önemli başarılara ulaşan firmamız son iki yıldır sıvı kimyasal ürünleri tablet ha-line getirebilmek için AR-GE çalışmala-rına önem vermiş ve bu konuda önemli yatırımlar yapmıştır. Yapmış olduğumuz AR-GE çalışmaları neticesinde OXY tab-let çamaşır suyu ürünümüzü Nisan ayı itibariyle endüstriyel temizlik pazarı-nın hizmetine sunmuş bulunmaktayız. AR-GE çalışmalarında yüzey temizle-yici, yağ çözücü, kireç çözücü, cam te-mizleyici ürünlerin formül aşamalarını bitirmiş olup diğer ürünleri de çok kısa zamanda endüstriyel temizlik pazarının hizmetine sunacağız.

Tüm gelişmiş ülkeler sürdürülebilir eko-nomi hedeflerini gerçekleştirmek için sıvı kimyasal ürünlerin bir çoğunu suda eriyebilen poşetler içerisinde toz veya sıvı formda konsantre kapsül ya da tab-let haline dönüştürmektedir.

Kimyasal ürün taşımacılığında suyun taşıma maliyetine katlanmamak, pet-rol hammaddelerine dayalı dışa bağımlı ambalaj yapısının kullanımını minimize etmek, iş güvenliği açısından riskleri minimize etmek adına yerli üreticilerin tablet üretimine önem vermesi tüketi-cilerin de bu projeleri değerlendirmesi ülke ekonomisi anlamında ayrıca önem taşımaktadır.

Page 67: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 68: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

aktüel

66

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

ECOLAB 9. KEZ DÜNYANIN EN ETİK ŞİRKETLERİ LİSTESİNDE YER ALDI

ECZACIBAŞI’NDAN YENİ YATIRIM

DORUK OTEL TEKSTİLİDoruk Otel Tekstili 2006 yılında sektöründe yenilikçi ve öncü çözümler sunmayı hedefleyerek son tüketiciye ulaşmak amacıyla sorumluluk bilinciyle kuruldu.Otel, spa, hastane ve restoran sektörünün ihtiyaç duydu-ğu tüm tek kullanımlık tela ürünler (Spa iç Çamaşırları, Özel Spa örtüsü, Aşçı Kepi, Ziyaretçi Önlüğü, Spa Kese, Sıcak & Soğuk Havlu, Kolanyalı Mendil) vb. Spa ve otel-lerin kullandığı her türlü tekstil ürünlerini (Havlu & Nev-resim “Linen” & Yastık & Yatak & Buklet ) vb. bünyesinde bulundurmaktadır. Marine & Yat Tekstili de yapmakta olan Doruk Otel Tekstili bu konuda ürün çeşitliliğini art-tırarak Marine Tekstili konusunda öncülük yapmayı plan-lamaktadır. Doruk Otel Tekstili aynı zamanda tek kulla-nımlık tela, spunlace ve elyaf mamullerinin hammadde tedariğini sağlamaktadır. Doruk Otel Tekstili her geçen gün değişen ve ihtiyaçlarının bilicinde olan sektör müş-terisinin yaşamlarına özel çözümler sunmak amacıyla hizmet vermektedir.Satış & Pazarlamasını yaptığı Haccp ISO 22000 tavsiye ettiği tek kullanımlık tela ürünleri gün geçtikçe sektöre sunarak, istikrarlı bir şekilde büyümektedir.

Ecolab arka arkaya 9. kez, etik liderlik ve kurumsal davra-nış üzerine çıtayı yükseltmeye devam eden kuruluşlara veri-len bu ödül ile onurlandırıldı. Dünyanın En Etik Şirketi ödülü Ecolab’ın uyumluluk, etik, kurumsal sorumluluk, sürdürüle-bilirlik ve yönetim alanlarındaki liderliğini onaylamaktadır. Ecolab bu ödülü ilk veriliş tarihi olan 2007’den beri her yıl almaktadır. “Bu ödül 47.000 çalışanımızın her gün dünyayı daha temiz, daha güvenli ve daha sağlıklı bir yer haline ge-tirmek için çalışırken gösterdikleri dürüstlük ve yüksek etik standartlarının bir kanıtıdır” diyen Ecolab CEO’su Douglas M. Baker sözlerine “Bizim uzun vadeli başarımızın temeli so-rumlu ve etik iş uygulamalarımıza dayanır ve Ecolab olarak 9 defa yayınlanan bu listede her sene yer alan sadece 15 firma-dan biri olmaktan onur duyuyoruz“diyerek devam etti.

Uni markası ile kişisel bakım ve bebek bakımı alanlarında hizmet veren Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri, yeni yatırımlarla pazardaki payını büyütme-ye devam ediyor. Uni markasıyla kısa sürede pazar lideri olan Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri, Gebze’de 22 bin 300 metrekarelik alanda kurulacak yeni yatırım için düğmeye bastı. 2016 yılında üretime başlaması planlanan üretim tesisinin temel atma töreni 22 Mayıs Cuma günü Eczacıbaşı yö-neticilerinin ve Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ümit Şişmanoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Bedük, hedefleri-nin yeni üretim tesisi ile birlikte birçok alanda elde ettikleri liderliği daha da geliştirmek ve bu başarıyı diğer alanlara da yayarak devam ettirmek olduğunu ifade etti.

Page 69: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 70: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

68

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

aktüel

NILCO YENİ ÜRÜNLERİ İLE HIZ KAZANDIRIYOR

Bu yıl üçüncüsü organize edilen EDT Expo’da; nilco, 2014 de

Premium serisinden lanse ettiği Tur-nado 35 Zemin Bakım Makinesinin yanı sıra serinin diğer temizlik makinelerini ve MultiServe-MediServe kat arabala-rı grubunu ilk kez tanıttı. Nilco İş Ge-liştirme ve Ürün Yöneticisi İdil Öztürk, Nilco ve yeni ürün grupları hakkında bilgiler verdi; Almanya Stuttgart’da, Fakir 1933’te ev tipi, Nilco ise 1961’de endüstriyel tip elektrikli süpürge ürete-rek pazara girdi. 1985’de Nilco ve Fakir Türk tüketicisiyle buluştu. Bugün nilco; ev dışı tüketim sektöründe firma ve ku-

ruluşların temizlik makinesi, kimyasal, sistem ve ekipman ihtiyacını karşılayan köklü bir markadır. Bünyemizde 500’ün üzerinde çalışan var” sözleriyle özet-liyor. EDT Expo’daki ürün yelpazesini açıklayan İdil Öztürk, “Nilco bu fuarda teknolojisi ile çok konuşulan yeni Turna-do Zemin Bakım Makinelerini ve Multi-Serve-MediServe kat arabalarını ilk kez lanse etti” ifadelerini kullandı. Tekno-lojisi ile fark getiren ve maksimum ve-rimlilik sağlayan yeni nesil çevre dostu Turnado serisi ve paslanmaz çelik aksa-mı ile dayanıklılık, esnek hareket kabi-liyetine sahip antibakteriyel kat arabası

grubu ile Nilco sektörde ses getirmeye devam ediyor. “İnsanın olduğu her yer-de temizliğe ihtiyaç vardır; endüstriyel temizlik kimyasallarımızı, makineleri-mizi, sistem ve ekipmanlarımızı bu ih-tiyacının karşılanması ve sürdürülebilir hijyen sağlaması için üretiyor ve müş-terilerimizin etkin bir temizlik ve hijyen standardına ulaşmalarını sağlıyoruz’’ şeklinde ifade eden İdil Öztürk yeni dö-nemde yeşil bir gelecek için temizliğe yeniden yön veriyoruz mottosuyla üre-tim, sistem ve ürünlerinde kaynak kul-lanımlarının en aza indirgemeyi amaç-ladıklarını ifade etti.

1984 yılı İstanbul doğumlu İdil Öztürk, Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İTÜ Kimya Mühendisliği’nden mezun oldu. 2010 yılında Fakir Elektrikli Ev Aletleri bünyesinde Ürün Sorumlusu olarak çalışmaya başladı. 2014 yılı Kasım ayından itibaren Nilco’ da İş Geliştirme ve Ürün Yönetici’ si olarak görev yapmaktadır. İngilizce bilmektedir.

İdil Öztürkİş Geliştirme ve Ürün Yöneticisi

Page 71: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 72: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

aktüel

70

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

FOCUS, CNR EDT EXPO FUARI’NDA GENİŞ ÜRÜN GAMINI TANITTI

CASUAL AVENUE İLEBİR YAŞAM STİLİ YARATIN

UNİLEVER, ‘SIFIR KATI ATIK’ HEDEFİNE ULAŞTI11 Mart 2015, İstanbul- OMO, Domestos, Algida, Knorr gibi lider markaların üreticisi Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı kap-samında gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği en temel hedeflerinden biri olan ‘sıfır katı atık’ statüsüne, tüm dünyada 2015 yılı itibarıyla ulaştığını duyurdu. Böylece Unilever’in 67 ülkede bulunan 240 fabrikası ‘sıfır katı atık’ statüsüne kavuştu. Hedefini çevresel etkisi-ni azaltırken, işini de iki katı büyütmek ola-rak belirleyen Unilever, tüm küresel fabrika ağında katı atık alanlarına ‘sıfır atık’ gönde-ren fabrikalar yaratarak 200 milyon Avro da maliyet tasarrufu yaptı. Türkiye’de ise son olarak üretime başlayan Konya Algida Fabrikası da dahil olmak üzere tüm üretim tesisleri 2013 yılından bu yana ‘sıfır katı atık’ statüsünde üretim yapan Unilever’in; fab-rikalarından atık alanlarına hiçbir katı atık gönderilmiyor, tesislerde ortaya çıkan katı atıklar yeniden kullanılıyor, geri dönüştürü-lüyor ve geri kazanılıyor.

Focus, 25-28 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da gerçek-leşen EDT Expo - Ev Dışı Tüketim Ürünleri Fuarı’ndaydı. Fuar alanına özel tasarlanan 211 metrekarelik özel stand ile katılan marka, ev dışı kullanım ürünlerinden oluşan geniş ürün gamını sergiledi. Kağıt ruloları şeklinde tasar-lanan ve ürünlerin sergilendiği tasarım raf alanlarıyla göz dolduran Focus standı, fuarda büyük ilgi topladı. Lansma-nı yapılan renkli Focus Quick Fotoselli Havlu Dispenseri serisinin de tanıtıldığı Focus stand alanında gerçekleştiri-len 3D glass aktivitesi ise stand ziyaretçilerine roller cos-ter heyecanı yaşattı ve yoğun ilgi gördü.

Casual Avenue, ev tekstili ve dekorasyonunda farklılaşan, yaşam stili ya-ratma konusunda iddialı ve country şıklığı ile evlere güzellik katan geniş bir ürün yelpazesine sahip. Kusursuz işçilik ve yalın tasarım anlayışı sa-yesinde, çevre dostu ham maddeden üretilen ürünlerine doğallığı daha iyi yansıtıyor. Casual Avenue’nun birbirinden şık nevresim takımları, yatak-larınızı canlandıran yatak örtüleri, yumuşacık dokusuyla duş keyfini artı-racak havlu ve bornozları ile evinizin her köşesine doğal ve özenli detay-lar hakim olacak. Ev giyiminde de iddialı Casual Avenue ile tulumlardan geceliklere, sabahlıklardan tuniklere, pek çok farklı ürün ile günün her anında şık ve konforlu olacaksınız. Bebek ve çocuk ürünlerinden oluşan The Little Casual kategorisiyle de ailenin en miniklerine en çok ihtiyaçları olan doğallığı özenle sunacak, odalarına renk katabilirsiniz.

Page 73: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 74: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

72

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

aktüel

AVRASYA KURUMSAL YEMEK HİZMETLERİAvrasya standartlarının yanı sıra müşte-

rilerimize sunduğumuz hizmetlerimizin tamamında beceri ilişkilerimizi de üst düzey-de tutuyoruz. Hizmetimizi ve yönetim ekibi-mizin sıcak yaklaşımı mutlaka keşfetmeli-siniz. Sizin için belirlediğimiz standartların opsiyonel olduğunu görmek oldukça keyifli olacaktır. Kurumsal yemek üreticiliğini yanı sıra Anadolu’daki bir restoran işletmeci eda-sında, sizin talep etmediğiniz ancak hak etti-ğiniz ekstraları; Avrasya garanticiliğinde keş-fetmeniz dileğiyle. 1990’lı yılların başlarında İstanbul Bahçelievler’de kendi mülkünde 3000 metrekare kapalı alanda kurulan tesi-siyle, sektördeki yerini alan Avrasya, hijyen ve kalite ile ilgili tüm yatırımları eksiksiz olarak tamamlayıp, sektördeki hijyen ve kalite açı-ğını kapatmak adına önemli çalışmalar yap-mıştır. Hizmet anlayışını sürekli geliştirerek, İSO 22000, İSO GOOL, OHSAS 18001, İSO 14001 ve TSE kalite sistem çalışmalarıyla yürüterek pekiştirmiştir. Tüm bu kalite ve güvence sistemlerine Avrasya’nın İstanbul, Ankara, Bursa ve İz-mir’deki bölge mutfakları sahiptir.

KALİTE POLİTAKAMIZ Avrasya kurumsal alıcı ve satıcı arasındaki organizasyonu kurarken, bu platformun so-rumlu yöneticisi olarak alınan tüm mal veya hizmetin toplam kalitesini sürekli takip ede-rek, dış kaynaklı aksaklıkların yaşanmasını engellemiş olur. Böylelikle sunduğumuz tüm hizmet ve ürünler yüksek kalitelidir.

www.baybayan.com.trHer geçen gün büyüyen sanal pazarda www.baybayan.com.tr ile yerimizi almanın mutluluğu ile hepinize merhaba diyoruz.E ticaret günümüzün vaz geçilmezi haline gelmiştir. İstanbul’da yoğun yaşam trafiğin-den, diğer İl ve İlçelerde ise yeterli sayıda mağazaların olmamasından dolayı kargo ile müşterilerimizin ayağına kadar hizmet gö-türmekteyiz. Yurdun dört bir yanına hizmet ediyor olabilmek bizim için oldukça keyifli bir iştir.

Geniş ürün yelpazesi ve zengin Markalar-dan oluşan sanal bir mağaza hayal edin “Adı bay&bayan olsun. Sana dair her şey

kapında” sloganı ile çok şey anlatıyoruz. Kişilerin saatten çantaya, ayakkabıdan göz-lüğe kadar birçok marka ve model alterna-tifi ile sanal mağazamızdan kapınıza hizmet vermekteyiz. Bizi tercih eden değerli müşterilerimizin her birine bütün kargo çıkışlarında mutlaka çam sakızı çoban armağanı bir hediye gönderiyo-ruz üstelik herkes alışveriş çılgınlığına dahil olsun diye yeni üye olan her müşterimize 25 TL hediye çeki anında hediye. Yurdun dört bir yanına 50 binden fazla ürün çeşidiyle hizmet vermek bizim kıvanç ve onur kayna-ğımız olmuştur.

Hedef kitlemizKredi kartı olsun olmasın her yaştan her kesimden herkese hitap ediyor ve hizmet götürmek için sabırsızlanıyoruz markamız-dan da anlaşıldığı gibi bay ve bayanlara doğrudan hitap ediyoruz. Evinizdeki yaşam alanlarınızdan tutun bebeklerinizin mama önlüğüne kadar geniş ürün ve hizmet yel-pazesiyle bay&bayan her zaman tek tıkla kapınızda.

Page 75: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

3M TÜRKİYE EDT EXPO FUARI’NDA

ÇAMAŞIRHANELERDE TASARRUFUN ADI: IPSO SMARTWAVEİnoksan, dünyanın lider çamaşırhane ekip-manları üreticilerinden IPSO’nun geliştirdiği su, enerji, deterjan ve zamandan maksimum tasarruf sağlayan çevre dostu teknoloji Smartwave’i, Türkiye’deki müşterilerinin kullanımına sunuyor. Günümüzde yıkama cihazlarının su ve deterjan ihtiyacı, kumaş-ların cinsi ve miktarına göre değişkenlik gösterebiliyor. Ancak yıkama cihazlarının birçoğu, hala standart olarak çamaşır yükü-ne göre su, deterjan ve enerji tüketimi ger-çekleştiriyor. IPSO tarafından teknolojinin en önemli unsurlarından biri olan enerji tasar-rufu göz önünde bulundurularak geliştirilen SmartWave teknolojisi, çamaşırın sadece miktarı ve ağırlığına göre değil kumaşın cin-sine göre de optimum miktarda su, deterjan ve enerji tüketimi gerçekleştiriyor. Patenti IPSO’ya ait olan yeni SmartWave teknolojisi, işletmeler ve çamaşırhaneler için tasarrufu en üst boyutlara çıkarıyor. Yıkama cihazının su seviyesi, su ve deterjan dengesi ise ça-maşırın yoğunluğuna, ağırlığına ve kumaşın cinsine göre ayarlanınca enerji maliyetleri ve çalışma süreleri de ciddi ölçüde azalıyor.

3M, EDT EXPO Fuarı’nda paspas ve yerpedlerinin oluş-turduğu 3M Profesyonel Zemin Çözümlerini, Scotch-Britesünger ve temizlik bezlerinden oluşan 3M Profes-yonel Temizlik çözümlerini ve 3M Kaydırmaz Bantlarını sergiledi. 3M’in çok çeşitli uygulamalarda kullanılan geniş endüstriyel temizlik ürünleri gamında kayma ve takılma nedeniyle düşerek yaralanmalara ve yorgunluğa engel olan zemin ürünleri bulunuyor. Ürün yelpazesinde yer alan “Diamond Sistem Pedler” zaman, kimyasal ve işçilik maliyetlerinin düşürülmesini sağlarken, sorunlu zemin-lerde, parlaklığını kaybeden zemin yapısını sadece su ile kimyasal kullanmadan düzelterek ilk günkü parlaklığa kavuşturuyor. Kullanıcıların hem vakitten hem de nakit tasarruf etmesini sağlıyor. 3M, Scotch-Brite markasıy-la sunduğu profesyonel temizlik çözümlerinin yanı sıra, geniş ürün yelpazesi ile restoran, alışveriş merkezi, kafe, otel, hastane, okul ve zemin çözümleri kanallarında da yer alıyor; hedeflenen müşteri kitlesinin ihtiyaçlarını tam an-lamıyla ve en kaliteli şekilde karşılamaya devam ediyor.

1991 yılında Denizli’de kurulan DENKATEKS; geniş ürün kartelası ile müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Firma hedefi, uzman üretim standartlarına ulaşmak ve sınırsız müşteri memnuniyeti sağlamaktır. Denkateks; hızlı, kaliteli üretim ve uy-gun fiyat stratejisini esas almaktadır.

Denkateks A.Ş. mevcut üretim kapasitesiyle havlu, bez ve örme grubunda faaliyet göstermektedir. Bünyesindeki Somet ve Pica-nol dokuma tezgahlarıyla ayda 600 metre kumaş, Vamatex Leo-nardo havlu tezgahlarıyla 100 ton havlu, örme grubunda 50 ton wellsoft ve piko kumaşları üretmektedir. Dış giyimde gömleklik ve pantolonluk kumaş; ev tekstilinde dokuma çarşaf ve nevresim olduğu gibi yine bu grupta örmeye yönelik piko, çarşaf, nevresim ve wellsoft yatak örtüsü; otel tekstilinde ise havlu, bornoz, pas-pas, çarşaf, nevresim, alez, yastık, yorgan, pike, masa örtüsü gibi çeşitli ürünler üretmektedir. Sipariş ile müşteriye özel üretim de yapılmaktadır. Denkateks, üretimlerini kendi bünyesindeki konfeksiyon atölyesinde müşteri taleplerine göre şekillendirmektedir. Ürettiği havlu, bornoz, pike ve masa örtüsü çeşitlerini başta Rusya, Hollanda ve Almanya ol-mak üzere dış pazarlara ihraç etmektedir.

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

73

Page 76: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 77: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 78: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

76

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

firma

“Aslan Buklet olarak her konuğun günlük ihtiyaçları ve yaşam kalitesinin arttırılması için ürünlerimize gereksinim duyan her işletmenin portföyündeyiz. Çoğunlukla yurtiçi müşterilerimiz olmasına karşın yurtdışına da ihracatımızın sürekli artması sevindiricidir” diyen İsmail Zorlu sorularımızı yanıtladı.

ASLAN BUKLET

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?1964 yılında Kayseri’de doğdum. Eğiti-mimi Ankara’da tamamladıktan sonra 1967’de Ankara’da babamın kurduğu ticaret işleriyle ilgilenmeye başladım. Daha sonra 1978 yılında aktif olarak sorumluluk almaya başladım. Gazi Üni-versitesi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra kendimi ticarete adadım. Zorlu Da-ğıtım Pazarlama olarak Ankara’nın sayılı gıda dağıtım şirketlerinin arasına girmeyi başardık. Aynı zamanda da ek iş olarak otel buklet ürünlerinin üretimine başla-dık. Şu an aktif olarak yurtiçi ve yurtdışın-daki otellere Aslan Buklet olarak üretim yapmaktayız.

Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?Nisan 2014 yılında kurulan firmamız gün geçtikçe büyüyerek, yurtiçinde başlayan serüvenine, yurtdışına ihracat yaparak devam etmektedir.

Müşteri portföyünüz ve ürün portfö-yünüz hakkında bilgi verir misiniz?

Şu anda Türkiye’deki çoğu buklet firma-sına, kendi üretimimiz olan Hatay böl-gesine ait özel kabak liflerinin satışını yapmaktayız. Ayrıca ülkemizde ve yurt-dışındaki birçok otele kendi üretimimiz olan terlik ve lif ürünlerinin satışını yap-maktayız.

Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hak-kında bilgi verir misiniz?Kendi gıda şirketimizde lider durumunda-yız ve kazandığımız güven ve tecrübeyle Aslan Buklet olarak da buklet dünyasın-da lider olmak için elimizden geleni yapı-yoruz. Aslan Buklet olarak her konuğun günlük ihtiyaçları ve yaşam kalitesinin arttırılması için ürünlerimize gereksinim duyan her işletmenin portföyündeyiz. Çoğunlukla yurtiçi müşterilerimiz olma-sına karşın yurtdışına da ihracatımızın sürekliliği sevindiricidir.

Sizce, müşteriler neden sizin firma-nızı tercih etmelidir? Kalite, fiyat ve güven firma olarak en

önemli prensimizdir. Tesislerde kali-te, düşük maliyet, yüksek verimlilik ve hijyen için tüm tesislere uygun Buklet Ürünlerini entegre olarak üretmekteyiz. Yaptığımız hizmetlerin referansıyla faali-yetini sürdüren firmamız, müşteri odaklı çalışmalarının dostluğa dönüşmesi so-nucu oluşan güveninin sürekli yenilen-mesini sağlamaktadır.

Sektöre getirdiğiniz yenilikler hak-kında bilgi verir misiniz?Otellere özellikle düşük maliyetle lüks terlik üretimini yapıyoruz. Evde kullanım rahatlığındaki terliklerimizi birçok müş-terimiz otel sonrası rahatlıkla evinde de kullanabiliyor.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Aslan Buklet olarak genç ve dinamik eki-bimiz ile sektördeki buklet firmalarının öncüsü olma yolunda ilerliyoruz. Özellik-le kendi üretimimiz olan kabak lifleriyle sektörde, yurtiçi ve yurtdışındaki oteller-de tek olmayı hedeflemekteyiz.

Page 79: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

Page 80: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Günümüzde, temizlik ve dezenfeksiyonu aynı anda yapan cihazlar, en küçük yerleşim birimlerinden, en büyük sanayi sektörüne kadar artık yerini almıştır. Bu da buhar marifeti, buhar sanatı, buhar teknolojisidir. Gerek yurtdışı, gerekse yurtiçinde konunun uzman hekimlerince yapılan klinik çalışma verilerince, buharın doğru güç ve uygulama yöntemleri dahilinde kullanılmasıyla, sanitasyonun sağlandığı defalarca ispatlanmıştır.

TEKNOSAN HYGIENE

Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?Firmamız, 2000 yılında hastane hijye-ni sektörüne yönelik, medikal amaçlı kurulmuştur. Başlangıçta hastanelerin temizlik - dezenfeksiyon – sterilizasyon gibi hijyen konularına proje bazlı çözüm-ler üreten firmamız, sonrasında; geliş-miş ülkelerde sık kullanılıp, alanında kendini kabullendirmiş; ancak ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmayan veya çok bilinmeyen, buharlı temizlik ve de-zenfeksiyon cihazlarını, hastanelerimizin yoğun bakım, ameliyathane, acil servis gibi hijyenin çok daha önemli olması ge-

reken birimlerine adapte etmek amaçlı ithal etmeye başlamıştır.

Hijyen pazarında güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışma-lar hakkında bilgi verebilir misiniz?Konu hijyen olunca daha sorumlu ve ti-tiz davranmamız gerektiğinin bilincinden hareketle, ithalatını gerçekleştirdiğimiz bu cihazları hemen piyasaya arz etme-dik. Her ne kadar yurt dışı üniversitele-rince üzerinde klinik çalışmalar yapılmış ve sonuçları mükemmel çıkmış olsa da; Ülkemizde de Dezenfeksiyon – Antisep-si – Sterilizasyon konularında söz sahibi

hocalarımızın cihazlarımız üzerinde yap-mış oldukları klinik çalışma sonuçlarını bekledik. Böylece cihazlarımızın dezen-feksiyondaki etkinliğini, gerçekte kuru buhar ürettiğini, istenmeyen mikroorga-nizmaları yok ettiğini, kullanıcısına % 41 oranında kar ettirdiğini, ülkemizde yapı-lan bilimsel çalışmalarla da teyit etmiş olduk. Cihazlarımız üzerinde yapılan bu çalış-malardan 3’ü bilimsel ödül almaya layık görüldü. Bizler cihazların satışına, klinik çalışma sonuçlarını aldıktan ve bu konu-da uzman kişilerce kullanım tavsiye ka-rarı çıktıktan sonra başladık.

firma

78

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

İrfan Harnupçu Yönetim Kurulu Başkanı

Page 81: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Buharlı Temizlik Cihazları denilince, ne-den Teknosan Hygiene firması çağrışıyor?Hastane sektöründeki başarımızı gören üretici TECNOVAP firması, diğer sektör-lere de hitap eden buharlı temizlik ve de-zenfeksiyon cihazlarının da tüm Türkiye distribütörlüğünü üstlenmemizi istedi. Kabul ettik ve yapılanmamızı tamamla-yarak tanıtım ve satışlarımıza başladık. Peşinden, yine buhar marifeti ile her türlü zemin temizlik ve dezenfeksiyonunda ina-nılmaz sonuçlar çıkaran DUPLEX markası cihazlarının da Türkiye distribütörlüğünün portföyümüze katılmasıyla, sektörel ek-sikliğimiz tamamlandı ve firmamız, Bu-harlı Temizlik ve Dezenfeksiyon/Asepsi cihazları konusunda branşlaşmış oldu. Bugün, her sektör için yapılacak işe göre ayrı ayrı özelliklere sahip, ama sadece Buharlı Temizlik ve Dezenfeksiyon maki-neleri satıyoruz.

Üretici firma ve ürünlerin özelikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?TECNOVAP Buharlı Temizlik ve Dezen-

feksiyon Cihazları İtalya menşeyli olup, 30 yıldır sadece buharlı temizlik cihazları üretmektedir. 60’ın üzerinde cihaz model çeşidi ile dünya lideri olup, yer ve yüzey temizliğinde kullanılmadığı alan veya hi-tap etmediği sektör yok gibidir. DUPLEX firması ise, yine İtalya menşeylidir. Üçün-cü kuşak yöneticileri ile buharlı zemin temizliği ve dezenfeksiyonu konusunda spesifik cihazlar üretmektedir. Yürüyen merdiven temizleme cihazı, komplike çö-zümleri ile çok ilgi çekmektedir.

Buharlı temizliğin geleneksel yön-temlere göre avantajları nelerdir? Buhar ile temizliğin geleneksel olarak yapılan diğer temizlik yöntemlerine göre birçok avantajları var. Bir defa kimyasal kullanımı tamamen ortadan kaldırdığın-dan veya minimum ölçeğe indirdiğinden, maddi tasarrufun yanında ekolojik den-geye katkı sağlar. Derinlemesine temizlik yaparken, aynı anda dezenfeksiyonu da sağladığından sanitasyon yapar, iş gücü kaybını önler. Çok ilginç: 3 teneke su ile

yapılan işi, 3 bardak su ile yapar. Uygu-landığı alanda küf, mantar, yosun, haşere, patojen ve istenmeyen mikroorganizma-ları yok eder. Cihazlarımız, kimyasal kul-lanılmadan sağlıklı temizliğin yapıldığı tek cihazlardır. Ve tüm bu işlemleri TEC-NOVAP Cihazları sadece musluk suyu ile gerçekleştirir.

Oteller, Tecnovap buharlı temizlik ci-hazlarını neden tercih etmelidir?Oteller çoklu yaşam alanlarıdır. Eviniz, mutfağınız, SPA merkeziniz, dinlenme yeriniz, yüzme havuzunuz, barınız, ma-saj merkezinizdir... Hijyenin vazgeçilmez olduğu bütün bu alanlarda cihazlarımıza ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çoklu yaşam alanlarında, kimyasal kullanmadan buhar ile temizlik ve dezenfeksiyonun yapılması müşteri memnuniyeti yaratacak, doğru güce sahip cihazların edinimi ise işletme-lere kazanımlar sağlayacaktır.Uygulama sonrasında yatak, perde ve ha-lılarda kötü koku ortadan kalkacak; bit, kene, küf, mantar gibi istenmeyen virüs

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

79

Page 82: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

firma

80

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

ve bakteriler yok olacak; klozet, duşaka-bin, jakuzi, lavabo, musluk, peçetelik gibi araçlar temiz ve dezenfekte; tüm yer ve yüzeyler, cam gibi saydam malzemeler buhar farkı ile pırıl pırıl; görselliğe hitap eden tablo, avize, sunni süs eşyaları, vs. orjinali gibi; mutfak hijyenik; havuz terte-miz; bardakların gıcır gıcır olduğu görüle-cektir.

Fitnes, SPA, hamam, sauna gibi hizmet merkezleri sıcak ve nemli ortamlar oldu-ğundan, virüslerin üremesi daha kolaydır. Bu alanların temizlik ve dezenfeksiyonu

için de reel çözümdür buhar teknolojisi. Sonuç itibariyle, tüm bu iş ve işlemleri pratik ve kolay bir şekilde yapabilen, butik otellerden çok daha büyük ve komplike otellere kadar, kullanılacak alana göre çözüm üretecek her türlü Buharlı Temizlik Cihazları bizlerde mevcuttur.

Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkın-da bilgi verir misiniz?Temizlik ve dezenfeksiyonda buhar tek-nolojisi başlıbaşına bir yeniliktir. Ancak, cihaz alırken bir takım dikkat edilmesi ge-reken hususları belirtmemizde fayda var.

Amaç sadece buhar edinmek ise, çaydan-lık veya her hangi bir su ısıtıcısı da buhar üretir. Ama bunu temizlikte kullanamayız. Önemli olan, kullanılacak alana göre doğ-ru cihaz tercihi yaparak, ihtiyaçların asga-ri giderlerle karşılanmasıdır. Buhar teknolojisi ülkemizde henüz yeni olduğu için, bu konuda malesef tüketicile-rimiz çok bilgi sahibi değiller. TEKNOSAN HYGIENE olarak bizler, ücretsiz danış-manlık hizmeti vererek bilimsel olarak, ücretsiz cihaz demosu yaparak görsel olarak, tüketicilerimizi bu konuda bilgilen-diriyoruz.

“Tecnovap Buharlı Temizlik ve Dezenfeksiyon Cihazlarımız üzerinde Üniversite hastanelerince yapılan klinik çalışmaları sonucu: Kullanılması,

bilimsel verilerle tavsiye edilmiştir! Başlangıçta sağlık sektörünü ilgilendiren bir çözüm yolu olduğu gibi anlaşılsa da, bir çok avantajının olması sebebiyle; sanayi, makina sektöründe de kendine yer bulmuş ve bu sektörlere yönelik

cihazlar hizmete sunulmuştur.”

Page 83: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

Page 84: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

housekeeper

“Diğer departmanlarla sürekli ve düzenli bir iletişim içinde olmalıyız. Bu iş yürütülürken senkronize çalışmayı başaramazsanız, en azından günü bitiremezsiniz. İşletmenizin hizmete hazır bir şekilde kalmasını sağlarken, eksiksiz tüm departmanlardan yardım alır, yardım edersiniz. Zincir halkası gibi birbirimizi tamamlarız” diyen Hüsne Faydacı sorularımızı yanıtladı.

ALANYA VİKİNGEN HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I HÜSNE FAYDACI

Röportaj: Sinan Demir • [email protected]

82

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 85: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1971 Kırşehir doğumluyum, evli 2 ço-cuk annesiyim. İlk, orta ve lise eğitimimi Kırşehir’de tamamladım.

Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?1996 Yılında Vikingen Hotel’de Maid ola-rak işe başladım. Housekeeper müdürüm benim çalışmalarımdan dolayı önümün açık olacağını söyledi. Benim içimde her zaman düzen, tertip ve temizlik konusun-da sürekli bir istek vardı. 2000 Yılına ka-dar çeşitli kademelerde çalıştıktan sonra Hosekeeping Müdürü oldum. O günden bu güne devam ediyorum. Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyor-sunuz?Meslek lisesi mezunuyum. Meslek içi halk eğitim ve Ticaret Odasının, Housekee-ping derneklerinin meslek eğitim ve se-minerlerine hep katıldım. Halende eğitim çalışmalarına katılıyorum, öğrenmenin

yaşı ve sınırı olmadığına inanıyorum.Yaşam boyu eğitime devam diyorum. Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz?Vikingen Infinity Resort&Spa Türkler mevkisinde 908 odalı 3 bin 500’e yakın misafir ağırlamaktayız. 8 havuz, 2 toplan-tı salonu bulunmaktadır. Yerli ve yabancı misafirlere hitap etmekteyiz.

Housekeeper olmanın avantaj ve de-zavantajları nelerdir?Her mesleğin kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır mutlaka bizim zor-luklarımızda zamana karşı yarışıyor olma-mız, hizmeti misafirin istediği zaman aya-ğına kadar götürüyorsunuz. Son yıllarda çalışacak personelin hosekeeping depart-manına çok sıcak bakmaması, eğittiğimiz personelin her yıl başka yerlere kayması mesleğimizin dezavantajlarındandır. Ak-deniz turizminde her yıl yatak kapasite-si arttığından sektörde kalifiye, eğitimli personel sıkıntısını her meslektaşım ya-şamaktadır. Özellikle turizm eğitimi alan

gençlerimiz, housekeeping departmanı daha az tercih etmektedirler. Turizmin bu denli hızlı büyümesi nedeniyle kaliteli hizmet verecek elemanların yetiştirmek-te çok zorlanıyoruz. Bölgesel farklı ücret uygulaması mesleğimizin dezavantajla-rındandır. Sizce iyi bir housekeeperın sahip ol-ması gereken özellikler nelerdir?Güvenilir, disiplinli, mesleki bilgi ve bece-riye sahip liderlik ve takım ruhu taşıyan, alt üst ilişkilerine önem veren, yeniliklere açık, planlı, programlı hareket edebilen kişi olmalıdır. Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabi-lir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiri-yorsunuz?Turizm sektörünün bölgemizdeki en bü-yük olumsuzluğu tesislerin 12 ay süreyle açık olmamasıdır. Housekeeping çalışan-larının eğitim ve bilgi düzeyinin daha ileri taşına bilmesi için hizmet içi eğitimlerin ara verilmeden teorik ve pratik olarak ve-

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

83

Page 86: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

housekeeper

84

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

rilmesine devam edilmelidir. Sektördeki yeniliklerin ve gelişmelerin sürekli takip edilmesi gerekmektedir.

Sizce bir otel için housekeeping de-partmanı neyi ifade ediyor?Kısaca anlatmam gerekirse, Houseke-eping departmanı otelin bel kemiği, ol-mazsa olmazı, işletmeyi satışa hazır hale getiren ve bunun sürekliliği için çalışan departmandır. En az bu öz elliliği nede-niyle bile oldukça önemlidir.

Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır?Diğer departmanlarla ilişkiler son derece sıkı olmak zorundadır bu iş yürütülürken senkronize çalışmayı başaramazsanız en azından günü bitiremezsiniz. İşletmenizin hizmete hazır bir şekilde kalmasını sağ-larken, eksiksiz tüm departmanlardan yardım alır, yardım edersiniz. Bazen biz işimizi bitirmeden onlar başlayamaz, ba-zense onlar işlerini bitirmeden biz başla-yamayız. Bu durumda senkronizasyonun önemli olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım.

Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşün-celerinizi öğrenebilir miyiz?Eğitim ile ilgili ifadelerimde de belirttiğim gibi gençlere bu departmanı daha iyi sev-direbilirsek gelecekte onlar için kalıcı bir meslek sahibi olmalarını sağlayabiliriz. Böylelikle gelecekteki hizmet verme an-layışı daha da gelişmiş ve profesyonelliğe ulaşılmış olunur.

Housekeeper olmanın ev hayatınıza olum-lu olumsuz etkileri var mı?Her meslekte olduğu gibi biz çalışan ba-yanların evde olumlu ve olumsuz etkileri oluyor. Çalışsak da evdeki sorumlulukla-rımızdan kaçamıyoruz.

Bir ailemiz var. Nasıl işimizde hatasız ol-mayı hedeflemişsek, evde de o kadar öz-verili sorumluluklarımızı yerine getirme-liyiz. İki tarafı dengede tutmalıyız. Hiçbir zaman iki taraftaki olumsuzlukları birbiri-ne yansıtmamalıyız.

Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?Saygı, sevgi ve iş disiplini vazgeçilmemesi

gereken ve insana hiçbir şey kaybettirme-yen değerlerdir. Aldığınız ve alacağınız her eğitimin yanına çok yakışır

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?İlk hedefim yeni nesille bu mesleği sevdir-mek ve yıllarca severek yaptığım bu mes-leği zirveye taşımaktır. Bu mesleği profes-yonel düzeye çıkarmak için bütün çabamı göstermeye devam edeceğim.

Alanya HOTED derneğinin çalışmala-rıyla ilgi ve dernek hakkındaki genel düşünceleriniz nelerdir?Özellikle Sayın Hakan Halit Yeni ve yöne-tim kurulumuzun özverili çalışmalarıyla derneğimiz Alanya da kendini kabul ettir-miş ve aktif bir şekilde çalışmalarını sür-dürmüştür. Yalnız Alanya değil Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde Alanya’daki faaliyet-lerimiz büyük bir dikkatle takip ediyor. Derneğimizin bu aktif çalışmaları sayesin-de, işverenlerin housekeepinge karşı ba-kış açısı değişmiştir. Açıldığından bu yana eğitim seminerleri düzenli bir şekilde her ay düzenlenmektedir.

Page 87: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

00

Page 88: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

“Mesleğinizi aylık faturalarınızı ödeyeceğiniz bir araç değil de bir yaşam şekli olarak benimsediğiniz zaman başarılı olmak daha kolay olacaktır. Ben bu işi yapabilirim diyen, kendine güvenen, her zaman insanları anlayan, ekibini motive eden, yeniliklere açık genç arkadaşlarıma kesinlikle mesleğimizi tavsiye ediyorum” diyen Yıldız Kaplan sorularımızı yanıtladı.

RAMADA İSTANBUL GRAND BAZAAR HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I YILDIZ KAPLAN

Röportaj: Sinan Demir • [email protected]

86

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

housekeeper

Page 89: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1979 Lüleburgaz doğumluyum. İlköğre-tim ve liseyi orada okudum. Halen AÖF de hukuk öğrencisi olarak eğitim hayatıma devam etmekteyim. 2008 yılında bir te-sadüf sonucu otelcilikle tanıştım. Otelci-lik diyorum çünkü bu mesleği gerçekten hakkıyla yapmak istiyorsanız tüm depart-manlar hakkında bilgi sahibi olmalısınız.

Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?Meslek hayatıma ilk olarak 2008 yılında Şişhane’de bulunan Santa Pera Otelde başladım. Otelcilik hakkında hiçbir bilgim olmadan temizlik ve misafir memnuniye-tine verdiğim önemden dolayı hemen keş-fedildim. İlk profesyonel eğitimimi 2009 yılında Executive Housekeeper İsmet Aksu hocamdan aldım. Bana bu mesleği sevdiren ilk kişidir. Bir yıl kadar kendisi-nin asistanlığını yaptım. Ardından Sirkeci Legacy Ottoman Otel’de Kat Şefi olarak devam ettim. Housekeeper olarak ilk otel açılışımı 5 yıldız standartlarında olan Tak-

sim Carat Park Otel’de tecrübe edindim. Ardından Restoran Müdürlüğü yaptım, fakat uzun zaman otelcilikten ayrı kala-madım. Turizm öyle bir sektörde ki sizi tamamen içine çekiyor ve hayatınız olu-veriyor. Akabinde housekeeper olarak 5 yıldızlı Fulya Lausos Palace Otelin açılışını yaptım. 2 yıla yakın bir süredir de Ramada İstanbul Grand Bazaar Hotel ailesiyle bir-likte çalışmaktayım.

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyor-sunuz?Housekeeper olmadan önce aynı zaman-da işin içinde olarak 3 yıl eğitim aldım. Sü-rekli yeniliğe açık bir meslek olduğu için ne kadar işimi profesyonel olarak yapsam da hala eğitimlere devam ediyorum. Bu mesleği yapan tüm genç meslektaşları-ma da sürekli eğitim almalarını tavsiye ediyorum.

Meslek içi eğitim adına genç, yetenekli ve bu mesleği gerçekten yapmak iste-yen arkadaşlara housekeeping eğitimi

veriyorum. Yönetici karakteri gördüğüm bu işi profesyonel olarak yapmak isteyen eğitimli personeli de şef ve asistan hou-sekeeper olarak eğitmeye gayret göste-riyorum. Çünkü sektörde gerçekten bu işi severek ve bilerek yapan genç ekiplere ihtiyacımız var.

Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz?Ramada İstanbul Grand Bazar tarihin içinde olan, fakat modern dizayn edilmiş bir otel. Tüm departmanlarda misafir memnuniyeti ön planda tutulan, genç kadrosuyla göz dolduran, kendinizi aile sı-caklığında hissedebileceğiniz huzurlu bir mekan diyebiliriz. Şehrin pek çok turistik yerlerine yürüme mesafesinde olan şık ve modern bir işletme.

Housekeeper olmanın avantaj ve de-zavantajları nelerdir?Her işte olduğu gibi severek yaptığınız zaman hiçbir dezavantajı kalmıyor. Bizim işimizdeki başarı mesleğimize sevgi ve tutkuyla bağlı olmaktan geçiyor.

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

87

Page 90: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

housekeeper

88

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Sizce iyi bir housekeeperın sahip ol-ması gereken özellikler nelerdir?Bir meslekte başarılı olmanın ilk şartı kişinin mesleğine olan tutkusu ve başarı isteğidir. Bu tutku eğitimle ve tecrübeyle birleştiği zaman başarı kendiliğinden ge-lecektir. Bunun yanı sıra dürüstlük, ekibini iyi ta-nıma, iletişim ve problem çözme yetene-ğinin olması, her zaman yeniliklere açık olarak bunları bir öğretmen gibi ekibiyle paylaşması, planlı ve programlı çalışma bir housekeeperın taşıması gereken özel-liklerin başında gelmektedir.

Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabi-lir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiri-yorsunuz?Housekeeping departmanının daha iyi noktalara gelmesi için insana yatırım ya-pılması gerektiğini düşünmekteyim. Ge-rekli yatırım yapılmadığı için, son yapıla-cak iş olarak görülüp farklı bir alternatifte meslekten kaymalar yaşanmaktadır. Bu yüzden verdiğimiz eğitim ve emekler boşa gitmektedir.

Sizce bir otel için housekeeping de-partmanı neyi ifade ediyor?

Housekeeping bir işletmenin bel kemi-ğidir. İşletmenin temizlik, bakım, onarım ve koruma gibi işlemlerinin yürütüldüğü, planlanıp, programlandığı bir bölümdür. Housekeeping departmanları bu nedenle konaklama işletmelerinin vaz geçilmezi olmalıdır.

Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl ol-malıdır?Diğer departmanlarla sürekli iletişim ha-linde olarak koordineli çalışılmalıdır. Her daim ‘bizim işimiz’ duygusu ve sorumlulu-ğu ile hareket edilmelidir. Hiçbir duygu ve düşüncenin misafiri mağdur etmesine izin verilmemelidir.

Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşün-celerinizi öğrenebilir miyiz?Yönetimlerin housekeeping departma-nına daha çok önem vermesi gerektiğini düşünmekteyim. Otellerde sistemin ku-rulması, planlı bir organize ile çalışması gerekmektedir. Maalesef hala bu sistemi kuramamış oteller bulunuyor.

Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı?Mesleğim açısından evli olmamanın avan-

tajını yaşadığımı düşünüyorum. Yaptığımız iş hiç kolay değil. Hem fiziksel hem de beyin olarak gün so-nunda yorgunluk yaşanıyor. Evli olsam bir bayan olarak problem yaşayabilirdim diye düşünüyorum. Avantaj olarak ise pratik çözümler üretebildiğiniz için ev düzeni sizi yormuyor.

Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?Mesleğinizi aylık faturalarınızı ödeyeceği-niz bir araç değil de bir yaşam şekli olarak benimseyeceksiniz ki başarılı olabilesi-niz. Ben bu işi yapabilirim diyen, kendine güvenen genç arkadaşlarıma kesinlikle mesleğimizi tavsiye ediyorum.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Her zaman insanları anlayan, ekibini mo-tive eden, yeniliklere açık bir housekeeper olarak mesleğime devam etmeyi düşünü-yorum.

Aynı zamanda genç jenerasyona mesleği sevdirmek ve eğitimler vermek adına da elimden geleni yapmaya çalışacağım. Bu konuda öncü olduğu içinde HEDD derne-ğine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Page 91: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 92: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

“Her şeyden önce housekeeping departmanının temizlikten ibaret olmadığını bilmek gerekir. Bu departmanın tesiste ki değerinin ve öneminin bilinmesi çok önemlidir. Ayrıca eğitimli ve bilinçli personel sayısı artıkça hizmet kalitesi de aynı ölçüde artacaktır” diyen Cemil Öztürk sorularımızı yanıtladı.

MARMARİS CLUB AİDA HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I CEMİL ÖZTÜRK

Röportaj: Sinan Demir • [email protected]

90

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

housekeeper

Page 93: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1973 Muğla doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?1989 yılında Kuştur Tatil Köyünde Hou-sekeeper olarak çalışan aile dostumuz, otelde çalışmamı teklif etti. Babama sorduğumda kendi işimizde çalışmaya devam etmemi söyledi. Bende bunun üzerine fazla ısrarcı olmadım. Daha sonra yine aynı kişi babamla konuşarak onu ikna etmeyi başarmış. Bunun üzerine Kuştur Tatil Köyüne bağlı Batıhan Otel’inde işe başladım. Burada gece valesi olarak 2 ay gibi bir süre çalıştıktan sonra Kuştur Ta-til Köyünde gece valesi olarak çalışmaya devam ettim. Sezon sonuna kadar burada çalıştım. Sezon bitince, otel kapandığı için ayrıldım. Sonraki sezon oraya uzak olduğu için git-medim ve Marmaris’te bulunan Martı Ta-til Köyünde gece valesi olarak çalıştım. 3 yıl çalıştıktan sonra askere gittim. Asker dönüşünde tekrar aynı yerde çalışmaya başladım. Fakat bu sefer housekeeping departmanında çalışmaya başladım. Hou-sekeeperımız Yıldız Hanım sayesinde çok kısa sürede işi öğrendim ve yükselmeye başladım. 1995’e kadar burada çalıştıktan sonra İber Otel’de çalışmaya başladım. 2000 Belamar Otel’de asistan hosekee-

per olarak çalışmaya başladım. Bir yıl bu-rada çalıştıktan sonra housekeeper olarak Seray Otel’de işe başladım. 2007 yılına kadar burada çalıştıktan sonra Aida Otel bünyesinde çalışmaya başladım ve halen mesleğimi burada icra etmeye devam edi-yorum.

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyor-sunuz?Özellikle iş başında eğitimler aldım. Bir-likte çalıştığım housekeeperlar sayesinde işin inceliklerini öğrenme fırsatım oldu. Departmanda kullandığımız araç gereç-ten tutun kimyasalların kullanılmasına, çamaşırhaneden hijyene, çevre sağlığın-dan iş planlaması konusuna kadar birçok alanda eğitim aldım. Bende eğitimler sa-yesinde öğrendiğim bilgiyi personelim-le paylaşarak, onların kendilerini en iyi şekilde geliştirmesine katkıda bulunu-yorum. Ayrıca 2014 yılında kurduğumuz Marmaris Kat Hizmetleri eğiti mDerneği sayesinde de çeşitli konularda eğitimler aldım. Kurduğumuz bu derneğin Yönetim Kurulun’da yer alıyorum. Dernek sayesin-de eğitimlere devam ediyoruz.

Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz?Marmaris Plajı’na 500 metre mesafede yer alan otelimiz, Marmaris Kalesine 2 ki-lometre uzaklıktadır. Otelimizde açık ha-

vuz ve spa merkezi bulunmaktadır. Otelin geniş konaklama birimlerinde balkon ve uydu TV bulunmaktadır. Club Marmaris’in tüm odaları modern ve şık mobilyalarla döşenmiştir. Bazı balkonlar Akdeniz’in muhteşem manzarasını sunmaktadır. Ko-nuklar saunada ya da Club Marmaris’nin spa merkezinde sunulan bir masajla ra-hatlayabilirler. Tesisteki diğer imkanlar arasında Türk hamamı, spa küveti ve iyi donanımlı bir spor salonu vardır. Otelin restoranında yerel ve uluslararası mut-faklardan yemekler sunulmaktadır.

Housekeeper olmanın avantaj ve de-zavantajları nelerdir?Bizim mesleğimizi severek yapmanın ayrı bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bu işi sevmeden yapanların hiçbiri başarılı olamamıştır. Turizm alanında çalıştığımız için her kültürden insanı tanıma fırsatımız oluyor. Onların yaşantılarını öğrenme fır-satımız oluyor. Bu benim için avantajdır. İşinizi severek yaptığınızda olumsuzlukla-rı görmezden gelebiliyorsunuz. Bu neden-le benim için mesleğimin olumsuz bir yanı bulunmuyor.

Sizce iyi bir housekeeperın sahip ol-ması gereken özellikler nelerdir?İyi bir housekeeperın, bana göre en başta eğitimli, donanımlı ve mesleğine hakim olması gerekir. Mesleğine hakim olmayan, gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmayan,

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

91

Page 94: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

housekeeper

92

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

tepeden yönetici olan kişiler bu meslekte başarı olamazlar. İş disiplinini sağlayıp, herkese eşit şekilde davranmalıdır. Hak-kaniyetli davranmalı, ekibi iyi koordine etmeli, gerektiğinde sorumluluk almalı, diğer departmanlarla iletişim halinde ol-malıdır.

Housekeeping departmanının daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabi-lir? Turizm sektörünün bölgemizdeki en bü-yük olumsuzluğu tesislerin 12 ay süreyle açık olmamasıdır. Housekeeping çalışan-larının eğitim ve bilgi düzeyinin daha ileri taşınabilmesi için hizmet içi eğitimlerin ara verilmeden teorik ve pratik olarak ve-rilmesine devam edilmelidir. Sektördeki yeniliklerin ve gelişmelerin sürekli takip edilmesi gereklidir. Öyle ki otel sahipleri-mizden, genel müdürlerimize, housekee-perlarımızdan elamanlarımıza gelinceye kadar eğitimsizlik, yapılan işi aşağılama, dışlanma, yetersiz kazanç, yetersiz per-sonel gibi sorunların giderilirse daha iyi noktalara geleceğiz.

Sizce bir otel için housekeeping de-partmanı neyi ifade ediyor?Bence konalama tesislerinin en önemli bölümlerinden biri housekeeping depart-manıdır. Odalar gerektiği gibi hazırlanıp, temizlenmez ise müşteri meniyeti olma-yacaktır. Müşterinin memnun olmaması demek otelin tercih edilmemesi demektir. Tercih edilmeyen bir konaklama tesisi de

para getirmeyeceği için yatırımın bir anla-mı olmayacaktır. Bu nedenlerle houseke-eping konaklama tesisinin bel kemiğidir.

Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl ol-malıdır?Otel içinde her departman kendi sorum-luluklarını yerine getirmelidir. Depart-manlar iletişime geçerken de sıkı bağlar oluşturmalıdır. En ufak bir koordinasyon kopukluğu, aksaklıklara ve problemlere sebep olacaktır. Housekeepig, ön büro ve teknik servis kordineli çalışmalıdır. Çünkü her türlü aksaklık misafir memnuniyetsiz-liği demek olacaktır. Buda o işletme için kötü imaj ve kötü sonuçlar doğuracaktır. Tüm departmanları birbirleriyle ilişkileri çok düzenli ve sağlıklı yürütülmelidir.

Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşün-celerinizi öğrenebilir miyiz?İşletmeler bize milyon dolar yatırımlarını emanet etmekteler. Bu nedenle işi bilen insanlarla çalışmalılar. Dernek aracılığıy-la işe alınan housekeeperlardan daha çok verim alacaklarını düşünüyorum. Biz dü-zenli olarak aylık eğitim alan, kendilerini her daim yenileyen insanlarız. Ne zaman ki tamamen dernekler aracılığıyla eleman alınırsa, departmanımız o zaman hak et-tiği yere daha hızlı bir şekilde gelecektir.

Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?Turizm sektöründe çalışmak isteyen ar-

kadaşların hizmet sektörünü sevmesi ve gerektiğinde fedakarlık yapabilmesi ge-rekiyor. Sadece para kazanmak için bu alanda çalışmak isteyenler en başından vazgeçmelilerdir. Sevilmeden yapılacak işte başarı elde edilemeyecektir. Çalışma-yı seven, iyi bir idareci, eğitici ve öğretici olabilecek ve büyük bir özveride bulunabi-lecek arkadaşlara bu alanda çalışmalarını tavsiye edebilirim. Kendilerini her daim yetiştirmeli, yeniliklere açık olmalı ve ben artık oldum dememeliler. Sektördeki tüm yenilikleri takip etmeliler.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Housekeeping departmanını tanıtma ko-nusunda elimden gelen çabayı göster-meye devam edeceğim. Dernek olarak ise maid, kat şefi yetiştirmek, eğitim de bir adım daha ileri gidebilmek için gerekli çalışmalara devam edeceğiz. Kendini her gün bir önceki güne göre geliştiren, eki-bini eğiten, yetiştiren, kuvvetli insanlarla çalışmaktan korkmayan personel yetiştir-meye devam edeceğiz. Her zaman üyele-rimizin mesleki bilgi desteğini alabileceği, toplum üzerinde ve kendi alanımızda en iyi olabilmek için etkin eğitim program-ları sayesinde kişisel gelişimlere destek olabilmek dernek olarak hedeflerimiz arasındadır. Bilgi paylaşılırsa bilgidir. Pay-laşılmayan hiçbir şey bilgi değildir. Sizlere de çok teşekkür ediyorum. Başarılı çalış-malarınızın devamını diliyorum. Unutma-malıdır ki birlikten kuvvet doğar.

Page 95: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 96: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

“Buna göre Housekeeping departmanı otelin belkemiğidir. Doğrudan gelir getirmese de tasarruflu ve bilinçli kullanılan bütçe ile işletmenin gelirini yükseltebilir. İyi bir otel yöneticisi bilir ki; temizliğinden, düzeninden, aldığı hizmetten ve güler yüzünden, tüm özel eşyalarını emanet ettiği Housekeeping departmanından memnun bir misafir, her yıl bazen sezonda iki kez aynı oteli tercih edebilir. Buda otel bazında gelir sağlayan destek birimi olduğumuzu ifade eder” diyen Fatma Genç Kutlu sorularımızı yanıtladı.

FETHİYE ALİZE OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I FATMA GENÇ KUTLU

Röportaj: Sinan Demir • [email protected]

94

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

housekeeper

Page 97: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1972 İstanbul Şile doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Şile’de tamamladım. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Turizm Otel Yöneticiliği bölümünden mezun ol-dum. Evli ve bir çocuk annesiyim. Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) Yönetim Kurulu Bşkan Yardımcısıyım.

Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?Üniversite hocalarımızdan Sayın Gürbüz Öztimur’un danışmanlığını yaptığı Silver Otel Danışmanlığı aracılığı ile Fethiye Montana Pine Resort Otel’de beş aylık stajımı yaptım. Aynı şirket tarafından Erzincan Büyük Otel’in açılışı için görev-lendirildim. Gerek meslek hocam Sayın Sezer Arın, gerekse staj housekeeperım Mine Mutlu mesleğimi severek seçmem-de bana destek oldular. 1994 sezonunda Montana Pine Resort Otele Housekeeper olarak geri döndüm. Aynı işletmede ara-lıklı olarak sekiz yıl görev aldım.

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyorsunuz?Üniversite eğitimimden sonra ilk stajımda teori ile pratiğin farklılığını gördüm. Sürekli gelişen ve değişen bir departmanız. Her ne kadar ‘Eğitim Şart’ esprisi ile gülümsesek de, işimiz gereği tüm eğitim ve seminerlere katılarak, bilgi ve birikimlerimizi çalıştığımız işletmelere ve personelimize sunuyoruz.

Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz?Otelimiz Ölüdeniz’de Babadağ eteklerinde, Belceğiz Plajına 400 metre mesafede yer almaktadır. 1997 yılında hizmete açılmış olup, 2004 yılından itibaren her şey dahil sistemine geçerek hizmet vermeye başla-mıştır. Bakanlık belgeli ve 4 yıldızlı olan iş-letmemiz biri engelli toplam 121 oda olup, Akdeniz mimarisi tarzında ayrık binalar şeklinde inşa edilmiştir. Fethiyeli bir aile şirketinin yatırımı olup, kendileri tarafından kurumsal bir anlayışla yönetilmektedir. Yük-sek kalitede hizmeti hedefleyen işletmemiz her yıl yatırımlarda bulunmaktadır.

Housekeeper olmanın avantaj ve de-zavantajları nelerdir?Çalıştığımız işletme maddi ve manevi anlamda doyum kazandırıyorsa, avantajı yakalamış oluyoruz. Bunun yanı sıra Ho-usekeeper olmanın beraberinde getirdiği sorumluluk ve davranışlar özel hayatı-mızda da bizleri olumlu yönde etkiliyor. En büyük dezavantajı ise bölgesel olarak baktığımızda sezonluk işletmelerde çalı-şıyor olmamız. Yoğun tempo ile çalışılan yedi ay sonunda belki beş aylık dinlenme süreci cazip gelebilir. Ancak emekliliğimi-zi düşünürsek prim açısından gün sayısı dezavantaj olarak geri dönüyor. Ayrıca sezonluk işletmelerde kalifiye personeli tutabilmek ayrı bir zahmet istiyor.

Sizce iyi bir housekeeperın sahip ol-ması gereken özellikler nelerdir?İyi bir Housekeeper olabilmek için yeterli düzeyde eğitim almalı, yöneticilik vasıfla-rı, liderlik olgularına sahip olmalı, çalış-ma saatlerinde esneklik gösterebilmeli, eleştiriye açık olabilmeli, ilerici, gözlemci,

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

95

Page 98: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

housekeeper

96

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

yenilikçi olmalı, risk alabilmeli, kriz çöze-bilmelidir. Personelini motive ve organize edebilmelidir.

Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabi-lir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiri-yorsunuz?Housekeeping departmanının bugün gel-diği nokta kurulan eğitim dernekleri ile bir adım daha öndedir. Fethiye bölgesindeki Housekeeperlar olarak Fethiye Kat Hiz-metleri Eğitim Derneği (FEKHED) çatısı altında göstermiş olduğumuz faaliyetler-le mesleğimizi tanıtmaya, tüm çalışanları eğitmeye, bilgilendirip geliştirmeye çalışı-yoruz. Senelerce aynı bölgelerde çalışıp iş yoğunluğu nedeni ile tanışamadığımız birçok meslektaşımızla FEKHED öncü-lüğünde buluşup, gerek kullandığımız ürünlerde, gerekse personel alımlarında hatta çoğu zaman işletmeler bazında bilgi alışverişleri yapıyoruz. Alt kadrolarımızda emek vermiş asistan veya kat şeflerimizi işletmelere lanse edip göstermiş oldukla-rı başarı sonucunda motive oluyoruz.

Sizce bir otel için housekeeping de-partmanı neyi ifade ediyor?Housekeepingin tanımına baktığınızda tüm otelin temizlik, düzen ve tertibatın-dan sorumlu olan departman olduğunu görüyorsunuz. Buna göre Housekeeping departmanı otelin belkemiğidir. Doğrudan gelir getirmese de tasarruflu ve bilinç-li kullanılan bütçe ile işletmenin gelirini

yükseltebilir. Yemekleri tuzlu ya da ön büro çalışanı asık yüzlü olduğu için hiçbir misafir tekrar aynı otele gelmekten vaz geçmez. Ancak iyi bir otel yöneticisi de çok iyi bilir ki temizliğinden, düzeninden, kaliteli aldığı hizmetten ve güler yüzün-den, tüm özel eşyalarını emanet ettiği Ho-usekeeping departmanından memnun bir misafir her yıl bazen sezonda iki kez aynı oteli tercih edebilir. Buda otel bazında gelir sağlayan destek birimi olduğumuzu ifade eder.

Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl ol-malıdır?Housekeeping departmanı başta ön büro ve teknik servis olmak üzere tüm depart-manlarla etkili, hızlı ve çözüm üretici iş-birlikçi olmalıdır. İşletmenin yönetimine uygun yapılan toplantı ve alınan kararlar doğrultusunda görev alanlarını belirleme-li, sorumluluklarını yerine getirmelidir. İş akışında yaşanacak aksaklıklar saygı, an-layış çerçevesinde çözülmelidir.

Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşün-celerinizi öğrenebilir miyiz?Kendi bölgemiz açısından baktığımda umarım ilerleyen yıllarda Housekeeping çalışanları kadar işletme sahipleri de bi-linçlenir. Housekeeperın görev ve sorum-luluklarını bilen, bunun yanı sıra house-keeper maaşını boşa verilmiş para olarak görmeyen ve karşılığında otelini, eşyasını, bütçesini koruyan bir departmana önem

veren işletme sahipleri çoğalarak kaliteli hizmet yaygınlaşır.

Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı?Birçok meslektaşımda olduğu gibi aslın-da bayan olmanın verdiği temizlik, hijyen takıntıları zaman zaman evde kriz yaratsa da en büyük destekçim evdeki asistanım (oğlum) oluyor. Eşimin de Turizm cami-asında çalışıyor olması, yaşadığımız stres ve sorunları bilmesi evde herhangi bir olumsuzluk yaratmıyor.

Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?Öncelikle sabır göstermelerini tavsiye ederim. Merdivenleri en alt basamaktan çıkmalarını, bilgi ve birikim ile bir yerlere gelebileceklerini benimsemelerini öneri-rim. Housekeeping departmanının temiz-likten ibaret olmadığını, yapılan işin cid-diyetini kavrayıp, iş ahlakını yaşam tarzı haline getirmelerini belirtmek isterim.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?FEKHED olarak; gençlerimize sadece tav-siyelerde bulunmak yerine, bilgi birikim-lerimizi paylaşabileceğimiz eğitim ortam-ları yaratmayı amaçlıyoruz. Mesleğimizi sevdirirken, saygın bir konuma ulaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Yurt dışındaki otellerde çalışan meslektaşlarımızı ziya-ret veya davet ederek çalışma standartla-rımızı yükseltmeyi hedefliyoruz.

Page 99: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 100: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

“Mesleğin geleceğini daha pozitif şeylere bağlamak isterdim. Fakat nasıl ki nesli tükenenler değerli oluyor ise, gelecekte kalifiye personel bulmada zorluk yaşanacağı için meslektaşlarımız çok değerli olacak. Çünkü alttan yetişmiş personel gelmiyor, meslek cazibesini kaybediyor” diyen Serpil Bilgili sorularımızı yanıtladı.

JW MARRİOTT ANKARA EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I SERPİL BİLGİLİ

Röportaj: Sinan Demir • [email protected]

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1966 Çankırı doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunu-yum.Evli ve bir çoçuk annesiyim. 27 yıldır otelcilik sektörüne hizmet veriyorum. İş hayatıma JW Marriott Ankara’da Director of Services olarak devam ediyorum.

Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?Turizmci bir ailenin çoçuğu olduğum ve çoçukluğumun bu sektör içinde geçmesi nedeniyle baba mesleğini tercih ettim. Üniversite stajlarımı önbüro’da yaptım,

mezun olduktan sonrada 6 yıl Rezervas-yon Sorumlusu olarak çalıştım. Asistanı olarak çalıştığım, kendisini her konuda örnek aldığım Genel Müdür’üm Grayc Sorel Kohen’nin beni housekeeper olarak yetiştirmek istemesiyle bu mesleğe adım attım.

98

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

housekeeper

Page 101: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyor-sunuz?Otelcilik eğitimim çoçukluktan başladı de-sem yeridir. Otellerde yaşayan bir ailenin çoçuğu olarak, misafir memnuniyetinin önemini, departmanların iş tanımını, gelir gider dengesini, sorunların nasıl çözüldü-ğünü yaşayarak öğrendim. Üniversite ile teorik ve akademik yanını tamamladım. Profesyonel olarak iş hayatına atılmam ile birlikte örnek aldığım yöneticilerimin izinde gitmeye çalıştım. Mesleğe başladığım günden itibaren, ki-şisel gelişimime önem verdim. Mesleki teknik bilgileri, gerek meslektaşlarımdan, gerek çalıştığım firmalardan, gerekse her ürünü, ekipmanı, makinayı deneyerek ve kullanarak, sorunlar ile bizzat ilgilenerek konuma hakim olmaya çalıştım. Mesle-ğim ile ilgili yenilikleri ve mesleki litera-türleri yakınen takip ettim, firmaların dü-zenlemiş olduğu eğitim, seminer ve fuar-lara katıldım. Kişisel Gelişim eğitimlerine katılmaya ve kitaplarını okumaya devam ediyorum.

Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz?JW Marriott Ankara; ABD ve dünyanın 70 ülkesinde 4 binin üzerinde turizm yatırımı-na sahip dünyanın önde gelen konaklama zinciri Marriott International’ın lüks otel markası JW Marriott’un Avrupa’daki 4., Türkiye’deki ilk oteli. Otelde üst düzey do-nanıma sahip ikisi Premier Suit, ikisi Pre-sidental Suit ve biri de kral dairesi Royal Griffin olmak üzere toplam beş adet üst düzey, 25 adet Executive Suit ve 38 adet Junior Suit dahil olmak üzere toplam 413 oda bulunuyor. Otel, oda kapasitesinin yanısıra çoğunluğu günışığı alan farklı büyüklüklerde ve bölünebilir özellikte 17 adet toplantı salonu ile de MICE sektörü için etkin çözümler sunuyor. JW Marriott Ankara’da, Türk ve uluslararası mutfak-lardan örnekler sunan Fires & Flavors restoranı, Amerikan steakhouse kon-septini yansıtan JW Steakhouse, terasta canlı caz müziği performanslarıyla Skye Vue Lounge & Terrace, eğlence ve sporu aynı yerde buluşturan Velocity Sports & Entertainment ile her zevke hitap edecek

alternatifler bulunuyor. Ayrıca 3 bin 500 metrekarelik alana kurulu SPA, Wellness & Fitness merkezi Karma, açık ve kapalı havuzları, fitness merkezi, Türk hamamı, sauna, jakuzi ve buhar odalarının yanısıra masaj, vücut- cilt bakımlarının sunulduğu 1’i VIP olmak üzere 12 odası ile misafirle-rine ulaşılabilir lüksü sunuyor.

Housekeeper olmanın avantaj ve de-zavantajları nelerdir?Büyük bir operasyonu yönetmeniz, tüm birimler ile işbirliği halinde çalışmanız, otelin genel işleyişine hakim olmanız, planlama, organizasyon ve koordinasyon aşamalarında bulunmanız, sürekli aktif ve dinamik kalmanız, otelin vazgeçilmez bir departmanı olmanız avantajı. İşimizin, özverili ve emek yoğun bir iş olmasına rağmen hak ettiği değeri Türkiye’de bulamaması, mesleğin ustalık sınıfında olmaması, herkesin bu mesleği yapabileceği ve bu meslek üzerinde söz sahibi olabileceği düşüncesi, taktir ve te-şekkürünün az , eleştirisinin çok olması dezavantajları.

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

99

Page 102: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

housekeeper

100

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Sizce iyi bir housekeeperın sahip ol-ması gereken özellikler nelerdir?Bizim işimizde çalışanın yöneticisine saygı ve sevgi beslemesi, işin kalitesi ve başarı-sı için çok önemlidir. Karşılıklı güven or-tamının kurulmuş, adaletli yönetim şekli-nin benimsenmiş, işini seven ve sevdiren, gelişime açık, mütevazi, personeline “Rol Model” olabilecek, liderlik vasıfları ve yö-netim becerileri gelişmiş yöneticiler ol-ması gerekir.

Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabi-lir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiri-yorsunuz?Mesleğe hak ettiği değer verilmeli, özen-dirici tedbirler alınmalı, uzmanlık alanı olarak belirlenmeli, personele yatırım ya-pılmalıdır. Şu an housekeepingde ciddi bir kan kaybı yaşanıyor. Piyasadaki arz talep dengesi bozulmuş durumda. İhtiyaçtan is-tihtam edilen, yeterli mesleki teknik bilgi-si olmayan çalışanlar beklentileri karşıla-yamıyor. Eğitilen personel kısa zamanda yer ve pozisyon değiştiriyor.

Sizce bir otel için housekeeping de-partmanı neyi ifade ediyor?Temizlik, güvenlik, hizmet, güvenilirlik, bakım, düzen gibi pek çok kelimeyi için-de barındıran ve sorumluluk alanı çok geniş olan bir departmanı ifade ediyor. Kelimeler üzerinden tek tek geçecek olursak; Temizlik, bir misafirin bir işlet-meden vazgeçemeyeceği beklentisidir.

Güvenlik ve Güvenilirlik, misafirin huzur içersinde şüphe duymadan özelini ema-net edebilmesidir. Hizmet, ödediği bede-lin karşılığını memnun kalarak almasıdır. Bakım, büyük bedeller ile dekore edilmiş ve alınmış malzemelerin uzun yıllar yeni gibi kalmasını sağlamaktır. Düzen, misa-firlerin konaklamalarını konfor içersinde geçirebilmeleri için ev ortamı yaratmaktır. Bir bütün olarak Housekeeping bir otelin sektörde kalıcı olabilmesi için en önemli departmanlarından birisidir. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl ol-malıdır?Aynı hedef aynı amaç için çalışanlar ola-rak diğer departmanlar ile işbirliği içinde çalışılması hizmet kalitesinin yükselme-sinde son derece önemlidir. Bu bilinçle çalışıldığı sürece hem huzurlu bir çalışma ortamı hem de başarılı bir iş ortaya çıkar. Bunun yansımaları da misafir memnuni-yeti olarak geri döner.

Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşün-celerinizi öğrenebilir miyiz?Mesleğin geleceğini daha pozitif şeyle-re bağlamak isterdim fakat nasıl nesli tükenenler değerli oluyor ise, gelecek-te kalifiye personel bulmada zorluk yaşanacağı için meslektaşlarımız çok değerli olacak. Çünkü alttan yetişmiş personel gelmiyor, meslek cazibesini kaybetti. Öncede bahsettiğim gibi, bir an evvel, gerek devlet destekli, gerekse

sektördeki işletmeler, bu mesleği özen-dirici önlemler almalı ve her kademe-deki çalışana yatırım yapılmalı.

Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı?Tabiki her kadın gibi bu mesleğin içine doğuyoruz. Evde de sorumluluklarımız devam ediyor, aile bireyleri zaman zaman titizlik anlamında şikayetçi olsalarda çı-kan sonuçlar onları da mutlu ediyor. Aile bireylerinin kişisel yaşam alanlarına say-gı göstermesi ve desteklemesi tabiki çok önemli, bu konuda kendimi şanslı kişiler-den sayarım. Ailem her konuda her zaman yanımda olmuş ve beni desteklemiştir.

Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?Mesleklerine önce kendilerinin saygı duy-masını sonra başkalarından beklemele-rini, işlerini severek ve isteyerek yapma-larını, her pozisyonun hakkını vererek, yaşayarak, sindirerek gelmelerini, araştı-rıcı ve gelişime açık olmalarını, koydukları hedefte zorluklarla karşılaştıklarında yıl-madan yollarına devam etmelerini tavsiye ederim.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Sektörde 27 yılını doldurmuş, 4 yıl önce emekli olmuş birisi olarak, bu sektörün bana ihtiyacı olduğu ve gücüm yettiği müddetçe sektöre hizmet vermeye de-vam etmeyi düşünüyorum.

Page 103: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 104: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

“Housekeeping departmanının hala gerektiği değere ve öneme kavuşmadığına inanıyorum. Özellikle turizm bölgelerinde dönemsel çalışma olduğu için eğitimli personel sıkıntısı yaşanmaktadır. Bunun önüne geçilmediği takdirde yakın bir süre içerisinde iş yapacak personel bulamayacak hale geleceğimizi düşünüyorum” diyen Şahin Demir sorularımızı yanıtladı.

BODRUM COCOS THE CLUB OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I ŞAHİN DEMİR

Röportaj: Sinan Demir • [email protected]

102

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

housekeeper

Page 105: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?1980 Diyarbakır doğumluyum. Diyarbakır Atatürk Lisesi mezunuyum. Evli ve üç ço-cuk babasıyım.

Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?1996 yılında bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine otelcilik alanında çalışmaya karar verdim ve housekeeping departmanın-da meydancı olarak işe başladım. İki ay çalıştıktan sonra bu meslekte ilerleme-ye ve daha profesyonel anlamda devam etmeye karar verdim. Bunun üzerine, Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde housekee-ping departmanı ile ilgili meydan, çama-şırhane ve kat hizmetleri konularında üç ay eğitim gördüm ve sonrasında 1998 yılında Bodrum’da 5 yıldızlı başka bir otel-de meydan ve kat hizmetleri bölümünde çalışmaya devam ettim. Askerlik görevim dolayısıyla 2000-2001 yıllarında mesleği-me ara verdikten sonra; yine Bodrum’da 5 yıldızlı bir otelde kat şefi olarak çalışmaya başladım ve aynı zamanda mesleğimle

ilgili eğitimler almaya devam ettim. İki yıl kat şefi olarak çalıştıktan sonra asis-tan housekeeper olarak yine 5 yıldızlı bir otele geçiş yaptım. 2006 yılından sonra 4 yıldızlı bir otelde housekeeper serüvenine devam ettim ve bugüne kadar çıtayı bir adım yükselterek şu anki Cocos The Club Otel’de profesyonel anlamda mesleğimi sürdürüyorum.

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyor-sunuz?ISO-Kalite Kontrol ve HACCP eğitimleri ve personel eğitimi ve yönetmenliği ile ilgili eğitimler aldım.

Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz?Cocos The Club Otel Ortakent-Yahşi Ma-hallesinde, denize sıfır konumda, 168 oda ve 450 yatak kapasiteli 4 yıldızlı bir otel.

Housekeeper olmanın avantaj ve de-zavantajları nelerdir?Houskeeper olarak turizm sektöründe

çalışmak, farkı kültürlerde ki insanları tanıyıp, farklı bir bakış açısı kazanabilir ve bu anlamda kendi bölümündeki çalışan personeli eğitip daha iyi hizmet vermeyi sağlaması bir avantaj olarak değerlendi-rilebilir. Dezavantajı ise Hosekeeping de-partmanında bulunan bölümlerin meslek olarak görülmemesi ve bununla ilgili ye-terli eğitime sahip personelin olmaması.

Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabi-lir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiri-yorsunuz?Okullarda ve otellerde housekeepingle ilgili eğitimlerin sıklaştırılması, bununla ilgili otellerde sürekliliğin sağlanması ve meslek olarak görülmesi gerektiğini dü-şünüyorum. Bodrum’da Housekkeperler olarak bütünleşmek amacıyla Kat Hiz-metleri Yöneticilerinin dernek kurması ve bununla ilgili olarak eğitim ve meslek olarak görülmesinin desteklemesi gerek-mektedir.Geldiği noktayı şöyle değerlendirmek ge-rekirse; hala meslek olarak görülmediği,

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

103

Page 106: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

housekeeper

104

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

hafife alındığını ve çalışma süreleri dö-nemsel olduğu için kalifiye eleman bu-lunamadığından gelecek dönmeler dahil olmak üzere daha kötüye gittiğini düşü-nüyorum.

Sizce bir otel için housekeeping de-partmanı neyi ifade ediyor?Housekeeping bir otel için vitrin konu-mundadır. Ayrıca otelin hijyenini ve temiz-liğini yani insan sağlığını önemseyen ve eksiksiz yerine getiren bir departmandır.

Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl ol-malıdır?Housekeepingin içindeki takım ruhunun, otelde çalışan diğer bütün departmanlar-la eş değer olması gerektiğini düşünüyo-rum. Ayrıca saygı ve sevgi çerçevesi içe-risinde iletişim halinde olması gerektiğine inanıyorum.

Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşün-celerinizi öğrenebilir miyiz?Şu an için önünün kapalı olduğunu ama

bununla ilgili mesleki eğitimlerin sıkılaştı-rılması ve daha ciddiyetle ele alındığında, gelecekte bu mesleğin daha iyi bir konu-ma geleceğine inanıyorum.

Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı?Olumlu ektileri; otel içerisinde insanlarla sürekli diaolog halinde olunmasından do-layı bunun olumlu olarak eve taşınması. Olumsuz etkileri ise otelde misafir mem-nuniyeti için çalışma saatlerinin belirli ol-maması nedeniyle sosyal hayata zaman ayıramamak.

Bu mesleği gençlere tavsiye ediyor musunuz?Tabi ki, özellikle bu mesleği gençlerin benimseyip, okullarında öğrendikleri bil-gileri otellerde pratiğe çevirdiklerinde ne kadar mutlu olacaklarını şimdiden göre-biliyorum.

Böylelikle bu mesleğin ana temelleri daha sağlam atılmış olup, aile geçimine katkı sağlayacak geçici meslek terimin-

den de kurtulmuş olacaktır. Yenilikle açık, organize olabilen, hayal güçleri geniş olan gençlerimiz bu mesleği vazgeçilmez ola-rak göreceklerinden eminim.

Sizce iyi bir Housekeeper’ın sahip ol-ması gereken özelikler nelerdir?Öncelikle çok sabırlı ve sevecen olmalı-lardır. Gençlere tavsiye ettiğim gibi hayal dünyaları çok çok geniş olmalıdır. İyi bir dekoratör, doğayı seven ve koruyan ka-rakteri olmalıdır. Eğitime önem veren, akıl ve vicdan ikilisi-ni dengede tutmasını bilen, karşı tarafın fikirlerine ve önerilerine değer veren, or-ganizasyonu ön planda olan, emeğe önem veren, olaylara iyi bakabilen kişiliğe sahip olmalıdır.

Önümüzdeki dönem hedefleriniz ne-lerdir?Meslek olarak çıtayı yükseltip, housekee-pingle ilgili eğitimler verip, otelciliğe kali-teli ve eğitimli kişiler kazandırmayı amaç-lıyorum. Yapılacak her türlü çalışmanın içinde yer almaya hazırım.

Page 107: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 108: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

görüş

Doğu Karadeniz’in sahilinde bir köy, köyün adı IŞIKLI... Denizin kıyısından mahalleye çıkmakta olan 9 – 10 çocuk; önlerinde, elinde tuttuğu ince bir fidan ile dimdik yürüyen, Şaban Ali’nin büyük dedesi 102 yaşındaki Recep dede...Şaban Ali merak eder ve sorar dedesine: “Dede, elinde ta-şıdığın fidan ne ağacıdır?”, Recep dede de torunu Ziya’nın oğlu Şaban Ali’ye: “Oğul, bu elimde götürdüğüm Gürgen fi-danı. Bunu bahçenin kenar kısmına dikeceğim ve büyüdüğü vakit kesip kayığın omurgasını yapacağım. Gördüğün gibi düzgün bir fidan, bundan iyi omurga olur” der. Arkasından yürümekte olan çocukların bazısı güler, Şaban Ali onlara: “Ne gülüyorsunuz?” diye çıkışır ve “Göreceksiniz, dedem düşündüğünü mutlaka yapacaktır” diyerek yürür Recep dedesinin arkasından mahalleye doğru...Şaban Ali ilkokulu bitirir ve İstanbul’a doğru gurbet yolcusu olur. Geldiği kentte; siyasal, sendikal ve çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında yöneticilik ve üyelik gibi toplumsal hizmet-ler üstlenir. İstanbul Hilton Oteli’nde çalışma arkadaşı olan Ali YAĞIZ bir gün Şaban Ali’ye: “YAŞAROĞLU, çok koşturuyorsun, yorgun-sun. Avşa’ya gel de bir süre dinlen” diye ısrar eder. Şaban Ali: “Söz Ali, geleceğim” der.Şaban Ali, eşi ile birlikte karar verir ve 1977’de bir süre din-lenmek üzere “Avşa Gemisi” ile Marmara denizine açılırlar. Gemide, Eski CHP Genel Sekreteri ve Malatya Milletvekili Dr. Kamil KIRIKOĞLU ve yanında gazeteci Tanju CILIZOĞLU ile karşılaşır. Şaban Ali, Dr. KIRIKOĞLU ile çok eski, Gümüşsuyu Asker hastanesinde Binbaşı rütbesi ile, hariciye doktoru olarak görev yaptığı yıllardan tanışırlar. Askere giderken Şaban Ali’yi muayene etmişti ayaklarından...KIRIKOĞLU, Şaban Ali’ye yolculuğun nereye olduğunu sorduğunda, “Avşa Adası’na” yanıtını alır Şaban Ali’den. Bu defa KIRIKOĞLU: “Avşa’nın ağacı ve yeşili yok, Marmara Adası’na gel” dediğinde Şaban Ali: “Bizi Avşa’da bekliyor-lar” yanıtını verir.Avşa Gemisi, inecekleri adaya doğru yaklaştığında Şaban Ali güverteye çıkar ve Avşa Adası’nın büyük bir bölümüne bakıp: “Kamil Bey haklı imiş; ne ağaç ne de yeşil bir örtüsü var bu adanın” diyerek sesleniverir eşine. Gemiden iner inmez doğruca adanın Yiğitler beldesine giderler ve kalacak oldukları pansiyona yerleştikten sonra sahildeki kahveye çıkarlar, masaya otururlar ve eşiyle birer “ada çayı” söylerler kahveciye.Kahvede oturanların nerdeyse hepsi yüzlerini Şaban Ali’nin eşiyle birlikte oturmakta oldukları masaya çeviriler ve me-rakla bakarlar bu yabancılara...Biraz sonra orta yaşın üzerinde bir adam masalarına gelir

ve “Köyümüze hoşgeldiniz, sefa getirdiniz” diyerek yanla-rına oturur İsmail SAMATYALI amca... Az sonra kuşlar gibi sarıverirler Şaban Ali’nin masasının etrafını... “Önce merakla baktık size, ilk defa görüyoruz bir erkeğin kadınla gelip oturduğunu bu kahvede” der içlerinden biri.Şaban Ali masanın etrafını saranlar arasında kimisinin bacağının kesik, kimisinin kolu ve parmaklarının kopuk olduğunu görür ve merak edip sorar nedenini. Soruya: “Efendim, burada bir İtalyan Müteahhit İstanbul’un parke taşlarının ihalesini aldı. Bizde onun yanında koca gra-nit taşları dinamitle parçalayıp, ufak parke taşları haline getirirken gördüğünüz gibi arkadaşların bazısı böyle acı duruma düşmekte” yanıtını alır Şaban Ali YAŞAROĞLU. Bu açıklamaya üzüldüğünü, kendisinin bir turizmci oldu-ğunu, kendilerine gösterilen ilgiden son derece memnun kaldıklarını (çünkü o an kendilerine bir “Tanrı Misafiri” gibi baktıkları bakışlarından anlaşılıyordu) ifade ederek etra-fında toplananlara şunları söyler Şaban Ali: “Bakınız, Avşa Adası sizin gibi bu adada yaşayanların bir adası değil, Türkiye’nin turistik, yani tatil yapmak adına çok değer taşıyan bir adadır. Çünkü, gündüz parlak bir güneşle beldenize, gece gökyüzünde yıldızlara bakarak kahvenize geldik ve şimdide bol iyotlu denizden kahvenize girmekte olan rüzgarın tatlı havası ile sizlerle sohbet ediyoruz. Ya-rın pansiyoncu, balıkçı, paytoncu, bakkalınız, manavınız ve kahveciniz paramızı alacaklar. İşte, turizm budur” dedi ve bu arada Kamil KIRIKOĞLU’nun Avşa ile ilgili söyledik-leri aklına gelir ve sözlerine devamla, “Adanız ağacın ve yeşilin fakiri görünümünde bir ada. Sizin ve çocuklarınızın geleceği turizm olacak. Ancak, turizm temiz bir çevre ve yeşilliklerle gelişen bir sektördür. Bu nedenle ibadet yapar gibi adanın sahilinden başlayarak ağaçlandırıp, yeşil örtüyü örtmelisiniz” diyerek noktalayıverir sözlerini Şaban Ali. Aralarından yaşlıcası söz alır ve “Ada sahillerinin altında tuzlu su bulunduğundan dikilen ağaçlar bir müddet sonra kurumaya başlıyor. Bu bakımdan ağaç yetişmez denizin kıyısında” der. Bu sözleri söyleyen yaşlı ve tecrübeli adama inanan Şaban Ali susar ve izin isteyerek kahveden çıkıp, konaklayacakları pansiyona döner eşiyle birlikte.Ertesi sabah, akşam önerdikleri “Altın Kum” koyundaki plaja giderler. Koya yaklaştıklarında bir de ne görsünler: Kumsala kadar gayet düzgün ve bilimsel dikilmiş yaklaşık 100 adet çam fidanı... Halbuki akşam beldenin kahvesinde, deniz kıyısında ağaç yetişmez demişlerdi...Koyun adına “Altın Kum” boşuna dememişler. Sapsarı, altın sarısı kumla örtülü idi. Ama kendilerinden başka hiç kim-se yoktu güzelim plajda. Belde halkının ise denizde yüzme

alışkanlıkları yok gibiydi 1977’nin Ağustos’unda... O gün kendileri açmış ve yine kendileri kapatmışlardı “Altın Kum Plajı”nı... Kendi kendine, “Olur şey değil” diyordu Şaban Ali.İkinci akşam, yine eşiyle birlikte Yiğitler Beldesi’nin aynı kahvesine oturmaya gittiler. Bu defa daha fazla kalabalık sarmıştı Şaban Ali’nin masasını. Şaban Ali daha fazla dayanamayarak sordu: “Siz dün gece bana deniz kenarında ağaç yetişmiyor, bir süre sonra tuz-lu su kurutuyor ağaçları dediniz ama, ben “Altın Kum”da 100’e yakın dikilmiş Çam fidanının gayet canlı büyümekte olduklarını gördüm, bu nasıl oluyor?” dediğinde, “O çamları Ankaralı Avukat dikti (Av. Kemal BOĞRALLI)” yanıtını aldı-ğında; “Amca, Ankaralı Avukat dikince oluyor da,siz dikince neden büyümüyor bu çamlar?” sorusu karşısında başlarını sağa sola çevirip, suskun kalmışlardı köyün sakinleri. O günlerde, Avşa Yiğitler 1. Kültür ve Turizm Festivali düzen-lenir. Şaban Ali’yi de, Marmara Kaymakamı ve Avşa Belediye Başkanı’nın bulunduğu protokol masasına alırlar.Festivalin açılışını Marmara Kaymakamı yaptıktan sonra: “Aramızda turizme gönül vermiş bir hocamız var. Şimdi, konuşmasını yapmak üzere kendilerini kürsüye davet edi-yorum” der takdimci bayan. Meydanı dolduranlara şunları söyler YAŞAROĞLU:“Avşa Adası yalnız Avşalılar’ın değil, Türk halkının bir adasıdır. Çünkü, ülkenin Nilüfer çiçeğini andıran turizme uygunlukta başka bir Avşası yoktur. Devlet bu adanın alt yapısına el atmalı ve ada halkı iç ve dış turizmin hizme-tine girmelidir. Öylelikle modern pansiyonculuk hizmeti hayata geçirilmelidir. Turizm, kültür alışverişine dayalı bir köprünün sektörüdür. Ada halkı olarak, asırlarca kapalı kalarak geleneklerinize ve göreneklerinize fazlaca bağlı kaldınız. Halbuki, sizler-de değişmekte olan dünya ile değişmelisiniz. Adanızı ye-niliklerle, güzelliklerle süsleyip donatmalısınız. Örneğin; keçileri adadan başka yere sürmeli ve adanızı baştan başa ağaçlandırmalısınız. Turizm, temiz bir çevre ile gelişen bir sektör olduğu için adanızı yeşillendirip, güzelleşmesine elbirliği ile önem vermelisiniz. Adanızda turizm etkinlikleri geliştikçe sosyal ve ekonomik ya-şantınızda da iyileşmeler olacaktır. O vakit taş işçiliğini bırakacak, bacaklarınız kesilmeyecek ve kollarınız kop-mayacaktır” diyen YAŞAROĞLU sözlerini şu önerilerle noktalar:“Şu sahildeki derme- çatma kahve ve binaları yıkın, Altın Kum plajına kadar gidiş-gelişli bir bulvar açın ve etrafı ağaçlandırın”.Şaban Ali, tatili süresince adanın koy ve plajlarını gezer, fotoğraflarını çeker ve “Ali Baba Türbesi”ni, manastırı,

“AĞACA SEVGİYİ,AVŞA’YA TAŞIYAN BİR TURİZMCİ...”ŞABAN ALİ YAŞAROĞLU Otoman Imperial Hotel & Otoman Park Hotel Turizm Eğitim Danışmanı

106

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Yazı: Serap FİDAN

Page 109: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

şarap fabrikası ve Karadenizli iş adamı tarafından yaptı-rılan meşhur “Karadut Çeşmesi”ni inceler. Bu arada, ada-nın en yaşlıları ile Avşa’nın geçmişi hakkında söyleşiler yapar. Neden “Şehitler Tepesi” diye Şakir Yiğitler’e soru sorduğunda; 1915’te İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali ile adadaki Rum çeteciler tarafından, Yiğitler Beldesi (eski adı ARAPLAR) camiinde akşam namazını kılmakta olan adanın erkeklerinin toplanıp, tepeye çıkartılarak ve orada karanlıkta hepsini kılıçtan geçirdikleri için o tepe-ye “Şehitler Tepesi” adının konduğunu öğrenir Şaban Ali.İstanbul’a döndüğünde; Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre Komisyonu Başkanı görevlisi bulunduğu, kısa adı “ATUR-JET” olan Türkiye Turizm Yazarları Derneği yönetimine “AVŞA”yı ağaçlandırma teklifini sunar. Yönetim Kurulu Şaban Ali’nin teklifini oybirliği ile kabul eder. Dernek daha önce Adıyaman’daki “Nemrut Dağı” eteklerinde de “ATURJET Ormanı” adıyla bir orman kur-muşlardı. Karardan sonra büyük bir saç panoya: “ATUR-JET YİĞİTLER BELDESİ AĞAÇLANDIRMA VE YEŞİLLENDİR-ME PROJESİ”diye yazılı panoyu Şaban Ali, arkadaşı Mus-tafa SARIGÖZ ile adaya gönderir ve “Şehitler Tepesi”ne monte edilir. Ardından beldenin tepe ve yollarına binler-ce çam fidanı dikilir. Şehitler Tepesi’ne dikilen pano, birileri tarafından kur-şunlanır. Tekrar betonlanarak dikilir. Şaban Ali, ayrıca büyük bir panonun üzeri çekmiş bu-lunduğu fotoğraflarını yapıştırır ve özelliklerini açık-layıcı alt yazılarını yazarak adada evi bulunan arkadaşı Mustafa SARIGÖZ’le adaya gönderir ve Muhtar Recep SAMATYALI’ya teslim etmesini söyler. Şaban Ali bunun-la yetinmez, İstanbul’dan Muhtar Recep SAMATYALI’ya telefon açar. Telefonda SAMATYALI’ya: “Recep Bey, gönderdiğim panoyu camla çerçeveletip ATATÜRK Meydanı’na koyduruver. Beldeye gelen yabancılara ko-laylık olur, danışma görevini görür ve Yiğitler’in tanınma-sına katkı yapar” der. “Peki” der köyün muhtarı...Yine her yıl Eylül ayının 10’unda; başta muhtar ve halkın katılımı ile “Ağaca sevgi ve yeşile saygı” günü düzenlenir ve panonun altında konuşmalar yapılır. Cumhuriyet Gaze-tesi ve çeşitli Turizm dergilerinde haber olur. Avşa’da 1000 çam fidanının yandığı haberi İstanbul’a ka-dar gelir ve Şaban Ali fazlasıyla üzülür yanan çamlara... Haberi kendisine ulaştıran arkadaşı Mustafa’ya: “Çok üzüldüm, sanki ben yandım Mustafa” der. Çamların, keçi sahibi çobanlar tarafından yakıldığı dedi-kodusu çevrede konuşulur olur, Şaban Ali konuşulanlara inanmaz. Yaz mevsiminde tekrar adaya giden Şaban Ali, eşiyle deniz banyosu sonrası kaldıkları pansiyona dönerler-ken yolda köyün çobanı Koca Yusuf’la (Yusuf ERDOĞAN) karşılaşırlar. Şaban Ali selam verir Koca Yusuf’a ancak, Yusuf zoraki alır selamını.Şaban Ali: “Koca Yusuf, ne o rahatsız mısınız?” diye sorar ne olduğunu anlamaya çalışarak.Koca Yusuf: “Rahatsız değilim. Sen keçilerimi kaçırttın Karabiga’ya, ekmeğimle oynadın” diye cevap verince Şaban Ali: “Yok canım, benim ne yetkim var” diye cevap verir.Bunun üzerine: “Sen festivalde o konuşmayı yapmamış

olsaydın, Kaymakamın nereden haberi olacaktı” der kö-yün çobanı Koca Yusuf...Mevsim sonu adadan İstanbul’a dönen Mustafa Sarıgöz, Şaban Ali’ye: “Şaban Bey, adanın tepelerine dikilmesine öncülük ettiğin Çam fidanlarının bazılarını insanlar söke-rek evlerinin önlerine dikmektedirler” dediğinde, Şaban Ali gülerek : “Desene Mustafa, ağacın sevgisi evlere ta-şındı” der. Şaban Ali’nin yüreğinde Avşa adasının, Yiğitler Beldesi’nin yeri başkadır, ayrıcalıklıdır;Rahmetli İbrahim DURMAZBİLEK amcanın kaldığı pansi-yonun balkonuna bir poşet içinde şeftali, üzüm, inciri atıp para teklif eder diye arkasına bakmadan hızlı adımlarla uzaklaşmasını...Rahmetli Cemal Aga’nın (Cemal KOL) kayısı ve badem ikramlarını...Rahmetli İsmail amcanın: “Bu incir ağacı senin, istediğin vakit topla” demesini...Balıkçı İbrahim KOL’un gece Marmara denizinde yakala-mış olduğu balıkların en lezzetlilerinden bir paket yapıp, sabah erkenden dolabına bırakmasını ve akşam ücretini vermek istediğinde almamasını...Latife Hanım’ın bahçesinden eliyle topladığı domates, patlıcan, salatalık, maydanoz, karpuz, kavun ve fasulye-nin haftadan haftaya parasını ödemesini...Hele, Merhum ve Merhume Şakir, Elmas ve Çocukları Mus-tafa... Onların o candan yakınlıkları...Ve daha nice iyilik kokan, 1970’li yılların o güzel insanla-rını nasıl unutur? O can parçası misafirsever insanların gösterdikleri iç-tenlikli yakın ilgilerinden dolayı çok sever Avşa adasının Yiğitler Beldesi’ni...Bu sebepledir ki; 30 yılı aşkın bir zaman içinde Avşa’ya gitmeden edemez Şaban Ali ...Şimdi takvimler 2008’in Eylül ayını gösteriyor. 30 yılı aşkın bir zaman tünelinden geçip 2008’e gelindiğinde Avşa’nın Yiğitler Beldesi’nde nelerin değiştiğini ve geliş-tiğini sorduğumda Şaban Ali’:“Ben bu adaya 1977’de tatil için geldim. Zaman zaman do-ğum yerim olan Doğu Karadeniz’e gittiğim yıllar ve 1980 darbesinde sendikal görevim nedeniyle Davutpaşa’daki Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunduğum aylar dışında düzenli olarak gelmişimdir Avşa adasına.O yıllarda gündüzler berrak güneşi, özgürce denize giri-lebilen ve kumların içinde sanki altın zerrecikleri varmış gibi sapsarı kumsallı koyları ve Marmara denizinin en temiz yeri, geceleri gökteki parlak yıldızları ve denizden gelen tatlı rüzgarın eşliğinde terlemeden yürüyüşler, or-ganik ortamda yetiştirilen sebze-meyveler, çeşitli günlük yakalanan balıklar ve Yiğitler Köyü’nün çoğu bu dünya-dan göç etmiş bulunan o yılların misafirperverlikleri, eşimle birlikte Avşa adasının bir tutkunu yapmıştır bizi. 30 yıl sonra bugün Yiğitler Beldesi’ne baktığımda; olumlu ve olumsuz gelişmelerin seyrini görmekteyim. Örneğin, olumlu gelişmelerine baktığımda; 30 yıl önce, önerdiğim Altın Kum’a kadar uzanan sahil bulvarı ve is-timlakların büyük kısmı yapılmış hem de en güzeli... Beldenin meydanına büyük boyda ATATÜRK’ün heykeli dikilidi ve önüne de ‘Atam senin izindeyiz’ yazısı yazılmış.

1700’lerden beri şarapçılık yapıldığı söylenen Avşa’da modern bir şarap fabrikası kurulmuş. Dikimlerinin öncüsü bulunduğumçzm fidanlarının boyla-rı uzamış ve altında piknik yapılır hale gelmiş.Yıllarca Avşa’nın Hasan AYVAZ gibi taş ustalarının emek-leri ile İstanbul’un cadde ve sokaklarına döşenmiş olan granit parke taşları geç de olsa Yiğitler Beldesi’nin cadde ve sokaklarına da döşenmiş ve evlerinin balkonlarına saksı çiçekleri konmuş. Cadde ve sokaklara elektrik di-rekleri dikilmiş ve sokaklar aydınlanmış, kanalizasyon kısmen tamamlanmış ve sivrisinekler azalmış.Olumsuz gelişmelere gelince; belde halkının sosyal ya-şamında gözle görülür bir ilerleme görülmediği gibi bazı yönlerden gerileme dikkati çekiyor. Halk, köylü geleneğini koruyor ama cep telefonu ve inter-netle övünüyor...Geçmişin misafirperverliği yok gibi bir şey...Artık İbrahim dayı, Cemal aga, Şakir amca, Elmas ve Emi-ne ablaların candanlığından ve cömertliklerinden eser yok. Varsa maddiyat yoksa maddiyat, çıkarı olan selam veriyor sadece...Karadut Çeşmesi’nden kol kalınlığında akan içme suyu artık yok. Suyun, dinamit patlatıcılarının yüzünden yön değiştirdiği söyleniyor.Kaya biçiminde kocaman granit taşların arasında, dışar-dan toprakla teraslar yapan yaklaşık 30 dönüm arazinin içinde; çeşit çeşit incirler, şeftaliler, armutlar, elmalar, zeytinler ve antep fıstığını ve daha nice organik meyve-leri yetiştiren, her türlü bilimsel kitapları okuya okuya kendini bir ziraat mühendisi, ayaklı bir ziraat enstitüsü haline getiren, adını ölümsüz Kemal ATATÜRK’ün verdiği ‘Cumhuriyet Gazetesi’ni okuduğu için adanın bağnazla-rınca adını ‘komünist’e çıkardıkları Eski Muhtar, ilkokul mezunu; Eski taş ustası ve adanın aydını Ahmet DURMAZ-BİLEK ise artık yok...Eskisi gibi Yiğitler Beldesi’nin koylarında özgürce denize girme şansınızda yok. Örneğin; Bayraklı köyü erkeklere yasak. Altlarında 150 – 200 binlik jiplerle adanın dışından gelip, Yiğitler’in tepesinde araçlarını park ettikten son-ra, çarşaflı, haşemalı, türbanlı genç ve yaşlı kadınların Bayraklı’ya inip, sere serpe denize girdikleri ve güneşlen-dikleri ve de erkeklerin geçmemesi için kocalarının nöbet tuttuğu koy...Bu da “Turistik Baskı” olsa gerek... Fakat belde halkı bu ‘yabancılara’ henüz bulaşmamış ve Türk kadınının gele-neğine uygun giyimini sürdürmektedir. Yine son yıllarda Arap erkeklerin adaya dadanması da ilginç olsa gerek... Gruplar halinde beldenin yollarında dolaşmakta ve halka sempatik görünüp, etrafını saran-larla sohbet etmektedirler. Beldenin aydınlarından H. A., Arapları adaya getiren Hacı Mustafa’ya ’72 mil yakınımızdaki İstanbul’da 13 milyon insan var, orada kravatlı bir adam yok mudur ki, bu teke sakallı acayip adamları niçin getiriyorsun buraya’ diye sitemde bulunur. Beldenin olumlu ve olumsuz gelişme-lerine karşın, yine de ve özellikle emeklilerin sağlıkları ve ömürlerinin biraz daha uzaması için güneşi, kumu, denizi, havası, organik ürünleri ve dingin sessizliği bir ilaç gibidir adanın yaşantısı...” yanıtını verdi.

Otoman Imperial Hotel & Otoman Park Hotel Turizm Eğitim Danışmanı

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

107

Page 110: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

kültür

“Katolik inancına göre kilise birlik, kutsallık ve hidayete götüren yoldur. Ortodoks mezhebi cemaati kilisenin hem bu dünya da hem de görünmeyen öteki aleme ışık tuttuğuna inanmaktadırlar. Protestanlar kiliseyi Allah’ın emirlerini sunulduğu ve dini ibadetlerin yapıldığı bir mabet olarak görürler. İlk dönemlerde tek bir kurum olan kilise daha sonraları inanç ve tapınma şekilleriyle ayrışmıştır” diyen İstanbul ve kültür aşığı Ahmet Nadir Utkan ile birlikte tarihe tanıklık eden İstanbul Kiliselerini gezip, sizlere aktarmaya çalıştık.

Fotoğraflar: Sinan Demir • [email protected] Yazı: A.Nadir Utkan

Baş şehri Roma olan “Batı Roma İmparatorluğu” 5. yüzyıl-

da Germen kabilelerinin İtalya’yı is-tila etmeleri sonucu yıkıldı. Bizans İmparatorluğu da denen Doğu Roma imparatorluğu eski Yunan kenti olan Byzantion’a (Bizans) taşındı ve yeni başkentin adı “Nova Roma” (Yeni Roma) adı verildi. Constantinus döne-minde kentin adı Constantinus olarak ilan edildi. I.CONSTANTİNIUS (Büyük Konstantin),Roma’dan senatörler ve yüksek memurlar getirerek Constan-tinus şehrinde yeni bir yönetim oluş-turdu ve kenti yeniden imar etti. İmpa-

rator Constantinus ölümünden sonra Konstantin’in Şehri anlamına gelen Konstantinopolis ismi kullanılmıştır. Doğu Roma İmparatorluğu ya da Bi-zans, MS 330’dan 1453 kadar bin yıl-dan uzun yaşadı ve döneminde günün en önemli gücü sayıldı. Roma’nın Hıris-tiyanlığı kabulü Konstantin’in 312’de Maxentius’a karşı Milvan köprüsü za-feriyle gelmiştir. Bu zaferi Hıristiyan-ların Tanrısını yardımıyla kazandığına inanan Pagan Konstantin 313 yılında Milano Fermanıyla Hristiyanlık kabul görmüştür. Kilise anlamı ve fonksiyon bakımından mezheplere göre farklılar

gösterir. Katolik anlayışında kilise, Hz İsa tarafından kurulan ve ona inanla-rın oluşturduğu topluluklardır. Katolik inancına göre kilise birlik, kutsallık ve hidayete götüren (Apostolluk) yoldur. Ortodoks mezhebi cemaati kilisenin hem bu dünya da hem de görünmeyen öteki aleme ışık tuttuğuna inanmakta-dırlar. Protestan olan Hıristiyanlar ki-liseyi Allah’ın emirlerini sunulduğu ve dini ibadetlerin yapıldığı bir mabet ola-rak görürler. Kiliselerde ayin, dua tö-renleri yapılır. Bu törenleri kiliselerde ki din görevlileri tarafından icra edilir. Bazilika, Hıristiyanlık öncesi yapılarda

TARİHE TANIKLIK EDEN İSTANBUL KİLİSELERİ

108

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 111: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

dini niteliği olmayan bir toplanma yeri özelliği gösterirken, erken Hristiyan ve Ortaçağ mimarilerinde, yan geçitleri bulunan, galerili veya galerisiz kilise anlamında kullanılmıştır.

İstanbul’da KiliselerKatolik, Ortodoks veya Protestan kili-seleridir. Kilise adlarını başında gelen Hagia, Hagios, azize, aziz demektir. Hz İsa’ya Rumca Khristo, Hirosto de-nir. Ioannes Hz Yahya’dır. Surp, haz-reti demektir. Asdvadzadzin, Meryem Ana’dır. Kirkor, Gregor’dur. İstanbul’da Rum Ortodoks kiliseleri ço-ğunluktadır. Sonra Ermeni ve Protestan kiliseleri gelir. Bu kiliselerin neredeyse tama-mına yakını Bizans dönemin-den kalmadır. Rum Ortodoks kiliselerinin birçoğunda şifalı olduğuna inanılan, kutsal su içeren Ayazmalar bulunur.

Aya İrini KilisesiAya İrini adı “Tanrısal Barış ya da Kutsal Barış” anlamı-na gelen Hagia Eirene (Aziz İren) isminden gelmekte-dir. İstanbul’da, Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda, Ayasofya’nın yakınındadır. İstanbul’da bulunan, camiye çevrilmemiş en büyük Bizans kilisesidir. Eski kaynaklara göre, burada bulunan Roma dönemin-den kalma Artemis, Afrodit ve Apollon mabetlerinin kalıntılarından yararla-nılarak, 4. yüzyılın başlarında I. Cons-tantinus (324-337) zamanında yapıldı. Ayasofya’yla aynı avlu duvarı içinde bulunan Aya İrini, 532’deki Nika Ayak-lanması sırasında yanındaki Sempson Zenon’la birlikte yanmıştır. İmparator Jüstinianos Ayasofya’nın yanı sıra Aya İrini’yi de yeniden yaptırmıştır. 532’de yapımına başlanmışsa da bitiş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 8. ve 9. yüzyıllarda yaşanan şiddetli deprem-ler binada önemli hasarlara neden ol-muştur. Bizanslıların patrikhane şapeli diye niteledikleri Aya İrini, İstanbul’un fethinden sonra Topkapı Sarayı’nı çev-releyen Sur-ı Sultani içerisinde kalmış, bu yüzden camiye çevrilmediği için önemli bir mimari değişiklik olmamış-tır. Önce iç cephane, sonra da Harbiye Nezareti’nin silah ambarı olarak kulla-

nılmıştır. Aya İrini, klasik bir Roma iba-dethanesi gibi bazilika planda çizilmiş-tir. Nartekslerden ve apsislerden oluş-maktadır. Ana kubbeyi 35 metre yük-sekliğinde 4 büyük fil ayağı taşımak-tadır. Orta avlu tıpkı Ayasofya’daki gibi boştur. Yapının üst katı ise devasa bir antik Roma haçı şeklinde planlanmış-tır. Aya İrini, inşa edildiği dönemde yal-nızca İstanbul’un ilk kilisesi değil, aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun en büyük yapıları arasındaydı. Türk döne-minde avlunun çevresine bir sıra daha sundurma eklenerek avlu daraltıldı.

Kilise, İstanbul’un fethinden sonra hiç-bir zaman camiye çevrilmedi. Bir süre bazı silah ve araç gereçlerin saklan-masında kullanıldı. Bu nedenle “Ce-behane” adını taşıyan kilise, III. Ahmet (1703-1730) döneminde silah müzesi (Dar-ül Esleha) yapıldı. 1846’da Top-hane Müşiri Ahmet Fethi Paşa tarafın-dan müze haline getirilerek 1869’da Müze-i Hümâyun adı verildi, 1875’te müze, Çinili Köşk’e taşınınca Aya İrini depo haline geldi. 1908’den sonra da Askeri Müze oldu. Bir süre boş kalan yapının çevresinde araştırmalar yapıl-dı, daha sonra da Ayasofya Müzesi’ne bağlandı.

Ayasofya KilisesiDünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya; mimari-si, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden sanat dünyası açısından

önemli bir yer teşkil etmektedir. Aya-sofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edil-miştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5. yüzyıldan itibaren ise Ayasofya (Kutsal Bilgelik) olarak tanımlanmıştır. Aya-sofya Bizans İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olarak katedral işle-vi görmüştür. Birinci kilise, İmparator Konstantios (337-361) tarafından 360 yılında yapılmıştır.

Günümüzde ilk kiliseye ait herhangi bir kalıntı bulunmamakla birlikte, müze deposunda bu-lunan Megale Ekklesia damgalı tuğlaların bu yapıya ait olduğu düşü-nülmektedir. İkinci Kilise, İmparator II. Theodosi-os (408-450) tarafın-dan 415 yılında yeniden inşa ettirilmiştir. Bu ya-pının, beş nefli, ahşap çatı ile örtülü ve anıtsal bir girişe sahip bazilikal planda olduğu bilinmek-tedir. Kilise, İmparator Justinianos’un (527–565) 5. saltanat yılında, aristokrat kesimi temsil eden maviler ile esnaf

ve tüccar kesimi temsil eden yeşillerin İmparatorluğa karşı birleşmesi sonucunda çıkan ve tarihte “Nika İsyanı” olarak geçen, büyük halk ayaklanması sırasında 532 yılında yı-kılmıştır. Günümüz Ayasofya’sı İmparator Jus-tinianos (527-565) tarafından döne-min iki önemli mimarı olan Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios’a yaptırılmıştır. Tarihçi Prokopios’un aktardığına göre, 532 yı-lında başlayan inşa, 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış ve kilise 27 Ara-lık 537 yılında törenle ibadete açılmış-tır. Kaynaklarda, Ayasofya’nın açılış günü İmparator Justinianos’un, mabe-din içine girip, “Tanrım bana böyle bir ibadet yeri yapabilme fırsatı sağladı-ğın için şükürler olsun” dedikten son-ra, Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ni kastederek “Ey Süleyman seni geç-tim” diye bağırdığı geçer. İmparator Justinianos Ayasofya’nın H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

109

Page 112: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

kültürdaha görkemli ve gösterişli olması için, maiyetindeki tüm eyaletlere ha-ber göndererek, en güzel mimari par-çaların Ayasofya’da kullanılması için toplatılmasını emretmiştir. Bu yapıda kullanılan sütun ve mermerler; As-pendos, Ephesos, Baalbek, Tarsus gibi Anadolu ve Suriye’deki antik şehir ka-lıntılarından getirilmiştir. Yapıdaki be-yaz mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil somakiler Eğriboz Adası’ndan, pembe mermerler Afyon’dan ve sarı mermerler Kuzey Afrika’dan getirile-rek Ayasofya’da kullanılmıştır. Ayasofya, Fatih Sultan Mehmed’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle ca-miye çevrilmiştir. Fetihten hemen son-ra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdür-müştür. Yapıldığı tarihten itibaren çe-şitli depremlerden zarar gören yapıya, hem Doğu Roma, hem de Osmanlı Dö-neminde destek amacıyla payandalar yapılmıştır. Mimar Sinan tarafından yapılan minareler ise aynı zamanda yapıda destekleyici payanda işlevi gör-mektedir.

Havariyyun Kilisesiİstanbul’da 550 yılında inşa edilmiş Hı-ristiyan bazilikasıdır. İmparatorluk pol-yandriyonu olarak da bilinir. Dördüncü

tepenin zirvesinden Constantinus sur-larının 400 metre kadar içinde inşa edildi. İstanbul’un Osmanlılar tarafın-dan alınmasından sonra kısa süre için Rum Ortodoks Kilisesi olarak kulla-nılmıştır. 1461 yılında yıkılarak yerine Fatih Cami yapılmıştır. İmparatorlara ve kutsal kişilere ait lahitler İstanbul Arkeoloji Müzesinde korunmaktadır.

Kanlı KiliseBir Ortodoks kilisesidir. İstanbul’da Osmanlı döneminde camiye çevrilme-yerek Rumların ibadetine bırakılmış Bizans döneminden kalma tek kilise-dir. Fatih semtinde yüksek duvarların arkasında kalan kilise, genellikle hal-ka açık değildir. 7. yüzyılın başlarında, Bizans imparatoru Maurikios’un kızı prenses Sopatra ve arkadaşı Eustolia tarafından İstanbul’un beşinci tepesin-de bir manastır inşa ettirmişti. Ancak Dördüncü Haçlı Seferinin ardından kurulan Latin İmparatorluğu sırasında manastır yıkılmıştır. 1261’de, şehrin Bizanslılar tarafından yeniden ele ge-çirilişinin ardından İsaakios Doukas, aynı yerde tek katlı basit bir manas-tır yaptırmıştır. 1281’de ise, İmpara-tor VIII. Mikhail’ın gayrimeşru kızı ve Moğol İlhanlı hükümdarı Abak Han’ın karısı Maria Despina Palaiologina, ko-casının ölümünün ardından İstanbul’a

dönmüştür. Maria Despina günümüze kalan şekliyle manastırı ve kiliseyi inşa ettirmiş. Ktetorissa (“kurucu”) unvanı-nı almıştır. Bu tarihten itibaren manas-tır ve kilise Mouchliotissa (Yunanca “Moğolların”) lakabını almıştır.

Aya Kiryaki Rum Ortodoks KilisesiKumkapı, Gedikpaşa Caddesinde Ça-dırcı Cami Sokağı ile Kadirga Limanı Caddesi arasında Rum Ortodoks kili-sesidir. Diocletianus (284-307) zama-nında yaşamış ve ilk Hristiyan azizesi olan Aya Kyriaki’ye ithaf edilmiştir. O zamanlarda yaşayan Efsevia isimli bir kadının uzun yıllar çocuğu olmamış, eğer bir çocuğu olursa onu Tanrı’ya adayacağına dair dua edermiş. Duaları kabul olmuş ve haftanın yedinci günü bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Bu yüzden ona Kyriaki adını verir. Aile Hristiyan olduğu için Diocletianus’un Hristiyanları takibi sırasında aile tu-tuklanır ve sorgulanırken işkence gö-rürler. Henüz 16 yaşında bir genç kız olan Kyriaki de işkence altında Hristi-yanlığını inkar etmez, yakılarak öldü-rülmesine karar verilir.Büyük bir ateş yakılır ve kız ortaya konulur. Bu sırada büyük bir yağmur başlar ve ateş söner, bunun üzerine vahşi hayvanların önüne atılır fakat bu sefer de hayvanlar ona dokunmazlar.

110

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 113: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Vali son olarak kafasının kesilmesini emreder azize yerde yüzüstü yatıp dua ederken askerler kafasını keserler, tam bu sırada “gördüklerini insanla-ra anlat” diye gökten bir ses duyulur. Daha sonra Hristiyanlık yerleşip devle-tin resmi dini olunca Kyriaki’nin ölüm günü olan 7 Temmuz Yortu günü ola-rak kabul edilir.

Samatya Konstantinosve Helene KilisesiAyios Konstantinos ve Helene Kilisesi Samatya’da İmrahor İlyas Bey Cad-desi ile Feridun Kılıç Sokağı arasında-dır. İmparator I. Konstantin ve annesi Helena’ya adanan kilisede, imparato-run sağ kol ve parmak kemiklerinin saklandığına inanılmıştır. Fetihten son-ra, bölgede iskân edilen Karamanlılar dolayısıyla Karamanlılar Kilisesi adını almıştır. Patrik III. Metrofanos 1569’da yazdığı bir mektupta kiliseden eski bir yapı olarak söz etmiştir. Kiliseyi 1576, 1577 ve 1578 yıllarında ziyaret eden S. Gerlach bize oldukça ayrıntılı bilgi ver-miştir. Antakya Patrikliği Katibi Paulus 1652 yılında ziyaret ettiği kiliseyi kub-beli, taştan ve yüksek bir yapı olarak tarif etmiştir.1689 yılındaki yangından sonraki onarım para sıkıntısı yüzün-den oldukça uzun sürmüştür. Mimar Konstantinus’un 1833 yılındaki ona-rımının ardından, çan kulesi 11 Mayıs 1903 yılında kiliseye eklenmiştir. Bazi-lika planlı kilise üç neflidir. İkonostasi-sin üst kısmındaki frizde Hz. İsa’nın ha-yatından alınma sahneler görülmek-tedir. Altta ise soldan itibaren Hagios

Georgios, Hagios Konstantinos, Hagia Helene, Meryem ve Çocuk İsa, Hz. İsa, İoannes Prodromos, Hagios Demetrios ve Hagios Nikolaos tasvirleri vardır.

Aya Yorgi KilisesiBüyükada’nın en yüksek noktalarından birinde yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Sa-int George adına yapılmıştır. Patrikha-ne kayıtlarından elde edilen bilgilere göre Aya Yorgi Manastırı’nın inşa ediliş tarihi 1751’dir. Bu tarihte inşa edilmiş olan küçük kilise, şapel ve dua yeri eski kilise olarak bilinir ve iki katlı, ki-remit örtülü küçük bir yapıdır. Tepede çan kulesinin arkasındaki kesme taş-tan yapılmış olan kilise ise yeni Aya Yorgi Kilisesi’dir ve 1905 yılında inşa edilmiş, 1909 yılında kullanıma açıl-mıştır. Rumlar tarafından Aya Yorgos olarak adlandırılan kilise, zaman içe-risinde Aya Yorgi olarak anılagelmiştir. Kilisenin en çok göze çarpan motifi, denizden çıkan canavarı mızrağı ile öl-düren Saint George ikonasıdır. Çeşitli yazılarda ise bu ikonun aslında birçok ruhsal anlam taşıdığı ifade edilir. Bu ikonalar hakkında anlatılan ve kiliseyi böylesine önemli bir ziyaret & adak merkezi haline getiren bir efsane var-dır. Kapısında yazan bilgiye göre; söz konusu kilise, ikonların ilk saklandığı kilise değil, onun yerine yenilikçi bir papaz tarafından yaptırılan ve zaman içinde restore edilen 2 kilisenin yenisi imiş; yani toplamda 3 kilise söz konu-suymuş. Adı geçen ikona ve diğer eş-yalar, bugün Aya Yorgi Kilisesi’nde yer almaktadır.

Büyükada’da yer alan Aya Yorgi Kilise-si, Hıristiyanların 2 hac noktalarından biridir. Bu nedenle her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde Hristiyan dini-ne mensup kişiler Büyükada’ya akın etmektedir. Bu tarihlerde Aya Yorgi Kilisesi’ne gelenler gönüllerince di-lek dileyip, kiliseden bir adet çan veya anahtar alır. Dilekleri gerçekleşen kişi-lerin kiliseye geri gelip aldıkları objeyi geri vermesi gerekir. Bir diğer inanışa göre de Aya Yorgi kilisesine çıkan yol, çalılara bağlanmış ipler, üst üste kon-muş taşlar ve tırmanırken yolda açıl-mış makara iplerle doludur. Anlatılan-lara göre Bizans döneminde işgal altın-da kalan Aya Yorgi kilisesindeki ikona ve kutsal cisimleri kurtarmak isteyen papazlar, söz konusu cisimleri toprağa gömüp üzerini kapatmışlar. Kilisenin bulunduğu yerin havası ve manzarası çok güzel ve huzurludur, yanı başında yer alan lokantada ise enfes yemekler yenebilir. Buradaki şarap, kilise rahip-leri tarafından yapılan özel bir şaraptır ve oldukça lezzetlidir. Büyükada’ya ge-lip de burada yemek yemeden dönmek büyük bir kayıp sayılır.

Galata Saint Benoit KilisesiGalata Kemeraltı Caddesi’ndeki St. Be-noit Kilisesi, 1427 yılında Benedikt Ta-rikatı tarafından Azizler Virginis Mariae ve Beati Benedicti adına kurulmuştur. Kilisenin değerli eşyaları 1460 - 1461 yıllarında önce Sakız Adası’na, oradan da Cenova’ya gönderilmiştir. Fransız kraliyetine 1540 yılında bağlanan kili- H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

111

Page 114: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

kültür

senin kontrolü, 1583 yılından itibaren Cizvitlerin eline geçmiştir. 1687 yılın-daki yangının ardından kanunlara ay-kırı olmasına rağmen kiliseye kubbe yapılmıştır. Marsilyalı tüccarların 1697 yılındaki yardımlarıyla kilise Pera’nın en önemli ve güzel kilisesi olmuştur.Okulun bahçesindeki 1730 yıllarından kal-ma Cizvit Şapeli 1783 yılında Lazaristler’e verilmiştir. 1865 yılındaki yangından sadece 15. yüzyıl yapısı olduğu düşünülen çan ku-lesi kurtulabilmiştir. Bugün bahçe olarak değerlendirilen sarnıcın üzerinde, 14. yüzyıl Santa Maria Della Citerna Kilisesi’nin ol-duğu kayıtlardadır. Yan taraftaki okul 1583 yılında açılsa da 1585 yılındaki salgın has-talık nedeniyle kapatılmıştır. Cizvitler tara-fından 1609 da yeniden açılan okul, Cizvit Tarikatı’nın kaldırılmasıyla 1783 yılında Lazaristler’e devredilmiştir. Okul 1832 yılın-daki salgından kurtulmak ve tekrar kapatıl-mamak için 1840‘da Bebek’e taşınmıştır.

St. Antuan Katolik Kilisesiİstanbul’un en büyük ve cemaatı en geniş Katolik Kilisesi’dir. İstiklal Cad-

desi üzerinde Galatasaray’dan (Gala-tasaray Lisesi tarafında) Tünele doğru giderken sol tarafta bulunur. 1230’da rahipler, kurucuları Assisili Aziz Fran-sua adına, Galata civarında bir kilise inşa ettiler. 1639 ve 1660 yangınlarında iki kez ya-nan ve her yangından sonra yeniden aynı yerde kurulan Aziz Fransua Ki-lisesi en son geçirdiği yangın olan ve bütün çevresini yutan 1696 yangının-dan sonra Beyoğlu’daki yeni konumu-na taşındı. 1724 yılında Pera’da Aziz Antuan adı verilen bu yeni bir kilise Osmanlı İmparatorluk saray ve devlet hizmetinde bulunan ve ayrıca ticaret-le uğraşan Katolik ülkelerin (ekserisi İtalyan-Fransız) vatandaşları ve onla-rın aileleri için inşa edildi ve kutsandı. İstiklâl Caddesi girişindeki avlunun önündeki 6’şar katlı ve birbirlerine bir geçitle bağlanan 2 adet apartman, kili-seye gelir getirmesi için inşa edilmiştir. Bunlar St. Antoine Apartmanları’dır ve İstiklâl Caddesi’nin ilk betonarme ya-pılarındandırlar.

Aya Triada Rum Ortodoks KilisesiGenelde Doğu Hristiyan kiliselerin aziz ve azizelerin isimleri ile takdis edil-melerine karşın, İstanbul Başpisko-posluğuna bağlı olan Aya Triada/Ayia Trias’ın daha yaygın olarak kullanıldığı şekilde “teslis” anlamına gelmektedir. Kilise geniş bir bahçe içinde, haç plan-lı, kubbeli ve kubbesinin her iki yanında birer çan kulesi bulunan, Bizans mi-marisi ile modern mimarinin bir kom-pozisyonu biçiminde projelendirilmiş-tir. Kagir bir yapıdır.

Sıraselviler Caddesi’nden de girişi var-dır. Narteksin sol tarafında bulunan yapının üstündeki kitabeden inşa tari-hinin 1880 olduğu anlaşılmaktadır.

Kilisenin kubbeli olarak yapılmasına izin verilmiş olması da Tanimat son-rası dönemde inşa edildiğini gösterir; Osmanlı’da azınlık ibadethanelerine kubbe yapma yasağı kalktığı dönemde inşa edildiği için çok zarif bir kubbeye sahiptir.

112

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 115: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

görüş

Tam her şeyi öğrendik derken de-ğişimle beraber bildiklerimiz

yetersiz kalmaya başlıyor. O zaman da bilgileri gözden geçirmek ve yenilenmek vakti gelmiş oluyor.

Her gün, her an iletişim kuran insanlar olarak HEDD için iletişimi yeniden ele al-dık. 50’ye yakın katılımcıyla İletişimi An-lamak, Anlatmak ve Anlaşmak olarak ye-niden tanımladık. Sözlü, sözsüz ve yazılı olarak üçe ayrılan İletişim konusunu biz 10 madde ile ele almak istedik. İnsanlar hizmet alırken %20 mantıklı %80 duygusal olarak karar veriyor ve harekete geçiyor. İletişimin ilk 2 maddesi %80’lik tarafa direkt etki eden madde oluyor. Kişinin özünü bilip koruyabilme, oldu-

ğu gibi davranabilme özgürlüğü diye de kaynaklarda geçen doğalık kavramı, iş hayatında iletişim kurarken, kişisel kalite ile kurumsal kalitenin paralel olmasını ve kurumsal kaliteye göre davranışların samimi olmasını kapsamaktadır. Hizmet sunarken kişilerin doğal olmaması -ki bu kurumsal kalite ile sınırlandırılmıştır- mi-safiri/müşteriyi negatif etkileyecek ve bi-zimle ilgili olarak %80’lik tarafta olumsuz karar verişe neden olacaktır.

Doğallık kadar önemli olan Dostça Ses Tonu kullanmak da iletişimin zorlayı-cı adımlarındandır. Kelimelerin dostane bir şekilde söylenebilmesi için yüzde bir tebessüm bir gülümseme olması gerek-mektedir. Zorluk da tam olarak burada

karşımıza çıkar. İnsanlar çeşit çeşittir ve bazılarında mütebessim bir çehre doğuş-tan varken diğerlerinde olmayabiliyor. Hem doğal ola hem de dostça ses tonu kullan derken kişinin doğalında yoksa gü-leç yüzlülük doğallıktan uzaklaşmasına ve yapmacık olmasına ve haliyle misafir/müşterinin bizimle ilgili olarak yine olum-suz karar vermesine neden oluyor.

İnsan beyni kanıtları sever, güleç yüzlü insanların işini severek yaptığı düşünülür ve işini seven insanların da işini daha iyi yapacağı varsayılır. Bundan sonrası artık içten gülümsemelere kalmıştır. Merak uyandırmak bu yazımızda iletişimin sadece iki maddesini ele aldık. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle…

EFSUN YÜKSEL TUNÇ Indus Danışmanlık

“Olduğumuzu düşündüğümüz her an aslında olmaktan uzaklaşıyoruz.”M.Efsun Yüksel Tunç

HİZMET SEKTÖRÜNDE İLETİŞİM

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

113

Page 116: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

00

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

90

sanat

Page 117: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

115

Rölyef sanatta farklı bir boyuttur. Çalışma aşamalarında zaman zaman resimle, heykeltıraşlıkla, mimarlıkla ve iç mimarlıkla bütünleşir. Çeşitlilik içerdiği için insanı ve ruhu sıkmaz, değişik sanat dallarında da bilgi edinme olanağı sağlar. Oldukça zengin eski mimari yapılarımız eski Türk evlerimiz, sokaklarımız camilerimiz, çeşmelerimiz rölyef ile ruh kazanır.

Rölyef Fransızca kökenli bir kelimedir. Yüzey üze-

rine yapılan yükseltme ya da çökertme-lere rölyef (kabartma) denir. Genellikle tarihi yapıların veya insan figürlerinin, modele uygun çalışmaların yardımcı malzemeler ile tabloya boyut vererek yerleştirilmesi anlamına gelir. Örneğin fotokopisi mevcut olan evin, boyutlandı-rarak tabloya aktarılması, ağaçların, bo-yutlandırılması, insan figürlerinin boyut-landırılarak çalışılması rölyef çalışmaları kapsamına girer. Kabartma, sanat kolları dahil endüstri, tarım ve günlük hayatta da kullanılır. Mi-marlıkta kil, alçı, taş gibi işlenebilir mal-zemelerin yüzeyinde, alçaklı, yüksekli şekiller meydana getirmektir. Kabartma, ışık alan ve almayan yönlerin belirme derecesine ve yüzey şekline göre, alçak, orta, yüksek olarak çeşitlenir. Alçak kabartma, yüzeyden çok az ayrılan kabartmalardır. Madalyon, para vb. şey-lerde görülen kabartmalar bu şekildedir.

Yüksek kabartma, yüzeyden oldukça yükselen kabartmalardır. Şeklinde hemen hemen yarısı denilebilecek dere-cede yüksektir. Rond-bos kabartmalar ise heykele yaklaşır şekildedir. Şekiller satıha alçak taraflarından yapıştırılmış gibidirler. Kabartma olarak yapılmış süslemeler, mimari yapılarda taşa, mermere iş-lendikleri gibi madenden ve ahşaptan yapılmış eşyalar üzerinde de görülür-ler. Şamdan, kapı tokmağı gibi madeni eşyalarda, kapı, pencere kanadı, rahle, dolap, çekmece gibi ahşap eşyalarda kabartma şeklinde yapılmış süslemelere çok rastlanır. Mimari eserlerin dış veya iç cephelerinde yapının görülecek yerlerin-de taş veya mermer üstüne kabartılarak yapılmış süslemeler vardır.Rölyef, yapılması planlanan bir projenin boyutlandırılarak zeminden yükseltilme-si anlamını taşımaktadır. Rölyef sanatta farklı bir boyuttur. Çalışma aşamala-rında zaman zaman resimle, heykel-

tıraşlıkla, mimarlıkla ve iç mimarlıkla bütünleşir. Çeşitlilik içerdiği için insanı ve ruhu sıkmaz, değişik sanat dallarında da bilgi edinme olanağı sağlar. Oldukça zengin eski mimari yapılarımız eski Türk evlerimiz, sokaklarımız camilerimiz, çeşmelerimiz rölyef ile ruh kazanır. Çok zevkli rölyef çalışmaları seçilen modele göre bire bir uygun yapılmaktadır. Mal-zemeleri kolay bulunabilen fazla masraf gerektirmeyen ince çalışılması gereken bir branştır. Zamanla gelişen ve değişim gösteren rölyef branşında günümüzde eski tarihi sokaklar, camiler, konaklar, yalılar gibi yapıların dışında saray cami içleri, eski hamam içleri ve insan figürleri de bire bir aslına uygun olarak çalışıl-maktadır.

Kabartma Sanatı Rölyef Büyük Selçuklu devri mimarları, ana malzeme olan tuğlayı süslemede kul-lanmalarının yanında, stüko üzerinde yaptıkları kabartmalardan da geniş

Fotoğraf& Yazı: Sinan Demir • [email protected]

SANATTA FARKLI BİR BOYUT:

RÖLYEF

Page 118: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

sanat

ölçüde faydalanmışlardır. Kufi yazıyla elde edilen kabartma süslemeler, Selçuklu mima-risinin karakteristik özelliği olarak kabul edilir. Merv, Nişabür ve Kazvin’de bulunan Selçuklu eserleri, bu mimari-nin kabartma süslemelerinin en güzel örnekleridir. Rölyef süslemeler, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliği olarak kabul edilir. Daha sonra Anadolu Selçuklu mimarisinde süs unsuru ön planda yer alır. Binalar geniş süslemeye imkân verecek tarzda inşa edilmiş gibidir. Kapı, pencere, söve ve friz gibi unsurlar şerit, örgü kabara ve palmet gibi kabartmalarla be-zenmiştir. Taş işlemeciliğinin ilerlediği Anadolu Selçuklu mimarisinde özellikle portal-lerde rumi denilen süsleme şekli kabartma alarak tatbik edilmiştir. Bu devre ait kabart-ma süslemeye en iyi örnekler, Divriği Ulu Cami, Karatay Medresesi, Niğde Alaaddin Camii Portali, Konya Sırçalı Medrese, Erzurum Çifte Mina-reli medresede görülür. Osmanlı sanatında taş işçiliği üç ana grupta toplanır: 1. Ka-bartma, 2. Şebeke, 3. Renkli taş. İlk devir Osmanlı mimari-sinin taş süslemesinin önemli bir kısmını kabartmalar teşkil eder. Yuvarlak, sivri profilli veya düz yüzeyli olmak üzere çeşitli tek-nikler alçak kabartma olarak tatbik edil-miştir. İznik Yeşil Camii taş süsleme sa-natının en iyi örneklerine sahiptir. Sütun ve paye başlıkları ile kemer yastıklarında görülen lotus ve palmet motifleri düz satıhlı kabartma tekniğiyle yapılmıştır. Bursa Yıldırım Camii’nde ise kabartma klasikleşmiş bir görüntü içindedir. Mu-karnasın bol ve ince işçilikle kullanılması camiye ayrı bir özellik kazandırmaktadır. Bursa Yeşil Camii ise, klasik devirde Osmanlı taş işçiliğinin varacağı en olgun seviyede süslemelere sahiptir. Edirne Üç Şerefeli Camii’nde de taşa işlenmiş kabartma yazının en girift istifli örnekle-rinden biri portalınde görülebilir. Rölyef ( kabartma) olarak yapılmış süslemeler, mimari yapılarda taşa, mer-mere işlendikleri gibi ahşaptan yapılmış

eşyalar üzerinde de görülür. Şamdan kapı tokmağı gibi madeni eşyalarda, kapı, pencere kenarı, rahle, dolap, çek-mece gibi ahşap eşyalarda rölyef şeklin-de yapılmış süslemelere çok rastlanır. Mimari eserlerin dış veya iç cephelerinde yapının görülecek yerlerinde taş veya mermer üstlerinde de rölyefler kullanıl-mıştır. Çok çeşitli zevklerin, işçiliğin ve motif bileşimlerinin ortaya konulduğu Osmanlı mimari sanatı, 17. asırdan sonra klişeleşmiş ve rumi grubu ile mukar-nasın bol kullanıldığı eserler vermeye başlamıştır.

Özlem ÇilekRölyef konusunda bilgisine başvurdu-ğumuz Özlem Çilek, 2 yıl boyunca kursa gittikten sonra amatörce rölyef yapmaya başlamış. 10 yıla yakın bir süredir rölyef

yapımıyla ilgilenen Özlem Hanım zamanla konuda uzmanlaşmış ve evini bir nevi atölyeye çevir-miş. Evli ve bir çocuk annesi olan Özlem Hanım ev işlerinden arta kalan zamanda rölyef ya-parak zamanını değerlendiriyor. Rölyef’in ortaya çıkışının çok es-kilere dayandığını belirten Özlem Hanım, yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmelere rölyef (kabartma) adı verildiğini belirtiyor. Genellikle tarihi yapı-ların veya insan figürlerinin, mo-dele uygun çalışmaların yardımcı malzemeler ile tabloya boyut vererek yerleştirilmesi anlamına gelir. Örneğin resimde yer alan bir evin, boyutlandırarak tabloya aktarılması, ağaçların, boyutlan-dırılması, insan figürlerinin bo-yutlandırılarak çalışılması rölyef çalışmaları kapsamına girer.

Rölyef için “Tarih kadar eski” deyimini kullanmanın doğru olacağını belirten Özlem Hanım, “Çünkü taş üzerine yapılan rölyef çalışmalarını pek çok tarihi eser üzerinde görebiliyoruz. Büyük Selçuklu devri mimarları, rölyefi süsleme unsuru olarak sık sık kullanmışlardır. Kufi yazıyla elde edilen kabartma süslemeler, Selçuklu mimarisinin karakte-ristik özelliği olarak kabul edilir. Anadolu Selçuklu mimarisinde de süs unsuru ön planda yer alır. Binalar geniş süslemeye imkan

verecek tarzda inşa edilmiş gibidir. Kapı, pencere, söve ve friz gibi unsurlar şerit, örgü kabara ve palmet gibi kabartma-larla bezenmiştir. Bu devre ait kabartma süslemeye en iyi örnekler, Divriği Ulu Cami, Karatay Medresesi, Niğde Alaad-din Camii Portali, Konya Sırçalı Medrese, Erzurum Çifte Minareli medresede görülür. Osmanlı döneminde özellikle hatırı sayılır örnekleri olan rölyef özellik-le Rönesans zamanı tüm dünyada altın çağını yaşamıştır. Zamanla taş üzerin-deki rölyef bakır üzerine, ağaç üzerine taşınmıştır. Son olarak da günümüzde ahşap rölyef olarak oldukça ilgi görmek-tedir” diyor.

Rölyef’in yapılışıRölyef çalışmaya başlamadan önce boyutunun belirlenmesinin ve resmin

116

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 119: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

boyutunun çalışmanın boyutuna eşitlen-mesinin önemli olduğunu belirten Özlem Hanım, “Resmin üzerinde çatı, pencere, kapı gibi sınırları belirleyerek kartona aktarıyoruz. Ahşap kaplamalardan is-tediğimiz rengi seçip yarım santimetre genişliğinde şeritler kesiyoruz. Bu şerit-leri kartonun üzerine üst üste yapıştıra-rak binaların duvarlarını oluşturuyoruz. Pencere ve kapıların derinliğini vererek çerçeveleri çalışıyoruz. Perde, kapı süs-lemeleri, panjur gibi ayrıntıları tamam-ladıktan sonra kasaya yerleştiriyoruz. Kasa dikdörtgen şeklinde bir kutu olarak düşünülebilir. Astar boyası çekildikten

Rölyef süslemeler, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliği olarak kabul edilir. Daha sonra Anadolu Selçuklu mimarisinde süs unsuru ön planda yer alır. Binalar geniş süslemeye imkân verecek tarzda inşa edilmiş gibidir. Kapı, pencere, söve ve friz gibi unsurlar şerit, örgü kabara ve palmet gibi kabartmalarla bezenmiştir. H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

117

Page 120: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

sanat

sonra evimizi ya da evlerimizi bunun içerisine resme sadık kalarak yerleştiri-yoruz. Son olarak çevre düzenlemesini ve yağlı boya çalışmalarını yapıp tablomuzu tamamlıyoruz. Anlatırken çok kolay görü-nebilir ancak bir çalışma neredeyse 2- 3 ay gibi bir sürede tamamlanabiliyor. Bu anlattığım rölyef dış mekan çalışması. Bir de iç mekan çalışmaları var. Bir odanın, mutfağın ya da bir çarşının resmedilmesi gibi. O zaman daha ayrıntılı bir çalışma söz konusu oluyor” diyor.

Kullanılan MalzemelerRölyef yapımında karton, mukavva, kur-şun kırmızı kalem, silgi, cetvel, yapıştırıcı, silikon, şeffaf band, ahşap kaplama (gül, ceviz, maun vs.), düz ince ve desenli man-tar, asetat, dantel, gipür, fisto, kurdele, sarı yaldız kağıt, ince tel, boncuk, makas, maket bıçağı, beyaz tutkal, alçı gibi mal-zemelerin kullanıldığını ifade eden Özlem Hanım, “Örneğin bir parça kurdele bizim

için perdedir. Ahşap bir yelpazeyi zerindeki desenleri keserek kapı süslemelerinde kullanabiliriz. Çevre süslemeleri için irmik, bulgur gibi malzemeleri bir parça boya ve tutkalla karıştırarak ağaç yapabiliriz. Man-tar, yosun, renkli ve parlak kağıtlar kısacası aklınıza gelebilecek her şey malzeme olabilir. Bu biraz da sizin yaratıcılığınıza ve hayal gücünüze kalmış bir şey. Zaten bu işe başladığınızda her şeyi farklı bir gözle görmeye başlıyorsunuz. En işe yaramaz gibi görünen ufacık bir şey bile bazen akıl almaz bir boyut kazanabiliyor” diyor.Özlem Hanım rölyef malzemeleri çalışı-lacak modele göre çeşitlilik gösterdiğini belirterek, çeşitli aşamalarda farklı malze-melerin kullanıldığını ifade ediyor.

“Kalıp hazırlarken, milaj kâğıdı, kurşun kalem, silgi, cetvel, karbon kağıdı, karton, makas, maket bıçağı, kaplama yaparken, ahşap kaplama ( ceviz, gül, maun, çam, armut v.s) asetat, perde yapımında, kurde-

la, fisto, tül ya da kumaş parçaları, modeli yerleştirmek için uygun ölçüde kasa, kasa hazırlığında, gökyüzü ve yer eğimi için mu-kavva, silikon, alçı, tutkal,boyama için renkli su bazlı boyalar ve ver-nik kullanılmaktadır.”

Türleri ve kullanılan alanlarRölyef’in iki türü olduğunu belirten Özlem Hanım, yüzey yükseltilerek yapıyorsa ‘yüksek rölyef”, çökertilerek yapılıyorsa “Alçak Rölyef” adını aldığını belirtiyor. Genel olarak yapılan çalışmaların yüksek rölyef özelliklerini taşıdığını belirten Özlem Hanım, “eski Türk evleri, çeşmeler, cami-ler, eski tarihi sokaklar, konaklar, saraylar, yöresel taş evler, yalılar, iç mekanlar, insan figürleri gibi örnekler yüksek rölyef örnek-lerindendir” diyor. Özlem Hanım “Rölyef mimaride süsleme olarak, süs eşyaları, kuyumculuk, resim, heykeltıraşlık, teknik resim gibi sanat kollarında gıda sektö-ründe süslemede kullanılır” diyor.

118

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 121: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

görüş

Doğru insanı bulmak değil o doğru insan kendimiz ola-

bilmektedir bütün mesele! Bunun içinde; yapmayı gerçekten sevdiğin şeyleri bul ve bunlara kendini koşulsuzca ada. Kendini adarken yaydığın ışık kimin dikkatini çeki-yorsa o kişi doğru kişidir!

Yaşamak yürek ister; belki de bu yüzden dünyaya gelenlerin çok azı yaşar. Çoğunluğu yalnızca yaşadığı günü kurtarır, var olmakla yetinir ve kendi varlığı altında ezildikçe ezi-lir. Değiştiremeyeceği gerçekleri olduğu gibi kabul etmek ve bu değişmezlikten kendine yeni bir yaşam sevinci yaratmak da yürek ister; değiştirebileceğini değiştirmeye çalış-mak da. Sanıldığı gibi insanı korkutan; dün-ya, zorluklar, yaşam koşulları ya da başkala-rı değildir. İnsan en çok kendisinden korkar; kendi duygularından, kendi güçsüzlüklerin-den, kendi zaaflarından, kendi acılarından, kendi coşkularından ürker.Yaşama her dokunuşunda, duygularının alevlenip kendisini yakacağından çekinir. Onun için kaçar yaşamdan, aşktan kaçar, öfkeden, hareketten, sevinçten, kendisin-den kaçar. Korku yüzünden yaşanamamış bir yaşamı ellerinde taşımaktan yorularak, kendisine uydurduğu bin bir türlü mazeret-le yaşama arkasını dönmeye, gizlenmeye uğraşıp, gizliden gizliye yok olmaya çabalar. Korku kendine acımayı getirir; kendini za-vallılaştırmaya başlar yaşamdan korktukça. Yaşamla yüz yüze gelmektense ağır ağır erimeyi tercih eder. Korktukça azalır gücü; korkuyla yaralanan bedeni artık en küçük bir dokunuşta acıyla inler. Her acıda korkusu bi-raz daha artar ve girdap gibi çeker içine güç-süzlük onu. Kendi korkusuna kalkıp kader der sonra, korkuyu değiştirilmez bir gerçek, alnına yazılmış bir yazgı olarak görür.Yeni bir aşkın düşüncesi bile titretir onu. Kalabalıktan korktuğu kadar yalnızlıktan da korkar. Hayatın hiçbir haline dayanamaz du-

rumlara gelir. Sırtında yaşayamadığı hayatı, önünde yaşanacak günleriyle, kendi geç-mişiyle geleceği arasında sıkışır kalır artık. Kendi duygularıyla kuşatılır; döndüğü her yanda bir düşman gibi kendi duyguları çıkar karşısına. Şu yana dönse orada bir mutluluk vardır ama o mutluluğu değil mutluluğun arkasında gölgesi sezilen acıyı görür. Bu yana döndüğünde bir isyanın şevki vardır ama o isyanın çekiciliğini değil o isyan için ödenecek bedelin ağırlığının fark eder. Beri yanında bir aşk bekler onu ama o aşkın ar-kasından gelebilecek terk edilme ihtimaline diker gözlerini.Her kıpırtıyla örselenebileceğinden çekindi-ği için kıpırdayamaz bile yerinden; yaşama yaklaşabilmek için bir tek adım bile atmaya yetmez cesareti. Ona sevinci gösterseniz; ‘ya sonra’ diye sorar! Aşkı gösterseniz, gene aynı sorudur onun aklını kurcalayan; ‘ya son-ra!’ Öfke, coşku, dostluk, sevişme, başkaldı-rı, direnme hep aynı soruyu sürükler peşin-den; ‘ya sonra’. Bilinmeyen bir ‘ya sonra’ için bilinenlerin hepsini ıskalamayı kabullenir. Ama ne garip, duygularından, yaşanacakla-rın sonrasından korkanlar, acıdan sakınan-lar çeker en büyük acıyı. Yaşanmamış bütün duyguları zehirli sarmaşıklar gibi boy atıp ruhlarına dolanır. ‘Sonrası umurumda bile değil’ deyip yaşamla kucak kucağa gelenler-den çok daha fazla yarayı yaşayamadıkları için alırlar. Yakınıp dururlar; çektikleri acılar-dan söz ederler. Acıyı da çekerler gerçekten ama acıdan korktukları için bunca acıyı çek-tiklerini görmezler bir türlü.Yaşamanın cesaret istediğini fark edemez-ler. Onun için çok az insan yaşar; çoğunluk yalnızca gününü kurtarır. Yaşanmamış gün-lerin altında inleyen çaresiz bir köle gibi yitik bir hayatı taşır güçsüz omuzlarında. Kendi gerçeklerimiz, kendi duygularımızdır bizi böylesine ürküten; çatal diliyle tıslayan bir yılan görmüş tavşan gibi kendi kendimizi hareketsiz bırakan. Ve ne kadar çok korkar-

sanız, korkunuz o kadar artar. Sizi güçsüz-leştiren, sizi çaresizleştiren, sizi isyanlardan alıkoyan, değiştiremeyeceklerinizi kabul et-menize engel olan, değiştirebileceklerinizin üstüne gitmenize izin vermeyen, sizi yaşat-mayan, sizin kendi korkularınızdır.Oscar Wilde’ın bir yazısından derlediğim bu satırlar, korku, şüphe ve endişelerin ‘ya-şamak’ eyleminin içini nasılda boşalttığını oldukça güzel anlatıyor. “Hayat, cesurları sever” deriz hepimiz ama bunu dillendirebil-diğimiz kadar kendi yaşamımızda cesur ola-biliyor muyuz tartışılır! O kadar çok şeyden korkuyoruz ki... Değişmekten, reddedilmek-ten, başlamaktan, bitirmekten, risk almak-tan, hatalarımızı kabul etmekten, hayatla yüzleşmekten, sorumluluk almaktan, başa-rısız olmaktan, aldatılmaktan, yenilmekten, haksız olmaktan... İşte bu korkularımız se-çimlerimizi etkiliyor, yeni kararlar almamıza ya da adım atmamıza, kısaca yaşama karşı cesur bir duruş sergilememize engel oluyor. Çünkü kuvvetli korkular kuvvetli kaçma dav-ranışını ile birlikte ortaya çıkar. Korku hissi oldukça rahatsız edici olduğu için, korkuyu hisseden kişiler bu hissi uyandıran kişi veya durumlardan mümkün olduğu kadar kaç-maya çalışırlar. Bu kaçma davranışı kişinin bu ortamı bir kez daha değerlendirme fırsa-tını maalesef kişiye tanımaz.Korkularımız yüzünden bulunduğumuz yere çakılıp kalıyoruz, kıpırdamıyor ve bildiğimiz o güvenli diye tabir ettiğimiz bölgede acı dahi çeksek, risk almamak için durmaya devam ediyoruz. Öylece durup olacakları bekliyo-ruz. Oysa hayatı, yaşamayı kaçırıyoruz far-kında değiliz! Yaşamak, sadece nefes alıyor olmanın ötesinde bir şeydir. Yaşamak, her an her şeye hazır olmaktır. Yaşamanın cesaret istediğini fark edenlerden ve zihni düşünceyi korku yaratmadan kullanabilenlerden ola-lım!

Tüm iyi duygularımla.

HÛLYA KONAR NLP Terapisti, Kurumsal Koç, Eğitmen • hulyakonar.com [email protected]

VEREBİLECEĞİNİN EN İYİSİNİ VEREBİLEN,ALABİLECEĞİNİN EN İYİSİNİ ALABİLİR!

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

119

Page 122: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 123: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 124: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

bitki

DULAVRATOTUHamile kadınlara kullanımı önerilmeyen bir ottur. Dikenli, yusyuvarlak tohum keseleriyle tüm dünyaya egemen olmak ister gibi görünen

Dulavratotu, pek çok kültürde şifalı otlar arasında sayılır. Vücuda zararlı maddelerin etkisini yok eder.

Adı ne ilginç değil mi? Kırmızı çiçek-leri olan bu “zengin” duruşlu bitki

60 santimetreye kadar uzayabiiir. Yaprakları yuvarlağımsıdır ve büyük, dikenli görünümlü meyveleri vardır. Kökünden de yararlanıla-bilen bir bitkidir dulavratotu. Dallara ayrıla-bilir ve yeşil etli yapraklar arasından çıkan dikenli, yusyuvarlak tohum keseleriyle tüm dünyaya egemen olmak ister gibi görünür. Kalın ve odunsu kökü pek çok kültürde şifalı olarak kabul edilir.Avrupa’nın pek çok bölgesinde bulunan dulavratotu, suyu kolay geçiren topraklar-da daha iyi gelişir. Hafif gölgeyi, ormanlık arazileri ve çok sıcak olmayan yerleri se-ver. Türkiye’de genellikle Kuzey ve Doğu Anadolu’da yetişir. Yaprakları kış ve ilkbahar aylarında, çiçeklenme dönemi başlamadan toplanır. Tohumlar yaz aylarının sonlarında olgunlaşır, köklerini toplamak için ise son-baharı beklemek gerekir.Tohumları kan şekerini düşürür, kökleri uçu-cu yağlar ve tanenler içerir. Köklerinden ha-zırlanan çay idrar söktürücüdür. Bu kökler özellikle soğuk algınlıklarına karşı güçlen-dirici, kanı temizleyici, toksin atıcıdır. Roma-tizma, cilt problemleri ve kist tedavisinde de etkilidir. Ancak hamile kadınların bu bitkiyi kullan-maları pek önerilmez. Bu nedenle dulavrat otundan yararlanmak isteyen hamileler doktorlarına danışmaııdırlar. Taze yaprakları karaciğere iyi gelir. İçinde safra salgısını artırıcı maddeler vardır. Du-lavratotu, vücuttaki zararlı maddeleri nötra-lize etmekte çok faydalıdır. Bu ot, geleneksel Çin tıbbında yüzlerce yıldan beri kullanıl-maktadır. Çinliler’den çok daha önce de Japonlar’ın mutfağına girmiştir. Japonya’da kullanımı oldukça yaygındır. Mutfaktaki kullanımına gelince: Doğu Ana-do ‘da yaprakları sebze olarak yenir, hafif haşlandıktan sonra kavrulur. Bitkinin kökleri kurşun kalem açar gibi soyulur ve yaklaşık yarım saat su içinde tutulur. Bunun amacı köklerde bulunan bazı istenmeyen madde-lerin yok edilmesidir. Bu süre zarfında, köke acılık veren “inülin” suya geçer ve böylece suyun rengi yeşile döner. Bu şekilde acısı alınmış olan kökler yarım saat kısık ateşte pişirilip yenir.

122

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 125: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

F MALZEMELER 3 adet piliç göğüsü, 800 gram Dulavratotu, 2 diş dövülmüş sarımsak, 4 adet şerit kesilmiş kırmızı çarliston biber, 2 adet yumurta, 1/2 tatlı kaşığı tuz, 80 gram krema, kırmızı biber, 2 yemek kaşığı tereyağı ve 1 avuç antepfıstığı (kaynar suda 1

dakika haşlanıp süzülmüş, kabukları soyulmuş ve iri dövülmüş) Haşlama Suyu İçin:1 demet maydanozun sapları, 1 adet havuç, 1 adet defne yaprağı, 1 adet küçük soğan ve 1 adet kereviz sapı.

F YAPILIŞIDulavratodarını ayıklayıp yıkayın ve süzün. Kaynar suda 2 dakika haşlayıp soğuk suda soğutun ve süzün. İri yapraklarından piliç

göğüslerinin üzerini örtecek miktarda ayırın, kalanları ince ince kıyın. Bir teneerede tereyağında sarımsakları hafifçe kavurun. Şerit kesilmiş kırmızı biberleri ilave edip biberler hafifçe yumuşayıncaya kadar kavurun. Kıyılmış ort da katıp 2-3 dakika daha kavurun. Tuz

ve kırmızı biberi ilave edip karıştırın, ocaktan alıp soğumaya bırakın. Ilıyınca yumurta, krema ve yeşil fıstıkları ilave edip karıştırm. Büyükçe bir alüminyum folyoyu masanın üzerine serin. Üzerini yağlayın. Ayırdığınız dulavratotu yaprakları ile üzerini boşluk

bırakmayacak şekilde kaplayın. Piliçgöğüslerini verevine ikiye bölün. Her parçayı yaprak gibi tekrar ikiye ayırın. Açılmış piliç göğsünü yaprakların üzerine uzunlamasına ve kalınca olarak koyun. Etin üstüne de harçtan koyun. Alüminyum folyonun kenarından tutup harcın üzerine rulo şeklinde sarın. Bu arada alüminyum folyo tamamen pilicin dışında kalmalıdır. İki başını sıkıp kıvırın. Piliçli harç sıkışık olmalı ve kolayca açılmamalıdır. Bir kapta üzerini iki parmak geçecek kadar su, tuz, maydanoz, defne, kuşbaşı kesilmiş bir küçük havuç, bir soğan ve biraz kereviz ile birlikte kaynatın. Ateşi kısıp 35-40 dakika pişirin ve ateşten alın. Bir kepçe ile çıkarın.

5 - 6 saat dinlendirdikten sonra folyoyu çıkarın, dilimleyip servis edin.

DULAVRATOTLU VE LORLU RULO(6 kişilik)

Kayn

ak: Y

urdu

mun

Yen

ilebi

lir O

tları

/ Mut

fak

Dost

ları

Dern

eği

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

123

Page 126: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

bitki

ISIRGAN (URTİCA DİORİCA )Doğanın sunduğu en şifalı bitkilerden biridir. Yemeklerinin tadına doyulmaz. İngiltere’de adına bir şölen bile düzenlenmektedir.

Kendini elletmekten pek hoş-lanmayan ısırgan, di-

kenleriyle kendini koruyan, ancak gözümüz-de gül kadar kıymetli olmayan bir bitkidir. Gül de kendini elletmez, ama güzeldir, kokuludur, sevdanın sembolüdür. Oysa bizim ısırganımız öyle albenili bir ot değildir. Yemyeşil, dikenli yaprakları olan, neredeyse tüm toprak türle-rinde ve bütün bölgelerimizde yetişen, biraz da arsız olan ısırganın yemeklerde genç dal-ları ve özellikle üst kısımları kullanılır. Soğuk iklimlerde yaz aylarında da toplanabilir. Bit-kinin yaprak ve dallarında yakıcı tüyler oldu-ğundan toplarken dikkat etmek gerekir. Bitki-yi toplarken, ayıklarken ve doğrarken eldiven takmak yerinde olur.

Doğanın insana verdiği armağanların en gü-zellerinden biridir ısırgan. Kan dolaşımını art-tırır, A ve C vitaminlerince zengindir, diyabete karşı korur. Beta karotence zengin olan ısır-gan, vücutta serbest radikallerin oluşumunu engeller, bağışıklık sistemini güçlendirici ve kanı temizleyici özelliği vardır. İlkbahar ay-larında birkaç haftalık ısırgan kürü yapmak faydalıdır. Yemeklere konulduğu gibi ot kavurmalarına da eklenir. Isırganlı bulgur pilavı veya pirinç pilavı değişik yörelerde sevilerek yenen ye-meklerimizdendir. Karadeniz Bölgesi’nde en çok mısır unuyla yapılan lapası tüketilir. Ege’de ise böreklerin başkahramanlarından biridir. Ayrıca taze veya kuru ısırgan yapraklarından çay yapılır. Kök ve tohumları da tedavide kul-lanılır. Latince’deki adı urtica, “uro”dan gelir. Bu da “yakan” anlamında bir sözcüktür. So-ğuk iklimlere gittiklerinde Romalı askerler sıcaklık hissi versin diye vücutlarına ısırgan sürerlermiş. Çok faydalı bir bitki olmasına rağmen Plinius çok sert bir şekilde ısırgan-dan daha fazla nefret edilecek bir şey olma-dığını söylemiştir.

Yenilebilir bir bitki olmasının dışında bitkiden yeşil renkli bir boyar madde elde edilir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika’da gerçek-leştirilen bir kampanya ile tonlarca ısırgan toplanıp stadyumlarda kurutulmuş. Başlan-gıçta bu çalışmanın nedeni gizli tutulsa da, daha sonra bu kurutulmuş bitkiden kamuflaj için boya yapıldığı anlaşılıyor.

124

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 127: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

F MALZEMELER 500 gram ısırgan, 500 gram kuzu eti, 250 gram kuru erik, kayısı, kuru üzüm, badem karışımı, 2 adet rendelenmiş soğan, 2

yemek kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı tarçın ve yeteri kadar tuz.

F YAPILIŞIÖncelikle kuru erik, kayısı, kuru üzüm ve badem karışımını elin dayanacağı sıcaklıktaki suda 2 saat bekletilir. Bol suyun içinde

ısırganları 2 dakika haşlayın. Kabaca kıyın. Yemeğe başlarken eti kuşbaşı doğrayın. Tencereye etlerin üzerini örtecek kadar su koyup haşlayın. Kaynamaya başlayınca, kevgirle köpüğünü alın. Haşlanınca eti sudan çıkartın, iyice süzün. Üzerine rendelenmiş soğanları sıvayın, tuzunu serpin ve tavada tereyağı ile kızartın. Etlerin haşlandığı suya kızartılmış etleri tekrar koyun. Doğranmış ısırganları

ilave edin ve tarçın katarak orta ateşte 1 saat pişirin. Meyve kurularını etten artan yağda 4 dakika çevirin. Tencereye meyve kurularını ilave edip bir taşım daha kaynatın. Sıcak olarak servis edin.

ISIRGANLI AZERİ YAHNİSİ(4 kişilik)

Kayn

ak: Y

urdu

mun

Yen

ilebi

lir O

tları

/ Mut

fak

Dost

ları

Dern

eği

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

125

Page 128: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

sağlık

Çevremizde yaygın olarak bulunan alerjenlere bazı kişiler diğerlerinden daha fazla duyarlı olması şeklinde tanımlanabilecek alerji durumu, bünyeden bünyeye değişen oranlarla insan sağlığını etkiliyor. Turizm sektörü çalışanlarını ve turistleri de bazı hallerde etkileyebilen alerjinin nedenleri, türleri ve korunma yollarını sizler için araştırdık.

ALERJİK REAKSİYONLAR

126

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

Page 129: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Alerji vücudun özel bir maddeye karşı gösterdiği ters (kötü) tepkiyi açıklamak üzere kullanılan bir terimdir. Alerjiye neden olan çoğu şey aslında za-rarlı değildir ve alerjisi olmayan insanlar üzerinde etki göstermez. Alerjik tepkimeyi harekete geçiren herhangi bir maddeye alerjik madde (alerjen) denir. Çevremizde yaygın olarak bulunan alerjenlere bazı kişiler diğerlerinden daha faz- l a duyarlı olup, onlara karşı aler-jik olmayan normal kişilerden çok daha abartılı bir reaksiyon verirler. Bu duruma alerji denil-mektedir.

Toplumda yaşayan bireylerin yaklaşık %30’u alerjik tabiat-tadır. Bu kişiler duyarlı olduk-ları bazı alerjenlere karşı özel E tipi antikorlar aracılığıyla abartılı bir reaksiyon oluş-turabilme yeteneğindedir-ler. Bu tip antikorlara bağlı olarak bazen değişik alerjik hastalıklar ortaya çıkabilir. Ancak tek başına alerjik bünyeye sahip olmak, yani atopik olmak bir hastalık olmayıp alerjik hastalık-lara bir çeşit aday olma, yatkın olma durumudur. Bu tamamen ailesel ge-çişli (irsi) bir durumdur. Ancak alerjik bünyeye sahip kişilerde (atopik) alerjik hastalıkların geli-şip gelişmemesi çevresel alerjenlerle karşılaşma yoğunluğuna bağlı olarak değişmektedir. Daha dünyaya gelmeden gebelik döneminde veya hayatın erken döneminde, emzirme periyodunda annenin sigara içmesi, alerjik gıdaları tüketmesi, ortamın alerjen yoğunluğunun fazla ol-ması gibi faktörler atopik kişilerde alerjik hastalık-ların görülme sıklığını artırır.Astım, alerjik burun nezlesi ve sinüzit, alerjik göz nezlesi, burun polipleri, alerjik orta kulak iltihabı, ür-tiker ve egzema gibi alerjik deri hastalıkları, gıdalara bağlı alerjik reaksiyonlar, çeşitli ilaç ve kimyasallar ile arı ve böcek sokmalarına bağlı alerjik reaksiyon-lar alerjik hastalıkların arasında öncelikli olarak sayılması gerekenlerdir.Alerjik hastalıklarla uyumlu yakınmaları olan kişi-lerde ailede benzer hastalığı olanların varlığı, şika-yetlerin süreğen ve tekrarlayıcı olması, mevsimlere göre değişmesi, diğer alerjik hastalıkların eşlik et-mesi gibi hastanın öyküsünde tipik özellikler alerjik bir hastalığı telkin eder. Kanda özel E tipi antikor-ların araştırılması, alerjik cilt testleri ve hastalığın tipine göre değişen diğer tetkiklerle kesin teşhis konulabilir.

Hastalığın tipine, ağırlığına ve hastanın yaşına, cin-siyetine göre belirtiler değişir.

Alerjik sinüzit, burun ve göz nezlesinde; yılın belirli aylarında veya tüm yıl boyunca devam eden hapşır-ma, burunda kaşıntı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı vardır. Geniz akıntısı, boğazda gıcıklanma, gözlerde yaşarma, kızarıklık ve kaşıntı, kulakta dolgunluk

h ı ş ı r t ı , kaşıntı, baş ve kulak ağrısı, koku alma bozukluğu tat almama, sesin değişmesi olabilmektedir.

Anjiyonörotik ödem ve anafilakside; tablonun ağır-lığına bağlı olarak değişen derecelerde yüzde, du-dakta, dilde, boğazda aniden şişme, tıkanma, ciltte solukluk, kızarıklık, kaşıntı ve kabarıklıklar, dökün-tüler, nefes darlığı, hırıltılı solunum, tansiyon düş-mesi, ateş, terleme, çarpıntı, kalpte ritim bozukluğu, morarma, kusma, karın ağrısı, ishal, havale geçirme, solunum durması ve ölüm olabilir.

Astımda; nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum, göğüste tıkanıklık olabilir.

Cilt Alerjilerinde; ciltte kaşıntı, kurdeşen denilen kabarıklıklar, kırmızı renkli döküntüler, sulanma, kabuklanma, deride kalınlaşma ve deride renk deği-şikliği görülebilir.Mide bağırsak kanalı alerjilerinde; bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, gelişme ge-riliği, kansızlığa bağlı halsizlik, solukluk, göz kapak-

ları ve bacaklarda şişlikler gibi yakınmalar olabilir.

İlaç Alerjisi:Birçok ilacın tedavi edici etkisi yanında istenmeyen bazı etkileri de vardır. Bu yan etkilerden bazıları ise alerjik reaksiyonlara bağlıdır. Kullanılan ilaca; kulla-nan kişinin yaşına, cinsiyetine, genetik özelliklerine ve diğer hastalıklarına; daha önce aynı ilacın kul-lanılıp kullanılmadığına; ilacın veriliş yoluna bağlı

olarak bu tür reaksiyonların görül-me olasılığı değişmektedir. Hemen her ilaç alerjiye neden olabilirse de bazı ilaçların kullanımı sırasında buna daha sık rastlanmaktadır. İlaca bağlı alerjik olaylar ciltte görülen kurdeşen, egzamadan kan hücrele-rinin sayı ve fonksiyon bozuklukları-na, anafilaksi, ateş, serum hastalığı gibi sistemik tablolardan ani nefes darlığı, sarılık, zatürree göğüste, ka-rında su toplanması gibi belirli organ lokalizasyonu gösteren patolojilere kadar çok farklı görünümlere sahiptir. İlaç alımıyla olayların başlaması ara-sında geçen süre birkaç dakikadan bir iki haftaya kadar değişmektedir. Bir ilaç kullanırken ortaya çıkan yeni bir sağlık sorunu ilaçla ilişkili veya ilişkisiz olduğuna karar verilemese bile o ilacı reçete eden hekime bildirilmelidir. Eğer hasta herhangi bir ilaca karşı geçirilmiş bir alerji öyküsüne sahipse başka ilaç-ları kullanması gerektiğinde de bunu hekimine bildirmelidir. Çünkü bazı ilaçlar arasında çapraz reaksiyonlar olabilmek-tedir. Penisilin alerjisi, çeşitli röntgen filmlerinin çekilmesi sırasında kullanılan

boyar maddelere karşı ortaya çıkan reaksiyonlar ve astımlılarda aspirine karşı duyarlılık ilaç alerjileri arasında özellikle belirtilmesi gereken durumlardır.

Gıda Alerjisi:Toplumda yaşayan kişilerin %15-20 ‘si bazı gıda-lara karşı alerjisi olduğunu söylerken, yapılan araştırmalarda bu oranın %1-2 ‘den fazla olmadığı gösterilmiştir. Besin alerjilerine çocuklarda daha sık rastlanır. Yaş ilerledikçe bu durum çoğunlukla ortadan kalkmaktadır. Gıdalar alerjik olaylar dışın-da da besin zehirlenmeleri, besin entoleransı gibi önemli sorunlara yol açabilirler ve bunların alerjik olaylardan ayrımı zor olabilir. En sıklıkla alerjiye yol açan besinler inek sütü, tavuk yumurtası, soya fasulyesi, ceviz, fındık, balık ile buğday ve diğer ta-hıllardır. Alerjiye neden olan besinin alınmasından sonraki dakikalar veya saatler içerisinde alerjinin yerleştiği lokalizasyona bağlı olarak değişik şika-yetler görülmeğe başlar. Dudaklarda, dilde, boğazda şişme, yanma, kaşıntı, yüzde kızarıklık seste kabalık görülebilir. Kramp şeklinde karın ağrıları, bulantı, H

AZİ

RAN

EXE

CU

TIVE

HO

USE

KEE

PER

201

5

127

Page 130: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

128

HA

ZİRA

N E

XEC

UTI

VE H

OU

SEK

EEPE

R 2

015

sağlık

kusma ve ishal görülebilir. Bebek-lerde gelişme geriliği dikkati çeker. Hapşırma burunda kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, göz yaşarması, gözlerde kaşıntı olabilir. Astım tablosu geli-şebilir. Bunların besinlere bağlı olup olmadığı ve hangisine bağlı olduğu testlerle anlaşıldıktan sonra o besin hastanın diyetinden çıkarılır. Bir süre bu gıdayı almayan kişide zamanla du-yarlılık kaybolabilmektedir.

Lateks Alerjisi:Lateks %99 oranında Brezilya’da ye-tişen tropikal kauçuk ağacının özsu-yundan üretilir. Kauçuk içeren ürünler alerjik reaksiyonlara neden olabilmekte-dir. Bilhassa hekimlerin bizar olduğu bu durumda cerrahide kullanılan lateksten mamul eldivenler, bu eldivenlerin giyilip çıkarılması sırasında ortama yayılan toz, elastik yapışkan bantlar, çeşitli sonda ve kateterler, lastik ayakkabılar, plastik halı arkaları, spor malzemele-ri, yolda aşınan oto lastiklerinden ortama dağılan kısımlar ya cilt ile temas ya da solunum yoluyla vü-cuda girmekte ve takiben kurdeşen, burun nezlesi, göz nezlesi, nefes darlığı, dilde boğazda şişme gibi değişik reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır.

Temas Egzaması:Cildin herhangi bir madde ile genellikle uzun süreli ve tekrarlayan temasları sonrası ciltte alerjik ta-biatlı bir hastalığın gelişmesidir. Buna neden olan maddeler arasında öncelikle sabun ve deterjanlar, lastik eldivenler, kemer, kolye vb aksesuarlar, göm-lek, kaşkol gibi giysiler sayılabilir. Temas edilen cilt alanında kızarıklık, kabarıklıklar, kalınlaşma, çat-laklar, soyulma, kaşıntı, sulanma ve kabuklanmalar görülebilir.

Böcek ve Arı Alerjileri:Hamam böcekleri, kalorifer böcekleri, tahtakurusu, sivrisinek, at sineği ve pire gibi haşerelerin ısır-masıyla, tükürük ve dışkılarının solunum veya cilt yoluyla vücuda girmesine, yabani veya bal arıları-nın sokmaları sırasında zerk ettiği zehirlerine karşı bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar gelişebilmektedir. Böcek alerjenleri alerjik burun nezlesi ve astıma neden olabilmekte; arı sokmalarını takiben ise 10-15 dakika içinde sokma yerinde sınırlı veya tüm vücutta hafif veya ağır bir reaksiyon gelişebilmektedir. Bu olay tehlikeli olabilir. Arıya karşı alerjisi olanların yanlarında arı soktuğu taktirde acil müdahale için iğne, sprey, hap türü ilaçları devamlı taşımaları ve bunları kendi kendilerine kullanmayı öğrenmeleri gereklidir.

Alerji Yapan Maddeler:Ev tozu, küf mantarları, kedi, köpek, kuş tüyleri,

çeşitli ağaç, ot ve çayır polenleri, böcek ve haşereler, bazı

parazitler, bazı gıdalar, penisilin gibi bazı ilaçlar, güneş, rüzgar, soğuk, kirli hava ile çeşitli kimyasal maddeler gibi çok fazla sayıda madde alerjenik özel-lik taşır. Havada, kullandığımız gıda, ilaç ve giyim eş-yalarımızda, çevremizdeki eşyada çok sayıda alerjen bulunmaktadır.

Ülkemiz ve yöremizde alerjenlerin durumu yapılan çalışmalarda ülkemizin 9000’i aşkın doğal bitki türünden oluşan zengin bir florası vardır. İklim ve coğrafi değişkenlere bağlı olarak bölgelerimize göre bitki örtüsü farklıdır. Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nde Avrupa ve Sibirya florası, Batı ve Güney Anadolu’da Akdeniz florası, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ise İran-Turan florası özellikleri hakim-dir. Karadeniz Bölgemizde ılıman iklim, yüksek nem ve zengin bitki örtüsü havayla taşınan aero alerjen-ler için son derece elverişli koşullar sağlamaktadır

Alerji-Mevsim İlişkisi:Bazı alerjenlerin yoğunluğu belirli mevsimlerde artmaktadır. Diğer bazıları ise her mevsimde sabit olarak bulunurlar. Polenler mevsimsel alerjinin en sık rastlanan nedenleridir. Ancak iklime bağlı olarak hava sıcaklığının ve nispi nem oranının de-ğişmesine paralel ev tozu akarları, küf mantarları gibi diğer havayla taşınan alerjenlerin yoğunluğu da değişmektedir. Nisan-Mayıs, atmosfer havasında polen yükünün en fazla arttığı aylardır. Bu mevsimde alerjik (allerjik) yapılı kişilerde astım, saman nezlesi, göz nezlesi gibi alerjik hastalıklara bağlı yakınmalar ortaya çıkabilir veya artar.

Alerji ile Meslek Arasında Bir İlişki Var mıdır?Alerjik hastalık bazen bir meslek hastalığı şeklinde-dir. İşyeri ortamında bulunan bir alerjenle temasa bağlı olarak ortaya çıkar. Yakınmaların işe girdikten sonra başlaması, işyerinden uzakta olunduğu za-

manlarda (tatil ve seyahatlerde) gerilemesi, aynı işyerinde birden çok kişide benzer yakınmaların görülmesi meslek hastalığını düşündürmelidir.Çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar (sığır, kuş, kümes hayvanı besleyenler, veterinerler, deri, yün işinde çalışanlar..vb), biyolojik ajanlarla çalışanlar (laborantlar, besin, deterjan sana-yinde çalışanlar, kimyagerler..vb), tozlu işlerde çalışanlar (keresteciler, marangozlar, fırıncılar, değirmenciler..vb), kimyasallar ile teması olan-lar (boyacılar, kimyagerler, plastik endüstrisi işçileri..vb), lastik eldiven kullananlar (sağlık personeli, temizlik işinde çalışanlar..vb) ve daha birçok iş kolunda alerjik hastalıklara sık rastlanmaktadır.

Teknoloji-Alerji İlişkisi:Alerjik hastalıkların sıklığı teknolojinin geli-

şimine paralel olarak artmaktadır. Kişilerin kapalı ve dar alanlarda topluca yaşamaları, açık sahada çalış-maktan büroda çalışmaya dönüş, halı döşemeler, ev içinde kedi, köpek, kuş vb hayvanların beslenmesin-deki artış, sigara alışkanlığının yayılması, katkı mad-desi içeren hazır gıdaların tüketilmesi, yaşamımıza giren ilaç ve kimyasal maddelerin giderek fazlalaş-ması, hava kirliği gibi nedenlerle alerjik hastalıklar endüstrileşmiş yörelerde ve kırsal kesime göre kent-lerde daha sık görülmektedir.

Tedavi ile alerjik bünye değiştirilemez. Ancak, aler-jik hastalıklar kontrol altına alınabilir ve hastanın yakınmaları giderilip, normal yaşamına dönmesi sağlanabilir. Hastalığa bağlı olarak yaşanımı kısıt-lanması önlenebilir.

Alerjik Hastalıkların TedavisiTedavi kişiye göre değişir. Öncelikle alerjiye neden olan madde veya maddeler belirlenmeli, hastalığın tipi, ağırlığı, komplikasyonları saptanıp uygun tedavi şekli kararlaştırılıp başlanmalı, hasta yakın izleme-de tutulup alınan cevaba göre tedavi değiştirilmeli-dir. Öncelikle korunma esastır.

Alerjik bir anne ve/veya babanın ço-cuklarının alerjik olmaması için neler yapılabilir?Anne veya babadan birisi alerjik ise çocukta alerjik hastalığa rastlanma olasılığı %40 dolaylarında iken hem anne hem de babanın alerjik olduğu durumda çocukta bu oran %70’e çıkmaktadır. Alerjik bünyeli ebeveynlerin almaları gereken ted-birler şunlardır: Gebelikte ve doğumu takiben ev içinde sigara içilmemesi, gebelik ve emzirme döne-minde anneye yumurta ve inek sütü gibi alerjenik gı-dalardan arındırılmış bir diyet uygulanması, bebeğin mutlaka anne sütünü emmesi ve yukarıda korunma ile ilgili kısımda anlatılan tedbirlerin doğumdan itibaren dikkatlice uygulanıp çevresel alerjenlerle temasın azaltılması yararlı olacaktır.

Page 131: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7
Page 132: EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7