C U M A R TESİ

jt 25 Mart, 1972

YIL: 21 — SAYI: 7307

FİATI: 20 MİL. g u n l u k m ü s t a k î l s i y a s î g a z e

S8hİbI MÜda: « CEMAL T0GAN - Me8'ul Y“ ' MttdOrt» : SADİ C. TOGANğı Yer : BOZKURT Basımevi — 142, Girne Caddesi, Lefkoşa. Telefon: 62951

Geçmişte Bugün5 yıl önce bugiln, 25 Mart 1967’de

Makarios'a çok sert bir nota veren Türk Hükümeti, Türk Alayı Değiştir­me Birliğl'nin Kıbrıs'a hiçbir kont­role ve «arta bağlı olmadan çıkaca­ğını bildirmişti. Notada, Makarios Yönetiminin Birliğin çıkmasına mü­dahalesi halinde, Türk Silâhlı Kuv­vetlerinin duruma el koyacağı İhtar edilmekteydi.

Resmi Amerika zıvapetinrfıiM «en j v ı.......... ....... .... ..... ............. ■■liiBii son derece olumlu• İşitimlerle dime m l i■ T Z * ....... ..... ................

mttsbet s o n u ç la r e ld e etti:..................... ............... .......... .... .......... ..............*........................» ............................................................

Erim, bir emrivaki halinde Kıbrıs’ a müdahale edileceğini açıkladı

Anlaşmaların T ü r k iy e 'y e ve rd iğ i h a k la rı k im s e a la m a zANKARA - (B Y )

Amerika B irleşik Devletle­rine yaptığı resmi geziyi ta­mamlayarak gece yansı Was hington’dan ayrılan Başba- Kan Nihat E rim , F rankfurt üzerinden Türkiye’ye d ö n ­müştür.

Başbakan Erim , W ashing­ton’daki son gününde T ürki­ye Büyükelçiliğinde, Türk yurttaşlanyle görüşürken Türkiye • B irleşik Amerika Ortak bildirisine ilişk in gö - nişlerini açıklam ıştır. B ild i­ride memnun olunacak pek çok noktanın bulunduğunu bildiren Başbakan Erim , şöy le demiştir:

“Gerek askeri bakım dan, gerek ekonomik bakım dan, gerek Kıbrıs meselesi iç in ve gerekse Türkiye’n in genel olarak güvenliği bakım ından bildirinin birinci maddesi, a- deta Truman D oktrin in in ye­niden, daha ta fs ilâtlı olarak İlân edilmesi, tekrar edilm e si gibi.

Amerika B irleşik Devletle­ri Başkam bağım sız, ülke bütünlüğüne sahip, içişle ri • ne kimsenin karışmaması lâ ­zım gelen güçlü b ir Türkiye yi Amerika’nın destekleyece­ğini ve onun bu niyetini mu hafaza etmesi iç in elinden geleıü yapacağım hem bana söyledi hem de ilân e tti bü-

tım dünyaya. Bu tab ii bizim iç in güzel b ir neticedir.

D IŞ POLİTİKATürkiye’n in dış po litikası­

n ın o lum lu olduğunu, dış gü venliğin B a tı emniyet siste­m i içinde garantiye a lınd ığ ı­n ı be lirten Başbakan N ihat E r im şun lan söylem iştir:

“Başkan N ixon’un Ç in ’e gitm esi ve şim di de M osko­va’ya gidecek olm ası bizim bakım ım ızdan endişe değil, b ilâk is raha tlık kaynağıdır. Ç ünkü bana tekrar söyledi kİ Türkiye, Amerika İçin ha yati önem lid ir. B inaenaleyh, Türf.dye aleyhine, zararına h içb ir şey ne görüşülür ne yap ılır şeklinde tem inat ver­m iştir. B iz de zaten kom şula n m ız la iy i ilişk ile r gütmek - teyiz.”

SAĞLANAN SONUÇLARAnadolu A jansın ın büdir-

d iğ ine göre E rim ’e refakat eden b ir T ürk dip lom atı E- rim - N ixon görüşm elerini i- k i taraf arasında tam b ir an layışla geçen b ir top lantı o- larak nitelem iştir. Bu d ip lo ­m ata göre Başbakan Erim , Y urda şu sonuçları sağlaya­rak dönm ektedir:

1- Başkan N ixon Kongre­n in Türkiye iç in öngördüğü yardım ın m iktarım artırm a­yı başaracaktır.

2— Am erika B irleşik Dev-

................rqiii'iM m gpg

Geçen gün Lârnaka’da Yalçın Sinemasında tertiplenen bil­gi yarışmasını veliler ilgi izlemişlerdir. Yarışma Kırmızı ve Beyaz gruplar arasında yapılmış ve kırmızı grup yarışmayı 30—28 gibi iki puanlık bir farkla kazanmıştır. Resim, yarış­mayı kazanan Kırmızı Grubun elemanlarını yansıtmaktadır.

MAKARİOS BUGÜN SELAM ALACAK

LEFKOŞA:Yunanistan'ın kurtuluş günü

olan 25 Mart törenlerine dün Kıbrıs'ın Rum bölgelerinde baş lanmış okullarda toplantılar dü­zenlenmiştir. Lefkoşa okulları­nın bazılarında yapılan törenle­re yüksek rütbeli Rum hükümet Memurları ile Yunanistan Bü­yükelçiliği temsilcileri de ka- tılrmştır. Rum kaynakları, 25 Mart törenleri dolayısı ile bu­gün düzenlenecek geçit res­minde, Makarios'un resmi se­lamı alacağını ve geçit resmine öğrencilerin ve izcilerin katıla­cağını bildirirken, Yunan Alayı 119 Millî Muhafız askerlerinden söz etmemektedirler. Lefkoşa'- «rçi siyasî gözlemciler, Grivas cılarla Makarioscular arasında Çıkması muhtemel bir çatışma­yı önlemek için askerlere silâh

Jjağıtılmasından korkulduğunu

f bugün

ı i f i n ı

««■»deniz üzerinde bulu- ıfÎLı Çak- basınçlı b ir hava * , S! süratle Güneye doğ‘ u gelmekte olup bugün öğle

nim S0I ra adayı etkisi a ltına "fjjası beklenmektedir. Bu-

hava, güneşli başlam ası yenm ekteyse de öğleden si J bulutlar husule gelme

tev zii yağışlar o lm ası u ^ m e ld ir . Hava sıcaklık­

tın^» <*erece santigrat civa- nnda olacaktır. Rüzgârlar, p iç te n önceleri hafit, öğle- c ^ n r a orta şiddette ese-

da « !' ^efko?a Hava A lanın en ak$am kaydedilenen dün kaydedilenHe ^ava s ıcak lık lan 7

17 derece santigrattı.

Başbakan N ihat Erim , Başkan Nixon ile yaptığı görüşme sırasında

25 Mart törenlerine dün Kıbrıs'ta başlandı

ve son anda bir karar alınma­dığı takdirde askeri birliklerin geçit resmine katılmayacağını bildirmektedirler. 25 Mart dola- yısı İle Yunanistan Büyükelçili­ği Maslahatgüzarı Zafiriu, öğle üzeri büyükelçilikte tebrikleri

kabul edecektir.__________ _

General Zoidakis

emekliye sevkedildiATİNA:

Y unanistan Başbakanı Pa- padopulos tarafından b ir su- re önce görevinden uzaklaş * tın la n K ra l N aib i General Zoidakis’in emekliye şevke- d ild iğ i açık lanm ıştır. A tm a ­dan b ild irild iğ ine göre, Baş­bakan Papadcpulos tarafın ­dan im zalarm ış o lan Gene - ra i Zoidak is’in em ekhlık ka­rarnam esinin resmi gazetede Yayınlanm ası beklenm ekte - d ir. 65 yasında olan Zm da - k is ’in emekliye sevtedılm e- si ile Yunanistan S ilâh lı Kuv vetlerinde Orgeneral olarak valn ız S ilâh lı K ü l t l e r K o ­m utan ı Angelis kalm aktadır.

Trenle otobüs çarpıştıNEW YORK :

AB D ’nde New Y o rk’un 30 mil kuzeyinde bir trenbı bir otobüsle ç M P gnucunda 2 Ç o c u k ö lm ü^ço ksayıda çocuk da yaralanm ış tır. B ir geçitte meydaım g ^ len kazada « ^ k l a n tas yan

otobüs ikiye bö lünm ü^t^- ö te yandan, dün

vapılan b ir açıklam aya gore, İta lya ’daki tra fik kaza ^n n ^ da y ıld a 400 m U yonU raük lm s a r meydana geldiği b iim rıı

m istir.

letleri, Doğu Akdeniz’deki kuvvet dengesi meselesinde Türkiyenin endişelerini pay­laşm akta ve haklı bulunm ak tadır.

3— B irleşik Amerika NA •TO’yu ve bu çerçeve İçinde NATO üyesi ülkelerde de - m okratik re jim leri zayıflat ■ maya yönelen K om ünist tak tik lerine dair E rim ’in görü­şünü paylaşm aktadır.

4— Kongre Türkiye’ye as­keri yardım olarak 60 m il • yon dolar, İktisadi yardım olarak 40 m ilyon dolarkk b ir tahsisat öngörm üştür. Yöne tim in şim di ik tisad i yardım fonuna 15 m ilyon daha ilâve etmesi beklenm ektedir. Ay • nca Türk S ilâh lı K uvvetle­rin in modem silâh larla dona tılm ası için bu ülkeye daha geniş ölçüde kredi açılm ası da m üm kün olacaktır.

Am erikalı b ir diplom ata göre Başbakan N ihat E rim ’ in ABD gezisi başarılı olmuş

20 kişilik bir Türk tıp

kafilesi Kıbrıs’taLEFKOŞA - ÖZEL:

Türkiye Ortopedi ve Trav m ato lo ji Cemiyetine mensup 20 k işü ik b ir profesör ve doktorlar grubu, K ahire’de - k i O rtopedi Konferansına katüd ık tan sonra dün THY uçağı ile Lefkoşa’ya gelmiş - tir. A ralarında Profesör Dr.Derviş M anizade’n in de bu­lunduğu kafileye mensup doktorlar bugün öğleden sonra saat 18.00’de Saray O- tel’de b ir panel tertipleye­ceklerdir. Panelden sonra,K ıbrıs Türk Hekim ler B irli­ği tarafından onurlarına b ir kokteyl parti verilecek olan Türkiyeli doktorlar, yann THY uçağı ile adadan ayn la caklardır. Doktorlara bu zi­yaretlerinde eşleri de eşlik etm ektedir. Türkiyeli doktor lar, adadan ayrılm adan önce bazı ziyaretlerde bulunacak -

lardır.

I ■ M H B H H H H İ

*v18p

1

i 95W $ v

$ i * i

$5J5

$

İ $■B

1vS

ve bu da Ortak B ild iride ifa desini bulm uştur.

TRUMAN A MEKTUPBaşbakan Niııac iı.rim ABD

n i ziyareti sırasında eski Baş kanlardan H . Trumana bir m ektup gönderm iştir. D ışiş­leri Bakanlığından dün yapı­lan b ir açıklamaya göre, Baş bakan E rim , m ektubunda, Truman’la şahsen görüşme im kân ı bulam adığı iç in üzün tü duyduğunu belirterek şöy le dem iştir:

“Bu vesile ile sadece ken­di ülkenize yaptığınız hizmet ler için değil aynı zamanda Türk - Amerikan dostluğu ve işb irliğ i konusunda yaptığı­nız fevkalâde hizm etler kar­şısında şahsen duyduğum hayranhğı belirtm ek iste - rim .”

Erim m ektubunda, tarihe Trum an D oktrini olarak ge­çen doktrine de değinerek bu doktrin in dünyada ve Do ğu Akdeniz’de barışın korun m ası için önem li b ir rol oy­nadığın ı büdirm iştir.

K IB R IS KONUSUBaşbakan E rim , B irleşik

Am erika’dan ayrılm adan ön­ce, Türkiye’n in W ashington Büyükelçiliğinde yaptığı ko­nuşmada, Türkiye’n in elin - den K ıbrıs anlaşm alarının verdiği h ak lan kimsenin ala ırayacağını belirtm iş ve “b ir emrivaki İle karşılaşırsak m üdahale hakkım ızı derhal kullanacağım ızı herkes b il - m elidir” dem iştir. Konuşma

Meclis dün toplandıLEFKOŞA:

Türk Y önetim i Meclisi dün öğleden sonra Başkan E r. Necdet Ünel’in başkanlı ğm da toplanm ış, ancak ko­m itelerde bulunan bazı ku - rai tasan lanm n incelenmesi henüz tam am lanm adığından herhangi b ir müzakere yapa m am ıştır. Meclis, bundan sonraki toplantısın ı 7 Nisan Cuma günü saat 15.00'de ya­pacaktır.

smda çeşitli uluslararası so­runlara ilişk in görüşlerini a- çıklıyan Başbakan E rim , K ıbrıs konusunda şun lan söylemiştir:

“K ıbrıs iş i eski şekil Ue levam etmektedir. O rtak bU (.iride K ıbrıs anlaşm alarının varlığı ve bağlayıcı n ite liğ i be lirtild i. Ş im di huzursuz • luk, A tina ile Lefkoşa arasın dadır. B iz buna k&nşmıyo • ruz. Sadece Çek silâh ların ın Barış Gücüne teslim i üzerin de duruyoruz. Şunu b ilin iz ki bugün 38 m ilyon, yann 40 m ilyon olacak. Türkiye’n in elinden K ıbns an laşm alan - nın verdiği hak lan kimse a- lamaz. Bunları, silâha baş - vurm adan sulhçu yollarla korum aya çalışıyoruz. Am - ma b ir em rivaki Ue karşüa - şırsak mıüdahale hakkım ızı derhal kullanacağım ızı her - kes bilm eüdir.”

1 • I • •• •• ••

Türkiye nın uçuncu demir - çelik

fabrikası açılıyorANKARA:

Anavatan Sanayi ve Tekno lo ji Bakam Mesut Erez, ü - çüncü Demir - Çelik fabrika­sının 1974 y ılı Kasım ayında tam am lanarak işletmeye açı lacağını b ild irm iştir. Mesut Erez, gazetecilere yaptığı a- çıklam ada, 6.5 m ilyar Türk U rasına m al olacak tesislere bugüne kadar 1,5 m ilyar lira harcandığım belirtm iştir. Türk ekonomisine, yılda 3 m ilyar lira lık katkıda b u lu ­nacak olan İskenderun De - m ir - Çelik tesisleri ilk etap ta yüda 1 m ilyon ton köm ür

maden üretecektir. Üretim kısa zam anda 2 m ilyon tona çıka rılacaktır. Fabrika günde, 10 m ilyon lira lık m am ul dem ir ve çelik im al edecektir.

Japon - Sovyet görüşmeleri başlıyor

TOKYO: Japonya D ışişleri Bakam

Fukuda Sovyetler B irliğ i ile bu y ıl içinde geniş kapsam­da görüşmelere girişileceği - n i söylem iştir. Parlâm ento­da b ir konuşm a yapan Fuku da, ik i ülke arasında imzalan ması tasarlanan banş anlaş - m ası Ue UgUi olarak halen hazırlık görüşm elerinin sür - dürüldüğünü belirtm iştir. M uhabirler, görüşmelerde ö - zeUikle Japonya’n ın kendile­rine devredilmesini talep et­tik leri Kuzey Batı Pasifikte- k i 4 ada üzerinde durulacağı beUrtilm iştir.

m < <♦> >:♦> 4

♦s i

Türkiye İş Bankası Lefkoşa Müdürü Ali Vasıf dün Evkaf İdare Meclisi Reisi Kemal Rüs- •}*Y tem ve Müdür Nail Asaf’ı makamlarında ziyaret ederek Evkafın bazı inkişaf projelerinin X ►*. rinansmanı ile ilgili konularda fikir teatisinde bulunmuştur. Yukarıdaki retim görüşmeden •}•V bir cni tesbit etmektedir. (Foto: ENF.) |>*

İngiltere, Kuzey iriandanın yönetimine el koydu

irlandadaki İngiliz askerlerinin sayısı 14,5 0 0 ’ e çıkarıldıLONDRA:

İngütere Başbakanı Ed - warü Heath, H üküm etinin Kuzey İrlanda’nın yönetiml-

Sedat Rusya’ya üs

vermeyi reddettiLONDRA:

Londra’da yayınlanan “TI­M ES” gazetesi, M ısır Devlet Başkam Enver Sedat’m Sov­yetler B irUğinin istediği 2 deniz üssünü vermeyi reddet tiğ in i yazm ıştır. Tknes’ın ha berinde, Eaşkan Sedat’m son defa Moskova'ya yaptığı ziya rette, Sovyet isteklerine ke­sin lik le karşı ç ık tığ ı be lirtü m iştir. Gazete, Sovyetler B ir Uğinin üs isteğinin reddedU- mesi üzerine M ısır’a yaptığı silâh yardım ım kestiğini yaa m ıştır.

n i 1 yıl iç in doğrudan doğ - rüya üzerine ald ığ ın ı açıkla­m ıştır. Bu konuda Avam Ka m arasında bir açıklama ya - pan Heath, karan , Kuzey Ir- lânda sorununa bir ç<Mlm yolu bulmak amacı Ue aldık­larım söylem iştir. İngiltere Hüküm etinin karan , önü - müzdeki hafta parlâm ento­da görüşülecek ve onaylan­dığ ı takdirde hemen y ü rü r­lüğe girecektir.

Bu arada, İngUtere'nin Kuzey irlânda ’ya 4000 asker daha göndereceği bUdiril - mektedir. Kuzey irlânda ’da halen, 14.500 İngiliz askeri bulunm aktadır.

İngiltere Başbakanı Ed­ward Heath Ue Kuzey İrlan­da Başbakanı Folkner a ra ­sında Londra’da yapılan gö­rüşmelerde b ir anlaşmaya va n lam am ıştır. Alman ilk ha-

berlerde İngiltere Hüküm eti nin Kuzey irl&nda’da b ir iç savaşı önlemek için daha et­k ili tedbirler almayı karar­laştırdığı b Udirilmekteydi.Bu karann Avam Kam ara - smda açıklanması yönetime el konulacağı şeklinde ol - m uştur. İngiltere Hüküm eti­n in bu kararına karşılık tr- lânda Başbakanı Folkner’ln istifasın ı Kraliçe'nin temsU- cisi Kuzey Irlânda Valisine vereceği büdirilm lştir.

ö te yandan, önceki gün Eelfast’ta meydana gelen bir çatışmada 1 sivil ölm üş 3 İn güiz askeri de yaralanm ıştır. Londonderry’de çıkan b ir yangını söndürmeye çalışan itfaiyecileri korum akla g ö ­revli İngiliz askerleri, geril­lâların attığ ı b ir bomba İle yaralanm ışlardır.

(Devamı 6. .Sayfada)

Sedat - Gaddafi

görüşmeleri devam ediyor

KAHİRE:Libyada bulunan M ısır

Devlet Başkanı Enver Sedat Devrim Konseyi Başkanı Al bay Gaddafi arasındaki g ö ­rüşmeler devam etmektedir. İk i ülkenin liderleri arasın - da daha evvel başlayan gö • rüşm elerin dünkü bölüm ün­de Libya IhtU âl Konseyi üye leri da katılm ıştır. Görüşme lerde O rta Doğu sorunuyla Arap U lusunu Ugilendiren konular üzerinde durulm ak­tadır.

Gazze’de 3 ölü varGAZZE:

İşgal altında bulunan Gaz ze Bölgesinde meydana ge­len s ilâh lı çatışm ada ik i A - rapla b ir çocuk vurularak öl dürtllm üştür. Olayda kendile rin in kayıp vermediğini b il - diren IsraU m akam ları söz konusu ik i k işin in aranan - lar listesinde bulunduğunu ile ri sürm üştür. Israillüer, çocuğun, teslim olm ayı red­deden ik i Araba açılan ateş sırasında öldüğünü kaydet - m iştir. _______________

Green gezisine ilişkin

bilgi verdiWASHINGTON:

Birleşik Amerika D ışişleri Bakan Yardım cılarından Green, Asya ülkelerine yap - tığ ı ziyaretlerin olum lu geçti ğini söylemiştir. Ziyaret etti­ği ülkelerde Başkan Nixon’un Ç in gezisine ilişk in b ilg i ve­ren Green Parlamentoda yap tığ ı konuşmada söz konusu devletlere Amerikan Ç in iliş­kilerinin kendilerinin de ya - ranna olacağı hususunda te m inat verdiğini kaydetm iş­tir.

B..nrf>ın 6 tv önce Geçitkale'de davarlarının suianmesı yüzünden çıkan kavgada Türk çoban ! u «alil Ruso'va elindeki sopa ile vuran ve adamın tedavi İçin kaldırıldığı hastahanede ölü-

•,n« sebeb olan Hüseyin isimli çoban, dün Lârnaka Mahkemesinde 7 yıl hapse mahkûm sj "î^üfctnr Duruşma 6 ay devam etmiş ve hafifletici nedenler gözönünde bulundurularak 7 ^

“ n'Sı m î s ; « « s » ) i

•>v >:♦> •»> mwmomk •»> 5am *m

GAZETEMİZBUGÜN

6SAYFA

im

ingütere Başbakanı EDWARD HEATH

İB İZ E JİÖ H E J

III NE HİÇİM DEVLET!..Türk Toplumunun haklarını gasbederek üzerinde taht

kuran sözde Rum liderliğinin Yönetim ve toplum yapısın­da büyük bir anarşizmin; geleceği felâkete sürükleyen muhtelif çalkanmaların ve birbirine ters düşen kararların yatağı haline geldiği apaçık bir gerçektir.

Bu ne biçim devlettir)... Bu ne biçim düzendir!...

Makarios avazı çıktığı kadar memezlikten gelsin. Ve bir hukuk bahsetsin.

lirsin gerçeklen gör- ıvletinin varlığından

Ne yazık ki, durum onun ifade ettiği gibi değildir. Halkı kanun dışı yollarla silâhlanan ve her an tehlikearzeden ya da çeşitli siyasi ideojilerle gruplaşan bir top­lumun lideri olarak halâ daha bir devletten bahsetmesi kadar gülünç birşey olamaz.

Kendi aralarında yayınlanan siyasi ve dini bifdlrller-

den;Yapılan nümayiş ve taşkınlıklardan:

Yöneticileri arasındaki İhtilâftı mücadelelerinden tu­tunuz da deniz aşırı ülkelerle girişilen kaypak ve dolan­dırıcı siyasetleriyle, İpin ucunu çoktan kaçıran Rum toplu­munun sözde ‘bir devlet’ düzeni süs ve kompleksly e yoğrulurken acaba kamu oyu hangi cüret ve cesaretle buna ‘devlet’ veya ‘düzen’ diyebilecek?

Bu ne biçim devleti... Bu ne biçim düzeni...

Çek silâhları Ada’ya niçin sokulmuştur, bunun orga­nizatörleri kimlerdir, silâhların B.M.’e teslimi konusunda direnişler ve daha buna benzer her geçen gun miktarı artan silâhlı gruplar varken adı geçen toplumla devlet me kanizması arasında bağıntı kurmak kabil midir?

SAYFA: 2( B O Z K I R I )

CUMARTESİ, îs

%

düşünceler. /SORUNLAR. GEÇiDİ ,

Memur Mustafa Bey: Bir umudumuz var­

dı. Mart gelsin diyorduk. İşte geldi Mart. Ne

geri kalmış aylıklarımızdan bir haber, ne ma­

aş artışlarından. Hele anomalilerine sor söy-

Üyeyim ne de düşün gayrı. Ha uzat kulağını

hele. Kimseler duymasın. Bir ben bileyim ha­

di bir de sen. Duyduğuma göre artışlar veri­

lecekmiş memurlara Ama küçüklerden değil.

Evvelâ büyüklerden başlayacaklar yine. Bü­

yükten küçüğe doğru. Sekreterler falan di­

yorlar. Her zaman öyle oluyor zaten. Hep bü­

yüklerden başlarlar artırmaya. Küçüklere ge­

linceye dek para bitiverir nedense. Derler ki

"hadi sizinkiler de gelecek Marta''..

Ne dersin ha. Yine kaldık mı gelecek

Marta?.

Memur Mustafa beyin dedikleri bunlar.

Ne bilirim ben.

Göçmen Ahmet Ağa: Bey, göçmenlik re­

zillik. Bizimkiler Makarios'un üzerine atarlar

suçu, Makarios bizimkilerin. Evimiz, malımız,

gül gibi yaşantımız vardı. Nah şurada. Küçük

Kaymaklıda geçinir giderdik. Gözümüzün önün

de viran olup gidiverdi evlerimiz. Ha bu yıl,

ha gelecek yıl diye bekler dururuz. Neyse ki

çok kalmadı. Kurtuluyorum gayrı. Geçenlerde

doktora gittim. Kalpten hayır kalmamış. Ölür­

sem bir göçmenin davası bitecek işte. Allah

geride kalan göçmenlere sabırlık versin..

Amin..

Kiracı Hüseyin efendi: Kiracı olmak ko­

lay değil. Ne diyorsun sen efendi. Bu devir­

de kiracı olmak kahramanlığı gerektirir. Hat.

ta deliliği. Ev sahibi gün geçmez ki seni mah

keme kapılarına itmesin. Başına geçse evin

tavanı onarmaz. Bir odada çoluk çocuk yaşa­

rız. Ama ne fedakârlıkla..

Ev sahibi Ayşe Hanım: Dişten tırnaktan

artırdım. Bir ev yapayım dedim. Yapmaz o-

laydım. Geldi oturdu bu Allahın nüsübeti. Çık­

maz şimdi. Para da vermez. Daha evin bor­

cunu bile ödemedim.

Fakülte mezunu genç: Geçenlerde hesap

ettim. Bizim pedere sadece fakülte devresi

okuma bedelim 3,000 liraya mal oldu. Devle­

tin bana ne kadar verdiğini benim için nasıl

binler harcadığını bilmem pek. İşten, boşu

boşuna şurada burada dolaşmaktan geçtik. A-

ma acıyorum bizler için harcanan binlere şim­

di. Değerlendirilememiş, neticelendirileme.

miş. Oysaki ne umutlarla dönmüştük bu ada­

ya. Kafamın içinde gece yattımıydım acaba

bu topluma nefer yapabilir, bu topluma nasıl

bilgimle katkı getirebilirim diye az mı düşün­

müştüm. Az mı heyecanlanmış kendimi şöyle

gırtlağıma kadar işlerin içinde çalışır düşle-

miştim.

Sonra baktık ki bir istihdam çıkmazı. Bak

tık ki o çıkmazın ağzında biz.. Sonra bir pej­

mürdelik. Sonra bir bıkkınlık. Görüyorsun iş­

te. İstihdam çıkmazı diyorlar...

Öğrenci: Neymiş şu Kıbrıs meselesi? Ne

olmuş sahi Türkiyede? Aldırma. Sen bana

Cem Karacadan söz et bir kez. Nasıl Şenay'-

ın son şarkısı. Enfesti değilml? Çetinkaya

bu yıl şampiyon olamaz. Gönyelide sırada.

Veya Türk Gücü..

Ne istikbali be kardeşim. Alay mı eder,

sin bizimle. İşte görüyoruz gelenleri. Aldır,

ma. Müdür de kalkmış uzun saçlardan söz e-

diyor. Derslere gelince: Ne sen sor ne ben

söyliyeyim. “Bir dert ki dayanılır gibi değil”.

★ ★ ★

Ve daha pekçok kişi her zümreden her

meslekten. Söyledi derdini çekti gitti. Sıra

Yöneticiye gelmişti. Bu kez çekip gitmek sı­

rası bize geldi. Bilirdik ki ortada dökülecek

dert değil; haklı olduğunu söyliyecek vardı.

Yaptıklarından, yapacaklarından, tasarıların­

dan kısaca söz edecekti. Biz bunları bilirdik.

Ulusal Dayanışma Programında, seçim nutuk­

larında tümü de vardı. Hatta neden bukadar

çok vardır diye hayret de etmiştik her za­

man.

Sonra bu işlerin sonrası da vardı. Onla­

rı da bilirdik. Bir yanda yaşayan vatandaş, bir

yanda yaşattığına inanan Yönetici. Bir yanda

feryat figan ötede ya sabır diye teşbih çe- p

ken..

Biz neticede vatandaşın arasına döndük, û Bir vatandaş olarak elbetteki dertlerden dert. ^

lilerden yanaydık. Ve inanıyoruz ki basının ^

görevi de vatandaştan yana olmaktı her kez.

Hiç birşey söyleyemese, söylemek İsteyip de

beceremese bile...

ÇETİNEL

Resim Ali Ahmet ile Hesna Altınpınar'ı nikâhlarının kıyılmasından sonra Kurmay Albay Kadri Tandoğan (solda birinci) ve arkadaşları ile birarada yansıtmaktadır.

Resim, Necdet Fenercioğlu ile İstanbullu eşi Mahinur Yücefer'I Fenercioğlu'nun şinden olan çocukları ile bira rada.

Tiirkiyedeki vatandaşlarım ızın cem iyet yaşan tıları:

D U Y U R UHariçte bulunmam dolayısıyla

uzun bir süre kapalı bulundurdu­ğum berber dükkânımı şimdi av­det ettiğim için tekrar açtığımı sayın müşterilerime duyururum.

ERSOY MEHMET Berber Salonu

Lefkoşa

ÖLÜM

Limasol sakinlerinden kıy­metli annemiz ve Bağlıköylü Mustafa Hoca'nın eşi Fatma Köprülü müstarip bulunduğu hastalıktan kurtulamıyarak 78 yaşında olduğu halde 21/3/72 tarihinde Hakkın Rahmetine ka­vuşmuştur.

Evlâtları.

BULMACA?

Kanser ilâçla tedavi edi l iyor mu?

1 2 3 4 5 6 7

O D D Œ D D Dc o o a m a o ü□ OlT D E O□□■□□CDD□ ■ □ □ □ □ UiQ o r n T D D□ □ □ ■ □ □ □ □□ ■ □ □ □ □ □ □

SOLDAN SAĞA1— Bir sayı, 2— Bir meyva,

Bir peygamber. 3— Bir isim. Uzağı gösterme sözü. 4— Kala­yın simgesi. Yapımı kolay, 5— Bir ay adı, 5— Bir gaz adı, Ada le, 7— Aza, Tütün rengi 8— Bir balrk.

YUKARIDAN AŞAĞIYA1— Bir sayı, 2— Evliyalaşan

Bir ünlem, 3— Pasak. Isanın do ğumunun kutlandığı yortu, 4— Bir sayı, S— Emme, Televizyonu nun simgesi 6— Bir olumsuzluk eki, Elinden sık sık kaza çıkan,7— Başka bir yerde bulunan bir tanığın ora mahkemesince ifadesinin alınması, 8— Hz. Mu hammed'i öven şiir. Bitki gövde sİ.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ

SOLDAN SACA1— Lezzetli, 2— Amirce, 3—

Fin, Esef, 4— Arda, Alfl 5— Ele- den, &— M0. Obüs, 7— Ata. A fif8— Küvet. Ne.YUKARIDAN AŞAĞIYA

1—— Lafatmak, 2— Emir, Ütü, .t— Zinde. Av, 4— Zr. Alo. 5— Ece. Ebat. 6— Tesadüf, 7— Ele sin, 8— İrfan, Fe.

CEVAP: Bazı kimyevi terkip lerin ve hormonların kanserle savaşta müsbet tesir yaptığı görülmüştür. Bu konuda ümit belirm iştir ve bir süre sonra kanser tedavisinde artık ame liyattan vazgeçilmesi ihtimali kuvvetlidir. Amerikadaki Kan­serle Mücadele Cemiyetinin yayladığı rapora göre bazı tip kanserler kimyevi tedavi ile iyileşmektedir.. Kemoterapi, yani kanserin ilâç ve hormonlatedavisi 1946 de başladı.. Bu

sıralarda Dr. Sidney Farber ve Dr. Subba Raw, süratle bü­yüyen lösemi hücrelerini zehir leyen sun'i bir B vitamini geliş tirm işlerdi. Yıllarca kanser te davisinde bu tedavi hayatı kur tsrmakla beraber uzatmak ba kımından tesirliydi. Son on yıldanberi ise kemoterapinin bazı tip kanserleri hakikaten iyileştirdiği anlaşılmıştır. Ke­moterapi çeşitlidir. Haplar, iğ- neler hatta c ilt kanserinde doğ rudan doğruya haricen sürülen melhemler vardır. Birkaç çeşit terkip birden kullanıldıkça daha kesin netice alınmaktadır. Be­lir li bir ilâç hücreleri ancak ge Üşmelerinin belirli bir devresin de imha eder.

Sırayla kullanılan terkipler çeşitli devrelerde tesir ettiğin den tedavi daha müsbet olur. İlâçları sırayla kullanmak nor­mal dokunun zedelenmesini ön lemek bakımından da faydalı­dır. Zira bütün İlâçlar ayni normal dokuya tesir etmez. Çe­ş itli ilâç bedenin bir tip doku sunun fazla zedelenmesini ön­ler.

Kemoterapi ile iyileşen kan selerden biri rahimde beliren bir çeşit bendir. Bu ben hami leliğin bütün arazı ile başlar, önceleri de bahis değildir. Kür tajla alındığı gibi kendiliğin den düşer. Yüzde 95 vakada iyi tedavi edildiği takdirde tek rar çıkmaz. Lâkin yüzde 5 vak' ada çok bahis olan choriocar cinema adı verilen bu tip tü ­mör be lirir Böyle hallerde bir İlâç veya seri ilâç tedavisi ile bu bahis kanser tamamıyle iyileştlrilmektedir.

Kemoterapiden önce lösemi (kan kanseri) olan çocukların ömürleri üç yıl uzaltılmıştır ve bazıları beş yıldan fazla hiçbir araz göstermeden yaşamakta­dırlar.

Burkitt’ln tfımörü denilen ve kann boşluğu yahut cene de beliren son derece habis bir tümör de vine en fazla cocuklara musallattır. Ameri • kadaki Kanser Araştırma Enstl tûaftnOn raporuna afire 1960 danberl erken tech's edil'p llâc verilen kanserlerden IvMe sen çocukların nlsbetl yüzde 90'dır.

Hodakln hastalıfjı da lenf bezlerinden başlayın öd kara clöer. akclöer ve kemik İÜfll • ne vavınlan bir kanserdir, finn zamanlara kad»r bu hastalıöa tutulanların durumları iım ltslr di, fakat simdi dört bes ilâ­cın karışımı İle vno’lnn tedavi rnk mfıshet netice vermekle­dir. Tedaviden üç yıl sonra bile

hiç bir araz göstermeden nor mal yaşayanların sayısı artmak tadır. Akciğer, rahim böbrek mesane kanserlerinin ilâca ce vap vermediği de dikkati çek­m iştir. Göğüs, kalın barsak, mide .pankreas göz ve sinir kanserlerini ilâçla bir süre durdurmak mümkünse de teda vi edilemiyorlar.

Kemoterapinin zorluğu her hastanın bünyesine göre ayar lanmasıdır. Meselâ ayni yaşta ayni etnik grup ve çevreden iki kadın aynı tip kanserden mustarip olabilir fakat bünye lerinin kansere karşı koyma gücü değişikse, biri ihtiyarla- yana kadar hayatta kalabilir, öteki kısa zamanda ölür. Ayni şekilde bazı bünyeler ilâçtan zehirlenmekte diğerleri ise ko lay tahammül etmektedir. Bu sebeple hastaya normal doku ya zarar vermeden habis doku yu öldürecek kadar ilâç ver­mek bir meseledir.

Kemoterapi konusunda dün yanın her tarafındaki doktor­lar devamlı İstişare halindedir. Her gün yepyeni bir tedavi me todu ve ilâç bulunmakta, denen mektedlr. Kanserle mücadele' de kemoterapive çok önem verilmektedir.

iki Türkiyeli sahibi daiıa

gelinolduk

(Yazı ve resimler: ERGÜN AYDOGAN)

Geçen hafta Ankara’da kıyı­lan çifte nikâhla Kıbrıs Türk Toplumu olarak nüfuzumuz iki artış daha göstererek iki yeni gelin daha kazandık. Nikâhlar­dan ilki Ankara'nın 250 bin nü fuslu YENİ Mahallesinde İdi ve Lefkoşalı A li Ahmet (25) ile Aydın vilâyetinden Hesna Altınpınar’ı (21) birleştirip dün

ya evine sokuyordu. İki gen­cin yuva kurmasında, Kıbrıs'ta bir süre görev yapan Kur­may Albay Kadri Tandoğan'ın büyük yardımı geçmiş, Kıbrıslı ları çok seven Albay Tando­ğan, kızı ailesinden bizzat is­temiştir. İkinci nikâh ise Kıb­rıs Büyükelçiliği Ataşesi Mağu salı Necdet Fenercioğlu (43) i- le İstanbullu Mahinur Yüce- fer (32) arasında idi, Ankara'­da yapılan nikâha ve gece ve

gündüz olmak üzere İki kez tekrarlanan kokteyllere Anka­ra’daki diplomatik erkânın bü­yük çoğunluğu katılmıştır. Bü tün tören resimlerini Fenerci- oğlu’nun ilk eşinden olan 14 yaşındaki oğlu Turgut çekmiş- pasta ve şekerlemeleri ise kızları Müge (19) İle Mine (16) dağıtmışlardır.

Yeni evliler balaylarını Kıb- rısta geçirmişler ve dün ada­dan ayrılmışlardır.

M/F Y E Ş İ L A D A

— Cumartesi, 25.3.72 —6.30 . AÇILIŞ

HABER ÖZETLERİ Hava Raporu

6.35 - RUMCA ŞARKILAR 6.45 - İLKOKULLAR ARASI

BİLGİ YARIŞMASI7.30 - YUNANİSTAN'DA

SEYAHATLER 8.00 - HABERLER

Hava Raporu.8.15 - GÜNLÜK MAGAZİN8.30 - KIBRIS VE 1821'DEKI

ROLÜ9.20 - YARIM SAATLİK RUMCA

ŞARKILAR PROGRAMI 9.50 - TAM BOYDA RUMCA

FİLM"Işıldayan Gözler" Yunanistan’daki muhte­lif film festivallerinde de receler almış bir film.

11.30 - HABERLER Hava Raporu Kapanış.

Yeni AdresimizTekin B irinci Şoför Okulu

174 G im e Caddesinden, Glrne Yolunda bulunan eski ASPA- VA*ya aktarıld ığın ı sayın müş teriler! ne duyurur.

Tekin B irinci Şoför Okulu

Tel 437 NOT: Lefkoşa’da m üracaat

61 G lrne Caddesi.

DENİZYOLLARI İŞLETMESİNE bağlı ve modern cihazlarla donatılmış

YEŞi LADA Feribotuhaftalık seferlerine devam etmektedir.

Seferler:-

Her Pazartesi Mersin-Mağusa

Her Salı Mağusa-Beyrut

Her Çarşamba Beyrut-Mağusa

Her Perşembe Mağusa-Mersin

arasıdır.Sür'at, Konfor ve İhtimam YEŞİLADA Feribotunda

Daha fazla bilgi ve rezervasyonlarınız için kendi seyahat Acentenize veya DENİZYOLLARI İŞLETMESİ

Kıbrıs Genel AcenteleriLEFKOŞA TiiRK BANKASI LTD.’in

Bürolarına müracaat ediniz.

T U f t l CJ a m e s

B O N D ’ U— Tamam! Burası olacak! de

Bak bu kısımda ayak izleriçok, birçok gidip gelmeler o l­muş, ayak burnu istikametleri her cihete doğru. İnelim..

İndiler. Beş hafiye muavinine sordu:

— Takip edildik mi?— Hayır!.— Emin misin?— Eminim Başkanl.— Ben de o fikirdeyim . Yalnız

başka türlü bir baskına uğramak ihtimali var. Hazır bulunalım.

Bir müddet düşündü, sonra tekrar sordu:

— Bize bu haydutlar burada saldırmak isterlerse nereden ve nasıl saldırırlar?

— Arazi görünmeden yaklaş­ma suretile gizlenerek bize ateş etmelerine tabanca menzili için müsaade etmez. Sonra otomobil ler de sık sık geçiyorlar. Ben on ların yerinde olsam bu İşi başar nıak İçin bir çareye başvurur - dum.

— Nedir o Tansü..— Yoldan otomobille ve son

süratle geçmek ve geçerken gü müşî elbiseli adama birkaç kişi tarafından ve birer şarjör mermi boşaltmak ve ayni hızla uzaklaş mak..

— Güzel, Tansü. Eğer bize mutlaka burada taarruz edilecek­se yalnız bu şel.ilde edilebilir. Şimdi söyle bakalım, hangi cihe te uzaklaşırsa otomobil daha ön ce gözden kaybolur?

— Büyükdere cihetine elbet.. Şu dönemeci bir saptı mı mesele tamam.

— öyleyse sen bu istikamet te gideceksin Tansü! Kendine güzel bir yer bulacaksın; bu yer hem bu tarafı hem de diğer ta ­rafı görecek.

Sonra gülümseyerek şoföre döndü:

— Adın ne senin?— Ahmet..— Nerelisin?— Erzurumluyum.— Nasıl yürek var mı?— Bana da bir iş vermeyi dü

şünüyorsan bu işi başaracak ka dar yüreğim kuvvetlidir, Bay Ça ktroğlu..

— Aferin Ahmetl Sen de şöy le dört yüz ,beş yüz metre kadar aşağı gideceksin. Şurada hafif bir dönemeç var, orada gizlene çeksin. Ama hem beni görmek lâzım, hem de şu hafif b ir döne meçten uzaklaşan otomobilleri.

Şoför Ahmet ciddiyetle:— Anladım dedi— Herhangi önemli bir şeye

rastlarsan bana tabancayla haber vereceksin. Yayan geçenler olur­sa haber verdikten sonra peşle rine düşeceksin. Bütün bu işleri yapabilmek için yüreğinde cesa ret duyor musun?— Göreceksin, yapacağım Bay

çakıroğlu.— Güzel öyleyse! Ben de

de mükemmel b ir tedbir içinde rahatça çalışacağım.

Tansü ve şoför Çakıroğlunun (haydi çocuklar) demesi üzeri­ne koşar adımla yerlerine doğru g ittile r. Şoför de büyük hafiye nin verdiği ve cebine yerleştir­diği tabancanın kundağını gurur ve sevinçle sıkıyordu.

Çakıroğlunun valnız kalınca beş adım ötesinde bulunan ağaç tan iri ve Iğrl b ir dal kesti, bunu otomobilin gölgesinin düş- tüöü kısma sağlamacı sapladı.. Küçük bir dalı ona çarpaz bağ­ladı.. Ceketini, şapkasını ve pan

lolonunu bu dala öyu taktı ve yerleştirdi kî L l gidenbir otomobilde tarafından bunun bir ¡T bir yalancı adam olduö. kediimesine İmkân yİ,"1*; geçenler dikkat ederi«?, bilirlerdi. Fakat öğle r- - 1 mıyle bastırmıştı. Bu

ya geçen hemen yok gibiydi* k|r°glu şoförün oturduö, a tındaki sandığı karışıp \ bir pantolon buldu h Z ymdi. Tedbirlerin kâfi i inanınca etrafta tetkikleri ga başladı. Ağır ağır clnJ£ rınden uzaklaşıyor, |Z|er ediyor tekrar aynı nokta * yor; bu suretle araştırım« devam ediyordu. Aradan dakika kadar daha gecmı.« disi hadise yerinden elli1 kadar uzaklaşmıştı. Bir geçen İzleri takip ediyordu , iz Boyacıköy istikametinden miş cinayetin olduğu kısmm ? on beş metre çevresinde t* kere dolaşmış ylne ayni J donup gitmişti. Bu ayak b! enini boyunu ölçme suret* ğer birçok İzler arasında ¿L, mışti.. Hele topuk lâstiklerinin l tanbul piyasasında bulunn* bir markayı taşımış olması t lunmasını L-

İşine devam ederken yoldan , dı ardına birçokuçup gidiyordu. Büyük hafiye r kur bir yere gelmişti. Fak«® mobill görebiliyordu. Yine • aralık otomobili görmek u, başını döndürdüğü zaman cehetı nemsel süratle bir otomobfc ilerlediğini gördü. Tekrar fy* başlamak üzere başını çevir» istedi, fakat çeviremedi., Çüm bu otomobil kendi otomobilin- yanına yaklaşınca kuvvetli I* frenleme ile yara mıhlanıverdi Kapısı süratle açılarak dışan :■ adam fırladı. Umulmadık bir ç» viklikle yere eğilmiş gümûşid biseli mankenin arkasına ııçn dı ve elinde parlayan bir kama> la üzerine saldırdı. Kolun vı tı manın şiddetle inmesine Çite: lunun korkuluğu yere devrillveı: Bunu hiddetle seyreden saldım sınırsız bir hırs ve gazapla Türk çe olmıyan bir küfür savuıi Ve sonra tekrar otomobile ıtM Basamağa ayak basmasiyle oto­mobilin olanca hızını alması :■ oldu. Çakıroğlu bütün bunian gülümsiyerek seyretmişti. Otc- mobll şoförün bulunduğu tara! taki dönemeçte gözden kaybo du. Büyük hafiye o İstikamet« olanca kuvvetiyle koşmağa i» ladı. Şöyle bir elli metre kadr koştu ki bir tabanca seşl duyul du. Hızını daha çok artırdı. Bire sonra tabanca şeşleri birblrin; takibe başladı. Çakıroğlu sıyıyc du: Bir, iki, üç, dört, be?; ılt yedi; sekiz deyince gülmeğe bas ladı:

— Bizim şoför son mermi' de harcadı. Allah yardımcın o!sun !

Daha uzaktan tabanca sesle

cevap verdiBir kaç dakikalık koşudan ü

ra şoförün pusulandıflı çulM geldi. O bu çukura uzanmış ü bancası elinde, karşıkl »ırtı rediyordu. Çakıroğlunun gem-

görünce hayretle: „— Ayl Sizi öldürmediler m

diye hayret ve şaşkınlık!» sof!Çakıroğlu yanına çöktü:— Yok, dedi. Benim ye® »

mm vardır. Kolay kolay Sen ne oldu, ne gördün, ne y > tın anlat bakalım.

(Devamı var)

Telefonlar:Lefkoşa74477

Mağusa62389

Lârnaka2435

Limasol3834

B a f2382

GENÇLİK SPOR KÖY VE HALK EĞİTİMİ DAİRESİ

BİRLİKLER, DERNEKLER SİCİL MEMURLUĞUNDA*

D U Y U R U

6/1961 sayılı Türk Cemaat Meclisi Birlikler *e Dernekler Kanunu gereğince, 1972 yılı kayıt muan sini yenilemeyen Birlik, Dernek ve Sair t e ş e k k ü l le r i ''

en geç 15 güne kadar kayıtlarını tamamlamaları 9e,ekiyor.

Kayıt muamelesinin ikmali için mevcut üyeleri" ve görev başında bulunan Yönetim Kurulunun rini adreslerini ve mesleklerini gösteren 3 adet H*,e ve kayıt harcının Dairemiz Sicil Memurluğuna 08"de rilmesi önemle duyurulur.

VOLKSWAGEN

1200, 1300, 1302, 1302 St.Dünya piyasalarında birinciliği muhaf«** |

etmektedirler.Girne yolundaki (ASPAVA) Shov Roomum»

da görünüz ve hemen kararınız^ veriniz. On 0 kadar fiyatlarda artış olacağını ehemmlysd* ‘ diririz. Kibrisin her tarafına ödemede laylıklar yaparak satış yaptığımızı iftiharl«®*1 firlz. Adres:

TEKİN BİRİNCİ ŞOFÖR OKULÜ Girne Yolu (ASPAVA)

- Tel. 65302 • Dahili 437 "

gAYFA: 4

Hanımlar dikkat!( B O Z K U R T )

r

3Stl

-

tv'"'

. l i

DOKTORLAR, cjGnç kızlara mini Gtoâin. s ıc sk oıinlprrln niuiimaeini . . ,,ada göre, soğuk günlerde mini etek giyilmesi d işilik oraanhırınrf n U h ' i ® ? yor' 'dt)i‘ yısıyle k.s.rl.ğa yol açtığından, h a n in * .™ S if l î o lm ^ t t e ^ P Ve d° 'a'

D o k to r la r ın iddiasına göre :

Soğukta mini etekkısırlığa yol acıyor

&unun soğuk günlerde m in i etek giyen han ım lar olduğu nu da b ild iren D r. Durm uş, “M in i etek giymek isteyen- |

lıayat yaşarken balasının sefaleti umurunda değil

ANKARA: Soğuk k ış gün­lerinde genç k ız la rın ve ha­nım ların m û ıi etek m odası - na uym am alarını ikaz eden doktorlar, soğuk hava şa rt­larına ald ırış etmeden m in i etek giyenleri her an “k ıs ır­lığın" tehdit e ttiğ in i b ild ir­mişlerdir.

İnsanlarda d iş ilik organla nnın özelikle soğuğa karşı çok hassas ve taham m ülsüz Doğum Evi Başhekim i D r.Ziya Durm uş, soğu^ hava şartlarının d iş ilik organları nın tüm ünü fazlası Ue etk i - lediğini bunun b ir tak ım il­tihaplanm alara sebep oldu­ğunu anlatm ış ve ‘İşte d iş i­lik organlarında meydana gelen iltihaplanm a, k ıs ır lı - ğın belli başlı sebeplerinden biridir” diye konuşm uştur

m in i e t e k y a s a k

Doğurganlık öze lliğ in i kay betmek istemeyen han ım la - nn özellikle soğuk k ış aylar nnda m in i etek giym em ele­rini ve bu m odaya rağbet etmemeleri gerektiğini söy - leyen Dr. Ziya Durm uş m in i etek modası üe d iş ilik organ lannda ütihap lanm aların çok arttığım söylem iştir.

Dr. Ziya Durm uş“Özellik le genç k ızlarım ızın evlen - meden önce doktora gitm e alışkanlıkları yoktur. Çok fazla şikâyetleri olduğunda doktora gelm ektedirler. O zaman da iş işten geçm iş oluyor.” dem iş, son zam an larda d işilik organlarında iltihaplanm a dolayısıyle dok tora başvuranların sayısının arttığım bun ların da kendi­lerini soğuklardan korum a ma nedeniyle hasta o lduk la nm söylem iştir. D iş ilik or­ganları iltihap lanm aların ço

tlMMIIIIIIimılllllllllıllıııınnıılııiiHllll»lllllllllll»ll»»*W*MiMIIIIIIIII»«*MM*IMM*MIMM»U»»UUMIIMMUUI»IIUIUHIIIMMUMIIM«llll

ler iştah larım sıcak y a j gün lerine saklasınlar. Soğuk kış günlerinde bıraksın lar şu m in i eteği” dem iştir.

EDİTH Bouvier - Bale, Jackie'- nin halası. Kocasından kalma ahşap evinin her köşesi rüzgâ rın, ağmurun yaptığı çöküntü­ler, kırıklar, çatlaklar, yıkıklar, la dolu. İhtiyar kadın ve kızı, 28 odalı, korku filmlerini hatır­latan köhne binada bir tek o- daya sığınmış, tuvaletleri bile yok. “Hayatımızın en zor gün- lerindeyiz." diyerek yaşayan an ne kız, Jackie'nin bir an ken­dilerini hatırlamasını istiyor­

lar.

Long Is lan ld (Am erika) — B ir süre Amerika’n ın “b ir num aralı kadım ”, şim d i de b ir m ilyarder eşi ola rak, rüya g ib i b ir hayat ya şayan Jacqueline Bouvier Onassis’in , 74 yaşındaki ha lası, korku filmlerlndekUe- re benzeyen köhne b ir bina da sefalet İçin yüzmekte - dir.

Tuvaleti olm ayan, bü tün cam lan k ırılm ış, âdet b ir enkaz haline gelm iş, 28 oda lı eski ahşap evde oturan E d ith Bouiver - Beale, b ir gazeteciye yaptığı açıklam a da, “Jacqueline, bana yar - dun elini uzatıp h iç olm az­sa başım ı sokacak b ir kü - çük ev alm am ı sağlasa, öm rüm ün son y ıllarım acı cek meden geçireceğim” diye yalanm ıştır.

Jackie’n in halası, k ızı ile oturduğu ahşam evin her an b ir köşesinin çöktüğü­nü ve geceleri sık sık rüz­gâr, ya da yağm ur yüzün­den yeni b ir odanın tav a ­n ın ın de lind iğ in i anlatarak, şunları söylemektedir:

“— Ne bu evden çıkacak durum um var ne de yanı­na gidecek b ir akrabam ..

(Devamı 5. sayfada)IIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIII

Bütün Sanayi ve Ticaret...................................................................

dallarını etkileyen bilim :JM’tlIlllHlltlIlMIIIIHIIIIIIIIIIHIIIIIIIHlUlUlIMMMIlIftlIlllllllllllllflIllIllllılıııtıiiJıllini

E lektroteknoloji

CUMARTESİ 25 MART 1972

ïa za n : Dr. B.C. L INDLEY (Eleıktrik Araştırm a Demeği

Başkam, Surrey)

M ühendislik sanayii iç in ­de kendi dalındaki faaliyeti bakım ından İngiltere E lek • trik A raştırm a Dem eği (E RA) dünya çapında saygı görmektedir. Jüb ile y ılı olan 1970’de Demek yalnız geç - m işteki faaliyetlerim gözden geçirmekle kalm am ış büyük meydan okum alarla dolu ge leceğe de cesaret vc azim le yönelm iştir.

B ilhassa Kom unterler, E- lektronik araçlar kontrol ve otomasyon alan larındaki tat bü iatı bakım ından E lek tro ­teknoloji dünya çapında b ir önem taşım aktadır. Bu sis­tem , ş im d ilik gerek mem le­ket ve gerek dünya çapında sanayii ekonom isinde tam randım anla çalışm am akta - dır. E lektrik Araştırm a Der­neğinin başlıca am acı Elek- troteknolojiden azam i fa y ­da sağlamak olup, Demek bütün faaliyetini bu yola yö neltm iş bulunm aktadır.

E lektroteknoloji sanayii­n in ana ekonom ik hedefleri­n i dünya piyasasında reka­bete elverişli ve kârlı b ir prodüktiv ite sağlamak, dün­ya ticaretine eşit veya daha fazla üre tim sağlamak ve bu yünde İngiltere ticaretinin gerilemesini durdurup ileri­ye doğru yürütm ek.

YEN İLİK LERDENFAYDALANMAB ir yenilik yaratm ak tek

başına önem ifade etmez. Gaye bu yenilikten faide sağ lam ak tır. Bunu da başara­bilm ek için, uzun vadeli p lân lam a faaliyetlerini organize etmek üzere b ir teknolojik plânlam a örgütü ku ru lm uş­tur. B u plânlam a ünitesi sa nayi ekonom isi, pazar a ra ş ­tırm a, teknolojik ön görüş­ler, toplu plânlam a, proje a- y ınm ı ve değerlendirme, ye­n i üretim m addeleri p lân la • ması, rekabete dayanan tek­no lo jik tahliller, iş istatistiği ve benzeri faaliyetlere des­tek olm aktadır.

B u faaliyetlerin tatb ikatı Avrupa ve Commomwealth ülkeleri ile diğer denizaşırı ülkelere yönelmektedir.

Yalnız B atı Avrupa E lekt­rik A raştırm a Dem eğinin u - zun m enzilli p lânlam a servi­sinden faydalanm aktadır. Bu plânlam a faaliyetlerine özel şirket stratejüerin in tesbiti ile geniş çaptaki sanayii te­sislerinin p lân ların ın h a z ır ­lanm ası da dahil bulunm ak­tad ır. B ilhassa Avrupa te k ­no lo ji sahnesine Japonya'nın sanayii alanındaki gelişmesi ne ve Avrupadaki Amerikan sanayiinin gelişmesi ü ze rin ­de durulm aktadır.

E lektrik Araştırm a Deme ğin in teknolojik ilerlemede

etk ili b ir faaliyeti de sanayi Araştırm a ve geliştirm e a- lanlannria faaliyet gösteren bilim sel şirketler için b ir b ir lik kurm ak olm uştur. Bu b ir liğ in merkezi sayfiyede o l­m akla beraber Londra ve ha va alanlarına çok yakın b ir mesafedir. Şim diden k u ru l­m uş Jnılunan üç şirkete E - lektrik Araştırm a Demeği Teknik ve atelye bilgisinden özel teknik teçhizat ve özel hizmetlere kadar dayanan geniş çapta hizmetlerde bu­lunm aktadır. Bu demeğin kurduğu merkezde yakında 20 yem şirketin çalışacağı beklenmektedir. KOMPÜTÜRLER ZAMAN­DAN YÜZDE 60 ORANINDA TASARRUF SAĞLIYOR

Geçenlerde Araştırm a Der neği tarafından kurulan K om pütör dairesi tarafın - dan kom pütörlerle çalışan kablo döşeme sistem i Ing ü - terede olduğu g ib i denizaşırı ülkelerde de büyük ilg i gör­mektedir. Bu sistem in hede­fi geniş çapta ve karışık e - lektrik santralleri ve benze- pütörlerle dom ka cm föyp ri tesislerin kablolarının kom pütörlerle daha süratli b ir şekilde donatılm asıdır.

Bu sistemle norm al yollar la yapılan tesislere oranla zaman ve m asraftan yüzde 60 tasarruf sağlanm aktadır.

K om pütör Dairesi kom pü terlerle hazırlanacak projele rin , m ühendislik plânların ın , idari m ekanizm anın ge liş ti­rilm esini sağladığı g ib i ran­dım an lı b ir İşletme de tem in etmektedir.

E lektrik Araştırm a Deme­ği İng il terede en büyük ba - ğın ısız araştırm a örgütüdür. M üşterilerin pro jelerin i ta - mamen gizli tutm ası m üşte - rile rin in adedinin günden gü ne artm asını sağlamaktadır. Demek, geniş çapta teberrü- lere ve hüküm et yardım ına dayanan eski sistem çalışm a yı geride bırakm ıştır. Üyele­r i her y ıl cliz’i b ir aidat ver­m ektedir k i toplam ı geliri n in ancak yüzde yedisini teş k il etmektedir. Bu para da enformasyon, istişare ve tek n ik danışm a m asraflarım karşılam aktadır. D iğer b ü ­tün gelir ferdi ve gurup te - şekküllerin birkaç haftada b ir veya birkaç y ılda b ir ver d ikleri teberrülerden o lm a ­yıp iş m ukabili alınan ü c ­retlerden tem in edilm ekte­dir.

E lektrik ve elektroteknik im alât sanayii her geçen gün daha gelişen ve İng iliz eko - nom isinin teknik bakım dan ile ri ve büyük b ir sanayiini teşkil etmektedir. N itekim bu sanayii 1969 yılında İngil tereye 2.300.000.000 İng iliz li rası satış tem in etm iştir. Bu sanayii dalın ın ihracatı ise yüzde 22’sin i teşkil eden 500 m ilyon sterlin civarındadır.

FARMAKOLOJİ SANAYİİNDE Y E N İ B İR BULUŞ:

ROBOT İNEKLERYazan: Frederick W E IIN E R

(Londralı b ir Gazeteci)

Asırlardan beri m ucitler arasında en çok kullanılan şaka, mevcut boynuzlu hay­vanları demode kılacak r o ­bot b ir inek icadı olm uştur.

O t yiyen, ve süt veren bu canlı m aklûk m ucitlerin da­im a rüyasına girm iş ancak daha uzun süre ineklerin gö revlerinden alınacağı h u su ­sunda her hangi b ir emare belirm em iştir. Ancak am a ­tör b ir elektronik m eraklısı bu faideli hayvanın h iç ol - mazsa uzuvlarından birinden son derece faideli b ir şekil - de istifade etm iştir. Memele ri.

M ucidin bu keşfi. Farm a­ko lo ji sanayiinde ufak çap­ta b ir devri m yaratm ıştır.

Doğu İngiltere’n in N o r­fo lk eyaletindeki evinin ga - rajm da çalışm akta olan 23 yaşındaki Christopher Skin­ner adındaki m ucid yüzde yüz oranında hidyenik olan elektronik cihazla çalışan b ir doldurm a makinesi geliş­tirm iştir.

S ıv ıları b ir kaptan diğeri -

ne itm e, üflem e veya başka b ir hareketle geçirme yerine M r. Skinner’in aracı feros- tatik prensibe dayanm akta­dır: E lektronik mekanizma

b ir tübü muayyen fasılalar - la takallus etmeye mecbur ediyor ve bu suretle sıvının yeknesak ve devam lı akışım tem in ediyor.

Genç m ucit konuda şunlar n izah etmektedir: “Araç in - san barsağı veya inek meme leri g ib i çalışm aktadır. B u ­nun en büyük avantajı yüz­de yüz h ijyenik olm asıdır. Sıcak ve rutubetli ve bakte - ri ile diğer benzeri m ikrop - ların süratle yayılmaya m ü­temayil oldukları iklim lerde kullanılm aya ideal b ir araç.H İJY E N İK V E SÜRATLİBügüne kadar ku llan ılan

doldurm a m akinelerinin ak - sine bu cihazda piston ku l - lanılm am aktadır. S ıvı hiç b ir suretle kendisini ne olur sa olsun iten b ir cisim ile temas etmemektedir.

M r. Skinner’in “E lek tro ­n ik barsağı ”m n önem i îmril- terede kısa zam anda takdir ed ilm iştir. Ş im dilik ülkedeki öğretim yapan 100 hastaha- neden yansı ilâç şişelerini doldurm ak iç in M r. S ldnner’

in aracında faydalanmakta­dır.

S üratli ku llanışı dolayısı dolayısı Ue sanayi alanı İçin de birçok sahalar açılm akta dır. Christopher Skinner'in garajında im al edilen ara - cm büyük b ir m odeli orta ingilterede çocuklar için kö püren sabun suyu im al eden b ir fabrikada kullanılm akta­dır.

Aracın düşünülm esi ile ilk pro to tip in in im alı arasında i yıl zaman geçmiş b u lu n ­m aktadır. N itekim M . Skin­ner’in hikâyesi b ir azim ve sebatın hikâyesidir.

Geri zekâlı çocuklara a it b ir okulun özel derslerine devam ettikten sonra bulun duğu şehirde ihtisas istem i - yen işçi olarak çalışmaya başlam ış ve sonunda e lek t­ronik ilm ine merak sarıp kendi kendini yetiştirmeye azm etm iştir.

ilk aracım im al edip iş ha yatm a atılabilm ek için Chris topher Skinner işçilikteki bü tün kazancını saklam ış ve kira ödememek için 9 ay eski b ir otom obil içinde yat m ıştır. B u m eşakkatin seme resini de görm üştür.

Bugün tek k iş ilik “Meme şirketi” yerleşmiş ve devam lı siparişler yağmaya başla • m ıştır.

1~y7i7 KISIRLIK TEDAVİSİ GÖREN KADIN “YEDtZ” DOĞURDU

SANTA CURACalifornlanın Santa Clara ken

tindeki “ Kalser" Tıp merkezi önceki gün burada bir kadının bir batında yedi çocuk dünya ya getirdiğini açıklamıştır. Do­ğuma nezaret eden Dr. Antho- ny Damore İki buçuk ay e r­ken doğan çocuklardan dördü­nün kız, üçünün erkek olduğu nu ve yerel saatle önceki gün öğleden sonra 2.04 ile 2.12 ara­sında dünyaya geldiklerini İki sinin doğumdan hemen sonra Ranta Clara'nın 35 km. kuzeyin­deki Stanford Üniversitesi Tıp Merkezine nakledildiğini söyle­miş yaşayacaklarını sanmadığı fıc bebeğin İse Santa Clarada "kuvöz’e konulduğunu belirt ■ mlştlr.

Açıklamadan bir süre sonra bebeklerin dördü ölmüştür. Yedlzlerln annesi 4 yıldanberl kısırlık tedavisi görmekteydi.

OKULDA... BÜRODA... EVDE... HER YERDE.. KELİMELERİN EN İYİ ARKADAŞI

TCREUZERdolma kalem, tükenmez kalem ve keçeli kalemleri ile kilometrelerce yazı

KREUZER ile ya2mak 2evktir

_YENi BİR «KREUZER» ÇEŞİDİ

Hanımlar için

çok zarif

ve kullanışlı

Lady - Fiiller

Kıhrıt Gınıl Actntılıri :

M. KEMAL DENİZ______ GİRNE CAD. LEFKOŞA

ÇİFTLİĞİNİN HEDIYELİ PİLİÇLERİ

SADECE 10/-

«mm»

BUtiln pMçJer günlüktür.O gün kesilmiştir. Son derece tazedirAyrıca günlük taze yumurtalar 4*Piliç Ciğeri okkası ri-

Boyun „ 5/-Taşlık „ 1 •/-Barbun 'Alfa' „ 10/-Barbun °B” „ 8/-5

Kırmızı Peynir „ 14/-Mercan Balık 4/-Mini Piliç 4/-5Rogsi Balık «/-5Gayet güzel asma yaprağı öngesi İfa krş.

Oğlak ve Kuzu eti 12/Dana kıyması (Ongesi) 22 krşSalam

VE DAHA BİRÇOK ÇEŞİTLER YEKÛN FİYATINA DENECEK KADAR UCUZ

15, Belediye Pazarı Lefkoşa

F IK H I*

D t s t

Guaüt» Ke.<" ö a a i t n c ie -

Err\r >r\\zdeeL\r.

la i.G ir n e - C a A W .

f a l ı m ıKOÇ BURCU: (21 Mart— 20 Nisan) Bekârlar güzel bir his atmosferi İçindeler. Bazıları İse sonuca varmak için hare kete geçmek üzere.BOGA BURCU: (21 Nisan— 20 Mayıs) Kısa sürecek bir sı­kıntı döneminden sonra çok sevineceksiniz. Size hayırlı bir haber ile şans da var.İKİZLER BURCU: (21 Mayıs— 20 Haziran) İş veya çalışma hayatında size önemli gelebilecek bir engelle karşılaşmanız her an mümkündür.YENGEÇ BURCU: (21 Haziran—20 Temmuz) Sosyal hayatı nız gereci kadar canlı değil. Buna karşılık histeriniz bir gelişme içindedir.ASLAN BURCU: (21 Temmuz—20 Ağustos) Para İle İlgili önemli bir mesele en kısa zamanda çözüm yolunu bekliyor İhmal etmemelisiniz.BAŞAK BURCU: (21 Ağustos—20 Eylül) Histerinizde bir gevşeme var. Sevdiğiniz kimse İle bir güven atmosferi içine girmeniz iyi olacak.TERAZİ BURCU: (21 Eylül— 20 Ekim) Kişiliğiniz güçlü ol­duğu için çevrenizde sempatinizi kabul ettirmeniz kolay. Bunu zorlamaya kalkmayınAKREP BURCU: (21 Ekim— 20 Kasım) Bazı his uyuşmaz Irklarında bir yana çekilmektense karşı tarafla konuşma nız daha uygun düşecek.YAY BURCU: (21 Kasım—20 Aralık) önemli bir İşiniz İhmal yüzünden sürüncemede kalmış. Başınıza bir İş açma dan hemen ele alınız.OĞLAK BURCU: (21 Aralık— 20 Ocak) Sizinle ilgili olma makla beraber bir söylentiye oldukça sıkılacaksınız. Aile içinde sevindirici bir olayKOVA BURCU: (21 Ocak—20 Şubat) özellikle yirmi beş yaş civarındaki genç kızlar tçln aşkta ya da sevgide bir aşama dönemi muhakkak .BALIK BURCU: (21 Şubat—20 Mart) Kendinizi daha çok geliştirmek için İmkânlar doğacak. Bunlardan yararlanmak bir menfaat meselesi.

R A D Y O B

BAYRAK RADYOSU (Kıbrıs Türk Mücahidinin Sesi) SABAH YAYINI06.25'20 I. Marşı M. Marşı 06.27'50 Açılış ve program06.30 Sabah Müziği 06.50 Sabahın şarkıları07.15 HABER BÜLTENİ 07.25 Koro ve solistlerden

şarkılar 07.55 Cream Topluluğu08.15 Turan Enginden türküler08.30 Gitar Melodileri08.45 Bir solist Neşe Karaböcek09.00 KAPANIŞ ÖĞLE YAYINI :11.57 M. Marşı11.59 Açılış ve program12.00 Kısa haberler12.05 Nimet O. Çabukoflludan

Türküler12.20 Timur Selçuk söylüyor12.30 Arkası Yarın :

Kiralık Konak (6)Yazan: Y.K. Karaosmanoğlu

12.49 Çeşitli Müzik13.00 Yaşar özel okuyor13.20 Direkoğlu Reklâm Sunar13.30 Haber Bülteni13.40 Reklâm Kervanı13.45 Gönül Yazar söylüyor14.00 KAPANIŞ AKŞAM YAYINI:15.57 M. Marşı15.59 Açılış ve program16.00 Sanatkârlar Geçiyor16.30 Gençler için17.00 Karma Türk Müziği17.30 Dilekleriniz Mikrofonda18.30 HABER BÜLTENİ18.40 Recep Blrglt söylüyor18.50 Tarihimizde Bugün18.58 Ahmet Sezginden türküler 19.10 Aranjmanlar19.30 Şiir demeti19.40 Istanbuldan sesler20.00 Spor Dünyası20.15 Luludan şarkılar20.30 Tarih Açısından 25 Mart20.50 Acemkürdl Faslı21.15 Türküler Geçidi21.30 Müzikal varyete22.00 Beraber ve solo şarkılar22.30 HABER BÜLTENİ22.40 Topluluklar Geçidi23.00 Kapanış

Kiralık Dükkânlarİplik Pazar Sokak 8 - 10 da

İki ajn ayn veya Mrİttirilerek kiralanacaktır.

Müracaat:Dr. Şemsi Kânm

Lefkoşa.

” K İÂ LJlT DÂ m İDr. Şemsi Kâzım Apartmanın­

da tam eşyalı veya eşyaau bir Apartman Dairesi kiralıktır.

Müracaat: Dr. ŞEMSİ KAZIM Tel: 231

Sekreter AranıyorAMOOO yat aoentUfi İÇİ"

Kıa sekreter İsteniyor. Müracaat:

258, Tanzimat Sokak.Eski “ADA” Yazıhanesi

Lefkoşa.

tm m

★ PASAPORT★ GJöLİS VİZESİ★ GÜMRÜK

MUAMELESİ

TEOMAN ÇAKİROOLU 50 Olma Oad.

TEL: 683*1

CUMARTESİ 25 MART 1972 ( B O Z K U R T ) 8^A .3

200 Okurumuzun Yararlanaca

E

i

(eşitlerimizi AçıklıyoruzHiçbir maddî karşılık ödemeden, sa­

dece BOZKURT okumakla, hediye yağmu- rumuzdan yararlanmanız mümkündür. Şöyle ki, 1 Nisan 1972 Cumartesi günün­den itibaren her gün gazetemizde bir he­diye kuponu yayınlamaya başlayacağız. Bu kuponların yayınlanma süıesi 30 gün devam edecektir. Bu arada 3 defaya mah­sus olmak üzere bir de kimlik fişi yayınla­yacağız. Kuponların yayınlanmasından sonra hediyelerimizden yararlanmak iste­yen okurlarımız, fişlerden birini doldurup 30 kuponla birlikte idarehanemize gönde­recektir. Her okuyucu, istediği oranda fiş gönderebilecektir. İştirak nisbeti 200’ü aşmamışsa, hediyeler iştirak eden okuyu­cularımız arasında paylaşılacaktır. Eğer iştirak eden okurlarımız 200’ün üstünde ise o zaman kuraya müracaat edilecektir. İlerideki safhalarla ilgili bilgi daha sonra açıklanacakta*.

HEDİYE L1STTEM1Z AŞAĞIDADIR:

1 adet Gaz Ocağı (EGC)(En son yenilikleri haiz)

4 adet Gaz Ocağı (üç gözlü)4 adet Halı Süpürgesi (GIRGIR)4 adet Düdüklü Tencere (BERLANTY) 4 adet otomatik ütü 4 adet masa saati4 adet 5 katlı damla avize5 adet elektrikli ıskarahk 5 adet renkü şemsiye5 adet çifte aplik mumluk seti

10 adet kahve - şeker seti 10 adet şekerlik nikel sepet 15 adet masa abajuru 25 adet masa kalemi 50 adet plâk “KIBRISIM”50 adet kitap (Hayat ve Milliyet yayınla­

rından)

Yereceğimiz

GAZ OCAĞI (EGC)

HALI SÜPÜRGESİ (GIRGIR)

KIBRIS TÜRK YONETiMi

KALKINMA BONOLARIy ö n e t im b ü t ç e s in in g a r a n t is i a l t in d a d ir .FAİZ % 9 DUR.

f a iz h e r se n e s o n u ö d e n ir .

faiz VERGİDEN MUAFTIR.

YATIRILAN PARA VERGİ MAKSATLARI İÇİN NAZARA ALINMAZ.

YATIRILAN PARA BELİRLİ İHTİYAÇ HALLERİNDE İADE EDİLİR.

BONOLAR İHALE TEKLİFLERİNDE TEMİN AT OLARAK KABUL EDİLİR.

EMSALSİZ YATIRIM SAHASIDIRMÜRACAAT : Lefkoşada: Maliye Dairesi Gelirler Şübesi Tel: Dahili 852/11

Kazalarda: idare Amirlikleri Maliye Şübeleri.

CUMARTESİ, 25 MART. 1972

( B O Z K U R T ) '

Yazan :Prof. Dr. İSMET GİRİTLİ

ılıtan bul Hukuk Fak. Öğretim 1 Üyesi)

(WASHINGTON) Başbakan Sayın Nihat Erim’

ın Washington ziyareti Türk • Amerikan ilişkilerini günün ko nusu haline getirmektedir.

Bilindiği üzere 1945 te Stali nin Türkıyeye karşı ile ri sürdü au ÜS ve toprak talepleri İkinci Dünya Savaşından sonra Akde nizde ve Orta Doğuda Ingilte renin yerini alan Sovyet yayıl­masına karşı çıkan ABD İle Türkiyeyi kısa zamanda çok yaklaştırmış, ötedenberi ara­larında karşılıklı dostluk ve jempati bulunan bu ülke siya gl ye askerî bakımdan da iş birliği artırmıştır.

1947 de Türkiyeye askeri ve ekonomik yardımı öngören ••Truman Doktrini” ve 1952 d« Türkiyenin NATO üyeliği bu siyasî gelişm elerin b irer sonu cudur.

Atatürkün ölümünden sonra da başarı ile uygulanan "Bütün devletlerle dostluk ve hiçbir devletin aleyhine hiçbir taah­hüde girişmeme” politikası, Stalinin Türkiyenin siyasî var­lığını ve toprak bütünlüğünü tehdit etmesi üzerine Türkiye nin NATO’ya girmesinden son ra ABD ile akdettiği bir takım ikili andlaşmalarla zorunlu bir revizyona tabi tutulmuş, bu suretle Türkiyenin savunma ve ulusal çıkarlarına, günün ger çeklerine göre yarar sağlandı ğı düşünülmüştür.

Bu arada zaman zaman do­zun kaçırılmadığını iddia etmek mümkün değildir. 1955 te ak dedllen Bağdat Pafktı ve Orta Doğuya karşı uygulanan hatalı Amerikan . Türk politikası bu­nun örneğidir. Sonuç, Arap Dünyasının darıltılması ve ya- bancılaştırılması olmuş, John Foster, Dallas döneminin yan lış diplomasisine Türkiyedeki DP İktidarı da katkılarda bu­lunmuştur.

DÜŞTEN GERÇEĞE 1960’larda cereyan eden

bazı olaylar, Türkiyenin hayal Aleminden gerçek aleme ve se viyeye gelmesine politikasını bu açıdan değerlendirmesine yardımcı olmuştur. 1962 Küba krizinden sonra Amerikalıların Sovyet taleplerine uyarak Jüpi ter füzelerini Türklyeden sök - meleri 1964 de Başkan John - sonun Kıbrıs uyuşmazlığındaki tutumu ve mektubu 1965 deki kısa Pakistan - Hindistan sa vaşı sırasında Pakistana yapı

- Amerikan ve çıkarlarımız

lan askerî ve ekonomik yardı - mm ABD tarafından durdurul ması bu olaylara sadece birkaç örnektir.

m mİ1?", larda Sovyetler Birliğinin Süper" bir devlet olarak ortaya çıkışı ve ABD ile nükleer bir eşitliğe ulaşması, Orta Doğu ve Doğu Akdenizde önemli bir askerî deniz gücü olarak belirmesi ve bunlardan da önemlisi Türkiyeye karşı Stalin döneminin tutumundan vazgeçer görünerek hiç olmaz sa resmi düzeyde yakınlaşma dan dostluktan, iyi komşuluk ilişkilerinden söz açması ve bunu teyid eden bazı davranış larda bulunması Türkiyeyi NA­TO ittifakı içinde kalmakla b irlik te Sovyetler Birliğine kar sı 'tahrikç i" olmayan bir politi ka izlemeye ve Türk — Ameri kan ilişk ilerin i düzenlemeye zorlamıştır.

BATIYLA BÜTÜNLEŞMEKanaatimizce bugünkü ve

geleceğin Türk— Amerikan İliş­kileri bakımından Türkiye açı­sından şunları söylemek müm kündür: Sovyetlerin geleneksel yayılma yolu üzerinde yer alan sosyal ve ekonomik bir takım baskılar içinde yaşayan Türkiye bugün de ABD'nin dost luk ve yardımına muhtaçtır. Türkiye Atatürk Devrimi ile yal nız Batı teknolojisini değil, siyasî ve ekonomik müessese lerini de paylaşmaya talip ol­muştur.

Türkiyenin Avrupa Birliği içinde Batı ile bütünleşme ham lelerl bunun sonucudur. Bugün Batının güçlü lideri olan ABD ile İlişkilerim iz bu bakımdan da önemlidir.

ULUSAL ÇIKAR BAŞTA GELMELİ

Ancak Türkiyenin jeopolitik durumu ve çıkarı Orta Doğu da ve Akdenizde çağımızın iki süper devleti olan ABD ile Sovyetler Birliğinin barışı ko rumalarından yanadır.

Genellikle Tüıkiyenin NATO içinde kalmasına taraftar olan Türk kamu oyu, bir takım ek andlaşmalarla Türk toprakları - nin, denizlerinin ve göklerinin Sovyetler Birliğine karşı birer birer tahrik aracı olarak kulla nılmasına karşıdır. Sovyetlerin Baltık filosunun giriş-çıkış kapı sı olan Kattegat Boğazını de­netleyen iki NATO ülkesi Dani marka ve Norveç'in NATO’ya sadık fakat Sovyetlere karşı "tah rikç i" olmayan politika la­rının Sovyetlerin Karadeniz f i­losunun Akdenıze giriş— çıkışı­nı denetleyen Türklyece de benimsenmesi ve İzlenmesi,

Türkiyenin ABD’ye karşı besle digi bütün dostluk duygularına rağmen normal değil midir?

Kısaca bütün devletlerde ol­duğu ve olması gerektiği gibi Türkiyenin de dış politikasını tayin edecek başlıca faktör ulusal çıkarlarıdır.

İçinde yaşadığımız çağda İse Türkiyenin çıkarları Türki­yenin 2 süper devlet arasında bir pazarlığa ya da çatışmaya kurban edilmemesi ve dengeli ekonomik kalkınmasını iç ve dış barış içinde hızla başarma sı yönündedir.

ABD’nin topyekün stratejisi yönünden bugün de çok önem II b ir yeri olan Türkiyenin bu çıkarlarının dostumuz ve müttefikim iz ABD tarafından da anlaşılacağına ve gözetlle - ceğlne İnanmak istiyoruz.

"Milliyet'den

JACKİE LÜKS B İR HAYAT YAŞARKEN H ALASIN IN SEFALETİ UMURUNDA DEĞİL

(4'üncü sayfadan devam) Anne - kız, şu evde b ir kar za olm asın diye dua etmek ten başka b ir şey yapam ı­yoruz. Korkudan elektrik yakamıyor, geceleri p illi lâm balarla oturuyoruz. M um kullanm aya bile kor­kuyorum . B ir yang-jı ç ık tı­ğı takdirde h iç kimse b izi bu harabeden kurtaram az. 1923 yılında yapılm ış bu ec. Bana da kocam dan kaldı. E lim le başka im kân olm a­dığ ı iç in m ecbur olup yer - leştim . İçindeki eşyaları sa tarak b ir süre geçindik, a- m a artık onlar da b itti. Tam b ir sefalet içindeyiz.. Ama, Jackie gezdiği lüks yerlerde b iz i biraz olsun düşünm üyor..”

Gençlik Gücü Türk £>porK ulübü sekreterlisinden

Büfe ican1. K ulübüm üzün büfesi İha­

le suretiyle kiralanacaktır.2. K iralam ak istiypn ilg ililer

her gün ö.s. saat 5 - 7’e kadar Lokal sorum lusu M. Fikret Bey’e m üracaatla daha fazla b ilg i elde edebilirler,

3. K apalı ihale m ektupları elden, en geç 27 M art Pazar - tesi g iinü ö.s. saat 7.00’e k a ­dar Gençlik Gücü Yönetim Ktt rtılu Başkanına veya M . F ik ­ret Beye verilm elidir,

4. G.G, Yönetim K uru lu en yüksek veya en d iifük tek lifi kabul etmek mecburiyetinde değildir.

EN K Ü Ç Ü K YARATIKSAYFA: >

B ir üm it ışığ ı daha. Şu bat ayının onuncu günü, Tarım A raştırm aları ile uğraşm akta olan Ameri kah b ilim adam ları şim diye kadar blllnm iyen b ir v irüsü keşfettikleri­n i açıklam ışlardır.

Bu virüsün özelliği şim di­ye kadar bilinenlerden çok daha küçük kolm asıdır. Ye - n i keşfedilen virüs ancak u- zun muamelelerden ge ç iril­dikten sonra varlığı tesbit edilebilm ektedir.

NE YAPIYOR?Tıp üm in in korkunç dere­

cede ilerlemeler kaydetme - sine rağmen, h âlâ birçok hastalığın nedenleri b ilinm e­mekle beraber, bunu meyda­na getiren sebepler tesbi e- dilem em iş bulunm aktadır. Meselâ virüslerin meydana getirdikleri hastalıklar, hasta lığ ın karakterinden buna vi­rüslerin sebep olduğu anla­şılm aktadır. Fakat birçok vi rai hastalıklara sebep olan virüsler bilinm em ekte id i.

E u hastalıklardan birkaç m isal verecek olursak bazı kanserler, beyin hastalık ları ve Yeni G ine’de KURU ism i verilen b ir hastalık. Bu s o ­nuncu hastalığa yakalanan insan her şeyden korkm akta ve sonunda bu korku yüzün den ölm ektedir.

PATATESPatatesler de bu şekilde

b ir hastalığa yakalanm akta­dırlar. V irüslerin sebep oldu ğu bilinen, fakat hangi v irü sün hastalığın yaratıcısı o l­duğu bilinm em ektedir.

Bu hastalığa yakalanan pa tatesler büyüm e devrelerin - de gelişememekte ve mahvo lup gitm ektedir. Y ıllardan beri bu hastalığa sebep olan virüsleri bulabilm ek için dünyanın her tarafında y o ­ğun çalışm alar sürdürülm ek te id i.

N ihayet bu ay NeO York’ ta yapılan viro lo jistler kong resinde bilinm iyen virüsler hakkında b ir üm it ışığ ı par­ladı. Açıklam ayı yapan Dr. Theodor O. Dlener ve arka­daşları şimdiye kadar b ü i - nen canlı varlık ların en kü­çüğünü keşfettiklerini mes- lekdaşlanna b ild irm işlerdir.

EN KÜÇÜKDr. Theodcr O. Diener’in

açıklam asından anlaşıldığı­na göre keşfedilen virüs bu­güne kadar bilinen yaşayan varlık lar olan virüslerin en küçüğüdür. Yeni virüs h â ­len bilinen virüslerden 20 de fa daha küçüktür.

B ilim adam larının b ild ir -

diklerine göre yeni virüs 50.000 Dalton’dur. Dal ton m olekül ağırlığım ölçmek i- çüı kullanılm akta olan b ir ün itedir ve b ir m ilyar Dal - ton’un ağ ırlığ ı b ir grama e- şittir.

Dr. Theodor ve arkadaşla n yeni buluşlarım gerçekleş tırm ek için dokuz yıl süren b ir çalışm a yapm ış b u lu n ­m aktadırlar. Son derece güç şartlar altında geçen bu do­kuz yıl içinde varlığı bilinen b ir yaratığm gözle görülebil mesi için gece gündüz deme den çalışılm ıştır.

DÖNME KUVVETİYukarıda be lirtild iğ i gibi

son derece küçük v arlık la ­rın birbirlerinden ayırd e- dilm esi iç in b ir çare bulm ak üzere yapılan çalışm alar u- 2un b ir zam an alm ış bulun­m aktadır. Çok küçük olan vi riisler birbirlerine karışm ış lıalde yaşam aktadırlar. Bun­ların bulundukları vasattan dışanya alarak birbirlerin - den ayırm ak için Dr. Theo­dor ve arkadaşları santrfiij sistem inden yararlanm ışlar­dır.

V irüslerin içinde bulundu­ğu madde son derece k u v ­vetli dönebilen b ir santrfüj m akinanm içine konulm akta bu suretle virüsler b irb irin • den ayrılm aktadırlar.

Bu ayrılm a virüslerin ağır lık la rı sebebiyle oluşm akta, daha ağırlar dibe çökmekte, daha hafifler ise santrlifü - jü n yukarılarında kalm akta­dır.

NE OLACAK?Daha pek yalan b ir tarih­

te diğer virüslerden ayırd edilm iş olan yeni virüsün hangi hastalıklara sebep ol­duğunun kesin b ir şekilde anlaşılabilm esi İçin uzun sü­ren çalışm alar yapmak gere kecektir.

A raştırıcıların belirttik le­rine göre şim diden söylene - bilecek veyahut da muhteme len bu virüslerin sebep o l­dukları m uhtem el bulunan hastalık ları bu şekilde sırala yabümek m üm kündür:

1. Bazı kanser türleri,2. Beyin hastalıkları,3. KURU ism i verilen ve

sadece Yeni Gine’de gö­rülen hastalık.

İnsanların yanında bu vi - rüslerin sebep oldukları pa­tateslerde görülen hastalığı da zikretm ek gerekir.

Yalnız Dr. Theodor ve ar. kadaşlannın belirttiklerine göre bu virüsler bugüne ka­dar sebebi tesbit edilememiş birçok hastalığın yara tıc ısı- dırlar,

HANIMLARA MÜJDEAda çapında İsim yapmış olan ORHUN

ETEKLERİ şimdi ucuz satışta.Krlplin kadın pantolonları satışı devem

etmektedir.NOT: Talebelere özel tenzilât yapılır.

ORHUN İMALATHANESİ 4—6 Agâh Efendi Sokak

LEFKOŞA.— e — e— • • • e ee«

ItlIU lllM II U III IIIIII U III II im illM II IM IIt lIM Itin in itt lim iM tU lM II

Y U V A 2 A P A R T M A N I(1 Köşklüçiftlikte Osman Paşa’ya nazır yeni aç.lan Münir Bey arsalarında 4 kati. 8 daireli lüks apartmanım««, ya-

" " da^ İ İ ' S 7;' 152.5 m karelik alan üzerinde; hol, salon - salamanje - 3 yatak odas, - geniş mutfak, banyo ve

^ HER DAİRENİN KAPALI OTO PARKI

ODALARI HALI KAPLI ı „ n t a A U A 'V T T K I A R D A

- HER DAİRENİN GİRİŞ K A P I S 1 ^ R ^M D E ^ u S tAKİL

= S E S D İ m İ M ™ V E G S ^ AZAMİ İSTİFADEYİ SAĞLAMAK K IN ÖZEL ŞEKİLDE

^ AP« r & . N D E ÇOCUK PARK! M E V C U ^ ^

YUVA İNŞAAT ŞİRKETİ___ ______ Saray Hotel karşısında

ADEM A. KANER ve KARDEŞİ Mağazalarına Veva Tel: (Ha) 65089; Tel; Dah: 426 »umarakra telefon «tınız.

Başkan Er im’in konuşmasıdaki Amorlkım « 1. 1* ı j T i l * »u..u.unu, oa?oa*an nıneı trım in vvasmngton

tarsf"K**n düitenlenen y«m.kte yaptıöı konu »mam n Kıbrıs'a ııgili bu aralL » İS a“ eteleI i Başbakanın konuşmasını şiddetle tenkid etmekte veF r lm in ^ J ^ 0“ etoler Makar os un Cumhurbaşkanlığından çekilmesini isteyen Piskoposlara Erimin demeci üzerinde dİKkatle durmalarını tavsiye etmektedirler.

FILELEFTHEROS gazetesi, "Erim Biçimi Çözüm” başlıklı yorumunda şunları yazmaktadır:

"Hi/Kûmet sözcüsünün de dün söylediği gibi Kıbrıs hükümeti, Erimin ou şekilde konuşmasına şaşmamıştır, günkü Türkiye Baş bakanı geçmişte Makariosun or tadan çekilmesi görüşünü birçok defalar öne sürmüş bir kimse - dir. Türkiye Başbakanı Kıbrıs sorununun çözümü yolunda Ma- kariosu bir engel olarak görmek te ve bu engelin ortadan kaldırıl masını İstemektedir. Türk hükû metinin arzusu Kıbrıs liderliğini kenara İterek Yunanistan ile bir anlaşmaya varmaktır.

Erlm’ln açık demeci Kıbrıs so rununun bazı yönlerine ışık tut­makta ve Makariosa karşı bir "kutsal İttifakın’ varlığını ortaya koymaktadır. Makarios gerçek - ten Türkiyenin arzu ettiği bir çözüm şeklinin yolunde engel olarak durmaktadır. Bizler böyle bir lidere sahip olduğumuz için gurur duymaktayız. Çünkü blliyo ruz ki Türkiyenin arzu ettiği çö­züm şekli Kıbrıs halkının çıkarla rina uygun bir çözüm değildir.. Aksine Kıbrıs için bir felâket teş kil edecektir.

Üç Piskopos Türkiye Başbaka nının görüşlerini herhalde oku­muşlardır. Makarlosu Cumhur - başkanlığı mevkiinden uzaklaştır mak İçin giriştikleri çetin müca delede Türkiye Başbakanının şah sırıda bir müttefik buldukları için Piskoposların memnun olup olmadıklarını bilmiyoruz. Şurası muhakkaktır ki üç Piskopos Tür kiye Başbakanının paralelinde yürümektedir Hem Piskoposla - rın hem Türklyo Başbakanının amacı Makarlosu Cumhurbaşkan lığından uzaklaştırmaktır. Kimin paralelinde bulunduklarını gör dükten sonra Piskoposların vic­danı sızlayacak mı bilmiyoruz.

Erim'in demeci Yunan hükû - meti için de bir vicdan meselesi yaratmaktadır. Türkiye Başba - kanı Yunan hükümeti adına ko nuşuyormuş gibi bir intiba yarat mıştır. Biz şuna inanıyoruz kl, Erim’in bu şekilde konuşması kar şısında Atinanın bir açıklamada bulunması kaçınılmazdır. Bilindi­ği gibi Erim Türkiye ve Yunanls tanın Kıbrıs sorununu halletmek istediklerini fakat Makariosun engel olduğunu söylemiştir.

Atina ile Lefkoşa arasında gö rüş ayrılıklarının bulunduğu ma lümdur. Fakat bu Erim’i alâkadar etmez. Palamas'ın dediği gibi ailevi bir meseledir bu. Türkiye Başbakanı Kıbrıs sorunu üzerin­de yalnız Türkiyenin değil fakat aynı zamanda Yunanistanın politi kasına da tercüman olmak cesa retinl nerede bulmuştur?”

MAHI gazetesi İse bu konu­daki yorumunde şöyle demekte dir:

“ Eğer gerçekler Erim'in dedi ği gibi ise akla şöyle bir soru gelmektedir: Türkiye ile Yuna - nistan nasıl bir çözüm şekli üzerinde anlaşmışlardır kl Maka­rios bu çözüme karşı çkıyor? Bunu açıklasınlar kl Makariosun Kıbrıs sorununun çözümüne hak lı mı yoksa haksız olarak mı engel olduğunu bizde bilelim."

ELEFTHERİA gazetesi ise ayni konudaki başyazısında Türkiye Başbakanını ard niyetler besle mekle suçlamakta ve Başbaka - nını konuşmasında Birleşmiş M illetlerin rolünden hiç söz edil medlğlne İşaret ederek şöyle demektedir:

Birleşmiş M illetler prensiple­rine ve kararlarına uygun bir çözüm şekli Türkiyenin İşine gel mediğlnden Erim Birleşmiş Mil letlerden hiç söz etmemektedir. Oysa ki Kıbrıs sorununun B.M. prensipleri çerçevesinde bir çö­züme bağlanması, hem Türk — Yunan dostluğu, hem de genel olarak Batı ittifakı için hayırlı sonuçlar doğuracaktır. Türkiye Başbakanının ard niyetli görüşle rlne verilecek cevap basittir. Türkiye Kıbrıs halkının self-deter mlnasyon hakkını kullanmasına ve böylelikle Kibrisin Yunanistan la organlık birleşimine itiraz et inekten vazgeçtiği takdirde mese le kalmayacaktır. O zaman Tür kiye ve Yunanistan aralarındaki dostluk işbirliği ve savunma bağlarını sıkılaşlırmak ve kuv­vetlendirmek imkânını bulacak­lardır kl bu da genel olarak Batı ittifakının ve bu bölgedeki barış davasının hayrına olacaktır.

"Erim İlk defa olarak bu ka dar açık konuşmuş ve Makarios' un işbaşından uzaklaştırılmasını Kıbrıs sorununun çözümü İçin Atina İle Ankara arasında varılan bir anlaşma ile ilg ili göstermiş­tir. Bu bakımdan Türkiye Başba - kanının demeci oldukça açıkla yıcıdır ve bize, Atina Askeri Hü kûmetinin niçin önde yürümekte Israr ettiğini üç Piskoposun İse Makariosu Cumhurbaşkanlığın • dan uzaklaştırmakta niçin bu

k&dar direndiklerini açıkça anlat maKiaoır. Uoruluyor ki Makarı- os un satdışı euıimesı çabaları - nin arKasında MDrıs sorununun Kıorıs halkının arzu ve çıkarla­rına aykırı çözüm şekillerine bağlamak isteyen kuvvetler giz­lidir. Fakat bu kuvvetler emelle­rini gerçekleştıremlyecekıerdir. Erim ııe Papadopulos un anlaş ması ve bu anlaşmayı gerekli kı lan sebepler ne olursa olsun ge­rek Atina'nın askerî rejimi An

karanın yarı Askeri bunu uygula yamayacaklarını bilmelidirler. Çünkü karşılarında Makarios ile Kıbrıs halkı tam birlik ve bera berllk halinde durmaktadırlar.” Haravgl yazısına son verirken Erim in demecine üç Piskopos' un' dikkatini çekmekte ve kendi lerini bu demeci dikkatle okuya rak kimlerin paralelinde bulun - duklarını bizzat görmeğe davet etmektedir.

EDEK Partisinin organı TA NEA gazetesi "Kıbrıs sorununun çözümü üzerinde mutlak söz hak kına sahip olanın yalnız Kıbrıs halkı olduğunu" öne sürmekte ve Türkiye ile Yunanistana "otel elden habersiz hesap yapmama larını" öğütlemeKtedir. Başbakan Nihat Erimden "Türk Cuntasının Başkam " olarak söz eden TA NEA, Türklerin Rumlar tarafından birer dost, birer komşu birer mesai arkadaşı olarak kabul edildiklerini anca* Rumların ge leceğini Türklerin tayin elmele rine asla müsaade edilmeyece­ğini öne sürmektedir. Gazeteye göre ‘"Kibrisin geleceğini, Kıbrıs halkından başka hiç kimse tayin edemlyecektir.."

TA NEA gazetosl diğer bir yo rumunda Erimin Makariosu çö­züm yolunda bir engel olarak nitelemesinin Makarios için bir şeref ünvanı teşkil ettiğini öne sürmekte ve şöyle demekte dir:

Erim'in sözünü ettiği çözüm şekli şüphesiz bir taksimdir Tak simin yolunda engel olarak dur

mak İse elbette kl bir şereftir. Bu engeli ortadan kaldırmak iste yen Turkler ve onlarla İttifak ku ran bizim aramızdakiler beyhu de bir çabaya giriştiklerini b il­melidirler. Çünkü bu engel onla rın aşamayacağı kadar yüksek - tir. Yüksek atlamada ne kadar U3ta atletler olurlarsa olsunlar bu engeli atlayamayacaklardır. DÜŞÜKLER

FILELEFTHEROS gazetesi yuka rıdaki başlık altındaki başyazı­sında Makariosun Cumhurbaş - kanlığından çekilmesi üzerinde Piskoposların direnmekte olduk­ları yolundaki haberlere değin­mekte ve Piskoposları kışkırtan Kilise dışı faktörler bulunduğu görüşünü tekrarlayarak şunları yazmaktadır:

Makariosun cevabını aldık • tan sonra Kltium Piskoposu Ant himos'un verdiği demeç dikkate şayandır. Anthimos, Makariosun yazdıkları ne olursa olsun Pisko posların direneceklerini söyle miştir. Bu durum hiçbir şeyi dikkate almadan Makariosun çe kllmesi Üzerinde direnen üç Pis koposa karşı İzlenmesi gere - ken en doğru ve millî çıkarları­mıza uygun tutum onların dü­şük ilân edilmeleridir. Esasen Makariosa karşı cephe aldıkları andan itibaren halkın vicdanında düşük bulunmaktadır. Kilise ni­zamlarının başında bulundukları cemaatın desteğini kaybeden din adamlarının bu mevkilerini muhafazaya devam etmelerini ön gördüğünü sanmıyoruz. Bir adam ancak başında bulunduğu halk tarafından desteklendiği müd­detçe liderdir. Halkını karşısına aldığı andan itibaren liderliğini yitirir. Eğer Piskoposlar cemaat lerl tarafından desteklenmeğe devam ettiklerini iddia ediyorlar sa bir referandum düzenlesinler. Fakat bunu yapacaklarını sanmı yoruz. Çünkü referandumun sonu cu Piskoposların düşüklüklerini teyid eden bir sonuçtan başka blrşey olmayacaktır.'

GENEL KURUL TOPLANTISINA

ÇAĞRIKüçük Kaymaklı Türk Spor Kulübünün Olağanüstü Genel

Kurul toplantısı 26.3.1972 Pazar günü sabah saat 10.00'da Kulüp lokalinde yapılacaktır.

Tam üyelerin İştiraki özlenir.GÜNDEM:

1. Açılış.2. Başkanlık divanı seçimi.3. Faaliyet Raporunun okunması.4. İBRA.5. Yönetim kurulu BAŞKAN seçimi.6. BAŞKAN listesinin Genel kurul onayına sunulması.7. Dilek ve Temenniler.

K.K.T.8JC. İdare Kurulu.

K. T. Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Kurul Toplantısına

Ç A Ğ R IK. T. Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin IX. Genel Kurul

Toplantısı 2 Nisan 1972 Pazar günü saat 9.00 — 17.00 lirasında Birlik Lokalinde yapılacaktır. Tüm üyelerin iştiraki rica olunur.

GÜNDEM :1— Başkanlık Divanı Seçimi2— Faaliyet Raporu ile Mali Raporun Takdimi3— İki Raporun Müzakeresi4— İbra (Aklama)5— Tüzük Tadili6— Dilek ve Temenniler7— Seçimler.

BİRLİK YÖNETİM KURULU

Erenköy Mücahitleri Cemiyetinden K O N F E R A N S A D A V E T

Cemiyetimizin düzenlemiş olduğu ve Mali­ye ve İktisadî İşler üyesi Sayın Riistem Tatar ta­rafından verilecek olan "Yönetimin Vergi Politi­kası ve Bonolar" konulu konferansa Sayın hal­kımız davetlidir.

Konferans 26 Mart, 1972 Pazar gün sabah sa­at 11.00'de Saray Hotel Gece Kulübü Salonunda verilecektir. ; \

Halkımızın iştiraki özlenir.Yönetim Kurulu

^ > > * 0 ^ > * < hK > 4 » X " X * * ^ X " M " X ‘*X>***<XhX " X ‘* < X »X hİ"

VISUAL)bilenlere

DİL VE TİCARET GECE ENSTİTÜSÜNDEN

Lefkoşa— Enstitümüzde, GÜRSEL— İŞİTSEL (AVDIO

metotla yeni başlayacak olanlara ve az Fransızc kursu açılacaktır.

— Kayıtlara, 31 Mart 1972 tarihine kadar devam edile* çektir.

— Kurslar 21 ay devam edecektir.— Kurslar haftada Uç gün (Pazartesi • Çarşamba, -

Cuma günleri) yapılacaktır.— İlk kursa, 3 Nisan 1972 Pazartesi akşamı saat 18.15 de— ücret ayda £0.750 mildir.

Çağlayan BarBu akşam BELEVİ ORKESTRASI eşliğinde, en leziz yemek­

leriyle saym müşterilerinin emrinde.____* ---

Gecenizi Ailenizle ÇAĞLA YAN’da geçiriniz.

! k ^ x 'x - x ^ x - x ^ x ^ x - x - * * * *w x - » v

SAYFA: 6

( B O Z R V R l )

Lise erkekler birincisi Mehmet Celâl (N K L1 madalyasını alırken görülüyor. ' Suha dan O rta k ız la / b irincisi Canev Haşan (LTKL) koşudan son­

ra arkad’4şi&rından ik is i ile birarada..

— E ? Î ! E . ,lî£ . Ş o şu ’a n dün Lefkoşada yap ıld ı

Lise Kıziar ve Lise Erkeklerde N.Kemal/Lisesi Atletleri 1. oldu

fiLEFKOP' (ATfi)

Gelenei<saı „ } vKoşujşr* t>‘ Bayraktar Kız\ü ı\ t>* .ıK defa bu yıl bü- F*r’ . ıaokul ve lise atletle-

,,n iştirakiyle dün Lefkoşa­da yapılmış, Namık Kemal Li­sesi atletleri lise kız ve er­keklerde birinci olmuştur. Ko şular ferdi b irincilik esasına göre 4 kategoride yapılmış, lise ve dengi okullar erkek atletleri 3000. Iise kızlar 1500, ortaokul erkekler 1500 ve o r­taokul kızlar 800 metre ya­rışmışlardır. Koşulara orta­okullar 2, liseler ise üçer at­letle iştirak etm iştir.

Koşuların sona ermesinden sonra Lefkoşa Türk Lisesi Sa- lonu’nda yapılan bir törenle derece alan atletlere Eğitim ve Kültür İşleri Üyesi A li Sü­ha tarafından madalyalar ve­rilm iştir. A li Süha bu törende yaptığı bir konuşma ile gü nün mana ve önemini be lirt­m iştir. Koşularda alınan dere-

■ Bayraktar Kır Koşusunda derece alan öğrenciler birarada görülüyor.

çeler aşağıda gösterildiği gi bidir:Lise ve dengi okul erkekler:

1. Mehmet Celâl (N.K.L.)9, 46,5 dakikada.

2. Mustafa Şadan (N.K.L.)3. Enver Sedat (T.Y.S.E.)

Lise kızlar:1. Ayşe Fikret (N.K.L.) 3,36,6

dakikada.2. Zülfiye Kâzım (N.K.L.)3. Nezire A li (L.T.K.L.)

Ortaokul erkekler:1. İlker Salih (Lefke G. Lise­

si) 2,34 dakikada.2. Abdullah Haşan (N.K.L.)3. Asım Dilâver (19 Mayıs Li­

sesi)OrtaokMİ kızlar:

1. Canev Haşan (L.T.K.L.)2,51 dakikada.

2. Hülya Asım (L.T.K.L.)3. Aynur Cemali (Bekirpaşa

T. Koleji).

Orta erkekler birincisi İlker Salih (L.G.L.) finişte) Lise kızlar birincisi Ayşe Fikret (N.K.L) madalyasını alırken.

H.Mevlût"Ele geçen fırsattan yararlanmaya çalışacağız"

GÖNYELİ . (ÖZEL)Bu hafta Doğan Türk B ir­

liğ i ile Mağusa Canbolat Sta­dı nda karşılaşacak olan Gön­yeli maça hazırlanmak için son antremanır.ı dün 17 kişilik kadrosuyla yapmıştır. Antre- man sırasında nefes kazan­mak için kros yapan Gönyeli,

her türlü top çalışmaları ya­nında teknik çalışmalara da yer vermiştir.

Gönyeli için Doğan Türk Birliği ile Magosada maç yapmak büyük bir avantaj sa­yılmaktadır. özellikle Doğan Türk B irliğ i’nin saha ve se­yirci avantajı olmayışı Gön-

7 . M aa rif Şildi Atletizm yarışm a­ları 9 ve 16 Nisanda yapılıyor

i

I

LEFKOŞA:

7. Maarif Şildi atletizm yarışmalarının 9 ve 16 Nisan Pazar günleri yapılacağı öğre­nilm iştir. Maarif Şildi Atle­tizm Yarışmaları bu yıl Lefke ve Mogosa’da yapılacak. 9 Ni­sanda Lefkede Lefke Futbol Sahası’nda ortaokullar, 16 Ni­sanda ise Magosa'da Canbo­

lat Sahası'nda lise ve dengi okullar kız ve erkek atletleri yarışacaklardır.

Geçen yıllara oranla bu yıl daha çok branşlarda yarışma­lar yapılacaktır. Bu yıl ilk de­fa Lise kızlar 100 m. engelli, lise ve dengi okullar erkekler 110 m. engelli, ve bütün okul­lar mızrak atma yarışmaları yapacaklardır.

yelinin işini kolaylaştıracağa benzemektedir. Bir bakıma bu maçta iki takımın da saha ve seyirci avantajı ayni ölçü­de olacaktır.

FIRSATI DEĞERLENDİRECEĞİZ

Dün yapılan antreman sı­rasında kendisiyle görüştüğü­müz Gönyeli Antrenörü Hü­seyin Mevlut, takımının maça çok İyi hazırlandığını be lirt­miş, Doğan Türk Birliği ile Magosada karşılaşacak olma­larının büyük bir avantaj ol­duğunu, ellerine geçen bu fırsatı değerlendirmeye çalı­şacaklarını söylemiştir.

M. ZEKİ CEZAU öğrendiğimize göre Gön-

yell'nln başarılı futldan Mehmet Zeki disiplinsiz­likten dolayı süresiz kadro dı­şı bırakılmıştır. Hatırlanacağı gibi Mehmet Zeki geçen haf­ta ülkü Yurdu maçında oy­natılmamış, bu haftaki maçta da takımındaki yerini alama­yacaktır.

Milyarder Kayınpeder Damadını Destekliyor

D r . Barnard Başbakan

CAPE TOWN:

Dünyada İlk defa kalp nakil ameliyatım gerçekleştiren ünlü operatör Prof. Dr. Chrlstlan Barnard, son günlerde, özellik­le genç eşinin ısrarları karşı­sında, politikaya atılmaya karar vermiş, muhalefet partl9inın adayı olarak, yakında yapılacak seçimlere katılacağını resmen açıklamıştır.

Hâlen iktidarda bulunan Mu­hafazakâr Partinin lideri, Baş­bakan Balthazar Vorster’e kar­şı, yaptığı ilk si/asî konuşma­sında, Dr. Barnard, şunları söy­lem iştir:

— "Güney Afrika, Birleşmiş M ille tle r dışında kalmış, dünya­daki siyasî prestijin i yok etmiş.

G üney A frik a adayıticarî ve siyasî İmkânları da­ralmış bir ülke haline gelmiş­tir. Şimdiki partinin Başbakan Vorster’ln, durumu düzeltmesi ne İmkân yoktur. Yeni bir sİ yası İktidar, Güney Afrika yı kurtarabilir."

Bir çok Güney Afrikalı yet kili "Eğer, zencilere de oy hakkı verilse, hiç kimsenin şüp hesl olmasın, Barnard, hepsin den oy alabilir. Ve Güney Afrı ka'da ilk defa ırk ayrımı göze­tilmeden yapılacak bir seçim sonunda, Başbakanlığa seçlleb: lir ” şeklinde konuşmaktadırlar

İkinci eşi Barbara Zoellner- İn milyarder babası da, seçim kampanyasında, şöhretli dama­dını desteklemek kararında ol duğunu bild irm iştir.

Kocasınıkıskanan

k a ıtta k i resimden kadın kendini yaktı

Türkiye Kupası çeyrek final

kuraları çekildiTürkiye Kupası çeyrek f i ­

nali karşılaşmalarının kuraları dün çekilmiş, program belli olmuştur. Çeyrek finalde ilk maçlar 29 Mart Çarşamba günü yapılacaktır. Programa göre Istanbulda Beşiktaş-An- karagücü, Adanada Adana- spor - Altay, Bursada Bursa- spor - Galata Saray karşı kar­şıya geleceklerdir. 30 Mart Perşembe akşamı ise İstan­bul’da Fener Bahçe - Eskişe- hlrspor maçı yapılacaktır. Bu maçların rövanşları 19 Nisan, da oynanacaktır.

Avrupa Kupaları yarı finalleri içn

takımlar eşleştirildiAvrupa Kupaları yarı final

kuraları çekilmiş ve takımlar eşleştirilm iştir. Çekilen ku­ralara göre Şampiyon Kulüp­ler Turnuvası yarı finalinde Inter (İtalya) - Celtic (Iskoç- ya), Ajak (Hollanda) - Benfica (Portekiz) İle; Kupa Galipleri Turnuvası yarı final maçların­da ise Dinamo (D. Almanya)- Moskova Dinamosu, Bayern München (B. Almanya) - Glas cow Rangers (Iskoçya) karşı­laşacaklardır.

UEFA Kupası varı finalinde ise Totenham (Inqiltere)-MU lan (İtalya), Wolverhamton (Ingiltere) - Frençvaroş (Ma­caristan) karşılaşacaklardır.

DT.B. Genel Kurulu

toplanıyorLIMASOL:

Doğan Türk Birliği Genel Kurulu bugün öğleden sonra saat 5'de kulüp lokalinde ola­ğanüstü bir genel kurul top­lantısı yapacaktır. Toplantıda Doğan Türk Birliği - Mağusa Türk Gücü maçında çıkan o- laylar ve doğurduğu sonuç­larla yarın Mağusa'da yapıla-

Icuların- cak maç hakkında görüşmeler

AMASYA: Amasya Müzesi Asistanı

H aşan Şahin’in 21 yaşındaki eşi Nebahat Şahin, “kıskanç lık " uğruna kendisini, “Bu - d is t rah ip” gibi yakm ak su­retiyle in tihar etm iştir.

A lınan bilgiye göre, Müze Asistanı Haşan Şahin, eşine çarşıdan ald ığı ve üzerinde kadın resmi bulunan b ir kartposta lı gösterm iş, “Lâ­tife kabüinden bazı şeyler söylem iştir.

Ancak, alıngan genç kadın kocasının sözlerini ciddiye alm ış, “Ya sen o kartpostalı yakardın, ya ben kendim i ya­karım ” dem iştir. Müze Asis­tan ı Haşan Şahin, şakayı b i­raz daha uzatm ak isterken.

SATILIKGayet iy i durum da işler va­

ziyette b ir dondurm a buzluğu satılık tır.

M üracaat:K azafanalı Ahmet Ali

Gönyeli.

D.T.B. Yönetim

Kurulundan Bildiri25 Mart 1972 Cumartesi, öğ­

leden sonra saat 5'de kulüp lo- liallnde yapılacak olan Olağan­üstü Genel Kurul Toplantısı'na bütün üyelerin iştirak etmesi önemle rica olunur.

GÜNDEM:D.T.B. - M.T.G. maçında mey­

dana gelen olaylar ve doğurduğu sonuçların görüşülmesi.

YÖNETİM KURULU

S A R A Y

NÖBETÇİECZANE

genç kadın cebinden çıkar - d ığ ı k ib riti çakm ış ve naylon eteğini tutuşturuverm iştir.

Alevler b ir anda genç ka­d ın ın vücudunu sarm ış, Neba hat Şahin, kocasının gözleri önünde “cayır cayır" yanm a ya başlam ıştır.

Nebahat Şahin, k a ld ırıld ı­ğı hastahanede canverm iş, b ir şaka uğruna karısın ı kaybeden müze asistanı, o - laydan sonra s in ir krizleri geçirm iştir.

Alman - Tunus ortak

bildirisi yayınlandıTUNUS:

Federal Almanya D ışişleri Bakam W alter Schell’in Tu­nus’a yaptığı üç gün lük res­m i ziyaret sonunda y ay ın la ­nan O rtak b ild iride Akdeniz- de barış ve dengenin korun - masa için çaba gösterilm esi istenm iştir. W alter Schell üe Tunus yetkilileri arasında ya p ılan görüşmelerde ik ili iliş ­k iler yanında çeşitli dünya sorunlarının da yer a ld ığ ı be lirtüen bild iride , O rta Doğu uyuşm azlığının ivedilikle çö­züm lenmesi gerektiği b üd irü m iştir. O rtak bild iriye göre Tunus D ışişleri Bakam Mah- rnudi ik i A lm anya'nın da B ir leşm iş M illetlere girebilm esi iç in Federal Almanya ile Do­ğu A lm anya arasındaki s o ­run ların tekrar çözüm lenm e­sin i düem iştir.

EmirnameÇalışma, Kooperatif ve Reha­

bilitasyon İşleri Üyeliği yetkisine dayanarak, hafta sonu adamızı ziyaret edecek Türk Tıp kafilesi­nin Lefkoşa ve Mağusa’ya ya­pacağı ziyaretler nedeniyle bu kasabaların Belediye hudutları dahilinde bulunan tüm satış dük­kânlarının 25 ve 26 Mart, 1972 Cumartesi ve Paza' günleri ö.e saat 5.00'den ö.s. saat 20.00’e kadar eçık kalabileceğini duyu­rur.

Amerika Süveyş görüşmelerinde ısrar

ediyorNEW YORK :

B irleşik Amerika’n ın B ir ­leşm iş M ille tlerdeki Baş De­legesi George Bush Süveyş K analın ın yeniden u laşım a a- çı İm ası konusunda M ısır üe İsra il arasında tem aslar ya­pılm ası konusundaki Ameri­kan tek lifin in geçerli olduğu nu b ild irm iştir. Bush aynca tarafların kaçınm ası h a lin ­de ülkesin in bun ları canlan - dıracağın ı kaydetm iştir. Bu arada E irleşm iş M illetlerde­k i M ısır tem sücisi geçen ge­ce Genel Sekreterin O rta Do ğu Tem silcisi D r. Gunnar Jarring üe b ir görüşme yap­m ıştır. B u görüşme son b ir hafta içinde yer alan ik inci top lantıy ı teşkü etmektedir.

CUMARTESİ, J5 Mart ^

Amerika Bengalde

yardımla bulum,

Birleşik deşe Birleşmiş M iiw l«hğ ıy le 35 yardım yapılın ,™ *»tım uştır. Birleşik

Dışişleri Bakam & Jf“ lan açıklamadadim in g u C t a f f ^ 1 malzemesi şeklindi» ? ği b i ld i r i l i ş t i r Ue«

TlCARETHA\fS A T IŞ I

(Genel Haatahan«^

YENİ GELEN PLÂKLARUrfah Bobi: Alilerin AlisJ Tansu: Nazanda sevgilim

Sevil Vural: Bir sana bir bana Gönül Akkor: Güller ve Dudaklar Rana Alagöz: Keklik

Uç Hür El: Gurbet Türküsü Ali Kocatepe: Bugün Bir Başka Gün Esin Engin: Son Hatıra Kâmuran Akkor: Bilemem Bilemem

Dursun Salkım: Acı Kader - Duymayan Kalması- Fikret Kızılok: Gün Ola Devran Döne Erol Büyükburç: Memberi

Orhan Gencebay: Kaderimin Oyunu Cem Karaca: Kara Üzüm Neşe Karaböcek: Kaşların Kara Leylâm Ajda Pekkan: Sen Bir Yana Ben Bir Yan« Zeki Müren: Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyl« Behiye Aksoy: Meyhanelerde Akşam Olı

• • • • <

ZAFER VE KONAKBU GÜN SAAT 2.30 VE 8.15 DE

Şimdiye kadar bir eşini görmediğiniz GUNEYT ARKIN'in baştan sonuna kadar hareketleriyle dolu olan yepyeni bir RENKLİ ŞAHESER.

SAMIA

Hergün saat 2.30 ve her akşam saat 08,Wd«

Türk sinemasının taçsız kralı Yılmca Güne? | in fırtına gibi, yepyeni, renkli bir ş a h e a e r i » Hc |

iızalannızdan silinmiyen "ZEYNO" fUmlndifl I

ha muhteşem, daha güzel bir kordele., jney'in neden Türk sinemasının kralı merak edenlere bu filmi görmelerini ederiz.

T ARKStM• <

yapılacaktır. Hatırlanacağı gi­bi maçta çıkan olaylar netice­sinde Federasyon Yönetim Kurulu Doğan Türk B irliğ i’ne kendi sahasında yapacağı maçları 15 gön İçin yabancı sahada oynama cezası ve 15 lira para cezası vermişti.

INGİLTERE KUZEY IRLANDANIN YÖNETİMİNE EL KOYDU

(Birinci sayfadan devam)

TEPKİLERö te yandan, İngiltere’n in

kararı Kuzey İrlanda'da tep kİ ile karşılanm ıştır. Kuzey

Irlând a Başkenti Belfast’ta Protestan işçiler, İngiltere H üküm etinin kararım protes tc etm işlerdir. Kuzey İrlan ­da’daki protestanlar, İn g il­tere H üküm etinin kararın ı protesto amacı ile önüm üz­deki Pazartesi gününden iti

baren 2 gün süre ile her tür İÜ işlerin i bırakmaya çağrıl­m ışlardır. AA’nın haberine göre, Kuzey Irlând a ’da faali yet gösteren kanun dışı lr- lânda Cum huriyet Ordusu da İngiltere Başbakanı Edward Heath’in dün açıkladığı ka -

ran kesinlikle reddetmiştir.Kuzey Irlânda 1921 y ılın ­

dan beri içişlerinde bağım ­sız, dışişleri ve savunma a-| 1 anında ise Büyük Britanya ve Kuzey Irlânda Birleşik K rallığ ın ın b ir bö lüm ü o la ­rak yönetilmektedir.

CEHENNEME

b i r y o l c uSEZER GÜVENİRGİL

.«»m » « M U M « , 1**1# *, MHKCÛÖ«**,

«m Oşerref tezcanK O M N K tjrr « . m k m i i m m

-jiwO j -jmuıtM

İ l â v e t e n Unlu Aktörlerin rol aldığı baştan sona kadar

hareket ve heyecan dolu bir şaheser.

REVENGE OF GRINGOBaşrollerde: LANG JEFFRIES - FEMI BENUSSI

ve FERNANDO SANCHO

Y J hB İ

'ît:

İLAVETEN İNGİLİZCE FİLM

Baştan sona kadar kahkaha tufanı büyük komedyen JERRY LEWlS’tn 5aha

YALNIZ BUGÜN, BU AKŞAM VE YA*11

2.30 ile 8.15’te

DON’T RAISE THE BRI^I LOWER THE RIVER .

JACQ^ iTHOMAS

Başrollerde: JERRY LEWIS,PEARCE, TERRY