eğitim bilimleri 1
DESCRIPTION
TRANSCRIPT
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
Psikoloji genel olarak; insan ve hayvan davranışlarını ve bu davranışların kökenlerini inceleyen bilim dalıdır. Psikoloji davranışla ilgili olarak iki önemli ilişki üzerinde yoğunlaşır ki bunlar "beyin-davranış" ve "çevre-davranış" ilişkisidir. Bu bağlamda psikoloji, insan ve hayvan davranışlarını ve bu davranışlarla ilintili psikolojik, sosyal ve biyolojik süreçleri incelemektedir.
PSİKOLOJİNİN ALT ALANLARI
Adli Psikoloji: Yasal konulara ve sorunlarapsikolojinin ilkelerini uygulamak üzere hukuk ile m
psikoloji arasında kurulan ilişkiden doğan bir alandır. gAdli psikologlardan bazıları hem psikoloji hem de öhukuk eğitimi almışlardır. g
Deneysel Psikoloji: Temel davranışsal süreçlerdeki -=■değişikliklerle ilgilenir. İki önemli alt dal içerir: .1
a) Bilişsel Psikoloji: Bilginin ışlenmesi.belleğimizde depolanması, depodan geri çağrılmasıve problem çözme durumlarına uyguianması gibibilgi işleme süreciyle ilgilenir.
b) Fizyolojik Psikoloji: Öğrenme, duyum, aigı,performans, motivasyon, bellek, dil, düşünme,iletişim. problem çözme, yeme ve okuma gibidavranışların altında yatan fizyolojik süreçlerinaraştırılmasıyla ilgilenir.
Eğitim Psikolojisi: Eğitim psikolojisi insanların nasılöğrendiği, etkili öğrenmenin gerçekleştirilmesi, heryaştaki insanın eğitimi için gerekli araç, gereç veyöntemlerin geliştirilmesi, becerilerindeğerlendirilmesi, eğitim programlarının düzenlenmesi ve uygulamaya aktarılmasıyla ilgilenir.
Endüstri / Örgüt Psikolojisi: İş yaşamını iyileştirme ve üretimi artırma amacıyla psikoloji ilkelerin çalışma hayatına uygulanmasıyla ilgilenir.
Gelişim Psikolojisi: Doğum öjıcesinden başlayarak ölüme kadar uzanan yaşam sürecinde insan
GELİŞİM PSIKOLOJISI
gelişiminin evreleri, yaşa bağlı davranış değişiküklerinin tanımlanması, açıklanması ve ölçülmesiyle ilgilenir. Gelişimdeki evrensel nitelikler, kültürel ve bireysel farklılıklar üzerinde çalışır.
Klinik Psikoloji: Zihinsel, davranışsal ve duygusal bozukluğu (gelişim dönemleriyle ilgili kısa süreli gelişimsel krizierden, fobi, depresyon, şizofreni gibi daha ağır sorunlar) olan bireylerin değerlendirilmesi, tedavi edilmesi ile ilgilenir.
Nöropsikoloji ve Psikobiyoloji: Biyolojik sistemler ile zihnin işlevi ve davranış arasındaki ilişkiyi inceler. Beynin biyokimyasal mekanizmaları, beyin yapılarının fonksiyonları, kimyasal ve fiziksel değişikliklerin davranışlara ve duygulara etkisini araştırır.
Okul Psikolojisi: Okul psikologları özel ya da devlet okullarında çalışır, öğrencilere danışmanlık ve değerlendirme yaparlar.
Psikometri: Psikolojik bilginin elde edilmesi ve uygulanması sırasında kullanılacak teknik ve yöntemler üzerinde çalışır. Zeka, kişilik, yetenek ve diğer alanlardaki testleri geliştirir.
Sağlık psikolojisi: Sağlık psikologları, hastalıkların önlenmesi ve sağlığın sürdürülebilmesi için araştırmacı ve uygulamacı olarak çalışırlar.
Sosyai Psikoloji: İnsanların birbirleri ile nastl etkileşime girdikleri ve sosyal çevrelerinden nasıl etkilendikleriyle ilgilenirler. Bireyleri, grupları ve grup davranışını, tutumları, önyargıları ve bunların oluşumu ile değişimini inceler. Arkadaşlık, ikili ilişkiler, çekicilik ve saidırganlık gibi konular üzerinde araştırma yaparlar.
Spor Psikolojisi: Spor psikolojisi, psikoloji ilkelerinin spor ortamına uygulanmasını içeren bir alt alandır. Spor psikologları hem akademisyen hem de uygulamacı olarak çalışıriar.
-GELİŞİM PSİKOLOJİSL
Trafik Psikolojisi: Trafik psikolojisi, psikoloji ilkelerinin trafik ve yol güvenliği alanına uygulanmasıdır.
GELIŞİM PSİKOLOJİSİNİN KULLANDIĞI
YÖNTEMLER
1. Deneysel Yöntem: (Determinizm, neden sonuç
ilişkileri.)
2. Betimsel Yöntem: Gözlem (doğal, sistematik,
kesit alma, boylamsal, iç, dış gözlem.)
3. Korelasyonel Yöntem: Değişkenler arasındaki
"karşılıklı" ilişkilerin belirlenmesi.
BilgiNotu/
Gelişim psikolojisi bireylere ilişkin ortak özellikleri ve bireysel farklılıklara ilişkin verileri toplar. Bununla birlikte insan gelişiminin değişik evrelerindeki davranışları betimlemeye çalışırken aynı zamanda bu gelişimin hangi i lkelere bağlı olarak gerçekleştiğini inceler.
Bireylerin Özellikleri
Bireysel farklılıklar gelişimi etkileyen temel faktörlerden birisidir.
Ortak Özellikler: Bireylerin yaşamları boyunca geçirdikleri ortak bedensel, duygusal, zihinsel, sosyal gelişim özellikleridir.
Ortak özelliklere ilişkin buigular özellikle değişik gelişim düzeylerine uygun ders programiarının hazırlanmasında önemli bir belirleyici etkendir. Söz gelimi yaklaşık yedi yaş civarında bireylerin ortak gelişimsel özelliklerinin ilköğretime başlama açısından uygun olduğu söylenebilir.
Bireysel Farklılıklar: Bireyse! farklılıkların ve nedenlerinin araştırılması, yüzyıllardır bilim adamlarının ilgisini çeken bir konudur. 1950lerden bu yana fiziksel, zeka, bilgi işleme, motivasyon, kişilik, değerler konuları ile son yıllarda duygusal farklılıklar, başlıca araştırma konuları olmuştur. Her bireyde farklı farklı olan ve bireyleri diğer bireylere göre farklılaştıran özelliklerdir. Bireysel farklılıklar genetik kökenli olabileceği gibi, daha sonra çevresel faktörlerden etkilenerek de kazanılmış olabilir. Örneğin cinsiyet, fiziksel özelliklerin çok önemli bir bölümü (kas yapısı, yüz hatları, fiziksel
görünümü gibi) kalıtımsal olarak edinilmişlerdir. Dilin kullanımı, başkalarıyla kurulan iletişim biçimi gibi özellikler ise daha çok çevresel faktörlerden beslenerek kazanılırlar. Bireysel farklılıkların kaynaklarına kalıtım ve çevreden başka, tesadüfî etkenler de eklenebilir. Sözgelimi bir deprem yaşamış olan bireyin buna bağlı olarak geliştirmiş olduğu korkular buna bir örnek olarak verilebilir. Bireysel farklılıkların kişilik ve bireyin tercihleri üzerindeki etkileri öylesine farklıdır ki, tamammı ele alamayız, bu durumu gerçek manada herkesin özel olduğu şeklinde betimleriz.
Çağdaş eğitim anlayışı bireysel farklılıkları ihmal etmez. Bireyselleştirilmiş eğitim anlayışı çerçevesinde onları da kuilanır. Öğrencilerin daha yetenekli daha güçlü oldukları alanlarda eğitim almalarına imkân tanır.
Bireysel Farklılıkların Nedenleri:
a)Ana-baba tutumları
b)Ekolojik çevre
c)Sosyoekonomik düzey
d)Kültürel unsurlar
e)Çocuk bakım uygulamaları
f) Doğum sırası
g)Ailenin özel durumları
ANA-BABATUTUMLARI • • •
Otokratik Tutum: Çocuğun kendisini ifade etmesine fırsat verilmez. Anne ya da baba evin mutlak hakimidir ve söz sahibi olan yalnızca odur. Çocuklar karar veremedikleri gibi ebeveynce alınan karara da uymak zorundadır. Bu tutum doğrultusunda yetişen anne babanın çocukları ya saldırgan ya da içe kapanık kişilik özellikleri göstereceklerdir.
Yetkeci Tutum: Çocuğa kısmen de olsa karar hakkı tanınır. Ancak son karar yine ebeveynlerce verilir.
Demokratik Tutum: Çocuğa kendini ifade edebilme hakkı tanınır, hem çocuğun hem de anne-babanın karşılıklı hakları vardır. Anne-baba-çocuk iletişiminde ve etkileşiminde belirleyici olan da bu karşılıklı haklardır.
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
Eşitlikçi Tutum: Çocuğun ve anne babanın rolleri
aynı düzeydedir.
İzin Verici Tutum: Anne-baba sadece onay verici konumdadır. Ağırlık çocuğun üzerindedir ve çocuğun yapıp etmelerine anne- baba sadece onay vermektedirler.
Bırak Yapsıncı Tutum: Çocuk, anne ve babanın kararlarına uyup uymamakta serbesttir.
İlgisizlik: Ebeveynler, çocuklarının davranışlarıyla
ve eğitimleriyle ilgilenmezler.
(3tc
cE m
1. Sosyoloji biliminin öncülerinden olan İbn-i
Haldun'a göre "Devletler insan gibidir.
Doğar, büyür ve ölürler."
İbn-i Haldun'un bu sözü aşağıdaki
psikoloji dallarından hangisinin
kapsamını oluşturur?
A) Sosyal Psikoloji
B) Kent Psikolojisi
C) Klinik Psikolojisi
D) Eğitim psikolojisi
E) Gelişim Psikolojisi
ibn-i Haldun'un bu sözü dikkatli bir şekilde
incelenirse, doğuım, gelişme, büyüme, ölüm
gibi gelişim psikolojisinin temel kavramları
kullanılarak insanlar devlete, devlet de
insana benzetilmiştir. Dolayısıyla bu söz,
gelişim psikolojisinin kapsamını
oluşturmaktadır.
(Cevap E)
ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ
QUJ
Aşağıda verilen ifadelerden hangisi
"Gelişim Psikolojisi" kavramı ile ilgili doğru bir
ifadedir?
A) Gelişim psikolojisi insan yaşamında
doğumdan itibaren görülen her türlü nitel
ve
nicel yöndeki değişim ve gelişimleri ele
alan
birdisiplindir.
B) Gelişim psikoiojisi evrensel nitelikler, kültürel
ve bireysel farklılıklar yerine sadece
bireyler
arasındaki ortak gelişimsel özellikler
üzerinde
durmaktadır.
C) Gelişim psikolojisi insan gelişiminin değişik
dönemlerindeki davranışları
betimlemeye
çalışır. Bunun yanı sıra her bir
dönemdeki
gelişimin hangi ilkelere bağlı olarak
gerçekleştiğini de incelemektedir.
D) Gelişim psikolojisi insan yaşamında meydana
gelen değişim ve gelişimlerin sadece
nitel
yönü ile ilgilenirken nicei yönünü
dikkate
almamaktadır.
E) Gelişim psikolojisi insan yaşamında
meydana
gelen değişim ve gelişimlerin sadece
nicel
yönü ile ilgilenirken nitel yönünü
dikkate
almamaktadır.
-GELIŞIM PSİKOLOJISİ-
Gelişim psikolojisi insan yaşamını doğum öncesi
döneminden başlayarak ölüme kadar olan süreç
içerisinde insan gelişiminin evrelerini, her bir
evrede görülen davranış değişikliklerinin
tanımlanması ve ölçülmesi ile ilgilenirken
gelişimde evrensel nitelikler, kültürel ve bireysel
farklılıklar üzerinde de durmaktadır.
(Cevap C)
Gelişim psikolojisinin kullanmış olduğu üç
yöntemden birisi olan Koreİasyonel yöntem;
değişkenler arasındaki karşılıklı ilişkilerin
belirlenmesinde kullanılmaktadır.
(Cevap E)
3. İnsanlann birbirleri ile nasıl bir iletişim süreci
kurdukları ve etkileşime girdikleri, sosyal
çevrelerini nasıl etkileyip sosyal çevrelerinden
nasıl etkilendiklerini inceleyen psikolojinin alt
dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eğitim Psikolojisi
B) Örgüt Psikolojisi
C) Sosyal Psikoloji
D) Okul Psikolojisi
E) Bilişsel Psikoloji
o "cs
Gelişim psikolojisinin kullandığı
yöntemler şunlardır:
1-Deneysel
Yöntem 2-
Betimsel Yöntem
Psikolojinin alt dallarından biri olan sosyal
psikoloji, insanların birbirleri ile nasıl etkileşim
kurduklarını, çevrelerini nasıl etkilediklerini,
arkadaşlık, ikili ilişkiler, saldırganlık, çekicilik gibi
konular üzerinde durur.
(Cevap C)
5. Psikolojinin hangi alt dalı bilginin işienmesi,
belleğimizde depolanması, depodan geri
çağrılması ve problem çözme durumlarına
uygulanması gibi bilgi işleme süreciyle
ilgilenmektedir?
A) Fizyolojik Psikoloji
B) Bilişsel Psikoloji
C) Bireysel Farklar Psikolojisi
D) Psikometri
E) Nöropsikoloji
4. Gelişim psikolojisi değişkenler arasındaki
"karşılıklı ilişkilerin" nasıl oluştuğunu ve bunların
birbirleri üzerinde nasıl etkileşime yol açtığını
tespit etmeye çalışırken aşağıda verilen
yöntemlerden hangisini kullanmaktadır?
A) Deneysel yöntem
B) Betimsel yöntem
C) Determinizm
D) Sistematik Yöntem
E) Korelasyonel Yöntem
Psikolojinin bir alt dalı olan Deneysel Psikoloji; a-
Bilişsel Psikoloji, b-Fizyolojik Psikoloji olarak ikiye
ayrılmaktadır. Bunlardan Bilişsel Psikoloji bilginin
işlenmesi, belieğimizde depolanması, depodan
geri çağrılması ve problem çözme durumlarına
uygulanması gibi bilgi işleme süreciyie ilgilenirken,
Fizyolojik Psikoloji davranışların altında yatan
fizyolojik süreçlerin araştırılması ile ilgilenir.
(Cevap B)
-EGITIM BILIMLERI-
6. ilköğretim birinci kademede görev yapan bir sınıf
öğretmeni kendi sınıfında öğretim etkiniiklerini
öğrencilerinin gelişimsel özelliklerine uygun olacak
birtarzda düzenlemeye çalışmaktadır.
Bu öğretmenin öğretim etkinliklerini
düzenlerken yararlanmaya çalıştığı bilim dalı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gelişim psikolojisi
B) Eğitim psikolojisi
C) Okul psikolojisi
D) Bireysel farklar psikolojisi
E) Bilişsel gelişim psikolojisi
Eğitim psikolojisi insanların nasıl öğrendiğini, etkili
öğrenmenin gerçekleştirilmesini, öğrenmenin
gerçekleşebilmesi için gerekli olan araç-gereç ve
yöntemlerin geliştirilmesini, becerilerin
değeriendirilmesini konu edinen bir bilim dalıdır.
(Cevap B)
8. I.Tutarlıdırlar.
II.Gerektiğinde cezaya başvursalar da daha ziyade
olumlu davranışları ödüllendirirler.
III.Koydukları kuralların mantıklı gerekçelerini
çocuklarına izah ederler
IV. Çocuklarına karşı besledikleri sevgilerini onlara
hissettirirler.
V.Çocukların kendilerine güvenleri ve saygıları
yüksek düzeydedir.
Yukarıda verilen özellikler hangi ana-baba
tipinin taşıdığı tutumlara örnek olarak
verilebilir?
A) Yetkeci ana-baba tutumu
B) İzin verici ana baba tutumu
C) Demokratik ana-baba tutumu
D) Otokratik ana-baba tutumu
E) Eşitlikçi ana-baba tutumu
m Q"sx Demokratik ana-baba îutumuna sahip olan
bireyler yukarıda verilen özellikleri taşımaktadırlar.
(Cevap C)
7. I.Kalıtım-olgunlaşma-bireysel farklılıklar
II.Bilginin işlenmesi, depolanması ve geri
getirilmesi süreçleri
lll.Sosyal, bedensel zihinsel, duygusal gelişim
IV.Öğrenme yöntem ve teknikleri
V.Kritik dönem, gelişim dönemleri ve evreleri
Yukarıda verilenlerden hangileri gelişim
psikolojisinin ele almış olduğu konulardır?
A) I, II, III
B) 11,111, IV
C) III, IV, V
D) I, III,V
E) 1,11, IV
Kalıtım, olgunlaşma, bireysel farklılıklar, kritik
dönem kavramlarının yanısıra insan yaşamıniR
gelişimsel dönem ve evleri ile bu dönem ve
evrelerde görülen davranışlar ve davranış
değişiklikleri gelişim psikolojisinin ilgilendiği temel
konulardır.
(Cevap D)
fJikjiNotu/
Demokratik ana-baba tutumunu benimseyen ebeveynlerin özellikleri şunlardır:
1 - İlişkilerinde ve kararlarında tutarlıdırlar.2- Koymuş oldukları kuralların mantıklı gerekçelerini
çocuklarına izah ederler.3- Çocuklarının fikir ve eleştirilerini dikkatlice
dinlerler.4- Gerektiği durumda cezaya başvursalar da çoğu
zaman olumlu davranışları ödüllendirirler.5- Çocuklarına karışı besledikleri duygu ve sevgilerini
onlara hissettirmekte herhangi bir sakıncagörmezler.
6- Çocuklarından beürli ölçüde istekte bulunarakonları belirli sınırlar içerisinde kontrol etmeyeçalışırlar.
7- Çocuklar, kendine güvenen mutlu, atılganbireylerdir.
8- Çocukların kendilerine olan özsaygı düzeyleriyüksektir.
-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-
9. Ebeveynlerin çocuklarının kendilerine güven
duymalarını ve kendilerini yeterli hissetmelerini
sağlamak amacıyla aşağıda verilen ifadelerden
hangisi yerine getirmemeleri gereken bir
davranıştır?
A) Çocuklarının merak ve özerklik isteklerine
onların gelişimsel özelliklerine uygun gelecek
bir tarzda destek vermelidirler.
B) Çocuklarına yapma ve yaptığı davranış ve
eylemlerden haz alma duygusunu tattırmaya
çalışmalıdırlar.
C) Ebeveynler çocukların sağlıklı ve istendik
yönde bir gelişim ve güven duygusunu
kazanmaları amacıyla okul öncesi dönemin
bitimine kadar çocuğun istek ve arzularını
kendi istedikleri yönde sınırlamalı, bu şekilde
okul çağında çocuklarının daha sakin ve uysal
bir kişilik gelişimi geliştirmelerine yardımcı
olmalıdırlar.
D) Çocuğun ev içerisinde ve dışarısında
kısıtlamalardan uzak, özgür bir ortamda güven
içerisinde kendisini rahat bir şekilde ifade
etmesine imkan sağlanmalıdır.
E) Ebeveynler çocuklarında güven duygusunun
gelişimini sağlamak amacıyla onların "küçük
bir yetişkin olmadıkları, kendilerine ait bir
kişilik yapısına sahip olduklan" anlayışını
benimsemelidirler.
10.1- Kural koymaktan hoşlanmazlar.
II. Boş vermecidirler. Çocuklarının yaptıkları olumlu
ve olumsuz davranış modelleri ile fazla
ilgilenmezler.
III. Çocuklarından herhangi bir şey istemeyerek
onları kontrol altına almaya çalışmazlar.
IV. Olumsuz ve istenmeyen davranışlarla
karşılaştıkları zaman çocuklarına ceza vermekten
kaçınırlar.
V. Çoğu zaman tutarsız ve güvensiz davranış
modelleri sergilerler.
Yukarıda verilen özellikler hangi ana-baba
tipinin taşıdığı tutumlara örnek olarak
verilebilir?
A) Yetkeci ana-baba tutumu
B) izin verici ana baba tutumu
C) Demokratik ana-baba tutumu
D) Otokratik ana-baba tutumu
E) Eşitlikçi ana-baba tutumu
f&g&Ms
izin verici ana-baba tutumuna sahip olan bireyler
yukarıda verilen özellikleri taşımaktadırlar.
(Cevap B)
A, B, D, E şıklarında verilen ifadeler çocukların
kendilerine güven duymaları ve kendilerini daha
yeterli hissetmelerini sağlamak amacına uygun
olan ebeveyn davranışı iken C şıkkı çocuğa kişilik
gelişiminde bir sınırlama getirdiği için uygun bir
davranış tnodeli değildir.
(Cevap C)
İzin verici (boşvermeci) ana-baba tutumunu benimseyen ebeveynlerin özellikleri şunlardır:1-Davranışlarında çoğu zaman tutarsız vegüvensizdirler.2-istenmeyen davranışlara ceza vermekten kaçınırlar.3-Çocuklarına herhangi bir sorumluluk ve görevvermedikleri için onlardan bir şey beklemez veistemezler.4-Çocuklarına uymaları için herhangi bir kuralkoymazlar.5-Çocuklarının olumlu ve olumsuz davranış vetutumlarına yönelik boşvermeci bir anlayışbenimserler.
-EGITIM BILIMLERI-
H.Bireysel farklılıklar ile ilgili olarak aşağıda
verilen ifadelerden hangisi yanlış bir ifadedir?
A) Bireysel farklılıklar genetik kökenli olabileceği
gibi daha sonra çevresel faktörlerden de
etkilenilerek kazanılmış olabilir.
B) Cinsiyet, fiziksel özellikler vb.(kas yapısı, dış
görünüm gibi) özellikler kalıtsal olarak elde
edilmiş nitelikler iken; dilin kullanımı, diğer
insanlarla kurulan iletişimin seviyesi daha çok
çevresel faktörlerin etkisiyle kazanılan
özelliklerdir.
C) Eğitim-öğretim ortamında bireysel farklılıklara
verilen önem gitgide artan bir biçimde önemini
sürdürmekte, öğrenme ortamlarının bireysel
farklılıkları esas alacak bir şekilde
düzenlenmesi amaçlanmaktadır.
D) Kalıtım ile gelen bireysel özellikler çevreden
kaynaklanan özeüiklere göre bireyin
gelişiminde daha etkili bir rol oynamaktadır.
Çünkü anne-babası avukat ve doktor olan
çocukların ileriki yaşamlarında da kalıtımsal
özellikleri nedeniyle yüksek statülü mesleklere
sahip bireyler olmaları kaçınılmazdır.
E) Bireysel gelişim üzerinde kalıtım ve çevre
faktörlerinden hangisinin daha etkili olduğu
tam olarak bilinememektedir. Bazı bireylerde
kalıtım başat etkenken bazı bireylerde de
çevre daha başat bir etken otarak
belirmektedir.
Bireysel farklılıklar üzerinde çevre ve kalıtım
faktörü önemli etkilerde bulunmaktadır. Bazı
durumlarda çevre, bazı durumlarda da kalıtımın
etkisi diğerine nazaran daha yüksek düzeyde
olmaktadır. Günümüzde eğitim-öğretim
faaliyetlerinde öğrenme-öğretme süreçlerinin
bireysel farklılıklara uygun olacak düzeyde
düzenlenmesi geçerli bir ilke olarak kabul
edilmektedir.
(Cevap D)
Q LU
12.1. Erkekierin aşçılık yapması
II. Günümüzde bayanların araba kullanmaları
III. Eşi çalışan bir erkeğin ev işlerini yapması
IV. Duygusal film seyreden bir erkeğin
ağlaması
V. Günümüzde erkeklerin de hemşire
olarak
çalışabilmeleri
Yukarıda verilen özellikler hangi kişilik
tipinin taşıdığı özelliklerdir?
A) Fenemonolojik kişilik B) Androjen kişilik
C) Psikopatik kişilik D) Hemoostatik
kişilik E) Psikoanalitik kişilik
Cinsiyet rol anlayışı bireysel farklılıklar
üzerinde etki eden faktörlerden bir tanesidir.
Cinsiyet rolü, kişinin toplumun kendisi için
uygun görmüş olduğu görevleri ve
sorumlulukları yerine getirmesidir. Ancak
günümüzde teknolojik, toplumsal, sosyal
ve ekonomik gelişmeler erkek ve kadın
rollerinde bazı değişikliklerin ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Geçmişte
sadece kadına ya da erkeğe has bir
davranış biçimi olarak algılanan bazı
davranış ve tutumlar artık her iki cinsin de
yerine getirebildiği davranış ya da tutumlar
olarak benimsenmiş, toplum hem kadına
hem de erkeğe bu rolleri uygun görmüştür.
İşte bu kişilik tipine Androjen kişilik adı
verilmektedir.
(Cevap B)
13. Aşağıda belirtilen özelliklerin hangisinin
kazanılmasında çevresel faktörler daha
etkili bir rol oynamaktadır?
A) Bireyin zeka yapısı
B) Bireyin ten rengi
C) Bireyin göz rengi
D) Bireyin iletişim becerisi
E) Bireyin boyunun uzunluğu
A, B, C ve E şıklarında verilen özellikler kalıtımın
bireysel farklılıklar ve bireysel gelişim üzerindeki
etkisine örnek olurken, D şıkkında verilen ifade
çevresel faktörlerin gelişim üzerindeki etkisine bir
ömektir.
(Cevap D)
-GELİŞİM PSİKOLOJİSL
1. Psikolojik bilginin elde edılmesi ve uygulanması sırasında kullanıiacak olan teknik ve yöntemler üzerinde çalışan, zeka, kişilik, yetenek ve diğer alanlarda psikolojik ölçme araçları geliştiren bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fizyolojik psikoiojiB) Bilişsel psikolojiC) PsikometriD) NöropsikolojiE) Psikobiyoloji
2. I. Ana-baba tutumları
II. Kültürel unsurlar
III. Doğum sırası faktörler
IV. Ebeveynlerin mesleği2: om
Psikoloji ilmi ile eğitim ilişkisi açısından aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
A)Psikoloji insan davranışlarını anlamayaçalışırken, eğitim insan davranışlarını istendikyönde değiştirme ve geliştirmenin yollarınıaramaktadır.
B) Psikoloji alanında yapılan çalışmalar aynızamanda hayvan davranışları üzerinde deolduğu için psikoloji biliminin verilerindeneğitimde çok fazla yararlanılmamaktadır.
C)Eğitim bireylerinin davranışlarınındeğiştirilmesinin üzerinde dururken psikolojibu davranışların temelinde yatan etkenierinneler olduğu üzerinde durmamaktadır.
D)Psikoloji insan davranışlarının temelinde yatanfaktörlerin tedavi edilmesi üzerineyoğunlaşırken, eğitimde de böyle bir anlayışhakim bir faktör olarak belirmiştir.
E) Eğitim yoluyla kazandırılması amaçlananistendik davranışlar aynı zamanda psikolojibiliminin konusunu oluşturmaktadır.
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
V. Ebeveynlerin boşanma durumu £oo
Yukarıda verilen ifadelerden hangisinde îibireysel farklılıklar üzerinde diğerlerine göre Sdaha çok etki eden faktörler bir araya ^getirilmiştir?
A) II, III, IVB) I, IV, VC) III, IV, VD) I I , I I I , VE) 1,11,111
3. Bir öğretmenin sınıftaki rollerini daha etkili ve verimli bir şekilde yerine getirmesinde diğer bilimlere göre daha etkili olan bilim dalı hangisidir?
A) Sosyal PsikolojiB) Eğitim PsikolojisiC) Gelişim PsikolojisiD) Klinik PsikolojiE) Örgüt Psikolojisi
"Günümüzde birçok öğretmen öğrenme-öğretme süreçlerini düzenlerken bireysel farklılıkları dikkate almakta ve yapılan öğretimden her öğrencinin kendi düzeyine göre yararlanmasını sağlamaya çalışmaktadır" fikrine sahip olan bir birey için aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenebilir?
A) Psikoloji ve gelişim psikolojisinin verilerindeneğitimde yararlanılması gerektiğini savunan birbireydir.
B) Yeniliklerin ve teknolojik gelişmelerinbilincinde olan ve bu tür gelişmelerin yararınainanan bir bireydir.
C)Bireylerin zihinsel gelişimi için yeni hedeflerpeşinde koşan bir bireydir.
D)Bireylerin öğrenmelerini tam ve eksiksizyapmaları gerektiğini savunan bir bireydir.
E) Öğrenme-öğretme sürecinde öğretmenlerinaktif rol oynamalarını savunan ve bunungereğini vurgulayan bir bireydir.
-EGITIM BILIMLERU
6. Aşağıdakilerden hangisi otokratik ana-baba
tutumuna sahip olan ebeveynlerin
özelliklerinden birisi değildir?
A) Otokratik tutuma sahip olan ebeveynlerin
çocuklarının kendilerine güven ve saygı
düzeyleri düşüktür.
B) Otokratik tutuma sahip olan ebeveynler soğuk
ve katı bir kişilik yapısının yanı sıra ceza ve
emir verme eğilimine sahiptirler.
C) Çocuklarıyia çok fazla ilgilenmezler.
D) Çocuklarını hem kontrol ederler hem de
onların fikirlerini dinlerler.
E) Otokratik tutuma sahip olan ebeveynlerin
çocuklarının akademik başarı oranları genelde
düşük seviyededir.
7. Çocuklarına kısmen de olsa karar verme hakkı
tanıyan ancak son kararın yine ebeveynler
tarafından verildiği ana-baba tutumu
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A) İzin verici tutum
B) Bırak yapsıncı tutum
C) Yetkeci tutum
D) Eşitlikçi tutum
E) Demokratik tutum
05"occIU Q"Sc yj
9. "Gelişim psikoiojisi bireylerin yaşam
dönemlerinde
geçirdikleri gelişim özelliklerini
incelemektedir."
Bu ifadeye göre aşağıdakilerden
hangisi gelişim psikolojisinin amacı
olabilir?
A) Bireylere kazandırılması düşünülen
istendik
davranış modellerinin neler olduğunu
tespit
edebilmek.
B) Bireylerin hangi gelişim dönemlerinde
ortak
davranış eğilimleri gösterdiğini
tespit
edebilmek.
C) Her gelişim döneminin kendine özgü
olan
temel özelliklerinin neler olduğunu
belirlemek.
D) Bireylerin hangi davranış modellerini
ne
düzeyde yapabildiklerini, hangi
davranış
modeilerini yapamadıklarını tespit
edebilmek.
E) Öğretmenlerin öğrenme
ortamlarını
düzenlerken bireylerin davranış
özellikleri
hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak.
10. Yasal konulara ve sorunlara psikoloji
biliminin
temel ilkelerini uygulamak üzere
hukuk ile
psikoloji arasında kurulan ilişkiden
doğan
psikoiojinin alt dalı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Deneysel psikoloji
B) Okul psikolojisi
C) Klinik psikoloji
D) Adli psikoloji
E) Psikometri
11. "En sık görülen ana-baba tutumlarından birisidir.
Anne ve baba çocuğa farklı farklı davranırlar,
birisinin "hayır" dediğine diğeri "evet" demektedir.
Ayrıca çocuk eğitimi konusunda ebeveynler değişik
görüşler paylaşırlar. Bir gün görmezlikten gelinen
bir davranışa ertesi gün ceza verilebilir."
8. İş yaşamını iyileştirme, üretimi ve verimi
arttırma amacıyla psikolojinin ilkelerinin
çalışma hayatına uygulanmasına imkan veren
bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Klinik psikoloji
B) Eğitil psikolojisi
C) Endüstri psikolojisi
D) Sağlık psikolojisi
E) Sosyal psikoloji
Hangi ana-baba tutumu
özelliklere sahiptir?
A) Tutarsız tutum
B) Boşvermeci tutum
C) Aşırı koruyucu tutum
D) İzin verici tutum
E) Mükemmeliyetçi tutum
yukarıda verilen
10- -GELİŞIM PSİKOLOJİSL
12. Klinik psikolojinin uğraşı alanı aşağıdaki
ifadelerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A) Biyolojik sitemler ile zihnin işlevi ve davranış
arasındaki ilişkiyi incelemek
B) Psikolojik öiçme araçlarını hazırlamak ve
geliştirmek
C) Zihinsel, davranışsal ve duygusal bozuklukları
(fobi, depresyon vb.) olan bireylerin tedavi
edilmesi
D) Hastalıkların önlenmesi ve sağlığın
sürdürülebilmesi için araştırmalar ve
uygulamalar yapmak
E) Bilginin zihinsel süreçlerden nasıl geçirilerek
depolandığını ve gerektiğinde nasıl geri
getirildiği üzerine araştırmalaryapmak
1. Ayşe hanım kızına hiçbir kısıtlama getirmiyor
ve hiçbir şeyine karışmıyor. Ayşe hanımın bu
davranışını aşağıdakilerden hangisi açıklar?
(2005 KPSS)
A) Demokratik tutum benimsemiştir
B) Aşırı koruyucu tutum benimsemiştir
C) Kızını hiç sevmiyor
D) Çocuk yetiştirmede izin verici tutumu
benimsemiştir
E) Aşırı cezalandırıcı tutum benimsemiştir
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
1 CEVAP ANAHTARI
1 .C 2. E 3. B 4. A
5 .A 6. D 7.Cn
C
9 .C 10
.D 11.A 12
.C
'Z.
o
Ayşe hanımın davranışları çocuk yetiştirme
tutumuyla ilgilidir. Demokratik tutum dengeli,
tutarlı ve kararların aile içinde b^raberce tüm aile
fertleriyle alındığı bir tutumdur. Aşırı koruyucu
tutum ise çocukların sürekli kontrol altında
tutulduğu, kendi başlarına hiçbir faaliyete izin
verilmediği bir tutumdur. İzin verici tutum da
örnekteki gibi çocuğa hiçbir kısıtlama getirm^den
hertürlü etkinliğine izin verildiği bir tutumdur.
(Cevap D)
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
11
ÖGRENME PSİKOLOJİSİNİN UGRAŞIALANLARI
• Öğrenme süreçleri ile ilgili bilgilere ulaşma (Nasıl
öğreniliyor?)
• Öğrenme ve öğretme süreçleri
• Öğrenme güçlüklerinin kaynakları (Öğrenmeyi
neler engeller?)
• Farklı dönemlerde insanların öğrenme özellikleri ve
bu özelliklerin öğretim etkinliklerine uygulanması.
• Öğrenme iikeleri, yöntemleri ve kuramları.
DAVRANIŞ VE ANALİZİ
Davranış insanın her yaptığı şey için kullanıian bir terimdir. Sadece eylemleri değil, durumları da kapsayacak kadar geniştir. Davranışlara örnek vermek gerektiğinde konuşmak ve(ya) konuşmamak diye örnek verilebilmesi bundandır. Çünkü konuşmak da davranıştır, konuşmamak da.
Davranışı analiz ederken onu uyarıcı, tepki, karşılık olarak analiz etmek yaygınlaşmışîır.
Uyarıcı;
a) Organizma tarafından (algılanarak) davranışa yolaçan,
b) İçte ve dışta meydana gelen değişikliklerdir.
Buna göre bir değişikliğin uyarıcı niteliği kazanabilmesi için bu iki şartı yerine getirmesi gerekir. İçte meydana gelen değişikliklere; karnın acıkması, vücuttaki su miktarının azalması, kalbin hızlı atması örnek olarak verilebilir. Dışta meydana gelen değişiklikler ise ısı, ışık ve ses açısından meydana gelen değişiklikler olarak ele alınabilir.
Tepki;
Organizmanın uyarıcıya karşı göstermiş olduğu davranıştır. Tepki, uyarıcıya göre tanımlandığı için bir tepkiden bahsedebilmek için önce uyarıcıyı ele almak ve göstermek gerekir.
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ | Öğrenme Psikolojisi ve Temel Kavramlar
o tr.LU Q
'öcUU
Karşılık;
Organizmanın gösterdiği tepkiye karşılık almış olduğu uyarıcıdır. Karşılık üç türlü olabilir:
1. Pekiştirme: Organizmanın davranışınıngösterilme olasılığının artırılmasıdır. İki türü vardır:
a) Olumlu pekiştirme; İçinde bulunulan durumahoş bir uyarıcının eklenmesidir. Çikolata vermekgibi.
b) Olumsuz pekiştirme: İçinde bulunulandurumdan hoş olmayan bir uyarıcınınkaldırılmasıdır. İyi hal gösteren bir mahkumun haftasonu iznine gönderilmesi gibi.
2. Ceza: Organizmanın davranışının gösterilmemeolasılığının artırılmasıdır. İki türü vardır:
a) I. Tür ceza: Organizmanın içinde bulunduğuduruma hoş olmayan bir uyarıcının eklenmesidir.Gündelik dildeki ceza büyük ölçüde böyiedir.Çocuğun fiziksel olarak cezalandırılması veyaağzına biber sürülmesi böyledir.
b) II. Tür ceza: Organizmanın içinde bulunduğudurumdan hoş bir uyarıcının kaldırılmasıdır. Çocuğaverilen bir ödülün geri alınması böyledir.
3. Karşılık vermeme: Organizmanın davranışınıngörmezlikten gelinmesidir ki, uzun vadede sönmeye(unutmaya) yol açar. Bu açıklama temeldedavranışçı yaklaşıma dayalı bir ifadedir.
Performans (Edim)
İnsan davranışlarının bir kısmı doğuştan getirilirken, diğer bir kısmı da sonradan ediniiir. İnsanın tüm eylem ve durumları için performans (edim) terimi kullanılır. Doğuştan getirilen davranışlar refleksler ve içgüdüler olmak üzere iki türlüdür. Sonradan edinilen davranışlar ise büyük ölçüde öğrenme sonucu kazanılır.
12- -OGRENME PSIKOLOJISL
Refleks
a) Doğuştan geliyor mu?b) Belli bir uyarıcısı var mı?c) Belli, basit ve ani bir tepki mi?
Soruları sorulduğunda, üç soruya da "evet" cevabı veriliyorsa davranış reflekstir. Eğer bir ve(ya) birkaçına "evet" cevabı verilemiyorsa, o zaman refleks değildir. Dizinize vurulduğu zaman ayağınızın kalkması, göz kırpmak, vb. davranışlar reflekslere örnek verilebilir.
İçgüdü
a) Doğuştan geliyor mu?b) Türe özgü mü?c) Karmaşık davranış mı?Soruları sorulduğunda, üç soruya da "evet" cevabı veriliyorsa bu davranış iç güdüdür. Arıların bal yapması, ipek böceğinin koza örmesi, içgüdüye örnek olarak verilebilir.
İçgüdü ve refleks doğuştan getirilen iki temel davranış biçimidir. Bunların dışında davranışlar olmakla birlikte, eğitim açısından bu iki tür davranış, öğrenmenin dışında yer alır. Öğrenme sadece refleksin uyarıcısınin değiştirilmesi, içgüdünün ise gösterilme koşulları ve biçiminin değiştirilmesi öğrenme yoluyla gerçekleştirilir. Bu iki tür dışında diğer davranışlar organizmanın sonradan edindiği davranışlardır.
ÖĞRENME
Öğrenme, tekrar ya da yaşantı yoluyla organizmanın
davranışlarında meydana gelen oldukça kalıcı
değişikliktir. Bir davranışın öğrenme olabilmesi için,
a) Tekrar ya da yaşantı yoluyla meydana gelmesi,
b) Davranışta bir değişiklik olması,
c) Değişikliğin oldukça kalıcı olması gerekir.
Bu koşulları sağlamayan durumlar öğrenme olarak
değerlendiriimez.
Sözgelimi, organizmanın gündelik davranışları arasında yer alan ve herhangi bir değişiklik göstermeyen davranışlar öğrenme değildir. Her günkü yolundan gelip giden bir adam yeni bir yol öğrenmiş olmaz.
Aynı şekilde, kaza eseri farklı bir davranış göstermek zorunda kalan kişi de, bu davranışını kalıcı hale getirmedikçe öğrenmiş olmaz. Kaza sonucu sağ kolu kırılan bir kişînin sol eliyle yazması, bunu kalıcı hale getirmediği sürece öğrenme kapsamına girmez.
Gene, organizmanın davranış değişikliğinin tekrar ya da yaşantı sonucu meydana gelmesi gerekir, Felç veya tik gibi kişinin yaşantıları dışında meydana gelen davranış değişikiikleri öğrenme olarak kabul edilmez.
Öğretmenin sınıfta öğrencilere ders anlatarak yapmaya çalıştığı, onların davranışlarında değişiklik meydana getirecek kadar yaşantı sağlamaktır. Örneğin Mustafa Kemal Atatürk'ün kaç yıiında öldüğünü bilmeyen ve sorulduğunda "bilmiyorum" cevabı veren bir öğrencinin öğretim sürecinin sonunda aynı soruya "1938" şeklinde cevap vermesi,
a) Öğrenme yaşantısı sonucunda
b) "Bilmiyorum" deme davranışı değiştiği
c) Bir süre sonra da aynı cevabı verebildiği içinöğrenmedir.
Öğrenmeyi açıklarnaya çalışan çeşitli kuramlar vardır. Bunlardan davranışçı kuram onu uyarıcı ile tepkinin eşleştirilmesi olarak görürken, bilişsel kuram zihindeki örgütlenme olarak görür. Öğrenme kuramları ileride ele alınacaktır.
Öğrenmenin Gerçekleştjği Ortamlar
Aile: Okul öncesi dönemde çocuğun yaşamında etkili bir sosyalleşme görevi yapan, özellikle kültürlenme ve değerlerin kuşaklar arasında aktarılması misyonlarına sahip sosyal ortamdır.
Akran Grupları: Akran ve arkadaş grupları aile içinde ebeveynlerle ve (varsa) kardeşlerle yaşanması pek olası olmayan yaşantılar sunan sosyal ortamlardır.
Anaokulları-Kreşler: Çocukların okulahazırlanmasını ve sosyal beceriler edinmelerinisağlama görevine sahip, yasal olarak kuruian,işletilen ve denetlenen okul öncesi eğitimkurumlarıdır.
Örgün Eğitim Kurumları (Okullar): Aileden sonra çocuk eğitiminde en önemli etkiye sahip sosyal
-EGITIM BILIMLERI- 13
kurumlardir. Sağladiğı özel koşullar (toplu öğretim, temel öğrenme konuları, akran grupları, ders/etkinlik çeşitliliği, profesyone! kadro vb.) bu etkinin temel bileşenlerini oluşturur.
Okulla ilgili önemii özellikler:
» Bireyde olumlu/olumsuz, kasıtlı olarak veya kendiliğinden davranış değişiklikleri edinilmesini etkiler.
» Yetişkin davranışlarıyla oyunsu davranışlar arasındaki farkın fark edilmesine fırsaî verir.
» Kişisel gelişimi, sosyal beceriler edinilmesini ve sağlıklı iletişim/ilişki kurulmasını destekler.
» Bireye yeni davranışlar kazandırarak veya önceden edinilmiş davranışiarını geliştirerek uyum süreçlerini destekler.
» Toplumsal değerlerin kazanılması için yaşantı fırsatiarı sunarve bunları pekiştirir.
ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERço "o
Bir öğrenme ortamında bulunan faktörler gşunlardır: g
A) Oğrenen ;iîm
B)Öğrenme malzemesi (öğrenilen şey) .1
C)Öğrenme stratejisi (öğrenme biçimi) 'S
D)Öğreten (öğrenmeye yardımcı olan) 'g
E) Öğrenme ortamı (öğretilen yer). S
Bunlardan öğrenen, öğrenme malzemesi ve öğrenme stratejisi öğrenmeyi doğrudan etkilerken, öğretmen ve öğrenme ortamı, bu üç faktörü etkileyerek öğrenmeyi (dolaylı yoldan) etkilerler. Bu yüzden öğrenmeyi etkileyen faktörleri üç grup olarak ele almak gerekir.
A. Öğrenen
LTüreÖzgü Hazıroluş
Öğrenen ile ilgili faktörlerin en başında türe özgü hazır oluş gelir. Öğrenen, ilgili davranışı gösterebilecek bir türden olmalıdır. Eğer tür o davranışı göstermek için gerekli biyolojik donanıma sahip değilse, öğretmeye çalışmak da boşuna olur. Bilindiği gibi "kaz uçar, ama laz uçamaz".
2. Olgunlaşma
Öğrenen ile iigili faktörlerden iiki (yukarıdakini saymazsak), olgunlaşmadır. Organizma ilgili davranışı gösterebilecek bir biyoiojik donanıma sahip olabilir. Ancak, söz konusu olan zaman ve zeminde, organizma henüz o olgunluğa ulaşmamış olabilir. Bu durumda öğrenme meydana gelmez. Sözgelimi, insana konuşmayı öğretebilirsiniz, yeni doğmuş bir bebek de insandır, ama ona öğretemezsiniz, çünkü gerekii olgunluğa ulaşmamıştır. Olgunlaşma genellikle yaş ve zeka olarak ele alınır. Yani, bir organizmanın olgunluğa ulaşmasından bahsederken, bir yandan yaş olarak belli bir yaşa gelmesi, diğer yandan yaşıtlarıyla benzer özellikier göstermesi, özellikle kavrama ve bilgi işleme açısından yaşıtlarıyla aynı düzeyde oiması gerekir. Çocuk yaş olarak 5 yaşına gelmiş olabilir, ama hala konuşamıyor olabilir.
3. Uyarılmışlık
İkinci faktör, uyarılmışlık düzeyidir. Genel uyarılmışlık hali olarak da atıfta bulunulan bu özellik, organizmanın dışarıdan gelen uyarıcıları işleyebilme kapasite ve becerisini gösterir. Bunu daha iyi anlayabilmek için, uyarılmışlık derecelerini gözden geçirmek yararlı olabilir. En düşük uyarılmışlık, bitkisel hayat durumundadır, ancak temel yaşamsal uyarıcılar alınabilir. Sonraki bir düzey, uyku halidir. Kişi etrafındaki uyarıcılardan (en azından) bir kısmını alabiidiği içindir ki uyarılabilmektedir(!). Daha sonra uyuşukluk dediğimiz bir düzey örnek verilebilir. Bu durumda kişi etraftaki uyarıcılardan bazılarını alabilmekte, bazılarını ise alamamaktadır. Sonraki bir düzey normal uyanıklık düzeyi olabilir. Bu durumda kişi etraftan uyarıcı alabilir ve işleyebilir. Gündelik yaşamını sürdürür. Kişinin heyecanlandığı ve "elinin ayağının dolaştığı" durum bir miktar aşırı uyarılmanın söz konusu olduğu durumdur. Bu durumda kişi normalde işleyebileceğinden biraz fazla uyarıcı ile karşı karşıya kalmış demektir. Dehşet veya panik hali ise oldukça aşırı bir uyarılmanın olduğunu gösterir. Bu durumda kişi işleyebileceğinden fazla uyarıcı ile karşı karşıyadır.
Bu uyarılmışlık düzeyleri ile öğrenme arasında bir ilişki vardır. Yani, öğrenmenin meydana gelebilmesi için uyarılmışlığın da bir düzeyde olması gerekir. Bu düzey "orta düzey"dir. Başka bir ifadeyle öğrenmenin meydana gelmesi ve kolay meydana
14- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-
gelmesi için orta düzeyde uyarılmışlık gereklidir. Düşük uyarılmışlık düzeylerinde öğrenme meydana gelmez, kişi uyarıcıyı alamıyordur. Yüksek uyarılma durumlarında da öğrenme meydana gelmez, kişi istediği uyarıcıyı seçebilecek durumda değiidir, ne yapacağını bilemez bir haldedir. Orta düzeyde bir uyarılmışlık öğrenmeyi olumlu yönde etkiler,
Düşük uyarılmışlık düzeylerinde öğrenme olmaz, ancak öğrenmeye yatkıniık meydana getirilebilir. Örneğin, uyuyan bir kişiye bir şey öğretilemez, ama öğrenilecek konulara yatkınlık sağlanabilir. Bu yüzden derse devamda ısrar edilir, çünkü öğrenci derste uyusa bile, konulara yatkıniık sağlar. Yabancı dil eğitiminde bu yatkınlık daha çok işe yarar.
4. Aktarma / Transfer
Öğrenmeyi etkileyen diğer bir faktör, önceki öğrenmelerdir. Bazı kaynaklarda aktarma veya transfer(ans) olarak işaret edilen bu faktör, öğrencinin yeni bir öğrenme yapabilmesi için önceden bir miktar öğrenme yapmış olması gerektiğini, daha gündelik bir ifadeyle gerekli önbilgileri edinmiş olması gerektiğini ifade eder. Önceden gerekli olan, sözgelimi dört işlemi öğrenmemiş bir kişi bayağı kesirleri veya ondalık işlemleri yapamaz. Daha özel olarak söylenirse, birbirine benzer uyarıcıların söz konusu olduğu öğrenmeler uyarıcıların benzerliği ölçüsünde aktarmayı kolaylaştırmaktadır. Aynı şekilde benzer tepkilerin öğrenildiği durumlarda da aktarmanın olumlu olma olasılığı yükselmektedir. Kısaca, benzer uyarıcı ve davranışların kullanıiması öğrenmeyi büyük ölçüde kolaylaştırmaktadir, çünkü öğrenci öğrenmeleri arasında aktarmalar yapabilmektedir. Aktarma olumiu ve olumsuz olmak üzere iki türlüdür:
Olumlu aktarma:
Önceki öğrenmelerin koiaylaştırdığı durumdur.
KOLAYLAŞMA
Oncekı öörenmeier'bııgıJer
Kuru fasulye pişirmeyi bilen bir kişinin nohut yemeğini yapmayı öğrenmesi, üçgeni iyi bilen bir kişinin kareyi iki eşit üçgen olarak anlamasındaki kolaylık gibi.
Olumsuz aktarma:
Önceki öğrenmenin zorlaştırmasıdır.
ZORLAŞMA
İki parmak daktilo yazmasını bilen bir kişinin 10 parmak yazmayı öğrenmesi, veya Q-klavye yazan birinin F-klavyeyi öğrenmesi gibi. Kısaca benzer uyarıcılar aktarma yapılıp yapılamayacağını, benzer davranışlar ise aktarmanın ne kadar olumlu olacağını belirler.
5. Güdü
Öğrenmeyi etkileyen diğer bir faktör, öğrencinin güdülenmiş olmasıdır. Öğrenmeye açık olmayan, başka bir ifadeyle öğrenmek istemeyen öğrenciye ne kadar uğraşırsanız uğraşın öğretebiieceğiniz şeylersınırlıdır.
Güdü, organizmayı harekete sevk eden durum olarak tanımlanabilir. Güdülendiği için organizma hareket eder, davranışta bulunur. Güdüler ikiye ayrılırlar: birincil güdüler ve ikincil güdüler. Bunlara bazı kaynaklar doğuştan getirilen güdüler ve edinilen (kazanılan) güdüler olarak atıfta bulunmaktadırlar. Birincil güdüler doğuştan getirilir ve organizmanın yaşamını sürdürmesi için gerekli olan güdüler bu gruba girer. İkincil güdüler ise, yaşamsal önem taşımayan, ama organizmayı davranışa yönlendiren durumlardır (başarı güdüsü gibi).
Güdüler döngüseldir. Başka bir şekilde anlatılacak olursa. güdünün üç aşaması vardır:
a) İhtiyacın hissedilmesi,b) İhtiyacı gidermeye yönelik davranış,c) Doyum ve rahatlama.
Önce organizma bir eksiklik ve ihtiyaç hisseder. Daha sonra bu eksikliği gidermek için bir davranışta bulunur. Sonra davranış amacına ulaşırsa, ihtiyaç giderilmiş olur ve organizma rahatlar, Açlık, susuzluk gibi ihtiyaçlar birincil (doğuştan) güdülerdendir. Açlık için önce midenin boşalması ve karnın acıkması hissedilir ve doldurulma ihtiyacı duyulur. İkinci aşamada kişi, yemek yiyerek açlık ihtiyacını gidermeye yönelik davranışta bulunur. Yeterince yerse (uygun davranışı gösterirse) karnı doyar, doyum ve rahatiama hali ortaya çıkar. Rahatlamanın ortaya çıkması güdünün yok olmasını sağlamaz, sadece bir dahaki ihtiyacın hissedilmesine kadar hissediimemesini sağlar. Güdülerin döngüsel oluşunun anlamı da budur.
Güdüler öğrenmeye yönelme için olduğu kadar davranışın pekiştirilmesinde de örıemli işlevlere sahiptir. Uygun davranışı gösteren organizmaya
sonraki öğrenmeyi
Sonraki öğrenmeler
sonraki öğrenmeyi
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 15
güdüsüne uygun pekiştirme yapılmalıdır. Sözgelimi karnı aç olan bir çocuğa "aferin" demek pekiştirme olarak pek işe yaramayacağı gibi, karnı tok olan bir çocuğa yiyecek vermek de aynı şekilde pekiştirme olmayacaktır. Pekiştirme, organizmanın ihtiyaçlarına hitap ettiği zaman etkili olur.
BAŞARI GÜDÜSÜ DÜŞÜK VE YÜKSEK BİREYLERİN ÖZELLİKLERİ
Yüksek
|Çok kolay ya da çokjOrta güçlükte amaçlar jzor amaçlar koyar | koyar
löğrenmiş görünmeyeİGerçekten öğrenmek içinjçalışır Içalışır
jöğretmen ve şans gibi!Yükleme |dış etkenlere yüklemejÇabayayüklemeyapar
jyapar j
mısseder
Yeterlik i Yeterlik duyguları İGelişmiş yeterlikduygusu İgelişmemiştir Iduyguları vardır
duyduğu ihtiyaçtır.
6. Estetik ihtiyaç: İnsanın güzel şeyiere karşı
duyduğu haz ihtiyacıdır.
7. Kendini gerçekleştirme: Kişinin doğuştangetirdiği potansiyelleri gerçekleştirmeye duyduğuihtiyaçtır. Kişi bu potansiyellerini ortaya koyamazsa,kendini engellenmiş ve huzursuz hisseder.
Bu ihtiyaçlardan ilk dördü var kalma ihtiyacıdır; kişivarlığını sürdürebilmek için bunlara sahip olmalıdır.Ancak bu ihtiyaçların önemli bir özelliği yoksunolunduklarında insanın davranışlarınıbelirlemeleridir. Diğer zamanlarda neredeyse farkına bile varılmazlar. Son üçü ise gelişim ihtiyaçlarıdır. Yani, kişinin hayatta kalmasına değil, gelişmesine yararlar. Bu yüzden, doyurulmadıkça ortaya çıkmazlar ve doyuruldukça kişinin davranışlarını yönlendirmeye başlarlar. Sözgelimi, kişi hiç kitap okumayabilir, ama bir kere okur ve tadını alırsa tekrar okumak ister.
Boyut Düşük
Ama
ç
Niyet
tavır
İhtiyaçlar Hiyerarşisi
Abraham Maslovv insanın ihtiyaçlarıyla ilgili bir kuram geliştirmiş ve şu kuralları öngörmüştür:a) Jnsanın ihtiyaçları her yerde aynıdır, evrens l̂dir.Bu ihtiyaçlar hiyerarşik bir sıra izlerler. Bir ihtiyacınortaya çıkabilmesi için kendisinden önceki ihtiyacınen azından bir miktar doyurulmuş olması gerekir.b) Bir ihtiyaç için kendinden sonraki ihtiyaç fedaedilebilir, ama önceki ihtiyaç feda edüemez.Maslovv'a göre insanın ihtiyaçları şunlardır:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar: Bu ihtiyaçlar bedensel
ihtiyaçlardır ve bedenin canlılığını sürdürmesi için
gereklidir.
2. Güvenlik ihtiyacı: Kişinin kendini emniyette
hissetmesi, ayağını sağlam yere bastığını
hissetmesidir.
3. Yakınlık jhtiyacı: Kişinin hemcinsleriyle ve karşıcinsten biriyle yakın olma, sevgi ilişkisi içinde olmaihtiyacıdır.
Maslovv İhtihaçlar Hiyerarşisi
Maslovv'un ihtiyaçlar hiyerarşisi, güdüleme ye pekiştirmede önemli yararlar sağlamaktadır. Öğrencileri ihtiyaçlarına göre güdülemek ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde pekiştirmek gerekir.
—► Kişisel bütünlük, Yaratıcılık
Özsaygı, saygı duyulmak
• Aşk, sevgi, aidiyet, takım çalışması, sosyal aktiviteler
---*■ Barınma, sosyal güvenlik
. Hava. su, yemek, ısı, uyku
4. Saygınlık ihtiyacı: Kişinin içinde bulunduğutoplulukta varlığının onaylanması, ona saygıduyulması ihtiyacıdır.
5. Bilme / tanıma ihtiyacı: Kişinin öğrenmeye karşı
16- -ÖGRENME PSİKOLOJİSL
6. Dikkat
Organizma, tür olarak öğrenmeye hazır olabilir, gerekli olgunluğa ulaşmış olabilir, gerekli önbilgilere sahip olabilir, güdülenmiş bir durumda bulunabilir, ama hala öğrenemeyebilir, çünkü dikkat etmiyordur. Dikkat belli bir yöndeki uyarıcıları almaya hazır olmak demektir. Bir şeye dikkat ettiğimiz zaman, o şeyle ilgili uyarıcıları almaya yönelmişiz demektir. Dolayısıyla duyu organlarımız ona yönelmiştir. Öğrenci yanındakiyle konuşurken dikkatini konuşmaya vermiş demektir ve derste konuşulmasını istemememizin nedeni budur. Öğrenmenin meydana gelebilmesi için organizmanın dikkatini öğrenilecek konuya yöneltmiş olması gerekir.
B) Öğrenme Malzemesi
Öğrenme malzemesi öğrenilen konudur, öğrenilen bilgidir. Öğrenmenin kolayca gerçekleşebilmesi için, öğrenilen konunun da bazı özelliklere sahip olması gerekir. Her konu her şekilde öğrenilmez. Öğrenme malzemesinin sahip olması gereken özelliklerinin başında telaffuz edilebilmesi gelir. Telaffuz edilemeyen şeyler öğrenilemezler. İnsanda dil ile düşünce arasında yakın bir ilişki olduğu, konunun
uzun zamandır tartışıimakta olmasından ve bu kadar tartışmaya değer bulunmasından bellidir. Başkasına aktarılamayan bilgiler öğretilemezler. Bu bir yana, öğrenme malzemesinin taşıması gereken özellikler üç faktör şeklinde ele alınabilir: algısal ayırt edilebilirlik, anlamsal çağrışım ve kavramsal gruplandırma.
1. Algısal Ayırt Edilebilirlik
Öğrenme malzemesinin etrafındaki uyarıcılardan farklılaştırılması, algısal olarak ayırt edilebilir bir şekilde sunulması gerekir. Etrafındaki uyarıcılardan ayırt edilemeyen uyarıcılar herhangi bir uyarıcı olarak görülür ve öğrenilmesi zor olur. Bu yüzden öğretmenler, önemli konuiarın altını çizerler, vurgularlar ve/veya "sınavda soracaklarını" söylerler. Başka bir ifadeyle etraftaki diğer uyarıcıiardan farklı hale getirmeye çalışırlar.
2. Anlamsal Çağrışım
Öğrenme malzemesi organizmanın zihninde birtakım çağrışımlara yol açmalıdır. Çağrışıma yol açmayan bilgilerin öğrenilmesi zordur. Bu konu, öğrenen ile ilgili faktörlerden aktarma (önceki bilgiler) konusuyla bağlantılıdır. Önceden edinilmiş olan bazı bilgiler varsa, yeni edinilen bilgiler onlara eklenir. Böylelikle hatırlanmaları ve ulaşılmaları kolaylaşmış olur. İnsanların zihinlerinde bilgiler birbirleriyle bağlantılı bir şekilde bulunurlar. Eğer yeni edinilen bir bilgi daha önceki bilgilerle bağlantılandırılabiliyorsa, bir süre sonra hatırlanması da kolay olacak demektir. Eğer bağlantı kurulamazsa, o zaman yeni edinilen bilgi kaybolup gider. Genellikle insanların çağrışımlarının;
a) Zıthklarla
b) Eş zamanlılıkla
c) Ardışıklıkla olduğu görülmektedir.
Yani, zıtları, birlikte meydana gelen olayları ve birbiri ardına meydana gelen olayları hatırlamamız koiay olur.
Eğer çağrışım bağları basamaklar halinde uzayıp giderse tabii ki hatırlama çok daha kolay olacaktır. Başka bir ifadeyle, ne kadar çok ve uzun bağlantı kurulabilirse, hatırlama o kadar kolaylaşır. Bu nokta, yaşantısal eğitimin de temelidir. Yani, öğrenen yeni bilgiyi ne kadar çok ve gündelik olayla
-EGITIM BILIMLERİ- 17
bağlantılandırabilirse öğrenme o kadar kolaylaşır. Ancak çağrışımsal basamaklar dizisi özneldir. Bu yüzden grup halinde yapılan eğitimde daha sistematik ve mantıksal yapılara gerek duyulur ki o da kavramsal benzerliklerdir.
3. Kavramsal Benzerlikler
Öğrenilen konunun kavramsal benzerliklere göre gruplandırılabilmesi onun öğrenilmesini kolaylaştırır. Birbirine benzemeyen ve gruplandırılamayan birkaç uyarıcı yerine birbirleriyle gruplandırıiabilen birçok uyarıcı daha kolay öğrenilir. Sanki bu uyarıcılar birbirleriyle bütünleşerek birbirlerinin hatırlanmalarını kolaylaştırmaktadır.
Kavramsal benzerliklerin anlamsal çağrışımlardan farkı, anlamsal çağrışımların öznel olmalarına karşılık, mantıklı ve analitik olmalarıdır. Bu yüzden grupla yapılan eğitimlerde kavramsal benzerliklere dayanılması önerilir, çünkü her öğrencinin öznel bağlantılarına cevap vermek pek mümkün görünmemektedir.
Kavramsal benzerlikler çeşitli basamaklar halinde düzenlenebilirse tabii ki daha kolay öğrenilmektedir, üteratürde bu konuda yaygın bir araştırmadan söz edilir. İlgili araştırmada, deneklere mineraller konusu anlatılmak istenmiş ve mineraller taşlar ve metaller olarak ikiye ayrılmış, sonra taşlar değerli ve değersiz olarak, metaller de yaygın, nadir ve alaşım olarak üçe ayrılmıştır. Bu şekilde yapılan öğretimde öğrencilerin daha kolay öğrendikleri tespit edilmiştir.
Taşla
-- - -1 t.— ı t , ı ------L ____trrı^rzrrr]_____ Yaygın metaller 1 1 Nadir metaller | Alaşımlar | Değerli taşlar I İDeğersiz taşiar I
C) Öğrenme Stratejileri
Öğrenmeyi etkileyen diğer bir faktör, öğrenme stratejisidir. Öğrenen, öğrenme malzemesini öğrenebilmek için nasıl bir taktik izlemektedir? Bu sorunun cevabı öğrenmenin meydana gelip gelmemesini, kolayca meydana gelebilmesini etkileyecektir. Öğrenme stratejileri ayrılan zamana, konunun yapısına ve öğrenenin etkinlik düzeyine bağlı olarak değişiklikler gösterir.
1. Ayrılan Zaman
Öğrenenin öğrenmeye her evrede (günde, haftada, vb.) belli bir süre ayırıp ayırmadığıdır. Eğer her gün veya her hafta belli bir süre ayrılırsa buna aralıklı çalışma, belli bir zaman ayrılmayıp, ihtiyaç duyulduğunda tüm öğrenme malzemesini aynı anda öğrenmeye çalışmaya toplu çalışma denir. Aralıklı çalışma daha doğru olduğu halde, öğrenciler öğrendiklerinin "tazeliğiyle" sınava girip "tutturabildiklerini kar bellerler". Haibuki aralıklı çalışmanın yanı sıra toplu bir tekrar onları daha başarılı hale getirir. Öğrenci toplu çalıştığında bilgiler yeni olduğu için öğrenci yüksek not alıyordur, ama uzun vadede öğrencinin zihninde fazla bilgi kalmıyordur.
2. Konunun Yapısı
Öğrenilen konunun nasıl bir görüntü gösterdiği de öğrenmeyi etkiler. Her konunun yaptsı kendine özgüdür. Ancak, yapılabilecek bazt düzenlemeler de bulunmaktadır. Örnek için, öğrenme malzemesi parçalara bölünebilir veya toplu bir şekilde ele alınabilir. Eğer yapılabiliyorsa, parçalara bölerek çalışma daha iyidir. Ancak parçalara bölerek çalışmanın iyi olabilmesi için, konunun anlamlı birimlere ayrılabilmesi, birleştirme için çok zaman gerekmemesi, anlamlı birimler arasında çok büyük oranda bağlılık olmaması gibi şartların yerine gelmesi gerekir. Sözgelimi bir matematik problemi çözülüyorsa, bunu parçalara ayırmak zor olacaktır. Bu yüzden, ilke olarak parçalara bölerek çalışmanın daha verimli olduğu, ancak hangi durumun daha etkili olduğunun konuya bağlı olduğu unutulmamalıdır.
3. Öğrenenin Etkinliği
Ayrılan zaman ve konunun yapısının yanı sıra, öğrenenin ne kadar aktif (etkin) olduğu da öğrenmeyi etkilemektedir. Tahmin edilebileceği gibi, öğrenen ne kadar etkin (faal) olursa öğrenmenin meydana gelme olasılığı da o kadar artmaktadır. Buna göre, dinleme en düşük, okuma biraz düşük, yazma orta, anlatma yüksek, yapıp anlatma en yüksek öğrenme etkinliği sayılır. Öğrenen olabildiğince etkin bir durumda bulunmalıdır.
4. Geribildirim
Öğrenme stratejisi olarak da kabul edilebilen ancak, temelde öğrenmeyi denetleme işlevi olan faktör
18- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSL
geribildirimdir. Geribildirim, öğrenenin öğrenmesinin doğru ve yeterli olup olmadığının bildirilmesidir. Eğer öğrenen yaptığı öğrenmenin (verdiği cevabın) doğruluğu konusunda bir bilgi edinemezse, motivasyonu düşer, öğrenmeyi düzeltebilme olasılığı azalır. Öğretmen bu yüzden sınıfta sınav yaptıysa, sonuçları hemen (ertesi derse) okumalı, okuyamazsa (okuyamamışsa) öğrencilere doğru cevapların ne/nasıl olduğunu derse geçmeden tartışmalıdır ki, öğrenci yazdıklarını pekiştirsin; öğrenme tamamlansın.
5. Programlı Öğretim
Yukarıda ele alınan üç öğrenme stratejisini kendi bünyesinde bütünleştiren bir eğitim yaklaşımı vardır. Skinner tarafından geliştirilen bu yönteme programlı öğretim denir. Günümüzde bilgisayarın yaygınlaşmasıyla birlikte, farklı bir düzlemde yeniden ortaya çıkan bu yöntem 19601ı ve 70'li yıllarda popülerlik kazanmıştır. Bu yöntemde öğrenci kendi hızına göre, istediği kadar zaman ayırarak, konuyu olabildiğince küçük kısımlara böler ve kendisi (etkin bir biçimde) cevaplar ve cevabının doğruluğu ile ilgili geribildirimi aynı anda (diğer sayfaya geçinceye kadar) edinir. Bilgisayarlardaki etkin öğrenmenin temelinde bu yaklaşım vardır.
1. "Organizmanın yaşamını sürdürebilmesi büyük
ölçüde çevresindeki değişmelere uyum sağlayabilme
yeteneğine bağlıdır."
Aşağıdaki seçeneklerde verilen kavramlardan
hangisi organizmanın yaşamını sürdürmek için
gösterdiği uyum faaliyetlerinden değildir?
A) Hemostatik dengeB) RefleksC) ÖğrenmeD) Çevreyle etkileşimE) Güdülenme
İnsan bazı gereksinimlerini otomatik olarak
karşılar; nefes alıp verme, vücut sıcaklığını
terleme yoluyla ayarlama vb. Bu otomatik uyum
süreci Hemostatik denge (mekanizma) olarak
adlandırılır. Bu mekanizma organizmanın hayatta
kalması için gereklidir. Refleksler de hayatımızın
devamı için önemlidir. Organizma için tehlikeli
durumlarda verilen ani tepkiler reflekstir. Ya da
yeni doğan bebek emme refleksi sayesinde
karnını doyurup hayatta kalır. İnsanı hayatta tutan
diğer olaylar ise çevreyle etkileşimi ve bunun
sonucu olan öğrenmedir. Güdülenme ise sadece
öğrenme için organizmayı harekete geçirir.
(Cevap E)
ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ
2. "Ders çalışma iyi bir uyku ve güzel bir kahvaltının
ardından sabahları yapılmalıdır." diyen bir uzman
öğrenmeyi etkileyen etkenlerden hangisine dikkat
çekmektedir?
A) GüdülenmeB) Fiziksel özelliklerC) Genel uyarılmışlık haliD) Geçmiş yaşantılarE) Zekadüzeyi
-EGİTİM BİLIMLERİ- 19
Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için organizmanın
uyanık ve dikkatli olması gerekir. Kişi dikkatli ve
uyanık değilse ya da çok aşırı kaygılı ise (aşırı
uyarılmışlık) öğrenme olumsuz etkilenir. Burada
bahsedilen de organizmanın yeterli genel
uyarılmışlık halinde olmasıdır.
(Cevap C)
4. Öğrenme kuramları aşağıdakilerden hangisini
açıklamaktadır?
A) Sınıfta en etkili öğretme ortamlarının nasıldüzenleneceğini
B) Öğrenmenin hangi koşullar altında oluşacağınıya da oluşmayacağını
C) Öğrenme güçlüklerinin nedenleriniD) Sınıflarda tam öğrenmenin nasıl olacağınıE) Hepsi
ÇÖZÜM:
Öğretme ortamlarının düzenlenmesi ve sınıfta tam
öğrenme öğretme ilke ve yöntemleriyle ilgilidir.
Öğrenme güçlüklerinin nedenleri ise gelişim ile
ilgilidir. Öğrenme kuramları ise öğrenmenin nasıl
olduğunu hangi ortamlarda oluşacağını ya da
oluşmayacağını açıklar.
(Cevap B)
3. Aşağıdakilerden hangisi öğrenilmiş bir davranış
degildir?
A) Kan şekeri düşen birinin tatlı yemesiB) Önündeki aracın fren lambalarının yandığını
gören sürücünün frene basmasıC) Öğrencinin kalemi doğru formda tutabilmesiD) Çocuğun sorulduğunda telefon numarasını
söylemesiE) Bebeğin ağzına verilen her şeyi emmeye
çalışması
m"otrUJ Q
'öc.Öğrenilmemiş, bir türe özgü ve bir türün bütün
fertlerinde aynı olan, doğuştan gelen, niçin
yapıldığı organizma tarafından bilinmeyen
davranışlar aşağıdaki kavramlardan hangisiyle
açıklanır?
A) RefleksB) İçgüdüC) MotivasyonD) Fizyolojik güdüE) Sosyal güdü
Öğrenme yaşantı sonucu davranışta meydana
gelen kalıcı değişikliklerdir. Yani öğrenilmiş
davranışın yaşantı sonucu (doğuştan
getirilmemiş), kalıcı (alkol ve hastalıkların yol
açtığı geçici davranışlar değil) olması gerekir.
Yani doğuştan getirdiğimiz refleksler öğrenme
ürünü davranışlar değildir. Bebeğin doğumla
birlikte getirdiği emme refleksi öğrenilmiş bir
davranış değildir. A seçeneğinde kan şekeri
düşen birinin tatlı yemesi onun tatlının kan
şekerini yükselttiğini bildiğini gösterir. B
seçeneğinde ise sürücü öndeki arabanın
arkasında yanan ışıkların fren yapıldığında
yandığını bilip frene basması vardır. C ve D
seçenekleri de yaşantı sonucu oluşan kalıcı
davranışlardır.
(Cevap E)
Soruda içgüdü'nün açıklaması yapılmıştır
(Cevap B)
Bir öğretmen çok uğraşmasına rağmen birinci
sınıftaki Ayşe'ye düz kısa çizgi çizmeyi
öğreternemektedir.
Ayşe'nin öğrenememesinin
aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Olgunlaşma C) Ön öğrenmeler E)Yaş
nedeni
B) ZekaD) Fizyolojik durum
20- -OĞRENME PSİKOLOJİSL
8. Davranış organizmanın her türlü etkinliğidir.
Buna göre;
I. İçgüdüsel davranış
II. Refleks davranış
III. Alkol ve ilaçların etkisiyle oluşan davranış
IV. Yazı yazma davranışı
İfadelerinden hangisi doğuştan varolan
davranışlara örnek olarak gösterilebilir?
A) I- II B) Yalnız IIIC) Yalnız IV D) III ve IVE) Yalnız I
ÇÖZÜM:
I ve II. doğuştan varolan, III. geçici davranış, IV.
sonradan kazanılan davranıştır.
(Cevap A)
Öğrenmeyi etkileyen faktörler yukarıdaki sorunun
seçeneklerinde sıralanmıştır. Bu etkenlere
baktığımızda Ayşe'nin öğrenememe sebebi yeterli
olgunluğa ulaşamaması, zeka olarak bir
yetersizlik, ön öğrenmelerdeki yani zorunlu
öğrenmelerdeki bir eksiklik ya da fizyolojik olarak
bir rahatsızlık olabilir. Fakat yaş etkenine
baktığımızda yani yaşın ilerledikçe öğrenme
seviyesinin ve hızının düşmesi Ayşe için söz
konusu olamaz çünkü yaşı bu öğrenme görevini
gerçekleştirmek için uygundur.
(Cevap E)
o
7. Öğrenme yaşantı ürünü kalıcı izli davranış değiş
olarak tanımlanır.
Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdakilerden
hangisi öğrenmenin gerçekleşmesi için gerekli
özelliklerden birisi değildir?
A) Davranışta gözlenebilir değişme olmasıB) Davranıştaki değişmenin nisbeten sürekli olmasıC) Davranıştaki değişmenin yaşantı sonucu
oluşmasıD) Öğrenmenin yaşantı ürünü olmasıE) Öğrenmenin sadece büyüme sonucu oluşması
A-B-C-D seçenekleri öğrenmenin gerçekleşmesi
için gerekli özelliklerdir. Öğrenmenin sadece
büyüme sonucu oluşmaması gerekir. Doğru
cevap E seçeneğidir.
(Cevap E)
S 9. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme ürünü bir
davranış degildir?
A) Çocuğun eline aldığı her şeyi ağzına götürmesıB) Köpeğin bahçeye giren yabancı bir kişiye
havlamasıC) Köpeğin havladığını gören kişinin kaçmaya
başlamasıD) Sahibinin geldiğini gören kedinin sahibinin
ayakları arasında dolaşmasıE) Annesinin mama getirdiğini gören bebeğin
gülmesi
Çocukların ilk aylarda nesneleri tanımak için
ağzına götürmeleri reflekstir. Bu davranışlar
öğrenme ürünü değildir. Köpeğin yabancı kişiyi
ayırt etmesi, köpek havladığında tehlikeli
olabileceği, kedinin sahibini tanıması ve bebeğin
annesinin mama getirmesini ayırt etmesi yaşantı
sonucu kazanılmış davranışlardır ve öğrenme
ürünüdür.
(Cevap A)
10. Öğrenilmemiş davranışlarla ilgili olarak;
I. Annelik
II. İpek böceğinin koza yapması
III. Örümceğin ağ örmesi
IV. Kırlangıçların yuva yapması
V.Arının bal yapması
İfadelerinden hangisi içgüdüye örnektir?
A) Yalnız I B) Yalnız IIC) ll-lll- IV- VE) I- IV
-EGITIM BILIMLERI-
12. "Sağlam kafa sağlam vücutta,- bulunur" sözü öğrenmeyi etkileyen etkenlerden hangisi ile açıklanabilir?
A) GüdülenmeB) Fizyolojik özelliklerC) Genel uyarılmışlık haliD) Ön öğrenmelerE) Zekadüzeyi
Öğrenmeyi etkileyen etkenler göz önünde bulundurulduğunda fizyolojik engellerin öğrenmeyi güçleştirdiği, bedensel olarak sağlıklı bireylerin sağlıklı olmayanlara göre daha hızlı ve kolay öğrendikleri görülür.
(Cevap B)
D) I- II
21
II-III-IV-V içgüdüdür. I içgüdüsel davranıştır.
(Cevap C)
txUJQ
H.Nasrettin Hoca bir gün ata binmeye heveslenmiş. Ancak atın üstüne çıkmayı bir türlü başaramamış. Bunun üzerine, "Hey gidi gençlik hey!" diyerek içini çekmiş. Şöyle bir çevresine bakınıp kimsenin olmadığını görünce de kendi kendine, "Hoca, Hoca! Senin gençliğini de biliriz." demiş.
Bu f ıkrada Nasret t in Hoca'nın ata binememesini, önce, genç olmamasına bağladığı halde, sonradan gençliğinde de ata binemediğini itiraf etmesi aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Sosyal etkinin yokluğuB) Fiziksel yetersizlikC) Algısal bozuklukD) Dikkat ve güdü eksikliğiE) Öğrenme güçlüğü
13. Tolga matematik dersini Ayşe'den daha çok sevmektedir. Evde boş zamanlarında yardımcı kitaptaki problemleri çözmektedir. Matematik sınavlarından da her zaman Ayşe'den yüksek not almaktadır."
Tolga ve Ayşe arasındaki öğrenme düzeylerindeki farklılık aşağıdaki etkenlerden hangisi ile yakından ilgilidir?
A) Genel uyarılmışlık haliB) GüdülenmeC) ZekadüzeyiD) OlgunlaşmaE) Cinsiyet
Nasrett in Hoca'nın gençliğinde de ata binemediğini itiraf etmesi, çevresinde bakıp kimsenin olmadığı gördükten sonradır. "Sosyal etkinin yokluğu" Nasrettin Hoca'nın gençliğinde de ata binemediğini itirafının nedenidir.
(Cevap A)
Organizmayı bilme ve öğrenmeye iten güç güdüdür. Tolga dersi Ayşe'den daha çok sevdiği için daha çok güdülenmiştir. Bu iki öğrenci arasındaki öğrenme farkının en büyük nedeni Tolga'nın daha iyi güdülenmesidir.
(Cevap B)
22- -OGRENME PSİKOLOJİSİ-
14. Bir psikolog küçük bir çocuğa, çocuğun su içme ihtiyacı olup olmadığına dikkat etmeden, bir bardak su gösterip "su" demeyi öğretmeyi denemiş ama başarılı olamamıştır. Daha sonra aynı çocuk su içmek istediğinde psikolog ona bir bardak suyu gösterip birkaç kez "su" demiş ve bunu çocuğun her susamasında tekrarlayarak çocuğa "su" dedirtmeyi başarmıştır.
Psikologun çocuğa "su" demeyi öğretme denemesi, öğrenmede aşağıdakilerden en çok hangisinin önemini ortaya koymaktadır?
A) AlıştırmaB) BıktırmaC) Deneme - yanılmaD) MotivasyonE) Transfer
ÇÖZÜM:
Çocuğun su ihtiyacı hissettiğinde "su" demeyi öğrenmesi, öğrenme üzerinde ihtiyacın ortaya çıkardığı motivasyondan dolayıdır. Susuzluk çocuğun motivasyonunu arttırmıştır.
(CevapD)
15. Önceden bazı faaliyetlerin öğrenilmiş olmasının, — sonradan başka faaliyetlerin öğrenilmesini £j kolaylaştırmasına "olumlu transfer" denir.
Aşağıdakilerden hangisinde, olumlu transferin en az olması beklenir?
Önceden öğrenilmiş olan
A) Basketbol oynama
B) İngilizce öğrenmek
C) Bisiklet kullanma
Sonradan öğrenilecek olan
Voleybol oynama
Fransızca öğrenmek
Motosiklet kullanma
D) Müziksetiniçalıştırma Bağlama çalma
E) Matematik Muhasebe
Müzik setini çalıştırabilen bir insanın bu bilgisi, onun bağlama çalmasını kolaylaştırmaz. Bu durumda olumlu transfer en azdır.
(Cevap D)
-EĞİTİM BİÜMLERİ- 23
1. "Etkili bir öğrenmenin sağlanabilmesi için öğrenme
malzemesinin imkan sağladığı ölçüde parçadan
bütüne gidilerek öğrenilmesi gerekmektedir"
anlayışına sahip olan bir öğretmen, öğrenme
malzemesini parçalara ayırırken aşağıda verilen
ifadelerden hangisini dikkate almaz ?
A) Parçalar arasında anlamsal bir ilişkinin olmasınıB) Parçaları birleştirme eyleminde zamansal
yakınlığın olmasınıC) Her konunun parçalara ayrılamayacağı ilkesiniD) Parçaları birleştirirken zamansal yakınlık ve
anlamsa! bütünlük kriterlerinin önemsiz olduğuanlayışını
E) En iyi konu ağırlıklı öğrenmenin parçadanbütüne doğru olduğu anlayışını
2. Bir coğrafya dersinde öğretmenin "çocuklar, bu
anlatacağım konu sizin ÖSS sınavında başarı
sağlamanız için çok önemlidir" ifadesi ile derse
başlaması, bu öğretmenin öğrencilerin öğrenme
üzerinde etkili olan hangi özelliğini dikkate
aldığını ifade etmektedir?
A) Bireysel farklılıklarB) GüdülenmeC) Ön öğrenmeler ve geçmiş yaşantılarD) Fizyolojik durumE) Kaygı düzeyi
crUiQ
'vcUJ
Bir ana okulu öğretmeni çocuklara "kırmızı" sıfatını
öğretirken daha önceden öğretmiş olduğu "beyaz"
sıfatından yararlanmakta, kısacası bu öğretmen
çağrışımlar yoluyla öğretim faaliyetinde
bulunmaktadır.
Bu ana okulu öğretmeninin uyguladığı bu
yöntem öğrenmeyi etkileyen faktörlerden birisi
olan öğrenme malzemesinin hangi özelliği ile
örtüşmektedir?
A) Kavramsal çağrışımB) Anlamsal çağrışımC) Telaffuz edilebilirlikD) Konunun yapısıE) Öğrencinin öğrenme düzeyi
Aşağıdakilerden hangisi öğrenmeyle ilgili
olarak yanlış bir ifadedir?
A) Öğrenme sonucunda bir davranış değişikliğimeydana gelir.
B) Bir davranışın öğrenme olabilmesi için odavranışın mutlaka yaşantı ürünü olmasıgerekmektedir.
C) Öğrenme ürünü olan davranış kendiliğindenortaya çıkacağı gibi bireyin isteğine bağlı olarakda ortaya çıkabilir.
D) İnsanlarda zihinsel gelişim aynı yaşlarda ve aynıyapıda meydana geldiği için belli bir yaşa kadarinsanların öğrenmeleri aynı düzeydegerçekleşmektedir.
E) Bireylerin her öğrenmesi mutlaka istendik yöndeolmayabilir. Bireyier toplum tarafından genelkabul görmeyen davranış ve sözleri deöğrenebilirler.
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
3. Karnı acıkan ve susayan bir bireyin ne yiyeceğine
ve ne içeceğine karar vermesi aşağıdaki
kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?
A) İçgüdüB) DavranımC) ÖğrenmeD) EdimE) Refleks
6. "Bir bireyin kendisinden istenilen bir davranış
değişikliğini gösterebilmesi için gerekli biyolojik
donanıma sahip olması" ifadesi aşağıda verilen
kavramlardan hangisinin karşılığıdır?
A) Ön öğrenmeler ve geçmiş yaşantılarB) Türeözgü hazıroluşC) Fizyolojik durumD) OlgunlaşmaE) Hazırbulunuşluk
24- -OGRENME PSIKOLOJISL
7. "Papağana konuşmayı öğretebiliriz ama serçeye konuşmayı öğretemeyiz"
Yukarıdaki örnek öğrenmeye etki eden hangi
faktörle açıklanabilir?
A) OlgunlaşmaB) Genel uyarılmışlık haliC) Eski yaşantılarD) Motivasyon (Güdü)E) Türe özgü hazır oluş
10. Çocukları okula gönderme yaşı ile ilgili tartışmalar öğrenmeyle ilgili hangi kavramı sorgulamaktadır?
A) TüreözgühazıroluşB) OlgunlaşmaC) Önceki bilgiler (aktarma)D) GüdülenmeE) Dikkat
8. Atış talimi için birbirine denk iki grup ele alınmış ve atış talimi yapan iki gruptan birine atış sonrası isabet dereceleri hakkında bilgi verilmiş, diğer gruba ise bilgi verilmemiştir. Atış sonrası hedefe isabetle ilgili biigi verilen grubun bilgi verilmeyen gruba göre daha kısa sürede hedefe ulaştıkları görülmüştür.
Yukarıdaki örnek olayda hedefe isabetle ilgili bilgi verilen grubun başarısı öğrenmeye etki eden hangi faktörle açıklanır?
A) TransferB) KetvurmaC) MotivasyonD) Geri bildirimE) Genel güdülenmişlik hali
11. Sınıfta öğretmenin anlattıklarının ne işe yarayacağını anlayamayan bir öğrenci dersi öğrenememektedir.
Bu durum aşağıdakilerden hangisi ile
açıklanabilir?
A) Öğrenci yeterli olgunluğa ulaşmamıştır.B) Öğrenci yeterince uyarılmamıştır.C) Öğrenci gerekli aktarmaları yapamıyordur.D) Öğrenci güdülenmemiştir.E) Öğrenci dikkatsizdir.
12. Aşağıdaki verilen davranışlardan hangisi refleks değildir?
A) Ağzı sulanmakB) Gözünü kırpmakC) Soğuktan titremekD) Birine gülmekE) Dize vurulduğunda ayağmı kaldırmak
9. Derste yüksek not alan bir öğrencinin durumunu açıklayan ifade aşağıdakilerden hangisidir?
A) Başarı güdüsü doyurulmuştur, artık çalışmayagerek duymaz.
B) Başarı güdüsü doyurulmuştur, ama güdüleryeniden ortaya çıkar.
C) Başarı güdüsü doyurulmuştur, artık saygınlıkgüdüsü harekete geçer.
D) Başarı güdüsü doyurulmamıştır, yenidençalışmaya başlar.
E) Başarı güdüsü doyurulmamıştır, ama başkagüdüler harekete geçer.
13. Tekrar ya da yaşantı sonucunda organizmanın davranışlarında meydana gelen oldukça kalıcı değişikliklere ne denir?
A) İçgüdüB) RefleksC) İçgüdüsel davranışD) ÖğrenmeE) Karşıhk
-EGITIM BILİMLERİ- 25
14. Doğuştan getirilen, belli bir uyarıcıya karşı organizmanın belli ve basit bir davranış gösterme eğiiimine refleks denir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi refleks degildir?
A) Diz kapağımıza vurulunca dizimizin yukarıkalkması
B) Şiddetli bir patlama ile irkilmeC) Limonu görünce ağzımızın sulanmasıD) Göz bebeğinin ışıkta küçülmesi veya büyümesiE) Bir arkadaşımıza bir şeyler anlatmak için göz
kırpmak
17. I. Sınıfını geçerse bisikletle ödüllendirileceğini bilen çocuk öğrenmek için daha çok çaba harcar.
II. Futbolcu olmak isteyen bir çocuk bu alana dahafazla zaman ayırır ve daha iyi öğrenir.
III. KPSS'yi kazanmak isteyen bir öğretmen adayıders çalışmak ve dershaneye gitmek gibidavranışlarda bulunur.
Yukarıdaki örnekler öğrenmeye etki eden hangi
faktörle açıklanır?
A) OlgunlaşmaB) Genel uyarılmışlık hali ve kaygıC) MotivasyonD) Geçmiş yaşantılarE) Dikkat
otcLUQ
15. I. Quiz çalışması sonucu cevapların hemen "ğverilmesi | |
II. Deneme sınavları sonrası öğrencinin doğru ve s
yanlışları konusunda bilgilendirilmesi ;E
İU
Yukarıdaki ifadeler öğrenmeye etki eden hangi z;faktörle açıklanır? :ğ
lii
A) Öğrencinin aktif katılımıB) Geri bildirimC) Geçmiş yaşantılarD) Genel uyarılmışlık haliE) Öğrenilen konunun yapısı
18. Aşağıdakilerden hangisinde gözlemsel öğrenme süreci doğru olarak sıralanmıştır?
A) Dikkat-Akılda Tutma-Davranışı Tekrarlama-Pekiştirme, Güdüleme
B) Davranışı Tekrarlama-Pekiştirme, Güdüleme-Akılda Tutma-Dikkat
C) Akılda Tutma-Dikkat-Pekiştirme, Güdüleme-Davranışı Tekrarlama
D) Pekiştirme, Güdüleme-Dikkat-Akılda Tutma-Davranışı Tekrarlama
E) Dikkat-Pekiştirme, Güdüleme-DavranışıTekrarlama-Akılda Tutma
16. Aşağıdaki verilen davranışlardan öğrenilmiş davranıştır?
A) Ağzı sulanmakB) Futbolda zamanında topa vurmakC) Sezgilerine göre davranmakD) Annenin çocuklarını korumasıE) Ayağı kayınca düşmek
hangisi
19. Bir dersanede KPSS hazırlık öğrencileri üzerinde rehberlik servisi tarafından yapılan bir araştırmada öğrencilerin gelecekle ilgili kaygıları araştırılmış ve öğrencilerin % 60'ının normal, % 20'sinin yüksek, % 20'sinin düşük kaygı seviyelerinde olduğu tesbit edilmiştir.
Yukarıdaki örnek olayda öğrencilerin yaşadıkları kaygı seviyeleri öğrenmeye etki eden hangi faktörle açıklanır?
A) TüreözgühazıroluşB) Geçmiş yaşantılarC) MotivasyonD) Genel uyarılmışlık haliE) Dikkat
26- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSL
20.1. Şiddetli bir patlama ile irkilme
II. Karetta deniz kaplumbağalarının her yıl aynızamanda sahile yumurtalarını bırakması
III. Bir bebeğin doğar doğmaz ağlaması
IV. Yemekten sonra dişlerimizi fırçalamamız
V. Acıkma, susama, ışık, ses vb.
Yukarıdaki örnekler sırasıyla hangi kavrama karşılık gelir?
A) Refleks - Öğrenme - İçgüdü - İçgüdüsel davranış- Uyarıcı
B) Refleks - İçgüdü - Refleks - Öğrenme - UyarıcıC) Uyarıcı - Öğrenme - Refleks - İçgüdüsel
davranış - içgüdüD) İçgüdü - İçgüdüsel davranış - Refleks - Öğrenme
- UyarıcıE) Refleks - İçgüdüsel davranış - Öğrenme -
Uyarıcı - İçgüdü
21.1. Bisiklet kullanmayı bilen birinin motosiklet kullanmayı hiç bilmeyene göre daha kolay öğrenmesi
II. İki parmak daktilo kullanmasını bilen birinin, hiç bilmeyene göre 10 parmak daktilo kullanmasını daha geç öğrenmesi
Yukarıdaki örnekler öğrenmeye etki eden faktörlerden hangisine örnek olarak verilebilir?
A) KetvurmaB) TransferC) DönütD) OlgunlaşmaE) Genel uyarılmışlık hali
23. Bireyin çürük bir dişi için dişçiye gitmesi, dişinin ağrıdığını fark etmesiyle mümkündür.
Yukarıdaki açıklama aşağıdakilerden hangisine örnekolur?
A) Uyarıcının şiddetineB) Uyarıcının önemineC) Algı yanılmasınaD) Duyu organlarının sağlıklı olmasınaE) Motivasyona
24. Aşağıdakilerden hangisinde negatif transfer söz konusu değildir?
A) On parmakla daktilo yazmayı biimenin,bilgisayar klavyesini kullanmayı zorlaştırması
B) Şiir ezberleyen birinin, fizik çalıştıktan sonra şiiriunutması
C) Solak birinin, sağ elle yazı yazmayı zoröğrenmesi
D) Direksiyonu solda olan bir arabayı süren kişinin,sağda olan arabayı sürerken zorlanması
E) Notasız saz çalmayı öğrenen birinin, nota ile sazçalmayı daha zor öğrenmesi
22. Eskiden marangoz olan, fakat sağlık nedeni ile bu mesleği bırakmak zorunda kalan bir kişinin, yelkenli maketi yapmaya başlaması ve bu beceriyi, marangoz olduğu için daha kolay öğrenmesinde hangi faktörün önemi vardır?
A) MotivasyonB) Operant şartlanmaC) Pozitif transferD) Negatif transferE) Programlı öğrenme
25. Öğrenmenin tanımı ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Doğuştan getirilen ve belli bir uyarıcıya karşıgösterilen tepkisel davranışlara öğrenmedenilmektedir.
B) Organizmanın gözle görülebilen ya dagörülemeyen, açık ya da örtük her türlüdavranışına öğrenme denilmektedir.
C) Doğuştan getirilen ve bir türün bütün üyelerindeaynı şekilde var olan davranışlara öğrenmedenilmektedir.
D) Bireyin kendi yaşantıları yoluyla davranışlarındameydana gelen oldukça kalıcı izli davranışdeğişikliklerine öğrenme denilmektedir.
E) Doğuştan getirilen ve belli bir uyarıcısı olan hertürlü davranışa öğrenme denilmektedir.
-EGİTIM BILIMLERI- 27
26. Öğrenme, deneyimler ve eğitim yoluyla
davranışlarda meydana gelen değişikliklerdir.
Ancak organizmada görülen tüm davranış
değişikliklerini öğrenme olaraktanımlayamayız.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi öğrenme
sonucu davranışta meydana gelen bir
değişikliktir?
A) Ördek yavrularının yüzmesiB) Bebeğin emeklemeye başlamasıC) Çocuğun annesinin sesini ayırt etmesiD) Bireyin soğuk suya girdiğinde ürpermesiE) Aç bir kedinin ciğer gördüğünde yalanmaya
başlaması
30. Sürekli olarak uyarıldığı halde elektrik düğmeleri ile
oynamayı sürdüren çocuk, bir kez çarpıldığında bu
tür aletlerden uzak durmayı öğrenir.
Çocuktaki bu davranış değişikliğini sağlayan
unsur aşağıdakilerden hangisidir?
A) GüdüB) RefleksC) ÖdülD) CezaE) Olumsuz pekiştirme
27. Aşağıdakilerden hangisi yaşantı ya da tekrar
sonucu meydana gelen davranış değişikliğidir?
A) İçdürtüB) RefleksC) İçgüdüD) AlışkanlıkE) Koşulsuz tepki
enotrUJo'öcLU _ l&
CQ
Ü'tz
28. Bir kez yapılan ve ödüllendirilen bir davranış, bir :a
çok kez yapılıp da ödüllendirilmeyen davranışlara
göre daha kolay benimsenir.
Burada öğrenmeyi sağlayan hangi etken
vurgulanmaktadır?
A) GüdülenmeB) TransferC) PekiştirmeD) TekrarE) Kaygı
29. Aşağıdakilerden hangisi birincil pekiştireçtir?
A) SosyalonayB) YiyecekC) BaşarıD) StatüE) Para
CEVAP ANAHTARI
1.D 2. B 3.C 4. B
5. D 6. B 7 tZ 8. D
9. B 10. B 11.D 12. D
13. D 14. E 15. B 16. B
17. C 18. A 19. D 20. B
21. B 22. C 23. A 24. B
25. D 26. C 27. D 28. C
29. B 30. D
2&- -OĞRENME PSİKOLOJİSİ-
Bir öğrenci, matematik dersindeki öğrenme
eksiklerini tamamlayarak başarı düzeyini
yükseltiyor. Bu öğrenci fizik dersindeki çabalarında
bir değişiklik yapmadığı halde, onun bu dersteki
başarısında da yükselme oluyor.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisine örnektir?
(2001 KPSS)
A) Zihinde canlandırmaB) Bilişsel öğrenmeC) Negatif transferD) Olumlu aktarmaE) Genelleme
Bilgi etkili bir şekilde kodlanamadığı taktirde
kolayca geri getirilemez. Hatırlamanın temel ilkesi
etkili kodlamadır. (N. Senemoğlu, Gelişim,
Öğrenme ve Öğretim, s.325) Bilgiyi kodlamak için
çeşitli stratejiler kullanılır. Anlamlandırma, tekrar,
örgütleme gibi. İnsan için en kalıcı öğrenme yani
kolay kodlanabilen bilgiler basit olanlardır.
Karmaşık bilgi içeriği zor öğrenilir zor hatırlanır.
Fakat kişi için anlamlı, güniük hayatta
kullanabileceği ilgi çekici bilgiler daha kolay
öğrenilir.
(Cevap C)
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
Ön öğrenmeler sonraki öğrenmeleri olumlu ya da
olumsuz yönde etkiler. Ön öğrenmelerin sonraki
öğrenmeleri desteklemesine ve kolaylaştırmasına
olumlu aktarma denir. Mesela gitar çalmayı bilen
bir kişi saz çalmayı bümeyene göre daha kolay ve
çabuk öğrenir. Buna olumlu aktarma denir.
Sorudaki örnekte de öğrencinin matematikteki
eksik öğrenmeleri tamamlaması matematik ve
fizik ilişkili olduğu için fizik dersindeki başarısını
yükseltmiştir.
(Cevap D)
o >-
S 3. Bir anne, iki yaşındaki oğluna ezbere 100'e
kadar saymayı öğretmeye çalışmakta, fakat
bunu başaramamaktadır.
Bu başarısızlığın temel nedeni
aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir? (2001
KPSS)
A) Fiziksel yoksunlukB) Kullanılan öğretme yönteminin yetersizliğiC) Genef uyarılmışlık haliD) ZekâdüzeyiE) Öğrenmeyehazırolmadüzeyi
2. Aşağıdakilerden hangisi, öğrenilen malzemenin
hatırda tutulmasını zorlaştırır? (2001 KPSS)
A) Anlamlı olmasıB) Sık kullanilmasıC) Karmaşık olmasıD) İlgi çekici olmasıE) Birden çok duyuya hitap etmesi
Olgunlaşma, çevrenin çok büyük bir etkisi
olmaksızın organizmanın belli bir sıra ve düzen
izleyerek yeni görevlere hazır hale gelmesidir.
Öğrenmeye hazır olma düzeyi öğrenmenin en
temel gereğidir. Her gelişim döneminin kendine
has özellikleri vardır. Birey asla bu özelliklerinin
üzerinde bir öğrenme gerçekleştiremez. 2 yaşında
bir çocuk sayma becerisi için gerekli zihinsel
yeterliğe (hazır bulunuşluğa) sahip olmadığı için
100'e kadar sayamaz.
(Cevap E)
-EGITIM BILIMLERI- 29
4. "Uzanarak ya da çok rahat bir kanepede ders
çalışmayınız. Işığı iyi alan bir masada, sandalyeye
oturarak çaiışınız."
Lise öğrencilerine yönelik böyle bir önerinin
temel dayanağı aşağıdakilerden hangisidir?
(2001 KPSS)
A) Öğrenmede kullanılan bilişsel yaklaşımlarınbireyden bireye farklılık göstermesi
B) Öğrenme hızının dersin özelliklerine göredeğişmemesi
C) Öğrenme için öncelikle belirli bir geneluyarılmışlık durumunun gerekli olması
D) Ders çalışmanın planlı çaba gerektiren ciddi biriş olması
E) Öğrencinin evde kendi kendine çalışabiteceği biryere ihtiyacının olması
Öğrenmeyi etkileyen etkenler;
Olgunlaşma: Organizmanın davranışı
öğrenebilmesi için zihinsel ve bedensel olarak
belli bir olgunluğa ulaşması gerekir.
Yaş: Genç yetişkinlikte en iyi öğrenme gerçekleşir
ve yaşiandıkça insanlarda öğrenme hızı ve
kapasitesi düşer.
Zeka: Zeka öğrenmeyle doğru orantılıdır. Zeka
düzeyi arttıkça öğrenme hızı ve kapasitesi de
artar.
Fizyolojik durum: Fiziksel yoksunluklar
öğrenmeyi olumsuz etkiler.
Güdülenme: Güdü bireyi harekete geçiren
güçtür. İçsel ve dışsai olabilir. Kişinin bir konuya
karşı duyduğu merak ve öğrenme arzusu içsel
güdülenme; bir ödül, güzel not alma isteği de
dışsal güdülenmedir ve bunlar bireyi öğrenme için
harekete geçirir.
Genel uyarılmışlık hali: Öğrenmenin
gerçekleşmesi için organizmanın belli bir
uyanıklıkta olması gerekir. Kişi dikkatli ve uyanık
değilse ya da çok aşırı kaygılı ise (aşırı
uyarılmışlık) öğrenme olumsuz etkilenir. Örnekte
belirtilen öğrencinin uzanarak loş ışıkta ders
çalışması uyarılmışlık düzeyini düşürür.
(Cevap C)
o tc ıu o"E tu
Aşağıdakilerden hangisi, öğrenme
yoluyla kazanılan bir davranış degildir ? (2001
KPSS)
A) Çocuğun topu yere düşürmeden ayağındazıplatması
A) Postacının sokak isimlerini hatırlamasıB) Elektrik tamircisinin televizyondaki arızanın
nedenini kısa sürede bulmasıC) Çocuğun yüzüne rüzgâr gelince gözlerini
kırpmasıE) Aşçının kokusunu aldığı yemeğin
pişmediğini bilmesi
Bir davranışın öğrenilmiş olarak kabul edilebilmesi
için bu davranışın yaşantı yoluyla sonradan
kazanılması ve kalıcı olması gerekir. Doğuştan
getirdiğimiz refleksi davranışlar öğrenme ürünü
değildir. Çocuğun emmesi, diz kapağına
vurulduğunda ayağın hareket etmesi, gözümüzü
kırpmamız vb. gibi refleks davranışiar öğrenme
sonucu oluşmaz. Ayrıca organizmanın hemostatik
denge içerisinde gerçekleştirdiği faaliyetler de
(nefes alma, vücut ısısının terlenerek
ayarlanması) öğrenme ürünü değildir. Bunların
haricinde organizmanın ilaç, hastalık vb. etkisiyle
gösterdiği geçici davranış değişiklikleri de
öğrenme ürünü değildir. Öğrenme çevreyle
etkileşim sonucunda oluşmuş kalıcı davranış
değişiklikleridir.
(Cevap D)
Lise 2. sınıfta okuyan bir öğrenci matematik
öğretmenine, dersine çalışmayı son güne
bırakmasına rağmen sınavda yüksek bir puan
aldığını söylemiş; öğretmeni de ona, bu başarısıyla
övünmemesi gerektiğini belirtmiştir.
Öğretmenin bu sözü, onun aşağıdaki
görüşlerden hangisini benimsediğini gösterir?
(2001 KPSS)
A) Kalıcı bir öğrenme için düzenli çalışmak gerekir.A) Sınavlarda son günde hazırlanan öğrenci, ancak
çok zeki ise yüksek puan alabilir.B) Son günde beklenmeyen bir durum olursa
öğrenci sınavdan düşük puan alabilir.C) Öğrencinin bir daha asla bu başarıyı
gösteremeyeceğiE) Her ders için farklı bir çalışma süresi
yeterliolabilir.
pışıp
30- -ÖĞRENME PSİKOLOJİSL
ÇOZUM:
Anlamlı ve kalıcı öğrenme için düzenli çalışmak gerekir. Sınavlara son akşamda çalışan öğrenci bu bilgileri sadece kısa süreli belleğine koyar ve onları hemen yarınki sınâvda kullanır ve daha sonra tekrar etmezse bu bilgiler unutulur. Ancak daha kalıcı öğrenmeler için öğrendiklerini kendisi için anlamlı bir formda uzun süreli belleğine kodlamalıdır. Bu öğrencinin öğrendikleri geçicidir.
(Cevap A)
8. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme sonucu oluşan bir davranış degildir ? (2002 KPSS)
A) Bireyin yemekten sonra dişlerini fırçalamasıB) Şoförün kırmızı ışığı görünce frene basmasıC) Bireyin 2x5 in 10 ettiğini söylemesiD) Şiddetli bir gürültü olduğunda bebeğin gözlerini
kırpmasıE) Postacının girdiği sokağın ismini levhaya
bakmadan söylemesi
Şiddetli seste bebeğin gözlerini kırpması ani, refleksi bir davranıştır. Refleks doğumdan itibaren getirdiğimiz davranıştır. Sonradan yaşantı yoluyla kazanılan bir davranış değildir.
(Cevap D)
7. Bir davranışın "öğrenilmiş davranış" olarak nitelenebilmesi için,
I. alkol ve ilaç gibi bir etkene bağlı olarak ortaya
çıkma.
II. bireyde, belirli bir yaşantıdan sonra görülme,
III. nispeten kalıcı olma,
IV. bedensel bir değişikliğe bağlı olmadan ortayaçıkma
özelliklerinden hangilerine sahip olması gerekir? (2002 KPSS)
A) Yalnız III D) 11,111 ve IV
I. Alkol ilaç gibi bir etkene bağlı olarak ortayaçıkan davranışlar geçici davranışlardır veöğrenme sonucu oluşmazlar. Yani alkolün veilacın etkisi varken söz konusu olan, bunlarınetkisi geçince yapılamayan davranışlardır.
II. Yaşantıdan sonra görülme,
III.Nispeten kalıcı, olma,
IV. Bedensel bir değişikliğe bağlı olmadan ortayaçıkma (sadece büyüme ve olgunlaşmaya bağlıolarak ortaya çıkan - bedensel değişiklikdavranışlaröğrenme ürünü sayılmazlar)
Öğrenilmiş davranışlardır. (II, III ve IV)
9. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme sürecinde rol oynayan dış etkenlerden biridir? (2002 KPSS)
A) Psikolojik özelliklerB) İlgi-tutumC) Öğrenme güdüsüD) ZekâdüzeyiE) Ders kitabı
Kişinin psikolojik özellikleri, öğrenmeye karşı ilgi ve tutumları, güdülenme ve zeka düzeyi öğrenmeyi etkileyen içsel etkenlerdir. Bu etkenler bireyin kendisiyle ilgili etkenlerdir. Ders kitabı ise dışsal bir uyarıcıdır. Bireyin dışında olan bir etkendir. Ders kitaplarının öğrenmeyi kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi, basit ya da karmaşık olarak hazırlanması dış etkenlerdendir.
(Cevap E)
B) Yalnız II E) I ve IV
C) I, II ve
(Cevap D)
-EGITIM BILIMLERI- 31
10. Bir uzman velilere "Çocuklarınızın ödevlerini bir masa başında çaiışarak yapmalarını sağlayınız. Bir koltuğa uzanarak, yatarak ödev yapmalarına izin vermeyiniz. İyi aydınlatılmış bir masada çalışmalarını sağlayınız." şeklinde uyarılarda bulunmaktadır.
Uzmanın bu tür uyarılarda bulunmasmın temel nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir? (2002 KPSS)
A) Yatarak ödev yapmanın genel uyarılmışlıkdüzeyini düşürebileceğini düşünmesi
B) Hareketsizliğin fiziksel gelişimi olumsuzetkileyebileceğini düşünmesi
C) Öğrencilerin hepsinde aynı çalışma alışkanlığınıgeliştirmek istemesi
D) Okul ve evdeki çalışma biçimlerinin birbirinebenzemesi gerektiğine inanması
E) İyi ışık almayan bir masada çalışmanın görmegüçlüğüne yol açabileceğini düşünmesi
Öğrenme, potansiyel olarak davranıştaki değişmeye; Performans îse bu potansiyelin davranışa dönüştürülmesine işaret eder. (N. Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim, s.90) Biz öğrenmeyi sadece gözleyebildiğimiz davranışiardan anlayabiliriz. Performans yani kişinin gözlenen davranışları öğrenmenin kanıtıdır. Ancak tüm öğrenme ürünleri hemen performansa dönüştürülmeyebilir. Yani birey öğrendiğini hemen değil daha sonra karşılaştığı bir durumda da kulianabilir.
(Cevap C)
Genel uyarılmışlık hali öğrencinin dikkatli ve uyanık olmasıdır. Bireyin dikkatli ve uyanık olmayışı ve aşırı uyarılmışlık öğrenmeyi olumsuz etkiler. Örneğin sınava hazırlanan öğrencilerin hiçbir kaygı duymaması ya da aşırı kaygılı olması çalışma üzerinde olumsuz etki yapar. Bir koltuğa uzanmak ya da loş ortamlar insanın uyarılmışlık halini olumsuz etkiler.
(Cevap A) 'g
11.0yun sırasında roiünü unutan bir aktörünü eleştiren yönetmenin, aktörün kendisini "Rolümü çok iyi öğrenmiştim." diyerek savunması üzerine ona, "Ben rolünü öğrenip öğrenmediğine, sahnede yaptıklarına bakarak karar veririm." yanıtını vermiştir.
Yönetmenin aktöre verdiği yanıt, aşağıdaki yargılardan hangisini doğrulamaktadır? (2003 KPSS)
A) Hatırlanamayan bir şey hiç öğrenilmemiştir.B) Davranışta meydana gelen her değişme
öğrenme sonucu değildir.C) Öğrenme, yalnızca gözlenen davranışlardan
anlaşılabilen içsel bir süreçtir.D) Öğrenme, yaşantılar sonucu ortaya çıkar.E) Öğrenilen bazı bilgiler unutulabilir.
12. Bir banka reklamı için köpekler ve rakunlardan yararlanmaya karar verilmiştir. Bu hayvanlara, bozuk paraları kumbaraya atmaları öğretilmeye çalışılmıştır. Köpekler kısa sürede bu beceriyi kazanmışlar, rakunlar ise bozuk paraları ağızlarıyla kumbaraya atmak yerine ön ayakları arasında tutmuşlardır. Pek çok deneme yapılmasına karşın, hiçbir rakuna bu beceri öğretilememiştir.
Köpekler ile rakunlar arasında gözlenen bu fark, aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? (2003 KPSS)
A) OlgunlaşmaB) Türeözgü hazıroluşC) Genel uyarılmışlık haliD) Önceki öğrenilenlerin aktarımıE) Güdülenme
Asla bir kediye okuma yazma öğretemezsiniz ya da köpeğe konuşma öğretemezsiniz. Her canlı doğumuyla türüne özgü bazı donanımlarla dünyaya gelir. Mesela papağanların dil yapısı insan dilinin yapısına çok benzediği için bazı kelimeleri tekrar edebilirler. Çünkü doğuştan getirdikleri özellikler buna olanak verir. Aynı şekilde köpeklerin öğrenebilmesine karşın rakunların kumbaraya para atma davranışını öğrenememesi türe özgü getirdikleri potansiyelle yani hazır oluşlarıyla ilgilidir.
(Cevap B)
32- -OGRENME PSİKOLOJİSL
13. İlköğretim birinci sınıfa başlayan bir öğrenci,
öğretim yılının ilk aylarında iyi bir başarı göstermiş,
ilerleyen aylarda ise başarısı düşmüştür.
Aşağıdakilerden hangisi bu çocuğun
başarısındaki değişmenin bir nedeni olamaz ?
(2003 KPSS)
A) Okul öncesi eğitimde edinmiş olduğu bilgilerinbaşlangıçtaki öğrenmesine katkı sağlamışolması
A) Öğrenme isteğinin ilk aylarda daha güçlü olmasıB) Olgunlaşma düzeyinin ancak ilk aylarda ele
alınan konular için yeterli olmasıC) Öğrenme yaklaşımının ancak ilk aylarda ele
alınan konular için uygun olmasıE) Öğrenme yeteneğinin giderek azalması
Öğrenmeyi etkileyen etkenler açısından
düşünürsek bu birey geçici değişkenlerden
etkilenmiştir. Bireyin öğrenme yeteneği yani zeka
kapasitesi (bir kaza vb. olmazsa) değişmez, ilk
aylarda nasılsa daha sonra da aynı kalır. Fakat
öğrencinin güdülenmesi, ön bilgilerinin yeterliği
değişebilir.
(Cevap E)
14. Aşağıdaki durumların hangisinde bireyi
harekete geçiren gücün dışsal güdülenmeye
dayandığı kesindir? (2004 KPSS)
A) Bir öğrencinin kütüphanede dersin okumalistesindeki kitabı araması B Bir çocuğun,
okuduğu kitapları arkadaşınavermesi
C) Bir çocuğun, annesi ödül vaat ettiği için herakşam bulaşıkları yıkaması
D) Bir öğrencinin tüm sınavlardan en yüksek puanıalmak için çalışması
E) Bir çocuğun sabahları erken kalkıp okulagitmeden önce egzersiz yapması
o(Q"oUi
15. Eski öğrendiği telefon numarasını hatırda
tutan birisi telefon değiştiğinde yeni
numarayı öğrenmekte zorluk çekmekte ve
numarayı unutmaktadır.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisine
örnektir? (2004 KPSS)
A) Geriye ket vurmaB) İleriye ket vurmaC) Geriyi desteklemeD) İleriyi desteklemeE) Olumsuz pekiştirme
Bireyin daha önce öğrenmiş olduğu bilgi ve
becerilerin yeni bilgi ve becerileri
etkilemesine transfer denir. Transfer olumlu
olabileceği gibi olumsuz da olabilir (Doç. Dr.
Dönmezer I, Eğitim Psikolojisi, s.175).
Olumsuz transfer ileriye ya da geriye
olabilir. Bireyin yeni öğrendikleri daha
önceki becer i ler in i ve öğrendikler in i
hatırlamasında zorluklara yol açıyorsa geriye
ket vurma, öğrenmeleri ilerideki yeni
öğrenmeleri güçleştiriyorsa ileriye ket vurma
denir. Kamyon kullanan bir kişinin daha önce
kullandığı hatde otomobil kullanmakta güçlük
çekmesi geriye ket vurmaya; F klavye
bilgisayar kullanan birisinin Q klavye
bilgisayar kuilanamaması ileriye ket
vurmaya örnek verilebilir. Soruda verilen
örnekte bireyin eski öğrendiği numara yeni
numarasını öğrenmesini güçleştirmekte yani
ileriye ket vurrnaktadır.
(Cevap B)
İçsel güdülenmede birey yaptığı davranıştan zevk
alır. Dıştan güdülenmede ise bireyi harekete
geçiren güç dıştandır. Yani birey iyi not almak için
ya da ödül almak için davranışı sergiler.
Yukarıdaki seçeneklere baktığımızda akşam
bulaşıklarını sadece annesinin vaat ettiği ödülü
almak için yıkayan çocuk dıştan güdülenmiştir.
Çocuğun bu davranıştan zevk aldığına dair hiçbir
ip ucu yoktur. (Cevap C)
16. Aşağıdakilerden hangisi öğrenilmiş bir davranış
degildir? (2005 KPSS)
A) Çocuğun sınavda karşılaştığı bir matematikproblemini çözmesi
B) Çocuğun ezberlediği şiiri yıl sonumüsameresinde okuması
C) Ahmet'in boş vakitlerinde kitap okumasıD) Veli'nin arkadaşlarının yanında sigara içmesiE) Ayşe'nin rahatsızlanıp ateşi çıktığında
huzursuzluk ve mızmızlık davranışlarısergilemesi
-EGITIM BILIMLERİ- 33
Öğrenme; davranışlarda meydana gelen kalıcı izli
değişikliklerdir. Hastalık, alkol, uyuşturucu madde
kullanımı vb. sonucunda meydana gelen geçici
davranış değişiklikleri öğrenilmiş davranış olarak
nitelendirilemez. Seçeneklere baktığımızda E
seçeneğindeki Ayşe'nin gösterdiği davranışlar
hastalık sonucudur, geçicidir ve öğrenilmiş bir
davranış değildir.
(Cevap E)
18. Bir alanda öğrenilmiş bilgi ve becerilerin bir
başka alandaki öğrenmeyi kolaylaştırmasına ne
denir? (2005 KPSS)
A) GenellemeB) Bilişsel öğrenmeC) Negatif transferD) Zihinde canlandırmaE) Olumlu aktarma
Bir alandaki daha önceden öğrenilen bir bilgi ya
da becerinin başka bir alandaki öğrenmeleri
kolaylaştırmasına olumlu aktarma denir. Örneğin
bisiklet kullanmasını bilen bir kişinin motosiklet
kullanmayı kolay öğrenmesi olumlu bir aktarmadır
ya da bağlama çalmasını bilen bir kişinin gitar
çalmayı kolay öğrenmesi gibi.
(Cevap E)
GC UJQ
"EUJ
tn1 'fcr
17. Babasından sürekli dayak yiyen bir çocuğun
şiddet yanlısı olması hangi tür öğrenmedir?
(2005KPSS)
A) GözleyerekB) ModeldenC) GizilD) Klasik koşullanmaE) Edimsel koşullanma
19. Öğrenme güdüsü düşük öğrencilerde görülen
ortak özelliklerden biri hangisidir? (2005 KPSS)
A) Başarıya ulaşma konusunda yeterli tatmindüzeyindedir
B) Başarısızlığın sebebini dış çevreye yüklerC) Başaramadığı konuları araştırırD) Başarısızlık süreçlerini iyi değerlendirirE) Ortak iş yapma konusunda iyidir
Bandura'ya göre modelden öğrenilebilecek
davranışlardan biri de modelin değer ve
inançlarıdır. Aynı zamanda gözlemci modelin
duygularını açıklama biçimini de öğrenebilir.
Çocuklar için ebeveynleri en önemli modellerdir.
Çocuk anne ve babasını model alır. Saldırgan bir
model olan babanın çocuğunun da şiddet yanlısı
olması modelden öğrenilen bir davranıştır.
(Cevap B)
Öğrenme güdüsü yüksek olan öğrenciler
yaşadıkları başarısızlık süreçlerini iyi değerlendirir
ve nerede hata yaptığını araştırır. Öğrenme
güdüsü düşük olanlar ise başarısızlığına
bahaneler bularak sebepleri dış koşullara
yüklerler.
(Cevap B)
34- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
ÖLÇME
Ölçme, belli bir nesnenin ya da nesnelerin belli özelliğe sahip olup olmadığının, sahipse oluş derecesinin gözlenip, gözlem sonuçlarının sembollerle ve özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir. (H. Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s. 15} Bir başka tanımda, daha genel anlamıyla ölçme bir varlığın belli bir özelliğe sahip olup olmadığını sahip olma derecesini sayı veya sembollerle göstermek işlemine ölçme denir.
Ölçme işleminin temelinde fark vardır.
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşıldığı gibi ölçme bir betimleme işlemidir, varlığın (eşya, insan, hayvan) sahip olduğu özelliği tespit etmektir. Aslında özet olarak ölçme, varlıkların sahip oldukları nitelikleri niceleştirme bilimidir. Bu da niteliklere daha netlik ve kesinlik kazandırır. Ne kadar, ne düzeyde sorusuna yanıt aramaktır.
Ölçme; bir niteliğin gözlenip, bu gözlem sonuçlarının sembollerle özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir.
Örneğin:
Eiif'in boyu 1,30cm'dir
Ömer'in ateşi 389C'yi buldu.
Ayşe kimyadan 80 aldı.
Tokat Büyük Oteli dört yıldızlıdır.
Züleyha felsefeden artı (+) aldı.
Ölçme İşleminin Yapılabilmesi İçin;
1. Çevrede ölçülecek bir değişkenin olması,
2. Değişkenin gözlenmesi,
3. Gözlenen özelliğin sayı ve sembollerle ifadeedilmesi gerekir.
ÖLÇME ve DEĞERLENDIRME | Ölçme Kavramı ve Özellikleri
Soru: Ölçme insanoğlunun yaşamında ne zaman ve niçin başlamıştır?
Cevap: Ölçmenin başlangıcı aslında insanlık tarihi kadar eskidir. Çünkü ilk insanlar da yaptıkları av aletlerinde ve mağara evlerinde temel ölçme mantığını kullanmışlardır. İnsanoğlunun yaşamında ölçme tüm diğer bilimler gibi bir ihtiyaçtan doğmuştur. Şöyle bir düşünelim; ölçme en çok hangi ihtiyacımızı karşılar? Belirsizlik insanların canını sıkar, belirsizliklere tahammülümüz yoktur. Mesela siz bir anne-baba olarak çocuğumuzun durumunu öğrenmek için okula gidiyorsunuz. Size verilen cevap şu; çocuğunuzun durumu şöyle böyle, idare eder fena değil gibi. Çocuğunuzun derslerinin durumunu öğrenmiş olur musunuz? Hayır. Kafanızda oluşan belirsizlikler canınızı sıkar mı? Evet. Fakat öğretmen not defterini açıp çocuğunuzun 60 aldığını söylerse kafamız net olur ve rahatlarız. Bir başka durumda diyelim ki; bir dershanede öğrencisiniz, öğretmenler konuları anlatıyor, geçip gidiyor, hiçbir sınav, test ve not yok. Neyi, ne kadar, ne derecede öğrendiğinizi bilemiyorsunuz. Bu belirsizlik canımızı sıkar, bunalırız. Dolayısıyla sonuç olarak ölçme insanların yaşamındaki belirsizliği gidermek amacıyla çıkmıştır. Tanımında da belirttiğimiz gibi ölçme varlıkların özelliklerini, sıfatlarını sayı veya sembollerle ifade ederek netlik ve kesinlik kazandırma işlemidir.
ÖLÇMENİN TEMEL KAVRAMLARI
Ölçme: Varlıkların özelliklerini (sıfatlarını) sayı ve sembollerle ifade etme bilimi.
Ölçüm: Ölçme işlemi, eylemidir.
Ölçek: Ölçme işleminde kullanılan araçtır.
Ölçüt: Ölçme sonucunu karşılaştırmaya yarayan kritere denir. Bağıl ve mutlak olmak üzere iki tür ölçüt kullanılmaktadır.
-EĞİTİM BİLİMLERl 35
Mutlak Ölçüt: Mutlak kelime anlamı itibariyle kesinlik ifade eder. Kişiye, gruba göre değişmeyen, kesin ve net olan ölçüttür. Baraj puandır. Örnek: Kimya dersinden geçmek için 60 alrnak gerekir. Bu dersi geçebilmek için konuların % 70'ini bilmek yeterlidir.
Bağıl Ölçüt: Sınıfın başarısına, gruba ya da sınıf
ortalamasına bağlı olan ölçüttür. Örnek: Sınıf
ortalamasının üstünde puan alan matematik
dersinden başarılı sayılacak. Örnek: Bu sene
İngilizce bölümünde en başarılı üç kişi asistan
olarak alınacaktır. Örnek: Gaziosmanpaşa
Üniversitesi bu yıl en yüksek puan olan 20
öğrenciye burs verecektir.
Ölçme Sonucu: Ölçme işlemi sonucunda elde edilen sayı, puan veya sembole denir. Örnek: Yusuf öğrenme psikolojisinden 72 aldı. Buradaki 72 bir ölçme sonucudur.
Değerlendirme: Ölçme sonucunun bir ölçüt ile karşılaştırılarak anlam çıkarılması, yorumlanması, karar verilmesi işlemlerine değerlendirme denir. Değerlendirme ölçmeden sonra gelen bir süreçtir. Örnek: Biyoloji dersinden geçebilmesi için 50 alması gereken Salih 49 alarak kaldı.
50 —> ölçüt (mutlak ölçüt)
49 -> ölçme sonucu
kaldı: değerlendirme ifadesidir.
Ölçme İşlemi Yapılış Biçimine Göre İkiye Ayrılır:
1.DOĞRUDANÖLÇME
Ölçülen özellik ile ölçmede kullanılan aracın niteliği
aynı ise bu tür ölçmeler doğrudan ölçmedir.
Örneğin, uzunluk aynı türden iki nesne yan yana
konularak ölçülür. Ölçülecek değişkenin değerleri
doğrudan doğruya gözlenebiliyorsa (yani somut ise)
buna doğrudan ölçme denir. Örnekler: Elifin boyu
1,57 cm. dir. Hatice'nin 19 tane kalemi var. Ömer 48
kg ağırlığı kaldırır.
2. DOLAYLI ÖLÇME
Doğrudan ölçülemeyen bazı nitelikler o nitelikie ilgili
olduğu bilinen ya da düşünülen başka bir özellik
gözlenerek ölçülür. Öğrencinin kişilik testinde verdiği
cevapların onun kişilik özelliklerini yansıttığını
varsayarız. Bir değişkenin bir başka değişken yardımıyla ölçülmesidir. Örneğin; başarı düzeyi/sıcaklık, zeka düzeyi/insanların bir duruma karşı tutumları dolaylı ölçme ömekleridir. Çünkü insanın tutumu ya da zekasının doğrudan gözlenmesi, mümkün değildir. Ancak bir araçla dolaylı olarak ölçülebilir soyuttur.
DOGRUDAN VE DOLAYLIÖLÇME ARASINDAKİ
FARKLAR
Doğrudan Ölçme
Ölçme işlemi direkt yapılırj Ölçme işlemi direktgöziemlenir. j yapılmaz, dolaylı yapılır.
Kendine ait ölçme aracı ilej Başka bir araç kullanılır.ölçüm yapılır. İ
Ölçme işlemini yorumlamaki Yorumlamakzordur.kolaydır. İ
: Daha çok hata karışır.
DEĞERLENDİRME KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ
Ölçme sonuçlarını bir ölçüte vurarak ölçülen nitelik hakkında bir değer yargısına varma sürecidir. Ölçme sonuçları tek başına bir anlam ifade etmez. Ölçme sonuçlarının anlam kazanması için bu ölçme sonuçlarını kullanmamız, bir yargıya varmamız gerekir. Değerlendirme bir yargılamadır. Yargılama iki değerin karşılaştırılmasıdır. Ölçme sonuçları ve bir kıstasın (ölçütün) karşılaştırılmasıdır. Değerlendirme ölçme işleminden sonra gelen bir süreçtir ve ölçme sonucunun bir ölçüt i le karşılaştırılıp yorumlanması, aniam çıkarılması, karara ve sonuca varılması işlemidir.
Ölçme sonucu slde eeılen verileı
DEĞERLENOİRME
Ölçme ve Değerlendirme Arasındaki Farklar
1. Değerlendirme ölçme sürecini içine alır, yaniölçmeyi kapsar.
2. Değerlendirme için mutlaka ölçmenin olması
gerekir. Yani; ölçme olmadan değerlendirme olmaz.
3. Ölçme işlemiyle bir özelliğin miktarını belirleriz.
4. Ölçme işleminde gözlem yapılırken,
Dolaylı ölçme
Hata miktarı azdır.
Karar Hüküm YaÖiçüt. Kri
36- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME-
değerlendirme işleminde işin içine yorum, kanaat ve yargı katılır.
5.Ölçme işleminin objektif, değerlendirme işlemininsubjektif olma durumu vardır.
6.Değerlendirme yapabilmek için;
a) Ölçüt
b) Ölçme sonucu gerekir.
ÖLCME VE DEĞERLENDİRME ARASINDAKİ FARKLAR
Ölçme İ Değerlendirme
Değerlendirmeden basamaktadır.
altj Ölçmeden üst basamaktadır.
Değerlendirmeye yoktur.
gerek) Ölçmeye gerek vardır.
Miktar belirlenir. 1 Miktarın yeterli olup olmadığı I amaca uygun olup olmadığı ' belirlenir.
Önce yapılır. Sonra yapılır.
Gözlem yapılır. Yorum, kanaat, yargı vardır.
Basittir. Karmaşıktır.
Sembol, sayı işaretler vardır.
ve Yargı ve yorum vardır.
Objektif olmalıdır. | Subjektif olabilir.
ÖLÇME SONUÇLARIYLA DEĞERLENDİRME SONUÇLARIARASINDAKİ FARKLAR
Ölçme (Ölçme Sonucu)
polisElif'in boyu 168|Bayanların polis kolejinejElifcm'dir. jgirmesi için boylarının enjkolejine
[az 160 cm olması gerekir. jgirebilir.
Ayşe TürkçejTürkçe sınavından geçmekjAyşe Türkçesınavından 95|için en az 70 almakjdersindenalmıştır. [gerekir. jgeçti.
DEĞERLENDİRME ÇEŞİTLERİ
DEĞERLENDİRME CESİTLERİ
____________A_______
Yapılış Amacına Göre (Diagnostik) Değerlendirme
I.Tanıma ve Yerleştirmeye Yönelik Değeriendirme
2.Biçimlendirmeye Yönelik Değerlendirme
3. Düzey Belirlemeye Yönelik Değerlendirme
A. Yapılış Amacına Göre Değerlendirme
(Diagnostik)
1. Tanıma ve Yerleştirmeye Yönelik Değerlendirme
Kişilerin bir derse, kursa başlamadan önce sahip oldukları bilgi seviyelerini hazır bulunuşluk düzeylerini belirlemek amacıyla yapılan
z değerlendirmedir. o
5 Bu değerlendirmede 3 önemli özellik vardır;
8_ a. Öğrencilerin belli kurs, ders ya da ünitenin ön g koşul niteliğindeki giriş davranışlarına sahip olma > derecesini belirlemek, hazır bulunuşluk düzeylerini ölçmek.
b. ilgili kursun geliştirmeyi düşündüğüdavranışlardan, öğrencilerce önceden kazanılanlarolup olmadığını belirlemek.
c. Bu değerlendirme eğitim ve öğretiminin başındayapılır. Giriş davranışları (hazırbulunuşluk) ölçülereköğrencileri yerleştirme yapılır.
Örneğin: Yabancı dil seviye tespit sınavı
Yabancı dil öğrenmek için bir dil kursuna müracaat ettiğinizde, size hemen başlayın denmez. Bir test uygulanır. Seviy^niz tespit edilerek uygun bir kursa yerleştirilip dil eğitimine başlarsınız.
- Beden eğitimi - reşim - müzik gibi alanlardayapılan seviye tespit sınavları
- Özel yetenek sınavları
- ÖSS seviye tesbit sınavı
Yargı (karar, sonuç)
Olçüt (kriter)
suSuyun sıcaklığılSuyun kaynaması içiniBu90°C'dir. Isıcaklığının 100°C olması|kaynamamıştır
Igerekir. |
Arabanın hızı 80|Ceza almamak km/saattir. Ifazla hız 90 lolmalıdır.
için en|Bu araba ceza km/saatlalmaz.
BNorm'a (Ölçüte) Göre
Değerlendirme
I.MutlakDeğerlendirme2. Bağıl Değerlendirme3. Portfolyo (Kişisel Gelişim
Dosyası) Değerlendirmesi
-EGITIM BILİMLERİ-
37
** Yerleştirmeye yönelik değeriendirme, öğrencilerin eğitimsel açıdan gruplanmasıdır.
Örneğin: Giriş davranışlarından tümüne sahip oianların bir grup, bazılarına sahip olanların bir grup, hiçbirine sahip olmayanların ayrı bir grup olmasıdır. Ayrıca öğrencilerin belli üniversitelere, bir üniversitenin değişik fakülte ya da bir fakültenin farklı bölümlerine yerleştirilmeleri onların bu öğretim kurumunda başarılı olmaları için gerekli olduğu düşünülen giriş davranışlarma sahip oluş derecelerine göre yapılır.
2. Biçimlendirmeye - Yetiştirmeye Yönelik Değerlendirme (Formatif)
Bu değerlendirmenin ana işlevi; öğretim sürüp giderken her bir ünitedeki öğrenme eksikliklerini ve güçlüklerini belirlemek, bu eksikliklerin ve yetersizliklerin giderilmesi için ve ünitenin daha iyi öğrenilmesi için her öğrenciye ayrı ayrı önerilerde bulunmaktır. Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik değerlendirme amacıyla kullanılan testlere formatif testler, ünite testleri ya da izleme testleri denir. Bu testler yalnızca belli bir öğrenme ünitesi için düzenlenir ve ilgili ünitenin bitiminde uygulanır. Her ünite sonunda uygulanan ve öğrencilerde öğrenmede güçlük çekilen yerleri, öğrenme eksikliklerini, yanlış öğrenmeleri belirlemek amacında olan bu testler ilgili ünitenin bütün önemli ögelerini kapsamalıdır. Testle yoklanmak istenen her bir davranış için en az bir soru bulundurulmalıdır. Ünite testi sonunda belirlenen eksiklikler çeşitli yollarla giderilmeye çalışılır.
Biçimlendirmeye Yönelik Değerlendirmenin Özellikleri
a. Bu değerlendirme eğitim ve öğretim süreci devamederken, süre içinde yapılır.
b. Amaç öğrencilerin öğrenme eksikliklerini veyanlışlıklarını gidermektir. Geri dönüt ve düzeltmeyapmaktır.
c. Bu değerlendirmede başarı notu vermek birincilamaç değildir.
Örneğin: Ek ders, küçük grup çalışması, ek materyal verilmesi vb.
Örnek: Ünite testleri, Konu Tarama testleri ÖSS ve KPSS hazırlık kurslarında verilen yaprak testleri
biçimlendirmeye yönelik yapılan değerlendirme amaçlıdır.
3. Düzey (Seviye) Belirlemeye Yönelik Değerlendirme (Summatif)
Genellikle öğretim devresi sonunda, ara sıra öğretim devresi içinde programın öngördüğü hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığına bakılarak, öğrenci öğretmen ve programa ilişkin yargılarda bulunulur.
Düzey Belirlemeye Yönelik Değerlendirmenin Özellikleri
a. Eğitim ve öğretimin sonunda (bitiminde) yapılır.
b. Bu değerlendirmede amaç öğrenciye başarı notuvermektir. Öğrencinin başarıp başaramadığına,geçtiğine veya kaldığına karar vermektir.
c. Bu değerlendirmede öğrencinin çıkış davranışlarıölçülür. Yani öğrencinin istenilen hedef davranışlarıne derecede kazandığı tespit edilir.
Başka bir ifade i!e; eğitim süreci içerisinde ve özellikle sonunda verilen eğitimin hedefe ulaşma derecesini ölçmeyi amaçlar.
Not: ÖŞS sınavı düzey belirleme sınavı olamaz. Çünkü ÖSS sınavını YÖK yaptığına göre, öğrenciler yeteneklerine (sayısal, sözel, eşit ağırlık) uygun alaniara yerleştirilir. Yani öğrencilerin yeteneklerini tanıma ve yerleştirme işlemi yapılır. Bu nedenle ÖSS sınavı tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirmedir.
Örneğin: Final, TUS, KPSS sınavlarında olduğu gibi öğrencilerle ilgili olarak verilecek kararlar, onların bir okuldan mezun olup olamayacağına, bir üst kurs ya da sınıfa geçip geçemeyeceğine karar verilir. Bu sınavlarda amaç öğrenimin çıkış davranışlarını ölçerek düzeyini belirlemektir. Bu yüzden bu sınavlar düzey belirlemeye yönelik bir değerlendirme amacıyla yapılır.
B. Norma (Ölçüte) Göre Değerlendirme
1. Mutlak Değerlendirme: Daha öncedenbelirlenmiş mutlak ölçütlerle yapılandeğerlendirmelerdir. Birey sadece kendiperformansıyla değerlendirilir.
Bireyindeğerlendirilmesinde grubun performansı ya da sınıf başarısı diğer öğrencilerin başarısı etkili değildir yani
38- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
ölçüt grup dikkate alınmadan önceden kesin olarak belirlenmiştir. Sınıf geçme notu 50'dir demek mutlak bir ölçüttür, Ahmet 75 aldı ve sınıfı geçti demek mutlak değerlendirmedir.
2. Bağıl Değerlendirme: Bağıl ölçütlerle yapılandeğerlendirmedir. Grup ortalaması gibi bagıl ölçütlerkullanılarak yapılan değerlendirmedir. Ölçüt gruportalaması gibi ölçme sonuçlarından çıkarılır. Bireyindeğerlendirilmesinde grup performansı sınıf başarısı(ortalamaları) da dikkate alınıyorsa bağıldeğerlendirme yapılmış olur. Ortalamanın üstündenot alanlar sınıfı geçer, koşu testinde ilk 10'a girenokul takımına girer,
Örneğin: Çan eğrisi, grup ortalaması (aritmetik ortalama) denilen analiz, bağıl değerlendirmeye girer.
3. Portfolyo Değerlendirme
Öğrenime başladığı ilk günden itibaren, öğrencinin
yaptığı ödevlerin projelerin, yazdığı şiir, roman ve
öykülerin kazandığı ödül ve yarışmaların,
derslerdeki başarı ve başarısızlıklarının, gezi
inceiemelerinin, aldığı notların, yaptığı oyunların
sanatsal etkinliklerin kısaca tüm başarı ve
başarısızlıklarının öğrenciye ait özel bir dosyaya
kayıt edilmesiyle yapılan değerlendirmedir.
GELENEKSEL DEĞERLENDİRME İLE PORTFOLYO DEĞERLENDİRMESİNİN KIYASLAMASI
Geleneksel Değerlendirme
Portfolyo (Kişisel Gelişim Dosyası) Değerlendirmesi
Öğrenci başarısı yeteneği belli bir zamanda yapılan bir sınavla ölçülür.
Öğrencinin başarısı ve yetenekleri sürekli izlenir. Öğrenciyi tüm özellikleriyle bütün olarak tanımak esastır.
Öğrenci değerlendirme ölçütlerinden habersizdir, öğretmen yapar.
Öğrenci değerlendirme sürecine katılarak sorumlulukalır.
Öğrenciye bir not ve derece verilir. Öğrenci başarısı diğer öğrencilerle kıyaslanır.
Öğrenciye bir not ve derece veri lmez. Öğrencinin başarısı diğerleriyle kıyaslanmaz. Öğrencinin kendini tanıması amaçlanır.
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 39
1. Ölçme işleminin yapılabilmesi için;
I. Çevrede ölçülecek bir değişkenin olması
II.Değişkenin gözlenmesi
III. Gözlenen özelliğin sayı ve sembollerle ifade
edilmesi
Yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
A ) l - l l B) II-III
E) Yalnız III
Ölçme işleminin yapılabilmesi için;
1. Çevrede ölçülecek bir değişkenin olması
2. Değişkenin gözlenmesi
3. Gözlenen özelliğin sayı ve sembolle -j|
gösterilmesi gerekir. Dolayısıyla soruda verilen I - ül
II ve III. öncülleri doğrudur. -5'tn (Cevap D)
.1
2. Ölçme sonucunda elde edilen veriler herkes §
tarafından aynı biçimde anlaşılıyorsa bu tür
ölçmelere mutlak ölçme denir.
Aşağıdakilerden hangisi
özelliklerinden deöildir?
A) Gram-metre-adet-tane gibi tam birim
ifadelerini içerir.
B) Ölçeğin aralıkları birbirine eşit olmayabilir.
C) Başlangıç noktası vardır ve sıfırdır.
D) Ölçeğin aralıkları birbirine eşittir.
E) Mutlak ölçmenin (-) eksi değeri olmaz.
3. I. Şehirde 34 tane lise var
II. Sınıf başına düşen öğrenci sayısı 55
III. Etkili bir öğretim için sınıfların en fazla 25 kişilik
olması gerekir
IV. Sınıflardaki öğrenci ortalaması 55 olduğu için
kalabalıktır ve verimli bir öğretim için uygun
değildir.
Yukarıdaki ifadelerin ölçme değerlendirme
kavramları ile doğru eşleştirmesi hangi
seçenekte yapılmıştır?
Değerlendirme
IV IV
IV
I. işlem de bir ölçme işlemidir. Şehirdeki okul
sayısı. (temel ölçme işlemi, sayma)
II. işlemde de bir ölçme işlemi mevcuttur. Sınıf
başına düşen öğrenci sayısı bulunup sayıyla ifade
edilmiştir. (sınıf sayısı, öğrenci sayısı)
III. de ise bir ölçüt belirlenmiştir. Uygun sınıf için
en fazla öğrenci sayısı (Kriter)
IV. de ise bir yargı ifadesi vardır. Sınıfların
durumu değerlendirilmiştir.(sınıflar uygun eğitim
için kalabalıktır, uygun değildir demek bir yargı
ifadesidir.)
(Cevap B)
ÇDZUMLU KAVRAMA TESTİ
tcUJ
mutlak ölçmenin
Ölçm
e
I, III l-ll
ııı-ıvÖlçüt
A
)
B
)
C
) III I
I V
l - l l
A-B-C-D seçenekleri mutlak ölçmenin
özellikleridir. Fakat B seçeneği özelliği değildir.
Çünkü mutlak ölçmede ölçeğin birimleri arası
birbirine eşittir. ÖR/ Metre-Kilogram vb.
(Cevap B)
40- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
4. I. Yusuf KPSS'den düşük puan aldığı için bu sene
atanamadı.
II. Finalde İngilizceden geçebilmek için 50 almak
şart.
III. Züleyha 7 tane inekleri olduğunu söyledi.
IV. Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde yüksek lisans
sınavını kazanmak için LES puanınızın
başvuranlar arasında ilk 10 kişi arasında olması
gerekir.
Yukarıda anlatılan durumlar sırasıyla ölçme ve
değerlendirme kavramlarında hangileriyle
doğru olarak eşleştirilebilir?
A) Ölçme—>ölçüt—>ölçme—> bağıl ölçüt
B) Değerlendirme—>mutlak ölçüt—>ölçme—>bağıl
ölçüt
C) Değerlendirme-
mutlak ölçüt
D) Değerlendirme-►mutlak ölçüt—>ölçme sonucu—>bağıl
Ölçme ve değerlendirme kavramlarını bilmeyi ve
kavramlar arasındaki farkı yoklayan sorular
KPSS'de hemen hemen her yıl gelmektedir. Bu
soru da bu düşünce ile hazırlanmıştır.
I. cümle bir karar ve sonuç bildirdiği için (ataması
yapılmadı) değerlendirmedir.
II. cümle 50 almak sart ifadesi ile bir ölçüt
belirtmektedir. Ancak bu ölçüt baraj puanı
koruduğu için mutlak ölçüttür.
III. cümle ineklerin sayısını belirtmektedir ve bir
ölçme ifadesidir.
IV. cümle sınavı kazanabilmek için bir ölçüt, sınır
belirtmektedir. Fakat bu ölçüt diğer öğrencilere
bağlı olduğu için bağıl ölçüttür.
(Cevap B)
s: o
UJ
Eğitim ve öğretim devam ederken daha çok
öğrencilerin öğrenme eksiklik ve
yanlışlıklarını gidermeye yönelik sınavların
yapıldığı geri bildirim ve dönüt vermek
amacıyla yapılan değerlendirme
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tanıma-yerleştirmeye yönelik değerlendirme
A) Biçimlendirme - yetiştirmeye
yönelik
değerlendirme
B) Düzey belirlemeye yönelik değerlendirme
C) Bağıl değerlendirme
E) Portfolyo değerlendirme
Eğitim süreci devam ederken yapılan ve
öğrencilerin öğrenme eksik ve yanlışlıklarını
gidermeyi amaçlayan konu tarama testleri,
ünite testleri ve yaprak testlerinin
yapıldığı değerlendirme türü, biçimlendirmeye
yönelik değerlendirmedir.
(Cevap B)
Sevgili öğrencüer, aşağıda anlatılan olaylarda
0-10 arasında bir puan vererek kendi
durumunuzu belirtiniz.
1. Olay: sınıfta öğretmen bana söz verdiğinde
kaygılanırım
2 3 4 5 6 7 8 9 1 0 Çok fazla
2. Olay: öğretmen olup ders
anlatacağımı düşünmek beni şimdiden
bunaltıyor, sıkılıyorum.0 1 2 3 4 5 6 7
yukarıda yapılan ölçme biçimi
aşağıdakilerden en çok hangisiyle
uyuşmaktadır?
A) Dolaylı Ölçme
B) Doğrudan Ölçme
C) Mutlak Değerlendirme
D) Sınıflama Ölçme
E) Oranlı Ölçme
Yukarıdaki olaylarda anlatılan durumlar sosyal
kaygıyı ölçmeye yöneliktir. Sosyal kaygı ise
psikolojik bir özelliktir. Soyuttur, doğrudan
gözlenemez ve ölçülemez. Eğitim ve psikolojideki
özellikler ancak dolaylı ölçme ile ölçülebilmektedir.
(Cevap A)
►mutlak ölçüt —> ölçme
►ölçüt—>ölçek—>ölçüt
E) Olçme-
ölçüt
Çok az
9 10
-EĞİTİM BİLİMLERl 41
7. Aşağıdakilerden hangisi kişisel gelişim dosyası
ile değerlendirmenin geleneksel
değerlendirmeye göre üstün bir yönüdür?
A) Öğrenci yetenek ve becerisini bir sınavla
ölçmesi
B) Öğrencinin kendi değerlendirmesini
içermemesi
C) Öğrencinin başarı düzeyinin kıyaslanması
D) Öğrenciye değerlendirmede sorumluluk
vermek
E) Öğrenciye bir başarı notu ve derece vermek
Ölçme; varlıkların niteliklerini (sıfatlarını)
niceleştirme işlemidir. Yani varlığa ait bir özelliği
sayı veya sembolle ifade ederek kesinlik ve netlik
kazandırma eylemidir. Örneğin bir binanın
uzunluğu adımla veya eskiden olduğu gibi kulaçla
ölçebilirsiniz. Ancak aynı işi metre ile ölçerek daha
duyarlı ve hassas bir ölçüm yapmış oluruz. Bu da
yapılan ölçmenin duyarlılığını arttırır.
(Cevap A)
Kişisel gelişim dosyası (portfolyo) ile
değerlendirmenin geleneksel değerlendirmeden
en önemli farkları:
1. Kişise! gelişim dosyasında öğrenciyi tüm
yönleriyle tanıma ve öğrencinin kendini tanıması
amaçlanır.
2. Öğrenciye bir not ve derece vermek birincil 'gUJ Q
"ür3. Öznel bir değerlendirmede öğrencinin başarısı gj
diğerleriyle kıyaslanamaz. !5
4. Öğrenci kendi değerlendirme sürecine bizzat |=
katıiır ve sorumluluk alır. Bu açıklamalar dışında ^
A, B, C, ve E seçeneklerinin portfolyonun özelliği "g
olmadığı anlaşılır. :E
(Cevap D)
9. Bir ölçme ve değerlendirme süreci sonunda
aşağıdakilerden hangisinin yapılması uygun
olmaz?
A) Öğrencinin başarılı olup olmadığı
B) Başarılı ise ne kadar başarılı olduğu
C) Ölçülebilecek özelliğin belirlenmesi
D) Başarısızlığın nedenleri ve seviyesi
E) Örgencinin üst seviyeye devam edip
etmeyeceği
Ölçme ve değerlendirme sonunda yapılacak iş
yorum, karar, sonuç çıkarmadır. Değerlendirme
faaliyetleri yapılır. Ancak ölçülebilecek özelliğin
belirlenmesi ölçme işlemi sonunda yapılmaz,
başında vapıhr.
(Cevap C)
amaç
8. Ölçme işlemlerinde araç kullanmanın araçsız
ölçmeye göre en önemli üstünlüğü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ölçümlerin duyarlığı artar
B) Ölçmede hata kaynakları sıfıra iner.
C) Dolaylı ölçmeye olanak sağlar.
D) Değerlendirme ölçütü verir.
E) Puanlamayı kolaylaştırır.
10. Aşağıdaki ölçme değerlendirme işlemlerinin
hangisinde bağıl değerlendirme kullanılmıştır?
A) Kitaptaki yaprak sayısı
B) Binadaki kat sayısı
C) Otoparktaki araç sayısı
D) En iyi kompozisyonu belirleme
E) Öğrencinin dönemde alacağı dersleri
belirleme
Bağıl değerlendirmede, öğrencinin başarıst, içinde
bulunduğu diğer öğrencilere, sınıfa ya da gruba
bağlıdır. En iyi kompozisyon belirlenmesi diğer
öğrencilerin yazdığı kompozisyonlara bağlıdır.
(Cevap D)
42- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
1. Bir niteliğin gözlenip, gözlem sonuçlarının sayı
ve sembollerle gösterilmesi aşağıdaki
kavramlardan hangisiyie açıklanır?
A) Ölçek
B) Yargı
C) Ölçüt
D) Değerlendirme
E) Ölçme
4. "1. Yılın sonunda 1. dönem ve 2. dönem notlarının
aritmetik ortalaması 5 olan bir öğrenci o dersten
sınıfını geçer." ifadesi aşağıdakilerden hangi
ikisiyle açıklanır?
A) Ölçüt - Bağıl değerlendirme
B) Ölçüt - Mutlak değerlendirme
C) Ölçme sonucu - Bağıl değerlendirme
D) Karar - Mutlak değerlendirme
E) Ölçme sonucu - Mutlak değerlendirme
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
2. İlköğretim 8. sınıf matematik öğretmeni,
öğretim yılının başında öğrencilerin bu derse
hazır oluş düzeylerini belirlemek istemektedir.
Öğretmenin bu amaçla hazırlayacağı ölçme
aracı aşağıdakilerden hangisini kapsamalıdır?
A) 8. sınıf matematik dersinde gerçekleşen
öğrenmelerin ön koşulları
B) 8. sınıf matematik dersinde öğrenilecek önemli
davranışları
C) Analiz düzeyinde veya daha yüksek
düzeylerdeki hedeflere ilişkin davranışları
D) Derste problem çözmeyle öğretilecek
davranışları
E) Dersteki zor olduğu düşünülen davranıştarı
3. Aşağıdakilerden hangisinde "mutlak
değerlendirme" yapılmıştır?
A) Akademik ortalaması en yüksek olan 25 kişiyi
süper liseye seçmek.
B) Sınıf ortalamasının altında puan alanları
başarısız saymak.
C) Lisans programında en başarılı beş kişiyi
yüksek lisans programına almak.
D) En güzel resim yapan ilk 5 kişiye tam puan
vermek.
E) 100 soruluk bir sınavda 60 puan alan
öğrencileri başarılı kabul etmek.
"Dersini geçebilmesi için 100 üzerinden en az 60
puan alması gereken Senem 70 puan aldı ve
geçti." ifadesinde ki "70 puan" ne anlama gelir?
A) Karar B) Değerlendirme C) Ölçüt
D) Ham puan E) Ölçme sonucu
Aşağıdakilerden hangisi seçme amacına
yönelik bir testin kullanılmasını gerektirir?
A) Öğrencilerin bir konudaki güçlü ve zayıf
yönlerinin ortaya çıkarılması
B) Sıklıkla karşılaşılan yanlış öğrenmelerin
belirlenmesi
C) İngilizcesi en ileri düzeyde olan üç kişinin
belirlenmesi
D) Bir ünite işlendikten sonra hedeflere ulaşılma
derecesinin belirlenmesi
E) Bir programda hedeflerin ne kadarını
ulaşıldığının belirlenmesi
Aşağıdakilerden hangisi değerlendirme yapmak için gerekli öğelerdir?
A) Ölçek-ölçüt
B) Ölçme - puan
C) Not - ortalama
D) Ölçüt - standart sapma
E) Ölçme sonucu - ölçüt
-EGİTİM BİLİMLERİ- 43
8. I. Öğrencilerin yazılı yoklama kağıtlarının
okunarak puanlanması
II.Elif ingilizce kursunda başarılı oldu
III. Türkçe dersinden 60 puan alanlar sınıfı geçer
IV. Elif Coğrafya dersinden 85 puan aldı
V. Yusuf'un kitap sayısı 18'dir.
Yukarıda verilen örnekler sırasıyla
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A) Ölçme - Değerlendirme - Değerlendirme -
Ölçme - Ölçüt
B) Ölçme - Ölçme - Değerlendirme - Ölçme -
Ölçme
C) Ölçme - Değerlendirme - Ölçüt - Ölçme -
Değerlendirme
D) Ölçme - Ölçme - Ölçüt - Değerlendirme -
Ölçme
E) Ölçme - Değerlendirme - Ölçüt - Ölçme -
Ölçme
11. Aşağıdakilerden hangisi bir değerlendirmedir?
A) Yasemin sınavdan 75 puan aldı
B) Eda matematik dersinden başarılı oldu
A) Bu sınavdan en az 50 puan alan başarılı
sayılır
C) 7. sorunun puan değeri 25'tir.
E) Hatice'nin boyu 1.65 cm dir.
12. "Not ortalaması en az 60 olan öğrenci bu dersi
seçip kayıt yaptırabilir." ifadesindeki "60" ölçme
biliminde hangi kavramla açıklanır?
"o ccUJ Q
"SUJ
A) ÖlçmeD) Ölçme sonucu
B) Ölçek
E) Karar
C) Ölçüt
9. Aşağıdakilerden hangisi tanıma ve
yerleştirmeye dönük değerlendirmenin
amaçlarından değildir?
A) Öğrencileri düzeylerine göre gruplama
B) Öğrencilerin giriş davranışlarını belirleme
C) Öğrencileri bir programa yerleştirme
D) Öğrencilerin öğrenme eksikliklerini belirleme
E) Öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerini
belirleme
10. - Psikolojik Özellik - Ölçme aracı
Değerlendirme - Ölçüt Ölçme
sonucu
Ölçme ve değerlendirme arasındaki ilişki göz
önüne alındığında yukarıdaki sıralamada hangi
iki kavram yer değiştirirse sıralama doğru olur?
A) Ölçme aracı - Ölçme sonucu
B) Ölçme sonucu - Değerlendirme
C) Ölçme sonucu - Ölçüt
D) Psikolojik özellik - Ölçüt
E) Ölçme aracı - Değerlendirme
13. Aşağıdakilerden hangisi eğitimde
değerlendirrnenin en dogru tanımıdır?
A) Öğrencilere not vermek için onları gözlem
altındabulundurmak.
B) Öğrencilerin eğitim amaçlarına ne dereceye
kadar ulaştıklarını saptamak ve bir karara
varmak.
C) Öğrencilerin zayıf ve kuvvetli tarafları ortaya
çıkarmak.
D) Okul programının ne dereceye kadar iyi
hazırlandığını saptamak.
E) Öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmak.
44- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME-
14. Öğrencilerin öğretim sürecinde gelişimlerinin
takip edilmesi, ilgi ve yeteneklerinin ortaya
konması, araştırma ve problem çözme
becerilerinin geliştirilmesi ölçme değerlendirme
sürecini aşağıdakilerden hangi yönüyle
etkilemektedir?
A) Portfolyo uygulamasının yaygınlaşması
A) Ölçme - değerlendirme işlemlerinin,
merkezden yapılması
B) Ölçme ve değerlendirmede standart testlerin
yaygınlaşması
C) Öğretmenlerin ölçme - değerlendirmede daha
aktif olması
E) Geçerliği ve güvenirliği sağlanmış testlerin
kullanılması
İİİİİİSI
Portfolyo değerlenmesinde amaç öğrenciyi tüm yönleriyle (zihinsel, bedensel, duygusal, sosyal) bir bütün olarak tanımak ve öğrencinin kendisini tanımasını sağlamaktır.
Bu dosya (kişisel gelişim dosyası) sorumlu
öğretmen (sınıf öğretmeni), öğrenci ve velisinin
işbirliği ve katılımıyla doldurulur.
Bu dosya öğrencinin gittiği yere gönderilir, öğrenciyi takip eder.
Öğrenci kendini değerlendirme sürecine katılır ve
bizzat sorumluluk alır.
Portfolyo değerlendirmesi kişiye özgündür. Öğrenci
hakkında şu sorulara cevap aranır.
Öğrenci
15. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Değerlendirme, ölçme sonuçları hakkında bir
yargıya varma sürecidir.
B) Ölçme işlemi değerlendirme sürecinin içinde
yeralır.
C) Değerlendirme ölçmeyi de içine alan geniş bir
kavramdır.
D) Değerlendirme ölçme sonuçlarının bir ölçütle
karşılaştırılmasıdır.
E) Değerlendirme işleminde ölçme sonuçlarının
alınması yeterlidir.
ne öğrendi? nasıl
düşündü? neieri
başardı? güçlü yönleri
ne? bilgiyi nasıl kullandı?
neleri yapmaktan hoşlanmadı?
nasıl öğrendi?
nasıi yaptı? neleri
başaramadı? zayıf
yönleri ne?
nelerden hoşlandı?
16. Aşağıdaki işlemlerden hangisinde
"değerlendirme" işlemi anlatılmaktadır?
A) Bir kompozisyondaki hataları bulmak
B) El işlerini en iyiden en kötüye doğru sıralamak
C) Laboratuarçalışmalarını derecelemek
D) Ölçme sonuçlarını bir ölçüte göre yorumlamak
E) Öğrencileri başarı düzeylerine göre sınıflamak
CEVAP ANAHTARI
1.E 2.A 3. E 4. B
5. E 6. C 7. E 8. E
9. D 10. B 11.B 12. C
13. B 14. A 15. E 16. D
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 45
I. Bir özelliği, uygun bir araçla karşılaştırarak
sonucu sayı ve sembollerle ifade etmek.
II. Bir gözlem sonucunu uygun bir ölçütle
karşılaştırıp, bu sonuca ilişkin bir karara ya da
yargıya ulaşmak
Yukarıda tanımlanan iki kavram, aşağıdakilerin
hangisinde birlikte verilmiştir? (KPSS 2001)
I H
A) Değerlendirme Geçerlilik
B) Ölçme Değerlendirme
C) Güvenirlik Öİçme
D) Öİçme Olçek
LJU Değişken Değerlendirme
Ölçme bir nesnenin ya da nesnelerin bir özelliğe
sahip olup olmadığını, sahipse sahip olma
derecelerini sayı ve sembollerle ifade etmektir. (77.
Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s.15)
Ölçme bir özelliği araç kullanarak sayı ve
sembollerle betimleme işlemidir. Değerlendirme
yargılama işlemidir ve iki şeyin karşılaştırılmasına
dayanır. (H. Tekin, Eğitimde Ölçme ve
Değerlendirme, s.23). Yani değerlendirme ölçme
sonuçların bir kıstas(ölçüt) ile karşılaştırıp bir
yargıya varma işlemidir. Birinci tanım bir
betimleme işlemi yani ölçme, ikinci tanım ise bir
yargılama yani değeriendirmedir.
(Cevap B)
Sfi o££ UJ Q"£ UJ
m
Aşağıdakilerden hangisi, ölçmenin yapıldığı
gruba bağlı değerlendirme için bir ölçüt
dedildir? (KPSS 2001)
A) Ortalamanm bir standarî sapma üzerinde
puan alma
B) Ölçülecek olan kapsamın en az %60'ını bilme
C) Sınıfta ortalama başarı düzeyi gösteren
öğrenciden daha başarılı olma
D) Sınıfta en yüksek başarı gösteren ilk beş
öğrencinin arasına girme
E) Sınıftaki öğrencilerin %50'sinden daha
başarılı
olma
Değerlendirme kesin olarak bir ölçme sonucu ve
ölçüt gerektirir. Ölçüt kesin olarak belirlenmiş ve
standarttır ya da gruba bağlı olarak çıkartılmış bir
puandır. (H. Tekin, Eğitimde Ölçme ve
Değerlendirme, s.24). Yani değerlendirme iki
şekilde yapılır. Eğer kullanılan ölçüt kesin ve
mutlaksa mutlak değerlendirme; eğer ölçüt gruba
bağlı değişiyorsa (ortalama, standart kayma vb.)
bağıl değerlendirmedir. Yukarıdaki soruda
sadece B seçeneğinde mutlak bir ölçüt vardır.
Başarılı olabilmek için öğrenci sınav kapsamının
en az %60'ını biliyorsa başarılı olur yani 10 soru
varsa 6 tanesini yapmak başarılı olabilmek için
yeterlidir. Diğer seçeneklerde bireyin
değerlendirilmesi grubun performansına
bağlıdır.
(Cevap B)
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
nilgiNotuf
KPSS'de ölçmenin temel kavramları yoklamaya yönelik sorular şimdiye kadar hep gelmiştir. Özellikle ölçme değerlendirme arasındaki farkın iyi anlaşılması gerekir.
3. Aşağıdaki testlerden hangisinin temel amacı
dersteki öğrenme eksiklerini belirleyerek
bunların giderilmesine olanak sağlamaktır?
(KPSS2001)
A) Bireyi tanıma testleri
B) Seçme testleri
C) Yerleştirme testleri
D) Ünite testleri
E) Yıl sonu testleri
46- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
Değerlendirmeler yapılış amacına göre diagnostik (tanılayıcı), formatif (biçimlendirici, düzenleyici), summatif (düzey belirleyici) olarak üçe ayrılır. Formatif değerlendirmeler eğitim süreci devam ederken öğrenme eksiklerini ve yanlışlarını belirleyip bunları gidermeye yönelik tasarlanan değerlendirmelerdir. Bireyi tanıma testleri, seçme testleri, yerleştirme testleri dönem başında yapılır ve diagnostik değerlendirmelerdir. Yıl sonu testleri summatif yani düzey belirleyici değerlendirmedir. Fakat ünite testleri eğitim devam ederken yapılır ve bu testlerin asıl amacı eksik ve yanlış öğrenmelerin tespit edilmesi, eksik öğrenmelerin giderilmesi ve yanlış öğrenmelerin düzeltilmesidir.
(Cevap D)
Mutlak değerlendirme bireyin değerlendirmesinde sadece aldığı notun kullanıldığı ve birey için verilecek kararda grubun performansının önemli olmadığı değerlendirmedir. Bağıl değerlendirme ise bireyin değerlendirilmesinin grubun performansına bağlı olduğu değerlendirmedir. I. ve III. maddelerde grup performansı değerlendirmeye katılmıştır. I. maddede öğrencilerin birbirlerine göre başarıları belirlenmiştir. III. maddede not verilirken sınıf ortalaması dikkate alınmıştır. I ve III bağıl değerlendirmedir. II de ise öğrenci eksikleri belirlenmiş ve grup normları değerlendirmeye katılmamıştır. II. madde mutlak değerlendirmedir.
(Cevap A)
2 O
4. Bir öğretmen, değerlendirmede şu amaçlara .j» 5.aı
hizmet etmeyi düşünmektedir.
I. Öğrencilerin birbirine göre başarı düzeylerinibelirleyerek ileri ve geri öğrenciler için ek önlemleralma
II. Ders süresince öğrencilerin öğrenmeeksikliklerini belirleyerek bunları, tamamlayıcıetkinliklerle giderme
III. Dönem sonunda öğrencilerin bu derstenalacakları notu belirlerken sınıf ortalamasınıdikkate alma
Bu öğretmen, I, II, III numaralı amaçları için hangi tipte birer değerlendirme yapmalıdır? (KPSS 2002)
1. Amaç II. Amaç III. Amac
A) Bağıl Mutlak Bağıl
B) Mutlak Mutlak Bağıl
C) Bağıl Bağıl Mutlak
D) Mutlak Bağıl Bağıl
E) Bağıl Mutlak Mutlak
Bir öğrencinin aşağıdaki özelliklerinden hangisi üzerinde yapılacak ölçme işlemi dolaylı ölçmeye örnektir? (KPSS 2002)
A) Boyunun uzuniuğuB) Akademik başarısıC) Sahip olduğu CD sayıstD) KardeşsayısıE) Arkadaş sayısı
Bazı özellikler doğrudan ölçülemezler. Doğrudan ölçülemeyen özellikler onunla ilgili olduğu bilinen ya da ilgili olduğu sanılan başka bir özellik gözlenerek, dolaylı olarak ölçülürler. (77. Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s.29) C, D ve E seçeneklerinde sayma işlemi vardır. Sayma temel ölçme işlemidir ve doğrudan ölçmedir. Uzunluk da doğrudan aynı cinsten bir araçla(metre) ölçülür. Akademik başarı ise onunla ilgili olduğu düşünülen testlerle ölçülür. Elimizde başarıyı direkt ölçebilecek bir araç yoktur. Öğrencinin başarı testinde verdiği cevaplarla onun akademik başarısının ilgili olduğunu kabul ederek ölçeriz.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 47
6. Aşağıdakilerden hangisi bir ölçme işlemidir?
(KPSS 2002)
A) Bir sınavda başarılı sayılabilmek için gerekli
olan en küçük puanın belirlenmesi
B) Bir yazılı yoklamadaki cevaplar için puanlama
anahtarının hazırlanması
C) Yazılı yoklamada bir öğrencinin verdiği
cevapların doğruluk derecesinin bir puanla
belirtilmesi
D) Sınıfın bir sınavdaki başarı ortalamasınm
bulunması
E) Öğrencinin bir dersten başarılı sayılıp
sayılmayacağına karar verilmesi
Seçme amacına yönelik yapılan ölçmeler bir kurs,
okul ya da programda başarılı olabilecek
öğrencilerin seçilmesine yöneliktir. A, B, C ve E
seçeneklerinde formatif yani şekillendirici bir test
daha uygundur. Çünkü bu seçeneklerde verilen
özellikler bizim işimize daha çok devam eden
eğitimin yanlış ve eksik öğrenmelere göre tekrar
yapılandırılmasında yarar sağlar. Fakat D
seçeneğinde matematik başarı düzeyi en iyi olan
beş kişinin seçilmesi söz konusudur.
(Cevap D)
Ölçme işlemi bir betimleme işlemidir. Yani gözlem
sonuçlarını bir sayı veya sembol değeri ile
betimlemektir. A seçeneğinde bir gözlem yoktur
belirlenen puan ise başarılı sayılabilmek için
gerekli olan ölçüttür. Puanlama anahtarı
hazırlama test planı için gereklidir fakat bu
işlemde de gözlenen bir özellik ya da sayı ve
sembol ile ifade mevcut değildir. D seçeneğinde
başarı ortalamasının bulunması ise sadece ölçme
sonucu yapılabilecek bir işlemdir ancak test
sonuçları üstünde yapılan bu gibi işlemler de
ölçme değildir sadece istatistiktir. E seçeneğinde
bir karar vardır bu işlemde ölçme sonucunda
yapılır ve değerlendirmedir. C seçeneğinde ise
yapılan bir gözlem (yazılı yoklama) sonucu
öğrencinin özelliğini bir sayı veya sembol ile ifade
(not) vardır.
(Cevap C)
Aşağıdakilerden hangisi "ölçme" işlemine örnek
olamaz? (KPSS 2003)
A) Öğrencileri kısadan uzuna doğru dizerek
onların boy sıralarını belirleme
B) Öğrencilerin projelerini 1 ile 10 arasında
derecelendirme
C) Hangi puanı alanların derste başarılı
sayılacağını gösteren bir sınır belirleme
D) Öğrencilerin yazılarındaki yazım yanlışlarını
sayma
E) Bir sınavda, verilen cevaplara bakarak
öğrencilerin kaç puan alacaklarını belirleme
7. Aşağıdakilerden hangisi seçme amacına
yönelik bir testin kullanılmasmı gerektirir?
(KPSS 2002)
A) Bir programda hedeflerin ne kadarına
ulaşıldığmın belirlenmesi
B) Öğrencilerin bir konudaki güçlü ve zayıf
yönlerinin ortaya çıkarılması
C) Sıklıkla karşılaşılan yanlış öğrenmelerin
belirlenmesi
D) Matematik başarıları en ileri düzeyde olan beş
kişinin belirlenmesi
E) Bir ünite işlendikten sonra, hedeflere ulaşılma
derecesinin belirlenmesi
Ölçme, özellikleri sayısal veya sembolik olarak
belirtme işlemidir. A seçeneğinde boy uzunlukları
gözlenmiş ve sıralama ölçeği ile uzundan kısaya
belirtilmiştir. B seçeneğinde öğrenci projeleri 1-10
arası puanlarla betimlenmiş; D seçeneği ise temel
ölçme işlemi olan saymadır. E seçeneğinde de
öğrencilerin sınav sonucu cevaplarının
puanlanması vardır. C seçeneği ise başarılı
sayılmak için gerekli bir puan(sınır) belirlemedir.
Bu değer değerlendirme işlemi için gerekli olan
ölçüttür ve bu işlem bir ölçme işlemi değildir.
(Cevap C)
4&- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
fJiIgiNohıf
Ölçme; varlıkların özelliklerini sayı ve semboller ile
ifade etme işidir. Sayı veya sembol söylendiğinde
ölçme biter, değerlendirme başlar.
Örnek: Ayşe sınavdan 70 puan aldı. Bu bir ölçme
işlemidir ve ölçme işlemi burada bitmiştir. Bundan
sonra puanı yorumlamak, anlam vermek, sonuca
varmak, karar vermek değerlendirme işlemidir.
70 puan iyi bir puan ancak sınıfın ortalaması yüksek
olduğu için geçemez.
70 puanla sınıfı geçti.
Sınıfın en başarılı ilk üç öğrencisi arasına girdi.
10. Aşağıdakilerden hangisi "mutlak değerlendirme"
yebirömektir?(KPSS2003)
A) Bir şirkete sınavda en yüksek başanyı
gösteren beş kişi almak
B) Ortalamanın bir standart sapma üstünde puan
alanları başarılı kabul etmek
C) Yüksek lisans programında en başarılı beş
kişiyi doktora programına almak
D) Sınıftaki başarı sıralamasında en geride kalan
15 kişiyi yetiştirme kursuna almak
E) Sınavda 70 ya da üstünde puan alanları
başarılı kabul etmek
9. I. İş deneyimi beş yılın üstünde olanlar işe
alınmıştır.
II.Mehmet'in ağırlığı 80 kg olarak bulunmuştur.
III. Zeynep, % 80 başarı ile sınıfı geçmiştir.
IV. Elif KPSS'den 12 puan almıştır.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangilerinde
"değerlendirme" işlemi yapılmıştır? (KPSS 2003)
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
D) II ve IV E) III ve IV
Mutlak değerlendirmede bireyin
değerlendirmesinde grubun performansı önemli
değildir. Bireyin performansı önceden belirlenen
mutlak bir ölçütle karşılaştırılıp değerlendirilir. A,
B, C ve D seçeneklerinde bireyin başarılı ya da
başarısız sayılması için gerekli olan ölçüt kesin
belli değildir, grubun performansına bağlı olarak
sonradan belli olacak bir ölçüttür. E seçeneğinde
ise ölçüt mutlaktır. 70 ya da üzeri puan almak
mutlak bir ölçüttür. Birey 71 aldığında başarılı
sayılacağını bilir. Ancak diğer seçeneklerde
başarılı olabilmek için ilk beşe girmesi,
ortalamanın üstünde not alması gibi gruba bağlı
birölçütvardır.
(Cevap E)
Bu soru ölçme ve değerlendirme arastndaki farkı
ayırt etmeye yönelik bir sorudur. Ölçme varlığa ait
özellikleri sayı sembollerle ifade etme bilimidir.
Ölçmede varlığın özelliği bir puanla sayı ile
gösterilir.
Değerlendirme bu ölçme sonucunun
yorumlanması, anlam çıkarılması karar verilmesi,
yargıya varılmasıdır. II ve IV cümlelerde sadece
puan belirtilmiştir. Sadece ölçme işlemi vardır. I ve
III cümlelerde ise bir yargı ve karar ifadesi vardır.
İşe alınmış olmak, sınıfını geçmiş olmak bir karar
ve yargıyı belirtir.
(Cevap C)
H.Eğitimde genellikle aşağıdaki amaçlarla ölçme
ve değerlendirme faaliyetleri yapılmaktadır.
I. Öğrenme eksikliklerini belirleme
II.Öğrenme düzeyini saptama
III. Öğrencileri tanıma
Burada belirtilen ölçme ve değerlendirme
faaliyetlerinin yapılış zamanları hangi
seçenekte doğru olarak verilmiştir? (KPSS
2003)
Donemin Unitelerin Dönemin(Dersin) Başı (Konuların) Sonu (Dersin)
SonuA)
III :............ı : IIB)
ı....... III IIC II I IIID)
I II IIIE III II I
-EGITIM BİLIMLERJ- 49
Eğitim sürecinin başında yapılacak olan ölçme ve
değerlendirmeler öğrencilerin tanıma ve eğitim
sürecini planlamaya yöneliktir. Dönem başında
öğrencilerin giriş özellikleri belirlenir, düzeyleri
saptanır ve eğitim süreci ve hedefler bu giriş
özelliklerine göre yeniden planlanabilir.
Eğitim süreci devam ederken yapılan ölçme ve
değerlendirmeler öğretim sürecini şekillendirmeye
yönelik çalışmalardır. Dönem ortasında yani
ünitelerin sonunda yapılan değerlendirmeler eksik
ve yanlış öğrenmeleri belirleyip yanlış öğrenmeleri
düzeltmek ve eksik öğrenmeleri gidermek için
yapılır. Dönem sonunda ise öğrenme düzeyleri
belirlenir. Bu amaçla yapılan değerlendirmeler ise
öğretim yöntemlerinin ve uygulanan eğitim
programının etkililiğinin değerlendirilmesi
amaçlıdır.
(Cevap A)
12. Aşağıdakilerden hangisi bir "ölçme" işlemi
değildir? (KPSS 2003)
A) Spor derslerinde öğrencileri boy uzunluğuna
göre sıralamak
B) Öğrenci ödevlerini 1 ve 20 arasında
puanlamak
C) Öğrencilerin başarılı sayılabilmesi için bir sınır
belirlemek
D) Öğrenci ödevlerindeki yazım yanlışlarını
belirlemek
E) Öğrencinin sözlü sınavda verdiği cevaplara
bakarak puan vermek
Ölçme: Varlığa ait özellikleri sıfatları sayı veya
sembollerle gösterme işidir. A, B, D ve E
seçeneklerinde bir ölçme işlemi, eylemi vardır. C
seçeneğinde ise sadece bir ölçüt (sınır)
belirtilmektedir. Ölçme eylemi yer almamaktadır.
(Cevap C)
eo "C5
trÜJ Q
"SEUJ
13. Aşağıdakilerden hangisi eğitim sürecinde
portfolyoların kullanım amaçlarından
biri degildir? (KPSS 2003)
A) Öğrencinin gelişim sürecini dâha
sağlıklı
olarak izlemek
B) Öğrenciyi yetenekleri ve ilgi alanları
açısından
tanımak
C) Öğrencinin eksik öğrenmelerini
belirlemek
D) Öğrencinin öğretim programları
dışındaki
faaliyetlerini de kapsayan çok yönlü
gelişimi
hakkında bilgi vermek
E) Öğrencinin gelecekteki eğitim
kurumundaki
öğretmenlerine kendisi hakkında bilgi
sunmak
Portfolyo, kişisel gelişim
dosyası yönleriyle tanımayı
amaçlayan değerlendirme
sistemidir. Kısacası
özeliiklerini, ilgi ve
yeteneklerini, neleri
başaramadığını, güçlü ve
tanıyıp öğrencinin kendisini
sağlamaktır. Eksik
öğrenmeleri, portfolyonun
amaçlarından değildir.
14. I. Elmas sınıfını "pekiyi" ile geçti.
II. Burç, sınavdan 10 üzerinden 8 aldı.
III. Sınavda en yüksek puanı Erdem aldı.
IV. Demet 160'ın üzerinde puan aldığı için
sınavı
kazandı.
ifadeleri "ölçme" ve "değerlendirme"
kavramlarını örneklendirme bakımından,
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
gruplanmıştır? (KPSS 2004)
Olçme Degerlendirme
öğrenciyi tüm
alternatif bir
öğrencinin tüm
neleri başarıp
zayıf yönierini
tanımasını
tespit etmek
(Cevap C)
A) I, II! II, IV
B) l.ll III, IV
C) II, III ı, ıvD) II, IV I, III
LJJ II ı, ııı, ıv
50- -ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
Ölçme ve değerlendirme arasındaki farkı, ayırt
etmeyi yoklayan bir sorudur. Bu tip soru her yıl
KPSS sorulmuştur.
II ve III. cümleler ölçme ifade eder. Çünkü
puanların yorumlanması, yargı, karar ve sonuç
bildirme yok. Erdem en yüksek puanı aldı. Bu
puanla Erdem kaldı mı, geçti mi, iyi bir puan mı
kötü mü belli değil, yani değerlendirme
yapılmamış. Sadece puanın yüksek olduğu
belirtilmiştir.
I ve IV. cümlelerde ise yargı ve karar var.
Dolayısıyla değerlendirme içerir. Pekiyi ile geçti
ifadesi ve Demet...........sınavı kazandı ifadesi bir
değerlendirmedir.
(Cevap C)
15. Bir öğrencinin başarısını değerlendirmede
aşağıdakilerden hangisinin ölçüt alınması, bağıl
değerlendirmeye örnek oluşturamaz? (KPSS
2004)
A) Programın hedefleriyle tutarlı öğrenmelerinin
B) Standartlaştırılmış birtestin normlarının
C) Yetenek düzeylerine dayalı beklentilerin
D) Öntest ve sontest puanları arasındaki farkın
E) Sınav puanlarının dağılımının
Bağıl değerlendirmede kullanılan ölçüt grup
dağıiımları gibi değişir ölçütlerdir. Mutlak
değerlendirmede ise ölçüt değerlendirme
ölçüsünde belirlidir ve mutlak değerlendirmede
öğrenci başarılı sayılabilmesi için ne kadar
başarılı olması gerektiğini bilir. A seçeneğinde
değerlendirme için kullanılan ölçüt program
hedefleridir. Program hedefleri programın başında
bellidir. Mesela Türkçe dersi için dönem başında
10 temel hedef belirlenmiş olsun. Dönem sonunda
yapılacak değerlendirmede bu 10 hedeften 8'ini
(3'ünü ya da 10'unu bu değer fark etmez önemli
olan ölçütün belirli olmasıdır.) gerçekleştiren
başarılı sayılacaktır demek mutlak bir
değerlendirmedir. Çünkü program hedefleri belli
olduğu için öğrencinin başarılı olabilmesi için
gerçekleştireceği görevler bellidir.
(Cevap A)
16. Öğrencilerin aktif olduğu öğretme - öğrenme
yöntemlerinde öğretmen öğrenciyi değerlendirirken
sınav sonuçlarıyla birlikte öğrencilerin sınıf içi
davranışlarını gözlem, araştırma ve inceleme
yapabilmelerini, sahip oldukları ve sergiledikleri fikir
zenginliklerini, sorumluluk alma düzeylerini ekiple
çalışabilmelerini edindikleri bilgi ve bulguları
paylaşabilme vb. özelliklerinde dikkate alınarak
başarıları hakkında karar verilir.
Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin bu bilgileri
elde etmesine daha kapsamlı katkı sağlar?
(KPSS 2004)
A) Yazılı kağıt kalem testleri
B) Performans testleri
C) Gözlem formları
D) Günlükler
E) Portfolyoiar
Portfolyo öğrencinin okula başladığı ilk günden
itibaren bütün etkinliklerinin ödev ve projelerin,
çalışmaların, gezi ve incelemelerinin yazdığı şiir
ve romanların, kazandığı ödül ve yarışmaların
örneklerinin bulunduğu kişiye özel bir dosyadır.
Amaç öğrencinin kendisini daha iyi tanımasına
yardım etmektir.
(Cevap E)
17. Sınıfın aritmetik ortalamasına göre
değerlendirme yapan bir öğretmen hangi tür
değerlendirme kullanmaktadır? (KPSS 2005)
A) Mutlak değerlendirme
B) Bağıl değerlendirme
C) Tanılayıcı
D) İzleme değerlendirme
E) Düzey belirleyici değerlendirme
Değerlendirmeye temel olan ölçüt bağılsa yani
ölçme sonuçlarından çıkarılıyorsa böyle
değerlendirmelere bağıl değerlendirme denir.
Sınıfın aritmetik ortalaması bağıl bir ölçüttür yani
ölçme sonuçlarından çıkarılır. Bağıi
değerlendirmelerde bireyin değerlendirilmesinde
diğer grup elemanlannın da performansları söz
konusudur.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 51
1.TEMELKAVRAMLAR
1.EĞİTİMKAVRAMI
Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak, istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir.
"Kendi yaşantısı yoluyla" ifadesiyle yaparak-yaşayarak öğrenme vurgulanmaktadır. Örneğin öğrencinin sınıfta soru sorması yani öğrenme sürecinin içinde aktif olmasidır. Eğitim, kasıtiı kültürieme sürecidir, Tanımda geçen kasıt kelimesiyle anlatılmak istenen, bireyde istenilen davranışı ortaya çıkarmak, istenmeyen davranışı ise ortadan kaldırmaktır (amaçlı, planlı ve programlı olarak). Eğitimde "istendik davranış" değişmesi denilince, öğrencilerin eğitimin gene! ve özel amaç/hedeflerine, toplumun beklentilerine ve bireyin gereksinim ve yeteneklerine uygun davranış ve tutumlara sahip olması vurgulanmaktadır. İstendik özellikier ile bireye kazandırılmak istenen hedefler kastedilmektedir. Eğitim bir davranış değiştirme sürecidir. Eğitimin tanımında görülen önemli kavramlardan birisi de davranış değişikliği kavramıdır. Eğitim yaşam boyu bir süreçtir.
Eğitim Sürecinin Özellikleri
Süreç olarak eğitim çok boyutlu ve karmaşıktır. Bu sürecin genel özellikierini şöyle sıralayabiliriz:
a.Kapsamiıdır.
b.Çok boyutludur.
c. Süreklidir.
d.Dinamiktir.
e.Bilimsel araştırma ve bulgulardan kaynaklanır.
f. İnsana özgü ve yaşantılaria gerçekleşir.
g.Amaca yönelik ve bütünleyicidir.
h. Mekan yönünden sınırlandırıiamaz. i. Kalkınma ile doğrudan ilgilidir.
PROGRAM GELIŞTIRME | Eğitim Süreci ve Eğitim Program
j. Eğitim kültürle iç içedir.
Eğitim, formal ve informal eğitim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır;
1. Formal eğitim: Amaç, iike ve kuralları öncedenbelirlenerek plânlanmış, programlanmış biçimdedüzenli olarak yapılan eğitimdir. Okullarda yapılaneğitimdir.
2. İnformal eğitim : Belli bir amaç ve plâna bağlıoimadan, hayatın kendi içinde oluşan eğitimsürecidir. Yaşam içerisinde bireyîn farkında olmadançevresiyle etkileşimi sonucunda meydana gelenöğrenmelerdir. İnformal eğitim, okuida planlı veprogramlı olarak verilen eğitim etkinlikleri dışındakazanılır ve yaşam boyu devam eder. Bireyin ailesi,arkadaş grubu, ailesi, kitie iletişim araçları vb.kazanılan eğitimdir. İnformal eğitim sürecinde ikiönemli öğrenme yolu: göziem ve takiit'îir.
Formal Eğitim, örgün ve yaygın eğitim olmak üzere ikiye ayrılır;
1. Örgün eğitim; Belii bir yaş grubundaki bireylere,Milli Eğitimin amaçlarına göre hazırlanmış eğitimprogramlarıyla, okul çatısı altında düzenli olarakyapılan eğitîmdir. Okulöncesi, ilköğretim vb.
2. Yaygın eğitim: Örgün eğitim imkânlanndan hiçyararlanmamış durumda olanlara, gittikleriokullardan erken ayrılaniara ya da örgün eğitimkurumiarında okumakta olanlara ve meslekdallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlereuygulanan eğitim türüdür. Türk eğitim sisteminde;okulöncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim,yükseköğretim (örgün eğitim) dışında kalan planlı veprogramlı eğitim etkinliklerine de yaygın eğitimdenir. Hizmetiçi eğitim faaliyetleri, Halk EğitimMerkezlerinde açılan kurslar, Çırakiık EğitimMerkezleri vb.
52- -PROGRAM GEÜŞTİRME-
YAYGIN EĞİTİMUzun süreli Kısa süreli
Belirli yaş grupları Oğrencilerin yaşlarına göre gruplandırılmaması (heterojen)
Zorunlu (ilköğretim) İhtiyaç duyuldukça yapılmasıÇeşitli dersler ve konular
Belli konularla sınırlandırılması
Diploma verilmesi Sertifika, belge verilmesi
2. ÖĞRETİM
Eğitim sürecinin okullarda amaçlı, planlı ve programlı olarak yürütülen kısmına öğretim denir. Öğrencilerin belirli davranışları kazanabilmesi için düzenlenen planlı etkinlikler sürecidir. Öğretim, hedefe ve öğrenciye yönelik olmalıdır. Öğretim ile NASIL? sorusuna yanıt aranır. Öğretim; amaçlı, plânlı, programlı, destekli ve genellikle bir belge ile sonuçlanan eğitim etkinliklerini ifade eder.
EĞİTİM VE ÖGRETİM ARASINDAKİ FARKULIKLAR
Eğitim Öğretim
Zaman ve mekan boyutu açısından kapsamlı, sürekli ve çok boyutludur.
Zaman ve mekan yönünden kapsamı dar, sürelidir.
Eğitim yaşam boyu bir süreçtir. Her zaman ve her yerde oluşur.
Belirli yaş grubuyla sınırlıdır.
Her türlü bilgi ve deneyimi kapsar.
Öğretimi kapsar. Önceden belirlenmiş etkinlikleri kapsar.
Eğitim genel anlamda temel amaçtır.
Gene l an lamda eğitimin aracıdır.
Amaçlı, planlı ve programlı olabileceği gibi rastlantısal, gelişigüzeide olabilir.
Amaçlı, planlı ve programlıdır. Öğrenme yaşantılarının eğitsel olması esastır.
Kitle iletişim araçları, anne-baba, arkadaş vb. öğrenme
Öğrenci-öğretmen ilişkisi
Çizelge 1
Öğretim Sisteminin Öğeleri:
LÖğrenci
2. Öğretmen
3. Hedefler
4. Öğrenme-Öğretme Süreçleri
5. İçerik
Okulun en önemli ve temel üç öğesi şunlardır:
LÖğrenci
2. Program
3. Öğretmen
Eğitim ve öğretim arasındaki farklar çizeige 1'de verilmektedir.
3. ÖĞRENME
Öğrenme, yaşantı ürünü ve nispeten kalıcı izli davranış değişiklikleridir. Bireyin herhangi bir şeyle etkileşimi sonucunda, davranışlarındaki belli düzeylerdeki değişmelerdir.
Öğrenmenin olabilmesi için;
a) Bireyin davranışında değişiklik olması,
b) Yaşantı sonucunda meydana gelmesi,
Şiddetli bir ışık veya ses karşısında gösterilen tepkiler (refleks) ile uyku, büyüme, olgunlaşma, ilaç, yorgunluk vb. sonucunda oluşmuş davranış değişiklikleri öğrenme ürünü değildir.
c) Belli bir süre kalıcı olması (geçici değil!),
Uyuşturucu kullanma, yardım etme gibi olumiu-olumsuz öğrenmeler olabilir,
4. ÖĞRETME
Herhangi bir "öğrenmeyi kılavuzlama ya da sağlama faaliyeti" olarak tanımlanabilir. Yani öğretme, bireyin davranışlarında değişiklik meydana getirebilmek ya da öğrenmeyi gerçekleştirmek için yapılan etkinliklerin tümüdür.
5.ÖĞRENİM
Bir öğretim kurumunda belli bir süre içindeki öğrenmelerin tümüdür. İlköğrenim, ortaöğrenim vb.
ÖRGÜN EĞİTİM
-EGITIM BILIMLERI- 53
2. EGITIM PROGRAMI TURLERI VE
ÖZELLİKLERİ
Program, yapılması gereken bir işin böiümlerini, her bölümün yapılış sırasını, zamanmı ve nasıl yapılacağını gösteren bir tasarıdır. M. Ö. 1. yy.da Julius Ceaser ve askerleri, Roma'da yarış arabalarının üzerinde yarıştığı oval biçimindeki koşu pistini, Latince "Curricullum" olarak adlandırmıştır. Ve bu kavram, koşu pisti olarak biiinen soyut bir kavramdan, bugünkü eğitim programı aniamında kullanılan somut bir kavrama geçişi sağlamıştır. Eğİtim programı (curricullum) izlenen yol anlamında eğitimde kullanılmaya başlanmıştır.
Eğitim alanında; eğitim programı, öğretim programı, ders programı, örtük programkavramları kullanılrnaktadır. Bir eğitim kurumununveya sosyal çevrenin, bireylerin yaşantılarınıdüzenlemek ve zenginleştirmek için yürüttüğü tümetkinlikler eğitim programına dahildir. Bu anlamda,yönetmeükler, öğretim programları, sosyal kolçalışmaları, özel günlerin kutlanması, rehberlik 'lâhizmetleri, sağlık çalışmaları, geziler, yetiştirme gkursları, kültürei, sanat vb. çalışmalar eğitim Bprogramına girer. !fj
Eğitim programı (Uzak hedef, ülkenin eğitim gpolitikaları) E
>o
1. Milli eğitimin ve okulun amaçlarını ggerçekleştirmeye yönelik okul içinde ve okul dışında sgyapılan tüm eğitim etkinliklerini kapsayan program "gtürüdür.
*"
2. Eğitilecek bireylere, öğrenme yaşantılarıkazandırmaplânı.
3. Öğrencilerin karşılaştıkiarı öğrenme durumlarınınve geçirdikleri yaşantıların tümü.
4. Öğrenene, okulda ve okul dışında plânlanmışetkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantılarıdüzeneği.
Öğretim programı (Genel hedef, öğretim kademeleri. okullar)
1. Eğitim programı içinde yer alan ve öğretmeöğrenme süreçleri ile ilgili tüm etkinlikleri kapsayanprogram.
2. Okulda veya okul dışında bireye kazandırılmasıplânlanan derslerin öğretimiyle ilgili îüm etkinliklerikapsayan yaşantılar düzeneği.
Ders programı (Özel hedef)
1. Öğretim programı içinde yer alan, bir dersin amaç, îçerik, öğretme öğrenme süreçieri ve değerlendirme bölümlerini ve bu dersle ilgili olan eğitim faaliyetlerini sistematik bir şekilde gösteren programdır.
Örtük program
Eğitimle ilgili ders ve ders dışı tüm etkinlikleri kapsayan program türüdür. Örtük programlar aracıiığıyla özellikle ders dışı etkinlikler düzenlenerek bireyierin farklı becerileri ve yetenekleri ortaya çıkarılabilmektedir. Örtük program faaliyetleri olarak; okullarda yapılan halk oyunları etkinlikleri, sportif ve diğer sosyal etkinlikler, çevre gezileri gösterilebilir.
Eğitim programının başlıca faydaları şunlardır:
1. Eğitim faaliyetlerine yön verir.
2. Aynı eğitim basamağındaki okuilarda eğitiminaynı amaçlar çerçevesinde ve aynı yöndegerçekleşmesini sağlar.
3. Eğitimde verimi artırır.
4. Mesleğe yeni başlayan öğretmeniere rehberiikeder.
İyi Bir Eğiîim Programmm Özeliikleri (Önem Sırasına Göre)
1. Eğitim programı, işlevsel olmalıdır. İşievsel olması demek, programda yer alan amaçların, konuların ve etkinliklerin hayatta geçerli olması, yani işe yaramasıdır. İyi bir programının, topiumun ve kişilerin ihtiyaçlarına cevap vermesi, bireyin yeteneklerini ortaya çıkarması ve geliştirmesi gibi niteliklere sahip olması gerekir.
Bu özelliğe sahip bir programda önemli bir başka husus da öğrencilerin seçtiği meslekte başarılı olmaiarını sağlayacak bilgi, beceri ve tutumları ihtiva etmiş olmasıdır.
Bunların yanında, işlevsel bir programın, öğretmenlerin amaçlar yönünden nelere dikkat etmeleri gerektiğini, içeriğin eîkili bir şekilde kazandırılması için hangi yöntem. teknik, araç gereç ve kaynaklardan yararlanabileceklerini, bunları, nerede ve nasıl uygulayabileceklerini ve değerlendirmenin nasıl yapılacağını da göstermesi gerekir.
54- -PROGRAM GELİŞTİRME-
2. Esnek olmalıdır. Esneklik kavramını öğretmeöğrenme etkinliklerine konu olan ünite ve konularınana hatlarının verildiği, ayrıntıya inilmediği birprogram şeklinde düşünebiliriz. Böyiece öğretmenebilim ve tekniğin getirdiği yenilikleri, öğrencilerin ilgive ihtiyaçlarını, okulun bulunduğu yerin özelliklerinigöz önüne alarak ayrıntıları belirleme ve uygulamaimkanı sağlanmış olur. Ünitelerin yer değiştirmesi,birleştirilmesi, sürelerinde değişiklik yapılması, kaza-nılması güç hedefleri uzun vadeye yayabilmektir.
3. Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygunolmalıdır. Eğitim kurumları toplumu meydanagetiren bireylere, millî değerleri ve ideallerikazandırmakla görevlidir. Eğitim programları eğitimfelsefesine uygun ve toplumun isteklerinigerçekleştirici nitelikte olmalıdır.
4. Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcıolmalıdır. Programın hazırlanması kadaruygulanması da önemlidir. Bu bakımdan programıuygulayan öğretmen ve yöneticilere programıbaşarıyla uygulayabilmelerine yönelik rehberlikyapılmalıdır.
İşlevsellik ve uygulanabilirlik arasındaki fark:Yapılan her uyguiama işlevsel olmaz. olması için bir işe yaramasi gerekir.5. Bilimsel olmalıdır. Eğitim programları hembilimsel ilkelere uygun olmalı hem de bilimsel bilgiyikullanmayı öğretmelidir.
6.Bir amaca yönelik olmalıdır. Eğitim programları,belli amaçları gerçekleştirmek üzereoiuşturuimalıdır.
7. Ekonomiye uygunluk özelliği göstermelidir.
Program Geliştirme: Gerek okul içinde gerekse okul dışında milli eğitimin ve okulun hedeflerini gerçekleştirmek üzere düzenlenen içerik ve faaliyetlerin, uygun yöntem, teknik ve araç-gereçlerle geliştirilmesine yönelik koordineli çabaların tümüdür. Program geliştirme süreci uygulamalı (operasyonel), kubaşık (ekip) ve sürekli bir çaiışmadır. Program geliştirme aynı zamanda hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür.
3. HEDEF (AMAÇ) KAVRAMI
Öğrencilerde bulunması istenilen ve eğitim yoluyla kazandırılabiiecek niteliklere, hedefler denir. NİÇİN öğreteceğiz? sorusuna yanıt aranır. Hedefler 2'ye ayrılır:
1. YATAY HEDEFLER (Bloom'un taksonomiksıralaması: Bilişsel, duyuşsal ve devinsel)
2. DİKEY HEDEFLER (Uzak, genel ve özelhedefler)
Taksonomi: İsîendik davranışların, hedeflerin basitten karmaşığa, kolaydan zora, somuttan soyuta, birbirinin önkoşulu olacak şekilde aşamalı sıralanmasına denir.
DIKEYHEDEFLER
UZAK(Milli Eğitimin hedefieri) EĞİTİM PROGRAMI
GENELOğretim kademesi + oku! hedefleri ÖĞRETİMPROGRAMI
OZELDetsin, üniteninya da konunun hedefleri DERS PROGRAMI
» ÇIKMIŞ SORU (2004 KPSS)Eğitim programının değerlendirme boyutu, aynızamanda geri bildirim mekanizmasıdır.Bu, program geliştirmenin hangi özelliğinivurgulamaktadır?
A) Objektiftir.
B) Fırsat eşitliğini temel alır.
C) Süreklidir.
D) Durağandır.
E) Çok yönlüdür.
Program geliştirme eğitim programlarının hazırlanması, denenmesi ve değerlendirilip yeniden gözden geçirilerek yeniden uygulanması sürecidir. Yani program geliştirme bir süreçtir. Devam eden sürekli bir süreçtir,
Program geliştirmenin değerlendirme öğesinde hazırlanan programın etkililiği saptanır. Programın eksiklikleri belirlenir. Tüm bu çalışmalar programın ilerisi için yapılacak iyileştirmeler içindir.
_________ _________ (Cevap C)
II I Z
Işlevsel oS2
"QUo
-EGITIM BILIMLERİ- 55
Dikey Hedefler üçe ayrılır;
1. Uzak Hedef: Bir ülkenin politik felsefesiniyansıtan, ulaşılması kısa sürede mümkün olmayanülkenin yetiştirmek istediği bireyde görmek istediğien temel toplumsal davranışlardır. (1739 Sayılı MilliEğitim Temel Kanunu)
Örnek hedefler;
Eğitimin her tür ve kademesinde fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanması,
Eğitim sisteminin nitel verimliliğini yükseltmek,
Eğitimin her kademesinde Avrupa Birliği göstergelerini yakalamak,
Araştırıcı, sorgulayıcı, bilimsel düşünebilen bireyler yetiştirmek.
2. Genel Hedef; Öğretim kademeleri ve okullarınhedefleridir. (1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu)
Örnek hedefler;Ui O*E ÜJ
Okulöncesi eğitimde okullaşma oranının gelişmiş 5ülkeler seviyesine çıkarılması, i |
•oUi
Birleştirilmiş sınıf uygulamasını asgariye indirmek.
3. Özel Hedef: Bir bilgi, disiplin, konu alanı ya da jg derste öğrencilere kazandırılmak istenen özellikler S ve davranışlardır.
Örnek hedefler;
Türkçe Dersi için bir örnek hedef ifadesi; Cümleyi öğelerine ayırabilme.
Üçgenin çevresini hesaplayabilme
56- -PROGRAM GELİŞTİRME-
1. Aşağıdaki program türlerinden hangisi en
kapsamlı ve en geniş program türüdür?
lilli Eğitim Programı
II. Öğretim Programı
III.Okul Programı
IV. Eğitim Programı
V. Ders Programı
A) I B) II C) IIID) IV E)V
Uzak hedef: Bir ülkenin politik felsefesini
yansıtan, ulaşılması kısa sürede mümkün
olmayan ülkenin yetiştirmek istediği ve bireyde
görmek istediği en temel toplumsal davranışlardır.
(1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu)
Örnek hedefler;
Eğitimin her kademesinde Avrupa Birliği
göstergelerini yakalamak,
Araştırıcı, sorgulayıcı, bilimset düşünebilen
bireyler yetiştirmek.
(Cevap D)
ÇOZUMLU KAVRAMA TESTİ
En geniş, kapsamlı program türü eğitim
programıdır. Daha sonra öğretim ve ders
programı gelmektedir. Milli Eğitim Programı ve
Okul Programı diye bir program türü mevcut
değildir.
(Cevap D)
3. Aşağıdakilerin hangisi iyi bir eğitim programının
özelliklerinden degildir?
A) Eğitim programı, işlevsel olmalıdır.
B) Esnek oimalıdır.
C) Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygun
olmalıdır.
D) Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcı
olmalıdır.
E) Bilimsel olmayabilir, ama güncel olmalıdır.
2. a) Eğitim sisteminin nitel verimliliğinin
yükseltilmesi,
b) Eğitimin her tür ve kademesinde fırsat ve imkân
eşitliğinin sağlanması.
Yukarıda belirtilen hedef ifadeleri
aşağıdakilerden hangisinin hedef düzeyine
örnektir?
A) Genel hedef
B) Yakınhedef
C) Olası hedef
D) Uzakhedef
E) Özelhedef
Eğitim programının özellikleri önem sırasına göre:
1. Eğitim programı, işlevsel olmaiıdır.
2. Esnek olmalıdır.
3. Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygun
olmalıdır.
4. Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcı
olmalıdır.
5. Bilimsel ve güncel olmalıdır. Eğitim programları
hem bilimsel ilkelere uygun olmalı hem de bilimsei
bilgiyi kullanmayı öğretmelidir. Aynı zamanda
güncel olmalıdır.
6. Bir amaca yönelik olmalıdır.
7. Ekonomiye uygunluk özelliği göstermelidir.
(Cevap E)
-EGITIM BILIMLERI- 57
4. Eğitim programının değerlendirme boyutu, aynı
zamanda geri bildirim mekanizmasıdır.
Yukarıda belirtilen açıklamaya dayanarak
eğitim programının değerlendirme ve
geliştirme süreci hakkında öncelikle hangisi
söylenebilir?
A) Objektiftir.
B) Fırsat eşitliğini temel alır.
C) Süreklidir.
D) Durağandır.
E) Çok yöntüdür.
Aşağıdakilerden hangisi öğrenmenin
oluştuğunu gösteren doğru bir ifade değildir?
A) Davranışta gözlenebilir bir değişme olması
B) Davranışta değişmenin nispeten sürekli
olması
C) Davranıştaki değişmenin yaşantı kazanma
sonucunda oluşması
D) Davranıştaki değişmenin sadece büyüme
sonucunda oluşması
E) Davranıştaki değişmenin yorgunluk, hastalık,
ilaç alma vb. etkenlerle geçici bir biçimde
meydana gelmemesi
Program geliştirme eğitim programlarının
hazırlanması, denenmesi ve değerlendirilip
yeniden gözden geçirilerek yeniden uyguianması
sürecidir. Yani program geliştirme devam eden bir
süreçtir.
Program geliştirmenin değerlendirme öğesinde
programın etkiliği belirlenir ve bu sonuçlar,
programın eksiklikleri hakkında bilgi verir. Tüm bu
çalışmalar programın ilerisi için yapılacak
iyileştirmeler içindir.
(Cevap C)
5. İlköğretim kademesinde, 'Türkçe'yi etkili bir
şekilde kullanabilme" hedefi aşağıdaki hedef
türlerinden hangisine örnek verilebilir?
A) Uzakhedefler
B) Ders hedefleri
C) Özel hedefler
D) Genel hedefler
E) Olası hedefler
Genel hedef; Öğretim kademeleri ve okulların
hedefleridir. (1739 Sayılı Milli Eğitim Temel
Kanunu)
Örnek hedefler;
Okulöncesi eğitimde okullaşma oranının gelişmiş
ülkeler seviyesine çıkarılması,
Birleştirilmiş sınıf uygulamasını asgariye indirmek.
(Cevap D)
fcr
Öğrenmenin olabilmesi için;
a) Bireyin davranışında değişiklik olması,
b) Yaşantı sonucunda meydana gelmesi,
Şiddetli bir ışık veya ses karşısında gösterilen
tepkiler (refleks) ile uyku, büyüme, olgunlaşma,
ilaç, yorgunluk vb. sonucunda oluşmuş davranış
değişiklikleri öğrenme ürünü değildir.
c) Belli bir süre kalıcı olması (geçici değil!).
Davranıştaki değişme sadece büyüme ile
gerçekleşmez, diğer sosyal ve çevresel faktörler
ile de oluşur.
(Cevap D)
Aşağıdakilerden hangisi örgün eğitim
kademesinde yer almaz?
A) Okul öncesi
B) İlköğretim
C) Ortaöğretim
D) Uzaktan öğretim
E) Yükseköğretim
Türk Eğitim Sisteminde örgün eğitim kademeleri;
okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve
yükseköğretim şeklindedir. Uzaktan öğretim, bir
öğretim yöntemidir.
(Cevap D)
58- -PROGRAM GEÜŞTİRME-
8. Okullarda yapılan ders dışı etkinlikler içinde
yer alan halk oyunları, sportif ve diğer sosyal
etkinlikler, çevre gezileri vb. faaliyetler
aşağıdaki programların hangisinde yer alır?
A) Örtükprogram
B) Haftalık program
C) Eğitim programı
D) Rehberlik programı
E) Öğretim programı
10. Aşağıdakilerden hangisi program geliştirme
sürecinde hedefleri belirlemede ve önem
derecesini ortaya koymada yararlanılan bir
eğitim disiplinidir?
A) Eğitim Teknolojisi
B) Eğitim Felsefesi
C) Eğitim Sosyolojisi
D) Eğitim Yönetimi
E) Eğitim Psikolojisi
Örtük program; eğitimle ilgili ders ve ders dışı tüm
etkinlikleri kapsayan program türüdür. Örtük
programlar aracılığıyla özeflikle ders dışı
etkinlikler düzenlenerek bireylerin farklı becerileri
ve yetenekleri ortaya çıkarılabilmektedir. Örtük
program faaliyetleri olarak; okullarda yapılan halk
oyunları etkinlikleri, sportif ve diğer sosyal
etkinlikler, çevre gezileri gösterilebilir.
(Cevap A)
Eğitim felsefesinden; program geliştirme
sürecinde özellikle uzak hedefleri belirlemede ve
bunların önem derecesini ortaya koymada
yararlanılır.
(Cevap B)
o m
11. "Eğitim programı içinde ağırlık taşıyan, bilgi
kategorilerinden oluşan, bilgi ve becerinin
eğitim programının amaçları doğrultusunda
ve plâniı bir biçimde kazandırılmasına
dönük program" aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Örtük Program
B) Ders Programı
C) Öğretim Programı
D) Çalışma programı
E) Konu Programı
9. Aşağıdakilerden hangisi eğitim programının
yatay hedeflerinden biri degildir?
A) Bilişsel hedefler
B) Duyuşsal hedefler
C) Genel hedefler
D) Psikomotor hedefler
E) Devinsel hedefler
Bloom'un taksonomisine göre yatay hedefler;
bilişsel, duyuşsal ve devinsel (psikomotor) olmak
üzere 3'e ayrılır.
(Cevap C)
Öğretim programı, okul ya da okul dışında
planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme
yaşantıları düzeneğidir. (Ö. Demirel, Eğitimde
Program Geliştirme, s.6) Öğretim programı, eğitim
programı içinde yer alan ve öğrenme-öğretme
süreçleri ile ilgili tüm etkinlikleri kapsar. Öğretim
programı çeşitli smıflarda ve derslerde işlenecek
konularla ilgili tüm öğretim faaliyetlerini içine alır.
Öğretim programı eğitim programının kapsamında
yer alır ve öğrencilerde hedeflenen davranışları
kazandırmak için yapılacak tüm etkinlikleri içerir.
Eğitim programı öğrencilere "ne öğretelim?"
sorusunun yanıtı iken öğretim programı "nasıl
öğretelim?" sorusunun yanıtıdır.
(Cevap C)
-EGITİM BİLİMLERİ- 59
12. Bireyin herhangi bir şeyle etkileşimi sonucunda
davranışlarında oluşan kahcı izli davranış
değişiklikleridir. Bu tanım aşağıdaki
kavramlardan hangisinindir?
A) Öğrenme
B) Eğitme
C) Öğretim
D) Öğretme
E) Öğrenim
Öğrenme, bireyin çevresiyle etkileşimi sonucunda
davranışlarında oluşan kalıcı değişmelerdir. Bir
davranış değişikliğinin öğrenme olarak
nitelendirilebilmesi için;
1-Gözlenebilir bir değişme olması
2-Davranış değişikliğinin sürekli (kalıcı) olması
3-Değişikliğin yaşantı sonucu (çevreyie etkileşim
sonucu) olması
4-Davranış değişikliğinin ilaç, yorgunluk, alkol vb..:
etkisiyle geçici olmaması
5-Değişmenin sadece büyüme sonucunda
oluşmaması gerekmektedir.UJ
Bunun yanı sıra eğitim ise sistemli davranış .ü
değiştirme süreçleridir. -
M
(CevapA) >■
13. Öğrencilere öğrendikleri konunun önemîni ve
nerede kullanabileceklerini açıklama eğitim
durumlarının hangi öğesi ile ilgilidir?
A) Hedeften haberdar etme
B) Güdüleme
C) Pekiştireç
D) Dönüt
E) ipucu
f&M&S&s
Eğitim durumlarını giriş, gelişme ve sonuç
etkinlikleri olarak ayırmak mümkündür. Giriş
etkinlikleri öğrencilerin öğretilecek konuya
hazırlanmasıdır ve hedeften haberdar etme ve
güdülemeyi içine alır. Öncelikli olarak öğrenci o
dersin sonunda göstermesi gereken davranışları
bilmelidir (hedeften haberdar etme). Öğrencinin
öğretme-öğrenme sürecine etkin katılımı için bu
sürece güdülenmiş olması gerekmektedir.
Öğrenci öğrenme sürecinde gerçekleşeceğini
düşündüğü öğrenmelere karşı ilgi duymalıdır.
Öğrenilecek konunun önemini açıklama ve
edinecekleri bilgi ve beceriieri kullanacakları
yerleri açıklama güdüleme etkinlikleri içindedir.
Öğretmenin bu konu çok önemli, sınavda
soracağım vb.yi kullanması öğrencilerin ilgisini ve
dikkatini konuya yönlendirmelerini ve
güdülenmelerini sağlayacaktır.
(Cevap B)
14. Program geliştirme süreci açısından ölçme ve
değerlendirmenin en önemli işlevi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Programın, hedeflerin istenen düzeyde
kazanılmasını sağlamada yeterliğini
belirlemektir
B) içerik seçiminde yapılan hataları ortaya
çıkarmak
C) Öğrenci ilgi ve ihtiyacına uygun olmayan
yöntem ve stratejileri beliriemek
D) Program hedeflerini gerçekleştiren öğrencileri
beliriemek
E) Program geliştirme sürecinin planlanmasına
yardım etmek
Eğitim ortamında yapılan ölçme ve
değerlendirmeler öğretim süreci başında
öğrencilerin mevcut durumlarını belirlemek,
öğretim etkinlikleri devam ederken öğrenme
eksiklerini belirlemek, öğretimin sonunda da
öğrencilerin hedeflenen davranışların ne kadarını
kazandığını tespit etmek için yapılır. Program
geliştirme süreci açısından ise ölçme
değerlendirme öğrencinin sınanması değil
programın sınanmasıdır. Hazırlanan program için
seçilen hedeflerin doğruluğu, bu hedefleri
gerçekleştirmek için belirlenen konu alanının
tutarlılığı ve hedefleri gerçekleştirmek için izlenen
yol, kısacası programın bütünü ölçme
değerlendirme ile sınanır. Programın yeterliliği o
programın hedeflediği davranışları kazandırma
oranıdır. Bu açıdan eğitim ortamında yapılan
değerlendirmeler aynı zamanda yürütülen
programın işlerliğinin de denetlenmesini sağlar.
(Cevap A)
60- -PROGRAM GELİŞTİRME-
17. Sekiz yaşındaki kız çocuğunu ilkokula
göndermeyen veli , eğitim sistemimizin
aşağıdaki hangi ilkesine aykın davranmıştır?
A) Karma eğitim
B) Süreklilik
C) Eğitim hakkı
D) Laiklik
E) Demokrasi eğitimi
Türk milli eğitim sisteminin karma eğitim ilkesi kız
ve erkek çocukların birlikte eğitim görmesini;
süreklilik ilkesi verilen eğitim hizmetlerinin hayat
boyu bir devamlılık göstermesi gerektiği; laiklik ise
eğitim sürecinin dini ilkelere göre yapılmamasını
ve dini eğitimin bireylerin isteği doğrultusunda
yapılması gerektiği; demokrasi eğitimi ilkesi ise
yetiştirilen bireylerin eşitükçi ve demokratik ilkeleri
benimsemiş olmasıdır. Soruda bahsedilen veli
çocuğunu okula göndermeyerek eğitim hakkını
elinden alıyor demektir.
Eğitim hakkı (Madde 7): Temel eğitim görmek her
Türk vatandaşının hakkıdır. Temel eğitim
kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından
vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde
yararlanırlar.
(Cevap C)
Aşağıdakilerden hangisi örtük programların
eğitimdekî işlevlerinden biri değildir ?
A) Öğrencilerin gizilgüçlerini ortaya çıkarmak
B) Yaratıcılığı geliştirmek
C) Sosyai beceri kazandırmak
D) Öğrencilerin her alandaki gelişimlerini
desteklemek
E) Ders programlarının kapsamını genişletmek
Ö r t ü k p r o g r a m d e r s d ı ş ı f a a l i y e t l e r i
kapsamaktadı r . Bu faa l iyet ler öğret im
programlarında olmayan sosyal, sportif ve kültürel
etkinlikleri içermektedir. Örtük programlar
öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmek, çevresiyle
etkili iletişim kurmalarını sağlamak yani öğrencinin
her gelişim alanında desteklenmesi amacıyla
hazırianmalıdır.
(Cevap E)
15. "Öğrencilerin istenen hedeflere ulaşmaları için planlanan okul içi ve okul dışı tüm öğretme-öğrenme etkinliklerini kapsayan programdır."
Yukarıda tanımı yapılan terim aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eğitim programıB) Öğretim programıC) Ders programıD) Örtük programE) Yıllık programEğitim programı; Öğrenene, okulda ve okuldışında etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenmeyaşantıları düzeneği olarak tanımlanabilir. (Ö.Demirel, Eğitimde Program Geliştirme, s.6)Burada karıştırılabilecek seçenekler öğretimprogramı ve örtük programdır. Öğretim programısadece bir dersin öğretimi ile ilgili etkinlikleri (okuliçi ve okul dışı) kapsayan programdır. Örtükprogram ise okul dışı etkinlikleri kapsamına alır.Ders programı bir ders sürecinde öğrencilere z
hedeflenen davranışların nasıl kazandırılacağını £gösteren etkinlikleri kapsamaktadır. ■%
(CevapA)
Eğitim bireylerde istendik davranış değişikliği
meydana getirme sürecidir. İstendik olma özelliği
eğitimin bir amaç için, öğrenen bireylere belli
davranışlar kazandırılmak istenmesidir. Eğitim bir
etkileşim sürecidir ve bireyin belli davranışları
kazanması bu etkileşim sonucu bireyin yaşantısı
ile olur. Eğitim bir süreçtir ve yaşam boyu devam
eder. Eğitimin esası bireyde belli davranış
değişikliğidir. Türk milli eğitim sistemine göre
ilköğretim ne kadar zorunlu olsa da eğitim
kavramının tanımının içinde zorunluluk yani
zorlama yoktur.
(Cevap D)
16. Aşağıdakilerden hangisi, eğitim kavramının 5
tanımı içinde bulunmaz ? ^
A) İstendik 18>
B) Bireylerin kendi yaşantısı yolu ile
C) Süreç
D) Zorunlu
E) Davranış değişikliği
-EGİTİM BİLİMLERİ- 61
19. "Bir eğitim kurumunun, çocuklar, gençler ve
yetişkinler için sağladığı, millî eğitimin ve kurumun
amaçlarının gerçekleşmesine dönük tüm
faaliyetleri kapsar." ifadesi aşağıdakilerden
hangisinin tanımıdır?
A) Öğretim Programı
B) Ders Programı
C) Eğitim Programı
D) Eğitim Plânlaması
E) Genel Eğitim Programı
Eğitim progrannı öğrenene (çocuk, genç, yetişkin)
belli bir hedef doğrultusunda (milli eğitim
amaçları) bu hedeflere ulaşmak için sağlanan
etkinlikleri içeren programlardır. Öğretim programı
eğitim programı içinde yer alır ve öğretme
faaliyetleri ile ilgili etkinlikleri kapsar. Ders
programı da öğretim programı içinde yer alır ve
dersle jlgili öğretim faaliyetlerinin sistemli bir
biçimde düzenlendiği birplandır.
Eğitim programı, belirlenen hedefler doğrultusunda
planlanan tüm eğitim etkinliklerini kapsamaktadır.
Öğretim programı ise bir eğitim basamağında çeşitli
sınıf ve derslerde ele alınacak konularla ilgili tüm
öğretim etkinlikierini kapsamaktadır. Ders programı
da bir dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri
kapsamaktadır. (Ö. Demirel, Eğitimde Program
Geliştirme, s.7)
(Cevap C)
Eğitim bireylere belli bir amaç doğrultusunda
istendik davranışlar kazandırma sürecidir.
Öğretim bireyin davranışlarında kendi yaşantıları
yoluyla değişiklik yapma işidir. Eğitim bir süreçtir
öğretim ise bu süreç içerisinde yer alan bir araçtır.
Eğitim öğretimi kapsamaktadır. Her ikisinin de
ortak yönü amaçlı olması, planlı olması ve
nesnesinin insan olmasıdır.
(Cevap E)
20. Aşağıdaki seçeneklerde eğitim ve öğretim
kavramlarıyla ilgili verilen ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Eğitim öğretime oranla daha geniştir.
C) Öğretim amaçlı, plânlı ve programlıdır.
B) Eğitim temel amaçtır, öğretim ise bir araçtır.
D) Eğitim yaşam boyu bir süreçtir.
E) Öğretim eğitimi kapsar.
62- -PROGRAM GEÜŞTİRME-
1. Öğrenme kavramı ve süreci ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Öğrenme sürecine ne kadar çok duyu organı
katılırsa, öğrenme o kadar çok kalıcı olur.
B) Başkaiarının yardımı ile edinilen yaşantıların
kalıcılığı yüksektir.
C) Öğrenilenlerin çoğu gözlerin yardımı ile olur.
D) En iyi öğrenme biçimi kişinin kendisinin
yaparak öğrenmesidir.
E) Öğrenme, bireyin herhangi bir şeyle etkileşimi
sonucunda davranışlarında oluşan kalıcı ve
izli değişikliklerdir.
4. Okulun bir görevi de, bireye içinde yaşadığı
toplumun değerierini, kurallarını, geleneklerini ve
göreneklerini öğretmektir.
Sözü edilen bu işlev okulun aşağıdaki hangi
işlevini tanımlamaktadır?
A) Toplumsal değişmeyi hızlandırma
B) Akılcı düşünmeyi sağlama
C) Bireyin toplumsallaşmasını sağlama
D) Sağlıklı bireylerin gelişimine katkıda bulunma
E) Demokrasiye olan ınancı güçlendirme
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
o >~C/3
2. Aşağıdakilerden hangisi iyi bir eğitim ;;.;
programının özellikleri arasında sayılamaz? 8
A) Eğitim programı işlevsel olmalıdır. ^
B) Esnek olmalıdır. ^
C) Toplumun görüş ve isteklerine uygun
olmalıdır.
D) Uygulayıcılara yardımcı olmalıdır.
E) Hedefler; Içerik, eğitim durumları ve
değerlendirmeye uygun olarak belirlenmelidir.
5. Aşağıdakilerden hangisi eğitim tanımı
içerisinde yer alan boyutlardan biri değildir?
A) Kendi yaşantısı yoluyla
B) istendik
C) Kasıtlı
D) Davranış değiştirme süreci
E) Fiziki gelişme
3. Bir disiplin ya da çalışma alanı için hazırlanan
ve öğrenciye kazandırılması istenen özellikler
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Genelhedef
B) Hedef davranış
C) Özelhedef
D) Uzakhedef
E) Yatayhedef
6. Eğitim programınm hedefleri doğrultusunda
öğrenciye kazandırılması istenen yeterliklerin
(bilgi-beceri-tutum-davranış) çeşitli dersler
aracılığıyla planlı bir biçimde düzenlendiği
kılavuz kitap veya doküman ifadesi aşağıdaki
program türlerinden hangisini
tanımlamaktadır?
A) Eğitim programı
B) Öğretim programı
C) Ders programı
D) Örtük program
E) Ünite programı
-EGITİM BİLIMLERI- 63
7. I. Öğrenme
II. Eğitim
III.Öğretim
Yukarıda belirtilen kavramların kapsamı
genişten dara doğru uygun sırası
aşağıdakilerden hangisidir?
A l-lll-llB
)l-ll-lllC
)ll-lll-lD
)ll-l-lllE
)lll-ll-l
10. Türk Eğitim Sistemini düzenleyen 1739 sayılı Milli
Eğitim Temel Kanunu'nda eğitimin temel amaçları
ve ilkeleri "iyi insan ve iyi vatandaş yetiştirmek,
bireyleri meslek sahibi yapmak ve çağdaş
medeniyet düzeyine ulaşmış bir toplum
oluşturmak" şeklinde ifade edilmektedir.
Program hedefleri açısından
değerlendirildiğinde bu
hedefler
aşağıdakilerden hangisiyle örtüşmektedir?
A) Uzak hedefler
B) Ders hedefleri
C) Özelhedefler
D) Gerçek hedefler
E) Olası hedefler
8.Onceden hazırlanmış bir program o
çerçevesinde amaçlı ve planlı olarak öğretim £
yoluyla gerçekleştirilen sürecin tanımı .1
aşağıdakilerden hangisidir?
"
Sü
A) Eğitim g
B) Öğrenme |
C) Olgunlaşma "^
D) İnformal eğitim :5
E) Formai Eğitim
11. Genel olarak hedef, ulaşılmak istenen nokta olarak ifade edilir. Eğitimde ise hedef, eğitim sürecine giren bireyin davranışlarında dolayısıyla kişiliğinde meydana gelmesi istenilen farklılaşmaları belirler. Eğitilecek kişinin kazanması gerekli davranış ölçütlerini ortaya koyar.
Yukarıdaki açıklamalara dayanarak aşağıdaki sorulardan hangisine cevap aranmaktadır?
A) Niçin B) Nerede C) NasılD) Kim E) Ne
9.
Eğitim sisteminde nitelikli insan gücü
yetiştirmede en öneınli rolü üstlenen öğretim
kademesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) ilköğretim
B) Temel eğitim
C) Okul öncesiD) Ortaöğretim
E) İlköğretim ikinci kademe
12. Tarih dersinde öğretmenin Anadolu
Uygarlıkları konusu ile ilgili olarak
öğrencileri Anadolu Medeniyetleri
Müzesi'ne götürmesi faaliyeti
aşağıdakilerden hangi program türü
içerisinde yer alır?
A) Günlük plan
B) Ders planı
C) Örtükprogram
D) Eğitim programı
E) Ders programı
64- -PROGRAM GEÜŞTİRME.
13. Aşağıdakilerden hangisi iyi bir eğitim
programının diğerlerine göre en önemli
özelliğidir?
A) İşlevsellik
B) Esneklik
C) Uygulanabilirlik
D) Ekonomiklik
E) Toplum felsefesine uygunluk
14. Aşağıdakilerden hangisi örgün eğitim
sistemine hiç girmemiş, herhangi bir eğitim
kademesinde bulunan veya bu kademelerden
birinden ayrılmış olan bireylere itgi ve ihtiyaç
duydukları alanda örgün eğitim yanında veya
dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin
tümünü kapsar?
A) Örgün eğitim
B) Yaygın eğitim
C) Sürekli eğitim
D) Mesleki eğitim
E) Açıkeğitim
! CEVAP ANAHTARI
1.B 2.E 3.C 4.C
5. E 6. B 7. B 8. E
9. D 10. A ...11.:.A........... 12. C
13. A 14. B
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 65
1. Eğitim, bireyin davranışında yaşantıları yoluyla istendik değişmeler oluşturma sürecidir.
Bu tanımda, "istendik" sözcüğü ile anlatılmak istenen temel koşul aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS2001)
A) Eğitim hedefleriyle ilgili olma
B) Bireyin isteklerini dikkate alma
C) Güncel gereksinimleri karşılama
D) Bireye fiziksel güç kazandırma
E) Toplumsal yardımlaşmayı artırma
Eğitimde plânlanmış etkinliklerin önemi büyüktür.
Öğrenenlere öğrenme yaşantıları sağlamak eğitim
programları aracılığıyla olur. (Ö. Demirel,
Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program
Geliştirme, s:5) Eğitim, plânlı öğretme durumları
düzeneğidir. Eğitimin plânlı olması program
başında belirlenen hedeflerdir. Eğitim öğrencileri
hedeflenen (istendik) davranışlara ulaştırmaktır.
Okullardaki öğretme-öğrenme sürecinde yer alan üç esas öge aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir? (KPSS 2001)
A) Okul, aile ve okul ile aile etkileşimi
B) Öğretmen programı, ders kitabı ve aile
C) Öğretmen, öğrenci ve öğrenci velileri
D) Öğrenci, öğretim programı ve öğretim hizmeti
E) Okul yönetimi, veli ve öğretmen
Eğitim, bir program doğrultusunda öğrencilere
istendik davranışlart kazandırma sürecidir.
Öğrenme öğretme süreçleri program, öğrenci ve
davranışların kazandırıldığı
öğretim
hizmetlerinden oluşur. Öğretme öğrenme
hizmetlerine aile katıldıkça bu hizmetlerin
verimliliği artar, ancak sürece ailenin katılımı
zorunlu değildir. Öğretmen öğesi ise, sadece
etkinliklerin okullarda yürütülen kısmına katılır.
Öğretmen de öğrenme süreci için gerekli değildir
(uzaktan öğretim: bilgisayar, televizyon, kitaplar).
(Cevap D)
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
(Cevap A) ^
2. Öğretim plânları (yıllık plân, ünite plânı, günlük s
plân, ders plânı) hazırlamanın temel amacı ^ aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS 2001)
A) Öğrenim etkinliklerini planlı ve organize
şekilde düzenlemek
B) Okulun çevresiyle ilişkisini güçlendirmek
C) Öğrencilerin ihtiyaçlarını belirlemek
D) Okul-aile işbirliğini güçlendirmek
E) Öğrenciler arasındaki paylaşımı artırmak
Eğitim, öğrencilere istendik yaşantılar kazandırma
düzeneğidir. Öğrencilere hedeflediğimiz
davranışları kazandırma gelişigüzel, plânsız,
programsız etkinliklerle olmaz. Plân kazandırmak
istediğimiz davranışların nasıl, hangi araçlarla,
hangi sırada kazandırılacağının düzenlenmesidir.
Plânsız etkinliklerde amaçlara ulaşmak çok
zordur. Öğretimi planlamanın temel amacı öğretim
etkinliklerini planlı, organize ve verimli bir şekilde
kullanabilmedir.
(Cevap A)
"Eğitim programının sürekli olarak geliştirilmesi gerekir."
Aşağıdakilerden hangisi bu anlayışa uygun değildir? (KPSS 2001)
A) İlk uygulamada yüzde yüz öğrenme
sağlayacak etkinlikte program hazırlamanın
çok güç olması
B) Okulların bürokratik bir yapı içerisinde
örgütlenmiş olması
C) Eğitim teknolojisinde ilerlemeler kaydedilmesi
D) Konu alanlarındaki bilgi birikiminde önemli
değişiktikler olması
E) Bilginin sürekli ve birikimli olarak değişmesi
Q UJ
bir
66- -PROGRAM GELİŞTİRME-
Eğitimin programının hedef, içerik, öğrenme-
öğretme süreci ve değerlendirme öğeleri
arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür. (Demirel,
2003) Program geliştirme, öğreîim programının
tüm ögelerini daha etkili ve yeterli hale getirme
sürecidir. Diğer bir deyişle, program geliştirme,
ulaşılması beklenen hedefleri ve kapsadığı
davranışların saptanmasını, öğrenme
yaşantılarının seçilip düzenlenme ve
kazandınlmasını, öğrenme yaşantılarının
etkililiğini yani hedeflere ne derece ulaşıldığını
ortaya koyabilecek ölçme ve değerlendirme
etkinliklerini ve programın tüm ögelerine dönüt
verme ve düzeltme, çalışmalarıni bünyesinde
bulunduran bir süreçtir. Kısaca program
geliştirme, öğretim programının ögeleri arasında
gelişmeye dönük, karşılıklı ve çembersel
etkileşimi sağlayan bir süreçtir. Program
geliştirmeciler şu soruları cevaplamak
durumundadırlar. (Ertürk, 1977):
kazandırılacak davranışlar neler
2. Öğrenci bu davranışları kazanmak için, hangi ^
eğitimsel yaşantıları geçirmeli yani hangi eğitim ©
durumları düzenlenmelidir?
©
>"3. Bu eğitimsel yaşantılar, öğrenciye davranışı
kazandırmak üzere nasıl örgütlenmelidir?
4. İstendik davranışları kazandırmak üzere
düzenlenen eğitim durumlarının etkinlilik derecesi
nedir?
5. Değerlendirme sonuçlarına göre, mevcut
programda ne gibi değişiklikler gereklidir?
(Cevap B)
Otoritelerin çoğu, "eğitim programını, istendik hedef ve davranışların kazanılması için stratejilerin belirlendiği yazılı doküman ya da eylem plânı" olarak kabul etmektedirler.
Bu görüş, eğitim programının hangi boyutunu vurgulamaktadır? (KPSS 2002)
A) Öğretme öğrenme yaklaşımları
B) Eğitimin uzak hedefleri
C) Konu kapsamının yapısı
D) Öğrenme ürünleri
E) Ölçme ve değerlendirme işlemleri
Eğitim programı, öğrencilere istendik davranışları
kazandırmaktır denmesi, hedefleri tanımda ön
plâna çtkarır. Verilen tanımda ise, eğitim programı
isîendik davranışların (hedeflerin) kazandırılması
için konu içeriğinin öğrenciye hangi stratejilerle
sunulacağına ilişkin yapılacak eylem plânı ön
plândadır. Eğitim programlarında kazandırılmak
istenen hedef davranışlar, bu hedefleri
kazandırmak için kullanılacak araç içerik (konu),
hedefleri kazandırmak için izlenecek yol da
öğretme öğrenme yaklaşımları (eğitim durumları)
boyutunu oluşturur. Tanımda da öğrencileri
hedeflere uiaştırmak için kullanılacak strateji ve
eylem plânı yani öğretme öğrenme yaklaşımları
üzerindedurulmaktadır.
(Cevap A)
Bir bölgede yapılan araştırmalar, bu bölge ekonomisinde sanayi sektörünün ağırlık taşıdığını göstermişti. Bunun üzerine, böigedeki eğitimde sanayi ile ilgili hedeflere öncelik verilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu karar, özellikle aşağıdakilerden hangisi dikkate alınarak verilmiştir? (KPSS 2002)
A) Özel hedefler araştırma sonuçlarına uygun
olarak belirlenmelidir,
B) Konu alanındaki yenilikler eğitimin hedefleri
üzerinde etkilidir.
C) Eğitimin hedefleri belirlenirken toplumsal
çevrenin ihtiyaçları dikkate alınmalıdır.
D) Eğitim hedefleri belirlenirken değişik yollar
izlenebilir.
E) Bireylerin eğitimden beklentileri, zamandan
zamana değişebilir.
LÖğrenciye
olmalıdır?
-EGITIM BILIMLERİ- 67
Eğitim, insana yapılan uzun vadell bir yatırımdır.
Yetişmiş insan gücünün niceliği ve niteliği ile,
ülkenin kalkınma hızı arasında anlamlı bir ilişki
vardır. Ülkenin gereksinim duyduğu insan gücünü
yetiştirecek olan eğitim sistemidir. Eğitim hedefleri
belirlenirken de toplumun ihtiyaç duyduğu insan
gücü dikkate alınmalıdır. Eğitim sistemi en
azından tutarlı bir üretici ve tüketici olarak
yetiştirmek zorundadır. Eğer bunu sağlamazsa
ülke dar boğaza ve entropiye düşebilir. Eğitim
sistemi, kendine yapılan harcamaları boşa
çıkarmış olur. Eğitim toplumsal sistemin sadece
ihtiyaçlarını karşılamakla kalmamalı onu değiştirip
geliştirebilmelidir. Eğitim toplumsal gerçeğe hem
uymalı, hem de onu temele alıp daha tutarlıya
doğru değiştirip geliştirmeye yönelmelidir.
(Cevap C)
f&M&Ms
Eğitim öğrencilere istendik davranışlar
kazandırma düzeneğidir. istendik olması
kazandırılacak davranışların kontrollü olması
demektir. Eğitim süreci sonunda öğrencilerin
kendi çabalarıyla kazandıkları davranışlar, eğitim
hedefi olamaz. Eğitim hedefleri öğrencilerin belli
şartlar altında göstermeleri gereken, öğrencinin
hazırbulunuşluk düzeyiyle tutarlı, gözlenebilir,
ölçülebilir davranış ifadeleridir.
(Cevap E)
o
"E UJ
Aşağıdakilerden hangisi, hedef davranışlara bağlı olarak belirlenmez? (KPSS 2002)
A) Eğitimin genel hedefleri
B) İçeriğin oluşturulması
C) Değerlendirmede kullanılacak ölçütler
D) Öğrenme yaşantıları için gerekii hazırlıklar
E) Öğretme öğrenme etkinlikleri
7. Eğitim öğretim süreci sonunda öğrencilere kazandırılması plânlanan hedeflerin belli niteliklerde olması gerekir.
Aşağıdakilerden hangisi bu niteliklerden biri değildir? (KPSS 2002)
A) Öğrenci davranışı olarak ifade edilmesi
B) Davranışın hangi koşullar altında gösterilmesi
beklendiğini belirtme
C) Öğrencinin hazır bulunuşluğuyla erişilebilir
olma
D) Gözlenebilir ve ölçülebilir olma
E) Öğrencilerin kendi çabalarıyla ulaşabilecekleri
nitelikte olma
Eğitim programları, hedef, içerik, eğitim durumları
ve değerlendirme öğelerinden oluşur. Bütün bu
öğeler arasında dinamik bir ilişki vardır ve bu
öğelerden birinde yapılacak bir değişiklik diğer
tüm öğeleri etkiler. Eğitim programının temelini
hedef davranışlar oluşturur çünkü program bu
hedefleri kazandırmak için plânlanır. İçerik, eğitim
durumları (öğretme öğrenme etkinlikleri) ve
değerlendirme süreçleri hedeflere göre beiirlenir.
Eğitimin genel hedefleri ise, bireysel ihtiyaçlar
toplum ve konu alanı ihtiyaçlarına göre belirlenir.
Genel hedefler, hedef davranışları da içine alır ve
daha kapsamlıdır. Hedef davranışlar genel
hedeflere göre belirlenir.
(Cevap A)
68- -PROGRAM GELİŞTİRME-
9. Bir öğretim programının temel öğeleri, aşağıdakilerden hangisinde tam olarak sunulmuştur? (KPSS 2003)
A) Kritik davranışlar; öğretme - öğrenme
etkinlikleri
B) Öğretmen ve öğrenci; içerik; değerlendirme
durumları
C) Öğrenci; öğretme - öğrenme etkinlikleri; okul
yönetimi
D) Özel hedefler; öğretme-öğrenme etkinlikleri;
değerlendirme durumları
E) Öğretmen ve öğrenci; okul yönetimi; veli
Eğitim programının dört temel öğesi vardır. Bu
öğeler; hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci
ile ölçme-değerlendirmedir. Hedef kavramı
içinde öğrenene kazandırılacak istendik
davranışlar da yer alır. İçerik öğesi ile, eğitim
programında hedeflere uygun düşecek konular
bütünü düşünülmektedir. Öğrenme öğretme
sürecinde ise, hedeflere ulaşmak için hangi
öğrenme öğretme modelleri, stratejileri, yöntemleri
ve tekniklerin seçileceği belirtilmektedir. Ölçme
değerlendirme öğesinde hedef davranışiarın ayrı
ayrı tespit edilip, istendik davranışların ne
kadarının kazandırıldığı ve yapılan eğitimin kalite
kontrolü vurgulanmaktadır. (Ö. Demirel Kuramdan
Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.5)
(Cevap D)
o 11.ço 'a
Eğitim programlarının içerik öğesi, öğretilecek
konu kapsamıdır. İçerik toplumsal, bireysel ve
konu alanı ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Bireyin
ihtiyaçlarına cevap veren içerik bireyin günlük
hayatta kullanabileceği bilgilerden oluşur. Açıklık
ilkesi konutarın net, anlaşılır ve farklı yorumlara
kapalı oluşudur. Bütünlük anlatılacak konunun
anlamlı bir bütün şeklinde organize edilmiş
olmasıdır. Düzeye uygunluk içeriğin öğrencinin
düzeyine uygun olmasıdır (birinci sınıftaki
çocuklara elementler anlatılmaz). Somutluk ilkesi,
konunun somutlaştırılarak öğrencinin anlamasını
kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesidir (ilk
sayma işlemlerinin fasulyelerle yaptırılması gibi),
(Cevap C)
Plânlamadan uyguiamaya kadar öğretim etkinliklerinden sorumlu olan öğretmen, değişken sınıf koşullarıyla başa çıkmak için sürekli seçenekler yaratmalıdır.
Bu durum ögretim plânlarında aşağıdakilerden hangisinin gerekliligini vurgulamaktadır? (KPSS 2004)
A) Açık ve kolay anlaşılır bir dille yazılmış olma
B) Uzun ve ayrıntılı bir biçimde hazırlanma
C) Esnek ve değişebilir niteliğe sahip olma
D) Yöneticilerinin istek ve önerileri
doğrultusunda
hazırlanma
E) Uygun yöntem ve teknikleri açıkça belirtme
10. Öğretim sürecinde önemli olan bireyin gereksinim duyacağı yararlı ve kullanılabilir bilgilerin öğretilmesidir. Bu görüş, aşağıdakilerden hangisini önemli kılmaktadır? (KPSS 2004)
A) Açıklık
B) Bütünlük
C) Yaşama uygunluk
D) Düzeye uygunluk
E) Somutluk
Eğitim plânları eğitim durumlarının düzenlendiği,
gerekli ders araç gereç, yöntem ve tekniklerinin
belirlendiği düzenlemelerdir. Esnek ve tekdüze
yazılmış altematifsiz programlar sınıf içindeki
muhtemel eğitim güçlüklerini gidermede yetersiz
kalır. Muhtemel öğrenme eksikliklerinde öğretmen
kullandığı yöntem ve tekniği hemen
değiştirebilmeli, öğrencilere farklı öğrenme
yaşantıları sunabilmelidir.
(Cevap C)
-EGITIM BILIMLERI- 69
12. Türk milli eğitiminin genel hedefleri
aşağıdakilerden hangisine göre belirlenir?
(KPSS 2005)
A) Milli Eğitim Temel Kanunu
B) Okul Yönetmeliği
C) DersPlanı
D) Tebliğler Dergisi
E) Müfredat Programı
Eğitimde hedefler üç düzeyde belirlenmektedir.
Ülkenin politik felsefesini yansıtan ve oldukça
genel olarak belirlenen uzak hedef, uzak hedefin
yorumu aynı zamanda da okulun iş görüsünü
yansıtan genel hedef, öğrenciye kazandırılması
uygun görülen özellikler ve bir disiplin ya da bir
çalışma alanı için hazırlanmış olan hedefler de
özel hedefler olarak tanımlanır. Bu sıralama bir
bakıma hedeflerin dikey sıraianmasını ortaya
koymaktadır. (Ö. Demirel, Eğitimde Program
Geliştirme, s.106) Uzak hedefler kolay kolay
değişmeyen hedeflerdir. Genel hedefier ise
yetiştirilmek istenen insan profili şeklinde ifade
edilen hedeflerdir. Bu hedefler de Milli Eğitim
Temel Kanunu'nda yazan hedeflerdir. Uzak
hedefler ülkenin hedefleri, Genel hedefler Milli
Eğitimin hedefleri şeklinde düşünülebilir.
(Cevap A) .sş
UJ>
70- -ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ.
Öğretim stratejileri, yöntem ve teknikleri eğitim-öğretim hedeflerine yönelik olarak içeriği öğrenciye aktarmada kullanılır ve eğitim programı öğelerinden öğrenme-öğretme durumları (eğitim durumları) içerisinde yer alır. Strateji, yöntem ve tekniklere geçmeden önce bunların temel kaynağı olan öğretme kavramından ve aralarındaki ilişkiden bahsetmek gerekmektedir.
TEMEL KAVRAMLAR
1. Öğretme Kavramı: Öğretme, herhangi bir öğrenmeyi sağlama ya da kılavuzlama faaliyetidir. Stratejilerde şekilde görüldüğü gibi öğretmen ve öğrenci merkezli stratejiler olarak ikiye ayrılır.
Öğrenmeyi Sağlama ■ Öğrenmeyi Kılavuzlama(ÖĞRETMEN MERKEZLİ) I (ÖĞRENCİ MERKEZLİ)
STRATEJİLER
Buluş
Araştırma-İnceleme
Yapısalcı
2. Kuram (Teori): Herhangi bir konuyla ilgilikanıtlanmış, sistematik bilgiler bütünüdür. Öğrenmekuramı, öğrenmenin herhangi bir yerde, herhangi biryaşta nasıl oluştuğuna dair bilgiler bütünüdür.(Davranışçı kuram- (uyarıcı-tepki), Pavlov,Thorndike, VVatson, Skinner, Bilişsel kuram-Piaget)
3. Öğretim Stratejisi: Dersin hedeflerineulaşılmasını sağlayan ve yöntemin belirlenmesineyön veren genel bir yaklaşımdır. Strateji, sınıfiçerisindeki öğrenmenin "nasıl" oluştuğunu belirtenyaklaşımlara denir. (Tümdengelim, tümevarım)
4. Öğretim Yöntemi: Öğrenciyi hedefe ulaştırmakiçin izlenen yollardır. Bizi amaçlarımıza ulaştıran enkısa, en ucuz ve en az emek gerektiren sistemliyoldur.
ÖGRETİM İLKE VE TEKNİKLERİ
STRATEJİLER
Sunuş Yoluyla
Tam Öğrenme
o
5. Öğretim Tekniği: Öğretimin etkinliğini yükseltmek amacıyla seçilen beceri, işlem ya da yoldur. Bir yöntemi uygulamaya koyma biçimidir.
Strateji, yöntem ve teknikleri seçerken öncelikli ve belirleyici değişken olarak hedefler dikkate alınır. Strateji hedefe, yöntem stratejiye, teknik ise yönteme bağlıdır.
ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
1. SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ
(Anlamlı Öğrenme/Alış yoluyla Öğrenme
Stratejisi)
David Ausubel tarafından buluş yoluyla öğretim stratejisine alternatif olarak geliştirilen öğretmen merkezli bir öğretim stratejisidir. Bilişsel öğrenme kuramına dayalı olarak geliştirilmiştir. Sunuş yoluyla öğretim stratejisi, bilişsel kuramcılardan Gestalt psikolojisinden etkilenmiştir. Gestalt kuramcılara göre; bütün parçaların toplamından fazladır ve birey, bütünü parçalarına ayrıştırarak değil, bütünlük içinde algılar. Geştaltçılara göre; bizler dünyayı bütün olarak algılarız. Orkestra onlara göre her müzisyenin çaldığı notaların toplamı değil, farklı kalitede bir müziktir.
Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin yeterliolmadığı ve konunun yeni öğrenilmeye başlandığıdurumlarda "sunuş yoluyla öğretim" öğrenmeyidaha etkili olarak sağlamaktadır. Bu stratejiye göre;konu alanının kavramları, ilkeleri, fikirleri, süreçleriöğretmen tarafından organize edilerek, öğrencileresunulmalı, öğrenciler de sunulan bilgiyi anlamlı birbiçimde öğrenmelidir, Öğrenciler bilgiyikeşfetmekten çok, hazır olarak alırlar. Alt düzeyhedef davranışların (bilgi-kavrama)kazandırılmasında kullanılır. Okullarda yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Ezberieyerek öğrenmeye karşı çıkmış, anlamlı öğrenmenin gerçekleştirilmesine önem vermiştir. Ausubel'e göre öğrenciler bilgileri keşfetmekten
-EGITIM BILIMLERI- 71
çok hazır olarak alır. Bu nedenle öğrencileri bir bulma sürecine sokmak yerine, önceden öğretmen tarafından düzenlenmiş, sıralanmış ve öğrenciler tarafından alınmaya hazır hale getirilmiş içeriğin sunulması gerekir. Bu süreç anlamlı öğrenmeyi sağlar. Anlamlı öğrenme bireylerin, öğretimin bir sonucu olarak önceden edindikleri bilgilerle yenileri arasında bağlantı kurarak anlamlı bir bütün oluşturmalarıdır.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde anlamlı öğrenme önemli bir yer tutar. Anlamlı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için dersin bütünden parçaya doğru işlenmesi gerekir. Buradan yola çıkarak insanların da öğrenmesini kolaylaştırmak için dersin ilk olarak geneli gösterilir sonra parçalara geçilir. Bu ise dersle ilgili ilke, kavram, genelleme ve tanımların dersin başında verilmesini gerektirir. Öğrenci konuyu örneklendirir.
Sunuş yoluyla öğrenmenin 3 temel aşaması vardır:
1. Örgütleyicilerin (önorganize edicilerin) sunulması(Giriş)
2. Öğrenilecek yeni konunun sunulması (Gelişme)
3. Bilişsel örgütlenmenin güçlendirilmesi
Kavram haritalan sıklıkia sunuş yoluyla öğretim stratejisinde kullanılır. Kavram haritaları: geniş bir kavram başlığı altındaki kavramların birbirleriyle ilişkilerini gösteren iki boyutlu bir şemadır. Kavram haritaları, kavramlar arasındaki ilişkileri şematize ederek anlamlı öğrenmeyi sağlar.
1. Kullanıldığı Yerler ve Etkili Kullanım İlkeleri
Stratejinin kullanıldığı yerler şunlandır;
• Öğrencilerin herhangi bir konuyla ilgili önöğrenmelerinin (ön bilgilerin) yeterli olmadığı vekonunun yeni öğrenilmeye başlandığıdurumlarda,
• Dersin giriş kısmında,• Konuyla ilgili gerekçelerin açıklanmasında,• Soyut kavramların açıklanmasında özellikle
ilköğretim birinci kademede.
Stratejinin daha etkili kullanımına yönelik ilkeler şunlardır:
1. Öğrenciye sunulan içeriğin kendi içinde birbütünlük ve anlamlılık taşıması gerekir (Oğretmenkontrolünde). Öğrenci kendi işine yarayacak olanbilgileri anlamlı bulur.
2. Tanım, ilke ve kavramlar önce verilmelidir.
Konular mantıklı bir sıra takip etmelidir. Örnekler önemli bir yer tutar. Tanım ilke ve kavramlar verildikten sonra konu öğretmen ve öğrenciler tarafından örneklendirilir.
3. Öğrencinin olumlu yönde bir hazırlığının olmasıgerekir (Öğrenci kontrolünde). Eğer öğrencininöğrendiği bilgi önceden zihninde oluşturduğuşemalarla ilişki içinde değilse ezberlemeye gidebilir.
4. Öğrenci anlamlı öğrenmeye "istekli ve kararlı"olmalıdır (Öğrenci kontrolünde). Öğrencininanlamlı öğrenmeye niyetli ve kararlı olması gerekir.
5. Öğretmen ve öğrenci arasmda sözlüetkileşime yer verilmelidir.
6. Yeni öğrenmelere başlamadan önce öncekilerintam olarak öğrenilmiş olması gerekir.
7. Derse öğrencinin ne bildiği ile başlanmalıdır.
8. Ezberleme, tanıma ve hatırlama (bilgi vekavrama) niteliği taşıyan öğrenme-öğretmedurumlarında başvurulması uygundur,
2. Öğretmenin Görevi
Konuyu en iyi şekilde organize etme, uygun materyal ve yöntemleri belirleme ve genelden özele doğru (tümdengelim) içeriği sistemli biçimde öğrencilere sunmaktır.
3. Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisinin
Uygulanması1. Ders ve konular tümdengelim yöntemiyle
(bütünden parçaya-genelden özele) işlenir.2. İlk sunuşu öğretmen yapar. Öğretmen,
öğrencilerin aktif katılımını sağlamaya çalışır.Başlangıç sunuşlarını öğretmen yapmaklabirlikte (1-2 dak. ya da en fazla 5 dak.), hemenarkasından öğrenciler fikirlerini, örneklerini,tepkilerini açıklar ve tartışırlar. Bu durum dersboyunca sürer.
3. Anlamlı öğrenme mantıki bir sıra içindegerçekleşmelidir. Öğretim adıım adım ilerler.Ders organize edicilerle başlar. Her öğrenmebasamağında, önce ve yeni öğrenilenlerarasında yatay ve dikey ilişkiler kurulur.Öğretmen tarafmdan kavram, ilke, kuralveya genellemelerden önce organizeedicilerin verilmesi gerekir.
4. Yeni bilgilerle eski bilgiler arasında uyumolmalı, bütünlük oluşturulmalıdır.
5. Kavram, ilke, olgu ve genellemeler öğretimin ilkaşamasında verilir, sonra ayrıntılara geçilir.
72- -OĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ-
6. Konunun ana hatları iyi belirlenmelidir.7. Soyut ağırlıklı konular grafik, şema, şekil,
resimler kullanılarak, somutlaştırılmalıdır.Sunuş yoluyla öğretim, somut kavramlarınanlamlı hale getirilmesi için bol örnek vermeyi,resimlerle, şemalarla somutlaştırmayı; kısacasıtüm duyu organlarına hitap eden uyarıcılarınkullanılmasını gerektirir. Örnekler, resimler,şemalar, görsel ve diğer eğitim araç-gereçlerisıklıkla kullanılır.
8. Öğretmen sadece anlatım yönteminikullanmamalıdır. Anlatım yönteminin yanındasoru-cevap ve tartışma yöntemleri dekullanılmalıdır.
9. Resim, şekil, şema ve kavram haritalarıyla dakonunun bütününü öğrencilere göstermelidir.
Sunuş yoluyla öğrenme için öğrencilerin soyut düşünmeleri çok önemlidir. Bu nedenle, bu yöntem ilköğretim 5. sınıftan sonraki sınıflar için uygundur.
4. Örgütleyiciler (Organize Ediciler)
Yeni bilgiler için bir yapı oluşturan, yeni bilginin çerçevesini çizen ve yeni bilginin öğrencinin daha önce kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini sağlayan, sonradan öğrenilecek bilgilerin yerleştirildiği genel çerçevelere (kalıplara) organize ediciler (Ön organize ediciler) denir. Organize ediciler, öğrencinin ön bilgileri ile yeni sunulacak bilgi arasında ilişki kurmasına, ön bilgilerin hatırlanmasına yardım eder. Ders ön organize edicilerle başlar.
Örgütleyiciler (açıklayıcı ve karşılaştıncı)kullanılır. Önörgütleyicilerin başlıca işlevi: öğrenenin hali hazırdaki bildikleri ile elindeki işi öğrenebilmesi için bilmesi gerekenler arasındaki boşluğu doldurmaktır.
Organize edicilerin temel özellikleri:• Genel olarak kısa sözel ya da görsel
bilgiden oluşur.• Öğrenilecek geniş bilgiden önce sunulur.
Öğreniiecek yeni bilgi ile ilgili ayrıntıyıkapsamaz. Daha üst düzeyde düşünmeyisağlayacak, temel çerçeveyi verir.
• Yeni bilgiyle, konuyla ilişki kurmada aracılıkyapar.
Dersin genel yapısını gösterir. Örgütleyiciler, sözel açıklamalar olabileceği gibi şekil, şema, somut modeller, grafikler, benzetimler, kavram haritaları ve özetler olabilir. Örgütleyiciler dersin, ünitenin ve konunun başlangıcında verilir. Birçok ders kitabında ve bu kitabın her ünitesinin başında
verilen hedefler, ünitenin ana hatları, hazırlık çalışmaları; bu konuda ne düşünüyorsunuz? gibi sorular birer ön organize edicidir. Öğretmenin o gün işlenecek konunun ana hatlarını vermesi; yani konunun başlık ve alt başiıklarını tahtaya yazması; o derste ulaşılacak hedeflerin açıklanması birer ön organize edici etkinliktir. Örgütleyiciler 2'ye ayrılır:
/. Açıklayıcı örgütleyiciler: Dersin genel yapısını gösteren ve sonradan öğreneceklerin yerleştirildiği genel yapılardır. Açıklamalı örgütleyiciler, genei bir kavramın ya da kuramın, önermenin tanımıdır. (Bölge, yöre tanımı). Öğrencilerin karşılaştıkları bu yapı önceki bilgilerin organize edilmesini ve sonradan öğrenileceklerin ise doğru yerlere kaydedilmesini sağlar. Ders kitaplarının başındaki özetler, işlenecek konunun ana hatları birer açıklamalı önörgütleyici niteliği taşır. Örneğin eğitim programı dersinin örgütleyicisi; Hedef, İçerik, Eğitim Durumları ve Değerlendirme'dir. Harita üzerinde kongrelerin yapıldığı şehirlerin gösterilmesi bir organize edicidir.
2. Karşılaştıncı örgütleyiciler: Kavramların benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyacak şekilde yapılan örgütlemedir. Bu örgütleyiciler daha önceden öğrenilmiş veya bilinen bir konuyu hiç bilinmeyen bir konuyla karşılaştırır ve ilişki kurar. Benzerliklerin ve farklılıkların öğrenilmesini kolaylaştırır. Örneğin, buluş yoluyla öğretim stratejisini bilmeyen öğrenciye aşağıdaki karşılaştırıcı örgütleyici verildiğinde, ilişki kurarak yeni şeyler öğrenmesi mümkün hale gelmektedir.
Stratejiler Sunuş BuluşBilişsel kuramdan etkilenmiştir. * *Ezberleme yoktur. * *Ders bütünden parçaya doğru işlenir.
*
Ders parçadan bütüne doğru işlenir.
5. Sınırlılıklar
Stratejinin sınırlılıkları şunlardır:
• Öğrenci aktif olmadıği için öğretmenöğrencinin yanlış öğrenmelerinin farkındaolmayabilir.
• Uygulama ve üst düzey hedef davranışlarınkazandırılmasında etkili değildir.
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 73
1. Bilişsel alanın bilgi (hatırlama) basamağı ile
ilgili bir hedef davranış kazandırılacaksa
aşağıdaki öğretim stratejilerinden hangisinin
kullanılması uygun olur?
A) Sunuş yoluyla öğretim
B) Buluş yoluyla öğretim
C) Araştırma-inceleme yoluyla öğretim
D) Programlı öğretim
E) Çoklu Zeka Kuramı
3. Aşağıda belirtilen öğretim yöntemlerine uygun
bilişsel alan basamakları eşleştirmelerinden
hangisi doğru değildir?
A) Araştı rma-inceleme-Analiz/Sentez
B) Buluş yoluyla öğretim-Kavrama
C) Örnek olay yöntemi-Analiz
D) Sunuş yoluyla öğretim-Sentez
E) Tartışma yöntemi-Analiz
Sunuş yoluyla öğretim stratejisi bilgi ve kavrama
düzeyindeki hedef davranışların
kazandırılmasında etkilidir.
(Cevap D)
ÇOZUMLU ONU KAVRAMA TESTİ
Sunuş yoluyla öğretim stratejisine; ezberleme,
tanıma ve hatırlama (bilgi ve kavrama) niteliği
taşıyan öğrenme-öğretme durumlarında
başvurulması uygundur.
(CevapA)-^oLU Q
"Ec ÜJ —i
I"bz'Oitt
2. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim
stratejisini etkili bir şekilde uygulamak isteyen
bir öğretmenin öncelikle yapacağı bir
etkinliktir?
A) Anlatılacak konuya ilişkin ilginç örnekler bulma
B) İçeriği düzenli ve anlamlı bir biçimde
öğrenciye sunmaya çalışma
C) İçeriği ayrılan ders saatine sığdırma
D) Öğrencileri seviye gruplarına bölme
E) Grup çalışması yöntemleri uygulama
ÇÖ2UM:
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde anlamlı
öğrenme önemli bir yer tutar. Anlamlı öğrenmenin
gerçekleşebilmesi için dersin bütünden parçaya
doğru aşamalı şekilde işlenmesi gerekir. Buradan
yola çıkarak öğrencilerin de öğrenmesini
kolaylaştırmak için dersin ilk olarak geneli
gösterilir sonra parçalara geçilir.
(Cevap B)
Öğretmenin o gün işlenecek konunun ana
hatlarını vermesi; yani konunun başlık ve alt
başlıklarını tahtaya yazması; o derste
ulaşılacak hedefierin açıklanması etkinliğini
aşağıdaki kavramların hangisine bir örnek
olarak verebilirsiniz?
A) Ön organize ediciler
B) Ön koşul öğrenmelerin hatırlatılması
C) Taksonomi
D) Akademik bilinç
E) Sezgisel düşünme
Yeni bilgiler için bir yapı oluşturan, yeni bilginin
çerçevesini çizen ve yeni bilginin öğrencinin daha
önce kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini
sağlayan, sonradan öğrenilecek bilgilerin
yerleştirildiği genel çerçevelere (kalıplara)
organize ediciler (Ön organize ediciler) denir.
Organize ediciler, öğrencinin ön bilgileri ile yeni
sunulacak bilgi arasında ilişki kurmasına, ön
bilgilerin hatırlanmasına yardım eder. Ders ön
organize edicilerle başlar.
Örgütleyiciler, sözel açıklamalar olabileceği gibi
şekil, şema, somut modeller, grafikler,
benzetimler, kavram haritaları ve özet olabilir.
Örgütleyiciler (ön organize ediciler) dersin,
ünitenin ve konunun başlangıcında verilir.
(Cevap A)
74- -OGRETİM İLKE VE YONTEMLERİ.
5. Dersin ya da konuların başındaki açıklamalar,
şemalar, özetler ve kavramlar öğrenmeyi
kolaylaştıracak örgütleyiciler olarak kullanılır.
Yukarıda belirtilen hususlar aşağıdakilerden
hangi öğretim stratejisi için geçerlidir?
A) Buluş
B) Tamöğrenme
C) Yapısalcı
D) Sunuş
E) Araştırma-inceleme
7. Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin
yeterli olmadığı ve konunun yeni öğrenilmeye
başladığı durumlarda aşağıdaki öğretim
stratejilerinden hangisinin kullanılması gerekir?
A) Araştırma-inceleme yoluyla
B) Sunuş yoluyla
C) Tam öğrenme
D) Yapısalcı anlayış
E) Buluş yoluyla
Örgütleyiciler, sıklıkla
stratejisinde kullanılır.sunuş yoluyla öğretim
(Cevap D
Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin yeterli
olmadığı ve konunun yeni öğrenilmeye başladığı
durumlarda "sunuş yoluyla öğretim" öğrenmeyi
daha etkili olarak sağlamaktadır.
(Cevap B)
s: ow "QUJ
6. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde öğretmenin
temel görevi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğrencileri buluşa götürmek
A) Öğrencileri doğruyu bulmaiarı için
yönlendirmek
B) Öğrencilere farklı örneklerle, görsel ve işitset
eğitim araçlarından yardım alarak konuyu
açıklamak
B) Öğrencileri işbirlikçi çalışmalara yönlendirmek
E) Öğrencilere rehberlik, koçluk yapmak
Sunuş yoluyla öğretim stratejisini uygulayan
bir öğretmenin aşağıdakilerden hangisini
yapması uygun değildir?
A) Sunuşunu değerlendirme ve son özetle bitirir.
B) Öğretmen öğrenci ile iletişimi tekdüzelikten
çıkarmak için ömekler, modeller, resimler,
eğitim yazılımları kullanır.
C) Öğrenciyi dersin girişinde hedeften haberdar
eder.
D) Kavramlar arasındaki ilişkileri ortaya koymak
üzere kavram haritalarını kullanır.
E) Tümevarım yöntemini uygular.
Konuyu en iyi şekilde organize etme, uygun
materyal ve yöntemleri belirleme ve genelden
özele doğru (tümdengelim) içeriği sistemli biçimde
öğrencilere sunmaktır.
(Cevap C)
Anlamlı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için dersin
bütünden parçaya doğru (tümdengelim) işlenmesi
gerekir. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde, ders
ve konular tümdengelim yöntemiyle (bütünden
parçaya-genelden özele) işlenir.
(Cevap E)
-EGITIM BİLİMLERİ- 75
9. Aşağıdakilerin hangisi sunuş yoluyla öğretim
stratejisinde örgütleyicilerin kullanılmasının en
önemli yararı olarak nitelendirilebilir?
A) Öğrenciyi bilgilendirir.
B) Öğretilmesi gereken bilgileri şematize ederek,
görselleştirilmesini sağlar.
C) Öğrencilerin gereksiz soruiar sormasını
engelleyerek öğretmenin zaman kazanmasını
sağlar.
D) Organize ediciler öğrenciyi motive eder.
E) Yeni bilgilerin öğrencinin daha önceden
kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini
sağlar.
Ausubel'e göre öğrenciler bilgileri keşfetmekten
çok hazır olarak alır. Bu nedenle öğrencileri bir
bulma sürecine sokmak yerine, önceden
öğretmen tarafından düzenlenmiş, sıralanmış ve
öğrenciler tarafından alınmaya hazır hale
getirilmiş içeriğin sunulması gerekir. Bu süreç
anlamlı öğrenmeyi sağlar. Anlamlı öğrenme
bireylerin, öğretimin bir sonucu olarak önceden
edindikleri bilgilerle yenileri arasında bağlantı
kurarak anlamlı bir bütün oluşturmalarıdır. Anlamlı
öğrenme, eski bilgilerle yeni bilgiler arasındaki
ilişkiyi sağlar.
11. İlköğretimin özellikle I. kademesinde,
derste gerçekleştirilecek öğretim
aktivitelerinde aşağıdakilerden
hangisinin göz önünde tutulması doğru
degildir?
A) Yakından uzağa gitme
B) Tümdengelim
C) Çoklu öğrenme ilkesi
D) Soyut kavramlara öncelik verme
E) Basitten karmaşığa doğru ilerleme
İlköğretimin 7-12 yaş dönemi somut
işlemler dönemidir, bu dönemde mümkün
olduğunca konunun gözle görülmesi, elle
tutulması ve parçalara ayrılması
öğrenilmesini kolaylaştırır, unutulmasını
azaltır.
(Cevap D)
(Cevap E) şs
10.1.Tamöğrenme
II. Sunuş yoluyla öğretim"5lü
III. Araştırma-inceleme yoluyla öğretim
IV.Yapısalcı öğrenme
V. Buluş yoluyla öğretim
Yukarıda verilen öğretim stratejilerinin
hangisinde öğretmenin rolü rehber, koç ve
yönlendiricidir?
A) l-ll-lll B) III-IV-V C) I-II-IV
D) V-IV-I E) IV-İI-V
12. Aşağıdaki kavramların hangisi öğretimde
hedeflerin basitten karmaşığa, somuttan soyuta
aşamalı şekilde sınıflandırılmasını tanımlar?
A) Taksonomik
B) Sınıfsal aşamalılık
C) Bütünsellik
D) Aşamalılık
E) Alansal sınıflama
Tam öğrenme ve sunuş yoluyla öğretim stratejisi
öğretmen merkezlidir. Araştırma-inceleme yoluyla
öğretim, yapısalcı anlayış ve buluş yoluyla
öğretim stratejisi öğrenci merkezlidir. Öğretmenin
rolü rehber ve koçtur.
(Cevap B)
Eğitimde hedeflerin basitten karmaşığa ve
somuttan soyuta aşamalı şekilde sınıflanmasına
taksonomi denir.
(Cevap A)
76- -ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ-
13. Sınıfta bir öğrenci genellikle derslerde kağıttan
küçük oyuncaklar yapıyor ve derslerde bu yönde
etkinliklere yöneliyor.
Öğretmen bu durum karşısında aşağıdakilerden
hangisini yaparsa uygun bir davranış sergiler?
A) Öğrencinin yaptığı kağıt oyuncakları sadece iş
teknik dersinde yapabileceğini ifade etme
B) Öğrencinin kağıt oyuncakiarı yapmasını
yasaklama
C) Sürekli öğrenciyi her derste bu aktiviteleri
yapmasını engellemek amacıyla uyarma
D) Bu yeteneğini geliştirebileceği dersle ilgili
aktiviteler yaptırma
E) Öğrenciye herhangi bir konu ile ilgıli kağıttan
oyuncaklaryaptırma
1. Aşağıdakilerden hangisi dersin hedeflerine
ulaşılmasını sağlayan yöntemin uygulanma
biçimidir?
A) Yöntem
B) Strateji
C) Eğitim durumu
D) Teknik
E) Taktik
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
Öğretmenin öğrenciyi bu
geliştirebileceği dersle ilgilj
yönlendirmesi uygun bir davranış olur.
yeteneğini
aktivitelere
(Cevap D)2. Aşağıdakilerden hangisi bir konuyu öğrenmek
ya da öğretmek, bir sorunu çözmek. bir deneyi
gerçekleştirmek gibi amaçlara ulaşmak için
bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli
yoldur?
A) Yöntem
B) Strateji
C) Kuram
D) TeknikE) Öğretinn
3. "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" atasözü
aşağıdaki yaklaşımların hangisini açıklamada
güzel bir örnek olur?
A) Strateji
B) Yöntem
C) Kuram
D) Taktik
E) Teknik
-EGİTIM BİLİMLERl 77
4. Strateji, yöntem, teknik kavramları arasındaki
ilişki aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A) Yöntem seçerken öncelikli olarak teknik
dikkate alınır.
B) Strateji hedefe, yöntem ve tekniğe göre
belirlenir.
C) Strateji, yöntem ve teknik seçilirken öncelikle
hedefler dikkate alınır.
D) Yöntem seçerken öncelikle içerik dikkate
alınır.
E) Yöntem stratejiye, hedef yönteme göre
belirlenir.
7. I-Başlangıç sunusunu öğretmen yapar arkasından
öğrenciler fikirierini açıklarlar.
Il-Ömekler önemlidir. Sözei ömekierin yanında
resim, şema ve diğer görsel örnekler kullanılır.
Ill-Tümdengelim yaklaşımına dayandığı için önce
genel kavramlar sonra bu kavramların
kapsamındaki özel ve dar kavramlar sunulur.
Yukarıda belirtilen özeilikler aşağıdakilerden
hangi öğretim stratejisine aittir?
A) Araştırma-inceleme
B) Tam öğrenme
C) Yapısalcı öğrenme
D) Problem çözme
E) Sunuş yoluyla öğretim
5. Aşağıdaki öğretim stratejilerinin hangisinde
öğretmen diğerlerine oranla daha aktiftir?
A) Yapısalcılık
B) Buluş
C) Problem çözme
D) Araştırma inceleme
E) Sunuş yoluyla öğretim
o m>■
Aşağıdakilerden hangisi Ausubel'in
geliştirdiği sunuş yoluyla öğretim stratejisi ile
ilgili doğru bir ifade değildir?
A) Öğrenciye kısa zamanda çok
bilgi
aktarılmasında kullanılır.
B) Ders ve konular tümdengelim
yöntemiyle
işlenir.
C) Öğrencinin öğrenme sürecine etkin
katılımı
söz konusudur.
D) Yeni konuların
öğrenilmesinde
"örgütleyiciler"den yararlanılmasını vurgular.
E) Kavram haritaları sıkiıkla kullanılır.
6. Kavramların benzerlik ve farklılıklarını ortaya
koyacak şekilde yapılan örgütlemedir. Bu
örgütleyiciler daha önceden öğrenilmiş veya bilinen
bir konuyu hiç bilinmeyen bir konuyla karşılaştırır
ve ilişki kurar.
Yukarıda tanımlanan örgütleyici tanıını ve
uygun öğretim stratejisi aşağıdakilerin
hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Açıklayıcı-Duyuşsal yaklaşım
B) Örgütleyici-Buluş yoluyla
C) Karşılaştırıcı-Buluş yoluyla
D) Açıklayıcı-Yapısalcı
E) Karşılaştırıcı-Sunuş yoluyla
9. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim
stratejisinde kullanılan organize edicilerin
(örgütleyiciler) temel özellikleri arasında
sayılamaz?
A) Genel olarak kısa sözel ya da görsel bilgiden
oluşur.
B) Öğrenilecek yeni bilgi ile ilgili ayrıntıyı
kapsamaz. Daha üst düzeyde düşünmeyi
sağlayacak, temel çerçeveyi verir.
C) Öğrenilecek geniş biigiden önce sunulur.
D) Örgütleyiciler, sözel açıklamalar olabileceği
gibi şekil, şema, somut modeller, grafikler,
benzetimler, kavram haritaları ve özet olabilir.
E) Örgütleyiciler dersin, ünitenin ya da konunun
sonunda verilir.
78- -ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ.
10. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim
stratejisinin bir özelliği değildir?
A) Öğretmen, öğrencilerin aktif katılımını
sağlamaya çalışır. Başlangıç sunuşlarını
öğretmen yapmakla birlikte, hemen
arkasından öğrenciler fikirlerini, ömeklerini,
tepkilerini açıklar ve tartışırlar.
A) Genelden özele doğru ders işlenir.
B) Ömekler, resimler, şemaiar, görsel ve diğer
eğitim araç-gereçleri sıklıkla kullanılır.
B) Örnek-kural yöntemi sıklıkla kullanılır.
E) Öğretim adım adım ilerler. Ders organize
edicilerle başlar.
13. Kavram öğretiminde bütünün parçaları ile
verilmesini savunan (önce bütün-sonra
parçalar) öğretim stratejisi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sunuşyoluyla
B) Buluş yoluyla
C) Araştırma-inceleme yoluyla
D) Gözlem yolu ile
E) Işbirliğine dayalı öğretim
H.Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde "anlamlı
öğrenmenin" sağlanabilmesi için
aşağıdakilerden hangisinin yapılmaması
gerekir? z
oA) Öğrencinin öğrenme sürecine yönelik olumlu «j
yönde bir hazırlığının olması gerekir.
m
B) Öğrenci anlamlı öğrenmeye "istekli ve kararlı" ©
olmalıdır. o
C) Sunulan bilgilerin öğrenciler için anlamlı £!
olması gerekir.
D) Öğrenilecek bilgiler kendi içinde bir bütünlük
veanlamlılıktaşımalıdır.
E) Öğrenciler sezgisel düşünmeye teşvik edilir.
14. Sunuş yoluyla öğretim (Anlamlı Öğrenme)
stratejisi aşağıdakilerden hangi eğitimci
tarafından geliştirilmiştir?
A) Ausubel
B) John Devvey
C) Bloom
D) Piaget
E) Bruner
12. Sunuş yoluyla öğretim stratejisini dersinde
uygulayan bir öğretmenin aşağıdakilerden
hangisini yapması uygun olmaz?
A) Anlatım ve soru-cevap yöntemini birlikte
kullanmalıdır.
B) İlk sunum öğrencilere yaptırılmalıdır.
C) En genel kavramı öncelikle vermelidir.
D) Konuları bütünden parçaya doğru vermelidir.
E) Sunuş resim, şema, grafik ve görsel araç-
gereçlerle desteklenmelidir.
15. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim
stratejisine ait doğru bir ifadedir?
A) Yapısalcı öğrenme kuramından etkilenmiştir.
B) Bloom tarafından geliştirilmiştir.
C) Ders ve konular tümdengelim yöntemiyle
işlenir.
D) Örgütleyiciler (açıklayıcı ve karşılaştırıcılar)
kullanılmaz.
E) Üst düzey hedef davranışları (uygulama,
analiz, sentez, değerlendirme)
gerçekleştirmeye uygundur.
-EGITİM BİÜMLERI- 79
16. Öğrencinin derse katılımının en önemli
belirtilerinden biri öğrencinin dikkat etmesi ve
dikkatini öğrenme süresince devam ettirebilmesidir.
Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin öğrencinin
dikkatini çekmek için yapması gerekenlerden
biri değildir?
A) Öğretmenin ses tonunu birden yükseltmesi
B) Öğretmenin sürpriz unsuru taşıyan bir durumu
sınıfa getirmesi
C) Farklı parlak renklerin kullanılması
D) Öğretimin belirli bir sıra ve düzen içinde
verilmesi
E) Öğretmenin "bu noktaya dikkat edelim",
"burası önemli" demesi
"occUJ Q
öcUJ
'm
"tz'O LÜ
Q UJ>■
! CEVAP ANAHTARI
1.D 2.A 3.E 4. C
5.E 6.E 7. E 8. C
9.E 10. D 11.E 12. B
13. A 14. A 15. C 16. D
80- -OGRETİM İLKE VE YONTEMLERİ.
1. Kavramlar arasındaki ilişkileri öğretmek isteyen
bir öğretmen için en uygun hazırlık
aşağıdakilerden hangisidir? (2001 KPSS)
A) Kavramların çeşitli dillerdeki karşılıklarını
belirlemek
B) Kavram haritası oluşturmak
C) Kavramların tanımlamasını yapmak
D) Kavramlara örnek olan ve olmayan olay,
durum veya nesneler bulmak
E) Kavramının somutluk-soyutluk derecesini
incelemek ve bunu örneklerle açıklamak
Sunuş yoluyla öğretme genelden özele doğru
hiyerarşik bir sıra izler. Daha genel ve kapsamlı
konular önce, bu kavramın kapsamında yer alan
daha özel ve dar kavramlar sonra sunulur.
Öğretim adım adım ilerler. Ders ön organize
edicilerle başlar. Her öğrenme basamağında, §
önce ve yeni öğrenilenler arasında yatay ve dikey «j
ilişkiler kurulur. (N. Senemoğlu; Gelişim Öğrenme 8
ve Öğretim, s. 478) Sunuş yoluyla öğretimin üç g
aşaması vardır; bunlardan ilki yani başlangıç —
aşaması ön organize edicilerin sunulmasıöu. Bu ^
basamakta derste işlenecek konunun ve ilgili
ayrıntıların yerleştirileceği bir yapı oluşturulur. Bu
kavram haritası sayesinde öğrenci önceki
öğrenmeieriyle bağlantı kurar ve anlamlı
öğrenmeler gerçekleşebilir. Kavram haritası aynı
zamanda öğrencinin öğrenilecek kavramlar
arasındaki ilişkileri bir bütün olarak görmesini
sağlar.
(Cevap B)
Uzun zamandır okullarda hakim olan anlatım
yöntemi ekonomikliği ve kolaylığı ile çokça tercih
edilmektedir. Düz anlatım, halen en çok kullanılan
öğretim yöntemi olmaya devam ediyor. Ancak bu
yöntemi etkili kullanabilmek için anlatıcının
konuya hakim, anlatım becerileri gelişmiş
olmalıdır. Bazı kişiler bu yöntemle, özellikle
öğretmen dersi çok iyi anlatırsa, çok şey
öğrenebilir. Anlatıma dayalı derslerin bir çok
yararı var: biigileri etkili şekilde iletir, kalabalık
sınıflarda iletişim kurmak için en iyi yoldur, heves -
bağlılık - heyecan gibi güçlü duyguları
uyandırabilir. Ancak, bu yöntemin bazı önemli
sorunları da vardır. Birçok kişi sunu ne kadar
dinamik veya eğlendirici olursa olsun pasif şekilde
dinlerken öğrenmeyebilir. Derslerde öğrenci
katılımını arttırdığınız zaman, aynı zamanda
öğrencilerin dikkatlerini çekmiş, içeriği açıklığa
kavuşturmuş, fikirleri bireysel durumlara uygun
hale getirmiş, kavramaya yardımcı olmuş
olursunuz. Sonuç olarak, öğrenciler daha fazla
öğrenir.
(Cevap E)
Sunuş yoluyla etkili bir öğretim yapmak isteyen
öğretmen, aşağıdakilerden hangisinden
kaçınmahdır? (2001 KPSS)
A) Sunuşunda bütün öğrencilerin anlayabileceği
birdil kullanma
B) Sadece düz anlatım tekniğini kullanarak
konunun bütün boyutlarını açıklama
C) Öğrencileri neleri öğrenecekieri konusunda
bilgilendirme
D) Sunuşunu ses tonu değişiklikleri, jest ve
mimiklerle destekleme
E) Sunuşunu, önemli kısımları toplayarak bitirme
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
2. Öğretmen, aşağıdaki yöntemlerden hangisini
uzun süre kullanırsa, öğrencilerin öğretme-
öğrenme sürecine etkin katılımını sağlamada
yetersiz kalır? (2001 KPSS)
A) Buluşyöntemi
B) Rol oynama yöntemi
C) Problem çözme yöntemi
D) Soru - yanıt yöntemi
E) Anlatım yöntemi
Sunuş yolu anlamlı öğrenmeyi sağlayan bir
öğretim yaklaşımıdır. Öğretmen içeriği ve konuları
anlamlı bir yapı bütünlüğüne getirerek sınıfa
aktarır. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde
öğretmen-öğrenci etkileşimi yoğundur. Soru-
cevap, ipucu, dönüt-düzeltme ve öğrenci katılımı
söz konusudur. Bu nedenle sunuş yoluyla öğretim
stratejisinde öğretmen yalnızca düz anlatım
tekniğini kullanmaz.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİÜMLERİ- 81
4. Her birey bilişsel, duyusal ve devinimsel (psikomotor) özellikleri bakımından birbirinden farklıdır.
Bu durumu dikkate alan bir öğretmen, okulda öğretim sürecini nasıl düzenlemelidir? (2002 KPSS)
A) Her öğrenci için ayrı bir program hazırlamalı
B) Öğretmen, sınıftaki ortalama bir öğrenciyi
dikkate almalı
C) Çeşitli öğretim yöntem ve tekniklerinden
yararlanmaiı
D) Her öğrenci için ayrı bir öğretim etkinliği
hazırlamalı
E) Öğrencilere, yarışma sorumluluğunu vermeli
Günümüzde öğrenciler arasındaki farklara göre
öğretim yapma gerekliliği savunulmaktadır. Çünkü
her öğrenci kendi yapısına, yaşantısına ve
öğrenme biçimine göre eğitim alma hakkına sahip
olmalıdır. Eğitim gittikçe bireyselleştirilmelidir.
Ancak sınıf ortamında eğitimin bireyselleştirilmesi
adına her öğrenci için ayrı bir program ve her
öğrenci için ayrı etkinlik imkansızdır. Eğitimin
bireyselleştirilmesi ancak öğrencinin öğrenme
stiline uygun öğretim hizmetleriyle gerçekleşir. Bu
da ancak öğretim ortamında farklı öğretim yöntem
ve tekniklerinin kullanılmasıyla mümkündür.
Öğretmenin kullanacağı çeşitli teknikler farklı
öğrenciler için anlamlı öğrenme ortamları
oluşmasına yardımcı olur.
(Cevap C)
5.Dersin başında öğrencilerin, öğrenmeye istekli
hale getirilmesinin nedeni aşağıdakilerden
hangisidir? (2003 KPSS)
A) Dersin içeriği hakkında bilgi verme
B) Hazırbulunuşluk düzeyini artırma
C) Hedeflenen davranışı öğrenmeye güdüleme
D) Öğrenciler arasında etkileşim sağlama
E) Kullanılacak yöntem ve teknikleri tanıtma
Hazırlık etkinlikleri dersin başında öğrenciyi
öğretilecek konuya hazırlamak için yapılan
etkinliklerdir. Bu etkinliklerin başında öğrenciyi
duyuşsal olarak derse hazırlamak yer alır.
Öğrencinin dikkatini ve ilgisini konuya çekme,
öğrencileri öğrenmeye istekli hale getirme yani
güdüleme öğrenciyi duyuşsal olarak derse
hazırlamaktır. Bilişsel olarak da öğrenciye o ders
için gerekli ön koşul öğrenmelerin hatırlatılması ve
varsa eksiklerin tamamlanması yer almaktadır.
Hazırlık etkinliklerinde ön koşul öğrenmeler daha
çok öğrenci hazırbulunuşluk düzeyi ile ilgilidir.
Öğrencileri derse istekli hale getirme duyuşsal
süreçleri içerir ve güdüleme çalışmalarıdır.
(Cevap C)
Bir öğretmen sınıf içi öğretim etkinliklerini düzenlemek istemektedir. Ancak öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları da dikkate almak istemektedir.
Bu durumda aşağıdakilerden hangisine öncelik vermelidir? (2003 KPSS)
A) îçeriği sunmak için ayrılan süreyi artırmak
B) Her öğrenciye uygun içerik sunmak
C) İçeriği, ömeklerle zenginleştirmek
D) Öğrencileri güdülemek
E) Çeşitli yöntem ve tekniklerden yararlanmak
Öğrenciler arasındaki farklar öğretim süreci
sonunda da ürüne yansımaktadır yani her öğrenci
aynı düzeyde öğrenememektedir. Sınıfta
öğrenmeyi etkileyen öğrenciler arasındaki farkiar;
zeka, derse karşı ilgi ve tutum, dersle ilgili ön
koşul öğrenmeler, öğrencinin hazırbulunuşluk
düzeyi, öğrencinin öğrenme stili vb. Bu farklardan
bazıları eğitim ortamında kapatılabilir. Örneğin
derse başlamadan önce tüm öğrencilerin ön koşul
öğrenmeleri eşitlenebilir veya derse farklı ve
değişik bir başlangıçla tüm öğrenciler
güdülenebilir. Fakat ders işlerken öğrencilerin
öğrenme stillerinden kaynaklanan farklılıklar
ortaya çıkar. Her öğrenci için ayrı bir program
hazırlamak toplu öğretimde kalabalık sınıflarda
imkansızdır. Farklı öğrenme stilleri olan
öğrenciler için yapılacak tek şey sadece tek bir
teknik değil çeşitli teknik ve yöntemler kullanarak
tüm öğrencilere hitap etmektir. (Cevap E)
82- -OGRETIM İLKE VE YONTEMLERİ-
7. Öğrenci düzeyine uygunluk ilkesinin sınıf
içinde etkili bir biçimde uygulanması için
aşağıdakilerden hangisine öncelik verilmelidir?
(2003 KPSS)
A) İçeriğin açık, net ve anlaşılır bir biçimde
sunulması
B) Öğrencilerin hazırbulunuşluk durumunun
dikkate alınması
A) Öğrenciler arası etkileşimin artması
B) Grupla çalışma tekniklerinin uygulanması
E) Öğretmenin öğretim sürecinin dışında kalması
Öğretim içeriği öğrencinin beklentilerine,
amaçlarına uygun ise öğrencinin etkin katılımt
dolayısıyla da öğrenme düzeyi yükselir. Öğretimin
içeriği, öğrencinin beklentilerine cevap vermiyor
ve öğrencinin amaçlarını gerçekleştirmiyorsa
öğrenme düzeyi düşer. (N. Senemoğlu; Gelişim
Öğrenme ve Öğretim, s.383). Öğrencilerin
düzeylerine uygun düzenlenen eğitim ortamları
öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyi dikkate
alınarak planlanır. Hazırbulunuşluk ön
öğrenmeler, yeni bilginin kolayca kazanılmasında,
etkil i olduğu gibi, yeni bilginin nasıl
kazanılacağına yol göstermede de etkili olur.
(Cevap B)
Sunuş yoluyla öğretim konu merkezlidir. Sunuş
yoluyla öğretimin etkili kullanılması için içeriğin
genelden özele düzenli ve anlamlı bir biçimde
sunulması gerekir. Diğer seçenekler de etkili
öğretim için gereklidir fakat diğer seçenekler daha
çok öğrenci merkezli olduğu için sunuş yoluyla
öğretim yöntemi için uygun değildir.
(Cevap A)
Öğretmen, öğretim sürecinde uygun metodu
belirlerken aşağıdakilerden hangisini göz
önünde bulundurmak zorunda degildir? (2003
KPSS)
A) Öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve beklentilerini
B) Kazandırılması gereken davranışları
C) İşlenecek konunun özelliklerini
D) Okulun sahip olduğu olanak ve kaynakları
E) Öğrenci velilerinin kişisel tercihlerini
D seçenekleri göz önünde
gereken metot lardır . E
göz önünde bulundurulması
(Cevap E)
A, B, C ve
bulundurulması
seçeneğinin ise
zorunlu değildir.
BilgİNotof
(Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar eğitimj|ortamında çeşitli yöntem ve teknikler kullanılarak en aza;iindirilebilir.!
8. Sunuş yoluyla öğretme yaklaşımını etkili bir
biçimde kullanmak isteyen bir öğretmen
aşağıdakilerden hangisini öncelikli olarak göz
önünde bulundurmalıdır? (2003 KPSS)
A) içeriği düzenli ve anlamlı biçimde sunmaya
çalışma
A) Öğrenci merkezli öğretim sağlanmalıdır
B) Öğrencilerin derse güdülenmesi sağlanmalıdır
B) Sınıfta seviye grupları (homojen gruplar)
oluşturma
E) Öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyini
değerlendirmeiidir
10. Bir öğretmen, belirli bir konunun öğretme-
öğrenme sürecindeki ilk denemesinde,
öğrencilerin hedef alınan davranışı
kazanarnadıklarını tespit ederse öncelikle
aşağıdakilerden hangisini yapmalıdır? (2004
KPSS)
A) Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencileri okul
rehberlik servisine göndermelidir.
B) Öğrencilerin başarısızlık nedenlerini
belirlemek için velilerle görüşmelidir.
C) Yöneticilerin desteğini almak için yaşanan
sorunu okul yönetimine bildirmelidir.
D) Kullandığı yöntem, teknik ve araç-gereçlerde
değişiklik yaparak öğretme-öğrenme sürecini
farklı biçimde tekrarlamalıdır.
E) Eğitim hedefleriyle içeriğin tutarlılığını test
etmelidir.
JEGITIM BILIMLERİ- 83
Öğretme-öğrenme süreçleri öğrencilere istenen
davranışların kazandırılmasını sağlayan
yaşantıların düzenlenmesidir. Bu düzenleme
işlemi uygun yöntem ve tekniğin seçilmesi ve
kullanılacak araç-gereç ve materyallerin
belirlenmesidir. Eğitim durumları düzenlenirken
öğrenci merkezde tutulmalıdır. Etkinliğe dayalı
öğrenci seviyesine uygun yaşantılar her zaman
daha etkilidir. Eğer düzenlenen eğitim süreçleri ilk
denemede başarısız olursa yani program
hedeflerini öğrencilere kazandırmakta yetersiz
kalırsa kullanılan teknik, yöntem, araç-gereç
gözden geçirilmelidir. Farklı bir öğrenme-öğretme
durumu düzenlenmeli ve tekrar denenmelidir.
(Cevap D)
11. Öğretme-öğrenme süreçlerinde öğretmenin
öğrenciyi temele alarak içeriği düzenli ve
anlamlı bir bütünlük içinde sunmasının
öğrenciye sağlayacağı en önemli yarar
aşağıdakilerden hangisidir? (2004 KPSS)
A) Öğretimin hedeflerine daha etkili ulaşılması
A) İçerikte ön plana çıkan ayrıntılara
odaklanılması
B) İşbirliği içinde çalışılması
C) Materyallerin daha ekonomik kullanılması
E) Öğretimin eğlenceli olarak algılanması
"oCC
o
12. Aşağıda verilen hangi öğretim stratejisinde
öğrencilerin öz değerlendirme yapma
imkanı en azdır? (2005 KPSS)
A) Buluş yoluyla öğrenme
B) Sunuş yoluyla öğrenme
C) Tam öğrenme
D) Programlı öğrenme
E) Araştırma inceleme yoluyla öğrenme
Sunuş yoluyla öğretim buluş yoluyla
öğretime alternatif olarak geliştirilmiştir ve
öğrencinin bilgiyi hazır aldığını savunur.
Sunuş yoluyla öğretimde bilgiler, olgular ve
kavramlar öğrenciye hazır olarak verilir.
Ausubel'e göre öğrenmenin anlamlı
olabilmesi için bilginin illa da öğrenci
tarafından bulunması gerekemez. Bu öğretim
yönteminde öğrenci pasiftir. Öğrencinin
öğreneceği bilgiyi muhakeme etmesi
araştırması gerekmez, bilgiyi hazır alır.
Öğrencinin pasif olduğu bu öğretim
stratejisi öğrenciye öz değerlendirme
yapma imkanı dahaaztanır.
(Cevap B)
Eğitim durumlarının öğrenci merkezli oiması ve
içeriğin sistemli ve anlaşılır bir biçimde sunulması
programın başlangıcında belirlenen program
hedeflerine daha çabuk ve etkili bir şekilde
ulaşılmasını sağlar. Eğitim programlarının süreç
(öğrenme-öğretme süreçleri) ve içerik boyutu
program hedeflerinin kazandırılması ile ilgilidir.
Süreç boyutunda program hedeflerine ulaşmak
için nasıl bir yol izleneceği, içerik boyutunda ise
bu öğretim hedeflerine ulaşmak için nasıl bir konu
içeriği düzenleneceği sorularının cevapları aranır.
Bu öğelerde yapılan değişiklik ve iyileştirmeler
program hedeflerini etkiler.
(Cevap A)
84- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
Almanya'da Doktora Eğitimi Yapan Bir Türk Öğrencinin Başından Geçen
Gerçek Bir Öykü
Eşimin hamile olduğunu öğrendiğim gün hayatımın en mutlu günüydü. Hemen onu doktora götürmüş,
bebeğimizin sağlıklı olması için ne yapmamız gerektiğini sormuştum. Adının Pawel olduğunu hatırladığım
doktor, sadece o kentte değil bütün ülkede tanınan bir hekimdi. Aynı zamanda cerrahtı ve çok ünlüydü.
Hamilelik süresince aşağı yukarı her ay bir defa gidiyorduk. Söylediklerini harfi harfine uyguluyor, doğum
günü yaklaştıkça heyecanımız artıyordu. Bu heyecan içinde eşim doğumdan bir hafta önce doktorumuzun
görev yaptığı hastaneye yattı. Son günlerin bütünüyle doktor denetiminde geçmesini istiyorduk. Ve o gün
geldi. Ben doğumhanenin alt katındaki bekleme salonunda mutlu haberi duymak için sabırsızlanıyordum.
Bir süre sonra bir görevlinin bana doğru geldiğini gördüm.
- 'Doktor seni görmek istiyor.' dedi.
10-15 merdiveni nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Doğum odasının önüne geldiğimde heyecandan ölecek
gibiydim. Doktor sakin bir ifade ile;
- 'Eşinin normal doğum yapması için çaba gösterdik. Ancak doğum normal olarak gerçekleşmeyecek.
Cerrahi müdahale ile bebeği alacağız. Bu sana fazladan 450 Avroya mâl olacak. Bu paranın bir kısmını
hemen ödemen gerekiyor.' dedi. Bir an aklımı kaçırdığımı sandım.
- 'Ben size aylardır para ödüyorum. Söylediğiniz miktarın lafı mı olur? Lütfen ne gerekiyorsa yapın.'
dediğimi hatırlıyorum. Bir süre sonra, oksijensizlikten kömür gibi olmuş, beyin fonksiyoniarının büyük
bölümünü yitirmiş bir erkek çocuğu kucağımıza verdiler. Şimdi yedi yaşında. 2-3 yaşında bir çocuğun
zekasına sahip. Yürüyemiyor, konuşamıyor. Hep böyle yaşayacak.
Şimdi şöyle bir düşünelim, öyküde adı geçen doktor Avrupa'nın en iyi yetişmiş kadın doğum
uzmanı olabilir. Alanını çok iyi biliyor olabilir, dereceler birincilikler almış olabilir. Kısacası iyi bir
doktordur, ancak iyi bir insan olmadığı belli. Eğitim sisteminde insanlara sırf kuru bilgi
yüklemenin dışında öğrencilere insan olduğunun bilincini öğretecek daha önemli hizmetler
olduğu hepimizin malumudur. İşte çağdaş eğitimde bu hizmetlerin karşılığı "Rehberlik
Hizmetleri"dir.
REHBERLİK | Rehberliğe Giriş - Tammlar, İlkeler, Temel Kavramlar
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 85
Çağdaş eğitim, bireyin her yönüyle bir bütün olarak kendisi ve toplumu için en uygun düzeyde geliştirilmesi sürecidir (Yeşilyaprak, 2000). Çağdaş eğitimin işlevi, öğrencilerin bedensel, psikolojik ve sosyal yönlerden bir bütün olarak devamlı bir şekilde gelişmelerine, topluma uyum sağlayabilecek mutlu ve üretken kişiler olarak yetişmelerine ortam sağlayarak yardım etmektir. Bu bağlamda öğrencinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinden mümkün olduğu kadar yararlanabilmesi için, çağdaş eğitimin amaçlarına ulaşabiimesi için okuliarda öğretim ve yönetim faaliyetleri dışında başka hizmetlere ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Çağdaş eğitim sisteminde bu ihtiyacı karşılayan hizmetlere, içinde Rehberlik hizmetlerinin de yer aldığı öğrenci kişilik hizmetleri denir.
? Sağlık Hizmetleri: Sağlıkla ilgili önlemler alma,sağlık eğitimi verme, sağlık kontrolleri ve taramalarıyapma.
? Sosyal Yardım Hizmetleri: Parasal yardım,
barınma, beslenme, ulaşım, ek iş bulma hizmetleri.
? Rehberlik Hizmetleri: Psikolojik danışma, bireyitanıma, bilgi toplama ve yayma, yöneltme veyerleştirme, izleme, oryantasyon, müşavirlik,araştırma ve değerlendirme hizmetleri.
? Özel Yetiştirme Hizmetleri: Başarısızlığı giderici
yetiştirici çalışmalar, özel yetenekleri geliştirme
çalışmaları, ihtiyaca göre gerekli hazırlık kursları.
♦ Sosyal ve Kültürel Hizmetler: Boş zaman
eğitimi verme, boş zamanları değerlendirme
oianakları hazırlama, ilgilere göre çeşitli etkinlikler
hazırlama.
ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ
ÇAĞDAŞEĞİTİM"C5erili
o 'öc
Yönetim ve !=i Denetim Hizmetieri^
REHBERLIGİN TANIMI
Rehberlik Nedir? Anlamı, Tanımı ve Amaçları Nedir?
Kelime anlamı itibariyle rehberlik Latince guidance; kılavuzluk etme, yo! gösterme anlamına gelir. Ancak bu anlamı rehberl ik hizmetlerinin özüyle bağdaşmaz, çünkü rehberlik yol göstermek değil yollar göstermek, seçenekler sunmaktır.
Öğretim
Hizmeileri
Öğrenci K işilikHizmetleri
ÜJ
Çağdaş eğitim bu temel üç boyuttan oluşmaktadır. -g1. Öğretim Hizmetleri, belirli bir alanda bilgi, beceri Mve tutum kazandırmaya yönelik etkinliklerdir. §
2. Yönetim ve Denetim Hizmetleri, eğitim
kurumunu amacına yönelik olarak yaşatma, öğretim
ve kişilik hizmetlerini eşgüdümleme ve yürütme
etkinlikleridir.
3. Öğrenci kişilik hizmetleri, öğrencinin tümyönleri ile ele alınıp, uygun düzeyde gelişiminisağlayabilecek çeşitli hizmetlerin bütünüdür(Altıntaş, 2002). Çağdaş eğitimin ayrılmaz birparçası olan Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin amacı,öğrencinin eğitim ortamından en yüksek düzeydeyararlanabilmesi için gerekli oian imkanlarısağlamak, var olan engelleri kaldırmak, öğretim veyönetim etkinliklerinin de amacına ulaşmasınayardımcı olmaktır. Bu dersin konusunu oluşturanRehberlik hizmeti de öğrenci kişilik hizmetlerikapsamında merkezinde yer alan en önemlihizmettir.
Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin kapsamında beş ayrı hizmet alanı bulunmaktadır (Yeşilyaprak, 2000):
Bireyin gelişimi ve uyumu için ona yardım hizmetlerini kapsayan rehberliğin çok sayıda çeşitli tanımları yapılmıştır:
Rehberlik, bireye kendini anlaması, çevredeki
olanakları tanıması ve doğru kararlar vererek özünü
gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve
profesyonel yardım sürecidir. (Kuzgun, 1992)
Rehberiik, bireyin en verimli şekilde gelişmesi ve tatminkar uyumlar sağlamasında gerekli olan seçimleri, yorumları, planları yapmasına ve kararları vermesine yarayacak bilgi ve becerileri kazanması ve ulaştığı bu seçim ve kararları uygulaması için kişiye yapıian sistemli ve profesyonel yardımdır. (Tan(1995)
Rehberlik, kendini anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini geiiştirmesi, çevresine sağlıklı ve dengeli bir uyum yapması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce bireye yapılan psikolojik yardımlardır. (Kepçeoğlu, 1996)
86- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
Rehberlikle ilgili
incelendiğinde, ortak noktalara değinilmiştir:
♦ Rehberlik, uzman kişilerce yapılanprofesyonel biryardımdır.
? Rehberlik hizmeti bir süreçtir,
zaman gerektirir.
? Çağdaş eğitimin ayrılmaz bir
parçasıdır.
♦ Rehberlik hizmetlerinin merkezinde birey vardır.
♦ Rehberliğin esası
gerçekleştirmesine dayanır.
Rehberlik Hizmetinin Amacı
İnsan kendini geliştirme çabasını sürdürürken önemli ya da önemsiz, bilinçli ya da farkında olmadan, bir takım tercihler yapmakta, kararlar almaktadır. Kişilerin karar verirken daha çok bilinçli ve daha az gelişigüzel davranmasına, dış baskılardan ve iç çatışmalardan arınık olmasına yardımcı olmak rehberliğin en önemli amacıdır. Bireyin küçük ve önemsiz görünen kararlarında bile mümkün olduğu kadar zengin ve doğru bilgiye
> Gizli güçlerini geliştirmesi, güçlü ve zayıf
yönlerinin farkına varması,
> Çevresine uyum sağlamasıdır.
> Rehberliğin esas, nihai amacı bireyin kendini
gerçekleştirmesidir.
> Bireyin kapasite yetenek ve becerilerini kendineen uygun olarak maksimum düzeyde kullanması.
Rehberliğin temel ya da nihai (sonal) amacı, bireyin kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Kendini gerçekleştirme kelime anlamı itibariyle Latince (fullu tunctionina) tam verimlîlik; kendi kapasite ve becerilerini, kendine en uygun alanda maksimum düzeyde kullanabilmektir. Kendini gerçekleştirme, bireyin her yönüyle gizil güçlerini
tanımlar olarak şu
bireyin kendini
geliştirebilmesi, daha verimli ve mutlu bir düzeye
ulaşabilmesidir (Yeşilyaprak, 2003). Kendini
gerçekleştiren birey, kendini ve başkalarını olduğu
gibi kabul eden, yaratıcı, yeni yaşantılara açık,
sağlıklı kişiierarası ilişkiler kurabilen, demokratik bir
insan anlayışına sahip, bağımsız ve kendine
güvenen insandır.
Kendini gerçekleştirme yaşam boyu devam eden bir
süreçtir.
Kendini gerçekleştirme uzun bir süreç içinde
aşamalı olarak sağlanabilecek bir oluşumdur. Bu
nedenle rehberlik hizmetleri ile bireyin öncelikle şu
alt amaçlara ulaşmasına yardımcı olunmalıdır:
Ben kimim?(Kendini tanıma)
INasıl bir çevrede yaşıyorum?
(İçinde bulunduğu ortamı ve çevreyi tanıma)
1Ben ne yapabilirim?
(Gizil güçlerini geliştirme)
IKendini Gerçekleştirme
REHBERLIGIN ILKELERI
Rehberlik hizmetlerinin amacına ulaşabilmesi için bu hizmetleri yürüten bütün görevlilerin (psikolojik danışman, öğretmen, yönetici vb.) bu alandaki temel ilkeleri bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir.
Rehberliğin ilkeleri aşağıda sıralanmıştır
(Kuzgun, 1992 &Kepçeoğlu, 1996).
1. Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumluluklarıile ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır.
2. Rehberlik bireye dönüktür ve onun değerineönem verir.
3. Rehberlik bireyin bir bütün olarak tümkapasitelerini kendine en uygun düzeydegeliştirmeyi esas alır.
4. Rehberlik hayat boyu yararlanılabilecek bir
hizmettir.
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 87
5. Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak isteğebağlıdır.
6. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerindegizlilik esastır.
7. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri öğrenciile ilgili herkesin ortak bir anlayış ve işbirliği içindeçalışmasını gerektirir.
8. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri hembireye hem de topluma karşı sorumludur.
9. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerindebireysel farklara saygı esastır.
10.Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri tümöğrencilere açıktır.
11. Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir.
12. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerieğitimin ayrılmaz bir parçasıdır.
REHBERLİKTE YANLIŞ ANLAYIŞLAR
(Rehberlik ne değildir?)
• Bireye tek yönlü doğrudan yapılan yardımhizmeti değildir.
• Bireye acımak, kayırmak her sıkıntıyadüştüğünde kol kanat germe anlayışı yoktur.
• Akademik bilgi aktarma ya da bilgilendirmesüreci hiç değildir.
• Disiplin görevi asla değildir. (cezalandırma,suçlama, yargılama yoktur.)
• Her türlü problemi çözecek sihirli bir güç değildir.
• Rehberlik hizmeti test ve ölçme aracı uygulamaişi değildir. Test ve ölçme araçları sadece bireyitanımayı kolaylaştıran araçlardır AMAÇ olamaz.
REHBERLİK VE ÖĞRETİM
Rehberlik ve öğretimin nihai amaçları ortaktır. Kendini gerçekleştirme her ikisinin de amacıdır her ikiside öğrencide davranış değişikliği beklemektedir ancak kullanılan yöntem vetekniklerfarklıdır.
Rehberlik hizmetleri ile öğretim hizmetleri arasındaki farklılıkları şöyle özetlemek mümkündür:
ö
Q
Q ÜJ
? Öğretim daha çok gruplara, rehberlik ise dahaçok bireylere yapılır.
? Öğretimde paylaşılan bilgiler bireyin dışındakibilgilerken, rehberlikte kendisi ile ilgili bilgilerdir.
♦ Öğretimde ölçme ve değerlendirme varken;rehberlikte kendini anlama ve değerlendirme vardır.
♦ Eğitim ve öğretimde disiplin varken; rehberlikte özdisiplin vardır. Öz disiplin bireyin kendini veçevresini tanıdıkça ulaşacağı olgunluk düzeyidir.
? Rehberlik bireyinöznel dünyasına,öğretim ise nesneldünyasına yöneliktir.
? Öğretmenler vepsikolojik danışmanlarfarklıeğitimleralmaktadır.
♦ Öğretmen öğretimi sınıfta tek başına yürütebilir.Psikolojik danışma ise öğrencinin gelişimi ile ilgiliherkesin işbirliğini gerektirir.
REHBERLİĞİN ORTAYA
ÇIKMASINI GEREKTİREN
NEDENLER
Rehberlik hizmetlerinin ortaya çıkmasında, teknolojik gelişmelerden kaynaklanan birtakım toplumsal sıkıntıların önemli rolü olmuştur. Aşağıda rehberliğin ortaya çıkmasını gerektiren nedenler sıralanmıştır (Kuzgun, 1992).
♦ Meslek çeşidinin artmasıyla seçimin zorlaşması.
? Bireysel farkların eğitimde dikkate alınmasınınzorunluluğu.
? Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmelerle birlikte
geleneksel aile yapısının bozulması.
? Çağdaş eğitim aniayışının benimsenmesi.
? Demokratik toplumlarda bireylere tanınan seçmeözgürlüğünün artması.
? Demokratik yaşamın karar verme gücüne sahipbireyler gerektirmesi.
? Eğitimde bireyin duygusal yönüne verilen önemingiderekartması.
♦ Psikometrideki gelişmeler, ölçme araçlarınınçoğalması.
88- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
♦ Okul yapısındaki değişme ve gelişmeler.
♦ Okullarda uyumsuzluk sorunları ve öğrencibaşarısızlıkları.
♦ Boş zamanları değeriendirme gereksinimi.
REHBERUK MODELLERİ - YAKLAŞIMLARI
Başlıca Rehberlik Modelleri Yaklaşımları
A ________ fp7\ Ws
Geleneksel Rehberlik
Modelleri (Yaklaşımları)
Dolayısıyla bu model rehberliği mesleğe yöneltme ileeştutmaktadır.
Not: Bu model rehberliğin başlamasına öncülük etmesine rağmen rehberlik hizmetini mesleki rehberlikle sınırlandırdığı için eleştirilmekte ve yetersizbulunmaktadır.
Eğitim Süreciyle Kaynaştırılmış Rehberlik Modeli
T " " ............
Gelişimsel Rehberlik
Modeli
İj'
- Mesleki Rehberiik Modeii
(Parson Modeli)
* Eğitimde Kaynaştırılmış
Rehberlik Modeli
—- Klinik Yaklaşımlı Rehberlik
Modeli
* Karar Verme Sürecine Yardım
Olarak Rehberlik Modeli
İlk rehberlik çalışmalarının başladığı 1895 yılından bu yana rehberlik anlayışında çeşitli değişme ve gelişmeler olmuştur. Aşağıda rehberlik anlayışında meydana gelen bu değişme ve gelişmeleri içeren S rehberlik modelleri verilmiştir (Kuzgun, 1992).
Mesleki Rehberlik Modeli (Parson Modeli)
20. yüzyılın başlarında Boston'da Frank Parson tarafından başlatılan ilk rehberlik çalışmalarında, vasıfsız kişileri kısa bir eğitim programından geçirdikten sonra uygun bir işe yerleşmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştı. Bu model rehberliği bireyi mesleğe yönlendirme ve meslek seçiminde yardım hizmeti olarak görülür.
Bu amaçla yapılan çalışmalar:
a. Bireylerin incelenmesi,
b. Çeşitli işlerin gerektirdiği niteliklerin ve sağladığıolanakların incelenmesi,
c. Bu iki kaynaktan elde edilen verilerin karşılaştırılıpeşleştirilmesi.
Bu model, rehberliği eğitim ile özdeş, bireyin ileride toplum yaşamına uyum sağlamasında gerekli olan bilgi ve becerileri kazandırma süreci olarak ele almaktadır. Rehberliği bu şekilde ele alan kişilerin başında Brevver gelmektedir. Ona göre rehberliğin başlıca amacı bireyin okula ve okul dışındaki
çevresine uyumunda yardımcı olmaktır. Bu modele göre, öğrencilere müfredat programları içinde meslekler, boş zamanlarını değerlendirme, verimli ders çalışma yolları gibi konularda bilgi verilerek rehberlik yardımı gerçekleştirilebilir. Rehberliğe en önemli katkısı okullarda rehberlik ders saatlerinin programa konmasını sağlamıştır.
Rehberliği Klinik Yaklaşım Olarak Gören Model
Rehberlikte klinik yaklaşım, bireysel farklılıkların belirlenerek eğitimin bireyselleştirilmesi amacını
gerçekleştirmeyeçalışmasıdır. Bumodele göre,rehberlikhizmetlerinde bireyin sorununun nedenini ortaya çıkarmak ve sorunun çözümüne yönelik yardımlar önemlidir.
Klinik model, bireyin sorununun kaynağını ona uygulanacak testler, gözlem ve benzeri ölçme
S
-EGİTİM BİLİMLERİ- 89
araçlarından elde edilen sonuçlara dayanılarak belirlenebileceği görüşündedir. Bu açıdan bakıldığında rehberliği klinik yaklaşım olarak ele alan bu model, ölçme araçlarına olan ihtiyacı da ortaya çıkarmıştır. Klinik modelde bireye rehberlik hizmeti verebilmek için öncelikle bireyi tüm özellikleriyle tanımak gerekir. En önemli katkısı ise ölçme araçlarının, testlerin gelişmesini ve çoğalmasını sağlamasıdır.
Rehberliği Karar Vermeye Yardım Süreci Olarak Gören Model
Teknolojinin sağladığı olanaklar doğrultusunda toplumun giderek demokratikleşmesi bireylere daha fazla seçme özgürlüğü tanımıştır. Bu bağlamda, bireyler daha sık karar verme yaşantısıyla karşılaşmaya başlamışlardır.
Toplumun bireye sunduğu eğitsel, mesleki ve benzer seçenekler arasından bireyin kendine en uygun olanına karar vermesine yardımcı süreç olarak gören bu modele göre rehberlik hizmetlerinde bireyin sağlıklı kararlar alabilmesi için gerekli yardımlar verilmelidir.
Gelişimsel Model
Bu model gelişimin temel kanunlarını referans almaktadır.
a) Gelişim süreklidir.
b) Gelişimin her döneminde karşılanması gereklizorunlu görev ve ihtiyaçlar vardır.
c) Gelişimin tüm yönleri birbirini etkiler.
karşılanmasına yer vermesidir (Erkan, 2001). Gelişimsel modelde rehberliğin amacı, öğrencilerin yaşamlarının tüm alanlarında etkili olabilmeyi öğrenmelerine yardımcı olmaktır.
• Gelişimsel model öğrencinin tüm yönleriyle birbütün olarak gelişmesini amaçlar. Sorun odaklıdeğildir; gelişim odaklıdır.
• Gelişimsel model rehberliği öğrencinin belli birdönemi değil yaşamın tümünü kapsayan sürekli birhizmet olarak görülür.
• Bu modelde bireyin (öğrencinin) benlik ve kişiiikgelişimi önemlidir.
Bugün yaygın olarak benimsenen gelişimsel rehberlik, rehberlik hizmetlerinin program ya da meslek seçimi sorunları ile sınırlandırılmasına ve bunalım durumlarında yardım sağlamaya ağırlık verilmesine tepki olarak gelişmiştir. Gelişimsel modelin, daha önceki modellerden en önemli farkı, bireyin gelişimsel ihtiyaçlarını ön planda tutarak hizmetlerinde gelişim dönemlerinin ihtiyaçlarının
90- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİİC
1. "Kendini gerçekleştirme Maslovv'un ihtiyaçlar
hiyerarşisinin en üst basamağında yer alır. Kendini
gerçekleştirme yaşam boyu süren bir süreçtir."
Aşağıdakilerden hangisi kendini gerçekleştirme
sürecinde olan bir bireyin göstereceği bir
davranış biçimi değildir?
A) Başarısızlıklarını kabul edip; nedenlerini
araştırabilir.
B) Toplum kural ve normlarına kayıtsız uyar ve
çevresini bu yönde bilinçlendirir.
C) Çevresindeki kişilerle etkili ve verimli ilişkiler
geliştirebilir.
D) Karşı cinsle başarılı ve yakın ilişkiler
geliştirebilir.
E) Yapılan eleştirileri mantıklı bir biçimde
değerlendirebilir.
ÇÖZÜM:
Kendini gerçekleştirme sürecinde olan bir birey
kendini olduğu gibi kabullenmiş, öz saygısı ve
benlik algısı güçlü bir kişidir. Kendini
gerçekleştiren insan zorluklara karşı mücadele
eder, yaptığı hataları kabullenip bunların
nedenlerini araştırır ve bir daha aynı hataya
düşmemeye çalışır. Kendini gerçekleştirmiş insan
çevresiyle olumlu ve kaliteli ilişkiler geliştirir.
Kendini gerçekleştiren insanın toplum kurallarına
katılımı etkin bir katılımdır. Toplumun yararlı ve
mantıklı kurallarına uyar ve bunları geliştirir.
Kendini gerçekleştirmiş insan toplum kurallarına
kayıtsız uyan insan demek değildir.
(Cevap B)
o
"Rehberlik hayat boyu süren, bireyin kendini ve
çevresini tanıması için yapılan yardınn
süreçlerini kapsar."
Yukarıda yapılan rehberlik tanımı Rehberliğin
hangi yönünü vurgulamaktadır?
A) Rehberliğin sistemli ve profesyonel olduğu
B) Bireyin sosyal uyum becerilerini
geliştirici
olduğu
C) Amacının bireyin kendini
gerçekleştirmesi
olduğu
D) Yapılan yardımların izlenmesi için
yapılan
çalışmaları
E) Bireyin duygusal yaşamına dönük olduğu
Rehberliğin amacı bireyin kendini
gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Kendini
gerçekleştirme bir sonuç değildir. Kendini
gerçekleştirme bir süreçtir ve hayat boyu devam
eder. Bu sebepten dolayı rehberlik belli bir yaş
dönemine hitap etmez, rehberlik hayat boyu
devam eden bir süreçtir.
(Cevap C)
Danışanın arzularına, düşüncelerine,
tercihlerine ve kararlarına önem vermek ve
onu değerli bulmak rehberliğin hangi ilkesi
ile ilgilidir?
A) Herkese açıklık
B) Empati
C) SaygıD) Gizlilik
E) Gönüllülük
ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ
Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları
ile yakından ilgili demokratik ve insancıl bir
anlayış vardır. Herkes kendi seçimlerini yapma ve
kararlar alma hakkına sahip olmalıdır. Karşılıklı
anlayış ve saygı her zaman geçerlidir. (M.
Kepçeoğlu, Rehberlik ve Psikolojik Danışma,
s.22). Rehberlik ve psikolojik danışma için yardım
almak isteyen herkesin dili, dini, ırkı, rengi, görüşü
ne olursa olsun fikirleri değerlidir. Herkesin
dinlenilmeye ve saygı görülmeye hakkı vardır.
(Cevap C)
-EGITİM BİLİMLERİ- 91
4. Bireylerin özellikleri ile mesleklerin
özelliklerinin ayrı ayrı incelenmesi ve bunun
sonucunda bireylerin özellikleri ile mesleklerin
özelliklerinin eşleştirilmesi yoluyla mesleki
çalışmaların yapılması, aşağıda verilen hangi
rehberlik modeli kapsamında yer alır?
A) Parson modeli
B) Karar vermeye yardımcı bir süreç olarak
rehberlik
C) Klinik yaklaşım
D) Eğitim süreci ile kaynaştırılmış model
E) Gelişimsel model
Rehberlik ilk defa Amerika'da Parson ile birlikte
meslek seçimine yardım süreci olarak başlamıştır.
Daha sonra eğitim sağlık vb. alanlara yayılmıştır.
Dolayısıyla Rehberlik hizmetlerine bireyin meslek
seçimine yardım etme süreci olarak gören anlayış
Parson modelidir.
(Cevap A)
5. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik hizmetlerinin
amaçlarından biri degildir?
A) Öğrencilerin bedensel ve zihinsel yeteneklerini
tanıyıp etkili bir şekilde geliştirebilmelerine
yardım etmek
B) ilgi yetenek ve ihtiyaçlarına uygun dersleri ve
ders dışı etkinlikleri tanıma ve seçmelerinde
onlara yol göstermek
C) İlgi, yetenek ve değerlerine uygun bir işi veya
mesleği tanıyıp, seçebilmelerine yardım etmek
D) Boş zamanlarını etkili bir şekilde
değerlendirmelerine yardım etmek
E) Verimli çatışma alışkanlığı kazanabilmelerine
yardım etmek
|tuQ
'tc
00
"EÜJ
"5 LU
Rehberlik hizmetlerinde bireye saygı esastır.
Rehberlik bireyin her yönüyle gelişmesine
çevresine uyum sağlamasına kendisiyle ve
çevresiyle başarılı olmasına yardım etmeyı
amaçlar. Rehberlik hizmetlerinin nihai amacı
bireyin kendini gerçekleştirmesidir. Rehberlik
hizmetleri bu amaçlar için çalışırken bireye,
bireyin kendisi hakkında karar verme yetkisine
saygı duyar. Dolayısıyla rehberlik bireye çeşitli
seçenekleri, alternatifleri, yolları gösterir. Yol
göstermek, belli bir seçime zorlamak rehberliğin
özüyle bağdaşmaz.
(Cevap B)
Aşağıdakilerden hangisi rehberlik
hizmetlerinin amaçlarından biri değildir?
A) Öğrencilerin Türk Milli Eğitiminin amaçları
dışında uygun olan zihinsel, bedensel,
sosyal
yönden gelişmelerine yardım etmek
B) Topluma uyum sağlama sürecinde ortaya
çıkan problemleri çözebilme
yeterliliği
kazanabilmelerine yardım etmek
C) Yeni durum ve ortamlara uyum
sağlayabilmelerine yardım etmek
D) Etkili iletişim becerileri kazanabilmelerine
yardım etmek
E) Sosyal ilişkileri geliştirebilmede, gerekli
tutum
ve becerileri kazanabilmelerine yardım etmek
ÇÖZÜM:
Rehberlik bireyin kendisi ve çevresiyle barışık ve
uyumlu bir birey oiması için yardım verir. Bu
noktadan bakıldığında Türk Milli Eğitimin
amaçları dışında gelişmesine yardım etmek,
rehberlik ilkeleriyle çelişmektedir. Türk diti
eğitimin amaçları dışında birey (öğrenci)
gelişmesi, öğrenenin içinde bulunduğu
toplumla çatışması uyumsuz olmasına yol
açar. Bu durum rehberlik hizmetlerinin temel
amacı ve ilkeierine aykırıdır.
(Cevap A)
92- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK-
7. I. Rehberlik tüm öğrencilere açıktır.
II. Rehberlik problemi olan öğrencilere açıktır.
III.Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir.
IV. Rehberlik okul döneminde yararlanılan bir
hizmettir.
V. Rehberiikte gönüllülük esastır.
Yukarıdakilerden hangisi rehberlik ilkelerinden
deâildir?
9. Rehberlik ilkeleriyle ilgili olarak;
I- Bireysel farklılıklara saygı esastır.
II-Gizlilik esastır.
III- Bireyi tanımak esastır.
IV- Rehberlik ilköğretimin ayrılmaz bir parçasıdır.
V- Rehberlikte bireye kol kanat germe vardır.
Yukarıda verilen ifadelerden hangileri kesinlikle
doğrudur?
A) III-IV-V
B) II-III-IV
C) I-II-V
D) I-II-IV
E) l-ll-lll
II ve IV yanlışîır. Çünkü rehberlik, problemi olan
öğrencilere değil, tüm öğrencilere açıktır. Ayrıca
rehberlik okul döneminde yararlanılan bir hizmet
değil hayat boyu yararlanılan bir hizmettir.
(Cevap C)
o
I, II, III. doğrudur. IV. yanlıştır çünkü rehberlik
ilköğretimin değil, eğitimin ayrılmaz bir
parçasıdır. V. yanlıştır çünkü rehberlikte bireye
kol kanat germe, bireyi kollama yoktur.
(Cevap E)
8. Kendini gerçekleştiren insanın özellikleriyle
ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Özerk bir yapıları vardır
B) Yaşamdan doyum sağlarlar
C) Yalnız kalabilme gücüne sahiptirler
D) Toplum içinde olmaktan hoşlanmazlar
E) Kendileri dıştnda sorunlarla ilgilenirler
10. Bir okulda rehberlik hizmetlerinin kaliteli ve
verimli olabilmesi, aşağıdaki rehberlik
ilkelerinden hangisiyle daha çok sağlanır?
A) Rehberliğin tutumsal boyutunda yeterli olmak
B) Rehberliğin sosyal boyutunda yeterli olmak
A) Ortak ve yeterli bir rehberlik anlayışı
oluşturmak
C) Rehberlikte gizlilik ilkesine uymak
E) Rehberlik uygulamalarında bireysel farklara
saygı göstermek.
Kendini gerçekleştiren insan A, B, C ve E
seçeneklerindeki özelliklere sahiptir. Fakat D
seçeneğindeki özellik kendini gerçekleştiren
insanın değil, gerçekleştiremeyen insanın
özelliğidir.
(Cevap D)
Bir okulda, okulun psikolojik danışmanı (uzmarı)
ne kadar iyi olursa olsun tek başına rehberlik
hizmetlerini kaliteli, verimli yürütmesi imkansızdır.
Çünkü rehberlik hizmeti okulda öğrenciyle ilgili
herkesin katılacağı bir takım çalışmasıyla en iyi
şekilde yapılabilir. Bu da ancak ortak bir rehberlik
anlayışı oluşturmakla mümkündür.
(Cevap C)
-EGITIM BILIMLERI- 93
11. Aşağıdakilerden hangisi rehbertik hizmetleriyle
öğretim hizmetleri arasındaki farkı gösteren
ifadelerdendir?
A) Öğretim hizmetleri zorunludur. Rehberlik
hizmetleri ise gönüllülüğe dayanır.
B) Öğretim hizmetleri bireyin iç dünyasına
yönelikti, Rehberlik hizmetleri ise bireyin dış
dünyasına yöneliktir.
A) Öğretim hizmetleri daha çok bireye yöneliktir.
C) Öğretim hizmetleri gönüllüdür, Rehberlik
hizmetleri ise zorunluiuğa dayanır.
E) Öğretim hizmetleri bireyin davranışlarıyla
ilgilidir, rehberlik hizmetleri ise sadece
duygusal dünyasıyla iigilidir.
1. Okullarda rehberlik uygulamalarına yer veren
rehberlik modeli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Parson modeli
A) Karar vermeye yardımcı bir süreç olarak
rehberlik
B) Klinik yakiaşım
C) Eğitim süreci ile kaynaştırılmış model
E) Gelişimsel model
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
Bu soru öğrencilerin rehberlik hizmetleri ile
öğretim hizmetleri arasındaki farkı kavrayıp
kavramadıklarını anlamaya yöneliktir. B, C, D
seçeneklerinde verilen bügilerin hepsi yanlış tersi
doğrudur. Aslında rehberlik hizmetleri bireye
yönelik, gönüllülüğe dayanır, bireyin iç dünyasına
yöneliktir. E seçeneği de doğru değil çünkü
rehberlik bireyin sadece duygularıyla değil
davranışlarıyla da ilgilidir. Rehberlik hizmetleri
gönüllülük esasına dayanırken öğretim daha çok
zorunludur. Üikemizde zorunlu ilköğretim var.
(Cevap A)
oUJ
2. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Rehberlik hizmetlerinde bireye
yardım
ederken onları çeşitli yönleri ile
tanımak
esastır
B) Rehberlik hizmetlerinde kullanılan
teknikler
rehberliğin amaçlarından biridir
C) Sınıf rehber öğretmeni rehberlik
hizmetlerıne
destek verme adına her türlü tekniği
uygulayıp
sonuçlarını yorumlayabilir
D) Rehberlik hizmetlerinde bir
tekniğin
kullanılması, çoğunlukla öğrenciyi
tanımada
yeterlidir
E) Rehberlik hizmetlerini yerine getirecek
olan
bireyler kendilerine uygun testler
geliştirip
uygulayabilirler
BilgiNotuf
KPSS'de adayların düştükleri en büyük hatalardan
biri, rehberlik sorularını hafife almalarıdır. Adaylar
rehberlik sorularını çok kolay bulmakta, bu yüzden
konuya yeterince çalışmamaktadır. Oysa yaptığımız
araştırmalar gösteriyor ki, adaylar rehberlik bölümü
sorularında çok hata yapmaktadır. Bu yüzden,
adaylara rehberlik konusuna dikkatle çalışmalarını
3. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik hizmetlerine
yön veren ilkelerden biri olamaz?
A) Rehberlik hayat boyu yararlanılabilecek bir
hizmettir
B) Rehberiik kriz durumlarında bireye yönelik
olarak sunulan bir hizmettir
C) Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak isteğe
bağlıdır
D) Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri
öğrenci ile ilgili herkesin ortak bir anlayış ve
işbirliği içinde çalışmasını gerektirir
E) Rehberlik bireye dönüktür ve onun değerine
önem verir
94- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
4. Aşağıda verilen seçeneklerden hangisi doğru
değildir?
A) Rehberlik hizmetlerinde bireysel farklılıklar
dikkate alınır
B) Rehberlik hizmetlerinde süreklilik ve
gönüllülük esastır
C) Bütün öğrencilerin rehberlik ihtiyaçları aynıdır
D) Rehberlik hizmetlerinin amaçlarından biri,
bireyin çevresiyle etkili iletişim kurmasına
yardımcı olmaktır
E) Rehberlik hizmetleri bireyin bulunduğu her
alanda verilir
7. Bir okulda yürütülen rehberlik ve psikolojik
danışma hizmetleri çağdaş eğitim anlayışı
çerçevesinde aşağıda verilen boyutlardan
hangisinin kapsamında yer alır?
A) Öğrenci kişilik hizmeti
B) Yönetme hizmeti
C) Öğretim hizmeti
D) Okul aile birliği
E) Değerlendirme hizmeti
5. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik hizmetine
duyulan ihtiyacın artmasını sağlayan
nedenlerden biri değildir?
A) Eğitimde bireyin duygusal yönüne verilen
önemin giderek artması
B) Demokratik toplumlarda bireylere tanınan
seçme özgürlüğü
C) Meslek çeşidinin artmasıyla seçimin
zorlaşması
D) Okullarda öğrenci-öğretmen sayılarının
giderek artması
E) Psikometrideki gelişmeler
Sağlık sorunları yüzünden eğitimine devam
edemeyen bir öğrenci, tedavi olmak için
aşağıdaki hangi hizmetten yararlanır?
A) Öğretim
B) Rehberlik ve psikolojik danışma
C) Eğitsel rehberlik
D) Gelişimsel rehberlik
E) Öğrenci kişilik hizmeti
6. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin
temel amacı, bireylerin kendilerini
gerçekleştirmelerine yardımcı olmaktır.
Aşağıdakilerden hangisi kendini gerçekleştiren
bireylerin özelliklerinden biri olamaz?
A) Üretkenlik
B) Gelecekle ilgili önemli kaygılar taşıma
C) Değişikliklere açık olma
D) Sağlıkiı ilişkiler kurma
E) Kendisiyle barışık olma
9. Aşağıdakilerden hangisi Öğrenci Kişilik Hizmeti
kapsamında verilebilecek hizmetlerden biri
değildir?
A) Denetim hizmeti
B) Sağlık hizmeti
C) Rehberlik hizmeti
D) Özel eğitim hizmeti
E) Sosyal yardım hizmeti
-EGITIM BILIMLERI- 95
10. Aşağıda verilen hangi rehberlik modelinde bireyin yaşamı boyunca içinde bulunduğu gelişim dönemlerini sağlıklı şekilde atlatmasına yardımcı olma amacı söz konusudur?
A) Parson modeli
B) Karar vermeye yardımcı bir süreç olarak
rehberlik
C) Klinik yaklaşım
D) Eğitim süreci ile kaynaştırılmış model
E) Gelişimsel model
13. Çagdaş anlayışa göre Eğitim'i tam olarak tanımlayan madde aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bireyin bedensel, duygusal ve sosya!
yeteneklerinin geliştirilmesi
B) Bireyin kendisi ve toplum için geliştirilmesi
oluşumu
C) Bireyin tüm olarak önce kendisi, sonra toplum
için en uygun düzeyde geliştirilmesi
D) Bireyi topluma uyuım yapacak şekilde
getiştirme
E) Bireyi ilgi ve yeteneklerinin farkına vardırmak
11. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik ilkelerinden degildir?
A) Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak
gönüllülüğü gerektirir
B) Rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinde gizlilik
esastır
C) Rehberlik hizmetleri sorunlu öğrencilere
yöneliktir
D) Rehberlik hizmetleri eğitimin ayrılmaz bir
parçasıdır
E) Rehberlik hizmetlerinde bireysel farklılıklara
saygı esastır
14. Aşağıdaki ifadelerden hangisi rehberlik hizmetlerinin ilkeleriyle baçjdaşmaz?
A) Rehberlik hizmetleri tüm bireylere açıktır.
B) Rehberlik hizmetlerinde gizlilik esastır.
C) Tüm öğrencilerin değil de problemli öğrenciler
rehberlik servisine gönderilir.
D) Okuldaki tüm birimlerin işbirliği ile yürütülür.
E) Rehberlik tüm yaşam boyu yararlanılabilecek
bir hizmettir.
"5
12. Aşağıdakilerden hangisi geleneksel okula yapılan eleştirilerden biri değildir?
A) Yalnız akademik başarıya önem verir
A) Duygulardan soyutlanmış yüzeysel
yaşantılarla yetinir
B) Daha çok yarışma ortamı yaratır ve
öğrencilerinde yetersizlik duyguları
oluşmasına neden olur
C) Bireysel farkları dikkate alır ve öğrencilerin
kendi yetenek ve ilgilerini geliştirmelerine
yardımcı olur
E) Öğrencilere yaşama aktif uyum yapabiiecek
özellikler kazandırmada yetersiz kalır
15. Aşağıdakilerden hangisi ilkelerinden biri deâildir?
A) Rehberlik uygulamaları her okulun amaç ve
ihtiyaçlarına uygun olan alanlarda
yoğunlaştırılmalıdır
B) Her okul için geçerli olabilecek tek tip ve
standart bir PDR programı yoktur
C) Okullarda nitelikli ve etkin eğitim programı,
PDR hizmetlerinin etkin bir biçimde
sunulmasını gerektirir
D) PDR programını okullarda sınıf rehber
öğretmenleri hazırlamalıdır
E) Rehberlik hizmetleri eğitimin ayrılmaz bir
parçasıdır
rehberliğin temei
96- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK-
16. Aşağıdakilerden hangisi "rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları ile yakmdan ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır" ilkesine uvmaz?
A) Her öğrencinin rehberliğe ihtiyacı vardır
B) Her birey değerlidir
C) Kendini yönetme hak ve sorumluluğu bireye
bırakılmalıdır
D) Rehberlik otoriter ve koruyucu tutum ile
bağdaşmaz
E) Karşılıklı anlayış ve saygı herzaman geçerlidir
17. Aşağıdakilerden hangisi ilkelerinden biri değildir?
rehberliğin temel
A) Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir
B) Rehberlik hizmetlerinin odağında okul vardır
C) Rehberlik hizmetleri tüm öğrencilere yöneliktir o
D) Rehberlik hizmetlerinde toplumsal .gj
sorumluluklar ihmal edilemez £
E) Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin §
yürütülmesinde bilimsellik esastır ©"
18. Aşağıdakilerden hangisi kendinigerçekleştirmekte olan bireyde bulunması beklenmez?
A) Başkaları hakkında olumlu düşünür.
B) Kendine ve başkalarına saygılıdır.
C) Gerçekçidir, kim olduğunun ve ne
olabileceğinin farkındadır.
D) Geçmişten çok geleceğe dönüktür.
E) Çabuk karar verir, korkusuzdur risk almaktan
korkmaz.
CEVAP ANAHTARI1.D 2.A 3. B 4.C
5. D 6. B 7.A 8. E
9.A 10. E 11.C 12. D
13. C 14. C 15. D 16. A
17. B 18. E
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 97
1. Aşağıdakilerden hangisi rehberliğin
ilkelerinden birisi degildir? (2001 KMS)
A) Tüm bireylere açık olması
B) Öğüt vererek gerçekleştirilmesi
C) Eğitimin ayrılmaz bir parçası olması
D) Her bireyin değerli olduğuna inanılması
E) Hizmetlerin bir bütün olması
(1) Rehberlik demokratik ve insancıl bir yaklaşımadayanır.
(2) Rehberlik bireye dönüktür ve ona değer verir.
(3) Rehberlik bireyin bir bütün olarak tümkapasitelerini kendine en uygun düzeydegeliştirmeyi esas alır.
(4) Rehberlik tüm eğitim programının ayrılmaz vetamamlayıcı biryanını oluşturur.
(5) Rehberlik gönüllülüğe ve işbirliğine dayanır.
(6) Rehberlik insanın yaşamının her döneminde
gerek duyulabilen sistemli ve profesyonel bir
yardım hizmetidir. (Kepçeoğlu, 2001, s.20).
Rehberliğin ilkeleri özetle yukarıda sıralanmıştır.
Ancak rehberlik asla bir öğüt verme hizmeti
olamaz. Rehberlik bireye yollar göstermek ve bu
yollar arasından uygun kararlar vermesine
yardımcı olmaktır, yani bireyin sorunlarla başa
çıkabilme gücünü geliştirmektir.
(Cevap B)
Kendini gerçekleştirmekte olan bireyin taşıdığı
özellikler, aslında psikolojik sağlığı yerinde olan
çağdaş insanda bulunması gerekli özelliklerdir.
Kendini gerçekleştirmekte olan birey daha yeterli
bir kişiliğe sahiptir; daha verimlidir. Kim olduğunu
gerçekçi bir gözle algıladığı gibi kim olabileceği
hakkında daha tutarlı bir görüşe sahiptir.
(Kepçeoğlu, 2001, s: 15) Kendini gerçekleştirmiş
insan; kendini tüm yönlerîyle kabul eder ve
geliştirir, bulunduğu toplumun değerlerine uyum
sağlar, benliğini tehdit eden tehlikelerin
bilincindedir ve bunlara karşı mücadele eder.
Ayrıca kendini gerçekleştirmiş birey eleştirel
düşünme becerisini geliştirmiştiryani olayları farklı
açılardan görebilir. A seçeneğinde belirtildiği gibi
doğru kararların sadece yetişkinler tarafından
verildiğini düşünmek tek boyutlu bir düşünmedir
ve kendini gerçekleştirmiş bir bireyin özelliği
değildir.
(Cevap A)
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
2. Aşağıdakilerden hangisi, kendini gerçekleştirmiş bir bireyin özelliği degildir? (2001 KMS)
A) Sadece yetişkin ve kültürlü kişilerin doğru karar
verebileceklerini düşünmek.
B) Dış dünyayı ve diğer insanları oldukları gibi
kabullenmek.
C) Bir konunun farklı biçimlerde de ele alınabileceği
görüşünde olmak.
D) Tüm insanların eşit değerde olduğuna inandığını
ortaya koymak.
E) Sorunları kişiselleştirmeden, nesnel bir biçimde
ele alabilmek.
3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi rehberliğin temel amacını ortaya koyar? (2001 KMS)
A) Bireyin çeşitli özellikleri hakkında bilgi toplamak
B) Bireyin ihtiyaçlarını belirleyip okulun yakın
çevresini buna göre düzeniemek
C) Bireye ne yapması gerektiğini söylemek
D) Bireyin kendisini tanımasına, çevresindeki
olanakları fark etmesine yardımcı olmak
E) Bireyin sorunlarını belirlemek
98- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
Rehberlik çalışmaiarı ile erişilmek istenen bir sonuç olarak, rehberliğin amacı bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım etmektir. (Kepçeoğlu, 2001, s. 14) Kendini gerçekleştirme basit bir sonuç değildir. Kendini gerçekleştirme bir süreçtir ve yaşam boyu devam eder. Kendini gerçekleştirme sürecinde bulunan birey kendini akılcı bir şekilde değerlendirir, çevresinin farkındadır, çevresinin olanaklarını iyi kullanır. Kendini gerçekleştirmekte olan birey kendine ve çevresine saygı duyar, kendini olduğu gibi kabul eder ve duygularını açıklamaktan kaçınmaz. Rehberliğin amacı asla birey hakkında bilgi toplamak değildir topladığı bilgileri bireyin kendisini tanıması ve farkındalığını arttırması için kullanmaktır. Rehberlik bireye ne yapacağını söylemek ya da öğüt vermek değil bireye seçenekler sunmak ve bunlar arasından kendisi için uygun olanı seçebilecek düzeye ulaştırmaktır.
(Cevap D)
4. Öğretmen - öğrenci ilişkisinin sağlıklı olabilmesi için aşağıdakilerden hangisi gerekli dcgildir? (2002 KPSS)
A) Öğretmenin içten ve samimi olmasıB) Öğretmenin olaylara öğrencilerin bakış
açısıyla bakabilmesiC) Öğretmenin, başarılı olsun olmasın tüm
öğrencilere eşit ölçüde değer vermesiD) Öğretmenin, öğrenme - öğretme etkinliklerinde
öğrencilerin gereksinimlerini göz önüne almasıE) Öğretmenin öğrenim düzeyinin velileriyle eşit
olması
>
UJ
Türk Eğitimi'nin genel amaçlarından biri "beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler yetiştirmektir".
Bu amaç, hangi nitelikteki bir rehberlik anlayışıile ifade edilebilir? (2003 KPSS)
A) ÖnleyiciB) GelişimselC) Problem odaklıD) AraştırıcıE) Bilgilendirici
Rehberlik hizmetlerini kriz ya da problem durumlarına çözüm bulmak olarak gören klasik yaklaşımlara bir tepki olarak ortaya çıkan gelişimsel rehberlik yaklaşımına göre, bireylerin hayatlarının her döneminde başarmaları gereken bir takım gelişim görevleri vardır. Bireylere verilecek rehberlik yardımının amacı bu gelişim görevlerini başarıyla tamamlamalarını kolaylaştırmak ve desteklemektir. (Kuzgun 1988) Bireylerin gelişim görevlerini yerine getirmesine yardımcı olmaktır.
Gelişimsel rehberlikte amaç, öğrencinin bedensel, zihinsei, duygusal ve sosyai açıdan sağlıklı ve dengeli gelişmelerine yardımcı olmaktır. Bu amaç soruda belirtilen milli eğitimin amacıyla uyuşmaktadır.
(Cevap B)
Sınıfta olumsuz bir davranış olan hırsızlık meydana gelmiştir.
Öğretim hizmetlerinin daha verimli verilmesi muhakkak veli öğretmen işbirliğine dayanır. Ancak bu işbirliğinin etkili olması için velilerin öğrenim düzeylerinin öğretmenle eşit olması gerekmez. Öğretmen tüm veiileriyle aynı derecede ilişki geliştirebilmelidir.
(Cevap E)
Ögretmen aşağıdaki sorulardan hangisini yöneltirse açık-uçlu soru olur? (2004 KPSS)
A) Kimyaptı?B) Ali sen mi yaptın?C) Bu kötü bir olay. Bu olay nasıl gerçekleşti?D) Kimgördü?E) Yapan belli mi?
-EGITIM BIUMLERL 99
Açık uçlu sorular cevaplayıcıya cevaplama özgürlüğü tanır. Açık uçlu soru cevabının direkt olarak belli olmadığı; evet, hayır, var, yok vb gibi direkt bir cevabı olmayan sorulardır. Kapalı uçlu soruların cevabı kısa, net ve bellidir. Kim yaptı? Ahmet, Mehmet, Ayşe vb., Ali sen mi yaptın? Evet ya da hayır, Kim gördü? Fatma, Mehmet vb., Yapan belli mi? Evet belli ya da hayır belli değil. Görüldüğü gibi A,B>D ve E seçeneklerindeki soruların cevaplan kısa net ve bellidir uzun uzadıya anlatılacak bir şey yoktur. Fakat C seçeneğindeki soru cevaplayıcının cevabı istediği gibi organize etmesine imkan verir. Cevaplayıcı bu soruyu istediği gibi yanıtlayabilir.
(Cevap C)
9.
Bireyin olumsuz deneyimleri birey açısından tecrübe olarak değerlendirilmelidir. Bu bireyin her karşılaştığı sorunda yeni baş etme becerileri geliştirmesini sağlar. Yeni becerilerin kazanılması ise onun gelişimine ve uyumuna yardımcı olur. Cevap D seçeneğidir.
(Cevap D)
Aşağıdakilerden hangisi rehberlik tanımındaki ortak öğelerden birisi değildir? (2005 KPSS)
A) Profesyonel bir süreçtirB) Bireye dönük bir hizmettirC) Amaç bireyin kendini gerçekleştirmesidirD) Biryardım sürecidirE) Öğüt verme vardır
7. Aşağıdakilerden hangisi öz saygısı yüksek olan bir bireyi betimlememektedir? (2004 KPSS)
A) Kendine güvenenB) Duygularını açığa vurabilenC) Riski göze alabilenD) Kendini değerli bulanE) Savunma mekanizmalarına başvuran
"to
Öz saygısı yüksek bireyin özellikleri: Kendi ve "^ başkaları hakkında iyi düşüncelere sahiptir, gerçekçi 'E bir benlik kavramına sahiptir, yaratıcıdır, kendini >~ kabul eden bir yapıya sahiptir, duygularını dile getirmekten çekinmez ve risk almaktan korkmaz. Savunma mekanizmaları insanların sorunlarla başa çıkmak için kullandıkları süreçlerdir. Ruh sağlığı yerinde olan insan savunma mekanizmalarını çok az kullanır.
(Cevap E)
Günümüzde benimsenen çağdaş rehberlik anlayışının temelini oluşturan ve her biri önemli bir kavrama işaret eden bazı anahtar sözcükler dikkati çekmektedir. Bunlar arasında "süreç", "yardım", "birey", "kendini anlaıma", "seçim yapma", "uyum sağlama", "kendini gerçekleştirme" gibi sözcüklere sık rastlanmaktadır. (M. Kepçeoğlu, Psikolojik Danışma ve Rehberlik, s.11) Rehberlik bireyin kendini gerçekleştirmesi, çevresine uyum sağlaması için verilen bir yardım sürecidir. Rehberlik anlayışında öğüt verme, ne yapacağını söyleme, onun yerine kararlar verme, yargılamayoktur.
(Cevap E)
cc aıQ
'tc
8.
Rehberlik anlayışı açısından bireyin olumsuz deneyimleri, aşağıdakilerden hangisi için önemli bir fırsat oluşturabilir? (2004 KPSS)
A) Yanılgıya düşmemeB) üderolmaC) Kendini kanıtlamaD) Gelişme ve uymaE) Başkalarıyla mücadele etme
10. Aşağıdakilerden hangisi PDR'de her bireyin kendini gerçekleştirmeyi amaçlamadığını gösteren uygun bir seçenektir? (2005 KPSS)
A) Öğrenciye alacağı kararlarda yardımcı olmakB) Her birey doğuştan
gizilgüçlerinigerçekleştirme eğilimine sahiptir
C) Öğrencilerin topluma uyumlu bireylerolmalarını sağlamak
D) Bireylerin verecekleri kararlara saygılı olmakE) Her alanda bireysel gelişimi desteklemek
100- -PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK-
Kendini gerçekleştirme günümüzde Rehberlik ve Psikolojik Danışma ile ilgili tüm hizmetlerin aımacı olarak görülmektedir. Hümanistik psikolojinin ortaya attığı bu kavramın temelinde h9r bireyin değer l i o lduğu yatmaktadır . Kendin i gerçekleştirme insan davranışlarına yön veren ana güdü olarak görülmüştür. Her birey kendini gerçekleştirme amacı ile yaşar yani gizil güçlerini geliştirme eğilimindedir.
(Cevap B)
12. Aşağıdakilerden hangisi gelişimsel rehberlik anlayışının özelliği değildir ? (2005 KPSS)
A) Bireyin her yönden kendini geliştirmesineyardım edilmelidir
B) Bireylerin gelişim görevlerinigerçekleştirmesine ilişkin yardımları içerir
C) Kendini gerçekleştirme hizmetlerintemelindedir
A) Bireylere gelişim sürecinde destek olunmalıdırE) Sadece problemi olan öğrenciye yönelik
hizmet verilmelidir
11. Aşağıdakilerden hangisi öğrenci kişilik hizmetlerinin amaçlarından birisi değildir? (2005 KPSS)
A) İhtiyacı olan öğrencilere sosyal yardımdabulunmak §
B) Öğrencilere sağlık hizmetleri sunmak .«?C) Psikolojik danışmanlık hizmetlerinde "-!
bulunmak §D) Bireylerin gizilgüçlerini geliştirmek öE) Bireysel farklılıkları ortadan kaldırmak 5
ÇÖ2ÖM:
Öğrenci kişilik hizmetleri genellikle öğrencilerin barınma, beslenme, sağlık, serbest zamanları değerlendirme gibi ihtiyaçlarını giderecek yardımlar yanında, onların gizilgüçlerini geliştirme, yetenek ve ilgilerine uygun okul ve meslek seçme, insanlarla daha iyi ilişkiler kurabilme gibi, kişilik gelişimleri ve uyum sorunlarının çözümü için onlara yapılacak yardımı kapsamaktadır. Öğrenci kişilik hizmetlerinin amacı, öğrencinin eğitim ortamından en yüksek düzeyde yarar sağlayabilmesi için gerekli olanakları hazırlamak ve var olan engelleri kaldırmaktır. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, s. 3) Öğrenci kişilik hizmetleri bireysel farklılıkları kaldırmayı amaçlamaz, amaç bireysel farklılıklarla bireylerin kabulüdür.
(Cevap E)
Rehberlikte gelişimsel yaklaşım, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin, program ya da meslek seçimi sorunları ile sınırlandırılmasına ve bunalım durumiarında düzeltici, çare bulucu yardımlar sağlamaya ağırlık vermesine bir tepki olarak gelişmiştir. Gelişimsel rehberlik bireyi sürekli gelişim halinde olduğu bir gelişim basamağını başarı ile geçirenierin daha sonraki gelişim basamağının gelişim görevlerini daha lyi başaracağı gerçeğine dayanmaktadır. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, s.19) Gelişimsel rehberiik rehberliği sadece sorunu olan öğrencilere sunulan hızmetler olarak değil tüm bireyiere sunulması gereken bir hizmet oiarak görmektedir.
(Cevap E)
-EGITIM BILIMLERI 101
Sınıf yönetimi; öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sürdürülmesidir. Öğretmen tarafından öğrencilerin önündeki çalışma engellerinin ortadan kaldınlması, öğretim zamanmın uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılımının sağlanması ve zamanın yönetilmesidir.
Sınıf yönetimi, etkili bir öğrenme sürecinin gerçekleştirilmesi amacıyla sınıf etkinliklerinin öğrencilerle birlikte öğrenciler için yönetilmesidir. Diğer bir ifadeyle, öğrenmenin gerçekleştiği bir çevrenin oluşturulabilmesi için
gerekli olanak ve süreçlerin, öğrenme düzeninin ve öğrenme ortamının sağlanması ve öğrenme kurallarının belirlenerek işletilmesidir.
Sınıf yönetimi, eğitim yönetimi sürecinin ilk ve temel basamağıdır. Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir. Öğrenci başarısını etkileyen değişkenlerden biri de sınıf yönetimidir. Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar kadar sınıfın iyi yönetilip yönetilmediği de öğrenci başarısını etkilemektedir.
1. SINIFIN ÖZELLİKLERİ
Sınıf ortamında alınan kararlarda sınıfın bazı özelliklerinin dikkate alınması gereklidir. Sınıfın kendine özgü özeilikleri şunlardır:
a) Çok boyutluluk: Sınıfta meydana gelen olaylargenellikle çok boyutludur. Sınıfta aynı anda birçokolay meydana gelmektedir.
b) Eşzamanlılık: Sınıfta aynı anda birçok şeymeydana gelmektedir.
c) Çabukluk: Sınıfta meydana gelen olaylar hızlagerçekleşir, ara vermez. Sieber, öğretmenlerinsaatte ortalama 16, günde 87, yılda tahminen16.000 kez öğrencinin gözlenebilen davranışınıdeğerlendirdiklerini, onlara tepki gösterdiklerinibelirtmiştir.
SINIFYONETIMI SınıfYönetlml
d) Öngörülemezlik ve Açıklık: Sınıfta meydanagelen olaylar sık sık önceden bilinmeyen ve tahminedilemeyen olaylardır. Sınıfta öğretmen-öğrenciilişkisi açıktır.
e) Tarih: Zamanla sınıfın bir geçmişi ve tarihi oluşur.
2. ETKİLİ SINIF YÖNETİMİNİN İLKELERİ
1. Öğrencilerle iyi ilişkiler kurma ve geliştirme:Öğrencilerin isimlerini öğrenmek, onları hem ders içinde hem de ders dışında tanımaya çalışmaktır. Öğrencilerle iyi ilişkiler geliştirmek, onlara genel, klişeleşmiş tepkiler vermekten çok, kişisel özelliklerine göre tepki vermektir.
2. Yeterli hazırlanma: Ders araç ve gereçlerinirahat kullanmak, bunları, kullanılacak yönteme göredüzenlemek ve eksiksiz sağiandığından eminolmaktır.
3. Ders esnasında eğitim araç-gereçlerinin veöğrenci çalışmalarının örgütlenmesi: Bütün sınıfve grupların katılacağı ya da bireysel niteliktekiçalışmaların ne zaman ve nasıl yapılacağınınbelirlenmesi, sınıf içi ve dışı hareketlerin farkındaolma, öğrenme etkinliğinin gerçekleştiği ortamı iyitanıma ve etkili biçimde kullanmaktır.
4. Özel pedagojik yeterlilikler: Öğrencilerle empatikurarak, onların sorgulama ve açıklama yeteneklerigeliştirilmelidir.
5. Öğretmenin kişisel özellikleri: Öğretmeninkendisini etkili biçimde sunabilmesine ilişkinniteliklerdir.
3. SINIF YÖNETİMİNDE ÖĞRETMENİN ROLÜ
Öğretmenin sınıf ortamındaki görevi; öğrencilerde hedefler doğrultusunda istendik davranış değişikliklerini meydana getirmektir. Sınıf yönetimi; öğretimin ve öğrenci davranışiarının yönetilmesini, öğrenme aktivitelerinin planlamasını, aktiviteler arası geçişi, sınıfın fiziksel düzeninin organizasyonunu, öğrenme materyallerinin hazırlanmasını, sınıf içi etkinliklerin ve hazırlıkların kontrol edilmesini, sınıf
102- -SINIF YONETIML
prosedürü ve rutin işlerin yapılmasını, zamanın etkili kullanımını, sınıftaki çalışma koşullarının geliştirilmesini, öğretimi engelleyici unsuriarın ortadan kaldırılmasını öngören faaliyetlerden oluşur.
Öğretmenin eğitimsel/öğretimsel iiderliği; öğrencilerin başarılarını artırıcı, istendik davranışları göstermesine yönelik gerekli önlemleri alması anlamına gelmektedir.
Bir öğretim liderinin en önemli görevi, öğrenciler için bir öğrenme çevresinin oluşturulmasıdır. Öğretim çevresini oluşturma ve yapılandırma rolü, öğretim liderliğinin temelini oluşturmaktadır. Okulda öğretim lideri olarak öğretmenin;
a. Sınıfın akademik amaçlarınıngerçekleştirilebilmesi için gerekli kaynaklarısağlaması,
b. Öğrenci başarısını yükseltmeyi temel amaçolarak belirlemesi,
c. Öğrenci merkezli öğretim yöntemleri veyaklaşımlarını savunması,
d. Öğretim uygulamalarının geliştirilipyönlendirilmesi için öğretim ve program konularıhakkında bilgi ve beceriye sahip olması,
e. Bireylerle, küçük ya da büyük gruplarlailetişimde etkili olması,
f. Öğrenci başarısına yönelik sınıfta işbirlikçi birçalışma ortamı sağlaması ve takım çalışmasınıgerçekleştirmesi,
g. Sınıf toplumu duygusu ve bilincini öğrencilereaşılaması,
h. Dış dünya ile bağlantıyı sağlayan lider olması, yeni araştırmaları ve fikirleri okula getirmesi ve öğrencileriyle paylaşması,
i. Okul içinde ve dışında, okulun bütün olarak fiziksel ve felsefi açıdan ne olduğunu personel, öğrenci ve velilerin gözünde görülebilir bir hayal (resim) olarak yaratabilmesi için vizyoner bakış açısına sahip olması gerekmektedir. Öğretmenler, öğrencilerin sınıfta karar alma sürecine katılımına izin vermeli ve yapılan hataları anlayışla karşılamalıdır. Sürekli gelişen bir sınıf kültürü yaratmak için, öğretmenler öğrencilere güvenmeli ve onların ilgi alanı içerisine giren konularda, sorumlu olmalarını sağlayacak karar verme yetkisini aktarmalıdır. Öğretmen sınıfta iyi bir takım lideri ve yetki aktarıcısı olmalıdır. Sınıf yönetiminin başarıyla
uygulanabilmesi için öğretmenlerin takımla karar alma süreci yaklaşımını kullanması gerekir.
4. SINIF YÖNETİMİNİN BOYUTLARI
Sınıf yönetimi etkinliklerini beş temel boyut altında toplamak mümkündür.
1. Fiziksel Düzen (Fiziksel Ortamın Yönetimi):
Sınıf ortamının fiziksel çevresine ilişkin faktörler görsel, işitsel, ısınma faktörleri, mekânsal ve kişisel alan faktörleri olmak üzere sınıflandırabilir (Öğrenci sayısı, ısı, ışık, renk, gürültü, temizlik, görünüm, estetik, oturma düzeni).
1-16 öğrenci : Küçük sınıf
16-25 öğrenci : Orta büyüklükte sınıf
25-üstü öğrenci : Büyüksınıf
Sınıfta ışık düzeyinin çok düşük ya da yüksek olması öğretmenin ve öğrencinin işini güçleştirir, gözü yorar, dikkatsiziik ve sinirlilik yapar. Sınıfta oda sıcaklığı (20 derece civarlarında) olması gerekir. o Gürültü, çoğu öğretmenin duyarlı olduğu bir .52 konudur. Sınıf için liseye kadar sıcak renklerden ^ sarı, pembe, şeftali rengi, lise ve sonrasında mavi § ve mavi-yeşil tonları önerilmektedir. Sınıfta oturma ^r düzeninin küme ya da U şeklinde olması karşılıklı >- etkileşimi kolaylaştırır. Öğretmenin öğrenciyle etkileşime girmesini gerektiren çok özel bir durum yoksa öğretmenin, öğrencinin kişisel alanına girmemesi gerekir (Yakın kişisel alan 45-75 cm arasındadır).
Etkili sınıf yönetimi konusunda yapılan çalışmalar, iyi bir sınıf düzenlemesinin dört temel anahtarıolduğunu vurgulamaktadır:
a. Trafiği yoğun alanlar rahatlatılmalıdır:Öğretmen masası, öğrenci sıraları, kapı, kitaplık ya da öğretim materyallerinin bulunduğu yerler trafiği yoğun alanlardır. Bu alanlar olabildiğince birbirinden uzak planlanmalıdır.
b. Öğretmen bütün öğrencileri kolaycagörmelidir: Öğrenciler sıralarında çalışırken,öğretmen sunu ya da gösterim yaparken bütünöğrencilerini kolayca görebilmeli ve onlarla gözteması kurabilmelidir. Böylece öğretmen, desteğegereksinim duyan öğrenciye kolayca ulaşabilecektir.Öğretmenin öğrenciyi kolayca görebilmesi, etkilisınıf yönetiminde büyük bir adımın atılmasıdemektir.
-EGITIM BILIMLERI-
103
c. Sık kullanılan materyallere kolay ulaşılmalıdır:Öğretmen ya da öğrencilerin sıkça kullandığı materyallere kolayca ulaşılması, planlanan etkinliğin zamanında başlayıp bitirilmesini sağlar.
d. Öğrenciler öğretimsel sunumları rahatlıklagörebilmelidir: Öğrenciler sıra ya da sandalyeleriniçevirmeden, arkaya ya da yana dönmeden,yerlerinde otururlarken öğretmenin sunumunu,tahtayı, haritayı, tepegözü ya da kullanılan başka biraracı rahatlıkla görebilmeli ve izleyebilmeüdirler.Araştırmalar küçük okullarda kişiler arası ilişkiler,öğrenci-öğretmen etkileşiminin, program ve öğretimuygulamaları daha iyi yürütülmektedir. Küçükokullarda öğrenci başarısı ve öğretmen moraliyüksek düzeydedir. Disiplin problemiyaşanmamaktadır. Küçük sınıflarda öğrenci başarısıyükselmektedir.
2. Plan ve Program Etkinlikleri (Yıilık, Ünite,Ders, Günlük Planları) (Öğretimin Yönetimi)
Hedefler esas alınarak yıllık, ünite, günlük ve ders planlarının yapılması, kaynakların belirlenip dağılımının sağlanması, iş ve işlem süreçlerinin belirlenmesi, eğitim araç-gereçlerinin sağlanması, yöntemin seçilmesi, öğrenci özelliklerinin belirlenmesi, gelişimlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, öğrenci katılımının düzenlenmesi etkinliklerini içerir.
3. Zaman Düzenine Yönelik Etkinlikler (ZamanYönetimi) (Akademik Takvim, Ders Süreleri vb.)
Etkili öğretim; öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkili kullanımına bağlıdır. Sınıf içinde geçirilen zamanın, çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-sınıfta geçirmesinin sağlanması, devamsıziığın önlenmesi bu boyut içinde değerlendirilmelidir.
4. İlişki Düzenlemeleri (İlişki Yönetimi)(Öğretmen-Öğrenci İlişkisini BelirleyenKuralların Belirlenmesi ve Uygulanması):
Sınıf kurallarının belirlenip öğrencilere benimsetilmesi, sınıf yaşamının kolaylaştırılmasına yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzenlemeleri bu boyut içinde incelenir. Sınıf içi iletişimde, genel olarak, kaynak öğretmendir. Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkiler, iletişimde kaynak-alıcı arasındaki ilişkilerle benzerdir. Sınıf içi iletişimde kaynağın diğer bir deyişle öğretmenin
iletmeye çalıştığı mesajiar programda belirtilen ve öğrencilerin kazanması istenilen yeterliklerdir. Bu yeterlikler bilgi, beceri ve tutum düzeyinde olabilir. Öğrencilerin kazanması amaçlanan bu yeterlikler, iietilerin üretilişi, aktarılışı ve alınışındaki başarı oramnda geliştirilebilecektir. Öğretmen kaynak olarak mesajları öğrencilerin anlayabileceği biçimde harmanlar ve onlara iletmeye çalışır. Öğretmenin sınıf içi iletişimde oldukça dikkatli olması gerekmektedir. İletmeye çalıştığı mesajlar öğretmenin istediği biçimde algılanmayabilir. Bu durumda iletişim tam olarak gerçekleşmiş olmaz. Öğretmenin, sınıf içi iletişimi gerçekleştirebilmesi için, kaynak olarak öğrencisini diğer bir deyişle alıcıyı çok iyi tanıması gerekir.
İnsanın cümlelerine egemen olabilmesi için, konusuna egemen olması gerekir.
Lloyd GEORGE
Sınıf içi iletişimde öğrencilerin özelliklerinin ve ilgi duydukiarı konuların kaynak (öğretmen) tarafından bilinmesi aktarılacak bilgilerin (mesajların) daha kolay bir biçimde iletilmesini sağlayacaktır. Bu durum aynı zamanda kaynağın kanal seçimine de uygunluk sağlar. Sınıf içi iletişimde alıcı öğrenci olurken genel iletişim süreci düşünüldüğünde kaynak ile alıcı daimi olarak yer değiştirmektedir. Öğretmen çeşitli mesajları öğrencilere gönderirken bazı durumlarda öğrenciler de öğretmenlere mesajlar gönderirler. İletişim süreci dinamik olduğundan sınıf içi iletişimde ve genel olarak iletişimin olduğu hemen hemen her ortamda kaynak ile alıcı arasında iki yönlü bir ileti akışı görülür. Kaynak bazen alıcı, alıcı ise bazen kaynak durumunda bulunabilir. Dönüt, iletişim sürecinde tarafların kendilerini ve birbirlerini biçimlendirmede kullanabilecekleri bir araçtır.
Sınıf içerisinde dönüt verme yöntemleri:
•Öğretmenin sözlü dönütü: Konuyu çok güzelaçıkladın. Konuya bir de şu boyuttan bakalım!
•Öğretmenin yazılı dönütü: Değerlendirme şekli(Not), küçük uyarıcı notlar vb.
•Öğrencinin öğrenciye dönütü,
•Öğrencinin kendisini değerlendirmesi,
•Öğrenciden öğretmene dönüt.
İletişim sürecinde "dönüt", alıcıdan kaynağa yönelen bir mesajdır. Dolayısı ile mesaj öğesi için belirtilen özelliklerin tümü "dönüt" için de geçerlidir.
104- -SINIF YÖNETİMİ-
5. Davramş Düzenlemeleri (Öğrenci Davranışlarınm Yönetimi):
Sınıf ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale
getirilmesi, olumlu sınıf ikliminin oluşturulması,
sorunların ortaya çıkmadan önce tahmin edilmesi
yoluyla, istenmeyen davranışların önlenmesi, sınıf
kurallarına uyumun sağlanması bu boyutta yer alan
hususlardır.
İstenmeyen davranışların önlenmesi için; istenen davranışları öne çıkararak tekrarlanmasını sağlamak, pekiştirmek, istenen davranışları ödüllendirmek, öğrencilerin zayıf ve güçlü yönlerini tanıyarak onları geliştirmek gerekmektedir. Bunun için öğrenciyi istenen davranışlara yöneltmenin bir yolu; öğretmenin örnek, anlayışlı ve destekleyici davranmasıdır. Öğretmen, istenmeyen davranışı değil, istenen davranışı gündemde tutmalı ve öğretmen de bunun modeli olmalıdır. Bir davranışı istenmeyen yapan dört önemli ölçüt vardır:
• Çocuğun kendi öğrenmesiyle sınıftaki diğer
öğrencilerin öğrenmelerini kesen ve dersi bölen
davranış istenmeyen davranıştır (sınıfta gürültü
çıkarma),
• Antisosyal nitelikte davranış (başkalarınıneşyalarını izinsiz alma),
• Diğer öğrencilerin ve bireylerin güvenliğinitehlikeye sokucu davranışlar ortaya koyma(Okula kesici alet getirme)
• Okul araç-gereçlerine ve diğer öğrencilerin özeleşyalarına zarar verme (okulun duvarlarına yazıyazma, camları kırma). Sınıfta problem yaratanöğrenciler dört tür istenmeyen davranış sergiler:
1. Davranış bozukluğu: Hırçınlık, uyumsuzluk vb.
hareketlerdir. Bu gruptaki öğrenciler çoğunlukla
otoriteye uymaz. Zaman zaman saldırgan olabilirler.
2. Uyum sorunları: Yeni ya da farklı durumlara
ayak uydurmada güçlük çekmedir. Farklı gruplardan
ya da kötü koşullarda yaşayan ailelerin çocukları bu
gruplarda yer alabilir.
3. Olgun olmama: Bilişsel ve duyuşsal yeniliklere
uyum sağlayamama halidir. Bu gruptaki öğrencilerin
dikkatleri zayıftır ve okul çalışmalarına ilgileri azdır.
4. Duygusal bozukluklar: Etkilere olumlu ve kabuledilebilir tepki verememe halidir. Bu gruptakiöğrenciler kızgın ve sinirlidir. Hiç beklenmedikdurumlarda stresli, saldırgan olabilirler ya dakorkaklık gösterebilirler.
Öğretmenin sınıfta dersin işlenmesi esnasında
bütün öğrencileri görebileceği bir yerde
durmaması, iletişim boyutunda aşağıdakilerden
hangisine yol açar?
A) Göremediği öğrencilerin ders dışı etkinliklere
yönelmesi
B) Öğrencilerin içine kapanması ve okula
gelmemesi
C)Öğrencilerin kopya çekmeye yönelmesi
D)Okul eşyalarına zarar vermesi
E) Öğrencilerin kendilerini yalnız hissetmesi
Öğretmenin sınıfta bütün öğrencileri görebileceği,
göz teması sağlayabileceği bir yerde durması
sınıfı etkili yönetmesi açısından büyük önem
taşımaktadır. Göz îeması kuramadığı öğrenciler
ders dışı etkinliklere yönelebilir.
(Cevap A)
Sınıfta eğitim-öğretim lideri rolünü üstlenen
öğretmenin aşağıdakilerden hangi etkinliği
yapması zorunlu değildir?
A) Sınıfın akademik amaçlarının
gerçekleştirilebilmesi için gerekli eğitim
materyallerini sağlaması
B) Öğrenci başarısını yükseltmeyi temel amaç
olarak belirlemesi
C) Öğrenci merkezli öğretim stratejileri, yöntemleri
ve teknikleri uygulaması
D) Okula gelir sağlayıcı faaliyetlerde bulunması
E) Eğitim - öğretim ve ders programları geliştirmesi
ve uygulaması
ÇOZUMLU KAVRAMA TESTİ
-EGITIM BILIMLERI- 105
Öğretim lideri olarak öğretmenin;
a. Sınıfın akademik amaçlarının
gerçekleştirilebilmesi için gerekli kaynakları
sağlaması,
b. Öğrenci başarısını yükseltmeyi temel amaç
olarak belirlemesi,
c. Öğrenci merkezli öğretim yöntemleri ve
yaklaşımları savunması,
d. Öğretim uygulamalarının geliştirilip
yöniendirilmesi için öğretim ve program konuları
hakkında bilgi ve beceriye sahip olması,
e. Bireylerie, küçük ya
iletişimde etkili olması,
3. Aşağıdakilerden hangisi bir sınıfın iyi
yönetildiğinin göstergesi değildir?
A) Boşa geçen zaman, karışıklık ve kesinti çok az
olur.
B) Öğrenciler, öğretmenin yönlendirdiği eğitim
etkinlikleriyle meşguldürier.
C) Öğrenciler kendilerinden beklenileni
yaptıklarında başarı duygusu hissetmezler.
D) Anlamlı ve işe yönelik bir sınıf atmosferi vardır.
E) Öğrenciler kendilerinden ne beklenildiğini
biliyordur.
İyi yönetilen bir sınıfta öğrenciler kendilerinden
beklenileni yaptıklarında başarı duygusu
hissederier. Sınıfta olumlu bir atmosfer ve işe
yönelik bir hava vardır.
(Cevap C)
da büyük gruplaria
f. Öğrenci başarısına yönelik sınıfta işblrlikçi bir
çalışma ortamı sağlaması ve takım çalışmasını
gerçekieştirmesi,
g. Sınıf toplumu duygusu ve bilincini öğrencilere
aşılaması,
h. Dış dünya ile bağlantıyı sağlayan lider olması,
yeni araştırmaları ve fikirleri okula getrrmesi ve
öğrencileriyle paylaşması,
i. Okul içinde ve dışında, okulun bütün olarak
fiziksel ve felsefi açıdan n9 olduğunu personel,
öğrenci ve velilerin gözünd9 görülebilir bir hayal
(resim) olarak yaratabilmesi için vizyoner bakış
açısına sahip olması gerekrrrektedir.
j) Öğretmenler, öğrencilerin sınıfta karar alma
sürecine katılımına izin vermeli ve yapılan hataları
aniayışla karşılamalıdır.
k) Sürekli gelişen bir sınıf kültürü yaratmak için,
öğretmenler öğrencilere güvenmeli ve onların ilgi
alanı içerisine giren konularda, sorumlu olmalarını
sağlayacak karar verm9 yetkisini aktarmalıdır.
Öğretmen sınıfta iyi bir takım lideri ve yetki
aktarıcısı olmalıdır.
Öğretim liderî oiarak, öğretmenin okula gelir
sağlama görevi söz konusu değildir.
(Cevap D)
Öğretmenin eğitim-öğretim sürecinde alacağı
kararlarda öncelikle aşağıdakilerden hangisini
dikkate alması gerekir?
A) Veliler
B) Öğrenciler
C) Planlar
D) Program
E) Milli Eğitim Bakanlığı
Çağdaş eğitim anlayışında; öğretmenin alacağı
kararlarda odak; öğrencidir. Öğrenci merkezli
eğitimi hayata geçirmek esastır.
(Cevap B)
106- -SINIF YÖNETİMİ-
5. Öğrencilerin sınıf içindeki etkinliklerini örgütlemek, öğretmenin hangi rolünü daha çok vurgulamaktadır?
A) Sınıf yönetimiB) Mesleki rehberlikC) SosyalbeceriD) Mesleki yardımE) Düzenliolma
Sınıf yönetimi; öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sürdürülmesidir. Öğretmen tarafından öğrencilerin önündeki çalışma engellerinin ortadan kaldınlması, öğretim zamanının uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılımının sağlanması ve zamanın yönetilmesidir.
Sınıf yönetimi, etkili bir öğrenme sürecinin gerçekleştirilmesi amacıyla sınıf etkiniiklerinin öğrencilerie birlikte öğrenciler için yönetilmesidir. Diğer bir ifadeyle, öğrenmenin gerçekleştiği bir çevrenin oluşturulabilmesi için gerekli olanak ve süreçierin, öğrenme düzeninin ve öğrenme ortamının sağlanması ve öğrenme kurallarının belirlenerek işletilmesidir.
(Cevap A)
Etkili öğretim; öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkiii kullanımına bağlıdır. Sınıf içinde geçirilen zamanın, çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-sınıfta geçirmesinin sağlanması, devamsızlığın önlenmesi zaman boyutu içinde değeriendirilmelidir. Öğretim süreci esnasında, planlama yapmak yerıne öncesinde planlama yapmak zaman kaybını önier.
(Cevap D)
Aşağıdakilerden hangisi sınıf düzenlenmesinde etkili boyutlardan biri deçjildir?
A) Öğrenci sayısıB) OturuşdüzeniC) IsıD) Öğretmenin ses tonuE) Işık
Öğretmenin ses tonu iletişim sürecine özgü bir değişkendir.
(Cevap D)
6. Aşağıdakilerden hangisi sınıfta zaman kaybına yol açan nedenlerden biridir?
A) Öğretmenin ders ile ilgili araç-gereçleri öncedenhazırlaması
B) Öğretim etkinlikleri arasında kesintisiz gecişyapmak
C) Ders içeriğinin kapsamına göre zamanıplanlamak
D) Öğretim süreci esnasında uygulamalarıplanlamak
E) Öğrencilerin konu ile ilgili ön öğrenmelerinidikkate almak
8. Öğretmenin dersin işlenmesi sürecinde yararlanılacak öğretme-öğrenme etkinliklerini belirlerken dikkat etmesi gereken en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğretmenin kontrolünü kolaylaştırıcı olmasıB) Öğrencilerin hedef davranışı göstermesine
yardımcı olmasıC) Sınıf düzeninde değişiklik yapmadan
uygulanabiür olmasıD) Çok pahalı olmayan araçların kullanılmasını
gerektirmesiE) Öğrencilerin ilgisini çekmesi
Öğrenme-öğretme sürecinde, öğretmenin yapacağı etkinlikler öğrencilerde hedeflenen davranış değişikliğinin kazandırılmasına yönelik olmalıdır.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİÜMLERİ- 107
9. Öğretmenin dersin öncesinde plan yapması,
bilgi kaynaklarını saptaması, öğretim
yöntemlerini ve eğitim materyallerini
belirlemesi, içeriği düzenlemesi ve özetlemesi,
bunları öğrenciye aktarması sürecine öğrenme-
öğretme sürecinde ne ad verilir?
A) Konuya giriş
B) Konunun sonuçlandırılması
C) Dersin işlenişi
D) Ara değerlendirme
E) Öğretim programı yapma
11. Aşağıdakilerden hangisi sınıf yönetimi ile ilgili
doğru bir ifade degildir?
A) Öğrenci davranışlarına yapıcı ve açıklayıcı
dönütler verir.
B) Öğrencilerin başarılı yönierini ön plana çıkarır.
C) Öğrencilere isimleriyle hitap eder.
D) Sınıf kurallarını öğretmen tek başına kendisi
belirler.
E) Ders akışını bölen olaylara uygun şekilde
müdahale etme tekniklerini bilir ve kullanır.
Dersi işlemek, öğrenci ve öğretmenin öğrenme
sürecinde birlikte yer almasıdır. Diğer bir ifadeyle,
öğrenci merkezli eğitimi hayata geçirmektir. Dersi
işlemek; planlamak, uygulamak ve
değerlendirmektir.
(Cevap C)
10. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin öğrenciler
arasındaki bireysel farklılıkları dikkate aldığının
bir göstergesi değildir?
A) Yöntemlerini belirlerken bireysel fa.rkhhkla.ri
dikkate alır.
B) Özel sorunları olanlarla ilgilenir
C) Bireysel öğrenme planları yapar.
D) Öğretme - öğrenme sürecini bireysel farklılıklara
göre düzenler ve çeşitlendirir.
E) Sınıfa yönelik toplu öğretim yöntemleri uygular.
Öğretmen öğrencilerin davranışlarıyla ilgili olarak
beklentilerini yüksek tutmalı, öğrencilerin
davranışlarını yapıcı olarak düzenlemeli ve ders
akışını olumsuz yönde etkileyecek gelişmelere
fırsat vermemelidir. Öğrencilerin kendi haklarını
gözetmelerine, ancak başkalarının haklarına da
saygılı olmalarına dikkat edebilmelidir.
Davranışları yönetirken bireyse! farklılıkları
dikkate alır. Öğrencilere karşı adil davranır.
Kurallara uymanın eğitim yönünden gerekliliğini
bilir. Sınıf kurallarını öğretmen öğrenciyle birlikte
belirlemelidir.
(Cevap D)
Öğretmen sınıf içinde çok farklı ihtiyaç ve
yetenekleri olan öğrencilerle karşı karşıyadır.
Öğretmenin görevi bütün bu farklı ihtiyaç ve
yetenekleri dikkate alarak etkinlikler düzenlemek
ve başarıyı artırmaktır. Farklı ihtiyaçları tanımak
ve karşılanmasına çalışmak etkili öğretimin bir
boyutudur. Öğretim yaklaşımının belirlenmesi,
içeriğin zenginleştirilmesi ve öğretim hızının
ayarlanması önemli unsuriardır. Bütün bunları
yaparken öğretmen rehberlik etmelidir. Öğretmen
özel sorunları olanlara karşı kendi
sorumluluklarının, kanunî yükümlülüklerinin,
müdahale şekillerinin, değerlendirme yollarının
bilincinde olmalı ve bireysel öğretim planları
yapabilmelidir.
(Cevap E)
108- -SINIF YÖNETİMl
1. Sınıfta öğretmenin bütün öğrencileri görebileceği bir yerde durmaması, öğrenme sürecinde aşağıdakilerden hangisine yol açar?
A) Göremediği öğrencilerin ders dışı etkinliklereyönelmesi
B) Öğrencilerin içine kapanması ve okulagelmemesi
C) Kopya çekmeye yönelmesiD) Okul eşyalarına zarar vermesiE) Argolu konuşması
4. Öğrencilerin sınıf içerisindeki davranışlarını istenmeyen davranış olarak adlandırabilmek için aşağıdaki ölçütlerden hangisini kullanamavız ?
A) Davranışın öğrencinin kendisinin ya da sınıftakiarkadaşların öğrenmesini engellemesi.
B) Davranışın öğrencinin kendisini ya daarkadaşlarının güvenliğini tehlikeye sokması.
C) Davranışm okulun araç ve gereçlerine ya daarkadaşlarının eşyalarına zarar vermesi.
D) Davranışın öğrencinin diğer öğrencilerlesosyalleşmesini engellemesi.
E) Öğrencinin okul dışındaki boş zamanlarında sporyapması.
CEVAPLI NU KAVRAMA TESTİ
2. Sınıfta problem yaratan öğrenciler dört tür istenmeyen davranış sergiler.
Aşağıdakilerden hangisi istenmeyen davranış
türierinden biri değildir?
A) Davranış bozukluğuB) Sınıfı sevmeC) Uyum sorunlarıD) Olgun olmamaE) Duygusal bozukluklar
5. Aşağıdakilerden hangisi etkili sınıf yönetimi ile ilgili olarak iyi bir sınıf düzenlemesinin ölçütleri arasmda sayılmaz ?
A) Öğretmen bütün öğrencileri kolayca görmelidir.B) Sık kullanılan materyallere öğrenciler
kolayulaşmalıdır.
C) Öğrenciler öğretimsel sunumları rahatlıklagörebilmelidir.
D) Öğretmen masası, öğrenci sıraları, kapı, kitaplıkya da öğretim materyallerinin bulunduğuhareketiiliğin olduğu alanlar sınıf yönetimineuygun düzenlenmelidir.
E) Sınıf oturma düzeninin ters L biçiminde olmasısağlanmalıdır.
3. Aşağıdakilerden hangisi sınıf yönetimi ve öğretim süreci arasındaki ilişkiyi doğru şekilde ifade etmektedir?
A) Sınıf yönetimi, öğretim süreci esnasında,öğrenme için uygun ortamın sağlanması vesürdürülmesidir.
A) Sınıfı öğretmen yönetir.B) Sınıf yönetimi, okul yönetim sürecinin bir
parçasıdır.C) Sınıf yönetimi, konuya uygun strateji, yöntem ve
teknik seçmede önem kazanır.E) Sınıf yönetimi, disiplin sorunlarının
önlenmesinde çok önemlidir.
6. Aşağıdakilerden hangisi sınıf içerisinde öğretmenin vereceği dönüt ifadelerinden biri olamaz ?
A) Konuyu çok güzel açıkladın.B) Konuya bir de şu boyuttan bakalım!C) Öğretmenim bunu şekille açıklayabilir misinız?D) Açıklamaların güzel fakat bu konuyu farklı bir
şekilde ele alsak daha iyi olmaz mı!E) Konuyla ilgili eklemek istediğiniz noktalar var mı?
-EĞİTİM BİLİMLERİ- 109
7. Aşağıdakilerden hangisi
ilkelerinden biri deâildir?
A) Belirli öğrenciler üzerinde yoğunlaşılmamalıdır.
B) Kurallara uyan öğrencilere olumlu pekiştireç
verilmelidir.
C) Öğrencilere isimleriyle hitap etmelidir.
D) Sınıf kurallannı öğretmen tek başına kendisi
beliriemelidir.
E) Öğretmen ve öğrenci arasında karşılıkh güven
ve arkadaşlık ortamı yaratılmalıdır.
10. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin zaman
yönetimini etkili bir şekilde yaptığının bir
göstergesi olarak ele alınamaz ?
A) Dersin bölümlerini zamanı dikkate alarak plânlar.
B) Öğrencilere ev ödevlerini sınıfta yaptırır.
C) Araç- gereç kullanımında zamanı dikkate alır.
D) Zamanı etkinliklere uygun şekilde dağıtır.
E) Değerlendirmeye zaman ayırır.
sınıf yönetimi
8. Aşağıdakilerden hangisi sınıfın etkiü bir şekilde
yönetildiğini göstermez?
A) Öğretmenin derse plan yaparak girmesi
B) Sınıf kurailarının öğrencilerle birükte beürlenmesi
C) Öğrencilerin kendilerinden beklenileni
yaptıklarında başarı duygusu hissetmerneleri
D) Sınıf ergonomisinin öğrencilerin birbirleriyle
etkileşime girebilmesine olanak sağlaması
E) Öğrenme sürecinin sık sık kesilmemesi
'•(3
"5 Lü
11. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin
öğrenciye verdiği "dönüt (geribi ldir im)"
anlamına gelmektedir?
A) Öğrenciye, beklenen davranışı öğrenmek
için
yapacağı hazırlıkları anlatma
B) Öğrenciye, gösterdiği davranışın doğru
olup
olmadığını varsa eksik ve yanlışlarını
bildirme
C) Öğrenciye, hangi davranışı
nasıl
öğrenebileceğini gösterme
D) Öğrencilerin hazır bulunuşiuk düzeyini
belirleme
E) Öğrenciyi, beklenen davranışı göstermeye
istekli
hale getirmek için motive etme
9. Aşağıdakilerden hangisi sınıf ortamının
kendine özgü özelliklerinden biri değildir?
A) Çok boyutluluk
B) Eşzamanlılık, Çabukluk
C) Tek yönlü iletişim
D) Öngörülemezlikve Açıklık
E) Tarih
12. Sını f yönet imi etk i l i b i r şeki lde
gerçekleştirildiğinde aşağıdakilerden hangisine
olan ihiiyaç kendiliğinden enaza iner?
A) Velinin okula ilgisizliği
B) Eğitim materyallerinin kullanımı
C) Öğretmenin disiplin sağlamak için önlem aiması
D) Malzeme tüketimi
E) Veli toplantılarının süresi
110- -SINIF YÖNETİML
13. Aşağıdakilerden hangisi bir sınıfın iyi yönetilip-
yönetilmediğinin göstergesi değildir?
A) Boşa g^çen zaman, karışıklık ve kesinti çok az
olur.
B) Öğrenciler, öğretmenin yönlendirdiği eğitim
etkinlikleriyle meşguldürler.
C) Anlamlı ve işe yönelik bir hava vardır ama aynı
zamanda sınıfın atmosferi hoştur.
D) Öğrenciler kendilerinden ne beklenildiğini
biliyorlardır.
E) Öğrenciler kendilerinden beklenileni
yaptıklarında başarı duygusu hissetmezler.
1. Aşağıdaki sınıf oturma düzenlerinden
hangisinde öğrenci-öğrenci etkileşimi en üst
düzeydedir? (2005 KPSS)
A) Geleneksel Sıra Düzeni
B) Küme Yerleşim Düzeni
C) U Biçimi Yerleşim Düzeni
D) Bireysel Yerleşim Düzeni
E) Ters L Biçimi Yerleşim Düzeni
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
CEVAPÂNAHTARI
1.
A 2. B 3.A 4.
LJJ
5.
E 6.C 7. D 8. c
9. C 10. B 11.B 12 c
13
.E
o
ÜJ
Sınıfta oturma düzeninin küme ya da U şeklinde
olması karşılıklı etkileşimi kolaylaştırır. Küme
yerleşim düzeni yüzyüze ve grup etkileşimini
sağlamak amacıyla daha uygun bir oturma
düzenidir.
(Cevap B)
KİTAPÇINIZDAN VE DERSANENİZDEN ISRARLA
İSTEYİNİZ...
Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/AnkaraTel.0312. 230 28 80-81 Faks:0312. 230 28 82
YediiklimKPSS Dergisi
yazar kadrosutarafındanhazırlanmışTürkiye'ninİLK ve TEK
profesyonelKPSS
yapraktestserisi!
6ENELYETENEK
GENEL KÜLTÜRYAPRAK TEST
SERİSİ
YediiklîmEğitim Bilimleri Dergisiyazar kadrosutarafındanhazırlanmışTürkiye'ninİLK ve TEKprofesyonel KPSSyapraktestserisi!
EGITIMBİLİMLERİ
YAPRAK TESTSERİSİ
Genel Dağıtım
e-posta: [email protected] intemet:asilyayin.com.tr
^9 www.yediiklim.net I ^9 www.asilyayin.com.tr I ^9 www.yediiklim.com.tr I
KPSS BİZİM İŞİMİZ! DOĞRU KAYNAK = DOĞRU SONUÇ = KPSS DERGİSİ
YEDİIKLIM KPSS EGITIM BİLIMLEKI DERGISI ABONELİGİ 12 Savı x 4 YTL = 48 YTL
Nasıl Abone Olabilirim?1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız.
2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi araymız.3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.
NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye!
YEDIIKLIM KPSS GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISIABONELIGI12 Savı x 4 YTL = 48 YTL
Nasıl Abone Olabilirim?1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız.
2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız.3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.
NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU ya da Sorularla BORÇLAR HUKUKU kitabımız hediye!
HER İKI DERGIYE BİRDEN ABONELİK! (12 Savı Eğitim + 12 Savı GYGK) x 4 YTL = 96 YTL
NOT: 1- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklitn'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye!
Nasıl Abone Olabilirim?1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız.
2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız.3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.
NOT: Yediiklim bu kampanya üzerinde değişiklik yapma hakkını saklı tutar! Kampanya Yediiklim'in isteği üzerine sonlandınlabilir!
Yediiklim Eğitim Bilg. Yayıncılık San. ve Tic. LTD. ŞTÎ. hesap numaralan:1- POSTA ÇEKİ= 191 30 17 (Tüm postanelerden yatırabilirsiniz!)2- AKBANK SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 139, Hesap No: 00819823- ANADOLU FİNANS SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 38, Hesap No: 2129854- GARANTt BANKASI StNCAN Şubesi, Şube Kodu: 465, Hesap No: 62989185- VAKIFBANK SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 170, Hesap No: 00158 0072 8444 69166- tŞBANKASI SlNCAN Şubesi, Şube Kodu: 4282, Hesap No: 304210 678536
Yediiklim KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR ve Yediiklim KPSS EĞÎTİM BİLİMLERÎ dergilerimiz ASÎL YAYIN DAĞITIM tarafmdanyayınlanacaktır.
Dergilerimiz geniş bir yazar kadrosu tarafından yaymlanacaktır. Doyurucu konu anlatımı, çözümlü ve cevaplı sorulann bulunduğu, tüm çıkmış sorulannçözümleriyle sunulduğu dergimiz bir çok soruyu aynen yakalayacak ve tüm sorulan cevaplandırabilecektir. Dergimiz 2005 KPSS sınavı soruları da aynntılı
olarak incelenip, 2006 KPSS sınavında soru kaçırmayacak şekilde hazırlanmaktadır.
ABONE MERKEZİ (0.312) 276 98 77EN GÜNCEL! EN KAPSAMLI! EN DOYURUCU!
NOTLAR: 1- Setimizi alan tüm abonelerimizin banka veya posta çeki dekontlannı saklamalannı öneririz. Ihtilaf halinde YEDÎÎKLÎM dekontun fotokopisini isteyebilir.
2- Dergiler ayda bir defa kargo (veya PTT) ile gönderilecektir. Kargo ücreti YEDİİKLİM tarafmdan ödenecektir. 3- Eğer abonenin bulunduğu yerde kargo şubesi yoksa, kargo adrese teslim yapamıyorsa, dergiler size en yakın kargo şubesinin bulunduğu yere gönderilir.
Kargo tarafından size telefonla haber verilir. 4- Hediyeler ilk dergi ile birlikte gönderilir. Eğer hediyenin basımı heniiz tamamlanmamışsa hediye ikinci sayı ile gönderilir.
e-posta: [email protected] internet:asilyayin.com.tr
Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara
www.yediiklim.net | w>m www.asilvavin.com.tr I