Transcript
Page 1: VÂLÝHÎ › dosya › 42 › C42013783.pdfpred Prvi srpski ustanak , Zbornik Matice srpske za dru tvene nauke, XIII-XIV, Novi Sad 1956; M. Vas, Valjevo , Enciklopedija Jugoslavije,

500

VÂLÝHÎ

ruk Akün, Atâî ve Ahmed Bâdî’ye dayana-rak 994 yýlýnýn daha doðru olduðunu ile-ri sürerse de onun yerine Selimiye Camiivâizliðine Dizdarzâde Mevlânâ MehmedEfendi’nin tayin edildiðini belirten bir ruûskaydýndan anlaþýldýðýna göre (BA, KK, Ru-ûs Defterleri, nr. 250, s. 16) bu tarih 996yýlý sonlarýdýr. Vâlihî Edirne’de Tunca kena-rýnda Þeyh Þücâ Zâviyesi’ne defnedildi.

Vâlihî vâizliði yanýnda þairliðiyle de ta-nýnmýþtýr (Âþýk Çelebi, I, 548). Âþýk Çelebiþairliðini överken onu Molla Câmî’ye ve Hâ-fýz’a benzetir. Beyânî þiirde yetki sahibi ol-duðunu (Tezkiretü’þ-þuarâ, s. 226), Kýna-lýzâde Hasan Çelebi de güzel tarihleri bu-lunduðunu (Tezkire, II, 1033) söyler. Ahdîise tasavvufî þiirler yazdýðýný ve Farsça þiir-lerinin ehli katýnda beðenildiðini zikreder(Ahdî ve Gülþen-i Þuarâsý, s. 571). Vâlihî’-nin þiirlerine bazý mecmualarda rastlan-maktadýr. Bursalý Mehmed Tâhir, müret-tep bir divaný olduðunu söylerse de günü-müze böyle bir eser ulaþmamýþtýr. Akün’egöre bu yanlýþ bilgi Bursalý Mehmed Tâ-hir’in Vâlihî’yi Üsküplü Vâlihî ile karýþtýr-masýndan doðmuþtur (ÝA, XIII, 188).

BÝBLÝYOGRAFYA :

Âþýk Çelebi, Meþâirü’þ-þuarâ (haz. Filiz Kýlýç),Ýstanbul 2010, I, 547-549; Ahdî ve Gülþen-i Þu‘a-râsý (Ýnceleme-Metin) (haz. Süleyman Solmaz),Ankara 2005, s. 570-571; Beyânî, Tezkiretü’þ-þu‘arâ (haz. Aysun Sungurhan Eyduran), Ankara2008, s. 226; Nev‘îzâde Atâî, Zeyl-i Þekåik, Ýstan-bul 1268, s. 364-365, 597; Kýnalýzâde, Tezkire,II, 1032-1033; Fâik Reþad, Eslâf, Ýstanbul 1311,I, 139-142; Osmanlý Müellifleri, II, 476; OsmanNuri Peremeci, Edirne Tarihi, Ýstanbul 1939, s.227-229; H. Mustafa Eravcý, Mustafa …l¢’s Nus-retnåme, with the Exception of the Section Dea-ling with the Rebuilding of the Fortress of Kars,Edition and Study on the History of the PersianCampaign under Lala Mustafa Paþa (doktoratezi, 1998), University of Edinburgh, II, 199-200;Niyazi Adýgüzel, Edirneli Ahmed Bâdî’nin Ri-yâz-ý Belde-i Edirne Adlý Eserinin Tezkire Kýsmý(doktora tezi, 2008), Trakya Üniversitesi SosyalBilimler Enstitüsü, s. 368-369; Uðurtan Yapýcý,Edirneli Mevlevî ve Gülþenî Þâirler (yüksek li-sans tezi, 2009), Trakya Üniversitesi Sosyal Bilim-ler Enstitüsü, s. 118-124; Ömer Faruk Akün, “Vâ-lihî”, ÝA, XIII, 187-188; Edith G. Ambros, “Wali-hý”, EI 2 (Ýng.), XI, 131-132.

ÿÝsmail E. Erünsal

– —VALYEVA

Sýrbistan’da tarihî bir þehir.˜ ™

Belgrad’ýn 100 km. güneybatýsýnda Savanehrinin saðdan aldýðý kollardan biri olanKolubara suyu vadisinde, büyük bölümüormanlarla kaplý daðlarýn bulunduðu böl-gede deniz seviyesinden 185 m. yüksekte

yer alýr. Þehrin aslýný teþkil eden küçük yer-leþmeye dair ilk bilgiler 1019 yýlýna kadariner. O sýrada burasý aþaðýsýnda birkaç evbulunan küçük bir kale durumunda olupGradac adýyla kaydedilir. Günümüzdeki Val-jevo adý ilk defa 1398’de Dubrovnik yöne-ticisinin Sýrp Prensesi Milica’ya gönderdi-ði bir mektupta geçer. Bazý filolojik araþ-týrmalara göre Valjevo adý “vadi” anlamýn-daki Latince “vallis”ten gelir. 1458’de Os-manlý hâkimiyetine girmiþtir; ancak ka-lenin fethi hususunda kaynaklarda bilgiyoktur.

XVI. ve özellikle XVII. yüzyýllarda Valye-va Osmanlý idaresi altýnda, içerisinde sey-yahlarýn ve tüccarlarýn konakladýðý büyükbir kervansarayý bulunan, el sanatlarýna vecanlý ticarî hayata sahip bir yere dönüþtü.1624’te pek çok bahçesi olan zevkli ve gü-zel bir yerleþme yeriydi. Burayla ilgili ilkOsmanlý tahrir kayýtlarý XVI. yüzyýlýn ilk ya-rýsýna aittir. 934 (1528) tarihli tahrire göreSemendire sancaðýna baðlý Valyeva küçükbir köydü ve çoðunlukla hýristiyanlarca mes-kûndu. Yirmi yedi hâne müslüman ve yet-miþ bir hâne hýristiyan toplam doksan se-kiz hânesi (% 27’si müslüman) ve 500 ci-varýnda bir nüfusu vardý (BA, TD, nr. 978).1537 yýlýna ait tahrir burada Ýslâmiyet’in gi-derek yayýldýðýný gösterir (BA, TD, nr. 187,s. 747-748). Müslümanlarýn hâne sayýsý el-li dörde çýkarken hýristiyan hâneleri kýrk al-týya düþmüþtü. Bu 100 hânenin halký dabir önceki gibi 500 civarýnda bir nüfusaiþaret etmektedir. Ekonomisi büyük oran-da tarýma baðlýdýr (alýnan verginin % 48’itahýl, % 27’si þarap, % 10’u dükkân geliri).Valyeva XVI. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda geli-þerek bir kasabaya dönüþtü. 967 (1560)tahririnde burasý “Nefs-i kasaba-i Valyevapazar-durur” ibaresiyle zikredilmiþtir (BA,TD, nr. 316). Müslümanlarýn hâne sayýsý301’e, hýristiyanlarýn hâne sayýsý elli bireyükselmiþti. Bu da % 86’sý müslüman top-lam 352 hânelik bir rakama ulaþýr (yakla-þýk 1800 kiþi).

1572 kayýtlarý Valyeva’nýn daha da bü-yüdüðünü ve bölgenin en büyük yerleþimmerkezi olduðunu ortaya koyar. Bu tarih-te 472 müslüman hânesine karþýlýk (on al-týsý imam ve müezzinlere ait) elli altý hâne-den ibaret hýristiyan cemaati bulunmak-taydý. Bu da % 89’u müslüman 2500-2600kiþi civarýnda bir nüfusa iþaret eder. Ka-sabanýn iki camisi yanýnda (Mehmed Pa-þa Eskicamii ve Hacý Hüseyin Camii) sa-dece Kasým Bey ve Praçalý Mescidi ismenzikredilmiþtir. 1537 ve 1572 yýllarý arasýn-da kasabanýn ekonomisi de köklü bir de-

le görünüyor ki büyüklere dil uzatan VâizEmîr ile birlikte Vâlihî de bu dönemde yo-ðunlaþan Râfizîler hakkýndaki takibattannasibini almýþtýr. 971 (1563-64) tarihli Ru-ûs Defteri’nde bu hadiseyle ilgili bir kayýt-ta ilhâd ile suçlanan Edirne’deki Murâdi-ye Camii hatibi Emîr ve akrabalarý KûçekEmîr, Rûþenî, Muslihuddin adlý müderris-lerle Vâlihî adlý vâizin þehirden sürülüp Ýs-tanbul ve Bursa’da da oturmalarýna izinverilmediði bildirilmektedir (BA, KK, RuûsDefterleri, nr. 218, s. 84). Tezkiresini yazdýðýtarihte (976/1568) Vâlihî hâlâ sürgünde ol-malý ki Âþýk Çelebi, onun için “Ümîddir kiyine ilhâm-ý ilâhî ile günahlarý af ve hatt-ýsiyahlarý defter-i eyyâmdan mahv olunainþâallah” demektedir (Meþâirü’þ-þuarâ, I,548).

Vâlihî 982’de (1574) tamamlanan Seli-miye Camii’ne vâiz tayin edildi. Tayin ta-rihi kaynaklarda zikredilmemektedir. 991(1583) tarihli bir mühimme kaydýnda Se-limiye Camii’nde vâizlik yapan Vâlihî’ye ca-mi kütüphanesindeki kitaplarý mütalaa et-mesi için izin verildiði belirtildiðine göre(BA, MD, nr. 51, s. 79) bu tarihten öncegöreve getirilmiþ olmalýdýr. Vâlihî, SerdarLala Mustafa Paþa’nýn þark seferine katýl-dý. 28 Receb 986 – 15 Receb 987 (30 Eylül1578 – 7 Eylül 1579) tarihleri arasýndakitayinleri ve bazý hadiseleri ihtiva eden birruûs defterinde Vâlihî’ye dair iki kayýt var-dýr. Bunlardan birincisinde Mustafa Paþa’-nýn doðu seferi esnasýnda kendisine tah-sis edilen mîrî develerden vâiz Vâlihî Efen-di’ye de bir katar deve verildiði bildirilmek-tedir (BA, KK, Ruûs Defterleri, nr. 232, s.397). Ýkinci kayýtta halen Þirvan’da müftüve müderris olan Mevlânâ Vâlihî’nin 150akçe ile Demirkapý kadýlýðýna tayin edildi-ði belirtilmektedir (a.y., s. 3). Âlî’nin Nus-retnâme’de naklettiðine göre “vâizler züm-resinin meczubu” Vâlihî bu sefer esnasýn-da Özdemiroðlu Osman Paþa, Þirvan þe-hirlerinden Ereþ’i fethettiðinde bu þehir-deki ulucamide kýlýnan ilk cuma namazýn-da III. Murad adýna coþkulu bir hutbe oku-duðu gibi verdiði vaazlarla da askeri coþ-turmuþtur (Eravcý, II, 199-200). Ölümünekadar Selimiye Camii’ndeki kürsü þeyhliðigörevini sürdüren Vâlihî, Hasan Çelebi’yegöre devrinin en ünlü vâizlerindendi, va-azýný dinleyenler bu dünyanýn elem ve hü-zünlerini unutur, nasihat ve irþadlarýyla dakendilerinden geçerlerdi (Tezkire, II, 1033).Vâlihî’nin ölüm tarihi kaynaklarda farklý þe-killerde verilir. Atâî ve Ahmed Bâdî Efendi994 (1586), Abdurrahman Hibrî 996 (1588)yýlýnda vefat ettiðini kaydeder. Ömer Fa-

Page 2: VÂLÝHÎ › dosya › 42 › C42013783.pdfpred Prvi srpski ustanak , Zbornik Matice srpske za dru tvene nauke, XIII-XIV, Novi Sad 1956; M. Vas, Valjevo , Enciklopedija Jugoslavije,

501

XVII. yüzyýldaki durumunu ortaya koymak-tadýr.

Valyeva Osmanlýlar’la Avusturya, Lehis-tan, Rusya ve Venedik’in oluþturduðu Kut-sal Ýttifak arasýnda 1683-1699 yýllarýndacereyan eden savaþta iþgale uðradý ve 1699Karlofça Antlaþmasý’yla Habsburglar’ýn elin-de kaldý. Bu durum kasabanýn gerilemesi-ne yol açtý, müslüman ahali ve Ýslâmî bi-nalar ortadan kalktý. 1739’da Belgrad Ant-laþmasý’ndan sonra Osmanlýlar Valyeva vecivarýný tekrar ele geçirdi. 1154 (1741) yý-lýna ait yeni tahrir “Valyeva palankasý”ndasadece seksen müslüman nefer (yetiþkinerkek) ve burayý koruyan otuz altý muha-fýzdan ibaret bir askerî birliðin bulundu-ðunu belirtir. Bu 116 kiþilik müslüman er-kek nüfus yanýnda on iki nefer hýristiyanerkek de sayýlmýþtýr (TK, TD, nr. 18, s. 261-262). Bu durum Valyeva’nýn gerilediðini,500 kiþiye düþen nüfusuyla yeniden bir köyhaline dönüþtüðünü gösterir. Ekonomiside büyük ölçüde deðiþmiþ ve ticarî mer-kez iþlevini tamamen yitirmiþtir. AncakValyeva sonraki altmýþ yýl içerisinde yeni-den toparlandý. 1800’de Türkler’in ve Sýrp-lar’ýn yaþadýðý 400 eve, 2100-2300 civarýn-da bir nüfusa sahipti. Yirmi sekiz yýl son-ra Maximilian Thielen 4500 kiþilik bir nü-fusla birlikte 1000 evin bulunduðunu kay-deder; Valyeva’nýn çeþitli camileri, Orto-doks kiliseleri, iki hamamý ve faal dükkân-larýyla çok büyük bir pazar durumunda ol-duðunu söyler. Valyeva, tarih boyunca nü-fustaki iniþ çýkýþlardan ve deðiþimden ötü-rü seyyahlar tarafýndan þehir, kasaba, va-roþ veya köy diye zikredilir.

Osmanlý-Rus-Avusturya savaþlarý sýra-sýnda (1787-1791) Valyeva’nýn Sýrp sakin-leri Obor-Knez Aleksa Nenadovi— kuman-

dasýndaki Sýrp baðýmsýzlýðý mücadelesin-de, yine 1804 yýlýnda cereyan eden ilk Sýrpbaðýmsýzlýk ayaklanmasýnda yer aldý. 1815’-te Sýrbistan’ýn kýsmî baðýmsýzlýk kazanma-sýnýn ardýndan Valyeva, Osmanlý hâkimiye-tinin sona ermesine raðmen hýzlý bir de-ðiþim ve büyüme gösterdi. Türk nüfusuþehri terkederken Sýrp nüfusu bunlarýnyerini aldý. XIX. yüzyýl boyunca þehirdekiticaretin ve zanaatkârlarýn geliþmesiyle nü-fus oraný Sýrplar’ýn lehinde arttý. I. DünyaSavaþý esnasýnda þehir hemen hemen ta-mamen yerle bir edildi. Alman iþgaline uð-radýðý II. Dünya Savaþý’nýn arkasýndan ye-ni Yugoslavya’nýn silâh sanayi merkezi ha-line geldi. 1968’de demiryoluyla Belgrat’-tan Adriyatik kýyýsýndaki Bar’a baðlandý.Ayrýca Vojvodina, Ma®va, Bosna-Hersek veAdriyatik kýyýsýný baðlayan kara yolununmerkezinde yer almaktadýr. 1999’da Ko-sova’daki savaþ esnasýnda Valyeva’nýn si-lâh endüstrisi aðýr NATO bombardýmanýy-la imha edildi, ancak þehrin kendisi çokfazla hasar görmedi. Günümüz Valyeva’-sýnda geç dönem Osmanlý tarzýnda yapýl-mýþ birkaç eski ev hâlâ ayaktadýr. En eski-si XVIII. yüzyýlýn sonundan kalma Müsel-lim Konaðý ile 1813’ten kalma Nenadoviæailesinin kulesidir. Kolubara nehrinin gü-neyindeki Eskiçarþý caddesi de Osmanlýtarzýyla inþa edilen eski konaklarla süslü-dür. Þehrin 2002’de nüfusu 61.035, köy-leriyle beraber 96.761 idi. Þehirde 58.689Sýrp (% 96,15), 527 Roma (% 0,86), 207Karadaðlý (% 0,33), on dokuz müslüman(% 0,03), altý Boþnak (% 0,00) ve diðerlerimevcuttur.

BÝBLÝYOGRAFYA :

Evliya Çelebi, Seyahatnâme (Daðlý), V, 221; M.F. Thielen, Die europäische Türkei, ein Handwör-terbuch für Zeitungsleser, Wien 1828, s. 295;Hazim Šabanovi—, Evlija ‡elebija Putopis, Saraje-vo 1957, s. 110-111; V. Vinaver, “Tursko stanov-ništvo u Srbiji za vreme Prvog Srpskog Ustan-ka”, Istori®eski Glasnik, sy. 2, Beograd 1955, s.43; V. Stojan®evi—, “Tursko stanovništvo u Srbijipred Prvi srpski ustanak”, Zbornik Matice srpskeza dru•tvene nauke, XIII-XIV, Novi Sad 1956; M.Vas, “Valjevo”, Enciklopedija Jugoslavije, Zag-reb 1971, VIII, 453.

ÿMachýel Kýel

– —VÁMBÉRY, Arminius

(1832-1913)

Macar Türkologu.˜ ™

Adý Armin, Hermann ve soyadý Wam-berger, Weinberger þekillerinde de yazý-lýr. Almanya’nýn Bamberg þehrinden Ma-caristan’a göç etmiþ dar gelirli bir yahudi

ðiþime uðradý ve tarým giderek yerini kü-çük el sanatlarýna býraktý. Defterlerde yeralan isim listelerindeki kayýtlar burada ter-zi, debbâð, haddâd, hallâç, helvacý, çizme-ci, ayakkabýcý, semerci, berber gibi mes-leklerin aðýrlýk kazandýðýný gösterir. Valye-va’nýn bu deðiþimi üzerine bilgi veren enson tahrir defteri 993 (1585) tarihlidir. Ar-týk burasý on mahallesi, beþ camisi, beþmescidi ve yirmi dört su deðirmeni olanorta büyüklükte bir þehir hüviyeti kazan-mýþtýr. Çoðu XIX. yüzyýlda ortadan kaldý-rýlan cami ve mescidler þunlardýr: Meh-med Paþa Eskicamii, Hacý Hüseyin Camii,Mehmed Bey Camii, Câmi-i Atîk (2), Meh-med Bey Camii (2), Veli Kethüdâ Camii(Gradçe), Praçalý Mescidi, Boþnak Mahal-lesi Mescidi, Aþaðý Gradçe Mescidi, Novo-sel Mescidi ve Büyük Boþnak MahallesiMescidi.

1660 yazýnda Varad’dan (Grosswarde-in / Nagyvarad) Saraybosna ve Dalmaçya’-ya giden Evliya Çelebi Valyeva’yý da gör-müþ, burayý bahçeler ve meyvelikler ara-sýnda yer alan, Kolubara nehri kýyýsýndagüzel bir yer olarak zikretmiþtir. Semen-dire sancak beyinin hassýna dahildir ve birvoyvoda tarafýndan yönetilmektedir; ay-rýca bir kaza merkezidir, kadýsýnýn günlükgeliri 150 akçedir. Altý mahallesiyle tek yada çift katlý, kiremit veya tahta (þandýra)çatýlara sahip, güzel inþa edilmiþ 870 evimevcuttur. Evler bahçeler veya meyvelik-ler içindedir. Kasabada on bir cami ve mes-cid vardýr, çarþý içerisinde olaný en büyüðü-dür. Bunlarýn yanýnda iki tekke, üç mek-tep, iki han, bir hamam, 100 civarýnda dük-kân, pek çok kahvehanesi bulunmaktadýr.Evliya Çelebi’nin verdiði bu bilgiler ve ra-kamlar doðru olup kasabanýn geliþiminin

VÁMBÉRY, Arminius

Valyeva

(Valjevo) þehir

merkezinden

bir görünüþ(ValjevoBelediyesiArþivi)


Top Related