Download - OBEZİTE VE REHABİLİTASYONU
OBEZİTE VEREHABİLİTASYONU
OBEZİTE; Dünya sağlık örgütü(WHO) tarafından, ’Sağlığı bozacak ölçüde dokularında anormal veya aşırı miktarda yağ birikmesi’ olarak tanımlanmaktadır. Latince ‘obesus’ sözcüğünden türeyen bir isim olup, ’çok yemek yiyen’ anlamına gelmektedir.
OBEZİTE
Kompleks bir hastalık olup, ciddi sosyal ve psikolojik etkileri bulunmaktadır. Her sosyoekonomik düzeyden, her yaş grubundan insanı etkilemektedir.
1997 yılında Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi artan global bir epidemi olarak tanımlamış ve halk sağlığını
artan diyabet, hipertansiyon ve koroner kalp hastalıkları riskine bağlı olarak ciddi bir şekilde tehdit ettiğini belirtmiştir.
İkiye ayrılır;
OBEZİTE
Primer Obezite Sekonder obezite
Obezitenedenleri
Psikolojik faktörler
Genetik faktörler
Çevresel faktörlerBeslenme,aile etkisi..
Davranışsal faktörlerYetersiz fiziksel
aktivite..
İntra-uterin etkiler Diyabetli
anne, annenin gebelikteki
beslenmesi..
Obezite gelişiminin başlıca nedenleri;
Aşırı ve dengesiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite
Enerji tüketimi < Enerji alımı !!!
Obezitenin Etiyolojisi
Bir hastalık olarak görülse de obezite bedende aşırı yağın depolandığı bir durumdur. Yağ depolanmasını, genetik ve davranışsal etmenler olmak üzere iki grupta incelenen birçok faktör etkilemektedir. Bu nedenle obezite birbiri ile etkileşen genetik, diyet, inaktivite gibi doğrudan ya da duygusal durum, sağlık problemleri gibi dolaylı birçok etmenden kaynaklanabilmektedir.
Bunlara ek olarak;
Hipotalamik Şişmanlık, Cushing Sendromu, Hipotiroidi gibi nöroendokrin hastalıklara bağlı olarak,
Antipsikotik ( Fenothiazid, Butrofenon), antiepileptikler (Karbamazepin, valprote),Steroidler (lukokortikoid, östrojen ), Antidiabetikler (insülin) gibi ilaçların da kullanımına bağlı olarak fazla kilo alımı ortaya çıkabilir.
Obezitenin Prevelansı
Obezitenin insidansı, her toplumun özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Toplumun yeme alışkanlıkları, yaşadıkları ortam, çalışma koşulları ve genetik faktörler insidansa etki eden faktörlerdir.
WHO tarafından Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında yapılan çalışmada 10 yılda obezite prevelansında %20-30 arasında bir artış olduğu saptanmıştır.
Dünyada prevelans;
Türkiye’de prevelans; Erişkinler için (30 yaş ve üzeri) : Erkeklerin %21’i (nüfusun 1/5i) OBEZ Kadınların %43’ü (nüfusun 1/3ü)
Totalde; obez prevelansı %25,
Fazla kilolu prevelansı %55-60
Morbidite
BKİ’nin 30’un üstünde olan kişilerde, normal kilolu kişilere göre metabolik hastalıklar daha sık görülür. Yaşın ilerlemesi ve kişinin günlük aktivite, yaşam biçimi, beslenme alışkanlıkları bu hastalıkların derecesine etki eden faktörlerdir.
Obez Kişilerde Morbidite ve Mortalite Riskini arttıran faktörler
Mortalite Obezite ve beraberindeki hastalıklar mortalite oranını artıran nedenlerdir. Yaş arttıkça şişmanlığa bağlı mortalitede artış görülür. Mortalite oranı;20 yaşında normal kilolu 0.01, Aynı yaştaki şişman kişilerde 1.870 yaşındaki normal kişilerde 0.26, Aynı yaştaki obez kişilerde 1.1
2010-Küresel Hastalıkların Yükü" başlıklı 287 ülkeyi kapsayan araştırma sonunda, 650 milyon kişi hakkındaki bilgi toplanmış ve Lancet dergisinde yayınlanmış
2010 yılında ölen insan sayısı 52,8 milyon.2010 yılında 3 milyonu aşkın kişi aşırı
kilonun yol açtığı hastalıklardan dolayı öldü.Bu araştırmaya göre; obezlik, insanlık
için açlıktan daha büyük bir sağlık riski oluşturduğunu ortaya koymuştur.
Obezitenin saptanması
Fazla ağırlık ya da obezite sınıflaması,kişiyi etiketlemekten çok hastalık riskinin belirlenmesi amacıyla yapılır. Obezite sınıflaması için en kabul gören ölçüt BKİ(Beden Kütle İndeksi)’dir.
BKİ= Vücut ağırlığı(kg) (boy(m))²
Obezitede farklı sınıflandırmalar da mevcuttur.
Fenotipine GöreTip 1 Fazla beden kütlesi ya da yağ yağ kütlesi
Tip 2 Gövde ve abdominal bölgede fazla yağ(android/erkek paterni, elma tipi)
Tip 3 Fazla abdominal visseral yağ
Tip 4 Fazla gluteal-femoral yağ (genoid/kadın paterni, armut tipi)
Hücre morfolojisine göre Sağlık durumuna göre
Hiperplastik Obezite Orta Derecede Obez
Hipertrofik Obezite Morbid Obez
Etnik gruplara göre BKİ değerlerinin kassal kütlesi fazla olanlarda yanıltıcı olabilmesi BKİ’nin limitasyonlarındandır.Bu nedenle bel-kalça oranı ya da yağ yüzdesi de değerlendirilmeli,BKİ ile beraber yorumlandırılmalıdır.
Sağlıklı bir erkeğin vücut yağ oranı %15-20,kadının ise %25-30 arasında olmalıdır. Vücut yağının ölçümüne alternatif yöntemler arasında skinfold ile ölçüm, biyoelektrik impedans ölçümü, su altı tartma, dual enerji X-Ray absorbsiyometre ile ölçüm sayılabilir.
Birleşmiş Milletler’de bulunan ‘Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü’ bel-kalça oranının, sadece bel çevresi ölçümüne göre bir üstünlüğü olmadığını bildirmiştir. Riskli obez grubunu, bel çevresi kadınlarda 88, erkeklerde 102 cm üzeri; bel-kalça oranı kadınlarda 0.86, erkeklerde 0.95 üzeri olanlar oluşturmaktadır.
Populasyonlara özgü bel çevresi;
Obezitede Değerlendirme Obezler, multidisipliner ekipte ya da patolojik bir durum nedeniyle fizyoterapistlere yönlendirildiklerinde değerlendirilir. Fazla beden ağırlığı kronik hastalık ve sağlık problemleri ile ilişkili olduğundan, değerlendirmede dikkat edilmesi gereken noktalar vardır.
Risk ve komplikasyonların bilinmesi için medikal, medikasyon ve obezite hikayesi alınmalı, beslenme alışkanlıkları, vücut kompozisyonu, yaralanma potansiyeli sorgulanmalıdır. BKİ’si 35’in üzerinde olanlar ciddi risk taşıdıklarından daha dikkatli değerlendirilmelidir.
Bu amaçla fiziksel aktiviteye hazırlık anketi (The Physical Activity Readiness Questionnaire/PAR-Q) uygulanabilir. Anket ile kardiovasküler, solunumsal ve muskuloskeletal problemler açığa çıkar ve buna ek olarak glukoz kontrolü, insülin duyarlılığı ve diabet değerlendirilir. Bu hastalıklar için tedavi görüp görmediği sorgulanır.
DİKKAT ! Egzersiz reçetesi
oluşturmadan önce obez bireyin fiziksel iş kapasitesini belirlemek önemlidir.
Her hastaya egzersiz testi yapmak pratik olmayabilir ancak egzersiz programı öncesi hastanın egzersize uygunluğu multidisipliner ekip tarafından belirlenmelidir.
Obezitenin egzersiz testi belirgin etkisi fazla ağırlığın sebep olduğu düşük fiziksel aktivitedir. KAH,HT, gibi eşlik eden hastalıklar da egzersiz testi sırasında gözönünde bulundurulmalıdır !!
Obezite ile birlikte görülen en önemli sağlık problemleri şunlardır: Obstrüktif uyku apnesi
Hipoventilasyon sendrom
Polikistik over sendromu
Menstrual düzensizlik
Dislipidemi
Tip 2 Diyabet Hipertansiyon Safra kesesi hastalıkları
Gut
Osteoartirit Karaciğer yağlanması
Çeşitli kanser türleri
Obezite ile Mücadele ve Tedavi Risk faktörü taşımayan fazla ağırlığı olan hastalar
ağırlıklarını korumak için desteklenmelidir. BKİ’si 25.0-29.9 kg/m² olup iki ya da daha fazla
risk faktörüne sahip, Risk faktörleri hangi sayıda olursa olsun, BKİ’si 30
kg/m² ve daha yukarı olan hastalarda
TEDAVİ UYGULANMALIDIR !!!
Obezite tedavisindeki genel amaçlar;
Vücut ağırlığının azaltılması Daha fazla kilo alımının önüne geçilmesi Ortaya çıkabilecek hastalık risklerinin
kontrolünü sağlamaktır.
Çoğu kılavuza ve 1995-2006 tarihleri arasında yayınlanmış 12 makalenin taranması sonucu oluşturulan derlemeye göre obezlerde kalıcı ağırlık kaybı ve kontolü için en etkili yol ; Diyet + Orta şiddetli egzersiz eğ. + Davranış
değişikliği terapisi
Obezite ile Mücadele ve Tedavi
Fiziksel Aktivite Beslenme
DavranışDeğişikliğiTedavisi
Farmakolojik Tedavi
Obezitede Fiziksel Aktivite İskelet kaslarının kasılması sonucunda
üretilen, bazal düzeyin üzerinde enerji harcamayı gerektiren bedensel hareketler, fiziksel aktivite olarak tanımlanmaktadır.
Bu aktiviteler her türlü kas hareketleri, spor aktiviteleri, günlük yaşam aktiviteleri, bahçe işleri, yük taşıma, merdiven çıkmayı içerir.
Gün içinde atılan adım sayısı; Sedanter; <5000 adım/gün,Aktif yaşam; ≥10000 adım/gün
‘The National Weight Control Registry’ abdominal obeziteyi azaltmak için başlangıçta günde 4000 adım, daha sonra 6 ay içinde 12000 adıma ulaşılmasını önermektedir.
Egzersiz Programlı fiziksel aktivite ‘egzersiz’ olarak tanımlanır. Egzersiz, planlı, yapılandırılmış, istemli, fiziksel zindeliğin bir ya da birkaç unsurunu geliştirmeyi amaçlayan sürekli aktivitelerdir. Kişiye özel olarak egzersiz reçetesi düzenlenmelidir. Egzersiz reçetesi düzenlenirken, egzersizin tipi, şiddeti, süresi, sıklığı ve geliştirilmesi planlanmalıdır.
Egzersiz tipi, asıl olarak aerobik egzersiz olmalı, dirençli egzersizler ve germe egzersizleri eklenmelidir.
En çok önerilen yürümedir. Egzersiz sıklığı, haftada en az 2 kez, şiddeti 1
MET’in %60-80’i olacak şekilde ve günde 2-4 set şeklinde düzenlenmeli. Bir sette ise 8-12 tekrar olmalıdır.
Bir egzersiz seansı;
Isınma(5-10 dk) Kondisyon(20-60 dk)
Soğuma(5-10 dk) Germe
Haftada <150 dk yapılan egz. Sedanter yaşam
Orta şiddetli aktiviteler; 3-6 MET aktiviteleri, 30 dk. Hızlı tempolu yürüyüş, 20 dk. bisiklet binme,15 dk. merdiven çıkma, 45-60 dk araba yıkama..
Hafif şiddetli aktiviteler; Bulaşık yıkama, yemek yapma, alışveriş yapma..
Amerikan Spor Hekimliği Koleji, 18-65 yaş aralığındaki tüm sağlıklı erişkinlere egzersiz sıklığını, 3-5 kez/hafta olarak
önermektedir.
Egzersiz Şiddeti Egzersiz şiddetinin belirlenmesinde en çok tercih edilen yöntem maksimum kalp hızı metodudur.
MKH= 220- Yaş Hedef kalp hızı MKH’nın %60-80’i aralığında olmalıdır. Örneğin; 40 yaşındaki bir kişi için; MKH=220-40=180 bpm Bu kişinin egzersiz sırasında nabzını180x %60= 108 bpm kullanması gereken aralık 108-144 bpm 180x &80=144 bpm dir.
Dikkat edilmesi gerekenler;
Egzersiz reçetesi, enerji harcamasını arttırmalı yaralanma riskini de en düşük düzeyde tutmalıdır.
Maksimum kilo verilmesi haftada 1 kg olmalıdır.
Günlük kalori harcaması 300 kaloriden fazla olan bir egzersiz programı ayarlanmalı, bu program yürüyüşte olduğu gibi orta şiddette ve uzun süreli olmalıdır.
(ACSM Guidelines, 2006)
Her gün (7gün) fiziksel olarak aktif olmayı amaçlamalı 60 dk orta şiddetli egzersiz içermesi amaçlanmalı Orta derecede fiziksel aktivite: 30 dk da 2.5 km yürüme
Sonuç olarak; Düzenli olarak haftada 1000 kcal’lik fiziksel
aktivite ile enerji harcanması, mortalitenin azalmasında %20 yarar sağlamaktadır.
Amerikan Spor Hekimliği Koleji önerilerine göre, optimal fiziksel aktivite için haftada 2000 kcal enerji harcanması gerekmektedir.
Mortalitede azalmayla birlikte, düzenli egzersizler, kardiyovasküler hastalıklardan korunma, tromboz riskinde azalma ve kan basıncı üzerinde olumlu etkiler sağlamaktadır.
Aktivite Piramidi
Obezitede Beslenme
Obezitenin tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynamaktadır.
Yeterli ve dengeli beslenme ile hareketli yaşam tarzı şeklinde değişiklik obezite tedavisinin önemli öğelerindendir.
Glisemik İndeks Nedir? Karbonhidratların kandaki glikoz düzeylerine olan etkisini ölçme sistemidir. Glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken bu oranın yüksek olduğu besinler kandaki insülin miktarını hızla yükseltmekte ve sonucunda da hızla düşmesine neden olmakta ve vücut beslenmesine rağmen hızla acıkmaktadır. Ayrıca ani yükselen kan şekeriyle beraber vücutta yağ depolanması ve kilo alımı oluşur.
Glisemik indeksi yüksek olan yiyeceklerden uzak durulmalıdır!!
Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir.
Tıbbi beslenme (diyet) tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır.
Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığını sürdürmesidir.
Vücut ağırlığı boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli ve kaybedilen ağırlık korunmalıdır.
Obezitede Psikolojik ve Davranış Değişikliği Tedavisi
Obez hastaların özgeçmişleri başarısız diyet ve egzersiz girişimleri, verilen ama yeniden alınan kilolar, hayal kırıklıkları, okul ve iş hayatında ve sosyal yaşamlarında maruz kaldıkları ayırımcılık öyküleri ile doludur.
Bütün bunlar yüzünden ağır bir travma yaşamış veya halen yaşamakta olan bir obez hastanın yeni bir kilo kontrolü programına dahil olabilmesi için bu programa inanması ve kendisini hazır hissetmesi çok önemlidir.
Kalıcı ve etkili bir kilo kontrolü sağlayabilmenin birinci koşulu hastada başarabileceği duygusunu uyandırıp motivasyonunu sağlamaktır.
Fazla yemek yeme, yüksek kalorili beslenme, aşırı yemek yeme gibi yanlış beslenme alışkanlıkları…
Hızlı yemek, büyük lokmalar halinde yutmak, az çiğnemek, öğün atlamak, öğün arasında abur cubur atıştırmak gibi yeme şekilleri…
Sıkıntı ve stres hallerinde fazla yemek, ziyaret ve davetlerde bütün ikramları yemek, akşam yemeğinden önce ve sonra atıştırmak, aşırı alkol tüketimi ile benzeri davranışlar… mutlaka değiştirilmelidir.
Obezitede Farmakolojik Tedavi
Diyet ve egzersiz gibi ilaç dışı tedaviler uygun ağırlık kaybı sağlayamaz ise ilaç tedavisine başlanmalıdır. A. Enerji Alımını Engelleyen İlaçlar Etkilerini MSS üzerinden gösterirler. Katekolaminerjik, serotoninerjik, monoaminerjik dopaminerjik ve opioid maddeler ..
B. Enerji Tüketimini Artıran(Termojenik)İlaçlar Selektif beta adrenerjik ilaçlar, tiroid hormonları, efedrin ve benzerleri gibi..
C. Enerji Emilim ve Depolanmasını Azaltan(Gastrointestinal Sisteme Etkileri)İlaçlar Enerji inhibitörleri, posalı maddeler, gastrik boşalma inhibitörleri, yapay besinler ve diğerleri gibi..
Sibutramine (Reductil) Orlistat (Xenical)
Obezite tedavisinde en çok kullanılan ilaçlar
Obezitede Cerrahi Tedavi
Mide Küçültme Ameliyatları Sleeve Gastrektomi ( Tüp Mide) Mide Katlama Ameliyatı (Gastrik Plikasyon) -Ön-Arka Duvar Katlaması(Lateral Plikasyon-Büyük Kurvatur Katlaması) Mide Bandı (Gastrik Bant)
Sleeve Gastrektomi
Mide Katlama Ameliyatı (Gastrik Plikasyon)
Ön Duvar Katlaması / Ön-Arka Duvar Katlaması(Lateral Plikasyon-Büyük Kurvatur Katlaması)
Mide Bandı (Gastrik Bant)
Mide – İnce Bağırsak Bypassları
Mini Gastrik Bypass Roux-en-Y Gastrik Bypass - DuodenoJejunal Bypass - Biliopankreatik Diversiyon - Duodenal Switch SADI-S (Single Anastomosis Duodenoİleal Bypass with Sleeve Gastrectomy)
Mini Gastrik Bypass
Roux-en-Y Gastrik Bypass (RNY)
İntragastrik Balon Tedavisi
Tedaviyi Özetlersek…
Başarılı bir obezite tedavisinden sonra;
KAYNAKÇA Kitaplar; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Prof. Dr.
Z.Canan ALGUN (2014) Obezite ve Tedavisi / Dr. Alp BOZBORA (2002) Obezite ve Egzersiz / Prof.Dr.Gül Baltacı (2008) Obezite ve Fiziksel Aktivite / Uzm.Dyt.Mine
Yıldırım,Dr.Dyt.Aslı Akyol,Prof. Dr. Gülgün Ersoy (2012)
Obezite Tanı ve Tedavi Kılavuzu / Obezite, Dislipidemi, Hipertansiyon Çalışma Grubu (2014)