donemi •• yaŞlllik veisamveri.org/pdfdrg/d207484/2007/2007_gunduzs.pdfİnsanın yeryüzü...
TRANSCRIPT
•• • YAŞLlLIK DONEMI
ve •
PROBLEMLERI · 09-10 Aralık/ December 2006
Üsküdar Altunizade Kültür Merkezi
İstanbul 2007
rm ~
ENSAR NEŞRİYAT Ticaret Anonim Şirketi
ISBN: 978-9944-70~07-6
isLAMi İLİMLER ARAŞTIRMA V AKFI Tartışmalı İlmi Toplantılar Dizisi: 51
KitabınAdı
Yaş lı lık Dönemi ve Problemleri
Editör Prof. Dr. M. FarukBAYRAKTAR
Yayın Öncesi Hazırlık Dr. İsmail KURT
Seyit Ali TÜZ
SonOkuma Sadık ÇELENK
Kapak Düzeni Erhan AKÇAOGLU
Baskı
Kahraman Ofset
1. Basım . Kasun2007
isteme Adresi Ensar Neşriyat Tic. A.Ş.
Kıztaşı Cad. No: 10 Fatih 1 İstanbul Tel : (0212) 491 19 03-04 Faks : (0212) 49119 30
www.ensarnesrivat.com.tr ensar@ensamesriyalcom. tr
İSLAM ve DiGER DİNLERİN YAŞLILIGA BAKIŞI
Prof. Dr. Şinasi GÜNDÜZ•
"Rabbin, yalnız kendisine tapmanızı ve anaya babaya iyilik etmenizi emretti.
İkisinden birisi yahut ller ikisi, senin yanmda ihtiyarlık çağına ulaşırsa onlara "Öf!"
bile deme, onları azarlama! Onlara güzel söz söyle"(İsra, 17/23)
. . . Çok giiıı görenler konuşsun dedim. Çok yıl yaşayanlar bilgeliği öğretsin(Eyüb
Kitabı, 32: 7)
İslam ve diğer dinlerin yaşlılığa bakışı konulu bu çalışmada yaşlılık ko
nusunda temel olarak İslfunla birlikte Hıristiyanlık ve Yahudiliğin konuya
yaklaşmu ele alınacak yer yer diğer dinlerin konuya bakışına da değinilecek
tir. Özellikle kutsal metinlerinden hareketle İslam, Hıristiyanlık ve Yahudi
likte insanın yaşlılık sırunna, yaşlılık alametlerin~ ve özelliklerine yönelik
tarumlamalarla yaşlılara yönelik öngörülen tavır ve davraruşlar üzerinde du
rulacaktır.
I
İnsan, insanın var oluşu ve insana yönelik öğretiler dinsel geleneklerle kutsal metinterin üzerinde durdukları temel konular arasındadır. Dinlerin
temel öğretileri arasında insanın kurtuluşuna, hidayetine ve mutluluğuna
· i. Ü. İlahlyat Fakültesi Öretim Üyesi
70 YAŞLlLIK DÖNEMi ve PROBLEMLERİ
yönelik açıklamalar özel bir yer tutar. Dinler kutsal metinlerinde ve gelenek
lerinde insanın ontolojik varlığıru ve metafizik ve maddi alemle ilişkisini a
çıklamaya çalışırlar. Birçok dinin teosentrik bir yapı bağlamında tanrıyı ve
tanrısal alemi öğretilerinde merkeze almasına karşılık bazı dinlerde insanla
ilgili vurgular dinsel söylemin merkezini oluşturur. Mese~a erken dönem
Budizrninin arıtroposentrik bir yaklaşımla insarıı öğretilerinin merkezine al
dığı bilinmektedir.
Dinlerin insana ve insan yaşarnırun evrelerine yönelik yaklaşımlan ken
di teolojik, soteriolojik ve eskatolojik öğretileriyle uyum içerisindedir. Bu
bağlamda teist geleneklerde insarı tanrının yarattığı alemdeki en müstesna
varlik olarak görülür ve her şeyin insarı için yarabidığı vurgularıır. Dinler
kendi özelliklerine göre insarıı ilahi .sırnn ifşa edilmesinde bir araç, tanrı su
retinde yeryüzünde yarahiarı bir varlık, tanrının yeryüzündeki halifesi ve
benzeri şekillerde değerlendirirler.
İnsanın yeryüzü yaşamına ve içinde yaşadıkları doğal ve so~yal çevreyle
ilişkilerine yönelik öğretiler de dinlerin teolojilerinde, alem ve insarı anlayış
larında önemli yer tutar. Mesela insarıı ölümün ve günahın tutsağı oları bir
varlık olarak gören Hıristiyanlık bu anlayışı doğrultusunda insarı yaşanuru
açıklamaya çalışır. Buna göre doğumundarı plürnüne her insarı .Adem'le bir
likte ortaya çıkan ilk ya da asli günahın· tutsağı olarak görülür. Her doğan ki
şinin, günahkar olarak doğmakta olduğuna ve vaftiz edilip inananlar toplu
luğuna girınedikçe bu günahkar vasfıru devarn ettireceğine inarıılır. Etno
sentrik bir karakter taşıyan Yahudilikte ise insanın yeryüzündeki varlığı ve
yaşarnı İsrailoğullarına yönelik ilahi ahit merkezli bir yaklaşımla açıklarıma
ya çalışılır. Tanrı halkı olarak İsrailoğullan mensuplarının doğuştan seçkin
liğine/ayrıcalıklılığına dayalı bir yaklaşım Yah~di geleneğine hakimdir. Di
ğer tüm insanların yaşarn ve tavırlan İsrailoğullarıyla olan ilişkilerine göre
değeı:lendirilir. Hıristiyanlık ve Yahudilikten farklı olarak İslam 'da ise insan
iradesini kullanan ve sorumlu olan bir varlık şeklınde halife olarak nitelenir;
insanın asli yapısındaki saflık ve masurniyete dikkat çekilir. Her insanın ira
desini kullanabilme ve sorumlu olma açısından eşit konumu üzerinde duru
lur.
İSLAM ve DiGER DiNLE~ YAŞLILIGA BAKIŞI 71
İnsan yaşamının son evresini oluşturan yaşlılığa yönelik dinlerin bakış
açılarının, dinlerin genel insan anla)'lşıyla ve diğer temel öğretileriyle yakın
dan ilgisi vardır. Örneğin Budizm gibi yeryüzü yaşamına yönelik pesimist
bir anla)'lşt esas alan dinler, yaşlılığı ve yaşlılığın karakteristik özellikleri ola
rak algılanan acizlik, biçarelik ve benzeri durumları yeryüzü yaşamının te
mel gerçeği olarak kabul edilen acı ve kötülük ilkesi çerçevesinde değerlen
~irir. Caynizm yaşlılan ya da ak-saçlıl~ cemaatin maddi ve manevi refahından sorumlu olarak görür2
Hıristiyan geleneği çerçevesinde ortaya çıkan akımlar ise yaşlılığı, ölüm gibi
ilk ya da asli günah neticesinde ortaya çıkan bir durum olarak değerlendirir.
İslam gibi bazı dinlerde ise yaşlılık insan yaşamındaki doğal bir evre olarak
göriliili ve bu evrenin aslında insana dünyanın gelip geçiciliğini habrlatan
önemli bir şey olduğurta dikkat çekilir.
II
İnsan yaşamında yaşlılık olarak tanımlanan evrenin ne zaman başladığı ya da başlayacağına ilişkin di.ııi geleneklerde farklı bakış açılarına rastlan
maktadır. Esasen insan yaşamında yaşlılık olgusunun göreceli olduğu ve
toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişiklik gösterebileceği bilin
mektedir. Nitekim günümüzde ortalama yaşam süresiitin 70 yıl civarında olduğu ülkeleile bu sürenin yaklaşık 40-45 )'lla kadar düştüğü ülkeler ara
sında yaşlılığın kaç yaŞından itibaren başladığı konusunda doğal olara!< bir
farklılık bulunur. İnsanın dünyadaki yaşam süresinin sınırlan ile gençlik ve
yaşlılık dönemleri konusunda kutsal metinlerde dikkat çekici bilgilere rast
lanmaktadır. Örneğin Kur'an ve Kitabı Mukaddes incelendiğinde, bu metin
lerde insanın yaşam süresinin dünya tarihinin çeşitli evrelerinde farklı oldu
ğuna dair ifadeler göze çarpmaktadır. Gerek İslfuni gelenekte gerekse Yahudi ve Hıristiyan geleneklerinde insanlık tarihinin erken dönemlerinden bu
güne kadar insan ömrünün değişken yapısı vurgulanmaktadır. Kitabı Mu
kaddes geleneğinde insanların yaşam süreleriyle ilişkili olarak insanlık tarihi
2 A.İ. Yitik, Hint Din/eri, İzmir 2005, ş. 108.
72 YAŞLIL~ DÖNEMİ ve PROBLEMLERİ
üç ana döneme aynlır. Bunlardan ilki Hz. Adem'den Hz. Nuh'a kadar süre
gelen ilk dönemdir. Nuh sonrası Hz. Musa'ya kadar devam eden süre ikinci
dönemi, Hz. Musa'dan günümüze kadar süren dönem ise üçüncüsünü oluş
tutmaktadır.
Hem Kur'an'da hem de Tekvin'de Hz. Nuh'un yaşamıyla ilgili
dokuzyüz elli yıllık bir döneme işaret edilir. Kur'an'da onun bu süre zarfın
da kavmi arasında kaldığına, Tekvin' de ise 950 yillık bir ömür yaşadığına
değinilir.l Tekvin'de Nuh'tan başka 900 yıldan fazla yaşayan diğer birçok ki
şiden de bahsedilir. Örneğin, Adem'in 930 yıl, Şit'in 912 yıl, Enüş'ün 950 yıl, Kenan'ın 910 yıl, Yared'in 962 yıl, Metuselah'ın ise 969 yıl yaşamış oldukları
belirtilir.2 Nuh'a kadar geçen bu dönemde insan yaşamında önemli bir evre
olan çocuk sahibi olma yaşına ilişkin verilen bilgiler de ilginçtir.
Örneğin Nuh'un 500 yaşındayken Şem, Ham veYafet'in babası olduğu
söylenir.3 Adem 130 yaşındayken Şit'in, Şit ise 150 yaşındayken Enuş'ün ba
bası olmuştur.4 Kitabı Mukaddes geleneğine göre Nuh'tan Musa'ya kadar
geçen dönemde ise insanların yaş sırurları 200 ila 120 civarındadır. Örneğin İbrahim'in babası Terah'ın 205 yıl yaşadığı,s İbrahim'in ise 175 yaş yaşadığı
anlablır. Tekvin, İbrahim'in "oldukça yaşlı olarak" öldüğünü vurgular.6 Bu
ifade Kitabı Mukaddes yazarlarının İbrahim dönemiyle ilgili olarak 150 yaş üzerinin oldukça ileri bir yaş sının olarak kabul edildiğini göstermektedir.
Bundan başka Tekvin'de İshak'ın 180, Yakub'un 147, Musa'nın 120, Sara'nın
ise 127 yaşlarında vefat ettikleri belirtilir.? Hz. Musa'nın yaşamı insanlığın
yaşam sının açısından bir ölçüt olarak kabul edilir ve Tekvin'de insanlığın
ı "Andolsun ki, Nuh'u milletine gönderdik; aralannda elli yılı ha~ç bin yıl kaldı." (Ankebilt 14) Krş. Tekvin 9: 29. Hz. Nuh'un 40 yaşında risalete başladığı ve kavmi arasında 950 yıl faaliyette bulunduğuna dair gelenek dikkate alındığında, Kur'an'da bahsedilen 950 yıllık sürenin Nuh'un toplam yaşam sütesi değil, yalnızca ıisalet süresini kapsadığı düşünülebilir. Bkn. El: malılı Harndi Yazır, Hak Dini K~ an Dili, İstanbul, t.y., c5, s. 564.
ı Tekviri 5:5, 8, ll, 14, 20, 27. 3 Tekvin 5: 32. ~ Tekvin 5: 3, 6. 5 Tek vi n ll: 32. 6 Tekvin 25: 7-8. 7 Tekvin 35: 28.
İSLAM ve DİGER DİNLERİN YAŞLILIGA BAKIŞI 73
yaşam süresinin 120 yıl olacağı belirtilir.1 Tevrat geleneğinde insanın yaşam
süresiyle ilgili üçüncü dönem olarak görülebilecek süreçte ise insanlığın ya
şam süresinin 80 yıl civarında olduğu belirtilir. Örneğin Mezmurlar'da "öm
rümüz yetmiş yıl sürüyor, bilemedin seksen, o da sağlıklıysak ... " denilmek
tedir.2
Hz. Nuh'un yaşam süresi örneğinde olduğu gibi, insanlığın yaşam süre
sinin insanlık tarihinin erken dönemlerlnde daha uzun olduğuna dair bilgi
ler kutsal metinlerde bulunmaktadır. Kur'an'da yalıuzca Hz. Nuh ile ilgili
olarak verilen b_ilgi, Terah'da daha. teferruatlı olarak diğer birçok kişi için de
verilmektedir. Burada verilen rakamların ilgili kişilerin yaşam sürelerine
ilişkin gerçek rakamları mı ifade etmekte olduğu, yoksa bunların kutsal me
tin diline zaman zaman hakim. olan sembolik ya da metaforik bir anlamda
· mı düşünÜlmesi gerektiği önemli bir sorun olarak karşımızdadır. Özellikle
kutsal metinlerde z"amanın göreliliğine ve dilin kullanımında zamana iliş~
mübalağaya yönelik ifadeler göz önünde bulundurulduğunda, bu sorun da
ha da anlamlı hale gelmektedir. Örneğin Bakara 96'da bazı kimselerin (Ya
hudilerin) bin yıl yaşamak istediklerinden bahsedilmekte ve bu uzun bir
ömür sürme bağlamında kullanılmaktadır. Yine Kur'an'da "Rabbinin katın
da bir gün, saydıklarınızdan bin yıl gibidir"3 denilmekte, ayrıca melekler ve
.Cebrail'in miktan elli bin yıl olan derecelere bir günde yükseldiklerinden
bahsedilrnektedir.4
Bw:ıdan başka insanlar için bin yıl süren bir günden bahsedilmekte bu
·sürede meleklerin yeryüzüne indiklerinden söz edilmektedir.s Kur'an'da Hz. Nuh'un yaşam süresiyle ilgili olarak verilen bilgi, bu bağlamda çokluğa işa
ret eden ya da zamanın göreliliği çerçevesinde değerlendirilebilecek olan bir
husustur. Zira ayette bin rakamının zikredilmesi ve Elmaldı Harndi Yazır'ın
da vurguladığı gibi ayetin Hz. Peygamber'i teselli etme ve destekleme bağ
lamında serdedilmesi bunu desteklemektedir. Ancak aynı şeyi Tanah' da ge-
1 Tekvin6:3 ı Mezmurlar 90:10. 3 Hac47. ~ Mearic4 5 Seci:ıe5.
74 YAŞLILIK DÖNEMİ ve PROBLEMLERİ
çen ifadeler için söylemek pek mümkün görünmemektedir. Zira daha ziyade
bir tarih kitabı görünümünde insanların soy kütükleri ve yaşam sürelerine yönelik bilgi veren Kitabı Mukaddes, bu rakamlan tarihsel bilgi mahiyetinde
. aktarmaktadır.
nı
İnsanın kaç yaşında yaşlı · sayılabileceği ve yaşlıların hangi bedensel
özeliiklere sahip olduklan konusunda d.inl metinlerde çeşitli bilgiler bulun
maktadır. Tanah'da 80 yaş, çok yaşlı olunan bir dönem olarak anılır. ı Yaşlılık
yaşı kônusunda Talmud, 70 ve 71 yaşlarına dikkat çeker: ·"71 yaşındaki be
yaz saçlı yaşl~Iığı yakalar." Yine Talmud' da 61 ve 70 yaşın yaşlılık y~şı olduğuna işaret eden bazı ifadelere de rastlanılmaktadır.
Yaşlıların beden özellikleri olarak dinsel gelenekler ak saçlı olmayaı,
yüzde yaşlılık alametlerinin görünmesine, beden hareketlerindeki gerileme
yel dikkat çekerler. Kur'an'da yaşlılık dönemi bir ayette, hiç bir şey bilmez
hale gelinen örnrün en fena/kötü anı olarak nitelenir:
Ey insanlar; eğer dirilişten yana bir şiiphede . iseniz; gerçek şu ki: Size açıkça
gösterelim di~e Biz sizi; topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhhlaşmış bir kandan,
sonra da yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık. İstediğimizi belli bir süreı;e
kadar rahimlerde tııtarız. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkanrız. Böylece yetişip ergin
lik çağına gelirsiniz. Kiminiz öldürülür, ~iminiz de bilirken hiç bir şeı; bilmez olsun <diye ömrünün en fena zamanına geri itilir.4
Kur'an'ın tanımladığı bu dönemin yaşlılığın ileri bir safhasını, kimi yaşlılarda ortaya çıkan unutkanlık ve bunama dönemlerini kastettiği açıktır. Bu döneme Torah' da da bahsedilir.
ı "Barzillah çok yaşlıydı, seksen yaşındaydı." 2 Samuell9; 32. 2 Levililer, 19:32; Eyüb 15: 10; Mezmurlar 71: 18.
3 Levililer 19:32.
~Hac S.
İSLAM ve Dİ GER DİNLERİN YAŞLILIGA BAKIŞI 75
Yaşlıhkla ilgili olarak dini geleneklerde vücut hareketlerindeki gerile
rneye özellikle dikkat çekilir. Bazı gelenekler elinde değnekle yürümek zo
runda kalan bir kişinin yaşlı sayılabileceğine, ya da oturduğu yerden yardım
almaksızın kalkamayan kişinin yaşlı olduğuna vurgu yapar. Yine Yah~di geleneğinde hayvan kesimi yapacak kişi eli titreyen bir haJe gelmişse ya da bir
ayak üzerinde durarak diğer ayağındaki ayakkabıyı çıkaramıyorsa yaşlı ka
bul edilir.1 Yine dini geleneklerde yaşJılann- oruç, namaz ve benzeri bazı iba
detleri gereğince yapmaya güç yetiremediklerine işaret edilir.
Dini geleneklerde yaşlılık dönemiyle ilgili olarak iki farklı duruma dik
kat çekilir. Bunlard~ birisi yaşlılığın acizlik ve biçareliği diğeri ise saygınlık ve olgunluğu çağnştırdığıdır.
Genellikle dini metinlerde yaşhlıkla ilgili ifadeler insanın dünya yaşa
mının son dönemleri, dünyanın gelip geçiciliği, ilahi .hesabın ve yargılamamn yakınlığı 'gibi teı:nalarla bir arada zikredilir. Bununla insanın dünya ya
şamının ve şu an sahip olduğu güç ve kuvvetin (ya da gençlik/yetişkinlik
döneminin) geçici olduğunun farkında olması ve bu gerçeği göz önünde bulundurarak yaşaması istenir. Örneğin bu bağlamda I< ur' an' da zaman zaman
insanın doğumundan ölümüne geçirdiği evrelere ve bunun bir parçası olan ihtiyarlığa dikkat çekilir ve bunun üzerinde insanın düşünmesi istenir. ı Yine
kutsal metinlerde yaşlılığın insanın acizlik, güçsüzlük ve iktidarsızlık döne
mi olduğuna işaret edilir. Unutkanlık, bilirken bilmez olma, bunama, güçten
kesilme, bazı uzuvların fonksiyonlarında gerileme, görme, işitme kaybı ve
benzeri haller yaşlılık döneminin nitelikleri olarak gösterilir. Örneğin Kur'an'da Hz. Yakub'un oğullan yaşlı babal~ üzüntüvetasa ile hasta
lanacağını ve öleceğini düşünmektedirler.3 Torah'da ise Hz. İshak'ın ileri ya
şında göpne yeteneğini kaybettiği ve_ kör olduğu· söylenmektedir.4 Yine yaşlılık döneminde insanın güçten kesildiğine, iyi ile kötüyü ayırt etme yetene-
ı Y. l3asalel, "Yaşlılar", Ynlıııdilik Aıısiklopedisi, İstanbu12002, c.3, s. 777. ı Bkn. Mümin, 67; 22/Hac, 5. l Yusuf SS. ~ Tekvin 27: 1; ayn ca bkn. Mezmurlar 6:7.
76 YAŞLILIK DÖNEMİ ve PROBLEMLERİ
ğinde gerileme olduğuna ve işitme, tat alma ve benzeri yetilerind~ki kayba
da dikkat çekilir.1
Yine yaşlılık döneminde insanın çocuk sahibi olma yeteneğini kaybelli
ğine işaret edilir. Yaşlılık döneminde çooık sahibi olma hasletinin mucizev1
yönüne dikkat çekilir. Bununla ilgili olarak gerek Kur'an'da, gerekse Kit~bı
Mukaddes'te bazı peygamberlerin çocuk sahibi olmakla müjdelendiklerine
dikkat çekilir. Örneğin gerek Kur'an gerekse Tevrat'a göre Hz. İbrahim ve
eşinin yaşlılık dönemlerinde evlat sahibi olduklan belirtilir:
İhtiyarfığıma rağmen bana İsmail'i ve İshak'ı balışeden Allah'a hamdolsun.
Doğrusu Rabbim; duaları işitendiı-.2 Hem onlara İbrahim'in konuklanndan haber
ver. Onun yanına girip: Selam demişlerd~. O da: Doğrusu biz, sizden endişe ediyo
ruz, demişti. Demişlerdi ki: Korkma, biz sana bilgin bit: oğlun olacağım müjdelemeıJe
geldik. Ben, kocamışken mi bana müjde veriyorsunuz? O halde neye dayanarak müj- · deliyorsunuz, dedi.3
Tevrat, Hacer'in Hz. İsmail'i Hz. İbrahim 86 yaşındayken, Sare'nin ise
Hz. İshak'ı Hz. İb_rahim 100 yaşındayken doğurduğunu belirtir.4 Hz. İshak'ın
. doğumunda İbrahim gibi eşi Sare'nin de yaşlı olduğuna ve 90 yaşındayken İshak'ı doğurduğuna işaret eder.5 Hatta Sare'nin, kendilerine tanrının bir
oğul vereceğini müjdelendiğinde buna güldüğü ve herkesin kendisine güle
. ceğini düşündüğü belirtilir.6 Benzer şekilde Hz. Zekeriyya'run da oldukça
geç/kocamış bir yaşta Yahya'nın doğumuyla müjdelendiği ifade edilir:
Ey Zekeriyya; sana Yahya admda bir oğlan müjde/iyoruz. Daha önce bu adı hiç
kimsetje vermedik. Rabbim; kannı kısır ve ben de son derece kocamışken nasıl oğlum
olur ki, dedi.7
ı "Şu anda seksen yaşındayım. İyi ile kötüyü ayırt edebilir miyim; yediğimin içtiğimin tadını alabilir miyim; kadın erkek şarkıolann sesini duyabilir miyim?" 2 Samuel 19: 35. aynca bkn. Mezmurlar 71: 9.
ı İbrahim 39. 3 Hicr, 51-54. ~ Tekvin 16:16; 21:5. 5Tekvin 17:17. • Tekvin 21: 5. 7 Meryem, 7-8.
İSLAM ve Dİ GER DİNLERİN YAŞULIGA BAKIŞI 77
Yaşl~lığın özellikleri olarak gösterilen bu bedensel acizlik ve biçareliğe
rağmen dini geleneklerde ve bunların temel referansı olan dini metinlerde
yaşlılıkla ilgili olumlu tarurnla.ı:İı.alar ve yaklaşımlar daha fazla görülür. Ör
neğin bazı Kitabı Mukaddes metinlerinde doğru insanlarla ilgili olarak uzun
yaşamın insana verilen bir ilahi mükafat ya da bir kutsama olduğu söylenir.•
Tesniye'de tarh ve ölçüleri doğru yapanlar, Torah'a itaat edenler ve benzeri
iyilik yapanların uzun bir yaşamla ~ükafatlandınlacaklarına işaret edilir.2
İnsanın torunlanni görmesinin kendisine verilen bir ilahi taç olduğuna dik-·
kat çekilir} Yaşlılığın insana ahlaki ve ruhsal bir avantaj sağladığı,4 yaşlılığın
· bilgeliğe kapı araladığıs vurgularur. Eyüb kitabında yaşanan yılların ki,şiye
hikmeti öğrettiğine/öğreteceğine dikk~t çekilir:
Çok gün görenler konuşsun dedim. Çok yıl yaşayanlar bilgeliği öğretsin.6
IV
Dini geleneklerde yaş~lara önemli b~r toplumsal rol verilir. Onların yıl
ların tecrübe birikimine ve deneyimine sahip olmaları toplumsal alanda si
yasal ve dini yönetim mekanizmasında ·önemli rolle.r üstlenmelerini sağla
mışhr. Örneğin İslam 'da bazı d uruttılarda cemaate sosyal ve dini konularda
önderlik hususunda yaşlılık bir tercih nedeni olarak görülür. Nitekim Buhan
ve Müslim' de nakledilen bir hadise göre Hz. Muhammed, yaklaşık 20 gün yarunda kalan ve İslanu terbiye alan g_ençlere memleketlerine dönmek i~te
diklerinde, "haydi ailerıizin yarıma dönün ve onların yarunda kalarak kendi
lerini bilgilendirin. Onlara şu namazı şu vakitte, bu namazı bu vakitte kılın~-
1 "Doğru insan hunna ağa o gibi serpilecek, sedir gibi yükselecek .... Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek, taptaze ve yeşil kalacaklar." Mezmurlar 92: 12-14.
ı "Tartın ız da ölçünüz de eks_iksiz ve doğru olacak. Öyle ki tannnız Rabbin size vereceği ülkede ömrünüz uzun olsun." Tesniye 25: 15. " ... tannnız Rabden korkun ki ömrünüz uzun olsun." Tesniye 6: 2.
3 Süleyman'ın Meselleri 17:6. 4 Mezmurlar 71:9. 5 Eyüb 12:12. 6 Eyüb32:7.
78 YAŞLlLIK DÖNEMİ ve PROBLEMLERİ
larını söyleyin. Namaz vakti geldiğinde içinizden biri ezan okusun, en yaşlı
nız da size imam olsun" demiştir.•
Belirli bir olgunluğa u1aşma ve yaşlılık Yahudilik geleneğinde de üstle
nilecek sosyal ve dini görevler açısından oldukça Önemli görülür. Örneğin Rabbinik hocaların ve Sanhedrin üyelerinin belirli bir yaş olgunluğuna
u1aşmış kişiler oldukları bilinmektedir. Yahudi geleneğinde Rabbinik hocala
rın ve Sanhe~rin üyelerinin evli, hatta çocuklu olmaları da şart koşulmuştur.
Yahudi geleneğinde yaşları, bilgileri ve sosyal statüleri itibarıyla top
lumda önemli rol oynayan bir grup olan Zekenim'den (ileri gelenler ya da
elders). bahsedilir. İsrailoğu11an tarihinde .bu grubun varlığına o.ldukça erken
dönemlerden itibaren rastlarulmaktadır. Tesniye'de bunlara yönelik çeşitli
kurallar üzerinde duru1muştur.2 Zekenim olarak adlandınlan bu yaşlılara ya
da ileri gelenler grubuna İsrailoğu11arı tarihinin ilerleyen dönemlerinde de
atıfta bulunulmuştur. Kitabı Mukaddes'in Yeni Ahit bölümünde de Yahudi
ileri gelenleri arasında bu gruba değinilir ve İsa'nın yaşadığı dönemde "yaşWar" ya da elders olarak adlandırılan bu grubun Yahudi toplumundaki
önemli yerine işaret edilir. Bunların gerek İsa'ya gerekse talebelerine yönelik
çeşitli yaptırımlar uygu1ayan kişiler arasında olduklanna dikkat çekilir.l Yaş
War denilen bu grlıbun tapınak idaresinde etkili olan Yahudi ileri gelenle
rinden oluş~ bir kesimi kastettiği açıktır.
Yahud1 geleneğindeki zekinim, Hıristiyanlarca da sosyaİ/dini bir grup
olarak adapte edilmiştir. Pavl~s'un misyon· faaliyetleriyle birlikte gelişen Hı
ristiyan cemaatince, Yahudi geleneğindeki sosyal yapılanmaya yönelik bazı
unsurlar adapte ·edilmiş, bu çerçevede yaşlılar ya da elders olarak bilinen
grup da Hıristiyanlık içeri.sinde kendisine yer bulmuştur. Böylelik,le İncil ya
zarı Luk-a, Resullerin İşleri'nde İsa'nın talebeleriyle birlikte kardeşlerden ve
ı Buhfııi, Ezan 17, 18, 49, 140, Cihad 42, Edeb 27, Ahad 1;, Müslim, Mesacid 292. ı Bkn. Tesniye 21:2-7. 3 "Bundan sonra İsa kendisinin Kudüs'e gitmesi, ileri gelenler, baş kahinler ve din bilginlerinin
elinden acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya· başladı." Matta 16:21. Ay nca bkn. Matta 21:3; 26:47, 59; 27:1, 3, 12, 41.
İSLAM ve DiGER DiNLERiN YAŞULIGA BAKlŞI 79
yaŞlılardan söz etmektedir.1 Hıristiyan geleneğinde yaşlılardan oluşan seç
kinlere eskatolojik beklenti bağlammda da önemli yer verilir ve örneğin Yeni
Ahlt'te bulunan Vahiy kitabında Yuhanna,_ gördüğü eskatolojik vizyonu ta
rumlarken gökteki 24 tahtta oturan beyazlar giymiş, başlarında taç bulunan
yaşlılardan söz eder. ı
Hıristiyan tarihinin. ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkan birçok kilise
akımı, özellikle çeşitli Protestan kiliseler, cemaat idaresinde yaşlılara yer ve
ren bir kilise yapılanmasıru tercih etmişlerdir. Mennanitler ve Arnişler gibi
kiliselerde yaşWarın cemaat ÜZ!=!rinde önemli bir otoritesi vardır. Yine
Anglikanizmin üçlü kilise sisteminde diyakoz ve piskoposla birlikte yaşlılara
da yer verilmiştir. Çeşitli Protestan kiliselerde görülen Presbiterl.ik sisteminin
kökeninde de Hıristiyan geleneğinde yaşhlara yönelik yaklaşımın etkisi ol
duğu açıktır.
Hıristiyanlıkta yaşWarın kilise yapılanmasında ve idaresindeki etkin rol
lerine benzer bir durum Maniheizmde de görülür. Maniheist kilise yapılan
masında dini lideri, 12 öğretici yi ve 72 piskoposu 360 kişilik bir yaşlılar 11eye
ti izler.
Yaşlılık dönemiyle ilgili üzerinde durulan önemli bir nokta, bu dönemirı
insanlarm uyarılmasr açısından önemli bir dönem olduğudur. Örneğin Kita
bı Mukaddes'te ileri yaşına rağmen insanların uyarılması görevini sürdüren
birçok yaşlı kişiden bahsedilir.J Hz. İbrahim yaşlılık döneminde halkını ahit
konusundaeğitirve Hz. İshak yaşlılık döneminde Hz. Yakub'u kutsar. Ben
zer şekilde Kur'an'da da Hz. İbrahim, Yakub, Lokman ve benzeri peygam
berlerin oğullarına yaptıkları nasihat ve uyarılara vurgu yapılır.4
YaşWarın cemaatinen küçük nüvesi olan aile içinde de önemli rolleri
vardır. Gerek anaerkil gerekse ataerkil aile yapısını temel alan toplumların
birçoğUnda yaşlılar genelde aile içerisinde danışılan birer merci ve söz sahi-
1 "Kardeşleriniz olan biz elçilerle ihtiyarlardan, öteki uluslardan olan Antakya, Suriye ve Kilik-ya'da bulunan siz kardeşlere selam." Resullerin İşleri 15:23.
ı Vahiy 4:4, 10; 5:8; 11:16. . 3 Bkn. Mezmurlar 37: 1-25; İşaya 64: 4. ~ Bakara 132; Yusuf 87; hud, 42; Lokman 13.
so YAŞLlLIK DÖNEMİ ve PROBLEMLERİ
bidirler. Birço~ dini gelenekte yaşça büyük olmak doğuştan gele~ bir haklılık
olarak görülür. Örneğin bu çerçevede Kitabı Mukaddes geleneğinde ilk doğan olmak, çoğu konuda söz sahibi ya da üstün olmak açısından bir nitelik
olarak kabul edilir. ı
V
Eski devirlerde bazı toplumlar~a çeşitli uzuvlarıru ku.llanamayacak du
ruma gelert yaşlıların bir şekilde cef!laa~ dışına itildiklerine yönelik gele
neklerin olduğu bilinmektedir. Örneğin çeşitli Amerika yerlileriyle bazi eski
halkların kabileyle birlikte hareket etme yetenekle~ kaybeden yaşlıları aç
lığa ve ölüme terk ettiklerine ya da öldürdüklerine yönelik bilgiler bulun
maktadır.ı Strabo ve Heredot gibi antik dönem yazarlan benzer uygulamala
rın diğer çeşitli halklar arasında bulunduğun~ dair b~~er vermekte~. Yaş
lılara yönelik oldukça uç ve marjinal sayılabilecek bu y~aşımın "tersine, genellikle toplumlarda, yaşlıların koruma altına alınması ve onlara saygı ve
şefkat.gösterilmesi gibi kurallar etkili olmuştur. Yaşlılık yalnızca aile içinde
kiŞiye saygı ve hürmet gösterm.e açısından değil, toplumsal bir takım sıkıntı
dönemlerinde de kiş~ için bir koruma kalkanı olarak kabul edilmiŞtir. Örne
ğin geçmiş dönemlerde yaşlı olm~ toplumlar arasında cereyan eden çeşitli
şiddet olayları ve 'bunun acı sonuçlarında genelde kişiye bir çeşit dokunul
mazlık kazandırmıştır. Yaşlılara savaşta dokunmamak ve onları öldfrrme
mek bir kural olarak kabul edilmiştir. Yine yaşlılık esirlik, kölelik ve cariyelik
gibi durumların dışınd~ turulmayı da sağlamıştır.
Dini metinlerde yaşlılara gösterilmesi gereken saygı konusunda inanan
lar sürekli olarak .uyarılmışlardır. Örneğin Eyüb kitabında Elihu~nun önfuıdeki yaşlı Eyüb ve diğer iki kişi önünde kendi görüşünü ifade etmekten çe-
ı "İsrail benim oğlum, benim ilk doğarumdır''. Çıkış 4: 22. Aynca·ilk doğanla ilgili olarak bkn Tekvin 27: 19; 29: 26; Çıkış 22:29. .
ı Bkn. P. Giles, "Abondenment and Exposure", ERE, ed.]. Hastings,'Edinburgh 1908, c.l, s.S.
İSLAM ve DiGER DİNLERİN YAŞLILIGA BAKIŞI 81
kindiği. belirtilerek yaşlılara saygı gösterilmesi ve önlerinde konuşulmaması
vurgulanmaktadır.1
Yaşlılara yönelik nasıl bir tutum ve tayır takınmak gerektiğine· dair d.irU
emirler, özellikle .anne baba hakkı çerçevesinde dile getirilir. Kur an' da anne
ve babaya iyilik etmek üzerinde hassasiyetle durulur2 ve onların kişiyi Al
lah'a isyana yönlendirmedikleri müddetçe onlara itaat etmenin gereği vur
gulanır.J Kişiye anne ve babasının kendJ.si için nasıl fedakarlıklara katlandık
ları hatırlatılır ve onlara yaşlanıp kendisinin himayesine muhtaç duruma
geldiklerinde "Öf" bile denilmemesi gerektiği belirtilir:
Rtıbbin, yalnız kendisine tapmanızı ve anaya babaya iyilik etmenizi emretti. İki
sinden birisi yahut her ikisi, senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa onlara "Öf!"
bile deme, onları azarlama! Onlara güzel söz söyle. Onlara acımadan dolayı, küçül
me kanadını indir, (onlara karşıalçakgönüllü ol) ve: "Ey Rabbim! Bunlar, beni kü
çüklçeiı nasıl (acıyıp) yetiştirdilerse sen de bunlara (öyle) acı!" de.4 Biz insana, ana
babasmı tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek (karnmda) taşımış
hr. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olmuştur. "Bana ve anana-babana şükret, dönüş banadır."5
Benzer şekilde anne babaya iyilik Yahudi ve Hıristiyan geleneğinde de
oldukça önemli değerler olarak görülür. Musa'ya verilen on emirden birisi
anne ve babaya hürmet etmektir.6 Anne ve babasına hürmet edene tanrının
ödül olarak uzun ömür vereceğine işaret edilir.7 Levililerde anne ve babasını
lanetleyen kişinin öldürüleceği belirtilmektedir;s İş aya' da ise gençlerin yaşlı
!ara karşı hayasızca davranması bir felaket olarak nitelenir.9 Yahudi gelene
ğindeki bu hususlar Hıristiyanlıkta da vurgiılanır ve İncillerde Torah' da ge-
1 "Eiihu şöyle dedi: Ben gencim siz ise çok yaşlısıruz; bu nedenle geri durdum ve görüşümü size söylemeye cesaret edemedim." E yü b 32: 6.
ı Nisa 36; En' am 151. J Ankebut S; lokman 15. ~ İsra 23-24. ' lokman 14. 6 Bkn. Çıkış 20: 12; Tensiye 5: 16. 1 Çıkış20: u ş levililer 20: 9. 9 işaya 2: 5.
82 YAŞLILIK DÖNEMİ ve PROBLEMLERİ
çen anne ve babaya hürmet konusundaki emre sıkça ahfta bulunulur.1 Ayn
ca çocukların anne ve babalanna başkaldınp onlan öldürmeleri bir bozulma ve kötülük olarak görülür.2 Katolik Kilisesi Din ve ahlak İlkel~ri'nde, Sirak
kitabındaki, babasına saygı gösteren herkesin günahlarının bağışlanacağına,
ömrünün uzayacağına ve annesine saygı gösterenin servet kazanacağına ve
tanrının buyruğunu yerine getirmiş olacağına d~ ifadeler ~gulanmakta
ve yaşlılık yıllannda anne babaya elden geldiğince gerek maddi, gerekse ~anevi açıdan destek olunması gerektiği belirtilmektedir.3
Son olarak, yaşlılık bazı di.rU emir ve yükümlülükler açısından bir· özür
olarak değerlendirilir ve çeşitli ibadetlerde yaşWara özel bazı kurallar uygu
la.nu:. Örneğin ·İslam 'da oruç ve benzeri ibadetleİin ifasında bu ibadetleri ye
rine get:fremeyecek derecede yaşlı olanlardan bu ibadetler yerine yoksullara
yardım etme gibi fidye ödemeleri istenir.4 Yahudilikte de bazııiba.detlerin ifa
sı e;SI\asında yaşWara özel kurallar uygularur. Örneğin bastonsuz yürüyemeyen bir yaşlının Şabat'ta bastonuyla dalaşmasına izin verilir.s
Bundan başka bazı dinsel geleneklerde yaşlılara yönelik bazı ibadetler
dikkat çeker. Örneğin bazı ~stiyan mezheplerinde yaşWar ve hastalar içi.ri
konfirmasyon/güçlendirme ya da yağ sürme ayini düzenlenir. Katolik Kilise
si Din ve ahlak İlkeleri'nde konfirmasyonun kişiye hastalık ve yaşlılığın ge
tirdiği acılara katianma gücü ve cesareti vereceğine dikkat çekilm:ekte ve
"yaşlılıktaı:l ya da hastalıktan dolayı fiziksel olarak zayıf düşmüş olan, ölüm
tehlikesiyle karşı karşıya kalan her Hıristiyanın bu sırn alabileceği" vurgulanmaktadır.6
ı Bkn. Matta 15: 4; 19: 19; ı Matta 10: 21; Markus 13: 12.
3 K.rıtolik Kilisesi Diıı ve Nı/ak ilkeleri, çev. D. Pamir, İstanbul2000, ss. 511·512. ~ Bkn. Bakara 184. s Bkn. Y. Basalel, "Yaşlılar", Yahudilik Ansiklopedisi, c.3, s. 777. 6 Kato/ik Kilisesi Diıı ve Nı/ak İlkel eri, ss. 366-367, 370.