(yÜksek lİsans tezİ) sÜrdÜrÜlebİlİr meyve Üretİmİ ve pazarlamasi aÇisindan tarim...

115
EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) SÜRDÜRÜLEBİLİR MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASI AÇISINDAN TARIM POLİTİKALARININ İRDELENMESİ: ÇANAKKALE İLİ ÖRNEĞİ Özge Can NİYAZ Tez Danışmanı : Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu : 501.07.00 Sunuş Tarihi :10.02.2012 Bornova-İZMİR 2012

Upload: comu

Post on 15-Jan-2023

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

SÜRDÜRÜLEBİLİR MEYVE ÜRETİMİ ve

PAZARLAMASI AÇISINDAN TARIM

POLİTİKALARININ İRDELENMESİ: ÇANAKKALE

İLİ ÖRNEĞİ

Özge Can NİYAZ

Tez Danışmanı : Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ

Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Bilim Dalı Kodu : 501.07.00

Sunuş Tarihi :10.02.2012

Bornova-İZMİR

2012

ii

iii

KABUL VE ONAY SAYFASI

Özge Can NİYAZ tarafından Yüksek Lisans tezi olarak sunulan

‘’Sürdürülebilir Meyve Üretimi ve Pazarlaması Açısından Tarım

Politikalarının İrdelenmesi: Çanakkale İli Örneği’’başlıklı bu çalışma E.Ü.

Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü

Eğitim ve Öğretim Yönergesi’nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan

değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve 10.02.2012 tarihinde yapılan tez

savunma sınavında aday oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunmuştur.

Jüri Üyeleri: İmza

Jüri Başkanı : ........................................... .................................

Raportör Üye : ........................................... .................................

Üye : ........................................... .................................

iv

v

ÖZET

SÜRDÜRÜLEBİLİR MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASI

AÇISINDAN TARIM POLİTİKALARININ İRDELENMESİ:

ÇANAKKALE İLİ ÖRNEĞİ

NİYAZ, Özge Can

Yüksek Lisans Tezi, Tarım Ekonomisi Bölümü

Tez Danışmanı: Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ

Şubat 2012, 93 sayfa

Türkiye’de ve özellikle Çanakkale ilinde, iklimin ve doğal koşulların uygun

olması nedeniyle, meyve üretimi ve pazarlaması oldukça önemli bir yere sahiptir.

Meyveciliğin sürdürülebilirliği açısından üretim ve pazarlama politikalarının, bu

üretim dalının özelliklerine göre belirlenmesi ve konu ile ilgili politikaların

uygulamaya aktarılması büyük önem taşımaktadır.

Bu araştırmada basit temel istatistiki hesaplamalar, Khi-Kare Bağımsızlık

Testi ve Lojistik Regresyon Analizleri kullanılarak Çanakkale ilinin yaş meyve

üretim ve pazarlamasının mevcut durumu ortaya konmuştur. Ayrıca üreticilerin

üretim ve pazarlama faaliyetleri sırasında yaşadıkları sorunlar da irdelenmiştir.

Araştırma sonunda Çanakkale ilinin yaş meyve üretim ve pazarlama yapısı

Türkiye geneli ile karşılaştırılarak, bölgedeki yaş meyve üretim ve pazarlamasının

daha iyi bir konuma gelebilmesi için önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar sözcükler: Yaş meyve üretimi, yaş meyve pazarlaması, tarım

politikası, üretim ve pazarlama politikaları, Çanakkale.

vi

vii

ABSTRACT

EVALUATION OF AGRICULTURAL POLICIES IN TERMS OF

SUSTAINABLE FRUIT PRODUCTION and MARKETING: A CASE

STUDY OF ÇANAKKALE PROVINCE

NİYAZ, Özge Can

MSc in Agricultural Economics

Supervisor: Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ

February 2012, 93 pages

In Turkey and especially in Çanakkale, fruit production and marketing are

of significance as a consequence of natural and climatic conditions. It is

considerably noteworthy that production and marketing policies should be

applicable and regulated in association with the characteristics of this production

branch for the sustainability of fruit production.

In this study, the current situation of fresh fruit production and its marketing

have been examined through the use of some simple statistical calculations, Chi

Square Test of Independence and Logistic Regression Analysis. Besides, some

problems run through during the process of production and marketing have been

focused upon. In the end, fresh fruit production and marketing structure of

Çanakkale province have been compared to those of Turkey, and some

suggestions have been made so that fresh fruit production and marketing in this

province could be enhanced.

Key words: Fresh fruit production, marketing of fresh fruit, agricultural

policies, production and marketing policies, Çanakkale.

viii

ix

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans çalışmam süresince öneri ve yapıcı eleştirileriyle bana ışık

tutan, her zaman destek ve moral veren, araştırıcı özelliklerimi pekiştirici bir yapı

kazanmamı sağlayan, benden yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen hocam

Sayın Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ’ a teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.

Yüksek lisans tezimin hazırlıkları boyunca çalışmalarımı destekleyen başta

Ç.O.M.Ü. öğretim üyesi sayın Prof. Dr. Taner KUMUK olmak üzere, Ç.O.M.Ü.

Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü değerli öğretim elemanlarına tez

süresince göstermiş oldukları yardım ve katkıları için teşekkür ederim.

Ayrıca saha çalışmam sırasında anket sorularını sabırla ve içtenlikle

yanıtlayan Bayramiç ve Lapseki meyve üreticilerine teşekkür ederim.

Tezimin her aşamasında beni manevi olarak destekleyen ve yardımlarını

esirgemeyen değerli aileme de sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Özge Can NİYAZ

Çanakkale, Şubat 2012

x

xi

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZET………………………………………………………………...…….…v

ABSTRACT………………………………………………………………...vii

TEŞEKKÜR…………………………………………………….…………...ix

ÇİZELGELER DİZİNİ……………………………………………………..xv

ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………...xix

SİMGELER VE KISALTMALAR……………………………………..….xxi

1.GİRİŞ……………………………………………………………………...1

1.1. Konunun Önemi………………………………………………………...1

1.2.Araştırmanın Önemi.……………………………………………………..4

1.3. Araştırmanın Amacı…………………………………………………….5

1.4. Araştırmanın Kapsamı……………………………………………….......5

2.MATERYAL ve YÖNTEM……………………………………………....7

2.1. Materyal…………………...……………………………………………7

2.2. Yöntem…………………………………………………………………7

2.2.1. Verilerin Toplanması Sırasında İzlenen Yöntem………...…………..7

xii

İÇİNDEKİLER (Devam)

Sayfa

2.2.2. Verilerin Analizi Sırasında İzlenen Yöntem ………………………..11

3.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR………………………………………………14

4.TÜRKİYE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASINDA MEVCUT

DURUM…………………………………………………...………………19

4.1.Türkiye Meyve Üretiminde Mevcut Durum…………………………...19

4.1.1. Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretimdeki Yeri………………….19

4.1.2. Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretimdeki Yeri…………………...20

4.1.3.Meyve Türleri İtibariyle Yaş Meyve Üretimindeki Gelişmeler..………21

4.1.4. Meyve Üretiminin Bölgesel Dağılımı………………………………..22

4.2. Türkiye’de Meyve Pazarlamasında Mevcut Durum…………………..24

4.2.1. Türkiye Meyve Pazarlamasındaki Pazarlama Kanalları…………….26

5.TÜRKİYE’DE SON YİRMİ YILDA MEYVE ÜRETİM ve

PAZARLAMA POLİTİKALARI…………………………………………32

5.1.Tarım Politikalarında Meyve Üretim ve Pazarlama Politikaları………......32

5.2.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Üretimi İçin Politikalar ……………36

5.3.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Pazarlaması İçin Politikalar ……….40

6. ÇANAKKALE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASI………...44

xiii

İÇİNDEKİLER (Devam)

Sayfa

6.1. Çanakkale’de Meyve Üretimi…………………………………………44

6.2. Çanakkale’de Meyve Pazarlaması………………………………………49

7.ARAŞTIRMA BULGULARI……………………………………………52

7.1.İşletmelerin Genel Özellikleri………………………………………….52

7.1.1. Toplam Arazi Varlığı ve Meyve Arazisi Varlığı……...…………….52

7.1.2. İşletmelerde Üretilen Ürün Çeşitleri………………………………...54

7.2. Meyve Üretim ve Pazarlama Faaliyetinde Bulunan Üreticilerin Genel

Özellikleri…………………………………………………………………..55

7.3. Üreticilerin Kooperatife Üyelik Durumu……………………….……..57

7.4. Üreticilerin Tarımsal Desteklerden Yararlanma Durumu…………..…60

7.5. Üreticilerin Tarım Dışı Gelir Elde Etme ve Kayıt Tutma Durumu….…61

7.6. Üreticilerin Bilgisayar ve İnternet Kullanma Durumu………………..63

7.7. Üreticilerin Üretimi Sürdürme Konusundaki Düşünceleri…………....63

7.8. Üreticilerin Meyve Pazarlama Faaliyetlerindeki Mevcut Durum....….66

7.9. Üreticilerin İhracata Mal Verme Durumu………………………….....71

8. MEYVE ÜRETİM ve PAZARLAMA FAALİYETLERİNDE ORTAYA

ÇIKAN SORUNLAR…………………………………………………..…72

xiv

İÇİNDEKİLER (Devam)

Sayfa

8.1. Meyve Üretim Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar………….…….73

8.2. Meyve Pazarlama Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar……………..75

9. SONUÇ ve ÖNERİLER……………………………...…………………77

9.1. Türkiye’deki Meyve Üretim ve Pazarlama Politikaları Açısından

Değerlendirme………………………………………………………………77

9.2.Çanakkale İlindeki Meyve Üretimi, Pazarlaması ve Üreticileri Açısından

Değerlendirme………………………………………………………………80

KAYNAKLAR…………………………………………………………….84

xv

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge Sayfa

2.1. Lapseki İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları…………………….9

2.2. Bayramiç İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları………………….10

2.3. Bayramiç İlçesinde Elma Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin Oranı

(%)………………………………………………………………………………..10

2.4. Lapseki İlçesinde Şeftali Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin Oranı

(%)………………………………………………………………………………..11

2.5. Khi-Kare Analizi ile İncelenen Değişkenler ve Değişkenlere Ait

Gruplar…………………………………………………………………………...12

4.1. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretim İçindeki Payı

(%)………………………………………………………………………………..19

4.2. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretim İçindeki Payı

(%)………………………………………………………………………………..20

4.3. Türkiye’deki Meyve Türlerinin Meyve Üretimindeki Payları

(%)…………………………………………………………………………...…...21

4.4. İstatistik Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve Üretimi

(Milyon TL)…………………………………………………………………….......22

4.5. Tarımsal Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve Üretimi

(Milyon TL)…………………………………………………………………….....23

4.6. Türkiye Tarımsal, Bitkisel ve Meyve Pazarlama Değerleri ve Yıllar

İtibariyle Oranları (%)……………………………………………………………24

xvi

ÇİZELGELER DİZİNİ (Devam)

Çizelge Sayfa

4.7. Tarımsal Ürün İhracatında Yaş Meyve İhracatının Payı

(%)………………………………..………………………………………………25

5.1. Türkiye’deki Tarımsal Desteklemelerde Meyve ile İlgili Destekleme

Miktarları (TL)…………………………………………………………………...34

6.1. Türkiye’de ve Çanakkale’de Tarımsal Üretim Değeri, Bitkisel Üretim

Değeri ve Meyve Üretim Değeri…………………………………..……………...45

6.2. 2009 Yılında Çanakkale İlinin İlçelerinde Bitkisel Üretim Değerleri ve

M.Ü.D.’nin B.Ü.D.’ne Oran (%)………..……………………………………….46

6.3. 2007/2009 Yıllarında Çanakkale İlinde Meyve Arazisinin İlçelere

Dağılımı (Dekar)…………………………………………………………………47

6.4. 2000/2007 Yıllarında Türkiye ve Çanakkale’de Meyve Ağaç Sayıları

(Adet)…………………………………………………………………………….48

6.5. 2000/2007 Yılları Arasında Çanakkale’de Pazarlanan Meyve Değerinin

Türkiye’de Pazarlanan Meyve Değeri İçindeki Payı (%)………………………….49

7.1. İncelenen İşletmelerde Toplam Arazi Varlığı (Dekar)…………………....53

7.2. İncelenen İşletmelerde Meyve Arazisi Varlığı (Dekar)………….………53

7.3. Üreticilerin Yetiştirdiği Elma Çeşitleri…………………………………..54

7.4. Üreticilerin Yetiştirdiği Şeftali Çeşitleri…………………………………54

7.5. Üreticilerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (Yıl)…………...……………55

xvii

ÇİZELGELER DİZİNİ (Devam)

Çizelge Sayfa

7.6. Üreticilerin Eğitim Seviyesi (Yıl)…………………..………………..……55

7.7. Üreticilerin Çiftçilik Tecrübesi (Yıl)……………………………………..56

7.8. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübesi (Yıl)………………………………….56

7.9. Üreticilerin Kooperatife Üye Olma Durumları (%)………………….….....57

7.10. Kooperatif Üyesi Üreticilerin Üye Olduğu Kooperatif Tipleri ve Oranları

(%)…………………………………………...…………………………………...57

7.11. Kooperatif Üyesi Olan Üreticilere Kooperatiflerin Sağladığı

Faydalar…………………………………………………………………………..58

7.12. Kooperatif Üyeliğinin Getirdikleri Konusunda Üretici Görüşleri…..….…58

7.13. Kooperatif Üyeliğiyle İlgili Sorunlar.…………………………..……..…..59

7.14. Üreticilerin Kooperatiflerden Beklentileri…………………………….…59

7.15. Tarımsal Destek Alma Durumu (%)……………….……………………...60

7.16. Yararlanılan Destekleme Türleri ve Oranları (%)…………….………….61

7.17. Üreticilerin Çiftlik Dışı Gelir Elde Etme Durumu (%)……………..……61

7.18. Üreticilerin Kayıt Tutma Durumu (%)…………………………...………62

7.19. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübeleri İtibariyle Kayıt Tutma Durumları......62

7.20. Üreticilerin Bilgisayar Kullanma Durumu (%)………………………….63

xviii

ÇİZELGELER DİZİNİ (Devam)

Çizelge Sayfa

7.21. Üreticilerin İnternet Kullanma Durumu (%)……………………………..63

7.22. Üreticilerin Meyve Bahçelerini Genişletme Düşüncesi Üzerinde Etkili

Olan Değişkenler…………………………………………………………………65

7.23. Pazarlama Problemi Üzerine Etki Eden Değişkenler….…………………69

7.24. En Sık Görülen Pazarlama Problemleri…..………………………………70

7.25. Ürünlerin Satış Yerleri ve Dağılımları (%)…...……………………….….71

7.26. Üreticilerin Toplam Arazileri İtibariyle Mallarını Dolaylı Olarak İhracata

Verme Durumları…..…………………………………………...…………………71

xix

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil Sayfa

4.1. Yaş Meyve ve Sebzede Tüketiciye Doğrudan Pazarlama Sistemleri…….27

4.2. Yaş Meyve ve Sebzenin Tüketiciye Aracılar Yoluyla Pazarlama

Sistemleri………………………………………………………………………....28

6.1. Çanakkale’de Yaş Meyve Pazarlama Kanalları…………………..………..50

xx

xxi

KISALTMALAR DİZİNİ

Kısaltmalar Açıklama

AB Avrupa Birliği

ABD Amerika Birleşik Devletleri

ÇKS Çiftçi Kayıt Sistemi

DPT Devlet Planlama Teşkilatı

FAO Food and Agriculture Organization

( Gıda ve Tarım Örgütü)

GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

SWOT Strengths Weaknesses Opportunities Threats

(Üstünlükler, Zayıflıklar, Fırsatlar, Tehditler )

TEFE Toptan Eşya Fiyat Endeksi

TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu

OPD Ortak Piyasa Düzeni

xxii

1

1.GİRİŞ

1.1. Konunun Önemi

Gün geçtikçe sağlığa ve sağlıklı gıdaya verilen önem artmaktadır. Meyveler,

şüphesiz ki sağlıklı ve dengeli beslenmede önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle,

giderek artan nüfusun yeterli ve dengeli beslenmesi açısından meyve üretim ve

pazarlaması da önemli hale gelmektedir.

Meyvecilik sektörü, insan beslenmesinde önemli olduğu kadar, ekonomik

anlamda da ülkeler adına artı değer yaratmaktadır. Meyve üretiminde birim

alandan elde edilen gelir, diğer bazı ürün gruplarına göre (tarla ürünleri vb.) daha

fazladır (TKB, 2005). Meyve yetiştiriciliğine dayalı katma değeri yüksek ürünler

ülke ekonomisine önemli katkılar yapmakta ve bu katkılar yetiştiricilik yapılan

yöreye yansımaktadır. Meyveler toplandıktan sonra doğrudan tüketilebilir ürünler

olmaları nedeniyle işlenmemiş halleri de gelir kaynağı olmaktadır.

Türkiye, uygun iklim ve toprak özellikleri nedeniyle meyve-sebze üretimi

açısından önemli bir potansiyele sahiptir (Demirbaş, 1994). Meyvecilik,

Türkiye’nin tarımsal ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. Meyve üretimi,

yurtiçi meyve talebinin, yine yurtiçi üretimle karşılanmasını sağlamasının yanı

sıra, tarıma dayalı sanayiye de hammadde sağlayan bir üretim dalıdır. Aynı

zamanda meyvelerin ihraç edilmesi ile ülkeye döviz girişi sağlanmaktadır.

Türkiye’de tarım sektörünün GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) içindeki

payı, 2010 yılı itibariyle %9.1’dir (TÜİK, 2011). 2009 yılı itibariyle bitkisel

üretim değeri, toplam tarımsal üretim değerinin yaklaşık %74’ünü

oluşturmaktadır (FAO, 2011).

Yine, 2009 yılı itibariyle toplam bitkisel üretim değerinin %33.5’i meyve

üretimine aittir. 2009 yılı itibariyle toplam meyve üretim değeri yaklaşık olarak 25

milyon TL'dir (TÜİK, 2011).

2

Türkiye’de toplam tarım alanında meyvelik alanların (meyvelik, bağ ve

zeytinlik) payı %11.69'dur (TÜİK, 2007). 2009 yılında 40 milyon hektar olan

toplam tarım arazisinin, yaklaşık 2 milyon hektarı meyve üretimine tahsis

edilmiştir (TÜİK, 2011).

2009 yılı pazarlanan meyve değeri, çiftçinin eline geçen fiyatlarla 19 milyon

TL olup, toplam tarımsal ürün değerinin %18.6’sını ve toplam bitkisel üretim

değerinin ise %33.5’ini oluşturmaktadır (TÜİK, 2011).

2009 yılı verilerine göre, Türkiye toplam 15 milyon ton yaş meyve üretimi

ile dünyanın önemli üretici ülkelerinden birisidir; ancak ihracatın üretime oranı

%10 civarındadır (TÜİK, 2011).

2005/2007 verileri baz alınarak hesaplanan üç yıllık ortalamalara göre

Türkiye’de toplam meyve üretim değeri içinde meyve üretim oranları sırasıyla;

%26.6 üzüm, % 20.5 elma ve %7.5 kayısı olarak hesaplanmıştır (TÜİK 2005;

2006; 2007).

Meyveler dayanıksız ürünler olduklarından pazarlama zincirindeki

aksaklıklar nedeniyle %25-35’i pazarlama aşamasında ziyan olmaktadır. 2009 yılı

verilerine göre, yaklaşık 10 milyon ton meyve sebze bahçeden tüketiciye

ulaşıncaya kadar geçen sürede ziyan olmaktadır. İstikrarlı pazarlama politikaları

ile bu kaybı %10’lara düşürmek çok zor görünmemektedir. Böylece 6 milyon ton

sebze meyvenin tüketime sunularak milli ekonomiye kazandırılabileceği ifade

edilmektedir (Hekimoğlu ve Altındeğer, 2011). Meyveciliği de kapsayan,

uygulanan ve uygulanması planlanan politikalar kayıpların ekonomiye

kazandırılması açısından önemlidir.

3

Türkiye’deki tarım politikaları incelendiğinde meyve sektörü için doğrudan

bir politikaya rastlanılmamaktadır. Örneğin; Türkiye’de çeşitli tarım ürünlerine

yönelik müdahale şekillerine rastlanırken, meyve ile ilgili çiftçiye özel bir destek

bulunmamaktadır. Diğer bitkisel ürünlerde olduğu gibi, gübre ve mücadele ilacı

desteği, genel bir yaklaşım olarak, bu üretim dalında tek destek mekanizması

olmaktadır (Demirbaş, 2001). Tarım politikaları içinde meyve sektörünü de

ilgilendiren politikalar; küçük ve parçalı yapıyı düzeltmek için tarımsal yapı

politikaları; mazot, fidan, gübre desteklerini kapsayan destekleme politikaları;

meyvelerin üretim, depolama, nakliye gibi üretim ve pazarlamanın her aşamasında

dikkat edilmesi gereken gıda güvenliği politikalarıdır.

Meyvecilik alanına özgülenmiş politikaların olmayışı önemli bir sorundur.

Bu bağlamda, sürdürülebilir meyve üretim ve pazarlaması için politikalar

üretilmesi önemli görülmektedir. Bu politikaların oluşturulması kadar,

uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği de bir o kadar önemlidir.

Türkiye’deki sebze ve meyve işletmeleri, küçük aile işletmeleri şeklinde

olduğundan üreticiler ürünleri pazarlamada etkin bir yapıya sahip değildir. Ürün

ya bahçede toptan satılmakta, ya da hasat edildikten sonra yerel pazarlarda

üreticinin kendisi tarafından pazarlanmaktadır. Ürün nasıl satılırsa satılsın, çiftçi

reel olarak yeterli geliri elde edememektedir (DPT, 2007).

Meyve üretimi ve pazarlaması, Türkiye ekonomisinde ve tarım sektöründe

önemli bir yere sahiptir. Meyvecilik konusunda selektif politikaların bulunmaması

önemli bir sorundur. Çalışmanın konusu bu yöndeki eksiklerin tespiti ve

getirilecek öneriler ile boşluğu dolduracağından önemlidir. Belirlenen politikalar

meyve üretim ve pazarlamasının sürdürülebilirliği açısından büyük önem arz

etmektedir.

4

1.2. Araştırmanın Önemi

Konu ile ilgili daha önce yapılmış araştırmalar meyve üretim ve pazarlama

politikalarını incelemiştir. Fakat bu çalışmaların büyük çoğunluğu literatür

taraması şeklindedir. Dolayısıyla getirilen çözüm önerileri teorik olup

uygulamaya aktarılabilirlik oranları tartışılır düzeydedir. Konunun sadece üretim

kısmını ele alan ve pazarlama konusunda genel önerilerde bulunan bu çalışmalara

alternatif olarak, sorunların çözüm yöntemlerini pratiğe geçirmeyi sağlayacak bu

araştırma bu nedenle önem arz etmektedir.

Türkiye’nin dünya meyve üretiminde ilk iki sırayı aldığı ürünler elma ve

şeftalidir (TKB, 2007). Çanakkale ili meyve üretiminde de elma ve şeftali ürünleri

liderdir.

Çanakkale’de üretilen belli başlı meyve türlerinin 2005/2007 yılları

ortalamasına göre Türkiye’deki payları sırasıyla %10.4 ile şeftali, %3.8 ile elma,

%2.6 ile ayva olarak saptanmıştır. Çanakkale ilinin toplam meyve üretim

değerinde meyvelerin payında ise ilk üç sırayı sırasıyla elma (%39.1), şeftali

(%32), üzüm (%15.5) oluşturmaktadır (TÜİK 2005; 2006; 2007).

Araştırma önemli bir meyve üretim potansiyeline sahip olması dolayısıyla

Çanakkale ilinde yürütülmüştür. Sürdürülebilir meyve üretimi ve pazarlaması için

tarım politikalarını irdeleyen bu çalışmada, üreticilerle yüz yüze yapılan anketler

yoluyla saha çalışmasından elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucu

uygulamaya daha yatkın çözüm önerileri getirilmektedir. Birçok çalışmada tespit

edilen konu ile ilgili sorunlar, bu çalışmada üretici açısından yerinde incelenip

tespit edildikten sonra üretim ve pazarlama politikalarının gerektirdiği doğrultuda

sorunun çözümünü kolaylaştırıcı pratik önerilerde bulunulması açısından

önemlidir.

5

1.3. Araştırmanın Amacı

Araştırmanın amacı, sürdürülebilir meyve üretim ve pazarlaması açısından

tarım politikalarının Çanakkale ili örneğinde irdelenmesidir. Araştırmada,

Çanakkale ilinde toplam meyve üretimin %71’ini oluşturan elma ve şeftali

meyveleri üzerine yapılmış üretici anketleri ile elde edilen veriler sonucu

sürdürülebilir yaş meyve üretimi ve pazarlaması önünde engel oluşturan faktörleri

ortaya koymak hedeflenmiştir.

1.4. Araştırmanın Kapsamı

Araştırmanın konu kapsamı, Türkiye’de yaş meyve konusunda uygulanan

üretim ve pazarlama politikalarının, bu bölgenin kendi özellikleri doğrultusunda

üretim ve pazarlamayı nasıl etkilediğini kapsamaktadır.

Çalışmadaki makro düzeydeki veriler son on yıl için sağlıklı olarak elde

edilemediğinden tezin bazı bölümlerinde son yedi senelik veriler kullanılmak

zorunda kalınmıştır. Politikalar ise son yirmi yılı kapsayacak şekilde

değerlendirilmiştir.

Anket yoluyla elde edilen verilerde ise güncel olabilmesi açısından son

üretim döneminin verileri elde edilmeye çalışılmıştır.

Veriler Marmara Bölgesi’nde bulunan Çanakkale ilinde yapılan üretici

anketlerinden derlenmiş olup; bölgeye has sorun ve çözüm önerilerini

içermektedir.

Çanakkale ilinde yaş meyve üretiminin %71’ini oluşturan sırasıyla %39 ile

elma ve %32 ile şeftali çalışmanın ürün kapsamını oluşturmaktadır.

Bu kapsamda ele alınan çalışma ana hatlarıyla dokuz bölümden

oluşmaktadır. İlk bölümde giriş başlığı altında konunun önemi, araştırmanın

önemi, araştırmanın amacı ve kapsamı verilmiştir. İkinci bölümde çalışmanın

materyal ve yöntemi, üçüncü bölümde konu ile ilgili yapılmış önceki çalışmalar

verilmiştir.

6

Dördüncü bölümde ise Türkiye’de meyve üretim ve pazarlamasının mevcut

durumu verilmiştir. Sonraki bölüm Türkiye’de son yirmi yılda meyve üretim ve

pazarlama politikalarını içermektedir. Altıncı bölümde meyve üretim ve

pazarlaması Çanakkale düzeyine indirgenerek incelenmiştir. Yedinci bölümde ise

anket çalışmalarından elde edilen araştırma bulgularının analizleri ve yorumları

mevcuttur. Sekizinci bölümde meyve üretim ve pazarlaması konularında çözüm

bekleyen problemlere değinilmiştir. Son bölümde konunun ve araştırma

sonuçlarının topluca değerlendirilmesi verilmiştir.

7

2.MATERYAL ve YÖNTEM

2.1. Materyal

Bu araştırmanın materyalini üç grup veri oluşturmaktadır. Bunlardan

birincisi Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, Bayramiç Tarım İlçe Müdürlüğü ve

Lapseki Ziraat Odası’ndan elde edilen verilerdir.

İkinci grup materyal ise elma ve şeftali üreticileri ile yüz yüze yapılan

anketler yoluyla elde edilen verilerden oluşmaktadır. Araştırmanın amacına uygun

anket formu hazırlanıp veri setleri elde edilmiştir.

Üçüncü grup materyal ise, konuyla ilgili olarak yayınlanmış literatürlerden

oluşmaktadır. Ayrıca çalışmadaki makro veriler; TÜİK, FAO gibi resmi istatistik

kurumlarının internet sitelerinden elde edilmiştir.

2.2. Yöntem

2.2.1 Verilerin Toplanması Sırasında İzlenen Yöntem

Çalışmada yararlanılan makro veriler TÜİK, FAO, DPT başta olmak üzere

resmi kurumlardan ve konu ile ilgili daha önce hazırlanmış makale, kitap ve

dergilerden, ayrıca internet sitelerinden yararlanılarak derlenmiştir.

Yararlanılan istatistiki kaynaklarda ürünlere ilişkin üretim değerleri nominal

olarak verilmiştir. İlgili veriler, genel TEFE deflatörü ile enflasyonun getirdiği

artışlardan arındırılmış ve reel hale getirilmiştir.

Çalışmanın literatürden alıntı yapılarak hazırlanan bazı yerlerindeki veriler,

sadece yaş meyve için bulunamadığından meyve-sebze için beraber verilmek

durumunda kalınmıştır.

8

Çanakkale ilinin kendi içinde toplam meyve üretim değerinde meyvelerin

payı hesaplandığında ilk iki sırayı elma (%39.1) ve şeftali (%32) oluşturduğu için

bu meyvelerin en yoğun üretildiği ilçeler araştırma sahası olarak alınmıştır. Anket

çalışmaları, söz konusu ilçelerde üretimin yoğun olduğu köylerde üreticilerle yüz

yüze yapılan anketlerden elde edilmiştir.

Çanakkale ilinde 12 ilçe bulunmaktadır. Çanakkale Tarım İl

Müdürlüğü’nden son üç yılın meyve üretim ve üretim alanı verileri alınmıştır.

Tüm ilçeler arasında 2007/2009 yılları ortalamasına göre elma üretiminde

Bayramiç (%90.1) ve şeftali üretiminde ise Lapseki (%72.8) ilçeleri birinci

sıradadır.

Ayrıca bu iki ilçe üretim alanları itibariyle de birinci sıralardadır. Bu iki

ilçeden anket yapmak için arazi miktarlarının en fazla olduğu ilk beş köy

seçilmiştir. Bayramiç’te elma arazi miktarının en fazla olduğu ilk beş köy

sırasıyla; Evciler (%23.6), Çırpılar (%12.9), Karaköy (%9.0), Çavuşlu (%7.7),

Yeşilköy (%5.2)’dür. Lapseki’de şeftali arazisinin en fazla olduğu ilk beş köy ise

sırasıyla; Umurbey (%18.2), Yeniceköy (%14.6), Subaşı (%9.7), Adatepe (%8.3),

Gökköy (%7.6)’dür.

Böylece, Bayramiç ve Lapseki ilçelerinin seçilen meyvelerde arazi

miktarları en yüksek olan ilk beş köyü olmak üzere toplam on köy araştırma alanı

olarak belirlenmiştir. Bayramiç’te 589 adet elma üretimi yapan ve Lapseki’de 596

adet şeftali üretimi yapan, toplamda 1185 işletme tespit edilmiştir. Örnekleme

dağılımının homojenliğinin sağlanması için 1 dekarın altındaki ve 90 dekarın

üzerindeki uç değerlerin atılması sonucunda Bayramiç’te 583, Lapseki’de 575

olmak üzere toplamda 1158 işletmenin arazi miktarları örnekleme kapsamına

alınmıştır. Atılan uç değerlerin toplam işletme sayısı içindeki payı %2.2, toplam

arazi miktarı içindeki payı ise %7.5’tir.

9

Az sayıda çok büyük ve çok sayıda küçük işletmelerin yoğunluğu nedeniyle

oransal olmayan tabakalı tesadüfi örnekleme yönteminin her iki ilçe için ayrı

olarak uygulanmasına karar verilmiştir. İşletme büyüklük grupları I. Grup

işletmeler için 1-29 dekar, II. Grup işletmeler için 30-59 dekar ve III. Grup

işletmeler için ise, 60+ dekar olarak belirlenmiştir. Neyman’ın örnekleme formülü

her iki ilçeye ayrı olarak uygulanmıştır.

n= ∑N.∑Nh.S²h

N².D²+∑Nh.S²h

Formülde:

n: Örneğe çıkan işletme sayısı,

N: Popülasyondaki işletme sayısı,

S²: Tabakanın varyansı,

D²: (d²/z²) değeri olup,

D: Popülasyon ortalamasından müsaade edilen hata miktarı,

z: Hata oranına göre standart normal dağılım tablosundaki z değerini ifade

etmektedir (Aktürk ve Kıral, 2002).

Buna göre Lapseki ve Bayramiç ilçelerinin örnek hacmi elde edilmiş ve

Çizelge 2.1 ve Çizelge 2.2’de gösterilmiştir.

Çizelge 2.1. Lapseki İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları

Gup Sınıf Nh Ort Sh² Nh.Sh² n

I 1-29 437 12.90 63.82 27.890 29

II 30-59 112 41.51 54.83 6.141 7

III 60+ 26 73.14 86.31 2.244 2

Toplam 575 20.60 310.64 36.274 38

10

Çizelge 2.2. Bayramiç İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları

Grup Sınıf Nh Ort Sh² Nh*Sh² n

I 1-29 504 12.61 58.56 29.513 46

II 30-59 71 40.05 53.71 3.814 6

III 60+ 8 67.08 56.21 450 1

Toplam 583 16.70 173.63 33.776 53

Her iki ilçede de son tabakaya düşen anket sayıları beşe bölünmemektedir.

Her tabakada en az beş gözlem bulunması prensibinden hareketle yapılan ilave

anketlerle son tabakalar beşe tamamlanmıştır. Böylelikle, hesaplanan anket sayısı

91 olmakla beraber, yapılan anket sayısı 98 olmuştur.

Her iki ilçe için ayrı hesaplanan örnek hacimlerinin ise köylerin elma/şeftali

arazi miktarlarının ilçeler içindeki paylarına göre dağılımı aşağıdaki şekilde

belirlenmiştir (Çizelge 2.3 ve Çizelge 2.4).

Çizelge 2.3. Bayramiç İlçesinde Elma Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin

Oranı (%)

Köy Adı

Arazi Miktarı

(da)

Dağılım (%)

Hesaplanan Anket

Sayısı

Yapılan Anket

Sayısı

Evciler 3.899 23.6 18 19

Çırpılar 2.124 12.9 12 14

Çavuşlu 1.478 9.0 9 9

Karaköy 1.264 7.7 8 8

Yeşilköy 860 5.2 6 7

Toplam 53 57

11

Çizelge 2.4. Lapseki İlçesinde Şeftali Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin

Oranı (%)

Köy Adı

Arazi Miktarı

(da)

Dağılım (%)

Hesaplanan Anket

Sayısı

Yapılan Anket

Sayısı

Umurbey 3.929 18.2 13 14

Yeniceköy 3.149 14.6 9 9

Subaşı 2.101 9.7 8 8

Adatepe 1.783 8.3 4 5

Gökköy 1.641 7.6 4 5

Toplam 38 41

Araştırmanın başlangıcında, Çanakkale ilinde bulunan meyve ihracatçısı

firmalarla da anket yapılması planlanmıştır. Fakat Ege İhracatçı Birlikleri,

İstanbul İhracatçı Birlikleri ve Çanakkale Ticaret Borsası ile yapılan görüşmeler

sonucu Çanakkale’de doğrudan yaş meyve ihracatı yapan firma bulunmadığı

tespit edilmiştir. Bu nedenle konu sadece üreticiler bazında incelenebilmiştir.

Araştırmanın saha çalışması öncesinde amaca uygun üretici anket formu

hazırlanmış, yapılan deneme anketlerinin ardından saha çalışmasına geçilmiştir.

2.2.2. Verilerin Analizi Sırasında İzlenen Yöntem

Bu çalışmada, makro verilerin analizinde aritmetik ortalama, basit indeks,

yüzde hesapları gibi temel istatistiksel işlem ve yöntemlerden yararlanılmıştır.

İncelenen kaynaklarda ürünlere ilişkin üretim değerleri nominal olarak verilmiştir.

İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile enflasyonun getirdiği

artışlardan arındırılmış ve reel hale getirilmiştir.

Üretici anketleri sonucunda elde edilen veri ve bilgilerin

değerlendirilmesinde, öncelikle anket formları üzerinde gerekli hesaplama ve

düzenlemeler yapılmış, daha sonra kodlanan veriler bilgisayara girilmiştir.

Araştırma verilerinin analizinde EXCEL, Gretl ve SPSS İstatistik Paket

Programlarından yararlanılmıştır.

12

Çalışmada Beşli Likert Ölçeği kullanılmıştır. Kooperatif üyesi olan

üreticilere kooperatiflerin sağladığı faydalar, kooperatif üyeliği ile ilgili sorunlar,

üreticilerin kooperatiflerden beklentileri, üreticilerin en sık karşılaştıkları

pazarlama problemleri Beşli Likert Ölçek ortalamasına göre yorumlanmıştır.

Ki-Kare Analizi ile sayısal olmayan değişkenler arasındaki ilişkinin varlığı

ve bu ilişkinin derecesi tespit edilmektedir (Güngör ve Bulut, 2008). Khi-kare

Analizleri ile incelenen değişkenlere ait gruplar Çizelge 2.5’te verilmiştir.

Anlamlı çıkan sonuçlar çizelgeler halinde özetlenmiştir.

Çizelge 2.5. Khi- Kare Analizi ile İncelenen Değişkenler ve Değişkenlere Ait

Gruplar

Değişken adı Değişkenlere ait gruplar

Yaş (yıl) 1. Grup: 36 ve altı

2. Grup: 37-47

3. Grup: 48-55

4. Grup: 56 ve üzeri

Öğrenim (yıl)

1. Grup: İlkokul terk ve İlkokul

2. Grup: Ortaokul

3. Grup: Lise ve üzeri

Çftçilik deneyimi (yıl)

1. Grup: 21 ve altı

2. Grup: 22 ve üzeri

Meyvecilik deneyimi (yıl)

1. Grup: 16 ve altı

2. Grup: 17-30

3. Grup: 31 ve üzeri

Toplam arazi (da)

1. Grup: 25 ve altı

2. Grup: 26-58

3. Grup: 59 ve üzeri

Meyve arazisi (da)

1. Grup: 19 ve altı

2. Grup: 20-58

3. Grup: 59 ve üzeri

13

Lojistik regresyon çözümlemesi, bağımlı değişkenin nitel, bağımsız

değişkenlerin ise nitel ya da nicel olduğu durumlarda değişkenler arası ilişkilerin

incelenmesine olanak sağlamaktadır (Köksal, 2011). Sonuç değişkeninin

kategorik bir yapı sergilediği lojistik regresyon analizi üç şekilde

uygulanmaktadır. Bunlar; bağımlı değişkenin iki şıklı olması durumunda ikili

(binary) lojistik regresyon analizi, bağımlı değişkenin sınıflayıcı ölçme düzeyine

sahip en az üç şıklı olduğu durumda sınıflayıcı (nominal) lojistik regresyon analizi

ve bağımlı değişkenin sıralayıcı ölçme düzeyine sahip ve yine en az üç şıklı

olması halinde sıralayıcı (ordinal) lojistik regresyon analizi olarak adlandırılır

(Savran vd., 2011). Bu çalışmada ikili lojistik regresyon ve çoklu lojistik

regresyon analizleri kullanılmıştır.

Üretimin sürdürülebilirliğini etkileyen etmenler ‘’üreticinin meyve

bahçelerini genişletme kararı’’ bağımlı değişken alınması koşulu ile ikili lojistik

regresyon analizine dahil edilmiştir. Modelde yer alan bağımsız değişkenler ise şu

şekildedir; Y: Üreticilerin yaşı (yıl), EG: Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT:

Üreticilerin çiftçilik tecrübesi (yıl), MT: Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA:

Toplam arazi (da), TM: Toplam meyve arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl),

TU: Toplam meyve üretimi, MYAS: Meyve bahçelerinin ortalama yaşı (yıl).

Sürdürülebilir pazarlama çerçevesinde üreticilerin pazarlama durumları ve

problemleri araştırılmıştır. Üreticilerin ‘’pazarlama probleminiz var mı’’ sorusuna

üç kategoride cevap vermesi nedeni ile ‘’pazarlama problemi’’ bağımlı

değişkeninin analizinde çoklu lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Modelde

yer alan bağımsız değişkenler ise şu şekildedir; Y: Üreticilerin yaşı (yıl), EG:

Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT: Üreticilerin çiftçilik tecrübesi (yıl), MT:

Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA: Toplam arazi (da), TM: Toplam meyve

arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl), TU: Toplam meyve üretimi, MYAS:

Meyve Bahçelerinin Ortalama Yaşı (yıl), KU: Kooperatif üyeliği, IYDV: İşletme

yakınında depo olması durumu.

14

3.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Atakan (1998), meyve sektöründe iç piyasada ortak fiyat politikası, ortak

tarım politikalarının istenmeyen etkileri, ortak piyasa düzenleri konularına

değinmiştir1.

Demirbaş (2001), Toptancı Halleri ile ilgili yasal düzenlemelerin meyve-

sebze üretim ve pazarlama politikaları üzerindeki etkilerini ölçen bir çalışma

yapmıştır. Çalışmada meyve üretim ve pazarlama politikalarına oldukça detaylı

bir şekilde yer verilmiştir. Araştırma, İzmir ilinde yapılan meyve-sebze üretici

anketleri ile merkez ve ilçe Toptancı Hallerinde komisyoncularla yapılan

anketlerden elde edilen özgün verilerle desteklenmiştir2.

Devlet Planlama Teşkilatı (2001), tarafından hazırlanan çalışmada

Türkiye’de önemli görülen meyvelerin üretim ve pazarlama yapılarına dair veriler

verilmiştir3.

Eraktan (2001), tarım sektöründe ortak tarım politikasının etkilerine detaylı

bir şekilde değinmiştir. Bu çerçevede Türkiye’nin tam üyeliğe geçişte zorluk

yaşayacağını ve bunun önemli sebeplerinden birisinin meyve-sebze alt sektöründe

Avrupa Birliği (AB) ’nin kendine yüzde yüz yeterli olması, kalite ve standartlar

açısından sıkı kurallara bağlı bir üretim ve ticaret politikası izlemesi nedeniyle

büyük pazar beklentisinin mevcut koşullarda hayal kırıklığı yaratacağı

belirtilmiştir4.

1 Atakan , M., 1998, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye’nin Uyumu, AB

Uzmanlık Tezi, Ankara.

2 Demirbaş, N., 2001, Türkiye’de Toptancı Halleri ile İlgili Yasal Düzenlemelerin Meyve-

Sebze Üretim ve Pazarlama Politikalarının Başarısı Üzerine Etkileri: İzmir İli Örneği, Türkiye

Ziraat Odaları Birliği, İzmir.

3 Devlet Planlama Teşkilatı, 2001, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı; Bitkisel Üretim Özel

İhtisas Komisyonu Meyvecilik Alt Komisyon Raporu , Ankara.

4 Eraktan, G., 2001, Tarım Politikası Temelleri ve Türkiye’de Tarımsal Destekleme

Politikaları, Uzel Yayınları, sf.3.,Ankara.

15

Sayın vd. (2004)’ nin çalışmasında; AB ortak tarım politikalarının amaçları

ve yaş meyve sebze ortak piyasa düzenlemesi konularına değinilmiştir.

Türkiye’de sağlıklı bir tarım ürünleri piyasasının olmadığından ve AB’de tüm

ürünlerde destekleme alımları olurken, Türkiye’de sınırlı sayıda ürünün

destekleme alımları kapsamında olduğuna dikkat çekilmiştir. Türkiye’de tarım

ürünleri pazarlamasında kurumsal yapıdan kaynaklanan problemler olduğu ve en

belirgin yapılanmanın ise yaş meyve ve sebzede Hal Yasası olduğu

vurgulanmıştır. Yaş meyve sektöründe AB’nin Ortak Piyasa Düzeni (OPD) ’ne

uyum sürecinin devam ettiğini işaret etmektedir5.

Pezikoğlu vd. (2004)’nın hazırladığı çalışmada taze meyve-sebze

pazarlama zincirinde yer alan modern perakendecilerin durumu, alım-satım

politikaları, sektörde ortaya çıkardığı değişiklikler ve etkileri ortaya konmuştur.

Çalışma genel bilgilerin dışında meyve-sebze perakendecileriyle yapılan

anketlerin analizi ile desteklenmiştir. Çalışmada meyve-sebze pazarlamasında

ortaya çıkan sorunlara ve nedenlerine değinilmiştir6.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığının (2004) hazırladığı rapor çerçevesinde

dünyada yaş meyve-sebze üretimde önemli bir yeri olan Türkiye’nin, ihracatın

üretime oranında yalnızca %3.7 civarında kaldığı belirtilmiştir. Bunun sebebi ise

standartlara uygun üretim yapılmaması olarak gösterilmiştir. Çalışmada dünyada

ve Türkiye’de yaş meyve-sebze üretim miktarlarına ilişkin makro veriler

sunulmuştur. İhracatta sürekliliğin sağlanması gerektiğine dikkat çekilmiştir.

Meyve ve sebzeyi de kapsayan tarımsal yapıdaki olumsuzluklar nedeniyle üretim

ve pazarlama faaliyetlerindeki aksaklıklar ortaya konmuştur7.

5 Sayın, C., Taşçıoğlu, Y., Mencet, N., 2004, Avrupa Birliğinde Yaş Meyve Sebze

Düzenlemesi Türkiye’nin Uyum Yönünde Alması Gereken Önlemler, Akdeniz Üniversitesi Ziraat

Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Antalya.

6 Pezikoğlu, F., Ergun, E. M., Erkal, S., 2004, Taze Meyve-Sebze Pazarlama Zincirinde

Modern Perakendecilerin Durumu, Bahçe Dergisi, Sayı: 33 (1-2), sf.75-84.

7 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2004, II. Tarım Şurası: Üretim ve Pazarlama Politikaları

Komisyon Raporu, Ankara.

16

Akbay vd. (2005)’nın yaptığı çalışmada meyve ve sebze üretim, tüketim ve

ticaret yapısı ile meyve ve sebze üretiminin coğrafik dağılımı incelenmiştir.

Ayrıca meyve-sebze pazarlama kanallarına da kısaca yer verilmiştir8.

İstanbul Ticaret Odası (2005), AB ve Türkiye’deki Toptancı Hal Yasası

ve uygulamalarını karşılaştırmıştır. Meyve pazarlamasında büyük öneme sahip

olan Toptancı Hallerinin gelişiminin önünde duran engeller ortaya konulmuştur9.

TKB, Tarımsal Araştırma Master Plan Revizyonu (2005), meyve ve bağ

isimli alt kısımda Türkiye’de meyve üretim ve ihracatıyla ilgili makro veriler

sunulmuş, sonrasında meyvecilik sektörünün SWOT analizi ile güçlü ve zayıf

yanları, sahip olduğu fırsatlar ve tehdit unsurları verilmiştir10

.

Gül ve Akpınar (2006), ise dünyada ve Türkiye’de meyve üretimindeki

gelişmeleri incelemiş ve Türkiye’nin meyve üretiminde dünyadaki yeri ve önemi

makro verilerle ortaya konulmuştur11

.

Köse (2007), nin hazırladığı çalışmada meyve ve sebze sektörünün temel

unsurları kapsamında Dünya, AB geneli ile Türkiye’nin meyve ve sebze üretim,

ticaret ve tüketim değerleri karşılaştırılmıştır. Reform öncesi meyve ve sebze

OPD’sinin genel hatları özetlenmiş olup üretici örgütleri, branşlar arası örgütler,

pazarlama standartları, ürünlerin işlenmesine yönelik destekleme programları ve

müdahaleler olan AB’nin politika araçları hakkında bilgiler verilmiş ve reform

öncesi destek programlarının bütçesi anlatılmıştır12

.

8 Akbay, C., Candemir, S., Orhan, E., 2005, Türkiye’de Yaş Meyve ve Sebze Ürünleri Üretim

ve Pazarlaması, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen ve Mühendislik Dergisi, Sayı 8(2),

sf.96-107.

9 İstanbul Ticaret Odası Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi, 2005, Muz Sektör Profili,

İstanbul.

10 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2005, Tarımsal Araştırma Master Plan Revizyonu, Tarımsal

Araştırma Genel Müdürlüğü, Ankara.

11 Gül, M., Akpınar. G., M., 2006, Dünya ve Türkiye Meyve Üretiminde Gelişmelerin

İncelenmesi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi , Sayı: 19(1),sf. 15-27, Antalya.

12 Köse, T., 2007, Meyve ve Sebze Ortak Piyasa Düzeni 2007 Reformu, Tarım ve Köyişleri

Bakanlığı, Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, AB Uzmanlık Tezi,

Ankara.

17

Tahhuşoğlu (2007), Türkiye’de yaş meyve-sebze üretim ve ihracatını

makro verilerle miktar bazında incelemiştir. Yapılan ihracatçı anketlerinden elde

edilen veriler basit istatistiki işlemlere tabi tutulmuş ve sonuçlar bir bütün olarak

Hatay ili kapsamında değerlendirilmiştir.13

.

Yulafçı ve Cinemre (2007), çalışmalarında hem yaş meyve-sebze üreticileri

hem de komisyoncularla yaptıkları anketlerin sonuçlarından yararlanmışlardır.

Araştırmada elde edilen bulgular sonucunda yaş meyve ve sebze pazarlama

hizmetleri, pazarlama kanalları ve pazarlama masraflarına detaylı olarak yer

verilmiştir14

.

Akdeniz İhracatçı Birlikleri (2008), yaş meyve-sebze standartları

konusunda Türkiye’nin yaş meyve-sebze ihracatının yoğun olduğu pazarları göz

önünde bulundurarak yaş meyve-sebzede standartları konu alan bir çalışma

yayınlamışlardır15

.

Albayrak (2009) ise yaş meyve ve sebze pazarlamasında Toptancı

Hallerinin yerini Dünya, AB ve Türkiye boyutunda irdelemiştir. Yaş meyve ve

sebze sektörü üretim, dış ticaret yapısı ve uygulan destekler itibariyle

değerlendirilmiştir. Çalışmada ayrıca, yaş meyve ve sebze pazarlama sistemleri

sunulmuş, Toptancı Halleri ve bu konudaki uluslararası bir platform olan Dünya

Toptan Pazarlar Birliği tanıtılmıştır16

.

13

Tahhuşoğlu, Ö., 2007, Hatay İlinde Yaş Sebze Meyve Dış Satımının Yapısı ve Geliştirme

Olanakları, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı,

Yüksek Lisans Tezi, Adana.

14 Yulafçı, A., Cinemre, A. H., 2007, Çarşamba Ovasında Yaş Meyve Sebze Pazarlama

Sorunları ve Çözüm Önerileri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi, Sayı 22 (3),

sf:260-268, Samsun.

15 Akdeniz İhracatçı Birlikleri, 2008, Sert Çekirdekli Meyveler Raporu, Antalya.

16 Albayrak, M., 2009, Yaş Meyve Ve Sebze Pazarlama Merkezleri: Toptancı Haller-Pazarlar

Dünya, Avrupa Birliği Ve Türkiye’den Örneklerle Yapısı Ve İşleyişi, TKB TEAE Yayın No:177,

s:70, Ankara.

18

Polat (2010), çalışmasında; Dünyada ve Türkiye’de yaş meyve sebze

üretimi, Türkiye’de yaş sebze ve meyvede pazarlama sistemleri ve pazarlama

kanalında Toptancı Hallerinin rolleri üzerinde durmuştur. Çalışmada Adana ili

için önemli görülen meyve ve sebzelerin fiyat analizleri yaş meyve-sebze

Hallerinde yapılan anketlerden elde edilen verilerden yararlanılarak ortaya

konmuştur17

.

17

Polat, Ö., 2010, ‘’Adana İli Yaş Sebze ve Meyve Toptan Fiyatlarının Analizi’’, Çukurova

Üniversitesi, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, sf.63-70, Adana.

19

4.TÜRKİYE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASINDA

MEVCUT DURUM

4.1.Türkiye Meyve Üretiminde Mevcut Durum

Türkiye’de toplam tarım alanlarında meyve yetiştirilen alanların (meyvelik,

bağ ve zeytinlik) payı %11.69'dur (TÜİK, 2007). Yine, 2009 yılı itibariyle toplam

bitkisel üretim değerinin yaklaşık %33.50’si meyve üretimine aittir. Meyve

üretiminde pazarlanan kısmın oranı %86.15 olarak belirtilmektedir (TÜİK, 2007).

4.1.1. Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretimdeki Yeri

Türkiye yaş meyve üretiminin tarımsal üretimdeki payı dönem başı olarak

alınan 2000 yılında %23.14 oranında olup; dönem sonunda (2009) %18.58

seviyesindedir. Yıldan yıla dalgalanma gösteren meyve üretim değerinin, son on

yıllık ortalama itibariyle tarımsal üretim içindeki payı ise %22.62’dir. Bu oran

meyve üretiminin tarımsal üretimde önemli bir yere sahip olduğunun göstergesidir

(Bkz: Çizelge 4.1).

Çizelge 4.1. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretim İçindeki Payı

(%)

Yıllar

Tarımsal Üretim

Değeri

(Milyon TL)

(*) (1)

İndeks

(2000=100)

Yaş Meyve Üretim

Değeri

(Milyon TL)

(*) (2)

İndeks

(2000=100)

(%)

(2/1*100)

2000** 20.073 100

4.645 100

23.14

2001 16.722 83 3.696 80

22.10

2002 18.194 91 4.385 94

24.10

2003 18.690 93 4.328 93

23.16

2004 18.255 91 3.622 78

19.84

2005 18.131 90 4.674 101

25.78

2006 18.308 91 4.834 104

26.40

2007 18.891 94 4.782 103

25.31

2008*** 26.456 132 5.463 118

20.65

2009 27.833 139 5.170 111

18.58

TOPLAM 201.553

45.599

22.62

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak:**TÜİK, 2000/2007, ‘’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.

***TÜİK, www.tuik.gov.tr, Erişim: 26.12.2010.

20

4.1.2. Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretimdeki Yeri

Türkiye yaş meyve üretiminin bitkisel üretim içindeki payı 2000 yılında

%31.13 olup; dönem sonunda (2009) %33.47’ye çıkmıştır. 2000/2009 yılları

ortalamasına göre; yaş meyve üretiminin bitkisel üretim içindeki payı ise %

32.52’dir (Bkz: Çizelge 4.2). Son on yıl itibariyle, bitkisel üretimin yaklaşık üçte

birini yaş meyve üretimi oluşturmaktadır.

Çizelge 4.2. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretim İçindeki Payı (%)

Yıllar

Bitkisel Üretim

Değeri

(Milyon TL)

(*) (1)

İndeks

(2000=100)

Yaş Meyve Üretim

Değeri

(Milyon TL)

(*) (2)

İndeks

(2000=100)

(%)

(2/1*100)

2000** 14.920 100 4.645 100 31.13

2001 12.832 86 3.696 80 28.80

2002 14.089 94 4.385 94 31.12

2003 14.038 94 4.328 93 30.83

2004 13.014 87 3.622 78 27.83

2005 13.694 92 4.674 101 34.13

2006 13.595 91 4.834 104 35.56

2007 13.460 90 4.782 103 35.53

2008 *** 15.140 101 5.463 118 36.08

2009 15.445 104 5.170 111 33.47

TOPLAM 140.227

45.599 32.52

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak: * TÜİK , 2000/2007,’’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.

**TÜİK, www.tuik.gov.tr, Erişim: 15.12.2010.

21

4.1.3.Meyve Türleri İtibariyle Yaş Meyve Üretimindeki

Gelişmeler

2000/2009 yılları yaş meyve üretim değerleri ortalamasına göre üretim

payları itibariyle meyvelerin öncelik sırası şöyledir; üzüm (%17.2), elma (%11.7),

portakal (%4.7), kayısı (%3.7), şeftali (%3.2), armut (%2.5), mandalina (%2.3),

muz (%2.3), incir (%2.1), çilek (%1.6), erik (%1.3), nar (%0.6) dır (Bkz: Çizelge

4.3). Son on yıllık dönemde yaş meyve türleri arasında en yüksek getiriyi

sağlayan üç ürün sırasıyla üzüm, elma ve portakal olmuştur.

Çizelge 4.3. Türkiye’deki Meyve Türlerinin Meyve Üretimindeki Payları (%)

2000/2009 Üretim Değeri

(Milyon TL)

(*)

(%)

Meyve adı

Üzüm 7.831 17.20

Elma 5.328 11.70

Portakal 2.135 4.70

Kayısı 1.696 3.70

Şeftali 1.446 3.20

Armut 1.122 2.50

Mandalina 1.052 2.30

Muz 1.031 2.30

İncir 977 2.10

Çilek 735 1.60

Erik 586 1.30

Nar 290 0.60

TOPLAM 24.229 56.10

Not: Türkiye’de hemen her tür ve çeşit meyve üretilebilmesi nedeniyle, bu tablo hazırlanırken,

sadece meyve üretim değeri içinde yüksek pay alan meyveler seçilmiştir.

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak: ** TÜİK , 2000/2007 ,’’Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.

***TÜİK, www.tuik.gov.tr, 12.12.2010.

22

4.1.4. Meyve Üretiminin Bölgesel Dağılımı

Türkiye’de yaş meyve üretiminin iller bazında dağılımını göstermek

amacıyla, istatistik bölge sınıflandırmasına ve tarımsal bölge sınıflandırmasına

göre yaş meyve üretimi incelenmiştir. İstatistik ve tarımsal bölge sınıflandırması

esasına göre, Türkiye yaş meyve üretiminin en yüksek olduğu üç il İzmir, Manisa

ve Aydın’dır (Bkz: Çizelge 4.4 ve 4.5). Bu illerin Ege Bölgesi’nde oluşu tesadüf

değildir. Yaş meyve üretiminin en yüksek olduğu coğrafi bölgeler Ege ve Akdeniz

bölgeleridir.

Çizelge 4.4. İstatistik Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve

Üretimi (Milyon TL)

İller

2000/2007 Üretim Değeri

(Milyon TL)

(*)

Bölge toplamında illerin

payı

Türkiye toplam MÜD’ de

illerin payı

(%) (%)

Afyon 35 3.60 0.80

Aydın 219 22.60 5.10

Denizli 119 12.30 2.70

İzmir 227 23.40 5.30

Kütahya 23 2.40 0.50

Manisa 232 23.90 5.40

Muğla 101 10.40 2.40

Uşak 14 1.40 0.30

Toplamı 970 100.00 16.80

TÜRKİYE 4.263 100.00

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak: TÜİK, 2000/2007,’’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’ , Ankara.

23

Çizelge 4.5. Tarımsal Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve

Üretimi (Milyon TL)

İller

2000/2007 Üretim Değeri Bölge toplamında illerin

payı

Türkiye toplam MÜD’ de

illerin payı

(Milyon TL) (*) (%) (%)

Aydın 219 17.30 5.10

Balıkesir 111 8.80 2.60

Burdur 16 1.30 0.40

Çanakkale 96 7.60 2.20

Denizli 119 9.40 2.80

Isparta 141 11.20 3.30

İzmir 227 18.00 5.30

Manisa 232 18.40 5.40

Muğla 101 8.00 2.40

Toplam 1.262 100.00 29.60

TÜRKİYE 4.264 100.00

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak: TÜİK, 2000/2007,’’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.

Türkiye’de yaş meyve ve sebze üretiminde önemli konular tohumluk, fide-

fidan, Akdeniz meyve sineği, hormon ve tarımsal ilaç kullanımı ile kalıntılardır.

Özellikle tarım ilaçları kullanımında uygulama dozları, uygulanacak tür ve

zamanlar konusunda hassasiyet gösterilmemesi iç pazarda sıkıntı yaratmakta,

tüketici satın aldığı ürüne güven duymamakta ve başka arayışlara yönelmektedir.

Yaş meyve verim ve üretimi ile ilgili gelişmelerde önemli bir faktör de, sertifikalı-

kaliteli tohumdur. Nitekim tohumluğun verim ve üretim artışındaki payı %25,

bazı koşullarda da %40 olarak ifade edilmektedir (Albayrak, 2009).

24

4.2. Türkiye’de Meyve Pazarlamasında Mevcut Durum

2000/2007 yılları ortalamasına göre Türkiye’de pazarlanan meyve

değerinin, tarımsal ürünlerin pazarlanan değeri içindeki payı %25.76’dır. Yine

Türkiye’de pazarlanan meyve değerinin, bitkisel ürünlerin pazarlanan değeri

içindeki payı ise %33.36’dır. Pazarlanan meyve değeri, gerek bitkisel ürünlerin

pazarlanan değeri içinde gerekse tarımsal ürünlerin pazarlanan değeri içinde

önemli bir yere sahiptir. Yıllar itibariyle tarımsal, bitkisel ve pazarlanan meyve

değerlerinin oranları Çizelge 4.6’da gösterilmiştir.

Çizelge 4.6. Türkiye Tarımsal, Bitkisel ve Meyve Pazarlama Değerleri ve

Yıllar İtibariyle Oranları (%)

Yıllar Türkiye T.P.D.

(Milyon TL)

(*) (1)

Türkiye B.P.D.

(Milyon TL)

(*) (2)

Türkiye P. M. D.

(Milyon TL)

(*) (3)

B.P.D.de

P.M.D'nin oranı

(%)

(3/2*100)

T.P.D.'de

P.M.D.'nin oranı

(%)

(3/1*100)

2000 52.928 42.791 13.882 32.44 26.23

2001 41.951 35.252 10.734 30.45 25.59

2002 45.816 37.838 12.308 32.53 26.86

2003 53.188 40.858 13.188 32.28 24.80

2004 52.551 39.975 11.638 29.11 22.15

2005 54.686 42.206 15.192 35.99 27.78

2006 58.929 41.639 15.294 36.73 25.95

2007 56.045 40.789 14.963 36.68 26.70

TOPLAM 416.094 321.348 107.199 33.36 25.76

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak: TÜİK, 2000/2007, Tarımsal Üretim Fiyat Değer, Ankara.

25

Türkiye’nin ihracat gücü yüksek tarım ürünlerinin başında yaş meyve-sebze

ürün grubu gelmektedir. Gerçekten de, Türkiye, ekolojik koşullar gereği meyve-

sebze sektöründe önemli bir potansiyele sahiptir (Zenginoğlu ve Demirbaş, 2007).

Türkiye’nin dış pazardaki durumu incelendiğinde; Türkiye’nin toplam 15 milyon

ton yaş meyve üretimi ile dünyanın önemli meyve üreticileri arasında olduğu

görülmektedir (TÜİK, 2007). 2009 yılında yaş meyve ihracatının üretime oranı ise

%10 civarındadır (TUİK, 2011). Bu yapının en önemli nedenleri ürünlerin gıda

sanayinde hammadde olarak kullanılması, yurtiçinde sofralık olarak tüketilmesi

ve ihracata konu olan yaş meyve ve sebzelerin, uluslararası piyasalarda talep

edilen standartlara uygun kalitede üretilememesi olarak belirtilmektedir (DPT,

2004). Türkiye’nin üretimdeki üstün pozisyonuna rağmen, 2000/2009 yılları

ortalamasına göre meyve ihracatının tarımsal ihracat gelirleri içindeki payı fındık

hariç tutulduğunda sadece %7 düzeyindedir (TÜİK,2011).

Çizelge 4.7. Tarımsal Ürün İhracatında Yaş Meyve İhracatının Payı (%)

Tarımsal İhracat

Değeri

Yaş Meyve İhracat

Değeri

(Milyon $)

(1)

(Milyon $)

(2)

Yıllar İndeks İndeks (%)

(2/1*100)

2000* 4.014 100 257 100 6

2001 4.703 117 337 131 7

2002 4.415 110 393 153 9

2003** 5.788 144 197 77 3

2004 7.185 179 221 86 3

2005*** 9.199 229 685 267 7

2006 9.764 243 779 303 8

2007 11.357 283 907 353 8

2008 13.559 338 1.056 411 8

2009 13.260 330 1.266 492 10

TOPLAM 83.244

6.098

7

Kaynak: * İGEME, (2005), Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara, **İGEME, (2008), Yaş Meyve

Sebze Raporu, Ankara, ***İGEME, (2010), Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.

26

Meyve türlerinin son on yıllık yaş meyve ihracat değerindeki payları

sırasıyla şöyledir; limon (%23.1), mandalina (20.5), kiraz (%15.3), üzüm (%14.1),

portakal (%12.7), altıntop (%8.5), şeftali (%2.9), incir (%2.3), kayısı (%1.8), elma

(%1.7), armut (%1), ayva (%0.7), erik (%0.3)’ tür.

4.2.1. Türkiye Meyve Pazarlamasındaki Pazarlama Kanalları

Pazarlama bir işletmenin hedef olarak seçtiği tüketici ile işletme arasında

iletişim ve değişimi amaç edinmiş faaliyetler bütünüdür (Tuncer vd., 1992).

Tarım ürünleri pazarlaması, tarım ürünlerinin yetiştirildiği yerden

tüketicilere ulaştırılıncaya kadar geçtiği yolları ve bu yollardan geçerken yerine

getirilen hizmetleri kapsamaktadır (TKB, 2011). Bu hizmetler tüketiciye zaman,

mekan, şekil ve mülkiyet konularında faydalar sağlamaktadır. Tarım ürünleri

tüketiciye ulaştırılmadığı ve bahsedilen faydalar sağlanmadığı müddetçe, üretim

amacına ulaşamamaktadır. Bu yönüyle pazarlama, üretimin devamı olan

kaçınılmaz bir hizmet olarak görülmektedir (Yurdakul ve Koç, 1997; Nakip,

2003; Yulafçı ve Cinemre, 2007).

Üretilmiş olan ürünler son tüketiciye ulaşıncaya kadar çeşitli aracılar ile

karşılaşarak farklı aşamalardan geçmekte ve değişik şekillerde işlenmektedir.

Ürünlerin üretiminden itibaren içinden geçtikleri ve işleme, depolama, paketleme,

el değiştirme gibi işlemler ile karşılaştıkları bu yollar ve yerler toplu olarak

“pazarlama kanalları” olarak adlandırılmaktadır (Emeksiz vd., 2005).

Pazarlama kanalı uzadıkça aracı sayısı artmakta ve pazarlama marjı

yükselmektedir. Buna paralel olarak tüketicinin ödediği fiyatın artması ve üretici

eline geçen fiyatın düşmesine yol açılmaktadır. Bu açıdan pazarlama kanalları tüm

paydaşlar açısından önem taşımaktadır (Albayrak, 2009).

27

Yaş meyve ve sebzeler, pazarlama kanalları içerisinde çeşitli aşamalardan

geçmekte ve pazarlarda farklı işlemler görmektedir. Geleneksel bir pazarlama

sisteminde bu aşamalar; üretici, toptancı ve perakendeci şeklinde üç temel grupta

toplanmaktadır. Üretici pazarları, ürünün yine üretici tarafından satıldığı diğer bir

ifadeyle üreticinin kendi ürününü sattığı pazarlardır. Toptancı pazarları ise ürünün

üreticiden toplayıcılar tarafından alınıp işleme tesisleri, büyük toptancılar gibi

diğer alıcılara satıldığı pazarlardır. Toptancı pazarlarından ya da diğer aracılardan

alınan ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlayan yani ürünün son tüketiciler

tarafından satın alındığı satış yerleri ise perakendeci pazarlarını oluşturmaktadır

(Polat, 2010).

Pazarlama kanalları ürüne, örgütlenme düzeyine, ülkenin rekabet ve ticaret

politikalarına göre değişiklik gösterebilmektedir. Ürünler ya doğrudan ya da

çeşitli aracıları içeren pazarlama kanalları ile tüketiciye ulaştırılmaktadır.

Doğrudan pazarlama sistemlerinde, üreticinin bizzat kendisi satıcı olarak da

pazarda yer almaktadır. Üretici bu sistemde; üretici pazarı, semt pazarı, organik

ürün pazarı, sokakta kendi aracıyla satış, yol veya bahçe kenarında, elektronik

ticaret ve açık toptan ürün satış merkezleri gibi yöntemlerle ürününü doğrudan

tüketiciye pazarlamaktadır (Bkz: Şekil 4.1).

Şekil 4.1. Yaş Meyve ve Sebzede Tüketiciye Doğrudan Pazarlama Sistemleri

Kaynak: Albayrak, 2009.

28

Yaş sebze ve meyve pazarlama kanallarının nispeten en uzun olanı ise

“üretici –toplayıcı - komisyoncu (üretim yerinde) – toptancı -komisyoncu

(tüketim yerinde) – perakendeci – tüketici” şeklindedir (Polat, 2010).

Şekil 4.2. Yaş Meyve ve Sebzenin Tüketiciye Aracılar Yoluyla Pazarlama

Sistemleri

Kaynak: Albayrak, 2009.

Bir takım üreticiler, üretim yerinin pazara uzak olması veya nakliye

masrafının yüksek olması sebebiyle, ürünlerini üretim yerinde komisyonculara

satmak yolu ile de pazarlayabilmektedir. Komisyoncu ise çiftçilerden satın aldığı

ürünleri perakendeci ve toptancı dağıtım kanallarına pazarlamakta ve ürünler

buradan pazar, süpermarket, manav ve bakkallara aktarılarak tüketiciye

ulaştırılmaktadır. Üreticiler, tarım kooperatifleri ve ihracatçı firmalara da

doğrudan ürünlerini pazarlayabilmektedir. Diğer bir pazarlama kanalı ise meyve

ve sebzelerin tarım kooperatifleri yoluyla perakendecilere ve oradan da

tüketicilere ulaştırılmasıdır (TKB, 2011).

29

Türkiye’de yaş meyve pazarlama sorunları iki kısım altında toplanabilir;

pazarlama amacıyla yapılan sınıflama, ambalajlama, depolama gibi fiziksel

işlemlerden kaynaklanan sorunlar ve pazarlama zincirinde yer alan aktörlerin fiyat

oluşumundaki etkileri sonucu üretici gelirinin etkilenmesidir. Tarımsal ürünlerde

tüketici pazarlarına ulaşıncaya kadar el değiştirmenin fazlalığı ve dağıtımdaki

düzensizlikler nedeniyle ürün kayıplarının büyük ve masrafların yüksek olduğu

gözlenmektedir. Bu durum taze meyve-sebze pazarlamasında daha da belirgindir

(Pezikoğlu vd., 2004).

Yaş meyve sebzede hasattan başlayıp tüketiciye ulaşana dek ortaya çıkan

ürün kayıpları büyük önem taşımaktadır. Dünyada, altyapı ve pazar şartları

kriterleri itibariyle önemli bir rekabet unsuru olan muhafaza, Türkiye’de yaş

meyve ve sebze sektörü açısından ürünlerin özelliğine bağlı olarak değişmekle

beraber %10-40’lara ulaşan kayıpların minimuma indirilmesi yoluyla yaratılan

ekonomik değerin devamlılığının sağlanması, ürün kalitesinin korunması ve

özellikle dış pazarlara mal arzının düzenlenmesi açısından önemlidir (DPT, 2001).

Tüketicinin ödediği paranın önemli bir kısmı pazarlama kanalında kalırken,

küçük bir bölümü üreticiye dönmektedir (Pezikoğlu vd., 2004).

Toptancı Halleri meyve ve sebze pazarlamasında en önemli olması gereken

pazarlardır. Meyve ve sebze pazarlamasının kayıt altına alınmasında Hallerin rolü

oldukça önemlidir. Sektördeki kayıt dışı pazarlama oranının yüksekliği bu önemi

daha da artırmaktadır. Ancak bazı araştırmalara göre toplam meyve ve sebze

üretiminin ancak % 13-42’si Toptancı Hallerinde satılmaktadır (Albayrak, 2009).

Yaş meyve ve sebzenin Hallerde düşük düzeylerde işlem görmesinin sağlıklı fiyat

oluşumunu engellediği ve pazardaki aktörler arasında rekabeti olumsuz yönde

etkilediği söylenebilmektedir.

30

Ürünün üretim bölgesi Hallerinden, tüketim bölgesi Hallerine taşınmasında

ücretin mesafe esasına göre yapılmaması sorunlara neden olmaktadır. Hallerde,

bahçede yapılan göz kararı sınıflandırma dışında bir işlem yapılmadığından iç

piyasaya standart ürünler sürülememektedir. Taze meyve-sebze dağıtım

kanalındaki firma ve komisyoncuların piyasadaki etkinlikleri nedeniyle, üretim ve

tüketim merkezleri arasında fiyat farklılıkları önemli boyutlara ulaşmaktadır

(Pezikoğlu vd., 2004).

Türkiye’de yaş sebze ve meyve sektörü için etkin bir pazarlama sistemi ve

organizasyonunun kurulamamış olması, mevcut sistemin ise aracılar tarafından

kontrol ediliyor olması, hem ürün kayıplarına neden olmakta hem de üretici-

tüketici niteliğindeki geniş kesimlerinin çıkarlarını son derece olumsuz

etkilemektedir. Hasat döneminde çok miktarda ürünün pazara çıkması, depolama

olanaklarının yetersizliği, üreticinin içinde bulunduğu finansman olanaklarının

yetersizliği, hasat döneminde fiyatların düşmesine ve üreticilerin önemli

miktarlarda gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır (Polat, 2010). Kayıpları

ekonomiye kazandıracak önlemlerin alınması gerekmektedir.

Türkiye’de mevcut taze meyve-sebze pazarlama zinciri içinde, 90’lı yılların

ortalarından itibaren büyük miktarlarda alım yapabilen ve piyasayı etkileyip

yönlendirebilecek modern perakendeciler yer almaya başlamışlardır (Pezikoğlu

vd., 2004).

Semt pazarcıları da yaş meyve ve sebze pazarlamasında önemli (% 60–65)

bir role sahiptirler. Son yıllarda bu geleneksel perakendeciler birleşerek rekabet

güçlerini korumaya çalışmaktadırlar. Semt pazar veya açık alanları modern alt

yapı ve donanımla kalıcı hale dönüştürmektedirler (AÜ, 2007).

Yaş meyve ve sebzede sektörün temel sorunlarından biri ise %70'e varan

kayıt dışılıktır. Soğuk hava deposu bulunmayan Toptancı Halleri sebebiyle

ürünlerin %25'i tüketime sunulamamaktadır. Ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar

devreye giren komisyonlar ise fiyatları yükseltmektedir (Polat, 2010).

31

Yaş meyve ve sebzenin üretim ve pazarlama aşamalarında, kalitenin

korunması ve geliştirilmesi güvenli gıda ve dolayısıyla tüketici açısından önemli

bir konudur. Bu alanda yeni bir yaklaşım da, belli bir iç kalitenin korunmasından

çok, kalitenin tüketici istekleri çerçevesinde yükseltilmesini amaçlayan “Kaliteyi

Geliştirme Modeli”dir. Meyve sebze kalitesini tüketici beklenti ve eğilimleri

tanımlamaktadır (Albayrak, 2009).

32

5.TÜRKİYE’DE SON YİRMİ YILDA MEYVE ÜRETİM ve

PAZARLAMA POLİTİKALARI

5.1.Tarım Politikalarında Meyve Üretim ve Pazarlama

Politikaları

Tarım politikası genel anlamda tarım ekonomisinin makro düzeydeki

sorunları ile ilgilidir. Tarım kesimine yön vermek, tarım ve tarım dışı kesimler

arasındaki ilişkileri düzenlemek amacıyla alınan kararlar, önlemler ve

uygulamaların bütünü tarım politikasının konuları kapsamındadır (Eraktan, 2001).

Türkiye’deki tarım politikası alanlarını; tarımsal yapı politikaları, tarımsal

üretim politikaları, tarımsal destekleme politikaları, tarımsal girdi politikaları,

tarımsal pazar ve pazarlama politikaları, tarımsal yayım ve eğitim politikaları,

tarımda sosyal politikalar, bölgesel ve kırsal kalkınma politikaları ve tarımsal dış

ticaret politikaları olarak sıralamak mümkündür (Yavuz, 2004).

Türkiye’de yaş meyve ve sebze sektörüne yönelik izlenen tarım politikaları

kapsamında ana unsur olarak; üretici örgütlenmesi, tarımsal yayım ve

danışmanlık, pazarlama ve fiyat oluşumu, başta örtü altı alan olmak üzere yatırım

ve kredi düzenlemeleri, çiftçi kayıt sistemi, gıda güvenliği ve izlenebilirlik ile dış

ticareti konu alan düzenlemeler yer almaktadır (Sayın, 2008).

Türkiye’de, diğer ülkelerde olduğu gibi yasa ile belirlenmiş tarımsal politika

uygulamalarından söz edilememektedir. Her siyasi parti kendi parti programları

hedefinde, bir politika uygulama gayreti içindedir. Bununla birlikte, aynı parti

döneminde bile farklı bakanların, farklı politikalar uyguladığından

bahsedilmektedir (DPT, 2000). Tarım politikaları ve politika araçlarının

belirlenmesinde döneme bağlı olarak çeşitli faktörler etkili olabilmektedir.

33

Tarım sektörünün çoğunluğunu oluşturan küçük işletmelerin tek başlarına

ekonomik güçleri bulunmamaktadır. Gerçekte girdi sübvansiyonları küçük

üreticiye bir katkı sağlamamaktadır. Sübvanse edilmesi istenen tohumun toplam

üretim maliyeti içindeki payı %8, gübrenin payı %15’in altındadır. Yani, devlet

tüm tohumu ve gübreyi sübvanse etse dahi üreticinin maliyet avantajı en fazla

%18 olmaktadır. Bu desteklemelerden işletmelerin çoğunluğunu oluşturan küçük

işletmelerden ziyade büyük işletmeler ve girdi veren kuruluşlar yararlanmaktadır

(DPT, 2000). Meyve üreten işletmeler de, çoğunlukla küçük işletmeler

olduğundan bu genel problem, meyve sektörü için de geçerli sayılmaktadır.

Tarım politikaları geliştirilirken dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan

biri, liberalleşme eğilimine girmiş olan dünya ticaretinde özellikle Amerika

Birleşik Devletleri (ABD) ve AB gibi dünya tarım ticaretinde önemli paya sahip

ülkelerin uyguladıkları politikaları yakından takip etmek olmalıdır. Bu ülkelerin

uyguladıkları özellikle ihracat sübvansiyonları ve giriş fiyatı uygulamalarının iç

piyasada istikrarsızlık yarattığı açıktır. İhracat sübvansiyonları dünya fiyatları

artış gösterdiğinde azalmaktadır. Diğer yandan giriş fiyatı uygulanan ürünlerde,

Türkiye’nin AB’ye dönemsel olarak ihracatı imkansız hale gelmektedir (DPT,

2000). Bu şekildeki genel politikalar belirlenirken meyve üretim ve pazarlamasını

kapsayacak kısımlar da göz önünde bulundurulmamaktadır.

Genel anlamda tarımsal destek miktarlarının yetersizliği, destek miktarları

yüksek olan AB ve diğer büyük pazarlarla rekabet edebilme olanağını

güçleştirmektedir. Türkiye’de 2007/2009 yılları arasındaki destekleme bütçeleri

sırasıyla; 5.605 Milyon TL, 4.983 Milyon TL ve 5.826 Milyon TL’dir. AB’de ise

daha 2000 yılında verilen destekler ülkeler itibariyle; Fransa (10 milyar dolar),

Almanya (6 milyar dolar), İtalya, İspanya (5 milyar dolar) ve Yunanistan’da (3

milyar dolar) çok daha yüksektir (YMS,2011). Türkiye’de son üç yılda bitkisel

üretimi kapsayan destekleme miktarları Çizelge 5.1’de verilmiştir. Türkiye’de

doğrudan meyve üretim ve pazarlamasını kapsayan bir destekleme politikası

bulunmamaktadır. Yaş meyve üreticileri sadece genel ürün grupları için verilen bu

desteklerden yararlanmaktadırlar.

34

Çizelge 5.1. Türkiye’deki Tarımsal Desteklemelerde Meyve ile İlgili

Destekleme Miktarları (TL)

2011 2010 2009

Toprak Analizi 2.5 TL/da 2.5 TL/da 2.5 TL/da

Organik Tarım 25 TL/da 25 TL/da 20 TL/da

İyi Tarım Uygulamaları 20 TL/da 20 TL/da 15 TL/da

Mazot Desteği 3.75 TL/da 3.25 TL/da 3.25 TL/da

Gübre Desteği 4.75 TL/da 4.25 TL/da 4.25 TL/da

Sertifikalı Fidan 100-300 TL/da 100-300 TL/da 25-300 TL/da

Kırsal Kalkınma Proje Proje -

Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (işletme) 300 TL 300 TL 225-300 TL

Tarımsal Yayım Danışmanlık (işletme) 500 TL 500 TL -

Ar-Ge Destekleri Proje Proje -

Tarım Sigortası Destekleri Poliçenin %50'si Poliçenin %50'si -

Faiz İndirimli Kredi Uygulamaları %50 %50-%100 -

Kaynak: ÇTİM, (2011) . www.canakkale-tarim.gov.tr , Erişim:01.12.11.

Planlı dönem boyunca da, yaş meyve üretim ve pazarlama politikalarına

ilişkin olarak diğer ürün gruplarından ayrı politikaların izlenmediği, yine bu ürün

grubunun destekleme sistemi içinde yer almadığı görülmektedir. Planlı dönem

boyunca sürekli değinilen bazı noktalar mevcuttur. Bunlardan biri, fiyat

politikaları kapsamında üreticilerin, tüccar ve komisyonculara borçlanmaları ve

yeterli depolama imkanının olmaması nedeniyle ürünü hasat döneminde satma

eğiliminde oldukları, bunun ise fiyat dalgalanmalarını şiddetlendirdiği yönündedir

(Demirbaş, 2001).

Gıda güvenliği ile ilgili politikalar da yaş meyve sektöründe tam olarak

uygulanamamaktadır. Üretim sırasında ve sonrasında bilinçsizce kullanılan

tarımsal ilaçların bıraktığı kalıntı problemleri nedeniyle yaş meyveler

gümrüklerden geri dönmektedir (YMS, 2011). Yoğun tarım ilacı kullanımı insan

sağlığı, ülke ekonomisi ve çevre açısından yanlış bir uygulamadır.

35

Türkiye’deki meyve ve sebze işletmelerinin ürünlerini pazarlamada etkin bir

yapıya sahip olmadığı görülmektedir. Aynı zamanda fiyat oluşumunda da

herhangi bir etkileri olmadığı belirtilmektedir (Demirbaş, 2001). Ürün ya bahçede

toptan satılmakta, ya da hasat edildikten sonra yerel pazarlarda üreticinin kendisi

tarafından pazarlanmaktadır. Ürün nasıl satılırsa satılsın, çiftçi reel olarak yeterli

geliri elde edememektedir. Üretimin çok küçük bir kısmı ihracata konu

olmaktadır. Bu nedenle de küçük çiftçilerin bir araya gelip güçlenebileceği

örgütler (birlikler, kooperatifler vs.) altında toplanmasını sağlayacak,

uygulanabilir politikalara ihtiyaç duyulmaktadır (TKB, 2004).

Türkiye’de meyve konusunda ihtisaslaşmış kooperatif ve birlik yapılarına

rastlanmamaktadır. Her üretim faaliyetinin farklı özelliklere sahip olması

nedeniyle, meyve üretim ve pazarlaması için ayrıca örgütlenmek gerekmektedir

(TKB, 2004). Meyve-sebze üretiminin yoğun olduğu alanlarda toplu mücadelenin

sağlanabilmesinin kooperatifler ve birlikler aracılığıyla gerçekleştirilmesi

hususuna yer verilmemektedir (Demirbaş, 2001).

Meyve ihracatında kalite ve sürekliliğin sağlanması çözüm bekleyen en

önemli sorundur (UYMSİB, 2011). Ayrıca tanıtım, ürün ve marka geliştirilmesine

öncelik verilmesi, pazarlama zincirinin ürünün gerektirdiği şekilde planlanması,

alıcı piyasada kalıcılığın hedeflenmesi ve alıcı ülkenin dış ticaret kurallarının sıkı

bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir. Dış pazarların talepleri doğrultusunda,

istenen çeşitte ve yeterli miktarda üretim yapılmamaktadır. İhraç edilebilecek

kalitede üretimde bulunmak yerine üretim fazlasının ihraç edilmesine

çalışılmaktadır (TKB, 2004).

Sertifikalı tohum ve fidan kullanımı, üretimde kaliteyi arttıran en önemli

etkenlerdendir. Kalite ve standartlara uygun ürün elde edilmesini sağlamaktadır.

Üretimde sertifikalı materyallerin kullanılmaması zarara yol açmaktadır. Meyve

üretiminde sertifikalı fidan kullanımını yaygınlaştıracak ve teşvik edecek

politikalar üzerinde yeterince durulmamaktadır. Ayrıca, AR-GE çalışmaları

çerçevesinde bu materyallerin yurt içinde üretimini sağlayacak politikalara ihtiyaç

duyulmaktadır.

36

Meyvelerde, ürün doğru zamanda ve doğru şekilde hasat edilemediği gibi,

yeterli ve nitelikli depolama da söz konusu olamamaktadır. Taze tüketime yönelik

olarak iç piyasaya sunulan ürünler ambalajsız ve soğuk zincirsiz taşınmakta, bu

sırada ürün kayıpları yaşanmaktadır (TKB, 2004).

Son yıllarda zirai ilaç ve reçeteli satış uygulaması, üretici kayıt defteri

uygulaması, tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetleri gibi uygulamalar söz

konusudur. Tarım danışmanlığı uygulaması ile tarımsal işletme sahiplerinin bilgi,

teknik ve yöntemler konusundaki ihtiyaçlarının zamanında ve yeterli düzeyde

karşılanması amaçlanmaktadır (TCRG, 2006). Zirai ilaçların reçetesiz satışının

yasaklanması, aşırı ilaç kullanımını önlediğinden hem ekonomik anlamda hem de

insan sağlığı açısından önemli bir uygulama olarak görülmektedir. Zirai ilaçlar

yalnızca reçete yazma yetkisi olan sorumlu kişiler tarafından verilebilmektedir

(TCRG, 2011a). Bunu takiben bitkisel üretimde kullanılan zirai ilaçların kayıt

altına alınması amacı ile üreticilere kayıt defteri tutma zorunluluğu getirilmiştir.

Türk tarım politikaları genelde tarımsal üretimin bütününe hitap eden, ürün

grupları bazında özele indirgenmemiş bir yapı izlemektedir. Bu nedenle meyve

üretim ve pazarlaması açısından konuyu bire bir kapsayan özel politikalar mevcut

değildir. Bitkisel üretim bazında düşünülmüş politikaların bir kısmı meyve

üreticisini de kapsamaktadır. Bahsedilen tüm politikalar dolaylı olarak meyve

sektöründe de etkili olmaktadır. Fakat sektörün özelliklerini göz ardı etmeyen

daha spesifik politikalara ihtiyaç duyulmaktadır.

5.2.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Üretimi İçin Politikalar

Bilindiği üzere üretim için ihtiyaç duyulan kaynaklar, kıt kaynaklardır. Kıt

kaynakların en verimli şekilde değerlendirilmesi ve bu kaynakların devamlılığının

sağlanabilmesi için uygulanan üretim politikalarının kaynakları koruyucu

özellikte olması gerekmektedir. Aksi takdirde bu kaynakların yenilenebilmesinin

çok zor, hatta imkansız olduğu bilinmektedir. Bu kapsamda bitkisel üretimin

tamamı için geçerli olan üretimin sürdürülebilirlik esasları, bitkisel üretimin bir alt

kolu olan meyve üretimini de kapsamaktadır.

37

Son yıllarda dünyada yaşanan iklimsel ve çevreyle ilgili değişimlerin

etkileri ve nedenleri birçok kavramla birlikte sürdürülebilirlik kavramının da

görünürlüğünü arttırmıştır. Sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi konusu farklı bilim

dalları kapsamında birçok boyutuyla ele alınmaktadır. Uygulama açısından

işletme faaliyetleri içinde, özellikle üretim süreçlerinin yönetilmesinde mevcut

teori ve yaklaşımların bir çatı altında toplanıp irdelenmesi gereği ortaya çıkmıştır

(Yavuz, 2004).

Tarımsal üretimin sürdürülebilir olması için dikkat edilmesi gereken en

önemli iki nokta; kaynakların korunması ve üretimin devamı için maliyetlerin

minimum, gelirin ise maksimum seviyede olabilmesidir.

Yüksek verimli tarım alanlarının tarımsal üretim amacıyla kullanılması,

tarım topraklarından, tahlillerle belirlenecek kabiliyetleri doğrultusunda ve doğru

tarım teknikleri ile faydalanılması; ayrıca, arazi kullanım planlaması ve yaygın

erozyonun önlenmesi suretiyle toprak kaynaklarının etkin kullanımı esas

alınmalıdır (DPT, 2006). Meyve üretim alanları seçilirken bu politika

benimsenmeli ve uygulanmalıdır.

Su kaynaklarının korunmasına ve rasyonel kullanımına yönelik üretim

politikalarının benimsenmesi de önemlidir. Gelişen tarım teknolojilerinin, tarımda

ve dolayısıyla meyve üretiminde doğru bir şekilde uygulanması gerekmektedir.

Bu kapsamda kıt su kaynaklarının gereksiz tüketimini engellemek için meyve

üretiminde damlama sulama gibi yöntemlerin yaygınlaşmasını sağlayacak

politikalar benimsenmelidir. Suyun tasarruflu kullanımı ve mevcut su

kaynaklarının korunması öncelikli olmalıdır. Desteklemeler kapsamında,

sübvansiyonlu sulama sistemleri için ayrılan kredi tutarları arttırılmalı ve

üreticinin yayım faaliyetleri aracılığıyla bu sistemlerden haberdar olması

sağlanmalıdır.

38

Tarımsal üretimin rekabet gücüne doğrudan katkıda bulunacak şekilde;

yüksek üretim değeri bulunan tarım ürünleri olan (meyve tür ve çeşitlerinin)

üretiminin artırılması amacıyla, maliyet etkin bir biçimde sulama yatırımları ve

tarım işletmelerinde gözlenen arazi parçalılığı sorununun hafifletilmesine yönelik

olarak toplulaştırma yatırımları yaygınlaştırılmalıdır (DPT, 2006).

Bilinçsizce yapılan ilaçlama ve gübreleme çevrenin kirlenmesine neden

olmaktadır. Son yıllarda uygulanmaya başlanan Entegre Mücadele programlarının

yaygınlaştırılmasında zorluklarla karşılaşılmaktadır (DPT, 2004). Bu konu

üzerinde politikalar geliştirilmeli ve uygulanabilirliği sağlanmalıdır. Meyve

üretimi sırasında aşırı ilaç kullanımı hem insan sağlığı, hem de çevre açısından

zararlıdır. Ayrıca gereğinden fazla miktarda kullanılan kimyasal ürünler maliyeti

arttırmaktadır.

Tarımsal ilaç kullanımını dengeleyici politikalar üretilmeli ve politikaların

uygulanması denetlenmelidir (YMS, 2011). Meyve üreticileri kullanmaları

gereken ilaç tip ve miktarlarını reçete yazma yetkisi olan ziraat mühendislerine

danışmalı ve tavsiyelere uygun ilaç kullanmalıdır.

Gıda güvencesinin ve güvenliğinin sağlanması ile doğal kaynakların

sürdürülebilir kullanımı gözetilerek, örgütlü ve rekabet gücü yüksek bir tarımsal

yapı oluşturulmalıdır. Üretimin talebe uygun olarak yönlendirilmesini sağlayacak

politika araçları uygulanırken, Türkiye’nin AB’ye üyeliği sonrasında Birlik içinde

rekabet edebilmesi için tarımsal yapıda gerekli dönüşüme öncelik verilmelidir

(DPT, 2006). Bu çerçevede, meyve sektöründe, doğal ortamların korunması ve

kontrolü, kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılarak üretimin artırılması,

kurumsal yapının etkin şekilde yeniden oluşturulması, uluslararası anlaşmaların

tamamlanması, pazarlamada soğuk ve donmuş zincirin geliştirilmesi

amaçlanmaktadır. İstihdam oranını arttırmak için sektör iyi değerlendirilmeli ve

ihracat özendirilmelidir (DPT, 2000).

39

Türkiye’de üretimin sürdürülebilirliği için alınacak teknik önlemlerin

başında; tohumluk kalitesinin artırılması, sertifikalı tohum ve fidan kullanımının

ve üretimi arttırıcı diğer yöntemlerin kullanımının teşvik edilmesi gelmelidir

(TKB, 2004). Meyve üretiminde sertifikalı fidan kullanımının yaygınlaştırılması

büyük öneme sahiptir. Bu bağlamda ‘’2011 Yılında Yapılacak Tarımsal

Desteklemelere İlişkin Karara’’ bağlı olarak ‘’Yurtiçi Sertifikalı Fidan Kullanımı

Tebliği’’ yayınlanmış ve sertifikalı fidan kullanımının desteklemeler kapsamında

olacağı belirtilmiştir (TCRG, 2011b). Sertifikalı fidan kullanımının yaygınlaşması

açısından desteklemeler önemli bir politika aracıdır.

Verimliliğin ve üretici gelirlerinin istikrarlı bir şekilde artırılması amacıyla,

çiftlikten sofraya gıda güvenliğinin sağlanması yönünde tarımsal üretim ve

pazarlama aşamalarında başta ilaç ve gübre ile nitelikli tohumluk kullanımı,

sulama, bitki ve hayvan sağlığı ile gıda hijyeni olmak üzere çeşitli konularda

eğitim ve yayım hizmetleri artırılmalıdır. Söz konusu hizmetlerin genç ve kadın

çiftçileri de kapsayacak şekilde ve yapıları güçlendirilmiş üretici örgütleri

tarafından yürütülmesine ağırlık verilmelidir (DPT, 2006). Bu eğitim ve yayım

hizmetlerinden meyve üreten kesimin yararlandırılması şarttır. Bu çerçevede 2010

yılından bu yana verilen tarımsal danışmanlık ve yayım desteği olumlu bir

gelişme olarak değerlendirilmektedir.

Meyve üretimi yapan işletmelerin genel karakterine bakıldığında küçük ve

parçalı bir yapı ile karşılaşılmaktadır (Emeksiz ve vd., 2005). Tarımsal yapıyı

etkinleştirmek amaçlı tarımsal yapı politikaları mevcuttur. Üretiminin ekonomik

boyutta sürdürülebilirliği açısından, bu yapıyı düzeltmek amaçlı tüm tarımsal ürün

grupları için benimsenen tarımsal yapı politikalarının uygulanabilirliği arttırılmalı

ve bu uygulamalar düzenli olarak denetlenmedir. Ancak, hızlı nüfus artışı ve

sanayileşme süreci doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı üzerinde önemli bir

baskı unsuru olmaya devam etmektedir. Çevrenin korunması ve üretim sürecinin

olumsuz etkilenmemesi açısından doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı

konusundaki kurum ve kuruluşlar arasında görev ve yetki dağılımındaki

belirsizlikler yeterince giderilememiştir (DPT, 2006).

40

Sadece ekosistemleri değil, aynı zamanda kültür ve tabiat varlıklarını da

koruyan ve sürdürülebilir kalkınma anlayışını temel alan ve bu amaçla yerel

kaynakları harekete geçirebilen bir bölgesel kalkınma yaklaşımının geliştirilmesi

önerilmektedir (DPT, 2000).

5.3.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Pazarlaması İçin Politikalar

Pazarlama süreci ürünün üretimine karar verilmesiyle başlayan ve ürün son

tüketiciye ulaştırıldıktan sonra dahi devam eden bir süreçtir. Bu kapsamda

pazarlama süreci üretim dönemini, hatta üretim öncesi dönemi dahi

kapsamaktadır. Dolayısıyla üretim sırasında uygulanan istikrarsız politikalar,

pazarlama sürecini de doğrudan etkilemektedir.

Yaş meyve üretiminde dünyada ilk onun içinde olan Türkiye’nin 2009

yılında yaş meyve ihracatının üretime oranı %10 civarında kalmaktadır (TUİK,

2011). Üretim esnasında yapılan yanlış uygulamalar, ürünün kalite ve

standardizasyonunu doğrudan etkilediğinden satış esnasında sorunlara yol

açmaktadır. Meyve üretiminde sertifikalı fidan kullanımı, tarımsal ilaç miktarının

doğru uygulanması, pazarın talebine uygun çeşit seçimi, ürünlerin kaliteli

üretilmesi gibi etkenler ürün pazarlanmasını doğrudan etkilemektedir.

Ayrıca meyve arazilerinin küçük ve parçalı bir yapıya sahip oluşu

maliyetleri arttırmakta ve çiftçinin gelirini düşürmektedir. Sürdürülebilir meyve

pazarlama politikalarının ana amacı maliyetleri düşürmek ve çiftçi gelirlerini

arttırmak olmalıdır. Seçilecek politika araçları bu amaca ulaşmayı destekler

nitelikte olmalı ve istikrarlı bir şekilde uygulanmalıdır.

41

Çiftçilerin büyük çoğunluğunun küçük ve parçalı arazilere sahip oluşu, tek

başlarına pazarlama faaliyetlerinin altından kalkabilmelerini de engellemektedir

(Albayrak, 2009). Bu nedenle bir araya gelerek güçlenmeleri gerekmektedir.

Bunun için tarımsal örgütlere üye olmalıdırlar. Fakat örgüt yapılarının genelinin,

üretim ve pazarlama faaliyetlerinde çok aktif olmamaları başka bir sorundur. Bu

nedenle üretim ve pazarlama faaliyetlerinde bulunan kooperatif ve birliklerin

yapısını etkinleştirecek politikaların da uygulanması pazarlama açısından çok

önemlidir.

AB uyum yasaları ve müktesebat çerçevesinde 2007 yılında meyve sebze

üretici birlikleri kurulmuştur. Türkiye’de yaş meyve sebze kooperatifleri de

bulunmaktadır. Türkiye’de bazı ürünler için (pamuk vb.) üretici

organizasyonlarının hazır olmasına rağmen, meyve sebzede örgütlenme

konusunda büyük bir boşluğun söz konusu olduğu belirtilmektedir (Yercan,

2007).

Üretici örgütlenmesine ilişkin mevzuat yeniden ele alınarak, üreticilerin

değişik amaçlara uygun şekillerde; verimliliği ve pazarlamada rekabet gücünü

artırıcı yönde örgütlenmeleri desteklenmelidir (DPT, 2006). Üreticilerin tek bir

çatı altında toplanmasında kooperatiflerin rolü oldukça büyüktür. Kooperatiflerin,

üretim ve pazarlama faaliyetlerinde etkin bir yapıya sahip olmasını sağlayacak

politikalar belirlenmelidir. AB’de üretici örgütleri yoluyla desteklerin

kullandırılması söz konusu olup, Türkiye’de bunların geliştirilmesinin gerekliliği

bilinmektedir. Bu açıdan, kooperatiflerin yanı sıra, üretici birliklerinin de yasada

verilen hizmetleri yerine getirebilmesi için fonksiyonlarının iyi bilinmesi

gerekmektedir (Albayrak, 2008).

Tarım ürünleri ihracatında rekabet gücünün artırılması amacıyla, ihracat

destekleri dış ticarete konu ve markalı ürünlere yönlendirilmelidir (DPT, 2006).

Bu nedenle meyve üreticilerinin tek bir çatı altında toplanarak marka edinebilme

çabası önemlidir.

42

Tarımsal kredi sübvansiyonları ile destekleme ödemelerinin üreticilere

çeşitli kanallardan ulaştırılması sağlanarak tarım sektörüne yönelik finansal

hizmetler çeşitlendirilmelidir (Şengül vd., 2010). Diğer ülkelerle rekabet

edebilmek için kalite kadar üretimin desteklenme oranı da büyük önem

taşımaktadır. Meyvecilik sektörünün Türkiye için önemi dolayısıyla sektör daha

spesifik olarak desteklenmelidir.

Küreselleşen dünyada büyüyen meyve pazarı; üretim, ambalaj, soğuk

depolama, frigo zincir lojistiği ışığında artış göstermektedir (Esmen, 2008). Yaş

meyvelerin dayanıksız yapısı ve çabuk bozulabilme özelliği nedeniyle depolama

ve nakliye faaliyetleri büyük önem taşımaktadır. Soğuk hava depolarındaki

yetersizlikler büyük kayıplara neden olmaktadır. Depolama, nakliye, ambalajlama

faaliyetleri konularında işlevsel politikalar üretilmeli ve daha önemlisi

uygulanmalıdır.

Yaş meyve pazarlama sürecinde piyasayı düzenleyici rol oynaması gereken

Toptancı Hallerinin, etkin olmayan yapısı nedeniyle de pazarlamada sorunlar

yaşanmaktadır (İTO, 2005). Haller ile ilgili problemlerin ivedilikle çözülmesini

sağlayacak politikaların uygulanabilir olmasına ihtiyaç vardır. Ayrıca yaş meyve

pazarlamasında aktif rol oynayan komisyoncular nedeniyle üreticinin eline geçen

fiyat azalırken, tüketicinin ödediği fiyat artmakta ve pazarlama marjı

yükselmektedir. Bu sistemi uygulama dışı bırakmada Meyve- Sebze Hallerinin

rolü büyüktür. 2010 yılında çıkarılan Hal Kanunu, 2012 yılında yürürlüğe

girmiştir. Bu kanun kapsamında üretici ve tüketici birçok konuda güvence altına

alınmış ve ekonominin kayıt altına alınmasına yönelik uygulamalar getirilmiştir

(TCRG, 2010).

43

Yeni Hal Kanunun ticari işlemler açısından, üreticiler açısından, tüketiciler

açısından, belediyeler ve toptancılar açısından, komisyoncu ve tüccarlar açısından

ve tüketiciler açısından eski Hal Kanununa göre avantajları olduğu

belirtilmektedir. Hal Kanunda belirtilen avantajlardan en önemlileri ticari işlemler

açısından; Hal kayıt sisteminin kurulması, masrafların azaltılması ve üreticinin

yükünün azaltılması, üreticiler açısından; üreticilerin Hal rüsumundan muaf

olması, üreticiye zamanında ödenmeyen mal bedelinin komisyoncunun verdiği

teminattan karşılanması, tüketici açısından; tüketicilerin daha ucuza mal temin

edebilmesi, ürün künyeleri sayesinde satın aldıkları ürünün menşeini

öğrenebilmesi, belediyeler ve toptancılar açısından; belediyelerin Hal rüsumundan

alacakları pay, toptancıların modernleşmesi, komisyoncu ve tüccar açısından; iş

yerlerini on iki ay süre ile kiralayabilme imkanı sağlanması olarak

sıralanabilmektedir (TCRG, 2010). Yasanın uygulamada yaratacağı etkileri net bir

şekilde analiz edebilmek için yeterli bir sürecin geçmesi gereklidir.

Yaş meyve pazarlamasında sürdürülebilirliğin sağlanmasında en önemli

etkenlerden biri de pazarlama kanallarının kısalmasıdır. Bu şekilde üretici daha

çok kazanırken, tüketici de daha az ödeyeceğinden daha çok tüketebilecektir.

44

6. ÇANAKKALE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASI

6.1. Çanakkale’de Meyve Üretimi

Türkiye’de son on yıllık (2000/2009) yaş meyve üretim ortalaması

itibariyle; tarımsal üretimde yaş meyve üretimin payı % 22.62, bitkisel üretimde

yaş meyve üretiminin payı ise %32.52 düzeyindedir. Bu oranlar meyvecilik

sektörünün ülkeye sağladığı ekonomik katkının göstergesidir (TÜİK,2011).

Marmara Bölgesi’nin coğrafi bölgeler içinde meyve üretim değerinden

aldığı pay 2005/2007 yılları ortalamasına göre %15 civarındadır (TÜİK, 2005;

2006; 2007).

Çanakkale ili deniz kenarı olması, uygun iklimi ve konumu nedeniyle

meyve üretimi için oldukça önemli bir ildir. 2000/2009 yılları ortalaması

itibariyle, Türkiye tarımsal üretim değeri içinde Çanakkale ilinin tarımsal üretim

değeri %6.04’tür. Yine aynı yılların ortalamasına göre Çanakkale ilinde bitkisel

üretim değerinin Türkiye bitkisel üretim değeri içindeki oranı %6.06’dır. Son on

yılın ortalaması itibariyle Çanakkale yaş meyve üretim değerinin, Türkiye yaş

meyve üretim değerinden aldığı pay ise %6.31’dir.

Çanakkale’de son on yılın ortalamasına göre, ilin meyve üretim değerinin,

ilin bitkisel üretim değeri içindeki payı %33.86, ilin tarımsal üretim değeri

içindeki payı ise %23.60’tır (Bkz: Çizelge 6.1).

Çanakkale ilinin on iki ilçesi bulunmaktadır. 2009 yılı itibariyle ilçeler

arasında meyve üretim değerinin bitkisel üretim değerine oranı en yüksek olan

ilçeler sırasıyla Bayramiç (%86.07), Lapseki (%55.12) ve Merkez (%26.69)

ilçeleridir (Bkz: Çizelge 6.2). Yine üretimin en yoğun olduğu ilçelerden olan

Lapseki şeftali üretiminde, Bayramiç ise elma üretiminde lider konumundadır.

45

Çizelge 6.1. Türkiye’de ve Çanakkale’de Tarımsal Üretim Değeri, Bitkisel Üretim Değeri ve

Meyve Üretim Değeri

Yıllar Türkiye

Tarımsal

Üretim

Değeri

(Milyon

TL)

(1)

Çanakkale

Tarımsal

Üretim

Değeri

(Milyon

TL)

(2)

Çanakkale

T.Ü.D.'nin

Türkiye

T.Ü.D.'ne

oranı (%)

(2/1*100)

Türkiye

Bitkisel

Üretim

Değeri

(Milyon

TL)

(3)

Çanakkale

Bitkisel

Üretim

Değeri

(Milyon

TL) (4)

Çanakkale

B.Ü.D.'nin

Türkiye

B.Ü.D.'ne

oranı (%)

(4/3*100)

Türkiye

Yaş

Meyve

Üretim

Değeri

(Milyon

TL) (5)

Çanakkale

Yaş Meyve

Üretim

Değeri

(MilyonTL)

(6)

Çanakkale

M.Ü.D.'nin

Türkiye

M.Ü.D.'ne

oranı (%)

(6/5*100)

Çanakkale

M.Ü.D.'nin

Çanakkale

B.Ü.D'ne

oranı (%)

(6/4*100)

Çanakkale

M.Ü.D.'nin

Çanakkale

T.Ü.D'ne

oranı (%)

(6/2*100)

2000** 20.073 1.601 7.97 14.920 972 6.52 4.645 381 8.20 39.16 23.79

2001 16.722 901 5.39 12.832 723 5.63 3.696 199 5.38 27.53 22.08

2002 18.194 1.307 7.19 14.089 914 6.49 4.385 419 9.56 45.83 32.05

2003 18.690 1.217 6.51 14.038 756 5.39 4.328 256 5.92 33.87 21.04

2004 18.255 974 5.33 13.014 885 6.80 3.622 299 8.25 33.77 30.69

2005 18.131 1.168 6.44 13.694 965 7.05 4.674 398 8.52 41.24 34.08

2006 18.308 867 4.74 13.595 617 4.54 4.834 346 7.15 56.08 39.87

2007 18.891 1.640 8.68 13.460 943 7.01 4.782 333 6.97 35.31 20.30

2008*** 26.456 1.263 4.77 15.140 1.007 6.65 5.463 126 2.31 12.51 9.98

2009*** 27.833 1.252 4.50 15.445 717 4.64 5.170 121 2.33 16.82 9.64

TOPLAM 201.553 12.190 6.04 140.227 8.499 6.06 45.599 2.878 6.31 33.86 23.60

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak:**TÜİK, (2000/2007), Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer, Ankara. ***ÇTİM,www.canakkale-tarim.gov.tr,

Erişim: 01.12

46

Çizelge 6.2. 2009 Yılında Çanakkale İlinin İlçelerinde Bitkisel Üretim

Değerleri ve M.Ü.D.’nin B.Ü.D.’ne Oranı (%)

İLÇELER

TARLA ÜRÜNLERİ

ÜRETİM

DEĞERLERİ (Bin TL)

SEBZE

ÜRETİM

DEĞERLERİ (BinTL)

ZEYTİN

ÜRETİM

DEĞERLERİ (BinTL)

BAĞ

ÜRETİM

DEĞERLERİ (BinTL)

DİĞER MEYVE

ÜRETİM

DEĞERLERİ (Bin TL) (1)

BİTKİSEL

ÜRETİM

TOPLAM (Bin TL) (2)

İlçe

M.Ü.D'nin

B.Ü.D.'de

ki oranı

(%)

(1/2*100)

MERKEZ 24.350 23.082 3.878 898 13.934 52.209 26.69

AYVACIK 6.152 10.574 27.108 275 3.634 44.109 8.24

BAYRAMİÇ 17.476 14.634 10.908 1.719 44.736 51.978 86.07

BİGA 116.829 40.091 327 205 4.566 157.452 2.90

B.ADA 56 79 467 4.827 41 5.429 0.76

ÇAN 20.027 4.334 0 246 1.708 24.607 6.94

ECEABAT 16.052 5.481 5.230 561 1.405 27.325 5.14

EZİNE 15.934 16.402 15.144 543 927 48.024 1.93

GELİBOLU 57.796 13.371 1.944 2.107 3.118 75.218 4.15

G.ADA 1.329 937 1.263 166 584 3.696 15.80

LAPSEKİ 10.318 8.599 822 754 20.493 37.178 55.12

YENİCE 17.479 17.371 0 65 2.089 34.915 5.98

İL

TOPLAMI 303.799 154.956 67.092 12.366 121.161 659.373* 18.38

*2009 yılı Çanakkale bitkisel üretim değeri TÜİK verilerinde 717.000 bin TL iken Çanakkale

Tarım İl Müd. Resmi verilerine göre ise 659.373 bin TL olarak verilmiştir. Çizelgelerdeki

farklılıklar kaynaklardaki farklılıklardan ileri gelmektedir.

**İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak: ÇTİM,www.canakkale-tarim.gov.tr, Erişim: 01.12.11.

47

Arazi varlığı incelendiğinde ise 2007/2009 yılları ortalamasına göre

Çanakkale’deki işlenebilir arazilerin Türkiye’deki işlenebilir araziler içindeki payı

%1.30’dur. Çanakkale’deki meyve arazilerinin Türkiye’deki meyve arazilerine

oranı ise %0.60 düzeyinde kalmaktadır. Yine, 2007/2009 yılları ortalaması

itibariyle Çanakkale’deki işlenebilir arazi miktarının ilin toplam arazi miktarına

oranı %33.25’tir. Aynı yıllar itibariyle ilin toplam meyve arazisinin, toplam

işlenebilir arazi içindeki payı ise %3.01’dir. İldeki meyve arazilerinin dağılımı ise

Çizelge 6.3‘te verilmiştir.

Çizelge 6.3. 2007/2009 Yıllarında Çanakkale İlinde Meyve Arazisinin İlçelere

Dağılımı (Dekar)

2009 2008 2007

İLÇESİ

Meyve Arazisi Meyve Arazisi Meyve Arazisi

Alan % Alan % Alan %

MERKEZ 1.621 12.7 1.243 12.7 910 10

AYVACIK 697 6.8 667 6.8 666 7.3

BAYRAMİÇ 3.448 34.1 3.322 34.1 3.222 35.5

BİGA 333 3.1 309 3.1 190 2.1

BOZCAADA 6 0.1 6 0.1 1 0.1

ÇAN 187 1.7 161 1.7 161 1.8

ECEABAT 170 1.7 164 1.7 159 1.8

EZİNE 173 1.5 143 1.5 142 1.6

GELİBOLU 533 2.2 213 2.2 176 1.9

GÖKÇEADA 30 0.3 30 0.3 23 0.3

LAPSEKİ 3.610 34.3 3.347 34.3 3.280 36.1

YENİCE 222 1.5 148 1.5 147 1.6

T O P L A M 11.029 2.9 9.753 2.9 9.077 2.7

Kaynak: ÇTİM, Çanakkale Brifing Raporları, (2009, 2008, 2007), Çanakkale.

Türkiye’nin dünya meyve üretiminden aldığı payda ilk iki sırayı elma ve

şeftali ürünleri almaktadır (TKB, 2007). 2009 yılı verilerine göre, Çanakkale ili

meyve üretiminde elma (%39) ve şeftali (%32) ürünleri liderdir.

48

2007 yılı verilerine göre Çanakkale’de üretilen meyvelerin Türkiye meyve

üretimindeki payları sırasıyla %10.4 ile şeftali, %3.8 ile elma ve %2.6 ile ayva

olarak saptanmıştır. Çanakkale ilinde toplam meyve üretim değerinde ilk üç sırayı

%39.1 ile elma, %32 ile şeftali ve %15.5 ile üzüm oluşturmaktadır. Diğer

meyveler ise ilin meyve üretim değerinin %13.4’ünü oluşturmaktadır (TÜİK,

2007).

Meyve veren yaşta ve meyve vermeyen yaşta olmak üzere ağaç sayıları

Çanakkale ve Türkiye için Çizelge 6.4’te verilmiştir. Çanakkale’deki toplam

meyve ağacı sayısının Türkiye’deki toplam meyve ağaç sayısı içindeki oranı

düşük görünmektedir.

Çizelge 6.4. 2000/2007 Yıllarında Türkiye ve Çanakkale’de Meyve Ağaç

Sayıları (Adet)

ÇANAKKALE TÜRKİYE

MEYVE

VEREN

MEYVE

VERMEYEN

TOPLAM

(1)

MEYVE

VEREN

MEYVE

VERMEYEN

TOPLAM

(2)

%

(1/2*100)

2000 6.660.887 599.320 7.260.207 539.757.370 62.408.800 602.166.170 1.21

2001 6.720.611 613.736 7.334.347 544.747.500 65.288.200 610.035.700 1.20

2002 6.832.250 746.233 7.578.483 552.892.000 64.355.000 617.247.000 1.23

2003 6.519.593 832.147 7.351.740 574.136.000 70.406.200 644.542.200 1.14

2004 6.897.371 863.778 7.761.149 599.690.700 78.252.300 677.943.000 1.14

2005 6.998.169 1.101.246 8.099.415 601.587.000 82.069.300 683.656.300 1.18

2006 7.380.037 1.067.706 8.447.743 620.679.402 98.350.223 719.029.625 1.17

2007 7.584.146 1.254.704 8.838.850 653.440.118 113.197.098 766.637.216 1.15

Kaynak:TÜİK, (2000/2007), Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat,Değer, Ankara.

49

6.2. Çanakkale’de Meyve Pazarlaması

Çanakkale ili, konumu ve iklimi nedeniyle meyve üretim potansiyeli

oldukça yüksek bir ildir. İlde her çeşit meyve rahatlıkla yetiştirilmektedir.

Meyveciliğin, ilin ekonomisi içinde ve yöre insanının kalkınmasında önemli bir

yeri vardır.

2000/2007 yılları ortalamasına göre, Çanakkale ilinin pazarlanan meyve

değerinin Türkiye pazarlanan meyve değeri içindeki payı %1.97’dir. İlin

pazarlanan meyve değerinin Türkiye pazarlanan meyve değeri içindeki oranları

yıllar itibariyle Çizelge 6.5’te verilmiştir.

Çizelge 6.5. 2000/2007 Yılları Arasında Çanakkale’de Pazarlanan Meyve

Değerinin Türkiye’de Pazarlanan Meyve Değeri İçindeki Payı (%)

Çanakkale P.M.D. Türkiye P.M.D. %

(Milyon TL) (Milyon TL) (1/2*100)

(1) (2)

2000 296 13.882 2.13

2001 153 10.734 1.43

2002 326 12.308 2.65

2003 212 13.188 1.61

2004 246 11.638 2.11

2005 324 15.192 2.13

2006 285 15.294 1.86

2007 278 14.963 1.86

TOPLAM 2.120 107.199 1.97

*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.

Kaynak: TÜİK, 2000/2007, Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer, Ankara.

Çanakkale’de meyve pazarlama kanalları ile ilgili daha önce yapılmış bir

çalışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte gözlemlere dayalı olarak, Çanakkale

ilinde meyve pazarlamasının doğrudan ve dolaylı olarak yapıldığı belirtilebilir.

50

Doğrudan pazarlamada üretilen ürünler, üreticiler tarafından semt

pazarlarında tüketici ile aracısız buluşmaktadır. Dolaylı pazarlamada ise

komisyoncular ürünleri meyve üreticilerinden toplayarak büyük illerdeki pazarlara

veya il dışındaki ihracatçı firmalara pazarlamaktadır.

Sahadan elde edilen bilgiler bir araya getirildiğinde Çanakkale’de meyve

pazarlama kanallarını gösteren Şekil 6.1 ortaya çıkmaktadır. Ürün üreticiden

komisyoncuya, semt pazarlarına, Yaş Meyve Sebze Haline, toptancılara veya

perakendecilere doğrudan pazarlanabilmektedir. Ürünler, komisyoncudan

toptancı, perakendeci, hipermarketler veya diğer illerdeki ihracatçı firmalara

satılabilmektedir.

Şekil 6.1. Çanakkale’de Yaş Meyve Pazarlama Kanalları

ÜRETİCİ

DİĞER

İLLERDEKİ

İHRACATÇI

FİRMALAR

TÜCCAR

ÇANAKKALE YAŞ MEYVE-

SEBZE HALİ

SANAYİCİ

PERAKENDECİ

(Hiper Market)

PERAKENDECİ

(Manav) TOPTANCI SEMT

PAZARLARI

51

İlde, Çanakkale Belediyesi’ne bağlı bir Yaş Meyve Sebze Hali mevcuttur ve

aktif olarak faaliyettedir. Burada, yaş meyve-sebze ticaretinin kalite standartları ve

sağlık kurallarına uygun olarak yapıldığı ifade edilmektedir (ÇB, 2011). Yaş

Meyve Sebze Halinin olması meyve-sebzelerin kayıt altına alınmasını da

sağlamaktadır.

İlin pazarlama faaliyetleri ile ilgili sorunları araştırma bulguları bölümünde

detaylı olarak verilmiştir. Fakat mevcut duruma kısaca değinilecek olursa,

Çanakkale ilinde meyve pazarlamasının gelişimi önünde duran başlıca engeller

şöyle sıralanabilmektedir; kooperatiflerin sayısının fazla olmasına rağmen

kooperatifleşmenin tam anlamıyla gelişmemiş olması, ildeki meyve arazi

yapısının küçük ve parçalı olması, meyve üretim standartlarına uygun üretim

yapılmaması, pazarlama faaliyetlerinde tüccarların baskın olması ve meyve işleme

sanayinin yeterince gelişmemiş olmasıdır.

Çanakkale ilinde Ticaret Borsası mevcuttur fakat yaş meyve ve sebzelerin

pazarlanması alanında ihtisaslaşmış bir ürün borsası bulunmamaktadır.

52

7.ARAŞTIRMA BULGULARI

Bu bölümde, araştırma kapsamında incelenen meyve üreticilerinden elde

edilen orijinal veriler; işletmelerin ve üreticilerin genel özellikleri, tarımsal

desteklerden yararlanma, kayıt tutma, bilgisayar kullanımı, kooperatife üye olma

durumu, tarım dışı gelir elde etme, üreticilerin üretim masrafları ile ilgili

düşünceleri, üreticilerin pazarlama durumu ve konu ile ilgili düşünceleri

kapsamında değerlendirilmiştir.

7.1.İşletmelerin Genel Özellikleri

İşletmelerin genel özellikleri bölümünde, işletmelerin toplam arazi varlığı

ve meyve arazisi varlığı, işletmelerde üretilen ürün çeşitleri üzerinde durulmuştur.

Meyve pazarlaması üzerine yapılan benzer bir çalışmada işletmelerin yapısı

meyve arazisi durumu ve yetiştirilen çeşitler olmak üzere iki başlık altında

verilmiştir (Yulafçı ve Cinemre, 2007).

7.1.1. Toplam Arazi Varlığı ve Meyve Arazisi Varlığı

Türkiye’de tarımsal arazi ortalaması 59 dekar (da)’dır (TKB, 2011).

Araştırma bölgesindeki üreticilerin toplam arazi varlıkları incelendiğinde,

arazilerin %68.4’ünün 58 da ve daha altında olduğu görülmektedir. Arazilerin

yalnızca %31.6’sı 59 da ve daha üzerindedir. Araştırma bölgesinde arazilerin çoğu

Türkiye ortalamasını yansıtmamaktadır. Türkiye’de tarım arazilerinin küçük ve

parçalı bir yapıya sahip olduğu bilinmektedir (DPT, 2007). Fakat bu durum

meyve arazilerinde daha da fazladır (Emeksiz vd., 2005). Meyve arazilerinin

küçük ve parçalı yapısı nedeni ile üretim masrafları artmakta ve elde edilen gelir

azalmaktadır. Bu da bitkisel üretimin önemli bir alt kolu olan meyve

yetiştiriciliğinin ekonomik olarak sürdürülebilirliğinin önünde duran önemli bir

engeldir.

53

Çizelge 7.1. İncelenen İşletmelerde Toplam Arazi Varlığı (Dekar)

Sayı

%

1.Grup (x≤25) 33 33.7

2.Grup (26≤x≤58) 34 34.7

3.Grup (x≥59) 31 31.6

Toplam 98 100.0

Araştırma bölgesinde meyve arazisi varlığı incelendiğinde ise 19 dekar ve

altı arazilerin payı %25, 20 ile 28 dekar arasındakiler %25, 29 ile 44 dekar

arasında %23, 45 dekar ve üzerinde olan arazilerin payı ise %25’tir. Yani meyve

arazilerinin % 73’ü 44 dekar ve daha azdır. Arazi dağılımının homojenliğinin

sağlanması için 1 da altındaki ve 90 da üzerindeki uç değerlerin dikkate

alınmadığı hatırlatılmalıdır.

Benzer bir çalışmada yaş meyve sebze üreten işletmelerde ortalama meyve

üretim alanı 29 da olarak bulunmuştur ( Yulafçı ve Cinemre, 2007). Yine yaş

meyvelerin en önemlilerinden biri olan mandarin üzerine yapılan bir çalışmada

ortalama işletme büyüklüğü 10.51 da olup; bunun 8.32 dekarında mandarin

yetiştiriciliği yapıldığı belirtilmiştir (Can ve Yercan, 2006).

Çizelge 7.2. İncelenen İşletmelerde Meyve Arazisi Varlığı (Dekar)

Sayı

%

1. Grup (x≤19) 25 25.5

2. Grup (20≤x≤28) 25 25.5

3. Grup (29≤x≤44) 23 23.5

4.Grup (x≥45) 25 25.5

Toplam 98 100.0

54

7.1.2. İşletmelerde Üretilen Ürün Çeşitleri

Çanakkale ilinde meyve üretiminin çok büyük bir kısmını elma ve şeftali

meyvelerinin oluşturduğu belirtilmişti. Ağırlıklı olarak elma ve şeftali üretilen

işletmelerde bu ürünlerin yanı sıra kiraz, üzüm, erik, kayısı, zeytin ve diğer

meyvelerin üretimi de yapılmaktadır. İşletmelerde yeni çeşitlerin kullanımı

yaygındır. Bu da kaliteyi ve verimi olumlu yönde etkileyecek bir unsurdur. Elma

üretiminde %38.6 ile Golden çeşidi, % 35.2 ile Starking çeşitleri ilk sıralardadır.

Granny Smith (%13.8), Red Chief (%6.2) ve diğer çeşitler de (%6.2) üreticiler

tarafından tercih edilmiştir.

Çizelge 7.3. Üreticilerin Yetiştirdiği Elma Çeşitleri

Sayı %

Elma Golden 56 38.6

Starking 51 35.2

Granny Smith 20 13.8

Red Chief 9 6.2

Diğer 9 6.2

Toplam *145 100.0

*Üretici birden fazla çeşit üretmektedir.

Şeftali üretiminde ise %20.2 ile Hale çeşidi, %19.4 ile Nektarin, %12.9 ile

Beyaz Tüysüz çeşitleri en sık dikilen çeşitler olarak tespit edilmiştir.

Çizelge 7.4. Üreticilerin Yetiştirdiği Şeftali Çeşitleri

Sayı %

Şeftali Hale 25 20.2

Nektarin 24 19.4

B. Tüysüz 16 12.9

Monreo 10 8.1

Washington 10 8.1

Menekşe 8 6.5

Diğer 31 25.0

Toplam *124 100.0

*Üretici birden fazla çeşit üretmektedir.

55

7.2. Meyve Üretim ve Pazarlama Faaliyetinde Bulunan Üreticilerin

Genel Özellikleri

Araştırmanın bu bölümünde üreticilerin yaşları, eğitim durumları, çiftçilik

tecrübeleri ve meyvecilik tecrübeleri ele alınmıştır.

Üreticilerin %92’si erkek, %2’si ise kadındır. Üretimin neredeyse

tamamında erkekler aktif rol oynamaktadır. Yaş grubu olarak %25.5’i 23 ile 36

yaş grubunda olup, %26.5’i 37 ile 47 arasında, %23.5’i 48 ile 55 arasında,

%24.5’i ise 56 yaşından büyüktür. Üreticilerin %52’si 47 yaşında veya daha

gençtir. Araştırma bölgesinde meyve üretimine orta yaşlı üreticilerin hakim

olduğu görülmektedir.

Çizelge 7.5. Üreticilerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (Yıl)

Sayı %

1. Grup (23≤x≤36) 25 25.5

2. Grup (37≤x≤47) 26 26.5

3.Grup (48≤x≤55) 23 23.5

4.Grup (x≥56) 24 24.5

TOPLAM 98 100.0

Üreticilerin eğitim seviyeleri incelendiğinde %54.1’inin ilkokul veya daha

düşük düzeyde eğitim gördüğü anlaşılmaktadır. Üreticilerin %17.3’ü orta okul ve

%28.6’sı ise lise terk, lise veya yüksek okul mezunudur. Eğitim düzeyinin

ağırlıklı olarak ilkokul seviyesinde kalması dolayısıyla eğitim seviyesinin düşük

olduğu söylenebilmektedir.

Çizelge 7.6. Üreticilerin Eğitim Seviyesi (Yıl)

Sayı %

Okuma Yazma Bilen ve İlkokul Mezunu 53

54.1

Ortaokul Mezunu 17

17.3

Lise terk, Lise ve Yüksek Okul Mezunu 28

28.6

Toplam 98

100.0

56

Üreticilerin %4.08’i tarımsal üretim faaliyetlerine yeni başlamıştır.

Üreticilerin %9.18’inin 6 ile 10 yıl, %15.31’inin 11 ile 15 yıl, %18.37’sinin 16 ile

20 yıl arasında çiftçilik tecrübesine sahip olduğu görülmektedir. Yine, üreticilerin

%31.63’ü 21 ile 30 yıl arasında, %21.43’ü 31 yıl ve üzeri olmak üzere tarımsal

üretimde oldukça tecrübeli görülmektedirler. Üreticilerin büyük bir çoğunluğunun

tarımsal üretimde oldukça tecrübeli olduklarını söylemek mümkündür.

Çizelge 7.7. Üreticilerin Çiftçilik Tecrübesi (Yıl)

Sayı %

1. Grup (2≤x≤5) 4 4.08

2. Grup (6≤x≤10) 9 9.18

3. Grup (11≤x≤15) 15 15.31

3. Grup (16≤x≤20) 18 18.37

4. Grup (21≤x≤30) 31 31.63

5. Grup (x≥31) 21 21.43

Toplam 98 100,00

Üreticilerin meyvecilik tecrübeleri incelendiğinde ise meyvecilik üretimine

yeni başlayan üreticilerin oranının %4.08 olduğu görülmektedir. Üreticilerin

%11.22’sinin 6 ile 10 yıl, %15.31’inin 11 ile 15 yıl, %20.41’inin 16 ile 20 yıl

arasında meyvecilik tecrübesine sahip olduğu görülmektedir. Yine, üreticilerin

%28.57’si 21 ile 30 yıl arasında, %20.41’i ise 31 yıl ve üzerinde meyvecilik

tecrübesine sahip olduğu görülmektedir. Araştırma bölgesindeki üreticilerin

meyvecilik tecrübeleri de oldukça yüksek olarak tespit edilmiştir.

Çizelge 7.8. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübesi (Yıl)

Sayı %

1. Grup (2≤x≤5) 4 4.08

2. Grup (6≤x≤10) 11 11.22

3. Grup (11≤x≤15) 15 15.31

3. Grup (16≤x≤20) 20 20.41

4. Grup (21≤x≤30) 28 28.57

5. Grup (x≥31) 20 20.41

Toplam 98 100.00

57

7.3. Üreticilerin Kooperatife Üyelik Durumu

Tarım kooperatifleri, ortakları "çiftçi" ve faaliyet alanı "tarım" olan

kooperatiflerdir. Tarımsal amaçlı kooperatifler, tarımsal faaliyeti gerçekleştirmek

için köy, belde ve ilçe gibi yerleşim merkezlerinde kurulabilmektedir. Tarım

kooperatifleri çiftçilerin ekonomik haklarını korumak ve daha fazla kâr elde

etmeleri için kurulmaktadırlar (Yercan, 2003). Araştırma bölgesinde üreticilerin

%74.5’i en az bir tarımsal kooperatife üye iken, %25.5’i ise hiçbir tarımsal

kooperatife üye değildir. Kooperatife üye olan üreticilerin payının yüksek olması,

araştırma bölgesinde tarımsal örgütlenme bilincinin yüksek olduğunu

göstermektedir.

Çizelge 7.9. Üreticilerin Kooperatife Üye Olma Durumları (%)

Sayı

%

Kooperatife Üye Olan 73 74.5

Kooperatife Üye Olmayan 25 25.5

Toplam 98 100.0

Kooperatife üye olan çiftçilerin kooperatif çeşitlerine göre dağılımları

incelendiğinde, üreticilerin %29.4’ünün Kalkınma Kooperatiflerini, %27.5’inin

Tarım Satış Kooperatiflerini ve %22.9’unun Tarım Kredi Kooperatiflerini tercih

ettiği görülmektedir (Bkz: Çizelge 7.10).

Çizelge 7.10. Kooperatif Üyesi Üreticilerin Üye Olduğu Kooperatif Tipleri ve

Oranları (%)

Sayı %

Üye Olmayan 25 22.9

Tarım Kredi Kooperatifleri 30 27.5

Tarım Satış Kooperatifleri 3 2.8

Tüketim Kooperatifleri 1 0.9

Kalkınma Kooperatifleri 32 29.4

Hayvancılık Kooperatifleri 1 0.9

Sulama Kooperatifleri 15 13.8

Toprak Su Kooperatifleri 2 1.8

*109 100.0

*Üreticilerin birden fazla kooperatife üye olması nedeniyle üretici sayısı 109 olarak gösterilmiştir.

58

Kooperatif üyesi olan çiftçilerin kooperatiflerden sağladıkları faydalar Beşli

Likert Ölçeği ile ölçülmüştür. Kooperatifler, üreticilere en yüksek faydayı ‘’ucuz

girdi sağlama’’ ve ‘’depolama olanağı’’ konularında sağlamaktadır. Bunların

ölçek ortalaması 2.78 olarak hesaplanmıştır. Kooperatiflerin, ‘’pazarlama

olanağı’’ konusunda sağladığı fayda ise ‘’paketleme ve amlajlama olanağı’’ndan

daha yüksektir. Kooperatifler, en az faydayı paketleme ve ambalajlama

konularında sağlayabilmektedirler (2.14) (Bkz: Çizelge 7.11).

Çizelge 7.11. Kooperatif Üyesi Olan Üreticilere Kooperatiflerin Sağladığı

Faydalar

N=73 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen

Ölçek

Ortalaması

Ucuz girdi sağlama 15 13 16 24 2 2.78

Paketleme ve ambalaj olanağı 21 23 21 5 0 2.14

Pazarlama olanağı 15 20 23 11 1 2.47

Depolama olanağı 16 14 10 29 1 2.78

Kooperatiflerin çiftçi ile ilişkilerinde aksayan yönler ve kooperatif

üyeliğinin avantajlı olup olmadığı test edildiğinde, çiftçilerin %72.4’ü kooperatif

üyeliğinin avantajlı olduğunu belirtmişlerdir.

Çizelge 7.12. Kooperatif Üyeliğinin Getirdikleri Konusunda Üretici Görüşleri

Sayı

%

Kooperatif üyeliğin dezavantajı var 27 27.6

Kooperatif üyeliğin avantajı var 71 72.4

Toplam 98 100.0

59

Kooperatif üyeliğiyle ilgili sorunlar Beşli Likert Ölçeği’yle ölçülmüştür.

Çiftçilerin en önemli memnuniyetsizliği, kooperatiflerin üretim faaliyetlerinde

etkin bir yapıya sahip olmamaları olarak tespit edilmiştir (3.88). Kooperatif

üyeliği konusunda ortaya çıkan ikinci önemli sorun, kooperatiflerin pazarlama

faaliyetlerinde etkin olmamaları olarak belirtilmiştir (3.40). Kooperatiflerin eğitim

ve yayım faaliyetlerinde etkin olmayışı (3.11) ve üyelik aidatının fazla olması

(2.92)’de önemli sorunlar arasındadır. Kooperatifin üreticinin yaşadığı yere uzak

olması ise bir diğer sorundur (1.85).

Çizelge 7.13. Kooperatif Üyeliğiyle İlgili Sorunlar

N=27 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen

Ölçek

Ortalaması

Aidat fazla 4 12 1 2 8 2.92

Üretim faaliyetlerinde etkin değil 1 4 3 8 11 3.88

Pazarlama faaliyetlerinde etkin değil 3 0 11 9 4 3.40

Eğitim ve yayım faaliyetlerinde etkin değil 0 8 10 7 2 3.11

Uzaklık 16 5 2 2 2 1.85

Üreticilerin kooperatiflerden beklentileri yine Beşli Likert Ölçeği’yle

ölçülmüştür. Üreticilerin en çok kooperatiflerden ucuz girdi sağlama (3.85),

kooperatiflerin pazarlama olanağı sağlaması (3.84), kooperatiflerin depolama

olanağı sağlaması (2.97) ve kooperatiflerden tarımsal kredi alma (2.46)

konularında beklenti içinde oldukları görülmektedir. Üreticilerin kooperatiflerden

tarım sigortaları (1.92) konusunda beklentileri yüksek değildir.

Çizelge 7.14. Üreticilerin Kooperatiflerden Beklentileri

N=98 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen

Ölçek

Ortalaması

Ucuz girdi sağlama beklentisi 3 6 31 20 38 3.85

Depolama olanağı sağlama beklentisi 25 13 18 23 19 2.97

Pazarlama olanağı sağlama beklentisi 4 13 18 32 31 3.84

Kredi olanağı sağlama beklentisi 22 34 23 12 7 2.46

Tarım sigortası sağlama beklentisi 44 33 8 10 3 1.92

60

7.4. Üreticilerin Tarımsal Desteklerden Yararlanma Durumu

Araştırma bölgesindeki meyve üreticilerinin %71.4’ü tarımsal desteklerden

yararlanmakta, %28.6’sı tarımsal desteklerden yararlanmamaktadır. Tarımsal

desteklerden yararlanan üretici oranı daha yüksektir. Tarımsal desteklerden

yararlanma oranlarına arazi büyüklüklerine göre bakıldığında 29 dekar ve

üzerinde araziye sahip olan üreticilerin destek alma oranının, 29 dekar altında

üretim yapan üreticilere göre nispeten daha yüksek olduğu görülmektedir (Bkz:

Çizelge 7.15) Desteklerden yararlanabilmek için ÇKS’ye kayıtlı olmak zorunlu

tutulmuştur (TCRG, 2011b). Destek alan çiftçi oranının yüksek olması, kayıt

altına alınan çiftçi oranının yüksek olması anlamına gelmektedir. Destek almayı

tercih etmeyen üreticilerin ise genellikle küçük arazi sahibi (19 dekar ve daha az)

üreticiler olduğu görülmektedir. ÇKS’ye üye olmak için Ziraat Odalarına veya

Tarım İl/İlçe Müdürlüklerine ödedikleri ücret, desteklemeden aldıkları miktarı

geçtiği için destek almayı rasyonel görmedikleri düşünülmektedir.

Çizelge 7.15. Tarımsal Destek Alma Durumu (%)

Destek alma durumu

Toplam

Meyve arazisi Evet % Hayır % %

1. Grup (x≤19)

14

20.00

11

39.29

25 25.51

2. Grup (20≤x≤28)

18

25.71

7

25.00

25 25.51

3. Grup (29≤x≤44)

19

27.14

4

14.29

23 23.47

4. Grup (x≥45)

19

27.14

6

21.43

25 25.51

Toplam

70

100.00

28

100.00

98

100.00

61

Meyve üretimi için spesifik bir tarımsal destekleme bulunmamaktadır

(Demirbaş, 1994). 2011 yılında tarım sektörüne verilen desteklemeler

incelendiğinde bunun halen değişmediğini görmek mümkündür (TKB, 2011).

Bitkisel üretimin geneli için verilen tarımsal desteklerden meyve üreticileri de

yararlanmaktadır. Araştırma bölgesindeki üreticilerin tarımsal desteklerden

yararlanma oranları incelendiğinde %46.5 oranında mazot desteği ve %33.3

oranında gübre desteği ilk sıraları almaktadır. Bunların dışındaki diğer

desteklerden yararlanma oranı ise %20.1’dir. Meyve üreticileri için mazot ve

gübre, üretim girdileri arasında ayrı bir öneme sahiptir. Bu girdilere yapılan

desteklemelerden yararlanma oranının yüksekliği, girdilerin üretim için önemini

göstermektedir.

Çizelge 7. 16. Yararlanılan Destekleme Türleri ve Oranları (%)

Sayı %

Mazot Desteği 60 46.5

Gübre Desteği 43 33.3

Sertifikalı Fidan 3 2.3

Diğer 20 15.5

Toplam *129 100.0

*Bir çiftçinin birden fazla destekten yararlanması söz konusu olduğu için üretici sayısı fazla

gösterilmiştir.

7.5. Üreticilerin Tarım Dışı Gelir Elde Etme ve Kayıt Tutma Durumu

Üreticilerin %67.3’ünün çiftlik dışında herhangi bir gelir kaynağı yok iken,

%32.7’sinin çiftlik dışı gelir kaynağı bulunmaktadır. Çiftlik dışından elde edilen

gelirin kaynağının ise genellikle kira geliri, esnaflık, taksicilik, işçilik,

nakliyecilik, memurluk gibi meslekler olduğu belirlenmiştir.

Çizelge 7.17. Üreticilerin Çiftlik Dışı Gelir Elde Etme Durumu (%)

Sayı

%

Çiftlik dışı geliri var 32 32.7

Çiftlik dışı geliri yok 66 67.3

Toplam 98 100.0

62

Kayıt tutma, tarımsal üretimin kayıt altına alınması açısından büyük önem

taşımaktadır. Bu nedenle üreticilere maliyet kaydı tutma durumları sorulmuştur.

Meyve üreticilerinin %70.4’ü kayıt tutmakta, %29.6’sı ise kayıt tutmamaktadır.

Kayıt tutanların oranının yüksek olması nedeniyle, kayıt tutma konusunda

üreticilerinin bilinçlendirildiği söylenebilmektedir. Kayıt tutan üreticilerin

%50.72’si okuma yazma bilen veya ilkokul mezunudur. Kayıt tutan üreticilerin

yaklaşık yarısının eğitim düzeyinin ilkokul seviyesinde olduğu göz önüne

alınarak, kayıt tutma konusunda basit kayıtlar tuttukları ya da aile bireylerinden

yardım aldıkları söylenebilir. Kayıt tutmayan üreticilerin ise %62.07’si ilkokul

mezunudur.

Çizelge 7.18. Üreticilerin Kayıt Tutma Durumu (%)

Kayıt Tutma Durmu

Toplam

Evet % Hayir % %

Okuma Yazma Bilen ve İlkokul Mezunu

35

50.72

18

62.07

53 54.08

Ortaokul Mezunu

11

15.94

6

20.69

17 17.35

Lise terk, Lise ve Yüksek Okul Mezunu

23

33.33

5

17.24

28 28.57

Toplam

69

100.00

29

100.00

98

100.00

Meyve üreticilerinin kayıt tutma durumu ile meyve yetiştirme tecrübeleri

arasında bir farklılık olup olmadığı Khi-kare Analizi ile incelenmiştir. Analiz

sonucuna göre, meyve yetiştirme tecrübesi grupları arasında üreticilerin kayıt

tutma durumu açısından fark olduğu ortaya çıkmıştır. Üreticilerin meyve

yetiştirme tecrübeleri arttıkça, kayıt tutma eğilimleri artış göstermektedir.

Çizelge 7.19. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübeleri İtibariyle Kayıt Tutma

Durumları

Kayıt tutma durumu Khi-kare

Meyvecilik Tecrübesi (Yıl) Evet Hayır Değeri sd p*

x≤15 22 8 8.64 2 0.034

16≤x≤20 17 3

21≤x≤30 21 7

31≥x 9 11

*p≤0.05 için anlamlıdır.

63

7.6. Üreticilerin Bilgisayar ve İnternet Kullanma Durumu

Üreticilerin %42.9’u bilgisayar kullanıyorken, %57.1’i kullanmamaktadır.

İnternet kullanıcılarının oranı %38.8, kullanmayanların oranı %61.2’dir. Çiftçiler

bilgisayar ve internet kullanımıyla tarımsal konularda kendilerini geliştirme

imkanı bulduklarını beyan ettiklerinden, tarımsal bilinç düzeyinin yükselmesi

açısından önemli görülmektedir. Üreticilerin büyük bir çoğunluğu interneti

tarımsal bilgiye ulaşmak amacıyla kullandığını belirtmiştir.

Çizelge 7.20. Üreticilerin Bilgisayar Kullanma Durumu (%)

Sayı

%

Bilgisayar kullanıyor 42 42.9

Bilgisayar kullanmıyor 56 57.1

Toplam 98 100.0

Çizelge 7.21. Üreticilerin İnternet Kullanma Durumu (%)

Sayı

%

İnternet kullanıyor 38 38.8

İnternet kullanmıyor 60 61.2

Toplam 98 100.0

7.7. Üreticilerin Üretimi Sürdürme Konusundaki Düşünceleri

Bu bölümde üreticilere meyve bahçelerini genişletme konusundaki

düşünceleri sorulmuştur. Bahçelerini genişletmeyi düşünen çiftçilerin oranı,

üretimin artarak devam etmesi açısından önemli görülmüştür. Bahçe genişletmeyi

etkileyen bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişken üzerinde anlam ifade edip

etmediği ölçülmüştür. Bu nedenle Çanakkale’de meyve üretiminin büyük bir

kısmını tek başına karşılayan elma ve şeftali üreticilerine meyve üreticisinin ve

meyve üretiminin özelliklerinin, meyve bahçelerini genişletme düşüncelerini

etkileme olasılıkları lojistik regresyon modeli ile araştırılmıştır.

64

Tahmin edilen modelde meyve bahçesini genişletmeyi düşünenlere 1,

bahçesini genişletmeyi düşünmeyenlere 0 değeri verilmiş ve ‘meyve bahçesini

genişletme’ bağımlı değişken olarak tanımlanmıştır.

Modelde yer alan bağımsız değişkenler ise şu şekildedir; Y: Üreticilerin yaşı

(yıl), EG: Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT: Üreticilerin çiftçilik tecrübesi

(yıl), MT: Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA: Toplam arazi (da), TM: Toplam

meyve arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl), TU: Toplam meyve üretimi,

MYAS: Meyve Bahçelerinin Ortalama Yaşı (yıl).

‘’Meyve bahçenizi genişletmeyi düşünüyor musunuz?’’ sorusuna deneklerin

% 53’ü hayır, % 47’si evet cevabını vermiştir. Meyve bahçesini genişletmeyi

düşünen üreticilerin yaş ortalaması 47’dir. Yine bahçesini genişletmeyi düşünen

üreticilerin tarımsal tecrübeleri ortalama 26 yıl, meyve yetiştirme konusunda

tecrübeleri ise ortalama 24 yıldır.

Meyve bahçelerini genişletme olasılığı konusunda yapılan Lojistik

regresyon sonuçları Çizelge 7.22’te görülmektedir. Analiz sonuçlarına göre

‘’çiftlik dışı gelir’’, ‘’yaş’’, ‘’eğitim’’,‘’toplam üretim’’, ‘’tarımsal desteklerden

yararlanma durumu’’, ‘’meyvecilik tecrübesi’’ ve ‘’çiftçilik tecrübesi’’ bağımsız

değişkenlerinin meyve bahçesini genişletme düşüncesi açısından istatistiki olarak

anlamsız bulunmuştur. Dolayısı ile bu özelliklerin araştırma kapsamında bulunan

üreticilerde olması meyve bahçesini genişletme üzerine etkili görülmemiştir. Yani

üreticilerin yaşının, eğitim seviyesinin, çiftçilik ve meyvecilik tecrübelerinin

yüksek olması, çiftlik dışı gelir sahibi olma, tarımsal desteklerden yararlanma gibi

özellikler meyve bahçesini genişletme stratejileri geliştirilirken etken

olmamaktadır.

65

Çizelge 7.22. Üreticilerin Meyve Bahçelerini Genişletme Düşüncesi Üzerinde

Etkili Olan Değişkenler

Değişkenler Katsayı Standart Hata z P* Odds Ratio

Sabit 1.012 1.246 0.812 0.417

CDG 0.082 0.540 0.153 0.879 1.09

Y 0.173 0.274 0.632 0.527 1.19

TA -0.736 0.326 -2.258 0.024* 0.48

MYAS -0.001 0.024 -0.048 0.962 1.00

TU -0.463 0.300 -1.546 0.122 0.63

EG -0.053 0.086 -0.621 0.535 0.95

TM 0.025 0.012 2.114 0.035* 1.03

DA -0.846 0.556 -1.523 0.128 0.43

MT 0.014 0.059 0.243 0.808 1.01

CT 0.039 0.059 0.658 0.511 1.04

*%5 önem seviyesinde anlamlı

Log likehood: -54.70363 McFadden R Square: 0.192502 X² (10) = 26.082

Diğer yandan ‘’toplam arazi’’ değişkeni % 5 önem seviyesinde anlamlı

bulunmuş ve işareti negatiftir. Yani arazi miktarında meydana gelen bir dekarlık

artış, meyve bahçesini genişletme olasılığını % 4.8 azaltmaktadır. Üreticilerin

toplam arazi varlıkları arttıkça, meyve bahçelerini daha da genişletmeyi gerekli

görmemektedirler. Bu da meyve üretiminin artarak sürdürülebilmesi açısından

risk yaratacak bir unsur olarak görülmektedir.

Modelde yer alan ve anlamlı bulunan diğer bir değişken ise toplam meyve

arazisidir. Bu değişkenin katsayı işareti pozitif olup, istatistiksel olarak % 5 önem

seviyesinde anlamlı bulunmuştur. Üreticilerin meyve arazileri arttıkça, meyve

bahçelerini daha da genişletme olasılıkları % 10.3 artmaktadır.

66

Üreticilerin meyve bahçelerini genişletme düşüncelerinden yola çıkarak

üretimin sürdürülebilirliğine yaklaşılmaya çalışılmıştır. Meyve üretiminin

sürdürülebilirliğine etki eden iki etken anlamlı bulunmuştur. Toplam arazi

miktarının artması meyve üretiminin artması üzerine negatif etkide bulunurken,

meyve arazisinin artması meyve üretiminin artması üzerinde pozitif etki

yaratmaktadır.

7.8. Üreticilerin Meyve Pazarlama Faaliyetlerindeki Mevcut Durum

Tarımsal üretimin her dalında olduğu gibi meyvecilikte de ürünü üretmek

kadar pazarlamak ta büyük öneme sahiptir. Bu nedenle tarımsal pek çok üründe

yaşanan pazarlama problemleri çalışma kapsamında meyve üretimi için de

irdelenmiştir. Öncelikle sorunun tespiti açısından pazarlama probleminin olup

olmadığı araştırılmıştır. Meyve üreticilerinin % 32.66’sına göre pazarlama

problemi sürekli olarak, %26.53’üne göre ise ara sıra vardır. Üreticilerin

%40.81’ine göre ise meyve pazarlamasında herhangi bir problem yoktur.

Pazarlama problemi yaşayan üreticilerin oranının yaklaşık %60 olması

nedeniyle mevcut pazarlama problemleri üzerinde etkili olan unsurlar lojistik

regresyon ile ortaya konmuştur. Verilen cevapların üç kademeli (var, ara sıra,

yok) olması ve aralarında ölçeklendirme ilişkisi bulunmaması sebebi ile analiz

çoklu lojistik regresyon aracılığı ile yapılmıştır (Tatlıdil, 2002; Akkuş vd., 2006;

Miran, 2008).

Regresyon analizleri iki değişken arasında veya çoklu ilişkileri incelemek

amacıyla ikiden fazla değişken arasında gerçekleştirilebilir (Miran, 2008). Bu

araştırmada kategori sayısını ikiye düşürüp ikili lojistik regresyon analizi

yapılması bilgi kaybına yol açacağı ve kilit sorulara cevap vermeyeceği için tercih

edilmemiştir. Sıralı lojistik regresyon ise sıralı değişkenlerin analizinde uygundur.

Bu soruda bağımlı değişken üç kategoriye ayrılmıştır ve kategorik değişkenlerin

analizinde çoklu lojistik regresyon en uygun ve en sık kullanılan yöntem olarak

tespit edilmiştir (Akkuş vd., 2006).

67

Tahmin edilen modelde pazarlama problemi ‘’var’’ diyenlere 1, ‘’ara sıra

var’’ diyenlere 2, pazarlama problemi ‘’yok’’ diyenlere 0 değeri verilmiş ve

pazarlama problemi bağımlı değişken olarak tanımlanmıştır.

Modelde yer alan bağımsız değişkenler ise şu şekildedir; Y: Üreticilerin

yaşı (yıl), EG: Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT: Üreticilerin çiftçilik tecrübesi

(yıl), MT: Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA: Toplam arazi (da), TM: Toplam

meyve arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl), TU: Toplam meyve üretimi,

MYAS: Meyve Bahçelerinin Ortalama Yaşı (yıl), KU: Kooperatif üyeliği, IYDV:

İşletme yakınında depo olması durumu.

Buradaki amaç pazarlama problemi ile yaş, eğitim, çiftçilik tecrübesi,

meyvecilik tecrübesi, toplam arazi, meyve arazisi, toplam üretim, çiftlik dışı gelir,

kooperatif üyeliği, işletme yakınında depo olması durumu arasındaki ilişkiyi

irdelemektir. Bu modelde çok sayıda kategori olduğundan belli bir grubu referans

grubu seçmek zorunlu hale gelmektedir. Referans grup ise ilk grup olan pazarlama

problemi olduğunu düşünen gruptur.

Analiz sonuçları iki grup halinde verilmiştir. Bunlar referans kategori hariç

ara sıra pazarlama problemi var ve pazarlama problemi yok diyen gruplardır.

Modelin ilk kısmında üreticinin yaşı, eğitim düzeyi, meyvecilik ve çiftçilik

tecrübesi, toplam arazi ve toplam meyve arazisi, toplam üretim, çiftlik dışı gelir,

kooperatif üyeliği, işletme yakınında depo bulunması bağımsız değişkenleri

araştırma bölgesi için istatistiki açıdan anlamlı bulunmamıştır.

Modelin birinci kısmında meyve ağaçlarının ortalama yaşı istatistiki olarak

%1 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Anlamlı bulunan bağımsız değişkenin katsayı

işareti pozitiftir. Meyve ağaçlarının ortalama yaşları bir birim (bir sene) artarsa,

iki olasılığın logaritması 0.051 kadar değişeceği anlamına gelmektedir. O halde

meyve ağaçlarının ortalama yaşı arttıkça pazarlama probleminin ara sıra görünme

durumu artmaktadır.

68

Bir kategoriyi tercih etme olasılığının referans katagoriyi tercih etme

olasılığına oranı nisbi risk (odds) olarak tanımlanmaktadır. O halde meyve

ağaçlarının yaşlarının ortalaması bir birim arttığında pazarlama probleminin var

olması durumunun yerini ara sıra var olması durumuna bırakmasının nisbi riski

%1.05 kadar artmaktadır.

Meyve ağaçlarının yaş ortalamasının birinci grupta anlamlı bulunması,

meyve ağaçlarının yaş ortalaması arttıkça pazarlama problemi olduğunu düşünen

çiftçilerin pazarlama probleminin ara sıra olduğunu düşünmesini sağlamaktadır.

İkinci grupta ise meyve ağaçlarının yaş ortalaması anlamlı bulunmamaktadır.

Meyve ağaçları yaklaşık beş sene, tesis durumunda iken meyve vermemektedirler.

Tesis durumundan çıkan meyve ağaçlarının pazarlama problemleri ara sıra

görülmektedir. Tam verime gelen meyve ağaçlarında ise pazarlama problemi

olduğu düşünülmemektedir.

Modelin ikinci kısmında ise üreticinin yaşı, eğitim düzeyi, çiftçilik

tecrübesi, toplam arazi, toplam meyve arazisi, meyve ağaçlarının ortalama yaşı,

çiftlik dışı gelir, kooperatif üyeliği, işletme yakınında depo bulunması bağımsız

değişkenleri modelde istatistiki açıdan anlamlı bulunmamıştır. Burada tecrübeli

yetiştiricilerin pazarlama sorunlarını daha iyi ifade etmeleri etkili olabilmektedir.

Modelin ikinci kısmında ilk olarak meyvecilik tecrübesi %10 düzeyinde

anlamlı bulunmuş ve katsayı işareti negatiftir. Meyvecilik tecrübesi bir birim

azaldığında pazarlama problemi olmaması durumu 1.34 kadar artmaktadır.

Meyvecilik tecrübesinin bir birim azalması durumunda pazarlama probleminin ara

sıra veya sürekli olmasının nisbi riski %0.26 oranında artmaktadır. O halde

meyvecilik tecrübesinin azaldığı durumlarda pazarlama probleminin sürekli veya

ara sıra görülme durumu azalmaktadır. Yani meyvecilik tecrübesinin artması

pazarlama problemleri üzerinde negatif bir etki yapmaktadır.

69

Modelin ikinci kısmında istatistiki açıdan anlamlı bulunan bir diğer

bağımsız değişken ise toplam üretimdir. Toplam meyve üretimi %10 düzeyinde

anlamlı bulunmuştur ve katsayı işareti negatiftir. Toplam üretim bir birim

azaldığında pazarlama probleminin olmaması durumu 0.692 kadar artmaktadır.

Toplam üretimin bir birim azalması durumunda pazarlama probleminin ara sıra

veya sürekli olmasının nisbi riski %50 artmaktadır. O halde toplam meyve üretimi

azaldıkça pazarlama problemi de gözlenmemektedir.

Toplam meyve üretiminin artışı, pazarlama problemlerinin artışına neden

olmaktadır. Bunun sebebi büyük üreticilerin depolama imkanları bulunmadığı için

ürünün tamamını hasat döneminde elden çıkarmak zorunda kalmasıdır. Az

miktarda üretim yapan küçük üreticiler, stoklarını semt pazarlarında eritme ve

daha yüksek fiyat elde etme şansına sahiptirler (Bkz: Çizelge 7.23).

Çizelge 7.23. Pazarlama Problemi Üzerine Etki Eden Değişkenler

Değişkenler Katsayı Standart Hata z P* Odds Ratio

Sabit 1 -1.247 1.407 -0.886 0.376

MYAS 0.051 0.027 1.899 0.058* 1.05

Y2 -0.037 0.306 -0.12 0.905 0.96

EG -0.386 0.319 -1.211 0.226 0.68

CT 0.647 0.743 0.871 0.384 1.91

MT -1.076 0.731 -1.473 0.141 0.34

TA 0.295 0.346 0.851 0.395 1.34

TM 0.178 0.467 0.382 0.703 1.19

TU -0.022 0.4 -0.054 0.957 0.98

CDG 0.637 0.589 1.083 0.279 1.89

KU 0.111 0.593 0.187 0.852 1.12

IYDV 0.221 0.583 0.378 0.705 1.25

Sabit 2 1.975 1.409 1.402 0.161

MYAS 0.041 0.029 1.432 0.152 1.04

Y2 -0.313 0.315 -0.994 0.32 0.73

EG -0.461 0.335 -1.378 0.168 0.63

CT 0.782 0.788 0.991 0.322 2.19

MT -1.34 0.783 -1.71 0.087* 0.26

TA 0.024 0.38 0.064 0.949 1.02

TM 0.575 0.494 1.164 0.244 1.78

TU -0.692 0.415 -1.667 0.096* 0.50

CDG 0.155 0.611 0.253 0.8 1.17

KU -0.476 0.679 -0.7 0.484 0.62

IYDV -0.3 0.6 -0.5 0.617 0.74

*%10 önem seviyesinde anlamlı

Log likehood: -95.18027 Mean dependent var: 0.857143 X² (22) = 21.9546

70

Üreticilerin en sık karşılaştıkları pazarlama problemleri Likert Ölçeği ile

ölçülmüş ve Çizelge 7.24’te verilmiştir. Üreticilerin en sık karşılaştıkları

pazarlama problemleri ürünlerini düşük fiyattan satmak zorunda kalmaları (3.79)

ve satış sonrası ödeme koşullarında yaşadıkları (3.79) problemlerdir. Üreticilerin

neredeyse tamamı ürünlerini tüccara piyasa değerinin altına vermektedir.

Üreticiler satış sonrası ürün bedellerinin eksik, geç ödenmesi veya hiç

ödenmemesi gibi problemlerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Aracıların fazla

olması ise bir diğer önemli pazarlama problemidir (2.75). Pazarlama kanalı

uzadıkça, üreticinin eline geçen fiyatlar düşmektedir. Depolama problemi (1.74)

ve pazarların uzak olması (1.47) problemleri ise bu bölgedeki üreticileri önemli

bir seviyede etkilememektedir.

Çizelge 7.24. En Sık Görülen Pazarlama Problemleri

N=58 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen

Ölçek

Ortalaması

Düşük fiyat 0 1 10 22 25 3.79

Ödeme Koşulları 3 6 10 20 19 3.79

Aracı fazla 10 12 23 8 5 2.75

Pazar uzak 9 30 8 4 7 1.47

Depolama Problemi 36 9 7 4 2 1.74

Ürünlerin geçtiği pazarlama kanallarının niteliği büyük öneme sahiptir.

Araştırma bölgesinde üreticilerin %93.1’i ürünlerini çiftlik avlusunda, piyasa

fiyatının altında bir fiyattan tüccara satmaktadır (Bkz: Çizelge 7.25). Pazarlama

kanalının uzunluğu en önemli pazarlama problemlerinden biridir. Bu durumda

çiftçi eline geçen fiyat düşerken, tüketicinin ödediği fiyat artmaktadır (MEB,

2007). Bunun sebepleri ise; kalite ve standardizasyona uygun üretim yapılmadığı

için ihracat yolunun kapalı olması, çiftçi örgütlenmelerinin yeterince etkin

olmaması, depolama probleminin mevcut olmasıdır (Türk ve Sarı, 2002).

Araştırma bölgesinde depolama ve örgütlenme düzeyi iyi durumda gibi görünse

de tüccarın piyasadaki rolünden de anlaşılacağı gibi yeterli değildir.

71

Çizelge 7.25. Ürünlerin Satış Yerleri ve Dağılımları (%)

Sayı %

Kooperatif 3 3.0

Tüccar 94 93.1

Semt Pazarı 4 4.0

Marketler 0 0

İhracat 0 0

Toplam *101 100.0

* Üreticilerin ürünlerinin bir kısmını farklı pazarlama kanalları üzerinden dağıtması sebebiyle

üretici sayısı 101 olarak görülmektedir.

7.9. Üreticilerin İhracata Mal Verme Durumu

Üreticilerin %93.1 gibi büyük bir çoğunluğu mallarını tüccara vermektedir.

Üreticilerin tüccarlardan aldıkları bilgilere göre üreticilerin %38.8’i malını

ihracata götürecek olan tüccarlara vermektedir. Üreticilerin %61.2’sinin malı ise

ihracata gitmemektedir. Çanakkale’de yaş meyve ihracatı yapan firma

bulunmamaktadır. Çanakkale’den alınan ürünler başta İstanbul olmak üzere

büyük şehirler üzerinden çoğunlukla Rusya’ya ve Avrupa Ülkelerine ihraç

edilmektedir. Bu durum üretici açısından dezavantaj oluşturmaktadır.

Üreticilerin mallarını ihracata verme durumu ile üreticilerin toplam arazileri

arasında bir farklılık olup olmadığı Khi-kare Analizi ile incelenmiştir. Analiz

sonucuna göre; üreticilerin arazi grupları arasında mallarını ihracata verme

durumu açısından fark olduğu ortaya çıkmıştır (Çizelge 7.26). Üreticilerin arazi

miktarı arttıkça mallarını ihracata verme eğilimi artış göstermektedir. Üreticilerin

büyük bir çoğunluğunun parçalı ve küçük arazilerde üretim yapıyor olması

ihracatın önünde duran önemli engellerden biridir.

Çizelge 7.26. Üreticilerin Toplam Arazileri İtibariyle Mallarını Dolaylı

Olarak İhracata Verme Durumları

Malını ihracata verme durumu Khi-kare

Toplam Arazi (da) Evet Hayır Değeri sd p*

x≤25 7 26 7.74 2 0.021

26≤x≤58 14 20

59≥x 17 14

*p≤0.05 için anlamlıdır.

72

8. MEYVE ÜRETİM ve PAZARLAMA FAALİYETLERİNDE

ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR

Türkiye genelinde meyve üretim aşamasında önemli problemler mevcuttur.

Bunların en önemlileri meyve arazilerinin parçalı ve küçük olması, meyvecilik

işletmelerinin çoğunlukla aile işletmesi şeklinde olması ve ihtisaslaşamaması,

üretim için gerekli girdilerin maliyetinin yüksek olması, destekleme kapsamında

meyveciliğe özel desteklerin verilmemesi, kalite ve standartlara uygun üretim

yapılmaması, üreticilerin örgütlenmemesi ve üretici örgütlerinin etkin çalışmıyor

olması ve böyle problemlerdir. Bu problemlerin kaynağı ise bitkisel üretim için

belirlenmiş tarım politikalarının uygulama yanlarının eksik kalmasıdır.

Meyvecilik, diğer üretim dallarından farklı bir bitkisel üretim dalıdır. Bu nedenle

meyvecilik konusunda ihtisaslaşmış politikaların belirlenmemesi ve mevcut

bitkisel üretim politikalarının uygulamada ki aksak yönleri üretime yönelik

problemleri de (küçük ve parçalı araziler, yüksek üretim maliyetleri, aşırı zirai ilaç

kullanımı vs.) beraberinde getirmektedir.

Meyve üretimi kadar önemli olan bir diğer aşama ise meyve pazarlamasıdır.

Üretilen ürünler satılmadıkça nihai amaca ulaşmak mümkün olmamaktadır.

Pazarlama problemleri dolayısıyla üretilen ürünlerin ziyan olması söz konusudur.

Bu da kıt kaynakların israfına yol açan en büyük etkenlerden biridir. Pazarlama

konusunda sıklıkla karşılaşılan problemler; nakliye masraflarının fazla olması,

uygun ve yeterli sayıda soğuk hava deposunun bulunmaması, ambalajlama

konusundaki eksiklikler, kooperatiflerin ve birliklerin etkin bir şekilde faaliyet

verememesi, pazarlama kanalının uzunluğu olarak sıralanabilmektedir.

Meyve üretim ve pazarlama safhalarında görülen bu genel problemler

araştırma bölgesi için de önem arz etmektedir. Bundan sonraki bölümde araştırma

bölgesinde meyve üretim ve pazarlamasında karşılaşılan sorunlara yer verilmiştir.

73

8.1. Meyve Üretim Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar

Araştırma bölgesinde, Türkiye genelinde mevcut olan üretim problemlerine

rastlanılmıştır. Üreticilerin %54.1 gibi büyük bir kısmının ilkokul mezunu veya

ilk okul terk olarak tespit edilmiştir. Üreticilerin eğitim seviyesi yüksek değildir.

Bu nedenle üreticiler meyvecilik alanında kendilerini geliştirememektedirler.

Bilindiği gibi yenilikleri erken kabul eden gruplar, eğitim seviyeleri yüksek

kişilerden oluşmaktadır (Sezgin vd., 2010). Üreticiler, verim üzerinde oldukça

etkili olan tarım teknolojilerini kabul etme konusuna direnecek bir yapıya

sahiplerdir. Eğitim seviyesinin yüksek olmaması, üretimi arttıracak ve geliştirecek

yeni yöntemlerin yayılmasını zorlaştırıcı bir etkendir.

Tarımsal yapının geneline hakim olan arazilerin küçük ve parçalı olması

sorunu araştırma bölgesinde de tespit edilmiştir Üreticilerin %65.4’ünün toplam

arazileri 58 dekar ya da daha küçük, %74.5’inin toplam meyve arazileri ise 44

dekar ya da daha küçüktür. Ayrıca araziler parçalı yapıya sahiptirler. Üretim

maliyetlerini yükselten en önemli unsurlardan birisi de arazilerin küçük ve parçalı

bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla meyve üretiminin ekonomik anlamda

sürdürülebilirliği önünde duran önemli bir engeldir.

Araştırma bölgesinde tarımsal desteklerden yararlanan üretici oranı %71.4

olarak tespit edilmiştir. Bu oranın yüksekliğine rağmen önemli problemler tespit

edilmiştir. Meyve üretime özel herhangi bir destekleme politikası veya aracı

bulunmamaktadır. Bitkisel üretim adı altında verilen desteklemelerden meyve

üreticisinin en çok yararlandığı destekler mazot ve gübre destekleridir.

Destekleme miktarlarının yetersizliği ve buna karşın artan girdi fiyatları üreticinin

üretimden vazgeçmesine sebep olabilmektedir. Dolayısıyla destekleme çeşitleri ve

miktarları meyve üretiminin sürdürülebilirliği açısından önemsenmesi gereken

problemlerdir.

74

Üreticilerin %32.7’si meyvecilik dışında başka alanlarda da

çalışmaktadırlar. Üreticilerin bir kısmı meyve üretiminden yeterli gelir elde

edemediği için başka iş sahalarına yönelmekte iken, bir kısmı da tarım dışı

gelirlerini meyve üretim masraflarını karşılamak amacı ile kullanmaktadır.

Üreticilerin %74.5’ inin en az bir kooperatife üye olduğu tespit edilmiştir.

Üreticilerin %70.4’ü için kooperatifler üretim faaliyetlerinde etkin

görülmemektedir. Kooperatife üye olan üreticilerin sayısının yüksek olmasına

karşın, kooperatiflerin üretimde etkin olmaması üretim açısından olumsuz

sonuçlara yol açmaktadır.

Üretilen ürünlerin istenen kalitede olmaması ve standartlara uymaması

durumu, ürünleri alan tüccarların fiyat düşürme yoluna gitmesine sebep

olmaktadır.

Araştırma bölgesinde tespit edilen tüm bu problemler, meyve üretimin

sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu problemlerin çözüm yolu

ise meyve üretimini ilgilendiren politikaların selektif olarak belirlenmesi ve daha

da önemlisi uygulanmasıdır.

75

8.2. Meyve Pazarlama Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar

Araştırma bölgesindeki meyve üreticileri, meyve üretiminden çok meyve

pazarlaması konusunda problem yaşamaktadır. Pazarlama, üretimin

sürdürülebilirliği açısından çok önemli bir aşamadır. Pazarlama faaliyetlerindeki

sorunların çözümsüz kalması durumunda üretim faaliyetleri doğrudan olumsuz

etkilenmektedir.

Tarımsal üretimin her dalında olduğu gibi meyve yetiştiriciliğinde de

üreticilerin tarımsal kooperatifler ve birlikler altında birleşmeleri çok önemlidir.

Aynı zamanda üye olunan kooperatif ve birliklerin üretim ve pazarlama

faaliyetlerinde etkin bir yapıya sahip olmaları gerekmektedir. Araştırma

bölgesinde üreticilerin %74.5’i kooperatif üyesidir. Fakat kooperatiflerin

pazarlama faaliyetlerinde yetersiz kaldığı belirtilmektedir. Üreticilerin %61.7’sine

göre kooperatifler pazarlama konusunda etkin değildir. Özellikle ürünlerin

paketlenmesi ve ambalajlanması hususunda pek bir faydaları bulunmamaktadır.

Yaş meyvede, fiyat dalgalanmalarından ve düşük fiyattan korunabilmek için

ürünün hasat döneminde depolarda bekletilmesi çok önemlidir.

Yine hasat edilen ürünlerin depolanması konusunda kooperatifler,

üreticilerin yarısından fazlasına göre etkin durumda değildir.

Araştırma bölgesinde tespit edilen en önemli pazarlama problemi ise

üreticilerin %93.1’inin ürününü çiftlik avlusunda düşük bir fiyattan tüccarlara

vermesi olarak tespit edilmiştir. Büyük miktarda üretim yapan üreticiler, bu

miktarın tamamını semt pazarında satamamaktadır. Depolama koşulları uygun

olmadığı için malını hasat döneminde düşük bir fiyattan vermek zorunda

kalmaktadır. Üretimi kalite ve standartlara uygun yapmadığı için ise büyük

marketlerle çalışamamaktadır. Kooperatifler bu malların satış ve pazarlamasında

etkin bir yapıya sahip değildirler.

76

Üreticilerin, ürünlerinin neredeyse tamamını tüccara satmalarından

kaynaklanan önemli problemler mevcuttur. Üreticiden ürünleri oldukça düşük bir

fiyata alan tüccar malı satacağı birimlere yüksek fiyatlardan vermekte ve yüksek

bir marj elde etmektedir. Üreticilerin %79.3’ü fiyatın düşük olduğunu

belirtmektedir. Böylece üreticinin eline geçen fiyat düşerken, tüketicinin ödediği

fiyat artmaktadır. Ayrıca ürününü düşük fiyattan satmak zorunda kalan üreticilerin

tarımsal gelirleri azaldığından, artan üretim maliyetleri karşısında neredeyse

zararına üretim yapılmaktadır. Bu da çiftçinin sosyoekonomik durumunun

kötüleşmesine ve üretimin sürdürülebilirliğinin risk altına girmesine neden

olmaktadır.

Bu genel problemlerin dışında üreticilerin tüccar ile olan ticari ilişkilerinde

önemli problemler tespit edilmiştir. Üreticilerin %50’si ödeme koşullarında

önemli problemler yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bu problemlerden bazıları

tüccarın satın aldığı ürün bedelini geç ödemesi ya da hiç ödememesi durumlarıdır.

Üreticilerin %38.8’i tüccar vasıtasıyla malını dolaylı olarak ihracata

vermektedir. Çanakkale ilinde yaş meyve ihracatı yapan firmanın bulunmaması

önemli bir dezavantajdır. Malların ihracat yoluyla dış ülkelere pazarlanabilmesi,

üreticinin gelirini önemli derece artırabilecek bir unsurdur.

Çanakkale ilinde Ticaret Borsası ve Yaş Meyve Sebze Hali mevcuttur.

Fakat üreticiler mallarını tüccara verdikleri için bu oluşumlardan

yararlanamamaktadır. Bu kurumların meyve üreticileri üzerinde daha etkili olması

beklenmektedir.

77

9. SONUÇ ve ÖNERİLER

9.1. Türkiye’deki Meyve Üretim ve Pazarlama Politikaları Açısından

Değerlendirme

Türkiye, uygun iklim ve toprak özellikleri nedeniyle meyve üretimi

açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Meyve üretimi, yurt içi meyve talebinin

yine yurt içi üretimle karşılanmasının yanı sıra, tarıma dayalı sanayiye de

hammadde sağlayan bir üretim dalıdır. Aynı zamanda meyvelerin ihraç edilmesi

ile ülkeye döviz girişi sağlanmaktadır.

Türkiye’nin tarımsal ekonomisinde önemli bir yere sahip olan bu üretim

dalının karşı karşıya kaldığı problemlerin çözümü önemlidir. Meyve üretimi ve

pazarlamasında yaşanan sorunların en önemli nedeni meyve sektörünü de

kapsayan tarımsal üretim ve pazarlama politikalarının gerektiği gibi

uygulanamıyor olmasıdır. Meyve üretim ve pazarlamasına ilişkin spesifik tarım

politikalarının olmayışı önemli bir sorundur.

Mevcut tarımsal politikalar, dolayısıyla bitkisel üretim politikaları tarımsal

üretimin amaçlarına göre belirlenmeli ve politikaların uygulamaları

denetlenmelidir. Türkiye’deki tarımsal üretimin özellikleri göz önünde

bulundurulmadan belirlenen politikaların uygulanabilirliği tartışılır düzeydedir.

Hükümetler değişince, tarım politikaları da değişmektedir. Tarımsal üretimin

yapısı gereği belirlenen politikaların istikrarlı ve rasyonel olması gerekmektedir.

Tarımsal üretimin genel problemi olan arazilerin küçük ve parçalı yapıda

olması, meyve yetiştiriciliği yapılan işletmelerinde en önemli sorunlardan biridir.

Meyve üretiminde girdi maliyetlerinin düşmesi ve verimliliğin artması için arazi

bölünmelerinin önüne geçilmelidir. Mevcut parçalı arazilerde ise toplulaştırma

yoluna gidilmelidir. Bu konuda, ‘’Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair

Tarım Reformu Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’’i

kapsamında yürütülen çalışmalar arazi toplulaştırılması bakımından olumlu

gelişmeler olarak değerlendirilmektedir (TBMM, 2011).

78

Üretim sırasında gereğinden fazla kullanılan ilaç ve gübre maliyetin

artmasına neden olmaktadır. Ayrıca çevre tahribatı yaratmakta ve insan sağlığını

riske atmaktadır. Gıda güvenliği ile ilgili politikalar daha katı hale getirilmeli ve

uygulamalar düzenli olarak denetlenmelidir. Üretimin sürdürülebilirliği açısından

doğal kaynakların korunması çok önemlidir. Üreticiler ilaç kullanımı konusunda

bilinçlendirilmeli ve yetkili kişilere danışmaları sağlanmalıdır. Tarımsal

danışmanlık ve yayım konusunda verilen destekler bu açıdan olumlu bir adım

olarak değerlendirilmektedir.

Üretim girdilerinin fiyatlarının yüksek olması tarımsal üretimi ve üreticiyi

olumsuz etkilemektedir. Mazot, gübre, ilaç gibi önemli girdilerin fiyatlarının

yükselmesinin önüne geçecek önlemler alınmalı ya da girdi destekleme miktarları

arttırılmalıdır.

Sertifikalı fidan kullanımı, üretimde yaşanan birçok sorunu önlemekte ve

kaliteli ürün yetiştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu nedenle üreticileri sertifikalı

fidan kullanmaya teşvik etmek gerekmektedir. Bilgilendirme ve yönlendirmedeki

eksiklikler, satışların kontrolsüzlüğü, bürokratik engeller ve sertifika etiketinin

alınmasının pahalı olması gibi nedenlerle, sertifikalı fidan üretimi ve dolayısıyla

kullanımı yetersiz düzeyde kalmaktadır (Gençtan vd., 2005).

Verimli tarım arazilerinin yerleşim alanı veya sanayi alanı olarak açılması

engellenmelidir. Bu konuda ‘’Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve

Arazi Toplulaştırmasına ’’ ilişkin tüzük bulunmakla beraber (TCRG, 2009),

tüzüğün uygulamalarının ilgili kuruluşlarca düzenli olarak denetlenmesi de önemli

görülmektedir.

Üreticilerin tek bir çatı altında birleşmesi meyve üretim ve pazarlaması için

oldukça önemlidir. Kooperatiflerin üretim ve pazarlama faaliyetlerinde etkin

olmayan yapısı nedeniyle, üreticiler birleşme yönüne gidememektedir. Bu nedenle

tekel haline gelmiş büyük firmalar ile rekabetten oldukça uzak kalmaktadırlar.

79

Soğuk zincirin oluşturulması, meyvecilik için hayati öneme sahiptir.

Ürünlerini depolama imkanı bulamayan üreticiler, ürettikleri ürünün tamamını

ürün fiyatının en düşük olduğu hasat döneminde elden çıkarmak zorunda

kalmaktadırlar. Dolayısı ile çiftçilerin geliri azalmakta ve bir sonraki üretim

periyodunun masraflarını karşılamakta güçlük çekmektedirler. Ambalajlama ve

paketleme konularında da yeterli imkan bulamamaktadırlar.

Meyve pazarlamasında pazarlama kanalının uzunluğu üreticinin eline geçen

fiyatı azaltırken, tüketicinin ödediği fiyatı arttırmaktadır. Pazarlama

faaliyetlerinde aracıların aktif rol oynuyor olması meyve üreticileri açısından

çözüm bekleyen önemli bir sorundur. Kooperatiflerin etkin çalışarak, depolama,

paketleme ve tüm pazarlama faaliyetlerinde söz sahibi olması gerekmektedir.

Destekleme politikaları kapsamında meyve üretimine özel herhangi bir

destekleme bulunmamaktadır. Mevcut tarımsal destekleme politikaları ise

üretimin sürdürülebilirliği ve AB ile rekabet açısından oldukça yetersiz

kalmaktadır.

Meyve üretiminin yüksek olmasına karşın, düşük olan ihracat oranının

başlıca sebepleri arasında kalite ve standardizasyon sorunları ve ilaç kalıntısı

sorunu gelmektedir. Üretim aşamasındaki yanlış uygulamalar sonucu, meyvelerin

dış pazarlarda yer alması engellenmektedir. Yeni pazarlara açılabilmek ve ülkeye

döviz girişi sağlayabilmek için ihracata uygun üretim yapılmalıdır.

80

9.2. Çanakkale İlindeki Meyve Üretimi, Pazarlaması ve Üreticileri

Açısından Değerlendirme

Araştırma kapsamında ele alınan Çanakkale ilindeki meyve üreticileri

meyvecilik tecrübesi ve toplam arazi bakımından farklılık göstermektedir.

Üreticilerin büyük bir çoğunluğu 55 yaş ve altıdır. Üreticilerin yarısından

fazlasının eğitim seviyesi ilkokul düzeyindedir. Eğitim seviyesi düşüktür. Toplam

arazileri ve meyve arazileri küçük ve parçalı yapıdadır. Bu tür işletmeler

genellikle aile tipi işletmelerdir. Üreticilerin çiftçilik ve meyvecilik tecrübeleri

yüksektir. İşletmelerde yetiştirilen çeşitler genellikle yeni çeşitlerdir. İşletmelerin

genelinde üretim ve pazarlama sorunlarına rastlanmaktadır.

Üreticilerin büyük bir çoğunluğu en az bir tarımsal kooperatife üye

olduğundan, örgütlenme bilinci yüksektir. Üreticilerin en çok tercih ettikleri

kooperatif tipleri Kalkınma Kooperatifleri, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tarım

Satış Kooperatifleridir. Kooperatife üye olma oranının yüksek olmasına karşın

kooperatifler pazarlama, üretim, ambajlama ve paketleme faaliyetlerinde yeterli

etkinliğe sahip değillerdir. Kooperatiflerin üretim ve pazarlama faaliyetlerinde

daha etkin bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Bunun yanı sıra,

kooperatifler üreticilere ucuz girdi sağlama konusunda etkin bir yapıya sahiptirler.

Araştırma bölgesinde tarımsal desteklerden yararlanan üretici sayısı oldukça

fazladır. Tarımsal desteklerden yararlanabilmek için ÇKS’ye kayıt

zorunluluğunun bulunması, üreticilerin kayıt altına alınmasında önemli bir

husustur. Üreticilerin en çok yararlandığı destekler ise mazot, gübre, ilaç gibi girdi

destekleridir.

Üreticilerin büyük bir kısmı kayıt tutmaktadır. Eğitim seviyesinin düşük

olmasına rağmen kayıt tutma oranı yüksek çıkmıştır. Üreticiler kullandıkları

girdileri ve maliyetlerini içeren basit kayıtlar tutmaktadırlar.

81

Üreticilerin bilgisayar ve internet kullanma durumları beklenenden

yüksektir. Bilgisayar ve internet kullanıcısı olan üreticilerin büyük bir çoğunluğu

tarımsal bilgilere buradan ulaşabildiklerini beyan etmişlerdir.

Üreticilerin hemen tamamı üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu

düşünmektedir. Üretim maliyetlerinin yüksek seyretmesi, meyve üretiminin

sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk yaratmaktadır. Üretim maliyetlerinin

yüksek olma sebepleri ise küçük ve parçalı araziler, yüksek fiyatlı girdiler olarak

belirlenmiştir.

Üreticilerin yarısına yakını meyve bahçelerini genişletmeyi düşünmektedir.

Meyve bahçesini genişletme düşüncesi üzerinde toplam işletme arazisi ve toplam

meyve arazi miktarları etkili bulunmuştur. Toplam işletme arazi miktarının

artması meyve bahçesini genişletme olasılığını düşürmektedir. Üreticiler toplam

arazileri arttığında, meyve bahçelerini daha da genişletmeye ihtiyaç

duymamaktadırlar. Toplam meyve arazisi artışı ise meyve bahçesini genişletme

olasılığını arttırmaktadır. Meyve bahçeleri genişledikçe ortalama maliyetin

düştüğünü gören çiftçiler, üretimin büyük arazilerde daha kârlı olduğunu görüp

meyve bahçelerini daha da genişletmek istemektedirler.

Üreticilerin hemen hemen üçte biri ürününü tüccar vasıtasıyla ihracata

vermektedir. Bu ürünler özellikle Rusya ve AB ülkelerine ihraç edilmektedir.

Buna göre üreticilerin üçte birine yakın kısmının ürettiği meyveler ihracata

gidecek kadar kaliteli ve standartlara uygundur. Fakat burada yüksek gelir elde

etmek için tüccarın aradan kaldırılması gerekmektedir. Üreticiler birleşip mallarını

büyük ihracat firmalarına gönderme yoluna gitmelidirler. Bu hususta

kooperatiflere düşen rol büyüktür.

Üreticilerin büyük bir çoğunluğunun pazarlama konusunda problemleri

bulunmaktadır. Meyve ağaçlarının yaşlarının artması ve toplam üretimin artması

pazarlama problemlerini nispeten azaltırken, meyve tecrübesinin artması ise

pazarlama problemlerinin artmasına sebep olmaktadır. Bu durumun tecrübeli

üreticilerin sorunları daha iyi ifade etmesinden kaynaklandığı tahmin

edilmektedir.

82

Araştırma bölgesinde tespit edilen en önemli pazarlama problemi,

üreticilerin neredeyse tamamının ürünlerini çiftlik avlusunda piyasa değerinin

altında bir fiyattan tüccara satıyor olmasıdır. Böylece üreticinin eline geçen fiyat

azalmakta ve geliri düşmektedir. Ayrıca tüccarlar ürün bedellerini ya geç

ödemekte ya da hiç ödememektedirler. Ayrıca üretim bölgesinde depolama

probleminin olması, ürünlerin hasat döneminde elden çıkarılmasına yol

açmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye’de meyve üretim ve pazarlamasını da kapsayan

bitkisel üretime yönelik tarımsal politikaların tam olarak amaçlarına ulaşamadığı

ifade edilebilir. Üretim ve pazarlama faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin

sağlanması ve aksaklıkların giderilmesi için, meyveciliğe özel politikalar

belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Belirlenen politikaların uygulanabilirliği kadar

zaman içinde denetlenmesi ve aksayan yönlerin gözden geçirilmesi de önemlidir.

83

KAYNAKLAR

Akbay, C., Candemir, S., Orhan, E., 2005, Türkiye’de Yaş Meyve ve Sebze

Ürünleri Üretim ve Pazarlaması, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

Fen ve Mühendislik Dergisi, Sayı 8(2), sf.96-107.

Akdeniz Üniversitesi, 2007, Türkiye Yaş Meyve Sebze Sektör Yapısı, Pazarların Yeniden Yönetimi Programı Bülteni

Akdeniz İhracatçı Birlikleri, 2008, Sert Çekirdekli Meyveler Raporu, Antalya.

Akkuş, Z., Sanisoğlu, S. Y., Akyol, M., Çelik, M., Y., 2006, Değişken

Yapılarına Göre İstatistiksel Yaklaşım, Dicle Tıp Dergisi, Sayı 2 (33),

sf.101-104.

Aktürk, D., Kıral, T., 2002, Veri Zarflama Yöntemi ile Tarım İşletmelerinde

Pamuk Üretim Faaliyetinin Etkinliğinin Ölçülmesi, Tarım Bilimleri Dergisi,

Sayı 8 (3), s. 197-203, Ankara.

Albayrak, M., 2008, Bahçe Ürünlerini Pazarlama Sürecine Üretici Birliklerinin

Olası Etkilerinin Değerlendirilmesi, Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve

Pazarlama Sempozyumu, Antalya.

Albayrak, M., 2009, Yaş Meyve Ve Sebze Pazarlama Merkezleri: Toptancı

Haller-Pazarlar Dünya, Avrupa Birliği Ve Türkiye’den Örneklerle Yapısı

Ve İşleyişi, TKB TEAE Yayın No:177, s:70, Ankara.

84

Atakan , M., 1998, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye’nin Uyumu,

AB Uzmanlık Tezi, Ankara.

Bayramiç Tarım İl Müdürlüğü, 2011, Bilgisayara Kayıtlı Veriler, Çanakkale.

Can, B., A., Yercan, M., 2006, İzmir İli Seferhisar İlçesinde Mandarin

Üretiminin Ekonomik Analizi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi,

Sayı: 43(1), s.133-144, İzmir.

Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2011, Bilgisayara Kayıtlı Veriler.

Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2007, Çanakkale Brifing Raporları, Çanakkale.

Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2008, Çanakkale Brifing Raporları, Çanakkale.

Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2009, Çanakkale Brifing Raporları, Çanakkale.

Demirbaş, N., 1994, Türkiye’de ve Özellikle Ege Bölgesinde Meyve-Sebze

İşleme Sanayiinin Mevcut Üretim ve Pazarlama Yapısının Analizi ve

Sektörün Geliştirilmesi Olanakları Üzerine Bir Çalışma, Ege Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Doktora Tezi,

İzmir.

85

Demirbaş, N., 2001, Türkiye’de Toptancı Halleri ile İlgili Yasal Düzenlemelerin

Meyve-Sebze Üretim ve Pazarlama Politikalarının Başarısı Üzerine Etkileri:

İzmir İli Örneği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, İzmir.

Devlet Planlama Teşkilatı , 2000, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı; Tarımsal

Politikalar ve Yapısal Düzenlemeler Özel İhtisas Komisyon Raporu,

Ankara.

Devlet Planlama Teşkilatı, 2001, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı; Bitkisel

Üretim Özel İhtisas Komisyonu Meyvecilik Alt Komisyon Raporu ,

Ankara.

Devlet Planlama Teşkilatı, 2004, II. Tarım Şurası, Üretim ve Pazarlama

Komisyon Raporu, Ankara.

Devlet Planlama Teşkilatı, 2006, Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı (2007-

2013) , Ankara.

Devlet Planlama Teşkilatı, 2007, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013)

Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara.

Emeksiz, F., Albayrak, M., Güneş,E., Özçelik, A., Özer, O. O., Taşdan, K.,

2005, Türkiye’de Tarımsal Ürünlerin Pazarlama Kanalları ve Araçlarının

Değerlendirilmesi, Tarım Haftası’2005 Kongre VI.Teknik Kongre, s.1155-

1171, Ankara.

86

Eraktan, G., 2001, Tarım Politikası Temelleri ve Türkiye’de Tarımsal

Destekleme Politikaları, Uzel Yayınları, sf.3.,Ankara.

Esmen, E., 2008, Tropik Meyvelerin Türkiye Pazarı Açısından Genel Bir Tanımı

ve Analizi, Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu,

Antalya.

Gençtan, T., Tugay, M.E., Geçit, H.H., Bozkurt, B., Ergun, E., Ekiz, H.,

Yalvaç, K., Gevrek, M.N., Elçi, A. ve A. Balkan, 2005, Türkiye’de

Tohumluk, Fide ve Fidan Üretimi ve Kullanımı, Türkiye VI. Ziraat

Mühendisliği Teknik Kongresi, Cilt: 2, 803-823, Ankara.

Gül, M., Akpınar. G. M., 2006, Dünya ve Türkiye Meyve Üretiminde

Gelişmelerin İncelenmesi, Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi ,

Sayı: 19(1),sf. 15-27, Antalya.

Güngör, M., Bulut, Y., 2008, Khi-Kare Testi Üzerine, Doğu Anadolu Bölgesi

Araştırmaları, Fırat Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik

Bölümü, ,sf.84-89, Elazığ.

Hekimoğlu, B., Altındeğer, M., 2011, ‘’Türkiye, Batıkaradeniz ve Samsun

Bölgemizde Şeftali Üretimi ve Pazarlaması’’,Samsun Valiliği Tarım İl

Müdürlüğü Strateji Geliştirme Birimi Raporu, Samsun.

İGEME, 2005, Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.

87

İGEME, 2008, Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.

İGEME, 2010, Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.

İstanbul Ticaret Odası, 2005, Muz Sektör Profili, İstanbul.

Köksal, Ö., 2011, Organik Zeytin Yetiştiriciliğine Karar Verme Davranışı

Üzerine Etkili Olan Faktörlerin Analizi, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi,

Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, s.6, Ankara.

Köse, T., 2007, Meyve ve Sebze Ortak Piyasa Düzeni 2007 Reformu, Tarım ve

Köyişleri Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi

Başkanlığı, AB Uzmanlık Tezi, Ankara.

Lapseki Ziraat Odası, 2011, Bilgisayara Kayıtlı Veriler, Çanakkale.

Milli Eğitim Bakanlığı, 2007, Bahçecilik Pazarlama, Mesleki Eğitim ve Öğretim

Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, s.4-9, Ankara.

Miran, B., 2008, Temel İstatistik, Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım

Ekonomisi Bölümü, s.216, İzmir.

Nakip, M., 2003, Pazarlama Araştırmaları, Teknikler ve (SPSS Destekli)

Uygulamalar, Seçkin Yayın Evi, Ankara.

88

Pezikoğlu, F., Ergun, E., M., Erkal, S., 2004, Taze Meyve-Sebze Pazarlama

Zincirinde Modern Perakendecilerin Durumu, Bahçe Dergisi, Sayı: 33 (1-2),

sf.75-84.

Polat, Ö., 2010, ‘’Adana İli Yaş Sebze ve Meyve Toptan Fiyatlarının Analizi’’,

Çukurova Üniversitesi, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans

Tezi, Adana, sf.63-70.

Sayın, C., Taşçıoğlu, Y., Mencet, N., 2004, Avrupa Birliğinde Yaş Meyve Sebze

Ortak Piyasa Düzenlemesi ve Türkiye’nin Uyum Yönünde Alması Gerekli

Önlemler, Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi

Bölümü, Antalya.

Sayın, C., 2008, Türkiye’de Yaş Meyve Sebze Sektöründe İzlenen Politikaların

AB Ortak Tarım Politikasına Entegrasyonunun SWOT Analizi ile

Değerlendirilmesi, Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama

Sempozyumu, Antalya.

Savran, F., Aktürk, D., Dellal, İ., Tatlıdil, F., Dellal, G., Pehlivan, E., 2011,

Türkiye’de Seçilmiş Bazı İllerde Keçi Sütü ve Ürünleri Tüketimine Etkili

Faktörler, Kafkas Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dergisi, Sayı: 17(2), s.

251-256, Çanakkale.

Sezgin, A., Kaya, E. T., Külekçi, M., Kumbasaroğlu, H., 2010, Tarımsal

Yeniliklerin Benimsenmesinde Etkili Olan Faktörlerin Analizi: Erzurum İli

örneği, Türkiye IX. Tarım Ekonomisi Kongresi, s. 557-564, Şanlıurfa.

89

Şengül, H., Güneş, E., Artukoğlu, M. M., 2010, Tarımsal Girdi Kullanımı ve

Politikaları, Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi, Cilt:2, s.

853-859, Ankara.

Tahhuşoğlu, Ö., 2007, Hatay İlinde Yaş Sebze Meyve Dış Satımının Yapısı ve

Geliştirme Olanakları, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,

Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Adana.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2004, II. Tarım Şurası: Üretim ve Pazarlama

Politikaları Komisyon Raporu, Ankara.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2005, Tarımsal Araştırma Master Plan

Revizyonu, Tarımsal Araştırma Genel Müdürlüğü, Ankara.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2007, “TR2 Batı Marmara Bölgesi Tarım Master

Planı”, Ankara.

Tatlıdil, H., 2002, Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz, Akademi

Matbaası, Ankara.

T. C. Resmi Gazete, 2006, Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin

Düzenlenmesine Dair Yönetmelik, Sayı: 27593, 8 Eylül 2006, Ankara.

T.C. Resmi Gazete, 2009, Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi

Toplulaştırılmasına İlişkin Tüzük, Sayı: 27298, 24 Temmuz 2009, Ankara.

90

T.C. Resmi Gazete, 2010, Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği

Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Sayı:

27533, 26 Mart 2010, Ankara.

T. C. Resmi Gazete 2011a, Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve

Esasları Hakkındaki Yönetmelik, Sayı: 27912, 21 Mart 2011, Ankara.

T.C. Resmi Gazete, 2011b, 2011 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere

İlişkin Karar, Sayı: 27856, 26 Şubat 2011, Ankara.

T.C. Resmi Gazete, 2011c, Yurt içi Sertifikalı Fidan/ Çilek Fidesi ve Standart

Fidan Kullanımı Desteklemesi Hakkında Tebliğ, Sayı: 27931, 11 Mayıs

2011, Ankara.

Tuncer, D., Böge, E., Ayhan, Y., Üner, M., Arpacı, T., 1992, Pazarlama, Gazi

Yayınları, Ankara.

Türk, R., Sarı, Z., 2002, Yaş Meyve ve Sebze İhracatının Arttırılmasında Katkı

Sağlayan Ulusal ve Uluslararası Uygulamalar, II. Bahçe Ürünlerinde

Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, s.20-27, Çanakkale.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2000, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2001, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

91

Türkiye İstatistik Kurumu, 2002, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2003, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2004, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2005, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2006, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2007, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği, 2011, Haber Bülteni, Sayı:4,

Bursa.

Yavuz, O., 2004, Tarım Politikası, Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım

Ekonomisi Bölümü, s. 178-240, Bursa.

Yercan, M., 2003, Tarım Kooperatifleri, Ege Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve

Araştırma Merkezi Çiftçi Broşürü, Sayı:34, İzmir.

Yercan, M., 2007, Türkiye ve Avrupa Birliğinde Tarımın Örgütlenme Deseni ve

Tarımsal Kooperatifler, Tarım Ekonomisi Dergisi, Sayı: 13(1), s.19-29,

İzmir.

92

Yulafçı, A., , Cinemre, A. H., 2007, Çarşamba Ovasında Yaş Meyve Sebze

Pazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi,

Ziraat Fakültesi Dergisi, Sayı 22 (3), s. 260-268, Samsun.

Yurdakul, O., Koç, A. A., 1997, Gıda Ürünleri Pazarlaması, Çukurova

Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Genel Yayın No:12, Adana.

Zenginoğlu, A., Demirbaş, N., 2007, AB Sürecinde Türkiye Turunçgil

İhracatının Yapısı, Ortaya Çıkan Sorunlar ve Çözüm Yolları Üzerine Bir

Araştırma, Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir.

WEB SİTELERİ

Çanakkale Belediyesi, www.canakkale.bel.tr, (Erişim: 15 Aralık 2011).

Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, www.canakkale-tarim.gov.tr, (Erişim tarihi: 1

Aralık 2011).

Food and Agriculture Organization, www.fao.org, (Erişim: 01 Aralık 2011).

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, www.tarim.gov.tr, (Erişim: 17 Ocak 2011).

Türkiye Büyük Millet Meclisi, www.tbmm.gov.tr, (Erişim: 17 Ocak 2011).

Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr, (Erişim tarihi: 15 Kasım 2011).

Yaş Meyve Sebze Portalı, www.yms.gov.tr, (Erişim tarihi:13 Kasım 2011).

93