(yÜksek lİsans tezİ) sÜrdÜrÜlebİlİr meyve Üretİmİ ve pazarlamasi aÇisindan tarim...
TRANSCRIPT
EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
(YÜKSEK LİSANS TEZİ)
SÜRDÜRÜLEBİLİR MEYVE ÜRETİMİ ve
PAZARLAMASI AÇISINDAN TARIM
POLİTİKALARININ İRDELENMESİ: ÇANAKKALE
İLİ ÖRNEĞİ
Özge Can NİYAZ
Tez Danışmanı : Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ
Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı
Bilim Dalı Kodu : 501.07.00
Sunuş Tarihi :10.02.2012
Bornova-İZMİR
2012
iii
KABUL VE ONAY SAYFASI
Özge Can NİYAZ tarafından Yüksek Lisans tezi olarak sunulan
‘’Sürdürülebilir Meyve Üretimi ve Pazarlaması Açısından Tarım
Politikalarının İrdelenmesi: Çanakkale İli Örneği’’başlıklı bu çalışma E.Ü.
Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü
Eğitim ve Öğretim Yönergesi’nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan
değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve 10.02.2012 tarihinde yapılan tez
savunma sınavında aday oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunmuştur.
Jüri Üyeleri: İmza
Jüri Başkanı : ........................................... .................................
Raportör Üye : ........................................... .................................
Üye : ........................................... .................................
v
ÖZET
SÜRDÜRÜLEBİLİR MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASI
AÇISINDAN TARIM POLİTİKALARININ İRDELENMESİ:
ÇANAKKALE İLİ ÖRNEĞİ
NİYAZ, Özge Can
Yüksek Lisans Tezi, Tarım Ekonomisi Bölümü
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ
Şubat 2012, 93 sayfa
Türkiye’de ve özellikle Çanakkale ilinde, iklimin ve doğal koşulların uygun
olması nedeniyle, meyve üretimi ve pazarlaması oldukça önemli bir yere sahiptir.
Meyveciliğin sürdürülebilirliği açısından üretim ve pazarlama politikalarının, bu
üretim dalının özelliklerine göre belirlenmesi ve konu ile ilgili politikaların
uygulamaya aktarılması büyük önem taşımaktadır.
Bu araştırmada basit temel istatistiki hesaplamalar, Khi-Kare Bağımsızlık
Testi ve Lojistik Regresyon Analizleri kullanılarak Çanakkale ilinin yaş meyve
üretim ve pazarlamasının mevcut durumu ortaya konmuştur. Ayrıca üreticilerin
üretim ve pazarlama faaliyetleri sırasında yaşadıkları sorunlar da irdelenmiştir.
Araştırma sonunda Çanakkale ilinin yaş meyve üretim ve pazarlama yapısı
Türkiye geneli ile karşılaştırılarak, bölgedeki yaş meyve üretim ve pazarlamasının
daha iyi bir konuma gelebilmesi için önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar sözcükler: Yaş meyve üretimi, yaş meyve pazarlaması, tarım
politikası, üretim ve pazarlama politikaları, Çanakkale.
vii
ABSTRACT
EVALUATION OF AGRICULTURAL POLICIES IN TERMS OF
SUSTAINABLE FRUIT PRODUCTION and MARKETING: A CASE
STUDY OF ÇANAKKALE PROVINCE
NİYAZ, Özge Can
MSc in Agricultural Economics
Supervisor: Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ
February 2012, 93 pages
In Turkey and especially in Çanakkale, fruit production and marketing are
of significance as a consequence of natural and climatic conditions. It is
considerably noteworthy that production and marketing policies should be
applicable and regulated in association with the characteristics of this production
branch for the sustainability of fruit production.
In this study, the current situation of fresh fruit production and its marketing
have been examined through the use of some simple statistical calculations, Chi
Square Test of Independence and Logistic Regression Analysis. Besides, some
problems run through during the process of production and marketing have been
focused upon. In the end, fresh fruit production and marketing structure of
Çanakkale province have been compared to those of Turkey, and some
suggestions have been made so that fresh fruit production and marketing in this
province could be enhanced.
Key words: Fresh fruit production, marketing of fresh fruit, agricultural
policies, production and marketing policies, Çanakkale.
ix
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans çalışmam süresince öneri ve yapıcı eleştirileriyle bana ışık
tutan, her zaman destek ve moral veren, araştırıcı özelliklerimi pekiştirici bir yapı
kazanmamı sağlayan, benden yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen hocam
Sayın Prof. Dr. Nevin DEMİRBAŞ’ a teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.
Yüksek lisans tezimin hazırlıkları boyunca çalışmalarımı destekleyen başta
Ç.O.M.Ü. öğretim üyesi sayın Prof. Dr. Taner KUMUK olmak üzere, Ç.O.M.Ü.
Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü değerli öğretim elemanlarına tez
süresince göstermiş oldukları yardım ve katkıları için teşekkür ederim.
Ayrıca saha çalışmam sırasında anket sorularını sabırla ve içtenlikle
yanıtlayan Bayramiç ve Lapseki meyve üreticilerine teşekkür ederim.
Tezimin her aşamasında beni manevi olarak destekleyen ve yardımlarını
esirgemeyen değerli aileme de sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Özge Can NİYAZ
Çanakkale, Şubat 2012
xi
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET………………………………………………………………...…….…v
ABSTRACT………………………………………………………………...vii
TEŞEKKÜR…………………………………………………….…………...ix
ÇİZELGELER DİZİNİ……………………………………………………..xv
ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………...xix
SİMGELER VE KISALTMALAR……………………………………..….xxi
1.GİRİŞ……………………………………………………………………...1
1.1. Konunun Önemi………………………………………………………...1
1.2.Araştırmanın Önemi.……………………………………………………..4
1.3. Araştırmanın Amacı…………………………………………………….5
1.4. Araştırmanın Kapsamı……………………………………………….......5
2.MATERYAL ve YÖNTEM……………………………………………....7
2.1. Materyal…………………...……………………………………………7
2.2. Yöntem…………………………………………………………………7
2.2.1. Verilerin Toplanması Sırasında İzlenen Yöntem………...…………..7
xii
İÇİNDEKİLER (Devam)
Sayfa
2.2.2. Verilerin Analizi Sırasında İzlenen Yöntem ………………………..11
3.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR………………………………………………14
4.TÜRKİYE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASINDA MEVCUT
DURUM…………………………………………………...………………19
4.1.Türkiye Meyve Üretiminde Mevcut Durum…………………………...19
4.1.1. Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretimdeki Yeri………………….19
4.1.2. Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretimdeki Yeri…………………...20
4.1.3.Meyve Türleri İtibariyle Yaş Meyve Üretimindeki Gelişmeler..………21
4.1.4. Meyve Üretiminin Bölgesel Dağılımı………………………………..22
4.2. Türkiye’de Meyve Pazarlamasında Mevcut Durum…………………..24
4.2.1. Türkiye Meyve Pazarlamasındaki Pazarlama Kanalları…………….26
5.TÜRKİYE’DE SON YİRMİ YILDA MEYVE ÜRETİM ve
PAZARLAMA POLİTİKALARI…………………………………………32
5.1.Tarım Politikalarında Meyve Üretim ve Pazarlama Politikaları………......32
5.2.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Üretimi İçin Politikalar ……………36
5.3.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Pazarlaması İçin Politikalar ……….40
6. ÇANAKKALE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASI………...44
xiii
İÇİNDEKİLER (Devam)
Sayfa
6.1. Çanakkale’de Meyve Üretimi…………………………………………44
6.2. Çanakkale’de Meyve Pazarlaması………………………………………49
7.ARAŞTIRMA BULGULARI……………………………………………52
7.1.İşletmelerin Genel Özellikleri………………………………………….52
7.1.1. Toplam Arazi Varlığı ve Meyve Arazisi Varlığı……...…………….52
7.1.2. İşletmelerde Üretilen Ürün Çeşitleri………………………………...54
7.2. Meyve Üretim ve Pazarlama Faaliyetinde Bulunan Üreticilerin Genel
Özellikleri…………………………………………………………………..55
7.3. Üreticilerin Kooperatife Üyelik Durumu……………………….……..57
7.4. Üreticilerin Tarımsal Desteklerden Yararlanma Durumu…………..…60
7.5. Üreticilerin Tarım Dışı Gelir Elde Etme ve Kayıt Tutma Durumu….…61
7.6. Üreticilerin Bilgisayar ve İnternet Kullanma Durumu………………..63
7.7. Üreticilerin Üretimi Sürdürme Konusundaki Düşünceleri…………....63
7.8. Üreticilerin Meyve Pazarlama Faaliyetlerindeki Mevcut Durum....….66
7.9. Üreticilerin İhracata Mal Verme Durumu………………………….....71
8. MEYVE ÜRETİM ve PAZARLAMA FAALİYETLERİNDE ORTAYA
ÇIKAN SORUNLAR…………………………………………………..…72
xiv
İÇİNDEKİLER (Devam)
Sayfa
8.1. Meyve Üretim Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar………….…….73
8.2. Meyve Pazarlama Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar……………..75
9. SONUÇ ve ÖNERİLER……………………………...…………………77
9.1. Türkiye’deki Meyve Üretim ve Pazarlama Politikaları Açısından
Değerlendirme………………………………………………………………77
9.2.Çanakkale İlindeki Meyve Üretimi, Pazarlaması ve Üreticileri Açısından
Değerlendirme………………………………………………………………80
KAYNAKLAR…………………………………………………………….84
xv
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge Sayfa
2.1. Lapseki İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları…………………….9
2.2. Bayramiç İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları………………….10
2.3. Bayramiç İlçesinde Elma Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin Oranı
(%)………………………………………………………………………………..10
2.4. Lapseki İlçesinde Şeftali Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin Oranı
(%)………………………………………………………………………………..11
2.5. Khi-Kare Analizi ile İncelenen Değişkenler ve Değişkenlere Ait
Gruplar…………………………………………………………………………...12
4.1. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretim İçindeki Payı
(%)………………………………………………………………………………..19
4.2. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretim İçindeki Payı
(%)………………………………………………………………………………..20
4.3. Türkiye’deki Meyve Türlerinin Meyve Üretimindeki Payları
(%)…………………………………………………………………………...…...21
4.4. İstatistik Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve Üretimi
(Milyon TL)…………………………………………………………………….......22
4.5. Tarımsal Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve Üretimi
(Milyon TL)…………………………………………………………………….....23
4.6. Türkiye Tarımsal, Bitkisel ve Meyve Pazarlama Değerleri ve Yıllar
İtibariyle Oranları (%)……………………………………………………………24
xvi
ÇİZELGELER DİZİNİ (Devam)
Çizelge Sayfa
4.7. Tarımsal Ürün İhracatında Yaş Meyve İhracatının Payı
(%)………………………………..………………………………………………25
5.1. Türkiye’deki Tarımsal Desteklemelerde Meyve ile İlgili Destekleme
Miktarları (TL)…………………………………………………………………...34
6.1. Türkiye’de ve Çanakkale’de Tarımsal Üretim Değeri, Bitkisel Üretim
Değeri ve Meyve Üretim Değeri…………………………………..……………...45
6.2. 2009 Yılında Çanakkale İlinin İlçelerinde Bitkisel Üretim Değerleri ve
M.Ü.D.’nin B.Ü.D.’ne Oran (%)………..……………………………………….46
6.3. 2007/2009 Yıllarında Çanakkale İlinde Meyve Arazisinin İlçelere
Dağılımı (Dekar)…………………………………………………………………47
6.4. 2000/2007 Yıllarında Türkiye ve Çanakkale’de Meyve Ağaç Sayıları
(Adet)…………………………………………………………………………….48
6.5. 2000/2007 Yılları Arasında Çanakkale’de Pazarlanan Meyve Değerinin
Türkiye’de Pazarlanan Meyve Değeri İçindeki Payı (%)………………………….49
7.1. İncelenen İşletmelerde Toplam Arazi Varlığı (Dekar)…………………....53
7.2. İncelenen İşletmelerde Meyve Arazisi Varlığı (Dekar)………….………53
7.3. Üreticilerin Yetiştirdiği Elma Çeşitleri…………………………………..54
7.4. Üreticilerin Yetiştirdiği Şeftali Çeşitleri…………………………………54
7.5. Üreticilerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (Yıl)…………...……………55
xvii
ÇİZELGELER DİZİNİ (Devam)
Çizelge Sayfa
7.6. Üreticilerin Eğitim Seviyesi (Yıl)…………………..………………..……55
7.7. Üreticilerin Çiftçilik Tecrübesi (Yıl)……………………………………..56
7.8. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübesi (Yıl)………………………………….56
7.9. Üreticilerin Kooperatife Üye Olma Durumları (%)………………….….....57
7.10. Kooperatif Üyesi Üreticilerin Üye Olduğu Kooperatif Tipleri ve Oranları
(%)…………………………………………...…………………………………...57
7.11. Kooperatif Üyesi Olan Üreticilere Kooperatiflerin Sağladığı
Faydalar…………………………………………………………………………..58
7.12. Kooperatif Üyeliğinin Getirdikleri Konusunda Üretici Görüşleri…..….…58
7.13. Kooperatif Üyeliğiyle İlgili Sorunlar.…………………………..……..…..59
7.14. Üreticilerin Kooperatiflerden Beklentileri…………………………….…59
7.15. Tarımsal Destek Alma Durumu (%)……………….……………………...60
7.16. Yararlanılan Destekleme Türleri ve Oranları (%)…………….………….61
7.17. Üreticilerin Çiftlik Dışı Gelir Elde Etme Durumu (%)……………..……61
7.18. Üreticilerin Kayıt Tutma Durumu (%)…………………………...………62
7.19. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübeleri İtibariyle Kayıt Tutma Durumları......62
7.20. Üreticilerin Bilgisayar Kullanma Durumu (%)………………………….63
xviii
ÇİZELGELER DİZİNİ (Devam)
Çizelge Sayfa
7.21. Üreticilerin İnternet Kullanma Durumu (%)……………………………..63
7.22. Üreticilerin Meyve Bahçelerini Genişletme Düşüncesi Üzerinde Etkili
Olan Değişkenler…………………………………………………………………65
7.23. Pazarlama Problemi Üzerine Etki Eden Değişkenler….…………………69
7.24. En Sık Görülen Pazarlama Problemleri…..………………………………70
7.25. Ürünlerin Satış Yerleri ve Dağılımları (%)…...……………………….….71
7.26. Üreticilerin Toplam Arazileri İtibariyle Mallarını Dolaylı Olarak İhracata
Verme Durumları…..…………………………………………...…………………71
xix
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil Sayfa
4.1. Yaş Meyve ve Sebzede Tüketiciye Doğrudan Pazarlama Sistemleri…….27
4.2. Yaş Meyve ve Sebzenin Tüketiciye Aracılar Yoluyla Pazarlama
Sistemleri………………………………………………………………………....28
6.1. Çanakkale’de Yaş Meyve Pazarlama Kanalları…………………..………..50
xxi
KISALTMALAR DİZİNİ
Kısaltmalar Açıklama
AB Avrupa Birliği
ABD Amerika Birleşik Devletleri
ÇKS Çiftçi Kayıt Sistemi
DPT Devlet Planlama Teşkilatı
FAO Food and Agriculture Organization
( Gıda ve Tarım Örgütü)
GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
SWOT Strengths Weaknesses Opportunities Threats
(Üstünlükler, Zayıflıklar, Fırsatlar, Tehditler )
TEFE Toptan Eşya Fiyat Endeksi
TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu
OPD Ortak Piyasa Düzeni
1
1.GİRİŞ
1.1. Konunun Önemi
Gün geçtikçe sağlığa ve sağlıklı gıdaya verilen önem artmaktadır. Meyveler,
şüphesiz ki sağlıklı ve dengeli beslenmede önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle,
giderek artan nüfusun yeterli ve dengeli beslenmesi açısından meyve üretim ve
pazarlaması da önemli hale gelmektedir.
Meyvecilik sektörü, insan beslenmesinde önemli olduğu kadar, ekonomik
anlamda da ülkeler adına artı değer yaratmaktadır. Meyve üretiminde birim
alandan elde edilen gelir, diğer bazı ürün gruplarına göre (tarla ürünleri vb.) daha
fazladır (TKB, 2005). Meyve yetiştiriciliğine dayalı katma değeri yüksek ürünler
ülke ekonomisine önemli katkılar yapmakta ve bu katkılar yetiştiricilik yapılan
yöreye yansımaktadır. Meyveler toplandıktan sonra doğrudan tüketilebilir ürünler
olmaları nedeniyle işlenmemiş halleri de gelir kaynağı olmaktadır.
Türkiye, uygun iklim ve toprak özellikleri nedeniyle meyve-sebze üretimi
açısından önemli bir potansiyele sahiptir (Demirbaş, 1994). Meyvecilik,
Türkiye’nin tarımsal ekonomisi içinde önemli bir yere sahiptir. Meyve üretimi,
yurtiçi meyve talebinin, yine yurtiçi üretimle karşılanmasını sağlamasının yanı
sıra, tarıma dayalı sanayiye de hammadde sağlayan bir üretim dalıdır. Aynı
zamanda meyvelerin ihraç edilmesi ile ülkeye döviz girişi sağlanmaktadır.
Türkiye’de tarım sektörünün GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) içindeki
payı, 2010 yılı itibariyle %9.1’dir (TÜİK, 2011). 2009 yılı itibariyle bitkisel
üretim değeri, toplam tarımsal üretim değerinin yaklaşık %74’ünü
oluşturmaktadır (FAO, 2011).
Yine, 2009 yılı itibariyle toplam bitkisel üretim değerinin %33.5’i meyve
üretimine aittir. 2009 yılı itibariyle toplam meyve üretim değeri yaklaşık olarak 25
milyon TL'dir (TÜİK, 2011).
2
Türkiye’de toplam tarım alanında meyvelik alanların (meyvelik, bağ ve
zeytinlik) payı %11.69'dur (TÜİK, 2007). 2009 yılında 40 milyon hektar olan
toplam tarım arazisinin, yaklaşık 2 milyon hektarı meyve üretimine tahsis
edilmiştir (TÜİK, 2011).
2009 yılı pazarlanan meyve değeri, çiftçinin eline geçen fiyatlarla 19 milyon
TL olup, toplam tarımsal ürün değerinin %18.6’sını ve toplam bitkisel üretim
değerinin ise %33.5’ini oluşturmaktadır (TÜİK, 2011).
2009 yılı verilerine göre, Türkiye toplam 15 milyon ton yaş meyve üretimi
ile dünyanın önemli üretici ülkelerinden birisidir; ancak ihracatın üretime oranı
%10 civarındadır (TÜİK, 2011).
2005/2007 verileri baz alınarak hesaplanan üç yıllık ortalamalara göre
Türkiye’de toplam meyve üretim değeri içinde meyve üretim oranları sırasıyla;
%26.6 üzüm, % 20.5 elma ve %7.5 kayısı olarak hesaplanmıştır (TÜİK 2005;
2006; 2007).
Meyveler dayanıksız ürünler olduklarından pazarlama zincirindeki
aksaklıklar nedeniyle %25-35’i pazarlama aşamasında ziyan olmaktadır. 2009 yılı
verilerine göre, yaklaşık 10 milyon ton meyve sebze bahçeden tüketiciye
ulaşıncaya kadar geçen sürede ziyan olmaktadır. İstikrarlı pazarlama politikaları
ile bu kaybı %10’lara düşürmek çok zor görünmemektedir. Böylece 6 milyon ton
sebze meyvenin tüketime sunularak milli ekonomiye kazandırılabileceği ifade
edilmektedir (Hekimoğlu ve Altındeğer, 2011). Meyveciliği de kapsayan,
uygulanan ve uygulanması planlanan politikalar kayıpların ekonomiye
kazandırılması açısından önemlidir.
3
Türkiye’deki tarım politikaları incelendiğinde meyve sektörü için doğrudan
bir politikaya rastlanılmamaktadır. Örneğin; Türkiye’de çeşitli tarım ürünlerine
yönelik müdahale şekillerine rastlanırken, meyve ile ilgili çiftçiye özel bir destek
bulunmamaktadır. Diğer bitkisel ürünlerde olduğu gibi, gübre ve mücadele ilacı
desteği, genel bir yaklaşım olarak, bu üretim dalında tek destek mekanizması
olmaktadır (Demirbaş, 2001). Tarım politikaları içinde meyve sektörünü de
ilgilendiren politikalar; küçük ve parçalı yapıyı düzeltmek için tarımsal yapı
politikaları; mazot, fidan, gübre desteklerini kapsayan destekleme politikaları;
meyvelerin üretim, depolama, nakliye gibi üretim ve pazarlamanın her aşamasında
dikkat edilmesi gereken gıda güvenliği politikalarıdır.
Meyvecilik alanına özgülenmiş politikaların olmayışı önemli bir sorundur.
Bu bağlamda, sürdürülebilir meyve üretim ve pazarlaması için politikalar
üretilmesi önemli görülmektedir. Bu politikaların oluşturulması kadar,
uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği de bir o kadar önemlidir.
Türkiye’deki sebze ve meyve işletmeleri, küçük aile işletmeleri şeklinde
olduğundan üreticiler ürünleri pazarlamada etkin bir yapıya sahip değildir. Ürün
ya bahçede toptan satılmakta, ya da hasat edildikten sonra yerel pazarlarda
üreticinin kendisi tarafından pazarlanmaktadır. Ürün nasıl satılırsa satılsın, çiftçi
reel olarak yeterli geliri elde edememektedir (DPT, 2007).
Meyve üretimi ve pazarlaması, Türkiye ekonomisinde ve tarım sektöründe
önemli bir yere sahiptir. Meyvecilik konusunda selektif politikaların bulunmaması
önemli bir sorundur. Çalışmanın konusu bu yöndeki eksiklerin tespiti ve
getirilecek öneriler ile boşluğu dolduracağından önemlidir. Belirlenen politikalar
meyve üretim ve pazarlamasının sürdürülebilirliği açısından büyük önem arz
etmektedir.
4
1.2. Araştırmanın Önemi
Konu ile ilgili daha önce yapılmış araştırmalar meyve üretim ve pazarlama
politikalarını incelemiştir. Fakat bu çalışmaların büyük çoğunluğu literatür
taraması şeklindedir. Dolayısıyla getirilen çözüm önerileri teorik olup
uygulamaya aktarılabilirlik oranları tartışılır düzeydedir. Konunun sadece üretim
kısmını ele alan ve pazarlama konusunda genel önerilerde bulunan bu çalışmalara
alternatif olarak, sorunların çözüm yöntemlerini pratiğe geçirmeyi sağlayacak bu
araştırma bu nedenle önem arz etmektedir.
Türkiye’nin dünya meyve üretiminde ilk iki sırayı aldığı ürünler elma ve
şeftalidir (TKB, 2007). Çanakkale ili meyve üretiminde de elma ve şeftali ürünleri
liderdir.
Çanakkale’de üretilen belli başlı meyve türlerinin 2005/2007 yılları
ortalamasına göre Türkiye’deki payları sırasıyla %10.4 ile şeftali, %3.8 ile elma,
%2.6 ile ayva olarak saptanmıştır. Çanakkale ilinin toplam meyve üretim
değerinde meyvelerin payında ise ilk üç sırayı sırasıyla elma (%39.1), şeftali
(%32), üzüm (%15.5) oluşturmaktadır (TÜİK 2005; 2006; 2007).
Araştırma önemli bir meyve üretim potansiyeline sahip olması dolayısıyla
Çanakkale ilinde yürütülmüştür. Sürdürülebilir meyve üretimi ve pazarlaması için
tarım politikalarını irdeleyen bu çalışmada, üreticilerle yüz yüze yapılan anketler
yoluyla saha çalışmasından elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucu
uygulamaya daha yatkın çözüm önerileri getirilmektedir. Birçok çalışmada tespit
edilen konu ile ilgili sorunlar, bu çalışmada üretici açısından yerinde incelenip
tespit edildikten sonra üretim ve pazarlama politikalarının gerektirdiği doğrultuda
sorunun çözümünü kolaylaştırıcı pratik önerilerde bulunulması açısından
önemlidir.
5
1.3. Araştırmanın Amacı
Araştırmanın amacı, sürdürülebilir meyve üretim ve pazarlaması açısından
tarım politikalarının Çanakkale ili örneğinde irdelenmesidir. Araştırmada,
Çanakkale ilinde toplam meyve üretimin %71’ini oluşturan elma ve şeftali
meyveleri üzerine yapılmış üretici anketleri ile elde edilen veriler sonucu
sürdürülebilir yaş meyve üretimi ve pazarlaması önünde engel oluşturan faktörleri
ortaya koymak hedeflenmiştir.
1.4. Araştırmanın Kapsamı
Araştırmanın konu kapsamı, Türkiye’de yaş meyve konusunda uygulanan
üretim ve pazarlama politikalarının, bu bölgenin kendi özellikleri doğrultusunda
üretim ve pazarlamayı nasıl etkilediğini kapsamaktadır.
Çalışmadaki makro düzeydeki veriler son on yıl için sağlıklı olarak elde
edilemediğinden tezin bazı bölümlerinde son yedi senelik veriler kullanılmak
zorunda kalınmıştır. Politikalar ise son yirmi yılı kapsayacak şekilde
değerlendirilmiştir.
Anket yoluyla elde edilen verilerde ise güncel olabilmesi açısından son
üretim döneminin verileri elde edilmeye çalışılmıştır.
Veriler Marmara Bölgesi’nde bulunan Çanakkale ilinde yapılan üretici
anketlerinden derlenmiş olup; bölgeye has sorun ve çözüm önerilerini
içermektedir.
Çanakkale ilinde yaş meyve üretiminin %71’ini oluşturan sırasıyla %39 ile
elma ve %32 ile şeftali çalışmanın ürün kapsamını oluşturmaktadır.
Bu kapsamda ele alınan çalışma ana hatlarıyla dokuz bölümden
oluşmaktadır. İlk bölümde giriş başlığı altında konunun önemi, araştırmanın
önemi, araştırmanın amacı ve kapsamı verilmiştir. İkinci bölümde çalışmanın
materyal ve yöntemi, üçüncü bölümde konu ile ilgili yapılmış önceki çalışmalar
verilmiştir.
6
Dördüncü bölümde ise Türkiye’de meyve üretim ve pazarlamasının mevcut
durumu verilmiştir. Sonraki bölüm Türkiye’de son yirmi yılda meyve üretim ve
pazarlama politikalarını içermektedir. Altıncı bölümde meyve üretim ve
pazarlaması Çanakkale düzeyine indirgenerek incelenmiştir. Yedinci bölümde ise
anket çalışmalarından elde edilen araştırma bulgularının analizleri ve yorumları
mevcuttur. Sekizinci bölümde meyve üretim ve pazarlaması konularında çözüm
bekleyen problemlere değinilmiştir. Son bölümde konunun ve araştırma
sonuçlarının topluca değerlendirilmesi verilmiştir.
7
2.MATERYAL ve YÖNTEM
2.1. Materyal
Bu araştırmanın materyalini üç grup veri oluşturmaktadır. Bunlardan
birincisi Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, Bayramiç Tarım İlçe Müdürlüğü ve
Lapseki Ziraat Odası’ndan elde edilen verilerdir.
İkinci grup materyal ise elma ve şeftali üreticileri ile yüz yüze yapılan
anketler yoluyla elde edilen verilerden oluşmaktadır. Araştırmanın amacına uygun
anket formu hazırlanıp veri setleri elde edilmiştir.
Üçüncü grup materyal ise, konuyla ilgili olarak yayınlanmış literatürlerden
oluşmaktadır. Ayrıca çalışmadaki makro veriler; TÜİK, FAO gibi resmi istatistik
kurumlarının internet sitelerinden elde edilmiştir.
2.2. Yöntem
2.2.1 Verilerin Toplanması Sırasında İzlenen Yöntem
Çalışmada yararlanılan makro veriler TÜİK, FAO, DPT başta olmak üzere
resmi kurumlardan ve konu ile ilgili daha önce hazırlanmış makale, kitap ve
dergilerden, ayrıca internet sitelerinden yararlanılarak derlenmiştir.
Yararlanılan istatistiki kaynaklarda ürünlere ilişkin üretim değerleri nominal
olarak verilmiştir. İlgili veriler, genel TEFE deflatörü ile enflasyonun getirdiği
artışlardan arındırılmış ve reel hale getirilmiştir.
Çalışmanın literatürden alıntı yapılarak hazırlanan bazı yerlerindeki veriler,
sadece yaş meyve için bulunamadığından meyve-sebze için beraber verilmek
durumunda kalınmıştır.
8
Çanakkale ilinin kendi içinde toplam meyve üretim değerinde meyvelerin
payı hesaplandığında ilk iki sırayı elma (%39.1) ve şeftali (%32) oluşturduğu için
bu meyvelerin en yoğun üretildiği ilçeler araştırma sahası olarak alınmıştır. Anket
çalışmaları, söz konusu ilçelerde üretimin yoğun olduğu köylerde üreticilerle yüz
yüze yapılan anketlerden elde edilmiştir.
Çanakkale ilinde 12 ilçe bulunmaktadır. Çanakkale Tarım İl
Müdürlüğü’nden son üç yılın meyve üretim ve üretim alanı verileri alınmıştır.
Tüm ilçeler arasında 2007/2009 yılları ortalamasına göre elma üretiminde
Bayramiç (%90.1) ve şeftali üretiminde ise Lapseki (%72.8) ilçeleri birinci
sıradadır.
Ayrıca bu iki ilçe üretim alanları itibariyle de birinci sıralardadır. Bu iki
ilçeden anket yapmak için arazi miktarlarının en fazla olduğu ilk beş köy
seçilmiştir. Bayramiç’te elma arazi miktarının en fazla olduğu ilk beş köy
sırasıyla; Evciler (%23.6), Çırpılar (%12.9), Karaköy (%9.0), Çavuşlu (%7.7),
Yeşilköy (%5.2)’dür. Lapseki’de şeftali arazisinin en fazla olduğu ilk beş köy ise
sırasıyla; Umurbey (%18.2), Yeniceköy (%14.6), Subaşı (%9.7), Adatepe (%8.3),
Gökköy (%7.6)’dür.
Böylece, Bayramiç ve Lapseki ilçelerinin seçilen meyvelerde arazi
miktarları en yüksek olan ilk beş köyü olmak üzere toplam on köy araştırma alanı
olarak belirlenmiştir. Bayramiç’te 589 adet elma üretimi yapan ve Lapseki’de 596
adet şeftali üretimi yapan, toplamda 1185 işletme tespit edilmiştir. Örnekleme
dağılımının homojenliğinin sağlanması için 1 dekarın altındaki ve 90 dekarın
üzerindeki uç değerlerin atılması sonucunda Bayramiç’te 583, Lapseki’de 575
olmak üzere toplamda 1158 işletmenin arazi miktarları örnekleme kapsamına
alınmıştır. Atılan uç değerlerin toplam işletme sayısı içindeki payı %2.2, toplam
arazi miktarı içindeki payı ise %7.5’tir.
9
Az sayıda çok büyük ve çok sayıda küçük işletmelerin yoğunluğu nedeniyle
oransal olmayan tabakalı tesadüfi örnekleme yönteminin her iki ilçe için ayrı
olarak uygulanmasına karar verilmiştir. İşletme büyüklük grupları I. Grup
işletmeler için 1-29 dekar, II. Grup işletmeler için 30-59 dekar ve III. Grup
işletmeler için ise, 60+ dekar olarak belirlenmiştir. Neyman’ın örnekleme formülü
her iki ilçeye ayrı olarak uygulanmıştır.
n= ∑N.∑Nh.S²h
N².D²+∑Nh.S²h
Formülde:
n: Örneğe çıkan işletme sayısı,
N: Popülasyondaki işletme sayısı,
S²: Tabakanın varyansı,
D²: (d²/z²) değeri olup,
D: Popülasyon ortalamasından müsaade edilen hata miktarı,
z: Hata oranına göre standart normal dağılım tablosundaki z değerini ifade
etmektedir (Aktürk ve Kıral, 2002).
Buna göre Lapseki ve Bayramiç ilçelerinin örnek hacmi elde edilmiş ve
Çizelge 2.1 ve Çizelge 2.2’de gösterilmiştir.
Çizelge 2.1. Lapseki İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları
Gup Sınıf Nh Ort Sh² Nh.Sh² n
I 1-29 437 12.90 63.82 27.890 29
II 30-59 112 41.51 54.83 6.141 7
III 60+ 26 73.14 86.31 2.244 2
Toplam 575 20.60 310.64 36.274 38
10
Çizelge 2.2. Bayramiç İlçesi İçin Tabakalara Düşen Örnek Sayıları
Grup Sınıf Nh Ort Sh² Nh*Sh² n
I 1-29 504 12.61 58.56 29.513 46
II 30-59 71 40.05 53.71 3.814 6
III 60+ 8 67.08 56.21 450 1
Toplam 583 16.70 173.63 33.776 53
Her iki ilçede de son tabakaya düşen anket sayıları beşe bölünmemektedir.
Her tabakada en az beş gözlem bulunması prensibinden hareketle yapılan ilave
anketlerle son tabakalar beşe tamamlanmıştır. Böylelikle, hesaplanan anket sayısı
91 olmakla beraber, yapılan anket sayısı 98 olmuştur.
Her iki ilçe için ayrı hesaplanan örnek hacimlerinin ise köylerin elma/şeftali
arazi miktarlarının ilçeler içindeki paylarına göre dağılımı aşağıdaki şekilde
belirlenmiştir (Çizelge 2.3 ve Çizelge 2.4).
Çizelge 2.3. Bayramiç İlçesinde Elma Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin
Oranı (%)
Köy Adı
Arazi Miktarı
(da)
Dağılım (%)
Hesaplanan Anket
Sayısı
Yapılan Anket
Sayısı
Evciler 3.899 23.6 18 19
Çırpılar 2.124 12.9 12 14
Çavuşlu 1.478 9.0 9 9
Karaköy 1.264 7.7 8 8
Yeşilköy 860 5.2 6 7
Toplam 53 57
11
Çizelge 2.4. Lapseki İlçesinde Şeftali Üretiminin Yoğun Olduğu Köylerin
Oranı (%)
Köy Adı
Arazi Miktarı
(da)
Dağılım (%)
Hesaplanan Anket
Sayısı
Yapılan Anket
Sayısı
Umurbey 3.929 18.2 13 14
Yeniceköy 3.149 14.6 9 9
Subaşı 2.101 9.7 8 8
Adatepe 1.783 8.3 4 5
Gökköy 1.641 7.6 4 5
Toplam 38 41
Araştırmanın başlangıcında, Çanakkale ilinde bulunan meyve ihracatçısı
firmalarla da anket yapılması planlanmıştır. Fakat Ege İhracatçı Birlikleri,
İstanbul İhracatçı Birlikleri ve Çanakkale Ticaret Borsası ile yapılan görüşmeler
sonucu Çanakkale’de doğrudan yaş meyve ihracatı yapan firma bulunmadığı
tespit edilmiştir. Bu nedenle konu sadece üreticiler bazında incelenebilmiştir.
Araştırmanın saha çalışması öncesinde amaca uygun üretici anket formu
hazırlanmış, yapılan deneme anketlerinin ardından saha çalışmasına geçilmiştir.
2.2.2. Verilerin Analizi Sırasında İzlenen Yöntem
Bu çalışmada, makro verilerin analizinde aritmetik ortalama, basit indeks,
yüzde hesapları gibi temel istatistiksel işlem ve yöntemlerden yararlanılmıştır.
İncelenen kaynaklarda ürünlere ilişkin üretim değerleri nominal olarak verilmiştir.
İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile enflasyonun getirdiği
artışlardan arındırılmış ve reel hale getirilmiştir.
Üretici anketleri sonucunda elde edilen veri ve bilgilerin
değerlendirilmesinde, öncelikle anket formları üzerinde gerekli hesaplama ve
düzenlemeler yapılmış, daha sonra kodlanan veriler bilgisayara girilmiştir.
Araştırma verilerinin analizinde EXCEL, Gretl ve SPSS İstatistik Paket
Programlarından yararlanılmıştır.
12
Çalışmada Beşli Likert Ölçeği kullanılmıştır. Kooperatif üyesi olan
üreticilere kooperatiflerin sağladığı faydalar, kooperatif üyeliği ile ilgili sorunlar,
üreticilerin kooperatiflerden beklentileri, üreticilerin en sık karşılaştıkları
pazarlama problemleri Beşli Likert Ölçek ortalamasına göre yorumlanmıştır.
Ki-Kare Analizi ile sayısal olmayan değişkenler arasındaki ilişkinin varlığı
ve bu ilişkinin derecesi tespit edilmektedir (Güngör ve Bulut, 2008). Khi-kare
Analizleri ile incelenen değişkenlere ait gruplar Çizelge 2.5’te verilmiştir.
Anlamlı çıkan sonuçlar çizelgeler halinde özetlenmiştir.
Çizelge 2.5. Khi- Kare Analizi ile İncelenen Değişkenler ve Değişkenlere Ait
Gruplar
Değişken adı Değişkenlere ait gruplar
Yaş (yıl) 1. Grup: 36 ve altı
2. Grup: 37-47
3. Grup: 48-55
4. Grup: 56 ve üzeri
Öğrenim (yıl)
1. Grup: İlkokul terk ve İlkokul
2. Grup: Ortaokul
3. Grup: Lise ve üzeri
Çftçilik deneyimi (yıl)
1. Grup: 21 ve altı
2. Grup: 22 ve üzeri
Meyvecilik deneyimi (yıl)
1. Grup: 16 ve altı
2. Grup: 17-30
3. Grup: 31 ve üzeri
Toplam arazi (da)
1. Grup: 25 ve altı
2. Grup: 26-58
3. Grup: 59 ve üzeri
Meyve arazisi (da)
1. Grup: 19 ve altı
2. Grup: 20-58
3. Grup: 59 ve üzeri
13
Lojistik regresyon çözümlemesi, bağımlı değişkenin nitel, bağımsız
değişkenlerin ise nitel ya da nicel olduğu durumlarda değişkenler arası ilişkilerin
incelenmesine olanak sağlamaktadır (Köksal, 2011). Sonuç değişkeninin
kategorik bir yapı sergilediği lojistik regresyon analizi üç şekilde
uygulanmaktadır. Bunlar; bağımlı değişkenin iki şıklı olması durumunda ikili
(binary) lojistik regresyon analizi, bağımlı değişkenin sınıflayıcı ölçme düzeyine
sahip en az üç şıklı olduğu durumda sınıflayıcı (nominal) lojistik regresyon analizi
ve bağımlı değişkenin sıralayıcı ölçme düzeyine sahip ve yine en az üç şıklı
olması halinde sıralayıcı (ordinal) lojistik regresyon analizi olarak adlandırılır
(Savran vd., 2011). Bu çalışmada ikili lojistik regresyon ve çoklu lojistik
regresyon analizleri kullanılmıştır.
Üretimin sürdürülebilirliğini etkileyen etmenler ‘’üreticinin meyve
bahçelerini genişletme kararı’’ bağımlı değişken alınması koşulu ile ikili lojistik
regresyon analizine dahil edilmiştir. Modelde yer alan bağımsız değişkenler ise şu
şekildedir; Y: Üreticilerin yaşı (yıl), EG: Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT:
Üreticilerin çiftçilik tecrübesi (yıl), MT: Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA:
Toplam arazi (da), TM: Toplam meyve arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl),
TU: Toplam meyve üretimi, MYAS: Meyve bahçelerinin ortalama yaşı (yıl).
Sürdürülebilir pazarlama çerçevesinde üreticilerin pazarlama durumları ve
problemleri araştırılmıştır. Üreticilerin ‘’pazarlama probleminiz var mı’’ sorusuna
üç kategoride cevap vermesi nedeni ile ‘’pazarlama problemi’’ bağımlı
değişkeninin analizinde çoklu lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Modelde
yer alan bağımsız değişkenler ise şu şekildedir; Y: Üreticilerin yaşı (yıl), EG:
Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT: Üreticilerin çiftçilik tecrübesi (yıl), MT:
Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA: Toplam arazi (da), TM: Toplam meyve
arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl), TU: Toplam meyve üretimi, MYAS:
Meyve Bahçelerinin Ortalama Yaşı (yıl), KU: Kooperatif üyeliği, IYDV: İşletme
yakınında depo olması durumu.
14
3.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Atakan (1998), meyve sektöründe iç piyasada ortak fiyat politikası, ortak
tarım politikalarının istenmeyen etkileri, ortak piyasa düzenleri konularına
değinmiştir1.
Demirbaş (2001), Toptancı Halleri ile ilgili yasal düzenlemelerin meyve-
sebze üretim ve pazarlama politikaları üzerindeki etkilerini ölçen bir çalışma
yapmıştır. Çalışmada meyve üretim ve pazarlama politikalarına oldukça detaylı
bir şekilde yer verilmiştir. Araştırma, İzmir ilinde yapılan meyve-sebze üretici
anketleri ile merkez ve ilçe Toptancı Hallerinde komisyoncularla yapılan
anketlerden elde edilen özgün verilerle desteklenmiştir2.
Devlet Planlama Teşkilatı (2001), tarafından hazırlanan çalışmada
Türkiye’de önemli görülen meyvelerin üretim ve pazarlama yapılarına dair veriler
verilmiştir3.
Eraktan (2001), tarım sektöründe ortak tarım politikasının etkilerine detaylı
bir şekilde değinmiştir. Bu çerçevede Türkiye’nin tam üyeliğe geçişte zorluk
yaşayacağını ve bunun önemli sebeplerinden birisinin meyve-sebze alt sektöründe
Avrupa Birliği (AB) ’nin kendine yüzde yüz yeterli olması, kalite ve standartlar
açısından sıkı kurallara bağlı bir üretim ve ticaret politikası izlemesi nedeniyle
büyük pazar beklentisinin mevcut koşullarda hayal kırıklığı yaratacağı
belirtilmiştir4.
1 Atakan , M., 1998, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye’nin Uyumu, AB
Uzmanlık Tezi, Ankara.
2 Demirbaş, N., 2001, Türkiye’de Toptancı Halleri ile İlgili Yasal Düzenlemelerin Meyve-
Sebze Üretim ve Pazarlama Politikalarının Başarısı Üzerine Etkileri: İzmir İli Örneği, Türkiye
Ziraat Odaları Birliği, İzmir.
3 Devlet Planlama Teşkilatı, 2001, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı; Bitkisel Üretim Özel
İhtisas Komisyonu Meyvecilik Alt Komisyon Raporu , Ankara.
4 Eraktan, G., 2001, Tarım Politikası Temelleri ve Türkiye’de Tarımsal Destekleme
Politikaları, Uzel Yayınları, sf.3.,Ankara.
15
Sayın vd. (2004)’ nin çalışmasında; AB ortak tarım politikalarının amaçları
ve yaş meyve sebze ortak piyasa düzenlemesi konularına değinilmiştir.
Türkiye’de sağlıklı bir tarım ürünleri piyasasının olmadığından ve AB’de tüm
ürünlerde destekleme alımları olurken, Türkiye’de sınırlı sayıda ürünün
destekleme alımları kapsamında olduğuna dikkat çekilmiştir. Türkiye’de tarım
ürünleri pazarlamasında kurumsal yapıdan kaynaklanan problemler olduğu ve en
belirgin yapılanmanın ise yaş meyve ve sebzede Hal Yasası olduğu
vurgulanmıştır. Yaş meyve sektöründe AB’nin Ortak Piyasa Düzeni (OPD) ’ne
uyum sürecinin devam ettiğini işaret etmektedir5.
Pezikoğlu vd. (2004)’nın hazırladığı çalışmada taze meyve-sebze
pazarlama zincirinde yer alan modern perakendecilerin durumu, alım-satım
politikaları, sektörde ortaya çıkardığı değişiklikler ve etkileri ortaya konmuştur.
Çalışma genel bilgilerin dışında meyve-sebze perakendecileriyle yapılan
anketlerin analizi ile desteklenmiştir. Çalışmada meyve-sebze pazarlamasında
ortaya çıkan sorunlara ve nedenlerine değinilmiştir6.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının (2004) hazırladığı rapor çerçevesinde
dünyada yaş meyve-sebze üretimde önemli bir yeri olan Türkiye’nin, ihracatın
üretime oranında yalnızca %3.7 civarında kaldığı belirtilmiştir. Bunun sebebi ise
standartlara uygun üretim yapılmaması olarak gösterilmiştir. Çalışmada dünyada
ve Türkiye’de yaş meyve-sebze üretim miktarlarına ilişkin makro veriler
sunulmuştur. İhracatta sürekliliğin sağlanması gerektiğine dikkat çekilmiştir.
Meyve ve sebzeyi de kapsayan tarımsal yapıdaki olumsuzluklar nedeniyle üretim
ve pazarlama faaliyetlerindeki aksaklıklar ortaya konmuştur7.
5 Sayın, C., Taşçıoğlu, Y., Mencet, N., 2004, Avrupa Birliğinde Yaş Meyve Sebze
Düzenlemesi Türkiye’nin Uyum Yönünde Alması Gereken Önlemler, Akdeniz Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Antalya.
6 Pezikoğlu, F., Ergun, E. M., Erkal, S., 2004, Taze Meyve-Sebze Pazarlama Zincirinde
Modern Perakendecilerin Durumu, Bahçe Dergisi, Sayı: 33 (1-2), sf.75-84.
7 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2004, II. Tarım Şurası: Üretim ve Pazarlama Politikaları
Komisyon Raporu, Ankara.
16
Akbay vd. (2005)’nın yaptığı çalışmada meyve ve sebze üretim, tüketim ve
ticaret yapısı ile meyve ve sebze üretiminin coğrafik dağılımı incelenmiştir.
Ayrıca meyve-sebze pazarlama kanallarına da kısaca yer verilmiştir8.
İstanbul Ticaret Odası (2005), AB ve Türkiye’deki Toptancı Hal Yasası
ve uygulamalarını karşılaştırmıştır. Meyve pazarlamasında büyük öneme sahip
olan Toptancı Hallerinin gelişiminin önünde duran engeller ortaya konulmuştur9.
TKB, Tarımsal Araştırma Master Plan Revizyonu (2005), meyve ve bağ
isimli alt kısımda Türkiye’de meyve üretim ve ihracatıyla ilgili makro veriler
sunulmuş, sonrasında meyvecilik sektörünün SWOT analizi ile güçlü ve zayıf
yanları, sahip olduğu fırsatlar ve tehdit unsurları verilmiştir10
.
Gül ve Akpınar (2006), ise dünyada ve Türkiye’de meyve üretimindeki
gelişmeleri incelemiş ve Türkiye’nin meyve üretiminde dünyadaki yeri ve önemi
makro verilerle ortaya konulmuştur11
.
Köse (2007), nin hazırladığı çalışmada meyve ve sebze sektörünün temel
unsurları kapsamında Dünya, AB geneli ile Türkiye’nin meyve ve sebze üretim,
ticaret ve tüketim değerleri karşılaştırılmıştır. Reform öncesi meyve ve sebze
OPD’sinin genel hatları özetlenmiş olup üretici örgütleri, branşlar arası örgütler,
pazarlama standartları, ürünlerin işlenmesine yönelik destekleme programları ve
müdahaleler olan AB’nin politika araçları hakkında bilgiler verilmiş ve reform
öncesi destek programlarının bütçesi anlatılmıştır12
.
8 Akbay, C., Candemir, S., Orhan, E., 2005, Türkiye’de Yaş Meyve ve Sebze Ürünleri Üretim
ve Pazarlaması, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen ve Mühendislik Dergisi, Sayı 8(2),
sf.96-107.
9 İstanbul Ticaret Odası Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi, 2005, Muz Sektör Profili,
İstanbul.
10 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2005, Tarımsal Araştırma Master Plan Revizyonu, Tarımsal
Araştırma Genel Müdürlüğü, Ankara.
11 Gül, M., Akpınar. G., M., 2006, Dünya ve Türkiye Meyve Üretiminde Gelişmelerin
İncelenmesi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi , Sayı: 19(1),sf. 15-27, Antalya.
12 Köse, T., 2007, Meyve ve Sebze Ortak Piyasa Düzeni 2007 Reformu, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, AB Uzmanlık Tezi,
Ankara.
17
Tahhuşoğlu (2007), Türkiye’de yaş meyve-sebze üretim ve ihracatını
makro verilerle miktar bazında incelemiştir. Yapılan ihracatçı anketlerinden elde
edilen veriler basit istatistiki işlemlere tabi tutulmuş ve sonuçlar bir bütün olarak
Hatay ili kapsamında değerlendirilmiştir.13
.
Yulafçı ve Cinemre (2007), çalışmalarında hem yaş meyve-sebze üreticileri
hem de komisyoncularla yaptıkları anketlerin sonuçlarından yararlanmışlardır.
Araştırmada elde edilen bulgular sonucunda yaş meyve ve sebze pazarlama
hizmetleri, pazarlama kanalları ve pazarlama masraflarına detaylı olarak yer
verilmiştir14
.
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (2008), yaş meyve-sebze standartları
konusunda Türkiye’nin yaş meyve-sebze ihracatının yoğun olduğu pazarları göz
önünde bulundurarak yaş meyve-sebzede standartları konu alan bir çalışma
yayınlamışlardır15
.
Albayrak (2009) ise yaş meyve ve sebze pazarlamasında Toptancı
Hallerinin yerini Dünya, AB ve Türkiye boyutunda irdelemiştir. Yaş meyve ve
sebze sektörü üretim, dış ticaret yapısı ve uygulan destekler itibariyle
değerlendirilmiştir. Çalışmada ayrıca, yaş meyve ve sebze pazarlama sistemleri
sunulmuş, Toptancı Halleri ve bu konudaki uluslararası bir platform olan Dünya
Toptan Pazarlar Birliği tanıtılmıştır16
.
13
Tahhuşoğlu, Ö., 2007, Hatay İlinde Yaş Sebze Meyve Dış Satımının Yapısı ve Geliştirme
Olanakları, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Adana.
14 Yulafçı, A., Cinemre, A. H., 2007, Çarşamba Ovasında Yaş Meyve Sebze Pazarlama
Sorunları ve Çözüm Önerileri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi, Sayı 22 (3),
sf:260-268, Samsun.
15 Akdeniz İhracatçı Birlikleri, 2008, Sert Çekirdekli Meyveler Raporu, Antalya.
16 Albayrak, M., 2009, Yaş Meyve Ve Sebze Pazarlama Merkezleri: Toptancı Haller-Pazarlar
Dünya, Avrupa Birliği Ve Türkiye’den Örneklerle Yapısı Ve İşleyişi, TKB TEAE Yayın No:177,
s:70, Ankara.
18
Polat (2010), çalışmasında; Dünyada ve Türkiye’de yaş meyve sebze
üretimi, Türkiye’de yaş sebze ve meyvede pazarlama sistemleri ve pazarlama
kanalında Toptancı Hallerinin rolleri üzerinde durmuştur. Çalışmada Adana ili
için önemli görülen meyve ve sebzelerin fiyat analizleri yaş meyve-sebze
Hallerinde yapılan anketlerden elde edilen verilerden yararlanılarak ortaya
konmuştur17
.
17
Polat, Ö., 2010, ‘’Adana İli Yaş Sebze ve Meyve Toptan Fiyatlarının Analizi’’, Çukurova
Üniversitesi, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, sf.63-70, Adana.
19
4.TÜRKİYE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASINDA
MEVCUT DURUM
4.1.Türkiye Meyve Üretiminde Mevcut Durum
Türkiye’de toplam tarım alanlarında meyve yetiştirilen alanların (meyvelik,
bağ ve zeytinlik) payı %11.69'dur (TÜİK, 2007). Yine, 2009 yılı itibariyle toplam
bitkisel üretim değerinin yaklaşık %33.50’si meyve üretimine aittir. Meyve
üretiminde pazarlanan kısmın oranı %86.15 olarak belirtilmektedir (TÜİK, 2007).
4.1.1. Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretimdeki Yeri
Türkiye yaş meyve üretiminin tarımsal üretimdeki payı dönem başı olarak
alınan 2000 yılında %23.14 oranında olup; dönem sonunda (2009) %18.58
seviyesindedir. Yıldan yıla dalgalanma gösteren meyve üretim değerinin, son on
yıllık ortalama itibariyle tarımsal üretim içindeki payı ise %22.62’dir. Bu oran
meyve üretiminin tarımsal üretimde önemli bir yere sahip olduğunun göstergesidir
(Bkz: Çizelge 4.1).
Çizelge 4.1. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Tarımsal Üretim İçindeki Payı
(%)
Yıllar
Tarımsal Üretim
Değeri
(Milyon TL)
(*) (1)
İndeks
(2000=100)
Yaş Meyve Üretim
Değeri
(Milyon TL)
(*) (2)
İndeks
(2000=100)
(%)
(2/1*100)
2000** 20.073 100
4.645 100
23.14
2001 16.722 83 3.696 80
22.10
2002 18.194 91 4.385 94
24.10
2003 18.690 93 4.328 93
23.16
2004 18.255 91 3.622 78
19.84
2005 18.131 90 4.674 101
25.78
2006 18.308 91 4.834 104
26.40
2007 18.891 94 4.782 103
25.31
2008*** 26.456 132 5.463 118
20.65
2009 27.833 139 5.170 111
18.58
TOPLAM 201.553
45.599
22.62
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak:**TÜİK, 2000/2007, ‘’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.
***TÜİK, www.tuik.gov.tr, Erişim: 26.12.2010.
20
4.1.2. Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretimdeki Yeri
Türkiye yaş meyve üretiminin bitkisel üretim içindeki payı 2000 yılında
%31.13 olup; dönem sonunda (2009) %33.47’ye çıkmıştır. 2000/2009 yılları
ortalamasına göre; yaş meyve üretiminin bitkisel üretim içindeki payı ise %
32.52’dir (Bkz: Çizelge 4.2). Son on yıl itibariyle, bitkisel üretimin yaklaşık üçte
birini yaş meyve üretimi oluşturmaktadır.
Çizelge 4.2. Türkiye Yaş Meyve Üretiminin Bitkisel Üretim İçindeki Payı (%)
Yıllar
Bitkisel Üretim
Değeri
(Milyon TL)
(*) (1)
İndeks
(2000=100)
Yaş Meyve Üretim
Değeri
(Milyon TL)
(*) (2)
İndeks
(2000=100)
(%)
(2/1*100)
2000** 14.920 100 4.645 100 31.13
2001 12.832 86 3.696 80 28.80
2002 14.089 94 4.385 94 31.12
2003 14.038 94 4.328 93 30.83
2004 13.014 87 3.622 78 27.83
2005 13.694 92 4.674 101 34.13
2006 13.595 91 4.834 104 35.56
2007 13.460 90 4.782 103 35.53
2008 *** 15.140 101 5.463 118 36.08
2009 15.445 104 5.170 111 33.47
TOPLAM 140.227
45.599 32.52
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak: * TÜİK , 2000/2007,’’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.
**TÜİK, www.tuik.gov.tr, Erişim: 15.12.2010.
21
4.1.3.Meyve Türleri İtibariyle Yaş Meyve Üretimindeki
Gelişmeler
2000/2009 yılları yaş meyve üretim değerleri ortalamasına göre üretim
payları itibariyle meyvelerin öncelik sırası şöyledir; üzüm (%17.2), elma (%11.7),
portakal (%4.7), kayısı (%3.7), şeftali (%3.2), armut (%2.5), mandalina (%2.3),
muz (%2.3), incir (%2.1), çilek (%1.6), erik (%1.3), nar (%0.6) dır (Bkz: Çizelge
4.3). Son on yıllık dönemde yaş meyve türleri arasında en yüksek getiriyi
sağlayan üç ürün sırasıyla üzüm, elma ve portakal olmuştur.
Çizelge 4.3. Türkiye’deki Meyve Türlerinin Meyve Üretimindeki Payları (%)
2000/2009 Üretim Değeri
(Milyon TL)
(*)
(%)
Meyve adı
Üzüm 7.831 17.20
Elma 5.328 11.70
Portakal 2.135 4.70
Kayısı 1.696 3.70
Şeftali 1.446 3.20
Armut 1.122 2.50
Mandalina 1.052 2.30
Muz 1.031 2.30
İncir 977 2.10
Çilek 735 1.60
Erik 586 1.30
Nar 290 0.60
TOPLAM 24.229 56.10
Not: Türkiye’de hemen her tür ve çeşit meyve üretilebilmesi nedeniyle, bu tablo hazırlanırken,
sadece meyve üretim değeri içinde yüksek pay alan meyveler seçilmiştir.
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak: ** TÜİK , 2000/2007 ,’’Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.
***TÜİK, www.tuik.gov.tr, 12.12.2010.
22
4.1.4. Meyve Üretiminin Bölgesel Dağılımı
Türkiye’de yaş meyve üretiminin iller bazında dağılımını göstermek
amacıyla, istatistik bölge sınıflandırmasına ve tarımsal bölge sınıflandırmasına
göre yaş meyve üretimi incelenmiştir. İstatistik ve tarımsal bölge sınıflandırması
esasına göre, Türkiye yaş meyve üretiminin en yüksek olduğu üç il İzmir, Manisa
ve Aydın’dır (Bkz: Çizelge 4.4 ve 4.5). Bu illerin Ege Bölgesi’nde oluşu tesadüf
değildir. Yaş meyve üretiminin en yüksek olduğu coğrafi bölgeler Ege ve Akdeniz
bölgeleridir.
Çizelge 4.4. İstatistik Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve
Üretimi (Milyon TL)
İller
2000/2007 Üretim Değeri
(Milyon TL)
(*)
Bölge toplamında illerin
payı
Türkiye toplam MÜD’ de
illerin payı
(%) (%)
Afyon 35 3.60 0.80
Aydın 219 22.60 5.10
Denizli 119 12.30 2.70
İzmir 227 23.40 5.30
Kütahya 23 2.40 0.50
Manisa 232 23.90 5.40
Muğla 101 10.40 2.40
Uşak 14 1.40 0.30
Toplamı 970 100.00 16.80
TÜRKİYE 4.263 100.00
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak: TÜİK, 2000/2007,’’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’ , Ankara.
23
Çizelge 4.5. Tarımsal Bölge Sınıflandırmasına Göre Türkiye Yaş Meyve
Üretimi (Milyon TL)
İller
2000/2007 Üretim Değeri Bölge toplamında illerin
payı
Türkiye toplam MÜD’ de
illerin payı
(Milyon TL) (*) (%) (%)
Aydın 219 17.30 5.10
Balıkesir 111 8.80 2.60
Burdur 16 1.30 0.40
Çanakkale 96 7.60 2.20
Denizli 119 9.40 2.80
Isparta 141 11.20 3.30
İzmir 227 18.00 5.30
Manisa 232 18.40 5.40
Muğla 101 8.00 2.40
Toplam 1.262 100.00 29.60
TÜRKİYE 4.264 100.00
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak: TÜİK, 2000/2007,’’ Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer’’, Ankara.
Türkiye’de yaş meyve ve sebze üretiminde önemli konular tohumluk, fide-
fidan, Akdeniz meyve sineği, hormon ve tarımsal ilaç kullanımı ile kalıntılardır.
Özellikle tarım ilaçları kullanımında uygulama dozları, uygulanacak tür ve
zamanlar konusunda hassasiyet gösterilmemesi iç pazarda sıkıntı yaratmakta,
tüketici satın aldığı ürüne güven duymamakta ve başka arayışlara yönelmektedir.
Yaş meyve verim ve üretimi ile ilgili gelişmelerde önemli bir faktör de, sertifikalı-
kaliteli tohumdur. Nitekim tohumluğun verim ve üretim artışındaki payı %25,
bazı koşullarda da %40 olarak ifade edilmektedir (Albayrak, 2009).
24
4.2. Türkiye’de Meyve Pazarlamasında Mevcut Durum
2000/2007 yılları ortalamasına göre Türkiye’de pazarlanan meyve
değerinin, tarımsal ürünlerin pazarlanan değeri içindeki payı %25.76’dır. Yine
Türkiye’de pazarlanan meyve değerinin, bitkisel ürünlerin pazarlanan değeri
içindeki payı ise %33.36’dır. Pazarlanan meyve değeri, gerek bitkisel ürünlerin
pazarlanan değeri içinde gerekse tarımsal ürünlerin pazarlanan değeri içinde
önemli bir yere sahiptir. Yıllar itibariyle tarımsal, bitkisel ve pazarlanan meyve
değerlerinin oranları Çizelge 4.6’da gösterilmiştir.
Çizelge 4.6. Türkiye Tarımsal, Bitkisel ve Meyve Pazarlama Değerleri ve
Yıllar İtibariyle Oranları (%)
Yıllar Türkiye T.P.D.
(Milyon TL)
(*) (1)
Türkiye B.P.D.
(Milyon TL)
(*) (2)
Türkiye P. M. D.
(Milyon TL)
(*) (3)
B.P.D.de
P.M.D'nin oranı
(%)
(3/2*100)
T.P.D.'de
P.M.D.'nin oranı
(%)
(3/1*100)
2000 52.928 42.791 13.882 32.44 26.23
2001 41.951 35.252 10.734 30.45 25.59
2002 45.816 37.838 12.308 32.53 26.86
2003 53.188 40.858 13.188 32.28 24.80
2004 52.551 39.975 11.638 29.11 22.15
2005 54.686 42.206 15.192 35.99 27.78
2006 58.929 41.639 15.294 36.73 25.95
2007 56.045 40.789 14.963 36.68 26.70
TOPLAM 416.094 321.348 107.199 33.36 25.76
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak: TÜİK, 2000/2007, Tarımsal Üretim Fiyat Değer, Ankara.
25
Türkiye’nin ihracat gücü yüksek tarım ürünlerinin başında yaş meyve-sebze
ürün grubu gelmektedir. Gerçekten de, Türkiye, ekolojik koşullar gereği meyve-
sebze sektöründe önemli bir potansiyele sahiptir (Zenginoğlu ve Demirbaş, 2007).
Türkiye’nin dış pazardaki durumu incelendiğinde; Türkiye’nin toplam 15 milyon
ton yaş meyve üretimi ile dünyanın önemli meyve üreticileri arasında olduğu
görülmektedir (TÜİK, 2007). 2009 yılında yaş meyve ihracatının üretime oranı ise
%10 civarındadır (TUİK, 2011). Bu yapının en önemli nedenleri ürünlerin gıda
sanayinde hammadde olarak kullanılması, yurtiçinde sofralık olarak tüketilmesi
ve ihracata konu olan yaş meyve ve sebzelerin, uluslararası piyasalarda talep
edilen standartlara uygun kalitede üretilememesi olarak belirtilmektedir (DPT,
2004). Türkiye’nin üretimdeki üstün pozisyonuna rağmen, 2000/2009 yılları
ortalamasına göre meyve ihracatının tarımsal ihracat gelirleri içindeki payı fındık
hariç tutulduğunda sadece %7 düzeyindedir (TÜİK,2011).
Çizelge 4.7. Tarımsal Ürün İhracatında Yaş Meyve İhracatının Payı (%)
Tarımsal İhracat
Değeri
Yaş Meyve İhracat
Değeri
(Milyon $)
(1)
(Milyon $)
(2)
Yıllar İndeks İndeks (%)
(2/1*100)
2000* 4.014 100 257 100 6
2001 4.703 117 337 131 7
2002 4.415 110 393 153 9
2003** 5.788 144 197 77 3
2004 7.185 179 221 86 3
2005*** 9.199 229 685 267 7
2006 9.764 243 779 303 8
2007 11.357 283 907 353 8
2008 13.559 338 1.056 411 8
2009 13.260 330 1.266 492 10
TOPLAM 83.244
6.098
7
Kaynak: * İGEME, (2005), Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara, **İGEME, (2008), Yaş Meyve
Sebze Raporu, Ankara, ***İGEME, (2010), Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.
26
Meyve türlerinin son on yıllık yaş meyve ihracat değerindeki payları
sırasıyla şöyledir; limon (%23.1), mandalina (20.5), kiraz (%15.3), üzüm (%14.1),
portakal (%12.7), altıntop (%8.5), şeftali (%2.9), incir (%2.3), kayısı (%1.8), elma
(%1.7), armut (%1), ayva (%0.7), erik (%0.3)’ tür.
4.2.1. Türkiye Meyve Pazarlamasındaki Pazarlama Kanalları
Pazarlama bir işletmenin hedef olarak seçtiği tüketici ile işletme arasında
iletişim ve değişimi amaç edinmiş faaliyetler bütünüdür (Tuncer vd., 1992).
Tarım ürünleri pazarlaması, tarım ürünlerinin yetiştirildiği yerden
tüketicilere ulaştırılıncaya kadar geçtiği yolları ve bu yollardan geçerken yerine
getirilen hizmetleri kapsamaktadır (TKB, 2011). Bu hizmetler tüketiciye zaman,
mekan, şekil ve mülkiyet konularında faydalar sağlamaktadır. Tarım ürünleri
tüketiciye ulaştırılmadığı ve bahsedilen faydalar sağlanmadığı müddetçe, üretim
amacına ulaşamamaktadır. Bu yönüyle pazarlama, üretimin devamı olan
kaçınılmaz bir hizmet olarak görülmektedir (Yurdakul ve Koç, 1997; Nakip,
2003; Yulafçı ve Cinemre, 2007).
Üretilmiş olan ürünler son tüketiciye ulaşıncaya kadar çeşitli aracılar ile
karşılaşarak farklı aşamalardan geçmekte ve değişik şekillerde işlenmektedir.
Ürünlerin üretiminden itibaren içinden geçtikleri ve işleme, depolama, paketleme,
el değiştirme gibi işlemler ile karşılaştıkları bu yollar ve yerler toplu olarak
“pazarlama kanalları” olarak adlandırılmaktadır (Emeksiz vd., 2005).
Pazarlama kanalı uzadıkça aracı sayısı artmakta ve pazarlama marjı
yükselmektedir. Buna paralel olarak tüketicinin ödediği fiyatın artması ve üretici
eline geçen fiyatın düşmesine yol açılmaktadır. Bu açıdan pazarlama kanalları tüm
paydaşlar açısından önem taşımaktadır (Albayrak, 2009).
27
Yaş meyve ve sebzeler, pazarlama kanalları içerisinde çeşitli aşamalardan
geçmekte ve pazarlarda farklı işlemler görmektedir. Geleneksel bir pazarlama
sisteminde bu aşamalar; üretici, toptancı ve perakendeci şeklinde üç temel grupta
toplanmaktadır. Üretici pazarları, ürünün yine üretici tarafından satıldığı diğer bir
ifadeyle üreticinin kendi ürününü sattığı pazarlardır. Toptancı pazarları ise ürünün
üreticiden toplayıcılar tarafından alınıp işleme tesisleri, büyük toptancılar gibi
diğer alıcılara satıldığı pazarlardır. Toptancı pazarlarından ya da diğer aracılardan
alınan ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlayan yani ürünün son tüketiciler
tarafından satın alındığı satış yerleri ise perakendeci pazarlarını oluşturmaktadır
(Polat, 2010).
Pazarlama kanalları ürüne, örgütlenme düzeyine, ülkenin rekabet ve ticaret
politikalarına göre değişiklik gösterebilmektedir. Ürünler ya doğrudan ya da
çeşitli aracıları içeren pazarlama kanalları ile tüketiciye ulaştırılmaktadır.
Doğrudan pazarlama sistemlerinde, üreticinin bizzat kendisi satıcı olarak da
pazarda yer almaktadır. Üretici bu sistemde; üretici pazarı, semt pazarı, organik
ürün pazarı, sokakta kendi aracıyla satış, yol veya bahçe kenarında, elektronik
ticaret ve açık toptan ürün satış merkezleri gibi yöntemlerle ürününü doğrudan
tüketiciye pazarlamaktadır (Bkz: Şekil 4.1).
Şekil 4.1. Yaş Meyve ve Sebzede Tüketiciye Doğrudan Pazarlama Sistemleri
Kaynak: Albayrak, 2009.
28
Yaş sebze ve meyve pazarlama kanallarının nispeten en uzun olanı ise
“üretici –toplayıcı - komisyoncu (üretim yerinde) – toptancı -komisyoncu
(tüketim yerinde) – perakendeci – tüketici” şeklindedir (Polat, 2010).
Şekil 4.2. Yaş Meyve ve Sebzenin Tüketiciye Aracılar Yoluyla Pazarlama
Sistemleri
Kaynak: Albayrak, 2009.
Bir takım üreticiler, üretim yerinin pazara uzak olması veya nakliye
masrafının yüksek olması sebebiyle, ürünlerini üretim yerinde komisyonculara
satmak yolu ile de pazarlayabilmektedir. Komisyoncu ise çiftçilerden satın aldığı
ürünleri perakendeci ve toptancı dağıtım kanallarına pazarlamakta ve ürünler
buradan pazar, süpermarket, manav ve bakkallara aktarılarak tüketiciye
ulaştırılmaktadır. Üreticiler, tarım kooperatifleri ve ihracatçı firmalara da
doğrudan ürünlerini pazarlayabilmektedir. Diğer bir pazarlama kanalı ise meyve
ve sebzelerin tarım kooperatifleri yoluyla perakendecilere ve oradan da
tüketicilere ulaştırılmasıdır (TKB, 2011).
29
Türkiye’de yaş meyve pazarlama sorunları iki kısım altında toplanabilir;
pazarlama amacıyla yapılan sınıflama, ambalajlama, depolama gibi fiziksel
işlemlerden kaynaklanan sorunlar ve pazarlama zincirinde yer alan aktörlerin fiyat
oluşumundaki etkileri sonucu üretici gelirinin etkilenmesidir. Tarımsal ürünlerde
tüketici pazarlarına ulaşıncaya kadar el değiştirmenin fazlalığı ve dağıtımdaki
düzensizlikler nedeniyle ürün kayıplarının büyük ve masrafların yüksek olduğu
gözlenmektedir. Bu durum taze meyve-sebze pazarlamasında daha da belirgindir
(Pezikoğlu vd., 2004).
Yaş meyve sebzede hasattan başlayıp tüketiciye ulaşana dek ortaya çıkan
ürün kayıpları büyük önem taşımaktadır. Dünyada, altyapı ve pazar şartları
kriterleri itibariyle önemli bir rekabet unsuru olan muhafaza, Türkiye’de yaş
meyve ve sebze sektörü açısından ürünlerin özelliğine bağlı olarak değişmekle
beraber %10-40’lara ulaşan kayıpların minimuma indirilmesi yoluyla yaratılan
ekonomik değerin devamlılığının sağlanması, ürün kalitesinin korunması ve
özellikle dış pazarlara mal arzının düzenlenmesi açısından önemlidir (DPT, 2001).
Tüketicinin ödediği paranın önemli bir kısmı pazarlama kanalında kalırken,
küçük bir bölümü üreticiye dönmektedir (Pezikoğlu vd., 2004).
Toptancı Halleri meyve ve sebze pazarlamasında en önemli olması gereken
pazarlardır. Meyve ve sebze pazarlamasının kayıt altına alınmasında Hallerin rolü
oldukça önemlidir. Sektördeki kayıt dışı pazarlama oranının yüksekliği bu önemi
daha da artırmaktadır. Ancak bazı araştırmalara göre toplam meyve ve sebze
üretiminin ancak % 13-42’si Toptancı Hallerinde satılmaktadır (Albayrak, 2009).
Yaş meyve ve sebzenin Hallerde düşük düzeylerde işlem görmesinin sağlıklı fiyat
oluşumunu engellediği ve pazardaki aktörler arasında rekabeti olumsuz yönde
etkilediği söylenebilmektedir.
30
Ürünün üretim bölgesi Hallerinden, tüketim bölgesi Hallerine taşınmasında
ücretin mesafe esasına göre yapılmaması sorunlara neden olmaktadır. Hallerde,
bahçede yapılan göz kararı sınıflandırma dışında bir işlem yapılmadığından iç
piyasaya standart ürünler sürülememektedir. Taze meyve-sebze dağıtım
kanalındaki firma ve komisyoncuların piyasadaki etkinlikleri nedeniyle, üretim ve
tüketim merkezleri arasında fiyat farklılıkları önemli boyutlara ulaşmaktadır
(Pezikoğlu vd., 2004).
Türkiye’de yaş sebze ve meyve sektörü için etkin bir pazarlama sistemi ve
organizasyonunun kurulamamış olması, mevcut sistemin ise aracılar tarafından
kontrol ediliyor olması, hem ürün kayıplarına neden olmakta hem de üretici-
tüketici niteliğindeki geniş kesimlerinin çıkarlarını son derece olumsuz
etkilemektedir. Hasat döneminde çok miktarda ürünün pazara çıkması, depolama
olanaklarının yetersizliği, üreticinin içinde bulunduğu finansman olanaklarının
yetersizliği, hasat döneminde fiyatların düşmesine ve üreticilerin önemli
miktarlarda gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır (Polat, 2010). Kayıpları
ekonomiye kazandıracak önlemlerin alınması gerekmektedir.
Türkiye’de mevcut taze meyve-sebze pazarlama zinciri içinde, 90’lı yılların
ortalarından itibaren büyük miktarlarda alım yapabilen ve piyasayı etkileyip
yönlendirebilecek modern perakendeciler yer almaya başlamışlardır (Pezikoğlu
vd., 2004).
Semt pazarcıları da yaş meyve ve sebze pazarlamasında önemli (% 60–65)
bir role sahiptirler. Son yıllarda bu geleneksel perakendeciler birleşerek rekabet
güçlerini korumaya çalışmaktadırlar. Semt pazar veya açık alanları modern alt
yapı ve donanımla kalıcı hale dönüştürmektedirler (AÜ, 2007).
Yaş meyve ve sebzede sektörün temel sorunlarından biri ise %70'e varan
kayıt dışılıktır. Soğuk hava deposu bulunmayan Toptancı Halleri sebebiyle
ürünlerin %25'i tüketime sunulamamaktadır. Ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar
devreye giren komisyonlar ise fiyatları yükseltmektedir (Polat, 2010).
31
Yaş meyve ve sebzenin üretim ve pazarlama aşamalarında, kalitenin
korunması ve geliştirilmesi güvenli gıda ve dolayısıyla tüketici açısından önemli
bir konudur. Bu alanda yeni bir yaklaşım da, belli bir iç kalitenin korunmasından
çok, kalitenin tüketici istekleri çerçevesinde yükseltilmesini amaçlayan “Kaliteyi
Geliştirme Modeli”dir. Meyve sebze kalitesini tüketici beklenti ve eğilimleri
tanımlamaktadır (Albayrak, 2009).
32
5.TÜRKİYE’DE SON YİRMİ YILDA MEYVE ÜRETİM ve
PAZARLAMA POLİTİKALARI
5.1.Tarım Politikalarında Meyve Üretim ve Pazarlama
Politikaları
Tarım politikası genel anlamda tarım ekonomisinin makro düzeydeki
sorunları ile ilgilidir. Tarım kesimine yön vermek, tarım ve tarım dışı kesimler
arasındaki ilişkileri düzenlemek amacıyla alınan kararlar, önlemler ve
uygulamaların bütünü tarım politikasının konuları kapsamındadır (Eraktan, 2001).
Türkiye’deki tarım politikası alanlarını; tarımsal yapı politikaları, tarımsal
üretim politikaları, tarımsal destekleme politikaları, tarımsal girdi politikaları,
tarımsal pazar ve pazarlama politikaları, tarımsal yayım ve eğitim politikaları,
tarımda sosyal politikalar, bölgesel ve kırsal kalkınma politikaları ve tarımsal dış
ticaret politikaları olarak sıralamak mümkündür (Yavuz, 2004).
Türkiye’de yaş meyve ve sebze sektörüne yönelik izlenen tarım politikaları
kapsamında ana unsur olarak; üretici örgütlenmesi, tarımsal yayım ve
danışmanlık, pazarlama ve fiyat oluşumu, başta örtü altı alan olmak üzere yatırım
ve kredi düzenlemeleri, çiftçi kayıt sistemi, gıda güvenliği ve izlenebilirlik ile dış
ticareti konu alan düzenlemeler yer almaktadır (Sayın, 2008).
Türkiye’de, diğer ülkelerde olduğu gibi yasa ile belirlenmiş tarımsal politika
uygulamalarından söz edilememektedir. Her siyasi parti kendi parti programları
hedefinde, bir politika uygulama gayreti içindedir. Bununla birlikte, aynı parti
döneminde bile farklı bakanların, farklı politikalar uyguladığından
bahsedilmektedir (DPT, 2000). Tarım politikaları ve politika araçlarının
belirlenmesinde döneme bağlı olarak çeşitli faktörler etkili olabilmektedir.
33
Tarım sektörünün çoğunluğunu oluşturan küçük işletmelerin tek başlarına
ekonomik güçleri bulunmamaktadır. Gerçekte girdi sübvansiyonları küçük
üreticiye bir katkı sağlamamaktadır. Sübvanse edilmesi istenen tohumun toplam
üretim maliyeti içindeki payı %8, gübrenin payı %15’in altındadır. Yani, devlet
tüm tohumu ve gübreyi sübvanse etse dahi üreticinin maliyet avantajı en fazla
%18 olmaktadır. Bu desteklemelerden işletmelerin çoğunluğunu oluşturan küçük
işletmelerden ziyade büyük işletmeler ve girdi veren kuruluşlar yararlanmaktadır
(DPT, 2000). Meyve üreten işletmeler de, çoğunlukla küçük işletmeler
olduğundan bu genel problem, meyve sektörü için de geçerli sayılmaktadır.
Tarım politikaları geliştirilirken dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan
biri, liberalleşme eğilimine girmiş olan dünya ticaretinde özellikle Amerika
Birleşik Devletleri (ABD) ve AB gibi dünya tarım ticaretinde önemli paya sahip
ülkelerin uyguladıkları politikaları yakından takip etmek olmalıdır. Bu ülkelerin
uyguladıkları özellikle ihracat sübvansiyonları ve giriş fiyatı uygulamalarının iç
piyasada istikrarsızlık yarattığı açıktır. İhracat sübvansiyonları dünya fiyatları
artış gösterdiğinde azalmaktadır. Diğer yandan giriş fiyatı uygulanan ürünlerde,
Türkiye’nin AB’ye dönemsel olarak ihracatı imkansız hale gelmektedir (DPT,
2000). Bu şekildeki genel politikalar belirlenirken meyve üretim ve pazarlamasını
kapsayacak kısımlar da göz önünde bulundurulmamaktadır.
Genel anlamda tarımsal destek miktarlarının yetersizliği, destek miktarları
yüksek olan AB ve diğer büyük pazarlarla rekabet edebilme olanağını
güçleştirmektedir. Türkiye’de 2007/2009 yılları arasındaki destekleme bütçeleri
sırasıyla; 5.605 Milyon TL, 4.983 Milyon TL ve 5.826 Milyon TL’dir. AB’de ise
daha 2000 yılında verilen destekler ülkeler itibariyle; Fransa (10 milyar dolar),
Almanya (6 milyar dolar), İtalya, İspanya (5 milyar dolar) ve Yunanistan’da (3
milyar dolar) çok daha yüksektir (YMS,2011). Türkiye’de son üç yılda bitkisel
üretimi kapsayan destekleme miktarları Çizelge 5.1’de verilmiştir. Türkiye’de
doğrudan meyve üretim ve pazarlamasını kapsayan bir destekleme politikası
bulunmamaktadır. Yaş meyve üreticileri sadece genel ürün grupları için verilen bu
desteklerden yararlanmaktadırlar.
34
Çizelge 5.1. Türkiye’deki Tarımsal Desteklemelerde Meyve ile İlgili
Destekleme Miktarları (TL)
2011 2010 2009
Toprak Analizi 2.5 TL/da 2.5 TL/da 2.5 TL/da
Organik Tarım 25 TL/da 25 TL/da 20 TL/da
İyi Tarım Uygulamaları 20 TL/da 20 TL/da 15 TL/da
Mazot Desteği 3.75 TL/da 3.25 TL/da 3.25 TL/da
Gübre Desteği 4.75 TL/da 4.25 TL/da 4.25 TL/da
Sertifikalı Fidan 100-300 TL/da 100-300 TL/da 25-300 TL/da
Kırsal Kalkınma Proje Proje -
Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (işletme) 300 TL 300 TL 225-300 TL
Tarımsal Yayım Danışmanlık (işletme) 500 TL 500 TL -
Ar-Ge Destekleri Proje Proje -
Tarım Sigortası Destekleri Poliçenin %50'si Poliçenin %50'si -
Faiz İndirimli Kredi Uygulamaları %50 %50-%100 -
Kaynak: ÇTİM, (2011) . www.canakkale-tarim.gov.tr , Erişim:01.12.11.
Planlı dönem boyunca da, yaş meyve üretim ve pazarlama politikalarına
ilişkin olarak diğer ürün gruplarından ayrı politikaların izlenmediği, yine bu ürün
grubunun destekleme sistemi içinde yer almadığı görülmektedir. Planlı dönem
boyunca sürekli değinilen bazı noktalar mevcuttur. Bunlardan biri, fiyat
politikaları kapsamında üreticilerin, tüccar ve komisyonculara borçlanmaları ve
yeterli depolama imkanının olmaması nedeniyle ürünü hasat döneminde satma
eğiliminde oldukları, bunun ise fiyat dalgalanmalarını şiddetlendirdiği yönündedir
(Demirbaş, 2001).
Gıda güvenliği ile ilgili politikalar da yaş meyve sektöründe tam olarak
uygulanamamaktadır. Üretim sırasında ve sonrasında bilinçsizce kullanılan
tarımsal ilaçların bıraktığı kalıntı problemleri nedeniyle yaş meyveler
gümrüklerden geri dönmektedir (YMS, 2011). Yoğun tarım ilacı kullanımı insan
sağlığı, ülke ekonomisi ve çevre açısından yanlış bir uygulamadır.
35
Türkiye’deki meyve ve sebze işletmelerinin ürünlerini pazarlamada etkin bir
yapıya sahip olmadığı görülmektedir. Aynı zamanda fiyat oluşumunda da
herhangi bir etkileri olmadığı belirtilmektedir (Demirbaş, 2001). Ürün ya bahçede
toptan satılmakta, ya da hasat edildikten sonra yerel pazarlarda üreticinin kendisi
tarafından pazarlanmaktadır. Ürün nasıl satılırsa satılsın, çiftçi reel olarak yeterli
geliri elde edememektedir. Üretimin çok küçük bir kısmı ihracata konu
olmaktadır. Bu nedenle de küçük çiftçilerin bir araya gelip güçlenebileceği
örgütler (birlikler, kooperatifler vs.) altında toplanmasını sağlayacak,
uygulanabilir politikalara ihtiyaç duyulmaktadır (TKB, 2004).
Türkiye’de meyve konusunda ihtisaslaşmış kooperatif ve birlik yapılarına
rastlanmamaktadır. Her üretim faaliyetinin farklı özelliklere sahip olması
nedeniyle, meyve üretim ve pazarlaması için ayrıca örgütlenmek gerekmektedir
(TKB, 2004). Meyve-sebze üretiminin yoğun olduğu alanlarda toplu mücadelenin
sağlanabilmesinin kooperatifler ve birlikler aracılığıyla gerçekleştirilmesi
hususuna yer verilmemektedir (Demirbaş, 2001).
Meyve ihracatında kalite ve sürekliliğin sağlanması çözüm bekleyen en
önemli sorundur (UYMSİB, 2011). Ayrıca tanıtım, ürün ve marka geliştirilmesine
öncelik verilmesi, pazarlama zincirinin ürünün gerektirdiği şekilde planlanması,
alıcı piyasada kalıcılığın hedeflenmesi ve alıcı ülkenin dış ticaret kurallarının sıkı
bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir. Dış pazarların talepleri doğrultusunda,
istenen çeşitte ve yeterli miktarda üretim yapılmamaktadır. İhraç edilebilecek
kalitede üretimde bulunmak yerine üretim fazlasının ihraç edilmesine
çalışılmaktadır (TKB, 2004).
Sertifikalı tohum ve fidan kullanımı, üretimde kaliteyi arttıran en önemli
etkenlerdendir. Kalite ve standartlara uygun ürün elde edilmesini sağlamaktadır.
Üretimde sertifikalı materyallerin kullanılmaması zarara yol açmaktadır. Meyve
üretiminde sertifikalı fidan kullanımını yaygınlaştıracak ve teşvik edecek
politikalar üzerinde yeterince durulmamaktadır. Ayrıca, AR-GE çalışmaları
çerçevesinde bu materyallerin yurt içinde üretimini sağlayacak politikalara ihtiyaç
duyulmaktadır.
36
Meyvelerde, ürün doğru zamanda ve doğru şekilde hasat edilemediği gibi,
yeterli ve nitelikli depolama da söz konusu olamamaktadır. Taze tüketime yönelik
olarak iç piyasaya sunulan ürünler ambalajsız ve soğuk zincirsiz taşınmakta, bu
sırada ürün kayıpları yaşanmaktadır (TKB, 2004).
Son yıllarda zirai ilaç ve reçeteli satış uygulaması, üretici kayıt defteri
uygulaması, tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetleri gibi uygulamalar söz
konusudur. Tarım danışmanlığı uygulaması ile tarımsal işletme sahiplerinin bilgi,
teknik ve yöntemler konusundaki ihtiyaçlarının zamanında ve yeterli düzeyde
karşılanması amaçlanmaktadır (TCRG, 2006). Zirai ilaçların reçetesiz satışının
yasaklanması, aşırı ilaç kullanımını önlediğinden hem ekonomik anlamda hem de
insan sağlığı açısından önemli bir uygulama olarak görülmektedir. Zirai ilaçlar
yalnızca reçete yazma yetkisi olan sorumlu kişiler tarafından verilebilmektedir
(TCRG, 2011a). Bunu takiben bitkisel üretimde kullanılan zirai ilaçların kayıt
altına alınması amacı ile üreticilere kayıt defteri tutma zorunluluğu getirilmiştir.
Türk tarım politikaları genelde tarımsal üretimin bütününe hitap eden, ürün
grupları bazında özele indirgenmemiş bir yapı izlemektedir. Bu nedenle meyve
üretim ve pazarlaması açısından konuyu bire bir kapsayan özel politikalar mevcut
değildir. Bitkisel üretim bazında düşünülmüş politikaların bir kısmı meyve
üreticisini de kapsamaktadır. Bahsedilen tüm politikalar dolaylı olarak meyve
sektöründe de etkili olmaktadır. Fakat sektörün özelliklerini göz ardı etmeyen
daha spesifik politikalara ihtiyaç duyulmaktadır.
5.2.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Üretimi İçin Politikalar
Bilindiği üzere üretim için ihtiyaç duyulan kaynaklar, kıt kaynaklardır. Kıt
kaynakların en verimli şekilde değerlendirilmesi ve bu kaynakların devamlılığının
sağlanabilmesi için uygulanan üretim politikalarının kaynakları koruyucu
özellikte olması gerekmektedir. Aksi takdirde bu kaynakların yenilenebilmesinin
çok zor, hatta imkansız olduğu bilinmektedir. Bu kapsamda bitkisel üretimin
tamamı için geçerli olan üretimin sürdürülebilirlik esasları, bitkisel üretimin bir alt
kolu olan meyve üretimini de kapsamaktadır.
37
Son yıllarda dünyada yaşanan iklimsel ve çevreyle ilgili değişimlerin
etkileri ve nedenleri birçok kavramla birlikte sürdürülebilirlik kavramının da
görünürlüğünü arttırmıştır. Sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi konusu farklı bilim
dalları kapsamında birçok boyutuyla ele alınmaktadır. Uygulama açısından
işletme faaliyetleri içinde, özellikle üretim süreçlerinin yönetilmesinde mevcut
teori ve yaklaşımların bir çatı altında toplanıp irdelenmesi gereği ortaya çıkmıştır
(Yavuz, 2004).
Tarımsal üretimin sürdürülebilir olması için dikkat edilmesi gereken en
önemli iki nokta; kaynakların korunması ve üretimin devamı için maliyetlerin
minimum, gelirin ise maksimum seviyede olabilmesidir.
Yüksek verimli tarım alanlarının tarımsal üretim amacıyla kullanılması,
tarım topraklarından, tahlillerle belirlenecek kabiliyetleri doğrultusunda ve doğru
tarım teknikleri ile faydalanılması; ayrıca, arazi kullanım planlaması ve yaygın
erozyonun önlenmesi suretiyle toprak kaynaklarının etkin kullanımı esas
alınmalıdır (DPT, 2006). Meyve üretim alanları seçilirken bu politika
benimsenmeli ve uygulanmalıdır.
Su kaynaklarının korunmasına ve rasyonel kullanımına yönelik üretim
politikalarının benimsenmesi de önemlidir. Gelişen tarım teknolojilerinin, tarımda
ve dolayısıyla meyve üretiminde doğru bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
Bu kapsamda kıt su kaynaklarının gereksiz tüketimini engellemek için meyve
üretiminde damlama sulama gibi yöntemlerin yaygınlaşmasını sağlayacak
politikalar benimsenmelidir. Suyun tasarruflu kullanımı ve mevcut su
kaynaklarının korunması öncelikli olmalıdır. Desteklemeler kapsamında,
sübvansiyonlu sulama sistemleri için ayrılan kredi tutarları arttırılmalı ve
üreticinin yayım faaliyetleri aracılığıyla bu sistemlerden haberdar olması
sağlanmalıdır.
38
Tarımsal üretimin rekabet gücüne doğrudan katkıda bulunacak şekilde;
yüksek üretim değeri bulunan tarım ürünleri olan (meyve tür ve çeşitlerinin)
üretiminin artırılması amacıyla, maliyet etkin bir biçimde sulama yatırımları ve
tarım işletmelerinde gözlenen arazi parçalılığı sorununun hafifletilmesine yönelik
olarak toplulaştırma yatırımları yaygınlaştırılmalıdır (DPT, 2006).
Bilinçsizce yapılan ilaçlama ve gübreleme çevrenin kirlenmesine neden
olmaktadır. Son yıllarda uygulanmaya başlanan Entegre Mücadele programlarının
yaygınlaştırılmasında zorluklarla karşılaşılmaktadır (DPT, 2004). Bu konu
üzerinde politikalar geliştirilmeli ve uygulanabilirliği sağlanmalıdır. Meyve
üretimi sırasında aşırı ilaç kullanımı hem insan sağlığı, hem de çevre açısından
zararlıdır. Ayrıca gereğinden fazla miktarda kullanılan kimyasal ürünler maliyeti
arttırmaktadır.
Tarımsal ilaç kullanımını dengeleyici politikalar üretilmeli ve politikaların
uygulanması denetlenmelidir (YMS, 2011). Meyve üreticileri kullanmaları
gereken ilaç tip ve miktarlarını reçete yazma yetkisi olan ziraat mühendislerine
danışmalı ve tavsiyelere uygun ilaç kullanmalıdır.
Gıda güvencesinin ve güvenliğinin sağlanması ile doğal kaynakların
sürdürülebilir kullanımı gözetilerek, örgütlü ve rekabet gücü yüksek bir tarımsal
yapı oluşturulmalıdır. Üretimin talebe uygun olarak yönlendirilmesini sağlayacak
politika araçları uygulanırken, Türkiye’nin AB’ye üyeliği sonrasında Birlik içinde
rekabet edebilmesi için tarımsal yapıda gerekli dönüşüme öncelik verilmelidir
(DPT, 2006). Bu çerçevede, meyve sektöründe, doğal ortamların korunması ve
kontrolü, kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılarak üretimin artırılması,
kurumsal yapının etkin şekilde yeniden oluşturulması, uluslararası anlaşmaların
tamamlanması, pazarlamada soğuk ve donmuş zincirin geliştirilmesi
amaçlanmaktadır. İstihdam oranını arttırmak için sektör iyi değerlendirilmeli ve
ihracat özendirilmelidir (DPT, 2000).
39
Türkiye’de üretimin sürdürülebilirliği için alınacak teknik önlemlerin
başında; tohumluk kalitesinin artırılması, sertifikalı tohum ve fidan kullanımının
ve üretimi arttırıcı diğer yöntemlerin kullanımının teşvik edilmesi gelmelidir
(TKB, 2004). Meyve üretiminde sertifikalı fidan kullanımının yaygınlaştırılması
büyük öneme sahiptir. Bu bağlamda ‘’2011 Yılında Yapılacak Tarımsal
Desteklemelere İlişkin Karara’’ bağlı olarak ‘’Yurtiçi Sertifikalı Fidan Kullanımı
Tebliği’’ yayınlanmış ve sertifikalı fidan kullanımının desteklemeler kapsamında
olacağı belirtilmiştir (TCRG, 2011b). Sertifikalı fidan kullanımının yaygınlaşması
açısından desteklemeler önemli bir politika aracıdır.
Verimliliğin ve üretici gelirlerinin istikrarlı bir şekilde artırılması amacıyla,
çiftlikten sofraya gıda güvenliğinin sağlanması yönünde tarımsal üretim ve
pazarlama aşamalarında başta ilaç ve gübre ile nitelikli tohumluk kullanımı,
sulama, bitki ve hayvan sağlığı ile gıda hijyeni olmak üzere çeşitli konularda
eğitim ve yayım hizmetleri artırılmalıdır. Söz konusu hizmetlerin genç ve kadın
çiftçileri de kapsayacak şekilde ve yapıları güçlendirilmiş üretici örgütleri
tarafından yürütülmesine ağırlık verilmelidir (DPT, 2006). Bu eğitim ve yayım
hizmetlerinden meyve üreten kesimin yararlandırılması şarttır. Bu çerçevede 2010
yılından bu yana verilen tarımsal danışmanlık ve yayım desteği olumlu bir
gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Meyve üretimi yapan işletmelerin genel karakterine bakıldığında küçük ve
parçalı bir yapı ile karşılaşılmaktadır (Emeksiz ve vd., 2005). Tarımsal yapıyı
etkinleştirmek amaçlı tarımsal yapı politikaları mevcuttur. Üretiminin ekonomik
boyutta sürdürülebilirliği açısından, bu yapıyı düzeltmek amaçlı tüm tarımsal ürün
grupları için benimsenen tarımsal yapı politikalarının uygulanabilirliği arttırılmalı
ve bu uygulamalar düzenli olarak denetlenmedir. Ancak, hızlı nüfus artışı ve
sanayileşme süreci doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı üzerinde önemli bir
baskı unsuru olmaya devam etmektedir. Çevrenin korunması ve üretim sürecinin
olumsuz etkilenmemesi açısından doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı
konusundaki kurum ve kuruluşlar arasında görev ve yetki dağılımındaki
belirsizlikler yeterince giderilememiştir (DPT, 2006).
40
Sadece ekosistemleri değil, aynı zamanda kültür ve tabiat varlıklarını da
koruyan ve sürdürülebilir kalkınma anlayışını temel alan ve bu amaçla yerel
kaynakları harekete geçirebilen bir bölgesel kalkınma yaklaşımının geliştirilmesi
önerilmektedir (DPT, 2000).
5.3.Türkiye’de Sürdürülebilir Meyve Pazarlaması İçin Politikalar
Pazarlama süreci ürünün üretimine karar verilmesiyle başlayan ve ürün son
tüketiciye ulaştırıldıktan sonra dahi devam eden bir süreçtir. Bu kapsamda
pazarlama süreci üretim dönemini, hatta üretim öncesi dönemi dahi
kapsamaktadır. Dolayısıyla üretim sırasında uygulanan istikrarsız politikalar,
pazarlama sürecini de doğrudan etkilemektedir.
Yaş meyve üretiminde dünyada ilk onun içinde olan Türkiye’nin 2009
yılında yaş meyve ihracatının üretime oranı %10 civarında kalmaktadır (TUİK,
2011). Üretim esnasında yapılan yanlış uygulamalar, ürünün kalite ve
standardizasyonunu doğrudan etkilediğinden satış esnasında sorunlara yol
açmaktadır. Meyve üretiminde sertifikalı fidan kullanımı, tarımsal ilaç miktarının
doğru uygulanması, pazarın talebine uygun çeşit seçimi, ürünlerin kaliteli
üretilmesi gibi etkenler ürün pazarlanmasını doğrudan etkilemektedir.
Ayrıca meyve arazilerinin küçük ve parçalı bir yapıya sahip oluşu
maliyetleri arttırmakta ve çiftçinin gelirini düşürmektedir. Sürdürülebilir meyve
pazarlama politikalarının ana amacı maliyetleri düşürmek ve çiftçi gelirlerini
arttırmak olmalıdır. Seçilecek politika araçları bu amaca ulaşmayı destekler
nitelikte olmalı ve istikrarlı bir şekilde uygulanmalıdır.
41
Çiftçilerin büyük çoğunluğunun küçük ve parçalı arazilere sahip oluşu, tek
başlarına pazarlama faaliyetlerinin altından kalkabilmelerini de engellemektedir
(Albayrak, 2009). Bu nedenle bir araya gelerek güçlenmeleri gerekmektedir.
Bunun için tarımsal örgütlere üye olmalıdırlar. Fakat örgüt yapılarının genelinin,
üretim ve pazarlama faaliyetlerinde çok aktif olmamaları başka bir sorundur. Bu
nedenle üretim ve pazarlama faaliyetlerinde bulunan kooperatif ve birliklerin
yapısını etkinleştirecek politikaların da uygulanması pazarlama açısından çok
önemlidir.
AB uyum yasaları ve müktesebat çerçevesinde 2007 yılında meyve sebze
üretici birlikleri kurulmuştur. Türkiye’de yaş meyve sebze kooperatifleri de
bulunmaktadır. Türkiye’de bazı ürünler için (pamuk vb.) üretici
organizasyonlarının hazır olmasına rağmen, meyve sebzede örgütlenme
konusunda büyük bir boşluğun söz konusu olduğu belirtilmektedir (Yercan,
2007).
Üretici örgütlenmesine ilişkin mevzuat yeniden ele alınarak, üreticilerin
değişik amaçlara uygun şekillerde; verimliliği ve pazarlamada rekabet gücünü
artırıcı yönde örgütlenmeleri desteklenmelidir (DPT, 2006). Üreticilerin tek bir
çatı altında toplanmasında kooperatiflerin rolü oldukça büyüktür. Kooperatiflerin,
üretim ve pazarlama faaliyetlerinde etkin bir yapıya sahip olmasını sağlayacak
politikalar belirlenmelidir. AB’de üretici örgütleri yoluyla desteklerin
kullandırılması söz konusu olup, Türkiye’de bunların geliştirilmesinin gerekliliği
bilinmektedir. Bu açıdan, kooperatiflerin yanı sıra, üretici birliklerinin de yasada
verilen hizmetleri yerine getirebilmesi için fonksiyonlarının iyi bilinmesi
gerekmektedir (Albayrak, 2008).
Tarım ürünleri ihracatında rekabet gücünün artırılması amacıyla, ihracat
destekleri dış ticarete konu ve markalı ürünlere yönlendirilmelidir (DPT, 2006).
Bu nedenle meyve üreticilerinin tek bir çatı altında toplanarak marka edinebilme
çabası önemlidir.
42
Tarımsal kredi sübvansiyonları ile destekleme ödemelerinin üreticilere
çeşitli kanallardan ulaştırılması sağlanarak tarım sektörüne yönelik finansal
hizmetler çeşitlendirilmelidir (Şengül vd., 2010). Diğer ülkelerle rekabet
edebilmek için kalite kadar üretimin desteklenme oranı da büyük önem
taşımaktadır. Meyvecilik sektörünün Türkiye için önemi dolayısıyla sektör daha
spesifik olarak desteklenmelidir.
Küreselleşen dünyada büyüyen meyve pazarı; üretim, ambalaj, soğuk
depolama, frigo zincir lojistiği ışığında artış göstermektedir (Esmen, 2008). Yaş
meyvelerin dayanıksız yapısı ve çabuk bozulabilme özelliği nedeniyle depolama
ve nakliye faaliyetleri büyük önem taşımaktadır. Soğuk hava depolarındaki
yetersizlikler büyük kayıplara neden olmaktadır. Depolama, nakliye, ambalajlama
faaliyetleri konularında işlevsel politikalar üretilmeli ve daha önemlisi
uygulanmalıdır.
Yaş meyve pazarlama sürecinde piyasayı düzenleyici rol oynaması gereken
Toptancı Hallerinin, etkin olmayan yapısı nedeniyle de pazarlamada sorunlar
yaşanmaktadır (İTO, 2005). Haller ile ilgili problemlerin ivedilikle çözülmesini
sağlayacak politikaların uygulanabilir olmasına ihtiyaç vardır. Ayrıca yaş meyve
pazarlamasında aktif rol oynayan komisyoncular nedeniyle üreticinin eline geçen
fiyat azalırken, tüketicinin ödediği fiyat artmakta ve pazarlama marjı
yükselmektedir. Bu sistemi uygulama dışı bırakmada Meyve- Sebze Hallerinin
rolü büyüktür. 2010 yılında çıkarılan Hal Kanunu, 2012 yılında yürürlüğe
girmiştir. Bu kanun kapsamında üretici ve tüketici birçok konuda güvence altına
alınmış ve ekonominin kayıt altına alınmasına yönelik uygulamalar getirilmiştir
(TCRG, 2010).
43
Yeni Hal Kanunun ticari işlemler açısından, üreticiler açısından, tüketiciler
açısından, belediyeler ve toptancılar açısından, komisyoncu ve tüccarlar açısından
ve tüketiciler açısından eski Hal Kanununa göre avantajları olduğu
belirtilmektedir. Hal Kanunda belirtilen avantajlardan en önemlileri ticari işlemler
açısından; Hal kayıt sisteminin kurulması, masrafların azaltılması ve üreticinin
yükünün azaltılması, üreticiler açısından; üreticilerin Hal rüsumundan muaf
olması, üreticiye zamanında ödenmeyen mal bedelinin komisyoncunun verdiği
teminattan karşılanması, tüketici açısından; tüketicilerin daha ucuza mal temin
edebilmesi, ürün künyeleri sayesinde satın aldıkları ürünün menşeini
öğrenebilmesi, belediyeler ve toptancılar açısından; belediyelerin Hal rüsumundan
alacakları pay, toptancıların modernleşmesi, komisyoncu ve tüccar açısından; iş
yerlerini on iki ay süre ile kiralayabilme imkanı sağlanması olarak
sıralanabilmektedir (TCRG, 2010). Yasanın uygulamada yaratacağı etkileri net bir
şekilde analiz edebilmek için yeterli bir sürecin geçmesi gereklidir.
Yaş meyve pazarlamasında sürdürülebilirliğin sağlanmasında en önemli
etkenlerden biri de pazarlama kanallarının kısalmasıdır. Bu şekilde üretici daha
çok kazanırken, tüketici de daha az ödeyeceğinden daha çok tüketebilecektir.
44
6. ÇANAKKALE’DE MEYVE ÜRETİMİ ve PAZARLAMASI
6.1. Çanakkale’de Meyve Üretimi
Türkiye’de son on yıllık (2000/2009) yaş meyve üretim ortalaması
itibariyle; tarımsal üretimde yaş meyve üretimin payı % 22.62, bitkisel üretimde
yaş meyve üretiminin payı ise %32.52 düzeyindedir. Bu oranlar meyvecilik
sektörünün ülkeye sağladığı ekonomik katkının göstergesidir (TÜİK,2011).
Marmara Bölgesi’nin coğrafi bölgeler içinde meyve üretim değerinden
aldığı pay 2005/2007 yılları ortalamasına göre %15 civarındadır (TÜİK, 2005;
2006; 2007).
Çanakkale ili deniz kenarı olması, uygun iklimi ve konumu nedeniyle
meyve üretimi için oldukça önemli bir ildir. 2000/2009 yılları ortalaması
itibariyle, Türkiye tarımsal üretim değeri içinde Çanakkale ilinin tarımsal üretim
değeri %6.04’tür. Yine aynı yılların ortalamasına göre Çanakkale ilinde bitkisel
üretim değerinin Türkiye bitkisel üretim değeri içindeki oranı %6.06’dır. Son on
yılın ortalaması itibariyle Çanakkale yaş meyve üretim değerinin, Türkiye yaş
meyve üretim değerinden aldığı pay ise %6.31’dir.
Çanakkale’de son on yılın ortalamasına göre, ilin meyve üretim değerinin,
ilin bitkisel üretim değeri içindeki payı %33.86, ilin tarımsal üretim değeri
içindeki payı ise %23.60’tır (Bkz: Çizelge 6.1).
Çanakkale ilinin on iki ilçesi bulunmaktadır. 2009 yılı itibariyle ilçeler
arasında meyve üretim değerinin bitkisel üretim değerine oranı en yüksek olan
ilçeler sırasıyla Bayramiç (%86.07), Lapseki (%55.12) ve Merkez (%26.69)
ilçeleridir (Bkz: Çizelge 6.2). Yine üretimin en yoğun olduğu ilçelerden olan
Lapseki şeftali üretiminde, Bayramiç ise elma üretiminde lider konumundadır.
45
Çizelge 6.1. Türkiye’de ve Çanakkale’de Tarımsal Üretim Değeri, Bitkisel Üretim Değeri ve
Meyve Üretim Değeri
Yıllar Türkiye
Tarımsal
Üretim
Değeri
(Milyon
TL)
(1)
Çanakkale
Tarımsal
Üretim
Değeri
(Milyon
TL)
(2)
Çanakkale
T.Ü.D.'nin
Türkiye
T.Ü.D.'ne
oranı (%)
(2/1*100)
Türkiye
Bitkisel
Üretim
Değeri
(Milyon
TL)
(3)
Çanakkale
Bitkisel
Üretim
Değeri
(Milyon
TL) (4)
Çanakkale
B.Ü.D.'nin
Türkiye
B.Ü.D.'ne
oranı (%)
(4/3*100)
Türkiye
Yaş
Meyve
Üretim
Değeri
(Milyon
TL) (5)
Çanakkale
Yaş Meyve
Üretim
Değeri
(MilyonTL)
(6)
Çanakkale
M.Ü.D.'nin
Türkiye
M.Ü.D.'ne
oranı (%)
(6/5*100)
Çanakkale
M.Ü.D.'nin
Çanakkale
B.Ü.D'ne
oranı (%)
(6/4*100)
Çanakkale
M.Ü.D.'nin
Çanakkale
T.Ü.D'ne
oranı (%)
(6/2*100)
2000** 20.073 1.601 7.97 14.920 972 6.52 4.645 381 8.20 39.16 23.79
2001 16.722 901 5.39 12.832 723 5.63 3.696 199 5.38 27.53 22.08
2002 18.194 1.307 7.19 14.089 914 6.49 4.385 419 9.56 45.83 32.05
2003 18.690 1.217 6.51 14.038 756 5.39 4.328 256 5.92 33.87 21.04
2004 18.255 974 5.33 13.014 885 6.80 3.622 299 8.25 33.77 30.69
2005 18.131 1.168 6.44 13.694 965 7.05 4.674 398 8.52 41.24 34.08
2006 18.308 867 4.74 13.595 617 4.54 4.834 346 7.15 56.08 39.87
2007 18.891 1.640 8.68 13.460 943 7.01 4.782 333 6.97 35.31 20.30
2008*** 26.456 1.263 4.77 15.140 1.007 6.65 5.463 126 2.31 12.51 9.98
2009*** 27.833 1.252 4.50 15.445 717 4.64 5.170 121 2.33 16.82 9.64
TOPLAM 201.553 12.190 6.04 140.227 8.499 6.06 45.599 2.878 6.31 33.86 23.60
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak:**TÜİK, (2000/2007), Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer, Ankara. ***ÇTİM,www.canakkale-tarim.gov.tr,
Erişim: 01.12
46
Çizelge 6.2. 2009 Yılında Çanakkale İlinin İlçelerinde Bitkisel Üretim
Değerleri ve M.Ü.D.’nin B.Ü.D.’ne Oranı (%)
İLÇELER
TARLA ÜRÜNLERİ
ÜRETİM
DEĞERLERİ (Bin TL)
SEBZE
ÜRETİM
DEĞERLERİ (BinTL)
ZEYTİN
ÜRETİM
DEĞERLERİ (BinTL)
BAĞ
ÜRETİM
DEĞERLERİ (BinTL)
DİĞER MEYVE
ÜRETİM
DEĞERLERİ (Bin TL) (1)
BİTKİSEL
ÜRETİM
TOPLAM (Bin TL) (2)
İlçe
M.Ü.D'nin
B.Ü.D.'de
ki oranı
(%)
(1/2*100)
MERKEZ 24.350 23.082 3.878 898 13.934 52.209 26.69
AYVACIK 6.152 10.574 27.108 275 3.634 44.109 8.24
BAYRAMİÇ 17.476 14.634 10.908 1.719 44.736 51.978 86.07
BİGA 116.829 40.091 327 205 4.566 157.452 2.90
B.ADA 56 79 467 4.827 41 5.429 0.76
ÇAN 20.027 4.334 0 246 1.708 24.607 6.94
ECEABAT 16.052 5.481 5.230 561 1.405 27.325 5.14
EZİNE 15.934 16.402 15.144 543 927 48.024 1.93
GELİBOLU 57.796 13.371 1.944 2.107 3.118 75.218 4.15
G.ADA 1.329 937 1.263 166 584 3.696 15.80
LAPSEKİ 10.318 8.599 822 754 20.493 37.178 55.12
YENİCE 17.479 17.371 0 65 2.089 34.915 5.98
İL
TOPLAMI 303.799 154.956 67.092 12.366 121.161 659.373* 18.38
*2009 yılı Çanakkale bitkisel üretim değeri TÜİK verilerinde 717.000 bin TL iken Çanakkale
Tarım İl Müd. Resmi verilerine göre ise 659.373 bin TL olarak verilmiştir. Çizelgelerdeki
farklılıklar kaynaklardaki farklılıklardan ileri gelmektedir.
**İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak: ÇTİM,www.canakkale-tarim.gov.tr, Erişim: 01.12.11.
47
Arazi varlığı incelendiğinde ise 2007/2009 yılları ortalamasına göre
Çanakkale’deki işlenebilir arazilerin Türkiye’deki işlenebilir araziler içindeki payı
%1.30’dur. Çanakkale’deki meyve arazilerinin Türkiye’deki meyve arazilerine
oranı ise %0.60 düzeyinde kalmaktadır. Yine, 2007/2009 yılları ortalaması
itibariyle Çanakkale’deki işlenebilir arazi miktarının ilin toplam arazi miktarına
oranı %33.25’tir. Aynı yıllar itibariyle ilin toplam meyve arazisinin, toplam
işlenebilir arazi içindeki payı ise %3.01’dir. İldeki meyve arazilerinin dağılımı ise
Çizelge 6.3‘te verilmiştir.
Çizelge 6.3. 2007/2009 Yıllarında Çanakkale İlinde Meyve Arazisinin İlçelere
Dağılımı (Dekar)
2009 2008 2007
İLÇESİ
Meyve Arazisi Meyve Arazisi Meyve Arazisi
Alan % Alan % Alan %
MERKEZ 1.621 12.7 1.243 12.7 910 10
AYVACIK 697 6.8 667 6.8 666 7.3
BAYRAMİÇ 3.448 34.1 3.322 34.1 3.222 35.5
BİGA 333 3.1 309 3.1 190 2.1
BOZCAADA 6 0.1 6 0.1 1 0.1
ÇAN 187 1.7 161 1.7 161 1.8
ECEABAT 170 1.7 164 1.7 159 1.8
EZİNE 173 1.5 143 1.5 142 1.6
GELİBOLU 533 2.2 213 2.2 176 1.9
GÖKÇEADA 30 0.3 30 0.3 23 0.3
LAPSEKİ 3.610 34.3 3.347 34.3 3.280 36.1
YENİCE 222 1.5 148 1.5 147 1.6
T O P L A M 11.029 2.9 9.753 2.9 9.077 2.7
Kaynak: ÇTİM, Çanakkale Brifing Raporları, (2009, 2008, 2007), Çanakkale.
Türkiye’nin dünya meyve üretiminden aldığı payda ilk iki sırayı elma ve
şeftali ürünleri almaktadır (TKB, 2007). 2009 yılı verilerine göre, Çanakkale ili
meyve üretiminde elma (%39) ve şeftali (%32) ürünleri liderdir.
48
2007 yılı verilerine göre Çanakkale’de üretilen meyvelerin Türkiye meyve
üretimindeki payları sırasıyla %10.4 ile şeftali, %3.8 ile elma ve %2.6 ile ayva
olarak saptanmıştır. Çanakkale ilinde toplam meyve üretim değerinde ilk üç sırayı
%39.1 ile elma, %32 ile şeftali ve %15.5 ile üzüm oluşturmaktadır. Diğer
meyveler ise ilin meyve üretim değerinin %13.4’ünü oluşturmaktadır (TÜİK,
2007).
Meyve veren yaşta ve meyve vermeyen yaşta olmak üzere ağaç sayıları
Çanakkale ve Türkiye için Çizelge 6.4’te verilmiştir. Çanakkale’deki toplam
meyve ağacı sayısının Türkiye’deki toplam meyve ağaç sayısı içindeki oranı
düşük görünmektedir.
Çizelge 6.4. 2000/2007 Yıllarında Türkiye ve Çanakkale’de Meyve Ağaç
Sayıları (Adet)
ÇANAKKALE TÜRKİYE
MEYVE
VEREN
MEYVE
VERMEYEN
TOPLAM
(1)
MEYVE
VEREN
MEYVE
VERMEYEN
TOPLAM
(2)
%
(1/2*100)
2000 6.660.887 599.320 7.260.207 539.757.370 62.408.800 602.166.170 1.21
2001 6.720.611 613.736 7.334.347 544.747.500 65.288.200 610.035.700 1.20
2002 6.832.250 746.233 7.578.483 552.892.000 64.355.000 617.247.000 1.23
2003 6.519.593 832.147 7.351.740 574.136.000 70.406.200 644.542.200 1.14
2004 6.897.371 863.778 7.761.149 599.690.700 78.252.300 677.943.000 1.14
2005 6.998.169 1.101.246 8.099.415 601.587.000 82.069.300 683.656.300 1.18
2006 7.380.037 1.067.706 8.447.743 620.679.402 98.350.223 719.029.625 1.17
2007 7.584.146 1.254.704 8.838.850 653.440.118 113.197.098 766.637.216 1.15
Kaynak:TÜİK, (2000/2007), Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat,Değer, Ankara.
49
6.2. Çanakkale’de Meyve Pazarlaması
Çanakkale ili, konumu ve iklimi nedeniyle meyve üretim potansiyeli
oldukça yüksek bir ildir. İlde her çeşit meyve rahatlıkla yetiştirilmektedir.
Meyveciliğin, ilin ekonomisi içinde ve yöre insanının kalkınmasında önemli bir
yeri vardır.
2000/2007 yılları ortalamasına göre, Çanakkale ilinin pazarlanan meyve
değerinin Türkiye pazarlanan meyve değeri içindeki payı %1.97’dir. İlin
pazarlanan meyve değerinin Türkiye pazarlanan meyve değeri içindeki oranları
yıllar itibariyle Çizelge 6.5’te verilmiştir.
Çizelge 6.5. 2000/2007 Yılları Arasında Çanakkale’de Pazarlanan Meyve
Değerinin Türkiye’de Pazarlanan Meyve Değeri İçindeki Payı (%)
Çanakkale P.M.D. Türkiye P.M.D. %
(Milyon TL) (Milyon TL) (1/2*100)
(1) (2)
2000 296 13.882 2.13
2001 153 10.734 1.43
2002 326 12.308 2.65
2003 212 13.188 1.61
2004 246 11.638 2.11
2005 324 15.192 2.13
2006 285 15.294 1.86
2007 278 14.963 1.86
TOPLAM 2.120 107.199 1.97
*İlgili veriler, 2005 yılını baz alan genel TEFE deflatörü ile reel hale getirilmiştir.
Kaynak: TÜİK, 2000/2007, Tarımsal Yapı, Üretim, Fiyat, Değer, Ankara.
Çanakkale’de meyve pazarlama kanalları ile ilgili daha önce yapılmış bir
çalışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte gözlemlere dayalı olarak, Çanakkale
ilinde meyve pazarlamasının doğrudan ve dolaylı olarak yapıldığı belirtilebilir.
50
Doğrudan pazarlamada üretilen ürünler, üreticiler tarafından semt
pazarlarında tüketici ile aracısız buluşmaktadır. Dolaylı pazarlamada ise
komisyoncular ürünleri meyve üreticilerinden toplayarak büyük illerdeki pazarlara
veya il dışındaki ihracatçı firmalara pazarlamaktadır.
Sahadan elde edilen bilgiler bir araya getirildiğinde Çanakkale’de meyve
pazarlama kanallarını gösteren Şekil 6.1 ortaya çıkmaktadır. Ürün üreticiden
komisyoncuya, semt pazarlarına, Yaş Meyve Sebze Haline, toptancılara veya
perakendecilere doğrudan pazarlanabilmektedir. Ürünler, komisyoncudan
toptancı, perakendeci, hipermarketler veya diğer illerdeki ihracatçı firmalara
satılabilmektedir.
Şekil 6.1. Çanakkale’de Yaş Meyve Pazarlama Kanalları
ÜRETİCİ
DİĞER
İLLERDEKİ
İHRACATÇI
FİRMALAR
TÜCCAR
ÇANAKKALE YAŞ MEYVE-
SEBZE HALİ
SANAYİCİ
PERAKENDECİ
(Hiper Market)
PERAKENDECİ
(Manav) TOPTANCI SEMT
PAZARLARI
51
İlde, Çanakkale Belediyesi’ne bağlı bir Yaş Meyve Sebze Hali mevcuttur ve
aktif olarak faaliyettedir. Burada, yaş meyve-sebze ticaretinin kalite standartları ve
sağlık kurallarına uygun olarak yapıldığı ifade edilmektedir (ÇB, 2011). Yaş
Meyve Sebze Halinin olması meyve-sebzelerin kayıt altına alınmasını da
sağlamaktadır.
İlin pazarlama faaliyetleri ile ilgili sorunları araştırma bulguları bölümünde
detaylı olarak verilmiştir. Fakat mevcut duruma kısaca değinilecek olursa,
Çanakkale ilinde meyve pazarlamasının gelişimi önünde duran başlıca engeller
şöyle sıralanabilmektedir; kooperatiflerin sayısının fazla olmasına rağmen
kooperatifleşmenin tam anlamıyla gelişmemiş olması, ildeki meyve arazi
yapısının küçük ve parçalı olması, meyve üretim standartlarına uygun üretim
yapılmaması, pazarlama faaliyetlerinde tüccarların baskın olması ve meyve işleme
sanayinin yeterince gelişmemiş olmasıdır.
Çanakkale ilinde Ticaret Borsası mevcuttur fakat yaş meyve ve sebzelerin
pazarlanması alanında ihtisaslaşmış bir ürün borsası bulunmamaktadır.
52
7.ARAŞTIRMA BULGULARI
Bu bölümde, araştırma kapsamında incelenen meyve üreticilerinden elde
edilen orijinal veriler; işletmelerin ve üreticilerin genel özellikleri, tarımsal
desteklerden yararlanma, kayıt tutma, bilgisayar kullanımı, kooperatife üye olma
durumu, tarım dışı gelir elde etme, üreticilerin üretim masrafları ile ilgili
düşünceleri, üreticilerin pazarlama durumu ve konu ile ilgili düşünceleri
kapsamında değerlendirilmiştir.
7.1.İşletmelerin Genel Özellikleri
İşletmelerin genel özellikleri bölümünde, işletmelerin toplam arazi varlığı
ve meyve arazisi varlığı, işletmelerde üretilen ürün çeşitleri üzerinde durulmuştur.
Meyve pazarlaması üzerine yapılan benzer bir çalışmada işletmelerin yapısı
meyve arazisi durumu ve yetiştirilen çeşitler olmak üzere iki başlık altında
verilmiştir (Yulafçı ve Cinemre, 2007).
7.1.1. Toplam Arazi Varlığı ve Meyve Arazisi Varlığı
Türkiye’de tarımsal arazi ortalaması 59 dekar (da)’dır (TKB, 2011).
Araştırma bölgesindeki üreticilerin toplam arazi varlıkları incelendiğinde,
arazilerin %68.4’ünün 58 da ve daha altında olduğu görülmektedir. Arazilerin
yalnızca %31.6’sı 59 da ve daha üzerindedir. Araştırma bölgesinde arazilerin çoğu
Türkiye ortalamasını yansıtmamaktadır. Türkiye’de tarım arazilerinin küçük ve
parçalı bir yapıya sahip olduğu bilinmektedir (DPT, 2007). Fakat bu durum
meyve arazilerinde daha da fazladır (Emeksiz vd., 2005). Meyve arazilerinin
küçük ve parçalı yapısı nedeni ile üretim masrafları artmakta ve elde edilen gelir
azalmaktadır. Bu da bitkisel üretimin önemli bir alt kolu olan meyve
yetiştiriciliğinin ekonomik olarak sürdürülebilirliğinin önünde duran önemli bir
engeldir.
53
Çizelge 7.1. İncelenen İşletmelerde Toplam Arazi Varlığı (Dekar)
Sayı
%
1.Grup (x≤25) 33 33.7
2.Grup (26≤x≤58) 34 34.7
3.Grup (x≥59) 31 31.6
Toplam 98 100.0
Araştırma bölgesinde meyve arazisi varlığı incelendiğinde ise 19 dekar ve
altı arazilerin payı %25, 20 ile 28 dekar arasındakiler %25, 29 ile 44 dekar
arasında %23, 45 dekar ve üzerinde olan arazilerin payı ise %25’tir. Yani meyve
arazilerinin % 73’ü 44 dekar ve daha azdır. Arazi dağılımının homojenliğinin
sağlanması için 1 da altındaki ve 90 da üzerindeki uç değerlerin dikkate
alınmadığı hatırlatılmalıdır.
Benzer bir çalışmada yaş meyve sebze üreten işletmelerde ortalama meyve
üretim alanı 29 da olarak bulunmuştur ( Yulafçı ve Cinemre, 2007). Yine yaş
meyvelerin en önemlilerinden biri olan mandarin üzerine yapılan bir çalışmada
ortalama işletme büyüklüğü 10.51 da olup; bunun 8.32 dekarında mandarin
yetiştiriciliği yapıldığı belirtilmiştir (Can ve Yercan, 2006).
Çizelge 7.2. İncelenen İşletmelerde Meyve Arazisi Varlığı (Dekar)
Sayı
%
1. Grup (x≤19) 25 25.5
2. Grup (20≤x≤28) 25 25.5
3. Grup (29≤x≤44) 23 23.5
4.Grup (x≥45) 25 25.5
Toplam 98 100.0
54
7.1.2. İşletmelerde Üretilen Ürün Çeşitleri
Çanakkale ilinde meyve üretiminin çok büyük bir kısmını elma ve şeftali
meyvelerinin oluşturduğu belirtilmişti. Ağırlıklı olarak elma ve şeftali üretilen
işletmelerde bu ürünlerin yanı sıra kiraz, üzüm, erik, kayısı, zeytin ve diğer
meyvelerin üretimi de yapılmaktadır. İşletmelerde yeni çeşitlerin kullanımı
yaygındır. Bu da kaliteyi ve verimi olumlu yönde etkileyecek bir unsurdur. Elma
üretiminde %38.6 ile Golden çeşidi, % 35.2 ile Starking çeşitleri ilk sıralardadır.
Granny Smith (%13.8), Red Chief (%6.2) ve diğer çeşitler de (%6.2) üreticiler
tarafından tercih edilmiştir.
Çizelge 7.3. Üreticilerin Yetiştirdiği Elma Çeşitleri
Sayı %
Elma Golden 56 38.6
Starking 51 35.2
Granny Smith 20 13.8
Red Chief 9 6.2
Diğer 9 6.2
Toplam *145 100.0
*Üretici birden fazla çeşit üretmektedir.
Şeftali üretiminde ise %20.2 ile Hale çeşidi, %19.4 ile Nektarin, %12.9 ile
Beyaz Tüysüz çeşitleri en sık dikilen çeşitler olarak tespit edilmiştir.
Çizelge 7.4. Üreticilerin Yetiştirdiği Şeftali Çeşitleri
Sayı %
Şeftali Hale 25 20.2
Nektarin 24 19.4
B. Tüysüz 16 12.9
Monreo 10 8.1
Washington 10 8.1
Menekşe 8 6.5
Diğer 31 25.0
Toplam *124 100.0
*Üretici birden fazla çeşit üretmektedir.
55
7.2. Meyve Üretim ve Pazarlama Faaliyetinde Bulunan Üreticilerin
Genel Özellikleri
Araştırmanın bu bölümünde üreticilerin yaşları, eğitim durumları, çiftçilik
tecrübeleri ve meyvecilik tecrübeleri ele alınmıştır.
Üreticilerin %92’si erkek, %2’si ise kadındır. Üretimin neredeyse
tamamında erkekler aktif rol oynamaktadır. Yaş grubu olarak %25.5’i 23 ile 36
yaş grubunda olup, %26.5’i 37 ile 47 arasında, %23.5’i 48 ile 55 arasında,
%24.5’i ise 56 yaşından büyüktür. Üreticilerin %52’si 47 yaşında veya daha
gençtir. Araştırma bölgesinde meyve üretimine orta yaşlı üreticilerin hakim
olduğu görülmektedir.
Çizelge 7.5. Üreticilerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (Yıl)
Sayı %
1. Grup (23≤x≤36) 25 25.5
2. Grup (37≤x≤47) 26 26.5
3.Grup (48≤x≤55) 23 23.5
4.Grup (x≥56) 24 24.5
TOPLAM 98 100.0
Üreticilerin eğitim seviyeleri incelendiğinde %54.1’inin ilkokul veya daha
düşük düzeyde eğitim gördüğü anlaşılmaktadır. Üreticilerin %17.3’ü orta okul ve
%28.6’sı ise lise terk, lise veya yüksek okul mezunudur. Eğitim düzeyinin
ağırlıklı olarak ilkokul seviyesinde kalması dolayısıyla eğitim seviyesinin düşük
olduğu söylenebilmektedir.
Çizelge 7.6. Üreticilerin Eğitim Seviyesi (Yıl)
Sayı %
Okuma Yazma Bilen ve İlkokul Mezunu 53
54.1
Ortaokul Mezunu 17
17.3
Lise terk, Lise ve Yüksek Okul Mezunu 28
28.6
Toplam 98
100.0
56
Üreticilerin %4.08’i tarımsal üretim faaliyetlerine yeni başlamıştır.
Üreticilerin %9.18’inin 6 ile 10 yıl, %15.31’inin 11 ile 15 yıl, %18.37’sinin 16 ile
20 yıl arasında çiftçilik tecrübesine sahip olduğu görülmektedir. Yine, üreticilerin
%31.63’ü 21 ile 30 yıl arasında, %21.43’ü 31 yıl ve üzeri olmak üzere tarımsal
üretimde oldukça tecrübeli görülmektedirler. Üreticilerin büyük bir çoğunluğunun
tarımsal üretimde oldukça tecrübeli olduklarını söylemek mümkündür.
Çizelge 7.7. Üreticilerin Çiftçilik Tecrübesi (Yıl)
Sayı %
1. Grup (2≤x≤5) 4 4.08
2. Grup (6≤x≤10) 9 9.18
3. Grup (11≤x≤15) 15 15.31
3. Grup (16≤x≤20) 18 18.37
4. Grup (21≤x≤30) 31 31.63
5. Grup (x≥31) 21 21.43
Toplam 98 100,00
Üreticilerin meyvecilik tecrübeleri incelendiğinde ise meyvecilik üretimine
yeni başlayan üreticilerin oranının %4.08 olduğu görülmektedir. Üreticilerin
%11.22’sinin 6 ile 10 yıl, %15.31’inin 11 ile 15 yıl, %20.41’inin 16 ile 20 yıl
arasında meyvecilik tecrübesine sahip olduğu görülmektedir. Yine, üreticilerin
%28.57’si 21 ile 30 yıl arasında, %20.41’i ise 31 yıl ve üzerinde meyvecilik
tecrübesine sahip olduğu görülmektedir. Araştırma bölgesindeki üreticilerin
meyvecilik tecrübeleri de oldukça yüksek olarak tespit edilmiştir.
Çizelge 7.8. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübesi (Yıl)
Sayı %
1. Grup (2≤x≤5) 4 4.08
2. Grup (6≤x≤10) 11 11.22
3. Grup (11≤x≤15) 15 15.31
3. Grup (16≤x≤20) 20 20.41
4. Grup (21≤x≤30) 28 28.57
5. Grup (x≥31) 20 20.41
Toplam 98 100.00
57
7.3. Üreticilerin Kooperatife Üyelik Durumu
Tarım kooperatifleri, ortakları "çiftçi" ve faaliyet alanı "tarım" olan
kooperatiflerdir. Tarımsal amaçlı kooperatifler, tarımsal faaliyeti gerçekleştirmek
için köy, belde ve ilçe gibi yerleşim merkezlerinde kurulabilmektedir. Tarım
kooperatifleri çiftçilerin ekonomik haklarını korumak ve daha fazla kâr elde
etmeleri için kurulmaktadırlar (Yercan, 2003). Araştırma bölgesinde üreticilerin
%74.5’i en az bir tarımsal kooperatife üye iken, %25.5’i ise hiçbir tarımsal
kooperatife üye değildir. Kooperatife üye olan üreticilerin payının yüksek olması,
araştırma bölgesinde tarımsal örgütlenme bilincinin yüksek olduğunu
göstermektedir.
Çizelge 7.9. Üreticilerin Kooperatife Üye Olma Durumları (%)
Sayı
%
Kooperatife Üye Olan 73 74.5
Kooperatife Üye Olmayan 25 25.5
Toplam 98 100.0
Kooperatife üye olan çiftçilerin kooperatif çeşitlerine göre dağılımları
incelendiğinde, üreticilerin %29.4’ünün Kalkınma Kooperatiflerini, %27.5’inin
Tarım Satış Kooperatiflerini ve %22.9’unun Tarım Kredi Kooperatiflerini tercih
ettiği görülmektedir (Bkz: Çizelge 7.10).
Çizelge 7.10. Kooperatif Üyesi Üreticilerin Üye Olduğu Kooperatif Tipleri ve
Oranları (%)
Sayı %
Üye Olmayan 25 22.9
Tarım Kredi Kooperatifleri 30 27.5
Tarım Satış Kooperatifleri 3 2.8
Tüketim Kooperatifleri 1 0.9
Kalkınma Kooperatifleri 32 29.4
Hayvancılık Kooperatifleri 1 0.9
Sulama Kooperatifleri 15 13.8
Toprak Su Kooperatifleri 2 1.8
*109 100.0
*Üreticilerin birden fazla kooperatife üye olması nedeniyle üretici sayısı 109 olarak gösterilmiştir.
58
Kooperatif üyesi olan çiftçilerin kooperatiflerden sağladıkları faydalar Beşli
Likert Ölçeği ile ölçülmüştür. Kooperatifler, üreticilere en yüksek faydayı ‘’ucuz
girdi sağlama’’ ve ‘’depolama olanağı’’ konularında sağlamaktadır. Bunların
ölçek ortalaması 2.78 olarak hesaplanmıştır. Kooperatiflerin, ‘’pazarlama
olanağı’’ konusunda sağladığı fayda ise ‘’paketleme ve amlajlama olanağı’’ndan
daha yüksektir. Kooperatifler, en az faydayı paketleme ve ambalajlama
konularında sağlayabilmektedirler (2.14) (Bkz: Çizelge 7.11).
Çizelge 7.11. Kooperatif Üyesi Olan Üreticilere Kooperatiflerin Sağladığı
Faydalar
N=73 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen
Ölçek
Ortalaması
Ucuz girdi sağlama 15 13 16 24 2 2.78
Paketleme ve ambalaj olanağı 21 23 21 5 0 2.14
Pazarlama olanağı 15 20 23 11 1 2.47
Depolama olanağı 16 14 10 29 1 2.78
Kooperatiflerin çiftçi ile ilişkilerinde aksayan yönler ve kooperatif
üyeliğinin avantajlı olup olmadığı test edildiğinde, çiftçilerin %72.4’ü kooperatif
üyeliğinin avantajlı olduğunu belirtmişlerdir.
Çizelge 7.12. Kooperatif Üyeliğinin Getirdikleri Konusunda Üretici Görüşleri
Sayı
%
Kooperatif üyeliğin dezavantajı var 27 27.6
Kooperatif üyeliğin avantajı var 71 72.4
Toplam 98 100.0
59
Kooperatif üyeliğiyle ilgili sorunlar Beşli Likert Ölçeği’yle ölçülmüştür.
Çiftçilerin en önemli memnuniyetsizliği, kooperatiflerin üretim faaliyetlerinde
etkin bir yapıya sahip olmamaları olarak tespit edilmiştir (3.88). Kooperatif
üyeliği konusunda ortaya çıkan ikinci önemli sorun, kooperatiflerin pazarlama
faaliyetlerinde etkin olmamaları olarak belirtilmiştir (3.40). Kooperatiflerin eğitim
ve yayım faaliyetlerinde etkin olmayışı (3.11) ve üyelik aidatının fazla olması
(2.92)’de önemli sorunlar arasındadır. Kooperatifin üreticinin yaşadığı yere uzak
olması ise bir diğer sorundur (1.85).
Çizelge 7.13. Kooperatif Üyeliğiyle İlgili Sorunlar
N=27 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen
Ölçek
Ortalaması
Aidat fazla 4 12 1 2 8 2.92
Üretim faaliyetlerinde etkin değil 1 4 3 8 11 3.88
Pazarlama faaliyetlerinde etkin değil 3 0 11 9 4 3.40
Eğitim ve yayım faaliyetlerinde etkin değil 0 8 10 7 2 3.11
Uzaklık 16 5 2 2 2 1.85
Üreticilerin kooperatiflerden beklentileri yine Beşli Likert Ölçeği’yle
ölçülmüştür. Üreticilerin en çok kooperatiflerden ucuz girdi sağlama (3.85),
kooperatiflerin pazarlama olanağı sağlaması (3.84), kooperatiflerin depolama
olanağı sağlaması (2.97) ve kooperatiflerden tarımsal kredi alma (2.46)
konularında beklenti içinde oldukları görülmektedir. Üreticilerin kooperatiflerden
tarım sigortaları (1.92) konusunda beklentileri yüksek değildir.
Çizelge 7.14. Üreticilerin Kooperatiflerden Beklentileri
N=98 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen
Ölçek
Ortalaması
Ucuz girdi sağlama beklentisi 3 6 31 20 38 3.85
Depolama olanağı sağlama beklentisi 25 13 18 23 19 2.97
Pazarlama olanağı sağlama beklentisi 4 13 18 32 31 3.84
Kredi olanağı sağlama beklentisi 22 34 23 12 7 2.46
Tarım sigortası sağlama beklentisi 44 33 8 10 3 1.92
60
7.4. Üreticilerin Tarımsal Desteklerden Yararlanma Durumu
Araştırma bölgesindeki meyve üreticilerinin %71.4’ü tarımsal desteklerden
yararlanmakta, %28.6’sı tarımsal desteklerden yararlanmamaktadır. Tarımsal
desteklerden yararlanan üretici oranı daha yüksektir. Tarımsal desteklerden
yararlanma oranlarına arazi büyüklüklerine göre bakıldığında 29 dekar ve
üzerinde araziye sahip olan üreticilerin destek alma oranının, 29 dekar altında
üretim yapan üreticilere göre nispeten daha yüksek olduğu görülmektedir (Bkz:
Çizelge 7.15) Desteklerden yararlanabilmek için ÇKS’ye kayıtlı olmak zorunlu
tutulmuştur (TCRG, 2011b). Destek alan çiftçi oranının yüksek olması, kayıt
altına alınan çiftçi oranının yüksek olması anlamına gelmektedir. Destek almayı
tercih etmeyen üreticilerin ise genellikle küçük arazi sahibi (19 dekar ve daha az)
üreticiler olduğu görülmektedir. ÇKS’ye üye olmak için Ziraat Odalarına veya
Tarım İl/İlçe Müdürlüklerine ödedikleri ücret, desteklemeden aldıkları miktarı
geçtiği için destek almayı rasyonel görmedikleri düşünülmektedir.
Çizelge 7.15. Tarımsal Destek Alma Durumu (%)
Destek alma durumu
Toplam
Meyve arazisi Evet % Hayır % %
1. Grup (x≤19)
14
20.00
11
39.29
25 25.51
2. Grup (20≤x≤28)
18
25.71
7
25.00
25 25.51
3. Grup (29≤x≤44)
19
27.14
4
14.29
23 23.47
4. Grup (x≥45)
19
27.14
6
21.43
25 25.51
Toplam
70
100.00
28
100.00
98
100.00
61
Meyve üretimi için spesifik bir tarımsal destekleme bulunmamaktadır
(Demirbaş, 1994). 2011 yılında tarım sektörüne verilen desteklemeler
incelendiğinde bunun halen değişmediğini görmek mümkündür (TKB, 2011).
Bitkisel üretimin geneli için verilen tarımsal desteklerden meyve üreticileri de
yararlanmaktadır. Araştırma bölgesindeki üreticilerin tarımsal desteklerden
yararlanma oranları incelendiğinde %46.5 oranında mazot desteği ve %33.3
oranında gübre desteği ilk sıraları almaktadır. Bunların dışındaki diğer
desteklerden yararlanma oranı ise %20.1’dir. Meyve üreticileri için mazot ve
gübre, üretim girdileri arasında ayrı bir öneme sahiptir. Bu girdilere yapılan
desteklemelerden yararlanma oranının yüksekliği, girdilerin üretim için önemini
göstermektedir.
Çizelge 7. 16. Yararlanılan Destekleme Türleri ve Oranları (%)
Sayı %
Mazot Desteği 60 46.5
Gübre Desteği 43 33.3
Sertifikalı Fidan 3 2.3
Diğer 20 15.5
Toplam *129 100.0
*Bir çiftçinin birden fazla destekten yararlanması söz konusu olduğu için üretici sayısı fazla
gösterilmiştir.
7.5. Üreticilerin Tarım Dışı Gelir Elde Etme ve Kayıt Tutma Durumu
Üreticilerin %67.3’ünün çiftlik dışında herhangi bir gelir kaynağı yok iken,
%32.7’sinin çiftlik dışı gelir kaynağı bulunmaktadır. Çiftlik dışından elde edilen
gelirin kaynağının ise genellikle kira geliri, esnaflık, taksicilik, işçilik,
nakliyecilik, memurluk gibi meslekler olduğu belirlenmiştir.
Çizelge 7.17. Üreticilerin Çiftlik Dışı Gelir Elde Etme Durumu (%)
Sayı
%
Çiftlik dışı geliri var 32 32.7
Çiftlik dışı geliri yok 66 67.3
Toplam 98 100.0
62
Kayıt tutma, tarımsal üretimin kayıt altına alınması açısından büyük önem
taşımaktadır. Bu nedenle üreticilere maliyet kaydı tutma durumları sorulmuştur.
Meyve üreticilerinin %70.4’ü kayıt tutmakta, %29.6’sı ise kayıt tutmamaktadır.
Kayıt tutanların oranının yüksek olması nedeniyle, kayıt tutma konusunda
üreticilerinin bilinçlendirildiği söylenebilmektedir. Kayıt tutan üreticilerin
%50.72’si okuma yazma bilen veya ilkokul mezunudur. Kayıt tutan üreticilerin
yaklaşık yarısının eğitim düzeyinin ilkokul seviyesinde olduğu göz önüne
alınarak, kayıt tutma konusunda basit kayıtlar tuttukları ya da aile bireylerinden
yardım aldıkları söylenebilir. Kayıt tutmayan üreticilerin ise %62.07’si ilkokul
mezunudur.
Çizelge 7.18. Üreticilerin Kayıt Tutma Durumu (%)
Kayıt Tutma Durmu
Toplam
Evet % Hayir % %
Okuma Yazma Bilen ve İlkokul Mezunu
35
50.72
18
62.07
53 54.08
Ortaokul Mezunu
11
15.94
6
20.69
17 17.35
Lise terk, Lise ve Yüksek Okul Mezunu
23
33.33
5
17.24
28 28.57
Toplam
69
100.00
29
100.00
98
100.00
Meyve üreticilerinin kayıt tutma durumu ile meyve yetiştirme tecrübeleri
arasında bir farklılık olup olmadığı Khi-kare Analizi ile incelenmiştir. Analiz
sonucuna göre, meyve yetiştirme tecrübesi grupları arasında üreticilerin kayıt
tutma durumu açısından fark olduğu ortaya çıkmıştır. Üreticilerin meyve
yetiştirme tecrübeleri arttıkça, kayıt tutma eğilimleri artış göstermektedir.
Çizelge 7.19. Üreticilerin Meyvecilik Tecrübeleri İtibariyle Kayıt Tutma
Durumları
Kayıt tutma durumu Khi-kare
Meyvecilik Tecrübesi (Yıl) Evet Hayır Değeri sd p*
x≤15 22 8 8.64 2 0.034
16≤x≤20 17 3
21≤x≤30 21 7
31≥x 9 11
*p≤0.05 için anlamlıdır.
63
7.6. Üreticilerin Bilgisayar ve İnternet Kullanma Durumu
Üreticilerin %42.9’u bilgisayar kullanıyorken, %57.1’i kullanmamaktadır.
İnternet kullanıcılarının oranı %38.8, kullanmayanların oranı %61.2’dir. Çiftçiler
bilgisayar ve internet kullanımıyla tarımsal konularda kendilerini geliştirme
imkanı bulduklarını beyan ettiklerinden, tarımsal bilinç düzeyinin yükselmesi
açısından önemli görülmektedir. Üreticilerin büyük bir çoğunluğu interneti
tarımsal bilgiye ulaşmak amacıyla kullandığını belirtmiştir.
Çizelge 7.20. Üreticilerin Bilgisayar Kullanma Durumu (%)
Sayı
%
Bilgisayar kullanıyor 42 42.9
Bilgisayar kullanmıyor 56 57.1
Toplam 98 100.0
Çizelge 7.21. Üreticilerin İnternet Kullanma Durumu (%)
Sayı
%
İnternet kullanıyor 38 38.8
İnternet kullanmıyor 60 61.2
Toplam 98 100.0
7.7. Üreticilerin Üretimi Sürdürme Konusundaki Düşünceleri
Bu bölümde üreticilere meyve bahçelerini genişletme konusundaki
düşünceleri sorulmuştur. Bahçelerini genişletmeyi düşünen çiftçilerin oranı,
üretimin artarak devam etmesi açısından önemli görülmüştür. Bahçe genişletmeyi
etkileyen bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişken üzerinde anlam ifade edip
etmediği ölçülmüştür. Bu nedenle Çanakkale’de meyve üretiminin büyük bir
kısmını tek başına karşılayan elma ve şeftali üreticilerine meyve üreticisinin ve
meyve üretiminin özelliklerinin, meyve bahçelerini genişletme düşüncelerini
etkileme olasılıkları lojistik regresyon modeli ile araştırılmıştır.
64
Tahmin edilen modelde meyve bahçesini genişletmeyi düşünenlere 1,
bahçesini genişletmeyi düşünmeyenlere 0 değeri verilmiş ve ‘meyve bahçesini
genişletme’ bağımlı değişken olarak tanımlanmıştır.
Modelde yer alan bağımsız değişkenler ise şu şekildedir; Y: Üreticilerin yaşı
(yıl), EG: Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT: Üreticilerin çiftçilik tecrübesi
(yıl), MT: Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA: Toplam arazi (da), TM: Toplam
meyve arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl), TU: Toplam meyve üretimi,
MYAS: Meyve Bahçelerinin Ortalama Yaşı (yıl).
‘’Meyve bahçenizi genişletmeyi düşünüyor musunuz?’’ sorusuna deneklerin
% 53’ü hayır, % 47’si evet cevabını vermiştir. Meyve bahçesini genişletmeyi
düşünen üreticilerin yaş ortalaması 47’dir. Yine bahçesini genişletmeyi düşünen
üreticilerin tarımsal tecrübeleri ortalama 26 yıl, meyve yetiştirme konusunda
tecrübeleri ise ortalama 24 yıldır.
Meyve bahçelerini genişletme olasılığı konusunda yapılan Lojistik
regresyon sonuçları Çizelge 7.22’te görülmektedir. Analiz sonuçlarına göre
‘’çiftlik dışı gelir’’, ‘’yaş’’, ‘’eğitim’’,‘’toplam üretim’’, ‘’tarımsal desteklerden
yararlanma durumu’’, ‘’meyvecilik tecrübesi’’ ve ‘’çiftçilik tecrübesi’’ bağımsız
değişkenlerinin meyve bahçesini genişletme düşüncesi açısından istatistiki olarak
anlamsız bulunmuştur. Dolayısı ile bu özelliklerin araştırma kapsamında bulunan
üreticilerde olması meyve bahçesini genişletme üzerine etkili görülmemiştir. Yani
üreticilerin yaşının, eğitim seviyesinin, çiftçilik ve meyvecilik tecrübelerinin
yüksek olması, çiftlik dışı gelir sahibi olma, tarımsal desteklerden yararlanma gibi
özellikler meyve bahçesini genişletme stratejileri geliştirilirken etken
olmamaktadır.
65
Çizelge 7.22. Üreticilerin Meyve Bahçelerini Genişletme Düşüncesi Üzerinde
Etkili Olan Değişkenler
Değişkenler Katsayı Standart Hata z P* Odds Ratio
Sabit 1.012 1.246 0.812 0.417
CDG 0.082 0.540 0.153 0.879 1.09
Y 0.173 0.274 0.632 0.527 1.19
TA -0.736 0.326 -2.258 0.024* 0.48
MYAS -0.001 0.024 -0.048 0.962 1.00
TU -0.463 0.300 -1.546 0.122 0.63
EG -0.053 0.086 -0.621 0.535 0.95
TM 0.025 0.012 2.114 0.035* 1.03
DA -0.846 0.556 -1.523 0.128 0.43
MT 0.014 0.059 0.243 0.808 1.01
CT 0.039 0.059 0.658 0.511 1.04
*%5 önem seviyesinde anlamlı
Log likehood: -54.70363 McFadden R Square: 0.192502 X² (10) = 26.082
Diğer yandan ‘’toplam arazi’’ değişkeni % 5 önem seviyesinde anlamlı
bulunmuş ve işareti negatiftir. Yani arazi miktarında meydana gelen bir dekarlık
artış, meyve bahçesini genişletme olasılığını % 4.8 azaltmaktadır. Üreticilerin
toplam arazi varlıkları arttıkça, meyve bahçelerini daha da genişletmeyi gerekli
görmemektedirler. Bu da meyve üretiminin artarak sürdürülebilmesi açısından
risk yaratacak bir unsur olarak görülmektedir.
Modelde yer alan ve anlamlı bulunan diğer bir değişken ise toplam meyve
arazisidir. Bu değişkenin katsayı işareti pozitif olup, istatistiksel olarak % 5 önem
seviyesinde anlamlı bulunmuştur. Üreticilerin meyve arazileri arttıkça, meyve
bahçelerini daha da genişletme olasılıkları % 10.3 artmaktadır.
66
Üreticilerin meyve bahçelerini genişletme düşüncelerinden yola çıkarak
üretimin sürdürülebilirliğine yaklaşılmaya çalışılmıştır. Meyve üretiminin
sürdürülebilirliğine etki eden iki etken anlamlı bulunmuştur. Toplam arazi
miktarının artması meyve üretiminin artması üzerine negatif etkide bulunurken,
meyve arazisinin artması meyve üretiminin artması üzerinde pozitif etki
yaratmaktadır.
7.8. Üreticilerin Meyve Pazarlama Faaliyetlerindeki Mevcut Durum
Tarımsal üretimin her dalında olduğu gibi meyvecilikte de ürünü üretmek
kadar pazarlamak ta büyük öneme sahiptir. Bu nedenle tarımsal pek çok üründe
yaşanan pazarlama problemleri çalışma kapsamında meyve üretimi için de
irdelenmiştir. Öncelikle sorunun tespiti açısından pazarlama probleminin olup
olmadığı araştırılmıştır. Meyve üreticilerinin % 32.66’sına göre pazarlama
problemi sürekli olarak, %26.53’üne göre ise ara sıra vardır. Üreticilerin
%40.81’ine göre ise meyve pazarlamasında herhangi bir problem yoktur.
Pazarlama problemi yaşayan üreticilerin oranının yaklaşık %60 olması
nedeniyle mevcut pazarlama problemleri üzerinde etkili olan unsurlar lojistik
regresyon ile ortaya konmuştur. Verilen cevapların üç kademeli (var, ara sıra,
yok) olması ve aralarında ölçeklendirme ilişkisi bulunmaması sebebi ile analiz
çoklu lojistik regresyon aracılığı ile yapılmıştır (Tatlıdil, 2002; Akkuş vd., 2006;
Miran, 2008).
Regresyon analizleri iki değişken arasında veya çoklu ilişkileri incelemek
amacıyla ikiden fazla değişken arasında gerçekleştirilebilir (Miran, 2008). Bu
araştırmada kategori sayısını ikiye düşürüp ikili lojistik regresyon analizi
yapılması bilgi kaybına yol açacağı ve kilit sorulara cevap vermeyeceği için tercih
edilmemiştir. Sıralı lojistik regresyon ise sıralı değişkenlerin analizinde uygundur.
Bu soruda bağımlı değişken üç kategoriye ayrılmıştır ve kategorik değişkenlerin
analizinde çoklu lojistik regresyon en uygun ve en sık kullanılan yöntem olarak
tespit edilmiştir (Akkuş vd., 2006).
67
Tahmin edilen modelde pazarlama problemi ‘’var’’ diyenlere 1, ‘’ara sıra
var’’ diyenlere 2, pazarlama problemi ‘’yok’’ diyenlere 0 değeri verilmiş ve
pazarlama problemi bağımlı değişken olarak tanımlanmıştır.
Modelde yer alan bağımsız değişkenler ise şu şekildedir; Y: Üreticilerin
yaşı (yıl), EG: Üreticilerin eğitim seviyesi (yıl), CT: Üreticilerin çiftçilik tecrübesi
(yıl), MT: Üreticilerin meyvecilik tecrübesi, TA: Toplam arazi (da), TM: Toplam
meyve arazisi (da), CDG: Çiftlik dışı gelir (Tl), TU: Toplam meyve üretimi,
MYAS: Meyve Bahçelerinin Ortalama Yaşı (yıl), KU: Kooperatif üyeliği, IYDV:
İşletme yakınında depo olması durumu.
Buradaki amaç pazarlama problemi ile yaş, eğitim, çiftçilik tecrübesi,
meyvecilik tecrübesi, toplam arazi, meyve arazisi, toplam üretim, çiftlik dışı gelir,
kooperatif üyeliği, işletme yakınında depo olması durumu arasındaki ilişkiyi
irdelemektir. Bu modelde çok sayıda kategori olduğundan belli bir grubu referans
grubu seçmek zorunlu hale gelmektedir. Referans grup ise ilk grup olan pazarlama
problemi olduğunu düşünen gruptur.
Analiz sonuçları iki grup halinde verilmiştir. Bunlar referans kategori hariç
ara sıra pazarlama problemi var ve pazarlama problemi yok diyen gruplardır.
Modelin ilk kısmında üreticinin yaşı, eğitim düzeyi, meyvecilik ve çiftçilik
tecrübesi, toplam arazi ve toplam meyve arazisi, toplam üretim, çiftlik dışı gelir,
kooperatif üyeliği, işletme yakınında depo bulunması bağımsız değişkenleri
araştırma bölgesi için istatistiki açıdan anlamlı bulunmamıştır.
Modelin birinci kısmında meyve ağaçlarının ortalama yaşı istatistiki olarak
%1 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Anlamlı bulunan bağımsız değişkenin katsayı
işareti pozitiftir. Meyve ağaçlarının ortalama yaşları bir birim (bir sene) artarsa,
iki olasılığın logaritması 0.051 kadar değişeceği anlamına gelmektedir. O halde
meyve ağaçlarının ortalama yaşı arttıkça pazarlama probleminin ara sıra görünme
durumu artmaktadır.
68
Bir kategoriyi tercih etme olasılığının referans katagoriyi tercih etme
olasılığına oranı nisbi risk (odds) olarak tanımlanmaktadır. O halde meyve
ağaçlarının yaşlarının ortalaması bir birim arttığında pazarlama probleminin var
olması durumunun yerini ara sıra var olması durumuna bırakmasının nisbi riski
%1.05 kadar artmaktadır.
Meyve ağaçlarının yaş ortalamasının birinci grupta anlamlı bulunması,
meyve ağaçlarının yaş ortalaması arttıkça pazarlama problemi olduğunu düşünen
çiftçilerin pazarlama probleminin ara sıra olduğunu düşünmesini sağlamaktadır.
İkinci grupta ise meyve ağaçlarının yaş ortalaması anlamlı bulunmamaktadır.
Meyve ağaçları yaklaşık beş sene, tesis durumunda iken meyve vermemektedirler.
Tesis durumundan çıkan meyve ağaçlarının pazarlama problemleri ara sıra
görülmektedir. Tam verime gelen meyve ağaçlarında ise pazarlama problemi
olduğu düşünülmemektedir.
Modelin ikinci kısmında ise üreticinin yaşı, eğitim düzeyi, çiftçilik
tecrübesi, toplam arazi, toplam meyve arazisi, meyve ağaçlarının ortalama yaşı,
çiftlik dışı gelir, kooperatif üyeliği, işletme yakınında depo bulunması bağımsız
değişkenleri modelde istatistiki açıdan anlamlı bulunmamıştır. Burada tecrübeli
yetiştiricilerin pazarlama sorunlarını daha iyi ifade etmeleri etkili olabilmektedir.
Modelin ikinci kısmında ilk olarak meyvecilik tecrübesi %10 düzeyinde
anlamlı bulunmuş ve katsayı işareti negatiftir. Meyvecilik tecrübesi bir birim
azaldığında pazarlama problemi olmaması durumu 1.34 kadar artmaktadır.
Meyvecilik tecrübesinin bir birim azalması durumunda pazarlama probleminin ara
sıra veya sürekli olmasının nisbi riski %0.26 oranında artmaktadır. O halde
meyvecilik tecrübesinin azaldığı durumlarda pazarlama probleminin sürekli veya
ara sıra görülme durumu azalmaktadır. Yani meyvecilik tecrübesinin artması
pazarlama problemleri üzerinde negatif bir etki yapmaktadır.
69
Modelin ikinci kısmında istatistiki açıdan anlamlı bulunan bir diğer
bağımsız değişken ise toplam üretimdir. Toplam meyve üretimi %10 düzeyinde
anlamlı bulunmuştur ve katsayı işareti negatiftir. Toplam üretim bir birim
azaldığında pazarlama probleminin olmaması durumu 0.692 kadar artmaktadır.
Toplam üretimin bir birim azalması durumunda pazarlama probleminin ara sıra
veya sürekli olmasının nisbi riski %50 artmaktadır. O halde toplam meyve üretimi
azaldıkça pazarlama problemi de gözlenmemektedir.
Toplam meyve üretiminin artışı, pazarlama problemlerinin artışına neden
olmaktadır. Bunun sebebi büyük üreticilerin depolama imkanları bulunmadığı için
ürünün tamamını hasat döneminde elden çıkarmak zorunda kalmasıdır. Az
miktarda üretim yapan küçük üreticiler, stoklarını semt pazarlarında eritme ve
daha yüksek fiyat elde etme şansına sahiptirler (Bkz: Çizelge 7.23).
Çizelge 7.23. Pazarlama Problemi Üzerine Etki Eden Değişkenler
Değişkenler Katsayı Standart Hata z P* Odds Ratio
Sabit 1 -1.247 1.407 -0.886 0.376
MYAS 0.051 0.027 1.899 0.058* 1.05
Y2 -0.037 0.306 -0.12 0.905 0.96
EG -0.386 0.319 -1.211 0.226 0.68
CT 0.647 0.743 0.871 0.384 1.91
MT -1.076 0.731 -1.473 0.141 0.34
TA 0.295 0.346 0.851 0.395 1.34
TM 0.178 0.467 0.382 0.703 1.19
TU -0.022 0.4 -0.054 0.957 0.98
CDG 0.637 0.589 1.083 0.279 1.89
KU 0.111 0.593 0.187 0.852 1.12
IYDV 0.221 0.583 0.378 0.705 1.25
Sabit 2 1.975 1.409 1.402 0.161
MYAS 0.041 0.029 1.432 0.152 1.04
Y2 -0.313 0.315 -0.994 0.32 0.73
EG -0.461 0.335 -1.378 0.168 0.63
CT 0.782 0.788 0.991 0.322 2.19
MT -1.34 0.783 -1.71 0.087* 0.26
TA 0.024 0.38 0.064 0.949 1.02
TM 0.575 0.494 1.164 0.244 1.78
TU -0.692 0.415 -1.667 0.096* 0.50
CDG 0.155 0.611 0.253 0.8 1.17
KU -0.476 0.679 -0.7 0.484 0.62
IYDV -0.3 0.6 -0.5 0.617 0.74
*%10 önem seviyesinde anlamlı
Log likehood: -95.18027 Mean dependent var: 0.857143 X² (22) = 21.9546
70
Üreticilerin en sık karşılaştıkları pazarlama problemleri Likert Ölçeği ile
ölçülmüş ve Çizelge 7.24’te verilmiştir. Üreticilerin en sık karşılaştıkları
pazarlama problemleri ürünlerini düşük fiyattan satmak zorunda kalmaları (3.79)
ve satış sonrası ödeme koşullarında yaşadıkları (3.79) problemlerdir. Üreticilerin
neredeyse tamamı ürünlerini tüccara piyasa değerinin altına vermektedir.
Üreticiler satış sonrası ürün bedellerinin eksik, geç ödenmesi veya hiç
ödenmemesi gibi problemlerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Aracıların fazla
olması ise bir diğer önemli pazarlama problemidir (2.75). Pazarlama kanalı
uzadıkça, üreticinin eline geçen fiyatlar düşmektedir. Depolama problemi (1.74)
ve pazarların uzak olması (1.47) problemleri ise bu bölgedeki üreticileri önemli
bir seviyede etkilememektedir.
Çizelge 7.24. En Sık Görülen Pazarlama Problemleri
N=58 Hiç Çok Az Orta Oldukça Tamamen
Ölçek
Ortalaması
Düşük fiyat 0 1 10 22 25 3.79
Ödeme Koşulları 3 6 10 20 19 3.79
Aracı fazla 10 12 23 8 5 2.75
Pazar uzak 9 30 8 4 7 1.47
Depolama Problemi 36 9 7 4 2 1.74
Ürünlerin geçtiği pazarlama kanallarının niteliği büyük öneme sahiptir.
Araştırma bölgesinde üreticilerin %93.1’i ürünlerini çiftlik avlusunda, piyasa
fiyatının altında bir fiyattan tüccara satmaktadır (Bkz: Çizelge 7.25). Pazarlama
kanalının uzunluğu en önemli pazarlama problemlerinden biridir. Bu durumda
çiftçi eline geçen fiyat düşerken, tüketicinin ödediği fiyat artmaktadır (MEB,
2007). Bunun sebepleri ise; kalite ve standardizasyona uygun üretim yapılmadığı
için ihracat yolunun kapalı olması, çiftçi örgütlenmelerinin yeterince etkin
olmaması, depolama probleminin mevcut olmasıdır (Türk ve Sarı, 2002).
Araştırma bölgesinde depolama ve örgütlenme düzeyi iyi durumda gibi görünse
de tüccarın piyasadaki rolünden de anlaşılacağı gibi yeterli değildir.
71
Çizelge 7.25. Ürünlerin Satış Yerleri ve Dağılımları (%)
Sayı %
Kooperatif 3 3.0
Tüccar 94 93.1
Semt Pazarı 4 4.0
Marketler 0 0
İhracat 0 0
Toplam *101 100.0
* Üreticilerin ürünlerinin bir kısmını farklı pazarlama kanalları üzerinden dağıtması sebebiyle
üretici sayısı 101 olarak görülmektedir.
7.9. Üreticilerin İhracata Mal Verme Durumu
Üreticilerin %93.1 gibi büyük bir çoğunluğu mallarını tüccara vermektedir.
Üreticilerin tüccarlardan aldıkları bilgilere göre üreticilerin %38.8’i malını
ihracata götürecek olan tüccarlara vermektedir. Üreticilerin %61.2’sinin malı ise
ihracata gitmemektedir. Çanakkale’de yaş meyve ihracatı yapan firma
bulunmamaktadır. Çanakkale’den alınan ürünler başta İstanbul olmak üzere
büyük şehirler üzerinden çoğunlukla Rusya’ya ve Avrupa Ülkelerine ihraç
edilmektedir. Bu durum üretici açısından dezavantaj oluşturmaktadır.
Üreticilerin mallarını ihracata verme durumu ile üreticilerin toplam arazileri
arasında bir farklılık olup olmadığı Khi-kare Analizi ile incelenmiştir. Analiz
sonucuna göre; üreticilerin arazi grupları arasında mallarını ihracata verme
durumu açısından fark olduğu ortaya çıkmıştır (Çizelge 7.26). Üreticilerin arazi
miktarı arttıkça mallarını ihracata verme eğilimi artış göstermektedir. Üreticilerin
büyük bir çoğunluğunun parçalı ve küçük arazilerde üretim yapıyor olması
ihracatın önünde duran önemli engellerden biridir.
Çizelge 7.26. Üreticilerin Toplam Arazileri İtibariyle Mallarını Dolaylı
Olarak İhracata Verme Durumları
Malını ihracata verme durumu Khi-kare
Toplam Arazi (da) Evet Hayır Değeri sd p*
x≤25 7 26 7.74 2 0.021
26≤x≤58 14 20
59≥x 17 14
*p≤0.05 için anlamlıdır.
72
8. MEYVE ÜRETİM ve PAZARLAMA FAALİYETLERİNDE
ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR
Türkiye genelinde meyve üretim aşamasında önemli problemler mevcuttur.
Bunların en önemlileri meyve arazilerinin parçalı ve küçük olması, meyvecilik
işletmelerinin çoğunlukla aile işletmesi şeklinde olması ve ihtisaslaşamaması,
üretim için gerekli girdilerin maliyetinin yüksek olması, destekleme kapsamında
meyveciliğe özel desteklerin verilmemesi, kalite ve standartlara uygun üretim
yapılmaması, üreticilerin örgütlenmemesi ve üretici örgütlerinin etkin çalışmıyor
olması ve böyle problemlerdir. Bu problemlerin kaynağı ise bitkisel üretim için
belirlenmiş tarım politikalarının uygulama yanlarının eksik kalmasıdır.
Meyvecilik, diğer üretim dallarından farklı bir bitkisel üretim dalıdır. Bu nedenle
meyvecilik konusunda ihtisaslaşmış politikaların belirlenmemesi ve mevcut
bitkisel üretim politikalarının uygulamada ki aksak yönleri üretime yönelik
problemleri de (küçük ve parçalı araziler, yüksek üretim maliyetleri, aşırı zirai ilaç
kullanımı vs.) beraberinde getirmektedir.
Meyve üretimi kadar önemli olan bir diğer aşama ise meyve pazarlamasıdır.
Üretilen ürünler satılmadıkça nihai amaca ulaşmak mümkün olmamaktadır.
Pazarlama problemleri dolayısıyla üretilen ürünlerin ziyan olması söz konusudur.
Bu da kıt kaynakların israfına yol açan en büyük etkenlerden biridir. Pazarlama
konusunda sıklıkla karşılaşılan problemler; nakliye masraflarının fazla olması,
uygun ve yeterli sayıda soğuk hava deposunun bulunmaması, ambalajlama
konusundaki eksiklikler, kooperatiflerin ve birliklerin etkin bir şekilde faaliyet
verememesi, pazarlama kanalının uzunluğu olarak sıralanabilmektedir.
Meyve üretim ve pazarlama safhalarında görülen bu genel problemler
araştırma bölgesi için de önem arz etmektedir. Bundan sonraki bölümde araştırma
bölgesinde meyve üretim ve pazarlamasında karşılaşılan sorunlara yer verilmiştir.
73
8.1. Meyve Üretim Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar
Araştırma bölgesinde, Türkiye genelinde mevcut olan üretim problemlerine
rastlanılmıştır. Üreticilerin %54.1 gibi büyük bir kısmının ilkokul mezunu veya
ilk okul terk olarak tespit edilmiştir. Üreticilerin eğitim seviyesi yüksek değildir.
Bu nedenle üreticiler meyvecilik alanında kendilerini geliştirememektedirler.
Bilindiği gibi yenilikleri erken kabul eden gruplar, eğitim seviyeleri yüksek
kişilerden oluşmaktadır (Sezgin vd., 2010). Üreticiler, verim üzerinde oldukça
etkili olan tarım teknolojilerini kabul etme konusuna direnecek bir yapıya
sahiplerdir. Eğitim seviyesinin yüksek olmaması, üretimi arttıracak ve geliştirecek
yeni yöntemlerin yayılmasını zorlaştırıcı bir etkendir.
Tarımsal yapının geneline hakim olan arazilerin küçük ve parçalı olması
sorunu araştırma bölgesinde de tespit edilmiştir Üreticilerin %65.4’ünün toplam
arazileri 58 dekar ya da daha küçük, %74.5’inin toplam meyve arazileri ise 44
dekar ya da daha küçüktür. Ayrıca araziler parçalı yapıya sahiptirler. Üretim
maliyetlerini yükselten en önemli unsurlardan birisi de arazilerin küçük ve parçalı
bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla meyve üretiminin ekonomik anlamda
sürdürülebilirliği önünde duran önemli bir engeldir.
Araştırma bölgesinde tarımsal desteklerden yararlanan üretici oranı %71.4
olarak tespit edilmiştir. Bu oranın yüksekliğine rağmen önemli problemler tespit
edilmiştir. Meyve üretime özel herhangi bir destekleme politikası veya aracı
bulunmamaktadır. Bitkisel üretim adı altında verilen desteklemelerden meyve
üreticisinin en çok yararlandığı destekler mazot ve gübre destekleridir.
Destekleme miktarlarının yetersizliği ve buna karşın artan girdi fiyatları üreticinin
üretimden vazgeçmesine sebep olabilmektedir. Dolayısıyla destekleme çeşitleri ve
miktarları meyve üretiminin sürdürülebilirliği açısından önemsenmesi gereken
problemlerdir.
74
Üreticilerin %32.7’si meyvecilik dışında başka alanlarda da
çalışmaktadırlar. Üreticilerin bir kısmı meyve üretiminden yeterli gelir elde
edemediği için başka iş sahalarına yönelmekte iken, bir kısmı da tarım dışı
gelirlerini meyve üretim masraflarını karşılamak amacı ile kullanmaktadır.
Üreticilerin %74.5’ inin en az bir kooperatife üye olduğu tespit edilmiştir.
Üreticilerin %70.4’ü için kooperatifler üretim faaliyetlerinde etkin
görülmemektedir. Kooperatife üye olan üreticilerin sayısının yüksek olmasına
karşın, kooperatiflerin üretimde etkin olmaması üretim açısından olumsuz
sonuçlara yol açmaktadır.
Üretilen ürünlerin istenen kalitede olmaması ve standartlara uymaması
durumu, ürünleri alan tüccarların fiyat düşürme yoluna gitmesine sebep
olmaktadır.
Araştırma bölgesinde tespit edilen tüm bu problemler, meyve üretimin
sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu problemlerin çözüm yolu
ise meyve üretimini ilgilendiren politikaların selektif olarak belirlenmesi ve daha
da önemlisi uygulanmasıdır.
75
8.2. Meyve Pazarlama Faaliyetlerinde Ortaya Çıkan Sorunlar
Araştırma bölgesindeki meyve üreticileri, meyve üretiminden çok meyve
pazarlaması konusunda problem yaşamaktadır. Pazarlama, üretimin
sürdürülebilirliği açısından çok önemli bir aşamadır. Pazarlama faaliyetlerindeki
sorunların çözümsüz kalması durumunda üretim faaliyetleri doğrudan olumsuz
etkilenmektedir.
Tarımsal üretimin her dalında olduğu gibi meyve yetiştiriciliğinde de
üreticilerin tarımsal kooperatifler ve birlikler altında birleşmeleri çok önemlidir.
Aynı zamanda üye olunan kooperatif ve birliklerin üretim ve pazarlama
faaliyetlerinde etkin bir yapıya sahip olmaları gerekmektedir. Araştırma
bölgesinde üreticilerin %74.5’i kooperatif üyesidir. Fakat kooperatiflerin
pazarlama faaliyetlerinde yetersiz kaldığı belirtilmektedir. Üreticilerin %61.7’sine
göre kooperatifler pazarlama konusunda etkin değildir. Özellikle ürünlerin
paketlenmesi ve ambalajlanması hususunda pek bir faydaları bulunmamaktadır.
Yaş meyvede, fiyat dalgalanmalarından ve düşük fiyattan korunabilmek için
ürünün hasat döneminde depolarda bekletilmesi çok önemlidir.
Yine hasat edilen ürünlerin depolanması konusunda kooperatifler,
üreticilerin yarısından fazlasına göre etkin durumda değildir.
Araştırma bölgesinde tespit edilen en önemli pazarlama problemi ise
üreticilerin %93.1’inin ürününü çiftlik avlusunda düşük bir fiyattan tüccarlara
vermesi olarak tespit edilmiştir. Büyük miktarda üretim yapan üreticiler, bu
miktarın tamamını semt pazarında satamamaktadır. Depolama koşulları uygun
olmadığı için malını hasat döneminde düşük bir fiyattan vermek zorunda
kalmaktadır. Üretimi kalite ve standartlara uygun yapmadığı için ise büyük
marketlerle çalışamamaktadır. Kooperatifler bu malların satış ve pazarlamasında
etkin bir yapıya sahip değildirler.
76
Üreticilerin, ürünlerinin neredeyse tamamını tüccara satmalarından
kaynaklanan önemli problemler mevcuttur. Üreticiden ürünleri oldukça düşük bir
fiyata alan tüccar malı satacağı birimlere yüksek fiyatlardan vermekte ve yüksek
bir marj elde etmektedir. Üreticilerin %79.3’ü fiyatın düşük olduğunu
belirtmektedir. Böylece üreticinin eline geçen fiyat düşerken, tüketicinin ödediği
fiyat artmaktadır. Ayrıca ürününü düşük fiyattan satmak zorunda kalan üreticilerin
tarımsal gelirleri azaldığından, artan üretim maliyetleri karşısında neredeyse
zararına üretim yapılmaktadır. Bu da çiftçinin sosyoekonomik durumunun
kötüleşmesine ve üretimin sürdürülebilirliğinin risk altına girmesine neden
olmaktadır.
Bu genel problemlerin dışında üreticilerin tüccar ile olan ticari ilişkilerinde
önemli problemler tespit edilmiştir. Üreticilerin %50’si ödeme koşullarında
önemli problemler yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bu problemlerden bazıları
tüccarın satın aldığı ürün bedelini geç ödemesi ya da hiç ödememesi durumlarıdır.
Üreticilerin %38.8’i tüccar vasıtasıyla malını dolaylı olarak ihracata
vermektedir. Çanakkale ilinde yaş meyve ihracatı yapan firmanın bulunmaması
önemli bir dezavantajdır. Malların ihracat yoluyla dış ülkelere pazarlanabilmesi,
üreticinin gelirini önemli derece artırabilecek bir unsurdur.
Çanakkale ilinde Ticaret Borsası ve Yaş Meyve Sebze Hali mevcuttur.
Fakat üreticiler mallarını tüccara verdikleri için bu oluşumlardan
yararlanamamaktadır. Bu kurumların meyve üreticileri üzerinde daha etkili olması
beklenmektedir.
77
9. SONUÇ ve ÖNERİLER
9.1. Türkiye’deki Meyve Üretim ve Pazarlama Politikaları Açısından
Değerlendirme
Türkiye, uygun iklim ve toprak özellikleri nedeniyle meyve üretimi
açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Meyve üretimi, yurt içi meyve talebinin
yine yurt içi üretimle karşılanmasının yanı sıra, tarıma dayalı sanayiye de
hammadde sağlayan bir üretim dalıdır. Aynı zamanda meyvelerin ihraç edilmesi
ile ülkeye döviz girişi sağlanmaktadır.
Türkiye’nin tarımsal ekonomisinde önemli bir yere sahip olan bu üretim
dalının karşı karşıya kaldığı problemlerin çözümü önemlidir. Meyve üretimi ve
pazarlamasında yaşanan sorunların en önemli nedeni meyve sektörünü de
kapsayan tarımsal üretim ve pazarlama politikalarının gerektiği gibi
uygulanamıyor olmasıdır. Meyve üretim ve pazarlamasına ilişkin spesifik tarım
politikalarının olmayışı önemli bir sorundur.
Mevcut tarımsal politikalar, dolayısıyla bitkisel üretim politikaları tarımsal
üretimin amaçlarına göre belirlenmeli ve politikaların uygulamaları
denetlenmelidir. Türkiye’deki tarımsal üretimin özellikleri göz önünde
bulundurulmadan belirlenen politikaların uygulanabilirliği tartışılır düzeydedir.
Hükümetler değişince, tarım politikaları da değişmektedir. Tarımsal üretimin
yapısı gereği belirlenen politikaların istikrarlı ve rasyonel olması gerekmektedir.
Tarımsal üretimin genel problemi olan arazilerin küçük ve parçalı yapıda
olması, meyve yetiştiriciliği yapılan işletmelerinde en önemli sorunlardan biridir.
Meyve üretiminde girdi maliyetlerinin düşmesi ve verimliliğin artması için arazi
bölünmelerinin önüne geçilmelidir. Mevcut parçalı arazilerde ise toplulaştırma
yoluna gidilmelidir. Bu konuda, ‘’Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair
Tarım Reformu Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’’i
kapsamında yürütülen çalışmalar arazi toplulaştırılması bakımından olumlu
gelişmeler olarak değerlendirilmektedir (TBMM, 2011).
78
Üretim sırasında gereğinden fazla kullanılan ilaç ve gübre maliyetin
artmasına neden olmaktadır. Ayrıca çevre tahribatı yaratmakta ve insan sağlığını
riske atmaktadır. Gıda güvenliği ile ilgili politikalar daha katı hale getirilmeli ve
uygulamalar düzenli olarak denetlenmelidir. Üretimin sürdürülebilirliği açısından
doğal kaynakların korunması çok önemlidir. Üreticiler ilaç kullanımı konusunda
bilinçlendirilmeli ve yetkili kişilere danışmaları sağlanmalıdır. Tarımsal
danışmanlık ve yayım konusunda verilen destekler bu açıdan olumlu bir adım
olarak değerlendirilmektedir.
Üretim girdilerinin fiyatlarının yüksek olması tarımsal üretimi ve üreticiyi
olumsuz etkilemektedir. Mazot, gübre, ilaç gibi önemli girdilerin fiyatlarının
yükselmesinin önüne geçecek önlemler alınmalı ya da girdi destekleme miktarları
arttırılmalıdır.
Sertifikalı fidan kullanımı, üretimde yaşanan birçok sorunu önlemekte ve
kaliteli ürün yetiştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu nedenle üreticileri sertifikalı
fidan kullanmaya teşvik etmek gerekmektedir. Bilgilendirme ve yönlendirmedeki
eksiklikler, satışların kontrolsüzlüğü, bürokratik engeller ve sertifika etiketinin
alınmasının pahalı olması gibi nedenlerle, sertifikalı fidan üretimi ve dolayısıyla
kullanımı yetersiz düzeyde kalmaktadır (Gençtan vd., 2005).
Verimli tarım arazilerinin yerleşim alanı veya sanayi alanı olarak açılması
engellenmelidir. Bu konuda ‘’Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve
Arazi Toplulaştırmasına ’’ ilişkin tüzük bulunmakla beraber (TCRG, 2009),
tüzüğün uygulamalarının ilgili kuruluşlarca düzenli olarak denetlenmesi de önemli
görülmektedir.
Üreticilerin tek bir çatı altında birleşmesi meyve üretim ve pazarlaması için
oldukça önemlidir. Kooperatiflerin üretim ve pazarlama faaliyetlerinde etkin
olmayan yapısı nedeniyle, üreticiler birleşme yönüne gidememektedir. Bu nedenle
tekel haline gelmiş büyük firmalar ile rekabetten oldukça uzak kalmaktadırlar.
79
Soğuk zincirin oluşturulması, meyvecilik için hayati öneme sahiptir.
Ürünlerini depolama imkanı bulamayan üreticiler, ürettikleri ürünün tamamını
ürün fiyatının en düşük olduğu hasat döneminde elden çıkarmak zorunda
kalmaktadırlar. Dolayısı ile çiftçilerin geliri azalmakta ve bir sonraki üretim
periyodunun masraflarını karşılamakta güçlük çekmektedirler. Ambalajlama ve
paketleme konularında da yeterli imkan bulamamaktadırlar.
Meyve pazarlamasında pazarlama kanalının uzunluğu üreticinin eline geçen
fiyatı azaltırken, tüketicinin ödediği fiyatı arttırmaktadır. Pazarlama
faaliyetlerinde aracıların aktif rol oynuyor olması meyve üreticileri açısından
çözüm bekleyen önemli bir sorundur. Kooperatiflerin etkin çalışarak, depolama,
paketleme ve tüm pazarlama faaliyetlerinde söz sahibi olması gerekmektedir.
Destekleme politikaları kapsamında meyve üretimine özel herhangi bir
destekleme bulunmamaktadır. Mevcut tarımsal destekleme politikaları ise
üretimin sürdürülebilirliği ve AB ile rekabet açısından oldukça yetersiz
kalmaktadır.
Meyve üretiminin yüksek olmasına karşın, düşük olan ihracat oranının
başlıca sebepleri arasında kalite ve standardizasyon sorunları ve ilaç kalıntısı
sorunu gelmektedir. Üretim aşamasındaki yanlış uygulamalar sonucu, meyvelerin
dış pazarlarda yer alması engellenmektedir. Yeni pazarlara açılabilmek ve ülkeye
döviz girişi sağlayabilmek için ihracata uygun üretim yapılmalıdır.
80
9.2. Çanakkale İlindeki Meyve Üretimi, Pazarlaması ve Üreticileri
Açısından Değerlendirme
Araştırma kapsamında ele alınan Çanakkale ilindeki meyve üreticileri
meyvecilik tecrübesi ve toplam arazi bakımından farklılık göstermektedir.
Üreticilerin büyük bir çoğunluğu 55 yaş ve altıdır. Üreticilerin yarısından
fazlasının eğitim seviyesi ilkokul düzeyindedir. Eğitim seviyesi düşüktür. Toplam
arazileri ve meyve arazileri küçük ve parçalı yapıdadır. Bu tür işletmeler
genellikle aile tipi işletmelerdir. Üreticilerin çiftçilik ve meyvecilik tecrübeleri
yüksektir. İşletmelerde yetiştirilen çeşitler genellikle yeni çeşitlerdir. İşletmelerin
genelinde üretim ve pazarlama sorunlarına rastlanmaktadır.
Üreticilerin büyük bir çoğunluğu en az bir tarımsal kooperatife üye
olduğundan, örgütlenme bilinci yüksektir. Üreticilerin en çok tercih ettikleri
kooperatif tipleri Kalkınma Kooperatifleri, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Tarım
Satış Kooperatifleridir. Kooperatife üye olma oranının yüksek olmasına karşın
kooperatifler pazarlama, üretim, ambajlama ve paketleme faaliyetlerinde yeterli
etkinliğe sahip değillerdir. Kooperatiflerin üretim ve pazarlama faaliyetlerinde
daha etkin bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Bunun yanı sıra,
kooperatifler üreticilere ucuz girdi sağlama konusunda etkin bir yapıya sahiptirler.
Araştırma bölgesinde tarımsal desteklerden yararlanan üretici sayısı oldukça
fazladır. Tarımsal desteklerden yararlanabilmek için ÇKS’ye kayıt
zorunluluğunun bulunması, üreticilerin kayıt altına alınmasında önemli bir
husustur. Üreticilerin en çok yararlandığı destekler ise mazot, gübre, ilaç gibi girdi
destekleridir.
Üreticilerin büyük bir kısmı kayıt tutmaktadır. Eğitim seviyesinin düşük
olmasına rağmen kayıt tutma oranı yüksek çıkmıştır. Üreticiler kullandıkları
girdileri ve maliyetlerini içeren basit kayıtlar tutmaktadırlar.
81
Üreticilerin bilgisayar ve internet kullanma durumları beklenenden
yüksektir. Bilgisayar ve internet kullanıcısı olan üreticilerin büyük bir çoğunluğu
tarımsal bilgilere buradan ulaşabildiklerini beyan etmişlerdir.
Üreticilerin hemen tamamı üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu
düşünmektedir. Üretim maliyetlerinin yüksek seyretmesi, meyve üretiminin
sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk yaratmaktadır. Üretim maliyetlerinin
yüksek olma sebepleri ise küçük ve parçalı araziler, yüksek fiyatlı girdiler olarak
belirlenmiştir.
Üreticilerin yarısına yakını meyve bahçelerini genişletmeyi düşünmektedir.
Meyve bahçesini genişletme düşüncesi üzerinde toplam işletme arazisi ve toplam
meyve arazi miktarları etkili bulunmuştur. Toplam işletme arazi miktarının
artması meyve bahçesini genişletme olasılığını düşürmektedir. Üreticiler toplam
arazileri arttığında, meyve bahçelerini daha da genişletmeye ihtiyaç
duymamaktadırlar. Toplam meyve arazisi artışı ise meyve bahçesini genişletme
olasılığını arttırmaktadır. Meyve bahçeleri genişledikçe ortalama maliyetin
düştüğünü gören çiftçiler, üretimin büyük arazilerde daha kârlı olduğunu görüp
meyve bahçelerini daha da genişletmek istemektedirler.
Üreticilerin hemen hemen üçte biri ürününü tüccar vasıtasıyla ihracata
vermektedir. Bu ürünler özellikle Rusya ve AB ülkelerine ihraç edilmektedir.
Buna göre üreticilerin üçte birine yakın kısmının ürettiği meyveler ihracata
gidecek kadar kaliteli ve standartlara uygundur. Fakat burada yüksek gelir elde
etmek için tüccarın aradan kaldırılması gerekmektedir. Üreticiler birleşip mallarını
büyük ihracat firmalarına gönderme yoluna gitmelidirler. Bu hususta
kooperatiflere düşen rol büyüktür.
Üreticilerin büyük bir çoğunluğunun pazarlama konusunda problemleri
bulunmaktadır. Meyve ağaçlarının yaşlarının artması ve toplam üretimin artması
pazarlama problemlerini nispeten azaltırken, meyve tecrübesinin artması ise
pazarlama problemlerinin artmasına sebep olmaktadır. Bu durumun tecrübeli
üreticilerin sorunları daha iyi ifade etmesinden kaynaklandığı tahmin
edilmektedir.
82
Araştırma bölgesinde tespit edilen en önemli pazarlama problemi,
üreticilerin neredeyse tamamının ürünlerini çiftlik avlusunda piyasa değerinin
altında bir fiyattan tüccara satıyor olmasıdır. Böylece üreticinin eline geçen fiyat
azalmakta ve geliri düşmektedir. Ayrıca tüccarlar ürün bedellerini ya geç
ödemekte ya da hiç ödememektedirler. Ayrıca üretim bölgesinde depolama
probleminin olması, ürünlerin hasat döneminde elden çıkarılmasına yol
açmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye’de meyve üretim ve pazarlamasını da kapsayan
bitkisel üretime yönelik tarımsal politikaların tam olarak amaçlarına ulaşamadığı
ifade edilebilir. Üretim ve pazarlama faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin
sağlanması ve aksaklıkların giderilmesi için, meyveciliğe özel politikalar
belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Belirlenen politikaların uygulanabilirliği kadar
zaman içinde denetlenmesi ve aksayan yönlerin gözden geçirilmesi de önemlidir.
83
KAYNAKLAR
Akbay, C., Candemir, S., Orhan, E., 2005, Türkiye’de Yaş Meyve ve Sebze
Ürünleri Üretim ve Pazarlaması, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
Fen ve Mühendislik Dergisi, Sayı 8(2), sf.96-107.
Akdeniz Üniversitesi, 2007, Türkiye Yaş Meyve Sebze Sektör Yapısı, Pazarların Yeniden Yönetimi Programı Bülteni
Akdeniz İhracatçı Birlikleri, 2008, Sert Çekirdekli Meyveler Raporu, Antalya.
Akkuş, Z., Sanisoğlu, S. Y., Akyol, M., Çelik, M., Y., 2006, Değişken
Yapılarına Göre İstatistiksel Yaklaşım, Dicle Tıp Dergisi, Sayı 2 (33),
sf.101-104.
Aktürk, D., Kıral, T., 2002, Veri Zarflama Yöntemi ile Tarım İşletmelerinde
Pamuk Üretim Faaliyetinin Etkinliğinin Ölçülmesi, Tarım Bilimleri Dergisi,
Sayı 8 (3), s. 197-203, Ankara.
Albayrak, M., 2008, Bahçe Ürünlerini Pazarlama Sürecine Üretici Birliklerinin
Olası Etkilerinin Değerlendirilmesi, Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve
Pazarlama Sempozyumu, Antalya.
Albayrak, M., 2009, Yaş Meyve Ve Sebze Pazarlama Merkezleri: Toptancı
Haller-Pazarlar Dünya, Avrupa Birliği Ve Türkiye’den Örneklerle Yapısı
Ve İşleyişi, TKB TEAE Yayın No:177, s:70, Ankara.
84
Atakan , M., 1998, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye’nin Uyumu,
AB Uzmanlık Tezi, Ankara.
Bayramiç Tarım İl Müdürlüğü, 2011, Bilgisayara Kayıtlı Veriler, Çanakkale.
Can, B., A., Yercan, M., 2006, İzmir İli Seferhisar İlçesinde Mandarin
Üretiminin Ekonomik Analizi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi,
Sayı: 43(1), s.133-144, İzmir.
Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2011, Bilgisayara Kayıtlı Veriler.
Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2007, Çanakkale Brifing Raporları, Çanakkale.
Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2008, Çanakkale Brifing Raporları, Çanakkale.
Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, 2009, Çanakkale Brifing Raporları, Çanakkale.
Demirbaş, N., 1994, Türkiye’de ve Özellikle Ege Bölgesinde Meyve-Sebze
İşleme Sanayiinin Mevcut Üretim ve Pazarlama Yapısının Analizi ve
Sektörün Geliştirilmesi Olanakları Üzerine Bir Çalışma, Ege Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Doktora Tezi,
İzmir.
85
Demirbaş, N., 2001, Türkiye’de Toptancı Halleri ile İlgili Yasal Düzenlemelerin
Meyve-Sebze Üretim ve Pazarlama Politikalarının Başarısı Üzerine Etkileri:
İzmir İli Örneği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, İzmir.
Devlet Planlama Teşkilatı , 2000, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı; Tarımsal
Politikalar ve Yapısal Düzenlemeler Özel İhtisas Komisyon Raporu,
Ankara.
Devlet Planlama Teşkilatı, 2001, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı; Bitkisel
Üretim Özel İhtisas Komisyonu Meyvecilik Alt Komisyon Raporu ,
Ankara.
Devlet Planlama Teşkilatı, 2004, II. Tarım Şurası, Üretim ve Pazarlama
Komisyon Raporu, Ankara.
Devlet Planlama Teşkilatı, 2006, Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı (2007-
2013) , Ankara.
Devlet Planlama Teşkilatı, 2007, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013)
Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara.
Emeksiz, F., Albayrak, M., Güneş,E., Özçelik, A., Özer, O. O., Taşdan, K.,
2005, Türkiye’de Tarımsal Ürünlerin Pazarlama Kanalları ve Araçlarının
Değerlendirilmesi, Tarım Haftası’2005 Kongre VI.Teknik Kongre, s.1155-
1171, Ankara.
86
Eraktan, G., 2001, Tarım Politikası Temelleri ve Türkiye’de Tarımsal
Destekleme Politikaları, Uzel Yayınları, sf.3.,Ankara.
Esmen, E., 2008, Tropik Meyvelerin Türkiye Pazarı Açısından Genel Bir Tanımı
ve Analizi, Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu,
Antalya.
Gençtan, T., Tugay, M.E., Geçit, H.H., Bozkurt, B., Ergun, E., Ekiz, H.,
Yalvaç, K., Gevrek, M.N., Elçi, A. ve A. Balkan, 2005, Türkiye’de
Tohumluk, Fide ve Fidan Üretimi ve Kullanımı, Türkiye VI. Ziraat
Mühendisliği Teknik Kongresi, Cilt: 2, 803-823, Ankara.
Gül, M., Akpınar. G. M., 2006, Dünya ve Türkiye Meyve Üretiminde
Gelişmelerin İncelenmesi, Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Dergisi ,
Sayı: 19(1),sf. 15-27, Antalya.
Güngör, M., Bulut, Y., 2008, Khi-Kare Testi Üzerine, Doğu Anadolu Bölgesi
Araştırmaları, Fırat Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik
Bölümü, ,sf.84-89, Elazığ.
Hekimoğlu, B., Altındeğer, M., 2011, ‘’Türkiye, Batıkaradeniz ve Samsun
Bölgemizde Şeftali Üretimi ve Pazarlaması’’,Samsun Valiliği Tarım İl
Müdürlüğü Strateji Geliştirme Birimi Raporu, Samsun.
İGEME, 2005, Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.
87
İGEME, 2008, Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.
İGEME, 2010, Yaş Meyve Sebze Raporu, Ankara.
İstanbul Ticaret Odası, 2005, Muz Sektör Profili, İstanbul.
Köksal, Ö., 2011, Organik Zeytin Yetiştiriciliğine Karar Verme Davranışı
Üzerine Etkili Olan Faktörlerin Analizi, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, s.6, Ankara.
Köse, T., 2007, Meyve ve Sebze Ortak Piyasa Düzeni 2007 Reformu, Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi
Başkanlığı, AB Uzmanlık Tezi, Ankara.
Lapseki Ziraat Odası, 2011, Bilgisayara Kayıtlı Veriler, Çanakkale.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2007, Bahçecilik Pazarlama, Mesleki Eğitim ve Öğretim
Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, s.4-9, Ankara.
Miran, B., 2008, Temel İstatistik, Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım
Ekonomisi Bölümü, s.216, İzmir.
Nakip, M., 2003, Pazarlama Araştırmaları, Teknikler ve (SPSS Destekli)
Uygulamalar, Seçkin Yayın Evi, Ankara.
88
Pezikoğlu, F., Ergun, E., M., Erkal, S., 2004, Taze Meyve-Sebze Pazarlama
Zincirinde Modern Perakendecilerin Durumu, Bahçe Dergisi, Sayı: 33 (1-2),
sf.75-84.
Polat, Ö., 2010, ‘’Adana İli Yaş Sebze ve Meyve Toptan Fiyatlarının Analizi’’,
Çukurova Üniversitesi, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, Adana, sf.63-70.
Sayın, C., Taşçıoğlu, Y., Mencet, N., 2004, Avrupa Birliğinde Yaş Meyve Sebze
Ortak Piyasa Düzenlemesi ve Türkiye’nin Uyum Yönünde Alması Gerekli
Önlemler, Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi
Bölümü, Antalya.
Sayın, C., 2008, Türkiye’de Yaş Meyve Sebze Sektöründe İzlenen Politikaların
AB Ortak Tarım Politikasına Entegrasyonunun SWOT Analizi ile
Değerlendirilmesi, Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama
Sempozyumu, Antalya.
Savran, F., Aktürk, D., Dellal, İ., Tatlıdil, F., Dellal, G., Pehlivan, E., 2011,
Türkiye’de Seçilmiş Bazı İllerde Keçi Sütü ve Ürünleri Tüketimine Etkili
Faktörler, Kafkas Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dergisi, Sayı: 17(2), s.
251-256, Çanakkale.
Sezgin, A., Kaya, E. T., Külekçi, M., Kumbasaroğlu, H., 2010, Tarımsal
Yeniliklerin Benimsenmesinde Etkili Olan Faktörlerin Analizi: Erzurum İli
örneği, Türkiye IX. Tarım Ekonomisi Kongresi, s. 557-564, Şanlıurfa.
89
Şengül, H., Güneş, E., Artukoğlu, M. M., 2010, Tarımsal Girdi Kullanımı ve
Politikaları, Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi, Cilt:2, s.
853-859, Ankara.
Tahhuşoğlu, Ö., 2007, Hatay İlinde Yaş Sebze Meyve Dış Satımının Yapısı ve
Geliştirme Olanakları, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Adana.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2004, II. Tarım Şurası: Üretim ve Pazarlama
Politikaları Komisyon Raporu, Ankara.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2005, Tarımsal Araştırma Master Plan
Revizyonu, Tarımsal Araştırma Genel Müdürlüğü, Ankara.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2007, “TR2 Batı Marmara Bölgesi Tarım Master
Planı”, Ankara.
Tatlıdil, H., 2002, Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz, Akademi
Matbaası, Ankara.
T. C. Resmi Gazete, 2006, Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin
Düzenlenmesine Dair Yönetmelik, Sayı: 27593, 8 Eylül 2006, Ankara.
T.C. Resmi Gazete, 2009, Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi
Toplulaştırılmasına İlişkin Tüzük, Sayı: 27298, 24 Temmuz 2009, Ankara.
90
T.C. Resmi Gazete, 2010, Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği
Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Sayı:
27533, 26 Mart 2010, Ankara.
T. C. Resmi Gazete 2011a, Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve
Esasları Hakkındaki Yönetmelik, Sayı: 27912, 21 Mart 2011, Ankara.
T.C. Resmi Gazete, 2011b, 2011 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere
İlişkin Karar, Sayı: 27856, 26 Şubat 2011, Ankara.
T.C. Resmi Gazete, 2011c, Yurt içi Sertifikalı Fidan/ Çilek Fidesi ve Standart
Fidan Kullanımı Desteklemesi Hakkında Tebliğ, Sayı: 27931, 11 Mayıs
2011, Ankara.
Tuncer, D., Böge, E., Ayhan, Y., Üner, M., Arpacı, T., 1992, Pazarlama, Gazi
Yayınları, Ankara.
Türk, R., Sarı, Z., 2002, Yaş Meyve ve Sebze İhracatının Arttırılmasında Katkı
Sağlayan Ulusal ve Uluslararası Uygulamalar, II. Bahçe Ürünlerinde
Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, s.20-27, Çanakkale.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2000, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2001, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
91
Türkiye İstatistik Kurumu, 2002, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2003, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2004, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2005, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2006, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2007, Tarımsal Yapı Üretim, Fiyat, Değer.
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği, 2011, Haber Bülteni, Sayı:4,
Bursa.
Yavuz, O., 2004, Tarım Politikası, Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım
Ekonomisi Bölümü, s. 178-240, Bursa.
Yercan, M., 2003, Tarım Kooperatifleri, Ege Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve
Araştırma Merkezi Çiftçi Broşürü, Sayı:34, İzmir.
Yercan, M., 2007, Türkiye ve Avrupa Birliğinde Tarımın Örgütlenme Deseni ve
Tarımsal Kooperatifler, Tarım Ekonomisi Dergisi, Sayı: 13(1), s.19-29,
İzmir.
92
Yulafçı, A., , Cinemre, A. H., 2007, Çarşamba Ovasında Yaş Meyve Sebze
Pazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi,
Ziraat Fakültesi Dergisi, Sayı 22 (3), s. 260-268, Samsun.
Yurdakul, O., Koç, A. A., 1997, Gıda Ürünleri Pazarlaması, Çukurova
Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Genel Yayın No:12, Adana.
Zenginoğlu, A., Demirbaş, N., 2007, AB Sürecinde Türkiye Turunçgil
İhracatının Yapısı, Ortaya Çıkan Sorunlar ve Çözüm Yolları Üzerine Bir
Araştırma, Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir.
WEB SİTELERİ
Çanakkale Belediyesi, www.canakkale.bel.tr, (Erişim: 15 Aralık 2011).
Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü, www.canakkale-tarim.gov.tr, (Erişim tarihi: 1
Aralık 2011).
Food and Agriculture Organization, www.fao.org, (Erişim: 01 Aralık 2011).
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, www.tarim.gov.tr, (Erişim: 17 Ocak 2011).
Türkiye Büyük Millet Meclisi, www.tbmm.gov.tr, (Erişim: 17 Ocak 2011).
Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr, (Erişim tarihi: 15 Kasım 2011).
Yaş Meyve Sebze Portalı, www.yms.gov.tr, (Erişim tarihi:13 Kasım 2011).