liderlik mirası - leadership legacy
TRANSCRIPT
1
T.C.
HALİÇ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME
DOKTORA PROGRAMI
LİDERLİK MİRASI
İNCELEME
Hazırlayan: Ercan CANER
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Selva STAUB
İstanbul
Ağustos 2012
2
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ……...………………………………………………………..……..…..…….3
1.1 ÖRNEK OLAY…….……………………………………..…………………3
1.2 ÖRNEK OLAYIN İNCELENME NEDENLERİ……………………..…....4
2. LİDERLİĞİN TANIMI……………………………………………….……….……..5
2.1. LİDERLİK KAVRAMI…………………….………………………….…….6
2.2. LİDERLİK KURAMLARI………………………………….…………..…..7
2.3. YENİ LİDERLİK YAKLAŞIMLARI………………………………….…....9
3. STRATEJİK YÖNETİM………………………..………....................................10
3.1. YÖNETİM İŞLEVLERİ………………………………………………...….11
SONUÇ………………………………………………………………………................…12
KAYNAKÇA…………………………………………………………….…..…................15
3
1. GİRİŞ
Liderlik kavramı insanlık tarihi boyunca var olan çok eski bir kavram olup, 1920’li
yılların başından itibaren bilime konu olmuş, çok sayıda farklı tanımı yapılmıştır. Öyle ki
sadece 20. yüzyılda 5000’den fazla çalışma yapılmış ve 350’den fazla da liderlik ve lider
tanımı ortaya konmuştur. Günümüze kadar çok sayıda tanım yapılmış olmasına rağmen,
henüz üzerinde fikir birliğine varılmış bir tanım geliştirilememiştir.
Tarihi süreç incelendiğinde her dönem ve her yerde duruma, zamana ve koşullara
göre, kültürel farklılıklardan etkilenen değişik türde liderlerin ortaya çıktığı, ancak değişenin
sadece liderlik kavramının kapsamı ve algılanma biçimi olduğu görülmektedir. Çünkü
toplumlar sürekli bir değişim ve gelişim içindedirler ve bu bağlamda insanlarla birlikte çevre
koşulları da değiştiğinden geçmişte geçerli olan liderlik tarzı ve davranışları geçerliliğini
kaybederek yeni lider tiplerini ortaya çıkarmaktadır.
İnsanların belli amaçları gerçekleştirmek üzere bir araya geldikleri ve ortak
hedeflere ulaşmak için çaba gösterdikleri sistematik işbirliğini kapsayan gruplara örgüt adı
verilmektedir. Örgüt, içerisinde belirli hedeflere ulaşmayı arzulayan bir topluluk
barındırdığından ve günümüz dünyasındaki teknolojik gelişmeler ve artan rekabet ortamı
da dikkate alındığında lidersiz bir hareketin başarılı olması mümkün değildir.
Liderlik bir grubu hedeflerin başarılması için etkileme kabiliyetidir. Hangi liderin daha
başarılı olacağını ve özellikli durumlarda belirli bir lider tipinin diğerlerine oranla daha
başarılı olacağını ifade etmek her zaman mümkün değildir. Bu çalışmada liderlik modelleri
ve liderlerin genel kişilik özelliklerine kısaca değinilecek ve durumsal liderin tanımı,
aşamaları ve durumsal liderlik modelleri incelenecektir.
1.1. ÖRNEK OLAY
Marta Brooks, Julie Stark ve Sarah Caverhill tarafından kaleme alınan ve Süreyya
Bursa tarafından dilimize çevrilen ‘’Liderlik Mirası’’ isimli kitapta aşağıda belirtilen liderlik
özellikleri vurgulanmakta ve kurgulanan hikâyede bir liderde bulunması gerekli olduğu öne
sürülen liderlik özellikleri çeşitli örnekler ve olaylarla desteklenerek anlatılmaktadır.
4
Bir liderin çevresindeki insanlara/çalışanlarına olumlu katkılar sağlaması ve onların
hayatlarında kalıcı etkiler bırakabilmesi için üç temel liderlik özelliğine sahip olması
gerekmektedir. Bunlar iyi bir "Liderlik Mirası" devretmek için gereklidirler:
İnsanları etkileyebilme gücü, içinde bulunulan mevkiden değil, karakterin
sağlam ve tutarlı olmasından kaynaklanmalıdır.
Birlikte olunan insanlarla doğru iletişim kurabilmeyi başarmak gerekmektedir.
Liderin hayalleri, diğer insanları da harekete geçirecek güçte olmalıdırlar.
‘’Liderlik Mirası’’ isimli kitap bir örnekolayı esas alarak, günümüz dünyasında bir
liderin başarılı olabilmesi için yukarıda belirtilen üç temel liderlik özelliğine sahip olması
gerektiğini anlatmaktadır.
1.2. ÖRNEK OLAYIN İNCELEME NEDENLERİ
Günümüz modern liderlik anlayışında artık, zeki, bilgili ve eğitimli ve deneyimli
olmak bir liderin iyi bir lider olmasını garanti etmez. Çalışanların deneyimlerini ve neler
hissettiklerini bilmek, onlara değer vermek ve organizasyonun hedefine hep birlikte
yürümek bir zorunluluk haline gelmiştir. Bir lider ne kadar haşmetli olursa olsun, beraber
çalıştığı insanlara birer çiçek gibi nazik davranmalı, çalışanlarının farklı değer yargıları olan
birer insan olduklarını bilmeli ve onların organizasyonun hedefi doğrultusunda bir araya
gelme ve birlikte hareket etme güdülerini geliştirmelidir.
Liderin insanları etkilemesi mevkisinden değil, karakterinin sağlam ve tutarlı
olmasından kaynaklanmalıdır. Bulunulan mevki zaten yöneticiye belirli bir otoriter avantaj
sağlamaktadır, bununla beraber farklı ihtiyaçları ve deneyimleri olan çalışanları aynı hedef
doğrultusunda birleştirmek ve uyum içerisinde çalışmalarını ve başarmalarını sağlamak
liderin en temel görevlerinden bir tanesidir.
Lider bütün çalışanlarına bir ‘’KALKAN’’ görevi yapmalı, onları doğanın en narin
yaratıkları olan çiçekler gibi görmelidir. Bu yaklaşım, çalışanlar tarafından da kolaylıkla
hissedilecek ve bir bütün içerisinde organizasyonun hedefe doğru yürümesi
kolaylaşacaktır.
Bir organizasyonda ‘’VİZYON’’u belirlemek liderin sorumluluğundadır. Lider,
belirlediği vizyona ulaşmayı sağlayabilmek için eğitim, deneyim ve birikimlerinin yanı sıra
5
hayallere de sahip olmalıdır. Liderin hayal gücü ne kadar geniş olursa olsun veya lider
vizyon belirlemede ne kadar usta olursa olsun, çalışanlarını motive etmedikçe, belirlediği
vizyona ulaşmak bir hayalden öteye geçemeyecektir. Lider bilgisi, insani yaklaşımları ve
hayalleri ile bir bütün olarak insanları ortak hedefler doğrultusunda birleştirebilmelidir.
Yine lider, değişen kültür, ortam, yaşam koşulları açısından bakıldığında değişime
açık olmalı, tecrübe ve deneyimlerine bağlı kalmakla beraber değişime arkasını
dönmemelidir.
2. LİDERLİĞİN TANIMI
En özdeki tanımı ile lider, takipçileri olan öncüdür. Modern Liderlik
Teorileri, lideri kişilik özellikleri ile veya davranış tarzlarıyla açıklamanın
ötesinde anlatır. Liderin takipçileriyle olan ilişkilerini bir etkileşim süreci
olarak değerlendirir. Bu yeni yaklaşım takipçilerin lideri kabul
etmelerinde belirleyici olan süreçleri inceler ve liderin takipçiler
tarafından algılanmasını ilişkisel anlamda açıklamaya çalışr.
Liderlik belirli şartlar altında, belirli kişisel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek
üzere, bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi süreci olarak
tanımlanabilir. Dolayısıyla liderlik, liderin yaptığı şeylerle ilgili bir süreçtir. Liderlik sürecinin
esasını, bir kişinin başkasını etkileyebilmesi oluşturmaktadır. Bir kişi nasıl başkalarını
etkileyebilir? Veya neden bir grup insan lider olarak beliren kişi tarafından etkilenir? Bu
etkilenmede hangi mekanizmalar rol oynamaktadır? Liderlik konusu ile ilgili teori ve
yaklaşımlar bu sorulara cevap arama peşindedir (Bakan ve Büyükmeşe, 2010:74).
Organizasyon çalışanlarını belirli bir hedefe yönlendirmek liderin tek başına yerine
getirebileceği bir görev asla olamaz. İyi bir lider çalışanlarının karar ve eylemlerine saygı
duymalı, onlara değer verdiğini her zaman hissetirmelidir. İnsanlar kendilerine değer
verilmesini, duygu ve düşüncelerinin dikkate alınmasını ve saygı görmek isterler. Bu
şekilde davranılan çalışanlar, organizasyonun hedefine ulaşmak için azami gayret gösterir
ve uyum içerisinde çalışabilirler.
6
Etkileme olayı liderin kullandığı güç kaynakları ile yakından ilgilidir. Liderliğin
oluşması için formal organizasyonun mevcudiyeti şart değildir. Belirli bir grubun, belirli bir
kişinin arkasından belirli amaçları gerçekleştirmek üzere gitmesi ile liderlik süreci oluşur.
Liderliğin oluşması için liderin resmi yetkilerle donatılması da şart değildir. Hiçbir yetkisi
olmadığı halde büyük bir grubu peşinden sürükleyen liderler olabileceği gibi, çok geniş
yetkilere sahip olduğu halde bunları kullanamayan dolayısıyla grubu peşinden
sürükleyemeyen yöneticiler de olabilir. Lider ile yönetici eş anlamlı değildir. Yöneticilik rolü
olmayan liderler olduğu gibi, liderlik niteliklerine sahip olmayan yöneticiler de olabilir.
Ancak ideal olanı, yöneticilerin aynı zamanda liderlik niteliklerine sahip olmaları ve
liderlerin yaptıkları işleri yapmalarıdır.
Unvan, her yöneticide ve liderde işin doğası gereği mevcuttur. Bununla beraber
sadece unvan insanlar ve çalışanlar için tek başına bir ilham kaynağı olamaz ve onların
hayatını olumlu yönde etkileyemez. Şirket çalışanlarının hayatını olumlu yönde etkilemek,
onlara kendilerini geliştirebilmeleri için fırsatlar sunmak, düşünce ve deneyimlerinin önemli
olduğunu hissettirebilmekle mümkündür. Unutulmamalıdır ki, şirket çalışanlarının
hayatlarının olumlu yönde gelişmesi toplam fayda olarak şirkete yansıyacak ve uzun
dönemde organizasyonun kalıcılığı ve karlılığını sağlayacaktır.
2.1. LİDERLİK KAVRAMI
Liderlik kavramına ilişkin tarih boyunca, farklı bilim adamları ve yazarlarca değişik
tanımlar yapılmıştır. Bunlardan bazılarına bakılacak olursa; Davis liderliği, insanları
belirlenmiş hedefler doğrultusunda yöneltmeye ikna etme, Rost karşılıklı amaçlara dayalı
gerçek bir dönüşüm isteyen lider ile takipçileri arasındaki etkileşim süreci, Eren izleyenleri
belirli hedeflere ulaştırmak için, onları harekete geçirmeye dönük bilgi ve yeteneklerin
toplamı, Hedlund ve arkadaşları kişiler arası ve örgütsel sorunları çözebilme yeteneğini
gerektiren karmaşık bir performans alanı, Burns insanların, ekonomik, siyasal ve benzeri
güç ve değerler kullanarak bağımsız ya da karşılıklı olarak belirledikleri amaçlara ulaşmak
için takipçilerini harekete geçirmeleri, Cook ve arkadaşları liderin vizyonuna gönüllü olarak
bağlanma ve Bass ise grup dinamikleri ve süreçleri, kişilik, güç kullanma, itaat, amacı
başarma, etkileşim ile başkalarının yardımı olmaksızın karar verebilme gibi özelliklerin bir
veya ikisinin birleşimi şeklinde tanımlamışlardır. Koçel, Ertürk, Acuner ve Yılmaz liderliğin;
lider, izleyici ve koşulların fonksiyonu olduğunu yani liderlik sürecinin; lider, izleyici ve
koşullar arasındaki ilişkilerden oluşan karmaşık bir süreç olduğunu belirtmişlerdir. Yukarıda
7
yer alan tanımlardan yola çıkarak liderliği, bir grubun ve ortak amaçların varlığında anlam
kazanan etkileme süreci olarak özetlemek mümkündür. Lider ise insanların davranışlarını
kendi istediği şekilde etkileyen ve bu etkileme eylemini gerçekleştirirken yol gösteren,
aydınlatan, öğreten, ileriyi gören, emir ve talimat veren, birlikte çalıştığı kimselerin istek ve
ihtiyaçlarını zamanında sezen yaratıcı bir kimsedir (Bakan ve Büyükmeşe, 2010:74).
Yukarıda belirtilen liderlik kavramlarına baktığımızda, çoğunlukla ortak paydanın;
birlikte çalışılan insanları ortak bir hedefe yönlendirme olduğunu görebiliriz. Bu yaklaşımın
altında, lider veya yöneticinin bir işi tek başına asla yapamayacağı düşüncesi yatar. Bütün
bitkilerin aynı yöntemle yetiştirlemeyeceği ve hepsinin farklı ihtiyaçları olduğu gerçeğinden
hareketle, bütün çalışanların da, bitkilerden çok daha karmaşık olan duygu, düşünce ve
kişilikleri vardır ve gelişmeleri doğadaki bitkilerden çok daha fazla karmaşık bir ihtimam
gerektirmektedir.
2.2. LİDERLİK KURAMLARI
Liderlikle ilgili yaklaşımları; özellikler yaklaşımı, davranışsal yaklaşım, durumsal
yaklaşım ve yeni yaklaşımlar olmak üzere dört grupta toplamak mümkündür.
Özellikler Yaklaşımı
Liderlik konusunda ilk olarak geliştirilen yaklaşım, özellikler yaklaşımıdır. Bu
kuramda varılmak istenen nokta; bazı insanların doğal liderler olduğu ve bu doğal liderleri
başkalarından ayıran fiziksel özelliklere ve yeteneklere sahip oldukları düşüncesidir. Bu
amaçla 1920-1950 yıllarında geliştirilen psikolojik testler ile liderin sahip olduğu özellikler
bulunmaya çalışılmıştır. Buna göre, liderin taşıması gereken özellikler şöyledir:
Fiziksel özellikler: Enerji ve aktif olma.
Zekâ ve yetenek: Yargılama, bilgi, akıcı konuşma ve kesinlik.
Kişilik: Yaratıcılık, açık sözlülük, dürüstlük ve etik davranış.
İş ile ilgili özellikler: Başarı güdüsü, ileride olma arzusu, sorumluluk güdüsü,
göreve dönüklük ve amaçlara ulaşmada sorumluluk alma.
Sosyal özellikler: İşbirliği yeteneği, saygınlık, popüler ve sosyal olma, kişiler
arası beceriler, sosyal katılım, nezaket ve zarafet.
8
Liderlik sürecini sadece lider değişkenini ele alarak inceleyen bu teori fazla başarılı
olamamıştır. Yapılan araştırmalarda bazen etkin liderlerin aynı özellikleri taşımadıkları
belirlenmiş bazen grup üyeleri arasında liderin özelliklerinden daha fazlasına sahip olanlar
bulunduğu halde bunların lider olarak ortaya çıkmadıkları gözlenmiştir. Ayrıca özellikler
yaklaşımı nasıl iyi lider yetiştirilebileceği sorusuna yanıt bulamamıştır. Bu nedenle, liderlik
sürecinin tam olarak anlaşılabilmesi için başka değişkenlere de bakılması gerekliliği ortaya
çıkmıştır (Bakan ve Büyükmeşe, 2010:74).
‘’Liderlik Mirası’’ kitabında da gördüğümüz gibi, sadece akıllı, haşmetli olmak, çok
sıkı çalışmak ve mevki sahibi olmak asla yeterli değildir. Liderin hayalleri gerçekleştirilebilir
ve hepsinden önemlisi çalışanları harekete geçirebilecek güçte olmalıdır. Tek başına lider,
ne kadar başarılı olursa olsun, çalışanlarının birer nadide çiçek olduklarını unuttuğunda ve
gelişmelerini engellediğinde kendi hayallerini de tek başına gerçekleştirmesi mümkün
olmayacaktır.
Davranışsal Yaklaşım
1950-1970 Yılları arasında liderlik sürecini açıklamaya çalışan davranışsal
yaklaşımın ana fikri; liderleri başarılı ve etkin yapan unsurun, liderin özelliklerinden çok,
liderin liderlik süreci içerisinde sergilediği davranışları olduğudur. Liderin astlarıyla iletişim
şekli, yetki devredip devretmemesi, planlama ve kontrol şekli, amaçları belirleme şekli vs.
gibi davranışlar liderin etkinliğini belirleyen önemli faktörler olarak ele almıştır. Davranışsal
liderlik teorisinin gelişmesinde çeşitli uygulamalı araştırma ve teorik çalışmaların katkıları
olmuştur. Bu çalışmaların sonucu olarak çeşitli liderlerin tarzları belirlenmiş ve bunların
etkinlikleri araştırılmıştır. Söz konusu araştırmaların bazıları şunlardır.
Durumsallık yaklaşımının temel varsayımı, değişik koşulların değişik liderlik
tarzlarını gerektirdiğidir. Her duruma uygun tek tip liderlik tarzı yoktur. Durumsallık
kuramları; (1) liderin göreve yönelik gösterdiği davranışlar, (2) karşılıklı ilişkilere gösterdiği
davranışlar, (3) izleyicilerin belirli bir iş veya faaliyeti yaparken gösterdikleri, hazır olma
seviyesi arasındaki karşılıklı etkileme bağlıdır. Durumsallık yaklaşımları arasında;
• Fiedler’in Durumsallık Kuramı.
• Ardışık Liderlik Kuramı.
• Yol Amaç Kuramı (Robert House ve Martin Evans).
9
• Vroom ve Yetton’ un Normatif Kuramı.
• Hersey ve Blanchard’in Durumsal Liderlik Kuramı.
• Reddi’nin Üç Boyutlu Liderlik Kuramı (Etkili ve etkisiz lider) sayılabilir. Bu
yaklaşımların ortak noktası; görev ya da ilişki ağırlıklı bir liderlik tarzının her durum ve
koşulda geçerli olamayacağı, bazı durumlarda görev merkezli bir liderlik tarzını etkinliğe
neden olabileceği gibi, bazı durumlar da tersine ilişki merkezli bir liderlik tarzının verimli ve
etkin olabileceği şeklinde ifade edilebilir (Bakan ve Büyükmeşe, 2010:74).
2.3. YENİ LİDERLİK YAKLAŞIMLARI
Örgütsel başarının sağlanmasında, yöneticiler ve liderler tarafından seçilen ve
yönetim anlayışlarını yansıtan uygun liderlik tarzı seçimi, önemli bir rol oynamaktadır.
Çünkü liderlik tarzı, liderin örgütsel amaçları gerçekleştirmesinde, karşılaşılan sorunların
çözümünde, çalışanların motivasyonunu ve iş ortamını dikkate alarak seçmiş olduğu
davranış biçimidir. Liderlik kavramına ilişkin herkes tarafından kabul görmüş tek bir tanım
olmadığı gibi her örgüte ve gruba uygun tek tip liderlik tarzı da bulunmamaktadır.
Günümüze kadar yapılan ve halen de yapılmaya devam edilen liderlikle ilgili çalışmalar, (a)
içinde bulunulan ortamsal koşulları, (b) liderliğin yaşandığı süreci ve (c) liderin kişisel
özelliklerini dikkate alan farklı liderlik tarzlarını ortaya koymuştur.
Otokratik Lider:
Eski olmasına karşın sıklıkla karşılaşılan bir liderlik tarzıdır. Bu tarz liderlikte
yönetim ve karar alma yetkisi sadece lidere aittir. Otokratik ve bürokratik toplumlardaki
grup üyelerinin beklentilerine uygun bir tarz olması, lidere bağımsız hareket edebilme
inanç ve güvenini vermesi, daha etkin ve daha hızlı karar verme imkanı sağlaması gibi
yararlarının yanında; liderin aşırı bencil davranmasına, grup üyelerine söz hakkı
vermeyerek onların iş tatmini, motivasyon ve yaratıcılığının azalmasına yol açabilmektedir.
Tam Serbesti Tanıyan (Laissez-faire) Lider:
Tam serbesti tanıyan liderlik tarzında, izleyiciler kendilerini yetiştirip sorunlarına en
iyi hal çaresi bulma konusunda güdülenmişlerdir. Gerekli gördüğü zaman isteyen kişi
istediği kimselerle grup oluşturarak sorunlarını çözmekte, yeni fikirlerini denemede, kedisi
için en uygun olduğunu düşündüğü kararları alabilmektedir. Liderin esas görevi kaynak
10
sağlamaktır. Lider ancak kendisine herhangi bir konuda fikri sorulduğunda görüşünü
bildirir, ama bu görüş izleyicileri bağlayıcı nitelikte değildir. Bu tip liderler yetkiye sahip
çıkmamakta, yetki kullanma haklarını tamamıyla astlarına bırakmaktadırlar.
Katılımcı veya Demokratik Lider:
Demokratik/katılımcı liderlik türünde lider, çalışanlara rehberlik ve öncülük etmekte,
organizasyonda karar alma sürecine çalışanların katılımını destekler ve teşvik eder
(www.canaktan.org). Kriz dönemleri hariç, örgüt amaçlarını grubun kararlarına göre
yönlendirir. Astların planlama, karar alma ve örgütleme faaliyetlerine katılmalarını teşvik
eder. Astlar kendi inisiyatiflerinin risklerini taşırlar. Kararlar daha sağlıklı olur. Elemanlara
daha nazik muamelede bulunur ve onlara değer verir. Cezadan daha çok, ödül sistemini
uygular.
Karizmatik Liderlik:
Karizmatik liderlik, daha çok kriz ortamlarında ortaya çıkan, kurtarıcı ve sıra dışı
niteliklere ve güçlü kişilik özelliklerine sahip kişilerde görülen bir liderlik tarzıdır. Bu tarz
liderlerde rastlanan güçlü ortak kişilik özellikleri, özgüven, cesaret, izleyenleri üzerinde
hayranlık uyandırma, ikna ve motive etmedir.
Dönüşümcü ve Etkileşimci Liderlik:
Etkileşimci liderlik, örgütsel hedeflere yönelik yüksek performans karşılığında,
bireysel ihtiyaçların giderilmesi yoluyla takipçilerin motive edilmelerini içeren, geleneklere
ve geçmişe bağlı bir liderlik tarzıdır. Etkileşimci liderlikte çoğunlukla rutin faaliyetlerin daha
etkin ve verimli yapılması hedeflenmektedir Dönüşümcü liderlik ise geleceğe, yeniliğe,
değişime ve reforma dönük olup bu tip liderlikte, çalışanların yaratıcı ve yenilikçi yönleri
üzerinde durulur. Örgütlerde değişimi ve yenilenmeyi gerçekleştiren kişiler, dönüşümcü
liderler olarak tanımlanmaktadırlar. Bunlar izleyicilerinin gereksinimlerini, inançlarını ve
yargılarını değiştiren kişilerdir. Dönüşümcü liderler örgütler için iyi olduğuna inandıkları
şeyleri izleyenlerin de benimsemesini sağlamaktadırlar ve gelecek ile ilgili vizyonları
bulunmaktadır (Bakan ve Büyükmeşe, 2010:74).
3. STRATEJİK YÖNETİM
“Stratejin derin ve uzağı gören cinsten ise daha savaşmadan sen kazanırsın. Stratejik
düşüncen sığ ve kısa erimli ise, daha savaşmadan sen kaybedersin. Zengin strateji yoksul
11
stratejiye üstün gelir - stratejisi olmayanlar yenilmeye mahkûmdurlar. Bu yüzden,
muzaffer savaşçıların önce kazanıp sonra savaştığı, mağlup savaşçıların ise önce savaşıp
sonra kazanmaya çalıştıkları söylenir.”
Zhang Yu
Stratejik yönetimin amacı organizasyonun gelecekteki performansının artırılması,
karlılık ve verimliliğinin yükseltilmesidir. Stratejik yönetim geleceğe yönelik vizyon
oluşturulmasını amaçlar. Organizasyonda vizyonun belirlenmesinden sonra, bu vizyona
ulaşılabilmesi için misyon belirlenir. Organizasyonda vizyon ve misyonun tüm çalışanlar
tarafından benimsenmesi ve ortak değerler olarak kabul edilmesi büyük önem
taşımaktadır. Vizyon ve misyon belirlenmesi organizasyonel başarı için yeterli değildir.
Ayrıca, amaca ulaşmak için stratejiler ve aksiyon planları da oluşturulmalıdır.
• Stratejik yönetim esasen üst yönetimi ilgilendiren bir konudur. Üst yönetim
tarafından oluşturulan stratejik planlama daha alt kademelerde görev alacak stratejistler
tarafından uygulanır ve izlenir. Stratejik yönetimin başarısı için stratejik yönetim sürecinde
görev alacak yönetici, uzman ve danışmanların belirlenmesi önem taşımaktadır.
• Stratejik yönetim, organizasyonun dış ve iç çevresini değerlendirmeye imkân
veren bir yönetim tekniğidir. Stratejik yönetim, organizasyonun kendi içyapısındaki güçlü
ve zayıf yönlerin analiz edilmesine imkân sağlar. Stratejik yönetim, ayrıca organizasyonun
diğer organizasyonlar karşısındaki durumunu tespit etmeye de imkân sağlar.
Organizasyon dışındaki fırsatlar ve tehditler/tehlikeler tespit edilmeye çalışılarak,
organizasyonun daha başarılı olması için stratejiler oluşturulmasına çalışılır. Özetle,
stratejik yönetim ile organizasyonun sahip olduğu kaynaklar, güçlü ve zayıf yönler, dış
çevredeki fırsatlar ve tehlikeler tespit ve analiz edilir.
• Stratejik yönetim, organizasyonun gelecekle ilgili faaliyetlerinin planlanması,
örgütlenmesi, koordinasyonu, uygulanması ve kontrol edilmesine imkân sağlar.
• Stratejik yönetim stratejilerin oluşturulması ve seçiminde rekabet ve portföy
analizlerinden yararlanır. Portföy analizleri, strateji seçiminde kullanılan tekniklerdir.
Portföy analizleri yapılarak, organizasyonun pazarda kalma ya da pazardan çekilme,
başka şirketlerle birleşme ve saire konularda daha rasyonel karar vermesi amaçlanır.
3.1. YÖNETİM İŞLEVLERİ
12
Yönetim konusunun insanlık tarihi kadar eski olduğunu söylemek mümkündür.
Gerçekten milattan önceki yüzyıllardan başlayarak günümüze kadar, insanların küçük
veya büyük topluluklar halinde yaşamaları veya bu tür toplulukları oluşturmaları ile birlikte
‘yönetim’ uygulamalarının ortaya çıktığı kabul edilmektedir (Koçel, 2011:45).
Yönetim insanların işbirliğini sağlama ve onları belirli bir amaca yöneltme
gayretlerinin toplamıdır. Yönetimin bir süreç olarak daha geniş yapılmış tanımına göre ise
yönetim ‘işletmenin veya örgütün elindeki kaynaklarını planlayarak, organize ederek,
yürüterek ve kontrol ederek, diğer insanlar aracı ile etkili ve verimli bir şekilde kullanması
ve amaçlarını gerçekleştirmesi’ sürecidir (Ülgen ve Mirze, 2010:23).
Liderlik ise ‘Kendisini dıştan kuşatan her türlü sosyal şekillendirici unsur ile içten
kuşatan her türlü doğal ve edinilmiş etkileyici unsura karşı, tamamen hür bir irade ile
seçtiği, ideal edindiği bir yaratıcı hamlenin sorumluluğunu merkezine yerleştirdiği ahlaki bir
hareket, bir başkaldırıyı yaşayan kişidir’.
Liderlik etmek ve yönetimi altındaki insanları motive ederek hedefe yöneltmek
yöneticinin temel görevlerinden bir tanesidir. Herhangi bir örgüt veya şirketin yönetici
kadrosu çeşitli kademelerde görev yapan insanlardan oluşurken, vizyonu belirleme
sorumluluğu olan en tepedeki yönetici liderdir. Bu açıdan bakıldığında yönetici yetkisini
organizasyon ve teşkilattan alırken, liderin yetkisi ve otoritesi ilave olarak inandırıcılığı ve
diğer insanları harekete geçirebilme yeteneğine bağlıdır.
Bir örgüt veya şirkette liderin esas fonksiyonu, bir vizyon ve buna bağlı hedefler
ortaya koymak ve diğer insanları bu vizyon ve hedefler etrafında birleştirmektir. Bir liderde
yöneticide olduğu gibi resmi yetkilere ihtiyaç yoktur. Lider özellikleri doğuştan olabileceği
gibi sonradan eğitim ve çok çalışma ile de geliştirilebilir. Asıl olan kişinin çalışarak kendisini
yetiştirerek liderlik yeteneğine ulaşmasıdır.
Yönetimin temel işlevi, hedefe ulaşmak maksadıyla mevcut organizasyonun bütün
unsurlarıyla etkin ve verimli olarak çalışmasını sağlamak üzere planlar yapmak, işletmenin
bu planlara ulaşabilmesi için organizasyonu oluşturmak, planları uygulamak ve denetim ve
kontroldur. İşletmenin bütün birimlerinin koordine içerisinde hedefe ulaşmak için
yönlendirilmesi yönetimin ana faaliyet alanlarından biridir.
SONUÇ
13
Yönetim faaliyeti bir bütündür. Bir işletme yöneticisinin hedefi de, yönettiği
organizasyondaki bütün çalışanları, belirlediği vizyon doğrultusunda hedefe ulaştırmaktır.
Hedef, herkesin fayda sağladığı bir çözümler bütününe ulaşmaktır. Bir işletmenin ürettiği
mal veya hizmeti pazarlayabilmesi üretim sürecinden önce başlayan ve satış sonrası
müşteri ilişkileri kapsayan uzun bir süreçtir. Yönetici bu sürecin yönetiminden ve büyük
makinenin bütün parçalarının uyum içerisinde çalışmasından sorumludur. Sistemin
herhangi bir yerindeki aksama hedefe ulaşmayı engelleyecektir. Rekabet ortamının aşırı
geliştiği günümüz ortamında, bir işletmenin uzun vadeli varlığını sürdürebilmesi, modern
yönetim tekniklerinin kullanılmasına bağlıdır.
İçinde yaşadığımız rekabet ortamında her alanda olduğu gibi yöneticilerin
davranışlarında da değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Gerek kamuda gerekse özel
sektörde görev yapan yöneticilerin değişimlere ayak uydurabilen, sürekli gelişen ve kendini
yenileyen, uzak görüş (vizyon) sahibi, çalışanları ve çevresi ile iyi iletişim kurabilen lider
özelliklerine sahip kişiler olması gerekmektedir.
Hangi sektörde çalışırsa çalışsın yönetici konumundaki kişiler, geçmişteki başarılı
dahi olsa uygulamalarını yeniliklere adapte etmeden, değişimlere uyum sağlamadan veya
kendileri bizzat yeniliklerin öncüsü olmadan, bir fark yaratmadan, risk almadan rakipleri ile
rekabet edebilmeleri ve iş yaşamında hayatta kalmaları mümkün değildir. Bu da
yöneticinin çağdaş yönetim ve liderlik yaklaşımlarını benimsemesini gerekli kılar.
Dönüşümcü lider örgüt çalışanlarına Telkinle Güdüleme verir, entelektüel uyarım
sağlar ve onlarda enerji oluşturur. Lider gurupta bir vizyon ve misyon bilinci oluşturarak
gruptaki bireylerin amaçlara yönelik ilgilerinin artmasını sağlar. Bireyler kendi ilgi ve
çıkarlarını aşarak grubun çıkarlarına öncelik verirler. Dönüşümcü lider izleyicinin ya da
potansiyel izleyicinin var olan bir eğilimini, ihtiyacını, isteğini fark eder ve' bu ihtiyacı
izleyiciyi güdülemek için kullanır, izleyicinin ihtiyaç ve isteklerine' hitap ederek harekete
geçmesini sağlar. Dönüşümcü lider günlük örgütsel işlemlerin ötesinde idealleştirilmiş etki,
telkinle güdüleme entelektüel uyarma ve bireysel destek sağlama gibi davranışları ve'
özellikleri kendinde toplar.
Sosyal bir olgu olma özelliği gösteren "liderlik" bütün sosyal ögeler gibi değişimden
etkilenmekte ve yenilenmektedir. Özellikle üzerinde sistematik olarak yoğun bir şekilde
çalışılan "liderlik" olgusunun gelişim göstermesi ve yeni yaklaşımların literatüre
14
kazandırılması oldukça normal karşılanmaktadır. Buna bağlı olarak Bilgi çağının
özelliklerine uygun bir liderlik anlayışının oluşturulması çalışmaları da yeni liderlik
yaklaşımlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Geleneksel olarak tanımlanan liderlik anlayışı; belirli bir grup insanı, belirli amaçlar
etrafında toplayabilmek ve bu amaçları gerçekleştirebilmek için onları harekete geçirme
yönünde gerekli nitelik, yetenek ve tecrübeye sahip olmakla ilgili özelliklerin bütünü olarak
tanımlanmaktadır. Ancak günümüzde liderlik, insanları etkileme ve yapıyı harekete
geçirme süreçleri ile sınırlı değildir. İnsanlığın günümüzde bilgi, beceri, yetenek düzeyleri
yönetimi anlama ve algılama tarzı, başarıyı bir gereksinim olarak görme eğilimi, lideri artık
“düşünce oluşturan kişi”, izleyeni de “işi yapan kişi” olmaktan çıkarmıştır.
Rekabetin yoğunlaştığı hatta yok edici hâle dönüştüğü, çalışanların moral ve tatmin
duygularının örgütsel verimlilik ve etkiliğe yansıdığı, insanlığın sahip olduğu bilgi, beceri ve
yetenekten yararlanmanın en değerli kaynak olduğu günümüzde toplumlarda, liderin
varlığı ve fonksiyonu geçmişin basit lider-izleyen ilişkisinden çok daha karmaşık hâle
gelmiştir. Gelişen teknoloji, değişen çevresel koşullar, artan bilgi düzeyi ile sosyo-kültürel
ve ekonomik dönüşümler liderlik olgusunun da değişmesine, 21. yüzyıl gereklerine uygun
liderlik rol ve davranışlarının oluşmasına yol açmaktadır. Bu yeni liderlik anlayışı,
paradigmik bir model olarak “dönüşümcü liderlik” olarak ele alınmaktadır.
Bir liderin başarılı olabilmesi için tarzını, kendisini değiştirebilmesi ve esnek olması
gereklidir. Durumsal liderlik başarıya ulaşmak için sadece tek bir yol olmadığını vurgular ve
farklı durumlarda liderin farklı çözümler üretebilme yeteneğine sahip olmasını gerektirir.
Liderlik insanların/çalışanların olduğu bir yerde söz konusudur, durumsal liderlik, insanlar
tarafından yaratılan farklı durumlarda farklı çözümler üretebilen lider demektir.
Eğitim, akıl, zekâ, deneyim, doğuştan gelen liderlik özellikleri ve bu safatlara
ekleyebileceğimiz yüzlercesi bir yöneticiyi lider yapmak için yeterli olabilir. Değişime açık
olmak ve süratle değişen ve gelişen dünyamızda yeni yönetim trendlerini benimsemek ve
uygulamak bir organizasyonu başarıya götürecektir. ‘’Liderlik Mirası’’ kitabında da
belirtildiği gibi; sağlam bir karakter, insanlarla doğru iletişim kurabilmek ve diğer insanları
da harekete geçirecek güçte hayaller başarının anahtarlarıdırlar.
15
KAYNAKÇA
ÜLGEN Hayri, MİRZE S. Kadri, İşletmelerde Stratejik Yönetim, Beta Yayınevi, İstanbul, 2010.
KOÇEL Tamer, İşletme Yöneticiliği, Beta Yayınları, İstanbul, 2011.
MUCUK İsmet, Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2010.
AKTAN Can, Stratejik Yönetim ve Stratejik Planlama
BAKAN İsmail, BÜYÜKMEŞE Tuba, Liderlik “Türleri” Ve “Güç Kaynakları”na İlişkin Mevcut-
Gelecek Durum Karşılaştırması: Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Algılarına Dayalı Bir Alan
Araştırması KMÜ Sosyal ve Ekonomi̇k Araştırmalar Dergi̇si 12 (19): 73-84, 2010 ISSN: 1309-
9132, www.kmu.edu.tr
http://notoku.com/durumsal-liderlik-modelleri/
http://pegema.com.tr/dosyalar/dokuman/822-2012021117754-karip.pdf
http://www.insanbilimleri.com/ojs/index.php/uib/article/view/168/168