eski anadolu turkcesi grameri f.k.timurtaş
TRANSCRIPT
KÜÇÜK ESKÎ A N A D O L U TÜRKÇESİ G R A M E Rİ
FARUK K. TİMURTAŞ
Türk iye Türkçesin i rı tar ihi devresinin i l k i n i Eski Anadolu Türkçesi
teşkil etmektedir. Selçuklu devri Türkçes ini de içine alan bu devre X I I I .
as ı rdan X V . asrın sonuna kadar devam etmiştir. X V . asrın ik inci yansı b ir
geçiş devri olmakla beraber, Eski Anadolu Tüfkçesin in hususiyetleri, b ü t ün
X V I . asır boyunca devam etmiş, h a t tâ X V I I . asırda da kendisini göster
mişt ir.
Selçuklu devrinden bugüne pek az eser kalmıştır. Bunlar ın büyük bir
kısmı, daha somaki yüzyı l la rda istinsah edilmiş metinlerdir. Bunlar Sultan
Veled, Ahmed Fakih, Şeyyad Hamza ve Dehhân î ' ye âit bu lunmak tad ı r.
X I I I . asrın sonuyla X I V . asrın baş ında yaşamış olan Yunus Emre de Sel
çuklu devrinden sayılabi l i r.
Eski Anadolu Türkçesi devresinin gramer hususiyetlerim, her asra âit
belli başlı eserlerden örnekler vererek, ana çizgileriyle tesbit etmiş bulunu
yoruz.
XIII. asır
CR = M e v l â nâ Celâleddini R u m î ' de türkçe beyit ve ibareler (Mecdut Mansuroğ lu, T D A Y , 1954, s. 207220). ÇN = Ç a r h n â me Ahmed Fakih (Mecdut Mansuroğ lu, İ s tanbul 1956), SV = Sultan Veled' in Tü rkçe M a nzumeleri ( M . Mansuroğ lu, İ s tanbul 1958), YZ Ş = Yusuf ve Zeliha Şeyyad Hamza (Dehri Di lç in , faksimile, İ s tanbul 1954), D H = Dehhânî ve Manzumeleri ( M . Mansu roğ lu, İ s tanbul 1947), ŞH = Şeyyad Hamza'nm Manzumeleri ( M . Mansuroğ lu, Drei Gedichte Şayyâd Hamza's : UAJb. X X V I , 1954).
XIV. asır
FS = Ferhengnâmei Sa'di Te rcümesi Hoca Mes'ud (Yekta M u t l u ,
Fe rhangnâmei Sa 'dî Tercümes in in gramer hususiyetleri, mezuniyet tezi,
Tü rk i yat Enst i tüsü K t p . nr. 272), SN = Süheyl ü Nevbahar Hoca Mescud
(J. H . Mordtmann, faksimile, Hannover 1925 ; Tahsin Banguoğlu, Altosma
332 Faruk K. Timur/aş
nische Sprachstudien zu Süheyl ü Nevbahar, Breslau 1938), Y Z D = Yusuf
ve Zeliha Erzurumlu Mustafa Dar ir (Erzurumlu Dar i r ' in Kıssai Yusuf
Mesnevisi üzer inde Bi r İnce leme ; Nuran Özyiğit, Mez. tezi, Tü rk. Enst.
K t p . nr. 592). M T = Man t ı ku ' t Tayr Tercümesi Gülşehrî (A . S. Levend,
faksimile Ankara 1957), K D = Kel i l e ve Dimne K u l Mes'ud (A . Zajacz
kowiski, Etudes sur la langue Viei l l e Osmanli I . Morceaux choisis de la
traduction turque anatolienne de Cal i lä et D i m n ä, Krakowie 1934), GZ =
Ü ç Gazavârı Hz. A l i hikâyesinin gramer hususiyetleri (Erdal Duyar, tez,
nr. 327), K B = K a dı Burhaneddin Divanı (T. D. K . , faksimile, İ s tanbul
İs tanbul 1944), K Y = Kıssai Yusuf (C. Brockelmann, Al i ' s ÇHssa'i Jüsuf,
der alteste Vor läufer der osmanisehen Li teratur : A B A W , Berl in 1916),
D K = K i tabı Dede Korkut (Muharrem Ergin, Dede Korkut K i tabı I I I ,
Ankara 1958 1963).
XV. asır
A D = Ahmedi Dâî Divanı ( İsmail Hikmet Ertaylan, Ahmedi Dâî
Kül l iyat ı , faksimile. İs tanbul 1952), M V = Mev l i d Sü leyman Çelebi
(Ahmet Ateş, Vesî letü 'nNecât, Ankara 1954), ŞD = Şeyhî D ivanı ( T . D . K .,
faksimile, Ankara 1942), H Ş = Husrev ü Şir in (Faruk K . T imur taş, Şeyhî
'n in Husrev ü Şir in ' i, İ s tanbul 1963), H R = H a r n â me Şeyhî (F. K . T i
mur taş, Şeyhî 'n in Ha rnâme 's i, İ s tanbul 1971), D V = Vasiyyeti N u ş i r e v a n
A . Dâî ( İ .H .Er tay lan, Ahmedi Dâî Kü l l i yaü, İs tanbul 1952), AP = Âşık
paşazâde (H.J.Kissl ing, Die Sprache des Asıkpaşazade. Breslau 1936, K V =
Kır k Vezir ( H. W. Duda, Die Sprache der Q y rq Vezir E rzäh lungen,
Leipzig 1930), A T = Ata î 'n in şiirleri (F. K . T imur taş, Şeyhî ve Çağdaşla
rının eserleri üzer inde gramer araşt ı rmaları I I I : T D A Y , 1960, 1962),
SF = Safî 'nin şiirleri (F .K .T İmur taş, T D A Y , 1960, 1962), EZ = Ezherî
'n in Şiirleri (aynı yer), H M = H ü m â m î ' n in şiirleri (aynı yer), H SN =
Hassân 'm şiirleri (ayni yer), ŞR = Şîrâzî 'n in şiirleri CF.K.Timurtaş, T D A Y ,
1960, 1962).
S E S B İ L G İ S İ
Eski Anadolu Türkçesi metinlerinin ses bilgisi bak ımından gösterdiği
en dikkat çekici hususiyet, yuvar lak l ıkdüzlük bak ımından vokal uyumunun
zayıf olması : vokallerde umumiyetle bir yuvar lak laşma temayü lünün bulun
masıdır. Bi r çok eklerin vokallerinde bir yuvar lak laşma görü lmektedi r.
Eski Anadolu Türkçes i 'n in ses bilgisi hususiyetleri ana çizgileriyle
şöyle sıralanabi l ir :
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 333
V O K A L L E R
1. Eski Anadolu Türkçes inde bulunan vokaller şun lard ır : a, e, ı. i . o, ö, u, ü. Ayr ıca bir de kapalı e'nin varlığı düşünülebi l i r.
V o k a l D e ğ i ş m e l e ri
2. İ l k hecedeki vokal değişmeler inden i / e meselesinde Eski Anadolu
Türkçesi i târaf indadır. Şu kelimelerdeki i ' ler bugün e i ledir : b i l , b in "ben",
b i rü Y Z D , bisle Y Z Ş 782, biş, bize, bizen ŞD 275, d i , dir, dirnek,
gice, gicik, giç, giç, giniş, girçek, girdek, girü, i l "memleket, i l " y a b a n c ı ",
i l " y ü " FS 398, i r "erken", i r "erkek" FS 982, i r , irden "erkenden" ŞD 955,
i rdür, i rgür, iriş, i r işdür, irte, i rür, isen "sağ, esen" FS 424, iş " e ş ", işik,
i t , iy , siz, vir , y i , y id i , yidek, y i g "yeğ, daha üs tün", y i ] , y i l " koşmak",
y im, yimiş, y in " m a ğ l up etmek" FS 685, y in i , yir , y i r "zemmetmek, yermek",
y i r i n "teessüf etmek, hay ı f lanmak", y i t "kâfi gelmek", y i t "e r işmek",
y i tmiş, y i tür "er iş t i rmek".
Bu kelimelerdeki i sesi, bugün Anadolu halk ağızlarının bir çoğunda
kapalı e (e), bâz ı la r ında i , İs tanbul ağzında ve yazı di l inde açık e olarak
telâffuz edilmektedir.
3. Bâzı kelimelerdeki e sesi, Eski Tü rkçede olduğu gibi, kendini muha
faza etmişt ir : eyü < edgü " i y i " , ger < ked "giymek". Bunlar, İ s t a n b ul
ağzında i olarak söylenmekle beraber, bâzı Anadolu halk ağız lar ında e ve
daha çok e şeklinde telâffuz edilmektedir.
4. Şahıs zamirlerinden ben ve sen'in akkuzatif ve genit if şekilleri olan
beni, b e n üm ve seni, senün kelimelerinin yan ında bini, binüm ; sini, sinün
şekilleri de daha az sayıda olmak üzere görü lmektedi r. Tü rkçede zamir
çekiminde kökün vokal in in değişmesi m ü m k ün o lduğundan, bu şekil lerin
bu lunması normal telâkki edilebilir. Esasen Eski Tü rkçe devresinde de ben
ben ve sen zamir in in çek iminde bu şekillere tesadüf edilmektedir.
5. Bâzı kelimelerde, Eski Tü rkçe devresinde e olan ses, i 'd i r : imdi <
emdi, emti, amt ı, işit < eşit, nice < neçe, nite < neteg. Bi r kaç kelimede
bu i / e değişikliği u m u mî değildir, bâzı metinlerde görü lmektedir : isek <
eşek YZ Ş 652, iyle < edle Y Z Ş 1026 dik dur < tek dur "susmak''
YZ Ş 803, digiil < tegül, tağ ol Y Z D .
6. Arap yazısında farklı işaret ler bu lunmadığı için o / u ve ö / ü değ i
şikliğini ve böylece uğra, uyan, usan, güzel, yürü, yukarı g ibi kelimelerin bu
devirde o ve o il e mi yoksa u ve ü il e mi o lduğunu tây in ve tesbit etmek m ü m
kün deği ldir. Dif tong bulunan kelimeler dışındaki lerde Eski Tü rkçe devresi
334 Faruk K. Timurtaş
şekiherine uymak daha isabetli olur : osan, gö'zel g ibi ; diftonglu kelimelerde
Batı Türkçesi her i k i şekle de sahiptir. Ağız lara göre bu şekiller değişmekte
di r : oyan (uyan), ogra (uğra), yö'rü (yürü) g ib i. İ s tanbul ağzı, muhtemelen
Rumeli şivesinin tesiri i l e u ve a' lü şekilleri tercih etmişt ir.
V o k a l U y u m u
7. İnceli lckalınhk bak ım ından vokal uyumu Eski Anadolu Türkçesi snde çok kuweth'clir. Bugün vokal uyumu dışında olan ve sâdece ince şekli
mevcut olan aidiyetvasfiyet eki (vasfiyet zamiri) ki'nin, Eski Tü rkçe 'de
o lduğu gibi, kal ın şekli bu lunmak tad ır ; ayrıca k i k i vokal a ras ında sada
hlaşarak ğ o lmuştur : aşnuğı Y Z Ş 983 ve K D 8, boyundağı ŞD 12010,
başundağı H Ş 2186, ağzundağı Ş HN I V 4 , alnundağı Ş HO I V 5 , andağı SV
138, ve SN 31015, yanandağı ŞD 1892, etrafdağı A P 31, uçmakdağı Ç NG
1922, omuzundağı SN 2729, havadağı SN 2972, zamîrumdağı SN 2399,
hisardağı A P 31, başundağı A P 31. Bugün sâdece ince şeklinin bu lunması,
Farsçadan dil imize geçen ve çok kul lanı lan ki bağ lama edatı ve nisbet zami
r in i n tesiri i l e izah edilebilir.
8. Cevheri f i i l z'nin dük partisip şekli olan idügi kelimesi de, ek g ibi
te lâkki edi ld iğ inden olsa gerek, vokal âhengine uymuş tur : az ıduğın H Ş
977, hakk ıduğın H Ş 973, hakikat ıduğına ŞD 1029, fettan ıduğın SF 32.
9. Eski Tü rkçe devresinde mevcut o lduğu halde, iken gerundium eki
n in kahn şekli yoktur. Ek, bugünkü gibi d â i ma incedir. Bugün sâdece bâzı
Anadolu halk ağız lar ında kahn şekli görü lüyor.
10. Eski Anadolu Türkçes i 'nde de, Eski Tü rkçe 'de o lduğu g ibi yuvar
lakhkdüz lük b a k ı m ı n d an vokal uyumu sağ lam deği ldir. Ayr ıca bu devrede,
eski ve yeni yazı di l lerinden farklı olarak bir çok kelimelerde bir yuvarlak
laşma kendim göstermektedir. Bu yuvar lak laşma (labialisation) Eski Ana
dolu Türkçes i 'n in en m ü h im fonetik hususiyetlerinden b i r i n i teşkil etmektedir.
Yuvar lak laşmanın çeşitli sebepleri vardı r. Bi r k ısmında dudak konso
nant la r ı, bir k ı rar ında ise Batı Türkçes i 'nde ğ ve g' ler in düşmesi rol oyna
mıştır. Bâzı kelime ve eklerdeki yuvar lak l ık ise h iç b ir sebebe b a ğ l a n a m a m a k
îadı r.
Y u v a r l a k l a ş ma
11. Dudak konsonant ları (b, m, p, v) tesiri i l e yuvarlak vokal taşıyan
kelimeler şun lard ır : bülezük Y Z Ş 718, bunar SV 144, demür H Ş 1123, kavum
YZ Ş 976, D K 1519, tırmuk H Ş 1662, semüz D K 489 ; kirpük A D 273. tapu
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 335
GZ 4617, kapıı SV 165, avun Y Z Ş 102, kavul "kav i l , söz" Y Z Ş 627, güvür
Y Z Ş 3411, givür SV 11149, sevil ŞD 1029, yavu SV V I 4 , süvri D K 1295.
Daha önce Eski Tü rkçe devresinde dudak konsonant ları dolayısıyla
yuvar lak laşmış olan vokaller, kendini muhafaza etmektedir : kamu, kulavuz
(ku lağuz), tamu, yavuz, delü.
Gevde kelimesindeki e, Eski Tü rkçede o lduğu gibi, umumiyetle yuvar
lak laşmamış şekilde görü lmektedi r. Bununla beraber bâzı metinlerde yuvar
lak şekli de b u l u n m a k t a d ır : gövde SV 153, 168, 1162, 1173, 1179, 1181,
1194, X X I V 8 .
Kavum ve kavul örnekler i, yabancı kelimelerin de yuvar lak laşmağa uydu
ğ u nu göstermektedir.
12. Eski Tü rkçe devresinde mevcut olan ğ ve g' ler in düşerken kendinden
önceki vokalleri yuvar lak laş t ı rması sonucu yuvarlak vokal taşıyan kelimeler
şun lard ır : alu < ahğ "al ık, ahmak, aptal, sersem ; aşağı ,âdi, değersiz ;
âc iz" H Ş 6926, Y Z Ş 2311 ; aru < ar ığ " temiz" SV 1135, aynı < a d nğ
ÇN 53, bilü < b i l i g D V 3009, kapu < kapığ YZ Ş 699, kısu < kısığ "sıkınt ı,
eziyet, tazyik" H R 40, sagu < saçığ "şenl ik lerde, düğün le rde saçı lan para
v.s." M V 7:149, satu < satiğ Y Z Ş 287, sevil < sevig H Ş 4674, sam < sarığ
H Ş 881, tapu < tap ığ D H 58,yapu < yap ığ H Ş 2118, yazu < yazığ H Ş 3317.
Kapu, sevü, tapu, yapu g ibi kelimelerde yuvar lak laşmaya ğ ve g 'n in
düşmesi kadar p ve v dudak konsonant ları da sebep o lmuştur denilebil ir.
Sonundaki ğ ve g'ler düştüğü halde yuvarlak vokal taş ımayan kelime
ler de va rd ır : acı < açığ H Ş 989, assı < asığ GZ 424, ayı < adığ SN 2486,
(az olmakla beraber ayu seldi de va rd ır : ayu SN 2177) çeri < çerig ŞD
1671, katı < kat iğ A D 275, kip < kiçig H Ş 5719, ıssı < ısığ SV X X I I I 7 ,
diri < t i r i g Y Z Ş 823, süçi < süçig 151, karı < k a nğ H Ş 1741.
13. Bâzı yap ım eklerindeki vokaller, Eski Tü rkçe devrinden beri yuvar
lak olarak görü lmektedi r. Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde de bu yuvar
laklık devam etmektedir. Bu ekler (u)k, (ü)k ve aru, erü'düv. Bu eklerle
meydana gelen kelimeler şun la rd ır : açuk SV 11125, artuk M V 521, ayruk
H R 108, aruk "zayıf, yorgun, cı l ız" Y Z Ş 498, delük K B 110, ŞD 1279,
eksük H Ş 2286, esrük ŞH 12, sımık H Ş 4804, tanuk HŞ 4755, tamşuk " dan ı şma,
is t işare" D V 3038, H Ş 2246, uyanuk SV .1164,yaraşuk "yakışır, uygun, m ü n â
sip" ŞD 1044, yazuk " g ü n a h , " c ü r ü m" M V 1665, y i tük H Ş 605.
aru < ğaru, e rü < gerü ekiyle yap ı lan kelimeler mahduttur : içerii
YZ Ş 1915, iîerü H Ş 951, yukaru SV 1122.
14. Bâzı kelimelerde yuvarlak vokal bu lunuşunu, bir sebebe bağ layarak
izah etmek m ü m k ün deği ld ir. Eski T ü r k çe devresinde de bu vokaller yuvar
lak i d i . Bunlar ın vokal âheng ine uyması, daha sonraki yüzyı l la rda o lmuştur.
336 Faruk K. Timıırlaş
Bugün de bun lar ın bir kısmı Anadolu halk ağız lar ında hâ lâ yuvar lakt ı r. Bu
vokallerin bu lunduğu kelimeler şunlardır : agu D V 3089. alkun Y Z Ş 6511,
azuk ŞD 136, berü SV X I I 6 , dükü H Ş 1741, giril D H .21, incü Y Z Ş 422,
ılduz H R 77, kargu " k a m ı ş" A D 2911, karşıt HŞ 877, kendü SV 19, yanku
H Ş 6326.
Bu kelimelerden başka bi rkaç kelime daha vokal âhengine aykırı olarak
yuvarlak vokal l idir. Bunlardan bir kısmı Eski Tü rkçe devresinde mevcut
değildir, bir kısmı ise değişik şekilde görü lmekted ir : degül SV I 11, delü YZ Ş
2311, hırsuz D V 30612, saynı ŞD 1625, üzengü H Ş 1306.
15. Daima yuvarlak vokal taşıyan ve vokal uyumu dışında olan ekler,
vokali aslında yuvarlak olanlar ve sonradan yuvar lak laşanlar olmak üzere
i k i kısımdır. Voka li asl ında (Eski Tü rkçe Devresinde de) yuvarlak olan ek
ler şunlardır :
Gerundium eki up, üp ve genişlemiş şekli olan uban, üben : sanup
A D 165, yaylayup SV 138, getürüp ÇN 36, baglanııban ŞD 14511, gerüben
H R 74.
Fakt i t if eki dur, dür :yidür ÇN 15, bildür H R 76,yaraşdur ŞD 16212,
yağdur A D 1615, i r dür YZ Ş 9315, in dür YZ Ş 1612.
Fakt i t if eki ur, ür ; irür HŞ 1135, geçür A D 246, yitiir "er iş t i rmek,
u laş t ı rmak" HŞ 1074, artur SV 142, degür SV 115, "icür Y Z Ş 4214,
geyür YZ Ş 715.
Fakt i t if eki gur, gür : irgür M V 1015, dirgiir Ç NG 1834
Emir eki sun, sün < zun, zün : gelsün SV X l l , kılsun YZ Ş 471,
disünler D V 3018.
Bi ldirm e eki dur, dür < durur : yürek kanıdur D H 67, gidermekdür
SV 19, yakındur H Ş 1336, işdür ŞD 1581.
Partisip eki duk, dük : agladugı YZ Ş 9015, sevdügi ŞH 116, didük_
leri ŞD 562.
16. Voka li Eski Anadolu Türkçes inde yuvar lak lasmış eklerde yuvarlak
hk, ya m, b, v g ibi dudak sesleri veya ğ. g düşmesi yahut da analoji yoluyla
meydana gelmişt i r.
Dudak konsonantı m dolayısıyla vokali yuvar lak laşmış ekler şun la rd ır :
1. İyelik eki (u)m, (il)m ; (u)mıız, (ü)müz, muz, müz / cânum ŞH
I 15, elüm D H 65, bagırumuz ŞD 9613, evümüz Y Z Ş 3315, atamuz SV
I I 47, ikimüz Y Z Ş 1912.
2. Şahıs iyel ik eki (u)n, (ii)n ; (u)nuz, (ü)nüz, nuz, nüz analoji
yoluyla (1. şahıs iyel ik ekine benzemek suretiyle) yuvarlak vokal taşımak
tadır : saçun ŞD 407 ,cemâlün A D 1313, günâhunuz Ş HO 112, nefsünüz
SV 11149, atanuz Y Z Ş 7815, degmenüz YZ Ş 694.
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 337
•' Géni t if eki un, ün, nun, nün (Önce 1. şahıs* iyel ikeki tesiriyle benim; <
benin benüm o lmuş, sonra analoji yoluyla senün ve anun ^şekilleri çıkmıştır ve
durum Umumileşmişt i r) jCanlara» cânı SV, 143, işvâ'K .ash. H R 82, .dünyânan
dirl iğ i SV. 1116, lâlenün aklı. A D 175,; ben^üm, bigi .ŞD 106rl0, bizüm ı ldu
zumuz H R 77,sena?2ışkun Ş HO 111, anun zülfi A D 16lp,.
Görü len geçmiş zaman ekleri dum, düm ,; du,n,, dün ; duk^dük ; dunuz,
dünüz ( 1. şahıs çekim eki m ve Eski Tü rkçe devresinde de dâ ima yuvarlak
vokal li olan 4uk, rdük par t is ipi tesiriyle). : y^zdum H Ş 1412, geldüm SV X I I 3 ,
zçdun ŞHO' l I I 15, .d i < /a /z ŞD 69, al<M, SV X X I I I 7 , virdük H Ş 1398,
zldunuz D K 1077, i\etdünüz Y Z Ş 6810. .
Emir çokluk I . şahıs eki alum, elüm eki : kaça/am H Ş 1219, nidelüm
ÇN 71. Teldik şekli ayım, eyim nâd ir olarak ayum ,eyüm hâ l inde de görü lür :
c.ydeyümYZŞ 424 ' ' ' ' ' " " ,
17. Dudak konsonantı v < b dolayısıyla vokali yuvar lak laşmış ekler
şunlardır : ' '""
Şart çokluk 1. şahıs eki viız,'vüz (<Zbiz). n'olursa^a.? M V 940, kılsa
vuz Y Z Ş 15, irmeséz/a> M V 1855, •• •• ••
İstek çokluk 1.şahıs eki avuz, e*>vüz '(«Oa + biz, e f biz) : kurtıla»a.t
H Ş 1936, irevüz ŞD 1646. :'
Bi ldirm e çokluk 1'. şahıs ekiuz, '• üz ('<biz'd'en) : perîşâna£ HŞ. 1286,
bizüz H R 80, birae SV I'I139.> Ek in az "olmakla beraber vuz, vüz şekli de
vard ır : râzlrae, Y Z Ş 8614,neyfe SV X V I I , • ' ,
îstek teklik 1. şahıs eki avam, evem bâzan avum, evüm şeklinde görü l
mektedir : ağlayaz/«OT SV V I I I 1 , dutavum V I I I 3 , gözleyevüm SV V Ï I I 6 ,
içevüm SV V I I I 3 . " • :
18. Sıfat yapma eki lu, lü ( < h ğ, l ig) ğ ve g' lerin düşmesi dolayı
sıyla yuvarlak vokallidir : dât /a SV 1179, derd/a Ş HO I I 4 . Ekin menfisi
olan suz, süz analoji yoluyla yuvarlak vokal taş ımaktadır : ı lanra H Ş 2126,
dikensüz A D 30'64. • :• ' •
19. Geniş zaman ekinin sadece yuvarlak vokal li ur, ar şekh va rd ır
alar H Ş 1160, bilar A D 2810. Bugün ar.^er eki alan b i rkaç f i i l Eski Ana
dolu Türkçes inde ur, ür ekiyle tasrif edilmektedir : yatar ŞD 63r2, gira?;,
k ı l a rDV 3077. . • • , i . , «... ,.
20. Gerundium eklerinden umûmiye t le «, ü tercih edilmiştir, :ı, i
azdır : sığına D V " 3074,' inleja H R İ I L ' ' ' '
• '• •' D ü z l e ş me v e d ü z l ü k "
21. 'Eski Anado lu Türkçes inde u m u mî olarak bir yuvarlaklaşma" t emâ
yü lü mevcut olmakla beraber, bâzı ^kelimelerde' Eski Türkçe 'ye göre b ir
Türkiya t Mecmuası F. 22
338 Faruk K. Timurtaş
düzleşme görü lmekted ir : bit < bü t SV 147, ipin < üçün < uçun D H 92,
kam < kamı UŞ 585.
22. Bâzı kelimelerde kök vokali yuvarlak o lduğu halde, daha sonraki
vokal düzdür. Bu kelimelerin büyük bir kısmı Eski Tü rkçe 'de de düz 'voka l l i
dir . Bi r kısmı ise, her i k i şekilde de görü lmektedi r. Eski Anadolu Türkçesi
'nde de bâzı lar ının i k i şekli bu lunmak tad ı r. Fakat düz vokal li şekil daha
yaygındır : buhd ŞD' 1813, Miri YZ Ş 6913, çüri ÇN 66, diiris HŞ 133, kurı
SV İ45, oh D H 52, ogrı SV X V I I I 3 , süri D K 1344, togrı D K 1441, tokı
SN 2205, unıt SV 127, un ŞD 1807, yöri SV X V I 9 .
23. Bâzı ekler kökün vokali ne olursa olsun daima düz vokal taş ımak ta
dır lar. İm lâ la r ın ın son zamanlara kadar klişeleşmiş olarak devam etmesi,
bu düz olma hadisesinin b ir hususiyet o lduğu kadar, bir iml â meselesi o ldu
ğunu da göstermektedir. Bu ekler şunlardır :
Akkuzat if eki ı, i : kan umı HŞ 931, müşki lümi H R 61, öküzi H R 83.
.3. şahıs iyelik eki ı, i : arpa okı H R 60, özi D K 1196.
Görü len geçmiş zaman 3. şahıs eki di, di : bu l d ı .SV 148, gördi H R 50.
Soru eki mı, mi : (Eski T ü r k ç e ' de d â i ma yuvarlak vokal l idir. mü, mü) :
doğdı mı ŞD 17010, bu mıydı ŞD 11210, delü mi Y Z Ş 2311. .• ,, .
İyel i k eki sı, si : kapusı HŞ 1156, süçisi SV X X V 5 .
İs imden isim yapma eki a, ci : kapucı YZ Ş 706, gözçi D K ' 2471.
An la t ı lan geçmiş zaman eki mis, mis : bu l mışam H Ş 1362, görmiş
dür SV 11136.
Emir teklik 2. şahıs eki gıl, gü : olğıl : D V 3029, görgil SV I I I 3 .
Bi ldirm e teklik 2. şahıs eki sın, sin : konuksın ŞD 1743, gülsin H Ş
1258. ; . ...
F i i l çek iminde teklik 2. .şahıs eki sın, sin : bulursm H Ş 1420, g ö r ü rr m i
s i n DK 1211. , '
Bi ldirm e çokluk 2. şahıs eki sız, riz : canlarumsız HŞ 1291, körsiz
S V X X I V 4 . .
F i i l çek iminde çokluk 2. şahıs eki sız, siz: durursız SV X X I V 1 ,
görürsiz SV XX IV 2 " .
Fi i lden isim yapma eki ta, ki : turıcı H Ş 2256, görici YZ Ş 2511:
Gerundium eki inca, ince : ol ınca H Ş 1586, gör ince H R 45.
İs imden isim yapma eki lık, lik umumiyetle düz vokal l idir, yuvarlak
şekli de bu lunmak tad ır : dosthğın SV 1171, çokhğım ŞD 1262, kulhğı
SV 1167, toğ ru hk H Ş 1402, sayrahğ ından SV 11135, kendüUkden H Ş
1085, konukhk H Ş 1877, ayrukk H Ş 2138, eyüHk D V 30011, gün l ik D K
686, delürl ige D K 1078, muştu l ık D K 2347, hoşhğum D K 2423..;
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 33.9
hoşluğufi SV 135, ku l luğa 1167, nâzük lük H Ş 940, ayru luğı ŞD 1253,
kul lukda D V 30711, eylük H Ş 1716, D V 30313.
24. Bâzı eklerde yard ımcı (bağlayıcı) durumunda olan vokal, umumi
yetle düz, nadiren yuvar lakt ı r.
Dönüş lü lük eki (ı)n, (i)n : bulınduk ŞD 1866, ufindı H Ş. 1588,
görinmez SV 1175, görindi HŞ 1682 ; toyunur ŞD 1866.
Passiflik eki (ı)l. (i)l :yonılmış H Ş 1157.yuyılmaz ŞD 1062, dökilüp
H R 109, örtile mi H Ş 1242"; yorulur ŞD 6212,'yoruldı H Ş 1638.
Işdeşlik eki (ı)ş, (i)ş : 'bulışdılar D K 2125, sorışdılar D K 2007,
i n c e l m e
25. Eski Tü rkçe ve geçiş devresinde kalın o ldukları halde ç, ñ, ş, y,
konsonant ları il e b ir arada bu lunma la rı sebebiyle ' bâzı kelimelerdeki vokal
ler incelmişt ir : biç<bıç, i ç ü n < ü ç ü n < u ç u n, dinle < üñ la, p i ş <p i ş ,
iz'f<şış, iş<ış ; yüri<yorı, eyit<&yıt, yine<yana., yeşil<ya.şû.
V o k a l t ü r e m e si
26. Vokal türemesin in cok az örneği vardı r. Ancak kelime or tas ında
olmak üzere (épénthesè), b ir kaç kelimede bir vokal türemesi görü lmekted ir :
azacuk H Ş 848, yigirek ŞR 276, M V 1869.
V o k a l d ü ş m e si
27. Kel ime baş ında vokal düşmesi (aphérèse) için çok az örnek va rd ı r,
s ı t m a < ı s ı t m a, y u k u < u y ı k u < u d ı ku gibi : sı tmalu H Ş: 1935 yuku ŞD 138¿
S V I X 8 .
28. DiHmizdé orta heceler vurgusuz o lduğundan dolayı, kelime orta
sında vokal düşmesi (syncope) fazla görü lmektedi r. Gerek kelime bünyes inde,
gerekse eklerde vokal düşmesin in pek çok. örnekleri vard ı r. .
çağrış YZ Ş 105, bögrüş H R 53, üZre ŞD 1862, yahşi D K 6910, eylük
SV 11102, ayruk YZŞ. 169, ogra Y Z Ş 715, buyruk H R 117,yögriş H Ş 2620;
ötrü H Ş 237, emzür D K 613, karanlük Y Z Ş 356, uyku< üyıku<udıku SV
1161, inle YZ Ş 9015, göynük ŞD 7311. .' ' "
İçünve ile : senün'çün M V 179, olduğuz'çün M V 327, anun'çün SV X X I V 9 ,
kendüzi'çün SV 1146, adı/la MV 428, gözi'yle SV 1180, sözi'yle SV I I 1 2 1.
İyel i k eki i l e : böğrin H Ş 2.176, ağzı YZ Ş 114, gönli H Ş' 1327, alnında
Y Z Ş 5411, egnüme ŞT) 1166, bağrın H Ş 1894, benzi Y Z Ş 232, tonz H R. 98,
ogh D V 3011, boynı Y Z Ş 115 v.s. v.s. " ' i : . . . .
340 Faruk K: Timurtaş
i f i i l i i l e : dilerdi SV: 1142, itdiyse H M 34, yoksuldı SV X X I I I 9 , bak
mazsa 11112, sıısadunsa SV 1193, varsa'SV 1132, berâbermiş ŞD 1801, biley
düm SV I I I l l , sünüydi SV X X I I I 4 ; usluysa SV X I I 7 . .
Eklerde : gerlü (geri lü) H R 50, yazlu Y Z Ş 3611, aslu HŞ2065, göynürdi
H Ş 1704, gölrile ŞD 111, ulasaldan. ŞD 9011, görmiyelden H M 71, birbirümizi
M V 1641, ej^«> 1811. "
D e r i 1 m e B i r i e ş m.e
29. Vokal le biten b ir kelimeden sonra vokalle baş layan bir kelime veya
ek geldiği zaman vokallerden b i r in i n düşerek i k i kel imenin birleşmesi hâd i
sesi olan der i lmebi r leşme (contractioncrase) için pek çok örnek vard ı r. Bu
şekildeki vokal düşmesi ya geçici veya devaml ıdı r. Devamlı düşme sonunda
kalıplaşmış sözler ortaya çıkmıştır. Bunlar ın büyük kısmım b u g ün de kul lan
maktayız. Geçici düşme, aruz vezni zaruretinden i leri gelmektedir.
Kal ıp laşmış sözler : n içün < ne j içün, n ' i t < ne + i t , n 'o l < ne
+ ol, n'eyle < ne eyle, nic 'ol < nice + ol, ş imdi < şu j imd i , nesne
< ne + ise + ne, kendüzi <. kendü f özi, kendüzine ŞD 921, kendüzinden
D V 3084, şol < şu + ol, buğur < bu + uğur, "bu zaman, bu defa", H Ş
1361, M V 56, böyle < bu j .öyle,. şöyle < şu + eyle (böyle ve şöyle 'nin
teşekkülünde yalnız .bir vokal düşmesi değil, bir vokal değişmesi de vuku
bu lmuştur .) . .
30. Aruz vezni dolayısiyle ortaya çıkan ve geçici mâhiyet te olan vokal
düşmesi ve bir leşmenin çeşitli örnekleri vardı r. Bi r kısmı ki i le, bir kısmı i
f i i l i i le, büyük bir kısmı ise değişik kelimelerle yapı lmıştır.
ki i l e : k 'o l, k'ola, k ' i t d i , k' ider umumiyetle klişeleşmiş gibidir, yazılış
ları da bir leşiktir. (Bazı yazmalarda bu bir leşmeyi göstermek üzere, ik inci
kelimenin i l k har fi üzer ine vasıl işaret ine benzeyen hususî bir işaret konmak
tadır .) Ki i l e yapı lan bir leşmeleri, için bir kaç örnek : i l le r içre ne kadar
k'amla insâf u sehâ ŞD 301, mevlidine her k'ariun izzet kıla M V 616, göze
d ü r em k'urıla b a ş u ma tâc H R 115, k'ümmetine böyle i n ' âm eyledi M V 1043,,
k'iklîmi ışka ben ku lun ol demde hân idüıri A T 156,
i f i i l i i l e : belürdise < belürdi ise ŞD. 1739, irmeyedi < irmeye i d i
ŞD 174T12, hayâl m idi < hayâl mi i d i ŞD 56r2, döşed idüm < döşedi i d üm
H R 65, o lmasadı < olmasa idi ŞD 275 kı ladı < kıla i d i A T 53, z a h r m d a dı
<zahnnda i d i M V 928. '
. Değişik kelimelerle : b ig 'o ldı < bigi oldı H Ş 2050, el'alsa < ele alsa
ŞD 1074, i ld 'ölürse < i lde ölürse ŞR 217, h a l k5 o l d ı .< halka oldı A T 33,
ç ı k d3 e v ü m d e n < ç ı k d ı ' e v ü m d eh M V 1343, dinleyen'iy<"dinleyeni i y M V 416.
n'ister < ne ister ŞD 1362.
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 341
K O N S O N A N T L A R
31. Eski Anadolu Türkçes inde bugünkü yazı di l imizde' bulunmayan h
ve n konsonant ları görü lmektedi r. Bugüne göre, başka bir farklı durumu
yoktur: • • . .
Bugün görülen konsonant değişmeler inin büyük bir kısmı Eski Anadolu
Türkçesi devresinde o lmuştur. Bi r kısmı ise bu devrede henüz gerçekleşme
miştir. Bu. gibi hallerde konsonantlar aslî şekillerini muhafaza etmektedir.
K o n s o n a nt d e ğ i ş m e l e r i.
32. Bazı kelimelerdeki A'ler, b u g ün olduğu gibi, p'ye dönmemiş ;
kendini muhafaza etmişt ir. Bunlar ın b i r .k ısmı Eski Tü rkçe 'de de b i ledir :
barmak Y Z Ş. 3614, basmak " a y a k k a b ı" H R 36, berk H Ş 1558 bınar H M 39,
biş<pış H Ş 2925,. .£ztta<pusug M V 122, hüre SN 30811. Bütün bu kelime
ler, berk ve b ınar müstesna Dede .Korkut K i t ab ı ' nda p i ledir ; ayr ıca biç,
bıçak, buçuk, bürçek kelimeleri de p i ledir.
33. Eski Türkçe 'deki bazı kelimelerin başındaki b'ler. Eski Anadolu
Türkçes inde daha i l k zamanlarda v o lmuştur : var Y Z Ş 415, var ÇN 7,
vir D H 12, v i r ib i Y Z Ş 986, H R 6, H Ş 2461. Bunlardan b ' l i kul lanı lmış
olanlar da vard ır : A A 9
34. Kel ime iç inde ve sonundaki b'ler de daha devrenin .başında v o lmuş
tur : av, ev, iv , sev, tavşan, yavaş, yavlak, yavuz, yavm, yavu, yavşan
gibi .
Eklerde de b > v değişikliği görü lmektedi r. Bildirmede"ve f i i l çek imin
de kul lanı lan ve 1. şahsı gösteren van, ven, vuz, vüz ekleri ben ve biz zamirle
r inden gelmektedir : tolduravan SV 120, benven ŞD 1226, b i lürven H Ş
2222, kay ı rmazvan H Ş 1540 ; açavuz SV X V I 2 , kurü lavuz H Ş 1936,
bi levüz YZ Ş 312, râzıvuz YZ Ş 8614, delüvem SN I I I 6 .
t / d
. 35. Di l imizde .kelime başındaki t :d meselesi pek karışıktır. As l ında t
olan sesin d olarak inkişâf etmesi Eski Tü rkçe Devresinin sonunda başlamış
tır. Fakat Eski Anadolu Türkçes inde durum açık deği ldir. Müstensihe göre
durum değişmektedir. A y n i nüshada, hatta ayni sayfada bir kelimenin i k i
şekli de geçmektedi r. Bugün de t / d meselesi yine karışıktır. Yazı di l imize
esas teşkil eden İs tanbul ağzı, Anadolu ağızlarına göre farklar taş ımaktad ı r.
Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde şu kelimelerhemen daima t il e geçmek¬
tedir.: tamu, tapu, türk. Daima d i l e yazı lanlar ise şunlardır ., degül, di:,
den lü, dön, düş, delü; değme, direk, derin, dirşür. Bun lar ın dışındaki kel i
342 Farulc K. Timııriaş
meler i k i şekilde de yazı lmaktadı r. Bunları hangi şekilleri daha çok kul lanı l ı
yorsa ona göre i k i grupta toplayabil ir iz.
d ile olanlar• : dad, dak, dek "kadar", dek " tek in", der "ter", deri, derzi,
di lkü, ditre, dut, düken, dür lü, del im, degşür, dep, deprem, dir, d i r l i k
dirmek, dit, divşir, döy, düğün, dükel i, dün, dür, dür iş, düz, düzgün
düzet
t ile. olanlar tağ, tağı l, tal, tam"damlamak", tamak, tamar, tan, tanla
tan ış ' 'danışmak", tanuk, tar, tart, tasa, taş "d ı ş ", tavar, tayan, tek " g i b i " ;
toğ, toğran, toğru, tokun, tokuz, tol, tolan, tolu, ton "elbise", tonuz,
toy, tur, turu, tutrak.
k / g
36. Eski Türkçe 'deki k ' ler in Eski Anadolu Türkçes inde g olarak i nk i
şâf ett ikleri görü lmektedi r. Fakat bu u m u mî ve mut lak deği ldir, k olarak
kalanlar da vardı r, g kabul edilenler şunlardır : gel, git, getür, gir, göç,
göçür, gök, göster, gör, gül, gün, gündüz, güneş, gemi, gerek, geril, geyik,
gez, gider, gey, geyür, gizle, göger, göl, gönü l, gönü, göre, görk lü,
görin, göyin, göz, gözet, gözgü, güç, güz.
Arap harflerinde k, g ayrı o lmadığı için yaz ıdan anlamak m ü m k ün
olmamakla beraber, kendileriyle i lg i l i bâzı kelimelerin bugün de k sesi taşı
dığı göz önünde tutularak şu kelimelerdeki k ' ler in g o lmadığı i leri sürü le
b i l i r : kendü, kendüzi, key, kiçi , kişi, kişne, körpe.
k / h¬
. 37. Kel ime başında henüz k /. h değişikliği yoktur, k kendini muhafaza
etmektedir : kam, kanda, kandan kangı.
Bâzı kelimelerde hece ve kelime sonundaki k ' lar il e kelime iç indeki
(hece başındaki) k' lar h o lmuştur ; fakat bu mutlak deği ldir, metne göre
değişmektedir : ç o h ŞD 710, yoh H Ş 2185, yohsul Y Z Ş 605, bah Y Z Ş
336, oh ŞD 873, çıh Y Z Ş 575," D K 13, y ıh Y Z Ş 633, uçmalı "cennet"
SV 134, budah SV 137, ı r ah H Ş 1581, yanah ŞD 175, b ı rah ŞD 415,
H Ş 966, yah ŞD 1268, yazuh ŞD 1241, yaprah SV 137, yahşi H Ş 1885,
yohsa YZ Ş 241, a l düh SV X X I I I 7 . arha ŞD 124, ahıt ŞD 5511, dâ hı
ÇN 74, kahı Y Z Ş 212, kohu H Ş 2018, korhu YZ Ş 834, ohı Y Z Ş 35,
u y h u H Ş , 9 5 8. : ' '•
• f / v ve g / ğ
38. Kel ime ve hece sonuyla, hece başındaki g'ler kendini yaz ıda muha
faza etmektedir. Bunlar ın yumuşak y (ğ) şekl inde okunup okunmadığ ını
tesbit • etmek m ü m k ü n' deği ldir. Bunlar ın büyük, bir kismı b u g ün ğ (y) şek
Küçük Eski Anadolu. Türkçesi Grameri 343
linde telâffuz edilmektedir, bir kısmı ise v'ye dönmüş tür : beg, beğen, bög
rüş, deg, değme, değ i rmen, degül, dög, dögin, düğün, eğil, eğin, eğri,
gügercin, gögermek, gügegı, göğüz, iğren,, ög, ögil, öğren, öğüt, ögit,
seğirt, seğirdim, sög, sögil, sögül "kebab etmek pişirmek",, y ıg (yeg),
yeğin, yeğle, yigrek, y ig i rmi , yiğit , yügrüş, yügür.
ğ / v
39. Bi r kaç kelimede ğ > v o lmuştur : sovuk HŞ 1628, sovu H R 107.
Bunun aksi de va rd ır : v > ğ. şekli görü lmektedir : k u l a ğ u z < k u l a v uz K.D.
Bi r kaç kelimede ğ o lduğu gibi kalmıştır, bugünkü gibi v o lmamışt ır :
koğa YZ Ş 139, s ı ğ a Y ZŞ 376, HŞ 5522.
, n / m
40. Bâzı kelimelerde yuvarlak vokallerden sonra gelen ve bugün m¬
olan n kendini muhafaza etmektedir : gönlek YZ Ş 1014, konşu (konşı)
M V 1947, tonuz (donuz) HŞ 1358. .
n İğ ve i l / g
41. Bi r kelimede bugün n olan ğ kendini muhafaza etmektedir :
ağır H R 99, ayr ıca yalnuz kelimesinin ğ'li şekh de görü lmekted ir : yalğız
CR 61.
Eski Tü rkçede n ve g olarak, i k i şekli bulunan bir kaç kelime g i ledir :
eğin "omuz, sır t" ŞD 1166, HŞ 1148, egirt "kuşa tmak, muhasara etmek"
H Ş 2 2 9 3. . .
Bâzı kelimelerde bugün ng telâffuz edilen n, kendini muhafaza etmek
tedir. Eski Tü rkçe devrinde ng ' li olan bu kelimeler, bu devrede i k i sesin bir
leşmesiyle n sesi taşımış, bugün fi tekrar ng şeklinde ayrı lmıştır : sünü H Ş
2315, SV X X I I I 4 , üzenü FS 999.
d / y
42. Eski Türkçe 'deki d, Eski Anadolu Türkçesin in başında y o lmuştur :
ayru, ayruk, ayni, ayak, büyük, boy, boya, eyü, eyle, gey, koy, kuyu,
kayu, toy, uyan, uyar, uyku, uyı v.s.
K o n s o n a nt d ü ş m e si
/> ve /¬
43. Eski Anadolu Türkçesi devresinin başında böl f i i l ind e b ve kel tür
oltur kelimelerindeki 1 düşmüş tür : ol, getür, otur
'344 Faruk K, Tmiıtrtas
• ; • • • ' '." '•• ' y ve y " " ~
44. Bâzı kelimelerde y.. düşmüştür u l an HŞ 2216, ı lduz H R 77, ıpar
YZ Ş 327, SN 232, ı rak SV 19, ırla SV 137, H R 99, i t " kaybo lmak"
ŞD 1543, incü H Ş 1662.: Bu kelimeler ;bugün umumiyetle y i ledir. Eski
Anadolu Türkçes inde o lduğu gibi, bugün de ağaç ve ağla olan kelimeler
Eski Tü rkçede y dedir (bk. yıgaç D L T 780, yıgla D L T 781, ığla D L T 215).
yıl , yiğit , y ig i rmi , yürek, yüzerl ik kelimelerinde, y kendini muhafaza
ermiştir. ,.; , •
• Birkaç kelimede y düşmesi görü lmekted ir : tü H R 41, H R 42.; ya
"yay" SV X I X 9 , ŞR 225, EZ 55. ; . ,
ğ= g ve ğ, g
45. Birden fazla heceli kelimelerin ve do lay ıs ıy la bü tün eklerin sonun
daki g, g'ler düşmüştür. Bunlar ın bir kısmı kendinden önceki vokali yuvar
laklaştırmıştır, b ir k ısmında her hangi bir değişiklik o lmamışt ır (bk. 12) âlu
< a h ğ, anı<arığ, a^<<ad ığ, ^ ' ra<adr ığ , . i z7M<bi l ig, kapu<ka.pığ, kısu<kısığ,
saçu<sa.çığ, £d^u<tapığ, yapu<yapığ, yazu<.yaz\ğ ; acı< açığ, assı<zsığ,
çeri< çeriğ,' kiçi<kiçig, ıssı<ısığ, diri<ûrig, süçi<süçig, &zn<ka r ığ, katı<
kâtığ, Â:awz«<kamuğ, l ö^ ra<köprüg, nzfe<ne+teg, ölü<ö\üg, 'ta??z/iz<tamlağ,
iü7/<z<tarığlağ, j 'ay / f l<yay lağ ; lu, lü < lig, lig eki (bk. 18) bahtlu SV
139, cah lü SV X I I 2 , İsa n'efeslü A D 2610, görklü YZ Ş 163.
Kel ime yapma ve' çekim ekleri başındaki ğ ve g'ler Eski Anadolu
Türkçes inde tamamiyle düşmüştür : emek <emgek, eyü<.ç.dgü, gerek <tkergek,
korku<korkğü, fo//a#<kulğak, fcz;jrç?<kadğur HŞ 1540, D V 3057, suvar
< s u v ğ â r ŞD 803, H Ş T551, jı>fl/a?z<yalğan •; a, e < gâj ge dat if eki ;
aru, erü < ğaru, ' ğerü yöneltme eki iyükafu<yökğaru H Ş 1076, içerü<içgetü
SV 1166, z7£ra<ilgerü Y Z Ş 6713 ;an,'en<gan, gen partisip eki : dutân
D V 3074, giyen H Ş 2334 ; ınca, ince<gınça, ginçe gerundium eki : kılınca
ŞD 764, görince H R 45 alı, eli<galı, geli gerundium eki : ayrılah YZ Ş 957,
id^e/İHŞ 925. : '• ; ' • •' ' • • . i ' . l H
K o n s o n a nt t ü r e me s i '
46. Yard ımcı konsonantlar y ve' n 'nin kul lanı lması normaldir. Yalnız
işaret zamiri bu, şu, o fun çok luğunda yard ımcı n getiri lmemektedir : bular
ŞD 1211, sular A D 303, olar H Ş 2254. Fakat, bular zamir in in ayr ıca bunlar
şekli de vard ır . bunlara ŞD 503, bunlarun HR 59, bunlarımla H R 58, H Ş 1894.
Küçük Eski. Anadolu Türkçesi Grameri 345
. K on. s o n a n t ' t ü r e m e si
47 Bi r kaç kelimede y protezi görü lmekted ir : yir iş YZŞ'. 999, y i t
SV X X V I I I 2 , y ig renSN 5910. : • . . .
• . K o n ş o n a;n t ç i f 11 e n m e s.i
.. 48. Konsonant çiftleıımesi (geminaı ion) sadece ss olarak ve mahdut
b i rkaç kelimede görü lmekted ir : assı SV X X I I I 8 , ıssı (issi) "sahibi" H R 48,
ıssı "hararet" H Ş 1628, ussum ŞD 1604, appak YZ Ş 5410, el l i .
K o n s o n a nt y er d e ğ i ş t i r m e si
49. Konsonant yer değişt irmesi:{metatez) n in fazla örneği .yoktur :• karva¬
H R 96, ŞD 6712, H Ş 889 ; horyad (aslı R u m ç a d ır ve • aslında: horyad şek¬
lindedir) HŞ 1203, hoyrat D K 49, yarpah ŞV 137 (bir nüshada) ; tarvan
D K 2898.
H ece. d ü ş m e si
50. Hece düşmesi (haplologie) için örnek azdır, 3. şahıs bi ldirme eki
olan ve tür f i i l inden gelen durur 'un dur, dür şekli de bu lunmak tad ır :
aydur SV X X I I I 1 , dervişdür ŞD 1581. ' .
K o n s o n a nt u y u mu
51. Eklerde, konsonantlar arasında sadak olup olmama bak ımından
bir uyum yoktur. K ö k ün konsonantı ne: olursa olsun şu ekler d â i ma d (>)
il e yaz ı lmaktadır : da, de (lokatif) : başda ŞD 8012. hâlet de HŞ 1774 ;
dan, den ab la t i f: budakdan SV X X I I I 6 , işden . HŞ 1221 ; dum, düm,
dun, dün ; dı, di ; duk, dük ; yaratdum SV 11141, g i t düm ŞD 1333,
yatdun SV IX8 5 ; geçdün İ Ş 2124, tut dı HŞ 1642, biçdi SV 121 ;
geçdük ŞD 1208 ; duk, düb(partisip) : açdugım H Ş 2043, dökdügi ŞD
548 ; durur, dur, dür (bi ldirme) : çokdurur ŞD 7411, güneşdür A D 1510,
dur, dür (faktit if ) : u laş durup H Ş 2354, i r işdürem H Ş 1443 (Bu eklerin
yazıkşı mutlaka o il e deği ldir, bâzan t ( J il e yazıldığı da görülmektedi r .)
52. İk i • vokal a ras ında bulunan sadasız konsonantlar sadalı laşmıştır
(Sonorisation) \ Böylece t > d ,; fc>g, k'>fgT değişikliği o lmuştur, dagı
dup ŞD 1002, düzede ler HŞ 1502, ögüdi SV 1148, yaradan SV 179,
a h ı d u r . ŞD 5411, bu lud ına ŞD 1813, dep red ür ŞD 1122, işidenler H Ş
1347, yüceldürs in ŞD 2411, eydür H R .41, südini Y Z Ş 908, yudar Y Z Ş
346 Faruk K: Timurtaş
228, id üben ŞD 23010, gideli YZ Ş 755, y idi ŞD 59, çözügün H Ş 1501,
işlemege H R 94, yidügüfi ŞD 8013, e tegüm SV 126, göge SV X V I 3 ,
sünügi Y Z Ş 758, in ledügi Y Z Ş 9015 ; olmaga YZ Ş 762, yog i d i A T 154,
olmag içün M V 429, kopmagı SF 81, k ı ldug arpa HS 2214, ag ola H Ş 2144,
kulagma SV 11123, çog ise HŞ 2275, ayagın Y Z Ş 1714, kullığı SV 1167,
ar tugı YZ Ş 628, başuftdağı ŞH I I 7 , H Ş 2186, uçmakdağı Ç NG 1922,
andağı SN 2399, agzuf ldağı SHO 44, h isardağı A P 31, b ı rak uban D H
116, yoldağın F 148, ağ otağ D K 106, ay ruğ il e K B 3911, dağı "dah i"
SV 161, H Ş 899.
İ n c e l m e
53. Bâzı kelimelerde, Eski Tü rkçe devresinde kalın olan vokaller ç, ş, y
konsonant ları tesiriyle incelmişt ir (palatalisation) : b i ç < b ı ç , i ç ü n < ü ç ü n<
uçun ; i ş < ı ş, p i ş <p ış , ş iş<şış, i ş b u < u ş b u, i ş d e < ü ş d e < u ş da ; y ine<yene
<yana, y e n i < y a n ı, y ö r i < y o r ı , ey i t <ay ı t .
B e n z e ş me
54. Tam benzeşme (assimilâtion) için örnekler azdır : degül misse
(<m işse) ŞD 138, olurmıssa (<mışsa) ŞD 138, b i lür miseydüm (<misse
<mişse) SV 178.
Ş E K İ L B İ L G İ S İ
Şekil Bilgisi hususiyetleri gösteri l i rken önce keüme yap ımı üzer inde
duru lacakt ı r. Daha sonra kelime bölümleri ele a l ınacakt ı r. Bu arada kelime
ler in m â nâ ve vazifelerine de işaret edileceği için, kısmen sentaks hususiyet
leri de belirt i lmiş olacaktır.
KELİM E Y A P I M I
İ s i m d e n i s i m y a p ma e k l e r i
55. M â nâ ve fonksiyonu iyice tesbit edilemeyen an, en eki b i rkaç kel i
mede görü lmekted ir : eren SV1541, D K 2785, HŞ 2303, oglan Y Z Ş 803,
kızan D K 25610.
56. Umumiyet le meslek isimleri yapan ve bâzan bir işi i t iyad hâl ine
getiren kimseyi gösteren çı, çi ; a, ci ekinin b u g ü n k ü n d en farkı vokal inin
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 347
daima düz o luşudur. Devr in başlangıcında ekin yalnız ç' li şekli görü lmek
tedir : avçı D K 773, akmçı D K 25412, gözçi D K 2471, yolcı D K 26511,
okçı D K 1306, kapucı Y Z Ş 706, tanışukçı "müşav i r" Y Z Ş 584, kaçkuncı
Y Z Ş 155, ilçi ŞD 459, yolçı ŞD 1743, kul lukçı " h i z m e t k â r" M V 915.
57. Or tak l ık ve beraberlik gösteren das, des ekinin fazla örneği yoktur :
kar ındaş SV 11112, kar daş YZ Ş 7613, yoldaş HŞ 1129, M V 1946, gönü i
deş H Ş 1207.
58. Umumiyet le mücer red m â n â da isim yapan ve başka fonksiyonları,
da olan lık, lik ; hık, lük ekinin vokali kökün vokaline uymak tad ır : eylük
YZ Ş 503, H Ş 1716, eylik SV 11102, eyülik D V 30011, d i r l i k SV 16,
gür l ik SV 1133, kul luk Y Z Ş 663, SV 1167, karanluk SV 1169, karanu
lık ŞR 448, karanluk YZ Ş 1610, sayrul ık SV 11130, konukluk Y Z Ş 663,
toğnu luğumı Y Z Ş 383, yavuzl ıgı SV 111, ayrulugmdan H SN 42>
nâzük lük H Ş 940, var l ıgma D V 2031, y igi t l i k H Ş 2162, ümmet l ik M V
135, yâr hga A T 95, birl igine M V 226, kanda l ıgm YZ Ş 234, gün l ik
D K 1264, delül ige D K 1078, muş tu hk D K 2347, muştu luk YZ Ş 503,
hoşhgum D K 2423, dosthgm D K 2929.
Bu ek sonu e il e biten yabancı kelimelere eklendiği zaman kalın şekil
dedir. Bu husus, yabancı kelimelerin o devirde kalın telâffuz edi ldik ler ini
göstermektedir (krş. rak, rek eki : k ıymat lu rakdur A T 36) : cânâna kg,
d îvânâhg ŞR 71, terdâna l ıg, şânal ıg ŞR 73, merdâna l ıg, yârâna l ıg ŞR
75, bîgâna luVlar H M 13, peygambar l ık YZ Ş 9910, comart l ık YZ Ş 9513.
59. İs imden sıfat yapan lu, lü ve menfi şekli olan sitz, süz (ismin b i l
dirdiği şeye sahip o lduğunu veya ondan mahrum o lduğunu gösterir) ekler}
daima yuvarlak vokal l id ir : baht lu SV 139, bi lü lü D V 3005 ; başsuz
D K 561. d ikensüz H Ş 2126.
60. Sıfat lara getiri len rak, rek eki karşı laşt ı rma ve dahahk b i ld i r i r :
kat ı rak H Ş 1106, ulurak ŞD 931Î, tatlurak Y Z Ş 23, tünd rek dür H Ş
1415, tizrek H Ş 1464, yigrek ŞD 15513, SV 173, D K 2624, H Ş 1404
ŞR 276, begeni lmişrek K D 89, yahşırak K B 3651.
61. K ü ç ü l t me bi ldiren cak, cek ve cuk, dik ; cıtgaz, cügez (vokaller
daima yuvar lakt ı r) ekleri fazla ku l lanı lmaz : yakıhcak menzili H Ş 1173,
kuzıcagı D K 5413, kısacuk ömr ŞD 136, azacuk m ü d d e t ün H Ş 848
derecük D K 1141, oglancugı D K 163 ; k ızcugazum D K 2751, elçüg
ezi D K 2339.
62. Birleşik ek o lan. layın, leyin ve. rılayın, tileyin benzetme ve eşitlik
b i ld i r i r ; layın sayı isimlerinden sonra gelince "defa, kere" mânâsı ifade eder :
pervâne ley in H M 26, ugur layın ŞR 165, ogrı layın D K 1605, kalkan
layııı H Ş 3643 ; ancı layın H Ş 1891, bencileyin SF 102, sencileyin H Ş
348 Faruk K. Tiınurlaş
1891, bizcileyin ŞD 521, buncı layın HŞ 2078, bençi leyin D K 2675,
bunçı layın D K 710, ik i leyi n H Ş 2683.
i s i m d en f i i l y a p ma e k l e r i
63. a, e : ugra(<ugura) H R İ10, gözet ŞD 3613, yaşa D K 5610,
kana D K 11810, benze FS 64, oyna SV 137.
64. ar, er, r : umumiyetle renk ifade eden isimlere gelir : agardı M V
1328, gögermiş H R 93, 95, karardur H Ş 1996, kızart HŞ 2005, yeşer
H Ş 2141, sarar Y Z Ş 4511, başar H Ş 1442, Y Z Ş 232, yaşar D K 2787,
suv a r ı l ŞD803.
65. da, de : Bu ekle yapı lmış çok az kelime vardı r. Bugün daha çok
tabiat sesini taklideden i k i heceli kelimelerden f i i l yapar : alda ŞD 141,
bagda "güreşte sarma takmak" D K 801, iste (< izde "aramak") YZ Ş
1025, FS 431, ünde ( "çağ ı rmak") M V 928 ; tokta "vurmak, d ö v m e k"
YZ Ş 487, hırı l da D K 1631, gırı l da " v ı z ı l damak" D K 1889.
66. (ı)k, (i)k : acık FS 652, bir ik H Ş 1508, gicik FS 256, gözük
M V 428; tarık "gön lü daralmak, içi sıkılmak, gücenmek, da r ı lmak" H Ş
2509, YZ Ş 5015.
67. la, le : çok işlektir : ayakla H R 94, bagışla H Ş 1526, bagla
ŞD 12710, başla D V 30311, belinle H Ş 1665, dişle H R 94, gizle ŞD
I I I l , gözle H Ş 1996, ır la H R 99, ini le ŞD 1795, işle H R 84, işi tmez
le ŞD 162, izle H Ş 1577, karşu la HŞ 1489, kışla H R 91, otla H R 84,
sula H Ş 1867, tanla ŞD 1076, ögüt le H Ş 1231, yayla H R 91 : atlan
YZ Ş 774, toyla Y Z Ş 685, vızla FŞ 453, avlan ŞD 1061, azık lan
D V 3051, hastelen H Ş 1590, yankulan H R 53.
68. / : kısa1 H Ş 1996, ince1 ŞD 1516, dinçel H Ş 1547, egri1 HŞ
1410, koca1 FS 884, yüce1 ŞD 271, D K 2584, FS'386.
69. al, el : alal " k ı za rmak" D K 12410, boşalt YZ Ş 2810, bunal
YZ Ş 8112, sagalt, " iy i leş t i rmek" D K 852, yönel Y Z Ş 696.
70. ı, i : bayı "zengin olmak" D K 211, bayı t YZ Ş 476, FS 611,
berki D K 3913, berkit YZ Ş 51, H Ş 1689, berkin H Ş, bark ı "par ı lr
damak, ışık saçmak" H Ş 609, balkı "par lamak" FS 1040.
71. r :, delür H Ş 1392, ŞD 9112.
72. sa, se, mse : Umumiyet le arzu etmek, saymak mânâsı verir :
susa HŞ 2282 YZ Ş 534, M V 7/19, susan D K 2978, sense H M 71,
b e n ü m s e n DV 3052.
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 349
F i i l d e n i s i m y a p ma ek 1 e r i
73. k, ıık, ük : Bu işlek ekle umumiyetle passif b inalı mâzi partisipleri
nin ifade ettiği m â n â ya uyan sıfatlar yapı l ır : açuk. SV 11125. artuk Y Z Ş
2213, ayruk M V 521, adak ŞD 16211, aruk Y Z Ş 498, b i t i k Y Z Ş 8514,
bölük Ş 367, budak SV 137, buyruk H R 88, çözük H Ş 1501, dilek M V
1712, döşek FS 279, eksük SV 146, esrük FS '391, ışık YZ Ş 124, görk
H Ş 2776, görklü YZ Ş 208, konuk ŞD 1743, köynük H Ş 4983, köynük lü
ŞD 952, kuşak Y Z Ş 410, smuk ŞD 407, smuklu Y Z Ş 335, tanuk H Ş
69, tanışuk " m ü ş â v e r e" Y Z Ş 10114, tanışuklu D V 3038, tayak "daya
nacak şey" FS 952, tök FS 110, tonuk FS 866, tonukl ık H Ş 5779, tuturuk
"ateş tu tuş tu racak çörçöp, kav v.s." FS 745. tutruk H Ş 6202, uşak "çocuk'
YZ Ş 9111, FS 62, uzak FS 251, uyanuk M V 923, yar'ak H Ş 1823, yaraşuk
ŞD 10413, yasak HŞ 926, yazuk SV 170, YZ Ş 3715, yıkuk A T 175,
yır tuk Y Z Ş 1014.
74. ak, ek : M e k ân ve âlet isimleriyle sıfatlar yapı l ır : bıçak H R 108,
dirnek H Ş 2772, ivek D V 3041, kaçak YZ Ş 162, kesek FS 673, konakla
YZ Ş 199, sancak H Ş 1791, turak Y Z Ş 9715, yidek ŞD 369, yi lek GZ
353, ŞD 362, yatak FS 279.
75. u, ü, ı. i : Çeşitli m â n â l a r da isim yapar Eski Türkçe 'deki (ı)g>
( i ) g ekinden gelmektedir. Eklerin sonundaki ğ ve g'ler düşerken, aradak1
yardımcı ses f i i lden isim yapma eki haline gelmiştir ; ve umumiyetle yuvar
lak olarak bu lunmak tad ır (bk.' 12, 45) : ayru, bilü, kısu. kiçi , ölü, saçu
sevü, umıı FS 327, 972 yapu, yazu. Vokalle biten f i i l kökler ine ğ ve g
düşünce başka bir ek gelmez : ağr ı , "an ı, b i t i , d i r i , kuru, kan, kışla, tamla,
umu FS 327, 929 yaylagibi.
76. (ı)lv, (i)!ü : F i i l ler i n passif taban la r ına u, ü eki getirilerek geç
miş zaman part isipi mânâsı taşıyan sıfatlar yapılır, asılu "ası lmış" H Ş 2065,
çatlu "ça t ı lmış" H R 43, gerlü "ger i lm iş" H R 50, kun l u Y Z D 621, ör tü l ü
YZ Ş 31 9, yazılu ŞD 327, Y Z Ş 3513. Bu hâl ve m â nâ Eski Türkçe 'de ' ığ l ığ,
ig l i g şekliyle anlat ı lmışt ır : Ku ruğ luğ ya, bir igl i g meng, yadığlığ töşek (bk.
D L T Diz. 334, 94, 724). '
77. ta, ki : Fi i lden bir isi maharetle ve i t iyad hâ l inde yapanı göster
mek üzere sıfat yapar ; an, en partisip eki gibidir : alıcı YZ Ş 2511, di len ic1
H Ş 1131, görici Y Z Ş 2511, giderici H R 114, içici ŞR 265, ölçerici FS 183,
D V 3079, satıcı Y Z Ş 153, söyleyici H M 56, tapıcı YZ Ş 184, tu r ı c1
H Ş 2256. Ek Eski Tü rkçe ' deki ıgçı, igçi birleşik şeki lden doğmuştur.
78. git, gil : A let ismi ve mücer ret isimler yapar : çalgu FS 454, kaygu
ŞD 1172, Y Z Ş 44, GZ 3812, FS 646, sevgü 'SD 18512 D V 30910, A D
276, ŞR 421, H M 76, H SN 85, GZ 1417, FS 194, u y k u < u d ı ku SV .1161
350 Faruk K. Timıırtaş
Sun> gun •' Umumiyet le tek heceli f i i l t aban la r ına gelerek passif t a b a n lı mâzi partisipine yakın m â n â da sıfatlar ve bâzan isimler yapar : argun. " yo ru lmuş" H Ş 1149, düzgün Y Z Ş 51, H Ş 2014, kaçgun " f i r a r " Y Z Ş 155, smgun GZ, tutgun "esir, t u t u l m u ş" FS 284. urgun "vurgun, y a ğ m a" H Ş 2291.
79. n : çeşitli m â n â da isimler yapar : bü t rün YZ Ş 3011, GZ 503,
FS 202, düğün " d ü ğ ü m, d ü ğ ü n" M V 7:155 : HŞ 6385, ŞD 611, GZ 3510,
FS 950, ekin H R 93, 97, 104, 106.
80. t : Daha çok yer ve vasıta b i ld i r i r : ayrıt "ay r ı lma yeri, kavşak"
D K 967, bin it "binecek şey" D K 10311, aşut "aşı lacak yer" D K 757,
içi t " içi lecek şey" D K 1031, ögüt FS 39, H Ş 4014, umut SV 1115,
D K 9212, yüklet " yük taşıyan hayvan" D K 583, giçit D K 23412. '
81. guç, güç: Örneği a z d ı r: a ldaguç "a lda t ı c ı" FS 247, çat iaguç
"çat layıcı, sapan ve kamçının çat layan k ısmı" D K 5612, yüzgüç FS 570.
82. aç, eç : örneği azdır : güleç FS 831, gömeç ."küle gömülecek pişi
rilecek ekmek" D K 1057, umaç "hedef" FS 523. .
83. ç : İs im ve sıfat yapar : eglenç "eğ lence" FS 756, i lenç "beddua''
H Ş 5880, FS 143, kakınç H Ş 2423, korkunç D K 1577, güvenç D K 2234'
sevinç D K 2346.
84. mak, mek : Masdar ekidir, bugünden farksızdır : aimak, geçmek,
yanmak, gelmek gib i. Ek in hk, l i k il e genişlemiş şekli vard ır : almakhk
YZ Ş 265, ağ lamakkk M V 1920, içmeklik M V 7:19, sevmeklik Y Z Ş
4014, durmak l ık M V 164, kı lmaklık M V 164, girmekl ik Y Z Ş 6915,
u laşmakhk M V 162, görmekl ik YZ Ş 8110.
85. ma, me : Daha çok müşahhas isimler yapar. Bugün o lduğu g ib i ,
f i i l ismi (mak, mek masdar ekinin hafif leti lmiş şekli) olarak kullanılışı fazla
deği ldir : degme "her, herhangi b i r" H Ş 1371, düg me D K 366, sürme ŞD
3512, FS 403 : kaç ma D K 827, kovma D K 827, yime içme D K 2023.
, 86. m : Umumiyet le yalnız bir defada veya bir hamlede olan işi ve
mahsû lünü ifade eder : bak ı m H Ş 1196, 1445, d i r i m D K 3016, iç i m
FS 643, gel imlü D K 6512, gid imlü D K 1543, geyim D K 2466, ö l üm
SV 14 segirdüm H Ş 1073, FS 278, tad ı m H Ş 1196, toyum "ganimet"
D K 653, y i m . HŞ 1771, 1079, FS 623, yudum Y Z D
87. ış, iş : Umumiyet le hareket ve oluş isimleri yapar, bir çeşit masdar
d u r u m u n d a d ır : bakış D K 10610, bili ş "b i ld ik , t a m d ı k" H Ş 6056, FS 36,
64, 418, çalış "muharebe" SV X V I 4 , FS 253, geliş H Ş 2294, Y Z Ş 704
göriş "müşavere, görüşme, k o n u ş m a" YZ Ş .961 i , güliş H Ş 2295, gülmey iş
A T 192, iniş "aşağıya doğru, eğik yer" FS 533, 927, karış SV X I X 5 , kırış
" k ı rma, ö ldürme, savaş" D K 18813, sag ış<sakış "sayı, hesap" SV 11142,
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 351
segirdiş D K 221, turış D K 1069, urış "kavga, vuruş, savaş" GZ 552,
5410, FS 431, 270, yanlış SV 11124, yonyış D K 194, 106, 9, yokuş FS,
721,927.
P a r t i s i p l er
88. an, en : Şimdiki zaman partisipi eki b u g ü n k ü n d en farksızdır :
bakan, gelen, turan, seven gib i.
89. ar, er ; ur, iir ; maz, mez '• Geniş zaman partisipi ekleri bugün
künden farksızdır : akar su H Ş 1776, eser y i l HŞ 1574 ; uyur yı lan GZ
3513, u ç m a k d an gelür bir hur Y Z D 517, aya benzer YZ Ş 2510 ; yara
maz bir hava HŞ 1941, onun görmez gözi YZ Ş 6113.
90. duk, dük : Geçmiş zaman partisipi eki, bugünkünden farksızdır
yalmz vokali daima yuvar lak t ır : agladuklarum ŞD 1062, b i ldügümi SV
1198.
91. mış, mis : Geçmiş zaman partisipi eki, bugünkünden farksızdır,
yalmz vokali daima d ü z d ür : y in i togmış genş oğlan Y Z Ş 381, çür i miş
ölüye ŞD 955.
92.. ası, esi : Gelecek zaman partisipi eki, bugün çok az kul lanı l ır :
kapumuz yok sığması ŞD 1656, nidesin bi lmedi Y Z Ş 7012, unı tdı gelesini
gidesini H Ş 1901, cihan bâkî kalası degül FS 69, nidesini bilemez GZ
2720, takdir i ledür gerçi k i olmış u olası ŞD 1656, neyleyesin bi lmedi
Y Z D 587, geyesilerin hoş geye FS 846. Pek nâd ir olmak üzere, bâzan. f i il
olarak da kul lanı l ır : sabr atıyla şükr i l in e geldükde lâbüd gidesi YZ Ş 999.
93. acak, ecek : Gelecek zaman partisipi eki, çok az görü lmekted i r,
f i i l olarak ku l lanı lmaz : varacak y i rün ÇN 38, kaçacak y i r FS 253, diyeceg
üm H Ş 1660, yiyecek y i r i d i Y Z D 133, s ıgmacagum sen ol FS 1062, i r
ecegin bi lüp HŞ 2321, Cebrâ i l ' ün in.ecek y i r i FS 21, gelecek nesne ge lür
ÇN 58.
F i i l d e n f i i l y a p ma e k l e r i t
Çatı değişikliği mâh iye t inde olmayan f i i lden f i i l yapma ekleri çok az
görü lmektedi r.
94. k : M â n â yı ş iddet lendir ir : turuk "duraklamak" ŞD 1008, H Ş
15,67, SN 2247 ; kayık "yana kaymak, sapmak" D K 1844.
95. y : M â n â yı kuvvetlendir ir : Eski Türkçe 'deki d'den gelir : koy
Y Z Ş 78, toy SV X X I V 3 . .
352 Faruk K. Tiımtrtaş
Ç a t ı e k l e r i .
96. Pasiflik eki / ve n bugünkünden farksızdır, ya lnızca ara; vokali
umumiyetle düzdür : yayı1 Y Z D 2213, töki1 YZ Ş 111, örti1 H Ş 1242 ;
bezen HŞ 807, olın HŞ 2114, d i n ŞD. 57 ; dini1 ŞD 77, konı1
H R 8 6.
97. Dönüş lü lük eki n ve bugünkünden farklı deği ldir. Sadece ara
daki vokal düzdür : bulın ŞD 1886, kon H Ş 1641, dögin YZ Ş 1014,
gör in ŞD 13713, ur ı n H Ş 1588. ' ;
98. Or tak laşma ve karşılıklılık eki ş bugünkünden farksızdır, aradaki
vokal bâzan düz, bâzan yuvar lak t ır •: biliş H Ş 1813, bögrüş H R 53,
yögrüş YZ Ş 1411, kuçış Y Z D 7116, öpüş Y Z D 218, u r ı ş FS 106İ,
göriş GZ 4317, tutış FS 920.
99: Yap t ı rma " eklerinin her çeşidi görü lmektedir : ur, ür : Voka li d â i ma
yuvar lakt ır : 'artur YZ Ş 537, bitür HŞ 1191, içür Y Z Ş 42 İ4, giçür
Y Z D 2716, geçür D V 3016, geyür GZ 4912, ŞD 1166, i r ür A T 102,
HŞ897, örtür ŞD 1656, sızur HR '63, tadur Ş D 6 1 1, toyur H Ş 2286,
yaşur HŞ 1537, yî tür "er işt i rmek, u laş t ı rmak" YZ Ş 9 4 4 / HŞ 1074 ; y i t ür
"kâf i getirmek, yet iş t i rmek" HŞ 1446, yatur Y Z D 2110, degür "er işt i r
mek, ^ u laş t ı rmak" YZ Ş 4615, ötür "geçif" YZ Ş 7313. '(art, gey, i r ,
tat, sız, ört, f i i l ler in i n fakt i t i f ler i bugün art t ır, giydir, erdir, tatt ır,
sızdır, ör t tür şekl inde yâpıhr .) _ ; ,
dur, dür : D â i ma yuvarlak vokal l idir : ag du r 'MV 186, ir işdür H Ş
1443, y a g d u r AD 165 ;ekdür YZD559, i r dür : Y Z Ş 9315,geydür GZ
basdur "galebe ça lmak" FS 435, toldur ŞD 16212, b i l dür SV 179.
dar; der : Birkaç kehmede. görülür, kondar YZ Ş 659, göndef Y Z Ş
24 I I , göster FS 195, SV L68, Y Z Ş 709, d ö n d e r ^ FS 386.
ar., er : Kul lamlışı bugünkünden farksızdır : çıkrar HŞ 144, onar
GZ 432, YZ Ş 6914, gider SV 19, ,uyar Y Z Ş 351, D V ^0612, kopar
FS365.
t : Umumiyet le tek heceli veya vokalle biten f i i l t aban la r ına getir i l i r ,
bugünkünden farksızdır, yalnız i k i vokal arasında sadalı laşıp d olur : akı
dalum M V 1922, dagı dup ŞD 724, söylede Y Z D 347, az ıdur GZ 5521,
benzedü YZ Ş 1812, ara t dı Y Z D 387, uzad ıp FS 845, düzedür GZ 483,
dir i l dür ŞD 816, ge tür d e lüm H Ş 2101, berk i düp HŞ 6634, dükede FS
776, okıdur YZ Ş 8510, inci dür FS 102, korkı dur YZ Ş 836, kak ı dur
ES 742j bayıdur "zenginleşt i r i r" FS' 611, işle;dürmişsin GZ 201, iledem
Y Z Ş 2911, sap ı d u r HŞ 1912, uşadâ ŞD16312, kuşatmışdi H Ş 2293,
ögTedem .GZ .46.1, ödetdi H Ş 2371, sıçr'âtdı H Ş .1815, yücel dürsen ŞD
2411, oynadup GZ 233, uzadup FS 845, eydür H R .43.. ;
Küçük Eski.::AnadoluTürkçefei Grameri 353
• ... gür,'gür : "Birka'ç . Jcelimede görü lür, bugün 'ku l laml 'n ıâz r i r < g ü r ^ MV
li0rl5,%YZD 85lj ŞÖ;18.414r»AD:27;l 1;:DV. 3081, F S : 7 3 p HŞ 3313 ; dirgur
' 'd i r i l tmek 'K.ÇNG .1834, D K 3113; tungur ^duMurtmak, ,*O.K , '23^12..' iv
,i\ı'rZ' Çok.» az görü len bir.ekini':, em^ziür' YZŞ: 90<G,;<DK''613 ; i tü t ü z
ŞD 1206, u t iKZ ?Venitoek^kaybetniek". FS 276;. . : w M >U>;: : < : .
. :.. i.' • .!.• ...• !;" >; ' .fi s.i m =. '• : .. ".'. S l..S .'
..• 100...Çokluk..eki 4ar, ,/«r'dİE,;:'bugünk^ :
çan lar SV .143, sözlerd y Z D .361. i .. • • / ; • ^r,;.,.. ,. ; . v .
101. .;Iy_eljk :.eklerindeı :bugürikü şeki l lerden fa rk l ı ; duxum, l v e ; . 2 . şahıs
larda aradaki; .vpkajinj'daima, yuvarlak jolmasj,; 3, ..şahıs «k in in ise da^m'a^düz
vokal taşımasıdır : .> . . . i , , \ a ı ; s r r ; y _
r±v\w,.r(ü)m, m \ âh'um YZŞ;5913y iÇüm,.ŞD...125>J>. ulıım FS..9.76.
\ujn, ~(ü)n, n : atufi Y Z D 9L9, sözîçç7ÖÎ| . .AP..J^9) bendfjflvHŞ 1000.
ı . t, i ; *sırsi,ı dostı SV. l i r 22& i 'g9z£ 'AD Î74, kokusı H ,Ş,d431r süsi
Y Z Ş 2 9 1 3. X': X', :" y, , 'X ", 'X^. .. .«u. ..
(u)muz, (ü)müz, muz, müz : yâ r umuz ŞD 1388, işümüz H R 87,
atamuz SV 1147, ik i n ıüz.YZŞ 1942/ ; . . , ., • , ,' 'H .';
:r.{y) nu£ı ,(ü)nüZyy?nuz, \ ijfügi 5'4 T t t«i iQ^Y;^X_Xry*8 i işninüz., Y Z Ş 69S;,5
babanuz, Y Z D 643, degmenüz Y Z Ş 694. i :'y . ......:./„ • >»;; i /t . r;:!.'
lan, .lerij • ba§karl%nTna;.HR .59,,e;Vleri,ŞV.J36,i 0 " T
•• • ..102.; İsim çekim eklerinin bugünkünden farklı, bir .durumu ?yoMür i
yalnız genit if eki daima yuvarlak vokal li (un, ün ; nu iy nün)y; löka.t.if .ye
ablat if ekleri hep T d. i ledir (da, :de ;• rtdasyinden^;; • M ' c • •
. 3. Şahısiyelik • eklermde.n sonra: umumiyetle ?irakkUz;atif eki kuHanı lmakf
tadırvyardımcıbağlayıcı . ; ! ! ; i le. nŞı,:;nii: kullanılışı' dahaj.az.dir :.;.baş.ın ŞV
J4.9, sözin ŞD 151H;; ağz^fenı AD. lSS i .eykni • SWİlM0nv,}. • .
im... IP.3 .Bilhassa .manzum ; genit if eki a lmadığı
halde isim tamlaması bel i r li bir m â nâ taşımaktadır, (;Eksiz • tâyinliizafet); ^
gözüm(i in). be;begid,üi' anun Q1 hâ l i siyâhı ŞR(72}i.zülföö(ün}ikemehldi ŞD
781, yüz ler i (nün) n û n n d an M V 736, gön lüm(ün) evin.YZD.,67l;7y.a.ya_
gun(un) topragma. YZD< 54r9^.agz^wf t ) . :yörç»n.e: Y.ZŞr.IIj^, düşüfr ıüz(ün)
ta 'b i r in YZ Ş 435, cân (un) safası ŞD ,1^33; rŞîr i r i (ün) ' ,gözi^denuHŞ. 1 2 #;
Üzey r (ünj ; qşegi HR.J65:, I^usrev^ün) vkıssafunı MŞ. 976 M ü h â m me d ( ü n)
ge lmeg i; /M y .63, . ^ t â y î ( n ü n) na?ım>îAT i2:74§ib%ftn(Hun).iiAfcı :FS,:9Q5./
Resûl(ün).;!kızı,GZ 38; İ9, bagCu^iSsı,F;S! Î 1.5.8 g ib i . .. ; \ ,,
104. Hususiyle manzum metinlerde 1. ve 2. şahıs iyel i k ;ekli.fkeU.Stxeler?
i jen^şpnça, sakkuzati£,.eki. getiriiıfcfcdiği baldejüibelirl*. bir akküzat if .öıânâsı
.büluFimakfödır (Eksiz; bel i r iü^kküzat i f) ;: gö^nlüm{i);aLdi .YZD:.96.15! l.,ai:eblçE
Türkiya t Mecmuası F. 23
354 nırnsıC' '.Faruk K. T¡murla.¡
olîkışi.'gam; yidügüm(i)!rŞD'i8,0 X !3,.uran' yüzüm( i) ŞD 4547, sözüfi(i) beyân
eyle Y Z D 292, çiğerühi( i) yakdi A D 2710, içmesün kanum( ı) H Ş 931, e lüñ( i)
y u . H SN 84/ he\vüküm'( i ) . jb ir nefes giderici var H R 114, kardaşcugumuz( ı)
v i r ; Y Z D 7317, yazalar adun( ı) FS 1023, : d i lüm( i) şeş k i eydem FS 1065,
aduñ i söylegil GZ 412, aduñ( i) i ş idürdüm DF£ 123, kanumd) içersin CR
I X 4 .
105. i s im çekim eklerinin kul lanı l ışında, bugünküne göre bâzı farklı du
rumlar görü lmekted ir :
' Bugün dat if hâ l inde kul lanı lan var f i i l i bâzan akkuzatif eki a lmak tad ır :
a n uñ il e vard ı lar toğru yolı M V 454, kimse ansuz toğrı yolı va rmadı M V
455, Da t if yerine akkuzatif ekinin ku l lanı lmasına başka örnekler : salaydı
Yûsuf ardını özin Y Z D 238, ağlar i d i kendü vasfı hâl ini Y Z D 2011, hüsni
vasfı sığmaz Y Z D 317, tapar ı d um ben seni Y Z Ş 184.
Da t if bâzan akkuzatif yerine kul lanı l ır : kıssai Yûsüfa bünyâd ide lüm
Y Z D 112, dilerler aluban gi tmége YZ Ş 314.
Da t if bâzan lokat if yerine kul lanı l ır : Yûsuf kat ına söyleşdi Y Z D 912.
Da t if bâzan ablat if yerine kul lanı l ır : başa giçmiş işleri bu anladur YZ Ş
8612.
Da t if bâzan ile edat ın ın yerine kul lanı l ır : tâ 'a t e meşgul olur Y Z D 1037, cayşe meşgul oldı lar Y Z D 1038, gelür kul elinden hemîşe g ü n âh / ol ü m m î d e
k i m avf ide pâdşâh FS 1057.
Lokat if bâzan dat if yerine kul lanı l ır : ol terâzu kefesinde Yûsufi /
kodilar Y Z D 265, su ortasinda kodı lar Y Z Ş 10114, harf iç inde bu kadar
m ac nâ sigar SV 1122.
Lokat i f i n ablat if yerine ku l lamlmasımn çok örneği vardı r, (esasen Eski
Tü rkçe 'de lokat if eki, ayni zamanda, ablat if mânâsı da ifade: ediyordu) :
Beşir elinde gömleği Y a ' k ûb ahır Y Z D 8615, kâf i r lerde bir kâf ir YZ Ş 83,
öginde geçer SN 2179, a ln ında b ir öpdi 2922, eger.yat lu sözde d i lüñ
yuyasın / y ig andan ki aşda e lüñ yuyasm FS 729, yârı agzmda öpen cânı
dudag ın da öper ŞR 351.
106. is im çekim eklerinin eski şekilleri, ancak klişeleşmiş olarak bâzı
kel imelerde'görülür.
Da t if eki ga'mn izi baña, saña, aña, b u ñ a, şuna zamirlerinde ve y a ñá
"yan, taraf" kelimesinde bu lunmak tad ı r. ;
Ab la t i f ekinin aslî şekli din, din kalıplaşmış olarak öfldin kelimesinde ve
bir i k i kelimede geçmektedir : en öfldin H Ş 1852, sagdm y a ña SN 2337,
buña r d in y a ña K D 71, çep çevredin SN 122, i k i y a ñ a dm K D 303, bu
yaña d in A P 25. .
107. Bağ lama edatı zVê'nin (la, le şekl inde de) vası ta ve beraberlik eki
olarak kul lanı l ışında b u g ü n k ü ne göre farklı b ir durum yoktur : b d ün il e H R
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 355
92,.ı lı suyıla FS 568, göziyle bak SV I I 80, yenüfi le yaşurnı sil H SN 62.
Ö b ür instrumental eki n Eski Anadolu Türkçes i 'nde o ldukça > işlektir :
acın öldi FS .110, gözin "göz i l e" Y Z Ş 818, gündüz i n H Ş 1087,. dün i n
D K 2392, susuzın.FS 414 ,ya lnuz ı n D V 3036, M V 733, yay ı n " y a z ı n"
H Ş 1013, 1139, güz i n D K . 1511, kışın 1015, sabahı n A H 193, öylen
D K 1724, gücin "zorla, güçle, güç lük le" FS 619, vaktr i n YZ Ş 287, g ü n 4 n
FS 80, hatâsızın K Y 36, gaf i l i n SN 91, yayan D K 302, sagın solın
K T Ş 2a, y i r y i r i n GZ 83, 42, Y Z D 8812, ohtın FS 539, kezin FS 834,
başın "önce, i l k i n " Y Z Ş 8316, sonın "sonra, son olarak" Y Z Ş 879,
i l k i n YZ Ş 903. Bu ek vâsıta hâ l inde çok "olarak" mânâsıy la hâl zarfı
şekl inde ve yer il e zaman bi ldiren kelimelere getirilerek yer ve zaman zarfı
olarak kul lanı lmıştır. Bâzı keumelerde ise kalıplaşmış olarak görülür : degin
SV 116, içün ( < u ç u n) Y Z Ş 6213, yarm FS 857, SV 15, üstün FS 326,
b ü t ün YZ Ş 3010, FS 206.
Bu ek il e benzetme bildiren lavın, leyin (layın) birleşik edatı yapı l
mıştır : ugurlaym ŞR 165, adlaym FS 479, kömür ley in YZ Ş 5311, ölü
leyin FS 940, kalkanlaym HŞ 3643.
Yin e benzetme ve eşitlik bi ldiren alayın, aleyhi (çe eşitlik ekidir) birleşik
edat ında da n eki görü lür : ancı laym HŞ 1891, sencileyin HŞ 1891, FS
896, GZ 433, bencileyin GZ 419, SF 102, bizcileyin ŞD 512, buncı layın
H Ş 2078.
108. Eşitlik eki ça, çe ; ca, cfi'nin kul lanı l ışında farklı bir durum yoktur.
Ekin eşitlik dışında çeşitli m â nâ ve fonksiyonu vardı r. Ek X I V . asır metinle
rinde daha çok ça, çe şekl inde görü lmektedi r.
Ek kahplaşmış birleşik şekil lerden alayın, ve niçe g ibi zarf olarak kul la
nı lan kelimelerde de bu lunmak tad ır (bk. 107).
109. Yön ekleri ra, re ; aru, eril ( < ğ a r u, gerii) taşra >daş ra, içre,
sonra, üzere ; yokaru, içerü, i lerü, tışaru D K 8810, yanaru "yana"
YZ Ş 269,'anaru "ö te, öteye, i ler iye" D K 99, SN 30915 K B 3685 kelime
lerinde görülür.
Yön eklerinde ra, re değişik kul lanış larda ve o ldukça işlek olarak ta
geçer : depere FS 510, SN 2979, D K 2037 ; yolıra "yol boyu" Y Z Ş 212,
yolsıra YZ Ş 676, göksire K D Ş 73.
Kal ıp laşmış şekilde bâzı kelimelerde (berü, girü, kancan ı) görü len ru,
rü eki bir kelimede de bu lunmak tad ır : açkaru A O 13.
S ı f a t
110. Ku l l amş lan bak ımından belirtme sıfatı olan sayı isimlerinde bu
günküne göre farklı du rum yoktur. Sadece bâzı sayı isimlerinde ses değişik
l iğ i görü lmektedir : biş, y id i , tokuz, y ig i rm i .
356 Tarifli' !K}!iTwïùrta.f''
• '• • "• Sıra sayı 'sıfatlan' iyel ik ekli; fakat daima düz vokamclir : üç inci; dö rd
inci , tökuzîncı, "ohmci/ otuzmcı.' Ç ok nâd ir olarak' i ye l i k eksiz şekiller de
görülmektendir• •: ikiö£S^V'''"'? " "•• V ' • •' ' "• ' l ' c ;
• '• " ' İ l i / Vâsıf lâr idı fma sıfatlanılın pek çok örneği vardı r. Sıfat larda kar
şı laşt i rma • *râJc, "rek eM il e yap i lmak tad ır : kaü ra 'k mr H Ş : 1106, tîzrèk H Ş
1464, yigrèk I İŞ' 1404, ulura kdur ŞD '9311.. : • : ' • '
Sıfat larda berkitme sıfatın tëkrarlanrirasiy'là yapı ld ığ ı: g ibi. i l k heceye
p; konsonantı getir i l ip bir leştir i lmesi ile'de yapılır1 : düp'düz ÇN 30, .DV
3055, D V 3Ö69; HŞ 6490 ; töp ' to lü ŞB 1011İ, cep" çev re 'HŞ 1315, ap alaca
DK6İ4, sapasağ D K 297; yapa yaluüuz D K 1481. v ''' v ;
—' 112. ' İşaret sı fat larıbu, 'şu, o, şöl, öluve birleşik bir şekil olan uşhuve
i şbuJdur : bü cihanSV l 4yşü dem FS 976, ol sözi GZ 3812, ö sâh ib devleti
M V 7İ136, şof kimseyi ŞD"412; uşbu^sözi YZD6520, işbu sözleri M V 4191
113. Çeşitli belirsizlik sıfat lan kul lanı lmıştır : bir ğice Y Z D 1717; bir
kaç alay H Ş '!23T6,'' iki üç bâz lamaç SV :XIX2 , 'kârna 'yohsula" ŞD 865, her
0kmda ; ĞZ 353, her M K ! M ş F S Vv î l ^ 6 / ' % k ; ' kişiye F§ 374/ ne y igi tdur GZ
432, nice gün A D 147, kankı kişi SV 11, her "nice mâns ib, Y Z D 5410; heptâc
u d ân D V 3Öl2; 'Azf kimse Y Z D 5513, % ke's ŞD'41/ 'cümte kuvvet H $ 859,
dükelr feylesof H Ş 6806; fülan kasrı H Ş 1759, keman lah'zà Y Z D 3012. ; " '
114. Soru sıfatlan''fie; nice, v kaç ve' kanki 'd ır : ne'y i rde bu la İü r i i YZD
802, nice sultan imiş GZ 3110, kaç kişidür gelen Y Z D 6819, kankı yifde
H Ş 1926. ' : < [ : ' : ' • " " ' ' ' n . ' • •' >:! :•• • >'•
• Z'a nt i f • • • .' . , • : v • '•
115. Şahıs zamirleri ben, sen, q,y©l, =bi?;,,şizj an lar 'd ı r. Çek imde bugüne
göre en fazla değişik manzara .gösteren 3. .şahıs zamiridir;
:: : o, .ol, amc ana,
anda,• andan;. anun:;vanla.r, anları,} anlara, anlarda, ;anlardan,. anlarun. ,Q1
zamir in in ninstrumental pkh şekl ianı rt " ö ha lder onun jç in , .onun la, binaen
aleyh" mânâsı vermektedir : anın yüzin sürerdi HŞ 465, anın çan .bigi
HŞ; 563, :•• V
•; .Şahıs zamirlerinin géni t if hâli daima yuvarlak .Vökallidir : b e n ü m, şenün,,
amiri, b izüm, sizün, anlarun. , • " , '• ',. .
Akku^atifye.genit if hallerinde ben ye sen za.mirlerinin b in i, .sini ; b i nüm,
s inün, şekilleri de gçrüh j r /: bi.ni;bilgil . Ş,V,l27j sini DV3Q31 l.,.|binüm H Ş
1883, s inün ŞD 1029.
116. İşaret zamir leri bu, şu, o, ol ve şol 'dur ; bu'nun çokluğu bular ve
bu'nlar,; şu 'nuh çökluğu'şular. o ve ölün çokluğu;i>4ar 'dır, şol 'un çokluğu
yok tur ; ol işaret zamir in in çekimi ol şahıs zamir in inki g ib id i r : ne ' be lâdüg
bu SV I X 8 , şu k i m D V 3077, iodur: askı üsûUMV.?4W70, îvâc ipsoldurf M V
Küçük Eski . Anadolu Türkpeş^ Grameri 35.7.
21,'şol kim,ŞD,.154: ;;buiara H R 76, bun la ra ŞD 5.13,şular A D 303, p larun
H Ş 2254. " " "*• " " ' ' . r
Lökat if hâli bunda ş^ıhda, 'ändä "bürad 'ä, • şuraday orada1 ' mânâsı vermektedir, f' \ :• • • S .,:!• : : ' ' ; :. !' . <;' • T, • • :
Şahıs ve ' işaret _zamMe*rihddn''sönra' gtbi,'Hek? içun, ile edat lar ı 'ge t i r i ld iği
zaman :3. şahısçoklukta geni t i feki ku l lanı lmadığı 'halde, Eski Anadolu1 Tü rk
ç'esi metinlerinde, 'iirîsiîaî' dlarak'"bu' işaret • zamnittin' çok luğuna ile vc içiin
edat ları getir i ldiği zaman genit if eki kü l lamlmâktad i r ": huhlarufi il e Y Z Ş
57, büh la rün la Y Z Ş ;3§f3, bir 'üi bühlarunla hilkatde H R 58, açılu'r bunla
run la âşikâre H Ş 1894 ; bunlarun çün Y Z D 5616. (Bu şekliJ kfş; Yusuf
anlarunla görişür Y Z D 8220, anlarufila bile bindi Y Z D 911).
117. Dönüş lü lük zamirleri kendü, oz ve ikisinin bir leşmesinden meydana
gelen _kendiiz'düv. Bugün QZ ye kendüz kul lanı lmıyor, ken.düzi 'nin yerine ise
kendi 'n in. iyelik ekli şekli olan kendisi, geçmiştir : ; kendü kendüme, GZ 21,
kendüni Y Z D 908, kendüşi Y Z Ş 9210, kendüye H Ş 1.909, ken.dülerin Y Z D
5 7 1 3 . ö z üm Y Z Ş 934, öz.ün SV . V I 8 , öz i. FS 983 ; kendüz üm Y Z Ş
1213, kendüzün b i l SV .164, kendüz ıne Î Î Ş İ 911, kendüz ünüz i Y Z Ş 80T10,
118.. A y n ı zamanda; soru zamiri olan Jäm.ye ne'den başka çeşitli belirsiz
l i k , zamiri kul lanı lmışt ı r ,: k i m V.eled'i ..severse SV 11112, k i m peri k i mi h ûr
Y Z D .1211, .k imisi bu d e ri i le, hayran M V 1830, kimse işlemez GZ 433,
döndü rmez .kimesne H Ş .2007, h içk imesneye benzedimez kimsene anı A D
298 ; neler d idi FS. 82,8, b i ri altun b i r i , g ü m ü ş d i . Y ZD 627, dostlarumdan
bir is i .YZŞ 986, ik imüzden b i rümüz ŞD 112,8, üç i ,YZŞ 1210, .anı Y Z D , 6212;
ol b i r i Y Z D 212, ne k i g ö n l üm diler ise SV: 154, ne k i m emr i td i ise M V 461a
her ne dirsen işidür. GZ 301,. her k i m ister .Tanrıyı SV 1185, her k i yüz
sürdi A D 145, her bir ine YZ Ş 556, her birisi semiz H R 75, kamudan muh
târ H R 8, kamuya kesb ise H Ş 839, kamus ındanH y ig rek Y Z D 7213, kank ı
sıyla eyleye ceng H § ,22.45,göklerün l>er kargısına. M V . 1046, b ir kaçı ol
k ız larun H Ş 1334, ayruga mey,bize câmı canfezâ, ŞD 1301, yüz in ayruga
döndi H Ş. 1802, niceler k i m söyledi: Y Z D . 5l lj.özgeler gamundan kur tu lmak
istemişe M V 4,4V düke l i ' ya l va r^üar Y Z Ş 5313, ..dükelisin bağ lad ı YZD 762,
cümle ,zârı. kı ldı lar Y Z D 159, sen i ,cümle sever ŞD ;863, pâdşeh le r .cümlesi
A D 14.6, değmesi Y Z Ş 18, degmenüz Y Z Ş 694, .heprgeldiler 694, fü lânça
o h m a d u k H M 5 7t i : . . , ı r ! .. . ..... ... . «<%„
Birisi belirsiz , zamiri yerine, az olmakla beraber, Jbiregii şeklinin de. kul la
nıldığı görü lmekted ir : b i regü görse H Ş 6734. ,• t . ; ; :.•• ..
•• •: 119. Ası l ' sor.uzamirleri kim .yfe'jie'den başka,: dyelik; eki .getirilmişi soru
sıfatları il e bâzı kelimeler de soru zamiri olarak ku l lanı lmaktadır ; '.kimlide
beyân. H Ş .1054. nedür. salâh ü fesâd : H R 7, kanksını eyde lüm Y Z D 9110,
358 Faruk K. Tihiurtaş
kanı Sa 'dî FS 67, kandadur YZ Ş 238, kanca YZ Ş 703 kancar, g i t idu Y Z D 118.
120. Bağ lama zamiri kim ve Farsçadan gelme ki'dir, ku l laml ış ında
b u g ü n k ü n d en farklı bir durum yoktur : nice begler k i m dilerlerdi anı Y Z D
966, bu cefâyı k i bize gerdişi eflâk eyler ŞD 1021.
121. ki daha çok lokat if sözlü eklerle ve zaman bi ldiren kelimelerle ku l
lanı lan vasfiyet zamiri ki'nin Eski Anadolu Türkçes i 'nde kahn şekli de gö
rü lmek ted ir : e lümizdeki b ıçaguüuz Y Z Ş 406, sendeki ŞD 1713, dünki
H Ş 1230, öüdink i lerden H Ş 908, başuf idagı H Ş 2186, uçmakdagı G NG
1922, taşrağı M T . 1174.
Z a r f
122. Zaman zarfı olarak ind i, imd i, ş imdi, girü "sonra", kaçan "ne za
man", hemîşe, çü, çün, nice bir "ne zamana kadar" g ibi doğ rudan doğruya
edat ve zarf olan kelimelerle a dek, a değin, dan berü, dan girü, sonra gibi
son çekim edat lı kelimeler ve pek çok isim ve sıfat durumunda kelimeler ku l
lanı lmıştır. Tü rkçe ve yabancı asıllı bu kelimelerin bir kısmı şunlardır : bugün,
d ün ü gün, d ün gün, dün le, tañ ía, b u ğ u r < b u f öğür, şol dem, şol saat, şol
oht FS 1002, ol ohtun FS 539, şol oht in FS 77, şol ok dem, olok dem, her
dem, her ay, her seher, lâhza, geh, gâh, gehî, geh gehî, nâgeh, seher gâh,
subh dem, her subh, ğündüz in, gice gündüz, günden güne, ikide bir, b ir hefte,
b i r yıl , b iñ yıl , bir müdde t, birazdan, bir kaç gün, b ir ay, i k i ayhk, bu gice,
bir gün, bir nefes, bir i k i gün, biraz gün, evvel, öft, son, som, pes "sonra",
andan "ondan sonra", pes andan, irte, i l k in , oñd in, en önd in, dâ im, m ü d â m,
d e m â d e m, dembedem, hemîn, ol dem, ol saat, ol zaman, ol vakt, şol vakt,
yar ın, âhir, h e m ân dem v.s.
123. Yer zarf lan olarak karşu, ara, kanda, her kanda, girü, be rü, içerü,
i lerü, ı rak, kancaru, a ñ a ru "ö te, ö teye", taşra, yukaru, aşaga, öte, tapa
(dapa) "tarafa, yöne" gibi kelimeler kul lanı lmıştır.
124. M ikdar zarf ları bugün ku l lanı lmayan katı, top, key, igen, igende,'
te l im (delim), öküş, y ig in (bugün Anadolu halk ağ ı z l annda yeğin şekl inde
dir) gibi kelimelerle sı fat lardan yapı lan, çok, hayl i, biraz, b ir katre, b ir avuç,
bir zerre, bir arpa, bir şemme, hezâr bâr, az, niçe, ol kadar, şol kadar, kül l î ,
bol, yavlak (yavlak beğendi FS 767) gibi kelimelerdir. Kel ime t e k r ân il e de
mikdar zarfı yapı l ır : b iñ b iñ, t ü m en tümen, katre katre, deste deste, az az,
bölük bölük, tabak tabak.
125. Sûret ve tarz zarf lan olarak, eyle, böyle, şöyle, eyle k im, böyle k im,
şöyle k im, bu deñ lü, bu resme, şu resme, ol resme, ne resme, bunc ı laym,
ancı layın, bencileyin, sizcileyin, sencileyin, nice, niceme (niceme çoğ ise
Küçük Eski Anadolu? Türkçesi Grameri 359
ı lduz HŞ 2275),.onat (iyice) (bu sözi d imedüm onat FS 176), bayık "aş ikâr;
şüphesiz" (bayık b i l FS 611), yalunuz "ya lnız başına'!,'! ayruk ' "başkaca,1 ay4
nca"y ança i "o i kadar" ansüzm, ansuzda "ansız ın", t bel lü g i bi çoğu) d o ğ r u d an
doğruya zarf olan ikelimelerden ; başka T ü r k ç ü ye yabancıüâsım.pek) çok; suret
zarfı ku l lândmışt ır : " anu l" "yavaş, yavaşça" (anul söyle FS! 532), tîz, serâ
ser, dest berdest, nâgehân, eksüksüz, elsüz, ağuzsuz, yavuz, genez "rahat"
(korkulu köprüden genez geçüre SV 115), gensüzin "istemiyerek" (ö ldüre
gensüzin FS 615), hoş v.s. v.s. Suret zarfi. bâzan isim ye sıfatların tekrarlan
masıyle yap ı l ır : arkun arkun "yayaş .yavaş, haf if hafif, ağır ağı r" . (HŞ 1779,
6123);, dür lü dür lü, saf saf, bir bir, pare pâre, halka halka, delük delük, arpa
arpa v.s.
E d at . i ' , . :
126. Bağ lama edat ları solarak daha <cok y a b a n cı asıllı kelimeler ku l laml
mıştır. Şart bildirenler : eger, geıv ver,: gerçi, egerçi, v'egcr, çiger, v'egerni
"yoksa", bâri ; hasır bildirenler velî, velîkin, velîk, lîk, lâkin, fakat ; sebep
bildirenler zîrâ, çün, çünk i ;^çühk im.; istisnâ1 bi ldirenler meğer, i l l â ;, atıf
bildirenler i le,.u; üylvu, vü, ve; ;yâ, .yâhudJ; ;benzetmeibi ld i renler : ;sân; sanki,
sânkim;! sahasın,' benzer; güyâ; ğüyiyâ, niteki; ni tekim; cümle bağlayıcı lar
k i vek im 'd i r. : '• {'• S' ilç r./ ' TibM ( . ¡ 57 r r T f Î •; /x r =
i ' j ' ..Sebep hi ldireh: ve Farsça asdh olan çü, "çün;ı çünki ve çünkirh: edat ları
zaman da bi ld i r i r .
: 127. Berkitme edat ları dakı, dahi (çok az olmakla beraber dağı ve tağı
şekli de vardı r) ; da, de, farsça hodvc türkçe o i ' tur ; ok edatı zamirlerden sonra
kuUamhr : Yûsuf ahvâ l ini olok t an ladı Y Z D 755, şolok SN 3276.
128. s Soru edat la rı ne, nice, (n içe); nicebir "ne zamana kadar", nişe,
neden, ne. içün, n içün .(neçün), nire inere), nireye, nireden, kanı, kanda,
kandan, nite'dir.
;k; 129..rIşaret edat ları uş,, uşda :(üşde), uşbu ve iş bu 'dur. :
130. Son çekim eda t la r ından isimlerin gövde, zamirlerin genit if hâ l le
rine getiri len bigigibi,: teğdeg, tegidegi, benzetme ; içün sebep ;• ile, birle, bile,
beraberhk b i ld i r i r i 1 Sâddce isimlerin "gövde hâ l ine getiri len içre; üzereüzre, yer
ve tarz ; i/fl/»a.(Keh'arida dapa 1213) ' ta raf bi ldirmektedir.
Da t if isteyen dek vc değin edatı s ın ı r landı rma ve sön lândı rma b i ld i r i r :
subha dek ŞD 5210, Ça laba degin SV 116. ' : >±:^:h
Ab la t i f isteyen edatlardan dan berü, den girüy deri öndin; den sonraZâmâri;
den1 özge takl id ,' den '• ötürü sebep dan yana i yer ve yön bi ldirmektedir.
A l t , üst, iç; ön, art, orta, ara, yan, yöre. çevre g ibi yer, mesafe ve yön
360
bi ldiren kelimelerle pöstpositiorial.olan deyimler yapı l ı r; Bunlafi mühâsebe t
ler ini bi ldirdikleri ; isirrilerlartâyinsiz izâfetroMeyda'da getirirler.' ..;
;r: ilŞlt Çâğr rmâ edatlara * rj>, . .y.yâ, ej>â;.!a, . ^a 'd ı r. Teessürî h idâ (duygu
lanma)} gdatlarr i Tü rkçe, Arapça'; ve. Farsça iasü l râh j ^ r ieyhât ,. hasretâ,; . dir iğ,
diriğâ, z inhârf hey h'ey,; ahsentşâbâş, izihîi>szif a m â h, hayf, hay/fa/vay, eyvây,
v'âhj!hâ v.Sidir. ; <• .y; .• .A '• • . .' : . . . ' • .'
. ......... A r Z l . ... , r . • ' • .,, .. , U f ; (..;,:•
' ' ' '1327 Biİdjr 'memn'şrmdikT'zamâriİr id'a ku l lanı lan İV ve "2. şaniş ekleri, za
mirİerd'erij 3* "şahıs eki dur f i i l inden'geİiş'miştir. Bugüne göre farklı durum
şudur :
am, em 1. şahıs eki (Bugün ım, i m ; um, üm şekl indedir)
van, van (Bugün kul lanı lmıyor)5
sın, sin : 2. şahıs eki (Bugün dört şekildedir. Ekin sonundaki n son zaman
.• ; • :.!..:/.• :• ia rda f i (.i!)»olarak yazılmıştır)i , r ı : : ; . .
dur,hdüT : .dıtrur.z'Q:şahıs eki (Bugün dururşekli yoktur:) r «) : (• :...
TiZt'üz 'Çokluk' I . "§ahis e k i ( B u g ü i i ' d ö f t . ş e k h . v a r d ı n) *r<« . t... >v '
ıiuz,v'üz (Bugün kullanılmaz).. • .. 7
7sızi"siz Çokluk2.şahisreki. (Bugün <sinız, .siniz k u l l a n ı l ı y o r ) . .; u/
aşık^yam..YZDl.294i !; mestem' H Ş' 1396yjbenem H R 113.; kulunvari ES
636, nâ tuvân em Y Z D 241, bîçâre benven ŞD 9810 ; resûl smaGZ 511 l j
eyüsin D V 30312' ;t ogndur .YZŞ> lf62; ğüneşdür A D 15* 10}; inâdândurur
ŞD 5013, d i r i durur YZ Ş 337 ; peşîmânuz HŞ 1291, kemüz; ŞD 12013,
bizüz H R '80 ; râzıvuziYZŞ86'14;>,bîçârev.ü5;FS: 1060,. nevüzSV X V I 1 ;
kardaşsız YZ Ş 66ıl;.:körsiz • SV! XXIV4 : . • :• ..'. .• '• . >. : i . . ' : ' • << I . şahls^'ekinin, nâdir,«olarak.vaıri;.~rvemve ın,'iıi şekil leri de gö rü lü rü
âşıkvâm SV 1116, delüveırr ıSV i l I 6 ; sayruvamSV T;l?135; bentnevem
SV AV144;' ku l ı n :SN l L7:3, benin F:153,.. :nökeriyîn. A P :422 ; jvahın,
venin şekli ise enderdir : benvenin K D 19. • 7rn .w?
Bi ld i rmenin menfisi' degül :ileu yapılır. : şek. degü ldür H Şv 12,75,. degülse
H Ş 1309.;,.,. , r. .(,,, :°.tr ; . >>. • ;=:,;• ?.:'i i r , ~"f '"
. ... Bi ld i rmenin7 geçmiş zaman la rı .ve şartı. i^.Geyljer î f i i l i Meyapıhrt. ı •
ir f ininin . dqk partisipi bir ek g ibi sayılmış, ve çok zaman kökün yokaune
uyarak kalınlaşmıştır: hakk ıdügın, HŞ 973, hakikat ,ıdugına' ŞR ,1029. : •
.133: Fiil;ışeldmindeki...şahıs.;eklerinden,: ..görülen, geçmiş nzam.att.yg şart
dışında ku l lanı lan ve zamirlerden, getişmiş olan İşitip ekler; b i ld i rmenin. .ş im
d i k i i zaman ında kullamla4.ekJerdi.f ,(bk. 132), ....,;;• .'.> .. <.
Görü len geçmiş; hamail. ve. şarjda,• • .kullanılan, ve iyelik..eklerinden gelişken
2. .tip şahıs: eklerinde .bugün.e}göre.,.büyjük bir ; değişik l ik y o k t u r , v < ! _ ;
Küçük Eski;. Anadolu:'Tückçcsi Grameri 361
Tekl ik ' 1. : şahıs!: m, ., . ... .<.• .':..• . •< . =.' •. • :
. 2. şahlS ': İ l • _• .' ... . :; ::' . ': .i'.;, . ;./>
'3v.şahıs 'i:— .';• , . .. • ; '' . • ' ' •
.Çokluk; l .. şah ıs .: k , k (Şar t ' ta ve istekte yuz, r yüz) . . . • .; • .,
2. şahıs : üüz, ftüz 3t . ,şahıs : lar, .ler : .. . . . . • ,...
134"." Görülen' ' geçmiş zaman çekimi şöyledir' : ağladürri Y Z D 9911,
geçdüh H Ş 2124, buldı SV' ' l 48, k i l duk"F S 96?,. i letdüAüz Y Z § " 6 8 İ 0,
sordı larS'V İ ' l ST ' : ' " ' '' : " " : ' ' '
135V. A n l a a l ân geçmiş zaman eki 'tnis, 4^ 'd i r , ''çekim i : düşmişem Y 2 Ş 602, dirnişsin /ührniş HŞ 1580, irişmiş durur 'FS"!972,
ölmışdur ŞÖ 1862, ğeturmişüz GZ 3218, gömmişsiz YZ Ş .979, tut iş
mış lar .YZŞ 539. / , ' '' ' . ''
Anlat ı lan geçmiş zaman bazân up,' üp "gerundium eki ku l lan ı lmak
suretiyle de ifade edilmektedir. Ekin böyle bir fonksiyona sahip olması, ken
disinden sonra gelen tur f i i l i n i n düşmesi dolayısiyl'edir. Bugün bu hususiyet daha çok Azer î 'Türkçes isnde' ku l lanı lmaktadır : aTtip sıh 'HŞ 1880, İJÜlupdür
Şİ) 1211;' gel üp dürT3V 3022. v ' *'*' ' • ' " • <• ; ! '• • '_ :
136. Şimdiki zamar iı i fâde için hususi'bir'"ek yoktur, şimdiki zaman
istek veya geniş zaman ekleri il e an la t ı lmak tad ı r: '• '"" '''
137. Geniş zaman ekleri ur, iir ; ar, erve r 'dir . 'JBir ihcî şâhıs'eki olarak
umumiyetle am, em ; az olarak Dan, veri ve 'in, 'in ; ender olarak vam, verh
ve vahin, venin ku l lanı l ı r ': k a l u f â m; ŞD 1158, sora'r''v'ah FS 25, görürveri H Ş 832 ; ö ldürür in D K 4610, g ö r m e z i n ' KD 17;, ;dürûrva m ü ağ la r vâm
otururvam u inlervem S V V I H 5 , b'aşarür^vanıh SN 2871. • '
' '>' 'Geniş'zarftan menfisi' ' maz,'rnezc'eki i l e yapı l ı r : s'sormazaıh' ;ŞD 12712,
kayı r mazvan H Ş 1520, bilmezem YZD'56>'8,'kesmez^ven >ŞD437 ; v i r
mezi iz: Y Z Ş • 86!8, sıgışmazlar H§.'1204:' • • ,; . i >
Bugün ar, er eki alan: bin3 gır' , giy, kıl , yat—'fiiller i ur, ür ' i l e çekilî
mektedir : binür Y Z Ş 585, girü r DV3077,. . :geyür HŞ.228.1, k ı l u r FS
325i yatur .ŞD>632,; ' • :.* Uc i .. i i , ;• ı":
: . 138. .'Gelecekiz'aıtıan eki ısar,. iser'dıv.: öliserem ;YZD^45i ' l :9, H Ş fl411,
bulısarsm HŞ 970, uçhısaj. Ç?tfjS6, • öltşa>dur<H.Şr319,.. görmeyniserüz GZ
533,. eyley,iserler GN 3,4,. kı l ısar lardur Y Z D 1.8.13,, .. . , .'
:• <• :•. Gelecek;zamam bâzan, geniş zaman ve;:istek ekleriyle, deifad« edilmek
tedir. Î; , .i;.; • .... ı . .,:• '• .
Gelecek zaman ayrıca^.saTf.g.erekjişelili.ile;;,dç:• an la t ı lmaktadı r ;; : etsem
gerek^ŞD . 11,712,. olsa gcr.ek.:AD.22l ,:Ai. , . ,r /, :
362 Faruk Ki TimUrta.y
Örneği az olmakla beraber bâzan ası, esi gelecek zaman partisipi eki
de predikat olarak ku l lanı lmaktadır : şükr i l in e varası Y Z D 2410, ecel gel
dükde l âbüd gidesi Y Z Ş 999, eyle olasısm FS 891, alu kalasısın FS 891,
pâdşâhı olası degülsin K D 22, koyasıdur FS 793, çıkasıdur zâl imüfi hep
dişi FS 147, öküş katılık göresidür son uç FS 780, bitesidür s imim üzre
gök ot FS 964. .
139. Şart eki sa, se'dir, çek iminde çokluk 1. şahısta farklı b ir durum
vard ır : yazsam ŞD 416, binsem FS 377, dutsa ÇN 43, aparsavuz D K
733, sohbet etsevüz K V 98, bulsanuz H Ş 1316.
140. İstek eki a, e'dir ; çekimi bugüne göre farklıdır : duram A D 245,
görem Y Z D 64r6, tolduravan SV 120, bileven FS 458 ; anasın SV V l 1 ,
göresin H . 1421 ; bula ŞD 2012, dele HŞ 1095 ; soravuz Y Z D 6110,
diyevüz Y Z Ş 1813 ; koyasız Y Z D 455, iltesiz Y Z Ş 6811 ; alalar
H Ş 1545, diyeler H R 70.
İstek bâzan şimdiki zaman, gelecek zaman ve geniş zaman da bi ldirmek
tedir.
141. Emirde her şahıs için ayrı ası ldan gelen ekler kul lanı lmıştır. Çek imi
bugüne göre farklıdır : varayın H Ş 1464, vir,eyin ÇN. 8,. tu t ay ım FS 332,
v i r eyim D K 325, y ıkayum GZ 382, eydevüm Y Z Ş 424, k ı l ayum Y Z D
1415 ; ağlağıl ÇN 58, işitgil D V 30010,; dön ŞD 1522, al SV V 2 ; art
sun A D 234, eylesün Y Z D 495,;... .
kı l a lum ŞD 1281, gü l e lüm H Ş 1219 ; . . , ;
avlan YZ Ş 1161, dinlen ŞD 10012, yapun H Ş 1921,
b i l ün FS 164, oynanuz GZ 4919, giz lenüz Y Z D 4917,
kı l unuz H Ş 1512, eydünüz YZ Ş 1514 ; .
bulsunlar Y Z D 113, disünler D V 3018, FS 819. .
Emir çokluk 2. şahıs eki sadece n' (nuz, nüz 'dür, aradaki yard ımcı
vokal sonradan ekin bünyesine girmişt ir. . s ::1
142. Gereklihk için hususi bir ek yoktur, şart ekine gerek kelimesi eklerir
mek suretiyle yapı lmaktad ır : ben tuz etmek hakkını bilsem gerek Y Z D 3113,
yirine gitse gerek han yasağı ŞD 1632. M ; ; ! rn
Bu sa+gerek şekli gelecek zaman mânası da ifade etmektedir, (bk. 138).
143. Fi i l ler i n birleşik şekil lerinde bugüne göre farklı b ir durum yoktur ;
hikâye, r ivâyet ve şart tarz ları i f i i l i il e yapı lmaktadı r. 1 n ^ r ^ ^ l u f i
Yalnız bâzan geniş zaman rivayetinden sonra şart eki geldiği zaman
mısa, m i s e < r m ş s a < m ış ise şekli ortaya ç ıkmakta ve şar t in r ivâyeti mânâsı
ifade etmektedir : hoş menzil i d i dehr degülmisse "o lmasaymış, olmamışa
olsa" fenası / hoş mahrem idi ömr oluırmssa "olsaymış, o lmuş olsa" bekası
ŞD 138, T ü rk d i l in i b i lü r miseydüm "b i lmi ş o lsaydım" SV 178, ana hakkı
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 363
T a n rı hakkı degülmiseydi ka lkubanı y i rümden turaydum D K 537, sen degül
misen ayân / yaradur degül i d üm kevn ü mekân M V 438, dökeydün e lünde
misse Âbı H a y ât SN 2625, e lüm demisse didi boyunduruk / ne yük tarta
dum ne oladum aruk FS 573.
144. Soru eki mı, m/'dir, ekteki vokal daima düzdür . F i il çek iminde
ekin yeri bak ımından bugünkünden farklı bir durum yoktur.
145. Birleşik f i i l yapan yard ıma f i i l l er et, eyle, kıl, ol, bul, dut, ( tu t ),
tur (dur), ve 7«'dur.
Birleşik f i i l ler i n tasvirî (deseriptif) f i i l le r gurupundan ikt idaıi f i i l i n müs
beti bil, menfisi u f i i l i il e yapıhr. Bugünkünden farklı durum menfisinde hem
ı, i hem a, e gerundiumunun kul lanı lmasıdır. Az olmakla beraber u, ü,
gerundiumu da kul lanı lmıştır : bu l ımaz YZ Ş 7110, a lday ımaz ŞD 1713
biliniez, H Ş 2245, ol ımaz HŞ 1319, u r u m â z am FS 881 ; ç ı k amazYZD
636, bulamadum YZ Ş 341, bulamaz ŞD 1754, turamaz YZ Ş 759, tur
ımaz FS 952 ; d iy ümezdi H Ş 1914, olamuzam GZ 4411.
146. Partisip ekleri bugünkünden farkh değildir. Geniş zaman partisipi
olarak ar, er, ur, ür, maz, mez ; şimdiki zaman pârt is ipi olarak an, en ;
geçmiş zaman partisipleri olarak duk, dük ve, mis, miş ; gelecek zaman part i
sipol iarak ası,esi ve acak, ecek kul lanı lmıştır.
147. Gerundium ekleri olarak hâl bi ldirmek üzere u, ü ; ı, i, a, e ;
arak, erek, ıırak, ürek, iken (ken) ; zaman bildiren ınca, ince, ıcak, icek,
ıcagız, icegiz, ıcagın, icegin, medin, mazdın ön, âlı, eli ve duk partisipinden
meydana gelen dukça, dükçe, dugınca, dügince, dukda, dükde, dükde, dugında,
düginde ; atıf bi ldiren up, üp, uban, üben kul lanılmıştır.
Zaman mânası taşıyan ınca, ince eki hem bugünkü gibi " dığı zaman"
mânâsı, hem de " ıncaya kadar" mânâsı ifade etmektedir : gice irince "er in
ceye kadar, kalmışdı H Ş 1320, subh olınca "oluncaya kadar" kıldı zâıi H Ş
1600 ; gözi ğör ince "gö rdüğü zaman" H R 45, agardmca "ağar t t ığı zaman"
kara sakalı yiği t FS 361, toymca "doyuncaya kadar" t a ' âm yiye Y Z Ş 7215.
Bugün ku l lan ı lmayan ıcak, icek eki ve genişlemiş şekli " ıcağın, icegin,
ıcağız, iceğiz 'dığı zaman, ınca, ince" mânâsını b i ld i r i r : göricek FS 304,
satıcak Y Z Ş 1211, esen olıcağız H Ş 1752, göriceğez ağ ladı YZ Ş 333.
Zaman ve tarz bi ld iren madm, medin eki henüz madan, meden şek
line girmemişt i r. Ayr ıca mezdin ön şekli de görü lmekted ir : sür mezdin ön
H Ş 1027.
Zarhan gerundiumu ah, el i 'n in a l ıdan, eliden ve ahdan befü, eliden
berü şekilleri de vard ır : görelden H Ş 1397, görel iden YZ Ş 805, gösterelden
FS 419, vireliden berü H Ş 924. aynİ a l ıdan berü Y Z D 6313.:
Atı f gerundiumu up, üp 'ün genişlemiş şekli olan uban, üben ve uban ı,
übeni, ubanın, üben in b u g ün ku l lan ı lmamaktad ır : baglanuban ŞD l ı 5 l l ,
ger üben H R 74, o l ubanı gelesiz YZ Ş 687, d iyübeni Y Z D 3112.
BİBLİYOGRAFY A
, . • , METİiNLE R . v.
• , , T ı p k ı b as ı .m la j ., . . 'ı \
Behcetu'lHadaik, .(İsmail H ikmet Ertaylan neşri), İs tanbul 1960.
Gülşehrî, Mantıktı'tTayr, (Önsöz: A.S. Leyend) .T .D .K, neşri, Ankara 1957.
Hoca Mes'ûd, Süheyl üJfevbahâr,J. H. Mordtman neşri),, Hannover, 1925,,
Kadı Burhaneddin Dipatu,^.Ti.JL. neşri,. İ s tanbul 1944. • • . . r
Alımedi Dâî Kül l iyât ı . ( İsmail Hikmet Ertaylan neşri), İs tanbul 1952. .
Şeyhî, Husrev.üŞîrin, (Zajaczkowski neşr i ) , ,Varşova. 1964. . j
Şeyhî Divanı, (Tara^na Sözlüğü ve Nüsha Fark lar ı ), T . D . K , neşri, Ankara 1942..
• '"*' • ' Tıpkı ' ' î fas ı 'mlaT (Metini "ve'İncelemelerle) .
D.ehri D i lc in , Yusuf ve ^elihaŞeyyâd Hamza, MetinTıpkıiasımLûgatçe. Ankara
... İ946. ; ' '. ' "' ' ; . " ' . . . " .'.
Mecdut Mansuroğ lu, Ahmed FakihÇarhnâme, İs tanbul 1956. Sultan Veled'in
Türkçe Manzumeleri, İs tanbul 1958. ' "
Âbdü lbaki Gö lpmarh, Yunus EmreRisalat alNushiyye ve Divan (Fatih Nuşh'asi
Eskişehir Tu r i zm ve T a n ı t ma Derneği neşri), İst. 196.5.
Barbara F lemmmğ. Fahrî's Husrev u Şîrîn, Wiesbaden 1.974..
Zeynep. Korkmaz, Marzubânnâme Tercümesi, Ankara 19.73.
Muharrem Ergin,. Dede Korkut Kitabı,1. GirişMetin, Faksimile, Ankara 1958,
Ahmed Ateş,. Sü leyman Çelebi, Vesîlelü'n rMcâ't Mevlid, Ankar a İ954.
Faruk K . T imur taş, Şeyhî'nin Hamâmesi, İ s tanbul 1971.
Kemal .Ed ip Ünsel (Kürkçuoğ lu ), Fâtih'in Şiirleri, Ankara 1946.
İsmail Hikmet Ertaylan,,Sultan CemDivan, İ s tanbul 1951. . . ,
• : E s t i H a r f 1 e r i e :Y'ay ı ml'aniri ı ş • M e n t a l e?
Ki l i s l i RiPatVeled Ç e l e bi Dîvanı Türkîİ Sultan Veled, İstanbul 1341 (1925),
K i l i s l i R i fa t Veled Çelebi, Ferhengnâmei Sa'dî Tercümesi Hoca Mes 'ûd, İs
tanbul '1340 ( . 1 9 2 4 ) .. .
K i l i s l i R i f 'â t, Kitâbı Dede Korkııd, İ s tanbul 1332, (1916). / . ., ' ...
Giese Fr., Aşıkpasazâde Tarihi, Leipzig 1929.
Mük r im i n Hal i ! , Düslumâmei Enverî, İs tanbul 1928. ,
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 365
Hıfzı Tev f i k H. Î hsan Hasah A l i , Türk Edebiyatı Nümıineleri, İ s tanbul 1926.
Fahir İzj Eski Türk Edebiyatında Nesir, I , İ s tanbul 1964. ' :
Eski Türk Edebiyatında Nazım, I I İ , İs tanbul 19661967.
Faruk K . T imur taş, Klâsik ve Eski Osmanlı Türkçesi Metinleri, İs tanbul 1974.
T e n k i d 1 i M e t i n l e r (İnceleme ve araştırmalarla)
Faruk K . T i m u r t a ş, Şcyhfnin Hıısrev Şîrîn'i, İs tanbul 1963': '
Melikoff:İ , 'La Geste de • Melik Danişmend. I , Introduction et traduction: I I . Edi
• • '' ' • • ' tioıvcritique, Paris 1960. ; . . ' '
A . Mer töl Tu lum, Sinan PaşaTazarrıtcnâme, İ s tanbul 1973L
H a l ûk İpekten, Karamanlı NizâmîHayatı,'Edebî Kişiliği ve Divanı, Ankara 1974.
A l l Nihad Ta i l an, Ahmed Paşa' Divânı, İs tanbul 1966; Necati Beğ: Divani,
İ s tanbul 1963; ?âtî Divanı, l I I , İ s tanbul 1968,01970; Fuzulî Divanı,
I , İs tanbul 1950; Hayalî Beğ Divanı,İstanbul 1945, ..<.,;
Kenan Akyüz S. Beken S. Yüksel M ; Çunbu r. Fuzûlî Divanı, Ankara 19,58i.
Y e n i H a r f l e r l e M e t i ri 1 e r" J'(İnceleme ve açıklamalarla)
Ta lât Onay, DâstânıAhmed Harami,..İstanbul .1946. • , . : • .. • ..
Halis Akaydın, Ahmed Harâmî Destanı, İstanbulA973.
Abdü lbâki Gölpınarl i ,' Yunus Emre'• • DivanıMetinler;. Sözlük, Açıklama, i ve 11* I I I , İ s t a n b u l. 1943? ve 1948 ; Yunus EmreHayati ve' Bütün Şiirleri,
İ s tanbul .1971. . . . . i . ; . .. . .ı <, '
Faruk K . T imur taş, • Yunus,: Emre Divanı, İ s tanbul .19.7.2 r..Metilid,, i îstanbu1
' .• 1970; 2. baskı, İs tanbu l. . ... . , , . .
Ahmed.Aymutlu, Süleyman Çelebine Mevlidi Şerif, İ s tanbul 1958; Fâtih'in
^Şiirleri, İstanbul 1959... . . ...
İNCELEM E V E ARAŞTIRMALA R }
Arat,'• Reşid Rahmeti, Türk dilinin • inkişafı, I I I . Ta r ih Kongresi Tebl iğ ler i,
Ankara 1948, s. 598611; Anadolu yazı dilinin tarihî : İnkişafına dair,
• >v V . Ta r i l i Kongresi Tebl iğ ler i, Ankara 1960, s.225232.
Babînger, Fr., Aşık Paşa's Gharîbnâme ; MSOS, X X V I , 1928, s; 9199.
Banarlı »Nîhad Sami, Ahmedî ile Dâsitdnı Tevârih^i Mülûki Âli Osman ve Cem¬
' şîd ü Hurşîd, Tü rk i yat Mec. V I , 1939, s.ı .177285; 'Resimli Türk
Edeb'i^atı 'Tarihi,I,..İstanbul 1976. . • • .• :•'
Banguoğlu Tahsin, Altosmanische Spracfıstııdieh zu Süheyl'ii Neubahar, Breslau 1938.
Broçkelmanh C, Altosmanische Stüdien; T. Die Sprache.Âşık Paşa's. Und Ahmedî's,
Z D M G , L X X I I I , 1919, s. 1.29, * '. ..
366 Faruk K. fimıırtaş
Buluç Sadettin. Eski bir Türk dili yadigârı Behcetü'lhadâik fi Mev'izetii Ihalâik,
T D E D, V I , tst. 1954, s. 119131; Şeyyâd Hamza'nın beş manzumesi,
T D E D, V I I , istanbul 1956, s. 116. '
Caferoğlu Ahmet, Fatih'in dili, T D E D, V I , İs tanbul 1954, s. 8390.
Canpolat Mustafa, Behcetü'lHadaik'in dili üzerine, TDAYBel leten 1967,
Ankara 1968, s. 165175.
Çağatay Saadet, Uygurca ve Eski Osmanlıcada instrumenta! a, T D CF Der., c.
I , Ankara 1943, s. 93107; Eski Osmanlıca üzerine bazı notlar, T D GF
Der., I I 2 , Ankara 1944, s. 297312; Eski Osmanlıcadâfiil müştak
ları, D T CF Der., V I /1 2, s. 353.368; V I /3 4, s. 525552; . V I I /
12, s. 2747, Ankara 1948, 1949.
Dolu Hal ide, JDâslânı Varka ve Gülşah'ın fiil çekimi; TDAYBel leten 1945.
. s. 221231.
Duda H . W.. Die Sprache der Qirq Vezir Erzählungen, Leipzig 1930.
Ergin Muharrem, Dede Korkut Kitabı, I I . İndeksGramer, Ankara p963; Kadı
Burhaneddin Divanı üzerinde bir gramer denemesi, T D E D, I V 3 , İs tan
bul 1951, s. 287327.
Ertaylan İsmail Hikmet, Ahmedi DâîHayalı ve Eserleri, İ s tanbul 1954.
Gökyay Orhan Şaik, Dedem Korkudnn Kitabı, İs tanbul 1973.
Gö lpmarh Abdü lbak i, Âşık Paşanın şiirleri, Tü rk i yat M . 4 V , İs tanbul 1936,
s. 87100; Tunus Emre ve Tasavvuf İ s tanbul 1961.
Hat ipoğ lu (Kılıçoğlu) Vecihe, Cerrâhiyei tlhâniye, Ankara 1956.
Kisslinğ H . J., Die Sprache des Aşık Paşazade, Breslau 1936.
Korkmaz Zeynep, Eski Anadolu Türkçesindeki van\ven,vuz\vüz kişi ve bildir
me eklerinin Anadolu ağızlarındaki kalıntıları, TDAYBel leten 1964,
s. 4365; Asılesi gelecek zaman im isimfiil ekinin yapısı üzerine,
TDAYBel leten 1968, s. 3138; Selçuklu Türkçesinin genel yapısı,
TDAYBel le ten 1972, s. 1734. :
Köp rü lü M . Fuad, Selçukîler devrinde Anadolu şairleriŞeyyâd Hamza, Dergâh,
14, İs tanbul 1921; Selçukîler devrinde Anadolu şairleri l.Şeyyâd Hamza,
. T ü rk Yurdu, I , İst. 1924, s. 2734 (Almancası KCsA,T /3, Buda
peşte 1922, s. 183190"); Selçukîler devrinde Anadolu şairleri U.Ahmed
. Fakih, T ü rk Yurdu, I V , İst. 1926. s. 286295. (Almancası KCsA,
I I /1 2 ; Budapeşte 1926. s. 2038) ; Selçukîler devrinde Anadolu şairleri
• Hoca Dehhânî, Hayat M e c, 1/1, Ankara 1926, s. 45; Anadoluda
Türk dili ve edebiyatının tekâmülüne umumî bir bakış, Yeni T ü rk M e c,
nr. 4, 5, 7, İ s tanbul 1933, s. 277292, 375384, 535553; Ahmedî,
İs lâm .Ansikl., I , S; 21922; Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar,
ik inci baskı, Ankara 1966. ,7
Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri 367
Levend Agâh Sırrı, Aşık Pasa'nın bilinmeyen .iki..mesnevisiFakr .'nâme ve Vasfı
Hâl. TDAYBel leten 1953, s. 205225; Türk Dilinde Gelişme ve Sa
deleşme Safhaları, Ankara 1949; Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1973.
Mansuroğ lu Mecdud, Amdoluda Türk yazı dilinin başlaması ve gelişmesi, T D E D,
I V / 3 , İ s tanbul 1951, s. 215229; Mevlânâ Celâleddini RÛmVde Türkçe
beyit ve ibareler, TDAYBel leten 1954, s. 207220; Şeyyad Hamza'ya
ait üç manzume, T D E D, 1/34, İs tanbul 1946, s. 180195; Şeyyad
Hamza'nın üç manzumesinin tıpkı basımı, T D E D, V I 1/12 İ s tanbul
1956, s. 108114; Şeyyad Hamza'nın beş manzumesi, Oriens, X / 1 ,
Leiden 1957, s. 4370; Dehhânî oe Manzumeleri, İ s tanbul 1947;
Das Altosmanische, Philo/ogiae Turcicae. Fundamenta, I , Wiesbaden
1959, s. 160182.
Olcay Selahaddin, Ebu'lLeys SemerkandîTezkiretü'levliyâ, Înce lemeMet in
îndeks. Ankara 1965.
Pekolcay Necla, İslâmî Türk Edebiyatı, I I I , İ s tanbul 1967, 1968.
Şerefeddin M . (Yaltkaya), Mevlânâ'da Türkçe kelimeler ve Türkçe şiirler, T ü r
kiyat, I V , İ s tanbul 1934, s. 161168.
Tar lan A l i Nihad, Şeyhî Divanını Tedkik, 2. baskı, İ s tanbul 1967.
Taeschner Fr., £ıvei Gazel's von Gülşehrî, Fuad Köprü lü Armağan ı, Ankara
1953, s. 479485; Gülschehrî's Mesnevi auf Achi Evran, Wiesbaden 1955.
Thury J., XIV. asır sonralarına kadar Türk dili yâdigârları, Mil l î Tetebbular
M e c, H/4, İ s tanbul 1915, s. 103133.
T imur taş Faruk K . , Şeyhî Hayalı ve Eserleri Eserlerinden Seçmeler, İ s t a n b ul
1968; Şeyhî ve Çağdaşlarının Eserleri Üzerinde Gramer Araştırmaları,
I . Ses bilgisi: TDAYBel leten 1960, s. 95114; I I . Şekil bilgisi,
T D A Y 1961, s. 53136; Bâki'nin Kanunî Mersiyesinin Dil Bakımından
İzahı: T D E D, X I I , 1963, s. 219232; Eski Anadolu Türkçesi, T ü rk
Dünyası El K i tab ı, Ankara 1976.
Yüksel Şedit, Işknâmeİnceleme, Metin, Ankara 1965.
Zajaczkovvski A. , Etudes sur la langue vieille Osmanli: I . Calila et Dimnaa, K r a
kowie 1934. Etudes sur la langue vieille Osmanli: I I . Traduction du
Qoran (Cevâhirü'lasdâf), Krokowie 1937.
S Ö Z L Ü K L E R
Ahmed Vef i k Paşa, Lehcei Osmanî, İ s tanbul 1306.
Hüseyin K â z ım Kad r i, Büyük Türk Lügati, I I V , İ s tanbul 1927, 1928, 1943.
368 : Farı'ıki KiTfıiiurtaş 'i
Redhouse JvW.j A Turkish and English Lexicon, I s tanbul 1927; ' ' ( /.">.;
• Şemseddiri 'Sami, Ramîtsi Türkî; İ s tanbul 1317. • • '••
T ü rk D i l : ! Eurumu, Tnmklafıyle Tarama Sözlüğü, fcVl,*'Ahkâra*Î9631972."
Zekî Pafeallt t j^Oi^dJi/f^SFarf/rÖ^Mii&n.mTerimleri Sözlüğü', 4111, İ s tanbul
• iV ,. • :.. • 1:9461€>567 "' • '• ^ • • "•
• : S "V • }• !• . .. . 1 : T . E Z İ E R V Vıi:
. . . . . ..; D o üf o r'd • T>ezl'ejr i i
' > i • ; 'i ' "... . ..'. ; • • .i..• . • !'' ' o ..
Caripolat Mustafa, • 'Behcetü'lHau'âik fV^tâHzeliHHMâik''GmŞ, Yazı özellik
ler i , Ses özellikleri, Söz yapılışı, Söz bö lüm le r i, 'Dizin, D T CF
**''' ' " ' i ; ' 'K : ütüphanes i; NöV'9, Ankara'"1965. • ' ; ; ' • • ; v !
Cunbı ır Müjgân, Gülselin ve Mantıki/tTavr'ıfTiTGF ' K ü t ü p h a n e s i, No. 74,
Ankara 1952. : • " ^ : ^ i > s f y . ' ^
Pekolcay 'Neclâ, Türkçe" Mevlîd Metinkri:, İ I I , ' T ü r k i y a t Enst i tüsü K t p ., NÖ. 346, İs tanbul 1950. ; " 4 '..• • :««.>. . .