#dijitalfarkındalık · medyanın faydalı kullanılması için hala atılması gereken adımlar...

#DijitalFarkındalık Facebook Platform Politikaları

2 | #DijitalFarkındalık - Facebook Platform Politikaları

İçindekilerÖnsöz

Facebook’un Misyonu Nedir?

Facebook Nedir ve Ne Değildir?

1. Bölüm: Güvenlik ve Emniyet• Facebook’ta Kullanıcı Güvenliğini Nasıl Sağlıyoruz? • Facebook’ta Sahte Hesapları Nasıl Engelliyoruz? • Facebook’ta Spam İçeriklerin Yayılmaması

için Neler Yapıyoruz?• Facebook’ta Kötü Aktörlerin Nasıl

Belirleyip, Önlüyoruz?

2. Bölüm: Bilgi Kirliliği ve Kişilik Haklarına Saldırı• Facebook’ta Dezenformasyon ve Bilgi Kirliliğinin

Yayılımını Nasıl Kısıtlıyoruz?• Facebook’ta Nefret Söylemi ve Kişilik Haklarına

Saldırıya Karşı Ne Tür Önlemler Alıyoruz?

3. Bölüm: Sosyal ve Ekonomik Katkı • Sosyal Medyayı Keyifli Bir Şekilde Kullanmanız

İçin Neler Yapıyoruz? • İşletmeler Facebook Araçları Üzerinden Nasıl

Bir Ekonomik Değer Yaratıyor?• Türkiye’de Sosyal Medyanın Faydalı Kullanımı

İçin Hangi Programları Geliştiriyoruz?

ÖnsözKovid-19 salgınının etkisiyle internetin her yaştan kullanıcının hayatındaki yerinin ve öneminin giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bununla birlikte interneti ve sosyal medyayı güvenli ve etkin bir şekilde kullanmak daha da önemli ve hatta zaruri bir ihtiyaç haline geldi. Nitekim bu ihtiyacı da göz önünde bulundurarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Sayın Prof. Dr. Fahrettin Altun önderliğinde Mayıs ayında oldukça kapsamlı ve faydalı bir kaynak olan “Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu”nu yayınladı.

Facebook Türkiye Kamu Politikaları Departmanı olarak hazırlanan bu kılavuzun içeriğinin Türkiye’de internetin doğru ve faydalı kullanımı için atılmış en önemli adımlardan biri olduğunu düşünüyoruz. Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu, sosyal medyanın insanların sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarına yapacağı olumlu etkileri oldukça kapsamlı bir şekilde ele alıyor ve insanları bir araya getirmeyi kendine misyon edinmiş bir şirket olarak doğru adımlar attığımızı gösteriyor.

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu’nun da dikkat çektiği gibi sosyal medyanın faydalı kullanılması için hala atılması gereken adımlar olduğu açık. Bu nedenle, Facebook olarak kılavuzun dikkat çektiği alanlarda yaptığımız çalışmaları, ürünlerimizi, programlarımızı ve içerik politikalarımızı özetleyen Topluluk Standartlarımızı detaylı bir şekilde aktarmak istedik. Sektörün önemli bir oyuncusu olarak sosyal medyayı kullanıcılarımız için faydalı ve güvenli bir yer haline getirmek için sağladığımız altyapı ve araçların özetini bu kitapçıkta bulabilirsiniz.

Dileriz ki bu kitapçık kamu kuruluşlarına ve internet kullanıcılarına Facebook platformlarında dijital farkındalık için attığımız adımları daha detaylı inceleme fırsatı sunar. Bu doğrultuda, hep birlikte sosyal medyanın yenilikler yaratma ve faydalı topluluklar oluşturma gücünü en doğru kaynaklara yönlendiririz.

Kamuoyuna en derin saygılarımızla,

Facebook Türkiye Kamu Politikaları Departmanı BaşkanıAv. Çağatay Pekyörür


Facebook’un Misyonu Nedir?Facebook olarak misyonumuz, “İnsanlara topluluk oluşturma gücünü vermek ve dünyayı birbirine yakınlaştırmak”tır.

Facebook gibi online platformlar, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatta giderek daha önemli bir rol oynamaktadır. Bu platformlar, farklı toplulukların ve işletmelerin dijital dünyada büyümeleri için gereksinim duydukları kaynak, bilgi ve becerilere erişimlerini, mobil olmalarını ve etkinlik düzenlemelerini sağlayacak bilgi ve desteği sunmasının yanında oluşturduğu topluluklar arasında köprü kurarak bireyleri birbirine yakınlaştırmakta ve böylece toplumsal fayda yaratmaktadır. Ayrıca, küçük işletmelerin online ortamla tanışmasına ve yeni pazarlara erişerek iş hedeflerine ulaşmalarına da yardımcı olmaktadır.

Facebook Nedir ve Ne Değildir?Facebook; kullanıcıların gerçek kimlikleriyle var oldukları, fikir ve görüşlerini özgürce ve kendi açık rızaları dahilinde aileleri ve yakınlarıyla ve dilerlerse daha geniş bir kitleyle paylaşabildikleri bir sosyal medya platformudur. Kullanıcıları içerik üretmeye ve kamuoyu oluşumuna katılmaya teşvik eden Facebook yeni sosyal yapılar üretmekte ve en önemlisi “insanlara” kendilerini ifade etme gücünü vermesi ve yapılan paylaşımların geniş kitlelere yayılmasını kolaylaştırması göz önüne alındığında iletişimin demokratikleşmesinde rol oynamaktadır.

Peki sosyal medya nedir? Sosyal medya tek bir servis ya da platform değildir. Farklı türdeki uygulamaları ve servislerini; fotoğraf, müzik veya video paylaşımı servislerini, internet yayınlarını (podcast), blogları, arama ve keşfetmeye dayalı platformları, profesyonel sosyal ağ oluşturma servislerini vb. gibi farklı kullanımları olan çeşitli iletişim platformlarını ve kanallarını kapsayan geniş bir tanımı vardır.

Sosyal medya her türlü kullanıcı arasındaki diyalog ve etkileşimi kuvvetlendirdiği için, çoksesliliği artırır. Sosyal medyanın, özellikle de çevrimiçi kamusal ve politik yaşam arasındaki etkileşimi ve erişilebilirliği artırmasından kaynaklanan kullanıcılar üzerindeki etkileyici rolü, aşağıdaki tabloda görülen beşli kavram dizisi üzerinden özetlenebilir.1

1 Rich Maggiani tüm Sosyal Medya iletişimi türlerinde bulunabilen başlıca kavramlar dizisini 5C olarak adlandırmıştır: “Konuşma”, “Katkı”, “İşbirliği”, “Bağlantı” ve “İletişim”.


Kavram Tanım Açıklama/ Örnek

Konuşmaİki taraflı ve çok taraflı sosyal katılıma olanak

tanır.

Bireyler kendilerinin ürettikleri içeriği yayınlayabilir ve

paylaşabilir ve aynı zamanda yorum yaparak etkileşimde

bulunabilirler.

Katkı

İçerik geniş bir kitleye yazıldığı için

kullanıcılar tarafından kişiselleştirilebilmekte

ve kamuoyuna ulaşabilmektedir.

Kullanıcıların ilgilendikleri ve önemsedikleri konularda

‘haber yazmaları’; yurttaş gazeteciliğini

özendirir, tartışmayı ve demokratikleşmeyi

teşvik eder.

İş birliği

Sosyal medya, paylaşım yapma imkanı tanıdığı

için siyasetçiler, gazeteciler ve kamu kurumları arasındaki

bilgi ve içerik alışverişini teşvik eder.

Bir mesaj, belirli bir türdeki bilgi ile ilgisi bulunan kitleye dağıtılarak anında “gündem”

olabilir. Bu sayede kullanıcılar çevrimiçi kanaat önderlerine

dönüşebilir ve mesajı kendi sosyal ağlarının tüm noktalarında paylaşarak

erişimi kolaylaştırabilir.

Bağlantı

Sosyal medya, tek bir platform üzerinden

birçok web sitesi ve haber kanalı ile

bağlantı kurma imkanı tanır ve kullanıcılar

bu bağlantıları kendi ilgi alanlarına ve meraklarına göre özelleştirebilirler.

Site yöneticileri platformdaki kullanıcıları kendi sitelerine yönlendirerek, kullanıcılar

ile diğer sosyal gruplar arasındaki etkileşim düzeyini

yükseltebilir. Bu sayede sosyal medya kullanıcıları içerik

üretmeye ve daha geniş bir sosyal çevre ile etkileşimde

bulunmaya teşvik eder.

Topluluk

Sosyal Medya, sanal topluluklar

oluşturmak ve geliştirmek için

önemlidir.

Sosyal medyanın edilen kitle daha etkin biçimde bölümlere ayrılmakta ve

böylece benzer tutumlar ve ilgi alanlarını (ör. spor, ekonomi,

kültür-sanat, politika vs.) paylaşan kullanıcılar arasında

birlikler ve dostane ilişkiler oluşturmaktadır.


1.Bölüm: Güvenlik ve EmniyetFacebook’ta Kullanıcı Güvenliğini Nasıl Sağlıyoruz?

Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda sosyal medyada yaşanan problemlerden bahsedilirken kullanıcıların gerçek isimlerini kullanmamaları ve kullanıcıların kişisel verilerinin yeterli derecede korunmaması gibi kimi problemler saptanmıştır. Facebook olarak bu tür endişeleri oldukça önemsiyor ve bu endişeleri önlemek için ürün ve politikalarımız devamlı güncelliyoruz. Buna ek olarak kullanıcılarımıza Emniyet Merkezi’nde kendi güvenliklerini nasıl güçlendirebilecekleri konusunda önerilerde bulunuyoruz.

1. Gerçek İsim Politikamız

Facebook’ta kendi gerçek isminizden başka bir isim kullanmanız yasaktır. Gerçek isminizi kullanmadığınız otomasyon sistemlerimiz tarafından tespit edildiği anda hesabınız askıya alınır. Facebook’taki profiller sadece bireysel kullanım içindir. Bir profilin birey

dışındaki bir şeyin temsili için kullanılması Facebook Kurallarına aykırı olmakla birlikte, aynı kişiyi temsil eden birden fazla profile de sahip olunamaz. Facebook’ta, herhangi birinin veya bir şeyin taklit edilmesine izin verilmemektedir. Böylece bağlantı kurduğunuz kişinin kim olduğundan her zaman emin olursunuz.

Facebook profilinizdeki isim, gerçek hayatta arkadaşlarınızın size hitap etmek için kullandığı isim olmalıdır. Bu isim aynı zamanda bir kimliğin veya Kimlik Listemizde yer alan bir belgenin üzerinde yer almalıdır. Takma adlar, gerçek adınızdan türetilmiş ise ilk veya ikinci ad olarak kullanılabilir (“İbrahim” yerine “İbo” gibi).

Bunlara ek olarak, isminizde şunlar bulunamaz:

• Semboller, sayılar, sıra dışı büyük harfler, tekrarlanan karakterler veya noktalama işaretleri.

• Birden fazla dilden karakterler.• Her tür unvan (ör. mesleki, dini).• İsim yerine sözcükler veya ifadeler.• Her türlü saldırgan veya müstehcen sözcük.

Facebook yalnızca gerçek kişilerle eşleştirilebilen hesapları doğrulayıp koruyabilir. Eğer otomatik tespit mekanizmamız gerçek kişiyi temsil etmeyen bir Profili yakalarsa, bu Profil etkisizleştirilir ve erişim kalıcı olarak kaybedilebilir.


2. Kişisel Verilerinizi Koruma Politikalarımız

Kişisel verilerin korunmasında Facebook’un üzerine düşen görevin bilincindeyiz. Kullanıcılarımızın kişisel verilerini korumak için yeni teknolojiler geliştiriyor ve veri merkezlerinin güvenliği için gerekli planlama ve yatırımları yapıyoruz. Buna rağmen kullanıcıların

verilerinin güvenliğine dair özellikle sosyal medya platformlarının kullanıcılara hangi reklamı hangi veriye dayanarak gösterdiğine dair soru işaretleri olduğunun farkındayız. Facebook olarak kimsenin verisini satmıyoruz ve reklamverenlerle verilerinizi hiçbir şart altında paylaşmıyoruz.

Facebook’un şirketlere sunduğu hizmet “doğru hedefleme”dir. Kullanıcılarımızın gördüğü reklamların ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş olmasını ve ilgilenebilecekleri yeni ürün ve servislerle buluşmalarını sağlıyoruz. Bu sayede Facebook’taki deneyimleri daha kaliteli bir hale getirerek kullanıcıların ilgisini çekebileceğini düşündüğümüz reklamları gösteriyoruz.

Kullanıcıların Facebook Ürünleri’ndeki bazı hareketleri, onlara ilgilerini çekebileceğini düşündüğümüz reklamlar göstermemize yardımcı oluyor.

https://www.facebook.com/help/1561485474074139?helpref=faq_content


Bazen reklamverenlerin işletmelerin sayfalarındaki hareketleri de bize yardımcı oluyor. Reklamverenler, Facebook Pikseli veya Facebook SDK gibi İşletme Araçlarımız sayesinde kullanıcıların internet sitelerindeki veya uygulamalarındaki alışveriş yapma veya uygulamayı açma gibi etkileşimleri hakkında Facebook’a bilgi gönderebiliyor. Bu bilgiler kullanıcılara ilgilerini çekebilecek reklamları göstermemizde bize yardımcı oluyor.

Kullanıcıların reklamverenlerle, mağazalarında alışveriş yapmak veya ödül programları için bir hesap oluşturmak gibi bir şekilde Facebook dışında etkileşime geçmesi durumunda, reklamverenler kullanıcılardan e-posta adresi gibi bilgileri alabilir. Reklamverenler bu bilgilerle bir liste oluşturup Facebook’a yükleyebilir. Reklamverenin işletmelerinin sayfalarıyla ilgilenebilecek kişilere erişmesine yardımcı olmak için bu listeyi kullanarak kullanıcıları eşleştirebiliriz ancak bu süreç esnasında Facebook kullanıcılar hakkında kimlikleriyle alakalı yeni bilgi edinmez. Size belirli bir bölgenin içindeki veya yakınlarındaki kişilere erişmeye çalışan reklamverenlerin reklamlarını göstermek için konum bilgilerinizi kullanabiliriz. Bu bilgileri internete bağlandığınız yerlerden, telefonunuzu kullandığınız yerlerden veya Facebook ve Instagram profilinizdeki konumuzunuzdan alırız.

https://www.facebook.com/business/help/742478679120153?id=1205376682832142

https://developers.facebook.com/docs/apis-and-sdks/




Ancak bu konumları asla reklamverenlerle paylaşmayız, sadece sizin dikkatinizi çekebileceğini düşündüğümüz reklamları size göstermek için kullanırız.

Tüm kullanıcılarımız reklamlar konusundaki bilgilere Reklam Tercihleri merkezinden ulaşabilir.

Reklamlardan kazandığımız geliri kullanıcılarımızın verilerinin güvenli bir şekilde saklanması ve korunması için yaptığımız araştırmalarda ve yatırımlarda değerlendiriyoruz. Buna ek olarak kullanıcılarımızın verilerinin güvenliğini sağlamak için idari ve teknik önlemler alıyoruz.

https://www.facebook.com/ads/preferences/?entry_product=ad_settings_screen


3. Emniyet Merkezimizin Sunduğu Fırsatlar

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı ‘Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda sosyal medya veri güvenliğinin öneminden ve Türkiye’deki kullanıcıların veri güvenliği konusunda bilgilenmesi gerektiğinden bahsedilmektedir. Kullanıcılar sosyal

medya hesaplarındaki verilerini güçlü şifre kullanarak ve kötü aktörlerin saldırılarına karşı gerekli önlemleri alarak koruyabilir.

Kullanıcılarının verilerini korumak, Facebook’un en önemli sorumluluklarından biridir. Dolandırıcılığı engellemek, verileri korumak ve sistemlerimizin güvenliğini sağlamak için ekiplerimiz 7/24 çalışıyor. Biz güvenlik problemlerini bulmak, gidermek ve engellemek için çok çalışırken, kullanıcılarımız da kendi hesaplarını korumak için neler yapmaları gerektiğini merak ediyor olabilir. Kılavuzun da belirttiği gibi, kullanıcılar bu konuda Emniyet Merkezimiz’den faydalanabilirler. Kullanıcılarımız bu merkezde Facebook deneyimlerini güvenli kılmak için Facebook’un gizlilik kısayollarını ve ayarlarını nasıl kullanacaklarını inceleyebilir, hassas içeriği ve davranışı nasıl tanıyacaklarını ve nasıl şikayet edeceklerini öğrenebilirler.

Eğer kullanıcılarımız aldıkları bir mesajın Topluluk Standartlarımıza aykırı olduğunu düşünüyorlarsa, bize Emniyet Merkezimizde anlatılan yöntemlerle bildirimde bulunabilirler. Alınan mesajın zorbalığa girdiğini düşünüyorsanız, Facebook’un Zorbalığı Önleme Merkezi’nde bulunan ve gençlerin, ebeveynlerin ve eğitimcilerin zorbalıkla ve sonuçlarıyla mücadele etmesine yardımcı kaynak ve ipuçlarına başvurabilirsiniz.

https://about.fb.com/news/2019/01/designing-security-for-billions/?ref=FBB_TipsToKeepYourFacebookAccountAndBusinessPageSecure

https://www.facebook.com/about/basics/stay-safe-and-secure?ref=FBB_TipsToKeepYourFacebookAccountAndBusinessPageSecure

https://www.facebook.com/help/395495000532167

https://www.facebook.com/settings?tab=privacy

https://www.facebook.com/communitystandards/

https://www.facebook.com/help/181495968648557

https://www.facebook.com/communitystandards/

https://www.facebook.com/help/1709360766019559?helpref=page_content

https://www.facebook.com/safety/bullying/


Facebook’ta Sahte Hesapları Nasıl Engelliyoruz?

Facebook olarak, sahte hesapları saptamak ve önlemek, verileri korumak ve sistemlerimizin güvenliğini sağlamak amacıyla farklı mekanizmalar ve araçlar kullanıyor, programlar geliştirip, yeni iş birlikleri kuruyoruz.

Özellikle son üç senede, karşılaştığımız tehdit ve kışkırtmaları azaltmak için yaptığımız yatırımlar ile, ortaya çıkabilecek riskleri ve zorlukları da önceden tahmin edip, ona göre ürünlerimizi ve politikalarımızı geliştirdik. Bu değişiklikleri yapmak için bugün şirketimizde 40 farklı ekipten 35 binin üzerinde Facebook çalışanı Facebook, Instagram ve WhatsApp’taki kullanıcılarımızın güvenliğini sağlamak için gece gündüz çalışıyor. Bu sayı 2017 yılından bu yana iki kat arttı.

İçerik moderasyonu çabalarımızın içinde, “sahte hesaplar” ve “spam” bizim en ciddiye aldığımız ve en uzun zamandır üzerinde çalıştığımız konularında başında geliyor. Sahte hesapların tespiti için insan eliyle yapılan incelemeleri ve otomasyonu bir arada kullanıyoruz.

Hangi içerikleri kullanıcılar bize daha raporlamadan platformdan kaldırıyoruz?

0%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

70%

80%

90%

100%

Sahte Hesaplar Spam ŞiddetGörselleri

YetişkinÇıplaklığı ve

Cinsel İstismar

TeröristPropoganda

ÇocukÇıplaklığı ve

Cinsel İstismar

Nefret Söylemi Zorbalık veTaciz

Uyuşturucu(Sınırlanmış

Ürünler)

Silahlar(Sınırlanmış

Ürünler)

Proaktif (raporlanmamış) Reaktif (raporlanmış)

Proa

ktif

ve R

eakt

if ka

ldırm

a or

anla

rı (%

)

Sahte hesapların %99,7’sini daha kullanıcılar bize o hesabı raporlamadan platformumuzdan kaldırıyoruz. En son verilere göre, son 3 aylık dönemde 2,5 milyar sahte hesabı ve 1,8 milyar spam hesabını platformumuzdan kaldırdık. Bunların neredeyse hepsini (%99,8’ini), kullanıcılar daha bize raporlamadan, otomasyon sistemlerimiz sayesinde kaldırdık. Ayrıca, sahte hesaplar daha açılmadan bunları kapatan bir teknoloji geliştirdik.

Sistem çoklu hesapların tek bir bağlantı noktasından açılıp açılmadığına bakıyor ve bu tip IP adreslerini blokluyor. Bu sistem


sayesinde açılmadan kapattığımız hesap oranını %99,8’e çıkardık. Kaldırdığımız hesapların çoğu yaratıldıkları andan henüz birkaç dakika sonra, kimseye zarar vermeden kapatılıyor. Ama elbette birçok süreç halen insan eliyle yapılan işleme tabii ve dolayısıyla ekiplerimizin çalışmaları devam edecek.

Hesap şeffaflığını artırmak için Instagram’da da birçok yeni uygulama geliştirdik. Instagram’ı kullananlar artık çok fazla kullanıcıya ulaşan veya reklam veren hesaplar hakkında daha fazla bilgiye ulaşabiliyor. Bu hesapların şeffaflığını artırmaya yardımcı olarak kullancıların gördükleri içeriği ve içeriğin nereden geldiğini daha iyi değerlendirmesine destek oluyoruz. “Bu hesap hakkında” özelliğimiz kullanıcılara hesaplar hakkında şu bilgileri veriyor:

• Hesabın Instagram’a kaydolduğu tarih• Ülke (zorunlu bilgi değil)• Bu hesabın an itibariyle verdiği reklamlar• Bir sene önceye kadar kullandıkları kullanıcı adları• Takipçi paylaştıkları hesaplar


Facebook’ta Spam İçeriklerin Yayılmasının Önüne Geçmek için Neler Yapıyoruz?

Okuyanları aldatmak üzere tasarlanmış veya izleyici sayısını artırmak için kullanıcıları yanlış yönlendirme girişiminde bulunan içeriklere izin vermiyor ve spam içeriklerin yayılmasını önlemek için çok sıkı çalışıyoruz. İnsanların platformumuzu, ürünlerimizi veya özelliklerimizi kötüye kullanmalarını (örneğin; izleyici sayılarını yapay olarak artırmak ya da içerikleri ticari kazanç elde etmek amacıyla toplu olarak dağıtmak gibi) önlemeyi amaçlıyoruz.

Bu bağlamda, aşağıdaki içerik türlerine veya kullanım şekillerine platformumuzda kesinlikle yer vermiyoruz:

• Manuel veya otomatik olarak çok yüksek sıklıkta paylaşımda bulunma, içeriklerle etkileşim kurma veya hesap, grup, sayfa, etkinlik ya da başka varlıklar oluşturma.

• Kullanıcıların, sunulan bir içeriği görüntüleyebilmeleri veya bu içerikte eylemde bulunabilmeleri için içerikle etkileşimde bulunmalarını (ör. beğenme, paylaşma) şart koşma veya bunun gerektiğini iddia etme.

• İnsanları asılsız iddialarla beğenmeye, paylaşmaya, takip etmeye, tıklamaya veya uygulama ya da internet sitelerini kullanmaya teşvik etme.

Örneğin:• Sahte veya var olmayan hizmet ya da özellikler sunma • Sunulan içeriğe yönlendirememe • URL’leri yanıltıcı olarak kullanarak kullanıcıları Facebook’un

dışına yönlendirme


Facebook’ta Kötü Aktörleri Nasıl Belirliyor ve Önlüyoruz?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı ‘Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda, kötü aktörlerin sosyal medyada yarattığı sorunlara değiniliyor. Sosyal medya gerçek hayatın bir yansıması olduğu için, kötü aktörler bazen isteğimiz dışında platformumuzu kendi yararları için kullanmaya çalışabiliyor. Biz de sürekli olarak yeni kurallar ve ürünler geliştirerek bu aktörlere karşı aktif bir mücadele sürdürüyoruz.

Instagram ve Facebook ekiplerimiz, platformlarımızdaki bilgi operasyonlarını -yani kötü aktörlerin koordine teşebbüsler ile kamuyu manipüle etmeye çalışırken oluşturdukları tehditleri- belirlemek ve durdurmak için birlikte çalışıyor. Özellikle, seçimler sırasında Instagram ve Facebook’ta dış müdahaleleri durdurmak için kolluk kuvvetleri, konunun uzmanları ve diğer paydaşlarla sürekli olarak iletişim halinde kalıyor ve birlikte çalışıyoruz. Bu iş birlikleri ve kendi incelemelerimiz sayesinde Instagram ve Facebook’ta zararlı kullanıcıları belirliyoruz.

Öncelikle, kötü aktörleri bulma ve durdurma yönündeki çalışmalarımızın en fazla olumlu etkiyi, küresel pandemi veya ulusal seçimler gibi başlıca siyasal ve toplumsal meselelere ilişkin doğru bilgilere erişimi sağladığımız zaman gösterdiğini düşünüyoruz. Çünkü toplumsal kriz ya da seçim zamanlarında seçmenlere doğru bilgiyi ulaştırmak, algı operasyonlarından korunmanın en iyi yollarından birini oluşturuyor. Kullanıcıların Kovid-19 salgını ile ilgili en son güncellemeleri ve bildirimleri takip edebilecekleri ve kendilerini ve başkalarını korumak üzere paylaşılan ipuçlarını görebilecekleri


Koronavirüs (Kovid-19) Bilgi Merkezimiz, tam olarak bu işlevi yerine getiriyor. Buna bir diğer örnek de önemli genel seçimler öncesi seçmenleri bilgilendirmek ve bilinçli oy kullanımına teşvik etmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Oy Kullanma Bilgilendirme Merkezimiz.

Bunların yanı sıra, finansal motivasyonla hareket eden ve küresel pandemi gibi önemli toplumsal krizlerden istifade eden dolandırıcıları –ister yurtiçi ister yurtdışı kaynaklı olsunlar– durdurmak için çalışıyoruz. Örneğin, popülerliğini artırmak için bir dizi aldatıcı teknikten yararlanan komplo teorileri sitesi NaturalNews’in sayfasını 2019 yılında platformumuzdan çıkardık. 2020’de ise bu uygulamamızı NaturalNews ile ilişkili olan diğer tüm sayfaları ve alan adlarını içerecek şekilde genişlettik. Buna benzer aktörlerden kaynaklanan düşmanca tutumlara yanıt vermeyi de sürdürüyoruz.

Ayrıca, dış müdahaleler ve yurtiçi koordineli sahte davranışlar ile mücadele edilmesine yönelik özel politikalarımız var. Sahte hesapların merkezi olarak kullanılması yoluyla kamuoyundaki tartışmayı manipüle etmeyi amaçlayan bu koordineli sahte davranışlara yönelik adımlarımız, muhtemelen kamuoyunu en fazla ilgilendiren çalışmalarımızdan biri. Bu çalışmalara öncülük eden ekibin küresel ölçekte 200 kişiden fazla üyesi var ve uzmanlıkları arasında açık kaynak araştırmaları, tehdit incelemeleri, siber güvenlik, kanun yürütme ve araştırmacı gazetecilik gibi pek çok alan yer alıyor. Bu ekip yapay zeka ve sınıflandırıcı kullanarak, kriz ve seçim dönemlerinde manipülasyonun ve yanlış bilginin engellenmesi gibi konularda 7/24 çalışıyor.

https://mtouch.facebook.com/nt/screen/?params=%7B%22page_source%22%3A%22coronavirus_msite_redirect%22%7D&path=coronavirus%2Fhub%2F&refsrc=https%3A%2F%2Fmtouch.facebook.com%2Flogin%2Fcheckpoint%2F&_rdr#_=_


2017 yılında koordine sahte davranışta bulunan bir ağı kaldırarak başlattığımız sürecin bir parçası olarak, 2019 yılında aralarında demokratik seçimler öncesinde yapılanların da yer aldığı dünya çapında 50’den fazla algı operasyonunu engelledik. 2020 yılı içinde, aralarında Rusya, İran ve Amerika Birleşik Devletleri kaynaklı olanların da bulunduğu 18 ağı daha ortadan kaldırdık. Yapay zeka ve sınıflandırıcı kullanarak tespit ettiğimiz koordine şekilde hareket eden sahte hesapları kaldırıyor, bilgi operasyonlarının önüne geçiyor ve kamuoyunu bu faaliyetlerle ilgi detaylı olarak bilgilendiriyoruz.

Algı operasyonu denildiğinde insanlar daha çok paylaşılan içeriğe odaklanıyor: Bu bir nefret söylemi mi? Yoksa bir tehdit mi? Asılsız haber mi? Ancak bu kampanyalarda paylaşılan içeriğin büyük bölümünün yanlış olduğunun kanıtlanması mümkün değil. Gerçek topluluklar tarafından paylaşılmaları halinde söz konusu içeriklerin makul politik söylemler teşkil etmesi bile mümkün.

Asıl sorun, bu operasyonları gerçekleştiren kişi veya grupların kendi kimliklerini ve maksatlarını gizlemek amacıyla aldatıcı davranışlar sergilemeleri ve böylelikle sundukları içeriği olduğundan daha popüler ve güvenilir olarak göstermeleri. Bu sebeple, algı operasyonlarını durdurduğumuz zaman paylaşılan içeriğe değil, platformumuzda gördüğümüz davranışlara karşı harekete geçmiş oluyoruz. Konumuz ister finansal motivasyonla hareket eden dolandırıcılar isterse de algı operasyonları olsun, bu tehditlerin seçim dönemleri ile sınırlı olmadıklarını biliyoruz.

Kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla krizlerden veya toplumsal gelişmelerden istifade edildiğini gözlemlediğimiz her olaya çok hızlı bir şekilde müdahale ediyor ve kamuoyunu da en geniş kapsamda bilgilendirmeye çalışıyoruz – Kovid-19 ya da devam eden protestolar da birer istisna değil. Küresel pandeminin zirve yaptığı bu dönemde, sektörümüzde yer alan başka şirketler gibi bizler de kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık veya algı operasyonlarının arkasındaki çeşitli aktörlerin kendilerine takipçi kazanmak ve insanları kendi sayfalarına veya platform dışı sitelere yönlendirmek amacıyla Kovid-19 ile ilgili paylaşımları diğer pek çok konunun arasında fırsatçı bir şekilde kullandıklarını görüyoruz. Bu tür faaliyetleri proaktif bir şekilde takip ediyoruz.


2.Bölüm: Bilgi Kirliliği ve Kişilik Haklarına SaldırıFacebook’ta Dezenformasyon ve Bilgi Kirliliğinin Yayılımını Nasıl Kısıtlıyoruz?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı ‘Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda, asılsız haberlerin sosyal medyada gerçek olmayan hesaplar tarafından yayılması problemine de dikkat çekiliyor. Asılsız haberler yayılınca toplumdaki algıların değişebileceğine dikkat çeken kılavuzun bahsettiği problemler, aslında sosyal medya ortaya çıkmadan önce medya platformlarının da yaşadığı problemlere benziyor. Asılsız haber problemi sadece sosyal medyanın ortaya çıkardığı bir problem değil; ancak elbette ki sosyal medya şirketlerinin bu konu hakkında ellerinden geleni yapması gerekiyor. Biz de Facebook olarak uzun zamandır bu konuda pek çok çalışma yapıyoruz. Yalan ya da kendi tabirimizle asılsız haberlerin yayılmasını engellemeye çalışırken, aynı zamanda hem dünyada hem de ülkemizde medya okuryazarlığını geliştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.

Bilgi kirliliğini engelleme stratejimiz, ‘Platformdan Kaldır, Azalt ve Bilgilendir’ esasına dayanıyor. Kurallarımızı ihlal eden içerikleri platformdan kaldırıyor, kurallarımıza uymayan sorunlu içeriklerin görünürlüğünü azaltıyor ve nereye tıklayacaklarına, neyi okuyacaklarına ve paylaşacaklarına karar verebilmeleri adına kullanıcıları bilgilendiriyoruz.

Kaldır Azalt Bilgilendir

Kullanıcılarımızın Facebook üzerinde doğru bilgi görme isteklerini anlıyor ve destekliyoruz. Asılsız haberler topluluğumuza zarar verirken, dünyayı doğru bilgiye daha kapalı bir yer haline getiriyor ve güven ortamını sarsıyor. Bu yeni bir durum değil ve teknoloji şirketleri, medya şirketleri ve haber merkezleri olarak hepimizin bu konuda üzerine düşen görevler var.


Facebook’ta asılsız haberlerin yayılmasıyla üç temel noktada mücadele ediyoruz:

• Asılsız haberleri yayanların finansal çıkarlarını tespit edip, bu ekonomik kazanımları sekteye uğratıyoruz.

• Asılsız haberlerin yayılmasını engellemek için yeni ürünler çıkarıyoruz.

• Kullanıcılarımızın asılsız haberlerle karşılaştıklarında daha bilinçli davranmaları adına onlara destek oluyoruz.

Ekonomik Kazanımları Sekteye Uğratmak

Asılsız haberlerle mücadelede en etkili yöntemlerden bir tanesi, asılsız haberlerin yayılmasından faydalananların ekonomik kazançlarını ellerinden almak. Birçok asılsız haberin altında finansal bir çıkar yatıyor. Dolandırıcılar, meşru yayın organları gibi davranıp asılsız haber ve uydurma olayları içeren paylaşımlar yapıyor ve kendi sitelerine ziyaretçi çekerek sitelerindeki reklamlardan para kazanıyorlar. Buna karşı aldığımız önlemlerden bazıları şöyle:

• Kendi topluluğumuz ve üçüncü taraf haber doğrulama kuruluşları sayesinde asılsız haberleri tespit ediyor ve yayılmalarını engelleyerek finansal gelir yaratmalarının önüne geçiyoruz.

• Bir grup veya sayfa, üçüncü taraf haber doğrulama ortaklarımız tarafından yanlış olarak derecelendirilmiş bir içeriği tekrar tekrar paylaşıyorsa, reklam yayınlama veya platformda para kazanma yetkilerini geçici olarak engelliyoruz.

• Dolandırıcılık faaliyetlerini tespit etmek ve kurallarımızı uygulama konusunda ekiplerimize destek sunmak adına yapay zeka uygulamalarını kullanıyoruz.

• Facebook’ta sahte hesapların tespitini kolaylaştırmak ve istenmeyen paylaşımların önüne geçmek adına sistemlerimizi sürekli olarak yeniliyoruz.

Geliştirdiğimiz Yeni Ürünler

Asılsız haberleri tespit etmek ve yayılmalarını engellemek için yeni ürünler geliştiriyor, test ediyor ve uygulamaya koyuyoruz. İfade özgürlüğünü esas alan bir platform olarak, gerçeğin ne olduğuna bizim karar veremeyeceğimizi düşünüyoruz. Bunun yerine, topluluğumuzdan gelen önerileri dinlemek için daha iyi kanallar geliştirmeye devam ediyor ve uluslararası akreditasyonu olan üçüncü taraf haber doğrulama kuruluşları ile asılsız haberleri tespit etmek


ve platformumuzda yayılmalarını engellemek için çalışıyoruz. Asılsız olduğunu anladığımız makalelerin Haber Kaynağı’nda daha alt sıralarda gösterilmesini sağlıyor, kullanıcılarımızı bir makalenin asılsız haber kaynağı taşıdığı konusunda bilgilendiriyor ve üçüncü taraf haber doğrulama kuruluşları ile iş birliği içinde çalışıyoruz.

Bir olayın bağlamının açıklanmasının, kullanıcıların hangi habere güveneceklerine ve neyi paylaşacaklarına karar vermelerinde yardımcı olacağına inanıyoruz. Bu konuda üçüncü taraf haber doğrulama kuruluşlarıyla çalışıyoruz. Türkiye’de 2018 senesinden beri Teyit.org ve 2020’nin Nisan ayından beri Doğruluk Payı ile çalışıyor ve platformumuzda şikayet edilen paylaşımların doğruluk kontrolü sürecinden geçmesine destek veriyoruz.

Türkiye’deki kullanıcılar bize bir içeriğin asılsız olduğu geri bildiriminde bulunduklarında, yukarıda bahsettiğimiz haber doğrulama kuruluşları raporlanan içeriği inceleyerek doğruluğunu derecelendiriyor. Üçüncü taraf bir haber doğrulama kuruluşu herhangi bir haberi asılsız olarak derecelendirdiğinde, o haberi Haber Kaynağı’nda daha aşağılarda göstererek dağılımını önemli ölçüde azaltıyoruz. Bu sayede, asılsız bilginin yayılmasını engelleyerek asılsız bilgiyi gören insanların sayısını da azaltıyoruz. Tekrar tekrar asılsız haber paylaşan sayfaların ve alan adlarının da dağılımını azaltıyor ve para kazanma ve reklam verme yetilerini ellerinden alıyoruz. Asılsız ya da yarı-asılsız olarak derecelendirilen haberleri Haber Kaynağı’ndan tamamen kaldırmak yerine, onu asılsız olarak etiketleyerek dağılımını azaltmayı daha uygun görüyoruz. Kullanıcılarımızın hangi haberi okuyacakları, hangi habere güvenecekleri ve hangi haberi paylaşacakları gibi konularda kendi kararlarını vermelerini sağlamayı daha doğru buluyoruz.


Kullanıcıların Bilinçli Seçimler Yapmalarına Yardım Etmek

Asılsız haberlerin yayılmasını en aza indirmek için yaptığımız çalışmalara ek olarak, kullanıcılarımız uydurma ve kurgusal bilgilerle karşılaştığında bu problemi çözmek için de gereken önlemleri alıyoruz. Bu nedenle kullanıcılarımıza okudukları makaleler hakkında daha geniş bir bağlam sunuyor ve neyi okuyacakları, neye güvenecekleri ve neyi paylaşacakları konularında daha bilinçli kararlar vermelerini sağlamak adına onları doğru kaynaklara yönlendirmeye çalışıyoruz

Sahte haberlerin yayılması söz konusu olduğunda bazı istisnalar yapabiliyoruz. Örneğin, seçimlerle ilgili olarak, şirketimizin misyonunun temelini oluşturan demokratik katılımı da göz önüne alarak oylamayı, sayımı veya seçimlere katılımı bastırmaya çalışan yanlış bilgileri tamamen ortadan kaldırıyoruz. Ancak politikacıların söylemlerine, haber niteliği taşıdıkları için müdahale etmiyoruz.

Politik konularda asılsız haberlerin yayılmasını engellemek adına attığımız adımlardan bir diğeri de siyasal reklamların kurallarını daha fazla şeffaflık sağlayacak şekilde değiştirmemiz oldu. 2019 yılı itibariyle, siyasi reklam vermek isteyen herkesin önce bir kimlik doğrulama prosedüründen geçmesi ve kim olduğunu ve reklam verdiği yerde yaşayıp yaşamadığını kanıtlaması şartını koyduk. Ayrıca her siyasi reklam, reklam ücretini kimin ödediğini gösteren bir etiketle paylaşılıyor. Kullanıcılarımız, Facebook’ta gördükleri tüm reklamlara tıklayıp o reklamları neden gördüklerini öğrenebiliyor ve isterlerse bazı reklamları engelleyebiliyor.


Şeffaflık ilkemiz uyarınca siyasal reklamları Reklam Kütüphanesine koyuyoruz. Kullanıcılarımız hangi reklamın yayınlandığını, kaç kişinin gördüğünü ve ne kadar para harcandığını buradan rahatlıkla takip edebiliyor. Reklam Kütüphanesinde şu anda yedi milyon reklam var. Bu ve benzeri adımlarla yalan haberlerin yayılımının ve kötü aktörlerin etkilerinin önüne geçiyor, yukarıda bahsettiğimiz ilkelerimiz ve araçlarımız sayesinde Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda da yer alan konu ile ilgili endişeleri minimuma indiriyoruz.

Yapay Zekadan Faydalanmak

Yapay zekanın gelişmesi ile birlikte, manipüle edilmiş medya konusunda da mücadelemiz hız kazanıyor. Diğer teknoloji şirketleri ve akademisyenlerle birlikte çözüm üretmeye ve deepfake denilen içerikleri hızlıca belirleme ve bilgi kirliliği olarak tanımlama üzerine çalışıyoruz. Bu konuda gösterilen çabanın ve yapılan araştırmanın desteklenmesi için bir açık kaynak bilgi bankası yayınladık. Manipüle edilmiş içerik teknik olarak çok zorlayıcı ve sürekli değişen bir problem olduğundan, sürekli daha iyi belirleme araçları üzerinde çalışıyoruz.

Örneğin, Deepfake Belirleme Çağrısı dünya üzerindeki insanları deepfake’leri ve manipüle edilmiş içerikleri belirleyecek yenilikçi teknolojileri geliştirmeye davet ediyor. Dijital görüntüleme teknolojisini Facebook dışındaki organizasyonların belirlediği bilgi kirliliğini bulmak için kullanıyoruz.

ORİJİNAL DEEPFAKE


Yalan haberlerin yayılmasını mesajlaşma uygulamamız olan Whatsapp özelinde de yeni kurallarla engelliyoruz. Örneğin, bir mesajın başkasından iletildiğini göstermek için iletilmiş (forwarded) etiketini tanımladık ve seneler içinde bir mesajın iletilme sayısı için belirlenen limiti 20’den 1’e indirdik. Ayrıca bir mesajın iletilmesini zorlaştırmak için “hemen ilet” (quick forward) butonunu da uygulamadan kaldırdık.

Buna ek olarak WhatsApp’ta toplu veya otomasyon mesaj atan hesapların belirlenmesini ve yasaklanmasını sürekli bir şekilde sağlayabilen bir yapay zeka teknolojisi geliştirdik. Bu yeni teknoloji ile her ay toplu ve otomasyon mesaj atan 2 milyondan fazla hesabı WhatsApp’tan men edebiliyoruz. Yapay zeka teknolojimiz sayesinde bu yasaklamaların %75’i bir kullanıcı şikayeti olmadan gerçekleşiyor.

Kovid-19 Küresel Salgını Sürecinde Aldığımız Önlemler

Kovid-19 küresel salgını sürecinde, asılsız ve yarı asılsız bilgilere karşı olan mücadelemiz hız kazandı. Bu sebeple, halk sağlığını tehdit eden bu salgından fayda sağlanmaya çalışıldığı durumları tespit etmek ve politikalarımızda gerekli güncellemeleri yapmak içerikle ilgilenen ekiplerimizin önceliği haline geldi. Bu süreçte asılsız haberlere karşı aldığımız önlemleri şöyle özetleyebiliriz: • Hatalı bilgilerle mücadele ederken yanlış tedavi yöntemleri,

tedaviden caydıracak öneriler, salgının yayıldığı yerler ve ciddiyeti hakkında ya da tedbir konusunda yanlış bilgiler barındıran içerikleri ortadan kaldırıyoruz.

• Hem platformda hem de Facebook Marketplace’te medikal yüz maskesi, el dezenfektanı, yüzey dezenfekte edici mendil ve Kovid-19 test kitleri reklamlarını yasakladık.

• Küresel üçüncü taraf haber doğrulama ağımız, içeriği gözden geçirme ve Kovid-19 ile ilgili yayılan asılsız iddiaları ortadan kaldırma çalışmalarına devam ediyor. Bu konuyla ilgili olarak Poynter’in Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı (IFCN) ile birlikte bir hibe programı kapsamında Facebook ve WhatsApp olarak toplamda 2 milyon dolarlık yardımda bulunduk.

• Türkiye’de de üçüncü taraf haber doğrulama ağımız ile çalışarak en yaygın 5 asılsız haberi tespit ettik ve bunların üzerine bir video çekerek kamuoyunu bilgilendirdik. Bu süreç içinde Doğruluk Payı’nı da üçüncü taraf haber doğrulama ağımıza dahil ederek salgın ile ilgili asılsız haberlerin daha kısa bir sürede tespit edilmesini, yayılımının azaltılmasını ve görsel medya aracılığı ile kamuoyunun bilgilendirilmesini sağladık.


• T.C. Sağlık Bakanlığı ve üçüncü taraf haber doğrulama ağımız arasında bir iletişim kanalı oluşturarak, üçüncü taraf haber doğrulama ağımızın hızlı bir şekilde T.C. Sağlık Bakanlığı’ndan salgın ile ilgili en güncel ve güvenilir bilgiye erişmesine destek olduk.

Bu süreçte ve tüm kriz anlarında, insanların platformlarımızda en güvenli şekilde vakit geçirmeleri ve doğru ve güvenilir bilgilere en hızlı şekilde ulaşabilmeleri için yerel ve uluslararası sağlık kuruluşlarıyla çalışmaya devam ediyoruz.


Facebook’ta Nefret Söylemi ve Kişilik Haklarına Saldırıya Karşı Ne Tip Önlemler Alıyoruz?

Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda nefret söyleminin, ırkçılığın ve öteki söyleminin kullanıcıların üzerindeki kötü etkisinden bahsediliyor. Bizler de platformlarımızda bu tip söylemlerin yer almaması için yoğun çaba sarf ediyoruz. Özellikle insanları ve toplulukları şiddete ve zorbalığa sevk eden nefret söylemine platformumuzda sıfır tolerans gösteriyoruz. Bireylerin koruma altındaki özelliklerine karşı nefret söylemi yapan içerikleri platformumuzdan kaldırıyoruz.

Facebook olarak nefret söylemini insanlara koruma altındaki özelliklerinden dolayı doğrudan saldırıda bulunmak olarak tanımlıyoruz. Koruma altındaki özellikler ise şunlar: ırk, etnik köken, milli köken, dini inanç, cinsel yönelim, sosyal sınıf, cinsiyet, cinsel kimlik, ciddi bir hastalık veya engellilik. Örneğin, belli bir ırka mensup kişilere “vahşi hayvanlar” ya da belirgin bir hastalığa sahip olan kişilere “iğrenç” gibi beyanlarda bulunmak bu tanım kapsamında değerlendiriliyor.

Doğrudan saldırıyı ise şiddet veya itibarsızlaştırıcı söylem, aşağılama ifadeleri veya dışlama ya da ayrımcılık çağrıları olarak tanımlıyoruz.

Platformda izin vermediğimiz nefret söylemini üç kategoriye ayırmak mümkün. Bu kategoriler:

1. Şiddet ifadesi içeren veya insanı insan dışı şeylerle kıyaslama, genelleme veya davranışsal açısından yetersiz göstererek aşağılayan (Örneğin; böceklerle, zeka düzeyi açısından veya fiziksel olarak aşağı görülen hayvanlarla, pislik, bakteri, hastalık, dışkı vs. ile kıyaslama) ve de koruma altındaki gruplara mensup kişileri, şiddet suçu ve cinsel suçtan hüküm giymiş kişiler ya da diğer suçlularla kıyaslayan (Örneğin; ‘Tüm Yahudileri yakmak istiyorum’, ‘Kanser hastalarını öldürsek de onlar da rahatlasa’ ‘Göçmenler pisliktir’ gibi) ifadeler.

2. Koruma altındaki gruplara mensup kişileri fiziksel, zihinsel ya da ahlaki olarak eksik gören ifadeler (Örneğin; ‘Araplar ne kadar pis’, ‘Ermeniler cahil’, ‘Kadınlar fahişe’ vs.); küçümseme ve aşağılama ifadeleri (Örneğin; ‘Nefret ediyorum’, ‘iğreniyorum’ gibi ifadeler). Küfür ya da tiksinme içeren ifadeler de bu kapsamda değerlendiriliyor.

3. Ayrımcılık çağrıları, açıkça dışlama, siyasi katılım haklarının reddedilmesi, ekonomik ya da sosyal olarak dışlama gibi ifadeler (Örneğin; ‘Kadınların internette ne işi var, gidin mutfakta yemek pişirin’, ‘Tüm siyahlar Afrika’ya dönsün’ gibi ifadeler).

https://www.facebook.com/communitystandards/hate_speech


Bir içerik, kullanıcıları yukarıda açıkladığımız nefret söylemi tanımımızdaki aksiyonlara yöneltiyorsa bu içeriği platformumuzdan kaldırıyoruz. Kaldırdığımız içeriklerin ayrıntılı örnekleri için Topluluk Standartlarımızın Nefret Söylemi başlığına göz atabilirsiniz.

Öte yandan, maksatları açık ve anlaşılırsa, kimi kullanıcıların başkasının nefret söylemi içeren içeriğini bilinçlendirmek veya bu kullanımın uygun olup olmadığını tartışmak için paylaşmasına, aşağılayıcı ve söylenmesi uygun olmayan sözleri kendini işaret ederek veya bu terimi kendisi için sahiplenerek kullanmasına ya da benzer durumlara izin verebiliyoruz.

İnsanlar bazen, farkındalık yaratmak veya birbirlerini bilgilendirmek amacıyla, bir başkasının nefret söylemini barındıran içerikler paylaşıyor. Bazı durumlarda, aslında standartlarımızı ihlal edebilecek sözcük veya terimler kendine atıfta bulunur şekilde veya destekleyici biçimde kullanılıyor. Kimi zaman küçümseme ifadeleri romantik bir ayrılık bağlamında kullanılıyor, kimi zaman ise, kadınlara özel bir emzirme grubu gibi sağlık veya destek gruplarında üyelikleri kontrol etmek için kişileri cinsiyet bağlamında dışarıda tutan bir dil kullanılıyor. Tüm bu durumlarda, içeriğe izin versek de insanların niyetlerini açıkça belirtmelerini bekliyoruz. Bu sayede, içeriği neden paylaştıklarını daha iyi anlayabiliyor, niyetin açık olmadığı durumlarda, içeriği kaldırabiliyoruz. Bu konularla alakalı mizahi veya sosyal yorumlara izin veriyoruz. Buna ek olarak, insanların bu tarz yorumları gerçek kimliklerini kullanarak paylaştıklarında daha sorumlu davrandıklarını ve hareketlerinden de mesul olduklarını düşünüyoruz.

En güncel Şeffaflık Raporu verilerimize göre platformumuzdan nefret söylemi içerdiği için kaldırdığımız içeriklerin yüzde 89’u bizlere şikayet edilmeden sistemimizin otomasyon sayesinde belirleyip kaldırdığı içerikler olmuş. Bu oran üç sene önceki yüzde 23 oranın neredeyse dört katı.

2015 yılında, Avrupa Komisyonu’nun yasadışı nefret söylemiyle mücadele kurallarını imzaladık. Bu sürecin bir parçası olarak, bu tip içeriğin hızlı ve efektif bir şekilde kaldırıldığının kontrol edilmesi için bağımsız testler yapılıyor. Bu sürecin beşinci raporundan kimi bilgiler şöyle:

https://www.facebook.com/communitystandards/hate_speech

https://ec.europa.eu/info/sites/info/files/codeofconduct_2020_factsheet_12.pdf


Facebook ve Instagram içerik kontrolü hızında sektör lideri

24 saat içerisindesorunlu içeriklerin

Şikayet edilen nefret söylemli içeriklerin

%95,7’sini %86,6’sını%91,8’ini %42’sini

kaldırdı

(Bu oran YouTube’da %81,5, Twitter’da %76,6) (Bu oran YouTube’da %79,9, Twitter’da %35,9)

kaldırdı

Facebook’un içerik kontrolü ve kaldırma süreçleri kullanıcı şeffaflığı ilkeleriyle de uyumlu. Komisyonun raporundan alıntı yapmak gerekirse: “Facebook sistematik olarak kullanıcılarını bilgilendiriyor ancak diğer tüm platformlar kendini geliştirmek için adımlar atmalı.”

Nefret söylemine platformlarımızda yer vermemek için önemli ve büyük yatırımlar yapmaya devam etmekte kararlıyız. İçerik Politikaları ekiplerimiz kuralları sürekli gözden geçiriyor ve yenilenen kanunlar ve standartlar dahilinde çizdiğimiz çizgilerin doğru yerlerde olmasına dikkat ediyor. Biz de kurallarımızda yaptığımız güncellemeler ve bu konuda katettiğimiz yol hakkında sizlere bilgi vermeye devam edeceğiz.

İçerik yönetiminde özellikle dikkat ettiğimiz bir diğer konu da itibar karalama. Bu konuda bir kural belirlerken ifade özgürlüğü, bilgi alma hakkı ve haberleşme özgürlüğü bakımından da bir denge gözetmeye çalışıyoruz. Facebook olarak platformumuz içerisinde kişilik haklarının korunmasını önemsiyoruz ancak burada kamunun bilgi alma hakkını ve ifade özgürlüğünü de gözeterek bir denge kurmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda kamuya mal olmuş kişiler bakımından yapılan inceleme ile özel şahısların hak ihlalleri aynı şekilde değerlendirilemiyor. Bununla birlikte Facebook olarak kamuya mal olmuş kişiye yakınlığı sebebiyle toplumun dikkatini çeken kişilerin de kişilik haklarının korunması konusunda hassasiyet gösteriyoruz.

https://about.fb.com/news/2020/06/progress-fighting-hate-speech/

https://about.fb.com/news/2020/06/progress-fighting-hate-speech/


3.Bölüm: Sosyal ve Ekonomik KatkıSosyal Medyayı Keyifli Bir Şekilde Kullanmanız İçin Neler Yapıyoruz?

Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda belirtildiği gibi sosyal medyanın dezavantajlarından biri kullanıcıların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmesi. Facebook kullanan insanların platformlarımızda vakitlerini iyi ve faydalı bir biçimde geçirmeleri bizim için oldukça önemli. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki insanın hayatı hakkında pozitif düşüncelere ve duygusal doyuma sahip olmasının temelinde anlamlı ve güçlü ilişkiler kurması yatıyor. Ekonomik durum, kariyer ve diğer faktörlere nazaran güçlü ilişkiler bizim mutluluğumuzu ve başarı hissimizi besliyor, bizi sevdiklerimize daha da yakınlaştırıyor ve toplulukların bir parçası haline getiriyor. Platformlarımızı kullanan bireylerin hayatlarına dair olan hislerinin pozitif olması ve ilişkilerinin kaliteli ve destekleyici ilişkiler olması için birçok ürün çıkarıyoruz ve adımlar atıyoruz.


1. Anlamlı Etkileşimleri Teşvik Etme

Kullanıcılarımızın Facebook’u aktif bir şekilde kullanmalarını ve anlamlı paylaşımların ve içeriklerin sıklığını artırmalarını önemsiyoruz. Facebook’ta çalışan bilim insanı Moira Burke’ün Carnegie Mellon Üniversitesi’nden Robert Kraut ile yaptığı bir araştırma sonucunda daha çok mesaj alan, paylaşımlarına ve Haber Kaynağı’na daha çok yorum yapılan kullanıcıların hayatlarına dair hislerinin daha pozitif olduğunu ve ilişkilerinin kalitesinin arttığını gördük. Bu bilimsel araştırmaların ışığında kullanıcılarımızın platformumuzu sadece haber tükettikleri bir mecra yerine, sevdikleriyle ilişkilerini kuvvetlendirmek için anlamlı ve aktif paylaşımlarda bulundukları bir platform olarak kullanmalarını destekliyoruz ve küresel boyutta yeni araçlar ve kontrol mekanizmaları geliştiriyoruz.

2018 yılından itibaren, Haber Kaynağı’nda sıralamaları değiştirerek kullanıcıların en çok etkileşimde olduğu arkadaşlarının paylaşımlarına öncelik verdik ve Haber Kaynağı’nın üst sıralarında göstermeye başladık. Şimdi ise, Instagram’da beğeni sayısı özelliğini kaldırmayı test ediyoruz. Facebook’ta “Geçirdiğin Süre” ve “Süreni Yönet” gibi araçlarla kullanıcılara uygulamalarımızda geçirdikleri zamanı izlemelerine ve kontrol etmelerine olanak sağlıyoruz. Birçok sektör oyuncusu bu konuyla ilgileniyor, ancak Facebook olarak bunu doğru bir şekilde yapmayı ve insanların platformlarımızda kaliteli vakit geçirmesini sağlamayı çok önemsiyoruz.

2. Yalnızlığı Engelleme ve Topluluk Oluşturma

Facebook’un misyonu kullanıcılarının her zaman faydalı ilişkileri kurması, bu ilişkileri genişletmesi ve beslemesi oldu. Anlamlı ilişkiler Facebook’un ürün yelpazesinin çekirdeğini oluşturuyor ve bu tip ilişkiler insanların hayatları hakkında pozitif düşüncelere sahip olmalarının temelinde yatıyor. Bu nedenle biz de birçok ürünü insanlar arasındaki ilişkileri zenginleştirmek ve topluluk oluşturmalarını sağlamak için geliştiriyoruz. Well-being (İyi Yaşam) ekipleri Facebook içinde pek çok ekiple yakın bir şekilde çalışıp araştırmaları ve en iyi uygulamaları zengin ürün çeşitlerimizi geliştirmede çeşitli şekillerde kullanıyor. Haber Kaynağı’nda görülen paylaşımların kullanıcıların daha çok irtibatta olduğu insanlardan gelmesini sağlamak, Gruplar aracılığıyla ilgi alanları çerçevesinde daha fazla insanı bir araya getirmek, Messenger ile mesajlaşmayı kolaylaştırmak ve Facebook Etkinlikler ile yerel etkinlikler düzenleyip yeni arkadaşlar edinilmesini sağlamak geliştirdiğimiz ürünlerin etkilerinden sadece birkaçı.

https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/jcc4.12162


3. İntihar ve Kendini Yaralamayı Önleme

Kullanıcıların kendini yaralama veya intihar gibi kötü örnek teşkil edecek konuları övmelerine kesinlikle izin vermiyoruz. Ancak kendilerini yaralayacaklarını açıklıyorlarsa aile üyeleri ve arkadaşlarının onlara destek olabilmesi adına bunu platformdan kaldırmıyoruz. Kullanıcılarımız kederleriyle baş etmek için, zor zamanlarda destek bulmak için ve birbirini destekleyen topluluklar kurmak için uygulamalarımızda bir araya geliyorlar. Bu tip tutunacak dalların yaratılmasını ve krizle boğuşan insanların ihtiyaçları olan yardımı almalarını desteklemek istiyoruz. Küresel, çevrimiçi bir topluluk olarak, platformlarımızın güvenli olması bizim için çok önemli. 2006’dan bu yana dünya üzerinde birçok uzmanla çalışarak intihar veya kendini yaralama tehlikesi arz edenleri korumak için kurallarımızı, uygulamalarımızı ve ürünlerimizi geliştiriyoruz. Bu tip zor konuları dünya üzerindeki uzmanlara danıştığımız düzenli toplantılar yapmaya başladık. İntihar mektuplarına, üzücü içeriklere ve haber değeri olan intihar haberlerine nasıl yaklaşmamız gerektiğini konuştuk.

Uzmanlara göre bir intiharı durdurmanın en etkin yolu insanların onları seven ve kollayan aile bireylerinden ve arkadaşlarından haber alması. Facebook’un bu tip iletişimi sağlamak konusunda eşsiz bir rolü var. Dünya çapında bu konuyu araştırmak için Berkeley Üniversitesindeki Greater Good Science Center, Save.org ve Amerika’daki Ulusal İntiharı Önleme Yardım Hattı gibi kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Ayrıca bu tip konularda kullanıcılara destek olabilecek sivil toplum kuruluşlarının acil telefon hatlarını platformlarımıza koymayı hedefliyoruz.

Instagram’da proaktif bir şekilde topluluğumuzun ihtiyaçlarına cevap veriyoruz ve bunun için anahtar kelimeleri filtreleme, hassaslık ekranları, saldırgan yorum ve zorbalık filtreleri, intihar ve kendine zarar verme kontrol noktaları ve yorum kontrolü gibi araçlar geliştirdik.

https://www.facebook.com/safety/wellbeing/suicideprevention/expertengagement

https://greatergood.berkeley.edu/

http://save.org/

https://suicidepreventionlifeline.org/

https://suicidepreventionlifeline.org/


İşletmeler Facebook Araçları Üzerinden Nasıl Bir Ekonomik Değer Yaratıyor?

İletişim Başkanlığı Ofisi’nin yayınladığı Sosyal Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda sosyal medyanın ekonomik faaliyetlere yapacağı olumlu etkiden bahsedilmiş. Biz de Facebook olarak platformlarımızın yeni mezunlar, iş arayanlar, girişimciler ve işletmeler tarafından faydalı kullanılmasını yakından takip ediyor, bu konuda ülkemizdeki kişi, topluluk ve işletmelere birçok olanak sağlıyoruz. Facebook tüm ölçekten işletmeleri dünya genelinde 2,5 milyar kişiye ulaştırabilen bir platform. Türkiye’deki Facebook kullanıcılarının yüzde 80’inden fazlasının en az bir işletme ile bağlantısı olduğunu da göz önünde bulundurarak, ülkemizdeki KOBİ’ler başta olmak üzere tüm işletmelerimizin ulusal ve uluslararası ölçekte büyümelerine ve ticari hedeflerine ulaşmaları için önemli bir ekonomik değer yarattığımıza inanıyoruz.

Türkiye’de

1,7 milyonKOBİ’nin

Facebook’ta bir işletme sayfası var.

Türkiye’deki KOBİ’lerin

%55’ininFacebook’ta bir

işletme sayfası var.

Yurtdışından 135 milyon kişi

Türkiye’den en az bir KOBİ’nin sayfasını takip edip onların ürün ve hizmetlerine dair bilgi sahibi oluyor,

bu ürün ve hizmetleri yurtdışından satın alıyor.

Bu işletmelerin

%98’iFacebook uygulama ailesinin

işlerini büyütmelerine yardımcı olduğunu söylüyor.

Bu işletmelerin

%91’iFacebook platformları sayesinde

satışlarını artırdığını söylüyor.

Facebook platformlarının yarattığı ekonomik etkinin istihdama olan yansıması

209 bin kişi

2017 yılında Facebook araçları üzerinden gerçekleşen pazarlama faaliyetleri ekonomiye

15,3 milyar Türk Lirasıkatma değer yarattı.

Türkiye’de, Facebook sayesinde sınırları aşan işletmelere çok güzel örnekler var. Örneğin e-ticaret şirketi Kaft, benzersiz tasarımlarını Facebook ve Instagram odaklı bir sınır ötesi stratejisi ile tanıtarak, satışlarını artırdı, müşteri edinme maliyetlerini azalttı ve pazarını Türkiye’den ABD’ye ve Avrupa’ya genişletti. Her yıl ortalama yüzde 50 büyüyen Kaft’ın satışlarının yüzde 35’i sınır ötesinden geliyor. Diğer bir güzel örnek ise Kapadokya’dan Sultan Caves Otel. Sultan Caves Otel‘in misafirlerinin yüzde 95’i yurt dışından geliyor ve bu misafirlerin yüzde 99’u rezervasyon yapmadan önce otelin Instagram hesabını ziyaret ediyor. Otelin Instagram hesabına haftada yaklaşık 1 milyon kişi bakıyor.


Facebook İstasyon Topluluk Merkezi

Başta ekonomimizin can damarı KOBİ’ler olmak üzere Türkiye ekonomisinin ve toplumunun gelişimini destekleyerek bilgi paylaşımının ve iş birliğinin artırılmasını sağlamak amacıyla Eylül 2019’da Facebook İstasyon adlı Topluluk Merkezimizi hayata geçirdik. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Habitat Derneği işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz Facebook İstasyon, dünyadaki 7. Türkiye’nin de bağlı olduğu Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’ndeki ikinci topluluk merkezimiz. Facebook İstasyon, topluluklar, işletmeler, STK’lar ve gazeteciler için ortak bir çalışma ve bilgi paylaşımı alanı sağlıyor. Türkiye’deki farklı toplulukların dijital dünyada büyümeleri için gereksinim duydukları kaynak, bilgi ve becerilere erişmelerini, mobil olmalarını, etkinlik düzenlemelerini sağlayacak desteği sunarak bireyleri birbirine daha da yakınlaştırıyor.

İstanbul’da açılışını yaptığımız bu merkezimizin ilk etapta 12 ayrı ilde uydu merkezleri olacak. Şimdiye kadar Samsun, Denizli, Kırklareli, Adana, Mersin, Van, Ankara ve Bursa’da açacağımız uydu merkezlerinin protokollerini imzaladık. Kovid-19 pandemisi ile birlikte online olarak sürdürdüğümüz ve etki alanımızı daha da genişlettiğimiz bu dönemde 2020 sonuna kadar 35.000’den fazla kişinin eğitmeyi hedefliyoruz.

Bu merkezlerimizde yaptığımız etkinlikler dört konuya hizmet ediyor: KOBİ’lerimizin dijital becerilerini geliştirmek, istihdam yaratmak, sivil toplumu güçlendirmek ve daha çok kişiye daha fazla ses vermek.


Türkiye’de Sosyal Medyanın Faydalı Kullanımı İçin Hangi Programları Geliştiriyoruz?

Ülkemizin yüksek bir ekonomik ve sosyal potansiyeli var. Bu potansiyelin dijitalleşen çağda ortaya çıkarılması için internetin sunduğu olanakların etkin, güvenli ve faydalı kullanılması gerektiğinin farkındayız. Bu amaçla kullanıcıların yer aldıkları gruplara göre ortaya çıkan ihtiyaçlarına hitap edecek programlar geliştirmekteyiz. Türkiye’de hem Facebook İstasyon’un olduğu İstanbul’da hem de Türkiye’nin pek çok farklı ilinde yer alan eğitmenlerimiz sayesinde her yıl pek çok eğitim düzenliyor, binlerce kişinin dijital okuryazarlık ve dijital pazarlama alanlarında gelişimine katkıda bulunuyoruz. İlerleyen zamanlarda İstanbul’da yer alan Facebook İstasyon’un ardından açılacak yerel topluluk merkezlerinde de devam ettireceğimiz eğitim ve programlarımızın bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

1. Akademisyenler ve Fikir Liderleri İçin: Yuvarlak Masa Toplantıları ve Türkiye, Teknoloji ve Politika Sohbetleri

Facebook olarak, herhangi bir adım atarken konunun uzmanlarına danışmak bizim için en önemli adımlardan bir tanesi. Bu belgede anlattığımız politika ve kural geliştirme çalışmalarını da mutlaka akademisyenlere ve uzmanlara danışarak gerçekleştiriyoruz. “Yuvarlak Masa Toplantıları”nda teknoloji, internet ve sosyal medya alanlarındaki pek çok önemli konuyu alanında uzman akademisyenler ile belirli aralıklarda tartışmak için bir araya geliyoruz. Bu toplantılar ülkemizin toplumsal ve kültürel yapısını anlamamızda ve ülkemizdeki uygulamaları yakından tanıyıp şirket içindeki takımlara aktarmamızda bize oldukça yardımcı oluyor. Bu sayede yeni bir politika ve kural geliştirirken ülkemizin hassasiyetlerini bir adım önceden göz önünde bulundurmuş oluyoruz.


Buna ek olarak teknoloji, politika ve Türkiye hakkında güncel konuların Facebook ekiplerinden ilgili kişiler ile tartışıldığı “Türkiye, Teknoloji ve Politika Sohbetleri”nde, her ay farklı bir konunun üzerinde duruyoruz. Gizlilikten siber güvenliğe, sosyal medya platformlarının ekonomik etkilerinden blockchain’e kadar pek çok farklı konunun tartışıldığı bu söyleşiler katılımcıların sorularıyla daha da anlamlı hale geliyor. Facebook İstasyon’un Facebook sayfasından canlı izlenebilen bu sohbetlerle geniş bir kitleye ulaşıyoruz.

2. Gençler İçin: Kontrol Bende

Medya okuryazarlığı güvenli bir internet deneyiminin temel yapıtaşlarından birisi. Bu nedenle kullanıcılarımızın kötü niyetli aktörlerin faaliyetlerinden etkilenmemeleri için çevrimiçi deneyimlerini koruyabilmelerini sağlayan öğrenmesi ve kullanması kolay araçlar geliştiriyoruz. Buna ek olarak, toplulukların internette güvenli kalma araçlarını öğrenerek bir araya gelmelerinin öneminin de farkındayız. Bu doğrultuda, 2017 senesinden beri BTK’nın desteği ve Habitat Derneği’nin ortaklığıyla “Kontrol Bende” programımızı yürütmekteyiz. Bu program, gençlerin ve yetişkin bireylerin akran eğitimi metoduyla interneti güvenli kullanma araçlarını öğrenmesine odaklanıyor. Kullanıcılarımız interneti güvenli kullanma becerilerini geliştirdiğinde, kullanıcılarımızın birbirleriyle daha iyi iletişim kuracaklarına ve internet deneyimlerinden maksimum fayda sağlayabileceklerine inanıyoruz.

Programın ilk senesinde hedefimiz 20 ilde 100 üniversiteli gönüllü eğitmenin 10.000 kişiyi eğitmesiydi. Hedefimizin üstünde bir performans gösterdik ve toplamda 11.115 kişiyi eğittik. 2019 senesinde programın hedefi 30 şehirde 120 gönüllü eğitim toplamda 15.000 kişiye ulaşmaktı ve bunu da başardık. 2020 yılında 40 şehirde 20.000 kişiyi eğitmeyi hedeflediğimiz Kontrol Bende programımıza, aynı zamanda ebeveynlerin de güvenli internet kullanımı ve dijital okuryazarlık alanında eğitimler alabilecekleri modüller de ekliyoruz.


3. Çocuklar İçin: Kontrol Bende OyunlaştırmaKovid-19 salgınıyla birlikte internetin çocukların hayatındaki rolü oldukça arttı. Çocukların hem eğitim hem de sosyalleşme için interneti kullanıyor olmaları onların birçok konuda bilinçlenmesinin gerekliliğini ortaya koydu. Biz de bu nedenle Kontrol Bende’yi 13 yaş altındaki çocuklara uygun bir hale getirme çalışmalarımıza hız verdik.

İnternet kullanımının 13 yaşından küçük çocuklara ülkemizin toplum ve aile yapısı göz önüne alınarak öğretilmesi için ülkemizin değerli akademisyenlerinden ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan bir danışma kurulu topladık. Bu kurulun üyeleri, şimdiye kadar Türkiye’de dijital vatandaşlık eğitiminin 13 yaş altındaki çocuklara nasıl verilmesi gerektiğine dair istişarede bulundu ve Facebook tarafından başlatılacak projeler için çocukların internetteki hak ve özgürlüklerini temele koyan bir ilkeler bütünü belirlemeye başladı. Bu ilkeler bizim Facebook ve Habitat Derneği takımları olarak geliştireceğimiz projelerde bize rehberlik ediyor.

Oyunlaştırma projemizin uygulama kısmına 2020 senesi içinde geçeceğiz. Oyunumuz tasarlandığında Habitat Derneği’nin önderliğinde 10 ilde pilot eğitimlere başlayacağız ve Danışma Kurulu’nun da desteğiyle bu projeyi tüm ülkemize nasıl yayabiliriz sorusunun yanıtını arayacağız.

4. Yetişkinler İçin: Dijital Vatandaşlık

Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu Türkiye’deki internet kullanımına dair oldukça önemli bilgileri bir araya getirdi. Bunlar içinde en dikkat çeken bilgilerden biri Türkiye nüfusunun %74’ünün internet kullanıcısı olması ve %64’ünün aktif sosyal medya kullanıcısı olması. Bu kadar çok kullanıcının sosyal medya ve dijital dünyanın potansiyelleri konularında aynı seviyede bilgi ve yetenek sahibi olması ise çok zor. Facebook olarak bizler Türkiye’deki kullanıcıların dijital araçları ve sosyal medyayı kullanarak hayatlarını nasıl daha iyiye götürebileceklerini öğrenmek ve onlar için en faydalı eğitim ve uygulama programlarını tasarlayabilmek istiyoruz. Bu amaçla 2020 yılında “Dijital Vatandaşlık” projesine başladık.

Bu projenin ilk etabında Oxford Üniversitesi Gelişim için Teknoloji ve İşletme Merkezi’nin (Technology and Management Centre for Development) Türkiye’de dijital vatandaşlık üzerine yapacağı bir araştırmayı destekleyeceğiz. Bu etapta, dünyanın önde gelen üniversitelerinden biri olan Oxford Üniversitesi’ndeki uzmanların, Türkiye’deki internet kullanıcılarının ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamamız için bizlere ışık tutacak bilimsel tartışmaları ve kaynakları belirlemesini


sağladık. Projenin ikinci etabında İNGEV’in Türkiye’de internet kullanımı üzerine yapacağı kapsamlı bir araştırma projesini destekleyeceğiz. Projenin ilerleyen etaplarında ise Oxford Üniversitesi’nin çalışması ve İNGEV’in araştırması doğrultusunda ülkemizde her yaştan yetişkinin dijital becerilerini geliştirebileceği bir eğitim programı düzenlemeyi amaçlıyoruz.

5. Yeni Mezunlar, Girişimciler ve Kariyerine Yeni Bir Yön Vermek İsteyenler İçin: Facebook ile Öne Çıkın

İnternet, kılavuzda da belirtildiği gibi, girişimciler ve kariyerine yeni bir yön vermek isteyenler için çok faydalı bir kaynak olabilir. Bu kaynağın ülkemizde en iyi biçimde kullanılmasına katkıda bulunmak için TOBB ve Hackquarters iş birliği ile yürüttüğümüz ve kariyerinizde ilerlemenize veya işletmenizi büyütmenize yardımcı olmak amacıyla tasarladığımız “Facebook ile Öne Çıkın” programını ülkemize getirdik.

Bir gün süren eğitimlerden oluşan bu program, katılımcılara dijital pazarlama ve Facebook ürünleri alanındaki bilgilerin yanı sıra CV oluşturma, mülakatlarda dikkat edilmesi gereken unsurlar gibi farklı alanlarda da destek olmayı hedefliyor.

Facebook ile Öne Çıkın programı Türkiye’nin 20 ilinde gerçekleşecek ve İstanbul’daki eğitimler Facebook İstasyon çatısı altında verilecek. Bu program kapsamında 2019-2020 yılları arasında toplam 20.000 kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.


6. KOBİ’ler İçin: Sınırları Aşan KOBİ’ler

2019 yılında İstanbul’da yer alan küçük/orta ölçekli işletmelerin dijital becerilerini geliştirerek ihracat alanındaki başarılarını artırmak için ‘Sınırları Aşan KOBİ’ler’ programımızı hayata geçirdik. Ülkemizin ekonomisinin yükselişteki seyrini koruması ve küresel pazarlarda daha rekabetçi bir duruma gelebilmesi için ihracatın son derece önemli bir rol oynadığına olan inancımızı pekiştiren bu programı TOBB, Habitat Derneği ve Hackquarters iş birliği ile yürütüyoruz.

Bir yıl içinde 4 haftalık bir eğitim süreci boyunca 50 işletme üyesine hem Facebook ürünlerini kullanmaya hem de diğer alanlardaki temel ihtiyaçlara odaklanan eğitimler veriyoruz. 4 haftalık eğitimin sonunda, her işletme stratejisini jüri karşısında sunuyor ve kazanan işletmeler stratejilerini eğitmenler eşliğinde uyguluyor. Kovid-19 salgınından sonra Nisan 2020’de dijitale taşıdığımız bu programda hem katılımı arttırdık hem de İstanbul dışındaki KOBİ’lere de erişme şansı elde ederek programın ulaştığı illeri genişlettik ve Türkiye’nin dört bir yanından KOBİ’lerin başarı hikayelerine katkıda bulunduk.


7. Kadın Girişimciler İçin: She Means Business

Ülkemizde kadın girişimciler ekonomide gün geçtikçe daha çok söz sahibi oluyor. Ekonomimizi daha da ileriye götürme potansiyeli olan bu kitlenin Facebook ve benzeri platformları kullanarak iş sahalarını ve müşteri profillerini geliştirme şansları var. Bu şansı en iyi biçimde kullanmaları için küreselde uyguladığımız She Means Business programımızı Türkiye’ye adapte ederek başlattık.

TOBB ortaklığı ile 2018’den beri devam eden bu programda girişimci kadınlara bir araya gelerek yararlı bağlantılar kurabilecekleri, tavsiyelerini paylaşabilecekleri ve hep birlikte işletmelerini büyütebilecekleri bir alan sunuyoruz. Şimdiye kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinde 5.000’den fazla kadına dijital pazarlama araçlarının kullanımına dair eğitim verdik. Eylül 2020 ayında TOBB ve Habitat Derneği ortaklığında ikinci dönemine başlayacağımız programımızla, Türkiye’nin farklı illerinde pek çok kadın girişimciye dijital pazarlama alanında destek olmayı hedefliyoruz.


8. Gazeteciler İçin: Facebook Dijital Gazetecilik Eğitimleri

Gazetecilerin değişen medya dünyasında interneti doğru kullanmaları, hem mesleklerini icra etmelerinde onlara avantaj sağlıyor hem de yalan haberlerin yayılmasını önleme ve ifade özgürlüğünün korunması gibi konularda internetin daha güvenli bir yer haline gelmesine katkıda bulunuyor. Gazeteciler dijital gazetecilik eğitimlerinin verilmesinin önemine inandığımız için Facebook Dijital Gazetecilik Eğitimleri’ni 2019 senesinde başlattık.

Eğitimler Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü ve Habitat Derneği ortaklığı ile yürütülüyor. Program, gazeteci ve gazetecilik öğrencilerini dijital gazetecilik, sosyal medya platformları ve hikayeleştirme üzerine eğitmeyi hedefliyor. Program kapsamında, bir yıl içerisinde en az 500’ü kadın gazeteci / gazeteci adayı olmak üzere 1000 kişiye ulaşmayı umuyoruz.


9. Sivil Toplum İçin: Facebook Sivil Toplum Programı

Sivil toplum kuruluşları ülkemizin sosyal yardımlaşma potansiyelini ortaya çıkaran ve bunu geliştiren topluluklardır. Bu kuruluşların amaçlarını ve sundukları değerleri sosyal medya ve interneti en etkili şekilde kullanarak anlatmaları öneminin farkındalığı ile yola çıkarak sivil toplum kuruluşlarının dijital beceri ve kampanya yetilerini geliştirecek bir program üretmek istedik. Facebook Sivil Toplum Programı’nı Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü, Pikan Ajans ve Elpek Sosyal Danışmanlık iş ortaklığı ile yürütüyoruz.

Program, dijital dünyada daha etkin kampanyalar yürütmek isteyen sivil toplum kuruluşlarına bu alanda destek sağlamayı hedefliyor. Bu hedef kapsamında, 2019-2020 döneminde 60 STK ile dijital iletişim aracılığıyla etkinliklerinin artması, destekçi tabanlarının genişlemesi ve çözüm ortaklarına erişim sağlamaları konularında yardımcı olmak için çalışıyoruz. Buna ek olarak, Facebook olarak da farklı ürün ve çözüm destekleri ile sivil toplum kuruluşlarına desteklerimizi sürekli kılmaya çabalıyoruz. Kovid-19 kapsamında da sivil toplum kuruluşlarının ihtiyaçlarına yönelik farklı çözümler sunmak için çalışmalarımızı ve eğitimlerimizi artırmış bulunmaktayız.

#dijitalfarkındalık · medyanın faydalı kullanılması için hala atılması gereken adımlar...

Documents