derri̇da'nın dipsiz kuyusu: fark

Upload: mustafa-durak

Post on 14-Jan-2016

56 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Jacques Derrida'nın felsefesinde önemli kavramlardan biri olan "fark" (la différance) üzerine eleştiri

TRANSCRIPT

DERRDANIN DPSZ KUYUSU: FARK

DERRDANIN DPSZ KUYUSU:

Frk

Mustafa Durak

DERRDANIN DPSZ KUYUSU: Frk

Mustafa Durak

Giri:

Genel olarak fark:

Sanrm nce bir tanmn, etrafn cami, ayarn mani olmas gerei, yani konuyla ilgili yakn ve kart terimleri ele almak kanlmazdr. Farkl, deiik, baka, ayr terimleri iinden bir tek farkl terimi, kendi iinde bir baka szc barndrmasyla ve bunun bu dizideki her terimin ortak paydas olmasyla ayrlr. Fark kavram dikkate alndnda llebilirlik-llemezlik nemli bir anlamsal lttr. Bu dizinin karsnda ise farksz, benzer, ayni, tpk, zde dizisi yer alr. Bu terimlerden her biri ayr ayr ele alnp rneklerle incelenebilir. Bu yazda Derridada fark kavram konu edilecei iin uzatmayacam. Ancak balkta beliren fark terimi burada sunduum iki diziyi ok yakndan ilgilendirse de bunlardan ayrdr. Fark ile farkly ilk elden ayrmak ok nemli kategorik bir ayrmn imdiden belirlenmesini salayacaktr. Farkl, varln neliine ait olarak dorudan varl iaret edebilirken (varlksal = ontik iken), fark; karlatrlm en az iki varln, eyin deer kavram olarak iler, (deer bilgiseldir = aksiyolojiktir).

Fark, algyla ilgili bir kavramdr. Ancak algsal duyular, farkn kavranabilmesi iin olmazsa olmaz olsa da, tek bana yeterli deildir. Fark, en azndan gsterge temelinde (terimsel ve kavramsal temelde) varln duyular yan sra zihinsel karlatrma ilemine borludur. Karlatrma ilemi, canly tanma ilemine, olgusuna aar. Bylece farkn, canl iin tanma, bilme srecinin nemli eiinde ortaya kan algsal olduunu syleyebiliriz: duyma, karlatrma yetisine, deneyimine bal olarak karlatrma ilemi, yine zihinsel deneyime bal olarak duyulara yansm, yansyanlar arasnda zihinde yaplan karlatrma ilemi sonucu bir deerlendirme, fark algsn ortaya karr. Canl tarafndan gerekletirilen tepkiler farkn alglanp alglanmadn gsterebilen iaretlerdir. Bu balamda her trl adlandrma alglanm farklarn somutlandr. Her ad bir fark ierir. Her yeni ad bir fark iaret etmek iin var edilmitir. Bu fark nesnenin, adn gnderdii eyin fark olabilecei gibi, adlandran, adlandrm znenin bak asndan kaynaklanan bir fark da olabilir.

Fark; insann insanla, doayla, kendisiyle, ve zellikle de lmle (sonlulukla) ilikilerinin odandaki kavramdr.

Fark; bir yandan insann znelliini, bir yandan insann znellii iinden nesnelliini gdleyen bir kavramdr. Nesnellik; nesnelemeye, eyler dnyasna eyleerek bakabilmek gibi insan iin en azndan egemen kltrlerin etkisindeki insan iin, insana uzak topik bir hedeftir. nsann doa iinde, doaln iinde yerini almas demektir ki zellikle tek tanrl din kltrleri buna izin vermez. nsan bencillii, mlkl, elde edilmi biime sahiplik buna izin vermez.

Derridada Frk: Frkn anlamsal zmlemesi?:

Derrida, Franszcada fark anlamna gelen diffrence szcndeki /a/ sesi veren /e/ harfini, fonetik biiminde yani /a/ yazarak yazl ayr, okunuu ayni bir terim retir: diffrence diffrance (Bu yeni terimi frk olarak evirmeyi uygun buldum). Derrida'nn gerekesi de bu szcn kayna olan (latince differre) fiilinin birbirinden ok ayr grnen iki anlam olmasdr. Birincisi ayrt etmek, fark etmek; ikincisi de ertelemek, iptal etmek. Ki Franszcada bu iki anlam iin ayr fiiller kullanlmaktadr.

Derrida birinci anlam yle aar: ayni olmamak; baka, ayrt edilir olmak vb. kincisini de yle: ekonomik bir hesab, bir sapmay, bir gecikmeyi, bir ertelemeyi, bir saknm, bir sunumu, burada hi kullanmadm ama bu zincir iine kaydolacak tek szckle (zamansallatrma) zetleyeceim tm kavramlar ieren bir ilem iindeki gleri ve zaman hesaba katma, hesaplama, daha sonra yerine koyma eylemini(1). Dikkat edilirse Derrida burada frk kavramnn iine Franszcada artk kullanlmayan fark etmek (diffrer) fiilinin kkenine giderek, artk baka bir fiille (diffrencier) ifade edilen bir fiilin olas anlam evrenini yeni icat ettii szck alan iine sokar. Hatta bu anlam alann kendi iinde yeniden anlamlandrr: arzunun ya da istekin yerine getirilmesini ya da giderilmesini askya alan, etkisini silen ya da lmllatran bir kip zerinde bunu gerekletiren bir sapmann zamanlatrc araclna bavurmak. Dolaysyla fiilin anlam alann anlam bakmndan gereklikten uzaklatrarak oluturulmu demet iinden soyutlayarak anlamlar retir. Bylece frk; iki ayr fiilin bedeni haline gelmi olmakla kalmaz, ayni zamanda anlam alanlarnn akn, topik zyle de bulumu olur. frk ayni anda (..) tm anlam biimlerine gnderebilir, derhal ve indirgenemez biimde ok anlamldr. Dikkat edilirse Derrida her ne kadar, anlam eitliliklerini dikkate alrken, balam kavramndan sz etmi ise de onu ideal bir kavramlar demeti, btn haline getirirken balam somutluundan zorunlu olarak uzaklamaktadr.

Farkllatrd diffrance (frk) terimiyle unlar yaptn, gsterdiini dnr:

a) Salt ve kesinlikli olarak fonetik yaz yoktur fonetik olmayan (noktalama, boluk vb) gstergeleri benimseyerek ileyebilir salt fonetik yaz yoksa, salt fonetik phon {ses} yok demektir. Ses birimlerini ykselten ve onlar iit{il}meye veren fark, szcn her anlamyla, kendi iinde iitilmez kalr.

Byle bir yaklam, yaz ile sesi ayniletirme ve/ya simgeseli silme, grmezden gelme, silme abasna iletebilir. Yazl dil ile szl dil arasndaki sorunlar kendi sistemlerinden ileri gelen sorunlardr. Ve bu, daha ok yazl dilin szl (sesli) dili temsil edememesinden kaynaklanr. Dolaysyla yazl dilin eksikliinden yola karak salt fonetik yaz yoksa, salt fonetik phon (ses) yok yargs retilemez.

b) grmezden gelinebilecek, basit bir deiime indirgenebilecek, oyun saylabilecek, ama iinde derinlikler olan dilsiz ironi retmek.

Ancak kendisi konuyla ilgili yapt uzun ve toparlayc konumada, konunun anlalmasnn eksik kalacann ayrdndadr: mladaki bu sessiz kusuru, imdiden sylemeliyim ki bugnk konumam dorulamaya yetmeyecek, mazur gstermeye de, sadece konuyla ilgili belli bir israr vurgulayacak. Bu u anlama gelir, ben ne kadar aklarsam aklayaym bu anlalmaz bir eydir. Ya da ok iyimser ar bir yorumla, Derrida byle bir ifadeyle aktrmadan anlatm, anlam ve anlamlandrma arasndaki sorunlar ima etmektedir. Her eyi anlatmayan; okurun dinleyicinin anlayna brakan, farknda, ironici bir zne. Dolaylamac ve yinelemeci bir zne. Canbaz zne: Gerekten ondan bahsettiim srada, Fransz felsefe topluluuna ynelik sylemimle, annda szmle, size hangi farktan sz ettiimi anlatamam.

c) frkn szck yapsndan sz ederken, yani onun ses ve yaz olarak ontik yapsndan sz ederken, onun kavramsalna ve gnderilenin ontik ve ontolojik durumunu dikkate alr ve ylece yargya gider: frkn sndan bahsetmek iin nasl davranmalym? u belli, o kendini sunamayacak. Belirli bir anda mevcut, ak olabilen, kendini gsterebilen ve kendini, kendi hakikati -bir varln hakikati ya da varln bulunuu- iinde bir varlk olarak, bir olan varlk olarak kendini sunabilen ey dnda hibir ey asla kendini sunamaz. Frkn // s kendini yle sunar: szck iinde varolan dier yazbirimlerine gre onlarn iindeki durumu ile yatay eksende ve de /e/nin yerini almasyla dikey eksende bir sunum ve temsil sz konusu edilebilir, yaz birim balamnda. //nn kendini sunamayacak (varln gsteremeyecek) olduunu sylemek, bir safsata, bir oyundan baka bir ey deil. Dilsel varlklarn kendilerini sunmalarndan sz etmek, onlar oyunculatrmak demektir. Byle bir deerlendirme sanatsaldr, dille oyundur. Buna da olumlu yaklalabilir elbette. Ancak her oyunsaln belli bir ilevi olmas kouluyla. //nn oyunculatrlmas giderek tanr gibi her ey ve de hibir eye getirilmesi dikkate alnrsa belirsizlie hizmet ettii, dolaysyla bouna olmad sylenebilir. Ancak oyunla geldii nokta yanltr. Dilsel varlk ayni zamanda gnderdii, iliki kurduu varln kendisi deildir. Bu, ilkeller iin byledir. Sz bysnde byledir. Yani szn gnderdii eyle kendisinin ayniletirilmesi sonucu byledir. Oysa gnderen ey ve gnderilen ey varlk kategorileri olarak birbirinden ayrdr. Dolaysyla bu alntdaki karsama, yanltr. Her varlk, kategorisi ne olursa olsun kendini varlk olarak gsterebilir (sunabilir) ve/ya -imgeler iin konuursak, hissettirebilir.

Oysa frk, mevcut-olan varln sunumunu olanakl klan ey -dir ise (-dirin stn iziyorum), frk kendini asla olduu gibi sunmaz. Kendini asla mevcuda vermez {varla dnmez}. Kimseye vermez.

Yalnzca frk deil, gnderme ilevine sahip dier szckler de mevcut olan varln sunumunu (varlk olarak grlmesini) olanakl klar. Dorusu frkn dilsel varln grdmze gre onun kendi varln somutluyoruz, ama onun gnderileni soyut olduu iin o gnderilenini olduu gibi sunamaz. Ama dikkat edelim burada Derrida frk kendini asla olduu gibi sunmaz derken unlar kastetmi olabilir: frk, gsterilen birimlerini (ilettii anlamlar) sunmaz ya da ilettii gnderileni (ilettii eyi) sunmaz. lkini sunamaz zira ok anlamllk iinde, her hangi bir balama girmedii iin dier gelerin birlikteliinde anlam belirmemitir henz. Anlamlandran zneyi anlam seeneklerinden birine yneltecek hibir ge henz kullanlmamtr. kincisinde ise gnderilen soyuttur, bu yzden sunabilecei, somutlayabilecei bir ey yoktur. Kendini kimseye vermez ise bal bana bir samalk. Hangi szck olursa olsun hem konuan (szceleyen) hem de muhatap (kendisine szcelenen) ile balant kurar. Dolaysyla biri verici (salc) iken dieri alcdr zaten. Hibir dilsel varln kendini vermesi sz konusu deildir. Bu dilin neliini saptrmadr.

Kendini saknarak ve sunmayarak o belirli bir noktada ve dzenli biimde hakikatin dzenini aar, yine de kylar belirlenebilir.

te gelinen bu nokta, Derrida mantn anlamak iin ok nemlidir. Yanl patikalardan giderek vard dilsel varln, hakikatin dzenini amas masaldr. Hibir szck, hakikatin dzenini amaz. Her szcn, her szn kendi hakikati vardr. Bu hakikat hakikatsiz olsa bile. Szc, sz aknclatran, znenin ta kendisidir. Bir szcn, bir szn hakikatsizlik ieren hakikati, ne szc, ne de sz aknc klmaz. Bu nitelik znellikle gelir.

Frk oyunu:

Derrida, yazma bieminde tam anlamyla ciddi bir grnm iinde oyun alannn iine yerleir. Ya da tam tersi. Onun yazlaryla Escherin hibir yere iletmeyen basamaklar arasnda iliki kurulabilir. Bu konu bamsz bir yazy hak ediyor. Bu yzden burada ksaca frk oyunu konusuna deinilecektir. Derrida, fark (diffrence) szcnde yapt deiikliin oyun zelliini gz ard etmi deildir. fark oyunu, bu oyunun kendisi sessizdir. ki sesbirim arasndaki fark iitilmez, sadece bunlarn olduklar gibi olmalarn ve ilemelerini salar. zlendii gibi Derrida, farkn sessizliini kendi uydurduu terimdeki farkn sessizliiyle buluturur. Dorusu gerekten fark sessiz midir? ncelikle fark ulamlamak gerek. llebilir farklar, llemeyen farklar. llemeyen farklar kendiliinden varlk olarak fark, hissedilebilir fark vb olarak sralanabilir. Farklar bir de kendilik olarak fark ve nitelik olarak fark diye ayrmlanabilir. Ancak konu dil olduunda ve Saussuren dilde yalnzca farkllklar var yargs da hatrlanrsa, dilsellerin farkllklarn iki eyin fark gibi dnebiliriz. Bu durumda fark varlksal olur. Her varlk bir dierinden farkldr. Benzer olsa bile. Kiraz ile vine iki eydir. Vinenin kirazdan farkl olduunu ayrt eden, bu farkn bilincine varan zne bunu dil dzeyinde ayr adlandrmalarla ortaya koymutur. Yani bu fark dillendirmitir. Dolaysyla fark, sessiz kalmamtr. Derridann dedii gibi fark sessiz deildir. Dile getirilmi her trl fark seslidir. Ancak her dilsel fark sesli deildir. Kimi dilsel farklar biimseldir (morfolojik). Yani bir bedene sahiptir. Kimi anlamsal farkllklar sessizdir (ok anlaml szckler). Kimi dilsel farklar brnseldir (prozodik). Yazl dil brnsel farklar tmyle gstermez. Ki Derrida buradan hareketle sesli dile kar kmaya alr. Dorusu bu yazl dilin amazdr. Yazl dil /szl dil sorunsal.

Derrida, Wittegensteinn dil oyunlar erevesinde, kendince ayni anlama geldiini dnd, e anlamllklar olarak ayni szckte grmeye, toplamaya alr gibidir. O, yapbozum kavramnn karn, baka szcklerde, rnein yaz, iz, frk, ek, kzlkzar, pharmakon, kenar, ilkdilim, parergon vb ile yer deitirdii ve belirlendii belirli bir balamda bulur. Bu ak ululuk ayni zamanda belirtilen kavramlarda baloncuklar yapar. Frk iin kullandklarn sakntl davranarak yle sralayabiliriz: piramit, piramitsi sessizlik, sessiz bir ant, dilsiz bir iaret, ailenin byk evi, kendinin mezar. nlatlamayan bir mezar, demet, ari-yaz, ari-iz, mekanlatrma, ek, pharmakon, kzlk zar, kenar, iaret, eik vb. Ancak unu hatrlatmakta yarar var. Her eanlam grnen szcn kendine zg bir kullanm alan vardr. Bu olgu eanlaml birimleri ayni klmaz, olsa olsa ayni anlam evresinde ayr biimli komular klar.

Derrida, felsefi ve manta dayal konuma izgisini simetrik ve dayanmac, grgl ve manta dayal konuma izgisi ile kartlatrr. Dikkat edilirse bu kartlkta ortak zellik manta dayal olutur. Bu ztl unun iin birletiriyorum: Derrida oyun kavramn bu ztln tesine yerletirir:

Eer frkn izleminde belirli bir gezinti {kayma} varsa, bu kayma, felsefi ve manta dayal konuma izgisini, tersi olan, simetrik ve dayanmac, grgl ve manta dayal konuma izgisinden daha fazla izlemez. Oyun kavram bu ztln tesinde durur, felsefenin ncesinde ve tesinde amasz bir hesap iinde talihin, gerekliliin birliini ilan eder.

Burada te kavramnn alt mutlaka izilmeli. Bunun yansra Derrida iin oyun kavram; tasarmsaln, amalln karsnda yer alan raslantsallk ile zorunluluk (gereklilik) birlii olarak belirir. Baka bir ifade ile oyun, logostan syrlp aka sylenmese de patosun snrlarna sokulur. Ancak burada dikkate alnmas gereken nemli bir nokta oyunun felsefe dna tanmasdr: felsefenin ncesinde ve tesinde ifadesiyle. Bylece frk oyunu, oyun olma zemini iinden felsefeye, felsefi olana ynelmesiyle ne oyun ne deil, ayni zamanda ne felsefe ne deile dolaysyla hem oyun hem felsefe ulamna yerlemi olur.

Bu ada ona izin oyunu denebilir. Artk varln ufkuna ait olmayan ama oyunun, varln anlamn tad ve evreledii bir izin oyunu. z oyunu ya da olmayan, ve anlam da olmayan frk oyunu.

Derrida, frkn izini her eyiyle stratejik ve servenli bulur. Elbette bu deerlendirme de oyuna dahildir.

Frk, teolojik deildir (?)

Derrida, anlatmakta zorland frkn nelii konusunda, onu elden geldiince aklatrmak bir yana, daha da bulanklatrmak iin elinden geleni yapar. Ksaca o, netlikten uzaktr. Frk ile iaret edilen eyin teolojik olmad konusu da byledir:

a) frk ile iaret edilen ey teolojik deildir.

b) frk ile iaret edilen ey ne teolojiktir, ne deildir.

a) frk ile iaret edilen ey teolojik deildir:

Derrida; kulland szdizim ile yazd metin iinde yapt sapmalar, ele alndaki tarihsellik bakmndan frkn, olumsuz din bilgisine (teolojiye) yanlacak kadar benzeyeceini, ancak onun ile iaret edilenin teolojik olmadn syler. Bu deerlendirmede hemen iaret edilmesi gereken nemli bir durumu belirtmeliyim. Frk ile iaret edilen ey ve frk zerine konuan Derrida biemi ayni ey deildir. Derrida kendi bieminin olumsuz din bilgisine ok benzeyebileceini itiraf ediyor. Dorusu burada olumsuz din bilgisinin, tanrnn yokluunun ya da Nietzche gibi ldnn ileri srlmesi, olumsuzlanmas m yoksa deillerden yola kp olumlanmas m olduu belirsizdir. Frkn neliiyle ilgili yle der:

o, her deil olan eydir, yani her eydir; ve sonu olarak frkn ne varl ne de tz vardr. Hibir olan ulamndan kmaz, ister mevcut olsun, ister na-mevcut. Bununla birlikte, bylece frk ile ilgili iaret edilen ey teolojik deildir, hatta olumsuz teolojinin en olumsuz dzeniyle ilgili deildir, bilindii gibi olumsuz teoloji varln, yani bulunuun ve tzn sonlu ulamlarnn tesinden bir st tzsellii her zaman aa karmaya alr

imdi bu ifadeyi farkl alardan zmlemeye alalm:

X, her deil olan eydir.

Xin her deil olan ey olmas, u yarglar ikindir.

X, a deildir

X, b deildir

X, c deildir

Bu, ilk bakta sanki X, olumsuzluk adna ne varsa uzak olan (uzak tutulan) ey olarak tasarlanmakta izlenimi vermektedir. Ama dorusu onun bu yargsnn karsamas olsa olsa X, hibir eydir olabilirdi. Ancak karmza X, her eydir yargs hem de X, her deil olan eydir yargsyla eitlenerek karld. Bylece eit olmayan ama eit olarak sunulan bir denkleme ulald. unun alt izilmeli. Bu denklem Derridann savdr. Derrida nmze olmayas bir denklem kolajyla kmtr. Ve bu yarglar denklemi, denk olmayan bir denklemdir. Deillemelerden gidip dire gelmektir. Ancak bir tanmlamada olabilecek etrafn camilik ve ayarn manilik yani eyin kendisinde olmayanlar, deilleri sralayp dirleri daha anlalr klma ura yoktur. Onun ortaya koyduu, bir denklemsiz denklem durumunun eletirisi deil. Eer denklikli bir denklemi anlamllk, tutarllk, salanabilirlii olan bir ey olarak dnrsek, onun denklemi anlamsz, tutarsz, salanabilirlii olmayan mantksz bir denklem olarak grnecektir.

Soruna baka bir adan bakalm. Xin kendi eyliine, olumsuzluk adna ne varsa dla(n)mas ve olumluluk adna ne varsa benimse(n)mesi olarak bakalm. Byle bir deerlendirme bizi idealist, topik bir zihinle buluturur. Ve X, Zmrd Ankalar. Aslnda deil olan olduuna gre olan da deildir. Her ey olduuna gre hibir eydir. Ontik olarak deil de ontolojik olarak bir ey ulamna dahil edilebilir ne denli sama olursa olsun bir kez retildi ya. Ancak byle bir bak as ne denli dinsellikten uzaktr? Zira Zmrd Anka kuunun dinle balants olmad, sivil bir kavram olduu dnlr. Oysa Ankann iinde Msr tanrs Ankn bedeni grmezden gelinemez. Bu noktada Derridann Zmrd Ankadan sz etmedii, bunu benim bir benzetmeyle ekitirdiim sylenebilir. Ancak burada yerletiimiz bak asndan Xin ilettii eyin topik kimlii nemlidir: hibir olumsuzluk barndrmayan salt olumluluk. Tmyle zihinsel, gerekle hibir ilgisi olamayacak bir ey.

Alg gcmz zorlayarak kendimizi denksiz denkleme ayarlayabilirsek Derridann arad yitik cennetin snrlarndan ieri girebiliriz. Ama bu evren bize mevcut ve na-mevcut yani u an varolan ya da daha sonra (olanakllk olarak) varolabilecek bir ey vaat etmez. Onun Xi (frk) byle bir ulamla ilintili deildir. Dorusu o, bizim alg snrlarmz dnda kendine zg bir ulamn biricik, anlatlamayan, anlalamayan eyidir.

Frk ile ilgili iaret edilen eyin teolojik olmayn anlamak, daha batan hibir deile sdrlamad, sdrlamayaca belirtildiine gre zor deil gibi. Yine de, zellikle bu deilin altnn izilmesi zerinde durmak gerek. Ancak byle bir konuya, Frk zihnimizde nasl oluturacaz? Nasl tasarmlayacaz? sorularnn yantszlyla girmek zorunda kaldmz belirtmeliyim. yle ya o, cin gibi bir yok olup, bir her trl klkla (varlksal biimle) karmza kabildiine gre, nelii bilinmeyen, bir yanlsama biiminde gelip giden bir ey olduuna gre, byle bir eyin kayna zerine bir belirlemeye geilebilir mi? Dorusu byle bir eyin kayna zerine, onun iinde yer ald metin trne bal olarak konuulabilir, konuulabilirse. Bir cin olarak masalda yer alyorsa masalslktan, dini metinlerde yer alyorsa dinsellikten (teolojik) sz edilebilir. Byle baktmzda Derrida bu saptama oyununda hakldr. Zira onun metni ne tam anlamyla masalsdr, ne de tam anlamyla dinsel. O kendi metnini felsefe tarihi iinde konumlandrmasyla dinsel (teolojik) metin tipinin dna ekmi olur. Ancak bu benim yorumum, Derridann kendisi byle bir bak asna yerlemiyor. O, konuya varlk sorunu olarak bakyor. Ve varlk sorununu yine felsefe tarihi iinden Heideggerci yaklamla sunmaktadr ki, her ne kadar kimi felsefeciler onu teolojiyle ilikilendirmeseler de, hem Heideggerin bilgisel kkeni, hem de ortaya koyduu dnlen varlk anlaynn dorudan teolojiyle balantl olduu gz ard edilemez, edilmemeli.

Kendisi ne derse desin, bu konuda Derridann zihnindeki model teolojiktir. O bu kavramla bir st tzellii yani sonsuz yce varl aa karmaya almadn ima ederek teolojik olmadn ileri srer. Ve teolojinin bir stn, tasarlanamaz, anlatlamaz varlk kipi tanmak iin olduunu belirtir. Her eyden nce frka bir varlkllk tanmad iin hakl grnr gibidir.

Frk, silinmez bir varlk deildir: rnein Tanr deildir, derken aslnda frk deilleme noktasnda tanr kavramna yaklatrr. Zira bir eyi anlatmak iin deilleme asndan bile hi akla gelmeyecek olandan balanmaz. O byle bir deillemeyle modelini aa karm olur.

b) frk ile iaret edilen ey ne teolojiktir, ne deildir.

Derrida 1968de frk konulu konferans verirken, katlmclardan biri frkn her ey olduunu ve kimsenin unu bilemediini: onun, olumsuz din bilgisinin tanrs olduunu syler. Derridann yant yledir ve deildir olur. Burada dnlmesi gereken udur. Dinsel metinlerle kurulan bu benzerlik, onu teolojiye yaklatrmtr. Ve dinsel metinlerin ardnda esinleyen, yazdran, yazan zne olarak Tanr vardr. Peki bu terimin arkasna geen zne kimdir? Elbette retilmi terim tanr olamaz, tanrla oynayamaz. Ama burada dinin yerini almaya alan bir Derridadan kolayca sz edilebilir.

Frk, sadece her ontolojik ya da teolojik onto-teolojik- yeniden kullanma indirgenemez deildir, ayni zamanda o bizzat mekann onto-teolojiye felsefeye- aarak, kendi sistemini ve kendi tarihini retir, bu felsefeyi anlar, bu felsefeye kaydolur ve bu felsefeyi dnsz olarak aar.

Evet, frk; ontolojik, teolojik, onto-teolojik yeniden kullanma indirgenebilir, ve nasl olacaksa kendi sistemini ve kendi tarihini, kendi mekann bu felsefeye aarak retir. Yine nasl olacaksa bu felsefeye yerleir, bu felsefeyi anlar ve bu felsefeyi aar. ncelikle kendi mekann terimini ele alalm. Daha nce olan bir ey olmad belirtilen frkn, nasl oluyor da mekan oluyor? Bir ey mekan edindi mi onun varlkszlndan sz edilemez. Sonra hibir terimin, kavramn kendi bana sistemi yoktur. Szck dilin iinde yer ald m, dilin bir gesi oldu mu anlam alanlar ve anlam seenekleriyle vardr. Tek bana pek fazla bir ey deildir.

Frk ve gsterge:

Derrida, gstergeyi her zaman varl temsil eden bir kavram olarak grd iin frk gsterge kavram altnda anlayamayacamz savlar. Bu u demektir, frk gsterge kavramna smaz, onu aar. Bu noktada gsterge kavramnn dilsel birimler iin nerilmi bir kavram olduunu hatrlamamz gerek. Bir de gsterge kavramnn yalnzca gnderilen ey ile ilgili olmadn, bakaca temsil ile snrl olmadn belirtmek gerek. Ve eer gsterge kavram dilsel olgular temsil etmekte yetersiz ise bu yalnzca frk kavram iin deil baka birimler iin de geerlidir. Diyeceim gsterge kavram eletirilebilir ama bu, tek bir terime indirgenerek yaplamaz. Saussure konusunda Derrida dolayl konuur. Derridann; Saussuren kimi szlerinden karsadn ifade ettii dilde yalnz ayrlklar vardr(2), yargs bizzat Saussurendr. Ve Saussure bir ayrln, farkn salt nitelikli geler gerektirmesine karn dilde salt nitelikli geden yoksun ayrlklar olduunu syler. Dolaysyla farklarn zihinselliine iaret etmi olur. Ve dilsel farkn dizgeden kaynaklandn belirtir. Bir dil dizgesi, bir dizi kavram ayrlyla birlemi bir dizi ses ayrldr(3), der. Dorusu bu noktada Saussuren satran rneinden yararlanmak istersek, ilevsellere sahip gelerin ilev farklar dikkate alnabilir ki bu snrl bir farkllk demektir. Elbette bu da nemli, anlamak anlamak iin; genel olarak dilin ilemesi iin olmazsa olmaz bir farklla iarettir. Ancak ben bu farkllk kavram iine biim edinmi her dilsel birimi de dahil etmek istiyorum. Her ne kadar ak liste, kapal liste ayrm dilde dizgesel ileyii ayrmada yardmc olsa da ak liste oluturan birimler de, birimlerin varl da fark kavramyla ilgilidir. Derridayla ilgili olarak da u temel itiraz yapmak istiyorum: tm dilsel olgular bir tek frk terimine indirgeyebilmek olanakszdr. Dil kendi iinde oklu dizgelere, birbiriyle ayni ulama sokulamayacak olgulara sahiptir. Bakaca bu i o kadar kolay deildir. Bugn henz szck trlerinin bile salkl bir snflandrmas yaplmamtr. Geerli saylan snflamalar amazlarla doludur. Dilbilgiciler, dilbilimciler henz zarf sorununu aklkla zebilmi deildir.

Frk; ne bir szck, ne de bir kavramdr (?)

Derrida, frkn nelii konusunda belirsizdir. Onu geici olarak szck ya da kavram olarak adlandrdn ama onun tam olarak bir szck de, bir kavram da olmadn syler:

geici olarak frk szc ya da kavram diye adlandrdm ve greceimiz gibi, harfi harfine bir szck ve de bir kavram olmayan bir eydir.

Frkn, kullanlan dilin iinden, dile ait bir szck ve kavram olmad, Derrida znelinde retilmi olduu dorudur. Ancak burada u asla gz ard edilmemelidir: Dilin iinden dil ile ilgili bir eksiklii gndeme getirerek daha kapsayc olduu ileri srlen yeni bir szckbiim retirseniz onun szckln ve kavramln geiciletiremezsiniz. O artk dile dahil olmutur. Bu terim, en azndan Derrida tarafndan kendi metni iine sokulmusa, ve bakalar da bundan olumlu ya da olumsuz sz edebiliyorlarsa artk bu terim dilin malzemesidir. Bir biimbirim dilin malzemesi haline geldi mi onun denetimi ilk retenden km olur. Artk onu dile dahil etmeme, yani dil dna, dil tesine tama hakknz yoktur. Zaten byle bir ey olanakl deildir.

Bir yorumla u sylenebilir: Dorusu o, bu terimi gsterge ve gnderge dna karma, bunlarn dnda ne kabilecek terim retme abasndadr. Dolaysyla kendine Saussure ve Peirce dnda bir konum aramaktadr. Bu, bir bakma Saussuren gsterge kavramyla bir yar ierir. Zira gsterge de iki yz birletiren bir btn deil midir? Derrida da, tam olarak benzerlik olumasa da eskil bir szcn ift anlamlarn yeniden tek bir szckte birletiren bir btne gitmektedir. O, her ne kadar bu terimin eyliini reddetse de byle bir ey olanakl deildir. Yani terim sesel olmasa da yazsal bir varlk haline gelir onun yapt deiiklikle. Ancak unun alt iyice izilmeli o bu deiiklikle dilin iine felsefi dil dzeyinde bir varlk eklemitir. Artk bu dilsel varln varlklndan ka yoktur. Bu ey, artk felsefi dil dzleminde olan ey haline geldikten sonra benzerlerinin niteliklerini de yklenir zorunlu olarak. Tpk dilsel hibir genin sabitliinin olmay gibi, o da dilin tarihi iinde yerini alr. Yani tm dilseller gibi kendini retenin gereksinimi dna kar. Burada belki ar yorum olarak Derridann, dil felsefesini dilin dna karma abasndan sz edilebilir. Dili ykarak dilsel aklamaya bir kap aralamak. Tam da bu noktada Derridann ne karmaya alt ya da uydurduu terimlerden her birini anlatrken, tanmlanlmazlk noktasna getirmesi zorunlu olarak sorunu, onun ele ald bir terimin, terimliinden, terim olma durumundan karp, onun biemi sorunu haline getirir. Bu, sorunun onun iin, onun tarafndan kendiletirilmesi demektir. Bu da bizi onun ruhsal sorunlarna gtrr ki konu, dil felsefesinden, genel olarak felsefeden kp psikanalizin snrna dayanr. Szckler ve kavramlar/kuramlar, kendileri, dier szcklerden ya da kavramlardan farkldr ve bu fark onlarn anlamn verir. Anlamn olanakllnn bir koulunu belirleyen olarak bu ifadenin aknc fazla vurgusuna karn, Derridaya gre frk aknc deildir. O yar aknc bir kavramdr (Glas). Szckler arasndaki fark, bir yandan anlam rettii ve anlam engelledii kadaryla, bir yandan da frk, anlamn olanakszlnn olanakllk koulu olarak hizmet eder.

Ara at:

Derridaya gre, Franszcadaki -ance soneki, etkin ve edilgin arasnda belirsiz kalr. Ona gre diffrence da diffrance olarak yazlnca ntrleir. Ve mastar diffrer etkindir. Burada Derrida dilbilgisel ok temel bir hata yapyor. Zira diffrer etkin deildir. Etkinlii ve edilginlii gcllk olarak iinde tayan fiilsel bir biimdir, mastardr. Mastarlar ne etkindir ne de edilgin. Hatta balam iinde kullanlmam biimiyle ne fiildir, ne ad; ne yklemdir ne zne/tmle. O, mastar ile fiilden -ance son ekiyle tretilmileri etkin ve edilgin arasnda, belirsiz sayar. Ne etkin ne edilgin yani ara atyla ilikilendirir. Dolaysyla frk da bu ara atya yerleir: ne etkindir ne edilgin, ona gre.

Duyulur ile anlalr arasnda, felsefenin kurucu kartlna direnen bir dzene gnderilmesi gerekir. Direnir zira o, bu kartl tar, ve o; iki fark arasndaki ya da iki harf arasndaki bir frk; ne sese ne de yrrlkteki anlamyla yazya ait olmayan bazen bizi iki olduklar yanlsamasna inandran sakin itenliin de tesinde bulunan frk hareketinin iinde duyurur kendini.

Bu alntlardaki amaz ok belirgindir. Mastarn ya da adn ara atl baka bir eydir. Oysa o ara at kavramyla hem edilginlii hem etkinlii iletir. Fark direnir, inandrr ve frk, frk hareketinin iinde duyurur kendini. unun alt iyice izilmeli: bize sunulmu, ya da sunulmaya allan dil, iinde znelerin sorunlarnn izlerini ierir. Dilin yinelenmesi ve farkllamas yeni znelere baldr. znenin etkinlii ya da edilginlii olmadan, yani znenin dnda kalan dil bir gcllktr. znenin kendi dil birikimi de tam anlamyla znede etkin deildir. zne yeni ortam ve yeni gereksinimlerle dilini deitirebilir. Ne znenin dili ne de genel olarak dil duraan deildir. Elbette onun hareketini, farkllamasn salayan gdleyici etmenler vardr, ki, bu, bu yaznn konusu deildir. Dili byle anlaynca znesiz bir kavramn da ara atlamas sz konusu deildir. O, balama gereksinen bir gcllktr.

Mevcutluk, na-mevcutluk aras snr:

Ses, yalnzca dncenin aracdr, tek bana varlktan yoksundur (Saussure)

Derrida, varln (mevcutluun) ya da yokluun (na-mevcutluun) yetke (?)sinin bu ara kavramyla sorgulanacan dnr ki dorusu bu ara kavram hi de yeni deildir. Teolojinin eskil bir ulamdr: Cennet, Cehennem, Araf. Dorusu insann Cennet ve Cehenneme deil de Arafa daha uygun olduunu dnyorum (4). stelik yetke sz konusu edildiinde ki Derrida hep yetkeye kar kyor gibidir, yetkenin neresinde bulunulduu aka ifade edilmelidir, ama Derrida, bunu hem soyutlayarak hem de dolayl yollardan yapar. O eylem adam deildir, dnrdr, denilecektir. Ancak anlatm, yetke varln ve yokluun olma, olmama durumuna genellenerek yapldnda bir hedef sapmas sz konusudur. Bir de yetke kavramnn her varlksala yaylma durumu. Bu da yetke kavramndan anlalmas gerekeni bulanklatrr. Bence, yetke sz konusu edilecekse, zneyle, hem de benci, baskc zneyle sz konusu edilebilir. Yetkeyi idealletirmek yerine insan ilikilerindeki durumunda ele almak, somut bir biimde gstermek gerekir. Derrida, mevcutluk ile na-mevcutluun arasnda bizi zorlayan snrdan sz eder. Oysa byle bir snr insan zihinseline aittir. Zihinsel mekanlatrma ile ilgilidir. D dnyada yokluk olmad gibi snr da yoktur. Snrlar yaratan insandr. Derrida, giderek frkn ontik ve ontolojik fark olduu sonucuna varr. Ben israrla farkn ontik deil, ontolojik olduunu ileri sreceim. Bu konuda Derridann yine amazl bir ifadesine bakalm.

Saussuren bir snflandrma olduunu syledii dil gkten dmemitir, farklar retilmitir; bunlar, retilmi etkileridir, ancak bir zneye ya da bir tze, genelde bir eye, ksmen mevcut bir olana {nedeni olarak} dayanmayan ve bizzat frk oyunundan kaan etkilerdir.

Evet, fark ontik deil ontolojiktir derken ben de ayni eyi sylyorum: farklar retilmitir. Yalnz farkn retilmi etki olduuna kar kacam. Farklar algsal olarak retilmitir. Fark bir alg sorunudur. Etki, zne ile eylerin ilikisinde sz konusudur. Dolaysyla fark, znenin eylerden etkilenmesi sayesinde retilmi algsaldr ama etkinin kendisi deildir. in ilginci: Derrida etki kavramna yle abanr ki frk, ok deiik bir ey klma adna, farkn neliinden uzaklar. Ona gre frk ne bir zneye, ne bir tze, dayanmayan etkidir. Yani kendi bana, kendinde eydir. stelik ne demekse, etki olan frk, frk oyunundan kaar. Eer fark, frk oyunundan kaabilseydi Derridann oyunundan kaabilirdi!?

Frk ve anlam(landrma):

Derrida'nn, frk szc iinde toplamaya alt gerek szcn kkensel anlamlar, gerekse onun bunlara bal olarak ilettii benzetmeler, yaktrma anlamlar demet szcyle sarmalanr. Dorusu anlambilimciler, szlkbilimciler, sesbilimciler iin hi de yeni olmayan bir kavramdr bu. Zira anlambirim anlambirimcik /anlambirimcikler demeti, anlamlar demeti, yerdelik; sesbirimcik/sesbirim; szck, szcn szlksel girdileri hep bu demet, toplam kavramnn ifadeleridir.

Derrida soruna anlambilim kadar ayrntl bakmaz. Hatta demet terimini hem sanatsal, hem de dil felsefesi boyutlarnda eitlendirir: ip (yap ile dokuma arasnda iliki kurarak), anlam ya da g hatlar (Deleuze ve Guattari, anlam g ile ilikilendirilmesi) terimlerini kullanr.

Frk, Derridann gayretiyle kendi iinde birden fazla anlam barndrr hale geldii iin, demet szcyle ayni ilevi grr. Frk ayni anda bunun tm anlam biimlerine gnderebilir, derhal ve indirgenemez biimde ok anlamldr. Ancak burada unu unutmamak gerek: Szlk iinde birden fazla anlam ieren her szck, o anlamlarn alm, anahtar deil midir? Derrida bir canbazlk edip, frk tm bu tr szcklerin temsilcisi yapmak ister gibidir.

Derrida, frk kavram iine tktrd zaman kavramna dayanarak ve bir de frk anlamlandrmayla eleyerek, anlamlandrmay, zamanla{tr}ma frk olarak tanmlama abasnda olduunu syler.

Anlamlandrmay kabaca z nitelikleri iinde, zamanla{tr}ma frk olarak tanmlamak iin anlatmaya altm ey, gstergenin klasik olarak belirlenmi yapsdr.

Yani kendi yargsnda kavramlar eleyerek, yerlerini deitirerek oynarken olgunun gerekliinden ne denli ayrldnn farkna varmaz. Net olarak syleyebilirim ki anlamlandrma yalnzca zamanla{tr}ma frkna indirgenemez. stelik anlamlandrmann z nitelikleri iinde byle bir kavram yer almaz. Bu kavram Derridann uydurduu bir kavramdr. Tek dayana fark szc iinde 'ertelemek, iptal etmek' anlamnn bulunmasdr. O bu anlamdan srayarak zaman kavramna gelir ki bu olanakl deildir. Zira kavram; zamanla, mekanla, kiiyle ilikilendirilebilir. Ama bu, kavramn tek bana ierdii bir ey deildir. Bir terime bal olarak bir kavramn, iinde yer ald ifade balamnda kavram; zamanla mekanla, kiiyle ilikilendirilir ki, bu iliki iinde kavramn zamansalla(tr)lmasndan sz edilebilir. Ancak altn izerek sylyorum, anlamlandrma bu geler aras ilikilendirmeyle ilgili bir ilem ya da sretir. Anlamlandrma tek bir ileme indirgenemez: Doal dil olarak bakldnda Wittegensteinn dil konusunda gerek salt balam, gerek oyun kavram ile yapt aklamadaki temel yanl da bu gereklikte sakldr. Anlamlandrma, yaln ve karmak olmak zere ayrma, aktrma ve/ya ilikilendirme ilemlerinden oluur Tek bir ilem olabilecei gibi ilemler zincirinden oluan bir sre de olabilir. Byle bakldnda frk tek bana anlamlandrmay aklayamaz. Kald ki Derrida, bu aklamaya ksmen yaklaan u yargda bulunur:

Anlamlandrma geleri ekirdeklerin youn gcyle deil de onlar birbirleriyle ilikilendiren ve ayran ztlklar ebekesiyle alr.

Ancak burada bile sanki anlamlandrma zneden bamsz oluuyormu gibidir. geler aras ilikiyi kuran anlamlandran znedir. gelerin kendisi deil. gelerin kendisi, ifadeyi kuran znenin anlamlandrmasnn iindedir; izler, iaretler, gstergeler btn olarak gcllemi anlamlandrma ve yine gcl anlam olarak somutlanm ifade iindedir. fade, kuran kiinin anlamlandrmasna, ancak olas anlamlarn tmnn sorgulanmasyla ulalabilir. Bu da anlamlandran znenin anlamlandrma deneyimine ve yetisine baldr. Etkinletirici ge: anlamlandran znedir.

Derrida, bir de ideal anlamdan sz eder. Gsterilenin yz, kavramdr, ideal anlamdr. Bu ancak kendisinin gelitirmeye alt yapay gsterilenler iin geerli olabilir. Zira gsterilen, bir gerekleimin, pratik dil kullanmnn iinden bir kavramdr.

Bir yerde de frk, anlamlandrma hareketini () olanakl klan eydir diye tanmlar. Ki bu anlamlandrlan gelerin farkllklar sayesinde anlamn olutuu, ilk bakta doru gibi gelse de, gelerin farkllklarn gelere ikinletirerek zneyi, znenin zihinselini dlarsak anlamlandrma olgusunu kavrayamayz. Anlamlandrmann kaynanda znenin karlatrma yetisi ve deneyimi bulunmaktadr. Bu etkinlik insan soyunca gelitirilmitir. Gelitirilebilirdir. D dnya ve buna bal olarak d dnyadan esinlenilmi, etkilenilmi i dnyaya zg varlksallar, anlamlandrma nesnesi olabilir ama onlar varlk alanna aittir.

Frk ve zne:

Derrida zne sorununa Saussuren dile yaklamndan gittii iin nce Saussuren dil anlay zerinde durmak gerek. Saussure, dil konusunda yanl anlald iin haksz eletirilere de uramtr. Bu eletirilerin banda onun dil tanmndan zne kavramn ve tarihsellii kard iddialardr. Derrida da bu temellere yaslanr. Ne yazk ki, Saussuren ayrmlad kavramn farkl varlklar hep soyutlanarak ele alnmtr. Bu kavram langue, langage ve parole, Trkeye dil, dil yetisi ve sz olarak evrilince zaten kendiliinden bir kopukluk ortaya kmaktadr. Dil ile ilgili tartma da yalnzca bu kavram erevesi ile snrl kalmaktadr. Oysa Saussure, bizim genel olarak anladmz dili ite bu kavrama ayrarak incelemeye alr. Yani her kavram da genel olarak bildik dilin grnmleridir. Dorusunu sylemek gerekirse bunlarn iinde bulank grnen langage terimidir ki, Franszca iin genelde zel diller (dilce) iin kullanlan bir terimdir, ama Trke eviri sz konusu olduunda yine dil diye evrilir: iir dili, ieklerin dili, sinema dili vb. Bu terimin Trkeye dil yetisi diye evrilmesi de sorunu daha bulank hale getirmitir. Elbette sz terimi de yle. Yineliyerek sylyorum: Trke evirilerinin getirdii amaz kadar, Saussuren ne demek istediinden ok bu terimlerin var olan anlamlarnn dikkate alnmas, bu terimler arasnda langue (dil) terimini yalnzlatrm ve hedef haline getirmitir. imdi bu terimlerin Sausssure iin kavramlatrlmalarna ynelebiliriz: Saussure u denklemi kurar: dil, dilyetisinden sz knca kalan eydir (5) yani

dil (langue) = dilyetisi (langage) sz (parole).

Bu aritmetik forml yle eitleyebiliriz:

Dilyetisi = dil + sz

Sz = dilyetisi - dil

Oysa genel dil kullanmnda langage, dilin, bir parasdr, dilin iindedir. Oysa burada langage genelleiyor, dil ve sz onun iinde. Dili, genel dil kullanm olarak soyutlarsak yle yazabiliriz:

Genel kullanmda dil = dil (langue) + dil(ce) (langage)

Saussurede dil = langage (dil =dil(ce) deil bu kez = dil (langue) (stteki

dil deil bu kez) + sz (parole)

Bu iki kullanm arasndaki denksizlik ve terimlerin benzerliindeki amazlar grmemiz gerek. Karlatrma nce unu koullandryor: benzer terimlerin tuzana dmemek iin en azndan Sausssuren kulland terimlerin tanmlarn bilmek gerek.

Dilyetisi (langage): Dorusu, alk olduumuz dilin genel zelliklerini, Saussure langage terimi kapsamna alyor: langage; hem bireyseldir, hem toplumsal (6). Hem gnceldir, hem de tarihsel (Dilyetisi her an yerleik bir dizgeyle bir evrim ierir; hem ada bir kurumdur, hem de gemiin rndr her an. (7).

Burada zellikle ada bir kurum oluu, imdide varoluuyla, gncellii ve gemiin rn oluuyla tarihsellii vurgulanm olur. Dilin evrimselliinin langagea yklenmesi, dilin sesel, biimsel, szlksel, anlamsal biimlerinin deiimlerinin langage snrlar iinde deerlendirilmesidir. Dolaysyla bu balamda langage teriminin dilyetisi diye evrilmesi sakncaldr.

Dil (langue) ise, hem toplumsal bir rn, hem de toplumun benimsedii, anlama rn kurallar btndr (Saussure; GDD; s: 31). Dil kendi bana bir btndr, bir snflandrma ilkesidir (ib). Dil, kendi dzeni dnda dzen tanmayan bir dizgedir (Saussure; GDD; s: 44). Bu noktada Saussure dili satran oyunuyla karlatrr. Satran malzemelerinin neden yaplm olduu oyunun dizgesini (sistemini) ilgilendirmez. Oyunun talarnn biimi de nemli deildir oyun dizgesi iin. Ama o talarn says ve ilevleri nemlidir. te bu noktada dil (langue) kavramndan dil malzemesinin biimselliini karp, dilsel dizge adna ileyebilecek olanlar dil (langue) kavram iine alr. Bakaca Saussure, bilindik dil (langue) tanmn deitirir, snrlarn daraltr. Dizge iin ilevsellii ne karr. te bu noktada itirazlar balar. Dilin tarihsellii ne olacak? Saussure dilin tarihselliini langage kavramna brakmtr. Tpk satran oyununda satran oyunu tarihi, oyun sisteminden ayr bir ey olduu gibi ayrmtr onu. Ve burada Saussure iin oyun, bir benzetme olarak gndemdedir. Onun iin dizgesellik, (langue) dildir. Ancak burada, bu ayrm mant iinde Saussuren nemli bir elikisine iaret etmek gerek. Hem langage, hem de langue toplumsaldr. Ama toplumsal olan bireyselliklerden oluur. Ve toplumsal olann ardnda ynlendirici g, dalga kuramlar ve bireylerin gc, gszl, sorumluluu (bilinlilii, bilinsizlii) gz ard edilmemeli.

sz (parole) kavram bireysellii ierir. Her trl znellik, langue ve langage ile znenin ilikileri languen, giderek dilbilimin snrlar dna karlr. Ancak formlde u da net olarak grlmektedir: langage ayni zamanda parole ikindir. Formlde yle bir mantkszlk da ilemektedir: langue = langage parole olduuna gre, langage ayni zamanda langue da ikindir. Langage = langue + parole. Dolaysyla langage bu formlle genel kullanmndaki dilin yerine geerek genellemektedir. Ancak bu formlle hem dilin tarihsellii, hem de toplumsalln iki kavrama yaym olur. Dilin biimsellii dedii ey de yle. Zira parole ile yalnzca ruhsallk ayrlmtr. Ki genelde Saussuree yneltilen eletirilerden biri de zneyi dilden soyutlam olmasdr. Oysa sz konusu formle gre zne hem langagen iindedir hem de parolen iinde.

Ancak Saussuree bir eletiri olarak onun bu formlyle tanmlarnn birebir uyumadn; Saussuren bu ayrmlama ve tanmlama abasnn bir taslak, terimlerle ve tanmlarla yerine oturmam bir taslak olduunu syleyebiliriz. Bir de u soru yantsz kalmaktadr: eer dilden (langue) znenin soyutlanmas gerekiyorsa niye genel zne soyutlanmamtr? Toplumbilim niye hem langagen hem de languen iinde braklmtr?

imdi Derridann zne ile frk kavram arasnda kurduu ilikiye bakabiliriz.

Derrida frk kavramyla zne ilikisini sorgular. Dili farkllklardan ibaret sayan Saussuren, dilin, konuan znenin bir ilevi olmadn hatrlattn ileri srer. Saussure, dili dier bilimlerden soyutlama abasyla byle bir kavramsal ayrma ynelmitir. O, genel dilin iinden zneyi karmaz. Onun bu ayrm genel olarak dilin, dilbilime konu olabilecek ksmn ayrma abasndan, dilin zne ile ilgili ksmn ruhbilime brakmasndan kaynaklanmaktadr. Bunun farkna varmak gerekir. Elbette byle bir bak da eletirilebilir ki kendi payma dilin zneden soyutlanamayaca grndeyim. Hele hele bir dil felsefesi sz konusu olduunda.

Derrida bu konuda da kmaz sokan, zmsz bilmecenin iine yerleir.

Eer varsaym olarak, szn dile ztln mutlak kesinlik olarak alrsak, frk sadece dil iindeki farklar oyunu deil, ayni zamanda szn dille ilikisi, konumak iin gemek zorunda olduum bir sapak, vermek zorunda olduum sessiz bir gvence ve kullanmdan emaya, iletiden dzgye vb tm ilikileri dzenleyerek, genel gstergebilim iin de kymeti olan bir ey olacaktr.

Frk kavramyla, sz (parole) ile dili (langue) ilikilendirdiini baka deyile zne ile sistem arasndaki ilikinin varlnn frk kavramnda grlebileceini dnr. Burada Derrida dilsel bir oyuna bavurur. Saussure, dili langage ile langue arasnda bir fark olarak grr ya ite o bu fark, farkllatrd frk kavramnn parole (sz) ile yani zneyle (burada deiiklik yapan olarak zne kendisidir) ilikilendirdiini dnr. Dolaysyla bir dzlem kaymasyla hem Saussure eletirmi, hem de Saussuren formlnn parodisini yapm olur diffreance terimiyle.

Derrida, frkn nelii ve kim tarafndan tretildii konusundaki sorulardan yola karak anlamn ve biimini kabul etmenin, onun mevcut olan noktasndan balayarak, tretildiini, kageldiini, egemen olunduunu ve emredildiini benimsemek gerekeceini ileri srer. Ve zne konusunda yle bir alma gider: (bir ey, bir biim, bir durum, dnyadaki bir g olabilen). Dikkat edilirse Derrida yine sz oyunuyla oyalamaktadr bizi. Sorunun soru olarak mevcutluundan balamann bizi zne kavramyla buluturacan ima ederek dolandrr sz. Kurduu ifadeleri kendine oyun malzemesi yapar, kuyruuyla oynayan kedi gibi. Sorularla ortaya kan zne bilin olarak, sorulara yant bekleyen zne(ler)in bilinci olarak [burada Derrida, hitabedilen zneyi doyurucu olamayan, dolandran, tkayan yantlaryla ketleyici bir grev grdnn ayrdndadr bunu da dile getirir. Yant bekleyen znelerin arzusunu saptrr] sorularn sorular olarak mevcudiyetinden, bilin demek olan soran znenin kendi mevcudiyetinden ayrdn belirtir. Daha dorusu frk kapsamnda bunu konu eder. Yeni bir dnce retmeden dilsel edimini, edimsel, dilbilgisel ve zne bakmndan olaslklar asndan serimler. Dil bilgisiyle oynar. Saussuren dilden (langue), konuan zneyi soyutlamasyla alay eder. Konuan znenin yaratma, ihlal edimlerine kar farkllklar sistemi olarak dilin buyruklar sistemine, kendi szn uyarlayarak konuan zne olduunu syler. Derrida frk kavramyla, Saussuren langue, langage, parole ayrmndan gstergeye varncaya kadar frk konusuyla uyumayan metafizik nkabulleri barndran her ey zerine eletirel bir alma ilettiini savlar.

Oysa dil, konuan znenin ilevi deildir derken Saussure, dil dizgesini ve bu dizgeyi oluturan kurallar btnn amalyor. Byle bakldnda dil, konuan znenin edimine dahildir. Ama Saussuren ayrmlad dil (dizgesi), konuan znenin ilevi deildir. Konuan znenin yaratma ve ihlal edimleri, Saussuree gre langagen iinde, dolaysyla da parolen iinde ilemektedir. Derrida bir parodiyle, frka indirger genel dili, sonra da Saussuren yapt ayrm anmasna karn, bunlarn btnln ve ayni zamanda Saussure iin ayrln dikkate almaz. Derridann balamdan yoksun

frk terimi, Saussuren amalad anlamda dizge iermez. Tam tersine onun kar kt, dili szck listesi olarak grmeye ynelme tehlikesini barndrr. Saussuren yapmaya alt ayrm, dil ile ilintili baka bilim alanlarndan dilbilimi bamszlatrma abasna yneliktir. Bu gz ard edildiinde ve Saussure yaklamndaki dil ile genel kullanmdaki dili kartrma, fark fark etmeme tehlikesi vardr ki bu durumda Saussure anlalmam olarak kalr. Elbette bu durumda onunla oynayabilirsiniz, alay edebilirsiniz. Hele hele frk dil olarak grme gzpekliiniz varsa oyun alan daha da genilemi olur. Ama Saussure gerekten anlama derdiniz varsa i deiir. Anladktan sonra, elbette eletiri hakkmz vardr.

frk, zamanlama ve mekanlamadr:

Derrida, Latince differre fiilindeki iptal etmek, ertelemek anlamn ileterek uydurduu diffrance yazmna tarihsel bir ilev yklemeye alr. Ancak Derridann, bunu yaparken unu hi aklna getirmedii, sorgulamad anlalyor: acaba ayni kkenden niye farkllatrmak ve ertelemek anlamlar tretilmitir? Bu soruya eildiimizde ertelemenin ayni anda, o anda olmayan, verili, bilinen anda olmayan olduunun ayrdna varrz. Bunu fark ettiimizde aslnda fark kavramnn zamanla ve mekanla ilgisi olmadn da anlarz. Zira zaman, Derridann syledii gibi frk kavramnn bir paras, kendilii deil de, nesnesi oluyor, karlatrma nesnesi yalnzca.

Konuya bir de mevcutluk (varlk) asndan bakalm. Ne olursa olsun bir eyin zaman(sal)latrlmas ve/ya mekanlatrlmas onun varlksallatrlmas demektir. Varla dntrlemeyen ey, ne zaman(sal)latrlabilir ne de mekan(sal)latrlabilir. Zamandan ve mekandan bamsz varlk olmaz. Her varlk kendi formu iinde sonludur. Zaman(sal)lama ya da mekan(sal)lamadan biri olanakl ise dieri de kendiliinden olanakldr. Yani varlk, zaman ve mekan ayrlmaz ldr. Burada imgelenmileri giderek dilsel birimleri ses, yaz ve imgesel olarak da varlk kabul ediyorum. Bu anlamda varlk yani eyleen ey, farklar dnyasna girmi olur. Ve her varlk, insanla karlamasnda znelin snrlarna dalar. Dolaysyla insan zihninin bak asna bal olarak her ey ayni zamanda teolojik ve/ya metafizik olmaya aktr. Yani ey, kendiliinden ne teolojik, ne de metafiziktir.

Frkn olanaksz ierii ya da dipsiz kuyu frk:

Derrida, anlatm ve anlam zora sokmak iin durmadan anaforlar retmi. Frkn neliinden ok, onun iine neler sdrmalym diye dnm. Zira Ekonomik olan ve olmayan, ayniyi ve bakay birlikte dnebildiimize gre,

varln yer ald zevki bulmay hedefleyen ekonomik sapak olarak frk, olanaksz varlkla iliki olarak frk, sakntsz harcama olarak frk, varln enerji yitimi frk, lm itkisi ve grnte her ekonomiyi kesintiye uratan eyle iliki olarak frk

birlikte nasl dnmeli diye soruyor. Ekonomik olan ve olmayan ile ayniyi ve bakay, birbirlerinin kartlar olduklar iin birlikte dnebiliriz, ancak unu unutmamak gerek her ne kadar kartlklar birlikte dnlebilir ve birbirlerine gre tanmlanabilir, kavranabilir ve kavratlabilir ise de her kartlk gesi ayr bir kavramdr. Ve ayr ayr adlandrlm olabilir. Oysa Derrida frktan bir zevk kuram retilsin, olanaksz varlkla iliki olarak frk olabilsin istiyorki burada olanaksz varlk olarak frkn kendisi ya da frkn nesnesi anlalabilir, dolaysyla frk hem metafizie hem de fizie hizmet verecek bir kavram olarak anlalabilir, - o, her ne kadar frk, kavram deildir dese de. Sakntsz harcama olarak frk bize bir yandan sonsuzlua almay, bir yandan da nicelik olarak frk iletebilir. Ho, zaten sonsuzluk da niceliksel bir niteliktir. Ve bunun karsnda sonluluun amazna alabilecek bir frk. stelik, Derrida, bunlarn hepsini alt delik bir uvala, ya da dipsiz kuyuya doldurmak ve stn de frk olarak etiketlemek istiyor ama etiketlemekten de korkuyor. Zira etiketlenmi olan kapatlm olandr. O, hep ak ulu kalsn, frkn gerek tarihi kendisiyle balasn, kendisiyle bitsin/ bitmesin istiyor. Zira k noktas olmayan metin ya da anlamlandrma kendi iine kapanr, kmaz sokak gibi. Oradan bir yere gidemezsiniz. Sadece orada olmak ya da oray terk etmek seenei sz konusudur. Aslnda farkn niceliksel ve niteliksel olmak zere iki ayrmlaabilen nesnesi vardr. Karlatrlabilir olmayan, farkn snrlarnda deildir. Karlatrlabilir, benzetilebilir ve ayni zamanda ayrmlanabilir her ey farkn alanndadr.

Frk metafiziktir:

Hristiyan metafizii iin iz kavram nemlidir. Zira iz, kanttr. Tanrnn varlna, bu dnyaya kendi varlndan ayr bir beden, hatta insan bedeni olarak gelip gittiinin, sann tanr olduunun, dolaysyla hristiyan dininin hakikat olduunun kantdr. Bu iz Torino rtsnde somutlanr. Her din, inananlarn fizik tesine ekmek iin, inananlar iin gerekliinden kuku duyulmamas gereken eyler retir. Mucize anlatlar bu eylerin ana malzemesidir. Tek tanrl dinler ncesi putlar, her trl resim ve heykel hrisitiyanlkta ksmen ikonaya dnrken, bu gelenek, belki de insanlarn ebedileme arzularna bal gereksinimin doyurulmasna hizmet edecek somutlatrma, bu rtyle, szde sann terini sildii ve yznn eklinin, resminin kopyaland bu rtyle somutlanr. Ya o rt sihirli, farkl bir rt idi ki tanr-sann grntsn kendine alkoydu, ya da tanr-sa, bile isteye, kendinden bir iz brakt, inanszlara kant olsun diye. Gl olan kantlama gerei duymaz. Hrisitiyanlarn tanr-sas kanta gereksinecek derecede tehirci ve gsz myd? Her tehircilik bir eksiklik iareti deil midir? Puta tapc dinlerin metafizik baknda bir temsil, insan eliyle gerekleirken, Hristiyan metafiziinde, bu temsil ikonlar iin geerli iken, tanr-sa tarafndan gerekletirildiine inanlan ey temsil deerinin yan sra iz deeri de tamaktadr. z kavram bu yzden nemlidir, hristiyan kltr iinde yer alanlar iin. Byle bir bilgilenme, bizi doal iz ile tenin izi kavramlar arasna brakrken ayni zamanda iz terimini, bu ikili kavramsala abandrr. Dolaysyla iz ile ilgili doal bakn tekliine son verir, onu bulandrr. Bu terimi fizik ile metafizie ortak eder. Burada unun altn izmede yarar var. Bir terim, kullanan ve o terimi almlayan iin gnderilen ve gsterilen balamnda metafizik olur. Yani fizik ve/ya metafizik olu znelere bal bir sorundur. Terimler yalnzca metafizik olana gnderseler, metafizik olan gsterilenletirseler bile metafizik olu znelere bal bir sorun olarak kalr. Zira bu durumda sylem, sylem skl, sylem zne ilikisi, metafizikilerin egemenlii ve politikalar sorunlar gndemdedir.

Derrida, farkl yazla, frkn kendi znn olmadn, frk ykmlle alan oyun olarak yaz{} oyununun ne varl ne de hakikati olmadn gsterir. Kendi yznn izini brakr szce, yaz oyununun, yani frkn ne z, ne varl, ne de hakikati yoktur. Bu yaptm yorum Derriday hristiyanlk metafiziine kartlar, ve onu aklar. Ama o, byle bir yorumu hak etmez aslnda. Zira o srekli oynayan, oyunla tehire ve doyuma ulama uranda olandr. Bir eyleri deitirme, dzeltme dncesi yoktur.

Bizim iin, frk metafizik bir ad olarak kalr ve bizim dilimizde alabilecei tm adlar da ad olarak metafiziktir. zellikle mevcutta mevcutluun (Anwesen /Anwesend) farkndaki frkn belirlenmesinden sz edildiinde ama zellikle ve imdiden, genel bir biimde, olanda varln {olmann} farkndaki frkn belirlenmesinden sz edildiinde.

Frkn metafiziklii, giderek Derridann metafizik iinde debelendii dorudur. Byle bir ad uydurulduktan sonra fiziksel bir deer kazansa da geekte var olmayan gnderimleri ve gsterimleriyle metafiziktir. Bir kez fark mevcutta mevcutluk deildir. Byle bakldnda zaten metafiziin iine girilmi olur. Varln iinde baka varlklarn aranmas metafizik kavaa getirir. Fark llebilir olduunda zaten mevcutta mevcutluk deildir. Mevcudun baka mevcutlarla karlatrlmasndan ortaya kan eydir. Fark hissedilir, anlalr bir nitelik olduunda ise yine baka mevcutlarla ya da eylerle karlatrma sonucu bir deerlendirmedir. Yani mevcutta mevcutluk varln biim deitirmesi, dnmesi olarak alndnda metafizik deil, tam da fiziin iindendir. Mevcutta mevcut kavramnda var olmayana srand anda metafizik balar. Farknda farkn belirlenmesi, yani kendini ve bakalarn, baka eyleri fark edenin fark, yani insann dier varlklardan fark edi ve sorgulay olarak fark sz konusu edildiinde frk metafizik bir iz olarak kalr. Zira bu fark edile insan kendinde tanrsal zler bulmaya balar. Yani bu farkndalk tek bana metafizik deildir. Tanrsala sramadan metafizik olmaz. Derrida zaten kendi bana metafizik bir terimi, metafizik olan yaklamlarla balantl olarak metafizik saymaktadr.

Metafizik olan, fizik olan ile metafizik olann snrnda balar. Bu snr, adlandrmann, varl kantlanamaz, duyularla ve de nesnel tanklk olarak kantlanamayan bir varla gnderme yapt yerdir. Metafizik, gerekten, varlk snrnn dnda kalan, znel olarak varlk saylan ey(ler)e gnderme yaplmas, ve/ya bu eylerin konulatrlmasdr. Teoloji, bu tr konulatrmalar sistemletirmi olgu trdr.

Her sapaa giren kan Derrida paradoksu:

Derrida bir yandan /a/ harfiyle yazd diffrence szcnde, bu harfi byk yazarak, /A/y hem bu harfin biimiyle hem de bu harfin nceki kullanmdan farkl bir ses vemeyiiyle, yani sessizliiyle Msr piramitlerine, firavun mezarlarna benzetir. Ancak o, ay byk dnp, benzetme oyunundan yararlansa da sz konusu ettii ann byk yazlmasn istemez:

Bildiimiz, bileceimiz ey, eer burada sadece bir bilgi sz konusu ise, bunun asla tek bir szck, patron-ad olmad, asla olmayacadr. Bu yzden frktaki harfinin dncesi, birincil bir reete deildir, ne de eli kulanda ve henz iitilmemi bir adlandrmann peygamberimsi bildirilii. Bu szck, ncilsi ilk haberle ilgili hibir eye sahip deil yeter ki byk harf olmay kavranabilsin. Adn adn sorun edin.

Bu durum Derridann kendi paradoksudur. Hem oyun dndan yarg retme hem de oyun oynarken, oyun iinde sapma. Okuru srekli anlam anlamszlk snrna getirir.

Fark ve ilksellik deeri: umut nostaljisi, biricik kendilik:

Derrida, Heideggerin varla ve dile, metafizik ve ayni zamanda idealist yaklamnda ortaya koyduu dil, varlkta alan eyi adlandrmak iin tek bir szc, biricik szc bulmak zorundadr yargsndan hareketle, Varln {olmann} ad olsa da tek ad olmayacak deerlendirmesini yapar ki hakldr. Hibir varln tek bir ad yoktur. Her adlandrma bir snflandrmadr. Tek bir varla zg tek bir ad yoktur. Adlarn eitlenmesinin farkl nedenleri vardr. Bu yzden doruluk ve kesinlik evrensel olamaz, hep balam gerektirir. Evrensel hakikat bir zlemdir. Heidegger de bu zleme dahil olmutur. Derrida; Heideggern tutumuna, Nietzschenin bir glmedeki, bir danstaki bir admn, bir sreselin olumlamas olarak, konuya nostaljisiz baklmasn, dnlmesini ister. Bu noktada hakldr. Ama o yine de Anaximandrosa dnerek tek ve kendinin aratrlmasn ister, ve bunu metafizikten ald eyle ilikiye sokmaktan kanmaz. Ama asl sorun varln szle birleimindedir:

Sorun budur: tek bir szckte, yani kendi adnda varln {olmann} szle birleimi. Frkn, oynanm olumlama iine kaydolan sorunu budur. u tmcenin her bir gesini tar, her bir gesine yaslanr: varlk / heryerde ve her zaman / her / dil/ iinde / konuur.

Gerekte de netlikten uzak, bulank olmaya zen gsteren, ya da daha dorusu biemi byle olumu olan Derrida ayni anda her yerde olmaya abalar gibidir. Franszcadaki fark anlamna gelen szc /a/ ile diffrance diye yazmann sorunsaln archnin deerini sorun etmeyle aldn syler. Dolaysyla kendi rettii szck ile en eski olan, ilk olan anlamna gelen arch arasnda ilinti kurmu olur. Yani dilsel eyin ilkliini dikkate almadan edemez. Ve bu konuya tutunmaya alr. Zira bu ilksel olan, ilksel fark dikkate alndnda sonraki farklar en azndan ikincil olacaktr. Yani fark konusunu Heideggerin varlk anlayyla paralelletirir.

Yerine geenin bu geici ikincillik niteliini sorun etmeye kalkarsak, kukusuz bir eyin ilksel bir frk olarak belireceini greceiz, ama buna kaynak, ari {ilk kaynak}, telos{son, ama}, eskhaton {kanlmaz son, lm} vb deerlerin her zaman mevcutluu {varl}, ousia {olan}, parousia {Heideggere gre mevcutluk; hristiyanla gre sann ikinci kez gelii; dier anlamlar: geli, olay, grn} vbni iaret ettii lde ilk ya da son bile diyemeyeceiz artk.

Grld gibi bir yandan ilkselsiz (arisiz) yapamaz. Bir yandan da ilk ile son arasnda gidip gelir. Dorusu, genel olarak ilk de, son da bilgimize, deneyimize, inancmza bal greliktir.

Frk, ontolojik fark cinsinin bir tr deildir(?):

Derrida frk; bakalatrr. Heideggerin (Mevcutluun {varln} ba Ereignenin zelliidir) saptamasndan hareket ederek yle der:

Frk, ontolojik fark cinsinin bir tr deildir. Eer mevcutluun ba, olmak, vukubulmak fiilinin iyelii ise, frk, bir anlamda, mlkleme konusu deildir. O, ne durum (uygunlama-mlkszleme), ne olumsuzluk (mlk dlama) deil, bakadr.

Yani bulunuun, mevcut oluun kendini vermesi; olmak, olumak fiilinden kaynaklanyorsa, frk byle bir oluumun dndadr. stelik o, bir durum olmad gibi bir olumsuzluk da deildir. Ne mlkleme, ne de mlk dnda kalmadr. Frk; olay, olu cinsinin bir tr varlndan daha fazlas deildir. Eer frk olay, olu cinsinin bir tr varlndan daha fazlas deilse, frk, olayla, olula benzeir. Olayla, oluumla benzeen ey de mlkiyetin konusu dnda kalamaz. Ho burada mlkiyet kavramnn kullanlmas da yanltr, varlk sz konusu olduunda. Zira benim her hangi bir param ya da niteliim, yani gerek benim varlksal btnlme ait paralarn, gerekse statmle, kiiliimle ilgili niteliklerim, hep btnmn birer parasdr. Mlk kendiliin dndan eklenir. Mlk arzidir. Eer ben benim elim diyorsam, bu gerek anlamda bir mlkiyet deil, zihnin kendi paralarn dardan gzlemesiyle dlatrma sonucu ortaya kan dilsel, zihinsel bir znelliktir. Mlk arzidir. Ontik ve ontolojik olann deerlendirilmesi sz konusu olmadan fark olmaz. Derridann bizi getirdii yer anlalmazln kaosudur. Frkn baka olduunu ileri srme, her eyden nce temelinden yanl bir deerlendirmedir. Baka olu kendi iinde znenin bakn zorunlu klan bir deerlendirmeye bal, onun deyiiyle sylersek, olmak, olumak fiilinin deil de deerlendirmek fiilinin mlkiyetindedir. Ontik ve ontolojik deil aksiyolojiktir. Yani Derridann konuya girii yanltr. Ontik ya da Ontolojik farktan deerlendirme edimi olmadan sz edilemez.

Fark politikas

nsan odaa alp idealist bakldnda bir dnrn fark konusunda, ncelikli sorunu, siyasal sistemlerin de krkledii ayrmclklarn nasl ortadan kaldrlabilecei zerine younlamasdr. Yani kar fark politikas erevesinde dnce retmesi beklenir. Zira parac sistemler, toplumlarda deer sistemlerini yerle bir etmilerdir. Toplumlar, insanlar attrmaktan kar salamakta, doann dengesini bozma yolunda hzla yol almaktadrlar. Akla gelebilecek her trl ayrm iletmek para odakl sistemlerin iine gelmektedir. Ve bu tr sistemler ayrmclktan, farkllatrmaktan beslenmektedir. Aklmza geliveren ayrmlar sraladmzda fark bataklnda yaadmz kolayca grebiliriz: Devlet ayrm, rk ayrm (yahudi-arap, trk-krt), siyah beyaz ayrm, dinsel ayrm, stat ayrm, hiyerarik ayrm, zengin-fakir ayrm ve bu skaladaki derecelenmeler, giyinme ayrm, zamirsel ayrm (ben-sen-o, biz-siz-onlar), okul ayrm, cinsiyet ayrm (erkek- dii), medeni durum ayrm (evli bekar), cinsel tercih ayrm (e cinsel, farkl cinsel), yerli olan olmayan ayrm (yerli yabanc, muhacir-manav), eitim ayrm (iki uta okumu ve okumam yer alr), klp ayrm (spor takmlar ya da bal olunan birletirici klpler) vb.

Sonu:

Derrida fark kavramn ele alrken netlikten, dorudanlktan, aydnlatclktan, ilevsellikten uzaktr. Dile, dnmeye oyun olarak bakarken, onlar bir amaca ynelik ara deil de kendiliklerinde birer kmaz olarak, dolaysyla da ocuk oyunlarndaki, kendiliinde ve annda, yaamda zaman geirici bir eylem olarak grr. Bu yzden oyunlarn oaltr. Onlarn iinden birbirlerine geilecek ama dar klmas olanaksz dehlizler olarak kendi oyun sistemi iinde dizgeletirir. Fark oyunu da Derrrida dizgesi iinde dilin, dnmenin, bilginin, yaamn znel, topik bir simlasyonu demek olur. O, dnsel kiileri ve kavramlar tek kiilik oyunun oyuncular klar. Onlar oyununda istedii gibi yeri geldiinde arptarak kullanr. Onunki bir estetik deil bir poetika olarak grlebilir: yaznn krizli, amazl poetikas. Metin rme ciddiyeti iinde (buna kendi kalesini oluturma da denebilir) batan sona ilev, varl kendinde bir oyun gelitirir. Burada Derrida savunucularna u sorulmal.: Derrida her almasnda ayni eyi, ayni oyunu gerekletirdiine gre, sonu olarak karabileceimiz hep ayni ey olduuna gre ondan bir kesit okumak yeterlidir. Bu biem ve bakta tek bir metin retip brakabilirdi. mr boyunca hrsla ne diye hep ayni eyi yapt, ayni oyunu niye o kadar ok oynad? Byle bir soruya Alan Megillin yant u: Derriday modern bir Penelope olarak dnelim; asla eve dnmeyecek bir Ulyssesi beklerken gndz rdklerini gece sken daha dorusu ayni anda hem ren hem de sken bir Penelope (Alan Megill; Arln Peygamberleri; ev: Tuncay Birhan; Bilim ve Sanat yaynlar; Ankara; 1998; s. 381). Burada Penelopenin eyleminin, kendisiyle evlenmek isteyen koca adaylarna, onlar oyalamak iin oynanan bir oyun olduunu; uzaklardan bir trl dnememi kocas Ulyssesten umut kesmeyen, kocasna bal, ak bir kadn (Penelope) imgesinin dikildiini hatrlataym. Bir de alntyla ilgili iki eyi dzeltmek gerek birincisi Ulysses dner ve karsna asknt olanlar ldrr. kincisi gndz ren gece sken ifadesini ayni anda hem ren hem skene dntremezsiniz. unu da unutmamak gerek: byle bir olgu sylenceseldir. Yllarca bir rgnn bitmesi beklenmez. Ve bir trl bitmeyen rgnn abuk ayrdna varlr. Byle bir benzetme bile Derridann sylencesele, mantk iinden mantk dna oynadn sylemektir. imdi de unu soraym: Derrida bizi ne adna oyalyor? Bunun bir tek yant olabilir: yaamn yazarak, oynayarak geirme, metin araclyla kendini yceltme. Metnini kutsallatrma, anlalamazlatrma, eriilemezletirme. Zira onun metninden gndermeleri tam olarak anlayabilmek iin, kaynak notu dlmedii iin ok ok anlayl, dikkatli bir okur olmanz, onun okumalarndan, onun zihninden gemi olmanz gerekir. Bu da olanakszdr. Bu, ben tanry oynamaktr yani narsisist bir eylem ve edimdir onunki. Kendi farkn byle koyan, kendi metnine, rgsne ve dolaysyla kendi benine alan, zamanla, mekanla ilikisini oyunla kuran bir kiinin eylem ve edimi. Gnmz amazn, krizini, trajiini iyi ifade eden, soyutlamal ksr dngl bir eylem, edim denebilir. Bir de mademki Penelope rnei var nmzde model olarak onunki bir versiyon olarak kalmaya yargldr. unu da belirtmekte yarar var: onunki, oyun oynamak isteyen zirvedekilere ynelik oyunsal, zdoyumsal bir modeldir. Kitlelere kapaldr. Statkoya olmasa da her trl dalgalanmay, kavram, gelimeyi kendi kar iin kullanabilen kapitalci dizgeye zarar vermeyen bir model.

Bitirmeden unlar da syleyeyim: Derrida yksek bir apartmann teras katndaki zemine izdii izgi zerinden yrmeyi bulutlar zerinde ip canbazl sanyor. Gerekten fark kavram zerine dnmek istenirse, bu kavram ncelikle Derridadan arndrlmaldr.

Notlar:

(1) Bu yazdaki alntlar Derridann Frk (Diffrance) adl yazsndandr: Derrida; Frk; ev: Mustafa Durak; Sanatnn Atlyesi; say: 7; s: 133-156).

(2) Ferdinand de Saussure; Genel dilbilim Dersleri; ev: Berke Vardar; TDK; Ankara; 1976 cilt s: 112.

(3) Ayni yazar; ayni kitap; ayni sayfa.

(4) Bak: Mustafa Durak; Estetiin Kkleri zerine Dnceler; Hrriyet Gsteri; say: 277; Ocak 2006; s: 66-71.

(5) Ferdinand de Saussure; Genel Dilbilim Dersleri; ev: Berke Vardar; Trk Dil Kurumu; Ankara; 1976; cilt 1; s: 71.

(6) Ayni yazar; ayni kitap; s: 30.

(7) Ay; ak; ayni sayfa.

Bu yaz ilk kez; Sanatnn Atlyesi; say 07; 2008; sayfa: 157-181de yaynlanmtr.