denİz tİcaretİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • türkiye’de...

27
Aralık 2015 | Yıl 24 | Sayı 283 DENİZ TİCARETİ MDTO Yönetiminden Liman Ziyareti TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu İle Röportaj Türkiye’de Dış Ticaret ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki

Upload: hatu

Post on 20-May-2019

219 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

Aralık 2015 | Yıl 24 | Sayı 283

DENİZ TİCARETİ

MDTO Yönetiminden Liman Ziyareti

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu İle Röportaj

Türkiye’de Dış Ticaret ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki

Page 2: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü (MDTO adına): M. Cihat LOKMANOĞLUGenel Koordinatör: Ali ADALIOĞLUYayın Kurulu: M. Cihat LOKMANOĞLU, Jozef ATAT, Atahan ÇUKUROVA, Mişel ŞAŞATİ, İskender BOTROS, Bedii CANATAN, Özcan BARUT, Korer ÖZBENLİYayın Planlama Yönetimi: Tetis Medya AjansıBasım Yeri: MATTEK Matbaacılık Tel: 0 312 433 23 10 13 Fax: 0 312 434 03 56 Adres: Ağaç İşleri San. Sitesi 1354. Cad. 1362. Sokak No: 35 Yenimalle - İvedik - ANKARA Basım Tarihi: Aralık 2015Yönetim Yeri: Pirireis Mah. İsmet İnönü Bulvarı No: 45 33110 Pk: 45 Mersin/Türkiye Tel: 0 324 327 70 00 (pbx) Faks: 0 324 329 52 30 E-posta: [email protected] [email protected] www.mdto.org.tr

MDTO’nın Aylık Yayın Organı Aralık 2015 Yıl: 22 Sayı: 283MDTO Basın Meslek İlkelerine Uyar.

İÇİNDEKİLER

Saygıyla Ali ADALIOĞLU

5-9

2015 Böyle Geçti

11-15

Hisarcıklıoğlu: “2016’da Enseyi

Karartmadan Temkinli Bir

Şekilde İlerlemeye Devam

Edeceğiz”

17-21

MDTO’dan Haberler

23-29

Kısa Kent Haberleri

31-35

Denizcilik Haberleri

36-38

Anılardaki Mersin

41

Deniz Feneri

42-43

Denizcilik Gündeminden

Kısa Kısa

45-49

Türkiye’de Dış Ticaret ve

Ekonomik Büyüme Arasındaki

İlişki

50

İstatistik

Yalnız bir kaya üzerinde deniz feneri, kış manzarası. Japon Denizi

Kayıp yıl 2015!..Kayıp insan, kayıp hayvan olur ama kayıp yıl olur mu?Öyle bir olur ki, siz bile fark edemezsiniz!2015, Türkiye için kayıp yıl olarak hafızalarda kalacak!Hani rüzgar gibi geçti diye bir deyim vardır ya, tam 2015 yılına göre bir deyim.Gerçekten 2015 nasıl geçti anlamak olası değil. 2015’i yaşadık mı onun bile farkında değiliz neredeyse.7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri öncesi ve arasında yaşanan sürecin iyi yönetildiğini söylemek olası değil.Çünkü, Türkiye seçime endekslendi mi tüm işler stop!Ne bürokratı ne de siyasetçisi iş yapıyor...Velhasıl yaprak kıpırdamıyor böyle zamanlarda...Sorunlar ise çığ gibi büyüyor.Gerek komşularımızla yaşanan sıkıntılar, gerek özgürlükler açısından yaşananlar, gerekse Güneydoğu’da yaşananlar bu tablonun acı veren çizgileri olsa gerek.Şüphesiz, Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları en derinden hisseden kentlerin başında da Mersin geliyor.Mersin, bir bakıma Türkiye’nin aynası.Hem siyasi hem jeopolitik konumuyla stratejik bir kent.Mersin’de 2015’te umduğunu bulamayan kentlerin başında geliyor...Dahası krizden en çok etkilenen bir kent Mersin!Mersinliler aslında 2015’ten umutluydu.Özellikle Lütfi Elvan’ın Mersin’den milletvekili seçilmesi, “Lütfi Elvan bakan olacak Mersin makus talihini yenecek” sözcüklerinin dilden dile dolaşmasına neden olmuştu...Sayın Elvan bakan oldu ama Mersinlilerin beklediği gibi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olamadı.Sayın Elvan Başbakan Yardımcısı oldu.Mersin’de yıllardır sözü verilen ancak bir türlü gerçekleşemeyen projeler var.Artık, bekleyip göreceğiz. Yeni yılda umutlar yeşerecek mi yoksa başka bir bahara mı kalacak?Bir düşünür, “Umut biterse yaşam da biter” demiş.. .Biz de ise “Umut fakirin ekmeği ye Memet ye” derler..Aslında yiye yiye umudu da bitirdiler Türkiye’de !...Ben, yine de umutsuz olmayalım derim.2015’i geride bırakırken, 2016’nın Türkiye başta olmak üzere tüm dünyaya barış, kardeşlik ve huzur getirmesini diliyorum..

Page 3: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

4 5

OCAK

• Paris'te yayınlanan ve Hz. Muhammed’i konu alan karikatürü ile tepki çeken Char-lie Hebdo dergisine saldırı düzenlendi. Saldırıda 12 kişi öldü. Saldırıyı düzen-leyenlerin El-Kaide militanı Kouchi kar-deşler olduğu tespit edildi. Saklandıkları fabrikadaki 10’dan fazla kişiyi rehin alan saldırganlar düzenlenen operasyonla ölü olarak ele geçirildi. Saldırıları protesto et-mek için Paris Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen yürüyüşe birçok devlet ve hü-kümet başkanı da katıldı.

• İstanbul Sultanahmet’teki Emniyet Tu-rizm Şube Müdürlüğü'ne bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Bir polis memuru şe-hit oldu. Saldırganın IŞİD bağlantılı oldu-ğu öğrenildi.

• Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın vefa-tı nedeniyle de Türkiye’de bir günlük yas ilan edildi.

ŞUBAT

• Türkiye'nin kendi sınırları dışındaki tek toprağı olan ve Suriye'nin Halep kentinde-ki Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’ne Türk Silahlı Kuvvetlerince operasyon düzen-lendi. Türbedeki kutsal emanetler ve 38 personel Suriye’nin Eşme köyüne taşın-dı. Türk Silahlı Kuvvetlerince düzenlenen operasyona "Şah Fırat Operasyonu" adı verildi.

• Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan Mersin’in Tarsus ilçesinde bindiği dolmu-şun şoförü tarafından kaçırılarak vahşi-ce katledildi. Olay tüm ülkede infiale yol açtı, pek çok kentte gösteriler düzenlen-di. Kadına şiddet ve kadın cinayetlerinde uygulanan indirimler yıl boyunca en çok

tartışılan konular arasında yer aldı. Özge-can Aslan’ın öldürülmesine ilişkin davada yılsonuna doğru karar açıklandı. Tutuklu yargılanan üç sanığa hiçbir indirim uygu-lanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

• Çad'ın Nijerya sınırı yakınlarında Boko Haram örgütü ile Çadlı askerler arasında çatışma yaşandı. Çatışmada 200 Boko Haram militanı ve 9 Çad askeri öldü. 21 asker yaralandı.

• İsviçre'nin Basel kentinde düzenlenen bir müzayedede Paul Gauguin'in 1892 yılında yapmış olduğu Nafea faa ipoipo (Benimle Ne Zaman Evleneceksin?) isimli tablosu 300 milyon dolara Katar Müzesi tarafından satın alındı. Tablo 2011 yılında satılan Paul Cézanne'nın The Card Pla-yers (Kart Oyuncuları) isimli eserini geri-de bırakarak bu tarihe kadar satılmış en pahalı tablo oldu.

• Libya'dan yola çıkan ve göçmenleri ta-şıyan tekne Akdeniz'de battı. 200 göçmen hayatını kaybetti.

MART

• Balyoz davasında, sanıkların tü-mün beraatine karar verildi. Anayasa Mahkemesi’nin “Hak ihlali var” kararı so-

nunda tekrar yargılanan ve beraat eden 236 sanık için mayıs ayında açıklanan ge-rekçeli kararda sanıkların mahkumiyetine neden olan dijital delillerin sahteliğinin belirlendiği açıklandı.

• Çanakkale Savaşlarının 100. yıl dönü-münde anma etkinlikleri düzenlendi. Tö-rene 16’sı devlet başkanı olmak üzere pek çok ülkeden temsilci katıldı.

• Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin soruştur-mayı yürüten savcı Mehmet Selim Kiraz, İstanbul Adliyesi'ndeki odasında DHKP-C’li iki terörist tarafından rehin alındı. 8 saat süren müzakerelerin ardından dü-zenlenen operasyonda saldırganlar ölü olarak ele geçirildi. Ağır yaralı olarak has-taneye kaldırılan savcı Kiraz ise hayatını kaybetti.

• Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar sebebiyle 79 ilde 10 saate ka-dar uzayan kesintiler yaşandı. Ekim ayın-da yayınlanan raporda kesintilerin nedeni olarak Osmanca-Kurşunlu arasında yer alan 400 KV iletim hattının aşırı yüklenme-si gösterildi.

• Türkiye’yi derin sismik araştırmalarda dışa bağımlılıktan kurtaracak tam dona-nımlı yeni sismik araştırma gemisi “MTA Turkuaz" denize indirildi. Türk mühendis-lerince tasarlanan ve Türk işçiler tarafın-dan inşa edilen MTA Turkuaz Araştırma Gemisi, karalardaki jeolojik yapıların de-nizlerdeki devamlılığının tespiti, deprem, iklim değişikliği, deniz kirliliği ve ekolojik araştırmalar ile deniz altı mühendislik ça-lışmaları gibi çeşitli disiplinlerde kapsamlı

2015 Böyle GeçtiBüyük göç hareketleri, terör saldırıları, kadın cinayetlerinin gündemden düşmediği zor bir yıl geride kaldı. Yıl boyunca gündemimizi meşgul eden olaylar Mersin Deniz Ticareti okurları için derlendi.

Page 4: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

6 7

bilgi ve altyapı hizmetleri sunacak. Uzun-luğu 86 metre, genişliği 23 metre olan Turkuaz, iki ve üç boyutlu sismik araştır-ma kabiliyetine sahip ve uzaktan kuman-dalı robot sistemi ile çok amaçlı su altı araştırmaları da gerçekleştirebiliyor.

NİSAN

• Katolik aleminin ruhani lideri Papa Francis, 1915 olaylarının 100. yılında ya-şananları soykırım olarak niteledi. Aynı dönemde Avrupa Parlamentosu’nda da Ermeni Soykırımı tasarısı kabul edildi ve Türkiye’den 1915 olaylarını “Ermeni soy-kırımı” olarak tanıması talep edildi. Türki-ye AP kararını iade etti. Vatikan’ın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrıl-dı.

• Ocak ayında Güney Kaliforniya’dan denize açıldıktan sonra haber alınama-yan Amerikalı yelkenci Louis Jordan 66 gün sonra ters dönmüş teknesi üzerinde sağ olarak kurtarıldı. Eliyle balık yakala-yıp yağmur suyu içerek hayatta kalmayı başaran Jordan, bu kadar uzun süre so-nunda hayatta kalan ilk kişi oldu.

• Haiti açıklarında mültecileri taşıyan bir geminin batması sonucu 21 kişi hayatını kaybetti.

• Nepal'in başkenti Katmandu'da 7,8 şid-detinde deprem meydana geldi. Son 80 yılın en büyük depremini yaşayan ülkede aralarında çok sayıda turistin de bulun-duğu 8 binden fazla kişi yaşamını yitirdiği

belirtildi.

• Kuzey, Orta ve Güney Amerika'dan 35 ülkenin temsilcilerinin katılımıyla Panama’da gerçekleştirilen zirvede Bar-rack Obama ile Raul Castro bir araya gel-di. Amerika ve Küba arasında üst düzey görüşme en son 1959 yılında gerçekleş-mişti. Obama-Castro görüşmesi 56 yıl aradan sonra iki ülke arasında geçekle-şen ilk üst düzey buluşma oldu.

• İngiltere'nin başkenti Londra'da 100 mil-yar varili bulan bir petrol rezervi bulundu.

MAYIS

• Mısır Hava Yollarında çalışan 250 pilot yeni ekonomik yönetmelikteki adaletsiz-likten dolayı toplu olarak istifa etti.

• Deniz üzerine inşa edilen dünyanın üçüncü, Avrupa'nın ve Türkiye'nin ilk ha-valimanı Ordu-Giresun Havalimanı açıldı.

• Suriye’ye ait bir helikopterin, Türk hava sahasını 7 mil ihlal ettiği gerekçesiyle Adana’dan kalkan F-16’lar tarafından dü-şürüldüğü açıklandı. Suriye ise düşürü-lenin uzaktan kumandalı bir keşif uçağı olduğunu iddia etti.

HAZİRAN

• Çin Halk Cumhuriyeti’nde bulunan Yangtze nehri üzerinde meydana gelen feribot kazasında 442 yolcu öldü. Kaza-dan sadece 12 kişi kurtulabildi.

• Diyarbakır’da HDP mitinginde art arda iki patlama meydana geldi. Patlamaların piknik tüpünün içine yerleştirilmiş bom-badan kaynaklandığı tespit edildi. Patla-malarda 3 kişi öldü 100’ün üzerinde kişi yaralandı.

• Türkiye 7 Haziran'da milletvekili genel seçimleri için sandık başına gitti. Seçim sonucunda hiçbir siyasi parti tek başına iktidar olabilmek için gereken 276 san-dalye sayısına ulaşmadı. Bu sonuçlarla, 2002 yılından beri iktidarda olan AKP, 13 yıl sonra ilk kez parlamento çoğunluğunu kaybetti. HDP’nin seçimlere, ilk kez par-ti olarak katıldığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) 80 milletvekili ile gir-meye hak kazandığı seçimlerde AKP 258, CHP 132, MHP 80 milletvekili çıkardı. Hiç-bir partinin hükümeti tek başına kurmak için yeterli vekil sayısına ulaşamaması nedeniyle koalisyon senaryoları gündeme geldi.

• Malezya'da meydana gelen 6 büyüklü-ğündeki depremde 29 kişi hayatını kay-betti.

• Pakistan'da aşırı sıcaklar nedeniyle 900 kişi hayatını kaybetti.

TEMMUZ

• Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi önünde patlama meydana geldi. Kobani'ye yardım götürmek üzere toplanan grubu hedef alan canlı bomba saldırısında 34 kişi hayatını kaybetti, 104 kişi yaralandı. İntihar bombacısının IŞİD militanı olduğu belirtildi.

• Kırım ile Zonguldak arasında ro-ro se-ferleri başladı.

• Filipinler'de 173 kişiyi taşıyan Kim Nir-vana adlı feribot Ormoc kentindeki limana 1 kilometre uzaklıktayken battı ve kazada 61 kişi hayatını kaybetti.

• Yunan halkı kreditörlerin nakit akışının yeniden sağlanması karşılığında öne sür-düğü koşulları hükümetin kabul edip et-

memesi konusunda karar vermek üzere sandığa gitti. Referandumda halk kurtar-ma paketinin şartlarına %61,31 oy oranı ile hayır dedi. Euro bölgesi liderlerinin Brüksel'de yaptığı görüşmeler sonucun-da Yunanistan'ın Avrupa para birliği için-de kalması için bir destek planı üzerinde anlaşıldı.

• 2006 yılında fırlatılan ve 9 yıldır uzay boşluğunda seyahat eden uzay aracı New Horizons geçen sürede 3 milyar mil yol katederek, cüce gezegen olarak bilinen ve sistemin en dışında yer alan Plüton'a en çok yaklaşacağı mesafeye ulaştı. New Horizons’un gönderdiği ilk fotoğraf büyük ses getirdi.

• Japon medya şirketi Nikkei, Financial Times gazetesini 1.3 milyar dolara satın aldı.

• Efes Antik kent resmen UNESCO Dün-ya Mirası Listesine girdi. Efes Antik kenti 1994 yılından beri Dünya Geçici Mirası Listesinde bekliyordu.

AĞUSTOS

• Mısır'ın "can damarı" olarak nitelenen Süveyş Kanalı'nın paraleline inşa edilen, "Yeni Süveyş Kanalı” törenle hizmete açıl-dı. 72 kilometre uzunluğundaki su yolu-nun 35 kilometresi paralel bir hat olarak kazılmış, 37 kilometresi ise eski kanalın derinleştirilmesi ve genişletilmesiyle oluş-turulmuştu. Yeni Süveyş Kanalı'nın 2023 yılında ülkeye13,2 milyar dolar kazandıra-cağı öngörülüyor.

• Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) mü-rettebatı, uzayda ilk kez yetiştirilen marul yapraklarını yedi. Tarihte ilk kez uzayda yetiştirilen kırmızı marulun tadına NASA astronotları Scott Kelly ve Kjell N. Lind-gren ile Japon astronot Kimiya Yui baktı.

EYLÜL

• Muğla'nın Bodrum ilçesinde kaçakla-rı taşıyan botun batması sonucu 12 kişi hayatını kaybetti. 3 yaşındaki Suriyeli Ay-lan bebeğin cesedinin Bodrum kıyılarına vurması, dünya gündemini ve dünyanın göçmen krizine bakışını değiştirdi. Olay-da, annesi ve kardeşiyle boğularak haya-tını kaybeden 3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin kıyıya vuran cesedinin fotoğraflanması, Türkiye’de ve dünyada infiale yol açtı. Ay-lan bebeğin DHA muhabiri Nilüfer Demir tarafından çekilen fotoğrafı Time dergisi-nin “Yılın 100 Fotoğrafı “listesine alındı.

• Kabe’de genişleme çalışmaları sırasın-da bir vinç şiddetli yağış ve fırtına sebe-biyle devrildi. Kazada 107 kişi yaşamını yitirdi. Aynı ayın içinde Mekke Mina’da hacıların şeytan taşladığı sırada çıkan izdihamda 769 kişinin hayatını kaybettiği 934 kişinin yaralandığı belirtildi. Associ-ated Press ölü sayısını 2.411 kişi olarak açıklarken İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Evhedi ölen hacı sayısının 4.700 olduğunu iddia etti.

• NASA Mars yüzeyinde su bulunduğu-nu ve bu suyun zaman zaman sıvı halde olduğunu açıkladı. Bu önemli gelişme, Mars’ta yaşamın idame ettirilebileceğinin kanıtı olarak gösteriliyor.

• Uluslararası Göç Örgütü (IOM) yaptı-ğı açıklamada, Ocak-Eylül döneminde Akdeniz'i geçen göçmen sayısının 700 bini aştığını bildirdi. IOM, bu dönemde Avrupa ülkelerine geçmek için Akdeniz'de ölenlerin sayısını ise 3 bin 210 olarak du-yurdu.

EKİM

• DNA onarımı alanındaki çalışmaları nedeniyle Aziz Sancar, Thomas Lindahl ve Paul Modrich Nobel Kimya Ödülü'ne ödüle layık görüldüler.

Page 5: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

8 9

• Türkiye, tarihinin en büyük terör olayıyla sarsıldı. Emek, Barış ve Demokrasi Mitin-gi için Ankara Garı'nda toplananların ara-sında üç saniye arayla patlayan iki bom-ba, 103 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Olayın ardın-dan 3 günlük yas ilan edildi. Kasım ayın-da gerçekleştirilecek seçim için kampan-yalarını yürüten siyasi partiler planlanan mitinglerini iptal etti. Ankara’yı kana bula-yan canlı bombaların IŞİD üyesi oldukları tespit edildi. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, katliamda yaşamını yitirenler anı-sına Ankara Gar Meydanı’nın ismini "De-mokrasi Meydanı" olarak değiştirdi

• Afganistan’da meydana gelen 7.5 bü-yüklüğündeki depremde 398 kişi hayatını kaybetti, 2.500'den fazla kişi yaralandı.

KASIM

• Kamuoyuna “Asrın Projesi” adıyla tanıtı-lan ve KKTC’nin 50 yıllık su ihtiyacını kar-şılamak üzere hayata geçirilen KKTC Su temin Projesi, Anamur ve Lefkoşa’da ger-çekleştirilen iki ayrı törenin ardından hiz-mete alındı. Ancak proje, Kıbrıs’a taşınan suyun yönetimi konusundaki anlaşmazlık nedeniyle iki ülke arasında krize neden oldu. Türkiye bu suyun özel bir şirket tara-fından yönetilmesini talep etti, Kıbrıs Türk tarafı bu öneriye karşı çıktı. Yönetim krizi aşılamadığı için Kuzey Kıbrıs'a boru hatla-rıyla götürülen su denize akıtıldı.

• Koalisyon görüşmelerinin sonuç verme-mesi ve 7 Haziran seçimlerinin ardından hükümet kurulamaması nedeniyle 1 Ka-sım 2015 tarihinde Türkiye yeniden sandık başına gitti. 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde, AKP bir önceki seçimde kaybettiği parlamento çoğunluğunu geri aldı. Yüzde 49.50 oy oranı ile 317 vekil çıkaran AKP yeniden tek başına iktidar ol-

mayı başardı. 1 Kasım seçimlerinde CHP yüzde 25,32, MHP yüzde 11,90, HDP de yüzde 10,76 oy oranına ulaştı.

• Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Diyarbakır'da Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasının ardından ger-çekleşen terör saldırısında hayatını kay-betti. Saldırıda 2 polis memuru da şehit oldu.

Çin, tek çocuk politikasına son vererek, her ailenin iki çocuk sahibi olabileceğini açıkladı. 1980 yılından itibaren uygulanan tek çocuk politikasının sona ermesiyle ülke nüfusunun 2030 yılında 1,45 milyara ulaşacağı ve her yıl ortalama 20 milyon doğumun beklendiğini belirtildi.

• Fransa’nın başkenti Paris’in 6 fark-lı noktasında IŞİD militanları tarafından eşzamanlı olarak düzenlenen silahlı ve bombalı saldırılarda 130 kişi hayatını kay-betti, 350’den fazla kişi yaralandı. Saldı-rıların ardından ülke sınırları kapatıldı ve olağanüstü hal ilan edildi. IŞİD, katliamın kendilerine yönelik olarak düzenlenen hava saldırılarına cevap olarak yapıldığı-nı duyurdu. Fransa’da üç günlük yas ilan edildi.

• Rusya’ya ait SU-24 M tipi savaş uçağı, Türk hava sınırını ihlal ettiği gerekçesiyle angajman kuralları çerçevesinde vurula-rak düşürüldü. Rus Savunma Bakanlığı Türkiye ile askeri ilişkilerini askıya aldık-larını açıkladı. Uçak krizi iki ülkenin iliş-kilerine ağır hasar verdi. Rusya bir dizi yaptırım uygulayacağını Türkiye ise buna karşılık vereceğini açıkladı. Devam eden süreçte 5 Türk bayraklı gemi Karadeniz Memorandumu denetimleri kapsamında Rus limanlarında tutuklandı. Gemilerin tu-tulmaya devam etmesi üzerine mütekabi-liyet esasları çerçevesinde limanlarımıza sefer yapan Rus bayraklı gemiler Akde-niz ve Karadeniz Memorandumları kap-samında denetime tabi tutuldu. Eksikleri tespit edilen 27 Rus bayraklı gemi Türk limanlarında alıkonuldu. Tutuklanan gemi sayısı Aralık ayında 33’e ulaştı.

Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Pro-jesi Rusya tarafından askıya alındı. İki ülke arasındaki gerilim ekonomik ilişki-leri de durma noktasına getirdi. Rusya Türkiye’den beyaz et ve sebze-meyve alımını durduğunu açıklarken, Rus turizm acenteleri de Türkiye turlarını iptal etti. Rusya’nın doğalgaz akışını kesip kes-meyeceği ve Rus gemisinin Boğaz’dan geçişi sırasında omuzunda füze taşıyan askerin fotoğraflanması kamuoyunda tar-tışmalara neden oldu.

• Botswana'daki bir elmas madeninde 1.111 karatlık 21. yüzyılın en büyük elması çıkarıldı. Elmasın dünyada bugüne kadar yer altından çıkarılan en büyük ikinci el-mas olduğu ve ölçülerinin 6,5 cm, 5,6 cm ve 4 cm olduğu kaydedildi.

• G-20 zirvesi Antalya’da yapıldı. Dün-yanın en gelişmiş ekonomilerine sahip 20 ülkesinin liderleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde Antalya’da bir araya geldi. Zirvenin odak noktasını terör-le mücadele oluşturdu. Zirvenin ardından yayımlanan bildiride liderler terörle müca-delede iş birliği vurgusu yaptı.

• Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yö-netmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR'larıyla ilgili yayımla-dıkları haber ve görüntüler nedeniyle hak-larında başlatılan soruşturma kapsamın-da mahkemeye sevk edildi ve İstanbul Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Dündar ve Gül hakkında, Suri-ye'deki gruplara MİT’e ait TIR'larla silah ve cihatçı sevk edildiği iddialarına ilişkin ha-ber ve görüntüler nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. Tutuklanan gazeteciler Silivri cezaevine gönderildi.

ARALIK

• Türkiye’de Haziran ayından itibaren te-rör yeniden tırmanışa geçti. Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde, 2 polis memuru, evlerinde başlarından tabancayla vurula-rak şehit edildi. PKK tarafından üstleni-len bu saldırı çatışmasızlık sürecinin sonu olarak değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK ve HDP'nin

çözüm sürecini doğru değerlendireme-diğini ve sürecin buzdolabında olduğunu söyledi. Türkiye hemen her gün şehit ha-berleri ile sarsılırken eylül ayında Dağlıca ve Iğdır’da gerçekleşen bombalı saldırı-larda en büyük kayıplar verildi. Dağlıca’da 16 asker, Iğdır’da 13 polis şehit oldu. Ha-ziran-Aralık döneminde 200’ün üzerinde güvenlik görevlisi şehit oldu. Operasyon-lar kapsamında pek çok şehirde sokağa

çıkma yasağı ilan edildi. Birçok kentte te-röre tepki yürüyüşleri düzenlendi.

• Fransa'nın başkenti Paris'te 13 gün sü-ren ve sert tartışmalara sahne olan 21. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Zirvesinde “Küresel ısınma artışının 2 de-rece ile sınırlı tutması” konusunda uzlaşı sağlandı. 7 milyar kişinin hayatını ilgilen-diren anlaşma, zirveye katılan 195 ülkenin temsilcileri tarafından imzalandı.

2015 Yılında KaybettiklerimizYaşar Kemal, Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy, Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu, Sadun Boro, Kenan Evren, Süleyman Demirel, Çetin Altan, Zeki Alasya, Levent Kırca, Kayahan, Memduh Ün, Çolpan İlhan, Tomris İncer, Erol Büyükburç, Cüneyt Arcayürek, Şadan Kalkavan, Hakı Kıvanç, Hasan Pulur, Sümer Tilmaç, Bedri Koraman, Yılmaz Köksal, Fikret Otyam, Sinan Şamil Sam

Page 6: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

10 11

TOBB Başkanlığının yanı sıra pek çok he-yet, dernek, komite ve kurulda üyelik ve başkanlık görevlerinde de bulunuyorsu-nuz. Bu kadar sorumluluk günlük yaşamı-nızı nasıl etkiliyor?

Güzel bir Anadolu sözü var. Kuş alayıyla uçar. Ben de gerek kendi işimde gerekse TOBB’de bu ilkeyi uyguluyorum. Şirketle-rimde hep ortaklarımla birlikte çalıştım. İyi bir ortak sadece sermaye gücünü değil akıl gücünü de artırıyor.

Aynı şekilde TOBB’de farklı sektörlerden gelen, bilgi ve tecrübe kapasiteleri gayet yüksek bir Yönetim Kurulumuz var.

Her bir Yönetim Kurulu üyem, kendi uz-manlık alanıyla ilgili konularda görev üst-leniyor. TOBB’un bugün ulaştığı başarı ve saygınlıkta Yönetim Kurulumuzda görev alan ve almış tüm mesai arkadaşlarım en büyük paya sahiptir.

TOBB olarak Türkiye ve dünyadaki eko-nomik gelişmelerle yakından ilgilisiniz. Ekonominin gidişatını ve yeni hükümetten beklentilerinizi bizlerle paylaşabilir misiniz?

Hem içeride, hem dışarıda çalkantıların yaşandığı bir yılı geride bırakıyoruz. İçe-ride iki seçimin olduğu, dışarıda Suriye, Ukrayna ve Rusya konularının öne çık-tığı bir sene yaşadık. Amerikan Merkez

Bankası’nın faiz artırım stresi bütün dünya gibi bizi de etkiledi.

Tüm bu olumsuz gelişmelere ve belirsiz-liklere rağmen ekonomimizin dinamizmini ve temellerimizin sağlamlığını gösterdik.

Reel sektörümüz ve Kobi’lerimiz, üretim, yatırım, ihracat ve istihdam sağlamaya devam ettiler. 2016 yılında risklere değil, fırsatlara, içeriye değil dışarıya odaklan-mamız lazım. Malumunuz ekonomide en önemli konulardan biri beklentilerin doğru yönetilmesidir.

Burada kendimizi iyi anlatmamız, algıyı yönetmeniz gerekir. Ülkemize yönelik dün-

Hisarcıklıoğlu: “2016’da Enseyi Karartmadan Temkinli Bir Şekilde

İlerlemeye Devam Edeceğiz”

Türk iş dünyasının çatı örgütü olan Türkiye Odalar ve Borsalar

Birliği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu

Mersin Deniz Ticareti dergisinin aralık sayısına konuk

oldu. Ekonomiden hukuka, dijitalleşmeden denizciliğe

kadar çeşitli konularda değerlendirmelerde bulunan

Hisarcıklıoğlu, yeni yılda ihtiyatlı iyimserliğin korunması

gerektiğini söyledi.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 7: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

12 13

har gücünün daha verimli kullanılmasını sağlayan mekanik tezgâhların 18. yüzyılın sonunda bulunmasıyla başladı. 19. yüz-yılda elektriğin seri üretimde kullanılmaya başlaması ve üretim hattının geliştirilmesi yeni bir devrimi tetikledi.

Henry Ford’un üretim bandı tasarımıyla ikinci sanayi devrimi başlamış oldu. Üçün-cü sanayi devrimiyse 1970’lerde üretimde mekanik ve elektronik teknolojilerin yerini dijital teknolojiye bırakmasına sebep olan programlanabilir makinelerin kullanılmaya başlamasıyla oldu. Şimdi 4. evredeyiz.

Akıllı zekâlar ve siber sistemler devreye gi-riyor. Dijitalleşme yayılıyor. Bu sayede stok tutma, pazara ürün sunma, tedarik zinciri ve işletme finansmanı gibi pek çok alanda zaman ve maliyet tasarrufu sağlanıyor.

Bir araştırmaya göre Dijitalleşme Endeksi skorundaki her yüzde 10’luk artış, bir şir-ket için ortalama olarak yüzde 1.5’lik ilave karlılık getiriyor.

Dijitalleşen şirket daha hızlı ve esnek olu-yor. Rakiplerinin önüne geçiyor. Ayrıca bu yeni devrime geçiş yapan ülkelerin, yapa-mayan ülkelere kıyasla her yıl 5 senelik fark yaratacağı tahmin ediliyor.

Bu yüzden özellikle KOBİ’ler dijital ekono-miye daha iyi bir şekilde entegre edilmeli. E-ticaretin kullanım alanı genişletilmeli.

G20 üyesi ülkeler bilgi akışı, dijital kural-

lar ve düzenlemeler konusunda, bunların yerel/ulusal düzeyde değil, küresel çapta ele alınmasını sağlayacak şekilde işbirliği-ne gitmeli.

Ülkemizde hemen her alanda çeşitli fuar-lar düzenleniyor. Siz fuarların sektörlere ve illere göre dağılımını nasıl buluyorsunuz? Fuarcılığı Türkiye ekonomisini ivmelendir-me noktasında yeterince değerlendirebili-yor muyuz?

Fuarlar hem ülke hem de şehir ekonomi-sinin vitrinidir. Sosyalleşme ve ekonomi

adına fuarcılık şehirlerin ve ülkelerin sos-yoekonomik değişimleri için değerli bir fır-sattır. Bacasız sanayi olarak gördüğümüz fuarcılık bugün başlı başına önemli bir sektöre dönüştü.

Özellikle Anadolu şehirlerimizdeki fuar-cılık son 10 senede hızlanarak ilgi çekici konuma geldi. Bunda üretim ve ihracat kapasitelerini artırarak şehirlerinin marka-laşmasını sağlayan müteşebbislerimizin payı çok büyüktür.

Halen 30’un üzerinde Anadolu şehrinde

yadaki algıları olumlu yönde değiştirmek mümkün.

Eğer Türkiye olarak yeni bir büyüme hikâyesi başlatırsak, dünyadaki algıyı olumlu anlamda yönetmiş oluruz. Hükü-metin açıklamış olduğu eylem planlarının zamanında hayata geçirilmesi çok önemli.

B20 Antalya Zirvesi açılışında yaptığınız konuşmanızda büyüme oranlarındaki ge-rilemeye ve küresel işsizliğin 200 milyonu geçtiğine vurgu yapmış ve B20 Türkiye olarak, G20 devletlerine 19 maddelik öne-rilerinizi sıralamıştınız. Önerilerinizin G20 ülkelerinde yankı bulduğunu düşünüyor musunuz? Bu taleplerin gerçekleştirilmesi-ni sağlamak için nasıl mekanizmalar oluş-turuldu ve oluşturulmalı?

Küresel ekonominin özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çalkantıdan dolayı zorlan-dığı bu günlerde Antalya’da G20 liderle-rinin büyüme vurgusunu güçlendirmeleri umut vericidir.

Bu sene hem B20 gündeminde, hem de G20 gündeminde küresel istihdamın yüz-de 60’ını, istihdam artışının yüzde 80’ini sağlayan KOBİ’lere daha fazla yer ayrıl-ması için büyük çaba harcadık.

Tüm bu çabalarımız G20 liderleri tarafın-dan da sahiplenildi. B20’nin önerileri için-de yer alan ülke bazında yatırım stratejile-

rinin hazırlanması küresel ekonomideki ve yatırım ortamındaki belirsizlikleri gidermek için çok önemli olacaktır.

2018’e kadar G20’nin toplam yatırımları-nın milli gelir içindeki payını %1 oranında artırılmasını hedefleyen bu stratejiyi küre-sel iş dünyası olarak memnuniyetle karşı-lıyoruz.

Talep ettiğimiz kamu-özel sektör ortaklık-larının yaygınlaştırılması ve varlığa dayalı finansmanın geliştirilmesi konularına özel bir vurgu yapılması da çok olumlu.

DTÖ nezdindeki Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması’na G20 liderlerinden güçlü bir destek çıkması küresel ticaretin ilerleyen yıllarda yeniden büyümenin motoru haline gelmesi açısından umut verici.

Özellikle gençlerin istihdam olanaklarını artırmak için kapsamlı beceri geliştirme programları geliştirilmesi yönünde talep-lerimiz oldu.

G20 Liderler Bildirgesi’nde bu talebimizin olumlu karşılanması ve G20 Beceri Stra-tejisi ile bu kapsamda güçlü bir destek verilmesi de memnuniyet vermiştir.

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemle-ri Sempozyumu açılışında “Ticari uyuş-mazlıkların adil bir çözüme ulaşmadığı bir ortamda; iş dünyası ya atacağı adım-

ları güvensiz atmak zorunda kalır ya da bu adımları atmayarak mevcut durumunu korur. Bunun bir sonucu olarak, ticaret ve ekonomik büyüme olumsuz etkilenir” dediniz. Kolay, anlaşılır, sade bir anayasa vurgusu yaptınız. Mevcut yasalar ticareti nasıl etkiliyor? Sizlerin yeni anayasadan bu konuda beklentileriniz nelerdir?

Ticaret ve İcra-İflas Kanunlarının yenilen-mesi olumlu bir adım oldu. Yargı sistemini iyileştirecek böyle reform adımlarına de-vam edilmeli. Zira hukuk demek, güven demek. Güven olursa, reel sektör daha kolay risk alıp yatırım yapar, üretim ya-par. AB normları da işte bu yüzden hem önemli hem de gerekli. Esasında bunlar bize yabancı kavramlar değil. Bizim kül-türümüzde de, inancımızda da, hukukun yeri çok önemli. Mülkün temelinde adale-tin olduğuna inanan bir milletiz.

Bireylerin haklarını savunan, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi de bu topraklar-dan çıktı. İyi işleyen bir hukuk sistemi olur-sa, toplumda güven duygusu artar. Kişi-lere ve kurumlarda güven varsa, ekonomi daha iyi ve adil işler. Güvenin olmadığında ne yaparsanız yapın, büyüme de istik-rar da kalıcı olmaz. Dolayısıyla esasında hukuk, su ve ekmek gibi temel ihtiyaçtır. Yargı sisteminde hem mevzuattan hem de kapasiteden kaynaklı çok sorun var.

Yargılama süreleri uzun. Bilirkişilik sistemi sorunlu. Aynı konu hakkında birbirine zıt uygulamalar çıkabiliyor.

Aynı şekilde Anayasa da bugün artık ge-çerliliği kalmayan farklı bir dünya görüşü-nün ürünü. Yapılan pek çok değişiklikle bütünlüğü de bozuldu.

Bugün Türkiye, orta gelirli bir ülke. Yüksek gelirli bir ülke seviyesine çıkmamız da, an-cak hukuk devleti yapımızı güçlendirmek-le mümkün.

B20 Türkiye Dijital Ekonomi Forumu’nda internet ekonomisinin küresel ekonomi-deki yerine dikkat çektiniz ve dijital eko-nomiye ilişkin önerilerinizi 6 başlık altında ortaya koydunuz. Son öneriniz gümrük işlemlerini de kapsayan devlet hizmetle-rinin dijitalleştirilme hamlesi oldu. Küresel ticareti doğrudan ilgilendiren bu hamleyi detaylandırabilir misiniz? Dijitalleşme ne tür kolaylıklar sağlayacak, bunun küresel ticarete ve ekonomiye yansımaları nasıl gözlenecek?

Dijitalleşme esasında sanayide başlayan yeni dönemin, yani 4. Sanayi Devriminin bir parçası. İlk sanayi devrimi su ve bu-

Page 8: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

14 15

Öğretim üyesi başına düşen toplam bilimsel çalışma sayısına baktığımızda 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında ilk sıradayız. Tüm vakıf üniversiteleri arasında ilk beşteyiz.

Bilimsel üretimdeki performansımız son derece güçlü. Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksinde bütün üniversiteler içinde ilk 10’dayız.

Türkiye’de ilk başlattığımız ve bugün ülkemiz içinde model hali-ne gelen üç dönemli eğitim ile öğrencilerimiz mezun olmadan iş tecrübesi edinmiş oluyorlar.

Önümüzdeki dönemde bio-nano-bilişim gibi ileri teknoloji uygu-lamalarını üreten ve sektörlerin kullanımına sunan, beyin göçünü tersine çevirerek yurtdışındaki insanlarımızı ülkemize kazandıran bir ileri teknoloji merkezine dönüşmeyi hedefliyoruz.

Üyeniz olan yüzlerce oda/borda içerisinde sadece iki tane deniz ticaret odasının bulunmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Denizcilik sektörü ülkemizin yıldız sektörlerinden birisidir. Zira ürettiği katma değeri, istihdam katkısı ve döviz kazandırma kabi-liyeti çok yüksek. Özellikle gemi inşa sanayimiz dünyada tanınan marka haline geldi. Her türlü gemiyi anahtar teslim yapacak du-rumdayız. 2023’de hedeflenen 1 trilyon dolarlık dış ticaret hac-mini karşılayabilmek için hem gemi inşa sanayimizi, hem deniz taşımacılığını, hem de limanlarımızı daha fazla geliştirmeye ve büyütmeye ihtiyacımız var.

Bu konularda şu anda henüz daha istediğimiz noktada değiliz ve bu yüzden ciddi bir navlun açığı veriyoruz. Buna şimdiden tedbir alıp, deniz filomuzu ve tersanelerimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Sektöre yön vermek konusunda deniz ticaret odalarımıza büyük görev düşüyor. Memnuniyetle görüyoruz ki, bu önemli sorumlu-luğun hakkını da veriyorlar ve sektörümüzü geliştirecek adımlar atıyorlar. Burada sayı değil hizmet kapasitesi önemli. Denizcilik sektörümüzde pervaneler döndükçe Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma rotasında yola devam edecektir.

Son olarak Mersin Deniz Ticareti dergisi okurlarına neler söyle-mek istersiniz?

2016 yılında ihtiyatlı iyimserliğimizi korumalıyız. FED’in faiz artı-rım sürecine başlamasıyla birlikte artık yeni bir dönem ve yeni bir küresel finansal yapı ortaya çıkacak. Hem döviz kurları hem de faiz oranları yukarı yönlü dalgalanacak.

Borçlanmak daha maliyetli ve daha zor hale gelecek. Dolayısıy-la bu yeni ortama adapte olmalı ve buna uygun yeni politikalar tasarlamalıyız.

Özellikle yatırım finansmanında daha fazla özkaynak, daha az yabancı kaynak kullanımı önem kazanacak.

Döviz geliri olmadan döviz borçlanma konusuna daha ihtiyatlı bakmak gerekecek. Nakit akışı konusuna odaklanmak ve liki-diteyi muhafaza etmek daha kritik hale gelecek. Esasında tüm bu konularda şirketlerimiz geçmişten gelen tecrübeye sahip. 2016’da enseyi karartmadan temkinli bir şekilde ilerlemeye de-vam edeceğiz.

fuar yapılıyor. Yaklaşık 50 sektörle ilgili fuar gerçekleştiriliyor. Fu-arlar iç ticaretin yanında dış ticareti de geliştiriyor. Döviz gelirleri-ni artırıyor. Hem direkt hem de dolaylı katkı sağlıyor.

Fuarcılıkta dünya lideri Almanya, iyi planlama ve kamu kurum-ların desteğiyle hem ülke ekonomisini hem de birçok şehrini bu yolla geliştirdi.

Zira bir fuara ziyaretçi veya katılımcı olarak gittiğinizde ulaşım, konaklama, gıda, iletişim gibi birçok farklı dalda harcama yapıl-dığını düşünürsek şehre ve ülkeye yaptığı katkıyı daha iyi anla-yabiliriz.

Avrupa’da önemli fuar şehirleri gelirlerinin çok büyük kısmını böyle elde ediyor. Fuar sebebiyle neredeyse tüm yıl ziyaretçi alan

şehirler var.

Anadolu şehirlerimizin gelişimiyle paralel fuarcılık da gelişiyor. Fuarcılık şirketlerimiz daha kurumsal ve yetkin hale geliyor.

Önümüzdeki dönemde fuarcılık sektörünün hem kurumsal hem operasyonel kapasitesinin daha da arttığını göreceğiz.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başka-nısınız. Üniversitenin kuruluş dönemindeki hayalleriniz, beklen-tileriniz nelerdi? Bunların ne kadarı gerçekleşti? TOBB ETÜ’nün gelecek planı nedir?

Üniversitemiz kurulduğundan beri 10 yıl geçti. Burayı kurarken kendimize üç temel misyon belirlemiştik. Birincisi, gençlerimizi iş dünyasının dinamik ruhuyla eğitmekti. Sorunun değil çözümün bir parçası olan, yön gösteren, hızlı hareket eden bir gençlik is-tiyorduk.

İkincisi, gençlerimize iş dünyasının beklediği donanımları ver-mekti. İşsizlik sorunumuzun temelinde mesleksizlik olduğunu biliyorduk. Gençler meslek sahibi olsun istiyorduk.

Üçüncüsü, girişimci ve icat çıkartan gençler yetiştirmekti. Çün-kü bu devirde başarının yolu girişimcilikten ve icat çıkarmaktan geçiyor. Özellikle teknolojiye dayalı yeni nesil girişimcilik gelişsin istiyorduk.

Allah’a çok şükür geçen bu dönemde hedeflerimizi yakalama noktasında emin adımlarla ilerledik. TOBB ETÜ Türkiye’nin en fazla tercih edilen üniversitelerinden biri haline geldi.

Page 9: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

16 17

MDTO’DAN HABERLER

Toplantının açış konuşmasını yapan Mec-lis Balkanı Jan Taşçı Tümamiral Cem Gürdeniz’i MDTO’da ağırlamaktan duy-duğu memnuniyeti dile getirdi. MDTO Genel Sekreter Yardımcısı Halil Delibaş ise Gürdeniz’in hayatını anlatan kısa bir sunum yaptı.

Daha sonra kürsüye gelen Tümamiral Cem Gürdeniz MDTO Meclis Üyelerine teşekkür ederek başladığı konuşmasında “Türkiye’nin denizci yüzünün gelecekte-ki en parlak adaylarından biri olan Mer-sin şehrinde bulunmak ve bugüne kadar Türk denizciliğine sunduğu katma de-ğerlerle öne çıkmış Mersin Deniz Ticaret Odası’nda konuşma fırsatı sunulduğu için hem kendimi ayrıcalıklı hissettiğimi hem de mutlu olduğumu belirtmek isterim” ifa-delerini kullandı.

Deniz jeopolitiğinin denizcileşmenin te-meli olduğunu ve deniz jeopolitiği bilin-meden denizcileşme sürecinin pek bir anlamı olmadığını vurgulayan Amiral Gür-deniz, “Esas olan Anadolu yarımadası ve onun ayrılmaz parçası olan mavi vatan dediğimiz deniz yetki alanlarımızın dip-lerindeki yaklaşık anavatanın yarısı kadar olan alanın jeopolitik olarak sahiplenil-

mesi ve gelecek kuşaklara aktarılmasıdır” diye konuştu.

Konuşmasında denizin önemine ve dün-ya tarihini şekillendirişine dikkat çeken Gürdeniz, denizin toplumların çağlar sü-ren gelişim süreci içinde refah, savun-ma ve güvenlik alanlarında vazgeçilmez önemde ve öncelikte rol oynadığını, güç mücadelesinde en önemli çıkar çatışma alanı olduğunu, denizlerdeki mücadele-nin dünya tarihini şekillendirdiğini, impa-ratorluklar ve daha sonra ulus devletlerin hegemonya için mücadele alanı karasal jeopolitik olarak görülse de son tahlilde asıl belirleyici olanın deniz jeopolitiği ol-duğunu anlattı.

Güç mücadelesinde Nihai Zaferlerin Hepsi Denizden

Gelir

Küresel hegemonyanın dünyanın kaderi-ni 15. yüzyıl sonlarından günümüze kadar denizler üzerinden şekillendirdiğini ifade eden Gürdeniz şöyle devam etti:

“Bir su gezegeni olan yeryüzünün dörtte üçünün okyanus ve denizlerle kaplı oldu-

ğu göz önünde alınırsa bu sonuç pek de şaşırtıcı değildir. Günümüzde yeryüzün-deki ülkelerin % 80’inin denizde sınırı var. Dünya nüfusunun %95’i sahillerin 1000 km’si içinde yaşıyor. Siyaseten önemli metropollerin kabaca yüzde altmışı kıyı-ların 100 kilometresi içinde. Dünya baş-kentlerinin %80’i kıyılarda yoğunlaşmış durumda. Bunun temel nedeni deniz ulaştırmasından daha ucuz ve ekonomik bir yöntemin henüz bulunamamış olması-dır. Sizler de çok iyi bilirsiniz, deniz ulaş-tırması demiryolundan 3, karayolundan 7, havayolundan 21 kat daha ucuz olduğu sürece bu durum devam edecektir. “

“Aynı durum bölgesel ya da küresel bir savaş durumunda da geçerliliğini koruya-caktır. Zira askeri malzemelerin yığınak-lanma için deniz ulaştırmasından başka bir yöntemle çok büyük tonaj ve taşıma frekanslarına nakledilmesi olası değildir. “

Deniz jeopolitiğinin tarihin ilk çağlarından bu yana kıyı ülkelerinin kaderlerini ve po-litikalarını yönlendirmeye devam ettiğini belirten Gürdeniz, tarih boyunca denizleri güvenlikleri için derinliğine savunma ala-nı, emperyal emeller için güç intikal alanı ve hizmet ve mal mübadelesi için ulaştır-ma ortamı alanı, bilimsel/teknolojik iler-lemeler için meydan okuma alanı olarak kullanabilen ulusların hegemonya sahibi olarak öne çıktıklarını, denizci devletlerin önce sanayi toplumu sonra bilgi toplumu aşamalarını başarıyla gerçekleştirerek günümüzün refah toplumlarını oluştur-duklarını kaydetti. Gürdeniz sözlerine şöyle devam etti:

“Aktium Savaşından Normandiya çıkart-masına kadar deniz savaşları ispat etmiş-tir ki, bu güç mücadelesinde nihai zafer-lerin hepsi denizden gelir. Diğer taraftan küresel kıtasal hegemonlar tarih boyunca denizde kurdukları düzene kendi iradele-ri dışında rakip aktörleri sokmamaya da gayret sarf etmişlerdir . Zira küresel he-gemonyanın anahtarı az önce de dediğim gibi deniz hegemonyasıdır. Tarih boyunca böyle olmuştur. Böyle olmaya da devam edecektir. “

Tümamiral Cem Gürdeniz: Deniz Jeopolitiği

Denizcileşmenin Temelidir”Mersin Deniz Ticaret Odası’nın (MDTO) aralık ayı meclis toplantısına konuk olan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz “Türkiye ve Deniz Jeopolitiği “ adlı bir sunum yaptı.

Page 10: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

18 19

MDTO’DAN HABERLER

Kuvvetleri bu kadar büyük darbe yemiştir. 2008 yılından itibaren Hint Okyanusu’nda sürekli varlık göstermeye başlamış, Türk Donanması 2010 yılından sonra en zorunu başarmış, Akdeniz ve Hint Okyanus’unda uzun süreli deniz görev grupları dolaştıra-bilmiştir. En önemlisi de ulusal katkı payı % 70’i bulan kendi tasarımımız MİLGEM-TCG HEYBELİADA korvetini inşa ederek, 2012 yılında hizmete sokabilmiştir”

Savaş gemilerinin en pahalı kısımlarının savaş yönetim sistemi, silahları ve dizayn-ları olduğunu vurgulayan Gürdeniz, bu ge-minin tamamen kendine has bir dizayna sahip olduğunu, herhangi bir yerden kop-ya edilmediğini belirterek, savaş yönetim sistemini yöneten milyonlarca satırlık yazı-lımı bizim bahriye sistemimizin geliştirdiği-ni ve bu gemide emeği geçen pek çok ki-şinin kumpas davalarıyla tasfiye edildiğini söyledi.

Bu davalar yakın tarihimizin en karanlık sayfasını oluşturmaktadır” diye konuşan Gürdeniz, bu davaların diğer baskınlardan farklı olarak Türk deniz gücünün kuvvet yapısını değil, daha önemli olan komuta yapısını hedef aldığını, tarihimizde hiçbir baskında 40 amiral ve 400’e yakın en iyi kurmay, mühendis ve diğer sınıflardan muvazzaf deniz subayı kaybedilmediğini aktardı. Gürdeniz asıl amacın Türkiye’nin stratejik anlamda denizcileşmesinin ve mavi uygarlık alanına geçmesinin engel-lenmesi olduğunu ifade etti.

Amerikalı Stratejist George Friedman’ın “Bir donanma gücü oluşturmak, gerek-li teknolojiyi üretmek için değil, ama iyi amiraller ortaya çıkaran birikmiş bir tecrü-benin devredilmesi gerektiği için, nesiller alır” sözünü hatırlatan Gürdeniz kurumsal kültür kurumsal aidiyet kavramlarının çok önemli olduğunu söyledi.

Günümüzün yeni şartları ne olursa olsun bu kumpas davaların verdiği hasarın der-hal onarılması ve ileriye bakılması gerekti-

ğini ifade eden Amiral Gürdeniz, “Zira bir deniz devletinde yaşamanın bedeli her ko-şulda denizi kullanmak ve denizde güçlü olmayı gerektirir. Eğer denizi kullanamaz-sak zaten ekonomimiz çöker. Şartlar ne olursa olsun denizden soyutlanmamamız gerekir. Kurumları ve halkımız ile denizci-leşmemiz de en az güçlü bir donanma kur-mak ve geliştirmek kadar önemlidir. Birinci ve ikinci binyılda Anadolu yarımadasında deniz uygarlığı kuramamış olsak bile, yeni yüzyıl ve binyıllarda sonsuza dek sürecek Türkiye Cumhuriyeti denizcileşmelidir” diye konuştu.

Laiklik ve sekülerizm vurgusu yapan Gür-deniz, günümüzde deniz uygarlığı kurabil-miş bütün devletlerin seküler demokrasi ile idare edilen ulus devletler olduğunu, ulus devlet olmayıp da denizcileşebilen devlet modeli bulunmadığını kaydetti.

“Yaşadığımız ve sonsuza dek yaşayaca-ğımız coğrafyada deniz gücünde değil gerilemeye, duraksamaya dahi taham-mül yoktur” ifadelerini kullanan Tümami-ral Gürdeniz, Cumhuriyet Donanması’nın 21'inci yüzyılda stratejik yönelişinin, ana-vatanın ayrılmaz parçası olan “Mavi Vatan”

üzerinden “açık denizlere doğru olması gerektiğini ve ülkenin güvenliği, refahı ve mutluluğunun denizler ve denizcileşme ile iç içe olacağını belirtti.

Jeopolitik farkındalık ve denizcileşme için Türkiye’nin, silahlı kuvvetlerinin de yeniden düzenlenmesi ve teşkilatlandırıl-ması gerektiğine dikkat çeken Gürdeniz, “Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvetlerin yapılanması ile bütçe tahsislerinde deniz Kuvvetleri’nin öne çıkarılması dikkate alın-malıdır. Denizcilik bakanlığı kurulması ve Genelkurmay Başkanlığı kurumsal yapı-sının denizci karakterinin güçlendirilmesi gerekir. Türkiye, ekonomik anlamda büyü-dükçe ve zenginleştikçe, nüfusunun eği-tim ve kültür seviyesi arttıkça, en önemlisi bilimselliğe ve akılcılığa yaklaştıkça deniz-cileşecektir. Böylece deniz jeopolitiği far-kındalığı artarken, geniş kaynaklara sahip denizlerden daha fazla yararlanacak, refa-hını, güvenliğini ve mutluluğunu artıracak-tır” diye konuştu.

Konuşmasının bitiminde emekli Tümami-ral Cem Gürdeniz’e Mersin Deniz Ticaret Odası’nın yayınları takdim edildi.

Acı Kaybımız

1995-2005 yılları arasında Mersin Deniz Ticaret Odası Meclis Üyeliği ve Başkanvekilliği yapan Celal Özer Kösereisoğlu hayatını kaybetti. Kösereisoğlu’nun cenazesi 3Aralık 2015tarihinde Ankara Karşıkaya Mezarlığına defnedildi. Merhuma Tanrı’dan rahmet, ailesine ve camiamıza başsağlığı dileriz.

Mersin Deniz Ticaret Odası

MDTO’DAN HABERLER

“Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Deniz Uygarlığından Daima Uzak

Tutulmuştur”

Deniz gücü ve denizcilik gücünün deniz jeopolitiğinin iki parçası olduğunu söyle-yen Gürdeniz, gerek Osmanlı İmparator-luğu gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nin iç ve dış dinamiklerin işbirliği ve eş güdümü ile deniz jeopolitiğinin kaçınılmaz sonucu olan deniz uygarlığından daima uzak tu-tulduğunu belirterek, “Deniz gücü ve de-nizcilik gücü geliştirmesi değişik şekiller ile daima engellenmiştir” diye konuştu.

“Jeopolitik eksen deniz devletleri için bir seçenek değil, hayatta kalabilmenin ge-reğidir” diyen Tümamiral Cem Gürdeniz, “Anadolu gibi 3 tarafı denizle çevrili bir yarımadada yaşıyorsanız deniz jeopolitiği sizin belirleyici içgüdünüz olmalıdır. Her olaya deniz jeopolitiği ile bakmanız ge-rekir. Türkiye gibi yarımada coğrafyasına sahip bir deniz ülkesinin denizlerden her-hangi bir şekilde soyutlanması, geçmişte örneklendiği üzere yok olmasına neden olabilecek gelişmeleri tetikler . Tarihimiz bu durumun pek acı örnekleriyle doludur. Çeşme, Navarin, Sinop baskınları ile 2. Abdülhamit’in donanmayı yok etmesinin sonuçları çok ağır olmuştur. Osmanlıyı parçalamaya gelenler, daima denizden geldiler. Tarih tekrar ettirilirse, gelecekte de böyle olacaktır. Bunu engellemenin tek yolu deniz devleti olmanın jeopolitik farkındalığını arttırmak hayati çıkarlarımız olan çevrelendiğimiz denizleri yani Mavi Vatan, Boğazlar ve Kıbrıs’ı merkeze alan dış politika ve güvenlik politikası uygula-maktan geçer. Deniz odaklı ve denizci bir devlet sistemi kurmaktan geçer. Denizci bir halk yaratmayı hedeflemekten geçer” uyarısında bulundu.

Türkiye’nin güvenlik ve refahının çevre-lendiği denizlerle iç içe olduğunun altını çizen Gürdeniz ülkemizin bulunduğu coğ-rafyada refah ve güven içinde yaşaması için denizlere yönelmesi ve denizci devlet olması gerektiğini ifade etti. Gürdeniz ”Bu çerçevede, deniz uygarlığının jeopolitik ekseni, siyaset üstü bir anlayışla takip edilmeli ve geliştirilmelidir. Zira bu alan devletin bekası ve devamlılığı ile ilgilidir” dedi.

Anadolu’nun denizlerle olan bağının, onun üzerinde yaşayan milletlerin varoluş mücadelesini de şekillendirdiğini anlatan Gürdeniz, bu bağı keşfeden ve kullanan-ların gönenç içinde yaşadıklarını ou ihmal edenlerinse toprak ve onu kaybına uğra-

dıklarını söyledi.

Konuşmasına Balkan Savaşlarından ör-nekler vererek devam eden Amiral Gürde-niz Cumhuriyet tarihimizdeki trajedilerden dersler çıkarmış Atatürk’ün strateji aklı ve denizci vizyonunun tarihin tekrarına izin vermediğini belirterek, “Verseydi yokluk-lar zorluklar içinde kurulan savaşlar yor-gunu Cumhuriyet daha askerine postal veremezken Hollanda’dan iki yeni deniz altıyı Cumhuriyet 5 yaşına gelmeden ıs-marlayabilir miydi? Cumhuriyet donan-masının kalkınabilmesi için 1925 yılı büt-çesine ek ödenek koyabilir miydi? Daha da ötesi, karşısında yaklaşık 20 tane mareşal ve orgeneralin olduğu muzaffer Türk ordusunun kumandanları karşısında bir tane bile amirali olmayan donanmayı dengeleyebilmek için Bahriye Bakanlığı kurdurabilir miydi?” ifadelerini kullandı.

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Donan-masının onun ileri görüşü ve stratejik dehası sayesinde güçlü bir donanmaya hayat verdiğini belirten emekli Tümami-ral Cem Gürdeniz, donanmanın, böylece son 92 yıl içinde devlet jeopolitiğinin en önemli unsurlarından biri olarak kullanıl-dığını ve deniz gücümüzün çağın koşul-larına paralel her alanda kurumsallaşarak geliştiğini söyledi. Türkiye‘nin günümüz-de gerçek anlamda denizci bir devlet ola-madığını hatırlatan Gürdeniz, “Ancak Tür-kiye gerçek anlamda denizci bir devletin sahip olması gereken donanmaya erişim ve etkin şekilde kullanım başarısını göste-rebilmiştir” dedi

Cumhuriyet donanmasında 1923 yılından bugüne kadar bayrak taşımış toplam 450

parça savaş gemisinin Türkiye’nin dış po-litika ve güvenlik politikaları kapsamında elde ettiği kazanımların Türkiye’nin yakın tarihine yansıdığını anlatan Gürdeniz, şöyle devam etti:

“1964 yılında Akdeniz’e inen donanma bir daha ne Ege’yi ne de Akdeniz’i terk et-miştir. 1990’lar sonrası açık deniz donan-masına dönüşmüş ve büyük bir başarı öyküsüyle 21. yüzyıla bu ivmeyle girmiş-tir. Bu enerji bölgesel ve küresel güçleri tedirgin etmiştir. Özellikle 1990’lı yılların sonundan itibaren tarihinde benzeri gö-rülmemiş bir şekilde yükselmeye devam eden bir Cumhuriyet Donanması 21’inci yüzyılın küresel ve bölgesel güç mücade-lesinde Karadeniz ve Akdeniz havzasının en önemli unsurlarından biri haline gel-miştir.

“Türkiye’nin denizcileşmesinin, jeopoli-tik eksendeki en önemli aktörü olan do-nanmasının son 90 yılda neler başardığı, Türkiye’nin deniz jeopolitiğini Ege, Akde-niz, Karadeniz ve Kıbrıs’ta ayrı ayrı nasıl sahiplendiği yakın tarihimizde ispatlıdır. Donanma, 1974 yılında Kıbrıs’ta aske-ri bir zaferin asıl unsuru olmuş, Ege’de kıta sahanlığı ve karasuları sorunlarında Yunanistan’ın emrivakilerine set çek-miş, Lozan’da donanmasızlık nedeniyle terk edilen Ege adalarının yakınlarındaki 152’ye yakın ada, adacık ve kayalıkların aidiyetini, 1996 sonrası Kardak krizi üze-rinden sorgulamış, Montreux rejiminin ko-runması, Blackseafor, Karadeniz Uyumu Harekâtı, Sahil Güvenlik İşbirliği Forumu gibi güvenliğe yönelik birçok girişime hayat vermiştir. Bunların hepsinin mima-rı Deniz Kuvvetleridir. O yüzden Deniz

Page 11: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

20 21

MDTO’DAN HABERLER

Toplantıda MIP tarafından yapılan sunumda, MDTO Yönetimine operasyonel fa-aliyetler ve kapasite artırımı ile ilgili yapılan yatırım ça-lışmaları konusunda bilgi verildi. Limanda yaşanan sorunların da görüşüldüğü toplantının ardından MDTO Yönetimi çalışmaları ye-rinde görmek üzere liman sahasında incelemelerde bulundu.

Düzenli olarak devam etti-rilmesi yönünde fikir birliği-ne varılan bu uygulamayla Liman İşleticisi ile kullanı-cılar arasında oluşabilecek sorunlara karşılıklı olarak daha kısa sürede müda-hale edilerek verimliliğin artmasına katkı sağlanması hedefleniyor.

MDTO’DAN HABERLER

Son zamanlarda gerek Gümrük İdaresinin gerekse MIP’nin (Mersin Internatio-nal Port- Mersin Uluslara-rası Liman İşletmesi) kendi operasyonel uygulamala-rından ve tarife değişiklikle-rinden kaynaklanan sorun-ların kısa sürede çözüme kavuşturulması ve liman kullanıcılarının bu aksaklık-lar nedeniyle yaşadığı mağ-duriyetin en aza indirilmesi amacıyla MIP Yönetimi ile MDTO Yönetimi her ay dü-zenli olarak görüşme kararı aldı. Bu kapsamda MDTO Yönetim Kurulu ve Sekre-taryası 7 Aralık Pazartesi günü MIP’yi ziyaret etti.

MDTO YönetimindenLiman Ziyareti

Page 12: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

22 23

KISA KENT HABERLERİ

Başbakan Davutoğlu’nun, 3 ay, 6 ay ve 1 yıllık süreçte yapacak-ları reformları ve seçim öncesi vaat ettikleri icraatları açıkladığı-nı anımsatan Elvan, reformlara geçmeden önce bir hafta içinde gerçekleştirme sözünü verdikleri 9 icraatı anlattı. Elvan, “Sayın Başbakanımız, bir haftalık sürede reformların koordinasyonu ve izleme kurulu oluşturacağımızı, lisans öğrencilerinin 330 TL olan bursunun 400 TL’ye çıkartılacağını, gençlere proje karşılığı 50 bin TL karşılıksız nakdi destek verileceğini, eylem planının uygulanmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararı çıkarılacağını, gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla çeyiz hesabı başla-tılacağını, gençlere 100 bin TL faizsiz kredi verileceğini, esna-fımıza 30 bin TL faizsiz kredi verileceğini, işletme büyüklüğü 5 dekarın altında olan meyve-sebze üreticisi çiftçilerimize destek-leme sağlanacağını ve son olarak çiftçilerimizin seralarının mo-dernizasyonunda faizsiz kredi verileceğini açıklamıştı. Bunların tamamını bir hafta dolmadan yaptığımız Bakanlar Kurulu’nda imzaya açtık ve Bakanlar Kurulu kararlarımız çıktı, 9 icraatımızın tamamını hayata geçirdik” diye konuştu.

Reformlarda ise demokratikleşmeden adalete, ekonomik alan-dan sosyal alana kadar hemen her alanda reformları olduğunu ifade eden Elvan, bugün sadece ekonomiyi doğrudan ilgilen-diren reformlarla ilgili bilgi vereceğini söyledi. Bu reformları tek tek sıralayan Elvan, “Birincisi, iş gücü ve istihdam piyasasına yönelik reformlarımız olacak yeni dönemde. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik yine reformlarımız olacak. Özellikle ta-sarruf oranlarının artırılması, nispeten yüksek olan cari açığımı-zın daha da aşağıya çekilmesine yönelik bazı düzenlemelerimiz olacak” ifadelerini kullandı.

“Kıdem Tazminatında Yaşanan Sorunları Yeni Düzenlemelerle Çözeceğiz”

Elvan, iş gücü ve istihdam piyasasına yönelik reformlarını da

şöyle sıraladı:

“Çalışma hayatına esneklik sağlayacak düzenlemeleri getire-ceğiz. Bunu 3 aylık sürede yapacağız. Avrupa Birliği norm ve standartlarında özel istihdam bürolarının faaliyetlerinin geçici iş ilişkisini de içerecek şekilde genişletilmesini sağlayacağız. Bu da 3 aylık süre içerisinde gerçekleştireceğimiz projelerden biri. Kıdem tazminatında yaşanan sorunların çözümü amacıyla da yeni düzenlemeler yapacağız. Yine bir başka önemli sorun alanımız alt işverenlik çerçevesinde asıl işlerde çalışanların ka-muda istihdamına yönelik düzenlemeyi hayata geçireceğiz.”

Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik ise İstanbul Tahkim Merkezi’ni ocak ayında faaliyete geçireceklerini aktaran Elvan, artık burada dava alınmaya başlanacağını bildirdi. Yatırımlarda bürokrasinin azaltılması ve uluslararası doğrudan sermayenin Türkiye’ye çekilmesine yönelik de tedbirleri olacağını söyleyen Elvan, diğer reformları da şöyle anlattı:

“Enerji ruhsat ve lisans izin işlemlerini kolaylaştıracak. Şirketle-rin kuruluş aşaması nispeten kolay ama tasfiye aşamasında ha-len sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle tavsiye işlemlerini kolaylaştıran yeni mekanizmalar getireceğiz. Endüstri bölgeleri ve organize sanayi bölgelerinde arsa maliyetlerinin yüksek olduğu yönünde sık sık sıkıntılar dile getiriliyor. Bu maliyetleri azaltacak tedbirler alacağız. Bir başka önemli konu da özellikle arsa temini konu-sunda sanayicilerimizin sık sık problemle karşı karşıya kalma-ları. Özellikle arsa temini yönünde yeni mekanizmalar oluştu-racağız ve elektronik ortamda sizlerin, kurumlarımızın arsaları görebilmelerine imkan sağlayacak bir altyapıyı da oluşturaca-ğız. Organize sanayi bölgelerinde yaşanan yetki kargaşasını ortadan kaldıran bir mekanizmayı da hayata geçireceğiz.”

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan Gerçekleştirecekleri Reformları Anlattı

Başbakan Yardımcısı Elvan, seçim sonrasında Mersin’e ilk ziyaretinde iş adamları ve yatırımcılar-la bir araya gelerek, hükümetin bir hafta içinde gerçekleştirme sözü verdiği icraatlarla Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı reformların ekonomiyle ilgili bölümlerini Mersin iş dünyasıyla pay-laştı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) gerçekleştirilen toplantıya Mersin Valisi Özdemir Çakacak da katıldı.

Page 13: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

24 25

KISA KENT HABERLERİ

Mersin açıklarında düzenlenen ve iki senar-yo halinde gerçekleştirilen tatbikatın ilk aşa-masında, Mersin Limanı önlerindeki Bozca-ada adlı gemide çıkan yangın sahil güvenlik gemisi tarafından söndürüldü. Yangın nede-niyle panikleyerek denize atlayan yolcu ve mürettebata ise yine sahil güvenlik ekipleri, helikopter ve botlarla müdahale etti. Deniz-den kurtarılan yolcu ve mürettebat, ’TCSG YAŞAM’ gemisine getirilerek 112 Acil Servis ekiplerine teslim edildi. Tatbikatın ikinci aşa-masında ise senaryo gereği içerisinde yasa dışı göçmenlerin bulunduğu lastik botun alabora olması sonucu denize düşen in-sanlara sahil güvenlik ekiplerince helikopter destekli kurtarma operasyonu gerçekleşti-rildi. Operasyon sonucu yaralı halde bota alınan bir kadın, oksijen maskesi takıldıktan sonra ‘TCSG YAŞAM’ gemisine sevk edildi. Kurtarma tatbikatı sırasında denizde yardım bekleyen göçmenlerin yerleri ilk olarak sahil güvenlik helikopterince işaret fişeğiyle belir-lendi. Ardından sudaki 4 yolcu sahil güven-lik botları tarafından kurtarıldı.

Tatbikatla ilgili bilgi veren Mersin Vali Yar-dımcısı Ömer Eruh “Görev alanı güney sa-hillerimizden Suriye sınırlarına kadar olan Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığımız, 2015 yılı içerisinde 1 arama kurtarma gemisi, 1 helikopter ve 29 acil müdahale botuyla vu-kuu bulan 91 olayda toplam 659 şahsı sağ

olarak kurtarmış, bu eğitimle de denizlerde-ki huzur ve güven ortamının nasıl sağlandı-ğını bizlere bir kez daha göstermişlerdir. Bu başarılı eğitimde görev alan tüm kurum ve personele teşekkür ederim” dedi.

Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Fatih Erhan ise, Sahil Gü-venlik Komutanlığı’nın vatandaşların huzuru ve güvenliği için her zaman üzerine düşen

görevi yerine getireceğini belirterek, “Son birkaç yıldır yaşanan siyasi gelişmelere bağlı olarak önemi daha da artan Akdeniz Bölgesi’nde 7 gün 24 saat boyunca ülke menfaatlerimiz ve sınırlarımızın korunma-sı, kaçakçılık faaliyetlerinin önlenmesi ve ekmeğini denizden çıkaran vatandaşların huzuru ve güvenliğinin sağlanması maksa-dıyla Sahil Güvenlik Komutanlığı kendisine tevdi edilen görevleri canla başla yapmaya devam edecektir” diye konuştu.

Tatbikata Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı ile Mersin İl Emniyet Müdürlü-ğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü, Mersin İl Afet ve Acil Durumlar Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı Acil Afetlerde Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü, Mersin Liman Başkanlığı ve Mersin Uluslararası Liman İşletmesi’ne bağlı toplam 200 kişilik ekip katıldı. (İHA)

Nefes Kesen Arama Kurtarma TatbikatıMersin’de Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı koordinesinde denizlerde acil durumlara ve yasa dışı faaliyetlere müşterek müdahale edebilme kabiliyetinin ve kurumlar arası iş birliğinin geliş-tirilmesi amacıyla ’Müşterek Arama-Kurtarma Eğitimi 2015’ tatbikatı düzenlendi.

Dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar ile özellikle bölgesindeki savaş ve kaos ortamının etkisiyle ihracatı kan kaybet-meye devam eden Türkiye’ye paralel olarak Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ve Mersin firmalarının ihracatındaki dü-şüş de sürüyor. Mersin Ticaret ve Sana-yi Odası (MTSO) Aylık Göstergeler Ekim Bülteni’nden derlenen verilere göre, AKİB’in geçen yılla karşılaştırıldığında ilk 10 aydaki ihracat kaybı 1 milyar 538 milyar dolar olurken, Mersin firmalarının aynı dönemdeki kaybı ise 172 milyon 778 bin dolar oldu.

MTSO bülteninde yayınlanan AKİB’in açıkladığı ihracat rakamlarına göre, 2015 yılı Ocak-Ekim döneminde Birlik bazında ihracat, geçen yılın aynı döne-mine göre yüzde 15 oranında azalarak

10,4 milyar dolardan 8,9 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde Mersin firmala-rının ihracatı ise yüzde 13 azalarak 1,3 milyar dolardan 1,1 milyar dolara düştü.

Veriler aylık bazda incelendiğinde, Mart ayı haricinde 2015 yılı boyunca devam eden ihracat düşüşü Ekim ayında artışa geçse de geçen yılın Ekim ayı rakamla-rını yakalayamadı. 2015 yılı Ekim ayında Birlik bazında ihracat, geçen yılın Ekim ayına göre, yüzde 15 azalarak 975 mil-yon dolara geriledi.

Mersin firmaları ihracatında Ekim ayın-daki azalış ise yüzde 5 olmak üzere yaklaşık 157 milyon dolar olarak ger-çekleşti.

Ekim 2015’te gerçekleştirilen ihracatın

geçen yılın aynı ayının altında kalma-sında Birlik bazında kimyevi maddeler ve mamulleri, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ile çelik sektör-lerindeki gerileme etkili oldu. Mersin firmaları bazında aynı dönemde ihra-catın azalmasında ise demir ve demir dışı metaller, çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri ile hazır giyim ve konfek-siyon sektörlerinin payı oldu.

Aylık bazda Birlik ve Mersin firmaları ih-racatındaki gelişmeler incelendiğinde Birlik bazında Mart ayı haricindeki azalış eğiliminin Eylül ayında yerini yatay seyre bıraktığı, Ekim ayında artışa geçtiği göz-lenirken, Mersin firmalarının ise Mart ve Haziran ayları haricinde azalış eğiliminin Ekim ayında yerini artışa bıraktığı görül-dü. (İHA)

“Bu Reformlarla Sizlerin Çok Daha Rahat Nefes Alma İmkanına Kavuşmanız

Sağlanacak”

İş yeri açma ve çalıştırma ruhsatlarında basitleştirme ve uy-gulama birliği sağlayacaklarını da dile getiren Elvan, “Zaman zaman normal belediyelerle büyükşehir belediyeleri arasında veya merkezi hükümetle yerel yönetimler arasında bu alanda sıkıntılar oluşabiliyor. Özellikle uygulama birliğinin sağlanması açısından da bir düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Diğer ta-raftan, vergi beyannameleri ile sosyal güvenlik bildirgelerinin birleştirilmesini sağlayacağız. Bunu ayrı ayrı veriyordunuz, tek bir mekanizma altında toplayacağız. Dolayısıyla vergi beyan-nameleriyle sosyal güvenlik bildirgelerinin birleştirilmesi sağ-

lanmış olacak. Özellikle piyasa gözetim ve denetimine yönelik de kamu kurum ve kuruluşlarımız arasında farklı uygulamalar, farklı yaklaşımların, özellikle denetim mekanizmalarının zayıf olduğu alanlar olduğunu biliyoruz. Piyasa gözetim ve denetim sistemlerinin etkin bir şekilde uygulanmasına yönelik de tedbir-lerimiz olacak. İş adamlarının sıkça dile getirdikleri bir başka konu ise ihtisas mahkemelerinin kurulması. Özellikle finans ve bilişim başta olmak üzere ihtisas mahkemelerinin kurulmasını sağlayacağız. Bir başka önemli alan da iş uyuşmazlıklarında alternatif çözüm yöntemlerinin hukuk sistemimize kazandırıl-ması. Mahkemeye gitmeden sorunlarınızın çözümüne yönelik mekanizmalar oluşturacağız ki, süreç daha hızlı işlesin. Eko-nomik ve Sosyal Konsey ile ilgili olarak bir yasal düzenleme-yi hayata geçireceğiz. Düşük tasarruf oranlarının daha yukarı çekilmesi de önemli bir alan. Bu yönde geçtiğimiz dönemlerde bazı düzenlemeler yapmıştık. Bunlara ilave olarak gençlerde evliliğin teşviki için çeyiz hesabı uygulamasını başlatmamız, finans araçları ve kurumlarının geliştirilmesi, bireysel emeklilik sisteminde otomatik katılım mekanizmasının devreye sokulma-sı gibi değişik alanlarımız olacak. İmalat sanayi makine teçhizat yatırımlarının finansmanında banka ve sigorta muameleleri ver-gisine istisna getireceğiz. Basit usulde vergilendirilen esnafın 8 bin TL’ye kadar kazancından vergi alınmayacak artık. Yeni iş kuran gençlerimiz 3 yıl boyunca gelir vergisinden muaf olacak. Buna benzer çok sayıda düzenlememizi inşallah 2016’da da gerçekleştireceğiz. Bunların önemli bir kısmını ilk 6 aylık süreç-te yapacağız. Bu reformlarla sizlerin çok daha rahat hareket edebilmeniz, daha rahat nefes alma imkanına kavuşmanız sağ-lanacak” şeklinde konuştu.(İHA)

KISA KENT HABERLERİ

AKİB’in 10 Aylık İhracat Kaybı 1,5 Milyar DolarAkdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ve Mersin firmalarının ihracatta yaşadığı gerileme, Ekim ayın-da da devam etti. AKİB’in ihracatı ilk 10 ayda yüzde 15 düşerken, Mersin firmalarındaki azalma yüzde 13 oldu.

Page 14: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

26 27

KISA KENT HABERLERİ

‘Mersin Lojistik Sektörü Arama Konferansı’na, kamu, sivil top-lum kuruluşları, üniversite ve özel sektör temsilcileri olmak üze-re lojistik sektörünün paydaşları katıldı. Arama konferansında, Mersin taşımacılık ve lojistik sektörünün mevcut sorunları ele alı-nıp çözüm önerileri tartışıldı. Makro sorunlar değil, kısa vadede çözüm getirecek mikro sorunların masaya yatırıldığı konferans sonunda sektörün gelecek vizyonunu belirleyecek olan eylem planları ortaya kondu.

Konferansın açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Maya, sektörün sorunlarının belirlenmesi, çözüm önerilerinin sunulması ve kararlaştırılan eylem planının bir yol haritasına dönüştürülmesi adına etkinliğin büyük önem taşıdı-ğına dikkat çekti. Sonuç odaklı çalışmak istediklerini vurgulayan Maya, gerek kamu gerekse özel sektör tüm paydaşların sektör-de yaşanan sorunun da çözümün de parçası olduğunu kaydetti. Konferansta suçlu aramak değil, var olan sorunlara tüm dina-miklerle bir arada çözüm üretmek istediklerini belirten Maya, ülke ve kent ekonomisi için artık birlikte hareket etme zamanının geldiğini vurguladı.

Hızla değişen dünya ekonomisinde yeni vizyonun ve gelecek stratejilerinin oluşmasında da konferansın etkili olacağına inan-dığını anlatan Maya, “Okyanusları geçerken derede boğulan sektörümüzün mikro sorunlarına eğilmek konferansımızın temel noktası olacak. Kısa sürede çözme imkanı olmayan, kısa sürede ekonomiye katkı sağlamayacak makro projeler yerine kısa vade-de ekonomimize yarar sağlayacak, işlerimize fayda getirecek, lojistiğin iyi işlemesini sağlayacak mikro projelere odaklanmanın daha gerçekçi ve gerekli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“Lojistikte Entegrasyonu Sağlamak Zorundayız”

Lojistik Derneği (LODER) Başkan Yardımcısı ve Maltepe Üniver-sitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş ise lojistik sektörünün gelecek vizyonu hakkında bilgi vererek, firmalara almaları gereken önlemleri an-lattı. Türkiye’de firmaların büyük bölümünün kara taşıması yap-tığını kaydeden Tanyaş, yalnızca kara taşıması yapan firmaya nakliyeci denebileceğini, lojistik kavramı kullanılmasının doğru olmayacağını söyledi. Artık farklı nakliye yöntemlerini kullanan firmaların işbirliğine gitmesi gerektiğini vurgulayan Tanyaş, “Dünyada olduğu gibi biz de entegrasyonu sağlamak zorunda-yız. Bu sayede lojistik maliyetleri düşürüp hızı artıracak çözümler üretebiliriz” diye konuştu.

Multimodel, intermodel ve kombine taşımacılığın bir arada kulla-nıldığı karma taşımacılık yönteminin benimsenmeye başlaması gerektiğinin altını çizen Tanyaş, taşıma yapılırken emisyon gazı

salınımı, maliyetler, süre bazlı yol seçeneklerinin göz önünde bu-lundurulması gerektiğini de dile getirdi. Tanyaş, “Örneğin Şeker-pınarı-İstanbul arası taşıma gerçekleştirmenin 54 farklı yolu var. Emisyon bazlı, maliyet bazlı ve süre bazlı yollar seçebilirsiniz. Lojistik firması müşterisine amacı doğrultusunda seçenek suna-bilmeli” ifadelerini kullandı.

“Sektörde Gelecek E-Ticarette”

Lojistiğin bir diğer kolunun depolama olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tanyaş, depolama olmadan lojistik olmayacağına dikkat çekti. Aktarma merkezi mi kurulmalı, toplama merkezi ya da da-ğıtım merkezi mi, bunların iyi tespit edilmesi gerektiğini söyleyen Tanyaş, “Ayrıca sektörde gelecek e-ticarette. Bundan kaçamaz-sınız. Şimdiden kendinizi buna hazırlayın” tavsiyesinde bulundu.

Tedarik zinciri kavramına da değinen Tanyaş, üretimden ürün ni-hai tüketiciye ulaşana kadarki tüm lojistik aşamaların tek elden kontrolünün sağlanması olarak tanımladığı bu kavramın önemi-ne dikkat çekti. Artık şirketlerin değil tedarik zincirlerin rekabet ettiğini kaydeden Tanyaş, “Zincirin tümünü görmezsek toplam maliyeti göremeyiz. Dünya bu şekilde çalışıyor. Tüm zinciri kura-bilmeliyiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’de lojistik sektörünün sıkıntılarına da değinen Tanyaş, şunları söyledi: “Lojistikte en kötü olduğumuz yönümüz, reka-betçi maliyet sistemi oluşturamamış olmamız. Maliyeti hizmet alan belirlemiyor, hizmet veren belirliyor. Rekabetçi bir düzen oluşturup buna hazır olmalıyız. İkinci en kötü yanımız gümrük-lerimiz. Başbakan açıkladı, tek pencere sistemi Aralık 2016’da bitiyor. Gümrüklerle ilgili başka sorunlar da var ama gelişiyor. Hükümet 2018’e kadar lojistik performans endeksine göre ilk 15 ülke arasına girmeyi hedeflemiştir. Bu yönde çalışmalar sü-rüyor.”

Mersin’de Lojistik Sektörünün Sorunları Masaya Yatırıldı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Projeler Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında düzenlenen ‘Mersin Lojistik Sektörü Arama Konferansı’nda, lojistik sektörünün sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

KISA KENT HABERLERİ

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden yapı-lan açıklamada, Kentsel Tasarım Projesi ile kentin en eski ve ünlü caddelerinden olan Atatürk ve Silifke caddeleri ile tarihi Ulu Camii ve Taş Bina çevresi yeniden düzenlenecek. Kentsel tasarım kapsa-mında, söz konusu alandaki eskiyen yağmursuyu kanalizasyon hatları yenile-nerek, altyapı çalışmaları tamamlanacak, ardından yıpranmış ve eskimiş olan kal-dırım ve yolların doğal taşlarla yenilen-mesi ile vatandaşlar güvenli ve konforlu bir yaya yoluna kavuşacak. Engelli vatan-daşların kullanımına uygun olmayan kal-dırımlar uygun hale getirilecek, dolmuş ve otobüs durakları modern tasarımlarla yenilenecek.

Altyapı ve kaldırım çalışmaları başla-yan projenin birinci etabı Cumhuriyet Meydanı’ndan Yoğurt Pazarı’na, İnönü Caddesi’nden İstiklal Caddesi’ne ka-dar olan doğu-batı, kuzey-güney yönü-nü kapsayacak. Proje kapsamında kent mobilyaları ve sokak aydınlatmaları ye-nilenerek, çarşıya modern ve ferah bir görüntü kazandırılacak. Yaya öncelikli bir anlayış ile tasarlanan proje kapsamında, vatandaşın rahatça oturabileceği küçük meydan ve alanlar da genişletilecek.

Projede 9 bin 500 metrekare meydan ve park düzenlemesi, doğal taşların kullanı-lacağı 18 bin 500 metrekare yol kaldırım ve 15 bin 500 metrekare de asfalt çalış-ması yapılacak.

Mersin Çarşısı Geçmişi İle Buluşuyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kentsel Tasarım Projesi kapsamında bu bölge-lerde yapacağı düzenleme ve yenileme çalışmalarından sonra, bölgeye kimlik kazandıracak ve çarşının çehresini de-ğiştirecek tarihi dokuları iyileştirme çalış-malarına da başlamayı planlıyor.

Tarihi Yoğurt Pazarı, Bit Pazarı, Balık Pa-zarı ve Kasaplar Çarşısı’nın kaybolmuş tarihi mimari yüzü cephe iyileştirme ve restorasyon çalışmaları ile yeniden can bulacak ve çarşı tarihi siluetine yeniden kavuşacak.

Öte yandan Mersin Büyükşehir Beledi-yesi, Kentsel Tasarım Projesi ile bu böl-gedeki ekonomik ve sosyal hayatı can-landırmayı amaçlıyor. Proje ile bölgedeki

ekonomik ve sosyal hayatı canlandırmayı amaçladıklarını söyleyen Büyükşehir Be-lediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, “Silifke ve Atatürk caddeleri kentin en merkezi yerleri ve Mersinliler burada sık-ça vakit geçiriyor. Ama bu alana yıllardır bakım yapılmamış. Biz bu bölgeleri ye-niden düzenleyerek, ekonomik ve sos-yal hayatı canlandıracağız, araçlardan çok yayalara öncelik vereceğiz. Burada bölgeye yakışan, modern kent mobilya-ları olan, rahat ve geniş yollara sahip, Mersin’e yakışır çağdaş bir yaşam alanı oluşturmayı planlıyoruz. Bunun için pro-jenin temelini oluşturan altyapı ve kaldı-rım yenileme çalışmalarına başladık. Bu alanda yer alan Yoğurt Pazarı, Bit Pazarı, Balık Pazarı ve Kasaplar Çarşısı’nın ge-leneksel ve tarihi yapısına sadık kalarak, bu bölgede tarihi çarşı dokusu oluştura-cağız” dedi. (İHA)

Mersin’de ‘Kentsel Tasarım Projesi’ BaşladıMersin Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz ilçesindeki Atatürk ve Silifke caddeleri ile Ulu Camii ve Taş Bina çevresini değiştirecek olan ‘Kentsel Tasarım Projesi’ için çalışmalara başladı.

Page 15: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

28 29

15. Mersin Uluslararası Müzik Festivali kapsamında ve Mersin’in 9 bin yıllık tarihini barındıran Yumuktepe Höyüğüne ithafen dü-zenlenen beste yarışmasının 6.’sı mayıs ayında gerçekleştirile-cek. Mersin Uluslararası Müzik Festivali’nin web sitesinde du-yurusu yapılan yarışmaya her yaştan her türlü artistik ve/veya

akademik geçmişi olan TC vatandaşları katılabilecek. 5 bin TL ödüllü yarışmaya 1 Nisan 2016 tarihine kadar yapılabilecek.

Yarışmaya ait detaylı bilgilere www.merfest.org. adresinden ula-şılabilir.

Mersin Yumuktepe İçin Müzik Arıyor15. Mersin Uluslararası Müzik Festivali 6. Beste Yarışması, “Mersin Yumuktepe İçin Müzik Arıyor” sloganı ile 2 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak .

KISA KENT HABERLERİKISA KENT HABERLERİ

Firmalara web tabanlı tedarik zinciri oluş-turmaları, teknoloji kullanımını artırmaları tavsiyesinde de bulunan Tanyaş, müşte-rilerin er ya da geç bu talepte bulunaca-ğını, tüm tedariklerin internet üzerinden yapılır hale geleceğini dile getirdi. Bunun dünyada başladığını ve hızla yayıldığını belirten Tanyaş, “Ayrıca bugün aynı de-poya, aynı araca girmeyen iki rakip firma önümüzdeki süreçte aynı depoyu kullanıp aynı araca binmeye de başlayacak” dedi.

Ortak taşımayı kabul edip maliyetlerin düşürülmesi yolunun tercih edileceği-ni vurgulayan Tanyaş, geleceğin lojistik trendleri arasında firmaların kendi lojis-tiklerini kendilerinin yönetmesi yerine bir lojistik firması ile çalışmayı tercih etmeye başlamasını da gösterdi. Türkiye açısın-dan lojistiğin önemine vurgu yapan Tan-yaş, şu bilgileri verdi: “Lojistik ağ açı-sından artık Avrupa’ya kuzeyden gitmek önemini kaybedecek ve güneyden girme yolları açılacak, çünkü kuzeyden gitmek hem uzak hem maliyetli. Çin başbakanı-nın bahsettiği demir İpek Yolu’na önem vermek gerek. İpek Yolu’nu ülkemizden geçirirsek büyük başarı elde ederiz. Biz Türkiye üretim ya da sanayi yerine lojis-tikten para kazanabiliriz, istihdam yarata-biliriz. Biz, kervanlardan gelen bir milletiz. Çıkışımız da sadece lojistik. Önümüzdeki

süreçte Güney İpek Yolu, Bakü-Tiflis-Kars ve 3. köprü çok önemli hale gelecek ve buradaki dağıtım ve toplamalar bizde ka-lacak. Artık sadece İstanbul’dan dağıtım ortadan kalkacak. Ağırlık merkezi doğuya kayacak. Böylece yeni lojistik alanlar olu-şacak.”

Açılış konuşmalarının ardından konferans

öncesinde 5. MTSO-LODER Lojistik Proje Yarışması Ödül Töreni gerçekleştirildi. 18 projenin başvurduğu yarışma sonrasın-da kurumsal kategoride birincilik ödülü-nü Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi Tic. A.Ş kazandı. Kastamonu Entegre Tedarik Zinciri Direktörü Halim Sırçancı, ödülünü Ufuk Maya ve Prof. Dr. Mehmet Tanyaş’ın elinden aldı.(İHA)

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bilgi, envanter ve saha çalışmalarında destek verilen proje, TÜBİTAK Marmara Araştır-ma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü tarafından gerçek-leştirildi. Proje, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından finanse edildi. Proje kapsamında, Çevresel Gürültünün Değerlendirilme-si ve Yönetimi Yönetmeliği kapsamında nüfusu 100 binin üzerin-de olan Akdeniz, Toroslar, Yenişehir, Mezitli, Erdemli, Silifke ve Tarsus ilçeleri için karayolu, demiryolu, sanayi ve eğlence yerle-rinden kaynaklı gündüz, gece ve tam gün olmak üzere ayrı ayrı ve birleştirilmiş olarak gürültü haritaları yapıldı.

Stratejik gürültü haritalarının hazırlanması ile vatandaşların be-den ve ruh sağlığını etkileyen çevresel gürültü seviyeleri belir-lendi. Bu doğrultuda insan sağlığı açısından çevresel gürültü kalitesinin korunmasının gerekli olduğu yerlerde, gürültünün önlenmesi ve azaltılmasına yönelik eylem planları oluşturulması ve bu planların uygulanması amaçlanıyor. Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği uyarınca, Yerleşim Alanlarının Stratejik Gürültü Haritalarının Hazırlanması (YER-

GÜR) projesi kapsamında Mersin’in de içinde bulunduğu 15 ilin

gürültü haritası 2015 yılı içinde tamamlandı. (İHA)

Mersin’in Stratejik Gürültü Haritaları HazırlandıMersin Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın finansmanıyla Mersin’in merkez Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli ilçeleri ile Erdemli, Silifke ve Tarsus ilçeleri-ni kapsayan stratejik gürültü haritaları hazırlandı.

Page 16: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

30 31

DENİZCİLİK HABERLERİ

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 1 milyon metrekare ara-zi üzerine kurulan ve 3 okyanusta boy gösterebilecek kadar do-nanımlı savaş gemileri yapabilen İstanbul Tersane Komutanlığı, İlk Türk fırkateynini 2021’de denize indirecek.

Türkiye’nin ilk milli gemileri TCG Büyükada ve TCG Heybeliada’nın inşasında yakaladıkları başarı ile dünya denizcilik otoritelerinin dik-katini çeken tersane serinin devamı olan TCG Kınalıada ve TCG Burgazada’nın yapımını sürdürürken daha uzun menzilli silahlara sahip Türk fırkateyninin dizaynını da bitirdi.

2017’de inşasına başlanacak ‘TCG İstanbul’ adlı ilk Türk fırkatey-ninin müjdesini veren tersane komutanı Tümamiral Ahmet Çakır, “MİLGEM Türk gemi sanayinin kırılma noktasıydı. 2004’te başarısız olsaydık 2040’a kadar bir daha telaffuz bile edemezdik, ama inan-dık ve başardık. MİLGEM’i gerçekleştirmek ülkemizi bir yere taşı-manın gururunu verdi. Artık savaş gemisi dizaynında dışa bağımlı değiliz” diye konuştu.

Tümamiral Çakır, aynı zamanda 6 yıl ülkemizi dünyada kendi savaş gemisini yapabilen 10 ülkenin arasına sokan MİLGEM projesinin müdürlüğünü yapmış. Tarihi İstanbul’un fethine kadar uzanan İstan-bul Tersane Komutanlığı’nın, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın su üstü gemi ihtiyacının yüzde 100’ünü karşılayabilecek kapasite-de olduğunu söyleyen Tümamiral Çakır; “Yeni gemi yapımı hatta onarımı açısından her türlü su üstü gemisinin ihtiyacını karşılayabi-lecek yetenekteyiz. Sadece denizaltı yapamıyoruz, denizaltı ihtiya-cımızı da Gölcük’teki tersane karşılıyor. Dünyada çok az tersane bu yetenekte. Manyetize edilemeyen çeliğin işlenmesi dahil, pek çok gemi inşa uygulamasını yapabiliyoruz. 170 bin DWT’a kadar gemi inşa edebiliyoruz. Her türlü muharip (savaşabilen) su üstü gemisi-nin dizaynının yapabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Savunma teknolojileri konusunda son derece ilerleyen ülkemizin yerli gemi inşa fikrinin 1996’da gelişmesiyle birlikte Mart 2004’te İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda oluşturulan MİLGEM Tasarı Ofisi’nde Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli subay, ast-subay, mühendis ve işçiler yer aldı. Muharip harp gemisi yapımın-daki iddiamızı özgün tasarımlı korvetten daha yüksek menzilli ge-milere taşıyan başarılı mühendisler ilk milli fırkateynimizi tasarladı. Ada sınıfı korvetlerden 13 metre daha uzun olması planlanan fırka-teyn, daha uzun menzilli silahlara ve seyir imkanına sahip. Tüma-miral Ahmet Çakır da, “İ sınıfı fırkateynlerin ilkini biz yapacağız. (3 artı 4) tanesini ise özel sektör. Adından ise hava savunma fırkateyni yapılacak. Sınıfının en büyüğü olacak bu fırkateyn 500 kilometre menzilli radarlarla hava hedefini tespit ve imha edebilecek. Alan savunmasına yönelik çok önemli bir gemi. Savaş gemisi sanayinde yurtdışı bağımlılığımız kalktı” diye konuştu.

Sualtı Akustiği

Tersanedeki tasarımlarda Dizayn Proje Ofisi’nin(DPO) imzası var. İleri mühendislik uygulamalarının yapıldığı ofis, 5 bin 400 metreka-relik alanda birkaç ülkenin yapabildiği hesapları yapabiliyor. Toplam 45 gemi inşa, elektrik, makine, elektronik mühendisini barındıran DPO, yeni inşa edilecek savaş gemilerinin yaydığı sesi azaltmak için de önemli adımlar attı.

Tümamiral Çakır; “Denizaltı her zaman erken duyar. Milgem pro-jesinde geminin sualtı akustiğini yani pervaneden çıkan gürültü-nün hesaplanarak azaltılması için çaba sarf ettik. Mühendislerimiz geminin tüm gürültü kaynaklarını girerek bir model geliştirdi. Sesi azaltacak bir sualtı akustiği tespit ettik ve uyguluyoruz. İngiltere’de 750, İspanya’da 722, ABD’de 3 bin 400 mühendis yaptığı dizaynı 45 mühendis ile geçekleştiriyoruz” dedi. Geminin sualtında patla-yan bir mayına karşı dayanıklılığını da geliştirdikleri sistemle test ettiklerini belirten Tümamiral Çakır, böylece zamandan ve paradan büyük ölçüde tasarruf ettiklerini söyledi.

Milli Gemilerin Takvimi

2011’de hizmete giren TCG Heybeliada ülkemizin ilk milli gemisi. Milgem Projesi’nin ikincisi olan TCG Büyükada ise 2013’te deniz kuvvetlerine katıldı. TCG Burgazada’nın 2019; TCG Kınalıada’nın ise 2020’de hizmete girmesi hedefleniyor. 2017’de ise İ sınıfı 3 bin tonluk milli fırkateyn TCG İstanbul’un inşasına başlanacak. 4 yıl sürecek inşanın adından 2021’de denize indirilmesi planlanıyor. Tersanenin sonraki projesi ise hava savunma fırkateyni. Milli deni-zaltının ise 2020’de başlaması öngörülüyor.

Türkiye’nin En Büyük Tersanesi

İstanbul Tersane Komutanlığı; Türkiye’nin en büyük gemi inşa plat-formu. 94’ü mühendis 142 subay, 162 uzman astsubay, 191 sivil memur, 54 sivil mühendis , 44 teknisyen ve bin 700 işçi olmak üze-re toplam 2 bin 483 kişinin bulunduğu tersane 1 milyon metrekare arazi üzerine kurulu.

Geçtiğimiz yıl altyapı da eksikliklerin giderilmesi için 56 kilometre boru değiştirildi. 450 ton kaldırma kapasiteli vinçin bulunduğu ter-sanede; 400, 316 ve 164 metre uzunluğunda 3 rıhtım var. Tersane aynı zamanda Türkiye’nin en büyük kuru havuzunu barındırıyor.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde ki 169 suüstü ge-misinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilen, gerekli modernizasyonunu sağlayarak tekrar hizmete sokan tersanenin kuru havuzu 300 met-re boyunda 70 metre eninde.

Üretici seviyesinde bakım ve onarım yaptıklarını vurgulayan Tüma-miral Çakır, “Tüm gemilerimizin bakımını en modern şekilde yapa-biliyoruz. Yedek parça bağımlılığımı aşmaya çalışıyoruz. Advent-ağ destekli entegre komuta kontrol sistemi ile diğer geminin radarını kullanıp daha uzak mesafeleri görebiliyoruz” diyor. (Deniz Haber)

İlk Türk Fırkateyni 2021’de Denizle Buluşuyor‘TCG İstanbul’un tasarımı tamamlandı. Toplam 2 bin 483 uzmanın emek verdiği fırkateyn 2021’de denize indirilecek.

Page 17: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

32 33

DENİZCİLİK HABERLERİ

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) Tuzla Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen “İTÜ Deniz-cilik Fakültesi 131. Geleneksel Balık Günü” etkinliğine katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, burada yaptığı konuşmada denizcilik sektörünün sorunlarına dikkat çekti.

Denizin bir sevda ve yaşam tarzı olduğunu anlatan Bakan Yıldırım, “Deniz, zorluklarla mücadele etmeyi, kısmetine razı olmayı öğ-retir. Bu nedenle denize sevdalananlar bir daha iflah olmaz” dedi.

Bakan Yıldırım, Türkiye’nin deniz sınırları-nın kara sınırları uzunluğunun neredeyse 3 katı olduğunu ifade ederek, bu nedenle denizciliğin ülkenin ana konularından biri olduğunu, ecdadın cihana hakim olmasının arkasında da denizcilikle ilgili başarılarının yattığını kaydetti.

Bakanlıktan Hep Destek

Küresel anlamda devam eden krizlerden Türk denizciliğinin en az etkilenmesi için Bakanlık olarak gereken her türlü çalışmayı yaptıklarını da vurgulayan Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün, bütün dünya da olduğu gibi bi-zim denizciliğimizin de bazı sorunları var. Dünyada barışın ve istikrarın kaybolması en önce dünya ticaretini ikinci olarak da tüm taşımacılığın yüzde 85’inden fazlasının gerçekleştiği denizcilik sektörünü etkiliyor. Küresel anlamda devam eden krizlerden denizciliğimizin en az etkilenmesi için Ba-kanlık olarak gereken her türlü çalışmayı yapıyoruz, gereken her türlü desteği veriyo-ruz ve vermeye devam edeceğiz.”

Denizlerin verdiğini geri aldığını belirten Bakan Yıldırım, denize yatırım yapmaya devam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Uzun vadede mutlaka sektörde kararlılığını sürdüren, ayakta kalmayı başarabilen gele-cekte çok daha etkin konuma gelecektir” şeklinde konuştu.

İçinde bulunduğu fakülteye yabancı ol-madığını anlatan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, fakültenin İTÜ’ye da-hil olduğu ilk yıllardan itibaren fakülte ile ilişkilerinin devam ettiğini kaydetti. Yıldırım, fakültenin önemli eksiklerinden olan yurt

konusunda başlattıkları çalışma sonucu güzel bir yurdun fakülteye kazandırıldığını anlatarak, yıllarca tüm denizcilik sektörüne hizmet eden Akdeniz gemisinin artık kulla-nımda olmadığını hatırlattı. Bakan Yıldırım, şunları söyledi:

“Akdeniz gemisi artık yok. Fakültemizin en önemli sorunlarından birisinin ‘staj gemisi’ olduğunu biliyorum. Akdeniz de devreden çıkınca genç denizci kardeşlerimizin staj konusunda çok daha büyük sıkıntılar içine düşeceği aşikardır. Bu konuyu buraya gel-meden önce arkadaşlarımızla konuştuk ve bugün burada geleneksel balık gününde sizlere sevgili denizci öğrencilere müjdemi açıklıyorum. Sizin 7 denizde gezebilecek en güzel bir staj gemisini sağlamak için ge-reken neyse onu yapacağız hayırlı uğurlu olsun. Ayrıca bayan denizci öğrencilerimiz için de pozitif ayrıcalık uygulayacağız eğer izniniz olursa. Onların denizcilik ailesinde daha fazla yer almaları, stajlarda daha fazla imkan bulmaları için özel bir program geliş-tireceğiz.”

Konuşmasının son kısmında Türk denizcilik sektörünün son 13 yılda aldığı mesafelere de değinen Yıldırım, 2002’de Bakanlığa geldiğinde Türk denizciliğinin kara liste-de olduğunu, açılan gemilerin en yakın limanda tutulduğunu, denizciliğin sıkıntı yaşadığını kaydetti. Gemi tutulmalarında yüzde 84 azalma sağladıklarını kaydeden

Yıldırım, Türk denizciliğinin ve gemilerinin beyaz listenin en üst noktalara çıkardıklarını anlatarak, Türkiye’nin Uluslararası Denizci-lik Örgütü’ne (IMO) son yıllarda en yüksek oyla seçilen üye olduğunu söyledi.

Tersanelerdeki İstihdam Oranı

Tersanelerde hali hazırda 30 bin kişinin is-tihdam edildiğini kaydeden Yıldırım, “Bu 100 bin kişilik aile demektir. Tüm dünyadaki krize rağmen Türk ticaret filosu dünyanın bütün yükünü taşıyan 15 ülke arasındaki 13’üncü yerini koruyor” dedi. Türkiye’nin 2023’te ilk 10 ekonomi olma hedefini ha-tırlatan Yıldırım, denizcilerin Türkiye’nin he-deflerinden her zaman bir adım önde gitti-ğini söyledi.

Yıldırım, şu anda 384 balıkçı barınağı oldu-ğunu ifade ederek, 2003-2012 yılları arasın-da 45 adet balıkçı barınağını tamamlayarak balıkçıların hizmetine verdiklerini anımsattı.

Deniz ticaretinden de önemli mesafeler katettiklerini vurgulayan Yıldırım, dış ticaret taşımacılığında denizciliğin payının yüzde 74’lere ulaştığını aktardı.

Binali Yıldırım, “Cumhuriyet’in 100. yıl dö-nümüne giderken 3 denizimizde 3 bü-yük liman hedefimizi gerçekleştiriyoruz. Karadeniz’de Kilyos, Akdeniz’de Mersin, Ege’de Kuzey Ege limanlarını hayata geçir-mek için adımları attık ve böylece Türkiye gelişen ekonomisiyle, gelişen taşımasıyla limanlarını, liman altyapılarını daha da ge-liştirmiş olacak” diye konuştu.

İnsansız Su Üstü Aracı

Konuşmalardan önce sergi alanını ziyaret eden Bakan Yıldırım, stantları tek tek dola-şarak öğrencilerle projeler üzerine sohbet etti. Yıldırım’ın en çok dikkatini çeken stant ise İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencilerinin yaptığı kendi kendine yönünü tayin ede-bilen tamamı yerli İnsansız Su Üstü Aracı oldu.

İnsansız aracı uzun süre inceleyen Bakan Yıldırım, öğrencilere çeşitli sorular sordu.

Etkinlik sonrasında ise Yıldırım ve diğer ko-nuşmacılar, en genç ve 40, 50, 60 yıllık me-zunlara okul nişanını verdi. (İHA)

Bakan Yıldırım, Denizcilik Sektöründeki Sorunlara Dikkat Çekti

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, dünya genelinde olduğu gibi Türk de-nizcilerinin de sorunları olduğunu ifade ederek, “Küresel anlamda devam eden krizlerden denizci-liğimizin en az etkilenmesi için Bakanlık olarak gereken her türlü çalışmayı yapıyoruz” dedi.

DENİZCİLİK HABERLERİ

Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizin ardından süperyat piyasası, yük-sek toparlanma oranıyla rekor rakam-lara ulaştı bile. Küresel krizin ardından

toparlanan sektör, şuanda son yılların en yüksek seviyesine erişti. 2009’da 1008 projeyle tepe noktası gören sü-peryat üretim rakamları, ekonomik

krizin etkileriyle yüzde 25 düşüş yaşa-mıştı. 2013 senesinde, süperyat üretimi 692 ile sınırlı kalmıştı. 2014’te yeniden toparlanmaya başlayan sektör, 735 sü-peryat üretimiyle artan trendini devam ettirmişti. Yapılan araştırmalar sonu-cunda bu yıl üretilen 24 metre ve üzeri süperyat sınıfı motoryatların sayısı 755. 2015’in Ocak ile Aralık ayları arasında, 2013’te 2,2 milyar pound olan süper-yat piyasası 3,01 milyar pounda ulaştı. Pazardaki bu yükselişin sebeplerinden biri de ‘explorer’ tipi yatlara olan ilginin artması. Süperyat sahiplerinin daha uzak yerlere gidebilme isteği, daha yüksek menzil ve zorlu koşullara uyum sağlayabilen explorer tipi süperyatlara olan ilginin %17 artmasıyla sonuçlandı.

Mersin Limanı’nın en hızlı büyüyen li-man olduğunu ifade eden Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “2007’de aldığımızda biz yatırım olarak ilave 4 bin 500 metrekare TIR parkı yap-tık. 40 bin metrekare saha düzenlemesi ve araç yatırımları yaptık. 67 bin 450 met-rekare saha düzenlemesi yaptık. 1 milyon TEU’ya yaklaştık” dedi. Terminal operas-yon sistemlerini 2011’de devreye koyduk-larını kaydeden Akın “2012 ve 2013’te de araç yatırımları devam etti. Kapasiteyi 2.6 milyon TEU’ya çıkaracak dünyada en bü-yük yük gemilerinin yanaşabileceği 170 milyon dolarlık rıhtım inşaatına başladık. Mersin Limanı’na özelleşmeden bu güne kadar 1 milyar 170 milyon dolarlık yatırım yapmış oluyoruz” diye konuştu. (Deniz Haber)

Süperyat Piyasası Rekor Kırdı

Mersin Limanı’na 1 milyar170 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirildi

Türkiye’nin en büyük ikinci limanı konumundaki Mersin Limanı, en hızlı büyüyen liman unvanını kimseye kaptırmıyor. Limana özelleştirildiği 2007 yılından itibaren bugüne kadar 1 milyar 170 mil-yon dolarlık yatırım gerçekleştirildi.

Page 18: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

34 35

DENİZCİLİK HABERLERİ DENİZCİLİK HABERLERİ

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında, Anadolu’dan borularla gelen suyun yönetilmesiyle ilgili devam eden kriz, iki ülke arasındaki mali proto-kolü de tıkanma noktasına getirdi. KKTC hükümetinin büyük ortağı, su konusunda tutumlarından geri adım atmayacaklarını açıklarken, KKTC Maliye Bakanlığı, Tür-kiye ile mali protokol imzalanmadığı için memur ve emeklilere 13’üncü maaşları ödemekte zorlanıyor. 1.6 milyar lira ma-liyetle Anamur’dan denizin 250 metre altından askılı boru sistemiyle Girne’ye ulaşan suyun yönetimi konusundaki kri-zin temelinde, “Tüketicilerden faturayı kim toplayacak?” sorusu yatıyor. KKTC tarafı, mevcut belediyelerin ve belediyele-rin kurduğu şirketin, su faturalarını tahsil etmesini istiyor. Türkiye tarafı ise, suyun KKTC’ye bedava verildiğini, Ada içindeki su dağıtımının maliyetinin ise, KKTC tara-fından karşılanmasını istiyor.

600 Milyon Yatırım

Su dağıtım maliyetinin içinde KKTC’deki pompa istasyonlarının elektrik maliyeti ile arıtma tesisinin işletilmesi bulunuyor. Türkiye ayrıca mevcut dağıtım hatlarının yenilenmesi gerektiğine dikkat çekerek, KKTC içinde ek 600 milyon liralık yatırıma dikkat çekiyor. Türkiye mevcut belediyele-rin, günümüzde su fatura tahsilat oranla-rının çok düşük olduğunu, çoğunluğunun mali krizde bulunduğunu ve 600 milyon liralık ek yatırımı da yapmak için kayna-ğının olmadığına dikkat çekiyor ve suyun özel şirketlerin de katılacağı bir sistemle işletilmesini istiyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu son olarak, su yö-netimi ve yatırımın, sorun çözülene kadar Türkiye Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılmasını teklif etti.

KKTC Reddetti

KKTC’de koalisyon hükümetinin büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Türkiye’nin yaptığı, içinde özel şirketle-rinin de bulunduğu DSİ yönetimi teklifini

ele aldı. CTP Genel Başkanı ve eski Cum-hurbaşkanı Mehmet Ali Talat, DSİ formü-lünü kabul etmediklerini belirterek, suyu mevcut belediyelerin yönetimi konusun-daki tavırlarından geri adım atmayacakla-rını açıkladı. Bu arada, bir süre ‘Türkiye vanaları kapattı’ iddialarına yol açan bo-rulardan gelen su ise, iki aydır denize bo-şaltılıyor. Su projesini yöneten DSİ, suyun ‘teknik nedenlerle’ denize boşaltıldığını açıklıyor. Ancak Ada’da gerçek nedenin işletme krizi olduğu yönünde genel bir görüş hakim.

İkinci Kriz Mali Protokolde

Su krizi KKTC ile Türkiye’yi bu yıl sona eren mali protokolün yenilenmesi konu-sunda da karşı karşıya getirdi. Mali pro-tokolün içine, ek bir protokolle su yöneti-mi ve yatırımlarının da girmesi gerekiyor. Ancak Türkiye’nin yardımlarını belirleyen 2016-1018 mali protokolündeki tek sorun su yönetimi değil. KKTC tarafı, geçmiş

mali protokollerde Türkiye’den yardımları almış ancak imzaladığı reformları yerine getirmemişti.

1 Milyar Lira Yıllık Yardım

Türkiye'nin yıllık bir milyarı aşan yardımı-nı, yapılacak reformlara bağlıyor. KKTC Meclisi, 2016 bütçesini onayladı, ancak Türkiye’den alınacak yardım miktarı belli olmadığı için, ‘tahmini’ durumuna düştü. KKTC’de kamuda çalışanlar ve emekliler her yıl aralık ayında maaşlarının yanında 13’üncü maaş da alıyor. Maliye’nin kasa-sında yıl sonlarında kaynak kalmaması nedeniyle 13’üncü maaşlar genellikle bir sonraki yılın bütçesinden ‘avans’ kullanı-larak ödeniyor. Maliye Bakanlığı Türkiye ile mali protokolün imzalanmaması ne-deniyle bu yıl Türkiye’den ‘avans’ alamı-yor. Bu nedenle, hükümet, 13’üncü maaş ödemesinde sıkıntı yaşıyor. 13’üncü ma-aşlar ödenirse, çiftçinin devletten alacak-ları aksayacak. (Deniz Haber)

Taraflar Anlaşamadı, Türkiye’den KKTC’ye Giden Su Denize Akıyor

Türkiye'den Kıbrıs'a su taşımayı amaçlayan ve "Asrın Suyu" adı verilen proje, Ekim ayında tamam-landı. Ancak Türkiye ile KKTC yönetimi arasında su parasının nasıl tahsil edileceğine ilişkin anlaş-mazlık yüzünden iki aydan bu yana denize akıtılıyor.

En Büyük Yat Üretim Tesisine Onay Geldiİzmir Tekne ve Yat İmalatçıları Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Bilgi, Aliağa’da bin 200 dönüm araziye yat ve tekne üretim bölgesi kurulmasının planlandığını kaydetti.

Habertürk Gazetesi’nin Egeli ekinde yer alan habere göre İzmir’in Aliağa ilçesinde yat üretim merkezi projesinde son aşa-maya gelindi. Haberde, projenin hayata geçirilmesiyle 5 bin kişinin iş sahibi olacağı ve kentin bu sektörde merkez haline geleceği ifade edildi.

Söz konusu habere göre, İzmir Tekne ve Yat İmalatçıları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (YATEK) Başkanı Aslan Bilgili, Türkiye’nin yüksek oranda ihracat potansiyeline sahip olduğu tekne ve yat sektöründe İzmir’i bir merkez haline getirecek projede son aşa-maya gelindiğini bildirdi.

Kentin farklı ilçelerinde dağınık durumda bulunan yat imalatçıla-rının ihtisaslaşmış bir bölgede toplanması, Kuzey Ege Limanı ve sayıları hızla artan marinaların ihtiyacına yanıt verilebilmesi için Aliağa’nın Çaltıdere mevkiinde yat ve tekne üretim bölgesi oluş-turma projesi hazırladıklarını anlatan Bilgi, projenin son olarak Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca onaylandığını kaydetti.

Projede tüm aşamaların tamamlandığını, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun onayına sunulduğunu dile getiren Bilgi, “Projey-le bin 200 dönüm arazi üzerinde 130 üretim yeri yapılacak. Yak-laşık 5 bin kişiye istihdam yaratacak projenin 3 yıl içerisinde faa-liyete geçmesini planlıyoruz. Bu tesis, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük yat ve tekne üretim bölgesi olacak. Projenin hayata geçmesiyle İzmir, yat üretiminde bir marka haline gelecek” diye

konuştu.

Bilgi, Türkiye’deki işçilik ve malzeme zenginliğinin kullanıcılar tarafından beğenildiğini, projenin hayata geçmesiyle ülkeye önemli miktarda döviz girdisinin sağlanacağını söyledi. Kentte dağınık vaziyette tekne imalathanelerinin olduğu ve buralarda çok iyi tekneler yapıldığını aktaran Bilgi, bu işletmelerin denize olan uzaklıkları nedeniyle büyüme şanslarının bulunmadığını ifa-de etti.

Üreticilerin denize olan uzaklıkları nedeniyle belli bir boyutun üzerinde tekne üretmediklerini dile getiren Bilgi şunları kaydetti:

Denizden kilometrelerce uzakta oldukları için 10 metrenin üze-rinde üretim yapamıyorlar. Yaptıkları zaman köprülerin altından geçiremiyorlar, denize ulaştıramıyorlar. Yani o tekneyi denize atamadığın sürece büyüğünü yapma şansın yok. Oysaki dev-letimizin sağladığı bu olanakla Aliağa’daki tekne yat imalat böl-gesinde 120 metreye kadar istediği tekneyi yapabilecekler ve ihracatını yapacaklar.

Başkan Aslan Bilgi, projenin hayata geçmesiyle dünyadaki büyük tur şirketlerinin ellerindeki kıymetli yatların bakımı için Türkiye’ye yönlendireceklerini söyledi. Türkiye’nin cazip hale getirilmesi içim teşvik düzenlemelerine ihtiyaç duyulduğunu be-lirten Bilgi, Sektörün Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında etkili bir yol oynayabileceğine işaret etti.

Page 19: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

36 37

Anılardaki Mersin

İş Bankası Mersin Şubesi

Nihat Taner Anılardaki Mersin

Türkiye İş Bankası 26 Ağustos 1924’de, Kurtuluş Savaşı'nı sona erdiren büyük Zaferin ikinci yıldönümünde Ankara'da Vakıflar İda-resinin beş odalı küçük bir binasında bir genel müdür, beş memur ve bir odacı ile işe başlamıştı. Bankanın kurulacağı daha önce iş âlemince biliniyordu. Özellikle İstanbul'da iş gören yabancı malî kuruluşlar işlerinin tehlikeye gireceği endişesi ile bir taraftan böyle bir müessesenin Türkler tarafından kurulamayacağını yayarlarken, bir taraftan da aslı olmayan haberlerle bankanın itibarını içte ve dış-ta sarsmaya çalışmışlardı.

Bu kötümserliğin gerçek tarafları yok değildi. İş Bankasının kurul-duğu yıllarda bankacılık mesleğinde yetişmiş Türkler parmakla sa-yılacak kadar azdı. Olanların çoğu da Osmanlı Bankası ve Deuts-che Bank gibi yabancı bankalarda çalışmaktaydı. Ülke genelinde ilk özel banka olan ve Birinci Dünya Savaşı sırasında kurulan İtibar-ı Millî Bankası, o günkü koşullar içinde gelişememişti. Ziraat Banka-sı ise Vakıflar İdaresinden farksızdı. Türklerin modern anlamda bir banka kuracağından şüphe eden yabancılar haksız sayılmazlardı.

İş Bankası böylesine olumsuz bir ortam ve böylesine kötü koşul-

lar altında kuruldu. Ancak bu genç kurumu yıkmak için içten ve dıştan saldıranlar onun azimli, ölçülü ve gerçekçi tutumu karşısında başarı kazanamadılar.

İş Bankasının Türk bankacılığına getirdi-ği çok şey vardır. Bankacılarımızın birço-ğuna okul olmuş, modern bankacılığın yeni yöntemlerini yurdumuza o getirmiştir. Bunlardan birisi para biriktirmeyi öğretmiş olmasıdır. O döneme kadar evlerde sakla-nan paraların bankalara yatırılmasını sağ-lamakta İş Bankasının payı çok büyüktür. Yurdumuzda ilk defa banka kumbaralarını İş Bankası yaptırmıştır. Şimdi yüz binlerce olan kumbara fikri İş Bankası İdare Mecli-sinde ortaya atıldığı zaman “şimdilik 1000 kumbara yeter” diyenler olmuştur. Banka-nın bu duruma gelmesinde gerçek banka-cılığı kavramış bilgili ve ölçülü yöneticilerle görevlilerin payı büyüktür…

İş Bankası bugün de aynı duygularla ça-lışanların yönettiği, Türkiye'nin en güçlü bankası olma niteliğini korumaktadır. O za-manlar yakalarında küçük "İş" rozetini taşı-yan gençlerin İstiklâl Madalyası taşıyanların gururunu duyduklarını bilirim. Bu duygunun bugün de İş Bankalıların yüreklerinde çarp-tığında hiç kuşkum yoktur(1).

İş Bankası, toplumda tasarruf bilincinin yer-leşmesi ve gelişmesinde büyük rol oyna-mış, 1928 yılında Türkiye’ye ilk kumbaraları getirmiştir. 1932 yılında Hamburg (Alman-ya) ve İskenderiye (Mısır) şubelerinin hiz-mete girmesiyle yurt dışında şube açan ilk Türk bankası olmuştur.

Mersin Şubesi 22 Aralık 1928 tarihinde açıldı. Kendi binasına geçmesi için bir kaç

sene daha beklemek gerekecekti. Şube binasının projesi erken Cumhuriyet Döne-minin ünlü mimarlarından Semih Rüstem (Temel) Bey tarafından yapılmıştır. 1 Ekim 1930 tarihinde Adana Şubesinden Genel Müdürlüğe gönderilen mektupta inşaat gi-derlerinin Sadık Paşa (Eliyeşil) tarafından karşılanacağı, inşaat bitip kesin maliyet be-lirlenince Bankanın kiracı olarak binayı kul-lanması için taraflarca sözleşme yapılacağı belirtilmektedir.

İş Bankasının “kumbara” kampanyası bek-lenenden fazla ilgi uyandırmıştır. Mersin’in köklü okullarından Kayatepe İlkokulu öğ-rencileri kendi aralarında “Sınıf Tasarruf He-yeti” oluşturmuşlar, geldikleri noktayı öğret-menleriyle birlikte çektirdikleri bir fotoğraf ile belgelemişlerdir:

***

Halkın İş Bankasına yakınlaşması Mersin’de de zamanla gerçekleşmiştir. Sayın Celal Bayar’ın Prof. Mustafa Aysan ile yaptığı gö-rüşmedeki anlattıkları o günlere ışık tutuyor:

Celal Bayar: … Ona rağmen bankada inki-şaf oldu. Ben reklama çok kıymet verdim. Hâlâ Ankara sokaklarında kurduğum rek-lam yapıları durur. Saatler koydum. Kum-baralar…

Mustafa Aysan: Çok iyiymiş, şimdiki banka reklamlarından. Ben birkaç örneğini gör-düm, efendim. Tetkik ettim.

Bayar: Hâlâ vardır. Reklam yaptım. O vakit öyle bir haleti ruhiye vardı ki, biz ve diğer Türk bankaları faiz verirlerdi. Halk yine de mevduat yapmazdı. Güven duydukları için

mevduatı Osmanlı Bankası’na götürür; faiz-siz verirlerdi. Bunu yıktık. Ama kolay olmadı. Şimdi birkaç örnek vereceğim. Mersin’de şube açtık. Mersin malum, o zaman da ticari merkezdi, kendi çapında. Gilodo is-minde bir tüccar büyük iş görüyor. Ve biz tabii tesir yapıp kendimize almak istiyoruz. Orada bankamızın ne dereceye kadar ciddi çalıştığını ölçmek için kendine göre bir imti-handan geçirmek istiyor. Bankaya protesto edilmek üzere tahsil edilecek senet veriyor. Tahsil senedi. Bizimkiler ihmal ediyorlar; ta-limatını aynen yapmıyorlar; süresinde pro-testo etmiyorlar. Protesto edilmezse banka ve alacaklı bazı haklarını kaybediyor.

Bana mektup yazdı: “Bankanıza 6 bin li-ralık tahsile senet verdim, talimatımı yap-madılar”. Hemen ben kendisine dedim ki, “Git bankadan 6 bin liranı al.” Ve çocukla-ra ikinci bir yazı yazdım. “İkinci defa böyle bir şey olur ise istikbalinizi kaybedersiniz”. Gitti, aldı. Bir takım zararı vardı. Onu banka tekeffül etti. Bunu görünce, bu tüccar bize geldi. O yıl 6 milyon liralık iş yaptı. Bu he-sabı izledim. Yalnız o yıl içinde bu tüccarın

muamelelerinden 60 bin lira kâr aldık(2).

Kaynakça:

1) Yılların İçinden, Uluğ İğdemir. Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1976 s. 125-128

2) Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları, Prof. Dr. Mustafa A. Aysan. Minval Yayınları, İstan-bul Ocak 2014. 8. Baskı. s. 192

3) Türkiye İş Bankası Arşivi

Tasarruf yolunda 8 arkadaşın 25er kuruşla yaptığı şirket ile başlıyan ve parasını 200 kuruşa çıkaranların ayrılıp edindikleri kumbaralarla aldırılan bu fotoğraf tasarruf emelinin canlı bir hatırasıdır. Kabulü ricasiyle Muhterem Maarif Müdürümüz Ali beyefendiye takdim.

16-3-930 Kayatepe mektebi sınıf tasarruf heyeti reisi Fatma

Page 20: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

38 39

Anılardaki Mersin

DÜZELTME VE ÖZÜR

1892 yılında açılan Osmanlı Bankası Mersin şubesi kiralanan bir binada faaliyet göstermiştir. 1895 Eylül tarihli aşağıdaki fotoğraf Banka calışanlarını göste-riyor: D. Paraskevas, E. Ladeani, P. Pandelides, H. Abadjian, D. Liautaud, D. Garabetian, M. Teicher, H. Braggiotti. Günümüzde Mersin’de bu isimlerden sa-dece Bragiotti mevcut.

Osmanlı Bankası Şube binasının tasarımı Orfeo Zaglioli’ye aittir. Ünlü mimar Giulio Mongeri bazı re-vizyonlar yaptıktan sonra proje uygulanmıştır. Yapının üst katı müdür ve müdür yardımcısının lojmanı ola-rak tasarlanmış ve uzun yıllar bu şekilde kullanılmış-tı. Bahçedeki su kuyusu günümüzde mevcut ancak kullanılmıyor.

Geçen sayımızdaki Osmanlı Bankası Mersin Şubesi başlıklı yazıda aşağı-daki düzeltmeyi yapıyoruz. Okuyucularımızdan özür dileriz.

Mersin Deniz Ticaret Odası

Page 21: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

40 41

DENİZ FENERİ

Yalanlamak ve reddetmek için okuma!

İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma!Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma!

Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!”

F. Bacon

Basit bir insanın elinden geleni yapabilmesi, zeki bir insanın tembelliğinden çok daha değerlidir.

Baltasar Bracias

İnsan ancak kendisinin yerini, en

aşağı kendisi kadar doldurabilecek

bir başkasının bulunduğunu kabul

ettikten sonra akıllanmaya başlar.

R.E. Byrd

“Ana ve babaların çocuklarına bağışlayabilecekleri en güzel miras, günlük zamanlarından bir kaç dakikadır.”

O.A. Batista

Kumar oynamanın en zararsız

şekli, bir bahçe küreği ve bir paket

tohumla olur.

Dan Bennet

Bir ekmeği son lokmasına dek yemeyi bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.

Adile Naşit

Yemek esnasında çalınan müzik,

hem aşçıya, hem de kemancıya

hakarettir…

G.K. Chesterton

Okumadığı bir kitabı illa da okudum diyenler varsa, o kitap bir başarıdır.Los Angeles Times Gazetesinden

Bir şey satın aldığımızda parayı kazanmak için harcadığımız zamanla ödüyoruz

José Mujica

İşinizi ne kadar iyi yaparsanız

yapın, ancak takımınız kadar

iyisinizdir.

Magic Johnson

Önyargılar, insanları birbirlerinden uzak tutmak için bilgisizlikten yapılmış zincirlerdir.”

Yeter derecede eğitime sahip olmalısın

ki etrafındaki insanları gereğinden fazla

büyük görmeyesin. Fakat bilge olacak kadar da eğitim görmüş olmalısın ki, onları küçük görmeyesin.

M.L. Boren

Page 22: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

42 43

DENİZCİLİK GÜNDEMİNDEN KISA KISA

İsrail Almanya’dan Denizaltı Alacak

İsrail’in önümüzdeki günlerde Almanya’dan “nükleer başlıklı füze taşıyabilen Dolphin tipi bir denizaltı” alacağı bildirildi. İsrail radyosunda yer alan bir haberde, “Söz konusu denizaltının önümüzdeki günlerde Almanya’nın Kiel limanından, Hay-fa’daki İsrail donanma üssüne ula-şacağı” aktarıldı. Alman yapımı olan ve nükleer başlıklı füze taşıyabilme özelliğine sahip denizaltının değeri-nin yaklaşık 400 milyon avro olduğu kaydedilen haberde, İsrail’in altıncı denizaltıyı 2019’da almayı planladı-ğı belirtildi. (Vira Haber)

Kruvaziyer Turizminde 2016 İçin De Umutlar Suya Düştü

2015’i ağır kayıpla kapatan kruva-ziyer turizminin 2016 beklentileri de suya düştü. Alsancak Limanı’na 2016’da limana toplam 81 gemi ge-lecek.

Egedesonsöz’ün haberine göre yıl içinde yurtdışında yapılan temas-lara ragmen 2015 yılı rakamlarında önceki yıla oranla yüzde 30’luk dü-şüş yaşamış, Alsancak Limanı’na toplam 115 gemi yanaşmıştı. Kayıp yılın ardından 2016 için umut dolu mesajlar rakamların açıklanma-sıyla suya düştü. Yetkili kaynaklar-dan alınan bilgiye göre Alsancak Limanı’na 2016 yılı içinde gelecek gemi sayısı 81 olarak açıklandı. Seferlerin eksiksiz düzenlenmesi halinde İzmir’in kruvaziyer turizmi, 2006 yılındaki 94 geminin altına dü-şerek 10 yıllık bir gerileme yaşaya-cak. (Deniz Haber)

Türkiye’nin En Büyük Feribo-tu, İlk Deneme Seferine Çıktı

Van Gölü Feribot Müdürlüğü ta-rafından, Bitlis’in Tatvan ilçesinde yapımı tamamlanan iki feribottan ilki olan Türkiye’nin en büyük feri-botu deneme seferine çıktı. Tatvan İskelesi’ndeki tersanede dört yılda inşa edilen ve geçen aylarda ta-mamlanan feribot, Van Gölü’ndeki ilk deneme seferini başarıyla yaptı. Gölde yaklaşık 2 saatlik deneme sürüşü yapılan 350 yolcu kapasi-teli feribot, Tatvan sahil bölgesi ve Sorgun Kışlası sahili civarında tur attıktan sonra tekrar iskeleye çekil-di. 136,5 metre uzunluğa, 24 metre genişliğe ve 4 bin ton yük taşıma kapasitesine sahip yedi katlı feri-botun eksikleri ve aksaklıkları not alındı. Şu anda Van Gölü üzerinde Tatvan-Van arasında yolcu ve yük taşımacılığı yapan bin ton kapasiteli dört feribot bu mesafeyi 4,5 saatte alırken yenisinin, 4 bin ton yükle 3 saat 15 dakikada katedeceği belir-tildi. (Deniz Haber)

43 Ülkeden Akdeniz İçin Ortak Bildiri

Akdeniz İçin Birlik’i (Union for the Mediterranean) oluşturan 43 Ak-deniz ülkesinin Denizcilik Bakanları Akdeniz Bölgesi’nde mavi ekono-minin teşvik edilmesi amacıyla 17 Kasım 2015 tarihinde Brüksel’de “Mavi Ekonomi Hakkında Akdeniz İçin Birlik Bakanlık Konferansı”nda bir araya geldi. Bakanlar, deniz ve denizcilik sektörlerinde büyüme, istihdam ve yatırımları artırmak için daha yakın bir işbirliği yapma hu-susunda mutabakata vardı. (Vira Haber)

Ro-Ro Seferlerinde Arabistan Sıkıntısı

Mısır ile yaşanan siyasi problemler ihracatta sorunları da beraberin-de getirdi. Mısır üzerinden Afrika ve Arabistan yarımadasına yapılan ihracatta büyük oranda düşüş ya-şanırken, maliyetler de yüzde 300 oranında arttı. 23 Nisan’da kara taşımacılığı anlaşmasının Mısır tarafından yenilenmemesi sonra-sı Süveyş Kanalı üzerinden direkt Ro-Ro seferleriyle nakliye soru-nunu çözen ihracatçılar, şimdi de şoförlerin ihracat yapılan ülkelere naklinde sıkıntı yaşıyor. En çok sı-kıntının yaşandığı ülke ise Suudi Arabistan. Arabistan’ın nakliye ya-pılan aracın şoförüyle gümrükten geçme şartı nedeniyle Türk şo-förler uçakla Ürdün’e, oradan da Kızıldeniz üzerinden feribotla Ro-Ro gemilerinin yanaştığı limana yetişerek gümrükten giriş yapıyor. Türkiye’nin yaşanan sıkıntılar ne-deniyle nisan ayından beri Suudi Arabistan hükümetiyle görüştüğü, ancak bir çözüm bulunamadığı öğ-renildi. Akdeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı M. Bülent Ay-men, 2013’te yürürlüğe giren Türki-ye-Mısır arası Karayolu Taşımacılık Antlaşması’nın Nisan 2015’te Mısır tarafından tek taraflı olarak fes-hedildiğini belirterek, bu tarihten itibaren Mısır üzerinden karayolu taşımacılığı yapılamadığını anlattı. Aymen, Suudi Arabistan ve Mısır geçişlerinde yaşanan sorunlardan dolayı, önemli ihracat pazarı olan Arap körfezi ülkelerine yönelik ih-racatı olumsuz etkilediğini belirtti. Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahim Kılıç ise şu an Ro-Ro üzerinden ih-racat yaptıklarını, ancak Ro-Ro’lara sınırlı sayıda şoför alındığı için Su-udi Arabistan limanlarında sıkıntı yaşadıklarını vurguladı.(Vira Haber)

Avrupalı Armatörler Sera Gazı İçin IMO’nun Liderlik Etmesini

İstiyor

CSA Genel Sekreteri Patrick Ver-hoeven, yaptığı açıklamada, “De-nizciliğin sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik küresel ça-balara katkıda bulunması gerektiği fikrini tümüyle destekliyoruz” dedi. AB üyesi devletlerin, uluslarara-sı denizcilikten kaynaklanan sera gazı emisyonlarını bir an evvel ele alması için IMO’ya güvenoyu verdi-ğini söyleyen Verhoeven, “Bu yak-laşımın, AB düzeyinde atılmış olan adımların mantıki bir uzantısı olma-sı sebebiyle doğru olduğuna inan-maktayız. Neticede IMO denizcilik endüstrisinin küresel düzenleyicisi-dir” diye konuştu.

Denizcilik, 2011 yılında kabul edi-len Enerji Verimliliği Dizayn Endek-si (EEDI) ve Gemi Enerji Verimliliği Yönetim Planı (SEEMP) ile karbon emisyonlarının azaltılması için bağ-layıcı bir küresel rejime sahip olan ilk endüstriyel sektör haline gelmiş-ti. 2013 yılında yürürlüğe giren bu tedbirler, yeni inşa edilen gemiler için enerji verimliliğinin aşamalı ola-rak geliştirilmesini gerektiriyor ve bu durum da 2025 yılından sonra inşa edilen tüm gemilerin 2000’ler-de inşa edilenlere göre yüzde 30 oranında daha verimli olmasını sağlayacak. Bu tedbirler ayrıca, ar-matörlerin iyi uygulamaları ve enerji verimliliği faaliyetlerini geliştirmele-rini zorunlu kılıyor. (Deniz Haber )

Yunan Bayraklı Gemi Sayısın-da, Büyük Düşüş Yaşanıyor

Yunanistan için 2015 kötü bir yıl oldu. Hem Yunan bayraklı gemi sayısında hem de gemilerin kapa-sitelerinde düşüş yaşanıyor. Bu da, taşıma kapasitesi büyük olan gemi-lerin Yunan bayrağını tercih etme-diği anlamına geliyor. Yunanistan İstatistik Kurumu (ELSTAT) verileri-ne göre, 2015 yılı Ekim ayına kadar kayıtlı Yunan bandıralı gemi sayısı son 10 yılın en düşük seviyesinde. (Deniz Haber)

BM Açıkladı: 60 Milyondan Fazla Mülteci Var

Birleşmiş Milletler’in tahminine göre; dünya çapında daha önce hiç olmadığı kadar çok mülteci bulunu-yor. BM, savaş ve şiddetten kaçan 60 milyondan fazla insan olduğunu saptadı. Birleşmiş Milletler Mülte-ciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) 2015 yılının ilk altı ayına ilişkin mül-teci sayılarını dünya kamuoyuna açıkladı. Bu temel üzerinde 2015 yı-lının geneline ilişkin tahmini rakam-lara ulaşılabiliyor.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yük-sek Komiserliği’nin (UNHCR) Cenevre’de yaptığı açıklamada, dünya çapında ülkelerini terk eden, evsiz barksız kalanların sayısının ilk kez 60 milyon sınırını aştığı bildirildi. 2014 yılında sığınmacıların toplam sayısı yaklaşık 59.5 milyon olarak belirlenmişti. (Vira Haber)

MERSİN DENİZ TİCARETİ EKİM 2015

VALE’nin Mülkiyetinde Bulu-nan 400 bin dwt’luk 4 Adet

Cevher Taşıyıcı VLOC Çinlile-re Satıldı

Çinli gemi işletme şirketi Hong Kong Ming Wah Shipping, Brezilya merkezli VALE Shipping’in Singa-pur iştirakinin mülkiyetinde bulunan 4 adet 400 bin DWT taşıma kapa-sitesine sahip gemileri, 423 milyon dolara satın aldı.

Çinli AMCL’nin Çin Bankası ICBC (Industrial and Commercial bank of China) ile ortak olduğu gemi iş-letme şirketi Hong Kong Ming Wah Shipping Company Ltd’den yapılan açıklamaya göre, Industrial and Commercial bank of China’dan sağlanan finansla kaynak ile VALE SA üzerine kayıtlı 2011 yılında inşa edilen M/V ORE CHINA ile 2012 yı-lında inşa edilen M/V ORE DONG-JIAKOU, M/V ORE HEBEI ve M/V ORE SHANDONG isimli 400 bin DWT taşıma kapasitesine sahip cevher taşıyıcı (VLOC - Very Large Ore Carriers) dökme yük gemilerini toplam 423 milyon dolara satın alın-dığı kaydedildi. ( Deniz Haber)

Page 23: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

44 45

Doç. Dr. Okyay UÇAN

Niğde Ü. İİBF Dekan Yrd.

Esra KOÇAK

Niğde Ü. İİBF Yüksek Lisans Öğrencisi

Ekonomide büyümenin nasıl düzenli ve sürekli hale getirilece-ği iktisat biliminin doğuşundan bu yana tartışma konusudur. Adam Smith’in uzmanlaşma kuramıyla başlayıp, Ricardo’nun karşılaştırmalı üstünlükler teorisinde kendine yer bulan, dış ti-caretin büyümenin motoru olduğu tezini Michaley ve Feder de doğrulamıştır(Gül ve Kamacı, 2012: 80).

Bu konu klasik iktisatçılardan başlayarak Heckser-Ohlin-Samu-elson modelinde içsel büyüme teorisiyle günümüze kadar gel-miştir.

Dış ticaret ile büyüme arasındaki ilişki üzerindeki çalışmalarda iktisadi düşünürler daha çok ihracatın büyümeyi etkilediğini sa-vunurken ithalatın etkili olduğunu savunanlar da yok değildir. Son dönemlerde etkinliği sürekli artan küreselleşme sebebiyle gelişmekte olan ülkelerin birçoğu ihracata yönelik büyüme poli-tikasını kullanmaya başlamıştır.

Türkiye de bu kervana katılmış ve 1980 yılında ihracata yönelik politikaları uygulamaya koymuştur. Bir ülkenin sanayileşebilmesi için kullanabileceği iki çeşit strateji vardır: Birincisi dışa dönük sanayileşme stratejisi, ötekisi ise malların dışa açılmadan yurt içinde üretildiği ithal ikameci stratejidir. Bu iki stratejinin iktisat literatüründe birbirinden farklı olduğu savunulsa da birbirini ta-mamlayan iki ayrı strateji olduğu da iddia edilmektedir( Aktaş, 2009: 36).

İhracata yönelik büyüme modelinin büyümeyle ilişkisinde aşağı-daki açıklamalardan bahsedilebilir:

• İhracatla birlikte dış piyasaya açılan firma büyük ölçekte eko-nominin fiyatlarından yararlanma şansı bulacaktır. Bununla bir-likte üretim maliyetleri düşürülecek ve verimlilik arttırılacaktır. Verim artışı yanında dış ticaret kazancı getirecektir.

• Sınırlı olan iç pazardan sınırların ortadan kalktığı dış piyasaya yönelmek verimliliğin ardından teknolojinin gelişmesini ve ülke-ler arasında ihracat paylaşımını sağlayacaktır.

• Firmalar arası rekabeti artıracaktır.

• Döviz gelirleri arttırılarak dış ticaret hadleri de iyileştirilir.

• Dış ticaret fayda ve maliyet gibi durumların getirisiyle dış den-ge ve büyümeyi ileri düzeyde etkileyecektir ( Oktar ve Dalyancı, 2012: 3).

• Tüm bu maddeler bir ülke için fırsatlar yaratabilir; maliyetler düşünce ürün çeşitlenir ve ürün kalitesi arttırılır, teknoloji gelişir ve ülkeler arasında yayılmaya başlar, ardından gelen daha iyi üretim ve yönetim verimliliği arttırır (Yılmazer, 2010: 246).

İçe dönük sanayileşme ise yurt dışından ithal edilmek duru-munda olan malların yurt içinde üretilmesini sağlayarak dışarıya bağımlılıktan kurtulmak suretiyle sanayileşmeyi öngören poli-tika, ulusal sanayinin büyümesini teşvik etmeyi amaçlayan bir stratejidir. Devlet kur politikaları, gümrük tarifeleri ithalat ve kota yasakları gibi ticaret politikası araçlarıyla yapacak olduğu kamu müdahalelerinin uluslararası ticarette, karın yabancı firmalardan yerli firmalara geçerek rekabet düzeyini artıracağını ve böylece ülkenin kazançlı çıkabileceğini savunmaktadır.

Stratejide amaç ithal edilecek olan malların iç piyasada üretil-mesiyle ortaya çıkan tasarrufa sahip olmaktır. Elde edilecek olan tasarruf sayesinde ticaret açıklarının problem olmayacağı dü-şüncesi hâkimdir (Seyidoğlu, 2009: 518).

Ayrıca Friedrich List bebek endüstri tezinde ölçek ekonomileri, tecrübe, bilgi birikimi ve teknolojik üstünlük gibi nedenlerle ra-

Türkiye’de Dış Ticaret ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki

Page 24: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

46 47

Tablo 1’de 1970 sonrası dönemde dış ticaret ve ekonomik bü-yüme arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalara yer verilmiştir. İn-celenen literatür kapsamında, dış ticaret ile ekonomik büyüme arasındaki pozitif ilişkiyi bulan çalışmalar (Kravis: 1970, Riez-man, Peter ve Charles: 1995, Frankel ve Romer: 1996, Al-Yousif: 1997, Dritsakis ve Adamopoulos: 2004, Hameed, Chaudhary ve Khan: 2005, Shahbaz Azeem ve Ahmad: 2011, Ay, Erdoğan ve Mucuk: 2004, Utkulu ve Özdemir: 2004, Erdoğan: 2006, Kork-maz ve Çevik: 2010, Gül ve Kamacı: 2012) olduğu gibi aksini savunan çalışmalar (Şimşek:2003) da vardır. Bunun yanında belirli zaman ve mekana göre değişen karma sonuçlar da elde edilmiştir (Henriques ve Sadorsky: 1996, Akbar ve Naqvi: 2000, Demirhan: 2005, Aktaş: 2009, Kıran ve Güriş: 2011).

Veriler ve Metodoloji

Çalışmada 1990-2011 yılları arası üçer aylık veriler kullanılmıştır. Değişkenler arasında anlamlı bir ilişki bulabilmek sahte regres-yon problemiyle karşılaşmamak adına önemlidir. Değişkenler birim köke sahipse durağan olamaz ve değişkenler durağan ol-madığı sürece serilerin anlamlı bir ilişkisi olduğundan söz etmek mümkün değildir (Uçan, 2013: 162). Bir serinin durağan olması serinin ortalaması ile varyansının sabit olması iki zaman değeri arasındaki farkı bağlıdır (Aktaş, 2009:37). Sahte regresyonu or-tadan kaldırmak için birkaç test yapmak gerekir. Bunlardan ilki birim kök testidir. Aradaki ilişkinin sahte ya da gerçek bir ilişki olup olmadığını anlamak için serilerin kaçıncı derecede durağan olduğunu bulmak gerekir. Bu test yapılırken Genişletilmiş Dic-key Fuller (ADF) testi kullanılmıştır. İki serinin farkları alındığında aynı derecede durağansa bu iki seri arasında gerçek bir ilişki-den söz edilebilir. Bu durumda bu iki seri eşbütünleşik serilerdir. Eşbütünleşme testi seriler arasında uzun dönemde bir ilişkinin varlığını araştırmak gerektiğinde kullanılır. Bu sebeple Johansen eşbütünleşme analizi yapılmıştır. Son olarak uzun dönemde iliş-ki çıkması sonucunda değişkenler arasında tutarsızlıkların dü-zeltilmesi için kullanılan hata düzeltme modeli uygulanmıştır.

Test Bulguları

İlk olarak Tablo 2’de birim kök test sonuçları verilmiştir. Olasılık değerleri kullanılarak değişkenlerin durağan olup olmadıkları-na karar verilebilir. Bütün değişkenler birinci farkları alındığında 0,05 değerinden küçük olasılık değerlerine sahip olduğundan, %5 anlamlılık seviyesinde durağan hale gelmiştir. Yani bütün değişkenler I(1)’ dir. Daha sonra VAR analizini uygulamak için uygun gecikme uzunluğu bulunmuştur.

En çok kullanılan testler Akaike Bilgi Kriterleri (AIK) ile Schwarz Bilgi Kriteri (SIC) ‘dir. Bu testlere göre de sonuçlar Tablo 2’deki gibidir.

* Kriterin hangi gecikme uzunluluğunu kabul ettiğini gösterir. (Her test %5 anlamlılık seviyesinde değerlendirilmiştir).

Bu çerçevede VAR analizi için uygun gecikme uzunluğu LR, FPE, AIC ve HQ kriterlerine göre 4 fakat SC kriterine göre 3’tür. AIC kriteri baz alınarak gecikme süresi 4 alınacaktır. I(1) olduğu bulunan serilerin uzun dönemde ilişkisini açıklayabilmek için eş-bütünleşme testine gidilir. Dört gecikme uzunluğu için yapılan

kiplerine karşı dezavantajlı konumda olan bir endüstrinin, ileri-de gelişip karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmasını sağlayacak optimum büyüklüğe veya optimum üretim düzeyine ulaşıncaya kadar, dış rekabete karşı korunmasını öngörür (Ozansoy, 2009: 300-312).

Fakat ithal ikameci politikada ülke dış dünyayla bağını kopart-makta ve aşırı koruma yöntemleriyle iç sektördeki ücretlerin, dış piyasadaki fiyatlarla ilişkisini ortadan kaldırmaktadır.

Ele alınan bu stratejinin yol açtığı başlıca problemler aşağıdaki gibidir; (Seyidoğlu, 2009: 519-520).

• Kaynakların aşırı kullanılması: Dışa kapalı gelişmeye çalışan endüstrilerde dış piyasaya göre fiyat ve maliyet yüksek kalite ise düşüktür. Uluslararası piyasaya kendini kapatan ekonomide monopolleşme artar, yerli sanayi gelişemez ve işadamları alan-larında ilerlemeye ihtiyaç duymaz. Böylece bu ekonomide kay-nak dağılımı etkinliği ortadan kalkar.

• Dışa bağımlılık: Ürünün ithalatı artarken yatırım malları, tercih edilen teknoloji ve hammadde ihracatı artacağından dışa ba-ğımlı olmamak mümkün değildir.

• İhracatı azaltması: Bu endüstrilerde para aşırı değerlenir ve ih-racatçı bu durumdan olumsuz etkilenir. İhracata yönelik üretimin özendirilmemesi de ihracatın azalmasının diğer bir sebebidir.

• Borçlanmanın artması: İhracatın azalması ve bunun yanında dışa bağımlılığın artması ülkenin problemi haline gelir. Bunu dü-zeltmek için de devlet dış kaynağa yönelir. Böylece dış borcun artması kaçınılmaz hale gelir.

• İşsizliğin artması: Hükümetin kur politikasını aşırı değerlendir-mesi sermaye yoğunluğunu yanında getirir. Sermaye yoğunluğu da ileri teknoloji gerektirir. Bu da emeğin tasarrufu anlamına gel-mektedir. Yani iş olanakları azalır ve işsizlik sorunu artar.

Bu çalışmada, 1990-2011 yılları arasındaki üç aylık veriler kul-lanılarak ithalat(M), ihracat(X) ve büyüme (Y) arasındaki ilişkiyi incelemek için ekonometrik testler yapılmıştır. Diğer çalışmalar-dan farklı olarak 1990-2011 döneminde hata düzeltme modeli ile bu dönem içindeki birçok kriz neticesinde meydana gelen kısa dönemdeki sapmaların kaç dönem sonra uzun dönem den-gesine ulaşılabileceği saptanmıştır.

Teorik Çerçeve ve Literatür Taraması

İktisatta sürekli tartışılan dış ticaret ve büyüme ilişkisi ilk olarak kitaplara 1776 yılında Adam Smith’le girmiştir. Smith, "Ulusların Zenginliği" adlı kitabında dış ticaretin büyümenin motoru olduğu tezini Mutlak Üstünlükler Teorisi’yle savunmuştur. Bu teoride bir ülke hangi malları daha ucuza üretebiliyorsa o malı üretmeli ve üretiminde uzmanlaşmalıdır. Az maliyetle ürettiği bu malları ih-raç etmeli ve üretimini fazla maliyetle gerçekleştirdiği malları da dış ülkelerden ithal etmelidir. Bu iki ülke için de refah getirecek-tir. Adam Smith’ten sonra gelen Klasik İktisatçı David Ricardo da Karşılaştırmalı Üstünlükler teorisiyle refahın burada bitmeyeceği tezini savunmuştur. Ona göre de Adam Smith’in çalışması yerini Karşılaştırmalı Üstünükler Teorisi’ne bırakmalıdır (Ertürk, 2001: 17).

Bu iki çalışmanın akabinde Heckscher- Ohlin- Samuelson, mo-deli kaynakların dağılımını değiştiren bir tezi savunmuştur. Onun tezinde uluslararası ticaret kaynakları pareto optimum noktası-

na ulaşmıştır. Heckscher- Ohlin- Samuelson modeline göre dış ticaret endeksi gelişmekte olan ülkeler için oldukça önemlidir. Jayme ise yayınlanan bu tezleri bir kenara iterek, dış ticaretin gelecek dönemde büyümeyi etkileyip etkilemediğinin net olma-dığını savunur (Saçık, 2009: 168).

Neoklasik iktisada gelince üretim faktörleri dışsal olduğundan bunların bir temel oluşturması gibi bir durum söz konusu değil-dir. İçsel büyüme modelleri büyümenin dış ticaretten fazlaca et-kilendiğini ileri sürmektedir. Onlara göre ölçek ekonomilerle sü-rekli ve düzenli büyüme sağlanabilir. Dış ticaret dışsallıkların ve teknolojinin dağılıp paylaşılmasıyla büyüme gerçekleştirir(Gül ve Kamacı, 2012: 82).

"Yeni İçsel Büyüme Teorileri" akımı 1980 yılında ortaya çıkmıştır. Grossman ve Helpman’ın öncülüğünde başlayan akımda tek-noloji içsel kabul edilmiştir. Bunun sebebi teknolojik yeniliklerin tesadüfen değil iktisadi birimlerin bilinçli olarak yaptıkları dav-ranışlar sonucunda ortaya çıkmış olmasıdır. Bu teoriyi savunan ekonomistler Romer’ın modelini baz almışlardır. Onlar ekono-mik büyümenin istikrarını etkileyen dört temel unsur ortaya at-mışlardır. Artan rekabet, arkasından gelen yeni fikir ve büyüyen teknoloji akımı, kaynak dağılımının optimum noktaya gelmesi ve uluslararası entegrasyonla beraber uzun dönemde büyüme dü-zenli ve artarak devam edecektir (Saçık, 2009:169). İthalat ve ihracatın artmasıyla piyasada teknik rekabetin artması firmaları yeni ve gelişmiş teknolojiler bulmaya zorlar (Gül-Kamacı:82).

Page 25: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

48 49

Birinci sütunda verilen hipotezler ışığında ve. % 5 anlamlılık se-viyesinde ilk dört hipotez için olasılık değerleri 0,05 değerinden küçük olduklarından sıfır hipotezleri reddedilmiştir. Tablo 6’de ihracat ve ithalattan büyümeye bir Granger nedenselliği bulu-nurken, ithalat fonksiyonunu destekler biçimde büyümeden sa-dece ithalata bir Granger nedenselliği bulunmuştur.

Sonuç

Dışa açılmak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için oldukça önemlidir. Yalnız dışa açılırken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Dış ticaretin refahı artırıp arttırmadığı ekonometrik test-lerle araştırılmalı ülkeye faydası gözetilmelidir. Adam Smith’den bu yana serbest ticaretin refahı artıracağı yönünde görüşler sa-vunulmuştur. Bu çalışmada da 1990-2011 yılları arasında üçer aylık verilerle Türkiye’de dış ticaret ile büyüme arasındaki ilişki incelenmiştir. Dış ticaret ve ekonomik büyüme gibi iktisadi de-ğişkenlerin kısa dönem analizleri ışığında politika önerileri sun-

mak zordur. Çünkü bu değişkenler genelde seviyede durağan değillerdir. Birim kök analizi yapılmadan, seviyede en küçük ka-reler yöntemi ile analiz edilirlerse uzun dönemli ilişkileri göz ardı edildiğinden sahte regresyon hataları ile karşı karşıya kalınabilir. Tüm değişkenlerin birinci farklarında durağan yani I(1) oldukları birim kök testi ile tespit edildikten sonra, uzun dönemde ilişki olup olmadığına bakmak için Johansen eşbütünleşme testi ya-pılmış ve değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu so-nucuna varılmıştır. Kısa dönemdeki sapmaların ne zaman uzun dönemde dengeye ulaşacağını bulabilmek için ise Hata Düzelt-me Modeli uygulanmıştır. Hata Düzeltme Modeli sonucunda 2 yıl sonra kısa dönem istikrarsızlıklarının düzeleceği sonucuna varılmıştır. Bunun anlamı yapılan politika değişimleri sonucunda herhangi bir negatif dalgalanma yaşanırsa bunun ancak 2 yıl içerisinde dengeye ulaşacağıdır. Ayrıca hata düzeltme modeline uygulanan Granger nedensellik analizine göre ithalat ile büyüme arasında çift yönlü bir nedensellik bulunurken, ihracattan büyü-meye tek yönlü bir nedensellik bulunmuştur.

KAYNAKÇA

AKBAR, Mohammad ve NAQVI, Zareen F. (2000), “ Export Di-versification and The Structural Dynamics in The Growth Pro-cess: The Case of Pakistan”, The Pakistan Development Revi-ew, 39:4, Part:2, Winter 2000, 573-589.

AKTAŞ, Cengiz (2009),“Türkiye’nin İhracat, İthalat ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Nedensellik Analizi”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (2); 35-47.

AL-YOUSIF, Yousif Khalifa (1997), “ Exports and Economic Growth: Some Empirical Evidence From The Arab Gulf Countri-es” Applied Economics, 1997, (29); 693-697.

AY, Ahmet, ERDOĞAN, Savaş ve MUCUK, Mehmet (2004), “Türkiye’de İhracata Dayalı Büyüme Üzerine Bir Nedensellik Sı-naması (1980-2003)” Selçuk Üniversitesi, Karaman İİBF Dergisi, (1); 107-117.

DEMİRHAN, Erdal (2005),” Büyüme ve İhracat Arasındaki Ne-densellik İlişkisi: Türkiye Örneği” Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, 60-4, 75-88.

ERDOĞAN, Savaş (2006), “ Türkiye’nin İhracat Yapısındaki De-ğişme ve Büyüme İlişkisi: Koentegrasyon ve Nedensellik Testi Uygulaması” Selçuk Üniversitesi, Karaman İİBF Dergisi,(10); 30-39.

GÜL, Ekrem ve KAMACI, Ahmet (2012), “Dış Ticaretin Büyüme Üzerine Etkileri: Bir Panel Analizi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi, (3); 81-89.

DRİTSAKİS, Nikolaos ve ADAMOPOULOS, Antonios (2004), “ Financial Development and Economic Growt in Greece: An Em-pirical Investigation With Granger Causality Analyis”, Internatio-nal Economic Journal, Volume:18, (4); 547-559.

FRANKEL, Jeffrey A. ve ROMER, David (1996), “ Does Trade Cause Growth?”, The American Economic Review, Volume: 89, No:3.

KIRAN, Burcu ve GÜRİŞ, Burak.(2011), “Türkiye’de Ticari ve Finansal Dışa Açıklığın Büyümeye Etkisi: 1992-2006 Dönemi Üzerine Bir İnceleme” Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Der-gisi,(2); 69-80, Eskişehir.

KORKMAZ, Turhan, ÇEVİK, Emrah İsmail ve BİRKAN, Elif (2010), “Finansal Dışa Açıklığın Ekonomik Büyüme ve Finansal Krizler Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği” Journal of Yasar University, 17 (5); 2821-2831.

HAMEED, Abid, CHAUDHARY, Muhammad Ali ve KHAN, Kiran Younas (2005), “The Growth Impact of Exports in South Asian Contries”, The Pakistan Development Review, Volume: 44, Is-sue:4.

HENRIQUES, Irene ve SADORSKY, Perry (1996), “ Export-Led Growth or Growth-Driven Exports? The Canadian Case” The Canadian Journal of Economics, Volume: 29, No:3.

KRAVIS, Irving B (1970), “Trade as a Handmaiden of Growth: Similarities Between The Nineteenth and Twentieth Centuries”, The Economic Journal, Volume: 80, No: 320, s. 850-872.

OKTAR, Suat ve DALYANCI, Levent (2012), “Dış Ticaret Hadleri-nin Cari İşlemler Dengesi Üzerindeki Etkisi”, Marmara Üniversi-tesi İ.İ.B. Dergisi , (2); 1-18.

OZANSOY, Ahmet (2009), “2008-2009 Küresel Krizine Karşı Ül-kelerin Gösterdikleri Korumacılık Refleksleri” Lebib Yalkın Dergi-si, (69); 300-316.

RIEZMAN, Raymond G., PETER, Mayinger S. and CHARLES, H.W. (1995), “ The Engine of Growth or its Handmaiden? A Time- Series Assessment of Export-Led Growth”, Empirical Economics, Volume: 21, Number: 1, s.77-100.

SEYİDOĞLU, Halil (2009), Uluslararası İktisat, Teori Politika ve Uygulama, 17.baskı, 511-529.

SHAHBAZ, Muhammad , AZEEM, Pervaz ve AHMAD, Khalil (2011), “Exports-Led Growth Hypothesis in Pakistan: Further Evidence” MPRA, Paper No: 33617.

ŞİMŞEK, Mehmet (2003) “İhracata Dayalı Büyüme Hipotezinin Türkiye Ekonomisi Verileri İle Analizi: 1960-2002” D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt: 18, İzmir.

UÇAN, Okyay (2013), “ Döviz Kuru Dinamikleri”, 1. Baskı; 161-220.

UTKULU, Utku ve ÖZDEMİR, Durmuş (2004), “Does Trade Li

Johansen eş-bütünleşme testi yapılmıştır.

Tablo 4’de bulunan Johansen eşbütünleşme sonuçlarına göre değişkenler arasında en az bir eşbütünleşme ilişkisi bulunmuş-tur. Yani uzun dönemli bir ilişkiden söz edilebilir. Değişkenler arasında eşbütünleşme bulunması hata teriminin artan bir seyir izlemesini engelleyen bir uyarı sürecinin varlığına işarettir. Aynı zamanda eşbütünleşme testi hata düzeltme modelinin yapılabil-mesi için gerekli görülmektedir.

Eşbütünleşme bulunduktan sonra seriler arasındaki nedensellik analizinin yapılması gerekir. Bu analizde Hata Düzeltme Modeli (Error Corection Model, ECM) ile yapılmıştır. Bu model değiş-kenler arasındaki dengesizliklerin düzeltilmesi için kullanılır. De-ğişkenler arasında uzun dönem denge varsayımı vardır ve kısa dönemde bu uzun dönem dengesinden sapmalar olur. Uzun dönemde bu sapmaların ne kadarlık sürede yok olacağını belir-lemek için Hata Düzeltme Modeli uygulanır.

Hata düzeltme denkleminden elde edilen hata düzeltme katsa-yısı negatif ve sıfır ile eksi bir arasında değerler almalıdır. Değer 1’e ne kadar yakınsa uzun dönem dengesi o kadar kısa zaman-da yakalanır. Tablo 5’de hata sonuçlarına göre düzeltme kat-sayısı 0.1335 bulunmuştur. Buna göre ihracatta kısa zamanda meydana gelen sapmaların her üç ayda yaklaşık 0.1335 kadarı yok olur. Yani bu sapmalar 1/|ECM| =1/|0.1335| yaklaşık 7 dö-nemlik periyotta uzun dönem dengesine ulaşacaktır.

Not: “A--/--> B “ anlamı, A değişkeninden B değişkenine Gran-ger nedenselliği yoktur.

Page 26: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2015

50

TOTAL (LOADED & DISCHARGED)= 2.764.517 TONSLOADED

num.D+E+T D+I+TTRSHPMNT TRSHPMNTTOTAL TOTAL

num.

1

num.

DISCHARGED G. TOTAL

MERSİN CHAMBER OF SHIPPINGPORT STATISTICS

CARGO MOVEMENT - INWARDS/ OUTWARDSLOADED (IN TONS) DISCHARGED (IN TONS)

PORT OF : MERSİNMONTH OF : OCTOBER-2015

COMMODITIES DOMESTIC EXPORT TRANSIT TRSHPMNT TOTAL COMMODITIES DOMESTIC IMPORT TRANSIT TRSHPMNT TOTAL

15.508 311 15.819 9.358 2.001 11.359 27.178 1.664 0 1.664 5.127 0 5.127 6.791 15.634 485 16.119 18.452 182 18.634 34.753 6.358 0 6.358 5.785 0 5.785 12.143 31.142 796 31.938 27.810 2.183 29.993 61.931 8.022 0 8.022 10.912 0 10.912 18.934 46.776 1.281 48.057 46.262 2.365 48.627 96.684 14.380 0 14.380 16.697 0 16.697 31.077 39.164 796 39.960 38.722 2.183 40.905 80.865 61.156 1.281 62.437 62.959 2.365 65.324 127.761

CEMENT 2.701 90.543 10.423 103.667 CEMENT 818 818

CEREALS 6.021 71 4 6.097 CEREALS 82.480 1.005 59 83.544

CHEMICALS 70.601 2.409 4.618 77.627 CHEMICALS 188.949 4.670 2.379 195.998

CITRUS 22.007 781 22.788 CITRUS 20 20

CNTR 28.102 28.102 CNTR 38.746 38.746

CONST. MACHINERY 368 368 CONST. MACHINERY 2.040 37 2.077

COTTON 4.992 100 5.092 COTTON 16.883 16.883

FERTILIZERS 19.382 14.075 12 120 33.588 FERTILIZERS 10.293 1.197 86 11.576

FOOD STUFF 158.412 1.792 145 160.349 FOOD STUFF 64.471 5.424 94 69.989

FROZEN MEAT 2 2 FROZEN MEAT 220 2.631 16 2.866

FRUITS 21.998 21.998 FRUITS 12.282 60.355 72.637

GENERAL CARGO 1.195 226.768 14.578 6.391 248.932 GENERAL CARGO 2.283 219.415 30.439 5.576 257.713

GLASS 10.302 10.302 GLASS 3.431 39 3.471

LEGUMES 13.748 75 13.822 LEGUMES 129.545 1.297 130.842

LIVE STOCK 1 1 LIVE STOCK 4.423 4.423

MACHINERY 8.717 17 118 8.853 MACHINERY 10.653 495 163 11.310

MINERALS 4.725 177.046 293 967 178.306 MINERALS 31.759 2.239 44.253 78.250

PETR.PRODUCTS 36.335 103 41.163 PETR.PRODUCTS 40.579 497.540 5.272 543.391

RICE 8.608 48 8.656 RICE 21.185 610 21.795

SODIUM CARB. 33.386 33.386 SUGAR 510 510

SUGAR 113 783 896 TEXTILE 66.127 5.013 428 71.568

TEXTILE 38.054 238 2.059 40.352 TIMBER 2.886 691 3.577

TIMBER 660 110 770 VEGETABLE OIL 75.988 203 464 76.655

VEGETABLE OIL 2.897 81 464 3.442 VEHICLES 11.833 2.405 14.237

VEHICLES 2.211 849 3.060

TOTAL 28.003 60.662 15.090 1.051.620 TOTAL 42.862 1.453.752 162.767 53.516 1.712.897

PASSENGER SHIP

Page 27: DENİZ TİCARETİ - mdto.org.trmdto.org.tr/dergi/aralik_internet_2016.pdf · • Türkiye’de elektrik sistemi çöktü. Ülke genelinde elektrik sisteminde yaşanan aksaklıklar

25