demokratİk ÖĞrencİ hareketİ İÇİn dÜŞÜnceler-1

24

Upload: oegrencinin-sesi

Post on 11-Mar-2016

233 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Özgürlük “Ya o Ya bu” Değil! “Ya Hep Ya Hiç” Eylemidir.! Özgürlük Olmadan Gelecek Olmaz!

TRANSCRIPT

Page 1: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1
Page 2: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

Bu Yayın Samsun Öğrenci Dayanışma Evi Derneğinin Yayın Ekidir.

Page 3: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

Sunuş

Özgürlük “Ya o Ya bu” Değil! “Ya Hep Ya Hiç” Eylemidir.!Özgürlük Olmadan Gelecek Olmaz!

Demokratik bir öğrenci hareketi inşa süreci, egemenlerin neoliberal-muhafazakâr politikalar doğrultusunda şekillendirdikleri üniversiter kamusal alan ve anlayışlarına karşı çoklu bir düzeyden yaratıcı, yıkıcı ve kurucu pra-tiklerin iç içe geçtiği bir mücadele tarzını üniversiteye ait sosyalliklerin içine yerleşerek (kulüpler, topluluklar, dernekler, inisiyatifler, kooperatifler vs.), öğ-renciler arasında dayanışmayı sağlayarak, öğrencilerle üniversitenin bulundu-ğu kent yoksulları arasındaki dayanışma pratiklerini geliştirerek, dünyadaki ve ülkedeki siyasal ve toplumsal meselelere dair öğrencinin ortak tutum ve tepkisinin ifade biçimlerini bularak, öğrencilerin üniversite yönetiminde söz, karar ve yetki sahibi olması perspektifiyle ÖTK’ları eleştirerek, değiştirerek, dönüştürerek, akademik, bilimsel pratiklere katılarak, herkesin ulaşabileceği düzeyde alenileştirilmesini sağlayarak, her öğrencinin ön şartsız çap hakkını savunarak ve her şeyden demokratik, kolektif bir örgütlenmeye sahip olarak yaratabiliriz. Egemen üniversitenin yıkımı, eleştirel ve kurucu demokratik öğ-renci hareketinin varoluşunu ön gerektirir. Bizim için Demokratik Üniversite, Özgürlükçü, Eşitlikçi, Cinsiyetçi Olmayan, Ekolojist, Bilimsel ve Demokratik Üniversite’dir. Demokratik Üniversite’nin inşası, üniversiter alanın bütün bi-leşenlerinin (öğrenci, akademisyen ve diğer çalışanlar) ortak politikalar ve örgütlenme hedefleri ile kamusal alanın demokratikleştirilmesi, özgürleştiril-mesi perspektifini şiar edinmiş bir stratejik yönelim gerektirir.Başka bir Dünya’nın ve Türkiye’nin kurulmasının bir parçası Demokratik Üniversite’nin kurulması demektir. Demokratik Öğrenci Hareketinin zeminle-rini inşa etmeye başlamak bütün dünyayı gören bir siyaset yaklaşımının bü-tünlüğü içinde mümkündür.

1 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Page 4: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

Üniversitedeki her türden otoriter, baskıcı uygulama ve ilişkileri dağıtma he-defi üniversitenin sahip olduğu tüm sosyalliğin içine yerleşmeyi bu sosyalliği demokratikleştirerek dönüştürme hedefi ile davranmayı gerektir. Öğrenci Da-yanışması, demokratik bir öğrenci hareketinin içinden çıkacağı öğrenci zemin-lerini teşvik etmek ve kurmakla mükelleftir. Öğrenci Dayanışması bir mücadele örgütü değil mücadelenin yaratılması için koordinatif, demokratik, çoğulcu bir zemindir. Öğrenci Dayanışması; öğrenciye dayatılan geleceksizleştirme, şahsi-yetsizleştirme, nesneleştirme ve metalaştırma politikalarına karşı etkin bir öğrenci birlikteliği, dayanışması ve mücadelesi yaratmak için ülkedeki tümüniversite öğrencilerine seslenir.Dolayısıyla demokratik bir öğrenci hareketi-nin yaratılması için tüm üniversitelerde öğrencibirlikteliklerinin, deneyimleri-nin, öğrenci tepki ve eylemlerinin talep ve istemlerini içerecek, tüm yıl boyuncaamfilerde, kampüslerde, sınıflarda gerçekleştirilecek sürekli forumlarda ve üniversitelerin, bölgeler, iller ve ülke düzeyinde yan yana gelebilecekleri ara fo-rumlarda öğrenci gençliğin ortak programı, anayasası anlamına gelen “Demok-ratik Üniversite için Özgürlük Bildirgesi” oluşturmak hedefiyle davranmalıyız. Bugün içinde bulunduğumuz – siyasal, ekonomik, eğitimsel,ailevi, sos-yal ve kültürel vb.- her alan bize hem kendivaroluşumuzun manasını sorgulata-cak koşulları ve hemde bu sorgulamanın önünü tıkayan halleri birlikte üretiyor.Tarihsel olarak tüm insani birikim yoğun bir biçimde kıymetsizleştirilirkenken-dimizle ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkigünbegün bizim dışımızdan ve bize rağmen belirleniyor. Bizler yaşam alanımız olan üniversiteyi manalandırmaya çabaladıkça tüm bu saldırı ve kıymetsizleştirme ile biçimlenen üniversite ve üniversitelilerin toplumsal konumlanışı tarihsel manasından her gün daha da uzaklaşıyor. Sahi neydi üniversite? Eğitim-öğretim kurumu mu? Kültürel organizasyon mu? Sistemin ideolojik üretim ve denetim kurumu mu? Hizmet sektörünün bir par-çası mı? İyi bir gelecek için atlanması gereken bir basamak mı? Toplum için bilim üreten merkez mi? Piyasanın ihtiyaçları için eleman yetiştiren fabrika mı? Ka-riyer için yapılan yatırım mı? Deve mi kuş mu?

2 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Page 5: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

KURUMSAL VE KAVRAMSAL OLARAK ÜNİVERSİTE

Bir kavramın ya da kurumun belirli bir mekânda ve belirli bir zamanı ya-şayan bireylerin tarihinden ve koşullarından bağımsız bir tanımı yoktur. Üniver-site kurumunda olduğu gibi her kurum kendi tarihiyle var olur ve kendi tarihinde dönüşür. Tarihle dönüştüğü gibi tarihi de dönüştürür. Keza her kurum, dönemi-nin kurumlarıyla bağlaşık bir ilişkiyle form kazanır. Üniversiteyi anlamanın yolu da onu tarihsel boyutlarıyla görebilmekten geçer. Maddi getirisi olmayan teoriyi değersiz gören, eleştirel ve yaratıcı düşünceyi bertaraf eden, zenginlerin, sermayedarların gözlerini diktiği ve in-san avına çıktıkları kurumlara dönüşen üniversiteler parası olmayanı ve para kazandırmayanı kapısından içeri sokmaz hale geldi. Üniversite kamusal yarar niteliğini tümüyle olumsuzladığı gibi kamuya yabancılaşan ve kamu kaynaklarını şirket sahiplerine, piyasa eşrafına ve patronlara hibe eden kurumlara dönüş-tü. Oysa bizler varolan haliyle kamudan sömürdüğünü özele aktaran üniversite kavramını reddediyor, üniversiteden bilimi-felsefeyi-sanatı ve eleştirelliği-ya-ratıcılığı-toplumsallığı anlıyoruz.

3 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

NASIL BİR ÜNİVERSİTEYLE KARŞI KAŞIYAYIZ?

Sermaye, dünya ölçeğindeki krizi nedeniyle var olan tüm alanları kâr temelinde değerlendirmeye ve ticarileştirmeye yöneliyor. Kamusal hizmetler ve haklar olarak tanımlanan her şey (sağlık, eğitim, beslenme, barınma vs.) ser-maye ilişkilerine adapte edilerek paralı hale getiriliyor. Üniversitenin geçirdiği yapısal dönüşüm sermayenin yeni yöneliminde önemli bir fırsata ve bileşene dönüştürülüyorken eğitim bütünüyle piyasa ilişkileriyle koşullu hale getirili-yor. Eğitime ayrılan kaynaklar bu ekonomi-politik anlayış etrafında sürekli düşürülürken, ortaya çıkan maddi boşluk üniversitenin paralılaştırması ve ticarileştirmesi uygulamalarıyla giderilmeye çalışılıyor.

Page 6: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

Vergi olarak yani kamu hizmeti gerekçesiyle oluşturulan kamusal birikim kamu hizmeti için kullanılmadığı gibi bu kamusal hizmet tümüyle paraya tahvil edi-liyor. Kamusal hizmetin ve birikimin sermaye ilişkilerinde soğurulmasıyla bir-likte harçlar, katkı payları, barınma, sağlık ve beslenme ihtiyacı için belirlenen ücretler doğal ödemelermiş gibi yansıtılıyor. Oysa bu minvalde öğrenciden top-lanan maddi birikim bile önemli bir kısmıyla öğrenci ihtiyaçlarına ayrılmıyor. Hak olan lükse, kamusal olan özele dönüşüyor. Üniversitelerin parayla ve sermayeyle kurduğu ilişki biçimi ve dirsek teması bütünsel bir kavrayışla görünür kılınabilir. Bununla birlikte üniversite-lerin içindeki tüm mekânlar ve ilişkilerde de sermaye ile üniversite arasındaki bu ortaklık tekil olarak tezahür ediyor ( kariyer günleri, şirket stantları, rek-lam panoları, sponsorluk ilişkileri…). “Girişimci üniversite” gibi tabirlerle özel sektörle kurulan işbirliği üniversitenin özerkliğini ve yaratıcı niteliğini tümüyle ortadan kaldırılıyor ve bu piyasalaştırma süreciyle birlikte üniversiteler tica-rethaneye üniversiteliler de müşteriye dönüştürülüyor.Üniversitenin barınma, beslenme ve sağlık gibi hizmetlerinin ticarileşmesiyle birlikte onun bilginin ve bilimin toplumun yararını ve dönüşümünü gözetmesi yö-nündeki tüm argümanlar da buharlaşıveriyor. Sermaye bir yandan üniversiteleri kendi taşeronlarına dönüştürürken diğer taraftan söylemiyle kendi ihtiyacını tüm toplumun ihtiyacıymış gibi göstermeye çalışarak yapısal dönüşümü meş-rulaştırmaya çalışıyor. Oysa varolan dönüşüm tüm üniversitelerin sermayeye teslim edilmesi ve sermayenin hizmetine sunulması dönüşümüdür. Sermaye ile iyi geçinen üniversiteler daha iyi olanaklarla ve kadrolar-la ödüllendirilirken yeni ve bu ilişkiyi geliştirmede yetersiz olan üniversiteler binalardan ibaret kalmaya mahkûm ediliyor.Üniversitelerde gelinen tarihsel dönüşüm itibariyle bilim sermayeye hizmet ettiği ve sermayeye katkısı olduğu oranda “değer”li görülüyor. Bu nedenle teorik etkinliklerin, yaratıcılığın, felse-fenin, sanatın üniversitelerde hiçbir hükmü kalmıyor. Bu değer kavrayışı önemli oranda yine “bilim yapanlar”ın vasıtasıyla gerçekleşmektedir.

4 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Page 7: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

5 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Öğrenciler müşterileştikçe öğretim üyeleri de patronlara dönüşmektedir. Sermaye ile üniversite arasındaki arabulucu işlevi, öğretim üyelerinin de tüm akademik ve etik değerlerini tersyüz ediyor.

ÜNİVERSİTE ve İDEOLOJİ Geçmişten bugüne üniversiteler hâkim ideolojinin üretildiği ku-rumlar olmuştur. Değişen ve dönüşen araçlarla birlikte üniversiteler bu işlevlerini sürdürmektedir. Ekonomik ilişkilerde neo-liberal düsturları be-nimseyen üniversite ideolojik anlamda da devletin hâkim şovenist, dinsel-muhafazakâr karakterini temsil etmektedir. Bencil ve kariyerist davranış biçimlerini teşvik eden ve bilhassa üreten üniversiteler cinsiyetçiliğin, ırk-çılığın ve muhafazakârlığın da güncellendiği alanlara dönüşmüştür. Varolan bu durumu eleştiren ve sorgulayan akademisyenler ve öğrenciler ise soruş-turmalarla dışlanarak marjinalleştirilmektedir.Muhalif ve eleştirel hiçbir tutuma tahammül edemeyen üniversiteler bu gerekçeyle kolluk kuvvetleri işbirliğiyle birlikte baskı ve korku ortamlarına dönüştürülmektedir. Toplum ile üniversite arasındaki kopuş ve yabancılaşma üniversite bileşenle-rinin karakterine de sirayet ediyor. Üniversiteler kariyerist, bencil, rekabet-çi ve hırslı insanlar yetiştiriyor.İşsizliğin artışı, çalışma biçimlerinin esnek, güvencesiz yapısı bu çark içinde tutunmak için üniversitenin CV doldurma yeri, kariyer geliştirme mekânı algısını yaygınlaştırıyor. Üstelik üniversiteye yönelik hizmetlerin ticarileşmesi ve eğitimin paralılaştırılmasıyla birlikte bu hayatı sürdürebilmek için öğrenciliğinden arta kalan zamanlarını çalışarak geçiren ve dolaylı olarak üretim sürecine dâhil olan öğrenci geçmişteki ta-nımlamayla “yarı-aydın” pozisyonunu yitiriyor ve okulunu bitirmeden işçile-şiyor. Eğitim fakültesinden mezun olanların atanamadığı, yetkin mühendislik vs. uygulamalarıyla mühendislik eğitiminin karakterinin yeni döneme uygun olarak şekillendirildiği, Fen-Edebiyat Fakültelerinin bilim insanı yetiştirme misyonunun sönümlendiği ve bunun yerine diğer birçok bölümler gibi işsiz me-zunlar verdiği bir üniversite bu haliyle sermayeye tabiiyetini ilan etmektedir.

Page 8: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

Üniversitelerdeki dönüşüm kendini dünya ölçekli bir proje olarak Bo-logna Süreci, Üniversite-Sanayi işbirliği vs. üzerinden belirginleşmekte ve AKP döneminin “yeni” YÖK’üyle birlikte dünya sermayesine uyarlanmaktadır. Üni-versitelerin bu ekonomik ve ideolojik dönüşümü toplumsallığın yerine kişiselliği, dayanışmanın yerine rekabeti ve bencilliği, eleştirel ve yaratıcı niteliğin yerine teknik ve ekonomik niteliği koymuştur. Elbette ki özgür, yaratıcı ve dayanışmacı varoluş tarzına sahip bir toplum yeni bir üniversite kavrayışıyla ilintili olduğu gibi yeni bir üniversite kavrayışı da üniversitelilerin ortak akıl ve hareketiyle içeriden ve toplumla kurucu bağlarla şekillenecek bir mücadele hattıyla gelişti-rilebilir. Ancak tüm bu süreçler yaşanırken örgütsüz, dağınık öğrencilerin varo-lan sürece karşı duran ve aynı zamanda kurucu pratikler üzerinden yükselen bir üniversite anlayışını var edebilecek kolektif ve demokratik yeni yöntemlere ve araçlara ihtiyacı olduğu teslim edilmelidir.

6 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ Geçmişten bu yana toplumsal muhalefet dinamikleri içerisinde en ha-reketli ve üretken kesim olan öğrenci hareketi, yarattığı zengin deneyimler ve kopuşlarla mevcut yaşam biçimlerinin sorgulanmasında, ezilenlerin mücade-leleriyle çok yönlü bağ kurması ve onların şekillenmesinde önemli bir pozisyon üstlenmiştir. Ülkemizde de özellikle 68’lerde Dünya çapında ortaya çıkan po-litik atmosferle birlikte üniversiteli aydın devrimci karekteriyle merkezi bir rol üstlenmiş ve gelişen sonraki süreçlerde de yine bu mücadelelerden çıkan özne-ler belirleyici rol oynamıştır. 74 sonrasında esas olarak üniversitelere yönelen saldırılar sonrasında tüm ülkeye yayılmış ve üniversiteliler bu saldırılara karşı örülen direniş hattında ve gelişen toplumsal muhalefette katalizör olmuşlardır. 74-80 arası yaşanan iç savaş ortamında bu mücadelelerin içerisinden yurtlar-da, fakültelerde, ODTÜ-ÖTK gibi deneyimlerde başka türlü bir üniversite yapısı şekillenmeye başlanmıştır. 12 Eylül darbesi sonrasında YÖK ve diğer cunta uygulamalarıyla baskı altına alınan öğrenci hareketi, 87 sonrası

Page 9: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

7 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

öğrenci derneklerinde cuntanın üniversitedeki etkisini kırmaya yönelik gelişen mücadelesiyle yükselişe geçmiş, 90’larda üniversitenin ticarileşmesine, yük-selen harçlara karşı mücadelesiyle tekrar gündeme gelmiştir. 90’ların ortasın-da yükselişe geçen öğrenci hareketinin sönümlenmesinden sonra gençlik mü-cadelesi giderek politik öğrenci gruplarının “iradi” çabalarına daralmıştır. Bu daralma “siyasi” gençlik gruplarının genel öğrenci topluluğundan koparak marji-nalleşmelerine ve “uysal” bir hal almalarına neden olmuştur. Gençlik mücadele-sinin pratik süreci toplumsal muhalefetin gündemlerine ya da politik gençlik ör-gütlenmelerinin siyasal merkezlerinin (hangi grup neye bağlıysa- kimin gençlik yapısıysa) belirlediği ana gündemleri üniversitelere taşımaya çabalamaktadır. Kimi istisnalar mevcut olmasına rağmen bu süreç içerisinde gençliğin kitlesel eylemi yerine dar eylemlilik süreçleri, gençliğin kitlesel demokratik örgütlen-mesi yerine ise yaratıcı olmayan dar politik örgütlenmeler yerini almıştır. Geçmiş mücadele birikimlerinin yarattığı tarz, araç ve kavramların içeriği boşaltılarak bugüne biçimsel olarak aktarılmaya çabalanmıştır. Bu du-rum aralarında kendini “öz-örgütlülük” diye tanımlamakta beis görmeyenlerin de bulunduğu ve öğrenci hareketine dair dar bir çerçeve etrafında tanımlama-lardan iş yürüten kopuk öbekleşmelere ve biçimsel ayrılıklara sebep olmuştur. Geçmişte bir biçimiyle tespiti yapılan ve pratikte aşılmaya çabalanan “hatalı” eğilimlerin (dar grupçuluk ya da dar pratikçilik, indirgemeci yaklaşımlar vs.) ge-lişmesine zemin hazırlayan mevcut durum, fedakârca çabaların ve manalı işle-rin görünür kılma çabasına da mani olmaktadır. Geçmiş demokratik üniversite mücadelelerini yaşanılan dönemi içerisinde değerlendiren, bütün deneyimleri reddiyesine düşmeden eleştirerek sahiplenen, geçmişte yaşanılanın aynısını, tekrarını yaratmayı değil onu hem fikren hem pratik çalışmalarda aşma ufkuyla ve iddiasıyla, bugünün dünyasında üniversitelerin yerini, öğrencilerin durumunu görerek bugünün sorunları etrafında mücadele anlayışını oluşturan bir tarz an-cak bugünün dünyasında ve üniversitesinde karşılık bulabilir.

Page 10: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

8 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Günümüzde Arap coğrafyasında, Yunanistan’da, İspanya ve İtalya’da, İngiltere’de ve en son Şili’de gelişen süreçlere baktığımızda ise gördüğümüz hareketliliklerin tetikleyici unsurları bu farklı gelişim süreçlerine sahip ülke-lerde dahi benzerlikler göstermektedir. Tunus’ta üniversite mezunu bir seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan süreç varolan daralmanın açığa çık-masına ve baskıcı-diktatoryal rejimlerin birer birer yıkılmasına önayak oldu. Avrupa’nın güneyinde ise hayat standartlarında meydana gelen değişim, de-mokrasi ve adalet arayışı eksenli hareketleri tetikliyor. Bu sürecin en dinamik gücü olarak gençlik, karşı karşıya olduğu geleceksizlik karşısında ve yoksun olduğu özgürlük arayışında kurucu bir hareketin taşıyıcısı olma imkânını tem-sil ediyor. İngiltere’de harç zamlarına karşı gelişen öfke, İspanya’da meydanları kapatan gençler, Tunus’ta, Şili’de geleceğine sahip çıkanların ana gündemini bu iki mevzu oluşturuyor.Ancak toplumsal özgürlük mücadelesi bu baskıcı ortamı dağıtacak önemli bir sacayağı olabilir. Özgürlük mücadelesini sistemin bizi sı-kıştırdığı (türbana evet-hayır gibi) ikilemlere boğmadan üniversitedeki bütün anti-demokratik uygulamaları esas alacak bütünsel bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Bu bütünsel yaklaşım üzerinden bilimsel üretim ve yönelimi, üniversite içe-risindeki her türden anti-demokratik uygulama ve gücün yer edinmesine karşı mücadele harçlar ve katkı payları, temel ihtiyaçlar (barınma, beslenme, ulaşım, sağlık vs.), kulüpler ve kulüplerin işleyişi, söz-karar mekanizmalarının durumu, ÖTK’lar gibi üniversiteyi ilgilendiren tüm mevzular bizim de gündemimizin bir parçası olmalıdır. Dünyada gelişen toplumsal mücadeleler ve ülkemizde de yaşanan ge-lişmeler gösteriyor ki baskı ve zora karşı ‘’özgürlük ve geleceksizlik’’ temelinde bir mücadele hattının gerekliliği yakıcı bir şekilde açığa çıkmıştır. Sermayenin hükmü sadece zenginlerin geleceğini güvence altına alırken milyarlarca yoksul ve emekçi, kuşaklar boyunca geleceksizliğe mahkûm edilmiştir. Üniversiteler de bu geleceksizliğin taşıyıcı kurumlarına dönüşmüştür. Artık üniversiteli kim-liği güvencesiz ve yarı-işçi vasfına sahiptir.

Page 11: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

9 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Dolayısıyla dünden daha fazla sınıf konumuyla irtibatlı bir hale gel-miştir. Bu durum emekçilerin taleplerinin üniversiter taleplerle ortaklaştığı bir mücadele sürecini ön görmemiz gerektiğini anlatıyor. Bu yüzden emekçi ta-leplerini üniversiter mücadelenin merkezine taşırken “üniversitelere özgürlük talebini” işçilerin sermaye tahakkümünden kurtulacağı tarihsel mücadelenin merkezine geleceksizleşme olgusu nedeniyle işsiz-işçileşen üniversitelilerce daha doğal yollarla taşınabilmesinin imkânları ortaya çıkmış durumdadır.

ÖZGÜRLÜK VE GELECEKSİZLİK Neo-liberal dönüşümün üniversitelere yansımalarının hem ekono-mik hem de fiziki olarak daha yoğun baskıcı bir ortam yarattığı ve bu baskı ortamının daha da artacağı bir dönemdeyiz. Bugün için “Üniversitelere Öz-gürlük” demek üniversite öğrencilerinin üniversite yönetimlerinde söz karar ve yetki sahibi olması, her türlü sosyal-kültürel, bilimsel çabayı kendi özgür süreçleriyle gerçekleştirme olanaklarının sağlanması, müfredat belirleme süreçlerinde söz ve karar hakkı, kılık kıyafette sınırlama ve yasakların olma-ması, barınma, ulaşım hakkının ücretsiz hale getirilmesi, ÖTK ve Kulüplerin üzerindeki üniversite yönetimi tahakkümünün ortadan kaldırılıp doğrudan öğrencilerin sahip olduğu öğrencilerin doğrudan demokrasi süreçleriyle işle-tilen yapılara dönüştürülmesi demektir...“Üniversitelere Özgürlük” demek Üniversiteleri; polisin, jandarmanın, kame-ranın, disiplin soruşturmalarının, okuldan uzaklaştırma ve atılmaların olma-dığı insanların düşüncelerini ve eylemlerini gönüllerince üretip paylaşabile-cekleri bir alana dönüştürmek demektir. “Üniversitelere Özgürlük” demek derenin, suyun, toprağın, havanın satılma-sına hayır demek bu mücadeleyi yürütenlerin her daim yanı başlarında olmak demektir.“Üniversitelere Özgürlük” demek savaşlara, nükleer santrallere, siyanürle altın aramalara, termik santrallara karşı direnenlerin yanında olmak demek-tir.

Page 12: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

10 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

“Üniversitelere Özgürlük” demek kapitalizmin yarattığı yoksulluğa yabancılaş-maya emperyalizme, faşizme, şovenizme, cinsiyetçiliğe karşı her zaman halkı-nın yanında ezilenin, mağdurun safında olmak demektir.

TOPLUMSAL HAREKETLERLE İLİŞKİ Üniversiteye dair bir başka husus da öğrenci hareketinin diğer üniver-site bileşenleri ve toplumsal güçlerle kurması gereken bağdır. Özellikle gelecek-sizliğin öğrencilerin olduğu kadar akademisyenlerin de gündemi olduğu bugün için ortak mücadele zeminleri ve konuları üzerine yoğunlaşmak gerekmektedir. Ayrıca üniversitenin diğer toplumsal mücadelelerle kuracağı bağı öğrenci hare-keti üzerinden salt eylemine katılma, emek harcama şeklinde değil bizzat aka-demik üretimin kendisini bu alana yoğunlaştırarak ve bilginin insanın hayatında kolaylaştırıcı-ulaşılabilir bir hal alıp dolaşıma sokulması üzerinden yeniden kurgulamalıyız (HES direnişleri, nükleer ve termik santrallere karşı mücadele, toplumsal dayanışma faaliyetleri vs…). Önümüzdeki dönem bilimin insanlıkla ve doğayla eşit ilişki üzerinden özgürleştirici bir eğitim perspektifiyle üretil-mesinin zemini olarak kamusal ve toplumsal bir üniversite mücadelesi ve onun izlerini arama derdine düşmekle şekillenecektir. Genel olarak çerçevesini çizmeye çalıştığımız yaklaşımlar kendini esas olarak toplumsal mücadele içerisinde sınayacak ve yeniden-üretecektir. Dola-yısıyla bugünden sonra esas olan, mücadelenin kendisine odaklanan ve bu mü-cadele içerisinde yer aldığımız tüm alanları örgütlerken, kendimizi bu yer alış tarzı ve Demokratik Öğrenci Hareketinin inşası fikri üzerinden örgütleyecek bir yapıyı var etmek, etkinleştirmek ve umudumuzu, coşkumuzu iddiamız doğrul-tusunda diri tutarak yol yürümektir.

Page 13: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

11 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

BİLİM VE EKOLOJİ Üniversitelerden bahsedince akla ilk gelen kavram bilimdir. Bilimin toplumsal işlevi, uygulanma biçimi ve sınırları üniversiteyi yeniden düşünürken yoğunlaşacağımız hususlardır. Yeni bir üniversite perspektifinin yeni bir bilim-sel kavrayışla doğrudan rabıtası vardır. Öyle ki üniversiteye dair geliştirilecek yeni bir perspektif bilim, felsefe ve sanatın bütünlüğünü ve özgünlüğünü bir-likte varsaymak durumundadır. Üniversitenin varolan durumuna bakıldığında ise salt teknolojik etkinliklerle iş gören, bilimi, felsefeyi ve sanatı da tekniğin hizmetine sunan, kampüsün sosyal ve mimari yapısında, çevre düzenlemesin-de hiçbir ekolojik niteliği gözetmeyen bina yığınları olan bir yapı görürüz. Bu ekolojik gözetme bir yana, bulunduğu kentin ve kentte yaşayanların yaşadığı ekolojik sorunları görmezden gelen, ilkesiz ve sınırsız teknoloji kullanımını doğrudan yürüten üniversite, sermayenin bilimi toplumun aleyhine kullanması yönünde aracı işlevi görmektedir.

ÜNİVERSİTEDE KADIN OLMAK KADIN MÜCADELESİ

Cinsiyet ayrımcılığı, dayatılan cinsiyet rolleri 21.yüzyılda olanca şiddeti ve vahşiliği ile erkek egemen zihniyet tarafından da sürdürülüyor. Neo-liberal ekonomi politikalarla birlikte kadın emeği sömürülüyor, ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor.Kapitalizmin ucuz işgücü arayışı, kadınları ve çocukları dünya ekonomisine entegre etmeye, çeşitli biçimlerde onların düşük ücretli ve ücretsiz emeğinden yararlanmaya ve yoksullukla mücadelede kadınları se-ferber etmeye neden oluyor. Görülmeyen emeğiyle yaşamı yeniden-üreten ka-dın, tüm toplumsal alanlarda tacize, tecavüze uğruyor ve erkekler tarafından katlediliyor. Evde, çalışma koşullarında, sokakta yaşanan cinsiyet ayrımcılığı eğitim alanı olan lise ve üniversitelerde de kendini bütün açıklığı ve pervasızlı-ğı ile gösteriyor.

Page 14: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

12 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Erkek egemen kapitalist sistemin bugünkü yürütücüsü AKP, anaya-sa tartışmalarıyla kadına ‘ayrıcalık’ tanıdığını iddia etmesinin aksine ilkokul-dan üniversiteye kadar kadınların yaşadığı ayrımcılığı derinleştiriyor. YÖK’ün baskıcı ve cinsiyetçi uygulamaları kadınları üniversite yaşamının dışına itiyor. Eğitim hayatımızın başından itibaren öğretmenlerimizin, okuduğumuz ders kitaplarının dili, üslubu, eğitimdeki cinsiyet ayrımcılığını ortaya koyuyor. Bu cinsiyet ayrımcılığını bugün kadın öğrencilere uygulanan ‘etek boyu’ uygulama-sında, erkek ve kadın öğrenciler arasına konan 45cm mesafe uygulamasında, okulda, yurtta, kantinde, dolmuş sırasında kadın öğrencinin kadın olma halin-den dolayı uğradığı yaptırımlarda görüyoruz. Üniversitelerde kadının her han-gi bir taciz, tecavüz olayını bildirebileceği yetkili bir merkez bile bulunmuyor. Ayrıca üniversite yönetmeliklerinde tacize karşı yaptırım uygulayacak hiçbir madde de bulunmadığı gibi bu tip vakalar olabildiğince gizleniyor ya da örtbas ediliyor. Yaptığımız bu tespitlerin çoğaltılması mümkündür. Ama burada sorun tespitinin dışında yapmak istediğimiz, “üniversite de kadın olmak” durumunu tartışmaya açmak ve üniversitedeki bütün kadınlarla yan yana gelip ‘kadın olma’ halimizden dolayı yaşadıklarımızı paylaşmak ve birlikte çözüm aramaktırErkeklerin kadınlar üzerine kurduğu- bütün yaşam alanlarındaki- her türden tahakküm biçimi ile mücadele, kadın mücadelesinin asli zeminidir. Ve bu sebep-le bulunduğumuz üniversite alanından doğru-üniversite zemininde yer alan kadın akademisyenler,kadın hizmetliler ve kadın öğrencilerle birlikte- erkek egemen zihniyetin üniversiteye olan yansımalarını, üniversitedeki neo-liberal dönüşüm süreçlerinin zincirin en zayıf halkası misa-li acımasızca sömürdüğü ama bunun yanında görmezden geldiği biz kadınların demokratik üniversite mücadelesinin asli unsurlarından olduğumuzu belirtiyo-ruz. Çünkü üniversitede kadınlara özgürlük talebinin genel olarak demokratik, özgür üniversite bağlamındaki tartışmanın dışında olduğunu düşünmüyoruz.

Page 15: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

13 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

ÖĞRENCİ DAYANIŞMASI Öğrenci hareketinin kitlesel, kolektif ve doğrudan demokrasi teme-linde örgütlenebilmesi için hangi yöntem ve araçların kullanılması gerektiği sorusu bu dönem açısından öğrenci hareketinin gündemini oluşturmaktadır. Özellikle son seçimlerden sonra AKP’nin aldığı %50 oyun ardından kendisinde hissettiği meşruiyet üzerinden girişeceği yeni anayasa süreci ile birlikte üni-versitelere yönelik piyasalaştırma uygulamaları hızlanıp kapsamlı bir uygula-ma etrafından yürümesine karşı üniversitelinin örgütsüz ve dağınık biçimde bulunması buna karşı cephesel bir mücadele imkânını zora sokuyor. Bugün için bu yeni dönemin karakterine uygun bir öğrenci hareketini inşa etmek çok yön-lü mücadelelere ve pratik-fikri yoğunlaşmaya ihtiyacı doğrulanmaktadır. Bir biçimde yürüyen faaliyetlerin Demokratik Öğrenci Hareketini ve onun örgüt-lülüğünü yaratma iddiasıyla koordinatif bir zemin etrafında birbirine temas etmesi, bugün açısından bulunulan somut durumdan hareketle kendini bu inşa sürecinde bir ara form-odak olarak yapılandırması gerekmektedir. Bu “bir-likçi” bir öneriden ziyade kendini pratik süreç içerisinde tanımlayabilecek ve fikri derinleşmeyi açığa çıkarabilecek çabaların birikiminin Demokratik Öğrenci Hareketinin inşası hedefine yönelik değerlendirilmesi ihtiyacıdır.Üniversitenin geçirdiği yapısal dönüşüm ve üniversite ile üniversitelinin toplumsal konum-lanışındaki değişim bizi içinde bulunduğumuz zemini yeniden tanımlamaya ve buna uygun yeni bir mücadele hattı-çalışma tarzı yaratmaya zorlamaktadır. Diyebiliriz ki Demokratik Öğrenci Hareketi geçmiş dönem ve bugün arasındaki gerilimli ilişki içerisinde devinmektedir. Yani bir geçiş sürecindedir. Dolayısıyla bu dönem ihtiyaç duyduğumuz yeni mücadele hattı-çalışma tarzı ve bunu otur-tacağımız zeminin tanımlanmasına yönelik her türlü fikri ve pratik çabanın ko-lektifleştirilmesi gerekmektedir.

Page 16: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

14 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Çünkü bu ihtiyaç duyduğumuz ne eskinin kaba biçimiyle reddiyesinden, ne varolana dışarıdan yapılan bir gözlemcilikten ne de birbirinden kopuk gün-delik işlerine boğulmuş pratikçilikten çıkacaktır. Böylesi bir ihtiyaç üzerinden şekillenen “Öğrenci Dayanışma”sı da üniversitenin tüm bileşenlerinin bir araya gelerek oluşturacağı ve geliştireceği kolektif bir yapıdır. Bu yapıyı bir koordi-natif zemin diye tariflerken kendini mücadele örgütünden ziyade üniversitenin örgütlülüğünü yaratacak çabaların açığa çıkmasında bu hareketliliklerin içinde yer edinen çabaların koordinasyonundan bahsedilmektedir. Bugün üniversiteye yönelik saldırıları ve üniversitenin hâkim havasını kırabilecek tüm çalışmalar kendinden menkul biçimde değil birbiriyle dinamik ilişkileri olan bir ortak amaç etrafında yürümelidir.

HANGİ ZEMİNLERDEN, NEYİ KOORDİNE EDEREK, NASIL BİR YAPI?

Öğrenci hareketi ve üniversite mücadelesi “demokratik” sıfatını ge-reken iç-işleyiş tarzından değil, bu işleyiş tarzını da içererek ülkedeki ve dün-yadaki genel demokrasi mücadelesiyle kurduğu bağdan alır. Yani dünyadaki genel gelişmelerin üniversiteye yansımasını ve bu gelişmelere üniversiteden doğru müdahale imkânlarını hareket noktamız olarak ele almamız önemlidir. Bugün için gündemde olan ise neo-liberal ekonomi-politikaların kamusal alana yönelen saldırıları üniversite de eğitimin metalaşması, üniversitenin ticari-leşmesi-şirketleşmesidir. Buna uygun oluşan bir üniversite yapısı ve üniversi-telilik hali ve hâkim ideolojik etkinin yarattığı “özne”ler üzerinden bir hareket gelişecekse üniversitelinin hak mücadelelerinden, üniversitenin sosyalliğini belirleyen alanlarda, üniversitelinin gündelik hayatından, Demokratik Öğrenci Hareketinin fikrini belirleyen ve dolaşıma sokan çabalarda ve daha birçok ze-minde yer edinmeliyiz.Ancak bizim bu zeminlerde pozisyon alışımız, üniversite içerisinden öğrencinin gündelik hayatına dair örgütlenen kooperatif tarzı ör-gütlenmeleri, kulüp, kol faaliyetlerini adam kafalama yeri olarak değil oraların doğalarına uygun işleyişiyle açığa çıkacak üretkenliklerin niteliğine yönelik bir pozisyon alış olmalıdır.

Page 17: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

15 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Örneğin bugün üniversite içerisinde hâkim ideolojinin, piyasa kültürünün ve üniversite yaklaşımının yayıldığı etkinlikler olan kariyer günleri vs.nin etkisinin kırılması salt ona yönelen yıkıcı eylemlilikten değil aynı zamanda alternatifini yaratan kurucu eylemlilikten geçecektir.Yurtlar ve ÖTK’lar meselesi üniversite yaşamına yönelik demokrasi ve hak ta-leplerimizin bütünü olmasa da, olmazsa olmaz bir mücadele alanıdır. Bugün ÖTK’ların anti-demokratikliğini eleştiren, onun içerisinden fiili olarak başka türlü bir işleyişin mümkünlüğünü gösterebilecek çabaları destekleyen ve biz-zat örgütleyen bir pozisyon alış gerekmektedir. Kamu hizmetlerinin özelleşti-rilmesine karşı barınma, ulaşım ve beslenme gibi alanlarda oluşan mağduriyet-lere yönelik hak mücadelelerinde çoğulcu hareketler açığa çıkaran veya süren çabaları dinamikleştiren bir pozisyon alış gerekmektedir. Üniversite öğrenci-sinin gündelik hayattaki sorunlarından ve dönemin hakim ideolojik havasından kaynaklı oluşan öğrencinin yalnızlaşmasına, yabancılaşmasına ve bencilleşme-sine karşı dayanışma pratikleri örgütleyen ve bu çabayı herkesin kılarak, daya-nışmaya pragmatik bir anlam yüklemeden, onu araçsallaştırmadan, öğrenci-nin gündelik hayattaki duruşunu güçlendirecek, şahsiyetlileştirecek çabaların içerisinde pozisyon alışlarımız olmalıdır. Üniversite öğrencilerinin çeşitli sü-reçler sonucunda çoğulcu, katılımcı bir tarzla üniversitenin kendi örgütlülü-ğünü var etmeye yönelik çabalarının (dernek, birlik, cephesel faaliyetler vs.) içerisinde yer edinen, onu sahiplenen ve örgütleyen bir pozisyon alış olmalıdır. Elbette ki bu örnekleri daha çok uzatabiliriz. Ancak temel bir yakla-şım olarak daha önce de belirttiğimiz Demokratik Öğrenci Hareketinin inşası sürecinde üniversite içerisindeki tüm zeminlerin birikimini ve bu zeminlerin içerisindeki özneleri organik bir ilişkiler ağı etrafında koordine etmek gerek-mektedir. Biz bu zemine ”Öğrenci Dayanışması” diyoruz.

Page 18: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

16 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

ÖĞRENCİ OLMAYAN “ÖĞRENCİ’’ İşçi olmayan birinin herhangi bir fabrikada gelişen olumsuz bir duru-ma karşı çıkması mümkündür ancak bu karşı çıkış mücadelesinin asli öznesi olamayacağı da açıktır. Aynı bakış açısıyla öğrenci olmayan birinin üniversi-telerde yaşanılan neo-liberal dönüşümlere, üniversitelerin adım adım ser-mayenin malı mülkü haline getirilişine, bilimin toplum için değil bireysel çıkar için yapılışına ya da harçlara, yurtların olumsuz durumuna, kantin zamlarına, yemekhane kuyruklarına vs. üniversitelerde yaşanılan her türlü olumsuz duru-ma karşı çıkması mümkündür. Ancak bu karşı çıkışın üniversiteliler nezdinde toplumsallaşması mümkün değildir. Üniversitelerde bir şeyleri değiştirmek isteyen öğrencilerde gördü-ğümüz genel hal de bununla açıklanabilir. Üniversitelerde öğrencilerle herhan-gi bir temas kuramayan, marjinalleşmiş, ötekileştirilmiş, yalnızlaştırılmış, kısaca uysallaştırılmış, kendisi de bu duruma kolay adapte olmuş, derslerine girmeyen, sınavlarını önemsemeyen, yurtlarında kalmayan, kulüplerinde olma-yan diğer öğrencilerin gözünde aslında öğrencide olmayan bir muhalif profili ile karşı karşıyayız. Üniversitenin asli öznesi olamadan öğrencilerin sorunlara karşı açığa çıkan eylemliliğini örgütleyebilmek mümkün değildir. Her türlü soruna, her türlü olumsuz duruma dair öğrencinin eylemini açığa çıkartabilmek için üniversitelilerin birlikte hareketini geliştirecek farklı zeminler inşa etmeli, öğrenci hareketinin ve mücadele hacminin büyümesini, etki alanının genişle-mesini sağlayacak yeni tasarılar üretmeliyiz. Kısa sürede büyük sonuçlar yaratamayacağımızın farkında olarak ama inatla, sabırla örgütlülüğümüzü toplumsal bir gerçekliğe dönüştürme uğraşı içerisin-de olmalıyız.

Page 19: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

17 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

ÇALIŞMA TARZI Bugün Demokratik Öğrenci Hareketi inşasında kurucu bir pozisyon alabilmek için üniversiteye önerilen her fikir orada yeniden üretilebilir ve kitle eylemi formu kazanabilir olmalıdır. Siyasal merkezlerin önermeleri doğrultu-sunda politik gençlik gruplarının ihtiyaçlarından ziyade üniversitenin ve üni-versitelinin ihtiyaçları üzerinden kurucu bir faaliyet kendi ritmini bulabilir an-cak. Bunun hayata geçmesi bu anlayışın Öğrenci Dayanışmasında belli ilkeler etrafında yan yana gelebilecek bütün üniversitelilere açık ve üniversitelilerin üniversite mücadelesine katılabilecekleri kanalların yaratılmasıyla mümkün-dür. Bu anlamıyla üniversiteliler ile üniversite mücadelesi arasında sağlıklı bir bağ kurabilmek için ise etkili bir kitle çalışmasının yürütülmesi ve bu mücadele içinde Doğrudan Demokrasi anlayışının yeşertilmesi şarttır. “Öğrenci Dayanışması” üniversite çalışmasında, hedefini tüm üniver-siteliler olarak görerek mücadele araçlarını üniversitedeki en duyarlı ve hare-kete geçmeye meyilli olanlara ulaşmak üzere değil tüm üniversiteye ulaşmak üzere kurgulamalıdır. Üniversitelilerin durumu ne olursa olsun, yaratılacak öğ-renci hareketinin öznelerinin bugünün vurdumduymazlığından şikâyet edilen üniversitelileri olacağı unutulmamalıdır. Öğrenci Dayanışması üniversite faaliyeti yürütülmesinde önemli bir unsuru da “üniversiteli olmak” olarak görür. Bugün üniversitelilerin yaşamlarını, sorun ve ihtiyaçlarını salt gözlemleyerek kavramak mümkün değildir. Üniversitelilerin sahip olduğu değerleri, özellikleri, fikri yönelimleri, ihtiyaç ve talepleri ancak üniversite ile ve üniversiteliyle kurulan yabancılaşmış ilişki biçimlerini kırıp “üniversiteli olma”yı başararak kavrayabiliriz. Bugün üniversiteli çalışması üniversiteli sosyalliğinin içinde üni-versitelilerin talep ve sorunlarının en görünür olduğu yerlerde; yani yurtlar, sınıflar, yemekhane, fakülte kantinleri, kulüpler, ÖTK’lar, kısacası üniversiteli kimliğinin yaşandığı mekânlarsa olmalıdır. Üniversitenin ve üniversitelilerin tüm mekânları doğrudan üniversite mücadelesinin alanlarıdır. Çünkü üniversi-te tam da bu alanlarda gerçek mânada hayat bulmaktadır.

Page 20: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

18 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

İŞLEYİŞ Öğrenci Dayanışması’nın çoğulcu, katılımcı, demokratik bir işleyişe sahip olan bir tarzla aşağıdan ağ tipi bir örgütlenmeyle yan yana gelmesini ve üniversite temelli örgütlenmesini doğru buluyoruz. Örneğin ODTÜ’de ODTÜ Meclisi biçiminde örgütlenilse de zamanla, fakülte, bölüm, yurt, çalışma alanı (kulüp, oda, dayanışma faaliyetleri) eksenli örgütlenme ve bunun temsiliyeti üzerinden fakülte meclisleri, kampüs ve üniversite meclisleri, il meclisleri, bölge meclisleri ve Türkiye Üniversiteliler Meclisi şeklinde örgütlenilmesi ge-rekmektedir. Her birim meclisinin dönemsel kolaylaştırıcı kurulu ve sözcüsü olur ve o meclis hayatının içerisinde yer alanların kendi usullerine göre belirle-yecekleri bir taleple geri çağırılma hakkı olur. Her birimin kendi yaptığı tartışmaları bir üst birime taşıyacak ve üst birimde yapılan tartışmaları ayrıntısıyla aktaracak bir sözcüsü-geri çağırma hakkıyla birlikte- demokratik konsensüse dayanan bir tarzla seçilir. Hiçbir meclis toplantısı katılıma sınırlandırılamaz. Örneğin il meclisi toplantısına sözcüler katılmayı sorumluluk olarak almışsa mazeretsiz katılacaktır ancak sözcü olmayanlarında katılma, söz söyleme hakkı ve sözünün geçerliliği vardır. Bu yönelimin bütün üniversitelerde aynı hızda gelişemeyeceği açıktır. Bir üniversitede üç kişi varsa orada bir birim meclis hayatından bahsetmek mümkün değildir. Demokratik Öğrenci Hareketi zemininde hiçbir toplantıya hiçbir şekilde sınırlandırma konulamaz. Zamanı, enerjisi olan herkes bütün top-lantılara katılabilir. Toplantıya katılan herkesin diğerleriyle eşit söz ve karar hakkı bulunur. Zaten tartışmalara katılamayacaksa, söz hakkı yoksa oradaki herkes kadar yetki- karar hakkı yoksa toplantıya katılma hakkının da bir anlamı olmayacaktır.

Page 21: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

19 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

YAYIN İçerisinde üniversitelerin ve üniversite öğrencilerinin durumunu açıklamaya çalı-şan, üniversitelerin dönüşümü sürecini izleyen aynı zamanda bu durumu tersine çevirme çabasının da bir aracı olan, mevcut durumla ilgili sorunları tespit eden ve bu sorunları aşmak için çözüm önerileri geliştiren, aynı zamanda içerisinde kültür sanat yazıları, şiir- şair- kitap tanıtımları olan, karikatür çalışmalarına yer veren, üretkenliği arttırmaya olanak sağlayan bir yayın çalışmasını bugün için fikri dolaşıma sokmak ve birbirinden haberdarlığı arttırmak için bir ihtiyaçtır.

Bu yayın aynı zamanda öğrenciler arası algı ortaklaştırma çabasının da bir parçası olacaktır. Dolayısıyla düzenli, periyodik bir yayın faaliyetini önümüze koyarak öğrencinin ürünü bir yaratıcılığı açığa çıkarmak gerekmektedir.

TOPLUMDA YAYGINLAŞAN KARŞILIKSIZ HİÇBİRŞEY YAPILAMAYACAĞI ALGISINA KARŞI DAYANIŞMA

İLİŞKİSİ VE ÖĞRENCİLER ARASI DAYANIŞMA AĞLARI

Öğrencinin gündelik hayatını kuşatan sorunlara karşı birlikte hare-ket edebilme imkânı üzerinden dayanışmacı ve kendi gücüyle çözümler üreten zeminler bugün aynı zamanda bencilliği doğuran toplum algısını kırmakta, öğ-renciyi kendisi dışında odaklara-cemaat vs.- muhtaç olmadan şahsiyetlileştir-mektedir.Barınma sorununda ev bilgilerinin, eşya bilgilerinin paylaşılması, ortak çama-şırhane oluşturulması, beslenme için öğrencinin mutfağının kurulmasına yöne-lik çabalar, kültürel-sanatsal üretkenliklerini geliştirebileceği kurs faaliyetleri, derslere-sınavlara yönelik bilgi ihtiyaçlarını paylaşmak ve çok çeşitli ihtiyaçları öğrenciler arasında dayanışmayla karşılayacak ağlar bugün için öğrencinin bir arada durabilmesini ve ortak hareketinde bir kesişme noktasını oluşturmak-tadır.Böylesi faaliyetlerin elbette ki kendini bir mekânla birlikte kurabilmesi çeşit-li avantajları da taşımakta ve işin daha organize ve bütünlüklü yürümesinde önemli bir yerde durmaktadır.

Page 22: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

20 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org

Dolayısıyla öğrencinin çabasıyla açığa çıkacak Öğrenci Dayanışma Evleri-Der-nekleri, öğrenciler arası imece faaliyetleri bugün için hem gündelik hayatımıza yerleşirken hem de buradan yarına dair ilişki biçimlerini yeşerttiğimiz yerlere dönüşecektir.

BAŞLANGIÇ ve ÇAĞRI YERİNE Örgütlülük tek tek bireylerin toplamından daha fazlasını ifade eder. Buna pa-ralel olarak örgütlü çaba da tek tek bireylerin çabalarının toplamından fazlası-dır. Önümüzdeki dönem sorumluluğu kolektifleştirme, daha demokratik, daha beraber davranma, daha örgütlü hareket etme çabasını göstermeliyiz. Birim meclis ilişkisi işte burada bir anahtar niteliği taşıyor. Birim-meclis hayatı ka-rar alma süreçlerinin daha demokratik ve belirgin, şeffaf olmasını sağlayacağı gibi aynı zamanda da görev dağılımının vs. yapılmasıyla herkesin görev ve so-rumluluğunu bilmesini, ilişkilerin daha koordineli olmasını, hesap alıp verme iş-leminin de daha sağlıklı yapılmasını vs. sağlayacaktır. Daha örgütlü olmaktan tek tip düşünmeyi anlamıyoruz aksine içerisinde çeşitli farklılıkları taşıyabi-lecek genişlikte ve esneklikte bir yaklaşımı- yönelimi hayata geçirmeliyiz. Her türlü baskı, sömürü ve ayrımcılığa karşı çıkan, öğrencilerin özgürlüğünü, yara-tıcılığını, birbiriyle dayanışmasını geliştirmeyi temel alan bir çizgide, birlikte davranabileceğimiz bütün öğrenci yâda öğrenci gruplarıyla koşulsuz, özellikle-rini değiştirmelerini beklemeden ortak bir program ve örgütlülük içerisinde bir araya gelmeli beraber davranabilmeliyiz.

Page 23: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1
Page 24: DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETİ İÇİN DÜŞÜNCELER-1

22 Öğrenci Dayanışması www.ogrencidayanismasi.org