c m y k · 2006. 3. 14. · c m y k mart 2006 1 giriflimcilikte cesaret ve risk Üstlenme...

24
C M Y K

Upload: others

Post on 04-Feb-2021

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • C M Y K

  • C M Y K

  • C M Y K

    1MART 2006

    GiriflimcilikteCesaret ve RiskÜstlenme Kabiliyeti

    TamerMÜFTÜO⁄LU

    n 5’te

    ‹mdat! Müflterilergaliba memnunde¤iller!..(2)

    Subegüm BULUT

    n 17’de

    Bir toplant›n›nanatomisi

    ‹lterAKINO⁄LU

    n 19’da

    Keramet OSBolmakta m›d›r?

    OrhanAYDIN

    n 10’da

    Önce Kalite

    VeliSARITOPRAK

    n 13’de

    Gündemdekikonu:AKRED‹TASYON

    AtilaÇINAR

    n 7’de

    TüketirkenTükenmek...

    HakanÇINAR

    n 9’da

    ‹yimser ya dakötümser‘Çinci’lerden misiniz?

    CevdetBAYKAL

    n 2’de

    KendiminDevletiyim

    ErolERDO⁄MUfi

    n 8’de

    KOB‹’lerdekad›nlar›m›z›nyeri

    FettahGÜVENTÜRK

    n 11’de

    Türkiye’nin s›n›rlar› boyunca sürdü-rülen; ya da tezgahlanan savafl si-nirlerimizi geriyor.Medya arac›l›¤› ile kanl› görüntülerin

    içine dalarak izledi¤imiz bu kirli savafl nemabet dinliyor, ne hastane, ne de okul.Kad›n›-erke¤i, yafll›s›-genci bir atefl sar-mal›nda ki; yürekler ac›s›.

    Kan›ksamaya bafllad›¤›m›z ve neredey-se f›nd›k f›st›k yerken izlettirilen bu vah-fletle hangi Ortado¤u’ya hangi Asya’ya,hangi Afrika’ya demokrasi gelecek! De-mokrasi böyle mi gelecek, kim geti-recek? Bu ne menem bir projedir!

    Bu projelere hesaps›z-kitaps›z tafleron-luk yapmaya kalkanlar kimler?

    Küreselleflme, globalleflme, ça¤dafllafl-ma, demokrasi vs. diyerek yoksul 3.dünya halklar› efsunlan›yor. Bu cang›ldadünyan›n efendilerinin talan› ve yalan›küresellefliyor. Onlar›n demir yumruklar›ve dayatt›klar› sistemler küresellefliyor.Yoksulluk, iflkence, kin ve nefret küresel-lefliyor. Ama dostluk, kardefllik ve refahküreselleflmiyor.

    Yoksa biz mi yan›l›yoruz?

    Adana Ticaret Odas›Baflkan› fiaban Bafl,s›n›r komflumuz olanülkelerin y›lda 170 milyardolarl›k ithalat yapt›¤›n› an-cak, bizim bu pastadan al-d›¤›m›z pay›n ise sadece 5milyar dolar oldu¤unu söy-lüyor. Türkiye'nin ticaret yapt›¤›ülkeler incelendi¤inde,özellikle 1990 sonras›nda,a¤›rl›¤›n AB ülkelerine ve-rildi¤inin görüldü¤ünü anla-tan Bafl, “Bu nedenle kom-

    flu ülkelerin ihmal edildi¤i gerçe¤i, çarp›-c› bir flekilde önümüzde durmaktad›r.Toplam ithalat› 170 milyar dolar› bulan‹ran, Irak, Suriye, Ermenistan ve Gürcis-tan'›n yan› s›ra di¤er komflu ülkelerin it-halat›nda Türkiye'nin pay› sadece 5 mil-yar dolar civar›ndad›r” diyor.

    Komflu ülkelerle ‘s›f›r problem’ noktas›-na gelmemiz gerekiyor.

    Peki bu ortamda gönül rahatl› ile hangikomflumuzla ticaret yapabiliriz? ‹ran’lam›, Suriye ile mi? Irak’la m›? Yunanis-tan’la m›? Ermenistan’la m›?

    Bizi bize b›rakm›yorlar. Komflular›m›z›da b›rakm›yorlar. ‹kili iliflkilerimizi kendiegemenli¤imizi kullanarak çözebiliriz.Peki global güçlerin proje orta¤› olarak‘iyi komflu’lar oluflturmam›z mümkünmü?

    Ankara Ticaret Odas› Baflkan› Si-nan Aygün Türkiye ekonomisini,“Osmanl› ekonomisi” ne benzeti-yor. Aygün, yaflanan koflullar›n KurtuluflSavafl› koflullar› oldu¤unu savunarak,"Çünkü o günlerde oldu¤u gibi devleti-miz, egemenli¤imiz, ba¤›ms›zl›¤›m›z, öz-

    gürlü¤ümüz, vatan›m›z, topraklar›m›ztehlikededir” diyor.

    Aygün IMF’yi ‘Düyun’u Umumiye’ye,yabanc› yat›r›mlara tan›nan özel imtiyaz-lar› da kapitülasyonlara benzetiyor: “Gü-nümüzde ac› ve olumsuz sonuçlar› ac› veüzüntüyle izlenen 1963 Ankara Anlafl-mas›, 24 Ocak 1980 kararlar› 1995Gümrük Birli¤i Anlaflmas›, 1999 Helsin-ki koflullar› 2000 Kat›l›m Ortakl›¤› Bel-gesi, 2001 Ulusal Program, AB'nin k›s-kaca alma, kuflatma, çevirme, uydu yap-ma kan›tlar›d›r. Çok Yanl› Yat›r›m Anlafl-mas›'ndan (MAI) sonra tahkimle baflla-yan, özellefltirmelerle devletin sosyal ni-teli¤ini bozan geliflmeler de bu dizidedir."

    Say›n Aygün çok mu haks›z?

    Ostim, üretime, istihdama, ihracataodakl› projelerine olumsuz yurt vedünya koflullar›na karfl›n sürdürü-yor. Ostim’i marka olarak tescil ettirenbölgemiz, bu markay› kullanmak isteyenüreticilere lisans da¤›tt›. QST‹M bölgeselgaranti sistemini de kurarak, üretiminkalitesinin art›r›lmas› ve standardizas-yonunun yayg›nlaflt›r›lmas›n› hedefliyor.

    Yani art›k bundan böyle kendi mar-kas›n› tafl›yan ürünlerin arkas›nda OS-T‹M kuruluflu olacak.

    Sizlere daha doyurucu bir OST‹MGazetesi sunabilmeye çal›fl›yoruz.Yaz› ailemize her geçen gün yeniisimler kat›l›yor. Bu yazarlar›m›z› dazevkle okuyacaks›n›z. Tüm OSB’lerimizeve KOB‹’lerimize a盤›z. Lütfen görüfl veöneri lerinizi i let iniz. ‹ let iniz ki,eme¤imizin bofla gitmedi¤ini görelim.

    Nisan’da buluflal›m…

    S›n›rlar›m›z…Sinirlerimiz….

    Kemal Çeküç

    Editördenkkeemmaallcc@@oossttiimm..ccoomm..ttrr

  • ATO, "‹çinde bulundu¤umuz koflullar Kur-tulufl Savafl› koflullar›d›r. Çünkü o günler-de oldu¤u gibi, devletimiz, egemenli¤i-

    miz, ba¤›ms›zl›¤›m›z, özgürlü¤ümüz, vatan›-m›z, topraklar›m›z tehlikededir" görüflünü sa-vundu.

    Ankara Ticaret Odas› (ATO), Osmanl› ‹mpa-ratorlu¤u'nun son dönemi ile Türkiye'nin sony›llarda özellikle ekonomik krizlerin yafland›¤›dönemlerini karfl›laflt›rd›. Osmanl› ‹mparatorlu-¤u'nun 1839-1919 döneminde yaflad›klar›yla1939-2003 y›llar› aras›nda Türkiye'de yaflanan-lar aras›nda herhangi bir farkl›l›k bulunmad›¤›,koflullar›n "Kurtulufl Savafl›" koflullar› oldu¤unusavundu.

    ATO'nun Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nun son dö-nemi ile Türkiye ekonomisini karfl›laflt›rd›¤›araflt›rmada, Osmanl› ekonomisinin elitlerineliyle Bat› kapitalizminin ç›karlar› do¤rultusun-da biçimlendirildikçe geriledi¤i ve bunun yükü-nü de halk›n omuzlad›¤› vurguland›.

    Bugün de Türkiye'nin önüne konulan IMFyasalar›n›n, y›llar önce Osmanl›'n›n parçalan-mas› için haz›rlanan ve zaman› geldikçe önünekonulan yasalar›n ve fermanlar›n benzeri oldu-¤u savunuldu. Bu yasalar›n kayg› verici oldu¤uve büyük tehlikeler tafl›d›¤›na iflaret edilenaraflt›rmada, flunlar kaydedildi:

    “Bat› kapitalizminin bugünkü gelene¤i, kö-

    kenlerini o dönemden almaktad›r. Bat› Avru-pa, Osmanl›'da oldu¤u gibi, önceleri mal sa-tarak sömürüye bafll›yor. Ard›ndan satt›¤›mallar›n gelirini borç vererek sömürüsünüsürdürüyor. Sonra da az geliflmifl ülkelerdekikurulufllar› ve tesisleri çok ucuza kapataraksömürünün son halkas›n› tamamlam›fl olu-yordu. TEKEL ve Tüprafl'ta da ayn› fleyler ol-mufltur.” Bat›n›n sömürdü¤ü ülkeleri a¤›r borçyoluyla sisteme ba¤lamay› klasik bir yöntemhaline getirdi¤i, günümüzdeise baflta Avrupa Birli¤i ve

    Gümrük Birli¤i olmak üzereIMF, çok tarafl› ve ikili anlaflma-lar ve tahkim yasalar› yöntem-lerini kulland›¤›, Tahkim ile MAIve benzeri anlaflmalar›n önün-deki hukuksal engeller kald›r›la-rak kapitülasyonlar›n yenidenuygulanaca¤› ve Türkiye'ninsömürgelefltirilece¤i savunulur-ken, "Türkiye'yi uluslararas›mahkum durumuna getirecek-tir" denildi.

    IMF Düyun-U Umumiye Gibi

    Osmanl› ekonomisinin, t›pk›bugün IMF ve Dünya Banka-s›'n›n Türkiye ekonomisi üze-rindeki rolü gibi Düyun-u Umu-muye'nin bask›s› alt›nda oldu-¤una iflaret edilerek, flöyle de-vam edildi:

    “Günümüzde ac› ve olumsuzsonuçlar› ac› ve üzüntüyle izle-nen 1963 Ankara Anlaflmas›,24 Ocak 1980 kararlar› 1995Gümrük Birli¤i Anlaflmas›,1999 Helsinki koflullar› 2000Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi, 2001

    Ulusal Program, AB'nin k›skaca alma, kuflat-ma, çevirme, uydu yapma kan›tlar›d›r. ÇokYanl› Yat›r›m Anlaflmas›'ndan (MAI) sonra tah-kimle bafllayan, özellefltirmelerle devletin sos-yal niteli¤ini bozan geliflmeler de bu dizidedir."

    Kurtulufl Savafl› Koflullar› Yaflan›yor

    Do¤rudan Yabanc› Yat›r›mc›lar Yasas› ileyabanc› yat›r›mc›lar›n yurt içinden sa¤lad›klar›

    do¤al kaynaklar›n aranmas› ve ç›kar›lmas›na ilifl-kin haklar› do¤rudan yabanc› yat›r›m kapsam›naald›¤› an›msat›larak, "Buna kapitülasyon denmezde ne denir. 1839-1919 dönemi ile 1939-2003dönemi aras›nda ne fark var" diye soruldu. ‹çindebulunulan koflullar›n Kurtulufl Savafl› koflullar› ol-du¤u da savunularak,

    "Çünkü o günlerde oldu¤u gibi devletimiz,egemenli¤imiz, ba¤›ms›zl›¤›m›z, özgürlü¤ümüz,vatan›m›z, topraklar›m›ztehlikededir" denildi.

    C M Y K

    MART 20062

    Baflta A.B.D olmak üzere,A.B.’nin de ikili ülkelerbaz›nda ticarette en çok

    kay›rd›¤› ülke olan Çin, 1996 y›-l›nda gerçeklefltirdi¤imiz GümrükBirli¤i dolay›s›yla son bir kaç y›l-d›r d›fl ticaretimizde önemli s›çra-malar gösteriyor. Biz Çin’e birkuruflluk mal satarken onlar bizebeflyüz kuruflluk mal sat›yor!..

    Hem de ne sat›fl, befl y›ld›zl›otelin inflaat›ndan iç dekorasyo-nuna kadar tüm malzemelerin-den 5-10 liraya ofis mobilyas›na,50 centlik Çin ipe¤i kravattan,45 centlik plastikten ayakkab›ya,birkaç centlik nazar ayetli iri na-zarboncuklar›,oyuncaklardan y›l-

    bafl› eflantiyonlar›na, bir liral›ktaklit saatlerden kiloyla sat›lan bi-juteriye, 1 dolarl›k erkek gömle-¤inden metresi birkaç dolara ‹tal-yan etiketli ipek kumafllara, derigiysiden çoraba ve daha niceleri...

    Sadece bunlar m› ?Bitmedi, bizden ham al›p, iflle-

    dikten sonra yine bize satt›klar›granit tafl›ndan mermere, Türkmotifli kilimden, Hereke’ye, hat-ta Taflp›nar hal›m›za kadar, kuru-fasulyeden Tosya diye sat›lan pi-rinçe, Türk lokumuna kadar, birseferlik kullan›lan tornavidadanfittings boru ba¤lant› eleman›nakadar her fley Made in China.

    Ha unutmadan söyleyelim...Önümüzdeki May›s ay›nda Al-

    man Fruchthandel (meyve sektö-rü ) Yay›n kuruluflunun Çin’li yet-kililerle sebze meyve ticareti üze-rine hem konferanslar, hem degörüflmeler yap›lacak.

    Bu da ne diyorsan›z?Bu, gelecekte Çin ile AB ara-

    s›nda sebze ve meyve ticaretinigelifltirme politikalar› ve strateji-lerinin tesbit edilmesi demektir.

    Eh! Seneye de A.B pazarlar›ile birlikte manavlar›m›zda da Çindomatesi, salatal›¤›, maydanozuve biberini de görürsek hiç flafl›r-mayal›m.

    Asl›nda firmalar›m›z›n talepleriüzerine Çin’den yap›lan düflükkaliteli ve ucuz mal ithali sonuctaüretici firmalar›m›z› her geçengün zor durumda b›rakmakta bu-nun da bedeli iflaslar› olmakta-d›r.

    Hal böyle olunca, bizde bu hu-susta Türk bas›n›n› tarad›k ve ül-kemizde Çin’e iyimser ya da kö-tümser bakanlar› bir ay›r›ma tu-tal›m dedik.

    Bak›n Çin üzerine neler denil-mifl, neler yaz›lm›fl:

    Bükemedigimiz Çin ile ortakl›kkural›m, Çinle önce diyalog son-ra iflbirli¤i yapal›m, ‹stiklal Cad-des›nde Çin iflkencesi, Uzak do-¤u rekabetiyle sars›lan tekstildedevler de havlu at›yor.Antalyaserbest bölgesinde Çinle bafl ede-meyen ve kap›lar›na kilit vuran

    tekstilciller...Hele ‹zmir ç›k›fll› Kobi Haber

    gazetesinde kocaman bir man-fletle ’’Türk Kobileri, Art›k Dün-yay› K›skand›r›yor’’haberinin he-men alt›nda da ’’Her Yerde ÇinVar’’haberinde: ‹stanbul’da dü-zenlenen Souvenir, Hediyelik efl-ya, Hobi ve Kitap fuar›na Çin’indamgas›n› vurdu¤u yaz›lm›fl.Çinbize rakip olamaz, Çin’le fark›-m›z:Kalitemiz.Çinli bize gelme-den biz Çine gidelim diyen siviltoplum kuruluflu yetkilileri. Dün-ya bankas› baflkan› Wolfowitzde’’Çin’in büyümesi tehdit etmi-yor’’diyor.

    Yine bir kaç gazetede de alayc›bir flekilde: Çin ile rekabette gerikalan Çinli olsun, Ç›lg›n Türklerdüflük kur sorununu ithalatla çöz-düler demifl,

    Baz› bilir kifliler de: Küreselçapta rekabet eden hayatta kala-cak. Çin’le rekabette baflar›n›nanahtar› Farkl›laflma, Çine setçekilecek, demifller ve Türk ifla-dam›na Çin’de ofis avantaj› iste-nildi¤i aç›klanmakta.

    Biz, bunlar› öztürkçesiyle,Çin’in ne kadar hafife al›nd›¤›fleklinde alg›l›yoruz. A¤z›ndaatefller saçarak önüne ç›kan› ya-k›p kavuran ejderha Çin, asl›ndafirmalar› sadece içeride yok edipkavurmakla kalm›yor, d›fl piyasa-larda mallar›n› da satamaz halegetirirken bas›n›m›z›n da Çin’infirmalar›m›z›n oca¤›na incir a¤ac›

    dikti¤i fleklinde haber yapmalar›gerekirdi!..

    Çin’liler sadece bizde mi diki-yor incir a¤açlar›n›, bulurlarsa‹talya’da mobilyac›larda dikiyor,ABD’de tekstilcilerde, Alman-ya’da yedek parçac›lardan oto-mobilcilere, Afrika’da da Nijer-ya’dan Güney Afrikaya kadar heryerde dikilecek sektör arsalar›n›buldu¤unda da hemen fidan› di-kip yeflermesine özen gösteriyor-lar.

    Peki bu a¤açlar› Çin’de kimlerhangi serada fidelefltiriyor biliyormusunuz?

    Çin’de neredeyse s›f›r maliyetliyat›r›m f›rsat›n› ele geçirmifl Al-man, Amerikan, Frans›z, ‹talyan,Japon’un küreselci firmalar›d›rbu fideciler...

    Daha fazla kar, daha fazlapazar h›rs›yla yan›p tutusan fir-malard›r bunlar!

    Fakire ucuz ve kalitesiz malüretip, zengine de istedi¤ikalitede ve fiyattan mal sevkiyat›yap›yorlar, teslimatlar› da belgeliya da belgesiz nas›l isterseniz hal-lediyorlar!..

    Yeter ki talep olsun, ölen ölür,kalan sa¤lar sa¤ olsun!..

    Biz ise, Çine karfl›, geçmiflinhesaps›z kitaps›z yat›r›m ve tefl-vikleri ile kolayc›l›k, verimsizlik,ucuz eme¤e dayal › takl i tsanayicilik ve kay›t d›fl›l›k gibiözelliklerimizin flimdi bedeliniödüyoruz!

    Dr. Cevdet BAYKAL

    KOB‹ günlü¤ü

    ‹yimser ya da

    kötümser‘Çinci’lerden

    misiniz?

    Türkiye ekonomisine Osmanl› benzetmesi•• AAnnkkaarraa TTiiccaarreett OOddaass››,, OOssmmaannll›› ‹‹mmppaarraattoorrlluu¤¤uu''nnuunn ssoonn ddöönneemmii iillee TTüürrkkiiyyee''nniinn ssoonn yy››llllaarrddaa yyaaflflaadd››kkllaarr››nn›› kkaarrflfl››llaaflfltt››rrdd››.. OOssmmaannll›› ‹‹mmppaarraattoorrlluu¤¤uunnuunn11883399--11991199 ddöönneemmiinnddee yyaaflflaadd››kkllaarr››yyllaa 11993399--22000033 ddöönneemmiinnddee TTüürrkkiiyyee''nniinn yyaaflflaadd››kkllaarr›› aarraass››nnddaa ffaarrkkll››ll››kk bbuulluunnmmaadd››¤¤››nn›› vvuurrgguullaadd››..

    Türkiye'nin döviz gelirleri 130.5 milyar dolar olandöviz Türkiye'nin geçen y›l ihracat, turizm, tafl›-mac›l›k, müteahhitlik ve benzeri yollarda kazan-

    d›¤› toplam döviz gelirleri tek bafl›na ithalat harcama-lar›n› karfl›layamad›.

    Türkiye hem ithalat›n karfl›layamad›¤› bölümü hemde faiz ödemeleri ve benzeridi¤er tüm döviz harcamala-r›n› d›flar›dan borçlanarak fi-nanse etmek zorunda kald›.

    Merkez Bankas› verilerin-den yap›lan belirlemeleregöre geçen y›l Türkiye'nintoplam döviz gelirleri yüzde14.8 oran›nda artarak 107.8milyar dolara kadar yüksel-di. Türkiye ilk kez 100 milyardolar›n üzerinde y›ll›k dövizgeliri rakam›na ulaflt›. Türkiye ekonomisinin döviz ge-lirlerini 13.8 milyar dolar art›rabildi¤i 2005 y›l›nda dö-viz harcamalar› ise 21.1 milyar dolarl›k art›fl kaydedil-

    di. Yüzde 19.3 oran›nda artan döviz gelirleri 130.5milyar dolara kadar ç›kt›.

    Türkiye'nin geçen y›lki toplam döviz gelir giderlerihacmi 2004 y›l›na göre yüzde 17.2 artarak 238.1 mil-yar dolara kadar yükselirken, döviz gelirlerinin dövizharcamalar›n› karfl›lama oran› ise yüzde 82.5'e kadar

    indi. Bu oran 2004 y›l›nda yüzde85.7 düzeyinde oluflmufltu.Türkiye'nin 2005 y›l›ndaki döviz

    gelirlerinin 76.6 milyar dolar›n› birönceki y›la göre yüzde 14.2 oran›n-da artan bavul ticareti de dahil ihra-cat gelirleri oluflturdu. Turizm gelir-lerinin de ihracat gibi yüzde 14.2 ar-tarak 18.2 milyar dolara ç›kt›¤›geçen y›l faiz gelirleri ise yüzde44.2'lik büyümeyle 1 milyar dolar›aflt›. Türkiye geçen y›l tafl›mac›l›k-

    tan 4 milyar dolar yurt d›fl› müteahhitlik hizmetlerin-den 874 milyon dolar gelir sa¤lad›. Di¤er döviz gelir-leri ise 6.1 milyar dolar oldu.

    Türkiye’nin döviz geliri ithalata yetmedi•• TTüürrkkiiyyee''nniinn ggeeççeenn yy››ll,, iihhrraaccaatt,, ttuurriizzmm,, ttaaflfl››mmaacc››ll››kk,, mmüütteeaahhhhiittlliikk vvee bbeennzzeerriiyyoollllaarrddaa kkaazzaanndd››¤¤›› ddöövviizz ggeelliirrii 110077..66 mmiillyyaarr ddoollaarraa çç››kktt››.. AAnnccaakk bbuu ttuurriizzmmggeelliirrii 110099..22 mmiillyyaarr ddoollaarr oollaann iitthhaallaatt hhaarrccaammaallaarr››nn›› bbiillee kkaarrflfl››llaammaayyaa yyeettmmeeddii..

  • C M Y K

    3MART 2006

    •• TTüürrkkiiyyee ggeeççeenn yy››ll ddoo¤¤rruuddaann yyaabbaanncc›› sseerrmmaayyee ggiirriiflfliinnddee 1100 mmiillyyaarr ddoollaarraa yyaakkllaaflflaarraakk rreekkoorrkk››rrdd››.. SSeerrmmaayyeenniinn ççookk bbüüyyüükk bbiirr bbööllüümmüü mmeevvccuutt flfliirrkkeettlleerriinn yyaabbaanncc››llaarraa ssaatt››llmmaass››yyllaa ggeellddii..

    Yabanc› sermayeli flirketlerin ge-çen y›l Türkiye'de yapt›¤› yat›-r›m 2004 y›l›na göre yüzde 10

    azalarak 3.5 milyar dolarda kald›. Sözkonusu yat›r›m harcamas› içerisindekiyabanc› ortak pay› ise yüzde 51.1 ola-rak gerçekleflti.

    Türkiye, 10 milyar dolara yak›ndo¤rudan yabanc› sermaye girifli ya-flad›¤› 2005 y›l›nda, yabanc› serma-yeli flirketler yeni yat›r›mlar aç›s›ndanise 2004 y›l›n›n gerisinde kald›. Ya-banc› sermayeli flirketlerin yat›r›m har-camalar› yüzde 10 azalarak 3.5 milyardolara indi.

    Hazine Müsteflarl›¤›'n›n verilerin egöre yabanc› sermayeli flirketler ge-çen y›l 3 milyar 483.7 milyon dolarl›kyat›r›m için teflvik belgesi ald›. Bu yat›-r›m içerisinde yabanc› ortaklar›n pay›-n›n ise yüzde 51 düzeyinde oldu¤ubelirlendi. Buna göre soz konusu yat›-

    r› içeisinde yabanc› orta¤›n pay› 1 mil-yar 780 milyon YTL olarak hesaplan-d›. 2004 y›l›nda ise ya-banc› sermayeli flirket-lerin teflvik belgesineba¤lanan yat›r›mlar›n›ntoplam tutar› 3 milyar870.3 milyon dolar, bu-nun içerisindeki yaban-c› ortak pay› ise yüzde41.2 olmufltu.

    ‹stihdam Ve Üreti-me Katk›s› AzGayrimenkul yat›-

    r›mlar›yla birlikte 10milyar dolara yaklaflanbir do¤rudan yabanc› sermaye girifli-ne ra¤men yabanc› sermayeli flirketle-rin yeni yat›r›mlarla istihdam ve üreti-me atk›lar›n›n s›n›rl› kald›¤› gözleniyor.Bunun da büyük ölçüde Türkiye'ye

    do¤rudan yabanc› sermayenin sat›nalmalar yoluyla gelmesinden kaynak-

    land›¤› gözleniyor. Geçeny›l Türkiye'ye bu ölçüde yük-sek düzeyde do¤rudan ya-banc› sermaye giriflindeD›flbank, Yap› ve Kredi Ban-kas›, Garanti Bankas› gibiTürkiye'nin büyük ölçeklibankalar›yla, Türk Telekomgibi önemli bir tekelin yüzde55'inin yabanc›lara sat›lmas›ve Rus Alfa Group'un Türki-ye'nin en büyük GSM ope-ratörü olan Turkcell'e ortakolmas› belirleyici oldu. Hemyabanc› ortak arayan orta

    ve büyük ölçekli bankalar, hem degündemdeki özellefltirmeler nedeniylebu y›l da Türkiye'ye önemli ölçüde ya-banc› sermaye girifli yaflanmas› bek-leniyor.

    Yabanc› sermayeli flirketler Türki-ye'ye en yüksek tutarda yat›r›m› 2000y›l›nda yapt›lar. Yabanc›lar›n 2000 y›-l›nda teflvik belgesine ba¤lanan yat›-r›mlar› 8.7 milyar dolar› bulurken, bukasamdaki yabanc› ortak pay› da yüz-de 42.9 olarak hesapland›. ‹zleyen y›l-larda bu tutarlar önemli ölçüde azala-rak, 2001 y›l›nda 1 milyar 807 milyondolara, 2002 y›l›nda 831 milyon dola-ra, 2003 y›l›nda da 1 milyar 697.4 mil-yon dolara düflmüfltü.

    Yüzde 65'i 50 Bin Dolar SermayeliBu arada yabanc› sermaye izinleri-

    nin kald›r›lmas›yla birlikte Türkiye’deyabanc› sermayeli flirket kurulufllar›n-da bir patlama yaflan›yor. 2000 y›l›nda455, 2001 y›l›nda 484 olan

    Türkiye'de kurulan yabanc› serma-yeli flirket say›s› 2003 y›l›nda 1.105'e,

    2004 y›l›nda 2 bin 129'a ç›kt›. Yabanc› sermaye için izin alma zo-

    runlulu¤u Temmuz 2003'ten itibarenkald›r›lm›flt›. 2005 y›l›nda kurulan flir-ket say›s› ise 2 bin 8257e yükseldi.Ancak geçen y›l kurulan yabanc› ser-mayeli flirketlerin 1.832'sinin ser-mayesinin 50 bin dolar ve alt›nda ol-du¤u belirlendi.

    Bu tür küçük sermayeli flirketlerinise daha çok Türkiye'de gayrimenkul,çal›flma veya ikamet izni almak içinkuruldu¤u belirtiliyor. Geçen y›lkurulan yabanc› sermayeli

    flirketlerin 711'inin sermayesinin 50bin-200 bin dolar aras›nda, 164'ünün200 bin dolarla 500 bin dolar aras›ndasermayesi bulundu¤u belirlendi. 500bin dolar›n üzerinde sermayelibulunan yabanc› sermayeli flirketsay›s› ise 118 olarak gerçekleflti.

    Yabanc›n›n sermayesi var yat›r›m› yok

    Delsaç’tan 3 milyon Euro’luk yat›r›m

    Tual Mühendislik ithal kazandan flikayetçi

    ANKARA-Kiralama usulü ile Al-manya’dan yeni 3 son tekno-loji makine sat›n alacaklar›n›belirten Delsaç Delikli Saç sanayi veTicaret Limited fiirketi Müdürü Sela-hattin Gürler, “‹leri teknoloji makinelereihtiyac›m›z var. Bir ifl ald›k, 4 makineile 24 saat çal›flarak ancak 6 ayda biti-rebiliyoruz. Üretim s›k›fl›kl›¤›m›z› gi-dermek için 3 milyon Euro harcayarakAlmanya’dan 3 makine alaca¤›z” dedi.

    Firma olarak delikli levha imalat›,sac, ka¤›t, alç›, MDF, PVC ile bütünmetallerin delme ve flekillendirme iflle-rini yapt›klar›n› anlatan Gürler, 1965y›l›ndan beri sektörde olduklar›n› veDelsaç’› 1987 y›l›nda kurdu¤unu aç›k-lad›. Gürler, “2005’te teknolojik yat›-r›mlara a¤›rl›k verdik. ‹fllerimiz çokcanl›yd›. Tam kapasite çal›flarak yüz-de 8 büyüme kaydettik” dedi. Bu y›lise yüzde 70 oran›nda büyüme hedef-lediklerini vurgulayan Gürler, Alman-ya’dan 3 makine daha alarak makinesay›s›n› artt›raca¤›n›, eleman say›s›n›da 15’den 30’a ç›karaca¤›n› belirtti.

    -Yeni fabrika yap›l›yorAl›nan ifller ile 2007 y›l›n›n dahi do-

    lu oldu¤una dikkat çeken Gürler, “Ald›-¤›m›z bir iflle 2006’y› kapatt›k. 2007’yeyönelik siparifller de haz›r. Bazen ge-len sipariflleri almamak için imalat›m›z›belirli bir süre siparifle kapatmay› dü-

    flündük” diye konufltu. bin 50 metreka-re kapal› alanda üretim yapt›klar›n›, ‹s-tanbul yolu üzerinde 2 bin 500 metre-karesi kapal› olmak üzere 4 bin metre-karelik alana sahip yeni bir fabrikayapt›rd›klar›n› belirten Gürler, 1 milyonYTL’ye mal edilen yeni tesislerinea¤ustos ay›nda tafl›nacaklar›n› söyle-di. ISO 9001 kalite belgesini ald›klar›-na da iflaret eden Gürler, kurumsallafl-mak için dan›flmanl›k firmalar›ndane¤itim ald›klar›n› da bildirdi.

    -‹hracata yönelecekDolayl› ihracat yapt›klar›n› ve direk

    ihracata yönelmek için yo¤un bir çal›fl-ma içerisine girdiklerini anlatan Gürler,“Dolayl› ihracat yap›yoruz. Do¤rudanihracat yapmak için pazarlama ve d›flticaret birimimiz; otomotiv, beyaz efl-ya, dekorasyon ve makine imalatç›lar›ile görüflmeler yapmakta. Direk ih-racat için yo¤un flekilde çal›fl›yoruz”diye konufltu. Yurtd›fl› fuarlara kat›ld›k-lar›n› ve buralarda yabanc› firmalar›nTürk firmalar›na karfl› dikkatli davran-d›klar›n› belirten Gürler, “Avrupal› fir-malar Türk firmalar›na tan›t›mkatolo¤u vermek ve ürünlerini göster-mek istemiyorlar. Çünkü daha ucuz vekaliteli üretirler diye korkuyorlar” dedi.

    ANKARA- Tual Mühendislik Li-mited fiirketi sahibi Tufan Algü-ney, devletin sektörü baltalad›-¤›n› belirterek, “Devletin ço¤u ku-rumlar›nda ithal kazan kullan›lmas›ve kombinin teflvik edilmesi nedeniy-le ifllerimiz bir anda söndü” dedi.

    Kazan üretimi yapan Tual Mühen-dislik olarak 2005 y›l›n› zararla geçir-diklerini belirten Algüney, bunun enbüyük nedeninin; devlet kurumlar›n-da dahi, ithal kazan kullan›m› vekombinin teflvik edilmesi oldu¤unusavundu. “2005’i gerçek zararla ge-çirdik” diye konuflan Algüney, “Devletsektörümüzü baltal›yor. Devletin ço-¤u kurumlar›nda ithal kazan kullan›l-mas› ve kombinin teflvik edilmesi ne-deniyle ifllerimiz bir anda söndü” de-di. 10 daire ve daha fazla daireye sa-hip apartmanlarda kombi sistemininkullan›lmas›n›n ekonomik olmad›¤›n›ileri süren Algüney, çok katl› apart-manlarda merkezi sistemin teflvik

    edilmesi gerekti¤ini vurgulad›.-2006 y›l› için hedef belirlenmedi2006 y›l›nda hedef belirlemedikleri-

    ne dikkat çeken Algüney, “Seri üretimyapm›yoruz, siparifl üzerine çal›fl›yo-ruz, bundan dolay› belirli bir hedef ko-yam›yoruz” diye konufltu. GenellikleAnkara d›fl›na sat›fl yapt›klar›n› kay-deden Algüney, özellikle Karadenizve Do¤u Anadolu bölgelerine ifl yap-t›klar›n› kaydetti. Yüzde 35-40 kapa-site ile çal›flt›klar›n› vurgulayan Algü-ney, “Kendimize yeni bir ifl kolu ar›yo-ruz. Teknoloji yetersizli¤i ve seriüretime geçmedi¤imiz için hiçbir fleyyapam›yoruz. Seri üretimde depazarlama sorunu ortaya ç›k›yor”dedi. TSE ve ISO belgelerine sahipolduklar›n› ve bunu iptal ettirecek-lerinin de alt›n› çizen Algüney, “Yerliüreticiler korunmal›. Baltalamakyerine desteklenmeli” diye konufltu.

    Maliye Bakan› Kemal Unak›-tan, verginin okullarda dersolarak okutulmas›n› istedikle-rini bildirdi. Unak›tan, Vergi Haftas›dolay›s›yla düzenlenen “Gelece¤imi-zi Oluflturan Gençlerde Vergi Bilinci-nin Oluflturulmas›” paneline kat›ld›.

    Milli E¤itim Bakan› Çelik, vergininTürkiye için önemine iflaret etti. Çe-lik, "Baz› ülkeler vergi almaz, onlar›nAllah vergisi vard›r, mesela SuudiArabistan'da vergi al›nmayabilir, pet-

    rol gelirlerinden kazan›lan para ora-da yetebilir ama Türkiye'de vergiönemli" dedi. Türkiye'nin genç birnüfusa sahip oldu¤unu söyleyen Ba-kan Çelik, bu nüfusun ihtiyaçlar›n›nkarfl›lanabilmesi için vergi kaynakla-r›n›n düzenli ifllemesi gerekti¤ini kay-detti.

    “Biz daha fazla vergi al›nmas› içinvergilerin düflürülmesi gerekti¤ini dü-flünüyoruz" diyen Çelik, ö¤renciler-den ailelerini fifl alma konusundauyarmalar›n› da istedi.

    “Avrupa Birli¤i'ne Kay›t D›fl›yla Girilmez”Kay›t d›fl›l›¤›n önlenmesinin de

    ekonominin ak›fl›n› düzene sokaca-¤›n› ifade eden Unak›tan, Avrupa'da

    çay› içerken fiflini getirirler, Türki-ye'de fifl almak için mücadele ver-mek gerekiyor” dedi.

    Unak›tan, tüketilen her fleyin kay›talt›na al›nmas› gerekti¤ini belirterek,“Avrupa Birli¤i'ne müzakereye gitti¤i-miz zaman kay›t d›fl› yüzünden boy-numuz bükük kal›r›z” dedi. Unak›tan,AB ülkelerinin gelir seviyesindekiyüksekli¤in kay›t d›fl›n›n önlenmesisayesinde oldu¤unu kaydetti.

    Derslerde vergi konusunun ifllen-mesi için Milli E¤itim Bakanl›¤›'ylatemaslar›n›n sürdü¤ünü söyleyenUnak›tan, bu sayede çocuk yafllar-dan itibaren gençlerde vergi bilin-cinin oluflturulmas›n› hedeflediklerinibildirdi.

    Kamunun bu y›l yapaca¤› yat›-r›m harcamalar›ndan aslanpay›n› yine ‹stanbul ve Ankaraalacak. Bu y›lki yat›r›m harcamalar›-n›n yaklafl›k beflte biri bu iki ilde ger-çeklefltirilecek.

    Devlet Planlama Teflkilat›'n›n veri-lerine göre, bu y›l kamunun 16.1 kat-rilyon liral›k yat›r›m harcamas› yap-mas› öngörülüyor.

    Harcamalar›n 8.9 katrilyon liral›kbölümü, birden fazla ili kapsayan ya-t›r›mlar için yap›lacak.

    Bu kapsamdaki harcamalar›n d›-fl›ndaki 7.1 katrilyon liral›k harcama-n›n illere göre da¤›l›m›nda ‹stanbulve Ankara ilk iki s›ray› al›yor. Kamubu y›l ‹stanbul'da 936.6 trilyon liral›kyat›r›m harcamas› yapacak. Bu da,birden fazla ili kapsayan yat›r›mlard›fl›ndaki harcamalar›n yüzde13.1'ine denk geliyor. ‹stanbul'dakiyat›r›m harcamalar›n›n 391.5 trilyonliral›k bölümü ulaflt›rma-haberleflmesektöründe gerçeklefltirilecek.

    Ankara'da yap›lacakyat›r›m harcamalar›n›ntutar› ise 574.1 trilyon li-ra. Bu da toplam harca-man›n yüzde 8'ini olufltu-ruyor. Ankara'daki yat›r›mharcamalar›n›n da 271.1trilyon liral›k bölümü, tu-rizm, e¤itim, sa¤l›k d›fl›n-daki di¤er kamu hizmet-leri için yap›lacak.

    Kamu yat›r›m harca-malar›nda bu iki ili, Kahramanmarafl,‹zmir ve Bursa izliyor. Kahramanma-rafl'ta 427.7, ‹zmir'de 426.5, Bur-sa'da da 358.7 trilyon liral›k harcamaöngörülüyor. ‹zmir ve Bursa'daki har-camalar›n büyük bölümü ulaflt›rma-haberleflme, Kahramanmarafl'takile-rin de di¤er kamu hizmetleri alan›n-da gerçeklefltirilecek.

    Kamu yat›r›m harcamalar›ndaNevflehir, I¤d›r, Çank›r›, Siirt ve Bay-burt son s›ralarda yer al›yor. Bu ille-rin her birinde yap›lacak yat›r›m har-

    camalar›n›n tutar› 5 trilyon liran›n al-t›nda bulunuyor.Toplam Harcaman›n Da¤›l›m›Kamunun bu y›l gerçeklefltirmesi

    öngörülen 16.1 katrilyon liral›kyat›r›m harcamas›n›n büyük bölümüulaflt›rma- haberleflmeye gidecek.Bu alandaki harcamalar›n tutar› 4katrilyonu buluyor. Kamu yat›r›mharcamalar›nda di¤er kamu hizmet-leri 3.2 katrilyonla ikinci, enerji 2.7katrilyonla üçüncü, e¤itim de 2.3 kat-rilyonla dördüncü s›ray› al›yor.

    • Maliye Bakan› Kemal Unak›tan, ekonominin büyümesi içinvergilerin düzenli al›nabilmesinin önemine iflaret ederek,vatandafllar› duyarl› olmaya ça¤›rd›. Vergi bilincinin geliflmesiiçin derslerde vergi konusunun ifllenmesi gündemde.

    Unak›tan: “Vergi okullarda ders konusu olacak”

    • Birden fazla ili kapsayanlar hariç tutuldu¤unda, bu y›lki kamu yat›r›mharcamalar›n›n yaklafl›k beflte biri ‹stanbul ve Ankara'da yap›lacak.

    Yat›r›mlar›n aslan pay› Ankara ve ‹stanbul’un

  • 2004 y›l›nda hiç ihracat yapmayanTunceli ve Mufl'un da ihracat yapan illeraras›nda girdi¤i geçen y›l Elaz›¤ veÇank›r› ise yüzde 200’ün üzerindeki ihracatart›fl›yla dikkat çektiler.

    D›fl Ticaret Müsteflarl›¤›, Türkiye'nin 2005y›l›na iliflkin iller itibariyle ihracat verileriniaç›klad›. Buna göre Türkiye'nin 2005y›l›ndaki 73.1 milyar dolarl›k ihracat›n›nyüzde 88.1'ine denk gelen 64.4 milyardolarl›k k›sm›n› ise 9 ilin gerçeklefltirdi¤ibelirlendi.

    ‹hracat›n Yar›dan Fazlas› ‹stanbul'dan2005 y›l›nda ‹stanbul'dan yap›lan ihracat

    bir önceki y›la göre yüzde 13.3 oran›ndaartarak 41.4 milyar dolara ç›kt›¤›, toplamihracat içerisindeki pay›n›n da yüzde 56.6oldu¤u belirlendi. ‹stanbul'u 5.6 milyar dolarlaizleyen Bursa'dan yap›lan ihracat 2004 y›l›nagöre yüzde 2.5 oran›nda artt›. Bursa'n›nTürkiye'nin toplam ihracat›n›n yüzde 7.6's›n›gerçeklefltirdi¤i belirlendi. ‹zmir'den yap›lanihracat ise yüzde 12.6 oran›nda artarak 4.6milyar dolara ulaflt›.

    ‹zmir toplam ihracat›n yüzde 6.4'ünügerçeklefltirdi. 2005 Kocaeli 3.3 milyar dolar,Sakarya 2.7 milyar dolar, Ankara 2.6 milyardolar, Gaziantep 1.6 milyar dolar, Denizli 1.4milyar dolar, Adana ise 1.2 milyar dolarl›kihracat yapt›.

    Kocaeli'nin ihracattaki pay› yüzde 4.5,Sakarya'n›nki yüzde 3.7, Ankara'n›nki yüzde3.6 oldu. Gaziantep'ten yap›lan ihracat›nTürkiye'nin toplam ihracat›n›n yüzde 2.2'sine,

    Denizli'nin ihracat›n›n yüzde 1.9'una veAdana'dan yap›lan ihracat›n›n da toplamihracat›n yüzde 1.6's›na denk geldi¤ibelirlendi.

    2005 y›l›nda Trabzon, 961 milyon dolarakadar yükselen ihracat›yla 1 milyar dolarl›kihracat s›n›r›na yaklaflt›. 2005 y›l›nda Hatay733.1 milyon dolarl›k, kayseri ise 701 milyondolarl›k ihracat yapt›.

    Mufl Ve Tunceli ‹hracat Yapt›2004 y›l›nda hiç ihracat yapmayan Mufl ve

    Tunceli de ihracat yapan iller aras›na girdi.Mufl 2005 y›l›nda 41 bin dolarl›k ihracat›ylaen az ihracat yapan il oldu. Bu ili 42 bindolarl›k ihracatla da Gümüflhane izledi. 2004y›l›nda hiç ihracat yapmayan Tunceli ise2005 y›l›nda 85 bin dolarl›k ihracatgerçeklefltirdi.

    ‹hracat›n› En Fazla Art›ran ‹llerElaz›¤ ve Çank›r›'dan yap›lan ihracat›n

    2005 y›l›nda bir önceki y›la göre yüzde200'ün üzerinde artt›¤› belirlendi.2004 y›l›nda13.3 milyon dolar olan Elaz›¤'dan yap›lanihracat 2005 y›l›nda yüzde 258.8 artarak47.9 milyon dolara ç›kt›. Çank›r›'dan yap›lanihracat ise yüzde 209.8'lik art›flla 1.1 milyondolardan 3.4 milyon dolara yükseldi.

    Do¤u ‹llerinin ‹hracat›nda Büyük Art›flfi›rnak'tan yap›lan ihracat yüzde 137.8'lik

    art›flla 249.6 milyon dolara, Mardin'in ihracat›yüzde 132.1'lik art›flla 70.5 milyon dolardan163.6 milyon dolara ulaflt›. Batman'dan

    yap›lan ihracat 2005 y›l›nda bir önceki y›lagöre yüzde 183.9 oran›nda artarak 15.5milyon dolardan 44 milyon dolara ç›kt›.

    Hakkari'den yap›lan ihracat ise yüzde120.5 oran›nda art›fl gösterdi. 2004 y›l›nda16.9 milyon YTL düzeyinde bulunanHakkari'nin ihracat› 2005 y›l›nda 37.4 milyondolara ulaflt›.

    Siirt'ten yap›lan ihracat yüzde 132.2,Bitlis'ten yap›lan ihracat yüzde 148.4,Erzincan'dan yap›lan ihracat ise 171.6oran›nda art›fl gösterdi. Siirt'in ihracat› 2.5milyon dolardan 5.7 milyon dolara, Bitlis'inki1.2 milyon dolardan 2.9 milyon dolara,Erzincan'›nki ise 361 bin dolardan 982 bindolara ç›kt›.

    ‹hracat› Gerileyen ‹ller2005 y›l›nda baz› illerin ihracat›n›n da bir

    önceki y›la göre geriledi¤i belirlendi. 2005

    y›l›nda Gümüflhane'nin ihracat› yüzde 64.3oran›nda gerileyerek 119 bin dolardan 42 bindolara düfltü. Ardahan'›n ihracat›nda yüzde48.5'lik gerileme yafland›.

    2005 y›l›nda Ardahan'dan yap›lan ihracat432 bin dolardan 213 bin dolara indi.Bart›n'dan yap›lan ihracat yüzde 20.7'likgerilemeyle 3.1 milyon dolardan 2.4 milyondolara, Kars'tan yap›lan ihracat ise yüzde18.7'lik gerilemeyle 3.3 milyon dolardan 2.7milyon dolara düfltü.

    Yozgat'›n ihracat› yüzde 25.5'likgerilemeyle 12 milyon dolardan 8.9 milyondolara, Karbük'ten yap›lan ihracat ise yüzde29.9 oran›nda gerileyerek 13 milyondolardan 9.1 milyon dolara indi. 2005 y›l›ndaSinop, K›r›kkale, Bayburt, Yalova, Ni¤de,K›rklareli, Düzce, Çanakkale, Malatya,Samsun ve Antalya'dan yap›lan ihracat›ngeriledi¤i belirlendi.

    C M Y K

    MART 20064

    ‹hracat›n yüzde 88.1'ini 9 il yapt›22000055 yy››ll››nnddaa ggeerrççeekklleeflflttiirriilleenn ttooppllaamm 7733..11 mmiillyyaarr ddoollaarrll››kk iihhrraaccaatt››nn yyüüzzddee 8888..11''iinnee ddeennkk ggeelleenn

    6644..44 mmiillyyaarr ddoollaarr››nn››,, 11 mmiillyyaarr ddoollaarr››nn üüzzeerriinnddee iihhrraaccaatt yyaappaann 99 iill ttaarraaff››nnddaann ggeerrççeekklleeflflttiirrddii..

    Komflulara ihracat›m›z yeterli de¤il

    Adana Ticaret Odas›(ATO) Yönetim KuruluBaflkan› fiaban Bafl,

    yapt›¤› aç›klamada, 1980'li y›l-lardan itibaren d›fl ticaretin ge-liflmesine yönelik önemli tefl-vikler uygulayan Türkiye'nin,aradan geçen süre içerisindebu alanda küçümsenmeyecekbaflar›lara imza att›¤›n› söyledi.

    Türkiye'nin ticaret yapt›¤› ül-keler incelendi¤inde, özellikle1990 sonras›nda, a¤›rl›¤›n ABülkelerine verildi¤inin görüldü-¤ünü anlatan Bafl, “Bu neden-le komflu ülkelerin ihmal edildi-¤i gerçe¤i, çarp›c› bir flekildeönümüzde durmaktad›r. Top-lam ithalat› 170 milyar dolar›

    bulan ‹ran, Irak, Suriye, Erme-nistan ve Gürcistan'›n yan› s›radi¤er komflu ülkelerin ithalat›n-da Türkiye'nin pay› sadece 5milyar dolar civar›ndad›r” dedi.

    Gelifltirilen stratejilerin bafla-r›ya ulaflmas›nda, co¤rafi, ta-rihsel ve kültürel avantajlar›nd›fl›nda Türkiye'nin baflkaönemli avantajlar›n›n da bulun-du¤una dikkati çeken Bafl,ekonomik geliflmiflli¤in, ulusla-raras› piyasalarla entegrasyonsürecine komflulardan dahaerken bafllanmas›n›n öneminivurgulad›.

    Türkiye'nin, bu alanlardason 20 y›lda çok büyük kaza-n›mlar elde etti¤ini ifade eden

    Bafl, “Bu çerçevede Türkiye,global ekonomik geliflmeleriyak›ndan takip etmekte ve ge-rekli politika de¤iflikliklerini acilolarak yapabilmektedir” diyekonufltu.

    Türkiye'nin di¤er bir avanta-j›n›n, giriflimcilerinin ulus-lararas› pazarlardaki tecrübesioldu¤unu anlatan Bafl, “‹h-racatç›lar›m›z nitelikli iflgücünesahip. Ayr›ca, geçmifltesadece tekstil, konfeksiyon vedemir-çelik sektöründe yo¤un-laflm›fl olan ihracat›m›z›n malçeflitlili¤inde son y›llarda büyükgeliflmeler yaflanm›flt›r” dedi

    ‹hracat 42 bin firman›n•••• ‹‹hhrraaccaatt yyaappaann ffiirrmmaallaarr››nn 2222 bbiinnddeenn ffaazzllaass››nn››nn ‹‹ssttaannbbuull''ddaa kkaayy››ttll››bbuulluunndduu¤¤uu bbeelliirrlleennddii.. 22000044 yy››ll››nnddaa hhiiçç iihhrraaccaattçç›› ffiirrmmaass›› bbuulluunnmmaayyaannMMuuflfl''ttaann bbiirr TTuunncceellii''ddeenn iissee 22 ffiirrmmaa iihhrraaccaatt ggeerrççeekklleeflflttiirrddii..

    2005 y›l›nda Türkiye genelinde ihracatyapan firma say›s› ihracattaki art›flaba¤l› olarak 42 bine yaklaflt›. 2005y›l›nda firma bafl›na ortalama 1.7 milyondolarl›k ihracat gerçeklefltirildi.

    D›fl Ticaret Müsteflarl›¤›'ndan edindi¤iverilere göre, 2004 y›l›nda 39 bin 432 olanihracat yapan firma say›s› 2005 y›l›ndayüzde 6.2 oran›nda artarak 41 bin 859'aulaflt›.

    ‹hracatç› firma say›s› 2001 y›l›na 28 bin909, 2002'de 31 bin 719, 2003'de 35 bin 587olarak gerçekleflmiflti.

    ‹hracat yapan firmalar›n 22 bin 833'leyar›s›ndan fazlas›n›n ‹stanbul'da bulundu¤ubelirlendi. ‹zmir, 3 bin 697 ihracatç› firmaylaikinci, Ankara ise 2 bin 591 firmayla üçüncüs›rada yer ald›. Bursa 2 bin 360 ihracatç›firmayla dördüncü, Gaziantep ise 821firmayla beflinci oldu.

    Firma Bafl›na En Yüksek‹hracat Adapazar›’nda

    2005 y›l›nda firma baz›nda en yüksekihracat 11.4 milyon dolarla 236 firman›ntoplam 2 milyar 691 milyon dolarl›k ithalatgerçeklefltirdi¤i Adapazar›'ndaki firmalaryapt›.

    Türkiye'nin en fazla ihracatç› firmas›n›nbulundu¤u ve toplam 36 milyar 522.9 milyondolarl›k ihracat gerçeklefltirilen ‹stanbul'dakifirmalar›n ortalama ihracat tutar› ise 1 milyon813 bin dolar düzeyinde kald›.

    Sadece 7 firman›n toplam 53 milyondolarl›k ihracat yapt›¤› Kastamonu ise firmabafl›na en fazla ihracat gerçeklefltirilen ikinciil oldu. 44 firman›n ve toplam 344.4 milyondolarl›k ihracat yapt›¤› Ordu'da ise firmabafl›na ortalama ihracat 7 milyon 827 binekadar yükseldi. Trabzon, 6 milyon 628 bin,Kocaeli 5 milyon 94 bin ve Giresun 4 milyon423 bin dolarl›k firma bafl›na ihracatla ilks›ralarda yer ald›lar.

    Zonguldak ortalama 2 milyon 586 bindolarl›k, Rize 2 milyon 380 bin dolarl›k,Bursa 2 milyon 359 bin dolarl›k, Denizli 2milyon 62 bin dolarl›k, Gaziantep 1 milyon965 bin dolarl›k, Adana 1 milyon 776 bindolarl›k firma bafl›na ihracatla 1 milyon 757bin dolar olan Türkiye ortalamas›n›nüzerinde ihracat yapan iller oldular.

    2004 y›l›nda hiç ihracatç› firmabulunmayan Mufl'tan bir Tunceli'den ise 2firma ihracat gerçeklefltirdi. Firma bafl›na enaz ihracat ise 41 bin dolarla Mufl'tan yap›ld›.Bu ili 42 bin dolarla Gümüflhane ve 85 bindolarla da Tunceli izledi.

    r

  • Türk giriflimcisinin gözü-karal›¤› ilk dikkat çekiciözell iklerinden biridir.

    Bu özelli¤in baflar›l› bir giri-flimcilik aç›s›ndan hem olumluhem de olumsuz yönleri var-d›r. Gözükaral›k ve cesaret gi-riflimcili¤in baflta gelen evren-sel niteliklerinden biri olanrisk üstlenme aç›s›ndan olum-lu bir niteliktir. Di¤er yandangözükaral›k ayn› zamanda ce-haletten gelen cesaretin de birgöstergesidir. Muhakkak kiher risk bir belirsizli¤in sonu-cudur ve belirsizlik de bilin-mezli¤i beraberinde getirir.Fakat baflar› l › bir gir ifl imcikendisi için bir al›n yaz›s› nite-li¤inde olan belirsizli¤i müm-kün oldu¤unca ayd›nlatabilme-li, önünü görmeye çal›flmal›-d›r. K›saca giriflimci cesaretincehalete dayanan k ›sm›n›mümkün oldu¤unca azaltmayaçal›fl›rken, hesapl› veya ak›lc›k›sm›n› mümkün oldu¤uncaart›rman›n yollar›n› aramal›,bunun gayreti içinde olmal›d›r.

    Türk giriflimcisi genelde –fi-zibilite çal›flmalar› da dahil ol-mak üzere- planlama aflama-s›nda yeterli özeni ve gayretligösterememektedir. A¤›rl›kdaha ziyade eylem veya icra-atta (uygulama, realizasyonaflamas› ) ve kontro ldedir.Özellikle s›k› bir takipçili¤inTürkiye flartlar›nda baflar›l› birsonuca u laflmak iç in çokönemli oldu¤u hep vurgulan›r.K›saca eylem ve kontrol plan-lamaya göre öncelik tafl›mak-tad›r. Kanaatimizce bu durumpolitik ve ekonomik istikrar-s›zl›kla mevcut piyasa ekono-misindeki kurals›zl›ktan, taraf-lar›n ödeme ve baflkaca taah-hütlerinde zaman unsurunagereken önemi verememele-rinden ve devletin ekonomide-ki büyük a¤›rl›¤›ndan, k›sacaülke içi flartlardan kaynaklan-maktad›r. Buna karfl›l›k ifllet-melerimiz d›fla aç›ld›kça plan-laman›n önemi giderek kendi-ni göstermekte, bu konudabaflar› l › olan kurulufllar ise“planlamayan› planlarlar” öz-deyifline uygun olarak pasta-n›n daha büyük k›sm›n› dahaiyi planlayan iflletmelere b›rak-mak zorunda kalmaktad›r. D›flpiyasalarda ise daha iyi plan-layan kurulufllar çokça yabanc›flirketler, iç piyasalarda ise ko-nunun önemini kavrayan bü-yük iflletmeler olmaktad›r. Buitibarla KOB‹’lerin uygulama(realizasyon, icraat, eylem)ya-n›nda stratejik planlamay› dakapsayacak flekilde planlamafaaliyetlerine gereken önemivermeleri baflar›n›n baflta ge-len flartlar›ndan biri olarak ka-bul edilmelidir.

    Evet, gelecek flöyle veyaböyle, az veya çok, belirsizlik-le dolu. Bu belirsizlik denizeyelken açacak giriflimcinin ce-saret sahibi olmas› muhakkakki giriflimcili¤in olmazsa olmazflart›. Di¤er yandan bu belir-s i z l i¤ i e l indeki imkanlar lamümkün oldu¤unca ayd›nlata-bilme, görebilece¤ini görmeyeçal›flma da giriflimcili¤in baflkabir olmazsa olmaz flart› olan

    ak›lc›l›k-la i lg i l ib i r ge-rekl i l ik.Giriflim-ci topla-yabildi¤ik a d a rb i l g itoplaya-cak, bubilgilerleplan›n›,stratej i -s in i be-l i r l e y e -cek ve zaman› geldi¤inde dekarar›n› vererek eyleme geçe-cek. Görmedi¤i, bilmedi¤i hu-suslar olsa da zaman› gelincekarar›n› verip eyleme geçme-ye cesaret edecek. Zira viz-yonla rüyan›n fark› eylemdir.Eylemsiz kalan, eyleme geçmezaman› ›skalanan planlar giri-flimci için sadece israf edilenzaman, bofluna harcanan kay-naklard›r. ‹flte giriflimcinin ge-lece¤e iliflkin göremedi¤i, bile-medi¤i belirsizliklere ra¤meneyleme geçebilmesi cehaletedayanan bir cesaret gerektirir.Görebildi¤i, bilebildi¤i ve dola-y›s›yla planlayabildi¤i gelecekise hesaba kitaba dayanan bircesaret, rasyonel bir cesaretigerekli k›lar. Halk›m›z›n çoks›k kulland›¤› bir özdeyiflimizbu gerçe¤i anlaml› bir flekildedile getirmektedir:

    “K›rk defa ölçmeliBir defa biçmeli.”Evet, giriflimci k›rk defa öl-

    çecek, yani planlayacak; önü-nü görmeye çal›flacak, hesab›-n› kitab›n› yapacakt›r. Fakatk›rkbirinci defada daha göre-medi¤i, hesaba kitaba koya-mad›¤› hususlar olsa da karar›-n› verip eyleme geçmeye ce-saret edebilecektir.

    Bu konuda Kristof Kolombçok anlaml› bir örnek olufltu-rur. 1491 y›l›nda Cenova’dado¤an Kristof Kolomb okudu-¤u kitaplardan, görüfllerinebaflvurdu¤u kiflilerden dünya-n›n yuvarlak oldu¤u sonucuna

    varm›flt› (Bilgilenme gere¤iniyerine getirmifltir.). Hep bat›-ya giderek Hindistan’a ulafla-bilece¤ine inanmaktad›r. Por-tekiz, ‹spanya, ‹ngiltere veFransa krallar›n› y›llarca buprojesini uygulamaya koymakkonusunda ikna etmeye çal›fl-m›fl, oradan oraya koflmufltur.Alt› yedi y›l l ›k bir u¤rafltansonra ‹spanya kraliçesini iknaetmeyi baflarm›fl ve 3 A¤ustos1492 tarihinde 3 küçük gemive ancak cezaevlerinden top-layabildi¤i az say›daki müret-tebat›yla Portekiz’den AtlasOkyanusu’na do¤ru yola ç›kt›.Bu yolculuk muhakkak ki bü-yük ölçüde cehalete dayananbir cesaretin eseri olarak bafl-lad›. Yolculuk ne kadar süre-cek, ne kadara yiyecek depo-lanacak, nas›l bir rota izlene-cek gibi yolculu¤un baflar›l›geçmesi için gerekli birçok bil-gi olmadan yola ç›k›lm›flt›. He-def al›nan Hindistan’›n ne ka-dar uzakta oldu¤unu, hattanerede oldu¤una iliflkin hiçbirbilgi yoktu. Kristof Kolomb’unbildi¤i, daha do¤rusu kesin birbilgiye dayanmadan inand›¤›tek fley dünyan›n yuvarlak ol-du¤u ve hep bat›ya gidilerekdo¤uda oldu¤una inan› lanHindistan’a ulaflabilece¤iydi.

    Sonucun ne oldu¤unu bili-yoruz. Çok büyük bir k›sm›cehalete dayanan bir cesaretleç›k›lan bir yolculu¤un kazanc›kocaman Amerika k›tas› oldu.Bu keflif sadece Avrupa’y› alt›-na bo¤arak sanayileflme için

    ç o kö n e m l iolan ser-maye bi-r ik imin ifazlas›ylas a ¤ l a -m a k l akalmad›.Ayn› za-m a n d ap a t a t e -s i n d e n ,domate-sine, fa-sulyesin-

    den tütününe kadar birçokürünü tüm dünya ancak bu ke-flifle tan›yabildi.

    Giriflimci için aslolan cesa-rettir. Bu mümkün oldu¤uncahesaba kitaba dayanan rasyo-nel cesaret olmal›d›r. Fakat azveya çok ama hep var olancehalete dayanan cesarettende kaç›nmak mümkün de¤il-dir. Bu durumun eyleme ge-çerken kaç›n›lmaz bir zorunlu-luk, bir kaderdir. Ama bu ey-lem vizyona dayanan planl› bireylem olmal›d›r. ‹flte giriflimci-li¤in en önemli özelliklerindenbiri de budur: Kapkaranl›k be-lirsizliklerle dolu gelece¤e yel-ken açabilme cesareti! ‹flte ce-halete dayanan cesaret derkenbunu ifade etmek istiyoruz. Buaç›dan giriflimcili¤in motosu-nun afla¤›daki sözlerle ifadeedebiliriz:

    “Olabildi¤ince hesaba kitabadayanan rasyonel cesaret;

    Gerekti¤ince cehalete daya-nan cesaret”

    Fakat burada flu gerçekteunutulmamal›d›r: Çok büyükekonomik de¤erler yaratan gi-riflimcilikte cehalete dayanancesaretin yeri hep önemli ol-mufltur. Büyük iktisatç› J.M.Keynes’in afla¤›daki de¤erlen-dirmesi bu önemli gerçe¤eparmak basmaktad›r:

    “Giriflimciler bizim ö¤retti¤i-miz yat›r ›m de¤erlendirmemetotlar›n› kullanarak yat›r›myapsalard›; flimdi sa¤lad›¤›m›zrefah seviyesinin üçte birini

    bile gerçeklefltiremezdik.”Giriflimci bu gerçe¤in ada-

    m›d›r. Hesab›n› kitab›n› yapar.Kendinin imkanlar›n› bilir. Ya-ni k›saca haddini bilir. Fakatbazen de gir ifl imci haddiniaflabilmelidir. Afla¤›daki hika-ye bu gerçe¤i anlaml› bir flekil-de dile getirmektedir:

    “‹ngiltere kraliçesine dev birinci hediye edilmifl. Kraliçe ta-ca tak›lamayacak kadar büyükolan bu incinin delinerek tah-t›n›n arkas›na as›lmas›n› iste-mifl. Ancak ‹ngiltere’deki mefl-hur kuyumcular›n hepsi de in-ciyi delmeye cesaret edeme-mifller, delerken k›r›laca¤›ndankorkmufllar ve riski üstlerinealamam›fllar. Di¤er birçok ül-kenin meflhur kuyumcular› daayn› gerekçeyle inciyi delmeyecesaret edememifller. Bir de-niz subay› ‹stanbul’da Kapal›-çarfl›’da bu ifli yapabilecek ni-telikte bir ustalar oldu¤unusöyleyince bir heyet inciyi al›p‹stanbul’un yolunu tutmufl. ‹s-tanbul’da bir tercüman bul-mufllar. Tercüman heyeti Ka-pal›çarfl›’da bir kuyumcuyasokmufl. ‹çerideki ak saçl› ku-yumcu ustas›na durum anlat›l-m›fl. Ne çare ki usta da di¤erülkelerdeki meslektafllar› gibiincinin k›r›labilece¤i gerekçe-siyle delmeye cesaret edeme-mifl. Heyet hep birlikte ustayaadeta yalvarm›fllar. Kendisin-den baflka çareleri kalmad›¤›-n›, bu ifli ancak kendisinin hal-ledebilece¤ini, ‹stanbul’a buson umutla geldiklerini söyle-mifller. Usta heyetin çaresizli-¤ine ac›m›fl. “Bak›n efendiler”demifl. “Sorumluluk kabul et-mem. Ama bende yeteneklibir ç›rak var. Belki bu ifli o ya-pabilir” diyerek heyeti bafl›n-dan savmaya çal›flm›fl. Fakatheyet çaresizlik içinde ustan›nbu önerisini kabul etmifl. He-yetin bu “olur”u üzerine ustaç›ra¤a seslenmifl: “O¤lum Ve-li, bir bak hele!”. Dükkan›narka taraf›ndaki perde aralan-m›fl. Elinde bir matkapla 12-13 yafllar›nda bir çocuk ç›km›flve “buyur usta!” diyerek sesvermifl. Usta,”O¤lum” demifl,“hele flu inciyi bir del.”. Buemri alan Veli hiç düflünme-den elindeki matkab› inciyedald›rm›fl. ‹nci tam ortas›ndandelinmifl. Heyettekiler sevinçiçinde ustaya dönmüfller veonu kutlam›fllar. “Ya usta, bunas›l bir ifl. Dünyan›n en ünlükuyumcular›n›n yapamad›¤›n›bu çocuk nas›l yapt›.” diyeflaflk›nl›kla ustaya sormufllar.Usta bir heyete bakm›fl, birVeli’ ye bakm›fl ve soruyu flöy-le yan›tlam›fl: “O haddini bil-mez”.

    K›saca sözün özü: Giriflimci-lerin biraz da hadlerini bilme-meleri, biraz da cahil cahil ce-saretine sahip olmalar› gere-kir. Hatta giriflimcinin biraz daDon Kiflot olmas›nda yararvard › r. Che Guevera’ n ›nbabas›na yazd›¤› mektuplar›nbirindeki flu sat›rlar çok ilginç-tir: “Bald›rlar›mda Rosinante’nin sa¤r›lar›n› hissediyorum”(Rosinante Cervantes’ in mefl-hur eserinde Don Kiflot’ unat›n›n ad›d›r.)

    C M Y K

    MART 2006 5

    AKADEM‹K GÖRÜfi

    GiriflimcilikteCesaret Ve Risk

    Üstlenme KabiliyetiProf. Dr. M. Tamer MÜFTÜO⁄LU e-mail:[email protected]

    Bu konuda bizzat yaflad›¤›m›z bir olay› aktarmak istiyoruz. Giriflimcilik konu-lu toplant›lardan birinin sonunda bir dinleyici, ifladam› olan panelistlerden biri-ne sorar:

    “Say›n kat›l›mc›, Türkiye’de giriflimcilik cesareti hesaba kitabadayanan rasyonel bir cesaret de¤il, cehalete dayanan bir cesa-rettir. Hepimizin bildi¤i gibi bunun birkaç istisnas› olmakla bir-likte Türkiye’deki genel düflünce budur. Bunun tam tersinin ol-mas› gerekmez mi, yani giriflimci cesaretinin rasyonel bir cesa-ret olmas› iflin do¤rusu de¤il midir?”

    Dinleyici çok güzel bir soru sorman›n, hatta sorusunun içinde sorunun ceva-b›n› da bar›nd›rman›n bilmiflli¤i ve rahatl›¤›yla mutlu bir flekilde yerine otururve her halinden panelistin kendisine verece¤i cevab›n “Pek tabi ki do¤ru-su da budur.” fieklinde olaca¤›n› düflünür. Fakat kat›l›mc› bekledi¤i cevab›veremez, bafl›n› kafl›yarak önüne, çenesini tutarak yukar› bakar ve k›sa bir sus-kunluktan sonra soruyu sorana flu cevab› verir:

    “ Hay›r dostum, zira her cesaret cehalete dayan›r. Cehalete da-yanmayan bir cesaret; cesaret olarak adland›r›lamaz. Hesabakitaba vurulabilen, tahmin edilebilen, riski ölçülebilen bir ifl, ce-saret olmaktan ç›kar ve giriflimci için de zor olan böylesi bir be-lirsizlik ortam›nda ifle giriflebilmektir. Baflar›l› giriflimci ile bafla-r›s›z giriflimci veya Schumpeter’in ifadesiyle dinamik giriflimciile statik giriflimcili¤i ay›ran özellik budur.”

  • Türkiye ‹sta-tistik Kuru-mu (TÜ‹K)2004 Hanehalk›Bütçe Anketi so-nuçlar›dan eldeedilen YoksullukÇal›flmas›n›n so-nuçlar›n› aç›klad›.Sonuçlar Türkiyegenelinde özellik-le yoksulluk oran›-n›n kentlere ba¤l›olark azalma e¤ili-minde oldu¤unu,ancak k›rsal ke-simde tam bir yoksulluk ve açl›kpatlamas› yafland›¤›n› gösteriyor.

    Türkiye'de 2001 krizinden sonra

    uygulanan ekonomik politikalarkentlerdeki açl›k ve yoksulluk s›n›-r›n›n alt›nda yaflayan nüfusu azalt-t›. Ancak özellikle tar›msal politika-

    larda “reform” ad›ylayap›lan köklü de¤iflik-liklerin k›rsal kesimdeyoksulluk ve açl›¤› ar-t›rd›¤›n› ortaya ç›kard›.

    K›rsal Kesimde Açl›k Art›yor

    TÜ‹K'in çall›flmas›nagöre 2003 y›l›nda 894bin olan Türkiye gene-lindeki açl›k s›n›r›n›nalt›nda yaflayan nüfus,2004 y›l›da 909 bineyükseldi. Kentlerdeaçl›k s›n›r›n›n alt›ndaki

    nüfus 311 binden 269 bine inerken,k›rsal kesimde bu say› 640 bineyükseldi. Açl›k (g›da yoksullu¤u)çekenlerin Türkiye genelinde yüz-

    de 1.29 olan nüfusa oran› de¤ifl-mezken, kentlerde yüzde 0.74'tenyüzde 0.62'ye inen bu oran k›rsalkesimde ise yüzde 2.15'ten 2.36'yayükseldi. K›rsal kesimde açl›k oran›2001 krizinin hemen ertesinde;2002 y›l›nda yüzde 2.01 olarak be-lirlenmiflti.

    K›rsal Kesimde Her 100 Kifliden 40'› Yoksul

    Türkiye genelinde 2003 y›l›nda19 milyon 458 bin kifli olarak belir-lenen yoksulluk (g›da ve g›da d›fl›)yoksulluk s›n›r›n›n alt›nda yaflayan-lar›n say›s› 2004 y›l›nda 17 milyon991 bin kifliye geriledi. Ancak bugerileme tümüyle kentlerdeki yok-sul say›s›n›n 9 milyon 377'den 7

    milyon 146'ye gerilemesinden kay-nakland›. K›rsal kesimde ise bu sa-y› 10 milyondan 10 milyon 846 binkifliye ulaflt›.

    Türkiye genelinde 2003 y›l›ndayüzde 28.12 olan yoksulluk oran›yüzde 25.6'ya indi. Bu oran kent-lerde yüzde 22.3'ten yüzde16.57'ye kadar gerilerken, k›rsalkesimde yüzde 37.13'ten yüzde39.97'ye yükseldi.

    TÜ‹K'in belirlemelerine göre Tür-kiye’de 9 milyon 967 bin kifli göremutlak yoksulluk s›n›r›nda yafl›yor.Mutlak yoksulluk s›n›r›ndakilerinTürkiye genelinde yüzde 14.18olan nüfusa oran›. Kentlerde yüzde8.34'e inerken. K›rsal kesimde iseyüzde 23.48'e ç›kt›.

    Konya Selçuk Üniversitesi´nde yap›-lan bir araflt›rma, Türkiye´de k›saaral›klarla ortaya ç›kan ve birbiriniizleyen ekonomik kriz ve darbo¤azlar›n,en çok kalk›nma aç›s›ndan son dereceönemli bir role sahip olan KOB‹´leri olum-suz yönde etkiledi¤ini ortaya koydu.

    Selçuk Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bi-limler Fakültesi´nde, Türkiye Odalar veBorsalar Birli¤i (TOBB), Konya SanayiOdas› ve Konya Ticaret Odas› verilerin-den hareketle “Türkiye´de Ekonomik Kriz-lerin KOB‹´lere Etkisi” konulu bir araflt›r-

    ma yap›ld›. Araflt›rmaya göre, 2000 y›l›-n›n Kas›m ay›nda yaflanan kriz ve bun-dan yaklafl›k 3 ay sonra 2001 fiubat ay›n-da siyasi arenada ç›kan bir tart›flma sonu-cu patlak veren kriz ülke ekonomisindeciddi tahribatlara yol açt›. Kriz dönemindebirçok iflletmenin ihtiyaç duydu¤u finansalkayna¤› bulmakta güçlük çekti¤i, sermayeyetersizli¤i ve kaynak yaratamama sorun-lar› nedeniyle girdi¤i finansman darbo¤a-z›ndan kurtulmay› baflaramad›¤› belirtildi.Çal›flmada, en çok KOB‹´lerin etkilendi¤ibelirtilirken, kriz sonras› KOB‹´lerin sat›fl

    hacimlerinin yüzde 76 oran›nda, kapasitekullan›m oran›n›n yüzde 77 oran›nda, bu-nun bir sonucu olarak da istihdam›n›nyüzde 62 oran›nda azald›¤› ortaya ç›kt›.

    Çal›flmada, kriz sonras› KOB‹´lerinüzerindeki en büyük yükün vergi oldu¤uüzerinde durulurken, ülkede bundan son-ra olas› kriz ve darbo¤azlara karfl›,ekonomilerin can damar› olan KOB‹´lerinüzerindeki vergi yükünün hafifletilmesigerekti¤i, kredi imkanlar›n›n art›r›lmas›,yeni yat›r›m ve benzeri teflviklerin getiril-mesi gerekti¤i belirtiliyor.

    C M Y K

    MART 20066

    Türkiye ‹sraf› Önleme Vakf› MütevelliHeyeti Baflkan› ve AKP Diyarbak›rMilletvekili Prof.Dr. Aziz Akgül, Türki-ye'de mikro finanssektörünün olufltu-rulmas›na yönelikhukuki altyap›n›nsa¤lanmas› ama-c›yla TBMM'yesunduklar› "MikroFinans Kurulufllar›Hakk›ndaki KanunTeklifi"nin 2006 y›-l›nda yasalaflmas›-n› umduklar›n›söyledi.

    Öncülü¤ündegeliflen, Diyarba-k›r'da uygulan-makta olan mikrokredi projesinin teminat, kefalet olmadanve geri dönüflü yüzde 100 olan bir projeoldu¤unu ifade eden Aziz Akgül, bugünaileleriyle birlikte sadece Diyarbak›r'dayaklafl›k 20 bin afl›r› yoksulun mikro krediimkan›ndan yararland›¤›n› belirtti.

    “‹flsizlik ve yoksullu¤un azalt›lmas› içinekonomik büyüme tek bafl›na yeterli de¤il-dir” diyen Akgül, sürdürülebilir ekonomikbüyümenin yan›nda, insanlar›n kendi he-

    saplar›na çal›flabilecekleri mikro kredi uy-gulamas›, vatandafll›k geliri uygulamas›ve e¤itim seviyesi ve becerisi sebebiyle

    herhangi bir ifle girme imkan›olmayan aile reisleri veya aile-den en az bir kiflinin istihdam›gibi önerilerde bulundu. Akgül,bu yöntemlerin iflsizlik ve yok-sullu¤un azalt›lmas› yan›nda,gelir da¤›l›m›ndaki adaletsizli¤inazalt›lmas›na da katk› sa¤laya-ca¤›n› savundu.

    Yoksulluk, Adam Yerine Konmamak...

    Uygulanmakta olan mikro krediprojesinin ise Tu¤çe Bulut tara-f›ndan University of Cambrid-ge'de mast›r tezi olarak haz›rla-d›¤›n› belirten Akgül, tezde kul-

    lan›lan ankette“Yoksulluk nedir?” sorusuna fakir kad›n-

    lar›n "Yoksulluk, adam yerine konmamak-t›r" fleklinde cevap verdi¤ini ifade etti.

    Mikro Kredi Uygulamas› Nedir?

    Birleflmifl Milletler'in hedeflerinden biriolan yoksullu¤un 2015 y›l›na kadar yüzde50 azalt›lmas› çerçevesinde en etkin me-

    totlardan olan mikro kredi uygulamas›dünyan›n çeflitli yerlerinde uyguland›. Tür-kiye'de ise 18 Temmuz 2003 tarihinde deDiyarbak›r'da bafllat›ld›.

    AKP Diyarbak›r Milletvekili Aziz Ak-gül'ün öncülü¤ündeki Türkiye ‹sraf› Önle-me Vakf›, Diyarbak›r Valili¤i ve önceki uy-gulamalardan birinin ev sahibi Bangla-defl'ten Grameen Trust'›n iflbirli¤iyle yürü-tülen proje, öncelikle afl›r› yoksul kad›nla-r›n kendi kendilerine gelir getirici faaliyettebulunmalar›n› sa¤lamak amac›yla küçükbir sermaye verilmesinden olufluyor.

    ‹lk olarak 6 kad›na 3 bin YTL da¤›t›larakbafllanan mikro kredi projesinde, 15 fiubat2006 itibariyle 3 bin 40 afl›r› yoksul kad›na2 milyon 680 YTL kredi verilirken, yaklafl›k70 farkl› iflte de¤erlendirdikleri kredilerdenvadesi gelenlerinin geri dönüfl oran› yüz-de 100 oldu.

    Kredi alan kad›nlar›n yüzde 27'si kuaför,küçük bakkaliye, dondurma ve çeyiz efl-yas› gibi de¤iflik faaliyetler için dükkanaçarken, yüzde 18'i ticaret faaliyetleri, yüz-de 17'si kümes hayvanlar› yetifltiricili¤i ileküçük ve büyükbafl hayvanc›l›k faaliyet-leri, yüzde 16's› kendi evinde el ifli vede¤iflik üretim faaliyetleri, yüzde 10'u hiz-metler, yüzde 8'i seyyar sat›c›l›k ve yüzde4'ü ise ziraat iflinde kredi kulland›.

    •• TTüürrkkiiyyee''ddee aaççll››kk ss››nn››rr››nn››nn aalltt››nnddaa yyaaflflaayyaannllaarr››nn ssaayy››ss›› 22000044 yy››ll››nnddaa 990099 bbiinn kkiiflfliiyyee kkaaddaarr yyüükksseelliirrkkeenn,,yyookkssuulllluukk ss››nn››rr››nn››nn aalltt››nnddaakkii nnüüffuuss iissee 1177 mmiillyyoonn 999911 bbiinnee iinnddii.. TTÜÜ‹‹KK’’iinn aarraaflfltt››rrmmaass››nnaa ggöörree,, TTüürrkkiiyyeeggeenneell iinnddee hheerr yyüüzz kkiiflfliiddeenn 11..2299''uu aaççll ››kk,, yyüüzzddee 2255..66''ss›› iissee yyookkssuull lluukk ss››nn››rr ››nn››nn aalltt ››nnddaa..

    ‹stanbul Sanayi Odas›'n›n (‹SO) 2005 y›l› ikinci yar›s›ve 2006 y›l› beklentilerine iliflkin “Ekonomik DurumTespit Anket Raporu”, iflletmelerin gelece¤e, 2005y›l›na göre daha iyimser bakt›klar›n› ortaya koydu.

    Ekonomide 2005 y›l›nda kaydedilen geliflmelerede¤inilen raporda, son y›llarda makro ekonomikgöstergelerde yaflanan önemli iyileflmelerin reelsektöre ayn› ölçüde yans›mad›¤› belirtildi. ‹ç borçstokunun artmaya devam etti¤i, ancak, art›fl h›z›n›nyavafllad›¤›na dikkat çekilen raporda, iç borcunGSMH'ya oran›nda da küçük ad›mlarla da olsa biriyileflme görüldü¤ü ifade edildi.

    Ekonomide ve siyasette sa¤lanan istikrar›n, bugünekadar çok yavafl iflleyen özellefltirme sürecini deh›zland›rd›¤› vurgulanan raporda, 2005 y›l›nda 8 milyar208 milyon dolarl›k özellefltirme yap›ld›¤›, do¤rudanyat›r›m giriflinin, bir önceki y›la göre yüzde 239oran›nda artarak 9 milyar 650 milyon dolarla zirveyapt›¤› kaydedildi.

    ‹SO raporunda, baz› sektörlerde ifllerin iyigitmedi¤ine dikkat çekilerek, sanayi sektörünün genelüretim art›fl› ortalamas› iyi olsa da, pek çok sektördeüretim art›fl›n›n bu ortalaman›n alt›nda kald›¤› ifadeedildi.

    ‘‹nsanlar› adam yerine koyacak’ proje•• AAKKPP DDiiyyaarrbbaakk››rr MMiilllleettvveekkiillii PPrrooff.. DDrr.. AAzziizz AAkkggüüll,, TTBBMMMM''yyee ssuunndduukkllaarr›› MMiikkrroo FFiinnaannssKKuurruulluuflflllaarr›› HHaakkkk››nnddaakkii KKaannuunn TTeekklliiffii’’nniinn yyaassaallaaflflmmaass››yyllaa oolluuflflttuurruullaaccaakk mmiikkrroo ffiinnaannsssseekkttöörrüü ssaayyeessiinnddee iinnssaannllaarr››nn aaflfl››rr›› yyookkssuulllluukkttaann kkuurrttuullaaccaa¤¤››nn›› ddüüflflüünnüüyyoorr..

    Krizler en çok KOB‹´leri etkiledi

    Sanayiciler umutlu

    Türk halk›n›n ‘malyoklu¤u’ beyan›

  • C M Y K

    7MART 2006

    Dünya ticareti aç›s›ndan ba-k›ld›¤›nda, içinde yafla-makta oldu¤umuz dönem-

    de, ürünlerin s›n›rlar› aflmadakarfl›laflt›klar› engellerin kald›-r›lmas› için yo¤un çal›flmalar›nyap›ld›¤› bir gerçektir. Art›kdünyan›n herhangi bir yerindeüretilen mal dünyan›n baflka birpazar›na girebilmektedir.

    Üretim ve tafl›ma faaliyetlerialan›nda kaydedilen ola¤anüstügeliflmeler nedeniyle, hiçbir dö-nemde olmad›¤› kadar fazla çe-flitte ürün, yine hiçbir dönem deolmad›¤› kadar yüksek bir h›zladünya üzerinde nakledilmekte-dir. Böyle bir ortamda, al›c›larald›klar› ürünlerin kaliteli, em-niyetli ve ifl görür olup olmad›¤›-n› muayene etme zaman›n› herzaman bulam›yorlar ya da buzaman› harcamak istemiyorlar.Ancak sat›n ald›klar› ürünün du-rumunu da bilmek, yani amba-laj›n›n içerisindeki ürünün tan›-n›r olmas›n› istiyorlar.

    E¤er, ambalaj› içerisindeki birürünün, böyle bir ürünü tasarla-ma yetene¤i olanlar taraf›ndan

    tasar›mlanm›fl, uygun ortamlar-da, böyle bir ürünü imal etmeyeterlili¤i olanlar taraf›ndanüretilmifl oldu¤u bilinirse; buürün üzerinde yap›lan muaye-nelerde kullan›lan cihaz ekip-man›n, izlenebilirli¤i sa¤lanm›fldo¤rulama/ kalibrasyon süreç-lerinden geçmifl oldu¤u gösteri-lebilirse; k›sacas› bu ürünün ta-sar›m, üretim ve muayene afla-malar›nda yer alan kifli ve ekip-man›n yeterlilik ve yetkinli¤igösterilebilirse, ürünün dünya-n›n her yerinde tan›nmas› dahakolay olur. Ürünlerin burada be-lirtildi¤i anlamda, her yerde ta-n›nmas›n› kolaylaflt›racak olanbafll›ca araçlar ise bölgeselve/veya evrensel standartlar vesistemlerdir. E¤er bu standart vesistemlerin varl›¤›na ve do¤ruuyguland›¤›na tan›kl›k edenlerde varsa, ifl biraz daha kolaylafl-maktad›r. Burada kullan›lan ‘ta-n›kl›k’ ço¤u kez ‘akreditasyon’olarak tan›mlanmaktad›r.

    Son dönemlerde akreditasyonterimi çok yo¤un olarak kullan›-

    lagelmekte. Bir çok kurum akre-ditasyon peflinde. Üniversitelerakredite olmaya çal›fl›yor, labo-ratuarlar, belgelendirme kuru-lufllar›, odalar, gazeteciler akre-dite olmaya çal›fl›yor. Bir yan-dan da akreditasyonun ne oldu-¤u, gerekli olup olmad›¤› hattayasal bir zorunluluk olup olma-d›¤› tart›fl›l›yor.

    Bir çok kifli veya kurum, hiz-met (test, e¤itim, sertifika vb.)alaca¤› zaman, hizmetin flartna-me, standart vb. dokümanlar iletan›mlanan nitelikleri ile birlik-te hizmeti almay› düflündü¤ü ki-fli ya da kurumun akredite olupolmad›¤›n› da sorgulamaya bafl-lad›.

    Evet nedir bu kadar çok konu-flulan ve ço¤u zamanda farkl›anlamlar yüklenerek konuflulanakreditasyon?

    Akreditasyon bir anlamda us-tan›n ‘el vermesi’dir. Anadolu’dasaz çalan gence kimin el verdi¤isorulur. Demirci kalfas›na, aflç›-ya, ayakkab›c›ya ustas›n›n kimoldu¤u sorulur. Burada sorulan

    as›l soru, ‘sana kim el verdi’, ya-ni ‘sen akredite oldun mu’ soru-sudur. Buradan da anlafl›laca¤›gibi, akreditasyon öyle kolayca‘yapt›m oldu’ denecek bir fleyde¤ildir.

    Kolay kolay yasa ile de flekil-lendirilecek bir durum de¤ildir.Akreditasyon gönüllülük (ya dar›za) esas›na dayal›, bir kifli yada kurumun tan›mlanm›fl bir iflibelirli kurallara (bu kurallar ki-mi zaman standartlar ile tan›m-lanm›flt›r) uygun yapabilece¤inigösteren bir iflarettir. Bu ‘ifla-ret’in her zaman diploma, serti-fika gibi bir belge olmas› da ge-rekmez. Kimi zaman akreditas-yon yaln›zca yap›lan ifle, ifli ya-pan›n çevredeki itibar›na daba¤l› olabilir.

    Yani öyle ustalar vard›r ki,yapt›¤› ifl genel kabul görmekte-dir. Bu ustan›n elinden ç›kaniflin uygun oldu¤unun flüphe gö-türmeyece¤ine iliflkin bir ‘kana-at’ oluflmufltur. ‹fli yapan usta dabunun fark›ndad›r yapt›¤› her iflibu sorumluluk duygusu ile yap-maktad›r. ‹flte as›l akreditasyo-

    nun ne oldu¤u burada ortayaç›kmaktad›r:

    En geçerli ve as›l olan akredi-tasyon, toplumun (ço¤u zamanmüflterinin) her hangi bir yaz›l›standart, flartname, yönetmelikya da yasa ile ba¤›tlanmam›flolan ‘kanaati’dir.

    Böyle bak›ld›¤›nda akreditas-yon ulafl›lmas› zor ve pahal› birseviye de¤ildir. Ancak buna kar-fl›l›k belirli kurumlara bedeliödendi¤inde elde edilecek birbelge hiç de¤ildir.

    Akreditasyon yasal olarak zo-runlu k›l›nacak bir olgu da de-¤ildir. Hem tan›m› gere¤i zorun-lu olamaz, hem de standartlarauyum zorunlulu¤un giderekgündemden düflmesi nedeniylezorunlu olamaz.

    ‹steyen akredite olabilir ancakkimileri de akreditasyona ihti-yaç duymadan yapt›¤› ifli müflte-risine kabul ettirebilir. Her fleyal›c› ile sat›c› aras›ndad›r. Ayr›cabir tan›¤a (el verene) ihtiyaçvarsa, o zaman akreditasyonada ihtiyaç vard›r.

    AAttiillaa ÇÇ››nnaarrMMaakkiinnaa MMüühheennddiissii

    EEttiikk TTaassaarr››mm DDaann››flflmmaannll››kk

    EE¤¤iittiimm LLttdd.. fifittii..aacciinnaarr@@eettiikk..ccoomm..ttrr

    Gündemdeki Konu:AKRED‹TASYON

  • C M Y K

    MART 20068

    Yat›r›mlar OSB’lere yönlendirilsin

    Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluflu(OSBÜK) OSB’lerin önünde engel olanönemli s›k›nt›lar› Baflbakan’a rapor etti.

    Yat›r›mlar›n OSB’lere yönlendirilmesi talepedilen OSBÜK raporuna sorunlarla birlikte çö-züm önerilerini de ekledi.

    OSB’lere ait elektrik santrallerine verilen do-¤al gaz›n vergi yüklerinden ar›nd›r›lmas› ge-rekti¤i belirtilen raporda, elektrik enerjisinin sa-

    nayi ürünleri maliyetinin en önemli girdisi ol-du¤u vurgulanarak, ülkemizin dünya ülkeleriaras›nda en pahal› enerji kullanan ülkelerdenbiri oldu¤u, bu nedenle enerji fiyatlar›na yap›-labilecek desteklerin direkt sanayici ve sanayiürününe yans›d›¤› ve yat›r›mlar›n yönlendiril-mesinde önemli etken oldu¤u kaydedildi.

    Raporda, “OSB’lerin enerji yönünden ca-zip hale getirilebilmesi amac›yla, elektrikçevrim santral› kuran OSB’lere do¤algazmaliyetinin düflürülmesi, elektrik fiyatlar›-n›n da düflmesini sa¤layacakt›r” denildi.

    OSB’lerin cazibe merkezi haline getirilmesigerekti¤i belirtilen raporda, “Bin metrekaredenbüyük kapal› alan gerektiren imalat sanayiyat›r›mlar›n›n OSB’lere yönlendirilmesi de ta-lep edildi.

    Raporda, OSB’ler yat›r›mc› beklerken, di¤ertarafta özelikle ana yollar›n kenarlar›na, tarla-lara ve tar›m arazilerine sanayi tesisleri kurul-du¤u ve sonra da Devletten hizmet talep ettik-leri belirtilerek, “Tar›ma elveriflli alanlar›nher geçen gün azalmas›na, her bir tesisiçin ayr› ayr› yap›lan altyap› ve iflletme ma-liyetlerinin artmas›na ve kontrolden uzak

    iflletmelerin ortaya ç›kmas›na sebep olanbu durumun önlenmesi amac›yla; yat›r›m-c›lar›n OSB’leri tercih etmeleri için OSB’le-rin cazibe merkezleri haline gelmesine yö-nelik özendirici tedbirlerin al›nmas› ve sa-vunma sanayi, a¤›r sanayi ve özellik arzeden entegre tesisler d›fl›nda ve bin metre-kareden büyük kapal› alan gerektiren yat›-r›mlar›n OSB d›fl›nda kurulmas›na izin ve-rilmemesi gereklidir” denildi.

    OSBÜK’ün Baflbakan’a sundu¤u rapor-daki di¤er sorunlar flu bafll›klar alt›ndatopland›:

    • Bakanlar Kurulu’nda kabul edilerek yasa-laflma sürecine giren kurumlar vergisi tasar›-s›ndaki; OSB’ler için mevcut olan “daimi ku-rumlar vergisi muafiyeti”nin, 10 y›ll›k geçicimuafiyet haline getiren hükmün “daimi muafi-yet” haline dönüfltürülmesi,

    • OSB’lerin arsa teslimlerinde bulunan KDVmuafiyetinin uygulanabilir hale getirilmesi içinyasal düzenlemenin yap›lmas›,

    • OSB’lerden, tüketilen elektrik bedeliüzerinden talep edilen %2 TRT pay›n›n kal-d›r›lmas›.

    • OSBÜK OSB’lerin sorunlar›n› Bafl-bakan’a rapor etti: Yat›r›mlar OSB’le-re yönlendirilsin. Kurumlar Vergi-si’nde önceden var olan daimi mu-afiyet devam etsin. Arsa teslimindekiKDV muafiyeti yasalafls›n. Elektik fa-turalar›ndaki TRT pay› kald›r›ls›n.

    “Giderek zorlaflan küresel rekabet koflullar›,3 y›ld›r süregelen kur bask›s›, a¤›r istihdamve vergi yükü alt›nda üretimini, istihdam›n›ve ihracat›n› sürdürmeye çal›flan sanayicilerin,dünyan›n en pahal› enerjisini kulland›klar› yet-miyormufl gibi, elektrik faturalar›ndaki % 2’likTRT pay› halen devam etmektedir.

    3093 say›l› Türki-ye Radyo-Televiz-yon Gelirleri Kanu-nu’ nun 1999 y›l›ndayürürlü¤e giren 4/Cmaddesi uyar›nca;Elektrik Kullan›mBedeli’ nin % 2’ sioran›nda ödenenTRT pay› her ne-dense faturalarda aç›kça belirtilmedi¤i için ye-terince tepki gösterilmemektedir.

    Ekonomik istikrar›n kal›c› hale getirilmesi, ih-racat ve istihdam›n sürdürülebilmesi için sana-yicilerimize dünya ile eflit koflullarda üretimyapma f›rsat› vermek zorunday›z. Çok düflükkar marjlar› ile, hatta bafla bafl noktas›nda iflyapmak zorunda olan, maliyetlerini düflürmekiçin yo¤un çaba harcayan sanayicinin enerji

    maliyetlerini artt›ran TRT pay› mutlaka kald›r›l-mal›d›r.

    2005 y›l› itibariyle Türkiye’ de toplam 130milyar Kilowat saat elektrik sat›fl› yap›ld›¤› or-talama fiyat›n 14 YKR oldu¤u dikkate al›nd›-¤›nda, TRT’ye 364 milyon YTL ( 364 TrilyonTL) kaynak aktar›ld›¤› ortaya ç›kmaktad›r. Sa-

    nayicilerimiz yan› s›ra,büyük bir bölümü dargelirli ve geçim s›k›nt›s›içinde olan yurttafllar›-m›z›n TRT’yi finanse et-mesini hakl› ve do¤rubulmuyoruz. TRT dekendi ayaklar› üzerindedurmal›d›r. % 2 TRT pay› kesintisi-

    nin, Organize Sanayi Bölgeleri taraf›ndan ken-di sanayicilerinin enerji ihtiyac›n› karfl›lamakiçin kurduklar›, ticari amac› olmayan ve devlet-ten bir kurufl katk› almayan Otoprodüktör Gu-rubu Enerji fiirketlerinden de tahsil edilmesinikabul etmek mümkün de¤ildir.”

    Hilmi U¤urtafl‹zmir Atatürk Organize Sanayi BölgesiYönetim Kurulu Baflkan›

    KEND‹M‹N YARGICIYIM, dedin dinle-dik. “Nereden ç›k›yor kendimin devle-tiyim” megalomanisi? diyebilirsiniz.Herkes gibi benim de bireysel bilincim,

    kendime özgü akl›m, iradem, vicdan›m varkuflkusuz. Akl›mla ne yap›p yapmayaca¤›-ma karar vermiyor muyum? ‹rademle ka-rarlar›m› yaflama geçirip geçirmemeye gay-ret etmiyor muyum? Vicdan›mla kararlar›-m›n ve yaflama geçirdiklerimin adil olup ol-mad›¤›n› denetlemiyor muyum?

    Devlet yap›s›n›n ve iflleyiflinin yasamaerk’i, birey’in akl›; yürütme erki bireyin ira-desi, yarg› erki bireyin vicdan› ifllevinde de-¤il mi? Ben niçin kendimin devleti olmaya-y›m?

    “Kendinin devleti olsan ne yazar?” diyebi-lirsiniz. Devleti olmayan topluma ne yazar-sa, bana da onu yazar: Karars›zl›k, karga-fla… Akl›m› yasama, irademi yürütme, vic-dan›m› yarg› erki gibi düzenli ve sistematikkullan›rsam; sözde de¤il gerçekte kendimindevleti olmaz m›y›m?

    “Adalet Mülkün Temelidir”ilkesi devlet için oldu¤undançok; birey bilinçleri için geçer-li. Adaleti yads›yan bireylerindevletinde mülk – 1. Toprakve akar gibi irat getiren tafl›n-maz mal. 2. Vak›f olmay›p sa-hibinin mal› olan toprak veyaakar. 3. Bir devletin ülkesi -‘dir ki , gücü yetenin elindekal›r. Adaleti egemen k›lmak,devlet olman›n ve kul’lu¤unde¤il birey’li¤in olmazsa ol-maz›d›r.

    Yasama; karar verir –ka-nun yapar-. Yürütme karar’›–kanunu- uygular. Yarg›; ya-salar›n anayasaya uygunolup olmad›¤›n› denetler, uy-mayan yasalar› iptal eder. Yi-ne yarg›; Yürütmenin yasalar› uygulay›p uy-gulamad›¤›n› yarg›lar, gerekiyorsa devletide mahkum eder. Yarg›’y›; yarg›’dan baflkahiçbir erk denetleyemez. Alt mahkemeyidenetleyen üst mahkeme Yarg›tay, Yarg›ta-y› denetleyen üst mahkeme A‹HM var.Gün gelir, her k›tan›n Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi –A‹HM- gibi mahkemeleri olurve üzerlerinde nihai merci olarak BM‹HM–Birleflmifl Milletler ‹nsan Haklar› Mahke-mesi- yer al›r, ondan sonras› Allaha kal›r.

    “Adalet Mülkün Temelidir” ilkesini duvar-

    lardan yaflama geçirmek için; adaletten hazduyan, adaleti özümleyen, adalete sahip ç›-kan bireylerin say›s›n› ço¤altmak gerekir.Kendine, tüm insanlara ve do¤aya adil dav-ranmak gerçek mutluluktur. Bu mutlulu¤uyaflam›m›za geçirerek, baflkalar›na örnekolmal›y›z. Adalet duygusu akl›n ayd›nlat›c›-l›¤›n› art›r›r, iradenin gücünü ço¤alt›r veadaletin gücüne güç katar.

    Devlet; seçilmifl’leriyle yasa yapar, bir k›-s›m atanm›fl’lar›yla yasalar› uygular, birbaflka k›s›m atanm›fl’lar›yla –baz› ülkelerdeseçilmiflleriyle- ; kendi kendini yarg›lar. Yar-g› erki; yasama ve yürütmeyi her ikisindenba¤›ms›z bir erk olarak denetlerken, “Benkendime hesap veririm” ayr›cal›¤›yla; erkle-rin eflde¤erli¤ine ve ba¤›ms›zl›¤›na tersdüflmektedir. Yarg› kendisiyle birlikte 3 erkidenetlemekte, kendini dördüncü bir erkedenetletmemektedir. Oysa 4. erk olarak,dördüncü kuvvet medya vard›r. Gerçekte 4erk’in, - yasama, yürütme, yarg›, yay›n-

    medya-; en güçlüsümedyad›r.

    Medya; yasama-y›, yürütmeyi, yarg›la-may› ve bu erklerihalk ad›na kullanankanun yap›c›lar›, yö-neticileri ve yarg›çlar›görür gösterir; iflitir,iflittirir ve kamuoyunun–halk›n- de¤erlen-dirisine sunar. Dör-düncü kuvvet medyaç›kar çevrelerinin de¤ilde halk›n denetimin-deyse; erkler ayr›l›¤›ve eflde¤erli¤i ilkesi,erklerin halk taraf›n-dan denetlenmesiyleyaflama geçirilebilir ve

    gerçek demokrasiden söz edilebilir.Dördüncü kuvvet medya; yasamay›,

    yürütmeyi, yarg›y› saydamlaflt›rarak, halkagösterir ve halk› onlara yak›nlaflt›r›r, halk›ndevletle halkla iliflkilerini; halk›n gözüylegerçeklefltiren bir arena olur. Bunun gibi;Kiflisel ak›l, irade ve vicdan ürünlerimi say-damlaflt›rarak; ilgilenenlerin elefltiri ve kat-k›lar›na açarsam, bireysel ve kiflisel halklailiflkilerimi sa¤lam temellere oturtmufl olmazm›y›m?

    ***

    Kendimin devletiyim

    Erol ERDO⁄[email protected]

    “TRT pay› kald›r›ls›n”

    Ostim’de ‘Ç‹ÇEK’ aç›ld›Ankara’da Türk Mutfa¤›’n›n en iyi temsilcisi olarakbilinen Tarihi Çiçek Lokantas›’n›n yeni flubesiOstim’de aç›ld›. Al›nteri Bulvar›’nda hizmete gi-ren lokanta iflyerlerinin toplu yemek siparifllerini de ka-bul ediyor.

    Yemekleri tek merkezde piflirildi¤i için tüm flubelerin-de ayn› kalitede sunulan Çiçek Lokantas›’n›n aç›l›fl›n›Ostim Yönetim Kurulu Baflkan› Orhan Ayd›n yapt›.

    Lokantaya iliflkin bilgi veren yetkililer flunlar› söyledi:“Yemeklerimizin imalat› sadece merkez flubede ya-

    p›l›yor. Gelensel lezzetlerin yüksek teknolojiyle birleflti-¤i mutfa¤›m›z›n her noktas› müflterilerimiz taraf›ndanmonitör arac›l›¤› ile izlenebiliyor. ‹flletmemiz tüketicihaklar› ve insan sa¤l›¤›na gösterdi¤i özen ve titizli¤insonucu olarak Çankaya Belediyesi taraf›ndan verilen‘mavi bayrak’ ödülü ile onurland›r›lm›flt›r. Türk mutfa¤›-n›n eflsiz lezzetlerini lokantalar›m›zda sunuyoruz. Hiz-met standartlar›m›za uygun olarak iflyerlerine toplu ye-mek düzenliyoruz, evlere paket veya özel gülerde spe-siyal servisler yap›yoruz.”

  • C M Y K

    9MART 2006

    TOBB Yüksek ‹stiflare Kurulu Bildirisi:

    Yap›sal reformlar tamamlanmal›TOBB ‹stiflare Kurulu, makroekonomik dengelerdeki iyi-leflmenin mikro ekonomiyeyans›mad›¤› görüflüne vard›. Ku-rul, sanayin rekabet gücünü koru-man›n ve makro ekonomide eldeedilen baflar›n›n, günlük hayatadaha fazla yans›mas›n›nyolunun, girdi maliyetle-rini dünya standartla-r›na çekecek yap›salreformlar›n tamam-lanmas› oldu¤unubildirdi.

    Türkiye Odalar veBorsalar Birli¤i Yük-sek ‹stiflare KuruluToplant›s›, 24 fiubat’ta ya-p›ld›. Toplant›ya TOBB YönetimKurulu eski Baflkanlar›; Sanayi veTicaret Bakan› Ali Coflkun, Devletve Milli Savunma eski Bakan›Mehmet Yazar, Enerji ve Tabii Kay-naklar eski Bakan› Ersin Faralyal›gibi isimlerin yan› s›ra, TOBB Bafl-kan Yard›mc›lar› ve Konsey Bafl-

    kanlar› kat›ld›.Özel sektörün ve Türk siyasi ha-

    yat›n›n duayenlerini bir araya geti-ren Kurul toplant›s›nda kat›l›mc›la-r›n görüflleri ve ileriye yönelik tavsi-yeleri ›fl›¤›nda kamuoyuna duyuruyap›ld›.

    Yüksek ‹stiflare Kurulu Du-yurusu flöyle:

    “Reel sektörde yafla-nan sorunlar›n as›lkayna¤›, makro den-gelerdeki iyileflme-nin, mikro ölçektekarfl›l›k bulmamas›-

    d›r. Türk özel sektörü,makro dengeler düzel-

    meden, reel sektörün so-runlar›n›n da çözülemeyece¤inin

    bilincinde olarak ve üzerindeki a¤›ryüklere ra¤men, makro ekonomikistikrar› sa¤layacak politikalar› des-teklemifltir.

    Zira makro dengelerde iyileflmesa¤land›kça, reel sektör üzerindekidünya standartlar›n›n çok üzerinde

    olan girdi maliyetleri ve kamu kay-nakl› yükler de azalabilecek, böyle-ce TL’deki de¤er art›fl› bir ölçüdedengelenebilecekti. Bu öngörününilk yar›s› gerçekleflmifl, ekonomideistikrar ortam› tesis edildikçe güvenortam› da güçlenmifl, bu durumundo¤al sonucu olarak da hem dö-vizden TL’ye geçifl, hem de serma-ye girifli artm›fl ve döviz kuru sevi-yesi gerilemifltir. Sonuçta, içerideara mal› üreten KOB‹’lerimiz bafltaolmak üzere nihai mal üreten pekçok sanayicimiz olumsuz etkilen-mifl, ihracat›n ülkemize sa¤lad›¤›katma de¤er azalm›flt›r.

    Sanayimizin rekabet gücünü ko-ruman›n ve makro ekonomide eldeedilen baflar›n›n, günlük hayatadaha fazla yans›mas›n›n yolu, girdimaliyetlerini dünya standartlar›naçekecek yap›sal reformlar›n ta-mamlanmas›d›r. Burada ad›m at-mas› beklenen kurum, kamu kay-nakl› girdi maliyetlerini azaltacakolan kamu idaresidir.”

    Tüketici ekonomiye güveniyorTüketici güven endeksiocakta yüzde 2.3 oran›ndaartarak 101.74'le yeniden"güven" konumuna geldi.

    Tüketicinin geçen y›l haziranay›yla birlikte girdi¤i güvensizlikkonusundan yeniden ç›kmas›nda,sat›n alma güçlerine, genel eko-nomik duruma ve dayan›kl› tüke-tim mal› sat›n almak için uygunlu-¤una iliflkin de¤erlendirmelerininiyileflmesi etkili oldu.

    Merkez Bankas› ve Türkiye ‹s-tatistik Kurumu'nun (TÜ‹K) ortak-lafla yapt›¤› Ayl›k Tüketici E¤ilimAnketi ve anket kapsam›ndaki ba-

    z› sorular›n yan›tlar›ndaki geliflimebak›larak oluflturulan Tüketici Gü-ven Endeksi'nin ocak ay› sonuçla-r› aç›kland›. Buna göre geçen y›laral›kta 99.45 düzeyinde bulunanendeks ocakta 101.74'e ç›kt›. Gü-ven endeksi 100'ün alt›ndaykentüketicinin güvensizli¤ine, 100'ünüzerindeyken ise güven konumu-na iflaret ediyor.

    Ankete kat›lan tüketicilerden alt›ay öncesine göre flu andaki sat›nalma gücünün daha iyi oldu¤unubelirtenlerin oran› yüzde 14.3'tenyüzde 14'e, daha kötü oldu¤unubelirtenlerin oran› ise yüzde

    36.5'ten yüzde 34.6'ya geriledi.Gelecek alt› ayl›k dönemde sa-

    t›n alma gücünün daha iyi olaca-¤›n› belirtenlerin oran› yüzde15.9'dan yüzde 17.9'a yükselir-ken, daha kötü olaca¤›n› bekle-yenlerin oran› ise yüzde 29.9'danyüzde 25.9'a indi.

    Türkiye'nin flu andaki genelekonomik durumunun geçen üçaya göre daha iyi oldu¤unu düflü-nen tüketicilerin oran› yüzde23.6'dan yüzde 26.2'e yükselir-ken, daha kötü oldu¤unu düflü-nenlerin oran› da yüzde 34.5'tenyüzde 30.9'a geriledi.

    “De¤iflmeyen tek fley de¤iflimdir” sözünü neredeyse hepimizduymufluzdur.Dikkatlice incelendi¤inde gerçekten de ne denli önemli vedo¤ru bir söz oldu¤unu daha iyi kavr›yoruz.Neden yaz›ma bu sözle

    bafllad›m diye merak ediyor olabilirsiniz; hep bilimsel ve hep vuku bulanyasa de¤ifliklikleri hakk›nda bilgilendirmeye çal›fl›yorum sizleri; ama bu kezbir de¤ifliklik yap›p, bu yaz›mda genel baz› konular üzerine düflüncelerimipaylaflmay› ye¤ledim.Her fleyin de¤iflti¤i günümüzde, ben bir kez tarz›m›de¤ifltirmiflim, çok de¤il ya……

    Bu yaz›mda sizleri zaman zaman geçmifle de götürerek yaflam›m›zdameydana gelen de¤ifliklikleri göstermeye ve bunlar› hep birlikte hat›rlamayaçal›flmay› istiyorum.Gifle rekorlar› k›ran Vizontele ve Vizontebele Tubafilmlerini pek ço¤umuz izledik san›yorum; 1980 öncesi ve 80 ihtilalis›ras›nda yaflananlar, o günlerin flartlar›, bizleri geçmifle götürmeye yetmiflti.

    fiöyle 25 y›l öncesine bir gidelim; tek kanall› ve siyah-beyaz televizyonunoldu¤u dönemde ne izledi¤imiz ne de izleyebilece¤imiz reklam say›s› bugünkü kadar çoktu; ve durum böyle olunca da insanlar›n istekleri vebeklentileri de gördükleri ile s›n›rl› kal›yordu.Günümüzde öylesine çokreklam arac› var ki; onlarca televizyon kanal›n›n yan› s›ra, panolardakireklamlar, sinemalardaki reklamlar,afifllerdeki reklamlar, çok say›daki gazeteve dergilerde yer alan reklamlar; reklamlar da reklamlar.Ne cep telefonuvard› o günlerde, ne de böyle bir fleyin varl›¤›ndan haberimiz.Ne internetvard› o günlerde ne de internetten haberimiz.Düflünsenize me¤er ne denliyal›n bir hayat yafl›yormufluz o günlerde.Çocuklu¤umun geçti¤i Fatihsemtindeki soka¤›m›zda toplam üç tane araba vard›.22 y›l önce ayr›ld›¤›msoka¤›m›za flimdi gitti¤imde ise de¤il araba, bisiklet park etmek istesenizyer bulman›z mümkün de¤il; araba üstüne araba park etmifldurumda.Hayat›m›zda de¤il kredi kart›n›n var olmas›, varl›¤›ndan dahihaberimizin olmad›¤› bir nesneydi o günlerde; dolay›s› ile de bugünkü gibikredili yaflam›yorduk, yaflayam›yorduk..Ne geceleri sabaha kadar e¤lenilenbu denli bar,disco vard› o günlerde, ne de insanlar bu denli dejenereolmufllard›. Evlerde dahi telefonlar›n pek de bulunmad›¤›, flehirleraras› birarama yapmak istendi¤i taktirde, santrale yazd›r›p saatlerce beklenildi¤i birdönemi geride b›rakt›k. Pek çok kasaba ve köyün de¤il televizyonu,elektri¤inin dahi olmad›¤› y›llard› onlar. Yurtd›fl›na gitme flans› bulaninsanlar›n say›s› parmakla gösterilebilecek kadar az oldu¤u bir dönemden;flimdi neredeyse günübirlik turlarla yurtd›fl› seyahatlerin yap›labildi¤i birdöneme ulaflm›fl durumday›z.Daha say›labilecek öylesine çok de¤ifliklik varki hayat›m›zda; bazen çok de¤il 15 sene önce hayata gözlerini yummuflbirisinin bugün tekrar dünyaya dönme flans› olsa ve günü yaflasa;flaflk›nl›¤›ndan tekrar öbür dünyaya gitmek isteyece¤ini düflünüyorum.

    Peki neden bu de¤iflimleri paylafl›yorum sizlerle; zaten 30 yafl üstüokurlar›m›z›n pek ço¤u bu de¤iflimleri yaflad›lar.Ama bir gerçek var tabi, bude¤iflimleri öylesine h›zl› yaflad›k öylesine dolu yaflad›k ki, yaflarken fark›nabile varmaya zaman›m›z olmad›. Bu de¤iflimlerin hepsi olmas› gereken, vezaman›n gerektirdi¤i de¤iflimler elbette; durum onu gösteriyor ki, 30 senesonra da bugüne bak›ld›¤›nda yine inan›lmaz de¤iflimleri geride b›rakm›flolaca¤›z. Burada as›l dikkatinizi çekmek istedi¤im konu farkl› asl›nda; tümbu de¤iflimler güzel, ve onlara ayak uyduruyor olmam›z ve dünya ile eflzamanl› de¤iflimleri yafl›yor olmam›z da mutluluk verici; ama as›l tehlikesinyallerinin çald›¤› nokta; her geçen gün ve gitgide üreten bir toplumolmaktan tüketen bir toplum olmaya do¤ru h›zla yol al›yor olmam›z.Yaz›m›nbafl›nda da belirtti¤im gibi, reklamlar, veya internet veya yaz›l›-görsel bas›ngibi organlar sürekli olarak de¤iflen ürünlerle ilgili, tüketicileri tahrik etmekteve bilgi sahibi yapmaktad›rlar. Hatta cep telefonlar›m›za gelen mesajlar bilesürekli olarak, bizleri tüketmeye zorlamakta.Eh bir de hepimizin cebinde enaz birer kredi kart› oldu¤u ve bankalar›n son derece cazip kredilerletüketicileri cezbettikleri düflünülür ise; harcama yapmamak neredeyseimkans›z.Ama tekrar söylemekte yarar görüyorum; tüketmeyi do¤al olarakçok seviyor ve gelirimiz yeterli olmasa da bu “kredili yaflam” (!) sayesindegelirimizin üzerinde harcama yap›yoruz.Zaten dünyaya daha geldi¤indeborçlu do¤an vatandafllar›m›z; bu kredilli yaflamlar› sayesinde biraz dahaborcu artt›rarak yaflamaya bafll›yorlar, bu da ülkemizin de daha fazla borçlubir ülke olmas›na neden oluyor ne yaz›k ki.Bunun pek ço¤umuz fark›ndaolmasakta, görünen o ki ülkemiz her geçen gün biraz daha borçlu bir ülkehaline geliyor ve yine ne yaz›k ki, üretim sektörleri her geçen gün biraz dahagüç kaybediyor.‹flte tüm bu tehlike sinyalleri, Çin gibi çok ucuz ithalat›nyap›labildi¤i bir ülkeyi ülkemiz aç›s›ndan da önemli bir tehlike halinegetiriyor, baflta tekstil sektörü olmak üzere neredeyse tüm sektörleri karakara düflündürüyor.Bir kez daha