bursa 6. yenİlİkÇİlİk ve yaraticilik sempozyum kİtabi · 2019-05-22 · hızlı ve köklü...

62
4 Aralık 2015, Cuma 13:30 - Crowne Plaza / Bursa BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI www.busiad.org.tr www.bursayenilesimodulu.org

Upload: others

Post on 14-Jul-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

4 Aralık 2015, Cuma 13:30 - Crowne Plaza / Bursa

BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI

www.busiad.org.trwww.bursayenilesimodulu.org

Page 2: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır
Page 3: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUMU

Page 4: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

4. SANAYİ DEVRİMİBursa 6. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu Kitabı

BUSİAD - Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği Gaziakdemir Mh., Reşat Oyal Kültürparkı Arkeoloji Müzesi Yanı, Osmangazi, 16190 BursaTelefon:(0224) 233 5030www.busiad.org.tr

HAZIRLAYANBUSİAD Bursa Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uzmanlık Grubuwww.bursayenilesimodulu.org

GRAFİK TASARIMBursa Kiraz Halkla İlişkiler LTD. ŞTİ.www.kiraziletisim.com

BASKIAkmat Akınoğlu Matbaacılık A.Ş.www.akmat.com.tr

BASIM YILI VE YERİHaziran 2016 - BURSA

Her hakkı saklıdır. BUSİAD yayınıdır. İzinsiz çoğaltılamaz ve basılamaz.

Page 5: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uz-manlık Grubu, iş dünyasından kurum sahipleri, profesyonel yöneticiler ve aka-demisyenlerden oluşmaktadır. Kurum içi ve dışında iyi bir iletişime sahip olan ve gönüllülük bilincinin yer aldığı ekipte grup üyeleri zaman ve bilgilerini grup fa-aliyetleri için paylaşmaktadırlar.

BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uz-manlık Grubunun amacı, Bursa’da faali-yet gösteren sanayi, hizmet, kamu ve özel kuruluşların küresel boyutta sürdürüle-bilir rekabet gücü elde etmeleri için ulusal düzeyde, işletme düzeyinde ve kişisel ola-rak yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımları ve uygulamaları ele almak, tanıtmak, öne-mini vurgulamak, teşvik etmek, yaygın-laştırmak ve sürdürülebilirliğini sağla-maya yönelik olarak bölgesel yenilikçilik ve yaratıcılık hareketini desteklemektir.

BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uz-manlık Grubu’nun faaliyetleri;Bursa Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sem-pozyumu; çarpıcı başarıların hayata geçirilebildiğini gösterecek örneklerin toplumda tanıtılmasının yanı sıra, sürdü-rülebilir başarının doğru işleyen bir süre-cin tanımlanması ve işletilmesiyle garan-ti edilebileceğini ortaya koymakta ve her yıl aralık ayında düzenlenmektedir..

Bursa Yenileşim Ödülü; başvuru süreci, rapor süreci, saha ziyaretleri ve değer-lendirme süreci gibi aşamalardan oluşan ödül, Bursa’daki kuruluşların yenileşim yolunda kendini geliştirmesi ve yön çiz-

mesi için tasarlanmıştır. Tüm başvuru yapan kuruluşlara verilen değerlendirme raporları ile firmalara yenileşim alanında yeni bir bakış açısı kazandırma hedefiyle, 2 yılda bir yapılmaktadır..

İnovasyon Yönetimi, Tubitak-Teydeb teşvikleri; Marka destek programları ve diğer talep edilen konular hakkında kon-feranslar ve paneller düzenlenerek ka-tılımcılar için bilgi alabilecekleri ortam yaratılmaktadır.

Ar-Ge merkezleri ve Ar-Ge yapan firmalar ile beraber yuvarlak masa toplantıları ile Bursa’ya ve sektörlerine özgü ortak görüş raporları oluşturulması hedeflenmektedir.

BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uz-manlık Grubu; BUSİAD çatısı altında faaliyet gösteren 11 tane uzmanlık gru-bundan bir tanesi olup tüm faaliyetleri BUSİAD Yönetim Kurulu onayı doğrultu-sunda BUSİAD bütçesiyle oluşmaktadır.

Grup üyeleri• Yeşim AKALIN• Duygu ISPALAR GÜNERİ• Cenker URAL• Gonca YERLİYURT• Doç. Dr. Kurtuluş KAYMAZ• Bora ALP• Doğan VARDAR• Hüsnü ÜNVER• Zeynep BİÇER ÖZÇELİK• Ali BALCI• Burak TOPKAYA

Page 6: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

6

Katılımcılar, değerli basın mensupları; sizleri şahsım ve üniversitem adına say-gıyla selamlıyorum. Kusura bakmayın, ilk konuşmayı yapıp gideceğim ama ya-pımında epey emek verdiğim, Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi’nin bu-gün temel atma töreni var. Ama oradaki işimi bitirdikten sonra geri döneceğim, söz veriyorum buna. Bugün BUSİAD, Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derne-ği’nin üniversitemizle birlikte altıncısını düzenlediği Bursa Yenilikçilik ve Yaratı-cılık Sempozyumu’na hoş geldiniz diyo-rum. Öncelikle kentimizdeki firmaların yenileşim süreçlerini benimsemelerine ve yönetebilmelerine rehberlik amacıyla düzenlediğimiz bu organizasyona katılım gösteren ve destek veren herkese şahsım ve düzenleme kurulu adına teşekkürle-rimi sunuyorum. Dördüncü Sanayi Dev-rimi temasıyla düzenlenen bu etkinlik çerçevesinde bugün birbirinden değerli konuşmacılarımız Endüstri 4.0 kavramı-nın dünya ekonomisine etkilerini ve bu

süreçle birlikte oluşan gelecek senaryola-rını ele alacak ve bunu tartışacaklar. Hem katılımları hem paylaşacakları değerli bilgileri için kendilerine şimdiden teşek-kürlerimi sunuyorum.

Sayın protokol, değerli konuklar; küresel boyuttaki çevresel, ekonomik ve sosyal değişimler gerek ülkeleri gerekse de şir-ketleri bu değişime ayak uydurmaya zor-lamaktadır. Artan rekabet koşullarına ülkeler ve şirketler rekabette üstünlükle-rini devamlı kılabilmek için çeşitli strate-jiler geliştiriyorlar ve geliştirmek zorun-dalar. Bunlardan biri olan ve çağımızın da yeni endüstriyel vizyonunu temsil eden Dördüncü Sanayi Devrimi geleneksel sa-nayiden yüksek teknolojiyle donanımlı bir sanayiye geçiş projesinin bir sembo-lik ismidir. Sizlerin de bildiği gibi ilk sa-nayi devrimi su ve buhar gücüyle üretim mekanizması üzerine kuruluydu. İkinci Sanayi Devrimi elektrik kullanımıyla ka-rakterize edildi. Sonrasında ortaya çıkan

PROF. DR.YUSUF ULCAYULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ

Page 7: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

7

Üçüncü Sanayi Devrimi ile dijital devrim doğrultusunda üretimde elektroniğin ve otomasyonun kullanımı arttı. Şimdi ise Dördüncü Sanayi Devrimi’ni ifade eden yeni sistemler kalite, esneklik ve kaynak verimliliğinin yanı sıra üretim süreçleri-ne iş ortaklarının entegrasyonunu hedef-liyor.

Akıllı üretim sisteminin yeni teknolojik temelleri siber fiziksel sistemler ile in-ternet ağını barındırmaktadır. Endüstri alanındaki şirketler artık klasik organi-zasyonların ötesine geçerek tüketici ve dağıtıcılarını da üretim ağına dâhil et-meye çalışıyorlar. Buna zaman zaman da topyekûn mükemmelliyetleşme diyoruz. Bu yaklaşım, sıradan bir dönüşümün öte-sinde sanayide yeni bir paradigmayı tem-sil etmektedir. Global sanayi devletleri-nin öncülük ettiği, rekabetçiliği artırmak adına oluşturulan yeni değer zinciri so-nucunda iş gücünden teknolojinin yöne-timine geçen sistemler sayesinde makine kontrolünün artması, otomatik sistemler dolayısıyla ihtiyaç olan iş gücünün azal-ması ve sanayide entegrasyonu sağlayan bu firmaların pazar payının daha da bü-yümesi gibi etkilerin ortaya çıkması söz konusudur. Değerli konuklar, teknolojik gelişmeler hayatımızın her alanına ege-men olurken Nesnelerin İnterneti olarak tanımlanan devrim ile tamamen bağlan-tılı ve akıllı bir dünyaya doğru ilerliyoruz.

Artık dünyamızda da ezberler bozuluyor. Ekonomik çıkarların belirlediği yeni itti-faklar ortaya çıkıyor. Küresel büyümenin %90’ını artık Avrupa dışındaki ekonomi-ler oluşturuyor. Yirminci yüzyıla şekil veren global endüstriler üretim rekabe-tindeki üstünlüklerini Çin, Hindistan ve Brezilya’nın öncülük ettiği yükselen

ekonomilere kaptırmak zorundadır. Kap-tırdılar da büyük oranda… İkinci çeyrek global büyüme rakamlarına baktığımız-da dünyanın ilk beşinde Asya ve pasifik ülkelerinin yer alması yeni süreci net ola-rak ortaya koymaktadır. Türkiye olarak yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen dünyada büyüyen yedinci ülke olmamız ise taşıdığımız potansiyelin önemli bir göstergesidir. İşte gelişmiş ekonomile-rin, gelişen yeni ekonomilerin tehdidine karşı koyduğu Dördüncü Sanayi Devrimi stratejisi söz konusu gelişmiş ekonomile-rin rekabet üstünlüklerini daha yüksek kaliteli ve teknolojili inovatif ürünleri daha ucuz maliyetle pazara sunabilme hamlesidir. Bugün torna tezgâhları üre-tim robotlarına dönüşürken ve dijital fab-rikalar ortaya çıkarken bizim de yaşanan değişimi iyi yönetmemiz adına yol harita-mızı iyi belirlememiz gerekiyor. 2023’te dünyanın en büyük on ekonomisi arasına girebilmemiz nitelikli bilgi üretmek ve bilgiyi ekonomik değere dönüştürmekle mümkün. Bu hedef konulurken ülkemiz-de %8’er büyümeleri gerçekleştiriyorduk. Son dört yıldır bunun yarısı rakamlarla gitmemiz sebebiyle bunun gerçekleşme-si için en az %13’lük büyümeyi bundan sonra üst üste getirmemiz lazım ki bu he-defe varma imkânı olsun. Bu tabi Ar- Ge ve inovasyonun önemli olduğunu ortaya koyacaktır. Yine bu çağımızda yaşanan hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır. Bu gerçek de Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine öncelik kazan-dırmaktadır. Son açıklanan rakamlara göre, gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcama-mızın geçen yıla göre %19’a yakın artarak 17 milyar lirayı aşması, Ar-Ge harcaması payının %1’lik dilime girmesi umut verici olsa da maalesef yeterli değildir.

Page 8: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

8

Eğer cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hedeflediğimiz 25 bin dolar ve üzerindeki kişi başı gayri safi milli hâsıla seviyesine ulaşmak istiyorsak, bugünkünden daha çok Ar-Ge yapan ve teknoloji üreten bir ülke haline gelmemiz gerekir. Bugün üniversitemizde laboratuvarların gerçek anlamda kullanılması saatlerini ortaya çıkardığımızda maalesef üzüntüyle kar-şılaşıyoruz. Bugün laboratuvarlarımızda yüksek paralar vererek aldığımız cihaz-ların günlük kullanım saatlerine baktı-ğımızda 1-2 saatle ölçülen değerler ortaya çıkartıyoruz. Ama bugün gelişmiş ülke-lerin ve bu Dördüncü Sanayi Devrimini ortaya koyan ülkelerin laboratuvarları 24 saat çalışıyor. Yeni değil, 40- 50 sene-dir böyle çalışıyor. Bizim de ülkemizde bu dönüşümü sadece üniversitelerimizde değil, iş yerlerimizde de gerçekleştirme-miz gerekiyor. Bakın iş yerlerinize almış olduğunuz cihazların amortismanlarını en kısa zamanda alabilmek ve üretim gi-derlerinizi azaltabilmek adına 3-4 var-diya, 24 saat çalışıyorsunuz. Ama aynı hassasiyeti Ar-Ge ve inovasyon alanında göstermediğimiz müddetçe yüzüncü yılı-mızda hedeflerimize yaklaşmamız sadece söylemden ileri maalesef geçemez. Biz üniversiteler bu konuyla alakalı üzerimi-ze düşeni yapmak durumundayız. Bu an-lamda içinde Bursa’nın da bulunduğu bi-rinci bölgenin özel teşvik politikalarıyla üs olarak kullanılması ve kurgulanması belki böyle bir çalıştayımızın ve sempoz-yumumuzun sonunda bir bildirgeyi kale-me alabiliriz.

2023 yılı için Bursa olarak koyduğumuz 75 milyar Dolar ihracat hedefimize ulaşabil-mek için yaklaşık 4 dolar/kilogram olan ihracat birim fiyatımızı 10 dolar/kilo- gram seviyesine yükseltmek durumunda-

yız. Bursa olarak Türkiye ortalamasının üç katı kilogram başına ihracat değerimiz var. Bursa için kendi koyduğumuz hedefi yakalamamız için bunu da iki buçuk defa kendi içinde artırmamız gerekiyor. Bu da üstümüze daha fazla yük ve çalışma gelmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Mevcut sektörlerden orta, ileri ve yüksek teknolojili üretime geçişin yanı sıra güçlü olan sanayi alanlarımızın potansiyellerini savunma, uzay ve hava-cılık sanayi, raylı sistemler, mekatronik, biyoteknoloji ve yazılım gibi stratejik alanlarda da katma değere dönüştürebil-meliyiz. Uludağ Üniversitesi olarak, için-de bulunduğumuz değişimi iyi okuyarak ülkemizin ve kentimizin kalkınmasında da daha etkin rol almak üzere kendimizi bugünün ve yarının ihtiyaçlarına göre ye-niden konumlandırıyoruz. Üçüncü nesil üniversite vizyonu benimseyen Uludağ Üniversitesi, kamu, sanayi, üniversite başta olmak üzere toplumun tüm kat-man ve dinamikleri arasında süreklilik arz eden bir işbirliğinin en önemli aktör-lerinden biri olmaya adaydır. Bu konuda da Bursa’da iş dünyamız ile önemli adım-lar atıyoruz. Uludağ Üniversitesi olarak ilgili sektörlerin temsilcileriyle birlikte ortak kurulan bir teknoloji transfer ofisi-ne sahibiz. Teknoloji Transfer Ofisi olan Türkiye’deki yirmi üniversiteden biriyiz. Ayrıca TÜBİTAK BİGG programı birinci aşama süreçlerini yönetmek üzere seçilen on yedi kuruluştan bir tanesiyiz. Bilimsel araştırma projelerini teşvik etmek adına tüm imkânlarımızı kullanırken ULUTEK ve Teknoloji Transfer Ofisi’nde yeni bakış açısıyla yapısal birleşimin de startını ver-dik. Kurucusu ve işletmecisi olduğumuz ULUTEK Anonim Şirketi için tahsis et-tiğimiz alanın çok küçük bir kısmını ma-alesef bugün kullanıyoruz. Burasını da

Page 9: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

9

gerçek bir Teknopark seviyesine getire-bilmek için yeni bir planlama ve proje aşa-masındayız. Hazırlamaya başladığımız projemiz üzerinden pazarlama yaparak çekeceğimiz yeni ulusal ve uluslararası yatırımcılarla Teknoparkımızda üretim ve istihdam kapasitesini bugünkünden 10 kat daha artırmayı hedefliyoruz. Tekno-parkımızı geliştirmek için tek ofislerden oluşan kuluçka merkezlerinde araştır-ma – yazılım şirketlerinin yanında pilot üretim tesisi yapan tesisler de kurmanın altyapı çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Bursa’da Ar-Ge birimi bulunan şirketleri-mizi ULUTEK’e çekebilmek adına firma yöneticileriyle buluşarak görüş alışveri-şinde bulunduk ve beklentilerini aldık. Sanayicilerimizi de üniversitelerimize davet ettik ve karşılıklı fayda getirecek bir işbirliği zemini oluşturma ilkelerini görüştük.

Bugüne kadar yapılmayan ama bundan sonra yapmak istediğimiz, eğer bir ya-tırımcı üniversitemizden bir öğretim görevlisi üyemizle, bir araştırmacımız-la ortak bir proje yaparsa projenin üçte birini üniversite olarak biz üstlenmek istiyoruz. Bu konuda yönergemizi ha-zırladık ve senatomuzdan geçirdik. Bu konuda sanayicilerin bizimle olan ça-lışmalarını bekliyor, üniversitemizle bu konuda görüşmeye davet ediyoruz. Öğre-tim üyelerimizi motive etmek, kendileri-ne gereken araştırma desteğini vermek

için de üniversitemizin döner sermaye bütçesinden her ay yaklaşık 2 milyon lira ayrılıyor. Yani üniversite olarak yaklaşık 24-25 milyon lirayı bir yıl boyunca üni-versitemiz içinde yapılan araştırmalara veya sanayicilerimizle birlikte yapılan araştırmalara harcayacağımız anlamına geliyor. Üniversite daha çok çalışırsa bu rakamlar daha da çok artacak gibi görü-nüyor. Saygıdeğer misafirler, biliyoruz ki artık zenginliği yeni fikirler üretme ve bu fikirleri katma değerli ürünlere dönüştürme süreçleri belirlemektedir. Yani inovasyondan ticarileşmeye olan döngüyü tamamlamak durumundayız. Ekonomik gücümüzü ve büyümemizi bilgi temelli niteliğe dönüştürecek işbir-likleriyle beraber Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla hızlandırabiliriz. Bu dü-şüncelerle önemli faydalar sağlayacağına inandığım Bursa Yenilikçilik ve Yaratı-cılık Sempozyumu’nun hayırlı olmasını diliyor, değerli işbirlikleri için BUSİAD Başkanı Günal Baylan’a, yönetim kurulu üyesi dostlarımıza, düzenleme kurulunda yer alan ve emeği geçen herkese teşekkür-lerimi sunuyorum. İkinci kez sahiplerini bulacak olan Yenileşim Ödülleri’ni alan firmalarımızı da şimdiden kutluyorum. Bu ödüle önümüzdeki dönem daha fazla firmanın katılımını teşvik ediyor ve bek-liyoruz. Tüm kurum ve kuruluşlara da bu tip çalışmaların örnek olmasını temenni ederek hepinize saygı ve selamlarımı su-nuyorum.

Page 10: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

10

GÜNALBAYLANBUSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Sayın protokol, değerli konuklar, iş dün-yasının ve sivil toplum örgütlerinin de-ğerli temsilcileri, kamu kurumlarımızın saygıdeğer yöneticileri, çok değerli öğren-cilerimiz, değerli basın mensupları, hanı-mefendiler, beyefendiler…

Bursa’da faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların yenileşim süreçlerini iç-selleştirmelerine ve bu süreçleri yöne-tebilmelerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen Bursa 6. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu ile 2. Bursa Yenileşim Ödülü Töreni’ne katılımları-nızdan dolayı teşekkür ediyor, şahsım ve BUSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli konuklar, yenilikçilik ve yaratı-cılık; kaynakların ürün ve hizmete dö-nüşmesinde ve bunların pazarlanıp sa-tılmasında istihdam yaratarak çevrenin korumasına destek olan toplumsal bir

sistemdir. Ana bileşenleri insan, bilgi, üretim süreçleri ve teknolojidir. Bir ülke ekonomisinin büyümesi ve rekabet gücü için en önemli etken ise teknolojidir. Tek-nolojik değişim; aynı zamanda toplumsal refahı artırmak, yaşam kalitesini yük-seltmek ve büyümeyi sürdürülebilir kıl-mak adına şarttır.

Şu anda ekonomi ve iktisadi kalkınma açısından ülke olarak görünümümüz, bugüne kadar yapılan çalışmaların ye-terli olmadığına işaret etmektedir. Bilim ve teknolojiye hakim olan, teknolojiyi bilinçli kullanan, yeni teknolojiler ürete-bilen, teknolojik gelişmeleri toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştürme yeteneği kazanmış bir refah toplumu yaratmak ve yenileşim kültürünü toplumun her kat-manına yaymak; tüm kişi, kurum ve ku-ruluşların hedefi olmalıdır.

Yenileşim kavramı ülke genelinde bir

Page 11: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

11

kültüre dönüşmediği ve sonu olmayan bir süreç halini almadığı sürece gerçek gelişimden ya da ilerlemeden söz etmek mümkün değildir. Yenileşim süreci, kısa süreli ve hemen sonuçları alınan bir proje değil; aksine, tüm kurum ve kuruluşlarda kurumsal kültürün bir parçası halini al-mış sonsuz bir gelişim eğrisidir.

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok ülkede önemi anlaşıldıkça inovasyon, devlet politikalarının odağı haline geldi. Bu politikalar doğrultusunda inovas-yon için gereken koşulların sağlanması, devletlerin en önemli görevlerinden biri artık. Bireysel yetenekler, toplumun her aşamasında önem taşır. Fakat yetenek-lerin kuvvete dönüşmesi için çerçeveye ihtiyaç vardır. Ülkemizde de desteklerin çoğaltılması ve çeşitlendirilmesi memnu-niyet verici olmasına rağmen, desteklerin tespit edilen strateji ve politikalar yönün-de kullanılması ve denetlenmesi, konu-nun geleceği için çok önemlidir.

Değerli konuklar, sempozyumun bu yılki ana teması, Alman Hükümeti’nin gele-neksel sanayiyi bilgisayarlaşma yönünde teşvik etme ve yüksek teknolojiyle donat-ması projesi olan Endüstri 4.0. Bu yeni endüstrideki amaç; uyum, kaynak ve-

rimliliği ve ergonominin hem müşteriler hem de iş-değer sürecinde iş ortaklarının entegrasyonunu karakterize etmektir. Gelişmiş ülkelerdeki bu yönlendirme, 4. sanayi devrimi olarak nitelendiriliyor. Etkinlik çerçevesinde birbirinden değerli konuşmacılar; Endüstri 4.0 kavramının dünyanın sanayi profiline sağlayacağı katkılar, ileri otomasyon teknolojilerin-de gelinen son nokta, üretim süreçlerini yöneten robotların gelecek senaryoları ve Endüstri 4.0’a uygun olarak gelişen uz-manlık alanlarında görev yapacak insan kaynağı gibi konuları ele alacak. Konunun belleklerde yer etmesi ve içselleştirilmesi geleceğimiz için bir fırsat.

Sempozyumun ardından, Bursa Yenile-şim Ödülü Töreni’nin ikincisinde sizler-le birlikte olacağız. Kamu ve özel sektör kuruluşlarının küresel boyutta sürdürü-lebilir rekabet gücü elde etmelerindeki başarılarının örnek olmasını sağlamak amacı ile düzenlediğimiz ödül töreninde, ödül almaya hak kazanan kurum ve ku-ruluşları taçlandıracağız. Ben organizas-yona katkı koyan paydaşlarımıza, spon-sorlarımıza, konuşmacılarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.

Page 12: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

12

CENGİZULTAVTÜRKİYE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Önümüzdeki 20 yıla verilen en önemli isimlerden bir tanesi “Somutluklar Dö-nemi”. Bu Somutluklar Dönemi’nin an-lamı, şu son 40 yıldaki müthiş teknolojik gelişmenin artık reel dünyadaki bilhassa Y ve Z jenerasyonları tarafından artık be-ğenilmediği ve hastanelerdeki, yollardaki ve belki demokrasideki birtakım farklı ve yeni verimlilikleri bulmanın yeni yolu ol-ması. Yani bu son 40 yıldaki teknolojinin reel dünyayla artık bir yüzleşme içerisine girmesi. Önümüzdeki bu döneme Somut-luklar Dönemi’nin haricinde birçok isim veriliyor. Bunların arasında 3. Endüstri-yel Devrim diyenler var, 2. Makina Çağı diyenler var. Exponansiyel bir şekilde fark yaratma, 1775’lerdeki ilk Endüstriyel Devrim ile başlıyor. İnsanlık tarihininin sekiz bin yıllık aşamasına bakarsanız artan sosyal değer, yani insanların kendi medeniyetlerine daha büyük katma de-ğerlerde bulunmalarının fırsatının ya-ratıldığı ortam, son bölümlerde çok hızlı

bir şekilde artıyor. Şimdi, önümüzdeki dönem aslında dijital bir dönem, Dijital Ekonomi Dönemi… Burada birçok firma, yurtdışında artık dijital yoğunluk endek-si diye bir endeks üzerinden kendileri-ni sorgulamaya başlıyorlar. Yani biz, bu dijital ekonomi dönemi içerisinde etkin olabilmek için neler yapmalıyız? Ben çok kısa bir şekilde, çok vaktinizi almadan bunun bir-iki önemli öğesi var, onları siz-lerle paylaşmak istiyorum.

Digital Density Index, bilhassa internette araştırmak isterseniz diye, o sebeple İngi-lizcesini de sunumuma yazdım. Bu Dijital Yoğunluk Endeksi dediğimiz şeyin dört tane ana maddesi var. Bunlardan bir tane-si bu yeni dönemde, bu Somutluklar Dö-nemi’nde, pazar nasıl yapılandırılıyor, bu pazarın özellikleri neler, bunun içerisin-de kendinize nasıl yer bulacaksınız? İkin-cisi bu “Sourcing inputs” dediği, yani en-düstride eskiden bir hammadde olsun,

Page 13: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

13

insan kaynakları olsun, bunlar önemli girdilerdi. Ama şimdi acaba sizin bir sos-yal girdiniz var mı şirkette? Beyin girdi-niz ne, hız girdiniz ne? Bütün bunların da farklı bir şekilde değerlendirildiği bir dö-nemin içerisine giriyoruz, biraz sonra de-taylarına girmeye çalışacağım. Şirketler, kurumlar, devletler, hatta demokrasiler-de bile değişiklikler oluyor. Bu değişiklik-lerin arasında en önemli değişim, network üzerinden gelen, ağlaşma üzerinden ge-len, ağların, yapıların içerisinde bulunan hem bilgi, hem enerji, hem know how v.s şeklindeki birçok unsurun ittirdiği yeni bir yapılanma var. Bu yapılanma eski, hi-yerarşik sistemleri bir taraftan korurken mutlaka ön tarafında bu network ile çok iyi etkileşim yaratabilecek olan cellular (hücresel) yapıları içeriyor. Yani acaba eski büyük telefon santrallerinden, 35 da-

kika bağlantı beklediğimiz telefon sant-rallerinden nasıl bu GSM sistemlerine döndük, iki kilometrede bir birtakım tek-nolojik baz istasyonları nasıl bizi konuş-turuyor, nasıl bağlatıyor, paylaşmamızı sağlıyor ve enerji yaratmamızı sağlıyor, firmalarınızın da artık bu yapılar içinde bir uygunluk sağlaması lazım. Kurumla-rın da bir şekilde Cellular Extension de-dikleri hücresel bir yeni yapıyı şirketleri-nin ön tarafına koymaları lazım. Ve en sonunda da biraz sonra örneklerini göre-ceğimiz eğitim tarafında devlet olarak “tabanı nasıl yükseltiriz?” konusunda birçok ülkenin yapmakta oldukları şeyle-ri göreceğiz Bakıyorsunuz, hepimiz her-halde aynı notebookları, aynı tabletleri biraz daha güçlendirilmiş şekilde, defa-larca satın aldık. Aynı telefonları yine güçlendirilmiş şekilde satın aldık. Ve

Page 14: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

14

bunların arasında aynı zamanda en iyi sa-vaş gemileri çıktı, dünyanın en iyi uçakla-rı çıktı, dünyanın en iyi MR cihazları çık-tı. Mesela sağlıkta, en iyi MR cihazları çıktı ama önleyici tıpta ne yapıldı? Önle-yici tıpta yapılan çok fazla bir şey yok. Ta-rıma bakıyorsunuz, tarımda GDO’lu ürünlerin içerisinde her türlü teknoloji var ama dünyadaki tarlaların yüzde 80’i beş bin yıl önce Mezopotamya’da nasıl sü-rülüyorsa, hala aynı şekilde sürülmekte. Ulaşıma bakıyorsunuz, ulaşımda araba-ların içerisinde en iyi şekilde teknoloji var ama trafik lambaları aptal, yollar aptal. Ve Y ve Z jenerasyonları artık bunlardan kesinlikle memnun değil. Baktığımız za-man, bu söylediğimiz alanlarda, yani ön-leyici tıp alanında, akıllı tarlalarda, akıllı bir şekilde şehirlere yakın, büyük şehirle-re yakın yerlerde tarım yapabilme konu-sunda… Ben Vestel gibi tüketici elektroni-ği imal eden basit bir firmadan gelen bir insanım. Bizim bir rakibimiz vardı Phi-lips diye. Philips’in şu anda en çok katma değer yaratmaya başladığı konulardan bir tanesi, büyük şehirler etrafında kat kat tarlalarda nasıl daha hızlı bir şekilde bü-yük şehirlerin, metropollerin gıda proble-minin çözüleceği konusu. Burada söyle-meye çalıştığım, bu Digital Density Index’inizi eğer yükseltmek istiyorsanız; bu yeni katma değerler alanlarına, tekno-lojinin çok yoğun kullanılarak büyük fark yaratma kapasitesinin olduğu alanlara, mutlaka çok önemli bir fokus oluşturma-nız lazım. Dolayısıyla Digital Density In-dex’inin birinci boyutunun bu olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Endüst-ri 4.0; hakikaten bütün bu dünyadaki üre-tim şekillerinin çok daha hızlı bir şekilde sizin ve çocuklarınızın talepleriyle, üç gün önceki veya üç gün sonraki taleple-riyle değil, yarın sabahki talepleriyle en

hızlı buluşmasının en akıllı bir şekilde buluşmasının yollarını içeriyor. Şimdi ikinci boyuta geçersek burada çok önemli bir faktör var. Bir kere Y ve Z jenerasyonu-nun taleplerine teknolojiyi kullanarak akılcı çözümlere yaratmak dediğimiz şeyi harekete geçiren, motoru olan mekaniz-malardan bir tanesi de gençlerin kuracağı şirketlerin kuluçkasının yapılabilmesi, bu fikirlerin hızlandırılabilmesi. 1920’li yıl-larda Profesör Schumpeter inovasyon de-diğimiz şeyi yani “fikirlerle fikirlerin en hızlı bir şekilde parayla buluşması” şek-linde tarif etmişti. Bu arada para lafını küçümsemeyin lütfen. Çünkü para; yara-tılan katma değer, müşteri memnuniyeti, kalite vs gibi birleştirebileceğiniz her tür-lü unsuru içerisinde bulundurabilen bir şey. Fikirden paraya giden yolun en hızlı şekilde olması için bu gençlerin fikirleri-nin çok daha hızlandırılması lazım. Şimdi bu son 20 yıl içerisinde bu incubatorler, akselatorler vs gibi kavramların etrafında teknoparklar geliştirildi. Ama denilen o ki, artık bu biraz geçmişte kalıyor yavaş yavaş. Çünkü daha fazla, daha yoğun bir şekilde inovasyonla beraber; büyük fir-malar, üniversiteler, gençler vs bu joined innovation kavramının altını ne şekil dol-durabilirler tartışılıyor. Büyük firmalar veya üniversiteler kendi etraflarında bu fikirlerin parayla buluşması yolunda na-sıl bir takım ekosistemler yaratabilirler konusu var. Şimdi bu noktada ben sizinle özellikle Bursa için çok önemli olduğuna inandığım birkaç şeyi paylaşmak istiyo-rum. Teknopark diyorduk, akselator di-yorduk, incubator diyorduk ama yeni ve önemli olan kelimelerden bir tanesi ino-vasyon ortamında bir araya gelen gençle-rin bu fikirlerinin patlayıp parayla buluş-ması için içinde bulundukları ortamın İngilizce terimiyle “Nestedness” yani yu-

Page 15: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

15

valanmaya fırsat veren bir ortam olması gerektiğini söylüyorlar. İnternete girdiği-niz zaman bu nestedness kelimesinin al-tına doğru gitmeye başladığınız zaman şunu görüyorsunuz: Mesela Silikon Vadisi nestedness bir ortam mı? Silikon Vadi-si’nde hiç teknopark var mı? Hemen he-men hiç yok. Silikon Vadisi’nde aynen Bursa’ya benzer çok çeşitli ölçeklerde bir-birinin içine girmiş, nested olmuş ve bir-birini büyüten endüstriyel mekanizmalar var. Yani aynen Bursa’daki gibi sadece yan sanayi firmalar yok, otomobili imal eden firmalar var. Bu otomobili imal eden fab-rikaların makinalarını yapan firmalar da yine Bursa içerisinde var. Bunlar için ye-rinde software geliştiren firmalar da var. Ne zaman ki bu yuvalanma şeklinde bu tip endüstriye ulaşabiliyorsa, hem bir ta-raftan çok çeşitli, hem de etkin ve birbiri için enerji yaratan mekanizmalar. Bunlar bölgelerin inovasyon potansiyelini, Digi-tal Density’ sini ifade eden çok önemli özelliklerden bir tanesi. Ben Bursa’ya baktığım zaman, Bursa bölgesi tamamı itibariyle bu nestedness özelliğini taşı-yan, inovasyonların patlayacağı, inovas-yonların sayılarının artacağı, inovasyon-ların büyük şirketlerle buluşacağı, inovasyonun akademiyle buluşacağı, ino-vasyonun gerçek birtakım değerlerle bu-luşup yola çıkacağı, hızlı hareket edeceği ve paraya dönüşeceği fırsatların en çok yattığı yer. ODTÜ Teknopark’ta bu yok mu? Var. Ankara’daki savunma sanayinin etrafında bu yok mu? Var, ama çok darlaş-mış alanlarda. Bursa’ya baktığımız za-manlarda, bu unsurların hepsi bana kalır-sa bölgede var. Bu bölgeyi hakikaten Türkiye’nin dijital ekonomisinde Endüs- tri 4.0’ı kullanarak da ekonomiye en er-ken dönemde geçen, buradan en erken dö-nemde dijital katma değerin en yüksek

olduğu fırsatları yaratan yer olarak bak-mak mümkün. Üç tane önemli kelime var, üçü de “D” ile başlıyor İngilizce’de: Data, Design, Digital. Şimdi bunlar bugün bir araya gelmeye başlıyorlar. Bakın, bunun için yapılması gereken şeyler var. Ben bundan bir ay önce bir araştırmanın so-nucunda İspanya’da bir Data Enstitüsü oluştuğunu gördüm. Küçük bir enstitü, büyük bir ihtimalle 10 milyon dolardan fazla bir para konmamış içerisine. Ama yılda 1.800 data analist, data scientist me-zun etmeye başlamışlar. Enstitü’nün baş-kanı geldi bize. TTGV ve İstanbul Enstitü ’ye getirdik ve bize bu konuyu anlattı. Na-sıl bu iş, yapılması niçin gerekli, büyük veri neden önemli, büyük veride analitik yetenekler neden önemli? Büyük veriye bakıp niçin öngörü yeteneklerimizi geliş-tirmek zorundayız? Büyük veriyle bir ara-ya gelen bu Internet Of Things dediğimiz şeylerin sayısını, akıllı cihazların sayısını niçin 2020’lerde 50 milyara ulaştırmak mecburiyetimiz var? Bunun başlangıcı olarak, bu enstitüyü kurup, her sene ora-dan da bu veri üzerinde iyi analiz yapabi-lecek 1800 kişiyi mezun etmeye başlamış-lar. Mezunlardan bir tanesi de geldi, bir küçük şirket kurmuş. Kurduğu şirket Ar-jantin’de. Arjantin İstatistik Enstitüsü’nü işsiz bırakmış maalesef. Çünkü bu arka-daşlar büyük veriye bakarak, atılan twe-etlere vs bakarak, bunları analiz ederek işsizlik, devalüasyon miktarları, enflas-yon miktarları gibi şeyleri Arjantin veri-leri üzerinden, Arjantin Üniversitesi’n-den daha iyi bir şekilde belirleyebiliyorlar. Dolayısıyla bu tip örnekler dünyada çok miktarda artıyor ve buna yakışacak birta-kım ekosistem imkânlarının birçok unsu-runun ben Bursa’da olduğunu ve biraz üzerine katkı yapılarak da çok iyi nokta-lara gidebileceği konusunda eminim.

Page 16: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

16

Şimdi bu akıllı yenidünyada, yeni Akıllı Kurum meselesi yani Smart Organization konusuna gelelim. Burada birkaç önemli şey var. Bunlardan birincisi bu Cellular Extension. Mutlaka ve mutlaka şirketini-zin içerisinde sosyal ağlar olsun, bambaş-ka ağlar olsun, dünyanın her tarafına ol-sun. Bütün bu kılcal damarlara nüfuz edebilen bir Cellular Extension’nın her kurumun ön cephesinde bu büyük veriyle bütünleşmeye başladığını, bu büyük veri-yi analiz ettiğini, bu veriyle öngörüler oluşturduğunu ve nasıl daha hızlı akıllan-dırabiliriz sorusunun cevabını bulmaya çalışması gereklidir. Bu işlerin içerisinde artık farklı kültürlerde ve farklı domain-lerde işbirlikleri çok çok önemli. Genç in-sanların yetiştirilmesi çok önemli. Bakın Finlandiya’da artık sınıfların hepsi yu-varlak masalı. Çünkü Finlandiya’da eği-timle ilgili bir tek prensip koydular. Dedi-ler ki bundan sonra kimse kimsenin ensesine bakmayacak. Herkes birbirinin gözünün içine bakacak. Herkes birbirinin ne hissettiğini anlamaya çalışacak. Ben ne kadar enerji alabilirim, ben ne kadar enerji verebilirim? Ben ne kadar bilgi ala-bilirim, ben ne kadar bilgi verebilirim?

Biraz önce söylediğim datadan sonra; Design. Dizayn dediğimiz zamanda eski dönemde şu şişenin “Buradan iyi tutu-yorsunuz, onun için buradan beli olsun. Bunu açmak mı istiyorsunuz o zaman bunun boynu olsun” diye düşünülüyordu. Şimdi, bununla ilgili tasarım noktasına geldiğiniz zaman bu temiz su sisteminin satılmasını düşünenler; bunun malze-mesinden “Şu anda ben şu markanın, şu suyunun, Bursa’da şu noktada, şu kadarı içilmiş” diyecek kadar bilgi de sahibi ola-bilmeli. Bunu nerede dolduracağınızı bili-yorsunuz. Hangi malzemeden yapmanız

gerektiğini daha iyi biliyorsunuz. Bunları da tasarım unsurunun içine, holistik, bü-tünsel bir şekilde işin içerisine koymaya çalışıyorsunuz. Bu hemen hemen her un-surda, yani bu bardağın tasarımından, yeni silahların tasarımına kadar mutlaka bir bütünsellik içerisinde, o en son atılan kurşunun yörüngesini dahi tahmin ede-bilebildiğini; hepimiz daha net bir şekil-de, yakın bir dönemde mutlaka görmeye başlayacağız. Ama önemli olan hakikaten kurumsal yapıların içerisine bugün bir bilimkurgu hikayesi olmaktan çıkmış olan data, dizayn ve dijital unsurların mutlaka eklenmesi gereğidir. Ben burada küçücük bir örnek almak istiyorum: GE. Ben iki sene önce burada GE’nin bir şir-ketine ziyaret yaptım, San Ramon, Cali-fornia’da. O şirketin ismi şimdi GE Digital oldu. GE Digital şirketin ismi. Buranın başındaki Chief Digital Officer, CEO de-ğil, CDO, bir Türk. Doktor İbrahim Kaç-maz, soyadında hata yapmış olabilirim ama o bana bir miktar anlattı. Çünkü ben o şirkete gittiğimde daha yeni 2000 kişi falan işe almışlardı, hepsi de beyaz yakalı. 300’ü antropolog, 300’ü davranış psiko-loğu, kalanlar benim gibi adi mühendis… Yani şimdi bu işe baktığınız zaman, bu çok kültürlü ve insan için farklı şeyleri ya-ratmanın mekanizmaları dediğimiz za-man bu işbirliklerinin çok ileri seviyede artırılması gerekiyor. Bunun için GE, bu firmayı kurarken ve bundan sonraki bü-tün şirketlerini de kurarken şunları göz önüne almış: Bir sacayağı oluşturmuş. In-dustrial Internet dedikleri şey bu az önce bahsettiğim Big Data, Analistics, Preduc-tion, Internet of Things ve tüm bunların arasındaki enerjiyi yaratan unsurların bir arada çalışmasını gerektiren unsurla-rı içeren bir kavram. Advanced Manufac-turing dedikleri kavram. Bir miktar daha

Page 17: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

17

yapılan işte enerji verimliliğinin ön plan-da olması, yaptığınız her işte ileri malze-me kullanımı, daha hafif, daha az sürtün-mesiz malzeme kullanımının ön planda olduğu bir tasarım mekanizmasını öne-riyor. Mutlaka ve mutlaka şirketlerde bu networklerin yayılması konusunu içeri-yor. Şimdi bu yeni akıllı dünyada Türki-ye ne gibi avantajlara ve dezavantajlara sahip, ona çok kısa değinmek istiyorum. Türkiye, büyük pazarların yakınında, Avrupa’nın yakınında, çeşitlendirici bir ülkedir. Bakın 1996’da Ahmet Zorlu Ves-tel’i İngiliz kayyumlardan satın aldı. Av-rupa’da pazar payımız sıfırdı. 2001 yılına geldiğimizde pazar payımızı yüzde 25’e çıkardık. İki sebebi vardı. Birincisi; daha ilk aldığımızda, bir araya geldiğimizde ko-nuşuyoruz, stratejimiz ne olmalı? Baktık Çin’den girmeye başlamışlar televizyon-

lar, beyaz eşyalar vs. Dedik ki, Avrupa, çok ince segmentli bir pazar, 20’nin üzerinde ülke var, 60-70’in üzerinde kültür var ve bu kültürler futbol şampiyonasında, No-el’de, yılbaşında tüketici elektroniğiyle il-gili birtakım tercihlerini değiştirebiliyor. Dolayısıyla en yakın rakibimiz Çin’in 10 misli sayıda model yapmalıyız. Üç yıl son-ra bunu yapar duruma gelmiştik. İkincisi ise Türk insanının esnekliği konusu. Türk insanının çeşitlendirmesi bir, esnekliği iki. Dedik ki Çinliler 10 bin adet altında si-pariş kabul etmiyor, beyaz eşya ve televiz-yonda. Biz bir konteyner dolduğu anda, 100 adet de olsa, 100 bin adet de olsa bunu üç gün içerisinde Avrupa’ya sevk edeceğiz ve teslim edeceğiz. Hatta bunu yaparken Türkiye’de en önemli şeylerden bir tanesi transaction cost dediğiniz şeyleri indir-gemeniz lazım. Bizim fabrikamızdan mal

Page 18: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

18

Manisa’ya çıkıyor, yokuşları tırmanıyor, kalabalık bir trafik. İniyor aşağıya, eğer trafikten izin alabilirse İzmir Limanı’na yanaşıyor. İzmir Limanı’nda yer bulabi-lirse bir vincin yakınına geliyor, vincin yakınına gelebilirse geminin üstüne bi-nebiliyor. Zaten 30 dolar kar ettiğimiz bir malda bu yolda kaybettiğimiz para 3.50 dolardı. Bir gün helikopterle gezer-ken baktık ki arka tarafta Osmanlı’dan kalmış, bizi Aliağa’ya birleştiren bir de-miryolu var. O demiryolunu fabrikanın içerisine kadar getirdik. Türkiye Devlet Demiryolları için istasyon kurduk, ye-niledik. Aliağa’dan sevkiyatını sağladık. Yani yapılabilecek şeyler, Türk insanının gidebileceği çeşitlendirme esneklik konu-sunda çok önemli şeyler var. Mobiliteyi iyi kullanma konusunda da çok iyi şeyler var. Geçen gün National Geografic Chanel’da bir belgesel izliyorum. Belgesel Norveç’te çok kötü kış şartlarında kamyonları, kaza yapanları kurtaran insanların hikâyesi. Ellerinde güzel ekipmanları var, kam-yonlar gibi birtakım şeyler... Birdenbire

bir telefon geliyor bunlardan bir tanesine. Diyorlar ki Trondheim’da yani Norveç’in kuzeyinin de kuzeyinde bir tır kalmış yol-da. Gidiyorlar bakıyorlar ki bir Türk tırı. Daha yeni izledim televizyonda. Türk tı-rında bir Türk şoför, maalesef üzerinde ince bir deri ceket var. Kar neredeyse bir metre boyunda. Kamyonun lastikleri yaz lastiği, aşınmış hatta birkaç yeri de kalk-mış. Ama adam diyor ki “Bana karışma-yın, ta Türkiye’den buraya kadar geldim. Şurada 200 km ötede bir şeyler doldurup geri döneceğim.” Şimdi hatamız biraz bu-rada; sınırları zorlayabiliyoruz, son nok-taya kadar gidebiliyoruz. Ama yanımıza doğru teçhizatları alıp; işi kendimize zorlaştırmadan, daha kolay birazcık işin masrafını da göze alarak yapmayı bazen beceremiyoruz. Bu da bizim kuvvetli ve zayıf yönlerimizi ifade eden küçük bir örnek. Dijital ekonomide, dijital dünyada Bursa’nın çok başarılı olacağından emi-nim ve öyle olmasını diliyorum, hepinize çok çok teşekkür ediyorum.

Page 19: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

19

MARCWELLERBOSCH DİZEL VE BENZİNLİ SİSTEMLERTEKNİK GENEL MÜDÜRÜ

BUSİAD’a endüstri 4.0 ile ilgili bilgiler sunmam amacıyla beni davet ettiği çok teşekkür ederim. Biz Bosch olarak ne ya-pıyoruz, Bursa OSB’de ne yapıyoruz on-ları açıklayacağım. Yaklaşık 60 yıl önce yeni bir makine keşfettik ve bununla çok gurur duyduk. Bilgisayar adını ver-diğimiz bu cihaz 1 ton ağırlığındaydı ve sadece 5 fotoğraf taşıyabiliyordu, yani 5 MB hafızası vardı. Başka bir örnek akıllı telefonları verebiliriz. 10 yıl önce akıllı telefonları kullanan yoktu. Belki telefon bile kullanan yoktu. Şimdi o kadar nor-mal ki küçük çocuklar bile parmaklarıyla ekranı kaydırabiliyor. Zaman gerçekten hızlı değişiyor. Size neler yaptığımızı an-latmadan önce endüstri 4.0 hakkında bazı açıklamalar yapmak istiyorum. Endüstri 4.0 nedir diye soracak olursanız 2 yıl ön-cesine kadar benim de bir fikrim yoktu.

Size son yıllarda yaptığımız bazı uygu-lamaları göstermek istiyorum. 2014’te

50 milyar euro ciromuz ve 290 bin iş or-tağımızla yaklaşık 150 ülkede faaliyette bulunmaktaydık. Bu yılın başında (2015) ciromuz 63 milyar dolara yükseldi. Ciro-muzun büyük bölümü otomotiv üzerine-dir. 3’te 2’si otomotiv diyebiliriz. Benim Bosch ile 25 yıl önce tanışmamda otomo-tivin payını düşürmeye çalışıyorduk ama belki de otomotiv sektöründe başarılı olduğumuzdan, tersine otomotivin payı arttı. Bosch 1910’da Türkiye’de iş yapma-ya başladı. 1972’de BOSB Fabrikamız ku-ruldu. 2010 yılında da Türkiye’deki 100. yılımızı kutladık. Bu süre zarfında yakla-şık 3 milyar ciro yaptık ve 15 bin iş ortağı edindik. 2014 yılında 200 milyon euro civarında yatırım yaptık. İş ortağımız ile gördüğünüz tabloda kımızı işaretli yer-lerden sorumluyuz ve özel makine üre-timleri üzerine çalışıyoruz. Özet olarak, benzinli ve dizel motorlar için ürettiği-miz 40 milyon enjektör Avrupa’daki her 4 araçtan 1’inde kullanılmaktadır. Bu Av-

Page 20: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

20

rupa’da kullanılan her 4 araçtan 1’indeki enjektörlerin BOSB fabrikamızda üretili-yor olması demek. Bu bizim için bir gurur kaynağı. OYAK için de enjektör üretimi-miz bulunmakta, öncelikle TOFAŞ’a tes-lim ediyoruz.

Endüstri 4.0’a dönecek olursak 1996’de 40 milyon insanın bilgisayarı varken 2020’de 7 milyar olacağını tahmin edi-yoruz. Yaklaşık olarak insan nüfusunun tamamı. İletişim halinde olan cihazlara baktığımızda, yani bilgisayar ve diğer cihazlardan bahsedersek yaklaşık 20 yıl önce 6 milyon cihaz varken, 50 milyon cihaz olacak ilerde. İletişim halindeki cihazlar da hızlı bir büyüme görüyoruz. Almanya’daki CEO’muz aldığı bir karar-la, pazara sürdüğümüz her yeni ürünün

uzaktan bağlantıya olanak sağlama-sı gerektiğini vurgulamıştır. “İnternet and things” kavramından bahsetmiştik, örnek olarak bir insan kalp hastalıkla-rı yaşıyorsa, üzerinde taşıdığı ve sürekli doktorla iletişim halinde olan bir cihazla acil müdahale gerektiren durumlar için erken müdahalede bulunulabilir. Şu an elinizde tabletinizle garaja park edebile-ceğiniz arabalarımız var. Ve tabi ki şu an akıllı fabrikalardan ve yeni yapılmakta olan akıllı fabrikalar bölgesinden bahse-diyoruz. Akıllı telefonlarımızdan bahset-miştik, üzerlerinde o kadar çok sensor var ki bazen siz görmesiniz bile o size kimin veya hangi meslektaşınızın yakınınızda olduğunu söyleyebiliyor.

İlk sanayi devrimi 18.yy. da ilk elektrik

Page 21: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

21

devrelerinin keşfiyle başlıyor. 2. sanayi devrimi 100 yıl sonra yaklaşık 1870’ler-de başlıyor. 100 yıl önceye bakarsak da dijitalleşme başlıyor. Ve şu an yeni bir devrimle karşı karşıyayız, “İnternet and things” dediğimiz kavramla. Bizi bek-leyen çok fazla yenilik var. Ama neler olduğunu ne ben söyleyebilirim ne de gerçekten bizi bekleyenleri kestirebilen birini bulabildim. 20 yıl içeresinde bu ge-lişmenin büyük aşamalar kaydedeceğini tahmin ediyoruz.

Akıllı fabrikalar üzerine konuşalım biraz da. İzlediğimiz filmde de gördüğümüz gibi fabrikamızda parçalarımızın nerede olduğunu gösteren yeni bir teknoloji var. Çalışanlarla hiçbir özel yürüme yolu ol-madan yürüyen robotlar var. Çünkü bu

robotlar biriyle karşılaştığında durabile-cek zeka kapasitesine sahip. Hataları ön-ceden tayin eden fabrikalar var. Makine-ler bir arıza olacağını önceden belirleyip çalışanlara iletebiliyor.

Bosch BOSB fabrikamızda neler yaptığı-mızı anlatayım. Şu an için bir çoğunuzun yaptığı gibi olabildiğince çok data toplu-yoruz. Günlük olarak bu dataları kullan-masak da bir problem ile karşılaştığımız-da bu dataları analiz ediyoruz. Önceden uyarı sistemimizle bir makinanın arıza yapacağını öngörebiliyoruz. Edindiğimiz tecrübe ile varmak istediğimiz nokta da-tanın miktarını artırmak kadar kalitesini de artırmaktır. Çünkü bu datanın doğru olduğundan emin olduğumuz sürece o da-tayı kullanabiliriz. İşlenecek çok data var,

Page 22: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

22

bu dataları işleyerek bir makinemiz arıza yapmadan tayin edebilmek istiyoruz. Tabi imalat süreci hakkında bilincimizi ve çalışan bağlılığını artırmak istiyoruz. Bu sanırım sürekli tekrar eden bir şey. Sürekli olarak yeni, eğitimli ve teknoloji hakkında bilgi sahibi çalışanlara ihtiyaç duyuyoruz.

Bize hangi makinanın en iyi olduğunu söyleyecek makine uzmanlarına, ürettim hattımızı mükemmelleştirecek proses uzmanlarına ihtiyacımız var. En önemli-si de tüm uzmanları iletişim halinde tu-tacak teknoloji uzmanlarına ihtiyacımız var.

Son 2 yılda neler yaptığımıza gelecek olursak, 5 projemizi tamamladık. Ek ola-

rak 9 proje sürdürüyoruz şu an. 7’si BOSB fabrikamızda 2’si diğer fabrikalarımızda sürdürülüyor. Size bugün 3 tanesini gös-termek istiyorum. Makinalarımız bu gün problem yaşadığında bize bilgi göndere-biliyor. Kablosuz olarak çalışan sensorlar makinanın yakın zamanda yaşayabilece-ği arızaları bize bildiriyor. Eğer bir maki-nada arıza yaşanıyorsa tek bir tabletle çok fazla bilgiye sahip olmayan bir kişi bile makinanın, yedek parçaların çizimlerine ulaşabiliyor, yedek parçaların nerede tu-tulduğunu görebiliyor, eğer sıkça rastla-nan bir arızaysa hazırlanan videoları izle-yip nasıl tamir edebileceğini görebiliyor. Yedek parçayı yerinden kıpırdamadan tabletten isteyip ilgili birimin getirmesi-ni sağlayabiliyor. Bazı makinalarımızda dakikada 200 bin

Page 23: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

23

tur atan döner mekanizmalar var ve çok pahalılar. Biz sensorlar yerleştirerek bu mekanizmaların düzgün dönmediğini ve dolayısıyla birkaç gün içersinde arıza çı-kartabileceğini öngörebiliyoruz. Böylece bakım çalışanlarımız bu mekanizmayı bozulmadan değiştiriyor ve bakımını çok daha hızlı yapabiliyor.

Almanya’daki iş arkadaşlarımızın üretti-ği sensorlar sayesinde tamamen kablosuz bağlantıyla makinalarımızdan sıcaklık, basınç gibi değerleri alabiliyoruz.Aldığımız dersler neler? Büyük düşün-mek… Ne yapacaksak bütün makinaları-mız için yapmalıyız, hepsi için kullanabi-lir olmalı. Sağlam data oluşturduk. Başta datayla ilgili sıkıntılarımız vardı. Kaliteli bilgiye ihtiyacımız vardı. Bütün birimler

arasında uyuma ihtiyacımız vardı. Bütün birimleri tek bir çatı altında topladık. 2 yıl boyunca bütçe dahilinde çalışanla-rımdan hiçbir yatırım için parasal olarak geri dönüş beklemedim. Sadece yapın ve öğrenin dedim. Çoğu zaman hata yaptılar ama bir şeyin hata yapmadan tam olarak anlaşılacağına inanmıyorum. Sabırlı ol-malıydık. Sabır en güçlü özelliğim olmasa da çalışanlarımın öğrenmeleri için bek-ledim. Sonucu da harika oldu. Teşekkür ederim.

Page 24: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

24

DR. RÜŞTÜBOZKURTDÜNYA GAZETESİ, YAZAR

Saygıdeğer konuklar, bu kimlikleri oku-yunca Nobel almış bir bilgenin sözü aklı-ma geliyor: “İnsanların kim olduğu değil, ne yaptıkları önemlidir.”. Gerçekten bana göre kimlikler önemli değil, ne yaptıkları-mız çok daha önemlidir. Bugün iki mutlu-luğumu belirterek konuşmacı arkadaşları çağıracağım. Bundan üç yıl evvel Endüs- tri 4.0’ı Eskişehir’de bir konferansta an-lattığım zaman bir mühendis arkadaş çık-tı bana kibarca “Hoca yahu, çok idealistsin.” dedi. Hayalcisin diyecekti de, idealistsin dedi. Yani nelerle uğraşıyor-sun anla- mında söyledi. Ama bugün mut-luyum ki sadece bu ay benim taradığım 16 meslek dergisinde Endüstri 4.0 dosya ola-rak inceleniyor. Yani Türkiye’de dört yıl evvel “Ne ki bu?” diye sorulan şeyleri bu-gün hep beraber tartışıyoruz. Bu zaten çağın hızına uygun bir olay ve bu durum-dan mutluyum. İkinci mutluluğumu da şunun için söyleyeceğim; asker arkadaş-ları görüyorum. Ben Altıparmak’taki Eği-

tim Enstitüsü’nden mezunum. Altıpar-mak Işıklar Lisesi’nin öğretim subaylarının, müdürlerinin, sayın albayı-mın burada olması benim için çok önemli. Şunun için önemli; bu kavramları onlar öğrenirse gençlere yayarak toplumun çok daha derinine gider. Çünkü kavramları ne kadar çok toplumsallaştırırsak o kadar önemli. Bize 90 dakika zaman verildi. Üç arkadaşımız konuşacak. Ben kendim çok fazla konuşarak zaman almayacağım, adil davranacağım. On dakikalık bir zamanı-nızı alacağım. Çağımızın dili nedir diye kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Son-ra da diğer konuşmacı arkadaşlarımızı, konuklarımızı çağıracağım. Öncelikle üründe kalite ve üretimde verimlilik amaçlı ileri otomasyon tekniklerinin dünü, bugünü ve geleceğini anlatacak olan Sedat Sami ÖMEROĞLU beyefendiyi çağıracağım. 3TAM A.Ş. Genel Müdürü, ENOSAD geçmiş dönem başkanı ve altı dönem başkan yardımcılığı yapmış bir

Page 25: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

25

dostumuz, hoş geldiniz efendim. İkinci olarak üretim süreçlerini yönetecek ro-botların gelecek senaryoları, uygulama örnekleri ve ürün- pazar gelişimi konu-sunda Lütfi Okay arkadaşımız bizlerle olacak, kendisi ALTINAY Robot Teknolo-jileri Sanayi ve Ticaret Genel Müdür Yar-dımcısı. Ülkemizde robot konusunda be-nim de bizzat, birebir çalıştığım öncü kuruluşlardan biridir. Kendisinden çok şey öğreneceğimizi düşünüyorum. Üçün-cü olarak endüstri 4.0 yeni gelişim ve uz-manlık alanında bilgi ve beceri sahibi in-san kaynakları ihtiyacını karşılayacak çok disiplinli mühendislik öğretimleri nasıl olur ve güncelliği nasıl sağlanır, Sie-mens Akademi’den uygulama ve öneriler-le Hakan Mavruk arkadaşımız anlatacak. Elektrik Yüksek Mühendisi, Siemens Sa-tış Direktörü kendisi, hoş geldiniz Hakan Bey. Böylece ekibi tamamladık artık baş-layabiliriz efendim. Şimdi konuyu açma-dan önce bir on dakika namusuna uyarak bir açıklama yapmak istiyorum. Üç yıl ev-vel Hannover Fuarı’na gittim. Hannover Fuarı’na beni götüren arkadaşın çocukla-rı var, iki yetişmiş arkadaş. “Onlarla soh-bet et.” dedi, “Baba sohbeti iyi olmuyor, sen sohbet edersen daha iyi olur.” Fakat baktım çok ciddi konferans verenler var. Önce dört tane Nobel almış konferansçıyı seçtim. Fakat benim 40 yaşından sonra öğrendiğim kerpiç üniversitesi İngiliz-cem yetmedi. Bir şey anlayamadım. İnat ettim öteki konferansa da gittim. Baktım ki çok yeni kavramlar, hiç bilmediğim kavramlar söyleniyor. Sonra dedim ki bu konferansları anlamanın bir yolu var; sa-dece temel kavramların bir çetelesini yap. Alt alta bir çetele yaptım. En çok tekrarla-nan kavramlar neler. Ama inat ettim, bü-tün konferansları dinledim, o çeteleleri yaptım. Sonunda şimdi bilgisayarda size

göstereceğim şu kavramlar çıktı: onları size kısaca anlatarak arkadaşlarıma söz vereceğim. Şimdi birincisi şunu gösteri-yorum; neden baykuşu koydum bu resme? Geçenlerde Atina’da bir sanatçılık ve ya-ratıcılık endüstrisi ile ilgili bir sergi gezi-yordum. Baktım ki her yerde baykuş var. Sordum sanat yönetmenine, “Neden bay-kuş?” diye. “Bilgeliğin sembolüdür.” dedi. “ Neden bilgeliğin sembolü başka kuş de-ğil de baykuş peki?” deyince dedi ki; “Uçarken de dururken de 270 derece göz-leri döner. Dünyaya çok geniş açıdan bak-tığı için baykuş bilgeliğin sembolüdür.” Bugün eğer Michio Kaku’nun Fiziğin Ge-leceği adlı kitabını okursanız orda der ki “Geleceği yaratan toplumlar ne kadar çok bilge yetiştirirlerse toplumları da o kadar çok kontrol altına alacaklardır.” bunu söylüyorum. En çok tekrarlanan kavram analitikti arkadaşlar. İkinci kavram En-düstri 4.0, üçüncü kavram akıllı ve bağ-lantılı ürünler, dördüncü kavram İnsan Kaynağı 2.0, beşinci kavram ise 3 boyutlu baskı ve eklemeli üretim. Bu beş kavram çok fazla geçiyordu. Orada karar verdim ki yeni değişen dünyanın dilini bu beş kavram oluşturuyor. Bu kavramların içe-riklerini anlamadan, bu kavramların içe-riklerini tartışmadan enerjimizi; toplum-sal ve bireysel enerjimizi boşa harcarız. Bu o kadar önemli. Sonra oradan getirdi-ğim makalelerle, 200 kadar makale topla-dım, baktım ki bu kavramlar en kötü ma-kalede en az beş kere tekrar ediliyor. Çok kısa arkadaşlarımın dediklerini, bir önce-ki konuşulanları da netleştirmeniz için bu kavramları açayım. Bir kere analitik kavramı arkadaşlar. Analitik kavramının özü şu: İşlerinizi atadan, dededen gördü-ğünüz gibi yapıyorsanız, bunlara biraz da kendi aklınızı katıyorsanız bu Analitik 0.0. Defterlerinizi ve kayıtlarınızı vergi

Page 26: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

26

dairesi için değil de kendi işinizin nasıl gittiğini görmek ve analiz etmek için tu-tuyorsanız: Kâr kalitesini, işçilik kalitesi-ni, ciro başına verimi… Yani ne kadar ölçü varsa analiz ederek ölçüyorsanız bu Ana-litik 1.0. Şimdi Allah’a inanan varsa şayet onu şahit göstersin, haşa inanmayan var-sa da eşlerini şahit göstersin ve Türkiye bu Analitik 1.0’ın neresinde, herkes kendi kendine sorsun. Bir daha tarif ediyorum: İşlerinizi, kayıtlarınızı düzgün tutarak işinizi analiz ederek yapıp alışkanlıkla yönetimden analize geçiyorsanız bu Ana-litik 1.0. Türkiye’nin bunun neresinde ol-duğunu birbirimize, kendimize soralım. Başkasını suçlamaya gerek yok. Analitik 2.0, bilgiler eskiden ürünün dışında üreti-liyordu. Bugün artık kendisi üretiyor. Bu bağlantı ürün diye geçen ürünler, biraz-dan söyleyeceğim ürünler o kadar çok bil-gi üretiyor ki bu büyük veri dediğimiz veri, bir okyanus gibi üzerimize doğru ge-liyor. Bu büyük veriyi ehlîleştirerek, için-deki işimize yararı olmayan verileri ayık-layıp yararlı olanları seçmek de Analitik 2.0. Bunu yapamayan hiçbir toplumun geleceği yok. Ama daha bitmedi. Bir de Analitik 3.0 var. O işe yarar bilgilerden birkaçını seçip iş yapma metodunuza, iş yapma tarzınıza veya ürünün içine göme-rek farklı, yeni bir ürün üretiyorsanız ve bununla rekabet ediyorsanız bu Analitik 3.0. Değerli arkadaşlar, bu Analitik 3.0 kavramını anlamadan bugün dünyada ne Endüstri 4.0’a geçmek mümkün, ne de ha-vada kaynak kodu kendimizde olan uçak-larımızı uçurmak mümkün. Hiçbir şey mümkün değil. Şimdi bütün bunları ya-pabilmek için yazılım geliştirmeniz, algo-ritma geliştirmeniz, kodlama yapmanız gerekiyor, yazılım sisteminizi oturtma-nız gerekiyor. Başka türlü olmuyor. İkinci kavram Endüstri 4.0, burada çok söylen-

di. Değerli arkadaşlar, bu Endüstri 4.0’ da makinalarda kullanılan en önemli tekno-loji sensör, çevirici sensör. Bu elimde gör-düğünüz gaz sensoru. Bu gaz sensörü en iyi koku alan köpekten aşağı yukarı yüz kat daha iyi koku alıyor. Bu da transistör. Bu kokuları elektriğe çeviriyor, bunu ya-zılım aracılığıyla kumanda ediyor. Yeni haber veriyor size, ışıkla, renkle… Bu sen-sörler bugün dünyada en hızlı gelişen ve Endüstri 4.0’ı yapan makinaları yapan, sistemlerin iletişim kurmalarını sağlaya-rak zaman kazancı, emek kazancı, para kazancı sağlayan gelecek 20 yılda %40 ve-rimlilik artıracağı iddia edilen olay bu. Sensörler ve transistörler olmadan ve bunları bir yazılımla internet ya da bulut bağlantısı içine kurmadan olmuyor. Şim-di böylelikle makinalar emekten bağım-sız, zamandan bağımsız ve insan hatasın-dan bağımsız ve kaliteli yeni bir üretim düzeyi, yeni bir sektörler yapısı, yeni bir değerler zinciri ve yeni bir dünya, yeni bir yaşam biçimi bize vadediyor ve gelecek. Çok uzatmıyorum. Akıllı bağlantılı ürün-ler ise şu: Akıllı ürünler vardı arkadaşlar. Ayakkabınızın topuğuna koyuyordunuz bir sensör, o sensör her şeyi ölçüyordu; kan basıncını, kaç adım yürüdüğünüzü… Ama internet imkânlarının gelişmesi ve bulut imkânlarının gelişmesi ile beraber bunlar bağlantılı hale geldi. Bağlantılar gelince bugün akıllı bağlantılı ürünler oldu. Bugün ben kullanılan 500 tane ürün sayarım. O kadar hızla ve büyük gelişiyor. İnsan kaynağı 2.0’a gelirsek, bütün bu ge-lişmeler insanların iş süreçlerini geliştir-diği gibi insan ve işgücü profillerini de değiştiriyor. Bakın biz 70 yıldır iyi bir okul, iyi bir iş yeri, iyi bir kariyer üzerine kurduk insan kaynaklarını. Bugün Har-vard Üniversitesi bir çalışma yaptı. Kendi verdikleri bilgilerin iki buçuk yılda bitti-

Page 27: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

27

ğini söyledi. Bu yüzden insanın sürekli kendine yatırım yapmasını sağlayan yeni bir insan kaynağı anlayışı geliyor. Bura-daki insan kaynağı kendini yeni gelişme-lere sürekli adapte etmektedir. Gelelim üç boyutlu baskıya. Değerli arkadaşlar, bu-gün üç boyutlu baskı dediğimiz üretim, dünyadaki ana akım üretimin %11’i. 2020 yılında bu üretimin %40’a çıkacağını Harvard Business’ta çıkan bir makalede iddia ediliyor. Yani önümüzdeki 5-6 yıl içerisinde üç boyutlu baskı ve eklemeli üretimler ana akıma alternatif üretim şeklinde gelecek. Bu bütün sektörleri ve fabrika odaklı üretimi yeniden biçimlen-direcek. İşte bütün bunların hepsini top-ladığınız zaman Endüstri 4.0 dediğimiz yeni bir endüstri çağının hızla üzerimize doğru geldiğini gösteriyor. Bu dilin ve bu kavramların içselleştirilmesi, bu kav-ramların içerilerinde neler olduğunun bi-linmesi çok önemli. Örneğin Endüstri 4.0 neden 4.0’dır? Endüstri 1.0’ın makinala-rın sanayide kullanılması, 2.0’ın kayan bant üzerinde verimliliklerinin artırıl-ması, 3.0’ın domuz mezbahasındaki akışı sağlayarak verimliliklerin artırılması ve bunu Ford’un görüp kayan bant yapması ve 4.0’ın da makinaların iletişim kurarak

tamir yapması böylelikle verimi artırıl-ması… Bunlar çok önemli kavramlar. Son sözüm şu, dilini ve kavramları bilmezse-niz kesinlikle düşünce üretemezsiniz. Düşünceleriniz yoksa davranışlarınız da-ğınık olur, davranışlarınız dağınık olursa kaynak israf edersiniz, zenginlik ürete-mezsiniz. Kendi insanınızın maddi ve kültürel zenginliğini, refahını artırarak gelecek yaratamazsınız. Bu kadar kritik bir eşikteyiz ve bunların üzerinde kafa yorulmalıdır. Şöyle bir son sözle bitire-yim: Endüstri 4.0, Türkiye’nin sevdası ol-malıdır. Cumhurbaşkanlığından Nilü-fer’deki bir çöpçüye kadar olmalıdır. Benim çok sevdiğim bir şair var, der ki “Düşmemişsen bir sevdanın peşine, özün düşman olur kendi özüne.” Eğer Türkiye gerçekten kendi kendine düşman olama-yacaksa ve bizi sevmeyenlerin “Türkler fırsat kaçırma fırsatını asla kaçırmaz” sö-zünü tersine çıkarabilmemiz için gerçek-ten Endüstri 4.0’ın bütün kavramlarını, derinliğini öğrenmek, etkilerini analiz etmek, bu konuda erken uyarı mantığına uyanık olmak zorundayız diyorum ve sö-zümü burada bitiriyorum. Teşekkür ede-rim.

Page 28: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

28

SEDAT SAMİÖMEROĞLUE3TAM A.Ş. GENEL MÜDÜRÜ,ENOSAD GEÇMİŞ DÖNEM BAŞKANI VE6. DÖNEM BAŞKAN YARDIMCISI

Öncelikle BUSİAD’a, şahsıma ve Endüst-ri Otomasyon Sanayicileri Derneği’ne göstermiş olduğu ilgi için çok teşekkür ediyorum. Sizlere dün, bugün ve yarınla ilgili bilgiler vereceğim. Sizi şimdiden bil-gilendirmek isterim ki bunlardan bazıları çok çarpıcı; benim için, bizim için çarpıcı bilgiler oldu. Sizin için de böyle olduğunu düşünüyorum bundan bir ders çıkartmak adına. Zaman kısa, konu çok derin ve çok uzun, hemen başlamak durumundayım. Endüstri 4.0 Türkiye’de bir kavram, bir felsefe. Fakat bunun öncesi var. Ameri-ka’da başlamış; Internet of Things. Fakat daha öncesinde Siber Fizik Sistemler adıyla başlamış. Ben bunu ortaya koyan adamı tanıyorum: James Trişov, Doktor T . Doktor T 2008 - 2007’lerde anons etti böyle bir konuyu. Fakat ondan sonrasında Almanya bunu aldı, Endüstri 4.0 ismini verdi. Fakat biri, ikisi, üçü de var. Birinci-si nedir, az önce anlatıldı aslında. Dör-düncüsü ne menem şeydir? Bilim adamı

ve mühendislik meselesi var. Bilim adamı ve mühendislik son derece önemlidir. Bi-lim adamları olmasaydı, geçmişte bilim adamları olmasaydı, bugün ve yarın ol-mayacaksa ilerlemenin kaydedilmesi mümkün değil. Ama bunları pratiğe dö-nüştüren, uygulamaya dönüştüren, haya-lini katan; Einstein’ın dediği gibi “Hayal bilgiden daha üstündür” yaklaşımıyla de-vam ederse eğer insanlar, bundan çok daha farklı şeyler göreceğiz. Bakın, birin-cisini biliyorum: Hz. Süleyman Tapınağı. Bir tarih meraklısı olarak biliyorum, araştırmaları var. Orada ilk otomasyon denemeleri, ilk otomasyon örnekleri var. Tarihte otomasyon konusunda bilinen ikinci kişi Heron. İskenderiyelidir Heron, M.Ö. 10 - M.Ö. 70 sıralarında aslında yel değirmenini bulduğu için ünlenmiş. Bu-har gücünden yararlanarak birtakım ka-pıları açmış, kapatmış. Güzel ama yakla-şık bin yıl sonra bizim topraklarımızda, Cizre’de El Cezeri denilen bir adam çık-

Page 29: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

29

mış. Sadece sultanı sevdiği için, ona hay-ranlığı sebebiyle, çok da meraklı bir adam olduğu için birtakım denemeler yapmış. Elli tane projesi var, kitaplaştırmış sulta-nın emriyle de. Son derece ilginç, bugün hala çalışan örnekleri, prototipleri İstan-bul’da bir müzede çalışıyor. “Biz de yapa-rız” a örnek olsun diye söyledim. Bu kişi, Norbert Wiener’ın ortaya koyduğu Siber-netik Biliminin atası kabul ediliyor. Bilim adamları saymakla bitmez, biri olmasay-dı diğeri olmazdı. Bazıları çok önemli ama “O daha önemli, bu daha önemli” de-mek mümkün değil. Bir tanesini örnek olarak söyleyeceğim. Şu terimi bugünü tanımlamak için, betimlemek için anlat-mak isterim. Teknolojiyi çok kullanıyo-ruz, nerdeyse her gün, hepimiz kullanıyo-ruz. Ne demektir teknoloji? Teknoloji, bir

terimdir, “tekhné” ve “logia” kelimelerin-den oluşur. Tekhné, Yunanca ustalık de-mek, beceri demek. Teknoloji, ustalık bili-mi, beceri bilimi, üretim bilimi demektir. Sonrasında Latince’de “Inganiatorem” diye bir terim var. Teknoloji üretmekte ya da icat etmekte kabiliyetli olan kişi de-mektir. Zaman içinde İngilizce ’ye “Engi-neer”olarak geçmiş. Yani engineer, tekno-loji üretmekte kabiliyetli olan kişi, bizdeki karşılığı mühendis. Arapça kö-kenlidir, “Mü” bilmek, “Hendese” hesap, “Mühendese” hesap bilen, kitap bilen de-mektir. Bugünkü durumu anlatmıyor mu arkadaşlar? Bir tarafta teknolojiye kabili-yeti olan kişiler var, bir tarafta hesap ki-tap bilen kişiler var. Ben de dâhil. Dolayı-sıyla bizdeki terimlere takılmıyorum ancak mühendisliğin, “engineer ”lığa dev-

Page 30: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

30

şirilmesi lazım. Bizim mühendisliğimizin de teknolojiye kabiliyetli kişilerden oluş-ması lazım. James Watt, biraz evvel söy-lendi, bilinen, basit de bir konu; 1700’ler-de bir kondansörle aynı kazanda aynı kömür miktarıyla dört kat enerji kazandı. İşler küçüldü, köyden şehre indiler. O dö-nemlerde Manchester’da ilk fabrika ku-ruldu, James Watt 1765. Zaman geçti, iler-ledi, demiryolları, denizaşırı seyahatler vs. Arkasından çok önemli bir bilim ada-mı Nikola Tesla, alternatif akımı yarattı. Alternatif akım motorları ile kazanlar küçüldü, iş daha da hızlanmaya başladı. Henry Ford diye bir adam… Zaten araba yapılıyor. Paradigmal bileşik… Taylor de-nen özellikle verimlilik konusunda çalış-maları olan, dünyanın ilk endüstri mü-hendisi olduğu kabul edilen Taylor’dan da esinlenerek farklı bir değişiklik yaptı. O zamana kadar şasenin üzerinde olan ara-balar; birileri gidiyor tekerleği getiriyor, öbürü gidiyor direksiyonu takıyor, diğeri kaportasını takıyor vs. derken uzun sürü-yordu iş. Bunun üzerine arabayı hareket ettirdi. Bir kişi sürekli aynı işi yaptı ve olağanüstü bir verim sağlandı. Bu verim-

lilik sebebiyle Henry Ford ikinci devri-min babası sayılıyor. Taylor ve Tesla’nın yoluyla… Aradan zaman geçiyor, Avru-pa’da PLC, ModBUS çıkıyor. PLC, Mod-BUS ile birlikte Elektronik, IT ROBOTIC gelişmeye başladı, bugüne kadar geldi. Yetmedi, daha da hızlandı: Elektronik, bilgisayar, Windows, IBM dos… Ve sonuç-ta bugüne kadar gelebildik. Bugün biz buna Siber Fizik Sistemler diyoruz, Inter-net of Things, Internet of Everything ya da Smart Manifactoring de denilmekte. Bakın arkadaşlar, 20 yıl sonra Endüstri 5.0 geliyor. Ben soruyorum, sordum, yurt-dışında da; “Endüstri 5.0 nedir?” kimse bilmiyor. Bu hızlı bir girişim içerisinde ve mutlaka yakalamamız lazım. İlk endüstri mühendisliğinin, bizim bu işlerimizin önemli kişilerinden birisi: Jaquart. Jaqu-art aslında tembel bir işveren. Babasın-dan kalan işi batırıyor. Fakat müthiş bir deha, matematik dehası... O “Nasıl yapa-biliriz?” diye düşünürken Laibnez, bizim dünyamızı değiştiren dijitalde “0” ve “1” kavramını ortaya atmış. Birbirleriyle ha-berleşiyorlar, biliyor konuyu. Bir levha sokuyor, hesaplamalar yapıyor. Levhanın üzerinde delikler var. Delikler geçtikçe iğ-neler gidiyor - gitmiyor, deliklerden geçi-yor - geçmiyor. Dolayısıyla dokuma yapı-yor yani desen sistemini otomatize etmiş oluyor. Bu sayede ve bu yolla çok değerli desinatör ustası olan 10.000 desinatör iş-siz kalıyor. Bu olayın arkasından dünyada bir kaos oluyor. Fabrikalarda işçiler var. Fransa’da bir çorap fabrikasında birta-kım sıkıntılar oluyor, işçiler isyan ediyor. Takunyalarını dişlilere sokuyorlar ve diş-liler paramparça oluyor. Bu takunyaların adı sabodur ve “Sabotaj” kelimesi bura-dan gelmektedir. Arkasından Ned Lutt var, İngiltere’de Luddite İsyanı diye bir isyan çıkartıyor. Bugün İngilizce’de Lud-

Page 31: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

31

dite, makine düşmanı demektir. Bu se-beplerle ve bu anda Karl Marx ve Engels bu dönemde ortaya çıkıyorlar. Bakın bir bilgisayar o günlerde böyleydi, 1946’da. Bununla ilgili küçük bir anekdot; bu File-delfia’da oluyor, 30 ton ağırlığında 17.500 elektron tüpden oluşuyor. Arada bir bozu-luyor. Araştırıyorlar ve meğerse çevreden gelen böcekler araya giriyor ve sistemi “Off” hale getiriyor. O sebeple biz elektro-nikçiler zaman zaman konuşmalarımızda “Ya, bu sistemde bug var” dediğimizde o terim de buradan geliyor. Endüstri 4.0’ı ENOSAD yani Türkiye’de Endüstri Oto-masyon Sanayicileri Derneği anons etti, Ocak 2013’te. 2011’de Hannover Fuarı’n-da anons edilmişti. 2012 ‘de bir devlet pro-jesi olarak imzalandı, Ekim 2012’de yapıl-dı bu iş. Biz 2013 Ocak ayında kendi

aramızda anons ettik ve 2014’te bir kong-reyle bütün Türkiye’ye duyurmaya çalış-tık. Çok ciddi ve çok iyi bir kongre olmuş-tu. İkincisini de önümüzdeki sene içerisinde yapmayı planlıyoruz. Bosch firmasının öncülüğüyle yapıldığını da söylememiz lazım, sistemin içerisinde Bosch da var. Burada birtakım değişiklik-ler var ve internette de “O nedir, bu ne-dir?” şeklinde birçok yazı var. Ama şunu söylemek isterim: Endüstri 4.0 deyince bu kavramları çok duyacağız; Siber Fizik Sistemler, Internet of Things (IoT), Com-puter Aided Managements, Flexible Ope-ration, ki bu çok önemli... Ama Connected Industry, bunu tarif etmek ve betimlemek için en çok kullanılan terimdir. Green Production da kullanılmakla birlikte öze-likle Advance Manifacturing doğuda kul-

Page 32: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

32

lanılıyor, Internet of Things ise Amerika tarafında, Endüstri 4.0 Avrupa tarafında. Big data çok önemli ve üzerinde durulma-sı gerekir. Bir arkadaşımız sordu, “Big data meselesi, hackerler ne olacak?”. Hac-kerların dışında da başka şeyler olacak, onun için üzerinde çok çalışmak lazım. Sanıyorum dünya da bunun üzerine çalı-şıyordur, çalışmalıdır. Çünkü birileri is-temediği halde bir düğmeye basarak üre-timinizin her türlü bilgisini edinebilir. Bırakın bu bilgiler, bir süre sonra dijital fabrikalar çalışmaz hale bile gelebilir. Cloud Computing, clouda gönderiyorsu-nuz bilgileri ve artık bir hard disk taşımı-yorsunuz ya da excel halinde big dataya gönderiyorsunuz, proses ediliyor, fabri-kalar çalışıyor vs. Aşağıda gördüğünüz kelimelerin tümünü Endüstri 4.0 içeri-

sinde sürekli göreceksiniz, duyacaksınız.

Özellikle hybrid sensor meselesi Türki-ye’de önü açık bir meseledir, bir fırsattır. Hybrid sensor veya hybrid devreler hatta gömülü sistemler meselesi Türkiye İçin çok önemli bir konudur. Bu konuda uz-manlar yetiştirmemiz belki de bizi bu yarışta çok önemli, çok avatajlı noktala-ra getirebilir. Sürekli değişen Pazar bir olmazsa olmaz mıdır? Olacak. Bireysel müşteri gereksinimleri, sürekli tasarım-lar, 7/24 hızlı servis, yeni gelişen sosyal davranışlara hızlı uyum… Y jenerasyo-nu dediler… Yurt dışında Y jenerasyonu denmesinin sebebi “Why”… “Niçin?” diye soruyor bu y jenerasyonu. Biraz evvel de bir konuşmacımız bundan bahsetmişti. Şirketlerin %80’i sayısal veriye geçecek

Page 33: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

33

Page 34: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

34

önümüzdeki beş sene içerisinde. Endüst-riyel mal varlıklarında 40.000Milyar €/ yıl ilave yatırım gerekiyor, dünya için ko-nuşuyoruz. Dijital ürün ve servislerinde 30.000 milyar €/ yıl ilave katma değer ortaya çıkacak ve bütün bunların hepsi performansta sadece %18 civarında bir verimlilik için.

Bakın, verimlilik ne kadar önemli. Eğer bunu kaybedersek bırakın bu “Biz hal-lediyoruz bu işi” laflarını, bizim mal sa-tabilmemiz bile mümkün olmayacak. Çünkü her mal ucuzlayacak, belki fiyat da ucuzlayacak vs. Akıllı fabrikalardan akıllı şehirlere gidiyoruz artık. Fabrika üzerin-deki her şey; dinamik ve statik, artık bir sensör. Hepsinin IP v6 (Hybrid sensor-s)’ya geçecek bir sistem olması lazım. Ba-kın görseldeki hybrid sensor, dişliden bile geriye veri alacağız.

Gelişim trendi ise grafikte gösterilmiştir. Gelişim trendinde biz gösterilen yerdeyiz ve bakın, 20 yıl sonra bitiyor.

50 milyar component önümüzdeki 5 yıl içerisinde fabrikalarda devreye girecek. Eski sensorler hep değişecek, değişmeli. Facebook, Google, IBM, Intel artık sosyal medyada değil, artık üretimin içerisine giriyorlar. Büyük yatırımları var. Robot-lara gelelim. Robotların gelişimi bakın dünyada nasıl bir yere gidiyor: Robotlaşma en çok otomotiv, elektronik, elektronik, metal sektörlerinde devam ediyor. Robotların daha çok beş ülkede öne geçtiğini görüyoruz, özellikle Çin’de. Dünya ortalaması %66’larda…

Çin yeni başladığı halde çok hızlı geliş-mekte… Kendi üretimlerini yapmaya başladı Çin, özellikle robot üretiminde.

Page 35: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

35

Page 36: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

36

Page 37: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

37

Dünya ve robot üreticileri bu konuda his-sedilir derece endişeliler.

2.3 milyar robotun 1.4 milyarı Asya’da olacak. Companentler değişecek artık, griperlar vs bunların hepsi değişecek. Bambaşka bir robot sistemi geliyor. Ar-tık robot-insan ilişkisi başlıyor. Robot yapacak, size verecek, siz bakacak, “Ta-mam” diyeceksiniz. Tezgâhın bir tarafın-da robot, bir tarafında insan çalışmaya başlayacak, bunun önemli örnekleri var. Energy efficieny çok önemli, more comp-lete solutions, vs… Çin, IAS (Intagrated Assemble Solutions) için en önemli pazar haline gelecektir, Almanya için bu böyle. Bakın Çin: “Ben bugüne kadar hiç karış-madım, her şeyi ürettim, ne derseniz yap-tım. Bundan sonra böyle olmayacak. Beş yıllık planlar içerisinde “Made in China” olacağım. Made in China, artık kalitenin sembolü olacak. Bunu da 2025 yılına ka-dar tamamlayacağım” diyor. Bu çok ciddi bir olay… Bunun üzerinde bizim de aslın-da çok ciddi düşünüyor olmamız gerekir. Aşağıdaki görselde sembollerle kimin ne-reye yaklaştığını gösteriyoruz.

“Domestic” olarak büyümeyi hedefliyor özelikle, daha sonra “cost reduction” di-yor. Dünyanın derdi olacak… Asimov’un kuralları devreye giriyor. Arkadaşlar, bence asıl önemli olay bu: Artık bir adam, bir makine, bir fabrika dönemi geliyor. Bu işleri yapan, el emeğiyle çalışan arkadaş-lar maalesef gelecekte başka iş bulmak zorunda kalacaklar.

Dünyanın nelerle uğraştığına dair aşağı-daki görsel çok çok önemli, üzerinde dur-mak gerekmektedir.

Malzeme bilgisi artık çok önemli… Biraz

önce hocamın söylediği gibi, Enterprise 3D Printing artık geliyor. Malzeme bilgisi ve çoklu disiplinli çalışabilmek artık çok önemli… Tek başına bir mühendisin bir iş yapabilmesi artık mümkün değil. “Ben elektrik mühendisiyim”, “Ben makine mühendisiyim” hiçbir işe yaramaz. Ben makine, siz elektrik, öbürü çevreci, diğeri malzemeci… Birlikte çalışırsak ancak bir şeyler yapabiliriz. Aksi takdirde bir tek disiplin… Dünyada artık bunun bir örneği yok. Size hafıza okuyan robottan bahset-mek isterim. Artık dil bilmeye neredeyse gerek yok. Parkinsonlu bir hasta için ya-pılmış olan bir çözümdür. Dünya nelerle uğraşıyor… Telepatik robotlar gelecek. Ben ne düşünürsem yapacak, diğerleri yapmayacak. Artık insan-robot karışımı varlıklar dünyaya geliyor. Biraz evvel ko-nuşuldu, 1956’da 5 megabayt olan hafıza, 2014’te 128 gigabayta çıktı. Çok önemli bir gelişmedir bu.

Konuşmamı “İnsanoğlu bir yandan ma-kinaları insanlaştırmakta fakat diğer yandan kendisi de büyük bir hızla maki-nalaşmaya doğru evrilmektedir.” sözüyle bitirmek istiyorum. Bu benim söylediğim bir sözdür ve inanın söylerken ben irkili-yorum.

Teşekkür ederim…

Page 38: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

38

LÜTFİOKAYALTINAY ROBOT TEKNOLOJİLERİ A.Ş.GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

Şimdi size robotik açıdan aslında bu En-düstri 4.0 ile alakalı biz neredeyiz ve iler-de neler olacak, hızlıca bahsetmek isti- yorum. Hızlıca konu başlıklarımdan bahsedeyim, daha sonra ana konulara ge-çeceğim zaten. Neredeyiz, ona geçeceğiz ilk önce, daha sonrasında şu andaki uygu-lama örnekleri, bildiklerimizden değil sıra dışı uygulamaları göstereceğim size. Gelecekte robotların yerleri nasıl olacak, onlardan biraz bahsetmeye çalışacağım. Ürün ve pazar geliştirmede neler oluyor ve en son da trendlerden bahsedeceğim. Şimdi bu neredeyiz kısmına gelince, as-lında robotik konusunda lokomotif olan sektör otomotiv sektörü oldu. Bu Endüst-ri 3.0 Devrimi ile birlikte PLC’lerin ve ro-botiğin gelişmesi ile birlikte aslında oto-motivin çok katkısı oldu. Otomotivdeki katkısının gelişmesi ile birlikte aslında birbiriyle hep doğru orantılı oldu bunlar. Peki nasıl? Teknoloji geliştikçe robotik gelişti, insanların parası daha çok oldu,

ucuzlamaya başladı. Ucuzlamaya başla-dıkça da seri üretim artmaya başladı. Do-layısıyla o gün 100 sene evvelki otomobil-lerden şu anda bu şekildeki otomobillere binmeye başladık. Bunun üzerine dediği-miz gibi bir sürü; klimasından tutun da güvenlik ekipmanlarına kadar konforu-muzu sağlayan ekipmanlar kullanılıyor. Ama bakarsanız da genel olarak az evvel Sami Bey’in de bahsettiği gibi böyle bir üretim hattında, şu anda otomobiller bu şekilde robotlar ordusu tarafından üreti-len fabrikalara dönmüş vaziyette. Yakla-şık 30- 40 saniyede banttan birer araba iniyor, şu anda bu robotlar sayesinde. Do-layısıyla Bursa’da herkes biliyor aslında ana üreticiler ve yan sanayiciler fazlasıyla kullanıyor. Ama artık resimlerde filmler-de olduğu gibi, kliplerde gördüğümüz ro-botlar artık yavaş yavaş hayatımıza giri-yor. Dolayısıyla neredeyiz kısmını biraz daha açarak devam etmek istiyorum ro-botik uygulamalarıyla birlikte. Şimdi bili-

Page 39: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

39

yorsunuz iş güvenliği ve işçi sağlığının gelişmesiyle birlikte insanların çalışma koşulları fazlasıyla önem kazanmaya baş-ladı. Sunumda gördüğünüz çuvalların bir tanesi 25 kilo. Bir iplik fabrikası için yapı-lan bir uygulama bu. Burada çalışan bir işçi yaklaşık 20 saniyede 5 çuvalı indir-mek zorunda. Bunu çarparsanız bir işçi günde yaklaşık 50 ton kadar bir yük geçi-riyor ki bu insan için dayanılmaz bir li-mit. Dolayısıyla böyle bir robotla bunu çok kolaylıkla yapabiliyorsunuz. İkinci uygulama yine işçi sağlığıyla alakalı. Me-sela evimizde kullandığımız fırınlarımı-zın emayeleri… Emayeler biliyorsunuz avrazik malzemeler… Dolayısıyla işçiler açısından sıkıntı yaratıyor. Dört beş tane robotla ve hareketli bir konvorle birlikte bunların kaplanması ve fırınlanması ar-tık mümkün. Daha sonra çamaşır maki-naları. Çamaşır makinalarında denge ağırlıkları vardır, bilirsiniz. Denge ağır-lıklarının takılması, aslında bunlar eski-

den döküm çelikten yapılırdı, artık beton-dan yapılıyor. Yaklaşık 10 - 15 kiloluk ağırlıklar bunlar. Dolayısıyla bunları da artık çevrim zamanı 15- 20 saniye olan bir çamaşır makinası hattında bunların bir operatör tarafından konmasıyla ve robot tarafından yerlerinin kamera uygula- masıyla tespit edilmesinin ardından kon-ması da şu anda uygulanan uygulamalar arasında aslında. 6 - 7 sene evvel bir müş-terimiz bizden şöyle bir talepte bulundu. Dedi ki: “Bizim döküm olarak gelmiş par-çalarımız var, bunlar bir kasanın içerisin-de duruyorlar ve işçilerimizin de bunları sıraya dizmesi zor oluyor. Bunları robotik olarak yapmak istiyoruz.” Ne yazık ki o zaman böyle bir teknoloji yoktu. Yaklaşık ondan bir sene sonra, Sedat Sami Bey daha iyi bilir, 3D Vision teknolojisi gelişti. Böylelikle artık yığılmış kasa içindeki bir şekilde duran parçaları robotun elinde gördüğünüz gibi bir kamerayla tespit edip buradaki yazılımla içerdeki alınabilecek parçayı görerek sonunda ilgili işlem ma-kinasına veya bir konvore koymak artık mümkün. Şimdi aslında günümüz robotik uygulamalarına bakarsanız, robotlarla süt sağma yapan çiftlikler var. Resimde de gördüğünüz gibi çift kollu robotlarla, bi-raz sonra bir video da göstereceğim size, kendi başına, iki kolunu kullanarak mon-taj uygulaması veya birtakım uygulama-lar yapan aplikasyonlar da var. Şimdi uy-gulama örneklerine gelince bir videomuz olacak, onu size göstereyim. Bu video Al-tınay’ın yaptıklarını, son 20 - 25 yılda yaptıklarını kısa kısa özetliyor. Altınay İstanbul’da kuruldu. Videodaki bizim mühendislik merkezimizden bir görün-tü… Bu gösterilen Türkiye’nin ilk yapılan robotu. 1994 senesinde yapıldı, dört kilo-luk bir robot. Arkasından ikincisi yapıldı. Burada gördüğünüz bizim Ar-Ge, ürün ve

Page 40: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

40

proje geliştirme departmanımız. Bizim genel olarak yaptığımız tabi otomotiv fir-malarıyla yaptığımız devre alma çalışma-larını yaptığımız atölyemiz. Şu anda gör-düğünüz bir aracın gövdesini birleştiren genel otomotiv hattındaki bir uygulama. Artık birden çok model aynı hatta yapıl-mak isteniyor. Dolayısıyla bununla ilgili uygulamalar çok fazla. Aynı anda 200 tane farklı modeli işleyebilecek, yapabile-cek hatlar tasarlamaya başladık. Bunlar artık teknolojinin gerekliliği haline geldi. Ya da böyle ark kaynağı uygulamaları… Bunlar hem hız hem de kalite açısından işletmelere büyük miktarda avantajlar sağlıyor. Çünkü aynı zamanda güvenlik parçaları da oldukları için bunların tama-men robotik halde yapılmasına başlandı. Bunlar bizim bildiğimiz şeyler. Mesela

aracın ön camını görüyoruz şu anda. Ro-bot bir yapıştırıcı sürüyor. Gördüğünüz gibi kamera uygulamasıyla direk aracın geometrisine uygun olarak camı yerleşti-riyor. Benzer şekilde şu anda bir buzlu cam fabrikası görüyoruz. Burada yine gö-rüntü teknolojisi kullanılarak hatalı olan kısımlar kesilip camlar ayrılıyor. Şu anda mesela bir ayna paletleme robotunda gör-düğünüz gibi genel bir paletleme istasyo-nuna bırakılıyor. Bunlar artık günümüz-de çok fazla uygulanan şeyler. Endüstriyel robotların yetmediği durumlarda da biz kendi robotik kabiliyetlerimizi kullana-rak böyle 1200 kiloluk camları taşıyabilen sistemleri de yapabilir hale geldik. Az ev-vel müşterinin bahsettiği de ilk yaptığı-mız projelerden olan kadeh ayırma. Orada sensorlar vasıtasıyla hataları tespit edilen

Page 41: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

41

bardaklar bu şekilde dışarıya ayrılıyor. Az evvel bahsettiğim çamaşır makinası… Yani aynı şekilde ergonomik açıdan sıkın-tısı olan bir buzdolabının yine robotlar tarafından alınıp sadece paketlemeye gönderilmesi. Hayatımıza çok fazla sira-yet etmiş vaziyetteler. Şu anda dışarıdan baktığımızda çok fazla bir şey göremiyo-ruz ama gerçekte böyleler. Bundan daha fazlası da olacak. Örneğin, bu bir otoma-tik depo sistemi... Şu anda bizim tarafı-mızdan yapılan bir simülasyon çalışması-nı görüyoruz. Operatör gerekli parçayı koyuyor, sistem onu alıp herhangi bir ad-rese koyup saklıyor. Bu Türk Hava Yolları için yapılmış bir proje. Daha sonra bakım-da gereken herhangi bir parça istenildiği zaman, videoda gördüğünüz geçekleşmiş hali, robot ilgili parçayı operatöre vererek tamiratın yapılmasını sağlıyor. Bunlar her zaman kalite ve zaman sağlayan şey-ler. Şimdi, uygulama örneklerinden de-vam edersek aslında biraz da bu projeler

nasıl yapılıyor, Türkiye’de teknoloji nasıl anlaşılıyor ondan da biraz bahsetmek is-tiyorum. Aslında her şeyin başı böyle pro-jelerde; şartname... Başarıya gitmek isti-yorsak hem işletmeler hem de bunun kurulumunu yapacak firmalar olarak ge-nel bir bilgi olarak başarının ilk adımı şartname ve doğru bir yatırım etüdü olu-yor. Doğru bir yatırım etüdü ile birlikte şartname parametrelerini belirlememiz gerekiyor. Biz ne üreteceğiz? Nasıl ürete-ceğiz? Ne kadar miktarda üreteceğiz ve hangi kalitede üreteceğiz? Hedeflerimizi belirlememiz gerekiyor. Aynı zamanda bi-zim teknik gerekliliklerimiz ve standart-larımız neler? Bunları da belirlediğimiz takdirde dolayısıyla artık bundan sonra üretilecek ürünün bir proses senaryosu-nu, burada kaç tane robot olacak, ne yapa-cak gibi koşulları belirlemek gerekiyor. En sonunda da ekipmanların seçimi ve bunu yapabilecek yetkin bir firmayla mü-hendisliğinin, tasarımının, kurulum ve

Page 42: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

42

devreye alma çalışmalarının yapılması. Bunun yanında işletme içinde de sağlam bir bakım ekibini barındırmak, garanti ve servis hizmetleri diye kısaca bir bilgi ve-rebilirim. Şimdi, gelecekte robotların yeri ne olacak? Robot senaryolarından bahse-delim. Şu anda Ar-Ge faaliyetlerine bütün firmalar, sürekli yatırım yapıyorlar. Bu yatırım miktarları da gün geçtikçe de ar-tıyor. Dolayısıyla bu beraberinde gelen yüksek teknoloji için robotların gereklili-ği nedir? Yani bu ne demek? Çıkan tekno-loji öyle bir duruma geliyor ki artık ma-nevra olarak herhangi bir şeyin yapılması veya çok kompleks olduğundan ötürü dik-kat gerektiren veya belli bir robotik tek-noloji gerektiren teknolojilere doğru gidi-yoruz. Bu birincisiydi. İkincisi ise bu teknoloji ile birlikte yeni iş imkânlarının oluşturulması. Yani bu bir parça üretim teknolojisi ise o zaman bu durumda bu yeni parçayı üretebilecek işletmeler ve yeni iş alanları oluşuyor. Dolayısıyla in-sanların kafasında şöyle bir algı var, “Ro-botik teknoloji geldiği zaman insanlar iş-siz kalacak.” Hayır. Ben 15 senedir bu işi yapıyorum. Nereye robotik teknoloji gel-diyse orada insanlar her zaman daha fazla işe alındı. Siz Bursa’daki otomotivde yeni modeller geldiğinde ne kadar işçi alındığı-nı benden daha iyi takip ediyorsunuzdur. Gelişen teknolojiyle birlikte kalifiye ele-man ihtiyacının artmasına rağmen bu ih-tiyacın sürekli artması… Yani bu, şu de-mek: aslında kalifiye eleman ihtiyacı hem üreticilerde hem de diğer kısımlarda sü-rekli artıyor. Bu açık hiçbir zaman kapa-namıyor. Ürün market değişim süreleri-nin kısalması; bu da aslında daha az yatırımla bu değişimlere daha esnek sis-temlere adapte olma gerekliliği. Bu az ev-vel derivative diye bahsettiğim kısım. Şu anda işletmeler bazı yatırım kararlarını

alırken şöyle düşünüyorlar: “Ben bir hat yatırımı yapmak istiyorum, 150 tane ro-bot alacağım fabrikama, kuracağım. Bun-larla bir araç üreteceğim. Ama bunun ha-ricinde ben yatırımı şu hale getirmek istiyorum: Ben beş yıl sonra yeni bir hat-chback araba daha üreteceğim veya başka bir araba. Bunun için de öyle bir hat olma-lı ki bu hattı yaparken yani aracın yapıla-bilir fizibilitesini yapıyor olmam lazım.” Dolayısıyla bizim müşterilerimiz, araç üreticileri şöyle isteklerle geliyorlar: “Ben şu anda bir araba üreteceğim. Kompakt sınıf olacak; ama iki sene sonra ama üç sene sonra… Ben şu anda o aracı üretece-ğim, ne olduğunu size söyleyemem. Bu-nun altyapısını yapacak şekilde bana bir hat tasarlayın.” Artık insanlar bir araba üretecekleri yerine, yeni bir hat yatırımı yerine bir hatla iki veya üç arabayı, bazen

Page 43: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

43

dört arabayı aynı anda üretebilmeyi he-defliyorlar. İnsan - robot ortak çalışması… Az evvel de bahsedildi. Şimdi gelecek vi-deolarda göreceksiniz, robotik teknoloji-yi bilenler bilir. Robotlar güvenlik açısın-dan bir güvenlik kafesi etrafında çalıştırılır. İnsanlarla ortak çalışma nok-talarına çeşitli güvenlik araçları konur. Alan tarayıcılar, ışık bariyerleri gibi. Bu gelişen sensor teknolojisi, tor algılayıcılar vs. bu güvenlik kafeslerini tamamen artı-rıyoruz. Robot ve insan karşılıklı, birlikte çalışılabilir hale geliyorlar. Endüstri 4.0 ile her ortamda haberleşme ve uzaktan erişim noktasında değerli konuşmacıla-rın hepsi bir şeyler bahsetti. Biz zaten ro-botik ve otomasyon olarak bunun içeri-sindeyiz şu anda. Bununla alakalı gelişmeleri, adaptasyonun nasıl ilerleye-ceğini değerlendiriyoruz. Yeni bir kon-sept daha var 4.0’ın içerisinde; Plug & Produce. Bizim eski “Tak ve çalıştır” tek-niğimiz yerine “Tak ve üret” mantığına doğru ilerlemekteyiz. Modüler üretim sistemleri üzerine çalışılıyor şu anda. Ge-

çen hafta gittiğim Almanya’da oradaki bütün ana otomobil üreticilerinin katıldı-ğı bir sempozyumda insanlar artık, “Mo-düler üretim nasıl olabilir, bunları nasıl yapabiliriz?” i konuşur haldeler. Şimdi ürün ve pazar gelişimleri; az evvel bahset-tiğim çift kollu robot işçinin videosunu izleyelim öncelikle. Gelecekteki robot ve bizim üretim hatlarımız nasıl çalışacak, onları bir görelim. Buradaki robot bir operasyon yapıyor; bu bir kaplama olabi-lir, herhangi bir şey olabilir. Parçayı bir noktaya koyuyor, bu bir kaplama olabilir, herhangi bir şey olabilir. İki eli var dikkat ederseniz ve burada tamamen operatör-süz bir çalışma var. İşlem bittikten sonra parçayı alıyor robot ve direk bir kameraya kontrol sistemi ile birlikte çıkan parçanın uygunluğunu kontrol ediyor. Şimdi göre-ceğiz nasıl yaptığını. Bu sistemde bir ka-mera bölmesine koyuyor parçayı, parça orada kontrol ediliyor. Eğer parça kalite-sel açıdan, boyutsal, geometrik açıdan okey bir parçaysa bunu okeylenmiş, bit-miş parça paletine koyuyor. Ama değilse

Page 44: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

44

bu sefer de ret parça paletine koyuyor. Daha sonra bitmiş paleti alıp bir konveyör koyarak insanların yani operatörün ala-bileceği bir şekle bırakıyor. Bir sonraki videoya geçebiliriz. Şimdi bundan biraz fazlaca bahsetmek istiyorum, çünkü tek-nolojide gelinen son nokta bu şu anda. Ar-tık robotlar insan öldürdü vs gibi bir şey olmayacak. Bakın şimdi çalışma alanını belirliyor. Orda bir adam var, az önce ro-botun geçtiği noktaya geçecek. Adam geç-tiği vakitte sadece duracak. Operatör ar-tık onu eliyle istediği, çalışması gerektiği noktaya getirecek. Robot artık oradan geçmeyecek. Bu önemli bir şey... Bu gör-düğünüz parça bulaşık makinesinin su cebi denen parçası. Bakın iki tane boru takılacak. Artık bunları ilerleyen zaman-larda beş, belki on sene sonra bir bulaşık makinası fabrikasında göreceğiz. Tor kontrolü ve konum kontrol edebilen ro-botlar bununla birlikte olması gereken konuma alıp aynı zamanda bunu takabili-yor. Bu arada biraz sonra o görüntüyü de göreceğiz. Parçayı taktıktan sonra sıklı-ğına göre parçanın gerçekten oturup

oturmadığını ve aynı noktada olup olma-dığını görebiliyor. Şu anda bizim opera-törlerin elleriyle yaptıkları işleri aslında bir robot yapabiliyor. Karşıdan gelen kuv-veti tor sensorü ile birlikte algılayarak bunu yapacak. Biraz sonra da bir boşalt-ma parçası takacak. Burada da eğer hem konum ayarlama hem de bir şey sıkışması varsa orada duracak. Dolayısıyla artık yeni trendler, yakın zamanda; beş ile on senelik zamanda bunları görür hale gele-ceğiz. Aslında bahsetmek istediğim şey-ler fotoğraflarda olduğu gibi. Bunlar belki biraz abartılı ama böyle şeyler de görece-ğiz. Artık tarımsal alanda, hizmet sektö-ründe gördüğümüz gibi bankacılık, sağlık veya gıda sektöründe hizmet robotlarını daha çok görmeye başlayacağız. Çünkü şu on senedir buna çok büyük yatırımlar ve araştırmalar yapılıyor. Biz de bunun ha-berlerini alıyoruz, gelecek robotik üzeri-ne gidiyor. Kısaca kesmek istiyorum çün-kü Hakan Bey’e bırakacağım.

Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyo-rum, sağ olun.

Page 45: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

45

Dr. Kaku benim en sevdiğim fizikçi ve fü-türistlerden bir tanesidir. Fütüristi her-halde Türkçe’ye gelecek tahmincisi ola-rak çevirebiliriz. Onun öngörülerinden biri de gelecekte yapay zeka ki bu Endüst-ri 4.0 ‘ın devrim niteliğini tamamlayacak olan nokta. 2013 yılında hep tartışma ko-nusu oldu, ben de o tartışmanın içerisin-deydim. Endüstri 4.0 devrim midir, evrim midir diye. Ben ilk başta devrim nokta-sındaydım ama zamanla bunun aslında devrim değil, evrim olduğuna kani oldum. Daha sonrasında bugüne geldiğimizde as-lında devrim için evrim aşamasındayız. Bu devrimin nihayetleşmesi için yapay zekânın bir şekilde o aşamaya ulaşması lazım. Sunum içerisinde birçok konu var. Robotlar var, robotların birbiriyle konuş-ması var, öğrenmesi var, insanlara öğret-mesi var, insanlarla iletişimi var. Bunla-rın bir şekilde gerçek otonom sistemlerini kurulabilmesi için ve gerçek 4.0’a ulaşa-bilmek için muhakkak olan bir şey varsa o

da yapay zekadır. Doktoramı bitireme-dim, hocam söylemedi. Doktoramın ko-nusu o zaman için bugünkü otomasyon kontrol sistemleri için vazgeçilmelerin ilk adımını oluşturuyordu. Yapay zekânın ilk temelleriydi aslında: Yapay sinir ağları ve fazi kontrol… O dönem için konuştuğu-muzda yapay sinir ağları diye söylenildi-ğinde büyüleniyorduk oysa şimdi geldiği-miz noktada yapay sinir ağlarının aslında yapay zekânın başlangıç aşaması olduğu-nu görüyoruz. Doktorayı o gün bitireme-dim. Aslında bunu bir fırsat olarak görü-yorum, iyi ki bitirememişim. Şu an yurt dışından değişik teklifler geliyor. Acaba yapay zekâ üzerine devam ettirebilir mi-yiz diye. Bu konuda da bazı çalışmaları-mız devam ediyor. Doktor Kaku’ ya bağla-yacak olursak Endüstri 4.0 için orada sunulanlar, onun anlattıkları aslında gü-nümüz dünyası için bir şekilde karşılaşı-yoruz. Nasıl karşılaşıyoruz? Ironman’ in son filminde oradaki başrolün oradaki

HAKANMAVRUKELEKTRİK YÜKSEK MÜHENDİSİ,SIEMENS SATIŞ DİREKTÖRÜ

Page 46: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

46

robotları tasarlarken ki hologram yapısı ve bitirdikten sonra sabah geldiğinde ro-botların üretilmiş olması aslında Endüst-ri 4.0’ı çok güzel özetleyen bir film olarak günümüzde. Fütüristlerin tamamı gele-cekle ilgili öngörülerini sunarken karşı-lıklarını hep filmlerde buluyoruz aslında. Bu noktada baktığımızda 1950’de yapıl-mış, Amerika’da fütüristlerin yoğunlukla takıldığı lokallere gittiğimizde, 1940 – 1950’li yıllarda 2000’li yıllar için yapıl-mış öngörülerde %90 - %95 civarında tut-turduklarını görüyoruz. Yani ileriye dönük, vizyoner insanlar bir şekilde günü yakalayabiliyorlar. Beni şaşırtan tek bir şey vardı, oldukça şaşırmıştım. Bir nokta-yı hiç tutturamamışlar. Tahmin edebile-cek olan var mı? Neyi tutturamamış ola-bilirler, 1940’larda, 1950’lerde? 2000’li yıllara geldiğimizde kesinlikle yanıldık-ları bir konu vardı. Cep telefonunu tama-men tutturmuşlar. Sigarayı tutturama-mışlar. Kapalı ortamda sigara içilebileceğini düşünmüşler 1950’lerde. Düşünün 1950’lerde fütüristler bile kapa-lı ortamda sigara içilemeyeceğini düşüne-memişler. O beni çok şaşırtmıştı. En azın-dan onlardan daha iyi yaptığımız bir şey var; kapalı ortamda sigara içmiyoruz. O noktada oldukça mutlu oldum. Sunumu-mu Türkçeleştiremedim, etkiyi bozaca-ğından dolayı. Digital enterprise diyoruz, dijital atılım… Çok kişi benden önce an-lattı burayı çok kısa açacağım. Her bir fi-ziksel devrim akabinde bir yeni yüzyıl açıyor aslında. Buharla beraber biz biraz daha zenginleştik, biraz daha aklımızı kullanmaya çekildik vücudumuzu kul-lanmaktan. Biraz daha ilerledik, elektriği bulduk. Elektrikten sonra insanoğlu bi-raz daha yukarıya çekti kendini. Daha sonrasında 1969’lara geliyoruz, elektro- niği buluyoruz. Her bir devrimden sonra

aslında o devrin en önemli şeyi ortadan kayboluyor. Yani bugün elektriği konuş-muyoruz artık. Elektrik var, duvarların içinde, yerin altında… Bunu kabul ediyo-ruz artık, bunu içselleştiriyoruz ve bunu bir daha konuşmuyoruz bile. Bir şeyin devrinin kapandığını anlamamız için ar-tık onun kesinlikle ve kesinlikle görün-mez olması lazım. Artık onu hayatımızın bir parçası olarak görmemiz lazım. Bugün neyi konuşuyoruz artık; giyilebilir tekno-lojiyi. Saatimizden konuşmayı, kulaklık üzerinden konuşmayı, Google Glass ile gördüğümüz insanları artık tanıyalım. Gizli saklı hiçbir şey kalmayacak artık. Tamamen dijital ortama giriyoruz artık. Yani teknolojinin kendisi ortadan kaybol-duktan, onu içselleştirdikten sonra yeni bir şeyin geldiğini anlamaya başlıyoruz. Peki neden? Bu Endüstri 4.0 neden? Ne dürttü bizi de Endüstri 4.0 ile uğraşıyo-ruz şu anda, ne gereği vardı? Sunumdaki rakamlar gösteriyor aslında ne gereği ol-duğunu. Hocam en başta söyledi aslında, hoş geldiniz. Bunu dürten Uzak Doğu’nun Avrupa’yı ve Amerika’yı dümdüz etme korkusu, başka bir şey değil. Bakıyoruz rakamlara, bütün Avrupa Birliği, 27’si bir araya geliyor, 550 Milyar Euro’luk iş hac-mi ile genel üretim yaparken aradan 5 yıl geçiyor ve bunu 620’ye çıkartıyor. Diğer-lerine bakmaya hiç gerek yok, sadece Çin’in tek başına ürettiğine bakın, 170’ten 580’e. Bu güçle rekabet etmeye imkân yok. Üreterek rekabet edemiyor. Bu Tür-kiye için de geçerli. Biz hiçbir zaman Çin’den daha ucuz, daha kolay, daha hızlı üretemeyeceğiz. O zaman bizim bir şeyler üretmemiz lazım, onlardan daha iyi. Ne olabilir, tabi ki katma değerli ürünler. Ne-redeyiz, sunumun içerisinde o da var. Ne bizi dürttü? Çin’in akıl almaz sınırsız ve büyük üretim kapasitesi, sınırsız… Benim

Page 47: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

47

bir arkadaşım var orada, neden adi şeyler üretiyorsunuz, neden üstünde 32 GB ya-zan USB bellek üretiyorsunuz, takıyorum içerisine 4 GB bile yükleyemiyorum? Ce-vap ne olur tahmin edebileniniz var mı? Üretemedikleri için değil elbette, cevap yıkıcıydı. Siz böyle istiyorsunuz biz de öyle üretiyoruz. Yani üretemeyecekleri için değil, biz böyle istediğimiz için böyle üretiyorlar. Biz sahtekâr değiliz, insanlar sahtekâr, siz kendinize bakın diyorlar. O nedenle Çin gözden kaçırılacak bir ülke kesinlikle değil. Her şeyin başlangıcı veya daha önceden başlayan ama iteleyen ana faktör 2008 krizidir bu arada, ilave bilgi. Peki, ne yapıyoruz? Daha hızlı, daha hızlı, daha hızlı üreteceğiz. Daha hızlı tükete-ceğiz. Daha hızlı teknoloji üreteceğiz ve bunların belki en önemlisi burada, daha karmaşık ürünler üreteceğiz. Standart ürünlerle hiçbir şansımız yok. Daha kar-maşık, daha karmaşık, daha karmaşık ol-mak zorunda… Neyi artıracağız? Tama-men kendi esnekliğimizi artıracağız. Bu esnekliği artırarak ve daha değişken pa-zara daha hızlı şekilde gidebileceğiz. Ör-neğin şu anki en büyük sıkıntı nedir? İhti-yaç olduğunda üretmek, üretmek istediğinizde ortada ürün yok. Ürünü bir şekilde ortaya getirmeniz lazım. Yani pa-zarın ihtiyaçlarıyla üretim hızını bir ara-ya getirebilmenin tek yolu bu. Endüstri 4.0’ın içerisinde ilerlemek, verimliliği ar-tırmak. Soru; Endüstri 4.0 ne zaman? 2011 yılında Hannover Fuarı’nda ilk defa bir Endüstri 4.0 lafı konuşulmaya başlan-dı. 2012’de Alman Federal Devleti toplan-dı. 2013 yılında gelişim için büyümenin yönetimi olan bir topluluğu bunu bir dek-larasyon haline getirdi. Bir rapor, bir stra-teji raporu haline getirdi. 2014 yılında, biz bir yıl geç kalmışız hocamdan, biz bunu Türkiye’de lansmanını yapmışız. 2015

yılı, özellikle bu yıl Hannover Fuarı’nda Endüstri 4.0 ‘ın her şeyini o fuarda sergi-lemek için çok özel çaba sarf ettik. Nasıl? Cyber Physical Systems, hayali bir fizik var. Hayali bir ortamda gerçekleşecek her şey. Yani hayal edebildiğimiz kadar her şeyi üretebileceğiz. Burada 3 boyutlu si-mülasyon, 3 boyutlu üretim ve hocamın da başta söylediği üç boyutlu yazıcılar ge-leceğin en önemli trendlerinden bir tane-si, ona canı gönülden katılıyorum. Bir şe-kilde bunu eğitimle ilişkilendireceğim, yalnız öncelikle üç boyutlu printer lafı geçince söylemek istedim; gelecekte ol-mayacak meslekler neler diye araştırdığı-mızda en sıkıntılı noktalardan bir tanesi lojistikti. Çünkü herkesin evinde 3D Prin-ter varsa, böyle bir dünya hayal edelim. Parçayı download ediyorsunuz ve prin-terdan basıyorsunuz. O nedenle geleceği hayal etmek hakikaten çok zor ama bugün 3D Printer artık imkânsız değil. Birçok kişi zaten evinde kullanıyor. Şu an Sie-mens’te, bizde çalışan yeni nesil çocuk-lardan bir tanesi kendi printerını üretiyor ve printerı printer üretiyor şu an. Yani kendi parçalarını kendi printerında bası-yor ve kendi ürettiği 3D printerları satı-yor, para da kazanmaya başlamış, çok tak-dir ettim.

Ortada hiçbir şey yok. Daha ofis ortamın-dayız, kuracağımız fabrikayı hayali bir ortamda canlandırıyoruz. Çalışıyor mu, çalışmıyor mu kontrol ediyoruz. Herkesin hayali otomotiv biz de aynı noktadayız. Otomotiv çünkü anlatılması ve canlan-dırılması en kolay... Yatay-dikey enteg-rasyon… Dikeyde pazarla ilgili, yatayda bütün paydaşların hepsini bir ortamda bağlamayı hedefliyoruz. Nesnelerin in-ternetine gelirsek bütün parçalar birbi-riyle haberleşecekler. En enteresan cümle

Page 48: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

48

ise halen üretilmemiş parça bile birbiriyle haberleşecek. Bu ne demek? Stokta ne var dediğinizde parçalar size kendini söyle-yecek. Biz daha üretilmedik, stokta ya-tıyoruz. Stok management kolaylaşacak. Parça kullanılmadığını size söylüyor. Bundan daha güzel ne olabilir? Robotlar meselesinde ise önemli, insanlar maki-ne haberleşmesi, makine ile makinanın haberleşmesi. Makine ve makine haber-leşmesi ise yeni bir konu… Robotlar kendi aralarında konuşacaklar ve anlaşacaklar. Otonom sistem, kendi aralarında öğrene-cekler, bundan daha önemli ve daha güzel ne olabilir? Bizi geçtikleri gün bittiğimiz gün olacak kanaatindeyim. Ama inşallah o günleri görmeyiz. Şu günün kullandı-ğımız data verisinin 50 katına 2020’de ulaşacağız. 50 katı, hayal etmesi inanıl-maz… Bulut teknolojisi şu an için çok hızlı ilerliyor ve o önceliğini de daha da devam ettirtecek. Bir soru vardı, cyber security geleceğin en önemli mesleklerinden bir tanesi olacak. Her şeyi birbirine bağlıyo-ruz ve bunu birinin koruması lazım. Yeni bir meslek; avukatlık… Robotların yarat-tığı problemden kaynaklı yeni bir meslek çıkması bekleniyor. Adı da robotların ya-rattığı problemi çözen avukatlık olacak diye. Enteresan bir meslek… Gelecek on yıl içerisinde şu an adını bilmediğimiz 15 yeni mesleğin türemesi bekleniyor. Peki, bütün bunları nasıl yapacağız? Eğitime bağlamak istiyorum, hocam sabırsızlıkla o cümleyi bekliyor. Şu an itibariyle Sie-mens olarak iki üniversiteyle anlaşma-mızı tamamladık Endüstri 4.0 ile ilgili ça-lışmalara başlamak adına. Dördüyle daha konuşuyoruz. TÜSİAD’ın yuvarlak masa toplantılarına katıldık. İkinci toplantı-ya üniversiteleri davet ettik. Bir aşama sonrasında kendimiz kendi bünyemizde bulunan Siemens Training Merkezimiz-

de Endüstri 4.0’ın başlangıç seviyesinde eğitimlerini vermeye başlayacağız. Her paydaşa düşen değişik görevler var. Üni-versiteye düşen görevler ve beklentiler standartların belirlenmesi. Bu noktada üniversitelere ciddi görevler düşüyor. Hocalarım ve az önceki arkadaşlar da az önce sunumlarında söylediler tekli disip-lin eğitim artık gelecekte çok da parlak gözükmüyor. Her ne kadar ben ana temel eğitimlerden birini almış, bir elektrik mühendisi olarak söylerken çok üzülü-yorum ama gelecekte multidisipliner eğitim almış insanlar en azından bu siber dünyaya daha iyi uyum sağlayacaklar. Günümüzde karşılığı mekatronik, gele-cekte bunların illaki yeni adları olacaktır. Geçenlerde okuduğum bir makale; bey-ninizi bir yere transfer yapıp, beyin nakli yapıp eski beyninizi geri yüklemek gibi bir şeyin üzerinde çalışıyorlar. Bunun ilk naklini 2017- 2018 gibi yapmayı hedefli-yorlar. İnanılmaz bir şey, söylerken bile tüyleri diken diken oluyor insanların ama bu olabiliyor. Ve yakın bir zamanda da olacak gibi duruyor. Son cümle; şu an fii-li olarak Anback (?) fabrikası, Siemens’in bu fabrikası çalışıyor. Endüstri 4.0’ın bütün uygulamaları bu fabrikada çalışı-yor. 1000’den fazla değişik ürünü, aylık 1 milyondan fazla ürün üretiliyor. %25 ‘lik bir performansından sadece insanlar çalışıyor bu fabrikada. %99.98 çözünür-lükte, hassasiyette ürün üretilebiliyoruz. Türkiye nerede diye fotoğrafını çekti-ğimizde Türkiye’nin 2 ile 3 arasında bir yerde olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak tam olarak nerede olduğunu inanın söy-leyemiyoruz. Gelecekte 4.0 platformunu kurmayı düşünüyoruz, Siemens sponsor-luğunda. Bu platform içinde herkes istedi-ği her şeyi paylaşabilecek. Ülke stratejisi üzerinde çalışmalar devam ediyor. Eğiti-

Page 49: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

49

min her noktasında içerisinde olmak isti-yoruz. Kesinlikle ve kesinlikle en başında söylediğim “Neden?” noktasında katma değer üretmezsek gelecekte hiçbir nokta-da şansımız bulunmuyor. Open Innova-tion, Open Design, Open Software, Open Hardware ve organization; bu aşağıya doğru giden konsepte bir göz atmanızı kesinlikle rica ediyorum. Şöyle bir dünya önünüze getirin, bunu yapmış biri olarak söylüyorum. Çiziminizi yapıyorsunuz. İnternette Çin’de veya herhangi bir yere gönderiyorsunuz çiziminizi, üretip size geri gönderiyorlar. Bu kadar. Herhangi bir yerde bir deponuz varsa bildirdiğiniz miktarda o depoya sevk ediyorlar. O depo-da ürün duruyor ve istediğiniz yere ürü-nünüzü satabiliyorsunuz, o depodan sevk ettiriyorsunuz. Ne lazım? Sadece sağlam bir bilgisayar, sağlam bir dizayn progra-mı, bir ofis, bir sandalye… Başka hiçbir şey lazım değil. Bu dünyaya muhakkak hazırlıklı olmak lazım... Kızım benim Makers denen topluluğun içerisinde. Ge-lecek için düşünülen yapı şöyle: Çocuk-

ların tamamı gelecekte programlamayı bilecekler zaten. Bu konuşmak gibi, ma-tematik gibi, çarpım tablosu gibi… Onlara bir daha program yazmayı öğretmeye-ceğiz. En son gazetelerde, her yerde çıktı Zero 0, Pay Zero 5 dolarlık CPO’lar satı-lıyor. İçine program yazılıyor. İnanılmaz işletim sistemi var. Çocukların arasında muazzam ilerliyor bu konu. Bütün çocuk-lar program yazmak için uğraşıyor şu an. Lego’nun da desteklediği Mindstorm sis-temi var. Çocuklar bu robotları program-layıp çalıştırabiliyorlar şu an. Gelecekte inanılmaz günler bekliyor. Son konu; Ad-ditive Manufacturing… Bu dipsiz bir konu ve bu konuya hiç girmeyeceğim. Gelecek-te şöyle bir sahne gördüğümüzde lütfen şaşırmayalım: ışıksız fabrikalar. Çünkü ışığa gerek yok. Robotlar çalışıyor. Buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Ve en yıkıcı in-novation: robotlar robot üretiyor. Zanne-diyorum ki muhtemelen o sonumuz ola-cak. Çocuklar için mutlak, daha iyi şeyler üretmek zorundayız. Teşekkür ederim.

Page 50: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

50

KONUŞMACILARIMIZIN ÖZGEÇMİŞLERİ

26 Şubat 1950 Eskişehir doğumlu. Ankara Fen Lisesi ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği, Bilgisa yar ve Kontrol Opsiyonu Lisans ve Lisansüstü derecelerine ve Hollanda Philips International Institue Diploma derecesine sahiptir. Türkiye’de Bimsa ve İnfo firmaların-da ve yurt dışında Dornier System GmbH’da teknik ve yönetim görevleri aldıktan sonra, NCR firmasında Genel Müdür Yardımcılığı ve Sun Microsistemler A.Ş.’de Genel Müdür olarak çalıştı.

Aynı dönemlerde Koç, Sabancı, Eczacıbaşı Gruplarına danışmanlık hizmetleri verdi. 1995 yı lından bu yana Vestel Elektronik A.Ş. yönetim takım çalışmalarının içinde yer al-makta ve ha len Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır.

Birleşmiş Milletler UNDP kuruluşu için Vietnam’da danışmanlık yapmıştır. Türkiye Bilişim Vakfı ve Unix Kullanıcıları Derneği kurucu üyesi ve Microsoft’un Çözüm Geliş-tirme Disiplini konusunda sertifikalı danışmanıdır. 2005 TÜBİSAD Ömür Boyu Hizmet ödülü sahibidir.

1943 yılında doğdu. Bursa Eğitim Enstitüsü (1965) ile Eskişehir İktisadi ve Ticari İlim-ler Aka demisi’ni (1971) bitirdi. Eskişehir Tunalı Ortaokulu’nda on yıl öğretmenlik yap-tıktan sonra Web Ofset Grubu’nun Eskişehir’de yayımladığı Sonolay Gazetesi’ne geçti. Bursa Eğitim Ens titüsü Öğrenci Derneği, Türkiye Milli Talebe Federasyonu ve Türkiye Öğretmenler Sendikası Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. Eskişehir Sanayi Oda-sı’na ‘araştırmacı’ olarak katıldı. İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde öğ-retim üye yardımcılığına atandı. Bu ku rumda doktora çalışmalarını tamamladı (1982). Türkiye Şişecam Fabrikaları A.Ş. Planlama Müdürlüğü’nde görev aldı (1982). Şişecam’da Planlama Uzmanı, Müdür Yardımcısı, Müdür ve Genel Sekreterlik görevlerini üstlendi. 1975 yıllarından bu yana küçük ve orta ölçekli işyerle rinin sorunları üzerine odaklan-dı. Gözlemlerini gazete ve dergi yazılarıyla paylaştı. Çalışma ları, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Nezih Demirkent Ödülü, Ekonomi Gazetecileri Derneği Yılın Köşe Yazarı Ödülü, MÜSİAD Yılın Ekonomi Yazarı Ödülü, KOSGEB’in KOBİ’lere sürekli katkı yapan-lara verdiği özel ödülüne, Ekonomi Bakanlığı ve TİM’in İnovasyonun Tanıtımı na Katkı Yapanlar Ödülüne değer bulundu. Çok sayıda STK’dan sektörlere katkı ödülleri aldı. Dün-ya Gazetesi’nde 1981 yılından bugüne sürekli yazmaktadır. Ayrıca STK’ların meslek der-gilerinde yönetim yazıları yayımlanmaktadır.

Cengiz ULTAV

Dr. Rüştü BOZKURT

Page 51: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

51

1956 İstanbul doğumlu olan Sedat Sami ÖMEROĞLU, Maçka Teknik Lisesi elektronik bölü münü bitirdi ve ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölü-münden 1982 yılında mezun oldu. Elektrik – Elektronik mühendisi olan ÖMEROĞLU, Türkiye’ de 1980’den itibaren bilgisayarla uğraşan ilk gruptaki mühendislerden biri oldu ve daha sonra birkaç teknoloji firmasında teknik servis mühendisliği ve yöneticilik yaptı. Teknoloji firmalarında ki uzun soluklu çalışma hayatından sonra 1995 yılında genel ola-rak bilgisayar tabanlı test ve kontrol sistemleri (PAC) ve ileri otomasyon mühendisliği konularında çalışan kendi şirketi E3TAM A.Ş. (Endüstriyel ve Bilimsel Test Teknolojileri Tasarımı Ar-Ge ve İleri Otomasyon Mühendisliği San. ve Tic. A.Ş.) yi kurdu.

Çalışma hayatı boyunca ahlak ve bilgi doğrultusunda bilgisayarın endüstride kontrol amaç lı kullanımını hedefleyen ÖMEROĞLU, 2004 yılında “biz” diyebilmenin en doğru platformu olacağı inancıyla endüstriyel otomasyon sektöründe faaliyet gösteren 15 firma temsilcisi ile birlikte Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği - ENOSAD’ın kurulu-şunda yer aldı.

ENOSAD adına “Endüstri 4.0” kavramını Türkiye’ de ilk anons eden kişi olan ÖMEROĞ-LU, 4. ve 5. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptığı ENOSAD’da 6. Dönem Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görevini sürdürmektedir.

1973’de İstanbul’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğretiminden sonra, lise öğrenimini İSTEK Vakfı Özel Belde Lisesi’nde tamamladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Isı-Pro ses anabilim dalından mezuniyetinden sonra, Marmara Üniversitesi’nde MBA li-sansüstü öğrenimini tamamladı.

Sırasıyla, Momentum İleri Teknolojiler, Türk Elektrik Endüstrisi ve Arçelik’te Tasarım ve Ürün Geliştirme Mühendisi olarak çalıştı. 2001 yılında Altınay Robot Teknolojileri’n-de tasarım ve proje mühendisi olarak göreve başlayan Lütfi Okay, yurtiçi ve yurtdışı muh-telif proje lerde proje yöneticisi olarak çalıştı. Halen aynı firmada Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaktadır. Lütfi Okay evli ve iki çocuk babasıdır.

Lütfi OKAY

Sedat Sami ÖMEROĞLU

Page 52: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

52

Hakan MAVRUK

1990-1994: Yıldız Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü– Lisans1994-1996: Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Elektrik Bölümü – Yüksek Lisans1996- …. : Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Elektrik Bölümü – Doktora Terk1994-1999: Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Bölümü – Elektrik Makineleri

Araştırma Görevlisi1999-2005: Siemens Sanayi ve Ticaret AŞ- Satış Mühendisi2005-2009: Siemens Sanayi ve Ticaret AŞ- Ürün Yöneticisi2009-20011: Siemens Sanayi ve Ticaret AŞ-Ürün Yöneticisi, Uygulama sorumlusu ve Sistem

Satış Sorumlusu2011-2015: Siemens Sanayi ve Ticaret AŞ- Hareket Kontrol Bölüm Yöneticisi2015- Devam: İş Ortağı ve Satış Yöneticisi

Uzmanlık Alanlarım:Elektrik makineleri, mikro işlemciler, güç elektroniği, yarı iletkenler, mekatronik ve ha-reket kontrol. Ürün, sistem ve proje satışı

Doğum Tarihi: 17 Ocak 1963Uyruğu: Alman

Eğitimi:1981: Stuttgart Lisesi1990: Stuttgart Üniversitesi Proses Teknolojileri Bölümü

İş Tecrübesi:1989: Mercedes-Benz araştırma merkezinde bitirme tezi: Binek araçların motorlarında kullanılan seramik parçalar.1990: Robert Bosch GmbH Rutesheim (Germany): Proses Mühendisi1993: Robert Bosch GmbH Rutesheim (Germany): Sorumlu Mühendis1996: Robert Bosch GmbH Rutesheim (Germany): Oksijen sensorları Sorumlu Mühendisi

Marc WELLER

Page 53: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

53

1999: Robert Bosch SAS , Rodez (France): Dizel motorlar için enjektör ünitesi Sorumlu Mühendisi2001: Robert Bosch SAS , Rodez (France): Dizel motorlar için enjektör ünitesi Sorumlu Mühendisi2004: Robert Bosch GmbH Stuttgart (Germany): FeuerBach tesisinde Kalite Yönetim Müdürü11.2006: MICO / Bosch Ltd, Nashik (India): Genel Müdür / Tesis Teknik Müdürü11.2008: Bosch Ltd, Bangalore (India): Senior Yardımcı Müdür (Üretim ve Kalite, Dizel Sistemler)02.2013: Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. Bursa: Senior Müdür Yardımcısı, Tesis Teknik Müdürü

Diller:Almanca (anadil), İngilizce, Fransızca (akıcı)

Page 54: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

FOTOĞRAFLAR

Page 55: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır
Page 56: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

Prof. Dr. Yusuf ULCAY - Uludağ Üniversitesi Rektörü

Günal BAYLAN - BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı

Page 57: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

Birinci Oturum

Birinci Oturum

Page 58: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

İkinci Oturum

İkinci Oturum Konuşmacıları

Page 59: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

Sponsor Kuruluş Temsilcileri

BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uzmanlık Grubu Üyeleri

Page 60: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır
Page 61: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır
Page 62: BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUM KİTABI · 2019-05-22 · hızlı ve köklü değişim, kurum ve kuru-luşlara yenilikçi olmaktan başka çare bırakmamaktadır

SPONSOR KURULUŞLAR

ANA SPONSOR

BURSA 6. YENİLİKÇİLİK ve YARATICILIK SEMPOZYUMU