bölüm 8 meslek hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/ins-484_08_meslek...listesinde...

29
Bölüm 8 Meslek Hastalıkları Öğrenim Amaçları Bu dersin sonunda İnşaat sektöründe en fazla görülen meslek hastalıkları öğrenilecek, Bu meslek hastalıklarının hangi iş kalemlerinden ve malzemelerden kaynaklandığı öğrenilecek, Meslek hastalıklarını önlemek için yapılması gereken tehlike değerlendirmesi ve risk analizi konuları öğrenilecek, Meslek hastalıklarının tanılanması, tedavisi ve kayıt altına alınması konularına değinilecektir.

Upload: others

Post on 28-Dec-2019

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Bölüm 8

Meslek Hastalıkları

Öğrenim Amaçları

Bu dersin sonunda

İnşaat sektöründe en fazla görülen meslek hastalıkları öğrenilecek,

Bu meslek hastalıklarının hangi iş kalemlerinden ve malzemelerden kaynaklandığı

öğrenilecek,

Meslek hastalıklarını önlemek için yapılması gereken tehlike değerlendirmesi ve risk

analizi konuları öğrenilecek,

Meslek hastalıklarının tanılanması, tedavisi ve kayıt altına alınması konularına

değinilecektir.

Page 2: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Giriş ve Tanımlar

Meslek Hastalığı Kavramı

Bir insanın sağlığının yaptığı işten zarar görmesi sonucu meydana gelen hastalığa meslek

hastalığı denir. Genel anlamda bir iş kazası da, yaralanma ile sonuçlandığına göre, sağlığa zarar

verme biçimindeki farklılığa dikkat etmek gerekir. Kötü koşulların belirli bir süre içinde o işte

çalışan kişinin sağlığını bozması, bedenen ya da ruhen, sürekli veya geçici bir arızaya maruz

bırakması hali meslek hastalığının en belirgin niteliğidir (Akyüz, 1982).

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu madde 14'e göre; meslek

hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya

işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal

özürlülük halleridir.

Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;

a. Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak

düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi,

b. Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi

sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi,

sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur (Müngen, 2009).

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kurulduğu yıl olan 1919 yılında ilk meslek hastalığı olarak

“antraks” hastalığını tanımlamıştı. Sanayideki pek çok gelişmeden neredeyse 150 yıl sonra

meslek hastalığının tanımlanması dikkat çekici ve olumsuz bir husustur. Daha sonra 1925 yılında

Çalışanların Tazmini (Meslek Hastalıkları) Sözleşmesinde (No.18) ilk “ILO Meslek Hastalıkları

Listesi” yayınlanır ve bu ilk listede üç meslek hastalığı mevcuttur. 18 No’lu Sözleşme 1934

yılında gözden geçirilerek 42 nolu Sözleşme ile 10 adet meslek hastalığı tanımlanmış, 1964

yılında yayınlanan 121 nolu Sözleşme ekinde ayrı bir meslek hastalıkları listesi yayınlanmıştır.

En son olarak 2002 yılında ILO, meslek hastalıkları listesini güncellemiş ve 70 adet meslek

hastalığını tanımlayarak 194 sayılı Meslek Hastalıkları Listesi Tavsiye Kararını yayınlamıştır.

5510 sayılı Kanunun 14'üncü maddesinde meslek hastalığı; sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin

niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici

veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük hali olarak tanımlanmıştır. Ayrıca bir diğer

tanım ise Resmi Gazete Tarihi: Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit

İşlemleri Yönetmeliği Ek 2'dedir (11.10.2008 Resmi Gazete Sayısı: 27021). Aslında bugüne

kadar meslek hastalığını tanımlamanın tek amacı "tazminat" konusudur denebilir. Madem zarar

verdin, o zararı tazmin edersin olur biter! Söz konusu olanın insan yaşamı olduğu unutulur. Yeni

bir tanım ise, son derece yüzeysel olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nda

bulunmaktadır, buna göre "Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık" olarak

tanımlanır.

Tanım yapılması kolay olmakla birlikte, herhangi bir rahatsızlığın "meslek hastalığı"

sayılabilmesi için içerisinde özel eğitilmiş kişiler ve özel prosesler barındıran “yetkinleşmiş

sağlık birimleri” tarafından meslek hastalığının kanıtlanabilmesi gereklidir. Zira 5510 sayılı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre (Madde 14) sigortalının çalıştığı işten

dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;

a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen

sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi,

b) Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî

sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi, sonucu

Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.”

Page 3: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten

kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden

fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından

çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Çok

uzun uzadıya ayrıntıya girmek çok anlamlı değil. İşin özü şu, işçi tazminat istiyorsa ispat edecek!

Yalnızca Türkiye'de değil bu, gelişkin kapilalist ülkelerde de farkı değil. Örneğin Paris barosu

avukatı Teissonniere toksik madde kaynaklı hastalıklar ve iyonize radyasyona maruz kalma gibi

zehirlenme vakaları için suçun oluşması için gerekli üç koşulun bir araya gelmesinin güç

olduğunu düşünmektedir. Bu durumlarda risklerin varlığı ancak etkisini göstermeye başladığında

kanıtlanabilir, bu etkiler ise riske maruziyetten on yıllar sonra ortaya çıkabilir. Riske maruz

kalma ile sağlık zararlarının belirmesi arasındaki zaman kopukluğu son derece önemli ve bu

kopukluk “toplumsal görünmezlik” ile de pekişen risklerin somut olarak görünmezliğini

doğuruyor. Öngörüsel bilgiye dayalı bilme ve kabul etme mekanizmaları olmadan, kısacası

bilimsel çalışmalar insani bir temelde, toplum için kullanılmadan, meslek hastalıklarının

gözümüzün önünde olmaması, gizli saklı kalması ortadan kaldırılamaz. Yüzyılı aşkın zamandır

bu gizli saklı kalma durumu asbest ve pek çok zehirli maddede bu yaşanmıştır. Silis tozları,

iyonize radyasyon, polisiklik aromatik hidrokarbon, özellikle elektrikli testere kullanımından

kaynaklanan ağaç tozları ve pek çok etken, etkileri on yıllardır bilinen son derece tehlikeli

kanserojen maddelerdir Thebaud - Mony (2012:49).

Bir hastalığa "meslek hastalığı" demek için insanlığın bilimsel birikimi, yapılan tıbbi çalışmalar,

tıbbi cihazların gelişkinliği, bu konulardaki teknolojik gelişmeler ve benzerleri maalesef çoğu

durumda gözardı edilmektetir. Bir hastalığın yapılan iş ile bağlantısını kurmak için meslek

örgütlerinin (Türk Tabipler Birliği, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği ve ilgili sendikaların)

bu konuda hak talep etmeleri son derece önemlidir. Örneğin 20. yüzyıl ABD’sinde silikozis

hastalığının tarihini konu alan ortak eserlerinde iki sosyolog Davir Rosner ve Geral Markowicz

şu hipotezden yola çıkar: “Silikozis hastalığı hakkında, çalışanlarda ve halkta bir bilinç oluşması

ile epidemiyolojideki değişiklikler ya da tıptaki ilerlemeler arasında zorunlu bir bağ yoktur. Bu

bilinci daha çok, toplumsal politik ve ekonomik güçlerle birlikte bilim ve teknikteki yenilikler

biçimlendirmiştir” Keza 30’lu yıllarda silikozis hastalığının meslek hastalığı olarak kabul

edilmesine, özellikle taşkömürü işçilerinden sorumlu doktorlar aktif bir biçimde karşı çıkar.

Silikozis hastalığını sadece tüberkülozun bir komplikasyonu; tüberkülozun ise çalışma

koşullarıyla hiçbir ilgisi olmayan işçilik durumuna özgü, yaygın bir hastalık olduğunda

ısrarlıdırlar. Silisin kömür tozunun ve amyantın, pnömokonyoz adı altında solunum

hastalıklarıyla ilgili bir meslek hastalığında belirmesi için ise, 1945 yılını beklemek gerekecektir.

(Thebaud - Mony, 2012:52-53.) Bir başka örnek ise asbesttir. Asbest veya diğer adıyla amyant,

yalıtımda, fiberçimentoda, sürtünme sağlayan materyallerde ve daha pek çok alanda kullanılan,

yapısı itibari ile lifli, kanserojen bir madendir. 1997’de 20. yüzyılın başından beri bilinen riskleri

nedeniyle AB ülkelerinde üretilmesi, satılması ve kullanılması yasaklanmıştır. Türkiye'de ise bu

yasak maalesef 31 Aralık 2010'da başlamıştır.

Meslek hastalığı tanımı yapmak için özellikle aşağıdaki dört madde baz alınmaktadır:

• Maruz kalma ve etkilenim ilişkisinin güçlü ve bilimsel olarak ispatlanmış olması,

• Hastalığın belli işlerde veya çalışma alanlarında ortaya çıkması,

• Maruz kalan işçi sayısı ile riskin şiddeti arasındaki ilişkinin kuvvetli olması,

• Hastalığın birçok ülkenin ulusal meslek hastalığı listesinde yer alması.

Meslek hastalığı ile ilgili son yıllarda yürütülen epidemiyolojik çalışmalar ve araştırmalar meslek

hastalıklarına ilişkin bilgi ve müdahale olasılıklarını artırsa da, yasal olarak meslek hastalığı

tanısı koymak oldukça karmaşık bir süreçtir. Bu konuda toplumcu bir bakış açısı gerekir, devletin

bu konuda söz sahibi olması her alanda müdahil olması gerekir ve bunlar olmayınca kapitalist

ülkelerde tıbbi tanı ve ölçüm sonuçları ile illiyet bağı kurulması güçleşir. Hastalığın tanımının

yapılmasında, maluliyet oranının saptanmasında işi yokuşa sürmek için neredeyse her şey

yapılmaktadır.

Page 4: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Neler meslek hastalığına girer, hangi hastalıklar girmez diye sorduğumuzda, bu konuda en

kapsamlı bilgiyi Dünya Çalışma Örgütü'nün listelerinde bulabiliriz. ILO Meslek Hastalıkları

Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır:

a. Ajanlarla meydana gelen meslek hastalıkları (fiziksel, kimyasal ve biyolojik),

b. Hedef organ ve sistemlerin meslek hastalıkları ( solunum, deri, kas-iskelet),

c. Mesleki kanserler.

Öte yandan bu kategorilerde incelenen meslek hastalıkları, neden olan etmenlere göre de şu

şekilde sınıflandırılabilir:

1. Kimyasal kaynaklı meslek hastalıkları

1.1. Ağır metaller

1.2. Çözücüler

1.3. Gazlar

2. Fiziksel kaynaklı meslek hastalıkları

2.1. Gürültü ve titreşim

2.2. Yüksek ve alçak basınçta çalışma

2.3. Soğuk ve sıcakta çalışma

2.4. Tozlar

2.5. Radyasyon

3. Biyolojik kaynaklı meslek hastalıkları

3.1. Bakteri kaynaklı olanlar

3.2. Virüs kaynaklı olanlar

3.3. Biyoteknoloji kaynaklı olanlar.

4. Psikolojik kaynaklı olan meslek hastalıkları

5. Ergonomiye özensizlikten kaynaklanan meslek hastalıkları (Meslek Hastalıkları Rehberi,

2011).

Türkiye'de meslek hastalıklarında tazminat taleplerine esas olacak liste, 1978 yılında hazırlanmış

ve 1991 yılında da revize edilmiştir. Listeleri SGK bünyesindeki bürokratlar ve

akademisyenlerden oluşan "Yüksek Sağlık Kurulu" hazırlamaktadır. Türkiye'deki meslek

hastalıkları listeleri

A-Kimyasal maddelere bağlı olanlar,

B-Mesleki cilt hastalıkları,

C-Solunum yolları hastalıkları,

D-Mesleki bulaşıcı hastalıklar ve

E-Fiziksel etkenlerle olan hastalıklar şeklinde beş başlık altında ele alınmıştır.

ILO meslek hastalıkları tanımlarına baktığımızda, Türkiye'deki mevzuatın farklılıkları belirgin

hale gelmektedir. Örneğin Türkiye'de, ILO meslek hastalıkları listelerinden farklı olarak A

cetvelinde yer alan kimyasal etkenler içinde Ozon ve Osmiyum yoktur, E cetvelinde yer alan

fiziksel etkenlere bağlı olarak gelişen hastalıklar içinde, "sıcak çalışma ortamından kaynaklanan

hastalıklar" ve "ultraviyole ışınlarına bağlı hastalıklar" da bulunmamaktadır. Keza çok önemli bir

başlık olarak "ruhsal ve davranışsal bozukluklar" bizde meslek hastalığı olarak tanımlanmaz

(Alpsoy, 2013). Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel

Müdürlüğü (İSGGM) tarafından hazırlanan Meslek Hastalıkları Rehberi, (2011) aslında

Türkiye'deki meslek hastalıklarının saptanamaması ve istatistiklerde binde birden bile azının yer

almasını çok net olarak ortaya koyarken, aslında Türkiye'deki sağlık sisteminin ve çalışma

yaşamının nasıl insanlık dışı olduğunu da farketmeden anlatmaktadır:

"Ülkemizde meslek hastalıkları sayılarının yetersiz oluşunda tıbbi, yasal ve ilgili sosyal taraflara

ilişkin birçok neden sıralanabilir:

Page 5: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

• Sağlık hizmetleri sunumunda koruyucu hekimliğin öncelikli olmaması,

• Sağlık profesyonellerinin eğitim politikalarında ve programlarında meslek hastalıklarının

öncelikli alan olmaması,

• Hekimlerin bilgi ve duyarlığında yetersizlik,

• Meslek hastalığı tanı sürecinde yaşanan güçlükler,

• Meslek hastalığı tanısının işyeri ortam ölçümleri ve iş anamnezi ile desteklenmesinde

yetersizlik,

• Meslek hastalığı tanı rehberlerinin olmaması,

• Meslek hastalığı kayıt sistemindeki yetersizlikler,

• Meslek hastalığı tanı standardizasyonunun mevcut olmaması,

• Birinci ve ikinci basamakta çalışan hekimlerin meslek hastalığı prosedürü konusunda bilgisinin

yeterli olmaması,

• Çalışanın meslek hastalığı hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip olmaması,

• Çalışanın, meslek hastalığı tanısı sonucu hak ve pozisyon kaybına uğrama korkusu,

• Çalışanın, sakat ya da malul olarak ilan edilme korkusu,

• Çalışanın sigorta tazminatları hakkındaki bilgi eksikliği,

• Çalışanın, karşısında güven verecek sabit bir hekim ya da sendika desteğinin bulunmaması,

• Çalışanın, işverenle ilişkisinin bozulması ve işini kaybetme korkusu" (Meslek Hastalıkları

Rehberi, 2011).

Yorgunluk

1.1 Yorgunluk Nedir?

Sözlük anlamı olarak yorgunluk “Çalışma ya da değişik nedenlerle bireyin ruhsal ve bedensel

etkinlikler açısından verimlilik düzeyinin azalması” olarak tanımlanır. (1, syf 13)

Hayatımızda hemen hemen her işlevimizde harekete ihtiyaç duyarız. Hareketlerimizi kaslarımız,

kemiklerimiz, ve eklemlerimizle, başka bir deyişle kas-iskelet sistemimizle gerçekleştiririz. İstemli olarak

yerine getirdiğimiz her hareketimizde bir kas kasılması devreye girer. Hareketlerin ortaya konması için

gerekli kas kasılması ne kadar önemli ise hareketin devamlılığı açısından kasın önce gevşemesi, ardından

tekrar kasılması için bazı enerji reaksiyonlarının meydana gelmesi gerekmektedir. Bu enerji reaksiyonları

sonucunda kaslarda laktik asit oluşmakta ve birikmektedir. Kısa süreli ve yüksek şiddetteki egzersiz ve

hareketlerde oluşan laktik asit, bir anlamda koruyucu bir görev yapmaktadır. Şöyle ki; hareket devam

ettirilirse biriken laktik asit aynı yolla daha fazla enerji oluşumunu engelleyecek bir reaksiyon başlatır.

Laktik asit üretiminin artması aynı zamanda gittikçe artan hidrojen atomu (H+) konsantrasyonu anlamına

gelir. Dolayısıyla enerji üretimi için devredeki bazı enzimlerin etkinliği azalır. Artmış asitli ortam,

solunumumuzun ritmini bozabilir, beyin işlevlerimizi olumsuz etkiler ve kaslarda enerji oluşumunu

engelleyerek hareketlerimizi kısıtlar.(1, syf 23,24) Günlük hayatta yaptığımız hareketler sonucunda

vücudumuzda oluşan yorgunluk etkisi bu şekilde açıklanabilir.

1.2 Yorgunluk Tipleri

a) Fizyolojik Yorgunluk: Normal olarak ortaya çıkan, sağlıklı bireylerin vücut yüklemelerinden

sonra görülen yorgunluk tipidir.

b) Patolojik Yorgunluk: Hastalık durumlarında organizmadaki sistemlerin işlevlerini tam olarak

yapamamalarından ötürü ortaya çıkan yorgunluktur.

c) Psikolojik Yorgunluk: Duygusal çatışmalar, kaygı ve sıkıntıya ( tek düze yaşam ve iş tarzına )

bağlı olarak ortaya çıkan, zihinsel kökenli yorgunluktur.( 1, syf 14)

1.3 Yorgunluğa Sebep Olan Etkenler

1.3.1 Isı Etkisi:

Organizmanın yaşamsal etkilerini sürdürebildiği bir sıcaklık aralığı bulunmaktadır. Bu aralık genel

olarak konfor sıcaklığı olarak adlandırılır ve 18-22 derece arasındadır. Bu değerlerin altında ve üzerinde

uzun süre kalındığında organizmada zorlanmalar görülür ve uyum sorunları yaşanır.

Page 6: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

İnsan vücudu ısıyı, kan dolaşımı oran ve miktarını değiştirerek, deri ve ter bezleri ile su kaybederek ve

vücut sıcaklığı 37 C’ nin üzerine çıktığında solunumdaki artışla dağıtır. Kalp daha fazla kan pompalamaya

başlar, kan damarları artan kan akışını düzenlemek için genişler ve çok ince kılcal damar yığınları derinin

üst tabakalarına doğru sokularak işlemeye başlar. Bu reaksiyonlar sonucunda 27-32 derece arasında

fiziksel aktivitede aşırı yorulma görülmeye başlanır. 32-40 derecede güneş çarpması, ısı krampları, ısı

yorgunluğu görülür. Isı krampları aşırı güç harcanılması sebebiyle oluşan kas ağrıları ve spazmlarıdır.

Genelde bacak ve baldır kaslarında görülen ağrılı ve güçlü kasılmalardır. Isı krampları en az öneme sahip

olmasına rağmen, ısı nedeniyle vücudun bir problemle karşılaşacağını gösteren bir erken uyarı sinyalidir.

Isı yorgunluğu tipik olarak, aşırı terleme ile vücut suyunun kaybedildiği aşırı sıcak ve nem koşulları

altında aşırı performans harcayarak çalışıldığında oluşur. Deride solukluk, baş dönmesi, bulantı, kusma,

bayılma hissi ve vücuttaki ısının kaybedilmemesine bağlı hafif ateş yükselmesi gözlenir. (2)

İş ortamında aşırı ısı genel organik direnci azaltmanın yanı sıra, verimi düşürür, ısı kramplarına yol

açar. Genelde aşırı ısı ortamında çalışırken, terlemeye bağlı su ve tuz kayıplarının kapatılması

gerekmektedir. Yüksek sıcaklık, başarının düşmesi ve iş kazalarının artmasının yanında, dikkatsizliğe ve

çabuk kızgınlığa, hata sayısının artmasına, kalitenin düşmesine, düşünsel çalışmanın azalmasına, vücudun

tuz kaybetmesinden dolayı çabuk yorulma ve ani baygınlıklara yol açabilir. (3)

1.3.2 Ergonominin Yorgunluk Üzerine Etkisi:

Ergonomi insanın özelliklerini, yeteneklerini, yeteneklerini geliştirme gücünü ve bu gücün sınırlarını

inceleyerek, insandan istenebilecek görevlerin çerçevesini belirler. İnsanın çalışırken aşırı zorlanmalar

yüzünden yıpranmasını önler ve bu uyum sayesinde iş başarımını yükseltir.

İş sisteminin insan üzerinde yarattığı fizyolojik ve psikolojik hasarların en aza indirilmesinin

hedeflendiği ergonomik ortamlarda aşağıdaki hususlar yerine getirilmeye çalışılır:

- Araç ve gereçler insanın özellik ve yeteneklerine göre tasarlanır.

- Çalışma yöntemleri ve çevre koşulları insana uygun duruma getirilir.

- Yapılan işin anlamlı ve yararlı algılanması sağlanır. (4)

Ergonomik uygulamaların başarı ile yerine getirilmesi sonucunda duruş ve hareketlerin, çalışma

koşullarının ve insan makine ilişkisinin yorgunluğa olan etkisi azaltılarak, iş kazaları önlenebilir ve işte

verimlilik arttırılabilir.

1.3.3 İşitme Yorgunluğu:

İşitme yorgunluğu işitme organına gelen uyarıların sık ve şiddetli olmasına bağlıdır. Hem görme hem

de işitme yorgunluğu dikkatin azalmasına yol açar.(1) İş kazalarının birçoğu, gürültünün ortaya çıkardığı

stres ve konsantrasyon bozukluğu sonucunda oluşmaktadır. İş makinelerinin aşırı ses çıkardığı ortamlarda

çalışan kişilerde işitme yorgunluğu ve buna bağlı olarak konsantrasyon ve dikkat kaybı görülmektedir.

1.3.4 Stres ve Yorgunluk:

Stres, fiziksel, zihinsel veya duygusal yüklenmeler sonucu ortaya çıkan zorlanma veya gerilimlerdir.

Stres reaksiyonları kişiden kişiye değişebilir ve bunlardan bazıları istenmediği halde belirebilir. Stresin

yol açtığı en istenmeyen reaksiyonlardan biri de kaygıdır.

Kaygılı durumlarda çok değişik belirtiler görülür. Bunlar çoğu kez kas seğirmesi, titreme, gerginlik,

baş ağrısı, terleme, hassasiyet artışı, yorgunluk hissi, geceleri kabus görme, bellek bozukluğu,

uykusuzluk, ağızda kuruluk veya yutma güçlüğü şeklinde ortaya çıkar. Sonuçta oluşan kaygı durumu

kişide psikolojik yorgunluğa, konsantrasyon eksikliğine ve dikkat bozukluğuna yol açar.

1.3.5 Hava Kirliliği ve Yorgunluk:

Hava kirliliği oluşturan maddelerin organizmaya alınmasıyla birlikte bunlara karşı reaksiyonlar ortaya

çıkmaktadır. Bu reaksiyonlar ek enerji tüketimi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla fazladan enerji

tüketimi ve bunun karşılanmaya çalışılması yorgunluğa yol açan bir faktör olarak karşımıza çıkabilir. (1,

syf 76) Hava kirliliği sebebiyle etkilenilebilecek maddeler; karbonmonoksit(CO), karbondioksit(CO2),

kurşun, ozon, nitrojendioksit...vb

1.3.6 Yaşlılık ve Yorgunluk:

Page 7: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Biyolojik olarak orta yaştan sonra her yıl organizmada belirli gerilmeler yaşanmaktadır. Enerji

oluşturan süreçler (metabolizma) yavaşlamaktadır. Enerji oluşumunun ardından organizmanın

toparlanması eskiye oranla daha yavaş gerçekleşmektedir. Metabolizmanın yavaşlaması nedeniyle besin

tüketimini azaltmak yerine eski iştahla besin alınmaya devam edilirse kilo almak kaçınılmaz olur ve buda

yorgunluğa sebep olan bir etkendir. Ayrıca yaş ilerledikçe vücut aşırı efor harcanması karşısında direnç

gösteremez ve fazla miktarda yorgunluk hissedilir.

2. Çalışma Hayatında Yorgunluk

Üretimin ana unsurlarını oluşturan işyeri ortamı, üretim araçları ve çalışan insan üretim süreci boyunca

sürekli olarak iletişim ve etkileşim içinde bulunmaktadır. İşyerindeki çeşitli fiziksel ve kimyasal etmenler

ile mekanik ve ergonomik etmenler çalışan insan üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilere yol açmaktadır.(5)

İşyerlerindeki olumsuz çalışma koşullarının çalışanlar üzerindeki yorgunluk etkisi iş kazaları olarak

kendisini göstermektedir.

İnsanın çalışma eylemine katılması ve üretim araçlarını kullanarak üretimi gerçekleştirmesi; solunum,

dolaşım, kas metabolizması, sindirim, salgı ve merkezi sinir sistemine ait fonksiyonlarının işleme düzeyi

ile orantılı olarak sürmektedir. Algılama organlarının iyi ve yeterli düzeyde işlemesi ise insanın bu

fizyolojik fonksiyonlarının düzenli ve yeterli ölçülerde gerçekleştirilmesine yardımcı olmaktadır. Doğal

yapısı gereği insan organizmasının tümü günlük çalışma süresince belli bir düzeyde enerji harcayarak,

belirli ölçülerde iş yapabilme yeteneğine sahiptir. İnsan organizmasına iş gücü ve fiziksel iş becerisinin

üstünde yüklenmek yorgunluğa ve yorgunluğun sonucu hareketlerinin ağırlaşmasına neden olmaktadır.

Üretim sürecinde çeşitli alet ve araçlar kullanan, ölçme, kontrol, düzenleme işlevlerini yerine getiren

insan, sürekli algılama ve tepki gösterme durumundadır. Bu nedenle çalışan insanın merkezi sinir

sistemini ve duyu organlarının uyanık olması, söz konusu işlevleri yerine getirebilecek yetenekte olması

gereklidir. İnsanın doğal yapısı gereği bu yeteneklerin belli ölçülerin ve sınırların ötesine geçmesi olanaklı

değildir. İnsanın bedensel ve zihinsel gücünü dikkate almadan iş yükünün düzenlenmesi ve çalışma

hızının saptanması sonucunda insanın makine ile çalışması olumsuz yönde etkilenmekte ve iş güvenliği

açısından uygun olmayan durumlar ortaya çıkabilmektedir. (5)

Üretim sürecine katılan insanın yapmakla görevli olduğu işi, onun fiziksel güç ve zihinsel kapasitesinin

üstünde düzenlenmişse, iş düzeni insanın dalgınlık ve dikkatsizliğine neden olacak şekilde tekdüze

özellikler gösteriyorsa ya da yapılan işin gerektirdiği ölçüde besin enerjisi sağlanamadığından organik bir

zorlanma söz konusu ise, bu sebeplerden dolayı oluşacak konsantrasyon bozukluğu ve yorgunluk iş

kazaları için sebep oluşturur.

Çalışan insanın kişiliği, fizyolojik yapısı, iş yükü, işin niteliği ve çalışma yöntemleri yanında işyeri

ortamındaki fiziksel ve kimyasal etmenlerde kişi üzerindeki yorgunluk etkisini arttırabilmektedir. Çalışma

ortamındaki sıcaklık, nem hava akımları, yetersiz aydınlatma, gürültü, kirli hava gibi olumsuz fiziksel ve

kimyasal etmenler çalışan insanda; yorgunluğa, ilginin dağılmasına, hareketlerin ağırlaşmasına, duyu

organlarının yetersiz kalmasına neden olmakta ve bunun sonucunda hem işte verimsizlik ve kalite

düşmesi olmakta hem de iş kazalarında belirli bir artış meydana gelmektedir.(5)

Çalışma ortamı sadece makinelerin bulunduğu bir ortam değil, makineleri çalıştıran, onaran, sürekli

olarak bakım ve kontrollarını yapan ve bunları yaparken de fiziksel güç olarak vücudunu kullanan insanın

bulunduğu bir ortamdır. Bu nedenlerden dolayı, yukarıda saydığımız işyerinde maruz kalınabilecek ve

kişide yorgunluk etkisine sebep olan etmenler, çalışan insanın sağlığına zarar verdiği gibi uzun dönemde

organik yeteneklerini kaybetmesine de neden olmaktadır. Böyle bir ortamda da iş kazalarının oluşması her

an olasıdır.

KAYNAKÇA

1. ERGEN, EMİN, “Yorgunluk” , Sistem Yayıncılık ve Mat. San. Tic. A.Ş., İstanbul, 2004 2. www.insankaynakları.com

Page 8: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

3. www.students.itu.edu.tr/ergonomi

4. www.bilgiyonetimi.com.tr 5. www.işguvenliği.net

6. AKSÖYEK, R.A., “Türk İnşaat Sektöründe İş Kazalarının ve İş Güvenliği Sorunun

İncelenmesi”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2002 7. AYDIN, G., GÜNER,E., GÜRSAKAL, H., BİRİCİK, B., “İş Güvenliği Yönetimi”, Lisans Tezi, İstanbul, 2004.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) (2011).

Meslek Hastalıkları Rehberi . Yayına Hazırlayanlar: Mehmet BERK, Buhara ÖNAL, Rana GÜVEN

Ankara

Thebaud - Mony A. (2012). Çalışmak Sağlığa Zararlıdır , Ayrıntı Yayınları, İstanbul

Page 9: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Ders notunun bundan sonraki kısmı; KOBİ’ler için İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Rehberi:

Risk Değerlendirmesi, İSG Performans İzleme ve Sağlık Tehlikeleri-İnşaat Sektörü başlıklı,

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen İSGİP (Türkiye`de İşyerlerinde

İş Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi Projesi - TR0702.20-01/001) kapsamında

hazırlanan raporun, inşaatlarda sağlık riskleri konulu bölümü aynen alınmıştır. Bu kaynağın

tamamına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı web sitesinden ücretsiz bir şekilde ulaşmak

mümkündür.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SAĞLIK RİSK VE TEHLİKELERİ İnşaat işleri ev, işyeri, fabrika, hastane, yol, köprü, tünel, stadyum, rıhtım, havaalanı gibi her çeşit inşaatın yapımı, bakımı,

onarımı, yenilenmesi, değiştirilmesi, yıkılması işlerinin tamamıdır. İnşaat çalışanları genellikle sürekli aynı işyerinde çalışmaktan

ziyade sık sık iş değiştirmek, çalıştıkları her işte ancak birkaç haftayla birkaç ay arasında bulunmak zorunda kalan çalışanlardır.

Bu durum çalışan ve iş açısından çeşitli olumsuzlukları içerir. Çalışanların eğitim ve güvenlik algı düzeyleri ve işyerlerinin

güvenlik anlayışları değişken olabilir. Çoğu zaman inşaat çalışanları yılın tamamını çalışarak geçiremezler. Bunu telafi etmek için

sıklıkla fazla mesai, aşırı çalışma gibi zor koşullarla yüz yüze kalırlar. Deneyimsiz oldukları işleri yapmak zorunda kalabilirler. Bu

nedenle; aslında bir takım çalışması olması gereken inşaat işleri, sağlık ve güvenlik açısından pek çok riskleri barındırır hale

gelir. İnşaatlar, farklı meslek gruplarının bir arada bulunduğu iş alanlarıdır (bkz. Tablo 3).

Tablo 3. Bazı inşaat meslekleri-çalışanları

Kazan ustaları Demir ve çelik çalışanları (donatı ve yapısal)

Duvar ustaları Ameleler

Marangozlar Bakım çalışanları

Elektrikçiler Öğütücüler

Asansör kurucular İnşaat makinaları operatörleri

Camcılar Boyacılar, duvar kâğıdı kaplayıcılar

Atık temizleyenler(örn. asbest, kurşun, toksik döküntüler) Tesisatçılar

Mozaikçiler, betoncular Çatı ustaları

Sıvacılar Sac metal çalışanları

Yalıtım çalışanları Tünel çalışanları

İnşaat işlerinin sağlık riskleri işyerinden işyerine, işten işe, günden güne, hatta saatten saate değişebilir. Genellikle aralıklı,

tekrarlanan maruziyetler söz konusudur. İşçi sadece kendi yaptığı işten değil, çoğu zaman iş ortamındaki diğer işlerden

kaynaklanan zararlardan da etkilenir. Her bir etkenin zararı, yoğunluğuna ve yapılan işin süresine bağlıdır. Bazı inşaat tehlikeleri

aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Burada sadece işin birincil zararlarına yer verilmiştir (bkz. Tablo 4). Ayrıca, her inşaat çalışanı

stres ve sıcağa maruz kalma, kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi ortak sağlık sorunlarıyla da karşılaşır.

Kimyasal zararlar Genellikle havada, gaz, toz, buhar, duman halinde bulunur ve solunumla alınırlar. Bazıları ciltten de emilirler. Sıvı, yarı sıvı

(tutkallar, yapıştırıcılar, katran) veya toz(çimento) formda bulunabilirler. Su ve gıdalarla ağızdan alınabilir, sigarayla birlikte

solunabilirler. Oluştur-dukları hastalık örnekleri ise;

Silikoz; kum püskürtme, tünel yapımı, kaya delme işlemleri,

Asbestosis; izolasyon, tesisat, yıkım işleri,

Bronşit; kaynakçılık,

Cilt alerjileri; çimentoyla yapılan işler,

Sinir sistemi hastalıkları; organik çözücüler ve kurşun maruziyeti. Asbest maruziyeti olan izolasyon çalışanlarında, kaynakçılarda ve ağaç işleriyle uğraşanlarda akciğer kanseri ölümleri fazladır.

Köprü tamircilerinde, boyacılarda kurşun zehirlenmesi görülür. Bazı havalı çekiç operatörlerinde ve titreşim oluşturan alet ve

makineleri kullananlarda ”beyaz parmak” sendromu görülür. İş stresi, işsizlik korkusu, sosyal izolasyon, kalıcı olmayan çalışma

koşulları gibi işle ilgili sorunlar inşaat çalışanlarında alkolizmi kolaylaştırıcı olabilir.

Page 10: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

41

Page 11: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Tablo 4. Bazı inşaat mesleklerinin birincil riskleri

Meslek Risk

Tuğla, taş vd. duvar ustası Çimento dermatiti, ayakta çalışma, ağır yük

Seramik ustaları Yapıştırıcı buharları, dermatitler, ayakta çalışma

Marangozlar Ahşap tozu, ağır yük, tekrarlayan hareketler

Sıvacılar Sıva tozları, iskelede çalışma, ağır yük, ayakta çalışma

Elektrikçiler Lehim dumanındaki ağır metaller, ayakta çalışma, ağır yük, asbest

Elektrik santrali yapım ve tamircileri Lehim dumanındaki ağır metaller, ağır yük, asbest

Boyacılar Solvent buharları, toksik metaller

Duvar kağıdı ustaları Tutkal buharları, ayakta çalışma

Tesisatçılar Kurşun duman ve partikülleri, kaynak dumanları, asbest

Buhar kazanı ustaları Kaynak dumanları, asbest

Halı kaplamacılar Diz travması, ayakta çalışma, tutkal ve buharları

Karo ustaları Yapıştırıcılar, toz, diz travması

Mozaik zımparacılar Ayakta çalışma, silika tozu

Camcılar Ayakta çalışma, yaralanma

İzolasyon çalışanları Asbest, sentetik lifler, ayakta çalışma

Demiryolu inşaatçıları Silika, sıcak, soğuk

Çatı ustaları Katran, sıcak, yüksekte çalışma

Kaynakçılar Kaynak emisyonları

Lehimciler Metal dumanları, kurşun, kadmiyum

Kazıcılar, deliciler Silika, gürültü, vibrasyon

Havalı çekiç kullananlar Silika, gürültü, vibrasyon

Kazık makinası operatörleri Silika, vibrasyon

Vinç operatörleri Gürültü, lubrikan yağlar

Vinç kulesi operatörleri Stres, izolasyon

Ekskavatör, kepçe operatörleri Silika, histoplazmozis, vibrasyon, sıcak, gürültü

Grayder, dozer , kazıcı operatörleri Silika, vibrasyon, sıcak, gürültü

Asfalt çalışanları Asfalt emisyonları, sıcak, dizel egzozu

Kamyon ve traktör şoförleri Vibrasyon, dizel egzozu

Yıkım çalışanları Asbest, kurşun, toz, gürültü

Fiziksel zararlar

Her inşaatta görülürler. Gürültü, sıcak ve soğuk, radyasyon, vibrasyon, barometrik basınç bunlardandır. İnşaat sektöründe

makineleşme arttıkça gürültü sorununun boyutları da artmaktadır. Tüm vücut titreşimi, havalı çekiç ve diğer büyük makineleri

kullananlar için önemli bir sorundur. Çatı ustalarında güneş ve sıcak katrana bağlı sıcak stresi riski yüksektir. UV radyasyonun

ana kaynağı güneş ve elektrik kaynağıdır. İyonizen radyasyon ihtimali düşüktür. Ancak, temel kazma, tünel yapımı gibi işlerde

radon gazı maruziyeti söz konusu olabilir. Zorlanma ve burkulmalar, en sık görülen hasarlardır. Travmatik yaralanma, tekrarlanan

hareketler, ayakta ve aşırı çalışma gibi nedenlerle tendinit, karpal tünel sendromu, bel ağrısı gibi kronik fiziksel sorunlar sık

yaşanır. İş kazaları yönünden inşaat sektörü, en yüksek riskli meslek gruplarından biridir.

42

Page 12: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Biyolojik zararlar Enfeksiyöz mikroorganizmalar, biyolojik kaynaklı toksik etkenler ve hayvan saldırılarıdır. Örneğin kazı çalışanlarında

histoplazmozis görülebilir. Kapalı ortamda yapılan çalışmalarda, grip, tüberküloz bulaşması olabilir. Sıtma, sarıhumma, Lyme

hastalığı, sektörün bilinen diğer enfeksiyöz sorunlarıdır. Sarmaşık, meşe, sumak, ısırgan gibi bitkilerden kaynaklanan toksin ler,

ciltte tahrişe neden olabilir. Bazı ağaç tozları kanserojen, bazıları alerjendir. Arı, eşek arısı, yılan, karınca gibi bazı hayvan

sokmaları görülebilir. Tablo 5’de inşaat sektöründe görülen bazı sağlık zararlıları listelenmiştir.

Tablo 5. İnşaat sektöründe görülen bazı sağlık zararlıları

Kimyasal Kas-iskelet Güvenlik

Asit Aşırı zorlanma: sırt hasarları, burkul- Bina yıkımı

Yapıştırıcılar, tutkallar ma ve zorlanmalar, omuz, dirsek,

Kapalı alanlar

bilek problemleri

Alkali Vinç kullanma

Uygunsuz malzeme

Asbest Uyuşturucu ve alkol

Ayakta çalışma

Asfalt Elektrik

Tekrarlanan hareketler

Berilyum Patlayıcılar

Fiziksel

Karbon monoksit Düşmeler

Soğuk

Çimento Yangın ve patlama

Ergonomi

Temizlik ürünleri Motorlu taşıtlar

Sıcak

Katran Ağır ekipman

Gürültü

Toz İskeleler

Oksijen eksikliği

Epoksi reçinesi Yangın ve patlamalar

Radyasyon

Gaz Basınçlı gazlar

Stres

İzosyanatlar Hava koşulları

Güneş

Kurşun

Vibrasyon

Yapay mineral lifler

Biyolojik

Metaller

Sürüngenler, kümes hayvanları

Boyalar, cilalar

Histoplazmozis

Silika

Bakteriler, mantarlar, parazitler, virüs-

Solventler

ler

Tinerler Böcekler & örümcekler; lyme hastalığı

Kaynak dumanı ve gazları Küfler, mantarlar

Ahşap tozları Protozoalar

Page 13: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE EN SIK KARŞILAŞILAN MESLEK HASTALIKLARI1 İnşaat sektöründe en sık karşılaşılan meslek hastalıkları aşağıdaki Tablo 6’da sıralanmıştır. Amacımız, işverene, çalışanlara ve

İSG çalışan temsilcilerine en sık görülen meslek hastalıklarını tanıtarak, bu hastalıkların erken safhalarında tespit edilmes ine

yardımcı olmaktır (Daha detaylı bilgi için bkz. İSGİP kapsamında hazırlanan “Meslek Hastalıkları ve İşle İlgili Hastalıklar Tanı

Rehberi” ve “Çalışma Yaşamında Sağlık Gözetimi Rehberi”) .

Tablo 6. İnşaat sektöründe en sık karşılaşılan meslek hastalıkları

1 Gürültüye bağlı işitme kaybı

2 Titreşime bağlı gelişen beyaz parmak hastalığı

3 Karpal tünel sendromu

4 Bel rahatsızlıkları, tüm vücut titreşimine bağlı gelişen rahatsızlıklar dahil

5 Tozdan kaynaklanan meslek hastalıkları

6 Asbestten kaynaklanan hastalıklar

7 Kimyasallardan kaynaklanan meslek hastalıkları

8 Mesleki cilt hastalıkları

9 Mesleki astım

10 Mesleki kanser

11 Tetanoz

1. GÜRÜLTÜYE BAĞLI İŞİTME KAYBI Özellikleri ve maruziyet kaynakları Gürültü, rahatsız edici ve işitme için zararlı olan sestir. İç kulakta oluşan birikimsel hasar, gürültü maruziyetinin sonucudur.

Etkilenme yıllar içinde yavaş gelişir; duyarlılığa göre değişmekle birlikte, 10 yıldan az zaman almaz. İşitme kaybını etkileyen

faktörler gürültünün yoğunluğu(dB), şekli (sürekli, aralıklı, geçici), frekansı, içeriği, maruziyet süresi ve kişisel duyarlılıktır. Akustik

travma ise ani, tek, yüksek düzeyde gürültü sonucu oluşan işitme kaybıdır. Çarpışma veya patlama gibi ani gürültülerden

kaynaklanır. Duyarlı kişiler dışında, günde 8 saat sürekli 80 dB altında gürültüye maruz kalmak genellikle işitme kaybına neden olmaz. 100 dB

gürültüye sürekli maruziyet; ortalama olarak 5 yılda 5 dB, 20 yılda 14 dB, 40 yılda 19 dB işitme kaybına neden olur. Sanayinin genelindeki işletmelerin aksine inşaat sektöründeki faaliyetler her zaman sabit ve tek bir yerde yürütülmez. Bu

nedenle, gürültü seviyeleri değişir. İnşaatlarda işler çoğu zaman açık havada, hava koşullarının, rüzgar tünellerinin,

topografyanın, atmosferin ve çevrenin etkileri altında yapılır. İnşaatlarda gürültü kaynakları, örneğin ağır kazı makineleri, bir

yerden başka bir yere hareket edebilir; mesai saatleri içinde yoğunluğu önemli oranda değişebilir. Tipik bir şantiyede karşılaşılan gürültü seviyelerinin kaynakları iyi bilinmektedir. Şantiyedeki bir beton mikseri gürültünün kaynağı

olabilir. Gürültü seviyeleri, dizel motoruyla çalışan mikserlere susturucular takılarak ve mikserin düzenli bakımının yapılmasını

sağlayarak aşağı çekilebilir. Yıkım işlerinde ve şantiyede havalı matkapların, kompresörlerin ve iş makinelerinin çalıştığı

zamanlarda ciddi gürültü tehlikesine rastlanabilir. 1 Bu bilgi, işverenlerin işyerindeki tehlikeleri ve bu tehlikelere maruziyetin olası sonuçlarını daha iyi anlayabilmeleri için verilmiştir.

Page 14: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Sıradan bir şantiyede rastlanabilecek gürültü seviyeleri aşağıda verilmiştir:

Operatördeki ekipmanın ses seviyesi Ortalama Oran

Kazı:

Lastik tekerlekli yükleyiciler 88 85-91

Kazıcı yükleyici 86.5 79-89

Dozer 96 89-103

Yol silindiri 90 79-93

Skreyper 96 84-102

Greyder <85

Kamyon 96 89-103

Asfalt serici 101 100-102

Malzeme Taşıma:

Beton mikseri <85

Beton pompası < 85

Vinç 100 97-102

Ayaklı vinç <85

Güç Üniteleri:

Jeneratörler <85

Kompresörler <85

Darbe:

Şahmerdan (dizel ve havalı) 98 82-105

Şahmerdan (yer çekimi, fore) 82.5 62-91

PnömatikKırıcı 106 94-111

Hidrolik Kırıcı 95.5 90-100

Pnömatikyonga makinesi 109

Diğer Ekipman:

Beton vibratörü 94.5 87-98

Kompres Hava Üfleyici 104

Elektrikli testere 88.5 78-95

Elektrikli matkap 102

Paletli kaya delici makine 113 İşyerinde ototoksik maddelere veya titreşime maruziyet gürültüye bağlı gelişen işitme sorunları üzerinde olumsuz etki yapabilir. Sağlık etkileri Geçici veya kalıcı olabilir. Geçici olanı işitsel yorgunluk olarak da tanımlanır. Başlangıçta geçici işitme eşiği kayması vardır.

Gürültü ortadan kalkarsa 24 saat içerisinde düzelir. Ancak maruziyet tekrarladıkça düzelme azalır ve kalıcı kayıp başlar. Akut akustik travmadaki işitme kaybı simetrik ya da asimetrik olabilir. Kısmen geri dönebilir. Kulak zarında yırtılma, kanama olabilir.

45

Page 15: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Kronik mesleki işitme kaybı ise sinsi ve yavaş gelişir, gürültüden uzaklaşmakla ilerlemesi durur. Çoğu zaman kulak çınlaması

da eşlik eder. Erken dönemde baş dönmesi, kulak çınlaması, işitme azalması olur. Tam işitme kaybına kadar ilerleyebilir. Kulak

çınlaması olguların yarısında bulunur ve her aşamada duyulabilir. Sinirlilik, yorgunluk, uyku bozukluğu gibi bulgular eşlik edebilir.

Sesleri ayırt etme yeteneği azalır. Genellikle her iki kulakta, simetrik, geri dönüşümsüzdür. Bazen iki kulak arasında belirg in fark

olur. Atıcılık bunun örneğidir. Atıcılarda, sağ omuz kullanılıyorsa, kafanın sağ kulağı gölgeleyip koruması nedeniyle sol kulakta

daha fazla işitme kaybı olur. Tedavide en etkili yöntem gürültüden uzaklaştırmaktır. Sigara, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon,

kan yağlarının yüksekliği, diyabet, ototoksik ilaçlar kolaylaştırıcı faktörlerdir. Önleme Şantiyede gürültüyü kontrol altına alma olanakları sınırlıdır. İnşaat şirketleri ekipman tedarikçilerinden ekipman kiralar ve şirketlerin

kiralamış oldukları bu ekipmanları “iyileştirme“ özgürlükleri yoktur. Şantiyede kullanılan diğer ekipmanlar alt yüklenicilere ait olabi lir. Bu

tür ekipmanlar da, gürültü emisyonlarını azaltacak şekilde tasarlanmamış olabilirler. Şantiye ortamına dayanıklı, kullanımı pratik,

gürültüyü kesen donanım eklenmiş kitler tasarlamak zordur. Gürültüyü kontrol altına alma teknikleri büyük ölçüde şantiye yönetiminden

(örn. gürültülü işlemlerden kaçınma, gürültülü işleri etrafta az sayıda çalışan bulunan zamanlarda yaptırmak) ve geçici ses barajları

veya perdeleri aracılığıyla gürültülü işlerin izolasyonundan (örn. kontrplak veya plastik kaplama) geçer. Şirketler gürültü emisyonu düşük

ekipmanları tercih etmeli, yanmalı motor egzozu susturucuları için “sanayi tipi” değil “ev tipi” susturucularda ısrar etmeli, havalı el aletle-

rinden ziyade elektrikli el aletlerini kullanmalı, havalı değil hidrolik kaya matkaplarını seçmeli, dizel şahmerdanlar yerine “susturuculu”

şahmerdanları kullanmalıdır. Makine ve aletlerin düzenli bakımı yapılmalıdır. Gürültü kontrolünün bu önlemlerle sağlanamadığı hallerde, gürültüye maruz kalan çalışanların işlerini güvenli (gürültüsüz) bir

şekilde, kendi sağlık ve güvenliklerini olduğu kadar iş arkadaşlarının da sağlık ve güvenliklerini riske atmadan yapabilmeleri için

işveren, uygun KKD’yi temin etmek ve bu KKD’ lerin uygun kullanım talimatlarını vermek zorundadır. Ayrıca düzenli sağlık

gözetimi yapılmalı; işe giriş muayenelerinde yüksek riskli bireyler belirlenmeli, tarama odyometreleri yapılmalı, periyodik

muayenelerde erken işitme kaybı saptananlar işten uzaklaştırılmalıdır.

2. TİTREŞİME BAĞLI BEYAZ PARMAK HASTALIĞI Özellikleri ve maruziyet kaynakları Titreşim maruziyeti; belirli bir zaman süresindeki (genellikle 8 saat) m/sn2 olarak ölçülen maruziyetin ortalaması olarak ifade

edilir. Titreşim çoğu zaman gürültü maruziyetiyle birliktedir. Titreşim maruziyeti, vücudun titreşim kaynağına temas durumuna göre iki alt grupta değerlendirilir;

Tüm vücut titreşimi (TVT): Her çeşit ulaşım, sanayi ve inşaat taşıtları gibi titreşen bir yüzeyin üzerinde olmak ya da

titreşen bir sanayi makinesinin yakınında çalışmak gibi koşullarda hissedilir.

El-kol titreşimi (EKT): Titreşim sağlayan aletlerin elle tutulması ve kullanılmasıyla hissedilen titreşimdir.

İnşaat sektöründe beyaz parmak hastalığı genellikle döner el aletlerinin, taşlama makinelerinin, darbeli el aletlerinin kalafatlama, çekiç-

leme işleri ile bağlantılı kullanılmasına, el ve güç aletlerinin kullanılmasına, yıkma/kırma işleri yapılmasına bağlı olarak gelişir. Öte yan-

dan, bu hastalık aynı zamanda döner aletlerle taşlama yapılan veya cilalanan malzemelerin tutulmasına bağlı olarak da gelişebilir. Bu tür makine ve aletler arasında aşağıdakiler sayılabilir:

Beton kırıcılar, poker vibratörler ve kompaktörler;

Zımpara, taşlama makineleri ve kesici diskler;

Darbeli matkaplar;

Yontma çekiçleri;

Elektrikli testereler;

Freze makinesi veya zımba tabancası. Düzenli olarak,

- Darbeli aletlerle günde yaklaşık 15 dakikayı aşkın süre boyunca,

- Bazı döner ve diğer hareketli aletlerle günde yaklaşık bir saatten fazla çalışanlar ciddi risk altındadır. Ayrıca, bu çalışanların titreşim maruziyeti ile ilgili yönetmeliklerde belirlenen maruziyet sınır

değerinin de üzerinde olmaları ihtimali vardır.

46

Page 16: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Hastalıkların şiddeti, titreşim maruziyetinin nitelikleri, çalışma şekli, kişisel geçmiş ve alışkanlıklar gibi başka birkaç faktöre de

bağlıdır. Titreşimin eller üzerindeki etkisini belirleyen faktörler Tablo 7’de verilmiştir.

Tablo 7. Titreşimin eller üzerindeki etkisini belirleyen faktörler

Fiziksel Faktörler Biyodinamik Faktörler Bireysel Faktörler

Titreşimin hızlanması Tutuş kuvveti; Çalışan, titreşim yayan Operatörün aleti kontrolü

ekipmanı ne kadar sıkı kavrıyor

Titreşim sıklığı Yüzey alanı, yeri ve elin titreşim kaynağı Makine iş oranı

ile temas ettiği kısımları

İş günü içindeki maruziyet süresi El aletleri ile temas edilen malzemenin Beceri ve verimlilik sertliği, örneğin metal taşlama ve yontma

işleri

Titreşim maruziyetinin söz konusu olduğu El ve kolun vücuda göre konumu Titreşime bireysel yatkınlık

çalışma süresi

Kullanılan aletin bakım durumu Aletin tutma yerinin dokusu–yumuşak ve Sigara ve uyuşturucu kullanı-

esnek ya da sert malzeme mı.

Diğer fiziksel ve kimyasal

etkenlere maruziyet.

Eldiven, çizme, çalışma-dinlenme süreleri Parmak ve el yaralanması öyküsü, özel- Parmaklarda veya ellerde de dahil koruyucu uygulama ve ekipman- likle donma geçmiş hastalık veya yara-

lar. lanma Sağlık etkileri Beyaz parmak hastalığı, yaygın olarak “El-Kol Titreşimi Sendromu (EKTS)” diye bilinen bir rahatsızlığın bir bölümünü oluşturur. Damarlarda, sinirlerde, kas ve eklemlerde oluşan, iş göremezliğe yol açan ağrılı bir rahatsızlıktır. Hastalığın nöbetlerini tetikleyen faktörler genellikle soğuk havalar veya soğuk nesnelerle temastır. Ataklar dakikalar, saatler sürer. Hastalığın ilk safhasında genel olarak parmaklarda hissizlik ve karıncalanma görülür. Bu durum çoğu zaman makine kullanıldıktan sonra dahi devam eder.

Parmak uçlarından biri geçici olarak beyazlaşır ve ağrımaya başlayabilir. Hastalık ilerledikçe parmak uçları daha sık beyazlayacaktır. Sonunda, diğer parmaklar da beyazlamaya başlar; ancak, baş parmağın etkilenme ihtimali azdır. Birkaç parmak beyazladığında, bu hastalık muhtemelen geri döndürülemez bir aşamaya gelmiştir. Hastalar, sayıları gittikçe artan ve günün herhangi bir saatinde ortaya çıkan ağrı nöbetleri geçirir. Hastalar parmaklarında dokunma duyusunu kalıcı olarak yitirebilir; bu

hastalar için bozuk para tutmak, düğme iliklemek, iğne iplik kullanmak ve çivi, vida benzeri küçük nesneleri tutmak gibi gündelik işleri yapmak imkansız hale gelebilir. El ve parmaklarda ağrı, uyuşma, karıncalanma, soğuğa tahammülsüzlük, hassasiyet; parmaklarda, elde ve önkolda şişlik; elde kas güçsüzlüğü; el, bilek, dirsek, omuzda eklem ağrıları, hareket kısıtlılıkları; el ve parmaklarda cilt değişiklikleri ve morarma görülebilir. İşçide titreşim semptomları görüldüğü zaman maruziyet sonlandırılmalıdır. İlerlemiş bulgular tam olarak düzelmez, maluliyet bırakabilir. Alkol, sigara ve bazı ilaçlar, titreşimin etkilerini artırır. Titreşime bağlı olarak kollar, omuz ve boyun kasiskelet sistemi hastalıklarının sıklığı da artar. Ancak birlikte bulunan diğer fiziksel

faktörlerin, yani kuvvet, tekrarlanan hareketler, postürün katkısını ayırmak mümkün değildir. Gürültüyle birlikteliği nedeniyle

işitme kaybı sık görülür. Ayrıca; inatçı yorgunluk, baş ağrısı, huzursuzluk, uyku bozuklukları gibi bulgular eşlik edebilir.

Önleme Titreşimli alet ve makine kullanıcılarına güvenli ve doğru kullanım konusunda bilgilendirme ve eğitim yapılmalı, istirahat

aralıklarıyla bölünmüş çalışma düzeni uygulanmalıdır. Daha az titreşimli aletlerin seçimi yapılmalı, ergonomik düzenlemelere

özen gösterilmelidir. Araç gereç aparatlarının doğru seçilmesi de titreşim maruziyeti üzerinde etkili olabilir. Eş merkezliliğe ve

zımpara taşının olası denge bozukluğuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Körelmiş testere bıçağı zamanı geldiğinde değiştirilmeli

ya da bilenmelidir. Matkap uçlarında malzeme seçimi ve geometrisi de titreşimin azaltılmasında etkili olabilir. Çalışanın maruziyet süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalıdır. ISO tarafından, titreşimli el aletleri üreticilerine EKTS etkilenme sınırı olan

2.5 m/s2’yi aşmayacak titreşim üretecek el aletlerinin üretimi salık verilmektedir. Ortam gürültü ve titreşim ölçümleri, alet ve makinelerin gürültü

üretimleri düzenli olarak ölçülmeli, erken semptomlar izlenmelidir. Eldiven kullanımı el ve parmakları sıcak tutar ve travmadan korur. Ayrıca

titreşimi emen koruyucu eldivenler kullanılabilir. Bazı el aletlerinin yüksek frekanslı titreşime karşı koruyucu olan eldivenler vardır. El-kol

vibrasyonunu azaltmak için bir olasılık titreşimi azaltan tamponlu tutacakların kullanılmasıdır. Bu tür araç-gereç

47

Page 17: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

sapları titreşim kaynağından, yani makineden mümkün olduğunca ayrılır. Makinenin üreticisine bağlı olarak, dekuplaj mekanizması

yaylı, süngülü veya titreşimi dengeleyen sistemler halinde olabilir. Avuç taşlama makineleri gibi bazı makineler otomatik dengeleyicilerle

donatılmıştır, bu donanımlar dengesiz kütlelerin yarattığı sıkıntıyı giderir. Bu durum dönel şaftta yer alan bir konteyner içinde

düzenlenen gevşek çelik toplarla elde edilir. Bir dengesizlik meydana geldiğinde, toplar otomatik olarak karşı denge kurmak üzere belirli

bir yerde toplanır, bir nebze dengesizliği giderir. Makineyi kullanırken el üzerinde etkili olan kavrama ve besleme kuvveti azaltılırsa,

titreşime olan maruziyet de azaltılır. Bu nedenle çalışanla titreşim yayan makine arasındaki teması azaltılmak ya da ortadan kaldırmak

amacıyla iş prosesini değiştirmenin yolları üzerinde düşünülmelidir. Örneğin, tavana ya da duvarlara delik açarken destek ya da

dayanakların kullanılmasıyla maruziyet azaltılabilir. İnşaat mühendislerinin kullanımı için mevcut uzaktan kumandalı kanal kompaktörleri

vardır. Bu kompaktörleri kullanan kişiler titreşime neredeyse hiç maruz kalmazlar. Titreşime maruz kalanlarda işe giriş muayenesi ve düzenli aralıklarla kontrol muayeneleri yapılmalıdır. Amaç çalışanı

bilgilendirme, sağlık durumunu değerlendirme ve titreşimle ilişkili hastalıkların erken tanısıdır. İşe giriş muayenesinde titreşim

maruziyetinin artırabileceği yapısal beyaz parmak eğilimi, bazı sekonder Raynaud fenomenleri, geçmişte üst ekstremitelerin

titreşim maruziyeti, nörolojik hastalıklar gibi durumlara özellikle dikkat edilmelidir. Kontrol muayenelerinde semptomların şiddeti

ve iş koşulları değerlendirildikten sonra, çalışanın maruziyetten kaçınması veya azaltılmasına karar verilmelidir. Başlangıçta 5

yılda bir, semptomlu olgularda 2-3 yılda bir kemik grafiği alınmalıdır. Tüm vücut vibrasyonundan korunmak için;

Sürücü kabininin veya operatör koltuğunun süspansiyonlu olması, Araçların ayak pedalları ile direksiyonlarında titreşim engelleyicilerin kullanılması,

Maruziyet süresinin kısaltılması,

Araç operatörlerinin rotasyonu,

Üzerine binilerek kullanılan araçlardaki oturakların uygun olması gibi koruyucu önlemlere dikkat edilmelidir. Her zaman düzenli ve daha fazla fiziksel egzersiz tavsiye edilmelidir.

3. KARPAL TÜNEL SENDROMU(KTS) Özellikleri ve maruziyet kaynakları Birikimsel travma hastalıkları (BTH); sürekli tekrarlanarak çalışanın biyomekanik kapasitesini aşan ve travma oluşturan

hareketler sonucunda eklem, kas, tendon ve diğer yumuşak dokularda bozulma, fonksiyon kaybı ve ağrı ile seyreden

sendromların genel adıdır. Postür, tekrarlama, güç, titreşim, soğuk maruziyeti ve bunların bileşimi risk faktörleri olarak kabul

edilmektedir. Etkilenme en çok el, kol, omuz ve boyun bölgesindedir. Hasar temel olarak yumuşak dokuda, tendon ve

kılıflarındadır. Ancak kemik hasarı da oluşturabilir, hatta omurgaya kadar yayılabilir. Karpal tünel sendromu, el bileğindeki karpal tünelde medyan sinirin sıkışmasının sonucu olarak düşünülebilir. İnşaat sektöründe bu

hastalığa yol açan risk faktörleri uzun süreli, aşırı miktarda tekrarlanan el hareketleri, bileğin uzun süre zorlayıcı pozisyonda kalması,

karpal tünele doğrudan basınç uygulanması, sıkı kavrama, avuç içinde mekanik stres ve el kol titreşimi ve/veya soğuk maruziyetidir.

Bileğin tekrarlanan bükülme, gerilme, dönme, sağa veya sola eğilme, hareketleri, avuç içiyle bastırma, sıkma hareketleri hastalığa

neden olur. Bu hareketler taşlama, zımparalama, cilalama, montaj, paketleme, temizlik işleri, çekiç kullanma sırasında sıkça yapılır.

Sağlık etkileri KTS’ de dirsekten aşağıda ve elde ağrı, uyuşukluk, yanma ve kas güçsüzlüğü vardır. Bu tünel el bileği kemiklerinin avuçiçi

tarafında yer alır. İçinden median sinir, parmak tendonları ve kan damarları geçer. Tendon kılıfının şişmesi ve eklem hareketleri

tünel açıklığını daraltarak siniri ve kan akımını baskılar. Sinirin etkilediği alanda ağrı, uyuşma, karıncalanma vardır. Bu alan avuç

içinde 1, 2, 3 parmaklar ve 4. parmağın dış yarısı; el sırtında ise başparmağın iç yarısı ile 2, 3. ve 4. parmakların üst 2/3’lük

kısımlarıdır. Bu özgün dağılım, tanısaldır. KTS’na neden olan başlıca aktiviteler şunlardır; Etkilenen yere göre lokalizasyonu ve yayılımı değişmekle birlikte şu temel semptom ve bulgular görülebilir;

Ellerde veya önkolda bir şeyi tutma veya kaldırma güçlüğüne neden olan güçsüzlük; Karıncalanma, iğnelenme;

Uyuşma;

Sakarlık; bir şeyi tutarken, kaldırırken yoğunlaşma ihtiyacı;

Sıradan işlerde elleri kullanma güçlüğü;

Olağan işlerde elleri kullanmaktan kaçınma;

El, dirsek, omuz ağrılarıyla uyanma;

Ellerde üşüme veya hassasiyet;

Kronik ağrı.

48

Page 18: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Semptomlar günlük iş ve aktivitelere göre farklılık gösterebilir. Ağrı başlamadan önceki dönemde uyuşukluk, şişlik, aşırı sıcaklık,

karıncalanma gibi yakınmalar olabilir. Hasardan korunmak için bu erken semptomları anlamlandırabilmek önemlidir. İleri

olgularda yorgunluk, motor fonksiyonlarda bozulma, hareket becerilerinde azalma, kuvvet kaybı görülebilir. Etken faktörlerinin, iş ve hareket kusurlarının düzeltilmesi, aralıklı dinlenerek çalışmanın önerilmesi, istirahat, soğuk/sıcak

kompres uygulamaları erken dönemde yararlıdır.

Önleme Yapılan iş ve hareketlerin doğasına uygun basit ergonomik önlemlerin alınması korunmada en önemlisidir. İş aktiviteleri, çoğu

zaman yarım dakikadan az aralıklı tekrarlamalardan oluşur. Çalışan, iş sırasında kas gücünün % 30’dan fazlasını kullanır.

Vücudun uzun süre zorlayıcı pozisyonlarda kalması gerekebilir. Kullanılan alet ve makineler vücuda veya bir bölümüne titreşim

iletebilir. Havalı alet kullanımlarında soğuk ve hava akımı etkilenmesi olur. Çoğu zaman da bu risk faktörleri birlikte görülür.

Bunların çoğu önlenebilir. Çalışma ortamının doğru kurgulanması, uygun pozisyonda çalışma, uygun el aletleri kullanma bunların

başında gelir. Ergonomik önlem tablolarından yararlanılabilir. Eğitim ve fizyolojik düzeltme egzersizleri önemlidir. Kullanılan alet ve makinelerin bakım ve onarımları düzenli yapılmalı, vibrasyon üretimleri ölçülmelidir. İşte tekrarlanan hareketler,

sıklığı, duruş, ağır kaldırma koşulları izlenmelidir. Dakikada 10 kez malzeme tutma veya dakikada 20 kez tekrarlanan el hareketi

yoğun tekrarlanan hareket; 1 kg’dan ağır malzemenin elle tutulması ağır güç kullanımı olarak nitelenebilir. Diğer önlemler şöyle

özetlenebilir;

Tekrarlayan baskılardan kaçınmak, uygulanan kuvveti azaltmak ve kavrayışı gevşetmek; Ergonomik açıdan doğru ekipman kullanmak (iş tezgahları, araç ve gereçlerin sapları ile işler çalışanın çalışırken

bileğini doğal bir pozisyonda tutmasını sağlayacak bir biçimde yeniden tasarlanabilir); El bilek ateli, bileğin “nötr” pozisyonda tutulmasına yardımcı olabilir;

Uygun şekilde molalar vermek;

İşleri çalışanlar arasında dönüşümlü olarak yaptırmak;

Elleri sıcak tutmak – rutin olarak yapılan basit egzersizlerle bilek eklemlerini ısıtmak veya parmaksız eldivenler

yardımıyla elleri sıcak ve esnek tutmak. İşe giriş muayenelerinde kas, eklem, kemik hastalıklarının varlığı araştırılmalı, uygun işe uygun insan kuralına göre işe

yerleştirme yapılmalıdır. Aralıklı kontrol muayeneleri, erken etkilerin saptanıp, iş koşullarının ve yakınmaların erken

düzeltilmesine yönelik olmalıdır. Hastalığa neden olan iş aktiviteleri ve koşulları ile düzeltme önerileri hakkında işyeri hekiminin

görüşleri alınmalıdır.

4. BEL AĞRILARI Özellikleri ve maruziyet kaynakları İşle ilgili bel ağrıları kavramı, bilinen bir nedeni olmaksızın en az 24 saat süren ve alt kaburgalarla kalça kıvrımları arasındaki

ağrıları kapsar. Altı haftadan kısa sürerse akut, 6-12 hafta arasında subakut, 12 haftanın üzerinde kronik ağrı olarak adlandırılır.

Fiziksel güce dayalı çalışanlarda sık görülür. İşyerinden ve çalışma koşullarından kaynaklanan pek çok nedeni vardır. Her türlü bel ağrısının tam nedeni çok net olmayabilir, fakat yapılan işte genellikle aşağıdaki özellikler görülür:

Fiziksel güç gerektiren ağır iş, taşıma işleri, özellikle de ağır ve rahat taşınamayan malzemeler (25 kg ağırlığındaki

çimento torbaları gibi),

Merdivenler gibi uygun olmayan yerlerde yük kaldırma ve taşıma,

Kalafatlama gibi tekrarlayan işler,

Özellikle de sürücü koltuğu düzgün bir şekilde ayarlanmıyor veya ayarlanamıyorken ya da yay sistemi düzgün değilken uzun mesafe araç kullanmak veya bozuk yolda araç kullanmak,

Ekskavatör gibi ağır makine kullanımı,

Alçalmak, eğilmek veya çömelmek (örneğin, montajda ayakta çalışırken iş yapılan tezgahın yüksekliği uygun şekilde ayarlanmamışsa vücut duruşu uygun olmaz),

Aşırı güç gerektiren yükleri itmek, çekmek veya sürüklemek,

Normal beceri ve sınırlar aşılarak ve fazlasıyla yorgunken çalışmak,

Germe, döndürme ve uzanma. İnşaatlarda tüm vücut vibrasyonuna yol açan, aynı zamanda çevrede rahatsızlık yaratan işler arasında aşağıdakiler sayılabilir:

Ocakta patlatma yapmak, yol ve bina temel inşaatlarında taş ve kaya çıkarma işleri; Kazık çakma;

Yıkım;

Yol ve ray trafiği.

Page 19: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

49

Page 20: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Tüm vücut vibrasyonu, şantiyede kullanılan iş makineleri gibi koltuk veya ayaklar aracılığıyla bütün vücuda titreşim yayan makinelere

maruz kalan kişileri etkiler. Vücudun her bölümünün doğal rezonans frekansı vardır. Vibrasyon kaynağının frekansı vücudun bu belli

kısımlarının rezonans frekansıyla eşleşiyorsa, titreşim 4 kata kadar arttırılmış olabilir ve şiddetli bel/sırt ağrısı gibi hasara yol açar.

Sağlık etkileri Mekanik bel ağrısı en sık nedendir. Genç, sağlıklı, aktif kişilerde görülür. Bacaklara yayılımı olmaksızın sırtın alt kısmında

yoğunlaşır. Ciddi olgularda tek veya iki bacağa yayılım olabilir. Sinir kökü basısına kadar ilerleyebilir. Omurganın bükülmesiyle

ağrı uyarılabilir. Sonuçları uzun süreli ağrı, günlük faaliyetleri yürütme becerisinin azalması ve işi bırakma ihtiyacı olabilir.

Önleme El-kol gücüyle yük taşınmasını engelleyin; teknik yardıma başvurun– inşaat firmalarının çoğu, iş yüküne yardımcı olması için en az

bir kaldırma makinesine ihtiyaç duyar. Kaldırma ekipmanları, normalde ancak bir çok kişinin birlikte taşıyabileceği nesneleri kaldır-

malarına ve indirmelerine yarar. Bu makineler sayesinde metal iskeletler gibi nesneler dik konuma getirilir veya çatı mertekleri bina

üzerinde kolaylıkla yerleştirilir. İnşaat ekipmanları alınırken veya kiralanırken ihtiyaçlarınıza cevap veren ekipmanları bulabilmek

için inşaatlarda kaldırma işleri için kullanılan ekipmanların en önemli niteliklerini öğrenin. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:

- Çift kademeli asansör bir forklift üzerinde monte edilen ve forkliftin çatallarının aracın kendi boyundan yükseğe

kaldırılmasını sağlayan bir cihazdır. Çift kademeli asansör bütün forkliftlerde hazır bulunmaz.

- Kollu vinç veya tek ayaklı vinç, ağır nesnelerin kaldırılmasında kullanılan, yukarı ve dışa doğru uzayan geniş bir direk veya kuledir. Kollu vinç, vinç ve bocurgat sistemleriyle donatılmıştır. Bu tür kaldırma ekipmanları normalde elektrikli veya hidrolik motorlarla çalışır.

- Vakumlu kaldırma sistemi, ağır materyalleri kaldırmak için emme kuvvetini kullanan vakum aracına bağlı mekanik bir araçtır. Vakumlu kaldırma araçları inşaatlarda en çok cam kaldırma işlerinde kullanılır.

- Makas lift, bir platformu alçaltıp yükseltmek için kapanan ve açılan kollar kullanan hareketli bir platformdur. Açıkken kolları açık bir makasa benzediği için ekipmana bu isim verilmiştir. Makas liftler el kumandasıyla hareket ettirilebilir, ray sistemi üzerinde veya motor gücüyle hareket ettirilebilir.

- Vinç, zincir veya halatlarla sarılı asansör tamburu veya makarası yardımıyla çalışan bir makinedir. Bu zincir veya halatlar

kancalara bağlanır, bu sayede ağır nesneler kaldırılıp indirilir. Vinçler elle, havalı veya hidrolik sistemle çalıştırılır.

- Bocurgat, bir tamburun etrafına sarılı bir zincir veya halat ile ağır nesneleri kaldırmak için kullanılması bakımından

vince benzer. Bocurgat da, motor gücüyle veya elle çalıştırılabilir. Silindirin veya tamburun yan tarafındaki bir manivela ile cihaz döndürülür ve nesnenin kaldırılabilmesi için halat gerdirilir.

Yapılacak işleri düzenlerken, yük kaldırma ve taşıma esnasında doğal olmayan pozisyonların kullanılmasını önleyin, yapılacak işleri "iyi bir pozisyonda" gerçekleştirilebilecek şekilde düzenlemeye çalışın – iyi pozisyondan kasıt genellikle çalışanın kulak, omuz ve kalçalarının aynı hizada olmasıdır.

Elkol gücüyle yük kaldırma ve taşıma işlerinde yükün üzerinde sağlam tutacak yerleri olmalıdır.

Kaygan zeminlerin oluşmasını engelleyin ve kaymayı önleyici tabanı olan çizmeleri kullanın.

Kaldırma tekniklerinin kullanılması (çalışanları güvenli kaldırma konusunda eğitin). Aşağıdaki durumlarda kaldırma işinin iki kişi tarafından yapılması uygundur:

- Lift, vinç veya başka bir mekanik yardımcı yoktur; - Kaldırılacak nesne tek başına bir kişinin kaldıramayacağı kadar ağırdır (tipik olarak 25 kilodan ağır); - Kaldırılacak nesne iki kişinin kaldırabileceğinden daha ağır değildir (tipik olarak 50 kilodan hafif); - Taşınacak nesne garip şekilli veya fazla büyüktür; - Ağırlığı yükün içinde dengeli bir şekilde dağıtılmamış olan herhangi bir nesne; - Bazı nesnelerin iki kişinin de kaldırıp taşıyamayacağı kadar ağır veya garip şekilli olduklarını unutmayın.

Aşırı eğilmemek için dirseğinize yakın yükseklikte çalışın.

Başınızın üstüne uzanmamaya ve dizlerinizin üzerine çökmemeye çalışın.

Doğal olmayan duruşları engelleyemiyorsanız, görev değişimi yapın, vücudunuzu esnetin, sık sık kısa molalar verin.

Uzun süreler boyunca sert zeminde dizlerinizin üstüne çökmemeye çalışın; diz çökmek zorundaysanız diz koruyucular kullanın. Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır. 5. TOZLARDAN KAYNAKLANAN MESLEKİ AKCİĞER HASTALIKLARI Özellikleri ve maruziyet kaynakları Çalışma ortamında olabilecek her türlü zararlı ajanın ilk etkileyeceği sistemlerin başında solunum sistemi gelmektedir. Bu nedenle

mesleki akciğer hastalıkları birincil korunma önlemlerinin en önemli olduğu meslek hastalıkları grubudur. Solunumla alınan maddelerin

bir kısmı doğrudan solunum sistemini etkilerken, bazıları sistemik etkilere de neden olur. Solunum sistemindeki etkileri bu maddelerin

tipine, yoğunluğuna bağlı olduğu gibi akciğerin farklı bölümlerinin özelliklerine bağlı olarak da değişiklik gösterir.

50

Page 21: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

İş ortamında organik ve inorganik maddelerin aşınma, yanma, mekanik olarak kırma, parçalama, delme, öğütme işlemleri

sırasında ve sonucunda oluşan tozlara maruziyeti etkileyen faktörler şunlardır:

Havadaki kütle miktarı, Partikül sayısı,

Partikül çapı dağılımı,

Partiküllerin kimyasal bileşimi, Şekli, yoğunluğu, aerodinamik özellikleri.

Gazların zararları ise suda çözünebilirlikleri ve yoğunlukları ile ilişkilidir. Solunabilir silika tozu yapı işlerinde yaygın olarak ortaya çıkar. İşçileri silika tozuna maruz bırakabilecek yapı işleri arasında:

Yapı taşı kesimi ve diğer taş duvar işleri, Döşeme plakaları ile taş yol yapımında kullanılan taşların kesim ve/veya delim işleri,

Yıkım işleri,

Bina kumlama işleri,

Tünel inşaatları sayılabilir. Beton çağdaş yaşamın altyapısının son derece önemli bir parçasıdır ve yıllar geçtikçe yenilenmesi gerekir. Mevcut beton

yapıların yıkımı, onarımı veya düzenlenmesi işlerinde kullanılan yöntemlerin pek çoğunun muazzam miktarlarda solunabilir toz

üretme potansiyeli vardır. Genellikle, taş ve diğer silika içerikli malzemelerin kesimi ve uygulanmasında güç aletlerinin kullanılması sonucunda aşırı

miktarda toz maruziyeti olur. Çoğu durumda, maruziyet seviyeleri işyeri maruziyet limitini aşar (hatta iki katına çıkar). Çok küçük

partikül düzeyinde silika tozunun solunum yoluyla vücuda alınması silikoz gelişimine yol açabilir. Silikanın yanı sıra, inşaat sektöründe özellikle karşılaşılan iki toz türü daha vardır: çimento tozu ile talaş. Çimen tozu gözde

tahrişe, burun ve boğazda tahrişe, ayrıca kronik akciğer rahatsızlıklarına yol açabilir. Ahşap malzemelerin testere ile kesilmek ve

kumlanmak suretiyle işlemden geçirilmesi veya özellikle basınçlı hava ile yapılan temizlik işleri sırasında ağaç tozu ortaya çıkar.

Ağaç tozları ile ilişkilendirilen başlıca tehlikeler cilt hastalıkları, rinit ve astım gibi rahatsızlıklardır. Sert ağaç tozları nadir

vakalarda burun kanserine yol açabilir. Toprak yüzeyinde biriken tozlar rüzgârın etkisiyle havalanarak şantiye dışına çıkabilir. Toprak aşağıdaki durumlarda yaygın

olarak toza maruz kalır:

- Yıkım işleri; - Şantiye hazırlık işleri; - Yapı işleri; - Taşıt hareketleri; - Örtülmemiş stok malzemeler.

Sağlık etkileri Tozlar; çalışanlarda akciğer hastalıkları, cilt hastalıkları, alerjik hastalıklar, sistemik toksik etkiler ve kanserlere neden olabilirler.

Altta yatan akciğer hastalığı, kalp hastalığı, beslenme bozukluğu, yüksek tansiyonu olanlar ve obezler tozların etkisine daha

duyarlıdırlar. Sigara kullanımı, tozlara bağlı akciğer hastalıklarının etkisini artıran en önemli faktördür. Dahası, sigara içenlerde

ortaya çıkan akciğer hastalıklarında mesleğin etkisini ayırt etmek ve yasal tanı koymak zordur. - Akut etkiler: Yüksek düzeyde, yoğun maruziyetlerden dakikalar, saatler, nadiren de günler sonra ortaya çıkar. Üst solunum

yolu irritasyonu, öksürük, bronş daralması, akciğer ödemi, akut hipersensitivite pnömonileri, solunum ateşi (metal, polimer,

organik maddelerin dumanına bağlı), KOAH ve astım alevlenmeleri ve solunumsal infeksiyonlar gibi yanıtlardır.

- Kronik etkiler: Tekrarlayan düşük, orta düzeyde bazen de yüksek düzeydeki maruziyetlerden aylar yıllar sonra, hatta

bazen kişi o işten ayrıldıktan sonra ortaya çıkan solunumsal yanıttır. Bu patolojilerin başlıcaları astım, kronik bronşit,

amfizem, KOAH, kronik hipersensitivite pnömonileri, pnömokonyozlar, akciğer ve plevra kanserleri ve enfeksiyonlardır. Akciğer etkilenmesinin değerlendirilmesindeki en önemli iki test, akciğer grafisi ve solunum fonksiyon testidir. Tedavinin esasını

maruziyetin azaltılması veya sonlandırılması oluşturur. İlk tanı konulduğunda kalıcı fonksiyonel etkilenme derecesi ne kadar az

ise yaşam kalitesi ve süresinin etkilenme derecesi de o kadar az olacaktır. Silikoz: Silika partiküllerinin uzun süreli solunumu ve akciğerlerde birikimi ile gelişen geri dönüşü olmayan, potansiyel olarak

ölümcül bir akciğer hastalığıdır. Uzun bir sessiz dönemi vardır. Klinik olarak akut, akselere ve kronik hastalık görünümlerinde

karşımıza çıkabilir. Semptomları, maruziyeti izleyen 20 yıl sonrasına kadar bir süre içinde ortaya çıkabilir. Belirtileri, öksürük ve

nefes darlığına yol açan bronşitle birlikte başlar. Belirtiler ortaya çıktıktan sonraki beş yıl süresince solunum problemleri

kötüleşebilir ve akciğerlerdeki hasar kalbi de zorladığı için bu hastalık kalp yetmezliğine yol açabilir. Bu hastalığın kesin tedavisi

yoktur; ancak silika solunumu erken safhalarda durdurulursa hastalığın ilerlemesi de durdurulabilir. Ortamdaki solunabilir kristal silikanın yoğunluğuna bağlı olarak üç çeşit klinik tablo gelişebilir:

51

Page 22: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

- Kronik silikoz: Nisbeten düşük yoğunluklara 10 yıldan uzun süren maruziyetten sonra gelişir. Maruziyet sonlansa bile

ilerlemeye devam eder.

- Akselere silikoz: İlk maruziyetten sonraki 5-10 yıl içinde gelişir. - Akut silikoz: Yüksek yoğunluktaki solunabilir kristal silikaya birkaç haftayla 5 yıl arasında değişen maruziyet

sürelerinden sonra hızla gelişen tablodur. Kuvars değirmenciliği, kum püskürtme, kaya delme gibi tipik meslek öyküsü

vardır. Hızla ilerleyen nefes darlığı, öksürük, kilo kaybı, morarma ve solunum yetmezliği vardır. Ölümcüldür. Kaynak dumanları ile kaynak gazları tehlikeli maddelerin karışımlarıdır ve pnömokonyoz adı verilen akciğer rahatsızlıklarına yol açabi-

lirler. Kaynakçı akciğeri, kaynak dumanı içerisindeki farklı etkenlerin karmaşık etkileri sonucu birlikte oluşturdukları, solunum yollarını ve

akciğeri her düzeyde etkileyen çoklu bir solunum maruziyeti hastalığıdır. Ayrıca kaynak dumanı metal dumanı ateşine, gözlerde

fotokeratite, üst solunum yollarında irritasyon bulgularına neden olabilir, astımı tetikleyebilir, KOAH’a neden olabilir. Öze llikle paslanmaz

çelik kaynakçılığında karşılaşılan krom, kanserojendir. Tersane kaynakçılarında asbest maruziyeti de gözden uzak tutulmamalıdır.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), hava yollarını daraltan akciğer hastalıkları kronik bronşit ile emfizemin birleşimidir.

Hastalık akciğerlere giren ve akciğerlerden çıkan hava akışının sınırlandırarak nefes darlığına yol açar.

Önleme

İkame etme, tehlikeli emisyonları önlemenin en iyi yoludur (örneğin tehlikeli maddelerin yerine daha az tehlikeli

maddelerin kullanılması – aşındırıcı püskürtme malzemesi olarak %1’den fazla kristalize silika içeren silika kumu veya başka malzemeleri kullanmayın).

Sıkı mühendislik kontrollerinin uygulanması havadan kaynaklanan maruziyeti engellemenin en iyi ikinci yoludur. Bu kontrol önlemleri arasında havalandırma ve partiküllerin havaya karışmasını önleyen bir proses tasarımı da yer alır (örneğin kaynak işleri). Etkili çalışmalarını sağlamak için toz kontrol sistemlerinin rutin bakımını yapın.

İşyerindeki diğer bulaşıcılara gereksiz bir maruziyeti önlemek için kişisel hijyeninize özen gösterin (örneğin; ortamdaki tozun da yutulması durumu söz konusu olduğunda işyerinde bardak, çaydanlık vb. bulundurulmasının yanı sıra yeme içmeye izin vermeyin).

Koruyucu ekipman ve solunum cihazlarının kullanımı, mesleki solunum yolu maruziyetlerini önlemek için uygulanabilecek en az tatmin edici yöntem olarak gösterilmektedir. Bu yöntem, yalnızca diğer yöntemlerin sorun veya tehlikeleri ortadan kaldıramaması durumunda kullanılmalıdır.

İşyerinde tek kullanımlık (asbestle çalışıyorsanız) veya yıkanabilen koruyucu giysiler giyilmesini sağlayın. Araç, ev ve diğer çalışma alanlarının kontaminasyonunu engellemek amacıyla çalışanların işten çıkmadan duş alarak (mümkünse) temiz kıyafetler giymesi tavsiye edilir.

Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

6. ASBESTE BAĞLI GELİŞEN MESLEK HASTALIKLARI Özellikleri ve maruziyet kaynakları Asbest, fiziksel özellikleri nedeniyle izolasyon ve başka amaçlarla sık kullanılan lifsi yapıdaki doğal silikat minerallerinin genel adıdır.

Hepsinin ortak özelliği lifsi, uzun (1:20), ince kristal yapısıdır. Avrupa Birliğinde asbestin her türlü kullanımı ile asbest ürünlerinin çıkarıl-

ması, üretimi ve işlenmesi yasaklanmıştır. Asbest; sesi emme, ortalama tensil kuvveti ile ısı, elektrik hasarına ve kimyasal hasara daya-

nıklı olması özellikleri nedeniyle 19. yüzyılın sonlarında imalat ve inşaat sanayiinde giderek yaygınlaşmıştır. Yangına ve ısıya dayanımı

nedeniyle çimento ile karıştırılır veya kumaş veya keçelerin içine dokunur. Asbest geçmişte, yüksek ısılarda elektrik izolasyonu sağladı-

ğından elektrik fırınlarında ve izolasyon gerektiren kablolama işlerinde, ayrıca alev geciktirme ve izolasyon özellikleri ile tensil kuvveti,

esnekliği ve kimyasallara karşı direnci nedeniyle de bina yapımında kullanılmıştır. Asbest maruziyeti tipik olarak asbestten arındırma veya yıkım işlerinde gerçekleşir. Bu nedenle, temizlenecek malzemenin

içeriğini bilmek çok önemlidir. Aşağıdaki listede genellikle asbest içeren inşaat malzemeleri verilmiştir: Tavanlarda

- Akustik ve pürüzlü tavan yapımı, - Asbestli çimento levha çatı kaplamaları, - Alçı veya alçıpan derz malzemeleri, - T profil tavan kaplamaları.

Dış cephelerde

- Asbestli çimento çatı panelleri, - Duvar kaplama panelleri, - Dolgulu tavan,

52

Page 23: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

- Tuğla veya blok sıvası, - Binalarda çatı levhası (ısı spreyi), - Dış cephe kaplamalarında kullanılan izolasyon malzemesi (vermikülit), - Çatı yalıtım keçeleri ve sızdırmazlık malzemesi, - İç cephe macunu.

Zeminlerde

- Zemin yükseltici malzemeler, - Vinil zemin kaplama (asbestli dolgu harcı), - Vinil asbestli kaplama malzemeleri.

Borularda

- Soğuk su hatları, - Evsel su ve atık hatları, - Oluklu boruların birleşim yerlerindeki contalar, - Yağmur suyu ve kanalizasyon hatları, - Buhar ve sıcak su besleme hattı ve geri dönüşümü.

Duvarlarda

- Asbestli çimento panelleri, - Alçı veya alçıpan derz malzemeleri, - Pürüzlü dokulu duvarlar, - Termal sprey.

Muhtelif olarak

- Yapışkan bantlar, - Döşeme, kiriş, sütun ve diğer yapı elemanlarında kullanılan yangına dayanıklı sprey, - Isıtma kabini panelleri (asbestli çimento), - Yakma fırınları (iç yalıtım), - Tiyatro perdeleri, - Yalıtım kabloları.

Sağlık etkileri Asbest ile ilgili hastalıklar ondokuzuncu ve yirminci yüzyılın en önde gelen meslek hastalıkları arasında yer almaktadır.

Yüksek yoğunlukta asbest liflerine uzun süre maruz kalınmasının sağlık sorunlarına yol açma ihtimali daha yüksektir. Asbest maruziyetine bağlı patolojiler genellikle maruziyetin başlangıcından 20-30 yıl sonra ortaya çıkar. İki ana grupta toplanmaktadır.

- Benign patolojiler: akciğer zarında kalınlaşma, plaklar, kireçlenmeler,sıvı toplanması, asbestosis. Asbestosis, asbest

pnömokonyozudur. Nefes darlığı ve öksürük vardır. Kronik bronşite de neden olur. Hastalık ilerleyici ve geri dönüşsüz

olup solunum yetmezliğine ve kalp yetmezliğinden ölüme yol açar.

- Malign patolojiler: Malign mezotelyoma (Akciğer zarı kanseri) ve akciğer başta olmak üzere diğer kanserlerdir. Mezotelyoma başlıca akciğer zarı ve daha az sıklıkla karın içi zarının asbeste bağlı olarak gelişen kanseridir. Mezotelyomanın

gelişimine neden olduğu kanıtlanan tek unsur asbest maruziyetidir. Maruziyetin başlangıcı ile hastalığın ortaya çıkması

arasındaki sessiz dönem birkaç on yıldır.

Önleme İşçilerin asbeste maruz kalabileceği durumlarda özel işlemler uygulanmalıdır. Maruziyet riskini azaltmak için kişisel koruma

konusunda gerekli bazı özel çalışma yöntemleri ve koşullarına mutlaka uyulmalıdır. Yalnızca özel eğitim almış çalışanların

asbestli malzemelerde yıkım ve söküm işleri yapabileceğinin gerektiğinin altı çizilmelidir. Yapılacak işi planlarken işveren aşağıdaki hususları dikkate almalıdır:

İşin yapıldığı ortamda asgari sayıda kişinin mevcut olması; Girişin kısıtlanması, örneğin kapının kapalı tutulması ve/veya güvenlik şeridinin oluşturulması, uyarı levhalarının kullanılması; Güvenlik şeridindeki bölgede kontamine olabilecek yüzeylerin kenarları yapıştırıcı bant ile sabitlenmiş 500-gauge

polietilen örtü kullanılarak örtülmesi;

Asbestli çimentodan yapılmış çatıları sökmek yerine asbest içermeyen bir malzemeyle kaplamayı düşünün; mevcut U

profillerin üzerini örtüler ile kaplayın ancak asbestli çimentoda delme işleminden kaçının;

53

Page 24: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Hasar görmemiş asbestli izolasyon malzemelerini boyamak durumundaysanız, yüzeyleri kesinlikle kumlama işlemi ile

hazırlamayın, yüzeyde herhangi bir hasar varsa boyama işleminden önce her türlü hasarı onarın; tercihen boyayı sprey

yardımıyla uygulayın; Asbestli çimento içeren ürünleri kırmaktan kaçının; asbestli çimentoyu yere indirin; çöp şutu kullanmayın;

Tek başına olan asbestli çimento ürünleri 1000 gauge polietilen örtü ile çift katlı kaplanabilir ve örtü üzerine asbest ile ilgili uyarıcı etiketler yapıştırılabilir; birden fazla asbestli çimento levhası ve diğer büyük parçalar ise kilitlenebilen bir konteynıra yerleştirilmelidir;

Ekipmanın ve güvenlik bölgesinin temizliği için ıslak bezler kullanın. Aşağıdaki KKD’ler kullanılmalıdır:

Başlıklı tek kullanımlık iş giysisi (dış mekanlarda su geçirmez giysiler gerekebilir): iş giysilerini ters yüz ederek çıkarın,

uygun bir asbest atık kutusuna atın;

Bağcıksız botlar (bağcıklı botların asbestten arındırılması zor olabilir);

Tek kullanımlık partiküler solunum maskesi (FFP3): en son maskeyi çıkarın.

Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

7. KİMYASALLARA BAĞLI GELİŞEN MESLEK HASTALIKLARI Özellikleri ve maruziyet kaynakları Kimyasallar, sayılarının çokluğu ve yaygın kullanımları nedeniyle inşaatlardaki en büyük tehlikelerden biri olarak görülmektedir. Çeşitli

sağlık sorunlarına neden olabilmektedirler. Bu nedenle, kimyasallarla yapılacak işleri organize ederken başlangıç noktası kul lanmakta

olduğunuz veya kullanacağınız kimyasal maddeye ait İSG bilgisidir. Bu bilgi malzeme güvenlik bilgi formlarında mevcuttur. Kompozit levhalar, orta yoğunlukta lif levha (MDF), yapımında kullanılan ve kansere yol açabilen bağlayıcı reçine tehlikelidir.

Ahşap kullanılarak yapılan üç tür levha vardır: laminat levha, sunta levha ve lif levha. Lif levhaları bağlamak için kullanılan

reçineler formaldehit(genellikle üre formaldehit) içerir. Formaldehit genel olarak “insanda muhtemelen kanser yapar” olarak

bilinmektedir. Düşük seviyede maruziyeti göz, burun ve boğazda irritasyona neden olur; dermatit, astım ve rinite yol açabilir.

Esas problemlerin, MDF’ nin makineden geçirilmesi ve toz oluşması sırasında ortaya çıkması muhtemeldir. İnşaatlarda kullanılan petrol ürünleri arasında taşıtlarda, elektrikli ekipmanda ve genel olarak ekipman bakımında kullanılan yakıt

ve yağlar yer almaktadır. Özel petrol ürünü kirleticiler arasında yakıt, motorin, gaz yağı, makine yağı ve gres sayılabilir. Asfalt

döşeme işleri de, işlemin ardından kayda değer bir süre boyunca çeşitli yağlar buharlaştığı için özellikle tehlikeli olabilir. Boyalar, taş yüzeyleri temizlemek için kullanılan asitler, temizleyici solventler, asfalt ürünleri, stabilizasyonda kullanılan katkı

maddeleri ile beton bileşenleri gibi kimyasal kirleticiler de şantiyelerde kullanılabilir ve yüzeysel akıntılarla etrafa taşınabilirler.

Beton mikserlerinden sızan yıkama suları, açık toprak veya kayalardan asit ve alkalin solüsyonları ile alkalin oluşturan doğal

elementler gibi diğer kirleticiler de çok çıkışlı kirletici kaynak kirliliğine katkıda bulunabilir. Boya, solvent, yapıştırıcı, reçine, izolasyon için kullanılan köpükler ve benzerinin şantiyelerde en çok kullanılan kimyasallar

olduğuna dikkat edilmelidir.

Sağlık etkileri İşyerindeki kimyasal tehlikelere maruziyet ve bu maruziyetin sağlık üzerindeki olası toksik etkileri her tür hastalık için göz önünde

bulundurulmalıdır. Hemen hemen bütün hastalıklar herhangi bir kimyasal maruziyete bağlı olarak gelişebilir. Örnekler arasında

mesleki astım, kronik bronşit, cilt hastalıkları vb. yer alır. Solventlerin sağlık üzerindeki etkileri ana olarak merkezi sinir sistemi ile ilişkilidir. Solventlere bağlı gelişen kronik beyin hasarı

aşağıdaki şekilde ortaya çıkar:

Hafıza ve diğer bilişsel işlevlerin bozulması (soyutlama, düşünme, planlama, vb.),

Duygusal kontrol ve motivasyonun bozulması, örn. hızlı duygu değişiklikleri, duyarlılık, inisiyatif ve enerji. Yapı işlerinde kullanılan farklı organik buhar kaynakları ve sağlık üzerindeki etkileri aşağıdaki Tablo 8’de verilmiştir. Solventlerin

yalnızca hava yoluyla değil aynı zamanda deri yoluyla da vücuda girebildiğine dikkat edilmelidir.

54

Page 25: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Tablo 8. Yapı işlerinde kullanılan farklı organik buhar kaynakları ve sağlık üzerindeki etkileri Gaz Türü Kaynak Sağlık Üzerindeki Etkisi Aldehitler (formaldehit gibi) Orta yoğunluklu lif levhalar.

Yağ giderici solventler. Diizosiyanatlar Sert poliüretan köpükler izolasyon

amaçlı kullanılır; Poliüretan-modifiye alkidler zemin kaplama, ahşap kaplama malzemesi ve boya olarak kullanılır. Rutubet giderici kaplama malzemeleri, ahşap ve beton üzerinde ve zeminlerde dolgu malzemesi olarak kullanılır.

Gözde ve solunum yollarında irritasyona

yol açar. Göz, burun ve boğaz için irritan. Çok

düşük maruziyet seviyelerinde dahi, astım

veya diğer alerjik semptomlara yol açan

irritasyonlara neden olma potansiyeli

fazladır.

Aromatik hidrokarbonlar (toluen, Boyalar, yapıştırıcılar, reçineler Göz, burun ve boğaz irritasyonu, ksilen, vb.) prenarkotik sendrom (baş ağrıları, yor-

gunluk, halsizlik, denge bozukluğu

sersemlik hissi, vb.) merkezi sinir siste- mine zarar verebilir.

Glikol eterler Yaygın olarak boya, kaplama malzeme-

leri ile cilalarda kullanılan, etilen glikolün alkil eterleri bazlı bir solvent grubu

Glikol eterlerine aşırı maruziyet; anemiye

(kırmızı kan hücresi eksikliği), alkolün

etkilerine benzer intoksikasyona (glikol

eterlerle çalışırken baş dönmesi, "sar-

hoşluk",denge kaybı, kafa karışıklığı,

uyuşukluk veya anormal yorgunluk) ve

göz, burun veya ciltte duyarlılığa neden

olabilir. Diğer semptomları arasında baş

ağrısı, bulantı, titreme, iştah kaybı, kilo

kaybı ve kişilik değişikliği yer alır. İşye-

rindeki maruziyetin insanlarda sperm

sayısında azalmaya yol açtığına dair

çalışmalar mevcuttur. Karışımlar – örn. İspirto (çözücü

madde)

Aynı zamanda Stoddard solvent adı

verilen ispirto, yaygın kullanılan organik

bir solvent, parafinden elde edilen renk-

siz, şeffaf bir sıvıdır. İspirto; özütleme

çözeltisi, temizleyici solvent, yağ giderici

solvent ve solvent olarak aerosollerde,

boyalarda, ahşap koruyucularda,

verniklerde, cilalarda ve asfalt ürünlerinde

kullanılır. Spreyle boyama, daha yüksek

maruziyetlere ve aerosol maruziyetine yol

açabilir.

Gözde irritasyon. Daha yüksek seviyelerde solunumda

irritasyona yol açar ve daha şiddetli göz

irritasyonu oluşur. Birkaç mesleki

maruziyet vakasında baş ağrısı, sarhoş-

luk hissi, baş dönmesi ve yorgunluk gibi

akut semptomlar bildirilmiştir.

Önleme İşletmede kullanılan kimyasallara ait malzeme güvenlik bilgi formlarına daima danışınız.

Kimyasal maruziyeti engellemede dikkate alınan genel ilkeler aşağıdaki gibidir:

İkame (zararlı maddenin yerine daha az zararlı bir madde kullanılır – örn. MDF yerine formaldehit içermeyen daha

güvenli malzemeler mevcuttur; öncelikli olarak bunların kullanımı düşünülmelidir), Kapsülleme, Havalandırma,

- Bu önlemler yeterli düzeyde değilse KKD son seçenek olur, Kimyasalları uygun şekilde depolayın, taşıyın, kullanın ve atın,

İnşaat çalışanları için sosyal tesisler temin edin.

Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

55

Page 26: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

8. MESLEKİ CİLT HASTALIKLARI Özellikleri ve maruziyet kaynakları İnşaat sektöründe en çok cilt hastalığına neden olan maddeler aşağıda sıralanmıştır:

Islak çimento; Epoksi reçineleri ve sertleştiriciler;

Akrilik sızdırmazlık malzemeleri;

Zift veya asfalt;

Boya, yapıştırıcı veya diğer yüzey kaplama malzemelerinde kullanılan solventler;

Benzin, mazot, yağ ve gresler;

Yağ gidericiler, tufal kırıcılar ve deterjanlar. Bütün inşaat çalışanları risk altındadır, ancak zararlı maddelerle sık sık temas eden duvar ustaları, çatı ustaları, yol inşaat

çalışanları ile boya ustaları özellikle riskli gruplardır. Islak çimento ile temas sonucu ciddi yanıklar veya ülserler oluşabilir. Bunların iyileşmesi aylar alır ve deri grefti yapılması

gerekebilir. Hem irritan hem de alerjik dermatit, cildin ıslak veya kuru çimento ile temasına bağlı olarak gelişebilir. Alerjik dermatit,

çimentoda bulunan altı değerlikli kroma (kromat) karşı gelişen alerjik reaksiyonun neden olduğu bir rahatsızlıktır. Maruziyet

altındaki çalışanlar arasında beton düzleyiciler, hazır beton kamyonu şoförleri, ön dökümlü betonla çalışanlar, marangozlar,

inşaat çalışanları, duvarcı ustalar, ameleler, fayansçılar, çatı ustaları ve diğerleri yer alır. Kesik ve sıyrıklar da dahil ciltte

halihazırda mevcut olan sorunlar alerjik dermatitin oluşumunda önemli rol oynar. Cilde bulaşmış çimento yıkanmadan uzun süre

boyunca cilt üzerinde kalırsa, altı değerlikli krom alerjisi riski artar. Ultraviyole ışınlar (örn. güneş ışığı), polisiklik aromatik hidrokarbonlar, katran ve katran ürünleri cilt kanserine neden olabilir. Egzama vakalarının 2/3’den fazlası toksik kontakt egzama, 1/3’i ise alerjik kontakt egzama vakaları oluşturur. Toksik dermatit

çoğunlukla cildin suyla (“suyla çalışma”) veya tahriş edici maddelerle tekrarlayan veya uzun süreli maruziyeti sonucunda oluşur.

Sağlık etkileri İnşaat sektöründe görülen mesleki cilt hastalıkları arasında;

Kontakt dermatit veya egzama, Kontakt ürtiker,

Akne ve folikülit,

Cilt kanseri vardır. Mesleki cilt hastalıklarının çoğu, tehlikeli ajanlarla sık temas halindeki organlar olan el ve kollarda meydana gelir. En yaygın cilt

hastalığı kontakt dermatittir (kontakt egzema olarak da bilinir). Semptomlar arasında kızarıklık, kuruluk, kaşıntı, şişlik, çatlama, su

toplama, döküntü ve kanamalar yer alır. Alerjik dermatit bir alerjene ya da duyarlandırıcıya, genelde tehlikeli bir maddeye maruziyetten dolayı oluşur. Maruz kalan kişinin

bağışıklık sistemi reaksiyon verdiğinde, duyarlı hale gelirler. Duyarlı hale gelince de bu sorun genellikle yaşam boyu sürer ve çok

küçük miktarlarda da olsa en ufak maruziyet bir atağa neden olur. Folikülit saç köklerinde meydana gelen bir enflamasyondur, genellikle mineral ve çözünür yağlara maruz kalan inşaat sektörü

çalışanlarında görülür. Folikülitin sık karşılaşılan semptomu papüller, komedonlar ve püstüllerden oluşan daha ziyade yağlarla

temas eden çalışanların kol ve uyluklarında görülen döküntülerdir. Çimento harcının içinde bulunan alkalilere uzun süreli maruziyetin deriyi kemiğe kadar tahrip ettiği gözlenmiştir. Çimento yanığı

bir olaydır; iş kazası olarak değerlendirilmelidir.

Önleme

Belirli bir cilt rahatsızlığının nedenini doğru tespit etmek önemlidir. Örneğin, çimento kullanılan bir şantiyede çalışan çalışanlar arasında dermatitin yayılması çimento harcı ile yapılan işlerden veya bu prosesin içinde bulunan bir alerjenden kaynaklanıyor olabilir. Soruşturma yürütmeden bu unsurlardan birisinin problemin nedeni olduğunu varsaymak bu rahatsızlığın insidansı üzerinde bir etkisi olmayabilir.

Mümkünse, soruna yol açan madde yerine daha güvenli bir madde kullanılmalıdır. Örneğin, kontakt alerjen içeren bir yapıştırıcı yerine mümkünse ciltte duyarlılığa yol açmayan alternatif bir ürün seçilmeli, böylece el dermatiti etkin bir biçimde önlenmiş olur. Ancak, bu tedbiri uygulamak her zaman mümkün olmayabilir. Bu yüzden, cildin madde ile temasını veya etken maddenin sıçramasını ya da cilde nüfuz etmesini önlemek için iş prosesinin yeniden tasarlanması düşünülmelidir. Örneğin, yapıştırıcı uygularken eller yerine spatula gibi bir gerecin kullanılmasıyla, kimyasal ile kullanıcının cildi arasında güvenli bir çalışma mesafesi sağlanır.

56

Page 27: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Eldivenler çalışanlara koruma sağlamakla birlikte bir risk de teşkil ederler. Kullanılan eldivenler yapılan işe uygun olmalı (özel tehlike türlerine karşı en uygun eldiven tipleri hakkında eldiven üreticilerinden tavsiye isteyiniz) ve uygun şekilde kullanılmalıdır. Hasarlı eldivenlerin kullanılması kişide yanlış bir güvenlik duygusuna neden olabilir. Geçirmez eldivenler, terli ve nemli bir ortamın oluşmasına yol açabilen geçirgen olmayan bir bariyer oluşturarak kullanıcının aslında suyla yapılan bir çalışma yapmasına neden olur. Su geçirmez lastik ya da plastik eldivenlerin altına pamuk eldivenler giyilerek bu sorunun önüne bir ölçüde geçilebilir.

Eldivenleri takıp çıkarırken içlerine kirletici madde bulaştırmamaya özen gösterin.

İşte temiz kıyafetler giyin ve yağlanmış ya da kimyasal madde bulaşmış iş kıyafetlerini işten hemen sonra değiştirin. Aynı zamanda ellerinizi ya da cildinizin herhangi bir yerini gaz yağı, parafin, mineral yağı ya da terebertinle temizlemeniz tavsiye edilmez.

Sıcak ve soğuk su, sabun ve el kurulama imkânı bulunan yeterli tesisler, çalışanların iş bitiminde ve yemeiçmeden önce, tuvaletten sonra ellerini yıkayabilmeleri için çok önemlidir.

Cilt temizleyiciler deriyi kirleticilerden arındırır, en etkili ama en güçsüz temizleyiciler kullanılmalıdır. Cildi hemen suyla durulamak ya da sabunla yıkamak irritan ve alerjenlerden kurtulmak için genellikle yeterlidir.

Nemlendirici kremleri düzenli bir şekilde kullanmak derinin su kaybetmesinin önüne geçerek yumuşak tutar ve dermatit oluş-

masını engeller. Yumuşatıcı kremler cildin nemini korumak amacıyla hem çalışırken hem de mesai sonrası kullanılabilir. Fa-

kat ‘koruyucu kremler’ tam bir bariyer koruması sağlamazlar çünkü kimyasallar bir şekilde cilde nüfuz ederler. Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

9. MESLEKİ ASTIM Özellikleri ve maruziyet kaynakları Mesleki astım işyerinde karşılaşılan bir alerjene karşı aylar ya da yıllar içinde geliştirilen duyarlılık dolayısıyla oluşan ve tedavisi

olan bir solunum yolu rahatsızlığıdır. Yapı işleri toz, küf ve kimyasallar gibi çevresel alerjenlerin havaya karışmasına yol açar. Bu alerjenler hava kanallarından,

cihazlardan, ısıtma ve soğutma sistemlerinden ve yüzeylerden geçerek, alerjik reaksiyonu olan kişilerin alerjilerinin

tetiklenmesine, mevcut semptomlarının kötüleşmesine neden olur. İnşaat sektöründe kullanılan aşağıdaki ürünler alerjiktir:

Portland çimento, Sönmüş kireç,

Alçı,

Sızdırmazlık macunu (hazır karışım),

Poliüretan reçine,

Kristalin silika (kuvartz),

İzosiyanatlar. Küfler, doğal olarak yaygın görülürler. Küf sporları, evlerde ve işyerlerinde mevcut tozun ortak bileşenidir. Ancak, sporların

miktarı fazla olduğunda, eski evlerde tadilat ve tamirat işleri yapan çalışanlarda alerjik reaksiyona ve solunum problemlerine yol

açarlar. Ciddi oranda küf oluşumunun meydana gelebilmesi için, ortamda su (gözle görülmeyen rutubet de olabilir) ve besin

kaynağının olması gerekir. Kontrplak, alçıpan, kaplama altı çıtası, halılar ve halı altlıkları gibi yaygın kullanılan yapı ma lzemeleri

küfler için besin kaynağıdır. Diğer alerjenler için ise kullanılan kimyasallara ait malzeme güvenlik bilgi formları kontrol edilmelidir. Sağlık etkileri Astımın iki bileşeni vardır: altta yatan kronik enflamasyon ve dönemsel ataklar. Semptomlar arasında sizi en basit işleri

yapmaktan bile alıkoyabilecek ciddi nefes darlıkları vardır. Alışveriş dahi yapamadığınızı, merdivenleri çıkamadığınızı ya da

çocuklarınızla oyun bile oynayamadığınızı bir düşünün. Bu hastalığın bazı mağdurları çalışma hayatına geri dönemezler. Diğer

semptomlar arasında hırıltılı solunum, öksürük ve göğüs sıkışması vardır. Semptomlar işyerinde bulunan bir maddeye

maruziyetin hemen ardından gelişebilir. Ancak bazen de semptomların ortaya çıkması birkaç saat sürebilir, geceleri de ortaya

çıkabilir. Bu durum da hastalığın herhangi bir işyeri faaliyetiyle olan ilişkisini kurmayı zorlaştırabilir. Hastalıkla ilişkili diğer rahatsızlıklar arasında rinit (hapşırma/burun akıntısı) ve konjonktivit (kırmızı, kaşınan ve iltihaplı gözler). Önleme

İşle ilgili astımı oluşturan nedenin kendisini ortadan kaldırmak en iyi yoldur: - Söz konusu materyali/kimyasalı farklı bir maddeyle değiştirin ya da astımlı çalışanı astıma neden olabilecek bir

maddenin bulunmadığı bir yere yerleştirin

57

Page 28: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

- Maruz kalan çalışan sayısını ya da maruziyetin süresini azaltın, örneğin iş rotasyonu, dinlenme süreleri, duyarlılığa ne-

den olan materyallerle çalışanlar ya da irritanlara maruz kalan insanların sayısını azaltan vardiya ya da yer değişiklikleri

- Havalandırma (hem lokal hem de çevresel), proseste ya da ekipmanda değişiklik (örneğin boyama için sprey uygulaması yerine rulo fırça kullanmak), örneğin proses çevreleme, toz azaltma teknikleri, iyi düzen, tertip ve çalışma uygulamaları.

Eğer işyerinde kullanılan maddelerin değiştirilmesi mümkün değilse, maruziyet mühendislik kontrol önlemleri kullanılarak asgariye indirilmelidir. Tozun, buharın, gaz ve dumanların açığa çıktığı her noktaya lokal aspiratör ve iyi ve güvenli çevrelemeler yapılmalıdır. Aynı zamanda mühendislik kontrollerinin düzenli yapılmasını ve testlerin sıklıkla yapılmasını sağlamak akma ve sızıntı gibi tehlikelerin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Solunum maskeleri, eldivenler, koruyucu gözlük ve iş kıyafetinden oluşan KKD’ler.

Duyarlılığa neden olan materyallerle çalışmanın güvenli yolları vardır. İşçilere çalışma ortamındaki tehlikeleri anlatmak önemlidir ve iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için çalışanlara uygun eğitimin verilmesi gerekir. Güvenli çalışma ve düzen ve temizlik yöntemleri konusunda çalışanlara eğitim vermek yaralanmaların önüne geçmenin en iyi yoludur.

Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

10. MESLEKİ KANSERLER Özellikleri ve maruziyet kaynakları Geniş bir meslek grubunu oluşturan inşaat sektörü çalışanları kanserojenlere ya da kanserojen olduğundan şüphe duyulan

maddelere maruziyet nedeniyle artan bir kanser riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Asbest, ağaç tozları, çeşitli yağlar, insan yapımı

mineral lifleri (örn. cam yünü), kaynak dumanları, kurşun, organik solventler, silika, izosiyanatlar, dizel egzoz dumanı, beton tozu,

formaldehit, ikinci el duman, asfalt buharı, kurum ve katran inşaat sektöründe sık karşılaşılan kanserojenlerdir. UV ışınları

(güneş) cilt kanserine yol açabilir. Asbest maruziyeti mesleki kanserlerin bilinen en önemli nedenidir. Sağlık etkileri Semptom ve belirtileri söz konusu kanser türüne bağlıdır. Önleme

Çalışma yöntemlerini değiştirin (Örn. ahşap malzemeler şantiyeye getirilmeden önce makine işlerinin çoğu bitmiş olmalıdır.). Tehlikeli kimyasallar yerine kansere yol açmayan kimyasalları kullanın (Örn. metal işleme sıvıları arasında mineral yağı

bazlı sıvılar (kesme yağları; soğutma sıvıları) yerine su bazlı alternatifler mevcuttur).

İşçilere eğitim ve kendilerini korumak için uygun araçlar verilmelidir.

Solunum maskeleri ve gaz geçirmez elbise gibi KKD’ler temin edilmelidir.

Sigara içmeyin. Sigara içmek ve işyerinde kansere neden olan ajanlara maruziyetin bir araya gelmesi kanser riskini artırmaktadır.

Mesaiyi, günün en sıcak saatlerinde dışarda yapılacak işleri asgariye indirecek şekilde programlayın – örneğin, bu saatleri

molalara veya iç mekanlarda yapılacak işlere denk getirin. İşçilere koruyucu verilmelidir – yüksek koruma faktörlü (SPF 30+)

kremler verilmeli ve sık sık uygulanmalıdır. Bütün çalışanların şapka, tercihen enselerini koruyan kıyafetler ile sık dokunmuş

ve nefes alan kumaşlardan gömlek ve pantolonlar da dahil olmak üzere uygun iş kıyafeti olmalıdır. Burada söz konusu olan

risk yalnızca yaz mevsimine özgü olmayıp kışın da güneş ışınları çok yüksek UV seviyelerindedir. Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

11. TETANOS Özellikleri ve maruziyet kaynakları Tetanos, toprakta yaşayan bir bakterinin neden olduğu ve bazen ölümcül olabilen ciddi bir hastalıktır. Bakteri; çivi, ağaç kıymığı

veya dikeni gibi enfekte olmuş bir nesne aracılığıyla genellikle açık bir yaradan insan vücuduna girer.

Sağlık etkileri Mikrop vücuda girdiğinde, kas dokularını besleyen sinirlere saldıran güçlü bir toksin üretir. Yaklaşık bir haftalık kuluçka

döneminden sonra çene kaslarında kasılma meydana geldiği için halk arasında kazıklı humma olarak bilinir. Hastalık daha sonra

solunum sistemindeki kaslar da dahil olmak üzere vücuttaki diğer kaslara yayılır. Bu durumda hastalık ölümcül bir hal alabilir.

Önleme

58

Page 29: Bölüm 8 Meslek Hastalıklarıcivil.emu.edu.tr/courses/insa405/INS-484_08_Meslek...Listesinde meslek hastalıkları üç kategoride toplanmaktadır: a. Ajanlarla meydana gelen meslek

Tetanoz aşılarıyla bu hastalık iyi bir şekilde kontrol altına alınmıştır. Beş yada on yılda bir tekrarlanan aşılarla enfeksiyona karşı

direnç sağlanır. Türk erkekleri, çocukluk çağında, okulda ve askerlik sırasında aşılanırlar. Tam aşı kaydı bulunmayan herkesin

aşılanmasına işyerinde işyeri hekiminin devam etmesi gerekir. Her türlü harici yaranın en kısa zamanda iyice temizlenmesi

gerekir; hastanın aşıları ile ilgili en ufak bir şüphe dahi varsa hasta doktora sevk edilmelidir. Not: İlk yardım yapılırken, doktor

haricinde hiç kimse hastaya krem (veya başka ilaç) vermemelidir.

59