bergama rehberlİk ve araŞtirma merkezİ cİnsel...

2
CİNSEL EĞİTİM G eçmişten günümüze, cinselliği konuşmak hiçbir zaman kolay olmamışr. Geçmişle bugün arasındaki tek fark; çok fazla uyara- nın olduğu hızla gelişen dünyada, cinsel eğime ark daha fazla gereksinim olduğudur. Genel anlamda cinsel eğim; çocukların beden- sel, duygusal, sosyal, zihinsel ve cinsel gelişimlerini takip etmek, kız ve erkek rollerini kabul etmelerine, kendi cinsinin özellikleri ve karşı cinsin özellikleri ile bir bütün içinde yaşamalarına yardımcı olmak ama- cıyla verilen bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışma- larıdır. Çocuklukta başlayan cinsellik kavramı, ergenlik dönemi ile birlikte son şeklini alır. Ergenlik dönemin- den sonra çocuğun cinsel özellikleri kolay kolay de- ğişmez. Önemli olan, çocukluktan ibaren sağlam temeller oluşturmakr. Çocuğun cinsel eğimi ülkemizde yeterince ele alınmamış ve aydınlığa kavuşturulmamış bir konudur. Bunun en önemli nedeni kültürümüzde bu konunun tabu (yasak) olarak algılanmasıdır. Ülkemizde cinsel bilgilerin sır olarak saklandığı bir ortamda yeşen gençler çoğunluktadır. Anne- babalar büyümekte olan çocuklarının sorularına ce- vap vermeye çalışırlar, ama iş cinsiyet ve üreme gibi konulara gelince şaşırıp kalırlar. Bergama RAM BERGAMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ E-Bülten Sayı: 22 MART 2016 Bergama RAM CİNSEL EĞİTİM NEDEN ÇOK ÖNEMLİDİR? Cinsel eğimin çocuğa kazandırdığı son derece yararlı, duygu, düşünce ve davranış biçimleri vardır. 1. Cinsel eğim sayesinde, çocuk kendi bedenine ve karşı cinsin bedenine saygı duymayı öğrenir. Bu durum, çocuğun ileriki yaşansında kendi cinsiye- ndekilerle ve karşı cinsten kişilerle sağlıklı, dü- zeyli ileşim kurmasına neden olur. 2. Çocuğun kendi bedenini ve özelliklerini tanıması, kendine güveni arran bir özellikr. 3. Cinsel gelişimi ile ilgili bilgileri erken yaştan iba- ren sindirerek alan ve bu anlamda sağlam temel oluşturan kişi, bedenine karşı sorumluluklarını bi- lir. Böylelikle, cinsel taciz gibi anne babaları en fazla endişelendiren bir durumun yaşanması en- gellenebilir. 4. Cinsel eğimi, aşama aşama ve yaşına uygun ola- rak alan çocuk, ileriki yaşamında, karşı cinsle kur- duğu ilişkilerde dengeli olur. Cinsel suça karşı da- ha duyarlı, cinsel suça maruz kalma konusunda temkinli olur. Çocuğa cinsel konularda bilgi ver- memek ona trafik kurallarını öğretmemek gibidir. Bir anne-baba çocuğa caddede nasıl karşıdan kar- şıya geçmesi gerekğini öğretmeyi ihmal etmez. Bu bilgiler onu çeşitli kazalara maruz kalmaktan koruyacakr. Trafik kurallarında olduğu gibi cinsel konularda çocuğu bilgisiz bırakmak onda bütün yaşamı boyunca iz bırakabilecek bir olaya karşı savunmasız bırakmak demekr. Cinsel issmar, çocukların bir yeşkin tarandan cin- sel uyarı ve tatmin amacıyla kullanılmasıdır. İssmar aile içinde gerçekleşğinde ensest veya aile içi cinsel issmar olarak adlandırılır. Çocuklara cinsel issmarda bulunan kişiler ço- ğunlukla onları şekerle kandırmaya çalışan yabancılar değil, çocuğun tanıdığı, güvendiği, haa sevdiği aile içinden veya dışından yakınlarıdır. Ensest çok yaygın olmasına karşın birçok durumda gizli kalır, çünkü ço- cuklar bunu açıklamakta güçlük yaşar, ayrıca açıkla- dıklarında da toplumumuzda aileye aedilen değerler nedeniyle genelde ensesn üzeri örtülmeye çalışılır, suçluların ceza alması önlenir. CİNSEL İSTİSMARIN BELİRTİLERİ Çocuklarda; okul başarısında ve ilgisinde azal- ma, okul fobisi, tedaviye karşın bir türlü geçmeyen ağrılar, oral, anal veya vajinal enfeksiyon, yeşkinlerin cinsel davranışlarını aşırı taklit etme, kendini ifade eği yollarda cinselliğe ve cinsel organlara vurgu, sü- rekli mastürbasyon, parmak emme, biberondan içme, alnı ıslatma, büyük tuvaleni kaçırma, uyku bozuk- lukları. Ergenlerde; devam eden okul problemleri, ders dışı faaliyetlere ilgisizlik, okulu terk etme, sınıſta ko- nuşmaktan korkma, nedensiz ağrılar, depresyon, aşırı kilo alma, bedeninden rahatsızlık ve ksin duyma, cinsellikten korkma, erken hamilelik, erken evlenme, karşı cinse karşı kayıtsızlık, aşırı cinsel davranışlar, ev- den kaçma, madde kullanımı ve bağımlılığı, kendine zarar verme, çalma ve inhar düşünceleri. Cinsel İssmara Uğramış Bir Çocuğun Anne-Babası İçin Öneriler Çocuğunuza inanın: Uzmanlar cinsel issmar konu- sunda çocukların çok nadir yalan söylediklerini be- lirtmişlerdir. Çocuğunuzu yaşadığı issmar konusunda konuş- mak için yüreklendirin: Çocuğunuz yaşadığı travma- k deneyimi atlatabilmesi için tekrar tekrar konu üzerinde konuşma ihyacı duyabilir. İyi bir dinleyici olmaya çalışın ve çocuğunuzun korku, öe, aşağı- lanma, suçluluk, karmaşa, utanç gibi duygularını ifa- de etmesine yardımcı olun. Duygusal destek sağlayın: Cinsel issmara uğramış çocuğunuza ilk yardım ona şeat ve anlayış göster- mekr. Ne kadar acı verici olsa da, çocuğunuza aşırı kaygı ve acıma duyguları göstermek, onun bu süreci atlatmasını güçleşrebilir. Duygularınızı kontrol edin: Elbee çocuğu mağdur olan hemen hemen her anne-baba aşırı öe duygu- larıyla isyan eder. Fakat böyle bir durumda, öenizi veya suçluluk duygunuzu çocuğunuzla değil, başka bir yeşkinle paylaşmaya özen gösterin. Böylece, çocuğunuzun olumsuz duygularınız için sorumluluk üstlenmesini engellemiş olursunuz. CİNSEL İSTİSMAR Çocuğunuzu suçluluk duygusundan arındı- rın: Kesinlikle, çocuğunuzun yaşadığı issmarın onun sorumluluğu ya da suçu olmadığını anlamasını sağla- yın. Asla "Bunu sana yapmasına nasıl izin verirsin?" gibi suçlayıcı cümleler kurmayın. Uzman yardımı alın: Cinsel issmar mağduru çocuk- ların bu olayın üstesinden gelmesine yardımcı olmak, çocuğa özsaygısını ve kendine güvenini tekrar kazan- dırmak, onu suçluluk duygularından arındırmak, aile- nin bu süreçte çocuğuna nasıl yardım edebilecekleri konusunda destek alabilmek için bir uzmana başvur- maktan kaçınmaması gerekmektedir.

Upload: others

Post on 08-Mar-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

CİNSEL EĞİTİM

G eçmişten günümüze, cinselliği konuşmak

hiçbir zaman kolay olmamıştır. Geçmişle

bugün arasındaki tek fark; çok fazla uyara-

nın olduğu hızla gelişen dünyada, cinsel eğitime artık

daha fazla gereksinim olduğudur.

Genel anlamda cinsel eğitim; çocukların beden-

sel, duygusal, sosyal, zihinsel ve cinsel gelişimlerini

takip etmek, kız ve erkek rollerini kabul etmelerine,

kendi cinsinin özellikleri ve karşı cinsin özellikleri ile

bir bütün içinde yaşamalarına yardımcı olmak ama-

cıyla verilen bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışma-

larıdır.

Çocuklukta başlayan cinsellik kavramı, ergenlik

dönemi ile birlikte son şeklini alır. Ergenlik dönemin-

den sonra çocuğun cinsel özellikleri kolay kolay de-

ğişmez. Önemli olan, çocukluktan itibaren sağlam

temeller oluşturmaktır.

Çocuğun cinsel eğitimi ülkemizde yeterince ele

alınmamış ve aydınlığa kavuşturulmamış bir konudur.

Bunun en önemli nedeni kültürümüzde bu konunun

tabu (yasak) olarak algılanmasıdır.

Ülkemizde cinsel bilgilerin sır olarak saklandığı

bir ortamda yetişen gençler çoğunluktadır. Anne-

babalar büyümekte olan çocuklarının sorularına ce-

vap vermeye çalışırlar, ama iş cinsiyet ve üreme gibi

konulara gelince şaşırıp kalırlar.

Be

rgam

a R

AM

BERGAMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

E-Bülten Sayı: 22 MART 2016

Be

rgam

a R

AM

CİNSEL EĞİTİM NEDEN ÇOK ÖNEMLİDİR?

Cinsel eğitimin çocuğa kazandırdığı son derece yararlı, duygu, düşünce ve davranış biçimleri vardır.

1. Cinsel eğitim sayesinde, çocuk kendi bedenine ve

karşı cinsin bedenine saygı duymayı öğrenir. Bu

durum, çocuğun ileriki yaşantısında kendi cinsiye-

tindekilerle ve karşı cinsten kişilerle sağlıklı, dü-

zeyli iletişim kurmasına neden olur.

2. Çocuğun kendi bedenini ve özelliklerini tanıması,

kendine güveni arttıran bir özelliktir.

3. Cinsel gelişimi ile ilgili bilgileri erken yaştan itiba-

ren sindirerek alan ve bu anlamda sağlam temel

oluşturan kişi, bedenine karşı sorumluluklarını bi-

lir. Böylelikle, cinsel taciz gibi anne babaları en

fazla endişelendiren bir durumun yaşanması en-

gellenebilir.

4. Cinsel eğitimi, aşama aşama ve yaşına uygun ola-

rak alan çocuk, ileriki yaşamında, karşı cinsle kur-

duğu ilişkilerde dengeli olur. Cinsel suça karşı da-

ha duyarlı, cinsel suça maruz kalma konusunda

temkinli olur. Çocuğa cinsel konularda bilgi ver-

memek ona trafik kurallarını öğretmemek gibidir.

Bir anne-baba çocuğa caddede nasıl karşıdan kar-

şıya geçmesi gerektiğini öğretmeyi ihmal etmez.

Bu bilgiler onu çeşitli kazalara maruz kalmaktan

koruyacaktır. Trafik kurallarında olduğu gibi cinsel

konularda çocuğu bilgisiz bırakmak onda bütün

yaşamı boyunca iz bırakabilecek bir olaya karşı

savunmasız bırakmak demektir.

Cinsel istismar, çocukların bir yetişkin tarafından cin-sel uyarı ve tatmin amacıyla kullanılmasıdır. İstismar aile içinde gerçekleştiğinde ensest veya aile içi cinsel istismar olarak adlandırılır.

Çocuklara cinsel istismarda bulunan kişiler ço-

ğunlukla onları şekerle kandırmaya çalışan yabancılar

değil, çocuğun tanıdığı, güvendiği, hatta sevdiği aile

içinden veya dışından yakınlarıdır. Ensest çok yaygın

olmasına karşın birçok durumda gizli kalır, çünkü ço-

cuklar bunu açıklamakta güçlük yaşar, ayrıca açıkla-

dıklarında da toplumumuzda aileye atfedilen değerler

nedeniyle genelde ensestin üzeri örtülmeye çalışılır,

suçluların ceza alması önlenir.

CİNSEL İSTİSMARIN BELİRTİLERİ

Çocuklarda; okul başarısında ve ilgisinde azal-

ma, okul fobisi, tedaviye karşın bir türlü geçmeyen

ağrılar, oral, anal veya vajinal enfeksiyon, yetişkinlerin

cinsel davranışlarını aşırı taklit etme, kendini ifade

ettiği yollarda cinselliğe ve cinsel organlara vurgu, sü-

rekli mastürbasyon, parmak emme, biberondan içme,

altını ıslatma, büyük tuvaletini kaçırma, uyku bozuk-

lukları.

Ergenlerde; devam eden okul problemleri, ders

dışı faaliyetlere ilgisizlik, okulu terk etme, sınıfta ko-

nuşmaktan korkma, nedensiz ağrılar, depresyon, aşırı

kilo alma, bedeninden rahatsızlık ve tiksinti duyma,

cinsellikten korkma, erken hamilelik, erken evlenme,

karşı cinse karşı kayıtsızlık, aşırı cinsel davranışlar, ev-

den kaçma, madde kullanımı ve bağımlılığı, kendine

zarar verme, çalma ve intihar düşünceleri.

Cinsel İstismara Uğramış Bir Çocuğun

Anne-Babası İçin Öneriler

Çocuğunuza inanın: Uzmanlar cinsel istismar konu-

sunda çocukların çok nadir yalan söylediklerini be-

lirtmişlerdir.

Çocuğunuzu yaşadığı istismar konusunda konuş-

mak için yüreklendirin: Çocuğunuz yaşadığı travma-

tik deneyimi atlatabilmesi için tekrar tekrar konu

üzerinde konuşma ihtiyacı duyabilir. İyi bir dinleyici

olmaya çalışın ve çocuğunuzun korku, öfke, aşağı-

lanma, suçluluk, karmaşa, utanç gibi duygularını ifa-

de etmesine yardımcı olun.

Duygusal destek sağlayın: Cinsel istismara uğramış

çocuğunuza ilk yardım ona şefkat ve anlayış göster-

mektir. Ne kadar acı verici olsa da, çocuğunuza aşırı

kaygı ve acıma duyguları göstermek, onun bu süreci

atlatmasını güçleştirebilir.

Duygularınızı kontrol edin: Elbette çocuğu mağdur

olan hemen hemen her anne-baba aşırı öfke duygu-

larıyla isyan eder. Fakat böyle bir durumda, öfkenizi

veya suçluluk duygunuzu çocuğunuzla değil, başka

bir yetişkinle paylaşmaya özen gösterin. Böylece,

çocuğunuzun olumsuz duygularınız için sorumluluk

üstlenmesini engellemiş olursunuz.

CİNSEL İSTİSMAR

Çocuğunuzu suçluluk duygusundan arındı-

rın: Kesinlikle, çocuğunuzun yaşadığı istismarın onun

sorumluluğu ya da suçu olmadığını anlamasını sağla-

yın. Asla "Bunu sana yapmasına nasıl izin verirsin?"

gibi suçlayıcı cümleler kurmayın.

Uzman yardımı alın: Cinsel istismar mağduru çocuk-

ların bu olayın üstesinden gelmesine yardımcı olmak,

çocuğa özsaygısını ve kendine güvenini tekrar kazan-

dırmak, onu suçluluk duygularından arındırmak, aile-

nin bu süreçte çocuğuna nasıl yardım edebilecekleri

konusunda destek alabilmek için bir uzmana başvur-

maktan kaçınmaması gerekmektedir.

ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE CİNSEL EĞİTİM

Erken yaşlarda cinsel eğitimi verme sorumlulu-ğu anne babanındır. Anne babalar genellikle çocuk sormadan önce cinsel eğitim verme gereksinimi duy-mazlar. Çocuklar 3 yaşına doğru cinsellikle ilgili konu-ları merak etmeye ve sorular sormaya başlarlar. Anne babalar böyle bir durumla karşılaştıklarında ne yapa-caklarını bilemez, çocukların sorularını duymazlıktan gelmeyi ve cevap vermemeyi yeğlerler. Ancak çocuk cevap almaya gereksinim duymaktadır, anne baba-dan istediği cevapları alamadığında merakını gider-mek için farklı yollar arayacaktır. Soru sormaktan vazgeçse de davranışlarıyla merakını ifade edecektir. En yaygın görüleni çocukların evcilik ve doktorculuk oynarken birbirlerini keşfetmeye çalışmalarıdır.

En doğrusu çocukların soru sormasını bekleme-den uygun ortam sağlayarak çocuğun yaşına ve ge-

reksinimlerine göre cinsel eğitim ver-mektir. 1-2 yaşların-daki çocuklar orta-lıkta çıplak dolaştık-larında örtünmek ve gizlenmek ihtiyacını hissetmezler. Erkek çocuk hiç sıkılmadan pipisini eline alır, inceler, oynar, “bu nedir?" diye sorar. Anne ya da babanın tepkilerinden ayıp olduğunu öğrenir, hatta bazen bu tep-

kiler öylesine sert olur ki çocuk suçunu birden kavra-yamaz ve şaşırıp kalır. Oysa "Bu senin pipin, bütün erkek çocuklarda ve erkeklerde vardır." şeklinde bir cevap çocuğun cinsellikle ilgili doğallını bozmayacak ve merakını gidermiş olacaktır.

3 Yaşına doğru kız-erkek farkı çocuklar için in-celeme konusu olmaya başlar. Kız çocuk, erkek kar-deşini yıkanırken izler ve kendisi ile karşılaştırır. Ne-den onun gibi ayakta "işeyemediğini" anlamaya çalı-şır. Kendinde bir eksiklik hissedip, "büyüyünce be-nimde pipim olacak değil mi ?" diye sorular yönel-tebilir. Bu durumda yapılacak en büyük yanlış çocu-ğun ayıplanıp, susturulması olacaktır. Bunun yerine "sen kız olarak doğdun ve hiç eksiğin yok" demek yeterli olacaktır.

BERGAMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Çocukların küçük yaşlardan, ergenliğe doğru geçir-

dikleri cinsel gelişim sürecinde en çok sordukları so-

rular ve verilmesi uygun olan cevaplar aşağıdadır:

Bebekler nereden dünyaya gelir ? Bebekler anne-

nin karnında büyürler, annenin içinde çocukların

büyümesi için özel bir yer vardır şeklinde bir açıkla-

ma uygundur. Eğer çocuk için bu açıklama yeterli

görüldüyse konuşma burada bırakılır. Ama çok şey

öğrenmek istiyorsa o zaman, bu özel yere rahim

dendiği, bebeğin dış dünyada yaşayabilecek büyük-

lüğe gelene kadar orada beslendiği, beslenmenin

annenin bedeninden bebeğe giden bir kordon yo-

luyla olduğu açıklamaları yapılabilir.

Bebek nasıl doğar ? Bebek yeni doğduğunda çok

küçüktür ve annedeki bir delikten kolayca dışarı çı-

kabilir şeklindeki bir açıklama yeterli olacaktır. An-

cak bazen çocuk, bebeğin nereden dünyaya geldiği-

ni görmek isteyebilir. Bu çok doğal bir meraktır. Ço-

cuğa bunu yapamayacağınızı, ama neyi öğrenmek

istiyorsa çizerek anlatabileceğinizi söylemek yeterli

olacaktır.

Be

rgam

a R

AM

Niçin erkekler çocuk doğuramazlar ?

Erkeklerin çocuk doğurmak için karınlarında, bebeğin

doğana kadar gelişip büyümesini sağlayacak özel bir

yer yoktur.

Babaların neden göğüsleri yok ?

Annelerin göğüsleri bebekleri besleyen sütü yapar.

Bebekler çok minik olduklarından bardakla süt içe-

mezler, annelerinden gelen sütü emerler. Babalar da

bebekleri besleyecek süt olmadığından annelerdeki

gibi göğüslere ihtiyaçları yoktur.

Benim de çocuğum olacak mı ?

Elbette..., büyüdüğünde evleneceksin ve senin de

çocukların olacak.

Bebek annenin karnına nasıl girer ?

Anne ve baba birbirlerini çok sevdiklerinde, babanın

bedenindeki; içinde sperm hücreleri taşıyan bir sıvı,

annenin yumurta hücresiyle birleşir. Böylece bebek

oluşur ve büyümeye başlar.

Neden erkek çocuklar ıslak rüya görür ?

Erkek çocukların ergenlik dönemine girmeleriyle bir-

likte, bedenlerindeki sperma hücreleri ile dolu sıvı,

uykularında dışarı atılır. Bu çok doğal bir süreçtir. Er-

kek çocuklarını, babaların 9 yaş itibarıyla ıslak rüya ile

ilgili bilgilendirmeleri uygun olur.

Adet görmek nedir ?

Kızların yumurtlama dönemleri vardır. Bu her ay tek-

rarlanan bir durumdur. 3 ile 7 gün sürebilir. Kızların

bedenlerinde her ay rahim bebek için uygun ortam

hazırlar. Bebek olmadığında bu hazırlık dışarı atılır.

Be

rgam

a R

AM

ERGENLİK DÖNEMİNDE CİNSEL EĞİTİM

Bu dönemde çocuklar bilgilerini genellikle ar-kadaşlarından, medya, basın vb. kaynaklardan al-maktadırlar. Bu durum yanlış bilgilenme ihtimalini de beraberinde getirmektedir. Çocuklar hem utan-dıklarından hem de küçükken sorularına yanıt ala-madıklarından anne babalarına sormaktan kaçınır-lar. Ancak ebeveyn çocuk ilişkisinin sağlıklı kuruldu-ğu, aile içi iletişimin hakim olduğu ailelerde çocukla-rın bu dönemde bilgilerini anne babalarından alma-ları yararlı olacaktır. Ayrıca bu dönemde okullarda da cinsel eğitim verilmesi önem taşımaktadır.

Bu dönemde ergene öncelikle bedensel deği-

şimler hakkında bilgi verilmelidir. Bedenini tanıması,

bedeninde meydana gelecek değişiklikleri bilmesi,

üreme organlarını ve işlevlerini öğrenmesi sağlanma-

lıdır.

Kız çocukların erinlik döneminde ilk ihtiyacı olan

bilgi periyodik kanamalardır. Bu bilginin kız çocuğu

belli bir yaşa ulaştığında, ancak ilk ay halini yaşama-

dan önce verilmesi daha sağlıklı olacaktır. Bu bilgi geç

verildiğinde bazı ergenler hasta olduklarına inanabilir-

ler.

Erkek çocuklara ise gece boşalması ile ilgili bilgi

verilmesi gerekir. Gece boşalmasının rüyaların görül-

düğü uyku aşamasında ereksiyon olunması ve meni-

nin dışarı atılması olduğu anlatılabilir. Sıvı boşalması-

nın hormonlar düzene girdikçe kendiliğinden kontrol

altına alınacağının da belirtilmesi gerekir.

Ergenlik öncesi ve ergenlik dönemi cinsel eği-

timde verilmesi gereken diğer konular; ergenlik döne-

mi duygusal değişimler, gebeliğin oluşumu ve önlen-

mesi, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yol-

ları, sağlığa zararlı alışkanlıklar ve bağımlılık, sağlıklı

cinsel davranış ve karşı cinsle duygusal ilişkiler gibi

konularında ergene anlatılıp paylaşılması gereklidir.

BERGAMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ