aristoteles’in nikomakhos’a etik’inde pratik hikmet kavramı

21
T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Cilt: 16, Sayı: 1, 2007 s. 171-192 Aristoteles’in Nikomakhos’a Etik’inde Pratik Hikmet Kavramı ve Günümüz Açısından Önemi Aliye Çınar Dr. U.Ü. İlahiyat Fakültesi Özet Bu yazıda, öncelikle Aristoteles’in pratik hikmet (phronesis) kavramının önemini günümüz açısından tasvir edildikten sonra, bizzat kavramın tahliline geçildi. İlkin, iyi ve mutlu bir hayat için pratik hikmetin önemine işaret edildi. Bu, zımnen pratik hikmetin temas ettiği diğer boyutları da ima etmekteydi. Pratik hikmet, bir yandan düşünce erdemini, diğer taraftan ise, karakter erdemini ihtiva eder. Sokratesci erdem ve Platoncu iyi fikri ile Aristoteles’in erdem anlayışın farkı ve kesişme noktaları pratik hikmetin izahını vermektedir. Nihayetinde, pratik hikmeti besleyen verimli zemin olarak toplumsal aklın, âdet ve alışkanlığın (ethos) önemi belirtildi. Buna ilaveten, pratik hikmet ve ‘Tanrısal iyi’ ilişkisine işaret edildi. Abstract Aristotle’s Practical Wisdom in Nicomachean Ethics and Important for our Contemporary Era This paper first deals with the importance of the concept of Aristotle’s `practical wisdom` (phronesis) in relation to our contemporary era, followed by an analysis of the concept itself.

Upload: stewe-wonderer

Post on 13-Nov-2015

224 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

aristo

TRANSCRIPT

  • T.C. ULUDA NVERSTES LHYAT FAKLTES DERGS Cilt: 16, Say: 1, 2007 s. 171-192

    Aristotelesin Nikomakhosa Etikinde Pratik Hikmet Kavram ve Gnmz Asndan nemi

    Aliye nar Dr. U.. lahiyat Fakltesi

    zet Bu yazda, ncelikle Aristotelesin pratik hikmet (phronesis) kavramnn nemini gnmz asndan tasvir edildikten sonra, bizzat kavramn tahliline geildi. lkin, iyi ve mutlu bir hayat iin pratik hikmetin nemine iaret edildi. Bu, zmnen pratik hikmetin temas ettii dier boyutlar da ima etmekteydi. Pratik hikmet, bir yandan dnce erdemini, dier taraftan ise, karakter erdemini ihtiva eder. Sokratesci erdem ve Platoncu iyi fikri ile Aristotelesin erdem anlayn fark ve kesime noktalar pratik hikmetin izahn vermektedir. Nihayetinde, pratik hikmeti besleyen verimli zemin olarak toplumsal akln, det ve alkanln (ethos) nemi belirtildi. Buna ilaveten, pratik hikmet ve Tanrsal iyi ilikisine iaret edildi.

    Abstract

    Aristotles Practical Wisdom in Nicomachean Ethics and Important for our Contemporary Era

    This paper first deals with the importance of the concept of Aristotles `practical wisdom` (phronesis) in relation to our contemporary era, followed by an analysis of the concept itself.

  • 172

    Phronesis is important for a good and happy life. There are different dimensions of `practical wisdom` such as the virtue of thought, and the virtue of character. The explanation of `practical wisdom` emerges where Aristotelian idea of morality both differs and juxtaposes with the Socratian virtue and the Platonian idea of good. Practical wisdom can properly be established on social reason, habits, and ethos. The paper also includes a discussion of the relationship between practical wisdom and `Divine Good`.

    Anahtar Kelimeler: Aristoteles, pratik hikmet, MacIntyre, Gadamer, Rorty.

    Key Words: Aristotle, practical wisdom, MacIntyre, Gadamer, Rorty.

    Giri Modern dnce pek ok bakmdan bir amazn sinyallerini

    vermeye balaynca, farkl disiplinler eitli perspektiflerden onu eletirmektedirler. Whiteheadin Bat dncesini, Platona dl-m bir dipnot olarak zetlediini anmsarsak, ou problemin kkeninde Platoncu idealizmin olduu tespit edilmitir. Politik bilimden ahlak ve sanata, edebiyattan teolojiye varncaya kadar pek ok disiplin, Modernite eletirisiyle birlikte, Platoncu dnceden ziyade Aristoteles fikrine ynelmitir. Bu balamda, Aristotelesin zellikle Nikomakhosa Etik kitab ve onun nemli bir kavram olan pratik hikmet (phronesis) ne kmtr. Bu problemi, R. Rorty, Felsefe ve Doann Aynasnda (Philosophy and the Mirror of Nature), A. MacIntyre, Erdem Peindede (After Virtue), H. Putnam, Anlam ve Ahlak Bilimlerinde (Meaning and the Moral Sciences) ve Gadamer, The Problem of Historical Consciousness isimli makalesinde derinlemesine analiz eder. Bir baka ifadeyle, zikredilen almalarn odanda bu problem vardr. Biz de bu yazda, ncelikle pratik hikmet kavramnn nemini gnmz asndan tasvir ettikten sonra, bizzat kavramn tahliline getik. lkin, iyi ve mutlu bir hayat iin pratik hikmetin nemine iaret ettik. Bu, zmnen pratik hikmetin temas ettii dier boyutlar da ima etmekteydi. Bunlar, onun bir yandan dnce erdemi, dier taraftan ise, karakter erdemi olduunu syler. Sokratesci erdem ve Platoncu iyi fikri ile Aristotelesin erdem anlayn fark ve kesime noktalar pratik hikmetin izahn vermektedir. Nihayetinde, pratik hikmeti besleyen verimli zemin olarak toplumsal akln, det ve alkanln (ethos) nemi belirtildi. Buna ilaveten, pratik hikmetin Tanrsal iyiyle ilikisine iaret edildi.

  • 173

    a) Modernite Eletirisinde Pratik Hikmet Kavramnn nemi Aristotelesin pratik hikmet (phronesis) kavramn analiz etmeye

    balamadan nce, onun gnmzde neden yeniden gndeme geldiine ve nem kazandna temas edelim. Modern dncenin ilerlemeci ve mekanik dnya grne hangi adan bakarsak bakalm, kendinde bir krlmaya iaret eder. Bu krlmay sadece modernizmin bir ksr dngye girmesi olarak deil, ayn zamanda onun insan, dnya ve Tanr algsndaki paralanma olarak da okumak mmkndr. Meseleye akl perspektifinden yaklarsak, olabildiince gelitirilen teorik akln ve epistemenin akln btn dier grnmlerini de ihlal edecek kadar bir tek boyutlulua mahkm edildiini syleyebiliriz. te bu balamda, Modern dn-cenin eletirilmesiyle birlikte, pratik hikmetin nemi derinden fark edilmeye balanmtr. Zira modern dncede, pratik hikmet, evrensel aklda eritilince, ahlak bir varlk olan insan iin nemli olan gelenek, det ve alkanlk devre d braklmtr. Bu durumda insann salt akl ve doa varl olduu ima edilmitir. Mesele sadece bununla kalmam, tamamen nesneletirilen doa karsnda insan zne olarak konumlanmtr. nsan, zne olarak kendisini, bir nesne olarak dnd doa karsnda merkeze yerletirmitir. nsann bu ekilde kendini merkeze koyarak zne/nesne ilikisi erevesinde doay denetleme giriimi onu Varlktan uzaklatrmtr. Btn bu deiiklikler, modernizmin determinist ve rasyonalist dnya gr adna yaplmtr. Bu dnce paradigmas erevesinde, Varlk ve deerin birbirinden ayr olarak konumlanmas, dolaysyla bir olgu-deer ayrmndan bahsedilmesi kendinde pek ok imlar ve amaz-lar barndrmaktadr.

    Heidegger, Parmenidesi Varlk ile Sokratesi deerin sanki birbirinden ayrymasna grlmesinin temel yanlg olduunu syler. Yaplmas gereken acil iin de, bunlar ayn at altnda birletirmek olduunu hatrlatr. O, hakl olarak modern dncenin okutulduu okullarda deer sorununun skartaya karlarak, sadece varlk probleminin ele alndna dikkat eker. Modern trendde, zellikle niversitelerin kkeninin Aristotelesin dikkat ektii yaam ile dnce arasndaki somut badan, yani hayattan ortaya kt gerei gz ard edilir. yle ki, onun temelleri sanki teoriymi gibi bir hava estirilir.1 Nitekim Sokrates, kafa ile kalbin ya da dnce ile gnln radikal bir biimde ayrlamayacan, huzurlu bir toplumsal yaam iin ikisinin birlikte olmas gerektiine iaret etmesi de ayn gerei gsterir. Bu, bir bakma Varlk ve olu arasnda ayrma giden

    1 Heidegger, Martin, Heidegger on the Art of Teaching, tr. V. Allen ve D.

    Axiotis, in Heidegger, Education and Modernity, Lanham, Rowman and Littlefield Publ., 2002, s.31-33.

  • 174

    metafizie bir ihtardr.2 Baka trl sylersek, Varlk ile deerin birbirinden ayrlamayacann altn izmekten baka bir ey deildir. Sz konusu durumu, pratik hikmet kavram balamnda dnrsek, Kantn bir kiinin hem iyi hem de aptal olabileceini dnmesine kart olarak Aristoteles, aptalln iyilie engel olacan kaydeder. stelik, gerek pratik akl, iyinin bilgisini gerektirir. Gerekten de o, kendi tasarrufunda bizzat bir tr iyilii gerektirir.3 Pratik bilgelik, insanlar iin iyi olan eylerin ne olduunu bilmeyi elzem klar. nsan iin iyinin kstas En yinin temaasyla mmkndr.4 Demek ki, Aristotelese gre, iyi olabilmek iin iyinin ne olduunun bilinmesi gerektii gibi, pratik hikmete sahip olabilmek iin de iyi olmak gerekmektedir. Onun aka ifade ettii gibi, kii iyi olmadka pratik hikmete sahip olmas mmkn deildir.5 Bu dnce, deerden bamsz ontolojiye izin vermedii gibi, bilgiden kopuk ahlaka da pirim vermez. Nitekim deerlerin sadece hakikate kk sald zaman, gereklikleri vardr. Onlarn geerlilikleri ontolojik temellerinin bir ifadesidir. Varlk, deeri nceler, ancak deer varl tamamlar.6 Bu durumu insan varoluunda da gzlemenin mmkn olduuna dikkat eken Paul Tillich, bizi Aristoteles dncesine gnderir. O, bilge olmak iin iyi olmann gereine iaret ederek, bilgi ve deeri birletirir. Dolaysyla bilginin erdemi yarattn syleyen Sokrates, tam kiiyi ihata eden bilgiye iaret etmektedir. yle ki, ona gre ahlk bir akt ile birletirilen kognitif akt, daha ok ahlk fiilleri (ve daha fazla bilii) dourabilir. Hatta bu dncenin kklerini Greklerde bulmann imknna da deinir: Nitekim Greklerde ahlk ve bilisellik ayr deildir7 diyerek, bilgi, deer ve varln birliine gndermede bulunur.

    Kantn dncesinin kklerini Platona kadar gtrmek mmkndr. dealar ve fenomenler dnyas arasnda kesin ayrma giden Platon dncesini Kant da takip eder. O, numen ve fenomenler dnyas eklindeki ayrmyla, doal olarak iman ve bilgiyi birbirinden ayrmtr. Dahas, bu, bir bakma bilgelik ve ahlaklln da birbirini zorunlu olarak gerektirmediini ima etmekteydi. Bir baka ifadeyle, onlarn ahlak bakmdan iyisi, zihinsel ya da idea

    2 a.g.m., s. 40 3 MacIntyre, Alasdair, After Virtue: A Study in Moral Theory, University of Notre

    Dame Press, 1984, s. 155. 4 Aristotle, Nicomachean Ethics, trans. Martin Ostwald, Bobbs Merril Publ., New

    York, 1962, 1140a24 (Ayrca S. Babr tarafndan evrilen Nikomakhosa Etikden de istifade ettik; Ayra Yaynlar, Ankara 1998).

    5 Aristotle, Nicomachean Ethics, s. 1144a37 6 Tillich, Paul, Morality and Beyond, Harper & Row, New York, 1963, s. 25-26. 7 A.g.e., s. 58-59.

  • 175

    bakmndan bir iyiden teye gemeyecektir. Bunun iin olmal ki, Kant, Tanr kantlarn eletirisinde, Tanr kavramndan varla gidilemeyeceini sylerken, varln garantrnn numen dnya-snda olamayacana iaret etmekteydi. te bu dncenin doal bir sonucu olarak da o, iyi olmay ve akll olmay birbirinden kesin izgilerle ayrmtr. Ancak, Ahlak kantyla bir alternatif sunmay amalayan Kanta gre, ahlakn garantr Tanrdr. Ancak bu Tanr, bilinen bir Tanr olmayp, sadece inanlan bir Tanrdr. Grld gibi, Kant, gereklik dzlemlerini birbirinden kesin izgilerle ayrmtr. Bilgi, deerden, iman akldan ayr boyutlardr ve aralarnda bir ban olmas gerekli deildir. Oysa Aristoteles, Platoncu zmnen Kantc iyi fikrinde bir boluk olduunu ve onun iyisinin insani iyiden uzak olduunu syler. nk iyi, insani aktiviteyle balantl olmaldr. Onun eletirisi, erdemle bilginin (logos) zdeletirilmesini hedef alr. O, insann ahlaki bilgisinin temel gesi olarak arzuyu ne kararak, bu arzunun allan bir miza iinde organizasyonunu tahlil eder. Aristotelese gre, pratikler ve detler (ethos)* erdemin temelidir. Ona gre, etik konusunu bir matematik problem gibi dnmek doru deildir. nk fail, sadece genel olarak nasl karar vereceini ve neyi tercih edeceini bilmez; ayn zamanda belirli bir durumda nasl eylemde bulunacan asla kaamayaca bir sorumluluk halini bilmek ve anlamak durumundadr.8

    Modern dnce eletirmenlerince, erdemle bilgi arasndaki kayp halkann ok ciddi amazlar kendinde barndrdna, hatta modern dncedeki krlan fay hattnn altnda Platoncu iyi fikrindeki boluun olabileceine iaret edildi. Platonun vurgulad durum, iyi fikrinin hem somut ve tikel olandan bamszlatrl-masndan hem de gcn ideal bir g olarak konumlanmasndan kaynaklanmaktadr. Zira Platon Devlette, gc datmada gcn belirleyici olmadn gsterirken9, gerekte bu boluu bir baka adan ifa etmitir. Oysa Aristoteles erdemin ehirle ilikisini ifade ederken, gc datmann tam da gle balantl olduunu sylemek istedi. O, erdemli bir ehrin adil olduunu sylerken, gcn teorik bir ey olmadn ima eder. Dolaysyla da, zmnen erdem ve pratik hikmete iaret eder. Modernite eletirmenleri, sz konusu iyi fikrindeki boluktan hareketle, bilginin ve pratik hikmetin

    * Bkz., nar, Aliye, Ethos, Felsefe Ansiklopedisi, ed. A. Cevizci, C: 5, Ebabil

    Yay., Ankara, 2007, s. 767-771 8 Gadamer, Hans George, The Problem of Historical Consciousness,

    Interpretive Social Science A Second Look, University of California Press, 1988, s. 116-117.

    9 Gadamer, Hans-George, Practical Philosophy, in Gadamer in Conversation, ed.&trans. Richard E.. Palmer Yale University Press, New Haven, 2001, s. 84.

  • 176

    bir nitelii olan hikmetin (wisdom), bilimsel akln glgesinde kald veya iptal edildii gereini fark ederek, kritik aklda bir restoras-yona gidilmesi gereine iaret ettiler.10 zellikle, R. Bernstein, Gadamer, Rorty ve MacIntyre gibi nemli dnrler, rehabilite edilecek kritik aklda, pratik hikmetin nemini tekrar gn yzne karmak istediler.

    Peki, nedir pratik hikmet? Pratik hikmet her eyden nce, evrensel aklla tikel arasnda zgn bir arabuluculuk gerektiren akl yrtme ve bilgi formudur. Bu arabuluculuk, teknik kurallara veya Kartezyen ynteme bavurarak ya da belirli bir tmelin tikel bir duruma uygulanmasyla veya yerletirilmesiyle vuku bulmaz. Bu gerekte, bir eyin nasl yaplacann, uygulanacann bilgisinin (etik akl), hem evrensel hem de tikel olan eyin iinde belirlendiini ifade eden bir akl yrtme tarzdr.11 Aristoteles, basiret (phronosis) anlamna gelen zeknn ayrcalkl ve zgn bir ruhsal yeti olduunu sylediinde, ruhun salt teorik dnmeyi aan ancak pratik hikmeti de kendinde barndran bir zellii haiz olduunu sylemi oldu.12 A. MacIntyre, pratik hikmetin (phronesis) uygulamaya tekabl eden boyutu temsil etmesi bakmndan, onun etimolojik olarak borcunu bilen ve borcuna sahip kt iin vlen insan nitelediini syler. Daha genel olarak ifade etmek gerekirse, bu kavram, tek bir durumda nasl yargda bulunacan bilen kimseyi temsil eder. Aada detayl olarak ele alnaca gibi, pratik hikmet, bir dnce erdemidir; fakat karakter erdemlerinden hibirinin onsuz hayata geirilemeyecei trden bir entelektel erdemdir. Dnce erdemleri, retimle, karakter erdemleri ise alkanla ilikin altrmalarla kazanlr. Sistematik bir retimde, hem teorik hem de pratik olarak akll olmann imkan verilir.13

    Oysa, bilimsel bilgi veya episteme evrenselden, zorunluluk ve belirlenimden ayr dnlemez. Bilimsel bilgi ayn zamanda bilimsel ispat da ierir. Tmevarm, bilimsel aratrma ve ispat gibi dnme tarzlarn kendinde barndran bilimsel bilgi tarz, praksise uygun akl yrtme eklindeki pratik hikmetten farkldr. kinci tr akl yrtmede daima, dnp tanarak tercih etmeyi gerektiren evrensel ile tikel arasnda arabuluculuk sz konusudur. Bu nedenle etik akln renilmesi epistemeye benzemez. Daha dorusu ona yklediimiz anlamda bir renmeden de sz edilemez.14 Pratik hikmetin renilme biimini, toplumsal kodda mevcut olan, basiret,

    10 Bernstein, Richard J., From Hermeneutics to Praxis, in Hermeneutics and

    Praxis, ed. Robert Hollinger, 1985, University of Notre Dame Press, s. 281. 11 a.g.m., s. 276 12 Aristoteles, Ruh zerine, ev. Zeki zcan, Alfa Yay., stanbul, 2000, s. 17. 13 MacIntyre, Alasdair, After Virtue, s. 154. 14 Bernstein, Richard J., From Hermeneutics to Praxis, s. 277

  • 177

    feraset ve irfan iyi temsil etmektedir. Bu yetilerin gelimesi bir tr vizyon kazanmayla birlikte ilerler. Pratik hikmeti kullanan zne, daima bir eylemde bulunmaktadr ve amel akl sayesinde, doru olan, doru yerde, doru zamanda ve doru yolla yapma ve yargda bulunma kapasitesini15 sergilemektedir.

    te bunun iin olmal ki, R. Rorty, Gadamerin dnmenin amac olarak bilgi kavram yerine, terbiye veya kendini ekillen-dirme (Bildung) kavramn nermesini isabetli bir tavr olarak deerlendirir. Her ne kadar, Aydnlanma dncesinden itibaren, insann kltr sayesinde inkiafndan sz edilse de, gerekte kast edilen dnem itibariyle kltrn salt epistemenin rn olduu dikkati eker. Zira epistemenin hkimiyetindeki bir kltr rnts, rasyonel temeller stne ina edilmi olup, sadece modelleri taklit ederek yeni bir deer ya da beceri kazanma hamlesidir. Esasnda bir bakma kltrn buz-tutmas anlamna gelen bu durum, beeri varln insanlnn da yitirilmesi demektir.16 Oysa yaplmas gerekenin acil bir restorasyon olduunu hatrlatan Rorty, episteme yerine Gadameri de olumlayarak, edify (olma (to be), terbiye) teri-mini tercih eder. nk bu salt dnmenin amac olarak bilgiden ziyade, pratik hikmet, edep, terbiye ve kendini ekillendirmeyi de ima etmektedir.17 Zira edify, latince ev, bark ve ocak anlamna gelen aedes ile yapmak, kurmak, ina etmek anlamna gelen ficare fiilinin bileiminden mteekkil olan aedificareden tremitir. Etimolojik olarak o, ina etme, oluturma, kurma ve organize etme anlamna gelir. Yine o, ahlaki ve dini bakmdan gelime, renme, bilme ve terbiye olma anlamna gelir. Son olarak da, manevi bakmdan gelimeye ve olgunlamaya iaret eder. Doal olarak Rorty, episteme ya da logosun nasl yaayacamza, nelerden kanacamza ve hayatn iyisinin ne olduuna cevap vermekte yetersiz olduunu hatta buna g yetiremeyeceini sylemek ister. Pratik hikmetin nemini ima ederken onun sadece hakikatleri tefrik etmekle kalmayp ayn zamanda, nasl yaayacamzn bilgisini verdiini, kiinin yaam ile kendini anlamasnn imkann ve iyi bir hayat iin nelerden kanmas gerektiini18 saladn dile getirir.

    R. Rortyi zm arayna gtren etmen, etii bamsz bir bilim olarak konumlayan modern dncenin tavrdr. Onun tekli-finin kklerini Aristotelese gtrmek mmkndr. Zira Aristoteles

    15 MacIntyre, Alasdair, After Virtue, s. 148, 150. 16 Gadamer, Hans-Georg, Truth and Method, tr. J. Weinsheimer&D. Marshall,

    New York, 1995, s. 10-11. 17 Rorty, Richard, Philosophy and the Mirror of Nature, Blackwell,

    Oxford&Cambridge, 1996, s. 359-363. 18 Warnke, Georgia, Gadamer, Hermeneutics, Tradition and Reason, Stanford

    University Press, Stanford&California, 1987, 160.

  • 178

    etii bamsz bir bilim olarak konumlandrmaz. Ona gre etik, karakter incelemesi ya da karakter zerine dnceler olarak ele alnabilir. Onun etii toplumsal bir etiktir. Dolaysyla da politikas da ahlak merkezli bir politikadr. Nikomakhosa Etikte Aristoteles, belli bir insan iin iyi olanla ehir iin iyi olan ayn ey diye dnd iin, ehir iin iyi olann ne olduunu soruturmay amaca daha uygun grr. Etik ve siyasetin bylesi iielii Aristoteles dncesinde etik olanla toplumsal olan ve etik aklla alkanlklarn birbirine etle kemik gibi ball anlamna gelmek-tedir. O, iyi bir devletin, yurttalarnn iyi hayatlaryla; yurttalarn iyiliinin de toplumsal iyiyle mmkn olabileceini syler. Sz konusu eserin ana fikrini ilk cmlede grmek mmkndr: Her sanat ve soruturma, ayn ekilde her eylem ve seim bir iyiye ulamaya alr; bu nedenle hakl olarak iyi, her eyin amalad ey olarak tanmlanmtr.19 te bir karakter incelemesi olarak okunabilecek etik, iyiyi ve mutluluu analiz etmeyi kendine grev bilecektir. Acaba Aristoteles, iyiyle neyi amalamaktadr? Yine ona gtrecek olan aralar nelerdir? Bu aralar sadece ara olmann tesinde baka bir neme de sahip midir?

    b) yi Hayatn Bir Klavuzu Olarak Pratik Hikmet Mutlulua (eudaimonia), iyi hayata ya da erdeme gtren yolda

    vazgeilmez neme sahip olan pratik hikmet (phronosis), bir erdemdir. Ancak o, dier erdemleri de dikkate aldmzda merkezi bir neme sahiptir. nk dier erdemlerin onsuz olmas mmkn deildir. Genel olarak ifade etmek gerekirse, erdem iyi etkinliin kt kaynaktr. Haz ise, iyi etkinliin zuhur etmesine elik eden, erdemin yol arkadadr. yi etkinliin olumasn kolaylatran d zenginlik ve ortam ise, onun nkouludur. Ancak, Aristoteles, ortamn sadece ii kolaylatracan buna ramen, erdemin zor da olsa gerekleebileceini syler. Onun asl hedefi iyi-olma yani mutluluu tartmak olduu iin, erdemin doasn izah etmek, erdeme uygun etkinliin, yani iyi olmann aklamas anlamna gelecektir.20 nk erdem, insann iyi olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salayan huydur. Bir eyde arlk ktye, orta olma ise erdeme gtrr. Bunu da bizim tercihlerimiz belirlediine gre, erdem tercihlere ilikin bir huydur. Akl tarafndan ve akl banda insann tercihiyle belirlenen, bizim amzdan orta olanda bulunma erdemdir.21 Demek ki, erdem arla diren gsterme 19 Ross, David, Aristoteles, ev. A. Arslan&.O.Anar&. Kavasolu&Z. Kurtolu,

    Kabalc Yaynevi, stanbul, 2002, s. 220-221. 20 A.g.e., s. 225. 21 Aristotle, Nicomachean Ethics, 1106b; bkz., Kl, Recep, Ahlakn Din Temeli,

    Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara, 1996, s. 28-29.

  • 179

    durumudur. Cmertlik, hem cimrilie hem de savurganla izin vermeyen orta olma karakterdir.

    Karakter, insan iin ne doal, ne de doal olmayan bir eydir. Her ne kadar balangta karakterle ilgili bir yetenee sahip olsak da, yetenek pratikle gelitirilebilir. Nasl ki, bina ina ederek inaat, arp almakla arp sanats olunuyorsa, bunun gibi, adil ve ll eylemlerde bulunarak adil ve ll oluruz. Erdemli ya da erdemsiz fiilin yapldna insann i istidann en iyi sinyali, haz ve ac duygusunun elik etmesidir. Haz peinde koma ve acdan kanma, erdemsiz eylemin balca kaynaklardr. Erdemsiz eylem, acyla cezalandrlrken, soyluluk ve faydal olma gibi eylemlere haz elik eder. Ancak, ilgin bir gerilim var: Haz, bir yandan kanlmas gereken bir durumken, te yandan da erdemli eyleme elik edecek duygudur. Bu durumda, haz amaca yerletirilmemelidir ancak, doru ynlendirilmesi gerekmektedir. Karakter erdemlerinin haz ve aclarla ilgili olduu gereinden hareketle, Platon, doru eitimin buradan geeceini dnr. Kiiyi, ocuklukta gerektii eylerden haz alacak ve ac duyacak ekilde eitmek, karakter erdemlerinin eitiminde temel hedef olmaldr.22 Erdeme yatkn olan insann bunu pratikle gelitirmesi gerekmektedir. Demek ki, hem erdemli hem de erdemsiz davrana, ruhun duyusal yn elik etmektedir.

    imdi, bahsettiimiz karakter erdemlerinin, Aristotelesin erdem grnde neye tekabl ettiini ve onun dncesinde erdemin doasn daha yakndan grmeye geebiliriz: Aristoteles, erdem analizinde, dnce erdemleri ve karakter erdemleri arasnda ayrm yapmadan nce, hem ruhun yetilerine iaret eder hem de aklla balantl olma durumuna gre bir ayrma gider. lkin, ruhun yetilerini hatrlamamz gerekirse: Bitkisel ve besleyici yeti, duyma yetisi, ortak duyu, imgelem, hareket, dnme, etkin ve edilgin akl, pratik ve teorik akldr.23 te yandan, o, ruhun akl sahibi olan yan ile akldan yoksun yn arasnda bir ayrm yapar. Beslenme, uyku ve byme gibi deta bitkilerle de ortak olan tarafmz ruhun akldan yoksun yanna tekabl eder. Yine ruhun akldan yoksun olmakla birlikte, akldan pay alan tarafn unutmamamz gerekmektedir. Arzulayan ve itah duyan yan kendine sahip olmakla akla katlm olur. rnein dostlarn veya babann szn dinleyen oul, bu ekilde akla katlm olur. Ruhta byle bir ayrma gittikten sonra Aristoteles, erdemleri de ikiye ayrr: Dnce erdemleri ve karakter erdemleri. lki, daha ok eitimle tesis edilir ve geliir. Bu nedenle de, tecrbe ve zaman nemlidir. Karakter erdemleri ise, alkanlkla (ethos) kazanlr ve dolaysyla doa vergisi deildir.24

    22 A.g.e., 1103a14-25, 1104b15. 23 Aristoteles, Ruh zerine, s. 78 vd. 24 Aristotle, Nicomachean Ethics, 1102b-1103a5-15.

  • 180

    ster dnce erdemleri, ister karakter erdemleri olsun, insann onu edinmeye yatkn bir doas vardr. Ancak, iyi eylemde bulunan kiinin, iyi olacan ileri srmek, kendinde bir dilemi barndryor olabilir mi? Eer kii iyi deilse, nasl olup da iyi fiilleri gerekletirecektir? lkin, iyi bir istidad yaratan eylemlerle, iyi bir eilimden zuhur eden fiiller arasndaki farkn ortaya konulmas gerekmektedir. Sanatlarda bile ksmi benzerlik vardr. Mesela dilbilgisi kurallarn bilmeksizin, iyi dilbilgisinden sz edilebilir. Ancak sanatta nemli olan doru olan bilmektir. Oysa kii, ne yaptn bilmedii, semedii ve srekli istidadnn sonucu olarak eylemde bulunmad srece, onun erdemli olduunu ya da erdemli davran sergilediini syleyemeyiz.25 Demek ki, eylemler erdemi doururken, erdemler de eylemi meydana getirmektedir. Ancak, erdemin zuhur etmesine neden olan eylem, erdemin isel doasna ait deildir. Ksacas Aristotelese gre, erdem, yaplacak olan her neyse, onun gerekletirildii koullarda, en doru ey olduu gibi, iyi bir gdyle de gerekletirilen eylemdir. Bir yandan eilimin ve yatknln nemi, te yandan da bu eilimin ilenmesinin gerei inkar edilemez. Bu nedenle erdem, bir istidadn uygun bir ekilde ilenmesi sayesinde ortaya kabilir. Bylece onun, bu yetiden kan bir eilim olduunu syleriz. Dolaysyla da erdemi gerekletiren eylemlerin isel doasnda erdemliliin olduunu sylemek, onun dnceyle irtibatnn olmad anlamna gelecektir. nk x durumunda erdemi douran bir eylem, baka bir durumda ktle yol aabilecektir. Huy ile iyinin bilgisinin birlikte erdeme gtreceini syleyebiliriz.

    Huyun erdemle ilikisine daha yakndan bakacak olursak: Ruhta olup biten, etkilenim, olanak ve huydan birisi esasnda erdem dediimiz durumun dinamiidir ya da bunlardan birinin dier ad erdemdir. Aristoteles, haz ve acnn izledii, arzu, fke, cesaret, kskanlk, sevin, sevgi, kin zlem, hrs ve acya duygulanm demektedir. Bunlardan etkilenmemizi mmkn klan, rnein, fkelenmemizi, ac duyabilmemizi, ya da merhamet edebilmemizi salayanlara olanak adn vermektedir. Huylar ile o, etkilenimlerle ilgili olarak iyi ya da kt durumda olmay kast etmektedir. Mesela fkeyi dnrsek, gereinden fazla ya az fke, ktyken, orta durumda fke ise iyi olarak dnlmektedir. Erdemlerin ve ktlklerin etkilenim olduunu syleyemeyiz. Zira erdemler ve ktlkler bizim iyi ya da kt olmamz belirler. Ayrca fkelenmek ya da korkmak iin bizim bir tercihimizin olduu sylenemez. Oysa erdemler bir bakma tercihlerdir. Etkilenim, harekete geirilmi olmaktan baka bir ey deilken, erdemler iin yatkn olmaktan sz edebiliriz. Bu nedenle erdemin olanak olduunu da sylemek

    25 Ross, David, Aristoteles, s. 225.

  • 181

    mmkn gzkmyor. nk olanlar bizde doal olarak mevcuttur. Fakat doal olarak iyi ya da kt olamayz. Bu durumda, sadece tek seenek kalyor ve erdemin cins bakmndan huy olduunu syleye-biliriz.26 Hem karakter erdemlerinin hem de dnce erdemlerinin cinsinin huy olduunu syledikten sonra, bizi bu almada asl ilgilendirecek olan, dnce erdemlerini ve zellikle pratik hikmeti analiz etmeye geebiliriz.

    c) Dnce Erdemi Olarak Pratik Hikmet Aristoteles, iki hkim yaam imgesinin ortasndadr. O, bir

    yandan fazileti amalayan, te yandan da belirli bir erk trn hedefleyen bir insandr. Bu iki amacn ilk figr Platon iken, ikincisinin figr ise, Makedonyal skenderdir. Aristoteles bu iki imgeyi birletirmeyi hedefleyen kiidir. Pratik hikmet, bir bakma bu amac gerekletirmeye ynelen akl yrtme biimidir. En genel ifadesiyle, iinde bulunulan ortamda ahlaki ve siyas bakmdan doruyu grme tarzna pratik hikmet (phronesis) denilmektedir. Her ne kadar logosun, sanat (techne) ve pratik hikmete elik etme ve onlara ufuk verme bakmndan birincil yeri olsa da, zamanla ikisinin fonksiyonunu da adeta kendi hakimiyetine almtr.27 Ancak, zellikle pratik hikmet kavramnn, genel veya evrensel kurallarn yan sra zel ve yerel durumlar, dahas bunlar arasndaki balanty kuracak somut zneyi gerektirdiini ve ierdiini kaydetmeliyiz. Evrenselle tikel olan arasndaki irtibat bizzat bunlardan hareketle deil de, bunlarn iaret ettii grme biiminden hareketle, logosun kendini praksis dzeyine yanstmas, bir bakma pratik akln genel ve evrenselde eritilmesi demektir.

    lkin, epistemenin ve logosun pratik aklla ileyii dnda, bizatihi teorik aklla yol aldn syleyebiliriz. Dolaysyla da, pratik hikmetle onun ayrt edici zelliklerini ayr ayr yazmaya gerek olmayabilir. Fakat teknik aklla, pratik hikmetin farklarn ya da benzerliklerine iaret etmemiz, konunun aklk kazanmas asnda nemli olabilir:

    Bir teknik renilebilir veya unutulabilir. Biz bir hnerimizi yitirebiliriz. Ancak, ahlak akl ne renilebilir ne de unutulabilir. Aksine ahlak akln veya pratik hikmetin znesi, daima kendini fiil halde bulur ve her daim ahlaki bilgisini

    26 Aristotle, Nicomachean Ethics, 1105b20-1106a. 27 Bernstein, Richard J., From Hermeneutics to Praxis, s.272-275; Aristoteles,

    Metafizik I, ev. A. Arslan, Ege niversitesi Basmevi, 1985, zmir, s. 83-84; (Grek dncesinde, grmek iin grme biimine logos, harici bir ama iin grme ekline sanat (techne) veya teknik denilmekteydi).

  • 182

    kendi somut durumunun ivediliine uygulamak mecburiyetinde kalr.28

    Ne var ki, Gadamer, teknik iin retilebilir derken bunun eitim olduunu sylemek istememektedir. Bununla o, hner anlamn kast etmektedir. Zira kazanlm bir hner, etkin klnamaynca, onun krelmesi ve unutulmas muhtemeldir. Oysa Aristoteles, pratik hikmetin eitimle kazanlacan sylerken, onun unutulamayacan ima etmektedir. Neredeyse bir miza haline gelen pratik hikmet, onu kazanan kiinin ayrc bir zellii haline gelebilir. Ancak, teknik ve sanat, ilgilenilmedii zaman unutulabilir.

    u halde bilimsel bilgi, episteme ve tekniin mantndan farkl ileyen, pratik hikmetin ileyiine en genel anlamda pratik akl dediimizde, bu akl yrtmenin zelliklerini yle sralayabiliriz: a) Failin kendi akl yrtmesinde, peinen kabul edilmekle birlikte, henz ifade edilmemi, baz istek ve hedefleri vardr. Bunlar olmadan, akl yrtmenin bir balamndan sz edilemez. b) Eyleme ynelirken, iyi olduu dnlen bir yarg mevcuttur. c) Son olarak da, eylemi getiren bir akl yrtme mevcuttur.29 Bu akl yrtme eylemi douracak kadar eyleme yaknken, eylem de kendinde pratik hikmeti ihtiva eder. Pratik hikmette elbette teorik akln nemi inkar edilemez. nk teorik akl yrtme faile bir telos verirken, pratik akl yrtme ise onu, belirli yer ve zamanda doru bir ekilde eylemde bulunmaya gtrr.

    Erdemli olabilmek iin neyin seileceinin, neden uzak durulacann bilinmesi gerektiinden, bilgisizlik ktln nedeniy-ken, bilgi ise erdeme gtren bir vastadr. yi olduunu bildiimiz eyleri tercih ederken, kt olanlardan uzak dururuz. Ancak, ou zaman herkes iin genel geer bir iyiden bahsetmek mmkn deildir. Zira her kiinin durumuna gre, gzel ve ho olan eyler vardr. Erdemli kiinin bakalarndan fark, tek tek eylerde doruyu grmesinden ileri gelmektedir. Nihayetinde tek tek durumlarda doru olan gren ll kii, gerekeni, gerektii ekilde, gerektii zaman yapan kiidir. Bu duruma, akl- selime gre davranmak diyebiliriz. u halde, akl bandalk da diyebileceimiz pratik hikmetin, insan iyiyi, akl, doru ve meli bir huyu30 ihtiva etmesi zorunludur.

    Bu tanmn daha aklk kazanmas ruhun ilevleriyle irtiba-tnn salanmasndan geecektir. Ruhun ksmlarnn akl sahibi ve akldan pay almayan olmak zere ikiye ayrlabilceini daha nce

    28 Gadamer, Hans-George, The Problem of Historical Consciousness, s. 120,

    123. 29 MacIntyre, Alasdair, After Virtue, s. 161-162; Hnler, Solmaz Zelyt, Rawls ve

    MacIntyre ki Adalet Arasnda, Vadi Yaynlar, Ankara, 1997, s. 192 vd. 30 Aristotle, Nicomachean Ethics, 1140b20.

  • 183

    ifade etmitik. Ruhun akll yannn da, iki grn vardr. Biri zorunluluk ilkesine balyken, dieri ise, ortam ve durumun belirleyicilini dikkate alan, olumsalsalla dayaldr. te yandan, ruhta eyleme ve dorulua zg temel ey var: Duyum, akl, itah. Bir eylemin gereklemesinde u merhale nemlidir: Eylemin ilkesi tercihtir. Fakat bu ereksel neden deil, hareket ettirici nedendir. Tercihin ilkesi ise itahtr ve bir eylemin gereklemesinde itici gtr. Bu nedenle akl, dnce ve etik huydan bamsz bir eylemde iyi durum ya da erdemden sz etmek mmkn deildir. Bunlarn rehberliinde gerekleen eylem mutedil olan yakalama olarak deerlendirilebilir. Ne var ki, kt eylemde orta olan ihlal edilmitir. Dolaysyla akl, dnce ve pratik hikmetten bamsz hareket edilmi demektir. Ancak, dnce hibir eyi devindirmez; o sadece ama iindir ve eylemle ilgilidir. Zira o yaratma etkinliini de ynetir. Sonuta iyi durum bir hedeftir ve itah buna dnktr. Bunun iin Aristotelese gre, tercihe, itahl us ya da dnce ile ilgili itah denebilir.31 Salt dnce hibir eyi hareket ettirmez. Arzu ve akln birlii olarak insan, eylemi gerekletirebilir. Fakat bir amaca ynlendirilebilen dncenin bir eyi hareket ettirmesinden sz edebiliriz. Hem akl hem de arzu, doru olan hedefledii iin, her birinin erdemi hakikate ulamann yolunu ierir.32 te yandan, akln pratik hikmet ilevinin sezgisel akl olamayaca da ortadadr. Ancak onun bir tr alg olduu sylenebilir. Ancak bu alg, duyu olmad gibi, tek bir duyuyla nitelikleri kavradmz bir alg da deildir. Buna alg diyeceksek, nc tr bir algdr. Bireysel ya da tekil olgunun kavranmas alg olarak ifade edilebilir. Akl yrtmeden ziyade dorudan bir kavray olan pratik bilgelii bu anlamda alg olarak deerlendirmek mmkndr.33 Diyebiliriz ki, teorik akln, iyi davran veya orta olan gerekletirme gc yoktur. Oysa pratik hikmet, duyum ve itahn etkin olduu iyi olan davran gerek-letirmeyi hedefler. Bu nedenle, tp bilgisine sahip olmak, mimariden anlamak kiiyi, adil ve iyi insan klamaz. Yine tp ve beden eitimi bilgisi pratik hikmette yol almaya katk salamaz. Bunlar adil, gzel ve iyi eyleri ama edinen ve bu amaca ynelen tercihin harekete geirdii eylemde orta olan gerekletiren akl- selimin bir etkinlii deildir.

    Pratik hikmet, tamamen iyi yaamayla ilgili olan iyi ve yararl olan eyi yerinde ve zamannda dnebilme yetisidir. Herhangi bir durum ya da olay karsnda erdemli akl yrtmeye basiret denilmesinin nedeni budur. Dolaysyla iyi dnmeyle hikmet paralel ilemektedir. Pratik hikmet, insan iin iyi olan, aklla yol 31 A.g.e., 1139a 32 A.g.e., 1139b13. 33 A.g.e., 1142a30, 1143a35.

  • 184

    almay ve pratik bir yn veya huyu ima etmektedir. Pratik hikmet bir bakma lllk demektir. Bu nedenle o, insan iyilerle ilgili, aklla yol alan, doru ve pratik bir huy ve erdemdir. lllk ve erdem olan pratik hikmet aklla yol almakla birlikte ilkelere bal deildir. nk pratik himmet, neyi, neden yaptn dolaysz olarak anlama eklidir. Hikmet sahibi kii, kendisi hakkndaki, tek tek eylere iyi bakan, ngr sahibidir. Basiretli kiinin hedefi, insanca iyileri aramak ve insana faydal eyleri bilmektir. lp bierek insan iin en iyiyi gzeten kii, elbette dnp tanarak tercihte bulunandr. Hikmet sadece genel ve tmel hakknda bir kavray olmayp, tek tek durumda nasl davranacann bilgisidir. Dolaysyla da o, uygula-mayla ilgilidir.34 Ancak pratik hikmetin ilkelere bal olmadn sylediimizde, matematik kurallar eklinde zorunlu sonulara gtrecek ilkele bal deildir demek istiyoruz. Zira onun da iyiyi gerekletirecek genel kurallar vardr. Aksi halde onun bir dnce erdemi olduunu sylemek elikili olacaktr.

    d) Pratik Hikmetin Karakter Erdemleriyle likisi Karakter erdemlerinin pratik hikmetle ilgisi var mdr?

    ncelikle karakter erdemlerini doal ve asl erdem olmak zere ikiyi ayrmamz gerekir. Asl erdemlerin pratik hikmetten bamsz olmas dnlemez. Btn karakter erdemlerini pratik hikmete balamak doru deildir. Bu nedenle Sokrates hem hakl hem hakszd. Hakszd, nk btn erdemleri pratik hikmete balyordu. Hakly-d, nk onlar btnyle hikmetten bamsz dnlemeyeceini sylyordu. Karakter erdemlerinin de son tahlilde huy olduunu sylemitik. Karakter erdemlerinin, hikmet nda gerekletiini sylediimizde, onlarn pratik hikmetle ilikisini ifa etmi oluruz. Demek ki, erdemin, hikmete gre, ona uygun bir huy olduunu sylenebilir. Erdem, basiretli davranabilme becerisidir. Aristotelese gre, erdemli davran, asla akl bir tarafa itmek olmayp, bilakis onunla birlikte yol almaktr. Demek ki, iyi olmann lt, pratik hikmete gre eylemde bulunmaktr. te yandan, karakter erdeminden bamsz pratik hikmetli olmak mmkn deildir.35 Mesela, irade ve arzudan bamsz bir pratik hikmetin gereklemesi mmkn olamayaca gibi, pratik hikmet olmakszn irade, arzu ve itah bakmndan orta olan yakalamak da mmkn deildir. Ancak ruhun akldan yoksun olan bitkisel ynn de karakter erdemi olarak dnen Aristotelese gre, onun pratik hikmetle balants

    34 A.g.e., 1140b-1141b. 35 A.g.e., 1144b30; Copleston, Frederick, Copleston Felsefe Tarihi, Aristoteles,

    Cilt 1, ev. Aziz Yardml, dea Yaynlar, stanbul, 1986, s. 107.

  • 185

    yoktur. Onu Sokratesden ayran nokta da tamamen budur. Sokratese gre tm erdemler, pratik hikmetin sonucudur. Oysa Aristoteles asndan erdem, her bakmdan akla uygun olan tutumdur. Salt dnce ve bilgiye aykr bir erdemden sz edilemez. Ahmak olann, erdemli olabilecei ileri srlemez.

    Bir kiinin, karakter erdemlerinin hepsine sahip olmas mmkn olamayabilir. Karakter erdemlerinin bazsn tam kazanan kii, bazsn tam olarak elde edememi olabilir. Mesela, irade, tutku ve arzuyu bunlar arasnda gstermek mmkndr. Oysa ayn eyi asl erdemler iin, dahas hikmet iin sylemek doru deildir. nk bir tek hikmet bulunduunda, ayn anda btn hikmetler bulunacaktr.36 Aristotelese gre, irade, tutku ve arzu ruhun akll grnne dahil olduundan, bunlarn hikmetten bamsz olmas dnlemez. Sonuta hikmet amac gsterirken, erdem ise amala ilgili uygulamaya iaret eder. ll ve adil olann iyi olmamasnn, iyi olann korkak ve cimri olmasnn dnlememesinin nedeni budur. Diyebiliriz ki, pratik hikmetin belirleyici bir gc vardr. Pratik hikmet bir erdem olmakla birlikte, daha ok dier erdemlerin gereklemesinde belirleyici bir zellie sahiptir. Pratik hikmet, dier erdemler iin pergelin ucu ilevine sahipken, adalet, btn dier erdemlerin bir bilekesidir. Aristoteles, adaletin btn erdemleri kendinde bulundurduunu syler. Adalet erdemin bir paras olmayp, erdemin btndr. Adaletin kart olan adaletsizlik de, ktln bir paras olmayp, ktln btndr. Son tahlilde adalet erdemle ayn eydir. Ancak aralarndaki fark sadece udur: Orta olma ya da iyilik, bakasyla ilikide sz konusu olduunda buna adalet denilirken, kendi bana bu haslete erdem ad verilir.37 Erdemin kalbinin adalet olduunu syleyebiliriz. Adil olmayann dier erdemleri tam olarak gerekletirmesi mmkn olamaz. Ancak adil olan, ayn zaman pratik hikmetli, iyi, cmert ve cesur olabilir.

    Pratik hikmetin insana yaam sanat temin ettiini sylersek, Aristoteles, hayatn olaslklar ile aktellii arasnda nasl bir balant kurmutur? lkin, yaz boyunca da zmnen ifade edildii gibi, pratik hikmet, adalet, cesaret ve mutedil olma gibi drt ana erdemin deta bir masann drt aya olduunu sylemeliyiz. Bylece bizim ahlaki yaantmzn dayana belirginlik kazanmtr ve kesinlikle yere basmaktadr. nsan faziletli klan bu ana erdemler, pratik hikmet veya sagrl insan (phronimos) kavramna baldr. Aristoteles, olas ve aktel hakkndaki eyin ne olduunu bilenlerin stadyd. Olas ve aktel hakkndaki eyin ne olduunu bilenlerin stad olan (potansiyellerin ve olaslklarn ba teorisyeni) Aristoteles,

    36 A.g.e., 1145a. 37 A.g.e., 1130a.

  • 186

    aktel olan her neyse, onun potansiyel tarafndan kararlatrlan ufukta hareket etmesini ve mmkn olduu kadar imknszdan uzak kalmasn, potansiyel ve aktel ilikisi olarak deerlendirdi. Ksacas bu, onun metafiziinin bir uzantsdr. Sagrl ya da basiretli kii (phronimos), terbiyeli, grgl, eitimli, gvenilir bir kiidir ki, deien artlar iinde yaam sanatn nasl yneteceini bilir. yi alkanlklarn vukufiyle o, soylu bir kimsedir. yilik sanki bu kiinin ikinci doasdr. Erdemli davranmay o yapp etmeleriyle gsterir ve bu sayede kazanr. Pratikler alkanlklar besler. Tpk bir ok atcnn defalarca uygulamasyla hedefi tutturmay renmesi gibi, doal bir kemale erme nokrasna ular. Bu kii, arln her trnden uzak durur, nk mutedil olmak onun yegane ltdr. Bu da dorudan sapmamakla elde edilir. Ancak bu doru, sabit bir ey olmayp, artlara gre deiebilen, deyim yerindeyse, hareket halindeki bir hedeftir.38 artlar ne olursa olsun o, neyi yapmas gerektiini ve neden kanmas gerektiini ok iyi kestirir. Her halkrda keskin ve deneyimli bir bak kazanm olduu iin, nasl davranacan bilir. Durumun tuhafl ve dalgall onu sersemletir; ancak onlarn stnde olduu iin bir top gibi yuvarlanmaz. Dahas her halkrda o, sagrl ve uygun yargya varabilir. Ksacas akl- selime gre hareket eden kii, iyi bir vukufa sahiptir. Tek kelimeyle szn ettiimiz kiilik, glerinin efendisi ve olasnn uzmandr. Henz mevcut olmayan artlarda bile o, oku hedefine vurmay baarr nk o, neyi, neden yaptn dolaysz olarak anlama biimi diyebileceimiz eylemsel hner (praxis) kazanmtr.

    Pratik hikmet ve praxis kavramlarn mtalaa ederken, hem olaslklarla hem de aktel olanla irtibatn olduunu syledikten sonra, onun bir yandan karakter erdemleriyle ve dolaysyla ethosla (alkanlklara), te yandan da logosla balantsnn olduunu yinelemeliyiz. Zira praxis (pratik)in en genel anlamda eylemde bulunmak olduunu kabul edersek, bu uyank bir bilinle balama anlamna gelir. Bilinli eylem sadece bir ey yapyor olmaktan daha fazla bir eydir. nsan kendini kontrol eden bir varlk olmasyla insandr. Bu kendini kontrol etmeyi, lp bimeyi ve bir model teekkl ettirmeyi ihtiva eder. Dolaysyla logosdan bamsz bir ethostan bahsetmek mmkn deildir. Kiinin, neyi, neden yaptn dolaysz olarak anlama ekli diyebileceimiz praxise logos ikindir. Eylemler, seimlerin sonulardr ve ortak amalar izlerler. Bu seimler, mevcut durumda somut karara varrken, pratik akl yrtme, doru olan tercih eder. Buna toplumsal akl! (gesellschaftliche Vernunft) demek ok daha isabetlidir.39 Demek ki, 38 Caputo, John D., The Experience of God, in Religion after Metaphysics, ed.

    Marx A. Wrathall, Cambridge University Press, Cambridge, 2003 s. 128-130. 39 Gadamer, Hans-George, Practical Philosophy, s. 83-84.

  • 187

    saduyu ya da akl- selimin, toplumsal aklda kk saldn syleyebiliriz. Tecrbe, eitim ve grm geirmilik, insan tekine pratik hikmet vermede vazgeilmez neme sahiptir. Toplumsal akl, bize btn bunlarn daha nceki nesillerce de tescillenmi olduunu syler. Bu nedenle, toplumsal akl, pratik hikmet ve uygulamala-rmzn beslendii yerdir. te yandan, pratik hikmet, toplumsal akl tekrar gnceller ve olur verir. Toplumun iyisi ile bireylerin iyisinin kaynamas gl bir toplumsal ben idrakinin gstergesidir. Zira toplumsal varolu btnl, ona ait olan bireylerin yaam formuna ilikin hakikati de ierir. Toplumsal akl da, kuaktan kuaa szlp gelen doruyu gstererek, ngrl davranma refleksini kazandrr.

    Pratik hikmet, bir yandan toplumsal akldan beslenirken, te yandan da tanrsal boyuta dayanr. Aristotelese gre, filozof, insanca iyilerin ve karakter erdemlerinin peinde olmaktan ziyade, tanmlar ve tmellere gre akln ileyi biimiyle ilgilenir. Bu anlamda urasnn, ahlaki akla bir katks yoktur.40 Aristoteles, her ne kadar, pratik hikmetin nemini ve anlamn belirginletirmek iin byle bir kyaslamaya gitmi olsa da, esasnda metafizik onun gznde asl amatr. Zira metafiziin gayesi, Tanry temaann yollarn ve imknlarn izhar etmektir. Bu idrak ve kavray, kiiyi, zaten teorik ve pratik hikmetin nemini anlamaya gtrecektir. Hatta matematik ve doa bilimlerinin de ayn adrese sevk edeceini syleyebiliriz.41 Sonuta pratik hikmet kavram, ilahi (tanrsal) boyuttan bamsz deildir. Pratik hikmet, adalet, cesaret ve mutedil olma zelliini uygulayan sagrl kii, nihayetinde kendi snrllklarn fark eder. Pratik hikmete gre davranan sagrl kii, deyim yerindeyse idmanl keskin bakyla artlar iinde nasl pozisyon alacan bilir. Bu grnn beslendii kaynaa asla arkas dnk deildir. Pratik ve teorik hikmetin asl birletii kaynak tanrsal hikmettir. Dolaysyla, etimolojik olarak yaklarsak nihayetinde akl- selim sahibi ya da sagrl kii (phronimos) her eyi Tanrya (moira) brakr. yi bir ruha sahip olma ya da mutluluk olarak evrilen eudaimoniada da bu asli bir ge yani ilahi bir boyut olarak mevcuttur.42 Mutluluk, erdem ve pratik hikmette tanrsalln bir boyut olarak mevcut olduunu sylediimizde, mutlulukla bu boyut arasnda doru orantnn olduunu ima etmi oluruz. Dolaysyla en mutlu olanlar ya da en iyi ruha sahip olanlar, tanrsallktan en ok pay alanlardr. Doru ve gzel davranan, akla uygun hareket eder. Ancak tam mutluluun bir teori etkinlii olduu da aktr. Bu nedenle de en bahtl ve en mutlu olanlar Tanrlardr. 40 Aristotle, Nicomachean Ethics, 1141b. 41 Ross, David, Aristoteles, s. 254. 42 Caputo, John D., The Experience of God, s.144.

  • 188

    nk tam mutluluk her zaman ve yerde doru olan yakalamakla mmkndr.43 te iyi bir ruha sahip olan erdemli kii de, tek tek durumlarda nasl karar verileceini bilir. Onun bu yargsnda en ok etkin olan pratik hikmetin akl- selim (right reason) zelliidir.44 Grld gibi, Aristoteles, tam mutluluun teoride olabileceini, nk pratikte pek ok bilekenin farkl ekillerde etki ve tepkide bulanacan hatrlatrken, Tanrsal mutluluu tam mutluluk olarak deerlendirir. Tanrnn eylem ve sfatlarnn bu dnyaya dnk olmas gerekte onun pratik boyutunu temsil etmekle birlikte, o da bir bakma Tanrsall ideal bir dnyaya hapsetmekten kurtulama-maktadr.

    Sonu Hikmeti bir bilim olarak tasnif edemeyeceimizi syleyen

    Aristoteles, onun bilim olarak telakki edilmeme nedenini izah eder. Ona gre, hikmet, sonula ilgili bir durumdur; oysa bilim, olan bir eyle ilgilidir ve ilkelere baldr. Hikmet bu anlamda ilkelere bal olmad gibi, teorik akla da karttr. Teorik akl, tanmlarla ve tmel eylerle ilgilenirken, hikmet daha nce mevcut duyuma dayanr ve onun son halkas olarak varln hissettirir. Hikmet, genel amac hedefleyen iyi dnp tanmaya yaslanr. Genel amaca uygunluk ise, yararl olan gerekletirmeyi amalar. Bu da doru yargda bulunmak demektir. Ksacas pratik hikmet, anlay, doru yargla-may ve akl gerektirmektedir. Zira bir kii bir durum ve tercih karsnda hem geneli hem de zel durumda en iyi olan semek durumundadr. Kii, nerede pratik hikmete gre eylemde bulunduysa o, hem deerlendirici ve doru yargda bulunucu olmal, hem de anlayl ve ngrl olmaldr. nk doru eyler, dier eylerle ilgisi iinde btn iyiler iin ortaktr. Burada pratik hikmete gre hareket eden kii, akl yrtme dorultusunda deil, akln nda eylemde bulunmu olur. nk akl yrtme, kantlama-lardaki deimez ve ilk tanmlarla ilgilenirken, pratik hikmet ereksel neden ekseninde, uygulamada ve yaplanlardaki en son olas gereklemeyi hesaba katar. Bu nedenle de, pratik hikmet yaant, ya ve anlayla yakndan ilikilidir. te bunun iindir ki, yallarn ngrleri nemlidir. Onlar tecrbe etmek suretiyle, bir tr basiret kazanmlardr.45 Pratik hikmetin en nemli vurgularndan biri yaantdr. Soyut ideal bir dnyada pratik hikmetten sz etmek mmkn deildir. Bu nedenle, Platonunun iyi olan ideal bir devletin 43 Aristotle, Nicomachean Ethics, 1179a30-1178b10. 44 A.g.e., 1138b28. 45 A.g.e., 1142b-1143b

  • 189

    politik uygulamasna yerletirmesi, iin banda pratik hikmeti devre d brakmak anlamna gelir.

    Tercihler sayesinde ruh, sanat, bilim, pratik hikmet, bilgelik ve akla ular. Meseleye pratik hikmet asndan baktmzda, onun dier korelatlarn ve baka yeti ve kazanmlarla kesime nokta-larnn ksaca bir zetini verelim. lkin, ruhta eyleme ve dorulua zg temel eyin olduunu ifade etmitik: Duyum, akl, itah. Bir eylemin gereklemesinde u merhale nemlidir: Eylemin ilkesi tercihtir. Fakat bu ereksel neden deil, hareket ettirici nedendir. Tercihin ilkesi ise itahtr ve bu itah da bir tr akl yrtmedir. Bu nedenle akl, dnce ve etik huydan bamsz bir eylemde, iyi durum ya da erdemden sz etmek mmkn deildir. Bunlarn rehberliinde gerekleen eylem, mutedil olan yakalama olarak deerlendirilebilir.

    te yanda pratik hikmete, episteme ve logos ufuk verir; ancak bunlar pratik hikmetin yerine kendini yanstarak onun fonksi-yonunu iptal etmez. Yine o, karakter erdemlerinin kendisinden pay ald bir akl trdr. Dolaysyla ikinci bileke ethos ve alkan-lklardr. Nihayetinde toplumsal akldan kesinlikle kopuk deildir. Pratik hikmetin asl beslendii kaynak ise Mutlak iyiyi temaadr. Onun iyiliini temaa eden adil olduu gibi iyi ve cmert de olacaktr. Onun niteliklerine brnecektir. u halde, pratik hikmetten sz edebilmemiz iin, bu boyutlar zorunlu urak yerleridir. Mutlak manada iyi olan temaa ki, bu bir bakma metafizik boyuttur. Logos ve episteme ise, pratik akla ufuk verme asndan nemlidir ki, bu da teorik akl boyutudur. Nihayet toplumsal akl ve ethos (alkanlk, det) boyutu, insann bir bakma alkanlklarnn ocuu olduunu ima eder. Btn bunlardan dolay Aristotelesin erdem anlay Sokratesin grnden ayrlr. nk Sokrates iin tm karakter erdemleri bir pratik hikmet biimi olmasna karlk, Aristoteles dncesinde, erdemler genel olarak akla, zelde pratik hikmete uygundur.

    Pratik hikmet, toplumsal akl ve episteme arasnda fonksiyonunu icra ederken, metafizik taraf, her daim her nde de nc boyut olarak var olacaktr. Bu boyutta, Varlk ve deer arasnda bir ayrma gitmek mmkn deildir. Dier ikisiyle sk iliki iinde olan pratik hikmette de varlk ile deer arasnda bir ayrma gidilemez. Dolaysyla Aristoteles etii bamsz bir disiplin olarak ele almamakla, iin banda varlk ile deerin ayr olamayacan sylemitir. Etik, hem metafizik, hem politika hem psikoloji ve sosyolojiyi ihtiva ettii iin, bunlar birbirini hem gerektirir hem de besler. Bir erdem olarak pratik hikmet, adalet ve erdemli olmay temin ederken, onun, teorik akln iyinin ne olduunu bildirmesine ihtiyac vardr. Yine o, metafizik bakmdan temaa ile bu iyinin ne

  • 190

    olduunu grr. Toplumsal akl da bir bakma pratik hikmete dorunun ne olduunun duygusunu verir. Zira nceki nesillerin onayyla oluturulan bir tecrbenin neye geit verip, neyi yadsd nemlidir. Toplumsal akl burada, deyim yerindeyse, Freudun sperego dedii vicdan artran bir tr st benlik ilevi grr. Pratik hikmetin adeta terazinin dengesini salama iine sahip ol-duunu sylediimizde, dengeleyecei bir dier kutupluluk ise, henz gereklememi olaslkla gereklik kazanan aktel arasn-dadr. Meseleye zaman asndan bakarsak, pratik hikmet, gemi, gelecek ve imdi arasnda da bir tr kpr ilevini haizidir.

    Pratik hikmet kavramnn ok boyutluluu ve boyutlar arasn-daki gl ba, ideal iyi fikrinin amazlarna kar koruyuculuk ilevine sahiptir. Modern dnce eletirmenlerince, erdemle bilgi arasndaki kayp halkann ok ciddi amazlar kendinde barndrdna, hatta modern dncedeki bu amazn kklerinin Platoncu iyi fikrine dayandna dikkat ekilmitir. Platonun iyi fikrindeki boluk, somut ve tikeli iptal etmekten kaynaklan-maktayd. Platonun iyi fikri ve ruh anlay, bir bakma hakikati tersine evirmek olduu iin, bunun tam bir eletirisinin dkmn ve hayatn iindeki erdemin anlamn, pratik hikmet kavramnda bulmak mmkndr.

    Kaynaka Aristotle, Nicomachean Ethics, trans. Martin Ostwald, Bobbs,

    Merril Publ., New York, 1962. Aristoteles, Nikomakhosa Etik, ev. Saffet Babr, Ayra Yaynlar,

    Ankara, 1998.

    , Metafizik I, ev. Ahmet Arslan, Ege niversitesi Basmevi, zmir, 1985.

    , Ruh zerine, ev. Zeki zcan, Alfa Yay., stanbul, 2000.

    Bernstein, Richard J., From Hermeneutics to Praxis, in Hermeneutics and Praxis, ed. Robert Hollinger, University of Notre Dame Press, 1985.

    Caputo, John D., The Experience of God, in Religion after Metaphysics, ed. Marx A. Wrathall, Cambridge University Press, Cambridge, 2003.

    Copleston, Frederick, Copleston Felsefe Tarihi, Aristoteles, Cilt 1, ev. Aziz Yardml, dea Yaynlar, stanbul, 1986.

    nar, Aliye, Ethos, Felsefe Ansiklopedisi, ed. A. Cevizci, C: 5, Ebabil Yay., Ankara, 2007.

  • 191

    Gadamer, Hans George, The Problem of Historical Consciousness, Interpretive Social Science A Second Look, University of California Press, 1988.

    , Practical Philosophy, in Gadamer in Conversation, ed.&trans. Richard E.. Palmer Yale University Press, New Haven, 2001.

    , Truth and Method, tr. J. Weinsheimer&D. Marshall, New York, 1995.

    Hnler, Solmaz Zelyt, Rawls ve MacIntyre: ki Adalet Arasnda, Vadi Yaynlar, Ankara, 1997.

    Heidegger, Martin, Heidegger on the Art of Teaching, tr. V. Allen ve D. Axiotis, in Heidegger, Education and Modernity, Lanham, Rowman and Littlefield Publ., 2002.

    Kl, Recep, Ahlakn Din Temeli, Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara, 1996.

    MacIntyre, Alasdair, After Virtue: A Study in Moral Theory: University of Notre Dame Press, 1984.

    Ross, David, Aristoteles, ev. A. Arslan&.O.Anar&. Kavasolu&Z. Kurtolu, Kabalc Yaynevi, stanbul, 2002.

    Rorty, Richard, Philosophy and the Mirror of Nature, Blackwell, Oxford&Cambridge, 1996.

    Tillich, Paul, Morality and Beyond, Harper & Row, New York, 1963.

    Warnke, Georgia, Gadamer, Hermeneutics, Tradition and Reason, Stanford University Press, Stanford&California, 1987.

    Aristotelesin pratik hikmet (phronesis) kavramn analiz etmeye balamadan nce, onun gnmzde neden yeniden gndeme geldiine ve nem kazandna temas edelim. Modern dncenin ilerlemeci ve mekanik dnya grne hangi adan bakarsak bakalm, kendinde bir krlmaya iaret eder. Bu krlmay sadece modernizmin bir ksr dngye girmesi olarak deil, ayn zamanda onun insan, dnya ve Tanr algsndaki paralanma olarak da okumak mmkndr. Meseleye akl perspektifinden yaklarsak, olabildiince gelitirilen teorik akln ve epistemenin akln btn dier grnmlerini de ihlal edecek kadar bir tek boyutlulua mahkm edildiini syleyebiliriz. te bu balamda, Modern dn-cenin eletirilmesiyle birlikte, pratik hikmetin nemi derinden fark edilmeye balanmtr. Zira modern dncede, pratik hikmet, evrensel aklda eritilince, ahlak bir varlk olan insan iin nemli olan gelenek, det ve alkanlk devre d braklmtr. Bu durumda insann salt akl ve doa varl olduu ima edilmitir. Mesele sadece bununla kalmam, tamamen nesneletirilen doa karsnda insan zne olarak konumlanmtr. nsan, zne olarak kendisini, bir nesne olarak dnd doa karsnda merkeze yerletirmitir. nsann bu ekilde kendini merkeze koyarak zne/nesne ilikisi erevesinde doay denetleme giriimi onu Varlktan uzaklatrmtr. Btn bu deiiklikler, modernizmin determinist ve rasyonalist dnya gr adna yaplmtr. Bu dnce paradigmas erevesinde, Varlk ve deerin birbirinden ayr olarak konumlanmas, dolaysyla bir olgu-deer ayrmndan bahsedilmesi kendinde pek ok imlar ve amaz-lar barndrmaktadr. Heidegger, Parmenidesi Varlk ile Sokratesi deerin sanki birbirinden ayrymasna grlmesinin temel yanlg olduunu syler. Yaplmas gereken acil iin de, bunlar ayn at altnda birletirmek olduunu hatrlatr. O, hakl olarak modern dncenin okutulduu okullarda deer sorununun skartaya karlarak, sadece varlk probleminin ele alndna dikkat eker. Modern trendde, zellikle niversitelerin kkeninin Aristotelesin dikkat ektii yaam ile dnce arasndaki somut badan, yani hayattan ortaya kt gerei gz ard edilir. yle ki, onun temelleri sanki teoriymi gibi bir hava estirilir. Nitekim Sokrates, kafa ile kalbin ya da dnce ile gnln radikal bir biimde ayrlamayacan, huzurlu bir toplumsal yaam iin ikisinin birlikte olmas gerektiine iaret etmesi de ayn gerei gsterir. Bu, bir bakma Varlk ve olu arasnda ayrma giden metafizie bir ihtardr. Baka trl sylersek, Varlk ile deerin birbirinden ayrlamayacann altn izmekten baka bir ey deildir. Sz konusu durumu, pratik hikmet kavram balamnda dnrsek, Kantn bir kiinin hem iyi hem de aptal olabileceini dnmesine kart olarak Aristoteles, aptalln iyilie engel olacan kaydeder. stelik, gerek pratik akl, iyinin bilgisini gerektirir. Gerekten de o, kendi tasarrufunda bizzat bir tr iyilii gerektirir. Pratik bilgelik, insanlar iin iyi olan eylerin ne olduunu bilmeyi elzem klar. nsan iin iyinin kstas En yinin temaasyla mmkndr. Demek ki, Aristotelese gre, iyi olabilmek iin iyinin ne olduunun bilinmesi gerektii gibi, pratik hikmete sahip olabilmek iin de iyi olmak gerekmektedir. Onun aka ifade ettii gibi, kii iyi olmadka pratik hikmete sahip olmas mmkn deildir. Bu dnce, deerden bamsz ontolojiye izin vermedii gibi, bilgiden kopuk ahlaka da pirim vermez. Nitekim deerlerin sadece hakikate kk sald zaman, gereklikleri vardr. Onlarn geerlilikleri ontolojik temellerinin bir ifadesidir. Varlk, deeri nceler, ancak deer varl tamamlar. Bu durumu insan varoluunda da gzlemenin mmkn olduuna dikkat eken Paul Tillich, bizi Aristoteles dncesine gnderir. O, bilge olmak iin iyi olmann gereine iaret ederek, bilgi ve deeri birletirir. Dolaysyla bilginin erdemi yarattn syleyen Sokrates, tam kiiyi ihata eden bilgiye iaret etmektedir. yle ki, ona gre ahlk bir akt ile birletirilen kognitif akt, daha ok ahlk fiilleri (ve daha fazla bilii) dourabilir. Hatta bu dncenin kklerini Greklerde bulmann imknna da deinir: Nitekim Greklerde ahlk ve bilisellik ayr deildir diyerek, bilgi, deer ve varln birliine gndermede bulunur.Kantn dncesinin kklerini Platona kadar gtrmek mmkndr. dealar ve fenomenler dnyas arasnda kesin ayrma giden Platon dncesini Kant da takip eder. O, numen ve fenomenler dnyas eklindeki ayrmyla, doal olarak iman ve bilgiyi birbirinden ayrmtr. Dahas, bu, bir bakma bilgelik ve ahlaklln da birbirini zorunlu olarak gerektirmediini ima etmekteydi. Bir baka ifadeyle, onlarn ahlak bakmdan iyisi, zihinsel ya da idea bakmndan bir iyiden teye gemeyecektir. Bunun iin olmal ki, Kant, Tanr kantlarn eletirisinde, Tanr kavramndan varla gidilemeyeceini sylerken, varln garantrnn numen dnya-snda olamayacana iaret etmekteydi. te bu dncenin doal bir sonucu olarak da o, iyi olmay ve akll olmay birbirinden kesin izgilerle ayrmtr. Ancak, Ahlak kantyla bir alternatif sunmay amalayan Kanta gre, ahlakn garantr Tanrdr. Ancak bu Tanr, bilinen bir Tanr olmayp, sadece inanlan bir Tanrdr. Grld gibi, Kant, gereklik dzlemlerini birbirinden kesin izgilerle ayrmtr. Bilgi, deerden, iman akldan ayr boyutlardr ve aralarnda bir ban olmas gerekli deildir. Oysa Aristoteles, Platoncu zmnen Kantc iyi fikrinde bir boluk olduunu ve onun iyisinin insani iyiden uzak olduunu syler. nk iyi, insani aktiviteyle balantl olmaldr. Onun eletirisi, erdemle bilginin (logos) zdeletirilmesini hedef alr. O, insann ahlaki bilgisinin temel gesi olarak arzuyu ne kararak, bu arzunun allan bir miza iinde organizasyonunu tahlil eder. Aristotelese gre, pratikler ve detler (ethos)* erdemin temelidir. Ona gre, etik konusunu bir matematik problem gibi dnmek doru deildir. nk fail, sadece genel olarak nasl karar vereceini ve neyi tercih edeceini bilmez; ayn zamanda belirli bir durumda nasl eylemde bulunacan asla kaamayaca bir sorumluluk halini bilmek ve anlamak durumundadr. Modern dnce eletirmenlerince, erdemle bilgi arasndaki kayp halkann ok ciddi amazlar kendinde barndrdna, hatta modern dncedeki krlan fay hattnn altnda Platoncu iyi fikrindeki boluun olabileceine iaret edildi. Platonun vurgulad durum, iyi fikrinin hem somut ve tikel olandan bamszlatrl-masndan hem de gcn ideal bir g olarak konumlanmasndan kaynaklanmaktadr. Zira Platon Devlette, gc datmada gcn belirleyici olmadn gsterirken , gerekte bu boluu bir baka adan ifa etmitir. Oysa Aristoteles erdemin ehirle ilikisini ifade ederken, gc datmann tam da gle balantl olduunu sylemek istedi. O, erdemli bir ehrin adil olduunu sylerken, gcn teorik bir ey olmadn ima eder. Dolaysyla da, zmnen erdem ve pratik hikmete iaret eder. Modernite eletirmenleri, sz konusu iyi fikrindeki boluktan hareketle, bilginin ve pratik hikmetin bir nitelii olan hikmetin (wisdom), bilimsel akln glgesinde kald veya iptal edildii gereini fark ederek, kritik aklda bir restoras-yona gidilmesi gereine iaret ettiler. zellikle, R. Bernstein, Gadamer, Rorty ve MacIntyre gibi nemli dnrler, rehabilite edilecek kritik aklda, pratik hikmetin nemini tekrar gn yzne karmak istediler.Peki, nedir pratik hikmet? Pratik hikmet her eyden nce, evrensel aklla tikel arasnda zgn bir arabuluculuk gerektiren akl yrtme ve bilgi formudur. Bu arabuluculuk, teknik kurallara veya Kartezyen ynteme bavurarak ya da belirli bir tmelin tikel bir duruma uygulanmasyla veya yerletirilmesiyle vuku bulmaz. Bu gerekte, bir eyin nasl yaplacann, uygulanacann bilgisinin (etik akl), hem evrensel hem de tikel olan eyin iinde belirlendiini ifade eden bir akl yrtme tarzdr. Aristoteles, basiret (phronosis) anlamna gelen zeknn ayrcalkl ve zgn bir ruhsal yeti olduunu sylediinde, ruhun salt teorik dnmeyi aan ancak pratik hikmeti de kendinde barndran bir zellii haiz olduunu sylemi oldu. A. MacIntyre, pratik hikmetin (phronesis) uygulamaya tekabl eden boyutu temsil etmesi bakmndan, onun etimolojik olarak borcunu bilen ve borcuna sahip kt iin vlen insan nitelediini syler. Daha genel olarak ifade etmek gerekirse, bu kavram, tek bir durumda nasl yargda bulunacan bilen kimseyi temsil eder. Aada detayl olarak ele alnaca gibi, pratik hikmet, bir dnce erdemidir; fakat karakter erdemlerinden hibirinin onsuz hayata geirilemeyecei trden bir entelektel erdemdir. Dnce erdemleri, retimle, karakter erdemleri ise alkanla ilikin altrmalarla kazanlr. Sistematik bir retimde, hem teorik hem de pratik olarak akll olmann imkan verilir. Oysa, bilimsel bilgi veya episteme evrenselden, zorunluluk ve belirlenimden ayr dnlemez. Bilimsel bilgi ayn zamanda bilimsel ispat da ierir. Tmevarm, bilimsel aratrma ve ispat gibi dnme tarzlarn kendinde barndran bilimsel bilgi tarz, praksise uygun akl yrtme eklindeki pratik hikmetten farkldr. kinci tr akl yrtmede daima, dnp tanarak tercih etmeyi gerektiren evrensel ile tikel arasnda arabuluculuk sz konusudur. Bu nedenle etik akln renilmesi epistemeye benzemez. Daha dorusu ona yklediimiz anlamda bir renmeden de sz edilemez. Pratik hikmetin renilme biimini, toplumsal kodda mevcut olan, basiret, feraset ve irfan iyi temsil etmektedir. Bu yetilerin gelimesi bir tr vizyon kazanmayla birlikte ilerler. Pratik hikmeti kullanan zne, daima bir eylemde bulunmaktadr ve amel akl sayesinde, doru olan, doru yerde, doru zamanda ve doru yolla yapma ve yargda bulunma kapasitesini sergilemektedir.te bunun iin olmal ki, R. Rorty, Gadamerin dnmenin amac olarak bilgi kavram yerine, terbiye veya kendini ekillen-dirme (Bildung) kavramn nermesini isabetli bir tavr olarak deerlendirir. Her ne kadar, Aydnlanma dncesinden itibaren, insann kltr sayesinde inkiafndan sz edilse de, gerekte kast edilen dnem itibariyle kltrn salt epistemenin rn olduu dikkati eker. Zira epistemenin hkimiyetindeki bir kltr rnts, rasyonel temeller stne ina edilmi olup, sadece modelleri taklit ederek yeni bir deer ya da beceri kazanma hamlesidir. Esasnda bir bakma kltrn buz-tutmas anlamna gelen bu durum, beeri varln insanlnn da yitirilmesi demektir. Oysa yaplmas gerekenin acil bir restorasyon olduunu hatrlatan Rorty, episteme yerine Gadameri de olumlayarak, edify (olma (to be), terbiye) teri-mini tercih eder. nk bu salt dnmenin amac olarak bilgiden ziyade, pratik hikmet, edep, terbiye ve kendini ekillendirmeyi de ima etmektedir. Zira edify, latince ev, bark ve ocak anlamna gelen aedes ile yapmak, kurmak, ina etmek anlamna gelen ficare fiilinin bileiminden mteekkil olan aedificareden tremitir. Etimolojik olarak o, ina etme, oluturma, kurma ve organize etme anlamna gelir. Yine o, ahlaki ve dini bakmdan gelime, renme, bilme ve terbiye olma anlamna gelir. Son olarak da, manevi bakmdan gelimeye ve olgunlamaya iaret eder. Doal olarak Rorty, episteme ya da logosun nasl yaayacamza, nelerden kanacamza ve hayatn iyisinin ne olduuna cevap vermekte yetersiz olduunu hatta buna g yetiremeyeceini sylemek ister. Pratik hikmetin nemini ima ederken onun sadece hakikatleri tefrik etmekle kalmayp ayn zamanda, nasl yaayacamzn bilgisini verdiini, kiinin yaam ile kendini anlamasnn imkann ve iyi bir hayat iin nelerden kanmas gerektiini saladn dile getirir. R. Rortyi zm arayna gtren etmen, etii bamsz bir bilim olarak konumlayan modern dncenin tavrdr. Onun tekli-finin kklerini Aristotelese gtrmek mmkndr. Zira Aristoteles etii bamsz bir bilim olarak konumlandrmaz. Ona gre etik, karakter incelemesi ya da karakter zerine dnceler olarak ele alnabilir. Onun etii toplumsal bir etiktir. Dolaysyla da politikas da ahlak merkezli bir politikadr. Nikomakhosa Etikte Aristoteles, belli bir insan iin iyi olanla ehir iin iyi olan ayn ey diye dnd iin, ehir iin iyi olann ne olduunu soruturmay amaca daha uygun grr. Etik ve siyasetin bylesi iielii Aristoteles dncesinde etik olanla toplumsal olan ve etik aklla alkanlklarn birbirine etle kemik gibi ball anlamna gelmek-tedir. O, iyi bir devletin, yurttalarnn iyi hayatlaryla; yurttalarn iyiliinin de toplumsal iyiyle mmkn olabileceini syler. Sz konusu eserin ana fikrini ilk cmlede grmek mmkndr: Her sanat ve soruturma, ayn ekilde her eylem ve seim bir iyiye ulamaya alr; bu nedenle hakl olarak iyi, her eyin amalad ey olarak tanmlanmtr. te bir karakter incelemesi olarak okunabilecek etik, iyiyi ve mutluluu analiz etmeyi kendine grev bilecektir. Acaba Aristoteles, iyiyle neyi amalamaktadr? Yine ona gtrecek olan aralar nelerdir? Bu aralar sadece ara olmann tesinde baka bir neme de sahip midir?Mutlulua (eudaimonia), iyi hayata ya da erdeme gtren yolda vazgeilmez neme sahip olan pratik hikmet (phronosis), bir erdemdir. Ancak o, dier erdemleri de dikkate aldmzda merkezi bir neme sahiptir. nk dier erdemlerin onsuz olmas mmkn deildir. Genel olarak ifade etmek gerekirse, erdem iyi etkinliin kt kaynaktr. Haz ise, iyi etkinliin zuhur etmesine elik eden, erdemin yol arkadadr. yi etkinliin olumasn kolaylatran d zenginlik ve ortam ise, onun nkouludur. Ancak, Aristoteles, ortamn sadece ii kolaylatracan buna ramen, erdemin zor da olsa gerekleebileceini syler. Onun asl hedefi iyi-olma yani mutluluu tartmak olduu iin, erdemin doasn izah etmek, erdeme uygun etkinliin, yani iyi olmann aklamas anlamna gelecektir. nk erdem, insann iyi olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salayan huydur. Bir eyde arlk ktye, orta olma ise erdeme gtrr. Bunu da bizim tercihlerimiz belirlediine gre, erdem tercihlere ilikin bir huydur. Akl tarafndan ve akl banda insann tercihiyle belirlenen, bizim amzdan orta olanda bulunma erdemdir. Demek ki, erdem arla diren gsterme durumudur. Cmertlik, hem cimrilie hem de savurganla izin vermeyen orta olma karakterdir.Karakter, insan iin ne doal, ne de doal olmayan bir eydir. Her ne kadar balangta karakterle ilgili bir yetenee sahip olsak da, yetenek pratikle gelitirilebilir. Nasl ki, bina ina ederek inaat, arp almakla arp sanats olunuyorsa, bunun gibi, adil ve ll eylemlerde bulunarak adil ve ll oluruz. Erdemli ya da erdemsiz fiilin yapldna insann i istidann en iyi sinyali, haz ve ac duygusunun elik etmesidir. Haz peinde koma ve acdan kanma, erdemsiz eylemin balca kaynaklardr. Erdemsiz eylem, acyla cezalandrlrken, soyluluk ve faydal olma gibi eylemlere haz elik eder. Ancak, ilgin bir gerilim var: Haz, bir yandan kanlmas gereken bir durumken, te yandan da erdemli eyleme elik edecek duygudur. Bu durumda, haz amaca yerletirilmemelidir ancak, doru ynlendirilmesi gerekmektedir. Karakter erdemlerinin haz ve aclarla ilgili olduu gereinden hareketle, Platon, doru eitimin buradan geeceini dnr. Kiiyi, ocuklukta gerektii eylerden haz alacak ve ac duyacak ekilde eitmek, karakter erdemlerinin eitiminde temel hedef olmaldr. Erdeme yatkn olan insann bunu pratikle gelitirmesi gerekmektedir. Demek ki, hem erdemli hem de erdemsiz davrana, ruhun duyusal yn elik etmektedir. imdi, bahsettiimiz karakter erdemlerinin, Aristotelesin erdem grnde neye tekabl ettiini ve onun dncesinde erdemin doasn daha yakndan grmeye geebiliriz: Aristoteles, erdem analizinde, dnce erdemleri ve karakter erdemleri arasnda ayrm yapmadan nce, hem ruhun yetilerine iaret eder hem de aklla balantl olma durumuna gre bir ayrma gider. lkin, ruhun yetilerini hatrlamamz gerekirse: Bitkisel ve besleyici yeti, duyma yetisi, ortak duyu, imgelem, hareket, dnme, etkin ve edilgin akl, pratik ve teorik akldr. te yandan, o, ruhun akl sahibi olan yan ile akldan yoksun yn arasnda bir ayrm yapar. Beslenme, uyku ve byme gibi deta bitkilerle de ortak olan tarafmz ruhun akldan yoksun yanna tekabl eder. Yine ruhun akldan yoksun olmakla birlikte, akldan pay alan tarafn unutmamamz gerekmektedir. Arzulayan ve itah duyan yan kendine sahip olmakla akla katlm olur. rnein dostlarn veya babann szn dinleyen oul, bu ekilde akla katlm olur. Ruhta byle bir ayrma gittikten sonra Aristoteles, erdemleri de ikiye ayrr: Dnce erdemleri ve karakter erdemleri. lki, daha ok eitimle tesis edilir ve geliir. Bu nedenle de, tecrbe ve zaman nemlidir. Karakter erdemleri ise, alkanlkla (ethos) kazanlr ve dolaysyla doa vergisi deildir. ster dnce erdemleri, ister karakter erdemleri olsun, insann onu edinmeye yatkn bir doas vardr. Ancak, iyi eylemde bulunan kiinin, iyi olacan ileri srmek, kendinde bir dilemi barndryor olabilir mi? Eer kii iyi deilse, nasl olup da iyi fiilleri gerekletirecektir? lkin, iyi bir istidad yaratan eylemlerle, iyi bir eilimden zuhur eden fiiller arasndaki farkn ortaya konulmas gerekmektedir. Sanatlarda bile ksmi benzerlik vardr. Mesela dilbilgisi kurallarn bilmeksizin, iyi dilbilgisinden sz edilebilir. Ancak sanatta nemli olan doru olan bilmektir. Oysa kii, ne yaptn bilmedii, semedii ve srekli istidadnn sonucu olarak eylemde bulunmad srece, onun erdemli olduunu ya da erdemli davran sergilediini syleyemeyiz. Demek ki, eylemler erdemi doururken, erdemler de eylemi meydana getirmektedir. Ancak, erdemin zuhur etmesine neden olan eylem, erdemin isel doasna ait deildir. Ksacas Aristotelese gre, erdem, yaplacak olan her neyse, onun gerekletirildii koullarda, en doru ey olduu gibi, iyi bir gdyle de gerekletirilen eylemdir. Bir yandan eilimin ve yatknln nemi, te yandan da bu eilimin ilenmesinin gerei inkar edilemez. Bu nedenle erdem, bir istidadn uygun bir ekilde ilenmesi sayesinde ortaya kabilir. Bylece onun, bu yetiden kan bir eilim olduunu syleriz. Dolaysyla da erdemi gerekletiren eylemlerin isel doasnda erdemliliin olduunu sylemek, onun dnceyle irtibatnn olmad anlamna gelecektir. nk x durumunda erdemi douran bir eylem, baka bir durumda ktle yol aabilecektir. Huy ile iyinin bilgisinin birlikte erdeme gtreceini syleyebiliriz.Huyun erdemle ilikisine daha yakndan bakacak olursak: Ruhta olup biten, etkilenim, olanak ve huydan birisi esasnda erdem dediimiz durumun dinamiidir ya da bunlardan birinin dier ad erdemdir. Aristoteles, haz ve acnn izledii, arzu, fke, cesaret, kskanlk, sevin, sevgi, kin zlem, hrs ve acya duygulanm demektedir. Bunlardan etkilenmemizi mmkn klan, rnein, fkelenmemizi, ac duyabilmemizi, ya da merhamet edebilmemizi salayanlara olanak adn vermektedir. Huylar ile o, etkilenimlerle ilgili olarak iyi ya da kt durumda olmay kast etmektedir. Mesela fkeyi dnrsek, gereinden fazla ya az fke, ktyken, orta durumda fke ise iyi olarak dnlmektedir. Erdemlerin ve ktlklerin etkilenim olduunu syleyemeyiz. Zira erdemler ve ktlkler bizim iyi ya da kt olmamz belirler. Ayrca fkelenmek ya da korkmak iin bizim bir tercihimizin olduu sylenemez. Oysa erdemler bir bakma tercihlerdir. Etkilenim, harekete geirilmi olmaktan baka bir ey deilken, erdemler iin yatkn olmaktan sz edebiliriz. Bu nedenle erdemin olanak olduunu da sylemek mmkn gzkmyor. nk olanlar bizde doal olarak mevcuttur. Fakat doal olarak iyi ya da kt olamayz. Bu durumda, sadece tek seenek kalyor ve erdemin cins bakmndan huy olduunu syleye-biliriz. Hem karakter erdemlerinin hem de dnce erdemlerinin cinsinin huy olduunu syledikten sonra, bizi bu almada asl ilgilendirecek olan, dnce erdemlerini ve zellikle pratik hikmeti analiz etmeye geebiliriz.Aristoteles, iki hkim yaam imgesinin ortasndadr. O, bir yandan fazileti amalayan, te yandan da belirli bir erk trn hedefleyen bir insandr. Bu iki amacn ilk figr Platon iken, ikincisinin figr ise, Makedonyal skenderdir. Aristoteles bu iki imgeyi birletirmeyi hedefleyen kiidir. Pratik hikmet, bir bakma bu amac gerekletirmeye ynelen akl yrtme biimidir. En genel ifadesiyle, iinde bulunulan ortamda ahlaki ve siyas bakmdan doruyu grme tarzna pratik hikmet (phronesis) denilmektedir. Her ne kadar logosun, sanat (techne) ve pratik hikmete elik etme ve onlara ufuk verme bakmndan birincil yeri olsa da, zamanla ikisinin fonksiyonunu da adeta kendi hakimiyetine almtr. Ancak, zellikle pratik hikmet kavramnn, genel veya evrensel kurallarn yan sra zel ve yerel durumlar, dahas bunlar arasndaki balanty kuracak somut zneyi gerektirdiini ve ierdiini kaydetmeliyiz. Evrenselle tikel olan arasndaki irtibat bizzat bunlardan hareketle deil de, bunlarn iaret ettii grme biiminden hareketle, logosun kendini praksis dzeyine yanstmas, bir bakma pratik akln genel ve evrenselde eritilmesi demektir.