antik yunan kaynakça

3
Geçmişten günümüze kadar toplum biçimlerini ve toplumların değişimi, gelişim süreçlerini inceleyen alanlar olarak tarih, sosyoloji, antropoloji ve arkeoloji gibi bilim dallarını örnek gösterebiliriz. Geçmişe dair bilgi üretimini şekillendiren erkek egemen önyargılar, özelde arkeoloji disiplininin uygulanış biçimlerinden ve alan çalışması pratiklerinden başlayarak, arkeolojik bilgi üretimine ve akademide var olabilmeye dek karşılaşılan ve Türkiye arkeolojisinde istisnai diyebileceğimiz çalışmalar haricinde neredeyse hiç değinilmemiş bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Projenin diğer ayağında ise Antik Yunan ve Roma uygarlığını tarihsel referans olarak ele almaktayız. Bu süreç içerisinde üretim mekanizmaları ve sosyal hayat içerisinde erkek egemenliğin felsefi ve tarihsel planını anlayıp bu egemenliğin kadınlar üzerinde nasıl hakimiyet kurduklarına ilişkin bugüne kadar bahsedilmeyen durumlara değinmeyi amaçlarımızdan biri olarak görüyoruz. Dolayısıyla her ne kadar düşünsel ve entelektüel anlamda gelişimin merkezi olarak kabul görse dahi Antik Yunan'da da durum özetlenenden farklı değildir. Antik Yunan, bilimsel ve düşünsel olarak çok sesli bir yer olmasına rağmen, bu sesler arasında kadın sesi ya hiç duyulmamakta ya da sadece kadına çizilen sınırlar içerisinde bu sesin yükselmesine izin verilmiştir. A.Muhibbe Darga'nın Anadolu'da Kadın adlı eserinde Anadolu toplumunda kadının sosyal yerini araştıran bir eser olmasının yanında kadının yine bir erkeğe bağlı olma ve tarihsel

Upload: ardaatmaca

Post on 05-Jan-2016

252 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Ancient Greece

TRANSCRIPT

Page 1: Antik Yunan Kaynakça

Geçmişten günümüze kadar toplum biçimlerini ve toplumların değişimi, gelişim

süreçlerini inceleyen alanlar olarak tarih, sosyoloji, antropoloji ve arkeoloji gibi bilim

dallarını örnek gösterebiliriz. Geçmişe dair bilgi üretimini şekillendiren erkek egemen

önyargılar, özelde arkeoloji disiplininin uygulanış biçimlerinden ve alan çalışması

pratiklerinden başlayarak, arkeolojik bilgi üretimine ve akademide var olabilmeye dek

karşılaşılan ve Türkiye arkeolojisinde istisnai diyebileceğimiz çalışmalar haricinde neredeyse

hiç değinilmemiş bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Projenin diğer ayağında ise Antik Yunan ve Roma uygarlığını tarihsel referans olarak

ele almaktayız. Bu süreç içerisinde üretim mekanizmaları ve sosyal hayat içerisinde erkek

egemenliğin felsefi ve tarihsel planını anlayıp bu egemenliğin kadınlar üzerinde nasıl

hakimiyet kurduklarına ilişkin bugüne kadar bahsedilmeyen durumlara değinmeyi

amaçlarımızdan biri olarak görüyoruz.

Dolayısıyla her ne kadar düşünsel ve entelektüel anlamda gelişimin merkezi olarak

kabul görse dahi Antik Yunan'da da durum özetlenenden farklı değildir. Antik Yunan,

bilimsel ve düşünsel olarak çok sesli bir yer olmasına rağmen, bu sesler arasında kadın sesi ya

hiç duyulmamakta ya da sadece kadına çizilen sınırlar içerisinde bu sesin yükselmesine izin

verilmiştir.

A.Muhibbe Darga'nın Anadolu'da Kadın adlı eserinde Anadolu toplumunda kadının

sosyal yerini araştıran bir eser olmasının yanında kadının yine bir erkeğe bağlı olma ve

tarihsel gerçekliğe bağlı kalarak bağımsız bir birey olarak görememe eksikliği göze

çarpmaktadır.1

Hilary J. Deighton'un Eski Atina Yaşantısında Bir Gün 2ve Eski Roma Yaşantısında

Bir Gün3 adlı eserlerinde ise antik dönemde erkek egemen yaşantının izleri karşımıza

çıkmaktadır. Agora, Bouleuterion ve Hamam gibi kamusal mimari alanlarda vakit geçiren

erkeklerin yanında ise yine kadınların sadece ev içinde bulunduğu alanlar ve bölümler ele

alınmıştır. Ancak kadınların sosyal yaşantıda vakitlerini nasıl geçirdiği yine bir gizem olarak

kalmıştır.

Arkeoloji alanında yine Antik Dönemde Anadolu'da Kadın adlı eserde 4ise yine kadına

çizilen roller içerisinde sınırlı bir bakış açısıyla değinilmiştir.

1 Darga A.M. (2011) Anadolu'da Kadın2 Deighton, H.J. (2000) Eski Atina Yaşantısında Bir Gün3 Deighton, H.J. (2000) Eski Roma Yaşantısında Bir Gün4 Şahin N. (2013) Antik Dönemde Anadolu'da Kadın

Page 2: Antik Yunan Kaynakça

Yapılan araştırmalar kapsamında baktığımızda Antik Yunan'da kadının belirli sınırlar

içerisinde incelendiğini görmekteyiz. Geniş bir perspektifte incelediğimizde ise kadının neden

erkeklerin dayatmış olabileceği veya dayattığı bu sınırlar içerisinde kaldığı, duygusal anlamda

neler hissettiği ise bir boşluk olarak kalmıştır. Bu duygusal boşluğu Arkaik Dönem'in en

önemli kadın şairlerinden olan Sappho5 dizeleriyle doldurmaya çalışmıştır. Ancak az sayıda

dizeleri günümüze kadar ulaşmıştır.

Geçmiş dönemlerde yapılan çalışmalarda çalışmaları yapan kişilerin kendi

disiplinlerine sıkı sıkıya bağlı kaldıklarını görmekteyiz. Bu duruma karşı olarak aslında

arkeoloji temalı olarak yapılacak çalışmada birbirlerine sıkı sıkıya bağlı olması gereken

sosyoloji ve antropoloji gibi diğer bilim dallarının dahil olması gerekliliği üzerinde

durmaktayız.

5 Sappho ( 630-612/570)