ann chamberlin safiye sultan 2 ya İpek urgan ya gümüş hançer

Upload: tolga-sezen

Post on 08-Jul-2015

242 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

Ya ptk l rgan, Ya Gm Haner

ra

9>,

msMSeuHmwiRIJ \(eviren Solma KMURAN

LT/IN

Tarihteki Kadnlar Dizisi / Roman Ann Chamberlin I Safiye Sultan - Ya pek Urgan Ya Gm Haner Yazarla letiim Adresi: e-mail: [email protected] internet adresi: www.annchamberlin.com Copyright 1997, Ann Chamberlin / 999, IPS Publishing Service Dizgi M. Pamukuolu Kapak resmi "Flamingjune", c. 1895 (yalboya) Frederick Lord Leighton (1830-96) Aluseo de Arte, Ponce, Puerto Rico, VVes! IndieslBrklgeman Art Library Kapak mer Kk Bask A N K A BASIM Matbaaclar Sitesi. No. 38 Baclar-lstanbul

ISBN 975-10-1550-2 00-34-Y-0051-0087 11. Bask Ekim 2000

00 01 02 03 04 05 06 07 18 17 16 15 14 13 12 I I

:

: NKILP

Ankara Caddesi, No: 95 Sirkeci 34410 STANBUL Tel: (0212) 514 06 10-11 (Pbx) Fax:(0212)514 06 12 Web sayfas: http://www.inkilap.com e-posta: [email protected]

SAFYE STOTMYa pek Urgan Ya Gm Haner "The Sultan's Daughter"

Arn Cktnkrlneviren

Solmaz Kmuran 1 1 . BASKI

Blm I

Abdullah

M&,

I"Gkyznde aramayn beni Ben haremde bir yldzm Aldanmayn kahkahama, krtma Ah, ben yapayalnz, zavall bir kzm Umutsuzca zlerim sevilmeyi Boazn mavi sular srkler kederimi Gm aynalar bir trl gstermez benliimi Bilsem ki aktr kaps, yine de terkedemem kafesimi Grmedim sarayda bir gn efkati Altndandr burann klelik zinciri Yediklerim zendirse de cmle lemi Ben zlerim bir an nce ahireti Gkyznde aramayn beni Ben haremde bir yldzm Aldanmayn kahkahama, krtma Ah, ben yapayalnz, zavall bir kzm"

GySMHAN SULTAN, i s t a n b u l l u k a d n l a r a r a s n d a ok yaygn olan b u arky, d a h a k c k b i r o c u k k e n dad s n d a n r e n m i t i h e r h a l d e . B u n u sk sk s y l e m e k t e n h o l a n m a s n n n e d e n i y s e , arknn ackl b i r gerei dile getiren szleri deil, ok h o ve y u m u a k olan melodisi o l m a l y d . n k o b i r k l e deil, Benim sahibimdi. b i r k l e sahibiydi.

10

ANN CHAMBERLIN

"O benim sahibimdir." Sahnede, ak ateiyle kendin den gemi sevgililerin bu cmleyi tekrarlayp durdukla r arklarla dolu oyunlar kim bilir ne ok izlemitim... Ama ok ok zaman nce, daha nceki hayatmda... Arada srada, smihan'a bakp ilikimizi dnd"mde "ak" kelimesi aklmdan yle bir geiyordu. Bir de bu kelimeye elik eden garip bir yrek arpnts var d. Yrek, yreim... Orada yitirmekten korktuum bir ey gizliydi. Belki de hayatn kendisinden bile daha ok deer verdiim bir ey. Byle anlarda onun benim yalnz ca sahibim olmadn hissediyordum. Ya da kelimenin o gzel anlamnda sahibimdi. Birlikli- ne kadar ok eyi paylamtk. Onun uruna lm bile gze almtm. O benim bu yabanc lkedeki tek yaknand.,. Ama hayr, bu olamazd. Ak, talyan ocukluu mun bana rettii o gzelim, o mthi fsltlar ebedi yen unutmalydm. Vahi bir el, lin ak umutlarm ac maszca kknden koparp atmt benim. smihan Sultan benim bedenimin sahibidir, diye kendi kendime tekrarladm. Ama yreimin, ruhumun deil. nk o hl taze olan ac, bunlar birine vereme den leceimin simgesiydi. smihan bana dnd. Yz, odann ortasnda duran ipek rtl alak masann zerindeki in vazosuna yer letirilmi lalelerin rengi gibi kzarmt. Sabahtan bu ya na belki yirmi kez onlar dzeltip durmutu. "te arabalarn sesi..." diye bard. " O h , Abdul lah ! Onlar kapda karlamadn grnce kim bilir ne ler sylerler." ismihan Sultan, yal vezire umduumdan daha iyi bir e olmutu, hatta adamn yapt kocalktan bile daha iyiydi onun karl. Ama sonuta her ikisi de yaamdan zerlerine den grevleri yerine getirmekte, sahibesinin

Safi/c ltan

11

deerli yardmcs ve biricik hadm olan benden daha iyiydiler. Kaderlerimiz iin seim yapma ansmz yoktu, se imlerimizi baka alanlarda yapmay renmitik. T m stanbul haremleri, smihan'n Sokullu Paa'dan hamile kaldn biliyordu. Yeni k odasnn de korunun byle inceden inceye kontrol edilmesinin ger ek nedeni uzun zamandr beklenen bu ziyaretti. Ama babasnn hareminin kadnlarnn esas merak ettikleri, konaktan ok ismihan'n yeni durumunu nasl deerlen dirdiiydi. Kanuni Sultan Sleyman'n, dier bir deyile Muh teem Sleyman'n torunu olmasna karn, Ismihan Sul tan bir olan bile doursa bunun saltanatla dorudan bir ilgisi olmayacakt. nk o, arkda sylendii gibi "giy siden yana zengin, ilgiden yana yoksul" bytlm bir kz ocuuydu. Yine de asil Osmanl kanyla becerikli Vezir-i zam'nkinin karmasnn rn olan birinin nmzdeki yirmi-otuz yl iinde, Allah'n yardmyla, iyi yetitirilirse ve kader izin verirse nerelere trmanabile ceim kimse tam olarak bilemezdi. Saray kadnlarnn geciken ilk det gnnden itiba ren bu tr hesaplar yapmaya baladklarn biliyordum. te yandan, iyi bir gelecek vaat eden olan ocuk, erkek dnyasnmm kysnda birdenbire yetikin biri olarak beliriveriyor ve ona dierleri tarafndan rahatszlk veren bir atsinei gibi davranliyordu. Genellikle onu hesaba katmalar gerektiini anlayana kadar da ok ge oluyor du. smihan'n hamilelikle daha da yuvarlaklaan kk yzne, kapkara gzlerine, minik enesine, yanaklarmdaki gamzelere, burnundaki ize sevgiyle baktm.. Kadife lerle kapl bu odada inciye benziyordu. Sedef ve fildii

12

ANN CHAMBERLIN

ilerle bezenmi zeytin aacndan kaplamalarn ortasnda lalelerin kzllyla pembelemi bir inci... Telana gldm. Bunlar nemli eyler deil. Yz ne den siyah lleyi kaldrrken konumak istiyordum. Meraklan tatmin olup da evlerine gittiklerinde ben hl burada olacam. Sivri dilleriyle neler icat ederlerse etsin ler, ben senin klenim. "Abdullah" diye beni uyard, elimi tombul eliyle ke nara ekti. "Haydi!" O n u n istei zerine avluya indini ve ziyareti ha dmlarn ipek perdeleri germelerine yardm etmeye ba ladm. Bu perdeler, araf ve peelere brnm olsalar da kadnlarn arabadan inip bizim hareme girmeleri sra snda yanllkla bahvanlara grnmelerini engellemek iindi. T m bu rtlerin altndan bile kadnlar ayrdetmekte giderek ustalayordum. Oysa bu lkeye ldr len amcamn ticaret gemisinin ikinci kaptan olarak ilk kez geldiimde kadnlar benim iin grnmezdiler. im di baka baka duyular gelitiriyordum, tpk kr bir adamn grnenden daha fazlasn alglayabilmesi gibi... Bugn kokulardan iz sryordum. Selim'in haremi burnum iin bir demet deiik iek gibiydi. lk duyduum, hanmmn vey annesi, Sultan S leyman'n tacnn gelecekteki sahibi Selim'in byk ehzadesinin anas N u r Banu'nun gizemli kara amber kokuuydu. smihan'm henz bekr olan kardeleri gl, sandal ve karanfil srnmlerdi. Hizmetkrlar ise cvltl bir meneke, mimoza ve portakal iei buketi gi biydi. Ama birden, araba tarafndaki ucunu benim, harem kapsna doru ucunu bir baka hadmn tuttuu ipek koridorun iinden acayip biri geti. Onu tanyamam-

Safiye (Sultan

15

tim, peesini ve arafn her an dalacakm gibi tayan bir kadnd. Yeni bir kle, diye aklmdan geirdim. n k, doutan Mslman bir Trk kadn cinsiyetini sak lamakta bylesine beceriksiz olamazd. N u r Banu'nun ti tiz eitiminden geecek yeni bir kle... Yine de Nur Ba nu'nun byle yol iz bilmeyen bilini nasl kendisiyle da r kardna amtm. stelik mimoza ve meneke demetine benzeyen hizmetkrlar saygyla kenara ekilip ona yol vermilerdi. Kokusu da bir tuhaft. K ortasnda olgunlaan ayvala rn kokusu... Bu sanki hilesiz, dobra bir yalnl aa vuruyor gibiydi, ilalar... nsanlarn bildii tm ilalar ve bir de yalnzca kadnlarn bildikleri. Onlarn ac tad ancak ayvann kokusuyla maskelenebilirdi. Ya bu bir igzar, hanmmn haremindeki huzuru yok edebilecek bir fit ney s e? Kendi kendime, bunun benim gibi denizin bin trl vahi macerasndan gemi bir adam iin gln bir ku ku olduunu, pireyi deve yaptm syledim. Ama bana braklan erkeklik, korsanlarn ve gverte adamlarmnkiyle kyas edilemezdi artk. Kafes arkasndaki bir kutsal l korumaktan baka bir ilevim kalmamt benim. Bu yzden de zihnimin bu eit samalklar tretmesine en gel olamyordum. Belimdeki deerli talarla ssl merasim haneriyle sahibemi korumaya altm en nemli tehdit aslnda benim kaybetmi olduum eydi, yani erkeklik, erkek ler... araflar iindeki bu garip kii bir erkek olabilir miydi? Ya da kadn klna girmi, benim adn bileme diim bir baka musibet? Tekrar bu samal kafamdan uzaklatrdm. Nur Banu'nun arabasna ald biri rahatlkla smihan Sultan'n haremine de girebilirdi mutlaka.

14

ANN CHAMBERLIN

Bu giz ksa z a m a n d a ortaya kacakt, birazdan onun kim olduunu renecektim naslsa. Birden kafile nin en arkasndaki arabadan burnuma ulaan koku bana esas tehlikenin gelmekte olduunu gsterdi. Yasemin... Gl, baskn, kkrtc yasemin kokusu daha nceki " her eyi silip sprerek genzime dolmutu. Yasemin, yal nz ve yalnz Safiye'ni kokusu olabilirdi, ya da bir za manlarn Sofia Baffo'sunun. Venedikli Madonna Sofia Baffo... Safiye benim hanmmn aabeyi ehzade Murad'm gzdesiydi. O n u her peeli grdmde yaptm gibi kendimi toparladm ve sertletim. Baklarn gr meyince nelerin peinde olduunu anlayamyordum. Safiye etrafna hi bakmadan, KI zamanki aldrmaz tavr iinde kapya doru hzla ilerledi ve merdivenleri kt. ok ksa bir an durdu, ayakkablarn karrken bana krmz alvarnn altndan beyaz bileklerini yle bir gstermeyi ihmal etmedi. Belki de bana yle gelmiti, kim bilir? Ziyareti hadmlar alt kattaki odama gtrmek ze re geri dndm, ipek perdeleri katlayp arabalara yerle tirdik. Yelken toplayan gemicilere yardm ediim yle bir an geldi geti gzlerimin nnden, yeni arkadalarm asla ve asla gemi direklerine trmanamazd. Tombul, bol yzkl parmaklaryla tatllara nasl saldrdklar bunun somut bir kant gibiydi. N u r Banu'nun hadmlarndan ikisi, minderlere yay lrken gbeklerindeki kuaklar teklifsizce gevettiler. Kenar krkl uzun, ar, mavi giysileri ve beyaz kavuk laryla ter iindeydiler. Odamn havas bu yal ter koku suyla aclaan kadns parfmlerle arlamt. Onlara erbet ikram ettim. Uzun gorilimsi kollar, penemsi eller, kk gs kafesi gibi zenci hadmlarda ska rastlanan bedensel

Safiye Sultan

15

bozukluklar fazla kilolar kapatyor gibiydi, ya da en azndan bunlar imanlaynca dikkati ekmiyordu. D dnyadan kendimi olabildiince uzak tutmaya almtm, ama imdi gryordum ki bu aslnda za manla ilgili bir eydi. Scak bir leden sonra hep birlik te minderlere yaylmaksa kanlmaz karlamay abukIatryordu. Bu nedenle onlarn yeyip iip yeterince ra hatladn grnce ilerimi bahane ederek izinlerini iste dim. Merdivenlerden yukar karken tuhaf ince sesleri hl kulama geliyordu ve bunlar bana geceleyin gemi gvertesinde alan flt namelerini anmsatyordu. Yase min kokusu, raflara dizilmi kadn ayakkablarnn oldu u sahanl hl terketmemiti. Konuklarn oh ve ahlar arasnda ilk duyduum han mmn, " N e yazk ki hava ok scak, mangallarn marifeti ni gremeyeceiz" diyen sesiydi. smihan zaten btn bir sabahtr mzmzlanp durmutu. "Ama sen haklydn Nur Banu Kadn, Abdullah'a tam da bunu sylyordum." "Neyi hayatm?" Kara amberin sorusu, gzlerinin keskinliini saklayan burun kemerinin zerindeki ince beyaz tln arkasndan hl genizden gibi kyordu. "Yaz odalarn oktan yapmalydm. Buras ok s cak ve rzgrsz. imdi tek bir havuzu bile olmayan bu kadife kapl odada yaz geireceiz." smihan yeleinin bir dmesini daha zd, asln da karn bydnden son n hi ilikleyemiyordu. Yaz onun iin bebekle ayn anlama geliyordu. "rken insann aklna yaz gelmiyor ki..." "Allah'n izniyle her ey gzel olacak tatlm," dedi N u r Banu. "inallah", diye ekledi smihan. "Hava scak hanmm, haklsnz," dedim ben de. Bir yandan da henz eitemediimiz hizmetkrlar ka-

\(,

ANN CHAMBERLIN

dnlarn peelerini almalar iin itekliyordum. Onlarn s kntsn bir para hafifletebilirdik bylelikle. Ismihan'la baklarmz karlat, hizmetkrlarn ap talln kapatma abamn farkndayd ve gzleri minnet le ldyordu. Tela ve tedirginliimin ne kadar smi*han, ne kadar Safiye iindi bilemiyordum. Belki de daha ok Safiye iindi bu kayg. Evimizle ilgili bir eksiklii fark etmemesi en byk arz umdu. Ama Ismihan'n baklar da bana sevgi taiyivermiti birden. O sabah erken, ortal dzenleme tela iinde Ismihan beni pencere nnde erken gelen bahar seyre derken yakalamt. Bir hadmn tipik duruu iinde elle rim omuzlarmdayd. Koluma dokunup mrldanmt, "Bir yl oldu, deil mi?" Sylememe gerek yoktu. Iyla, scaklyla, ku sesleriyle ilkbaharn bana Trkler arasndaki ilk gnleri mi hatrlattn hissedebiliyordu. Bu gzelliin ve canl ln mthi bir elikiyle bana Pera'nn karanlk odala rnda ektiim aclar ve lm arzusunu, ruhumu param para ederek bir kez daha yaattn anlayabiliyordu Ismihan. Koca bir yl nasl gemiti... Sofia Baffo'nun entri kalarnn, ya da benim toyluumun ve salaklmn pein de ailemi, yurdumu, erkekliimi her eyimi yitirmitim. H a n m m , arkadalarnn ve ailesinin basklarna karn ektiim bu acnn farkndayd ve ona minnettar dm. Biz byle bakrken Safiye'nin pis baklaryla irkil dim. Kk hizmetkrmz onun gzlerini kapatan pee yi, tiyatro perdelerini aarcasma geri ekerek kaldrmt. ren bir cinayetin sergilendii bir sahne oyununu ba latr gibi... Bu yz, kaderimin deitii, onu ilk grdm an dan beri hi deimemiti. Hatta iin dorusu daha da

(Safiye Su I Lan

17

gzellemiti. Tantmz o manastr bahesi, bir kad mn serpilmesi iin imparatorluk haremi kadar elverili deildi galiba. Yine de gzellikleri iin drt bir yandan hareme getirilmi bu kadnlarn arasnda Sofia Baffo bambaka bir cazibeyle duruyordu. O muhteem altn salar ve badem gzler ilk kar lamamzda gkyznde bir yarunay gibiydi ve imdi ar tk dolunaya dnyorlard. Bu souk, eytanms ay her erkein akln bandan alrd. Tpk bir vakitler benim kini ald gibi. O n u n nefes kesici gzelliiyle neler ya pabileceini ok iyi biliyordum, gzlerimi dehetle baka bir yne evirdim. Hanmmla aramda geen sessiz an lamann farknda olmadn anlamtm. Ama yine de gzm ondan ayrmamaya yemin et tim, ne yapaca hi belli olmazd. Ve ilk kez, beni ha dm edenlerin, ilerini beni onun zehirli etkisinden ko ruyabilecek biimde yapm olmalarn diledim. Yeni balayan karlkl iltifatlar Nur Banu'nun se siyle kesildi: "Ayva'y hatrladn m smihan?" Emreden baklarla pee ve arafn klelerimize verdi. Hl ho bir kadnd. Bir zamanlar kuzgun siyah olan salarmdaki beyazlar artk kna kzlyla boyalyd ama o gzler, ilk gnk kadar akmak akmak parlakt. "Haremin ebesi, Kalfa Kadm'mz m?" diye sordu hanmm. Daha nce hi grmediim ila kokulu kadn, Ismihan'n eteini pmek zere saygyla eildi. "Evet efendimiz, sayglarm kabul buyurunuz," dedi . ismihan bayla bu selamlamay kabul etti. "Annemi benden kur tarmtn deil mi?" "Evet efendim yle, bu benim iin byk bir erefti." Haremde pek az kadn kalfa kadar gldr. Kadn daki garipliin aklamas da buydu. Onun haremde bu lunu nedeni gzellii deil, zeks ve becerisiydi. O n uSafiye Sultan F.2

18

ANN CHAMBERLIN

ilk grdmde hissettiklerim iin utanmtm, neyse ki aptallk edip sama bir hareket yapmamtm. Lakab nasl da uygundu kadna. Hibir kadnda byle yumruya benzeyen bir vcut olamazd. Ayva yze yini andran teni saryd ve bana takt kenar kk altnl zeytin yeili yemeni bunu sanki daha da vurgulu yordu, yz ince ince tylerle kaplyd ve tpk ayva gibi kokuyordu. " N u r Banu Kadn bebein doana kadar Ayva'nn seninle kalmasna karar verdi sevgili smihan." Bu Safiye'ydi. Deminki konumadan sonra oluan kasvetli ortam yumuatmak m isliyordu acaba? Herkes kederlenmiti, nk hanmmn annesi doum srasnda lmt. Baffo'nun kzma bu tavr nedeniyle minnet mi duymalydm? ok emin deildim. On be yl nce olan bir eyi nereden bilebilirdi, ya da bilse bile buna aldrr myd sanki... "Benim iin mi?" ismihan, Nur Banu'ya dnd. "Bu Safiye'nin fikriydi." "Ayva'nn marifetlerini kimse inkr edemez," dedi Safiye. "Neredeyse bir sihirbazdr o," diye onaylad N u r Banu. Oda scakt ama nedense ben rpermitim. N u r Banu devam etti: "Ayva, ehzade ve sultanlarn doumlarnda bulunmay hak eder." Hanmm, "Ayva'nn bana yollanmas, bir iki saatli ine bile olsa, hatta elimi tutmaktan baka bir ey bile yapmasa bir onurdur." dedi. "Bu asl onun iin byk onur. Bu, kocan Vezir'in olunun snneti iin bir adam kirvelie daveti kadar byk bir onurdur." "Evet, o senindir", dedi Nur Banu. "Evinde daimi

Safiye Sultan

19

bir misafir olacak ve gece gndz senin salkl bir hami lelik geirmen iin elinden geleni yapacak." "Bu gerekten benim iin byk bir onur," diye ce vap verdi ismin an. "Sultan'm ilk torunu olarak bundan daha azn akl na bile getirmemeliydin." Kadn burada Safiye'nin srp giden ocuksuzluu na bir ta m atmak istemiti? Safiye kendinden emin, al drmazlk iinde ak camlardan birine d n d . Hanmmsa evsahibeliinde bir kusur yapmamak iin rpnp duruyordu. "ok teekkrler," dedi. "Sana da teekkrler Ayva. Abdullah, onun iin hemen bir oda hazrlayabiliriz deil mi?" Ben daha cevap veremeden Safiye lafa kart, "Ah benim sevgili lsmihan'm, bir hadma soru sorulmaz, ona emir verilir tatlm." Bu ziyareti kazasz belasz atlatabileceimi dnr ken Safiye'nin szleriyle mitsizlie kaplvermitim bir den. Ama rahatszlm nasl ifade edebilirdim ki?... Kafam birden karmakark olmutu ve tek kelime konu amayacak haldeydim. "Abdullah bak greceksin, Ayva benim odama biti ik olanda kalrsa daha rahat edecektir." Hanmm ku sursuzca Baffo'nun kzndan sz srasn kapmt. "Nasl emrederseniz." Sanki hayatmda bu hareketi ilk kez yapyormu gibi serte eildim ve umutsuzca de vam ettim, "ama size hatrlatmalym ki, yaz odalar iin alan ustalar tm malzemelerini oraya depoladlar. Te mizlenip dzenlenmesi tm gn alabilir." Safiye'nin baklarn okuyabiliyordum: O halele ne duruyorsun, git ve hemen iine hala haln. Ama konumad, smihan' sevgiyle izler gibi yap-

20

ANN CHAMBERLIN

yordu. Hanmm, "tabii Abdullah, haklsn," dedi, "O halde Ayva benim odamda kalsn. Ne dersin kalfa?" "Daha da iyi olur. Bylelikle, Allah korusun herhan gi bir terslik olursa annda mdahale edebilirim." " N e kadar iyisin kalfa." Hanmm konuurken Ayva ve Safiye arasndaki ksa bakmay farkedememiti, aslnda odadaki hi kimse bunu farkedememiti. Evdeki bu yeni dzenlemeyi en gellemek iin bir eyler yapmak istiyo dum, ama elimden ne geleceini bilmiyordum. Bu arada Ismihan, Safiye'nin oktan koluna girip sohbete dalm . Safiye, "Eer istersen Ismihan, Ayva sana kzn m yoksa olun mu olacan bugnden syleyebilir," dedi. "Bunu yapabilir mi?" lsnihat ebeye doru heye candan yanaklar kzararak dnd. "( Jerekten bunu ya pabilir misin?" "Yeteneklerimden kukunu/, um vardr hanmm?" "Hayr, hayr, tabii ki yok." "Byle tahminler bir ebe iin iin en kolay ksmdr, inannz." Ismihan benim onaylayan baklarm farketmiti, elini yle bir sallad ve "Ama nce hepimiz oturalm. Ltfen. Hogeldiniz. Misafir, Tanr'nn olduu kadar evsahibinindir de..." dedi. Kadnlar divanlarn zerine bada kurdular. Elleri ni heyecanla ovuturup duran hanmmsa artk bu ekil de oturamyordu. Birden patlar gibi, "Allah izin verirse, sanatnla benim gebelik iaretlerimi okuman istiyorum kalfa," dedi. Ismihan'm yzndeki ifadeyi grnce ebe kadn kskanmaktan kendimi alamadm.

MM,

IIG/AFYE, AYVANIN ONA UZATTII safran sars ipek kesecikten bir tutam tuz alarak hanmmn siyah salar nn zerine serpitirdi. smihari ykanaca zamanlarn dnda ban nerdeyse hi amazd, bu yzden herkese byle rtsz g rnmekten mahcup, yz kpkrmz oturmu, kafasn dan kard tll kk bal parmaklar arasnda evirip eviriyordu. Alnna dm lleleri scak ve skn tdan ter iindeydi. Gelin olduu gn bile bylesine zor lanmamt. "ite kprdanyor," dedi Ayva. "Yalnzca sinirinden," diye cevap verdi Safiye, kolu nu dosta smihan'm omzuna atmt. "yle deil mi ha yatm?" Ismihan konumad, yalnzca biraz daha kzarmt yz. "Kanmyor," diye karar verdi Safiye. "Kanyor ama bir Sultan olduu iin kendini tutu yor," diye kar kt Ayva. "Tuz kafan kandrmyor, deil mi Ismihan?" "Hayr, hayr, henz deil," diye cevap verdi han mm, ie yarayacaksa bir kant yaratmaya hazr gi biydi. " G r d n m? Oysa pire srm gibi kanmasn ge rektiini sylemitin Ayva." "Hayr kanmyor, bu kt m ? " Hanmmn skn t ve sinirden sesi titremeye balamt. "Yeteri kadar zaman geti," diye kalfa kadn uyard Safiye. "Kanmyor."

ANN CHAMBERLIN

Ayva, "Evet, kanmyor," deyip konuyu noktalad. "Bir olu olacak." Herkes bir azdan baryordu imdi. "Bir olan! Maallah! Bir olan!" Mutlu bir aknlk iindeydim, o srada Safiye'nin badem gzleriyle sanki Ayva'y greve davet eden bak larn farkettim. Kadn omzunu silkti ve bana dnp f sltyla bir makas ve bir de bak istedi. Bunlar getirip uzatrken, keskin aletler, diye dn dm, tehlikeli aletler. Elim kendiliinden kuamn ke narndaki hanere gitmiti. Bu arada kadnlar smihan'm salarn fralayp, tu zu temizliyorlard. apkas ve tlleri tekrar bana takl d. Onlar bu ilerle megulken, Ayva kimselere gster meden makas ve ba deiik minderlerin altna sakla mt. Hanerimin sapma daha bir sk yapmtm. Ha nmm korumak iin ekyaya kar mcadele etmitim, bunu bir ebeye kar yapmaktan geri duracak deildim elbette. Safiye'nin, "sola oturuyor, sola oturuyor" diye ba rmasyla kendime geldim. aknlk iindeki Ismihan, oturduu minderin al tndaki sertliin nedeni olan ba bulup eline almt. Ayva tekrar omuz silkti ve aklad. "Bir olan. Ba n zerine oturdu. Bu olan ocuk demektir." Zararsz bir eski detti bu da, Safiye'nin etrafmzda olmas benim sinirlerimi gerekten ok bozuyordu galiba. "Maallah, maallah, bir olan h a ? " O d a birden enlenmiti, yalnzca Safiye'nin yznde zntden deil de talihsizlikten kaynaklanrm gibi grnen bir ifade vard. "ok kr," dedi smihan, " ama iin asl, Ayva'nm burada kalacak olmas beni yine de zyor."

Safiye Su I Lan

23

Nur Banu armt, "Niye byle konuuyorsun Ismihan?" diye sordu. "nk onun burada olmas, nmzdeki aylarda bir baka asil bebein domayacann da iareti." Ismihan, Baffo'nun kznn elini tuttu. "Sevgili Safiye, bana olumun birlikte oynayaca bir yeeni olacann sz n veremez misin?" Safiye'nin hamile kalmakla ilgili bir u m u d u yoktu herhalde, omuzlarn silkti ve "eer Allah isterse..." de mekle yetindi. N u r Banu'nun klelerinden Azize hznl bir sesle, hanmmn sabah syledii arky mrldanmaya bala mt: "Gkyznde aramayn beni Ben haremde bir yldzm ' Aldanmayn kahkahama, krtma Ah, ben yapayalnz, zavall bir kzm. Azize'nin sesi gerekten gzeldi, kendisi de... Ama ne var ki bir zamanlar Safiye uruna ehzade tarafndan reddedildii iin byle hizmetkrlar snfnda kalmt. Sanyorum birlikte olduu bu insanlarn ilgi ve beenisi ni kazanabilmek iin elinden gelen en iyi eyi yapmaya alyordu. Bylelikle bir yalnzla mahkm olmadn gsterecekti. Safiye, amacna ulatktan, yani smihan'n doacak bebeinin cinsiyeti hakknda bilgi aldktan sonra odadan tamamen kopmu gibiydi. Dalgn dalgn kaplamalardaki sslemelere bakyordu. Daha nce dn dernek dola m tok bir misafir bile sunduumuz harika tatllara, tuz lulara hayr diyemezdi. Ama o bunlara elini srmyordu. smihan zerinin unlanmasna aldrmadan sk sk mutfaa gidip geliyor, kendi elleriyle birbirinden lezzetli

ANN

CHAMBERLIN

yiyeceklerle donanm tabaklar misafirlerine sunuyordu. Neler yoktu ki bu tabaklarda. Kadn gbei, hurma tatl s, vezir parma, dilber duda, lokumlar, eit eit re eller... Ve tabii ki tepsi tepsi lokma. Bu tatl Safiye'nin en sevdii tatlyd ama bugn, lokma bile onun ilgisini ekmiyordu. Safiye'nin bu tavrndan alndm ve etkilendiim iin kendime amtm. Ama te yandan misafirleri m kemmel bir ekilde arlayabilmek; onlara hem lezzetli, hem de duvarlardaki sedef ilerinin gzelliinde ikramda bulunabilmek iin az buz almamtm ve imdi biri nin, bu Safiye bile olsa gsterdii kaytszlk canm sk mt. Aslnda grevimi tam olarak yerine getirmitim. Ne garip geen yl byle bir grev aklmn ucundan bile geemezdi. stelik btn bunlar, " N e olacak, herhangi bir kadn bunlar kolaylkla yapar," diyerek kmser dim. H e r kadn bunlar bir lde yapabilirdi tabii, ama bir hadm olmadan her eyin stesinden gelmesi de mmkn olamazd. Ve o hadm bendim, iimi iyi bir e kilde yapmtm. Bu arlamada paym bykt, yoksa burada ne iim vard, gidip aada dier hadmlarla bir likte ben de yan gelip yatardm. Hanmmla birlikte, uyumlu bir biimde almay artk ikimiz de renmitik. Hesap kitaptan hi mi hi anlamiyordu. O bir sultan torunu ve vezir karsyd, akl na gelen bir eyi hemen istiyordu ve ben de bunu ger ekletirmenin yollarn buluyordum. O n u n zevk ve is teklerine uygun eyleri almak iin dnyann en renkli, en zengin pazar olan istanbul sokaklarna kyordum. Zo runlu olduum iin deil, ama det olduundan pazarlk yaptm da oluyordu. Zavall amcamn daha nceki s tanbul deneyimimde bana rettii eyleri hatrlyor dum. Evet, pazarlk bu kentte ok nemliydi, en zengin

Safiye cSullan

25

ccarlar da, en yoksul ev kadnlar da ayn usullerle bir mal daha ucuza almann peindeydiler. te byle uralarn sonucunda grevimi baaryla yerine getirmitim. Kendimle vnyordum, konuk kadnlar beenile rini yalnzca hanmma yneltseler bile gerei bilmenin huzuru iindeydim. Odann tarafn kuatan divanla rn parlak mor kadifeleri, yastklar zerindeki altn ve gm sslemeler, yerlere serilmi prl prl Iran hallar, btn bunlar benim saysz ar turlarmn sonucuydu. Bu arada ev ii almalarm da u n u t m a m a k gerekti. Hizmetkr blmlerinin kadm-erkek dnyalarna uygun dzenlenmesi dorusu ok zamanm almt. Hamilelii nedeniyle sk sk tuvalete giden hanmmn yorulmadan bu gereksiniminin salanmasr bile grnd kadar ko lay bir i deildi. Bir de SokuUu'nun yal annesi vard tabii. Bu hemen her eye kar sar ve dilsizlik lsn de ilgisiz kadn alt ortamdaki deiiklikler sz konu su olduunda yz seksen derece deiip kyameti koparyordu. H e r eyin onu huzursuz etmeden yaplmas ge rekmiti. Eh bu da dorusu az bir aba deildi. smihan'm konuklarnn evin i dekorasyonuna ve mutfaa kar beenilerini dile getirmekten adeta kan malar inanlmazd. Mutfak deyip de gememek gerekti. Burada da en gzel sonularn alnmas iin inanlmaz almtm oysa. Kimse zeytinlerin, baln, nar ekisinin kalitesine al drmamt. Bu ani scak bastrp da buzcular zora d nce, atllarla dalardan nasl kar getirtildiini de kimse merak etmemiti. Adamlar nerdeyse 20 fersah tedeki karl tepelere gitmilerdi souk erbetler uruna. Onlara ulak apta bir servet dendii de tabii ki kimsenin umu landa deildi. Tek yaptklar smihan'm zenle hazrlad

.'(,

ANN CHAMBERLIN

ieceklerden holarna gideni semekti. Gerekten de eit eit iecek vard ortada: gl suyu, limonata, vine suyu, tarnl karanfilli erbetler neler neler... Hanmm titizlikle almt bu konuda, tpk iddi al bir arap reticisi gibiydi. Aslnda bu eit eit baha rat ve esansla tatlandrlm iecekler bana hl ters geli yordu. Bunlarn yerine bir bardak sradan arap olsa, di ye iimden geirdiim olmuyor deildi. Ama bunun ola nakszln biliyordum, slam'a gre byk bir gnaht arap imek ve kesinlikle yasakt. Sonunda aresiz, smihan'n hazrlad bademli li monataya bir para da hlamur katarak yetinmeyi ren mitim. erbetlerin buz gibi ikram edilmeleri gerekiyor du, yoksa tad olmuyordu. Konuklarn iltifatlarndan ok, ikramdan honut ol malar smihan iin daha nemliydi. Bu bir Trk dn ce biimiydi, bakalarn memnun etmek... te ben de byle bir ruh hali iindeydim imdi. Gerek bir erkek olduum gnlerde byle eyleri deerlendiremezdim, yiyecek ve ieceklerin mkemmel lii ilgimi bile ekmezdi, ya da bunlar zaten olmas gere kenler olarak kabul eder ve manzaraya dalardm, tpk Safiye'nin u an yapt gibi. Onun bu aldrmazl beni sinirlendiriyordu, kendimi aalanm hissediyordum. Bunlar bir kadn olarak bal gibi biliyordu ama aldrm yordu. Aldrmazl neredeyse smihan' hie sayan boyut lardayd. G ve entrika dnyas, benim kk ve tatl, kendi varlnn dahi farknda olmayan hanmm hie sayabilirdi. smihan yalnzca bakalarn memnun etme nin peindeydi, zellikle de Safiye'yi. O n u n gzellii, canll ve ilgisi smihan' da herkes gibi ok etkiliyor du. Aslnda hanmm saflyla antada keklik cinsinden-

Safiye Sultan

27

di insanlar iin. Baffo'nun kz da byle mi dnyordu acaba? Yoksa Baffo'nun kznn cann skan bir baka kad nn hamilelii miydi? Safiye'nin badem gzlerindeki ifa de, onun, hanmm kutlayp sevindirmek yerine kendi yaam emberinin dnda tutacann belirtisi gibi geli yordu bana. "Ah, ehzadesini dlyor." Nargilesini fokurdatan Ayva, Safiye'ye bakarak by le dedi. Kadn k e n d i t t n n getirmiti nargile iin ama onun kokusunu bu scak ve bin bir kokuyla dolu odada ayrdedemiyordum. Pencerenin dantel perdesi yle bir havaland. Gk yz masmaviydi, amlarn zerinden deniz, adalar ve uzaklardaki dalar grnyordu. Safiye'nin bu manzarada Murad' grebilme ans yoktu. Grd, harem bahesinde, insan dnyasndaki g kavgalarna hi mi hi aldrmadan, sessizce amakta olan yeni bir laleydi. Aklnn M u r a d ' d a o l d u u n d a n emin deildim, belki de byle dnmemin nedeni be nim aklmn Murad'da olmamasyd. Darda bir yerlerde imen biiliyordu, odaya bir anda taze ot kokusu doluvermiti. lkbaharn bu gzel mjdeleri beni bir kez daha Safiye ile birlikte bu kente ilk geldiimiz gne gtrvermiti. Lalelerle dolu bahe den geiini bana anlatn hatrladm ve Sultan'in hare mini tarif ediini... "Canavarn Karn"... Ama Safiye bunlar dnecek kadar duygusal biri deildi, bunu biliyordum. Yalnzca smihan'm hamilelii nedeniyle belki de Tanr'ya ona da bir ocuk vermesi iin gizlice dua ediyor olabilirdi. Yine de bu konuyla ilgili bir eyler sylememiti. Konuan artc bir biimde N u r Banu oldu.

,'H

ANN CHAMBERLIN

"Allah Murad'm korusun. Ayva, hatrlyor musun doduu geceyi?" "Hi unutur muyum?" Kadn glmsedi, smihan'a dinlemesini iaret etti. Bir anne adaynn renmesi gere-, ken eylerdi syleyecekleri. "Emzirene kadar akla karay semitik, deil mi? Hepimiz ne ok uramtk emsin diye ve hep aksilik karmt." "Evet. Aslan yavrusu tam gn meme emmemiti..." "Hayr, hayr drt gn." "Evet, aa yukar drt gnd." "Meerse karnnn tam ackmas gerekiyormu, ke ne gibi yapmt memeye acknca." "Allah'a kr, ondan sonra bir sorun olmamt." Kalfa Kadn dnceli bir ses tonuyla devam etti, "Ben daima bir bebein doduu ilk gnlerdeki olaylar kutsal iaretler olarak deerlendiririm." "Bunlar dikkate alnmas gereken eyler midir?" di ye sordu smihan. "Tabii ki," diye cevaplad kadn. "Aabeyin, her ko nuda emme konusundaki gibi davranmtr. Uzun yllar onun bir konuda younlamasn bekledik durduk. te en sonunda, geen yl mucize gerekleti. imdi her yer de o var. Divanda vezirlerle, din adamlaryla konuup tartyor, kendi parlak fikirlerini onlara kolaylkla kabul ettiriyor, ge oldu ama iyi oldu en sonunda." "Onu buna o zorluyor." Azize arksna son vermiti ve dncelerini sylemek iin yerinden dorulmutu. Safiye kendisine yneltilmi bu keskin cmleye al drmad bile. Nur Banu kz susturmak iin lafa girdi. " H e r eyi kendini gelitirmek iin yapyor ehza dem. Atalarnn ann yrtmek uruna..."

Safiye Su I Lan

29

Dumanlarn arasndan Ayva, " Ya da ak uruma," diye mrldand. Azize yal kadnn kendi sylediklerinden yana k masndan memnun olmutu, bundan ald cesaretle sz lerine devam etti, " Sultan Sleyman'la birlikte alacaklar kararlarda bile hep onun etkisiyle hareket ediyor." Ayva bu szlere, "Sultanmz torunundan kat be kat stn bir adamdr ve Murad'm onun gibi olabilmesi iin daha ok zaman gerekir. ehzadenin nerilerinin pek azn dikkate alr efendimiz," diye cevap verdi. "Baya da alyor," diye savunmaya geti N u r Banu. "Torunuyla iftihar ediyor Sultanmz." "Evet, belki de bu son isteini ciddiye almak zorun da kalmtr," dedi Kalfa Kadn alayc bir tavrla. "Bir sivrisinek de seni srirsa onu ciddiye alrsn." Ayva ha remde Nur Banu'yla bu ekilde konuabilen tek kadnd. "Murad artk memeyi srd, imdi dadsnn, nndeki sofradan kafasn kaldrp ona bir amar atmas gerek, ehzadeliini renmesi iin." "Bu yaz onu ve Safiye'yi Ktahya'ya gtrmesi iin bir gemi istedi, bunda ne var?" diye savunmasn srdr d Nur Banu. "Geri bu yl sen smihan'la birlikte stan bul'da kalyorsun ama, o yolculuun ne zor olduunu unutmu olamazsn." " N e tehlikeli olduunu, yollarn ekya ile dolu ol duunu..." Azize bunlar sylerken imal imal Safiye'ye bakyordu. "Ve bundan korunmak iin yollar aranmasnda k nanacak bir ey olmadn da..." diye szlerini noktalad N u r Banu. "Ama btn ordu Avrupa'nn dinsizleriyle savar ken ve kylarmzn gvenlii iin her bir gemi byk nem tarken bir kadrga istemek olacak i deildir,"

50

ANN CHAMBERLIN

diye kar kmaya devam etti Ayva. "Bunlara bir de Murad'm hareminin direinin bir Hristiyan kz olduunu ekleyelim. H e m de Venedik Cumhuriyeti'nin en gl valilerinden birinin kz, babas onu geri getireceklere byk paralar vereceini ilan etti. Hayr dad, Sleyman, " btn k onu emip durmu Murad'n imdi de memesi ni srmasna izin verirse ancak ve ancak artk bunadn dnrm ben." Bu szler zerine Safiye odada bulunanlara dnd. Yzndeki ifade, onun dndmz gibi dalp gitme diini, tam tersine ilgisizmi gibi bir pozda tm konu malar byk bir dikkatle dinleyip zerinde kafa yordu unu gsterir gibiydi. "O halde, Allah korusun ama, Sultan bunam ol mal," dedi. Szlerini bir simyac titizliiyle seiyor ve sylyordu, herkesin yzn reaksiyonlar tam olarak kavrayabilmek iin dikkatle inceliyordu. "nk, efen dim ehzade Murad, bu sabah namazdan hemen sonra bana haber gnderdi. Perembe leden sonra onunla li manda buluacaz. O n a kadrgann sz verilmi ve y ln bu mevsiminde ky boyunca harika bir gezi yapaca z birlikte!" Nur Banu sanki bu onun kendi zaferiymi gibi keyiflenmiti, demin kar kan dierleriyse suratlarn asa rak derin bir sessizlie brnmlerdi. Yalnzca Ayva pes etmeden son szlerini syledi, "Eh, greceiz bakalm, haydi hayrls..." Ve konumalar yava yava baka konulara kayd. Aslnda Ayva'nin nargilesinin dumanndan kehanet ler trettii sylenirdi, belki bu kez de yine ayn yntemi denemiti ve yine yanlmyordu...

MM

III"OJORiJNUM AK KENDSNN M icat ettiini sanyor? Sleyman'n muhteem fkesi haremin en derin k elerine kadar yolunu bulmutu. Sultan'm, kars Hrrem'e duyduu ak iirlere konu olmutu, imdi ak yeniyetme bir delikanldan m renecekti? "Allah izin verirse Murad da tahta gemeden nce akln bana toplayacaktr," diyerek szlerini noktalad Sultan. Murad, perembe leden sonra Safiye ile limanda bulutuunda bir kadrga yerine kendilerini bekleyen es ki bir mavna buldu. Hizmetkrlar ve eyalarla birlikte buna binerek ancak Boaz'm kar kysna geebilirler di. Akt, onlar da dierleri gibi Ktahya'ya ayn yoldan, karadan gideceklerdi. Bu hikye dalga gibi yaylarak bizim kafeslerden ie ri girdiinde kendimi tutumayp yksek sesle gldm. Sofia Baffo ile bir zamanlar bir gemi yolculuu yapm tm ve bunun pimanln mr boyu tayacaktm. G lm yine de hanmm zmt, gn boyunca bana sitem etti. Eve geldiklerinde Safiye'ye laf sokuturduu mu syleyip duruyordu. "Sofia Baffo'nun haddini bilmesi gerekiyor, tek yap tm kibarca ona b u n u sylemekti," diye savundum kendimi. "Ama senden ona kar nazik olman istemitim." Gerilmitim ve Ismihan b u n u hissetti. " O n a kar daima naziim," dedim. "Hayr deilsin."

M

ANN CHAMBERLIN

" O n u n hakettiini veriyorum ben. Hatta onun ba na gsterdii nezaketten ok daha fazlasn gsteriyo rum." "Aldrmamaya al bunlara." "Tpk onun bana aldrmad gibi mi?" "yi halleri de var." "yi halleri mi? Ayann altnda bir haliymm gibi davranyor." Sanki szlerimin anlamn kuvvetlendirmek istercesine yerdeki haly iteklemeye balamtm. Safiye konusu daima sinirlerimi bozuyordu. Hanmm divana oturmu, bir yandan elindeki tavuskuu tyn uzatarak yavru kediyle oynuyor, bir yan dan da beni gzlyordu. "Korkann ki bir hadm, hayat boyunca ihmal edilmenin acsn ska yaar." "Kt hallerine ne demeli?" "Siz ikiniz birbirinize ok jarip davranyorsunuz." "O balatyor." "Sana yalnzca ters bir bak yetiyor ve akln ban dan gidiyor." "O gzleri yznden." 'Zehire batrlm bademler', bir zamanlar yle de memi miydin?" "Ve o salar..." "Tereya." " O n a dokunan soanl ellerin bile kokusunu alan tereya..." "Abdullah yalnz unu biliyorsun aabeyime ok sa dk." Hibir ey sylemeden h o m u r d a n d m ve kendimi onun yanbama divana attm. Hadmlarn sahibelerinin yanma gelip oturmalarnn detten olmadn biliyor dum, ama bizim ilikimiz tipik bir hadm-hanm ilikisi deildi. Bana o garip 'Ll' ismini koymaya kalkt ilk

Safiye Sultan

53

",nk itirazmdan sonra her ey farkl olmutu ve smi tan bana bir daha asla ne emir vermi, ne de ekillendir meye kalkmt. Kendisi ekillenmeye ok daha alkt ve burada Sokullu'nun hareminde de beni eline alacak bir baka kadn yoktu. Bu durum zaten bama normalden daha ge geldii iin benimle uramak, beni ekillendirmek gt. Dedi koducu bir hadm olmaktansa susmak daha iyi olacakt, ayrca onun temiz duygularn ac gereklerle allak bul lak etmek istemiyordum. Safiye'nin sadakati konusunda sessiz kalmaya karar verdim. Hanmm glerek kedi yavrusunun ty alp ka masna izin verdi. Bana dnd, yzm avularna ald, ona bakmak zorundaydm ama gzlerimi kapadm. His settiim przszlk yalnzca onun tenininki deildi, utanmtm. Artk belliydi daha fazla sakalm olmaya cakt. Yzmde daima bu hafif glge olacakt. Beni ok uzun bir zaman nce, Safiye'yle yani Sofia Baffo ile kar latm o ilk gn mahcup eden, kmr isi gibi hafif glge. "Ah tatl hanmm," dedim, gzlerim hl kapalyd, "hi kimsede ktlk grmek istemiyorsunuz." Elini ekmek istedi ama yakalayp ksrlatrlm de likanl yanama dayadm tekrar. "Sanyorum kavga etmekten zevk alyorsun." "Tuhaflklarmza bakp, sanki biz bouan kedi yavrularymz gibi glyorsunuz, sanki bunlar sizi e lendirmek iin yapyormuuz gibi mi geliyor?" "yle deil misiniz?" Elini ekti, ben de engel ol madm. "Eer ille de kavga edecekseniz, bunu talyanca yapmasanz olmaz m? Daima bir eyleri karyorum gi bi geliyor bana." "Brakn size talyanca reteyim."Safiye Sultan F.3

I

ANN CllAMKHRl.IN

"Belki de bunu yapmalsn, evet. Bebekten sonra..." Yeleinden bir dme daha zd. "talyanca rensem bile yine de bir eyleri karacamdan eminim." Baklarm odada gezdirdim, "Sizi temin ederim, karmyorsunuz." "Kskanyorum." "Kskanmayn," dedim. "Sofia Baffo hakknda ks kanlacak bir ey yok." "Venedik'te senin hakkndan gelir miydi?" "Asla." "Szlerini nceden hazrlasa bile mi?" "Bunu yapyor m u ? " "Sanrm." "Asla," dedim emin bir ekilde. "O asla benim hakkmdan gelemez." "Bu iyi." "Yine de dilerim ki..." " N e dilersin?" smihan srar etti, yuvarlak kk enesini omzuma dayamt. " O n u asla davet etmememi mi? Dnyadaki en iyi arkadam Saliye'yi?" "Hayr bunu dilemem." " O n u davet etmemezlik yapamam." Hanmm yz n kaldrd ve camdan dar bakt. "Hatta senin hatrn iin bile sevgili Abdullah." " O n u n varlnn beni sinirlendirdiini inkr ede mem, yannda daima tetikte olmak zorunda hissediyo rum kendimi. Bunu yapmazsam hemen silahlarn kua np saldracandan eminim." "Ama artk senin tm dncelerini etkileyemiyor deil mi?" "Sofia Baffo hibir zaman benim tm dncelerimi etkileyememitir."

Safi ve 6u i Lan

35

Sustum nk smihan dnceli bir ekilde evre me bakyordu, kendi kendime konuur gibi olmak gImt. "Sana kendini kt hissettirmiyor deil mi?" diye ik rar sordu smihan. "Bunun iin Allah'a krediyorum. Az bir zafer de lildir bu." "Seni kt dnmeye tahamml edemem, hangi nedenle olursa olsun." "Bunun iin minnettarm hanmm." "O halde ltfen, ltfen, Safiye'ye kar elinden gelen en byk nezaketi gster." "Sizin hatrnz iin deneyeceim." " O n u n hatr iin, Abdullah. imde byyen bu ocuk bir yandan da beni zyor. Safiye aylardr aabe yimle birlikte ve hamile kalmyor, oysa ben Paa'dan he men hamile kaldm. O n u n adna zlyorum." "imdi ne olup bittiini anlyorum," diye gldm. "Baka ne olabilirdi ki? " "Benim iyi yrekli kk hanmm." Boynundaki earbn ucunu tutup ektim, bana dnen yznden anla dm ki gerekten Safiye'nin durumuna zlyordu. s mihan bedenen ve ruhen sradanlga smayacak bir y elikteydi. Konuyu deitirdim ve oday ilk kez gryormu gi bi dikkatle bakmaya baladm. Kaplamalarn sslemeleriyle en kk detayna kadar ben uramtm. "Pirin ileri tamamlanmam da olsa, kzkardeleriize ve arkadalarnza buray gstererek gururlanmakta ok haklsnz," dedim. "Yaptklarnzla kvan duyabi lirsiniz." "Yaptklarmzla Abdullah. Sensiz bunlar asla baa ramazdm, biliyorum."

A N N I:HAMBL;RLIN

"En azndan buraya ilk geldiimizden bu yana pek ok eyi deitirip gzelletirdik," diye onayladm onu. " O h , evet. O ilk geceyi hatrlyor musun Abdullah? Bana, Sinan tarafndan yaplm bir saray demitin..." "Evet, doru, yle deil mi?" "Ama daha duvarlar bile kuramamt. Hi eya yoktu. O rutubetli ve bo odalarda yere serdiimiz hal larn zerinde uyumutuk." "Bir macerayd." "Sana rastladmdan bu yana hep maceralar yayo rum." Scak bir mangaln ateinden kaarcasna yzm ondan evirdim. "Gelimeyi saladk." "Ve imdi Safiye yaz iin gittiine gre..." Baklar yine dalgmlamt. "Ailenizi ve arkadalarnz zleyeceksiniz hanmm, deil mi?" Ismihan yeleinin bir dmesini daha zd, sonra tekrar ilikledi. "Ama Ayva burada. Bebek, inallah. Ve sen. "inallah," diye tekrarladm, bunu sylememin ne deni, inancmdan ok, o bu sz ska tekrarlad iin di. "Eer Allah izin verirse." Onun bu saf inanna g lmsedim ama kzdracak bir ey sylemedim, yalnzca iimden unlar geirdim: Ben lene kadar onun bu "in allah"! diyebilmesi iin uraacaktm ve ne yazk ki bu kelime dileklerin yerine gelebilmesi iin yeterli deildi, hele de benim dileimin.

MM

IVC^S^YVA DA KEND KONTROL ve bilgisi dndaki eylere pek inanmyordu. Bunu anlamtm. nk bir ka gn nce yeni k odasndaki baz dolaplara ilalarn yerletirirken ona yardm etmitim ve bu arada biraz sohbet de etmitik. "Hayr, hayr, yara lapalar iin kullanlacak ilalar azdan alnacaklardan mutlaka ayr bir yere konulmal dr," demiti. "Onlar daima farkl bir rafa koyarm, yok sa gece acilen yollayacam bir yardmc yanl ila alp gelebilir. Byle bir ey olmasa bile en azndan zaman kayb olur." Bunlar sylerken Allah'n adn azna almamt. Oysa ben nerdeyse byle bir kaza olasl karsnda yal nzca Allah korusun deil, Allah yasaklasn demeyi bile iimden geirmitim. Ayva, kavanozlar, kutular, kaseleri byk bir dikkat ve titizlikle yerine yerletiriyordu, hi bir eyin yanl yaplmadndan emin olmak istiyordu. Ona yardm etmeyi brakp seyretmeye balamtm, bu gl maddelere kar gsterdii sade disiplinden et kilenmitim. Paketlerden kard kavanozlar yumuak hareketlerle sallyor, kokularn bir annenin yeni domu bebeini koklad gibi kokluyordu. H e r birinin yerini gayet iyi biliyordu. En iyi hizmetin verilebilmesi iin elinden geleni yapyordu. Ne ok ila olduunu sylediimde elini yle bir sallad ve, "bunlar yalnzca burada bana gerekebilecek olanlar," dedi, "buraya gelmeye karar verdiimde tabii ki saraydaki iimden vazgemedim. Evet, haremin bir ksm Nur Banu ile Ktahya'ya, bir ksm Mihrimah'la Edir-

ANN C H A M B E R L I N

nr'vc, l>ir ksm da adalara gidiyor ama yine de geride kalanlar var. Bir de bahemdeki ifal otlarm unutma malsn, yaz scanda bol bol sulanmaklar, sonra da en iyi zamanlarnda toplanmalar gerekir. Yeni kzlara iek as yapmalym, yal sadk hizmetkrlarn arlarn dindirmeliyim, bir de daha deiik hastalklar olan ha dmlar var tabii ki..." "Benim gibi kesilmi birini iyiletiremezsin deil mi?" Allahm kendi sesimdeki acdan nefret ediyordum. Neyse ki bana cevap veren sesin keskinlii ve katiiyla rahatlamtm, konuyu eip b k p uzatmyordu Ayva. "Hayr, yapamam. Ve sen de hadm, asla ve asla sa na bunu syleyenlere inanma. lerde durumun iyileecek ve zengin olacaksn, o zaman sana b u n u teklif edenler olacaktr. Tekrar ediyorum, bunlara asla kulak asma. Byle arlatanlara inanm pek ok hadm tedavi ettim ben. Bir yn yank olay... Dnebiliyor musun, da lanmlard. Sonra zehirlenmeler, bldrcn otu... Bldr cn otuna ak zehiri de denir. nsanlar ak lafn duyarlar ve gerisine sanki sar kesilirler. Bu otun tek yapt ne dir bilir misin? Ahmaklar ldrmek. Umutsuzca, delice, hayaller iinde bara bara lrler. Daha bakalar da var, canavar kemikleri, iten dtan biber..." Listesi uza dka uzuyordu. "inliler'in uruna adam ldrdkleri o be yaprak l bitkiyi de unutmamak gerek. Derler ki geceleri kpkzl parlarm, gndzleri topraktan yukar fknrm. Bah emde birka tane var, hi byle bir ey grmedim. ar latanlar sana bunlardan sz edeceklerdir ve unu syle yebilirim yalnzca saln ve paran yitirmekle kalrsan ansl saylrsn. Eer tmden kesilmemisen, evet belki bir kk kalnt varsa, nadiren bir eyler olabilir, belki...

Safiye

6ulla

W

Adamlar geride uraabilecek bir ey brakrlarsa. Ama genellikle bu da bir ie yaramaz. Hayr, umutsuz bir te davi iin hayatn ziyan etme. yle bir ey yok." Sanki bunlar duymak bana iyi gelmiti, hayatsz bir hayat... iimdeki o kck umut, beni yiyip bitiren duygu, "ak zehiri"yle oluvermiti. Devam etti: "lmden ka yoktur. Hastalarn ac larn hafifletmeye alrm ama asla onlar kandrmam. Ben bir ly ayaa kaldramam. Senin yok olmu par alarn da yeniden yaratamam. Hi kimse yapamaz bu nu. Eer bu yzden ac ekiyorsan sana bir para haha verebilirim. Pek ok hadma verdim daha nce. Ama u nu da unutma, seninki gibi gencecik bir hayat esrarla tketmemelisin. Hayatn en byk kayb insann bacak larnn arasnda sakl deildir. Bir kadn olarak ben de esrar ekebilirim. Yapanlar ok ama bana sorarsan bu daha byk bir kayp." Ayva, "bu arada," diye devam etti, elinde bak ve makas vard. "Sanrm bunlar sizin." "Evet," dedim, onlar alp yerlerine gtrdm ama hemen geri dndm ve sordum, "yani bir erkek mi?" "Nereden bileyim?" Kadn ifal otlaryla arkadal bana tercih ediyordu galiba. "Ama dediniz ki, hanmm ban stne oturunca erkektir ve yle yapt." "Kocakar hikyeleri... Hokus pokus..." "Ama siz..." "Evet ben yaptm, nk yle demem isteniyor. zellikle de Safiye renmek istiyordu." Bu szlerin zerine yzne daha dikkatle bakarak bir eyler kapmaya altm ama baaramadm. Bana al drmadan devam etti: "Minder altnda baklar, makas-

10

ANN CHAMBERLIN

lar, saa tuz ekmeler, bunlar arlatan oyunlar ama zararl iler deil. lerde senin karna kacak cinsten deil bunlar." Bana zaten yapacaklar en byk ktl yaptlar, diye dndm ve dedim ki, "Ama byle bir ey bir ka dn olmayacak umutlara srkleyebilir." Bu szlerim zerine Ayva ilk kez sanki benimle gz gze gelmekten kanyormuasma ban evirdi. "As lnda byle durumlar iki olaslk tar. Ya da biri dieri nin tersidir. Aslnda ben cinsiyetsizlii bilmeye al rm." Kendi akasna benim yerime de gld ve devam et ti: "Hanmmdaki belirtiler hep erkek olaca stne. lk kez iki denemede de ayn eyi syledim. Bunun bir b yk nedeni de Safiye'nin gerei renmek iin beni zorlamasdir. H e r neyse ben aslnda ikincide farkl bir ey syler, kadn dier olasla kar da hazrlarm. Bylece anne sonu ne olursa olsun memnun olacaktr." Elindeki melek otu kavanozunu okar gibi tutuyor du. Melek otu kadnlarn det dnemlerini dzenlemek te kullanlyordu. Ayva konumasn srdrd, "Garip, nedenini bilemiyorum ama kendimi kadnlara daima da ha yakn hissetmiimdir." Kadnla bu konumadan sonra, onun evimizde ol mas konusunda bir endiem kalmamt. Eer lkemde kalm olsaydm oradaki ebelere gvenerek yaamm srdremezdim. Ama bu yeni, deiik ve elikileri d rste ortaya koyan kadn beni artmt. Ayva'nm duy gusal smr yapmadan ve hatta acmaszca umutlarm yok etmesi garip bir biimde ona duyduum gveni ar trmt. Onun sert ve samalktan uzak dnya grne gvenmitim. Artk hanmm ya da doacak bebek iin endie duymam yersizdi.

& a fi ye 6u I La (i

41

Tehdit ondan deil Safiye'den gelebilirdi. Ve imdi Baffo'nun kz bizden fersah fersah uzakta olduuna g re bu olaslk da sz konusu deildi.

Bebein karnndaki ilk kmltsyla hanmm, kadn larn kocalarnda bulmay hayal ettikleri cinsten bir ak duymaya balamt ocuuna kar. Bu gerek olmayan bir a duyulan, hayali bir sevgiydi. Ve bu duygu, a ac deil sakin bir mutluluk veriyordu, ayn zamanda da byk bir diren. Kendini herkesten daha ansl bulu yordu ve dierlerine acyordu. Bu nedenle Safiye'nin ge mi yolculuu hikyesinin tadn tam olarak karmama smihan izin vermedi. ylesine byk bir merhamet duygusu tayordu ki kimsenin incinmesine gnl raz deildi. Bu yeni ve yce acma, ne yazk uzun mrl olama d. Olu, doduunda salkl bir lk atm olmasna karn bir saat iinde ld. nce u dncelerle teselli bulmaya altm. Za man bunun hakkndan gelir. O ok gen. Evladn kaybe den ilk anne deil. Zaman iinde tekrar hamile kalacaktr Ama ne yazk ki zaman bir cehennemdeki gibi de vam etti smihan iin. Yeniden hamile kald, karn by d ve yine bir kk olan kaybetti. Doum odalar hakknda hibir fikrim yoktu. Tek grdm sessizce mezarla tanan kk, beyaz ta butlardan ibaretti. Ayva'nm sert baklarn gryordum ve smihan'n inlemelerini duyuyordum. Allah'a yrek ten inanan ve sabrl olan hanmm yine de bu ac tufa nndan yaralanmadan kamayacakt.

I '

ANN CHAMBERLIN

ni zaman iinde neredeyse oda oda dolap lousa kadnlar ve bebekleri alp giden cinlere inanr olmu um. Kadnlarn fsltlarla bundan sz ettiklerini duyu yordum. Ismihan ise bu cinin adn azna almamakla birlikte gzleriyle odann karanlk kelerini incelerken sanki korku iinde buna inanr gibiydi. Ama Ayva'nn baklarnda byle bir ey yoktu. O, bana kendi hayatmn gereini kabul ettirmiti ve ben de onun szlerine inanyordum. Safiye ise yaadmz bu acl srete ortalarda yoktu. Evet, o uzun scak yaz gnleri... stanbul'u sarp sar malayan o dumanl tatl sarlk... Tpk erkekliimi kay bettiim gnlerdeki gibi... te yine byle bir gnde sahi bem de olunu kaybetmiti. Ve byle gnlerde, genellik le insana lmsz bir kutsallk iinde gibi gelen stanbul, lml olduunu her kaya dibinde beliren, gelip geici ac yeillerle gsteriyordu.

Blm 2

afye

VIfARAE VE PEE NDEK SAFYE, bacaklarn uza tarak bir para rahatlamaya alt. Bir ziyaretten dn yorlard. Bedenindeki tutukluun yalnzca darack bir arabada kadnla birlikte yapt ksack yolculuktan kaynaklanmadn biliyordu. ite bir k daha gemiti. Saray bahesindeki laleler parlak renkleriyle tekrar belir milerdi, ilk admn att anda bykln hissettii o mermer harem canavarnn iinde bir baka k daha ge ip gidivermiti. Henz istedii kadar olmasa da yava yava onu daha ok tanmaya balamt. 1564 ylyd ve Safiye on alt yandayd. ki yldr Trkler'in arasndayd, yaamnn en zorlu, en gayretli iki yl olmutu bu sre. Her geen gn zendii gcn bykln ve bu nun ona salayaca olanaklarn snrszln daha iyi kavryordu. Egemenlikle btnleen bylesi bir stnlk yannda, Venedik'te kalm olsayd elde edebilecekleri nin laf bile edilemezdi. Ona tmden sahip olaca gn tutkuyla bekliyordu, ama ne yazk ki zaman Safiye'ye ok ar ilerliyormu gibi geliyordu. Yksek konumlardaki kadnlara ziyaretler yapma nn, onlar armaan ve iltifatlarla kendine balamann nemini biliyordu. Bu konuda dorusu baya ilerlemi ti. Giderek saraydaki kadnlar arasnda yeri salamlayordu, onu ciddiye almayacak tek bir kii bile yoktu. En

46

ANN CHAMBERLIN

sradan szleri bile dikkatle deerlendiriliyordu. Ama onun esas istedii bir an nce erkek dnyasnda da ayn etkiye kavuabilmekti. Bunu nasl yapabilirdi? Bacaklarmdaki uyumalar bedeninin skntsn dile getiriyordu, ama akl henz bu duruma bir zm getiremiyordu. Biri dikkatle ellerinizi knayla sslerken uzun saatler boyunca kmldamadan oturmak gibiydi bu. Trk kadnlarnn pek ou belki de ocukluklarndan bu yana knayla har neir olduklarn dan hareketsizlik iinde beklemekten ikyetiye benzemiyorlard. Safiye'nin aklna hemen smihan geldi. Kz, yaam boyunca divanda bir ke yast gibi durabilirdi. Kukusuz Venedik'te de bu eit kadnlar vard. Manastrdaki uzun ibadet saatlerini dnd, nasl da arrd dizleri. Artk anayurdunu dnmemesi gerektii bir kez daha aklna geldi. Hayatnn o sayfas kapanmt. Hareketsiz kalmas sz konusu olduunda nerede oldu unun bir anlam yoktu zaten. O n u bu hareketsizlie mahkm eden eyin ne oldu unu biliyordu aslnda. Bu, kesinlikle o ihtiyar adamd. Sultan Sleyman tahta kal krk yldan fazla olmutu ve hl lmeye niyetli deildi. Onun lmesi istei bir kez daha iinden geti. te o zaman her ey deiecekti. Karmaann ardndan en zeki ve gl olan, gcn yeni anahtarna kavuacakt. Dnceleri bir adm daha ileri gitti. Zehir, bir kad nn bir erkee uygulayabilecei en kolay yntemdi: Ko lay, sessiz ve fiziki g gerektirmeyen bir yntem. Ayva bunu salayabilirdi. Safiye, Sultan'm hangi yemekleri sevdiini ve bu ye meklerin ona nasl sunulduunu gizliden takip edip renmiti ve tabii ki bunlarn zehirli olup olmadklarna bakan sadk enicileri de...

(Safiye Aullan

47

Diledii gibi atn oynatmasna engel olan bu pee lerden, araflardan nefret ediyordu. Sleyman'n yedii her lokma Celadon porselenin den tabaklarda getiriliyordu nne. Bu soluk yeil srl tabaklarn ufack bir zehirle bile temas edince siyaha d ntkleri syleniyordu. Safiye'nin akl zehir iine yat yordu ama bu garip, sihirli tabaklarla nasl baa klabilecei konusunda hibir fikri yoktu. Nur Banu da bu deerli porselenleri kullanyordu. Byk imparatorluun her ferdi gibi Safiye de -ka im perde ve kafeslerin arkasndan gizlice grebildii Sultan'n lmnden sonra neler olabileceini ok net hayal edemiyordu. Sleyman genlere ta kartan bir enerjiyle imparatorluun engin snrlar arasnda mekik dokuyordu. Bunlarn saysn ve srasn ezberde tutmak Safiye'nin zeksn bile yoracak okluktayd. Bu yl iin de nce kuzeyde, Viyana kaplarnda savamt, daha sonra douda ran ahmn hakkndan gelmiti, ardndan denizlerde gvenlik salanmas iin donanmaya gerekli direktifleri vermiti. Bir bakyordunuz spanya'y dize getirmenin peinde, bir bakyordunuz Yemen ya da Eti yopya'da isyanclarn izinde ya da Portekizliler'le pek Yolu pazarlnda. Bu muhteem adam yle tanmlyordu kendisini: Badat'ta ehinah, Bizans'ta Kayzer, Msr'da Sultanm. Allah'n stnl ve M u h a m m e d ' i n mucizeleri bana yoldatr. Onu ok deiik durumlarda gzlemlemiti Safiye. Kalabaln iinde yzn her zaman net olarak grmek m m k n olmuyordu, ama genellikle o byk, insann gzn alan beyazlktaki kavuk hemen farkediliyordu. Tepesindeki tylerle adamn te biri kadar vard. Bu kavuk iin padiahn b u r n u n u n ucundan parmann

48

A N N C H A M U E R I N

ucuna kadar olan uzunluun on be kat, zel olarak ke ten ipiyle birlikte dokunmu has ipek kullanlyordu. Bu nun ei ikinci bir kavuk da uzun bir sopann ucunda, itibarl bir aa tarafndan halkn tezahratlarna uygun bir tempoda sallanarak tanyordu. Bunun amac padi ah yakndan gremeyenlerin hi olmazsa kavuunu g rerek sevinmeleriydi. Safiye onu yakndan grebilme ansna sahip olmu tu. Keskin hatl kanca burnunu, derin bakl gzlerini, kemikli yzn, aklamaya dnm sakalnn saklayamad gl azn ve enesini... l',vet btn bunlar da vullarn gmbrtsne karnca kalbi hzla arpmt Safiye'nin. Dedikoducular Sultan'm hastaln saklamak iin yznn boyandm sylemilerdi ama Baffo'nun kz b u n u n hibir belirtisini grememiti. Tam tersine gneten yanm cildi salkl bir ekilde parldiyordu. Ve bu yz evreleyen nasl byk bir debdebe var d. Btn atlar, eyerler, silahlar, her ey mcevherle kap lyd, bu deerli talardan yerine iyi tutturulmamlarn kalabalk ve curcunann iinde k o p u p dmesi ska rastlanan bir durumdu. Padiah alaynn her Cuma gei inden sonra bunlar toplayabilen en az birka kiinin zengin olduu syleniyordu. Ondan ihtiyar diye sz etmesine karn Safiye iin den Sleyman'n ne denli muhteem, bir erkek olduu nun bilincindeydi. Baarlar harem odalarndan Hristi yan leminin meydanlarna kadar dalga dalga yaylan bir byk gt o. Safiye her eyin anahtar olan bu mthi insann olduu yerde kalmasnn belki kendisi iin daha iyi olacan dnd, en azndan onu izleyerek gc ve bunu kullanmay renebilirdi. Dnyann gsterdii say gy, hatta ok fazlasn hak ediyordu Sleyman. O n a ahsi olarak beenisini syleyebilmeyi ne k a d a r da

6afiye 6u 1 Lan

49

isterdi. Sultan'm gcnn kendisine gemesi iin her eyi yapabilirdi Safiye. "Keke onun yata iin satn almsaydm." Bu Baffo'nun kznn kendisiyle elierek de olsa zaman zaman aklndan geen bir eydi. "Torununun yerine onun ol saydm. imdi Sultan' yakndan tanma ansm yok." "Bu doru deil," diyordu N u r Banu her defasnda kza. " O n u n zaten bir olu var, neredeyse senin baban olacak yata yetimi bir oul. Ve bir de torunu var, se nin efendin olan bir torunu. Sran bekle ve sana syle nenleri yerine getir." En zor ey ite buydu: Beklemek. Ve zellikle Muhte em Sleyman'n lmn beklemek. ocuklarndan o u ondan nce gitmilerdi bu dnyadan. Sultan olunu oktan topraa vermiti ve ona kalan tek ehzade, Osman l'nn veliaht Selim de uzun yaayacaa benzemiyordu. ehzade Selim babasna gre ok daha kolay fethedilebilecek bir kaleydi. Onu ilk grdnde Safiye tah tn varisinden de babas gibi etkilenmiti. Ama aradan geen srede adamn salnn ne kadar kt olduunu anlamt ve imdi gelecein padiahnn saltanatnn uzun srmeyeceini t a h m i n e t m e k t e zorlanmyordu. Onun Kanuni'nin z olu olmadna dair dedikodular bile vard. Hrrem'in kendine bir gizli k bulduu ve Selim'i ondan peydahlad gizli gizli syleniyordu. Baba oulu kyaslaynca bu inanmas kolay bir iddiayd. Ama Hrrem'in de kocas gibi gl ve akll bir ka dn olduu dnlnce, kendisini aalayacak bir ili kiye evet demi olmas hi de inandrc deildi. Aslnda her ailede gller ve gszler olabilirdi, burada da si yasal bir g kavgasnn yaratt rekabette gller bir birini yok etmi, meydan da bylelikle zavall Selim'e kalmt.Safiye Sultan F.4

')()

ANN

CHAMBERLIN

Selim iin zehiri dnmek gereksizdi, o zaten ken disini zehirleyip duruyordu. yle ki, Mslmanlar iin arap imenin kesinlikle yasak olmasna karn Selim'in lakab "sarho" olarak yaylmt. Sultan oluna defalar ca o krmz musibetten uzak durmas iin mektuplar yazmt. Ama sonu yine de deimemiti. Safiye, herke sin neredeyse anasndan doar domaz arap itii tal ya'da bile bylesine ayya birini grmemiti. Belki iki nin cazibesi dini yasakla birleince bu durum ortaya k t, diye dnyordu Safiye. Gergin saltanat kavgalar da onu bu rahatlama yolunu semeye itmi olabilirdi. Selim'in durumu da byle olduuna gre yine en iyisi onun olunun gzdesi olmakt. Baffo'nun kz bu dncelerle arafna daha bir sk sarld. Murad'a yal nzca yatakta deil beyinsel olarak da sahip olabilmeyi baarmt. Onu esrar dumanndan uzaklatrm, akln bana toplamasn salayarak Divan'a kadar trmandr mt. Oysa Safiye'nin sunulduu ilk gn gen adamn uyuturucudan gzn aacak hali yoktu. Sleyman bile t o r u n u n d a k i bu byk deiiklii memnuniyetle izliyordu. Sultan'm torununa yazd ve Murad'm Safiye'yle paylat mektuplar vglerle do luydu. Selim gerek bir gszlk, zaaf sembolyd. Sa fiye'nin gce giden yolda kullanmas gereken ara yalnz ve yalnz ehzade Murad'd. Tabii ki bir gn kendi olu da gcnn bir arac olacakt. Ama u anda o kadar ileriye d n k planlar yapmasna gerek yoktu. ocuklar araclyla g kavga sna girmek, kendine gveni olmayan beceriksizlerin yntemiydi Safiye'ye gre. stelik hamilelikle insan irkinleip iyice kenara itilebilirdi, imdilik bunu istemiyor du. Ayva'mn hazrlad ilalarla byle bir hamilelikten konulabiliyordu.

Safiye & I Lan

51

Ky boyunca yaplacak deniz yolculuu Sultan tara fndan reddedilmiti. Bunun nedeni Murad'd. O n u n ar zularn genellikle ynlendiren ak oluyordu. Safiye'yi m e m n u n etmek uruna aceleci ve sama davranmt. Sonunda da geri evrilmiti istei. Murad tam olarak Sa fiye'yi neyin daha memnun edebileceini anlayamyordu. Kz iin nemli olan ehzade'nin ehvetli akndan ok, onun Sultan'n gvenini ve sevgisini tam olarak kazanmasyd. Safiye'nin aklna onlar Boaz'm kar tarafna gt ren berbat tekne gelince, o an tekrar yaarmasma ya naklar utanla kzard. O n u merakl gzlerden saklayan araf olduu iin neredeyse sevinmiti. Artk bir eyi kesin olarak biliyordu: Ann yularn sk tutmak zo rundayd. O rezaletten sonra ehzade'yi akl banda, l l davranmaya zorlamas ie yaramt. Murad, ihtiya rn gzne tekrar girmiti, hatta eskisinden bile daha iyi bir durumdayd belki de. Utancn zihninden uzaklatrp tekrar kendine sor du: Bu ortam Murad iin en yararl hale nasl getirilebi lir? Tabii kendi iin de... Gen bir adamn enerjisi srekli olarak doru ynlendirilmezse, hedefleri cazip hale geti rilmezse o adam ksa zamanda ie dnk, problemli, tembel ve hatta kendini yok eden biri haline gelebilirdi. Bu gen bir kadn iin de geerliydi. Bu zel gen kadn Safiye olsa bile... arafna tekrar skca sarld. " N e d e n sana bir hadm almama izin vermiyorsun akm?" Safiye bunlar ima ettiinde gen ehzade'nin sk sk syledii bir cmleydi bu. "Sana para vereyim, git kendine bir hadm satn al, parann alabilecei en iyisini. O zaman anneme ve hadmlarna bal kalmaktan kurtu lursun. Gittiin yerler, aldn eyler onlarn baklarn dan saklanr. Daha zgrleebilirsin."

'52

ANN

CHAMBERLIN

"zgrleme" -istedii bu olmasna karn- ona sama geliyordu. zgrlemek istiyordu ama bu hare min dna kmak gibi basit bir zgrleme deildi, daha ileri, daha derin bir zgrlemenin peindeydi Safi ye, her eyin yreinde olmann peinde...Yine de Murad'a hak vermeliydi, "iyi olur, eer doru hadm bula bilirsem..." ehzade, "Eer bakarsan bulabilirsin" gibilerden bir eyler syleyecekti herhalde. Ama o arada burnunu Safiye'nin boynuna yummu olduu iin ne syledikle rini ne de bu konuda aklndan geenleri tam olarak anla yabilmek mmknd. "Sen tandm en zeki kadnsn." Safiye adamn ban biraz itebilirdi ve o arada laf dokundurabilirdi, "Kardein Ismihan'n hadm var ya, u Venedikli Veniero." "Kim, Abdullah m?" Belki byle sylerdi, belki de dileriyle Safiye'nin dmelerini zmeye balard. " O n d a biraz zek var." Hatla bildikleriyle tehlikeli bile olabilir. Bu blm kendine saklamalyd. Sana hak kmda syleyebilecei eyler... "Akm." Burasn yksek sesle sylemeliydi, Murad'm onun gslerini bulduun da karaca arzulu iniltilere uygun bir tonda. Herkes Veniero'yu kle pazarnn ve tacirlerinin bir hatas gibi gryordu. Genlii, deneyimsizlii ve aksi kiilii nedeniyle smihan'a acyorlard. Ama Safiye'nin grm olduklarnn yannda - ve, benini sevgili ehza dem. Baktm Abdullah gelecek vaat ediyordu. Dikkatli olmalyd: Murad imdi tam zerinde olur du herhalde, onun her inip kalkmas aklna daha yaratc bir kelime getirmeliydi: kaz srsne benzeyen mzmz, crtlak sesli, dedikoducu yarm erkekler. Manastrdaki acemi rahibelerden bile beterler. Tabii ki hadmlar kaste decekti.

(Safiye 6u[IHti

53

Kalalarn acemice alkalard M u r a d mutlaka ve cann actrd. O an tatmin olmaktan baka hibir ey dnemezdi. Sonra yanna ylp kalrd ve o da ban okamaya balard ve konumaya, "Oralaryla birlikte akllarnn da biraz gidiyor olmal, sevgili ehzadem, akll efendim benim." Ama iinden, aslnda oras tm erkeklerin akllarnn sakland yer, tek darbeyle ikisi birden gider diye geirir di mutlaka. smihan'n kocadan yana da ans bykt. Vezir, Murad'in aksine meslek yaamnn en tepe noktasnday d. Sokullu Paa bir yn nemli devlet toplantsn s mihan'n o kk, masum burnunun ucunda yapyordu. Onu sk sk ziyaret etmesinin en nemli gerekelerinden biri de buydu zaten ve bunu asla ihmal etmemeliydi. Neyse ki smihan'a gre her ey Allah'n isteiyle snrlyd. Aslnda ne nemli bir konumdayd Kanuni'nin torunu, ama bunun farknda bile deildi, yoksa Safiye, birka ziyaret ve Ayva'yla asla onun hakkndan gelemez di. Safiye, smihan'a hadm iin bir servet nermiti. Murad'a daha fazlasn da verdirebilirdi aslnda. Ismihan ise yalnzca glm ve onu satmay reddetmiti. "Dnya daki hibir ey karlnda onu satmam." Safiye bu ce vabn iinde bizzat hadmn kendisinin olduunu ren se hi armazd. Tek bana kalsa Ismihan insan mem nun etmek iin elinden gelen her eyi yapard. H e r eyi... te yandan Veniero zeki olmasna karn uyum gstermeyebilirdi. syankr bir yaps vard, yalnzca smi han'a kar yumuak bal davranyordu. Hayr, diye karar verdi Safiye, yeni birini aramaya devam etmeliydi. Zeki ve ona sonsuz bir sadakatle bala-

y-\

A N N C H A M B E R LN

nacak bir hadm bulmalyd. Cesaret de nemliydi, ge rektiinde uruna lm bile gze alabilmeliydi. Bunlar sylemek bulmaktan daha kolayd. Grnen oydu ki, er kekler ve hatta kadnlar zerinde kolayca byk bir etki uyandran gzellii cinsiyetsizlerde ayn etkiyi yapmaya, biliyordu. Bu dnceler iinde Safiye kadife kapl bir kutuya benzeyen tahtrevanndan inip dier bir kutuya geti, ha rem geidiydi buras. Uzun geit boyunca bir kadn arafnn iinde kal malyd. Safiye kr gibiydi. Ama bu przl ta zeminle ri, anm eikleri, avlunun ndan sonra insana ka ranlk gelen bu penceresiz dar koridorlar yine de iyi bi liyordu. Yllardr hadmlar arasnda el deitirmi, ok kullanlmaktan ypranmt geit. Sultan'n Divan' topladn haber veren zil ve da vul sesleri yanklanyordu "mermer canavar"m boazn da. Sk sk olduu gibi hadmlar avlusunda biri cezalan drlyordu, kamnn ritmik sesi kulaklarna kadar geli yordu. Safiye bunlarn arasnda bir eyin eksik olduunu fark etti, bu kamlananm inlemeleriydi. Adamdan hi ses kmyordu. Birden kendisine yol gsteren ellere aldrmadan ters yne, sola dnd. Hadmlar avlusunun kenarnda gzle rini a altrmaya alarak etrafna bakt. Kafasnda yeni bir plann glgeleri oktan dolamaya balamt.

M&

VIOW-VLVDA ALTI BYK STUN VARDI. zerlerinde ki kabartmalar kimin elinden ktklarnn gstergesiydi: Byk usta Sinan'a aitti bu grkemli talar. Gneye ba kan yatak odalarnn nnde souk ve yamurdan ko runmak iin yaplm, bunlara hi uymayan kaba bir ah ap glgelik bulunuyordu. Ve bu glgeliin altnda Safi ye, insandan ok kze benzeyen iki siyah hadmn sray la birini kamladklarn grd. Dier hadmlar, Safiye'yi odasna gtrmekle grevli olan ak hadmlar, onlarn bu yaptklarn garip bir zevkle seyretmeye balamlard. eker klahna benzeyen yk sek kavuklar, tarn krmzs ve meneke moru giysileri ve ar tatlms kokularyla gnete erimeye braklm ekerlemelere benziyorlar di. araflara sarnm dierle rinin karanlk koridorlarda yollarn nasl bulduklar ok umurlarnda deil gibiydi ve Safiye'nin oturup bu vahe ti izlemesine hi mi hi itiraz etmemilerdi. Ayaklar yukar kaldrlp, iki tahta arasna sktrld iip- cezalandrlann yzn gremiyordu Safiye, ama adam kendilerinden biriydi. Siyah hadmlar adamn tabanlarn kamlayp duruyorlard. Aslnda bu yntem daha ok odalklara uygulanrd. Byle bir cezalandrmadan sonra bir ay boyunca yryemedikleri olurdu ama, bylelikle gzelliklerine grnr bir zarar verilmezdi. Bir kadn iin on krba yeterliydi, en azgnlar iin bile, on be caydrc olurdu. Safiye orada durup saymaktan vazgeene kadar en az yirmi krba yemiti adam. Kurban siyah deildi. Es merce bir beyazd bu, aslana benziyordu. Tabanlar cl-

56

ANN

CHAMBERLIN

vlmekten yer yer alm ve pembe etleri aa kmt. kze benzeyen iki adamn ayaklarnn dibinde oktan bir kk kan gl olumutu. Ama o hl "gk" deme miti. Bedenini balayan ipler bile sanki daha ikyetiy diler bu durumdan. "Gel buraya gzelim." Nur Banu, Safiye'nin dirsei nin dibindeydi, yumuack bir sesle konuuyordu. "Bun lar grmen gerekmiyor. Seni sarsabilir seyrettiklerin ve olumla geirecein gecen rezil olur." Bu, Nur Banu'nun, olunun gzdesine aylardr gs termedii bir tavrd. ki kadn arasnda yeterince derin lemi bir rekabet ve kskanlk kuyusu vard. Safiye, Murad'm annesinin onu bir rakip olarak grdn bili yordu. te yandan iinden bir ses ona, alan bu kollara cevap vermesinin iyi olacam sylyordu. Uzun sredir byle bir ortamn olumasn beklemiti. H e r admn ti tizce izleyebilen, haremin bu en nemli kadnyla didiip durmak ok da hayrl bir i deildi. Ama grdkleri kafasndaki tm iyi niyet planlarn bir kenara atvermiti. "Kim bu adam?" diye sordu. O srada koluna aslan N u r Banu'ya kar, adamn krbalara gsterdiinden daha fazla bir tepki vermiyordu. "Smbl. Onu hatrlamyor musun? Mihrimah Sultan'm hadm. Evet, efendimizin kz insanlar yola getir mekte olduka beceriksiz, grdn gibi." Safiye, imdi adam hatrlamt. Tabii ki adamn kasl vcudunu, kvrck kahverengi salarn bilmiyor du. Btn bunlar daima krkl giysilerin, uzun kavukla rn altnda gzlerden saklanmt. Ya o isim! Smbl... Byle bir erkee verilecek isim miydi bu... Ne byk eliki... "Ama neyle sulanyor? Mihrimah'in bakirelerini mi bozmu?"

Safiye Su I Lan

57

" O n u Selim'in son gzdesiyle yakalamlar." Konu, Nur Banu'nun sesini aksiletirmiti. "Bakireler dediimde aka yapyordum ama yle grnyor ki hadm yalnzca bunu yapabilecek gte de il ayn zamanda da bu ii yapmaya can atyor." "Selim'in odalyla deil." N u r Banu glkle cm lesini tamamlad, "Olamyla baslm." Safiye aknln gstermemesi gerektiini artk renmiti. aknlk zayfln en belirgin iaretiydi. "Bu rezil ilikinin efendimizin houna gideceini sanmyorum," dedi. Kadna acyarak bakt. Erkeini i kiden koparamamak, onu olanlarla paylamak... Hem ayya hem de kulampara bir veliaht. Ya da... Evet, belki de bu konuda hi konumamak daha iyiydi, sustu. N u r Banu, Safiye'nin szlerindeki inelemeyi he men farketmiti, ona bir mlekinin beenmedii ve az sonra yere alaca bir vazoya bakt gibi bakt. Yine de kendine hkim oldu ve kz yutkunmak zorunda kald. O t u r u p sersemce etraf seyretmektense srasnn gel mesini beklemenin hibir sakncas yoktu. Haremin ba kadnyla olan ilikisi yle bir noktaya gelmiti ki, artk N u r Banu olunun Safiye'ye olan dknln kabul etmek durumundayd. Zaten ondan baka kontrol ede bilecei bir erkek yoktu, ite bu sefih iliki her eyi bir kez daha ortaya karmt. Nur Banu olunun gzdesiyle didimesini oyunun kurallar iinde yapmak zorundayd. Murad'm gazabna uramay asla gze alamazd. Yine de snrlar zorlamamak gerek, diye dnd Safiye. Bunlara karn konumaktan kendini alamamt: "Bence bu adam masum." Kelimelerin zerine basa basa, dikkatle sylemiti bu szleri. "O da yle diyor," diye cevap verdi Nur Banu, fke-

58

ANN CHAMBERLIN

sine hkim olmaya alyordu, " ama hepsi de ayn eyi sylerler." " O n a inanyorum." Safiye konuyu demeye devam ediyordu. "Efendimizin iddetinden korkan olan avutmak , iin yatana aldn sylyor." Bir an iin Safiye avunmak zere adamn yatana kendisinin gittiini dnd. Byle bir eyi itiraf edeme yecek olsa da o koruyucu, gl kollarn gvenliinde olmak aklndan gelip geivermiti. N u r Banu devam etti: "Smbl, olann onun om zunda aladn sylyor. Ama demin dediim gibi, hepsi de byle der..." "Allah iin, ona inanyorum." Falakadaki hadm birden ban yukar kaldrd ve Safiye onun yeil gzlerindeki prlty grd. Ve hafife peesini kenara ekti. Adam onu tekrar grdnde ta nmalyd. ektii acnn onu bakar kr yapmam olma s iin iinden dua etti. "Gel Safiye," dedi N u r Banu. " D a h a fazla onunla uramayacaklardr. Burada ii biter bitmez Yedikule'ye yollarlar onu." "Yedikule..." Safiye korkudan m souktan m olduunu bilme den rperdi. Oraya hi gitmemiti. Oray grmemiti bile. Hristiyanlardan kalma bir eski yap olduunu tabii ki biliyor du, orada karadaki surlar denizdekilerle buluuyordu. Dnyann bir ucu gibi o yerde, mahkmlar tutuluyordu. Ve buradaki falakayla kyaslanamayacak ikenceler yap lyordu Yedikule'de. Oradaki ac dolu lklar yalnzca ikenceciler duyabilirdi, bir de deniz... Deniz, sadece bu sesleri deil seslerin sahibi olan,

Safiye Sultan

59

ikencelere dayanamayanlarn cesetlerini de kucaklyor du. Yaayabilenlerin ou da zincirlenmi olarak getiril dikleri Cellat emesi'nde halkn gz nnde, ibret ol sun diye idam ediliyordu zaten. "Evet, onu Yedikule'ye gtrmeliler," dedi Safiye, Nur Banu'yla birlikte yrmeye balad, "bu falaka onun iin ocuk oyunca." Ama bu szleri avludan ktktan sonra sylemeye zen gstermiti.

Mfe>

VIICSOIR AYNANIN YARDIMIYLA dnyadan uzaklaabiliyordu Baffo'nun kz. Tpk haremin kafeslerinin d dnyaya kapanmas gibi o da bu ekilde zihnini her trl olaya kapatabiliyordu. Bir an iin Ayva'nn kenar altn paracklarla ssl zeytin yeili yemenisi aynada grnr gibi oldu, ama Safiye onu evirerek asn ayarlad ve tekrar kendi yzn seyre dald. Aynann ssl altn er evesi onun yznn yansmasn mkemmel bir ekilde ereveliyordu imdi. Safiye, ehzade'nin ona yeni armaan olan kulandaki kk ku yumurtalar biimindeki zmrt kpe leri ve boynunda onlarla takm gerdanl memnunlukla seyretti. Ama esas onu mutlu eden kendisiydi. Evet o da sal tanat havuzuna atlan bir tat, ama yaratt dalgalar i ten da deil, dtan ie doru geliyordu. Bu dncey le, kendini ziyan etmek zerinde younlat tekrar. Ken dini savurtup ziyan olmak, b u r a d a , h a r e m d e ok sk rastlanan bir d u r u m d u , nice gzel kadnlar grmt

60

ANN CHAMBERLIN

byle yok olup giden. Haremin zenginliklerinde yozlap yok olmu nice kadnlar... Belki de zaten onlardan umu lan da buydu. hunun iin buradayz, diye mrldand Safiye. Nere deyse Murad beni arr, eer Sultan onu daha fazla oya lamazsa. Tm. gnm bir sonu beklemekle geiyor. En azndan onlar da bu son iin bir gn geiriyorlard. Ama yine de bugn daha farkl bir ey yapmann mutluluu vard iinde. Yeni hadm, Gazanfer'i bulmutu. Kendi anlamnn, belki de stnlnn farknda olmann verdii huzurla rahatlam Safiye. Bir parmak badem ve yasemin kremi alp yanaklarna srp ovutur du. Souk mermere benzeyen yz bir mkemmellik ant gibiydi. Baz kzlar beyaz peynire, bazlar lokuma benzetili yor, ama ben mermere benzemekten mutluyum. Peynir ok gzeneklidir, lokutn da boyal ve effaf, her ikisi de a bucak eriyip giderler, yok olurlar. Kendi duruunun salamlndan emin, tekrar d dnyaya dnd Safiye. Mavi camdan bir kavanozda du ran gzellik kremine... Murano camndan kavanoz, ne ev ne de bir baka zlem uyandrmt onda. Yalnzca es ki yurduyla yenisi arasnda olabilecek ticareti ve politik ilikileri dndrmt. Ayva nm ona doru M u r a n o camndan kavanozu uzatan hafif kemikli, yeilimsi parmaklarnn daha tesi ni gryordu Safiye: gelecei. Ban, kadnn yzn kremlemesi iin geriye yaslad. Genellikle kendine g venli ve sakin olan kalfann ellerinin, mermer dzgnlndeki tenine dokununca titreyeceinden emindi. Ve yle oldu. ehzade M u r a d da ona sarldnda aynen byle oluyordu.

Safiye Su 1 Lan

61

Ayvann ovalamas uzadka skclayordu. Ama Safiye, bunun beyninin almasna engel olmasna izin vermedi. Kadnn etkilenmesi ona kendi yznn mkem melliini dndryordu. Salam ve yoldan karlama yacak biri olmasna karn Ayva, Ismihan k o n u s u n d a dorusu ok tetikteydi. Aslnda Baffo'nun kz bu gzellik seanslarnn etki sine tam olarak inanmyordu. Asla da inanmamt. H e r konuda olduu gibi bu konuda da yalnzca kendine g veniyordu. Murad' kazandndan emindi ve onu elinde tutmaya devam edecekti, bunun tek nedeni de kendi g zelliiydi; kremler, kokularla yaplamayacak kadar mt hi olan Tanrsal gzellii. Safiye yznn eski zaman tanrlarnnkiler kadar kutsal bir anlam olduunu dnyordu. Bylesi bir g zellik asla ve asla engellenemezdi, hatta Tanr bile bunu yapmazd. Bu ekilde dnmesinin herhalde en nemli nedeni anayurdunda da, burada da ald dini eitimle re hi kulak asmamasyd. O kendi kutsallnn dnda hibir eye inanmyordu. Yine de bu kutsanm gzelliin karanfil ve zencefil le glendirilmesinde bir saknca yoktu. Safiye baharat larn bir zarar olacan dnmyordu. Aslnda bura daki hibir deti zararl bulmamt; dualar da, orular da, bayramlar da. Yzndeki hafif karncalanmay bu baharatlar yap yor olmalyd, nedeni baka bir ey deildi. Safiye'nin ya naklarndan yuvarlak ene ucuna doru halkalar yaparak bu yz hayranlkla ovan Ayva, "Bugnlerde karabiber ok ucuz piyasada," dedi. "Sudan ucuz, ama ne yazk ki gzellie fazla bir katks yok. Yine de neredeyse yz k n ksrne yetecek kadarn oktan depoladm ben."

62

ANN CHAMBERLIN

Safiye, "Sleyman'n Hint Denizi'ndeki Portekiz ge milerinden elde ettii ganimet olmal b u n u n n e d e n i " derken, Ayva'nm parmaklarnn, onun dudaklarnn en kk bir hareketinden bile nasl etkilendiinin farkn dayd. "Bakyorum baharatn kaynayla ok ilgilisin," dedi kadn, "hatta baharatn kendisinden bile daha fazla..." Safiye glmseyerek konumaya devam etti. "Bu ba harat skenderiye'ye gtrlyor nce, oradan bir ksm istanbul'a getiriliyor, ou da Vcnctlikli tccarlara iyi bir fiyatla satlyor." "Anayurdunun tccarlarn ok mu takdir ediyor sun gzeller gzeli?" Ayva'nm ses tonu, deil Vcnedik'i, gkteki Ay' bile fethetmeye hazrm gibiydi aliye iin. "Bu d u r u m d a , Venedikliler'in karlar islam'n emelleriyle de rtyor. Aslnda ben taraf tutmam, bir tek u Allah'n belas Porteki/.Iiler'e karym. Gemileriy le Afrika kylarn dolatklarndan bu yana Hint Denizi'ni ellerine geirdiler ve bunun tadn doyasya kar yorlar. " "Son gnlerde alarn neden bol biberli yemekler yaptklarn imdi anlyorum." "Sevgili Ayva'm, tutkularn sanyorum midenle snrl kalyor." "Seninkilerse tm dnyay kapsyor galiba." Kalfa Kadn'm ses tonunda bir para ksknlk m vard? "Ben kk bir ocukken Venedik'te sk sk duydu um bir sz vard: 'Karabiberin gittii yer altnn da gelecei yerdir,' diye." Safiye, kadnn yz masajyla san ki kendinden gemi gibi yaparak gzlerini kapad, keli meleri uzata uzata konumaya devam etti, "ocukken kanal kenarlarnda, baharat depolarnn arasnda oyun

Safiye Sultan

63

oynardk. Bazen karanfil, bazen kimyon ama daima kara biber kokard ortalk. Zenginliin kokuuydu bu ve gcn..." "Gel seni ifahaneme gtreyim cierparem," diye fsldad Ayva. "Bu aptal, cafcafl yeri ve insanlar kendi hallerine brak. Orada zlediin kokular bol bol iine ekebilirsin." Yanaklar krem iindeki Safiye, bu neri ok batan karcym gibi apknca glmsedi. Aslnda u sra onu tek batan karan dnce yeni hadmyd. Sonun da kendisine uygun birini bulmutu, sanki adam onun bir parasyd, onunla ok uzaklara bile ulaabilecekti. Ayva'nm dokunula yle bir rperdi ama belki de bu rperiin daha gizemli bir nedeni vard, Gazanfer'in de tam bu anda benzer dnceler iinde olduunu hisse der gibiydi Safiye. Kadnn davetine bir yant vermemiti Baffo'nun k z. Tekrar konumaya baladnda, hadmyla zihinsel olarak yaad bu birlemenin etkisiyle sesi buulanmt. Kendini kontrol etmeye alt, ama ses tonundaki ih tirasl ve gl deiim ksa srm de olsa, kadnn dik katini Safiye'ye tpk bir mknats gibi ekmeye yetmiti. "Portekiz'le olan mcadelenin nasl gideceini, se nin sihirli formllerini yzme yanstmaktaki hevesin den anlayacam sevgili Ayvam benim." "Gzeller gzeli, gnlmn gzdesi, senin o altn deerindeki badem gzlerin iin her eyi yaparm ben." Safiye, btn dnya onlarn bu karlkl ekimine kar bir fesatlk iindeymi gibi bakt. "Dilerdim ki..." Bir sre sustu, brakt ki kadn bu istein gerisini kendi ehvetli hayalleriyle doldursun, sonra gzlerini karlkl dilein gereklemesini onlar engelliyorlarm gibi oda daki kalabalkta gezdirdi.

64

ANN

CHAMBERLIN

"... dilerdim ki Sultanmz efendimiz, Akdeniz'le Kzldeniz'i Svey'te birletirecek kanaln yapm iin yete rince kleyi oraya yollasn. Bu, her eyi batan sona de itirecektir, Portekizliler'i dize getirmenin tek yolu bu dur." "l ortasndaki bir kaz, haremin gbeindeki seni neden ilgilendiriyor ki?" "Dnce ufuklarnn darl beni bazen artyor. Oysa sen zeki bir kadnsn sevgili Ayva, haremin en zekis... "Bunu bir iltifat olarak m almalym?" Kadn gn boyu defalarca yapt gibi peesinin ucuyla yzn bir para rtt." "Tabii ki..." "ok emin deilim ama... Zaman zaman senin beni gzel olarak tarif etmeni beklediim de oluyor." "Yani Ayva'cm, akas deilsin..." Safiye panikle dilini srd, ama neyse ki, kadn ceva ben sanki bir ey olmam gibi glyordu. "Bazen senin gzellikle akl denkmi gibi deerlen dirdiini dnyorum," dedi Ayva. "Sanki akl sahibi birinin gzel de olabilmesi elindeymi gibi." "Aslnda herhangi bir kadn..." "Ve tabii bu seni haremin yalnzca en gzeli deil, en zekisi de yapyor, yle deil mi? " Safiye, ad gibi bir para eki olmasna karn, kad nn tekrar glnden honuttu. Yine de bir cevap vere cek cesareti kendinde bulamad. Saldrmadktan sonra nasl bulabilirdi ki? Ya da kadnn elindeki kavanozu alp yere arpmadktan sonra... nce Ayva konutu: "Senin kadar emin deilim bu konuda. Oh, zeki ve gzel olmadndan deil bu Safiyem, ama sana unu sylemek istiyorum. Genellikle g-

Aafiye Sultan

65

zellik zekya tercih edilir evet, yalnz daha iyisi her ikisi nin birlikte olmasdr; bylelikle o kii ince, tatl ve ba kalarna kar duyarl tavrlaryla ok nemli bir eyi ya ratr: sevgiyi..." " O h , Ayva, bunlar syleyen sen misin? Sevgi dolu incelik ve merhametten sz edecek bakas kalmad m? Senin bir kalbin olduunu elbette hepimiz biliyoruz, tp k lakabn gibi sert ve mayho bir kalbin olduunu..." Kadn bu ak sulamadan, hatta tehditten rahatsz, minderinde kmldand. "Haremin duvarlar kafan da m sktryor yok sa?" diye devam etti Safiye. "Safiye'ciim yoksa burann gereine kar seni krletiren uzaklardaki bir mucizenin cazibesi mi?" "Sultan Sleyman'n imparatorluunun devamndan daha gerek olan da neymi? Bir gn Murad'm ve sonra da olunun olacak olan imparatorluktan daha nemli ne olabilir?" "Olunun?" "Evet benim de olumun." "Allah'n izniyle." "Tabii ki Allah'n izniyle." Safiye'nin oval yznde kalfann gl elleri sessiz ce dolat ve Ayva tekrar deiti, yine o eski, Safiye'yi mutlu etmek iin can vermeye hazr kadn geri gelmiti. " o k uzak olmasna karn Kalkta, Sumatra ve hatta Malabar'dan efendimize eliler geldiini duydum," dedi. "Bizleri birletiren islam'n adna onun, dinsiz Por tekizliler'e kar kendilerini korumasn istiyorlarm." Ayva daha fazla krem almad ellerine, Safiye'nin y z kr krd zaten, ama masajna devam etti. Alnndan dudaklarna, b u r n u n d a n ene ucuna bir k gibi hay ranlk ve tutkuyla okayarak ovuyordu kzn tenini.Safiye Sultan F 5

66

ANN CHAMBERLIN

Safiye gzleri kapal dnyordu. Konumann ya ratm olduu hayal krkl ve kafa karkln unuttu rarak kadn rahatlatacak bir eyler sylemesi gerektiini biliyordu. "Btn o mttefiklere Sultanmz altn giysiler ve , keselerle gm veriyor ama adamlarn gerek ihtiyalar olan silahlar ve askerleri vermiyor. Aslnda bunu hakediyorlar." "Sanrm ki bir erkek, sultan bile olsa ayn anda her yerde olamaz, dolaysyle savalarn ve yntemlerini ken di seer." "Ve harem, bir kadnn yurdu olan harem, onun her yerde olabilmesi hakkn inkr eder." "Ama ayn inkr, o kadna erkek dnyasnn bir ada ma verdiinden ok daha fazlasn verir, isterse kadn bir yn yerde ayn anda olur." te yine balad. Bu kalfa c yapmaya alyor? An lad ile, ilalaryla uramal. Tam konumaya balaya cakt ki, birden tm yzn svazlayan eller durdu ve dncelerini kendine saklad. Ayva elenen bir sesle yle dedi: "Bir kadn gze grnmeden elini her yere uzatabilir." "Allah gibi mi?" diye sordu Safiye. "Evet, Allah gibi," diye cevap verdi Ayva.

VIIIG7AFYE, TANRI GB grnmez bir kadnn hayaliyle glmsedi. Gl sanki kalfann bedeninden ieri gir mi ve ona sahip olmu gibiydi, kadnn gzleri zevkten kapalyd. "Benim de tpk Sultan gibi kendi savam, silahla rm seebilmem gerekir," dedi Safiye. "Sanyorum ki, Allah'n izniyle oraya ktmda ihtiyardan daha iyi ya pacam bu ii..." Ksa bir duraklamadan sonra devam etti, "Aslnda, ihtiyarn ii zor, Portekizliler'e kar verilen sava hem karmak hem de ok ok uzaklarda, orada olup biteni renmek neredeyse bir mr kadar zaman ister. ren dikten sonra ileriye dnk olarak bunlar deerlendir mek ise belki daha da fazlasn..." " S u l t a n ve t o r u n u n u n gelecei iin ok n e m l i bu..." "Benim iin de... Biliyor musun senin baharat paza rndan aldn fiyatlar bence bunlar renmenin en ko lay, en abuk ve en gvenilir yolu." Ayva, Saiiye'nin szlerinin ifade ettiinden ok daha fazlas bir vgyle karlam gibi grnyordu. Demek ki artk aralarnda bir gerginlik kalmamt ve bu, Baffo' nun kznn ilgisini odadaki dierlerine evirebileceinin iaretiydi. Burada, harem duvarlarnn arasnda kendi zvarlklar olmayan iki dzineye yakn kadnn varoluunun iz leri vard. Gen kadnlarn kendi milliyetleri ve kltrle ri kafeslerin, peelerin basksyla eriyip gitmiti. Gzel diler ve zaten buraya getirilmi olmalarnn n e d e n i

68

ANN

CHAMBERLIN

buydu ama bu gzelliin yaratt klelikten kurtulabile cek kadar gze girememilerdi. Ayva, "ehzaden yaknda seni arr," dedi. Safiye, pek de aldrmayan bir tavrla, "ok yaknda," diye cevap verdi. Kalfa Kadn, Safiye'nin yzn bir kez daha svazla d ve "bakalm yasemin kokunu ehzade de benim kadar sevecek mi ceylanm?" dedi. Safiye, ilgisizliinin Ayva'nn cann sktnn far kndayd. Konumak iyi gelebilirdi, hatta daha ncekile rin tekrar bile olsa... "Hareme ilk geldiimde," diye sze girdi, "harem iin satn alnmamdan nce buraya getirildiimde bile, ierilerde bir yerde gcn nabz gibi attn farketmitim. Henz lm birinde kalm, yaamn son iareti gi bi bir eydi bu. Anlayabiliyor musun sevgili Ayva'cgm? Hi byle bir bedenle karlatn m? " "Hayr, benim karlatklarm genellikle tamamen lm ceninlerdir." "stelik bu, yle sradan bir yaam deildi, tantana l ve m k e m m e l bir yaamd, hayal edebileceim en muhteem yaam." Aynaya yle bir bakarken iinden, "ve onun benim olmasn istedim," diye geirdi. "Haremle ilgili olarak sana daha nce anlatmak iste diim bir ey vard. Ama bunu tam olarak ifade edeme mitim, kelimeler bana yetmemiti. Kadnlar arasnda bir ey. Hissettiin bu muydu?" Safiye ban sallad, ama bu zorlukla duyduu kad nn sesinden ok, kendi iinde bulduu cevaptan t ryd. "imdi anlyorum ki hissettiim o g Nur Banu' dan geliyordu." "Ehh, gelinle kaynana daima birbirine benzerler." "Kaynanam?"

nl'iye 6u 1 Lan

69

"Murad'm annesi Nur Banu, senin iin byledir." Safiye, kadn elendirebilmek iin bu muhabbeti devam ettirmek istiyordu. "Venedik'te kocann annesine karnn eytan derler," dedi. "Ama benim bildiim yal nzca halam ve onun rahibe arkadalaryd. Onlarn anas Meryem'di, ne garip deil mi? in asl bunu daha nce ben de hi dnmemitim. Bundan ikyeti olduklar n da hi duymadm. O n u n k o n u m u n a zendiklerini de..." Ayva Hristiyanlk ve onun kadnlar nasl istismar ettii stne bir eyler mrldand, Safiye bunlar dinle meye bile dayanamayacakt. "Hayr," dedi, konumay k e n d i dncelerinin dorultusuna ekmek istiyordu. " N u r Banu ile ilk kar lamamda ondan kaynaklanan en ufak bir ters duygu hissetmedim. Belki bir para zendim. Ama kesinlikle onunla dost olabileceimi dnmtm." "Ayn erkein sevgisini paylamak zorunda kalaca nz henz bilmiyordun." Ayva tekrar fsltyla konuma ya balamt. "Buna mecbur deilsin, biliyor musun?" "Dost olmak istiyordum, gerekten, umutsuzca bu nu istiyordum. O n u n gcn paylamak istiyordum. Kann kalpten pompalanmas gibi bu duvarlar doldu ran gcn sahibiyle dost olmak istiyordum, anlyor mu sun?" "Senin bu ilgine layk baka kadnlar yok muydu ha remde?" "Dier kzlar, kadnlar... Onlar Nur Banu'nun klcal damarlar gibiler. Odada olmasa bile onlar Nur Banu ynetir, her anlamda. te bu akam ilk akamdan fark szlar. Etrafna bak. Ya bir papaanla konumaya abala yan bir kz, ya da vazolardaki lalelerle vakit geiren bir bakas."

70

ANN CHAMBERLIN

Safiye oday garip, metalik bir kokuyla dolduran lale dolu vazolar eliyle iaret etti. "Ve ne yaparlarsa yapsn lar, bu kadnlarn tm de onun isteklerine uygun davra nrlar." "nk o bir Ba Kadn. nk o bir olan dourdu. stersen sen de artk korunmay brak, bunun yerine sana abucak gebe kalman salayacak bir eyler yapaym." "Haydi unlara bir baksana! Btn kzlarn kaygs, gayesi toparlanacak sandklar ve denklerde. Hepsi yal nzca yaz iin gidilecek Ktahya gezisinin telaesinde." "Sen ilgilenmiyor musun?" "Ben bu geziye dahil deilim." "Hayr, deilsin." "Ben artk hizmetkr klelerden deilim. Murad'm yanma kan ter iinde gitmem gerekmiyor." "iddiaya girerim, yanma gittikten sonra kan ter iin de kalyorsun." Ayva apknca bakt ve gld. " N e yazk, ayn gayreti buras iin gstermiyorsun." Safiye hibir ey sylemeden aynaya bakt, kelimele rin arkasndaki anlam kavramt. Ayva devam etti: "Yani unu sylemek istiyorum, di er kzlarla yaknlaabilirsin, zevkli de olur. Bylelikle N u r Banu'ya kar da bir g birlii oluturursunuz." "Murad'm kalbine taht kurduumdan bu yana ben tek kiilik orduyum." "Biraz fazla byk bir taht kurmu olmayasm? Se nin lkenin kadnlarnda, erkekler zerinde byle hki miyet kurmann olaan karlandn biliyorum. Ama bu usulleri buraya taman gerekmez. Haremde biz bundan kaarz." Haremde bir eyden kamak, Safiye'ye anlamsz gel miti, bu yzden aldrmadan kendi dncelerini aktar maya devam etti. "Murd' tpk esrardan kopardm

(Safiye eni I lan

71

gibi annesinden de kopardm. Bu yzden N u r Banu ile birbirimize yanda olmamz artk sz konusu olamaz. Zddm ileri srmekse samalk olur." "Hayal edebilir misin gzelim, eer ben iimi erkek dnyasnda yapsam zgr m olurum? im, sanatm er keklerin eline gese ne olur? Benim almama izin ver seler bile, bu onlarn koyacaklar kurallara gre olurdu. Ne zaman bir ocuun olup olmayacan sana ve bana imdi erkekler syleyeceklerdi." "Baka kadnlarn ikyet ve szlanmalar tpk bir baka kalbin damarlar gibi beni ilgilendirmiyor." Ayva'nn, onun konumalarndan ok fazla bir ey anlamadnn farkndayd Safiye ve daima ayn kalan ha rem odasnda, tek peinde olduu eyin kararllk olma sna kar, birden her eye kar skntl bir kaytszlk duymaya balamt. Kmltsz bir hayatn ayr ayr paketlenmesi onu s kyordu. ite birbiriyle mzikal rekabete girimi iki kadn yan bandayd. Biri ackl ackl ark sylyordu, dieriyse hareketli bir oyun havas almakta. Ortadaki e meden dklen sular ayr bir ritm iinde. Rengrenk laleler, tatllar, erbetler, sandal aac ve kara amber kokusu yayarak yanan bir pirin mangal... Duvar dibinde nargile eken drt kadn. Mcevherlerin lts kumalarnkiyle yara girmi, b u n a cvltl renkleriyle ve g r l t c barlaryla kular da katlmt... Bu renk ve seslerin hepsi de ayna lar ve inilerde yanklanp sanki ikiye, e ve hatta ok daha fazlasna katlanyor gibiydi. Ayva, ocuunu uyaran bir kadnn hogrsyle glmsedi: " N u r Banu senin bu bakaldrmann aresine bakacaktr, dikkat et."

72

ANN CHAMBERLIN

"u an hi umurumda deil." Safiye tekrar aynaya dnd. Bu bir eit kiisel sa vunma myd, yoksa Murad'n onu armasn bekle mekten skld iin bir eit zihin datma m? Belki de doruydu, ama Ayva'nn sylediklerini duymak istemi yordu. "iki yl nce, ehzade Murad'n annesi, nefes kesici gzellikte bir Venedikli kz iin Sultanla mezatta yara rak tam drt yz kuru dedi. Dinimize aykr olmasna ramen Nur Banu, bunun gelecek yllar iinde kr geti receini dnyordu, kontrol kaybedecei, yatrm nn parmaklarnn arasndan kum gibi akp gidecei hi mi hi aklna gelmemiti. O n u n bu d u r u m u n u yabana atma ve eer Nur Banu'nun hakkndan gelmek istiyor san, burada kadnlar arasnda kendine yandalar bul, dostluklar yarat." "Kullanmadm eyalarm deerlendirebilirim. Murad da babas gibi cmert, beni iki kez ayn giysiyle grmedi. Onlar verebilirim." "Bunca aydan sonra hl bir adam oyalayp, elen dirmeye almak sana skc gelmiyor m u ? " "Ne? Bu akamki kyafetimi beenmedin mi yoksa? Bu yeil iekli am ipeini grr grmez sevmitim. Ama sen imdi byle diyorsun, belki de gn yzn den oldu bu terslik. Ah u satclar... Bak ite, akam farkl duruyor, renkler garip leti." "Yreimin paras, sen her durumda gzelsin, ula aputa sarnsan bile..." Safiye'nin durgunluuna bir son vermek isteyen Ay va, "bu akamn artan ieklerini kime sunacaksn gzel ler gzeli," diye sordu. Safiye ipek elbisesinin zerinde okar gibi dolaan eli kadar hafif bir sesle mrldand: "Byle armaanlara

(Safiye Sultan

73

karn, kendimden baka hi kimseye gvenmemem ge rektiini biliyorum." "Osmanl soyu erkeklerinin ya da kendi gayretleriy le para yapm olan dier erkeklerin gzdelerinin dnda tm kzlarn belirli klklar vardr, yle deil mi? Acemi ler yeil, hizmetkrlarsa pas rengi giyinirler. Yalnz bay ramlarda dilediklerini giyebilirler." " N u r Banu bir bakta kimin kim olduunu, nerede altn anlayabilir. Bir kadnn sslenme ayrcalna sahip olabilmek iin uzun yllar haremde almas gere kiyor. unlara bir bak! Havann scana ramen gsteri yapabilmek uruna neler giymiler." "Ama sen tm bu kurallarn dmdasm." "Yine de verdiklerimin darda birka kurua satl dn biliyorum." "Ama ben, bana verdiklerinin hepsini define gibi saklyorum." "Onlar giydiini hi grmedim." "Hayatm, ben onlar ykamyorum bile. Senin ko kunla kalsnlar diye." Safiye, bu tarz vglere kukuyla yaklamasna ra men gld. "Verdiim armaanlar satldnda hi etki leri kalmyor," dedi, "aslnda hibiri harem dnda bir anlam tamyor zaten." "Emin misin?" "Grdm kadaryla yle." "Belki de armaanlarn, vefaszln hakkndan ge lemediini kendinden renmisindir, nn annesine kar olan tavrn ortada, ne dersin?" "Sen de Nur Banu'yu sevmiyorsun, deil mi?" "Hayr. Benimki eski bir gr ayrl. Senin sevme m e m e sululuk ve vicdan azab da tayor iinde galiba. Byle diyebilir miyiz?"

74

ANN CHAMBERLIN

" N u r Bau'nun, Selim'i, olunun babasn artk hi grmediini biliyorum. Kendi kendine de yeterli olamaz. Haremdeki etkisi de artk lyor. Ah bir kendi haremim olsa..." Safiye birden kendini ani bir ekilde dinen frtna nn iinde gibi hissetti. Yalnzca dini szler tekrarlayan "papaanlarn sesleri duyuluyordu: " H e r eyin sahibi ve en gzeli kimdir?" Sanki kendi varlnn olduu daire nin dndan geliyordu bu sesler ve Baffo'nun kz cevap verem