ankara Ünİversİtesİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/401/697.pdf · dİnÇol, a., "hititler...

95
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH (ESKİÇAĞ TARİHİ) ANABİLİM DALI HİTİT DÖNEMİ ANADOLU COĞRAFYASININ İNCELENMESİNDE YENİ BİR YAKLAŞIM YÜKSEK LİSANS TEZİ Yener DURAN Ankara-2003

Upload: others

Post on 30-Dec-2019

24 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH (ESKİÇAĞ TARİHİ) ANABİLİM DALI

HİTİT DÖNEMİ ANADOLU COĞRAFYASININ

İNCELENMESİNDE YENİ BİR YAKLAŞIM

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Yener DURAN

Ankara-2003

2

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ........................................................................................................................ii

KAYNAKÇA..............................................................................................................iii

I. GİRİŞ........................................................................................................................1

II. HİTİTLER..............................................................................................................4

II.1. HİTİT DEVLETİNİN OLUŞUMU, ESKİ KRALLIK.............................7

II.2. İMPARATORLUK.................................................................................12

III. HİTİT DÖNEMİ ANADOLU COĞRAFYASI...............................................23

IV. HİTİTÇE ÇİVİ YAZILI KAYNAKLARDAKİ BAZI YER ADLARI

ÜZERİNE ÇALIŞMALAR................................................................................35

V. SONUÇ..................................................................................................................54

ÖZET.........................................................................................................................65

EKLER

1. ÇİVİ YAZILI METİNLER.........................................................................69

2. BAZI M.Ö. II. BİNYIL YERLEŞİM YERİ PLANLARI..........................82

3

ÖNSÖZ

Hitit tarihi ve kültürüne ilişkin bilgilerimiz, çivi yazılı belgeler üzerindeki çalışmalar

ve arkeolojik kazılar ile özellikle son otuz yıldır önemli ölçüde artmıştır.

Bununla birlikte, yeni geliştirilen teknolojilerin bilim dünyasının çeşitli alanlarında

kullanılmasıyla alınan başarılı sonuçlar göz önüne alındığında, bu teknolojilerin tarih

çalışmalarında kullanılmasıyla birlikte başarılı sonuçlar elde edilebileceğini

düşünmekteyiz.

Uzun soluklu bir tarihi coğrafya çalışmasının ilk adımı olarak düşünülebilecek bu

çalışmanın amacı, çivi yazılı metinler ışığında, Tapika olarak identifiye edilen

Maşat Höyük’ten ve arşivlerinde geçen coğrafi isimlerden yola çıkarak, bazı coğrafi

adların lokalizasyon çalışmalarında yeni bir yöntemin ilk örneklerini sunmaktır.

Sergilenmek istenilen yeni yaklaşım, eskiçağ tarihi coğrafya çalışmalarında

kullanılması düşünülen yeni geliştirilen teknoloji uygulamalarını da içeren daha

geniş çaplı araştırmaların temelini oluşturacaktır.

Bu çalışmayı şekillendiriken ve çalışmalarım süresince daima destek olan değerli

hocalarım Prof. Dr. Aygül Süel’e ve aynı zamanda tez danışmanım olan

Yrd. Doç. Dr. Turgut Yiğit’e teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ayrıca çivi yazılı

metinler ile ilgili yardımlarından dolayı değerli arkadaşım, Hititolog Mete Araz’a

çok teşekkür ederim.

4

KAYNAKÇA

AKURGAL, E., Anadolu Uygarlıkları , İstanbul 1987

AKURGAL, E., Anadolu Kültür Tarihi, Ankara 2000

ALP, S., “Maşat-Höyük'te Keşfedilen Hitit Tabletlerinin Işığı Altında Yukarı

Yeşilırmak Bölgesinin Coğrafyası Hakkında”, Belleten 164 (1977), s. 637-646

ALP, S., “Hitit Kenti Hanhana'nın Yeri”, Belleten 164 (1977), s. 649-652

ALP, S., “Maşat Höyük Tabletlerinin Eski Anadolu Coğrafyasına Katkıları”,

IX. Türk Tarih Kongresi, Ankara 1986, s.227-233

ALP, S., Maşat-Höyük'te Bulunan Çivi Yazılı Hitit Tabletleri, Ankara 1991

ALP, S., Hethitische Keilschrifttafeln aus Maşat-Höyük, Ankara 1991

ALP, S., Hethitische Briefe aus Maşat-Höyük, Ankara 1991

ALP, S., Hitit Çağında Anadolu, Ankara 2000

BİLGİÇ, E., “Anadolu’nun İlk Yazılı Kaynaklarındaki Yer Adları ve Yerlerin Tayini

Üzerine İncelemeler”, Belleten 39 (1946), s. 382-423

5

BRYCE, T., “The Boundaries of Hatti and Hittite Border Policy”, Tel Aviv 13-14

(1986-1987), s. 85-102

BRYCE, T., The Kingdom of the Hittites, New York 1998

CORNELIUS, F., “Geographie des Hethiterreiches”, Orientalia NS 27 (1958),

s. 373-398

CORNELIUS, F., “Zur Hethitischen Geographie: die Nachbarn des Hethiterreiches”,

RHA 62 (1958), s. 1-17

CORNELIUS, F., “Neue Aufschlüsse zur Hethitischen Geographie”, Orientalia NS

32 (1963), s. 233-245

CORNELIUS, F., “Neue Arbeiten zur Hethitischen Geographi”, Anatolica I (1967),

s. 62-77

CORNELIUS, F., Geschichte der Hethiter. Mit Besonderer Brücksichtigung der

Geographischen Verhaltnis und der Rechtsgeschicte, Darmstadt 1973

del MONTE, G. F. ve TISCHLER, J., Die Orts-und Gewässernamen der

hethitischen Texte, Wiesbaden 1978

6

del MONTE, G. F., Die Orts-und Gewässernamen der Hethitischhen Texte,

Supplement, Wiesbaden 1992

DİNÇOL, A., "Hititler Öncesinde Anadolu", Anadolu Uygarlıkları-Görsel Anadolu

Tarihi Ansiklopedisi Cilt 1, İstanbul 1985, s. 11-16

DİNÇOL, A., "Hititler", Anadolu Uygarlıkları-Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi

Cilt 1, İstanbul 1985, s. 17-120

ERTEM, H., Boğazköy Metinlerinde Geçen Coğrafya Adları Dizini, Ankara 1973

FORLANINI, M., "L'anatolia Nordoccidentale nell'Impero Eteo”, SMEA 18 (1977)

s.197-224

FORLANINI, M., "Appunti di Geografia Etea", SM 1 (1979), s. 165-184

FORLANINI, M., "La Prima Lista di VBoT 68 e la Provincia di Arinna", SMEA 22

(1980), s.71-80

FORLANINI, M., "Remarques Géographiques sur les Textes Cappadociens",

Heth 6 (1985), s.45-66

FORLANINI, M. ve MARAZZI, M., “Anatolia: L'impero Hittita”, ASVOA 4.3,

(1986), s. 180-195

7

FORLANINI, M., "Toponymie Antique d'Origine Hattie?", Heth 8 (1987), s.105-122

FORLANINI, M., “La Regione del Tauro nei Testi Hittiti”, VO 7 (1988), s. 129-169

GARSTANG, J. ve GURNEY, O. R., The Geography of the Hittite Empire, London

1959

GARSTANG, J., “Hittite Military Roads in Asia Minor”, AJA 47 (1943), s. 40-47

GOETZE, A., “Zur Geographie des Hethiterreichs”, KIF I, s. 108-114

GOETZE, A., Kizzuwatna and the Problem of Hittite Geography, New Haven 1940

GOETZE, A., Kulturgeschichte des Alten Orients III, 1, München 1957

GOETZE, A., “The Roads of Nothern Cappadocia in Hittite Times”, RHA 15

(1957), s. 90-103

GURNEY, O. R., The Hittite Empire, Middlesex 1959

GURNEY, O. R., The Hittites, Baltimore 1961

8

GURNEY, O. R., “Hittite Geography: Thirty Years on”, Sedat Alp’e Armağan.

Hittite and Other Anatolian and Near Eastern Studies in Honour of Sedat Alp,

Ankara 1992, s.213-221

GÜTERBOCK, H.G., “The North-Central Area of Hittite Anatolia”, JNES 20

(1961), s. 85-97

LAROCHE, E., Catalogue des Textes Hittites, Paris 1971

MacQUEEN, J.G., “Geography and History Western Asia Minor in the Second

Millenium B.C.”, An St. 18 (1968), s. 169-185

ROSENKRANZ, B., “Fluss und Gewässernamen in Anatolien” BNF 1 (1966),

s. 124-144

ÜNAL, A., Hititler-Etiler ve Anadolu Uygarlıkları,

von SCHULER, E., Die Kaskaer. Ein Beitrag zur Ethnographie des alten Kleinaisen,

Berlin 1965

WERNER, R., “Geographie des Hethiterreiches”, Bi Or 18 (1961), s. 12-21

YAKAR, J. ve DİNÇOL, A., “Historical Geography of North-Central Anatolia”,

Tel-Aviv 1 (19749, s. 86-90

9

YAKAR, J., "Recent Contributions to the Historical Geography of the Hittite

Empire", MDOG 112 (1980), s. 75-94

10

KISALTMALAR LİSTESİ

Anatolica Anatolica, Annuari Internationale pour les Civilizations de’l

Asie Anterisure, Leiden

An St. Anatolian Studies, Journal of the British Institute of

Archaeology at Ankara-London

ASVOA Atlante Storico del Vicino Oriente Antico, Roma

Belleten Belleten, Türk Tarih Kurumu, Ankara

Hethitica Bibliotheque des Cahiers de l’Institute de Linguistique

de Louvain, Louvain

JCS The Journal of Cuneiform Studies, New Haven

JEA The Journal of Egyptian Archaeology, London

JNES The Journal of Near Eastern Studies, Chicago

KBo Keilschrifttexte aus Boghazkoi, Leipzig-Berlin

KUB Keilschrifturkunden aus Boghazkoi, Berlin

RGTC Répertoire Géographique des Textes Cuneiformes

RHA Revue Hittite et Asianique, Paris

StBoT Studien zu den Boghazkoi-Texten, Wiesbaden

Tel Aviv The Journal of theTel Aviv University Institute of

Archaeology, Tel Aviv

VO Vicino Oriente

11

I. GİRİŞ

Kızılırmak kavsi içinde kalan, genellikle dağlık alanlar arasındaki geniş düzlüklerle

kaplı bölge bugün çoğunlukla araştırmacılar tarafından Hitit anavatanı, başka bir

deyişle Hititlerin kendi ülkelerinden sözederken kullandıkları gibi Hatti toprakları

olarak kabul edilir.

Hatti topraklarının büyüklüğü dönemden döneme, daha doğrusu merkezi otoritenin

gücü oranında değişmiştir. Düşman tehditlerinin olduğu bölgelerde ülke güvenliği ve

sınırların korunması için Hitit krallarının kimi zaman vassal devletlere antlaşmalar

yaptığını, kimi zaman topraklarını savunmaya yardımcı olması amacıyla, saldırıya

açık olan sınır bölgelerinde garnizonlar oluşturduğunu, sınır trafiğine sınırlamalar

getirdiğini ve sınıra yakın bölgelerdeki nüfusca az olan meskun yerlere insanlar

yerleştirdiğini görmekteyiz.

Bu gibi idari bilgilerle birlikte Hitit toplumunun sosyo kültürel yapısı veya

yaşadıkları coğrafyayla ilgili de bilgileri barındıran çivi yazılı Hitit metinleri,

Eskiçağ Tarihi araştırmalarında çok önemli bir kaynak grubu oluşturmaktadır.

12

Hititçe çivi yazılı belgelerde, çoğunluğu yerleşim yeri adı olan binlerce coğrafi isim1

geçmektedir. Bugün bu coğrafi isimlerin çok azı hakkında çivi yazılı belgelerin bize

ulaştırdıklarından daha fazla bilgiye sahibiz ve bu isimlerin çok azı üzerinde

lokalizasyon çalışmaları yapılabilmektedir.

Hitit dönemi Anadolu coğrafyası üzerine yapılacak olan çalışmalar, bu dönem ile

ilgili coğrafya problemlerinin çözümüne katkıda bulunmanın yanında, söz konusu

dönemin siyasal, sosyal ve kültürel tarihine ilişkin çalışmalar için de önemli bir temel

oluşturacaktır.

Bu çalışmanın amacı, çivi yazılı metninin ışığında ve daha önce Hitit tarihi

coğrafyası üzerinde yapılan çalışmaların desteğiyle, coğrafi adların lokalizasyon

çalışmalarında yeni bir yöntemin ilk örneklerini sunmaktır. Bunu yaparken de çok

geniş olan sorun alanını daraltmak, en azından böyle bir başlangıç aşamasında

kaçınılmazdır.

____________________________________________________________________

1 Bu coğrafi isimler için bk.: H. ERTEM, Boğazköy Metinlerinde Geçen Coğrafya

Adları Dizini, Ankara 1973; G. F. del MONTE ve J. TISCHLER, Die Orts-und

Gewässernamen der hethitischhen Texte, Wiesbaden 1978; G. F. del MONTE, Die

Orts-und Gewässernamen der hethitischhen Texte, Supplement, Wiesbaden 1992;

S. ALP, Hethitische Briefe aus Maşat-Höyük, Ankara 1991, s. 449 vd.

13

Hitit dönemi Anadolu coğrafyası araştırmalarına önemli katkılar sağlamış olan Maşat

Höyük metinlerinde geçen coğrafi adlar ve Maşat Höyük'ün Tapika olarak identifiye

edilmesinden dolayı Tapika ile birlikte anılan coğrafi adların yer aldığı, çalışma

alanımızı sınırlamak için bir kısmını kullanabildiğimiz Boğazköy metinleri ana

çalışma alanımızı oluşturmaktadır.

Bu çalışmada sergilenmek istenilen yeni yaklaşım, Eskiçağ Tarihi coğrafya

çalışmalarında kullanılması düşünülen yeni geliştirilen teknoloji uygulamalarını da

(Coğrafi Bilgi Sistemleri-GIS)2 içeren daha geniş çaplı araştırmaların temelini

oluşturmaktadır.

____________________________________________________________________

2 Bk.: S. 64

14

II. HİTİTLER

Anadolu’nun, batısındaki kıyıya dik, kuzeyindeki kıyıya paralel, güneydeki kısmen

kuzeyle aynı şekilde uzanan sıradağların, dağlık doğu bölgesi ve insanların

yaşamlarını sürdürebildikleri bu dağlık alanlar arasındaki yüksek platolar ve nehir

vadilerinin oluşturduğu coğrafyası ve bu coğrafyanın oluşturduğu bazı doğa koşulları

ile birlikte kuzey doğusundaki Kafkaslar, doğusundaki Transkafkasya ve İran,

güneyindeki Mezopotamya ve Suriye batısındaki Balkanlar ile kurulan ilişkiler

nedeniyle gelişen çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yaptığı görülmektedir.

Anadolu tarihinin hemen başlangıcında, Hatti Beyliklerini birbiri ardına ele

geçirdikten sonra Hititlerin orta ve güney Anadolu'da kurdukları Eski Hitit Krallığı

(M.Ö. 1660-1460) da özünde birçok beylikten oluşan federal bir devletti. Yani bir

önceki dağınık beyliklerin bir kumanda altına sokulmasından ortaya çıkmıştı.

Büyük Hitit Krallığı (M.Ö. 1460-1190) güçlü bir imparatorluk düzeyine ulaştığı ve

M.Ö. 13. yüzyılın birinci yarısında o zamanki doğu dünyasını Mısırlılarla paylaştığı

halde, bilindiği gibi, tipik bir federal devlet yapısında idi. Bu federal yapıyı oluşturan

beyliklerin birçoğu kendi başına buyruk devletçiklerdi. Nitekim aşağı yukarı M.Ö.

1200 tarihlerinde bu büyük federe devlet bütünü ile yok olmuştur. Hitit geleneği

ancak güney ve güneydoğu Anadolu’da bir süre daha devam etmiştir.1

____________________________________________________________________

1 E. AKURGAL, Anadolu Uygarlıkları, s. XV

15

Eski Ahit'te, Museviler "Vaat Edilmiş Topraklar"a girdikleri zaman, Filistin'de

karşılaştıkları birçok kavimden birinin de "Het oğulları" olduğu ifade edilir.

Günümüzde Hititler olarak yorumlanan "Het oğulları", Tekvin XV. 19-21'de

Keniler, Kenizziler, Kadmoniler, Perizziler, Refalar, Amoriler, Kenanlılar, Girgaşiler

ve Yebusilerin yanında yer alır. Yeşu III. 10'da özet olarak, Kenanlılar, Hiviler,

Perizziler, Girgaşiler, Amoriler, Yebusiler ve Hititlerden söz edilmektedir. Tekvin

XXIII'de Hz. İbrahim'in Hebron yakınındaki Makpela mağarasını Hetoğullarından

satın alması, Tekvin XXVI. 34, XXXVI. 1-3'de Edom kralı Esav'ın (Esau) Hititli

kadınlarla evlenmesi konu edilmektedir. Tekvin X. 15'de Het'in Kenanoğullarından

biri olduğundan, Hezekiel XVI.3'de Yeruşalem'in bir Amorili ile bir Hititlinin gayri

meşru çocuğu olduğu belirtilirken, Hititlerin, Filistin'deki yerli kavimlerden biri

olduğundan da bahsedilir. Sayılar XIII. 29'da, Hititlerin Filistin'in belli bir bölgesinde

oturduklarına işaret edilerek, şöyle denilmektedir: "Amalek Güney diyarında

oturuyor; Hititler, Yebusiler ve Amoriler dağlık bölgede oturuyorlar, denizin yanında

ve Erden kıyısı boyunca Kenanlılar oturuyorlar."2

Ancak, Asur kaynaklarının da, Tevrat' taki gibi yerleşim bölgelerini Güneydoğu

Anadolu ve Kuzey Suriye olarak gösterdiği Hititler, merkezi Orta Anadolu'da olan

büyük imparatorluğun M.Ö. 1200'lerde yıkılışını izleyen süre içinde, Güneydoğu

Anadolu ve Kuzey Suriye'de varlıklarını sürdüren Geç Hititler olarak

yorumlanmaktadır.3

____________________________________________________________________

2 O.R. GURNEY, The Hittites, Baltimore 1961, s. 15

3 A. ÜNAL, Hititler-Etiler ve Anadolu Uygarlıkları, s. 21

16

Orta Anadolu'da tarih sahnesine çıkıp, etki alanının Mezopotamya sınırlarına değin

taşınmasıyla büyük bir imparatorluğa dönüşen Hitit devletinin merkezi olan tarihi

"Hatti Ülkesi", bildiğimiz kadarıyla M.Ö. 2. bin yılda bu dağlık istihkamlardan

iktidarlarını sürdüren krallarca oluşturulmuşu. Hatti ismi, Hititlerden önce bu

topraklarda yaşayan ve bizim Hattililer olarak adlandırdığımız bölge halkı

dolayısıyla verilmişti.4

Asurlu tüccarların yaklaşık M.Ö. 1900 yıllarında Anadolu'ya girmesiyle Anadolu'da

yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. Anadolu'nun değişik yerlerinde ticaret

kolonileri kurmuşlar ve iyi örgütlenmiş bir pazar ağı geliştirmişlerdi. Ticaret kolonisi

terimi, Asur'un Anadolu içine uzanan siyasal egemenliği olarak anlaşılmamalıdır.

Bunlar, hem Asurlu tüccarlara, hem de koruması altına girdikleri kent beylerine

karşılıklı çıkarlar sağlayan bir ticaret sisteminin parçalarıydı.5

Bu tarihlerde Asurlular, Babil çiviyazısını biliyorlardı ve kendi başkentleriyle

yapılan günlük ticari yazışmaları kil tabletler üzerine yazıyorlardı. Bu belgelerde,

Asurca olmayan birçok isim arasında az da olsa Hititçe isimler mevcuttu. Sayıları az

da olsa bu Hititçe isimler, Hititlerin bölgede yerleşik olduklarını göstermektedir.

____________________________________________________________________

4 T. BRYCE, The Kingdom of the Hittites, New York 1998, s.20

5 A. DİNÇOL, "Hititler Öncesinde Anadolu", Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi,

İstanbul 1985, s. 23

17

II.1. HİTİT DEVLETİNİN OLUŞUMU, ESKİ KRALLIK

Asurluların, kil tabletler üzerine yazdıkları, kendi başkentleriyle yapılan günlük ticari

yazışmaları, Anadolu'nun yerli halkı ve onların yünlük yaşamları ya da sosyo-

kültürel nitelikleri hakkında pek az bilgi içermektedirler. Yine de bazı yerel

prenslerden ve saraylarından söz edilmektedir. Ülke küçük prensliklere ayrılmış

durumdaydı. Kuššara kralı Pithana'nın oğlu olan Anitta'nın, M.Ö. 16. ve 13.

yüzyıllara ait kopyaları elimizde olan ve onun adıyla anılan metne göre, kendisinin

ve babasının, rakip kentler Neša, Zalpuwa, Purušhanda, Šalatiwara ve Hattuša'ya

karşı iktidar mücadelesi verdiklerini anlatmaktadır. Bu kentlere başarıyla boyun

eğdirilmişti. Bu saydıklarımızdan sonuncusu olan kent yerle bir edilmiş ve

lanetlenmişti. Bütün rakiplerini ortadan kaldırdıktan sonra Kral Anittaş başkentini

Neşa'ya taşır.6

Hiçbir Hitit kralı Anitta'yı atası olarak sahiplenmemişti. Her ne kadar kralın kenti

Kuššara, onlar için başlarda bir kraliyet ikametgahı olmuşsa da, ne zaman ve neden

Hattuša'nın yeniden işgal edildiği ile oradan hükümdarlık yapan kralların onun ardılı

olup olmadığı belirsizdir.7

____________________________________________________________________

6 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 26

7 GURNEY, The Hittites, s.29

18

Anitta metninden edindiğimiz bilgilerden sonra Hitit tarihine ilişkin bilgimizin

olmadığı karanlık bir döneme girilir. Daha sonra Hitit tarihi tekrar Labarna ve

Hattušili isimli krallarla başlar. Krallıktaki erken döneme ait en güvenilir yazıtlar

Kral Hattušili'ye ait olanlardır. Kuššara kralı olarak da kendini sunan Hattušili,

krallığın erken döneminde görülen siyasi koşullar hakkındaki ana kaynağımız olan

vasiyetname olarak adlandırılan metnini bu kentte yazdırmış olmalıydı. Bununla

birlikte, yine aynı belgeden, en azından hükümdarlığı sırasında idari merkezinin

Hattuša olduğu anlaşılmaktadır.8

Hattušili'nin ve ondan sonra gelen kralların hükümdarlığı süresince, Hitit Krallığı'nın

sınırları güneye ve doğuya doğru genişlemeye başlar. Hattušili ilk seferleri

güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye bölgesine düzenlemiştir. Bu alandaki en büyük

başarı, Kuzey Suriye kapılarının kilidi olan Alalah kentinin alınmasıdır. Bu kentin

düşmesiyle beraber, daha güneydeki alanlar Hitit kuvvetlerine açılmış oluyordu.

Hattušili güneydoğuya yönelince, Arzawa, Hititlere karşı gelmiş, bu kez kral o yöne

yürümek zorunda kalmış ancak kısa sürede kontrol sağlanmıştı.9

____________________________________________________________________

8 GURNEY, The Hittites, s.30

9 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 29

19

Hattušili'nin Kuzey Suriye'yi kontrolü altında tutan ve başkenti Halpa/Halap (Halep)

olan zengin Yamhad Krallığı üzerine yaptığı sefer başarısızlıkla ve belki de ölümüyle

sonuçlanmıştı. Çünkü Hattušili'den sonraki kral I. Muršili'nin, babasının intikamını

aldığı ve Halep'i yerle bir ettiğinden söz edilir.10

Muršili, babası tarafından konmuş dış siyaset hedeflerini benimseyerek, bunların

gerçekleştirilmesi yönünde hareket ettiği görülmektedir. Muršili'nin askeri icraatının

ağırlık noktasını iki kentin alınması oluşturur: Halpa (Halep) ve Babil. Halap'ın

Hititler'in egemenliğine girmesi sonucu, Ön Asya'daki kuvvet dengesi bu devletin

lehine değişmiş, aynı zamanda ticaret yollarının denetimi de Hititlerin eline geçmiş

oluyordu. Kuzey Suriye'nin fethinin ardından Muršili, Fırat Nehri boyunca aşağıya

doğru ilerlemiş ve çöküşe geçmiş olan Babil Krallığı'na saldırmıştır.11

Dışa dönük askeri başarılarını sürdürürken, Muršili'nin Anadolu içindeki

düşmanlarının arkadan vurmasına meydan verip vermediğini bilmiyoruz ancak onun

sonunu hazırlayanlar düşmanları değil, kendi yakınları olmuştur. Babil seferinden

dönüşünde Muršili, bir saray entrikasıyla öldürülmüştür. Ardından, yaklaşık M.Ö.

1590 yıllarında yerine geçen Hantili döneminde Hitit Devleti bir bocalama dönemine

girmişti. Hantili, yeni askeri seferlerle Kuzey Suriye'deki Hitit etki alanını elde

tutmaya çalışmış ise de, bunda başarı kazanamamış, Hurriler Anadolu'ya girmişler ve

____________________________________________________________________

10 GURNEY, The Hittites, s. 30

11 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 30

20

kendi nüfuzlarını artırarak güçlenmişlerdi. Bu arada Halpa/Halap, eskiden içinde

bulunduğu kudretli durumu yeniden tam olarak kazanmasa bile, Hitit

egemenliğinden kurtulmuştu. Gašgalar, Hitit Devleti'nin çekirdeğini oluşturan İç

Anadolu'ya kadar akınlar yaparak, devlet için çok tehlikeli durumlar yaratmaya

başlamışlardı.

Hitit Devleti'nin çöküşü yaklaşık M.Ö. 1550 yılında başa geçen Ammuna döneminde

de sürmüş, siyasal başarısızlıkların yanında bir de oluşan kuraklık, tanrısal güçlerin

de krallık ailesindeki çekişmeler sonucu işlenen cinayetleri kınadığına Hititleri daha

çok inandırmıştı.12

M.Ö. 1525'de tahta geçen Kral Telipinu, Hitit tarihinin kısa bir incelemesini içeren,

ilk ve esas görev olarak, taht kavgaları yüzünden devletin içine düşmüş olduğu

sıkıntıları engellemek üzere yeni kurallar ve cezalandırıcı mekanizmalar koyduğu bir

metin hazırlamıştır. Metin, sıkı bir bağlılık ve uyum eksikliğinin yaratacağı

tehlikeleri örnekliyor, tahta çıkışın kesin kurallara bağlanışının ve kral ile soyluların

uymaları gereken bir dizi kuralın ilanıyla devam ediyordu.

____________________________________________________________________

12 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 30

21

Telipinu'nun, ülkenin iç işleriyle uğraşmayı ve iç barışı sağlamayı, dışa dönük bir

yayılma siyaseti izlemeğe yeğlediği anlaşılmaktadır. Eski Krallık'ın son kralı olarak

bilinen Telipinu'nun ölümü ile ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. Hükümdarlığının

ortalarından itibaren tarihi kaynaklar hızla azalmakta ve kendinden hemen sonra

gelen kralların isimleri kesin olarak bilinmemektedir. Boğazköy kazılarında bulunan

bir mühür baskısı, Telipinu'dan sonra ülkede bazı karışıklıklar çıkmış olabileceğini

düşündürmektedir.

Oldukça belirsiz olan ve Orta Krallık olarak da adlandırılan bu dönem Telipinu ile II.

Tudhaliya arasında arasında kalan dönemi doldurmaktadır.

22

II.2. İMPARATORLUK

Hitit tarihinde başlayan yeni döneme Büyük İmparatorluk ya da Yeni Krallık dönemi

adı verilir. Öte yandan, yaklaşık M.Ö. 1380 yıllarına tarihlenen Büyük Kral

Šuppiluliuma'ya değin, Hitit tahtına oturmuş kralların kesin sırasını ve dönemlerinde

geçen olayların tam bir kronolojisini saptayamıyoruz.13

M.Ö. 15. yüzyılın ortalarında Tudhaliya, Hitit talihini canlandıran ve kaybedilmiş

kraliyet topraklarının çoğunu geri alan güçlü ve enerjik bir hükümdar olarak ortaya

çıkar. Ancak elimizde Tudhaliya'nın icraatı ile ilgili bilgi veren fazla yazılı belge

yoktur. Tudhaliya'dan çok sonra yaşamış olan Hitit kralı II. Muwatalli'nin Halep kralı

Talmišarruma ile yaptığı anlaşma metninde anlatıldığına göre, Halep kralı ile

Tudhaliya arasında önce bir antlaşma yapılmış, fakat Halep kralı sözünden dönerek

Mitanni kralı ile barış imzalamıştı. Bu nedenle Tudhaliya, Halep ve Mitanni

krallarını, ülkeleri ile birlikte yok etmişti.

Ancak Tudhaliya'nın halefi Arnuwanda zamanında Hititler için en büyük sorun,

Gašgalar olmuştur. Merkezi bir otoriteye bağlı olmadan bağımsız boylar halinde

yaşayan, bazen başkente değin inen bu yağmacı gruplar ile antlaşmalar yapılmış,

fakat bir boy diğerinin Hitit kralı ile yaptığı antlaşmayla kendini bağlı saymadığı

için, mutlaka bir tanesi saldırı halinde olmuştur.

____________________________________________________________________

13 BRYCE, The Kingdom of the Hittites, s.30

23

Kral Šuppiluliuma'nın yaklaşık M.Ö. 1344'te tahta çıktığında siyasal durumun iyi

olmadığı, Hatti topraklarının büyük bir kesiminin düşmanlara kaptırıldığı,

Šuppiluliuma'nın oğlu ve halefi II. Muršili'ye ait veba duası metninde açıkça belli

olmaktadır. Tarih boyunca görüldüğü gibi, devletlerin iç karışıklıkları düşmanların

yayılma doğrultusundaki isteklerini sürekli çoğaltmış, her zayıflama, istila ve toprak

kayıplarını beraberinde getirmiştir. Fakat Šuppiluliuma daha prensliğinden

başlayarak, genellikle hasta olduğu anlaşılan babasını askeri faaliyetlerde temsil

ettiğinden, kral olunca çok deneyimli ve yetenekli bir komutan olarak, düşman

ülkelerle başa çıkmayı başarabilmiştir. Oğlu II. Muršili tarafından anlatılan icraatına

göre, Šuppiluliuma babasının Gašgalar ile yaptığı savaşlarda büyük başarılar

göstermiş, ayrıca Gašga korkusu yüzünden boşalmış olan sınır bölgelerinde kaleler

ve tahkimatlar yaptırarak, kaçan halkı yeniden buralara yerleştirmiştir. Ayrıca Hatti

ülkesinin doğusunda, bugün kuzeydoğu Anadolu'ya yerleştirilen Hayaša ile batı

Anadolu'daki Arzawa'ya karşı girişilen seferlerde de yine önemli bir rol oynamıştır.14

Šuppiluliuma krallık tahtına çıktığı zaman, herhalde uzun bir süre Anadolu içindeki

kargaşanın yatışması ile uğraşmak zorunda kalmıştı. Krallığının ilk yıllarında Toros

sıradağlarının ötesine doğru yayılma girişiminde bulunmuşsa da, anlaşıldığına göre

bunda pek başarılı olamamıştı. İlk olarak bugünkü Elazığ dolayları ile eşitlenebilen

İšuwa ülkesi ile bir çatışma olmuş, arkasından Mitanni kralı ile arasında bir sürtüşme

başlamıştı. Hatti-Mitanni çekişmesinin Šuppiluliuma aleyhine sonuçlanması üzerine

____________________________________________________________________

14 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 35

24

Gašgalar tekrar saldırıya geçmişler ve kral, yayılma siyasetini bir süre terk edip, iç

düşmanlarla savaşmak için kuzeye yönelmişti. Bu karışıklığın yatıştırılmasının

ardından yayılma siyasetini yeniden başlatmadan önce, Anadolu içindeki güvenliğin

sağlama alınması gerekiyordu. Bu yüzden öncelikle doğu Anadolu'daki Azzi-Hayaša

ülkesi ile bir antlaşma yapıldı. Siyasal alanda güçlenmeye yönelik bir antlaşma da

Kizzuwatna kralı Šunaššura ile imzalanmıştı. Mitanni ülkesi nasıl Hatti ile Mısır

arasında bir tampon oluşturuyorsa, Kizzuwatna da Mitanni ile Hatti arasında aynı

rolü oynuyordu. Bu bakımdan, zamanla yine Mitanni yanında yer alan bu ülkenin

tekrar Hititlerin yanına çekilmesi gerekmişti. Böylelikle, gerek Mitanni'ye karşı

durum sağlamlaştırılmış, gerekse Suriye yolu açılmış olmaktaydı.15

Kizzuwatna ile antlaşma yapılıp, bu ülkenin arkadan saldırmayacağı konusunda

güvenceye sahip olunca, Hitit orduları kuzey Suriye üzerinde baskı kurmaya

başlamışlardı. Hurri kuvvetlerinin bir bölümü de yenilmiş, Šuppiluliuma, Kinza ve

Amurru bölgelerini ele geçirmişti. Ardından kıyı kesiminden doğuya doğru içerlere

girip, Hurri egemenlik alanında kalan Kargamış kenti fethedildi. Šuppiluliuma'nın

nüfuz alanı artık Mısır sınırına kadar dayanmıştı.16

____________________________________________________________________

15 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 36

16 GURNEY, The Hittites, s. 35

25

İktidar dönemi parlak geçen Šuppiluliuma ve kısa bir süre sonra da en büyük oğlu

II. Arnuwanda veba nedeniyle ölünce taht genç ve tecrübesiz olan II. Muršili'ye

kalmıştır. Babası Šuppiluliuma'nın icraatini de bize aktaran II. Muršili, kendi

döneminde olup bitenleri egemenlik yıllarına ayırarak, ayrıntıları ile vermektedir. II.

Muršili yıllıkları Ön Asya tarih yazıcılığı içinde anlatım biçimi ve ayrıntılara girmesi

açısından çok önemli bir yer tutar. Özellikle devletler arası antlaşma metinlerinin

başlarına konan ve o güne değin, bu antlaşmanın yapıldığı devletle ilişkilerin nasıl

geliştiğini özetleyen ve "geriye bakış" adını verdiğimiz bölümler, Hititler'de tarih

bilincinin ne denli güçlü olduğunu kanıtlamaktadır.

II. Muršili'nin, daha babası ölmeden zorluklarla karşılaştığı, kardeşinin de hayatta

fazla kalmayışı yüzünden, düşmanların Hatti topraklarına göz diktikleri, ilk yıllarında

Gašgalar ile uğraşmak zorunda kaldığı, bu arada kuzey Suriye'de de bazı düşmanca

hareketler olduğu anlaşılmaktadır. Ugarit arşivlerinde bulunan yazılı belgelerde de,

II. Muršili döneminde bu bölgenin de Hitit nüfuz alanı içinde kaldığını belli eden

anlatımlar görülmektedir.17

____________________________________________________________________

17 GURNEY, The Hittites, s. 37

26

Anadolu içindeki duruma gelince, II. Muršili'nin de ilk yıllarında Gašgalar'la

uğraşmak zorunda kaldığını yukarıda belirtmiştik. Bu dönemde, o zamana değin

bağımsız boylar halinde yaşayan Gašgalar, bir kişinin yönetiminde toplanmışlardı.

Bu Gašga kralının, Hitit kralına meydan okumasına karşı II. Muršili'nin karşısında

tutunamadığı ve yenilerek, ülkesinin bir kesiminin yakılıp yıkıldığı, kralın da tutsak

edilip Hattuša'ya götürüldüğü II. Muršili yıllıklarında anlatılmaktadır.

Anadolu'nun doğusundaki Azzi-Hayaša bölgesi de Hititler ile sürekli sürtüşme

halinde kalmış bir yerdir ve II. Muršili döneminde de savaşın sürdüğü

anlaşılmaktadır.

Ülkenin batı ve güneybatısındaki ülkelerin kralları ile kimi zaman antlaşmalar

yoluyla, kimi zaman da güç kullanarak bir denge sağlanmaya çalışılmış olmasına

rağmen Hitit İmparatorluğu batı sınırında hiçbir zaman emniyette olmamış ve tahta

geçen her kral, burada meydana gelen bir isyanı bastırmak zorunda kalmıştır.

II. Muršili'nin uzun yıllar süren egemenliğinin nasıl noktalandığı hakkında bilgimiz

yoktur. Ondan sonra Hitit Devleti'nin başına geçen iki kral, Muwatalli ve III. Muršili

(prenslik adı Urhi-Tešub) ile ilgili en ayrıntılı bilgileri sağlayan kaynak, bu ikisi

zamanında da çok önemli askeri ve idari görevlerde bulunmuş ve büyük başarılar

kazanmış bir prensken, yeğeni III. Muršili'yi bertaraf ederek tahtı ele geçiren III.

Hattušili'nin (yaklaşık M.Ö. 1275-1250) kaleme aldığı ve otobiyografi niteliğindeki

metnidir.

27

Babası II. Muršili'den vasal krallıklarla çevrili ve sağlam temellere oturtulmuş bir

imparatorluk devralan Muwatalli, şimdiye kadar dizginlenemeyen Gašgalar'ı sürekli

olarak yenmiş ve kuzey bölgelerinin tek egemeni durumuna gelmiş ve hatta Hakmiš

kentinde özerkliğe sahip bir kral olarak görülebilecek kardeşi III. Hattuşili'nin

desteğiyle dikkatini güneyden gelebilecek yeni bir tehlikeye karşı yöneltme fırsatını

bulmuştur.18

Ülkenin güneydoğu sınırları, Mısır firavunlarının toprak istekleri yüzünden

tehlikedeydi. Bu yüzden Hitit kralı, seferlerini yönelteceği güneydoğu bölgelerine

daha yakın bir askeri bir üs kurmak amacı ile başkentini Hattuša'dan, yeri henüz

kesinlikle saptanamayan Tarhuntašša'ya taşıdı. I. Hattušili zamanında başkentin

Kuššara'dan Hattuša'ya nakledilmesinden sonra burası Hitit Devleti'nin hiç kesintisiz

yönetim merkezi olarak kalmıştı.19

M.Ö. 1279'da II. Ramses tahta çıktığında iki imparatorluk arasında bir güç gösterisi

yapılması kaçınılmaz olmuş ve bu nedenle Muwatalli her müttefikinden askeri destek

istemişti. Hitit belgeleri savaşın hazırlık evreleri için fazla bilgi vermemektedir. II.

Ramses'in zafer kitabında ise, Hitit ordusu içinde Gašga, Maša, Arzawa, Kizzuwatna

gibi bölgelerin askerlerinin bulunduğu yazılıdır.20

____________________________________________________________________

18 BRYCE, The Kingdom of the Hittites, s.45

19 BRYCE, a.g.e., s. 47

20 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 44

28

İki imparatorluğun orduları, M.Ö. 1275-1274'te, Ramses'in tahta çıkışının beşinci

yılında Kadeş'te karşılaşmış, savaşın sonucunda Suriye'deki Hitit hakimiyeti sürmüş

ve hatta Muwatalli daha güneye doğru ilerlemişti.21

Muwatalli'nin ardından kısa bir süre hükümdar olan Urhi-Tešub, savaş alanlarında

deneyim kazanmış ve ağabeyi Muwatalli'nin hükümdarlığı sırasında krallığın

kuzeydoğu eyaletlerini yönetmiş olan amcası Hattušili'nin elinden en önemli iki kenti

almak istemesi ve benzeri hareketlerinin sonucu, metinlerden anladığımıza göre

Urhi-Tešub'u hiçbir zaman kral olarak görmeyen Hattušili tarafından tahttan indirildi.

Böylece M.Ö. 1264'te deneyimli bir kumandan olarak elli yaşlarında tahta çıkan III.

Hattušili ile birlikte Hitit İmparatorluğu'nda nispi bir barış ve zenginlik dönemi

başlar. M.Ö. 1258'de Kadeş Savaşı'ndan yaklaşık on dört yıl sonra Hititler ve

Mısırlılar arasında Doğu Akdeniz topraklarında barış ve güvenliği sağlayan anlaşma

imzalanır ve anlaşma, Firavun Ramses'in bir Hitit prensiyle yaptığı evlilikle

perçinlenir.

____________________________________________________________________

21 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 44

29

Yaşı itibarıyla, Hattušili, kızının Mısır kralıyla evlenmesinden kısa bir süre sonra

ölmüş olmalıdır. Yerine geçen oğlu IV. Tudhaliya döneminde kralın annesi

Puduhepa'nın devlet işlerinde aktif rol oynamaya bir süre daha devam ettiği belgeler

üzerinde bulunan mühürlerden anlaşılmaktadır. Tudhaliya'nın, dini görevlerine karşı

özel bir ilgi göstermiş olduğu anlaşılmaktadır, zira, festivaller ve diğer seramonilerle

ilgili birçok reform yapmıştır. Bütün bunlar, en azından hükümdarlığının ilk

döneminin barış ve zenginlik içinde geçtiğine işaret etmektedir.

Bu dönemde Asur İmparatorluğu'nun giderek büyümesi ve Hitit Devleti'nin güney

sınırları için güçlü bir tehlike oluşturması nedeniyle Tudhaliya döneminin bütün dış

siyaseti, bu tehlikeye karşı önlemler alma üzerine kurulmuştur. Asur ile olan

ilişkilerin, elden geldiği kadar dostluk havası içinde yürütülmeye çalışılmış olması

Asur'dan çekinildiğine işaret etmektedir. Bu konuda diplomasinin işlemediği

anlaşıldığında da yapılan iş, Asur ve Hitit toprakları arasına, Hatti Devleti'ne sadık

birer krallık olan Amurru ve Ugarit'in güçlendirerek sokulması, iki gücün doğrudan

ilişkisini önleyecek bir tampon bölge yaratılmaya çalışılmış olmasıdır.

Asur kralı Tukultininurta'nın, Hitit topraklarına saldırmış ve açıktan düşmanlık

etmeye girişmesi sonucu Tudhaliya buna misilleme olarak kuvvetle karşılık

vermekten çekinmiş olmalıydı ki, Asur'u ekonomik açıdan yıpratma yoluna gitmiştir.

Ekonomik ilişkilerin kesilmesi ile Asur'un ticaretine sekte vurulmasının yanında,

askeri hazırlıklara girişilmesi, durumun gerginliğini ortaya koymaktadır. Bu

hazırlıklar sırasında görüldüğü gibi, Amurru'dan ordu kurması istenirken, Ugarit'ten

30

de bu yükümlülük kaldırılmış ve yerine maddi yardım yapılması, her nedense daha

uygun görülmüştür.22

Gittikçe artan bu gerginlik savaşma noktasına varmadan, kendiliğinden sona ermiştir.

Tukultininurta, egemenlik döneminin ikinci yarısında Fırat sınırında yeni

operasyonlara girişememiş ve oğluyla tutuştuğu iktidar kavgaları sırasında

öldürülmüştür.

Asur tehlikesi atlatılmış, fakat Tudhaliya döneminde bu sefer de, olasılıkla büyük bir

kuraklık sonucu yaygın bir açlık tehlikesi baş göstermiştir. Mısır ile Hattušili

döneminde kurulmuş dostluk ilişkileri, Hatti ülkesinde açlığın önlenmesinde çok işe

yaramış, firavun Merneptah krallığının ilk yıllarına rastlayan bu kuraklıkta, Hatti

ülkesine gemilerle tahıl yardımı yapmıştır.

Anadolu içindeki durumun IV. Tudhaliya döneminde de arada sırada geleneksel

düşman Gašgalar tarafından bozulduğu görülmektedir.

Hiç kuşkusuz, Tudhaliya kendisine bırakılan güçlü mirasın bilincinde idi.

Hattuşili'nin kudretli bir ordu ve akıllı bir siyasetle yarattıkları, Ön Asya dünyasında

saygın bir yer tutan Hitit İmparatorluğu, onun krallık döneminde ortaya çıkan

güneydoğudaki Asur ve batıdaki Ahhiyawa gibi yeni güçlerin yarattığı sorunların

üstesinden, böyle sağlam bir zemine dayandığı için gelebilmişti.

____________________________________________________________________

22 DİNÇOL, Anadolu Uygarlıkları Ans., s. 50

31

IV. Tudhaliya'nın hangi koşullar altında öldüğünü bilmiyoruz. Kendisinden sonra

yerine geçen oğlu Arnuwanda, Hitit sülalesi arasında bu adı taşıyan üçüncü kişi idi.

Arnuwanda'nın hükümdarlık dönemini anlatan pek az belge bulunmuştur. Hitit

arşivlerindeki tarihi metinler, Arnuwanda'nın ardından tahta geçen kardeşi

II. Šuppiluliuma döneminde sona ermektedir. Kazılar, Hattuša kentinin büyük bir

yangınla tamamen yanmış olduğunu göstermektedir.

Devletlerin siyaset sahnesinden ayrılmalarının kuşkusuz tek bir nedeni olamaz.

Yıkılışı, bir çok öğenin bir araya gelmesi yaratır. Devletin içindeki kargaşa,

ekonomik güçlükler ve kurulu dengeleri değiştiren uluslararası kaynaşmalar, bir

diğerinin aleyhine yayılan ve kuvvetlenen yeni devletler, doğan yeni koşullara

uyamayan ya da kendilerini kurtaracak yeni dengeler kuramayan toplulukları silerler.

Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünde de bütün bunların rolü vardır.

Mısır kayıtlarında III. Ramses'in, "...birdenbire devletler yıkılıp dağıldılar. Hiçbir

ülke onların silahları karşısında dayanamadı..." şeklinde tanımladığı durum, Hitit

İmparatorluğu'nun yıkılmasına katkıda bulunan, adlarına "Deniz Kavimleri" denen

ulusların deniz ve kara yoluyla gelişlerini tanımlamaktadır. Hatti, Kizzuwatna,

Karkamış, Arzawa ve Alašiya yağma edilmiş ve Suriye'ye doğru ilerleyen bu "Deniz

Halkları" ancak Mısır sınırlarına yaklaşırken durdurulabilmişti.23

____________________________________________________________________

23 BRYCE, The Kingdom of the Hittites, s.110

32

Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yapılan bu kazılar, bu dönemde Hattuša da içinde

olmak üzere, pek çok kentin yangınlarla yıkıntı haline geldiğini göstermektedir. Bu

süreç sonucunda artık Ön Asya'nın görkemli imparatorluğu Hitit Devleti yıkılmıştır.

Herşeye rağmen Hitit İmparatorluğu'nun güneydoğu eyaletleri Hitit kültürünün en az

beş yüzyıl süren tuhaf bir parıltısı olmuştur. Asur kayıtlarında, Suriye ve Toros

Dağları bölgesi "Hatti Ülkesi" adı ile anılmaya devam etmiştir. Benzer bir biçimde,

bu Suriye prenslikleri, Eski Ahit'te de "Hitit Kralları" olarak geçmektedir

(2 Krallar VII. 6; 2 Tarihler I. 17).24

____________________________________________________________________

24 GURNEY, The Hittites, s. 43

33

III. HİTİT DÖNEMİ ANADOLU COĞRAFYASI

Bir tarih araştırmasında, çalışılan alanın coğrafyasının tanıtılması, konunun daha iyi

anlaşılmasına olabilecek katkıları nedeniyle bir giriş niteliğinde siyasi tarihten önce

yer almalıdır. Ancak konumuzun özelliği dolayısıyla, sonraki ve asıl konumuzu

oluşturan bölümlerle bağlantıyı daha kolay kurmak ve korumak, bütünlüğü

bozmamak, tekrarlardan kaçınmak amacıyla, Hitit dönemi Anadolu coğrafyasının

genel olarak tanıtıldığı bölüm buraya alınmıştır.

Anadolu yarımadası, batıda Ege sahillerinden başlayarak doğuya doğru uzanan,

fiziksel olarak önce doğuya ardından da güneydeki Hindistan sınırlarına kadar ulaşan

dağ silsilelerinin belirlediği bir kara parçasıdır. Suriye ovalarından bakıldığı zaman,

Romalılar tarafından Taurus Dağları olarak bilinen ve kuzeyde kalan bu dağlar

heybetli bir duvar gibi yükselir. Antik dönem coğrafyacılarına göre, dünyanın

Akdeniz'in doğusunda kalan kısmını "iç" ve "dış" yarı olmak üzere ikiye böler.

Doğuya doğru diğer dağlar manzaraya hakimdir. Bunların en önemlisi sönmüş bir

yanardağ olan Erciyes Dağı'nın konisidir. Antik ismi Argaeus ve yüksekliği 3.917 m.

olan dağın gerisinde, Toroslar'dan gelen ve kuzeydoğuya doğru bir yay çizerek

ilerleyerak Doğu Anadolu yüksek platosuna karışan Güneydoğu Torosları dağ zinciri

yer alır. Güneydoğu Torosları'nın bu uzantısı doğudaki Mezopotamya ile güneydeki

Kilikya nehir platoları arasında bir set oluşturur. Anadolu platosunun orta kısmı, bir

tuz gölünün (Tuz Gölü) bulunduğu çukurca bir havzadır. Kuzeyinde ise, doğudaki

büyük kara kütlesinden başlayıp kıyıya sadece 2-3 yerde geçit veren ve batıya doğru

34

Karadeniz boyunca uzanan ve sonunda alçalan bir dağ silsilesi vardır. Dağlar,

Karadeniz’den yükselen yağmurların beslediği sık ormanlarla kaplıdır.1

Klasik dönemlerde Halys olarak tanınan, Hititler tarafından da Maraššantiya olarak

bilinen Kızılırmak, Doğu Anadolu dağlarından çıktıktan sonra, uzun bir mesafeyi kat

ederek güneybatı yönünde ilerler ve Tuz Gölü'ne yaklaşırken önüne çıkan irili ufaklı

dağlar nedeniyle öylesine büyük bir yay çizer ki, geldiği yöne doğru geri döner ve

sahile paralel dağları kuzeydoğu yönünde keserek Karadeniz'e dökülür. Öncelikle

ilgileneceğimiz Hitit bölgesi, Kızılırmak ile belirlenen yay içinde kalan alan ile gölün

güneyindeki ovayı kapsar. Söz konusu bu bölge doğuda Güneydoğu Toroslar’ı ve

uzantısı olan dağlar, güneyde Toroslar, batı ve kuzeyde dağınık haldeki dağlarla

çevrilidir.

Hititler'in başkenti olan Hattuša, Karadeniz'e doğru platonun parçalanmaya başladığı

yerdeki dağlardan birinin kuzey yamacında yer alır. Sarp kayalık yataklar içindeki bu

sıradağlardan kuzeye doğru coşarak akan iki akarsu, en eski yerleşim alanı Hattuša'yı

aralarına alarak, her ne kadar Hititoloji literatüründe hala Boğazköy olarak geçse de

günümüzde bir ilçe olan Boğazkale yakınındaki bir yamaçta birleşir. Yerleşim yeri,

kuzeydeki dağların sınırlarını belirlediği yine kuzeye doğru uzanan bir vadiye

hakimdir ve doğal müstahkem konuma sahiptir. Aynı zamanda, biri Ege kıyılarından

gelip aşağı Kızılırmak havzasından geçerek Sivas'a ve doğu'ya yönelen, diğeri ise

Karadeniz'deki Amisus limanından Kilikya'ya ve güneydoğuya doğru uzanan iki

____________________________________________________________________

1 GURNEY, The Hittites, s. 25,26

35

antik ticaret yolunun buluştuğu yerin yakınındadır. Kenti, stratejik yollar ağının

merkezi haline getirmek için, sadece bu güzergahlarla bir bağlantı kurmak yeterliydi.

"Hatti Ülkesi", bildiğimiz kadarıyla M.Ö. 2. bin yılda bu bölgelerden iktidarlarını

sürdüren krallarca oluşturulmuş, daha sonra ise bir imparatorluğa dönüştürülmüş bir

devletti.2

Hitit dönemi Anadolu coğrafyası araştırmalarında sabit noktalara ihtiyacımız vardır.

Bulabildiğimiz sabit noktalarla yakın ilişki halinde geçen birçok yer adını

sağlayabiliriz. Anadolu'nun bir çok yönünde girişilen mücadeleleri de konu alan

siyasal içerikli belgelerden, dinsel içerikli metinlere, envanterler ve kült eşyaları

listelerinden mektuplara kadar hemen hemen her türde içeriğe sahip çivi yazılı

tabletlerden Hitit coğrafyası hakkında bilgi edinilmektedir. Bu coğrafyada Hitit

dönemi tarihsel coğrafyasının sorunlarının çözümünde dayanak oluşturacak az sayıda

sabit nokta bilindiği için, Hitit metinlerinde geçen şehirler ve bölgeler, deniz ya da

nehir kıyısında olmaları veya çevrelerindeki dağlar gibi fiziki özellikleri öncelikle

göz önünde bulundurularak, varsa diğer verilere göre lokalizasyon denemelerine

konu edilebilirler.

____________________________________________________________________

2 GURNEY, The Hittites, s. 25,26

36

Başkent Hattuša arşivlerindeki kaynaklardan M.Ö. 17-13. yüzyıllar arasındaki Hitit

dönemi Anadolu coğrafyası hakkında bilgiler alabilmekteyiz.3 Bununla birlikte

Maşat Höyük arşivinden M.Ö. 14. yüzyılın ilk yarısına ait belgeler4 bilgilerimizin

artmasını sağlarken, 19. ve 18. yüzyıllara tarihlenen Kültepe tabletleri de bu dönem

Anadolu coğrafyasına ilişkin bilgilerimize geniş katkılar sağlamıştır. Bunlara ek

olarak 1990 yılında başlayan Ortaköy-Šapinuwa kazıları sonucunda elde edilen

tabletlerin yayınlanmasıyla, son otuz yıldır dikkate değer biçimde artmış olan

bölgenin Hitit dönemi kültürel ve tarihsel gelişimi hakkındaki bilgilerimizle birlikte

tarihi coğrafya konusunda da önemli bilgiler elde edilmiş olacaktır.

____________________________________________________________________

3 Geçen coğrafya adları için bak.: G. F.del MONTE ve J. TISCHLER, Die Orts-und

Gewässernamen der Hethitischhen Texte, Wiesbaden 1978; G. F.del MONTE, Die

Orts-und Gewässernamen der Hethitischhen Texte Supplement, Wiesbaden 1992;

H. ERTEM, Boğazköy Metinlerinde Geçen Coğrafya Adları Dizini, Ankara 1973

4- Geçen coğrafya adları için bak.: S. ALP, “Maşat-Höyük'te Keşfedilen Hitit

Tabletlerinin Işığı Altında Yukarı Yeşilırmak Bölgesinin Coğrafyası Hakkında”,

Belleten 164 (1977), s. 637-646; “Maşat Höyük Tabletlerinin Eski Anadolu

Coğrafyasına Katkıları”, IX. Türk Tarih Kongresi, Ankara 1986, s.227-233;

Hethitische Briefe aus Maşat-Höyük, Ankara 1991, s. 449 vd.

37

Hitit dönemi Anadolu coğrafyasına ilişkin bazı çalışmaları hatırlayacak olursak:

Hitit krallığının merkezini oluşturan, İç Anadolu'nun kuzeyinde ve Karadeniz

bölgesinde kalan alanda, İç Anadolu'nun diğer bölgelerine oranla daha fazla

arkeolojik araştırma yapıldığı görülmektedir. Oldukça dağlık olan Anadolu'nun bu

bölgesinde ilk sistematik araştırmaları, 1926 yılında H.H. von der Osten yapmıştır.

Özellikle Kelkit vadisinin kuzeyindeki verimli bölgelerde eskiçağ yerleşimlerinin

olmamasına dikkat çekmiş ve Roma dönemine kadar bu alanda göçebelerin yaşadığı

yorumunu yapmıştır.5

J. Garstang, O.R. Gurney ile birlikte 1959 yılında Hitit İmparatorluğu'nun coğrafyası

üzerine yaptıkları bölgesel araştırmalarının bir araya getirildiği genel bir coğrafya

çalışması olan The Geography of the Hittite Empire6’ı yayınlamadan önce, Hittite

Military Roads in Asia Minor7, Samuha and Malatia8 ve The Hulaya River Land and

Dadassas9 isimli çalışmalarını yayınlamıştır.

____________________________________________________________________

5 J. YAKAR, “Recent Contributions to the Historical Geography of the Hittite

Empire”, MDOG 112 (1980), s. 78

6 J. GARSTANG ve O. R. GURNEY, The Geography of the Hittite Empire,

London 1959

7 J. GARSTANG, “Hittite Military Roads in Asia Minor”, AJA 47 (1943), s. 35-62

8 J. GARSTANG, “Samuha and Malatia”, JNES I (1942), s. 450-459

9 J. GARSTANG, “The Hulaya River Land and Dadassas”, JNES III (1944), s. 14-37

38

The Geography of the Hittite Empire isimli çalışmanın da, Hatti ülkesinin merkez-

kuzey kısmı üzerine yapılan çalışmaları içeren bölümünün hataları, daha sonra

Güterbock tarafından ortaya konulmuştur.10

H. Ertem, 1973 yılında Boğazköy Metinlerinde Geçen Coğrafya Adları Dizinini11

yayınlamış, 1978 yılında, J. Tischler ve G. F. del Monte, Hitit Çivi Yazılı

Metinlerindeki Coğrafya İsimleri Kataloğunu12 yayınlamışlardır. Daha sonra 1992

yılında del Monte tarafından, yayınlanan yeni çivi yazılı metinlerden yararlanılarak

yapılan ek13 ile katalog işlevselliğini arttırmıştır.

____________________________________________________________________

10 H. G. GÜTERBOCK, “The North-Central Area of Hittite Anatolia”, JNES 20

(1961), s. 85-97

11 ERTEM, Boğazköy Metinlerinde Geçen Coğrafya Adları Dizini, Ankara 1973

12 G. F. del MONTE ve J. TISCHLER, Die Orts-und Gewässernamen der

Hethitischhen Texte, Wiesbaden 1978

13 del MONTE, Die Orts-und Gewässernamen der Hethitischhen Texte Supplement,

Wiesbaden 1992

39

Jak Yakar’ın, geniş çaplı bir yüzey araştırmasının sonuçlarından oluşturulmuş 1982

tarihli çalışması14, çeşitli Hitit dönemi coğrafi adlarının lokalizasyonunu

içermektedir. Jak Yakar bu çalışmada Sedat Alp’in Hanhana=İnandık

lokalizasyonunu15 kabul etmemektedir.

M.Forlanini, Hitit dönemi Anadolu coğrafyası ile ilgili birçok bölgesel çalışma16

yapmasının ardından M. Marazzi ile birlikte hazırladıkları çalışma17, kapsamlı, genel

bir Hitit dönemi haritası içermektedir. (Bk. Harita 5)

Harita, Hitit coğrafyasını bölgelere ayırarak ve bu bölgeler üzerine yapılan

çalışmaların bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur.

____________________________________________________________________

14 YAKAR, MDOG 112 (1980), s. 75-94

15 S. ALP, “Hitit Kenti Hanhana'nın Yeri”, Belleten 164 (1977), s. 649-652

16 M. FORLANINI, “L'anatolia Nordoccidentale Nell'impero Eteo”, SMEA 18

(1977), s.197-224; “Appunti di Geografia Etea”, SM 1 (1979), s. 165-184;

“La Prima Lista di VBoT 68 e la Provincia di Arinna”, SMEA 22 (1980), s.71-80;

“Remarques Géographiques sur les Textes Cappadociens”, Heth 6 (1985), s.45-66;

17 M. FORLANINI ve M. MARAZZI (con la collaborazione di A. Lazzari-L. Re)

“Anatolia: L'impero Hittita”, ASVOA 4.3, s. 180-195

40

Gurney’in 1992'de yayınlanan makalesi18, Forlanini ve Marazzi'nin çalışması üzerine

eleştiri ve yorumları içermektedir.

M.Forlanini ve M. Marazzi'nin, genel Hitit dönemi haritasını hazırlarken yaptıkları

lokalizasyon çalışmalarının bir kısmını şöyle sıralayabilriz:

Harita oluştururlarken "Hatti" olarak tanımladıkları alan, merkez Kapadokya'daki

Kaniš/Neša krallığı toprakları ile I. Singer'in esas Hatti bölgesi olarak gösterdiği orta

ve aşağı Kızılırmak havzasındaki bölgedir.19

CTH 604 ve CTH 626'da, Tahurpa (Yozgat civarı), Katapa (Babalı Höyüğü veya

Çamurlu Höyüğü), Zippalanda (Konak Su Vadisi yakınında) ve Šanahuitta

(stratigrafik özelliğine göre Alişar olabilir), Hattuša ile Ankuwa arasındaki yol

güzergahında gösterilmektedir.

Kammama (Çekerek civarında), Ištahara (Mamure höyüğü olabilir), Hattena (Alaca

Höyük ?), Šapinuwa (Alaca yöresinde, Eskiyapar olabilir), Tapika ve Hattuša

arasında aranmalıdırlar.

____________________________________________________________________

18 O. R. GURNEY, “Hittite Geography: Thirty Years On”, Sedat Alp'e Armağan-

Hittite and Other Anatolian and Near Eastern Studies in Honour of Sedat Alp, Ed.:

Heinrich Otten, Ekrem Akurgal, Hayri Ertem, Aygül Süel, Ankara 1992

19-I. SINGER, Geographical Aspects of the Proto-Hattian Problem, M.A. Thesis,

Tel-Aviv University, 1973

41

Hanhana'nın Sungurlu civarında aranması, S.Alp'in ileri sürdüğü "İnandık"tan20 daha

olasıdır. Kuruštama (Sungurlu'nun batısında), Tawiniya (Delice yakınında) ve Arinna

(Büyüknefesköy, Cornelius'a göre Tavio) Hattuša yakınında olmalıdırlar.

CTH 235'deki kadınlar listesinden anlaşıldığına göre Hattuša'nın güneyinde çok

sayıda kasaba vardı ve Kartapaha, Ulušna, Paršananhila, Šalma, Kukuwawa şehirleri

de bu bölgedeydi.

CTH 562.2 III'deki Katapa'dan başlayıp güneybatı yönünde devam edip Durmitta

eyaletindeki Waratta kasabasına ulaşan yol, güzergah için yararlı bilgiler sağlamıştır.

Tapika/Maşat bölgesinde belirlenen yerler; Anziliya-Zile, Tahazzimuna-Dazimon ve

Zuliya Nehri-Çekerek Nehri (Alp, Belleten 173, 1980, 48,58) olmakla bereber,

Gašipura'nın Gaziura/Turhal, Gagadduwa'nın Gagonda olama olasılığı vardır.

Maşat'ın doğusunda Hapidduini Dağı ve Zuliya vadisine hakim olan Šakdunuwa

Dağı vardır. Maşat'ın kuzeyinde İris/Yeşilırmak'tan başka, Hititler'in Tapika,

Šadduppa, Karahna ve Marišta šehirlerini tehdit eden ve uzun süre Gašga toprakları

olan Pišhuru ve Išhupita şehirleri bulunur.

____________________________________________________________________

20 ALP, Belleten 164 (1977), s. 649-652

42

II. Murşili ile I. Šuppiluliuma yıllıklarında ve bazı dini metinler (özellikle CTH 561

ve 562) Hititler'in askeri seferleri anlatılır. Ordu Kızılırmak'ın aşağı yöresinde

(Hititçesi Mita ve olasılıkla bugünkü Delice Irmak), Hanhana ya da Hattena

yakınında toplanır, Marašantiya'yı geçip Hurna'ya ulaşır, oradan da Nerik veya

Tumanna'ya ilerlerler. Daha doğu bölgelerde Šapinuwa ve Ištahara şehirleri

Gašgalar'ın Šunupašši ve Malazziya yönlerinden gelen saldırılarını karşılar, daha

sonra gelen Hitit ordularına Hatenzuwa ve Hakmiš (Mecitözü yakınındaki

Büyükhöyük olabilir) yolunu açar.

M.Ö. 14-13. yüzyıllarda önemini yitirmiş ancak Hititler için önemli bir şehir olan

Zalpuwa, Maraşantiya Nehri'nin denize döküldüğü yerdedir. Bölgedeki Gašga

grupları isimlerini Kummešmah(a) (modern Kelkit) nehrinden alır. Diğer Gašga

grupları, daha güneydeki Durmitta şehrinde yerleşmişler ve Hitit topraklarına

buradan saldırırlardı.

KUB XLVIII 105'deki, M.Ö. 13. yy.'a ait metne göre, Durmitta'nın iki kasabası olan

Piddaniyaša ve Waratta'nın, Pitnisos ve Baretta ( sırasıyla Kozanlı civarı ve

Aspona/Şehithöyük civarı) olabileceği ileri sürülmüştür.

Nerik'in yeri kesin olarak bilinmemekle beraber, bulunabileceği bölge konusunda

çalışmalar büyük ölçüde bir uyum göstermektedir.21

____________________________________________________________________

21 Dinçol-Yakar, Belleten 38 (1974), s. 573-582; Forlanini, SMEA 18 (1977),

s. 200-201; McQueen, AnSt 30 (1980), s.179-187

43

Hatti ülkesinde, "Yukarı Ülke" ve "Aşağı Ülke" olarak iki coğrafi birim ve aynı

zamanda iki yönetim birimi bulunurdu. Hatti topraklarının kuzeydoğusuna

ilerlediğimizde, Šamuha problemiyle karşılaşmaktayız. Šamuha kenti metinlerde,

küçük gemilerin yanaşabileceği, nehir yakınında bir yerleşim olarak geçmektedir.

Genel olarak Šamuha'nın yukarı Fırat bölgesinde olduğu düşünülmekle birlikte,

Forlanini çalışmasında, yerleşimin yukarı Halys bölgesinde olduğu görüşünü

desteklemektedir. Bu durum, Karahna ve Marišta Maşat ile yukarı Halys'te yer

alıyorsa, Šamuha da bu yerleşimlere yakın olmalıdır, olarak açıklanmaktadır.

Böylece Šamuha kenti Sivas'a yerleştirilebilir ve Arziya ile Pittiyariga şehirleri

Zara (Hititçe ismi Anzara olabilir) yönünde, Kızılırmak boyunda olabilirler.

M.Ö. 13. yy.'da Yukarı Ülke'nin önemli dini merkezlerinden biri olan Urikina,

Šamuha'nın güneyinde aranmalıdır (KUB XL 98). Daha güneyde Hurma, doğuda,

Asur ticaret yolu üzerindeki Kaneš ve Uda bulunmaktaydı ki bu yerleşimler,

Tuwanuwa ve Kumanni arasında lokalize edilebilirler.

Yukarı Ülke, kuzey ve doğudan sık sık Pišhuru, Išhupitta ve Tipiya'da bulunan

Gašgalar ile Azzi/Hayašalılar'ın saldırılarına uğrardı. Himmuwa, Tiliura, Dankuwa,

Šadduppa, Ištitina ve Kannuwara ile Azzi sınırındaki Ura kalesi de bu saldırılara

maruz kalırlardı.

Azzi/Hayaša bölgesinin coğrafi konumu tartışmalıdır. Detaylara inildikçe zorluklarla

karşılaşılmaktadır. Örneğin, II. Muršili'nin 10. yılında düzenlenen sefer sırasında,

Arišpa için "denizde" denilmiştir. Buradaki "deniz", Karadeniz, Van Gölü ya da

Elazığ civarındaki Hazar Gölü olarak yorumlanmıştır. Erzincan yöresindeki eski bir

44

gölün kalıntısı olan bataklık göz önüne alındığında, bahsi geçen "deniz"in bu bölgede

olduğunu söylenebilir.

Böylece Ingalawa, Arišpa, Dukkamma Erzincan yöresine konulabilir ve

Temiya/Timmiya/Timmina Cimin, Bizans dönemi ismiyle Tzimenon olabilir.

Bununla birlikte, KUB XXVI 39 IV 26'da bahsedilen Hayaša'nın tapınakları bu

bölgede olabilir. Azzi'nin Aza olduğu düşünülebilir.

Kemah'dan ayrılıp, Fırat Nehri takip edildiğinde ulaşılan dağlık bölge, M.Ö. 13.

yy.'da bir Hitit ailesi tarafından yönetilen ve 15. yy.'da Išuwa'yı da içine alan idari

birimin yerleşim alanı olarak yorumlanabilir. CTH 146 ve KBo XVI 42, yörenin

coğrafyası hakkında bilgi sağlayan iki önemli metindir. Metinlere göre, Kummaha,

Dukkamma, Pahhuya (Fırat vadisinde Eğin ve Malatya arasında olabilir), Zuhma

(Salmanassar III'ün yıllıklarında Išuwa ile Dayaeni arasında geçer, Tunceli'nin

kuzeydoğusunda aranabilir), Malitiya/Maldiya (Malatya yakınlarındaki Arslantepe

höyüğü olabilir), Hintuza, Šullamma, Tahišna, Pališna, Šinuwa, Arihuwa (Argavan

olabilir) Išuwa ile birlikte aynı eyeletin içinde bulunmaktadır.

Tegarama genellikle Malatya'nın batısına lokalize edilmektedir. Kuššara, Tegarama,

Hurna ve Šamuha arasında aranmalıdır. Bunula birlikte, Kizzuwatna'ya kadar bir

alan kaplayan Armanata, Komagene dağlarına lokalize edilebilir.

45

IV. HİTİTÇE ÇİVİ YAZILI KAYNAKLARDAKİ BAZI YER ADLARI

ÜZERİNE ÇALIŞMALAR

Bugün, Hititçe çivi yazılı belgelerde geçen binlerce coğrafi isme karşılık, bu isimler

üzerinde yapılan lokalizasyon çalışmaları oldukça sınırlıdır. Bununla birlikte eskiçağ

yerleşimlerinin saptanması oldukça güç olduğundan metinlerde geçen coğrafi

isimlerin çok azı hakkında çivi yazılı belgelerin bize ulaştırdıklarından daha fazla

bilgiye sahibiz. Belgelerde geçen yer adlarının çoğu hakkında adından fazla bir şey

bilmiyoruz. Yine bu adların çok büyük bir kısmına ilişkin kayıtlar o yer adının

lokalizasyonu konusunda bize gereken ipuçlarını sunmaktan uzaktır.

Hititçe belgelerdeki binlerce yer adının tümünün Anadolu’nun her köşesinde

karşımıza çıkan höyüklerden hangisi olduğunu ya da erozyon ve rüzgar etkisiyle

toprak altında kalmış olabilecek olan ve tabi ki detaylı araştırmalar yapılmadığı

sürece yerleri tespit edilemeyecek düz yerleşim yerlerinden biri olup olmadığını

saptamak mümkün değildir.

Boğazköy arşivleri dışında, Hitit dönemi Anadolu coğrafyası araştırmalarına önemli

katkılar sağlamış Maşat Höyük metinleri üzerinde yapılan araştırmalara göre orta

büyüklükteki bir Hitit kasabası 300 haneden oluşuyordu. Boğazköy tabletlerinden bir

Hitit ailesinin en az 8-10 kişi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda orta boydaki bir

Hitit kasabasının nüfusunun ortalama üç bin kişi olması gerekmektedir. Kayseri

civarındaki Kültepe, Aksaray civarındaki Acemhöyük ve Konya'daki Karahöyük

Anadolu'nun en büyük höyükleri arasındadır. Bu kentlerin nüfuslarının on bin

46

civarında olduğu tahmin edilebilir. M.Ö. 2. binin ikinci yarısında Hattuša'nın

nüfusunun 20 ile 30 bin civarında ve belki de daha fazla olduğu düşünülürse, bezeri

büyük Hitit yerleşimlerinin höyüklerde değil düz alanlarda aranması gerekmektedir.

1990 yılında keşfedilen ve Hitit dönemi ismi Šapinuwa olarak identifye edilen,

Çorum'un 50 km. doğusunda bulunan şehir, tarihi coğrafyaya katkıları yanında

"büyük Hitit yerleşimleri höyüklerde değil düz alanlarda aranmalıdır" önerisini

desteklemektedir.

Bugün Hitit dönemi Anadolu coğrafyasına ilişkin geniş çaplı bir objektiften bakarak

yapılan araştırmalarda sahip olduğumuz hareket noktalarını yerleşim yerleri bazında

ilk planda iki bölümde ele alabiliriz.

1-Hitit dönemi ismi bilinen yerleşimler:

Modern İsim Hitit Dönemi İsmi

Boğazköy Hattuša

Ortaköy Šapinuwa

Maşat Höyük Tapika

İnandık Hanhana

Kuşaklı Höyük Šariša

Kültepe Kaneş / Neša

Zile Anzilya

Kargamış Karkamiš

Tel Açana Alalah

47

2-Hitit dönemi ismi bilinmeyen bazı yerleşimler:

Alişar Höyük

Alacahöyük

Eskiyapar

Kerkenez

Kalehöyük

Korucutepe

İmikuşağı

Gözlü Kule

Kilisetepe

(Bk. Harita 6)

Hitit dönemi Anadolu tarihi coğrafya araştırmalarından, birinci bölümde verilen,

identifikasyonu yapılabilmiş yer adları çok önemli dayanak noktaları

oluşturmaktadır. İkinci bölümde verilen, hala identifikasyonu yapılamamış bazı

önemli Hitit dönemi yerleşim yerleri ise, söz konusu dönem tarihsel coğrafya

araştırmalarında merkezinde bulundukları sorunların çözümü yönünde yaptıkları

katkılar ile dikkati çekmektedirler. Şüphesiz ikinci bölümdeki yaklaşımla

verilebilecek tüm isimler bunlardan ibaret değildir.

Bu tarihi coğrafya çalışmasının amacı, çivi yazılı metinlerin ışığında, sahip

olduğumuz hareket noktalarından yola çıkarak coğrafi adların lokalizasyon

çalışmalarında yeni bir yöntemin ilk örneklerini sunmaktır. Sergilenmek istenilen

yeni yaklaşım, eskiçağ tarihi coğrafya çalışmalarında kullanılması düşünülen yeni

48

geliştirilen teknoloji uygulamalarını da içeren daha geniş çaplı araştırmaların

temelini oluşturmaktadır.

Anadolu’nun tarihi coğrafyası araştırmalarında sağlıklı sonuçlara ulaşabilmek için

referans alınabilecek sabit noktaların artması gerekmektedir. Çalışmamızda,

Boğazköy dışında, Hitit dönemi Anadolu coğrafyası araştırmalarına önemli katkılar

sağlamış Maşat Höyük'ün Tapika olarak identifiye edilmesinden dolayı, sunacağımız

yeni yaklaşımın özelliği dolayısıyla gerekli olan referans noktası olarak Maşat

Höyük seçilmiştir.

Zile'nin güneybatısındaki Maşat Höyük kazılarında keşfedilen çivi yazılı tabletlerin

incelenmesi sonucunda, Mşt. 75/113 No. lu metin doğrultusunda askeri ve idari bir

merkez olduğu anlaşılan bu yerleşimin Hitit çağı adının Tapika olduğu anlaşılmıştır.1

Maşat Höyük'te keşfedilen Hitit tabletleri bazı tarihi ve filolojik problemlerin

çözümüne yardımcı olduğu gibi Anadolu tarihi coğrafyası araştırmalarına da önemli

katkılar sağlamıştır.

Bunlardan bazılarını örnekleyecek olursak:

S. Alp, 1977 yılında yayınladığı çalışmasında2, Hitit metinlerinde Tapika ile yan

____________________________________________________________________

1 ALP, “Maşat Höyük'te Keşfedilen Hitit Tabletlerinin Işığı Altında Yukarı

Yeşilırmak Bölgesinin Coğrafyası Hakkında”, Belleten 164 (1977) , s. 637-646

2 ALP, a.g.e, s. 637-646

49

yana geçen Anzilya şehrinin klasik çağlardaki Zela, modern Zile olduğu ortaya

koymuş, Zuliya Irmağı'nı, klasik dönem ismi Syclax olan modern Çekerek Irmağı ile

identifiye etmiştir. Yine aynı çalışmada Hitit metinlerindeki Šakaddunuwa,

Šişpunuwa, Šarpunuwa ve Hapidduini dağlarının Maşat Höyük'ün kuzey ve

kuzeybatısındaki Karadağ, Buzluk Dağı, Emir Dağı ve yapraklı Tepe'nin Hitit

dönemi adları olabileceği gösterilmiştir. (Bk.Harita 7)

Maşat Höyük metinlerinde geçen coğrafi adlar çalışmamızın ilk grubunu

oluşturmuştur. Daha sonra Boğazköy metinlerinin bir kısmında Tapika ve metinler

doğrultusunda Tapika'yla ilişkili coğrafi isimler bir araya getirilerek başlangıç

düzeyinde ortaya koymayı hedeflediğimiz yöntemi uygulayabileceğimiz bir alan elde

edilmişitir. Böyle bir yaklaşımın şimdilik tarihi coğrafya sorunlarının çözümünde

gerekli katkıları tamamen sağlayamayacağı endişesi hep taşınıyor olsa da,

çalışmamızın asıl amacı dikkate alındığında bunun göz ardı edilmesi bilimsel

anlayışın dışında kalmayacaktır. Üzerinde çalışacağımız Boğazköy metinlerini

seçmek için G. F. del MONTE ve J. TISCHLER'in Die Orts-und Gewässernamen

der hethitischen Texte isimli coğrafi adlar kataloğu temel alınmıştır.

Maşat Höyük tabletleri, yukarıda ismi geçen, identifiye ve lokalize edilen bu

isimlerle birlikte, birçoğu Boğazköy metinlerinde geçmeyen coğrafi isimleri de

içermektedir. Maşat Höyük tabletlerini yayınlayan Ord. Prof. Dr. Sedat ALP bu

coğrafi isimleri sekiz gruba ayırmıştır:

50

I. Maşat’ın Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Anziliya

Haninqawa

Hapara

Hapidduini Dağı

Hariya

Inzili

Išašpara

Išhupitta

Išteruwa

Gagadduwa

G/Karahna

G/Kašaša

G/Kašipura

Kizzimara

Lišipra

Marišta

Patana

Tahazimuna

Tahašara

Zikkatta

Zišpa

Hananak

Hantiššizzuwa

Happušie

Kappaduwa

Kappušiya

Gašdumiša

Gawattaru

Gawattagga

Kišdumiša

Mura

Narapiduwa

Pašduwaduwa

Šariya

Tiduwa

Dupitta

Uišd[u?]

Wahšuwanta

51

II. Yeşilırmak’ın Kuzeyi

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Pittalahšuwa

Tiwara

G/Kalzana

Kapapahšuwa

Kurupaššiya

III. Yukarı Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Himmuwa

Gamamma

G/Kašša

Malazziya

Piššunupašši

Taggašta

Talmaliya

Tiwara

Urišta

Haššarpanda

Iškila

Gaštaharuga

Kutupitašša

Pišateniti

Šipišaši

Ukuduipuna

Zanipura

IV. Çekerek’in Batısı

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Šakaddunuwa Sıradağları

Šanahuitta

Taptigga

52

V. Maşat’ın Güneyi

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Šalewanta

Šuppiluliya

Ziggašta

Zikkišta

VI. Maşat’ın Güneydoğusu

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Šapinuwa

VII. Maşat-Höyük Civarı

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Gamazua

Ninišankuwa

Šalašna

Šugaziya

Taptagga

Tiwaliya

Hawalta

Iyagganueški(?)

Gaštarrišduwa

Kuwaštuhhurihšena

Palhišna

Pizzuha

Tahašta

53

VIII. Maşat Bölgesi Dışı

Boğazköy Metinlerinde Geçen İsimler Boğazköy Metinlerinde Geçmeyen İsimler

Arzawa

Hanh[ana](?)

Hatti

Hattuša

Hayaša

Išuwa

Gašga

Kizzuwatna

Lahuwazantiya

Šamuha

Tupazziya

Yukarı Ülke

Çalışmamızın ilk grubunu oluşturan Maşat Höyük metinlerinde geçen coğrafi adların

gruplandırılmasının ardından, G. F. del MONTE ve J. TISCHLER'in Die Orts-und

Gewässernamen der hethitischen Texte isimli coğrafi adlar kataloğu temel alınarak,

Boğazköy metinlerinin bir kısmında Tapika'yla ilişkili coğrafi isimler bir araya

getirilmeye çalışılmıştır. Boğazköy tabletlerine göre metinlerde Tapika ile birlikte

geçen coğrafi isimler beş gruba ayrılmıştır:

54

KUB I 1 II ve KBo XII 53'e göre I. GRUP

Tapika, Anziliya

KUB XXIII 36 + KUB XXXI 35 'e göre II. GRUP

Tapika, Tapiluša

KBo IV 13'e göre III. GRUP

Tapika, Ištahara, Katapa

KUB VI 45 III = 46 III 'e göre IV. GRUP

Tapika, Paliya, Tupaziya, Kariuna, Apzišna/Apazišna, Kalašmita, Takarama

KBo XII 53'e göre V. GRUP

Tapika, Išhupita, Kakatuwa, Zapišhuna, Ištarwa

Bu gruplara dahil olan coğrafi isimlerin, Boğazköy metinlerinde birlikte geçtikleri

diğer coğrafi isimleri belli bir aşmaya kadar bir araya getirdiğimizde aşağıdaki

tabloları elde etmekteyiz:

55

I. GRUP

Tapika, Anziliya

KUB XIV 16 II 'ye göre;

Anziliya, Palhuiša

KUB XIV 15 I 'e göre;

Palhuiša, Kamama

KBo III 4 II 'ye göre;

Palhuiša, Pišhuru, Išhupita

KUB XIV 16 'ya göre;

Palhuiša, Kuzaštarina

KUB V 1 II 'ye göre;

Kamama, Tanizila

KUB XL 99 Öy.'e göre;

Kamama, Iškamahaša

56

KUB XVII 21'e göre;

Kamama, Kapiruha, Nerik, Huršama, Kaštama, Siriša,

Himuwa, Takašta, Kamama, Zalpuwa, Hurna,

Tankušna, Tapašawa, Taruka, Ilaluha, Zihana,

Siputuwa, Wašhaya, Pataliya

KBo III 4 II'ye göre;

Pišhuru, Palhuiša

KUB I 1 II' ye göre;

Pišhuru, Wištawanta

KUB I 1 II 'ye göre;

Pišhuru, Kaniš, Išhupita

KBo III 4 II' ye göre;

Išhupita, Palhuiša

KUB I 1 II'ye göre;

Išhupita, Hanhana

KUB I 1 III' e göre;

Nerik, Hakmiš

57

KUB V 1'e göre;

Nerik, Hanhana, Hurma, Huršama, Pikainariša,

Talmaliya, Taniziya, Taptina, Tašmaha, Zihana

KUB XXII 25'e göre;

Nerik, Hanhana, Ištahara, Katalatuwa, Pikauza,

Šunupaši

KUB XVII 21 II'ye göre;

Nerik, Kapiruha

KBo XVI 81'e göre;

Nerik, Kaštama

KUB XXXI 57'ye göre;

Nerik, Kaštama, Kapaštuštu, Taphalu, Zika[ ]

KBo II 4 IV'e göre;

Nerik, Hatina

KUB XXXVI 89 Öy.'e göre;

Nerik, Takupša

58

KUB XXXVI 89 Öy.'e göre;

Nerik, Nira

KUB XXVII 68 IV, KUB VI 46 II' ye göre;

Nerik, Kaštama, Zaliyanu Dağı, Hatinzuwa,

Haharwa Dağı, Takupša

KUB XVI 98 II' ye göre;

Nerik, Arina, Kumani, Hawarkina, Karahna,

Šapita

59

II. GRUP

Tapika, Tapiluša

KUB XXII 25 II' ye göre;

Tapiluša, Hatinzuwa, Katalatuwa, Nerik

KUB XXIII 36 + KUB XXXI 35'e göre;

Tapiluša, Hai[šihla]

KUB XL 106 Öy.'e göre;

Hatinzuwa, Kahamiša

KUB XXII 25 Öy'e göre;

Hatinzuwa, Katalatuwa

KUB XXII 25 Öy'e göre;

Hatinzuwa, Hatina

KUB XIX 39 II'ye göre;

Hatinzuwa, Tapapa[nuwa], Zithariya, Humintiška, Takupša,

Kapapahša

60

KBo XXI 89 II 15', KUB VI 46 II 36, KUB XXX 56 III 16',

KUB XXXVIII 35 Vs. 9, IBoT II 69 Vs. 9', IBoT III 11,5',

Bo 239+5138 'e göre;

Hatinzuwa, Turmita

KUB XXII 25 Öy.'e göre;

Katalatuwa, Pitakalaša, [Šunupahši], Pitalahši, Pika[uza], Tašinata,

Kaštariyapa, Ha[harva] Dağları, Hatinzuwa, Tapiluša, Kaškama,

Nerik

KBo XIX 76+, KUB XIV 20' ye göre;

Katalatuwa, Tašinata

61

III. GRUP

Tapika, Ištahara

KUB XXII 25 Ay.' e göre;

Ištahara, Hanhana, Hatina, Katruma, Pitakalaša, Šunupaši, Pitalahši,

Pikauza, Nerik

KBo V 6 I'e göre;

Ištahara, Hattuša, Manaziya, Kalimuna

BoTU 44 (+46) 'ya göre;

Ištahara, Palhuiša, Kamama, Ištahara, Hatina, Tišita, Tuhpiliša, Tikukuwa,

Hurna, Tihšina Dağı, Hauri, Marašanta Nehri, Taritara

KUB XIV 15 I' e göre;

Ištahara, Palhuiša, Kamama, Ankuwa

KUB XIV 15 I' e göre;

Ištahara, Šunupaši, Pitalahša

KUB XXXI 35' e göre;

Ištahara, Šapinuwa

62

KUB I 1 II'ye göre;

Ištahara, Kuruštama

KUB I 1 III, KBo VI 29+ I'e göre;

Ištahara, Hanhana

IV. GRUP

Tapika, Paliya, Tupaziya, Kariuna, Apzišna/Apazišna, Kalašmita, Takarama

KUB VI 45 = 46 'ya göre;

Paliya, Išuwa, Takarama, Tupaliya, Kariuna

KUB XIII 33 'e göre;

Paliya, Šulupaši

KUB VI 45 II = 46 III'e göre;

Tupaziya, Išuwa, Takarama, Paliya, Kariuna, Apzišna, Kalašmita

KUB XL 106 Ay.'e göre;

Kariuna, Ninašhuriya, Šanawayanza, Talipaziya, Haliputa, Tašpinuwa,

Ituma, Warata, Harpušta

63

KBo XIV 76 'ya göre;

Apzišna/Apazišna, Nerik, Zipalanta, Zithariya

KBo I 58 'e göre;

Apzišna/Apazišna, Ninišankuwa, Atunuwa, Šariša, Šamuha

KUB VI 45 II = 46 III'e göre;

Apzišna/Apazišna, Tupaziya, Kariuna, Kalašmita, Tapika

KBo VI 28 Öy.'e göre;

Takarama, Išuwa

KBo I 1 Öy.'e göre;

Takarama, Arawana

64

V. SONUÇ

Anadolu tarihi coğrafyası araştırmalarında sağlıklı sonuçlara ulaşabilmek için

referans alınabilecek sabit noktaların artması gerekmektedir. Çalışmamızın ilk

aşamasında, çalışmalarımızın odak noktası noktası olarak, Boğazköy dışında, Hitit

dönemi Anadolu coğrafyası araştırmalarına önemli katkılar sağlamış ve Tapika

olarak identifiye edilen, Maşat Höyük referans noktası olarak seçilmiştir.

Ardından Maşat Höyük metinlerinde geçen coğrafi adlar çalışmamızın ilk grubu

olarak bir araya getirilmiştir. Daha sonra Boğazköy metinlerinin bir kısmında Tapika

ve metinler doğrultusunda Tapika'yla ilişkili coğrafi isimler "Die Orts-und

Gewässernamen der hethitischen Texte" den yola çıkarak beş gruba ayrılmıştır. Bu

gruplara dahil olan coğrafi isimlerin, Boğazköy metinlerinde birlikte geçtikleri diğer

coğrafi isimleri belli bir aşmaya kadar bir araya getirdiğimizde aşağıdaki coğrafi

isimler listesi elde edilmiştir:

Ankuwa

Anziliya

Apzišna/Apazišna

Arawana

Arina

Atunuwa

Haharwa Dağı

Hai[šihla]

Hakmiš

Haliputa

Hanhana

Harpušta

Hatina

Hatinzuwa

Hattuša

Hauri

65

Hawarkina

Himuwa

Humintiška

Hurna

Huršama

Ilaluha

Išhupita

Iškamahaša

Ištahara

Ištarwa

Išuwa

Ituma

Kahamiša

Kakatuwa

Kalašmita

Kalimuna

Kamama

Kaniš

Kapapahša

Kapaštuštu

Kapiruha

Karahna

Kariuna

Kaškama

Kaštama

Kaštariyapa

Katalatuwa

Katapa

Katruma

Kumani

Kuruštama

Kuzaštarina

Manaziya

Marašanta Nehri

Nerik

Ninašhuriya

Ninišankuwa

Nira

Palhuiša

Paliya

Pataliya

Pika[uza]

Pikainariša

Pikauza

Pišhuru

Pitakalaša

Pitalahša

Pitalahši

66

Siputuwa

Siriša

Šamuha

Šanawayanza

Šapinuwa

Šapita

Šariša

Šulupaši

Šunupaši

Takarama

Takašta

Takupša

Talipaziya

Talmaliya

Tanizila

Taniziya

Tankušna

Tapapa[nuwa]

Tapašawa

Taphalu

Tapika

Tapiluša

Taptina

Taritara

Taruka

Tašinata

Tašmaha

Tašpinuwa

Tihšina Dağı

Tikukuwa

Tišita

Tuhpiliša

Tupaliya

Tupaziya

Turmita

Warata

Wašhaya

Wištawanta

Zaliyanu Dağı

Zalpuwa

Zapišhuna

Zihana

Zika[ ]

Zipalanta

Zithariya

67

Boğazköy metinlerinden elde ettiğimiz Tapika ile birlikte geçen coğrafi

isimler listesini Maşat tabletlerinde geçen coğrafi isimlerle

karşılaştırdığımızda aşağıdaki kesişim kümesine ulaşılmaktadır:

Anzilya (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre I. Grupta1-Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak),

Hanhana (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre VIII. Grupta-Maşat

Bölgesi Dışı),

Hattuša (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre VIII. Grupta-Maşat

Bölgesi Dışı),

Himuwa (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre III. Grupta-Yukarı

Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı),

İšhupita (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre I. Grupta-Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak),

İšuwa (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre VIII. Grupta-Maşat

Bölgesi Dışı),

68

_____________________________________________________________

_______

1 S. ALP, Hethitische Briefe aus Maşat-Höyük, Ankara 1991

Kamama (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre III. Grupta-Yukarı

Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı),

Karahna (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre I. Grupta-Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak),

Ninišankuwa (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre VII. Grupta-

Maşat-Höyük Civarı),

Šamuha (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre VIII. Grupta-Maşat

Bölgesi Dışı),

Šapinuwa (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre VI. Grupta-

Maşat’ın Güneydoğusu)

Takašta (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre III. Grupta-Yukarı

Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı),

Talmaliya (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre III. Grupta-Yukarı

Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı),

69

Tupaziya (Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre VIII. Grupta-Maşat

Bölgesi Dışı),

Bu kesişim kümesinden yola çıkarak;

Anzilya, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “I. Grupta-Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak”a lokalize edilmiştir. Bu durumda Anzilya,

Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KUB XIV 16

II 'ye göre Palhuiša ile aynı grupta yer aldığından, Palhuiša da “Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak” bölgesinde aranabilir.

Hanhana, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “VIII. Grupta-

Maşat Bölgesi Dışı”na lokalize edilmiştir. Bu durumda Hanhana,

Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KUB I 1

II’ye göre Išhupita, KUB V 1'e göre Nerik, Hurma, Huršama, Pikainariša,

Talmaliya, Taniziya, Taptina, Tašmaha, Zihana, KUB XXII 25'e göre

Nerik, Ištahara, Katalatuwa, Pikauza, Šunupaši,

KUB XXII 25 Ay.' e göre Ištahara, Hatina, Katruma, Pitakalaša, Šunupaši,

Pitalahši, Pikauza, Nerik, KBo VI 29 + I 'e göre Ištahara ile aynı grupta yer

aldığından, bu coğrafi isimler de “Maşat Bölgesi Dışı”nda aranabilirler.

Himuwa, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “III. Grupta-Yukarı

Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı”na lokalize edilmiştir. Bu

durumda Himuwa, Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız

70

gruplamada, KUB XVII 21' e göre Kamama, Kapiruha, Nerik, Huršama,

Kaštama, Siriša, Takašta, Kamama, Zalpuwa, Hurna, Tankušna, Tapašawa,

Taruka, Ilaluha, Zihana, Siputuwa, Wašhaya, Pataliya ile aynı grupta yer

aldığından, bu coğrafi isimler de “Yukarı Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın

Kuzeybatısı”nda aranabilirler.

İšhupita, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “I. Grupta-Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak”a lokalize edilmiştir. Bu durumda İšhupita,

Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KBo XII 53

Ay.' e göre Kakatuwa, Zapišhuna, Ištarwa, KBo III 4 II'ye göre Palhuiša,

Pišhuru ile aynı grupta yer aldığından, bu coğrafi isimler de “Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak” bölgesinde aranabilirler.

İšuwa, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “VIII. Grupta-Maşat

Bölgesi Dışı”na lokalize edilmiştir. Bu durumda İšuwa, Boğazköy

metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KUB VI 45 II = 46 III

'e göre Tupaziya, Takarama, Paliya, Kariuna, Apzišna, Kalašmita, KBo VI

28 Öy.' e göre Takarama ile aynı grupta yer aldığından, bu coğrafi isimler

de “Maşat Bölgesi Dışı”nda aranabilirler.

Kamama, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “III. Grupta-Yukarı

Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı”na lokalize edilmiştir. Bu

durumda Kamama, Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız

gruplamada, KUB XIV 15 I' e göre Palhuiša, KUB V 1 II'ye göre Tanizila,

KUB XL 99 Öy.'e göre Iškamahaša, KUB XVII'ye göre Kapiruha, Nerik,

71

Huršama, Kaštama, Siriša, Himuwa, Takašta, Kamama, Zalpuwa, Hurna,

Tankušna, Tapašawa, Taruka, Ilaluha, Zihana, Siputuwa, Wašhaya, Pataliya,

BoTU 44 (+46) 'ya göre Ištahara, Palhuiša, Ištahara, Hatina, Tišita,

Tuhpiliša, Tikukuwa, Hurna, Tihšina Dağı, Hauri, Marašanta Nehri,

Taritara, KUB XIV 15 I 'e göre Ištahara, Palhuiša, Ankuwa ile aynı grupta

yer aldığından, bu coğrafi isimler de “Yukarı Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın

Kuzeybatısı”nda aranabilirler.

Karahna, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “I. Grupta-Maşat’ın

Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak”a lokalize edilmiştir. Bu durumda Karahna,

Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KUB XVI 98

II' ye göre Nerik, Arina, Kumani, Hawarkina, Šapita ile aynı grupta yer

aldığından, bu coğrafi isimler de “Maşat’ın Kuzeyi, Yukarı Yeşilırmak”

bölgesinde aranabilirler.

Ninišankuwa, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “VII. Grupta-

Maşat-Höyük Civarı”na lokalize edilmiştir. Bu durumda Ninišankuwa,

Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KBo I 58'e

göre Apzišna/Apazišna, Atunuwa, Šariša, Šamuha ile aynı grupta yer

aldığından, bu coğrafi isimler de “Maşat-Höyük Civarı”na lokalize

edilebilirler. Bununla birlikte bugün Šariša-Kuşaklı Höyük olarak idetifiye

edildiğinden, Ninišankuwa ve gruptaki diğer isimler “Maşat’ın

Güneydoğusu”nda aranabilirler.

72

Šamuha, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “VIII. Grupta-Maşat

Bölgesi Dışı”na lokalize edilmiştir. Bu durumda Šamuha, Boğazköy

metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KBo I 58 'e göre

Apzišna/Apazišna, Ninišankuwa, Atunuwa, Šariša ile ile aynı grupta yer

aldığından, bu coğrafi isimler de Maşat Bölgesi Dışı”na lokalize

edilebilirler. Bununla birlikte bugün Šariša-Kuşaklı Höyük olarak idetifiye

edildiğinden, Šamuha ve gruptaki diğer isimler “Maşat’ın

Güneydoğusu”nda aranabilirler.

Šapinuwa, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “VI. Grupta-

Maşat’ın Güneydoğusu”na lokalize edilmiştir. Ancak Šapinuwa bugün

Çorum'un 50 km. doğusunda bulunan Ortaköy yakınlarındaki antik şehir ile

identifiye edildiğinden, coğrafi olarak “Maşat’ın kuzeybatısı”nda yer

almaktadır. Bu durumda Šapinuwa, Boğazköy metinlerinden yola çıkarak

yaptığımız gruplamada, KUB XXXI 35'e göre Ištahara ile aynı grupta yer

aldığından, Ištahara da “Maşat’ın Kuzeybatısı”nda aranabilir.

Takašta, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “III. Grupta-Yukarı

Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı”na lokalize edilmiştir. Bu

durumda Takašta, Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız

gruplamada, KUB XVII 21' e göre Kamama, Kapiruha, Nerik, Huršama,

Kaštama, Siriša, Himuwa, Kamama, Zalpuwa, Hurna, Tankušna, Tapašawa,

Taruka, Ilaluha, Zihana, Siputuwa, Wašhaya, Pataliya ile aynı grupta yer

73

aldığından, bu coğrafi isimler de “Yukarı Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın

Kuzeybatısı”nda aranabilirler.

Talmaliya, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “III. Grupta-

Yukarı Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın Kuzeybatısı”na lokalize edilmiştir.

Bu durumda Talmaliya, Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız

gruplamada, KUB V 1'e göre Nerik, Hanhana, Hurma, Huršama,

Pikainariša, Taniziya, Taptina, Tašmaha, Zihana ile aynı grupta yer

aldığından, bu coğrafi isimler de “Yukarı Yeşilırmak’ın Batısı, Maşat’ın

Kuzeybatısı”nda aranabilirler.

Tupaziya, Maşat tabletlerinden hareketle, S. Alp'e göre “VIII. Grupta-

Maşat Bölgesi Dışı”na lokalize edilmiştir. Bu durumda Tupaziya,

Boğazköy metinlerinden yola çıkarak yaptığımız gruplamada, KUB VI 45

III = 46 III 39'a göre Tapika, Paliya, Kariuna, Apzišna/Apazišna,

Kalašmita, Takarama, KUB VI 45 II = 46 III 36-38'e göre

Apzišna/Apazišna, Kariuna, Kalašmita ile aynı grupta yer aldığından, bu

coğrafi isimler de “Maşat Bölgesi Dışı”nda aranabilirler.

Bunlarla birlikte, KUB XXIII 36 II' ye göre Tapika’ya çok yakın olduğu

anlaşılan Tapiluša, Maşat metinlerinden elde edilen coğrafi adlar listesinde

yer almamaktadır. Anzilya ile aynı coğrafi konumda yer alan Tapiluša2 bu

durumda “Maşat’ın Kuzeyi”nde aranabilir.

74

Aynı şekilde, KUB XIV 16 II' ye göre Anziliya ile yakın bölgede olduğu

anlaşılan Palhuiša Maşat metinlerinden elde edilen coğrafi adlar listesinde

yer almamaktadır.

Çalışmamızın bir aşama sonraki hedefi, bu çalışmada uyguladığımız

“tümdengelim” metoduyla ulaştığımız sonuçları kullanarak, kesin lokalize

edilemeyen Anadolu Hitit yerleşimlerinin lokalizasyonu çalışmalarında,

diğer uygulamalı bilimlerde başarıyla kullanılan Coğrafi Bilgi Sistemleri'nin

kullanım olanaklarının araştırılmasıdır.

_____________________________________________________________

_______

2 Bk.: E. von SCHULER, Die Kaskaer, S. 103-105

Coğrafi Bilgi Sistemleri (GIS-Geographic Information Systems), çok sayıda

farklı özelliğe sahip, manuel biçimde değerlendirilmesi zor olan verilerin,

hızlı ve ucuz biçimde depolanması ve analiz edilmesi için kullanılan

bilgisayar temelli bir sistemler bütünüdür. GIS’te bilgiler, haritalar ve

tablolar olarak iki temel formda sunulur.

75

GIS’in veri analizindeki gücü, sorgulanması gereken verinin organize bir

biçimde hazırlanmasına bağlıdır. Bununla birlikte analiz sonuçlarının

yorumlanması GIS’in oluşum mantığı içinde yer almamaktadır.

Üzerinde yorum ve tahminler yapılacak modelin üretilmesi için öncelikle

çalışma alanlarını tanımlayan, bilinen verilerin biraraya getirilmesiyle bir

veri tabanı oluşturulması gerekmektedir.

Bu çalışmada uyguladığımız “tümdengelim” metoduyla ulaştığımız sonuçlar

yanında günümüzde idenfitiye edilebilmiş Hitit yerleşimlerinden ya da

arkeolojik kazılarda Hitit tabakası tesbit edilmiş alanlardan elde edilen

bilgilerden oluşacak çok sayıda farklı özelliklere sahip coğrafi ve tarihi

verinin GIS kullanılarak hızlı bir biçimde sorgulanmasıyla, teknoloji ve

tarihi coğrafya disiplini entegre ederek tarihi verilerin yorumlanmasında

yeni bir yöntem deneyerek, antik yerleşimlerin lokalizasyon çalışmalarına

ciddi bir destek sağlanacağı düşünmekteyiz.

ÖZET

Hititçe çivi yazılı belgelerde geçen binlerce coğrafi isme karşılık, bu isimler

üzerinde yapılan lokalizasyon çalışmaları oldukça sınırlıdır. Anadolu tarihi

coğrafyası araştırmalarında sağlıklı sonuçlara ulaşabilmek için referans

alınabilecek sabit noktaların artması gerekmektedir.

76

Çalışmamızda, Boğazköy dışında, Hitit dönemi Anadolu coğrafyası

araştırmalarına önemli katkılar sağlamış Maşat Höyük'ün Tapika olarak

identifiye edilmesinden dolayı, Maşat Höyük referans noktası olarak

seçilmiştir.

Amacı, coğrafi adların lokalizasyon çalışmalarında yeni bir yöntemin ilk

örneklerini sunmak olan bu tarihi coğrafya çalışmasında sergilenmek

istenilen yeni yaklaşım, eskiçağ tarihi coğrafya çalışmalarında kullanılması

düşünülen yeni geliştirilen teknoloji uygulamalarını da içeren daha geniş

çaplı araştırmaların temelini oluşturmaktadır.

Çalışmanın ilk adımı, çivi yazılı metinlerin ışığında Tapika olarak identifiye

edilmiş Maşat Höyük'ten elde edilmiş metinlerinde geçen coğrafi isimleri,

Boğazköy metinlerinde geçen coğrafi isimler ve Boğazköy metinlerinde

geçmeyen coğrafi isimler şeklinde iki gruba ayırmak olmuştur.

Daha sonra G. F. del MONTE ve J. TISCHLER'in Die Orts-und

Gewässernamen der hethitischen Texte isimli coğrafi adlar kataloğu temel

alınarak Boğazköy metinlerinin bir kısmında Tapika ve metinler

doğrultusunda Tapika'yla ilişkili coğrafi isimler bir araya getirmeye

çalışılmıştır.

77

Boğazköy metinlerinden elde ettiğimiz Tapika ile birlikte geçen coğrafi

isimler listesini Maşat tabletlerinde geçen coğrafi isimlerle

karşılaştırdığımızda bir kesişim kümesi elde edilmektedir. Ardından kesişim

kümesinde yer alan coğrafi isimler üzerinde, S. Alp'in Maşat Höyük

tabletleri doğrultusunda yaptığı lokalizasyon çalışmalarına dayanılarak

fikirler yürütülmüştür.

Ancak yapılan bu fikir yürütmelerinin daha sağlam bir zemine oturması için,

örnek gruplarının arttırılması ve daha ayrıntılı bir çalışma yapılması

gerekmektedir.

SUMMARY

78

Today we have thousands of geographical names on the Hittite cuneiform

texts. But unfortunately the localization studies can only contain a little part

of them. For the sake of the results of the the Anatolian historical geography

researches we need much more reference points.

It is fact that the archive of the Maşat Höyük cunieform tablets includes

many of geographical names and because of the identification of Maşat

Höyük as ancient Tapika, in this study, we took the Maşat Höyük as a

reference point.

The aim of this study is to present the first results of a new method on the

geographic names localization researches. With this method the study that

we completed will be the first step of the future works that will include the

new technology applications.

The first step of this study was to seperate the geographical names taken

from Maşat Höyük archives as the names are on the Boğazköy archives and

the names are not on the Boğazköy archives.

After the first step, we tried to get togeather the geographical names which

are related to Tapika on the Boğazköy textes on the base of the geographical

names catalogue of G. F. del MONTE and J. TISCHLER.

79

And we had the intersection group as we compare the list of the

geographical names which are taken from the Boğazköy tablets with Maşat

tablets. And after this we produce some ideas about names of the

intersection group on the base of the work of the S. ALP about the

localization of the geographical names on the Maşat tablets.

80

EK1: ÇİVİ YAZILI METİNLER

KBo II 4 IV

29 IX PA II BAN BA.BA.ZA V BAN ½ BAN ha-zi-la-aš

30 II UP-NI ½ ZİD.DA še-ep-pi-it-ta-aš

31 III PA III BAN [..] x I UP-NI ½ UP-NI tar-na-aš

32 ZİD.DA.A [..] x XIII PA IV BAN ½ BAN II UP-NI

33 ½ UP-NI [.B]A.BA.ZA ZİD.DA še-ep-pi-it-ta-aš

34 ZİD.DA.A [ ]

_____________________________________________________________

_______

35 BA.BA.ZA ZID.DA.A MUNUS BAPDIR NİG.HAR.RA-ia

36 KUR URUHa-ak-piš-ša KUR URUHa-va-ar-ki-na-aš

37 KUR URUHa-at-ti-na-aš pe-eš-kan-zi

KBo II 5 I

1 na-aš-za nam-ma EGIR-pa e-ša-at URUŠu-nu-pa-aš-ši-iš

2 U-UL tu-hu-uš-ši-ia-it na-aš-mu-kan pi-ra-an ar-ha

3 par-aš-ta nu URU-an ar-ha va-ar-nu-nu-un

4 NA4 he-kur Pi-it-ta-la-ah-ša-aš-ma-za-kan Iš-TU ERİNMEŠNAM.RA

5 [Iş-]BAT ma-an-ši kat-ta-an te-eh-hu-un ma-a-na-na-kan kat-ta

6 [te-]eh-hu-un nu-mu MU.KAN-za še-ir te-e-pa-u-e-eš-ta

81

7 [nu-u]š-ši kat-ta-an U-UL te-eh-hu-un nu ar-ha

8 [I-NA] URUIš-ta-ha-ra u-va-nu-un nu-mu me-mi-an u-te-ir

KBo III 4 II

1 nam-ma [pa-ra-a I-NA] URUIš-hu-pi-it-ta pa-a-un nu URUPa[l-h]u-

[iš-ša-an]

2 GUL-un nu-mu-uš-ša-an I-NA URUPal-hu-iš-ša EGIR-an [LUKUR ?

URUPi-e]

š-hu-ru-iš

3 ME-ia ti-ia-at na-[aš]- ši za-ah-hi-ia-nu-nu nu-mu DUTU URUA-ri-in-

na

GAŠAN-IA

4 DU NIR.GAL BE-Lİ-IA DMe-iz-zu-ul-la-aš DINGIR MEŠ-ia hu-u-ma-

an-te-eš

pi-ra-an hu-i-e-ir

5 nu-kan LUKUR pi-iš-hu-ru-un I-NA URUPal-hu-iš-ša EGIR-an ku-e-

nu-un

6 nam-ma URU-an ar-ha va-ar-nu-nu-un

_____________________________________________________________

_______

7 nam-ma URUPal-hu-iš-ša-az EGIR-pa I-NA URUKU.BABBAR-ti

u-va-nu-nu-un

KBo IV 13 Vs. I

82

25 I SILA DINGIR MEŠ URUPi-ta-ma I UDU DINGIR MEŠ URUA-li-ša

26 I UDU DINGIR MEŠ URUŠa-na-hu-it-ta I UDU DINGIR MEŠ URUHa-

ak-miš

27 I UDU DINGIR MEŠ URUTap-ti-ka I UDU DINGIR MEŠ URUKap-pur-

na-an-ta

28 I UDU DINGIR MEŠ URUIš-ta-ha-ra I UDU DINGIR MEŠ URUTa-pi-ka

29 I UDU DINGIR MEŠ URUKa-ta-pi I UDU DINGIR MEŠ URUTap-ša-nu-

va-an-ta

30 I UDU DINGIR MEŠ URUHu-ur-na I UDU DINGIR MEŠ URUZa-pi-iš-

hu-na

31 I SILA DINGIR MEŠ URUMa-la-zi-ia I UDU DINGIR MEŠ URUTag-ga-

aš-ta

32 I UDU DINGIR MEŠ URUIš-kap-hi-iz-na-aš

KBo V 6 I Vs. I

40 nam-ma-aš EGIR-pa gi-im-ma-an-da-ri-ia[(-u-va-an-z)]i

41 URUHa-at-tu-ši u-it ma-ah-ha-an-ma-za-ka[n (EZEN MU.KAMTI)]

42 kar-ap-ta na-aš I-NA KURURUIš-ta-ha-r[a] pa-it

43 nu-za URUIš-ta-ha-ra ku-it Š[A KUR Ha-a]t-ti A.ŠA A.GAR-

a[n]

44 LUKUR URUGa-aš-ga-aš da-a-an [har-ta A-BU-IA]-kan LUKUR ar-

ha

45 u-i-ia-at nam-ma URUx [......] URU-an URUMa-na-zi-ia[-na(?)-an]

46 URUKa-a-li-mu-na-a[n...hu-ma-a]n-da-aš URU-ia-an-na

83

47 EGIR-pa u-e-te-et [......] x na-aš ta-ni-nu-ut

48 na-at EGIR-pa Š[A KURURUHa-at-ti]-ia-at

49 nu ma-ah-ha-an [KUR URUIš-ta-ha-ra ta-n]i-nu-ut na-aš EGIR-pa

50 URUHa-at-t[u-ši gi-im-ma-an-da-ri-ia]-u-va-an-zi(?) u-it

KBo XII 53 Rs.

12 I-NA URUGa-aš-ši-ia QA-TI

13 KUR URUTa-a-pi-ka-a-aš DU DINGIR MEŠ-ia DUTUŠI

14 III GUD ERİN MEŠ URUIš-hu-pi-it-ta pi-eš-kan-zi

15 URUGa-ag-ga-ad-du-u-va DU IV E ŠA x [

KUB VI 45 I

68’ [(DU URUNi-ri-iq-qa DZ)]A.BA4.BA4 KI.MIN DTe-li-pi-nu-uš

DZa-ha-pu-na-aš

69’ [(HUR.SAGZa)-li-ia-nu(uš ŠA)] URUKa-aš-ta-ma HUR.SAGZa-li-ia-nu-uš

70’ [ DINGIR].LUMEŠ DINGIR.MUNUSMEŠ ŠA URUGa-aš-ta-

ma

_____________________________________________________________

_______

84

71’ [(DLAMMA URUHa-te-in-zu-va HUR).]SAGHa-a-har-va

DINGIR.LUMEŠ

DINGIR.MUNUSMEŠ

72’ [(ŠA URUNe-ri-iq-qa U)] ŠA KUR URUTa-ku-up-ša

_____________________________________________________________

_______

73’ [(DU URUŠa-ri-iš-ša DINANNA-li x)] DINGIR.LUMEŠ

DINGIR.MUNUSMEŠ

ŠA URUŠa-ri-iš-ša

KUB VI 45 II

69’ DU URUTu-u-pa-az-zi-ia DINGIR.LUMEŠ DINGIR.MUNUSMEŠ

[(HUR.SAGMEŠ)]

70’ İDMEŠ ŠA URUTu-u-pa-az-zi-ia

_____________________________________________________________

_______

71’ ŠA URUKa-ri-u-na DKa-ru-na-aš

_____________________________________________________________

_______

72’ DU mi-ia-an-na-aš DU DHé-pat [(URUAp-zi-iš-na)]

73’ DINGIR.LUMEŠ DINGIR.MUNUSMEŠ ŠA URUAp-zi[(-iš-na)]

KUB VI 45 III

85

1’ DLAMMA URUKa-la-aš-mi-it-ta

_____________________________________________________________

_______

2’ ŠA URUTa-pi-iq-qa DTa-mi-ši-ia-aš DINGIR.LUMEŠ

DINGIR[.MUNUSMEŠ]

3’ HUR.SAGMEŠ İDMEŠ ŠA URUTa-pi-iq-qa

_____________________________________________________________

_______

4’ DU ŠA E MUNUSTa-va-an-na-na DU hu-la-aš-ša-aš-ši-iš

[DINGIR.LUMEŠ]

5’ DINGIR.MUNUSMEŠ ŠA LUGAL-ri U ŠA MUNUS.LUGAL UT-

TI

ku-i-e-eš da-ra-an [te-eš]

6’ ku-i-e-eš U-UL da-ra-an-te-eš ku-e-ta-aš A-NA EMEŠ DINGIRMEŠ

7’ LUGAL MUNUS.LUGAL pi-ra-an EGIR-pa i-ia-an-ta-ri ku-e-ta-

ša-[(at)]

8’ A-NA EMEŠ DINGIRMEŠ pi-ra-an EGIR-pa U-UL i-ia-an-ta-ri

KUB VI 46 II

33’ DU URUNi-ri-iq-qa DZA.[BA4.BA4 KI].MIN DTe-li-pi-nu-uš

34’ DZa-ha-pu-na-aš HUR.SAGZa-[(li-ia-nu)]-uš ŠA URUKa-aš-ta-ma

35’ HUR.SAGZa-li-ia-nu-uš x [ ] x-aš-ši-iš DINGIR.LUMEŠ

DINGIR.MUNUSMEŠ ŠA URUKa-aš-ta-ma

86

_____________________________________________________________

_______

36’ DLAMMA URUHa-te-in-zu-va HUR.[(SAGHa)]-a-ha-va DINGIR.LUMEŠ

DINGIR.MUNUSMEŠ

37’ ŠA URUNe-ri-iq-qa U Š[(A KU)]R URUTa-ku-up-ša

_____________________________________________________________

_______

KUB VI 46 Rs. III

32’ DU URU Te-ga-ra-ma DINGIR.LU MEŠ DINGIR.MUNUS MEŠ

HUR.SAG MEŠ

İD MEŠ

33’ ŠA KUR URU Te-ga-ra-ma MUNUS.LUGAL URU Pa-li-ia

_____________________________________________________________

_______

34’ DU URU Tu-u-up-pah-zi-ia DINGIR.LU MEŠ DINGIR.MUNUS MEŠ

HUR.SAG MEŠ İD MEŠ

35’ ŠA KUR URU Tu-u-up-pah-zi-ia

_____________________________________________________________

_______

36’ ŠA URUKa-ri-una D Ka-ru-na-aš D<U>mi-ia-an-na-aš

37’ DU D Hé-pat URU Ap-zi-iš-na DINGIR.LU MEŠ DINGIR.MUNUS

MEŠ

38’ ŠA URU A-pa-zi-iš-na D LAMMA URU Ka-la-aš-mi-it-ta

87

KUB XIV 15 I

10 nam-ma EGIR-pa I-NA URUIš-ta-ha-ra u-va-[nu-un nu ŠA

URU...........]

11 U ŠA URUPal-hu-iš-ša hal-kiHI.A-uš ša-r[a-a-da-ah-hu-un na-aš-

kan.........

12 pi-e-da-ah-hu-run A-NA LUMEŠ URUKam-ma-am-ma[-ma U A-

NA

LUMEŠ URU...........

13 ha-at-ra-nu-un MPa-az-za-an-da-aš-va-kan M[Nu-un-nu-ta-aš-ša

...................

14 nu-va-ra-aš e-ip-ten nu-va-ra-aš-mu pa-ra-a pi-[eš-ten ma-a-an-va-

ra-aš

15 nu-va-ra-aš-mu pa-ra-a U-UL pi-eš-te-e-ni mu[-va u-va-mi.......

16 URUPal-hu-iš-ša A-NA DU ši-ip[-pa-an-da-ah-hi..........

17 šu-up-pi-ia-ah-mi nu-va-ra-aš-za nam-m[a....................

18 nu ma-ah-ha-an LUMEŠ Kam-ma-ma U LUM[EŠ URU..........

19 iš-ta-ma-aš-šir na-at na-ah-ša-ri-ia-[an-da-at .....................

20 ku-en-nir LUMEŠ URUKam-ma-am-ma-ma-mu U L[UMEŠ URU..........

21 İR-na-ah-ha-an-da-at nam-ma I-NA URUAn-[ku-va an-da-an u-va-

nu-un......

22 gi-im-ma-an-ta-ri-ia-nu-[un]

KUB XIV 16 II

88

8 [nam-ma URU...-az I-NA URUHa-at-tu-ši] EGIR-pa u-va-nu-un nu-

mu

URUPal-hu-iš-ša-aš

9 [ku-it ku-u-ru-ri-ia-ah-ha-an har-ta nu I-]NA URUPal-hu-iš-ša-an

10 [GUL-hu-un mu-kan I-NA URUPal-hu-iš-ša] še-ir-pat tu-uz-zi-ia-

nu-un

nu-uš-ši hak-kiHI.A-uš

11 [ar-ha har-ni-in-ku-un ku-it-ma-an-m]a-za I-NA URUPal-hu-iš-ša-a

e-šu-un

12 [hal-kiHI.A-uš-ma-aš-ši ar-ha ha]r-ni-in-ki-iš-ki-nu-un LUKUR

URUKa-aš-ka-aš-ma-mu

13 [....hu-u-m]a-an-za an-da va-ar-ri-iš-še-eš-ta nu-za-kan URUKu-za-aš-

ta-ri-na-an

14 [e-ša-at ma-an ma-a-an] i-ia-ah-ha-at-ma-an-mu-kan-iš-ki-ša-az

15 [......ma]-ah-ha-an-ma-an-za-an-kan EGIR-pa u-uh-hu-un

16 [nu-uš-ša-an pi-e-di va-ah]-nu-nu-un nu-uš-ši za-ah-ha-ia-pit an-da

ti-i-ia-nu-un

17 [nu-mu DINGIRMEŠ pi-ra-an hu-u-i-e-ir] DU NIR.GAL BE-Lİ-İA

DUTU

URUA-ri-in-na GAŠAN-IA

18 [DU URUHa-at-ti DKAL URUHa-at-]ti DU KARAŠ NUL-TAR-[RI-

H]U

DIŠTAR LİL

19 [nu-za.....LU]KUR tar-ah-hu-un na-an-kan ku-e-nu-un nu LUKUR

89

20 [EGIR-an-pit e-ip-pu-un nu-kan] I-NA URUAn-zi-li-ia pa-a-ri-ia-un

pa-a-un

KUB XVII 21 II

20’ KUR URUNe-ri-ig-ga-az URUHu-ur-ša-ma-az KUR[URUx-x]-ša-ma-az

21’ KUR URUŠi-e-ri-ša-az KUR URUHi-i-mu-va-az KUR UR[U

22’ KUR URUKa-am-ma-ma-az KUR URUA-al-pu-u-va-az KUR URUKa-x-

x-ha-az

23’ KUR URUHu-ur-na-az KUR URUDa-an-ku-uš-na-az KUR URUTa-pa-ša-

va-az

24’ KUR URUTa-ru-ug-ga-az KUR URUI-la-a-lu-u-ha-az URUZi-ih-ha-na-az

25’ KUR URUŠi-pi-ud-du-va-az KUR URUVa-aš-ha-ia-az

KUB XXII 25 Vs.

5 DUTUŠI – kan u-va-an-na-za [

6 pa-ra-a-ma I-NA URUti-it-[

7 nu-za-kan URUše-e-ri-iš-š[a-

8 A-NA BAD KARAŠ ŠA x [

9 ma-a-an GUL-ah-zi ma-a-na [- ] x-li da-a-[ ]-na-at x [

10 URUpi-it-ta-la-ah-ši-in [ a]r-ha va-ar-nu-zi EGIR-pa- x [

11 še-eš-zi nu URUpi-iq-qa[- a]rn-da-an nu-kan URUkat-ta-la-at-tu-

va [

12 U I-NA URUda-aš-pu-v[a -u]n-du an-da u-i-ia-an-zi nu IGI-

an-da [

90

13 nu ma-a-an U-UL-ma [ ]-zi na-at GAM-an ar-ha GAR-ru

nu-kan

URUx [

14 tak-šu-la-an-ni iš-x [ a]r-ha pa-iz-zi nu-kan I-NA URUka-aš-ta-

ri-ia [

15 pa-aš-šu-u-i pi-ra-an [ ] x še-eš-zi I / mte-me-it-ti-iš-ma-kan A-

NA

ERİNMEŠ.HI.A ŠA x x [

16 ka-ru-u an-da nu URU [ ] x-aš-ta-ri-ia-pa-an IGI-an-da RA-zi

17 pa-ra-a URUha-ti-en-zu-va an-da-an nu URUtap-pi-lu-uš-ša an-da-an

I-NA URUga-aš-ga-ma [

18 UL nam-ma pa-iz-zi nu GIM-an URUha-ti-en-zu-va a-ri

19 nu I-NA URUNe-ri-ik an-da-an pa-iz-zi nu URU-an u-e-te-iz-zi

pa-ra-a-ma-za-kan

20 URUNe-ri-iq-qa-az ar-ha a-ri-ia-mi ...

KUB XXIII 36 II

2 ku-x [

3 nam-ma-x-x [

4 nu-mu me-mi-an? x [

5 EGIR-pa e-ip-pir [

6 A-NA NAM.RAHI.A EGIR-an x [

7 nu-kan NAM.RAHI.A ta-x [

8 na-aš an-da e-ip-pu-un [

91

9 nu-za-kan a-ru-ni ku-it ka[t-ta

10 ti-i-ia-an har-ku-un nu-uš-š[a-an

11 pa-ra-a pa-a-un nu-za KASKALMEŠ KUR[MEŠ?

12 nu LUURUHa-at-ti ku-it ki-e-d[a-ni?

13 [ ] x KUR:KUR MEŠ U-UL ku-iš-ki pa-a-a[n (-)

14 [ ] a-ru-ni pa-ra-a KASKAL-an U-U[L??

15 [ ] x ša-a-ak-ta nu URUTap-p[i-

16 ] x-nu-nu-un nu I-NA URUH[a-

17 ] u-va-nu-un nu URUHa-a[t-

18 ] x-mu-va-an URUTa-x [

19 ]-un IŠ-TU NA[M.RA

20 ] x-ša-aš ša-a-x[

21 -š]a?-an ar-ha[

22 ] x NAM.RA-ma [

23 -]ru-va-it

KUB XXIII 36+ II 15’

15’ [ ] x ša-a-ak-ta nu URUTap-p[i-

16’ [ ] x-nu-nu-un nu I-NA URUh[a-

17’ [ ] u-va-nu-un nu URUha-i-[

KUB XXVII 68 IV

1 III-ŠU tup-pu EGIR-an tar-nu-va-aš

2 ŠA DINGIRMEŠ URUNe-ri-iq-qa

92

3 ki-e-da-ni-eš-ša-an A-NA tup-pi

4 VI DINGIRMEŠ DU-za-ha-lu-uq-qa DZA.BA4.BA4

5 DU ANE DTe-li-pi-nu-uš

6 DLAMA DHal-ki-iš SıxSA-an-te-eš

KUB XXXVI 89 I

1 ma-a-an DU URUNe-ri-ik URU-a[z i-ia-an-ni-ia-a]n-za na-an URUN-

e-ra-za

URUla-al-la-za

2 kiš-an-an-da-an hal-zi-ia-an-z[i nu lu-uk-kat-ta LU]GUDU URUNe-e-

ra

URUla-al-la-a pa-iz-zi

3 nu-kaA I UDU DU URUNe-ri-ik BAL-[an-ti mu-kan III UDUHI.A

A-]NA

DEREŠ.KI.GAL DU-ru-zi-mu-ia

4 DINGIRMEŠ uk-tu-r[i-i]a-aš-ša BAL-an-ti UDUHI.A-kan ha-a[t-t]e-eš-

ni

GAM-an-da hu-u-kan-zi

5 III NINDA KUR4.RA V-le-eš XX NINDA.KUR4.RA XX-le-eš

XX NINDA.KUR4.RA XXX-le-eš III BAN BA.BA.ZA par-ku-iš

NINDA.KUR4.RA

93

6 ku-iš-ša UD.SAR-aš DU-an-za III DUG va-al-hi III DUG mar-

nu-va-an

LUAGRIG ŠA URUTa-ku-up-pa-ša pa-a-i

7 III DUG GEŠTIN LUMEŠ ZABAR.DIB SUM-an-zi šu-up-pa ze-ia-

an-da-za

hu-e-ša-va-za ti-an-zi

8 NINDA.KUR4.RA par-si-ia-an-zi BI-IB-RIHI.A-kan šu-u-an-zi nu-kan

INIM-an III-šu an-da me-ma-i

9 NINDA.KUR4.RA-kan KAŠ.GEŠTIN NİG.GIG te-pa-u-va-za ha-at-

te-eš-ni

GAM-an-da iš-hu-u-va-a-i

10 nu-kan LUGUDU ha-at-te-eš-ni GAM-an-da III-ŠU u-i(-)u-i pu-ru-

ša-el

hal-za-a-i

11 nu-kan INIM-an an-da nam-ma me-ma-i

KUB XL 99 Vs.

1 ] x a-uš-zi nu-kan URUTU[L-

2 ] URUŠa-na-ah-hu-it-ta [

3 U] RU Ma-ak-ku-va-li-ia še-eš-[

4 ] x URUKa-a-ta-pa ka-a-ri-x [

5 ] x pa-iz-zi nu-za-kan URUDa-x [-

6 -d]a-ha-aš-da-an GUB-la da-m[a

7 ]-ka pa-iz-zi nu URUİš-ga-m[a

94

8 ] x-pat lu-uk-kat-ti-ma URUKam-[

9 ] an-da GUL-ah-zi EGIR [

10 ] x-zi pa-x-x [

KUB XL 106 Vs. II

1 [ ] lu-uk-kat-ti-ma [U]RUAš-ti-gur-qa-an

2 URUPi-iš-ha-pu-va-iš-ša-an-na RA-ah-zi

3 še-eš-zi-ma URUKa-pa-pa-ah-ša

4 [l]u-uk-kat-ti-ma URUTak-ku-up-ta-an tak-šu-li da-a-i

5 [UR]UKa-ha-me-iš-ša-an-ma RA-ah-zi

6 nu hal-ki-uš da-a-i na-aš-kan URUHa-ti-en-zu-va

7 ša-ra-a pi-e-da-i lu-uk-kat-ti-ma

8 İD-an EGIR-pa GAM u-iz-zi

9 URUİ-ia-u-šu-ri-ia an-da-an

10 nu URUTa-aš-ta-ri-iš-ša-an RA-ah-zi

11 še-eš-zi-ma-kan URUMar-du-va še-er

12 lu-uk-kat-ti-ma URUPi-ig-[ga-i-na-ri-eš-ša

13 URUTap-t[i-n]a-an-na RA-a[h-zi

14 [ ]-iš-ha-pir(?)[

KUB XL 106 Rs. III

x+1 URUKa-ri-u-na-za-kan ar-ha UR[U ]

2’ nu-kan URUNe-na-aš-hu-ri-ia-za a[r-ha ]

3’ pu-tal-li-it-ti nu-za-kan GIŠTIR URUK[a-t]a-[p]a

95

4’ GUB-la dam-ma- aš-zi nu URUŠa-ma-va-ia-an-za

5’ an-da-an nu URUTa-li-pa-zi-ia an-da-an

6’ URUHa-li-še-na-ta an-da-an AHI.A LUME.EŠ DAM.GAR

7’ an-da-an URUTa-aš-pi-nu-va an-da-an

8’ URUİt-tu-ma an-da-an URUVa-ra-at-ta-za

9’ an-da-an nu URUHar-pu-uš-ta

10’ URUVa-ra-at-ta-ia RA-ah-zi