alican aims particular harfler,...
TRANSCRIPT
©sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 171 2008, s. 47-81
tefsir
Kur'an Kıraatiİıin Ana Dinamiği:
HARFLER
Alican DAGDEVİREN*
Main Dynamic of the Qur'anic R.ecitation: Letters This article aims to evaluate the whole features of the Quİ''anic letters and to indicare the authentic reading of these letters. First stage of correct recitation is to know the place of pronuncation of letters and their particular features. The Qur'anic Jetters stem from five basic parts of our head. These are throat, tongue, lip, rnouth, nasal fossae. The most proper phonetic for eveıy letter is centrast features as a cehr-henJs, {iddet-rihvet, bf!Ylı!ıJe, isti'lô-istifa~ itbôk-itifitah, izMk-ismôt or acknowledınent features of some letters and non-existence of centrast such as istifa/e, iJıhirqf, ka/kale, fln, safir, teft{fi, tejbinl, tektir ve terkik. Key Words: Qur'an, recitation,letters, phonetics. Anahtar Kelimeler. Kur'an, kıraat, harfler, fonetik . ,
Giri§
Sözlerin en güzeli olan Kur'an'lı ona layık bir güzellikte okuyabilınenin olmazsa olmaz ilk şartı Kur'an harflerini kendilerine özgü yapılanna ve niteliklerine uygun telaffuz etmektir. Arapça nazi1 olan Kur'an'ını haıflerinin, o dilin fonetiğine uygun seslendirilmesi son derece önemlidir ve her harfin' özen1e telaffuz edilmesi kıraatin ana dinamiklerindendir. Kur'fuı'ın lafız gü-
Okt. Dr., Sakarya Ü. ilahiyat F. Tefsir AnabilimDalı Bkz.Zümer, 39/23.
ı Bkz. Yfuuf, 11/2.
47
1 ı'
1 .,
zelliğini ortaya koyan, icazını sergileyen bu özellik, "her harfi özenle ve tane tane"3 telaffuz eden HZ. Peygamber'in tilavetinde de dikkaderi çekınektedir. Kıraatte Arap dili fonetiğine uygun. telaffuz, hiç şüphe yok 'ki teorik bilgi yanında· bir "fem-i muhsin" öğretimi ve gözetimini zorunlu kllar. Bu makale, Kur'an haıflerini, tüm özellikleriyle ele alınayı ve bu hadleri orijinaline uygun telaffuzun teorisini sunmayı hedeflemektedir.
I. HARFLER
Araplar, önceleri Güney Arabistan'da geliştirilen Müsned!Himyeri denilen bir harf sistemini, 4 sonralan s ise .A.tfurll yazısından geliştirilmiş olan Nabat harflerini kullanmaya başlamışlardır. Zamanla; yirmi iki harfi bulunan N b alfab . ke di dili . .. .. " . "" ". h " ". _,:ı,, " .. dad" a at esıne, n enne ozgu 0: sa , c.: a , ): L-a.! , va: , ".10: za" ve "e: ğayn" harflerini ekleyerek yirm.i sekiz haıften oluşan alfabelerini meydana getirmişlerdir. 6 "Buna göre Arap harfleri, Nabati ve .A..rarrll alfabeleri yoluyla, dünya alfabelerinin çoğı.p:ı.un dayandığı Fenike alfabesine, oradan da Mısır hiyerogliflerine ulaşır." 7
A Harlin Tanıını
Haıf, Arap dilinde, "bir nesnenin ucu, kenan, keskin ve sivri kısmı" demektir.BHaıfin çoğul kipi "hiref", "hurM'' ve "ahruh"tur. 9 Tecvid ilminde ise "bir mahrece dayanarak çıkan sese harf" denir.ıo
B. Harllerin İsimleri
Kur'an harfleri olması hasebiyle yay-gınlaşan ve "elifba" ismi verilen Arap alfabesi, birbirine benzeyen· haıflerin art arda sıralandığı bugünkü dü-
' Bkz. en-Nes.U, Ahmed b. Şuayb (ö. 303/915), Siimnii'n-Nesat, Çağn Yaymlan, 2. Baskı, İstanbul-1413/ 1992, "iftitah", TeiJfnii'l-Kılfani bi's-Savt, 1012. Mehmet Ali San, "Haıf', DİA, İstanbul-1997, XVI, 161. Milaill III. yüzyılın sonlanndan itibaren. Ertem Rekin, "Elijba", DİA, İstanbul-1995, XI, 40.
1 San, "Haıf', XVI, 161. er-Rfu:t Muhammed b. Ebl' Bekir (ö. 666/1267), Muhtiim's-Srbah, Daru'l-Kütübi'lArabiyye, Beyrut-ts, s. 131; el-Yesill, ei-Mılndd fi'l-L.Jiğa ve'l-A'Iôm, Daru'l-Meşnk, 33. Baskı, Beyrut-1992, s. 126. Yesill, a.g.e., s. 126,128. ,
ıo .Aliyyü'l Klıi (ö. 1014/1606), el-Mitıebrt'l-Fikrfıye Şerbu'l-Mt~kaddimeti'l-Cezerfıye, Şirketü ve Matbaatü Mustafa el-Babl' el-Haleb! ve Evladihi, Mlsır-1327/1948, s. 9; el-Husaı:l, MahmUd Haül, Abkamıt Kıt'aati'f-Kur'ani'f-Kerfm, Daru'l-Beşair, Dımeşk-1389/1970, s. 33.
48
zenine, I. yüzyılın sonlanna doğru Nasr b. Asun (ö. 89/707) ile Yahya b. Yaıner (ö.129/747) tarafından getirilnıiştir.11 Elifba, j J .> .) tc.~..::, ü y 1
.s o !) u fl J dJ J ı..9 i:. e .lO .lo ıP ıP ı..fo I.)JJ şeklinde tanınan yirmi sekiz . harften oluşmaktadır. Bu harflerin bir kısmı; Latin alfabesinde de olduğu gibi harfe isim olan kelimenin ilk hecesine uzatan elif ilavesiyle, diğer kısmı ise eski tarihi ve orijinal isimleriyle tanınır U ve müsemmalan ile şöyle anılırlar:
~"" •. • •. ( ı' J' ı~ J' ~~ ı.;:. ı.;.. • . ı{ \j' t; ;...Jı' ~~JJ r-:.; . ' li ı;. :,ı:J ~J ;...:: r':ı' :..;ıS- ~ti ı.; ~- ~ ı1 u. ~ı.:;,
C. Harflerin Okunuşu
Bir dilde harfler, ya ünlü/ sesli harflerle yada ünsüz/ sessiz harflerin üstüne veya altına konulan işaretlerle okunurlar .. Elifbadaki bütün harfler ün~ süz olduğundan, bunlar ya uzun ünlüler denilen med harfleriyle (vav, ya, elif), yada kısa ünlüler denilen üstün, esre ve ötre ile okunurlar.13 Önceleri noktasız ve harekesiz olan Arap harfleri, Ebu'l-Esved ed-Düell (ö. 69/688) tarafından Kur'an metninin farklı mürekkep ve nokta şeklindeki harekelerle harekelenmesinden 14 've Halil b. Ahmed (ö. 175/791) tarafından bugün bilinen üstün, esre, ötre, vb. işaretlerin konulmasından sonra çok daha kolay ve hatasız okunabilen bir hüviyet kazanmıştır. ıs .
Kur'an harflerini, en doğru şekilde telaffuz edebilme~ için harf cezimli veya şeddeli kılınır, başına da harekeli bir hemze getirilir16 ve sesin harf olarak biçimlendiği yer, harfin telaffuzu için en uygun yer olarak tespit edilirP
ıı en-Neccar, Ahmed Şe\rki, el-Ebced!Jyetii'l-Arabtyye, ed-Dare, Riyad-1976, s. 16i; Mustafa Uzun, ''Ebced'~ DİA, İstanbul-1995, X, 68; Ertem, ''EI!fb!i", DİA, XI, 40; San, "Hatf', l)İA, XVI, 162.
1ı San, "Hatf~ DİA, XVI, 161. u Ertem, ''EI!fb!i'~ DİA, :xr, 40. 14 Bkz. Zerkeşt Bedruddin {ö. 794/1392) ef-B11rhôtı fi Ulr1n;i'f-Kıtr'ôn, D~ ihyai'l
Kütübi'l-Arabiyye, Mısır-ts, I, 250; es-Salih, Subhl, Mebôhis ft U!timi'I-Knr'ôn, Dhu'lİlim, 17. Baskı, Beyrut-1988, s. 91-92.
1s Ertem, ''Elijbii'~ DİA, :xr, 41. . 16 İbn Cezeô, Ebu'l-:Hayr Muhammed b. Muhammed {ö. 833/1429), en-Ne1r fi'l-Kırôiiti'l
A,rr, Thk. Ali Muhammed ed~Debbağ, Matbaatü Mustafa Muhammed, Mısır-ts., I, 199; , Suyıl~ Ce!Meddin {ö. 911/1505), el-İtkfin fi U!Jimi'l-Knr'ôn, Thk. Mustafa Dib el-B~, D~'l-Ulllmi'l-İnsfuıiyye, 2. Baskı, Dımeşk-1414/1993, I, 315.
v Aliyyü'l-Kaô, Mineh, s; 9; Mollazade, M Tevfik, Mollazade Kıtr'an-r Kerim Tecvidi, Aksiseda Matbaası, İstanbul- 1970, s. 43; el-KabbM, Muhammed Arab4 Kiffiyetii'l-Miisteftd fi
49
1
ı' ·1 •'.
:ıı ,,.
Harfin doğru telaffuzu için harfin sükfuılu olarak telaffuz edilmes~ harekeli haline tercih edilmelidir. Çünkü hareke, haıfi mahrecinden süratli bir şekilde ayınp kendi ses doğrultusuna doğru yönlendirmektedir .. Sükfuı ise harfi, mahrecinde daha uzun bir süre, harf belirgin olarnk telaffuz edilineeye kadar tutmaktadır. · ·
1. Harekeler
. Arap dilinde adına harekelB denilen ve "harfleri kendi sesleri doğrultusunda okumaya yönlendiren" üç işaret bulunmaktadır: Üstün, esreve ötre,l9
Haıfleri kendi sesleri doğrultusunda okutan harekelerin seslendirilmesi, haıfin doğru yada yanlış okunmasına sebep olur. Dolayısıyla, hareke eksik olursa, haıf de eksik olur. 2o Harekeleri ve kendilerine ait sesleri şu şekilde ele alabiliriz:
a) Üstün(:)
Bu hareke üzerinde bulunduğu ince _harfleri "e", kalın haıfleri "a" sesiyle okutur. 21 Bu hare];reye Arapçada fetha22 da denir.
0_,L:;.iı (.;~ j (Yasin, 36/52) ayetinde ince harflerden ohm '): [email protected]", ".>:
dM" ve "ı,yJ: sm" haıfleri üstün hareke ile ·~: ve"' "): de"' "~: se" şeklinde "e" sesiyle; kalın haıflerden olan '\p: sad:" ve "J: kaf:" harfleri ise "~: sa" ve"~: ka" şeklinde "a" sesiyle okunmaktadır.
b) Esre (_-)
Arap alf~besinde, bir harfin "i" sesiyle okunacağını gösteren bu harekeye kesre23 de denir.
~liG~~ ı_,~1 (Tevbe, 9/40) ayetinde "!: heınze", "~:fa","<:,: ha:","..::-: sa" haıfleri "i" sesiyle; "1: i"' "~: fi"' ".t: hi" ve '\~: si" şeklinde okunmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus daha bulunmaktadır. O da kalın haıflerden biri olan ".t :hi'' harfinin esresinin sesinin, haıf tam anlamıyla kalın olarak telaffuz edildikten sonra
İlmi'l-Ktraati ve't-Tecvfd, Dam 'I-Hayr, ı. Baskı, Beyıut-1991, s. 51. ıs Bkz. ruz!, Mıthtiint's-Sıbah, s. 132; YesM, Miincid, s. 128. 19 Bkz. Sağman, Tecvid, s. 20-22. ıo Muhammed Mekkl, Nasr, Nihljyetii'l-Kovli'l-Miifid fi İlmi't-Tecvfd, Thk. Ali Muhammed
ed-Da b bağ, Matbaatü Mustafa el-Bab! el-Halebhe Evffidihi, Mısır-1349 11970, s. 23. · ıı Kalın ve ince harfler için bkz. bu çalışma s. 70-72. · 22 Bkz. Yesıll, a.g.e., s. 567. -
· 23 Bkz. Yesı!1, a.g.e., s. 685. ·
so
mıyla kalın olarak telaffuz edildikten sonra verilmesidir. Diğer kalın harllerin tamamında da dunun aynıdır.
c) ötre (-) Bu hareke, üzerinde bulunduğ~ haıfi, kalın harllerde "u", İnce harllerde
"u ile ü arası" bir sesle okutur. Bu harekeye de Arapçada darnme24 denir.
le~::' ~ ""· ;.~·' -'!-. • 11 ~ ,ı' '--1 (F kan 25/23) tteki " · b"" " · ;, " · J- .r,>- 17'Y-~ ..,..........., ur , aye y. a J· ra ve p.
· mlm." harllerindeki ötreler; "y: ba" ve "p: mlln'' harllerinde "u-ü" arası bir ses verirken, ''.J: ra" haıfini "u" sesiyle okutur. Ötre, burada ra harlinde olduğu gibi diğer kalın harlleri de "u" sesiyle okutur.
Kur'an-ı Kerim' de, ı, o, ö ve ü sesi bulunmadığından yukanda bahsi geçen üstün, esre ve ötreyi kendine ait seslerle okumak doğru telaffuz için son derece önemlidir.
d) Tenvin ( :, -,:) ' 1
Tenvin "nunlamak." demektir. Tecvid ilminde "ismin sonunu nunlu okumak" diye tarif edilir. ıs Tenvin bazı kelime sonlannda bulunan, "iki .. .. ~ ,, "iki. " "iki. .. " " dir 26 . usrun: - , esre: - ve otre: - . . .
İki üstün, üzerine geldiği haıfi kalın harllerde "an", İnce harllerde "en" ~ ~ .
iyl ku "' , "' - , . ses e o tur: L.uJ: sen , UD: san .
İki esre, bulunduğu haıfi "in" sesiyle okutur: "ı,JJ.l: sin", "ı.ıo: sin".
İki ötre, üzerine geldiği kalın haıfi "un" sesiyle, ince haıfi "un-ün" arası .. . .. bir sesle okutur: "ı_JJJ: süun", "u0: sun".
24 Bkz. Y esM, Miilıcid, s.454. 25 ·Bkz. ~M11ht!im'.r-Sthab, s. 687. 26 Zihni, Mehmed, el-Kavlii'l-S edtd ft İbni't-Tecvfd, Danı't-Tıbaati'l-Amire, ·ı. Baskı, İstanbul-
1316, s. 24-25.
51
Tenvin, isimlere mahsustur, isirnlerin sonuna gelirP Kur'fuı:-ı Keı:iıll'de sadece ~~~.'i (Alak, 96/15) ve u_Rj (Yusuf, 12/32) kelimeleri fill olduğu halde tenv.inlidir.2S
Tenvin, vasıl halinde okunur, vakıf halinde oki.ınmaz.29 İki üstün ve iki ötre vakıf halinde cezimli okunurken, ta-i tenis dışındaki iki üstün "a" sesi ile med edilerek okunur:3o
;c :tı ve benzeri iki üstünlü kelimelerin mukadder bir "e1if-i maksure" (..s) üzerine yazıldığı kabul edildiğinden bu kelimelerin vakıf halinde ~c (rriliaa a) ve ı~tı (billMa a) şeklinde sonlarının uzatılarak okunmasına dikkat edilmelidir. '
2. Cezim(:)
.Cezim, harflerin üzerine konan ve üzeriride bulunduğu harfi sakin oku-tan bir işarettir) ı İki haıfi birbirine tu!llltmaya, bi_rlikte okutınaya yarar. 32
D. Harflerin'Çeşitleri
Kur'an harflerini iki grup halinde sınıflandırmak mümkündür:
1. Asli Harfler
Arap dilille ait harfler, Halil b. Ahmed (ö. 175/791) ve Sibeveyh (180/796) tarafından 29 olarak benimsenmiştir. 33 Her ikisi de bu harfleri sırasıyla boğaz, dil ve dudak şeklindeki malıreelerini dikkate alarak tanzim etmişlerdir. Halil b. Ahmed ve Sibeveyh med harfi olan elif~ asli harfiere ilave etmek suretiyle harflerin sayısının 29 olduğunu ileri sürmüştür. Oysaki elif, boğaz, dil ve dudak bölgelerinden değil de "cevf: ağız ve boğaz boşlu-
27 Dimyacl, Ahmed b; Muhammed el-Benna (ö. 1117/1705), İthôjii Fiidalôi'l-Bqer bi'lKırôôti'l-Erbeate Afer, Thk. Şaban Muhammed İsmail. Alemü'l-Kütüb, 1. Baskı, Beyrut-1407/1987, I, 317; MuhammedMekld,Nih~e, s. 116; Zibni, Kaulii'ı-Sedtd, s. 25.
ıs Dimyacl, a.g.e., I, 317. 7!J Aliyyü'l-Kaô, Mitıeh, s. 46; Dimyacl, a.g.e., I, 3 17; Muhammed Meklrl, a.g.e., s. 116-117. 30 Dimyacl, a.'g.e., I, 317. 3ı Bkz. Yes&., Miincid, s. 342. 32 Bu konu için bkz. Dimyat1, a.g.e., I, 165. ' 33 Halil b. Ahmed, EbU Abd.inahman el-Fernhldl (ö. 175/791), Kitôbll'l-Ayll, Thk. Mehcü
el-Mebzı1nll..İbrahim es-SfunirM, Beynıt-1408/1988, I, 58; Sibeveyh, Ebu Bişr Amr b. Osman (ö. 194/809), ef-KitfJb, Mısır-1316/1898, ll, 404.
52
ğu" ndan çıkmaktadır. Eğer elif, muhakkak mahrece ilave edilmeli ise o zaman diğer med harfleri olan "vav'' ve "ya" harfleri de bu sayıya ilave edilmelidir. Dolayısıyla elif de diğer iki med harfi gibi takdiri mahrec olan "cevf" . bölgesinden çıktığı için hakiki mahrecden çıkan 28 harf arasında sayılmamalıdır.
Asil harfler, J .:..1 J ....9 E. E. ..li:> .lo ıP ı.P JjJ U1J j J .) .) t c ~ v v y 1 · ..s o ;, u f şeklinde tanman yirmi sekiz harftir.
2. Fer'! Harfler
Asil harflerden başka Kur'an-ı Kerim'de bazı fer'l haıfler de bulun:rnak.tadır:
a) T eshil ile Okunan Hemze (af&- ~i ı ~~034
Teshil, sözlükte '!kolaylaştırmak'' anlamındadır. 35 Kıraat ıstı1ahında ise, "birbirini takip eden iki hemzeden ikincisini, hemze ile elif, hemze ile v:1v veya hemze ile ya arası ,bir sesle okumak'' demektir,36 Bu üç çeşit teshilli okumaya aşağıdaki örnekleri vermek mümkündür:
":Hemze" ile '\elif" arası bir sesle okunan "hemze" için " ~r ; " (Fussilet, 41/ 44) ayetincieki ikinci "hemze" nin okunuşunu,
"Hemze" ile "ya" arası bir sesle okunan "hemze" için "~f" (En'am, 6/ 19) ayetincieki ikinci "hemze"nin okunuşunu,
"Hemze" ile "vav" arası bir sesle okunan "hemze" için "~ji" (Al-i İmran, 3/15) ayetincieki ikinci "hemze"nin okunuşunu örnek gösterebiliriz. 37
Asım (ö. 127/7 44) kıraatinde, sadece birinci gruptaki teshil uygulanmaktadır.3B
b) İmale ile Okunan E lif (idı ~~ij39
irnaie, sözlükte "bir şeyi bir şeye meylettirmek" demektir. 40 Kıraat ıstı-
34 Ajiyyü'l-Karl,Mineh, s. 10; Muhammed Mekhl, Nib<?Ye, s. 29. 35 Y es&., Mii11cid, s. 360. 36 Aliyyii'l-Karl, a.g.e., s. 10; Husarl,Ahkômu Kıraati'l-Kılr'iitıi'l-Kerim, s. 34. 37 Bkz. Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 29. 38 Husarl, a.g.e., s. 317. J9 Aliyyü'l-Karl, a.g.e., s. 10; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 29. 40 Yes&., a.ge., s. 782.
53
lahında ise, "med harfi olan elif~ elif ile yl amsı bir sesle", bir başka deyişle "üstün harekeyi esreye doğru meyilli okumaya" denir:U imMe ile okuyuşun Asım kıraatindeki tek örneği ıı~;.,;" (Hi1d, 11/ 41) ayetidir.42 Bu ayette "ra" harlinin harekesi olan üstün, esreye meylettirilerek okunacağından "ra" harfi de ince okunur.
c) ݧmam ile Okunan Sad ( a: ~ -. ~ iı ~~y43 Bu işmam çeşidi; '\p: sad" haıfinin, "va: sad" ile "j: za" harllerinin
karışımından meydana gelen bir harf şeklinde okunmasıdır. 44 Asım kıraatinde bu tür bir işmamlı okuyuş bulunmamaktadır.4S
"Sad" harfinin kendi özgün sesi dışında, bu iki harlin kanşımıyla ortaya çıkan farklı bir sesle okunuşuna dair örneklere kıraat ilminde sıkça rastlanınaktadır. Özellikle Hamza (ö. 156/772), I).isai (ö. 189/804), Hallad (ö. 220/835), Halef (ö. 229/843) ve Ruveys (ö. 238/85)'in okuyuşlannda "sad" har.finin işmamlı telaffuzu yer almaktadır. Mesela, Halef Ku!'an-ı Kerim'deki bütün "1ıf,.:ı" ve "1ı~ı" kelimelerindeki, Hallad ise sadece Fatiha Sfuesi'ndeki "1ı;.,ıı" (Fatiha, 1/5) kelimesindeki "sad" harfini işmam ile okur. 46
Aynca Hamza, Kisai, Halef ve Rıiveys kendismden sonra harekeli "cill" harfi gelen sakin "sad" harfini de İşınam ile ok:umakriı.dır. "~~· (Yunus, 10/37), ")~" (Kasas, 28/23) ve "l:.ai" (Nahl, 16/9) kelimeleri bu kurala uygun örneklerdendir. 47
41 Bkz. el-Kurtub4 Muhammed b. Abdilvehhab (ö. 463/1071), el.-Miftah fi'l-Kıriiati'rSebati'l-Miiremmfne bi'l-Merh111i11, Thk. Hatim Salih ed-Drunin, Daru'l-Beşllir, 1. Baskı, Dımeşk-14i7 /2006, s. 90; Mekhl b. Eb1 Talib (ö. 437 /1045), E ha Muhammed, el-Keif a11 Viir:flhi'l-Kıraati's-Seb' ve İlelihô ve Hiceciha, Thk Muhidclin Ramazan, Müessesetü'rRisale, 8 .. Baskı, Beynıt-1401/1981, I, 168; İbn Bftziş, Ebu Cafer Ahmed b. Ali (ö. 540/1145), Kitabii'I-İkna' fi'l-Kıraiiti's-Seb: Thk Abdülmedd Kataıniş, Daru'l-Fih, ı. Baskı, Beyrut-1403/ 1982, I, 268; Suylhl, İtkatı, I, 247.
42 Mekhl, a.g.e., I, 528; DimyS.ti, İth4f, I, 259; Husarl, Ahkamıt Kıraati'l-Kur'!Jtıi'f-Kerim, s. 317.
43 Aliyyii'l-Karl,Mineh, s. 10; Muhammed MelM, NiMye, s. 29. 44 İbn Cezeri, Nep; I, 202. 45 Husari, a.g,e., s. 35. . 46 Bkz. ed-DM, Ebu Amr Osman b. Sald (ö. 444/1052), et-Teh~b ltili!J Tejetrade bihtKiillii
V!Jhiditı 111i11el-Kıraeti's-Seb'ati, Thk Hacim Silih ed-Drunin, D~ Neyneva, 1. Baskı, · Dın:ıeşk-1426/2005, s.146-147:
47 Bkz. el-Kirn:ilin4 Muhammed b Eb! Nasr (ö. 563/1165), Kıraeti'l-Kiraf, Thk. Hacim S~ ed-Dmun, Dam Neyneva, 1. Baskı, Dımeşk-1426/2005, s. 47, 94; İbn Cezeri, a.g.e., II, 250.
54
Asım kıraatinde "lt~~" (Yusuf, 12/11) ayetinde bir başka işmam çeşidi yapılmaktadır ki bu da ayetteki idğamlı nun harfinin okunınası esnasında, dudaklaim ötreyi gösterecek şekilde, sessizce ileri uzatılıp geri çekilmesi şeklinde uygulanır. 48
d) Tefhim ile Okunan Lam (~ı r;u~ Tefhlm, "J: lam" harfinin kalın okunınası demektir. Bu kural, sakin
veya üstün harekeli "ua: sad", ".lo: ta" ve ".10: za" harflerinden sonra gelen "J: lam" harfini kalın okumak şeklinde uygulanır. "~~ı" (Bakara, 2/3), "rJtl" (Bakara, 2/20) ve "j~l" (Bakara, 2/229) kelimeleri bu kurala uygun ömeklerdendir. Asım kıraatinde bulunmayan bu tarz okuyuş Medine kıraat ekolünün ravilerinden Verş (ö. 197 /812)'e aittir.49
e) !hfa ile Okunan Nfuı (ö~ı0)ı~so
"u: nıln" harfinin ihfa yapılarak okunması halinde, bu harfin zatının yok olması, ğunnesinin baki kalması söz konusudur. Mesela "f:j ~" (Nemi, 271 40) ayetinde zatı yok olan "u: nıln" fer'l bir harfe dönüşuiekte'dir.
İhfa harflerinden önce gelmesi hal.ihde kıraat iınam.larının tamamı, bu "nfrn" harfinde dil ucunu üst ön diş ederine değdirrrıeksizin, ğunne yapmak konusunda hem fikirdirler. Dolayısıyla böylesi durumlarda bu harfi ihfa. ile okumak vaciptir. sı
Fer'! harflerle ilgili olarak son olarak şu hususun altını' çizmek uygun olacaktır: Kur'an harflerinin tümü bir "fem-i muhsin" öğretimi ve gözetimini gerektirirken, özellikle sadece uzmanından öğrenmekle doğru uygulanması mümkün olan fer'1 h$1ler için bu öğretiı:İı ve gözetim daha da önem ta-· şırnaktaclır.
48 İbn Baziş, İknli~ I, 535. Bu ayet Asım kıraatine göre revm ile de okunabilmektedir. Diğer kıraat ekallerinde de bu ayet işmaın ve revm vecihleri ile okunurken Ebfi Cafer kıraatinde işmaın yada revm yapmaksızın sadece idğam ile okunur (Bkz. İbn Cezen, · Nep; I, 303-304).
49 DM, Teh!{fb, s. 43; İbn Baziş, a.g.e., I, 339; Husa:rl, Afıklitnll Kırôati'f-Kıtr'ôni'f-Kerim, s. 35-36.
;o Aliyyü'l-Kfu:l', Mineh, s. 10; Muhammed Meklcl, Nihqye, s. 29. sı Bkz. :Alican Dağdevireii; Kıtr'ô11 Ok11ma Sanatı Tecvid, Yeni Akademi Yayınları, 1. Baskı,
İstanbı.ıl-2006, s. 85.
55
1 1ı '•
ll. HARFLERtN MAHRECLERİ
A Mahrecin Tanımı
Mahreç, Arapçada "mef'al" vezninde rnekarı ismi olarak ve "çıkış yeri" anlamında kullanılan bir lrelimedir.52 Bu kelimenin çoğul kipi "rneharic"dir. 53 :Mahrec, tecvid kavramı olarak "harfin çıkış yeri" anlamında kullanılmaktadır. Dolayısıyla "mehruicü'l-hurM" tabiri de "harflerin çıkış yerleri" de-
kcir 54 me .
Mahrec sa}lSı ile ilgili olarak üç farklı görüş ileri sürülmüştür. Halil b. Ahmed gibi ilk nahivcilere ve İbn Cezerl haşta olmak üzere kı.naat iınamlannın çağuna göre harflerin çıkış yeri 17'dir. Sibeveyh, 55 Ebu Amr ed-DM ve Şatıbi'ye göre ise bu sayı 16'dır. 56.Ferra, ibn.Keysan ve Kutrub ise bu sayıyı. 14'e kadar indirmektedir.57
Şu tespit mahrec sayılanna dair görüşleri netleştirecektir; Kur'an alfabesinde· yer alan yinni sekiz harfin her biri kendine ait özel bir mahrecden çıkmaktadır. ·Bu haıflerden hiçbiri eliğer harfin çıktığı yerden çıkmamaktadır. Ancak bir genellerneye gidilerek malıreeleri birbirine çok yakın olan harfler arasında bir gruplanduma yapılmıştır. Bu yaklaşımla mahrec sayısı 17 olarak kabu1 görmüştür. 5s
B. Mahrecin Kısımlan
On yedi mahrecden çıkan harfler, hakiki veya takdiri mahrec olarak iki ana grupta toplanmıştır.
52 Rh1, Muhtiiru's-Sıhah, s. 171; YesM, Miincid, s. 172. 53 YesM, a.g.e., s. 172-173. 54 Bkz. Mı.ihaınmed Mekk4 Nihi!Je, s. 27. 55 İbn Baziş, İknii; I, 171. 56 Onlar "cevf" (ağız ve boğaz boşluğunu) mahrec bölgesi say.ınamakta ve med harfle
rinden elifi, hemzenin mahrecinden, "vav" ile "ya"yı ise bu harflerin hareketi iken çıktıklan yerlere izafe etmektedirler (Bkz. İbn Baziş, a.g.e., I; 171; Suyı1ô, İtkôtı, I, 315; Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 30-31). ,
57 Mahrec sayısını 14 olarak kabu1 edenler de "cevf"i bir mahrec bölgesi olarak kabu1 etmemektedirler. Aynca "ra", "Iam" ve "nfuı" harflerinin tek mahrecden çıktığını ileri sürmektedirler (Bkz. İbn Baziş, a.g.e., I, 171; İbn Cezeô, Nep; I, 198-199; Suyılô, a.g.e., I, 3 15; Muhammed Mekk4 a.g.e., s. 30-31). .
ss İbn Cezeô, a.g.e., I, 198-199; Suyıhl, a.g.e., I, 315.
56
1. Hakiki Mahrec
' Harf, bir mahrece temas ederek çıkıyorsa, o yere "hakiki mahrec" denir . . Yirmi sekiz harfin ta.maını.gın da çıkış yeri olan "boğaz" (91;JT), _"dil" (uWD ve "dudak'' ~~~7-ı.tô hakiki mahrec bölgeleridir. Bu mahrec bölgelerini ve harflerin bu bölgelerden çıkışını . şu şekilde ele al.rn.amız mümkündür: 59
a) Boğaz (91;JO Bağazda üç mahrecden6o altı haıf 61 çıkar. Boğazın sonu, ortası ve başı:
_ 1- Boğazın Sonu: Boğazın göğse bitiştiği bu y-erden "1: hemze'~ ve "o: he" harfleri çıkar. 62
ı~ Bağazın Ortası: Boğazın ortasının hafifçe sıkılmasıyla "e.: ayrı" ve "c.: ha" harfleri çıkar. 63
3- Boğazın Başı: Bu bölge, bağazın ağza en yakın kısmı olup, bağaZın ağza açıldığı yerdir. Buradan da "i;.: ğayn" ve "t: ha" harfleri çJkaı-64.
Çıktf yerlerine nispetlc bu altı haifc "boğaz haifleri" (ad>i;Jı ~..9.:PJÔ 65 denilmi{tir.
b) Dil (0GıfiO
Dilde, on sekiz harfin66 çıktığı on farklı rnahrec bulımmakt:adır:
59 Harflerin malıreeleri için ayrıca bkz. Mekhl, Keff, I, 139; İbn Baziş, İkna: I, 171-173; ·İbn Cezerl, Nqr, I, 199-202; Suyıhl, İtkan, I, 315-316; Muhammed Mekhl, Nihqyc, s. 27-41; Ebu Rlıne, Hidqyctii'l-Miistcfid, s. 31-36; Husarl, Ahkônıu Kıraati'/-Kı,r'!Jtri'I-Kerim, s. 37-52; Zihni,. Kavlii'l-Scdfd, s. 22; MoJiazade, Mollazade Kı1r'iitı-r Kerim Tccvidi, s. 40-43;
, Karaçam, Kı1r'iin-r Kerim'in Fa:jjletleri ve Okunma Kaideleri, s. 204-212; Ünlü, Demirhan, · Kıtran-ı Kelim'itı Tecvidi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlan, 1. Baskı, Ankara-1993, s. 47-
53; Kabbant, Kiff!yctii'l-Mılstcjid, s. 51-54; Çetin, Abdurrahman, Kıtr'iin Okıtma Esas/an, Sahaflar Kitap Sarayı, İstanbul-ts., s. 31-41; GavsM, İlmii't-Tecvfd, s. 54-78.
GO İbn Baziş, a.g.c., I, 171. 61 Mekkt, a.g.c., I, 139. 62 İbn Cezerl, a.g.c., I, 199. 63 İbn Baziş, a.g.e., I, 171; İbn Cezerl, a.g.e., I, 199; Muhammed Mekhl, a.g,e., s. 32-33. 6-1 İbn Baziş, a.g.e., I, 171; İbn Cezerl, a.g.e., I, 199; Suyıhl, a.g.e.,,, 315; Muhammed Mekhl,
a.g.e., s. 33. _ 65 Bkz. Mekhl, a.g.e., I, 161; Aliyyü'l-Karl, Mitıeh, s. 12, 46; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 40,
117; KabbM, a.g,e., s. 35. 66 Mekhl, a.g.e., I, 139.
57
· ..
1- Dilin kökü/sonu ile karşısınd~ üst damaktan "~: kaf" harfi çıkar. 67
2- Dil kökünün biraz altı (ağıza doğru) ve karşısındaki üst damaktan "ı;}: kM" haıfi çıkar. 68
"J: ka]'' ve "~ ~$'; ~a1Je!!ne, kt'iplk dil ile ohn yakınlıklarmdan dolqyı "küçük dil harfleri"(~~~ ı..9.9.PJÔ denir. 69 .
3- Dilin ortası ile üst damağın ortasından "E_: clın", '\.fo: şlıı" ve -med için olmayan- "~: ya" harfleri çıkar. 70 ''E_: dm" harfinde dil ortas,ı, üst damağa temas ederken "._foi şlrı" ve "~: ya" harflerinde dil ortası, üst damağa temas etmez, harfler bu mahrecin arasından çıkar. Türkçemizdeki "c" ve "ş" harflerinin dil ucuna yakın bir yerden ~laffuz edilmelerinin verdiği alışkanlık, mahreci dil ortası olan "E_: clın" 've "ı..fo: şlıı" haıflerinin telaffuzu anında daha dikkatli olmayı zorunlu kılmaktadır .
..,..., • ';t: ctm", ''ı...fo: pn" ve "tŞ: ya" haifleritıe 'rcne ortası harfleri" ( ~.9,:PJT ~..,.:::uWI) dcnit: 71 - · , .
4- Dilin sağ veya sol kenan ile karşılanndaki üst azı dişlerinden ",Jo: dad" harfi çıkar. 72 Bu haıfin aynı anda hem sağ hem sol taraftan birlikte çıkanlması da mümkündür. Fakat dilin sol tarafından çıkanlması daha kolaydır ve çoğunlukla tercih edilen de budur.
5- Dilin (sağ ve so~ kenan ile birlikte ucu ve üst damağın başlangıcın. dan "J: lfun" harfi çıkat-.73
6- Dil ucu ile damağın üst ön dişiere yakın kısrnınd~ "J: ra" harfi çıkar. Bu harfin ince okunması esnasında, dil ucu üst ön diş etlerine temas eder-
67 Mekhl, K.cif, I, 139; İbn Baziş, İkna~ I, 171; İbn Cezerl, Nep; I, 199; Suyful, İtk4n, I, 316; Muhammed Mekhl,Nih4Ye, s. 34.
68 Mekhl, a.g,e., I, 139; İbn Baziş, a.g.e., I, 171; İbn Cezeı1, a.g,e.; I, 200; Suyıhl, a.g.e., I, 316; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 34. .
69 Halil b. Ahmed, Kitabu'f-Ayn, I, 58; İbn Cezeri, a.g.e., I, 200; Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 41. .
70 · Mekhl, a.g,e., I, 139; İbn Bhiş, a.g.e., I, 172; İbn Cezeri, a.g.e., I, 200; Suyilil, a.g.e., I, 316; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 34. ·
71 Halil b. Ahmed, a.g.e., I, 58; İbn Cezeri, a.g.e., I, 200; Muhaınıned Mekkl, a.g.e., s. 34, 41. n Mekhl, a.g,e., I, 139; İbn Bhiş, a.g.e., I, 172; Suyilrl, a.g,e., I, 316; Muhammed Mekhl,
a.g.e., s. 34. · 73 Mekhl, a:g,e., I, 139; İbn Baziş, a.g.e., I, 172; İbn Cezeı1, a.g.e., I, 200; Suyilil, a.g.e., I, 316;
Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 35.
58
. ken; kalın okunınası esnasında dil ucunun bir miktar gerisi, üst damağın başlangıcına temas eder. 74 ·
7- Dilin ucu ile üst iki ön elişin etlerinden "u: n(m:' harfi çıkar. 75
"J: lam': ':_,: r~" ve "u: nf2tı" haifleri;ji!!r, teltJII!':S.tlff..a, dilin tJCII ve kenarlarıtım ro/ii sebeb!Jie b11 hatjlere "dil Jtctl haifleri" ~lll1...9.,9_pJI) deni!tJJiftir. 76
8- Dilin ucu ile üst ön dişlerden ".1o: ta"' ".): dai" ve "V: m" harfleri çıkar. 77 Dilin ucu ile üst ön dişierin kökünden " .lo: ta'', bu dişierin ortasından ".): elli" ve ucundan da "v: m" harfleri çıkar. Bu harflerin telaffuzunda dil ucu, ön dişiere temas etmektedir.
· ".h: ta'~ '~: dal" ve "..:;,: ta" haiflcrine de "iist damak haifleri" ( :._g.9pjf a;biıı) denilmektedir. 78 . 1
9- Dil ucu ile alt ön dişierin içlerinden "ua: sad", '\.J.ı.ı: sm" ve "j: za" harfleri çıkar. 79 Dil ucu ile alt ön dişierin yansına doğru kısmından "ua: sad"' ucuna doğru kısmından "ı.JL': sm" ve bu dişierin ucundan "j: za" harfleri çıkar; Bu harfleri telaffuz ederken dil ucu, dişiere temas etmez. Dil ile dişler arasındaki mesafe "va: sad" harfinde daha çok, '\.J.ı.l: sm" de biraz daha az, "j: za" harfinde ise daha da azdır.
'Vc>: sad': 'U,U: sin':. V~ 'J: za" hatjlerinitz tclajfu~mdaki ro/ii sebeb!J/e b11 lıaif!crc "dil Jtctt haiflcri" (.;,J:ı~f :._g.9,:pjQ deni!miftir. 80
10- Dilin ucu ile üst ön dişierin uçlarından"..::..: sa",".>: zai" ve ".lo: za" harfleri çıkar. sı Bu harfleri telaffuz ederken dil ucunun yııkan yüzü, diş uçlanna tertı.as ederek dişlerden biraz dışarı çıkar. "..::..: sa" harfinde dil daha .
74 Bkz. İbn Cezerl, Ne§r, I, 200. . . 75 , Mekk1, Ke{f, I, 139; İbn Baziş, İkna~ I, 172; İbn Cezerl, a.g,e., I, 200; Sıı.yfit1, İtkatı, I,
316; Muhammed Mekhl, Nihqye, s. 35. 76 Halil b. Ahmed, Kiti1h11'l-Ay11, I, 58; İbn Cezerl, a.g.e., I, 200; Muhammed Meklrl, a.g.e., s.
36, 41. 77 Meklrl, a.g,e., I, 139; İbn Baziş, a.g.e., I, 173; İbn Cezerl, a.g.e., I, 200; Suyı1t1, a.g.e., I, 316;
Muhammed Meklrl, a.g.e., s. 36. 78 Halil b. Ahmed, a.g.e., I, 58; İbn Cezeô, a.g.e., I, 201; Muhammed Meklrl, a.g.e., s. 41. 79 Meklrl, a.g.e., I, 139; İbn Baziş, a.g.e., I, 173; İbn Cezeô, a.g.e., I, 200; Suyılt1, a.g.e., I, 316;
Muhammed Meklrl, a.g.e., s. 36. 80 Halil b. Ahmed, a.g,e., I, 58; İbn Cezerl, a.g.e., I, 201; Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 36,
41. . . sı Mırklrl, a.g,e., I, 139; İbn Baziş, a.g,e., I, 173; Suyllrl, a.g,e., I, 316; Muhammed Meklrl,
a.g,e., s. 36-37. ·
59
·., -
çok dışandayken "~: zaJ." harlinde biraz daha az, ".lO: za" harfinde ise çok az dışandadır.
~~-~~ ~ • .JlJI o-"v: sa'~ '~: ziil" ve ''.b: za" haiflcrine ''dij eti haiflcri" \~1 1..9_9_pJI ) denilmiştir. 82
c) Dudak ~ıiö:t.ıT)
İki dudakta bulunan dört haıf, bu mahrecin iki farklı bölgesinden çıkan·lır: 83
. 1- Alt dudağın içi ile üst ön dişierin uçlanndan '\.9: fa." harfi çıkar. 84
2- İki dudağın arasından "y: ha", "p: ırum" ve'): vav'' haıfleri çlkar.85 Bu harflerden "y: ha", d udak uçlannın birbirine kuvvetiice kapatılmasıyla, "p: n.ılm" dudaklann dışa doğru hafifçe kapatılmasıyla, '): vav" ise dudaklann büzülerek öne doğru açılmasıyla çıkanlır. 86
_ I}11daktan çıkatı bu haiflcrc de "dudak haifleri" (a~"iı:iıll ~..9.:PJT 1 ~..9.:PJT a;.9~:';,fl) denilmektedıT: 87
2. Takdiri Maİırec
f:Iarf herhangi bir mahrece temas ·etmeden çıkıyorsa, buna "takdiri mahrec" denir. Takdiri mahrec bölgelerini aşağıdaki şekilde sınıflandırabilinz:
a) Geniz (o.9~t.~:S,.j~
Geniz, ihfa halinde veya ğunneli idğam halinde omu sakin "u: nUn." ve "p: n.ılm" haıflerine ait ğunnenin mahrecidir. 88
b) Ağız ve Boğaz Bo§luğu (J~li)
82 Halil b: Ahmed, Kit!ıbrt'I-Ayn,I, 58; Muhammed Mekhl, Nih4Je, s. 37, 41. 83 MelM, Keif, I, 139. 84 İbn Bhiş, İkna~ I, 173; İbn Cezerl, Nep; I, 201; Suyfu:t İtkôrı, I, 316; Muhamıned
Mekkl, a.g.e., s. 37. 85 İbn Bariş, a.g.e., I, 173; İbn Cezerl, a.g.e., I, 201; Su.yUt1, a.g.e., I, 316. 86 Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 37. B? Halil b. Ahmed, a.g.e., 51, 58; İbn Cezen, a.g.e., I, 201; Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 37,
41. 88 Bkz. el-K.iınıaru, Muhammed b Eb~ Nasr (ö. 563/1165), Km1eti'I-Kirat, Thk. Hacim
Sa.tih ed-Dfuıin, Dhu Neyneva, 1. Baskı, Dımeşk-1426/2005, s. 103; Suyıltt a.g.e., I, 316; İbn Cezen, a.g,e., I, 201; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 37.
60
,~, ....
Ağız ve boğaz boşluğundan med haıfleri olan "_9: vav"; ''..s: fo" ve "1: elif" cıkar. 89
,1' .·.:t 1 .Jl v:t. o- o .sa .. .$.Jt o-
Ağız ve boğaz bo;luğtmdatı çıktığı için bu harflere ~~~ 1..9..9_pJI denilmekte-
dir. 90
Kur'an haıflerinin telaffuz edilişleri hakkında son olarak da şunlan söylemek faydalı olacakıır: Türkçemizele karşılığı bulunmayan "~: sa", "c.: ha", "t: ha",''): zM", ''ı,p: dad", ".10: za" ve "e,: ayrı" gibi yada fonetik yapılannda bazı farklılıklar bulunan"~: dm", \fo: şln.", ".lo: ta", ''j: kaf" ".!): kM" ve ".9: vav'? gibi haıflerin telaffuzlan özel bir dikkat gerektirmektedir.
Mahrec bölgelerini ve bu malıreelerden çıkan ruUfleri şu şekilde bir şema ile sunmamız konuyu özedemesi açısından uygun olacaktır:
89 Suyıhl, İtkan, I, 315; İbn Cezerl, Nep; I, 199; Muhammed Mekkl, Nihqye, s. 32. 90 İbn Cezerl, a.g.e., I, 199; Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 32.
61
.. · . ---- ~ . ' .. ::_..;
62
III. HARFLERiN SIFATLARI
A. Sıfatın Tanımı
Sıfat sözlükte "niteleme", "belirtme" gibi an1arn1ar taşır.n Bu kelime, "sıfat" şeklinde çoğul olarak kullanılır. 92 Tecvid kavramı olarak sıfat "haıfin, mahrecinden telaffuzu esnasında aldığı keyfiyete" denir. 93
Sesin "harf oluşum" aşaması mahrecle başlamakla birlikte, belirli bir harf fonetiği kazanması, kendine özgü bir tınıya erişmesi sıfatıyla da ilgilidir. Aynca farklı birkaç sıfata sahip olması sebebiyle her harfin fonetik yapılanması, benzer bir sıfata sahip diğer harflerden farklı tını vermesi sonucunu doğurur. Bu sebeple harfiere ait tüm sıfatların bilinmesi doğru telaffuz açısından kaçınılmazdır.
, B. Sıfatın Kısımlan
Gerek ele -alınış biçimleri, gerek sayilan konusunda farklı yaklaşımlarla ele alınan sıfatlar, "mahrec" ve "hareket" ilişkisine bağlı olarak kı.ivvetlizayıf, sert-yumuşak, "harf'' ve "haıfin niteliklerinin sürekli bulunması yada geçici olması" durumuna bağlı olarak Iazı.ml-arızt, zıtları bulunup bulunmaması açısından mütezad ve ğayri İnütezad vb. şekillerde farklı açılardan incelenmiştir:94
1. Kuvvet Açısından Sıfatlar
a) Kuvvetli Sıfatlar
Cehr, irıhiraf, isnıat, isti'la, istithle, itbak, kalkale, safir, şiddet, tefeşşt ve tekdr gibi sıfatlar kuvvetli sıfatlardır. 95
91 YesM,Miincid, s. 903. 92 Muhammed Meklô, Nthaye, s. 42. 9J Muhammed Meklô, a.g.e., s. 43. 94 Harflerin sıfatlan için bkZ. Mekhl, Keff, I, 137-138; İbn Baziş, 1kna; I, 174-176; İbn
Cezerl, Nep; I, 202-205; Aliyyü'l-Karl, Mitıeh, s. 15-18; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 41-91; Ebu Rlı:ne, Hidi!Jefii'l-Miiste.ftd, s. 36-38; Hıısarl, Ahkamıt Kıraati'I-Kur'!ini'/-Keri'nı, s. 61-104; Mollazade, Mollazade Kıtr'an-ı Kerim Tecvid~ s. 46-52; Karakılıç, Ceilleddin, Tecvid 1/m~ 3. Baskı, Ankar.:ı-1977, s. 34-80; Kanıçam, Kıtr'iill-ı Kerim'ilı Fa'lfletleri ve Okımnıa Kaide/eri, s. 213-249; Ünlü, Kur'dıı-r Kerim Tecvid~ s. 37-46; KabbM, Kıf!!Jetii'l-Miisteftd, s. 54-(ıO; Çetin, Kıtr'an Okuma Esasları, s. 42-51; G-avsM, 1/mii't-Tecvfd, s. 79-97.
95 Mekld, a.g.e., I, 137; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 62.
63
--.
, ... ·
Bu sıfatlar arasında da kuvvetli ve daha kuvvetli şeklinde sıralama bu. lurirnaktadır. Şöyle ki, kalkale bu sıfatlar arasında en güçlü sıfattır. Şiddet de cehrden daha kuvvetlidir. Bunlann her üçü de tefeşş1 ve safirden daha kuvvetlidir. İ tb~ da isti'.Jadan daha kuvvetli bir sıfattır. 96
b) Zayıf Sıfatlar
Beyniyye, hems, infiillı, [email protected], iz.tak, lin ve rihvet97 gibi sıfatlar zayıf sıfatlardır. 98 Zayıf sıfatlardan olan heıns ve rilivet aynı harEte bir araya gelcliği harfi en zayıf harf yapar. Bu sebeple "fa" ve "he" harfleri en zayıf iki harf• 99
tır.
Bir harfin kuvvet sıralamasındaki yeri, hem harfin kuvvetli sıfatları kendi bünyesinde bannclırmadaki fazlalığı hem de zayıf sıfatlardan uzaklığı·esas alınarak tespit edilir. ıoo
Harfleri, bu sıfatlannı da göz önünde bulundurarak, kuvvet sırasına göre şu şekilde sıral.amaıruz mümkündür:
".ı.: Ta~': Kalkale, şiddet, cehr, itbak, iSti'la ve isnmt gibi ~vvetli sıfatlar . kendisinde en çok bir arada bulunan harftir. Bu harfte zayıf sıfatlardan hiç
biri de bulunmadığı için en kuvvetli harf niteliği taşımaktadır.
"J>: Dad": Cehr, it bak, isti'ffi., istitale, is mit, rihvet.
"..lıı: Za": Cehr, itbak, isti'ffi., isımt, rihvet.
" Kaf" Kalkal 'dd hr . ''1" . " inf'~~L c,;: : e, şı et, ce , ıstı a, ısınat, ııau.
"~: Clm": Kalkale, şiddet, cehr, ismat, [email protected], infiillı.
"l: Dal": Kalkale, şiddet, cehr, ismat, istifa!, infitah.
" S"d" ı· b~1 ~ • ··ı~ af' . " h rih tJ": a : t a.n., ıstı ıa, s ır, ısı:nat, ems, vet.
"t.= Gayri": İsti'la, is mat, cehr, rihvet, infitah. i
"J: Ra": Cehr, tekrir, beyniyye, istifai!isti'la, iz.tak, infitah. 1
" Z"" Cehr af' . " rih . tif~1 inf' I:!L j: a : , s ır, ısınat, :vet, ıs aı, ıtaıı.
96 Muhammed Mekkl, Nihf!ye, s. 62. cn Mekkl,'Keif, I, 137. 98 Muhammed Mekkl, a.g.~., s. 62. 99 Mekkl, a.g.e., I, 137. ıoo Bkz. Mekkl, a.g.e., I, 137-138.
. 64
" He " Ş'dd br • tifl!l . " inf' '!L ı: mze : f et, ce , ıs aı, ısrnat, ıtarı.
'" B"" Kalkal 'dde br . tif!ıl . !!ll~ inf' '!L y: a : e, şı t, ce , ıs <Uı 1Z <I.L'>.ı ıtan.
".:.ı: Ta": şiddet, herns, istifal, ismat, infitm
" Ha" ı· '>ll! . " h rih inf' '!L t=. : stı .ıa, ısrnat, erns, vet, ıta.u.
"· Z11" CeL- . 1\ rih . tif!ıl inf' '!L .): aı : w, ısrnat, vet, ıs <Uı ıtarı.
"t.= Ayn": Cebr, beyniyye, ismat, istifa!, infitah.
" .• K~L" Ş'dd t . 1\ h . tif'!l inf' I.)L !ı: ar : ı e , ısrnat, erns, ıs aı, ıtaıı.
"ı.t': Sm": Safir, ismat, herns, rihvet, istifa!, ii:ıfitah.
" ş" " T f 1\ • 1\ h rih . tif11 inf'~'!L .): ın : . e eşşı, ısrnat, erns, vet, ıs aı, !Ları.
"J· T '!-"· QL.. b ' ' tif11 :-l!ll~ inf' '!L • .ı...aııı • nr, eynıyye, ıs aı, u.ı.a.r>., ıtaıı.
" . V" "· Cebr rih . tif11 :-l!ll~ inf'~'!L J· av . , vet, ıs aı, u.ı.a.r>., ıı.aıı.
" Y"" Cebr . 1\ rih . tif!ıl inf' '!L ıS: a : , ısrnat, vet, ıs <Uı ıtaıı.
" S"" . . 1\ h rih . tif!ıl inf' '!L .:..: a : ısrnat, erns, vet, ıs ~ ıtarı.
" ı:J'!" ı· " h rih . tifll1 inf' llL c= 1 .ıa : srnat, erns, vet, ıs aı, ıtarı.
"v: Nfuı": Cebr, ğunne, beyniyye, istifa!, izlak, infitah,
~' r= Mlm": Cebr, ğunne, beyniyye, istifal, izlak, infitah.
" . F"" He rih t . riflll . ıtıl~ inf't'!L '-': a : rns, ve , ıs aı, 1Z <I.L'>.ı ı aıı.
" ı:J!t" He rih . tif11 • " inf' llL 101 •= J. .u;: : rns, vet, ıs aı, ısrnat, ıtaıı.
2. Devaınlılık Açısından Sıfatlar
a) Lazimi Sıfatlar Harfin fonetik oluşumunda yer alan ve harften ayıılmayan sıfatlara
"lazi.ılli sıfat" denir. Bu oluşumda sıfat, harfin ayrılmaz bir unsurudur ve onun eksikliği yada değişime uğraması söz konusu değildir.
Her harlin yapısal özelliğinden kaynaklanan dolayısıyla da kendisinden ayrılmayan sıfatlar; cebr, herns, rihvet, şiddet, vb. sıfatlardır.
ıoı Bkz. Muhammed Mekkl, Nihifye, s. 63-64.
65
b) Arizi Sıfatlar Harlin fonetik yapılanmasında yer alması yada harflerden ayniması
mümkün olan sıfatlara "anz~ sıfat" denir. ·
Harfin bünyesinde süreklilik göstermeyen, bazı hallerde bulunan, bazı hallerde harften ayniması mümkün olan lin, kalkale, ilifa vb sıfatlardır.
' Bi4 sıfatlan zıtlan bulunan ve bulunma~ açısından bir tasnife tabi
tutarak ve kısaca ele almaya çalışacağız: ·
3. Zıtlık Açısından Sıfatlar
Sıfatlar, zıtlık açısından; birbirine zıt olan (mütezad) ve zıt olmayan (ğayr-i mütezad) sıfatlar şeklinde iki başlık altında ele alınabilir:
a) Zıddı Bulunan Sıfatlar
Bir haıfte, aynı anda farklı birkaç sıfatın bir arada bulunması mümkündür. Ancak bunlar arasında birbirine zıt iki sıfat bulıınamaz. Bir harfte birbirine zıt olan cehr-hems, şiddet-rilivet 1 beyniyye, isti'Ia-iscifal, itbak-infitah ve ismat-izlak gibi sıfatlardan .ancak birer tanesi bulunabilir.102 :Mesela, "..:..>:. cl" harfinde bu sıfatlardan; hems, şiddet, istifai, infitah ve ismat sıfatlan bulunmaktadır. '
Birbirine zıt sıfatlan kısaca şu şekilde ele almak mümkündür:
1- Nefes Akı§t Açısından
"Mahrec" ve "nefes akışı" na bağlı olarak; nefesin harf üzerindeki etkisini yansıtan birbirine zıt iki sıfat, "cehr" ve "hems" sıfatlarıdır. Nefes akışı harfin mahrecine teması zayıflatırken, nefesin hapsedilmesi mahrece teması kuvvetli yapar. Dolayısıyla temasın zayıf yada kuvveti olması; harfin sesine güçlü yada zayıf olma yönünde bir nitelik kazandım.
a. Cebr (R-J~ ·
Sözlükte, "ilan etmek", "açıkça söylemek'', "sesi yükseltmek'' ve "kuvvetli ses" gibi anlamlar taşır.ıoJ Tecvid ıstılahında, harfin telaffuz edilmesi esnasında, "nefesin akmaması" sebebiyle harfin çıkış yerine temasın kuvvetli
ıoı Muhammed Me.khl, Nihiiye, s. 44. ıoo Bkz. ruz1, Mı1htam's-Sıhah, s. 115.
66
olması dolayısıyla da "harfiİ:ı. sesinin açık olması" na denir. 104
' Cehr sıfatına sahip olan harfler~ ::ı.:;,. ıj 1ı ;).;::, j J!; ibaresinde yer alan şu 19 harftir: 105 . - ' .
r.S J ı) i J ı.; tt Ji, j, d' j J.).) <:::. y ı ~106
Sesin harf olarak nitelik kazanma sürecinde. nefes önemli bir unsurdur. Ancak bazı harflerin( sesi, nefese az ihtiyaç duyarken, bazılan nefesi daha çok kullanır. Cehr sıfatı bulunan· harfler telaffuz edilirken nefes akışı kesilir ve ses; rnahrece yapılan basınç dolayısıyla kuvvetli bir harf niteliği kazanır.
Cehr sıfatının zıddı "herns"tir. ıo7
b.Heıns (~~
Sözlükte, "sesi gizlemek",ıos "gizlice söylemek", "fısıldamak" ve "zayıf ses" demektir.109 Istılahta, harfin telaffuzu anında rnahrece temasın zayıflığı sebebiyle "harfin sesi ile beraber nefesin akması" na denir.ııo
Bu sıfata sahip olan harfler 10 tane olup c.5::. ~ ~ ııı şeklindeki sözdetop~nr.ıu
o.!lJı..!"'r.fı.ftC.!.Jc.::.ı
Nefes akışının öne çıktığı bir sıfat olan herns, rnahrete temasın zayıf olması sebebiyle "nefes akışının, harfin özel tınısı ile telaffuz edilişine kadar devam ettiği" bir sıfattır.
1w Bkz. Muhammed Mekkl, Nihqye, s. 44. 105 Tecvid kitaplannda, genel bir yaklaşımla bazı kııra1lara ait haıfler, kolay hatırlanabilıne
leri için anlamlı kelimeler halinde bir bütün olarak verilmektedir. Biz de takip edilen bu faydalı metodu benimsedlğimizden; bu harflerin oluşturduğu kelimelerin anlaınlannı il·gi!i yerlerin dipnotlarında sunmaya çalışok Ancak her kurala ait belirli harfleri kullanarak anlamlı kelimeler oluşturma zorluğu, bazen kelime yada cümlenin anlamırun yoruma açık olması sonucunu doğunnaktadır. Böylesi durumlarda yaklaşık anlam ve kişisel bazı yorumlarda bulunarak işaret edilen anlamı ifade etmeye çalıştık. Cehr sıfatına sahip haıflerin oluşturduğu yukandaki cümleyi "İtaatkar bir asker savaştığında en iyi koruma, siper almaktır." şeklinde anlamamız milirıkündür.
106 İbn Baziş, İkna; I, 174. ıo7 İbn Cezeô, Nep; I, 202; Muhammed Mekkl, a.g,e., s. 44. 1os Y esM., Miitıcid, s. 873. 109 Rfu1, Muhtiim's-Sıhah, s. 699; YesM, a.g,e., s. 873. ııo Bkz. İbn Cezeô, a.g.e., I, 202; Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 45. ııı "Sıisan kişi onu harekete geçirdi." ııı Mekhl, Ke;f, I, 137; İbn Baziş, a.g.e., I, 174; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 45.
67
•.,
Herns sıfatına sahip olan harfler, sük.Unlu olduklannda bu sıfat açıkça fark edilir; "~}\" "~" "~" kelimelerindeki c if~ harflerinde olduğu gibi. Ancak süMnlu olduklanndaki belirginliğe ulaşamasa da, herns haıfleri harekeli olduklannda da yine bu sıfata sahiptirler.
Herns sıfatı; ınahrece kuvvetli basınç yapmak sebebiyle aşınlığa kaçacak bir şekilde uygulanıruunalı. Nitekim bu sıfatta mübalağa yapmak, harfi cehr sıfatıyla telaffuz etmeye yol açar ki; t:e-J :X ($;...; ;:-ıG.. ayetindeki "..::.:m" harflerinde, ınahreci aşın zorl.arna., bu harfin cehr sıfatı ile okunup ".): daı" harfine dönüşmesine yol açar.
. 2- Sesin Akışı Açısından
"Mahrec" ve "temas ıni.ktan"na bağlı olarak; harfin sesinin akıp akmamasını gösteren, "şiddet" ve "rihvet" sıfatlanclır. Bu iki. sıfat, harfin sesine akıp akınama .yönünde nitelik kazandınr. -
a. Şiddet (o:6J9 ' Şiddet, sözlükte "kuvvet" ,ın "kudret" ve "seıtlik''l14 anlamlan taşır. Istı
lahta, harf sakin olarak okunduğıuıda: "sesinin akmamasını"na denir. ııs
Şiddet harfleri, &. }>i ~f 116 cümlesinde yer alan şu 8 harftir:
Şiddet sıfatı, harlin çıkış noktasında sarsıntı meydana getirecek kuvvetli bir temas ile harfi telaffuz etmeyi gerektirir.
Şiddet harfleri, harekeli olduklannda da aynı sıfata sahiptirler. Ancak şiddet sıfatına sahip olan harf sükllnlu iken bu sıfat daha belirgin· olarak ortaya çıkar. ııs Nitekim harlin süktınlu ve harekeli olması arasındaki fark J.;- kelimesinde sükfuılu okunan "y: h1" harfi ile ~Jiı~ kelimesinde harekeli okıman "y: ba" harfinin telaffuzlan arasında oldukça'belirginclir.
Harflerin mahrecine temasın kuvvetli yada zayıf olması her harfe farklı
m RhJ, M11btam's-Sıhah, s. 332. m YesW, Miincid, s. 378. 11s Bkz. İbn Cezerl, Nep; I, 202; Muhammed Mekkl, Nihqye, s. 45: 116 "Sadece azarlamaya muhatap oluyorılın." ıı7 Mekkt, K.eff, I, 137; İbn Baziş, İkna~ I, 174; İbn Cezerl, a.g.e., I, 202; Muhammed Mekkt,
a.g.e., s. 46. · 118 Muhammed MeW, a.g.e., s. 46.
68
bir ton ile seslendirilme keyfiyeti kazandınr.ıı9 Nitekim istifal, infitah ve iz1a.k sıfatlannda ortak olan'' y: ba" ve "r: rrfun" harfleri, ruahrecleri de aynı. alınalanna rağmen farklı ses tonundadırlar. Bu ton farkı, -ortak sıfatlar dışında- kendisinde kalkale ve şiddet sıfatlan da bulunan "y: ba" harfinde daha fazladır. "y: ba" harfinden farklı olarak kendisinde cehr sıfatı btilunsa da "i: ınlm" harfinde toillı.jlı bir ses yoktui-. "y: ba" harfincieki bu ton farkını sadece kendisinde bulunan kalkale sıfatına bağlamak mümkün değildir. Kalkalenin, harfin sükfuılu halinde belirg1nleşen bir sıfat olduğunu hesaba katarsak, iki ~arf arasında her şekilde ortada olan ton farkı için şiddet sıfatı yeterli bir unsur olarak gösterilebilir.
Her ikisi de kuvvetli sıfatlardan olmalarına rağmen cehr ve şiddet sıfatlan arasında farklılık vardır. Bu farkın sunumuna bir örnek olarak; "J: kaf" ve "t_: ğayn" harflerinin telaffuzu dikkat çekici olabilir. Şöyle ki, "J:. kaf" harfinde şiddet sıfatı bulunduğu için ses akrnaz, "t_: ğayn" harfinde ise ses tamamen akar, çünkü bu harfte her ne kadar cehr sıfatı bulunsa da sese akış veren ve şiddetin ;zıddı olan rihvet sıfatı bulunmaktadır. Bu sebepledir ki şiddet sıfatını uygulamayanlann "J: kaf" harfleri, "t_: ğayn" harfini andınr bir gevşeklik gösterir.
Şiddet sıfatının zıddı "rihvet"tir.170
b. Rilivet (o~}~
Sözlükte, "yumuşaklık", 121 "gevşeklik" ve "kolaylık?' ı22 anlamlannda kullanılır. Istılahta, harfin süh.-fuı ile okunınası esnasında, "sesin tamamen akması"na denir.123 ·
Rilivet sıfatı taşıyan harfler l;ı; ~· ~-;, j Y, ~ k ~124 cümlesinde yer alan 15 harftir:
L>•J Jt_.1J:><.I"'J'tfj~tc..:.ı
. Şiddet ve rihvet sıfatlan arasında yer almayan diğer beş harf de "beyniyye" sıfatıyla nitelendi.rilmektedir:
119 Muhammed Mekkl, Nihqye, s. 45-46. ııo İbn Cezerl, N ep; I, 202; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 44. 121 Rh3, Mtthtôm's-Sthah, s. 239. 122 RM, a.,ı:e., s. 239; Yesill, Miincid, s. 254. 123 Bkz. Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 46. 124 "Ey yalnız adam! Az şans altayı atıp çekmeye benzer."
69
.Beyniyye: Sözlükte, "arada olınak.", "ortada olmak'' ve "iki şeyin arasında bulunmak" gibi anlamlara gelınektedir.125 Tecvid ilıninde, harfinsakin olarak okunınası esnasında, "ses ve nefesinin ne tamamen akması nede tamamen akmaması hali" ne denir. 126
Beyniyye · sıfatına sahip olan harfler ~ ~ 127 sözünde bir arada bulunan ~ daki' 5 harftir: 128 aşagı .
ı:.ırJt.J
Beyniyye haıfleri, harekeli olduklarında da aynı niteliğe sahiptirler. Ancak gerek bu harllerin sükı1tilu durumlarında niteliklerinin daha belirgin algılanabilmesi gerek sesin akma dozunun iyi ayarlanabilmesi açısından sükfuılu durumlan daha yoğun bir dikkat gerektirmektedir.
Beyniyye sıfatı, sesin akması; kendisinde telclr sıfatı da bulunan "ra" harfinde ve ğunne sıfatı bulunan "nfuı" ve "mfuı" harflerinde; "ayn" ve "Iam" da olduğundan daha fazladır. Ancak "ayn" ve "Ifun" harflerinde de· bu niteliğ~ şiddet sıfaUnı andınr, yetersiz bir ses akışına düşünnemeye dikkat edilmelidir.
3- Dilin Hareketi Açısından
Harfi telaffuz ederken "dil kökünün", harfi telaffuz için yukan yada aşağı doğru "hareket" ine bağlı olarak birbirine zıt iki sıfat, "isti'la" ve "istifa.l" sıfadarıdır. Bu sıfadarın gereği olarak harfin sesi ka1.ul yada ince olarak telaffuz edilir:
a. tsti'la ~;~~~
Sözlükte "yükselınek" ve "bir şeyi kaldınnak" demektir.129 Istılahta ise, harfin okunuşu esnasında, "dil kökünün üst damağa doğru yükselmesine" denir.t3o
İsti'la haıfleri ~ ,blr;, ~m cümlesindeki şu 7 harftir: 132
125 ruzf, M11htiim's-Sıbah, 72. 126 Muhammed Me~ Nihqye, s. 47. 127 "Müla:ıfuı ol! Ey ümer." ııs İbn Qzerl, Nep; I, 202; Muhammed Meklrl, a.g.e., s. 47. ıı9 Razİ, a.g.e., s. 453; YesW,M.ti11cid, s. 527-528. 130 Bkz. Muhammed Mekhl, a.g,e.; s. 49. m "Başını sokacak bir ev yap." 132 MuhammedMeW, a.g.e., s. 49.
70
rJ t ..1; .k do <..1"' t 133
İsti'la, bu sıfata sahip olan harllerin kalın okunmasım gerektiren bir sıfattır. Bu sıfatın gereği olarak harflerin kalın okunması. "tefhlm" kelimesi ile · ifade edilir. Tefhlmi aşağıdaki şekilde ele almamız mümkündür:
Tefoi'm ~ı): Sözlükte "bir şeyi yüceltmek", "saygı göstermek''134 ve "kalın yaplnak''m gibi anlamlar taşımaktadır. Tecvid ıstılahında ise dil köki.inün üst damağa yükselmesi sebebiyle ağıZ içinin sesle dolması ve "haıfin kalın okunması" demektir. 136
T ejht11ı ilc okıman hatjler (~ı :._; J;J~ j!tnlardır:
-İsti'la harflerinin tamamı ( rJ t ..1; .1 do ..r> t ) 137
-Öncesinde üstünlü veya ötreli bir haıf bulunan "lafza-i Ceill"in Iamı ( Jıı ,, f iliı _, ili\) - rı' y
-Kalın okunduğu yerlerde "ra" haıfi ( y~ ~,;1 J-.~1::, ~ı )S) 138
-Kalın haıflerden sonra gelen ve med haıfi olan "vav" ve "elif" haıfleri (J~ JJ4 JP) 139
İsti'Ia sıfatının zıddı "istifa!" dir.I4<>
b. tstifal (J~~~ _ Sözlükte "inmek", "dibe çökmek'' 141 ve "alçalmak''142 demektir . .Istılah
ta ise, haıf telaffuz edilirken, "dil kökünün aşağıya doğru inmesine, alçalma~ı" na denir.143 Bu sıfat inhifaçl diye de isimlendirilir.
m Kurtub~ Miftiih, s. 90; Mekhl, Keff, I, 137; İbn Baziş, İktıa~ I, 175. 134 Razi, Muhttım's-Sıhah, s. 493; YesM, Miincid, s. 571-572. m YesM, a.g.e., s. 571-572. 136 Bkz. Gavsfut, İlmii't-Tecvfd, s. 100-103. 137 İbn Cezerl, Nep; I, 202. 138 Mekhl, a.g.e.; I, 137. .. 139 Muhammed Mekhl,, Nihqye, s. 94.Tefhim çeşitli şekillerde derecelendirilmiştir. Ust
mertebeden aşağı doğru sıralama şu şekildedir: Tefhim harf~ üstünlü olue sonrasında da med harfi bulunması ~~1,?}, tefhim harfinin üstünlü olması (9:4o}, tefbim harfininötreli olması ~), tefbim harfinin sakin olması (li1B-), tefhim harfmin esreli olması (JJ}, (Gavs~ a.g.e., s. 100}.
140 İbn Cezerl, a.g.e., I, 202; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 44; Gavs~cl, a.g.e., s. 100. 141 YesM, a.g,e., s. 338. -142 Razi, a.g.e.,s. 302. 143 Bkz. Muhammed Mekhl, a.g,e., s. 50.
71
istifal sıfatı taşıyan harfler ı~ ~ ~:;,. ~ ~~ ~lı« cümlesinde yer alan aşağıdaki şu 21 haıft:ir: -
istifal, isti'Ia sıfatının zıddı olduğundan bu sıfata sahip olan harfler de ince okunmaktadır. İstifal harflerinin ince okunınası bu sıfatın bir gereğidir ve harflerin ince okunınası "terhlk'' keliri:ıesi ile ifade edilir. Terklki aşağıdaki şekilde ele almamız mümkündür:
Terkik GjJ.ft)T): Sözlükte "bir şeyi inceltınek" ve "yumuşatmak''t45 gibi anlamlar taşımaktadır. Tecvid ıstılahında ise dil kökünün aşağıda kalması sebebiyle harfin, ağız içini tamamen sesle doldunımarnası ve "harfin ince okunması" demektir. 146
Terkfk ile okunan hatjler (~.J!ı ~ J.?J~ fltnlardır.
-istifal haıflerinin tamamı olan 21 harf( i J !l J t. J ı.l' j;.) ~ı:. e::. .:.ı ..:ı Y ~ c.S•J0)
-qncesinde esreli bir harf bulunan "lafza-i Celal"in ıru.m (~ır)
-İnce okunduğu yerlerde m harf~ ~8.\ı ii;..~) -Med harfi olan ya (i.Çd ~~~~.iL;)
-İnce harflerden sonra gelen ve med harfi olan vav ve elif harfleri. ( 0uyı ~J~ı ) •
. 4- Mahrecin Kaparup Açılması Açısından
Sıfatlar, "mahrecin" "kapanıp-açılına" biçimine bağlı olarak birbirine zıt iki nitelik taşırlar; "itbak" ve "infitah". Bu sıfatlann gereği olarak harfler ya dil ile üst damağın kapanması sonucu sOOşma ile yada dil ile üst damak arasındaki açılma ile çıkarlar.
a. ttbak (~ı;kp~
Sözlükte "yapışmak", "uyuşmak" ve "ulaşmak" gibi anlamlar taşır. 147
144 "Yeni öğrendiğin şeyleri başka1anna aktanrsan donanımlı hale gelirsin." Yukanda istifM harflerini bir arada bulunduran cümlenin sonunda 22. harf olarak yer alan elif, anlamı tamamlamak amacıyla kullanılmıştır.
145 ruz1, Mt~htftnt's-Sıhah, s. 253. 146 Bkz. Gavsalli, İbnil't-Tecvid, s. 102~103. g7 ruz1, a.g.e., s. 388; Yes~ Müııcid, s. 460.
72
r
Tecvid ıstılahında, dilin üst damağa "paralel kapanması"na denir. 148
, İtbak haıfleri '\.,o: sad", \p:dad", ".lo: ta" ve ".lö: za" clır.l49
".lo: ta" harf~ dilin karşısındaki üst damağa kapanıp yapışmas~ en uygun harf olduğundan, itbak sıfatı en kuvvetli harf olarak kabul edilmektedir. "ı..P: sad" ve "ua: dad" haıflerinde bulunan rihvet sıfatı dolayısıyla bu kapanma daha az, ".lö: za" harfinde ise en azclır.
Dilin üst damağa doğni kapanmas ı, isti'Ia sıfatını gerektirir. Yani her itbak harfi, dil kökü üst damağa doğru yükselerek telaffuz edildiğinden aynı
· zamanda isti'la sıfatına sahiptir. Ancak her isti'Ia harfinin itbak sıfatı taşıdığını söylemek mümkün değildir. Aynı zamanda itbak sıfatı, isti'la sıfatından daha mübalağalıclır ve diğer isti'la harflerinde bu mübalağa yapı1mamaktaclır. 150 ..
İtbakın-zıddı "infitah'' clır.ısı
b. tnfit:ah (C ~~o Sözlükte ''açılmak''ısı ve "aynlmak'' 153 demektir. Istılahta ise, harfin te
laffuzu esnasmda "dil ile üst damağm birbirinden aynlması"na denir.t54
İnfithlı sıfatı~ y'). j J;- ıS-~ F- J.;..j J;.f;; 155 cümlesinde yer alan şu 24 harfte bulunmaktadır:
t.S. J .:.ı i J .!l cJ..;, tt.; u" j J ~.)tc~..;.,~ y;.
5- "Harfin Çıkı§ı" ve "Mahrece Ula§ım" Açısından
Harfler, gerek mahrecin konumu, gerek telaffuz keyfiyeti açısından "kolay' yada "zor'' şeklinde nttelendirilebilirler. Mahrecine süratlice ulaşılabilen yada telaffuzunda güçlük bulunmayan harfler kolay, mahrecine ulaşımı ve tel,affuzu güç olan harfler zor olarak tavsif edilirler. Bu açıdan birbirine zıt
148 Muhammed Meklrl, Nihqye, s. 5()..51. · 149 Meklrl, Keif, I, 137; İbn B:lı.iş, İkna: I, 175; İbn Cezerl, Nep; I, 203; Muhammed Meklrl,
a.g.e., s. 5()..51. 150 MuhammedMeklrl, a.g.e., s. 51. . 151 İbn Cezerl, a.g.e., I, 203; Muhammed Meklrl, a.g,e., s. 44. 152 Rizi, Mtthtam's-Sıhah, s. 489. m YesM, Miincid, s. 567. 154 MuhammedMeklrl, a.g.e., s. 51. : 155 "Kim bir an muhasebe imkanı bulup nefsini anndınrsa, kendisine rahmet kapılan
aÇılır." ·
73
. '·
... f
iki sıfat, izlak ve isrclttır:
a. 1zH1k (~~~~~
Sözlükte "süıatli olmak", ·"kolay olmak'' ıs6 ve "bir şeyin ucu" ıs7 demektir. Istılahta ise, telaffuz anında "haıfin çabuk ve kolay söylenebilir ol-ması" na denir. ·
izlak sıfatı taşıyan harller W~ ~ ıss cümlesinde yer alan şu 6 harftir:159
.; rJ J J yı6o
Bu haıflerden üçü dudaklardan (rJ y), diğer üçü ise dil ucundan(.; J J) yani kolay ve çabuk telaffuz edilebilen malıreelerden çıkmaktaclır. Bu sebeple bu haıfler, en. kolay ve en hafif harller olarak nitelendirilirler. 161
iziakın zıddı "isrclt"tır: ı6ı
Sözlükte "engel olmak", "mahrum etmek" ve "sustunnak'' 163 gibi anlamlar taşır. Tecvid. ıstılahında, telaffuz anında "haıfin zorluk ve ağırlıkla söyleneqilir olması" na denir.164
İsrclt haıfleri şu cümleyi oluşturan 165 ;!/;.~ ~) ~1 ~ t. ~ı.::.. -:.H Y,. 22 haıftir: 166
c.S • J !l 0 t. t. ..l; .ı, J:' d'.} u" .J.) .) t [. ~ ..;:., .:.ı 1
b) Zıddı Bulunmayan Sıfatlar
1-İstitale (.S~yO
156 Yes~, Miincid, s. 237. 157 :Raz1, Muhtam's-Sıhah, s. 223. 158 "Akıldan uzaklaştı.,
159 Muhammed Mekhl, Nihqye, s. 52. ıro Halil b. Ahmed, Kitôbt~'i-Aj'll, I, 51. 161 Bkz. Halil b. Ahmed, a.g.e., I, 51-52; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 52. 162 Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 44. 163 YesUl, a.g.e., s. 435. t64 Bkz. Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 52-53. 165 "Konuşması seni .iyiliğe yönelciyorsa, kızgın kişinin içinde olarun aksini haykınnasını,
güvenilir kişinin feryadı olarak kabul et." Bu cümlede ~G. kelimesinde bulunan elif, anlamı tamamlamak amacryla kullanılmıştır.
t66 Muhammed Mekki, a.g.e., s. 53.
74
İstiille, sözlükte "sündürülüp yaylirnak" ve "uzarnak" 167 demektir. 'I;ecvid ilminde, "J>: dad" harlinin ~laffuzunda; dilin kenanndan "larn"ın rnahrecine kadar "sesin uzanıası"na denir.
İsti&le sadece '';_;:.: dad" harline ait, 168 kuvvetfi169 bir sıfattır. "J>: dad" haıfi kendisinde bulunan cehr, itbak, isti'J.a, istitale, isrr.ı.at gibi kuvvetli sıfatlan sebebiyle "..1: ta" harlinden sonra ikinci en kuvvetli harftir.
"J>: dad" harli gerekrnahrec gerekse sahip olduğu kendine özgü istiille sıfatı bakırnından elifba harlleri arasında telaffuzu en zor harftir. vo
2-İnhiı:M (Jı~~~ ' -
Sözlükte, "meyletrne", "aşağı doğru kayma" "sapma" ve "bir şeyden dönme" gibi anlarnlar taşımaktadır. 171 Istılahta ise, harl İnahrecinden telaffuz edilirken dilin "başka rnahrece doğru dönmesine" denir. 172
İnhirM, "J :Iarn" ye ".J :ra" harflerine ait bir sıfattır.173
"J: J.arn" harlinde dil ucuna, ";:_ra" harlinde ise dilin üst kısriıına doğru bir dönme söz konusudur.' 174
3-Kalkale ( ill)
Kalkale, sözlükte "sarsrnak", "sa.llaıllitk" ve "kırruldatınak" manalan taşır,175 Istılahta ise "kuvvetli bir ses işitilinceye kadar rnahrecin sarsılması" 176 şeklinde tanımlanır.
Kalkale sıfatına sahip harfler .fo ~ ibaresinde toplanmış olan şu beş harftir:177
167 RM, Mubtôrll's-Sthah, s. 401. 168 İbn Bh:iş, İkna~ I, 176; İbn Cezerl, Nw, I, 205; Muhammed MekM, Nilıqye, s. 60. 169 İbn Cezerl, a.g.e., I, 205. 170 Muhammed Me!M, a.g.e., s. 35. 171 RM, a.g.e., s. 131; YesM,Miincid, s. 126, 128. ın İbn Cezerl, a.g.e., I, 204; Muhammed Me!M, a.g.e., s. 56. m İbn Bh:iş, a.g.e., I, 176; İbn Cezerl, a.g.e., I, 204; Muhammed MeW, a.g.e., s. 56. 174 Muhammed Me!M, a.g.e., s. 56. 175 Razı, a.g.e., s. 549; Aliyyü'l-Kaô, Mineh, s. 18. 176 Aliyyü'l-Karl, a.g.e., s. 18; Muhammed MelOO, a.g.e., s. 54. 177 İbn Cezerl, a.g.e., I, 203; Ali:yyii'l-KM, a.g.e., s. 18; Muhammed Me!M, a.g.e., s. 54; Ebıl
FSme, Hidayetii'I-Müstejfd, s. 31.
75
Kalkale, bu harllerin sükllnlu hallerinde belirginleşen bir nitelik.tirPS Bu harllerin sükUnunun, asli veya anz1 olması fark eunez, harf vurgulu bir şekilde okunur. Mesela, "j;;,J" kelimesinde kalkale harfi olan "cim" asli bir sükfuı ile geldiği halde, ":ı.;.ı5' kelimesindeki sükfuı anti olarak gelmiştir. 179
4-Lın (~~
Sözlükte, "yumuşak olmak'' demektir. ıso Tecvid kavramı olarak l1n, te
laffuzu esnasında dilin zorlanmaması sebebiyle harfin "yumuşak okunmas!" anlamındadır. 181
Lin harfleri, "kendisi sakin, kendinden önceki üstünlü olan :, :: vav" yada ";.,-: ya"-haıfleridir.182
Kur'an-ı Kerim'de lin haıfleri ancak ayet sonu veya vakıf işareti bulunan yerlerde sükı1nlu bulunur. Bu şekilde dile ağır gelmeyen ve kolaylıkla uzatınayı kabul eden bir okuyuş ortaya çıkar. 183
S-Safir~~
Sözlükte, "ıslık'~ ve "kupesine benzer ses" 184 demektir. Tecvid ilminde, harf telaffuz edilirken "iki dudak arasınciarı" keskin bir ses çıkması" na denir. 185
Safir harfleri," "j: za", ''../': s~" ve '\.f': sad" olmak üzere üç tanedir.1B6
''../': sm" harfi, bu üç harf arasında, safir sıfatı en keskin ve en belirgin olan harftir. Daha sonra sırasıyla "j: za" ve "ı.f': sad" harfleri gelir. ıs7
178 İbn Cezeô, Ne;r, I, 203; Muhammed Mekkl, Nih4Je, s. 55; EbU Rlme, Hid4Jetii'l-Miisteftd, s. 31. .
179 I1n ile ilgili Ageniş bilgi için bkz. Dağdeviren, Kıtraıı OkıtnJa S atıatı Tecvid, s. 58-59. 180 Müteicinı Asım, Ebu'l-Kem31 Ahmed (ö.1235/1819), Kanif/s Terciimesi Okyamts, Cemal
Efendi Ma.tbaası, İstanbul-1305/1887, IV, 755. 181 Bkz. Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 56; Husaô,Ahkômu Kırilati'l-Kıtr'ôni'J-Kerltn, s. 84. m Mekkl, Keff, I, 45; İbn Cezeô, a.g,e., I, 204; Aliyyü'l-Kaô, Mitıeh, s. 10, 50; Dinıyat!, İtbtJj
I, 157, 169; Ebd Rfuıe, a.g.e., s. 26; Muhaysin, Muhammed Sllirn. el-Mr7hezzeb ft'lKırôilti'l-A;r ve Tevcihihil min Taıiki~-Şattb!Jyei'n-Ne;r, Mektebetü'l-Külliyati'l-Ezheriyye, Kahire-1969, I, 41.
183 Kalkale ile ilgili geniş bilgi için bkz. Dağdevİren, a.g.e., s. 101-103. 184 Riı1, Muhtiim's-Sıhah, s. 365. 185 Bkz. Muhammed Mekkl, a.g,e., s. 53. 186 Mekkl, a.g,e., I, 137; İbn Bh:iş, İkııa: I, 175; İbn Cezerl, a.g.e., I, 200, 203; Muhammed
Mekkl, a.g.e., s. 36; 53. 187 Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 53.
76
~1refe§§i (~0
' Sözlükte "çoğalıp yayılmak" ve "genişlemek" demektir. Istılahta, '\}: şl.n" haıfini telaffuz ederken "haıfin ağızda yayılması" na denir.188
Tefeşş1, ".): şm" haıfine özgü bir sıfattır.189
"c}: şl.n" haıfindeki bu tefeşşl, haıfin sesinin ağzın ön tarafına doğru uzaması şeklinde olur.190 ".): şlıı" haıfinin sesine ait bu özel ve belirgin yayılına., kendisinde hems, rilivet ve istifa! gibi zayıf sıfatlar bulunan bu haıfi keskin sesli yapmaktadır.
7-1r ekılr (~~o
Sözlükte "bir şeyi tekrar etmek" demektir. 191 Istılahta ise, haıfi telaffuz ederken, dil ucunun titretilerek "dilin sürttürülnıesi"ne denir.192
Tekrlr, "J: ra" haıfine özgü, 193 kuvvetli 194 ve bu haıfin telaffuzunda sürekli yer alan bir sıfattır.195
Tekrlr, titremenin yem bir haıf olarak algılanmasına imkan tanımayan ve sese özel bir akış niteliği kazandıran hassas bir sıfattır. Dolayısıyla haıfin fonetik yap.ılanınası tamamlanıncaya kadar, dilin ucuna yakın kısmı ile üst damak arasında aynlma olmaksızın bir akış olmalıdır. 196
C. SIFA1rLARI BİLMENİN FAYDALARI
1. Mahreçleri aynı olan haıfler, sıfatlanyla birbirlerinden ayırt edilirler. 197 Üstelik bu haıfler çoğu sıfatta ortak olup bir iki sıfat ile farklılık gösterebilirler: Mesela kalkale, şiddet, cehr ve isı:nat gibi dört sıfatta ortak olan ".lo: ta" ve ".>:dM" haıfleri sadece itbak-inficlh ve isti'la ve istifa! gibi iki sıfatta farklılık gösterir. Benzer şekilde cehr, rilivet ve isırıat sıfatlarında ortak olan ".lô: za" ile ".>: zM"; itbak-irıficlh ve isti'Ia ve istifa! gibi sıfatlarda birbirlerinden. farklı yapıdadırlar. Aynı şekilde safir, isı:nat, hems ve rilivet
1ss Muhammed Mekhl, Nihqye, s. 58. ıs9 İbn Bhiş, İkııa~ I, 176; İbn Cezerl, Nep; I, 205; Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 58. 190 Bkz. İbn Cezerl, a.g,e., I, 205; Muhammed Me'kkl. a.g.e., s. 58. · 191 Razı, M11htam's-Sıhah, s. 567. 192 Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 57. 193 MeW, Keff, I, 137; İbn B~ziş, a.g,e., I, 176; İbn Cezerl, a.g.e., I, 204. 194 İbn Cezen, a.g.e., I, 204. 195 İbn Cezerl, a.g.e., I, 204; Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 57. 196 Bkz. Muhammed Mekhl, a.g.e., s. 57. 197 MUhammed Mekhl, a.g.e., s. 42.
77
den farklı yapıdadırlar. Aynı şekilde safir, isrrıat, hems ve rilivet sıfatlannda ortak olan "~: sad" ile '\.Ju: sfu" harfleri de itbak-infitah, isri'la ve istifffi sıfatlanyla biıi:>irlerinden ayırt edilmektedir.
2. Kuwetli haıfi zayıfından ayırt edebilme sıfatları bilmekle mümkündür. Bu özellik de idğam açısından bilinmesi zorunludur. 198
3. Harfleri güzel telaffuz etme de yine sıfatları bilmekle mümkündür. 199
4. :Makam yapmaya uygun harfler, sıfatları bilmekle tespit edilir. Nefes akışının öne çıktığı harllerde nağme/ makam yapilamaz. Nefes, oktavdaki perdeleri gösteremeyeceğinden; perdelerden mürekkep olan nağmeyi yapamaz. ıoo Dolayısıyla cehr ve rihvet sıfatı taşıyan harflerde makam yapmak mümkündür. Ancak nefes akışının öne çıktığı bir şıfat olan hems sıfatı taşıyan • !l J ı./' .;. U' t c c!J <;.J harflerden birinde yada harlin sesinin akınadığ~ şiddet harflerinde !l <.3 .k .) [. <.:.~ ...,., 1 buna iınkan yoktur.
Haıflerin sıfatları ile ilgili olarak şu şekilde bir şema sunabiliriz:
IV. TERKtP HALiNDEKİ HARFLERiN TELAFFUZU
~ :Her harf başlı başına, müstakil olarak doğru bir şekilde telaffuz edildikten sonra aynı dikkat ve başan terkip halindeki harflerde de gösterilmelidir.
198 Muhammed Mekkl, Nihf!ye, s. 42. 199 Muhammed Mekkl, a.g.e., s. 42. ıoo Sağman, Tetvid, s. 20.
78
Nitekim harflerin bir arada bulunup terkip halinde okunmalan, münferit bulunmalanndan daha karınaşık ve zordur. Art arda gelen harflerin birbirine yakın telaffuz özelliğine sahip olmalan, kuvvetli-zayıf, kalın ve ince oluşlan dolayısıyla da birbirleriyle etkileşimleri ve farklı yapıdaki harfler arasındaki geçişler telaffuzu gerçekten güçleştirir.
Harfler okunmak üzere yan yana geldiklerinde okunuşlannda bazı kurallara dikkat edilmelidir:
A. Art Arda Gelen İki Harekeli Harlin Telaffuzu '
Art arda gelen harekeli iki harfin, her ikisinin de kalın, her ikisinin de in-ce yada birinin kalın diğerinin ince olması halinde genel k.urallar geçerlidir. Yani ince harf ince, kalın harf kalın olarak telaffuz edilir ve her iki harf de birbirinden etkilenmez. Meseffi., tamamı kalın olan "~" kelimesinin bütün harfleri kalın okunurken, ince harflerin bir arada bulunduğu "~" kelimesi . ince okunur. İlk iki harfi ince, son harfi kalın olan ")S-" kelimesindeki" .;l:
kM" ve" c....9: fa." ince,".;: nı" harfi ise kalın okunur. Bu örneklerdeki harfler birbirinden etkilenmez ve her harf kendi fonetigine uygun okunur. Art arda gelen harekeli iki harf her ne kadar birbirinden etkilenmese de yine de bazı harflerin telaffuz edilmelerine dikkat edilmelidir:
1. Art arda gelen aynı iki harfin birbirinden ayırt edilerek okunmasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde ya benzer harflerden birinin telaffuzu ihmal edilebilir yada kelimelerin müstakil yapılan zarar görebilir:
~ ~ ;..j } t )s- C:i 7 ~ u;l ;G.. 7 ~ ._;;.jtı ~t:Jıj t 2. Çıkış yerleri birbirine yakın olan harflerin art arda gelmeleri halinde
de iki farklı mahreci özenle birbirinden ayırt etmek gerekir:
{ /~' yP cr] 1 3. Elifba'nın en zor harfi olan" uo: dad" harfinden sonra " .10: za"
harfi gelmesi durumunda yine son derece dikkatli bir telaffuz gerekir:
~ :!l~~~~.UI}
B .. Birincisi Harekeli İkincisi Sakin İki Harlin Telaffuzu
Art arda gelen iki harften ilkinin harekeli, ikincisinin sakin olması halinde farklı uygularnalar bulunmaktadır. Bu uygulamalarda başanlı olmak ve en güzel telaffuzu yapmak gerçek anlamda sanatsal bir beceri ister. Bu da uz-
79
man bir ağızdan ciddi bir öğrenim ve sıkı disiplin içinde uygulama ve çok tekrar ile mümkündür. Farklı okuyuş · gerektiren durumlan aşağıdaki şekillerde ele alabiliriz:
1. Kalın bir harften sonra gelen kalın harf, sükfuıu ile birlikte kalın okunur. Mesela"~.?>/" kelimesindeki ötreli ~'ı_ı0: sad" harfi kalın okunduğu gibi, sükllnlu okln ikinci. "ı_ı0: sad" harfi de kalın okuni.ır. Yıne "~J)iı" kelimesindeki üstünlü "J: ra" harfi kalın okunduğu gibi .sük:Unlu ikinci "J:
·ra" harfi de kalın okunur.
2. İnce bir harftet+ sonra gelen ince harf sükfuıu ile birlikte ince okunur. Mesela t•;)~"' kelimesindeki ötreli '\..9; fa" harfi ince okunduğu gibi keliılıenin son haıfi olan" u: n&" da sükfuıu.ile birlikte ince okunur. Yıne 1'0~'' kelimesindeki ötreli "(J: mfu:ı" harfi ince okunduğu gibi, kelimenin son harfi olan "u: nfu" da sük:fuıu ile birlikte ince okunur.
3. İnce bir harften sonra gelen kalın harfin sükfuıun icrası dikkat gerektirir. Bu dununda, ince harfi telaffuz eder etmez sürat1ice kalın harfin sükılnuna geçilir ve bu harf kalın okunur. Mesela, ''ı.i)i, kelimesindeki "v: cl" harfi ince, sonrasındaki s~ olan "J: kaf'' harfi kalın, ";..r-.~f' )relimesindeki "v: ta" harfi ince, sakin olan "J: ra" harfi kalın, "j:.:? kelimesindeki "UIJ:
sln." harfi ince, sakin olan ".lo: ta" harfi kalın okunmalıdır.
4. Kalın bir harften sonra ince haıfin sükılnuna geçiş de uygulama da dikkat edilmesi gereken hususlardandır. Bu haıflerde geçiş de şu şekilde yapılır, kalın harf kalın bir sesle okunur okunmaz ince harfin sükfuıuna sürat1ice geçilir ve bu ince harf sükılnuyla birlikte ince okunur: Mesela "~~li" kelimesindeki "E,: ğayn'' kalın, sonrasındaki "...,: ba" harfi ince, "ıj.:<>ıJfj" kelimesindeki "ı_ıO: sad" harfi kalın, " t..9! vav" harfi ince, "ci;.,, kelimesindeki ''.J: ra" harfi kalın, "~: fa" harfi ince okunmalıdır. ıoı
SONUÇ
Kur'w'ın, Arapça nazi1 olması, ilalll hitabı kendi fonetiğine uygun telaffuzu kaçınılmaz kılmaktadır., Bu sebeple Kur'w okumanın ana dinamiğini haıfler oluştumıak:tadır.
Kur'an haıfleri, boğaz, dil, dudak, geniz, ağız-boğaz boşluğu olmak üzere beş ana bölgeden çıknıakı:adır. Doğru telaffuzun başlangıc noktası
201 Bkz. Sağınan, Tecvid; s. 45-47.
80
,·i ....
rnahrec, her haıfin fonetiğine uygun sıfatlarla nitelendirilmek suretiyle oriji~ ,nal yapısına kavuşur. Bu sıfatlar; cehr-hems, şiddet-rihvet, beyniyye, isti'la.istifal, itbrur-inficlh, izlak..istmt gibi birbirine zıt sıfatlar olabileceği gibi, istitale, inhiraf, kalkale, 1ln, safir, tefeşşi, tefhim, tekrir ve terkik gibi bazı haıflere özgü ve zıddı bulunmayan sıfatlar da olabilmektedir.
Türkçemizde karşılığı bulunmayan "6: sa", "c.: M", "t: ha" ".>: zru", "..;o: dad", ".10: za", "e,: ayn" gibi veya telaffuzlannda bazı farklılıklar bulunan "et: dm", '\.fo: şfu.", ".lo: ta", "J: kaf'', ".;.1: kM" ve ".9: vav" gibi harflerin çıkanlması aynca bir dikkat gerektirmektedir.
Tümü ünsüz haıflerden oluşan Kur'an harflerinin doğru telaffuzu, kısa ünlüler denilen ve harfleri seslendiren harekelerle de doğrudan orantılıdır. Harekenin herhangi bir şekilde eksik olması haıfin de eksik olması sonucunu verır.
Her haıf başlı başına, müstakil olarak doğru bir şekilde telaffuz edildikten sonra aynı dikkat ve özen terkip halindeki harflerde de gösterilmelidir. Nitekim harflerin bir arada bulunup terkip halinde okunmalan, münferit bulunmalarından daha karmaşık ve zordur. Art arda gelen-haıflerin birbirine yakın telaffuz özelliğine sahip olmalan, kuvvetli-zayıf, kalın ve ince oluşlan dolayısıyla da birbirleriyle etkileşimleri ve farklı yapıdaki harfler arasındaki geç~ ler telaffuzu gerçekten güçleştirir.
Arap dili fonetiğiyle okunınası gereken harflerin öğretiminde en verimli yöntem, teorik bilgi ile birlikte, "fem-i muhsin" kavramı ile ifade edilen öğretici merkezli ve telaffuza dayalı yöntemdir.
81