aile ile görüşme teknikleri

66
HAYAT BOYU ÖĞRENME PROGRAMI Hayat Boyu Öğrenme Alanında Toplumsal Eylem Programı, 2007-2013 Çokortaklı Yenilik Transferi Projeleri WAP / Psikiyatri Hemşireliği Mesleki Eğitimi Ambulatuar Psikiyatrik Bakım Hizmeti Sunanların İleri Eğitimi EĞİTİM MODULÜ AİLEYE TERAPÖTİK MÜDAHALE TEKNİKLERİ 1

Upload: yayinci

Post on 08-Jun-2015

2.103 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

aile ile görüşme teknikleri

TRANSCRIPT

Page 1: Aile iLe Görüşme Teknikleri

HAYAT BOYU ÖĞRENME PROGRAMIHayat Boyu Öğrenme Alanında Toplumsal EylemProgramı, 2007-2013

Çokortaklı Yenilik Transferi Projeleri

WAP / Psikiyatri Hemşireliği Mesleki Eğitimi

Ambulatuar Psikiyatrik Bakım Hizmeti Sunanların İleri Eğitimi

EĞİTİM MODULÜ

AİLEYE TERAPÖTİK MÜDAHALE TEKNİKLERİ

1

Page 2: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Yazarlar:

Nilgün SARPProfesörAnkara Üniversitesi

Ruhi Selçuk TABAK, Ph. D.DoçentMuğla Üniversitesi

Deniz Kader Şarlak, M Sc

Muğla Üniversitesi

Muğla/Fethiye/Ankara

Eylül - 2008

2

Page 3: Aile iLe Görüşme Teknikleri

İÇİNDEKİLER

Eğitimciler İçin Yönerge

Giriş

Aile

3

Page 4: Aile iLe Görüşme Teknikleri

AİLEYE TERAPÖTİK MÜDAHALE TEKNİKLERİ

Bu modülün temel amaçları:

1. Aileye ruh sağlığı açısından terapötik müdahalenin kavramsal ve kapsam özelliklerini anlamak,

2. Aile dinamiklerini çok yönlü perspektiflerden anlamak,

3. Aileye ruh sağlığı açısından terapötik müdahalede öncü ve yeni yaklaşımlar ve modeller hakkında bilgi sahibi olmak,

4. Ailenin değişik sağlık sorunları ve etmenleri konusunda bilinç düzeyini yükseltmek,

5. Ailenin özgün ruh sağlığı sorunları ve çözümleri konusunda bilgi ve beceri sahibi olmak,

6. Ailenin değerlendirilmesi, bakım planı ve müdahaleler konularındaki beceri geliştirmek.

4

Öğrenme Çıktıları

Bilişsel:

Hemşireler, aile türlerini sayabilecekler.

Hemşireler, ailede ruh sağlığını bozan risk faktörleri sayabilecekler.

Hemşireler, aile ile görüşme tekniklerini sayabilecekler.

Aileye terapötik müdahale yaklaşımlarını sayabilecekler.

Duyuşsal

Hemşireler, toplum ruh sağlığı hemşireliği açısından aileyi bir bütün olarak ele almayı benimseyecekler.

Davranışsal

Hemşireler, aile ile görüşme tekniklerini çalışma ortamlarında uygulayabilecekler.

Aileye terapötik müdahale yaklaşımlarını sayabilecekler.

Page 5: Aile iLe Görüşme Teknikleri

AÇIKLAMALAR

Eğitimci:

Bu kitapta Aileye Terapötik Müdahale teknikleri Modülünün tüm içeriği yer

almaktadır. Eğitimciler için gerekli olan yönlendirmeler mavi renkli olarak

yazılmıştır. Bazı bölümlerde eğitime katılanların gruplar halinde birlikte çalışmaları

daha yararlı olacaktır. Grup çalışmaları ile ilgili açıklamalar aşağıda verilmiştir.

Grupla öğrenmenin felsefesi

Grupla öğrenme ya da grup çalışması değerlerin, kaynakların ve işlemlerin

paylaşılması ve/ya da birlikte öğrenilmesidir. Etkili gruplar bu etmenleri

birleştirerek öğrenmeyi gerçekleştirirler. Ancak, her grup, her birey grup

içindekilerin farklılıklarına saygı gösterebilecekleri ölçüde etkili olabilir.

Grup içindeki etkileşim karşılıklı destek ve teşvike dayanır. Grubun yaratıcılık

gücü gruptaki bireylerin ortama getirdilkleri düşünceleri geliştirme becerisine

dayanır. Çatışmalar yaratıcılığın uzantısıdır; grup bu olasılığın bilincinde

olmalıdır.

Çatışmaların çözülmesi için gereken karşılıklı saygı aynı zamanda öğrenme

hedeflerine ulaşımını kolaylaştırır. Diğer bir anlatımla, grup çalışması rekabetçi

değil işbirlikçi bir öğrenme yaşantısıdır.

Grup çalışmasının temel hedefleri:

Ne öğrenilecek: temel bilgiler ve süreç (yöntemler-teknikler)

Ne üretilecek: yazılı kağıtlar, sunum, eğitim materyali

Eğitimcilerin Rolleri

Eğitim ürünlerinin başarısı eğitimcilerden tarafından belirlenen öğrenme

hedeflerinin açıklığına ve beklentilerin kılavuzlanmasına bağlıdır. Grubun görevi

bu hedefleri yorumlamak ve bu hedefler nasıl ulaşılacağını belirlemektir.

5

Page 6: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Grup çalışmasında süreç ancak eğitimcilerin yönetiminde ve rehberliğinde etkili

olur. Grup çalışmaları tam anlamıyla informal işbirliği değildir. Öğrenenler grup

çalışması sürecinin bilincinde ve hazırlıklı olmalıdırlar. İşbirliğine dayanan grup

çalışmaları bireylerin kendilerini diğer grup üyelerinin çabalarına bırakarak pasif

kalmalarını önleyecek biçimde yapılandırılmalıdır.

Her bölümün sonunda eğitimcilerin uygulayacaklarını alıştırmalarla ilgili bilgiler

vardır. Ayrıca, bölüm içerisinde de bilgilerin gruba sunumu ile ilgili (Power Point,

Tepegöz gibi) ipuçları yer almaktadır.

6

Page 7: Aile iLe Görüşme Teknikleri

GİRİŞToplam 50

dakikaKuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaAile yapıları, ruh sağlığı açısından önemi konusunda grup tartışması

30 dakika

Gerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

GİRİŞ

Görsel destekli sunum.

Aile

Genel olarak, toplumsal ruh sağlığı çalışmaları içinde yer alan aile, bireyin ilk sosyal deneyimini edindiği ortamdır. Aile bireyin ruh sağlığında önemli bir kurum olması yanı sıra ruhsal hastalık ya da zorlu yaşam deneyimleri ile derinden sarsılan bir yapıya sahiptir.

Aile, kan, evlenme ya da evlatlık edinme bağlarıyla birbirine bağlı, aynı evde yaşayan, aynı geliri paylaşan, çeşitli roller çerçevesinde birbirine etki yapan insanlardan oluşmuş toplumsal bir kurumdur.Ailede organik bağdan çok psikolojik-sosyal ve yasal bağlar güç oluşturur. Ruh sağlığı çalışmalarında ailelerle çalışan profesyoneller aile dinamiklerini iyi bilmelidirler :

Tüm aileler temelde aynı işlevlere sahip olmalarına rağmen her aile ve her aile içinde yaşayan her birey tektir. Diğerlerinden farklı öz geçmişe ve özelliklere sahiptir.

Yapısal-fonksiyonel yaklaşımla aileyi 4 temel boyutta ele alabiliriz;

a) Değer sistemi: Değerler sistemini oluşturan faktörler kültür, ahlak, hukuk, din, (inanışlar, gelenekler, cezalar) gibi toplum normlarıdır. Değerler durağan değildir. Sürekli değişir. Değerler davranışlar için genel bir yol gösterici olurken aile içinde aile normlarının ve kurallarının gereksinimine rehberlik eder. Örneğin; sağlıklı olmaya çalışan bir birey, vazgeçilmez olduğunu düşünürse, koruyucu önlemler alacak ve sağlığı için yararlı davranışlar edinecektir.

b) Rol yapısı: Rol, grup içinde belli bir pozisyonda bulunan kişiden beklenen davranışa denir. Ailede roller formal ve informaldir. Formal roller, geçim sağlama, bakımı üstlenme, ana-baba, karı-koca rolleri gibi. İnformal roller ise cesaretlendirme, verici , uzlaştırıcı, hükmedici, dost olma gibi.

7

Page 8: Aile iLe Görüşme Teknikleri

c) Güç yapısı: Kaynağını para kazanma ve karar verebilme oluşturur. Ailedeki sevgi, güvence, netlik üyeleri birbirine yaklaştırır. Katılık ise ilişkileri zayıflatır. Güç yapısına zarar verir.

d) İletişim yapısı: Aile üyeleri arasındaki ilişki örneği (demokratik, paylaşımcı, empatik ya da baskıcı, olumsuz, katı, ilgisiz) ailenin sağlıklı ya da sağlıksız aile oluşunda önemlidir.

Ailenin genel özellikleri;

Aile evrenseldir, Duygusal bir temele dayanır, Aile şekillendirme özelliğine sahiptir, Kapsamı sınırlıdır, sosyal yapıların en küçüğüdür, Sosyal yapıda çekirdek özelliği taşır, Üyelerinin sorumlulukları vardır, Sosyal kurallarla çevrilidir, Sürekli ve aynı zamanda geçici bir doğaya sahiptir .

Ailenin ortak özellikleri ise ; Her aile üyesi diğer bireylerin davranışlarını stimüle edebilir. Her ailede üyelerin davranışları tüm aileyi etkileyebilir. Her ailenin kendi yapısı ve fonksiyonları vardır; Stres, çatışma ve kriz durumlarına

karşı özgün baş etme yolları vardır.

Bu özelliklerin yanı sıra ailenin bazı fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonların yerine getirilmesi ailede uyumu sağlar, çatışmaları önler.

Fonksiyonel ailenin özellikleri ;

İşlevlerini yeterince yerine getiren aile :

Sosyaldir ve başkaları ile ilişki kurmada yeterlidir, Her üyenin kimlik duyguları ve kendilik değerleri gelişmiştir, Her üyenin kendini ifade etmesine ve kendisini disipline etmesine fırsat verir,bağımsızlığa ve kendisine yetmeye teşvik eder, Her bir çocuğu, gelişim seviyesine uygun olarak ebeveyn kontrolünde serbest

bırakır.

Sağlıklı bir ailede, ailenin temel taşları olan ana ve babanın ruh sağlıklı oluşu önemlidir.Ana -babanın ruh sağlığı:

Annenin kadınlık kimliğini kabulü Anneliğe ve babalığa hazır olma Kendi anne-babaları ile ilişkileri Eş ile ilişkileri Eşin alkol madde kullanımı, kötüye kullanımı, işsizlik, göç, hastalık Aile üyelerinden birinin hastalığı Aile üyelerinde kayıplar boşanma

8

Page 9: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Akraba evliliği Korku, kaygı, depresyon durumlarında etkilenir.

Aile ve yaşamı, birincil koruma yaklaşımında önemli ve önceliği olan bir yapıdır .

Günümüz Türk toplumunda 3 tip aile görülmektedir; köy ailesi, kent ailesi, gecekondu (geçiş) ailesi. Bu ailelerde ruhsal sorunların ortaya çıkışını etkileyen bazı etmenler bulunmaktadır. Bunlar;

özellikle köy ailesinde erken yaşta, görücü usulü ile evlilikler ve akraba evlilikleri, kadının fonksiyonlarının, sorumluluklarının artmış olması, doğu bölgesi ailelerinde başlık parası, kent ailesinde boşanmaların artmış olması, gecekondu ailelerinde uyum sorunları, çatışmalar ve ilişkilerin zayıflaması gibi.

Genel olarak aile kavramıyla ilgili 4 farklı yaklaşım söz konusudur:

1. Aile üyelerinin birinin fikrine dayanarak, onun duyguları ve fantezileri aracılığıyla aileyi

tanıma. Psikiyatride en çok kullanılan tanıma ve tanımlama yolu budur.

2. Aileyi çekirdek ve geniş yönleri ile bir kurum olarak ele alan kültürel yaklaşım. Bu

tanımlama daha çok sosyoloji ve sosyal psikoloji alanında kullanılır.

3. Aileyi sosyal bir birim olarak alan yaklaşım. Bu yaklaşıma göre aile çeşitli parçaların

oluşturduğu bir sistemdir. Küçük bir grup olarak ele alınır ve küçük grupların davranışları

açısından sosyal psikoloji tarafından incelenir.

4. Aileyi toplum değerleri ile sınırlı bir grup olarak kabul eden yaklaşım. Bu yaklaşıma

göre yasalar tarafından belirlenmiş kurallar olmakla birlikte her ailenin kendine göre belli

ya da belirsiz bazı yasaları vardır.

Bugün gelinen noktada, aileye terapötik müdahale terimi iki anlamda kullanılmaktadır.

Birinci anlam, bireyde bir psikiyatrik bozukluğun oluşumunun anlaşılması ve

sağaltılmasında kullanıldığı durumlardır. Bu durumda içinde yaşadığı birincil çevredeki

yani ailesindeki ilişkilerin dinamiklerinin anlaşılması ve düzeltilmesi için kullanılan

açıklama ve sağaltım biçimlerini kapsar. İkinci anlam ise bir aile olarak birlikte yaşayan

insanların ilişkilerindeki çatışma, sıkıntı ve yakınmaların ele alındığı ve düzeltilmeye

çalışıldığı sağaltım biçimlerini kapsar. Bu ikincisini evlilik terapisi olarak adlandırmanın

daha uygun düştüğü söylenmektedir.

Aile terapisi, bir aile üyelerini bir araya toplayarak, amatörce konuşmalar yapmak ve ya

kendi sağduyusuna güvenerek öğütlerde bulunmak değildir. Ailenin bir üyesinde ortaya

9

Page 10: Aile iLe Görüşme Teknikleri

çıkan belirti ve ya sorunun ya da birkaç üyenin birlikte yakındıkları bir sorunun aile

üyeleri ile toplu oturumda konuşup, sadece dile getirmesiyle herkesin sorunu artık

bildiğini ve bunu kendiliğinden çözebileceklerini sanmaktan ibaret de değildir. Yeterli

psikoterapi eğitimi ve deneyiminin yanı sıra özellikle aile terapisi yolundaki teknik

yöntemlerin de bilinmesini, ayrıca uygulamada da belli bir klinik deneyimi gerektirir.

Psikiyatrik Hastalığın Aileye Etkisi

Aile üyeleri arasındaki etkileşim, aile üyelerinin tek tek sağlıklarına etki ettiği gibi, bir üyenin sağlıksız olması da tüm ailenin yapısına etki edebilmekte ve aile işlevlerinde bazı bozulmalara neden olmaktadır. Bazı durumlarda hastanın rolünü başka birinin üstlenme zorunluluğu bu sorunu yaratırken, çoğunlukla hastalığı kabullenmeme, suçluluk duyguları, çevreden çekinme gibi duygu ve düşünceler hasta ailesini etkileyebilmektedir. Ancak sorun ile birlikte yaşamayı öğrenme ya da sorunlara yeni çözümler bulma sayesinde ailelerin işlevlerini yerine

getirebilecek başka bir denge kurmaları da mümkündür.

Yöntemleri ne olursa olsun aileye terapötik müdahaleler şu amaçları taşırlar:

Bireydeki ruhsal belirtileri ve işlevsel bozuklukları, ilişkiler alanında ele almak ve azaltmak;

Aile ve evlilik içi çatışmaları ile ailenin daha geniş çevresi ve toplumla çatışmalarını çözümlemek;

Ailedeki yakınmalar için ailenin sorun çözmede kullanabileceği kaynak ve davranışları belirlemek ve kullanma güçlerini harekete geçirmek;

Aile üyelerinin duygusal gereksinimlerinin algılanması ve doyurulmasını kolaylaştırmak;

Üyelerin ve ailenin zorlayıcı yaşam olayları, tıbbi ve ruhsal hastalıkları karşısında sorun çözme, iletişim kurma becerilerini geliştirmek;

Üyelerinin her birinin özerkliğinin ve iletişim kurma becerilerinin artmasını sağlamak;

Cinsler ve kuşaklar arası rol dağılımı konusunda uyuşmanın artmasını sağlamak;

Ailenin toplumsal çevre ile bütünleşmesini kolaylaştırmak.

Aile dinamiklerinin ruh sağlığı açısından etkisi ve önemi konusunda grup tartışması.

10

Page 11: Aile iLe Görüşme Teknikleri

AİLE VE RİSK

AİLE VE RİSKToplam 50

dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakikaEğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaAileye yönelik ruh sağlığı açısından önemli risk etmenleri konusunda grup tartışması

30 dakika

Gerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

Görsel destekli sunum.

Ailenin psikososyal durumu hakkında sağlanacak bilgiler, tedavi/bakım

girişimlerini planlamada gerekli olan verilerdir. Psikiyatrik tedavi kurumlarında yatan

bireyler, bireysel psikopatolojileri nedeniyle aile ve onların ilgilerinden (geçici bir süre de

olsa) uzak kalmıştır. Ruh sağlığı alanında çalışan hemşireler ise, sıklıkla hasta ve

aileleriyle birlikte çalışacaklardır; Alzheimer hastalığı olan bir üyeye sahip aile, aile içi

şiddet öykülü bir aile, dikkat eksikliği/bozukluğu tanılı çocuğu olan aile, kronik ruh

hastalığına sahip üyesi olan aileler toplumda ruh sağlığı hemşirelerinin karşılaştığı riskli

aile tiplerine örneklerdir. Ailede biopsikososyal ve manevi dengeyi bozan ve ruh sağlık

sorunlarını oluşturan çok sayıda riskli durum vardır.

Aile Gelişim Dönemleri ve Riskli Yaşam Değişimleri

Gelişimsel Görevler Yaşam Dönemleri

Sağlıklı doğum---------------------------Dil becerilerinin gelişmesi--------------- Bebeklik ve İmpuls kontrolünün gelişmesi------------- İlk çocuklukOkula başlama------------------------------

Okuma Yazmayı Öğrenme------------- Okul Çocuğu

Sosyal becerilerin gelişmesi--------------

11

Page 12: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Puberteye girme-------------------------Karşı cinse ilgi-----------------------------Bağımsızlığın gelişmesi--------------- AdölesanEvden ayrılma----------------------------

Yüksek eğitime başlama--------------------Bir iş seçimi------------------------------------Evlilik-------------------------------------------Doğum-------------------------------------------- Erken YetişkinlikAnne baba olma----------------------------------Okul çocuğu olan bir anne baba olma--------------

Ergenlik döneminde çoğu olan bir anne baba olma--------------Evden ayrılan çocuğu olan anne baba------------------------

Orta YaşÇocuğu yeni evlenen bir anne baba olma-------------Hasta bir anne babanın bakımını sağlamaBüyük anne-büyük baba olma------------

İşten emekli olma----------------------------

Hastalıklarla uğraşma----------------------

Hasta bir eşin bakımını sağlama------------ Yaşlılık

Eşin ölümüyle baş etme-----------------------

Akranlardan birinin ölümüyle baş etme-----

Primer önleyici müdahaleleri planlamak ve sistematik bir şekilde organize etmenin bir

yolu, yaşamın her bir döneminde başarılması gereken gelişimsel görevleri ve yaşam

değişimlerini göz önüne almaktır.

Ailede Ruh Sağlığını Bozan Risk Faktörleri:

a)Ailesel Faktörler;

Aile geçimsizliği, Ailede ruhsal hastalıklar, Ailede kötüye kullanım, Ailede ekonomik güçlükler ve işsizlik, Eğitim düzeyinin düşük olması, Aşırı kalabalık olması, Akraba evliliği, Anababa yokluğu, Rijit aile,

12

Page 13: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Zayıf etkileşim

b) Çevresel-Sosyal Faktörler;

Evsizlik, Ayrımcılık, Mahrumiyet, Göç, Deprem, Yangın, Sel, Çevre kirliliği, Sosyal destek azlığı, Özürlü çocuğu olan ailenin eğitim zorluğudur.

Ruh sağlığı hemşiresi aileyi bütüncü yaklaşımla ele alıp değerlendirmelidir .

Kadın ve Risk :

Ülkemiz kadınları, ruh sağlığı tanımı içinde de yer alan üretkenlik, girişimcilik, kendini

ifade etme, doyum ve sorun çözme becerisi gösterme özelliklerinde sorun yaşayan bir

gruptur. Ülke ruh sağlığı verilerinde özellikle kadınlarda daha yüksek oranda görülen

depresyon ve depresyonun objektif belirtisi olan somatik yakınmalarla sağlık

merkezlerine başvuran kadınların olması bu görüşü desteklemektedir. Biyolojik,

psikolojik ve sosyal yapısı gereği zorlanan bu grubun sağlığının korunması ve

geliştirilmesi sağlıklı aile ve nesillerin oluşturulmasında önemlidir. Kadının psikolojik

doyum ve doyumsuzluğu önemli olup aşağıdaki doyum boyutları ve içeriklerinde

yaşanan sorunlar ya da başarısızlıklar kadın ruh sağlığını riskli durumlardır :

Doyum İçeriği

Sevgi ilişkileri -Sevme sevilme durumu

-Seks hayatında doyumluluk-Sevdiği insanlarla ilişki

Kişisel başarı

-Yaşamda başarı

-İş doyumu- Kendini tanıma ve kabul-Kişisel gelişme

13

Page 14: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Fiziksel sağlık-Beslenme durumu ve yeme tutumu

-Genel sağlık ve fiziksel çekicilik-Fiziksel aktivite

Ebeveyn-çocuk ilişkisi-Ebeveyn olmak

-Çocuklarla ilişki

Kişisel zaman-Kendine zaman ayırabilme

-İş, aile ev ve çevre ile ilgili konularda denge kurabilmek

Sosyal ilişkiler-Yakın arkadaşlarla ilişki

-İş arkadaşlarıyla ilişki-Kendisi için önemli olan diğer bireylerle sosyal yaşamı

Annelik :

Kadınlar için annelik periyoduna geçmek oldukça streslidir. Hamilelik ve doğum sonrası periyod krizlere yol açabilir. Bu zaman sürecindeki stresörler;

1. Hormonal değişiklikler2. Beden imajının değişmesi3. Hamilelikle ilgili psikolojik çatışmalar4. Annelik rolüne hazır olamama.

Bu stresörlerin sonuçları genellikle hamilelikte ve doğumdan sonra sıklıkla depresyondur. Hamilelik sırasında ya da doğum sonrası dönemlerde depresyon gelişebilecek riskli kadınları tanımak mümkündür. Çok genç, iyi eğitim almamış, çocukları olan, işsiz kadınlar depresyon gelişmesi açısından risk faktörleridir. Bu risk faktörleri hemşireye tanı koymak ve erken müdahale etmek için fırsat yaratır. Böylece anne olacak adayların ruhsal ve fiziksel sağlıkları geliştirilir.

Çalışan anneler; Ekonomik durumları ve kişisel kariyer seçimlerinden dolayı çalışan kadınların sayısı artmaktadır. bir kadın için çalışmak, pozitif gelişen duygular, kendine güvenin artması ve bağımsızlık duyguları yaratabilir. Ama aynı zamanda eşini ve çocuklarını ihmal etme düşüncesinden dolayı suçluluk ve anksiyete de yaratabilir. Çalışan kadının ailede olumsuz giden her şey için sorumlu tutulması oldukça yaygındır. Çalışan kadınlarda rol yüklenmesi, belirsizliği, yetersizliği ve çelişkileri oldukça sık görülen sorunlardır.

Çalışan kadınlarla ilgili Ruhsal belirtiler:

1. Uzun süre evde olan kadının işine tekrar döndüğünde anksiyete yaşaması.2. Kariyer başarısının sosyal başarısızlığa dönüşmesi ile ilgili korku ve anksiyete.

14

Page 15: Aile iLe Görüşme Teknikleri

3. Kendinden beklenilen sosyal beklentilerle, kendi ihtiyaçları ve hakları arasında çatışma.

4. Bir kadın olarak ve profesyonel kimliği arasında çatışma ve evliliğinin, ailesinin bağımsızlığını tehdit ettiği duygusu.

Böyle kadınlarda üç savunma mekanizması görülür:

Rasyonelleştirmede; anne davranışını sosyal olarak kabul edilmiş bir neden olarak görür. Örneğin, “eğer evde olsaydım gönüllü olarak yapabileceğim bir iş bulurdum ya da ben çalışan bir kadınım, temizlik yapmaya vaktim yok”.

Yansıtmada; sürekli olarak başkasını suçlar.

Kompansasyonda; başka şeylerle tamamlamaya çalışır. Örneğin, çocuklarına sürekli hediyeler alır.

Hemşireler, çalışan annelere rolleri ile başa çıkmalarında yardım edebilirler. Öncelikle, kendi çatışmalarını anlamaları sağlanmalıdır. Annenin, çocuğun gelişimi üzerinde anne-çocuk iletişiminin niceliğinden çok niteliğinin önemli olduğunu anlaması sağlanmalıdır.

Çocuk – Ergen ve Risk

Birçok yetişkin problemlerinin kaynağı çocukluk çağıdır. Çocukluk ve ergenlik dönemleri, başa çıkma yeteneklerinin öğrenme dönemidir. Çocukluk çağlarında ki birincil koruma girişimlerinin değerlendirilmesi ile ilgili durumlar şu şekildedir:

1. Antisosyal davranışa. Fiziksel agresiflik (kavga, yıkıcı olma)b. Diğer antisosyal davranışlar (kaçma, hırsızlık ve benzerleri)

2. Öğrenme bozuklukları 3. Mental retardasyon4. Çocukluk şizofrenisi5. İntihar6. Okul başarısızlığı7. Bağımlılık

15

Page 16: Aile iLe Görüşme Teknikleri

8. Nevrotik bozukluklar

Bu görülen problemlerin bir kısmı biyolojik gelişimle ilgili olabilir. Diğerleri, ruhsal gelişimle, aile ve sosyal çevre ile ilgili olabilir. Bu durumlarla ilgili risk faktörleri, ebeveyn-çocuk ayrılığı, ebeveyn kaybı, çocukların kötüye kullanımı, aile çevresinden ve anne babanın boşanması gibi durumlarla ilgili olabilir. Çocukluk dönemi ve adölesanlara yönelik koruma ile ilgili faktörler, problem çözme yeteneğini, sosyal becerileri, sıcak bir ilişkiyi ve evin dışındaki olumlu deneyimleri kazanma olarak sıralanabilir .

Risk etmenlerinin ruh sağlığı açısından pratik etkileri konusunda grup tartışması.

AİLE İLE GÖRÜŞME

AİLE İLE GÖRÜŞMEToplam 50

dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaAile ile görüşme tekniklerininde gerçekçi uygulamalar konusunda grup tartışması

30 dakika

Gerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

 Aileye yönelik terapötik müdahale açısından hemşirenin taşıması gereken nitelikler arasında aşağıdaki temel beceriler öncelikle yer almaktadır:

o İletişim Becerileri

o Sorun Çözme Becerileri

o Danışmanlık becerileri

o Tartışma Becerileri

o Yetişkin (Ana-Baba) Eğitimi

o Psikiyatrik Bakım ve Eğitim Becerileri (Özellikle Şizofreni gibi ciddi ruhsal bozukluklar açısından)

İletişimde Tedavi Edici (Terapötik) Teknikler

16

Page 17: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Tedavi edici iletişim teknikleri, danışanın; duygularını, düşüncelerini ve niyetini rahatça ifade edebilmesi kolaylaştıran sözlü ve sözsüz iletişim teknikleridir. Toplum ruh sağlığı hemşiresinin hastasıyla ya da danışanıyla yaptığı yapısal görüşmelerde (danışma oturumlarında) kullanılır.

Tedavi edici iletişimin temelini oluşturan tavır, ilişkiye katılan tarafların benlik saygılarını korumaya esas alır. Danışana, toplum ruh sağlığı hemşiresinin anlayışı, empati ve yardım becerisi iletilir. Danışan, kendisine saygı duyulduğunu, değer verildiğini, güven duyulduğunu hisseder. Bu da, bireyin kendini “iyi”, “ değerli” ve “özel” hissetmesini sağlar. İfade ettiği duygu ve düşünce yüzünden bireyin; cezalandırılmayacağından, alay edilmeyeceğinden, kınanıp suçlanmayacağından ve herhangi bir misillemeyle karşılaşmayacağından emin olmasını sağlamak esastır. Danışan; duygu, düşünce ve gereksinimlerini ifade edebildiği sürece, iletişim açıktır ve hangi tekniğin kullanıldığı o kadar önemli değildir. Burada iletişimin açık tutulması ve sürdürülmesi toplum ruh sağlığı hemşiresinin amacının ve sorumluluğudur.

Aşağıda iletişim teknikleri ve yaklaşımlar; danışana ulaşmada, onun iletmek istediklerini iletmesinde v iletişimi açık tutmada etkili olan iletişim becerileridir. Danışana geribildirim sağlar ve kendini ifade etmesini kolaylaştırır (Smitherman, Colleen (1981) Larson 2000).

1. Gözlemleri iletmek : Her an danışmanla ilgili birçok olguyu gözlemleme olanağına sahip olduğu için; bu gözlemler danışanla veya durumla ilgili olabilir. İki halde de bu gözlemlerin ortaya konması değerlidir:

Danışanla ilgili gözlemler: Danışanla ilgili gözlemler çoğu kez konuşmayı başlatmada yararlıdır. Gözlemlere dayalı açıcılar, kişinin kendini ifade etmesini kolaylaştırır.

“Bu sabah erken kalkmışsınız.”

“Bugün sıkıntılı görünüyorsunuz.”

“ Geçen hafta ziyaretimde; kayın validenizin yanında konuşmaya pek istekli görünmüyordunuz?”

Durumla ilgili gözlemler: Bireyle konuşmak istediği konuya giriş için bunları kullanabilirsiniz. Konuşmayı başlatırken yararlıdır.

“Sizinle psikiyatrik ilaç kullanmaya bağlı tepkiniz konusunda konuşmak istiyordum.”

2. Konuşmayı cesaretlendirmek: Özellikle ilişkinin başlangıç evresinde yararlı olur. “Devam edin, sizi dinliyorum” anlamına gelen kısa sözcüklerle kişinin konuşmayı sürdürmesi sağlanır:

“ Devam edin.” “ Evet.” “ Hıh hı.” “Öyle mi?” “ Sonra ne oldu?”

Bu tür sözlü davranışlara ek olarak, baş sallama, danışana doğru eğilme gibi

sözsüz davranışlar, hemşirenin ilgi ve dinleme isteğini belirtir.

3. Keşfetmek: Bu teknik, kendini ve sorunlarını derinlemesine tanıması için danışanı cesaretlendirir.

17

Page 18: Aile iLe Görüşme Teknikleri

“Bana işinizden söz eder misiniz?”

“Ailenizde şizofren tanısı konmuş bir hastanız olduğunu söylediniz?”

4. Kabullenici davranmak: Bireyin yaptıklarını onaylamamız veya düşüncelerine katılmamız anlamına gelmez. Bireylerin hissettikleri duyguları ne ise, bunları hissetmeye haklarının olduğunu ve davrandıkları gibi bir davranışları olduğunu kabul ederiz.

5. Duygulara yoğunlaşmak: Danışanın duygularının neler olabileceğinin ortaya konmasında toplum ruh sağlığı hemşiresi sorularını birey için önemli olan konular üzerinde yoğunlaşmasına yardımcı olacak biçimde düzenlemelidir.

Danışan: “Bu olacak şey değil”

Hemşire : “ Bütün bunlardan bunalmış gibi gibisiniz.”

6. Açıklığa Kavuşturmak: Danışanın söyledikleri tam olarak anlaşılmadığında kullanılır. Bu durumlarda:

“Şu an sıkıntılı olduğunuzu söylüyorsunuz. Neler hissettiğinizi tarif edebilir misiniz?”

“Söylemek istediğinizi doğru anlamış mıyım? Diyorsunuz ki, ne yaparsam yapayım babamın gözünde başarılı biri olamadım. Öyle mi? ”

7. Özetlemek: Danışanla konuşulmakta olan konunun temel fikirlerinin vurgulanmasıdır. Görüşme boyunca üzerinde durulan temel konuların gözden geçirilmesini sağlar. Görüşmenin başında bir önceki görüşmenin özetlenmesi yararlıdır. Özetleme sayesinde danışan, tartışılan konuları anımsar ve hemşirenin söz konusu oturumu nasıl sentez ettiğini görme olanağı bulur. Özetleme, katılanların amacı gözden kaçırmamaları sağlar.

“Geçen görüşmemizde, eşinizin sizi nasıl karşılayacağı hakkında endişeleriniz vardı.”

“ Bugün üç temel nokta üzerinde durdunuz; bunlar……………….”

8. Dinlemek: Söylenenleri, işitmekten öte bir şey ve anlatılmak istenen anlamı yakalama eylemidir. Danışanla etkileşim süresince, hemşirenin daha çok dinleyen, danışanın ise daha çok konuşan olması önemlidir. Dinleme; sessiz durmaktır, ancak pasif bir süreç değildir. Bu arada gözlem yapılmalı, duyduklarının gözlemlediklerinin anlamını kavramaya çalışmaktadır.

9. Kapsamın Yansıtılması: Danışanın anlattığı kapsam içindeki temel düşünceyi yineler. Bu, kendini sözcükleriyle yineleme tekniğe benzer.

“Yakında her şeyin daha iyiye gideceğini düşünüyorsunuz.”

“Yarım gün çalışacağınız bir iş bulmanın iyi olacağını söylüyorsunuz.”

10. Duygularının Yansıtılması: Danışanın ifadelerinde belirtilen açık ve örtülü duyguların dile getirilmesidir. Bireyin anlayıp anlamadığı ortaya konmuş ve empati, ilgi, saygı da iletilmiş olur:

18

Page 19: Aile iLe Görüşme Teknikleri

“Anladığım kadarıyla erkek kardeşinize öfkelenmiş gibisiniz.”

11. Bilgi vermek: Danışanın bilgi isteyen sorularına, doğrudan ve istenen bilgi verilerek yanıtlanması yeterlidir.

“Sizi onbeş günde bir Salı günleri ziyaret edeceğim.”

12. Kendi sözcükleri ile yinelemek: Danışanın anlattığı konuların içindeki temel düşünceyi kendi sözcükleri ile yinelemektir.

“Yani sizi çocuk yerine koyarak davranmalarından rahatsızsınız.”

“ Beş yaşındayken annenizin sizi terk ettiğini söylüyorsunuz.”

Algıları kontrol etmek: danışanın davranışları, düşünceleri ve duygularıyla ilgili algıları onunla paylaşılır ve anlaşılanların birey açısından öyle olup olmadığı kontrol edilir.

“Gülümsüyorsunuz ama, bana öfkelendiğinizi hissediyorum.”

13. Soru sormak: Danışana yardım edebilmek için, bilinmesi gereken tüm bilgileri toplamak için gereklidir.

14. Geribildirim: Danışana, davranışlarının başkaları üzerindeki etkisi hakkında bilgi verir, güven verici ve açık ilişkileri geliştirir.

Aile ile ruh sağlığı hizmetlerini sunma (terapötik-eğitsel müdahale) açısından yapılacak görüşmelerin temel ilkeleri şunlardır:

1. Eğitime görüşme ilkeleri doğrultusunda başlama (aileyi selamlama)

2. Aile bireylerinin evde ilaç kullanmaya ilişkin endişelerini ifade etmeleri için açık uçlu sorular sorma ("ilaç kullanmaya ilişkin endişelerinizden söz eder misiniz?, İlaç kullanmaya ilişkin güçlükleriniz neler?.. ".)

3. Hastaya bakım verecek birey/bireylerin ilaçlara ilişkin var olan bilgisini öğrenme ("hastanızın kullandığı ilaçlara yönelik neler biliyorsunuz? ")

4. Aile bireylerinin ilaçlara ilişkin var olan doğru bilgileri destekleme

5. Aileye hastaya verilen ilacın neden verildiği ve hastalığı tedavi etmedeki etkisini anlaşılır bir dille anlatma

6. İlaçtan beklenen olumlu etkinin görülmesi için düzenli kullanmanın önemini anlatma (özellikle ilk alımda etkisinin yaklaşık 1 hafta-10 günden sonra başlayacağını belirtme)

7. Özellikle i lk kullanımda beklenen olumlu etkilerden önce yan etkilerin görülebileceği ve yan etkilerin her bireyde farklı düzeylerde görülebileceğini söyleme

8. Aileye ilaç kullanımı sırasında hastalarının günlük yaşamında yapması gereken değişiklikleri, uyması gereken durumları (araç kullanma, alkol-ilaç etkileşimi, ince motor becerilere] etkisi) açıklama

19

Page 20: Aile iLe Görüşme Teknikleri

9. İlaç yan etkileri ortaya çıktığında yapmaları gereken uygulamaları açıklama (ilacın çeşidine göre)

10.Yan etkiler çok ciddi düzeyde ise mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini açıklama (ilaç entoksikasyonu, akut distoni gibi)

11.Aileye soru sorma fırsatı verme

12.Ailenin sorularını yanıtlama

13. Görüşmeyi görüşme ilkeleri doğrultusunda sonuçlandırma

AİLEYİ ETKİN DİNLEME BECERİSİ

AİLEYİ ETKİN DİNLEME BECERİSİToplam 50

dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaAileyi etkin dinleme konusunda grup tartışması 30 dakikaGerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

HEDEFLER:

Dinleme ve işitmenin farkını kavrayabilmesi

Dinlemede sık yapılan hataları fark edebilmesi

Dinleme çeşitlerini bilme

Kendini dinleme davranışını değerlendirme

Kişilerarası ilişkilerde etkili dinleme davranışını değerlendirebilme

DİNLEME

Dinlemek bir konuyu iletmek isteyen kişinin söylediklerini onun iletmek istediği biçimde

anlamaktır. Dinleme birinin söylediğini duymaktan daha çok ne söylediğini duymaktır.

Dinleme aktif tutumlar gerektirir. Hem sözel hem de sözel olmayan tepkilerle onun

söylediklerine dikkat ettiğinizi göstermelisiniz. Dinlemeyi sağlamak için sessiz bir yer ve

zamana ihtiyaç vardır. Olgunlaşmamış tepkilerle karşıdakinin endişelerini gidermeye

20

Page 21: Aile iLe Görüşme Teknikleri

çalışma ve öğütler verme, birkaç sözcük duyduktan sonra sorunun ne olduğunu bildiğini

düşünen, sabırsızlıkla yorumlar ve tahminler yapanların sayısı hiç de az değildir.

Dinlemenin Fonksiyonları

1. Dinleme birilerinin sizi anladığını veya en azından çaba gösterdiğini anlamanıza izin

verir.

2. Dinleme diğer insanların anlattıklarını gerçekten görme ve deneyimleriniz için sizi

cesaretlendirir.

3. Dinleme, hem kendiniz hem de konuşan için açıklık yaratabilirsiniz. Durum ve

problemdeki önemli bilgilerin ne olduğunu gösterir. Bu, durum hakkında açıklık yaratır.

Böylece problemlerin kendi kendine çözümünü bulmada yeterli yardımı gösterebilirsiniz.

Dinlemenin ilkeleri

Dinleme gerçek ilgiyi göstermelidir. "Görünüşte" dinleme, yapılıyorsa konuyu anlamak

mümkün değildir. Dinlemede açık ifadeler olmalıdır, böylece dinlediğimiz kişinin amacını

anlayabilirsiniz.

Göz iletişimi: Karşımızdakine dikkat ettiğinizi, ilgilendiğinizi açık olarak gösterme

yoludur.

Vücut postürünüzle ilgilendiğinizi gösterin: Vücut postürünüz diğer insanları etkiler

postürün dinlemeye açık olması çok önemlidir. Vücudunuz kişiye dönük olmalıdır.

Konuşmayı cesaretlendirmek: Bu bölümün önemli noktaları iki örnekle açıklanabilir.

Birisiyle telefonda konuştuğunuzda hattın sonundaki diğer kişiden " evet, evet" , "hmm,

hmm" veya bunun gibi şeyler beklenir, böylece sizi dinlediğinizi bilirsiniz. Göz göze iletişi

mde de tepkiler önemlidir, mimikler" şaşırdığını göstermek, kaşlarını çatmak", "e' evet"

demek konuşmacıyı cesaretlendirir ve dinleyen kişi konuya hakim olur.

Anlamadığınız durumlar için açıklama isteme: Anlamadığınız durumlar için açıkla

istediğinizde bu olumsuz algılanmaz aksine ilgi görürsünüz. Birilerinin ne söyledi!

açıklamasına yardım etmek için "Tam olarak ne demek istedin?" ve "Önemli olan

bölümü söyleyebilir misiniz?" gibi sorularla dinlediğiniz kişinin ne söylemek istediğini

anla çabanızı gösterebilirsiniz.

21

Page 22: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Sorunun ayrıntıları için tereddüt etmeyin: Birisiyle konuştuğunuzda onun ne demek

istediğini kesinlikle anlamaya çalışın. "Hangi deneyimlerden hoşlandı, neler bekliyor ya

da korkuları var mı?" gibi. Sorunun ne olduğunu tam olarak bilmek istiyorsanız dinleyin

ve ayrıntıları sorun. Birilerine ne söylediğinizi açıklamaktan daha çok dinleyin ancak

dinleme sonunda demek istediği anlaşılabilir. Bu yüzden gerekli olan sadece diğerlerinin

size iletmek istediği mesajları değil hem içerik hem de duygusal anlamları anlamak için

aktif almalısınız. Sorular karşıdakini tamamen anlamayı amaçlamalıdır, dinleyicinin

merakını tatmin etme özelliğine sahip olmamalıdır.

Şimdi ve sonrayı özetleme: Özellikle konudan konuya atlama veya uzaklaşma

olduğunu ne söylediğini anlamak için özetleme çok önemlidir.

Duygularınızı kontrol altında tutun: Her bireye göre kendi düşünceleri doğrudur.

Diğerlerinin düşünceleri sizin düşüncelerinizden farklı bile olsa bunu kabul

edebilmelisiniz. Bu durumun yarattığı duygularIa karşınızdakinin ne söylediğini

duyamayabilirsiniz.

Asla acele etmeyin: Dinlerken "zamanınızı alıyorum" , "Demek istiyorum ki" ve küçük

baskılarla sorularınıza başlamayın. Bu hoş olmayabilir, özellikle kelimeleri bulmakta

güçlük çeken ya da kekeleyen insanlarda saatinize baktığınızda, bir şeyleri toparlamaya,

başladığınızda sabırsız olduğunuz belli olur.

Sık Yapılan Hatalar

İlgisiz Dinleme Tutumu: Dinleme davranışının kurallarını listelerken özellikle dikkat

edilen noktalar, göz teması ve ilgili dinleme tutumudur. Bazen, birisi onlarla

konuştuğunuzda, diğeri televizyon izlemeye devam eder. Bazı insanlar yüzlerinde ifade

göstermezler. Bunlar kötü dinleme tutumlarına örnektir. Diğer bir ilgisiz dinleme tutumu

da, birisi onunla konuşurken başka işlerle uğraşmadır. Örneğin; kişi kalemiyle ya da

ataçla oynayabilir ya da resim çizebilir.

Diğer kişinin konuşmasını bitirmesine izin vermeme: Sıklıkla yapılan bir başka hata

insanların anlatacakları bitmeden önce onların sözünü kesmektir. Bu, diğer kişinin ne

demek istediğini bildiğimizde ve kişinin söylemek istediğini bitirmesine izin vermeyi

22

Page 23: Aile iLe Görüşme Teknikleri

gereksiz gördüğümüzde olur. Bir başka neden, başka birini dinleme yerine kendi

konuştuklarımızı duymayı tercih etmemizdir. Bu, özellikle konu "duygu yüklü" olduğunda

ve kişisel olarak bizi ilgilendirdiğini hissettiğimizde olur. Grup tartışmalarında da diğer

kişiler birbirlerinin sözünü bitirmesine izin vermediğinde olur, insanlar kısa bir süre

bekleyebilir ve sonra kesmek için fırsat yakalar.

Kendi hikayemizi anlatmaya başlama: Dinlemenin özelliklerinden birisi başka bir kişiye

kendi hikayesini anlatma fırsatı verilmesidir. Bu hikaye belirli bağlantılarımızı, belirli

şeyleri bize hatırlattığı için bazı zamanlarda kaçınılmazdır. Birisi yaşadığı duyguları size

söylediğinde ve karşılığında "Bu konuda nasıl hissediyorsun?" diye sorduğunda, "Ben

de bunun gibi yaşamıştım ... " şeklinde konuşmaya eğilimli olursunuz ve sonra kendi

hikayenizi anlatırsınız.

Hatırlayamama: Diğer kişinin hikayesine ilginiz yetersiz olabilir ve sürekli hafızada

tutamayabilirsiniz. Dinlemeyecek durumda olduğumuzu bir başka kişiye söylemede çok

sık yetersizlik yaşarız; ona konuşması için izin veririz ve bir şeyler mırıldanırız; dinler gibi

yaparız fakat bu arada dinleyemeyiz. Zamanınız yoksa veya kendinizi birilerini dinlemek

için iyi hissetmiyorsanız en iyisi bunu hemen söylemektir. Dinleme davranışı daima

samimi olmalıdır.

Dinleme Çeşitleri

Dinlemenin değişik türleri vardır. Bunların en yaygın olanı görünüşte dinlemedir. Bazen

karşınızdaki kişi dış görünüşü ile dinliyormuş gibidir, fakat iç dünyası bambaşka bir

yerdedir ya da kafasında sizin söylediklerinizden daha önemli bir konu vardır. Bazı

kişilerde kendi söyledikleri ya da söyleyeceklerinin dışında başka bir şeyle ilgilenmezler.

Bu kişiler karşılarındakilerle konuşuyor sanırsınız. Oysa aslında onlar konuşmuyor

konuşuyor gibilerdir. Söz konusu olan bir diyalog değil, o kişinin kendi kendine

konuşması, bir tür söylev vermesidir. Buna halk "nutuk atma" der.

Kimileri de konuşmanın söylediklerinden sadece kendi ilgilendikleri bölümü duyar, diğer

söylenenleri dinlemez. Bu tür dinleyiciler seçerek dinleyen kategorisine konabilir. Bunlar,

23

Page 24: Aile iLe Görüşme Teknikleri

dikkatlerini çekerek bir sözcük ya da ifade ortaya çıkıncaya kadar, "görünürde dinleyici"

olarak kalırlar, daha sonra ilgilendikleri bölümü dinlemeye başlarlar.

AİLE İLE İLETİŞİMDE ETKİN SORU SORMA BECERİSİ

AİLE İLE İLETİŞİMDE ETKİN SORU SORMA BECERİSİToplam 50

dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaAile ile iletişimde etkin soru sorma becerisini grup tartışması ve dramatize etme

30 dakika

Gerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

HEDEFLER:

1. Soru sormanın fonksiyonunu kavrayabilme

2. Doğru soru sormanın önemini tartışabilme

3. Soru tipleri tartışabilme

4. Verilen cevaplara uygun yeniden soru sorabilme

AİLE İLE İLETİŞİMDE ETKİN SORU SORMA BECERİSİ

Etkili soru sorarak kendimize ve diğerlerine daha fazla zaman ayırabilir, konuyla

ilişkili ve daha fazla kullanılabilir bilgi toplayarak görüşmelerimizi etkili hale

getirebiliriz. Etkili sorular sorarak veri topladığımızda ihtiyacımız olan doğru bilgiyi

toplarız. Aile üyeleri ile aramızdaki yardım ilişkisi soru sorma becerileriyle gelişir.

Uygun sorularla somut ve aile üyesine odaklanmış bilgiler elde ederiz. Aile üyesinin

ya da ailedeki psikiyatrik bakıma ihtiyacı olan bireyin bakım kalitesini sağlamada

24

Page 25: Aile iLe Görüşme Teknikleri

özel veriler uygun soru sorma yolları ile elde edilebilir.

Soru Tipleri

Açık UçIu Sorular

Evet ya da hayır ile yanıtlanamayacak sorulardır. Temelde kişinin belirli bir konu ile

ilgili görüş, düşünce ve duygularını anlamaya yöneliktir. Özellikle iletişimin

başlarında kullanılmaları uygun olup iletişimin sonraki aşamalarına geçişi

kolaylaştırır. Açık uçlu sorular hiçbir önyargı olmaksızın iletilere açıklık getirir. Açık

uçlu sorularda karşımızdakini anlayabilmek için tam bir dinlemeye geçmek gerekir.

Bu tip sorular görüşmeyi açma ve konuyu değiştirmede gereklidir. Açık uçlu

sorularla hastanın öyküsünü spontan olarak anlatmasını sağlarız.

Kapalı Uçlu Sorular

İletişimde dinlemeye ve anlamaya geçmek için açık uçlu sorular işe yarardır. Ancak

açık uçlu bir soruya verilen cevapta açılması gereken belirsizlik taşıyan duygu ve

düşünceler olabilir. Bu durumlarda genel ve belirsiz bir şekilde sunulan kavramları

belirginleştirmek veya ilgili verileri alabilmek için kapalı uçlu sorular devreye girer.

Kapalı uçlu sorularla iletiler arasında farklı anlamlara çekilebilecek belirsiz

kavramları daha belirgin hale getirmek amacıyla kullanılırlar. Kapalı uçlu sorular

gelen iletinin netliğini sağlama açısından önemlidir. Kapalı uçlu sorular gelen ileti

somut veriler haline gelir. Fakat iletiyi veriye dönüştüren bu tip sorular fazla

ayrıntıya inmeden ve tehdit edici olmadan sorulmalıdır.

1. Sorduğumuz sorular görüşmenin içindeki tüm gerekli ayrıntıları ortaya

koyacak şekilde olmalıdır. Sorunla ilgili yer, nitelik, nicelik, kronoloji,

ortam, koşullar ve ilgili değişkenler açıklaştırıcı olmalıdır.

2. Sorulan sorular karşımızdaki tarafından anlaşılır olmalıdır. Tıbbi dil

kullanılmamalı, açık ve basit bir dil kullanılmalıdır. “Bir sorunun cevabı

içinde belirginleşmiş olmamalıdır.” “Taburcu olduğunuz için seviniyor

olmalısınız? “ “Çocukların dövülmemesi gerektiğine inanıyor olmalısınız? “

3. Sorular merakımızı gidermeye yönelik olmamalı, deşici sorular

25

Page 26: Aile iLe Görüşme Teknikleri

sorulmamalıdır. Eşiniz sizi neden terketti?

4. Birkaç soru aynı anda sorulmamalıdır. “Size anlattığım önerilere uydunuz

mu, diyetinize dikkat ettiniz mi, kontrollere gittiniz mi?”

5. Sorular neden ve niçin ifadeleriyle başlamamalı, aile üyesi sorgulandığını

hissetmemelidir. “Neden bu zamana kadar kontrole gelmediniz? Niçin

diyetinize uymuyorsunuz?”

Bir Soruyu Sormadan Önce Kendimize Sormamız Gereken Sorular?

Bu soruyu NİÇİN seçtin?

Tam olarak NE sormak istedin? NASIL sormak istersin?

KİME sormak istersin?

NE ZAMAN sorulmalı?

NEREDE sorulmalı

Kişisel Merak İçermeyen Sorular

Çok gerekli değilse, kişinin özel yaşamını anlatması önlenir. Sağlık personelinin

gösterdiği merak kişisel değil, mesleki olabilir. Örneğin sağlık personeli; hastanın

yarasının kapanıp kapanmadığını, absenin iyileşip iyileşmediğini, durumunda bir

değişme olup olmadığını merak edebilir. Bunların merak edilmesi; sağlık personeli

danışanı düşündüğünü, onunla ilgilendiğini, durumundaki gelişmeleri izlediğini gösterir.

Bu da danışanın kendini iyi ve değerli hissetmesine katkıda bulunan tavırlardır.

"Karınız sizi niye terk etti?"

"Bu yaşa dek neden evlenmediniz?"

Bu gibi sorular, danışanla ilgili bilgi toplamaktan çok, soranın kişisel merakını gidermeye

yönelik olduğu için uygun değildir. Ancak bu konularda bilgi toplamamız gerekiyorsa, bu

soruları aşağıdaki şekilde düzenlemek uygun olac,!ktır:

"Karınızın ayrılması konusunda konuşmanın bir yararı olur mu?"

26

Page 27: Aile iLe Görüşme Teknikleri

"Evlilik konusunda neler düşünüyorsunuz?"

AİLE İLE GÖRÜŞMEDE KULLANILACAK GÖRÜŞME SORULARI

AİLE İLE GÖRÜŞMEDE KULLANILACAK GÖRÜŞME SORULARI

Toplam 50 dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaAile ile görüşmede kullanılacak görüşme sorularının grupla paylaşılması

30 dakika

Gerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

AİLE İLE GÖRÜŞMEDE KULLANILACAK GÖRÜŞME SORULARI

Aşağıda bulunan örnek sorular sağlık personeline görüşme boyunca uygun

soruları sormada yardımcı olabilecek niteliktedir. İşlev düzeyi yüksek hastalarla

görüşmede, açık uçlu soruların görüşmeyi kolaylaştırdığını hatırlatmak gerekir.

Fakat, işlev düzeyi daha düşük, dezorganize bir hastada kapalı uçlu sorular,

yanıtı "evet" veya "hayır" olan soruları veya kısa cevaplı sorular birliktelik

sağlandığı ölçüde, daha işlevseldir. Kapalı uçlu bir soru hasta için uygun olan bir

konuyu açıklığa kavuşturmak veya daha fazla bilgi almak için "bana onunla ilgili

daha fazlasını anlatır mısın?" şeklindeki bir soruyu içerebilir.

PSİKOLOJİK BOYUTU :

1. Son zamanlarda sıklıkla ve açıkça düşündüğünüz bir probleminiz var mı?

2. Bu problemin geçmişte sahip olduğunuz diğer problemlerle ilişkisi var mı?

Bununla ilgili bir örnek var mı? Bu örnek ebeveynleriniz ile geçmişte olan

27

Page 28: Aile iLe Görüşme Teknikleri

çatışmalara benziyor mu?

3. Son zamanlarda yaşamınızda çok değişiklik oldu mu?

4. Şimdi kendinizi nasıl görüyorsunuz? Bu durumlar benlik saygınızı etkiledi mi?

SOSYAL BOYUTU :

1. Genelde başka insanlarla çok fazla zaman harcıyor

musunuz?

2. Diğer insanlar size farklı bir şekilde karşılık veriyorlar mı?

3. Son zamanlarda yakın ilişkilerinizde değişiklik oldu mu?

4. Arkadaşlarınız durumunuz hakkında ne düşünüyor?

5. Kendinizi çok eleştirir misiniz?

6. Bu dünyada (yaşamda) bugün birlikte olabilecekleriniz ile

ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?

7. Bugün diğer insanların kendi problemlerinizden sorumlu

olduklarını hissediyor musunuz?

8. Başkalarının etkisiyle yada kendi değerlerinize göre hareket

eder misiniz?

BİYOLOJİK BOYUTU :

1. Herhangi bir aile üyenizde de buna benzer bir problem var mı? Ailenizde

herhangi biri, psikiyatrik bir hastalık nedeniyle hastaneye yatırıldı mı?

2. Son zamanlarda yeme ve uyku alışkanlıklarınızda bir değişiklik oldu mu? Son

zamanlarda olağandışı bir şekilde üzüntü veya mutluluk hissettiniz mi?

3. Başkalarına açıklamakta zorlandığınız olağan dışı deneyimleriniz oldu mu?

Düşünceleriniz genelden daha hızlı veya yavaş bir şekilde hareket ediyor gibi mi

görünüyor ?

28

Page 29: Aile iLe Görüşme Teknikleri

4. Bazı düşüncelerinizin kontrol altında olmadığı hissiniz oldu mu?

5. Başkalarının beklentileri nedeniyle baskılanmış hissediyor musunuz?

6. Ne sıklıkla (ve ne kadar) alkol içiyorsunuz? Herhangi başka bir madde

kullanıyor musunuz? Madde veya alkolle ilişkili herhangi bir probleme sahip

misiniz?

7. Şu an önerilen herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz?

KÜLTÜREL BOYUTU:

1. Sizin şu anki yaşamınız, büyürken (yetişirken) ki aile yaşamınızdan ne kadar

farklı? Aileniz ve arkadaşlarınız şu an sizin anlayacağınız sıkıntılara sahip mi?

2. Bu çeşit problemlere önceki yaşadığınız kültürünüzden insanların tepkisi

nasıldı? Onlar böyle bir durumu nasıl açıklıyor veya hissediyorlar?

DAVRANIŞSAL BOYUTU:

1. Her zaman problemlere neden olan herhangi bir spesifik davranışınız var mı?

Sizin durdurmak istediğiniz kontrol altında görünmeyen herhangi bir davranış var

mı? Gerçekten yapmak istemediğiniz, bazı davranışları yaparken zorlanıyor

musunuz?

2. Diğer insanlar size nasıl tepki gösteriyor ? Arkadaş edinmek kolay mı?

RUHSAL /SPRİTUEL BOYUTU:

1. Yüksek bir gücün veya yüceliğin olduğuna inanıyor musunuz? Bu gibi güçlerle ilişkiniz nedir?

2. Bu dünyada problemlerinizi veya sizin durumunuzu anlayabilen dininiz nedir?

29

Page 30: Aile iLe Görüşme Teknikleri

BİREY VE AİLE ÜYELERİNİN RUHSAL DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

BİREY VE AİLE ÜYELERİNİN RUHSAL DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Toplam 50 dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaBirey ve aile üyelerinin ruhsal durumlarının değerlendirilmesinin grupla tartışılması

30 dakika

Gerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

HEDEFLER

1. Ruhsal durum değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken özellikler

RUHSAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

Ruhsal durum değerlendirmesi, öncelikle tıbbi açıdan geliştirilmiş bir tanılama

aracıdır. Bu değerlendirmenin amacı, psikopatolojik semptomları tanımlamak ve

danışanın/ hastanın bugünkü zihinsel ve duygusal fonksiyonları gibi ruhsal

durumunu değerlendirmektir. Bu araç, danışanın akut psikotik özelliklerini

çabucak tanımlamak ve işlevsel durumlarını organik durumlardan ayırmak için

oldukça yararlıdır.

Tüm veri toplama, değerlendirme araçlarında olduğu gibi, ruhsal durum

değerlendirmesi, ancak danışanın öyküsü, sosyokültürel statüsü ve fiziksel

durumuyla ilişkilendirildiğinde anlaşılabilir. Hemşire, ruhsal durum

30

Page 31: Aile iLe Görüşme Teknikleri

değerlendirmesi ile ilgili sorularını hastanın/ danışanın kültürel geçmişine,

kişiliğine, gereksinimlerine, isteklerine ve iletişim düzeylerine uygun bir şekilde

hazırlamalıdır.

a) Projektif Testler:

Projektif testler, anlamı belirsiz figürler üzerine olan sözel ifadelere odaklanarak

hastanın/ danışanın zihin yapısını göstermek için düzenlenmiş testlerdir. Projektif

testler, standardize olmamış düşünce örneklerini ve gerçek durumlardaki gerçeğe

dayanan veya tahmini davranışları tanımlamaktadır.

GÖRÜNÜM: Genel görünüm, motor davranışlar, kişisel davranış ve konuşma, postür, yürüyüş genel bir gözlemle değerlendirilir ve genel izlenim olarak kaydedilir.

DAVRANIŞ: Konuşma örnekleri, ses tonu, argo kullanımı, konuşmanın akıcılığı, göz teması, beden dili, başkalarına ve çevresine genel davranışsal tepkileri genel bir gözlemle değerlendirilir ve danışanın genel davranış bulgularıyla karşılaştırılır.

ORYANTASYON: Kişi, yer, zaman, durum ve başkaları ile ilişki gerçeğini fark etme, direkt sorgulama ile değerlendirilir.

BELLEK: Yakın bellek, şimdiki, son bellek, uzak bellek, direkt sorgulama ile değerlendirilir.

DUYUSALLIK: İçsel ve dışsal uyarıları algılama, konsantre olma, ilgilenebilme. Direk sorgulama ile değerlendirilir.

ALGISAL SÜREÇLER: Duyusal olarak alınan bilgilerin incelenmesi, kendisini fark

etmeyi, birisinin düşüncelerini, gerçekleri ve fantaziyi içerir.

b) Kişilik Envanteri::

Kişilik envanterleri, tutumları, alışkanlıkları ve hareket eğilimlerini ölçen,

standardize edilmiş objektif testlerdir genellikle anket formundadır. Kişilik

envanterlerinin zorluğu, soruların yapay ortam koşullarında sorulması ve test

tarafından sunulan sınırlı sayıda yanıt arasından seçim yapılmak zorunda

kalınmasıdır. Bunlar, kültürel açıdan, bias (ön-yargı) yaratabilirler. Ancak, bu

testler, potansiyel davranışların ve düşünce örneklerinin güvenilir göstergelerini

31

Page 32: Aile iLe Görüşme Teknikleri

oluşturmaktadır.

c) Zeka Testleri:

Zeka testleri, sözel ve sözel olmayan düzeylerde zihinsel fonksiyonları ölçer. Bu

testler yaşa göre standardize edilmiştir. Genellikle zeka testlerinde bireyin

sosyokültürel özelliklerinin mantık üzerine etkisi değerlendirilemez. Uygulanan

zeka testlerinin amacı, bir psikiyatri hastası/ danışanı için, problemlerinin

varoluşu ve gelişiminde, zihinsel fonksiyonların rolünü belirlemektir.

Oryantasyon

1. Nerede olduğunuzu veya etrafınızda neler olduğu farketme

sorununuz oldu mu? Şu anda nerede olduğunuzu söyler misiniz?

BİLİŞSEL:

1. Kendiniz için kaygılanıyor musunuz?

Hafıza

1. Bugün kahvaltıda ne yediğinizi hatırlıyor musunuz?

2. Dün günlerden neydi?

Düşünce İçeriği:

1. Son zamanlarda hakkında çok fazla düşündüğünüz veya her zaman sık sık

düşündüğünüz bir konu var mı?

2. Düşünceleriniz normalden hızlı veya yavaş mı hareket ediyor?

3. Son zamanlarda sanki aklınız boş gibi mi geliyor?

4. Düşüncelerinizi sürdürmekte veya anlamakta sorununuz var mı?

5. Benim adım neydi?

6. Mezun olduğunuz yüksek okulun (lisenin) adı neydi?

Duyarlılık

1. Düşüncelerinize konsantre olma veya odaklanma sorununuz var mı? Bir

32

Page 33: Aile iLe Görüşme Teknikleri

filmi yada bir kitabı başından sonuna kadar takip ederek izleyebiliyor

musunuz yada okuyabiliyor musunuz?

2. İletişim kurmak ta sorununuz var mı?

Algılama

1. Diğer insanların bilmediği, sizin duyabildiğiniz ve görebildiğiniz bir şeyler

var mı ?

2. Bu günlerde genellikle olağanüstü yeteneklere ve deneyimlere sahip

olduğunuzu düşünüyor musunuz?

3. Diğer insanların tamamen yanlış söylediğine inandığınız şeyler var mı? Sizi

incitmeye çalışan insanların var olduğuna inanıyor musunuz?

4. Son zamanlarda, bjr adamı bir gölge gibi, bir şeyi başka bir şeymiş gibi

gördüğünüz oluyor mu?

İç görü:

1. Bugün burada olmanıza neden olan gerçek problemin ne olduğunu

düşünüyorsunuz?

2. Şu an tüm bu durumları nasıl yorumluyorsunuz ve bu durum hakkında

hisleriniz neler?

Yargılama:

1. Eğer bir polis sizi aşırı hız nedeniyle durdursa ne yaparsınız?

2. Eğer, postadan sadece sizin kullanabileceğiniz 10.000 dolar bir çek alsanız

ne yaparsınız?

Mizaç ve Affekt:

1. Son zamanlardaki duygu-durumunuzu nasıl tanımlarsınız? Normalden daha

fazla veya daha az mı duygusalsınız?

ÖYKÜ:

33

Page 34: Aile iLe Görüşme Teknikleri

1. Kaç tane erkek veya kız kardeşiniz var? Nerede doğdunuz? Küçük bir

çocukken ebeveynleriniz neye benziyordu? Çocukluğunuza ilişkin

hatırladığınız şeyler neler?

2. Okul yaşamınızda başarılı oldunuz mu? Başarınız nasıldı? Diğer

çocuklarla çok fazla oynar mıydınız? Evde hoşlandığınız şeyler nelerdi?

İlkokul neye benziyordu? Ne hoşlanırdınız? Notlarınız nasıldı? sorununuz

var mıydı?

3. Lisede siz neye okudunuz? Notlarınız

Entelektüel Birikim:

1. Valinizin adı nedir? Son zamanlarda gündemdeki en önemli haber (olay) nedir?

2. Ben dur diyene kadar 100'den 7 çıkararak (lA' dan geriye 7'şer 7'şer) sayabilir misiniz?

3. İnsanlar "Dökülen sütün ardından ağlanmazlı dediğinde ne anlıyorsunuz?

SONLANDIRMA (BİTİRME) FAZI:

1. Benim sizi anlamama yardımcı olacak, başka herhangi söylemek

istediğiniz bir şey var mı?

2. Bu görüşme için eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı? Sizin için bu

görüşmenin neye benzediğini bana söyler misiniz?

3. Bana soracağınız sorularınız var mı?

AİLE İLE DANIŞMANLIK

AİLE İLE DANIŞMANLIKToplam 50

dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakika

34

Page 35: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Uygulama 30 dakikaAile ile danışmanlığın grup içünde tartışması 30 dakikaGerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

HEDEFLER

1. Danışmanlık ilkelerini açıklayabilme.

2. Danışmanlık ilkelerini uygulayabilme

DANIŞMANLIK

Danışmanlık her hangi bir konuda başvuran bir kişiye güvenilir bilgi ve becerisi olan kişiler tarafından, bilgi ve beceri kazandırılması, kişinin bilinçlendirilerek kendi düşünce, seçim ve kararını oluşturabilmesine yardımcı olunmasıdır. Danışmanlık;

- Hizmet alan kişiyi ve ailesini bilgilendirme

- Hizmet alan kişinin sorularına yanıt verme ve kaygılarını giderme

- Bundan sonra yapması gerekenleri açıklama

- Ortaya çıkabilecek olumsuz durumlar hakkında bilgi verme amaçlarıyla verilir.

- Danışmanlık süreci

Danışmanlık aile üyelerinin/üyesinin rahat ve güvenli hissedeceği, mahremiyetine

saygı duyulan ve iletişim tekniklerinin ustaca sunulduğu bir ortamda verilmelidir.

Isıtma ve aydınlatma koşulları uygun olmalı, temiz, sakin olmalıdır.

Danışmanın Özellikleri;

Danışman güvenilir olmalı; kişinin mahremiyetini korumalıdır. Danışman,

danışmanlık istenen konuda bilgili olmalıdır. Danışman iletişim becerilerini etkili

kullanabilmelidir. Danışmanlık İlkeleri;

Aile üyesine/üyelerine iyi davranma

Güçlü bir etkileşim ve iletişim kurma

35

Page 36: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Aile üyesine/üyelerine gereksinimine uygun bilgi verme

Aile üyesine/üyelerine anlamasına, hatırlamasına yardım etme.

Danışmanın Aile üyesi/üyeleri ile Görüşmeyi Değerlendirme

Danışanla yakınlık / iletişim kurdu mu?

Danışanın duygusunu doğru yansıttı mı?

Danışanın duygularını paylaştı mı?

Danışana karşı yargılamadan açık iletişim kurabildi mi?

Danışman stresörlerle duygusal tepkiler arasında bağlantı kurabildi mi?

Problemin tanımında karşılıklı anlaşma sağladılar mı?

Danışman danışanın rahatça açıklamasına ve konuşmasına izin verdi mi?

Danışan görüşmenin sonunda yararlı seçeneklere/çözümlere ulaştı mı?

36

Page 37: Aile iLe Görüşme Teknikleri

KRİZ YAŞAYAN BİREYE/AİLEYE MÜDAHALE

KRİZ YAŞAYAN BİREYE /AİLEYE MÜDAHALEToplam 50

dakika

Kuramsal Bilgi 20 dakika- Eğitimcinin kuramsal açıklamaları 20 dakikaUygulama 30 dakikaKriz yaşayan bireye/aileye müdahalenin grupla tartışılması 30 dakikaGerekli Malzemeler:Kağıt, kalemProjektör, laptop

HEDEFLER

1. Kriz nedenlerini kavrayabilme

2. Kriz yaşayan bireye/ aileye yaklaşım ilkelerini bilme, müdahale edebilme

3.Kriz yaşayan bireyi/ aileyi uygun yere yönlendirebilme.

KRİZ YAŞAYAN BİREYE/AİLEYE MÜDAHALE

Kriz; kişinin ruhsal yapısını ve davranışını yeniden organize etmesini gerektiren, kişinin

kendisinden beklentilerinde ani değişime neden olan ve genel başa çıkma

mekanizmalarıyla başa çıkılamayan herhangi bir geçici durumdur. Yaşam sürecinde bir

dönüm noktası olarak ta tanımlanabilir. Kriz birey veya aileyi tehdit ederek varolan

dengenin bozulmasına ve tehdit altına girmesine neden olabilmekle beraber durumdan

başarıyla çıkabilmek kişisel gelişim için bir fırsat yaratabilmektedir. Caplan krize götüren

dört adım tanımlamıştır:

1. Birey, krizle karşılaştığı durumla yüz yüzedir. Gerginlik ve anksiyeteyle başa çıkmak

için geçmişte işe yarayan başa çıkma tarzını kullanır.

2. Kriz yaratan durum anksiyeteye neden olmaya ve gerginlik yaratmaya devam eder.

3. Acil problem çözme mekanizmaları kullanılır, birey yardım arar. Bütün iç ve dış

kaynakları harekete geçirilir. Problem geçmiş deneyimlerle benzerlik bulma amacı ile

yeniden tanımlanır. Birey kendini probleme göre yeniden ayarlar, bazı amaçlardan

37

Page 38: Aile iLe Görüşme Teknikleri

vazgeçilir. Bazen problem çözülür ve denge sağlanır. Problem çözülmezse gerilim

giderek artar ve birey depresyona girebilir.

4. Problem devam eder, çözülemez ve giderek artarsa aktif bir kriz durumuyla

sonuçlanır. Krizdeki kişi kendini çaresiz hisseder ve ne yapacağını bilemez. Birey

emosyonel bir yıkıma uğrayabilir veya uygun olmayan çözümlemez. bularak gerilimi

azaltırken gelecekteki sosyal işlevselliğine zarar verebilir.

Kriz oluştuktan sonra birkaç günden birkaç haftaya kadar bir zaman diliminde sona erer.

Çoğu kez kriz genellikle 24-36 saat sürer, nadiren bu süre 5-8 haftaya kadar uzayabilir.

Kriz her bireyin yaşantısının bir döneminde ortaya çıkabilecek bir durumdur. Krizdeki

birey ruh hastası değildir. Tanıya gidilecek herhangi bir patolojisi yoktur. İçinde

bulunduğu koşullar nedeni ile geçici bir gerginlik yaşamaktadır. Baldwin bakım planlama

ve değerlendirmeyi sağlayan altı kriz tipi tanımlamıştır.

Durumsal Krizler: Burada kişinin yüz yüze geldiği belirgin bir durum sonucunda orta

çıkan bir sorun söz konusudur. Örneğin alkolik bir eşin olması.

Yaşamsal Krizler: Bu krizler yaşam sorunlarının psikolojik anlamına bağlı olarak

durumsal krizlerden ayrılır. Yaşamsal krizlere örnek olarak ana baba olma, boşanma,

kronik hastalıkların gelişimi verilebilir.

Travmatik Stres Krizleri: Beklenmeyen ya da kontrol edilemeyen durumlar sonucu ortaya

çıkan durumlardır. Aile üyelerinden birinin ani ölümü, doğal felaketler ve tecavüz gibi

durumlar travmatik krizlerdir.

Gelişimsel Krizler: Gelişimsel ya da olgunlaşma krizleri yaşam sorunları geçmişte

uyumlu bir şekilde çözümlenmediği zaman ortaya çıkar. Bağımlılık, değerlerin çatışması,

cinsel kimlik sorunları örnek verilebilir.

Psikopatoloji Sonucu Oluşan Krizler: Daha önceden bir psikopatolojinin bulunduğu

duygusal durumları kapsar. Nevrozlar, kişilik bozuklukları bu gruba girer.

Psikiyatrik Aciller: Kişinin işlevlerini ciddi bir şekilde bozulduğu, yaşanan tehlikeye atan

38

Page 39: Aile iLe Görüşme Teknikleri

durumları içerir. Örneğin intihar girişimleri, akut psikoz durumları gibi.

Krize Müdahale

Krize müdahalede iki amaç vardır. Birincisi duygusal ve çevresel alandaki acil ilk

yardımla bireyin ve çevrenin acısı azaltmak, ikincisi kriz esnasında bireyin uyum ve

mücadele gücü artırmaya çalışmaktır.

Kriz çalışmalarında ilk adım kişi ve yakınları için krizin anlamını açıklamaktır. Krizi

değerlendirme şimdiki sorunun hikayesini almakla başlar.

“Semptomlar ne zaman başladı? Hasta tarafından nasıl tanımlanıyor? Hastanın

hayatında başka ne aynı zamanda başladı?”

Geçmişle ilgili hikayesi ve başa çıkma mekanizması hakkında bilgi alma :

“Daha önce benzer şekilde kriz olayı yaşandı mı? Hastanın hayatındaki önemli

birinin yaşadığı benzer kriz durumları var mı? Geçmişte yaşadığı kriz durumları ile

nasıl başa çıkmıştı? Varolan başa çıkma yöntemlerini kullanmanın sonuçları

nelerdir ? Sorunun devam etmesine neden olan biri var mı?”

Ailenin sosyal destek seviyesini değerlendirme

“Kriz anında kime başvurdunuz? Bireyin hayatındaki en önemli ve ulaşılabilir kişi

kim? Ev ortamı nasıl? Hastanın iş çevresi ve sosyal çevresi nasıl?

Hemşirenin kriz durumunu açıklayabilmesi için bazı yolları izlemesi gerekir.

39

Page 40: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Aileye Terapötik Müdahale Yaklaşımları

Psikodinamik ve İçgörü Yönelimli Yaklaşımlar

Bu ekoldeki temel kavramlar bireysel hastaların psikoanalitik tedavisinden alınmıştır. Ailede şimdi varolan sorunlar, karı-kocanın bilinçdışı çatışmaları ve geçmişteki ailelerinden kaynaklanan yansıtmaları ile bağdaştırılarak açıklanır. Örneğin kendi bilinçdışı çatışmaları ile dünyayı doyurucu bulmayan bir anne çocuğunu kendi narsistik doyumu için kullanarak çaresizlik ve suçluluk içine sokabilir. Bir aile terapisinin psikanalitik sayılabilmesi için 3 kriter öne sürülmektedir. Birincisi aile içi kişiler arası ilişkilerin dinamiğini psikanalitik kurama dayanarak

değerlendirilmesidir. İkincisi, terapiye katılanların bilinçdışı çatışmalarının farkında olmalarını ve onları çözümlemelerini sağlamasıdır. Üçüncüsü ise terapötik çerçevenin psikanalitik olmasıdır.

Bu yaklaşımı kullanan aile terapistleri, yüzleştirme, yorumlama, netleştirme teknikleri kullanarak bireylere ve eşlere içgörü kazandırarak aile dizgesinde değişiklik yapmayı amaçlamaktadır. Terapi sayesinde, bireylerin özerklik ve yakınlık gereksinimlerinin daha gelişmiş biçimde sağlanması, daha empatik ilişkiler yaşanabilmesini, duygusal tepkiselliğin azalıp, bilişsel işleyişin yükselmesi hedeflenir.

Yapısalcı Yaklaşımlar

Yapısalcı modelde, aile sistemi, karşılıklı etkileşimlerin, çeşitli ve karmaşık davranış örüntülerinin olduğu bir bütün olarak kabul edilir. Aile Terapisi, bu karmaşık davranış örüntülerinin sürecini anlamaya yardımcı bir teoridir. Bu teorinin 3 temel kavramı:

1) Aile Yapısı

2) Altsistemler ve

3) Sınırlardır.

Aile yapısı, ailenin tekrarlanan davranış örüntüleri sonucunda oluşan, aile üyelerinin

etkileşimini sağlayan, bu etkileşimle ilgili düzenlemeler koyan yerleşmiş davranış

örüntüleridir. Bir yapısı olan aile sistemi işlevlerini, bireylerin oluşturduğu altsistemlerle

yerine getirir. Her bireyin kendi başına da bir alt sistem olarak kabul edildiği ailede üç

genel alt sistemden söz edilebilir. Bu alt sistemler; karı-koca altsistemi, anne-baba alt

sistemi, kardeşler altsistemidir. Varolan altsistem ve sistemlerin bir sınırı vardır. Bu

40

Page 41: Aile iLe Görüşme Teknikleri

sınırlar bir altsistemden diğerine ne kadar duygu ve bilginin aktarılacağını, kimin kiminle

ve nasıl bir ilişkiye gireceğini belirler özellikleri açısından katı, belirsiz ve belirgin olmak

üzere sınırlar üçe ayrılmıştır. Katı sınır ile sınırlanmış altsistemler/sistemler arasında

geçirgenlik olmadığı için bireyler bağımsızlık kazanmalarına rağmen, birbirlerine

yardımcı olamaz ve birbirlerinden öğrenemezler. Eğer sınır belirsiz ise bir tür iç içe

geçmişlik söz konusu olur ve altsistemler/sistemler birbirlerine yardım etmeleri,

birbirlerinden öğrenmelerine rağmen bireyselliklerini ve farklılıklarını koruyamazlar.

Belirgin sınır özelliğine sahip ailelerde ise bireyler birbirlerinden kopmadan fakat

bireyselliklerini koruyabildikleri bir birlikteliği başarabilirler. Ailede sınırlar ve hiyerarşinin

bozulduğu durumlara bir örnek olarak aşırı koruyucu, denetleyici bir ebeveyn alt sistemi

ile edilgin yada isyankar çocuğun bulunduğu bir aile yapısı verilebilir. Yapısalcı terapötik

müdahale ebeveyn ilişkilerinin artmasını, üçgenselleşmenin çözümlenmesini hedefler.

Kullanılan teknikler arasında canlandırma, odaklama ve sınır oluşturma sayılabilir.

Terapötik müdahale sırasında ailede olan sorunların canlandırılması, sorunu temsil eden

bir duruma odaklanılması ve sınırların netleştirilmesi (örneğin kızı adına konuşan

anneye, kızına yardım etmeye çalıştığı ama bunu kızının kendisinin yapması gerektiği

söylenerek) sağlanır.

Bilişsel-Davranışçı Yaklaşımlar

Bu terapötik müdahale yaklaşımında öğrenme ilkeleri kullanılır. İletişim becerileri, sorun

çözme becerileri, karşılıklı pekiştirme ve işlemsel koşullanma teknikleri kullanılır. Bunun

için uyumlu davranışları ödüllendirip, uyumsuzları ödüllendirmeme tekniği bunlardan

biridir. Girişimlerin odağı sorun oluşturan davranışlardır. Bir iletişim uzmanı olan

hemşire, aile üyelerine, düşünce ve davranışlarını net biçimde ifade etmeyi öğretir.

Sorun çözme beş aşamada oluşur: sorunun belirlenmesi, amaç oluşturma, çözüm

önerileri getirme, önerileri uygulama ve sonuçları değerlendirme. Davranış değişiklikleri

için olumlu pekiştirme ve ev ödevleri kullanılır.

41

Page 42: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Stratejik Yaklaşımlar

Girişimlerin odak noktası ailede yakınma ya da yakınmalara neden olan sorun olarak

kabul edilir. Bu yaklaşıma göre semptomların nedenlerinden birkaçı ailenin başarısız

problem çözme yöntemleri, yaşam siklusuna geçişlerinde uyum sağlamada beceriksizlik

ve kötü işlev gören hiyerarşik yapıdır. Ailenin sorunu çözebilmesi için varolan kalıbı

değiştirip yeni bir kalıba ulaşmaları hedeflenir. Bu hedef için alt amaçlar, katı geri

bildirimlerin önlenebilmesi, yeni sonuçla birlikte semptomun devamlılığının değiştirilmesi

ve daha berrak bir hiyerarşik tanımın yapılabilmesidir. Aile yapısına direkt bir öneri

getirilmez; aile yeniden organize olmanın doğrultusu açısından oldukça serbesttir.

Değişim için, sorunu yeniden çerçevelendirme, belirti ile bağlantı taşıyan davranış

ödevleri gibi belli başlı teknikler kullanılır. Bu yaklaşımda iletişim-dil ve anlamlandırma

süreçleri özellikle önem taşımaktadır.

Sistemik Yaklaşım

Aile, bilgi alış verişi ve aktif bir iletişimin olduğu bir sistem olarak kabul edilir. Ruhsal

belirtilerin, kişinin içinde bulunduğu sosyal ortamla olan bağlantısı vurgulanarak,

terapötik müdahalenin bu doğrultuda gerçekleştirilmesi planlanır. Ruhsal sorunlar,

bireyin içinde bulunduğu sisteme, sistemdeki kişilerle ilişkilerine mantıklı bir uyum olarak

değerlendirilir. Etiyolojiye yaklaşımda semptomlardan sorumlu olan herhangi bir aile

bireyi olmayıp, hatta fonksiyonu bozuk ailede olmayıp ‘’aile oyunudur’’. Aile kısır bir

döngü şeklinde süregiden etkileşim örüntülerine hapis olmuşlardır. Bu yaklaşımda

sistemlerin kendi kendine sürekli olarak değiştiği ve geliştiği ancak görünürde stabil

olduğu kabul edilir. Sistemik terapötik yaklaşımın işlevi ailenin değişebilme becerisinin

gelişmesi, değişme potansiyelinin özgürleşmesidir. Ailenin nasıl olması gerektiği

konusunda terapistin kendi çözümlerini aileye kabul ettirmeye çalışması yerine ailenin

kendi çözümlerini bulmasına yardımcı olmak esastır.

Eksperiyental/ Humanistik Yaklaşım

Aileyi kişiler arası etkileşimle oluşan bir sistem olarak tanımlanır. Bu yaklaşıma göre

iletişim, aile sisteminin sağlıklı yada sağlıksız olmasının en temel belirleyicisidir. Nasıl

iletişim kurulacağı karmaşık bir olay olmasına rağmen, iletişimin kendisinin öğrenmeye

dayandığı kabul edilir. Ayrıca terapide bireyin benlik saygısı üzerinde de durulur.

42

Page 43: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Üç iletişim düzeyi tanımlanmıştır:

1) anlam düzeyi (sözel iletişim/kelimeler-anlamları)

2) çağrışım düzeyi (vücut ve ses iletişimi ile anlamla ilgili mesaj)

3) çevre düzeyi (iletişimin geçtiği yer ve zaman).

Bunların dışında kişiler arası ilişkilerde kullanılan beş iletişim çeşidi vardır:

1) Yatıştırıcı iletişim: iletişimin bütünün içindeki benlik diğer kişi ve çevre boyutlarından,

benliğe hiç önem verilmez ve diğer kişi ile çevre dikkate alınır. Bu iletişim şeklinde kişi

ne olursa olsun kabul eder, katılır.

2) Suçlayıcı iletişim: iletişimin bütünü içinden diğerleri ve çevreye önem verilmez, önemli

olan sadece benliktir. Bu iletişim şeklinde kişi varoluşunu, suçlayarak, kabul etmeyerek

devam ettirir.

3) Süper mantıklı iletişim: iletişim bütünü içinden benlik ve diğer kişiye önem verilmez,

önemli olan sadece çevredir. Bu iletişim şeklinde kişi genelde katı, prensipli, objektif,

obsesif kompulsiftir.

4) İlgisiz iletişim: iletişim bütünü içinden benlik, diğer kişi ve çevre boyutlarının tümü

dikkate alınmaz. Bu iletişim şeklinde kişinin söylediği hiçbir şeyle ilgili değildir.

5) Uygun iletişim: iletişimin bütünü içinden benlik, diğerleri ve çevre boyutlarının tümü

dikkate alınır. Belirtilen bu beş iletişim çeşidinden ilk dördü işlev bozukluğu olan ailelerin

kullandığı iletişim şekilleridir.

Tedavi sürecinin iki temel amacı vardır. Birinci amaç her üyenin başkalarının yanında,

kendi ve diğerleri hakkında düşündüğü/hissettiği/gördüğü şeyleri uygun ifade biçimleri

olarak açıklayabilmesini sağlamaktır. İkinci amaç bireyselliğe saygının varolduğu bir

bütün içinde kararların güç yerine pazarlık/araştırma ile alınmasını gerçekleştirmektir.

Eğitsel Yaklaşımlar

Bazı yeni çalışmalar bu yaklaşıma önem kazandırmıştır. Hastaların ailelerine, diabet ve

hipertansiyonda nasıl suçları yoksa bu hastalıklarda da suçlarının olmadığı bilgisi iletilir.

Etiyolojik-patogenetik model yerine, başa çıkmayı sağlayan, bilgilendiren model

43

Page 44: Aile iLe Görüşme Teknikleri

kullanılır. Bilgilendirme, çalışma grupları, yazılı kaynaklar, broşürler aracılığı ile yapılır.

Bu yaklaşımlar, kronik ruhsal bozuklukların yanısıra çocuk gelişimi, iletişim gibi

konularda da uygulanmaktadır.

Terapötik Müdahale Sürecinin Özellikleri

Aileye terapötik müdahale terapisi genellikle beraber yaşayan aile üyelerinin tümünün bir

araya getirilmesi ve hemşire ile birlikte görüşülmesi şeklinde yürütülür. Ancak

uygulamada, tüm geniş aileyi (nineler, dedeler, dayılar, amcalar, halalar ve benzerleri)

bir araya getirmeyi amaçlayarak çalışmayı doğru bulan hemşireler olduğu gibi bir tek

bireyle de aileye terapötik müdahale uygulanabileceğini, önemli olanın ilişkileri ele almak

olduğunu savunan görüşler de vardır. Evlilik terapisinde, evli (ya da birlikte yaşayan) çift

birlikte görüşmelere alınır. Bireysel terapilerin olduğu durumlarda önemli bir sorun, çifti

gören terapist yada terapistler ile terapiyi sürdüren terapistlerin işbirliği kurarak

çalışabilmeleridir.

Aileye terapötik müdahale çalışmasını yürütecek olan hemşirenin özellikleri açısından

önemli olan noktalar, geniş bir eşduyum becerisine sahip olabilme; psikiyatrik bakım

konusunda bilgili olma; karışıklığa dayanma gücü; terapötik sürece kendi katkısını ve

etkisini ele almaya istekli ve yeterli olmadır.

Değerlendirme aşamasında, hemşire bir geçmişi paylaşan, anıları olan bir grupla

konuşmaktadır. Ailenin kendine özgü değerleri ve iletişim diline başarıyla uyum

gösterebilmesi gerekir. Bu uyumu sağlamayı kolaylaştırmak için kullanılabilecek

teknikler, aynı dili kullanma, ailenin ve tek tek bireylerin değerlerini ve güçlerini

vurgulama ve övme, yargı belirtme yerine etkileşimsel (döngüsel) sorgulama (örneğin;

karınız öyle yaptığı zaman siz ne yapıyorsunuz? sorusu gibi) tekniklerdir. Değerlendirme

sürecinde, her üyeden, sorunu ve sorunun tarihçesini kendi gördüğü açıdan tanımlaması

istenir. Bir üyeye sorulan sorunun aynısı diğerlerine de sorulmalıdır. Söylenenlere karşı

oluşan etkilenme de her bir üyeden alınır. Bireylerden “ben” diliyle konuşmaları istenir.

Her birinin çözüm konusundaki öneri ve düşünceleri alınır. Birbirlerine söylediklerinin

aynı anlamlarda işitilip işitilmediği araştırılır. Rol değiştirme ve eşleme gibi psikodrama

teknikleri kişilerin birbirlerinin davranışlarından nasıl etkilendiklerini anlamalarını

sağlamada çok yararlı olabilecek tekniklerdir. Hemşire, görüşme odasında bireylerin

44

Page 45: Aile iLe Görüşme Teknikleri

birbirleri ile etkileşimlerini gözleyerek, sorunu netleştirme ve etkileşimlere ilişkin

yorumlamalar yapar. Sorun konusunda değişimleri tetikleyen önemli araçlardan birisi de,

yeniden çerçevelemedir. Bu, genellikle olumsuz etiketlenen davranışı olumlu bir

çerçeveye alan, yeni bir bakış açısı getiren, davranışın işlevsel yararına odaklanan bir

yorumlamadır. Bu şekilde, olumsuz duygu yükünün azalarak kişilerin anlayış ve değişim

gücü kazanmasına yardımcı olan bir tekniktir. Aile terapisinde davranışsal kalıplara

odaklanılmaktadır. Aile üyelerinden birinin davranışı diğer üyelerde, etkileşime bağlı

davranışlarla sonuçlanır. Değişim süreci de bu davranışsal ardışıklığın farkedilmesi ve

değiştirilmesi biçiminde olacaktır.

Aileye terapötik müdahale sürecinde, genellikle görüşmeler arası sürede, ailenin

değişimini sağlayacak doğrultuda bireylere ya da aileye ‘ev ödevleri’ verilir. Bunlar,

yakınmaların ve sorunların denetlenebileceğini gösterebilecek ve çözüm doğrultusunu

pekiştirecek davranışsal ödevler, izleme notları gibi ödevlerdir.

Aile ile görüşmeler sırasında hemşire etkin bir şekilde yönlendirici de olabilmelidir.

Örneğin, aile üyelerinin oturma düzeninde değişiklikler önerebilir; iletişim becerileri

konusunda etkin bir eğitimci rolü üstlenebilir; aile içi şiddet ya da tartışmaları sınırlayıcı

ve yasaklayıcı olabilir. Bu tür durumlarda, tartışmaların belli bir süreye sıkıştırılması

önerilerek aileye bu tür durumların aslında onların denetiminde olan durumlar olacağı

mesajı verilebilir.

İletişim becerileri aslında davranışsal değişiklikleri sağlamak açısından özellikle önem

taşır. Açık ve net iletişim, soru sorabilme yetisi, söylenenlerin karşındakiler tarafından

nasıl anlamlandırıldığının soruşturularak araştırılması becerileri sorunların

çözülebilmesini sağlayacak araçlardandır. Hemşire, görüşmeler sırasındaki tarzı ve

iletişimi ile üyelerin etkileşimsel iletişim konusunda beceri kazanmalarını sağlayabilecek

bir örnek (rol model) oluşturmalıdır.

AİLE DEĞERLENDİRME FORMU

45

Page 46: Aile iLe Görüşme Teknikleri

1.Demografik Veriler2.Roller Kurallar ve İlişkiler

Karar verme patterni, İletişim patterni, Kurallar ve roller

3.Sosyo ekonomik ve kültürel faktörler Sağlık gereksinimini karşılama durumu Rol sorumluluk ve değerleri Dinle sağlık ilişkisi Değer sistemi

4.Çevresel Faktörler5.Sağlık ve tıbbi öyküsü

Ailenin sağlık ve hastalık öyküsü Ailenin sağlık bakımını arama, isteme durumu Ailenin hastalık, tedavi ve sağlık anlayışı Ailenin sağlık bakımı verenleri algılayışı Ailenin sağlık öncelikleri

6.Riskli Aileler Çok sorunları olan krizli aile Sağlıksız aile( işlevselliği bozulmuş aile) Göçmen aile Kayıtlı olmayan aile Kronik hastalığı olan aile Yaşlı aile Sosyo ekonomik durumu iyi olmayan aile Şiddetin var olduğu aile

7. Ailede şiddetin değerlendirilmesi Hırpalanmış,Kötüye Kullanılmış Çocuklar:Sorunun gözlenmesi, şiddetin sıklığı,

tedavisi Hırpalanmış Kadın: Sorunun gözlenmesi,hırpalanmış kadının özellikleri kaynak/

eylem Hırpalanmış Yaşlı: Sorunun gözlenmesi, yaşlının özellikleri

AİLE VE BİREYE YÖNELİK PSİKO EĞİTİMSEL HEMŞİRELİK PROTOKOLLERİ

1.Bilgilendirilmiş onam ve uygunluğu arama: Hasta katılımı Aile üyesinin hasta tanımı Aile üyesinin izni (onamı)

2.Kayıtlardan elde edilen öykü ( bilgi ) Son bir yıldaki hastanede yatış günü Son bir yıldaki hastaneye yatış sayısı İlk yatış

46

Page 47: Aile iLe Görüşme Teknikleri

Son çıkıştan beri kontrol/ poliklinik kaydı Psikiyatrik tanılar Hemşirelik tanıları Tıbbi öykü, anamnez Diğer tıbbi problemler

3.Hastanın klinik değerlendirilmesi Hastalığın hasta tarafından algılanması Hastaneye yatış sebebinin hasta tarafından algılanması Var olan hastalık belirtilerinin hasta tarafından tanınması Semptomlar ile başa çıkmada hastanın bulduğu şeyler Tedavi ve hastalığa karşı hastanın tutumu Hemşirelik tanısı Psikiyatrik semptomlar (Problem değerlendirme ölçeği ) Hasta hedefleri Hastanın sosyal ve boş vakit aktiviteleri

4.Aile üyesi ile görüşme (Katılıma rıza gösterdiğinde ) Aile üyesinin hastaneye yatış sebebini algılayışı Aile üyesinin hastalık belirtilerini tanımlaması Aile üyelerinin semptomlarla baş etmede bulduğu şeyler Aile üyelerinin hastanın tedavisi ile ilgili hedefleri Aile üyesinin hastaya ayırdığı haftalık saat/ zaman Hastalığa karşı ailenin tutumu Ailenin sosyal ve boş vakit aktivitelerini algılama ve beklentileri

5.Uzman klinik hemşirelerinin bilgi sentezi ve psikoeğitimsel planı uygulaması Psikolojik eğitim için karşılıklı amaçlar ( Hasta, aile algılaması ve klinik

hemşirelerin değerlendirmeleri ile ) Hasta ve aile gereksinimlerine göre aile ve hasta için psiko-eğitim planı yapma ve

geliştirme6.Taburcu Planı ve sonrası

İnterdisipliner taburcu planı Taburcu sonrası halk sağlığı, ruh sağlığı, evde bakım hemşiresi ile temas Gerektiğinde uzman klinik hemşiresi ile telefon teması Taburcu sonrası bir yıllık değerlendirme

Aile ile Görüşme14. Eğitime görüşme ilkeleri doğrultusunda başlama (aileyi selamlama)15.Aile bireylerinin evde ilaç kullanmaya ilişkin endişelerini ifade etmeleri için açık

uçlu sorular sorma ("ilaç kullanmaya ilişkin endişelerinizden bahseder misiniz?, ilaç kullanmaya ilişkin güçlükleriniz neler?.. ".)

16.Hastaya bakım verecek birey/bireylerin ilaçlara ilişkin var olan bilgisini öğrenme ("hastanızın kullandığı ilaçlara yönelik neler biliyorsunuz? ")

17.Aile bireylerinin ilaçlara ilişkin var olan doğru bilgileri destekleme18.Aileye hastaya verilen ilacın neden verildiği ve hastalığı tedavi etmedeki

etkisini anlaşılır bir dille anlatma19. İlaçtan beklenen olumlu etkinin görülmesi için düzenli kullanmanın önemini

anlatma (özellikle ilk alımda etkisinin yaklaşık I hafta 10 günden sonra başlayacağını belirtme)

47

Page 48: Aile iLe Görüşme Teknikleri

20.Özellikle i lk kullanımda beklenen olumlu etkilerden önce yan etkilerin görülebileceği ve yan etkilerin her bireyde farklı düzeylerde görülebileceğini söyleme

21.Aileye ilaç kullanımı sırasında hastalarının günlük yaşamında yapması gereken değişiklikleri, uyması gereken durumları (araç kullanma, alkol-ilaç etkileşimi, ince motor becerilere] etkisi) açıklama

22. İlaç yan etkileri ortaya çıktığında yapmaları gereken uygulamaları açıklama (ilacın çeşidine göre)

23.Yan etkiler çok ciddi düzeyde ise mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini açıklama (ilaç entoksikasyonu, akut distoni vb.)

24.Aileye soru sorma fırsatı verme25.Ailenin sorularını yanıtlama26. Görüşmeyi görüşme ilkeleri doğrultusunda sonuçlandırma

HASTAYA TABURCULUK EGITIMI VERME

1. Hastanın taburculuğa ilişkin duygularını ifade etmesine yardımcı olma (görüşme ilkeleri doğrultusunda)

2. Hastanın hastalığına ilişkin bilgi gereksinimini belirleme

3. Hastaya, hastalığının durumunu, tedavinin etkilerini anlatma

4. Hastalığın işlevselliğine, rol ve sorumluluklarına, insanlarla iletişimine etkisini açıklama

5. Hastalıkla birlikte evde ya da iş yerinde okulda nasıl yaşayacağı dikkat edeceği durumlar hakkında bilgi verme

6. Hastalık semptomlarını artırabilecek durumlar (iş ve aile yaşamında sorunlar, ilaç kullanmayı bırakma, çevre ve eş desteğinin olmaması vb.) hakkında bilgi verme

7. Hastalık belirtilerinin önlenmesinde ilaç ve önerilen diğer tedavilerle uyumunun önemini açıklama

8. Hastalığın yeniden başlama belirtilerini açıklama (uyku düzeninde, yeme bozukluklar, duygusal durumunda değişiklikler, içe kapanıklık intihar düşünceleri ya da girişimleri, davranışlarında kontrolsüzlük, aşırılık vb) açıklama.

9. Bu belirtiler olduğunda hastaneye başvurması gerektiğini hatırlatma

10.Hastaya soru sorma fırsatı verme

11.Hastanın sorularını yanıtlama

12.Görüşmeyi görüşme ilkeleri doğrultusunda sonuçlandırma

48

Page 49: Aile iLe Görüşme Teknikleri

49