ahmet Şefİka kİlİmcİ Özel eĞİtİm uygulama merkezİ ve Özel eĞİtİm İŞ uygulama...
DESCRIPTION
AHMET ŞEFİKA KİLİMCİ ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ VE ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ. BAHRİYE ERYİĞİT PSİKOLOG EVRİM KÜLAH PSİKOLOG. ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUK ANNE BABA KARDEŞ. - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
AHMET ŞEFİKA KİLİMCİ ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ VE
ÖZEL EĞİTİM İŞ UYGULAMA MERKEZİ
BAHRİYE ERYİĞİT PSİKOLOG
EVRİM KÜLAHPSİKOLOG
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUK
ANNE
BABA
KARDEŞ
Her annenin hamileliği sırasında “kızın mı olsun ,oğlun mu olsun “diye sorulduğunda genelde , “fark etmez, yeter ki sağlıklı olsun” diye yanıtlar duyarız.
Ancak çeşitli nedenlerden dolayı ,özürlü çocuk sahibi olmak bazen kaçınılmaz oluyor.
Her insan ,
her an özürlü olabilir
Bir insan özürlü olsa bile
yeteneklerini geliştirip,kullanabileceği durumlar vardır.
Fakat öncelikle yapılması gereken , özürlülüğün öncelikle anne baba tarafından kabul edilmesidir.
Yalnız unutulmaması gereken ,her hastalık ve rahatsızlıkta olduğu gibi gelişmede ki gerilik yada eksiklilerde de ERKEN TEŞHİS ve durumun ortaya çıkarılması tedavinin yarısıdır.
Anne babanın yapacağı en önemli şey çocuk gelişimi ve eğitimi hakkında bilgi sahibi olmaları ve çocuğun gelişimini yakından izlemelidirler.
Çocuğun gelişiminde normal beklentilerin dışında eksiklik ya da bir geri kalma durumu gözleniyorsa , derhal bir DOKTORAbaşvurularak bir rahatsızlığın ya da gelişmede bir aksaklığın olup olmadığı araştırılmalıdır.
Ailede özürlü bir çocuğun oluşu olağan üstü yeni bir durum yaratır.Aile bu durumda değişik tutumlara girer.
Önce aile çocuğun neden özürlü olduğunu merak eder, öğrenmek ister.
Çoğu kez başına gelen bu duruma anlam veremez.
Problemle nasıl baş edeceğini bilemez.
Bu konularda bir çok yerlere başvurur. Hacılara ,hocalara, doktorlara, hastanelere gider.
Bu başvurularda neden böyle olduğu düzelebilir mi?
Gibi sorulara yanıtlar arar.
ENGELLİ BİR ÇOCUĞA SAHİP OLAN
ANNE BABALARIN
TEPKİLERİ
Şok-
İnkar-
Acı- Depresyon
Çocuğunun engelli olduğunu anlayan anne babaların çoğu ilk başta çaresizlik ve aşırı ağlamayla mantıksız bir davranış süreci ve kuvvetli bir ŞOK yaşayabilirler
Bazı anne babalar, çocuğun engelli olduğu gerçeğinden kaçmaya çalışır ve bu durumu görmezden gelebilirler.Çocuğun engelli olduğu gerçeğinin reddedilmesi, ilerleyen yıllarda farklı şekilde görülmeye başlanabilir.Bazı anne babalar çocuğunun yeteneği düzeyinde performans göstermediğine inanır.( O,sadece tembel)
Çocuklarına gereksiz yere baskıda bulunurlar.Bazı anne babalar ise çocuğunun olduğundan çok daha kötü durumda olduğuna inanırlar ve bu yüzden eğitimine yönelik hiçbir çaba içine girmeyebilirler.
Bu durumu İNKAR ederler.
Anne babalar, çoğunlukla engelli bir çocuğa sahip oldukları için hayal kırıklığı duyarlar.
Bazıları için bu durum, ideal çocuğun ölümünün sembolüdür ve sevilen birinin kaybına benzer bir ACI tepkisi gösterebilirler.
Acı ve depresyon bazı anne babalarda yaşamları boyunca yaşanabilir.Depresyon içe dönük bir kızgınlıktır.
Çelişki-
Kızgınlık-
Suçluluk-
Utanç
Anne babalarca çocuklarına karşı yaşanan sevgi ve kızgınlık duygularının şiddetini , engelli çocuk arttırır. Bazı anne babalar zaman zaman çocuklarının ölümünü bile isteyebilirler .
Çocuklarını çok sevdikleri halde böyle duygular yaşamaları ÇELİŞKİdir.
KIZGINLIK iki şekilde kendini gösterir:Birinci tipi “niçin ben” sorusuyla ifade edilir.
İkinci tipi ise ,ait olduğu kaynaktan başkasına yönelerek yer değiştirendir. Yaşamlarını alt üst ettiği için çocuklarına kızgınlık duyan ana babalar bu kızgınlıklarını eş ya da diğer çocuklarına yöneltirler .
Suçluluk duygusu ,özürlü çocuğu olan anne babaların üstesinden gelmede en fazla zorlandıkları duygudur.
Anne babalar ,çocuklarının özürlü olmasına neden olduklarına ya da geçmişteki hatalarından dolayı cezalandırıldıklarına inanabilirler
Suçluluk duygusu”keşke” düşüncesine bağlıdır.
“keşke sigarayı bıraksaydım” ,
“keşke daha erken yaşlarda doğum yapsaydım” ,
“keşke ona daha çok yardım etseydim” v.b
Pazarlık Etme-
Kabul-
Uyum
Çok seyrek görülen PAZARLIK evresi, anne babaların,çocuklarını normal hale getirmesi için tanrı,bilim adamları ya da başka herhangi biriyle pazarlık etmesidir.
”Sen benim çocuğumu iyileştirirsen namaza başlayacağım” v.b.
KABUL anne babaların ulaşmak için en çok çaba gösterdikleri bir amaçtır.
Kabul, sürekli olan ve sorunları anlamak ve çözmek için bilinçli çaba gerektiren bir durumdur.
Ancak , önceki olumsuz duygular hiçbir zaman tamamiyle ortadan kalkmaz.
Anne babalar bu duyguların üstesinden gelerek gelişir ve kendilerini ve çocuklarını kuvvetli ve zayıf yanlarıyla kabul etmeyi öğrenirler.
UYUM, birden bire başlayan ve bir noktada biten bir durum değildir.
UYUM,amaçların ve isteklerin yeniden sıraya sokulmasını ve zaman zaman değişiklik yapmayı gerektirir.
Bireyin kişilik özellikleri ve tutumlarından etkilenen ve yaşam boyu süren bir süreçtir.
AİLE İÇİ İLİŞKİLER
Aile içinde böyle engelli bir çocuk olduğuna göre,
Bu diğer kardeşlere nasıl anlatılacak? Kardeşlerin bu çocukla ilişkileri nasıl düzenlenecek?
Yakın akraba ve tanıdık çevreye bu nasıl anlatılacak?
Misafirliğe giderken ,eve misafir geldiğinde nasıl davranılacak?
Çocukta misafirliğe götürülecek mi? Misafirlerin yanına çıkarılacak mı?
İlk kez çocukla karşılaşanlara durumu nasıl anlatalım?
Sokakta yürürken herkes çocuğuma bakıyor,nasıl davranmalıyım?
Bir aile için engelli bir çocuğa sahip olmak oldukça güçtür.Engelli çocukların hak ettikleri yaşam koşullarına ulaşabilmeleri için ailenin çok uğraşması, çocuğa destek vermesi gerekir.
Ailenin olayı kabullenmesi zordur, duygusal sarsıntılara yol açar.
Ailenin ve engelli kişinin elinde olmayan nedenlerden sahip olunan özürlülük bir SUÇ değildir.
Özürlü olmak UTANILACAK bir durum da DEĞİLDİR.
Bir çocuğu bir çiçeğe benzetirsek, aile de onun yetişeceği topraktır.
Toprak ne kadar iyi ve verimliyse ,o çiçek de o derece iyi gelişir ve yetişir
Engelli olsun ya da olmasın her çocuğun her şeyden önce sevgiye ,ilgiye gereksinimi vardır.
Özellikle engelli çocuklar oldukça hassastır. Bu nedenle onların daha çok sevgiye ve ilgiye ihtiyaçları vardır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli ÜÇ NOKTA vardır
Birincisi:Anne baba tarafından (genellikle anne) engelli çocuğa aşırı ilgi ve sevgi göstererek çocuğun kendi başına hiçbir şey yapamaz hale getirmemesi,aksine çocuğun kendi başına günlük yaşama uyum sağlayabilecek yeteneklerini geliştirmesini sağlamalıdır. Fakat burada da çocuktan ne yeteneklerinin altında ne yeteneklerinin üstünde davranışlar beklenilmemesine dikkat edilmelidir.
Aslında bu diğer çocukların gelişimi ve eğitimi için de geçerlidir.
İkincisi:Anne babanın dışında diğer aile bireyleri kardeşler ,birlikte oturulan yakın akrabalar,komşular eğitimciler ve öğretmenlerin de engelli çocuğu kabullenip ona anlayış, ilgi ve sevgi göstererek ,onun gelişmesini ve yaşamdan tat almasını desteklemelidirler
Üçüncüsü: Anne babanın – özellikle annenin- tüm ilgi sevgi ve dikkatlerini engelli çocuk üzerinde yoğunlaştırıp ailedeki diğer engelsiz , sağlıklı çocukları ihmal etmemelidirler
KARDEŞ İLİŞKİLERİ
Anlamlı her ilişki gibi kardeş ilişkilerinin de değişik durumları vardır.
İlk çocukluk döneminde kardeşler birbirleri için sürekli bir arkadaşlık kaynağıdırlar.
Bu ilk akran ilişkisi, sosyal gelişme için bir başlangıçtır.
Oyun döneminde;oyuncaklarını,giysilerini, odalarını paylaşmalarının yanı sıra önemli bir çok deneyimlerini de paylaşmayı öğrenirler.
Çocuk bu sosyal ilişki sayesinde daha sonra öğreneceklerinin temelini alır ve kişiliğini geliştirir.
Okul dönemi sürecinde ,aile dışındaki bireylerle etkileşime girerler. Birbirlerinden öğrendikleri becerileri , aile dışındaki bireylerle kuracakları ilişkilerde kullanırlar.
Ergenlik döneminde birbirlerine karşı karmaşık duygular hissettikleri halde cinsellik ,karşı cinsle arkadaşlık ve buna benzer konularda birbirlerinin sırdaşı ve danışmanı olurlar.
Yetişkinlikte ise kardeş ilişkisi yeni bir özellik kazanır,evden ayrılıp bağımsız bir hayata başlarlar.
Artık bu sevgi yumağına kardeş çocukları da katılır.
Yaşlılıkta, çocuklar evlenip evden ayrılınca ve eşler de ölünce ,destek mekanizması yeniden kardeşler arasında işlemeye başlar.
Hatta bazı durumlarda yaşlılıkta aynı evde yaşamaya başlamakta bir bakıma yaşamlarının ilk dönemlerine dönmüş sayılmaktadırlar.
Engelli bir kardeşe sahip olmanın normal gelişim gösteren kardeş üzerindeki etkileri konusunda yapılan araştırmalar genel olarak birbirinden farklı sonuçlar ortaya koymaktadır.
Bu araştırmalar,engelli bir kardeşin normal gelişim gösteren kardeş üzerinde hem OLUMLU hem de OLUMSUZ etkilere neden olabileceğini vurgulayan bulgular ortaya koymaktadır
Engelli bir kardeşe karşı normal bir gelişim gösteren kardeşin tepkileri ve hissettikleri durağan değildir.
Engelli bir kardeşe sahip olan kardeş,uyum sağlarken ve günün gerçekleri ile başa çıkmaya adapte olurken zaman içersinde değişmeye oldukça meyillidir.
Engelli bir kardeşe sahip olan her bir çocuğun tepkisi onun yaşı ve gelişim seviyesine bağlı olarak değişmektedir.
Engelli bir kardeşi olan okul öncesi dönemdeki çocukların kafaları karışabilir,şaşırabilir, korku hissedebilir, üzülebilir ve kızabilirler.
Engeli bulunmayan kardeşler,anne babalarının engelli kardeşe verdikleri zamanı reddedilme olarak hissedebilir ve gücenip kızabilirler.
Onlar anne babalarının engelli kardeşlerini neden daha çok sevdiklerini merak edebilirler
Bu yaştaki çocuklar,engelli kardeşin fiziksel görünüşünü ya da davranışsal tepkilerini taklit edebilirler.
Bu dönemdeki çocukların ,davranışsal gelişimlerinde gerileme olabilir ya da tam tersine “mükemmel”çocuğa uygun davranmaya çalışabilirler.
Okul öncesi dönemdeki normal gelişim gösteren çocuk,engelli kardeşinden büyük ise anne baba baskılarını ve kardeş kıskançlığını yoğun bir şekilde yaşayabilir. Daha küçük ise anne babası ile kardeşinin bakımı konusunda yarışabilir,engelli kardeşinin uygun olmayan davranışlarını anne babanın dikkatini çekebilmek için taklit edebilir.
Okul döneminde çocuklar, toplumun nitelemelerine daha duyarlıdır.
Engelin görünümüne ve engelli kardeşin yaşına bağlı toplumun olumsuz tepkilerine tecrübe edebilir.
Engelli kardeşlerinin fiziksel özellikleri ya da uygun olmayan davranışları karşısında utanma ve sıkılma hissedebilirler.
Okul çağı çocukları kardeşlerinin engelinin bulaşıcı olması konusunda endişelenebilir ve ya problem geliştirebilirler.
Kendileri engelli olmadığı için suçluluk duygusu yaşayabilirler.
Bazen kardeşlerine karşı koruyucu ve destekleyici bir davranış da geliştirebilirler.
Anne babaların tutumların kardeşleri bu zor durumdan uzaklaştırabilir , kendi ve kardeşi hakkında olumlu duygular yaşamalarını sağlayabilir.
Engelli kardeşi olan ergenlik dönemindeki çocuklar , engelli kardeşlerine gelecekte ne olacağını,toplumda engelli kardeşlerinin kabul görüp görmeyeceğini ve evlenecekleri kişinin engelli kardeşini kabul etmeyeceğini merak edebilirler
Gelecekte engelli kardeşlerinin sorumluluğu ve kendi çocuklarında da böyle bir engel durumunun olup olmayacağı konusunda endişe duyabilirler.
Normal gelişim gösteren çocukların engelli kardeşlerine yönelik duygusal tepkileri çeşitlilik göstermektedir.
Bu duygusal tepkiler sekiz grupta incelenmektedir.
1-Kızgınlık:
Belki de normal gelişim gösteren çocukların en yaygın gösterdikleri tepkidir. Normal gelişim gösteren çocuğun engelli bir kardeşe sahip olması doğal olarak kızgınlık duymasına neden olacaktır.
Engelli çocuğun anne babanın aşırı ilgisine gereksinimi,engelli çocuğun özel ihtiyaçlarının aile üyelerinin belirli etkinliklere ve tatillere katılımına sınırlamalar getirmesi ,engelli kardeşin özel tedavileri ve terapileri nedeniyle aileye getirdiği maddi yük, büyük kardeşlerin zihinsel engelli kardeşin bakımından sorumlu olmaları ve engelli bir kardeşe sahip olmanın getirdiği sosyal zorluklar normal gelişim gösteren kardeşlerde kızgınlık duygularına neden olmaktadır.
2-Kıskançlık:
Kızgınlıktan daha kolay olarak gelişebilen bir duygusal tepkidir. Özellikle engelli kardeş nedeniyle anne babaları açısından önemlerini yitirdikleri kaygısıyla kıskançlık hissedebilmektedirler.
Engelli kardeş anne babanın ilgisi ve sevgisi için bazen bir rakip veya yarışmacı olabilir.Sıklıkla normal gelişim gösteren kardeş anne babanın dikkatini çekebilmek için okulda ve evde davranış problemleri sergileyebilir.
Örneğin, akademik ve davranışsal problemler çıkarmaları,yalan söylemeleri ve ya beklenmeyen garip davranışlarda bulunmaları kıskançlık sonucu ortaya çıkan davranış değişikliklerindendir.
3-Düşmanlık:
Kıskançlık duygularının yol açtığı doğal bir tepkidir.Çocuklar yetişkinlere göre olaylara daha kişisel bir açıdan bakarlar.
Engelli kardeşin engel durumunu tüm sorunların kaynağı olarak görüp , zihinsel engelli kardeşine karşı düşmanlık hissedebilir. Bu duygular, fiziksel saldırganlık , sözel taciz ve alay etme şeklinde kendini gösterir.
4-Suçluluk:
Normal gelişim gösteren kardeşler sıklıkla suçluluk duyarlar.Fakat bu duygular anne babaların gösterdiği suçluluk duygularından farklıdır.
Kardeşlerin suçluluk duyguları engelli kardeşleri hakkında olumsuz duygulardan kaynaklanabilir ya da engelli kardeşine kötü davranmanın bir sonucu olabilir.
5-Keder:
Çocuklar zihinsel engelli kardeşleri için keder duyarlar.Onların bu kederleri sıklıkla anne babalarının üzüntüsünü yansıtır.
6-Korku:
Normal gelişim gösteren çocuklar aynı zamanda korkuyla karşılaşırlar. Onlar gelecekte kendilerinin ya da çocuklarının zihinsel engelli olabileceğinden korkarlar. Ayrıca ileride engelli kardeşinin tüm bakım sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalabilecekleri endişesini duyarlar.
7-Utanma ve Sıkılma:
Engelli kardeşi olan normal gelişim gösteren çocukların sıklıkla yaşadıkları duygusal durumlardır. Çocuk engelli kardeşinden utanabilir,onunla birlikte gezmekten ve görünmekten sıkılabilir.Araştırmalar sıkıntının derecesinin engelin derecesi,engelli çocuk ve kardeşinin yaşıyla ilişkili olduğunu ileri sürmektedir.
8-Reddetme:
Normal gelişim gösteren çocuklar engelli kardeşlerini reddedebilirler. Genellikle reddetme ,kardeşin durumunda dolayı sevgi ve ilgi göstermeme şeklinde görülebilir.
Yaşanan tüm bu duygusal ve davranışsal tepkiler,kardeşten kardeşe değişiklik göstermektedir.
Bu konuda yapılan araştırmalar,kardeşlerin tepkilerinin olumludan olumsuza doğru geniş bir alana yayıldığını göstermektedir.
Çocuğun engelli bir kardeşi olmasından kaynaklanan bazı olumlu özelliklere de sahip olabileceği konusunda da bir çok çalışma bulunmaktadır
Engelli bir kardeşle büyümek, normal gelişim gösteren çocuklarda bireysel farklılıklara ilişkin anlayış ,duyarlılık, sorumluluk, yeterlik duygularıyla engelli kardeşin büyüme ve gelişimine katkıda bulunmaktan dolayı gurur duyma ve kendinden memnuniyet duygularının gelişimine katkıda bulunabilmektedir.
Engelli bir kardeşin bakım sorumluluğunu üstlenme normal gelişim gösteren kardeşin anne baba rollerini öğrenmesinde önemli bir sosyalleşme olanağı sağlamaktadır.
TEŞEKKÜRLER