abdÜlker[m-i buhar! · da da ka inatın . ebediliği, tenasüh • ün varlığı gibi İslam...

2
ve Deba için böl- geyi ve Hz. Peygam- ber, heyetle ilgilendi. Yüzü çir- kin olan "Sende iki meziyet var: hilm ve haya" diyerek iltifatta bulundu (bk Müslim, 25, 26). heyet mensupianna hediye vermeye etti. Kendilerine de. namaz zekat vermeleri- ni, ramazan oruç ve ganimet birini beytül- male emretti. Cahiliye dev- rinde için topraktan ve in da Buharinin rivayet bir hadise göre. Mescid-i Nebevfden sonra içinde curna müsaade edilen ikinci mes- cid, Cüvasa camidir (bk Buhari, "Megazi", 69) Vergiler ve husus- tarla ilgili olarak Hz. Peygamber'in bu kabileye mektuplar gü- nümüze kadar (bk M. Hamidull ah, ye, s. 1 26-127). Hz. Peygamber'in sonra ortaya irtidad Abdül- sebat ederek mürtedlerle ve Deba irtidad eden Lakit b. Malik'in edilmesini .Mehre ve Yemen'deki da faal rol Hz. Ömer'in fetihlere ve bilhassa Sasani zaferlerde büyük olan kabile fetih- lerden son ra. Bahreyn Tewec (Tewez). Basra, Küfe, Musul. ve Merv'e Kuteybe b. MUslim'in Horasan'daki fetih na büyük gösterdi- ler. genellikle Hz. Ali olup Cemel ve onun yer Bu ka - bileden Sa'saa b. Muaviye'ye muhalefeti, Abdullah b. Carüd'un Küfe ve geçerek Hac- cac'a isyan etmesi ve Haccac idam edilmesi gibi olaylar. kaynaklarda bir yer Güzel ve bilinen hak- müstakil kitaplar da, göre (bk. el.Pihrist, 59). Ebü Ubeyde Ma'mer b. Kitôbü ljaberi 'Abdi'l - J>:ays eseri zikre bir kaynak- : es·Sfre ( Mustafa es-Sekka Ka hi re 1375/1955, II , 575·576; Sa'd, e!·Tabakatü'f·kübra Abbas). Beyrut 1388/1968, 1, 283, 314·315; I V, 360· 362; V, 557·566; VII, 85·88, 131-134; Ha- bib, lise Lichtenstadter), Haydarabad 1361 j1942 - Beyrut, ts. (Darü'I- s. 314, 317; Buhari, 40; "Megiizi", 69; Müslim. -25, 26; Kuteybe, el·Ma 'arif Servet Kah i re 1960, s. 338·339; Belazüri. Fütahu ' büldan Se lahaddin ei-Müneccid ), Kahire 1956·60, 1, 95 vd., 04; a.mlf .. Ensabü IV /1 Abbas). Beyrut 1979, s. 102· 103, 122·123; Taberi. Tarrl] M. J. de Goe- je). Leid en 1879·1901, 1, 1736·1737, 1958· 1961, 1979·1980, 1995·1996, bk. in· deks; Düreyd. Abdüsse- lam M. Harün). Kahire 1378/1958, s. 14, 17, 24, 324·325; e/.Pihrist za - Teceddüd), Tahran 1391 / 1971 , s. 59; Ebu Ubeyd ei-Bekri. Mu 'cem me 'sta 'cem Mustafa es-Sekka ). Kah i re 1364/1945, 1 , 401, 402; Hazm. Cemhere AbdOs- selam M. Harün). Kahire 1962, s. 294·296; Sem'ani. e/Ensab, VIII Muhammed Awa- me). 1976- Beyrut 1400/1980, s. 355·364; Yakut. Mu 'cemü 'l·büldan, Beyrut 1966, 1, 346·349; ll, 174·175; !'li· hfiyetü'l·ereb, Kahire 1959, s. 338; Ayni, 'Um· istanbul 1308· 11, 1, 352·362; Keh- hale. Mu 'cemü kaba' ili'/· 'Arab, Beyrut 1402/ 1982, II , 726·727; M. Hamidull ah. siyasiyye, Beyrut 1969, s. 126· 127 ; a.mlf .. is· lam Peygamberi (tre. Sa lih 1980, 63, 409, 410-411, 433-440; M. KöksaL islam Tarihi, 1978, VII I, 545·553; Rec- kendorf. "Abdülkays", iA, 1, 88·89; W. Caskel, "'Abd al-l(ays", E/ 2 (Fr.), I, 74·76. MusTAFA FAYDA b. ACRED ( cr. ) Harici Acaride'nin reisi L (bk. _j ( ) (ö. 1830'dan sonra) L seyyah ve tarih yazan. _j , bilgi yok- tur. Muhtemelen 1760'1arda Buhara'da On iken gitti ve Herat. Kandehar. Kabil, Muzafferabad yoluyla geri döndü. ve uzun seyahatini 1789'da tirdi: Yarkent Tibet ve 1799'da Buhara'ya ve ABDÜLKER[M- i BUHAR! sekiz ay burada kalan Mahmud Dürrani'ye intisap etti. 1804'te Rusya'- ya giden Buhara elçilik heyetinde önem- siz bir görev Petersburg'ta dokuz ay sonra Moskova-Astrahan yoluyla geri döndü. Hi- ve'de iken Hive Buhara'ya kar- bir çapul seferi düzenlemek için yap- oldu. Bu durumu Buhara Emiri Haydar Han'a bildirdi ise de buna gereken önem verilmedi. 1807 Ekimi Mirza Muhammed Yü- suf'un Buhara elçilik heyeti ile Rusya-Romanya üzerinden tanbul'a geldi. Heyetin burada bulun- ilk içinde vebadan ölünce yeniden evlendi ve 1830'dan sonra herhangi bir bilgiye onun bu tarihlerde dir. Abdülkerim Orta Asya tarihi üzerine Farsça eseriyle da kaleme eserini, kendisini de- eden ve büyük Sadaret Arif Bey'e ithaf Eserinde Orta Buhara. Hive. Hokand, Afganistan ve gibi bölgelerinin durum- ve tarihi dikka- te bilgiler verir. Bu bilgiler rudan kendisinin göz- lemlerine için esere orijinal bir nitelik Müellif özel - likle Buhara ve çevresindeki hadiselere Orta Asya Rusya üzerin- de önemle Buha- ra Muhammed Ma'- süm Han ile Haydar Han. Hive dan Seyyid Ebülgazi Han ve Hakand Alim Han devirleri ile Ahmed Dürrani'den itibaren Af- ganistan tarihi önemli bilgiler Yer yer ifade rastlanan eserde Türkçe kelimeler de Eserin Arif Bey'in terekesinden tek tercümesi ile birlikte Paris'te (Histoire de l'Asie Centra/e par Mir Abdoul Kerim Boukhary. A{ghanistan, Boukhara, Khi· ua, Khoqand depuis /es dernieres annees du regne de Nadir Chah (1153), Jusq'en 1233 de l'Hegire, (1740·1818 A. D.), Ed. Ch. Schefer, Paris 1876, Publications de I'Ecole des Langues Orientales vivantes. 1 e serie. 1-11: Repr. Amsterdam 1970). 249

Upload: others

Post on 30-Apr-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ABDÜLKER[M-i BUHAR! · da da ka inatın . ebediliği, tenasüh • ün varlığı gibi İslam dinine ters düşen fi kirler yaymaya, Allah hakkında Ehl-i sünnet inancına aykırı

ve Deba panayırtarına katıldığı için böl­geyi ve insanlarını tanıyan Hz. Peygam­ber, heyetle yakından ilgilendi. Yüzü çir­kin olan Eşecc·e. "Sende Allah'ın sevdiği iki meziyet var: hilm ve haya" diyerek iltifatta bulundu (bk Müslim, "İman", 25,

26). Ayrıca ashabı heyet mensupianna hediye vermeye teşvik etti. Kendilerine de. namaz k.ılmalarını. zekat vermeleri­ni, ramazan ayında oruç tutmalarını ve ganimet mallarının beşte birini beytül­male ayırmalarını emretti. Cahiliye dev­rinde şarap için kullanılan. topraktan ve ağaçtan yapılmış kapları meşrubat için kullanmalarını da yasakladı. Buharinin rivayet ettiği bir hadise göre. Mescid-i Nebevfden sonra içinde curna namazı

kılınmasına müsaade edilen ikinci mes­cid, Abdülkaysoğulları'nın yaşadıkları

Cüvasa şehrindeki camidir (bk Buhari, "Megazi" , 69) Vergiler ve diğer husus­tarla ilgili olarak Hz. Peygamber'in bu kabileye gönderdiği bazı mektuplar gü­nümüze kadar ulaşmış bulunmaktadır (bk M. Hamidullah, el·Veşa' il~u·s·siyas iy· ye, s. 1 26-127).

Hz. Peygamber'in vefatından sonra ortaya çıkan irtidad olaylarında Abdül­kaysoğulları İs l amiyet'te sebat ederek mürtedlerle savaştılar ve Uman'ın Deba şehrinde irtidad eden Lakit b. Malik'in mağlüp edilmesini sağladılar. Ayrıca

.Mehre ve Yemen'deki isyan ların bastı­

rılmasında da faal rol oynadılar. Hz. Ömer'in halifeliği sırasındaki fetihlere katılan ve bilhassa Sasani İmparatorlu­ğu'na karşı kazanılan zaferlerde büyük payları olan kabile mensupları, fetih­lerden sonra. Bahreyn dışında Tewec (Tewez). Basra, Küfe, Musul. İsfahan ve Merv'e yerleştiler. Ayrıca Kuteybe b. MUslim'in Horasan'daki fetih harekatı­na katılarak büyük yararlıklar gösterdi­ler. Abdülkaysoğulları, genellikle Hz. Ali taraftarı olup Cemel ve Sıffin savaşla­

rında onun yanında yer aldılar. Bu ka­bileden Sa'saa b. Sühan'ın Muaviye'ye muhalefeti, ayrıca Abdullah b. Carüd'un Küfe ve Basralılar'ın başına geçerek Hac­cac'a isyan etmesi ve Haccac tarafından idam edilmesi gibi olaylar. kaynaklarda geniş bir şekilde yer almaktadır.

Güzel konuşmaları ve kahramanlık­

larıyla bilinen Abdülkaysoğulları hak­kında yazılmış müstakil kitaplar arasın­da, İbnü'n-Nedim'in kaydettiğine göre (bk. el.Pihrist, 59). Ebü Ubeyde Ma'mer b. Müsenna'nın Kitôbü ljaberi 'Abdi'l­J>:ays adlı eseri zikre değer bir kaynak­tır.

BİBLİYOGRAFYA :

İbn Hişam, es·Sfre ( nşr. Mustafa es-Sekka v.dğr.), Kah i re 1375/1955, II , 575·576; İbn Sa'd, e!·Tabakatü'f·kübra (nşr. İhsan Abbas). Beyrut 1388/1968, 1, 283, 314·315; IV, 360· 362; V, 557·566; VII, 85·88, 131-134; İbn Ha­bib, el·Mufıabber (nşr. lise Lichtenstadter), Haydarabad 1361 j1942 - Beyrut, ts. (Darü'I­Afakı ' l -cedide). s. 314, 317; Buhari, "İman",

40; "Megiizi", 69; Müslim. "İınim", -25, 26; İbn Kuteybe, el·Ma 'arif (nşr. Servet Ukkaşe). Kah i re 1960, s. 338·339; Belazüri. Fütahu 'l· büldan (nşr . Selahaddin ei-Müneccid ), Kahire 1956·60, 1, 95 vd., ı 04; a.mlf .. Ensabü '/·eşraf, IV /1 (nşr . İhsan Abbas). Beyrut 1979, s. 1 02· 103, 122·123; Taberi. Tarrl] (nşr. M. J. de Goe­je). Leiden 1879·1901, 1, 1736·1737, 1958· 1961, 1979·1980, 1995·1996, ayrıca bk. in· deks; İbn Düreyd. el·iştika~ (nşr. Abdüsse­lam M. Harün). Kahire 1378/1958, s. 14, 17, 24, 324·325; İ bnü'n-Nedfm, e/.Pihrist (nşr. Rı ­za - Teceddüd), Tahran 1391 / 1971 , s. 59; Ebu Ubeyd ei-Bekri. Mu 'cem me 'sta 'cem (nşr .

Mustafa es-Sekka v.dğr ). Kah i re 1364/1945, 1, 401, 402; İbn Hazm. Cemhere (nşr. AbdOs­selam M. Harün). Kahire 1962, s. 294·296; Sem'ani. e/Ensab, VIII (nşr. Muhammed Awa­me). Dımaşk 1976- Beyrut 1400/1980, s. 355·364; Yakut. Mu 'cemü 'l·büldan, Beyrut 1966, 1, 346·349; ll, 174·175; Kalkaşendf. !'li· hfiyetü 'l·ereb, Kahire 1959, s. 338; Ayni, 'Um· detü'f.~ari, istanbul 1308·11, 1, 352·362; Keh­hale. Mu 'cemü kaba' ili'/· 'Arab, Beyrut 1402/ 1982, II , 726·727; M. Hamidullah. ef.Veşa'iku's· siyasiyye, Beyrut 1969, s . 126· 127 ; a.mlf .. is· lam Peygamberi (tre. Salih Tuğ). İstanbul 1980, ı , 63, 409, 410-411, 433-440; M. Asım KöksaL islam Tarihi, İstanbul 1978, VII I, 545·553; Rec­kendorf. "Abdülkays", iA, 1, 88·89; W. Caskel, "'Abd al-l(ays", E/ 2 (Fr.), I, 74·76.

~ MusTAFA FAYDA

ABDÜLKERİM b. ACRED ı

( ~.r.>- cr. ~~~~ )

Harici tırkalanndan Acaride'nin reisi

L (bk. ACARİDE)

_j

ABDÜLKERİM-i BUHARİ ı

( .S.)~ r:'-~~~ )

(ö. 1830'dan sonra)

L Buharalı seyyah ve tarih yazan.

_j

Hayatı · hakkında ayrıntılı , bilgi yok­tur. Muhtemelen 1760'1arda Buhara'da doğdu. On altı yaşında iken Keşmir'e

gitti ve Herat. Kandehar. Kabil, Peşaver, Muzafferabad yoluyla geri döndü. İkinci ve uzun seyahatini 1789'da gerçekleş­tirdi: Kaşgar, Yarkent Tibet ve Keşmir'i dolaştı. 1799'da Buhara'ya sığınan ve

ABDÜLKER[M- i BUHAR!

sekiz ay burada kalan Şah Mahmud Dürrani'ye intisap etti. 1804'te Rusya'­ya giden Buhara elçilik heyetinde önem­siz bir görev aldı. Petersburg'ta dokuz ay kaldıktan sonra Moskova-Astrahan yoluyla geri döndü. Dönüş sırasında Hi­ve'de iken Hive hanının Buhara'ya kar­şı bir çapul seferi düzenlemek için yap­tığı hazırlıklara şahit oldu. Bu durumu Buhara Emiri Haydar Han'a bildirdi ise de buna gereken önem verilmedi. 1807 Ekimi başlarında Mirza Muhammed Yü­suf'un başkanlığındaki Buhara elçilik heyeti ile Rusya-Romanya üzerinden İs­tanbul'a geldi. Heyetin burada bulun­duğu ilk yıl içinde eşi vebadan ölünce yeniden evlendi ve İstanbul'a yerleşti. 1830'dan sonra hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmamış olması. onun bu tarihlerde öldüğünü düşündürmekte­

dir.

Abdülkerim asıl şöhretini Orta Asya tarihi üzerine yazdığı Farsça eseriyle yapmıştır. İstanbul'da bulunduğu sıra­da kaleme aldığı eserini, kendisini de­vamlı teşvik eden ve büyük yardımlarını gördüğü Sadaret teşrifatçısı Arif Bey'e ithaf etmiştir. Eserinde Orta Asya'nın Buhara. Hive. Hokand, Afganistan ve Keşmir gibi bölgelerinin coğrafi durum­ları ve tarihi olayları hakkında dikka­te değer bilgiler verir. Bu bilgiler doğ­

rudan doğruya kendisinin şahsi göz­lemlerine dayandığı için esere orijinal bir nitelik kazandırmıştır. Müellif özel­likle Buhara ve çevresindeki hadiselere ağırlık vermiş, Orta Asya hanlıktarının

baş düşmanının Rusya olduğu üzerin­de önemle durmuştur. Ayrıca, Buha­ra hükümdarlarından Muhammed Ma'­süm Han ile Haydar Han. Hive hanların­dan Seyyid Ebülgazi Sahadır Han ve Hakand hanlarından Alim Han devirleri ile Ahmed Şah Dürrani'den itibaren Af­ganistan tarihi hakkında önemli bilgiler vermiştir. Yer yer ifade bozukluklarına rastlanan eserde bazı Türkçe kel imeler de bulunmaktadır.

Eserin Arif Bey'in terekesinden çıkan tek nüshası, Fransızca tercümesi ile birlikte Paris'te neşredilmiştir (Histoire

de l'Asie Centra/e par Mir Abdoul Kerim Boukhary. A{ghanistan, Boukhara, Khi· ua, Khoqand depuis /es dernieres annees du regne de Nadir Chah (1153), Jusq'en

1233 de l'Hegire, (1740·1818 A. D.), Ed. Ch. Schefer, Paris 1876, Publications de I'Ecole des Langues Orientales vivantes. 1 e serie. 1-11: Repr. Amsterdam 1970).

249

Page 2: ABDÜLKER[M-i BUHAR! · da da ka inatın . ebediliği, tenasüh • ün varlığı gibi İslam dinine ters düşen fi kirler yaymaya, Allah hakkında Ehl-i sünnet inancına aykırı

ABDÜLKERiM-i BUHAR!

BİBLiYOGRAFYA:

H. H. Howorth, History of the Mongols from the ninth to the nineteenth century, London 1880, 11 /2, s. 781·782; Mehmet Saray, Rus işgali Devrinde Osman lı Devleti ile Türkistan Hanlıklan Arasındaki Siyasi Münasebetler ( 1775-1875). istanbul 1984, s. 36-37 ; W. Barth­old. "Abdülkerim", iA, 1, 89-90; a.mlf .. "'Abd al-Kariın Bukhari", E/2 (ing.), 1, 71 ; M. Zand , "'Abd-al-Karim Bol!:ari", Elr. , 1, 121 ·123.

L

~ MEHMET SARAY

ABDÜLKERİM ei-CİLİ

(M' ~.)JI~) Kutbüdd!n Abdülkerlm b. İbrahim

b. Abdilkerlm el-Cil! (ö. 832 / 1428)

el-İnsanü '/-kamil adlı eseriyle tanınan alim ve mutasawıf.

_j

767'de ( 1365-66) Bağdat yakınların­daki Cil kasabasında doğdu . Katip Çele­bi ve ona dayanan Brockelmann'a göre Abdülkadir-i Geylani'nin torununun oğ­ludur. Brockelmann tarafından sadece el-Cflanf nisbesinin verilmesi bu yüzden olmalıdır. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Tahsil durumu, ailesi, çevresin­de kimlerin yer aldığı . toplum içindeki mevki i . gibi hususlar tamamen karan­lıktır. Bununla beraber bazı eserlerinde, özellikle el-Kehf ve'r-ra~im adlı risale­sinde, Zebfd 'de yanında kaldığı Şere­

tüddin ei-Ceberti'nin müridi olduğunu, bazı arkadaşlarıyla birlikte 799 ( 1396-97) yılında onun mescidinde toplandık­larını söyler ve el-Kelimatü'l-ilahiy­ye adlı eserini sos-·( 1402-1403) yılında tamamladığını kaydeder. Eserlerinden H'anbelf mezhebine ve Kadiriyye tarika­tına mensup olduğu anlaşılmaktadır.

İlmf yönden oldukça verimli bir ömür süren Cilf Bağdat'ta vefatetmiştiL

Abdülkerfm el-Cilf, eserlerinin büyük bir bölümünü İbnü ' l-Arabi'nin fikirleri­nin şerhine ayırmış, bazı konularda ona muhalif kaldığını ifade etmekle birlik­te, tasawufun ana meselelerinde, vah­det-i vücud* ve hazarat-ı hams* gibi telakkilerde tamamen onun izinden git­miştir. Tasawufl ıstılahlarla yüklü el­İnsanü'l-kamil* adlı eserin~e geniş şe­kilde .işlediği küllf ve cüz'f bütün alem­leri, ilahi ve kevnf kitap.ların tamamı­

nı kendinde toplayan, nJ.bu. kalbi, aklı ve nefsi ile mükemmeııeŞ}p., mutlak ta­sarruf sahibi olan, kusur~dz bir ayna gibi maddi-manevi her şeyin yanı sıra

ilahi vasıfları ve kudretleri de yansıtan insan-ı kamil * fikrini ve izah tarzını Muhyiddin İbnü'I-Arabf'den almıştır. cr-

250

lf'ye göre kamil insanın en mükemmel örneği Hz. Muhammed'dir; ondan son­ra gavs* ve kutub* lar gelir. Diğer in­sanların ruhları, insan-ı kamilde tecel­li eden ilahi sıfat ve kudretlerden bi­rer kopya, CTlf'nin ifadesiyle birer "nüs­ha "dırlar ve asi* a nisbetleri ve bağlılık­ları ölçüsünde kamil insan olurlar. Şair­lik yönü de bulunan, fikirlerini açıklar­ken uygun gördüğü veya konuyla ilgili olarak kendisinin yazdığı süfiyane şiir­

lerden de faydalanan müellif. bu ba­kımdan da İbnü'I-Arabi'yi taklit eder.

Eserleri. Abdülkerfm el-Cilf'nin eserle­ri İslam dünyasında özellikle Doğu Hin­distan'da dikkati çekmiş , dini inanç ve fikirlerin teşekkülünde büyük bir tesir icra etmiştir. Günümüze kadar gelen otuzdan fazla eserinden bazıları şun­

lardır: el-Kehf ve'r-ra~m (Haydarabad 1323, tre. M. Yul uğ, istanbu l 1979) ; el-İn­sanü'l-kômil. Kahire'de birçok defa ba­sılan eserin bazı bölümleri R. A. Nichol­son (The Per{ect Man, Cambridge 1921) ve Titus Burckhard ('Abd a l - Ka rTın ei-JTIT, L 'h amme Uniuersel, Paris 1975) tarafın­dan tercüme edilmiştir. Bu iki tercüme­de eser hakkında birer inceleme yazısı yer almaktadır. el-İnsanü 'l-k6mil ile Ha~i~atü 'l-ya~n adlı eserleri Alizade adlı bir Şahıs tarafından Türkçe'ye ter­cüme edilmiştir (bk. Sü leymaniye Ktp ,

Abdü lkerim ei-Cili'nin el-instınü '/·kamil ad l ı eserinin ilk safyası (Süleymaniye Ktp., Lala Mustafa Paşa, nr. 700/ 3, vr. 75b)

Hacı Mahmud. nr. 3018, 3157 ; UşşakT Te k­kesi, nr. 411). Eserin Latin harfleriyle ya­yımlanmış bir Türkçe tercümesi daha vardır linsan-ı Kamil, 1, tre. A. Akyıld ı z, is­tanbul 1972; ll , tre. A. Akçiçek, ts .). ŞerJıu müşkilati'l-FüWJıati'l-Mekkiyye; Me­nazırü'l-il6hiyye; Jja~~atü'l-yakin;

en-Namı1sü 'l-a 'zam ve'l-kamı1sü'l-ak­dem; Meratibü'l-vücı1d; Kabe kavseyn ve mülte~a ·n-namı1seyn; ed-Dürretü'l­ayniyye (veya ~aşidetü'l· 'ayn iyye); Keşfü 'l-gayat şerhu Kitabi't-Tecelliyôt (diğer eserleri içi n bk. CAL, ll , 264-265 ; CAL Suppl., ll, 283-2841

BİBLİYOGRAFYA :

Keşfü 'z.zunQn. ı , 740; ll , 1525 ; Hediyyetü '1· 'ari{fn, 1, 610·611; R. A. Nichoıson. Th e Perfect Man, Cambridge 1921; Serkis, Mu'cem, ı, 728 , 729; Brockeımann, GAL, ll , 264·265; Su pp/. , ll , 283·284; Titus Burckhard. L'homme Un i ver· sel, Paris 1975; Goldziher. "Abdülkerim", iA, ı , 90; H. Ritter. "'Abd al-Karirn al-.Qjili", E/2

!ing 1. ı , 71. ~ M. NAZiF ŞAHiNOGLU

i ABDÜLKEHIM b. EBÜ'L-AVCA 1

(.~yll..-!1 :.r. ~_,.s:ıı~ ) (ö. 155 / 772)

Maniheist fikirleri ve İslam'ı tahrif edici faaliyetleriyle

L tanınan kişi.

_j

Abbasiler devrinde Yemen valiliği ya­pan Ma'n b. Zaide'nin dayısı olan Abdül­kerTm önceleri Basra 'da yaşadı. Burada Hasan-ı Basri'ye talebelik ettiği söyle­nir. Basra ' nın belli başlı Mu'tezile ke­lamcıları arasında yer almışken bozuk fikirleri sebebiyle Küfe'ye sürüldü. Ora­da da ka inatın .ebediliği, tenasüh • ün varlığı gibi İslam dinine ters düşen fi­kirler yaymaya, Allah hakkında Ehl-i sünnet inancına aykırı bazı hadisler uy­durmaya devam etti. Hatta onun Mani­heizm taraftarı olduğu, hilafet konu­sunda Şfa'nın görüşünü benimsediği,

ramazan ve bayramların tesbitinde, Ca 'fer-i Sadık'ın hilale bakmak yerine hesap metodunu kullandığım iddia ede" rek icat ettiği bir hesap şeklin i Şifler'e

benimsettiği rivayet edilmektedir. Küfe Valisi Muhammed b. Süleyman tarafın­dan hapse atılan Abdülkerim, üç gün serbest bırakılmasına karşılık valiye yüz bin dirhem rüşvet vermeyi teklif edin­ce ölume mahkQ'm edildi. Gerçekten öl­dürü.~eceğini anlayınca da İslam dinin­de helali haram; rıaramı, helal,gösteren dört bin hadis uydurduğunu 'iddia etti. Bu arada bazı taraftarları Halife Man­sür'a başvurarak Abdülkerfm'in serbest bırakılması konusunda . kendisini razı