80'lerde lubunya olmak

241

Upload: keremkamilkoc

Post on 27-Oct-2015

530 views

Category:

Documents


140 download

TRANSCRIPT

Page 1: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 2: 80'lerde Lubunya Olmak

Bu kitap Global Diyalog Vakf tarafndan finansal olarak desteklenen ve Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i tarafndan yürütülen “LGBT Sözlü Tarih” projesi kapsamnda yayna hazrlanm tr. Yaynn içindeki görü lerin Global Diyalog Vakf’nn fikirlerini yanstt dü ünülmemelidir.

Page 3: 80'lerde Lubunya Olmak

80’lerde Lubunya Olmak Siyah Pembe Üçgen Tarih Dizisi

ubat 2012 Yayna Hazrlayan: Erdem Gürsu Düzelti: Bülent Kale Kapak Tasarm: B. Refik Keçeli Siyah Pembe Üçgen Adres: Kbrs ehitleri Cad. 1447 Sok. No: 4/6 Alsancak, Konak, zmir Telefon & Fax:+90 232 4644459 E-Posta: [email protected] URL: http://www.siyahpembe.org

Erdem Gürsu - Sinan Elitemiz

Page 4: 80'lerde Lubunya Olmak

80’lerde Lubunya Olmak

Page 5: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 6: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 7: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 8: 80'lerde Lubunya Olmak

Öns

öz

7

Önsöz Bu kitap, Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i tarafndan Global Diyalog Vakf’nn deste iyle yaynlanmaktadr. Derne imizin LGBT tarihi alannda yaynlad ilk kitap olmas açsndan, örgütün politik duru unu göstermesi babnda önemli bir yeri doldurmaktadr. Bir sözlü tarih çal mas yapmak uzun süreden beri gündemi-mizde olsa da, bu çal maya ancak 2010 ylnn Aralk aynda ba layabildik. Böyle bir çal ma yürütmek istememizin temel nedeni, Türkiyeli LGBT bireylerin tarihine ili kin yeterli kaynak bulunmamasyd. Amacmz, ki ilerin ya am hi-kayelerinden yola çkarak Türkiye’nin son 40 ylna LGBT bireylerin ya antlarndan ve tank-lklarndan hareketle bakabilmekti. Kendimize ba langç çal ma alan olarak 70’lerin sonunu, 80’lerin ba n seçtik. Hiç ku kusuz, bu tarih

Page 9: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

8

aral n seçmemizin nedeni, Türkiye’nin siyasi tarihinde bir krlma noktas olan 12 Eylül Dar-besi öncesi ve sonrasnda ya ananlard. 12 Eylül darbesi toplumun büyük kesimini de-rinden etkiledi. Bugüne kadar darbe rejiminin ma duru kesimler, farkl çal malarla bu döne-me çe itli açlardan ayna tutmaya çal tlar. Ancak LGBT bireyler bu dönemde gerek asker gerek polis tarafndan çok fazla ayrmcl a u ram ve iddet görmü olmalarna kar n bu konuda imdiye kadar toparlayc bir doküman olu turulamam t. Bu sözlü tarih çal mas ile LGBT bireylerin, Türkiye’nin siyasi tarihiyle de çokça ilintili olarak, maruz kaldklar ayrmc tu-tumlar ve hak ihllallerini bir sistematik içerisinde sizlere ula trmay hedefledik. Elbette tüm gayretlerimize ra men ula amad -mz birçok ki i ya da belge oldu, zaman zaman yetersiz kaldk, bocaladk. lk defa böylesi bir çal ma yapmann getirdi i amatörlükle, doldur-maya çal t mz bo lu un gerektirdi i profes-yonelli i elimizden geldi ince dengede tutmaya çal tk. Çal ma esnasnda olabildi ince çok LGBT bireyle görü mek istedik. Bunlarn bir ksm görü me talebimizi reddetti, bir ksmyla ise fiziki artlar elvermedi inden görü ülemedi. Sonuçta elinizdeki kitapta yer alan dokuz LGBT bireyin ço u ile birden fazla açk uçlu görü -meler gerçekle tirildi. Sohbet eklinde olmas için çabalad mz görü meler kayda alnd. Ardndan ses kaytlar de ifre edildi, de erlendi-rildi. Yetersiz bulunan ya da anla lmayan k-smlar için tanklarla yeniden görü üldü. Anlat-

Page 10: 80'lerde Lubunya Olmak

Öns

öz

9

lan olaylar ve mekanlar hakknda tutarllk olup olmad kontrol edildi. Ekip olarak günlerce saatler süren tart malar yaptk. Görü meler ha-ricinde de döküman ara trdk. Çe itli kitaplar-dan, fanzinlerden yararlandk. Bunlar görü -melerle kar la trdk ve ara trmamza yeni kat-klar sunanlar kullandk. An foto raflar için ayrca çaba sarf ettik. Görü mecilerin eski al-bümlerinden döneme ait fotograflarn bizimle payla malarn rica ettik. Elinizdeki kitap tüm bu çal malarn harmanlanmasyla ortaya çkarld. Her ne kadar, ara trd mz dönemi olabildi in-ce geni bir perspektifle ele almaya çal sak da bu çal ma içerisinde u ya da bu ekilde yer alamam birçok olay ve ki i oldu u da unutul-mamaldr. Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i olarak, önü-müzdeki dönemlerde de çal malara devam e-dece imizi ve her dönem bir önceki deneyimle-rimizin üzerine koyarak, eksikliklerimizi gidere-rek çal malarmz sürdürece imizi belirtmek is-teriz. Bu kitap tamamyla kolektif bir çal mann so-nucunda ortaya çkm tr. Öncelikle bizimle gö-rü meyi, ya am hikayelerini anlatmay, anlarn ve foto raflarn payla may kabul eden ve bu kitapta yaynlanmasna izin veren dönemin LGBT tanklar Ahu’ya, Belgin’e, Bennu’ya, Cansel’e, Demet’e, Deniz’e, Filiz’e, N. K.’ya ve Özlem’e sonsuz te ekkürlerimizi sunuyoruz. Ay-rca, söyle ileri gerçekle tiren Deniz ve Erdem’e, görü melerimiz için her türlü deste i sunan tüm LGBT örgütlerine, Meyra’ya; söyle ilerin çeviri

Page 11: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

10

yazmlarn yapan Aysun’a, Damla’ya, Lâl’e, Berkant’a, Erdi’ye ve Yavuz’a, ortaya çkan metinleri redakte eden Rah an’a ve Bülent’e te-ekkür ederiz.

Global Diyalog Vakf ile birlikte 2011 yl bo-yunca yürüttü ümüz 1980’li yllara tanklk e-den LGBT bireylere yönelik bu sözlü tarih ça-l mas da göstermi tir ki, LGBTT bireylere yö-nelik sistematik iddet ve d lama günümüzde de halen devam etmektedir. Siyah Pembe Üç-gen zmir Derne i olarak, sözlü tarih çal mala-rn on yllk aralklar eklinde devam ettirmeye karar verdik. Bu on yllk aralklardaki çal -malarmz, yine söz konusu döneme ait belirgin sistematik iddet vakalar üzerinden kurgulama-y planlyoruz. Elinizdeki çal mada 1980'li yl-lardaki 12 Eylül Darbesi, ardndan gelen yasak-lar ve iddet olaylarn ele aldk. Sradaki çal -mamzda ise 1990'l yllarda tank oldu umuz Ülker Sokak Olaylar’n* çal mann belkemi i olarak seçtik. Sözlü tarih çal malarmzn de-vam edece ini ve Ülker Sokak Olaylar ile ilgili çal mann da siz okuyucularla kitap olarak bu-lu aca n buradan sizlere duyurmaktan mutlu-luk duyarz.

Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i

*Türkiye'deki LGBT hareketi için bir vah et deneyimidir. Bu

ifade, Haziran 1996 ylnda stanbul'da gerçekle ecek olan “Habitat II” konferansndan önceki dönemde stanbul'un Beyo lu lçesi'nin Cihangir Mahallesi'ndeki Ülker Sokak'ta LGBT bireylerin kökünü kurutmak amacyla yaplan vah i müdahaleler ve ya anan olaylar için kullanlr.

Page 12: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’li Y

ılla

ra G

enel

Bak

ış

11

80’li Yllara Genel Bak *

*Bu bölümün hazrlanmasnda yararlanlan eserler:

1) Ali Erol. E cinsel Kurtulu Hareketinin Türkiye Seyri. Cogito Say: 65 / Bahar 2011 2) Deniz Yldz, Türkiye Tarihinde E cinselli in zinde; E cinsellik Hareketinin Tarihinden Satr Ba lar-1:80'ler, Kaos GL, say: 30, Ocak- ubat 2007

Page 13: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

12

Türkiye’de LGBT bireylerin ya amlarna ili kin verilere 1970’ler ve sonras üzerinden ula labil-mektedir. Bu dönemde, trans kadnlar ve e cin-sel erkeklerin birarada hareket ettiklerini gör-mekteyiz. 70’lerin ba larnda Abanoz Soka etrafndaki evlerde hem çal p hem de ya ayan trans kadnlar, 1978’de Saadettin Tantan’n stanbul Asayi ube Emniyet Amirli i döne-minde bu bölgeden uzakla trlm lard. Kendi-lerine yeni mevki olarak Dolapdere’yi seçen trans kadnlar burada da barndrlmam lardr. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasnda stan-bul’dan trenlere bindirilip sürgün edilmeye çal-lan trans kadnlar 1981 ylnda sk bir ekilde

uygulanmaya ba layan sahne yasaklaryla bera-

Page 14: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’li Y

ılla

ra G

enel

Bak

ış

13

ber barnma ve istihdam konusunda ciddi skn-tlar ya am lardr. Birlikte ya am kültürüne darbe vurulmu , insanlar sokakta braklm lar-dr. LGBT bireylerin medyada yer almasna da yasaklar getirilmi ti. Medyada LGBT bireyler ile ilgili haberlerde ço unlukla “homoseksüel, ka-dn kl nda erkek” gibi ifadeler kullanlyordu. E cinsel ve biseksüel kadnlar ve trans erkekle-rin varl ise tamamyla görmezden gelinmek-teydi. Bu dönemde Türkiye medyasnda “e cinsel”, ne oldu u tam olarak kestirilemeyen hayali bir varlktr. Hatta bu hayali varlk, hayattan daha da koparma, uzakla trma ve toplumun d na atma gayretiyle özellikle “homoseksüel” olarak adlandrlr. Kerameti kendinden menkul her türlü uzman/akademisyen de, sokaktaki vatan-da da, emniyet mensubu da, halk bilgilendire-cek gazeteci de, söz birli i etmi çesine, “nor-mal” kategorisine sokamadklar herkesi “ho-moseksüel” diye adlandrdlar. ster bykl biri, isterse çoktan operasyonunu tamamlam bir transeksüel olsun, Türkiye medyas için fark etmiyordu. Bu dönem ayn zamanda “homoseksüel” tabir edilen insanlara yönelik ayrmcl n, basknn ve i kencenin doru a çkt bir süreçti. Döne-min haftalk dergilerinden Yeni Gündem, “suçu olmayan suçlu” diye kapak yapm t. Bu dönemin dergilerinde e cinsellik, daha do rusu her türlü cinsellik, bir “haber” konu-suydu. Ço unda da yaratlan, kurgulanan ve genelde “kapak” olan bir haber nesnesi olarak

Page 15: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

14

sunuldu. Ba ta “Nokta” dergisi, “Sokak”, “Yeni Gündem”, biraz geriye gidersek “Yank”, bu dönemden hatrlayabilece imiz dergiler olarak sralanabilir. Yine de dönemin TRT’sinin inkâr, inkâr edemedi inde “psikoseksüel patoloji” ile “ahlâkszlk” zihniyetiyle harmanlad sunu u hatrland nda bu dergilerin “kapak” dosyalar e cinseller için soluk alnabilecek vahalar gibiy-di. O dönem resmi ideoloji e cinselli i po etlen-mesi gereken bir “muzr”lk olarak görüyordu. E cinsellik, daha do rusu, dönem itibariyle “homoseksüellik”, günlük, ulusal gazetelerin ancak “3. sayfa”larnda kendine yer buluyordu. Aslnda ço u yine bu gazetelerin patronlarnca ucuz versiyon olarak çkarlan ve “bulvar bas-n” da denilen günlük gazetelerde e cinselli in sunulu u ise her türlü “fantezi” snrlarn zorlar nitelikteydi. Hitap edilen kesimlere göre cinselli-in sunumu çe itlenirken örne in lümpenler ve

i çiler için “Tan” gazetesi, patronlar ve beyaz yakallar için ise “Playboy” medyada arz- en-dam ediyordu. E cinsellik de bazen sürman et, bazen de duruma göre ortal renklendirecek bir malzeme oluyordu. Bu dönemde Avrupa ve Amerika kamuoyunda AIDS gündeme yerle mi ti ve haliyle Türkiye medyasna yeni malzeme çkm t. Bugün artk AIDS’in bir “e cinsel hastal ” olmad n anla-yan Türkiye medyas o zaman yine snfta kal-m t. Her konunun uzman kö e yazarlar, o dönemde, “AIDS, Tanr’nn e cinsellere bir la-neti” tekerlemesini tekrarlamaktan geri durma-m lard.

Page 16: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’li Y

ılla

ra G

enel

Bak

ış

15

“Normal” görülmeyen e cinselli in haberi de normal sunulamazd. çinde e cinsellik geçen veya e cinselli i ça r tran bir haber, okura “fla haber” olarak sunulur. Cinsiyetçi ve rkç zihniyetlerden beslenmekten geri durmayan medya, e cinsellikle ve e cinsellerle ilgili haber-lerde bu zihniyetini yeniden üretmekte saknca görmez. Yalan, yanl , abart, a a lama, ayrm-clk söz konusu “fla haber”lerin al ldk süsle-ridir. Gazeteci, cehaleti orannda küstah, gücü orannda zalimdir. Çünkü bir haber nesnesi ola-rak “e cinsellik” ortalk maldr. Çünkü gazeteci için örgütsüz ve en sorunsuz alandr. Bir e cin-sel bireyin ortaya çkp “düzeltme” yapamaya-ca , hakkn arayamayaca herkesin malumu-dur. 80’lerin ilk yllar trans bireylerin beden geçi süreçleri için de zorlu yllard. Devletin art ko -tu u ameliyatlar gerçekle tirmi olmasna ra -men birçok trans birey kimliklerini de i tire-miyordu. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu uyarnca bir çok keyfi muamele yaplmaktayd. Özellikle Sirkeci’deki stanbul Emniyet Müdür-lü ü olan Sansaryan Han ve “Cancan” diye anlan Zührevi Hastalklar Hastanesikolektif bir ekilde çal yordu. Polis ekipleri tarafndan göz-

altna alnan trans bireyler bazen günlerce bura-larda mahsur kalyordu. Bu gözalt ve inceleme süreçlerinde iddet, antaj ve rant yo un olarak görülmekteydi. Polis memurlar trans kadnlarla zorla cinsel ili kiye giriyor, saç kesiyor, sopalarla vuruyordu. Hastane çal anlar ise i leri hallet-mek için rü vet talebinde bulunuyorlard. Ka-

Page 17: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

16

nunda e cinsellikten söz edilmemi olmasna kar n, zamann çi leri Bakan Yldrm Akbulut meclisteki bir konu masnda öyle dedi: 'Yeni kanun bizlere homoseksüellik üphesi olan ki i-leri 24 saat gözaltnda tutma yetkisi veriyor… Homoseksüelli in anti-sosyal e ilimlerden biri olmad na inanmyoruz. Böyle sapk dü ünce-leri ve e ilimleri olan ki ilere kar kat olmalyz. Bu tür insanlarn says her geçen gün artmak-ta… Bu yüzden biz, her yerde, özellikle büyük ehirlerde bu insanlara kar kanunlar çkaraca-z.'

1985'te 116, 1986’da 100 e cinselin 'bu i i yapt ' tespit edilip parmak izi alnm , stanbul Emniyet Müdürlü ü Asayi ube Müdürü Hasan Ceyhan bir yandan e cinselli in Türk Ceza Kanunu'na göre suç olmad n söylerken, di er yandan “Suç de ilse neden parmak izleri alnyor?” sorusuna “Ehliyet alnrken sizin par-mak iziniz alnmad m? Hem alsam ne olur, almasam ne olur? Kimlik tespiti için aldk, o kadar. Bir yerde bu i i yaparken yakalanm , e cinsel oldu unu söylemi , biz de onu kaytla-ra geçirdik” yantn verme cüretini kendisinde bulabilmi ti. Ayn dönemde e cinsellerin bir parti kurup ku-ramayaca tart malar ba lam t: ANAP Ge-nel Sekreteri Mustafa Ta ar “e cinsellerin tedavi ettirilip topluma kazandrlmas gerekti ini”, DYP Genel Ba kan Yardmcs Mehmet Dülger “toplumun ve tabanlarnn e cinselli i a a lk bir konum olarak de erlendirdi ini”, DSP zmir Milletvekili Fikri Ertan “e cinselli in d lanarak,

Page 18: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’li Y

ılla

ra G

enel

Bak

ış

17

a a lanarak yakla lmamas gereken büyük ölçüde biyolojik bir sorun oldu unu” söylemi ti. SHP Genel Ba kan Yardmcs Fikri Sa lar ise “Böyle bir partile me i ine giri ilmesinin ki isel olarak bir sakncas oldu unu zannetmiyorum. Ba msz, demokrat ve uygar bir ülkenin gere i, her görü ün örgütlenerek sesini duyurmasdr. Biz u anda programmza e cinsellerin vatan-da lk haklarna ili kin ek bir madde koymay dü ünmüyoruz. Herkes yasalar önünde e ittir ve e it muamele görecektir. Bizim program-mzda insan hak ve özgürlüklerini savunaca -mz zaten belirtiliyor” diye görü bildirmi ti. 1980’lerin ikinci yarsndaki iki önemli geli me-den biri brahim Eren ve arkada lar’nn Radikal Ye il Parti’yi kurma çal malar, di eri ise Arslan Yüzgün’ün“Türkiye’de E cinsellik-Dün, Bugün” kitabyd. Her iki geli me de o dönem medyada geni yer bulmu tu. brahim Eren, Almanya’da ye il parti üyeleri ile

de görü mü ve Türkiye’de feministler, antimili-taristler ve e cinsellerle birlikte yeni bir parti ku-racaklarn duyurmu tu. Bu çal malar açlk gre-vi gibi çe itli eylemlerle ve giri imlerle devam ettirilmeye çal lsa da, 90’l yllarn ba nda tamamyla sona ermi tir. Sonuç olarak, böyle bir parti hiçbir zaman kurulamam tr. 1986 ylnda yaynlad “Türkiye’de E cinsellik -Dün, Bugün” kitabyla adndan söz ettiren Arslan Yüzgün, “e cinsellik” konusunda basna da demeçler vermi tir. çindeki anketler ve ger-çek ya antlarn aktarm ile alanndaki ilk bü-yük yayn olan eserin, muzr ne riyat yasasn-

Page 19: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

18

dan dolay po ette satlmas uygun bulunmu tu. Arslan Yüzgün, daha sonrasnda bulundu u noktay politik bir zemine ta mak ve direkt ola-rak siyaset alanna müdahil olmak için çe itli gi-ri imlerde bulunmu sa da bu giri imler de so-nuçsuz kalm tr. 1988 ylna gelindi inde ise Turgut Özal’n giri-imiyle, Bülent Ersoy için yeniden düzenlenen

yasalar neticesinde trans bireylerin trans geçi ameliyatlar yasalla m tr. Trans bireyler için özgürlük yollar az biraz aralanrken bu sefer de Ahlak Masas efi Do an Karakaplan, trans bi-reyler ile u ra maya ba lam tr. Do an Kara-kaplan zamannda ya anlan iddet ve keyfi uygulamalar 90’larn ilk yllarna kadar devam etmi , sonrasnda Ülker Sokak Olaylar ve onu takiben 2000’lerdeki Eryaman Olaylar ile trans bireylere yönelik sistematik iddet devam etmi -tir. 80’li yllarda çok az olan LGBT bireylere yö-nelik nefret cinayetleri ise 90’lar ve 2000’lerde hzl bir art göstermi tir. imdilerde ise ev ka-patmalar, Trafik Kanunu ve Kabahatler Kanu-nu’ndan kesilen idari para cezalarnn yan sra devam eden keyfi uygulamalar ve iddet olay-lar, sistematik yldrmann ne denli köklü ve güçlü oldu unu göstermektedir.

Page 20: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 21: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 22: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

21

Ahu: “80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Ev-deydik. Benim laçom vard. Yatyorduk. Arkada m geldi, kapy çald: Kalk, dedi. N’oldu, dedim. htilal oldu, dedi. Ben dedim, ihtilal ne demek? N’oldu, ihtilal ne, bilmiyorum çünkü... Bana dedi ki, ko-cana sor. Kocam da makine mühendi-siydi, Sümerbank’ta çal yordu. Ben 20 ya ndaydm, o da 23-24... htilal olmu , dedim ben. Okumu kültürlü bir insand. O bana izah etti. “Askeriye el koydu” de-di, “soka a çkma yasa var.” Ben de, tamam, dedim o zaman.”

Page 23: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 24: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

23

Ben 1960, Samsun-Bafra do umluyum. lko-kulu orda okudum. lkokulu bitirdikten sonra stanbul’a geldim. Annem stanbul’dayd. Köy-

de abim, ben ve yengem beraber oturuyorduk. Bir de babaannem ve büyükbabam. Babam stanbul’dayd; Ayryd babamla annem. Ben

do du umda ba ka bayanlarla beraberdi be-nim babam... Ben annemin yanna geldim. lkokulu bitirdim ve stanbul’a kaçtm ben. Kaçtm yani. Köyden stanbul’a kaçtm. lkokulu yeni bitirmi im, ço-

cuktum daha. Ya m kaç ki? 12 ya nda i te. Kaçtm stanbul’a, annemlerle kaldm. Biz fakirdik; kapcyd benim annem. Hiçbir za-man evlenmedi. Tek ba na çal yordu. Bir so-

Page 25: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

24

kakta bizim evimiz buradayd, rahmetli baba-mn evi de ilerdeydi. Babam ba ka kadnla birlikte ya yordu. O da kapclk yapyordu, biz de kapclk yapyorduk. Ama ben annemi çok sevdi im için hep annemin yannda kalyor-dum, anneme yardm ediyordum. Sekiz katl bir binayd, asansör yoktu, ben siliyordum oray, temizliyordum. leri ben yapyordum. Okula gidemedim ama hocalarm köydeyken demi lerdi, -ben çok ö retmen olmak isterdim- “bunu okutun” falan diye. Ama okutmadlar yani. stanbul’da Aksaray’daydk. O zamanlar Aksar-

ay da Aksaray’d hani benim zamanmda. Zen-gin apartmannda çal yorduk. Annem o zama-nn parasyla daire ba 25 lira m, 50 lira m ne, öyle bir ey alyordu. 16 daire vard. Baz hayat kadnlar da vard, ev tutuyorlard ordan. Ben görürdüm onlar, heveslenirdim. Ben çocukken bende vard bir eyler. Köyde benim adm duyuldu. lkokula giderdim ben, ba mda tülbent aya mda eteklikler… Köyde herkes biliyordu beni. Zeki Müren diyorlard da, ben Zeki Müren’in Zeki Müren oldu unu bilmi-yordum ki. lkokula gidiyordum daha, 8-9 ya-ndaydm. Bir kom umuz, köy yerinde bir ka-

dn, bana dedi ki: “Sen Zeki Müren gibi ola-caksn.” “O kim?” dedim, “Ben tanmyorum.” Ben sonra imdi idrak ediyorum. Kadn bana do ruyu söylemi yani. Hep kz gibi hissediyordum kendimi. Köyde abimin arkada lar geliyordu. Beni istemeye gelecekler diyordum. Ben avluyu süpürüyor-

Page 26: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

25

dum, i te tülbent takyordum. Evcilik oynuyor-dum. Abimden dayak yemedim mi? Yedim: ‘Sana yak myor. Erkek gibi ol’ derdi. Ama daha çocuk oldu um için pek aldr etmiyorlard. Bir de anne-baba olmad için abim çok üstüme dü müyordu. Çok da mark büyüdüm. Bir de rahmetli büyükannem oldu u için bana kimse dokunamazd. Rahmetli büyükannem, topra bol olsun, beni çok sever, kayrrd. Kimse do-kunamazd bana. O yüzden çok mark büyü-düm.

te öyle geldim stanbul’a. stanbul’da Aksaray zaten beynelmilel bir yermi . Aksaray denilince bataklk, fuhu un, birahanelerin her eyin oldu-u yer Aksaray’m o zamanlar. 1972-73’lerde.

Rus karlar, bilmem neler, Beyazt’a do ru ç-karken Kapalçar ’ya do ru her ey ordaym . O devirlerde ben otostop yapyordum. Kzm diye satyordum kendimi. li kiye girmiyordum para alyordum. Koli vermiyordum* yani, kzm, diyordum, dokunma, diyordum. 13 ya nda bir çocu um daha. Annemin yanna ilk geldi imde de kz gibiydim. Mahallede alt ay beni kz zannetti çocuklar. An-nem ne diyecek, i e batm . Koca yok, ba ka kimse yok. Bir abim var benden 5-6 ya büyük. Zaten o da çal yor. Ne diyebilir? Babam kontrol ediyordu bizi. Her ak am kontrole gelirdi. Rahmetli babam... E er ben evde yoksam, “Nerede çocuk?” diyordu. An-

*Koli vermek: Cinsel ili kide bulunmak.

Page 27: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

26

nem, “kom uda” derdi. Hâlbuki kom uda da de ilim. Veyahut da ertesi gün geldi inde bana soruyordu:“Neredeydin?”, ben “kom udaydm” diyordum. Annem bana söylüyordu çünkü: “Ak am baban geldi, seni sordu, böyle dedim” diye. Çünkü biz babamzdan çok korkardk. Benim babam alkol alrd. Alkol ald için de çok korkardk babamzdan. Ben babamdan çok korkardm. Gerçi bütün karde ler, alt karde iz, hepimiz de babadan çekinirdik. Babaya sayg vard. ki abim, iki ablam vard. En büyük abim köyde ya yordu. En büyük ablam Almanya’dayd. Onun küçü ü ablam stanbul’da ayr bir yerde ya yordu. Zaten onun küçü ü abimle, benim bir büyü üm yani, beraber ya yorduk, o çal -yordu. Ondan sonra ben vardm annemin ya-nnda. Bir de kz karde im var benden 5 ya kü-çük. Benden bir büyük olan abim benden önce gelmi ti stanbul’a. Ayn evde ya yorduk. Bana onlar hiçbir ey söylemediler. O zamanlar ben daha 13-14 ya mdaydm. Mahallede bir kom-umuz vard. Onlar da kapclk yapyorlard.

Kzlar vard iki tane. Adam beni biliyordu; tra-vesti oldu umu. Ben de yeni yeni ö renmi tim artk. Aksaray’da lubunyalar* gördüm, travesti- leri gördüm, al tm, tan tk. Arkada olduk, lu- bunya dilini** ö rettiler bana. Ama içlerinde en

*Lubunya: feminen görünümlü erkek e cinsel ya da trans

kadn. **

Lubunya dili: LGBT jargonu

Page 28: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

27

küçük benim; 13 ya ndaym. Herkes benle gezmiyor, korkuyorlar, aman bir ey olacak diye. Ümit adnda bir arkada m vard; halen ya yorsa Allah ömür versin, öldüyse Allah nur içinde yatrsn. Ümit diye bir lubunyayla tan -tm ben hayatmda, benim adm da koyan o-dur. Bana her eyi ö reten de odur. Mahallede kar mzda bir bakkal vard; o da Karadenizliydi. Ben oje sürerdim trnaklarma, öyle giderdim bakkala. Karadenizli oldu um için bakkal ba rrd bana. Anneme söylerdi: “ u o luna bir ey söyle; oje sürüyor, bilmem ne yapyor” diye. Annem bana ba rrd, ta-mam derdim, silerdim ama gene yapardm ayn eyi… lk seferki köyde olmu tu, çok ac çektim, ben-

den çok büyük birisiydi. Ben 9 ya ndaydm. Ben de arzu ettim. Zoraki hiçbir ey olmad, ama birden bire ani bir hareket oldu u için çok korktum. Ondan sonra ili kiye girmemeye ba -ladm. te sonra 13-14 ya nda bir ili kiye gir-dim. A k hayat da ya adm; bir çocuk vard. Çocuk yalvaryordu bana. Ben deli gibi a m. Er-kan... Hayatmda unutmam o çocu un ismini de. Ay, plaklarla a k ya yoruz. Danslar ediyo-rum çocukla. Ay, nasl a m çocu a... Çocuk da bana â k. Ben 13-14 ya ndaym, o da 20 ya nda falan bir çocuk. Güzeldi, yak klyd. Çocuk okuyordu. Ak am oldu mu bulu uyor-duk biz, gece parkta bulu urduk. Bir adam var-d, bizi çok severdi. Benim o Ümit dedi im ar-

Page 29: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

28

kada m, ben, iki tane de manti*. Bir arkada-mz daha var lubunya. Üç lubunya, üç man-

ti... Üçümüz ayn eve gidiyoruz. Bir oda böyle, odada plaklar. Çalyoruz pikaplar, dans ediyo-ruz, a lyorum. Ben deli gibi a m. Çocuk benle ili kiye girmek istiyor, ben kabul etmiyo-rum. “Kimseye vermedim daha” diyorum, “kendimi, genç kzm... Ben bir genç kzm...” lk Ümit arkada m görmü tüm. Birahaneler soka ndaydm, ben gece geziyordum. Daha Beyo lu’na ke fe çkmam tm. Aksaray da Beyo lu gibiydi o zamanlar. Birahaneler var, kulüpler var, sinemalar var. Vatan Caddesi’ne do ru yürüyor millet. Vatan Caddesi’nin ileri-sinde lunapark var. Lunapark Gazinosu var. Bütün sanatçlar orda çkyor. Öyle bir kalite yer. O zamanlar öyleydi. Yeralt geçidi var. O zamanlar yeni açlm t, yeralt geçidi. Ben hep oralarda dolanyordum. Ümit de pe ime takl-yordu. Me erse travestiler varm oralarda. De-irmenci diye bir meyhane var, oraya geliyor-

lar. nsanlar beni yanna almyorlard. O erkek kl ndayd. Lubunyayd. Birahanede oturuyor-lard, ama beni yanna almyordu çocu um diye. Onlar görüyordum konu muyordum. Ümitle konu unca bana, çok belli ediyorsun, dedi. Çok krm krmm m böyle. Yürüyordum. Trikalyd** o, byklyd. Ben i-çimden, erkek bu, dedim. O da bana dedi ki; çok krtyorsun, çok belli ediyorsun kendini.

*Manti: Genç eri kin erkek.

** Trika: Kl

Page 30: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

29

dedim; “Sana ne?”, “Olur mu, bak ben de se-nin gibiyim ama çok belli etmiyorum” dedi bana. Ben ok olmu tum o zaman. Nasl olurdu o da benim gibi? Ben zannediyordum ki Türki-ye’de bir tane ben varm böyle, ba ka kimse yok. Öyle tan tm ve o bana her eyi ö retti. O gündüzleri çal yordu. Ya mühendisti, ya da bir yerlerde tezgâhtarlk m ne yapyordu, hatr-layamyorum imdi. Bir de bunun çevresi vard; mesela bankada müdür gibi. 72-73 yllar. Beni tan trd çevreler, hep devlet i lerinde çal an-lar. Ak am saat 8 oldu mu, herkes i ten çkyor-du. Bir parkmz vard, orda hepimiz bulu uyor-duk. Herkese açk bir park. Oturuyorduk, adamlar gelip gidiyordu. Veyahut da hepimiz kol kola giriyorduk varyanttan a a ya do ru, Aksaray’n yeralt geçidine do ru yürüye yürü-ye, krta krta iniyorduk. Alkan, alkyordu*.. Bizi bilen biliyordu. Hepimiz lubunyaydk. Bir arkada m vard Sabri. Ben bu sokaktay-dm, o da u arka sokakta, orda kapclk yap-yordu. O da lubunyayd. Evliydi, üç tane çocu-u vard. Ben evine gitmi tim Sabri’nin, çok se-

verdim, çok saftirikti. Ama Herkül gibi bir adamd. ri yar. Bir oturuyordu parkta: “Naber gac, iyi misin gac” derdi böyle kaln bir sesle. Kz Sabri, biraz gac gibi alksana, diyorduk. Aman abla bo ver, derdi yine kaln sesiyle. Böyle biriydi yani. O bile çkyordu. Kapclk

*Alkmak: (1) yapmak,etmek (2) kur yapmak, ilgilenmek,

sarkmak

Page 31: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

30

yapyordu karsyla beraber. Ak am çark yap-yorduk*. Ama ya ant güzeldi. Ben iki sene onlarla kaldm. Ümit beni her yere al trd. Kulübe götürdü Beyo lu’na. lk gör-düm Beyo lu’nu, ok oldum. Gerçi Beyo lu’na gitmi tim ama gündüz gitmi tim. Kapclk yapt-mz zaman. Ben ve daire 4'teki bir kadn. Ma-

latyal bir kadn vard. “Gel,” dedi, “senle Beyo lu’na çkalm”. O zaman Beyo lu’na ç-kaca zaman herkes çok süsleniyor püsleniyor-du. O kadn da bir süslendi; aaa, zannedersin gazinoya gidecek. Kadn öyle bir süslendi. Çk-tk Beyo lu’na, ma azalar falan gezdik. Ama sonra ben gece hayatn gördüm. Ümit beni götürdü Vat 69 diye bir kulübe. Hayatmn dönüm noktas oldu. Yani o gece benim haya-tmdaki dönüm noktas. Çal yorum, fabrika gibi bir yerde çal yordum. Haftal m alyor-dum o haftal mdan 20 liray oraya ayryor-dum. Yirmi lira o zamann parasyla. Zaten 50 mi 60 m ne haftalk alyordum. Gerisini de an-neme veriyordum. Ama o diskoya bir gittim ya… Ben çocu um daha. 13 ya nda bir çocuk, ama ellerim öpülüyordu orda. O mantiler, o güzelim insanlar, sanatçlar, Allahm hepsi orda. Huysuz Virjinler, Arzu Okaylar hep ordayd. Ben o ha-yat istemiyorum, ben buray istiyorum, diyor-sun. Ben o tarafa gitmek istemiyorum, ben bu-rada ya amak istiyorum, diyorsun artk. O dere-ce oldum. Her haftay iple çekerdim. Hafta so-

*Çark yapmak : dola mak, aranmak, volta atmak

Page 32: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

31

nu gelsin de gideyim diye. Her hafta bulu ur-duk Ümit’le, oraya giderdik. Bir gece babam geliyor, beni soruyor. Ailemin ö renmesi de öyle oldu. Diyorlar ki, kapc arkada na sor. O da diyor ki, böyle böyle oldu. “Anca gider Vat 69’da bulursun onu” diyor. Annem, üvey annem, babam, polisler, bütün Beyo lu Karakolu, Vat 69’a geldiler. Benim boynumda -hayatmda hiç unutmam onu, lu-bunyal m o zaman anlad ailem- bir fular, k-sa bir fular, bel açk ksa bir bluz. Altna span-yol paça bir pantolon. Oynuyorum. Ay klar yand, ben bir gördüm üvey annemi, saklan-dm. Ay, dedim, annem babam. O zaman beni yakaladlar, anladlar lubunya oldu umu. Ne olacak, babamdan dayak yedim, tedaviye gittim bir sene. Ailem beni tekrar erkek olmam için tedaviye götürdü. Muayeneye götürdü. Hastaneye gittik. Her yerimden parça aldlar. Her yerimi muayene ettiler. Her eyime bakld. Kadnlk hormonum fazla gelmi . Doktor öyle söyledi. “Ben bunu erkek yapamam” dedi. “ i ten geçmi ” dedi. Öyle deyince ben de anne-mi hastanede braktm, kaçtm. Arkada lara kaçtm. Ümit’e kaçtm. Ümit de bi-raz ey yapt, sonra bir arkada la tan tm Os-man diye. Sivasl. Onun ailesine kaçtm. Onlar da kapclk yapyordu Ni anta ’nda. Ben onla-ra kaçtm. Onun ailesi de yava yava ö ren-meye ba lam t onu. Onla biz kaçtk. ki aile-den kaçtk, stanbul’da ba ka bir yerde çal yo-ruz. Artk travestilerin gitti i yerlere gidiyorum.

Page 33: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

32

Çilli Taverna diye bir birahane vard. Lefter’in Yeri-Çilli Baba’nn Yeri diyorlard. Böyle yerin altnda bir kulüp. Biz oraya gittik. Seda ile ikimiz. Orda çal yoruz, kons yapyoruz, konso-matrislik yani. Beyo lu’nda bir otelde kalyoruz ikimiz de. Adamlarla koliye çkyoruz. Anla yo-ruz, koliye çkyoruz*. Orda kons yapyoruz, kons paras da alyoruz. Bir gün Ebru diye bir kz geldi. Sar platin saçlar ksa. Gac gibi. Dediler ki bu dönme. Ay nasl olur, dedim, bu dönme. Oturduk onunla. “Abla, n’olur ben de senin gibi olmak istiyo-rum, nasl olacak?” dedim Ebru’ya. O da dedi ki,“Yarn buraya gel, ben sana anlataca m” dedi. Tamam, dedim. Ertesi gün oldu, arkada-m aldm yanma. 15 ya ndaym. Oraya git-

tim. Sene 75. Merhaba-merhaba, dedik kar lk-l. Sonra o bana dedi ki: “ uraya gideceksin” dedi, “Bir kadn var: ‘Kör Leyla’. Bu Leyla’ya ben kadn olmak istiyorum diyeceksin, onlar sa-na yol gösterecekler”. Biz gittik arkada mla. Arkada mla ikimizi ald-lar. Do ru bir kuaföre götürdüler. O zamana kadar frapan bir lubunyaydm. Gerekti i yerde laçovariydik**. O zamanlar laf atyorlard “Tan-ju” diye. Saçlarm da çok uzun de ildi. Ama çok ksa da de ildi. Anlayan olursa, madi-lik***yapyorlard. Sonra biz o gün kadn kl na girdik.

*Koliye çkmak: mü teriye gitmek

**Laçovari: maskülen, erkeksi.

***Madilik: Kötülük, Bela Çkartmak

Page 34: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

33

Me hur Abanoz Soka . Bayanlar da vard, ama onlarn yeri ayryd. Nükhetler, Arzular, onlar hep ayr yerde çal yorlard. enol 1,

enol 2 vard. Biz gittik Kör Leyla’nn evine… Kadn peruklar taktlar bize, makyajlar yapld. Her ey yapld. Sonra ailem bast polislerle birlikte. Ama nasl basm lar? O Ümit yok mu? Ümit’i bulmu lar. Ümit söylemi böyle böyle, çocu unuz burada diye. Sonra da alyor getiri-yor annemleri oraya. Annem tabi bakt, beni tanyamad. “Benim çocu um burada yok” dedi. Gördü ü halde beni tanmad. Ümit kafamdan peru u bir çekti; benim: “Anne bak çocu un burada” dedi. “Aaa!” dedi annem, “O lumu ne hale getirmi -ler?” Aldlar beni polisler götürdüler Beyo lu Karakolu’na. te soruyorlar: “Zorla m getiril-din? Hayr”. Falan filan, udur budur... Böylece kapand olay. Annemlere götürdüler beni. Ama tabi ben duramyorum orda. Duramam artk yani. O gac hayatn bir ay, iki ay da olsa görmü sün, duramazsn artk. stedi im de oydu, bütün ha-yalim oydu benim. Bir kadn olmak, kadn gibi giyinmek, bir kocas olmak... Çocukluktan beri gelen bir hayaldi benimkisi. O hayalimi de bulmu um, bo a geçmesin diye kalmadm ailemle. Gene kaçtm, gene yakaladlar, gene kaçtm, gene yakaladlar. Bir sene böyle devam etti. Bir sene sonra ben çal tkça para yaptm i te biraz. Ondan sonra Doktor Nihat’a gittim. Bana dedi ki, sen küçüksün seni yapmam, dedi. Sene

Page 35: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

34

77... Ben ameliyat olmak istiyordum. Nihat’ da daha önceden duymu tum, orda ameliyat olan arkada lar vard, hepsiyle de tan yordum. Gö-üslerini yaptranlar, burnunu yaptranlar, ame-

liyat olmu , kadn olmu arkada larm vard or-da. Görünce hayran kalyordum. Ben de olu-cam, ben de olucam… Paray biriktirdim gittim. Ama olmad, kabul etmedi. Sonra iki arkada m götürdüm, bak ya m büyük, sen böyle durdu uma bakma de-mek için. Onlar 19 ya nda dediler. Çünkü 18’i bitirmem lazmm . Ameliyat olmam için. Öyle-likle bir kâ t imzalatt bana “Kendi rzamla ameliyatm oluyorum” diye. Ameliyatm ol-dum. Hatrlad m; 5 bin lira biriktirmi tim ama 20 bin liraya ameliyat oldum. 15 bin liray pat-ronumdan borç aldm. 20 bin lira güzel paray-d. Ev alamazdn ama 50 bin liraya bir ev alr-dn. 50-70 bin falan gibi bir fiyata… Ben ameliyatlydm, on günlüktüm. Saadettin Tantan, duymu sunuzdur. Bir bast oray, bü-tün soka kapatt. Bütün o Abanoz Soka ,

irinevler, stinye tepelerini, oralarda ne kadar evler, çal an barlar, gazinolar varsa, her yeri kapatt adam. Yeni atanm t, geldi ruhsatsz çal an bütün her yeri kapatt. Ne paralar krl-yordu. Otuz travesti bir evde çal yorduk. Asla bir kavga tart ma yoktu. Öyle bir hayat ya -yorduk. Abanoz kapand ben çal acak yer bulamadm Ankara’ya gittim. Sene 1977’de Abanoz tama-men kapand. Kalanlarn bir ksm Dolapdere’ye gitti. Ço u gazinolara ba lad di er illerde. Bir

Page 36: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

35

Bursa vard serbest. Bursa denildi i zaman bü-tün travestiler orda çal yordu. Pavyonlarda çal yordu. Erkek kimli iyle bile izin alabiliyor-dun. Gece pavyonda çal abiliyorsun. Oryantal-sen oryantallik yapyorsun, arkcysan arkclk yapyorsun. Emniyet sana izin veriyor. Cansel-ler falan Bursa da çal yordu. Elif, ben, Güne , biz üçümüz Ankara’ya gittik. Otostop yaptk. Çal tk otostop yaparak. Otelde kalyorduk. Maltepe’de yurdun kar sndaki Cem Oteli’nde kaldk. Bir olay ya adk. Ahlak amiriyle ben mahkeme-lik olduk. Ahlak amiri bizi otelin içinden alyor-du. Dava açld. Mahkemede “Ben Türk vatan-da ym” dedim savcya o zamanlar, “Ben nere-ye gideyim? Bu bana diyor ki: ‘Ankara’dan çkn gidin’ Nereye gideyim ben?”. Bir de o za-manlar sa sol davalar var m? Otelimizin bir taraf sa c bir taraf solcu. Bu tarafa geçsen dövülüyorsun. Bu tarafa gitsen dövülüyorsun. Öyle bir pis zamanlar 77-78’ler... Ne yapaca mz a rm tk. Sonra bir arkada-mda bir hastalk çkt. Emniyet dedi ki bana:

“E er bu arkada n bulmazsan sana ceza veri-cez” dedi. Öyle deyince ben korktum. Hiç unut-mam o zaman yoktu brahim Tatlses. brahim Tatlses’in menajeri Hasan'a gittim. imdi tart -mal, kavgallar. Hasan’n menajerlik ajans var-d o zamanlar. Ben, dedim, gazinoda çal mak istiyorum. Tamam, dediler kimli imi aldlar. Kimli imde ya mn küçük oldu unu görmemi onlar.

Page 37: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

36

Beni aldlar, bir de Sevda diye bir lubunya var. Bizi Mersin’e götürdüler. Mersin’de de çal an lubunyalar var. Sofia Salim rahmetli, Alev Tamara, Ferah Ça lar... Popüler isimler çal -yordu. Hep lubunyalarn afi leri var. stedi in gibi çal abiliyorsun, yevmiyen güzel. Anla tn m, istedi in kadar kalabiliyorsun. Gittik anla tk yevmiyede, her eyi yaptk. 1100 lira yevmiyey-le gittim. Dedim ki 100 lirasn yerim, 1000 liray atarm bir kenara. Kafamda bunlar. Öyle olmad tabi. Bir bakt ki patron, ya m küçük, 60 do umlu-yum, 18 ya ndaym izin alamyorlar. 17 ya n-daym yani 18’e bile girememi im. Ben, dedi, bunu çal tramam, dedi pavyonda. Ordan beni aldlar Adana'ya götürdüler. Adana’da bir gece çal tm, kaçak olunca oras da çal trmad. Or-dan beni alp -öbür arkada m Tarsus’ta kald ama- Adana-Ceyhan’a götürdüler. Ya m küçük ama kaçak çal tryormu oras. Orda çal yorum. Kaçak çal yorum, üç ay ka-dar çal tm, oryantallik yapyorum. Üç ay çal tm, gitmek istiyorum, patron salmyor. Teksas gibi bir yerdi eskiden Ceyhan. Kabada-ylar gelir, tak tak, silahla kary alp götürürlerdi So ukoluk'a... Ben kolumu kestim, gitmek istiyorum diye. Orda bir bayan bana dedi ki; “Kolunu kesersen, bir yerini kesersen” dedi, “seni salarlar korku-dan” dedi. Benim de kafam çakr olmu tu. Gel-dim jileti atverdim. Emniyet amiri de gelmi , yeni de i mi ti. Demi ki, “ya küçüklerin hiçbirisini istemiyorum” Menajerimi ça rdlar.

Page 38: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

37

Beni ald menajer. Adam ald beni Diyarbakr’a götürdü. Bir pavyonda çal tm. O da kimin is-miyle, bir arkada mn pavyon kartndaki resmi-ni çkarttlar, benim vesikal m yap trdlar oraya. Ben o arkada mn ismiyle çal tm orda. Benim ya m küçük oldu u için... Onu ezberle-mek zorundaydm, ezberledim. Öyle çal tm, 6-7 ay m öyle bir ey Diyarba-kr’da çal tm. Sonra ordan ayrldm Antep’e geldim. Orda çal trmad polisler ya m küçük oldu u için. Hemen biz avukat tuttuk o zaman orda. Avukata ya m büyüttürdüm ben; 3 ya . zin almak için. zin gene olmad. Alamadm. Ordan ayrldm, Antalya’ya gittim. Bunlar hep 78’te oluyor. Antalya’ya gittim. Antalya’da ben izin kâ d çkarttm. Hem sigortal oldum, hem pavyonda çal ma izni çkarttm. Tutuldum da Antalya’da. Böyle üç ay falan çal tm. Sonra Mara ’a git-tim. ki ay da orda çal tm. Sonra ben Antep’i istiyordum tekrar. Antep’e geldim. Öyle böyle derken sene 79’a geçtik. Laçom* vard Antep’te. Â k oldu um çocuk vard. Ondan sonra tekrar ben Antep’e dön-düm. Antep’te çal acaktm. Bu sefer, bir bayan arkada m vard kocas menajerdi. Ben de çok seviyordum. Karde gibiydik onunla. Onun kocas dedi ki, “Gel, seni Kilis’e götüreyim. Hem güzel para alrsn orda” dedi. “Hem de ismin namn yürür” dedi. Kilis de küçük bir yer oldu u için... yi tamam, dedim. Oraya gittik.

* Laço: (1)Sevgili, e . (2) Maskülen Erkek.

Page 39: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

38

Kilis’te anla tm ben. Bütün kzlar saatlik çal -yordu, ben yevmiyeyle çal yordum. Orda çok büyük sükse yaptm. Kilis’te her yer duydu. Or-yantalli im güzel, konslarm süper, patrona çok güzel para kazandryorum yani. Garsonlar ö-nümde ceket ilikliyorlar: “Buyurun Prenses ha-nm”. Adm “Prenses” konuldu. im bitti benim orda. Ben, dedim, gidiyorum artk. Ankara’ya gitmek istiyorum. Ankara’ya geldim. Ankara’ya gelince benim bu eski Elif arkada m, ev arkada m, Ankara’da bir gazinoda çal yormu . Patrona götürdü be-ni. “Benim bu arkada m çok güzel oryantal ya-pyor, sahnesi çok güzel” dedi. Adam “tamam” dedi, anla tk. Adama bir art ko tum dedim ki, “Türkiye basks bir gazete reklam istiyorum” Adam, tamam, dedi. Türkiye basks reklamm yapld benim. Günaydn gazetesinde... Ankara ntim Gazinosu’ndadr, diye.

Ben çal yorum, ama nasl. Abartmal de il... Ki benim patronum Ankara’da 5-6 tane gazi-nosu olan bir ahst. Bir gazinosu vard zaten Grand Plaza diye. Kö k Gazinosu vard. Kö k Gazinosu’nda Bülent Ersoylar, Sezen Aksular, onlar gelip çal yordu. Grand’da da Semra Al-per vard. Öyle bir i yapyordum ki ntim Gazinosu’nda, hakikaten parmakla gösteriliyor-dum. Bir de böyle boylu posluyum o zaman-lar... At gibi kar, derlerdi. Bir de arkta çal t-m için bütün eski mü terilerim oraya akn

ediyordu. Bir masadan kalkp bir masaya zor oturuyordum. Sahnem bir olayd. Assolist Mah-mut Tuncer’di, as alt ben. Benim altmda Güler

Page 40: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

39

I k. En altta rahmetli Bergen’di. Belks Akkale gelip gidiyordu. ark türkü okuyordu. te o Bülent’in yasa gelene kadar böyle çal tm. Çok güzel çal tm. 80 htilali’ne kadar Ankara’daydm. Evdeydik. Benim laçom vard. Yatyorduk. Arkada m gel-di kapy çald: Kalk, dedi. Ne oldu, dedim. hti-lal oldu, dedi. Ben dedim, “ htilal ne demek?” N’oldu, ihtilal ne, bilmiyorum çünkü... Bana dedi ki, “kocana sor”. Kocam da makine mü-hendisiydi, Sümerbank’ta çal yordu. Ben 20 ya ndaydm, o da 23-24... htilal olmu , dedim ben. Okumu kültürlü bir

insand. O bana izah etti. “Askeriye el koydu” dedi, “soka a çkma yasa var” Ben de, ta-mam, dedim o zaman. Evde oturduk. Kimse çal myor. Herkes evde oturuyordu. Sonra bir izin verildi. Gece 12’ye kadar m ne izin verildi. Bir hafta falan sonra. Sonra o, 2 oldu. Saat 9-10 gibi gidiyorduk 2’ye kadar. Benim çal t m yer turistikti. Sabah sekize kadar açkt. Öyle öyle çal tm. Sahne yasa geldi inde biz Samsun’daydk. lk önce stanbul’da oldu sonra Türkiye’nin her yerine yayld bir anda. Samsun’da gazinoda çal yorduk. Emniyet müdürü ça rd. Mem-nundu çünkü emniyet müdürü… Bir saygszlk yapmad, geldi, ça rd bizi yanna. “Bakn kz-lar size kötü bir ey söyliycem, isterseniz nakli-nizi aln gidin buradan” dedi. Sizleri çal trma-ma emri geldi, deyince biz de nakil aldrdk, Ankara’ya geldik. Ankara’ya gelince Ankara emniyet müdürü de bizi tanyordu eskiden

Page 41: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

40

çal t mz için. Bize dediler ki; “Size çok büyük bir yasak geldi, hiçbir yerde çal amazsnz” Öy-le denilince biz kaldk ortada. Öyle olunca da benim bir arkada m zmir'de genelevde çal yordu. O da beni aryordu hep; “Gel gir” diye. “Gençsin güzelsin” diye. zmir genelevine girdim. Tepecik’te. Travesti bir dö-nem alyordu. Benden 3-4 ay sonra kesildi. Alnmad artk. 81 A ustos’ta girdim. Çok arka-da m vard genelevde, 30-40 tane travesti var-d çal an, benden önce girmi ler. Hepsi pembe kimlikliydi. Pembe kimli i olmayan giremezdi. Biz ameliyat olduktan sonra hemen ilk i imiz müracaat etmek, kimli imizi avukatla almakt. Ço u arkada md hep, Abanoz Soka ’ndan tandklarm. Kör Leyla’nn evinden sonra ba -ka evlerde de çal t m için. Yücel Anne vard. Bana ameliyat için borç veren de odur. Ödeye-medim sonra. Ameliyat olduktan sonra ben o kadn kuaförde gördüm. Sema Kuaför’de... lk kadn kl na girdi imiz yer Sema Kuaför’dü. Travestilerin hayatnda Sema kuaför vardr. Tarlaba ’ndayd. Yirmi sene çal tm genelevde. Emekli olabili-yorsun ama benim sigortam yatrmam lar, göstermemi ler. imdi mecburiyet var. Eskiden yoktu. Herkes muhasebeciye veriyordu. Ödeni-yor diyorlard, biz de bo veriyorduk, gençtik. 1981’de biz ilk girdik geneleve, kadnlar ikâyet etti bizi. Kadnlarn i i dü mü tü. Ben bugün 100 ki iyle yattysam, misal konu uyorum, 1 milyar para alyorum. Patrona yars kalyordu. Bir kadn bu kadar çal amazd. Bir de travesti-

Page 42: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

41

ler komple, arka-ön çal t için... Arka kadn-larda çok yoktu. Bu yüzden travestiye daha çok ra bet vard. Daha çok geliyordu mü teri, ka-dnlarn i i direkt kesilmi ti. Bizi ikâyet ettiler. Bizi toplad Ahlak polisi ge-nelevden 81’de. Otuz krk tane travesti toplan-dk. Bizi muayeneye götürdüler. Dediler ki, vaji-nas 12 santim olan giri yapabilecek tekrar. 12 santimi alabilen girecek. Aykladlar bizleri, 15-20 ki i kaldk 30-40 travestiden. D ardakiler tek tük otostop yapyorlard Talatpa a’da. Eski-den otostop yeri Talatpa a’yd. Ben kendim Ye ilyurt’ta oturuyordum. Evim Ye ilyurt’tayd. Evimi aldm, dairemi ta ladlar... 82’de ev satn aldm. Aileler istemedi. Sonra al tlar. Hanm hanm i ine gidiyor, geliyorsun. Bir sos-yal ya antn yok. Sabah kalkyorsun, 1’de 2’de geneleve gidiyorsun, ak am 9’da evine geliyor-sun. Evinde, geliyorsun, televizyonunu seyrede-biliyorsun. Ba ka bir sosyal ya antn yok. Valla-hi ben duyuyordum d ardakileri o zamanlar. Dövüyorlarm falan. Emniyete götürüyorlarm direkt. O zaman karakola götürme falan yoktu. Ben zmir’e geldi imde, Emniyet Çankaya’day-d, oraya götürürlerdi. Ordan sonra, Konak’taki açld. 80’lerdeki büyük a km Ankara’dayd. Gazino-da tan m tm, 78’lerde falan, onunla çok bü-yük a k ya am tm. Makine mühendisi olan. Onu çok sevdim. Hatta ben ona geneleve gire-cem dedi im zaman asla kabul etmedi: “Ben 100 ki inin altna yatan sonra benim altma ya-tan bir kadn kabul etmiyorum” demi ti. Anka-

Page 43: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

42

ra genelevine girmek istemi tim o zamanlar. Kabul etmedi. Bir ailenin bir o luydu o da. Ailesi çocuk iste-yince mecbur kald o da. Ayrlmaya mecbur kaldk. Ailesiyle tan trd beni. Evlenicem, dedi. Her eyi konu tum ama... Bilmiyordu ailesi...

u an evlendi, evli oldu u kars bile beni bili-yor, tanyor. Neden tanyor? Ben gazinoda çal-yordum. Telefon açt m zaman i yerine, ba-

yanlarla falan ayn yazhanede çal yordu. E, ben telefon açyordum. Verir misiniz bana onu, diyordum. Ordaki kzlarn hepsi tanyorlard be-ni. Hatta ni anls bana dedi ki, “Ben de ister-dim sizinle evlenmesini” dedi. “Ksmet benim-leymi ” dedi. “Ben” dedi, “sizinle ne kadar be-raber oldu unu biliyordum” dedi. “Ama, beni istediler. Ben de, evet, dedim. Ni anlandm” dedi. “Rica ediyorum bundan sonra bir daha rahatsz etme” dedi. Ondan sonra rahatsz et-medim ama gel sen bir de bana sor onu. Of, ne aclar,tahta masalar, o arklar Ümit Besen’in... Ben inat üzerine geldim, genelevine girmeye-cektim aslnda, inat üzerine geldim, genelevine girdim. Unutaym diye girdim ama unutama-dm. Burada iki sene hiçbir erkekle beraber ol-madm. A k ya amadm. Bir hayalim vard: Geneleve girecektim, Ankara Tunal Hilmi’den evimi, arabam alacaktm, sonra brakp onun yanna dönecektim. Hayalim buydu. O da ba-na demi ti ki, ben evlensem de seni brakmaya-ca m. Konu malarmzda hep bunlar geçmi ti. Ev tutarm, bakarm. Yapma; ben sana baka-rm, ederim... Öyle bir delikanl bir çocuktu. O,

Page 44: 80'lerde Lubunya Olmak

Ahu

43

hayatmn a kyd o benim. Çok arkada m ta-nr onu. Ad Semih’ti. u an evlendi ini, çocu-u oldu unu biliyorum. Bundan 10 sene önce-

sine kadar her ylba gecesi beni arard. Ylba gecesinin benim do um günüm oldu unu bili-yordu. Do um günümü kutlamak için arard. Evli olsa bile. Bir on senedir görü emiyoruz. Te-lefonlar kayboldu. Ben onu aramadm. Çocu u da olunca. Tamam, diyorsun artk. mkânsz. Sana artk dönmez o. Bo una hayal kurma. Önüne bak, diyorsun. Öyle oldu. Sonra ba kasyla beraber oldum. Ege Üniversi-tesi’nde okuyordu. Bornova’da. 83’ten sonra. Bir mü terimdi çocuk benim. Tipim de. Gelip gidiyordu. Parasn veriyordu. Ben de tipim olunca muameleyi süper yapyorum. Çocuk ba land bana. Her gün gelmeye ba lad. De-dim, “Ne kadar ayp böyle yapman”. Sonra te-lefonla konu maya ba ladk. Her gün, her ak-am beni aryordu. Konu alm m, edelim mi,

bulu alm m, sinemaya gidelim mi? Böyle aylarca, üç ay, dört ay ben telefonda konu tum. Ben de ho lanmaya ba ladm. Benden bir ya küçüktü. Beni kantine götürdü bir sefer. Kz arkada m diye tan trd beni okuldaki kz arka-da laryla. Ay nasl havalara girdim. 23 ya n-daym o zaman, tfl tflm... Giydim mini etek, kot... Sonra Kar yaka’da bir restoran kapatt, biz ni an yaptk orda onunla... 84’te... Ailesi hayatnda bir kadn oldu unu biliyor ama gizli ni an yaptk. Yüz yüze gelmedik. Karde inin ismi de benimle aynyd. Çok büyük a k ya -

Page 45: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

44

yorduk. Ondan da bir gün ihaneti gördüm. Ay-rldm; 87’de...

Page 46: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 47: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 48: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

47

Belgin: “O 80’li yllar içerisinde çal ma alanlar-mz gündüze döndü, ondan sonrac ma, gündüz mü teri edinmeye ba ladk. te kelle koltukta, kimimiz Belgrad Ormanla-r'na gidip çal yorduk, kimimiz kar lara gidip çal yorduk, yani kelle koltukta ha-yat devam ettirmek zorundaydk: Çünkü ev sahibi darbeden anlamaz, elektrik dar-beden anlamaz, ekmek, su darbeden anlamaz, ondan sonrac ma, di er gider-lerin, kuaför darbe oldu anlamaz, bunla-rn hepsi parayla dönen eyler, bakkalna, kasabna, kirana, ekme ine, kyafetine, aa bugün darbe oldu beni idare edin, diye-mezsin: Yapaca n tek bir ey vardr; bu-gün de oldu u gibi, seks i çili i yapmak zorundasn.”

Page 49: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 50: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

49

Çekirdek bir aileden gelmeyim. Yani i te dedi-im gibi anne baba ve 2 karde … Ama anne-

nin babann ayrlmasndan sonra bizler mahke-mece anneye verilmi tik o tarihlerde. Sonra babam bizi kaçrd. Küçüktük, çok küçüktük. 1958’di galiba, ilkokula gitmiyordum. Karde im daha da küçüktü tabi. lk cinsel deneyimim öz mü öz amcam tarafn-dan oldu. Bir ensest ili ki. Ben hiç ne oldu unu da anlayamadm ve bilemedim. Osmaniye'de ya yoruz. O zaman Adana'ya ba lyd. imdi il oldu. Tabi çok ac. Hep derler ya hani: Affet. Bu laf çok me hurdur: Affet… Ama öyle affet denilmekle baz eyler affedilmiyor. Yani çok kolay olmuyor. Ben yllarca bunun travmasn

Page 51: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

50

ya adm. Din açsndan bakt m zaman çok saçma geliyordu. Çünkü amca baba yarsyd. Ve imdi dini de sorguluyorum, Allah’ da sor-guluyorum. Baz eylerin sadece bize dayatld-n dü ünüyorum. Bunu bazen anlatt mda,

“Olur mu ya, amca baba yarsdr, ye ene teca-vüz etmez, kan tutar” deniliyor, sonra ucu nere-deyse “sen ayarttn”a çkyor. Ben bu durumu ancak yllar sonra Lambda'da açlma toplantla-rnda payla m tm... Sonra evden kaçmalar... Üvey anne geldikten sonra… Üvey anne geldi. Bir sevinç var. Üvey de olsa bir anne. Kom ularn “yeni anneniz ge-lecek, size bakacak” mantklar var. Sevinçlisin ama buruksun. Kadn yabanc, biz ona yaban-cyz. Belki çok klasik bir laf ama hakkaten “üvey anne”ydi. Gerçi kendi annemizi bile hatrlamyorduk. Babam bizi Konya’ya kaçr-m t, mahkeme aslnda velayetimizi annemize vermi ti. Tabi ki o kadndan da bir ey bekleye-mezsin. Yabanc, el... Çok zulüm çektirdi. Öldü imdi, Allah rahmet eylesin. Babam bizi çok

severdi o kadn gelmeden önce, ama o kadn-dan çocu u olduktan sonra babam da 180 derece döndü. Sanki dünyadaki ilk evlad oy-mu gibi davrand, bizler de evde birer hizmet-çiymi iz gibi... Biraz küçük karde im seviliyor-du, ta ki o da küçük karde do ana kadar. Son-ra onun da pabucu dama atld. Evden kaçma-lar ba lad i te... Kaçtm. Bir de benim çadr hayatm vard. u an sirk dedi imiz, o zaman panayr dedi imiz ey. Panayrc Bay Ziya'nn eline dü tüm. Güzeldim,

Page 52: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

51

ho tum, küçücük tfldm. Gerçi hâlâ da güze-lim. Allah kimseyi güzel yapmasn. Harcyorlar çünkü. Çirkin ans olsun. ans olsun insanda. Her eyde ans olsun. Özgürlükte de ans olma-l… Bay Ziya çok ya l, hayat görmü , bense hiçbir ey bilmeyen... Lubuncadaki srgaf kelimesi o

zamanki çadrlarda da konu uluyordu. Srgaf udur: Yapm oldu um rollerde girmi oldu-um o kutularn ismidir. Ben çadrlarda neler

yapardm? Belden a a kesik kz olurdum. Müthi bir eydi. Denizkz olurdum, bir akvar-yumun içinde. Tabi bunlarn hep illüzyonist ta-raflar vard. Türkiye’nin çe itli yerlerinde dola-rdk.

Ben epey sokaklarda falan kaldktan sonra bu-lup ke fetmi ti beni Bay Ziya. imdiki Ye ilçam filmlerine benziyor biraz. Hani imdi David Copperfield'in yapt eyler var ya, biz de onla-r yapyorduk. Ayn, de i miyor. Sonra Zati Sungur'un yannda ikiye kesme illüzyonunu yapyorduk. O devirlerde milletin yüre i a zna geliyordu. Ben pek çar ya falan çkamazdm, yüzümü görmesinler diye. Çksam bile, imdi bodyguard dedi imiz ki iler çkard benimle. Herkes üstüme titrerdi. yilikten ziyade, nasl kapsam, onu nasl yata a atsam diye.

imdi nasl dejenereyse insan, o zaman da ayn dejenerelik vard. nsano lu hep dejeneredir. Dincisi de papaz da hocas da akademisyeni de... Yani ne olursa olsun... "Sen okudun adam oldun"... Ama okumakla adam olunmaz. Önce insan olmas çok önemli. Adam nasl olsa olur...

Page 53: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

52

Derken, çok para kazanyordum, çuvallar dolu-su... Tabi bana çok az bir ey veriliyordu. Çün-kü evinde yatyordum, yiyordum. "Sen paray n’apacaksn, akln ermez" derdi bana. Bilmiyor-dum, para nedir, bilmiyordum. Evet, babam zalimdi, kötüydü, ama ben aç kal-d mz bilmem. Her ey eve tonlarla alnrd. Yani, hiç yokluk çekmedim o anlamda. Yalan konu amam. Giyinmeyi oldu bitti severim, makyaj severim. Makyaj çok seviyorum. Bu bir yaradl ve ruhla gelen bir eydir heralde bence. Bir ey anlatym m? lkokula gitti imde de yapardm makyaj. Ben bunu nerden gördüm? Esas ben Artvin do umluyum ama ben Artvin’i hiç bilmem. imdi annemlerden dinliyorum. Ama Osmaniye’yi biliyorum. Çünkü orda büyü-düm, ordan geliyorum, onun için. lkokula giderdim, karbon ka tlar vard, okulu süslerdik böyle renkli renkli. Onlarla dudaklarm boyar-dm. Yani bunu ben nasl ke fettim. Acaba, diyorum ki, öbür hayatmda ben fahi e miydim, yoksa çok aristokrat bir kadn mydm, bile-mem. Ona da inanyorum. Ruhlar ölmüyor, ruhlar dola yor. Kim bilir ben kaç bedende ya adm, bir ba kas kaç bedende. Buna inan-yorum. Çünkü dünyada her insann bir ikizi vardr. Ruh ikizi yoktur, o ayr bir konu. Asla bulunmaz ruh ikizi. Neyse... Artk Bay Ziya'dan kaçmam gerekiyordu, çünkü Hindistan’a gideceklerdi. Beni kaçak götürecek-lerdi. O an dü ündüm ve kaçtm. Bana bir içgüdü “kaç” dedi. Kaçtm, iyi mi yaptm, kötü

Page 54: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

53

mü, onu bilmiyorum. arklarda ve filmlerde bir stanbul masal vardr... Herkeste hâlâ vardr. 60’l yllarn arklarnda stanbul, filmlerinde stanbul. Dünyann neresinde ya arsanz ya a-

yn, her insanda vardr. Yani srf Türkiye'ye özgü insanlardaki bir hayal alemi de il. Oralar görmek, oralara gitmek. Her ülkenin klas bir ehri vardr. Bizimki de stanbul. stanbul benim

zamanmda stanbul’du. Bindim otobüse muavin, kaptan beni kullana kullana getirdiler. Harem’de indim. Dedim “ stanbul’a geldik mi?”, “ te buras stanbul” Harem’deyiz. Ne köprü var, ne bi ey var. 1968 ve stanbul. Yandan çarkl vapurlar vard, onu gördüm. Neyse indim. stanbul neresi? Kar diyorlar. E buras da stanbul. Buras diyorlar Anadolu yakas. Nasl oluyor, iki tane mi stan-bul, diyorum. stanbul kocaman. Beyo lu ner-de? Kar da... E kar ya nasl geçece im? “Bur-dan vapura bineceksin, vapurla Eminönü’ne gideceksin” dediler. Kafam almad. Orda biraz e lendim, dolandm. Cepte para yok, bir ey yok. Sadece, seni sikmesini ö retmi ler insanla-ra. Ha, bu ne mi demek? Kimse kar lksz hiçbir ey vermedi demek. Yani o Nubar Terziyanlar,

tonton babalar hep Ye ilçam sinemasnda. Hu-lusi Kentmenler sadece Ye ilçam sinemasnda birer karakterler. Aslnda hiç gerçe i oynam-yorlar. nsana sadece umut veriyorlar. yi kalpli amcalar, dedeler olarak verildiler Türk halkna. Ben çok öyle amcalar gördüm, tonton amcalar gördüm. Hep Hulusi Kentmen gibi, Nubar Ter-

Page 55: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

54

ziyan gibi zannettim hepsini. Ama -h... Hepsi üzerimden geçti. Ve bunlarn hepsi de namuslu, erefli, "ahlakl" dedi imiz ki ilerdi. Ben hep

"ahlakl" ki ilerle yattm. Hayatm boyunca hiç "ahlaksz" bir insanla yatmadm. Hepsi "ahlak-lyd". Kendine göre... Bi tane ahlaksz biriyle yatsaydm. Oh be diyecektim. Nihayet bir "ah-laksz"la yattm. Rekorumun rekorunu kracak-tm. Yok... Hepsi "ahlaklyd". Ak am oldu, içim yava yava szlamaya ba la-d. Yatma sorunu... Hiç sokakta kalmam m. çim böyle cz cz ediyor. Nerede yataym? N’a-

paym? Harem'in yukars koruluktu. Hâlâ var-dr. Oralara ben imdi giderim bakarm da, içim cz eder. Gittim o korulu a. Ak am... Ayaz... Bir a acn dibine tünedim. Ne uyku beni uyuyabili-yor, ne ben uykuyu... Derken bir copla uyandm. Bi baktm bekçiba-... O zaman bekçiler vard. "Kalk!". Kalktm.

Korku var. Evden kaçma korkusu. Baba korku-su. Aile korkusu. Tabi o tarihlerde aile korkusu acayip. Hâlâ da var. Herkeste vardr. Yani bu-gün Ba bakann da korkusu vardr. Cumhur-ba kannn da korkusu vardr. Kraln da... Çün-kü biz korkulara küçük ya mzda, anneden ba-badan al yoruz. lk iddeti annemizden, baba-mzdan görüyoruz. Büyüklerimizden görüyoruz. Evde görüyoruz. Her evde, her hanede... Çok azdr; iddetsiz, dayaksz, hakaretsiz ev çok az-dr. Yani bilmiyorum o kadar, yüzdeye de vura-mayaca m. Her evde bir iddet, bir despotluk, bir baba korkusu, bir dede korkusu bir annean-ne korkusu, bir anne korkusu, bir abi korkusu...

Page 56: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

55

Gerçi benim abim yoktu, en büyükleri bendim. Ordan yrttm. Bir üvey anne korkusu. Yani muhakkak vardr. iddet orda ba lar. Sonra ilkokula gidersin, ilkokulda iddet ba lar. Ö ret-menlerinden ba lar. Hep iddetle ya arsn. Onun için "bende yok" diye bir ey yoktur. Yani herkeste vardr. Ben tersine inanmyorum... Bekçi ald beni, di er bekçi orda kald. Karakola götürdü beni, Harem'deki karakola... imdi unuttum. Gitsem belki duruyordur. Karakolu sildim süpürdüm. “Nereden kaçtn, anan kim?”, klasik sorular i te... Bekçi de i ini halletti, saba-ha kar brakt beni. Sonra eyi ö reniyorsun yava yava : Düzülmeyi ö reniyorsun. Demek ki, hayat bu diyorsun. Ama senin na-musun, iffetin... Öyle bir ey yok. Seni de i tiri-yorlar bunlar yapmakla. Birisi de sana insanca davranarak "Gel, bu senin hayatn de il; bunu, bunu yapma" demiyor. Sabah baktm, vapur Harem’e yana t, yandan çarkl. smini unuttum imdi o vapurun. Karamürsel'di galiba. Ben

vapura bindim. Ben de ne bilet var, ne bir ey. Bilmiyorum, çocu um çünkü. Elimi kolumu sallaya sallaya Eminönü'nde indim. Daha 10-12 ya larndaydm. Tam bilemeyece-im imdi. Küçüktüm yani. lkokulu bitirmeden

brakm tm. Okuyamadm. Okul sürecinde ev-den ayrldm. Çünkü üvey annem çocuk do ur-du, evin i leri falan, kafam almyordu. Aslnda zeki bir çocuktum. Bunu hocam da söylemi ti ama… Kitleniyordum. Eve geldi im zaman bir zindana girmi gibi oluyordum. Dayak, i , güç... Yani i renç bir ey...

Page 57: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

56

Neyse, geçtim kar ya, Eminönü’nde indim. Gez dola , karnm aç. Yine ak am oldu. Hiç unutmam Eminönü'nde Yeni Camii'nin üstün-de, tepede bir cami daha var. Ramazan ayyd. Hava ne so uk, ne scakt. Ne olursa olsun Anadolu’da öyle bir ey vardr. Karnn aç oldu u zaman bir kapdan ekmek verirler. Bu inkâr edilemez. Bir katk verirler sana. Ama kim olursan ol, fark etmez. Bu, bizde vardr. O zaman i te stanbul’da hiç görmedi im adet-leri görüyorum, gelenekleri görüyorum, insanla-r görüyorum. Ve herkesi, ordaki insanlar da, sanki benim ya ad m Osmaniye'deki kom u-larm gibi görüyorum. Ay e Teyze, Emine Tey-ze, u hala, bu yenge, Ahmet Amca falan... Süt satlyordu. Kadnn bir tanesi de süt alyordu. Ak amd, hava kararyordu. “Teyze, n’olur” de-dim, “bana bi lokma ekmek” dedim. “Siktir git piç kurusu, hrl msn, hrsz msn” diye bana bir azar, bir pay. Korktum, kaçtm. Kötü bir ey demedim. Ekmek istedim… Sonra dedim ki cami Allah’n evidir. Gireyim u caminin içinde yataym, dedim. Kendi kafama göre... Camiye girdim, her taraf kapal. Yata-cak hiçbir ey yok. Hep mermer, koca bir cami. Hiç görmemi im. Hiç yok yatacak bir yer. Çk-tm ki caminin duvarnn dibinde bir tuvaletçi. Baktm, bir alüminyum tencerede pilav pi iri-yor. Bulgur pilav, salçal... Hiç unutmam. Gittim onun yanna, oturdum. Bo bir tabure vard. Karnm aç. stemeyi de bilmiyorum. stiyorum ama o kadn bana öyle dedi ya, bu adam da böyle der diye öylece

Page 58: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

57

oturdum oraya. O da beni mahalleden zannetti galiba. “Karnn aç m?” dedi bana adam. Aç, dedim. “ yi, pilav olsun, vereyim. Pilav ye, do ru evine git” dedi. Bir tek o adam iyi çkt.

te ben hep insanlar yok u okumu , bu hakim, bu hukukçu, bu falan diye ayrt etmem. nsann nerde, ne zaman çkaca hiç belli ol-maz. Adam karnm doyurdu. Karnm doydu tka basa. E yatacak yer? Gittim bir in aata... Babam da in aatç oldu u için, ordan in aatlar bilirim. Girdim, in aatn her taraf açk. Cam yok, çerçeve yok, bo ... Bir kireç torbasnn içine girdim. Kafamdan geçirdim. Gene uyuyamadm, sabah oldu. Sa-bah yine çktm, geldi im yoldan a a . Sahile iniyordum. Herkes bana bakyor, gülüyor. Ay, dedim, niye bunlar bana gülüyor, ne var bende? Bir camekan bulup kendime baktm ki her tarafm harç, toz. Geldim, sahilde, Saray-burnu’nda, deniz kenarnda, ykadkça yap -yor daha çok. Sabun yok, bir ey yok. Gezdim, dola tm, sora sora Beyo lu’na gele-ce im imdi. Galata Köprüsü’ne gelene kadar çöplüklerden ekmek yiye yiye geldim. Ne bul-duysam yedim. Allah kimseyi aç susuz brakma-sn. En kötüsü. Hele ki susuzluk, hele ki açlk... Galata Köprüsü’nde yürüye yürüye Kumbara-clar Yoku u’nun ordan merdivenlerden çka çka. O merdivenleri çok severim ben. talyan yapm galiba. Ordan çka çka, sa dan soldan Beyo lu’na geldim, ba m gö e erdi. Ondan sonra sa ma soruyorum, Beyo lu bura-s m, diyorum. Evet, diyorlar. Soluma soruyo-

Page 59: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

58

rum, evet, diyorlar. Yani o sihir, o büyü, filmler-deki gördü ün, o arklardaki Beyo lu buras i te. De i en hiçbir ey yok aslnda. Sen çplak-sn, Beyo lu da senden çplak. Sen giyiniksin, belki Beyo lu da giyinik. Hiç fark etmiyor. Ha, sokakta yatmadm önce, tabi ak am yine oldu. Bi yandan hava kararmak üzere, ba m dönüyor açlktan. imdiki hani Taksim Gezi Park’na çkan merdivenler var ya, oralar daha de i ikti. Simitçiye böyle daldm, bakyorum, isteyemiyorum. Adamn bir tanesi yanma geldi, 1 lira para verdi bana. “Al bunu, simit al” dedi. “Beni takip et” dedi. Ay, dedim, ne kadar iyi adam. Bir sürü simit aldm, kolum doldu simit-len. Hem yiyorum, hem adam takip ediyorum. Adam dedi ya gel diye. Ald beni… O zaman Hilton’un, o Küçükçiftlik'in oralar bostanlkt. Arnavutlar i te turp, marul, ye il so an, yani sebzeler satarlard. Oralar hep bostanlkt. O adam da, orda bir a acn altnda o 1 lirann kar l n ald. Ben yine ordan yürüye yürüye Taksim’e geldim. Öyle böyle derken, sokaklar-da yattm, bitlendim. Yani hayatn her eyini gördüm, görmedim de il. Barbaros, der ya, Barbaros ansal, biz buralara dike dike geldik diye. te biz de sikile sikile geldik. Aslnda o ‘sikile sikile geldik'tir. Benim ilk gördü üm trans Deniz Anne'ydi. O zaman Rüya Sinemas vard, stiklal Caddesi'nde. Deniz Anne çok havalyd. Geliyor sinemann önüne, afi lere bakyor, “Ha ha ha” diyerek saçn sallyor. Trak hedefe. Av-n avcuna alyor. Arkasndan takip ediyorum.

Page 60: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

59

Benim “sikildi im” yere gidiyor. Ordan i ini bitiriyor, sonra tekrar... Ay ben bir de u laftan nefret ediyorum: "özen-ti", "özeniyorlar". Yahu ben Osmaniye’den gele-ne kadar, amcamdan gelene kadar hep bir eylere özenerek mi geldim. Televizyon yok,

hiçbir ey yok. Zeki Müren var sadece, bir rad-yo varsa dinliyorduk. O zaman ta plaklar vard. Oralardan dinliyorduk. Ben Zeki Mü-ren'in sesini mi gördüm de "özenti" oldum. En i rendi im laf bu: "Özendiriliyorlar" lafndan nefret ederim. Bu içi asla doldurulamayacak bir kelime... Asla doldurulmaz, bombo çünkü... Sonra "bu böyle olmayacak" dedim. Kendi ken-dime bir eyler yapmam gerekiyor. Terziye gir-dim. O da imdi eski Lambda'nn oldu u so-kaktayd; Büyükparmakkap’da. Afrika Han’da bir terziydi. Gittim ta Sakza ac’na... imdi ro-man vatanda larn oldu u yerde, Hachüsrev'-den küçük bir oda tuttum. Tahtakurularyla yatyordum. Ne altmda bir ey vard. Terziden ald m 3,5 lira parayla. O zaman kaça tutmu -tum, 50 kuru muydu neydi bir evin kiras. Ama mesafe baya uzak. Yürüyerek gidiyordum. Daha önce beni Osmaniye'de terzinin yanna vermi lerdi. Terzinin yannda iyi güzel çal yo-rum, bazen terzihanede kalyorum. Orda da üstüme çullandlar abim bildiklerim. Güvendik-lerim. Ordan da krldm. Hep krlma ile kar kar yasn. Onun için i te imdi hep önce insan-lar dinlerim aptal gibi... Beni aptal zannederler. Hiçbirisine de önem asla vermem. Kendi içim-de yarglarm, kendi içimde fikirlerimi yürütü-

Page 61: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

60

rüm. Kendi içimde o insann ne oldu unu pat diye bilirim. Öyle böyle derken, kuaförlerle, unlarla, bunlar-la çevre edindim derken Abanoz Soka ’n ke -fettim. kinci gördü üm trans da Derya Sonay’-d, çok ünlüdür, seks filmleri vard, stanbul ga-zinolarnda çkard... Türkiye’ye damga vurmu insanlar vard; Serbülent Sultanlar, Funda Lisalar, daha Bülent Ersoy yokken- Bülent de benim eski arkada m- damga vurmu insanlar-dr. Bir ilke imza atm lardr. Öyle böyle derken Abanoz’da buldum kendimi. Artk kendimce “ka arlanm tm”. Neyse Abanoz’a gelelim. Abanoz Türkiye Cum-huriyeti’nin ilk genelevlerinden. u an A a Camii'nden iniyorsun, birinci de il ikinci sol... Abanoz’dan daha önceki genelev, Galatasaray Meydan var ya, oras açk genelevdi. Açk genelevdeki kadnlar ben Abanoz'da gördüm. Kimi 60 kimi 65... Günümüzde de hâlâ gene-levlerin bazlarnda 60 ya üstü çal an kadnlar vardr. Abanoz Soka bo altlyor ve Karaköy’e ta nyor. Dedim ya, ilk genelev, açk genelev Cumhuriyet kurulmadan öncesinden beri o meydan. Ordan alyorlar, i te sa a sola, imdiki gibi vur kaç. Sa lksz, güvencesiz, nasl imdi yaplyor-sa, aynen o tarihlerde de öyle... Ondan sonra i te Abanoz açlyor. Abanoz kapatlyor, Kara-köy’e ta nlyor. imdiki i te stanbul Karaköy genelevine ta nlyor. imdiki yerine. Buras (Abanoz) bo kalyor. Sömürgelik her yerde var. Çoban olmadan sürü güdülmez. Bu-

Page 62: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

61

nun çok iyi bilincindeyim. Kimse hür de ildir. Baz o eski Abanoz’dan kalan direktör dedi i-miz i te genelevi i letenler, Kör Leyla i te Aba-noz’da bir ev açyor. Nam di er patrondu. Gö-zü kördü. ok olmu tum gözünü görünce. Tak-ma gözü vard. Kör Leyla açyor, Götçü Melihat açyor. Sidikli Leyla, bunlar o zamanki patron-lar: Kör Hatçe, Ermeni Leyla, Yahudi Meliha. Kimler var? Biyolojik kadn ve trans a rlkl. Ha, daha Abanoz’a gelmeden kulüpleri gördüm tandm. Kendi çapmda artk biraz kaliteydim. Bu “kalite” ne demekse. nsann kalitesi mi olur. Yiyor, içiyor, sçyor, zevk yapyor... De i-en hiçbir ey yok. Kulüp 12, devrinin gelmi

geçmi en güzel kulübü. Ben orda bir tek Tür-kan oray' görmedim. Yani sayl bir kaç sanat-çy görmedim. Zeki Müren her gün ordayd hemen hemen. Pa amz, sevgili pa amz?!?!. Bir gün lubunyalarn kulüplerini ke fettim Balk Pazar’nda. Olaca varm i te. Buna kader de, ans de. Ne dersen de. Kalktm Balk Pazar’nda

kzlarn kulübüne gittim. imdi bizlerin avam dedi imiz yerler. Rahmetli Necla, rahmetli Sel-ma -o da zmir’de öldü-, o devrin “ka ar” trans-seksüelleri. Ay i te onlar gördüm, arkada lk ediyorum, çevre ediniyorum kendime. Ay ne güzel, dedim. Benim gitti im Kulüp 12 ile oras farkl tabi ama Kulüp 12’ye girene kadar ne a amalardan geç-tim. Aa, birden klar yand. O zaman çingene kadnlar vard. Çingeneler oynard, sazlarla. Sulukule’den gelirlerdi. I k niye yand? Bembe-yaz. Dediler basldk. N’oldu, nasl basldk?

Page 63: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

62

Elim aya m titremeye ba lad. Aile korkusu var. Yakalanaca m oraya gönderilece im. O aclar o i kenceleri yine ya ayaca m korkusu. Baya konu tular kulübün sahibiyle. Me erse para meselesiymi ... Tamamen duygusal yani... Adamda para olmaynca, kadnlar bir tarafa, ‘dönmeler’ bir tarafa... A, o zaman ‘dönme’ laf yoktu, ‘kadn klkllar’ bir tarafa geçtiler. Ben de bizimkilerin tarafna geçtim. Bana dediler ki, “Kzm senin ne i in var, geçsene kadnlar tara-fna”… “Ben de onlardanm” dedim. “Geç o zaman!” dediler. Götüme bir tane cop. O za-man nerede basldysan en yakn karakola yü-rüyerek götürüyorlard. Önünde bir bekçi, ar-kanda bir bekçi... Ekip arabasna koymuyorlar-d. Günahkarz diye. Kafamz önümüzde, yürü-ye yürüye eye geldik... O zaman Taksim Emniyet Amirli i böyle de il-di. Üst Beyo lu Karakolu’ydu alt Taksim Kara-kolu’ydu. O bina hâlâ öyle. Hâlâ da u ra t -mz karakol i te. O zaman memleketine göre copluyorlard. Nerelisin? Antep, Kaç plaka? 27... Ay, 27 tane cop yiyeceksin. Aslnda o biri-min içinde Antepli yoktur. Ama muhakkak birisi Antepli olur: “Ulan Ahmet, hi t, hani sizin Antep’ten çkmazd”. “Ne? Amna kodu um. Antepli misin? He... Domal Antep’e kar 27 tane”. Allahtan ki eskiler vard: “Aman Belgin” dedi-ler, “ stanbullu oldu unu söyle”. Niye? Ay her-kes plakasna göre dayak yedi. imdi Adanal-ym desem bir tane yiyece im. Nerelisin? stan-bul... “Haa, normal” dediler. Öyle bir özde le -

Page 64: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

63

mi ti ki; stanbul’la Bursa normaldi. Herkes sanki götünü siktiriyor, kaba tabirle. Bursa da öyle… Neden? Zeki’nin, Pa a’nn eyinden do-lay normal sayyorlard yani. “Her ey çka-bilir” algs vard polislerin. Neyse... Aramzda 2,5 lira, 5 lira para topland. Karakolun önünde mutlaka sivil bir araba olurdu. Koskoca, devasa bir araba... Ona bindik, geldik Sansaryan Han'-a... O Sansaryan Han ne i kenceler, ne sapk-lklar gördü. Bilmiyorum, otel mi oldu, n’oldu sonra? Geldik, en üst kata çktk. lk defa ömrümde... çim ama ku palaz gibi... ‘Gûllüm’ü ben orda

ö rendim ilk. imdiki camiann hepsi ‘gûllüm’ü artk sakz yaptlar. ‘Gûllüm’ bu demek de ildir. Falakada dayak yedi imiz zaman gûllüm yapar-dk ki, acy unutalm amataya vuralm. Gûl-lüm orda olur. kence gördü ümüzde gûllüm yapardk. imdi sen benim kalbimi kryorsun ya da ben senin; “Ay abla gûllüm yaptm”. Böyle de il gûllüm. A zlarna ‘gûllüm yaptm’ diye almasnlar, sakz etmesinler. ‘Gûllüm’un bir anlam var. Ya i kencede ya emniyette fare deli i kadar yerde biz ‘gûllüm’ yapardk. O üzüntüleri unutmak için. Ama imdi herkes, “gûllüm yaptm” diyor. Hiçbir ey bu kadar kolay olmamal. Bizler bedel ödedik, hâlâ da ödüyoruz. ‘Gûllüm’u de yerine göre yaparz biz eskiler. Bunu iyi ö rensinler imdiki zat zevat-lar. Neyse... Karakolun en üst katna çktk. Büyük bir kap. Bak hâlâ emniyet bunu yalanlar, hayr do ru: ‘Burada Allah yok, peygamber tatile

Page 65: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

64

çkt’ yazsn okudum ben o kapdan içeri girer-ken. Kemerli bir kap, mecburen kar ndaki amire selam vererek giriyorsun, kap öyle yapl-m . Yaz vard, imdi emniyet, hayr yok böyle bir ey, diyor. Zaten ben bu ülkede kim ‘hayr, yok’ diyorsa bir i vardr. Ama bir gün de birisi ‘evet’ dedi i an her ey düzelecek. Beni en öne attlar eski translar. Onlar ka ar biliyor i i. Adamlarn sa nda solunda kaln so-pal iri yar adamlar. On tane bir ele vuruyor, on tane öbür ele vuruyor. Çekti in zaman tek-rar ba lyorlar. Ay benim önümdeki adam bitti, ben de bittim. Gittim, benim arkamda da eski-ler. Herkes ka arl n yapar. Anan baban dahil. Ben inanmyorum dürüstlü e. Dürüstlük bir ye-re kadar. Menfaat girince herkesin dürüstlü ü bozulur. Gözlerim kapal gittim ben, elimi uzat-tm, içim titriyor. Ben farknda de ilim, nasl titriyormu um ki... lk defa ismini burada açkla-yaca m: Cemal Dandino lu.... Amir(asayi ). ndirin sopalar, dedi. Bizim bunlara vurmamz yak maz, dedi. Bunlar Ahlak'a verin... Ay kzlar bir sevinçli, zil taka taka, gûllüm yapa yapa biz Ahlak'a indik. Ben "ahlak" nedir bilmi-yorum. ndim. Neyse Ahlak’a dolduk. Ahlak’ta her ey gûllüm. Yukardakine bak. A a ya bak. A a da ahlak masasnda “Ay naslsn abi?”, “Abi çayn yok mu?”, böyle. Ahlak masasndan bizi müteferrikaya getirdiler. Sene 1970. Mütefferikaya attlar bizi. Koskocaman parmak-lklarla çevrili olan yer erkeklerin oldu u yer. Bu taraftaki göt kadar yer de; kadn, trans, nono falan ayrm yok, hepsine ayrlm . Laz Yüksel,

Page 66: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

65

imdiki adyla Mine, hâlâ ya yor. Ben hep yanmdan kovardm. Karadeniz ivesiyle "Ben de sizden olaca um" derdi. "Ay git be" derdim. Sonradan estetiklerle çok güzel bir kadn oldu. Allahm bir kalabalk müteferrika. Balk istifi gibiyiz. Gaclar, çingenesi... O ona aka yapar, göbek atanlar. Üstü açk, erkeklerin sesini duyu-yoruz ordan. Koli atanlar*, “Ne güzel kar olmu-un” diye... O zaman GBT yok, kimi bir aydr

orda, kimi iki aydr orda. Mine: “Memur bey” dedi, “ben kadun de ulum, erke um” dedi. Es-ki lubunyalar diyor ki: “Bak Yüksel sus, oraya içeri girersen, bizim yanmzda seni gördüler. Tuvalete girdi in zaman bir daha çk n olmaz. Orda kaç ki i varsa senin üstünden geçer. Hepsi elini ey etmekten nasr tutmu tur”, “Yooook” dedi bu, “Ben erke um”. O da kendi korkula-ryla, kendince böyle bir ey yapyordu. O zaman Necla da, “Atn bu ibneyi, bu erkek” dedi. O atldktan sonra, bir anda içeriden ba -r malar, ça r malar yükseldi: “Kesti kolunu” dedi biri. Aman, dedik, Laz Yüksel’e bir ey oldu. Yok, de ilmi . ranl bir tr oförü yakalan-m . Adam ran’a dönmemek için bileklerini kesiyor, tuvaletin ampulüyle. Onu öyle karga tulumba çkardlar. O zaman nerede sedye medye... Bizim kap da açk. Ay biraz sonra bir ses ba lad "Uy, uy"... Laz Yüksel’i yava yava tuvalete çekiyorlar. Orda var 50-60-70, 100 ki i. Aylardr ordalar... Artk adamlar ellerini ey etmekten... Dünyada elleriyle o i i yapan tek

* Koli atmak: laf atmak, i atmak.

Page 67: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

66

canl da biziz. Ba ka yok, hiç övünmeyelim kendimizle. Kendi elimizi ey yapyoruz ayol, bunun ötesi var m? Erkekler için konu uyo-rum. Polise i aret etti Necla falan azck daha kalsn Yüksel diye. Yüksel ordan kendini nasl can havliyle parmaklklara attysa: “Memur bey, ben kadunum”. ki saat önce ben erke im diyen, ben kadnm demeye ba lad: “Aln beni bura-dan, parçalayacaklar”. Neyse memur ald. “N’oldu?” dedik, “hani sen erkektin?”... “Er-kektin, ne oldu da birden kadn oldun? nsan tanrya yalvarsayd bu kadar çabuk dönemezdi” dedik. O zamanki translarn birlik beraberli i yeryü-zünde yoktur. Neyse sabah oldu. Ahlak’a çktk. Parmak izi verip damgalanyorsun. lk parmak izim o zaman alnd. Hem bunca olaylar ya -yorsun, o yetmiyor bir de damgas devletin: “Karakolda ayna var, ayna var... Kz Belgin ko-lunda damga var, damga var” Her arknn da bir gerçekli i var. Deniz Anne falan bana “Sana sorarlarsa ‘Aa bu benim ilk geli im de il, bilmem kaçnc geli-im’de, bir eyler yap ki, bak biz gideriz, sen bu-

rada kalrsn” dediler. Kap açld, Cemal Dan-dino lu Beyefendi içeriye girdi. Bütün amir memur aya a kalkt. “Sen, sen, sen” dedi, “bo altn buray” dedi. Herkes bo altt. Bir ben, bir Cemal Bey, kaldk. “Sen yenisin, de il mi?” dedi. “Olur mu efendim…”, bilmem ne falan, kzlar bana ö retti ya. “Hiç yalan söyleyemiyor-sun” dedi.

Page 68: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

67

Alt haneli telefonu numarasn yazd ka da bana uzatt. “Beni muhakkak ara” dedi. “Ben hancym, sen yolcusun” dedi. Hastane korkusu var ya, i ne korkusu... Adamdan cesaret de aldm ya... Ben önce zannettim ki “Eyvah, de-dim, ailem beni buldu”... “Ay,” dedim “n’olur beni hastaneye göndermeyin”.“Bak canm” de-di, “sen hiç hayatnda zührevi hastanesine gittin mi?” dedi. “O nedir?” dedim. “Oraya git” dedi “kendine baktr, kontrol ettir. Hastalk olabilir” dedi. “Zührevi hastalklara yakalanm olabilir-sin” dedi. “Kann alsnlar, vücuduna baksnlar” dedi. Adam böyle, çok güzel konu tu benimle... “Ama beni mutlaka arayacaksn” dedi. Ay adam çkt, ordaki tüm translar üstüme çöktü. “N’oldu, ne dedi sana?” diye. Ay, dedim, “bir ey yok…”

Büyük Ajda vard, kötü ruhlu bir transt... Tüm translar iyi olacak diye bir ey yok. nsann gön-lü neyse odur. Bunun heterosu, geyi, lezbiyeni, trans olmaz. nsan insandr ve a-r-za-dr. Ben de dahil... Kimse sütten çkm ak ka k de- il-dir. Ajda hemen ald elimden ka d, kskanç-lkla... “Aydan post polisten dost olmaz” dedi ve cart cart yrtt adamn verdi i telefon numa-rasn... Deniz, Ajda’nn üzerine yürüdü... “Ks-kanç ibne! Fesat ibne! Niye yrttn?”. Bizi doldurdular arabalara, ciplere. Do ru gel-dik, ilk defa i te Zührevi Hastanesi ile tan aca-m. Hâlâ durur oras. Cancan deriz. O zaman

kzo lankz bir ba hem ire vard. Dünya iyisi, adn u an hatrlayamayaca m. Neyse hasta-neye geldik. Eski translar Deniz Anne, Necla fa-

Page 69: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

68

lan sanki babasnn evine gelmi gibi. nsan babasnn evinde bu kadar rahat olamaz. “Ay anneci im” diyen ba hem irenin yannda, “Ay canm sana çok güzel çorap aldm” diyenler, rü vetin en çok bulundu u yer. Her yerde Türkiye’de rü vet var. Her yerde... Neyse… “Kzlar, geçin içeriye yatn” dedi. Kadn çok adil bir kadnd. Hastanenin içi prl prld. Duvarlar falan... Sonra o hastanelere ne ükranlar geldi, Nevzat Beyler, Orhan Beyler... Hepimizi sömürdüler. Lafa geldi mi, bize ibne derler, trans derler, dönme derler, ama paramzdan yedikleri za-man ball ball yiyorlard. Niye o zaman o para-y alyorlard? Madem biz günahkarz da niye ahane bir ekilde alyorlard... Emniyeti de yi-

yordu, Ahlak da yiyordu. O paralar tatllkla çolu una çocu una, kursaklarna gidiyordu ama biz yine “cehennemli iz”. Biz yine “toplu-ma aykryz”. “Ahlak d yz” ama srtmzdan deve yüküyle götürüyorlard. Bunlarn hepsi “dürüst” insanlard, “ahlakl” insanlard. Ben diyorum ya ben hiç “ahlaksz”bir insanla yatp kalkmadm. Zaten imdi istesem de yatp kalka-myorum. Tiksindim. Tepeden trna a kadar doluyum. O zaman Abanoz'da günde 100 ki iy-le kalyordum, bir fi bana aitti. Koskoca evde ben çal yordum. Ha bu 100 ki iyle cinsel ili ki-ye girmiyordum. Çünkü Türk toplumu hâlâ seks nedir bilmez. Bilmiyor. Neyi ne usu ne... Kimse bilmiyor...

u baca m bile vajina zannediyorlard. Kimisi anne diye gelir... “O lum ben senin annen de-

Page 70: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

69

ilim”. Kimi abla diye, kimi teyze diye. Kimi ha-la diye. Böyle bir çarpk bir seks anlay var Türk toplumunda. Hâlâ da öyle. imdiki psiko-loglar, sosyologlar o zamanlar bendim. Bu ensest dedi imiz eyler kendi içinden çk-yor. Amcamn bana yapt gibi o da annesin-den babasndan böyle görmü . imdi çocuk sekste bulu ça na eriyor. En tehlikeli ça . Ge-rek kz çocu unun, gerek erkek... Çünkü ne-den? Hep günah, tabular içinde yeti iyorsun. Yere baktn günah, unu yaptn günah. Hep günahlar içinde yeti iyorsun. E, Kuran’ kimse bilmiyor. imdi evde ablas var, o olmaz. Kom-unun kzna bakyor, kendi sülalesinin d nda:

"O senin ablan, teyzen". Çocuk bakyor ki her-kes abla, teyze, amca, day...hep akrabayz. Seks nerede o zaman? Ben nasl, hangi denizde yüzece im? Bilmiyor... te kendi içindeki fante-zileriyle, o çöküntü içerisinde kendine bir seks objesi buluyor ve onunla hayatn idame ettiri-yor. Çünkü kar snda bir muhatap yok, ö re-necek... Onun için tepeden trna a penis dolu-yum. Bakanyla da ya adm, emniyet müdürle-riyle de ya adm. Vekillerle de ya adm. Onlar da insan... Makamlar insanlara biz veriyoruz. Hastaneden çktk. Yine nereye? Kürkçü dükka-nna: Abanoz’a çal maya… Yanmzda çok az has gaclar vard Abanoz’da. Tutunamyorlard. Aç kalyorlard. Koskoca evde tek ba ma 100 tane fi bana aitti. Patron istemiyordu kimseyi. Lüks Nermin ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük patronudur. Lüks Nermin, sonradan

Page 71: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

70

Abanoz’a geldi. Ne bakanlara, ne vekillere kz temin eden ki iler... Matild, bilindi i gibi bir kadn de ildir. Acma-szdr... Genç çocuklar alan, altlarnda arabas olan... "Bu topluma, gün gelecek, erkekleri de siktirticem" demi tir. Evet, siktirtti. Kadnn bir kini vard. Kocas nikahl karsn satyordu: Nesrin, hiç unutmam. Nesrin’i getiriyordu Abanoz’a brak-yordu. Zavallm hiçbir ey bilmiyordu ki... Çok acrdm ben o kadna. O kadna ben sahip çk-tm. Tek ba ma ben koruma altna alm tm. Benim de bir annem var, ben de bir kadnm her eyden önce. Çünkü anlyordum o kadn. çten a lyordu kadn. Gözya n görmeme ge-rek yoktu o kadnn. " stiyorsan kal Nesrin" di-yordum. Zorlamyordum. Cebine ben kendi harçlklarmdan koyuyordum. Pezevenk kö e-den alp götürüyordu onu. Dünyann her yerin-de erkek ayndr. Srf bu ülkede, Ortado u’da, urada burada de il... Bir insann tyneti bozuk-

sa bozuktur, düzeltemezsin. Krk bir zindana hapsetsen de düzeltemezsin. Ruh de i mez, neysen onu ya arsn... Abanoz’da Rusya’dan translar gelip çal yordu. Geyler gelip çal yordu Menek e plajlarnda. Yunanistan’dan gelip burada çal yorlard. Bulgaristan’dan, Hollanda’dan, talya’dan... O kadar özgürdük yani. Randevu evlerimiz vard. Kimse bunu inkâr edemez. Pansiyonlarmz açl-d. Rahattk, resmen o lan geneleviydi. Sonra Ecevit hükümeti geldi. 74 müydü? Ecevit tek ba na gelmedi. Rahmetli Erbakan, Türke ’le

Page 72: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

71

beraber ortakla a hükümetler kurulmu tu. Birinci Dönem’de Ecevit zamannda kapand ilk defa Abanoz. Çünkü çi leri Bakan o zaman Milli Selamet Partiliydi... Kan a lattryorlard. Demirel geliyordu, Abanoz açlyordu. Ben burada Demirel dedi imde, herkes beni Demi-relci zannediyorlar, de il, ben Hiçbir lideri, par-tiyi sevmiyorum, çünkü ad üstünde politika. Demirel geldi inde açlyordu ve tekrar biz çal malarmza devam ediyorduk, kapatld n-da çil yavrusu gibi da lyorduk. Sonra Abanoz tamamen kapand. Öyle bir i kencelere maruz kaldk ki, bir arkada mz kan i edi. O zamanki ahlak masasndan "krbaç" la-kapl adam yapt. Kan kustururdu bize. Tantan kapatt Abanoz’u, kazd kökünü... Abanoz kapand, Dolapdere’ye gittik. Çöplüktü Dolapdere. Elmada ’dan a a inen yol var, roman vatanda lar orda oturuyordu. Orda da evler çal yordu. Gecekondu sistemi. Püf desen yklr... Hadi bizim patronlar oraya kayd, hadi orda evler yaplmaya ba land. N’oluyordu? Rü vetin döndü ü yer... Orda çal maya ba la-dk çünkü biz sokak nedir bilmiyorduk, soka a dökülmek bizim için tehlikeliydi. Polisler geli-yordu, ykyordu, biz yapyorduk. Oray da bitirdiler. Mecbur bizi sokaklara döktüler, hâlâ da sokaklardayz… Abanoz tamamen kapannca köçekçe tarihim ba lad. imdilerde “E cinselli i de Avrupa’dan aldk” diyorlar ya, derebeylik tarihini, Osmanl tarihini açp baksnlar. Köçekçe tarihini bir okusunlar. imdi onu anlatsam i in içinden

Page 73: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

72

çkamayz. Sonra, köçekçeli i de Evren yasakla-d. Bu co rafyann hamamclk, o lanclk kültü-rü Roma’dan beri vardr. Meyhane köçeklerini bu toplum okusun, ara trsn. O da elimdeydi, aldlar daha gelmedi geriye, belgeler var... Çarptmasnlar. Bizler deli de iliz. Bizlere deli diyen ruh hastalar kendileri. Tarife imkân bula-myorum. Bir sefer, sene 1977-78’te biz 35 tane trans Sansaryan Han’n altn üstüne getirdik. Pazar pazartesine ba layan sabah, bizi yine alm lar-d. Müteferrika’nn ba komiseri, yannda da iki tane kadn memur, bir de iki elini arkasna koymu , geldi. “Bunlar da i te erkeklerin yüz karalar” dedi, “pislik bunlar” dedi, bizi göstere-rek. ki kadna hava atyordu, polis kadnlara… Rahmetli Seyyal, Allah nur içinde yatrsn, kalkt yerinden; -gözlüklüydü Müteferrika’nn ba ko-miseri- yakasndan bir tuttu, “Allah iki tane sana göz vermi ” dedi, “bir de o yetmemi , opti e gözlük yaptrtm sn” dedi, “kör müsün be adam, ne erke i?” dedi. Ba komiser iki sek-sen bir doksan uzand. ki kadn polis ciyak ciyak kaçt. Vuru , o vuru var ya, hepimiz ora-y yktk. O arbedede rahmetli So ankafa yeni ameliyat olmu tu, apandisiti patlad; bütün diki leri açld. Bir baktm, gözya bombas atcaklar bize, ordan kelli felli bir adam geldi, “Ne yapyorsunuz?” dedi, “Amirim bomba at-yoruz” dediler, “Dünyann neresinde görülmü ” dedi, “Emniyetin içinde bomba atld , hele Müteferrikann içinde bomba atmak nerede görülmü ?” dedi. “Siz beni Kars'a m sürdürte-

Page 74: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

73

ceksiniz, Sarkam 'a m sürdürteceksiniz, indirin bakaym” dedi. Ben o adama hayran kaldm, adam çok güzel psikolojiden anlyor. “Kim bilir” dedi, “kzlara neler yaptnz” dedi. “Kzlarn canna ot tkadnzki kzlar bu hale geldi, buray böyle yaptlar” dedi, “yoksa bunlar böyle yap-mazd, kabahat sizin” dedi adam. Biz yumu a-dk ama her yer da lm , ne üst ba kalm ne makyaj… Adam “çabuk” dedi, “kzlar yukar çkarn yeme e, karnlar açtr, yemek, çay ve-rin”… Dedim ki “Bizi buradan tek tek kurban olarak çkarcaklar, yukarda a zmza sçcak-lar.” Ama biz zincir olduk böyle, zincir halkalar. O anda i te pasaporta gelen turistler bizim res-mimizi çekiyor, turistleri engelliyorlar. Bir zincir olu turduk en üst çat kata çktk, kubbenin ol-du u yere, bizi bir odaya tkacaklar, bok koku-yor oda, dedik ki “Bakn bizi buraya sokamaz-snz, bizi buraya emniyet yardmcs gönderdi, asla bizi buraya sokmayn, bak a a s demirdi paramparça oldu, buras tahta, buray hepten ba nza ykarz” dedik. “Aa, yok” falan dedi-ler… Bize sular, her bir ey, ne istersek geliyor. O arada dosyalar konuldu u demir dolaplar farkettik, üstlerinde kilitler var. Dedik “Bu dolaplarn içinde ne var, bu kilitler ne?”. “Or-da” dediler, “teröristler var”. O zamanlar Dev-sol var, Dev-genç var, onlar var. Dedik, açn bunlar. Sadece bir delik, böyle sigara giricek kadar bi delik var. Ay, dedi polis “N’olur açtr-mayn, onlar terörist, onlar Dev-solcu, Dev-gençli, azl katiller”. “Açn” dedik, açtrttk. Her açtrd mz kapdan adamlar çkyor. Adamlar

Page 75: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

74

ne oturabilir, ne yan durabilirler orada, ayak-talar hep… Tepede de bir k yanyor, ampul tepelerinde… Kimi haftalardr ordaym , kimisi aylardr… Telefon numaralar verdiler; i te ben u kadar zamandr burdaym, suçsuzum, aileme

bildirin burda oldu umu falan diye. Biz kalem aradk, göz kalemlerimizle yazdk ellerimize, birazck hava aldrttrdk, su verdik onlara… Ne yaptlar, teröristler mi, de iller mi, Dev-sol mu, anar ist mi, hiç bi ey diyemem, bilmem. Bizim için o an, ordaki bir insand. Çünkü ayn acy çekmi tik biz de, çünkü bizi bile birçok eyle suçluyorlard. Bu sefer memur geldi a lad, dedi ki, “Benim çolu um çocu um var” dedi. Çünkü eskiden arka sürgüne gönderirlerdi. “Beni sür-dürmeyin, n’olur” dedi. “Yalvaryorum kapata-ym bunlar. imdi amir gelir de beni böyle görürse” dedi. Adama da hak verdik, kapattr-dk. Adamlardan ald mz telefonlar aradk sonradan. Yani diyece im öyle günler ya adk, gördük. Tabii bu anlattklarm sadece cmbzla alnm bunlarn içerisinden. Gelelim 79’lu 80'li yllara. Bir askeri darbenin olaca belliydi, yani bunu gösteriyordu durum, çünkü hakikaten 77 olaylar, Taksim olaylar bir vah etti, Mara olaylar bir vah etti, terör mü diyoruz buna artk ben bilmiyorum. Kontrgeril-lann yapm oldu u bu olaylara isim bulamyo-ruz. Yani hakkaten ülke kan gölüne do ru gitmi ti ve evde böyle rahat oturup konu amaz-dk, sokakta nereden kur un gelecek belli de il-di, sa dan m soldan m, o zamanlar polis bile sa c ve solcuydu, gerçi biz iki tarafa da yarana-

Page 76: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

75

myorduk, imdi de öyle, yani ne sa ne sol. Ne sa'ya ne Musa'ya asla yaranamadk... 80 darbesi, i te 12 Eylül... Ve 12 Eylül sabah, Kenan Evren ve arkada lar darbeyi yaptlar. Tabii ki, bu darbe hiç istemedi imiz bir ey, askeri bir vesayetin altna giriyorsunuz. Sonra evler gene kapatld, hepimiz da lmak zorunda kaldk, kimimiz zmir'e, kimimiz artk köçekçilik yapmaya Kr ehir'e, kimisi de ta Tokat'larda vurkaç çal maya ba lad. Ben o zaman Tarlaba ’ndaki evimde oturuyor-dum. Hani ben, diyordum, darbe olmaz falan ama sigaram bitmi ti, a a indim. Cadde üs-tünde evimin altnda bakkal var, bakkala ine-yim sigara alaym dedim, ama bi sessizlik ha-kimdi, a a indim, tam kapdan d arya çktm, baktm bir asker silahyla “Çk yukarya” dedi bana, “N’oldu?” dedim. “Görmüyor musun?” dedi, “Darbe oldu”. Ne darbesi? “Ordu el koy-du” dedi. Dedim, “Ben sigara alcaktm, sigaram yok” ve o an o asker bana asker sigaras çkarp verdi, yukar çktm. Üç gün hayatla ili i im kesildi, soka a çkama-dm. Sokakta bir tek çocuklar vard, küçük kü-çük çocuklarn sesi geliyordu, ne bir araba sesi, ne bir korna sesi, ne ba rlt ne gürültü, çok büyük bir sessizli e bürünmü tü ehir. Üç gün sonra, saat 12'den sonra soka a çkma yasakla-r ba lad; yava yava i te. 12'ye kadar ne ya-pabilirsek, imdi düzenli bir hayatn var, çal -man var; buna çark alan* de, buna randevu

* Çark Alan: i e çklan yer

Page 77: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

76

evinde çal ma de, ne dersen de. Ve birdenbire kimyan bozuluyor. Ve birden bire ne yapacak-sn, sudan çkm balk oluyorsun. Çünkü al -m sn, pansiyonlarda çal yosun ama her yer kapatlm , nasl çal acaksn?

te orda en zoru da bu. Yani, nerde çal aym, n’apaym meselesi. Bugün kendini sürekli çarka vermi bir arkada , bir kulüpte kolay kolay çal amaz, yahut da kulüpteki bir arkada gece gündüz orda çal yosa, çark yapamaz, kimyas bozulur. Ha belki diyeceksiniz ki, her ikisi de ayn. Ama hayr, ayn de il, herkes bunu ayn olarak görüyor. Hayr, çok farkl bir ey bu… O zaman cep telefonlar yok, ev telefonlar pek bu kadar revaçta de il. Yava yava , gündüz çal -maya ba ladk. Gündüz çal yoruz, çok zor ya-ni. Bu acy bir tek sa çekmedi, sol çekmedi yani bir tek onlar i kence görmedi, bir tek onlar dövülmedi, sövülmedi. Biz trans bireyler de nasibimize dü enleri aldk. En acmasz bir du-rumda aldk biz bu eyleri, paymza dü en ey-leri; çünkü bizler “riskli” gruplardk, yani halkn nefretle bakt , i te tiksindikleri, yani i te trnak içinde “tiksinç” gördükleri, öyle hitap ettikleri gruplardk. Tabii çok var, askerden çekti imiz de... Çünkü askeri rejim ba lad zaman, emniyet resmen ey oluyor, sivilden alnyor ve bir asker, bir al-

bay emniyetin ba na geliyor, karakolun ba -na… Belediyede her ey de i iyor, bütün her ey askerin elinde. Askerlere iyi yaranmak için po-lisin de bir ey yapmas gerekiyor yeni gelen albaya. Bizi atyorlard önlerine…

Page 78: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

77

Mesela öyle bi anm anlataym; bir gün Deniz Anne’nin evindeyiz, oturuyoruz böyle lubun-yalar. Deniz Anne’yi ziyaret edeyim istemi tim o gün. Oturuyoruz; otururken kap çalnd. Ne bir erkek var ne bir ey… Kendi halimizde biz bizeyiz. Polisler girdi içeri: “Giyinin hazrlann”. Dedik ki “Niye gidiyoruz? Hani ne oldu erkek yok, hani bir zina yok, herhangi bir ey yok”, “Hayr, ben onu bunu anlamam hadi yürüyün hazrlann” dedi. Apar topar hepimiz giyindik, biz suçsuz yere, geldik Beyo lu Emniyet Amirli-i'ne… Yanmzda bir tane biyolojik bayan var-

d, kendisi de eski kelavlardand*. O yalvard i te: “Benim çocuklarm var abi, bokunu yiye-yim abi, ayaklarna kapanaym abi, çocuklarm evde aç”. Ekipler amiri, götüne bir jop vurdu, onu gönderdi. Ben, Deniz Anne ve bir de di er translar emniyetin merdivenlerinden yukar çkarken, a a ya iki tane subay iniyordu. Res-mi giyinmi subaylar a a iniyordu. Bu hayat-taki en ac olay benim için… Ve ben yllardr, o Beyo lu Emniyet Amirli i eskiden, a a s Tak-sim Karakolu, imdi emniyet, Beyo lu Emniyeti oldu, yukars da Beyo lu Karakolu'ydu. Yuka-rya en üste ilk defa çktm ben, o en üst kata, hep direkt Taksim Karakolu'na gider gelirdim. Neyse… O zaman bekçiba lar vard, Deniz Anne ü üyor donuyor, hava serin, bekçiba na dedim ki, “Arkada m gelsin” dedim, “sobann ba na otursun, ya l” dedim, “hani biraz böyle ü üyor” dedim. Ba rd bana “gidin” dedi,

* Kelav: (1) seks i çisi (2) i ini bilen ki i, açkgöz.

Page 79: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

78

“defolun!”. “Hem geliyorsunuz, fuhu tan” dedi, “hem de snmak m istiyorsunuz” dedi. Adam binbir türlü hakaretlerde bulundu. “Aman aman, peki” dedim, “kalsn”. Ki daha önceden de o bekçiba n tanyorum, çay smarlad mz, çay ald mz, verdi imiz ki i. Oraya gitti miydi aslan kesilen bir tip. O arada da laço Bahri de-di imiz bir trans arkada yakalanm t, yani da-ha tam translk geçi dönemindeydi; Süreyya… Onu da bir mü teri ile yakalam lard. Onun mü terisini görmü tüm, bizimle getirmi lerdi. O zamanlar öyle bir kan vard, stanbul çev-relerinde göt sikiyor bunlar diye o laçonun bir by n keserlerdi bir by kalrd, saçnn bir bölümünü keserlerdi bir bölümü kalrd, böyle bir damgalama vard. Adam öyle gördüm, gül-düm yani gayri ihtiyari, psikolojim bozulmu tu. Adamn cezas bu de ildi yani, böyle olmama-lyd. Ben gülünce, o bekçiba , hemen yanma böyle sevinçli bir ekilde geldi. “Ay,” dedi “sen beni yanl anladn, arkada n gelsin o sobann ba na” dedi. Kendi sandalyeyi getirdi. Ay, hiz-mette hiç kusur yok. “Gel” dedi, “sana bir ey söyliycem” dedi. Bir kat a a indirdi beni. A a- indim; florasandan, lo karanlk odada iki

tane subay gördüm. Odann içerisindelerdi, bekçi beni içeriye itiverdi. Orann ba komiseri de Murat Bey’di. Arkada z, dostuz onunla, her zaman otururuz, a zmz kokmasn diye votka içeriz, dertle iriz, çok birbirimizi severdik, öyle bir insand. Ben ona haber de göndermedim, hiçbir ekilde, nasl olsa anla lacakt zaten. Oraya gidince görecekti, durum ne anlatcaktk.

Page 80: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

79

Neyse, içeriye girdim, kap kapand, iki tane silah dayand vücuduma. Askeri silahlar, taban-calar, biri sa mda, biri solumda… “Soyun!” dediler. Öldürülebilirim, her ey olabilir… Buna cinsel taciz de, bilmiyorum ben isim koyamyo-rum buna, bunun ismi yok! Evinden alnyor-sun, hiçbir ey yok, tertemiz yani… Oturmaya gidiyosun, misafirli e gidiyosun… Polis tara-fndan alnyosun, karakola götürülüyorsun… Karakol ne demektir? Güvencedir, benim o an namusum, benim her eyim orda onlara aittir, emanettir orda. Onlarn korumasndaym, be-nim anlay m bu. Hâlâ da böyledir… Ama or-da bekçi tarafndan askerlere sunuluyorum… kisi de cinsel ili kiye girdi benimle. Ne a laya-

bildim, ne haykrabildim. Ne de hakkm savu-nabildim… Asker kendinde o hükmü görüyor, o iki asker… Tam ben çoraplarm giyiyordum, askerler i lerini bitirdi kapdan çktlar. Bacakla-rm falan açk, ekipler amiri ile göz göze geldim. Askerler çkt, hazrol vaziyetine geçti ekipler amiri falan. Artk, dedim ne olursa olsun, dön-düm ekipler amirinin suratna “Bunun için mi” dedim, “getirdiniz amirim, beni”. “Kullanmalar için mi getirdiniz?”. “Evden bizi ald nzda” de-dim, “Kim vard? kimse yoktu” dedim. “Ne bir erkek, ne ba ka bir ey. Biz misafirlikteydik, sa-na anlattm” dedim. “Bunun için mi getirdiniz, bu hizmet için mi beni buraya getirdiniz?” de-dim. Adam kafasn duvara vurdu. Sert bi ekil-de vurdu, cevap veremedi. Adam suratn ka-patt, a a indi. O bekçiba - daha önce hani biz ona çay smarlardk - aramz gayet iyi olan

Page 81: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

80

i te… Murat Bey’le de benim aramn çok iyi oldu unu biliyor. Sen git Murat Bey’e durumu öyle ifade et: “Yaa i te Belgin, askerleri ayartt,

subaylar… kisiyle de karakolda cinsel ili kiye girdi” de. Güya kendini temize çkaracak… Çünkü nasl olsa ben bunu söylecektim Murat Bey’e… O öyle söylese dahi, ekipler amiri de gördü beni diye dü ünmekteydim. Murat Bey beni ça rttrd, “Yazklar olsun sana!” dedi, bana tokat att. Dedim; “ yi de o kadar dostuz yani bu tokad bana niye attnz, sebep ne?”. Sen böyle böyle yapm sn, dedi. “Hayr” de-dim, “ça r bekçiba n, buraya ça r”. Durum bu bu bu ekil, “Ekipler amirini de ça r, beni o vaziyette gördü” dedim. “ ki tane silah do rul-tuldu bana” dedim. “Bekçiba oraya götürdü beni” dedim. “Biz karakola çkarken, o iki su-bayda a a iniyordu, vardiya de i imi vard, gördü” dedim. “Buras bir s nma evi, bir kara-kol, benim namusum her eyim” dedim, “Ben bir fahi e de olabilirim, ibne de olabilirim, her ey olabilirim ama benim imdi u anda her e-

yim size emanettir” dedim, “Ama ne oldu? Ben burda kirlendim” dedim. Adam dondu. Bir ey diyemedi, ça rd bekçiba n, bekçiba kem küm etmeye ba lad, cevap veremedi çünkü. Neyse… Bu da asla unutamayaca m anlarm-dan bir tanesiydi… O zamanki askeri Bülent Ulusu hükümetinde çi leri Bakan Selahattin Çetiner'di ve bu çi leri Bakan Selahattin Çetiner'in öyle bir açklama-s vardr: “Barlarda, pavyonlarda, kafelerde, anterlerde kadn kl nda hiç kimse çal trl-

Page 82: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

81

mayacak” diye beyan vardr. O tarihlerdeki dökümanlar bulursanz yaynlayn, ben bunu uydurmuyorum. çi leri Bakan Selahattin Çeti-ner, böyle bir yasak getirdi, ama bu çok kötü bir ey. Resmen saylyor sokak, hepimiz yok edildik. O andan itibaren hepimiz toplatldk, minibüslerle… Çünkü polis ve asker iç içe çal yor, asker emir veriyor polise, polis yerine getiriyor. Hepimiz o zaman Sirkeci’de Eski Em-niyet Müdürlü ü’ne getirildik. Sansaryan Han'n oras, oraya gittik. Ama bilmiyoruz nereye gidi-yoruz. Sonumuz nereye gidiyor, n’apcaz, hiç fikrimiz yoktu. Bize yani o zamanki lubunyalara damga vurur-lard, yakalanan geylerin kollarna mühür vu-rurlard. Her bölge ayrdr, Ege Bölgesi ayrdr, Marmara Bölgesi ayrdr, ç Anadolu Bölgesi ayrdr. O (damgalanan) be yl o bölgeye gire-mez artk, damgalar vardr, geyler damgala-nrd. Bunlar ço u insan bilmiyor imdi. Banli-yö trenlerine doldurulduk, evet, gönderildik. Tabii ben bunu ksa ksa anlatyorum, hani bu-nun eyine girecek olursak, ooo çkamayz. Ama kimse Eski ehir'e gitmedi bizden. Eski e-hir'e gitmedim karde im, banliyö treninin en son dura zmit'tir. Toplatldk, i te o zaman Vat 69'dan tüm translar geyleri alm lard; -biyolojik kadnlar de il- emniyette yer yok. Ba-lk istifiyiz eski emniyette… te bizi ne zaman aldlar, i te dü ün sal, çar amba, per embe, cu-ma, cumartesi dü ün emniyetteyiz. Kum saatinin içindeki kumlar gibi savrulmu tuk. 1981'li yllarda her zaman oldu undan daha da

Page 83: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

82

fazla, daha da gaddar ve zalimceydi her ey: Yakaladklar her yerde, evlerimizde, i yerleri-mizde, bakkalda, sokakta, her yerde bir sürek av ba lam t bizlere; travesti - transseksüel ve geylere... Topladklarn Sirkeci'deki o zamanki me hur Sansaryan Han'a, yani Emniyet Müdür-lü ü’ne götürdüler... Günlerce orda kaldk. 50 - 60 ki i, iddet, eziyet, i kence; üstümüz ba mz, saçmz sakalmz birbirine kar m bir halde bindirdiler bizi minibüslere, ver elini Haydar Pa a garna sürükleyerek. Halkn çirkin sözleri arasnda, tekme tokat bindik trene. Kapattlar kompartman; kaplar kilitlediler. Hepimizde ayr ayr korkular vard. Akbetimiz ne olacakt? Ben o zamanlar bir film izlemi tim. “Cassandra Geçidi” diye. O an o film gözümün önünden geçti. Neyse... Sonra hareket ettik. Hemen kapya ko tuk. Kap açlm t. Tam kapy açtk, sivil ahlâk polisleri koridorlarda tur atyorlar. Gey arkada lar da, kollarndan mühürlü olarak yerlerde oturuyorlard. Epeyce gittik. Taa ki Kartal'a yakla nca tren yava lad. Yan vagon-dan birkaç arkada camdan atladlar. Oysa bu-ras Hitler'in Almanya's de ildi. Ne oldu umu-zu biliyorduk; bizler insandk. Derken Pendik'e geldik. Tren durdu. Baktk polisler yok; o an be-er onar trenden atladk. Kimimiz sa a, kimimiz

sola savrulduk. Ko tuk, ko tuk. Aç susuz, berbat durumda... Be alt ki i yol kenarnda yeni yap-lan bir evin önünde durduk. Kapy çaldm; bir bayan açt; su istedik. Kadn tam su verirken, öteki arkada lar görür görmez “Yeti in kom-ular, kadn adamlar!” diye ba rmaya ba lad.

Page 84: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

83

O zaman, sa dan soldan ta lar sopalar... Kaç -tk. Neyse, çktk ana caddeye. Krk elli ki i dizil-dik caddeye, rengârenk palyaçolar gibi... Ney-se, ben ve u an hayatta olmayan Japon Arzu, bir harç arabasna binip döndük tekrar stan-bul'a. Tam o srada, bir arkada mz, elinde so-pal birkaç adam kovalyordu. Zavall, ç lk ç -l a kaçyordu. Onu hâlâ merak ederim. Geldik Ümraniye Köprüsü'ne. Polisler arama yapyor, geri dönen var m diye. Tabii biz hemen e ildik. Sa olsun oför arkada anlay l bir beydi. On-lara inat, inadna girmi tik tekrar stanbul'a. Ama o zaman da, yine hâlâ da, hep öyle de-rim: Biz TT'ler (travesti-transeksüeller), dünya-nn en kalabalk ailesiyiz, dünyada da, Türkiye'-de de. Biz translar dünyann neresinde olursak olalm, dünyann en büyük ailesiyiz. Bülent de eski arkada md. Erkoç'tu o zamanlar soyad. Çok severdim. Kulüp 12’den çkardk, Vali Ko-na Caddesi’ne giderdik. Laçovariydi daha o zamanlar. imdi Bülent’i ben bile tanyamyo-rum. Ben ondan bir ey mi istiyorum dernekler adna? Hayr... Ha, olsa da iyi olurdu. Bir trans yürüyü ünde yürüyebilir. O da çok çekti, çok ezildi. 12 Eylül’de en büyük darbeleri hepimiz birlikte ya adk. Bülent de çekti ama Bülent’in çekti inden büyük aclar da bizler çektik. Sepet Kulüp vard daha Vat 69 yokken. lk Sepet Kulüp’tü. Ondan sonra Arnavut Hilmi Vat 69’u açt. Vat 69 da Yldz Tezcan’n plakç deposuydu. imdi trans barlar, gey barlar ayrld. O zaman Ali ordayd, Mehmet Ali or-dayd, Korhan ordayd, hep beraberdik. Neden

Page 85: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

84

imdi ayr tk? Bunu anlamyorum. imdi her-kes kö esine çekildi, hepsi birer ünlü isim oldu ama geçmi ten kaçamazsn. Ne Bülent kaçabi-lir, ne Mehmet Ali kaçabilir, ne Korhan kaçabi-lir, ne de Cemil kaçabilir?

imdi ben bir de unu da sevmiyorum, “ya o zaman siz bir avuçtunuz” diyorlar. Hayr biz bir avuç de ildik be karde im, tamam imdiki gibi çok de ildik, imdi rakam veremiyoruz ama o zaman da vardk be karde im! Bir avuç ne demek bir avuç, biz ey de iliz ki; klonlanmadk ki… Sen bu tarihte u kadarsn, sen u tarihte u kadarsn diye bir ey yok. Ne kadar saçma

bir ey, “bir avuç” lafndan nefret ediyorum, bunu bazen geyler de diyor, lezbiyenler de diyor. Baz translar da diyor. Çünkü tarihini bil-miyor. Bir avuçtunuz, hayr canm ne demek bir avuçtunuz. O zaman biz imdi de bir avucuz. De i miyor, o zaman biz hep bir avuç olarak kalyoruz… Açlk grevlerine katldm. Biz burada da ba lat-tk açlk grevlerini, Ankara’da da. Özal zama-nnda da basklar, i kenceler, dayaklar vard. Ayn imdi naslsa, yine öyleydi. ans yine Bü-lent Ersoy’a güldü. Semra Hanm kzn korudu, ama bizleri ezdi. Hiçbir ey cmbzla ayklanma-mal. O 80’li yllar içerisinde çal ma alanlarmz gün-düze döndü, ondan sonrac ma, gündüz mü -teri edinmeye ba ladk. Mü teriler asla vazgeç-mez, çünkü ne kadar nefret de edilsek, ne ka-dar ötekile tirilsek de, bizim bir mü teri potansi-yelimiz vardr. Mü terilerimiz de bu sefer gün-

Page 86: 80'lerde Lubunya Olmak

Bel

gin

85

düz gelmeye al tlar. Biz de i te kelle koltukta, kimimiz Belgrad Ormanlar'na gidip çal yor-duk, kimimiz kar lara gidip çal yorduk, yani kelle koltukta hayat devam ettirmek zorunday-dk: Çünkü ev sahibi darbeden anlamaz, elekt-rik darbeden anlamaz, ekmek, su darbeden an-lamaz, ondan sonrac ma, di er giderlerin, kuaför darbe oldu, anlamaz, bunlarn hepsi pa-rayla dönen eyler, bakkalna, kasabna, kirana, ekme ine, kyafetine, aa bugün darbe oldu beni idare edin, diyemezsin. Yapaca n tek bir ey vardr, bugün de oldu u gibi, seks i çili i yap-mak zorundasn. Yani bi çok arkada mz o tarihte kim vurduya gitti, asla ölüsünü bulamad mz arkada larmz var. Ondan sonrac ma, hiçbir zaman için ha-ber alamad mz arkada larmz vardr ki, mu-hakkak ki bir tanesi, yllar sonra, döner gelir aramza, kuaföre gelir, kulübe gelir, bi eye ge-lir. Ama asla haber alamad mz bi çok arka-da larmz da vardr, öldürülmü lerdir. Biz ne kadar birbirimize madilik de yapsak, kz-sak da, hakaret de etsek yani saç ba a da gir-sek, biz büyük bir aileyiz, ne cenazemiz yerde kalr, ne de dü manmz -ben dü man kelimesi-ni sevmiyorum, yani birbirimize o ekilde hitap dahi etmi olsak da- asla ötekile tiririz: Ölüm her eyi kapatr, kötülükte de gideriz, yardmda bulunuruz, yani bu ekilde bir yanmz var. Ama ben yine de diyorum ki, o tarih mi bu tarih mi derseniz, bu ölüm olaylar bu nefret olaylar, - imdi burda biz darbeden bahsediyo-ruz, darbe döneminde i te bir kaç faili meçhul,

Page 87: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

86

arkada larmz çok gitmi tir, öldürülmü lerdir ve dedi im gibi asla bulamadk ama- hiç bu son hükümetteki kadar çok olmam t. Bugün nefret olaylar daha çok, daha çok ya anyor ve bu kadar nefrete kurban gidenler en çok TT'lerdir, seks i çileridir. Aslnda hepimizin sa lkl çal ma yerleri olsa, i te bahsetti im gibi, Abanoz gibi yerler olmu olsa, hepimizin sa lkl ko ullarda çal abilece i alanlar olsa, ne bu cinayetler olur –belki yine olur, insan kafasna koyuyosa her eyi yapabi-lir- ben asla her ey bitti anlamnda demiyorum ama en azndan sa lk açsndan, güvence aç-sndan, güvenlik açsndan daha iyi olur, en azndan bu kadar çok ölümler olmaz, diyorum. Sokaklarda bu kadar sersefil olmay hak etmi-yoruz.

Page 88: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 89: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 90: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

89

Bennu: “O yllar benim deh etle hatrlad m za-manlar. Çok kötü zamanlard. Polis fa-lan... Kötüydü yani. Sizin kimli iniz, ki ili-iniz, içiniz, d nz de il yani tamamen

var olmanz onlar için kötü bir eydi. Se-nin insanl n, dü üncen, ailende üzülen-ler, ac çekenler olmas, birilerinin bi eyi olman ilgilendirmiyor onlar yani. Bu top-lumda olmamalsnz.”

Page 91: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 92: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

91

Ben Konya Ere li’de do dum ama annem ba-bam Ankara’da ya yordu. Ben babaannemin yanndaydm baz sebeplerden dolay. Üç dört aylkken Ankara’ya gelmi im, orda ya amaya ba ladk. Çocuklu umun aktif hali, okul u bu, lise, ortaokul filan hep Ankara’da geçti. Biraz kar k sorunlu bir çocuktum. O zamanlar kimlikle ilgili pek bir ey bilemedim. Çevremde-ki insanlar da kabul etmiyordu, çünkü tutucu bir ailem vard. Bir kz karde im var, benden 5 ya küçük… lkokulu, ortaokulu ve liseyi Ankara Kurtulu ’ta okudum. lkokulun sonlarna do ru annemler zmir’e yerle tiler. Ben be inci snf Ankara’da okumak zorunda kaldm. Ankara’da halam var-d, babaannemle dedem vard, onlarn yannda kaldm. O esnada ailemin, annemlerin yoklu-undan istifade içimdeki o kimlik daha çok

d arya çkt.

Page 93: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

92

Yani babamn korkusu birdenbire üstümden kalknca ben daha özgür hissetmeye ba ladm. çimdeki kadn ahland gibi bir ey. O dönem ö retmenin annemi arayp benle ilgili baz sorunlar oldu unu, acilen yanlarna alnmam gerekti ini falan söyledi. Öylelikle zmir’e gel-dim. Yani bu olay 79’da falan oluyor, 78-79 seneleri. Ben 62 do umluyum. Hesap edin yani. Sonra i te darbe olaylar oldu. Zaten zmir'e gel-di imde kavram karma as ya amaya ba ladm. Ankara'yla alakas olmayan bir ehre geldim. Burada e cinselleri görüyorum, onlarn gitti i barlara gidiyorum. Orda sadece gazetelerde o dönemin birkaç tane ünlüsü Lemi i te, Sava Sökmen isimli sanatçlar, i te o dönem onlar popülerdi. Onlar gazetelerde görürdük; Pey-man Gece Kulübü’nde çkyor, falan. zmir’e gelince birebir tan ma ansm oldu. Bir

sürü insan, kimileri kadn olmu lar, de i mi ler. O heyecan duymaya ba lyorsunuz artk. Aile-den kopma iste i, özgür olma iste i, o ruhu beslemek, d ardaki insanlarn bunu sana te vik etmesi, bütün gelecek planlarnz, her eyiniz bitiyor yani. O anda sanki bir ego sürekli sizi kadn olmaya zorluyor. Çevre de bu konuda sürekli bask yapyor, yani birileri be eniyor, sen de olmalsn, diyor, i te kz gibisin. usun busun, sana yak r, yak -maz. Çevremde bir sürü transseksüel vard, benden büyükçeydi ya lar. Onlarla ha r ne ir-dim ben. Do al olarak o tarafa yönlenmeye ba lyorsun.

Page 94: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

93

Kendimi ke fetmeye nasl ba lad m ben öyle anlataym: Ben zmir’e geldikten sonra Ankara'-ya tekrar gittim. Çünkü orda ayn bünye içinde Kurtulu lkokulu, Ortaokulu ve Lisesi, imdi ad de i mi orann Atatürk olmu , okula ordan de-vam etti im için orda olmak istedim. Bir de ba-bamn eyine geldim. Orta ndan birisi meslek lisesine gitmemi istiyormu ortaokuldan sonraki dönemde, öyle bir handikap da ya adm. Mes-lek lisesine falan da gitmi tim ama okulum e iti-mim hep Ankara'da oldu benim. Gidiyordum, geliyordum. zmir’e yazn geliyordum ben, okul kapannca. Zaten i te lise bitene kadar zorluklar çektim. Bir sürü eyler çekiyorsunuz yani o dö-nemlerde, o kadar özgür bir taraf yok. Ben 19 ya nda falan ilk cinsel deneyimimi ya-adm. Ha öyle ufak tefek ellemeler, dokunma-

lar ya yorsunuz. O dönem hep kzlarla oynama iste im vard. Hep kzlarn yannda olma iste-im vard. Belki de kar cinsin daha çok ilgisini

çekebilmek içindir, yani o kzlarn arasnda ol-ma iste i… ‘Kz o lan’ diyorlard i te; ona her eyi yapabi-lirmi sin, dokunabilirmi sin, di er kzlara fazla dokunamazsn da ona dokunabilirsin, çünkü o müsaade eder, e cinselin öyle müsait bir taraf var gibi bir alg vard. Bilmiyorum ya da ben öyleydim. Bunlar çözümlemek de baya bir zamanm ald ama öyleydi yani, yapyordum bunlar. Kömürlü e gidiyordum, birileri ile öpü-üyordum. Yapyorlard, ben daha do rusu

beni öpün demiyordum da, öyle eylere ortam yaratyordum. Bunlar yapabilmek için.

Page 95: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

94

O dönemde babamn bir mobilya atölyesi var-d. Hem imalat yapyorlar, hem de ma azada satyorlard. Sonra bir irketle anla p ba ka eyler yapmaya ba lad, yani ta eron müteah-

hitlik filan, o tarz eyler. O zaman daha da iyi oldu durumlar. Aile tarafm iyi, yani annean-nemler anne tarafm falan iyi, onlarn çok çok iyiydi durumlar. Ortamlar tanmaya zmir’de ba ladm. Ankara’-da merak bile edemiyordum, çünkü Ankara'da çok çevrem vard, yani gitti im her yerde birile-rini görme ihtimalim. Babamn çevresi çok ge-ni ti, genelde hep böyle gazete, dergi vr zvr oralardan. zmir’de bir tane Hüseyin diye bir çocuk vard. Hatay'da oturuyorduk o zamanlar. Çok iyi ah-bap olduk. Zaten o beni fark etti. Erkekti o. O da, bir mobilya ma azas vard kar mzda, orda çal yordu. Biz onunla dost olduk yani. Arka-da olduk falan filan. Anlad ki ben pek bir ey bilmiyorum. Beni ald ak am üzeri 4 gibi falan Ömera a'nn oralarda Pikoli diye bir yer var, oraya götürdü. Oraya girdi imde ilk gördü üm insan Mahir oldu. Mahir’le Neslihan' gördüm. Çok a rm tm o zaman, onlar erkekti ama çok frapanlard, makyajlar falan, saçlar ba lar… Çok heyecanlandm, yani böyle sadece ben de-ilmi im dü üncesi galiba bu. Hani hep birileri

vard da, uzaktlar, yani arkcydlar, uydu, buydu, zaten irtibat da yoktu. Hani o ortama girseydim Ankara'da, muhakkak ha r ne ir olurdum. Kald ki yakn dost oldu um insanlar-dan birisidir Fuat Sökmen, imdi neredeyse…

Page 96: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

95

Ama olmad o baskdan dolay. Benim gibiler varm , bulu up konu abilece im insanlar. Se-rüven böyle ba lad zmir’de. Lisedeydim bun-lar oldu unda, yani artk 16 - 17 ya larnda… Sonra akabinde iki üç gün sonra m, bir hafta sonra m, orda bir polisle alakal bir problem oluyor, oras kapatlyor. Aradan bir buçuk iki yl geçti. Bu srada benim bir Hollanda'ya gidi-im oldu. Orda kaldm, orann rahatl n görüp

bir daha buraya gelince tamamen psikolojim saçmalamaya ba lad. Anormal alkol içmeler, gereksiz eyler kullanmalar falan. Ya içimdeki kimlikten kaç t, ya d ardaki baskdan kaç t. Belki de ailemin imdi imdi anlad m üzüntü-sünü görmemek için bir kaç t. Yani bilemiyor-dum, o an için bilemiyordum ama u an anlyo-rum. Bir de benim babam çok despot bir adam-d. Aslnda çok bonkör ama çok despot bir adamd. Bende öyle bir psikoloji yerle ti ki… Ailemden 93'te ayrldm. Babam 92'de vefat etti. Benim için heralde kurtulu gibi gelmi o zamanlar. imdi ke ke ölmeseymi dedi im za-manlar olmuyor de il ama. Bu da ayr bir kitap konusu olur… Bülent Ersoy'un o saç modellerini yapardm. Ailem biliyordu beni. Bir kere unu söyleyim: ben 19 ya mdan itibaren, 19 ya mda falan z-mir'e geldikten sonra ben hormon i nesini ke -fettim. Memelerim büyüyecek diye.. Benim için büyük bir ke ifti o. Çok heyecanlandm. Hor-mon i nesi yaptrmaya ba ladm. Onu annem gördü. Bu arada ailem beni psikologlara gönde-riyor falan. Hacettepe'ye. Doktor dinliyor dinli-

Page 97: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

96

yor. Sadece bir tedavisi var, dedi anneme. lla bir tedavi istiyorsanz, ben size bir tedavi önere-bilirim; hemen gidip bir cinsiyet de i imi ope-rasyonu yaptrn, dedi. Kar mda benim bir ka-dn oturuyor, d görünü ü erkek; ne kadar er-kek oldu u da tart lr, diyor adam. Ama an-nem dü tü bayld, böyle bir dönemimiz de var yani. O yüzden biliyorlard beni, gö üslerimden falan haberdarlard. Her eyin farkndalard. Ben evden kaçmadm, sonra kendi iste imle ayrldm. Ama üzdüm ben, çok üzdüm ailemi. Aslnda çok rahat bir ailem var. Tutucular ama, kaderci bir aile. Anne tarafnn ve baba tarafnn ilk erkek torunu olmann verdi i bu ansn bu ekilde olmas onlar için çok üzücüydü. nan

çok ykc bir durumdu. Belki ba ka bir aile ol-sayd muhtemelen çok farkl eyler ya ayabilir-dim. Ama müthi bir ailem var. Hâlâ benim övündü üm çok özel tarafmdr, gurur duydu-um tarafm.

Hâlâ görü üyorum tabi. Çok iyi bir kz karde im var. Karde im de il, arkada m gibi bir ey. Kal-d ki, o da benimle birlikte o polislerin çirkeflik-lerini ya am , beni karakollardan toplam , hastanelerden çkarm bir kz yani. Genç kzlk dönemini tamamen benimle, benim sorunla-rmla geçirmi bir kz. Ödül verilecek bir kz di-yebilirim. lk ili kim Göztepe basketbol takmnda oyna-yan bir çocukla olmu tu. A k ya adk, evet, 4 sene kadar sürdü. Annem gördü birkaç kere kzd. Anne tarafmn uzaktan akrabasym o-nun babas. Laf edecekler diye, insanlar birden-

Page 98: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

97

bire kimli imi tanyp da alglamaya ba laynca, kzndan daha çok beni korumaya ba lad. A-man ba na bir ey gelecek, öyle yapacaklar. Sana güvenirim de, elin adamna güvenemem. Erkek görünümündesin ama bir kadn muame-lesi görmeye ba lyorsun. Bir koruma kollama, de i ik bir ey... çinizde bir kimlik var, bir ka-dn… ama bir de erkek var. Bu iki kimlik zaten deli gibi kavga ediyorlar yani benim içimde en azndan öyleydi. Bazen birisi aya a kalkyor, baz zamanlarda d ardan bir olay tetikliyor, öbürü aya a kalkyor, aileye dur diyor falan, or-da erkek çkyor… Ben erke im falan oluyor-sun. Yani bu hep bir çat ma hali hayatn sonu-na kadar sürüyor. Bende hâlâ devam ediyor; ikisi böyle bir sava halinde. Birisi di erini ba-zen geçti, sindirdi falan ama bu sava hâlâ ya-yorum ben ara ara.

Darbe srasnda ben Hollanda'daydm. Kar kt yani Türkiye, çok kar kt. O zaman pek bir alglayamyorsunuz. Evet, okullarda bi eyler oluyor, insanlar bi eyler ya yor ama onun ne oldu unu bilmiyorsunuz. Pek fazla ilgilendi imi söyleyemem. Ama bana sempatik gelen bir ey-ler vard, ideolojileri ho uma giden insanlar olu-yordu. Ama ne isterler, bilmezdim. Amcam söyledi, televizyonu açtm, darbe ol-mu , ondan ö rendim. Türkiye'ye göndermedi-ler beni epey. O zamanlar, çok kar k buras, dedi annem, o sene okula gitmedim ben. Ta di-er senenin a ustos ayna kadar kaldm orda.

81 A ustos'una kadar…

Page 99: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

98

Hollandaya gidi im öyle oldu: Amcamlar Hol-landa’dayd, zmir’e gelmi lerdi, amcamlar Hol-landa’ya dönerken, ailem beni de amcamlarla gönderdi. Öyle esti, yengem götürelim dedi fa-lan. Hadi kalktk gittik. Zaten 10 ay falan sürdü. Bir sömestr okula gidemedim, tekrar geldim. Yengem dedi; ben üstüme alaym burada kal-sn. Orda, dedi, bu çocuk heba olacak. Yan-mzda olsun, en azndan buras Avrupa ülkesi, burada daha iyi artlarda ya ar, falan diye. Ama o arada bir anla mazlk ya adm. Beni or-dan Türkiye'ye paket yaptlar. Saçma sapan bir gerekçeyle amcam gönderdi beni. Komikti yani, imdi hâlâ gülüyorum. Avrupa'da ya yorsun,

böyle nasl dü ünebilirsin, falan diyorum amc-am için... Ki ilikle alakal muhtemelen. Çok mutluydum Hollanda’da, o kadar mutluy-dum ki… Belki de hayatmn özel geçen zaman-larndan biriymi ama o zaman içinden geçer-ken bunu anlamyorsun. Cahillikler yapyorsun, o kadar pi manm ki… Tekrar geçen zaman dilimini bana geri verseler. O dönemi isterim daha iyi kullanmak için. Orda kalmay da ister-dim. Gey biriyle tan m tm. Erhan Abi... Müzisyendi. Bir orkestras vard. Ordaki Türkle-rin ni anlar dü ünlerinde program yapyorlar-d. Amcamn da çok iyi arkada yd. Onunla ahbap olmam zaten benim için rahat oldu. O tarz insanlar görebilme ansn, onlarn gitti i yerlere gidebilme ansn yakaladm. Amster-dam’da bir kaç yere götürdü beni. Zaten ordan gelip de buradakileri görünce ordakilerin çok ansl oldu unu dü ünüyorum. Her ey için çok

Page 100: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

99

ansl orda ya ayan insanlar. Orda Fasl bir ço-cu a a k oldum. Ama yine Türk bir erkekle ar-kada oldum, yaknla tm. Seksüel bir deneyim 19 ya na kadar ya amadm. Hollanda’ya gitti-imde daha erkendi benim için. Güzel bir dö-

nemdi yani ama ksr bir döngü vard. Orda sa-dece Türklerle muhatap olabiliyorsun. lk za-manlar dil problemi ya adm. Felemenkçe çok yo un konu ulan bir dil. Yani kendi dilleri. Onu ö renmem bir 2-3 aym ald. Sonrasnda rahat-tm. yi i im vard. Bir patates fabrikasnda kasi-yer olarak çal yordum. Çok keyifliydi. Haya-tmdaki iyi bir dönemimi kendim bozdum diye-yim. Döndükten sonra Sümer'in Yeri diye bir yer varm oray ke fettim. Öncesinde duyuyor-dum, birilerinin gitti ini biliyordum ama hiç gitmemi tim. Güzelyal tarafnda. Hüseyin beni oraya götürdü. Orda i te Mahir'le arkada ol-duk. Eda vard, Süha vard, Serkan, rahmetli Cem -Allah rahmet eylesin- birkaç tane arka-da , Enver -Alem Bar'n barmeni- onlarla takl-maya ba ladm. Oraya i te arada srada yazlar Huysuz Virjin gelirdi. Sonra i te bu polis selahi-yet kanunuyla her yerler baslyor, e cinsellerin saçlar kesiliyor. Beni saklyorlar falan. Herkes-lerin delirdi i günlerdi… Darbe olmu tu, epey zaman geçmi ti. Artk polis, devlet haline gel-mi ti. lk ba larda böyle ali kran ba kesen de illerdi, evet belki o zaman da yapyorlard, belki çok eyler ya anyordu ama ben bilmiyo-rum. Ama 80’li yllarn ortalarna, sonlarna

Page 101: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

100

do ru artk bu tamamen doru a çkmaya ba -lad. Abarttlar olay. Ço u yeri kapattlar. Darbe öncesinde i te be-nim bildi im Pikoli vard, kapand. Lugana diye bir yer vard ama oras e cinsellerin yeri de ildi de, heteroseksüeller, kadnlar falan, miks bir yerdi. E cinsellerin ksmen rahat etti i bir or-tamd. Sümer'in Yeri vard, oras uzunca bir süre devam etti. Di er yerlerde böyle Alsancak'ta falan çok fra-pan, belli olan insanlara kar çok fobik bir yak-la m vard. Birço unda “servis yok”, “rezervas-yon var” dendi i için, do al olarak belli yerlere gidiyorlard. O ço unluk, bir dönem bir yere gitmeye ba lyor. Bir süre sonra oras iptal olu-yor, ya kapatlyor ya bir ey oluyor, yine ayn ekilde ba ka bir yere. Belli bir yer yoktu yani.

O yllar benim deh etle hatrlad m zamanlar. Çok kötü zamanlard. Polis falan... Kötüydü ya-ni. Sizin kimli iniz, ki ili iniz, içiniz, d nz de il yani tamamen var olmanz onlar için kötü bir eydi. Senin insanl n, dü üncen, ailende üzü-

lenler, ac çekenler olmas, birilerinin bi eyi ol-man ilgilendirmiyor onlar yani. Bu toplumda olmamalsnz. Sürekli bir yerlerden alyor seni, sürekli bi kafe-den, urdan burdan götürüyor. Bunun beterleri de var yani, ya adk... Bir keresinde çok kötü dayak yedim. Çok i renç bir durumdaydm. Brakn o dayak ksmn, o vurulan eyler geçi-yor, ama orda edilen hakaretler o kadar kötüy-dü ki…

Page 102: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

101

Burda arka tarafta bir kafeteryada oturuyordum bir arkada la, i te 84 falan, o civarlar yanl hatrlamyorsam. Saat be buçuk alt faland, polisler geldi içeri, sivil polisler, kimlik kontrolü yapyorlar. Bana, “Sen gel” dediler. Ben de-dim, “Ne yaptm?” “Geç arabaya” dediler. Sonra üpheli ahs... üpheli ahs diye bir ey var, ben hâlâ bunu çözebilmi de ilim. Bindik i te, gittik emniyete. O gece hiçbir ey olmad, kaldm. Yalnz uzun zamandr oraya gitmemi -tim, yani çok uzun zamandr. Bir iki sene önce falan götürmü lerdi, o zaman a a larda bir yerlerde kalnyordu, bu sefer yukarda küçük bir odann içinde kalyorduk. Konak’tayd Emniyet. O ba komiserin ad bile aklmdayd benim ama sonradan… Ama avu-katmda var ikisi de, hepsi de. Ertesi gün bra-kacakt polis beni ama öteki “Olmaz, olmaz” dedi “Ba komiser bilmem kim gelince o görec-ek” dedi. Tekrardan nezarete girdik. Sonra bu polisler geldi; ba komiser ve yardmcs. çeri girdi adam rahat kafadan 130 kilo var. 130-140 o civarda, iri yar böyle, boyu da uzun. Adam bana hakaret ediyor, anneme küfrediyor. Seni bilmem ne yapan anay getirsinler de urada gözünün önünde, buradakiler hep birlikte zevk için gözünün önünde bilmemne yapalm... Ay, nasl bir deh et halindeyim. Öbür adam da ellerime copla filan vuruyor. Beni dört ayak üzerinde yere oturttu. Srtma bindi adam. Bu-randan m veriyosun ibne, bilmem ne, kalçalar-ma vuruyor böyle copu. Yani insann akl sa l-na zarar verecek bir muamele gördüm. Ordan

Page 103: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

102

çkt mda nereye çkt m anlayamadm, yani “ben nerdeyim” falan oldum. Bir arkada ma ankesörlü yerden telefon açtm, hemen onlar Konak’a geldiler. Ben hiçbir yere gitmeden avu-kat bir arkada m var, hâlâ görüyorum, onun bürosuna gittim. Hemen orda dosyalar hazrla-dlar hatta beni adli tpa gönderttiler… “Do ru gideceksin, savcya ifade vereceksin, ordan seni adli tpa gönderecekler” dedi. Yardmcsna ver-di ka tlar, ordan gittik, adli tpa gönderdiler beni. Adli tp doktoru beni görünce a rd: Sen, dedi, hrszlk m yaptn? Yok efendim. Terörist misin? Hayr. Peki, dedi, neden bu kadar döv-düler seni, ne yaptn sen, dedi bana. Ben, de-dim, e cinselim. Bunun için mi bu kadar daya yedin sen, dedi. Ben dedim, evet. Delirmi ler mi ya, dedi. Delirmi mi bunlar, dedi. Neyse i te dava falan açld. Avukat artk senin gelme-ne gerek yok, dedi. O ara bir de Sava Ay meselesi oldu, Alem Bar'n sahibi Enver burada, i te Sava Ay' ar-yor, U ur Dündar' aryor. Onlarda sesinizi de-i tiricez, televizyona çkarcaz sizi gibisinden

konu uyor. Ama yani hiçbir zaman olmad. Onun yerine bamba ka programlar yaptlar. Za-ten bana hep itici geldiler. U ur Dündar ve Sava Ay' e cinsellerin kan ile beslenen iki ta-ne vampir gibi görüyorum. Hâlâ da öyle… Ondan iki üç gün sonra bana bir ekip arabas geldi. Ben arabaya gidip, “ imdi de beni evim-den mi alyorsunuz?” dedim. “Seni biri görmek istiyor” dediler. Beni bindirdiler arabaya, tekrar Emniyet’e getirdiler. te o ayn ba komiserin

Page 104: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

103

kar sna oturttular. Lokum ikram etti. O beni bir hafta önce öldüresiye döven, bana o kadar hakaret eden adam kar mda oturuyor, bana bir de lokum ikram ediyor: Tatl yiyelim tatl ko-nu alm, diyor. Buyrun, dedim ben de, konu-alm.

“ imdi seni a a ya hukuk i lerine indirecek polisler” dedi. “ neceksin oraya, diyeceksin ki bir yanl anla lma olmu komiserimle, ben da-vac de ilim diyeceksin” dedi bana. Ben de aya a kalktm, gidece im zannetti. “Siz bizi ne zannediyorsunuz?” dedim, “Sinek falan m?”… Galiba öyle zannediyordu. Bakn, dedim, sinek imdi size neler yapacak. Vazgeçmiyorum da-

vamdan, dedim. imdi arkama da ailemi alm-m. Karde im yürü yürüyebildi in kadar,dedi.

Çünkü benim ya ad m pislikleri biliyordu, yani hepsini. Hâlâ ben o psikolojiden kurtara-myorum kendimi. Bir polis gördü ümde hâlâ o olay ya ayabilirim dü üncesi ile kötü hissediyo-rum. Liseden sonra e itimimi devam ettirmeyi dü-ünmedim. O anda sadece içimdeki kadnla u -

ra tm. Hiçbir gelecek kurgum olmad. Planm bile olmad. Kimlik de i tirmeyi bile on sene sonra bunu yaparm dü üncesiyle yapmadm. Para kazanrm, u bu sahibi olurum falan, öyle dü üncelerle travesti olmadm. Sadece hayalim-de bir erkek vard. O erkekle bir evim olacakt ve onunla birlikte ya ayacaktm. Bu yalana inandrm tm kendimi. Amacm buydu. Ben bunun böyle çetrefilli, zor bir yolculuk olaca n tahmin etmedim. Genç ya larnzda bunu anla-

Page 105: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

104

yamyorsunuz. çinden yanarak geçiyorsunuz. Hem a kn içinden, hem hayatn içinden. Ama ya birilerinin basks yüzünden ya ayamyor-sunuz ya da ba ka bir insan arad nz için. Onun için bir hayat programlyorsunuz. uraya geleyim, öyle yükseleyim diye bir amacm he-defim yoktu. Kadn kyafetlerini giyip artk tescillenmem ar-kada larmla oldu. Babam öldü. Babam öldük-ten sonra erkek arkada mdan ayrldm. Sorun-lar ya yordum. ki tane transseksüel arkada m beni aldlar, pavyona götürdüler. 93 senesi ha-ziran ay, tamamen artk kadn kyafetleri giy-meye ba lad m dönem. Daha öncesinde fra-pan bir e cinseldim. Gö üsleri olan bir e cinsel-dim. Orda da gazino patronu beni görünce, jandarma gelir bir tatszlk olur, bu pansiyonda kalsn, diyor arkada larma. Onlar çünkü çal -maya gittiler. Ben de onlarn yanndaym. Nes-lihan da sinirlendi. Gel bakaym, dedi bana. Ka larm aldlar, kuaföre götürdüler. Saçm yaptlar, bir elbise giydirdiler. Ak amnda da kendimi pavyonda buldum, çal yordum. Böyle ba lad hikayem ve hep öyle de devam etti. Gece kulüplerinde çal yordum. Dans edi-yordum. Konsomasyon yapyordum çok nadir. Kar sna oturdu um sohbet etti im tand m insan, ilgilendi im insand; müdavim olaca na inand m insand. Ya da benim dostum olaca-na inand m insand. Öyle ki ilerle arkada lk

kurmaya çal tm. O da seksi getirdi sonunda, ama asla “Bana u kadar para vereceksin” ya da “ unu istiyorum” olmad. O bilirdi bir eyle-

Page 106: 80'lerde Lubunya Olmak

Ben

nu

105

rin gerekli oldu unu. Brakr giderdi yani. Böyle bir durum vard. Zaten seks i çili inin bu kadar relaks olmas 2000’lerde ba lad. Bizim gazinolarda pavyon-larda çal t mz dönemlerde de böyle eyler vard illa ki, birileri bunu yapyordu, çarka çkanlar vard ayr bir grup. Ama ben kendime böyle format atm m ilk ba nda. Hani ben kadn olaca m, bir erkek bir prens var bir yer-de bekleyen. Bak hâlâ bekliyoruz ama gelen gi-den yok… O hikayeye çok inanm tm ama öyle bir ey yokmu aslnda. Tamamen reelmi her ey. Her eyi do ru ve düzgün yapman gerekiyormu ,

kural buymu ama ben duygularmla hareket etmi im hep. imdi anlyorum… Seks i çili i, köleli i bu ekilde oluyordu. Hâlâ o dönemden görü tü üm dostlarm var. Arada srada kahve içti im sohbet etti im. htiyacm oldu unda hep yanmda olan insanlar var yani.

u anda e cinseller Türkiye'de bir ey yapam-yorsa bir eyleri ba aramyorsa önce aynay kar larna koyacaklar, oturacaklar. Ben nasl estetikçiye gidebilirimi, güzel olabilirimi dü ünü-yorlar ya, bunu da dü ünecekler: Neden u kar-daki kom u bana böyle davranyor, neden u

insan böyle yapyor, neden bu gözle bana bak-lyor, bunu da bir dü ünecek. Biz kendi aramz-daki pisli i temizleyemeden insanlardan bir ey bekleyemeyiz. çimizde öyle çirkin taraflar var ki; hasetlik, fesatlk, kuyusunu kazma, a a çekme...

Page 107: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

106

Ben görmedim ki, bir travesti birisine, ay çok iyi bir insan, desin, ben görmedim, duymadm. Ksaca, trnak içinde “ay çok severim ben onu” dedi ini gördüm sadece. Bu da snrl dostluk-lar getiriyor. Biz bu içimizdeki çürümü , koku -mu o eyleri de i tiremezsek, biz Türkiye'de hiçbir eyi de i tiremeyiz. Önce biz içimizi güzel bir ykayp bir lavman yapaca z. Sadece kç-mza de il komple vücudumuza bir lavman, ondan sonra kalkaca z, hakkmz hukukumuz için sava verece iz. Bir travestinin saygn olmasn istiyorum. Bir ye-re gitti inde, kimli i mavi bile olsa, “Ho geldi-niz hanmefendi” denmesini istiyorum. Bunlar görmek beni mutlu edecek. En vasfsznn bile lafnn dinlenmesini istiyorum. Bunu birilerinin yapmasn istiyorum.

Page 108: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 109: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 110: 80'lerde Lubunya Olmak

Can

sel

109

Cansel: “Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve nezarete attlar. Üzerinden 2-3 saat geçti geçmedi, sorgu sual bittikten sonra ‘Hadi gidiyorsun, araba bulamazsn bu saatte, biz seni brakalm’ dediler. Ben de bindim araca. Sonra bunlar benim gözlerimi ve ellerimi ba ladlar, “Hani serbesttim” de-dim bunlara, ‘Dur’ dediler ‘ imdi braka-ca z seni, bir tefti var, oraya götürüyo-ruz’. Ay korktum, aklma birini öldürdük-leri ve suçu benim üzerime ykmak iste-dikleri ihtimali geldi. Beni götürdüler Eski zmir’in da larna, öyle bir yere geldik ki

kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi açtlar, aldlar coplar, beni dövmeye ba ladlar. ‘Utanmyor musun? Sen bu i i bir daha yapacak msn? Bir daha yaparsan seni gebertece iz, öldürece iz.’

Page 111: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 112: 80'lerde Lubunya Olmak

Can

sel

111

Ben 1955 do umluyum. Bursa, Çekirgeliyim. ki karde tik. Benden küçük bir kz karde im var. Çocuklu um Bursa'da geçti. Annem de babam da otelde çal yorlard. Ben kz karde i-min mamasn yediriyordum. Kendim büyüt-tüm. Altn de i tiriyordum; her eyiyle ben ilgi-leniyordum kz karde imin. lkokula gidiyor-dum. Sabahç de ildim, ö leden sonra gidiyor-dum. Ö lene kadar ben ilgileniyordum. Ondan sonra annemlerin yanna götürüyordum; o ilgileniyordu kz karde imle... Yoksul bir aileydik biz. Ben hiçbir zaman go-cunmam. Bizim oturdu umuz evin 30-35 dö-nümlük koskoca bir bahçesi vard, çe it çe it

Page 113: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

112

meyveler... Ufak ufak sepetlerimiz vard. Sepet-lerle a açlara trmanp, meyveleri toplardk. Bursa’daki otellere, turistik yerlere satardk. Kitap param, okul param, harçl m hep böyle bahçemizdeki meyveleri satarak çkartrdm. Çünkü ailemiz kt kanaatti, fakirdik. Bir göz odann içinde ya yorduk. Gaz lambas dönemi, daha elektrik yok, televizyon yok. Bir tek küçük bir radyomuz vard. Dördümüz ailecek bir göz odann içinde yatyorduk. Üstte de amcam, hanm ve iki kz oturuyorlard. Sonra annemler çal arak bir takm birikimler yaptlar. ki katl bir ev yaptrdk, ayn bahçemizin içine... O eski evi terk ettik, yeni eve geçtik. Kz karde im ve ben bu süreçte biraz daha büyümü tük ve an-nemlerin, benim, kz karde imin ayr odalar ol-mu tu. Bursaspor kampnn 25 odal bir yeri vard. Annem birikimleriyle orann i letmecili ini ald. Bursa’da evlerini pansiyon yapan aileler de var-d. Biz de orda tatile gelip de otel bulamayan ki ilere pansiyon hizmeti veriyorduk. Ben o za-manlar çocuktum, 10-11 ya ndaydm. Babam avcyd. Avclar kulübünün ba kanyd. Bir gi-der 15 gün gelmezdi. Zamanla ailemizin içinde geçimsizlik ba lad ve annemle babam ayrldlar. Biraz babama dü -künümdür ben, bu yüzden babamla kaldm, onu yalnz brakmadm. Sonralar Çelik Palas Oteli'nde çal maya ba ladm. Ordaki kadn kuaförünün yanna çrak olarak girdim. Hem okula gidiyor, hem de çrak olarak kuaförlük yapyordum. O dönem Bursa'da ünlü gazinolar

Page 114: 80'lerde Lubunya Olmak

Can

sel

113

vard. Müzeyyen Senar, Yldz Tezcan gibi sa-natçlar geliyordu, onlarn saçlarn yapyorduk. 15-16 ya ndaydm, Yldz Abla beni stanbul’a davet etti, bana yannda i teklif etti. Beni bili-yordu zaten, hal ve hareketlerimden anlam t ey oldu umu. Sanatçlarn ço u bizleri çok se-

ver. Her sanatçnn yannda muhakkak bir tane e cinsel arkada vardr. Aileme dan madan hiçbir ey yapmazdm. Babama durumu anlat-tm, gitmek istedi imi söyledim. “Gideyim mi, gitmeyeyim mi” dedim, “Sen bilirsin” dedi. Sonra babam izin verince, gittim stanbul’a... Ailem beni fark etmi ti ama hiçbir zaman yüzü-me vurmadlar. Bir tek amcam hal ve hareket-lerime kzard. Ortaokul ikinci snf dönemlerim-deydim. Kom umuzun bir o lu vard. O benden iki-üç ya büyük bir çocuktu, smi Faruk'tu. ngilizce ve matematik derslerinde bana yardm-c oluyor, ders anlatyordu. lk, o bana yaknla -ma gösterdi, ben çekiniyordum ve hep o yakn-la yordu. Elime dokunmalar, oram buram el-lemeler... Sonrasnda mahalleden ta ndlar, git-tiler ve bir süre sonra sa da solda beni reklam etti ini ö rendim, “ben onunla kaldm” demi . Hâlbuki bir ili kim olmam t benim onunla. Anlatt arkada lar da; “Bak i te Faruk'u iyi et-mi sin, memnun etmi sin. Bizi de gör, yoksa amcana söyleriz” diye beni tehdit etmeye ba la-dlar. Korkudan onlarla beraber oldum; cahilim tabi, çocu um o zaman... Sonra amcam bu du-rumu duymu sa dan soldan, kokum çkmaya ba lad; biraz da o yüzden de stanbul’a gittim.

Page 115: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

114

Arada gelirdim yine Bursa'ya... Babam ziyaret eder, destek olurdum. Cinsellik konusunda bir korkakl m vard, tam olarak açlamyordum. Mesela Faruk bana di-yordu ki “Bak sinemada öyle güzel bir film var, gel seni götüreyim, seyret” ve bunun gibi yakn-la malar bahaneler… Önümü elliyordu, alyor-du elimi önüne götürüyordu, bir takm eyler yapyordu. Ben hep çekimser davranyordum; ben yalan konu mam, ili kim olmad ama o sa da solda reklam etmi i te; ben bunla ili kiye girdim diye. Hâlbuki öyle bir ey olmad. Arka-da lar bu sefer benim önümü kesip beni tehdit edince korkudan ili kiye girdim ve bunu amca-mn duymasyla ben de Yldz Abla’nn yanna kaçtm. Bir de Bursa'da bir Abla Hikmet vard; ye il gözlü falan... O geçti i zaman, bütün Bursa onu seyrederdi. Bir yürüdü mü, tamam artk, her yer dururdu. Ben hiç konu maya cesaret ede-medim onunla, çekimser kaldm. stanbul'a gitti imde hemen öyle birdenbire so-ka a çkma olaym olmad, Yldz Ablalarn ya-nnda oldu um için – onun iki tane de ufak o -lu vard – aray m olamyordu o zamanlar. Kü-çük o lu Önder'le ben ilgileniyordum, onu oku-la götürüp getiriyordum. Gezerken, Tarlaba 'n-dan geçerken travestileri görüyordum; orda bir genelev vard; Abanoz. Ben de sonra o geneleve gittim ve çal maya ba ladm. Genç ve güzel oldu um için patronlar beni hep istiyordu. Oraya oldu unuz gibi gidi-yorsunuz; kuaför falan oldu u için makyaj da

Page 116: 80'lerde Lubunya Olmak

Can

sel

115

yaplyor, peruk da taklyor. 75'li yllarda ordaki Kuaför Sema'ya gittim, zaten o size peruklar fa-lan veriyordu. Sonra Saadettin Tantan oralar kapatt, istila etti, kuruttu. Sonrasnda hepimiz kaçtk, pavyonlara ve gazinolara ba ladk. Artk Abanoz kapanm t. Ben Kör Leyla’nn evinde çal m tm, ama bir sürü patronlar vard. Ondan sonra Fiko vard onuncu numara, ondan sonra Müveccer Abla vard, çok arkada larla çal tk, çok büyüktü, çok güzel i yapyordu Abanoz. Sonra herkes ba nn çaresine bakmaya ba la-d, kimisi benim gibi pavyonlarda çal mak için bir menajere ba vurdu. Ben dönemin en me -hur menajeri olan Enver’i bulmu tum. Beni ilk skenderun'da bir i e verdi. Çolak Cengiz diye birinin Londra Pavyonu var, orda çal tm ve Abanoz'daki lubunyalarn hepsini orda gördüm, yabanclk çekmedim. Orda oryantallik yani dansözlük yapyordum. skenderun'dan Konya'-ya çal mad m yer kalmad. Sürekli gezdim, Kahramanmara 'ta Pehlivano lu Gazinosu'nda da çal tm. Bursa'da Taylan'da çal rken an-nem afi lerimi gördü, “Sen ne yaptn, bu ne hal?” dedi. Babama anlatm tm durumu, bir taksi tutup ar-kada mla birlikte ziyaretine de gelmi tim. Aba-noz'dan, ona düzenli olarak para gönderiyor-dum, en son bir yerlerde yemek yedikten son-raki hafta öldü haberini aldm. Babam biliyordu yani, yanlarnda ya ad m Yldz Abla da bili-yordu ve beni hiç skmyordu ama sadece “Evimizi yerimizi yurdumuzu ö retme, ne yap-

Page 117: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

116

yorsan gizli yap” diyordu, gizlili e önem veri-yordu. Ben Vat 69'da da çal tm o dönem, çok güzel bir mekând. Önceden Yldz Abla’nn plak deposuymu ama sonrasnda Mahmut Tezcan oray alm . Kaliteli insanlar, ünlüler gelirdi ora-ya. Ferdi her gün ordayd, Ali de sk gördü üm ki ilerden biriydi o dönemde. Aldo'nun zengin kuyumcu bir arkada vard, o da hep gelirdi; Onu da Hisar'da soymak için öldürüp üstüne beton dökmü lerdi, o dönemde gazetelere falan çkm t bu olay. Abanoz'da çal rken de Kulüp 12'ye giderdim her ak am. Abanoz'dan sonra skenderun, Bursa derken en son zmir'e geldim Beyza sayesinde. Onunla Bursa Taylan'da tan m tk, dönemin me hur nargile salonlarnn sahibi olan bir ki inin dos-tuydu Beyza, Hisar Pavyonu’nda çal yordu. “Travestileri almyoruz” demelerine ra men Beyza ne yapt etti, beni de aldrd oraya. 15 gün orda çal tm, derken 16. gün darbe oldu. Darbeden sonra pavyonlarda çal ma saatleri de epey de i ti, gece saat 12'de soka a çkma yasa ba lad için saat 11.30’da paydos ediyorduk. Beni bir müddet idare ettiler, kaçak maçak çal tm. Beyza'nn bir gün kafas güzel-ken – polisler de o zaman imdiki gibi de il, sü-rekli hakaret ve küfür ediyorlar – bir tart ma çkt. Polis de bizi ald att içeri, 20 gün ceza-evinde kaldk. Sonra baktm kaçak çal makla olmuyor, o za-man Ye ilyurt'a yerle en Ahu'nun yanna geç-tim o sene, çünkü ameliyatsz olanlara yasaklar

Page 118: 80'lerde Lubunya Olmak

Can

sel

117

gelmi ti. Sonra geyler yava yava çal maya ba lad, ben hiç çal madm o dönem, hazr para yedim. Elimdeki birikimimi tüketiyordum. Sonra otostopa, soka a çkp fuhu yapmaya ba layan arkada lar “Deli misin sen, hazr para yiyorsun, çk sen de” deyince, ben de 80'li ylla-rn ortalarnda falan çkmaya ba ladm. Ahu ge-nelevde çal yordu, ben de onun evinde ye-mek yapp, temizlikle falan ilgileniyordum, ara-da bir bana da mü teri yolluyordu. Lütfü Tomu 'un emniyet müdürü oldu u yllar, zmir'in en kötü yllaryd belki de kötü muame-le açsndan. Sadece travesti oldu u için suçsuz yere insanlar alyor, nezarete atyor, belki 15-20 gün aç susuz brakyorlard. “Terk edeceksi-niz zmir’i” deyip trenlere bindiriyorlard, kaç kez bindirdiler bizi trenlere... Ba ka ehirlere giden ya da tesettüre girmek zorunda kalan arkada larmz oldu. Bir gün beni de otostoptayken aldlar ve neza-rete attlar. Daha 2-3 saat geçti geçmedi, sorgu sual bittikten sonra “Hadi gidiyorsun, araba bu-lamazsn bu saatte, biz seni brakalm” dediler. Ben de bindim araca. Sonra bunlar benim göz-lerimi ve ellerimi ba ladlar, “Hani serbesttim” dedim bunlara, “Dur” dediler “ imdi brakaca-z seni, bir tefti var, oraya götürüyoruz”. Ay

korktum, aklma birini öldürdükleri ve suçu benim üzerime ykmak istedikleri ihtimali geldi. Beni götürdüler Eski zmir’in da larna, öyle bir yere geldik ki kurtlar köpekler uluyor. Gözlerimi açtlar, aldlar coplar, beni dövmeye ba ladlar. “Utanmyor musun? Sen bu i i bir daha yapa-

Page 119: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

118

cak msn? Bir daha yaparsan seni gebertece iz, öldürece iz”. Halil diye bir ahlak polisi zama-nnda oldu bunlar. Srf bana de il, ba ka arka-da larmza da yapm lar bu ayn muameleyi. Sezen Abla’ya da yapm lar ayn eyi, Kokulu Nazl vard, öldü rahmetli, ona da yapm lar,

aban var Selçuklu aban, ona da... Sonra Ankara Apartman’nda otururken saba-hn 7'sinde eve geldim, “Ne geziyorsun bu saat-te” diye bir polis beni apar topar ald karakola götürdü. “Nereden gelirsem gelirim hesap m verece im yani” dedim, “Vay efendim, sen bize nasl böyle konu ursun?” diye karakolda 5 polis öldürdü beni dayaktan. Ne a zmda di kald, ne bilmem ne kald ama ben yeni yeni ö reni-yordum. Do ru gittim o zaman Cumhuriyet Savcl 'na. Durumu anlattm, üçünü attlar, bir tanesi köpek oldu, yalvard yakard “N’olur affet” diye ama “Asla affetmem” dedim. Ondan sonra gözüm açld benim... zmir'de Abanoz gibi bir yer yoktu; Talatpa a'-

da, Kordon'da falan çarka çkardk. Koli evi de yoktu pek, ya belli otellere ya da çok güveni-yorsak evimize götürüyorduk. Bizim için o dö-nem mücadele eden de yoktu, Demet Demir mitinglere falan ko tururdu, travestiler ona gü-venirdi de, çok ey yapm t ama brahim falan sadece geyleri korurdu, o travestileri sevmezdi... Çok faili meçhul cinayet i lendi, çok i kencele-re, hakaretlere maruz kaldk yllar içinde. Sade-ce hayatta kalabilmek için çok çile çektik, fuhu -tan da iyicene tiksindim artk; zaten bana i ve-rilse böyle bir eyi asla yapmazdm. Hetero

Page 120: 80'lerde Lubunya Olmak

Can

sel

119

erkek bile gelmiyordu artk, gelenlerin hepsi gizli geydi; evli barkl ama kendini koliletmeye gelen geyler... Ben uzunca bir süredir temizli e gidi-yorum, yevmiyem neyse ona göre idare ediyo-rum, ne birikimim var, ne bir eyim...

Page 121: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 122: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 123: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 124: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

123

Demet: “Havada böyle bir sonbahar sknts vard, sanki her eyin bir mânâs vard. Hava stanbul'da o kadar kapal oldu ki, zaten 4 gün soka a çkma yasa oldu. 12 Eylül'de daha okullar açlmam t, sabah kalktk, hayda, “Darbe oldu” dediler, “Aa ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz d ar-ya” dediler. Biz o zaman sitede oturuyo-ruz, gökdelende. 15 katl, dört tane bina vard bizim o sitenin içinde. Hava resmen insanlarn acsn yanstyordu, böyle kas-vetli. Eylül'de biraz böyle kapal olur son-ra düzelirdi hava stanbul'da. O süreçte uzun bir müddet hava hep kara bulutlu kald; insann içini actan bir hava vard, sanki o iddete maruz kalacak insanlarn yasn tutar gibi, bir ironisi vard hava-nn.”

Page 125: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 126: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

125

Ben 1961 ylnda Yalova'da do dum. Be ya -ma kadar orda ya adm. Annemle babam bo-andlar, babam çok geçimsiz bir adamd, anne-

mi dövüyordu çok. Tembeldi, çal mazd. An-nem Yalova'ya Amerikallara temizli e gidiyor-du. Karamürsel'de NATO üssü vard, ordaki Amerikallar Yalova'da oturuyordu. Bizim so-kakta oturan da bir grup vard; mahalle, sokak onlara aitti. Hatta o sokak ilginçti, bu tarafnda beyazlar oturur, kar srada da siyahlar oturur-du, birbirleriyle konu mazlard. Sonra stanbul'a geldik 5 ya nda; annem, ben ve ablam. Ablam iki ya büyüktü benden, an-nem 32 ya ndayd o zaman. Okuma yazmas olmayan bir kadn; tarla, bahçe i leri bilirdi, bir

Page 127: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

126

de ev temizli ine gidiyordu. Daymn çevresi fa-lan vard, Sümerbank fabrikasna yerle tirdi an-nemi, tabi zorluklarla çal t kadn orda, iki ço-cuk bakmak zorundayd. Babam bizi yine rahat brakmad o bo anma sürecinde, bir sürü iftira-lar, kapnn önüne gelip rezillik çkartmalar... Daha sonra Gaziosmanpa a'ya ta nm tk, or-da bir kaç ev de i tirmi tik babamn yüzünden. Bir daha bizi bulamasn diye üç yl içinde be ev de i tirdik Gaziosmanpa a'da. Bir ekilde buluyordu bizi, camlarmz kryordu annemin i ten eve gelme saatinde... Ablamla ben çok kötü travmasn ya amaya ba ladk. Ben daha küçüktüm, okula da yeni ba lam -tm. Sonra babam umudunu kesti, bo andlar. ki sene sürdü mahkemesi, iki ya da üç sene kadar. Ondan sonra zaten, annem çok beddua etmi ti, ci erinden versin Allah, yakamz brak diye diye, en sonunda da ci erine verdi, verem oldu babam. Kaç sene veremiyle u ra t, ondan sonra 77 senesinde Ocak'n ikisinde mi ne öldü. Ben 16 ya ndaydm o zaman... Sonra biz Eyüp'e ta ndk, ordan da Haliç Köp-rüsü'nün geçti i yere. stimlâk geçti i için ordan da Bahçelievler'e ta ndk. Annem o sra sigorta evlerine girmi ti. Sonra ben gece ortaokuluna gittim. hayatna ba lamak zorunda kaldm. 6 ay kadar elektrikçide çal tm, o da do ru dü-rüst param vermedi. Sonra matbaaya girdim, matbaada çal tm 3 yl, sonra annem ikinci evlili ini yapt. On dört ya mda, önce elektrikçi, sonra mat-baada çal tm. Ondan sonra çal ma hayatnda

Page 128: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

127

oldum ben hep. Daha sonra üvey babamn tor-na tesviye dükkan vard, onunla çal tm, beni sigortalayp maa verecekti, hiçbirisini yapmad adam. imden de etti beni, sigortal i imden. Bildi im bir meslekti üstelik. O dönem siyah be-yaz tip bask vard, ofset basklar daha çok ye-niydi, nadiren vard Türkiye'de. O yüzden de mesle imi epeyce ö renmi tim. On yedi ya ndaydm, dünyada tek ba ma oldu umu dü ünüyordum ve kendimin be ya-ndan beri farkndaydm. Be ya mda erkekle-

re ilgi duymaya ba lam tm. O dönemde her-kes bu ili kiyi ya yor, unutuyor ya da unutmu gibi görünüyordu. Erkekler birbirinin cinsel or-ganlarna bakar, birbirine sürterler, ellerler fa-lan. Bunlar o dönemlerde ba layan bir eydi. Ben hep erkeklerden ho land mn farknday-dm, hiç kadnlardan ho lanmadm. 8-9 ya la-rmda kzlarla da evcilik oynardm, erkeklerle çok daha az oynuyordum, kzlar toplardm. Es-kiden biz Eyüp'te otururken bahçeliydi bizim or-daki evler, orda i te kzlarla evcilik oynardk, annem kzard. Bebeklerim vard, ama annem atard onlar; elbise dikerdim, onlar da yrtp atard. Ben hep kz gibiydim. Yirmili ya lara geldi im-de kom u kadnlar bir araya gelir otururduk, kazak örülürdü. Bir de ben çok utangaç bir tip-tim, öyle hemen gidip birisine alkamazdm. Adam böyle gözümün içine bakard, ben de korka korka alkmaya çal rdm. Mahalledeki çocuklarla da ili kim olmu tu. On üç ya larn-dayken yarm yamalak bir ili kim olmu tu. O

Page 129: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

128

benden büyüktü, on sekiz ya nda faland, 4-5 ya kadar büyüktü. Yan taraftaki ailece görü tü-ümüz kom umuzun o luydu. Benim ders so-

runum da oluyordu. Orta 1'de snfta kaldm. Hem cinsel kimli im var, baba yok, anne oku-ma yazma bilmiyor, ö retemiyor, çocuklarla il-gilenemiyor. Ablam mesela ilkokuldan sonra okumad. Ben de o çocu a ders çal maya gidi-yordum. Kom unun çocu u zaten, samimi ol-du umuz için… O lisede okuyordu. Bir gün oy-na yorduk, güre müre derken, similyasnn na lad n* gördüm, böyle birbirimize bakp or-da eye ba ladk, böyle aperatif seks yapmaya, ondan sonra da devam etti... Daha sonra, o zamanlar imdiki gibi ileti im araçlar yok, tek kanall bir televizyon, hatta televizyonumuz bile yoktu, herkesin televizyo-nunun da olmas mümkün de ildi. 75'li yllar-dan itibaren insanlarn evine televizyon girmeye ba lad Türkiye'de. Çok pahalyd, bizim ilk tele-vizyonumuz 76 ylba na girmeye bir gün kala alnm t. Siyah beyazd. 6 bin lirayd, büyük parayd o zamann parasyla, kaç maa yap-yordu insann. Mütevaz bir hayatm vard. Bir de bizim döne-mimiz biraz daha zor bir dönemdi; cep telefonu yoktu, internet yoktu, çok kanallar yoktu, tek TRT 1 vard. O zaman her ey sansürlüydü; za-ten basn, magazin türü eyleri herkes alamazd, daha yoksuldu insanlar, daha farkl bir ey var-d yani toplumda. te ne diyeyim, insanlar çok

*Similyas Na lamak: Erekte olmak

Page 130: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

129

geç bir eyleri ö renebiliyorlard. imdi bakyor-sun 5 ya nda çocuk her eyi biliyor, bizde 20 ya na gelmi bir insan bile öyle de ildi, o dö-nemin kültürel düzeyi, ya am düzeyi farklyd. Yazlk sinemalarn da bitti i bir dönemdi, tele-vizyon da çknca... Ben sinemada biriyle tan -m tm. Matbaadan arada hastaym bahanesiyle kaytaryordum i e gitmemek için ama evden de i e gidiyorum diye çkyordum, tam böyle bulu ça md. 77'de 16 ya nda Çemberlita 'ta Fita Sinemas'ndaydm, porno film falan de il de... Orda adamlarn gözünün içine bakardm, belli etmeye çal rdm, utangaçtm, partner bulmaya çal rdm. Parka giderdim; Sultanahmet'te otu-rurdum birini bulurum, bir eyler olur diye. Böyle arama ve kendini ke fetme zamanlaryd. Sonra bir adamla tan tm, gel seni Beyo lu'na götüreyim dedi, Beyo lu'na geldim. Sonra ö -rendim ki orda Bayram Soka 'nda bir otel var, Suadiye Oteli mi ne, koli oteli, oraya götürdü adam beni, ho güzel bir similya falan... 17 ya-ndaydm. Sonra ald beni Vat'a götürdü, ama

böyle gündüz daha, kapsnn önüne getirdi, “Bak” dedi, “sizinkiler burada çal yor, gelip çal sana sen de burada” dedi. “Ne yapaca m, ne çal aca m?” dedim, “ te mü terilerden pa-ra alyorsun” dedi, “Aa manyak msn?” dedim adama, “Benim bildi im, o kadnlarn yapt seks i çili i” dedim. Ay bir korktum, “Bu adam” dedim “herhalde beni pazarlayacak” falan diye. Hiç gözü açlmam , hiçbir ey bilmeyen bir tiptim, stanbul'da ya yordum, bir daha ben

Page 131: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

130

korkudan Beyo lu'na hiç çkmadm iki sene kadar. Ordan dönerken travestileri gördüm, travesti de il de böyle fazla feminen tipler. E cinsellik vard o zaman, krtyorlar böyle, erkek kl nda biraz ama daha feminenimsi. Makyaj yapm , ruj sürmü ler. Ayol, tatlm falan diyorlar. Aa bunlar ne ayol, dedim birdenbire kendime, kadnlk böyle krtmak de ildir ki çok fazla kendilerini belli ediyorlar. Korktum ben de, eyvah buralar batakhane falan diye, çkmadm Beyo lu'na. Sonra 79'da yeni i ime girdim, pamuk atölyesine; 6 ay kadar çal tm orda. Çok pisti, a zn ci erlerin falan pamuk doluyordu, orda eczanelere ürün da tyordum. Bazen ped, pamuk sipari i falan veriyorlard; tampon, mampon. Beyo lu'nu iyi-ce ö renmeye ba ladm; ta i li'ye kadar, Elma-da 'a kadar gitmi tim; ak am 6'ya kadar çal -yordum. Sonra da ordan çkp okula gidiyor-dum, gece ortaokulunda okuyordum, ama yaz dönemi okul olmad için rahattm. Bir gün da tm için Elmada 'a gelmi tim, 18 ya nda falandm, dönü te yoruldum, Taksim Park'nn orda oturdum. Hava da güzel böyle, bir sürü erkek geçiyor, içim gidiyor, seyrediyo-rum. Oraya daha sonra da gittim, o zamanlar hâlâ çok bakir kalm bir tiptim, Bülent Ersoy'u görmü tüm ilk kez. Benim ya ku a mdakilerin hepsinin “bir ben, bir Bülent Ersoy vard” ans vardr. Bülent Ersoy da 75-77'lerde me hur ol-mu tu, hatta cinsiyetinin de feminenle meye ba lad dönemdi, ilk çkt nda 75'te falan öy-

Page 132: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

131

le de ildi zaten. 77-78'lerde falan tamamen feminenle meye ba lad. Ama yani Beyo lu'nu bilmiyorum. Bir de ben ak am 10 dedi mi evde olan bir insandm, annem öyle isterdi. O dö-nem erkek çocu u olsan bile belli bir saatte ev-de olmak zorundaydn. Ordan i ten ayrldktan sonra 1980 ylnda, kan çekiyor derler ya, ayak m çekiyordur nedir... Bizde ey vard o dönem, translar için de femi-nen e cinseller için de öhretin ilk basama parkta ba lar diye bir alg, sonra birahane, son-ra kulüpler, sonra genelevler. Sonraki sene ben i ten ayrldm. Okul tatile girdi inde, 15 Hazir-an'd hiç unutmuyorum, Taksim Meydan’ndaki o parka geldim. ki tane genç çocuk yanma oturdu, anlam lar benim lubunya oldu umu. Ben kz gibiydim, böyle feminen, tüysüz bir tip-tim, On dokuzuma girmi tim. Oturuyorum, öyle aval aval kedinin ci ere bakt gibi bakyorum adamlara, manticiydim o zaman ya ma göre. Ondan sonra o çocuklar yanma oturdu, konu -maya ba ladk falan. “Gel seni bir yere götüre-lim, sizinkiler var orda, birahane var, çal rsn” dediler, “Olur” dedim ama bir yandan da kor-kuyordum. Sonra “Neyse” dedim “benim i im var”, gene tedbirli davranyorum, neyin nesidir bilmem. Bir kez daha gittim ayn yere. Adamn biri bana bir yerler gösterdi, “ yi” dedim “haftaya geli-rim”. Bir hafta sonraya randevu verdim, Cu-martesi gününe. O zamanlar cep telefonu falan yok, “Ama ak amüstü gel ki, birahaneye gide-riz, sizin gibiler var orda, tan rsn” dedi. Bir

Page 133: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

132

yandan can atyorum bir yandan korkuyorum. Neyse bir sonraki hafta bulu tuk. adrvan’a gittik. Taksim meydannda kafeteryalar var ya, büfeler, onun üstünde bir kafe var, oras eski-den adrvan'd, gazinocu Fahrettin Aslan'n yeriydi, Maksim Gazinosu’nun sahibi. Oras lubunya mekanyd, yazn co uyor, k n gene iyi olmuyor ve herkese kapanyordu, üstü açk bir yerdi oras. Neyse ben gittim onlarla, oturdum bakyorum böyle aval aval kezban havalarnda. Tuvalete yakn bir masada otur-dum, onlarn bir arkada gelecekmi bizim travestilerden, “Hem tan rsn, hem de daha iyi olur” dediler. Neyse oturduk, o kz da bekliyo-ruz. imdi bilmiyorum daha, adamlar böyle oturuyor, ben bu tarafta oturuyorum, bütün herkesi görüyorum, hem heyecan hem korku var. Ay baktm adamlar -bira, içki içmeyi de bilmi-yorum- bira kaldryorlar bana, “ay bu ne ayol” dedim, bir utandm. Her biri ayr ayr bana baktlar, anladlar tfl bir eyim, utandm masa-ya yap acaktm. Kadir'di o çocu un ad, ark-cyd, türkücülük yapyormu bir yerde. imdi evlendi, bir ara trans gacvariydi, kadn kl n-dayd uzun bir müddet, sonra ailesi onu zorla ça rd, köyüne memleketine döndü, evlendi, üç çocu u oldu, yapamyorum diye bir arkada-na mektuplar yazyormu o zamanlar. Onu 20

senedir görmüyorum. Neyse bu lubunya geldi, tam kadn kl nda de-il de feminen bir hali vard; ruj sürmü , azck

böyle krtarak “ayol”lu falan konu uyor. Otur-

Page 134: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

133

du kar ma – lubunya dili de bilmiyorum – “Koliye gidiyo musun?” dedi bana, “Ne kolisi?” dedim, “Beldeli koliye”, “Belde ne?” diyorum, “Para”, “Balamozlara gidiyo musun?”, “Bala-moz ne?”, “Ya l”, “Ne i im var benim ya l adamlarla, fahi eli i kadnlar yapar, ben bilmi-yorum” diyorum –ki o zamanlar kendi ya tla-rmdan ho lanyorum, o dönemler mantiler lu-bunyalara gidip para vermezlerdi, yani koliye– “Ay ne yapaym o i renç adamlar” dedim ben. Onlar 40-50 ya nda; ben daha 19 ya ndaym, yeni girmi im 19'a, bir tuhaf oldum, çok utan-dm. Sava diye bizim bir arkada vard, zmirli Sava diye, aslnda Ispartal, sonra enay oldu, ameliyat oldu falan, o bir krtyordu, acayip krtyordu, yürürken böyle kahkahal gülmeler, böyle tav an gibi a z vard. “Ay bunlar deli mi ayol” dedim ben de. “Kadnlk böyle mi, biz ka-dnlarda böyle hareketleri görmüyoruz, ben bü-tün gün kadnlar içerisindeyim, ay bu ne ayol böyle, gelmeyeyim ben buralara” dedim kendi kendime... Ama bir yandan da gitmek istiyorum tanmak istiyorum, neyse ben o yaz bol bol git-tim oralara, okul da tatildi. O lubunya “Gel kz seni bizim dönmelerin kulü-büne götüreyim” dedi. Dönmeler deniyordu o zaman, travesti kelimesi yoktu zaten, bizden ön-ce de vard dönme kelimesi ama 90'larn sonu-na kadar çok daha yaygnd. Travesti, transsek-süel kelimeleri urada 7-8 senedir dile yerle ti daha, hatta basn bile sürekli bu hatay yapyor. Yeni yeni biraz düzeltti, travestilere e cinsel, e -

Page 135: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

134

cinsellere de travesti diyordu. Her neyse, i te beni kulübe davet etti. Ben de “Ay” dedim “bu-gün gelemem” Hep ayn ey, bilmedi im yere ben niye gideyim, “Haftaya gelirim, annemden izin alrm, ailemle kalyorum, annem saat 10'da evde olmam istiyor, ondan sonra kadn hesap soruyor” dedim, “Haftaya gelirim, gideriz kulü-be”. Beybon 67'ye gittik, mekan travesti kulübüydü, onun üstü kahveydi; 12 Eylül sonras bu kulüp kapand, Vat’la oras vard ben Taksim’e çkt-mda. Vat en eski mekand, 69'dan beri var-

m . Oras biraz daha kaliteli lubunyalarn kulü-büydü, bir de herkesi almazlard. Sonra i te o kulübe gittim, baktm ho uma gitti, kons yapl-yordu. Diyorlar ki “Kz çal sana”, “Ay ne çal -mas,” diyordum “ben zevkime adam aryorum, tipim ya tm.” Neyse 3-5 ay sonra, ben tek tük beldeliye ba -ladm ama hâlâ ailemle birlikte ya yordum. lk koliye çkt mda 1000 lira alm tm, 25-26 ya -larnda bir çocukla otele gitmi tim. Dü ün; o parayla bir espadril, keten pantolon alm tm kendime, bir de ti ört, bir de 3-5 gün beni bura-ya getirip götürecek yol paras. Yani o zaman 1000 lira fena para de ildi. E laçovarisin, gac-variler 3000 liraya çkyor koliye, laçovariler da-ha dü ük fiyata çkyordu. Ondan sonra baktm i e de giremiyorum, çal t m yerler de kötüy-dü, daha feminenle meye ba ladm. O zamanlar koli evleri çok fazla yoktu zaten, lubunyalar için mekanlar da çok kstlyd; bir iki birahane, bir iki kulüp. Harbiye marbiye has

Page 136: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

135

gaclarn yeriydi, sonradan lubunyalar oray da ele geçirdi ama çark alan olarak –geneleve al-myorlar zaten. Daha bir yoksul snft, ço u Tarlaba 'nda tek odal onun bunun yannda kalyorlard. Ondan sonra çark icat oldu, çark alanlar geni letildi, gaclarn çkt yerlere lu-bunyalar çkmaya ba lad tek tük. Bayram So-kak'ta zaten öyle bir ey yoktu, Abanoz kapan-m , hani belki kydan kö eden çal malar ol-mu tur bir süre daha... Ayrca o dönemin bir ksm translar tekrar laçovari olmu tu. 1 Mays'ta ben gözaltna alnm tm daha Tak-sim'i ö renmeden. Yan kom umuz GD'liydi ( lerici Gençlik Derne i) onun sempatisiyle, 78'de ba layan bir sempatizanl m vard. Son-ra örgüte katldm, okulda gençlik örgütüne, o zaman GD yasald. Ama stanbul'da ubesi kapatld, 1 Mays'ta biz gözaltna alndk tutuk-landk, 10 gün kaldk gözaltnda, stanbul'da da yasaklanm t 1 Mays. O zaman belirli illerde ola anüstü hal vard, stanbul'da korsan gösteri yapld, iki ki i yakaland. Sonra Harbiye K las'nda kaldk; 2-3 gün karakolda, 8 gün Harbiye K las'nda... Hem politik çevrem vard, hem de lubunyal-m; bilmiyorlard, o zaman sol o kadar açk de-ildi, o zaman en kentli devrimciler bile e cin-

selli e çok kapalydlar. imdi ço u de i ti, yüz-de 80'i falan de i ti örgütlerin, bir kaç örgüt kal-d öyle e cinselli e kötü gözle bakan. Ben 15 sene politika yaptm ÖDP'nin içinde, hem de iki dönem Beyo lu ilçe yönetim kurulundaydm,

Page 137: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

136

milletvekili adayydm, belediye meclis adayy-dm. O sralar basklar artm ve seks i çili i yapla-cak alanlar yok olmaya ba lam t. Dolapdere'-de “çöplük” dedi imiz, “vrvr” dedi imiz, der-me çatma çadr gibi briketten yaplm , elektri i suyu olmayan, mum kl bir yer vard. Lubun-yalar söylüyordu bana “çöplük” var diye – yani ad öyleydi – “bu ne çöplü ü ayol” diyordum. Bir gün meraktan gittim, baktm; türbe gibi bir yer, cam çerçevesi yok, ayaküstü koli yaplyor. Polis bast, biz kaçtk, daha içine bile girmedik; neyin nesidir diye merak ediyorum. Bir nevi seyyar genelev gibi bir eydi, ikide bir polis basyor ykyor döküyor, onlar yine çadr gibi kuruyorlard, derken i te, ben o birkaç kulübü ve kzlar tanyana kadar, pat 12 Eylül oldu. Havada böyle bir sonbahar sknts vard, sanki her eyin bir mânâs vard. Hava stanbul'da o kadar kapal oldu ki, zaten 4 gün soka a çkma yasa oldu. 12 Eylül'de daha okullar açlma-m t, sabah kalktk, hayda, “Darbe oldu” dedi-ler, “Aa ne darbesi” dedik, “çkmyorsunuz d-arya” dediler. Biz o zaman sitede oturuyoruz,

gökdelende. 15 katl, dört tane bina vard bizim o sitenin içinde. Hava resmen insanlarn acsn yanstyordu, böyle kasvetli. Eylül'de biraz böyle kapal olur sonra düzelirdi hava stanbul'da. O süreçte uzun bir müddet hava hep kara bulutlu kald; insann içini actan bir hava vard, sanki o iddete maruz kalacak insanlarn yasn tutar

gibi, bir ironisi vard havann.

Page 138: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

137

Dört gün soka a çkamadk, ekme i askerler da tyor; gazete, televizyon sürekli sadece Ev-ren'den bahsediyordu. Neyse, 4 gün boyunca her taraf kapalyd, fabrikalar mabrikalar da ka-pal, kimse hiçbir yere gidemedi. Dördüncü gün bir karar çkt, bir sene boyunca gece soka a çkma yasa vard, sanrm 12'den sabah 5'e kadard. Bütün hayat bitti. Sürekli operasyonlar yaplyordu, bizim az ile-rideki bir sitede gece yars hep operasyonlar düzenlendi. nsanlar yataklarndan kaldrld; balkonlardan gecelikleriyle atlayan kzlar, a la-an insanlar, bizim apartmanda baslan yerler

vard. Bizim evde de olan bir iki dergiyi imha etmi tim o dönem, gençlik örgütünün dergisi filan vard. Sonra biraz içe kapanr oldum, ör-gütsel olarak biraz daha illegal olmak zorunda kaldk, okuldan tutuklamalar oldu; okul sorum-lular bölge sorumlular falan... On, on be gün falan Beyo lu'na gitmedim; sonra gittim ama bu sefer de kulüpler saat 8'de açlyor, 11'de kapanyordu ve kimse yoktu. Bir de ondan sonra insanlar ordan evlerine gide-cekler, öyle her tarafa ula m kolay de il, direkt Bahçelievler-Taksim otobüsü yoktu, aktarmaly-d. Bir gün Eylül'ün sonlaryd, Ekim ba gibiy-di, hava gene kasvetliydi biraz, üzerimde mon-tum vard. Kadir adnda evinde lubunyalar a rlayan bir adam vard, lubunyacyd, dedim ki en kötü ihtimalle araba bulamazsam Kadir'e giderim, ona da söyledim “Tamam” dedi. Bir tane ölen bir arkada mz vard, Japon Arzu adnda, onda anahtar vard, “Bak” dedim “Ka-

Page 139: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

138

dir'e gelece im eve dönemem, araba bulmam zor yani” dedim, “Tamam” dedi ama tam gide-ce iz “Ay benim i im var, gidiyorum” dedi ve gitti. Ben nasl gidece im Bahçelievler'e, çktm Tak-sim'e, do ru dürüst araç yok, var bir iki araba ama herkes hurra ediyor. Bir tane lubunyann da kr vard, o da bana aslyordu. Ay ben kaldm m imdi Taksim'de. Saat 11 buçuk ol-du, yarm saat sonra soka a çkma yasa ba -layacakt. Ne yapaym derken bir çocuk pe ime takld, benim de kalacak yerim yok ayaklar yapt. Taksim Park'nn en son dibine gittim, or-da kuytu bir yer ve biraz gazete buldum, dedim sabahlym bari burada, asker de görmez bizi nasl olsa. Ay dondum, içim titredi sabaha kadar, herif de sarkmaya ba lad, bekçiler geçiyor, bizi bula-caklar diye korkuyorum... Sabah zor ettim, dondum so uktan, “Lanet olsun” dedim, bir daha Beyo lu'na çkmamaya karar verdim. Sabahn be buçu u oldu, daha yeni yeni açl-yor arabalar. Altda ordan çkp sv tk. Eve gel-dim, iki ay Beyo lu'na çkmadm. Sonra gene ka nt ba lad, arada srada çkmaya ba ladm ama kulübe gitmiyordum, imdi ne yapaym kulübü ben, saat 8'de açlyor... stiklal o dönem trafi e açkt ve o kadar trafik de yoktu. Biz baz laçovari lubunyalar – femi-nen lubunya tarzndakiler – vitrinlere, sa a sola bakar, adamlar öyle bulurduk tek tük ya da adamn evine giderdik. Yer de yoktu kalnacak, birini buldu umuzda ta Göztepe'ye bile gider-

Page 140: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

139

dik. Bir gün bir adamn evine Göztepe'ye gittik. 12 Eylül dönemiydi o zaman ve soka a çkma yasa ba layacakt. Gece evinde kalp, gündüz geri dönmek üzere yola çktk. Üç lubunya git-mi tik; yolda asker çevirdi bizi, alkoydu. Para yok, herkes koliye para vermiyor, karn toklu una dolanyorsun ortalarda. O yllarda çok bir mü teri görmedik, tek tük mü teri vard. Soka a çkma yasa ndan –bir sene devam etti– bir müddet sonra biraz canllk geldi gece hayatna. Ama bu süreçte de tabii ki asker her eye kar yordu. Polisin sözü geçmiyordu. Bek-

çiler önceden pek bir eye kar amazd ama o süreçte büyük söz sahibi olmaya ba ladlar. Çünkü asker ve polisin hükmünün geçti i bir devlet yapsna dönü mü tük, bu da tam fa-izmdi. Bir sürü hak ihlalleri ya and, hiçbir hak-

kmz arayamyorduk. O yllarda tabi bir sürü ey ba lad; translara yö-nelik, feminen e cinsellere... Hatta gey dedi i-miz sakal by olan, çok görünürlü ü olma-yan, çok kstl mekanlarda olanlar bile gözaltna alnd. Gidilen kulüpler ve birahaneler baslyor-du polis tarafndan. Gözalt süreleri de uzam t. O zaman biri gözaltna alnd nda bir hafta on gününe mal oluyordu. imdiki gibi 2-3 gün kalp çkamyordun. Önce semt karakolu, ordan 2. ube dedi imiz yere ve sonra da Zührevi Hastalklar Hastanesi'ne gönderiliyorduk. Sivil-ceden dolay bile yatryorlard. Benim için il-ginç olan olaylardan birini anlataym. Askeri darbe oldu unda kulübe askerler dadanm t. Bir grup asker, içki içiyorlard. Bizim trans arka-

Page 141: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

140

da larmz ili ki kurmak için zorluyorlar ve her geldiklerinde 3-5 arkada mza tecavüz edip gi-diyorlard. Arkada larmz ya o kulübün tuvale-tinde ya da kulübün kar sndaki in aatta ili ki-ye zorlanyorlard. Ben de buna maruz kalm -tm. Bir de Taksim Meydan'nda ya ad m, unuta-mad m bir anm var; 30 küsur sene oldu. Ha-san diye bir asker vard; Erzurumlu, iri yar bir eydi. Tuttu unu ordan geçerken hemen Tak-

sim Park'na götürüp cinsel ili kiye zorluyordu ve ne zaman görsek bunu yapyordu. Ben de bir kere böyle bir ili kiye zorlandm. Tecavüz olarak niteliyorum ben bunu. Taksim Meydan'-nn ortasnda durup oray gözlemleyen bir tipti ve onu görmemek için arka yerlerden dola rdk sürekli. Seksenlerde Bülent Ersoy’a sahneye çkma yasa getirildi. Sadece Bülent Ersoy’a de il, o dönemde bir sürü feminen e cinsel ve traves-tiye de sahneye çkma yasa getirildi. Sahne yasaklar 10 yl kadar sürdü. arkclk yapan çok sayda e cinsel ve transseksüel tek bir emir-le i sizli e mahkum edildi, birço u seks i çili i yapmak zorunda kald. Cinsiyet düzeltme ame-liyatlar iptal edildi, yasakland. Yasaktan ksa bir süre önce ameliyat olanlar kimliklerini 10 yl sonra alabildiler. Sonra ben 82'de, bu 1 Mays davasnda ceza yedim, önlerine gelene ceza verdiler. Okulday-dm, son snftaydm, 4 seneydi bizim gece oku-lu, yarsnda ben cezaevine girdim. Ben 15 u-bat'ta cezaevine girdi imde 2. sömestr ba la-

Page 142: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

141

mak üzereydi. 8 ay içeride yattm. 7 Ekim 1982'de cezaevinden çktm. Ondan sonra stanbul'a geldim ama 3 ay kendime gelemedim tabi, aptal gibiydim, cezaevi sendromu ya yor-dum. Çok uzun yllar yatanlar daha kötü oluyordur, içeride miyim ben, d arda m, ayrt edemiyor-dum. Çkt mda birçok arkada m gacvari ol-mu tu, kadn kl na girmek adeta bir furya ol-du o dönemde, 82 sonlarnda. Kadn kl na girenler o bizim gitti imiz birahane gibi, park gibi yerlere bir daha gelmiyorlard. Gettomuz falan da yoktu, zaten sayl mekanlar vard, bir iki tane birahane vard Çiçek Pasaj'nda, biraz feminen oldun mu almyorlard. Ben de bir yerden kovuldum, Reis diye bir yer vard adrvan'n kar snda, Maksim'in altnda, adam beni d ar çkard, “Çok feminensin, ka-dn gibisin, git, buraya bir daha gelme” dedi. Sürecimi tamamlamam uzun sürdü ama çok fazla feminendim. Saçm uzattm, permalar yaptrdm o dönemde. 12 Eylül, gençli i biraz lümpenle tirdi i için disko kyafetleri giymeye ba lam t insanlar yeni yeni. Bize uygun geli-yordu, daha kadns bir giyim tarz modayd. Polisten kaçarken vurulan ve ölen bir arkada -mz vard; Bursal Yldz –ki benim hem erimdi, yakinen tanyordum. Ayn ekilde Seda diye bir arkada m Harbiye’de polisten kaçarken, poli-sin skt kur unla vurulmu tu. Ölmedi ama o kur un hâlâ omurili inde sapl, çkartamyorlar. Kendim de iddete u radm. Yine 83’te ilk defa falakaya yatrlm tm. Birçok arkada mz id-

Page 143: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

142

dete u rad. Hatta birine elektrik verilmi ti. Met-ris cezaevine atldlar. 83'te bir grup travestiyi atm lard suçsuz yere, 15 gün orda kalm lard. Ondan sonra 84 ylnda ben aileme e cinsel oldu umu açkladm, travestilik bilinmiyordu çok. Ailem “Tamam” dedi, “biz seni atamayz.” “ sterseniz beni kovun, isterseniz kabul edin” demi tim. Biraz da mekanlar ö renmi tim, bir ey olursa ayaklarmn üstünde durabilecek bir

ortamm vard, bu açlmayla epey bir yük kalkt üstümden. O 84-85'li yllarda da Fuhu Beyannamesi ile –çok eski bir yasayd ve kullanlmyordu– bulun-du u kentte fuhu yapan birini kent d na sür-me uygulamas ba lad. Birçok travesti toplanp Eski ehir’e sürgüne gönderildi. Tabii ki bunda ba arl olamadlar, ço u trenden atlayp kaçt, sonrasnda geri döndüler. Hatta aradan bir yl falan geçmi ti, otobüsle tekrar yaptlar bunu, yine ayn ekilde Gebze-Tuzla taraflarnda arac durdurup, arabadan atlayarak kamyoncularla ehre geri dönülmü tü.

Onun yannda tabii ki bu iddet sürekli sürüyor-du. Ben ailemle kald m için birçok eyden kurtulabiliyordum, saç kesimi falan çoktu, bir de alvar giydiriliyordu, içine kedi konuluyordu, kediye vurulunca kedi de can havliyle senin ba-ca n trmalyordu. Ben 3 defa falakaya yattm; 20 defa ince, 20 defa kaln sopa yedim. Artk ciyak ciyak ba ryordum, beynime kan gidiyor-du. Ondan sonra so uk suyun üstünde zplat-yorlar, yere su döküyorlard.

Page 144: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

143

O süreçte travestilerin snf atlama durumu ol-du. Önceleri ço unlukla Tarlaba ’nda oturu-yorlard, güç kanaat zor geçiniyorlard ama ku-lüp saylar zamanla ço ald, otostop yerleri ele geçirildi. 85'lerde Cihangir’de yeni bir getto filizlendi. 5-6 sokak bize aitti. Tabi buradaki rü-ya da uzun sürmedi. Cihangir’de 85'lerin sonla-rnda tek tük translar ev tutmaya ba ladlar, Tarlaba 'nda oturanlar oraya geçmeye ba la-dlar. Orda oturanlar önceleri otostop çekiyor-lard. Harbiye de revaçta olmaya ba lad, sonra camdan çark icat oldu, 86'larn ba larnda tek tük derken 87'lerde tamamen genel ev soka gibiydi, camdan ça rmann yannda kzlar kapda da çark yapyorlard. Türkiye’de ilk LGBT örgütlenmesi 86'larda ba lad. Ben de o tarihlerde artk kadn görünü-mündeydim, 85'in sonlarnda bir arkada mla birlikte ev tutmu tuk, üç buçuk ay oturduk, sonra ayrldm aileme döndüm ama gidip geli-yordum arada. Anneme “ben kadn olaca m” dedim, “artk kadn olmak istiyorum, böyle er-kek gibi dola mak istemiyorum” dedim. Annem “Yapma etme” falan deyince evden ayrldm; annem çok üzülmü tü. Bir süre sonra geri döndüm ve annem buna çok sevindi, “Anne ben yapamyorum” dedim, “Erkek kyafetleriyle dola amyorum, kadn olmak istiyorum” dedim tekrardan. Annem bu durumu kabullenmedi. Ben “tekrar evden ayrlaca m” dedim, “Yok, ayrlma” fa-lan dedi. O zaman biraz blöf yaptm, “Eve böy-le girip çkaca m” dedim, “ yi ama rezilli ini

Page 145: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

144

çkartma” dedi. Ben 86'nn ortalarnda kadn kyafetleri giyerek evden soka a çkmaya ba ladm bir yl boyunca. Sonra annem bana çok fazla kar maya ba lad; çok makyaj yap-yormu um. Yeni kadn kl na girdi im için çok hevesliydim. Biraz abartyordum, gece makyaj-n gündüz makyaj gibi yapyordum. Bizim kezbanlk dedi imiz bir durumdu bu. Baktm olacak gibi de il, 87'de evden ayrldm, bir trans arkada mn yanna yerle tim. O dö-nem polis basknlar da çoktu ama çal mak ve para kazanmak zorundaym, ama i bulmak büyük bir sorundu. O halimle kim alrd ki beni, feminen birini bir daha almyorlar, atabiliyor-lard i ten. Açlk grevini gazetede okumu tum ben ama çok da irtibatm olamam t brahim Eren'in o gru-buyla. 88'de ancak ula abildim, 87 Nisan'nda da Taksim Meydan’nda oturma eylemi yap-m t travestiler; ellerinde karanfillerle, güllerle. Daha sonra bir grup Ankara'ya gitti, Antkabir'e falan... brahim Eren'lerle böyle tan tk ve Ye il Bizans'a gitmeye ba ladm, bir de geçmi te poli-tik bir kimli im vard; orda politikle meye, tek-rar örgütlenmeye ba ladk. brahim Eren’in olu turdu u Radikal Demokra-

tik Ye il Parti olu umuydu. Onun içinde 5 ayr grup vard; e cinseller, ateistler, anti-militarist-ler, feministler, çevreciler. Ben 88'de katlabil-dim aralarna. E cinseller ilk kez kendilerine bir yer bulabilmi ti politik olarak. 86’da polis bas-knlar, Eski ehir sürgünleri birçok insan cann-dan bezdirmi ti. Açlk grevi ba lam t. Bunun

Page 146: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

145

içinde bir sürü talepler vard. iddete u rama-mak, ehir d na sürülmemek, ameliyat yasak-larnn kaldrlmas, kimlik almaya izin verilme-si… Birçok arkada mz ameliyat olmu tu ama kimli ini alamam t yasak gelince. Türkiye’nin en karanlk yllarndan çkma dönemiydi, 12 Eylül fa izminden. Arslan Yüzgün'le brahim Eren çok çat tlar, Arslan Yüzgün “Özgürlük Partisi adnda bir parti kuraca m” dedi, kitaplar yazd etti. bra-him'le birbirlerine çok kavgalydlar. brahim ba-na daha mantkl geldi. Ye il Bizans'ta brahim Eren'le tan tk, o dönem partile me çal malar vard. Türkiye'de 12 Eylül'den sonra yeni olu-umlar dönemiydi, derken Yeni Gündem diye

bir dergi çkm t, Seyhan Soylu'yu Arslan Yüz-gün orda tan trm t benimle. Sonrasnda Sey-han Soylu daha ba ka kulvarlarda yer ald, son-ra biz brahim Eren'lerle birlikte çal tk... O zaman sokakta böyle eylem yapmak müm-kün de ildi, basn açklamas yapamyorduk, izin almak gerekiyordu ancak kapal alanda yapyorduk. Karma bir grup oldu umuz için de bir gün Yunan Konsoloslu u'nun önüne gitmi -tik, anti-militarist bir eylemdi. brahim Eren'in kz karde i de biraz maskülen bir tipti, onu bile erkek travesti diye yazm lard, 88 ya da 89'da Tan Gazetesi'de “Götverenler eylem yapt” diye girilmi ti haber. Ondan sonra biz bu haberi ele tirdik, telefonla rahatsz ediyorduk, brahim Eren dava açt onlara. Bu sralarda da polis basks artarak sürüyordu, Do an Karakaplan amirli inde büyük bir iddet

Page 147: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

146

uygulanyordu insanlara. Gözaltna alp kara-kolda günlerce tutuyor, i kence uyguluyorlard. Hakaretler ediliyor, kaplar krlyor ve sürekli ev basknlar yaplyordu. Üstelik sanki terörist hücreleriymi gibi 100-200 polisle birlikte baslyor, ambulanslarla, panzerlerle geliniyor-du. Sonra Suphi diye ba ka bir amir vard. Günde 3 defa ev basan bir tipti. Tüm bunlar-dan sonra Kürdan Av ar diye bir arkada mz, 16 ya nda bir transseksüel, 89 ylnda basklara dayanamayp bunalma girdi ve be inci kattan atlayarak intihar etti. Her ey giderek zorla yor-du. Sonra 90’larn sonlarna do ru Hortum Süley-man geldi. 92’de falan gitti bu. O süreçte ben oturdu um Cihangir semtini terk etmek zorun-da kaldm. Kimse kalmam t. Ülker Soka a geçtim. Bir o sokak, bir de Kutlu Sokak kalm t dönemde. Tabi orann da sonu uzun sürmedi. Sonra 1996’da 2. Kez Hortum Süleyman geldi oralara. Hatta Hortum Süleyman’n geldi i dönemde Tahtaclar diye bir grup türemi ti. Sivil polis ve resmi. Saat 10’dan sonra Beyo -lu’nda önlerine geleni kaln odunlarla dövüyor-lard. Aileleri bile dövebiliyorlard, gelmeyecek-siniz falan diye. Laleli’de de ayn ey yapld. Hatta o dönemde birçok travesti ve ben kl pay kurtulduk. Belgrat Ormanlar’na götürüp brak-yorlard. Paralarn her eyini alp, çrlçplak b-rakp karda k ta brakyorlard. Birçok insan iddete maruz kald.

Sonra Ülker Sokak Olaylar, dedi im gibi,orda büyük bir iddete maruz kaldm ama orda iyi

Page 148: 80'lerde Lubunya Olmak

Dem

et

147

bir direni de sergiledik. Tabi ço u ki i gitti. Baya dünyaya mal olan bir direni olmu tur herhalde. Türkiye’nin Stonewall’ gibiydi. Ci-hangir’de de Stonewall’dekine benzer eyler ya and ama orda biz biraz daha ilkeldik, politik bilinçlili imiz çok fazla yoktu. Ama olsun, o bi-zim için bir ilk deneyim olmu tu.

Page 149: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 150: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 151: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 152: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

151

Deniz: “Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü. Ne olursa olsun dedim, gideyim. “Gittim, niye geldin?” dediler bu sefer. “Uslu du-racaksan, rahat duracaksan, bir eyler yapmayacaksan… Otur.” dediler. Saçlar-m uzatm m. Korkudan damda yattm. Dam da yüksek. Abime söylemi ler geldi diye. Merdivenle dama çktm. Abim nerede bulacak beni, o da bir merdiven bulmu gece. Uykudayken saçlarm ma-kasla kesmi . Sabah oldu gözümü açtm. Yastk saç dolu. O zaman çldrdm, a l-yorum, tu lalar avluya atyorum. Avlu-muz Taksim Bahçesi gibi.”

Page 153: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 154: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

153

Ben 1944 Adana do umluyum. 57’de ilkokulu bitirdim. Ondan sonra, içimde lubunyalk vard, zaten hem yabanc filmlere giderdim o zaman-lar. te dü ünlerde oyun oynardm, o zaman dansöz gibi. Ama kyafetle oynardm öyle, ka-dns yani. Ailem tepki gösterdi. “Yapma sen erkeksin, sen böylesin”. Onlar böyle dedikçe daha beter oluyordu, ben de inadna yapyor-dum. 57’de abim askere gitti. Rahatladm. Çünkü 3 kz 2 erkektik. Evet, büyük abim askere gitti, or-tal bo buldum. Kafama göre ey yapyor-dum. Ama gizli yapyordum. Aleni de il. Bun-dan 50-55 sene önce Adana ufack bir yerdi. Ama Paris’ti. Hep yabanc filmler oynatyorlar-

Page 155: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

154

d. Lüks sinemalar vard. Erciyes Sinemas var-d, Alsaray Sinemas, Lüks sinema. Bunlar hep yabanc filmler oynatyorlard. Abim askere gitti. Abim gelene kadar çok rahattm, evde hiç kim-se bilmiyordu. Büyük ablam benden üpheleni-yordu. “Yapma, etme, sen öylesin, sen böyle-sin.” Çok uçarydm, o devirlerde bikini giyiyor-dum. Seyhan Nehri’ne gidiyordum. Çocukluk yani. Ama fuhu la alakam yok. Gösteriyordum, vermiyordum. Bilmiyordum daha do rusu sek-sin ne oldu unu. Ama badana m derler, ondan yapyordum. Bir çocu a a k oldum, Tanröver ismi... Ama çocu u bir gör; Warren Beatty, hani u Shirley MacLaine'in karde i; -benim yabanc filmlere biraz zaafm var, hep yabanc filmlere giderdim o zamanlar- ölüyordum onun için… 58 ylyd, 14 ya ndaydm. O da liseye gidiyor-du galiba. Lise 3’e mi gidiyordu öyle bir ey. Onu ilk caddede gördüm. Gözüm birden ona çarpt. Onlar hep grup halinde geziyorlard. Ölüyorum bu çocuk için ama içimde bu yok. Sadece seyredeyim. Mesela o kadar… – tövbe esta furullah- çok güzeldi. Aradan 4-5 sene geçti i te. En son kar la tm bununla. “Seviyo-rum” diyemedim, ama çocuk anlyor bak la-rmdan. Ksacas i te, abim askerden geldi, 60’ta. Ayn yl krizler ba lad. Evden çkamyorum gece. Abim yokken zaten 11-12’de Adana’da hayat ölüyordu. O vitrinleri, vitrinlerin önünü geziyor-dum. Bir gün baraja gidiyordum. Otobüste kar-la tm çocukla. Ak amüstü. Me ersem onlar

Page 156: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

155

da barajda oturuyorlarm , ba da. O zaman ba lar vard. Ba lar vard. Konu tuk, adn ne, Över i te. Yaknla ma hiçbir zaman olmad, hep uzaktan seviyordum onu ben. Onun yüzü-nü görürsem göreyim diyordum, hiç dünyay gözüm görmüyordu. Aradan epey zaman geçti. Bunun bir arkada ile ili kide bulundum. Seks bilmem ne... Resimleri vard duvarda arkada -larnn. Ordan Över’in resmini kopardm aldm. Çocu un haberi yok ama, eve götürenin yani, haberi yok. Aldm, külotuma sakladm. “Hadi ben gidiyorum.” dedim. O resmi ben 4-5 sene sakladm külotumda. O zaman naylon yoktu, jelatinin içine saryordum onu. Yl 62 oldu ama o arada ne dayaklar yiyorum evde. Kafam m yarlmad, gözüm mü patlamad? Abim yapt hep… Sonra, saçlarm da kesiliyordu. Uzundu benim saçlarm. Beatles tarz, Beatles zamanyd. Çiçek çocuklar zaman. 61’de artk kyamet koptu. Beni istemiyorlar. Eni tem –nur içinde yatsn- “Ya o lum yapma etme, gel seni bir yere koya-ym, çal .” dedi. Kadn gibiyim, kz gibiyim kz. Dinlemiyorum. Büyüdüm. Beni odaya kapatt m, babamla abim, Allah ne verdiyse… Küçü-cük bir odada öldürüyorlar beni. D arda an-nem ç lk ç l a. Can tatl derler ya. Var gü-cümle ikisini de attm üstümden. Hemen kapya bir tekme attm, d ar kaçtm. Sokaklarda yat-yordum sonra. Evden ayrl m bu ekil oldu, ba larda yatyor-dum, sokaklarda yatyorum. Tekrar eni tem be-ni yakalad. “Do ru dürüst otur. Bir yere de çk-

Page 157: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

156

ma. Ye, iç, yat.” dedi. Ailemin durumu iyiydi Allaha ükür. Evimizin yannda genelev, ara-mzda bir set vard. Eve geldim ama olmuyor. çimde yangn. O çocu un yangn içimde dur-muyor. Onu görmezsem duramyorum. Mahalle mahalle aryorum onu bulaym diye. Devaml Büyük Saat’in ordan otobüse binerdi. Ben de Bankalar Caddesi’nde dura a giderdim onu gö-rebilmek için, mahsus otobüse binerdim onun pe inden. Baktlar ki olacak gibi de il. Beni stanbul’a göndermeye karar verdiler. “Git ar-tk” dediler. “Madem ki bu boku yedin –tam te-ferruatna girmeyece im- buradan git” dediler. 1961 senesinde, 16 ya nda m oluyorum? Gece toplandlar. Valizimi hazrladlar. Giyin-dim, ku andm. Bana 250 lira para verdiler o zamann paras ile, otobüsler 12-12,5 lirayd. Do ru stanbul otobüsüne. Kimliksiz de alm-yorlard. O zamanlar öyleydi. Garaja anam ge-tirdi beni, rahmetli nur içinde yatsn. “Kendine mukayyet ol, gitti in zaman adres yaz. Para gönderece im ben sana gizli” dedi. “Tamam” dedim. Vedala tk. Otobüse biniyorum –Alla-hm- bir ya mur, Mart aynda… Gök delindi. Göz gözü görmüyor. Aman Allahm, dedim, bu ne hikmet. Ayrldm geldim. stanbul’a geldik. Haydarpa a’ya. O zamanlar otobüsler Karacaahmet Mezarl ’ndan geçiyor-du, 61’lerde… Harem’e geldik. Harem’den va-purla buraya geldik. Pardon, Sirkeci’ye geldik; o zaman iskele Sirkeci’deydi. Aldm valizimi, otel aryorum. Bir otele gittim. Harem Oteli, hiç unutmam. Çift ki ilik 7,5lira, tek ki ilik 4 lira m,

Page 158: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

157

neydi. Neyse. Beyo lu’na gelmek istiyorum imdi, soruyorum. Filmlerde görüyorum ama

filmlerle da lar kadar fark var. Aradm buldum, Beyo lu’na geldim. O zaman Sirkeci’den bu Karaköy deniz otobüsleri, vapurlar var. Sirke-ci’den Karaköy’e geliniyordu. Karaköy’den çktm. Geldim Beyo lu’na, her yere giriyorum. Biraz da tahsilim var. Ortaokula geçmi tim, ama gitmedim. Dola tm, kimseyigöremiyorum. Tanmyorum da kimseyi. Beni görenler anl-yorlar: “Tanju, kz Tanju” diyorlar bana. Aa, dedim, Tanju ne ki. Bilmiyorum ki... Lubunyalara Tanju diyorlard o zaman: “Ayol Tanju!”... Geziyordum, Galatasaray’n oraya geldim. Artk kz myd, erkek miydi, bilmiyo-rum. Kadn kl nda biri bana “ Gac nereye gidiyorsun?” dedi. “Ne diyorsun lan sen?” de-dim. Bilmiyorum ki. “Kz, ben de sizdenim.” dedi. “Ne kz?” dedim. Hiç görmemi im ki dönme. Sade benim, biliyorum. Baktm, o za-manlar bekçiler vard. Bekçiler geziyordu bura-larda. Onlar hemen kaçt, bekçi yanma geldi. “Onlar ne söyledi sana?” dedi. “Valla ne bile-yim bir eyler söyledi” dedim. Hemen ivemi de i tirdim. Kibar konu uyordum. “Ne diyordu o amna kodumun?” dedi. “Ne bileyim abi, bir eyler söyledi, anlamadm.” dedim. “Sen ya-

bancsn galiba, nerede kalyorsun?” dedi. “Sir-keci’de kalyorum” dedim. “Adana’dan geldim, geziyorum.” Ak am 8-9 oldu. “Hadi, otele gidelim.” dedi. Gece hayat bilmiyorum ki. Velhasl onu da

Page 159: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

158

ksaca anlataym. Buraya, alnna ne yazlrsa o olacak. Dayanamyorum. Mart ay. Mart aynda yan-yor Adana. Buraya da geldim “A, Adana gibiy-mi .” dedim, scak. Aman Allah’m Mart’n 10-15’inde, bir baktm hava nasl so udu, buz! El-bise ile gelmi im, zannediyorum ki bura da Adana gibi. Aman gece dondum. Tramvaya bindim hemen. Sirkeci yazyordu. Beyo lu’n-dan bindim, hatta Lale Sinemas’nn önünden gidiyordu. Bindim, Sirkeci’ye geldim. Kirlenmi -tim iki üç gün içinde. Adana’da da söylerlerdi: “Hadi hadi o lum, kzdysan git engül Hama-m’na.”Ordan aklmda kalm . Bu engül Ha-mam nedir derken, me erse eyler oraya gidi-yormu . Ben saatlerini bilmiyorum. Onlar ak -amlar gidiyormu , ben gündüz gittim. Ama ha-va so uk. Bir hamama gireyim, kendime gele-yim dedim. Bir 2,5 lira da hamama verdim. Girdim. Ykandm. Tellallar anlad beni. “Kz ne güzelsin sen, yeni mi geldin?” dedi. Ben de “Yeni geldim.” dedim. Nerde kald m sordu. Otelde kald m söyledim. “Benim yanmda kalr msn?” dedi. Korkuyorum, daha param var o zaman. 2-3 gün içinde 25 lira para harca-m m. Dola tm buralar, epey dola tm. Bir gün gündüz Sirkeci’de dola yorum, Adana’da bir arkada m vard, Tanju. Onunla da orda ey yapyorduk. Onunla kar la tm: “Ya sen ne yapyorsun, stanbul’a m geldin? Hadi Feri-köy’e gidelim” dedi bana.“Kim var?”dedim. “Arkada larmla kalyorum, bir oda var, kalrsn bende 2-3 gün.” dedi. 200 lirada büyük para o

Page 160: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

159

zaman. Ulan, dedim, bu böyle olmaz. Çalnr… Ne yaparm, dedim, parasz pulsuz… Baktm ki olacak gibi de il, Behiye Aksoy yeni çkm t o zaman. “Kanaryam güzel ku um”… “Ben yapamayaca m, Adana’ya gideyim”, de-dim. Sirkeci’ye geldim. Param verdim, Tramvayla geldim. Buraya kadar geldim. O zaman buradan dolmu lar kalkyordu. Taksiler kalkyordu biraz ileride Galatasaray’dan. Kara-köy’e gidiliyordu. Karaköy’e geldim. Karaköy’-den tekrar vapura bindim. Gittim oturdum, yattm. Sabah kalktm gittim, Adana’ya bir bilet. Velhasl Adana’ya geldim, dayanamadm… Eve gitsem bir türlü, gitmesem bi türlü. Ne olur-sa olsun, dedim, gideyim. Gittim“Niye geldin?” dediler bu sefer. “Uslu duracaksan, rahat durac-aksan, bir eyler yapmayacaksan… Otur.” dediler. Saçlarm uzatm m. Korkudan damda yattm. Dam da yüksek. Abime söylemi ler, gel-di diye. Merdivenle dama çktm. Abim nereden bulduysa, ordan bir merdiven bulmu gece. Uy-kudayken saçlarm makasla kesmi . Sabah ol-du gözümü açtm. Yastk saç dolu. O zaman çldrdm, a lyorum, tu lalar avluya atyorum. Avlumuz Taksim Bahçesi gibi. Durumumuz çok iyiydi. Kiraclarmz vard. 15 tane 2 katl evimiz vard. Anam ba ryor, ye enlerim, kiraclar… Artk abim çkt, beni kovalad. Damdan dama kaçyorum. Çeviktim yani böyle. Lastik gibiy-dim. Gittim sonra, yemek yiyorlard. Dedim: “Kar-nm aç”. “Git karnn ba ka yerde doyur” dedi-ler. “Götümü mü siktireyim?” dedim. “Yapma-

Page 161: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

160

dm ama yapaca m bundan sonra, sizi rezil edece im” dedim. “Nasl söylersin?” dedi bir tane vurdu abim. Gözümü patlatt. Neyse, sene 62 oldu. Kiracmz vard –Allah rahmet eylesin- genelevin kadnyd, o böyle gidiyor Antakya, skenderun, Osmaniye, slahi-ye, Antep, Mara , Hatay, buralar avucunun içi gibi biliyor. Abime a km o kadn. “ stemiyor-sanz, bari verin benim yanma, benimle bera-ber dola sn.” dedi. “Ben göz kulak olurum ona.” dedi. 62’de gittik. Sonra onunla Antep, Mara , Malatya, Antakya, skenderun, Krkhan, Reyhaniye, Hassa, Osmaniye, Ceyhan bunlarn hepsini gezdim. Arkada m otelde çal yordu. Otellerde çal -yordu. O zaman fuhu otellerde vard. Ben bir ey yapmyorum. Ben ona göz kulak oluyorum.

Çantasna paralarna bakyorum. O da i te… Yeme imiz odaya geliyordu. Rahatl a da al -tm. Neyse bir gün “Kz olacak gibi de il, Kemal sen artk git” dedi bana. “Ben Antep’te kalaym, geneleve girece im, olmuyor böyle” dedi. “Res-mi bir yerde çal p rahat edeyim. Askn baskn var, böyle olmuyor” dedi. “ yi” dedim. Adana’-ya tekrar geldim. Sene 63 oldu. Bizim evin yanndaki genelevin patronu Fatma Abla ile kz Yüksel vard. Onlarn yannda kaldm. Anasnn gözleri âmâyd. Onlar Kanalköprü’de ev tut-mu lard. “Gel, anama bak” dedi “Eli aya ol.” Haftada bana 50 lira veriyordu. 50 lira büyük parayd. Neden? Anasnn yann-da yatyordum, seslendi i zaman kalkyordum, tuvalete götürüyordum. Yatryordum, kaldr-

Page 162: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

161

yordum, yeme ini yediriyordum, kat be kat helali ho olsun. Yüksel dedi im kz da evlendi, ayrld. Gör, Gina Lollobrigida gibi kz, o devir-lerde. Gerçi ideali Brigitte Bardot idi ama Gina Lollobrigida da çok güzeldi. Neyse… Ondan sonra i te konu uyoruz, oturuyoruz falan evde… Götveren abim çkar gelirdi: “Ne aldn? yisin iyisin” deyip, alyordu param. Benim de

i ime geliyordu. Ha, diyordum, dokunmaz… Yüksel’in i te kocas var, iki çocu u var; biri o -lan, biri kz, annesi de hasta… Ba tuttular son-ra, hadi gittik ba da kaldk, ama çocu un resmi hâlâ buramda. Bi gün tuvalette dü ürmü üm. Köy gibi bir yer. Orman, ba , elma var, üzüm var… Kz beni ama çok seviyor, kz gibiyim ya. O da-ha önce stanbul’a gidip gelmi . Çünkü baban-nesi falan stanbul Fndkl’da otururlarm . Gel-di, “Kemal” dedi. “Benle var msn?” dedi. “Va-rm” dedim. Sene 63, aylardan Kasm. Ba dan döndük ksacas, ben hâlâ onlarda kalyorum ama. Evdekiler beni hiç merak etmiyorlar, para götürdü üm zaman deli oluyorlard: 50 lira.

imdi kz Yüksel dedi ki bana: “ stanbul’a gide-lim mi?” dedi. “Ben gittim ama hiçbir yeri bil-miyorum” dedim. “Sen merak etme, ben daha önce bir otelde çal tm” dedi. Öyle mi öyle. Patron kz. Artist gibi. Annesinin evinde 10-15 tane kz çal yor. Ama resmi genelev. O zaman kzn kolunda 10-15 tane burma var. “Para yok” dedim. “Para i te burada” dedi kolunu göstererek. Hadi ne yapalm. Ben yine valizimi hazrladm. “Annecim ben orda kalaca m,

Page 163: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

162

Yüksellerde, Fatma Ablalarda kalaca m” de-dim. “ yi” dedi kadn. Kadnla biz kaçaca z. Annemlere de söylemedim. Kimli imi de aldm. O zaman 7-8 yaprakl kimlikler vard. Geldim, kaçtk, garaja gittik. O zaman garaj Ta köprü’-nün ordayd. Arabayla pazarlk ediyor kz. stanbul’a kaça götürürsün? Yok 600, yok 500. “Arkada ben sana 500 lira veriyorum” dedi. “Bizi stanbul’a götüreceksin” dedi. Gece saat 9… Bindik arabaya. stanbul’u o biliyor ama ben bilmiyorum. Nerede kalyor, Tarlaba m? Bir kere girdim Tarlaba ’na o zamanlar. Hep Beyo lu’nda dola yorum. Emek Sinemas’nn oraya gidiyorum. Tünele do ru gidiyorum. O zaman en güzel yer Elhamra Sinemas’yd. Rüya Sinemas yeni açlm t o zamanlar. Gel-dik stanbul’a. “Yüksel, nerede kalaca z?” de-dim. “Otelde kalaca z” dedi. Asmalmescit’e geldik. Baron Oteli var, turistik. Baron Oteli’nde kalyoruz. O d ar çktktan sonra ben de dola-yorum oralar, geziyorum. Tunç Kafeterya

vard Tünel’in hemen eyinde, 3 katl myd, neydi. Neyse sonra otele kostümle mostümle geldi. “Ne oldu Yüksel, ne yapacaksn?” dedim. “Pavyona gidiyoruz.” dedi. “Nasl yani?” ded-im. Dansözlük yapacakm , güzel oynard. Geldik Beyo lu’na. Hâlâ 63’teyiz. 63’ün Kasm ay. Havalar biraz limoni, pek so uk de il. 10 Kasm de il yani… Bunun tand bir kuaför varm Tarlaba ’nda. Pavyona geldik. Patronla konu tu. Hemen onu alp bu Balk Pazar’nda bir kuaför var, artistlerin gitti i bir yer, oraya götürdüler. Artist dedi im, pavyon artistleri.

Page 164: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

163

Hemen saçn ba n yaptrd orda, pavyona ba ladk. “Yüksel, bu ne yapacak?” dedi pat-ron. “Abi, buna da gardrobu verelim” dedi. Kz biraz yrtk, daha önce de çal m . “Gardrop nedir Yüksel?” dedim. Bilmiyorum ki. Me er-sem artistlerin kostümlerine bakacakm m. O-yundan geldikten sonra üstünü ba n çkar-taca m, kurulayaca m. Çal maya ba ladk. Cumartesiden cumartesiye 200 lira veriyorlard bana. Yüksel’in çal t yer imdiki Vat 69’un kar -snda. O zamanlar Vat 69 yok zaten. Nurilerin Yeri diye bir saz vard. Konak Pavyonu da o binann üstündeydi. O zaman Vakko makko yok, zannetmiyorum. Neyse, biz Konak Pav-yon’daydk. Saat 10’da geliyoruz, 11’de pav-yon ba lyor. Dansözler oynuyor. Ben bir ara, çkaym, dedim. D ar çktm hava almak için. Bir baktm, ekip önümde durdu. “Gel bakaym buraya” dedi bana. “Ne yapyorsun sen bura-da?” dedi. “Abi ben hava almaya çktm” de-dim. “Ne i yapyorsun sen burada?” dedi. “Ben burada çal yorum” dedim. “Gardroba bakyorum” dedim. “Aha, Niyazi Bey’in yeri mi?” dedi. Adam da naml adamm , Erzurum-lu. “ yi, hadi git buradan” dedi. “Ekipler alr gö-türür seni. “Ekip dedi im de cip. O zaman cip-ler vard. Yüksel’e anlattm. “ yi ki seni almad-lar” dedi. Artk 18 olmu tum. Tanju Tamaralar vard, bü-yük dansöz. Eskilere sorarsan bilirler. Boylu poslu, aslan gibi. Artist ya, film de çevirdi. Film-lerden de tanyorum. “Benimle kalr msn?”

Page 165: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

164

dedi. imdi ben kza bir ey yapamam, braka-mam onu ben. “Abla brakamam, o mahalle-min kz” dedim. “ yi” dedi. Gündüz oldu, otel-deyiz. Tarlaba ’na geldik kuaföre. “O kuaföre niye gitmiyoruz?” dedim. “Aman brak, kazk oras” dedi. O zaman 2,5 lirayd. Fön yoktu. Ma ayla yapyorlard. Kadn da tanyormu kz, Feriköylü Benli Sabahat’n kzym . Tatar myd neydi, bilmiyorum. Almanya’da yeti mi ler, kar koca orda dükkan açm lar. Kocasnn ismi de Ersin, babayi it... Gide gele, gide gele. “Siz ner-de kalyorsunuz?” dedi Yüksel’e. “Otelde kal-yoruz” dedi. “Kz benim bir evim bo , gelin bir odada kaln” dedi. “Kira da istemiyorum” dedi. Yemeler içmeler bizden. Kadn da çal yor ya. Her gün 75 lira para alyor kz yevmiye ama cu-martesiden cumartesiye veriyorlard. “ yi” de-dik. Eve yerle tik. ç Feriköy’de. Feriköy mezar-l nn iç taraflarnda o zamanlar hep villa tiple-rinde evler vard. Önünde bahçesi, havuzlu… Çok güzeldi oralar. O evlerden birinde kaldk orda 15-20 gün. Ka-sm ay bitmek üzereydi, geldik. Tarlaba ’nda kzn kocasnn akrabalar yakalad bizi. “Siz ne yapyorsunuz?” dediler. “Sen bana kar amaz-sn, ben bo anm m etmi im. Biz beraber gel-dik, çocu u da yanmda getirdim” dedi. “Fn-dkl’da babaannemin akrabasnn yannda kal-yoruz” dedi. Gece pavyona geldik. Kza biri be-la oldu. lle de dost olaca m aya . Kz ey yapmad. Paydosta demi ki, d arda bekliyo-rum sizi, demi .“Aman kalk” dedi bana. Taksi-ye bindik. 5 lira tuttu. Feriköy’e gittik. Dolmu la

Page 166: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

165

pardon. Gittik hemen e yalarmz aldk. “Nere-ye gidece iz Yüksel?” dedim. “Bursa’ya gidece-iz” dedi. Haydaaa.

Gece Bursa’ya gittik. Bursa o kadar köhne bir yer ki. lk defa te rifatçy ben Bursa’da gördüm. Sinemalarda yer gösteren. Bir otele gittik. O da motel gibi. Ben hiç bilmiyorum. Bizi götüren o-för dedi ki: “Abla ben sizi pansiyona götüreyim, bu otel pislik, yaramaz” dedi. Pansiyona götür-dü bizi, Sabah Pansiyonu. Gündüz vakti, ma-nav dükkannn üstüydü pansiyon. Kaya Mü-ren. “Allah allah, bu Zeki Müren’in neyi gelir acaba?” dedim. Bilmiyorum ki, neyse öyle geç-tik. Ondan sonra, Patronlar geldi. O zaman iki pavyon vard Bursa’da, 63 senesinde... Bir Moulin Rouge, bir de Kültür Park Gazinosu vard. Kültür Park’n içindeydi. Bir de Cubana vard, Otel Hirman da vard. Biz pansiyonda kalyorduk. Bütün büyük ünlü dansözler orda kalyor, film artisti Perihan, “Sincap Perihan” derlerdi, filmleri var, ba rol-de… Gece pavyona gidece iz, 10’da… 63 se-nesinin Kasm ay i te, sonuna m geliyoruz çok hatrlayamayaca m. Anonslar ediliyor, sirenler çalnyor. Bayraklar d arda indiriliyormu . “Aa ne oldu, Yüksel” dedim. Telefon geldi pansiyo-na, pavyon kapal. Niye dedik? Kennedy öldü-rüldü. 63’te. e gitmedik. Bir iki gün öyle kal-dk. Ona da rahmet olsun. Bu arada bizim kz, anas ile görü üyormu , Yüksel. “Kzm nerdesin?” demi annesi. Anne, demi o da, böyle böyle.“Annesi biliyor” demi “Gelin artk. O çocuk da orda ziyan olmasn.

Page 167: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

166

Gönder onu” demi . “Tamam, gönderiyorum” demi . Hayda. “Kemal sen gideceksin” dedi bu bana. “Yüksel, nasl gidiyim, ne yapp ede-yim?” dedim. Gitmek istemiyorum ki. Al tm da. Biletimi al-dm. O zamann paras 500 liram elime verdi. “Sakn paray ibne abine verme!” dedi. “Para-larn bir yere sakla, 10 lira 10 lira çkar” dedi. “Bir aya kalmaz ben de gelirim” dedi. O zaman Tofa fabrikas yeni açlm t galiba, imdiki ga-raj de ildi, eski garajd, hangar gibi. Geldim güzelim. Bindim otobüse geliyorum. Elimde va-liz. Ankara’ya kadar geldik, bereket otobüsün plakasn alm tm. Okumak okumak okumak! Tahsil tahsil tahsil! Yeme e çktm. Ama çocuk anlad beni, Mua-vin. Nono lu umu anlad. Ka arlanm m böy-le, saçlar kz gibi. Yemek molas. Yemek molas bitti, ben duymadm. Yemek yiyorum. Gidip bakaym dedim, otobüs gitmi . Hatta çocu a demi tim: “Bana haber ver” diye. Artk anons ettiler de, belki ben duymadm. Nasl olsa pla-kasn aldm. Ben bunu Ankara’da yakalarm. Orann sahibine anlattm. Valizim de gitti. Pla-kasn sordu. “Git, Ankara’nn garajnda bulur-sun onu” dedi. Beni bir otobüse bindirdiler, pa-ra almadlar. Sabah geldim Ankara’ya. ndim. Otobüsleri aryorum. Lüks otobüsler de il. Dangul dungul külüstür. 40’lardan kalma… Çocu u yazhanede gördüm, beni görünce sak-lanmaya çal t. Çevi im, ati imdir. Kavgacym da. “Hemen nereye gidiyorsun lan, senin anan bacn bilmem ne yaparm” dedim. Plakasn

Page 168: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

167

alm m ben. “Valizimi göster çabuk” dedim. “Ya seni aradk bulamadk, mecburen geldik” dedi. Valizimi verdiler. Otobüse bindirdi beni. “Beni otobüse bindir yoksa seni ikayet ederim garajn sorumlusu kimse” dedim. Kyafetlerim var, giyimlerim var. Bir tek ba örtü alm tm yanma, o zaman, me hurdu. Neyse... Geldik Adana’ya. Adana dilleniyor, çalkalan-yor. Benim için Yüksel’i kaçrd diyorlarm . “Ya o lum o zaten kendi kz gibi. Kaçran Yük-sel’dir” diyenler olmu . Anas geldi, biliyor tabi kznn ne oldu unu. Böyle böyle, hiç merak etmeyin iyidir, dedim. Kocas ile görü tüm. Se-verlerdi beni, mahalle çocu uyuz. Kaynanas: “Bu çocu un günah yok, zaten biliyorsun Erol” dedi. Ben gene onunla dostlu umu sürdürdüm. Artk Adana’daydm, ama gene bildi imi yap-yordum. Ailemin yanndaydm ama onlara para veriyordum. Abime yani. Babam hayatta para-m almazd. Abime de zaten yedirmezdim. Abi-me veriyordum 5 lira. –çay 20 kuru tu, sine-malar 60 kuru tu- Hergün 125 kuru para veri-yordum ona. “Nereden alyorsun bu paray?” diyordu. “Külhanbeylerden istiyorum” diyor-dum. Evimiz geneleve yakn ya. Çeçen Cumali vard, bakma yine büyük adamlar vard. “Abi-cim bana para ver” diyordum veriyorlard. Seviyorlard da beni çünkü. Çocuklu umu biliyorlard. Kz gibiydim ama bana bir gün yan gözle bakmadlar. Sene 65 oldu. Askere geldim. Haber geldi, gittim karakoldan emniyetten sülüs verdiler bana. Vedala aca z artk evle. Geldim eve, beni sabah yolcu edecekler ama kz gibi-

Page 169: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

168

yim. Saçm kestirmedim. Ka m, gözüm yapl. stasyona geldik, trene geldik. Ah ah, Kara tren gelmezm’ola, düdü ünü çalmazm’ola… Neyse, Manisa’ya geldik. O zaman Tarzan sa myd, bilmiyorum. Ocak aynda 65’in. Arkada lar da vard, Adana’l çocuklar. 2-3 günümüz var tes-lim olmaya tugaya. “Ya zmir’e gidelim bari, saçlar kestiririz” dediler. “Ben kestirmem, tugayda kessinler.” dedim. Giyinmi im o biçim, elbise üzerimde tiril tiril. 500 lira para var ya-nmda. Manisa’ya kadar bedava gelmi im tren-le. Dedim: “ zmir’e gidelim zmir’i de gezelim bu meyanda. Hadi siz para vermeyin” dedim. Onlarn durumunu biliyorum, tand m çocuk-lard Adana’dan. ki ki ilerdi. Manisa’dan z-mir’e 15 liraya gidiyoruz. Alsancak’a gittik, ote-le yerle tik 3 ki ilik odaya. Paralarn ben ver-dim. “Otelde arza marza yapmayn, ben çkp dola aca m” dedim. Gençlik heves, imdikilere hak veriyorum. Brigitte Bardot hastasydm, onun filmi vard. Bilet aldm girdim. zmir’i geziyorum. 2 günü orda geçirdik, döndük. Bindik taksiye. Tugayn oraya geldik. Girdik. Saat 2 olmu . Subaylar seçme alyorlar ya, ben de boylu posluyum. Beni bir gördü alay-tugay subaylar. O diyor ben alaca m, di eri ben. a rdm. Tugay komutan dedi: “Karar verin”. Bir te men vard stanbullu, çok güzel, boylu poslu, aslan gibi. “Ben bununla kalmak istiyorum buna verin be-ni” dedim. Güldüler bana. Kz gibiydim, saçm kestiler. Subayn gözleri doldu, o derece. Böyle güzel bi çocuk, bi anda… Sevdirdim kendimi

Page 170: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

169

acemi birli ine, subaylara. Moral e lenceleri, geceleri oluyordu, sesim de çok güzeldi. ük-ran’n plaklar yeni çkm t. Okurdum falan. Beni sevdiler. ki ay oldu. Da tm oluyor, beni nereye gönderecekler bilmiyorum. Yazc geldi, “Sen burada kalyorsun” dedi. Subay çok se-verdi beni. 6 ay sonra bir gün geziyorum, tugay komutan gördü beni. “Niye gitmedin?” dedi. “Bilmiyorum” dedim. “Hemen komutann ba-na gönder” dedi. Komutana söyledim bunu. “Bi ey mi yaptn?” dedi, “Yok” dedim. Niye beni göndermedi ini sormu . Artk ne olduysa bilmiyorum. “Seni Menemen’e gönderiyoruz” dediler. 400 lira para var yanmda. Aylk da alyorum 10 lira. Sigaram yok, çocuklara veri-yordum. Sabunu eyi… Kadnlara ykattryor-dum çama rlarm ordaki çingene mahallesin-de. Manisa’ya geldim, zmir’e geldim. Direk Menemen’e otobüs yok. Garaj, yaz, A ustos, scak, Allahm. Asker elbisesi üzerimde, terliyo-rum. Yazhaneye gittim. “Menemen’e tabura teslim olaca m” dedim. Bindirdiler, Mene-men’e geldim. Benim namm oraya da gelmi , “Kz gibi, Adana’dan” diye. Aste men bana a k oldu orda da. Çok temizdim, çok titizdim. Elbise verirlerdi, asker terzihanesine verir, üstü-me göre yaptrrdm. Zaten 37 numara postal yok. Sivil ayakkab giyiyordum. Olmuyordu. Ayaklarm yara oluyordu botun içinde. Orda 2 ay kadar kaldm. Ordan da beni brakmak iste-miyorlar. Subayla biz i i pi irdik. Ko u hama-ma gidiyor paklanyor, ben tek giriyorum. “Ba-n sabunlaym m?” dedi. Neler duyuyordum

Page 171: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

170

neler, isteseler neler yapyorlar. i bitirdik. Ykandm, paklandm, ko u uma gittim. lk nöbetim Kubilay Tepesi’ne çkt. Tabi kitaplarda da okuyorum. Çok güzel bir heykeli var. lk ehit Menemen’de, kellesini kesmi ler. Neyse…

Subayla konu uyorum, ey yapyorum. Dediko-dular çkmaya ba lad. Ama kimseye cesaret vermiyorum. “Siktir lan, dipçikle vururum seni” diyorum. Dönece ime yakn hastalandm. Revi-re yatrdlar beni. Ka m alnm . Tabi o zaman kep giyiyordum görünmüyordu. Hastanede kep çknca… Binba vard, ba hekim. “Yüzünü ne oldu?” dedi. “Yand.” dedim. Adam ya yuttu ya yutmad. “Dua et hem erimsin” dedi. Adanaly-m … 3-5 gün orda kaldm. Da tm günü oldu. Tren istasyonuna gelinceye kadar yanmdan ayrlmad o adam. Her eyi göze ald, vucudum prl prl, bir de palaskayla skyordum belimi, belim incecik. Omuzum incecik. Popom çkyor-du, kz gibi. “Beni ara, mektup yaz tabura” de-di. Yazarm mazarm, neyse… Edirne’ye geldim, 16. Piyade alayna. Subaylar i te da tyorlar erleri. O zaman e itim veriyor-lar. Telsizler vard böyle. Ona kafam çok çal t. 15 gün içinde ifreyi çözdüm. Kanallar aramay ö rendim. Bir kanala girmi im. Bir yere bastm. Kbrs deniz alt bilmem ne ay yldz ifresiymi . “Kbrs deniz altndan aryorlar kumandamn” dedim. “Nerden buldun sen bunu?” dedi. “Val-la komutanm bastm oldu” dedim. Neyse Edir-ne’de de rahattm. Depocu hem erim çkt. O da herhalde eydi, ama belli etmiyordu. Bana

Page 172: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

171

temiz iç çama rlar veriyordu. Kz gibi çok güzel askerdim. Yine postal yok aya mda. Alay komutan olarak Karadenizli bir yedek te -men getirdiler üstümüze. Karargahta yedek te -mene verdiler beni. Erhan Te men beni anlad. Hallerimi gördü. “Ulan sen aslnda stanbul’da Mis soka a gitsen, ne para kazanrsn, bütün ar-kada larn orda” dedi. “Sen nerden biliyor-sun?” diye sordum. O lancym bu me er. Neyse o öylece geçti, gitti. Yine hastalandm, birinci senesinde. Çorlu askeri hastaneye götürdüler beni. Kzaryorum, terliyorum. Binba çok iyiydi Allah raz olsun. Saçm ksayd oraya gitti imde. Üç ay hasta-nede kaldm. Saçlarm uzad, kendime geldim. “Hava de i imine gönderiyorum seni, sen dua et 6 ay göndermiyorum” dedi. Çünkü üç ay saylyor üç ay saylmyordu. Evet, aldm eyimi, Edirne’ye gittim, ordan sü-lüsümü aldm. Bindim otobüse geldim Ada-na’ya. “Ne oldu?” dediler. “Hastaym” dedim. Üç ay orda kaldm. ki ayn sonunda postac geldi. smimle hitap etti, “ ubeye gideceksin” dedi. “Hayrola” dedim. Makbuz getirmi . 500 lira para alacakm m. Bir kilo peynir, zeytin, pi-rinç bilmem ne. Abimin a z kulaklarna varyor ama. Paray duydu ya... Gittim aldm geldim. Ne yapacaksn bu paray, dedi abim. Hiçbir eyde gözüm yok. Al, dedim, gözünü doyursun.

50 lira istedim içinden. Üç aym doldu. Saçla-rm uzad, güzeldim. spanyol paçalar, aya m-da yazlk terlikler, parmak aras, Amerikallar getiriyordu. T-shirt. Alaya geldim. çeri bir gir-

Page 173: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

172

dim. Hepsi dönüp bakt. Subaylar deli oluyor, kim bu diye. Kllarm cmbzla alrdm, kaymak gibi olurdum. Gençlik de vard o zaman. Komu-tann yanna gittim. “Ben geldim.” dedim. “Sen misin lan?” dedi. “Bi insan bu kadar nasl de i-ir?” dedi. Adanal demeye bin ahit ister, sesim

daha inceydi. Velhasl askerli imi bitirdim. Bin-ba Kayserili bilmem ne yazcs vard. zin mizin kullanmam tm hiç. Çar izinlerine gidi-yordum ama kaçak gidiyordum. Onba lar, ça-vu lar seviyordu beni. Moral gecesinde arklar söylüyordum. TSM okuyorum Zeki Müren’den. Sende baya bir cevher var, derlerdi. Sarayiçi’-nde nöbetteydim, binba yazcs geldi. “He-men gel, tüfe i teslim et, seni binba ça ryor” dedi. Gönderecekmi beni. Ocak’ta tezkereyi almam lazm. Kasm’n 10’unda merasim vard. Öyle oldu. “Komutanm” dedim, “Param yok ama”… Param vard ama amacm Edirne’de kalmakt biraz. Güzel yerdi. Bir subaya a k olmu tum orda, o da bana a k oldu, göçmen çoçu uydu. Bu ba ka bir subay ama, Edirneli. James Dean’e benzerdi. O geldi i zaman anl-yordu ama söyleyemiyorduk birbirimize… Çün-kü kimseye vermiyordum. Yapmyordum. Bak-yordum bana bir hareket yapyorlar, hemen “Kumandana söylerim” diyordum. Adana’da da öyle badireler atlattm, o tecrübelerime dayanarak öyle yapyordum. Neyse teskereyi aldm, geldim Adana’ya. Dura-myorum artk Adana’da, s myorum. Dedim: “Ben gidiyorum stanbul’a.” Oray söyledi ya Mis Soka . Kafama takld. Velhasl geldim

Page 174: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

173

stanbul’a. Bir arkada m vard, bilmiyorum, öl-düyse Allah rahmet eylesin. Geldim onu bul-dum Beyo lu’nda Turan Caddesi’nde. “Metin, ben geldim” dedim. Metin’le ho be ettik. Pay-dos zaman, yeme e gittik Lades’e, Tarlaba ’-nda me hur çorbac. “Metin, bi ev bulalm, n’olur?” dedim. Aradk taradk. ki üç gün bir yerde kaldm. o zaman Rumlar çoktu, Ermenil-er çoktu, Yahudiler çoktu. nan kötü de illerdi. Do ramac akirSoka ’nda arkada m ev buldu. “Ev buldum, 175 lira aylk” dedi. An-nem demi ti ya rahmetli: “Para gönderirim. Sen gelme artk. Çoluk çocuk büyüdü.” Evi tuttum. Yatak, yorgan yok. Zekâya bak: Gazete aldm 15-20 tane, yatak yaptm. Ayakkablar yastk gibi. O çocuk da öyle yatyor. Ailesi bura-da ama gitmiyor. Mektup yazdm eve: “Bana yatak yorgan, tencere, kap kacak, gaz oca yollayn.” O zaman gaz oca vard, aygaz yok-tu. Bir hafta sonra telgraf geldi: “Git Sirkeci’den al.” yazm lar. Taksiye bindim. Geldim evi ser-dim güzelce. Ordan rahmetli bir kadn da kar-yola verdi. Biliyordu da beni. Ama eve mü teri falan almazdm, bilmiyordum öyle ey. Kimisi tabak, çanak verdi kom ularn. Dayadm dö e-dim. Güzel de bir taze fasulye yeme i yaptm. Kap çalnca açtm. Arkada m “Ne güzel olmu buras, cennet” dedi. “Ben yerde yataca m sen evin erke isin” dedim. 67 oldu, çocuk askere gitti. Mis Soka kar kar biliyordum artk. Ev sahi-bim de dünya iyisi. Ecdad nurlar içinde yatsn. “Anne, arkada m beni brakt gitti” dedim.

Page 175: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

174

Kadn huyumu suyumu biliyor. Evin düzgün oldu unu biliyor. “ yi, sen burada merdivenleri-mi sil, kiralarm topla, bakkala çakala gidersin kiraclara, sana ayda 35 lira veririm” dedi. Kö-rün arad bir göz, Allah verdi iki göz. 68’den 69’a kadar öyle geçti. Binalara temizli e gidi-yordum. Ermenilerin, Rumlarn, Yahudilerin binalarna. Para veriyorlar 15-20 lira. Yanmda kasap vard. Eve adam getirmedi imi biliyordu. “Sana i buldum, Sadkzadelerde” dedi. “Bura-da ne yapyorsan, orda da onu yapacaksn, merdiven temizleyeceksin, pencere sileceksin.” “ yi” dedim. Bir kadn ile kocas geldi beni ara-bayla ald. Kornaya basyorlar, ba ryorlar. “Ay ne var, Allah kahretsin” dedim. “A, bu Tanju” dedi, ses tonumdan dolay. “Gel kz” dedi, “Muzaffer’in (kasabn) buldu u insanlar biziz” dedi kadn. Aldlar götürdüler beni. Yedi sekiz sene bir mahallede oturmak her o lann kâr de il o devirlerde. Kom ular tandm, Türkan Abla’y, Bedia’y tandm. Mahallemin kz var-d: Meral Zeren. Yurdaer Do ulu’nun arkada vard. Sonra Ankara’da otelde ölü bulundu, unuttum imdi ismini. Onlar vard. Nermin Denizci vard, artist. Gider gelirdim evlerine. Sene oldu 70. Ev satld, bilmem ne oldu. Gittim geldim yine Tarla Sokak’ta oturuyorum. Ondan sonra çark hayatm ba lad. Taksim’e çkyorum, kzlarla görü üyorum. O zaman Ka-der’i gördüm. Necla’y gördüm, Yldz’ gör-düm. “Aa, buras iyi” dedim. Me erse askerde-kinin söyledi i yer, Taksim çark yeriymi . Mis Soka ’nda an Oteli var, oraya götürülüyor-

Page 176: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

175

mu . Bu arada memelerime i ne vurdurmaya ba ladm. “Gel kz sana bir i ne vuraca z, me-melerin büyüyecek” dediler. Biliyorlard beni. Geldi geçti sene 72 oldu. Cihangir’e ta ndm, Kbrsl arkada mn yanna. Derken arkada ma Kbrs’tan ihbar geldi… O zaman Makarios vard, Kbrs’n Ba bakan. Kbrs’tan teyitsiz çklmyormu , ihbar oldu u zaman götürüyor-larm . Götürdüler onu, ev bana kald. Bir arka-da m daha vard Ajda, onla beraber kalyoruz. Geldi, geçti. Hicran vard, Öküz Bak l Meh-met, Urfal ama Ankara’da kalm çokça. Daha önce Ankara’da kald nda amcas Ne et Er-ta ’n yannda çal m . Köçeklik yapyormu . Bir mektup geldi Hicran’a. Bize 3-4 tane köçek lazm. Güzel de oynuyorum, güzel de striptiz yapyorum. Kulüpleri mulüpleri talan ediyordum ben o zamanlar. Adam geldi. Ankara’ya gidiyoruz 4-5 lubunya. Saçlarm simsiyah, prl prl. Orda gazetelere bile çktk. Kaman’a gittik, dü ünlere götürüyorlard bizi. Türkiye’de ilk defa pullu kö-çek olarak ben oynadm. Dansöz kyafeti ile… Onlar alvar, ceket giydiriyorlar ama ben yapa-mam öyle ey. stanbul’da pavyonlarda, kulüp-lerde çal m m ben, yapamam. “ inize gelirse olur, gelmezse ben gidiyorum. stanbul gibi yeri brakp geldim buraya öküzler” dedim. Kabul ettiler. Ama pullu köçek gelmi , pullu köçek gel-mi o zamanlar. 72’lerde. Gel zaman git zaman, kadere bak... Okuyucular geldi, Kr ehir’e bir dü üne gelin almaya gidiyoruz. “Tavrm bili-yorsunuz, ben kostümle oynarm, erkek kyafet-

Page 177: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

176

leri ile oynayamam” dedim. “Tamam” dediler. O adamn köyüne gittik, otelin sahibinin, kade-re bak. Harem Oteli’nin, 60’da ilk geldi imde kald m otel. Neyse, tan trdlar, bize bir oda, yemek verdiler. Çalgclara yemek yok. Neden yemek vermediklerini sordum. “Onlarn paras var, yesinler” dediler. “Olur mu ya onlar bizim ustalarmz, çalgclarmz. Neyse, vermiyor mu-sunuz, iyi” dedim. Dü ün ba lad, herkes çkp oynuyor. Ben çkaca m ya, yer gök inledi. Almanclarn dü ünü. Yanmza geldi o adam, “Sakn Zeki Müren gibi oynama” dedi. “Ne di-yorsun sen ya, siz beni buraya bilerek getirdi-niz” dedim. “Öyle mi istiyorsun?” dedi. “Usta-lar, güzel bir ey çaln” dedim. Nasl dönüyo-rum orda. Yoruldum, “Tamam yeter” dedim. Oturdum. “Kalk oyna, millet damlardan seyre-diyor.” “Oynamam, yorgunum” dedim. “Ya ne istersen yapaca z” dediler. “Derhal ustalarn karn doyacak” dedim. “Onlarn paralar pe in verilecek” dedim. Allahm, bu adam ben bir yerden tanyorum ama nerden, dedim. Ben stanbul’da kaldm deyince ona, oteli sordum. Hatrlad, o zaman adam yumu ad. “Ne isterlerse verin” dedi. Ne kadar para topluyorduk, karde im ne kadar. Ama ne alrsan yar yaryayd. Üç ay da orda kaldm öyle. Geldim stanbul’a. Kulüplere. Emniyete dü er-dik, 15-20 gün gökyüzünü görmezdik. Ama rahattm. Öyle öldürmeler, vurmalar, krmalar yoktu. Bizi el üstünde tutarlard. Arabalar gelirdi Taksim’e. Bizi arabalarla götürürlerdi yedirme-

Page 178: 80'lerde Lubunya Olmak

Den

iz

177

ye, içirmeye, gezmeye, tozmaya, denizlere, ile, Kilyos, A valara götürürlerdi. imdikiler nere-de… Paray buldular ey yaptlar. Ama imdi onlara da hak veriyorum. imdikiler bastra-myor kendilerini. Eskiler bastrmak zorundayd. Bayram Sokak’ta, Abanoz’da çal tm. 74’lerde ilk lubunyalar götüren benim oraya… Abanoz 76-77’de kapand. Sonra, Dolapdere civarna ta nld. Dolapdere’ye 77-78’de ekip giremi-yordu o zamanlar. Orda çal tm. 80’lerde de oras da kapand. Oras da kapannca artk çar-ka çktk. Kimisi kulüplere gidiyor, kimi pavyon-lara… 80 htilali oldu unda Harbiye’deydim. A, siren-ler mirenler. Rahmetli Meral, yanmdayd. Rah-metli çok güzeldi, Feri Cansel gibi… Di i bir kadnd. Subaylar etrafmz sard, kadnz ne de olsa. Biraz da dilli. “Ay imdi biz nasl gidece iz eve? Saldrrlar, maldrrlar” dedi. Hemen bizi askeri araba ile Bayram Soka ’na getirdiler. Sonrasnda neler ya adk neler… Bayram Soka ’ndaki evi 80’de tutmu tum. Kulüpte çal yorduk. Saat 11’e kadard. 11-12’de kapanyordu kulüpler. Her yer çekiliyor-du. Mü terisini alan eve getiriyordu. Kulüpte kalan orda kalyordu. Sabah saat 7’de çkyor-duk. 81’de Ben Konya’da genelevde çal yordum. 80’den sonra Ankara’ya arkada m götürüp ameliyat ettirmi tim. Ankara ho uma gitti. “Sen git ben burada kalaca m” dedim. Ben orda çal tm. Çaça’nn biriyle tan tm, beni Konya’-

Page 179: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

178

ya götürdü. Orda çal tm. stanbul’a 82’de döndüm tekrar… lk ete i ben giydim, stanbul’da. 68-69’larda.

Ama d arda giyerdim, eve gelince normal giyi-niyordum. Ne kadar da olsa mahalle. O zaman bekçiler vard gece. Bekçiler yakaladklarnda 2,5 lira verirdik ellerine o zaman. Seslerini ç-karmazlard. Kadn oldu uma çok mutluyum. Gençlere tavsi-yem, akll olsunlar. Gençli in kymetini bilsinl-er. Bir insann en büyük sermayesi gençli idir. Havasn kullansnlar… Benim hiçbir birikimim yok. u an yine fuhu yaparak geçiniyorum. Hâlâ Bayram Soka ’nda ya yorum.

Page 180: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 181: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 182: 80'lerde Lubunya Olmak

Filiz

181

Filiz: Darbe sabah Beyo lu’nda askerlerin yü-rüme sesine uyandm. Soka a inicez, makyajm falan yaptk. Ev basld. Bizi askeriye ordu evine götürdüler. Karakola teslim etmediler. Hastanemiz vard bizim: Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar. Ordan da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar kesildi. Sirkeci’de… Seni çuvaln içine koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler de var. Ke-diler seni parçalyor çuvaln içinde. Beni braktlar ö leden sonra saat üç dört gibi... Ben Sultanahmet’e gittim. Bir esnaf dedi ki: Senin bu halin ney?, dedi. Su-ratm paramparça. Elbiselerim yrtlm . Her tarafm delik de ik olmu tu…

Page 183: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 184: 80'lerde Lubunya Olmak

Filiz

183

Ben 1958 Hatay skenderun do umluyum. Ço-cuklu um 14 ya na kadar hep Hatay’da geçti. Ailem durumumu bilmedi. Üvey abilerim vard. Annem iki evlilik yapm t. lkokulda kzlarla oy-nuyordum. Erkek çocuklarla oynamyordum. Bir tane Mustafa diye bir arkada m vard, ufak bir çocuktu. Kap kom umuz. Beraber gidip ge-liyorduk. Bir gün, Mehmet sen bizimle niye yü-rümüyorsun, dedi. Kzlarla yürüyorsun hep, kz-larla ili ki mi kurmak istiyorsun, dedi. 11-12 ya-ndaydm. Yok yok bir ey, dedim. Silkelen-

dim. Kom ularmzdan bir tanesi anlam t. Bu e cin-sel, dedi benim için. Aman ailesi bilmesin, dedi. Tepki almasnlar, dedi. Beni ça rd, senin için-

Page 185: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

184

de kzlk m var, dedi. Kz gibisin sen, dedi Dür-dane Teyze. çli d l bir insand benim ailemle. Kadn anlay lyd. Tahsilli bir aileydi. Beni denize götürüyorlard, gezmeye götürüyorlard. Annemin yerine kendi gelirdi okula. Annemde kalp vard. Annem böyle eyleri kaldramazd. Velini ça r, dedi bir keresinde ö retmen. Ben Dürdane Abla’ya söyledim. Annenin yerine ben gidece im, dedi, hiç ses etme... E cinsel nedir bilmiyordum... Bir gün de tey-zemdeyiz. Ak am teyzemlerde oturuyoruz. Okullar tatildi. Saçlarm uzatm tm. Belediye otobüsüne bindik. Ben orda anladm, annem orda anlad. Neyin ne oldu unu anlad. Bir ya -l amca vard. Oturuyordu. Kzm sen de böyle annenin yanna otur, dedi. Annem bir bana, bir adama bakt. Adam da hafif sakallyd... An-nem, hocam, dedi, bu erkek... A ben kz çocu-una benzettim, dedi. Kusura bakma, dedi. Evi-

mizin ordaki otobüs dura na geldik. ndik, or-da erkek berberi vard. Annem oraya soktu be-ni, 3 numara kestirdi annem saçlarm. Kulaklar çkt bende böyle... Beyefendi öyle deyince an-nem çok bozuldu. Daha 12 ya ndaydm. Ben de artk kendimi anlaynca, geceleri evimizin yanndaki sahile gidiyordum. Tekneler, kayklar vard. Alt tara-fm istiyordu. Birisi beni siksin istiyordum. Birisi benle arkada lk yapsn, dü sün kalksn istiyor-dum. Neyse, 13-14 ya ndaydm, bir subayla kaldm ben. Deniz kenarnda bir mekanda. O bozdu beni. Biz onunla arkada olduk. O bana tatl alyordu. 25-26 vard o. Çok iyi bir insand.

Page 186: 80'lerde Lubunya Olmak

Filiz

185

Bana çok bakt. Ailemden gizliydi. Ne diyece-im, ay bu beni yapt, diyemem. Kom umuzun

bir tanesi de benle kalmak istedi. li ki kurmak istedi. Bütün erkeklerin gözü benim üstümdey-di, güzeldim, çok güzeldim, ahaneydim. Ailem içinde benim üzerime bir kz yok, diyordum. Bir gün baktm, abim geldi. Benim bir abim vard, üvey abim vard. Kalk sen, dedi bana, ayakta dur, dedi bana... O da polisti. Gözümün içine bak, dedi. çimden böyle a lyorum, an-nem de ordan a lyordu. Abim rahmetlik oldu imdi. Çorabn çkart, dedi. Anneme sen hiç

sesini çkartma, dedi. i i stt. Aya mn altna i soktu. Istt böyle yakt aya mn altn, da -

lad ki soka a çkmayaym ben diye. Bu erkek-lerin burada ne i i var diye? Evin önünde ne i i var diye? Bu erkekler niye bakyor, diyor. Senin o lun götünü siktiren bir o lan, dedi. Sen, dedi, böyle böyle yapyorsun, dedi bana. Benim ayaklarm iyile ti. Ekmek yemiyorum, sudan kesildim. Ekmekten kesildim. Babam çok iyiydi. Abim kötüydü. Babam belediye memuru idi. Okula devam etmedim evden kaçtm. Banu di-ye travesti bir arkada m vard benim Hatay’da. Banu’yu buldum. O, temelli Adana’ya gidelim, dedi. Adana’ya geldik. 14 ya ndaym. Cebi-mizde para kalmad. Parkta yatp kalkyoruz. Kimseye de, paramz bitti ekmek verin, diyemi-yoruz. Yanmza ya l bir adam oturdu. Adam da 50 ya nda var. Siz, dedi çal yor musunuz, dedi. Sizi kullanabilir miyim, dedi. Sizinle ili ki-ye girebilir miyim, dedi. Paranz neyse vericem,

Page 187: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

186

dedi. Bi demet para çkartt herif bize. Hele be-nim için... Bana, sen bozuldun mu, dedi. Beni bir ki i boz-du, ba kas bozmad, dedim. Alamadm ben za-ten, dedim. Adam, iyi, dedi, ben sizi eve götü-reyim, bende kaln siz, dedi. Ben açl unut-tum, banyoyu dü ünüyorum, suyu dü ünüyo-rum. Adam beni kolileyecek, adama da amca diyorum. Neyse ben du umu aldm filan rahat-ladm, adam baktm koynuma girdi benim. Adam diyo ki: Bir yere gitmeyin canm, ay size yemek yapaym. Adam yemekler yapyor, et soteler yapyor. Pilavlar yapyor, cacklar yap-yor. On gün adamn evinde kaldk böyle. Ada-ma da Antakya’dan haber geliyor. Ben telefonu aldm kula ma dinledim o öbür odadan konu-urken. O yatak odasnda, ben de salondan

dinledim. Hemen gel, diyor kars ça ryor. Adam da e cinseldi. Banu arkada m adam ko-liledi ben kolileyemedim. Adam bize paramz verdi. Nereye gidece iz? Ankara’ya gidelim, dedi Banu. Ankara’ya gel-dik. Maltepe’yi geziyoruz, Kzlay’ geziyoruz. Gençlik Park’n geziyoruz. Atatürk’ün yatt yeri geziyoruz. Paramz bitti mi dört gün içinde. Gençlik Park’nda bir bankta ben, di erinde o yatmaya ba ladk. Ben böyle yatyorum parkta, kar tarafta kadn bize bakyor. O da pavyonda çal yormu . Köpe i ile yanmza geldi. Köpek de beni yalad. Ay, dedim, adamn biri beni yalyor. Ay, dedim gözümü bir açtm baktm, köpek beni yalyor. Kar da, bi ey olmaz, bi ey olmaz çocu um, dedi. Börek yapm , termosta

Page 188: 80'lerde Lubunya Olmak

Filiz

187

da çay getirmi . Ay, dedim, iyi insanlara m rastlyoruz, kötü insanlara m rastlyoruz, dedim. Yoksa bizi kandryor mu insanlar, dedim. Bizi mi kullanmak istiyorlar, diyorum. Neyse kadn bizi evine götürdü. Biz kadnn evinde bir hafta kaldk. Kadnn evinde altnlar vard. Arkada m dedi ki, çalalm, dedi. Ben ol-maz, dedim. Banu da rahmetlik oldu. Olur, de-di. Olmaz, dedim. Biz yapmadk. Ben kadna söyledim. Annecim, bak bir ey söyleyeyim mi, bu altnlar ya kasaya yatr, ya da bir yere yatr, sakla. Benim arkada m yapar, dedim, ama gü-nah, dedim, bize ekmek verdin, para verdin, dedim. Biz stanbul’a gidece iz, dedim. Neyse stanbul’a geldik. O kadn bize verdi paray. Hâlâ 14 ya mdaym. 14’e de girmemi -tim hatta, daha 2-3 ay vard. Neyse Topkap’ya geldik. ndik. Arkada m, bu bankta otur sen, dedi bana. Oturdum. ki gün Topkap’da kal-dm. O bankn üstünde kaldm. Bekçi geldi, bakt, annemi bekliyorum, dedim. O geldi, ba-bam bekliyorum, dedim. O geldi, abimi bekli-yorum, dedim. Oturdum böyle. Geziyorum do-lanyorum ayn yere geri geliyorum yine. Tabi cebimde para bitti yine. Kadnn bir tanesi ordan duvara simit koydu. Bana direkt vermek istemedi, benim almam bekledi. Ben de simidi aldm. Yerde de bi i e su buldum. Biri brak-m t. Simitlen onu yiyorum. Bir tane ya l amca geldi. Gel o lum, otur bak-ym yanma, dedi. Boynuma sarld böyle evla-d gibi. Ama adam hac hocayd. Beni kucakla-d. Gel, dedi, dükkana gidelim, dedi. Adam

Page 189: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

188

acaba bana bir ey mi yapcak, dedim. 60-65 ya larndayd. Topkap’da o zaman kazak, mont, pantolon satan yerler vard. Dükkanlar vard. Delikanl sen aç msn, dedi. Ben üphe-lendim. Adam kuru fasulye pilav yapm etli. Dükkannda... Oturduk yedik. Adamn gözünün içine bakyorum, o da benimkine bakyor. Adam namaza gitti sonra. Ö le zaman. Namaz-dan geldi. Büyükbaba, dedim. Oturdu 3-4 tane mü teri geldi. Gelenler bana bakyorlard. Gü-zeldim, çok parlaktm. Bana i atyorlard. Onlar bozdukça katlayp katlayp koyuyordum, bey amca fiyatn söylüyordu. Neyse ben o adamn yannda bir yl kaldm. li kiye girmedim kim-seyle, orda adamn ba belaya girmesin, diye. Kars geliyordu, kzlar geliyordu dükkana çün-kü. yerinde yatyordum. On be gün kadar sonra adam hastaland kzyla biz e ya satyor-duk. Karsyla satyorduk. Kars, dedi, seni eve götürece im, dedi. Kadn, adam, kz hep na-maz klyorlard. Konyalydlar. Bir gün bir kalabalk toplandk arkada larlan, onlar karya-kza gidecekler. Hepsiylen arkada -lk kurdum ben ordaki personellerle. Taksim’e gelicez. Bir senedir stanbul’daym Taksim’i bir sefer görmedim, ilk defa gidicez. Taksim’e gel-dik. Randevuevine geldik. Bütün evler hep açkt, hepsi çal yordu. Sraselviler’de. Ay tatl-m, dedi, ne kadar güzelsin, kaç ya ndasn sen, dedi bir tanesi... Ben, 15 ya ndaym, dedim. Sen de mi geldin, dedi. Bunun ya ufak, dedi. Sen, dedi, d arda bekle, dedi bana. ki üç arka-

Page 190: 80'lerde Lubunya Olmak

Filiz

189

da m i ini bitirdi, çktlar geldiler yanma. Bana 15 ya mda oldu um için yasak. Bi baktm, çiçekçiler vard orda, kar dan gelen bir kadn gördüm. Bir kuaföre girdi köpe iyle, ben de girdim arkasndan. Köpe i sevdim, ad ne, dedim. Pamuk, dedi. Abla, dedim, bana yardm et, yatacak yerim yok, dedim. Sen, de-di, e cinsel misin, dedi bana. Kaç ya ndasn, dedi? Yalan söyledim. Çocuklarn yanndan kaçtm ben. Topkap’y da bulamadm tekrar. Kendimi sevdiriyorum güzelim diye. Bir tanesi karnn aç m, dedi. Evet, dedim. Taze fasülye yedim ben. Kz, dedi bir tanesi, sen nerelisin, dedi. Hatayl-ym, dedim. Kaç ya ndasn, dedi? 18 ya nda-ym, dedim. Üç kez tekrarlatt bana. Dedim, ça-l mak istiyorum. Aaa, dedi, seni de kadn kl-na sokalm, sen de çal , dedi bana. Çok gü-

zelsin sen, dedi. Sen nasl i yaparsn, biliyor musun, dedi. Parann, dedi, bilmem neyine bilmem ne yaparsn, dedi. Hazrlandm geldim. Bütün evler çal yor. Kafam bir kaldrdm bak-tm 11 numara. Dedim, herhalde bu evde çal-aca m ben.

Ay, dedim, ben bunlara kimli imi vermeyeyim, ya mn ufak oldu u ortaya çkar, dedim. Ben içeri geçtim. Hayrl i ler, dedi Arzu. Bir tane kadn kl nda Diyarbakrl bir lubunya, hemen geldi bana sarld. Ah yavrum, çocu um, dedi. 26-27 ya ndayd o da. Baktm patron geldi. Kalk, dedi, ay ne kadar güzelsin, dedi. Mehmet bunu brakmayn, buna bakn, dedi. lgilenin, dedi. Ay ak am oldu. Mü teri gelip gidiyor böy-

Page 191: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

190

le. Bir krem: nivea. Çal tm, çal tm. Bir tane travesti geldi. Dedi, siz bunu burda neden çal -tryorsunuz, dedi, bunun ya ufak, dedi. 18 yok bu, dedi. Arzu, sen çk lan d ar, dedi. Ba -ka eve mi almak istiyorsun, dedi. Biz brakaca-z, soka a dü ecek, dedi. Ben bunu brak-

mam, dedi. Ben çal tm tkr tkr. Patron da beni brakmad, sa olsun. Baktm 72’lerde 73’lerde bir darp geldi. Saadet-tin Tantan geldi. O zamana kadar 3 sene çal -tm, yani kaç ya nda oluyorum? 17 ya mda m ne. Evleri bast, hepimiz karakoldayz. Senin kimli in nerde, dedi polis... Nerelisin, filan yerli-yim. Ben verdim adresi. 18 ya ndaym ben, dedim. Arzu, dedi ki, Ebru do ru söyle, dedi. En sonunda ben kimli i çkarttm. 17 ya mda-ym, dedim. Arzu, dedi ki, sen, dedi, bize niye yalan söyledin Filiz, dedi. Dedim ki, ben yalan söylemedim. Korkumdan yaptm, dedim. Valla sana helal olsun, dedi. Ben sana bir ey söyle-mek istemiyorum, dedi. Kimli ime baktlar. Bunu çal tran kim, dedi. Vekili gelsin bunun, dedi. Vekil, pezevenk de-mek aslnda. Sen mi çal tryorsun bunu, dedi. Hayr, efendim kendi geldi, dedi. Bilerek kendi girdi, dedi. Benim yüzümden cezaevine girdi kadn. 2 ay yatt çkt kadn. Kör Leyla... Seni ailene teslim edicem, dedi polisler. Ben senin saçlarn kesicem, dedi. Abim geldi mi, beni almaya, polis olan... Tantan’n da asker arkada-. Karde inin burda ne i i var, dedi. Aldlar be-

ni tekrar Hatay’a götürdüler. Bir sene bekledim. Hiç sesim çkmad. Ama a lyorum. Sen beni

Page 192: 80'lerde Lubunya Olmak

Filiz

191

tutsan da ben geri dönücem, yine yapcam, de-dim. Abim ak ak, beni dövüyor. Bir sene geç-ti, 18 ya ma girdim. Abanoz kapanm t. Sokaklar kapanm t. Do-lapdere vard o zaman. Dolapdere’de çal tk, sonra skyönetim geldi. Darbe Sabah Beyo lu’nda askerlerin yürüme sesine uyandm. Soka a inicez, makyajm falan yaptk. Ev basld. Bizi askeriye orduevine gö-türdüler. Karakola teslim etmediler. Hastanemiz vard bizim: Cancan. Bizi Cancan’a yolladlar. Ordan da çktk Ahlak'a geldik. Ahlak’ta saçlar kesildi. Sirkeci’de… Askeriye bitti, polisin eline geçti. iddetler ba lad. Dayaklar yiyoruz, falakalar yiyoruz: Sizi i enin üstüne oturtaca z. Daha Dolapdere’-

deyiz. Ora da kapand. nsanlar tekrar Beyo -lu’na akn. Bir Bayram Soka vard o zaman-lar. Bir otel alyordu. Bir o açk. Kadnlar al-yordu, bizi almyordu. Ondan sonra Bayram Sokak’ta evler açlmaya ba lad tek tük. Ardn-dan Ülker Sokak açld. Ben bi ara Mara ’a pavyona gittim. Sesim de güzeldi. 82-83 vardr. Bizi gönderiyorlard. Üç ki iydik. En sonunda beni Eski ehir’e braktlar. Trenle… n diyorlar sana, orda iniyorsun. Köylü bir kadn. Teyze, dedim, buras neresi, dedim. Eski ehir’in yak-nnda bir köy, dedi. Geçen de sizin arkada lar-dan brakm lard. Misafir edeyim sizi, dedi. Ben kaldm bir buçuk ay. Di er iki arkada döndü. Çiftçilik yapyorlard. Pancar ekiyorlar-d. Pancar yoluyorduk. Ben teyze gidecem, dedim. Al o lum, dedi bana... Kuvvetli bir ka-

Page 193: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

192

dnd. Çkard harçl m brakt benim. Geldim gene ayn. Seni çuvaln içine koyuyorlar Ahlak’ta. Kediler de var. Kediler seni parçalyor çuvaln içinde. Beni braktlar ö leden sonra saat üç dört gibi... Ben Sultanahmet’e gittim. Bir tane esnaf dedi ki: Senin bu halin ney; dedi. Suratm param-parça. Elbiselerim yrtlm . Her tarafm delik de ik olmu tu. Sen mikrop kaparsn, dedi. Üç dört arkada la Sultanahmet’e adliyeye gel-dim. Savc bizi hastaneye sevk etti. Ne bu hali-niz, dedi. Böyle böyle, dedik. Bir dü meye bas-t. Bizi alan polisler geldi. Bu bu, dedim. Bizi çuvaln içine koyuyorlar, dedim. Biz, dedim, in-san de il miyiz. Biz hayvan myz. A laynca edince, savc dedi ki, bunlara para verin de üst-lerini ba larn giyinsinler, dedi. yi bir savcy-m . Savc da geymi . 4-5 ki i bir eyler aldk üstümüze. Giyindik. Mahkemeye çktk. Polisler de geldi. Bir daha ellemeyeceksiniz, dedi. Bu adam gitti. Ba ka bir adam geldi. Adana’-dan biri geldi. Çubuklar senin önüne diziyor. Hangisini istersin, diyor. Ben, dedim, inceyi isterim. Manyak, dedi, kaln istesene, dedi. Da-ha az acr, dedi. Nasl vuruyor böyle. Moraryo-rum, kzaryorum. Nasl ba ryorum böyle. Bas bas ba ryorum, annem annem, babam ba-bam… Baban sikiyim, anan sikiyim... Ben de senin anan sikiyim diye küfür ettim onlara. Bu, dedi, küfür etti. Bunu dövün, savcl a göndere-ce iz, dedi. Aya mn alt mosmor... Hemen yazdlar, götürdüler savcl a. Ellerim kelepçeli. Hemen ben savcnn önüne oturdum.

Page 194: 80'lerde Lubunya Olmak

Filiz

193

Aya ma bakt, bu aya nn hali ne, dedi. Beyefendi, dedim, beni dövdüler. Srtma bakt, mosmor. O yanma bakt, mosmor. Memura dedi ki, siz, dedi, bunu niye getirdiniz? Dedi ki, can havliyle herkes küfreder, dedi savc. Kadn-d ama. Serbest, dedi savc. Mahkeme görecek-siniz, dedi. Davanzdan vazgeçmeyeceksiniz, dedi savc. Sonra beni Cancan’a götürüyorlar. Olmayan hastal bana yazyorlar. Sende frengi var, de-diler. Bende yok, dedim. Ba ka bir hastaneye daha gittim. Senin kann temiz, dediler. Nevzat Bey’e getirdim. Buyurun Nevzat Bey, dedim. Ya l bir adamd. Benim kanm bozuk de il, dedim. Ba kasnn kann bana yazyorsunuz, dedim. Size yazklar olsun, dedim. Seni mahke-me salaca m, dedi. Benim kanm temiz, de-dim, benim raporlarm var... Bunu yazan yanl yazm , dedi. Hayr, dedim, ben sana dava açyorum, dedim. Açarsn, açmazsn... Bunu, dedi, 15 gün brakmyorsunuz, dedi. Ben hastaneden kaçtm. Do ru Sultanahmet’e geldim. Savc Hanma. Buyurun, dedim. Kan temiz bunun, dedi. O zaman adam, aaa, dedi, ba ka birini yazaca ma bunu yazm m, dedi. Aksaray’a müdürlü e gittim, ikayet ettim. Sen affet, dediler. Ben o zaman hap içiyordum. Roche içiyordum. Haftada 6 sefer, 6 gün ordaydk. Bize yapmadklarn brakmyorlard. Hastabakclar, hademeler sana tekme tokat giri iyorlard. Bir odann içinde 150 ki i kalyor-duk. Siktiriyorsam götümü ben siktiriyorum, sana ne oluyor? Beyo lu Adliyesi’ne çkartlar.

Page 195: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

194

Lazd adam. Çk, dedi, sen d ar, memura. An-lat kzm, dedi. Bunlar bizi 48 saat de il devaml alyorlar, dedim. Ne yapmamz lazm bizim, dedim. Serbestsiniz, dedi adam. Bayram Sokak’ta 4 tane ev vard, orda çal -yordum. Polislerden korkuyoruz. Açlk grevi yaptk. Polisler i kence yapmasn diye yaptk. Çok kalabalktk. Demet de vard. brahim Eren de vard. Pembe kimliklerimizi çkartmad mz-dan, mavi kimlik oldu u için ba ka türlü görü-yorlar bizi. Hayatmz tehlikede, travestiyim, ameliyatszm ben. Seks i çili i yapyorum.

Page 196: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 197: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 198: 80'lerde Lubunya Olmak

N.K

.

197

N.K.: “On iki ki iydik galiba, bizi bir trene bin-dirdiler Haydarpa a’dan. K , kar ya yor. Bolu Da ’na Do ru iki da n aras bir va-dide bizi trenden indirdiler. K n kar ya-yor ve gece. Kar nda yolumuzu bu-

larak ana caddeye çktk. Bizi da da ölü-me terk ettiler. Öyle olaylar da ya adk.”

Page 199: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 200: 80'lerde Lubunya Olmak

N.K

.

199

Ben N.K., 1952 Giresun-Alucra do umluyum. lkokul birinci snfta stanbul’a geldim. Büyüka-

da’ya yerle tim. Üçüncü snfa geçti imde ken-dimi ba ka bir ortamda buldum. Erkeklere kar bir zaafm vard. Hatta ö retmenime â k ol-dum. O ara stanbul’a yerle tik. On yedi ya ma geldi imde kendimi Tarlaba ortamnda bul-dum. Arkada lar edindim. Çok arkada m vard. Yüzlerce arkada m vard. stanbul’da o zamanlar, Beyo lu’nda Abanoz diye bir yer vard. Orda bütün kadnlar, e cin-seller, homoseksüeller, ameliyatllar, ameliyat-szlar... Hepsi bir arada çal yordu. Emniyete Saadettin Tantan diye biri geldi. Bu arada bizler de büyüdük. Ameliyatlarmz olduk. Sokaklar-

Page 201: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

200

da bekçiler vard. Hepsini emniyete aldlar, po-lis yaptlar. Onlar da, ast m astk kesti i kestik, Tantan’dan kuvvet alarak bizi mahvettiler. Bizi ameliyata zorladlar. Kendinize bir yol seçin, de-diler. Ben 1977’de ameliyat oldum. 78’te skende-run’da kimli imi aldm. stanbul’da bizi da tt-lar, pavyonlara ba lam tk. Tam güzel çal yor-duk. Askeriye ba a geldi. 1980 olaylar oldu. Yasaklar kondu. Bülent Ersoy yüzünden bize de yasaklar kondu. Hemen hemen 8-9 sene o yasaklar sürdü. Baya çektik. Sonra serbest ol-du, kaldrdlar yasa . Bu sefer de i i ten geçti. Öyle sokaklarda... Ço u zaten Avrupa’ya kaçt. Urfa’da çal yor-dum. Gittim izin istedim. Kimli im vard, anla-madlar. Fakat sonra anla lnca beni ça rdlar. Ahlak memuru... ki koluma birer mühür... ki tane polis... Dersin adam öldürmü üm gibi Diyarbakr Tp Fakültesi’ne götürdüler beni. Dekan geldi beni bir yere indirdi. Talebelerin oldu u yere... Hepsi sradan bakmak istediler. Ne ekil yaplm . Bir erkek nasl kadn olabilir diye. 5-10 ki iye gösterdim...

imdiki kolluk güçleri nispeten daha iyi. En azndan bir ksm okumu , derdini anlatabiliyor-sun. Bizim zamanmzda derdini bile anlatam-yordun. Borcum vard, harcm vard, Urfa’da çal rken. Emniyet Müdürü’ne o kadar rica et-tim. Kabul etmedi. Git, dedi, i çilik yap, dedi... Pamu a git, dedi. Bana arabalar gösterdi. O gene iyiydi. Onun kadar iyi olmayanlar da var-d. O kadar gurur krc eyler konu uyorlard ki,

Page 202: 80'lerde Lubunya Olmak

N.K

.

201

bir ey diyemiyordun. Elin kolun ba lyd. O zaman asker kar yordu sanrm. Çünkü Kenan Evren koydu yasa . Ba ta o vard. Polisler de ona uyuyordu. Hepimizi perperi an ettiler, sokaklara döktüler... O zaman gazinolarda, pavyonlarda çal yorduk. simliydik. Afi liydik. Derli toplu çal yorduk. Kadn, erkek, e cinsel, travesti, lezbiyen hep bir arada çal yorduk. Zaten Taksim’le Tarlaba arasnda küçük bir alan vard. Hep binalarda çal yorduk. Zaten bizi ilk olarak Tarlaba ka-bul etti. Romanlarla Kürtler, Güney Anadolu halk oturuyordu. Bir de Ermeniler oturuyordu. Ermeniler mi, Yahudiler mi, kar k oturuluyor-du. Bizi kabul eden o bölge oldu. Ba ka hiçbir yer kabul etmiyordu. Biz de hep ufak bir yere sk tk. Bekçileri polis yaptktan sonra kimseye bir ey diyemiyordun. Dayak atyorlard. On iki ki iy-dik galiba, bizi bir trene bindirdiler Haydarpa-a’dan. K , kar ya yor. Bolu Da ’nda. ki

da n aras bir vadide bizi trenden indirdiler. K n kar ya yor ve gece. Kar nda yolumu-zu bularak ana caddeye çktk. Bizi da da ölü-me terk ettiler. Öyle olaylar da ya adk. Ya kadn olun, ya erkek, diyorlard. Bizim zamanmzda öyle bask yaplyordu. Sopalarla vuruyorlard yakaland mz zaman. Emniyetin içinde yapyorlard. Bir de öyle bir ki inin içinde de il, yüz ki inin içinde. Seni soyunduruyorlar, bir de copla haya yerine vuruyorlar. ‘Bu ne lan!’ diye. ‘Altn erkek üstün kadn’ diye. Bir de

Page 203: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

202

nasl can yanyor o sopayla, copla vurduklar zaman. 80 döneminde zaten pavyonlardaydm. Antal-ya’da çal yordum. Antalya’dan beni men etti-ler, yasak gelince. Antalya’da Turistik Roma Gazinosu’nda çal yordum. Ameliyatl kadn oldu um için, Bülent Ersoy eyine girdi im için beni de yasakladlar. Beni de il, hepimizi ya-sakladlar. Antep’te ya adm, Kilis’te ya adm, Adana’da ya adm, Mersin’de ya adm. Yani ya amad-m yer kalmad. Urfa, Diyarbakr, Elaz , Ma-

latya, Amasya... Hep buralardan men oldum. Hep polisler. Gazinolarda, pavyonlarda seks yoktu. Sadece program vard. Güney Anadolu’-da ak am yeme i olurdu saat 9’da. Kzlar indi-rirler restorana. Bir masa hazrlanr. Sonra da gazinoya indirirler. Seks yoktu, yani. Sadece So ukoluk bölgesinde vard. So ukoluk’ta da çal tm. Her ahlak polisi birbirine benzemiyor. Mesela skenderun’daki ba kayd. Ben kimli imi orda aldm. Hatta ahlak memuru Seyfettin Abi vard. O bana ahit oldu, kimli imi alrken. Öyle iyi insanlar da vard. Bazs da bize kar insanlk d hareket ediyordu… Ailem ilk ö rendi inde çok iddet gösterdi, on-dan sonra da kaçtm zaten. Evi terk ettim. El-mada ’da oturuyorduk, Radyoevi’nin kar sn-da. Zaten iki tane kulüp vard. Kulüpler vard da, me hur olan iki taneydi. Vat 69 ile Kulüp 12... Karde im beni görmü orda. Hareketleri-

Page 204: 80'lerde Lubunya Olmak

N.K

.

203

mi, arkada larm, grubumu görmü . Öyle bir olay çkt. ‘Senin onlarla ne i in var, sen de mi öylesin?’

te öyle misin, böyle misin, derken bir kavga… Evi terk ettim. Sonrasnda hiç görü medim ailemle. Hâlâ da görü müyoruz. Kabul etmiyor-lar efendim...

Page 205: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 206: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 207: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 208: 80'lerde Lubunya Olmak

Ozl

em

.. 207

Özlem: “80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve gitmi tik. Ben ve arkada m bir eve gitmi tik. Koliye. D ar çkmak yasak, dediler. Mecbur kaldk sabaha kadar o evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç unutmam. Sabah bir d ar çktk, her yer asker... Asker polisten daha iyi davranyordu. Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya geçirdiler. Hepimize dayak attlar. Srada kaç ki i varsa, herkes yanndakine tokat atacak. En samimi arkada n bile olsa mecbursun vurmaya...”

Page 209: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 210: 80'lerde Lubunya Olmak

Ozl

em

.. 209

Ben, 1962 stanbul do umluyum. Çocuklu um stanbul’da geçti. Sekiz karde tik, ben altncy-dm. Kendimi fark etmeye 16 ya mda falan ba ladm. Ailem bilmiyordu. Sonradan ö rendi. Okumuyordum. Orta 2’den ayrldm. Bende evcilik falan oyna-ma gibi eyler yoktu, top oynuyorduk. Tamir-hanede çal tm. Çocuktum, okuldan sonra ça-l tm. Sinemalarda çal tm. Gazoz filan sattm eski yazlk sinemalarda. Statlarda gazoz falan sattm, pide sattm. Yazn da Florya’da eni te-min sinemas vard. Orda çal rdm. Cezaevine girdi im 15-16 ya larnda baz olay-lar oldu, a k yoktu. Cezaevinden çktktan sonra ailemin yannda kalamadm. stanbul Ku tepe’-

Page 211: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

210

de ya yordum. Benim ya ad m semt böyle eylere uygun de ildi. Kar ydlar. Yadrgadlar

ilk önce. Yazlar yazdlar duvarlara falan. Kaç-mak mecburiyetinde kaldm. Cezaevinde ba -ma gelen olaylar duyuldu. Mahalledeki arka-da larm da vard. Rahatsz etmeye ba ladlar. Ailemi dü ündü üm için ayrlmak mecburiye-tinde kaldm. Sene 78’ten bahsediyorum. Ailemden ayrlp Beyo lu’na geçtim. Beybon Kulüp vard, orda baz arkada larla tan tm. Hem Kulüp’te çal tm, hem de evde, Dolapde-re’de çal tm. Mecbur gündüz oraya gidiyor-dum. Ak amna da kulübe gidiyordum. Ben ev-velden de gidiyordum Beyo lu’na. Sinemalara falan gidiyordum, görüyordum arka tarafta in-sanlar ama öyle olduklarna inanmyordum. Sesleri kadn gibi geliyordu. Görmemi im çün-kü. Zamanla kulüplerde falan arkada oldum insanlarla. Beybon Kulüp vard Beyo lu’nda, Baba’nn Yeri... Eskiler bilir. Onun kulübüne giderdik ak amlar... O zaman yabanclar çok vard. Araplar falan. Kulüp sahipleri bizi gönde-riyordu i e... Sonra gündüzleri i te Dolapdere’-de çal yorduk. Çok zordu. Bana benzeyen biri olarak ilk oray’la tan tm. Halen ya yor bu arkada mz. lk Beyo lu’na çktm, ba mdan olaylar geçmi ti, cezaevinden çkm tm. Ailemden ayrlm tm. Ben Karade-nizliyim ayn zamanda... Ben Taksim’e çktm, bir adamla tan tm. Dedim ki: “Bizim gibiler nereye taklyor?” O da bana dedi ki: “Park Otel var” dedi. Çok kaliteli bir kulüptü, Gümü -suyu’nda. Öyle kaliteli bir kulüp zaten Türkiye’-

Page 212: 80'lerde Lubunya Olmak

Ozl

em

.. 211

de bir daha hayatta olmaz, olamaz... Ben de oraya gittim. Bir baktm, dolu insan... te orda

oray’ tandm. Tam dönerken Taksim’de alndm. oray’ da alm lar. oray’ braktlar. (Gülben Hala)...

ube’ye getirdiler i te. Tek ba ma getirdiler. Bir kaç gün kaldktan sonra ubede... ubede da-yak, hakaretler... Sirkeci’de oldu, eski emniyet ordayd... Ondan sonra i te, dönmedim mahalleye... Be-yo lu’nda dola tm, arkada lar edindim. Gide-cek yer yok, kalacak yer yok, sorun çok, oteller almyor. Gitti imiz laçolarn evinde kalyorduk. Sonra, Yasemin’i tandm, Sevim var, onla ta-n tm. Vat 69 vard, Beybon vard. Vat 69 da-ha önce açlm t. 80 Darbesi’ni hatrlamaz mym? Bir eve gitmi -tik. Ben ve arkada m bir eve gitmi tik. Koliye. D ar çkmak yasak, dediler. Mecbur kaldk sa-baha kadar o evde. Zeytinburnu’ndayd, hiç unutmam. Sabah bir d ar çktk, her yer as-ker... Asker polisten daha iyi davranyordu. Mesela Dolapdere’de bizi aldlar, sraya geçirdi-ler. Hepimize dayak attlar. Srada kaç ki i var-sa, herkes yanndakine tokat atacak. En samimi arkada n bile olsa mecbursun vurmaya... Hiç unutmam arkada m Ayda var. Ailesini gör-meye gittik. Aldlar yanmda saçn kestiler kzn... Aldlar, erkek berberine sokup saçn kestiler, ben kaçtm o an. Polisler zorla kolileye-biliyor. Bekçilerden çok korkardk. 78’ten beri saç kesme var. Dolmabahçe’ye getirirlerdi. Elle-rimize vururlard. Hiç unutmam, kedi koyarlard

Page 213: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

212

çuvala, döverlerdi. Hilmi miydi neydi ad, i -man bykl bir polisti, imdi ya lanm tr. Benden evvelkiler de Tantan’dan çekmi tir. Be-nim zamanmda hep polisler. Beyo lu Emni-yet... En çok Beyo lu Emniyeti’nden... Alyorlar dövüyorlard. Saçmz kesip bizi Dolapdere’de bir yerde brakyorlard. Ya da mezarlklar var. Feriköy Mezarl falan, oralarda brakyorlard. Hakkn aramak istesen, sana hak tanmyorlar-d. Öyle bir ey yok sende. Seksenden sonra nasl çal yorduk? Mesela po-lis geliyordu alyordu karakola götürüyordu, dö-vüyordu ediyordu, brakyordu. Abanoz kapa-lyd. Dolapdere’yi de kapattlar. Sonra tek tek evler vard, çal yorduk. Bayram Sokak 82’ler-de falan çkt. Rahatlk hiç yoktu. Sonra Roz açld. Valentino falan, herkes gide-mezdi ama. Kulüp 12 vard. Kolay kolay gire-mezdi herkes, ünlüler gelirdi. Hadi, Samim gelirdi -Müjde’nin kocas-, Müjde gelirdi Vat 69’a; bizi masalarna alrlard. Ali gelirdi, Kor-han gelirdi. Ama en kötü zaman hayatmda unutamayaca-m bizi trenle gönderdikleri zaman… Trenden

indik biz. Bir kamyon ald. Haydarpa a’ya gel-dik. Gemiyle geçtik kar ya. Ben zmit’te inmi -tim. Yasemin’le ben, bir de Kader Abla var stanbul’a gelen... Kabata ’a geldik. Ordan

Taksim’e kadar yürü babam yürü... O zaman hakaret çok vard, küfür vard. O Ba-lk Pazar’nn ordan geçerken yumurta atmalar, domates atmalar... Baya kötüydü.

Page 214: 80'lerde Lubunya Olmak

Ozl

em

.. 213

Selahattin Çetiner sahne yasa getirmi ti 1981’de. Biz de etkilendik tabi. Etkilenmez mi-yiz? Ondan sonra biz grev yaptk. Taksim’de... brahim Eren... Hamamlar vard. Lubunyalar onun hamamnda kalyordu. 81 ya da 82’de ben ameliyat oldum. Ben ameliyat Tuncer’e oldum. Bir yazhanede... Karaköy’de çal tm. Cihangir’de evler açlmaya ba lad, orda çal tm. Madi Filiz’in evinde çal -tm. Bayram Sokak’ta Birsen Abla’nn evinde çal tm. 84-85’ten sonra Do an Karakaplan çkt, emniyet müdürü, ahlaktan... O, insanlara çok eziyet etti. zmir’e hep gider gelirdim; son geli im 90...

Biriyle ya yordum; olumsuz eyler oldu. Tas tara topladm, Ahu arkada mn yanna gel-dim. Uzakla mak için zmir’e geldim. Gacvari* olduktan sonra ailemin yanna bir kere gittim. Mahallede tepki gördüm. Karde le-rimi görmek istiyorum, dedim. Beraber büyü-dü üm arkada larm vard, ayn snfta falan. Dediler, bir daha bu mahalleye gelemezsin. Yasak gibi bir ey koydular, ben de gitmedim. Haber alyordum ama gidemiyordum yani. Arkada larm Ayda ile ikimizi dövdüler baya . Kahve bo ald, üstümüze geldi. Bir ablamla görü üyorum, bir de karde imle. Öbürleri kabul etmediler. Hâlâ da kabul etmiyorlar. Abim var Almanya’da, ablam var Almanya’da, onlar ka-bul etmiyor, bir abim daha var, o da kabul et-miyor.

*Gacvari: Kadns, Kadn.

Page 215: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

214

Beyo lu’na ilk gitti imde d arlarda yatyor-dum. Anl arkada mla Taksim Park’n dola -yorduk. Yanma geldi, “ne olacak bu i ” dedi. Yatacak yer yok. Yürüye yürüye Gülhane Par-k’na gittik, orda yattk. Çok iyi bir arkada t. O da ameliyat oldu sonra... O da ailesinden kaçyordu. Kurtulu ’ta oturu-yordu, Taksim’de. Okuyordu. Gündüzleri bulu-uyordum onla. Birahaneler vard: Bacanak

vard, Orman birahanesi, adrvan vard. Çiçek Pasaj eskiden beri vard... Oralara giderdik. Or-da taklrdk laçolarla... Ben Beyo lu’na bile bile gittim. Zaten cezaevin-de tanm tm bir tane arkada . O revirde çal -yordu. Revirde meydancyd. O da lubunyayd. O zaman lubunya fazla olmad ndan revire ve-riyorlard. O zaman benim ba mdan olay ge-çince ona söyledim. Ak am saymda söyledim. Beni revire attlar. Uzun hikâye, dayaklar falan filan... Onun yanna gittim. Kapmz kapanyordu bi-zim. Bildi iniz hasta ko u u... Hastalkl insanlar ordayd. Orda tan tm. Hiç unutmam ad Ey-men, vurdular onu sonradan. Duvara yazard. Nakka*, Madilik falan... Meydanc ya, kapnn arkasndan saklad yemekleri etleri falan gelir, bana verirdi. Lubuncay o ö retti. Bana, bunlar ezberle, derdi. Benimki sübyan ko u uydu, onun ki revir ko-u u. imdi tek tek atyorlar, o zaman öyle bir ey yoktu. Varsa ya revire veriyorlard ya da

* Nakka: Lubuncada ‘Yok’ anlamna gelir.

Page 216: 80'lerde Lubunya Olmak

Ozl

em

.. 215

normal ko u a veriyorlard. Benden iki ya büyüktü. Önce o çkt cezaevinden. Sonra d a-rda bulu tuk. Beraber çarklara* m çkmadk, ooo... lk benim adm o koydu... Zaten bizim Tarlaba ’nda bir kuaförümüz vard: Sema... Bütün lubunyalar oraya giderdi. Tarlaba ’nda ev tutmu tuk... Üç katl her katta birimiz oturu-yorduk. Sonra Eymen öldürüldü, evinde bo az kesile-rek. Telefon kablosuyla bo mu lar, grtla n bçakla kesmi ler. Maçka’da evi vard. Evinde ölü bulundu. Ben Ülker Sokak’ta oturuyordum o zaman, 87 ya da 88 olmal… Polis iddeti, benim gördü üm kadaryla 95’lere kadar devam etti. Tünel’de oturuyordum, ame-liyatm olduktan sonra, 82-83’te Ülker Soka a geçtim. zmir’e ta nncaya kadar da orda ya a-dm. Öncesinde bir sene de Kadköy’de otur-mu tum. Ço u arkada m oraya geçmi ti, ra-hatt, ben de Ülker’e geçtim. Pürtela Sokak... Oras çok güzeldi. Hiç unutamayaca m yerler-den biri orasdr. Bütün arkada lar bir araday-dk. Do an Karakaplan gelene kadar. Ondan sonra hepimizin hayat birden de i ti. Do an Karakaplan geldikten sonra, hiç unut-mam, ben bir çocukla ya yordum. Oturuyo-rum, o da kar mda oturuyor. Kapy krp gel-diler. kimizi de aldlar. Dedim ki, “benim ya a-d m insan”. Dediler ki, “böyle bir ey ola-maz”. Çocu u da aldlar. Ertesi güne imtihan da vard. Di er arkada larm da aldlar, 100

*Çarka çkmak: Sokakta dola p mü teri bulmak.

Page 217: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

216

tane belki polis geldi. Arkada larmdan birinin karakolda gö sü patlam t. Dayak yedik. Hapa ba ladm. Mecburen. O daya , acy çekme-mek için kullandm…

Page 218: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 219: 80'lerde Lubunya Olmak
Page 220: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

219

Page 221: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

220

Page 222: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

221

Page 223: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

222

Page 224: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

223

Page 225: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

224

Page 226: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

225

Page 227: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

226

Page 228: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

227

Page 229: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

228

Page 230: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

229

Page 231: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

230

Page 232: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

231

Page 233: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

232

Page 234: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

233

Page 235: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

234

Page 236: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

235

Page 237: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

236

Page 238: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

237

Page 239: 80'lerde Lubunya Olmak

80

’lerd

e Lu

buny

a O

lmak

238

Page 240: 80'lerde Lubunya Olmak

Foto

ğraf

Alb

ümü

239

Page 241: 80'lerde Lubunya Olmak