3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir tÜrk dİlİ konuŞan ...o kadar kısa olur” diye, o...

36
Haziran 2017 SAYI 41 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER TEKNİK MÜŞAVİRLİK FİRMALARI İŞBİRLİĞİ KONFERANSI

Upload: others

Post on 28-May-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

Haziran 2017 SAYI 41

3 ayda bir yayımlanırücretsizdir

TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER TEKNİK MÜŞAVİRLİK FİRMALARI

İŞBİRLİĞİ KONFERANSI

Page 2: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

b

2

Biz ODE’yiz. Bu gurur bizim, bu gurur tüm Türkiye’nin.

www.ode.com.tr

Page 3: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

Editör’den

Aynı Dili Konuşurken, Aynı Duyguları da

Paylaşmak Dileğiyle… .................................................................... 2

Başkan’dan

Kırlangıç’ın Yeni Rotası Kuzeydoğu. .. .............................................. 3

Tema

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları

İşbirliği Konferansı .......................................................................... 4

Ülkelerin Müşavirlik Sektörleri Tanıtımları..................................... 8

İpekyolu - Dostluk ve İşbirliği Yolu ................................................. 14

Mega Projeler ................................................................................. 18

İstanbul Avrasya Tüneli Teknik Gezisi ve

Kapanış Akşam Yemeği ................................................................... 22

Kültür-Sanat

Duygusal, Deli, Seven... Anjelika Akbar ...................................... 26

Birliğimizden Haberler ............................................. 31

SAYI 41Haziran 2017

ISSN 1303 – 2585

İmtiyaz Sahibi

Türk Müflavir Mühendisler ve Mimarlar Birli€i ad›na Yönetim Kurulu Baflkan›

Munis ÖZER

Yazı İşleri Müdürü

Filiz PEHLİVAN

Yayın Kurulu

Filiz PEHLİVAN (Başkan)

Demir İNÖZÜ

Salih Bilgin AKMAN

Cemal KARAOĞLU

Ahmet KAVALCI

Hülya EKSERT

Seda SEYHAN

Yunus Emre KOLSAL

Baskı - Cilt

Ajans-Türk Gazetecilik Matbaacılık

İnşaat Sanayii A.Ş.

İstanbul Yolu 7. Km. İnönü Mahallesi

Necdet Evliyagil Cad. No: 24 Batıkent / ANKARA

Tel: 0312 278 08 24 - Fax: 0312 278 18 95

www.ajansturk.com.tr - [email protected]

Grafik-Tasarım

Yusuf MEfiE (Ajans-Türk)

Basım Tarihi ve Yeri

05.07. 2017 - ANKARA

Yayın Türü

Yerel Süreli, 3 ayda bir yayımlanır

Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği

Ahmet Rasim Sokak No: 35 / 2 Çankaya - 06550 Ankara

Tel: (312) 440 89 70

Faks: (0312) 440 89 72

e-posta: [email protected]

url: www.tmmmb.org.tr

“Yazıların ve reklamların içeriğinden sahibi sorumludur; TürkMMMB veya Yayın Kurulu sorumlu tutulamaz.”

“Yayımlanan yazıların, her hakkı saklıdır. Kaynak belirtmek koşuluyla, yazılarından, toplamda çeyrek sayfayı geçmeyen alın-tı yapılabilir. Bunun dışında, seri olarak çoğaltılması, çeyrek sayfadan fazla alıntı veya kopya yapılması, Yayın Kurulu’nun yazılı iznine bağlıdır”

Dergimiz, 2000 adet basılıp dağıtılmaktadır.

Page 4: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

2

SAYI 41

Editör’den

Filiz PEHLİVAN

Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar

Birliği’miz, 27 Nisan’da çok özel bir konfe-

ransa ev sahipliği yaptı. “Türk Dili Konuşan

Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği

Konferansı”. Azerbaycan, Kazakistan, Kır-

gızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve el-

bette ülkemizin çok değerli konukları, özel

konu başlıklarının işlendiği konferansta

biraraya geldi. Dergimizin bu sayısını, bu

konferanstaki sunumlara ayırdık. Bu su-

numların, sözkonusu ülkelerdeki müşavirlik

sektörü ve iş potansiyelini anlamak açısın-

dan önemli olduğunu düşünüyoruz.

Son beş yıldır, şirket ortağı olduğum FNP

Mühendislik; Azerbaycan Bakü “White

City- Beyaz Şehir” projesinde, Ural Mühen-

dislik tarafından oluşturulan ekip içerisinde

onlarca binanın mekanik tesisat sistemle-

rinin tasarımını üstlendi. Ülkemizdeki proje

hizmetleri sektörünün gerek fiyat gerekse

projeciye verilen değer açısından geriye

gittiği bu son yıllarda, Bakü’deki projeler

bizim için çöldeki bir vaha gibiydi. Eskiden

petrol bölgesi olan ve “Kara Şehir” diye

adlandırılan bölgeye, dünyaca ünlü mi-

marlar; Foster+Partners, Atkins, DLR Grup,

UNStudio’nun hazırladığı konsept projeleri

üzerinden, uygulama projeleri hazırlamak

öncelikle mühendislik açısından çok tatmin

ediciydi. Hani derler ya, “bir projenin proje

süresi ne kadar uzun sürerse, imalat süresi

o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir

bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz

proje süreleri geçirdik. Başlangıçta, İşve-

renimizin bakış açısını anlama sürecinde,

elbette zorluklar yaşadık ama karşılıklı

güven oluşunca her şey su gibi aktı geçti.

Hatırlayacağınız gibi projelerimizin ana

yüklenicisi URAL Mühendislik, TİM tarafın-

dan Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracat-

çısı olarak Teknik Müşavir ve Mühendislik

dalında Türkiye Üçüncüsü ödülünü aldı.

Projelerimizin onay sürecinde gördüğüm

bazı detayları paylaşmak isterim. Öncelikle

yangın sistemleri, bina kaçış olanakları ko-

nusunda büyük bir dikkat sözkonusu ama

bir kafa karışıklığı da var. Rus standartla-

rı (SNIP) ve diğer uluslararası standartlar

arasında kaldığımız durumlar oldu. Özellik-

le geçtiğimiz yıl Bakü’de yüksek bir binada

çıkan ölümlü yangın sonrası, projeleri, onay

mercilerinin kaygılarını gidermek açısından

bir kez daha elden geçirmek durumunda

kaldık diyebilirim.

Isıtma sistemine baktığımızda; ülkemizde

de bir dönem merkezi sistemlerin önü-

ne geçmiş olan, ama son yönetmelikler-

le buna dur denilen, kombi kullanımı şu

sıralar Bakü’de de çok revaçta. Yüksek

binalarda bile kombi kullanılması talebi

sözkonusu. Merkezi sistem kurulumu ko-

nusundaki ısrarlı çabalarımız çok yerini

bulamadı. Bu durum soğutma sistemleri

içinde geçerli. Merkezi soğutma sistemle-

rini işletemeyecekleri gerekçesi ile uygun

bulmuyorlar. VRV/VRF (değişken debili

soğutucu akışkan) sistemleri yaygın kul-

lanılır durumda. Henüz enerji verimliliği

konusu ilgi alanında değilse de, 5 yıllık sü-

reç sonrasında, son 2 projemizi Breeam*

belgesi alabilecek şekilde tasarlamamızın

istenmesi bu konuda da bakış açısının de-

ğişmeye başladığını gösterdi.

Ama şunu söylemeliyim ki; bir süredir ülke-

mizde özlemini duyduğumuz, mühendislik

ve proje hizmetlerine yönelik özen ve saygı-

nın gösterildiği bir süreç yaşadık. Baku’nün

çehresinin çok kısa bir süre içerisinde de-

ğişmesinin arkasında da bu vizyon olsa ge-

rek. Selam olsun Bakü’lü dostlara.

Konferansımızın konusundan yola çıkarak,

sanat köşemize, “farklı milletleri birleştiren

bir ailem var” diyen, Kazakistan’da doğ-

muş, Özbekistan’da yaşamış, şu an ülke-

mizde yaşamaktan çok mutlu olan, Türkleri

ve Türkiye’yi çok seven bir sanatçıyı konuk

ettik. Anjelika Akbar. Benim için çok büyülü

bir karşılaşmaydı içtenlikle belirtmek iste-

rim. Türkçeyi gerçekten çok güzel konu-

şuyor. Olabildiğince konuşmalarını olduğu

gibi aktarmaya çalıştım sizlere. Çok doğal,

sıcak ve içten bir sohbetimiz oldu. Bize bu

fırsatı verdiği için tekrar çok teşekkür edi-

yorum. Hayal kurmayı sevmese de ısrarım

üzerine, “en büyük hayalim sevdiklerimle

birlikte mutlu olmak” diyecek alçak gönül-

lülükteki bu güzel ve özel kadına, bize bu

fırsatı verdiği için tekrar çok teşekkür edi-

yorum. Sevgiyle kalın Anjelika Akbar.

Yeni sayımızda; ülkemiz için, her birimiz

için mutlu günlerde buluşabilmek dileğiyle.

*Breeam: Bir binanın çevreye olan etkilerini basit

ve ekonomik bir şekilde değerlendirebilmek ve

böylelikle bu etkileri azaltabilmek için oluşturul-

muş bir metod ve sertifikasyon sistemi.

Aynı Dili Konuşurken, Aynı Duyguları da Paylaşmak Dileğiyle…

Page 5: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

3

SAYI 41

Başkan’dan

Munis ÖZER

Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar

Birliği (TürkMMMB), müşavir mühendislik

ve mimarlık kavramının önemini ilgili ku-

rumlara ve topluma anlatmak, müşavirlik

hizmetlerinin ilerlemesine ve gelişmesine

çalışmak, uluslararası uygulamaları ülke-

mize taşımada öncülük ederek, bu konu-

da en yüksek uluslararası teknolojik ve

örgütsel seviyeye erişmek amacıyla, 25

Nisan 1980 tarihinde kurulmuştur. Birlik,

bağımsız müşavirlik hizmeti veren mühen-

dis ve mimarları temsil eden dernek statü-

sünde bir sivil toplum kuruluşudur.

TürkMMMB, 1987 yılında Müşavir Mühen-

disler Uluslararası Federasyonu – FIDIC’e

ve 2001 yılında Avrupa Müşavir Birlikleri

Federasyonu - EFCA’ya üye olmuştur.

Her iki federasyonun Türkiye’deki tek tem-

silcisidir.

TürkMMMB, amaçları doğrultusunda; ge-

lişmiş ülkelerde yaygın ve kurumsallaşmış

olarak kabul gören, ancak ülkemizde he-

nüz eksiklikleri olan bağımsız teknik mü-

şavirlik sektörünün geliştirilmesi ve geliş-

miş ülkelerdeki uygulamaların Türkiye’ye

kazandırılması için gerek üyelerine, ge-

rekse toplumun tüm kesimlerine yönelik

yoğun çalışmalar yapmaktadır.

Ulus la ra ra s› ka bul gör müfl ta n› m›y la

FI DIC stan dart la r›y la ba €›m s›z mü fla vir

mü hen dis lik ya pan fir ma la r›n bir ara ya

gel di €i ça t› ku ru lu flu olan TürkMMMB’nin,

in fla at sek tö rü nün fark l› alan la r›n da de ne-

yim li 200’e ya k›n üye si bu lun mak ta d›r.

2016 – 2018 Dönemi Yönetim Kurulu

Munis ÖZER – Başkan

Demir İNÖZÜ – Geçen Dönem Başkanı

Sedef ERDOĞAN – Başkan Yardımcısı

M. Sinan AKER – Başkan Yardımcısı

H. Cemal KARAOĞLU – Başkan Yardımcısı

A. Süreyya URAL – Başkan Yardımcısı

Ertuğrul DİZDAR – Sekreter Üye

Utku Cengiz ÖZYURT – Sayman Üye

Ahmet KAVALCI - Üye

Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar

Birliği’nin amblemi kırlangıç kuşudur.

Göçmen bir kuş olan kırlangıçlar, aynı

zamanda yuva yapma konusundaki usta-

lıkları ve yardımlaşmalarıyla, mimarlığın,

mühendisliğin, girişimciliğin ve birlikteli-

ğin sembolüdür. Bizler de Türk Müşavir

Mühendisler ve Mimarlar Birliği’nin her yıl

bahar aylarında gerçekleştirdiği konfe-

ransın rotasını, kuzeydoğumuzdaki geniş

coğrafyada yer alan “Türkçe Konuşan

Ülkeler” olarak belirledik. Azerbaycan,

Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve

Türkmenistan’dan Teknik Müşavirlik fir-

malarının, birlik temsilcilerinin ve ilgili yatı-

rımcı kuruluşların katıldığı Türk Dili Konu-şan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı’nı, 27 Nisan 2017’de

Ankara’da gerçekleştirdik.

Türk Dili Konuşan Ülkelerin yer aldığı ve

Orta Asya’dan başlayarak Kafkasya ve

Anadolu üzerinden Balkanlar’a kadar

uzanan bu güzel coğrafya, Uzak Doğu

ve Avrupa arasında bir köprü oluştur-

maktadır. Eski çağlarda İpek Yolu olarak

bilinen bu önemli güzergah, tarih boyun-

ca medeniyetlerin ve yenilikçi buluşların

Avrupa ve yeni dünyaya ulaşımını sağla-

mıştır. Bugün de, sahip olduğumuz zen-

gin tarihsel ve kültürel bağlarımız ve İpek

Yolu’nun bizlere bıraktığı eşsiz mirasla,

doğunun eski çağlardan günümüze taşı-

nan bilgeliğini ve doğal kaynaklarını batı

dünyasına aktarmak için beraberce çaba

göstermeliyiz.

İnşaat Endüstrisi, bünyesinde çok sayı-

da sektör barındırması ve geniş istihdam

alanı sağlaması nedeniyle, tüm dünyada

ekonomiye en çok katkı veren sektörler-

den biridir ve ülkelerin kalkınma hedef-

lerine ulaşılmasında önemli bir rol oyna-

maktadır. İnşaat Sanayiinin öncü ve ana

sektörlerinden biri de teknik müşavirlik

sektörüdür. Bir ülkenin gelişmesinin te-

mel şartlarından birisi, o ülkede gelişmiş

bir teknik müşavirlik sektörünün var olma-

sıdır. Türk Dili Konuşan Ülkelerdeki teknik

müşavirlik kuruluşlarının yakın işbirliği

içerisinde güçlenmesi, ülkelerimizdeki

yatırım ve inşaat faaliyetlerindeki olumlu

gelişmelerin yanı sıra, bölge ekonomisine

de önemli katkılar sağlayacaktır.

Teknik müşavirlik sektöründe dil birliğinin

çok önemli bir yeri vardır. Aynı köklerden

gelen değişik lehçelere sahip dil birliği-

miz, çoğu coğrafyada karşılaştığımız ve

her zaman bir engel olarak karşımıza çı-

kan lisan bariyerini ortadan kaldıracak ve

bizleri daha da yakınlaştıracaktır.

Türk Dili konuşan ülkelerin Teknik Mü-

şavirlik Sektörü temsilcilerinin, Cumhur-

başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan

himayelerinde ülkemizde “Türk Dili Yılı”

olarak ilan edilen 2017 yılında düzenle-

nen bu etkinlikle bir araya gelmesi, kon-

feransımızın önem ve anlamını daha da

arttırmıştır.

Konferansımızın katılımcıları ülkelerimiz-

de gerçekleştirilen ve planlanan projeleri

yakından tanıma imkanını bulmuşlardır.

Ayrıca Teknik Müşavirlik alanında ülke-

lerimiz arasında geliştirilmesini hedefle-

diğimiz işbirliği imkanları ve yöntemleri

değerlendirilmiştir. Konferans sonrası,

Türk Dili Konuşan Ülkelerden gelen ko-

nuklarımıza Dünya çapında önemli bir

mühendislik başarısı olan ve Avrupa ile

Asya’yı bağlayan Avrasya Tüneli’ni tek-

nik bir geziyle tanıttık. Bizlere bu imkanı

sağlayan ve mükemmel bir sunum yapan

Yapı Merkezi’ne teşekkür ederiz.

Davetimizi kabul ederek konferansımı-

za katılan tüm konuk ülke temsilcilerine

çok teşekkür ederiz. Konferansımızın

gerçekleşmesinde bizlere her türlü des-

teği sağlayan Ekonomi Bakanlığı’mıza

şükranlarımızı sunarız. Türk Konseyi, bu

konferansın zihinlerimizde şekillenmesi-

ne ışık tutmuştur, katılım ve katkıları için

teşekkür ediyoruz.

Türk Dili Konuşan Ülkeler arasında Teknik

Müşavirlik konusunda ilk defa gerçekleş-

tirilen bu konferansın, tüm katılımcıların

dile getirdiği gibi geleneksel hale gele-

rek her yıl kırlangıç kuşlarının göç ettiği

bahar aylarında değişik ülkelerin kültür

ve güzellikleri içerisinde tekrarlanmasını

diliyoruz.

Kırlangıç’ın Yeni Rotası Kuzeydoğu

Page 6: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

4

SAYI 41

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Seda SEYHAN

Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar

Birliği tarafından her sene Türk Tek-

nik Müşavirlik sektörünün gelişimine

katkıda bulunmak, inşaat sektörümüzdeki

yüksek teknoloji ve inovasyon uygulama-

ları konusundaki deneyimleri ve birikim-

leri paylaşmak amacıyla çeşitli etkinlikler

düzenlenmektedir. Bu sene, T.C. Ekonomi

Bakanlığı’nın da destekleri ile uluslarara-

sı platformda 27 – 28 Nisan 2017 tarih-

lerinde düzenlenen “Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı”nın konuk ülkeleri

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan olmuştur. Konuk ülkelerin teknik müşavirlik sektörün-

de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşla-

rından, kamu kurumlarından ve özel sek-

törden temsilcilerin katıldığı etkinlik birinci

gün, Ankara-Wyndham Otel’de Konferans,

ikinci gün olan 28 Nisan’da ise konukların

ve TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyelerinin

katılımları ile İstanbul-Avrasya Tüneli’ne bir

teknik gezi şeklinde organize edilmiştir.

Hazırlıklarına aylar öncesinden başlanan

Konferansa;

Azerbaycan’dan sivil toplumu temsilen

TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER TEKNİK MÜŞAVİRLİK FİRMALARI

İŞBİRLİĞİ KONFERANSI

Page 7: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

5

SAYI 41

“National Engineering Consultancy Society

of Azerbaijan” Birliği Başkanı Sayın İbrahim

Mammedzadeh ile “Azerbaycan Mimarlar

Birliği”nden Sayın Zaur Gurbanaliyev,

özel sektörü temsilen “SULACO Ltd

Consulting and Engineering Company”

firması Genel Müdürü Sayın Abbas Orujli,

kamu sektörünü temsilen “Fevkalade

Haller Nazırlığı (The Ministry of Emergency

Situations)”dan İnşaat Şubesi Başkanı

Sayın Latif Zeynalov, Direktör Yardımcısı

Sayın Azad Amrahov ve Ekspertiz

Komitesi Başkanı Sayın Asgar Hasanov

ile “Azerbaycan Demiryolları İdaresi”nden

Şube Müdürü Sayın Nariman Naghiyev;

Kazakistan’dan kamu sektörünü temsilen

“Kazakistan Yollar Komitesi” Başkan

Yardımcısı Sayın Satzhan Ablaliyev ile

uzman Sayın Kanat Utepbergenov, sivil

toplumu temsilen “KNAPEC-Kazakhstan

National Association of Professional

Engineers and Consultants” Birliği

Direktörü Sayın Zhandos Amanbayev ve

özel sektörü temsilen “LLP Zhol-Sapa”

firmasından Sayın Aibek Orynbekov;

Kırgızistan’dan “Kırgızistan Karayolları”

Genel Müdürü Sayın Melisbek Alıpsatarov,

özel sektörü temsilen “Kyrgyz TREC

International Ltd” firmasından Sayın Almaz

Turgunbayev ile “Kırgızdortransproject

Design-Surveying Institute” firmasından

Sayın Aliazov Zhanibek ve “Kırgızistan

Küçük Hidroelektrik Santraller Birliği”

Başkanı Sayın Elvira Borombaeva;

Özbekistan’dan da yol projelerinde yer

alan “LLC YOLINJINIRINGLOYIHA” firması

Genel Müdürü Sayın Murod Sattarov ile

“Global Business Services Ltd” firma

sahibi Sayın Komil Ruziev katılmışlardır.

Ülkemizden de inşaat sektörünün ilgili

paydaşları, Kamu Kurumlarından üst dü-

zey yetkililer ve özel sektör temsilcilerinin

yer aldığı, yoğun katılımla geçen etkinlik

başarı ile tamamlanmıştır. Konferansın ha-

zırlıklarında başta T.C. Ekonomi Bakanlığı

Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hiz-

metler Genel Müdürlüğü olmak üzere, ilgili

ülkelerdeki Ticaret Müşavirlerimizin, konuk

ülkelerin Türkiye Büyükelçiliklerinin, ve

Türk Konseyi’nin büyük katkıları olmuştur.

Açılış Konuşmaları

Konferans’ın açılışını TürkMMMB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Munis Özer ger-

çekleştirmiştir. Konuşmasına TürkMMMB’yi

tanıtarak başlayan Sayın Özer, dünyada

en fazla konuşulan dillerden olan Türk di-

lini kullanan, ortak tarih ve kültür birliğine

sahip olan Kafkasya’dan Balkanlara kadar

yayılmış ilgili ülkeler arasında, inşaat sek-

töründe ve inşaat sektörü özelinde Teknik

Müşavirlik hizmetlerinde yapılacak işbir-

liklerinin hem ülkelerin hem de bu geniş

bölgenin gelişimine büyük katkı sağlaya-

cağını vurgulamıştır. Bu işbirliğinde ortak

dil kullanımının oldukça önemli olduğunu

belirten Sayın Özer, Türk Dilini konuşan

ülkelerin Teknik Müşavirlik Sektörü tem-

silcilerinin, Cumhurbaşkanımız Sayın Re-

cep Tayyip Erdoğan tarafından ülkemizde

“Türk Dili Yılı” olarak ilan edilen 2017

yılında düzenlenen bu etkinlikle bir araya

gelmesinin de Konferansa büyük anlam

kattığını belirtmiştir.

Page 8: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

6

SAYI 41

Seda SEYHAN

Sayın Başkan daha sonra katılımcılara

Konferans programı ile ilgili bilgi vermiş,

Konferansın ilk bölümünde ilgili ülkelerde

gerçekleştirilen veya planlanan projele-

rin yetkililer tarafından sunulacağını daha

sonra da işbirliği olanaklarının belirlenmesi

için ortak eylem planlarının değerlendirile-

ceğini belirtmiştir. Ayrıca 28 Nisan tarihin-

de konuk katılımcılar ile birlikte Türkiye’de

yakın dönemde gerçekleştirilmiş önemli

projelerden biri olan ve Asya ile Avrupa’yı

birbirine bağlayan Avrasya Tüneli’ne bir

teknik gezi düzenleneceğini de bildiren

Sayın Başkan Konferansa katılan tüm ko-

nuk ülke temsilcilerine, Birliğimize her türlü

desteği sağlayan Ekonomi Bakanlığı’na,

Türk Konseyi’ne ve tüm katılımcılara teşek-

kürlerini iletmiş ve ilgili ülkeler arasında ilk

defa gerçekleştirilen bu organizasyonun

devam etmesini temenni ederek konuşma-

sını tamamlamıştır.

Sayın Özer’den sonra Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi adına proje di-

rektörü Sayın Azhan Mazhitov bir konuş-

ma yapmıştır. Sayın Mazhitov konuşmasın-

da, 2010 yılında kurulan ve ekonomi, ulaş-

tırma, turizm, bilim, eğitim, kültür, güm-

rük gibi birçok alanda faaliyet gösteren

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve

Türkiye’nin üye olduğu Türk Konseyi’nin

çalışmaları ve amaçları ile ilgili bazı bilgiler

vermiştir. İlgili ülkeler arasındaki ortak kö-

kenlerin, jeolojik, jeostratejik avantajların

işbirliği potansiyellerini artırdığını vurgula-

yan Sayın Mazhitov, Türk Konseyi’nin bu

işbirliklerinin kurulması ve güçlendirilmesi

için büyük çaba sarf ettiğini vurgulamış-

tır. Ülkeler arası işbirliğinin bir göstergesi

olarak son dönemde gündeme gelen üye

ülkelerden geçen merkezi ulaştırma ko-

ridoru ya da (Trans Hazar Koridoru) ile

2013 yılında Kazakistan, Azerbaycan ve

Gürcistan arasında imzalanan ve 2014

yılında da Türkiye’nin taraf olduğu ulus-

lararası kombine yük taşımacılığı projesi

olan Trans Hazar Uluslararası Ulaştır-ma Hattı Anlaşması hakkında bilgiler

vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi

Bakanlığı’na ve Birliğimize konuya yakla-

şımları nedeni ile de teşekkürlerini ileten

Mazhitov, Türk Konseyi olarak ilgili bütün

çalışmalarda yer almaktan memnuniyet

duyduklarını belirtmiştir.

Sayın Azhan Mazhitov’dan sonra kürsüye

konuşmasını yapmak üzere Kazakistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Sayın ABZAL SAPARBEKULY gelmiştir. Katılımı ile Kon-

feransı onurlandıran Sayın Büyükelçi ko-

nuşmasına öncelikle yeni atanmış olduğu

Büyükelçilik görevinde ilk katıldığı resmi

etkinliğin “Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik

Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı” ol-

masından büyük memnuniyet duyduğunu

belirterek başlamıştır. Yeni atanmış olduğu

Büyükelçilik görevinden önce beş sene

Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yap-

tığı Türk Konseyi (Türk Keneşi)’nde Türk

Dünyasıyla ilgili atılan ilk adımlara bizzat

tanık olduğunu belirten Sayın Büyükelçi,

siyasiler veya bakanların Türk dünyasındaki

gelişmeleri belli seviyelere çıkarabileceğini

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 9: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

7

SAYI 41

ancak asıl ilerlemenin ortak kültüre sahip

bu toplumlardaki iş adamları ve sivil toplum

kuruluşları arasındaki işbirliği ile olacağını

vurgulamıştır.

Kazakistan ve Türkiye’nin “Tek Dil, Tek

Duygu, Tek Din, Tek Adet” üzerinde bir-

leşen iki kardeş devlet olduğunu ve Bü-

yükelçilik olarak öncelikli çalışma konu-

larının Türkiye’nin Kazakistan’da yaptığı

yatırımlardaki düşüşün tekrar artırılması

olduğunu belirten Büyükelçi, yatırım için

Kazakistan’ın tercih edilmesi ile ilgili ola-

rak, Kazakistan’daki siyasi istikrardan, ka-

liteli iş gücünden, hızlı ilerlemeden, özel-

likle yol projelerinde yaşanan gelişimden,

Kazakistan’ın coğrafi avantajı sayesinde

180 milyonluk Rusya, Beyaz Rusya, Kırgı-

zistan ve diğer ülkelere vergisiz, gümrük-

süz ihracat yapılabilmesinden ve dünya-

nın en büyük pazarlarından Çin ile coğrafi

yakınlığından bahsetmiştir.

Bu avantajlı durumların ülkelerin gelişimi

için kullanılabilmesi amacıyla Türk Müşa-

vir Mühendisler ve Mimarlar Birliğinin yıllar

içerisinde edindiği tecrübe ve bilgi birikim-

lerini ortak kültüre sahip olduğu bu ülkeler

ile paylaşmasının önemli olduğunu vurgu-

layan Sayın Büyükelçi, tarihi bir toplantı

olarak nitelendirdiği ve somut sonuçlar

beklediğini belirttiği Konferans için Birliği-

mize ve Ekonomi Bakanlığına teşekkürleri-

ni ileterek konuşmasını tamamlamıştır.

Açılış konuşmaları bölümünün son konuş-

masını yapmak üzere Türk Teknik Müşa-

virlik firmalarının güçlenmesi konusunda

hiçbir zaman desteklerini esirgemeyen

Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel

Müdürü Sayın Uğur Öztürk kürsüde yer

almıştır. Konuşmasına TürkMMMB’ye te-

şekkür ederek başlayan Sayın Genel

Müdür, program kapsamında ülkeler ara-

sındaki mevcut ticari ilişkilerin daha da

kuvvetleneceğine ve işbirliği imkânlarının

artacağına inandığını belirtmiştir. Türk mü-

teahhitlik firmalarının 1972 yılında Libya ile

başlayan deneyimlerinin bugün 115 farklı

ülkede 342 milyar dolar değerinde 8950

proje ile devam ettiğini, Türk müteahhitlik

firmalarının dünyanın en prestijli yayınların-

dan olan ENR-Engineering News Record

2016 yılı listesinde 40 firma ile firma sayısı

itibariyle Çin’in ardından 2. sırada yer aldı-

ğını vurgulayan Sayın Öztürk, bu çapta bir

ilerleme için Mühendislik sektörünün de ol-

gunluk kazanmış olması gerektiğini belirt-

miştir. Türkiye’de son yıllarda gerçekleşti-

rilen büyük altyapı yatırımlarında en büyük

katkıyı sağlayan sektörlerden birinin teknik

müşavirlik sektörü olduğunu vurgulamış ve

Ekonomi Bakanlığı kayıtlarına göre Türk

Teknik Müşavirlik firmalarının yurtdışında

üstlendikleri proje sayısının bin beşyüze,

projelerin toplam bedelinin ise 2 milyar

dolar seviyesine yaklaştığını belirtmiştir. Bu

gelişimin devam ettirilmesi için Türk teknik

müşavirlik firmalarının deneyimlerini dost

ve kardeş ülkelerin hizmetine sunmasının

ortak kültüre sahip bu ülkeler için büyük

kazanımlar sağlayacağını vurgulamıştır.

Sayın Öztürk konuşmasını, Türk teknik

müşavirlik firmalarının yurtdışında kara-

yolu, demiryolu ve raylı sistemler, enerji

ve sulama altyapısı içme suyu ve atık su

şebekeleri ve her tür konut projesinde hiz-

met verebilecek birikime sahip olduklarını

vurgulayarak Bakanlık olarak ilgili ülkeler

arasında ve üçüncü ülkelerde ortaklıklar

şeklinde oluşturulacak işbirliği mekaniz-

malarının tesis edilmesini önemsediklerini

belirterek tamamlamıştır.

Açılış konuşmaları bölümünün sonunda

TürkMMMB Başkanı Sayın Munis Özer,

bölüm konuşmacılarına plaketlerini takdim

etmiştir.

Page 10: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

8

SAYI 41

Filiz PEHLİVAN

ü TürkMMMB Tanıtım Filmi, gerek Türk Müşavirlik Mühendislik sektö-rünün gerekse Birliğimizin sektöre katkılarını özetlemek açısından ilgi ile izlenmiştir.

ü T.C. Ekonomi Bakanlığı, Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hiz. Genel Müd. Daire Başkanı Çağrı Köseyener, “Türk Teknik Müşavirlik

Hizmetleri Sektörü” başlıklı konuşma-

sında öncelikle Türk Müteahhitlik Hiz-

metleri Sektörünün yıllara dayalı proje

sayısı, proje bedeli, kümülatif proje be-

deli ve ortalama proje bedeli verilerini

paylaştı. 115 ülkede 342 milyar dolar

tutarında 8949 projenin gerçekleştiril-

diğini aktardı. 2012 ve 2013 yıllarında

30 milyar dolara ulaşan proje bedelinin

son 3 yıldır düşüşe geçmesi, 2016 yı-

lında 12.5 milyar dolara kadar düşmesi

dünyanın içinde bulunduğu ekonomik

krizle açıklanabilirse de, türk müteah-

hitlerinin bu durumu değerlendirerek,

yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğini

de göstermekteydi. Çağrı Köseyener konuşmasında şu nok-

taların altını çizdi;

“İnşaat sektörüne ilişkin tüm öngörülerin,

doğrudan etkileşim içinde olduğu teknik

müşavirlik sektörünü de etkilemesi kaçınıl-

mazdır. Gerek inşaat piyasası hacmindeki

genel büyüme, gerek finansal ya da de-

mografik etkenler, gerekse dönemsel orga-

nizasyonlara yönelik yapılanma ihtiyaçlarıy-

la şekillenecek olan inşaat piyasası, teknik

müşavirlik hizmetlerini de yanında sürükle-

yecektir. Bu noktada teknik müşavirlik fir-

malarının inşaat sektörünün gereksinimleri

doğrultusunda kendi iş fırsatlarını oluştur-

ması en temel gelişim göstergesi olacaktır.

Türk Teknik Müşavirleri, 99 ülkede 1,8 mil-

yar dolar tutarında, 1.471 proje gerçekleş-

tirmiştir. Gerçekleştirilen projelerin bedeli

ise; 1.790.525.675 $ dır.

Ülkelerin Müşavirlik Sektörleri Tanıtımları

“Türk Dili Konuşan Ülkeler

Teknik Müşavirlik Firmaları

İşbirliği Konferansı”nın

açılış konuşmaları ardından,

ülkelerin müşavirlik

sektörlerinin tanıtıldığı bir

bölüm gerçekleşmiştir.

YURTDIŞINDA ÜSTLENİLEN PROJELER

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 11: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

9

SAYI 41

Uluslararası teknik müşavirlik hizmetleri

piyasasına baktığınızda görüyorsunuz ki;

istikrarsız iş yapısı, düşük giriş engelleri, re-

kabetçi piyasa; teknik müşavirler açısından

gelir kaybına neden olmakta. ENR En Bü-

yük 225 Uluslararası Tasarım Firması Listesi

(2016) son yıllarda teknik müşavirlik sektörü-

nün gelir düşüşünü gözler önüne sermekte.

Şöyle ki;

Uluslararası gelir

2014 70,85 milyar dolar

2015 65,43 milyar dolar %7,7 düşüşYerel gelir

2014 73,48 milyar dolar

2015 70,76 milyar dolar %3,7 düşüş

Piyasadaki küçülmenin; proje çeşitlendir-

me, birlikte hareket ve işbirliği ile aşılması

gerekiyor. Türk teknik müşavirlerinin ulus-

lararası teknik müşavirlik sektöründe daha

fazla pay sahibi olabilmesi mümkün, çün-

kü türk teknik müşavirlerinin artıları sözko-

nusu; üst düzey mesleki eğitimli çalışan-

lar, üst düzey teknik kapasite, uluslararası

standartlarda uygun maliyetli hizmet, farklı

pazarlarda, farklı iş kültürlerinde ve farklı

proje türlerinde edinilmiş bilgi ve tecrübe,

ihale yetkilisi kurumlar ve müteahhitler ile

iyi ticari ilişkiler, sözleşme süresine sadık

kalma, bu artılar arasında sayılabilir.

TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜNÜN

DENEYİMLERİ

Türk teknik müşavirlerinin en fazla yapı ve ulaşım sektörlerinde, proje yapımı ve yönetimi

ile mühendislik faaliyet alanlarında yer aldığını görüyoruz.

Azerbaycan Sel Önleme Projesi Mühendislik Danışmanlık Hizmetleri

Katar Lusail Şehri Tasarım Hizmetleri Projesi

Ekvator Ginesi Sipopo Kongre Merkezi (ENR 2013 En İyi Küresel Proje Ödülü)

Page 12: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

10

SAYI 41

Filiz PEHLİVAN

Kazakistan’da mühendislik hizmetlerinin

yoğunlaştığı ana alanları şu şekilde özet-

leyebiliriz;

-

mesi; Astana’yı büyük bölgeleriyle ka-

rayolları, demiryolları ve hava yollarıyla

güneş ışınları prensibine göre bağla-

tacak ulaşım ağının tamamlanması,

öncelikle ana karayolları projelerinin

hayata geçirilmesi gerekiyor.

-

tırma-komünikasyon, enerji ve konut

yapımı alanları için yapı malzemeleri,

ürün ve hizmetler ile ilgili taleplerin kar-

şılanması ihtiyacı var.

-

baztuz - Semey - Ust-Kamenogorsk ve

Semey - Aktorgay - Taldıkorgan - Alma-

tı istikametlerine yüksek gerilimli hatla-

rın yapılması gerekiyor.

Bu mühendislik alanlarında projeler sü-

rerken, bir yandan da çözümlememiz

gereken sorunlarımız mevcut. Personelin

sıklıkla değişmesi, içeriğin teknik denetim

bütçesine geçirilmesi, yerel mühendislerin

yabancı uzmanlar ile rekabet edebilme-

leri için niteliklerinin artırılması, Avrasya

Birliği’nin ortak piyasasının oluşturulması

nedeniyle yeni rekabet ortamına adapte

olabilmek gibi konularda çalışmamız ve

önlemler almamız gerekiyor.

KNAPİK, kurulduğu 2015 yılında FIDIC

üyesi olmuştur. Bugün itibariyle hem ülke-

mizin, hem yabancı mühendislik şirketleri

için FIDIC standartlarına göre seminerlerin

hazırlanması ve yapılması, KNAPİK Birliği-

nin ana hedeflerinden biridir. 2017 yılı bu

bağlamda bir çok olumlu gelişme sağla-

mıştır. Tarafımızca FIDIC’in önde gelen

uzmanları ile önemli çalışmalar yapılmış-

tır. İleride özellikle uluslararası seviyedeki

projeler konusunda büyük avantaj sağ-

layacak olan danışman ve mühendisler

arasında FIDIC bilgisi ile ilgili sertifikasyon

imkanı sağlanacaktır.

Kazakistan’da sertifika verilecek şekilde

FIDIC 1999 kontratları ile ilişkin eğitim ve

kursların yapılmasına dair aktif görüşme-

ler yapmaya devam etmekteyiz. Birliği-

miz, Kazakistan Cumhuriyeti’nde yerleşik

olan ve yerleşik olmayan yeni Katılımcı-

ların üyeliğine açıktır. FIDIC ile işbirliği,

Kazakistan’ın mühendislik alanı için iyi bir

imkandır.”

ü İkinci konuşmacı, Azerbaycan Ulusal Müşavir Mühendisler Birliği (NECSA) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Memmedzade, 1994 yılında,

Eski Sovyetler Birliği (fSU) ülkelerinin

ilk bağımsız müşavir mühendislik

firması ‘ASPI Inc.’ bünyesinde kurulan

birliklerinin tarihçesini aktararak başladığı

konuşmasında şu açıklamaları yaptı;

“NECSA bir sivil toplum kuruluşu olarak

üyeliği teşvik edici, teknolojik konularda

birikim sahibi, etkili iletişim özelliğine sa-

hip olup, genel perspektiftin yanı sıra de-

taylara da odaklanır. Uluslararası Finans

Kuruluşları ile yaptığı işbirlikleri NECSA’ya

önemli katkılar sağlamıştır. Yaratıcılığımız

ve iletişime verdiğimiz önem bizi farklı ve

rakipsiz kılmaktadır. Yaratıcı eleman kad-

romuz iş dünyasının eski liderleri, hükümet

ilişkilerinde uzman profesyoneller ve de-

neyimli mühendislerden oluşmaktadır.

NECSA; eğitimler düzenleyerek, kaynak

dokümanlar hazırlayarak ve bunları taki-

ben yapılan faaliyetlerle FIDIC sözleşme

uygulamalarına katkı sağlamaktadır. Ayrı-

ca stratejik planlama ve liderliği destekle-

me hizmetleri de sunmaktayız. Tüzük, po-

litika, prosedür ve mühendislik endüstrisi

kimliğinin desteklenmesi için gerekli diğer

tüm dokümanların hazırlanması ve gün-

cellenmesi konularında katkı ve denetim

uygulamaktayız.

Bakü’deki NECSA ofisi, yerel firmaların

profesyonel imajını geliştiren ve güçlen-

diren bir FIDIC uygulama merkezi haline

gelmiştir. Merkez ofisimiz vasıtasıyla oluş-

turduğumuz iletişim sistemi vasıtasıyla so-

rulara cevap verebilmekte, kurul ve komite

toplantıları düzenleyebilmekte, duyurula-

rımızı hazırlayıp gönderebilmekte, bütçe

yönetimini gerçekleştirmekte ve müşavir

mühendislik sektörünün tüm gereklerini

yerine getirebilmekteyiz.

NECSA, ortaklık için yerel firmalara yardım

eden ve yeni üyeleri cezbeden bir yakla-

şım sergilemektedir. Üyelerimize ilgilerini

çekecek konularda çeşitli yöntemlerle -

bültenler ve mesajlar ileterek, sosyal med-

ya üzerinden başarılarını kutlayarak, EPC

(Mühendislik - Satın/Alma - Yapım) projele-

ri ve teknik müşavirlik ihaleleri duyuruların-

dan onları haberdar ederek- her ortamda

ulaşmaya çalışıyoruz.

NECSA yerel firmaların ve bireylerin duy-

mak istediği bilgileri sağlamak için üyeler,

destekçiler, medya ve kamuoyu gibi mev-

cut olan her kanalı kullanmaktadır. NECSA

aktif olarak uluslararası profesyonel ve

akademik konferanslara katılmış, bünye-

sindeki uzmanlar önemli mesajlar ve so-

nuçların duyurulmasını sağlamıştır.

Uluslararası ve bölgesel işbirliğine önem

vermekteyiz. İslam Ülkeleri Danışmanlar

Federasyonu/FCIC, Dünya Bankası Gru-

bundaki Katılımcı Sulama Yönetimi/INPIM

Uluslararası İletişim Ağı, Küresel Su Ortak-

lığı/GWP, Uluslararası Proje Yönetimi Der-

neği/IPMA, Dünya Kaynakları Enstitüsü/

WRI, Küresel Inovasyon Değişim Progra-

mı, Amerikan Girişimcileri Enstitüsü /AEI,

gibi kurum ve proje işbirliklerimiz sözkonu-

sudur.

Teknik müşavirlik açısından ülkemizde öne

çıkan problemleri de şu şekilde özetleye-

biliriz; mühendislik konularında ortaklaşa

çözümler oluşturulması için hükümet ile

işbirliği eksikliği, iş piyasasında danışman

mühendislerin serbest çalışması ve karar

beyanı konularında mevzuat eksikliği, mü-

şavir mühendislik sektörünün gelişmesi

konusunda kurumsal yapılanma ortamının

yetersizliği, petrol fiyatlarındaki düşüşten

kaynaklanan ekonomik zorluklar.”

ü Bir sonraki konuşmacı, Kazakistan Profesyonel Mühendisler ve Mü-şavirler Birliği (KNAPİK) Direktörü Zhandos Amanbayev, Birlik yapıları

ile ilgili şu bilgileri verdi;

“Birliğimiz, 2015 yılında kurulmuştur ve her

yıl Birlik üyelerinin sayısı artmaktadır. Sa-

dece üyelerimizin sayısı artmıyor, bu artışla

birlikte potansiyelimiz de artmaya devam

ediyor, karayolları alanında yeni hedef ve

amaçlarımızı ortaya koyuyoruz.

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 13: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

11

SAYI 41

vardı. Bu kuruluşlar sadece projelendir-

me ve telif hakları denetimi olmak üzere

iki tane hizmet türü veriyorlardı. O zaman-

larda biz buna danışmanlık hizmeti bile

demiyorduk. Bu hizmetlerin ne olduğunu

sadece altyapı projeleri olan uluslararası

donörlerin gelmesiyle anlamaya başladık.

Bugün Kırgızistan’da Ulaştırma Bakanlığı

tarafından danışmanlık hizmetlerinin alımı,

uluslararası donörleri tarafından finanse

edilen projelerle sınırlı değil, devlet büt-

çesinden finanse edilen projeler için de

bu alımlar yapılıyor. Kırgız Cumhuriyeti

Hükümeti tarafından 2015-2016 yılların-

da kendi kaynaklarından 15 milyon ABD

doları tutarında yol yapım projesi finanse

edilmiştir. İnşaat denetim hizmetleri, Kırgız

danışmanlık şirketi tarafından sağlanmıştır.

Isık-Kul gölü çevre yolunun 104 km’lik bö-

lümünün inşaatı danışmanlık hizmetlerinin

verilmesi için yerli bir şirket dahil edilmiş-

tir. Üstelik Kırgız Cumhuriyeti Ulaştırma ve

Karayolları Bakanlığı 2008 yılından beri

karayollarının tamiratı ve bakımı için danış-

manların tutulmasına ilişkin uygulamalara

başlamıştır. Bütün bunlar devlet bütçesin-

den finanse ediliyor.

Benim görüşüme göre bugünlerde Kırgız

Danışmanlık şirketlerinin sonraki gelişme

aşaması uluslararası piyasaya açılması

ü Kırgızistan Krygyz TREC International, Genel Müdürü Almaz Turgunbayev,

Kırgızistan’ın yol yapım sektöründeki da-

nışmanlık hizmetlerinin gelişiminden, Ülke-

lerindeki, özellikle yük ve yolcu taşımacılığı-

na yönelik projelere olan ihtiyaçtan bahsetti.

Yol yapım sektöründe ciddi bir proje ağır-

lığına sahip olan Kırgızistan’da, yol yapım

sektörüne yönelik; fizibilite raporu, muhtelif

araştırmalar, projelendirme, maliyet değer-

lendirmesi, şartnamelerin hazırlanması,

ihale dokümantasyonu hazırlanması, pro-

jenin genel açıklamaları, inşaatın denetimi

konularında hizmet alımı açısından ciddi bir

iş potansiyeli olduğu bilgisini verdi. Almaz

Turgunbayev, şu detayları paylaştı;

“Kırgız Cumhuriyeti, dağlık bir ülkedir; yü-

zölçümünün %90’ından fazlası 1500 m’lik

rakımın üzerinde bulunmaktadır. Ülkede

deniz kıyısı yoktur. Kırgız Cumhuriyeti’nin

demiryolları bütün olan bir sistemi oluştur-

muyorlar. Kuzeyde Kazakistan demiryolları

ile bağlı olan başka çıkışı olmayan demir-

yolu ve güneyde Özbekistan demiryolu

ağının bir parçası olan demiryolu vardır.

Suda taşımacılık, Isık-Kul gölündeki bir

kaç küçük tekneden ibarettir. Hava taşıma-

cılık sistemi, üç uluslararası ve birkaç yerel

havalimanlarından oluşur. Görüleceği gibi;

karayolu taşımacılığı Kırgızistan’da baskın

gelmekte ve bütün yük ve yolcu taşımala-

rının %96’dan fazlasını sağlamaktadır. Bu

nedenle karayolları Kırgız Cumhuriyeti’nin

ekonomisinin çok önemli kısmını oluştur-

maktadır. Karayollarının kaliteli inşaatı, ba-

kımı ve tamiri hayati önem arz etmektedir.

Dolayısıyla fizibilite raporunun hazırlanma

aşamasından başlayarak işin kabulü aşa-

masına kadar, yani sürecin bütün aşama-

larında, bağımsız danışman ve mühendis-

lerin dahil edilmesi, kaliteli kara yollarına

sahip olunması olasılığını önemli ölçüde

arttıracaktır.

Eski Sovyet ülkelerinden gelen bütün ka-

tılımcıların bildiği bir takım sebeplerden

dolayı, mühendislik hizmetleri piyasasında

uzun süre sadece kamu proje kuruluşları

olmalıdır. Bizim için ilk olarak Türk Dili ko-

nuşan ülkelerin danışmanlık hizmetleri pi-

yasası olabilir. Dost ülkelerden başlamayı

çok isterdik. Lakin uluslararası donörleri

tarafından finanse edilmeyen, ülkelerin

iç kaynaklarından finanse edilen projeler

hakkında bilgi olmayışı bu bağlamda ge-

lişmelere yardımcı olmuyor.

Planlanan projeler hakkında bilgi sahibi

olmamız halinde bizler de ihalelere katıla-

biliriz ve şansımız olursa konferansın ka-

tılımcı ülkelerindeki yol yapım projelerine

katkıda bulunabiliriz. Bu da Kırgız şirket-

lerin profesyonel gelişmesine katkı sağla-

makla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda

bütün bölgenin mühendislik danışmanlı-

ğının gelişimine de katkı sağlayacaktır. Bu

konferansın en önemli amaçlarından biri

zaten budur.

Bu anlamda bu tür düzenli temaslar, bilgi

alışverişleri için bir platform olabilir. Bun-

ların nasıl gerçekleşebileceğini henüz bil-

miyorum, ama planlanan danışmanlık hiz-

metleri alımlarına ilişkin güncellenen ortak

elektronik veri bankasının oluşturulması

konusunu hep birlikte düşünmemizi teklif

ediyorum. Bu da konferansımızın ana he-

deflerine tam olarak ulaşmamıza yardımcı

olacaktır.”

Page 14: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

12

SAYI 41

Filiz PEHLİVAN

ü Programın bu bölümünün son

konuşmacısı ise; Özbekistan’dan Yolinjiniring Loyiha LLC, Genel Müdürü, Komil Ruziyev’di. Komil Ruziyev, şirketleri ve yaptıkları işlerle

ilgili şu bilgileri verdi;

“Şirketimiz, 2006 yılında kurulmuştur.

Şirketimiz tarafından verilen hizmetler:

Fizibilite raporlarının hazırlanması, detaylı

projelendirme, proje yönetimi ve inşaat de-

netimidir. Üye olduğumuz kuruluşlar; İslam

Ülkeleri Danışmanlar Federasyonu, Özbek

Danışman Mühendisleri Derneği, Özbe-

kistan Mimarlar Birliği’dir.

Şirketimizde projelerin bütün aşamaların-

da işlerin kaliteli bir şekilde yapılmasını

sağlayan yüksek tahsilli 50’den fazla uz-

man çalışıyor. Şirketin uzmanlarının orta-

lama yaşı 33’tür. Bu da şirketimizin büyük

potansiyele sahip olduğunu gösterir. Bazı

uzmanlarımızın yol yapım sektöründeki iş

tecrübeleri 35 yıldan fazladır. Uzmanları-

mızın bazıları, uzmanlıklarının artırılması

için Güney Kore, Çek Cumhuriyeti, Rusya,

Almanya, ABD ve diğer ülkeleri ziyaret et-

mişlerdir.

ü Özbekistan Global Business Ltd, Genel Müdürü Murod Sattarov, Öz-

bekistan mühendislik hizmetleri piya-

sasının özelliklerini anlattığı konuşma-

sında şu bilgilere yer verdi;

“Özbekistan 32 milyonluk nüfusu ile dün-

yada 41.sırada yer almaktadır. Gayrisa-

fi Yurtiçi Hasıla (GSYH): 303 milyar $’dır.

Tüm altyapının, özellikle ulaştırma, kamu

hizmetleri, telekomünikasyon tesisleri, su-

lama ve drenaj sistemleri vs. alanlarında

yoğun bir şekilde yenilenmesi, genişletil-

mesi ve modernizasyonu aşamasındadır.

Mühendislik hizmetleri açısından bakıl-

dığında; yerel mühendislik şirketlerinin

sayısı sınırlıdır, yerel mühendislik şirketleri-

nin sermayelendirme düzeyi düşüktür, ya-

bancı mühendislik şirketlerinin yerel ortak

olmadan katılımı mevzuat özelliklerinden

dolayı ciddi ölçüde sınırlandırılmıştır.

Özbekistan’da, proje teknik ve keşif dokü-

mantasyonun hazırlanması lisans gerektirir.

Fizibilite hesap ve raporları hazırlanması

özel lisans gerektirir. Mevzuatta cezai işlem-

lere kadar ciddi düzeyde sorumluluk ön-

görülmüştür. Düzenleyici yasalar projelerin

uygulaması için çok kısıtlı süreler belirler ve

sürelere uyma konusunda, nedenlere bak-

maksızın, müşterek mesuliyet öngörülür.

Murod Sattarov, müteahhitlik şirketleri pi-

yasasının özellikleri açısından da şu bilgi-

leri aktardı; “Yerel müteahhitlik şirketlerinin

sayısı çok sınırlıdır, sermayelendirme dü-

zeyi düşüktür. Yerel müteahhitlik şirketleri-

nin çoğu yetersiz ve zayıf iç kontrol ve pro-

je yönetimi sistemlerine sahiptir, kaliteli iş-

lerin sağlanması için danışman tarafından

çok sıkı teknik denetimi gerektirir. Sonuç

olarak; Özbekistan’da, piyasanın büyük-

lüğüne rağmen mühendislik şirketlerinin

sayısı ciddi ölçüde yetersizdir. Piyasaya

giriş, proje ve risk yönetim sistemlerinin ve

imkanlarının yaratılması, müteahhitlik şir-

ketlerinin sıkı teknik denetimi ile ilgili uzun

vadeli ve sermaye yoğun tedbirleri gerekti-

rir. Piyasaya giriş için, yetenekli yerel ortak

ile stratejik işbirliği yapmak gerekmektedir.

Kuruluşumuzdan bu yana, 11 yıl boyunca,

toplam 100’den fazla köprü ve yapıların,

1200 km’yi aşan karayollarının; inşaat,

rekonstrüksiyon ve tam onarım ile ilgili proje

ve keşif dokümantasyonlarının hazırlanması

ve denetimi yapılmıştır. Projelerimizden

bazıları arasında; 26 km uzunluğundaki

A-373 karayolu, toplam uzunluğu 161 km

olan Namangan Bölgesindeki karayollarının

onarımı ile ilgili proje, 50 km uzunluğundaki

A380 Guzar - Buhara - Nukus - Beyneu

karayolunun rekonstrüksiyonu ile ilgili

danışmanlık hizmetleri, Guzar - Çim-

Kukdala karayolunun 38-74 km’de

bulunan bölümün rekonstrüksiyonu ile ilgili

danışmanlık hizmetleri sayılabilir.”

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 15: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik
Page 16: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

İpek Yolu - Dostluk ve İşbirliği Yolu

14

SAYI 41

Demir İNÖZÜ

27 Nisan 2017 tarihinde Ankara’da

yapılan “Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Fir-

maları İşbirliği Konferansı”nın “Ülkele-rimizde Gerçekleştirilen ve Planlanan Önemli Projeler” konulu Birinci Panel’i, Konferans Organizasyon Komitesi Başka-

nı ve TürkMMMB Geçen Dönem Başkanı

Demir İnözü’nün moderatörlüğünde ger-

çekleştirildi. Panelde katılımcı ülkelerde

ulaşım altyapısının geliştirilmesi, su ve

toprak kaynaklarının sürdürülebilir yöneti-

mi ve üstyapı inşaatlarına yönelik planlar,

programlar ve gerçekleştirilen bazı önemli

projeler ele alındı.

hiptir. Yeni İpek Yolu Projesi, doğu ile batı

arasındaki mal ve hizmet taşımacılığının

güçlendirilmesini hedeflemektedir. Bu pro-

je kapsamında ulaşım altyapılarının geliş-

tirilmesi, karayolları, demiryolları, limanlar

ve havaalanlarının yapımı, mevcut tesisle-

rin rehabilitasyonu ve modernizasyonu için

çeşitli projeler gerçekleştirilmektedir. Hem

ulaştırma sektöründeki projelerin, hem de

zengin doğal kaynaklara sahip ülkelerimi-

zin enerji, su ve toprak kaynaklarının çev-

resel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik

ilkeleri doğrultusunda kullanılması ve yö-

netilmesi, insanlarımızın ve ülkelerimizin

geleceği açısından bizlere büyük sorum-

luluklar yüklemektedir.

Türk Dili konuşan ülkeler olarak tanımladı-

ğımız Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan,

Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye;

Orta Asya, Kafkaslar ve Anadolu’yu kap-

sayan bir coğrafyada yer almaktadır. Bu

coğrafyanın bir ucundan diğer ucuna uza-

nan ve bizleri birbirimize bağlayan tarihî

İpek Yolu sadece bir ticaret güzergahı de-

ğil aynı zamanda bu coğrafyanın insanla-

rının tarihsel, kültürel ve ortak değerlerinin

de paylaşıldığı bir dostluk yolu olmuştur.

Çin ile Avrupa arasında uzanan bir kuşak-

ta, dünyanın gelişmiş ekonomilerini birbiri-

ne bağlayan ticaret yollarının üzerinde yer

alan ülkelerimiz stratejik bir konuma sa-

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 17: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

15

SAYI 41

Panelin ilk konuşmacısı Kazakistan Yollar Komitesi Başkan Yardımcısı Satzhan Ablaliyev, yaptığı sunumda özetle şu ko-

nulara değindi:

“Kazakistan kapladığı alan bakımından

dünyanın 9. büyüklükteki ülkesidir. Bu

alan Batı Avrupa’ya eşittir. Çok zengin

petrol, gaz ve maden kaynaklarına sahip

olan Kazakistan’da karayolları ülkenin

ulaşım sistemi açısından büyük önem

taşımaktadır. CAREC (Central Asia Regi-

onal Economic Cooperation Program) ve

TRACECA (Transport Corridor Europa-

Caucasus-Asia) programları kapsamında

Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası,

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)

ve İslam Kalkınma Bankası finansmanıyla

Kazakistan’da doğu-batı ve kuzey-güney

yönlerinde çeşitli yol güzergahları geliştiril-

mektedir. Ulaşım altyapısının geliştirilmesi-

ne yönelik olarak Kazakistan Devlet Başka-

nı Nursultan Nazarbayev “Nurlu Yol” adında

bir program başlatmıştır. Bu program ülke-

nin ulaşım ve taşımacılık altyapısının ge-

liştirilmesini, karayolları ve demiryollarının

yapımını, endüstri ve turizm altyapısının

geliştirilmesini hedeflemekte, bu kapsamda

Batı Avrupa-Batı Çin koridoru (1800 km),

Merkez-Güney (Karaganda-Almatı arası,

688km) ve Merkez-Batı (Astana-Atırau-Ak-

tau arası, 1050km) güzergahlarının yapımı

ve iyileştirilmesi gerçekleştirilmektedir. Ayrı-

ca Kamu-Özel Sektör İşbirliği (PPP) Modeli

uygulanarak Almatı Çevre Yolu, Almatı-Çin

Sınırı yolu, Çimkent Şehri Çevre Yolu proje-

lerinin tamamlanması planlanmıştır. Tüm bu

projeler yerel bütçe ve uluslararası finans-

manla yabancı ve yerli firmaların işbirliğinde

gerçekleştirilmektedir. Bu projelerde Türk

teknik müşavirlik ve müteahhitlik firmaları

da yer almaktadır. Kazakistan’da tasarım

hizmetlerini lisans sahibi firmalar (genellik-

le yerli firmalar) yükümlenmektedir. Yakında

inşaat kontrolluk hizmetleri için de firmaların

lisans almaları koşulu getirilecektir. Bu konu

hizmet kalitesi açısından büyük önem taşı-

maktadır”.

Panel’in ikinci konuşmacısı Kırgızistan Karayolları Genel Müdürü Melisbek Alıpsatarov ülkesinde karayollarının duru-

muyla ilgili bilgiler verdi:

“Dağlık bir ülke olan Kırgızistan arazisinin

%90’dan fazlası 1500 m. kotunun

üzerindedir. Bu nedenle karayolu ulaşımı

ağırlıklıdır, tüm yolcu ve yük taşımacılığının

%97’si karayollarıyla sağlanmaktadır. Ülke

dağlık olduğu için yolların iklim koşullarına

uygun kalitede yapılması, bakım ve onarım

hizmetlerinin sürekliliği büyük önem

taşımaktadır. Bu nedenle teknik müşavirlik

ve yol yapım işlerinde kaliteli ve uluslararası

standartlara uygun hizmet alınmasına

dikkat edilmektedir. Başkent Bişkek’te ve

ülkenin güney kesimindeki Jalal-Abad ve

Page 18: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

16

SAYI 41

Demir İNÖZÜ

Oş kentlerinde uluslararası havalimanları

hizmet vermekte, ayrıca çeşitli kentlerde de

küçük yerel havalimanları bulunmaktadır.

En önemli karayolu güzergahları olarak

Bişkek-Oş (600 km), Oş kentinden Çin

sınırına bağlanan 160 km uzunlukta Oş-

İrkeştam yolu, yine Bişkek’ten güneye Çin

sınırına uzanan Bişkek-Narin-Torugart yolu

(540 km) sıralanabilir. Ayrıca batı yönünde

Bişkek-Taraz-Talas yolu, Issık Göl çevre

yolu ve Oş’tan batı yönünde Tacikistan

sınırına bağlanan Oş-İsfana yolu (390 km)

önemli karayolu ulaşım güzergahlarıdır. Tüm

bu yolların çeşitli kesimlerinde uluslararası

kuruluşların finans desteğiyle yapım ve

kontrolluk işleri ihale edilmektedir”.

Panel’deki üçüncü konuşmayı Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığı Devlet İnşaat Güvenliği Denetleme İdaresi Başkanı Asgar Hasanov yaptı.

Azerbaycan’da mimarlık ve inşaat mühen-

disliğinin çok eskilere dayanan tarihî kök-

lerinden söz eden Hasanov, halen tüm ül-

kede ve özellikle Baku’de modern çok katlı

konutlar, Baku’nun simgesi haline gelmiş

konferans ve kültür merkezleri, iş ve alış-

veriş merkezleri, hastaneler ve uluslararası

spor tesislerinin yapıldığını ve yapılmaya

devam edildiğini, bu projelerde dünyanın

en ünlü mimarları, mühendisleri ve şirket-

leri ile çalıştıklarını vurguladı. Ülkedeki tüm

inşaatların Devlet İnşaat Güvenliği Denet-

leme İdaresi tarafından yerine getirildiği-

ni; kadrolarında çok sayıda akademisyen

ve bilim insanlarının yer aldığını, Sovyet

döneminden kalan standartların yanı sıra

uluslararası standartlar ve en son geliş-

tirilen bilgisayar programlarını kullanarak

yapılan hesapları kontrol ettiklerini belirten

Hasanov, genç uzmanların yetiştirilmesine

önem verdiklerini söyledi. Eleman yetiştir-

mek için Türkiye’deki kuruluşlarla, üniver-

sitelerle, akademisyenlerle, mühendislerle

ve proje firmaları ile de işbirliği yaptıkları-

nı, bu amaçla Türkiye’de düzenlenen çe-

şitli etkinliklere katıldıklarını, Türkiye Bina

Deprem Yönetmeliği konusunda Türk uz-

manlarla görüşmeler yaptıklarını ve yönet-

meliğin bazı bölümlerini Azerbaycan’da

uygulamaya başladıklarını belirten

Hasanov, Kazakistan Denetleme Kurumu

ile de işbirliği yaptıklarını, Azerbaycan mü-

teahhitlerinin Kazakistan’da Hazar Denizi

kıyısında İpek Yolu ulaşım koridoru kapsa-

mında inşa edilen deniz limanı işinde yer

aldıklarını söyledi.

Dördüncü konuşmacı olan Azerbaycan Demiryolları İnovasyon - Araştırma ve Uygulama Şube Müdürü Nariman Naghiyev; Azerbaycan demiryolu hiz-

metlerinin geliştirilmesi, işletme ve ma-

liyet verimliliğinin artması, malî açıdan

sürdürülebilirliğin sağlanması ve rekabet

gücünün artması için uluslararası finans

kuruluşlarının da desteğiyle yaptıkları ça-

lışmaları anlattı. Azerbaycan demiryolu

trafiğinin önemli bölümünü taşıyan, Hazar

denizinden batıya uzanan, İpek Yolu ula-

şım koridoru ve transit kargo taşımacılığı

açısından büyük önemi olan Baku-Gürcis-

tan sınırı hattının geliştirilmesi ve hizmet

standardının yükseltilmesi için uygulanan

Demiryolları Yatırım Programı kapsamında

yürütülen modernizasyon, güzergah ve hat

iyileştirme çalışmalarından, elektrifikasyon

ve sinyalizasyon sisteminin yenilenmesi

ve yeni lokomotifler alınması konularından

söz etti. Ayrıca Kuzey-Güney yönünde

Rusya-Azerbaycan-İran demiryolu hattına

ilişkin çalışmaların da sürdüğünü belirt-

ti. Demiryolları idaresinin anonim şirkete

dönüştüğünü, idari yapılanmasının ona

göre yeniden düzenlendiğini, çeşitli eği-

tim programları uyguladıklarını belirtti. De-

miryolu ulaşımını geliştirme çalışmalarının

TRACECA ve CAREC programları doğrul-

tusunda sürdürüldüğünü vurgulayan Nag-

hiyev, sunumu sırasında Avrupa demir-

yolları ağının Avrasya bölgesiyle entegre

olması için yapılan çalışmaları ve demiryo-

lu modernizasyon çalışmalarını anlatan ve

ilgiyle izlenen bir filme de yer verdi.

Panel’deki beşinci konuşmacı Temelsu Uluslararası Mühendislik Hizmetleri A.Ş. Özbekistan Ülke Müdürü Sina Velioğlu, “Orta Asya’da Uluslararası Finans

Kuruluşlarının Desteğiyle Gerçekleştirilen

Sulama ve Drenaj Projeleri” konulu bir

sunum yaptı. Kazakistan, Özbekistan,

Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan’da

Temelsu firmasının yer aldığı çok sayıda

sulama projelerinde uluslararası proje

finansmanının, proje döngüsü aşamalarının

ve sınır aşan suların yönetiminin önemini

vurgulayan sunumunda Velioğlu, Aral

Denizi’nin kurtarılmasına yönelik olarak

gerçekleştirilen üç projeyi örnek olay

olarak özetlemiştir. Aral Denizi’nin su

düzeyi, kendisini besleyen Amuderya ve

Sirderya nehirlerinin sulama sahalarına

yönlendirilmesi ve aşırı su kullanımı sonucu

1960 yılından bu yana 16 metre azalmış,

Aral Denizi orijinal boyutunun 10%’una

gelmiştir. Bunun sonucunda, Aral Denizi;

Kuzey ve Güney Aral Denizi olarak ikiye

ayrılmış, iki bölüm arasında bağlantı

kalmamış, çok ciddi çevresel, ekonomik ve

sosyal sorunlar oluşmuştur. Aral Denizi’nin

kurtarılması amacıyla üç önemli proje

gerçekleştirilmiştir:

(i) Özbekistan’da Dünya Bankası (DB)

finansmanlı Drenaj Projesi (1996-2013)

kapsamında, Amuderya’nın sağ yakasında

tarımsal drenaj suyunu toplama, tuzdan

arıtma ve Aral Denizi’ne taşıma amacıyla

bir Kollektör inşa edilmiş, nehirde su

kalitesinde önemli bir iyileşme sağlanmıştır.

(ii) Kazakistan’da DB finansmanlı SYNAS

projesi kapsamında (2002-2007), Kuzey

Aral’a dökülen Sirderya nehrinin su taşıma

kapasitesi arttırılmış, Aral’ın iki bölümünü

ayıran 13 km uzunlukta bir sedde yapılarak

Kuzey Aral’daki su düzeyinin orijinal haline

yaklaşması sağlanmıştır.

(iii) Türkmenistan’da Amuderya nehrinden

yılda 12 milyar m3 su çeken 1100 km

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 19: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

17

SAYI 41

uzunluktaki kaplamasız Karakum Kanalı bu

suyun %30’unun çölde kaybolmasına neden

olmaktadır. Kanalın hidrolik işletmesinin,

üzerindeki kontrol yapıları ile sulama ve

drenaj sistemlerinin iyileştirilmesine hazırlık

amacıyla 1996-1998 yılları arasında DB

finansmanıyla bir proje geliştirilmiştir.

Panel’in son konuşmacısı Ural Mühen-dislik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve TürkMMMB Yönetim Kurulu üyesi Sü-reyya Ural, firmasının Azerbaycan’da

imzası bulunan projelere ilişkin olarak

“Azerbaycan’da Anıtsal Yapılar” konulu bir

sunum gerçekleştirdi ve Baku’nun simgesi

haline gelmiş bu önemli yapıları tanıttı. Proje

yönetimi, mühendislik ve tasarım, inşaat yö-

netimi ve denetleme, sözleşme yönetimi hiz-

metleri ve çeşitli teknik müşavirlik hizmetleri

sundukları bu yapıların arasında Azerbay-

can Merkez Bankası, Baku Kongre ve Kon-

ferans Merkezi, JW Marriot Hotel, Four Se-

asons Hotel, Inturist Hotel, Şahdağ Palace

Hotel, Şahdağ Park Chalet Hotel, Port Baku

Residences, Caspian Waterfront Eğlence

Merkezi, Port Baku Tower, Park Bulvar Mall,

28 May AVM, Baku White City Kentsel Dö-

nüşüm Projesi, White City Residences and

Offices, White City Twin Offices, White City

Fountain Square AVM, National Gymnasium

Arena gibi pek çok önemli yapı yer almak-

tadır. Ural Mühendislik bu projelerde dün-

yaca tanınmış ve uluslararası ödüller almış

tasarım firmaları ve Türkiye’nin önde gelen

mimarlık, mekanik, tesisat ve elektrik proje

firmaları ile çalışmıştır. Çeşitli uluslararası ve

yerel tasarım kodlarının kullanıldığı bu bi-

nalar tasarım ve yapım aşamalarında Azer-

baycan Devlet İnşaat Güvenliği Denetleme

İdaresi, Azerbaycan İnşaat ve Mimarlık Bi-

limsel Araştırma Enstitüsü ve S.E. Dadaşov

Bilimsel Araştırma, Proje ve İnşaat Malze-

meleri Enstitüsü tarafından denetlenerek

onaylanmış, bu kuruluşlardan danışmanlık

hizmetleri alınmıştır.

Bu paneldeki sunumlardan çıkarabile-ceğimiz sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

katma değeri yüksek, uluslararası öne-

me sahip çeşitli altyapı ve üstyapı pro-

jeleri gerçekleştirilmektedir.

-

kelerin yerel bütçe kaynaklarının yanı

sıra çeşitli uluslararası finans kuruluşla-

rının sağladığı finansman desteklerine

gereksinim vardır.

-

ma, planlama, tasarım, yapım, kont-

rolluk, işletme ve bakım dönemlerin-

de; her aşamada sosyal, çevresel ve

ekonomik sürdürülebilirlik kurallarına

uyulmasına özen gösterilmesi, yenilikçi

uygulamaların yaygınlaştırılması, işlet-

me sırasında izleme ve değerlendirme

çalışmalarının yapılması büyük önem

taşımaktadır.

firmaların yanı sıra, yerel bilgi ve de-

neyimlerden yararlanılması, yerel pay-

daşların, idarelerin ve yerel teknik mü-

şavirlik kuruluşlarının projelere katılımı

projelerin başarısında kilit rol oynamak-

tadır.

ihalelerinde kalite esaslı değerlendirme

yapılması esas olmalıdır.

hizmetleri için yeterli kalifikasyona ve

yetkinliğe sahip firmalar seçilmelidir.

-

metlerinin bedelleri gerçekçi olarak be-

lirlenmelidir.

yasal ve idari mevzuat, hizmet kalitesi-

nin yükseltilmesine yönelik olarak gün-

cellenmelidir.

ve ilgili idareleri, FIDIC kurallarının etkin

şekilde uygulanması için çeşitli semi-

nerler ve konferanslar düzenleyerek

tüm ilgili kuruluşları bilgilendirmeli ve

farkındalık oluşturmalıdır.

dostluk ilişkilerini ülkelerimizin kalkın-

masına yönelik ortaklıklar ve işbirlikle-

rine dönüştürmek, planlanan projelerin

başarıyla hayata geçirilmesi ve sürdü-

rülebilirliği için büyük önem taşımakta-

dır. Geleceğimizi birlikte inşa etmeliyiz.

Page 20: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

Mega Projeler

18

SAYI 41

Sedef ERDOĞAN

27 Nisan 2017 tarihinde Ankara’da

yapılan “Türk Dili Konuşan Ül-keler Teknik Müşavirlik Firmala-

rı İş birliği Konferansı”nın “Ülkelerimizde Gerçekleştirilen ve Planlanan Önemli Projeler” konulu İkinci Panel, TürkMMMB

Başkan Yardımcısı Sedef Erdoğan’ın mo-

deratörlüğünde gerçekleştirildi. Panelde

beş konuşmacı yer aldı. Dünya Bankası

Grubunu ve aktivitelerini tanıtan ilk konuş-

macımızı takiben Kamu Özel Sektör Ortak-

lığı modelini değişik yönleriyle irdeleyen

ve Türkiye deneyimlerini aktaran iki ayrı

konuşmacı söz aldı. Dördüncü konuşmacı

Kırgızistan hidroelektrik potansiyeli ve bu-

rada gerçekleştirilebilecek özel yatırımlar

ile ilgili bilgi verdi ve son konuşmacı, böl-

ge ülkelerini birbirine bağlayan bir başka

mega projeyi tanıttı.

Panelin ilk konuşmacısı olan Dünya Ban-kası Türkiye ofisinden, Portfolyo ve Operasyonlar Sorumlusu Mustafa Uğur Alver, Dünya Bankası Grubu’nu pek çok yö-

nüyle tanıttı ve bazı önemli noktalarda bilgi

verdi. Grubun 1950’li yıllardaki ilk misyonu

ile zaman içinde ele aldığı konuların öncelik-

le kentsel alt yapı yatırımları olduğunu daha

sonra almışlı yıllarda tarım, yetmişli yıllarda

sağlık ve eğitim, seksenli yıllarda mali ve fi-

nans konuları, doksanlı yıllarda sosyal konu-

ların ve artık 2000’li yıllarda ise yönetişim ko-

nularının da Banka Grubu tarafından finanse

edilen geniş portföye katıldığını ve zaman

içinde değişen kalkınma pradigmasına nasıl

uyum gösterildiğini anlattı. Dünya Bankası

Grubunun Orta Gelir Grubundaki Ülke hü-

kümetleri ile IBRD (International Bank for

Reconstruction and Development) ve Düşük

Gelir Grubundaki Ülke hükümetleri ile IDA

(International Development Agency) ara-

cılığıyla ilişki kurduğu ve her iki finansman

modelinin de doğal olarak ülkelerin yapısına

göre farklı olduğu anlatıldı. Ayrıca özel sektör

ile tesis ettiği çalışmaları da IFC (International

Finance Corporation) ve MIGA (Multilateral

Investment Guarantee Agency) üzerinden

yürüttüğü bilgisini verdi. Bunun yanı sıra,

Banka Grubunda ICSID’ın da (Internati-

onal Center for Settlement of Investment

Disputes) varlığını ve hukuki alanda görev

yaptığını öğrendik.

“Halen bu grubun finans hacminin %14’ü Türk

dili konuşan ülkelerin bulunduğu “Avrupa ve

Orta Asya Bölgesi” dir, dolayısıyla bizler için

bu Banka Grubuyla çalışmak için önemli bir

iş potansiyeli mevcuttur. Halihazırda en çok

kredi anlaşmasının varıldığı ülkeler sırasıyla

Brezilya, Hindistan, Çin, Ukrayna, Romanya,

Filipinler, Fas Endonezya, Kolombiya ve

Tunus olmaktadır. Finansörlere baktığımızda

ise Banka Grubuna mali destek sunan

ülkelerin başında yine sırasıyla ABD,

Japonya, Çin, Almanya, Fransa ve İngiltere’yi

görüyoruz.

Dünya Bankası grubunun Türkiye ile olan

işbirliği 1947 yıllarına uzanıyor, 1988 yılında

kurulan ülke ofisinde bugün 40 çalışanı

mevcut. Şu anda yürürlükte bulunan “2012-

2016 Türkiye Ülke Stratejisi” program

kredileri; proje kredileri ve analitik çalışma ile

teknik yardım olarak 3 eksende yürütülüyor

ve kapsamında aşağıda verilen 2 finansman

aracı ile çalışılıyor:

Bütçe desteği: temel olarak rekabetçi-

lik, sosyal kalkınma ve kamu hizmetleri

alanlarındaki yapısal reformlar için kul-

lanılıyor.

Yatırım finansmanı: temel olarak enerji,

özel sektör geliştirme, kentsel gelişim, alt

yapı, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve

afet yönetimi için kullanılıyor.

Ayrıca, KOBİ, yenilenebilir enerji, enerji

verimliliği ve ihracat finansmanı alanlarında

Özel Sektör Finansmanı Aracılık Kredileri de kullanılıyor.

Bundan sonra katılımcılara “İş Fırsat-

ları” hakkında bilgiler verdi. Öncelikle

www.worldbank.org sitesinden ulaşılabile-

cek bilgileri aktardı. Daha sonra bütçesi 50

milyon ABD ve üzerinde olan önemli işlerin

listesini sundu ve ihale yöntemlerine ait do-

kümanların/yöntemlerin bulunduğu adresleri

verdi. Yeni ihalelerin nasıl takip edilebilece-

ğini anlattı ve “teklif sahibinin rolüne” ilişkin

önemli bazı ipuçlarını ve Banka Grubu ile

olan olası iletişimi katılımcılar ile paylaştı.

Günümüzde halen, hem Türk Dili Konuşan

Ülkelerin bulunduğu coğrafyada hem de

dünyanın hemen her bölgesinde, başta

halkın temel ve insani hakkı olan temiz içme

suyu temini ve diğer kentsel ve çevresel alt

yapı projeleri hem ulaşım projeleri hem de

tarım gibi diğer önemli kalkınma alt yapısı

yatırım ihtiyaçlarında, uzun vadeli kredi temini

denince akla gelen en önemli uluslararası

kurum Dünya Bankasıdır. Dünya Bankası

kredi temininde şart koştuğu uygulama

esaslarıyla da diğer bütün uluslararası

finans kurumlarına ve pek çok ülkenin yerel

hizmet alım yöntemlerinin oluşturulmasında

da örnek teşkil etmiştir. Dünya Bankasının

kalite ve fiyat bazlı müşavir seçimi ve

uygulanmasını şart koştuğu sözleşme

modelleri ile tarafları adilane bir zeminde bir

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 21: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

19

SAYI 41

araya getirmesi çok önemlidir. Bu sebeple

biz müşavirlerin kendi ülkelerimiz dışında

daha az bilgili olduğumuz coğrafyalarda

en çok talip olduğumuz ve tercih ettiğimiz

hizmetler Dünya Bankası ve bunun gibi

kurumların finanse ettiği hizmet alım işleri

olmaktadır. Ayrıca bu banka “know how”

transferi ve uluslararası deneyimin, yerel

deneyimle bir arada sunulmasına verdiği

destek de önemli ve doğrudur.”

İkinci konuşmacı konuğumuz Dolsar Firmasından Cem Aker, dünyada hızla

yayılan Kamu Özel Sektör Ortaklığı Proje-

leri (PPP, Public Private Partnership) konu-

sunda Türkiye’nin deneyimlerini aktardı.

“Kamu Özel Sektör Ortaklığı Projeleri,

bilindiği üzere, Kamunun klasik yollarla inşa

edip işlettiği tesisler ile, tümüyle özel sektör

aracılığıyla inşa edilip işletilen modeller

arasında kalan ve her ikisinin katılımını

içeren her türlü mal ve hizmet sağlama

modeli olarak ortaya çıkmıştır. Bu modeller

projelerin niteliğine, tarafların katılım

şekline ve risk paylaşımlarına göre değişim

göstermektedir.

Bu modelin klasik modellere göre kendi

içindeki zorlukları; gerekli hukuki alt

yapının hazır edilmesi, klasik yöntemler

dışındaki ihale süreçlerinin tanımlanması

ve yerleşmesi, güçlü ve hevesli bir özel

sektörün varlığı, projelerin niteliğine göre

finansman bulma zorlukları, ülkenin siyasi ve

ekonomik yapısının istikrar içinde bulunması

olarak sayabiliriz.

Türkiye bu model ile günümüze kadar

enerji (hidroelektrik, termik, rüzgâr/güneş

santralları), ulaşım (havalimanı, limanlar,

otoyollar, köprüler) ve sağlık (şehir

hastaneleri) alanlarında önemli tesisler

vücuda getirdi ve işletiyor.”

Cem Aker seçtiği önemli proje örneklerini

tanıttı ve yatırım sürecinde karşılaşılan

zorluklara değindi. Bunlar enerji alanında;

Boyabat Barajı ve HES (195 m yüksekliğinde

beton ağırlık baraj, 528 MW kurulu güç,

yatırım bedeli 1.2 Milyar $), Beyhan 1

Barajı ve HES (97 m yüksekliğinde silindir

ile sıkıştırılmış beton gövdeli baraj, 691

MW kurulu güç, yatırım bedeli 650 milyon

$), ulaşım alanında; Gebze-Orhangazi-

İzmir Otoyolu (433 km otoyol, 3.1 km

asma köprü, 6.3 milyar $ yatırım bedeli);

İstanbul Yeni Havalimanı (nihai kapasite

yıllık 150 milyon yolcu kapasitesi, yatırım

bedeli nihai kapasite 22 milyar $), sağlık

alanında; Isparta Şehir Hastanesi (755 yatak

kapasiteli, yatırım bedeli 300 milyon $) idi.

Hem teknolojik boyut olarak hem de yatırım

bedeli büyüklüğü olarak dünyanın sayılı

tesisleri arasına girmiş bu tesisler hepimizin

yüz akıdır.

Panelimizin üçüncü konuşmacısı Yüksel Proje’den İrfan Ünal olmuştur. Kendisi Kamu

Özel Sektör Ortaklığı olarak modellenmiş

mega projelerde teknik müşavirliğin rolüne

ilişkin bir sunum yapmıştır.

İrfan Ünal öncelikle Türkiye’de uygulanan

Kamu Özel Sektör Ortaklığı Projelerinin,

değişik tiplerini izah etti. Bunlar, yatırımların

toplamının %63’ünü teşkil eden Yap İşlet

Devret (YİD), %3’e denk gelen Yap İşlet (Yİ),

%9’una eşdeğer Yap Kirala Devret (YKD)

ve %25’ine karşılık olan İşletme Hakkı Devri

(İHD) tipleri olmaktadır.

İrfan Ünal, bir Kamu Özel Sektör Ortaklığı

Projesinin hayata geçmesi için gereken

adımları izah ettikten sonra bazı önemli ve

büyük otoyol ve köprü yatırımları konusunda

bilgilendirme yapmıştır. Bunlar arasında

Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu (433 km

otoyol, 3.1 km asma köprü, 6.3 milyar $

yatırım bedeli), Kuzey Marmara Otoyolu ve

Yavuz Sultan Selim Boğaz Geçiş Köprüsü

(95 km Avrupa tarafı otoyol,169 km Asya

tarafı otoyol ve 2.2 km asma köprü, yatırım

bedeli toplam 4.1 milyar $), Kınalı-Tekirdağ-

Çanakkale Otoyolu ve Çanakkale Boğaz

Geçiş Köprüsü (101 km otoyol ve 3.6 km

köprü toplam yatırım bedeli 2.7 milyar $),

Menemen- Aliağa-Çandarlı Otoyolu (76 km

otoyol yatırım bedeli 394 milyon $), Ankara-

Niğde Otoyolu (330 km otoyol toplam yatırım

bedeli 1.1 milyar $) yer almıştır. Ayrıca

2023 yılı için hükümetin hedefinde olan ve

YİD olarak hayata geçirilmesi planlanan

1.ve 2. Grup Türkiye çapındaki otoyolların

güzergahları ve listesi de kendisi tarafından

verilmiştir.

Daha sonra Kamu Özel Sektör Ortaklığı Pro-

jesinin hayata geçmesi sırasında paydaş-

lar olan İdare (ilgili kamu kuruluşu), Görevli

Şirket (yapım ve işletme taahhüdünü yapan

özel sektör kuruluşu/ortaklığı) ve Bağım-

sız Teknik Müşavirin (firma/firmalar grubu)

görev kapsamlarını irdelemiştir. Teknik Mü-

şavirin görevleri arasında toplam kalitenin

güvence altına alınmasına katkı vermek, iş

sağlığı ve güvenliği ile çevre koruma konu-

larını yakından takip etmek, tüm şartname-

lere uygunluk konularını denetlemek, zaman

ve maliyet kayıtlarını tutmak ve raporlamak,

karmaşık konularda ve gerekmesi durumun-

da yurt dışı uzmanlık temin ederek İdare’ye

teknik destek sağlamak, proje değişiklikleri-

nin uygunluğunu izlemek olarak sayabiliriz.

Buradan da Kamu Özel Sektör Ortaklığı Pro-

jelerinde de klasik yöntemlerle hayata geçi-

rilen tesislerde olduğu gibi teknik müşavirin

yatırıma ve paydaşlara olan katkıları açıkça

ortaya konulmuştur. Ayrıca bu tip çok özellikli

tesislerin vücuda gelmesinde Türk mühen-

dislik sektörüne önemli deneyimlerin kazan-

dırılması da mümkün olmaktadır. Dolayısıyla

bu yatırımlarda da mutlaka teknik müşavir

bulundurmak önemli olmaktadır.

Page 22: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

20

SAYI 41

Sedef ERDOĞAN

Panel in dördüncü konuşmacısı

Kırgızistan’dan gelen konuğumuz Elmira Borombayeva olmuştur. Kendisi Kırgız

Cumhuriyeti’nde küçük hidroelektrik sant-

ralların (Mikro HES) geliştirilmesine yönelik

Kamu Özel Sektör Ortaklığı planlamala-

rıyla ilgili bir sunum yapmıştır. Halihazırda

toplam 45 MV kurulu güce sahip 13 adet

mikro HES işletilmekte olduğunu bunlar dı-

şında potansiyel olarak 48 alanda hızlıca

hayata geçirilebilecek toplam 205 MV ku-

rulu güç potansiyeli olduğunu aktarmıştır.

Kendisi bazı bölgelerdeki enerji eksikliğini

gidermenin en hızlı ve ekonomik yolu oldu-

ğunu ve acil ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Kırgızistan’da yenilenebilir enerji kaynak-

larına dair kanunun yatırımcılara getirdiği

avantajlar şunlar olmaktadır:

-

nan donanımın elektrik şebekelerine

garanti kapsamında bağlanma hakkı;

şirketlerinde garanti kapsamında satın

alınma hakkı;

göre sınıflandırılan yükseltme katsayıla-

rı kullanarak ülkede çapında belirlenen

azami tarife tutarındaki sabit elektrik ta-

rifeleri;

-

nağı kullanan donanımın işletmeye

alındığı günden itibaren 8 yıllık süreye

kadar geçerli olması;

-

nımına ilişkin faaliyetler için lisans alın-

masının kaldırılmasıdır.

Elmira Borombayeva, sırasıyla ÇUY,

ISSIK-KUL, TALAS, NARIN, OS, CALAL-ABAD ve

BATKEN bölgelerinde yer alan tüm potansi-

yel Micro HES yatırım projelerinin listelerini

vererek Türk yatırımcıları ve teknik müşavir-

leri bu projelerde yer almaya davet ederek

konuşmasını tamamladı.

Panelin son konuşmacı konuğu, Su-Yapı Firmasından Cevdet Gökyay olmuş-

tur. Kendisi, ilk etapta Azeri doğal gazını,

daha sonraki aşamalarda da ilave olarak

Türkmen doğal gazını, Türkiye üzerinden

Avrupa’ya taşıyacak olan TANAP (Trans

Anatolian Natural Gas Pipeline) Doğal

Gaz Boru Hattı Projesini ve burada yer

alan müşavirlik hizmetlerini tanıtmıştır.

TANAP Projesinin amacı Hazar Deni-

zi’ndeki Deniz 2 Gaz ve Hazar Denizi’nin

güneyindeki diğer sahalarda üretilen do-

ğal gazın ve Türkmen gazının öncelikle

Türkiye’ye, ardından Avrupa’ya taşınma-

sıdır. TANAP, Azerbaycan ve Gürcistan

arasında yer alan Güney Kafkasya Boru

Hattı (SCP) ve Yunanistan-Arnavutluk-İtal-

ya arasında yer alan Trans-Adriyatik Boru

Hattı (TAP) ile birleşerek ve orta bölümünü

oluşturarak Güney Doğal Gaz Koridorunu

oluşturmaktadır. “TANAP Doğalgaz İletim

A.Ş” ise Projenin tasarımını, inşasını ve iş-

letmesini tamamlamak üzere kurulmuş ve

yetkilendirilmiştir. Tesisin temel atma töreni

Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Cum-

hurbaşkanlarının katılımı ile 17 Mart 2015

tarihinde gerçekleştirilmiştir, halen inşaatı

devam etmektedir.

1850 km uzunluğundaki boru hattı, Gürcis-

tan sınırında, SCP boru hattından alacağı

gazı Ardahan’dan başlayarak, 20 il sınırı

içinden Türkiye’yi doğu batı yönünde boy-

dan boya geçerek Edirne’de Yunanistan

sınırına ulaşacak ve TAP boru hattına bağ-

lanarak iletecektir. Yaklaşık 8.5 Milyar $’ a

tamamlanması beklenilen yatırımın sahip-

leri %58 Azerbaycan’ın milli petrol ve gaz

şirketi Socar, %30 Botaş ve %12 British

Petroleum (BP) dir. Hat ilk aşamada 6 mil-

yar m3 doğal gazı Haziran 2018 tarihinde

Türkiye Botaş şebekesine verecek, ikinci

aşamada ise Haziran 2019 tarihinde ilave

10 milyar m3 lük bölümü Yunanistan sınırın-

da TAP boru hattına iletecek şekilde inşa-

atlar devam etmektedir. Boru imalatlarının

%80 i (yaklaşık 1450 km 56 inç, 400 km 48

inç) Türk fabrikalarında yapılmış bulunan

hattının bölümlere ayrılarak sürmekte olan

inşaatının tümünde de yerli müteahhitlik

firmaları görev almaktadır. Teknik müşa-

virliğinde ve proje yönetiminde ise İngiliz

Worley Parsons ve Su-Yapı Mühendislik ve

Müşavirlik firmaları görev yapmaktadır.

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 23: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

21

SAYI 41

Bu Mega Projenin ülkemize katkıları şöyle

özetlenebilir;

-

yacının karşılanması,

-

tik katkılar,

ve iş birliği ile bölgesel iş birliği imkan-

larının artması,

azalma,

yeni iş imkanlarının oluşması,

(boru hattının yapımında kullanılacak

toplam 1,3 milyon ton çelik borunun

%80’ninin yerli firmalar tarafından kar-

şılanmaktadır),

iş imkanlarının oluşması; 15.000 kişiden

fazla kişiye doğrudan ya da dolaylı iş

imkânı sağlanması,

Boru hattı işletme ve taşımacılık gelirleri,

-

minin (know-how) ülkemize katkıları,

-

tiği bölgelere yönelik projeler ve hibe

desteği ile bölgesel kalkınmaya katkı.

Bu sunum ve takip eden soru cevap bölü-

mü ile panel tamamlanmıştır. Tüm konuş-

macıların sunumları TMMMB resmî sitesin-

de mevcuttur ve incelenebilir.

Bu panelde özet olarak aşağıdaki konu-lar tespit edilmiştir;

-

cekleri iş olanakları için en önemli finan-

sör konumunda olan Dünya Bankasının

çalışma yöntemleri ve güncel finans

hacimleri hakkında bilgi edinilmiştir. Fir-

maların verilen adresleri ve oradaki bil-

gileri incelemeleri yurt dışı iş geliştirme

faaliyetleri bakımından önemlidir.

-

lanan Kamu ve Özel Sektör Ortaklığı

Projeleri hakkında geniş bilgiler veril-

miştir. Yabancı konuklarımız açısından

Türkiye’de bu yöntemler ile vücuda

gelen pek çok mega projeyi de tanıma

ve Türk inşaat, mühendislik sektörünün

gücünü anlamak açısından önemli bir

fırsat olmuştur. Dolayısıyla kendi ülke-

lerinde pek çok yatırım için hem bizim

firmalarımızı görevlendirmekte veya

ortaklık yapmakta daha istekli olacak-

lardır hem de bizim bu model ile yaşa-

dığımız ve geliştirdiğimiz tecrübelerden

faydalanabileceklerdir.

-

ları, müteahhit firmaları ve müşavirlik

firmaları bakımından Kırgızistan’ın hid-

roelektrik potansiyeli ve yatırımcı arayı-

şında olan Mikro HES sektörünü daha

yakından tanınma fırsatı bulunmuştur.

Bu kardeş ülke ile çalışılabilecek önemli

bir iş alanı mevcuttur.

-

lımcılara Azerbaycan, Türkmenistan ve

Gürcistan’ı birbirine bir yatırım ve tica-

ret ortaklığı ile bağlayacak teknik, mali,

sosyal ve jeopolitik önemi ile öne çıkan

bir başka mega projeyi tanıtma fırsatı

bulunmuştur. Bunun gibi pek çok ülke-

yi birbirine bağlayacak projeler ile hem

bu ülkelerin ekonomik gelişmesine hem

bölge barışına ve bölgesel işbirliği ile

halkların birbirine yakınlaşmasına hiz-

met edecek yeni projeler için de örnek

teşkil edeceği katılımcılar tarafından bir

kez daha tespit edilmiştir.

Page 24: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

İstanbul Avrasya Tüneli Teknik Gezisi ve

Kapanış Akşam Yemeği

Türk Müşavir Mühendisler ve Mimar-lar Birliği’nce, 27 Nisan 2017, Per-şembe tam gün olarak düzenlenen

“Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşa-

virlik Firmaları İşbirliği Konferansı”nın ar-

dından, Birlik Yönetim Kurulu Üyeleri ve

yabancı konuklar, ülkemizde son yıllarda

gerçekleştirilen önemli projelerden birini

görmek ve yapımcı, işletmeci kuruluş-

lardan proje hakkında bilgi almak üzere

28 Nisan sabahı İstanbul’a gelmişlerdir.

Atatürk Havalimanı’ndan doğrudan otel-

lerine geçen heyet kısa bir dinlenmenin

ardından, geçtiğimiz yılbaşı hizmete

açılan Avrasya Tünelini Avrupa-Asya yö-

nünde araçla geçerek Avrasya Tüneli İş-

letme İnşaat ve Yatırım A.Ş.’nin Anadolu

yakası, D-100 Otoyolu bağlantı ağzında-

ki İşletme ve Bakım Merkezine ulaşmıştır.

Burada heyete, yeni hazırlanan Avrasya

Tüneli Müzesi gezdirilmiş, Boğaziçi’ni

suyun altından geçen ve insan yaratı-

cılığı ve çabasının ürünü olan tünelin

hikayesi ve baş döndüren inşaat süre-

ci, son teknoloji anlatım teknikleriyle zi-

yaretçilere sunulmuştur. Küratörlüğü ve

tasarımı Mimar Sanja Jurca Avcı ve Avcı

Architecture tarafından yapılan Avrasya

Tüneli Müzesi’nde, tünel hakkında fikir

sahibi olmak istendiğinde akla gelecek

dört temel soruyu yanıtlama kaygısıyla

yola çıkılmış. İki kıta arasındaki hızlı ula-

şıma neden ihtiyaç duyulduğu, tünelin

nasıl inşa edildiği, içinde bulunduğu-

muz çağın sağladığı tünel inşa teknik-

leri ve inşayı mümkün kılan makinaların

nelerden, kalifiye insan gücünün kim-

lerden oluştuğuna yönelik sorular müze

sunumunun ana temasını oluşturmuştur.

TM Dergisi olarak okuyucularımızı, tünel

inşasındaki yeni teknolojileri merak edi-

yorlarsa ve benzersiz bir deneyim yaşa-

mak istiyorlarsa, Avrasya Tüneli Müzesi-

ni görmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz.

Avrasya Tüneli Müzesi, Tünelin Anadolu

yakası girişindeki İşletme ve Bakım Bina-

sı içerisinde yer alıyor.

GMW Mimarlık, Yapı Merkezi liderliğin-deki “Yap - İşlet - Devret” konsorsiyumu tarafından; tünel iç mekanı, portallar, her iki kıtadaki servis binaları ve Asya kıtasında yer alan Tünel Operasyon ve Kontrol Binası’nın tasarım ve uygulama-ları için seçilmiş. Projenin tüm binaları, alışılagelmiş tünel servis binalarının ak-sine yer kotunun üzerine de çıkacak şe-kilde tasarlanmış. Avrasya Tüneli servis binaları, gerek içerdikleri fonksiyonları dışa yansıtmalarıyla, gerekse çevrelerine duyarlı tasarımlarıyla kendi çevrelerinde birer odak noktası oluşturuyor.

İnşaat sürecinde görev almış, yapıyı çok iyi tanıması sebebi ile işletmesinde gö-rev alan inşaat mühendisi Sayın Kaan KAPTAN tarafından Azeri, Kırgız, Kazak ve Özbek konuklara, İşletme ve Bakım Binasının toplantı salonunda, multivizyon eşliğinde Avrasya Tüneli tanıtılmıştır.

Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ. kısaca ATAŞ, 2009 yılında, yapının finansmanı, inşaatı ve 25 yıl süre ile iş-letmesini üstlenmek üzere Türkiye’den Yapı Merkezi ve Güney Kore’den SK E&C firmalarının bir araya gelmeleri ile kurulmuş. TC. Ulaştırma Bakanlığı, Alt-yapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce gö-revlendirilen ATAŞ, tünel inşaatını plan-lanandan 8 ay erken bitirerek, 47 ayda tamamlamış, 29 yıllık imtiyaz süresinin kalan 25 yılı boyunca Avrasya Tüneli’nin bakım ve işletme hakkını elde etmiştir.

Tam kapasite ile çalışması durumunda, tünelin çift yönlü olarak toplam günde 120.000 araç geçişine imkân sağlayabi-leceği bildirilmiştir.

Projenin yatırım tutarı 1.246.000.000 Amerikan Doları mertebesinde olup, bu-nun %23’ü yatırımcı kuruluş ATAŞ’ın öz-kaynaklarından, geriye kalan 960 milyon doları ise içerisinde Avrupa Yatırım Ban-kası, Kore Eximbank ve Koreli Sigorta Kuruluşları gibi yabancı finans kuruluş-larının yanında, yerli bankaların bir ara-ya gelmeleri ile temin edilen finansman kredilerinden karşılanmıştır.

İstanbul’un Avrupa ve Asya Yakalarını karayoluyla bağlayan Avrasya Tüneli Projesi; İstanbul Boğazı’nı deniz taba-nının altından geçen 5,4 km uzunluğun-daki iki katlı tüneli de kapsayan toplam 14,6 km’lik bir güzergâhta, Kazlıçeşme ile Göztepe arasında inşa edilmiş. Trafi-ğin çok yoğun olduğu güzergâhta yolcu-luk süresini 100 dakikadan 15 dakikaya kadar indiriyor. Proje için özel olarak üre-tilen ve İstanbul Boğazı’nın altında 3.344 metrelik güzergâhı kazarak ilerleyen Tünel Açma Makinesi ile iki kıta, deniz tabanı al-tında birleştirilmiş. Tünel kazı çalışmaları 19 Nisan 2014 tarihinde Asya kıtasında-ki Haydarpaşa Şantiyesinde başlamış. Avrupa Yakası, Boğaz Geçişi ve Anado-lu Yakası olarak üç ana bölümden olu-şan Avrasya Tüneli Projesi’nin en önemli aşamasını 3,4 kilometre uzunluğundaki

22

SAYI 41

Cemal KARAOĞLUTürk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

Page 25: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

Boğaz Geçişi oluşturuyor. Proje için özel olarak geliştirilen Tünel Açma Makinesi (Tunnel Boring Machine/TBM) deniz taba-nının altında günde 8-10 metre ilerleyerek, bu 3.344 metrelik kazıyı tamamlamış. Bu projede kullanılan TBM, tünel açma ma-kineleri içinde 33,3 kW/m2’lik kesici kafa gücü ile dünyada 1. sırada; 12 bar’lık ta-sarım basıncı ile 2. sırada ve 13,7 m kazı çapı ile 6. sırada yer almaktaymış. Proje güzergâhı üzerinde hem deniz çökelleri hem de değişik basınç dayanımlarındaki kaya birimleri (Trakya Formasyonu) ile kar-şılaşılmış. Bütün bu özelliklerinden ötürü Avrasya Tüneli Projesi, teknik özellikleri bakımından dünyanın sayılı ve ender mü-hendislik projelerinden biri olarak değer-lendiriliyor.

Tünel Açma Makinasının ilerleyişine para-lel olarak, gene TBM makinası tarafından yerleştirilen, tünel dış çeper basıncına dayanan, sızdırmazlığı temin eden ve her birinde kilit segman dahil toplam 9 seg-manı bulunan bilezikteler (ring) sayesinde tünelin mukavemeti sağlanmış. Toplam 1.672 bilezikten oluşan tünelde, olası büyük bir depreme karşı tünelin dayanık-lılığını artırmak amacıyla iki ayrı noktada sismik bilezik monte edilmiş. Özel olarak tasarlanan ve laboratuvarlarda test edile-rek başarısı kanıtlandıktan sonra üretilen sismik bilezikler, mevcut çap ve sismik aktivite seviyesi göz önüne alındığında TBM Tünelcilik sektöründe dünyadaki ilk uygulama olmuş.

Avrasya Tüneli, 7.5 moment büyük-lüğünde bir depreme göre tasarlan-mış. Boğaz altında inşa edilen sistem, İstanbul’da 500 yılda bir olacak en bü-yük depremde hiç hasarsız hizmete de-vam edebilecek, 2 bin 500 yılda bir olma olasılığı bulunan depremde ise küçük bakımlarla hizmete açılabilecek şekilde inşa edilmiş. Yapılan sunum sırasında, tünelin geçiş güzergâhı üzerinde alı-nan zemin profilinde, sismik bileziklerin

tam nerelere yerleştirildiği konusu gün-

deme geldi. Sunumu yapan Kaan Kap-

tan, aşağıda verdiğimiz görselle duru-

mu açıkladı. Tünel Delme Makinasının,

3,4 km’lik Boğaz Geçişi sırasında genel-

de Trakya Formasyonu adı verilen ana

kaya içerisinden geçtiğini ancak tam

Boğaz suyu altında takriben 760 metrelik

bir kısımda konsolide olmuş deniz çöke-

lekleri katmanlarından geçtiklerini anlattı.

Tünel içerisi, iki şerit gidiş ve iki şerit ge-

liş olmak üzere, ayrı ayrı platformlarda iki

katlı olarak inşa edilmiş. Önce üst tabli-

ye, ardından alt tabliye bitirilmiş. Tünel

ucunda TBM kazısı devam ettiği sırada,

Tünel boyunca iki noktada yerleştirilen Sismik Bilezikler

Kaptan, tünel kesitinin içinden geçtiği zemin formasyonlarında majör değişiklikler gördükleri

noktalarda, stress konsantrasyonlarını engellemek için sismik bilezikler yerleştirildiğini bildirdi.

Üst Tabliye Kalıbı, Tünel ucunda devam

eden TBM kazı bölgesine lojistik desteğe

izin verecek şekilde tasarlandı.

23

SAYI 41

Page 26: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

üst tabliye inşaatının yapılabilmesi için özel olarak tasarlanmış kalıplar kulla-nılmış. Bu özel tasarım kalıp sayesinde TBM’e ulaştırılması gereken segmanların taşınması gibi lojistik konularda herhangi bir sorun yaşanmamış. TBM kazısı biti-rildiğinde, üst tabliye imalatında %60’a gelinmiş. Bu iki imalatın paralel yürütül-mesi, toplam inşaat süresini 33 hafta kı-saltmış. Alt tabliye inşaatında kullanılan kalıplar ise, ister istemez sıkışık alanda ve kısıtlı lojistik koşullarda ama en hızlı biçimde montajın tamamlanmasına ola-nak sağlayacak şekilde tasarlanmış.

Sunumu yapan Sayın Kaan Kaptan, Asya girişi Harem’de, Avrupa girişi ise Çatladıkapı’da yer alan Avrasya Tüneli’nin İstanbul trafiğine, tarihi yarı-madaya ve ekonomiye neler kazandıra-cağını da şu başlıklar altında, yabancı misafirlerimize ve birlik yönetimimize aktardı.

-me-Göztepe hattında yolculuk süresi 15 dakikaya kadar inecek.

-noloji ile bu güzergahta güvenli ve konforlu yolculuk imkânı sağlayacak. Modern aydınlatma, yüksek kapasite-li havalandırma ve yolun düşük eğime sahip olması gibi özellikler, yolculuk konforunu artıracak.

edilmesi, yol güvenliğine sağladığı katkı sayesinde sürüş konforunu da olumlu yönde etkileyecek. Her katta 2

şeritten tek yönlü geçiş sağlanacak.

-şullarında da kesintisiz yolculuk yapıl-ması sağlanacak.

-tar bağlantı ve İstanbul’daki mevcut havaalanları arasında en hızlı ulaşım olanağı olacak.

-zoz emisyon oranı azalacak.

değer oranda trafik azalması sağla-yacak.

-rülerindeki araç trafiğinde hissedilir rahatlama olacak.

zarar vermeyecek.

-billerin kullanımına izin verilecek.

ödeme yapabilecek iken araç için-deki yolcular için ayrıca ödeme yapıl-mayacak.

-rum telefonları, kamu anons sistemi, radyo anonsu ve GSM alt yapısı sa-yesinde yolculuk esnasında kesintisiz bir iletişim imkânı sağlanacak ve acil durumlarda bilgi akışı kesilmeyecek.

görev yapan her türlü donanıma ve

eğitime sahip İlk Müdahale Ekiple-

ri tünel içerisinde herhangi bir olaya

birkaç dakika içerisinde müdahale

edecek.

Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım

AŞ. yetkilisi Kaan Kaptan’ın sunumunun

ardından, Tünel İnşaatı Kontrollük Hiz-

metini yürüten İtalferr Gruppo Ferrove-

Altınok Mühendislik Ortaklığı’nı temsilen

Birliğimizin üyesi Enver Altınok söz ala-

rak heyetimize hoş geldiniz dedi ve ya-

pım sürecinde karşılaşılan sorunları yük-

lenici ile birlikte nasıl aştıklarını aktardı.

Heyetimiz, yapılan sunumlar için yet-

kililere teşekkür ederek, İstanbul

Boğaziçi’nin Nisan ayındaki güzellikleri-

ni görmek üzere, gezi teknesine binmek

için Üsküdar Meydanına hareket etti. Ni-

san ayının serin bir Cuma akşamı, İstan-

bul Boğaziçi’nde, gezi teknesinde veri-

len akşam yemeği ile Türk Dili Konuşan

Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İş Bir-

liği Konferansı ve akabinde İstanbul’da

yaptığımız teknik gezimizi tamamlamış

olduk. Organizasyona katılan yabancı

konuklar, Türk Müşavir Mühendislerin

ve Mimarların son yıllarda yurt içinde

ve yurt dışında başardıkları ile göz dol-

durduğunu, kendi ülkelerinde yapılacak

olan yatırımlarda da Türk Müşavir Mü-

hendis ve Mimarların yer almalarının

doğru bir tercih olacağını vurguladılar.

Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik Firmaları İşbirliği Konferansı

24

SAYI 41

Cemal KARAOĞLU

Page 27: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik
Page 28: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

26

SAYI 41

Filiz PEHLİVAN

Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Anjelika Akbar. Sizi literatür böyle tanımlıyor. Siz kendinizi bana 3

kelime ile tanımlarsanız neler söylersiniz?

Duygusal, Deli, Seven...

Müzik yaşantınız çok küçük yaşlarda baş-lamış. Ben 2.5 yaşında başladığını oku-dum. Ailenizin, yaşadığınız çevrenin etkisi ve elbette doğuştan gelen yeteneğiniz et-ken olsa gerek. Nasıl bir çocukluk yaşadı-nız? Sıkı bir disiplinle geçen bir çocukluk mu? Ya da şöyle sorsam, çocukluğunuzu yaşayabildiniz mi?

Daha erken başladı müzik yaşantım; 2.5 ya-

şında notaları biliyordum. Ben kendim çok di-

siplinliydim. Yaramazlık yaptığımda, annem

bana ceza vermek istediği zaman “bugün

piyanoya yaklaşamazsın” derdi... Yaramazlık

dediğim şey de; en büyük yaramazlık yuva-

da herkes uyurken ben uyumazdım örneğin.

O zaman 4 yaşındaydım ve piyanoya yakla-

şamamak benim için bir cezaydı.

Tamamıyla, sanat, müzik ve doğayı izleyen

bir halim vardı. Herhalde bir çok cocuğa

benzemeyen bir hal. Ama beni hiç bir zaman

kimse bir şeyler yapmak için zorlamadı. Ben

kendim öyleydim, öyle istiyordum ve etrafımı

öyle organize ediyordum.

Babam orkestra şefi, aynı zamanda felsefe

profesörü, annem de koro şefi ve piyanistti.

Annemin, babamın müzisyen olmalarının en

önemli etkisi, benim, dinlediğim müziklere

farklı bir tepki veriyor olduğumu farketmeleri.

Çok iyi bir kulağım olması gerektiğini düşü-

nürek, evdeki piyanoyu karyolamın yanına

yaklaştırmalarıydı. İlk tanıştığım objelerden

biri piyanoydu. Bilinçli insanlar, sanatın için-

de olan insanlar. Bu tür insanların mutlaka

yetenekli bir çocuklarının olması gerekmiyor

elbette ama yeteneğimi farketmeleri önemliy-

di. Bana bir yol açtılar.

2 yaşından itibaren, klasik müzik konserle-

rine, opera, balelere gitmeye başladım. O

sıralar Rusya’daydık. Hem evde canlı olarak

müziğin yaratılışını seyrediyordum hem de

konserlerde en ön sırada izleyiciydim...

Sonra hayatıma bir pikap girdi. 2 yaş doğum

günümde geldi. Kısa sürede klasik müzik plak

kolleksiyonum oluştu. Herkes bana plak getiri-

yordu. Benim bir plak köşem vardı, o küçücük

yaşlarda. İstediğim plağı çıkarıyor, çalıyor ve

yerine koyuyordum. İnanılmaz muntazammı-

şım. Annem bana şaşırırmış. O yaşta özel bir

teşvik yoktu ama ben kendime o sistemi içim-

den gelerek kurmuştum.

Resim yapmayı çok seviyordum.Müzik dinler-

ken resim yapıyordum. Çok erken yaşta şunu

keşfettim. Bastığım tuşlardan bir renk geldiğini

görüyordum. Anne babam müzisyen olması-

na rağmen, söylediğimde onlar bunu görmü-

yordu ve inanmıyorlardı. Bu durumda söyleye-

mez oldum. Şu anda bazı üniversitelerde bu

araştırılıyor. Sinestezi deniliyor. Bu normalin

dışında bir algı. Türkiye’de bunu bazı insanlar

rahatsızlık olarak yorumluyor. Algı mekanizma-

sında bir şeyi algıladığınızda, bir başka şeyi

de onun yanında algılayabiliyorsunuz.Tek bir

şey değil. Bir koku size bir harf getiriyor. Bir

nota size bir renk getirebiliyor. Bir rakam size

bir şey çağrıştırabiliyor. Bağlantılı bir algılama

sözkonusu, ayrı ayrı değil. Sinestezi!. Büyü-

düğümde bunu öğrendiğimde “benim duru-

mum bu” dedim. Çok insanda değil ama bazı

insanlarda doğuştan olan bir şey.

Mutlak kulağım olduğu tespit edildi zaten.

Referans bir nota olmadan bir notayı duyabi-

liyorum. Her bir notanın nasıl bir renk olduğu-

nu algılamak başka bir şey. Ben o dünyanın

içinde yaşıyorum. Duyduğum her sesi nota

ve müzik olarak algılıyorum.

Kısacası; nasıl bir çocukluktu derseniz? De-

ğişik bir çocukluktu. Sokağa çıkıyorsam izle-

mek için... Rüzgar, kar, eriyor, çiçekler, yavaş

yavaş çıkıyor. Çocukları seviyordum, çok gü-

zel dostluklarım vardı ama sokağa çıkmaz-

dım. Oyuncaklarım yoktu. İlgimi çekmiyordu.

Hala bu hal sürüyor.

Ama çok mutlu bir çocukluk. Ben bir sürü

acıklı hikayeler duyuyorum, zorla müzikle

uğraşmak zorunda kalanlar gibi, ama benim

ailem asla bana bunu yapmazdı.

Gençlik döneminizde en büyük hayaliniz ne idi? Hayallerinize ulaşmak için nasıl bir yol çizdiniz?

Ben öylesine hayal kurmuyorum. Önceden

görüyorum. Rüyalarımda görüp, sonra onu

yaşayanlardanım. Yani gençliğimde de; gö-

rüyor ve ona yürüyordum. Hayal kuran biri

değilim. Belki böyle birine benziyorum ama

değilim. Yani var olan malzemeler ne ise ben

onlarla yürüyorum ve o hamuru yapıyorum

zaten; ileriye dönük “şunu yapsam” dediğim

çok şey yok. Belki İstanbul’da köprüde kon-

ser vermek olabilir mesela. Kimbilir?

Aecii maca nlü an stemi içimma benşvik yoktuüün

Kültür - Sanat

Page 29: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

27

SAYI 41

Kitap da yazıyorsunuz ...

Çok erken yazmaya başladım zaten daha

okul yıllarında şiirlerle başladım yazmaya

sonra düz yazılara geçtim. Seviyorum, çün-

kü ses bir frekanstır, ses ve söz, ikisi de titre-

şimdir, ben onları ayırmıyorum bu anlamda.

Hem sese çok önem veriyorum hem söze

çok önem veriyorum. Bazen deniliyor ki “sö-

zün bittiği yerde müzik başlar” bir yandan da

öyle bir şey var, yani bizim kelimeleştirdiğimiz

her şey bir anlamda kısıtlanmış oluyor. Müzik

daha saf bir frekans, titreşim öte bir şeyleri

ya da söylenemeyecek şeyleri müzik yoluyla

direkt kalbe yollayabilirsiniz. Mesela öyle bir

şey var. Okumayı da çok seviyorum. Fantas-

tik ve felsefi kitaplar benim en sevdiğim, oku-

ma malzemelerim olmuştur.

Resim de yapıyorsunuz diye biliyorum...

Yapıyordum evet. Ben daha çok karakalem

ya da renkli bir takım şeylerle ama tablolar

yapmıyorum. Daha çok benim ilgimi çeken

kalem; ya renkli, ya siyah el çizimlerim var.

Heykelcikler yapıyordum, çok seviyordum

bir ara. Hatta sergim bile oldu. Plastilinden,

renkli hamurdan.

Türkiye ile nasıl kesişti yollarınız?

Rusya’da eski eşimle birlikte Unesco üye-

siydik. Henüz Sovyetler Birliği dağılmamıştı.

Uluslararası bir film projesinde yer almıştık.

Eski eşim senaryo yazarı, ben de filmin bes-

tecisiydim. Ekolojik problemleri işliyorduk. O

zaman dünyada henüz çok az konuşuluyor-

du ekoloji. Özellikle de sadece fiziki ekoloji

değil bizi daha çok ilgilendiren, insan eko-

lojisi, varlık ekolojisi, düşüncelerin ya da

duyguların temizliği. Şu anda yavaş yavaş

konuşulmaya başladı; dünyadaki bir çok so-

run ne kadar fiziki görünse de insanın düşün-

cesinden yada duygularından kaynaklanıyor.

Biz bu konuya bir giriş yapmıştık o filmde ve

o vesileyle birkaç ülkeyi geziyorduk. Çünkü

Sovyetler Birliğinde bunu yapmak çok zordu,

kapalıydı o dönemde sonuçta.

Mesela Hindistan’da uzunca zaman kalmış-

tık. Geze geze Türkiye’ye adım attığımız za-

man artık doğumuma bir ay gibi bir süre kal-

mıştı ve Türkiye’de doğurmam gerekiyordu,

büyük oğlum burada doğdu. Bir iki ay kalırız

sonra da döneriz diye programımız vardı. Fa-

kat ne oldu? Türkiye’ye âşık olduğumu an-ladım. Ben duygularla yaşayan bir insanım.

İstanbul’daydık. Bir sürü mektup yazdım, ki-

tabımda o mektuplardan örnekler var, ilk hay-

ranlık mektupları, ki Türkçe bir kelime bile bil-

miyordum. Ama insanlarla gönülden gönüle

nasıl anlaşılabileceğini de o zaman anladım

ve gerçekten gözüm bir şey görmüyordu.

Sovyetler Birliği zamanında Türkiye hakkında

hiç birimizin bilgisi yoktu. Çok önyargı vardı,

çok gelişmemiş bir ülke diye bakılıyordu.

Dehşet içinde ailemin fertleri “ya sen deli ol-

malısın, nasıl Türkiye’de kalırsın?” diye endi-

şelendi. Ama içimde kalma isteği vardı. Bu

isteğimi anlatmaya çalışırken, televizyonda

Sovyetler Birliğinin dağıldığını gördüm. Be-

nim Sovyet pasaportum vardı ve öyle bir ülke

yoktu. Tam bir terminal filmi. Bunu öğrendim

ve ben Türkiye’deyim. Zaten harika bir ülke,

burayı sevmişken gitmek te istemiyorken, be-

beğim de yeni doğmuşken. Annem telefon

etti, dedi ki “şu anda burada her şey çok ka-

rıştı, bizde bilmiyoruz ne olduğunu ama sakın

bebekle buraya gelme!”...

Öyle bir denk geldi. O yüzden sorarsanız,

kendi isteğinle mi Türkiye’ye geldin, hayır!

Tamamıyla yolum düştü, ama böyle bir şey

oldu. Buraya gelen sanıyorum ki ilk Sovyetler

Birliği vatandaşı o anlamda ben oldum, biz

burada kaldık, sonra bir kaç ay geçti, oradan

bir göç oldu. Herkes zannediyor ki ben o ve-

sileyle geldim. Hiç alakası yok. O dalganın

çok öncesinde geldim buraya sonra bütün

Rusya buraya geldi.

Ve “İçimdeki Türkiye’m” kitabını yazacak kadar da bu ülkeyi sevdiniz. Peki zorluklar olmadı mı adaptasyon sürecinizde? Belki bazen “ah gitsem!” demediniz mi?

Bir kere bile demedim. Benim öyle bir şe-

yim yok. “Keşke” hiç demem. “Ah şu olsa”,

mümkün değil. Benim bünyeme aykırı böyle

şeyler. “Keşke gitsem” desem giderim zaten.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra benim çok

uluslu ailem bütün dünyaya dağıldı ve herkes

çok iyi yerlerde, çok iyi ülkelerde, klasik mü-

zik için de son derece elverişli yerlerde.Ama

ben hiçbir yere gitmedim.

Dilimizi bilmiyordunuz ve çok zor bir dil!

Hiç bilmiyordum ve iki sene sustum. Hiç-

bir şey yapmadım, sadece dinledim sonra

birdenbire konuşmaya başladım. Sonra yaz-

maya da başladım. O dönemde beni Mimar

Sinan Üniversitesi Konservatuvarı’na da-

vet ettiler, ama dil hiç bilmiyorum ve elimde

bebek var o dönemde. Ben Mimar Sinan’a

görüşmeye gittiğim zaman büyük oğlum

40 günlüktü. Şurada masada duruyor, biz

burada müzik partisyonlarına bakıyoruz.

Ve dedim ki nasıl yapayım burada kimse

yok, kocama bırakamam ki ben bebeği.

Page 30: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

28

SAYI 41

Filiz PEHLİVAN

Sonra Antalya’ya taşındık. Benden haberdar

olan birkaç kişi birkaç konsere davet etti.

Konserlerle başladık. Sonra benden ders

almak isteyen birkaç insan oldu ama o ka-

dar sıkı bir eğitimden geçtim ki, ben sınavsız

kimseyi alamazdım, halen de öyleyim.

Bu anlamda çok titiz olduğunuzu öğrendim.

Çok sıkı bir sınavım var ve o sınavdan geç-

mek çok zor. Ancak öyle bir sınavdan sonra

öğrenci kabul ediyorum. Beni sanki ayakta

yürüyen bir konservatuvar gibi düşünün, öyle

bir sınav yapıyorum. Çünkü zamanım az ve

yetenek, müzik, müziğe yatkınlık ve başka

bir sürü kıstasım var ve onlar tam bana göre

olmalı ki hızlı sonuç alabilelim.Bu hayat okulu

aslında. Dediğim gibi çok az, çok zor seçi-

yorum. Ve çok az öğrencim var. Bir an önce

benden kurtulsun istiyorum. Bir an önce her

şeyi vereyim ki yürüsün. Normalde öyle ya-

pılmıyor.

Antalya sonrası Ankara sanırım... O nasıl oldu?

Antalya Akdeniz Üniversitesi yeni konserva-

tuvar kurmaya karar verdiğinde, rektör beni

davet etti ve kurucu olmamı istedi. Tam be-

nim kadrom oraya çıktı. Denklik belgesi yap-

tık vesaire. Ankara Üniversitesi yeni konser-

vatuar kuruyordu, oradaki rektör burayı aradı

rica ettiler. “Anjelika’yı biz istiyoruz” diye böy-

lece ben Ankara’ya transfer oldum.

Neredeyse 3 sene Ankara’da oturduk. An-

kara Üniversitesi Konservatuarı’nın kurucu

öğretim üyesi oldum. Sadece en başlar-

da bir iki ay Hikmet Şimşek vardı, onun

vasıtasıyla duymuşlar beni zaten. O da Ren-

gin Gökmen’den duymuş. Aynı zamanda

Hacettepe’de bestecilik ve orkestra şefliği

konusunda yüksek lisans ve doktora yaptım.

Öyle bir Ankara dönemim oldu. Çok seviyo-

rum Ankara’yı.

Her müzisyenin kendine özel bir müzik ta-rifi var. Ben sizden de bir tarif isteyeceğim ve sonra da kendi müziğinizi tarif etmenizi. Çünkü sizin müziğinizi de tarif ediyorlar.

Müzik nedir?; “Gönlün vücut bulmuş hali”. Benim için müzik bu.

Kendi müziğime gelirsek; çok çeşitli, farklı dal-

larda müzik yaptığım için tek bir kelimeyle ta-

nımlamak zor. Bunu bilinçli olarak yapıyorum,

çünkü hepsini seviyorum. Bestecilikte hem

çok modern alangart tınıları da kullanıyorum,

ileri müzik dedikleri modern, klasik müzik.

Hem de etnik tınıları kullanıyorum. Çok sade,

küçük bir çocuğun bile kalbine dokunabilecek

melodileri bestelemeyi de seviyorum.Zamana

yere göre, ruh halime ya da üzerinde çalıştığım

projelerin içeriğine göre, bütün malzemeleri bir

araya getiriyorum. İçimde hepsini taşıyorum.

Proje besteleriniz oluyor mu?

Oluyor, mesela film, senaryo. Ama sen zaten

sürekli açıksın, sürekli o akış var. İstediğin

zaman, oraya ilgini ve dikkatini verdiğin za-

man, o akmaya başlıyor, o durmadan akan

bir şey. Biz onu duysak da duymasak da.

Çünkü bana göre müzik; yeryüzünde ve bu

fiziki mekânda, sınırlı bir şey değil! Müzik

çok büyük bir şey. Biz onu alabildiğimiz al-

gılayabildiğimiz kadar ufak ufak kırıntılarını

duyuyoruz.

Müzik hep vardı, her zamanda olacak. Ne

kadar evren duracaksa da devam edecek-

se de, evren sonsuz. Sonuçta müzik denilen

olgu da her zaman olacak. Biz onu yeteneği-

mize göre aldığımız eğitime göre algılıyoruz

ya da kendimizden proses edip besteye dö-

nüştürüyoruz. Bu bilinçli ya da bilinçsiz her

türlü olabilir ama olay odur yani.

“Su ve müzik sesiyle tedavi”. Bu konularla il-gili tespit ettiğiniz, tanık olduğunuz neler var?

Çok ilgiliyim bu konularla. Şimdi mesela bir

iki şey söyleyeceğim müzik terapisi konu-

sunda. Benim en sevdiğim düşünür ve gö-

nül insanlarından biri İbni Sina’dır. Öyle se-

viyorum ki, bahsederken ağlayacak kadar

seviyorum. İbni Sina’nın, biliyorsunuz ki, tıp

konusunda bir sürü çalışmaları var. Batıda

“tıbbın babası” deniliyor. Ama İbni Sina’nın

en çok önem verdiği kitap “Kurtuluş” adlı

kitap ve orada müzik terapisinden bahsedi-

yor. Kurtuluş isminde çok büyük bir sır var.

Dolayısı ile eski zamanlarda, eski medeni-

yetlerde çok net olarak müziğin, o seslerin,

bizim ruhumuza, vücudumuza etki yaptığını

biliyorlardı. Mısırlılar da biliyorlardı, Uzakdo-

ğulular da biliyorlardı, Hindistan’da da öyle.

Enstrümanların titreşimleri ve yapımı bile ona

göre. Dünyanın dönüşüne göre, bizim kendi

biyolojik saatimize göre, farklı sesler farklı

bir etki yapar, biz sadece bu vücut değiliz.

Müzik terapisinin özünü anlamak için bunu

göz önünde bulundurmak gerekiyor.Sadece

bu vücuttan oluşsak, belki müzikten etkilen-

mez, ama biz bu değiliz, bu bizim küçücük

bir parçamız bu fiziki dünyada, dolayısıy-

la çok önemli bir konu. Edirne’de var böyle

bir merkez, müzik terapisi ile ilgili. Batıda 30

seneden fazla sürmüş olan bir araştırma var

Mozart müziği üzerine, CD leri çıktı, “Mozart

Effect-Etkisi” diye. Orada laboratuvarda bir

sürü denekler ile ve bu kadar yıllar boyunca,

Mozart’ın hangi eserinin hangi hastalıklara,

hangi organlara, hangi psikolojik durumlara

iyi geldiğini söylüyor. Benim şahit olduğum

bir olay var onu anlatayım, bu önemli bir şey.

Tayland’da kalabalık bir yerde duruyorum,

denize bakıyorum dikkatimi çekti, bir adam-

cağız birisiyle Rusça konuşuyor. Sordum ne-

reden geldiğini. Hikayesini anlattı; deniz altı

fotoğrafçısı imiş, oldukça da meşhurmuş. Yıl-

lar önce çok ağır bir kanser teşhisi konmuş

ve artık tedavinin hiçbir şekilde işlemeyeceği

son safhalara gelmiş. 65 yaşında imiş ve onu

eve göndermişler umutsuz vaka diye. Sonra

birinden duymuş Mozart’ın müziği iyileştirir

diye, oradan buradan ne kadar Mozart müzi-

ği varsa hepsini toplamış, gece gündüz dur-

madan, büyük bir koleksiyona sahip olmuş.

Uyuduğu zaman bile mutlaka Mozart çalmış.

Çok kısa zaman sonra adamcağızın hastalığı

geçmiş. Hastaneye geldiği zaman doktorlar

düşüp bayılacakmış. Böyle bir şey nasıl olur

diye, mucize olmuş. Elbette burada en önem-

li şey adamın buna inanmış olması. Çünkü

biz inandığımız zaman kapıları açıyoruz, ka-

patırsak hiçbir şey zaten size dokunamaz. O,

kapıyı açtı ama oradan da bir şey geldi, o

iki olay birbirlerini buldu ve o adam yıllardır

Kızıldeniz’e gidiyor, oraya buraya gidiyor ve

o yaşta denizaltı fotoğrafçılığı yapıyormuş.

Böyle bir şeye şahit oldum.

Bir albümüm var “Raindrops by Anjelika”,

o albümü ben hamileyken yaptım ve ço-

ğunlukla o besteleri Himalaya Dağları’nda

yaptım. Ben Himalaya Dağları’na 20 sene-

den fazladır her sene gidiyorum, sadece

bir iki sene gitmedim son zamanlarda ve bu

albüm orada doğdu. O albümü yaparken

hamilelere hitap edecek bir albüm olmasını

istedim. Çünkü özellikle büyük şehirlerde ha-

mile ve çalışan kadın için huzur adacıklara

çok ihtiyaç var. Uluslararası “The Adventure

Therapy” diye bir organizasyon var. Müzik

terapisi seanslarında bu albümümü kullanıl-

mak üzere öneriyor.

Türk Sanat Müziğini, Türk Halk Müziği ezgilerini kullanarak, batıda tanınırlığına katkı sağlamak için de projeleriniz var mı, yapmayı düşünüyor musunuz?

Var, ben yapıyorum, belki tam programlı yap-

mıyorum ama bir sürü projelerim var. Mesela

“Bach Projesi”; doğu ritimleri ve müziklerini,

Bach müziği ile bir araya getirdiğim bir al-

büm, “Doğulu Bach”. Bir sürü şey var için-

de; kanun var, kopuz var. Doğuyu ve batıyı

Kültür - Sanat

Page 31: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

29

SAYI 41

kucaklaştırdığım bir proje o. Erkan Uğur’la,

Mısırlı Ahmet gibi birçok kişiyi bir araya getir-

diğim bir atölye çalışması gibi oldu o albüm

gerçekten. Çıktığında, Eminem, Madonna gibi

sanatçıların önüne geçti ve şok etkisi yarattı;

klasik müzik dünyası bana şöyle bir şey baktı.

Daha sonra birkaç ilahi uyarlamam oldu.Âşık

Veysel’in birkaç eserini uyarladım, birkaç tür-

kü, ben seviyorum, içimden geldikçe bunu

yapıyorum, harman yapıyorum. Çanakkale

Türküsü’nün uyarlaması da mesela, o da

öyle çıktı. Onu enstrümantal olarak yaptım

ama sonra Hakan Aysev ile de seslendirdik,

bu tür dokunuşları seviyorum. “Güldür Gül”

ilahisi de değişik bir şekilde çıktı. Zaten o ça-

lışmanın ayrı, mistik bir hikayesi var. Mesela

“Ayvazovski Rapsodi” yi yaptık. Dünya’nın

en geniş Ayvazovski dijital koleksiyonunu

“Ayvazovski’nin İstanbul’u” ve “Pitoresk İs-

tanbul” için dijital sergiler ve kitap yayınını

gerçekleştirdik. Proje Yöneticisi ve Müzik

Direktörlüğünü üstlendiğim, Ayvazovski

tablolarının dahil olduğu “Pitoresk İstanbul”

9 ay boyunca İstanbul Deniz Müzesi’nde

sergilendi. Sergi-konser formatındaki gös-

terileri “Ayvazovski’nin İstanbul’u” teması

ile New York, Los Angeles, Ankara, Erivan

ve Feodosya’da gerçekleştirdik. Ayvazovs-

ki, Türkiye’ye âşık olan bir Rus ressam idi.

İstanbul’a geldiği zaman burada dinlemiş

olduğu müzikleri, şu anki modern halleri

ile birleştirdim, Dede Efendi’yi kullandım,

Üsküdar’ı kullandım bir sürü tını vardı orada.

Şarkı da söylüyorsunuz değil mi?

Şöyle diyeyim, ben piyanist ve besteciyim.

Dolayısıyla şarkı söylemek benim için hobi

gibi bir şey. Ben tabi ki çocukluğumdan beri

koroda solist olarak söyledim. İki önemli ope-

ra sanatçısından ders alıyorum. Ama ne de-

nir ona? Alaylı mı? Yani ben öylesine söylü-

yorum. Sesimi özellikle profesyonelleştirmek

istemiyorum. Konserlerde de, albümlerde de,

içimden nasıl geliyorsa. Ben hiçbir şekilde

fazla teknik olmak istemiyorum. Benimle ça-

lışmış olan kişiler de bunun farkında. Bunun

için çok fazla o tekniği koymadılar içime ve

bende almadım zaten. Sanki evde, bahçede

dolaşırken nasıl söylüyorsam öyle söylemek

istiyorum. Diğer bütün iddialı olduğum şey-

lerde sonuna kadar eğitimini alırım, bu konu-

yu kendime bıraktım. Öyle kalsın.

Yazdığınız iki kitabınız var...

“Uçan Köpek Baaşa” ve “İçimdeki Türkiyem”.

Bir kitabım daha var hazır olan ama çıkara-

cak mıyım bilmiyorum. Yıllar önce yazdım.

Benim farklı milletleri birleştiren ailemin, 77

tane yemek tarifini içeriyor, bende yemek

yaparım çok meraklıyım. “Ailemizin yemek

tarifleri”. Her birinin yanına müzik tavsiyesi

koydum. Bu şekilde ve bu formatta bir şey

yapılmadı ki ben bunu yıllar önce yaptım. Ai-

lemle ve eski Rusya ile ilgili bir sürü hikâye de

yazdım içerisine. Bu kitap çıkacaktı aslında

ama başka projelerle uğraşırken bir kenarda

kaldı, belki ona tekrar dönerim. Çünkü deği-

şik bir kitap. Lezzetli bir kitap!

Yakın süreçte neler var sizi bekleyen, Ha-kan Aysev ile konserleriniz var galiba,

“Mutlu Aşk Şarkıları” diye bir albüm çıkardık

Hakan’la. Dedik ki aşk ile ilgili bir şey yapalım

ama mutlu aşk olsun, aradık aradık, zorlandık

ama bulduk. Bir sürü mutlu aşk şarkıları var.

Oraya böyle ekstradan da “Çanakkale Tür-

küsünü” koyduk, o da memleket aşkını ifade

ediyor bizim için. Bu çalışmamızın konserleri

sürüyor.

22 tane yeni beste yaptım. Hepsinin üzerinde

aynı anda çalışıyorum, onlar bir albüm ola-

cak, albümün pilot adı “Filmlerini arayan müzikler”. Çünkü onların her biri bir film mü-

ziği gibi ama henüz filmleri yok.

En etkilendiğiniz konseriniz?

Çok ayırmıyorum aslında sadece hissiyat ola-

rak bir konser farklıydı. O da Afrodisias Antik

Tiyatro’daki konserim. O konserin özelliği de

şuydu. Afrodisias Antik Tiyatro, yüzyılların ar-

dından yüzeye çıkarıldıktan sonra ilk sahne

performansını ben gerçekleştirmiştim...

Toprak altında idi Afrodisias, onu bir çocuk

tesadüfen bulmuş, bilinmiyordu altında koca

bir tiyatro olduğu. Kazmaya başlamışlar, yüz-

lerce seneden sonra, gün yüzünü gördüğün-

de ilk konser benim konserim oldu orada.

Tiyatro yeniden canlanmıştı o gün.. Öyle de-

ğişik bir his, sanki yeniden düğmeye basıp

tarihi canlandırıyorsun. Sonuçta o sahnede

kim bilir neler vardı... Afrodisias’a o kuyruklu

piyanoyu taşımak çok zordu. Bin bir zorluk-

larla taşındı. Konser gündüz oldu...Güneş,

sahnede dolaşan kuşlar, yankılanan alkışlar..

çok çok güzeldi...

Konserlerinizde eserlerinizin hikâyelerini de anlatıyormuşsunuz,

Evet, öyle yapıyorum. Aslında benim aldığım

eğitimde öyle bir şey yok. Yıllar önce Anka-

ra Üniversitesi’nde, konservatuvarı kurduktan

sonra, ki tek kişiyim, konservatuar binası bile

yok, Ankara Üniversitesi’nin farklı farklı fakül-

telerine gidip hocalara, öğrencilere konser

vermeye başladım. Çok az Türkçem vardı o

zaman. Özellikle öğrencilere konser verirken

anladım ki birçok kişi klasik müzikten korku-

yor, çünkü bilmiyorlar. Birazcık onları rahat-

latmak için, sonuçta aynı eşit paydadayız.

Page 32: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

30

SAYI 41

ANJELİKA AKBARSenfonik Orkestra ve Oda Orkestrası ile koro, piyano ve diğer enstrümanlar için 500’den faz-la bestesi bulunan Anjelika Akbar 2,5 yaşında iken nota biliyor ve piyano çalabiliyordu. 4 ya-şındayken Mutlak Kulak yeteneği fark edilen Anjelika Akbar, Moskova Tchaikovsky Devlet Konservatuarı öğretim üyelerinin dikkatini çekti ve konservatuar bünyesindeki harika çocukla-rın okuduğu okula kabul edilip, eğitimine oku-lun Taşkent Uspenski şubesinde devam etti. 11 sene boyunca piyano ve bestecilik bölümünde V.Fadeeva, A.Berlin ve A.Zeydman’ın öğrencisi oldu. Sonrasında 5 sene boyunca Taşkent Dev-let Konservatuvarı’nda Bestecilik bölümünde Prof.A. Berlin ve Prof. F. Yanov-Yanovsky ile bes-te ve orkestrasyon eğitimini tamamladı. Sovyet-ler Birliği Besteciler Kurulu, Anjelika Akbar’ı “En İyi Genç Besteci” olarak seçti.

Bestecilik ve Orkestra Şefliği yüksek lisansını ve doktorasını UNESCO üyesi olarak geldiği ve sonrasında da yerleştiği Türkiye’de, Hacet-tepe Devlet Konservatuarı’nda Doç. Turgay Erdener’in sınıfında tamamladı, ayrıca Selma Berk ve Djoke Winkler Prins’ten vokal dersleri aldı.

Anjelika Akbar 14 albüm yayınladı, aralarında 2002 yılında çıkan Vivaldi’nin “Dört Mevsim” ke-man konçertolarının dünyada ilk kez solo piyano uyarlaması, Sony Music International etiketiyle çıktı ve Sony Classical kataloguna girerek, bu katalogdaki ilk Türk Klasik Müzik albümü oldu

Piyano için bestelediği 12 eserden oluşan, “Gençlik Albümü” (Anjelika Akbar- Rosenbaum Album Pour La Jeunesse) EMR Paris tarafından 2006 yılında Fransa’da nota olarak yayınlandı. Anjelika Akbar ayrıca pek çok ulusal ve uluslar arası ödülün de sahibidir, Dünya’nın birçok ül-kesinde sayısız konser vermiştir

Son 4 sene boyunca Bülent Özükan - Genel Yayın Yönetmeni ve Murat Öneş - Genel Sa-nat Yönetmeni (Boyut Yayın Grubu ve ONE’S Media) ile ortak olarak Dünya’nın en geniş Ayvazovski dijital koleksiyonunu yarattıkla-rı uluslar arası projesi olan “Ayvazovski’nin İstanbul’u” ve “Pitoresk İstanbul” için dijital ser-giler ve kitap yayınını gerçekleştirdiler. Anjelika Akbar’ın Proje Yöneticisi ve Müzik Direktörlü-ğünü üstlendiği, Ayvazovski tablolarının dahil olduğu “Pitoresk İstanbul” 9 ay boyunca İstan-bul Deniz Müzesinde sergilendi. Murat Öneş’in kurduğu ONE’S Media’nın ortağı olarak birlikte gerçekleştirdikleri sergi-konser formatındaki gösteriler “Ayvazovski’nin İstanbul’u” teması ile New York, Los Angeles, Ankara, Erivan ve Feodosya’da gerçekleştirildi.

Sonuçta farklı bir dil kullanılıyor orada. O

duygulardan, içeriklerden bahsetmeye ih-

tiyaç duydum. Açıklamalı konserler böyle

doğdu. Sonra sevdim bunu ve devam ettim.

Sonra baktım ki bir çok kişi de bunu uygula-

maya başladı, dinleyenler bu tarzı seviyorlar.

500’den fazla beste, pek çok ödül.. Peki sizce başarı nedir? Artık başarılıyım diyor musunuz?

Ben başarılı sözcüğünü sevmiyorum, bunu

hiç kullanmıyorum. Öyle bir gayem de yok.

Öyle bir tanımım da yok. Bir yandan çok şey

yapıldı ama hiçbiri de yapılmadı. Geri kalan

şu benim için, kıymetli olan; bir konserimde

bir insanın gönlüne dokunmam. Ona da ba-

şarı diyemem çünkü o benim başarım değil,

başarı denen şey çok sığ bir kavram bence.

Birçok insan onu kullanmayı seviyor. Ama şöy-

le bakarsak; yetenekler bize ait değil. Evet biz

o yeteneklerle doğuyoruz. Ama onlar bizim

değil. Nasıl çocuklar bizim değilse onlar sa-

dece bize geliyorlar. Geçicilik. Yetenekler de

öyle, yaptığımız şeylerde öyle, hal öyle olunca,

böyle algılıyorsanız durumu, ben yaptım diye-

miyorsunuz. Bunun sonu yok, kesinlikle yok.

Hayal kurmam dediniz ama Türkiye için hayal kursanız neler olurdu hayalinizin içinde?

Türkiye’nin derin, manevi duruşuna yetenekli

insanların elini vermesiyle birlikte uluslarara-

sı toplulukta örnek bir ülke olacaktır. Türkiye,

gönlün ve aklın iç içe geçtiği, dengede duran

insanların ülkesidir. Çok büyük bir potansiyel

var, çok az ülke için gerçek olabilir ama Tür-

kiye için olabilir, ben buna çok inanıyorum.

O yüzden Türkiye için Türklerin dahi olumsuz

konuştukları zaman buna tahammül edemi-

yorum, kesiyorum.

İstanbul? İstanbul’da yaşıyorsunuz...

İstanbul bütün o eksikliklerle bile dünyanın

en güzel şehridir. Köhneliğiyle, trafiğiyle, ka-

rışıklığıyla. İstanbul’da daha çok ne isterdim

biliyor musunuz? Çocukların yeteneklerini ve

boş zamanlarını değerlendirecek halka açık

mükemmel yerler isterdim. Her mahallede

çok iyi donatılmış bir kütüphane. Fiziksel

olarak engelli olan insanlar için şehri baştan

sonuna tekerlekli sandalye ile gezebilmenin

mümkün olması.

Eğitimci olduğunuzu konuştuk, Türkiye’de eğitim anlamında ne yapılmalı, Türklerin de klasik müziğe katkısını artırmak, beste-cileri çoğaltmak için ne önerirsiniz ne tür eksiklik görüyorsunuz?

Sadece müzik eğitimi değil, genel olarak eği-

timle ilgili eksiklikler var. Ben olumsuz şeyler-

den bahsetmeyi sevmiyorum ama eğitim

kadar önemli bir şey var mı? Çok az; sağlık,

eğitim. Onlar toplumun içinde önemli iki şey

ki bu iki sistem tıkır tıkır çalışmalı. Türkiye’de

bu konuda evet bir sıkıntı var.

Konservatuvarlarda, literatür eksikliği var,

kitaplar notalar herkes fotokopilerle, işin fi-

zik tarafı eksik. Çok erken yaştan alınmıyor

çocuklar. Rusya’da eğer yetenekliyse dört –

dört buçuk yaşından itibaren çocuklar kon-

servatuvara alınır. Dolayısıyla bu önemli bir

eksiklik. Türkiye’de o yaşta yetenekli çocuk-

lara müzik eğitimi verecek eğitimciler yok.

Bilkent’te bazı çalışmalar yapılıyor. Benim

birçok dostum var orada ama yetersiz. Ye-

tenekli çocukların eğitimi farklı bir hassasiyet

gerektiriyor. Çocuklara göre özel yaklaşımlar

sergilenmeli, çünkü yetenek olabilir ama o

çocuğa yanlış yaklaşılırsa, o çocuk hayat bo-

yunca müziğin “m”’sini görmek istemez.

Yine de Türkiye’deki klasik müziğin durumu

başlangıç noktasından itibaren bakarsanız çok

iyi, çünkü çok az bir geçmişi var bu tür mü-

ziğin, bu toprakların müziği değil, sonradan

gelen bir şey, dolayısıyla rahat rahat halka ine-

mez. Ayrıca benim çok rahatsız olduğum bir

şey var;sanki herkes klasik müzik dinlemek

zorunda gibi böyle bir seferberliğin de anlamı

yok. Hayır tamam enstrüman, müzik çok önemli

ama insana ters gelen alışmadığı bir şeyse so-

nuçta zorla onu yapamaz. Tabi ki onu da nasıl

yapabilirsin; küçük küçük örnekleri dinleterek,

o deneyimi kazandırabilirsin ama insan onun

güzelliğini fark ettiği zaman oraya yönelebilir.

Ama bütün bu kısa tarihe rağmen müthiş ba-

şarılar var Türkiye’de. Hiç haksızlık yapmamak

lazım. Kıyası bırakmak lazım. Böyle noktalarda

özellikle, bu çok zarar veriyor. Sen niye kendini

kıyaslıyorsun, 500 - 600 senelik neredeyse kla-

sik müzik tarihi olan bir ülkeyle, mümkün değil

ve bu büyük bir haksızlık bu kendini aşağıda

görmek ve eleştirmek, bu doğru bir şey değil.

Ne dersiniz, son bir cümle söyleyin geleceğe dair umut veren, nasıl bitireyim röportajımı?

“Sevmeyi öğrenmek önemli bir şeydir”.

ANJELİKA AKBARRR

Kültür - SanatFiliz PEHLİVAN

Page 33: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

31

SAYI 41

TürkMMMB Yeni Yıl Üye Yemeği 2017

TürkMMMB Üyeleri 24 Ocak 2017, Salı

akşamı Göksu Restaurant’ta düzenle-

nen Yeni Yıl Yemeği’nde biraraya gelmiş-

lerdir. Yemekte, Birlik üyeliğinde 25.yılını

dolduran üyemiz Sayın İrfan AKER ile

2012-2016 Döneminde Birliğimiz Yö-

netim Kurulu Başkanlığını yapmış olan

ve bu dönemde de yine Geçen Dönem

Başkanı olarak Yönetim Kurulumuzda

Birliğimize katkılarını sürdüren Sayın Demir İNÖZÜ’ne Kırlangıç heykelleri

sunulmuştur. Ayrıca Birliğimizde 15.ve 20.yıllarını dolduran Birlik perso-

nellerimiz de plaket ile ödüllendirilmişlerdir.

TürkMMMB 37. Olağan Genel Kurul Toplantısı

Birliğimizin 37. Olağan Genel Kurul Toplantısı 23 Mart 2017 tarihinde

Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Toplantıda Yönetim Kurulu Çalışma Ra-

poru ve Denetim Kurulu Hesap Raporu görüşülmüş, oylanmış ve karara

bağlanmıştır. Katılımcıların dilek ve önerilerinin görüşülmesi ile toplantı

son bulmuştur. 37. Olağan Genel Kurul Çalışma Raporu.

http://www.tmmmb.org.tr/images/UYELERE_OZEL/TMMMB_37-Genel_

Kurul_Calisma_Raporu.pdf adresinde yer almaktadır.

Birlik ÇalışmalarıSu Yapıları Denetim Hizmetleri Çalışma Komisyonu

TürkMMMB, Üyelerinden gelen talepler sonucunda sektörde yaşanan

bazı sorunlara çözüm üretebilmek amacıyla Birlik bünyesinde bazı

Çalışma Komisyonları oluşturmakta ve sorunların çözümleri için çalış-

malar yapılmaktadır. Bu kapsamda son dönemde öne çıkan Su Yapıları

Danışmanlık Hizmetleri ihaleleri ile ilgili süreçte yaşanan sıkıntıların de-

ğerlendirilmesi “Su Yapıları Danışmanlık Hizmetleri Çalışma Komisyonu”

kurulmuştur. Komisyon tarafından hazırlanan rapor Yönetim Kurulu onayı

sonrasında DSİ Genel Müdürü Murat ACU’nun makamına iletilmiştir. Önü-

müzdeki günlerde Sayın ACU’nun ziyaret edilmesi ve konunun kendisi ile

görüşülmesi planlanmaktadır.

Karayolları Genel Müdürlüğü ile Çalışmalar

29 Nisan 2017 tarihinde 67.Karayolları Bölge Müdürleri Toplantı-

sı sonrasında Genel Müdür Sayın İsmail KARTAL’ın talimatları ile

Yönetim Kurulumuz 2 Mayıs tarihinde Sayın Mehmet TUTAŞ’a ma-

kamında bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Yaşanan sıkıntıların çözülmesi

için Etüd-Proje ve Müşavirlik grupları oluşturulmuştur. KGM Etüt Pro-

je Daire Başkanı Sayın Hüsamettin KIRCI başkanlığında birinci grup

ile yapılan çalışmalar dahilinde toplantılar düzenlenmiştir. Çalışmalar

sonunda bir Komisyon oluşturulmuş ve Genel Müdürlük makamına

sunulmak üzere çalışmalar devam etmektedir. İkinci grup ile de bir

toplantı düzenlenmiş ve konular ilgili daire başkanlıklarına aktarılmıştır.

Bu çalışma sonunda da İdare tarafının bir rapor hazırlayarak Genel

Müdürlük makamına sunması planlanmaktadır.

TürkMMMB-Ukrayna Müşavir ve Mühendisler Birliği İmza Töreni

15 Mart 2017 Çarşamba günü DEİK tarafından düzenlenen Türkiye-Uk-

rayna İş Forumu kapsamında Ukrayna Müşavir ve Mühendisler Birli-

ği - Interstate Consultants Engineers Guild (ICEG) ile Birliğimiz arasında

bir MoU (İyi Niyet Anlaşması) imzalanmıştır. Atılan bu imzalar ile iki Birlik

arasında teknik müşavirlik sektöründe ortak çalışmalar yapılması, işbirlik-

lerinin geliştirilmesi hedeflenmiştir.

TürkMMMB-Kırgızistan Küçük Hidroelektrik Santraller Birliği İmza Töreni

TürkMMMB ile Kırgızistan Küçük Hidroelektrik Santraller Birliği ara-

sında 27 Nisan tarihli “Türk Dili Konuşan Ülkeler Teknik Müşavirlik

Firmaları İşbirliği Konferansı” sırasında Başkanlar Munis Özer ve Elvira

Borombaeva’nın imzaları ile bir İşbirliği Protokolü (Memorandum of Un-

derstanding) imzalanmıştır.

Birlikten ZiyaretlerNükleer Enerji Dairesi Başkanı Sayın Halil İbrahim DERE’ye Ziyaret

TürkMMMB Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri, 18 Ocak 2017 tarihin-

de Enerji Bakanlığı Nükleer Enerji Dairesi Başkanı Sayın Halil İbrahim

DERE ile makamında bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Sayın Başkan’ın da-

veti üzerine gerçekleşen ziyarette ülkemiz için büyük önem taşıyan ve

her aşamasında titiz bir çalışma gerektiren nükleer enerji santrallerinin

müşavirlik hizmetleri ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapılmıştır.

TürkMMMB Yönetim Kurulu’ndan Yapı İşleri Genel Müdürü Sayın Banu ASLAN CAN’a Ziyaret

Birliğimizin geçtiğimiz dönemden beri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile

sürdürdüğü çalışmalar

kapsamında 23 Ocak 2017

tarihinde, T.C. Çevre ve Şe-

hircilik Bakanlığı Yapı İşleri

Genel Müdürü Sayın Banu

ASLAN CAN makamında

ziyaret edilmiştir. Yapılan

görüşmede Türk Teknik Mü-

şavirlik sektörünün daha da

güçlenmesi yönünde yapıla-

cak çalışmalar planlanmıştır.

BİRLİĞİMİZDEN HABERLERB İ R L İ Ğ İ M İ Z D E N H A B E R L E RO c a k - H a z i r a n - 2 0 1 7

Page 34: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

32

SAYI 41

Birliğimizden Haberler

BİRLİĞİMİZDEN HABERLERB İ R L İ Ğ İ M İ Z D E N H A B E R L E RO c a k - H a z i r a n - 2 0 1 7

Birliğe ZiyaretlerISTAC- İstanbul Tahkim Merkezi Tarafından Birlik Ziyareti

ISTAC-İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Divanı Başkanı Prof Dr. Ziya AKIN-

CI, 24 Ocak 2017 tarihinde Birlik merkezinde TürkMMMB Yönetim Kurulu

ile biraraya gelmiştir. Ziya AKINCI, Birlik Yönetim Kurulu’na ISTAC hakkın-

da bilgi vermiş ve Birliğimiz ile ISTAC ortak organizasyonu ile düzenlene-

bilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunulmuştur.

Avusturya Ticaret Ofisi Tarafından Birlik Ziyareti

Avusturya Ticaret Ataşesi Sayın Dr. Christian Maier ve Avusturya Ticaret

Müsteşarlığı İstanbul ofisi sektör uzmanı Nurcan Yerlikaya 26 Ocak

2017 tarihinde Birliğe bir ziyarette bulunmuşlardır. TürkMMMB’yi temsi-

len Yönetim Kurulu Başkanımız Munis ÖZER, Geçen Dönem Başkanımız

Demir İNÖZÜ ve Birlik Yöneticisi Seda SEYHAN’ın yer aldıkları toplantıda

Ofis yetkilileri, Avusturya Ticaret Ofisi tarafından, 17- 18 Mayıs 2017 ta-

rihlerinde Viyana’da düzenlenecek olan “İnşaatın Geleceği – Future of

Building” konferansı hakkında bilgi vermişlerdir.

TSMD Yönetim Kurulu’ndan TürkMMMB Yönetim Kurulu’na Ziyaret

13 Haziran 2017 tarihinde TSMD Yönetim Kurulundan Başkan Aytek

İTEZ, 2. Başkan Önder KAYA, Sekreter Üye Berna TANRIVERDİ ve

Genel Sekreter Çiğdem ALP, TürkMMMB Yönetim Kuruluna, Birlik merke-

zinde bir ziyarette bulunmuştur. Sivil toplum kuruluşları arasında gelişti-

rilecek işbirlikleri ve projeler hakkında görüşülmüş ve iki Birlik arasında

önümüzdeki dönemde gerçekleştirilebilecek çalışmalar planlanmıştır.

Sektörel EtkinliklerÇevre ve Şehircilik Bakanlığı Dış Paydaş Çalıştayı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 4 Nisan 2017 ta-

rihinde “2018-2022 Stratejik Planı Çalışmaları Dış Pay-

daş Çalıştayı” düzenlenmiştir. Etkinliğe Birliğimizi temsilen ka-

tılan Evren Yiğit firması tarafından hazırlanan Çalıştay Raporu

http://www.tmmmb.org.tr/images/Etkinlikler/cevre_bak_dis_paydas_

calistayi.pdf adresinde yer almaktadır.

Türkiye’de Atıksu Yönetimi Çalıştayı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Yatırımları Dairesi Baş-

kanlığı ile AB Türkiye Delegasyonu tarafından 24-27 Nisan tarihleri

arasında Antalya’da “Türkiye’de Atıksu Yönetimi Çalıştayı” gerçekleştiril-

miştir. Birliğimizi temsilen üyelerimizden Burçin ÇETİN (TEMELSU)’in ka-

tıldığı Çalıştay hakkında Bakanlık tarafından hazırlanan sonuç bildirgesi

http://www.csb.gov.tr/db/cygm/editordosya/turkiyede_atiksu_yonetimi_

calistayi_sonuc_bildirgesi_ve_raporu.pdf adresinde yer almaktadır.

67. Karayolları Bölge Müdürleri Toplantısı

Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından her sene düzenlenen ve İdare

bünyesinde yapılan çalışmaların kamu sektörü ve özel sektör olarak

karşılıklı değerlendirilmesine olanak sağlayan Karayolları Bölge Müdürleri

Toplantısı bu sene 24-29 Nisan tarihleri arasında düzenlenmiştir.

29 Nisan tarihli “İdare-Müteahhit İlişkileri” konulu oturuma Birliğimizi

temsilen Başkan Yardımcımız Sayın Sedef Erdoğan konuşmacı olarak

katılmıştır. Sayın Erdoğan tarafından gerçekleştirilen, teknik müşavirlik

firmalarımızın KGM proje ve müşavirlik hizmetlerinin ihale ve uygulama

aşamalarında karşılaştıkları önemli sorunlara ve çözüm önerilerine de-

ğindiği etkileyici konuşma http://www.tmmmb.org.tr/images/Etkinlikler/Se-

def_Erdogan_KONUSMA.pdf adresinde yer almaktadır.

Gümrük Birliğinin Güncellenmesi Kapsamında İnşaat ve İlgili Mühendislik Hizmetleri Toplantısı

Ekonomi Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından 4 Mayıs

2017 tarihinde düzenlenen “Gümrük Birliğinin güncellenmesi kapsa-

mında inşaat ve ilgili mühendislik hizmetleri” toplantısına Birliği temsilen

Başkan Yardımcısı Cemal Karaoğlu ve Birlik Yöneticisi Seda Seyhan

katılmışlardır. Toplantıda konu ile ilgili olarak geçtiğimiz yıllarda Birliğimiz

tarafından hazırlanarak Bakanlığa iletilen görüşlerde

(http://www.tmmmb.org.tr/images/GORUSLERIMIZ/T.C._EKONOM_

BAKANLG.pdf ) yer alan konular Genel Müdür’e tekrar aktarılmıştır.

İNTES Etkinlikleri

İNTES-İnşaat Sanayisi İşveren Sendikası tarafından 4 Mayıs tarihinde

“4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu Çerçevesinde Mevzuat Değişiklikleri

ve Uygulamada Yaşanan Sorunlar Konferansı”, 11 Mayıs tarihinde “4735

Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu Uygulamalar ve Sorunlar” etkinlik-

leri düzenlenmiştir. İdarelerden ve paydaş sektör temsilcilerinden yoğun

katılımların olduğu ve Birliği temsilen Seda Seyhan’ın katıldığı etkinlik-

lere ait genel bilgi http://intes.org.tr/54.cozum-arama-konferansi.php ve

http://intes.org.tr/53.cozum-arama-konferansi.php adreslerinde yer almaktadır.

İnşaat Sektörünün Geleceği Çalıştayı

İnşaat Sektörünün Geleceği Çalıştayı 4 Mayıs 2017 tarihinde TOBB İkiz

Kuleler de düzenlenmiştir. Çalıştaya Birliği temsilen Yunus Kolsal ka-

tılmıştır. Çalıştaya ait genel bilgi https://www.tobb.org.tr/Sayfalar/Detay.

php?rid=7648&lst=Haberler adresinde yer almaktadır.

İslam Kalkınma Bankası’nın 42. Yıllık Toplantısı

İslam Kalkınma Bankası’nın 42. Yıllık Toplantısı 14-18 Mayıs 2017 tarih-

lerinde Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde 2000 den fazla kişinin katı-

lımıyla gerçekleştirilmiştir. Üst düzey toplantıların yanısıra programda;

Yenilikçilik, Genç Girişimcilerin Desteklenmesi, İslamî Finans Modelleri,

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi, Yoksullukla Mücadele,

Sürdürülebilir Kalkınma gibi 100’e yakın konunun ele alındığı, 300 konuş-

macının katıldığı 53 adet oturum ve seminer düzenlenmiştir. Bu etkinlikler

kapsamında 16 Mayıs’ta İslam Ülkeleri Müşavirler Birliği (FCIC) ve İslam

Kalkınma Bankası’nın “Projeler Satınalma Bölümü” işbirliğinde gerçekleş-

tirilen seminerde “Teknik Müşavirlik ve Müteahhitlik Endüstrisinin Üye Ül-

kelerin Ekonomik Gelişimine ve İşgücü Yaratma Potansiyelinde Oynadığı

Rol” ele alınmıştır. Bu seminer kapsamında Geçen Dönem Başkanımız

ve DEİK Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi Başkanı Demir İnözü

de “Teknik Müşavirlik ve Müteahhitlik Endüstrisinin Türkiye’nin Ekonomik

Gelişimindeki Rolü” konulu bir sunum gerçekleştirmiştir. Türk Müşavir

Mühendisler ve Mimarlar Birliği Geçen Dönem Başkanı Demir İnözü’nün

İslam Kalkınma Bankası’nın 42. Yıllık Toplantısı’nda yer alan sunumu

http://www.tmmmb.org.tr/h.php?h=islam-kalkinma-bankasinin-42.-yillik-

toplantisi--0706170430 adresinde yer almaktadır.

Page 35: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik
Page 36: 3 ayda bir yayımlanır ücretsizdir TÜRK DİLİ KONUŞAN ...o kadar kısa olur” diye, o prensiple, her bir bina için, detaylı tasarım yapabileceğimiz proje süreleri geçirdik

Toktogul Baraj Güvenlik ProjesiKırgızistan

Haydar Aliyev Ulusulararası HavaalanıKöprülü Kavşağı, Azerbaycan Özbekistan Sulama ve Drenaj Projesi

Şabran Atıksu Arıtma Tesisi, Azerbaycan Almatı – Bişkek Yolu İnşaat Kontrollük Hizmetleri, Kazakistan

ARNAVUTLUK