15-temmuz-2016 cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk...

38
15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 0 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret’in tecellîsi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi (Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyib Erdoğan’a bir mektup) Y a z a n A.Celâleddin Karakılıç 2016

Upload: others

Post on 05-Oct-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

0

15-Temmuz-2016 Cum’a

gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellîsi ve

İslâm Dîni Mensubları’nın

Zaferi (Sayın Cumhurbaşkanı

Receb Tayyib Erdoğan’a bir mektup)

Y a z a n

A.Celâleddin Karakılıç

2016

Page 2: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

1

15-Temmuz-2016 Cum’a

gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellîsi ve

İslâm Dîni Mensubları’nın

Zaferi (Sayın Cumhurbaşkanı

Receb Tayyib Erdoğan’a bir mektup)

Y a z a n

A.Celâleddin Karakılıç

2016

Page 3: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

2

Page 4: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

3

Besmele, Hamdele, Salvele

بســـــــم اهلل الرحن الرحيم

ين. الالرحن الرحيم. الالمد هلل رب العالمني. طإياك نـعبد وإياك نستعني. طمالك يـوم الد غي المغضوب عليهم وآل الضالني. الاهدنا الصراط المستقيم. صراط الذين انـعمت عليهم

المد هلل الذي هدينا لإلميان واإلسآلم. واهلل يـهدي من يشاء إىل صراط مستقيم. مد هلل وسآلم على عباده الذين اصطفى.ال

د وعلى آله وصحبه الطيبني الطاهرين ومن تبعهم ب إحسان الصلوة والسالم على رسولنا ممين. إىل يـوم الد

Bi’smi’llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm

Bütün âlemlerin Rabb’i, Rahmân ve Rahîm, Din Günü'nün

sâhibi olan Allâh’a hamd olsun. Yâ Rabb, biz Yalnız sana

kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizleri doğru yola

hidâyet eyle. O kendilerine ni’met verdiklerinin yoluna ilet.

Gazâba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

Bizi, îmân’a ve (fıtrat dîni olan) İslâm’a hidâyet eden

Allâh’a hamd olsun. Allâh, kimi dilerse onu, (kendisinde

hayır gördüğü kimseleri) doğru yola iletir.

Hamd olsun Allâh’a ve selâm olsun O’nun beğenip

seçtiği (kendisinde hayır görüp doğru yola iletdiği ) kullarına.

Salât ve selâm, Rasûl’ümüz Hazreti Muhammed üzerine,

tayyîb ve tâhir olan Âl ve Ashâb’ının üzerine ve Kıyâmet’e

kadar ihsân ile Âl ve Ashâb’ına tâbi’ olanların üzerine olsun.

Âmîn.

Page 5: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

4

ط قل هو للذين آمنوا هدى وشفاء

“De ki: O (Kur’ân), îmân edenler için

bir hidâyet ve şifâ’dır”

Fussilet, 44.

“Mücerrebdir”

Page 6: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

5

Sayın

Receb Tayyîb Erdoğan

T.C.Cumhurbaşkanı

Ankara

Sayın

Cumhurbaşkanım

05-08-2016

Bizim üzerimize (düşen görev), ap-açık: ني ب م ال غ ال ب ال ال ا إ ن يـ ل ا ع م و

bir teblîğ’den başka (bir şey’) değildir”.1 âyet-i kerîme’sinin

ışığında “Emr-i bi’l-ma’rûf ve nehy-i ani’l-münker” esâsına

binâen “Neme lâzım, herkes dilediği gibi hareket etsin” demeyerek

“Bildiğini söylemeyenden daha zâlim kim vardır” hitâbının

muhâtabı olmamak amacı ile, Tevhîd ve Şirk esâslarını

hatırlatmaktan başka bir amacı olmayan mektuplarımı, muhtelif

zamanlarda size göndermiş ve aşağıdaki kitapçıkları, 11-Eylül-2015

Cum’a günü Beştepe Millet Câmii’nde Cum’a namazından sonra

musâfaha yaparken size göstererek sol tarafınızdaki en yakın

adamınıza vermiştim.

1-Dün Başbakanımız Bu Gün Cumhurbaşkanımız Sayın Receb Tayyîb

Erdoğan’a Mektuplarım.

2-Âlimler de Yanılır mı? (Fethullâh Gülen’in dînî yönden de yanlış

yolda olduğu hakkında).

3-A.Celâleddin Karakılıç Biyografi (Ba’zı hâtıralar ile birlikte).

Not: Bunların hepsi (www.ckarakilic.com) vebsitemde vardır.

Gerek Cumhurbaşkanı olarak, gerek Genel Kurmay Başkanı

olarak kendilerine güvendiğiniz en yakın adamlarınızın size karşı

olan ihânetlerini, eşi görülmemiş bir hayret ve nefretle öğrendiğim

zaman, bu mektuplarımın ve kitapçıklarımın elinize değmediği

düşüncesi ile, yetmiş seneye yaklaşan meslekî hayâtımdaki acı-tatlı

mücâdele ve mücâhedelerimin kazandırmış olduğu tecrübelerin

1 -Yâsîn, 17.

Page 7: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

6

ışığında, kendi çapında bir ilim adamı olarak, bir kere daha, şu

satırlardaki duygu, düşünce ve inanışlarımı ifâde etmeyi, dînî bir

görev biliyorum.

Sayın

Cumhurbaşkanım

وما يـؤمن اكثـرهم با اهلل إال وهم مشركون. “Onların çoğu, Allâh’a şirk koşmaksızın îmân etmez”.

2

âyet-i kerîme’sinde ifâde buyurulduğ gibi, Merhûm Menderes ve

benzerleri gibi Demokrasi şehîdi mi olmak istiyorsunuz?. Yoksa

Zü’l-karneyn gibi dünyevî ve uhrevî mutluluk yolunu tercih edip

İ’lâ-i kelimetü’llâh’ı (İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni) şânına

lâyık bir şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl-i sünnet ve’l-

cemâat esâslarına bağlı îman ve ihlâs sâhibi bir kurtarıcı olarak,

İslâm şehîdi mi olmak istiyorsunuz?.

Îmânı, ameli, ahlâkı ve muâmelâtı bütün bir müslümânın

kalbinde, Allâh korkusundan ve Allâh sevgisinden başka hiçbir

şey’e yer olmaz. Böyle îmân, amel, ahlâk ve muâmelât sâhibi

Müslümân’ların Ma’nevî Kalb’inin Haram-ı şerîfi’ne de, batının

kokuşmuş beşerî sistemlerinden şirk, küfür, nifâk, fesâd ve tefrika

virüslerinin girmesine hiçbir şekilde izin verilmez

Yüce Rabb’imizin size verdiği bu güzel ni’met’ler elinizden

gitmeden Nizâmü’l-mülk’ler, Edebâlî’ler, Ak Şemseddin’ler,

Zembilli’ler gibi bir-iki tâne de dînî otorite sâhibi Ehl-i sünnet ve’l-

cemâat mücâhidi Hüdhüd bulup, onların işâretleri doğrultusunda,

İslâm’ı ve Müslümân’ları yüceltmeye çalışsanız daha iyi olmaz mı?

Takdîr sizin, hüküm Allâhü Teâlâ’nındır ama, ben, sizin ve

arkadaşlarınızın, bu kadar güzel hizmetlerinizden sonra Demokrasi

şemsiyesi altında, beşerî sistemlerin koruyucusu Demokrasi şehidi

olarak değil; İslâm’ın şemsiyyesi altında, İlâhî sistemin koruyucusu

2 -Yûsüf, 106.

Page 8: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

7

îmânı, ameli, ahlâkı ve muâmelâtı bütün, birer İslâm şehidi olarak

Huzûr-i ilâhi’ye gitmenizi diliyorum.

Böyle bir hâli dileyişimin sebebi ise, Ehl-i sünnet ve’l-cemâat

esâsları dâhilinde görevini yapmaya çalışan bir din adamı olarak

“Emr-i bi’l-ma’rûf ve nehyi ani’l-münker” esâsının gereklerinden

birini yerine getirip “Hakk ve gerçek olanı” teblîğ edip belirtmek

içindir.

( .واهلل غالب على امره ولكن اكثـر الناس آل يـعلمون :Allâh emrinde

(hâkim ve) gâlib’dir. Fakat insanların bir çoğu (bunu) bilmez”.3

“Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol;

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!”

Sevâbı ve sorumluluğu çok büyük olan görevlerinizde, Cenâb-ı

Hakk’ın rızasına uygun hayırlı başarı dileklerimle selâm, sevgi ve

saygılarımı arzeder; Cenâb-ı Hakk’dan, sizi ve arkadaşlarınızı, fitne,

fesad ve şerr sâhiblerinin zararlarından korumasını niyaz eder; şerr

kuvvetlerinin kalkışmasına direnerek onların oyunlarının

bozulmasına sebeb olan şehîd ve gâzi kardeşlermize iki cihanda

mutluluklar dilerim.

A.Celâleddin Karakılıç

Diyanet İşleri Başkanlığı

Eski Dînî Hizmetler ve Din

Görevlilerini Olgunlaştırma Daire

Başkanı, fahrî vâiz ve İ.H.L.emekli

Meslek Dersleri öğretmeni

Kiçiköy Mah.Altıntepe Cad. Gonca Sokak No 16

Kayseri-Talas

352 437 00 27 537 422 56 09

www.ckarakilic.com.

3 -Yûsüf, 21.

Page 9: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

8

1-15-temmuz-2016 Cuma gecesi “Halkı meydanlara davet

ediyorum” diye seslenişiniz, eşi görülmemiş büyük bir felâketden

kurtulmamız için Cenâb-ı Hakk’ın size lûtfettiği bir ifâde şeklidir ki

bu ifâde şekli, Allâhü a’lem, Cenâb-ı Hakk’ın, Sevgili Rasûlü

Hazreti Muhammed sallâllâhü aleyhi ve sellem’i, evini kuşatarak

öldürmek isteyenler hakkında, “Yerden bir avuç toprak al;

ناهم فـهم آل يـبصرون. وجعلنا من بـني ايديهم سـدا ومن خلفهم سدا فاغشيـ "Biz onların önlerinden bir sedd, arkalarından bir sedd

çekdik. Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler".4

âyet-i kerîmesini okuyarak kapının önünde bekleyen kâfirlerin

üzerlerine saç ve Allâhü Teâlâ’ya güvenerek aralarından geçip git”

emr-i ilâhîsine benzemektedir.

Sizin bir cümlelik çağrınız ile, gecenin karanlığında yüz binlerce

insanın, bir anda sokaklara dökülüp darbecilere karşı koyma hâli ise,

Allâhü Teâlâ’nın, o kardeşlerimizin kalblerine, bir anda, katmerli

bir îmân ile indirdiği sekîneti’nden (kuvve-i ma’neviyyesi’nden)

başka bir şey’ değilidir.5 Çünkü böyle bir hal,

ج وما رميت إذ رميت ولكن اهلل رمى “Bir avuç toprağı atdığın vakit onların hedeflerine isâbetinde sen

müessir olmadın ve lâkin Allâh müessir oldu ve hedeflerine îsâl etdi

de (ulaştırdı da) yerlerinde donup kaldılar".6

âyet-i kerîme’sinin ifâde buyurduğu gerçeklerden başka bir şey’

değildir.

2-Bunların hepsi, şirk içerisinde de olsa, küfr içerisinde de olsa

Rahmân olan Allâhü Teâlâ’nın kullarına ve mahlûkâtına karşı olan

4 -Yâ-Sîn, 9. 5 -Fetih,4. 6 -Enfâl, 17.

Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, C.10.ss.89. Kâmil Miras. İkinci baskı.

Page 10: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

9

sonsuz rahmetinin bir tecellîsidir. Bunun içindir ki Cenâb-ı Hakk,

âyet-i kerîme’sinde şöyle buyurmaktadır:

وما كان ربك ليـهلك القرى بظلم واهلها مصلحون. "Senin Rabb'in -ehâlîsi (birbirini) ıslâh edib dururken de- o

memleketleri sırf şirk ve küfür yüzünden (veyâ bir kısım zulümler

nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7

Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem, küfür, şirk,

zulüm ve ahlâksızlık içerisinde yaşayan bir toplumun içinde bulunan

ilmi ile âmil dîn adamları va'z-ü nasîhatlerine devam etdiği müddetce

onlara hemen azâb edilmeyeceğini; fakat bu nasîhatlere aldırış

etmeden bu hallerine israrla devam etmeleri hâlinde de müstehık

oldukları azâba dûçar olacakları husûsunu, açıkca ifâde

buyurmaktadır.

Böyle bir lûtf-i ilâhî, gelip geçmiş âlimlerimizin ekseriyetine

göre, "Cenâb-ı Hakk'ın rahmetinin genişliğinden ve kendi

haklarındaki lûtuf ve müsâmahasındandır. Bunun için haklar

tezâhüm ettiği (toplanıp bir araya geldiği) vakit, fukahâ', evvelâ kul

hakkını nazar-ı i'tibâra alır" denilmiş; bu esâsa binâen de "Mülk,

küfr ile yaşayabilir, fakat zulm ile, ahlâksızlık ile aslâ yaşayamaz"

buyurulmuşdur.8

وإذا اردنا أن نـهلك قـرية امرنا متـرفيها فـفسقوا فيها لق عليها القول فدمرناها ط وكم اهلكنا من القرون من بـعد نوح يا.تدم

"Biz bir memleketi helâk etmek istediğimiz vakit onun ni'met

ve refahdan şımarmış elebaşılarına (ileri gelenlerine, Allâh'a,

peygambere ve Kur'ân'a itâati) emr ederiz de onlar orada (bu

emrimize rağmen) itâatden çıkarlar. (Emirlerimizi dinlemiyerek

isyanlarını, fısklarını artırırlar da kendi hevâ ve heveslerine uyarlar).

Artık o (memlekete) karşı azâb hakk olmuşdur. İşte biz onu

7 -Hûd, 117. 8 -Kur'ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm, C.1.ss.343. Hasan Basri Çantay.

Page 11: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

10

kökünden mahv-ü helâk etmişizdir. "Nûh (devrin) den sonra nice

asırlar (halkını) helâk etdik (helâk ettiğimiz gibi)".9

Âyet-i kerimesi ve benzerleri, bunun en açık bir ifâdesidir.

3-İçimizdeki ve dışımızdaki düşmanların, eşi görülmemiş bir

ittifakla, İslâm Dîni’ne ve Müslüman’lara -özellikle Müslüman

Türklere- saldırışının, eşi görülmemiş bir hezimetle neticelenmesi,

Hakkın bâtıla karşı direnişi’nin en güzel bir örneği olduğu gibi

Cenâb-ı Hakk’ın da Müslüman Türk Milleti’ne lûtfettiği en büyük

ni’metlerinden birisidir.

Bununla berâber her ni’metin bir şükrü olması lâzım geldiği

konusunu da hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmayarak günah ve

kusurlarımızın afvi için, büyük bir hamd-ü senâ ile, Yüce

Rabb’imize yönelip kayıtsız şartsız O’nun emir ve nehiylerini yerine

getirmeye çalışmalıyız ki bir daha böyle felâketler ile

karşılaşmayalım. Bunun için Yüce Rabb’imiz, bu hususa işâretle, bir

Hadîs-i Kudsî’sinde ve âyet-i kerîme’lerinde bizi şöyle

uyarmaktadır:

“Ben Allâhü Azîmü’ş-şân, melikü’l-mülûk’um (hukümdarların

hukümdarıyım). Hukümdarların kalbleri ve nâsıyeleri (alınları)

benim elimdedir. Kullar bana itâat ederlerse ben de onları onlara

rahmet (vesîlesi) kılarım. Eğer kullar bana isyân ederlerse ben de

onları onlara ukûbet (ezâ, cefâ ve azâb) vesîlesi kılarım. Binâen-

aleyh hukümdarlara sebb ile (sövme sayma ile) meşkul olmayın.

Fakat bana tevbe ederek mürâceat edin ki ben de onları size

bükeyim, (sizin için rahmet vesîlesi yapayım)”.10

ه لكم عدو إن ط وآل تـتبعوا خطوات الشيطان صدخلوا ف السلم كافة ا ايـها الذين آمنوا اي .تكم البـيـنات فاعلموا أن اهلل عزيز حكيم مبني. فإن زللتم من بـعد ما جاء

9 -İsrâ', 16-17. 10 -Hak Dîni Kur’ân Dili Türkçe Tefsir, C.2.ss.1071. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır. 1960.

(Ebu’s-suûd Tefsîri’nden).

Page 12: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

11

“Ey îmân edenler, hep birden silm’e (sulh’a ve İslâm’a, İslâm

birlik ve berâberliğine) girin, (kâmil olgun birer Müslümân olun).

Şeytan’ın adımları ardına düşmeyin, (insanları yoldan çıkaran

küfür ve dalâlet ehlinin ve Deccâl’lerin sözlerine ve fiillerine

uymayın). Çünkü o, sizin ap-açık bir düşmanınızdır”.

“Size bunca açık delîller geldikden sonra yine kusur ederseniz

(silm’e girmekden, birlik ve berâberliğinizi koruyup olğun birer

Müslüman olmaktan kaçarsanız), iyi bilin ki muhakkak Allâh,

Azîz’dir (mutlak gâlibdir, hukmüne karşı gelinmez, dilediğini yapar

ve emrini infâz eder) ve Hakîm’dir (her yaptığını bir hıkmetle

yapar)”.11

واولئك لم طوآل تكونوا كالذين تـفرقوا واختـلفوا من بـعد ما جاء هم البـيـنات ال.عذاب عظيم

“Siz, kendilerine ap-açık delîl’ler, âyet’ler geldikden sonra

parçalanıp ayrılanlar gibi ve ihtilâf’a düşenler gibi, olmayın,

(birbirinizle didişmeyin). İşte onlar (ın hâli): En büyük azâb,

onlarındır”.12

قوا واذكروا نعمت اهلل عليكم.واعتصموا ببل اهلل جيعا وآل تـفر “Hepiniz toptan Allâh’ın ipine (Allâh’ın sizlerin dünyevî ve

uhrevî mutluluğunuzu, birlik ve berâberliğinizi te’mîn etmek için

göndermiş olduğu Kur’ân-ı Kerîm’e ve İslâm Dîni’ne tam bir ihlâs

ile, tertemiz samîmî bir inanç ile) sımsıkı sarılın. Parçalanıp

dağılmayın. Allâh’ın üzerinizdeki ni’met’ini düşünün”.13

ا وتذهب رحيكم واصبوا إن اهلل مع واطيعوا اهلل ورسوله وآل تـنازعوا فـتـفشلو الصابرين.

“Allâh’a ve O’nun Rasûl’üne (Allâh’ın ve Rasûl’ünün bütün

emir ve nehiy’lerine) itâat edin. (Fikir, görüş, inanç ve düşünce

ayrılıkları ile) birbirinizle çekişip didişmeyin. Sonra korku ile

11 -Bakara, 208-209. 12 -Âl-i İmrân,105. 13 -Âl-i İmrân,103.

Page 13: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

12

za’fa düşersiniz. Rüzgarınız (kesilip) gider, (kuvvet ve kudretiniz

zayıflar, Allâh’ın size olan yardımı kesilir, kuvvetiniz ve devletiniz

yok olup gider). Bir de sabr (-u sebat) edin, (sıkıntılara katlanın).

Çünkü Allâh, sabr edenlerle berâberdir”.14

.اللوة وآل تكونوا من المشركني منيبني إليه واتـقوه واقيموا الص "Hepiniz O'na dönün, O'ndan korkun. Namaza devam edin.

Müşriklerden olmayın".15

نسان اكفر م ك لما كفر قال اىن برىء منك اىن فـ جثل الشيطان اذ قال لالذلك و طكان عاقبتـهما انـهما ف النار خالدين فيها ف رب العالمني. اخاف اهلل

علظالمني.ا ؤا ز ج "(Münâfıkların ve kâfirlerin) hâli, şeytanın hâli gibidir. Çünkü

(şeytan), insana -Küfr et- der de o küfr edince -Ben kakîkaten

senden uzağım. Çünkü ben âlemleri Rabb'i olan Allâh'dan

korkarım- der, (ve tabana kuvvet kaçar)".

"Nihâyet ikisinin de (azdıranın da azanın da) âkıbeti hakîkaten

ebedî ateşin içinde kalmaları olmuşdur. İşte zâlimlerin

(münâfıkların ve kâfirlerin) cezâsı budur".16

كم سيئاتكم كم فـرقانا ويكفر عن ل الله يعل اتـتقو ن يا أيـها الذين آمنوا إ ويـغفرلكم

.والله ذو الفضل العظيم ط “Ey îmân edenler, eğer Allâh’dan korkarsanız O, size iyi

ile kötüyü (hakk ile bâtılı) ayırd edecek bir anlayış (bir

ma’rifet ve nûr) verir, suçlarınızı örter ve sizi mağfiret eder.

Allâh, büyük lûtuf ve ihsân sâhibidir”.17

ار اآلخرة نعلها للذين آل يريدون علوا ف اآلرض وآلفسادا طتلك الد

والعاقبة للمتقني.

14 -Enfâl, 46. 15 -Rûm, 31. 16 -Haşr,16-17. 17 -Enfâl, 29

Page 14: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

13

"İşte âhiret yurdu! Biz onu yer yüzünde büyüklük ve fesad

arzûsuna düşmeyeceklere veririz. (En güzel) âkıbet müttekî'lerin

(takvâ sâhiblerinin) dir".18

والسآلم على من اتـبع الدى. “(Dünyâda ve âhiretde) selâm (ve selâmet), doğruya (Hakk’a ve

hakîkâte) tâbi’ olanlaradır”.19

4-Dünyâ târihinin son zamanlarında hakkı bâtılı, iyiyi kötüyü,

doğruyu yanlışı birbirine karıştıran, hiç durmadan fitne ve fesâdı

körükleyen, bu sûretle de içinde bulundukları toplumların nizâm ve

intizâmını bozan, gerçek olmayanı gerçek gibi gösteren hilekâr,

yalancı, yaldızcı bir çok Deccâl'lar (yalancı, sahtekâr insanlar)

türeyecekdir. Bunlar, cihan târihinin son zamanlarında çokça

görülecekdir ki kıyâmet alâmetlerindendir.

Mesîh Deccâl (Yalancı mesih) denilen bu sahtekar insanların en

şerlisi ve tanrılık iddiâsında bulunacak olanı en sonra çıkacakdır ki

bu da Hazreti Îsâ aleyhi's-selâm tarafından öldürülüp ortadan

kaldırılacaktır

5-Kehf sûresi’nde zikri geçen Zü’l-Karneyn kıssasında, Zü’l-

Karneyn’in şahsında bizlere örnek olarak ifâde buyurulan îmân ve

küfür arasıdaki tercih ve Zü’l-Karneyn’in üçüncü seferinde

karşılaştığı Türk toplumu’nun demir kütleleri gibi salâbetli (kevvetli

ve kudretli) unsurlarına erimiş bakır hukmünde olan îmân ve İslâm

cevherinin telkin şekli; bu suretle îmân ve İslâm yolunu tercih eden

Türk toplumu’nun aşılması ve delinip geçilmesi mümkün olmayan

bir “Din-i Tevhîd Seddi: Tevhîd Dîni’nin koruyucusu” hâline

gelmesi; bu sedd’in, ya’nî “Din-i Tevhid Seddi’nin: Müslüman

Türk kudreti” nin ortadan kalkmasının, Kıyâmet’in on büyük

alâmetinden birisi olacağı husûsu, önemle ifâde edilmekte ve

özümüzde bulunan bu güzel hal ve harekâtı değiştimememiz

18 -Kasas, 83. 19 -Tâ Hâ, 47.

Page 15: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

14

gerektiği konusu, ehemiyyetle belirtilip gözlerimizin önüne

serilmektedir.

واقـتـرب الوعد وماجوج وهم من كل حدب يـنسلون. ىت اذا فتحت ياجوج ح يا ويـلنا قد كنا ف غفلة من هذا طالق فاذا هى شاخصة ابصار الذين كفروا

بل كنا ظالمني. "Nihâyet Ye'cûc ve Me'cûc (un seddi) açılıp da her tepeden

saldıracakları ve gerçek va'd olan (kıyâmet) yaklaşdığı vakit, işte

o zaman o küfr (ve inkâr) edenlerin gözleri hemen belirip

kalacak, -Eyvâh bizlere, Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik.

Hayır, biz (kendimize zulm eden) zâlim kimselerdik- (diyecekler)".20

Âyet-i kerîme’sinde ifâde buyurulan ve Kıyâmet’in on büyük

alâmetinden birisi olan Ye’cûc ve Me’cûc’u tutan Zü’l-karneyn

Seddi, diğer bir deyimle Dîn-i Tevhîd Seddi: Tevhîd Dîni’nin

koruyucusu “Müslüman Türk kudreti” yıkılıp son bulunca, Ye’cûc

ve Me’cûc denilen fitne ve fesad topluluklarından meydana gelen

çapulcu gurupları, biribirlerinin medeniyyet ma’mûrelerini yerle

yeksân edecek ve yer yüzünü, eşi görülmemiş tahribat ve felâketlere

sürükleyeceklerdir ki -Allâhü a’lem-, Eşrât-ı Sâat’dendir.

Son zamanın büyük müfessirlerinden merhûm ve mağfur Elmalılı

Muhammed Hamdi Yazır, bu konuda şöyle demektedir:

"Eğer, (Zü’l-Karneyn’in üçüncü seferinde karşılaştığı) bu kavim,

müfessirlerin nakl ettikleri gibi Türk kavmi ise, burada Zü'l-

karneyn'e kuvvetle yardım eden Türk'lerin mazîde yer yüzünü fitne

ve fesaddan kurtarmak için yaptıkları hizmetlerin ehemmiyyetine

işâret edilmiş olduğu gibi, Hazreti Muhammed aleyhi'-selâm'ın

Bi'set’inden (Peygamber olarak gönderilmesinden) sonra İslâm'a

yapacakları hizmetlere de işâret edilmiş olur. Bunun için

(Müslüman) Türklerin inkirâzı, Ye'cûc ve Me'cûc seddinin

20 -Enbiyâ', 96-97.

Page 16: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

15

yıkılması ve nizâm-ı âlemin fesâdı demek olacakdır ki böyle büyük

bir felâketin vukûu, Eşrât-ı sâat’dendir".21

Burada ifâde buyurulan Müslüman Türk Kudreti, Etnik bir

kimlik değil, Tevhîd Dîni İslâm’ın gereği olan Dînî bir kimliktir.

Çünkü buradaki “Müslüman Türk” ifâdesi, Allâhü Teâlâ’nın,

Zü’l-karneyn vâsıtası ile, demir kütleleri gibi salâbetli (kuvvetli

kudretli) bir yaratılışları olan Türk toplumunun kalblerine, erimiş

bakır hükmünde olan îmân kuvvetini inzâl edip lûtfettiği bir

vasıfdır. Böyle şerefli bir vasıf, o zamanki ecdâdımız Türk

toplumunun, Zü’l-karneyn’in teklif ettiği erimiş bakır hükmünde

olan îman esâslarına, kayıtsız şartsız inanışından ileri gelmektedir

ki insanların birbirine olan üstünlükleri, böyle sâhib oldukları îmân

esâslarının güzelliğindendir. Bunun için âyet-i kerîme’lerde şöyle

buyurulmuştur:

لوكم ي جعلكم وهو الذ خالئف األرض ورفع بـعضكم فـوق بـعض درجات ليبـ طف ما آتاكم

“O, sizi yer yüzünün halîfeleri yapan, sizi, size verdiği

şey’lerde, imtihana çekmek için kiminizi derecelerle kiminizin

üstüne çıkarandır”.22

طوال تـتمنـوا ما فضل الله به بـعضكم على بـعض

“Allâh’ın, kiminizi kiminizden üstün kılmıya vesîle yaptığı

şey’leri, (size de vermesini) istemeyin. (Siz de güzel güzel ameller

yaparak Allâh’ın fazl-ü keremi’nden isteyin ve böyle bir üstünlüğü

kazanmaya çalışın)” .23

6-Târih boyunca hiçbir Türk devletinde, kendi devletine ve kendi

milletine böyle bir hâinlik yapan, böyle bir kalkışma yapan hâinler

görülmemişdir. Ancak böyle bir hâinlik, Allâhü Teâlâ’nın,

21 -Hak Dîni Kur’ân Dili Türkçe Tefsîr,C.5.ss.3291. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır. 1960. 22 -En’âm,165. 23 -Nisâ’,32.

Page 17: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

16

الذين آمنوا ال تـتخذوا عدوي وعدوكم أولياء يا أيـها

“Ey îman edenler, benim de düşmanım, sizin de dümanınız

olanları dost edinip onlara bir üstünlük tanımayın (âdetlerini ve

fikirlerini benimsemeyin)”24

,

وال النصارى حىت تـتبع ملتـهم ولن تـرضى عنك اليـهود

“(Siz ne kadar onların arzularını yerine getirmeye çalırsanız

çalışın) ne Yahûdî’ler, ne Hristiyan’lar –siz onların milletinden,

dîninden oluncaya kadar- aslâ sizden memnun olmazlar”25

,

بالسوء وودوا ويـبسطوا إليكم أيديـهم وألسنتـهم يكونوا لكم أعداء يـثـقفوكم إن .لو تكفرون

“Eğer onlar size bir tırnak tuttururlarsa, (sizi ele geçirir size

istediklerini yaptırırlarsa, sahte dostlukları size bir fayda vermeyip)

hepinizin düşmanları olurlar; ellerini, dillerini kötülükle size

uzatırlar (akla hayâle gelmedik kötülükleri yapmaya çalışırlar) ve

hepinizin kâfir olmasını isterler”26

ومن أولياء بـعض يا أيـها الذين آمنوا ال تـتخذوا اليـهود والنصارى أولياء بـعضهم هم يـتـولم منكم الظالمني القوم إن الله ال يـهدي فإنه منـ

“Ey îmân edenler, Yahûdî’leri ve Hristiyan’ları kendinize

velîler (himâyeciler, koruyucular) yapmayın. (Onları yâr edinmeyin,

üstünüze hâkim bir duruma geçirmeyin. Âdetlerini benimsemeyin.

Tuzaklarına düşmeyin. Hevâ ve heveslerine uymayın). Onlar ancak

biribirlerinin yârânıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse

(üzerine hâkim bir duruma geçirirse ve âdetlerini de benimserse)

o da onlardandır. Şübhesiz ki Allâh o zâlimler gürûhuna hidâyet

vermez. (Doğru yola çıkarmaz ve muvaffakıyyet vermez. Onları velî

edinenler de onlardan olur. Başkalarını kurtaramazlar)”.27

âyet-i kerîme’leri ile uyarıda bulunduğu konuları, Müslüman’ım

dediği halde, hiçe sayan akıl, îman ve amel fukarâsı münâfıkların ve

24 -Mümtehıne,1. 25 -Bakara, 120. 26 -Müntehıne,2. 27 -Mâide, 51.

Page 18: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

17

hâinlerin, uzun yıllar boyunca hazırlanıp 15-Temmuz-2016 Cum’a

gecesindeki kalkışmaları esnâsında görülmüştür.

Bunun için, Türküm dediği halde, düşmanlarımız ile iş birliği

yaparak varlığımızı, birliğimizi, vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı

ve dînimizi tamamen ortadan kaldırmaya çalışan ve eşi görülmemiş

bir kalkışmayı gerçekleştiren akıl, îman ve amel fukarâsı münâfıkları

ve hâinleri aramızdan çıkarıp dışlayarak “Ne mutlu Türküm”

ifâdesi yerine “Ne mutlu Müslümân Türküm” ifâdesinin

kullanılmasının zamanı gelmişdir, diyorum.

7-Ondokuzuncu asrın başlarından i'tibâren -batılılaşma sevdâsı

uğruna, Tanzîmat Fermanları gibi- Tevhîd dîni'nin esâslarından

ta'vîzler verilmesi ve devlet başkanına karşı olan itâatin

zayıflatılması nedeni ile İslâm Dîni'nin esâslarının sarsılmaya

başlaması, uzun yıllar boyunca aşılması ve delinmesi mümkün

olmayan ve asırlar boyunca dünyânın bir denge unsuru olan

Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasına sebeb olduğu gibi, dünyâ

devletlerinin sağ ve sol guruplara ayrılıp insanların akla hayâle

gelmedik fitne, fesâd ve zulme ma'rûz kalması da, bu ta’vîzkâr

davranışların şübhe götürmez bir neticesidir. Allâhü a'lem.

Böyle kuvvetli ve kudretli büyük bir Sedd’in "Dîn-i Tevhîd

seddi'nin" yıkılmasından sonra onun devâmı olarak onun yerini alan

ve bu gün Orta Doğu’da dünyânın bir denge unsuru olan Türkiye

Cumhûriyeti Devleti'nin de aynı "Sedd" in küçük bir devâmı

olduğu husûsu, şübhe götürmez bir hakîkatdir.

Hernekadar, ikiyüz yıla yakın bir zamandan beri, çağdaş

medeniyet seviyesine çıkacağız inancı ile, İslâm esâslarına ters düşen

batının beşerî sistemlerini benimseyerek, ilâhî bir dayanağı olmayan

demokrasi, özgürlük, lâiklik, hoşgörü ve sosyalizm gibi felsefeler ile

kendimize göre bir takım kânûnlar yapmak sûretiyle zamânın

îcâblarına göre halkı idâre ediyoruz zannına kapılıp maddî ve

ma'nevî bir kuvvet ve kudret kaynağımız olan Allâhü Teâlâ’nın

Page 19: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

18

kânunlarını ve İslâm dini esâslarını terk ederek Batı uygarlığına

uygun inkilaplar yapmış -şirkle idâre edilen- bir devlet, olmamıza

rağmen;

وما كان ربك ليـهلك القرى بظلم واهلها مصلحون. "Senin Rabb'in -ehâlîsi (birbirini) ıslâh edib dururken de- o

memleketleri sırf şirk ve küfür yüzünden (veyâ bir kısım zulümler

nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".28

âyet-i kerime’sinde ifâde buyurulduğu üzere;

-Allâhü Teâlâ'nın, rahmetinin ve hıkmetinin bir eseri olarak,

Tevhîd Dîni İslâm’a yönelip tevbe etmeleri için mühlet verdiği bir

toplumu şirk ve küfür yüzünden veyâ yaptıkları zulümler nedeni ile

hemen helâk etmeyeceği esâsına binâen-,

hâlen ayakta kalabiliyor isek, bu mühlet, -Allâh korusun, Tevhîd

Dîni İslâm’a yönelip ona teslim olmadığımızın cezâsı olarak bir

helâke uğradığımız zaman, kendi amelimize kendimizin şâhid olup

bir i’tiraz hakkımızın kalmaması için- Allâhü Teâlâ’nın bizlere olan

sonsuz rahmetinin ve hıkmetinin bir neticesidir.

Bunun için,

الملك يـبقى مع الكفر وآل يـبقى مع الظلم.

"Mülk, küf ile, şirk ile berâber devam eder, (fakat) zulm ile

(fitne, fesâd, terör, anarşi, fuhuş, yolsuzluk, gibi ahlâksızlıklar ile;

tefrika ve ihtilâf gibi çeşitli görüş ve yorumlar ile) berâber devam

etmez".29

denilmişdir.

Bu bakımdan Allâhü Teâlâ'nın, rahmetinin ve hıkmetinin bir eseri

olarak, bizlere tanıdığı bu mühleti, hiç bir zaman hatırımızdan

çıkarmayarak ve unutmayarak O’nun emir ve nehiylerini yerine

getirmeye çalışmamız lâzımdır.

28 -Hûd, 117.

Kur'ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm, C.1.ss.343. Hasan Basri Çantay. 29 -Kur'ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm,C.1.ss.343. Hasan Basri Çantay.

Page 20: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

19

Çünkü bu gün böyle bir devletin yıkılmasına çalışıp vatanımızı,

milletimizi, bayrağımızı, birlik ve berâberliğimizi yok etmeye

çalışan iç ve dış düşmanlar, aç kalmış kurtlar gibi saldırmanın

yollarını her an arayıp durmaktadırlar. Böyle bir hâlin vukûu ise,

akla hayâle gelmedik felâketlerin meydana gelmesi demek

olacağından bu duruma sebeb olanlar, yukarıdaki âyet-i kerîme'de

işâret edildiği gibi,

"Eyvâh bizlere, doğrusu biz bunun böyle olacağını

düşünmemiştik. Biz böyle yapmakla kendimize yazık ettik, hem

kendimizin hem de dünyânın huzûrunu kaçırdık, istediğimiz

çıkarlarımızı elde edemedik", diyerek pişman olacaklardır ama, iş

işten geçmiş olacaktır. Allâhü a'lem.

8-Buraya kadar anlatılan esâslara binâen, Allâhü a’lem,

Müslüman Türk’lerin inkırâzı, Dîn-i Tevhîd Seddi’nin yıkılmasını

ve Ye’cûc ve Me’cûc denilen fitne ve fesad topluluğunun yer yüzünü

isti’lâ’ etmesini ifâde eder.

Bunun için özümüzde bulunan Tevhîd inancı ve ruhu’nun

üzerindeki küfür, şirk, nifak ve fesâd küllerini yok edip atacak ve

İ’lâ-i kelimetü’llâh’ı :İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni, şânına

lâyık bir şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl-i sünnet ve’l-

cemâat esâslarına bağlı îman ve ihlâs sâhibi bir kurtarıcıya ihtiyacımız vardır.

Diyeceksiniz ki bu günkü gençliğimizin ve Müslümanım diyen

halkımızın içinde bu yüksek rûha ve inanca sâhip çıkacak kaç

insanımız var? Şunu hiç bir zaman unutmayalım ki asırlarca Ye’cûc

ve Me’cûc gibi fitne ve fesat toplumlarına karşı Zü’l-Karneyn

tarafından dünyanın bir denge unsuru olarak delinmesi, aşılması,

yıkılması mümkün olmayan demir kitleleri gibi salâbetli (kuvvetli

kudretli) unsurlarına erimiş bakır gibi akıtılan îmân cevherine sâhip

Dîn-i Tevhîd Seddi’nin îmân âbidesi kahraman ecdadımızın,

Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışından sonra, onun bir devamı olan

Page 21: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

20

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Müslüman mensubları olarak “Ben

Müslüman bir Türküm” diyen bu günkü gençliğin ve halkın,

özlerindeki (inançlarındaki, kalblerindeki) Tevhîd inancı ve ruhu,

yok olmuş değildir.

Bunun için üzerlerindeki küfür, şirk, nifak ve fesad küllerini yok

edip atacak ve İ’lâ-i kelimetü’llâh’ı :İslâm Dîni’ni ve Tevhîd

akîdesi’ni, şânına lâyık bir şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl-i

sünnet ve’l-cemâat esâslarına bağlı îman ve ihlâs sâhibi bir

kurtarıcıya ihtiyacımız vardır.

9-Demokrasi, lâiklik, özgürlük, sınırsız hoşgörü, ılımlı islâmiyet

demokratik islâmiyet gibi batının kokuşmuş felsefî sistemlerini

terk ederek Tevhîd dîni İslâm’ın esâslarına gönül verip Ortadoğu

Projesinin mel’un emellerini boşa çıkarmaya çalışacağımız yerde,

Cenâb-ı Hakk’a cehil isnâd ederek “Bu zamanda şeriat esâslarına

göre amel etmek mümkün değildir. Çağdaş medeniyet seviyesine

ulaşmak için demokrasîden, lâiklikden, özgürlükden, ılımlı islâmiyet

demokratik anlayışından aslâ vaz geçemeyiz” dersek, o zaman da

hâlimiz, Musâ aleyhi’s-selâm ile İblîs’in şu kıssasına benzer:

“Bir gün, Mûsa aleyhi’s-selâm ile buluşan İblîs, konuşma

esnâsında “Yâ Mûsâ, Rabb’ine duâ etsen de beni de afv ve mağfiret

etse” demiş, O da böyle bir isteğin kabulü için Allâhü Teâlâ’ya duâ

edince, Allâhü Teâlâ da, “Âdeme secde etsin de afv ve mağfiret

edeyim” deyince, “Yooo. Ben O’na secde etmem, Çünkü beni

ateşden halk etdi, O’nu toprakdan. Onun için ben ondan hayırlıyım,

bunun için de Rabb’imin bu emrini yerine getirmem mümkün

değildir” diyerek şirkinden ve küfründen bir an dahî vaz

geçmiyeceğini bir kere daha ifâde edip ortaya koymuşdur.

10-Müslüman olan bizler, İslâm Dîni’nin her türlü hakk ve

gerçeklerini bidiğimiz halde; Allâhü Teâlâ’nın “Benim de

Page 22: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

21

düşmanım, sizin de dümanınız olanları dost edinip başınızın

üzerine geçirmeyin (âdetlerini benimsemeyin)”, “Siz ne kadar

onların arzularını yerine getirmeye çalırşanız çalışın -onların

milletinden, dîninden oluncaya kadar- aslâ sizden memnun

olmazlar”, “Eğer onlar size bir tırnak tuttururlarsa, (sizi ele

geçirir size istediklerini yaptırırlarsa, sahte dostlukları size bir fayda

vermeyip) hepinizin düşmanları olacaklar” gibi uyarılarını da

bildiğimiz halde, ölüm döşeğindeki Ebû Tâlib gibi, bir takım korku

ve endişelerin içine dalarak, tüm batı ülkelerinin İslâm Dîni’ne ve

onun mensubları olan Müslüman’lara, bi’l-hâsa Müslüman Türk’lere

karşı olan düşmanlıklarını ittifak hâlinde ortaya koyup sergilerken,

olanca güçleri ve hileleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortadan

kaldırmaya çalışırken, biz, hâlâ ABD bize ne der, AB bize ne der,

AB kriterlerine uymazsak, batı uygarlığını elde edemezsek, çağdaş

medeniyet seviyesine çıkamazsak hâlimiz ne olur gibi bir takım boş,

seviyesiz fikir ve inaçlardan kendimizi kurtararak Yüce Rabb’imize

yönelip O’nun emir ve nehiylerine kayıtsız şartsız teslîm olmazsak, o

zaman da hâlimiz, Ebû Tâlib’in şu hâline benzer.

Kurayş kavminin reisi ve Hazreti Muhammed aleyhi’s-selâm’ın

amcası Ebû Tâlib, ölüm döşeğinde, Kurayş ileri gelenlerine bir

takım vasiyetlerde bulunurken, bir taraftan “Ben bilirim ki

Muhammed aleyhi's-selâm, yalan söylemez. Bâtıl söz O'ndan sâdır

olmaz. Eğer Kurayş kadınları beni ayıplamasalar O'na tâbi'

olurum” diyor, diğer taraftan da Rasûlü’llâh aleyhi’s-selâm’ın "Ey

babam yerinde olan amcam. Bir kerre lisânın ile şehâdet getir de

âhiretde sana şefâat edebileyim" teklîfine karşı, “Ebû Tâlib ölüm

korkusundan Müslümân oldu, demeyeceklerini bilmiş olsa idim

arzû ve isteğini yerine getirirdim” diyerek Allâhü Teâlâ’ya ve

Rasûlüne karşı teslîmiyyetini ifâde edememiştir.

11--Kırk-elli yıldan beri bâzı din adamı geçinen kimselerin,

bilerek veyâ bilmeyerek, kiliselerde, papazların günah çıkartıp

cennetlik yaptıkları Hristiyanlar gibi, “Bir mürşide, bir şeyhe intisab

Page 23: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

22

etmezsen cennete giremezsin” inancını yaymaya çalışarak bir takım

menfaatler elde etmeye çalışan mürşid, şeyh, hoca, önder ve lider

nâmı altındaki kimselerin, Müslümân’ları cemaat cemaat, gurup

gurup, ekol ekol ayırıp tefrikaya ve ihtilâfa sürükledikleri

konusunda, birlik ve berâberliğimizi tahrip edip tehdîd eden

çalışmalarını, etkisiz bir hâle getirmeye çalışmalıyız.

Bunların ıslâhı ise, ancak, dînî otorite sâhibi Din İşleri Yüksek

Kurulu’nun ve Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinin seferber olup

Ehl-i sünnet ve’l-cemâat esâslarını anlatmaları; bunun dışındaki

cemâat ve gurupların bid’at veyâ şirk veyâ küfr veyâ nifâk veyâ

tefrîka içinde olduklarını anlatmaları ile mümkündür.

Kırkbeş seneyi aşkın bir zamandan beri, İslâm ve Müslüman

düşmanı İngiliz Edmond’larının fikir ve tavsıyelerini çağdaş

medeniyet seviyesine ulaşmak için benimseyip uygun bulan; İlim

yatağı Afkanistan’ın ve Mısır’ın bu günkü hâle gelmesine sebeb

olan, Muhammed Abduh ve Cemâleddin Efkânî gibilerin fikirlerini

benimseyerek Ehl-i sünnet ve’l-cemâat yolundan ayrılan yenilikçi

ve telfikçi din adamlarının, bu şekildeki inanç ve çalışmalarının

hatalı olduğunu anlatarak bu hatalarından vaz geçme ortamını

hazırlamalıyız.

Bu konuda, Merhûm ve mağfur Ahmed Davudoğlu’nun, “Dîni

Tâmir Davâsında DİN TAHRİPÇİLERi” ismli kitabının

önsözünde yakındığı şu sözleri, güzel bir kanıttır.

“Reformcuların (yenilikçilerin) serâpâ hatâlı bir yol tuttuklarını

İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde öğretim üyesi bulunduğum

yıllar boyunca talebelerime anlatmağa çalıştım. Maatteessüf öyle

görülüyor ki muvaffak olamamışım. Çünkü bugün talebelerimden

ba’zılarının hâlâ bu müflis nazariye peşinde olduklarını üzülerek

işitiyor ve görüyorum”.

12-Kayseri İmam-Hatip okulu müdürü olduğum yılların 1963 yılı

Nisan ayında, o zamanın akıl ve îmân fukarası Millî Güvenlik

Page 24: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

23

Kurulu Genel Sekreteri Org.Refet Ülgenalp, Kayseri İmam-Hatip

Okulu’nda vermiş olduğu “Yeşil tehlike, Kızıl tehlike” konulu

konferansında, Yeşil tehlikenin Kızıl tehlikeden daha tehlikeli

olduğunu anlattıktan sonra müdür odasına gelince bir kaymakamın

bir sorusu üzerine, “Bu Müslümân’ları kendi hâline bırakırsanız

birlik ve berâberliklerini koruyup bu memleketde Şerîat i’lân

ederler. Bunu önlemek için din adamlarını me’mur yapıp

istediğiniz gibi yöneteceksiniz. Müslüman’ları da muhtelif isim ve

guruplar altında bölüp birlik ve berâberlik içinde hareket

etmelerini önleyeceksiniz” diyerek bu günkü tehlikelerin temelini,

benim masamın başında atışının tek şâhidiyim. Bu suretle de, o

günden sonra, Ehl-i sünnet ve’l-cemâat esâslarının dışında hiçbir

cemaatin, hiçbir tarîkatin bulunmadığı Kayseri’de ve Türkiye’nin

muhtelif yerlerinde, Mit’in de yardımı ile, Ehl-i sünnet ve’l-cemâat

esâslarına dayanmayan bir takım uydurma tarîkatlerin ve cemâatlerin

türemesinin öncülüğünü yaparak İslâm’ın en büyük düşmanı olan

tefrîkanın önünü açmıştı ki o zamandan beri meydana gelen

guruplaşmaların ve tefrikanın temelinde, bu mel’un karar yatar.

Sayın

Cumhurbaşkanım

Rahmân ve Rahîm olan Yüce Rabb’imizin afv ve mağfireti

sonsuzdur. Bizler, kendimize gelerek top yekün

إنه ط وآل تـتبعوا خطوات الشيطان صيا ايـها الذين آمنوا ادخلوا ف السلم كافة لكم عدو مبني.

“Ey îmân edenler, hep birden silm’e (sulh’a ve İslâm’a, İslâm

birlik ve berâberliğine) girin, (kâmil olgun birer Müslümân olun).

Şeytan’ın adımları ardına düşmeyin, (insanları yoldan çıkaran

küfür ve dalâlet ehlinin ve Deccâl’lerin sözlerine ve fiillerine

uymayın). Çünkü o, sizin ap-açık bir düşmanınızdır”.

Page 25: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

24

âyet-i kerîme’sinde ifâde buyurduğu Silm’e girme emr-i

ilâhî’sini yerine getirmeye çalışırsak, elbette ki şu âyet-ikerîme’de ve

benzerlerinde ifâde buyurulan müjdeye lâyık olmamamız mümkün

değildir. Çünkü Allâhü Teâlâ, ( إن اهلل بالناس لرؤف رحيم : Allâh,

insanlar hakkında Raûf ve Rahîm'dir”.30

âyet-i kerîme’sine göre,

kulları hakkında Raûf ve Rahîm'dir.

إن اهلل يـغفر ط آل تـقنطوا من رحة اهلل قل يا عبادي الذين اسرفوا على انـفسهم .إنه هو الغفور الرحيم ط الذنوب جيعا

“(Yâ Muhammed, tarafımdan onlara) de ki: Ey nefislerine karşı

aşırı giden (günahkâr) kullarım. Allâh’ın rahmetinden ümid

kesmeyin. (Eğer şirk’den sakınır ve günahlarınıza tevbe ederseniz)

Allâh bütün günahlarınızı bağışlar. Çünkü O, Ğafûr ve

Rahîm’dir, (çok bağışlayıcı ve çok esirgeyicidir)”.31

Ammâ, yukarıda ifâde buyurulan silm’e girme emrini yerine

getirmeye çalışmazsak ve 15-Temmuz-2016 kalkışmasındaki eşi

görülmemiş felâketden kurtardıktan sonra bizlere lütfettiği barış,

sulh, sükûn mühletini, nankörlük edip büyük bir gaflet içerisinde

gereği gibi değerlendirmezsek,

العذاب ث آل يـنصرون. وانيبوا إىل ربكم واسلموا له من قـبل أن ياتيكم “Size azâb gelib çatmadan Rabb’inize dönün. O’na (kayıtsız

şartsız) teslim olun, (emir ve nehiylerini yerine getirin). Sonra size

yardım edilmez”.32

واتبعوا احسن ما انزل إليكم من ربكم من قـبل أن ياتيكم العذاب بـغتة وانـتم ال تشعرون.

“Ansızın ve hiç farkına varmadığınız bir sırada, size azâb

gelmezden önce Rabb’inizden size indirilen (ni’metler) in en

30 -Hacc, 65. 31 -Zümer, 53. 32 -Zümer, 54.

Page 26: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

25

güzeli (olan Kur’ân-ı Kerîm’e ve peygamberlerin en hayırlısı olan

Hazreti Muammed aleyhi’s-selâm) a uyun”.33

âyet-i kerîme’lerinde ifâde buyurulan uyarılara kulak

vermezsek, o zaman da, Sûriye, Mısır, Irak ve Afkânistan’da olduğu

gibi şu âyet-i kerîme ve benzerlerinde ifâde buyurulan kötü âkıbetler

ile karşı kaşıya kalmamız kaçınılmaz bir netîce olur.

عث عليكم عذاباقل هو أو فـوقكم أو من تت أرجلكم ن م القادر على أن يـبـظر كيف نصرف اآليات لعلهم ن ا طبأس بـعض يـلبسكم شيعا ويذيق بـعضكم

.يـفقهون “De ki: O (Allâh), size üstünüzden (fırtına, şimşek,tufan, sayha

gibi), yâhud ayaklarınızın altından (kuraklık, zelzele, kıtal gibi)

zorlu bir azâb göndermeye veyâ sizi bir birinize katıp

kiminizden kiminin hıncını tatdırmaya kâdirdir. Bak, âyetleri,

onlar iyice anlasınlar diye, nasıl türlü türlü açıklıyoruz”.34

Câbir radıye’llâhü anh, bu âyet-i kerîme’nin nâzil oluşunu şöyle

rivâyet etmektedir:

“( عث عليكم عذابا من فـوقكم قل هو القادر على أن يـبـ :-Yâ

Muhammed- de ki: Allâh size üstünüzden bir azâb göndermeye

kâdirdir) âyeti nâzil olunca, Rasûlü’llâh aleyhi’s-selâm ( وذ بوجهك أع :Yâ Rabb, Senin zatına sığınırım) dedi.

( Yâhud ayaklarınızın altından bir azâb: أو من تت أرجلكم

göndermeye kâdirdir) kısmı nâzil olunca ( ,Yâ Rabb : أعوذ بوجهك

Senin zatına sığınırım) dedi.

( Yâhud sizi birbirinize: طبأس بـعض يـلبسكم شيعا ويذيق بـعضكم أو

katıp kiminizden kiminin hıncını tatdırmaya kâdirdir),

33 -Zümer, 55. 34 -En’âm, 65.

Page 27: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

26

(Allâh’dan başka velîler, dostlar, kurtarıcılar ve hâmîler arayarak

onların peşinde gidenleri birbirine vurdurmak suretiyle azâbını

tattırmaya muktedirdir) kısmı nâzil olunca da, ( هذا أهون أو هذا أيسر :

Bu hafîfdir, yâhud kolaydır) buyurdu”.

Bu âyet-i kerîme’nin tefsirinde, değerli muhaddis Kâmil Miras

merhum şöyle diyor:

“Âyet-i kerime’de üstden gönderileceği bildirilen azâb, Lût

kavmi’nin, Ashâb-ı Fîl’in başına taş yağdırılması, Nûh kavmi’nin

su tûfânına tutularak helâk edilmesi nev’inden azâblardır. Altdan

gelen azâb da Kârûn’un yere batırılması ile, Âl-i Fir’avn’in suda

boğulması ile helâk olmaları gibi”.

“Ba’zı âlimler de yukarıdan gelecek azâbı sultanlarla,

pâdişahlarla ve iş başındaki büyük devlet adamlarının zulümleri

ile; aşağıdan gönderilecek azâbı da ayak takımının

çapulculukları ile tefsir etmişlerdir”.

“Gerek rüesanın zulmü, gerek ayak takımının toplum nizâmını

bozacak bir hâle gelmesi, bir milletin harâb olmasını mûcib olan

en büyük azâb ve felâkettir. Bu azâb, doğrudan doğruya Allâh

tarafından gönderildiği için Hadîs’de bildirildiği üzere

Peygamberimiz bu azâbdan Allâh’a sığınmışdır”.

“Âyet-i kerîme’nin ikinci kısmında ise, bir milletin muhtelif ve

birbirine zıd ictimâî fırkalarının büyük bir ihtiras ve ihtilâf ile

meydana getirdikleri kargaşalık ve anarşiyi mûcib büyük bir âfet ve

bir azâb-ı ilâhî’dir, deniliyor. Dînimiz, hakka, adâlete ermek için,

âmme işlerinde milletin refâh ve saâdeti için vukû’ bulan ictihâd ve

ihtilâfı (geniş mikyasda bir rahmet) diye tavsif ettiği halde, bu

mukaddes millî gâyelerden kör bir ihtirâs ile hâsıl olan ayrılığı

ve birbirlerine saldırışı, büyük bir âfet ve mahv-ü helâkı mûcib bir

azâb olarak tavsif etmişdir. Bu azâb, kulların biribirlerine

saldırmaları ile vücûde geldiği için Peyamber Efendimiz bu husûsda:

Allâh’ın semâvî ve arzî âfetlerinden ehvendir, buyurmuştur”.

Page 28: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

27

Evet, Sûriye, Irak, Mısır, Libya, Afkanistan ve diğer İslâm

memleketlerinde olduğu gibi, bu mukaddes ve millî gâyeleri terk

ederek kör bir ihtirâs ile hâsıl olan fitne, fesâd, anarşi, tefrika

35 ve

birbirlerine saldırış, -Hadîs-i şerîf’de belirtildiği gibi- böyle büyük

bir âfet, mahv-ü helâkı mûcib kolay ve hafif bir azâb olursa, acebâ

âhiretdeki azâb nasıl olur?

Böyle bir toplum içinde bulunan suçsuz kimselerin hâli hakkında

da, bir hadîs-i şerîf’de, şöyle buyurulmuştur:

عذاب من كان فيهم ث بعثوا على إذا انـزل اهلل تعاىل بقوم عذابا اصاب ال اعمالم.

"Allâhü Teâlâ bir topluma azâb gönderince, o toplumun içinde

bulunan (iyi kötü) her ferde isâbet eder. Sonra (âhiretde) herkes

amellerine göre haşr olunur".36

N E T Î C E

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesi eşi görülmemiş bir kalkışmanın

yapılmasından sonra Cenâb-ı Hakk’ın, yeni bir imtihân-ı ilâhî için,

Müslüman Türk milletine lütfettiği barış, sulh ve sükûn mühletini,

aklımızı ve îmânımızı kullanarak değerlendirip Yüce Rabb’imizin

emir ve nehiylerini kayıtsız şartsız yerine getirmeye çalışıp şu âyet-i

kerîme’de belirtilen şîa şîa, öbek öbek, fırka fırka, gurup gurup

olmakdan şiddetle kaçınarak değerlendirmeliyiz.

كل حزب با لديهم فرحون. طا دينـهم وكانوا شيعا من الذين فـرقو "(O müşrikler) ki onlar, dinlerini darma dağınık etmişler,

fırka fırka olmuşlardır. (Bunlardan) her zümre, kendi yanında

35 -Fitne: İbn-i Ömer radıye’llâhü anhümâ’ya göre, Müslümanların kendi aralarındaki ihtilâflar

değil, şirk ma’nâsınadır ki İbn-i Abbâs, Ebu’l-Âliye, Mücâhid, Hasan Basri, Katâde, Rabi’

Mukâtil, İbn-i Hayyân, Süddî ve Zeyd ibn-i Eslem de aynı görüştedir.

S.B.M.Tecrîd-i Sarîh Tercemesi,C.11.ss.109. Kâmil Miras. 36 -Riyâzü's-sâlihîn, C.3.ss.337. (1862 nolu hadîs-i şerîf).

S.B.M.Tecrîd-i Sarîh Tercemesi,C.12.ss.301.(2119 nolu hadîs-i şerîf).Kâmil Miras.

Page 29: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

28

olanla böbürlenicidir. (Kendi yanındaki ile böbürlenmekde,

kendilerindekine güvenmektedir. Her fırka ve her cemâat, kendi

mezhebini doğru zannı ile, sülûk etmiş olduğu mesleki ile

ferahlanırlar; hattâ her fırka kendi i'tikâdını doğru zannı ile iftihâr

eder, ferahlanır).37

Bu konularda araştırma yapan meslekdaşlarımızdan birisi, güzel

bir noktaya işâret ederek şöyle diyor:

“İçinde bulunduğumuz şu zamanda çeşitli İslâmî cemâatler ile

görüşüp teâtî-i efkâr’da (fikir alış-verişinde) bulunduk. Onlardan her

bir cemâat -Bizim hocamız İslâm’a daha fazla insan yetiştirmişdir.

Bunun için zamânın müceddidi veyâ mehdî’si varsa o da bizim

hocamızdır, başka bir kimse olamaz” diyor ve böylece çeşitli fikirler

ve birbirine zıd iddiâlar ortaya çıkarak tefrîka meydana geliyor”.38

“İslâmda halîfe ta’yin etmenin büyük hıkmetlerinden biri de,

Müslümân’ları bir araya getirip birleştirmekdir. Bunun için bir

zamanda iki halîfe ta’yin edilmesi câiz değildir”.39

Ayni konuya işâretle büyük âlim ve müfessir Elmalılı

Muhammed Hamdi Yazır da şöyle diyor:

"Onlar, dinlerini ayırdılar da şîa şîa, öbek öbek oldular. Sakın

böyle olarak açık ve gizli bir şirk yoluna sapmayın. Çünkü onlar,

umûmî fıtratı kavrayacak, açık bir rûh ve geniş bir hakk vicdânı ile

hareket etmeyip her biri kendi husûsiyyetine, kendi çıkarına, dar

kafasıyle kendi kuruntusuna göre bir hevâ ile dînini ayırıp ayrı bir

başbuğ arkasına düşerek şîa şîa, fırka fırka olmuşlardır. -Her bölük

kendininkine güvenmektedir-. Fıtratdan ayrılıp taassûb ile hakkı

gözetmemektedir".40

37 -Rûm Sûresi âyet 32.

Hak Dîni Kur'ân Dili Türkce Tefsir, C.6 ss.3225. Elmalılı M. Hamdi Yazır.

Hulâsatü'l-Beyân fî Tefsîri'l-Kur'ân, C.11.ss.4277. Mehmed Vehbi. 38 -Günümüz Mes’elelerine Fetvâ’lar, C.2.ss.251. Halil Günenç. 39 -Aynı eser, C.2.ss.207. Halil Günenç. 40 -Hak Dîni Kur'ân Dili Türkçe Tefsir, C.6.ss.3825.Elmalılı Muhammed HamdiYazır.

Page 30: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

29

Bu âyet-i kerîme’lerin sırrı, târih boyunca her zaman vukû’

bulmuşdur. Çünkü yıkılıp yok olan devlet ve hukûmetlerin yıkılıp

yok olmasına yegâne sebeb, o milletin ve o toplumun ileri gelenleri

arasında meydana gelen fikir, görüş, inanç ve düşünce ayrılıkları

olmuşdur. Bu bakımdan içinde bulunduğumuz şu toplumun ileri

gelenleri, bu târihî hakîkatlerden ibret almalı, Cenâb-ı Hakk’ın

îkâzına (uyarısına) kulak vermeli, iş işden geçmeden her türlü fikir,

görüş, inanç ve düşünce ayrılıklarından vaz geçerek tek bir

“Tevhîd” inancı etrâfında toplanmalıyız.

Çünkü Tevhîd-i kulûb ve Tevhîd-i ef’âl (ya’nî kalb’lerin tek bir

ma’bûd’a inanıp O’nun etrâfında toplanması ve o ma’bûd’un râzı

olacağı fiilleri yapmaya çalışması), yüce İslâm Dîni’nin en mühim

rukünlerinden (farzlarından) biridir.

Mühim bir hatırlatma

İslâmî bir idârede, İslâmî esâslara göre yapılan “fî sebîli’llâh bir

cihâd’da, (Allâh rızâsı için Allâh yolunda yapılan bir mücâdele ve

mücâhede’de)”, İslâm’ı teklîf ve teblîğ edip hakk ve bâtılı

belirtdikden, İslâm’ın ve Müslümân’ların gâlibiyyet ve hâkimiyyeti

tehakkuk etdikden sonra, bir kimseyi zorla İslâm Dîni’ne girmeye

zorlama yokdur. Ancak yapılan bir muâhede ve andlaşma

netîcesinde kendi inanç ve ibâdetlerinde serbest bırakılıp icbâr

edilmezler ve her türlü hakları -devlet tarafından- koruma altına

alınır.

Bunun için İslâm’da, “fî sebîli’llâh” bir mücâdele ve

mücâhedenin gâyesi, maddî ve ma’nevî değerlerimizi tehdîd eden

düşmanlardan intikam almak, adam öldürmek, dinlerini ve

inançlarını değiştirip zorla İslâm Dîni’ne girmelerini te’mîn etmek

değil, karşımızdaki hasmımızı mağlûb etmek sûretiyle bize karşı

olan kuvvet ve kudretini yok etmek, üzerimizdeki baskısını

kaldırmak, -Demokrasî’nin şemsiyyesi altında değil, İslâm’ın

Page 31: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

30

şemsiyyesi altında- kendi din ve inançlarında serbest bırakıp

Hakk’ın hukmünü geçerli kılmak, İslâm’ın ve Müslümân’ların idârî

ve hukûkî otoritesi altında toplumun içindeki huzûr ve refâhı

sağlamakdır.

İşte asıl “i’lâ-i kelimetü’llâh: İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni

şânına lâyık bir şekilde yüceltip yayma”, budur.

Bunun için milyonların tepkisini ifâde eden Yenikapı

Mitingi’nin ismi, “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” değil; “İslâm

ve Şehitler Mitingi” olarak isimlendirilmiş olsaydı daha isâbetili bir

isim olmuş olurdu. Çünkü, Cenâb-ı Hakk, Kur’ân-ı Kerîm’inde şöyle

buyurmaktadır:

ين عند اهلل اإلسآل قفم إن الد

"Hak dîn, (insanları dünyevî ve uhrevî mutluluğa erdiren gerçek

düzen, gerçek sistem, gerçek rejim, gerçek inanış), Allâh ındinde

(ancak) İslâm'dır".41

اليـوم اكملت لكم دينكم وا تـممت عليكم نعمىت ورضيت لكم اإلسآلم دينا. "Bu gün sizin dîninizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki

ni'metimi tamamladım ve size dîn olarak İslâm'ı beğenip seçtim,

ondan (ve onun îcâblarını yerine getirenlerden) râzı oldum".42

ر اإل سآلم دينا فـلن يـقبل منه وهو ف اآلخرة من اخلاسرين. جومن يـبتغ غيـ

"Kim İslâm'dan başka bir dîn ararsa (İslâm dışı fikir, görüş,

yorum, sistem, düzen, rejim ve inanış şekillerine uyarsa) ondan (bu

dîn, İslâm dışı bu fikir, görüş, yorum, sistem, düzen, rejim ve inanış

şekilleri) aslâ kabûl olunmaz ve o, âhiretde de en büyük zarara

uğrayanlardandır".43

ين كله ولو كره ليظهره دى ودين الق ـ هـهو الذي أرسل رسوله بال على الد ع.المشركون

41 -Âl-i İmrân 19. 42 -Mâide, 3. 43 -Âl-i İmrân, 85.

Page 32: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

31

“Müşriklerin hoşuna gitmese de O, dînini (İslâm dînini) diğer

bütün dinlerden (sistemlerden) üstün kılmak için peygamberini

hidâyetle (Tevhîd ve Kur’ân ile) ve hakk dîn ile (İslâm dini ile)

gönderendir”.44

.بت أقدامكم ـصركم ويـث صروا الله يـن تـن آمنوا إن يا أيـها الذين “Ey îmân edenler, siz Allâh (ın dînine) yardım ederseniz, O da

size (her zaman ve her yerde) yardım eder ve ayaklarınızı sâbit

kılar (mücâdelenizde size sebât verir)”.45

كم سيئاتكم كم فـرقانا ويكفر عن ل الله يعل اتـتقو ن يا أيـها الذين آمنوا إ ويـغفرلكم

.والله ذو الفضل العظيم ط “Ey îmân edenler, eğer Allâh’dan korkarsanız O, size iyi ile

kötüyü (hakk ile bâtılı) ayırd edecek bir anlayış (bir ma’rifet ve nûr)

verir, suçlarınızı örter ve sizi mağfiret eder. Allâh, büyük lûtuf ve

ihsân sâhibidir”.46

ار اآلخرة ن والعاقبة طعلها للذين آل يريدون علوا ف اآلرض وآلفسادا تلك الد للمتقني.

"İşte âhiret yurdu! Biz onu yer yüzünde büyüklük ve fesad

arzûsuna düşmeyeceklere veririz. (En güzel) âkıbet müttekî'lerin

(takvâ sâhiblerinin) dir".47

والسآلم على من اتـبع الدى. “(Dünyâda ve âhiretde) selâm (ve selâmet), doğruya (Hakk’a ve

hakîkâte) tâbi’ olanlaradır”.48

A.Celâleddin Karakılıç

05-08-2016 Cum’a

02-Zi’l-kâde-1437

44 -Saff, 9. 45 -Muhammed, 7. 46 -Enfâl, 29 47 -Kasas, 83. 48 -Tâ Hâ, 47.

Page 33: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

32

Not:1

Bu mektub, MNG Karko’nun Talas Şubesi’den 16-08-2016 Salı tarihli KT 453538

nolu gönderi ile, Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyîb Erdoğan’a gönderilmiş; aynı

kargonun Ankara-Emek şubesi tarafından 17-08-2016 Çarşamba günü saat 10 26 da Beştepe Cumhurbaşkanlığı köşkü yetkililerinden KADİR SARIIŞIK’a teslim

edilmiştir.

Not:2 Aşağıdaki iki kitapcık, 21-Ekim-2016 Cum’a günü Beştepe Millet Câmmii’nde

Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyîb Erdoğan ile musâfaha yaparken “Bu iki

kitapçığı size vermek istiyorum, kabul eder misiniz?” deyince, O da “Bana mı?”

dedi. Ben de “Evet” dedim. O da “Kabultü” deyince kendisine verip müsafaha

yaptım.

1-15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret’in tecellîsi ve

İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

(Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyib Erdoğan’a bir mektup)

2-İ’lâ-i kelimetü’llâh’ı (İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni) şânına lâyık bir

şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl-i sünnet ve’l cemâat esâslarına bağlı îman

ve ihlâs sâhibi bir kurtarıcıya ihtiyacımız var.

Page 34: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

33

Sayın

Org. Hulûsi Akar

T.C.Genel Kurmay Başkanı

Ankara

20-Mayıs-2016

Sayın Generalim

Kayseri Lisesi’nin 1950 me’zûnlarından A.Celâleddin Karakılıç,

“Kayseri Lisesi’nin nûra koşan gençleri” nden Genel Kurmay

Başkanımız Sayın Org. Hulûsi Akar’ın ve O’nun şahsında Kahraman

Türk Ordusu’nun tüm subay ve erlerinin Berât Kandili’ni tebrik

eder, dünyevî ve uhrevî hayırlı başarılar diler, vatan ve milletimiz

için hayırlara vesîle olmasını Cenâb-ı Hakk’dan niyaz eder.

Sayın Generalim

Hiç şübheniz olmasın ki inşâallâh, Cenâb-ı Hakk sizi ve sizinle

berâber olan tüm arkadaşlarınızı, dünyâda da âhiretde de mahcûb

etmeyecektir. Yeter ki özümüzdeki üzeri küllenmiş îmân âbidesi

Müslümân Türk kimliğimizi (vasfımızı) yeniden körükleyerek

yıkılmak üzere olan “Dîn-i Tevhîd Seddi’ni: Tevhîd Dîni’nin

koruyucusu Müslüman Türk kudreti’ni” yeniden inşâ etmeye

çalışalım.49

Kur’ân-ı Kerîm’in şu mealdeki âyet-i kerîme’leri ve benzerleri de,

sizlere ışık tutacaktır.

“Ey îmân edenler, siz Allâh (ın dînine) yardım ederseniz, O da

size (her zaman ve her yerde) yardım eder ve ayaklarınızı sâbit

kılar (mücâdelenizde size sebât verir)”.50

Allâh emrinde (hâkim ve) gâlib’dir. Fakat insanların bir çoğu

(bunu) bilmezler”.51

49 -“Ne mutlu Türküm diyene” ifâdesinde, özümüzdeki Müslüman kimliğimiz eksiktir. Onun için bu cümlenin “Ne mutlu Müslüman Türküm diyene” olması,

Allâhü Teâlâ’nın, Zü’l-Karneyn vâsıtası ile, asırlardan beri dünyanın bir denge unsuru

olarak vasıflandırdığı Türk toplumuna lütfettiği şeref ve üstünlüğe daha uygundur. Bu konu ile ilgili küçük bir kitapçık ektedir. Taktir, sizlerindir. 50 -Muhammed, 7. 51 -Yûsüf, 21.

Page 35: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

34

Ey îmân edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız

(olanlar) ı dostlar edinmeyin, (âdetlerini benimseyip tuzaklarına

düşmeyin)…”.

“Eğer onlar size bir tırnak tuttururlarsa, (sizi ele geçirir size

istediklerini yaptırırlarsa, sahte dostlukları size bir fayda vermeyip)

hepinizin düşmanları olacaklar ve ellerini, dillerini kötülükle

size uzatacaklar (size söğüp sayacaklar, sizi perişan edip öldürmeye

çalışacaklar) dır. (Zâten) onlar, (ah bir dîninizden dönüp) kâfir

olsanız (diye), temenni edib durmaktadırlar”.52

“Müşrik’ler sizinle nasıl top yekûn harb ederlerse siz de

onlarla top yekûn harb edin. Bilin ki Allâh, (fenâlıkdan)

sakınanlar ile berâberdir”.53

“(Ey Mü’min’ler), fitne (den eser) kalmayıncaya, din de (şunun

bunun değil) yalnız Allâh’ın (dîni) oluncaya kadar onlarla

savaşın. (Eğer Müşrik’ler, şirk’den) vaz geçerlerse artık

zâlimlerden başkasına bir husûmet yokdur”.54

“Korkaklıkda ar, ileri gitmekde şeref ve ızzet vardır. Kişi

korkaklık ile kaderden kurtulamaz”.

Size ve değerli arkadaşlarınıza selâm, sevgi, saygı ve takdirlerimi

arzeder dünyevî ve uhrevî sağlıklı hayırlı başarılar dilerim.

Not: Bu mektubumdaki konular ile eğer sizleri rahatsız etmiş isem

şimdiden özür diler, hoş görünüzü ümit ederim. Kimliğim (biyografim),

internetteki sitemde vardır. www.ckarakilic.com.

A.Celâleddin Karakılıç

Kiçiköy Mah.Altıntepe Cad.

Gonca Sokak No 16

Talas-Kayseri

0537 422 56 09

0537 422 56 09

52 -Mümtehıne, 1-2. 53 -Tevbe, 36. 54 -Bakara, 193.

Page 36: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

35

Muhterem paşam

Vatan ve millet müdafaasındaki eşsiz çalışmalarınız karşısında, fitne ve

fesâd erbâbının sizin ve arkadaşlarınızın aleyhindeki yakışıksız iftirâlarına

sakın üzülmeyiniz. Bizler hernekadar sizlerle birlikte silâh başında değil isek

de seccademizin başındaki duâlarımız ile sizlerle birlikteyiz.

Büyük Taarruz’un yapılacağı günlerden 26-Ağustos gecesi seccadesinin

başında teheccüd namânızını kıldıktan sonra duâ eden Niğde’li merhum

ihtiyar bir hoca efendi, şafak vaktinin yaklaştığı bir zamanda Hasen

Dağı’ndan 19 adet top atıldığını ma’nen duyar. Hanımına seslenerek

“Hanım hanım kalk, Hasen Dağı’ndan ondukuz tâne top atıldı. Allâhü a’lem

bu gün zafer kapıları açılacaktır” diyerek müjdeyi verir.

Bu sırada merhûm Fevzi Çakmak, Kocatepe’deki siper yerinde Sûre-i

Fethi okuyarak duâ ediyor; taaruz emrini vermek için sağ elinin baş parmağı

dudaklarında büyük bir heyecanla gidip gelen Mustafa Kemâl, “Hocam

tamam mı, hocam tamam mı?” diyerek merhum Paşa’nın”Tamam” emrini

bekliyor.

Biraz sonra “Paşam tamam, taarruz emrini verebilirsiniz” sözünden

sonra verilen taarruz emri ile yerdekilerin göktekilerin nasıl taarruza geçip

düşmanı perişan etmeye başladığını sizler daha iyi bilirsiniz.

Bu günlerde de bundan daha büyük ve daha zor bir düşman topluluğu ile

karşı karşıyayız. İnşâa’llâh, dünyanın bir denge unsuru olan Müslüman

Türk kudreti, Allâhü Teâlâ’nın yardımı ile, bunların da hakkından gelecek

ve Ortadoğu yeniden huzura kavuşacaktır.

Yeter ki Tevhîd Dîni İslâm’ın gereklerini yerine getirmeye çalışalım.

Yüce Rabb’imizden kusurlarımızın afv ve mağfiretini dileyerek O’nun

yardımını isteyelim. Maddî ve ma’nevî her türlü imkânlarımızı kullanarak

birlik ve berâberlik içinde çalışalım ve karşımızdaki düşmanları

küçümsemiyelim.

İnşâa’llâh, maddî ve ma’nevî her türlü zafer, bizimledir.

Tekrar selâm, sevgi ve hayırlı başarı dileklerimle.

Page 37: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

36

Page 38: 15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ......nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya".7 Cenâb-ı Hakk, bu âyet-i kerîme’si ile, Allâhü a’lem,

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

37

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada

İlâhî Kudret’in tecellîsi ve

İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

"Ey insanlar, bu âlemde olan işler Allâh'ın kazâ ve kaderine tâbi'dir.

Her şey' vaktini bekler. Allâh acele etmez. Takdîre galebe etmek isteyenler

mağlûb ve mahcûb, Allâh'a hîle etmek isteyenler perîşân olur.

15-temmuz-2016 Cuma gecesi “Halkı meydanlara davet ediyorum” diye

seslenişiniz, eşi görülmemiş büyük bir felâketden kurtulmamız için Cenâb-ı

Hakk’ın size lûtfettiği bir ifâde şeklidir ki bu ifâde şekli, Allâhü a’lem,

Cenâb-ı Hakk’ın, Sevgili Rasûlü Hazreti Muhammed sallâllâhü aleyhi ve

sellem’i, evini kuşatarak öldürmek isteyenler hakkında, “Yerden bir avuç

toprak al;

ناهم فـهم آل يـبصرون. وجعلنا من بـني ايديهم سـدا ومن خلفهم سدا فاغشيـ "Biz onların önlerinden bir sedd, arkalarından bir sedd çekdik.

Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler".55

âyet-i kerîmesini okuyarak kapının önünde bekleyen kâfirlerin üzerlerine

saç ve Allâhü Teâlâ’ya güvenerek aralarından geçip git” emr-i ilâhîsine

benzemektedir.

Sizin bir cümlelik çağrınız ile, gecenin karanlığında yüz binlerce

insanın, bir anda sokaklara dökülüp darbecilere karşı koyma hâli ise, Allâhü

Teâlâ’nın, o kardeşlerimizin kalblerine, bir anda, katmerli bir îmân ile

indirdiği sekîneti’nden (kuvve-i ma’neviyyesi’nden) başka bir şey’

değilidir.56 Çünkü böyle bir hal,

ج وما رميت إذ رميت ولكن اهلل رمى “Bir avuç toprağı atdığın vakit onların hedeflerine isâbetinde sen

müessir olmadın ve lâkin Allâh müessir oldu ve hedeflerine îsâl etdi de

(ulaştırdı da) yerlerinde donup kaldılar".57

âyet-i kerîme’sinin ifâde buyurduğu gerçeklerden başka bir şey’ değildir.

55 -Yâ-Sîn, 9. 56 -Fetih,4. 57 -Enfâl, 17.

Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, C.10.ss.89. Kâmil Miras. İkinci baskı.