sisamveri.org/pdfdrg/d00064/2006_3/2006_3_yildizm.pdf · the journal of social psychology, 1989,...
TRANSCRIPT
ÜNİVERSİTE ÖGRENCİLERİNİN BENLİK TASARlMLARININ DiNSEL YÖNELİM BiÇiMLERİ VE BAZI DEMOG~İK
. DEGİŞKENLER AÇlSINDAN İNCELENMESİ ~
A Study Concerning with the Self-Representation of a Group University Student in T ern:ıs of
Religious Orientation Types and Some Demographic Variabtes
Murat YILDIZ*
,Özet
Bu çalışmanın temel arhacı, öncelikle, benlik-tasanını ile dinsel yönelim biçimleri arhsında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığını, ikinci olarak da. eğer anlamlı bir ilişki varsa, bu durumda dinsel yönelim düzeyiniri benlik-tasanmına olan et~ kisini ara.ştırmaktır. Bu temel amacın yanısıra, benliktasanmının, cinsiyet, yaş, medeni durum, sosyo-ekonomik düzey ve öğrenim görülen fakülte değişkenleri açısından da incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın ömeklem grubu, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı beş fakültede (Uahiyat, Fen-Edebiyat, Hukuk, Eğitim, Tıp, İktisadi ve İdari Bilimler) öğrenim gören ve tesadüfi yöntemle seçilen toplam 383 öğrenciden (191 kız, 192 erkek, yaş ort. 20.8) oluşmaktadır. Ölçme araçlan olarak, Baymur'un Benlik-Tasanını Emianteri ile Allport ve Ross'un Dinsel Yönelim Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular, benlik-tasanmının, dinsel yönelim biçimleri (r=.220), cinsiyet türü (r=.l35) ve sosyo-ekonomik düzey (r=.155) değişkenleriyle p<.Ol düzeyinde anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Buna karşın, benlik-tasanmının, yaş, medeni
,. durum ve öğrenim görülen fakülte değişkenlenyle anlamlı bir ilişkiye sahip olmadığı belirlenmiştir (p>.05). Çok-yönlü varyans analizi hesaplamalan sonucunda da, benlik-tasanmına, dinsel yönelim gruplan temel etkisinin (F2, 374 = 7.72) p<.001 düzeyinde anlamlı olduğu saptanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular ilgili yayınlar çerÇevesinde
·tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler
Benlik-tasanmı, dinsel yönelim biçimleri, iç1}üdümlü 1 dış kaynaklı dinsel yönelim.
Giriş
Psikoloji bilim dalının önemli kavramlanndan biri olan benlik-kavramı (self-concept), doğduğumuz andan itibaren, başımızdan geçen sayısız olaylar ve diğer insanlarla olan etkileşimlerimiz gibi birtakım yaşantılanmız sonucunda kazanılan bir oluşumdur.l Benlik-kavramı , kişinin farkında olduğu 'kendi kimliği, değeri ve saygısı, yetileri ve sınırlılıklan, değer dünyasını oluşturan yargıları, amaçlan ve he-
Yrd.Doç.Dr., D.E.Ü. ilahiyat Fakültesi
1 F: Baymur, Genel Psikoloji, inkılap Kitabevi, İstanbul 1985, s. 268.
Abstract
The present study has two goals. lts first and foremost aim is to establish whether or not there is a relationship between religious orientation types and self-representation, and if there i·s. is to investigate the former's effect on the later. lt' s second aim is, in accordance with the previous firidings, to examine the relationship between self-representation and such variables as gençler, age, marital status, socicreconomic status and educational department. The ·sampling group used for the study has been randomly selected from students (383 students: 191 female, 192 male) taking education in such different faculties as Economics, Medicine. Science-Art; Law and Theology in Dokuz Eylul University. The mean of age of the sample is 20.8. As for the instruments used for gathering data, one is "AIIport-Ross's Religious Orientation Scale" and other is "Baymur's Self-Representation lnventory". In the e nd of the study, the ana/ysis of the findings have showed that self-representation is correlated with religious orientation types (r=.220), gender (r=.135) and socio-economic status (r=.155) at p<.Ol significant level, but not the such other variables as age, marital status and educational department. To the results of two-way analysis of variance, the main effect of religious orientation types upon the self-represenatation was found at p<.001 significant level (F2.374= 7.72). In the fina/ seetion of this paper, findings and results gained from this study has been discussed in the light of the related literature.
Key Words
Self-representat ion, religious orientation types, intrinsic/ extrinsic religious orientation.
defleri. . .' gibi kendisi hakkındaki görüşlerini n, düşüncelerinin , duygularının ve davranışlarının
tamamı , varoluşu olarak nitelendirilebildiklerinin toplamı; kendi benliğine ilişkin tanımı ; kendisi ile ilgili bilişsel tablosudur. 2 Bireyin sahip olduğu benlik-
2 D. Byme, An Introduction to Persona/ity. (2nd Edition), Prentice-Hall,lnc., Englewood Cliffs, New J ersey 1974, s. 271; A. Yörükoğlu, Gençlik Çağı: Ruh Sağlığı ve Ruhsal Sorı.ınlar. Özgür Yayın-Dağıtım, istanbul 1985, ss.l01-103; M. Verkuyten, "Self-Esteem and the Evaluation of Ethnic Identity Among Turkish and Dutch Adolescents in the Netherlands". The Journal of Social Psychology, 1989, 130 (3): 285-297,; D.E. Hamachek, "Ergen
iSLAMI ARAŞTIRMALAR DERGiSi, CİLT: 19, SAYI: s: 2006,-Sayfa: 501-510, ISSN 1300-0373, TEK-DAV
'·
MURATYILDIZ
kavramının içerigiyle her zaman örtüşmeyen, bir kısmının şu andaki tecrübeyle ilgili, bir kısmının ise geçmiş veya gelecekle ilgili olabilen olumlu ya da olumsuz ço.k sayıda tasanınlan vardır ki, bunlar genel olarak benlik-tasanmi (self-representationj3 olarak adlandınlmaktadır. Bilinçli bir farkındalılda benlik-tasanmlannın ancak bazılarına dogrudan ulaşılabilmektedir. Çünkü, sinirsel, motor ve duyumsal şekillerde farzedilen otomatik tekrarların olduğu durumlar, berılik-tasanrrılannın aniaşılmasını güçleştirmektedir. Benlik-tasanmları, bireyin kendini değerlendirmeye doğrudan teşebbüs etmesiyle birlikte, egemen sosyal şartlara bağlı olan ve bireyin güdülenme düzeyini farklı düzeylerde etkileyen diğer insarılarla olan karşılıklı ilişkileriyle de oluşmaktadır.4
Benlik-tasanmlannın bir kısmı, var olduğu kabul edile-n, yani m~temel benlik açısından gerçekle örtüşmez, diger bir ifadeı,.ıle gerçek-benlik/ideal-benlik aynmı bakımından de~erlendirilirler. Bireyin özellikleri, değ'er yargıları, emel ve ideallerine ilişkin
kanaatlerinin dinamik bir örüntüsünü analiz ettiğimizde gerçek-berı/ik (real-self) ve ideal-benlik (ideal-seiO olmak üzere iki yapısal unsurun varlığını görüyoruz. Gerçek-benlik, bireyin, "Ben neyim?, "Ben ne yapabilirim?"; ideal-benlik de, "Benim için nelerdeger/idir?', "Hayatta ne istiyorum?' .gibi soru: lara verdiği cevaplardan oluşmaktadır. 5.
Diğer bir önemli kavram ise ben/ik-saygısıdır
(self-esteem). Bu kavram, benliğin duygusal boyutu olarak kabul edilmekte ve bireyin, kendisinin nasıl bir insan oldugu hakkındaki fikirlerle birlikte bu fikirlerio meydana getirdigi duygulara da sahip olabileceğine dikkat çekmektedir.6
Benlik-kavramının psikolojinin konusu haline gelme sürecinde inkar edilemez katkılarda bulunan 7 ve benlik gelişiminin kültürel boyutuna vurgu yapılmasının güncel bir olgu olmadıgını gösteren William
Benliginin Psikolojisi ve Gelişimi". J.F. Adams'm {Eds.) Ergenli!Ji Anlamak adlı eserinin içinde, ss. 111-152, (yayına haz.: B. Onur, Çev.: Ö.H.Ersever), Imge Kitabevi, Ankara 1995; M. Erden, ve Y. Akman, E{Jitim Psikolojisi: Gelişim-Ö!]renme-Öğretme. {6. Baskı), Arkadaş Yayınevi, Ankara 1998, s. 92; S. Budak. Psikoloji Sözlüğü. Bilim ve Sanat, Ankara 2000, s. 583.
3 Benlik-tasanmı ile benlik-imgesi {self-image) kavramlannın tanımlan incelendiginde aynı unsurlan taşıdıgı ve birbirleri yerine kuUanılabilecekleri belirtilmektedir. Bkz. Budak, a.g.e., s. 583.
4 H.R. Markus ve E. Wurf, 'The Dynamic Self..Concept: A Social Psychological Perspective''. Annua/ Review Psychology, 1987, 38: 299-337.
5 Baymur, a.g.e., ss. 268-269. 6 Hamachek, a.g.m., 1995. 7 E.R. Hilgard, Introduction to Psychology. {3rd. Ed.).
Harcourt, Brace&World, Ine. 1962, s. 463 ve 491.
502
James' e göre, maddesel, ruhsal ve sosyal olmak üzere benligin üç yonü vardır. Maddesel benlik kişinin, diğer kişiler ve maddesel şeylerle özdeşleşmiş olmasıdır. Ömegin, bir iş adamının büyük para kaybederek iflas etmesi sonucunda, intihara teşebbüsü gibi. Ruhsal benlik, çok subjektif olup, kendimizi nasıl algıladıgımızı, · nasıl değerlendirdiğimizi içerir. Sosyal benlik veya benlikler, bireyin sosyal yaşanbsı içinde pek çok maskeler takmasını, roUer üstlenmesini ifade eder ki, baba rolü, anne rolü, ögretmen rolü, sevmediği kişiye karşı takınılan sevecenlik maskesi gibi bir çok durumla ifade edilebilir.8
James'in tanımladığı sosyal benlik kavramı, benlik gelişiminde sosyo-kültürel çevrenin belirleyici olduğunu vurgular. Bu belirleyicilik özelliği, son zamanlarda benilgin kültürlerarası bakıŞ açısıyla incelenmesindeki artışla da açıklanabilir. 9 Dolayısıyla, Kotre'nin, "bir kimsenin sosyal konumu ne olursa olsun, kültürden bağımsız benlik diye bir şey yoktur" ifadesi, 10 benliğin tanımı geregi tarihsel ve kültürel bağlamdan, içinden çıkbgı toplumun değer yargılarından ister istemez etkilendiğini, sonuç olarak tarihten ve kültürden etkilenmemiş evrensel bir benlikten bahsedilemeyecegine işaret eder.11
Alfred Adler de en önerrıli kavrarrılanndan olan hayat tarzı ve yaratıcı benlik kavramlarını analiz ederken, sosyal ilgi üzerinde durmuştur.12 O, sosyal ilginin, insanda doğuştan geldiğini söylemiştir. Ona göre, kişilerde, genel olarak, aile ve topluma uyma biçiminde ortaya çıkan, içsel bir eğilim vardır. Bunun yanında, yine do!;juştan gelen, bir sevme ve arkadaş olma yeteneğinden de söz edilebilir. Yarabcı benlik kavramı da, insanda doğuştan gelen. toplumsal bir ilgi yeteneği oldugu görüşU ile tutarlıdır.l3 Yine; Gardner Murphy 194 7 yılında yayınlanmış olan Personality adlı eserinin büyük bir bölümünü, benlik kavramına ayırmış ve burada kavramın, ·sosyo-kültürel boyutla ilişkili olduğu konusundaki farkındalıgına dikkat çekmiştir. Murphy, benliğin, özdeşleşme ve rol yapma, ~ansıtma ve içe yansıtma süreçleriyle,
8 F.J. Bruno, Psikoloji Tarihine Giriş. {Çev.: G. Sevdiren), Kıbele Yayınevi,lstanbul 1996, ss. 100-101.
9 Z. Karakitapoglu-Aygün, "Self, ldentity, and Emotional WeU-Being Among Turkish University Students". The Journal of Psycho/ogy, 2004, 138 {5): 457478.
10 J. Kotre, Outliving the Se/f. Johns Hopkins Unv. Press, Baltimere 1985, aktaran: P. K. Bock. Insan Davranışının Kültürel Temelleri: Psikolojik Antropo/oji. {Çev.: N.S. Altuntek), Imge Kitabevi, Ankara 2001, s.371.
ll K. Sayar, "Benlik: O Yakın Soru, O Uzak Ülke". Bilge Adam, 2003, 1: 11-17.
12 T. Yörükan, Alfred Adler: Bireysel Psikolojisi, Sosyal Roller ve Kişilik Türkiye İş Bankası Kültür Yay., Ankara, . 2000. s. 50 ve 87. ·
13 ·Bruno, a.;.e., s. 198.
,.
derece derece kazanıldı~ını ifade ederken, şu sonuca vardı~ını belirtir: "Bir çok insan, uyumu tek başına dışsal bir duruma göre de~il, benli~in de bir parçasını oluşturdu~u algısal bir bütünlü~e, benli~in içinde bulundu~u duruma göre düzenler."14
Tüm bu açıklamalar gözönünde bulunduruldu~unda, benlik ve benlik-tasarımının gelişiminde ve farklılaşmasında, sosyo-kültürel çevrenin etkili bir faktör oldu~ söylenmekte ve bunun en önemli göstergelerinden birinin, dini sistemler oldu~u ifade edilmektedir. ı5 Dolayısıyla, dini sosyo-kültürel çevrenin, bireyin benlik-tasanmlarını oluşturmada
önemli ölçüde etkili oldu~u kabul edilmektedir.16 Bireyin, "ben kimim?", "hayattan beklentilerim nelerdir?, "benim için de~erli olan şeyler nelerdir? gibi benlik-tasanmıyla ilgili sorulara verilen cevaplar, dinsel içerikli olabilir v.eya din, bu cevapların abf merkezini oluşturabili~. ı 7 ·
' Benlik-din iliŞkisi : konusunda Jung, özellikle
bireyleşme sürecinde dinin rolüne dikkat çekmektedir. O, 'ego'yu, bilincin merkezi, 'kendilik'i ise bütünlü~ün merkezi olarak de~erlendirmekte ve bütünlü~e ulaşabilmek için, kendimizi her yönüyle tanımamız ve kabul etmemiz gerekti~ini belirtmektedir. Bu aşamaya büyük çaba harcamaksızın, olgunlaşmadan ulaşılamamaktadır. ı8 İşte bireyleşme adı verilen bu sürecin amacı, dinsel bir h~defle özdeşleştirilebilir. Ona göre, bireyleşme süreci dinsel bir süreçfir.19 Jung, Tarın ve kendilik 8:rketiplerinin birbirinden
ı4 Bock, a.g.e., ss. 363-364. ıs Antropoloji, Dinler Tarihi, Sosyal Psikoloji ve Din
Sosyolojisi bilim dallannda gerçekleştirilmiş çok sayıda çalışma bu düşünceyi destekler niteliktedir. Öme~in, E. Durkheim, The Elementary Forms of the Religious Ufe, (8 th printing), The Free Press, New York 1969; J. Wach, Din Sosyolojisi. (Çev.: O. Günay), E.Ü. Yayınlan, Kayseri 1990; P. L. Berger, Dinin Sosyal Gerçekli!Ji. (Çev.:A. Coşkun), İnsan Yay., Istanbul 1993; M. Aydın (Eel.). Din Fenomeni. Tekiri Kitabevi, Konya 1993; M. Eliade, Dinin Anlamı ve Sosyal Fonksiyonu. (Çev.: M. Aydın), Din Bilimleri Yay., Konya 1995; A. Vergote. Din, İnanç ve İnançsızlık. (Çev.: V .. Uysal), iF AV Yay., Istanbul 1999; E. Okumuş, Toplumsal De!Jişme ve Din. İnsan Yay., İstanbul 2003.
ı6 H. Hökele.kli, Din Psikolojisi. TDV Yayınlan, Ankara ı993, s. 110; H. Peker, Din Psikolojisi. Aksisecia Mat. Samsun 2000, s. 2ıs.
17 R. Yaparel, "Do~um Kontrolüne Ilişkin Tutumlann Oluşmasında Dinsel ve Dinsel Olmayan (Seküler) Bilginin Rolü" İslamiyat, 1999, 2 (ı): 133-140.
18 F. Fordham, Jung Psikolojisi. (Çev.: A. Yalçıner), Say Da~ıbm , İstanbul 1996, s. 78 vd.;
19 C.G. Jung, TwÖ Essays on Analytical Psychology. (Eng. ... TranS.: R.F.C. Hull), Meridian Books, Ohio, Voi.:Vlll.
ı968, aktaran, C. Kısa, Cari Gustav Jung'ta Din ve Bireyleşme Süreci. !zmir ilahiyat Vakfı Yay. İzmir 2005, s. 91.
ÜNİVERSİTE MRENCİLERİNİN BENLiK TASARIMLARI ...
aynlamayaca~ını ifade ederken örnek olarak, Alexandria Clement'e abfla, Hıristiyanlı~ın ilk dönemlerinden beri bilinen -aynca tasavvuf gelene~inde de iyi bilinen-, "kendini bilen Rabbini bilir" sözünü nakletmektedir. 20 Modem psikoloji tarihinde, 'kendini bilme, kendini tanıma, ~endini de~erlendirme' çerçevesinde, "kendini-gerçekll!Ştiitne" kavrarnını21 yazılarında kullanan* ilk psikologun C.G. Jung oldu~u ileri-sürülmektedir. Daha sonra bu kavram, C. Rogers ve A. Maslaw tarafından benimsenip, sistematik bir biçimde geliştirilmiş ve kuramlarının en önemli kavramı haline getirilmiŞtir. 22
Bu açıklamalar, ister sosyo-kültürel ba~lamda olsun, isterse bireyleşme. süreci ba~lamında olsun, benlik gelişiminin, bir ş~kilde dinsel sistemlerden etkilendi~ini göstermektedir. Dolayısıyla, kuramsal çerçevede, benlik-tasanını ile ?genel olarak, herhangi bir dinsel sistemi benimsemiş ve bunlan günlük hayabnın merkezi haline getirmiş anlamında? dinsel yönelim (dindarlık) biçimi arasında bir ilişkinin oldu~ gözlenmektedir. Bu nokt~da, öncelikle bu çalışmada kastedilen dindarlı~ın·, nasıl bir dindarlık modeli, nasd bir dindarlık anlayışı oldu~unun ortaya konması gerekmektedir. Tabi ki burada, din ve dindarlı~ın tanımlanabilmesinin güçlü~üne ilişkin tarhş
malara ve sayısız din tanımına de~inilmeyecektir.23 Ancak, bir tanım zorunlulu~ karşısında, dinin tüm boyutlannı özetledi~i düşünülen, "iman ve duygu, · oluşum ve kurum, eylem ve varoluş"24 şeklindeki tanım verilebilir. Bir dindarlık tanımı ihtiyacı karşısında ise, Allport'un iç-güdürnlü (içten-kaynaklı) dinsel yönelimi dış-güdürnlü (dıştan-kaynaklı) dinsel yönelim tipolojilerine abfta bulunulabilir ki, bu, aynı zamanda çalışmamızda benimsenen dindarlık
20 C.G. Jung,. Aion. (Eng. Trans.: R.F.C. Hull), (2 nd Edition), Princeton Uni~Zersity Press, New Jersey, Vol: IX, Part U, ı979, aktaran, Kısa, a.g.e., s.127.
21 Geniş bUgi için bkz., M. Yıldız, ''Ipek Böcelderinde Kendini Gerçekleştirme Kavramına İlişkin Bazı İpuçlan", D.E.Ü.İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2004, 19:137-152.
22 .. .. . .. R. An, , O. Ure, ve H. Yılmaz, Gelişim ve Ogrenme: Egitimin Psikolojik Temelleri. Mikro Yay., Konya 1998, s.52; D.P. Schultz ve S.E. Schultz, Modem Psikoloji Tarihi. Kaknüs Yay., Istanbul 2001, s. 526; G. Yanbasb, G. Kişilik Kuramlan. Ege Ünv. Basımevi, İzmir 1990, s. 255 ve 257; Bruno, a.g.e., s.198.
23 Geniş bilgi için bkz. R. Yaparel, "Dinin Tarifi Mümkün mü?" D.E.Ü. Dalıiyat Fak. Dergisi, ı987, 4:403-417; M. Yıldız, "Dindarlı~ın Tanımı ve Boyutlan Üzerine Psikolojik Bir Çalışma". Tabula Rasa, 200ı, 1(1): 19-42; M. Yıldız, O/üm Kaygısı ve Dindarlık. lzmir Üahiyat Vakfı Yay. İzmir 2!J06; H. Kayıklık, Dini Yaşayış Biçimleri: Psikolojik Temelleri Açısından Bir De!Jerlendirme. (Yayınlanmamış Doktora Tezi), D.E.Ü. Sosyal Bil. Enst., !zmir 2000.
24 R.W. Crapps, An lntroduction· to Psychology of Religion. Mercer University Press., Georgia 1986, s.7.
503
'·
--·--~--- -... -- -- ______ __ ,__
MURATYILDIZ
anlayışını ifade etmektedir.
Çünkü, Allport'un dinsel yönelim biçimleriyle ilgili açıklamalan, onun kişilik kuramma dayanmaktadır. Bu durum, benlik gelişiminin, onun kişilik kavramı ve kuramlanyla ço~ yakından ilişkili olduğu gerçeğini düşündüğümüzde, daha anlamlı hale gelmektedir. Özellik (trait) yaklaşmu içinde değerlendirilen Allport'iın kişilik kuramı, eklektik bir yapıya sahiptir. Zira o, bireyin karmaşık kişiliğini anlayabilmenin yolunun, bireyle ilgili, felsefe, psikoloji, din, edebiyat, sosyoloji · gibi alanlardan yaralanınaktan geçtiğini belirtmiştir: · Aynca, kişinin bütün yönlerini ele alması, bireyi biricik, özel bir varlık olarak değerlendirmesi, benlik ve benlik ile ilgili kavrarnlara vurguda bulunması açısından İnsancı yaklaşımın; gerç.ek bireysel kişiliğin gelişmesini anlamaya ve tah.min eİI)leye çalışması açısından ise kişiliği öne çıkaran bir yaklaşır;ıın i;)zellikleririi taşır. 25
Kendi kişilik kuramıyla örtüşen ve kendisi tarafından ileri sürülmüş dindarlık biçimlerini içeren dinsel yönelim kuramma göre Allport, dış-güdümlü dinsel yönelim (extrinsic religious oıientation) kategorisirideki bireylerin; emellerine ulaşmak için dini kullanİnaya niyetlendiklerini belirtir. Ona göre, dışgüdürnlü değerler; daima amaca yönelik ve faydacıdır. Bu tür yÇ>nelimli kişiler, güvenlik, sosyalleşme, ilgiyi başka tarafa çekme, statü edinme ve kendini haklı çıkarmayı sağlama gibi çeşitli durumlarda dini kullanırlar. Hatta bunlar inançlanna sıkı sıkıya sanlarak, katı, hoşgörüsüz bir tarafgirlik sergileyebilirler. iç-güdümlü d insel yönelim (Intrinsic religious orientation) kategorisindeki bireyler; temel güdülenmeyi dinde bulan kişilerdir. Onlar mümkün olduğu kadar, dinsel inanç ve emirlerle uyum içindedirler. Benimsenmiş bir akideye sahip birey, akideyi içselleştirmeye ve onu tamamlamaya çaba gösterir. 26 Bu iki tipoloji arasındaki farkı belirtmek üzere Allport'un eserlerinde çokça tekrarlanan 'dış-güdümlü dindarlar dinini kullanır, içgüdümlü dindarlar dinini yaşar ifadesi, aslında ~onuyu kısa ve açık bir şekilde ortaya koyar.27
Dinsel yönelim biçimleri ile, önyargı28, dogmatizm29, ölüm kaygısı30, cinsiyet31, sosyal ilgiler32,
25 LA. Hjelle ve D.J. Ziegler, Personality 71ıeories: Basic Assumptions, Research, and Applications. New York 1992, ss. 239-240, aktaran, Kayıklık, a.g.e., ss.19-20.
26 D.M. Wulff, .Psychology of Religion: C/assİc and Contemporary Views. John Wiley & Sons, Ine., New York 1991, s. 229; Hökelekli, a.g.e., ss. 76-77.
27 Kayıklık, a.g.e., s. 39. · 28 G.W. Allport ve J.M. Ross, "Personal Religious
Oıientation and Prejudice". Journal of Personality and Social Psychology, 1967, 5: 432-443.
29 R.D. Kahoe, "Personalily and Achievement Correlates of
504
kaygı33, depresyon34, yalnız!ık35, ... gibi farklı bir çok değişken arasındaki ilişkilerin çeşitli araştırmalaırca incelenmiş olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, dindarlık ile benlik-tasanını veya benlik ile ilgili kavrarnlar arasındaki ilişkiyi de araştıran pek çok çalışmanın gerçekleştirildiği gözlenmektedir. Örneğin, Sümertaş, dinsel yönelim puanlanyla, benlik-tasanmı puanlan arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit etmiştir. 36 Bununla birlikte, dinsel yaşantı ve dinsel anlayış ile kendini gerçekleştirme arasındaki ilişkinin incelendiği ve dinsel değişkenlerin·, bireyin kendini gerçekleştirme sürecine olumlu katkılarda bulı.mduğu yönünde sonuç belirten araştırmalar da mevcuttur.37 Öte taraftan, benlik-saygısı ile dindarlık iliş- · kisi üzerine yoğunlaşan araştırmalarda farklı sonuçlara uiaşılmış olduğu gözlenmektedir. Yani, dindarlık
puanlanyla benlik-saygısı puanlan arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı sonucu elde edildiği gibi,38 pozitif yönde anlamlı bir korelasyonun olduğu yönünde de sonuçlar ortaya konulmuştur.39 Yine, Çetin başkan-
lntrinsic and Extrinsic Religious Orientatlons". Journal of Personapty and Social Psychology, 1974, 29 (6): 812-818.
30 B. Spilka, R.J. Pelligrini ve K. Dailey, "Religion, American Values and Death Perspective". Sociological Symposium, 1: 57-66, 1968; F. Karaca, Ölüm Psikolojisi. Beyan Yayınlan, istanbu12000.
31 H.A Alker ve F. Gawin, "On the lntnıpsychic Specificty of Happiness". Journal of Personality, 1978, 46: 311-322.
32 R.F. Paloutzian, S.L. Jac~on ve J.E. Crandal, "Conversion Experience, Belief System, and Personal and Etical Attitudes". Journal of Psychology and Theology, 1978, 6: 266-275, 1978.
33 M. Baker, veR. Gorsuch, 'Trait Anxiely and lntrinsic· Extyinsic Religiousness". Journa1 for the Scientific Study of Religion, 1982, 21: 119-122.
34 M.C. Commerford ve M. Reznikoff, "Relationship of Religion and Perceived Social Support to Self-Esteem and Depression in Nursing Home Residents". The .Jöumal of Psychology, 1996, 130(1): 35-50.
35 C.T. Bunis, C. D. Batson, M. Altstaedten ve K. Stephens, "What a Fıiend ... ": Loneliness asa Motivator of lntrinsic Religion. Journal for the Scientific Study of Religion, 1994, 33(4): 326-334.
36 A. Sümertaş, İçedönük Dindarfıkla Benlik Tasarımı Arasındaki ilişki Ozerine Bir Araşbrma, (Yayınlanmamış Y.Usans Tezi), D.E.Ü. Sosyal Bilimler Enst, İzmir 2003, s. 47, 51 ve 72.
37 Ö. Özdoğan, Dindarlıkla Ilgili Bazı FakttMerin Kendini Gerçekleştirme Düzeyine Etkisi. (Yayınlanmamış Doktora Tezi), A.Ü. Sosyal Bil. Enst., Ankara 1995, s. 120; S. French, ve S. Joseph, "Religiosily and its Assodation With Happiness, Purpose in Life, and SelfActualization". Mental Health, Religion & Culture, 1999, 2(2): 117-120.
38 Commerford ve Reznikoff , a:g.m. 39 A. Şahin, "Ergenlerde Dindarlık- Benlik Saygısı ilişkisi".
Selçuk Onv. ilahiyat Fak. Dergisi, 2005, 19: 187-197;
Jıgında bir komisyon, Türkiye'deki ergenligin tanımını yapmak ve ergenlerin bu dönemi, gelişimsel ve sorunlar yönünde nasıl yaşadıklarını gösteren bir profil çıkarmak' amacıyla tasarladıgı araşbrma sonucunda, 'ben/ik-saygisı' ve 'kendilik algısının sürekliligi' degişkenleriyle sosyo-ekonomik düzey ve cinsiyet degişkenleri arasında anlamlı bir korelasyon olmadıgını saptamışbr. Bunun yanısıra, ergenlikle birlikte kendisini yalnız hissetmeye başladıgını, sabırsız oldugunu ve günaha girmekten korlduğunu ifade eden ergenlerin diger gruba göre ruhsal durumları ve benlik-saygılarının daha olumsuz oldugu tespit edilmiştir.40
Başka bir araştırmada, iç-güdümlü dinsel yönelim biçimi ile ben/ik-kavrami, kendini-kandirma (selfdeception) ve olumsuz kendini-açma (self-disclosure) gibi diger benlik alt-~avramları arasında poziti( yönde anlamlı ilişkile~ bulundugu saptanmıştır.41 Bununla beraber, iç-gü'dümlü dinsel yönelim biçimi ile ben/ik-bilinci ve ollımlu kendini-açma gibi alt-. kavramlarla anlamlı bir korelasyonun olmadıgı ifade edilmiştir. 42
Bu çalışmanın temel amacı, öncelikle, benliktasarımı ile dinsel yönelim arasında arılamlı bir ilişkinin olup olmadıgını, ikinci olarak da eger anlamlı bir ilişki varsa, bu dururnda dinsel yönelim düzeyinin benlik-tasarımına olan etkisini araşbrmakbr. Bu temel amacın yanısıra, benlik-tasarımının, cinsiyet, yaş, medeni durum, sosyo-ekonomik düzey ve ög~enim gördügü fakülte degişkenleri açısından da ~ncelenmesi amaçlanmıştır. ·
M. Rosenberg, ''The Dissonant Religious Context and Emotional Disturbance". American Journal of Sociology, 1962, 68: 1-10, aktaran, Bhugra, a.g.m.
40 F. Çuhadaroglu Çetin, S. Canat, E. Kıliç, S. Şenol, N. Rugancı, B. Öncü, A.G. Hoşgör, S. lşıklı ve A. Avcı, Er.f!en ve Ruhsal Soft!11lan: Durum Saplama Çalışması. TUBA Raporlan-4, Tübitak !'(tat., Ankara 2004, ss.16, 30, 132-134.
41 T. Emavardhana ve C.Q. Tori, "Changes in SelfConcept, Ego Defense Mechanisms, and Religiosity Following Seven-Day Vipassana Meôitation Retreats". Journal for the Scientific Study of Religion, 1997, 36 _(2): 194-206; D. Bhugra, "Self-Concept: Psychosis and Attraction of New Religious Movements". Mental Health, Religion & Cu/ture, 2002, 5 (3): 239-252; G.K. Leak ve S. Fish, "Religious Orientation, lmpression Management, and Self-Deception: Toward a Clarification of the Link Between Religiosity and Social Desirability". Journal for the Scientific Study of Re/igion, 1989, 28: 355-359; C.T. Burris ve G.S. Navara, "Morality Play-or Playing Morality?: Intriosic Religious Orientatipn and Socially Desirable Resporiding". Sel( and ldentity, 2002, 1: 67-76.
42' P.J. W~tson, R.J. Morris, J.E. Foster ve R.W. Hood, "Religiosity and Social Desirability" . .doumal for the Scientific Study of Religion, 1986, 25: 215-232,; Burris ve Navara, a.g.m. ..
. ÜNiVERSiTE öGRENCİLERİNİN BENLİK TASARIMLARI ...
Yöntem
Ömeklem
.. Araşbrmanın ömeklem grubu, İzmir Dokuz Eylül Universitesi'ne baglı beş fakültede (İiahiyat, FenEdebiyat, Hukuk, Egitim, Tıp, İktisadi ve İdari Bilimler) ögrenim gören ve tesadıifi yöntemle seçilen toplam 383 ögrenciden (191 kız, 192 erkek, yaş ort.=20.8~ oll!Şmaktadır.· Bu ögrencilerin% 69.5'i (n= 266) llahiyat, % 12'si (n= 46) Eğitim,% 7.3'ü (n= 28) Tıp, % 5.2'si (n= 20) Hukuk, % 3.3'ü (n=. 12) Fen-Edebiyat ve% 2.9'u da (n= ll) İktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi ögrencisidir.
Veri Toplama Araçları
Benlik-Tasanm1 Envan~eri: Baymur tarafından · geliştirilmiş olan envanter, bireyin benlik-tasanmı düzeyi ile ilgili genel bir bilgi verir. Bireyin kendi özellikleri hakkında olumlu veya olumsuz olası görüşlerinden hareket edilmiş ve bu çerçevede bireyin ne olup olmadıgı, deger yargılan, idealleri, duyuş, düşünüş ve davranışsal özellikleri ele alınmışbr. Envanter. 33'ü olumsuz, 33'ü olumlu yönde kodlanmış toplam 66 maddeden oluşmaktadır. Güven~lik çalışması Baymur ve dig. tarafından test-tekrar test teknigi ile gerçekleştirilmiş olup, ölçek bir gruba üç hafta ara ile iki kez uygulanmışbr. Bu iki uygulama arasındaki Pearson momentler çarpım tekniğiyle
hesaplanan degişmezlik katsayısı .93 olarak bulunmuştur.43 Ölçek, aynca Erkan tarafından 38 kişilik lise ögrencisi üzerinde iki hafta arayla uygulanmışbr. Analiz sonucunda elde dilen değişmezlik katsayısı .89 olarak saptanmışbr.44 Ölçeğin geçerligi ise, yine Baymur ve dig. tarafından TÜBİTAK kursiyerleri üzerinde gerçekleştirilen çalışmada yapı geçerliği teknigi ile testedilmiştir. Sonuçta, Benlik-Tasanını Envanteri· ile birlikte uygulanan Problem Envanteri puanlan arasındaki korelasyon anlamlı bulunmuştur (r= -.50).45 Yine Erkan tarafından aynı teknikle yapılan geçerlik testleri sonucunda, Benlik-Tasanmı Envanteri ile Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri arasında da arılarnlı bir ilişkinin oldugu görülmüştür (r= .51)46 Envanter, beş dereceli bir Likert tipi ölçek sınıfındadır. Seçeneklerde, "tam benim gibi", "biraz benim gibi", "kararsız", "hayır benim gibi degil", "asla benim gibi degil" ifadeleri yer almaktadır ve bunlar
43 F. Baymur, E. qzgüven, Y. Kuzgun, Y. ' Kılıççı ve M. Kepçeo1jlu, Üniversitede Okuyan TÜBİTAK Bursiyerlerinin Başanlannı Etkileyen Faktörler. TüBiTAK Yayınlan, Ankara 1978.
44 G. Erkan, Boşanmanın Çocuk/ann Ben/ik-Tasarımı Düzeyine Etkisi. (Yayınlanmamış Doktora Tezi). H.Ü. Egitim Fak. Ellitim Bilimleri Bölümü, Ankara 1986, ss. 55-56.
45 Baymur ve dig., a.g.m.
46 Erkan, a.g.e., ss. 55-56.
505
'·
MURAT YILDIZ
Tablo.!. Benlik-Tasanmı, Dindarlık ve Bazı Demografik Özellikler Arasındaki Korelasyonlar
Değişken adı Dindarlık Cinsiyet SED -
Benlik-Tasanmı .220* .135* .155* • p <.Ol
sırasıyla a, b, c, d, e, olarak şıklandınlmıştır. Envanterdeki olumlu ifadelerde "tam benim gibi" seçenegini işaretleyen +2 puan almaktadır. Diger seçeneklerden alınabilen-puanlar, sırasiyla +1, O, -1, -2'dir. Olumsuz ifadelerde puaniandırma bunun tersidir, yani "tam benim gibi" seçeneginden başlayarak sırayla, -2, -1, O, +1, +2, şeklinde puaniandırma yapılmaktadır. Envanterden alınabilen en yüksek puan +132, en düşük puan -:132'dir. Yüksek puan olumlu benlik-tasanrnını, düşük puan ise olumsuz benlik-tasarımını itade e?nektedir.
Dinsel Yönelim Ölçeğ}: Allport ve Ross tarafından gellştirilmiştir.47 Türkçeye uyarla.nması Kayıklık tarafından · gerçe151eştirilmiştir. Geçerligi faktör anaüzi teknigiyle test edilmiş ve analiz sonucunda İngilizce versiyonunda 20 maddeden ve iki boyuttan oluşan ölçek formu, Türkçe versiyoncia 10 madde ve tek boyut haline dönüşmüştür. Güvenirlik çalışması olarak alfa güvenirlik katsayısına bakılmış ve alfa katsayısının .78 oldugu saptanmıştır. Kayıklık gerçekleştirdigi güvenirlik ve· geçerlik çalışmalan sonucun- . da, bireylerin dins~l egilimlerini ölçernede bu ölçegin güvenilir ve geçerli oldugunu belirtmiştir.48 Ölçek Likert tipi olup, 'tamamen kablıyorum', 'kablıyorum', 'kablrriıyorum', 'hiç katılmıyorum' olmak üzere dörtlü derecelendirme çerçevesinde cevaplandınlmaktadır. İç-güdümlü dindarlık yönelimini gösteren 1,2,3,6,8, 9 ifadeleri 4-3-2-1 şeklinde; dış-güdUrnlü dindarlık yönelimini gösteren 4,5,7,10 ifadeleri ise 1-2-3-4 şeklinde puanlandınlan ölçekten en yüksek 40, en düşük 10 puan alınabilmektedir. Ölçekten alınan puanın yükselmesi, iç-güdümlü diriSel yönelim düzeyindeki artışı, alınan puanın düşmesi ise dış-güdürolU dinsel yönelim düzeyinin artışına işaret eder.
İşlem
Ölçme araçlan D.E.Ü. İ1ahiyat Fakültesi'nde sınıf ortamında ögrencilere dağıtılarak doldurmaları sağlanmıştır. Fakat diger fakültelerde uygulama daha çok sınıf ortamı dışında, kantin gibi mekanlarda gerçekleştirilmiştir. Tüm uygulamalarda toplam 445 form dagıblmış olup, eksik doldurma veya iade edilmerne nedeniyle değerlendirmeye alınan form sayısı 383 olmuştur.
Bulgular
Araştırmada altı bagımsız ve bir bağımlı değişken
47 Allport ve Ross, a.g.m. 48 Kayıklık, a.g.e., ss. 63-64.
506
Yaş Medeni durum Öğr. gör. fakülte
.004 .041 -.06
kullanılmıştır. Bağımsız degişkenler öğrencilerin cinsiyeti, yaşı, sosyo-ekonomik düzeyi (SED), medeni durumu, ögrenim gördükleri fakülte ve dinsel yönelim düzeyleri; bagımlı degişken ise, benlik-tasanını değişkenid ir.
Değişkenler arası korelasyon katsayı lan, Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı formülü kullanılarak hesaplanmıştır. Tablo.l'de de görüleceği üzere, bu•hesaplamalar sonucunda, benlik-tasanmı toplam puanlanyla, dinsel yönelim toplam puanlan {r=.220), cinsiyet türü (r=.135) ve sosyo-ekonomik düzey (r=.155) değişkenleriyle p<.Ol düzeyinde pozitif yönde anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Yani, dinsel yönelim toplam puanının yükselmesiyle benliktasarımı toplam puanı da yükselmektedir. Yine, sosyo-ekonomik düzey yükseldikçe benlik-tasarımı puanlan da yükselmektedir. Üst sosyo-ekonomik düzeyde olaniann ortalama benlik-tasarımı ortalama puanlan x= 62.89 iken alt sosyo-ekonomik düzeyde .olanların ortalama puanlan x=35.86'dır. Aynca cinsiyet de~işkeniyle ilgili pozitif korelasyon, kız ögrencilerin erkek öğrencilerden daha yüksek benliktasarımı ortalama puanianna sahip olduklan anlamına gelmektedir. Benlik-tasarımı değişkeninin, yaş (r=.004), medeni durum (r=.041) ve öğrenim gördükleri fakülte (r=.06) değişkenleriyle anlamlı bir ilişkiye sahip olmadığı anlaşılmışbr (p>.05).
Kız ögrencilerin (n=191) benlik-tasarımı ortalama toplam puanlan (x= 53.82) ile erkek öğrencilerin benlik-tasarımı ortalama puanlan (x= 44. 78) arasındaki fark p<.008 düzeyinde anlamlı bulunmuştur (t= 2.651).
Sosyo-ekonomik gruplarının benlik-tasarımı açısından anlamlı bir şekilde farkl~aşıp farklılaşmadıgını saptamaya yönelik hesaplanan tek-yönlü varyans analizi (F. testi) sonucunda p<.003 düzeyinde anlamlı bir farklılaşmanın oldugu belirlenmiştir (F4.378= 4.094). Çoklu karşılaştırma testlerinden Tukey-HSD testi analizi sonucunda da bu anlamlı farklılaşmanın, sosyo-ekonomik düzeyi ortanın altında olaniann oluşturdugu grubun (n=4 7) benlik-tasanmı ortalama puanlan ( =33.21) ile orta (n=266) ve ortanın üstünde olaniann (n=53) oluşturduğu grupların benlik-tasarımı ortalama puanlan (sırasıyla, x=52.31, x=51.09) arasındaki farklardan kaynaklandığı belirlenmiştir (p<.05).
Benlik-tasaf!I11ı toplam puanlanyla dindarlık toplam puanlan arasındaki pozitif yöndeki anlamlı
~
ilişkiyi aynntılı .bir biçimde aı:ıaliz edebilmek için, öncelikle, öftrenci kablımcılar, dinsel yönelim ölçeftinden aldıkları' puaniara göre iç-güdürnlü dinsel yönelimli ve dış-güdürnlü dinsel yönelimli diye iki grup olarak sınıflandınlmıştır. Dinsel yönelim ölçeftinden 10-25 puan arası alan öftrenciler dış-güdürnlü (n=39); 30-40 puan arası alanlar da iç-güdürnlü dinsel eftilim grubunu (n=272) oluşturdugu kabul edilmiştir. Ölçekten 26-29 arası puan alan denekierin formları, diğer iki grubun birbirinden daha belirgin bir şekilde ayrıiabilmesi için degerlendirmeye alınmamıştır (n= 72). Söz konusu iki grubun aldıklan benlik-tasanını ortalama puanlan açısından farklılaşıp farklılaşmadıftını belirlemek için yap~an t-testi analizi sonucunda, iç-güdürnlü dinsel yönelim grubunun benlik-tasarımı toplam puanlanyla (x=:53.74), dış-güdürnlü dinsel yönelim grubunun benlik-tasanını toplam puanları (x=32.90) j arasındaki fark p<:.001 düzeyinde anlamlı olduğu saptanmıştır (t= 2,395).
Bunun yanısıra, dindarlık düzeyinin benliktasarımının oluşumuna etkisi olup olmadığını test edebilmek için de, çok-yönlü varyans analizi uygulanmışbr. Kullanılan deney deseni, 2 (dindarhk grup/an: iç-güdümlü,, dış-güdümlü) X 2 (cinsis:et: kız, erkek) X 6 (öğrenim gördükleri fakülte: 1/ahiyat, Fen-Edebiyat, Hukuk, Eğitim, Tıp, İktisa4'dır. Analiz sonucunda, dindarlık gruplan teı:nel etkisi (F2, 374=7.72) p<.001 düzeyinde ve cinsiyet gruplan temel etkisi (F1,374=4.18) ise p<.04 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Cinsiyet gruplan temel et-. kisinin anlamlı oluşu, her iki dinsel yönelim grubundaki kız öğrencilerin benlik-tasarımı ortalama puanlannın (iç-güdümlü gruptakilerin ortalama pu~ınlan x=53.89, dış-güdürnlü gruptakilerin ortalama puan-lan x=50.89), erkek öğrencilerin ortalama puanlanndan (sırasıyla, = 53.56, =16.50) daha yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Dinsel yönelim gruplan temel etkisinin anlamlı oluşu ise, yine dinsel eğilim gruplannın benlik-tasarımı ortalama puanlan (İç-kaynaklı gn,ıbun ort. puanı =53. 7 4, dış-güdürnlü grubun ort. puanı =32.90) arasındaki anlamlı farktan ortaya çıkmaktadır (t=2,395, pç001).
Öğrenim gördükleri fakülte temel etkisi (F5,374=1.92) ise, anlamlı düzeyde bulunmamıştır (p>.05). Aslında, tek yönlü varyans analizi sonucunda, Hukuk Fakültesi öğrencilerinin benlik-tasarımı ortalama puanlan (x= 25.20, n=20) ile, ilahiyat Fakültesi öğrencileri (x=50,.65, n=266) ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin benliktasanmi ortalama puanlan (x=58.50, n=6) arasındaki farklar p<.05. c;lüzeyinde anlamlı bulunmuştur (F5.377=2,...45, p<.03). Buna paralel olarak, adı geçen fakülte öğrencilerinin dinsel yönelim ortalama puanlan açısından da anlamlı bir düzeyde birbirlerinden farklılaşbğı saptanmış'tır (F5,377=14,34,
ÜNiVERSiTE öGRENCİLERİNİN BENLİK TASARIMLARI...
p<.001). Dolayısıyla, farklı fakültelerde öğrenim gören öğrencilerin benlik tasarım ortalama puanlanndaki farkiılıflm öğrenim gördükleri fakülte türünden kaynaklanmayıp, dinsel yönelim düzeylerinden kaynaklandığı söylenebilir. Bununla birlikte, bu fakültelerde öftr.enin1 gören öğrenci sayıları karşılaştırıldığında, naniyat Fakültesi öğrencilerinin tüm örneklem grubunun % 69.5'ini oJ.ı:ışturmuş olduğu gerçegi de unutulma-malıdır. ·
Tartışma
Araştırmadan elde edilen bulgular, benliktasarımı ile dinsel yönelim biçimleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki old~ğunu ortaya koymuştur. Dinsel yönelim düzeyi iç-güdürnlü dinsel yönelim yönünde yükseldikçe olumlu benlik-tasarımına sahip olma düzeyi de .yükselmektedir. Bu bulgular, benzer bir araştırma deseniyle çalışan Sürnertaş'ın bulgulany(a49 örtüşmektedir.
Bu iki değişken arasındaki ilişkinin niteliğinin daha belirgin olması açısından ulaşilan diğer önemli bir bulgu da, dinsel yönelim düzeyinin benlik gelişimine etkide bulunduğunu yönündeki veridir (F2, 374=7.72, p<.001). Dolayısıyla kişilik gelişiminde olumlu yönde etkili bir rol oynayan din olgusunun, 50 bireyin anlam dünyasını oluşturmada, anlamsızlık duygusunun üstesinden gelmede, 51 insaniann kendini ve çevresinde gözledikleri olaylan anlaması için onlara her türlü nedensel yükleme yapma olanağı sunmasında,52 özellikle de aniann deprem gibi do-. ğal afetlerde bireylerin bu trajik durumla başebnesinde,53 psikososyal uyumda54 ve dinsel sistemlerin in-
49 Sümertaş, a.g.e., s. 72. 50 K.F. Wiebe ve R. Fleck, "Personality Correlates of
lntrinsic, Extrinsic and Nonreligious Orientations". The Journal of Psychology. 19ŞO, 105: 181-187; Hökelekli, a.g.e., s. llO; Peker, a.g.e., s. 215.
51 1. Yalom, Varoluşçu Psikoterapi. Çev.: Z.İ. Babayigit, Kabalcı Yay. İstanbul 1999, s. 665; Yaparel, "Doğum Kontrolüne iUşkin Tutumlann Oluşmasında Dinsel ve Dinsel Olmayan (Seküler) Bilginin Rolü" İslamiyat, 1999, 2 (1): 133-140. .
52 R. Yaparel, "Depresyon ve Dini inançlar ile Tabiatüstü Nedensel Yüklemeler Arasındaki İlişkiler". D. E. Ü. ilahiyat Fak. Dergisi, 1994, 8: 275-299.
53 KI. Pargament, The Psychology of Religion and Coping: Theory, Research, Practice. The Guilford Press. New York 1997; T. Küçükcan ve A. Köse,. D~al Afetler ve Din: Marmara Depremi Üzerine Psiko-Sosyolojik Bir İnceleme. İSAM Yayınlan, İstanbul 2000; M.N. Kula, "Deprem ve Dini B~şa Çıkma". Gazi Ünv. Çorum ilahiyat Fak. Dergisi, 2002, 1(1): 1-25.
54 K. V. Haistrna, "Intrinsic . Religious Orientation: lmplications in the Study Religiosity and Personal Adjustrnent in the Aged". The Journal of Social Psychology, 1986, 126 (5): 685-687.
507
J.
MURATYlLDIZ
saniann ruh saglıklanru korumaclaSS yadsınamaz katkılarda bulundugtı ilgili literatür ortaya koymaktadır.
Daha önce de belirtildiği gibi J~g. kişiliğin sürekli gelişme egilimine, uywnlu, dengeli ve olgun bir benlik oluşturma potpnsiyeline sahip olduğunu kabul eder. Jung bu süreci bireyleşme olarak adlandınr ve son noktasını "kendilik" bütünlügüne ulaşma olarak belirtir.56 Bireyleşme sürecinde ise Jung, dirıin rolüne ve olumlu katkılanna dikkat çeker. S7
Öte yandan, benlik ve sosyal benlik gelişimi, sosyo-kültürel faktörler bağlamında. tartışılırken, bu faktörlerden biri olarak din olgusunun öneminin vurgulanması yerinde olur: Erikson'un psiko-sosyal geliş.im kuramının, kimlik, kimlik bunalımı, kimlik kazanımı kavramlan çerçeveSinde düşünüldügünde, özellikle b~reyin spsyal ~mliğini oluşturmada dinsel sistemleri(} olumlu katkılarda bulunduğu kabul edilmektedir.S8 Kimlik edin~e sürecinin bebeklik dönemine kadar uzayan başlangıcı da göz önünde bulundurulduğunda, tüm ilk roUerin kazanılmasında olduğu gibi, dinsel kimlik de aile içinde edinilmektedir. Çoğu insan için din, kimliğin bir bileşeni olarak vardır. Mensup olduklan dinsel sistemin buyruklanot yerine getirmeseler de, dinsel bir· grubun üyeleridirler. Bazı bireyler aynı dinsel grubun içinde olduklan zaman farl<ında olmasalar bile, farklı bir dinsel . sosyo-kültürel çevrede bulunduğunda ister istemez bunun farkına varabilmektedirler. Bu farkındalık dinsel kimliğin korunması, sahiplenmesi yönünde etki yapabilmektedir. Çünkü din olgusu, çeşitli dinsel sistemler vasıtasıyla öncelikle toplumsal bir bölünme yaratarak, toplumsal kimliğin temellerini atmakta, sonra da aidiyet duygusuyla kimliği koruma tepkisini geliştirmektedir. Bundan dolayıdır ki, tarih sayfalan dini için hayatını feda edenlerle· · doludur. İşte dinsel inançlar, artık o bireyin benliksisteminin (self-system) bir parçası haline geldiği zaman, dinsel inançlanna gelen herhangi bir tehdit, · birey tarafından benlik-tasanmına yönelik bir tehdit olarak algılanabilmektedir. Bu tehditlere karşılık verebilen ve mensubu bulundugu dinsel sisteme uyum gösterebilen birey, doğal . olarak dinsel inançlannın ve sosyal çevresinin beklentilerine
SS R.M. Ryan, S. Rigby ve K. King, 'Two Types of Religious lntemalization and Their Relations to · Religious Orientations and Mental Health". Journal of Personali Iy and Social Psychology, 1993, · 6S (3): S86-S96; A.E. Bergin, 'Values .and Religiolis lssues in Psychotherapy and Mental Health". American Psychologists, 1991 46: 394-403. . .
1
S6 Jung, Two Essays ... , söz eden, Kısa, a.g.e., s. 91. S7 Fordham, a.g.e., s. 78 vd. S8 M.N. Kula, Kimlik ve Din: Ergenler Üzerine Bir
Araşbrma. Ayışıgı Kitaptan, Istanbul 2001, s. 1S9 vd. ·
508
uygun hareket ettiği, değerli işler yapbğı için, benliksaygısı (self-esteem) düzeyine olumlu katkılar sağlayabilmektedir. Dinin kimlik kazanımındaki diğer olumlu bir katkısı da, bireyin psiko-sosyal uyum sürecinde ortaya çıkar. Hemen her birey, dinsel bir sistemin mensuplan tarafından oluşturulan sosyo-kültürel bir çevrede doğup büyür. Bu nedenle bireyin uyum sorunu yaşayıp yaşamaması, onun kimlik örüntüsünde o dinsel sistemin ne kadar yer aldığıyla doğru orantılıdır. Özetle, insanın olumlu bir benlik-tasanmı geliştirmeleri açısından önemli olan sözkonusu faktörlerle ilgili bu açıklamalar, 'içgüdümlü bir dinsel yönefrrıenin bireyin olumlu bir benlik-tasanmı oluşturmasına etki ettiğine' ilişkin bulgumuzu desteklemektedir.
Aynca, benlik-tasanmı kavramı kullanılm~akla birlikte, benlik-bilinci, benlik-saygısı, benlik-algısı, benlik-kavramı, kendini gerçekleştirme gibi benlik ile ilgili kavramlarla dindarlık arasındaki ilişkiyi inceleyen pek çok araşbrmalar gerçekleştirilmiştir. Sözkonusu değişkenler arasında anlamlı bir ilişki
olmadığım saptayan araşbrma olmakla birlikte, S9 çok sayıdaki araştırma da, anlamlı bir ilişki saptamış ve dindarlık düzeyinin yüksek olmasının olumlu benlik gelişimine katkıda bulunduğuna ilişkin bulgular
. ortaya koymuştur.60
Araşbrmamızda elde edilen diğer bir bulgu da, kız öğrencilerin erkek . öğrencilerden anlamlı düzeyde da}.la yüksek olumlu bir benlik-tasanmına sahip olduklanyla ilgilidir. Davis ve Franzoi ile Sümertaş'ın araştırmalan, bulgumuzu destekleyen çalışmalardandır.61 Ancak farklı sonuçlara ulaşan araştırma da bulunmaktadır. Örneğin, gerçekleştirdiği araştırmada Kaya, kıziann erkeklere oranla daha olumlu benlik-tasanmına sahip olduklannı, fakat bu farklılaşmanın anlamlılık düzeyine ulaşmadığını belirtmektedir.62 İlgili bir kavram olan kendini gerçekleştirme kavramıyla cinsiyet de!lişkeni arasındaki ilişkiyi inceleyen Özdoğan, kıziann kendini gerçekleştirme düzeylerinin, erkeklerin kendini gerçekleştirme düzeylerinden daha yüksek bulun-
S9 Watson ve di!ı, a.g.m. 60 Leak ve Pısh, a.g.m.; C.A. Latkin, 'The Self..COncept of
Rajneeshpuram Commune Members". Joumal for the Scientific Study of Religion, 1990, .29 (1): 91-98; Özdogan, a.g.e. , s.120; Commertord ve Reznikoff, a.g.m.; French ve Joseph, a.g.m.; Bhugra, a.g.m.; Burris ve Navara, a.g.m.; Şahin, a.g.m.
61 M.H. Davis ve S.L. Franzoi, "Stability and Change in · Adolesent Self-Consciousness and Empaty". Joumal of
Research in Persona/ity, 1991, 2S: 70-87; Sümertaş, a.g.e., s. 77.
62 M. Kaya, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğrencilerinin Benlik-Tascinmı. (Yayınlanmamış Y. Lisans Tezi). O.M.Ü. Sosyal Bil. Enst., Samsun 1988, s. 49.
dugunu 'saptamıştır.63 Bu arada, benlik-imgesi ve benlik-saygısı degişkenleri açısından, cinsiyet türleri arasında anlamlı düzeyde farklılaşmanın bulunmadığı sonucuna ulaşan araştırmalar da mevcuttur.64
Cinsiyetın insan davranışlan üzerindeki rolü, psikolog ve psikiyatristler tarafından bilinen bir konudur. Bu nedenle cinsiyet, araştırmalarda sıklıkla kullanılan bir değişkendir. Herhangi bir konuda cinsiyet gruplan arasındaki farklılaşmanın nedenleri araştınldığında genellikle kalıtsal, biyolojik etkenler, harmoniann etkisi; aile, çevre, eğitim gibi toplumsaliaşma süreci etkenleri, sosyal rol kazanımı; sosyal öğrenme yoluyla da bu sosyal rollerin kazanılması gibi birbiriyle ilişkili Uç açıklama biçimi ortaya konur.65 Bu açıklama biçimleri, benlik-tasarımı gelişimiyle kişilik ö~ellikleri66 ve sosyo-kültürel etkenler67 arasındaki iJişki düşünüldügünde ilgili bulgumuzu değerlendirm~k açısından daha önemli ve anlamlı hale gelmektedir. Nitekim, kız öğrencilerin hem sosyo-ekonomik düzeyleri hem de dinsel yönelim puanlan erkek öğrencilere oranla daha yüksek
63 Özdogan, a.g.e., s. 129. . 64 G. Sablmış ve G. Seber, ''Yetiştirme Vurdunda Yaşayan
Ergenlerde Benlik Saygısı". Psikoloji Dergisi, 1989, 7 (23): 68-73; W.H. Theron, E.M. Nel ve A.J. Lubbe, "Relationship Between Body-lmage and SelfConsciousness". Perceptual and Motor Ski/ls, 1991, 73:
· 979-983; T. Alkın, A. Baykara, S. Mira! ve S. Öz,akbaş, "Gençlerde Beden imgesi ve Benlik Saygısı ilişkisi". 1992 Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Günleri Kongre Kitabı içinde, ss. 418-424, Saray Tıp Kitabevleri, lzmir 1992; A. Ekşi ve M. ÖzgürCJglu, "Adolans Döneminde Benlik Imajı". 1992 Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Günleri Kongre Kitabı içinde, ss. 201-215, Saray Tıp Kitabevleri, lzmir 1992; B.K. Torucu, "13-14 Yaşındaki Gençlerin SosyoEkonomik Düzeyi ve Ana-Baba Tutumlanndaki Farklılıkların Belirlenip, Benlik Saygısına Etkisinin Araştırılması". 1992 Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Günleri Kongre Kitabı içinde, ss. 241t256, Saray Tıp Kitabevleri, lzmir, 1992; A. Gür, Ergenlerde Depresyon ve Benlik SayglSI bişkisi. (Yayınlanmamış Y.Usans Tezi), H.Ü. Sosyal Bil. Enst., Ankara 1996; Çetin ve dig., a.g.e., s.132; Şahin, a.g.m. . •·
65 M. Young ve S. Daniels, "Bom Again Statusasa Factor in Death Anxiety". Psychological Reporls, 1980, 47: 367-370; G. Yanbastı, "Kız ve Erkek Üniversite Ögrencilerinin Kendi Ruh Saglıklannı Degerlendirmeleri: Bir Karşılaştırma". Ege Ünv. Psikoloji-Seminer Dergisi, V. Ulusal Psikoloji Kongresi özel sayısı, 8: 57-63, 1990; H. Hökelekli, "Ölümle İlgili Tutumlann Dini Davranışla Ilişkisi Üzerine Bir Araştırma-2-Yorurnlar". UludafJ Ünv. Üahiyat Fak. Dergisi, 1992, 4: 87-98.
66 Allport ve Roşs, a.g.m.; Kahoe, a.g.m.; M.J. Donıiliue, "Jntıinsic and EXtİirlsic Religiousness: Review and Meta
... Analysi!'. Journal of Personality and Social Psycho/ogy, 1985, 48 (2): 400-419.
67 Verkuyten, a.g.~.; K. Sayar, "Kültürel Bakış Açısından Benlik ve Kişilik". Yeni Symposium, 2003, 41 (2): 78-85.
ÜNivERSiTE ÖÖRENCİLERİNİN BENLİK TASARIMLARI ...
olduğu saptanmıştır.68 Olumlu benlik-tasanmı gelişimine, 'dinsel yönelim düzeyinin etkide bulunduğuna' ve 'sosyo-ekonomik düzeyin yükselmesiyle anlamlı bir biçimde oiumlu benlik-tasanını düzeyinde de yükselme olduğuna' ilişkin bulgular, kız öğrencilerinin erkek ögrencilere orafıl~~a olumlu benliktasanmı geliştirmelerinin nedenini açıklayabilir.
Benlik·t~şanmı gelişiminde, aile ortamının (çatışma-kavga/saygı-sevgi-güven) ve ana-baba tutumunun (demokrat, otoriter, ilgisiz) önemli bir etken olduğu yadsınamaz. Erikson da benlik ve benlik saygısı gelişiminin kökenini, bebeklik dönemlerine kadar götürür. Ona göre, anne-çocuk ilişkisinin
tutarlılığı, süreklili~i ve ayı\ıWığı çocukta temel güven duygusunun özünü oluşturur ve bebeğe özgü bir benlik duygusu sağlar. 69 Aile kurumuna yapılan bu vurguyla birlikte, söz konusu bulgu, sosyalleşme
sürecinde cinsiyet rollerinin k~dması açısından de~erlendirildi~inde, açıklanması zor bir bulgu haline dönüşebilmektedir. Çünkü bu noktada, Türkiye'de yaşayan insaniann büyük çoğunluğunun benimsediği ve çocuklanna kazandırmaya çalıştığı sosyal rollerin içeri~i, kız öğrencilerin, erkek öğrencilerden d_aha olumlu bir benlik-tasanını geliştirmeye izin verebilir mi?' 'Acaba bir baba için erkek çocuk sahibi olmak halen önemli değil midir?', 'Desteklenme ve değer verme açısından kız-erkek eşitliği sağlanabilmiş 'midir?', 'Acaba, ana-babalarda androjen tipte çocuklar yetiştirme arzusu gözlenebiliyor mu? gibi sorularla karşılaşılabilmektedir. Benzer sorular, 1980'1i yıllarda A.B.D'nde dile getirilmiş ve sonuç olarak da, kız çocuğu yetiştirmede, sosyal roliiı1ü kazandırmada ıstenilir düzeye gelinmediğinden dolayı, halen kız çocuklannın ve kadıniann benlik saygılannın düşük olduklan ifade edilmiştir.70 Türkiye'deki durum hakkında fikir veren bir çalışmada T orucu, dünyadaki hızlı değişime ayak uydurmuş, toplumsal değişim göstermiş, bu yönde çocuk yetiştirme kalipiarını ve toplumsal değer yargılannı belli oranda değiştirebilmiş; gence saygı duyarak, değer veren koşulsuz
68 Kız öfjrencilerin sosyo-ekonomik dOzeylerine göre dagılımı şöyledir: Alt=4, ortanın altı=10, orta=146, ortanın üstü-29, üst=2. Erkek ögrencilerin sosyoekonomik düzeylerine göre dagdımı ise şöyledir: Alt=10, ortanın altı-37, orta=120, ortanın üstü- 24, üst=1. Kız ögrencilerin dinsel egilim ort. puanlan x=32.19, erkek ögrencUerin dinsel egilim ort. puanlan X= 31.48 olup her oo grup arasındaki fark anlamlı bulunmamışbr (t=1.404, p>.05).
69 Torucu, a.g.m. 70 A. Huston-Stein ve R.L. Welch, "Cinsiyetin Rolü,
Gelişimi ve Ergen". Ergenli!1i Anlamak adlı eserin içinde, J.F. Adarns (Eds.), ss. 255-296, (Yayma haz.: B. Onur, Çev.: F. Çok), İmge Kitabevi, Ankara 1995; L.T. Sanford, ve M.E. Donovan, Kadmlar ve Benlik Saygısı. (Çev.: S. Kunt), HYB Yayıncılık, Ankara 1999, s. 3 vd.
509
1,
-- · ~-- ----- -_ .... - ........ ... -·.--,.....-- -"'
MURAT YTLDIZ
sevgi gösteren, sorunlannı çözebilmesinde ve kararlar alabilmesinde yardım eden, demokratik tutuma sahip ailelerin, gençte de~eriUik duygusunu ortaya çıkararak olumlu bir benlik saygısı geliştirmelerine imkan sa~lamış oldu~u belirbnektedir.11 Fakat bu sonuç karşısında, Türkiye'de bu aile modelinin yaygınlıgı ya da bu bulgunun Türkiye evrenine ne ölçüde genelleştirilebilecegi sorulabilir.
· Benlik-tasanmıyla anlamlı ilişkinin bulunduğu bir di~er de~işken ise, sôsyo-ekonomik düzey'dir. Bulgular, bireyin sosyo-ekonomik düzeyinin yükselmesiyle benlik-tasarımı düzeyiilin de olumlu yönde yükseldi~ini ortaya koymuştur. Varyans analizi ve Tukey-HSD testi hesaplamalan sonucunda elde edilen bulgulara göre, s,osyo-ekonomik düzeyi orta ve ortanın üstünde olan öğrencilerin benlik tasanmlan,. ortanıp altmda olaniannkinden anlamlı bir düzeyde daha olumlu, oldu~u belirlenmiştir. Bu sonuç, Kaya72 ve Sümertaş'ın73 çalışmalanndan elde ettikleii bulgularla örtüşmektedir. Aynca, bu bulgu, sosyo-ekonomik düzeyin yükselmesiyle, benlik saygısı,74 benlik imajı75 ve kendini gerçekleştirme76 düzeylerinde de olumlu yönde yükselme oldu~a ilişkin araştırma verileriyle uyum içindedir.
1
Sosyo-ekonomik düzey, kişinin yaşarn kalitesini özetleyen bir kavramdır. Genellikle kişinin yüksek bir eğitim düzeyinde olması, onun yüksek bir gelire sahip olması ve do~al olarak kişinin üst sosyoekonomik düzeyde olması anlamına gelmektedir. Üst sosyo-ekonomik düzeyde olmak ise, kişinin bilgisini, görgüsünü, dolayısıyla kültürünü zenginleştirmede bir avantaj sa~layabilmektedir. Temel ihtiyaçlan konusunda sorunu olmayan bireyler, zihinsel faaliyetlerde bulunma, araşbrma yapma ve bilgiye ulaşma konusunda kendilerini daha fazla yönlendirebilmekte, sonuç olarak kendilerini geliştirebilmekte, kendilerini gerçekleştirebilmektedirler. Aslında sosyo-ekonomik· düzey daha çok ekonomik boyutla ilgili olmakla birlikte, kültürel düzeyle de yakından ilişkilidir. Sosyo-ekonomik düzeyin yüksek-
' liğinin istenilir türden olması için, ekonomi ile kültür dengesinin korunmuş olması, yani do~ru oranblı bir
71 Torucu, a.g.m. 72 Kaya, a.g.e., ss. 105-106. 73 Silınerta.ş, a.g.e., s. 79. 74 M. Rosenberg, Society and the Adafescent Seli-Image.
Princeton University Press, Princeton 1965; Torucu, a.g.m.; O. Çam, L. Khorshid ve S.A. Özsoy, "Hemşirelik Yüksekokulu ögrencilerinde Benlik Saygısının incelenmesi". 7. Anadolu Psikiyabi Günleri, Cinsiyet ve Psikiyabi bildiri kitabı içinde, ss. 263-277, !st.: Akademi Ofset 1998; Şahin, a.g.m.
75 Ekşi ve ÖzgüroSiu, a.g.m. 76 Özdogan, a.g.e., s. 130.
510
ilişki olması beklenir. Çürıkü, benlik-tasanrru ve benlik saygısı gelişiminde ana-babanın paralannın olmasıyla birlikte çocuklannın nasıl yetiştirecekleri yönünde plan ve programlannın da olabilmesi için belli bir kültürel düzeyde olması gerekir. Fakat, bu her zaman böyle olmamaktadır, örneğin, Türkiye'de oldu~ gibi, yüksek gelir ve yüksek eğitim düzeyi her zaman bir arada görülmemektedir.
Degişik sosyo-ekonomik düzeydeki kişilerin
yaşam koşulları, yaşam biçimleri, olanakları, tutum ve değer yargılan da farklılıklar gösterebilmektedir. Sosyo-ekonomik düzeyin düşük olduğu kesimlerde çocukların temel ihtiyaçları bile tam olarak karşılanamamakta, çocuk sayısının fazla olması nedeniyle çocuk ailesinden yeterli sevgi, anlayış ve güveni göremeyebilmektedir. Dolayısıyla, temel ihtiyaçlan ve sevgi ihtiyaçlan giderilemeyen kişilerde benlik saygısının yüksek düzeyde olması beklenemez. Zaten, Maslow'a göre de, bireyin kendini gerçekleştirebilmesi için, güdülenme kurarnındaki ihtiyaçlar piramidinin ilk dört basamağını oluşturan, fizyolojik, güvenlik, sevgi ve saygı ihtiyaçlannın karşdanmış olması ge; e kir. 77
Benlik-tasarımı ile yaş, medeni durum ve öğrenim görülen fakülte değişkenleri arasında anlamlı ilişkiler siıptanmamışbr. Yaş değişkeninin benliksaygısı ve benlik-bilinci üzerinde herhangi bir etkisi olmadı~ı yönündeki araşbrmalar78 bu bulgumuzla benzerlik göstermektedir. Yine .. sö_zü edilen bulgumuz, benlik-saygısı ile yaş degişkeni arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı yönündeki Şahin'in bulgulanyla79 örtüşmektedir. Çalışmamızın ömeklem grubunu çıluşturan ögrencilerin % 93'nün 18-25 yaş grubu arasında olması, yani homojen bir yapıya sahip olması nedeniyle bu iki değişken arasındaki ilişkinin anlamlı çıkmaması do~al karşdanabilir. Aynı tablo medeni durum degişkeni için de geçerlidir. Denekierin % 97.4'ü (n= 373) bekar, % 2.6'sı (n=lO) evlidir. Yine denekierin % 70'ine yakınının Ilahiyat Fakültesi ögrencileri olması, 'öğrenim gördüğU fakülte' degişkeniyle anlamlı sonuçlara ulaşdmamasının bi! nedeni olarak görülebilir. Sonuç olarak, benlik-tasanmı ile sözkonusu üç değişken arasındaki ilişkilerin niteliğini daha geçerli ve güvenilir olarak incelemeye yönelik, uygun ömeklem gruplan üzerinde çalışma yapmaya ihtiyaç vardır.
77 A. Maslow, Insan Olmanın Psikolojisi. (Çev.: O. Gündüz), Kuraldışı Yay., Istanbul 2001, ss. 33-50.
78 Davis ve Franzoi, a.g.m., aktaran D. Hasta, "Kendilik Bilinci ve Bazı Degişkenler İle ilişkisi". Türk Psikoloji Bülteni, 200?, 8 (24-~5): 140-146; Çam ve dig., a.g.m ..
79 ş h. a ın, a.g.m. ..