yÖnetİm bİlİŞİm sİstemlerİ

80
YÖNETİ Ders Hedefi Günümüzde, bilgi ve iletişim teknolojile örgütleri gerekse kamu kurumları yapısa Dersin amacı, bilgi ve iletişim teknolojile açısından gündeme getirdiği değişimleri olgusu üzerindeki etkisini kuram ve uyg bilişim sistemleri ve e-devlet ekseninde örgütleri gerekse kamu kurumları tarafı kesişim alanını yansıtan projeler ve uygu Bölüm 1 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ: KAVRAM Bölüm Hedefi Bu bölümün temel hedefi, yönetim biliş öncelikle “yönetim bilişim sistemi” deyi Daha sonra ise yönetim bilişim sistemi, 1.1. Bilgi ve Bilgiyle İlgili Kavramlar Bilgi (information) kavramı genellikle ve bilgi” olarak da adlandırılan ve bilgi işlem görüntü, yazı ve obje ya da gerçeklerin s ve işaretlerle temsil edilen; ham, işlenm karar alma sürecine destek sağlayacak ş sonuçlardır (Kaya Bensghir, 1996: 14; Yo veri oluşturur. Personelin çalışma saatle miktarı bulunur. Tüm personel için bu m miktarının bilgisine ulaşılmış olur (McLe anlamlı hale gelmiştir. 2. Şekil 1. Verinin Bilgiye Dönüşme S Kaynak: (Parker, 1989: 13). 1 Bu noktada belirtmek gerekir ki, “infor terimleri kullanılmaktadır. Bu konuda al konusu kavramlar arasındaki sınırlar net yerine kullanıldığı da belirtilmelidir. Sadece yönetim ortamında değil, günde kullanmak üzere çeşitli verilerden sıklıkl havaalanına günlük varış ve kalkış saatle gösterilebilir. İM BİLİŞİM SİSTEMLE eri yönetim olgusunu derinden etkilemektedir. Bu bağl al, işlevsel ve ilişkisel boyutlarıyla önemli bir dönüşüm eri ile yönetim olgusu arasındaki ilişkiyi analiz etmek v ri farklı yönleriyle açıklamaktır. Bu ders, bilgi ve iletişim gulama boyutuyla incelemektedir. Bu bağlamda, derste e temel kuramsal yaklaşımlar ele alınmaktadır. Bunun y ından gerçekleştirilen ve bilgi ve iletişim teknolojileri i ulamalar açıklanmaktadır. MSAL ÇERÇEVE şim sistemlerini tanımlayarak temel özelliklerini ortaya imini oluşturan “bilişim” ve “sistem” kavramları kapsa temel nitelikleri ve alt sistemleriyle birlikte incelenece eri (data) ve üst bilgi (knowledge) kavramlarıyla karıştı me sürecinin temel hammaddesini oluşturan veri, tan sembolik ifadesine verilen addır. Diğer bir ifadeyle çeş meye hazır, ancak işlenmemiş gerçekler ya da izlenimle şekilde anlamlı bir forma getirilmek için analiz edilerek ozgat, 1998: 45). Örneğin, bir şirketteki her bir person eri günlük yevmiye miktarıyla çarpıldığında personele miktar hesaplandığında, firma sahibinin ödemesi gerek eod ve Schell, 1990: 12). Bu süreçten de anlaşıldığı gibi Süreci rmation” teriminin karşılığı olarak Türkçe’de “enforma lanyazında ortak bir kanaatin oluştuğunu söylemek zo etleştirilmeye çalışmıştır. Ancak yine de zaman zaman b elik hayatımızda da karar vermemize yardımcı olacak b la yararlanırız. Otobüslerin zaman ve hat çizelgeleri, u eri, önemli kamu kurumlarının telefon numaraları bu t ERİ lamda, gerek özel sektör mü tecrübe etmektedir. ve bu ilişkinin örgütler m teknolojilerinin yönetim e bilgi toplumu, yönetim yanı sıra, gerek özel sektör ile yönetim olgusunun a çıkarmaktır. Bu amaçla, amlı olarak açıklanacaktır. ektir. ırılmaktadır. “İşlenmemiş nımlanamayan ses, şitli sembol, harf, rakam erdir. Bilgi 1 ise verilerin, k işlenmesiyle ulaşılan nelin çalışma saatleri birer ödenmesi gereken ücret ken toplam ücret bi ham veri işlenerek asyon”, “bilgi” ve “bilişim” ordur. Bu çalışmada, söz bu kavramların birbirinin bilginin üretilmesinde uçakların belirli bir tür verilere örnek olarak

Upload: berkay-tugay

Post on 07-Jan-2017

727 views

Category:

Documents


7 download

TRANSCRIPT

Page 1: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Ders Hedefi

Günümüzde, bilgi ve iletişim teknolojileri yönetim olgusunu derinden etkilemektedir. Bu bağlamda, gerek özel sektörörgütleri gerekse kamu kurumları yapısal, işlevsel ve ilişkisel boyutlarıyla önemli bir dönüşümü tecrübe etmektedir.Dersin amacı, bilgi ve iletişim teknolojileri ile yönetim olgusu arasındaki ilişkiyi analiz etmek ve bu ilişkinin örgütleraçısından gündeme getirdiği değişimleri farklı yönleriyle açıklamaktır. Bu ders, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yönetimolgusu üzerindeki etkisini kuram ve uygulama boyutuyla incelemektedir. Bu bağlamda, derste bilgi toplumu, yönetimbilişim sistemleri ve e-devlet ekseninde temel kuramsal yaklaşımlar ele alınmaktadır. Bunun yanı sıra, gerek özel sektörörgütleri gerekse kamu kurumları tarafından gerçekleştirilen ve bilgi ve iletişim teknolojileri ile yönetim olgusununkesişim alanını yansıtan projeler ve uygulamalar açıklanmaktadır.

Bölüm 1

YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bölüm Hedefi

Bu bölümün temel hedefi, yönetim bilişim sistemlerini tanımlayarak temel özelliklerini ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla,öncelikle “yönetim bilişim sistemi” deyimini oluşturan “bilişim” ve “sistem” kavramları kapsamlı olarak açıklanacaktır.Daha sonra ise yönetim bilişim sistemi, temel nitelikleri ve alt sistemleriyle birlikte incelenecektir.

1.1. Bilgi ve Bilgiyle İlgili Kavramlar

Bilgi (information) kavramı genellikle veri (data) ve üst bilgi (knowledge) kavramlarıyla karıştırılmaktadır. “İşlenmemişbilgi” olarak da adlandırılan ve bilgi işleme sürecinin temel hammaddesini oluşturan veri, tanımlanamayan ses,görüntü, yazı ve obje ya da gerçeklerin sembolik ifadesine verilen addır. Diğer bir ifadeyle çeşitli sembol, harf, rakamve işaretlerle temsil edilen; ham, işlenmeye hazır, ancak işlenmemiş gerçekler ya da izlenimlerdir. Bilgi1 ise verilerin,karar alma sürecine destek sağlayacak şekilde anlamlı bir forma getirilmek için analiz edilerek işlenmesiyle ulaşılansonuçlardır (Kaya Bensghir, 1996: 14; Yozgat, 1998: 45). Örneğin, bir şirketteki her bir personelin çalışma saatleri birerveri oluşturur. Personelin çalışma saatleri günlük yevmiye miktarıyla çarpıldığında personele ödenmesi gereken ücretmiktarı bulunur. Tüm personel için bu miktar hesaplandığında, firma sahibinin ödemesi gereken toplam ücretmiktarının bilgisine ulaşılmış olur (McLeod ve Schell, 1990: 12). Bu süreçten de anlaşıldığı gibi ham veri işlenerekanlamlı hale gelmiştir.

2. Şekil 1. Verinin Bilgiye Dönüşme Süreci

Kaynak: (Parker, 1989: 13).

1 Bu noktada belirtmek gerekir ki, “information” teriminin karşılığı olarak Türkçe’de “enformasyon”, “bilgi” ve “bilişim”terimleri kullanılmaktadır. Bu konuda alanyazında ortak bir kanaatin oluştuğunu söylemek zordur. Bu çalışmada, sözkonusu kavramlar arasındaki sınırlar netleştirilmeye çalışmıştır. Ancak yine de zaman zaman bu kavramların birbirininyerine kullanıldığı da belirtilmelidir.

Sadece yönetim ortamında değil, gündelik hayatımızda da karar vermemize yardımcı olacak bilginin üretilmesindekullanmak üzere çeşitli verilerden sıklıkla yararlanırız. Otobüslerin zaman ve hat çizelgeleri, uçakların belirli birhavaalanına günlük varış ve kalkış saatleri, önemli kamu kurumlarının telefon numaraları bu tür verilere örnek olarakgösterilebilir.

YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Ders Hedefi

Günümüzde, bilgi ve iletişim teknolojileri yönetim olgusunu derinden etkilemektedir. Bu bağlamda, gerek özel sektörörgütleri gerekse kamu kurumları yapısal, işlevsel ve ilişkisel boyutlarıyla önemli bir dönüşümü tecrübe etmektedir.Dersin amacı, bilgi ve iletişim teknolojileri ile yönetim olgusu arasındaki ilişkiyi analiz etmek ve bu ilişkinin örgütleraçısından gündeme getirdiği değişimleri farklı yönleriyle açıklamaktır. Bu ders, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yönetimolgusu üzerindeki etkisini kuram ve uygulama boyutuyla incelemektedir. Bu bağlamda, derste bilgi toplumu, yönetimbilişim sistemleri ve e-devlet ekseninde temel kuramsal yaklaşımlar ele alınmaktadır. Bunun yanı sıra, gerek özel sektörörgütleri gerekse kamu kurumları tarafından gerçekleştirilen ve bilgi ve iletişim teknolojileri ile yönetim olgusununkesişim alanını yansıtan projeler ve uygulamalar açıklanmaktadır.

Bölüm 1

YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bölüm Hedefi

Bu bölümün temel hedefi, yönetim bilişim sistemlerini tanımlayarak temel özelliklerini ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla,öncelikle “yönetim bilişim sistemi” deyimini oluşturan “bilişim” ve “sistem” kavramları kapsamlı olarak açıklanacaktır.Daha sonra ise yönetim bilişim sistemi, temel nitelikleri ve alt sistemleriyle birlikte incelenecektir.

1.1. Bilgi ve Bilgiyle İlgili Kavramlar

Bilgi (information) kavramı genellikle veri (data) ve üst bilgi (knowledge) kavramlarıyla karıştırılmaktadır. “İşlenmemişbilgi” olarak da adlandırılan ve bilgi işleme sürecinin temel hammaddesini oluşturan veri, tanımlanamayan ses,görüntü, yazı ve obje ya da gerçeklerin sembolik ifadesine verilen addır. Diğer bir ifadeyle çeşitli sembol, harf, rakamve işaretlerle temsil edilen; ham, işlenmeye hazır, ancak işlenmemiş gerçekler ya da izlenimlerdir. Bilgi1 ise verilerin,karar alma sürecine destek sağlayacak şekilde anlamlı bir forma getirilmek için analiz edilerek işlenmesiyle ulaşılansonuçlardır (Kaya Bensghir, 1996: 14; Yozgat, 1998: 45). Örneğin, bir şirketteki her bir personelin çalışma saatleri birerveri oluşturur. Personelin çalışma saatleri günlük yevmiye miktarıyla çarpıldığında personele ödenmesi gereken ücretmiktarı bulunur. Tüm personel için bu miktar hesaplandığında, firma sahibinin ödemesi gereken toplam ücretmiktarının bilgisine ulaşılmış olur (McLeod ve Schell, 1990: 12). Bu süreçten de anlaşıldığı gibi ham veri işlenerekanlamlı hale gelmiştir.

2. Şekil 1. Verinin Bilgiye Dönüşme Süreci

Kaynak: (Parker, 1989: 13).

1 Bu noktada belirtmek gerekir ki, “information” teriminin karşılığı olarak Türkçe’de “enformasyon”, “bilgi” ve “bilişim”terimleri kullanılmaktadır. Bu konuda alanyazında ortak bir kanaatin oluştuğunu söylemek zordur. Bu çalışmada, sözkonusu kavramlar arasındaki sınırlar netleştirilmeye çalışmıştır. Ancak yine de zaman zaman bu kavramların birbirininyerine kullanıldığı da belirtilmelidir.

Sadece yönetim ortamında değil, gündelik hayatımızda da karar vermemize yardımcı olacak bilginin üretilmesindekullanmak üzere çeşitli verilerden sıklıkla yararlanırız. Otobüslerin zaman ve hat çizelgeleri, uçakların belirli birhavaalanına günlük varış ve kalkış saatleri, önemli kamu kurumlarının telefon numaraları bu tür verilere örnek olarakgösterilebilir.

YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Ders Hedefi

Günümüzde, bilgi ve iletişim teknolojileri yönetim olgusunu derinden etkilemektedir. Bu bağlamda, gerek özel sektörörgütleri gerekse kamu kurumları yapısal, işlevsel ve ilişkisel boyutlarıyla önemli bir dönüşümü tecrübe etmektedir.Dersin amacı, bilgi ve iletişim teknolojileri ile yönetim olgusu arasındaki ilişkiyi analiz etmek ve bu ilişkinin örgütleraçısından gündeme getirdiği değişimleri farklı yönleriyle açıklamaktır. Bu ders, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yönetimolgusu üzerindeki etkisini kuram ve uygulama boyutuyla incelemektedir. Bu bağlamda, derste bilgi toplumu, yönetimbilişim sistemleri ve e-devlet ekseninde temel kuramsal yaklaşımlar ele alınmaktadır. Bunun yanı sıra, gerek özel sektörörgütleri gerekse kamu kurumları tarafından gerçekleştirilen ve bilgi ve iletişim teknolojileri ile yönetim olgusununkesişim alanını yansıtan projeler ve uygulamalar açıklanmaktadır.

Bölüm 1

YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bölüm Hedefi

Bu bölümün temel hedefi, yönetim bilişim sistemlerini tanımlayarak temel özelliklerini ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla,öncelikle “yönetim bilişim sistemi” deyimini oluşturan “bilişim” ve “sistem” kavramları kapsamlı olarak açıklanacaktır.Daha sonra ise yönetim bilişim sistemi, temel nitelikleri ve alt sistemleriyle birlikte incelenecektir.

1.1. Bilgi ve Bilgiyle İlgili Kavramlar

Bilgi (information) kavramı genellikle veri (data) ve üst bilgi (knowledge) kavramlarıyla karıştırılmaktadır. “İşlenmemişbilgi” olarak da adlandırılan ve bilgi işleme sürecinin temel hammaddesini oluşturan veri, tanımlanamayan ses,görüntü, yazı ve obje ya da gerçeklerin sembolik ifadesine verilen addır. Diğer bir ifadeyle çeşitli sembol, harf, rakamve işaretlerle temsil edilen; ham, işlenmeye hazır, ancak işlenmemiş gerçekler ya da izlenimlerdir. Bilgi1 ise verilerin,karar alma sürecine destek sağlayacak şekilde anlamlı bir forma getirilmek için analiz edilerek işlenmesiyle ulaşılansonuçlardır (Kaya Bensghir, 1996: 14; Yozgat, 1998: 45). Örneğin, bir şirketteki her bir personelin çalışma saatleri birerveri oluşturur. Personelin çalışma saatleri günlük yevmiye miktarıyla çarpıldığında personele ödenmesi gereken ücretmiktarı bulunur. Tüm personel için bu miktar hesaplandığında, firma sahibinin ödemesi gereken toplam ücretmiktarının bilgisine ulaşılmış olur (McLeod ve Schell, 1990: 12). Bu süreçten de anlaşıldığı gibi ham veri işlenerekanlamlı hale gelmiştir.

2. Şekil 1. Verinin Bilgiye Dönüşme Süreci

Kaynak: (Parker, 1989: 13).

1 Bu noktada belirtmek gerekir ki, “information” teriminin karşılığı olarak Türkçe’de “enformasyon”, “bilgi” ve “bilişim”terimleri kullanılmaktadır. Bu konuda alanyazında ortak bir kanaatin oluştuğunu söylemek zordur. Bu çalışmada, sözkonusu kavramlar arasındaki sınırlar netleştirilmeye çalışmıştır. Ancak yine de zaman zaman bu kavramların birbirininyerine kullanıldığı da belirtilmelidir.

Sadece yönetim ortamında değil, gündelik hayatımızda da karar vermemize yardımcı olacak bilginin üretilmesindekullanmak üzere çeşitli verilerden sıklıkla yararlanırız. Otobüslerin zaman ve hat çizelgeleri, uçakların belirli birhavaalanına günlük varış ve kalkış saatleri, önemli kamu kurumlarının telefon numaraları bu tür verilere örnek olarakgösterilebilir.

Page 2: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Veri, kurumsal amaçlara bağlı olarak işlemlerin yapılandırılmamış bir şekilde kaydedilmesini ifade eder, sadeceolayların bir kısmını açıklar ve karar vermek için kullanılmaz. Bilgi ise bir karar durumu ile doğrudan ilgilidir (Davenportve Prusak, 2001: 22). Bu durumda bilgide bulunması gereken bazı özelliklerden bahsetmek gerekir. Bilginintanımlanması için doğruluk, doğrulanabilirlik, tamlık, ilgili olma ve zamanlılık şeklinde beş kritere bakılır (Long, 1989:10-11). Doğruluk, bilginin hatadan ne kadar uzak olduğuna işaret eder. Yöneticiler genellikle doğrulanamayan bilginindoğru olduğuna şüpheyle yaklaşmaktadır. Bu nedenle de bilginin doğru olduğuna güvenseler bile obilgiyi doğrulama ihtiyacı hissetmektedirler. Bilginin bir diğer özelliği olan tamlık ise bilginin eksiklikten ne kadar uzakolduğunu anlatır. İlgili olma kriteri, belirli bir karar için girdi oluşturan bilginin uygunluğunu ifade eder. Yöneticilerinsıklıkla karşılaştıkları sorunlardan biri olan aşırı bilgi verme, sorunla ilgili olan bilginin ilgili olmayanlardan ayırtedilememesine yol açmaktadır. Bilginin son özelliği olan zamanlılığı ise bilginin zaman hassasiyetini belirtmektedir.Güncel bilgiye ulaşmak günümüz kamu ve özel yöneticileri için hayati öneme sahiptir. Günümüzde bilginin güncelliğinisağlamada bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tabletler önemli bir rol oynamaktadır.

Bilgi ile ilgili üçüncü kavram olan üst bilgi ise belirli bir amaca yönelik olarak bilgilerin çeşitli analiz, sınıflama vegruplama işlemlerinden geçilerek, ileri bir zamanda potansiyel olarak kullanıma hazır hale getirilmiş bilgi olarakadlandırılır. Üst bilgi, yargılama ile elde edilen bilgi olup biçimsel olarak kütüphanelerde ya da dokümantasyonmerkezlerinde tutulmaktadır (Kaya Bensghir, 1996: 14). Böylece bilgi, veri ve üst bilgi temel bilişim kavramlarınıoluşturmaktadır. Bilginin elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi ise bilişim olarakadlandırılmaktadır.

1.2. Sistem ve Sistem Yaklaşımı

Ortak bir amacı gerçekleştirmeye çalışan birbiriyle ilişkili unsurlardan oluşan ve toplamda bir bütünü oluşturanyapılara sistem adı verilir. Yönetim bilgisayara dayalı yönetim bilişim sistemleri de bir organizasyonda yetkili kişilerezamanında veri ve bilgi sağlamayı amaçlayan insanlar, donanım, yazılım, veri ve işleyişten oluşan çeşitli unsurlarınbirlikteliğini ifade eden bir sistemdir (Parker, 1989: 86).

Sistemler, genellikle açık ve kapalı olarak sınıflandırılırlar. Kapalı sistem, kendine yeten (otokratik) ve çevresiyleetkileşimde bulunmayan bir yapıdır. Diğer bir ifadeyle kapalı sistemlerin kendileri dışındaki unsurlarla herhangi biretkileşimi bulunmamaktadır. Açık sistem ise çevresiyle ilişki halinde olan sistemdir.

Açık veya kapalı tüm sistemler ortak bazı özellikler taşımaktadır. Johnson’a göre (1990: 3) bu özellikler:

1. Sistemler bütüncüldür. Sistemin parçaları, uyumlu ve birlikte çalışma için dizayn edilir. Bu bütünlük tek tekparçaların faaliyetinden çok genel bir amaca odaklanır. Sistem tek tek parçalarından daha fazlasını ifade eder.

2. Sistemler, çevrelerindeki değişime adapte olmalıdır. Kendi kendine bırakılan bir sistem zaman içinde çöker veorganize olmaktan çıkar. Bu düzensizlik eğilimine entropi adı verilir. Açık sistemler değişime cevap verebildiklerindenentropinin etkilerinden kaçınabilirler. Açık sistemler kendi yapı ve fonksiyonlarını çevreye uydurabilirler.

3. Sistemler amaç odaklıdır. Her bir sistemin yapısı, belirli bir fonksiyon için oluşturulur. Sistemin tüm parçaları buamaç veya hedefi gerçekleştirmek için çalışırlar.

4. Sistemler, geri beslemeye ihtiyaç duyar. Geri besleme (Feedback), sistem performansıyla ilgili bilgi sağlama yoludur.Çevrede hızlı değişimlerin olduğu durumlarda geri beslemeye duyulan ihtiyaç artar.

5. Sitemler, girdileri çıktılara dönüştürür. Tüm sistemler girdilerin çıktılara dönüştüğü bir dönüşüm süreci uygular.

Şekil 2’de bir karar destek sisteminin açık sistem şeklinde gösterimi bulunmaktadır. Şekilden de görüldüğü gibi sistemeçevreden veri girmekte ve bilgisayar aracılığıyla bilgiye dönüşmektedir. Sonrasında ise karar verici bu bilgiyi, vereceğikararlarda kullanmaktadır. Kararların sonucunda ortaya çıkan faaliyetler, çevreye veri olarak sunulmakta, çevredekimüşteri, tedarikçi veya rakiplerin gösterdikleri tepki sonucunda yeniden veri oluşmaktadır. Noktalı çizgi ile gösterilenhat ise genellikle geri besleme (feedback) döngüsü olarak adlandırılmaktadır. Geri besleme çizgisi, çevreyeaktarılmayan faaliyetleri temsil etmektedir. Hemen hemen bütün özel sektör işletmeleri ve kamu örgütleri teknikolarak açık sistemlerdir. Diğer bir ifadeyle belirli bir iş alanında verilen kararlar, en azından kısmen o iş alanınınçevresinde olan bitene dayanmaktadır. Daha da ötede çevredeki birçok önemli olay o firma veya kamu örgütü

Page 3: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

tarafından alınan kararların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır (Parker, 1989: 93-94).

Sistemin unsurlarından biri de alt sistemdir. Kamu ya da öze örgütler, belli sayıda alt sistemden oluşan, genellikleçevre etkileşimine açık sistemlerdir. Amacı ne olursa olsun tüm örgütlerde teknoloji vardır. Teknoloji girdilerinçeşitliliğine, değişim süreçlerinin yapısına ve çıktılara etki eder. İnsan çabalarının teknolojiler etrafında bir arayagetirilerek yapılandırılması sosyoteknik sistemi oluşturur. Sosyoteknik sistem olan örgüt, dış çevresel sistem içinde 5 altsistemden oluşur (Güney, 2011):

1. Amaç ve değerler sistemi: Örgüt toplumun bir alt sistemi olarak sosyokültürel sitem tarafından belirlenen bazıamaçları yerine getirmeye çalışır.

2. Teknik alt sistem: Örgüt görevlerini yerine getirirken girdi, işlem ve çıktı süreçlerinde bir takım teknolojiler kullanır.Kullandığı teknolojiler örgütün görev gerekliliğine ve faaliyetlerinin özelliklerine göre değişir.

3. Psikososyal alt sistem: Örgütte bireylerin ve grupların birbirleriyle etkileşim halinde olması neticesinde oluşur. Bualt sistem örgütteki insanların değerlerinden, inançlarında, duygularından ve değerlerinden etkilenmektedir. Bu inançve değerler de örgütsel iklimi oluşturur.

4. Yapısal alt sistem: Örgüt içinde görevlerin nasıl bölündüğünü, aynı zamanda bu görevlerin birbirleriyle nasılkoordine edilerek bütünleştirildiğini ifade eder. Örgüt şemaları, iş tanımları, prosedürler, iş akışları ve yetki dağılımlarıgibi.

5. Yönetsel alt sistem: Örgütsel amaçların belirlenmesi, stratejik planların ve kontrol süreçlerinin oluşturulması gibiaraçlarla örgütün kendisinden çevresine kadar her şeyi kontrol altında tutmasını sağlar.

İster kamu ister özel olsun örgütsel sistemin temel özellikleri şu şekilde belirlenebilir (Dicle ve Dicle, 1969: 96):1. Örgüt, bir açık sistemdir.2. Örgüt beşeri, yapısal, teknolojik ve amaca ilişkin çeşitli unsurlardan meydana gelmiş bir bütündür.3. Örgütler ayrı sistemler olarak ele alınabilecek ve ayrı unsurlardan oluşan alt sistemlerin birleşmesinden oluşurlar.4. Örgütü oluşturan alt sistemler ve unsurlar arasındaki devamlı ve dinamik ilişkilerin sonucu olarak örgütler iç çatışmave gerginliklerden bağımsız değildirler.5. Örgüt ile toplumsal çevresi arasında devamlı ve dinamik ilişkiler vardır.

6. Örgütlerin çevresi devamlı değişir. Sürekli değişen bir çevrede yaşayabilmek, büyüyebilmek ve varlığını sürdürmekiçin her örgütün değişmesi ve kendini çevresindeki değişikliklere uydurması, çevresinden yeni girdiler alması, bugirdileri etkili ve verimli bir şekilde işlemesi, çevreye yeni çıktılar vermesi, çevredeki şartlar ve tepkiler hakkında haberalması ve yan etkilerle zararlı entropik faktörlere kaşı örgütün korunması için bir kontrol mekanizmasına sahip olmasızorunludur.

7. Örgütler, amaç yönelimli yapılar olup her örgüt önceden belirlenmiş amaçlara sahiptir.

1.3. Yönetim Bilişim Sistemleri

tarafından alınan kararların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır (Parker, 1989: 93-94).

Sistemin unsurlarından biri de alt sistemdir. Kamu ya da öze örgütler, belli sayıda alt sistemden oluşan, genellikleçevre etkileşimine açık sistemlerdir. Amacı ne olursa olsun tüm örgütlerde teknoloji vardır. Teknoloji girdilerinçeşitliliğine, değişim süreçlerinin yapısına ve çıktılara etki eder. İnsan çabalarının teknolojiler etrafında bir arayagetirilerek yapılandırılması sosyoteknik sistemi oluşturur. Sosyoteknik sistem olan örgüt, dış çevresel sistem içinde 5 altsistemden oluşur (Güney, 2011):

1. Amaç ve değerler sistemi: Örgüt toplumun bir alt sistemi olarak sosyokültürel sitem tarafından belirlenen bazıamaçları yerine getirmeye çalışır.

2. Teknik alt sistem: Örgüt görevlerini yerine getirirken girdi, işlem ve çıktı süreçlerinde bir takım teknolojiler kullanır.Kullandığı teknolojiler örgütün görev gerekliliğine ve faaliyetlerinin özelliklerine göre değişir.

3. Psikososyal alt sistem: Örgütte bireylerin ve grupların birbirleriyle etkileşim halinde olması neticesinde oluşur. Bualt sistem örgütteki insanların değerlerinden, inançlarında, duygularından ve değerlerinden etkilenmektedir. Bu inançve değerler de örgütsel iklimi oluşturur.

4. Yapısal alt sistem: Örgüt içinde görevlerin nasıl bölündüğünü, aynı zamanda bu görevlerin birbirleriyle nasılkoordine edilerek bütünleştirildiğini ifade eder. Örgüt şemaları, iş tanımları, prosedürler, iş akışları ve yetki dağılımlarıgibi.

5. Yönetsel alt sistem: Örgütsel amaçların belirlenmesi, stratejik planların ve kontrol süreçlerinin oluşturulması gibiaraçlarla örgütün kendisinden çevresine kadar her şeyi kontrol altında tutmasını sağlar.

İster kamu ister özel olsun örgütsel sistemin temel özellikleri şu şekilde belirlenebilir (Dicle ve Dicle, 1969: 96):1. Örgüt, bir açık sistemdir.2. Örgüt beşeri, yapısal, teknolojik ve amaca ilişkin çeşitli unsurlardan meydana gelmiş bir bütündür.3. Örgütler ayrı sistemler olarak ele alınabilecek ve ayrı unsurlardan oluşan alt sistemlerin birleşmesinden oluşurlar.4. Örgütü oluşturan alt sistemler ve unsurlar arasındaki devamlı ve dinamik ilişkilerin sonucu olarak örgütler iç çatışmave gerginliklerden bağımsız değildirler.5. Örgüt ile toplumsal çevresi arasında devamlı ve dinamik ilişkiler vardır.

6. Örgütlerin çevresi devamlı değişir. Sürekli değişen bir çevrede yaşayabilmek, büyüyebilmek ve varlığını sürdürmekiçin her örgütün değişmesi ve kendini çevresindeki değişikliklere uydurması, çevresinden yeni girdiler alması, bugirdileri etkili ve verimli bir şekilde işlemesi, çevreye yeni çıktılar vermesi, çevredeki şartlar ve tepkiler hakkında haberalması ve yan etkilerle zararlı entropik faktörlere kaşı örgütün korunması için bir kontrol mekanizmasına sahip olmasızorunludur.

7. Örgütler, amaç yönelimli yapılar olup her örgüt önceden belirlenmiş amaçlara sahiptir.

1.3. Yönetim Bilişim Sistemleri

tarafından alınan kararların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır (Parker, 1989: 93-94).

Sistemin unsurlarından biri de alt sistemdir. Kamu ya da öze örgütler, belli sayıda alt sistemden oluşan, genellikleçevre etkileşimine açık sistemlerdir. Amacı ne olursa olsun tüm örgütlerde teknoloji vardır. Teknoloji girdilerinçeşitliliğine, değişim süreçlerinin yapısına ve çıktılara etki eder. İnsan çabalarının teknolojiler etrafında bir arayagetirilerek yapılandırılması sosyoteknik sistemi oluşturur. Sosyoteknik sistem olan örgüt, dış çevresel sistem içinde 5 altsistemden oluşur (Güney, 2011):

1. Amaç ve değerler sistemi: Örgüt toplumun bir alt sistemi olarak sosyokültürel sitem tarafından belirlenen bazıamaçları yerine getirmeye çalışır.

2. Teknik alt sistem: Örgüt görevlerini yerine getirirken girdi, işlem ve çıktı süreçlerinde bir takım teknolojiler kullanır.Kullandığı teknolojiler örgütün görev gerekliliğine ve faaliyetlerinin özelliklerine göre değişir.

3. Psikososyal alt sistem: Örgütte bireylerin ve grupların birbirleriyle etkileşim halinde olması neticesinde oluşur. Bualt sistem örgütteki insanların değerlerinden, inançlarında, duygularından ve değerlerinden etkilenmektedir. Bu inançve değerler de örgütsel iklimi oluşturur.

4. Yapısal alt sistem: Örgüt içinde görevlerin nasıl bölündüğünü, aynı zamanda bu görevlerin birbirleriyle nasılkoordine edilerek bütünleştirildiğini ifade eder. Örgüt şemaları, iş tanımları, prosedürler, iş akışları ve yetki dağılımlarıgibi.

5. Yönetsel alt sistem: Örgütsel amaçların belirlenmesi, stratejik planların ve kontrol süreçlerinin oluşturulması gibiaraçlarla örgütün kendisinden çevresine kadar her şeyi kontrol altında tutmasını sağlar.

İster kamu ister özel olsun örgütsel sistemin temel özellikleri şu şekilde belirlenebilir (Dicle ve Dicle, 1969: 96):1. Örgüt, bir açık sistemdir.2. Örgüt beşeri, yapısal, teknolojik ve amaca ilişkin çeşitli unsurlardan meydana gelmiş bir bütündür.3. Örgütler ayrı sistemler olarak ele alınabilecek ve ayrı unsurlardan oluşan alt sistemlerin birleşmesinden oluşurlar.4. Örgütü oluşturan alt sistemler ve unsurlar arasındaki devamlı ve dinamik ilişkilerin sonucu olarak örgütler iç çatışmave gerginliklerden bağımsız değildirler.5. Örgüt ile toplumsal çevresi arasında devamlı ve dinamik ilişkiler vardır.

6. Örgütlerin çevresi devamlı değişir. Sürekli değişen bir çevrede yaşayabilmek, büyüyebilmek ve varlığını sürdürmekiçin her örgütün değişmesi ve kendini çevresindeki değişikliklere uydurması, çevresinden yeni girdiler alması, bugirdileri etkili ve verimli bir şekilde işlemesi, çevreye yeni çıktılar vermesi, çevredeki şartlar ve tepkiler hakkında haberalması ve yan etkilerle zararlı entropik faktörlere kaşı örgütün korunması için bir kontrol mekanizmasına sahip olmasızorunludur.

7. Örgütler, amaç yönelimli yapılar olup her örgüt önceden belirlenmiş amaçlara sahiptir.

1.3. Yönetim Bilişim Sistemleri

Page 4: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Buraya kadar ele aldığımız bilgi, bilişim ve sistem kavramlarına dayalı olarak yönetim bilişim sistemlerinintanımlanmasına geçebiliriz. Yönetim bilişim sistemlerinde kullanılan “yönetim” terimi, belirli amaç veya amaçlardoğrultusunda maddi ve beşeri kaynakların bir araya getirilmesi ve uyum içinde yönlendirilmesi olarak tanımlanabilir.

1.3.1. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Tanımlanması

Yukarıdaki açıklamalardan yola çıkarak yönetim bilişim sistemleri (management informations systems, MIS), tek biramacı gerçekleştirmek için çeşitli fonksiyonları yerine getiren bileşen gruplarından oluşan çok düzeyli birorganizasyonda bilginin toplanması, transferi ve sunumunun örgütün ihtiyaçlarını karşılamak için optimize edildiği tümdüzey ve bileşenlerden akan veri tabanları ve bilginin entegre yapısı olarak tanımlanabilir (Long, 1989: 44). Bu tanımsadece özel işletmeleri değil, kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü organizasyonları içerecek kadar geniş kapsamlıdır.Nitekim kamu örgütlerinde de çeşitli bileşen grupları (insan kaynakları birimi, mali işler birimi, idari ve teknik işlerbirimi, yazı işleri birimi gibi) ile çeşitli düzeyler (stratejik plan, performans programı, faaliyet raporu gibi)bulunmaktadır. Kamu kurumları açısından yönetim bilişim sistemleri (YBS), o kurumun iç ve dış çevresindeki tümunsurları (yöneticiler, çalışanlar, hizmet kullanıcıları, dış paydaşlar) desteklemektedir. YBS, yöneticiler ve çalışanlaraçısından zamanında nitelikli bilgiye ulaşma imkanı vermekte, hizmet kullanıcıları ve diğer dış paydaşlar içinse işlem vehizmetlerin hızlı, kaliteli ve etkin şekilde ulaşılmasına yardımcı olmaktadır.

1.3.2. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Alt Sistemleri

Parker’a göre (1989: 10), bir organizasyonda yönetim bilişim sistemleri (YBS) dört alt sistemden oluşur. Bu alt sistemlerTablo 1’de de gösterildiği gibi işlem yürütme sistemleri, bilgi raporlama sistemleri, karar destek sistemleri ve ofissistemlerinden oluşmaktadır. Bu dört sisteme yönetici destek sistemleri ile yapay zekâ ve uzman sistemleri de eklemekgerekmektedir (Kaya Bensghir, 1996: 120-125).

YBS’nin alt sistemlerini açıklamak gerekirse, bir organizasyonun işlem uygulama sistemleri (transaction processingsystems), 1950’lerden bu yana birçok şirketin bilgisayar uygulamalarının önemli bir parçasını oluşturan günlük, rutinoperasyonlarından oluşmaktadır. Genellikle evrak işlerinden oluşan bu operasyonlar muhasebe, stok kontrolü gibifaaliyetleri kapsamaktadır. Bilgi raporlama sistemleri (information reporting systems) ise karar vermeyi desteklemekiçin 1960’lardan itibaren gelişmeye başlayan önceden planlanmış basılı raporlardan oluşmaktadır. Bilgi raporlamasistemleriyle üretilen raporlar büyük ölçüde işlem uygulama sistemlerinin yan ürünleridir. Yönetim bilişim sistemleritarafından sunulan raporlar planlı ya da periyodik raporlar, talep üzerine hazırlanan raporlar ve istisnai raporlar olmaküzere üçe ayrılabilir. Planlı ya da periyodik raporlar, yapılan planlamaya göre günlük, haftalık, aylık ya da yıllık olarakdüzenli şekilde üretilen raporlardır. Üretim performansını izlemek için ürünlerin günlük imalat durum raporu örnekolarak gösterilebilir. Talep üzerine hazırlanan raporlar ise istek geldiğinde hazırlanır. Bu tür raporlara örnek olarak,belirli bir birimin stok seviyesini gösteren raporlar verilebilir. İstisnai raporlar ise olağan dışı ya da yönetimin bir şeyleryapması gereken bir durum ortaya çıktığında otomatik olarak üretilen raporlardır (Gökçen, 2007: 43).

Üçüncü alt sistem olan karar destek sistemleri (decision support systems), kullanımı kolay modelleme, tekrar eldeetme ve raporlama özellikleri sağlar ki böylece insanların karar vermesi için faydalı olacağını düşündüğü bilgiyioluşturabilmesi mümkün hale gelir. Örneğin karar destek sistemleri, yöneticiye bir bilgisayar yoluyla veri içinde aramayapma, veriyi analiz etme ve raporlama imkânı verir. Böylece yöneticiler sabit olmayan, güncel veri ve bilgiyi istediğizaman sistemden elde edebilmektedir. Karar destek sistemleri, bu dersin 4. haftasında daha ayrıntılı olarak elealınmaktadır (Parker, 1989: 10).

1.3.3. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Temel Özellikleri

Yönetim bilişim sistemlerinde bulunması gereken temel özellikle aşağıdaki gibi özetlenebilir (Long, 1989: 44-45):

Buraya kadar ele aldığımız bilgi, bilişim ve sistem kavramlarına dayalı olarak yönetim bilişim sistemlerinintanımlanmasına geçebiliriz. Yönetim bilişim sistemlerinde kullanılan “yönetim” terimi, belirli amaç veya amaçlardoğrultusunda maddi ve beşeri kaynakların bir araya getirilmesi ve uyum içinde yönlendirilmesi olarak tanımlanabilir.

1.3.1. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Tanımlanması

Yukarıdaki açıklamalardan yola çıkarak yönetim bilişim sistemleri (management informations systems, MIS), tek biramacı gerçekleştirmek için çeşitli fonksiyonları yerine getiren bileşen gruplarından oluşan çok düzeyli birorganizasyonda bilginin toplanması, transferi ve sunumunun örgütün ihtiyaçlarını karşılamak için optimize edildiği tümdüzey ve bileşenlerden akan veri tabanları ve bilginin entegre yapısı olarak tanımlanabilir (Long, 1989: 44). Bu tanımsadece özel işletmeleri değil, kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü organizasyonları içerecek kadar geniş kapsamlıdır.Nitekim kamu örgütlerinde de çeşitli bileşen grupları (insan kaynakları birimi, mali işler birimi, idari ve teknik işlerbirimi, yazı işleri birimi gibi) ile çeşitli düzeyler (stratejik plan, performans programı, faaliyet raporu gibi)bulunmaktadır. Kamu kurumları açısından yönetim bilişim sistemleri (YBS), o kurumun iç ve dış çevresindeki tümunsurları (yöneticiler, çalışanlar, hizmet kullanıcıları, dış paydaşlar) desteklemektedir. YBS, yöneticiler ve çalışanlaraçısından zamanında nitelikli bilgiye ulaşma imkanı vermekte, hizmet kullanıcıları ve diğer dış paydaşlar içinse işlem vehizmetlerin hızlı, kaliteli ve etkin şekilde ulaşılmasına yardımcı olmaktadır.

1.3.2. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Alt Sistemleri

Parker’a göre (1989: 10), bir organizasyonda yönetim bilişim sistemleri (YBS) dört alt sistemden oluşur. Bu alt sistemlerTablo 1’de de gösterildiği gibi işlem yürütme sistemleri, bilgi raporlama sistemleri, karar destek sistemleri ve ofissistemlerinden oluşmaktadır. Bu dört sisteme yönetici destek sistemleri ile yapay zekâ ve uzman sistemleri de eklemekgerekmektedir (Kaya Bensghir, 1996: 120-125).

YBS’nin alt sistemlerini açıklamak gerekirse, bir organizasyonun işlem uygulama sistemleri (transaction processingsystems), 1950’lerden bu yana birçok şirketin bilgisayar uygulamalarının önemli bir parçasını oluşturan günlük, rutinoperasyonlarından oluşmaktadır. Genellikle evrak işlerinden oluşan bu operasyonlar muhasebe, stok kontrolü gibifaaliyetleri kapsamaktadır. Bilgi raporlama sistemleri (information reporting systems) ise karar vermeyi desteklemekiçin 1960’lardan itibaren gelişmeye başlayan önceden planlanmış basılı raporlardan oluşmaktadır. Bilgi raporlamasistemleriyle üretilen raporlar büyük ölçüde işlem uygulama sistemlerinin yan ürünleridir. Yönetim bilişim sistemleritarafından sunulan raporlar planlı ya da periyodik raporlar, talep üzerine hazırlanan raporlar ve istisnai raporlar olmaküzere üçe ayrılabilir. Planlı ya da periyodik raporlar, yapılan planlamaya göre günlük, haftalık, aylık ya da yıllık olarakdüzenli şekilde üretilen raporlardır. Üretim performansını izlemek için ürünlerin günlük imalat durum raporu örnekolarak gösterilebilir. Talep üzerine hazırlanan raporlar ise istek geldiğinde hazırlanır. Bu tür raporlara örnek olarak,belirli bir birimin stok seviyesini gösteren raporlar verilebilir. İstisnai raporlar ise olağan dışı ya da yönetimin bir şeyleryapması gereken bir durum ortaya çıktığında otomatik olarak üretilen raporlardır (Gökçen, 2007: 43).

Üçüncü alt sistem olan karar destek sistemleri (decision support systems), kullanımı kolay modelleme, tekrar eldeetme ve raporlama özellikleri sağlar ki böylece insanların karar vermesi için faydalı olacağını düşündüğü bilgiyioluşturabilmesi mümkün hale gelir. Örneğin karar destek sistemleri, yöneticiye bir bilgisayar yoluyla veri içinde aramayapma, veriyi analiz etme ve raporlama imkânı verir. Böylece yöneticiler sabit olmayan, güncel veri ve bilgiyi istediğizaman sistemden elde edebilmektedir. Karar destek sistemleri, bu dersin 4. haftasında daha ayrıntılı olarak elealınmaktadır (Parker, 1989: 10).

1.3.3. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Temel Özellikleri

Yönetim bilişim sistemlerinde bulunması gereken temel özellikle aşağıdaki gibi özetlenebilir (Long, 1989: 44-45):

Buraya kadar ele aldığımız bilgi, bilişim ve sistem kavramlarına dayalı olarak yönetim bilişim sistemlerinintanımlanmasına geçebiliriz. Yönetim bilişim sistemlerinde kullanılan “yönetim” terimi, belirli amaç veya amaçlardoğrultusunda maddi ve beşeri kaynakların bir araya getirilmesi ve uyum içinde yönlendirilmesi olarak tanımlanabilir.

1.3.1. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Tanımlanması

Yukarıdaki açıklamalardan yola çıkarak yönetim bilişim sistemleri (management informations systems, MIS), tek biramacı gerçekleştirmek için çeşitli fonksiyonları yerine getiren bileşen gruplarından oluşan çok düzeyli birorganizasyonda bilginin toplanması, transferi ve sunumunun örgütün ihtiyaçlarını karşılamak için optimize edildiği tümdüzey ve bileşenlerden akan veri tabanları ve bilginin entegre yapısı olarak tanımlanabilir (Long, 1989: 44). Bu tanımsadece özel işletmeleri değil, kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü organizasyonları içerecek kadar geniş kapsamlıdır.Nitekim kamu örgütlerinde de çeşitli bileşen grupları (insan kaynakları birimi, mali işler birimi, idari ve teknik işlerbirimi, yazı işleri birimi gibi) ile çeşitli düzeyler (stratejik plan, performans programı, faaliyet raporu gibi)bulunmaktadır. Kamu kurumları açısından yönetim bilişim sistemleri (YBS), o kurumun iç ve dış çevresindeki tümunsurları (yöneticiler, çalışanlar, hizmet kullanıcıları, dış paydaşlar) desteklemektedir. YBS, yöneticiler ve çalışanlaraçısından zamanında nitelikli bilgiye ulaşma imkanı vermekte, hizmet kullanıcıları ve diğer dış paydaşlar içinse işlem vehizmetlerin hızlı, kaliteli ve etkin şekilde ulaşılmasına yardımcı olmaktadır.

1.3.2. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Alt Sistemleri

Parker’a göre (1989: 10), bir organizasyonda yönetim bilişim sistemleri (YBS) dört alt sistemden oluşur. Bu alt sistemlerTablo 1’de de gösterildiği gibi işlem yürütme sistemleri, bilgi raporlama sistemleri, karar destek sistemleri ve ofissistemlerinden oluşmaktadır. Bu dört sisteme yönetici destek sistemleri ile yapay zekâ ve uzman sistemleri de eklemekgerekmektedir (Kaya Bensghir, 1996: 120-125).

YBS’nin alt sistemlerini açıklamak gerekirse, bir organizasyonun işlem uygulama sistemleri (transaction processingsystems), 1950’lerden bu yana birçok şirketin bilgisayar uygulamalarının önemli bir parçasını oluşturan günlük, rutinoperasyonlarından oluşmaktadır. Genellikle evrak işlerinden oluşan bu operasyonlar muhasebe, stok kontrolü gibifaaliyetleri kapsamaktadır. Bilgi raporlama sistemleri (information reporting systems) ise karar vermeyi desteklemekiçin 1960’lardan itibaren gelişmeye başlayan önceden planlanmış basılı raporlardan oluşmaktadır. Bilgi raporlamasistemleriyle üretilen raporlar büyük ölçüde işlem uygulama sistemlerinin yan ürünleridir. Yönetim bilişim sistemleritarafından sunulan raporlar planlı ya da periyodik raporlar, talep üzerine hazırlanan raporlar ve istisnai raporlar olmaküzere üçe ayrılabilir. Planlı ya da periyodik raporlar, yapılan planlamaya göre günlük, haftalık, aylık ya da yıllık olarakdüzenli şekilde üretilen raporlardır. Üretim performansını izlemek için ürünlerin günlük imalat durum raporu örnekolarak gösterilebilir. Talep üzerine hazırlanan raporlar ise istek geldiğinde hazırlanır. Bu tür raporlara örnek olarak,belirli bir birimin stok seviyesini gösteren raporlar verilebilir. İstisnai raporlar ise olağan dışı ya da yönetimin bir şeyleryapması gereken bir durum ortaya çıktığında otomatik olarak üretilen raporlardır (Gökçen, 2007: 43).

Üçüncü alt sistem olan karar destek sistemleri (decision support systems), kullanımı kolay modelleme, tekrar eldeetme ve raporlama özellikleri sağlar ki böylece insanların karar vermesi için faydalı olacağını düşündüğü bilgiyioluşturabilmesi mümkün hale gelir. Örneğin karar destek sistemleri, yöneticiye bir bilgisayar yoluyla veri içinde aramayapma, veriyi analiz etme ve raporlama imkânı verir. Böylece yöneticiler sabit olmayan, güncel veri ve bilgiyi istediğizaman sistemden elde edebilmektedir. Karar destek sistemleri, bu dersin 4. haftasında daha ayrıntılı olarak elealınmaktadır (Parker, 1989: 10).

1.3.3. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Temel Özellikleri

Yönetim bilişim sistemlerinde bulunması gereken temel özellikle aşağıdaki gibi özetlenebilir (Long, 1989: 44-45):

Page 5: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

• YBS, işlem yapma ve kayıt tutmanın veri işleme fonksiyonlarını destekler.• YBS, entegre veri tabanını kullanır ve bir dizi işlevsel alanı destekler.• YBS, operasyonel, taktik ve stratejik düzeydeki yöneticilerin yapılandırılmış bilgiye, tam zamanında ve kolaycaulaşmalarını sağlar.• YBS, oldukça esnektir ve organizasyonun değişen bilgi ihtiyaçlarına adapte edilebilir.• YBS, sadece yetkili personelin sisteme erişimine izin vererek bir sistem güvenliği sağlar.

Yukarıda verilen özellikler her kamu veya özel her organizasyonun yönetim bilişim sisteminde aynı düzeydeuygulanamamaktadır. Bazı organizasyonlarda yönetim bilişim sistemleri esnek olmayabilmekte, diğerlerinde ise verigüvenliği yeterince sağlanamamış olabilmektedir. Ancak bu özellikler sağlanabildiği ölçüde yönetim bilişimsistemlerinden daha etkili biçimde yararlanma imkânı bulunacaktır.

Yönetim bilişim sistemleri oldukça dinamik bir alandır. Özellikle 1970’lerde oldukça sınırlı bir anlamda, temel amacıyöneticilere karar vermede yardımcı olan periyodik basılı raporlara uygulanacak biçimde kullanılmıştır. Daha sonrakisüreçte bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, yönetim bilişim sistemlerine özel işletmeler ve kamuörgütleri için daha önemli hale gelmesi ve bu alana yönelik akademik ilginin artmasıyla birlikte yönetim bilişimsistemleri bir disiplin olma aşamasına gelmiştir.

1.3.4. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Örgütlerde Uygulama Alanları

Örgütler, yönetim bilişim sistemlerini insan kaynaklarından pazarlamaya kadar hemen hemen tüm yönetimfonksiyonlarında uygulayabilmektedir. Burada söz konusu uygulama alanlarından finansman bilişim sistemleri,pazarlama bilişim sistemleri, imalat ve üretim bilişim sistemleri, insan kaynakları bilişim sistemleri örnek olarak alınmışve kısaca açıklanmaya çalışılmıştır (bkz. Kaya Bensghir, 1996: 74-84).

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Finansman Bilişim Sistemleri:Pazarlama Bilişim Sistemleri:İmalat ve Üretim Bilişim Sistemleri:İnsan Kaynakları Bilişim Sistemleri:Finansman Bilişim Sistemleri:

Örgütlerin finansman fonksiyonu, mali tablolar ve raporların hazırlanması ile muhasebe sistemlerinin yönetimi yoluylamali durumun izlenmesi ve analiz edilmesini kapsar. Finansman bilişim sistemleri, finansman faaliyetleriyle ilgili doğru,zamanında ve uygun veri ve bilginin sağlanmasında önemli bir işlev yerine getirmektedir. Nitekim bilgisayarlarınyönetim alanında kullanılmaya başladığı ilk fonksiyon da muhasebe olmuştur. Muhasebe işlemler rutin ve tekrar edenözellikler taşıdığından bilişim sistemlerinin finansman faaliyetlerinde kullanılması kısa zamanda yayılmıştır.Operasyonel finansman bilişim sistemleri örgütlere müşterilerinin hesap durumlarını anlık, doğru ve tam olarak izlemeimkânı sunmaktadır. Alacakların bilgisayar ortamında yapılması nedeniyle örgütün ofis otomasyonuna esas oluşturacakveri ve bilgilere erişme imkânı vermektedir. Stokların zamanında izlenmesi yoluyla etkili bir stok yönetimini mümkünkılmaktadır. Bütçeleme sistemiyle gelir ve giderlerin standart olarak belirlenmesi ve geçmiş dönemlerle bütçeverilerinin karşılaştırılması olanakları ortaya çıkmaktadır. Tüm bu avantajları nedeniyle de örgütlere önemli bir rekabetüstünlüğü vermektedir. Finansman yönetiminde genel amaçlı olarak geliştirilen elektronik tablolama, istatistikselyazılımlar ve veri tabanı yönetimi yazılımlarıyla birlikte genel veya özel amaçlı olarak geliştirilen finansman analizyazılımları kullanılmaktadır.

Pazarlama Bilişim Sistemleri:

Genel olarak pazarlama, mal ve hizmet üreten kamu ve özel kuruluşların üretim ve finansman kararlarına esas olacakbilgileri sağlayan bir işlevdir. Bilişim teknolojilerinin pazarlama işlevinde kullanılmasıyla birlikte müşteriye daha iyihizmet sunma, satış personelinin verimliliğini artırma, ürün planlamada riski azaltma ve daha doğru satış tahminleriyapma olanakları genişlemiştir. Pazarlama işlerinde kullanılan bilgisayar yazılımları genel ve özel amaçlı olarak iki grubaayrılabilir. Genel amaçlı yazılımlara örnek olarak sorgulama programları, rapor yazma programları, istatistik dosyalama,veri tabanı yönetimi, kelime işlemciler ve elektronik tablolama verilebilir. Özel amaçlı bilişim yazılımları arasında isedosyalama, doküman hazırlama ve programlarında destek sunan satış personeli destek yazılımları, satış personelinintüm aktiviteleriyle ilgili verileri tutan satış yönetimi yazılımları, müşterileri tespit etmek ve onlara telefonla adres veritabanını kullanarak erişme olanağı tanıyan tele pazarlama yazılımları ve doğrudan müşteri hizmetlerini geliştirmeküzere satış personeline önceki satışlarla ilgili bilgi aktarma imkânı veren müşteri destek yazılımları bulunmaktadır.

Page 6: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

İmalat ve Üretim Bilişim Sistemleri:

Örgütlerde üretim ve imalat genellikle birlikte kullanılmaktadır. Üretim ve imalat bilişim sistemleri, üretim sistemleriniplanlama, düzenleme, işletme, izleme ve kontrol etme gibi faaliyetler için gerekli verileri sağlar. Genel amaçlı üretim veimalar yazılımlarına örnek olarak faturalama, stok kayıtları, hammadde ve malzeme temini gibi işlevlerle ilgili verilerinsaklanması ve yönetilmesine yarayan veri tabanı yazılımları, “eğer ise” analizlerinin yapılmasını sağlayan elektroniktablolama yazılımları, kalite kontrol ve üretim standartlarının belirlenmesine aracı olan istatistik yazılımları verilebilir.Bu kapsamda kullanılan özel yazılımlar ise otomatik malzeme edinme yazılımı, bilgisayar destekli imalat ve tasarımyazılımı, malzeme seçim yazılımı, malzeme kaynak planlama yazılımı ve bilgisayarla entegre imalat yazılımı örnekgösterilebilir.

İnsan Kaynakları Bilişim Sistemleri:

Genel olarak örgütlerdeki insan kaynakları yönetimi faaliyetleri arasında personel istihdamı, iş analizi ve tasarımı,personel eğitimi ve geliştirme, personel aylık ve ödemelerini yönetme, kısa ve uzun dönemli insan kaynakları ihtiyacınıbelirleme gibi faaliyetler bulunmaktadır. İnsan kaynakları bilişim sistemleri için geliştirilen genel amaçlı programlararasında veri tabanı yönetimi, elektronik tablolama ve istatistik paket programları yer almaktadır. Özel olarak insankaynakları yönetimi için geliştirilen yazılımlar arasında ise insan kaynakları bilişim sistemleri yazılımı ve bilgisayardestekli eğitim programları bulunmaktadır.

Bölüm 2

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ: TEKNİK, İKTİSADİ VE HUKUKİ FIRSATLAR VE BOYUTLARI

Bölüm Hedefi

Bu bölümde genel olarak bilişim teknolojilerinin kamu ve özel örgütler için sağladığı teknik, iktisadi ve hukuki fırsatlarve boyutların analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla, ilk olarak bilişim teknolojileri ve küreselleşmeyle birliktefarklı nitelikler gösteren bir toplumsal dönem olarak “bilgi toplumu” açıklanmaktadır. Daha sonra, birbiriyle sıkçakarıştırılan kavramlar olan bilişim teknolojileri ve bilişim sistemleri ayrı ayrı tanımlanmakta, bilişim teknolojileri vesistemlerinin kamu ve özel örgütler için sunduğu fırsatlar kapsamlı olarak değerlendirilmektedir.

2.1. Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna Geçiş

Bilgi Toplumunun Tanımlanması Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri

2.1.1. Bilgi Toplumunun Tanımlanması

İnsanlık tarihine kısa bir göz atıldığında günümüzde kadar kabaca, ilkel toplum düzeninden tarım toplumuna, tarımtoplumundan sanayi toplumuna ve oradan da henüz tanımlanması konusunda tam bir birliğin sağlanamadığı sanayiötesi toplum aşamasına geçilmiştir (Kaya Bensghir, 1996: 1). Sanayi ötesi toplum, kaba bir kronoloji ile 1950’lerinsonlarından 1970’lerin başına kadar kapitalist sonrası(post-capitalist) ya da modern sonrası (post-modern) olarakadlandırılırken, 1970’lerden itibarenendüstri sonrası toplum (post-industrial society), enformasyontoplumu (information society),bilgi toplumu (knowledge society) ve ağ toplumu (network society) gibi deyimlerkullanılmıştır. 2000’li yıllardan itibaren dijital ekonomi (digital economy), enformasyon ekonomisi (informationeconomy) veya yeni ekonomi (new economy) gibi ekonomik boyutu öne çıkaran deyimlere yer verilmektedir.

Yukarıda bahsedilen toplumsal aşamaları biçimlendiren ve damgasını vuran olgulara göz atıldığında, ilkel toplumdantarım toplumuna geçişte üretim artışı sağlamak amacıyla fiziki kuvveti desteklemek için ilk defa insan-makine işbirliğinidoğuran mekanizasyon yani tarımın kol gücü yerine basit mekanizmalarla çalışan araç ve aletlerle yapılması öneçıkmaktadır. Bu süreçte sanayi toplumunu, buhar gücünden yararlanarak üretimin otomatik gerçekleştirildiği montajhattı ve insanın fiziki gücünün yerine geçen makine, ara ve gereçlerle donatılmış fabrikalar temsil etmektedir. Hızlınüfus artışı ile birlikte artan ve çeşitlenen ihtiyaçları karşılamada bilgi teknolojileri, yani bilgisayar, iletişim, sistem vemetodolojiler de sanayi toplumunu biçimlendiren temel faktör olarak belirginleşmektedir. Bilgi teknolojilerinin üretimsürecine girmesiyle birlikte üretim ilişkileri ve örgütlenmesi de şekil değiştirmektedir (Kaya Bensghir, 1996: 1-2).

Burada alanyazında yaygın olarak kullanılan bilgi toplumu deyiminin kullanılması tercih edilmektedir. Bilgi toplumu,“yeni temel teknolojilerin gelişimiyle bilgi sektörünün, bilgi üretiminin, bilgi sermayesinin ve nitelikli insan faktörününönem kazandığı, eğitimin sürekliliğinin ön plana çıktığı, iletişim teknolojileri, bilgi otoyolları, elektronik ticaret gibi yeni

Page 7: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

gelişmeler ile toplumu ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal açıdan sanayi toplumunun ötesine taşıyan bir gelişmeaşaması” olarak tanımlanabilir (Aktan ve Vural, 2005: 32). Peki, bilgi toplumunu sanayi toplumundan farklılaştıran veekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal açıdan öne çıkan temel özellikleri nelerdi?

2.1.2. Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri

Bell’e göre (1976: xv-xvii), bilgi toplumunun temel özellikleri, teorik bilginin merkezi konumda olması, yeni entelektüelteknolojinin üretilmesi, teknik ve profesyonel sınıf olan bilgi sınıfının yayılması, mallardan hizmetlere doğru değişiminyaşanması, işin niteliğinin değişmesi, kadınların iş hayatına katılımı nedeniyle rollerindeki farklılaşma, bilimin toplumihtiyaçlarına yakınlaşması, statülerin siyasal birim olarak sınıf ve tabakanın önüne geçmesi, liyakate dayalı yönetimin(meritokrasi) önem kazanması, kıtlığın sona ermesi ve bilgi ekonomisinin gelişmesidir.

Drucker’a göre (1993) ise kapitalist sonrası toplumun bir ayağı farklı alanlarda, belirli amaçları yerine getirmek içinçalışan, bu alanlarla ilgili uzmanları bünyesinde barındıran, diğer kuruluşlarla rekabet eden özerk kuruluşlara ve bukuruluşlara bağlı olarak çalışan gönüllü elemanlara dayalı iken, diğer ayağı bilgi ve hizmet sektörü işçilerine dayalıdır.Bilgi toplumunun durumunda, toplumdaki kuruluşların performansı belirleyicidir, temel sorun ise bilgi işçilerininverimini artırmaktır. Bilgi toplumunun gönüllü topluluklara dayanacağını düşünen Masuda (1990: 6-7), Drucker veBell’in önermelerine ek olarak vatandaş hareketleri ve katılımcı demokrasiyi de vurgulamaktadır. Sanayi toplumununhükümet biçimi olan temsili (parlamenter) demokrasi yerini katılımcı demokrasiye, işçi hareketleri ve grevlerse yerinivatandaş hareketlerine (daha yaygın kullanımıyla sosyal hareketlere) bırakmaktadır. Kısacası, 1960-70’lerden sonrayaşanan gelişmeler, meslek yapılarını, toplumdaki örgütlenişi ve daha da ötede değerler dünyasını etkilemekte vedeğiştirmektedir (Bozkurt, 1998: 199).

Ekonomik bir realite olarak ele alındığında ekonomik sektörler, örgüt ve iş yapıları, istihdam gibi konularda özellikle 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşanan değişim, bilgi toplumuna geçişin göstergesi olarak değerlendirilmektedir.Sektörler arası değişime bakıldığında, gelişmiş ülkelerde tarımsal üretimin milli gelirde ve istihdamdaki ağırlığı%80’lerden %3-5’lere kadar düşmüş, sanayi üretiminin payındaki artışa rağmen sanayinin sektörel payı %50’lerden%40’lara gerilemiştir (Erkan, 1994: 7-8). Sektörel kaymalardan işgücünün dağılımı da payını almış, sanayi toplumundanoldukça farklı bir aşamaya ulaşmıştır. İşgücü içinde “beyaz yakalı” olarak adlandırılan grubun oranı giderek artmıştır.Örneğin, 1951 yılında ABD’de “mavi yakalı” olarak adlandırılan işçi sayısı, çalışan toplamının yüzde 50’sinioluşturmaktayken, bu rakam zamanla yüzde 20’ye kadar gerilemiştir (Aktan ve Tunç, 1998: 121). Hizmet sektörünündiğer sektörler arasında en yüksek paya sahip olduğu, bilgi işçilerine dayanan bu ekonomi modeli “bilgi ekonomisi”,“dijital ekonomi” veya “yeni ekonomi” olarak adlandırılmaktadır. Ancak Splichal’in de vurguladığı gibi (1999: 165),“bilgi devrimini ve özelde bilgi teknolojisini sadece bir teknoloji sorunu olarak anlamak eksik olmakla kalmaz,yanıltıcıdır da. Diğer taraftan, bilgi devrimini tüm siyasal ve kültürel sorunlarını bir kenara bırakarak sadece ekonomikbir sorun olarak düşünmek teknolojik devrimin temel etkisini ihmal eden bir indirgemeciliktir”.

Bilgi toplumunun temel özellikleri sanayi toplumununkilerle karşılaştırmalı olarak açıklandığında aradaki büyük farklardaha fazla öne çıkmaktadır. Bu karşılaştırmayı Aktan ve Vural’dan (2005: 34-36) yola çıkarak aşağıdaki şekilde yapmakmümkündür:

• Sanayi toplumunda maddi sermayenin yerini bilgi toplumunda bilgi ve insan sermayesi almaktadır.• Sanayi toplumunda kol gücünün yerini bilgi toplumunda beyin gücü almaktadır.• Sanayi toplumunda sanayi malları ve hizmetlerinin üretimine odaklanılırken bilgi toplumunda bilgi ve teknolojiüretimi öne çıkmaktadır.• Sanayi toplumundaki fabrikaların yerini bilgi toplumunda bilgi kullanımını içeren bilgi ağları ve veri bankalarıalmaktadır.• Sanayi toplumundaki genel eğitimin yerini bilgi toplumunda eğitimin bireyselleşmesi ve sürekliliği almaktadır.• Sanayi toplumunda hâkim olan tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin yanına bilgi toplumunda bilgi sektörüeklenmektedir.• Sanayi toplumundaki özel ve kamu sektörünün yanında bilgi toplumunda “üçüncü sektör” olarak adlandırılan gönüllükuruluşlar öne çıkmaktadır.• Sanayi toplumunda başlıca üretim faktörleri olan emek, sermaye, tabiat ve girişimciye ek olarak bilgi toplumunda“bilgi” öne çıkmaktadır.• Sanayi toplumunda tüketici taleplerinin karşılanmasında mal ve hizmetlerin mobilitesi oldukça düşük iken bilgitoplumunda temel üretim faktörü olarak öne çıkan bilginin mobilitesi kolay ve hızlıdır.

Örgütler açısından ele aldığımızda bilgi toplumunun temel yapıtaşlarından birini bilgi ve bilişim teknolojilerioluşturmaktadır. Bilgi kavramında daha önce değinilmesi nedeniyle burada genel olarak bilişim teknolojileriaçıklanmaktadır.

Page 8: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

2.2. Bilişim Teknolojileri

1980’li yıllardan itibaren bilişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler dünyada birçok yönden zaman ve mekânfarklarını ortadan kaldıran veya en azından büyük ölçüde azaltan bir etki otaya çıkarmıştır. Bilişim teknolojilerindekiucuzlama, önce kişisel bilgisayarlar, ardından internet ve 2000’li yıllarda da akıllı telefonlar, mobil dijital platformlar,sosyal medya ve bulut bilişim gibi yenilikler insanlara her türlü bilgiye istedikleri anda ve istedikleri mekânda ulaşmaolanağı sağlamıştır. Bilişim teknolojileri insanların gündelik hayatlarını dönüştürmenin yanında, özel, kamu ve gönüllükuruluşlar da dâhil olmak üzere genel olarak örgütlerde kurumsal ve işlevsel yeniliklere yol açmaktadır. Bu nedenle,bilişim teknolojilerindeki gelişmelerden yararlanmak ve bu gelişmeleri yakalamak isteyen örgütler bu alandakiyatırımlarını her geçen gün artırmaktadır.

2.2.1. Bilişim Teknolojileri ve Bilişim Sistemlerinin Tanımlanması

Bilişim teknolojisi kavramı genellikle bilişim sistemleri ile karıştırılmaktadır. Laudon ve Laudon’dan yola çıkarak bu ikikavramı birbirinden net çizgilerle ayırmak mümkündür. Buna göre bir örgütün amaçlarına ulaşmak için kullanmaihtiyacı duyduğu tüm yazılım ve donanıma “bilişim teknolojisi” (information technology-IT) adı verilir. Örgütlerinihtiyaç duyduğu bilgi teknolojileri sadece bilgisayarlar, depolama aygıtları ve elle taşınan mobil cihazlar değil, bunlarınyanında Windows ve Linux gibi işletim sistemleri, Microsoft Office gibi ofis programları ve örgütün bir çok alandakullanacağı çok sayıda bilgisayar programıdır. “Bilişim sistemleri” (information systems-IS) ise bilgi teknolojisindendaha karmaşık olup teknik olarak bir örgütte karar verme ve kontrolü destekleyecek biçimde bilgiyi toplayan, işleyen,depolayan ve dağıtan birbiriyle ilişkili bileşenlerdir (Laudon ve Laudon, 2011: 15). Bazı durumlarda bilişim sistemleri,yönetim bilişim sistemleriyle aynı anlama gelecek şekilde kullanılmaktadır. Ancak aralarında bazı farklılıklarınbulunduğu da yadsınamaz.

Donanım (Hardware) ve Yazılım (Software)Donanım, bilgisayarın kendisi ve onu destekleyen ekipmanı kapsamaktadır. Destekleyici ekipmanlar arasında CD,taşınabilir bellekler, taşınabilir hard diskler, kamera gibi harici ve dâhili aygıtlar bulunmaktadır. Yazılım ise bilgisayarprogramları ile bunları destekleyen el kitaplarından oluşmaktadır. Bilgisayar programları, veriden kullanışlı bilgiüretmek için bilgisayara dayalı donanım parçalarındaki sistemi yönlendiren bilgi işleme sisteminin okuyabileceğitalimatlardır. Programlar genellikle internet, CD ve taşınabilir bellek gibi araçlarla bilgisayarda kullanıma hazır şekildebulunmaktadır (Parker, 1989: 21).

Bilişim teknolojilerine bir paradigma olarak yaklaşan Castells’e göre (2005: 89-91) “enformasyon teknolojisi”paradigmasının beş temel özelliği bulunmaktadır:

1. Hammaddesi enformasyondur. Bu teknolojiler, enformasyonu temel alan, hareket kaynağı enformasyon olanteknolojilerdir.2. Yeni teknolojilerin etkileri çok çarpıcı biçimde yayılmaktadır. Bireysel ve kolektif varoluşumuzun bütün süreçleridoğrudan yeni teknolojik araçlarla şekillendirilmektedir.3. Yeni enformasyon teknolojisini kullanan bir sistem olarak ağlar öne çıkmaktadır.4. Enformasyon teknolojisi paradigması esnekliği temel alır.5. Belli teknolojilerin son derece bütünleşmiş bir sisteme dönüşümü giderek yayılmaktadır. Böylece mikroelektronik,telekomünikasyon, opto-elektronik ve bilgisayarlar artık enformasyon sistemlerinde bütünleşmiştir.

2.2.2. Bilişim Teknolojilerinin Gelişimi

Bilişim teknolojileri ve sistemleri, günümüz yönetim bilişim sisteminin temellerini oluşturmaktadır. Bilişimteknolojilerinin gelişimi tarihsel olarak daha gerilerden başlatılsa da 1951 yılında özel olarak ticari amaçlarla üretilen ilkbilgisayar olan UNIVAC I’in ABD Nüfus Sayım Bürosunda kullanılması önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. Çünkü ozamana kadar bilgisayarlar bilimsel araştırmalar ve savunma çalışmalarında kullanılmakta ve sadece laboratuvarlardabulunmaktaydı (Parker, 1989: 6). 1950’lerde IBM, General Electric gibi şirketler kendi bilgisayarlarını imal edilmiştir.1957 yılında ise radyo lambalarının yerine transistorların kullanılmaya birlikte ikinci kuşak bilgisayarlar üretilmeyebaşlanmıştır. 1964 yılında ise transistörler yerine mikro ve entegre devrelerin kullanılmasına geçilmiş ve bundan sonrabilgisayarlar devreler tercih edilmiştir. 1970’lerin başında İntel firması ilk RAM (Random Access Memory) Chip’iüretmiştir. 1970’ler boyunca geliştirilen yeni teknolojiler sayesinde bilgisayar parçalarının fiyatları düşmüş, bilgi işlemhızı artmıştır (Kaya Bensghir, 1996: 33).

1970’lerde mikro bilgisayarlar, interaktif görüntüleyici araçlar, kullanıcı dostu yazılım ve veri tabanı teknolojisindeki

Page 9: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

gelişmeler karar destek sistemlerinin ortaya çıkışına yol açmıştır. 1970 ve 1980’lerde bilgi sistemlerinin rolünügenişleten diğer bir gelişme de ofislerde bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşması olmuştur. Bukapsamda kullanılan ofis otomasyon teknolojileri kelime işleme (word processing), masaüstü yayınlama (desktoppublishing), elektronik posta (electronic mail) ile diğer bilgisayar ve iletişim temelli işlemcilerden oluşmaktadır. 1980’liyıllarda önceki dönemden farklı olarak bilişim teknolojileri stratejik bir araç olma rolünü üstlenmeye başlamıştır(Parker, 1989: 7-9).

Günümüzde yazılım ve donanım alanlarında yeni eğilim ve gelişmeler dikkat çekmektedir. Önümüzdeki on yıllardabilişim teknolojileri konusunda gelişme trendlerini belirlemesi beklenen bu eğilim ve gelişmelere kısaca değinmekgerekir. Bu kapsamda yedi ana donanım eğiliminde söz edilebilir (Laudon ve Laudon, 2011: 181-185):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

1. Mobil Dijital Platform:

Mobil dijital bilgi işlem platformları, kişisel bilgisayarlar ve büyük bilgisayarlara alternatif olarak gelişmektedir. Akıllıtelefonlarda veri transferi, internette gezinme, e-posta ve anlık mesajlaşmalar, dijital içerik görüntüleme ve kurum içisistemlerde veri dönüşümü dâhil bilgisayarlar eliyle yürütülen birçok işlem rahatlıkla yapılabilmektedir. Netbook adıverilen daha ucuz, hafif dizüstü bilgisayarlar, iPad gibi tablet bilgisayarlar ve Amazon’un Kindle’ı gibi bazı internetözelliklerine sahip dijital e-kitap okuyucular yeni mobil platformalar olarak adlandırılmaktadır. Yakın zamandaişletmelerin kişisel ve masaüstü bilgisayarlar yerine hızla mobil araçlara geçmesiyle birlikte akıllı telefonlar, netbook vetablet bilgisayarların internet ulaşımında birincil araç olması beklenmektedir. Akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlarişletme süreçlerinde kullanılan uygulamaları çalıştırması bakımından da avantaj sunmaktadır.

2. Şebeke (Grid) Bilgi İşlem:

Sanal süper bilgisayar oluşturmak için coğrafi olarak birbirinden uzak olan bilgisayarların tek bir ağ üzerinden işlemgüçlerinin birleştirilmesidir. Şebeke bilgi işlem, bilgisayarları çalışma sürecinde büyük ölçüde atıl kalan kaynaklarınıgerek duyulan başka işlemler için kullanılmasını sağlamaktadır.

3. Sanallaştırma:

Fiziksel yapılandırmaların veya coğrafi konumu nedeniyle sınırlamaların olmadığı tamamen erişilebilen bir dizi bilgiişlem kaynaklarını sunma işlemidir. Sanallaştırma yoluyla bir sunucu veya ana bilgisayarın farklı makineler olarakhareket ederek birçok farklı işletim sistemini aynı anda çalıştırabilmesi mümkün hale gelmektedir. Ayrıca çoklu fizikselkaynakların tek bir sanal kaynak olarak hareket etmesini de sağlamaktadır.

4. Bulut Bilgi İşlem (Cloud Computing):

Bulut bilgi işlem, işletmeler ve bireylerin bilgi işleme, depolama, yazılım ve diğer hizmetleri almak içi, başta internetolmak üzere bir ağ üzerinden sanal kaynak havuzu oluşturmasıdır. Ancak bu sanal havuzların bazı sakıncaları dabulunmaktadır. Bulut bilgi işlem, veri depolama ve kontrol için sorumluluğu hizmet sağlayıcının eline vermektedir.Önemli veri ve sistemlerin burada tutulması bilgi güvenliği açısından sorunlar teşkil edebilmektedir.

5. Yeşil Bilgi İşlem (Green Computing):

Bilgisayarlar, sunucular ve bunlarla ilgili monitör, yazıcı, depolama aygıtları, ağ ve iletişim sistemleri gibi araçlarıntasarımı, üretimi, kullanımı ve atılmasının çevre üzerindeki etkisini en aza indirmenin pratik ve teknolojik olarakifadesidir. Örneğin bilgisayarların enerji tüketimini azaltmak, çok yüksek bir yeşil öncelik haline gelmiştir.

6. Otonom Bilgi İşlem:

Kendi kendilerini yapılandıran, optimize eden ve ayarlayan, bozulduğu zaman kendilerini onarak ve dışarıdaki izinsizkullanıcılara ve kendine zarar vermeye karşı kendini korumak için geliştirilmiş bir teknolojidir. Masaüstü sistemlerdekullanılan virüs ve güvenlik duvarı koruması yazılımları otonom bilgi işlem örneklerini oluşturmaktadır.

7. Yüksek Performans ve Güç Tasarruflu İşlemciler:

Page 10: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Çağdaş mikro işlemciler, tek bir yonga üzerine çoklu işlemci çekirdeği özelliğine sahip olmaktadır. Bugün kişiselbilgisayarlarda çift çekirdekli ve dört çekirdekli işlemciler bulmak mümkün hale gelmiştir

Bilişim teknolojilerinin ikinci yüzünü oluşturan yazılım platformları açısından da önemli eğilimlerin bulunduğugörülmektedir. Çağdaş yazılım platformunun gelişiminde Linux ve açık kaynak yazılımı, Java ve Ajax, Web hizmetleri vehizmet odaklı mimari, yazılımın dışarıdan temin edilmesi ve bulut hizmetleri olmak üzere dört ana eğilim tespitedilebilir (Laudon ve Laudon, 2011: 187-193):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

1. Linux ve Açık Kaynak Yazılımlar:

Açık kaynak yazılım, dünya çapında yüz binlerce programcı bir topluluk tarafından üretilen yazılımdır. Açık kaynakyazılımlar ücretsiz ve kullanıcılar tarafından değiştirilebilir ve ek lisans olmadan kullanıcı tarafından yenidendağıtılabilir. En popüler açık kaynak kodlu yazılım araçları arasında Oracle Open Office, Linux işletim sistemi ve MozillaFirefox web tarayıcısı bulunmaktadır. Bu araçlardan Linux uygulamaları, cep telefonları, akıllı telefonlar, notebooklarve tüketici elektroniğine gömülüdür.

2. Java ve Ajax:

Java internette önemli bir etkileşimli ortam sunan, işletim sistemi ve işlemci bağımsız nesne tabanlı programlamadilidir. Java platformu cep telefonları, akıllı telefonlar, otomobiller, müzik çalarlar, oyun makineleri ile etkileşimli içerikve gösterim başına ödeme hizmetleri sunan set üstü kablo televizyon sistemlerinin içine yerleştirilmiştir. Ajax(Asynchronous Jav Script and XML) ise bir işlemci ve sunucuya görüntünün arkasında küçük miktarlarda veri alışverişiyapma imkanı sağlar, böylece kullanıcı bir değişiklik istediğinde tüm web sayfasının her zaman yeniden yüklenmesinegerek kalmaz. Örneğin Google Maps uygulamasında Kuzeye tıkladığınızda, sunucu tamamen yeni bir harita içinbeklemeye gerek kalmadan uygulamanın sadece değişen bir bölümünü yükler.

3. Web Hizmetleri ve Hizmet Odaklı Mimari:

Evrensel web iletişim standartları ve dili kullanarak birbirleriyle bilgi alışverişi yapan bir dizi gevşek bağlı yazılımbileşenlerini ifade etmektedir. Bu sayede sistemlerin dayandığı iletişim sistemler ve programlama dilleri ne olursaolsun, iki farklı sistem arasında enformasyon alışverişi yapılabilmektedir. Diğer taraftan, bir işletmenin yazılımsistemlerini oluşturmak için kullanılan web hizmetleri toplamına “hizmet odaklı mimari” (Service OrientedArchitecture) adı verilmektedir. Hizmet odaklı mimari, birbirleriyle haberleşen yazılım uygulamaları oluşturmak içinkendi kendine yeten hizmetler grubudur.

4. Dış Kaynak Yazılım ve Bulut Hizmetleri:

Günümüzde birçok işletme yazılım amacıyla ticari bir yazılım satıcısından yazılım paketi satın almak, başka bir satıcı içinözel uygulama geliştirme yazılımı kullanmak veya bulut tabanlı yazılım hizmet ve araçlarına yönelmek yollarıyla dışkaynak kullanmaktadır.

2.2.2. Bilişim Teknolojilerinin Kamu ve Özel Sektör Örgütleri İçin Ortaya Çıkardığı Fırsatlar

Burada gündeme gelen önemli bir soru “bilgi teknolojileri ve sistemlerine örgütlerin neden ihtiyaç duyduklarıdır”. Busorunun cevabını özel sektör işletmeleri açısından vermek nispeten daha kolaydır. Çünkü işletmeler doğaları gereğiyenilikçi teknolojileri kamu örgütlerine göre daha fazla geliştirmekte ve bu alandaki gelişmelere çok daha hızlı biçimdeadapte olabilmektedirler. Bu bakımdan işletmeler temel olarak altı amaç için bilgi teknolojilerine yatırımyapmaktadırlar (Laudon ve Laudon, 2011: 12-15):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

1. İşlemsel mükemmeliyet:

İşletmeler daha yüksek karlılığa ulaşmak için sürekli olarak işlemlerinin verimliliğini artıracak yöntemlerin arayışıiçindedirler. Enformasyon sistemleri ve teknolojileri, işletmeler ve işletme yöneticilerinin faaliyetlerinde yüksekdüzeyde etkinlik ve verimlilik elde etmeleri için başvurabilecekleri araçların başında gelmektedir.

Page 11: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

2. Yeni ürünler, hizmetler ve iş modelleri:

Enformasyon sistemleri ve teknolojileri, işletmeler için yeni ürün ve hizmet oluşturmanın yanında tamamen yeni işmodelleri oluşturmak için de önemli araçlardandır.

3. Müşteri ve tedarikçiyle ilişkileri geliştirmek:

Enformasyon sistemleri ve teknolojileri müşteri ve tedarikçilerin işletmenin ürün veya hizmetleri ile yönetime ilişkindiğer faaliyetlerinden daha fazla memnun kalmaları için fırsatlar sunmaktadır. Bir işletme müşterilerini gerçekten tanırve onlara iyi hizmet sunarsa, müşteriler genellikle işletmenin ürün veya hizmetlerinden daha fazla alım yaparak karşılıkverirler. Benzer biçimde işletme, tedarikçileriyle ne kadar bütünleşirse tedarikçiler işletmeye o derece girdi sağlarlar.

4. Etkinleştirilmiş karar verme:

Genellikle yöneticiler, karar verirken ya aşırı enformasyon içinde boğulmakta ya da doğru zamanda doğruenformasyona sahip olamamaktadırlar. Bu nedenle yöneticiler tahmin, sezgi ve öngörülerine güvenmekte, zamanzaman da işi şansa bırakmaktadırlar. Bu durumun olumsuz bir sonucu ise ürün veya hizmetlerin ihtiyaç duyulan oranıdoğru bilinmediğinden az veya fazla üretilmekte, kaynakla yanlış kullanılmakta ve kararlar zamanındaalınamamaktadır. Bu ise işletme maliyetlerini artırmakta ve müşteri kaybına yol açmaktadır. Buna karşılık geçtiğimiz onyıllık periyotta enformasyon sistemleri ve teknolojileri karar vermede yöneticilerin pazardan gerçek zamanlı veri eldeetmelerini sağlamış, bu da daha hızlı ve etkili kararlar alınmasına olanak sağlamıştır.

5. Rekabetçi avantaj:

İş ve faaliyetlerinde mükemmeliyeti yakalayan, müşteri ve tedarikçilerine daha kısa sürede cevap verebilen, daha iyiürün ve hizmeti daha düşük maliyetle sunabilen ve etkin karar verebilen firmalar diğerlerine göre rekabetçi avantajelde etmiş olacaktır.

6. Ayakta kalma:

İşletmeler sektörde var olabilmek ve ayakta kalmak için enformasyon sistemleri ve teknolojilerine yatırımyapmaktadırlar. Örneğin Citibank perakende bankacılıkta ayakta kalabilmek için 1977 yılında New York’ta ilk defa dahayüksek hizmet düzeyi sağlayarak müşterileri çekmek için ATM’leri (Automatic Teller Machine) kullanmaya başlamıştır.

İşletmeler kâr motivasyonu ile çalışmaktadır. Enformasyon teknolojilerine yatırım yapmaları, iş yapma teknikleriniiyileştirmeleri ve daha kaliteli hizmet sunmaları daha fazla kâr elde etme amaçlarıyla doğrudan bağlantılıdır. Rasyonelekonomi modeline göre, kâr getirmeyen işlere özel firmaların yatırım yapmayı tercih etmez. Kâr artışı ve rakiplerikarşısında avantaj elde etmeleri ise büyük ölçüde müşteri portföylerini artırmaları ve/veya çeşitlendirmelerine bağlıdır.Dolayısıyla özel firmalar için kâr elde etme, piyasa rekabeti ve müşteri memnuniyetinin sağlanması temelde firmalarınfarklılık oluşturmasına bağlı olup bunun için faaliyetlerinde, ürün ve hizmetlerinde yenilik, girişimcilik ve kalite artışınınsağlanması esastır. Tüm bunlar ise enformasyon teknolojileri ve sistemlerine yapılacak yatırımlar ve buradan eldeedilecek olumlu geri bildirimlerle sağlanabilecektir. Diğer taraftan, kamu örgütleri penceresinden bakıldığında ise özelfirmalar için belirtilen motivasyon araçlarının (kâr güdüsü, piyasa rekabeti, müşteri memnuniyeti) kamu örgütleri vekamu hizmetleri için ya hiç bulunmadığı ya da özel sektördekinden farklı bir biçimde bulunduğu söylenebilir.1980’lerden itibaren gelişmiş ve gelişmekte olan onlarca ülkede girişilen yeni kamu işletmeciliği reformlarıyla “girişimciidareler” olarak yeniden tanımlanan kamu örgütlerine performansını girdilerden çok çıktılara yönlendirmeleri, kural vedüzenlemelerden çok hedef ve misyonlarına odaklanmaları, hizmet sundukları kesimleri müşteri olarak tanımlayıponlara seçenek sunmaları, enerjilerini sadece para harcamak için değil, para kazanmak için de kullanmaları, bürokratikmekanizmalar yerine piyasa mekanizmalarını tercih etmeleri gibi yeni misyonlar verilmiştir (Osborne ve Gaebler, 1992:19-20). Yeni kamu işletmeciliği reformları kapsamında hükümetlerin izledikleri politika ve uygulamalarda benzerliklerolsa da reform sonuçları açısından ülkeler arasındaki farklılıklar dikkat çekicidir (Pollitt, 2002: 489-490). Bazı ülkelerdebaşarılı olan reform uygulamaları başka ülkelerde yeteri kadar başarılı olamamıştır. Kamu örgütlerinin özel sektörbenzeri araçlarla yönetilmesi yolundaki çabalar birçok ülkede beklenilen başarıyı getirememiştir. Burada akla gelensoru, yukarıda özel firmaların enformasyon teknolojileri ve sistemlerine yatırım yapmasını sağlayan rekabetçi avantajsağlama, müşteri memnuniyetini artırma, ayakta kalma gibi motivasyon araçlarından bahsedemeyeceğimize görekamu örgütlerine enformasyon sistemleri ve teknolojilerinin sağlayacağı katkılar neler olabilir? Diğer bir ifadeyle, kamuörgütleri için enformasyon sistemlerine yatırım yapmak ne gibi faydalar sağlayacaktır? Bu sorulara, kamu örgütlerinin

Page 12: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

doğasından kaynaklanan farklılıklar nedeniyle işletmeler için verdiğimiz cevaplardan daha farklı cevaplar vermekzorundayız. Kamu örgütlerinin bilişim teknolojileri ve sistemlerine aşağıda belirtilen temel nedenlerden dolayı önemverdikleri veya vermek zorunda kaldıkları söylenebilir:

1. Kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli kullanma:

Kamu hizmetleri büyük oranda vergilerle finanse edilmektedir. Vergiler ise sınırsız bir kaynak değildir. Bu nedenle, özelsektörde olduğu gibi kamuda da maddi ve beşeri kaynakların en ekonomik şekilde kullanılmasına ihtiyaçbulunmaktadır. Diğer yandan, kamu kaynaklarını kullanan yöneticiler, bundan dolayı çeşitli kesimlere hesap vermekdurumundadır. Kamu yöneticileri ve siyasiler üzerindeki toplumsal, hukuki vb. denetim baskısı kaynakların sadeceekonomik değil, aynı zamanda verimli ve etkin biçimde kullanılmasını da gerektirmektedir. Verimlilik girdinin çıktıyaoranlanmasıyla ulaşılan bir sonuç olup etkinlik ise kamu kurum ve kuruluşlarının önceden belirlenen amaçlara neölçüde ulaştıklarını belirlemeye yarayan bir kavramdır. Bilgi teknolojileri ve sistemleri, kamu kaynaklarının verimli vetasarruflu bir biçimde kullanılmasına imkân vermenin yanında, örgütsel amaçların gerçekleşme düzeylerini ölçmede deönemli katkılar sağlamaktadır.

2. Daha etkili ve isabetli kararlar almak:

Kamu yöneticileri ve siyasiler, gün içerisinde görevleriyle ilgili çok sayıda karar vermek durumundadır. Ancak çoğuyönetici karar verme konusunda ihtiyaç duydukları veri ve enformasyona ulaşma konusunda sorunlar yaşamaktadır.Bazen farklı kurumların verileri, bazen de aynı kurum içinde farklı birimlerin oluşturdukları veriler birbirinitutmamaktadır. Bu noktada bilgi teknolojilerinin, kamu örgütlerinde yöneticilerin daha hızlı, etkili ve isabetli kararalmalarına imkân vereceği söylenebilir.

3. Kamuda hizmet kalitesini artırmak ve vatandaş memnuniyetini iyileştirmek:

Kalite yönetimi ve hizmet kalitesi, özellikle 1990’lerden sonra kamu yönetimine de sirayet etmiş, kamu kurum vekuruluşları hizmet kalitesini artırmak için çeşitli araç, model ve yöntemler kullanmaya yönelmiştir. Özel sektördekullanılan Toplam Kalite Yönetimi, Altı Sigma, Mükemmellik Modeli kamuda da yaygın olarak kullanılan yönetimmodelleri arasında sayılabilir. Kalite yönetiminin kamu kurum ve kuruluşlarında tercih edilmesinde hizmetkullanıcılarının memnuniyetini artırma düşüncesi bulunmaktadır. Bilgi teknolojileri, kalite yönetim sistemlerinin dahaetkili biçimde kullanılmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca kamu hizmetleriyle entegre edilen bilgi teknolojileri vesistemleri, hizmet kalitesini artırmakta ve vatandaşların hizmetten duydukları memnuniyeti iyileştirmektedir. Kamudaönceden uzun süreler alan ve maliyeti yüksek olan işlemler günümüzde oldukça hızlı biçimde ve düşük maliyetlegerçekleştirilebilmektedir.

4. Yönetimde açıklık ve hesap vermeyi sağlamak:

1980’lerden itibaren bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile küreselleşme sürecinin etkileri kamuörgütlerini daha açık olmaya ve çevreleriyle daha fazla bilgi paylaşmaya zorlamaktadır. Bilgi teknolojileri, her türlübilgiyi elde etmeye, depolamaya ve paylaşabilmeye imkân vermektedir. Veri ve enformasyon, intranet yoluyla kurumiçinde, taşınabilir hard diskler ve bulut bilişim gibi teknolojiler yoluyla hem kurum içi ve hem de kurum dışında veinternet yoluyla da herkesle paylaşılabilmektedir. Dolayısıyla bilgi teknolojileri ve internetin yönetimde açıklık veşeffaflığı sağlama konusundaki katkısı yadsınamaz.

Bilgi teknolojilerinin kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik katkılarını içeren yukarıdaki listeyi genişletmek mümkündür.Ancak burada belirtilmesi gereken nokta, genel olarak özel sektörde bulunan karını artırma, rekabet üstünlüğükazanma, müşteri memnuniyetini iyileştirme gibi itici faktörlerin kamu örgütlerinde kısmen ya da tamamenbulunmamasına nedeniyle bilgi teknolojileri ve sistemleri özel sektör işletmelerine kıyasla daha az önem verildiğisöylenebilir.

Bölüm 3

ÖRGÜTLERDE YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Bölüm Hedefi

Page 13: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Bu bölümün temel hedefi, kamu, özel veya sivil toplum örgütlerinde bilişim teknolojileri ve sistemlerinin geliştirilmesisürecini incelemektir. Genel olarak bu süreç planlama, örgütleme, sistem geliştirme ve yönetme aşamalarındanoluşmaktadır. Aşağıda bu aşamalar kapsamlı olarak değerlendirilecektir.

3.1. Bilişim Teknolojileri ve Sistemlerinin Planlanması

Bir işletmede yöneticilerin yönetmesi gereken ve personel, malzeme, makine (tesisler ve enerji de dahil) ile paradanoluşan beş temel kaynak bulunmaktadır. Bunun dışında maddi olmayan bir kaynak olarak bilgi de (veri de dahil)işletmelerin temel kaynaklarındandır. İşletmenin maddi kaynaklarını yönetmek nispeten kolaydır, temel kurallarıönceden bellidir. Bunun yanında, yönetici ham verinin toplanıp kullanışlı veri haline gelmesi sürecini takip eder, uygunkişilere bilginin uygun şekilde ve zamanında ulaştırılmasını sağlar ve gereksiz olan bilgiyi eleyerek güncel ve doğru bilgiile değiştirir. Tüm bu faaliyetlere daha önce bilgi yönetimi adı verilmektedir (McLeod ve Schell, 1990: 3-4). Bu sürecinbilgisayar ve onun türevlerine dayalı şekilde yürütülmesi ise yönetim bilişim sistemlerini ortaya çıkarmaktadır. Yönetimbilişim sistemlerinin geliştirilme sürecinde örgütler plan ve strateji belirler, bu doğrultuda teşkilat yapısını oluşturlar,gerekli sistemleri temin ederler ve bu sistemleri yönetirler.

Yönetim bilişim sistemlerinin planlanması, hangi bilişim sistemlerinin ne zaman geliştirileceğinin belirlenmesindeörgütün amaç, strateji, hedef ve bilgi gereklerini kullanan bir süreçtir. Bu planlama sürecinin sonunda yönetim bilişimsistemleri planı oluşturulur. Bu plan, örgütün sistem geliştirmesine temel oluşturur. Sistem planlama sürecinin beşaşaması bulunmaktadır. İlk aşama olan işletme amaçları ve bilişim teknolojilerinin yan yana getirilmesi yoluylaişletmenin bilişim teknolojileri sayesinde başarılı olduğu ve bilişim teknolojilerinin işletmeye nasıl uygun olduğugörülür (Haag ve diğerleri, 1998: 304). İşletme amaçları ve yönetim bilişim sistemlerine ilişkin amaçlar stratejikplanlarla uyumlulaştırılır. İşletme stratejisi, işletmenin genel yönünü belirlerken yönetim bilişim sistemleristratejisi işletmeyi desteklemek için hangi bilgi, bilişim sistemleri ve bilişim teknolojileri yapısına ihtiyaç bulunduğunutanımlar. Bilişim teknolojileri ve sistemleri ile işletmenin uyumlaştırılmasının iki yönü vardır. Birincisi bilişim sistemleristratejisi, yapısı, teknolojisi ve süreçleri ile işletme birimlerinin uyumlaştırılmasıdır ki bu sayede bilişim teknolojileri vesistemleri ile işletme birimleri aynı amaçlar için çalışırlar. İkincisi ise bilişim teknolojileri ve sistemleri stratejisi ileorganizasyon stratejisini uyumlaştırmaktır (Turban ve Volonino, 2010: 488).

Şekil 1. Yönetim Bilişim Sistemleri Planlama Süreci

İkinci ve üçüncü adımlar, yönetim bilişim sistemlerini desteklemede ihtiyaç duyulan belirli süreçler ve belirli bilgilerintanımlanmasını içerir. Belirli süreçler ve bilgilerin tanımlanması, geliştirilmeyi gerektiren muhtemel yönetim bilişimsistemlerinin bir listesini ortaya çıkarır. Bilişim teknolojilerinin desteğine ihtiyacı olan yönetim süreçleri ve yönetimbilgisi tanımlanarak ihtiyaç duyulan yönetim bilişim sistemlerinin listesi oluşturulur. Gerekli sistemlerin listesininyapılmasının ardından bilişim sistemlerinin organizasyona uyumunu fayda-maliyet analizi, risk analizi ve sermayeyatırım analizi gibi yöntemlerle değerlendiren dördüncü adıma geçilir. Bu değerlendirme önceden belirlenen listedeki

Bu bölümün temel hedefi, kamu, özel veya sivil toplum örgütlerinde bilişim teknolojileri ve sistemlerinin geliştirilmesisürecini incelemektir. Genel olarak bu süreç planlama, örgütleme, sistem geliştirme ve yönetme aşamalarındanoluşmaktadır. Aşağıda bu aşamalar kapsamlı olarak değerlendirilecektir.

3.1. Bilişim Teknolojileri ve Sistemlerinin Planlanması

Bir işletmede yöneticilerin yönetmesi gereken ve personel, malzeme, makine (tesisler ve enerji de dahil) ile paradanoluşan beş temel kaynak bulunmaktadır. Bunun dışında maddi olmayan bir kaynak olarak bilgi de (veri de dahil)işletmelerin temel kaynaklarındandır. İşletmenin maddi kaynaklarını yönetmek nispeten kolaydır, temel kurallarıönceden bellidir. Bunun yanında, yönetici ham verinin toplanıp kullanışlı veri haline gelmesi sürecini takip eder, uygunkişilere bilginin uygun şekilde ve zamanında ulaştırılmasını sağlar ve gereksiz olan bilgiyi eleyerek güncel ve doğru bilgiile değiştirir. Tüm bu faaliyetlere daha önce bilgi yönetimi adı verilmektedir (McLeod ve Schell, 1990: 3-4). Bu sürecinbilgisayar ve onun türevlerine dayalı şekilde yürütülmesi ise yönetim bilişim sistemlerini ortaya çıkarmaktadır. Yönetimbilişim sistemlerinin geliştirilme sürecinde örgütler plan ve strateji belirler, bu doğrultuda teşkilat yapısını oluşturlar,gerekli sistemleri temin ederler ve bu sistemleri yönetirler.

Yönetim bilişim sistemlerinin planlanması, hangi bilişim sistemlerinin ne zaman geliştirileceğinin belirlenmesindeörgütün amaç, strateji, hedef ve bilgi gereklerini kullanan bir süreçtir. Bu planlama sürecinin sonunda yönetim bilişimsistemleri planı oluşturulur. Bu plan, örgütün sistem geliştirmesine temel oluşturur. Sistem planlama sürecinin beşaşaması bulunmaktadır. İlk aşama olan işletme amaçları ve bilişim teknolojilerinin yan yana getirilmesi yoluylaişletmenin bilişim teknolojileri sayesinde başarılı olduğu ve bilişim teknolojilerinin işletmeye nasıl uygun olduğugörülür (Haag ve diğerleri, 1998: 304). İşletme amaçları ve yönetim bilişim sistemlerine ilişkin amaçlar stratejikplanlarla uyumlulaştırılır. İşletme stratejisi, işletmenin genel yönünü belirlerken yönetim bilişim sistemleristratejisi işletmeyi desteklemek için hangi bilgi, bilişim sistemleri ve bilişim teknolojileri yapısına ihtiyaç bulunduğunutanımlar. Bilişim teknolojileri ve sistemleri ile işletmenin uyumlaştırılmasının iki yönü vardır. Birincisi bilişim sistemleristratejisi, yapısı, teknolojisi ve süreçleri ile işletme birimlerinin uyumlaştırılmasıdır ki bu sayede bilişim teknolojileri vesistemleri ile işletme birimleri aynı amaçlar için çalışırlar. İkincisi ise bilişim teknolojileri ve sistemleri stratejisi ileorganizasyon stratejisini uyumlaştırmaktır (Turban ve Volonino, 2010: 488).

Şekil 1. Yönetim Bilişim Sistemleri Planlama Süreci

İkinci ve üçüncü adımlar, yönetim bilişim sistemlerini desteklemede ihtiyaç duyulan belirli süreçler ve belirli bilgilerintanımlanmasını içerir. Belirli süreçler ve bilgilerin tanımlanması, geliştirilmeyi gerektiren muhtemel yönetim bilişimsistemlerinin bir listesini ortaya çıkarır. Bilişim teknolojilerinin desteğine ihtiyacı olan yönetim süreçleri ve yönetimbilgisi tanımlanarak ihtiyaç duyulan yönetim bilişim sistemlerinin listesi oluşturulur. Gerekli sistemlerin listesininyapılmasının ardından bilişim sistemlerinin organizasyona uyumunu fayda-maliyet analizi, risk analizi ve sermayeyatırım analizi gibi yöntemlerle değerlendiren dördüncü adıma geçilir. Bu değerlendirme önceden belirlenen listedeki

Bu bölümün temel hedefi, kamu, özel veya sivil toplum örgütlerinde bilişim teknolojileri ve sistemlerinin geliştirilmesisürecini incelemektir. Genel olarak bu süreç planlama, örgütleme, sistem geliştirme ve yönetme aşamalarındanoluşmaktadır. Aşağıda bu aşamalar kapsamlı olarak değerlendirilecektir.

3.1. Bilişim Teknolojileri ve Sistemlerinin Planlanması

Bir işletmede yöneticilerin yönetmesi gereken ve personel, malzeme, makine (tesisler ve enerji de dahil) ile paradanoluşan beş temel kaynak bulunmaktadır. Bunun dışında maddi olmayan bir kaynak olarak bilgi de (veri de dahil)işletmelerin temel kaynaklarındandır. İşletmenin maddi kaynaklarını yönetmek nispeten kolaydır, temel kurallarıönceden bellidir. Bunun yanında, yönetici ham verinin toplanıp kullanışlı veri haline gelmesi sürecini takip eder, uygunkişilere bilginin uygun şekilde ve zamanında ulaştırılmasını sağlar ve gereksiz olan bilgiyi eleyerek güncel ve doğru bilgiile değiştirir. Tüm bu faaliyetlere daha önce bilgi yönetimi adı verilmektedir (McLeod ve Schell, 1990: 3-4). Bu sürecinbilgisayar ve onun türevlerine dayalı şekilde yürütülmesi ise yönetim bilişim sistemlerini ortaya çıkarmaktadır. Yönetimbilişim sistemlerinin geliştirilme sürecinde örgütler plan ve strateji belirler, bu doğrultuda teşkilat yapısını oluşturlar,gerekli sistemleri temin ederler ve bu sistemleri yönetirler.

Yönetim bilişim sistemlerinin planlanması, hangi bilişim sistemlerinin ne zaman geliştirileceğinin belirlenmesindeörgütün amaç, strateji, hedef ve bilgi gereklerini kullanan bir süreçtir. Bu planlama sürecinin sonunda yönetim bilişimsistemleri planı oluşturulur. Bu plan, örgütün sistem geliştirmesine temel oluşturur. Sistem planlama sürecinin beşaşaması bulunmaktadır. İlk aşama olan işletme amaçları ve bilişim teknolojilerinin yan yana getirilmesi yoluylaişletmenin bilişim teknolojileri sayesinde başarılı olduğu ve bilişim teknolojilerinin işletmeye nasıl uygun olduğugörülür (Haag ve diğerleri, 1998: 304). İşletme amaçları ve yönetim bilişim sistemlerine ilişkin amaçlar stratejikplanlarla uyumlulaştırılır. İşletme stratejisi, işletmenin genel yönünü belirlerken yönetim bilişim sistemleristratejisi işletmeyi desteklemek için hangi bilgi, bilişim sistemleri ve bilişim teknolojileri yapısına ihtiyaç bulunduğunutanımlar. Bilişim teknolojileri ve sistemleri ile işletmenin uyumlaştırılmasının iki yönü vardır. Birincisi bilişim sistemleristratejisi, yapısı, teknolojisi ve süreçleri ile işletme birimlerinin uyumlaştırılmasıdır ki bu sayede bilişim teknolojileri vesistemleri ile işletme birimleri aynı amaçlar için çalışırlar. İkincisi ise bilişim teknolojileri ve sistemleri stratejisi ileorganizasyon stratejisini uyumlaştırmaktır (Turban ve Volonino, 2010: 488).

Şekil 1. Yönetim Bilişim Sistemleri Planlama Süreci

İkinci ve üçüncü adımlar, yönetim bilişim sistemlerini desteklemede ihtiyaç duyulan belirli süreçler ve belirli bilgilerintanımlanmasını içerir. Belirli süreçler ve bilgilerin tanımlanması, geliştirilmeyi gerektiren muhtemel yönetim bilişimsistemlerinin bir listesini ortaya çıkarır. Bilişim teknolojilerinin desteğine ihtiyacı olan yönetim süreçleri ve yönetimbilgisi tanımlanarak ihtiyaç duyulan yönetim bilişim sistemlerinin listesi oluşturulur. Gerekli sistemlerin listesininyapılmasının ardından bilişim sistemlerinin organizasyona uyumunu fayda-maliyet analizi, risk analizi ve sermayeyatırım analizi gibi yöntemlerle değerlendiren dördüncü adıma geçilir. Bu değerlendirme önceden belirlenen listedeki

Page 14: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

sistemlerinin sayısını azaltarak işletmenin gereksiz kaynak israfını önler. Son adımda ise kritik öneme sahip yönetimbilişim sistemlerine karar verilir (Haag ve diğerleri, 1998: 304-305).

Yönetim bilişim sistemleri planlamasını kolaylaştırmak için aşağıdaki araç ve yöntemler kullanılabilir (Turban veVolonino, 2010: 500-504):

İşletme Hizmet Yönetimi: Yönetim bilişim sistemleriyle ilgili temel performans göstergelerini işletmeamaçlarıyla ilişkilendirmeye yarayan bir yaklaşımdır. Böylece YBS’nin işletme üzerindeki etkileriölçülebilir. Temel performans göstergeleri, bilişim teknolojileri ve sistemlerinin gerçek performansınıölçmeye yarayan ölçülerdir. Bir YBS’nin performansını değerlendirmek için kullanılabilecek ölçütler arasındaprojenin durumu, bütçeye getireceği yük ve bilişim teknolojileri personelinin harcayacağı zaman örnek olarakgösterilebilir.

İşletme Sistemleri Planlama Modeli: Bu model IBM firması tarafından geliştirilmiş ve diğer planlamagirişimlerini de etkilemiştir. Yukarıdan-aşağıya bir yaklaşımla ilk olarak işletme stratejilerinden başlar. Önemlidüzeydeki süreçler ve verinin analizinde sayısal ölçütlerin kullanılmasına dayanır.

Dengeli Puan Kartı (Balanced Scorecard): Bu model, işletme amaçlarını performans ölçütlerine bağlayan birperformans ölçüm yöntemidir. Bu model kullanılarak, işletmenin bilişim teknolojileriyle ilgili performansgöstergeleri işletme amaçlarına uygulanabilir. Böylece YBS’nin işletme üzerindeki etkileri belirlenebilir.

Kritik Başarı Faktörleri: Organizasyonun varlığını sürdürmesi ve başarılı olması için bulunması gerekenunsurları ifade eder. Bu yöntemle yöneticilerin bilgi ihtiyaçları belirlenebilir. Bunun için bilişim sistemleriplanlamacıları yöneticilerle yapacakları mülakatlar neticesinde kritik başarı faktörleri listesini oluştururlar. 3-6arasında belirlenen başarı faktörü seçilir ve bu faktörleri gerçekleştirmek için hangi bilişim sistemlerine ihtiyaçolduğu tespit edilir.

Senaryo Planlama: Bu yöntemde, planlamacılar öncelikle birkaç senaryo oluştururlar, ardından bir takım herbir senaryonun sonucunu etkileyebilecek kadar çok muhtemel olayı derler. Bilişim sistemlerinde olduğu gibibelirsizlik içeren planlama durumlarında kullanılır.

3.2. Yönetim Bilişim Sistemlerine İlişkin Birimlerin Teşkilatlanması

Yönetim bilişim sistemlerine ilişkin birimler, özel sektör örgütlerinde kurumsal amaç, politika ve stratejiler, sektörüntemel özellikleri, kurumsal büyüklük gibi birçok nedene dayalı olarak farklı biçimlerde teşkilatlanmaktadır. Şekil 2’deörnek bir örgütlenme modeli görülmektedir. Şekilde belirtilen hat birimler operasyonlar, sistem geliştirme,programlama, bilgi merkezi ve ofis otomasyonundan oluşmaktadır. Veri yönetimi ve telekomünikasyon ise kurmayfonksiyonlardır. Burada belirtmek gerekir ki, Şekil 2’de yer alan örgütlenme şemasının ve aşağıda açıklanan yönetimbilişim sistemi personelinin görev ve fonksiyonları ideal bir şablon değildir. Her organizasyon kendi amaç veihtiyaçlarına uygun olarak farklı şekillerde YBS örgütlenmesine gidebilmektedir.

Bilgisayar operatörü, sistem analisti, programlamacı, veri yöneticisi gibi unvanlarla bir örgütte çalışan personele bilişimuzmanı adı verilmektedir. Bilişim uzmanları, bir örgütte bilgisayara dayalı sistemlerin geliştirilmesi ve sürdürülmesi içintam zamanlı sorumluluğa sahip olan personeldir (McLeod ve Schell, 1990: 16).

Şekil 2. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Örgütlenmesi

Page 15: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Şekil 2’de gösterilen hat ve kurmay birimleri ve buralarda çalışan personelin görevleri ayrıntılı olarak incelenebilir(Parker, 1989: 67-69). Bilgisayar operasyon personeli, işlem uygulama sistemleri ve bilgi raporlama sistemleriningünlük operasyonlarından sorumludur. Bu birimde görev alan personel arasında bilgisayar operasyon yöneticisi,bilgisayar operatörleri, veri giriş operatörleri ve sistem memurları bulunmaktadır.Bilgisayar operatörleri, bilgi işlemmerkezindeki ekipmanın işletilmesinden sorumlu olup sistem performansının izlenmesi ve ekipman sorunlarına çözümbulmak gibi görevleri yerine getirmektedirler. Veri giriş operatörleri, merkezi bilgi işlem sistemine veri girişi yapankişilerden oluşmaktadır. Ancak günümüzde büyük ölçüde merkezi veri girişi desantralize edilmiş ve alt düzeydeki verigiriş uzmanlarına aktarılmıştır. Sistem arşivleme sorumluları, CD, DVD, taşınabilir hard disk gibi araçlarla çevrimdışı(offline) olarak depolanan verinin yönetiminden sorumludur. Önemli programlar ve verinin yedek kopyalarınınoluşturulması ve arşiv amaçlı kayıtların tutulması gibi işlevleri sistem arşivcileri yerine getirirler.

Sistem geliştirme yöneticisinin altında çalışan sistem analistleri, üst yönetim tarafından görevlendirilen belirli birproblem alanında çalışmaları ve yeni bir sistemin kurulup kurulamayacağı konusunda üst yönetime raporlamayapmaları beklenmektedir. Analistin bu görevi yerine getirebilmesi için kurum içinde birçok kişiyle ortak ve koordineliçalışması gerekmektedir. Bu kapsamda yönetimle sistemle ilgili stratejik amaçlar, zaman ve bütçe olanaklarıgörüşülmeli; daha sonra spesifik istek ve ihtiyaçlarını almak için kullanıcılarla görüşülmeli ve son olarak sistem dizaynısırasında bilgisayar programcıları ve iletişim uzmanlarıyla teknik konular değerlendirilmelidir.

Programlama biriminde görev yapan programcılar, bilgisayar programı yazmakla görevli olan bilgisayar uzmanlarıdır.Uygulama programcıları ve sistem programcıları olmak üzere iki tür programcı bulunmaktadır. Uygulamaprogramcıları, nihai kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun programları kodlar. Genellikle sistem analistleri bu türprogramların ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini özel olarak belirledikten sonra uygulama programcıları ihtiyaçduyulan programı yazar. Sistem programcıları ise sistem yazılımını kodlar. Uygulama programcıları genellikle İşletme

Nihai Kullanıcı (End User)“Kullanıcı” kavramının eş anlamlısı olup, bilgisayara dayalı bir sistemin nihai ürününü kullanan kişilere verilen isimdir.Günümüzde nihai kullanıcılar, uygulama geliştiricisi veya programcı olarak kendini geliştirebilmektedir. Bu gelişmede,bilgisayar okuryazarlığının artması, bireylerin giderek artan oranda bilişim uzmanlarının sorunlarına cevap vermesinibeklemektense kendi kendine çözmeyi tercih etmesi, donanım fiyatlarının ucuzlaması ve önceden yazılmış softwaresayesinde firmalar ve bireysel kullanıcıların bilgisayara dayalı sistemleri kolayca kullanabilmeleri etkili olmuştur(McLeod ve Schell, 1990: 17-18).

Nihai kullanıcıların bilişim teknolojilerini kullanmaları konusunda uzmanlaşmaları, bilişim uzmanlarının iş yükünüazaltarak aralarındaki iletişim boşluğunu ortadan kaldırabilmektedir. Ancak nihai kullanıcıların kendi sistemlerinigeliştirmeleri organizasyon açısından bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Nihai kullanıcılar kendilerine ne kadargeliştirse de yazdıkları programlar veya geliştirdikleri uygulamalar yetersiz kalabilir, zaman zaman nihai kullanıcılarzaten var olan program, uygulama veya yazılımları yeniden keşfetmek için zaman kaybı yaşayabilirler,organizasyondaki veya birimlerdeki veri bütünlüğü kaybolabilir ve güvenlik zafiyetleri ortaya çıkabilir (McLeod veSchell, 1990: 36).

Şekil 2’de gösterilen hat ve kurmay birimleri ve buralarda çalışan personelin görevleri ayrıntılı olarak incelenebilir(Parker, 1989: 67-69). Bilgisayar operasyon personeli, işlem uygulama sistemleri ve bilgi raporlama sistemleriningünlük operasyonlarından sorumludur. Bu birimde görev alan personel arasında bilgisayar operasyon yöneticisi,bilgisayar operatörleri, veri giriş operatörleri ve sistem memurları bulunmaktadır.Bilgisayar operatörleri, bilgi işlemmerkezindeki ekipmanın işletilmesinden sorumlu olup sistem performansının izlenmesi ve ekipman sorunlarına çözümbulmak gibi görevleri yerine getirmektedirler. Veri giriş operatörleri, merkezi bilgi işlem sistemine veri girişi yapankişilerden oluşmaktadır. Ancak günümüzde büyük ölçüde merkezi veri girişi desantralize edilmiş ve alt düzeydeki verigiriş uzmanlarına aktarılmıştır. Sistem arşivleme sorumluları, CD, DVD, taşınabilir hard disk gibi araçlarla çevrimdışı(offline) olarak depolanan verinin yönetiminden sorumludur. Önemli programlar ve verinin yedek kopyalarınınoluşturulması ve arşiv amaçlı kayıtların tutulması gibi işlevleri sistem arşivcileri yerine getirirler.

Sistem geliştirme yöneticisinin altında çalışan sistem analistleri, üst yönetim tarafından görevlendirilen belirli birproblem alanında çalışmaları ve yeni bir sistemin kurulup kurulamayacağı konusunda üst yönetime raporlamayapmaları beklenmektedir. Analistin bu görevi yerine getirebilmesi için kurum içinde birçok kişiyle ortak ve koordineliçalışması gerekmektedir. Bu kapsamda yönetimle sistemle ilgili stratejik amaçlar, zaman ve bütçe olanaklarıgörüşülmeli; daha sonra spesifik istek ve ihtiyaçlarını almak için kullanıcılarla görüşülmeli ve son olarak sistem dizaynısırasında bilgisayar programcıları ve iletişim uzmanlarıyla teknik konular değerlendirilmelidir.

Programlama biriminde görev yapan programcılar, bilgisayar programı yazmakla görevli olan bilgisayar uzmanlarıdır.Uygulama programcıları ve sistem programcıları olmak üzere iki tür programcı bulunmaktadır. Uygulamaprogramcıları, nihai kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun programları kodlar. Genellikle sistem analistleri bu türprogramların ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini özel olarak belirledikten sonra uygulama programcıları ihtiyaçduyulan programı yazar. Sistem programcıları ise sistem yazılımını kodlar. Uygulama programcıları genellikle İşletme

Nihai Kullanıcı (End User)“Kullanıcı” kavramının eş anlamlısı olup, bilgisayara dayalı bir sistemin nihai ürününü kullanan kişilere verilen isimdir.Günümüzde nihai kullanıcılar, uygulama geliştiricisi veya programcı olarak kendini geliştirebilmektedir. Bu gelişmede,bilgisayar okuryazarlığının artması, bireylerin giderek artan oranda bilişim uzmanlarının sorunlarına cevap vermesinibeklemektense kendi kendine çözmeyi tercih etmesi, donanım fiyatlarının ucuzlaması ve önceden yazılmış softwaresayesinde firmalar ve bireysel kullanıcıların bilgisayara dayalı sistemleri kolayca kullanabilmeleri etkili olmuştur(McLeod ve Schell, 1990: 17-18).

Nihai kullanıcıların bilişim teknolojilerini kullanmaları konusunda uzmanlaşmaları, bilişim uzmanlarının iş yükünüazaltarak aralarındaki iletişim boşluğunu ortadan kaldırabilmektedir. Ancak nihai kullanıcıların kendi sistemlerinigeliştirmeleri organizasyon açısından bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Nihai kullanıcılar kendilerine ne kadargeliştirse de yazdıkları programlar veya geliştirdikleri uygulamalar yetersiz kalabilir, zaman zaman nihai kullanıcılarzaten var olan program, uygulama veya yazılımları yeniden keşfetmek için zaman kaybı yaşayabilirler,organizasyondaki veya birimlerdeki veri bütünlüğü kaybolabilir ve güvenlik zafiyetleri ortaya çıkabilir (McLeod veSchell, 1990: 36).

Şekil 2’de gösterilen hat ve kurmay birimleri ve buralarda çalışan personelin görevleri ayrıntılı olarak incelenebilir(Parker, 1989: 67-69). Bilgisayar operasyon personeli, işlem uygulama sistemleri ve bilgi raporlama sistemleriningünlük operasyonlarından sorumludur. Bu birimde görev alan personel arasında bilgisayar operasyon yöneticisi,bilgisayar operatörleri, veri giriş operatörleri ve sistem memurları bulunmaktadır.Bilgisayar operatörleri, bilgi işlemmerkezindeki ekipmanın işletilmesinden sorumlu olup sistem performansının izlenmesi ve ekipman sorunlarına çözümbulmak gibi görevleri yerine getirmektedirler. Veri giriş operatörleri, merkezi bilgi işlem sistemine veri girişi yapankişilerden oluşmaktadır. Ancak günümüzde büyük ölçüde merkezi veri girişi desantralize edilmiş ve alt düzeydeki verigiriş uzmanlarına aktarılmıştır. Sistem arşivleme sorumluları, CD, DVD, taşınabilir hard disk gibi araçlarla çevrimdışı(offline) olarak depolanan verinin yönetiminden sorumludur. Önemli programlar ve verinin yedek kopyalarınınoluşturulması ve arşiv amaçlı kayıtların tutulması gibi işlevleri sistem arşivcileri yerine getirirler.

Sistem geliştirme yöneticisinin altında çalışan sistem analistleri, üst yönetim tarafından görevlendirilen belirli birproblem alanında çalışmaları ve yeni bir sistemin kurulup kurulamayacağı konusunda üst yönetime raporlamayapmaları beklenmektedir. Analistin bu görevi yerine getirebilmesi için kurum içinde birçok kişiyle ortak ve koordineliçalışması gerekmektedir. Bu kapsamda yönetimle sistemle ilgili stratejik amaçlar, zaman ve bütçe olanaklarıgörüşülmeli; daha sonra spesifik istek ve ihtiyaçlarını almak için kullanıcılarla görüşülmeli ve son olarak sistem dizaynısırasında bilgisayar programcıları ve iletişim uzmanlarıyla teknik konular değerlendirilmelidir.

Programlama biriminde görev yapan programcılar, bilgisayar programı yazmakla görevli olan bilgisayar uzmanlarıdır.Uygulama programcıları ve sistem programcıları olmak üzere iki tür programcı bulunmaktadır. Uygulamaprogramcıları, nihai kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun programları kodlar. Genellikle sistem analistleri bu türprogramların ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini özel olarak belirledikten sonra uygulama programcıları ihtiyaçduyulan programı yazar. Sistem programcıları ise sistem yazılımını kodlar. Uygulama programcıları genellikle İşletme

Nihai Kullanıcı (End User)“Kullanıcı” kavramının eş anlamlısı olup, bilgisayara dayalı bir sistemin nihai ürününü kullanan kişilere verilen isimdir.Günümüzde nihai kullanıcılar, uygulama geliştiricisi veya programcı olarak kendini geliştirebilmektedir. Bu gelişmede,bilgisayar okuryazarlığının artması, bireylerin giderek artan oranda bilişim uzmanlarının sorunlarına cevap vermesinibeklemektense kendi kendine çözmeyi tercih etmesi, donanım fiyatlarının ucuzlaması ve önceden yazılmış softwaresayesinde firmalar ve bireysel kullanıcıların bilgisayara dayalı sistemleri kolayca kullanabilmeleri etkili olmuştur(McLeod ve Schell, 1990: 17-18).

Nihai kullanıcıların bilişim teknolojilerini kullanmaları konusunda uzmanlaşmaları, bilişim uzmanlarının iş yükünüazaltarak aralarındaki iletişim boşluğunu ortadan kaldırabilmektedir. Ancak nihai kullanıcıların kendi sistemlerinigeliştirmeleri organizasyon açısından bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Nihai kullanıcılar kendilerine ne kadargeliştirse de yazdıkları programlar veya geliştirdikleri uygulamalar yetersiz kalabilir, zaman zaman nihai kullanıcılarzaten var olan program, uygulama veya yazılımları yeniden keşfetmek için zaman kaybı yaşayabilirler,organizasyondaki veya birimlerdeki veri bütünlüğü kaybolabilir ve güvenlik zafiyetleri ortaya çıkabilir (McLeod veSchell, 1990: 36).

Page 16: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Fakültelerinin yönetim bilişim sistemleriyle ilgili bölümlerinden mezun olurlarken, sistem programcıları daha tekniknitelikte olup Mühendislik Fakültelerinin bilgisayar bilimleriyle bağlantılı bölümlerinden mezun olurlar.

İşletmelerde kurulan bilgi merkezi birimleri, nihai kullanıcılara görevlerini daha iyi yerine getirmek için ihtiyaçduydukları karar destek kaynaklarını seçmeleri için yardımcı olur. Bu birimlerde çalışan önemli personelden biri bilgimerkezi danışmanlarıdır. Danışmanlar, nihai kullanıcıların kendi sistemlerini geliştirmelerine yardımcı olan sistemanalistleridir. Son olarak, bir çok firmada bulunan ofis otomasyon birimlerinde çalışanlar, elektronik doküman işlemeve elektronik posta gibi ofis teknolojilerinin maliyet etkin ve entegre bir yaklaşımla organizasyona kazandırılmasındansorumludur.

Yukarıdaki personele ek olarak ağ uzmanlarından da söz etmek gerekir. Ağ uzmanları, yaygın bilgi işlem kaynaklarınıbirbirine bağlayan veri iletişim ağlarını oluşturmak için sistem analistleri ve kullanıcılarla birlikte çalışır. Ağ uzmanları,bilgisayar ve telekomünikasyon alanlarındaki uzmanlıkları birleştirir. Bu kapsamda, World Wide Web (WWW)kullanımında özel uzmanlık sahibi olan ve webmaster olarak adlandırılan ayrı bir grup daha bulunmaktadır (McLeod veSchell, 1990: 16).

3.3. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Geliştirilmesi

Örgütsel sorunların çözümü ya da fırsatların değerlendirilmesi amacı ile bilişim sistemi çözümü üretme faaliyetlerinintamamına sistem geliştirme adı verilir. Sistem geliştirme, yapısal türdeki sorunların ayrı faaliyetlerle çözülmesidir(Laudon ve Laudon, 2011: 494). Yönetim bilişim sistemlerinin geliştirilmesinde ne, ne zaman, kim ve nasıl sorularınacevap aramak gereklidir. İlk olarak hangi sistemlerin geliştirileceği genellikle daha önce bahsedilen planlamaaşamasında kararlaştırılır. İkinci olarak, belirlenen sistemlerin ne zaman geliştirileceği ise organizasyonun stratejikyönelimi ve amaçlarına uygun olarak kararlaştırılır (Haag ve diğerleri, 1998: 343).

Sistemleri kimin geliştireceği sorusuna cevap olarak üç alternatiften söz edilebilir. İlk olarak, organizasyondaki bilişimteknolojisi uzmanlarına sistem geliştirilebilir ki buna insourcing (iç kaynak kullanımı) adı verilir. İkinci olarak, bilgiişçilerinden kendi sistemlerini geliştirmeleri istenebilir ki buna da selfsourcing (kendi kaynaklarını kullanma) denir. Sonseçenek ise organizasyon dışında başka bir firmanın yeni bir sistem kurması tercih edilebilir ki bu daoutsourcing (dışkaynak kullanımı) olarak adlandırılır (Haag ve diğerleri, 1998: 343). Bilişim sistemlerinin yönetimindeki zorluklarnedeniyle kamu ve özel sektörde organizasyonlar genelde dış kaynak kullanımını tercih etmektedir. Organizasyonlarınbilişim teknolojilerini geliştirmede dış kaynak kullanmasından bekledikleri faydalar arasında ölçek ekonomilerinedeniyle maliyet kazanımları sağlamak, pahalı ofis alanlarına duyulan ihtiyacı azaltmak, işlem maliyetlerinin kontrolüve azaltılması, yeni bilişim teknolojilerine ulaşım imkânı, teknolojik gelişmeleri daha kolay yakalama olanağı, kurumiçinde bulunmayan teknik becerilere ulaşma imkânı, temel işletme faaliyetlerinin yürütülmesi ve geliştirilmesine dahafazla odaklanabilme, bilişim teknolojileri uzmanı istihdam etme zorunluluğunun ortadan kalkması, kötü yazılım riskininazalması, mal ve hizmet üretiminde kalitenin artırılması ve iş taleplerine daha hızlı cevap verebilme gibi konular öneçıkmaktadır (Turban ve Volonino, 2010: 508). Ancak dış kaynak kullanımının tüm maliyetleri hesaplayamama, tedarikçifirma tarafından sözleşmenin ihlal edilmesi, işletmeyle ilgili verilerin kontrolü ve güvenliğinin zayıflaması gibi sorunlarıortaya çıkarabilme riski bulunduğu da bilinmektedir.

Sistem geliştirmede son soru olan “nasıl” sorusunun yanıtlanmasında bel temel araç veya yöntemden söz edilebilir.Haag ve diğerlerine göre (1998: 345-381) bu araçlar şunlardır:

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

1. Geleneksel Sistem Geliştirme Döngüsü:

Bilişim teknolojisi uzmanları ve bilgi işçileri arasında ayrım yapmaya yarayan yapılandırılmış, adım adım ilerleyen biryaklaşımdır. Bu yaklaşımda, bilgi işçileri süreç uzmanları iken bilişim teknolojileri uzmanları ise gerçek anlamdasistemin dizayn edilmesi, uygulanması ve desteklenmesinden sorumludur. Genellikle altı adımda gerçekleştirilir. Buadımlar organizasyonun stratejik planlarıyla uyumlu bir bilişim teknolojileri ve sistemleri planı oluşturmak (planlama),önerilen sistemin kapsamını tanımlamak (kapsam belirleme), önerilen sistemin mantıksal gerekliliklerini belirlemek(analiz etme), mantıksal gereklilikleri teknik sistem dizaynına dönüştürmek (dizayn etme), yeni sistemi oluşturmak(uygulama) ve sürekli destek sağlamak (destek sağlama) aşamalarından oluşmaktadır.

Page 17: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

2. Prototipleştirme:

Prototip, önerilen ürün, hizmet veya sistemin bir modelidir. Buradan yola çıkıldığında, prototipleştirme ise önerilen birürün, hizmet veya sistemin özelliklerini gösteren bir modelin geliştirilmesi sürecini ifade etmektedir. Sistemgeliştirmede prototipleştirme, temel ihtiyaçlardan bir modelin oluşturulduğu, diğer bilgi işçilerinin prototipi incelediğive değişiklikler önerdikleri, önerileri de içerecek biçimde prototipin düzeltildiği ve geliştirildiği tekrarlanan bir süreçtir.Prototipleştirme bilgi işçisinin sistem geliştirme sürecine aktif olarak katılmasını mümkün kılar, nihai sistemin nasılolacağıyla ilgili bir görüş sağlar ve önerilen sistemin teknik olarak yapılabilirliğine karar vermeye yarar. Ancak diğertaraftan prototipleştirmenin bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Örneğin bu yöntem, prototipler sistemin gerçekişleyiş şartlarındaki performansını görmemize izin vermez, ayrıca proje takımının düzgün bir şekilde test etme vedokümantasyon aşamalarını arka plana atmalarına neden olabilmektedir.

. Uygulama Yazılım Paketleri:

Ödeme ve stok kontrolü gibi ortak işletme fonksiyonlarını otomatik hale getiren önceden yazılmış yazılım paketleri dekullanılabilir.

4. Bilgisayar Destekli Yazılım Mühendisliği:

Geleneksel sistem geliştirme döngüsü, sistem geliştirmede kullanılan manuel bir süreçtir. Oysa günümüzde bilgisayardestekli yazılım mühendisliği araçları sistem geliştirme sürecindeki bazı veya tüm aşamalarıotomatikleştirebilmektedir. Bu yaklaşım, bir yandan belirli bir sisteme özgü bilginin modellenmesi ve depolanmasınayardımcı olurken diğer yandan bilginin yeni bir forma dönüştürülmesine ilişkin sistem geliştirme görevlerini uygulamakonusunda katkı sağlar. Bu yaklaşımın avantajları arasında geleneksel sistem geliştirme döngüsünün hızlanması veverimliliğinin artması, sistemle ilgili tüm bilginin depolanmasına imkan vermesi, sistemle ilgili yeni kontrolmekanizmaları oluşturmaya izin vermesi ve çok sayıda farklı platformlarda çalışan sistemlerin geliştirilmesini sağlamasıbulunmaktadır.

5. Ortak Uygulama Geliştirme:

Önerilen bir sistemin mantıksal gerekliliklerini ve teknik alternatiflerini tanımlamak ve belirlemek için yönetimi, bilişimsistemleri uzmanlarını ve bilgi işçilerini bir araya getiren ve birkaç gün süren bir workshoptur. Bu yaklaşımın da bazıavantajları bulunmaktadır. Bu yaklaşımla bilgi işçileri ihtiyaçlarını daha iyi ifade edebilirken bilişim sistemleri uzmanlarıbu ihtiyaçları daha iyi anlayabilmektedir. Ayrıca daha kısa sürede yeni bir sistemin oluşturulması mümkün hale gelir. Buyaklaşımın kullanılması durumunda yönetim, bilişim sistemleri uzmanları ve bilgi işçileri arasındaki ilişkiler gelişir,yönetim ve bilgi işçilerinin sistem geliştirme sürecine aktif olarak katılması nedeniyle bu süreci daha fazlasahiplenmeleri söz konusu olur.

3.4. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Yönetimi

Yönetim bilişim sistemlerinin yönetimi, tıkanma ve değişim olmaksızın; bilgi, bilgi işçileri ve bilişim teknolojileri içinkarmaşa ortaya çıkmadan istikrarlı bir ortamın tesis edilmesidir. Yönetim sürecinde mevcut bilişim sistemi unsurlarınıdeğişim baskılarına karşı düzenleyerek sürdürülebilir hale getirmek ve aynı zamanda sistemi iç ve dış tehditlerdenkorumak gerekir. Yönetim bilişim sistemlerinin yönetiminde üç konu öne çıkmaktadır. Bunlar bilginin yönetimi, bilişimteknolojilerinin yönetimi ve bilgi işçilerinin yönetimidir (Haag ve diğerleri, 1998. 389-417).

Günümüzde bilgi, kamu ve özel sektör örgütlerinde temel bir üretim faktörü olarak değerlendirilmektedir. Bilgininyönetiminde doğru bilgiye, uygun zamanda ve uygun biçimde ulaşabilmek önemlidir. Ayrıca son yıllarda hem kamudahem de özel sektörde bilgi yönetimi açısından öne çıkan sorunlardan biri de bilgi güvenliğidir. Bilgi kaybını önlemeninen temel yolu yedekleme (backup) yapmaktır. Bilgi güvenliği kapsamındaki ikinci bir sorun ise bilgi hırsızlığıdır. Zamanzaman mevcut çalışanlar veya dış saldırılar sonucunda ve genellikle başka firmalara satılmak üzere bilgi hırsızlığınarastlanır. Bunun önlenmesi için bilginin şifrelenmesi ve dosyalara erişimin kısıtlanması gibi güvenlik önlemlerininalınması gerekir. Bir başka problem ise bilgisayar virüsleridir. Bilgisayar virüsü, bir yönetim bilişim sistemine zararvermek için kötü niyetli amaçlarla geliştirilen bir programdır. Binlerce çeşit virüs türü bulunmakta ve her geçen gün busayı artmaktadır. Virüsler işleyen bir sistemi çökertebilir, yazıcıyı devre dışı bırakabilir, bilgiyi silebilir, işlem hızınıdüşürebilir ve daha birçok sistemsel zararlar ortaya çıkarabilir. Virüslerin etkilerini azaltmak için şirket bilgisayarlarınaindirilen dosya ve programların kontrol edilmesi ve anti-virüs programlarının sürekli güncellenerek kullanılmasıgereklidir. Bilginin yönetilmesi sürecinde karşılaşılan bir başka sorun ise internet açıklarıdır. Nitekim bu açıklardan

Page 18: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

yararlanan ve “hacker” olarak adlandırılan bilgisayar korsanları bilişim sistemlerine saldırabilmektedir. Bununönlenmesi içinse firewall yazılımları kullanılmalıdır.

Bilişim teknolojilerinin yönetimi ise büyük ölçüde bilişim sistemleri unsurlarının kontrolünün sağlanması, bilgiişçilerinin sağlığının korunması (ergonomi problemleri gibi) için gerekli önlemlerin alınması ve son olarak ani birçöküşün bilgi akışını kesmesi ve bilişim sistemlerini kapatmamasını garanti altına alınması süreçlerine dayanmaktadır.Son olarak, yöneticilerin bilgi işçilerinin sorunlarının çözülmesi konusuna da zaman ayırması gerekmektedir.

Bölüm 4

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE ÖRGÜTLERDE KARAR VERME

Bölüm Hedefi

Bu bölümde, örgütlerde karar verme ve karar destek sistemlerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, ilkolarak örgütlerde karar vermenin tanımlanmakta ve başlıca karar verme modelleri analiz edilmektedir. İkinci kısımdaise karar destek sistemlerinin temel özellikleri ortaya konarak başlıca karar destek sistemi uygulamalarından örneklerverilmektedir.

4.1. Örgütlerde Karar Vermenin Doğası

Karar Verme Karar Türleri Karar Verme Modelleri

4.1.1. Karar Verme

Genel olarak karar verme, belli amaçlara yönelik olarak birden çok davranış veya eylem biçimi arasından birinin bilinçliolarak seçilmesi şeklinde tanımlanmaktadır (Bozkurt ve diğerleri, 2008:140). Yönetim bilimi açısından karar verme,yönetsel nitelikli bir sorunun giderilmesi veya bir amacın gerçekleştirilmesi için belirlenen alternatifler arasındanbirisinin bilinçli olarak seçilmesidir (Altunok, 2003: 94). Örgütlerde karar vermenin temel özelliklerini aşağıdaki gibiözetlemek mümkündür (Güney, 2011: 266-267):

1. Karar verme, bilgi toplama ve toplanan bilgileri işleme sürecidir.2. Karar verme, geleceğe yönelik bir süreçtir ve öngörülere dayanır.3. Karar verebilmek için ön çalışmanın yapılması, bilgilerin toplanması, toplanan bu bilgilerin yararlı şekildekullanılması, uzmanların ya da çalışanların görüşünün alınması, geleceğin tahmin edilmesi hem zaman alır hem debelirli bir maliyet ve enerji kaybını gerektirir.4. Karar verme, bir planlama işidir.5. Karar verme durumundaki yöneticilerin maddi ve beşeri kaynakları kullanabilme güç ve yetkileri olmalıdır.6. Karar verme, sorunları çözme sürecidir.

4.1.2. Karar Türleri

Örgütlerde alınan kararları çeşitli şekillerde sınıflandırmak mümkündür. Karar destek sistemlerini anlamamızıkolaylaştıracak biçimde kararları; yapılandırılmış, yapılandırılmamış ve yarı yapılandırılmış kararlar şeklindesınıflandırmak mümkündür.

Yapılandırılmış kararlar, genellikle bir kararı etkileyen faktörlerin açıkça anlaşıldığı durumları ve bilgisayar ya damemurun bir karar ilkesi veya basit bir modele dayalı olarak kolayca karar verebileceği durumları içerir. Belirli bir ürünstokunun ne zaman yenileceğine veya üründen ne kadar sipariş edileceğine karar verilmesi bu tür kararlara örnekolarak gösterilebilir. Yapılandırılmış kararlar verili bir girdi setinden kolayca üretilebilen kararlardır ve nispeten kolaybir şekilde programlanır (Johnson, 1990: 378). Bu tür rutin operasyonel düzeydeki kararların alınması sürecindeYönetim bilişim sistemleri (YBS) kullanılır. YBS, alınacak kararla ilgili değişkenleri bir stok modeline entegre eder vesipariş sayısı ya da sipariş zamanı gibi belirli sipariş bilgisini stok yönetiminden sorumlu olan yöneticiye sunar (Long,1989: 46). Yapılandırılmış kararlar, Herbert Simon tarafından programlı kararlar olarak adlandırılmaktadır. Simon’agöre (1974: 117), müşterilerin sipariş bedellerinin hesaplanması veya hasta olan personele ne kadar ücretödeneceğinin belirlenmesi gibi belirli bir usule dayandığı için her seferinde yeniden verilmesi gerekmeyen, sık sık

Page 19: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

tekrarlanan ve rutin nitelikteki kararlara programı kararlar adı verilir.

Yapılandırılmamış kararlar, kişisel yargıya dayalı ve sayılması zor durumlar için kullanılır. Yeni bir çalışanın işe alınması,reklam veren şirketlerden hangisinin etkili olduğuna karar verilmesi ve birkaç Araştırma-Geliştirme projesindenhangisinin üzerinde durulması gerektiğine karar verilmesi durumları yapılandırılmamış kararlara örnek teşkil eder(Johnson, 1990: 379). Yapılandırılmamış kararları Herbert Simon programlanmamış kararolarak adlandırır.Programlandırılmamış kararlar, yeni bir temele oturtulamayan ve önemli sonuçlar doğurabilecek nitelikteki kararlardır.Daha önce karşılaşılmadığı için belirsiz ya da karmaşık, özel olarak ele alınmayı gerektirecek önemli bir sorunu çözmekiçin belirli bir yöntem henüz bulunamamıştır (Simon, 1974: 118).

Yapılandırılmış ve yapılandırılmamış kararların arasında yarı-yapılandırılmış kararlar bulunmaktadır. Yarı-yapılandırılmış karar çevresinde kullanıcı problem çözme sürecine başlar ve bu süreci kontrol eder. Kullanıcınındeğerleri ve yargıları incelenen alternatiflerde ve sonuçların yorumlanmasında belirleyicidir. Yarı yapılandırılmış birprobleme örnek olarak tedarikçilerin dağıtım performansını geliştirme ihtiyacı verilebilir. Ayrıca acil sipariş politikası vefiyatlama gibi yapılandırılmamış problemler de karar destek sistemleriyle düzenlenebilir (Johnson, 1990: 379). KararDestek Sistemleri (KDS), yapılandırılmamış ve yarı-yapılandırılmış kararların alınmasında kullanılır.

4.1.3. Karar Verme Modelleri

Yönetim biliminde çok sayıda karar verme modeli bulunmaktadır. Bu modeller arasında rasyonel model, artırımcımodel, karma model ve çöp kutusu modeli burada incelenmektedir. Bu bölümde bireysel karar alıcıların kullandıklarınicel ve nitel karar verme yöntemleri ayrı ayrı incelenmemiştir. Bunun yerine, karar destek sistemlerinin anlaşılmasınakatkı sağlayacak olan yaygın karar verme modelleri açıklanmıştır.

Rasyonel Karar Verme Modeli Artırımcı Karar Verme Modeli Karma Karar Verme Modeli Çöp Kutusu Karar Verme Modeli

4.1.3.1. Rasyonel Karar Verme Modeli

Rasyonel karar verme problemin tanımlanması, verilecek kararla ilgili bilgi toplanması, karar alternatiflerinin ve her biralternatifin muhtemel sonuçlarının hesaplanması, amacı maksimize eden kararın alternatifler arasından seçilmesi,seçilen kararın başarısının belirlenen kriterlere göre değerlendirilmesi ve böylece kararın uygulanmasına devamedilmesi ya da söz konusu kararın yerine yeni bir karar alınması süreçlerini içeren bir karar verme modelidir. Busüreçten de anlaşıldığı gibi rasyonel karar verme modeli, iktisat biliminin “ekonomik insan” (homo economicus)modeline dayanmaktadır.

Rasyonel karar vermede amaçlar belirlendikten sonra bu amaçları gerçekleştirecek araçlar seçilir ve karar verilmedenönce kapsamlı bir araştırma yapılması gerekir. Problem veya amaçla ilişkili olan her bir faktör dikkate alınır. Rasyonelkarar vermenin bir diğer özelliği de aşırı derecede teoriye dayalı olmasıdır. Bu modelde, karar alıcıların tümalternatiflere ulaşmak için gerekli bilgi, enerji ve zamana sahip oldukları düşünülür (Lindblom, 1959: 81). Oysa gerçekhayatta kararlar her zaman rasyonel modelin öngördüğü gibi belirli bir sırayı takip etmemektedir. Çünkü kararsürecinde tüm alternatifleri göz önünde bulundurmak neredeyse imkânsızdır, alternatiflerin sonuçlarına ilişkin bilgiyetersizdir ve ulaşılacak sonuçları değerlendirmede çok sayıda belirsizlik bulunmaktadır. Bu kısıtlar nedeniyle kararalıcılar en iyi veya optimal bir karar bulmak yerine tatmin edici bir karar vermek zorunda kalmaktadır. Herbert Simonbu durumu “sınırlı rasyonalite” kavramıyla açıklamaktadır (Simon, 1976: 65-66).

Rasyonel karar verme modeli, tüm muhtemel karar alternatiflerini ve bunların sonuçlarını araştırmayı gerektirdiğindenciddi bir zaman, para ve enerji gerektirmektedir. Karar verme sürecinde çok sayıda kademe bulunduğundan rasyonelmodelin öngördüğü bütüncül bir karar verici her zaman mümkün olmaz. Kararların sonuçları her zaman kısa vadedeölçülemeyebilir. Başarılı olarak değerlendirilen bazı kararlar yıllar sonra beraberinden başka sorunlar getirebilmektedir.Tüm bu eleştiriler rasyonel karar vermenin gerçek hayatta ulaşılmasının çok zor olduğu sonucuna bizi götürmektedir.Yine de son yıllarda gelişen karar destek sistemleri bu modelin varlığını korumasını sağlamaktadır.

4.1.3.2. Artırımcı Karar Verme Modeli

Lindblom’a göre (1959), insanların tam olarak sahip olmayacakları bir bilgi kaynağını ve entellektüel kapasiteyivarsaydığından rasyonel karar verme modeli basit problemler dışında uygulanabilir değildir. Örgütlerde yöneticiler

Page 20: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

rasyonel modele dayalı olarak yeni bir karar almanın beraberinde getireceği risklerden ve örgütsel çatışmalardankaçındıkları için, genelde kökten bir değişim yapmak yerine mevcut kararlarda küçük iyileştirmeler yaparak kararalmaktadırlar.

Artırımcı karar vermede, karar alma sürecindeki aktörlerin en iyi kararı aramak yerine doğrudan bir karar üzerindeuzlaşması söz konusudur. Bu modelde, fazla analiz yapılmaz ve sadece önemli karar sonuçları ve önemli alternatiflerdikkate alınır. Rasyonel modele göre daha pratik ve uygulanabilir olduğundan büyük ölçüde teoriye dayalı olmazorunluluğu ortadan kalkmaktadır (Lindblom, 1959: 81).

Rasyonel modelle karşılaştırıldığında artırımcı kararların bazı avantajları bulunmaktadır. İlk olarak rasyonel modelinkullanılamadığı durumlarda tercih edilebilir. İkinci olarak, sadece bazı karar alternatiflerine ve bunların sonuçlarınaodaklanıldığından karar alma maliyetleri azalır. Üçüncü olarak, büyük değişimlere yol açan kararlar beraberlerindeolumsuz sonuçlar da getirebilir. Oysa artırımcı kararlarda bu risk söz konusu olmaz. Ancak diğer taraftan, önemli bazıpolitika alternatifleri gözden kaçırılmış olabilir. Ayrıca her sorun önceki kararların küçük adımlarla düzeltilmesi yoluylaçözülemez. Bu nedenle, zaman zaman büyük ve önemli kararların alınması gerekebilir.

4.1.3.3. Karma Karar Verme Modeli

Rasyonel model ve artırımcı modelin eleştirisini yapan Amitai Etzioni (1967), bu modellerin üstün yönlerini alarak dahaetkin bir karar verme modeli üretilebileceğini savunmuştur. Etzioni karma modeli, hava tahmin ve gözlem tekniklerinedayalı olarak geliştirmiştir. Karma modelde genel bir bakış açısı sağlayan bir incelemenin yanında detaylı araştırmaimkânı veren ikinci bir inceleme yapılır. Böylece alınacak kararlar hem üst düzeyde, ana yönleri belirleyen temel kararalma süreçlerini hem de temel kararlara hazırlık sağlayan artırımcı süreçleri içermektedir. Etzioni, ortaya koyduğukarma karar verme modelini, ilerleyen yıllarda bilgisayar programlarına temel oluşturacak biçimde geliştirmeye devametmiştir.

4.1.3.4. Çöp Kutusu Karar Verme Modeli

Zaman, çalışma şartları ve diğer kısıtlar nedeniyle karar vericiler her zaman akılcı karar vermeye izin vermediğindenrasyonel ve sınırlı karar verme modelleri de her durumda kullanılamaz. Günümüzün karmaşık örgütsel yapılarındakararlar her zaman belirli bir sıraya uyularak verilememektedir. İşte çöp tenekesi modeli, kararların herhangi bir sırayabağlı olmaksızın verilmesine dayanan bir karar verme modelidir (Güney, 2011).

Çöp kutusu modeline göre karar, bir organizasyonda nispeten birbirinden bağımsız dört akımın sonucudur. Bu akımlarproblemler, çözümler, katılımcılar ve fırsatlardan oluşmaktadır. Problemler, ilgi gerektiren fakat belirsizlik koşullarındaanlamları ve yorumları zayıf şekilde tanımlanan sorunlardır. Çözümler, problemlerle bağlantılı olan fikirler, teknolojiler,politikalar ve diğer seçeneklerden oluşmaktadır. Belirli bir zamanda karar sürecine dâhil olan katılımcılar zaman içindeve sorunlara göre çeşitlenir. Bir organizasyonun karar olarak adlandırılabilecek bir davranışın üretilmesi beklendiğidurumlar olan fırsatlar ise yıllık bütçe süreci veya belirli olay ya da durumların sonucu gibi rutin faaliyetlerin işleyişiolabilir (Lipson, 2007: 82).

Örgütsel yapı bu dört temel öğenin gelişigüzel yer aldığı bir çöp tenekesi gibidir. Dört temel öğenin karşılıklı ilişkisisonucu kararlar oluşmaktadır. Karmaşık ve yoğun olan örgütsel yapılarda katılımcılar değişik hedefleri ve problemleriolan kişiler olup sınırlı zamanları ve enerjileri vardır. Bu nedenlerle katılımcılar, karar vermenin tüm aşamalarında yeralmayabilirler. Yani kurum üyeleri farklı karar süreçleri içinde dolanmaktadır (Güney, 2011).

Önceden var olan problemlerin çözülmesi için alternatifler arasından en uygununun seçilmesine dayanan rasyonelmodelin aksine, çöp kutusu modeli çözümler veya tercih edilen kararların herhangi bir problemden bağımsız olarak varolabileceğini ve belirli çözüm veya kararları savunanların onları bir probleme veya seçenek fırsatına eklemlemeyeçalışacağını varsayar. Problemler ve çözümler arasındaki bağ, problemlerin çözümlere rasyonel olarak uygunolmasından çok “geçici bir ayıklama” yoluyla belirlenir. Aynı anda ortaya çıkan problemler ve çözümler, fırsatseçenekleri ile bağlanırlar (Lipson, 2007: 82).

Çöp tenekesi modelinde örgütler, karar verme sürecine sorunu tanımlamak kısmından başlamak yerine çözümkısmından başlar. Var olmayan sorunlar için çözümler üretilir. Karar verme, sorunların, çözümlerin, bireylerin farklıtercihleri ve koalisyonların örgütsel dikkat ve faaliyet için birbiriyle karıştığı ve çekiştiği bir çöp tenekesi gibidir. Aslındabu karar vermeyi örgütlenmiş kargaşa olarak ifade eder (Sağır, 2006).

4.2. Karar Destek Sistemleri

Karar Destek Sistemlerinin Tanımlanması

Page 21: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Karar Destek Sisteminde Bulunması Gereken Özellikler Karar Destek Sistemlerinin Örgütlere Sağladığı Avantajlar Karar Destek Araçları

4.2.1. Karar Destek Sistemlerinin Tanımlanması

Karar destek sistemleri, yöneticilerin özellikle yapılandırılmamış veya yarı yapılandırılmış nitelikteki sorunlarınınçözümüne bilgi ve öneriler sağlayarak destekleyen sistemlerdir. Yöneticiler, karar destek sistemlerinden edindikleribilgileri sorunları tanımlama ve çözmede kullanmaktadır. Burada sistem, genel olarak periyodik ve özel raporlarlasorunların tanımlanmasına, simülasyon ve matematiksel modellerle de çözümüne katkı sağlamaktadır (Kaya Bensghir,1996: 87-88).

Yönetim Bilişim Sistemler (YBS) ile Karar Destek Sistemleri (KDS) arasında farklılıklar bulunmaktadır. Birinci farklılık,yukarıda da söz edildiği gibi, YBS yapılandırılmış kararlarda kullanılırken KDS’ye yapılandırılmamış ve özellikle de yarı-yapılandırılmış kararlarda ihtiyaç duyulur. İkinci bir farklılık ise YBS belirli bir uygulamayı (muhasebe, stok kontrolü gibi)veya uygulamalar setini (entegre YBS) desteklemek için dizayn edilip kurulmakta iken, KDS her türlü karar çevresineuyarlanabilen araçlardan oluşmaktadır. Üçüncü fark ise, genel olarak YBS, haftalık bölgesel satış özeti gibi periyodik, önprogramlanmış raporlar sağlarken; KDS daha az yapılandırılmış olup yöneticilerin geleceğe daha esnek bakmalarını vedaha fazla alternatifi değerlendirmelerini mümkün kılmaktadır (Long, 1989: 46-47)

Şekil 1. KDS ile Problem Çözmenin Adımları

Şekil 1’de yarı yapılandırılmış veya yapılandırılmamış bir problemin çözüm süreci gösterilmektedir. Buna göre, ilkolarak problem tanımlanır ve formüle edilir. Ardından karar destek sistemleri yazılımı ile modellenir. Bir sonrakiaşamada ise sonuçlara ulaşmak için model bilgisayarda işletilir. Modelleyici, elde ettiği sonuçları inceledikten sonraproblemi tamamen yeniden formüle etmeye, modelde düzenlemeler yapmaya, mevcut sonuçları kabul etmeye veyabaşka sonuçlara ulaşmak için kullanmaya karar verebilir (Parker, 1989: 434).

4.2.2. Karar Destek Sisteminde Bulunması Gereken Özellikler

Etkili bir KDS’nin temel özellikleri aşağıdaki gibidir (Long 1989: 47-48):

Karar vericiye karar verme sürecinde yardım eder. Yarı yapılandırılmış ve yapılandırılmamış kararlar için kullanılır. Organizasyondaki tüm düzeylerde yer alan karar vericileri destekler, fakat özellikle taktik ve stratejik

düzeylerde daha etkilidir. Genel amaçlı modeller, simülasyon ve karar verici için diğer analitik araçları içerir. Yönetim bilişim sistemi uzmanından çok az veya hiç yardım alınmaksızın doğrudan karar verici tarafından

kullanılabilen interaktif, kullanıcı dostu bir sistemdir. Herhangi bir karar çevresinin bilgi ihtiyacını karşılama konusuna kolayca uyum sağlayabilir. Karar vericinin bilgi talebine hızlı bir şekilde cevap verebilecek mekanizmaları sağlar. Önceden oluşturulmuş üretim programına uygun şekilde yürütülemez. Çeşitli yönetim türlerine uyarlanabilecek kadar esnektir. Karar verme düzeyleri arasında iletişimi kolaylaştırır.

Karar Destek Sisteminde Bulunması Gereken Özellikler Karar Destek Sistemlerinin Örgütlere Sağladığı Avantajlar Karar Destek Araçları

4.2.1. Karar Destek Sistemlerinin Tanımlanması

Karar destek sistemleri, yöneticilerin özellikle yapılandırılmamış veya yarı yapılandırılmış nitelikteki sorunlarınınçözümüne bilgi ve öneriler sağlayarak destekleyen sistemlerdir. Yöneticiler, karar destek sistemlerinden edindikleribilgileri sorunları tanımlama ve çözmede kullanmaktadır. Burada sistem, genel olarak periyodik ve özel raporlarlasorunların tanımlanmasına, simülasyon ve matematiksel modellerle de çözümüne katkı sağlamaktadır (Kaya Bensghir,1996: 87-88).

Yönetim Bilişim Sistemler (YBS) ile Karar Destek Sistemleri (KDS) arasında farklılıklar bulunmaktadır. Birinci farklılık,yukarıda da söz edildiği gibi, YBS yapılandırılmış kararlarda kullanılırken KDS’ye yapılandırılmamış ve özellikle de yarı-yapılandırılmış kararlarda ihtiyaç duyulur. İkinci bir farklılık ise YBS belirli bir uygulamayı (muhasebe, stok kontrolü gibi)veya uygulamalar setini (entegre YBS) desteklemek için dizayn edilip kurulmakta iken, KDS her türlü karar çevresineuyarlanabilen araçlardan oluşmaktadır. Üçüncü fark ise, genel olarak YBS, haftalık bölgesel satış özeti gibi periyodik, önprogramlanmış raporlar sağlarken; KDS daha az yapılandırılmış olup yöneticilerin geleceğe daha esnek bakmalarını vedaha fazla alternatifi değerlendirmelerini mümkün kılmaktadır (Long, 1989: 46-47)

Şekil 1. KDS ile Problem Çözmenin Adımları

Şekil 1’de yarı yapılandırılmış veya yapılandırılmamış bir problemin çözüm süreci gösterilmektedir. Buna göre, ilkolarak problem tanımlanır ve formüle edilir. Ardından karar destek sistemleri yazılımı ile modellenir. Bir sonrakiaşamada ise sonuçlara ulaşmak için model bilgisayarda işletilir. Modelleyici, elde ettiği sonuçları inceledikten sonraproblemi tamamen yeniden formüle etmeye, modelde düzenlemeler yapmaya, mevcut sonuçları kabul etmeye veyabaşka sonuçlara ulaşmak için kullanmaya karar verebilir (Parker, 1989: 434).

4.2.2. Karar Destek Sisteminde Bulunması Gereken Özellikler

Etkili bir KDS’nin temel özellikleri aşağıdaki gibidir (Long 1989: 47-48):

Karar vericiye karar verme sürecinde yardım eder. Yarı yapılandırılmış ve yapılandırılmamış kararlar için kullanılır. Organizasyondaki tüm düzeylerde yer alan karar vericileri destekler, fakat özellikle taktik ve stratejik

düzeylerde daha etkilidir. Genel amaçlı modeller, simülasyon ve karar verici için diğer analitik araçları içerir. Yönetim bilişim sistemi uzmanından çok az veya hiç yardım alınmaksızın doğrudan karar verici tarafından

kullanılabilen interaktif, kullanıcı dostu bir sistemdir. Herhangi bir karar çevresinin bilgi ihtiyacını karşılama konusuna kolayca uyum sağlayabilir. Karar vericinin bilgi talebine hızlı bir şekilde cevap verebilecek mekanizmaları sağlar. Önceden oluşturulmuş üretim programına uygun şekilde yürütülemez. Çeşitli yönetim türlerine uyarlanabilecek kadar esnektir. Karar verme düzeyleri arasında iletişimi kolaylaştırır.

Karar Destek Sisteminde Bulunması Gereken Özellikler Karar Destek Sistemlerinin Örgütlere Sağladığı Avantajlar Karar Destek Araçları

4.2.1. Karar Destek Sistemlerinin Tanımlanması

Karar destek sistemleri, yöneticilerin özellikle yapılandırılmamış veya yarı yapılandırılmış nitelikteki sorunlarınınçözümüne bilgi ve öneriler sağlayarak destekleyen sistemlerdir. Yöneticiler, karar destek sistemlerinden edindikleribilgileri sorunları tanımlama ve çözmede kullanmaktadır. Burada sistem, genel olarak periyodik ve özel raporlarlasorunların tanımlanmasına, simülasyon ve matematiksel modellerle de çözümüne katkı sağlamaktadır (Kaya Bensghir,1996: 87-88).

Yönetim Bilişim Sistemler (YBS) ile Karar Destek Sistemleri (KDS) arasında farklılıklar bulunmaktadır. Birinci farklılık,yukarıda da söz edildiği gibi, YBS yapılandırılmış kararlarda kullanılırken KDS’ye yapılandırılmamış ve özellikle de yarı-yapılandırılmış kararlarda ihtiyaç duyulur. İkinci bir farklılık ise YBS belirli bir uygulamayı (muhasebe, stok kontrolü gibi)veya uygulamalar setini (entegre YBS) desteklemek için dizayn edilip kurulmakta iken, KDS her türlü karar çevresineuyarlanabilen araçlardan oluşmaktadır. Üçüncü fark ise, genel olarak YBS, haftalık bölgesel satış özeti gibi periyodik, önprogramlanmış raporlar sağlarken; KDS daha az yapılandırılmış olup yöneticilerin geleceğe daha esnek bakmalarını vedaha fazla alternatifi değerlendirmelerini mümkün kılmaktadır (Long, 1989: 46-47)

Şekil 1. KDS ile Problem Çözmenin Adımları

Şekil 1’de yarı yapılandırılmış veya yapılandırılmamış bir problemin çözüm süreci gösterilmektedir. Buna göre, ilkolarak problem tanımlanır ve formüle edilir. Ardından karar destek sistemleri yazılımı ile modellenir. Bir sonrakiaşamada ise sonuçlara ulaşmak için model bilgisayarda işletilir. Modelleyici, elde ettiği sonuçları inceledikten sonraproblemi tamamen yeniden formüle etmeye, modelde düzenlemeler yapmaya, mevcut sonuçları kabul etmeye veyabaşka sonuçlara ulaşmak için kullanmaya karar verebilir (Parker, 1989: 434).

4.2.2. Karar Destek Sisteminde Bulunması Gereken Özellikler

Etkili bir KDS’nin temel özellikleri aşağıdaki gibidir (Long 1989: 47-48):

Karar vericiye karar verme sürecinde yardım eder. Yarı yapılandırılmış ve yapılandırılmamış kararlar için kullanılır. Organizasyondaki tüm düzeylerde yer alan karar vericileri destekler, fakat özellikle taktik ve stratejik

düzeylerde daha etkilidir. Genel amaçlı modeller, simülasyon ve karar verici için diğer analitik araçları içerir. Yönetim bilişim sistemi uzmanından çok az veya hiç yardım alınmaksızın doğrudan karar verici tarafından

kullanılabilen interaktif, kullanıcı dostu bir sistemdir. Herhangi bir karar çevresinin bilgi ihtiyacını karşılama konusuna kolayca uyum sağlayabilir. Karar vericinin bilgi talebine hızlı bir şekilde cevap verebilecek mekanizmaları sağlar. Önceden oluşturulmuş üretim programına uygun şekilde yürütülemez. Çeşitli yönetim türlerine uyarlanabilecek kadar esnektir. Karar verme düzeyleri arasında iletişimi kolaylaştırır.

Page 22: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

4.2.3. Karar Destek Sistemlerinin Örgütlere Sağladığı Avantajlar

Yöneticiler gün içinde zamanlarının çoğunu karar vermeden önce bilgi toplamak ve analiz etmekle geçirmektedir. KDS,kullanıcı dostu donanım (hardware) ve yazılım (software) karar verme sürecinde yöneticiyi desteklemeyi amaçlayaninteraktif bilgi sistemleridir. Aslında yöneticiler birçok durumda karar vermek için tecrübelerine, sezgi ve içgüdülerinegüvenmektedir. Ancak yine de özellikle taktik ve stratejik düzeylerde bulunan karar vericiler aynı anda birçok faktörüiçeren karmaşık sorunlarla karşılaştıklarında karar destek sistemlerine ihtiyaç duymaktadırlar. KDS, bilgi açığınınkapanmasına yardımcı olarak yöneticilerin kendi karar kalitelerini artırmalarını sağlar. Bu amaçla KDS, veri tabanıyönetim sistemleri gibi en son teknolojik yenilikleri, planlama ve tahmin modellerini ve hatta yapay zekâyı kullanır(Long, 1989: 46).

KDS, karar verme sürecini kolaylaştırmaktadır. Örneğin bazı karar destek sistemleri, karar vericinin belirlediği kriterleregöre alternatif kararları sıralayabilmektedir. Bunun yanında KDS, yöneticileri, veri toplama ve analiz etme sorunundanda kurtarmaktadır. Böylece yöneticiler manuel olarak rakamları Excel dosyasına tek tek girmekle uğraşmadan,işlemden geçmiş bilgi sayesinde zamandan tasarruf edecek ve kararlarının niteliğini geliştirebilecektir. Kullanıcı dostuKDS’ler sayesinde yöneticiler, YBS uzmanlarından doğrudan teknik destek almaksızın gerekli bilgiye ulaşabilecektir

4.2.4. Karar Destek Araçları

KDS, herhangi bir karar çevresine uyarlanabilen bir dizi donanım (hardware) ve yazılım (software) karar destekaracından oluşmaktadır. Sistemin kullanımını sağlayan veya etkileşimini kolaylaştıran iş istasyonları, renkli grafikterminalleri, yazıcılar, grafik çiziciler ve projektörler gibi her türlü girdi/çıktı aracı KDS’nin donanım araçları arasındasayılabilir. KDS’nin yazılım araçları arasında en sık kullanılanları ise şu şekilde özetlenebilir (Long, 1989: 48-58):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

1. Uygulama Geliştirme:

Bazı KDS’ler yöneticilere, karar verme sürecini desteklemek için bilgisayar temelli uygulamalar geliştirme imkânıvermektedir. KDS uygulamalarını geliştirmeye çalışırken yöneticiler, veri girişini, çıktı ekranlarını oluşturur ve KDSmenülerinden seçenekleri seçerek raporlarlar. KDS uygulaması geliştirme aracı sonuçların hızlı bir gösterimini sağlar.

2. Veri Yönetimi:

Veri tabanı yönetimi veriyi depolamak, korumak ve yeniden ulaşmak için kullanılan yazılım araçlarını içermektedir.KDS’ler normalde süregiden üretim uygulamaları olmadığından her bir uygulama için genellikle bir veri tabanıoluşturulur. KDS uygulamasına veriler üç kaynaktan alınır. Bunlar veri tabanında var olan veriler, yeni veri girişi vedışarıdan farklı formatlarda sisteme yüklenen veriler.

3. Modelleme:

Karar destek sistemleri, yöneticilerin, bilgisayar sınırları içinde bir sistemin fonksiyonel yönlerini yeniden oluşturmakiçin matematiksel modelleme tekniklerini kullanabilmelerini sağlar. Örneğin bir yönetici, şirketin ürünleri için dağıtımağını temsil eden bir model oluşturmak için doğrusal programlamaya izin veren bir KDS aracını kullanabilir. Yönetici,üretim dağıtımı maliyetlerini en aza indirmek için depoların en uygun sayı ve yerini belirlemede bu modeli kullanabilir.Yöneticilerin sıkça kullandıkları diğer bir model ise simülasyondur. Örneğin simülasyon kullanılarak bankaATM’lerindeki müşteri yoğunluğu ölçülerek optimal sayıda ATM yerleştirmesi yapabilirler.

4. İstatistiki Analiz:

Yöneticiler istatistiki analizler geniş bir alanda kullanabilmektedir. Örneğin satış yöneticisi, KDS yazılımını her bir satışelemanının haftalık satışlarının standart sapmasını hangi elemanın satışlarının normal satış oranlarından belirginşekilde farklılaştığını belirlemek için kullanabilir. En sık kullanılan KDS istatistik araçları risk analizi ve eğilim (trend)analizidir.

5. Risk analizi:

Page 23: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Belirli projeksiyonlar oluşturma sürecinde mevcut riskin değerlendirilmesi için olasılık ve istatistiği kullanır. Eğilimanalizinde ise yöneticiler, regresyon analizi, üstel yumuşatma ve diğer istatistiki teknikleri genel eğilimleri belirlemekiçin kullanırlar. Genellikle eğilim analizin geçmiş verilerden yola çıkılır.

6. Planlama:

Özellikle taktik ve stratejik düzeylerde bulunan yöneticiler ileriki bir zaman diliminde uygulanacak kararlar alırlar.Örneğin kamu örgütlerinde yapılan stratejik planlar gelecek 5 yılı içerecek şekilde hazırlanır. Orta ve uzun vadelikararların alınmasında yöneticiler KDS’lerin planlama kapasitesinden yararlanabilirler. Planlamaya yardım edecekyazılımlar arasında öngörü (forecasting), olursa ne olur (what if) analizi ve amaç arama (goal seeking) bulunmaktadır.KDS yazılımları yöneticilere işgücü ihtiyacından gelir projeksiyonlarına kadar birçok şey için öngörü yapabilme olanağısağlamaktadır. “Olursa ne olur” yöntemiyle yöneticiler farklı karar alternatiflerini test edebilme imkânına sahipolmaktadır. KDS yazılımlarının amaç arama özelliği kullanıldığında ise yönetici, belirli değişkenler amacıgerçekleştirmek için ne kadar değişkenin değiştirilmesi gerektiğini sorarlar.

7. Sorgulama:

KDS yazılımları, yöneticilere, girilen emirleri kullanan KDS veri tabanlarına çevrimiçi (online) sorgulamalar yapmaimkanı vermektedir.

8. Grafikler:

Grafik KDS yazılım aracıyla yöneticiler KDS veri tabanındaki verilere dayanan çeşitli sunum grafikleri oluşturabilirler. Ensık kullanılan sunum grafikleri arasında çubuk grafikleri (bar graphs), dilimli grafikler (pie graphs) ve çizgisel grafikler(line graphs) kullanılmaktadır. Karar vericiler genellikle verilerin grafiksel sunumunun etkili bir iletişim aracı olduğukanaatindedir. Sorun alanları ve eğilimler grafikler üzerinde daha kolay tespit edilir.

9. Konsolidasyonlar:

Farklı kaynaklardan verinin konsolide edilmesi yöneticiler için oldukça zaman kazandırıcı bir yöntemdir. Bir holdingdefarklı şubelerden gelen mali verilerin tek bir mali tablo şeklinde birleştirilmesi en yaygın kullanılan yönetselfaaliyetlerden biridir. Benzer şekilde kamu örgütleri de örneğin farklı birimlerinden gelen performans sonuçlarını tekbir faaliyet raporunda birleştirerek idare faaliyet raporunu oluşturmaktadır

10. Uygulamaya Özel Karar Destek Sistemi Araçları:

KDS yazılımları mali analiz, performans gerçekleşmeleri, kalite kontrolü gibi belirli bir karar alanıyla sınırlı kalan konulariçin kullanılabilir.

Bölüm 5

KAMU ÖRGÜTLERİNDE YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİNE İLİŞKİN POLİTİKALAR, UYGULAMALAR VE SORUNLAR

Bölüm Hedefi

Bu bölümün hedefi, Türkiye’de kamu örgütlerinde yönetim bilişim sistemlerine (YBS) ilişkin temel politikalar, sıkkullanılan uygulamalar ve karşılaşılan başlıca sorunların analiz edilmesidir. Yönetim bilişim sistemlerine ilişkinpolitikaların anlaşılması için 9. Kalkınma Planı (2007-2013), 9. Kalkınma Planı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Özel İhtisasKomisyon Raporu ve temel yasal ve idari düzenlemeler incelenmektedir.

5.1. Kamu Yönetiminde Yönetim Bilişim Sistemlerine İlişkin Politikalar

Dokuzuncu Kalkınma Planı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Özel İhtisas Komisyon Raporu Dokuzuncu Kalkınma Planı Yasal Düzenlemeler

5.1.1. Dokuzuncu Kalkınma Planı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Özel İhtisas Komisyon Raporu

9. Kalkınma Planına esas teşkil etmek üzere toplanan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Özel İhtisas Komisyonu, hemTürkiye’de bilişim teknolojilerine ilişkin mevcut durumu hem de geleceğe dönük projeksiyonları anlamamız açısından

Page 24: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

önemli veriler sunmaktadır.

Özel İhtisas Komisyonu Raporunda, 9. Plan dönemi için önerilen alınması gereken tedbirler olarak yetişmiş insankaynaklarının, Ar-Ge faaliyetlerinin yaygınlaştırılması desteklerinin daha fazla kullanımının, yazılım ve hizmetlerihracatına yönelik faaliyetlerin, bilişim teknolojileri mal ve hizmetlerine ilişkin olarak kamu ihaleleri mevzuatınıniyileştirilmesi, bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlığının artmasına yönelik tedbirlerin alınması önerilmiştir.Ayrıca Türkiye’nin donanım ve işletim sistemi, veritabanı, ofis yazılımları gibi alanlarda rekabet etmesi son derece zorolduğundan (ticaret, eğitim, sağlık, savunma sanayi gibi) sektörel çözümlere odaklanmış çözümler üreterek dışpazarlardan pay alması tavsiye edilmiştir (ÖİK, 2007)

5.1.2. Dokuzuncu Kalkınma Planı

Bilgi ve iletişim teknolojileri, haberleşme, donanım ve yazılım dallarıyla birlikte 2. Beş Yıllık KalkınmaPlanından itibaren kalkınma planlarında yer almıştır. Bilgisayar donanımı ve yazılımı ile ilgili bölümler ilk defa 3. BeşYıllık Kalkınma Planında geçmiş ve “Elektronik Bilgi İşlem Makineleri” başlığı altında ele alınmıştır. Daha sonrakiplanlarda bu isimlendirme yerine sırasıyla “Bilgi İşleme”, “Bilgi Teknolojisi”, ve “Bilgi ve İletişim Teknolojileri” başlıklarıkullanılmıştır. Bu başlıklar altında hem kamuda hem de toplumsal ve ekonomik hayatta bilgi teknolojilerininkullanımına yönelik politikalara değinilmiştir (ÖİK, 2007: 1).

Stratejik plan mantığıyla ilk defa yedi yıllık olarak hazırlanan 9. Kalkınma Planı “istikrar içinde büyüyen, gelirini dahaadil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumun dönüşen ve AB’ye üyelik için uyum sürecinitamamlamış bir Türkiye” vizyonuyla yola çıkmıştır. Bu vizyonu gerçekleştirmek için beş temel ekonomik ve sosyalgelişme ekseni belirlenmiştir. Bunlar rekabet gücünün artırılması, istihdamın artırılması, beşeri gelişme ve sosyaldayanışmanın güçlendirilmesi, bölgesel gelişmenin sağlanması ve kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliğinartırılmasından oluşmaktadır. Bilişim teknolojileri ve sistemleriyle doğrudan ilgili olan alt hedefler ise aşağıdaki tablodayer almaktadır.

Tablo 1. Dokuzuncu Kalkınma Planında Yönetim Bilişim Sistemleriyle İlgili Hedefler

Gelişme Ekseni Alt Hedef

Rekabet gücünün artırılması - Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması

Kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliğin artırılması - E-Devlet uygulamalarının yaygınlaştırılması veetkinleştirilmesi

Tablo 1’de verilen hedefler incelendiğinde, Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi kapsamında teknoloji geliştirme amaçlıgirişimciliğin özendirilmesi, Ar-Ge faaliyetleri sonucunda oluşan bilginin sanayiye ve üretime aktarılmasında görevyapacak Teknoloji Transfer Merkezlerinin kurulması, teknoloji seçimi, transferi, yönetimi gibi konularda danışmanlıkyapacak özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının kurulmasının desteklenmesi, bilim ve teknoloji alanında yetkin olanülkelerle bilgi ve teknoloji transferi amaçlı işbirliği faaliyetleri yürütülmesi hedeflenmiştir. Ayrıca bilgi ve iletişimteknolojileri geleceğe yönelik öncelikli alanlar olarak destekleneceği belirtilmiştir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması hedefi kapsamında bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısınıngeliştirilmesi, elektronik haberleşme sektöründe rekabetin artırılması, işletmelerin, vatandaşların ve kurumların bilgi veiletişim teknolojilerini yaygın olarak kullanımının sağlanması, genişbant iletişim altyapısının geliştirilmesinin sağlanmasıgibi hedefler oluşturulmuştur.

E-Devlet uygulamalarının yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesi kapsamında bilgi ve iletişim teknolojilerinden en üstdüzeyde faydalanılarak kamu hizmetlerinin farklı platformlardan bütünleşik şekilde sunulması, kamu hizmetsunumunda temel bilgi altyapılarının oluşturulmasının sağlanması, bilgi güvenliğinin sağlanmasına yönelik yasaldüzenlemelerin yapılması, yerel yönetim hizmetlerinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı olanaklardanfaydalanarak halkın yönetime etkin katılımı için ortam sağlanması hedefleri belirlenmiştir.

Yönetim bilişim sistemlerinin geliştirilmesine ilişkin yukarıda bahsedilen doğrudan politikalar dışında eğitim, sağlık,istihdam gibi çok sayıda başka politika alanında da dolaylı olarak bilişim teknolojileri ve sistemlerinin geliştirilmesini

Page 25: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

destekleyen hedefler bulunmaktadır. Örneğin sağlık sisteminin etkinleştirilmesi kapsamında uluslararası kriterlereuygun sağlık veri tabanı oluşturulması veya eğitim sisteminin geliştirilmesi kapsamında bilgi ve iletişim teknolojilerininderslerde kullanımını sağlayacak yöntemlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Ayrıca e-ticaretin çeşitliyollarla desteklenmesi yönünde de hedeflere yer verilmiştir.

5.1.3. Yasal Düzenlemeler

Burada yasal düzenlemeler kapsamında 2003 yılında kabul edilen 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu,aynı yıl içinde yürürlüğe giren 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile 2009 yılında yürürlüğe giren KamuHizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik yönetim bilişim sistemlerinin uygulanması vebu alandaki temel politikalar açısından ele alınmaktadır. Spesifik olarak yerel yönetimlerde yönetim bilişimsistemlerine ilişkin düzenlemeler açısından 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunuincelenmektedir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, kamu mali yönetimi, bütçeleme, hesap verme sorumluluğu vedenetim konularında getirdiği yenilikçi düzenlemeler nedeniyle kamu yönetiminde yeniden yapılanması süreciaçısından oldukça önemli bir kanundur. Bu kanunda aynı zamanda bilişim teknolojileri ve sistemlerine ilişkindüzenlemelere yer verilmektedir. Söz konusu kanunda; kamu idarelerinin muhasebe hizmetlerini yürüten muhasebebirimlerince gerçekleştirilen tahsilât ve ödeme işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilebileceği (Md. 6) veelektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri girişişlemleri gerçekleştirme görevi sayılacağı (Md. 33) belirtilmektedir.

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklıkilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmaları amaçlanarak yönetimdeki bu gizliliğin sınırlarınınçizilmesi amaçlanmıştır (Md. 1). Bu kanun, kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda geçen her türlü veriyi veyazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film,fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarınıkapsamaktadır. Bilgi Edinme Kanunu ile birlikte başvuru sahibi kişi söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasına vemümkün değilse aslını inceleyerek not almasına izin verilmesi imkânı gelmiştir (Md. 3). Vatandaş kamu kurumlarınayapacağı bilgi edinme başvurusunu elektronik ortamda yapılabilir (Md. 6). Kamu kurum ve kuruluşları da bilgi edinmebaşvurularıyla ilgili cevaplarını elektronik ortamda başvuru sahibine bildirebilirler (Md. 12).

“Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik”, kamu örgütleri tarafından verilecekhizmetlerde yönetim bilişim sistemlerinden etkin şekilde yararlanmasına yönelik düzenlemelere yer vermektedir.Bilişim teknolojileri ve sistemlerinin kullanılmasına ilişkin yönetmelikte yer alan düzenlemeler şunlardır:

• Kamu kurumlarının hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması kapsamında, basılı ortamdaki bilgi ve belgelerinelektronik ortama taşınması ve veritabanlarının diğer idarelerle paylaşılması esastır. Kamu idareleri başvurularınelektronik ortamda yapılması, sürecin başvuru sahibi tarafından izlenebilmesi, sonucun ilgilisine elektronik ortamdailetilmesine yönelik tedbirleri alır. (Md. 4)

• Vatandaşın bilgilendirilmesi kapsamında, vatandaşın istediği bilgilere ulaşabilmesi için kanunlara uygun bir şekildekurumun sunduğu hizmetler ait bilgileri ve mevzuatı, basılı ya da elektronik ortamda duyurur, sunduğu hizmetlereilişkin bilgileri ve mevzuatı kurumsal internet duyurur. (Md. 5)

• Hizmet standartları oluşturma kapsamında, kamu idareleri oluşturdukları hizmet standartları tablosunu kurumsalinternet sayfalarında ve e-Devlet Kapısında duyururlar. (Md. 6)

• Başvuru sırasında istenen formlar idarenin internet sayfasında da yayımlanır, diğer idarelerin elektronik ortamdapaylaşıma açtıkları bilgi ve belgeler başvuru sahibinden istenmez, adli sicil belgeleri ilgili mercilerden istenir ve ilgilimerciler teknik altyapısı hazır olan kurumlara elektronik ortamda derhal, diğer hallerde en geç 3 işgünü içindegönderirler. (Md. 8)

• Kurum içi ve kurum dışı görüş, bilgi ve belge talep yazışmaları elektronik ortamda da yapılabilir. (Md. 11)

Page 26: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Ayrıca yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeler incelendiğinde, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/hmaddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14.maddesinde belediyelerin Kent Bilgi Sistemi ve Coğrafi Bilgi SistemiKurması zorunlu görevleri arasında yer almaktadır. Ayrıca 2005 yılında çıkarılan 5393 sayılı Belediye Kanunu yerelyönetimleri yönetim bilişim sistemlerinin kullanımına dolaylı yoldan teşvik ettiği de söylenebilir. Nitekim genel olarakyerel yönetim kuruluşları ve özellikle de belediyeler bu alanda stratejik planlarına politika, amaç ve hedefler koyarakbu alandaki gelişmeleri yakalamaya çalışmaktadırlar.

5.2. Kamu Yönetiminde Yönetim Bilişim Sistemleri Uygulamaları

Burada genel olarak kamu yönetiminde kullanılan yönetim bilişim sistemlerini tek tek incelemek mümkün değildir.Çünkü hemen hemen her kamu kurum ve kuruluşunun farklı birimlerinde ilgili kurumun hizmet alanına yönelmiş çoksayıda yönetim bilişim sistemi kullanılmaktadır. Bu nedenle, genel bir fikir vermesi açısından yerel yönetimlerde veözellikle de belediyelerde yaygın olarak kullanılan yönetim bilişim sistemlerine yer verilmektedir.

Yerel yönetimler bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte vatandaşa sundukları hizmeti daha etkili veverimli sunabilmek için teknolojiden bütçeleri dâhilinde yararlanmaktadırlar. Özel sektörden yazılım firmalarınaihtiyaçlar dâhilinde yazılımlar hazırlatmakta, ya da hazır paket programlar satın alarak bilgi otomasyon sistemlerinikendilerine adapte etmektedirler. Belediyelerde yaygın olarak kullanılan yönetim bilişim sistemleri genel hatlarıylaaşağıdaki gibi açıklanabilir (Köseoğlu ve Demirci, 2012: 60-61):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

1. İnternet Sitesi Kurma:

Yerel yönetimler vatandaş ile zaman ve mekana bağımlı kalmaksızın iletişimini sağlamak, bazı hizmetleri online olaraksunmak, vatandaşı her türlü yenilikten ve hizmetten haberdar etmek için web sitesine ihtiyaç duymaktadır. Sonzamanlarda teknolojinin artan imkânlarıyla birlikte beyaz masa gibi uygulamalar sayesinde vatandaşın taleplerideğerlendirilmekte, ulaşım saatleri sunulmakta, vatandaş su, doğalgaz, vergi gibi ödemelerini evinden çıkmadan websitesi üzerinden yapabilmektedir. Belediyelerin düzenlemiş oldukları ihalelere internet sitesi üzerindenulaşılabilmektedir. Faaliyet raporlarına internet üzerinden ulaşılarak belediyelerin şeffaf ve hesap verebilir şekildeçalışmalarına katkı sağlanmaktadır.

2. Mobil Uygulamalar:

Belediyelerin hizmetlerine olan erişim gelişen teknoloji ile birlikte, sadece internete bağlı masaüstü bilgisayarlarlasınırlı kalmamış; 3G bağlantısının ve kablosuz erişimin olduğu her yerden tablet bilgisayarlar, akıllı cep telefonuteknolojileri ile ulaşılabilir hale gelmiştir. İnternet ve cep telefonlarının etkileşimi sayesinde vatandaşlar, günün heranında belediye hizmetlerine ulaşabilmektedir. Bu teknoloji yoluyla başvuru, takip, sorgulama, ödeme işlemleriningerçekleştirilebilmesi mobil ortamlar sayesinde sağlanabilmekte ve belediye-vatandaş iletişimine yeni bir yaklaşımgetirilmektedir. Mobil uygulamalar sayesinde görsel ve işitsel duyurular anlık olarak vatandaşa ulaştırılabilmektedir.

3. Otomasyon Hizmetleri:

Yerel yönetimler özellikle belediye gelirlerinin kontrol altında tutulması, personel hizmetleri, emlak işleri gibi hizmetleriçin otomasyon sistemlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Otomasyon hizmetleri kapsamında şehir içi ulaşım kartısorgulama, kent içi ulaşım ağı, kent rehberi, mezarlık bilgi sistemi, personel bordro takip sistemi ve kurum içi e-postaen sık kullanılan yönetim bilişim uygulamaları arasında bulunmaktadır.

4. Evrak Takip Sistemleri ve Dijital Arşiv:

Dijital arşiv uygulamaları belediyelerdeki geçmişe dönük kayıtları hem arşiv amaçlı, hem de denetim esnasında dahaçabuk erişilebilmesi maksadıyla kullanılmaktadır. Otomasyon sistemleri ile kâğıt ortamındaki belgeler sayısal ortamdaindekslenmektedir. Belgelerin fiziki kullanımından kaynaklanan yıpranma ve yok olmalar önlenebilmektedir. Aynızamanda bilgiler tek veri tabanında toplanmakta, doğru içeriğe doğru kişinin ulaşması sağlanarak güvenli bir ortamoluşturulmaktadır. E-imza platformu ile etkileşimli çalışması sağlanabilen evrak takip sistemleri sayesinde çıktı alınma,gönderme, şubeler veya kurumlar arasında evrak havalesi gibi zaman ve maddi olarak kayıpların önünegeçilebilmektedir.

5. Meclis Bilgi Sistemleri:

Page 27: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

5393 sayılı Belediye Kanununun 21. maddesine göre her ayın ilk günündeki belediye meclis güncemi belediye başkanıtarafından belirlenerek en az üç gün önceden üyelere bildirilir ve çeşitli yöntemlerle halka duyurulur. Kanunun 23.maddesine göre ise kesinleşen meclis kararlarının özetleri yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur. İşte bufaaliyetler, meclis bilgi sistemleriyle derlenmekte ve internet üzerinden vatandaşların bilgisine sunulmaktadır. Böylecevatandaşların meclis gündemi ve kararlarını sürekli takip edebilme imkânı bulunmaktadır.

6. Kent Bilgi Sistemleri:

Belediyeler, kent bilgi sistemlerini kullanarak hizmet verdikleri bölgeler ile ilgili teknik, idari, istatistiksel ve sosyalverilerini içeren veritabanları kurmakta, buna göre projeler oluşturmaktadır. Oluşturulan projelerle belediyedekibirimlerin karşılıklı olarak yaptıkları projelerden haberleri olmakta, zaman ve emek kaybının önüne geçilebilmektedir.Vatandaşlar ihtiyaç duydukları adres bilgilerine internet vasıtasıyla harita üzerinden bağlanabilmekte, ihtiyacı olanotel, resmi kurum, belediye hizmet binaları, sağlık kurumları, eğitim kurumları ve eczaneler gibi daha pek çok yerhakkında güncel bilgileri kent bilgi sistemleri vasıtasıyla alabilmektedirler. Ulusal düzeyde, kent bilgi sistemlerininstandart ve yaygın bir şekilde oluşturulması için gerekli düzenlemeleri yapma konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığıbünyesinde kurulan Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü sorumludur.

7. Coğrafi Bilgi Sistemleri:

1990’lı yıllardan sonra gelişen teknolojinin etkisiyle bilgi teknolojilerinden kamu kurumlarında daha fazlayararlanılmaya başlanmasından itibaren, kamu kurumları arasında bilgi paylaşımı, aynı bölgelerde farklı kurumlartarafından çeşitli projelerin hayata geçirilmesi ya da projelerin birbiriyle çakışması gibi sorunları en aza indirmekamacıyla, Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) projeleri gündeme gelmiştir. Aynı zamanda kent haritaları üzerinden vatandaşakentin haritası sunulabilmektedir. Ulusal düzeyde ulusal coğrafi bilgi sisteminin kurulması, CBS kullanımının teşvikedilmesi, coğrafi veri ve bilginin ulusal düzeyde üretilmesi ve paylaşılmasına yönelik standartlarla bunlara ilişkin temelpolitika ve stratejileri belirleme görevlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde kurulan “Coğrafi Bilgi SistemleriGenel Müdürlüğü” yerine getirmektedir.

8. Bilgi Edinme Sistemleri:

Bilgiye erişim hakkı, kamu kurum ve kuruluşlarının elinde bulunan bilgi ve belgelere vatandaşlar tarafındanerişilebilmesini içermektedir. Bu hakkın kullanımı 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile düzenlenmiştir. Söz konusuhak, 2010 Anayasa değişiklikleri ile Anayasal bir hak haline gelmiştir. Belediyelere bilgi edinme hakkı çerçevesinde, yada herhangi bir hizmet hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla ulaşmak isteyen vatandaşlar, internet üzerinden sunulanformu doldurarak taleplerine yazılı ya da elektronik ortamda yanıt alabilmektedirler. Bu kapsamda bahsedilmesigereken bir diğer uygulama da “Başbakanlık İletişim Merkezi” (BİMER)dir. BİMER, bilgi ve iletişim teknolojilerini birliktekullanan, vatandaşların her türlü müracaatlarını zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın yapabilmesine izin veren vemüracaatlara daha hızlı, ekonomik ve etkin bir şekilde cevap verilmesini sağlayan bir halkla ilişkiler uygulamasıdır.Belediyeler de BİMER kapsamında yapılan şikâyet veya bilgi taleplerine cevap vermektedirler.

9. Kurum İçi E-Posta Sistemleri:

Elektronik haberleşme imkânı ile bilginin daha rahat hareket etmesi sayesinde kurum içinde uygun paylaşım ortamıoluşturulmaktadır. E-posta sisteminin kullanılmasıyla bilgiler birimler arasında daha hızlı hareket etmekte, zaman dahaefektif kullanılmakta, vatandaşa daha hızlı hizmet sunulmaktadır. Bu şekilde gereksiz basılı kâğıt kullanımının da önünegeçilmektedir.

10. Mevzuat Bilgi Sistemleri:

Belediye personelinin ihtiyaç duyduğu güncel mevzuata erişmesi için tasarlanmış olan sistemlerdir. Mevzuat BilgiSistemleri uygulamasıyla başkanlık tebliğleri, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, yönetmelikler, belediyeninkendisi ile ilgili yönetmelikler, bakanlar kurulu kararları, tebliğler ve genelgeler tek bilgi yönetimi uygulaması altındatoplanmakta, belediye çalışanları, vatandaşlar ve isteyen kurum ve kuruluşlar belediyeyi ilgilendiren resmi mevzuataen kısa zamanda erişebilmektedir.

5.3. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Kamu Örgütlerinde Teşkilatlanması

Sistem analisti, programlamacı, veri giriş operatörü, bilgisayar operatörü, sistem sorumlusu ve otomasyon personeligenel olarak yönetim bilişim sistemleri alanında çalışan temel personeli oluşturmaktadır. Bu unvanlar farklı şirketlerdedeğişik şekillerde ifade edilebilir, ancak genelde yaptıkları işler birbirine benzemektedir. Ayrıca kamu örgütlerinde de

Page 28: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

özel sektördekinden daha farklı bir yapılanma söz konusudur. Burada örnek bir yapılanma biçimi olarak İçişleriBakanlığının Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı incelenmektedir. Kamu örgütlerinde yönetim bilişim sistemi uzmanlarıgenellikle yardımcı hizmet birimleri arasında yer alan bilgi işlem daire başkanlığı veya müdürlüklerinde istihdamedilmektedir.

Şekil 1. İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Teşkilat Şeması

İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, 9 Şube Müdürlüğünden oluşmaktadır. Şube Müdürlükleri içinde SistemYönetimi Şube Müdürlüğü uygulama yönetimi, veri tabanı yönetimi, sistem güvenliği ve işletim sistemleri ile iletişimuygulamaları işlevlerini yerine getirmektedir. Bilişim Ağları Şube Müdürlüğü ise iletişim altyapısı, yerel ağlar ve iletişimgüvenliği hizmetlerini üstlenmiştir. Bilgi Güvenliği Şube Müdürlüğü e-imza, bilgi güvenliği yönetimi ve adli bilişimfonksiyonlarını yerine getirmektedir. İnternet Şube Müdürlüğü internet sayfaları yönetimi ve grafik tasarım ve internetsayfaları arayüz geliştirme görevlerinden sorumlu kılınmıştır. Uygulama Geliştirme Şube Müdürlüğü yazılım altyapı vekonfigürasyon yönetimi, yazılım koordinasyon planlama ve yönetimi, ortak modüller, merkez modüller, taşra modüllerve yerel yönetim modülleri hizmetlerinden sorumludur. Proje Yönetimi ve Araştırma-Geliştirme Şube Müdürlüğü projeyönetimi, izleme ve koordinasyon ile araştırma geliştirme hizmetlerini yürütmektedir. Donanım ve Teknik Destek ŞubeMüdürlüğü donanım, teknik destek, tamir ve bakım görevlerinden sorumludur.

5.4. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Uygulanmasına İlişkin Temel Sorunlar

Yönetim bilişim sistemleri özel ve kamu örgütlerine çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Ancak buna rağmen yönetimbilişim sistemleri her örgütte etkili şekilde kullanılamamaktadır. Yönetim bilişim sistemlerine ilişkin örgütlerdekarşılaşılan temel sorunlar şunlardır (Gökçen, 2007: 47-48):

• Yöneticiler bazen görünüşte çok faydalı olan ancak uygulamada başarı şansı düşük olan bir projenin sorumluluğunuyüklenmek istememekte, diğer taraftan donanım ve yazılımla ilgili bazı firmalar da sundukları büyük vaatlere karşılıkyaşanan hayal kırıklıkları nedeniyle genelde temkinli yaklaşmaktadırlar.• Üst ve orta yönetim ile bilgi işlem personeli arasında bir haberleşme boşluğu olabilmektedir.• Sistemde izlenecek olan bilginin, yöneticiler yerine tasarımcılar tarafından belirlenmesi de problem oluşturmaktadır.• Örgütte kurulan yönetim bilişim sistemlerinin esnek olmayan bir yapıya sahip olması, değişen durumlara adapteolamamasına yol açmaktadır.• Manuel olarak daha iyi çözümlenebilecek durumlar için bile bilgisayar uygulamalarının tercih edilmesi bilişimsistemlerinin verimsiz kullanımına yol açmaktadır.• Aralarında işbirliği, ortak dil, standart prosedürler yerleşmemiş olan bölümler arasındaki uyumsuzluklar yönetimbilişim sistemlerinin kullanımına da yansıyabilmektedir.• Veri birimlerinin isimlendirilmesinde standardın oluşturulamaması nedeniyle aynı veri biriminin farklı bölümlerdefarklı isimlere sahip olmasına neden olmaktadır.

Yukarıda bahsedilen temel sorunların yanında teknoloji ve teknolojiyle ilgili ürünlerin oldukça hızlı ve öngörülemezşekilde gelişmesi, bu teknolojileri takip etmeyi sıradan insanlar için olduğu kadar özel işletmeler ve kamu örgütleri içinde giderek zorlaşmaktadır. tüm teknolojik ürünler ve gelişmeleri yakından takip etmek, bunlarda uzmanlaşmak vekurumların bunlara adapte olması mümkün olmadığına göre kişiler ve kurumların yapması gereken bu gelişmelerin

özel sektördekinden daha farklı bir yapılanma söz konusudur. Burada örnek bir yapılanma biçimi olarak İçişleriBakanlığının Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı incelenmektedir. Kamu örgütlerinde yönetim bilişim sistemi uzmanlarıgenellikle yardımcı hizmet birimleri arasında yer alan bilgi işlem daire başkanlığı veya müdürlüklerinde istihdamedilmektedir.

Şekil 1. İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Teşkilat Şeması

İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, 9 Şube Müdürlüğünden oluşmaktadır. Şube Müdürlükleri içinde SistemYönetimi Şube Müdürlüğü uygulama yönetimi, veri tabanı yönetimi, sistem güvenliği ve işletim sistemleri ile iletişimuygulamaları işlevlerini yerine getirmektedir. Bilişim Ağları Şube Müdürlüğü ise iletişim altyapısı, yerel ağlar ve iletişimgüvenliği hizmetlerini üstlenmiştir. Bilgi Güvenliği Şube Müdürlüğü e-imza, bilgi güvenliği yönetimi ve adli bilişimfonksiyonlarını yerine getirmektedir. İnternet Şube Müdürlüğü internet sayfaları yönetimi ve grafik tasarım ve internetsayfaları arayüz geliştirme görevlerinden sorumlu kılınmıştır. Uygulama Geliştirme Şube Müdürlüğü yazılım altyapı vekonfigürasyon yönetimi, yazılım koordinasyon planlama ve yönetimi, ortak modüller, merkez modüller, taşra modüllerve yerel yönetim modülleri hizmetlerinden sorumludur. Proje Yönetimi ve Araştırma-Geliştirme Şube Müdürlüğü projeyönetimi, izleme ve koordinasyon ile araştırma geliştirme hizmetlerini yürütmektedir. Donanım ve Teknik Destek ŞubeMüdürlüğü donanım, teknik destek, tamir ve bakım görevlerinden sorumludur.

5.4. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Uygulanmasına İlişkin Temel Sorunlar

Yönetim bilişim sistemleri özel ve kamu örgütlerine çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Ancak buna rağmen yönetimbilişim sistemleri her örgütte etkili şekilde kullanılamamaktadır. Yönetim bilişim sistemlerine ilişkin örgütlerdekarşılaşılan temel sorunlar şunlardır (Gökçen, 2007: 47-48):

• Yöneticiler bazen görünüşte çok faydalı olan ancak uygulamada başarı şansı düşük olan bir projenin sorumluluğunuyüklenmek istememekte, diğer taraftan donanım ve yazılımla ilgili bazı firmalar da sundukları büyük vaatlere karşılıkyaşanan hayal kırıklıkları nedeniyle genelde temkinli yaklaşmaktadırlar.• Üst ve orta yönetim ile bilgi işlem personeli arasında bir haberleşme boşluğu olabilmektedir.• Sistemde izlenecek olan bilginin, yöneticiler yerine tasarımcılar tarafından belirlenmesi de problem oluşturmaktadır.• Örgütte kurulan yönetim bilişim sistemlerinin esnek olmayan bir yapıya sahip olması, değişen durumlara adapteolamamasına yol açmaktadır.• Manuel olarak daha iyi çözümlenebilecek durumlar için bile bilgisayar uygulamalarının tercih edilmesi bilişimsistemlerinin verimsiz kullanımına yol açmaktadır.• Aralarında işbirliği, ortak dil, standart prosedürler yerleşmemiş olan bölümler arasındaki uyumsuzluklar yönetimbilişim sistemlerinin kullanımına da yansıyabilmektedir.• Veri birimlerinin isimlendirilmesinde standardın oluşturulamaması nedeniyle aynı veri biriminin farklı bölümlerdefarklı isimlere sahip olmasına neden olmaktadır.

Yukarıda bahsedilen temel sorunların yanında teknoloji ve teknolojiyle ilgili ürünlerin oldukça hızlı ve öngörülemezşekilde gelişmesi, bu teknolojileri takip etmeyi sıradan insanlar için olduğu kadar özel işletmeler ve kamu örgütleri içinde giderek zorlaşmaktadır. tüm teknolojik ürünler ve gelişmeleri yakından takip etmek, bunlarda uzmanlaşmak vekurumların bunlara adapte olması mümkün olmadığına göre kişiler ve kurumların yapması gereken bu gelişmelerin

özel sektördekinden daha farklı bir yapılanma söz konusudur. Burada örnek bir yapılanma biçimi olarak İçişleriBakanlığının Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı incelenmektedir. Kamu örgütlerinde yönetim bilişim sistemi uzmanlarıgenellikle yardımcı hizmet birimleri arasında yer alan bilgi işlem daire başkanlığı veya müdürlüklerinde istihdamedilmektedir.

Şekil 1. İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Teşkilat Şeması

İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, 9 Şube Müdürlüğünden oluşmaktadır. Şube Müdürlükleri içinde SistemYönetimi Şube Müdürlüğü uygulama yönetimi, veri tabanı yönetimi, sistem güvenliği ve işletim sistemleri ile iletişimuygulamaları işlevlerini yerine getirmektedir. Bilişim Ağları Şube Müdürlüğü ise iletişim altyapısı, yerel ağlar ve iletişimgüvenliği hizmetlerini üstlenmiştir. Bilgi Güvenliği Şube Müdürlüğü e-imza, bilgi güvenliği yönetimi ve adli bilişimfonksiyonlarını yerine getirmektedir. İnternet Şube Müdürlüğü internet sayfaları yönetimi ve grafik tasarım ve internetsayfaları arayüz geliştirme görevlerinden sorumlu kılınmıştır. Uygulama Geliştirme Şube Müdürlüğü yazılım altyapı vekonfigürasyon yönetimi, yazılım koordinasyon planlama ve yönetimi, ortak modüller, merkez modüller, taşra modüllerve yerel yönetim modülleri hizmetlerinden sorumludur. Proje Yönetimi ve Araştırma-Geliştirme Şube Müdürlüğü projeyönetimi, izleme ve koordinasyon ile araştırma geliştirme hizmetlerini yürütmektedir. Donanım ve Teknik Destek ŞubeMüdürlüğü donanım, teknik destek, tamir ve bakım görevlerinden sorumludur.

5.4. Yönetim Bilişim Sistemlerinin Uygulanmasına İlişkin Temel Sorunlar

Yönetim bilişim sistemleri özel ve kamu örgütlerine çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Ancak buna rağmen yönetimbilişim sistemleri her örgütte etkili şekilde kullanılamamaktadır. Yönetim bilişim sistemlerine ilişkin örgütlerdekarşılaşılan temel sorunlar şunlardır (Gökçen, 2007: 47-48):

• Yöneticiler bazen görünüşte çok faydalı olan ancak uygulamada başarı şansı düşük olan bir projenin sorumluluğunuyüklenmek istememekte, diğer taraftan donanım ve yazılımla ilgili bazı firmalar da sundukları büyük vaatlere karşılıkyaşanan hayal kırıklıkları nedeniyle genelde temkinli yaklaşmaktadırlar.• Üst ve orta yönetim ile bilgi işlem personeli arasında bir haberleşme boşluğu olabilmektedir.• Sistemde izlenecek olan bilginin, yöneticiler yerine tasarımcılar tarafından belirlenmesi de problem oluşturmaktadır.• Örgütte kurulan yönetim bilişim sistemlerinin esnek olmayan bir yapıya sahip olması, değişen durumlara adapteolamamasına yol açmaktadır.• Manuel olarak daha iyi çözümlenebilecek durumlar için bile bilgisayar uygulamalarının tercih edilmesi bilişimsistemlerinin verimsiz kullanımına yol açmaktadır.• Aralarında işbirliği, ortak dil, standart prosedürler yerleşmemiş olan bölümler arasındaki uyumsuzluklar yönetimbilişim sistemlerinin kullanımına da yansıyabilmektedir.• Veri birimlerinin isimlendirilmesinde standardın oluşturulamaması nedeniyle aynı veri biriminin farklı bölümlerdefarklı isimlere sahip olmasına neden olmaktadır.

Yukarıda bahsedilen temel sorunların yanında teknoloji ve teknolojiyle ilgili ürünlerin oldukça hızlı ve öngörülemezşekilde gelişmesi, bu teknolojileri takip etmeyi sıradan insanlar için olduğu kadar özel işletmeler ve kamu örgütleri içinde giderek zorlaşmaktadır. tüm teknolojik ürünler ve gelişmeleri yakından takip etmek, bunlarda uzmanlaşmak vekurumların bunlara adapte olması mümkün olmadığına göre kişiler ve kurumların yapması gereken bu gelişmelerin

Page 29: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

ortaya çıkardığı eğilimler, problemler ve fırsatları iyi analiz etmektir. Böyle bir analizin ardından amaç ve ihtiyaçlarauygun olana gelişmeler takip edilebilir ve uygulanabilir. Yönetim bilişim sistemleriyle ilgi başka bir sorun, bu alandakullanılan kavramların çoğunun tartışmalı olmasıdır. Çünkü bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı değişimler nedeniyle bualanda kullanılan kavramların tanımları ve anlamları da kısa süreler içinde değişime uğrayabilmektedir. Üçüncü birkonu ise köklü disiplinlerle karşılaştırıldığında yönetim bilişim sistemlerinin ciddi bir alan olarak ancak 1960’lardanitibaren gelişme göstermesi nedeniyle bu alana ilişkin bilgi yeni ve sınırlıdır. Yönetim bilişim sistemleriyle ilgili birçokalana halen yeteri kadar nüfuz edilememiştir. Ayrıca yönetim bilişim sistemleri personeli ile yönetim ve kullanıcılararasındaki ilişkilerde genel bir eksiklik olduğu görülmektedir (Parker, 1989: 26-27).

Bölüm 6

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ, YENİ EKONOMİ VE E-TİCARET

Bölüm Hedefi

Bu bölümde bilgi toplumu döneminin ekonomisini adlandırmada kullanılan “yeni “ekonomi” ve bu ekonominin temelyapıtaşlarından biri olan elektronik ticaret ele alınmaktadır. Bu amaçla yeni ekonominin temel özellikleri ortayakonulduktan sonra e-ticaret tanımlanmakta ve temel özellikleri belirlenmektedir.

6.1. Yeni Ekonominin Temel Özellikleri

1980’lerden sonra bilişim teknolojileri ve finans alanlarında ortaya çıkan gelişmeler, bilgi toplumunun ekonomikyapısının yeniden adlandırılmasına yol açmıştır. Bu yeni ekonomi modeline dijital ekonomi, bilgi ekonomisi veya yeniekonomi isimleri verilmektedir. Castells’e göre (2005: 186-194) yeni ekonomi, iki kilit sektörde şekillenmiştir. Bunlarbilişim teknolojileri ve finanstır. Gelişen bilişim teknolojisi şirketlerinin temelinde ise internetle ilgili şirketler yeralıyordu. Finans alanındaki değişimin özünde ise yurtiçi ve yurtdışı finansal işlemlerin serbestleştirilmesibulunmaktaydı. Bilişim teknolojilerinin finans alanında kullanılmasıyla da karmaşıklaşan mali ürünlerin tasarımı,izlenmesi ve tahmini kolay hale geldi. Finans sektöründeki dönüşümün en önemli sonuçlarından biri ise finanspiyasalarının küresel düzeyde birleşmesiydi. Yeni ekonomi, teknolojinin desteklediği iletişim ağlarıyla bütünleşen birekonomidir. Ayrıca elektronik iletişim ağları sayesinde yatırımcılarla menkul kıymet piyasaları arasındaki aracılar dakalktı. Borsaların kurulmasıyla birlikte elektronik takas önce hisse senetlerine daha sonra da diğer finans araçlarınayayıldı.

Bilgi ve iletişim tabanlı yeni ekonominin temel özellikleri artan bir hızla ortaya çıkan teknolojik gelişmeler, bilişim vebilgi yoğun faaliyetlerdeki artış, pazara giriş ve ürün/hizmet dönüşüm süreçlerinin kısalması, küresel pazarın ortayaçıkması ve sanayi kolları arasındaki belirsizliklerin azalması olarak özetlenebilir. Yeni ekonominin en temelözelliklerinden biri dijital bir ekonomi olmasıdır. Yeni ekonomide bilgilerin tamamı 0 ve 1’den oluşan veri dizimformlarında iletilmektedir. Sayısal veriler üzerine kurulu olan bu yeni ekonomide, işletmelerin başarılı olmasınınanahtarı olarak hız karşımıza çıkmaktadır (Taşlıyan, 2006: 10-14).

6.2. E-Ticaret

Günümüzde iş yapmada daha etkin ve verimli yolların aranışı yukarıda da bahsedildiği gibi yeni bir ekonomi anlayışınıortaya çıkarmıştır. Elektronik ticaret, bu yeni ekonominin temel yapıtaşlarından birini oluşturmaktadır. Elektronikticaret yerine kullanılan kavramlar arasında elektronik pazar (electronic markets), elektronik iş (electronic business)veya bilgisayara dayalı ticaret (computer-based commerce) gibi deyimler kullanılmaktadır. Ancak günümüzde hemişletmelerde hem de akademide yaygın olarak elektronik ticaret deyimi tercih edilmektedir. Elektronik ticaretintanımlanması ve temel özellikleri aşağıda incelenmektedir.

6.2.1. E-Ticaretin Tanımlanması

Elektronik ticaret, dar anlamda televizyon, fax ve online ağlar gibi herhangi bir elektronik medya aracı kullanılarakyapılan ticaret olarak adlandırılır. Diğer bir ifadeyle, herhangi bir elektronik iletişim aracıyla alım veya satım işleminingerçekleştirilmesidir (Minoli ve Minoli, 1998: 4). Web üzerinden kitap satın almak, hisselerini yönetmek ve bankahesabını kontrol etmek gibi faaliyetler e-ticaret kapsamında yer almaktadır. Bu faaliyetlerin iki temel özelliği vardır. İlkolarak bunlar iş ve ticari faaliyetlerle ilgilidir. İkinci olarak sistemler, internet platformunda çalışmakta ve Web’ikullanmaktadır (Chaudhury ve Kuilboer, 2002: 6).

Page 30: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Günümüzde genel olarak internete dayalı ticaret ve özelde ise Web tabanlı ticaret, elektronik ticaretin önemli altdisiplinleri haline gelmiştir. World Wide Web’in kısaltması olan Web, internet platformunda çalışmakta ve hiper metintransfer protokolünü (HTTP) kullanmaktadır. Web tabanlı ticaret, WWW’nin sunduğu fırsatlara odaklanırken, internetedayalı ticaret internet hizmetlerinin ticari amaçlarla kullanımına yönelir (Minoli ve Minoli, 1998: 4).

E-ticaret (e-commerce) ve e-iş (e-business) zaman zaman birbirinin yerine kullanılan ve iç içe geçmiş kavramlardır. E-ticaret, genellikle ticaret işlemlerinin internet aracılığıyla gerçekleştirilmesi, mal ve hizmetlerin web sitelerindenmüşteriye sunulması ve bir alım satım işleminin web üzerinden yapılması olarak düşünülmektedir. Oysa e-iş kavramı,alım-satım işlemlerinin yanında muhasebeden insan kaynaklarına, üretimden pazarlamaya kadar tüm yönetimsüreçlerinde otomasyon ve bilişim teknolojilerinin kullanımını kapsayan bir anlama sahiptir. Kısacası iş süreçlerinebilgisayar ve internet teknolojilerinin entegrasyonudur (Özmen, 2003: 14).

Elektronik ticaret, bilginin değişimi ve işlenmesi noktalarında geleneksel ticaretten ayrılmaktadır. Geleneksel olarakbilgi doğrudan, kişiden kişiye temas veya telefon ya da mail sistemlerinin kullanılmasıyla sağlanmaktadır. Elektronikticarette ise, bilgi, bir iletişim ağı, bilgisayar sistemi veya diğer bazı elektronik medya araçlarıyla sağlanmaktadır. Bununyanında, geleneksel ticarette organizasyon işlemleri işlemin tamamlanmasına katılan bireyler tarafından yerinegetirilmektedir. Oysa elektronik ticarette işlemlerin büyük kısmı otomatik olarak gerçekleşmektedir. Elektronik ticaret,örgütler arası e-posta, online rehberler, hammadde, ürün, kişiye uyarlanmış ürünler ve sipariş üzerine hazırlanan malve hizmetler için alışveriş destek sistemleri, sipariş ve lojistik destek sistemleri, yönetim bilişim ve istatistiki raporlamasistemlerini kapsayan birçok iş destek hizmetlerini bir araya getirmektedir (Minoli ve Minoli, 1998: 7-8).

6.2.2. E-Ticaretin Sınıflandırılması

İki tür e-ticaret bulunmaktadır. Bunlar işletmeden müşteriye (Business-to-customer, B2C) ve işletmeden işletmeye(business-to-business, B2B) olarak sınıflandırılabilir. Ancak günümüzde bunlara tüketiciden tüketiciye (customer-to-customer, C2C) elektronik ticareti de eklemek gerekir. E-ticaretin türleri şunlaradır (Chaudhury ve Kuilboer, 2002: 7-25; Laudon ve Laudon, 2011: 381):

1. İşletmeden Müşteriye E-Ticaret: Bir nihai kullanıcının internet platformunu tarama, sipariş verme ve ödeme yapmagibi amaçlarla kullanması söz konusudur. Bir işletmeyle müşteri arasındaki etkileşim, promosyon, sipariş etme, üründağıtımı ve satış sonrası destek şeklinde gerçekleşmektedir. Bu adımların her birinde e-ticaret önemli bir rol oynamayabaşlamıştır. Reklamlar televizyon, radyo ve gazetelerde yer aldığı kadar, Yahoo ve Amazon gibi portal sitelerinde de yeralmaktadır (promosyon). Bir müzik parçası veya yazılım gibi dijital bir ürün internet üzerinden indirilebilmekte ve e-mailler ve sıkça sorulan sorular (Frequently Asked Questions-FQM) yollarıyla satış sonrası hizmetler deyürütülebilmektedir.

2. İşletmeden İşletmeye E-Ticaret: Bu kapsamdaki faaliyetler genellikle tedarikle ilgilidir. İşletmeden işletmeye e-ticaretin temelleri şirketlerin bilgisayar sistemleri aracılığıyla bilgi paylaştıkları örgütler arası sistemlere (inter-organizational systems) dayanmaktadır. Birbirine satış yapan iki işletme arasındaki ilişki piyasa bilgisinin toplanması,önalım, satın alma, kargolama ve malların kabul edilmesi, satıcılara ödeme yapma şeklinde bir süreçten oluşmaktadır.

3. Tüketiciden Tüketiciye E-Ticaret: Tüketiciden tüketiciye doğrudan satışı içerir. Örneğin eBay gibi açık artırma siteleriinsanlara kendi ürünlerini sabit bir fiyattan veya en yüksek fiyattan açık artırmayla satmalarına imkan vermektedir.

Kısaca belirtmek gerekirse müşteri ve işletme arasındaki e-ticaret alışverişe dayanırken, işletmeler arasındaki ilişkilertedarik kavramına dayanmaktadır.

6.2.3. E-Ticaretin Faydaları

Firmalar elektronik ticaretten gelişmiş müşteri hizmetleri, tedarikçiler ve mali çevre ile ilişkilerin iyileşmesi ve firmasahipleri ve hissedarların yatırımlarında artan geri dönüşler beklemektedir. Bu kazanımlar firmaların mali istikrarınakatkı sağlamakta ve bilişim teknolojilerine adapte olmaya giderek daha fazla yönelen iş dünyasında firmaların dahaverimli bir şekilde rekabet edebilmelerini mümkün kılmaktadır (McLeod ve Schell, 1990: 44).

Elektronik ticaret, sadece internet üzerinden mal alım-satımına indirgenemeyecek kadar geniş kapsamlıdır. Elektronik

Page 31: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

ticaretin mal alım-satımını kolaylaştırma dışındaki avantajları aşağıdaki gibi özetlenebilir (Minoli ve Minoli, 1998: 28-30):

1. Elektronik olarak açık pazarda daha fazla tedarikçi yarışacağından alıcıları için maliyetlerin düşmesi,2. Fiyat teklif fırsatlarının online veri tabanlarına elektronik olarak ulaşım imkanı nedeniyle alıcılar için maliyetlerinazalması,3. Verinin yeniden girilme zorunluluğunu ortadan kaldırarak bilginin işlenmesinde hata, zaman ve genel giderlerinazalması,4. Tam zamanlı stok bilgisine ulaşma imkanının artması, siparişlerin daha hızlı tamamlanması ve kağıt bürokrasisininazalması nedeniyle maliyetlerin düşmesi,5. Dağıtımdan ödemeye kadar yapılan işlemlerin tamamlanma süresinin kısalması,6. Ürün özellikleri standartlaştıkça ve rekabet arttıkça daha kaliteli ürünlerin sunulması,7. Potansiyel müşterilere daha kolay ve daha ucuz ulaşabilme nedeniyle yeni pazarların oluşması,8. Özellikle coğrafi olarak uzak pazarlara daha kolay giriş imkânı,9. İş süreçlerindeki zaman kayıplarının en aza indirilmesi,10. Yeni iş fırsatlarının ortaya çıkması. İş adamları ve girişimciler sürekli olarak yeni ve yenilikçi fikirler peşindekoşmakta ki elektronik ticaret bu olanakları sağlamaktadır.11. İşletmeler ürün analizi ve karşılaştırmalar ile bulguların raporlanmasını internet üzerinden online olarakgerçekleştirebildiğinden gelişmiş ürün analizine ulaşılması,12. Yeni bir ürün veya hizmetin pazarlanabilirliğini analiz etmede anketlerin internet kullanıcılarına dağıtılması yoluylapazar analizlerini geliştirme imkânı vermesi,13. İşletmeler ve müşterilerin zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın pazar ve ürünlerle ilgili bilgiye erişebilmesi,14. İş sahipleri ve müşteriler arasında daha hızlı iletişim imkânının bulunması,15. Posta veya kargo yoluyla dağıtılması yerine, dokümanların online olarak dağıtılması yoluyla daha düşük maliyetlidoküman paylaşımının gerçekleşmesi.

6.2.4. Elektronik Pazar Teknolojileri

Günümüzde elektronik pazar teknolojileri her geçen gün gelişmektedir. Tablet bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve akıllıtelevizyonlar sayesinde elektronik pazara ulaşım eskisinden çok daha kolay ve hızlı hale gelmiştir. Günümüzde yaygınolarak kullanılan elektronik pazar teknolojileri ve temel özellikleri aşağıda özetlenmektedir (Minoli ve Minoli, 1998: 45-56):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

1. Elektronik Veri Değişimi:

İyi tanımlanmış işletme işlemlerinin bilgisayar tarafından işlenebilir bir formatta değişimidir. Elektronik veri değişimi,bir elektronik hizmet yoluyla organizasyonların bilgisayarları arasında standart mesaj formatlarının toplanmasınısağlar.

2. Online Ağlar ve Hizmetler:

Online hizmetler bilgiye, eğlenceye, iletişime ve işlem yapma hizmetlerine erişimi sağlar. Halka açık telefon ağlarıyaygın dağıtım sistemlerindendir. Ayrıca kablolu ağlar, uydu, kablosuz ağlar, FM radyo ve TV yayın sinyalleri ile diğerticari ağlar da bu kapsamdadır. Online ağların temel avantajı, zamanında ve güncel bilgi sunması, elektronik posta,video konferans ve gerçek zamanlı mesajlaşma gibi iletişim olanakları sağlaması ve sınırlı multimedya ile ana materyalitemin edebilmesidir.

3. İnternet:

Günümüzde internet, iş çevreleri için hızlı biçimde popüler hale geldi. Günümüzde internet sitesi oluşturma hizmetisunan çok sayıda şirket bulunmaktadır. Bu şirketler, diğer firma ve kişilere elektronik ticaret için gerekli olan alışverişsitelerinin oluşturulmasında yardımcı olmaktadır.

4. CD-ROM ve DVD-ROM:

CD-ROM ve DVD-ROM’lar, multimedya ve depolama özellikleri ve giderek düşen maliyetleri nedeniyle son on yıllardapazarlama aracı olarak kullanılmaktadır. CD-ROM’lar 650 MB’lık veri depolayabilirken DVD-ROM’lar çok daha fazlaveriyi saklayabilmektedir.

Page 32: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

5. Mobil Telefonlar ve M-Ticaret:

Mobil telefonlar, interaktif işlem yapabilme ve bilgiye ulaşma imkânı vermektedir. Mobil telefonlar yoluyla bankacılıkişlemleri, adres sorgulama, uçuş zamanlarını öğrenme, alışveriş yapabilme gibi birçok interaktif faaliyetgerçekleştirilebilmektedir. Mobil telefon ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeleri ifade etmek üzere “m-ticaret”kavramı kullanılmaktadır.

6. Kiosklar:

Uzak bir yerde alışveriş bilgisini sağlamak için kullanılan ekranlardır. Kiosklar, multimedya pazarlama bilgisini sunmakiçin çok çeşitli teknolojileri kullanır. Kioskların birçoğu kredi kartı okuyucusu, dokunmatik ekran ve klavye yoluylamüşterinin ürün sipariş etmesine imkân vermektedir. Kioskların avantajı, geniş depolama kapasiteleri ve videooynatma, ses, video ve metni de içeren multimedya özellikleridir.

7. İnteraktif Televizyonlar:

Bu televizyonlar, belirli ürünlerin reklamını müşterilerin görmelerine izin vermekte ve bir uzaktan kumanda ya daklavye ile televizyon ekranından sipariş vermeyi sağlamaktadır.

6.3. Elektronik Ticaretin Temeli Olarak İnternet

Elektronik ticaretin temelini oluşturan veri iletişiminde günümüzde en yaygın olarak internet kullanılmaktadır. İnternetkamu, özel ve sivil toplum için elektronik ticareti de içerecek biçimde yeni fırsatlar oluşturmaktadır. İnternet, sadeceticaret yapan ortakları değil, bunun yanında müşterileri veya hizmet kullanıcılarını da birbirine bağlayan bir küreseliletişim ağını mümkün kılmaktadır (McLeod ve Schell, 1990: 54).

İnternetin gelişimiyle ilgili bilgi vermek gerekirse, internetin kökeni 1969 yılında ABD hükümeti tarafından ARPANETolarak adlandırılan ağı kurmasına kadar götürülmektedir. 1990 yılındaki “World Wide Web” olarak adlandırılan girişimise internetin yaygınlaşmasını sağlamıştır. ARPANET’in kuruluş amacı askeri konularla ilgili askeri personel ve sivilaraştırmacılar arasında bilgi paylaşımını sağlamaktı. Günümüzde ARPANET artık yerini internete bırakmıştır. İnternet,her biri daha küçük ağlar toplamından oluşan dünyanın en geniş bilgisayar ağları toplamını ifade etmektedir (McLeodve Schell, 1990: 54). İnternet sitelerinin içeriklerini yerlerine göre değil de bilgiye göre düzenleyen, sonra dakullanıcılara istedikleri bilgiyi bulabilmeleri için kolay bir arama sistemi sunan World Wide Web’in (WWW) icadıinternetin toplumun geneline yayılmasını sağlamıştır. WWW Cenevre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde(CERN) gerçekleşmiştir. CERN uzmanları Ted Nelson tarafından geliştirilen bilginin yatay bilgi bağlantılarına dayalıolarak örgütlendiği bir sistem olan hiper metin (hypertext) dokümanları için hiper metin biçimleme dili (HTML) adıverilen bir format oluşturmuştur. Aynı zamanda “web tarayıcıları” ile “web server”ları arasında iletişimi yönlendirecekbir hiper metin aktarım protokolü (HTTP) oluşturulmuştur. Ayrıca standart bir adres formatı olan URL de bu kapsamdageliştirilmiştir. CERN, WWW yazılımını internet üzerinden dağıtmış ve ilk internet siteleri de dünyanın dört birköşesinde önde gelen araştırma merkezleri tarafından kurulmuştur (Castells, 2005: 65).

“Dünyayı Saran Ağ” olarak Türkçeye çevirebileceğimiz World Wide Web (ayrıca WWW veya 3W olarak da kullanılır)internette, hiper medya (hypermedia) unsurların yani metin, grafikler, ses ve videoyu içeren multimedyanındepolandığı ve eşsiz bir adresleme şeması ile geri getirilebildiği bilgi alanı olarak tanımlanır. WWW ile ilgili temelkavramları tanımlamakta fayda bulunmaktadır (bkz. McLeod ve Schell, 1990: 55-56). İlk olarak, web site kavramındanbaşlamak gerekirse, web sitesi hiper metin bağlantıları aracılığıyla ağdaki herhangi başka bir bilgisayar tarafındanerişilebilen hipermedya içeren internete bağlı bir bilgisayarı ifade eder. Hiper Metin Bağlantısı (Hypertext Link) iseherhangi bir internet sitesinde depolanan hiper metne erişmek için kullanılan metin veya grafikten oluşan birişaretleyicidir. Web Sayfası (Web page), tek bir adresten tanımlanan bir internet sitesinde depolanan hiper medyadosyasıdır. Ana Sayfa (Home Page), bir internet sitesinin ilk sayfasıdır. Sitedeki diğer sayfalara ana sayfadan ulaşılabilir.

URL (Universal Resource Locator): Evrensel Kaynak Gösterici olarak tanımlanabilecek URL, bir internet sitesininadresini ifade eder. Protokol(Protocol), verinin iletişimini yöneten bir dizi standarttır. En yaygın protokoller arasındabulunan Hiper Metin İletim Protokolü (HyperText Transport Protocol-HTTP) hiper metinler, Dosya TransferProtokolü (File Transfer Protocol-FTP) dosyalar için kullanılmaktadır. FTP, herhangi bir internet sitesinden istediğinizdosyaları kendi bilgisayarınıza kopyalamanızı sağlayan yazılımdır. Alan Adı (Domain name), internet sayfasınındepolandığı internet sitesinin adresidir. Alan adının son üç harfi internet sitesinin türünü belirtmektedir. Eğitim siteleriiçin “edu” (education), ticari siteler için “com” (commercial), kar amacı gütmeye organizasyonlar için “org” (nonprofitorganizations) ve kamu kurumları için “gov” (government) en sık kullanılan internet sitesi kısaltmalarıdır. Yol (path) ise

Page 33: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

internet sitesindeki belirli bir dizin/altdizin ve dosyayı tanımlayabilir. Son bir kavram olarak Tarayıcı (Browser), aramaparametrelerini girerek ya da bir grafiğe tıklayarak hiper medyayı geri getirmenizi sağlayan bir yazılım sistemidir.

İnternet üzerinden iş yapmanın işletmelere sağladığı çok sayıda faydaları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür(Taşlıyan, 2006: 25-29):

• Küresel bir ağ yapısında olan internet, kuruluşların bakış açılarını genişleterek kurumlar veya insanlarla hızlı iletişimimkânı sağlamaktadır. İnternette zaman ve mekân problemi olmadığından iç ve dış müşteriler işletmeyle daha etkili biriletişim kurabilmektedir. İnternet üzerinden yapılan gerçek zamanlı toplantılar hem kamu hem de özel sektördegiderek yayılmaktadır.

• İşletmelerin pazar veya ürünleriyle ilgili bilgi kaynaklarına ulaması kolaylaşmaktadır. WWW veya e-posta gibi internetaraçları üzerinden sayısız bilgiye ulaşmak mümkündür.

• E-posta gibi iletişim araçları müşterilerin geri bildirim hizmetlerinden daha kaliteli ve hızlı yararlanmalarınısağlamaktadır. Müşterinin hizmetle ilgili yardım alması, ürünler hakkında bilgilenmesi ve çalışma saatleri içindecevaplanmak üzere sorular bırakması gibi hizmetlere imkân vermektedir.

• Pazarlama ve satış hizmetleri açısından internetin kullanımı düşük maliyetle çok sayıda potansiyel müşteriye ulaşmaolanağı sağlamaktadır.

Görüldüğü gibi internet, işletmelere satış sonrası destekten pazarlamaya kadar birçok alanda fayda sağlamaktadır. Bukazanımlar nedeniyle de işletmeler rekabet avantajı elde edebilmektedir. E-iş’le bağlantılı teknolojiler kamusektöründe de benzer gelişmelere yol açmıştır. Ulus ötesi, ulusal ve yerel düzeydeki yönetimler, vatandaşlara,çalışanlara ve işletmelere daha etkili hizmet ve enformasyon sunmak için internet teknolojilerini kullanmaktadır. Busüreçte ortaya çıkan bir kavram olan e-devlet, devlet ve kamu sektörünün vatandaşlar, işletmeler ve devletin diğerorganlarıyla ilişkilerini dijital olarak sağlaması için ağ teknolojilerini ve interneti kullanmasıdır (Laudon ve Laudon,2011: 55). E-Devlet ilerleyen derslerde daha ayrıntılı olarak incelenmektedir.

6.4. Sanal Organizasyonlar ve E-Ticaret

Elektronik ticaret, şirketlerde ortaya çıkan değişimle birlikte gelişmektedir. 1990’larda “sanal organizasyonlar” (virtualorganizations) olarak bilinen yeni bir endüstriyel organizasyon türü ortaya çıkmıştır. Günümüzde şirketin kendisi ağsal(networked) bir konuma gelmiştir. Sanal organizasyonlar, geleneksel örgütlerin esnek olmayan, hiyerarşik ve içedönük özelliklerine dayalı olmayıp, ağ merkezli paradigmayla yönetilmektedirler. Bu değişimde bilişim teknolojilerinin1960’larda veri işlemeden başlayarak günümüzde gelişmiş iletişim mekanizmalarının katkılarıyla bilgi raporlama,planlama ve yönetim alanlarında ve nihai olarak elektronik ticarette kullanılmasının etkileri yadsınamaz. Günümüzdeelektronik ticaret, bilgi ve iletişim kaynaklarını tüm unsurlarıyla birlikte organizasyonun yararına olacak şekildekullanılmasına imkân verdiğinden sanal organizasyonların özünü oluşturmaktadır. Organizasyonlar bir işi elektronikolarak yaptıklarında, dünyanın herhangi bir yerinden diğer yerlerine, 7 gün ve 24 saat (7/24) olacak şekilde o işi yerinegetirebilmektedirler. İşte bu durum, işletmeleri sanal hale dönüştürmektedir. Çünkü çalışanlar, müşteriler vetedarikçilerin iş yapmada zaman ve mekân kısıtlarını ortadan kaldırmaktadır (Minoli ve Minoli, 1998: 12-13).

Bölüm 7

E-DEVLET: TARİHİ GELİŞİM, TEORİK YAKLAŞIMLAR VE MODELLER

Bölüm Hedefi

Page 34: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Bu bölümde, e-devlet olgusunun gelişimini tarihsel bir perspektifle ele almak, e-devlete dair kavramsal bir çerçeve (e-devletin tanımı, amaçları, faydaları, içerdiği boyutlar ve ortaya çıkardığı ilişki örüntüleri) ortaya koymak, e-devletinkamu yönetimi üzerindeki etkisine ilişkin teorik yaklaşımlar açıklamak ve e-devletin başarısı üzerinde belirleyici olanfaktörleri değerlendirmek hedeflenmektedir.

7.1. E-Devletin Gelişimi

E-devlet (elektronik devlet), günümüzde kamu yönetimi literatüründeki önemli konu başlıklarından birinioluşturmaktadır. E-devlet, başta vatandaşlar olmak üzere bütün paydaşlara kamu hizmetlerini etkin ve sürekli birşekilde sunmak, yönetsel süreçleri basitleştirmek ve hızlandırmak ve demokrasiyi güçlendirmek amacıyla kamuyönetiminde bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) kullanımıdır. Esasında, e-devlet, sanayi toplumundan bilgi toplumunageçişin ve ülkelerin kamu yönetimi sistemlerinin bilgi çağına uyum sağlama çabalarının bir yansıması olarakdeğerlendirilebilir. Nitekim, bilginin üretimi ve yayılımında başat rol oynayan ve bilgiye erişimi kolaylaştıran bir faktörolarak BİT’ler, bir yandan 1980’lerin başından itibaren ekonomik, toplumsal, siyasal ve yönetsel alanda yaşanandönüşümün arka planında yer alan başlıca faktörlerden biri olarak karşımızda çıkmakta, diğer yandan söz konusudönüşüm sürecine uyum sağlamaya çalışan kamu yönetimi sistemlerinin kendilerini yeniden yapılandırma sürecindebaşvurdukları bir araçlar topluluğu olarak görünmektedir. E-devlet, kamu yönetiminde reform gündeminin en önemlibileşenlerinden biridir (Sobacı, 2012: 4).

Günümüzde, e-devlet küresel bir fenomen haline gelmiştir (Jaeger, 2003: 324). Dünya genelinde birçok ülke, e-devletprojeleri ve uygulamalarını benimsemekte ve yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde yaşama geçirmeye çalışmaktadır.Bunun temel sebebi, hükümetlerin ekonomik krizler neticesinde ortaya çıkan bütçesel kısıtlar karşısında artan veçeşitlenen toplumsal ihtiyaç ve daha iyi kamu hizmeti talebi ile karşılaşmasıdır. Küreselleşmenin beraberinde getirdiğişiddetli rekabet ortamında, ülkelerin ulusal kaynaklarını rasyonel kullanma zorunluluğunun; vatandaşların değişen veartan taleplerinin hükümetler üzerinde oluşturduğu baskının ve özel sektör karşısında kamu yönetiminin hantal veişleyemez olarak algılanmasının, e-devletin dünya geneline yayılmasında ve devletler tarafından çok büyük bir kabulgörmesinde etkili olduğu belirtilebilir. Ayrıca, kamu yönetiminde BİT’lerin kullanımına yönelik girişim ve projelerin hergeçen gün artmasında, söz konusu e-devlet projelerinin uluslararası aktörler tarafından desteklenmesi de çok önemlibir rol oynamaktadır. Kumar ve arkadaşları (2007: 64), bugün gelinen noktada, ülkeler açısından e-devletin bir tercihmeselesi olmaktan çıktığını ve bir zorunluluk haline geldiğini belirtmektedir.

Aslında, kamu yönetiminde BİT’lerin kullanımı yeni bir olgu değildir. Kamu yöneticileri ve seçilmişler internetinicadından önce de kamu yönetiminde işlerin görülmesi için bilgi teknolojilerini kullanmışlardır (King, 1982: 25; Norrisve Kraemer, 1996: 568). İnternetin icadı ve kişisel bilgisayarların (PC) yaygınlaşmasından önce, kamu kurumlarındateknoloji büro faaliyetlerinin geliştirilmesi ve kamu kurumlarında bankoların arkasındaki işlemlerin otomasyonununsağlanması suretiyle yönetsel etkinliğin artırılması için kullanılmıştır. Bu çerçevede, kamu kurumları birbirindenbağımsız ve irtibatsız bir şekilde çalışan kendi bilgisayar sistemlerini kurmuşlar ve kayıtları tutma, mali yönetim,personel yönetimi ve diğer iç idari işlemlerde bu sistemleri kullanmışlardır. 1980’lerde PC’lerin yaygınlaşmasıyla,teknoloji yönetimi konusunda kurumlara yetki devredilmeye başlanmış ve bilgi teknolojilerinin yönetimin temelişlevleri ile bütünleştirilmesi gerekliliği gündeme gelmiştir (Yıldız, 2007: 647; Aldrich vd., 2002).

Bununla birlikte, internetin ve World Wide Web’in icadı ve özel sektörde elektronik ticaretin gelişimi, e-devletinyükselişe geçmesi açısından adeta bir dönüm noktasıdır. 1990’lardan önce bilgi teknolojileri kamu yönetiminde dahaiçsel ve yönetsel odaklı bir bakış açısıyla işlemlerde etkinliği geliştirmek ve kurum-içi iletişimi güçlendirmek içinkullanılırken; özellikle internetin icadıyla birlikte kamu kurumlarında dışsal kullanım ön plana çıkmış ve vatandaşlarakamu hizmetlerini sunmak ve sistemdeki diğer aktörler ile iletişime geçmek amacıyla BİT’lerden faydalanılmayabaşlanmıştır (Ho, 2002: 435).

Böylece, e-devlet kamu yönetiminin 7/24 kamu hizmeti sunmasına imkan tanıyarak, örgütsel yapıda değişimlere yolaçarak, iş görme usulü üzerine yeniden düşünmesini gerekli kılarak ve başta vatandaşlar olmak üzere diğer aktörlerleilişkisini dönüştürerek, ülkelerin kamu yönetimi sistemlerinde çok önemli bir değişime sebebiyet vermektedir. Kamuyönetiminde tecrübe edilen bu değişim sürecini bürokratik paradigmadan e-devlet paradigmasına doğru geçiş olarakdeğerlendirenler söz konusudur.

7.2. E-Devletin Tanımı ve Unsurları

Page 35: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

E-devlet, kavram olarak ilk defa 1993 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen ve federal hizmetlerinsunumunda e-devletin rolüne güçlü bir vurgu yapan Ulusal Performans Değerlendirmesi (National PerformanceReview) başlıklı reform girişiminin raporlarında yer alarak ün kazanmıştır (Heeks ve Bailur, 2007: 244; Relyea, 2002: 9).Esasında, e-devlet kavramı, BİT’lerin kamu yönetiminde kullanılmasına işaret eden tek kavram değildir. Deyimyerindeyse, ilgili literatürde bir kavram bolluğu yaşanmaktadır. “Elektronik devlet”, “dijital devlet” (digitalgovernment), “sanal devlet” (virtual government), “kablolu devlet” (wired government), “online devlet” (onlinegovernment), aynı olguya işaret etmek için birbirlerinin yerine kullanılan kavramlardır.

Kamu yönetimi literatüründe farklı akademisyenler, uzmanlar veya kurumlar tarafından yapılmış çeşitli e-devlettanımları vardır. Özellikle e-devletin uygulamadaki dinamik doğası gereği herkesin üzerine uzlaşıya vardığı bir e-devlettanımından söz edebilmek mümkün değildir (Halchin, 2004: 407; Roy, 2003: 3). Aşağıdaki Tablo 1’de e-devlete ilişkinolarak yapılan tanımlardan bazılarını görebilmek mümkündür.

Tablo 1: E-Devlete İlişkin Bazı Tanımlar

Yazar TanımHernon (1998) E-devlet, müşterilere kamu hizmetlerini müşterilere 7/24 ve doğrudan sunmak için

bilgi teknolojisinin kullanılmasıdır.McClure (2000) E-devlet, vatandaşlara, iş dünyasına, çalışanlara, diğer birimlere ve devlet

kurumlarına yönelik hizmet sunumunu ve bu aktörlerin devletin elindeki bilgiyeerişimini geliştirmek için devletin teknoloji ve özellikle web-temelli internetuygulamalarını kullanmasına işaret etmektedir.

Fountain (2001) E-devlet, yapı ve kapasitesinin internet ve web’e dayalı olduğu sanal kurumlar,kurumlar arası ağlar ve kamu-özel ağları şeklinde örgütlenen devlettir.

Brown ve Brudney (2001) E-Devlet, bilgi ve hizmetlere erişimi ve kamu hizmetlerinin sunumunu geliştirmekiçin teknolojinin, özellikle web-temelli uygulamaların kullanılmasıdır.

Kaylor vd. (2001) E-devlet, genel bir adrese veya webmaster’a veya sitede belirtilen belirli bir e-postaadresine e-posta göndermekten çok daha karmaşık bir biçimde vatandaşlarıninternet aracılığıyla kentle iletişime veya etkileşime geçebilmesi olarakdeğerlendirilebilir.

Relyea (2002) E-devlet, hem devlet faaliyetlerinde mevcut bilgi teknolojisi uygulamaları hem dedevlet işlevlerinin daha etkin ve daha az maliyetle gerçekleştirilmesi amacına ilişkinbir sembol ve referans olarak kullanılmaktadır.

Dünya Bankası (2003) E-devlet, vatandaşlarla, iş dünyasıyla ve diğer kamu kurumlarıyla ilişkileridönüştürebilen bilgi teknolojilerinin (internet, geniş alan ağları, mobil araçlar gibi)kamu kurumları tarafından kullanılmasıdır.

Jaeger ve Thompson (2004) E-devlet, devletin elindeki bilginin vatandaşlara, iş dünyasına ve diğer kurumlarainternet aracılığıyla sunulmasıdır.

Gil-Garcia ve Pardo (2005) E-devlet, kamu hizmetlerinin sunumunda, yönetsel etkinliğin geliştirilmesinde vedemokratik değer ve mekanizmaların teşvik edilmesinde BİT’lerin yoğun bir şekildekullanılmasıdır.

Tung ve Rieck (2005) Bilgiye erişim veya daha etkin devlet yönetimi sayesinde e-devletin hizmetlerin dahaiti sunumuna, iş dünyası ve sanayi ile gelişmiş bir etkileşime ve vatandaşlarıngüçlenmesine yol açacağına inanılmaktadır.

Evans ve Yen (2006) E-devlet, bilgisayarlar ve web-temelli araçlar vasıtasıyla devlet ve vatandaşlararasındaki iletişim anlamına gelmektedir.

Vassilakis vd. (2007) E-devlet, bilgi toplumu bağlamında, kamu hizmetlerinin işleyişini ve dış dünya ileetkileşimini geliştirmek için bilgi ve iletişim teknolojilerinin artan ve yoğun kullanımıolarak tanımlanabilir.

Kaynak: (Hu vd., 2009).

Yukarıda sıralanan tanımların listesini uzatabilmek mümkündür. Ancak, bu bölümün amacı çeşitli kurum veya yazarlartarafından yapılan e-devlet tanımlarının uzun bir listesini sunmak değildir. Burada önemli olan husus, söz konusutanımlardan yola çıkarak, e-devlet tanımlarının içinde barındırdığı unsurlara dair çıkarsamalarda bulunmak ve geniş vekapsamlı bir tanıma ulaşabilmektir.

Page 36: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Genel olarak, e-devlete ilişkin bütün tanımlar şu dört unsurdan birini veya birkaçını içermektedir (Annttiroiko, 2008:xlii):

Teknolojik araçlar: Bütün e-devlet tanımlarının ilk ve temel unsuru BİT’lerin benimsenmesi ve kullanılmasına yönelikvurgudur. Bu unsur, e-devlet uygulamalarının teknolojik boyutunu ifade etmekte ve e-devlet kavramındaki “e”kısaltmasına işaret etmektedir.

Amaçlar ve devletin aktif rolü: E-devlet tanımlarında yer alan bu unsur, devlet tarafından BİT’lerin nedenbenimsendiğini ortaya koyan amaç ifadeleridir. Genel olarak, tanımlarda kamu sektörünün dönüştürülmesi ve reformugibi büyük amaçlar veya etkinliği artırmak, daha iyi hizmet sunmak ve vatandaş katılımını teşvik etmek gibi somuthedefler yer almaktadır.

Vatandaşlar ve Paydaşlar: Çoğu e-devlet tanımında, başta vatandaşlar ve özel sektör olmak üzere, e-devletinbenimsenmesinden etkilenen önemli paydaşlara vurgu yapılmaktadır. Bu unsur, e-devlete dair ilişki odaklı tanımıyansıtmaktadır ve yönetişim fikri ile yakından ilişkilidir.

Uygulama Alanları: E-devlet, idari görevler, finansal yönetim, hizmet sunumu (e-sağlık, e-eğitim gibi), demokratikuygulamalar, politika oluşturma ve yönetişim gibi işlevler ve uygulama alanlarına referansta bulunarak datanımlanabilir.

Bu çerçevede, e-devlet şöyle tanımlanabilir: Kamu hizmetlerinin etkin, verimli, erişilebilir ve yaygın bir şekildesunulması; kamu kurumları arasındaki işbirliği ve bilgi bütünlüğünün sağlanması suretiyle, yönetsel süreçleringeliştirilmesi; vatandaşlar, özel sektör ve diğer paydaşlarla iletişimin kolaylaştırılması ve demokratik değer veuygulamaların teşvik edilmesi için BİT’lerin ve özellikle internetin kamu kurumları tarafından kullanılmasıdır.

7.3. E-Devletin Amaçları ve Beklenen Faydalar

Geleneksel kamu yönetimi anlayışından bir kopuşa işaret eden e-devletin amaçları kısaca şöyle özetlenebilir (Naralan,2008: 11):

• Bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmak suretiyle, vatandaşların bilgiye erişimini sağlayarak, devlet ile vatandaşıyakınlaştırmak;

• Her düzeyde vatandaşın yönetime katılımını sağlamak;

• Devletin etkin, verimli ve hızlı bir şekilde işlemesini sağlamak;

• Kurumlar arası bilgi alışverişi ve bütünlüğü sağlayarak, iş ve veri yinelemesini önlemek;

• Kamu hizmetlerini modernleştirmek ve hizmet sunumunda aksaklıkları azaltmak;

• Kamuda şeffaflığı ve hesapverebilirliği geliştirmek ve desteklemek;

• Vergi ve ceza gibi gelirleri daha etkin bir şekilde toplayarak, gelirleri artırmak;

• Karar vericilerin bilgiye dayalı karar verme süreçlerini geliştirmek.

E-devletin sağlayacağı faydalara ilişkin e-devlet literatüründe birçok açıklama dile getirilmiştir. Bununla birlikte, önemlipaydaşları dikkate alan kapsamlı ve bütüncül bir bakış açısıyla e-devletten beklenen faydalar aşağıdaki gibi belirtilebilir(DPT, 2010: 22-25):

Devlet AçısındanKamu harcamaları itibariyle sağlanan faydalar:

Personel giderlerinde tasarruf; Gelir kayıplarının azalması; Gelir sağlayıcı yeni hizmetlerin sunulması; Kırtasiyemasraflarının azalması; Yayın ve dağıtım giderlerinin azalması; Toplanan vergi miktarının artması; Yolsuzlukların

Page 37: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

azalması; İletişim maliyetlerinin azalması; Seyahat masraflarının azalması.

Hizmetlerde etkinlik yolu ile sağlanan faydalar

Kurumda gelecekte ortaya çıkabilecek kapasite artırımı ihtiyaçlarının azalması; Entegre sistemlerle gereksiz yatırımyapılmasının önlenmesi; Mevcut kapasitenin daha etkin kullanımı ve kapasite israfında azalma; Veri ve işlemler içinortak standartların belirlenmesiyle azalan işlem sayısı ve maliyetleri; Hatalı işlem sayısının azalması; Aynı vatandaştanbir defadan fazla veri toplama ihtiyacının azalması; Altyapının ve bilginin paylaşımı ile gelecek projelerinmaliyetlerindeki düşüş.

Vatandaş AçısındanSunulan hizmetin maliyetinde azalma (ücretli verilen hizmetler için); Hizmet alanların zaman tasarrufu; Hizmetalanların maliyet tasarrufu (ulaşım, konaklama vb.)

7.4. E-Devletin Boyutları ve Etkileşim Alanları

Yurttaş odaklı kamu yönetimi anlayışının bir yansıması olarak değerlendirilebilecek olan e-devlet girişiminin, “e-yönetim”, “e-hizmet”, “e-ticaret” ve “e-demokrasi” olmak üzere dört temel boyutundan söz etmek mümkündür (Cookvd., 2002: 3; Moon, 2002: 425).

E-Yönetim: Yönetsel süreçleri hızlandırmak ve etkinliğini artırmak, kayıtları elektronik ortamda tutmak, farklı kamukurumlarının sahip olduğu bilgileri bütünleştirmek ve kurumlar arasındaki bilgi akışını sağlamak için bilgiteknolojilerinin kullanımıdır (Cook vd., 2002: 3). E-yönetim boyutunda, bilgi teknolojileri hem kurumların olağangünlük iş ve görevlerinde hem de planlama, organizasyon, iş alma, yönlendirme ve denetleme gibi kamu kurumlarınıntemel işlevlerinde kullanılmaktadır (Annttiroiko, 2008: xliii).

E-Hizmet: Başta vatandaşlar olmak üzere, tüm yararlanıcılara kamu hizmetlerini BİT’ler aracılığıyla sunmayı ifadeetmektedir. Avrupa Komisyonu’na göre (European Commission, 1998: 8), e-hizmetler, “bilgi hizmetleri”, “iletişimhizmetleri” ve “işlem hizmetleri” şeklinde üç başlık altında toplanabilir. Bilgi hizmetleri, devletin sahip olduğu ayrıntılıve sınıflandırılmış bilgiyi vatandaşa sunmasını ifade etmektedir. İletişim hizmetleri, kişiler ve gruplarla e-mail veyaonline tartışma platformları aracılığıyla iletişime geçme anlamına gelmektedir. İşlem hizmetleri ise, online olarakürünleri veya hizmetleri elde etmeye veya devlet formları gibi bir veriyi sunmaya işaret etmektedir. İşlem hizmetleriborç ve vergi ödemekten oy kullanmaya kadar çeşitli hizmetleri kapsamaktadır.

E-Ticaret: Devlet merkezli bir bakış açısıyla, e-ticaret kamu kurumlarının ihtiyaç duyduğu girdi ve materyallerielektronik ortamda temin etmesini ifade etmektedir. Elektronik kamu alımı (e-procurement), bu uygulamanın en tipikyansıması olarak değerlendirilebilir.

E-Demokrasi: E-demokrasi (dijital demokrasi), vatandaşların aktif katılımını teşvik etmek ve zamana, mekana ve diğerfiziksel koşullara bağlı kalmaksızın politika oluşturmaları amacıyla aktörler arasındaki işbirliğini desteklemek içinBİT’lerin kullanılması anlamına gelmektedir (Kubicek ve Westholm, 2008: 4122). Bu bağlamda, e-demokrasidemokratik ilke ve değerlerin içselleştirilmesi, kurumsallaştırılması ve yaşama geçirilmesi sürecinde elektronik oylama,online tartışma forumları, elektronik dilekçe, şikayet portalleri gibi BİT-temelli araçlardan yararlanılmasına işaretetmektedir.

E-devletin bu dört boyutu bağlamında yaşama geçirilen uygulamaların genel olarak üç temel hedef grubu vardır.Bunlar, vatandaşlar, iş dünyası ve kamu kurumlarının kendisidir. Bu nedenle, e-devlet “devlet - vatandaş” (governmentto citizens – G2C), “devlet - iş dünyası” (government to business – G2B), ve “kamu kurumu – kamu kurumu”(government to government – G2G) olmak üzere üç temel etkileşim alanını barındırmaktadır. E-devletin iki yönlü birilişkiye vurgu yapan etkileşimci doğası göz önünde bulundurulduğunda, “devlet – vatandaş” ve “devlet – iş dünyası”ilişkilerinin, sırasıyla “vatandaş – devlet” (citizens to government – C2G) ve “iş dünyası - devlet” (business togovernment – B2G) ilişkilerini de içerdiğini söyleyebilmek mümkündür. Ayrıca, e-devlet bir kamu kurumunun içselişleyişini etkin ve verimli kılmayı da amaçlamaktadır. Bu anlamda, bir kamu kurumunun içsel ilişkilerini dedönüştürmekte ve kamu kurumu ve personel arasında bir ilişkiyi de (government to employee – G2E) gündemegetirmektedir (Evans ve Yen, 2007: 49-50; Lee, Tan ve Trimi, 2005: 101). E-devletin içerisinde barındırdığı bu ilişkilerörüntüsü Şekil 1’de detaylı bir şekilde gösterilmektedir.

Şekil 1: E-Devlette Etkileşim Alanları

Page 38: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

E-devletin içerisinde barındırdığı ilişkiler ve bu ilişkilerin uygulamaya yansımaları kısaca şöyle açıklanabilir (Sobacı,2012: 10-11):

Devlet – vatandaş ilişkisi, devlet ve vatandaşın birbirleriyle elektronik ortamda iletişime geçmesini ve mümkünolduğunca hizmetlerin BİT’lerden yararlanarak sunulmasını ifade etmektedir. Bu ilişki şekli daha çok e-devletin hizmetve e-demokrasi boyutuyla ilgilidir. Bu ilişki, websitesi üzerinden bilgi vermek, yetkililerle e-mail aracılığıyla iletişimegeçmek, ehliyet yenilemek, resmi bir formu ilgili kuruma veya yetkiliye elektronik olarak göndermek, e-oy kullanmakgibi çok çeşitli şekillerde tezahür etmektedir. Günümüzde, kamu yönetimi alanında ön plana çıkan kavram vedeğerlerle birlikte düşünüldüğünde, BİT-temelli devlet – vatandaş ilişkisi, vatandaş memnuniyetini sağlama, yönetimdeşeffaflığı ve hesap verebilirliği tesis etme, katılımı teşvik etme ve demokrasiyi güçlendirme potansiyeline sahiptir.

Devlet – iş dünyası ilişkisi, devletin iş dünyasıyla daha etkin bir şekilde çalışmak için elektronik ortamda iletişimegeçmesine işaret etmektedir. Bu ilişki çerçevesinde, ticaret ve iş dünyasına ilişkin bilgi ve verilerin elektronik ortamdakarşılıklı olarak değişimi, lisans yenileme, ruhsat ve izin alma, özel sektörün vergi ödemesi ve devletin bir ihtiyacınıelektronik olarak satın alması gibi işlemler ön plana çıkmaktadır. Bu ilişki, e-devletin daha ziyade e-ticaret boyutuylayakından ilişkilidir. Devlet – iş dünyası ilişkisinin BİT’lerden faydalanılarak gerçekleştirilmesi işlem maliyetleriniazaltacaktır.

Kamu kurumu – kamu kurumu ilişkisi, yönetsel süreçlerde ve hizmet sunumunda bütünleşmeyi sağlamak amacıylafarklı yönetim kademelerindeki (merkezi, bölgesel ve yerel düzey) veya aynı kademedeki kamu kurumları arasındakiişlemlere odaklanmaktadır. Kamu kurumları arasındaki bu ilişki, e-devletin dört temel boyundan biri olan e-yönetimboyutu ile ilgilidir.

7.5. BİT’lerin Kamu Yönetimi Üzerindeki Etkisine İlişkin Teorik Yaklaşımlar

David Garson, BİT’lerin genelde toplum, daha özelde kamu yönetimi üzerindeki etkisine ilişkin teorileri dört temelbaşlık altında açıklamıştır. Bunlar, “demokratikleşme/yetkilendirme teorisi” (democratization/empowerment theory),“eleştirel teori” (critical theory), “sosyo-teknik sistemler teorisi” (sociotechnical systems theory) ve “küreselbütünleşme teorisi” (global integration theory)dir. Bu teoriler kısaca şöyle açıklanabilir (Garson, 2005: 667-682):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Demokratikleşme/Yetkilendirme Teorisi:

Kökleri 1940’lara kadar uzanan bu teori, BİT’lerin örgütsel yaşam ve kamu yönetimi üzerindeki etkisini analiz etmeyeyönelik temel kuramsal yaklaşımlardan biridir. BİT’lerin toplum ve kamu yönetimi üzerindeki etkisine ilişkin iyimser birbakış açısını ifade eden demokratikleşme/yetkilendirme teorisi, BİT alanında yaşanan gelişmelerin adem-imerkeziyetçiliği ve demokratikleşmeyi beraberinde getirdiğini iddia etmektedir. Bu teori çerçevesinde, demokratikbilgi toplumu veya e-devlet gibi söylemler otuz yıl öncesinde dile getirilmeye başlanmıştır. Bu teori, BİT’lerin gelişimi iledemokratikleşmeyi özdeşleştirmektedir. Buna göre, BİT’ler hem toplulukların kamu politikaları üzerinde bir uzlaşıyavarmasına yol açan araçlar sunmakta hem de karşılıklı çıkarlar etrafında kamu politikalarını etkilemek içinvatandaşların organize olmasına ve harekete geçmesine katkı sağlamaktadır.

Demokratikleşme/yetkilendirme teorisi, BİT’lerin Taylor, Weber ve Ford’un düşüncelerinden beslenen bürokratikyapıları ortadan kaldıracağını öngörmektedir. Bu bağlamda, BİT’lerin kamu yönetimi üzerindeki en önemli etkisi,geleneksel merkezi hiyerarşileri daha az katmanlı, alt düzeyde çalışanları yetkilendiren ve diğer örgütlerle sanal işbirliğive ortaklıklara imkan sağlayan, karşılıklı bağlantılı ve adem-i merkeziyetçi yapılara dönüştürmesidir.

Eleştirel Teori:

Page 39: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Eleştirel teoride, eşitsizliklere yönelik vurgu önemli bir yer tutmaktadır. Bu teori, bilgi devriminin ürettiği toplumsaleşitsizlikleri gözler önüne sermeye odaklanmaktadır. Eleştirel teori, artan bilgi eşitsizliğine dayalı olarak ortaya çıkanörgütsel ve politik eşitsizliklerin karakterize ettiği bir dünya öngörmektedir. Eleştirel teori, BİT’leri sadece bir araçolarak görmekte ve onun sosyal ilişkileri değiştirmekten ziyade bir devlet içindeki ve devletler arasındaki mevcuteşitsizlikleri pekiştirici niteliğinin altını çizmektedir. Bu bağlamda, demokratikleşme/yetkilendirme teorisini birçokaçıdan eleştirmektedir. Bu eleştirilerini farklı analiz düzeylerinde (bireysel, toplumsal, kurumsal, uluslararası düzeygibi) ortaya koymaktadır.

Kamu yönetimi açısından, eleştirel teori, öncelikle demokratikleşme/yetkilendirme teorisinin BİT’lerin benimsenmesiile kamu yönetiminde değişim arasında kurduğu olumlu ilişkiyi sorgulamaktadır. Bu bağlamda, eleştirel teori, kamukurumlarında BİT’lerin bir yeniden yapılanma aracı olarak değil, özellikle çalışanları kontrol etme mekanizması olarakkullanıldığını iddia etmektedir.

Eleştirel teori, BİT’lerin hükümetlere herkesin yaşamını gözetlemek ve kontrolü artırmak için çok önemli imkanlarsunduğunu öngörmektedir. Bu nedenle, BİT’ler demokrasinin kurumsallaşmasına değil, kurumdaki veya toplumdakihakim güç yapısının pekişmesine hizmet etmektedir. Dijital demokrasiyi eleştiren bu teori, internetin vatandaşlarınilgisizliğini artırdığını ve toplumun ileri teknoloji dünyasına giremeyen bir yoksul sınıf ve teknolojiden yararlanan,böylece yönetme gücünü elde eden bir üst sınıf bağlamında teknolojik temelli bir bölünme yaşadığını iddia etmektedir.

Örgütsel düzeyde, eleştirel teori kamu kurumlarında veya bir işyerinde teknik uzmanlar bilgi araçları üzerinde kontrolüele geçirdikleri için seçilmişler veya CEO’lar karşısında güç kazandıklarını öngörmektedir. Yeni teknolojiler, daha azeğitimliler karşısında teknik bilgiye sahip olanların elit statüye yükselmelerine ve ayrıcalıklarını artırmalarına yolaçmaktadır. Eleştirel teori, çalışma hayatında BİT’lerle birlikte gündeme gelen monoton görevler, işini kaybetmekaygıları, eğitimli teknik eleman eksikliği gibi sorunlara dikkat çekmektedirler.

Sosyoteknik Sistemler Teorisi:

Bu teori, demokratikleşme/yetkilendirme teorisi ve eleştirel teoriye bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Bu teori, ilk ikiteoriyi normatif ve teknolojik determinizme dayalı oldukları gerekçesiyle eleştirmektedir. Bu teori, psikolojik,toplumsal, politik ve kültürel faktörleri görmezden gelerek, teknolojiye yapılan aşırı vurguyu kabul etmemektedir.Kamu yönetiminde BİT’lerin ortaya çıkaracağı sonuçlar konusunda, teknolojik faktörlerden ziyade toplumsal, politikveya kültürel faktörlere göreli olarak daha fazla önem vermektedir. Sosyoteknik sistemler teorisinin merkezinde,teknolojik determinizmin reddiyesi ve bilgi sistemlerinin toplumsal tercih ve talepler tarafından belirlendiği görüşüvardır. Sosyoteknik sistemler teorisinin savunucuları, teknoloji ve toplum arasında kaçınılmaz bir karşılıklı etkileşimivurgulamaktadırlar. Bu bağlamda, bir yandan yeni teknolojilerin toplumsal sistemde değişimi gündeme getirdiğini,ancak toplumsal sistemdeki değişimlerin de mutlaka teknolojiyi etkilediğine inanmaktadırlar. Bu nedenle, BİT’leredayalı girişimlerin başarılı olması nihai kullanıcılar ve teknik uzmanların tasarlama ve uygulama aşamalarında birlikteçalışmalarına bağlıdır. Bu teori, toplumsal ve politik süreçlerin önemini vurgulamakla birlikte, BİT’lerin gelişim seyri,demokratikleşme, örgütsel ve toplumsal eşitsizlik gibi meselelere ilişkin bir öngörüde bulunmamaktadır. Bu durum, sözkonusu teorinin en temel eksikliğidir.

Küresel Bütünleşme Teorisi:

Bu teori, teknolojide yaşanan gelişmeler ve sınırötesi organizasyonların yayılması nedeniyle, küresel entegrasyonun(dünyanın küresel bir köye dönüşmesinin) gerçekleşme olasılığının arttığı tespitinde bulunurken, aynı zamanda bilgiteknolojileri alanının düzenlenmesi gerekliliğinin de altını çizmektedir. Bu alanın piyasa güçlerine bırakılmasıdurumunda, dünyanın bilgiye sahip olanlar ve olmayanlar şeklinde ikiye bölüneceğine, dolayısıyla sosyoekonomikeşitsizliklerin ortaya çıkacağına inanılmaktadır. Bu nedenle, küresel bütünleşmeciler devletler ve uluslararası örgütleriuluslararası iletişim politikası oluşturmaya çağırmaktadır. Bu bağlamda, kamu yönetimi açısından küresel bütünleşmeteorisinin gündeminde, BİT’lere yönelik ulusal ve uluslararası kamu politikalarına odaklanmak vardır.

7.6. E-Devletin Aşamaları ve Gelişim Modelleri

E-devlet kendi içinde çeşitli aşamaları kapsayan bir olgudur. Bu aşamalar, bir kurumun websitesi aracılığıyla internetortamında varolmasından, tüm kamu kurumlarının birbirleriyle bağlantılı olarak vatandaşa hizmet sunacak bir şekildebütünleştirilmesine kadar uzanmaktadır. E-devletin “evrim modeli” (evolution model) veya “olgunluk modeli”(maturity model) gibi farklı şekillerde de adlandırılan bu gelişim sürecinde, her bir aşama vatandaşa yönelik dahakarmaşık ve kapsamlı bir hizmet sunumuna ve website içeriğine işaret etmektedir. E-devletin gelişim aşamalarıaçısından devletler farklılık göstermektedirler. Kamu yönetiminde BİT’lerden yararlanan bütün devletler söz konusuaşamaların tamamını yaşama geçiremedikleri gibi, bir ülkenin içinde farklı kamu kurumları farklı gelişim aşamalarında

Page 40: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

bulunabilmektedir.

E-devlet literatüründe, farklı akademisyenler veya uluslararası örgütler tarafından ortaya koyulmuş çeşitli e-devletgelişim modellerine rastlamak mümkündür. Bu modeller, e-devletin gelişimini farklı şekilde aşamalandırmışlardır.Örneğin, e-devleti evrimsel bir fenomen olarak gören Layne ve Lee (2001: 124) ise, dört aşamalı bir e-devlet gelişimmodeli öngörmüşlerdir. Bu aşamalar, “kataloglama”, “işlem”, “dikey bütünleşme” ve “yataybütünleşme”dir. Kataloglama aşaması, kamu kurumlarının bir websitesi kurma ve vatandaşa bilgi sunma çabasınıifade etmektedir. Bu aşama çerçevesinde, kamu kurumlarının vatandaşa sunabileceği en ileri düzeydeki hizmet,vatandaşın araştırma yapması, detaylı bilgilere erişmesi veya gerekli formları indirebilmesi için dokümanların organizeedildiği belirli portaller ve indeks sayfalarının oluşturulmasıdır. İşlem aşamasında, e-devlet girişimlerinin vatandaşlarındevletle elektronik ortamda işlem yapabilmeye imkan vermesine odaklanılmaktadır. Bu aşamada, vatandaş lisansınıyenileyebilir, cezasını online olarak ödeyebilir. Layne ve Lee’ye göre, vatandaştan gelen talep ve baskılar, devletisunduğu online hizmetleri bütünleştirmeye itmektedir. Bu bağlamda, dikey ve yatay bütünleşme e-devletin gelişimaşamaları olarak gündeme gelmektedir. Dikey bütünleşme, benzer faaliyet veya hizmet alanında, ancak farklı yönetimkademesindeki kurumların birbirlerine bağlantılı olarak hizmet sunmasını ifade etmektedir. Yerel, bölgesel ve ulusaldüzeydeki suçla mücadele birimlerinin birbirleriyle bütünleştirilmesi dikey bütünleşmeye örnek olarakgösterilebilir. Yatay bütünleşme ise, vatandaş açısından ideal durumu ifade etmektedir. Bu aşamada, farklı işlev vehizmetlerdeki bütün kamu kurumları aynı elektronik sistemde ve birbirleriyle bağlantılı olarak bilgi ve hizmet sunmayabaşlamaktadır. Böylece, vatandaşın devletin bütün e-hizmetlerine tek bir noktadan erişebilmesi sağlanmaktadır.

Amerikan Kamu Yönetimi Topluluğu (American Society for Public Administration) ve Birleşmiş Milletler tarafındanmüştereken ortaya koyulan gelişim modeli ise beş aşamayı içermektedir (ASPA ve UN, 2002: 11-14):

Ortaya Çıkma: Bu aşama, kamu kurumunun bir websitesi oluşturması ve onun aracılığıyla kullanıcılara basit ve genelörgütsel veya politik bilgiler vermesini ifade etmektedir.

Gelişmiş Aşama: Bu aşamada websitesine sahip kamu kurumlarının sayısı artış göstermekte ve websitelerinin içeriğizenginleşmektedir. Bu aşamada, websitesinde sıkça güncellenen daha spesifik bilgiler sunulmakta; diğer resmi sitelerelinkler yer almakta; yayınlar, mevzuat, broşürler, e-mail adresleri erişilebilir olmakta ve vatandaşa arama (search)yapabilme imkanı sağlanmaktadır.

Etkileşim: Vatandaş yetkililer ile iletişime geçebilme ve çoğu kamu kurumuna ve onların hizmetlerine internetaracılığıyla erişebilme imkanına sahip olmaktadır. Vatandaşlar, bu aşamada, daha detaylı aramalar yapabilmekte,resmi formları indirebilmekte ve bu formları online olarak yetkililere sunabilmektedirler.

İşlem: Bu aşamada vize ve pasaport alma, ölüm ve doğum kayıtları, lisans ve izin alma, ceza ve vergi ödeme gibiişlemler, işlemin bütün sürecini tamamlayacak bir şekilde ve güvenli bir ortamda, devlet ve vatandaş arasında onlineolarak gerçekleştirilmektedir.

Kesintisiz: Bu aşamada sanal dünyada bakanlıklar, departmanlar ve kurumlar arasındaki sınırlar ortadan kaldırılarak,tüm kurumlar ve sundukları hizmetler bakımından tam bir bütünleşme yaşanmaktadır.

7.7. E-Devletin Başarı Faktörleri

E-devlet, kamu yönetiminin daha etkin, verimli, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde işlemesini sağlama, kamuharcamalarını azaltma, demokrasiyi güçlendirme ve devlet-vatandaş ilişkisini dönüştürme gibi yönetsel, politik veekonomik nitelikli birçok amacı gerçekleştirme taahhüdünde bulunmaktadır. E-devlet girişimlerinin taahhütleriningerçeğe dönüşebilmesi için e-devletin önündeki engellerin iyi tespit edilmesi ve bu engelleri ortadan kaldıracak gerekliönlemlerin alınması gerekmektedir. E-devlet projelerinin ve uygulamalarının başarılı olması siyasal, hukuksal, mali,toplumsal ve kültürel nitelikli birçok faktöre dayalıdır. E-devletin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için gereklifaktörleri şöyle açıklayabiliriz:

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Güçlü Politik İrade:

Page 41: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Yasal Çerçeve:Teknolojik Altyapı ve Yeterli Bütçe:Sayısal Uçurumun Ortadan KaldırılmasıKültür:Güçlü Politik İrade:

Her reform çalışması gibi, e-devlet girişimleri de kendisini destekleyecek güçlü bir politik iradeye ihtiyaç duymaktadır.E-devleti önemseyen güçlü bir politik iradenin desteği, bir yandan e-devlet projeleri için gerekli tüm kaynakların tahsisedilmesini sağlarken, diğer yandan e-devletin sürekli olarak ülkenin gündeminde olmasına yardımcı olacaktır. Sürekliolarak e-devlet çalışmalarıyla ilgilenen bir kurum, merkez veya komisyon kurmak, bir ülkede politik iradenin sözkonusu desteği sağlamasında başvurabileceği bir yöntem olabilir. Doğal olarak, bu kurum, merkez veya komisyonungündem oluşturabilmesi ve diğer kamu kurumları tarafından dikkate alınması, politik iradenin e-devletin potansiyelkatkılarına inanmasına ve onun kamu yönetimi ve ulusal kalkınma açısından önemini kavramasına bağlıdır.

Yasal Çerçeve:

E-devlet kamu yönetiminin örgütsel yapısında ve iş görme usullerinde önemli bir değişime işaret ettiği için elektronikortamda yapılan birçok işlem ve sunulan hizmet yeni ilkeleri ve kuralları gündeme getirmektedir. Bu ise, yeni yasaldüzenlemeleri veya mevcut yasal düzenlemelerde birtakım değişiklikleri zorunlu kılmaktadır. Bu yüzden, e-devletuygulamalarında başarı sağlamak isteyen hükümetlerin, elektronik imza, elektronik arşivleme, bilgi edinme, verigüvenliği ve korunması, bilişim suçları, fikri mülkiyet hakları, telif vb. konuları kapsayacak şekilde, e-devletin işleyişineuygun bir yasal çerçeveyi sağlaması gerekmektedir (OECD, 2003: 48; Ndou, 2004: 13). Ayrıca, e-devlete dair geniş vekapsamlı bir yasal altyapının oluşturulması, e-devletin özellikle vatandaşlar tarafından benimsenmesinde hükümetlerinkarşılaştığı temel engellerden biri olan gizlilik ve güvenlik kaygılarının da ortadan kaldırılmasına katkı sağlayarak,vatandaşın e-devlet olgusuna olan güvenini artıracaktır.

Teknolojik Altyapı ve Yeterli Bütçe:

E-devlet, kamu kurumlarının çok basit bir şekilde bilgisayar ve telefon gibi teknolojik cihazları kullanmasından ibaretdeğildir. Birçok e-devlet uygulaması, daha başlangıçta büyük teknolojik altyapı yatırımları yapmayı gerektirmektedir.Aynı zamanda, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında çok hızlı gelişmeler yaşanmakta ve yenilikler ortaya çıkmaktadır.Bu durum, başlangıçta yapılan yatırımların yeterliliğini ve esnekliğini kısa sürede yitirmesine sebebiyet vermekte vedevletin sürekli olarak teknolojik kapasitesini artırmasını ve teknolojik değişime ayak uydurmasını bir zorunluluk halinegetirmektedir. Bununla birlikte, Ndou’nun belirttiği gibi (2004: 13), çoğu gelişmekte olan ülke için teknolojik altyapıbaşlı başına bir sorun olarak kendini göstermektedir. E-devlet uygulamaları, kamu kurumları arasında hizmet açısındanbütünlüğü sağlayacak ve birlikte çalışmaya imkan tanıyacak bilgi sistemlerini gerektirmektedir. Bu nedenle, esnekliğinive zamanın koşullarına uygunluğunu yitirmiş mevcut sistemlere (miras sistemler) bir yenisini eklemek yerine birlikteişlerliği (interoperability) yüksek sistemlerden yararlanmak bir zorunluluk olarak belirmektedir (OECD, 2003). Sözkonusu gerekliliklerin karşılanması ise, e-devlet için yeterli finansal kaynakların tahsis edilmesiyle yakından ilişkilidir. Bunedenle, teknolojik gereklilikler e-devletin finansmanı gibi başka bir gerekliliği gündeme getirmektedir.

Sayısal Uçurumun Ortadan Kaldırılması

Sayısal uçurum, BİT’lere erişebilenler ile erişemeyenler arasındaki farklılıklara ilişkin bir kavramdır. Bu kavram, erişimyetersizliği ve yetenek eksikliğinden kaynaklanan nedenlerle, teknoloji kullanımındaki eşitsizlikleri vurgu yapmaktadır.Sayısal uçurum coğrafyaya, yaşa, etnik kökene, gelire ve diğer faktörlere dayalı olarak, başta bilgisayar ve internetolmak üzere, BİT’lere eşit şekilde erişememeyi ifade etmektedir (Yigitcanlar ve Baum, 2008: 1718-1719). BİT’lereerişim açısından ortaya çıkan söz konusu eşitsizlikler, küresel ölçekte birinci dünya devletleri ile üçüncü dünyadevletleri arasında yaşanabileceği gibi, bir ülke içerisinde farklı toplumsal kesimler veya kent ve kır arasında dagözlemlenebilir Sayısal uçuruma çözüm bulunmadıkça, belirli ülkeler ve topluluklar bilgi çağı ve ekonomisinin dışındakalacaktır (Hossain, 2008: 3810). Bu nedenle, insanların BİT’lere erişebilirlik (accessibility) kapasitesinin artırılması vedijital okur-yazarlığın (e-literacy) geliştirilmesi gerekmektedir

Kültür:

Kurum çalışanlarının BİT-temelli değişimlere karşı takınacağı tutum, e-devletin başarısını etkileyecek önemlifaktörlerden biridir. Bir kamu kurumunun açık bir sistem olması ve ayakta kalabilmek amacıyla çevredeki değişimlere(siyasal, ekonomik, teknolojik vb.) uyum sağlama yatkınlığına sahip olması, e-devletin uygulanmasını kolaylaştırabilir.Ayrıca, e-devletin boyutları bütüncül bir perspektifle değerlendirildiğinde, örgüt kültürü kadar politik kültürün de e-

Page 42: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

devletin başarısı üzerinde etkili olduğu anlaşılmaktadır. E-devlet, bir ülkede bilgi akışının filtrelenmediği, yöneten-yönetilen ayrımının keskin olmadığı ve vatandaşların birer paydaş olarak algılandığı ve onlara politik süreçlerde aktif rolverildiği demokratik bir iklimi gerektirmektedir. Bu iklim, o ülkenin politik kültürü ile yakından ilişkilidir. Bu hususlar, e-devletin başarısının teknolojik altyapı ve bütçe gibi teknik koşullar kadar psikolojik, sosyal ve politik koşullara da bağlıolduğunu gözler önüne sermektedir.

Bölüm 8

DÜNYADA E-DEVLET VE E-BELEDİYE UYGULAMALARI

Bölüm Hedefi

Bu bölümde dünya genelindeki e-devlet ve e-belediye uygulamalarının açıklanması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda,öncelikle dünya genelinde e-devletin genel görünümü resmedilecektir. Daha sonra, seçilmiş bazı devletlerde e-devletingelişimi ve uygulamaları ele alınacaktır. Ardında yerel e-devlet ve e-belediye olgusu açıklanacak, dünya genelinde e-belediyenin genel görünümü ortaya koyulacak ve e-belediye uygulamalarından iyi örnekler gözler önüne serilecektir.

8.1. Dünya Genelinde E-Devlet

Bir önceki bölümde de ifade edildiği gibi, günümüzde e-devlet küresel bir olgu haline gelmiş ve birçok ülke tarafındanbenimsenmiştir. Bununla birlikte, dünya genelinde e-devlet uygulamalarının ortaya çıkması ve benimsenmesi açısındanbazı devletler öncü rol oynarken, diğer devletler söz konusu öncü devletleri takip etmektedirler. Bu nedenle, bubölümde öncelikle daha makro ölçekte dünyada e-devletin genel görünümüne odaklanılacak, ardından devletlerinyaşama geçirdiği dikkat çekici e-devlet ve e-belediye uygulamalarından örnekler verilecektir.

Dünya genelinde e-devletin gelişimi ve içinde bulunduğu durum devletlerin e-devlet alanındaki performansları ileyakından ilişkilidir. İlgili literatürde devletlerin e-devlet açısından katettiği mesafeyi ve mevcut durumunu ortayakoymak için e-hazırlık (e-readiness) kavramı kullanılmaktadır. E-hazırlık, bir ülkenin BİT altyapısının kalitesinin ve oülkenin vatandaşı, iş dünyası ve hükümetinin BİT’leri kullanabilirliğinin ölçülmesidir (Economist Intelligence Unit,2009). Bir başka deyişle, e-hazırlık bir ülkenin BİT’lerin kullanımından ortaya çıkan faydaları elde etmeye ne derecehazır veya istekli olduğunun ölçülmesidir (Dada, 2006).

Dünya genelinde ülkelerin e-devlet gelişimlerini ve durumlarını ölçen birçok kurum olması nedeniyle ilgili literatürdeuluslararası düzeyde ülkeleri derecelendiren çeşitli listelere rastlamak mümkündür. Bununla birlikte, dünya genelindedüzenli olarak ülkelerin e-devlet gelişimini ölçen kurumlardan biri Birleşmiş Milletler’dir. Birleşmiş Milletler 2001yılından itibaren iki yılda bir yaptığı e-devlet araştırmaları ile e-devlet olgusunun dünya gelindeki durumuna ışıktutmaktadır. Birleşmiş Milletler yürüttüğü araştırmalarında ülkelerin “e-devlet hazırlık durumu” ve ülkedeki “e-katılımderecesini” dikkate alarak, ülkeleri karşılaştırmalı bir şekilde sıralamaktadır. E-devlet hazırlık endeksi ise, Web ÖlçmeEndeksi, Telekomünikasyon Altyapı Endeksi ve Beşeri Sermaye Endeksinden oluşmaktadır (UN, 2003: 11-12).

Tablo 1: Yıllara Göre İlk 20 Ülke ve E-Devlet Hazırlık Değerleri

ÜLKELER, YILLAR VE E-DEVLET ENDEKSİ2003 YILI 2004 YILI 2005 YILI 2008 YILI 2010 YILI 2012 YILIÜlke E-

DevletEndeksi

Ülke E-DevletEndeksi

Ülke E-DevletEndeksi

Ülke E-DevletEndeksi

Ülke E-DevletEndeksi

Ülke E-DevletEndeksi

ABD 0.927 ABD 0.913 ABD 0.906 İsveç 0.915 Kore 0.878 Kore 0.928İsveç 0.840 Danimarka 0.904 Danimarka 0905 Danimarka 0.913 ABD 0.851 Hollanda 0.912Avustralya 0.831 İngiltere 0.885 İsveç 0.898 Norveç 0.892 Kanada 0.844 İngiltere 0.896Danimarka 0.820 İsveç 0.874 İngiltere 0.877 ABD 0.864 İngiltere 0.814 Danimarka 0.888İngiltere 0.814 Kore 0.857 Kore 0.872 Hollanda 0.863 Hollanda 0.809 ABD 0.868Kanada 0.806 Avustralya 0.837 Avustralya 0.867 Kore 0.831 Norveç 0.802 Fransa 0.863Norveç 0,778 Kanada 0.836 Singapur 0.850 Kanada 0.817 Danimarka 0.787 İsveç 0.859İsviçre 0.764 Singapur 0.834 Kanada 0.842 Avustralya 0.810 Avustralya 0.786 Norveç 0.859Almanya 0.762 Finlandiya 0.823 Finlandiya 0.823 Fransa 0.803 İspanya 0.751 Finlandiya 0.850Finlandiya 0.761 Norveç 0.817 Norveç 0.822 İngiltere 0.787 Fransa 0.751 Singapur 0.847

Page 43: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Hollanda 0.746 Hollanda 0.802 Almanya 0.805 Japonya 0.770 Singapur 0.747 Kanada 0.843Singapur 0.746 Almanya 0.787 Hollanda 0.802 İsviçre 0.762 İsveç 0.747 Avustralya 0.839Kore 0.737 Y. Zelanda 0.781 Y. Zelanda 0.798 Estonya 0.760 Bahreyn 0.736 Y. Zelanda 0.838Y. Zelanda 0.718 İzlanda 0.769 Japonya 0.780 Lüksemburg 0.751 Y. Zelanda 0.731 Lihtenştayn 0.826İzlanda 0.702 İsviçre 0.753 İzlanda 0.779 Finlandiya 0.748 Almanya 0.730 İsviçre 0.813Estonya 0.697 Belçika 0.752 Avusturya 0.760 Avusturya 0.742 Belçika 0.722 İsrail 0.810İrlanda 0.697 Avusturya 0.748 İsviçre 0.754 İsrail 0.739 Japonya 0.715 Almanya 0.807Japonya 0.693 Japonya 0.726 Belçika 0.738 Y. Zelanda 0.739 İsviçre 0.713 Japonya 0.801Fransa 0.690 İrlanda 0.705 Estonya 0.734 İrlanda 0.729 Finlandiya 0.696 Lüksemburg 0.801İtalya 0.685 Estonya 0.702 İrlanda 0.725 İspanya 0.722 Estonya 0.696 Estonya 0.798TÜRKİYE 0.506 TÜRKİYE 0.489 TÜRKİYE 0.496 TÜRKİYE 0.483 TÜRKİYE 0.478 TÜRKİYE 0.528Ortalama 0.402 Ortalama 0.412 Ortalama 0.426 Ortalama 0.451 Ortalama 0.440 Ortalama 0.487

Kaynak: Birleşmiş Milletler 2003, 2004, 2005, 2008, 2010 ve 2012 yılı Küresel E-Devlet Araştırma Raporlarınadayanılarak oluşturulmuştur (UN, 2003; UN, 2004; UN, 2005; UN, 2008; UN, 2010; UN, 2012).

Burada, Birleşmiş Milletlerin tüm raporları itibariyle ülkeleri, kıtaları ve e-devlet endeksinin bileşenlerini analiz etmekmümkün olmadığı için, e-devlet açısından dünya genelinde gelinen anlayış ve durumu değerlendirebilmek amacıylaaraştırmaların başlangıç yıllarındaki 2003 yılı raporunun bulguları ile en sonuncusu olan 2012 yılı raporunun bulgularınıkarşılaştırmakta fayda vardır. Yaklaşık 10 yıllık bir süreyi kapsayan bu dönem, e-devlet anlayışının geldiği nokta, ülkelerve kıtalar açısından belirli ipuçları sağlayabilir.

Birleşmiş Milletler 2003 Yılı E-Devlet Hazırlık Araştırmasının bazı önemli bulguları kısaca şöyle özetlenebilir (UN, 2003:18-19):

Birleşmiş Milletler üyesi olan 191 ülkeden 173’ünün (% 91) websitesi vardır ve bu websitelerinde hakim dilİngilizcedir. 173 ülkeden 125 tanesi kendi dillerinin yanı sıra websitelerinin İngilizce versiyonuna da sahiptir.

E-devletin gelişimine dair tek bir model söz konusu değildir. Kurumların websiteleri hızla çoğalmaktadır.Devlet websiteleri ve sektörel websiteler online bilgi ve temel kamu hizmetlerinin sunumunda ülkelerin kendiiçinde ve ülkeler arasında çok büyük çeşitlilik göstermektedir.

Ulusal portal / kapı (gateway) ve tek durak hizmet siteleri oluşturmaya yönelik aşamalı, ancak istikrarlı bireğilim vardır. Bununla birlikte, bu siteleri bütünleştirmeye yönelik çabalar fazla değildir.

ABD ülkeler arasında birinci sırada yer almakta ve onu İsveç, Avustralya, Danimarka, İngiltere, Kanada veNorveç izlemektedir. Gelişmekte olan ülkeler arasında sırasıyla Singapur, Kore ve Estonya yer almaktadır.

E-devlet alanında dünya bölgeleri arasında Kuzey Amerika (0.867) ve Avrupa (0.558) öndedir. Onları Güney veMerkezi Amerika, Güney ve Doğu Asya ve ardından Batı Asya takip etmektedir. Afrika bölge olarak son sıradayer almaktadır.

Dünya genelinde çok az ülke e-devletin tüm potansiyellerinden faydalanma noktasına yaklaşmıştır. Çoğu gelişmiş ülke e-katılım imkanlarından tam anlamıyla yararlanmamaktadır. Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerde BİT’lere sahip olanlar ve olmayanlar arasında ciddi bir sayısal

uçurum sorunu vardır. Telekomünikasyon ve beşeri sermayenin gelişimi açısından ülkeler içindeki vearasındaki eşitsizlikler bilginin üretimi ve insanların güçlendirilmesi amacıyla e-devletin kullanımı için ciddiengeller ortaya çıkarmaktadır. BİT-temelli imkanlardan gelişmekte olan ülkelerde çok az sayıdaki ayrıcalıklı birkesim yararlanmaktadır.

Çoğu gelişmekte olan ülke e-devlet gelişim aşamalarının ilk üç aşamasındadır; işlem veya ağ aşamasına geçenülke yoktur ya da çok az sayıdadır.

E-katılım endeksinde ise, İngiltere, ABD, Şili, Kanada ve Estonya sırasıyla ilk beşte yer almaktadır.

Birleşmiş Milletler 2012 Yılı E-Devlet Hazırlık Araştırmasının bazı önemli bulguları kısaca şöyle özetlenebilir (UN, 2012:1-7):

Sürdürülebilir kalkınma ile e-devlet arasında yakın bir ilişki vardır. E-devlet sürdürülebilir kalkınmaya çokönemli katkılar sağlayabilir. E-devlet stratejik sürdürülebilir kalkınma çerçevesi inşa etmenin merkezinde yeralmaktadır.

En iyi e-devlet hazırlık derecesine sahip ülkeler listesinde Kore (0.928) birinci sırada yer almaktadır. Kore’yiHollanda (0.912), İngiltere (0.896), Danimarka (0.888) ve ABD (0.868) izlemektedir.

E-devlet gelişim endeksinin göstergelerinin tümünde yaşanan gelişmeler sonucunda dünya ortalaması 2010yılına göre yükselmiştir (0.487).

Page 44: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

E-devlet gelişimine dünya bölgeleri itibariyle bakıldığında, ilk sırada Kuzey Amerika (0.855) gelmektedir. KuzeyAmerika’yı Avrupa (0.718), Doğu Asya (0.634), Güney Asya (0.346) ve Afrika (0.278) takip etmektedir. Bölgelersıralamasında Afrika yine son sırada yer almaktadır.

Özellikle öncü devletler e-devlet uygulamaları açısından tek-amaçlı örgütsel model yerine tüm devleti dikkatealan bütünleşik modele doğru geçiş yapmaktadır.

Devletler çok kanallı hizmet sunumuna daha fazla dikkat etmeye başlamışlardır. BİT’ler vatandaşlara bilgi vehizmet sunmak için hükümetlerin elindeki kanalları artırmıştır. Hükümetler tercih edilen bir yol ile hizmetsunumu anlayışını terk ederek, vatandaşlara hizmetleri sunmada tüm potansiyel kanalları kullanmaktadırlar.2012 araştırmasına göre, devletlerden 71 tanesi e-hizmetleri sunmak için özel sektör ve gönüllü kuruluşlar ileişbirliği içerisindedir. Mobil teknolojiler e-hizmetleri sunmak için hızla benimsenmektedirler. 2012 yılıbulgularına göre, 25 ülke ayrı bir m-devlet websitesi oluşturmuş ve 24 ülke mobil telefonlarla ödeme yapmaimkanı sağlamıştır.

2012 yılı araştırması bulgularına göre, vatandaşların artan hizmet talepleri karşısında, 24 ülke ücretsiz wifi(kişisel bilgisayarlar ve akıllı telefonlar gibi teknolojik araçların kablosuz bir şekilde internete bağlanmasınısağlayan teknoloji) veya kiosklar (bilgi bankası) aracılığıyla e-devlet hizmetlerine ücretsiz erişme imkanısağlamıştır.

E-hizmetleri sunmak açısından Birleşmiş Milletlere üye devletlerin % 40’ı sosyal medya araçlarını kullanmayabaşlamıştır.

Çoğu gelişmekte olan ülke vatandaş katılımını vatandaş-odaklı hizmet anlayışının bir parçası olarak görmeyebaşlamıştır. E-katılım açısından Kore ve Hollanda lider ülkedir. Singapur ve Kazakistan onları takip etmektedir.Ancak, ülkelerin çoğunda e-katılım imkanları oldukça sınırlıdır.

Sayısal uçurum hala çok ciddi bir problemdir. İlerleyişe rağmen, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, özellikleAfrika, arasındaki dengesizlikler hala varlığını korumaktadır.

İki Rapor’un bulguları karşılaştırıldığında, günümüzde e-devlet alanında teker teker örgütsel model anlayışı yerinebütünleşik e-devlet modeline doğru bir yaklaşım değişiminin yaşandığını; başlangıç yıllarında temel hedef olan e-devletpotansiyelinin tam olarak yaşama geçirilmesi ve daha fazla hizmetin elektronik ortama aktarılması yerine artık dahaçok kanal ile (mobil araçlar, sosyal medya siteleri gibi) e-hizmetlerin sunulmasına ve vatandaş odaklı hizmet anlayışınavurgu yapıldığını; e-devlet alanında daha işbirlikçi bir anlayışın ön plana çıktığını; gelişmekte olan ülkelerin e-devletyolunda önemli adımlar atarak, listelerde üst sıralarda yer almaya başladığını ve e-devletin önündeki en önemli engelinhala sayısal uçurum olduğunu söyleyebilmek mümkündür.

8.2. Seçilmiş Ülkelerde E-Devlet Uygulamaları

Amerika Birleşik Devletleri İngiltere Estonya Kore Cumhuriyeti Singapur Malezya

8.2.1. Amerika Birleşik Devletleri

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) e-devlet uygulamalarını başlatan ilk ülkedir. Her ülkede olduğu gibi, e-devletuygulamaları ABD’de de başlangıçta federal düzeyde veya eyalet düzeyinde farklı kamu kurumlarının kendi inisiyatifleridoğrultusunda başlamıştır. Bu girişimlerin en temel örneklerinden biri Federal Gelirler İdaresi tarafından ortayakoyulmuştur. ABD’de vergi tahsilatı ve beyanname doldurma ilk online kamu hizmetlerinin arasındadır. Ayrıca ABDVergi İdareleri Federasyonu ve Federal Gelirler İdaresi, 1985 yılından itibaren, elektronik veri değişimi ve elektronik fontransferi yöntemleriyle tahsilat ve beyanname doldurma işlemlerini kurumsal kullanıcıların hizmetine açmıştır (Uçkan,2003: 74).

ABD’de e-devletin gelişimi açısından en önemli adım Başkan Clinton döneminde başlatılan “Devletin Yeniden İcadı”(Reinventing Government) isimli reform hareketidir. E-devlet girişimleri bu reform hareketinin önemli bir parçasıolmuştur. Bu bağlamda, ABD’de BİT’ler aracılığıyla yeniden yapılandırmak suretiyle devletin daha iyi ve daha maliyetsizçalışması sağlanmak istenmiştir. Bu reform hareketi, kamu hizmetlerine daha iyi erişimi sağlamak için kamukurumlarını BİT’leri ve interneti kullanmaya zorlamıştır. Devletin Yeniden İcadı Hareketi çerçevesinde geliştirilen e-devlet girişimlerinin arkasında 1997 yılında yayımlanan “Access America: Reengineering Through InformationTechnology” başlıklı bir rapor yer almaktadır.

Page 45: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Bu rapor, vatandaşların spesifik ihtiyaçlarını kendilerine göre karşılamaları için farklı federal kurumların sunduğuhizmetlerin bütünleştirilmesini öngörmüştür. Bunu ise, Eyalet ve Yerel Yönetim Portalları, öğrenciler, çalışanlar, işdünyası, engelli vatandaşlar gibi farklı kesimler için farklı websiteleri oluşturarak sağlamaya çalışmıştır(http://govinfo.library.unt.edu/npr/initiati/it/index.html). Ayrıca, 1999 yılında Başkan Clinton bir bilgi notu(memorandum) yayınlayarak e-devlete destek vermiş ve 2003 yılına kadar tüm kamu hizmetlerinin elektronik olaraksunulması hedefini ortaya koymuş, bu hedef bağlamında gerekli stratejilerin üretilmesi, elektronik ticaretin teşvikedilmesi, vatandaşların yetkililere ulaşabilmesini sağlayacak e-posta adreslerinin oluşturulmasını, dijital imzanınyaygınlaştırılmasını ve BİT’leri ve interneti kullanmak açısından kurum kapasitelerinin artırılmasını kurumbaşkanlarından istemiştir (White House, 1999).

Bu çerçevede elde edilen önemli başarılar şunlardır: i) Bugün de “usa.gov” adı altında varlığını sürdüren ve tüm kamuhizmetlerine tek bir noktadan erişilmesini sağlayan “firstgov” portalı oluşturulmuştur. ii) En azından başlangıçta enfazla kullanılan kamu hizmetlerine ilişkin formlar online hale getirilmiştir. Formların çoğu elektronik olarakdoldurulabilmekte ve arz edilebilmektedir. iii) Kamu kurumlarının çoğunluğu vatandaşla iletişime geçmek ve halkınerişimini kolaylaştırmak için e-posta sahibi olmuştur. iv) En iyi uygulamaların yaşama geçirilmesi için federal, eyalet veyerel düzeyde e-devlet faaliyetlerine ilişkin 200 tane başarı hikayesini içeren “E-Devlet Başarı Hikayeleri Veritabanı”oluşturulmuştur. v) Alışveriş merkezleri, tren ve otobüs duraklarında kiosklar aracılığıyla kamu kurumlarınınwebsitelerine ücretsiz erişim sağlanarak, devlet daha erişilebilir kılınmıştır(http://govinfo.library.unt.edu/npr/initiati/it/egovresults.html).

ABD’de e-devlet çalışmaları Clinton’dan sonra işbaşına geçen Bush döneminde de devam etmiştir. Clinton dönemindeortaya koyulan ilkelerin büyük bir çoğunluğuna dayanan bir bürokratik reformu benimseyen Bush yönetimi tarafındane-devlet reformun bir aracı olarak değerlendirilmiştir (Fountain, 2007: 10). Başkan Bush bürokratik reformun anastratejilerini 2002 yılında yayımladığı “Başkanın Yönetim Gündemi” (The President’s Management Agenda) başlıklıbelgede ortaya koymuştur. Reform “e-devletin yaygınlaştırılması” da olmak üzere beş büyük girişimi içermektedir. Bubelgede, Başkan Bush e-devlet açısından vatandaş-odaklı e-devlet anlayışını benimsediklerini belirtmekte vekurumların e-devleti vatandaşların değil de kurumların ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirmelerini ve e-devleti halatehdit olarak algılamalarını temel problem olarak ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, Bush tüm hizmetlere teknoktadan erişimi sağlayan portalin geliştirilmesini; e-imzanın yaygınlaştırılmasını; 2002 yılı itibariyle tüm kurumlarıntek bir e-ihale portalını kullanmalarını ve kurumların federal hibelere başvuruları toplama ve yönetme işlevini ortak birwebsitesi üzerinden online olarak yürütülmesini hedeflemektedir (Office of Management and Budget, 2002).

ABD’de e-devlet açısından önemli bir gelişme 2002 yılında “E-Devlet Yasası”nın kabul edilmesidir. Bu Kanun, vatandaşodaklı yönetim çerçevesinde e-devlet hizmetlerinin ve süreçlerinin geliştirilmesini ve internet ve diğer araçlarınkullanımı aracılığıyla vatandaşların yönetime katılımlarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu Kanun, Beyaz Saray’ınYönetim ve Bütçe Ofisine bağlı bir E-Devlet Ofisinin kurulmasını sağlamıştır (E-Government Act, 2002).

Başkan Obama döneminde de e-devlet çalışmaları ABD’de devam etmektedir. Obama göreve geldikten sonra ilkyayınladığı bilgi notlarından biri “Şeffaf ve Açık Yönetim” üzerinedir. Bu bilgi notunda açık yönetimin temel ilkeleriolarak şeffaflık, katılım ve işbirliği zikredilmiştir (White House, 2009). Obama açık yönetimin bu ilkelerinin Beyaz SarayBütçe ve Yönetim Ofisi Başkanı tarafından yayımlanacak “Açık Yönetim Direktifi”ne göre yaşama geçirileceğinibelirtmiştir. “Açık Yönetim Direktifi” ise, bu ilkelerin yaşama geçirilmesinde e-devlete çok önemli görevleryüklemektedir (Office of Management and Budget, 2009).

Ayrıca, ABD’de Obama döneminde “Hizmet Sunumunu Etkinleştirmek ve Müşteri Hizmetlerini Geliştirmek”, “Etkin,Verimli ve Hesapverebilir Bir Yönetim Sağlamak”, “Şeffaf ve Açık Yönetim” gibi Başkan Kararnamesi ve bilgi notlarınıtamamlamak üzere yakın geçmişte bir “Dijital Devlet Stratejisi” benimsenmiştir. Bu stratejide, vatandaşlara her zaman,her yerde ve herhangi bir araç ile erişebilecekleri daha kaliteli dijital bilgi ve hizmet sunmayı amaçlayan bir vatandaş-odaklı yönetim anlayışı bağlamında modern teknoloji ve araçlardan yararlanarak, dijital hizmetlerin daha iyisunulacağı; mobil kullanımlar için vatandaşların öncelikli hizmetlerinin belirleneceği ve hizmet sunumunu geliştirmekiçin performans ölçme ve vatandaş memnuniyetine daha fazla ağırlık verileceği ifade edilmiş ve bu uğraşlar içinkurumlara belirli periyotlar içerisinde yapılması zorunlu bazı sorumluluklar yüklenmiştir (White House, 2012: 19-22).

8.2.2. İngiltere

Page 46: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

İngiltere’de e-devlet çalışmaları açısından 1999 yılında hazırlanan “Devletin Modernizasyonu” (ModernisingGovernment) başlıklı beyaz kitap önemli bir dönemeç noktasını teşkil etmektedir. Dolayısıyla, İngiltere’de e-devletolgusunu genel olarak 1999 yılı öncesi ve sonrası şeklinde iki dönemde ele almak mümkündür. İngiltere’de devletinbilgisayardan yararlanması 1960’lara, hatta II. Dünya Savaşı sonrasına kadar gitmektedir. II. Dünya Savaşı’ndan 1990’lıyılların ortalarına kadar geçen süre zarfında İngiltere’de BİT’lerden yararlanma kamu kurumlarının otomasyonuşeklinde algılanmış ve uygulanmıştır. Bilgisayarlar içsel süreçlerin etkinleştirilmesi için kullanılmıştır. Ayrıca, 1960’lıyıllarda hükümetler bilgisayar endüstrisinin desteklenmesi için kurumların bilgisayarlaşma sürecini teşvik edecek birbilgi teknolojisi politikası izlemiştir. Bu bağlamda, süreç içerisinde koordinasyon amacıyla bazı merkezileşme çabalarıgörünmesine rağmen, kamu kurumları teknoloji politikalarını belirleme ve bilgisayardan yararlanma konusunda genişbir takdir hakkından istifade etmişledir. Bu durum, 1980’lerdeki Gelecek Adımlar” (Next Step) girişimi çerçevesindedaha da pekişmiştir (Organ, 2006).

Esasında, İngiltere 1990’lı yılların ortasından itibaren BİT’lerin ve özellikle internetin hizmet sunumu açısından sahipolduğu potansiyelin farkındadır. Nitekim, İngiltere’de hükümetin sorumluluğu altında çalışan Merkezi Bilgisayar veTelekomünikasyon Birimi 1994 yılında merkezi bir hükümet sitesi (open.gov.uk) kurmuştur. Bu site internetkullanıcılarını bakanlıkların ve kurumların sitelerine yönlendirmektedir. Ayrıca, İngiltere’de hükümet 1996 yılında kamuhizmetlerinin elektronik ortamda sunumuna yönelik bir tanıtım kitapçığı olarak “Government Direct” dokümanınıhazırlamıştır. Yine, 1997 yılında Başbakan 2002 yılı itibariyle devlet ile olan etkileşimlerin % 25’inin elektronik olarakyürütülmesi hedefini koymuştur (European Uniun, 2011: 8). Bunların hepsi BİT’lerin potansiyeline yönelik birfarkındalığa işaret etmektedir. Bununla birlikte, 1999 yılı İngiltere’de e-devletin gelişimi açısından çok kritik bir yıldır.Bu yılda ilk olarak Hükümet bünyesinde Elektronik Temsilcilik Dairesi (Office of e-Envoy / OeE) oluşturulmuştur. BuDaire’nin temel amacı, İngiltere’nin online hizmetlerini bütünleştirerek, kamu hizmeti sunumunu geliştirmek ve uzundönemli tasarruflar sağlamaktır(http://webarchive.nationalarchives.gov.uk/20100807034701/archive.cabinetoffice.gov.uk/e-envoy/index-content.htm). Bu amaç doğrultusunda, Temsilcilik Dairesi 2002 yılına kadar İngiltere’yi e-ticaret açısından dünyadakien iyi ortam yapmak; 2005 yılına kadar isteyen herkesin internete erişimini sağlamak ve 2005 yılına kadar bütün kamuhizmetlerini elektronik ortama taşımak şeklinde üç temel hedefe sahipti (House of Commons Library, 2009). ElektronikTemsilcilik Dairesi yerini 2004 yılında E-Devlet Birimine bırakmıştır.

1999 yılındaki bir diğer önemli gelişme ise, “Devletin Modernizasyonu” başlıklı beyaz kitabın hükümet tarafındanhazırlanmasıdır. Bu doküman Blair Hükümeti’nin uzun dönemli reform programını ortaya koymaktadır. Daha iyi kamuhizmeti ve sunumuna odaklanan doküman, kamu kurumlarının birlikte çalıştığı bütünleşik devlete dikkat çekmekte,bunun başarılmasında BİT’lere büyük önem vermekte ve 2008 yılına kadar bütün kamu hizmetlerinin elektronik olaraksunulması hedefini gündeme getirmektedir (Cabinet Office, 1999). Bu bağlamda, 2000 yılında “E-Devlet: Bilgi ÇağındaKamu Hizmetleri İçin Bir Stratejik Çerçeve” adlı İngiltere’nin ilk resmi e-devlet stratejisi yayınlanmıştır. Bu strateji,vatandaş odaklılık, erişilebilir kamu hizmeti, bilginin yönetimi ve kapsayıcılık (herkese kamu hizmeti) olmak üzere dörttemel prensip ortaya koymuştur. Ayrıca, 2000 yılında Devletin Modernizasyonu Beyaz Kitabı’ndaki öngörülerçerçevesinde, open.gov.uk websitesinin yerini almak üzere, tüm kamu hizmeti ve bilgisine tek bir noktadan girişyapmayı sağlayan ukonline.gov.uk portalı oluşturulmuştur (Organ, 2006: 125).

Bu çabaların ardından sürekli olarak İngiltere’deki BİT-temelli projelerin yönetimindeki ve elektronik hizmetsunumundaki gelişmeler incelenerek, raporlara dökülmüş ve 2005 yılında tüm kamu hizmetlerinin online olaraksunulması hedefinin sağlanamayacağı anlaşılmıştır. Bu bağlamda, daha önce de belirtildiği gibi, 2004 yılında ElektronikTemsilcilik Dairesi’nin yerini E-Devlet Birimi almış ve vatandaşlar için çeşitli hizmetleri biraraya getiren yeni bir portalolarak “direct.gov.uk” oluşturulmuştur (House of Commons Library, 2009: 3-4).

2005 yılında İngiltere yeni bir E-Devlet Stratejisi yayınlamıştır. Bu dokümanda BİT’ler kullanılarak kamu hizmetlerinindönüşümünü sağlamak için altı yıllık bir strateji ortaya koyulmuş ve vatandaşların ve iş dünyasının ihtiyaçlarıdoğrultusunda etkin bir şekilde kullanılan teknolojinin insanların günlük yaşamlarını nasıl dönüştürdüğü resmedilmiştir.Ayrıca, süreç içerisinde iş dünyasına basit bir yolla bilgi ve hizmetleri vermek için “businesslink.gov.uk” sitesioluşturulmuş ve Başbakanlık şeffaflık girişimi çerçevesinde 2008-2009 ve 2009-2010 yıllarına ait kamu harcamalarınadair veriler yayınlanmış ve “data.gov.uk” sitesi üzerinden erişilebilir kılınmıştır (European Union, 2011). Bugünitibariyle direct.gov.uk ve businesslink.gov.uk sitelerinin yerini www.gov.uk sitesi almıştır.

Page 47: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

8.2.3. Estonya

Estonya e-devlet olgusu açısından yükselişte olan ve uygulamaları ile dikkat çeken bir ülkedir. Estonya’nın e-devlettarihinde bir başlangıç noktası olarak değerlendirilebilecek adım, 1998 yılında “Estonya Bilgi Politikasının İlkeleri” adlıilk Bilgi Toplumu Stratejisinin benimsenmesidir. Bu e-devlete yönelik ilk resmi politika dokümanına işaret etmektedir.Aynı yıl, hükümet tüm devleti kapsayan bir ana ağ (EEBone) kurmuştur. Bu ağ tüm kurumları birbirine bağlamış vekurumların güvenli bir şekilde internete ve hükümetin intranetine girmelerini sağlamıştır (IADBC, 2006: 133).

Estonya’nın e-devletin geliştirilmesine yönelik ilk teknik altyapı çalışmalarından biri, 2001 yılında “X-Road Sistemi”ninuygulamaya geçirmesidir. Bu sistem çeşitli kurumların veritabanlarını birbiriyle irtibatlandırmış ve buveritabanlarındaki bilgilere yetkililerin ve bireylerin erişimine imkan vermiştir (Kitsing, 2010). Ayrıca, 2001 yılındaEstonya e-devlet açısından önemli bir uygulamayı başlatmış ve bir e-demokrasi portalı olan TOM’u (Täna OtsustanMina – “Today I Make Decisions”) yaşama geçirmiştir. Bu websitesinin amacı, vatandaşların karar alma süreçlerinekatılımının geliştirilmesidir. Bu websitesi aracılığıyla vatandaşlar fikirlerini, düşüncelerini ve önerilerini sunabilir vesiteye konulan yasa tasarıları üzerine yorum yapabilirler (European Union, 2011: 9; IADBC, 2006: 132).

2000’li yılların başlarında Estonya çok önemli e-devlet uygulamaları başlatmıştır. 2002 yılında Dijital İmza Yasası’nın birgereği olarak Elektronik ID Kart uygulamasına imza atmıştır. Kart fiziksel kimlik kartı olarak kullanıldığı gibi, kamu veözel online hizmetlerde yasal olarak bağlayıcı dijital imza sağladığı ve güvenli kimlik doğrulamayı kolaylaştırdığı içinelektronik işlemleri geliştirmiştir (IADBC, 2006: 132). 2003 yılının Mart ayında Estonya Hükümeti tek bir duraktan çoğukamu hizmetine online olarak ulaşılmasını sağlayan bir e-devlet portalı (eesti.ee) oluşturmuştur (European Union,2011: 9).

2004 yılı Estonya’da e-devletin gelişimi açısından önemli bir yıldır. Estonya’da 2004 yılında yeni bir bilgi toplumupolitikası kabul edilmiştir. “Estonya Bilgi Politikasının İlkeleri 2004-2006” dokümanında e-devlet uygulamalarına çokönemli bir vurgu yapılmıştır. 2004-2006 döneminde Estonya şu hedefleri gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır: i)vatandaşlar, girişimciler ve kamu kurumları için e-hizmetlerin geliştirilmesi; ii) e-demokrasinin geliştirilmesi; iii) kamusektöründe etkinliği artırmak; iv) e-öğrenme başlığı altında BİT’lerden yararlanarak toplumun eğitim seviyesininyükseltilmesi ve toplumun dijital okuryazarlığının geliştirilmesi; v) e-iş dünyasının geliştirilmesi; vi) bilgi teknolojisigüvenlik politikasının geliştirilmesi; vii) uluslararası düzeydeki pozisyonun iyileştirilmesi için adımlar atılması ve viii)sayısal uçurumu ortadan kaldırarak, tüm toplumun BİT’lere erişimini sağlamak (e-dahil etme) (Ministry of EconomicAffairs and Communications, 2004: 5-7).

E-demokrasinin geliştirilmesi öngörülerinin bir yansıması olarak, Estonya 2005 yılında çok önemli bir e-devletuygulamasını yaşama geçirmiştir. Estonya dünyada seçimlerde – 2005 Yerel Seçimleri – vatandaşlarına internetüzerinden oy kullanma imkanı tanıyan ilk ülke olmuştur. Vatandaşlar elektronik ID kartları aracılığıyla internettenoylama websitesine giriş yaparak, oylarını kullanmışlardır (IADBC, 2006: 132).

Bundan sonraki süreçte, Estonya’da e-devletin gelişimi açısından önemli bir adım, 2007 yılında insanların yaşamkalitesinin geliştirilmesi ve karar alma süreçlerine vatandaşın katılımının artırılması için BİT’lerin kullanımına vurguyapan yeni bir Bilgi Toplumu Stratejisi’nin (2007-2013) benimsenmesidir. Bu strateji çerçevesinde, 2007 yılı genelseçimlerinde internetten oy kullanma hakkı vatandaşlara tanınmış; sonraki süreçte TOM ile bütünleştirilecek olan yenibir katılım portalı “osalusveeb” açılmış; e-devlet ana portalı sürekli olarak hizmetler, kullanıcılar ve ulaşılan araçlaraçısından yenilenmiş ve e-devlete dair yasal düzenlemeler gözden geçirilmiştir (European Union, 2011: 5-8).

8.2.4. Kore Cumhuriyeti

Kore’de e-devletin gelişimini üç dönemde ele almak mümkündür. Kore’de e-devlet çalışmaları 1967 yılında EkonomikPlanlama Kurumu’nda istatistiki analizler yapmak için kurumun otomasyon süreci ile başlamıştır. 1977 yılında yapılanbir çalışmada, merkezi düzeydeki kurumlarda bilgisayarların bordro, personel yönetimi ve telefon faturalarınınhesaplanması gibi işlevlerde önemli katkılar sağladığını ortaya koymuştur. 1980’lere doğru Kore’de basit otomasyonsüreçlerinin ötesinde gelişmiş bir e-devlet modeline doğru yol alınmış ve hükümetin kamu kurumlarının bilgiteknolojilerinden yararlanmasını teşvik etmeye yönelik politikaları gündeme gelmeye başlamıştır (Ministry ofGovernment Administration and Home Affaris, 2005: 11).

Page 48: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

1980-1990 arası dönem Kore’de e-devletin ikinci aşamasına işaret etmektedir. Bu aşama e-devlet için altyapıoluşturma dönemi anlamına gelmektedir. Bu dönemde “Ulusal Ana Bilgisayar Ağı” oluşturulması kararı alınmış vebirtakım yasal düzenlemeler çıkarılmıştır. Bu çabalar bazı plan ve projelere dönüşmüş ve Ulusal Ana Bilgisayar AğıPlanı’nda öngörüldüğü üzere beş ulusal ağ projesi (yönetim, finans, eğitim ve araştırma, savunma ve güvenlik)başlatılmıştır. 1997 yılında söz konusu projeleri değerlendirme sistemi oluşturulmuştur. (Ministry of GovernmentAdministration and Home Affaris, 2005: 11).

2000 ve sonrasındaki dönem ise, e-devletin tüm kamu kurumlarında uygulamaya geçirilmeye çalışıldığı bir dönemdir.Bu çerçevede, öncelikle 1998 yılında resmi hükümet anasayfası online hale getirilmiş ve kamu sektöründe CIO’larınatanması için Başkanlık Kararnameleri ve idari bilginin paylaşımına yönelik rehberler yayınlanmıştır. 1999 yılındakapsamlı bir E-Devlet Uygulama Planı oluşturulmuştur. Ardından, Kore 2001 yılında e-devlet üzerine “E-DevletinGerçekleştirilmesi İçin İdari İşlerin Dijitalleşmesinin Teşviki Yasası” başlıklı ilk kapsamlı yasayı kabul etmiştir. Aynı yıloluşturulan E-Devlet Özel Komitesi (Special Committee on E-Government) finansal desteği de sağladıktan sonra, çokönemli ve yeni e-devlet projelerinin (BİT Aracılığıyla Vatandaş Odaklı Kamu Hizmeti Sunumu Projesi, Dört SosyalGüvenlik Bilgi Sisteminin Bütünleştirilmesi Projesi, E-İhale Sistemi Projesi, Ulusal Mali Bilgi Sistemi Projesi, UlusalEğitim Bilgi Sistemi Projesi, Personel Politikası Destek Sistemi Projesi, E-Onay ve E-Doküman Projesi, E-MühürOluşturma ve E-İmza Teşvik Projesi gibi) detaylı planlarını hazırlamıştır (Ministry of Government Administration andHome Affaris, 2005: 12-13).

Katılımcı Hükümetin (Participatory Government) işbaşına gelmesiyle, 2003 yılında “Katılımcı Hükümet E-DevletinVizyonu ve İstikameti” ve dünyanın en iyi açık e-devletini gerçekleştirme vizyonuna dayalı olarak “E-Devletin YolHaritası” (E-Government Roadmap) ilan edilmiştir. Dünyanın en iyi açık e-devleti hedefini gerçekleştirmek için somutve özel performans göstergeleri belirlemişlerdir. Bunlar, i) online kamu hizmeti oranını % 85’e yükseltmek; ii) işdünyasının rekabet gücünü desteklemede dünyanın ilk on ülke sıralamasına girmek; iii) kamu hizmeti başvuruları içinziyaretleri her yıl için 3 ziyarete kadar azaltmak ve iv) e-devlet programlarından yararlanma oranını % 60’a çıkarmaktır.Yol Haritası “Devletin İşgörme Yöntemlerinde Yenilik”, “Kamu Hizmetinde Yenilik”, “Bilgi Kaynak Yönetiminde Yenilik”ve “Adli Sistemde Reform” olmak üzere 4 alan ve e-çalışma süreci inşa etmek; kamu hizmetini geliştirmek; e-katılımıgeliştirmek ve bilgi güvenlik sistemini güçlendirmek gibi gündemler üzerine oturtulmuştur (Ministry of GovernmentAdministration and Home Affaris, 2005: 14).

8.2.5. Singapur

Günümüzde Singapur e-devlet konusundaki öncü ülkelerden biri olarak kabul edilmektedir. Singapur’da e-devletçalışmaları 1980’li yılların başında Kamu Hizmeti Bilgisayarlaştırma Programı (Civil Service ComputerisatonProgramme) ile başlamıştır. Bu program kurumların içsel işleyişlerinde etkinlik sağlamak için kamu hizmetlerininotomasyon süreçlerinin tamamlanmasını ve kırtasiyeciliği azaltmayı amaçlamıştır. 1990’ların sonlarından itibaren bilgiteknolojilerinde yaşanan gelişmelerle birlikte, kamu hizmeti sunma anlayışının değişmesi neticesinde, Singapur’da E-Devlet Eylem Planı I (2000-2003) ve E-Devlet Eylem Planı II (2003-2006) kabul edilmiştir. I. Eylem Planı, mümkünolduğunca fazla kamu hizmetinin online olarak sunulmasını sağlamayı amaçlarken, II. Eylem Planı vatandaşların e-hizmet deneyimlerinin artırılmasına vurgu yapmıştır. Singapur’un lider ülke olma vizyonuna hizmet etmeyi öngören I.Eylem Planıyla, “Elektronik Hizmet Sunumu”, “Bilgi-Temelli İşyeri”, “Teknoloji Deneyimi”, “İşlem Etkinliğini Geliştirme”,“Sağlam Bilgi ve İletişim Teknolojisi Altyapısı” ve “Bilgi ve İletişim Teknolojisi Eğitimi” olmak üzere altı adet önemliprogram belirlenmişti. Mutlu müşteriler, ilişkili vatandaşlar ve ağ yapısı içerisinde örgütlenmiş devlet şeklinde üç farklıçıktıyı başarmaya odaklanan E-Devlet Eylem Planı II, vatandaşlara erişilebilir ve bütünleşmiş kamu hizmeti sunmak vevatandaşları daha yakından biraraya getirmeyi amaçlamaktadır (http://www.egov.gov.sg/egov-masterplans-introduction).

Singapur’da e-devletin gelişimi açısından önemli bir adım iGov2010 (2006-2010) Master Planı’nın kabul edilmesidir. BuMaster Plan asıl olarak bütünleşik devleti yaratmaya odaklanmıştır. Bu dönemde vatandaşın önüne kamu hizmetineerişim için alternatif bir kanal koymak için mobil hizmetler başlatılmıştır (http://www.egov.gov.sg/egov-masterplans-introduction). Bu çalışmaların sonunda, günümüzde Singapur’da vatandaşlar ve iş dünyası 1600’den fazla e-hizmeteerişmekte ve devlet tarafından 300’den fazla mobil hizmet sunulmaktadır. Ayrıca, Singapur’da 2010 yılı itibariyleinsanların % 87’si e-hizmetlerin kalitesinden memnundur ve insanların % 93’ü e-hizmetleri kullanmasını diğervatandaşlara tavsiye etmektedir (Info-communications Development Authority of Singapore, 2011).

Singapur’da gelecekte e-devletin gelişimini şekillendirecek resmi metin Singapur E-Devlet Master Plan 2011-2015’tir(eGov2015). Bu Master Plan, e-hizmetlerin sunumunda “Senin İçin Yönetim” yaklaşımı yerine “Seninle Yönetim”yaklaşımını vurgulayarak, Singapur’da e-devlet açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu Master Plan İşbirlikçi

Page 49: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Yönetim vizyonunu benimsemiştir. Bu bağlamda, hükümet, özel sektör ve insanların BİT’ler aracılığıyla birlikteçalışmasını öngörmektedir (Info-communications Development Authority of Singapore, 2011).

8.2.6. Malezya

Malezya’da e-devlet uygulamalarıyla, devletin vatandaş ve iş dünyasıyla olan ilişkilerini ve kendi içinde kurumlararasındaki ilişkileri yeniden tanımlamayı; kırtasiyeciliği azaltarak ve hizmet süreçlerini daha etkin ve verimli kılarak,kamu hizmetinde mükemmellik kültürünü tesis etmeyi ve devletin daha erişilebilir olmasını sağlamayıamaçlanmaktadır (Karim, 2003: 195-196). Esasında, bugün Malezya’da merkezi ve yerel düzeyde gerçekleştirilen bütüne-devlet çalışmalarının arkasında “Çoklu Medya Geçidi” (Multimedia Super Corridor) projesi yer almaktadır. Ancak,daha üst düzeyde temel politikayı şekillendiren “Vizyon 2020” stratejisidir. Vizyon 2020, Malezya’nın gelişmiş birdevlet olmasını sağlamak için benimsenen ilke ve politikaları ortaya koyan 30 yıllık bir strateji planıdır (Uçkan, 2003:92).

Bu stratejiler çerçevesinde, Malezya’da “Kamu Hizmeti Ağı” (Public Service Network - PSN), “E-Hizmetler” (E-Services -ES), “E-Satın Alma” (E-Procurement - EP), “Genel Büro Ortamı”, “İnsan Kaynakları Yönetimi Bilgi Sistemi”, “Proje İzlemeSistemi”, “Elektronik Emek Değişimi” (Electronic Labor Exchange - ELE), “Devlet Çok Amaçlı Kart” ve “Tele-Sağlık”(Tele-Health - TH) gibi birtakım e-devlet girişimleri ve projeleri hayata geçirilmiştir. Burada, postaneleri tek-durakfatura ödeme merkezlerine dönüştüren PSN; vatandaşların ve iş dünyasının tek-durak hizmet pencerelerinden (one-stop service windows) birçok hizmete ulaşmasını sağlayan ES; devlet ve tedarikçileri elektronik ortamda buluşturan vesürecin bu ortamda gerçekleşmesini sağlayan EP; kamu kurumları, iş dünyası ve vatandaşlar için emek piyasasınayönelik tek bilgi kaynağı olarak hizmet eden ELE; vatandaşların sağlık bilgi ve olanaklarına daha fazla ve kolaycaulaşmalarını amaçlayan TH, özellikle önem verilen e-devlet girişim ve projeleri olarak dikkat çekmektedir (Siddiquee,2008: 801-805).

8.3. Dünyada Yerel E-Devlet ve E-Belediye

E-devlet çalışmaları devletler tarafından sadece merkezi düzeyde değil, tüm yönetim kademelerinde (eyalet, bölgesel,yerel) yaşama geçirilmektedir. Bu bağlamda, yerel e-devlet kavramı ortaya çıkmakta ve genel olarak bilgi ve hizmetsunumu amacıyla BİT’lerden yerel düzeyde yararlanılmasını ifade etmektedir. Devlet ve vatandaş arasında gerçekleşenişlemlerin ve iletişimlerin büyük bir çoğunluğu yerel düzeyde cereyan etmekte ve yerel yönetimler devletin halkladoğrudan muhatap olan birimlerinin başında gelmektedir. Esasında, yerel e-devlet en çok ve en işlevsel olarak e-belediye formatında karşımıza çıkmaktadır (Shahnavazi ve Shahnavazi, 2012: 141). Bu yerel e-devlet olgusunun e-belediye dışında başka bir yansımasının olmadığı anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte, e-belediye uygulamalarıyerel e-devlet olgusunun içeriğinin çok önemli bir kısmını kapsamaktadır. Bu bağlamda, yerel e-devlet üzerine oluşanliteratür büyük ölçüde e-belediye konusuyla yakından ilişkilidir.

Günümüzde, sundukları yerel hizmetlerin kalitesini artırmak ve yerel demokrasiyi güçlendirmek isteyen yerelyönetimler her geçen gün BİT’leri ve internet-temelli araçları daha fazla kullanmaktadırlar. Bu durumdananlaşılmaktadır ki, yerel e-devlet hizmetleri dönüştürmeye, yerel demokrasiyi canlandırmaya ve yerel ekonomik gücüteşvik etmeye ilişkin bir olgudur (ODPM, 2002: 5).

E-devletin yerel yönetimleri destekleyebileceği alanlar şu şekilde özetlenebilir (ODPM, 2003):

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Hizmetleri geliştirmek:Yerel demokrasiyi canlandırmak:Yerel ekonomik dinamizmi artırmak:Yerel hizmetleri destekleyici süreçleri geliştirmek:Yerel E-Devletin E-Yönetim Boyutu:Yerel E-Devletin E-Hizmet Boyutu:Yerel E-Devletin E-Ticaret Boyutu:Yerel E-Devletin E-Demokrasi Boyutu:Hizmetleri geliştirmek:

E-devlet kamu hizmetlerini daha erişilebilir ve maliyet-etkin hale getirebilir.

Yerel demokrasiyi canlandırmak:

Page 50: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

E-devlet yerel yönetimleri daha şeffaf, daha hesap verebilir hale getirmekte ve vatandaşları yönlendirebilmekapasitesini artırmaktadır. E-devlet bir yandan yerel meselelere ilişkin vatandaşların birbirleriyle müzakere etmelerinive tartışmalarını sağlayacak imkanları sunarken, diğer yandan yerel yönetimlere vatandaşı karar alma süreçlerine dahiletme ve onlara danışma açısından önemli araçlar sağlamaktadır.

Yerel ekonomik dinamizmi artırmak:

Modern iletişim teknolojileri, nitelikli işgücü ve artan e-ticaret yerel yönetimlerin bölgelerindeki istihdam fırsatlarınıgeliştirmelerine yardımcı olabilirler.

Yerel hizmetleri destekleyici süreçleri geliştirmek:

E-devlet bilgi değerlendirme sürecini kolaylaştırarak, birimler arasındaki bilgi paylaşımını hızlandırarak ve vatandaşlar,çalışanlar ve partnerlere daha hızlı ve ucuz bilgi sağlayarak, arka ofis işlemlerinin değerlendirilmesi ve iyileştirilmesi içinfırsatlar sunmaktadır.

Yukarıda aktarılanlardan anlaşılacağı üzere, yerel e-devlet merkezi düzeyde uygulanan e-devlet olgusunun mikroölçekteki izdüşümüdür. Bu bağlamda, bir önceki bölümde açıkladığımız e-devletin boyutları yerel e-devletin deboyutlarına işaret etmektedir. Dolayısıyla, bu boyutlar bağlamında yerel e-devlet uygulamaları şekillenmektedir. Buboyutlar ve e-uygulamalar şu şekilde özetlenebilir (Cook vd., 2002: 6-9):

Yerel E-Devletin E-Yönetim Boyutu:

Yerel e-yönetim, yerel yönetimlerin idari işlemlerini destekleyen bilgi sistemlerine işaret etmektedir. Yerelyönetimlerin işleyişlerini dönüştürmek için kullandığı uygulamalardır. Departmanlararası e-mail, bütçeleme vemuhasebe sistemleri, intranet-temelli toplantı ve planlama sistemleri, coğrafi bilgi sistemleri örnek olarak verilebilir.

Yerel E-Devletin E-Hizmet Boyutu:

İnternet aracılığıyla vatandaşlara bilgi ve hizmet sunmayı ifade etmektedir. Başlangıçta statik bilgi odaklı olan buuygulamalar zamanla etkileşime doğru yol alır. Yerel yönetimlerin birimleri ve görev ve yetkileri, toplantı tutanak vekararları, bölgeye dair tarihi, sosyal ve ekonomik bilgi, yerel yönetimlere dair mevzuat gibi bilgileri sunma; formlarıdoldurma ve gönderme; ödeme işlemleri; izin ve lisans uygulamaları örnek olarak gösterilebilir.

Yerel E-Devletin E-Ticaret Boyutu:

Hizmet karşılığı paranın elektronik olarak ödenmesini ifade etmektedir. Vatandaşların vergisini ve faturalarını ödemesi,trafik tecillerini yenilemeleri; yönetimin ofis malzemelerini online olarak satın alması ve online açık artırma ile fazladonanımı satması örnek olarak gösterilebilir.

Yerel E-Devletin E-Demokrasi Boyutu:

Elektronik araçlar ile yerel halkın karar alma süreçlerine katılımını teşvik etmeye işaret etmektedir. Sanal kenttoplantıları; online anket; online kampanyalar; yetkililere e-mail gönderme; internet üzerinden meclis toplantılarınıncanlı olarak yayınlanması örnek olarak gösterilebilir.

Yerel e-devletin tüm boyutları ile yaşama geçirilmesinde bazı güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Yapılan sahaçalışmalarından elde edilen bulgulara göre, yerel e-devlet açısından en fazla altyapı, personel, gizlilik ve güvenlikmeseleleri, finans ve siyasi destek alanlarında birtakım güçlüklerle karşılaşılmaktadır (Edmiston, 2003: 29; Chen veGant, 2001: 344). Bu güçlükleri aşmak açısından yerel yönetimlerin e-hazırlık seviyesinin yüksek olması gerekmektedir(Shahnavazi ve Shahnavazi, 2012: 142). Türkiye’de yerel yönetimlerde e-devlet uygulamalarını ilgilendiren bölümde e-belediye daha ayrıntılı bir şekilde ele alınacağından, bu bölümün bundan sonraki kısmında e-belediye açısındandünyadaki genel görünüme ve dikkat çeken bazı spesifik uygulamalara odaklanılacaktır.

8.4. Dünyada Yerel E-Devletin Genel Görünümü ve İyi Uygulamalar

Dünyada yerel e-devletin genel durumunu ortaya koyan ve küresel ölçekte belediyeleri e-devlet uygulamalarıaçısından derecelendiren ve karşılaştıran çalışmalar çok fazla değildir. E-belediye uygulamaları daha çok ülketemelinde incelenmiştir. İlgili literatüre dair bu tespitin bir istisnası, Marc Holzer ve Seang-Tai Kim tarafından 2003,

Page 51: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

2005 ve 2007 yıllarında dünya genelinde yürütülen çalışmalardır. “Dünya Genelinde Belediyelerde Dijital Yönetişim”(Digital Governance in Municipalities Worldwide) başlıklı çalışmalarında Holzer ve Kim dünya genelinde fazla nüfusasahip belediyelerin dijital yönetişim uygulamalarını değerlendirmiştir. Yazarlara göre dijital yönetişim, e-devletinhizmet sunma ve demokrasiyi güçlendirme boyutlarını içeren bütüncül anlayışa işaret etmektedir. Holzer ve KimBİT’ler açısından en gelişmiş 100 ülkedeki en fazla nüfusa sahip şehirleri, websitelerinin güvenliği, kullanılabilirliği veiçeriği; sundukları online hizmetleri tipi ve sağladıkları katılım imkanı açısından analiz etmişlerdir (Holzer ve Kim, 2008:5). 2003, 2005 ve 2007 yıllarında ilk 20 şehre ait elde ettikleri bulgular aşağıdaki Tablo 2’de detaylı bir şekildegösterilmektedir.

Tablo 2: Dijital Yönetişim ve İlk 20 Belediye

2007 2005 20032007Sıralaması

Belediye Skor Belediye Skor Belediye Skor1 Seul 87.74 Seul 81.70 Seul 73.482 Hong Kong 71.24 New York 72.71 Hong Kong 66.573 Helsinki 71.01 Şangay 63.93 Singapur 62.974 Singapur 68.56 Hong Kong 61.51 New York 61.355 Madrid 67.98 Sidney 60.82 Şangay 58.006 Londra 65.79 Singapur 60.22 Roma 54.727 Tokyo 59.89 Tokyo 59.24 Auckland 54.618 Bangkok 59.01 Zürih 55.99 Kudüs 50.349 New York 56.54 Toronto 55.10 Tokyo 46.5210 Viyana 53.99 Riga 53.95 Toronto 46.3511 Dublin 53.38 Varşova 53.26 Helsinki 45.0912 Toronto 51.99 Reykjavik 52.24 Macao 44.1813 Berlin 51.36 Sofya 49.11 Stokholm 44.0714 Zürih 51.02 Prag 47.27 Tallinn 43.1015 Prag 50.34 Lüksemburg 46.58 Kopenhag 41.3416 Buenos Aires 49.89 Amsterdam 46.44 Paris 41.3317 Bratislava 49.82 Paris 45.49 Dublin 38.8518 Sidney 48.60 Macao 45.48 Dubai 37.4819 Amsterdam 47.72 Dublin 44.10 Sidney 37.4120 Roma 46.98 Bratislava 43.65 Jakarta 37.28

Kaynak: Marc Holzer ve Seang-Tai Kim (2008), Digital Governance in Municipalities in Worldwide: A LongitudinalAssessment of Municipal Websites Throughout the World, New Jersey: National Center for Public Performance, s.7.

Dünya genelindeki belediyelere ait bu önemli çalışmanın bulgularını ortaya koyduktan sonra, yerel e-devletin boyutlarıve yansımaları dikkate alınarak seçilen birtakım e-belediye uygulamalarını örnek olarak gösterebiliriz.

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Örnek 1:

Kurum: Helsinki Belediyesi

Uygulama: Park Cezasının Düzeltilmesini İsteme ve Cezayı Ödeme

Web Adresi: https://asiointi.hel.fi

Helsinki belediyesi, e-hizmetler başlığı altında park bileti kullanan araç sahiplerine park cezalarına ait bilgilerini kontroletme ve gerekirse düzeltme talebini elektronik olarak iletme imkanı vermektedir. Buna göre, başvuru elektronik olarakyapılmakta, yetkili başvuruyu almakta, trafik polisi başvuruya dair kararı vermekte ve karar e-posta yoluyla başvuranailetilmektedir. Ayrıca, park cezaları şehrin çeşitli yerlerine yerleştirilen bilet makinalarından kredi kartı ile

Page 52: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

ödenebileceği gibi, mobil telefonlar aracılığıyla da ödenebilir(http://www.hel.fi/hki/HKR/en/Parking/Payment+methods).

Örnek 2:

Kurum: Londra Belediyesi

Uygulama: Konuş Londra

Web Adresi: http://talklondon.london.gov.uk

Londra belediyesi Londra’nın önemli meselelerini tartışmak için “Konuş Londra” adlı bir online tartışma platformuoluşturmuştur. Londra belediyesi bu platform aracılığıyla ulaşım, güvenlik, sağlık, barınma, çevre gibi önemli yerelpolitika alanlarında karar almada yönlendirici olması için vatandaşların fikirlerini öğrenmek ve toplamak istemektedir.Örneğin, halihazırda Londra’nın hava kalitesinin geliştirilmesine ve özellikle gençlerin çetelere dahil olmasını önlemeyeve Londra’daki çete kültürünü azaltmaya yönelik tartışmalar başlatılmıştır(http://talklondon.london.gov.uk).

Örnek 3:

Kurum: Liverpool Belediyesi

Uygulama: E-Dilekçe

Web Adresi: http://councillors.liverpool.gov.uk/mgEPetitionListDisplay.aspx

Liverpool belediyesi “Belediye Meclisi” butonu altında yer alan “e-dilekçe” sistemi aracılığıyla, Liverpool’dayaşayanlara, çalışanlara, okuyanlara veya Liverpool belediyesi paydaşlarına herhangi bir konuda dilekçe verme imkanıtanımaktadır. Bu sistemin ilginç bir özelliği dilekçe sunmanın yanı sıra verilen dilekçeyi başkalarının imzalamasına daolanak vererek, dilekçe sahibine herhangi bir konuda geleneksel yöntemlere göre çok daha fazla ve hızlı bir şekildeelektronik olarak imza toplama fırsatı vermesidir. Aynı zamanda, Liverpool belediyesinin resmi websitesinde yer alanbu uygulama ile vatandaşlar hangi konuda dilekçe verildiğini ve dilekçeyi kaç kişinin imzaladığını görmekte ve dilekçemetnine ulaşabilmektedir.

Örnek 4:

Kurum: Seul Belediyesi

Uygulama: Siber Politika Forumu

Seul Metropolitan Belediyesi 2003 yılında vatandaşların belirli meseleleri tartışmaları için fırsat sunan “Siber PolitikaForumu” (Cyber Policy Forum) adlı bir sanal alan oluşturmuştur. Siber Politika Forumu, vatandaşların politikameselelerini anlamalarını ve tartışmalarını sağlayan, vatandaşların yönetsel süreçlere katılımını teşvik eden ve onlarıngeridönüşlerini yöneticilere ulaştıran ve vatandaşların fikirlerini politikalara yansıtan ve vatandaşların ihtiyaçlarıyladaha uyumlu politika çözümleri üreten ve her ay farklı bir konuya odaklanan bir online tartışma platformudur (UnitedNations, 2006: 132).

Bölüm 9

TÜRKİYE’DE E-DEVLETİN GELİŞİMİ, MEVZUATI VE ORGANİZASYONU

Bölüm Hedefi

Bu bölümde, Türkiye’de e-devletin tarihsel gelişimi, e-devlete ilişkin mevzuat (kanunlar, Bakanlar Kurulu kararları,yönetmelik ve genelgeler) ve Türkiye’de e-devletin kurumsal yapılanması ve söz konusu kurumsal yapılanmanıniyileştirilmesine yönelik model önerilerinin incelenmesi hedeflenmektedir.

9.1. Türkiye’de E-Devlet: Tarihsel Gelişim

Page 53: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Türkiye’de e-devletin gelişimini bilgi toplumuna geçiş süreci ve Avrupa Birliği’ne (AB) uyum çalışmaları bağlamındadeğerlendirmek gerekmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’de e-devletin gelişiminde içsel aktörlerin bilgi toplumunun veekonomisinin dışında kalmama arzusunun ve başta AB olmak üzere Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibiuluslararası aktörlerin ve başarılı ülke uygulamalarının etkili olduğu belirtilebilir. Türkiye’de e-devletin gelişimibaşlangıçta özel sektörün e-ticaret uygulamalarından ilham alan bazı kamu kurumlarının websitelerini kurmalarıylabaşlamışken, özellikle 1990’lı yılların sonlarından itibaren, Türkiye’de e-devletin daha planlı ve bilinçli bir şekilde elealındığı görülmektedir. Nitekim, bilgi toplumuna geçiş amacına yönelik olarak 1993 yılında Dünya Bankası’nın desteğisağlanarak başlatılan Bilişim ve Ekonomik Modernizasyon Çalışması, Türkiye’de e-devletin gelişiminde de yer alan birbaşlangıç noktasına işaret etmektedir. Bu çalışma bağlamında, Türkiye'de bilgi toplumuna yönelik bilgisayar kullanımı,yazılım pazarı, bilgi ekonomisinde insan kaynağı, iletişim ağları ve yasal altyapı alanında tespitlere yer verilerek bireylem planı önerisi getirilmiştir. Ancak, ülkenin içinde bulunduğu konjonktürün de etkisiyle eylem planına sahipçıkılamamış ve önerileri gerçekleştirilememiştir (www.bilgitoplumu.gov.tr). Bilişim ve Ekonomik ModernizasyonÇalışması’ndan sonra, Türkiye’de e-devletin gelişim sürecindeki önemli duraklara işaret eden ve söz konusu gelişimekatkı sağlayan çalışmalar ve projeler kronolojik olarak aşağıdaki gibi özetlenebilir.

- Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Anaplanı (TUENA) ÇalışmasıTUENA, Türkiye’nin enformasyon politikalarını belirlemek, enformasyon teknolojilerindeki mevcut durumunu tespitetmek, enformasyon politikaları ve teknolojileri alanında dünya genelindeki eğilimleri tespit etmek ve Türkiye içinhedefler ve kurumsal yapılanma önerileri getirmek amacıyla yürütülen bir çalışmadır. 1996 yılında başlanan çalışma1999 yılında Ulaştırma Bakanlığı ve TÜBİTAK tarafından tamamlanmıştır. Çalışma sonucunda bir rapor yayınlanmıştır(Ulaştırma Bakanlığı, 1999).

- E-Ticaret Koordinasyon Kurulu (1998-2002)1998 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) kararıyla oluşturulan E-Ticaret Koordinasyon Kurulu, ülkemizde e-ticaretin yaygınlaştırılmasını amaçlamıştır. Bu Kurul’un koordinatörlüğünü Dış Ticaret Müsteşarlığı yürütmüştür.Bünyesinde barındırdığı hukuk, teknik ve finans çalışma grupları ile elektronik ticaretin geliştirilmesine yönelik raporlarhazırlayan ve öneriler getiren bu Kurul, 2002 yılında “e-Türkiye Girişimi”ne dahil edilmiştir (TBD, 2010: 27-28).

- Kamu-Net Üst Kurulu (1998-2002)Kamu-Net Üst Kurulu ve Kamu-Net Teknik Kurulu, Başbakanlığın 1998 yılındaki bir genelgesi ile kamu bilgisayar ağlarıkonusunda yapılan faaliyetlerin değerlendirilmesi, koordinasyonu, izlenmesi ve finansmanı konusunda karşılaşılandarboğazların aşılması için çalışmalar yürütmek amacıyla oluşturulmuştur (Naralan, 2008: 73). Kamu-Net’in vizyonu,kamu hizmetlerinde etkinliği ve verimliliği artırmak amacıyla bilişim teknolojilerinden yararlanılmasına, gelişmişkurumsal bilgi sistemlerinin kurulmasına ve birbirleriyle güvenli ve gerçek zamanlı bilgi paylaşımı yapan e-kurumlarınoluşturulmasına katkı sağlamak, e-devlet yapılanmasında rol oynamak, e-Devlet Kapısını hazırlamak ve bütün buçalışmaların kurumsallaşmasına yardımcı olmak olarak belirlenmiştir (DPT, 2002). Kurul 2002 yılında “e-TürkiyeGirişimi”ne dahil edilmiştir.

- E-Türkiye Girişimi (2001)Türkiye’de e-devletin gelişim sürecinde önemli bir dönemeç noktasını E-Türkiye Girişimi oluşturmaktadır. E-TürkiyeGirişimi, AB’nin aday ülkeler için gündeme getirdiği eAvrupa+ Girişiminin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. BuTürkiye’de e-devlet çalışmalarının hız kazanmasında AB’nin oynadığı önemli role de işaret etmektedir. AB, 1999 yılındaAvrupa’yı dünyadaki en dinamik ve rekabet gücü en yüksek pazar haline getirmek amacına yönelik olarak, üyeülkelerde internet alanında yeni ekonomi için gerekli alt yapıyı kurmak üzere eAvrupa Girişimini başlatmıştır. Herkesebilgi toplumu söylemi ile ön plana çıkan eAvrupa Girişimi, toplumsal ve kurumsal düzeyde interneti yaygınlaştırmak vekullanılır hale getirmek, dijital okuryazarlığı geliştirmek ve üye ülkelerin ve Avrupa vatandaşlarının internete erişiminikolaylaştırmak amaçlarını gerçekleştirmek istemiştir. Daha sonra, AB 23-24 Mart 2001 tarihlerinde Stocholm’de yaptığıZirvede AB’ye aday ülke konumundaki devletlerde de bilgi toplumu oluşturma yönündeki eylem planlarını içereneAvrupa+ Girişimini başlatmıştır. Türkiye, eAvrupa+ Girişimine dahil olacağını 2001 yılında duyurmuş ve söz konusuGirişimin gerekliliklerini 2003 yılı sonuna kadar yapmayı taahhüt etmiştir (T.C. Başbakanlık, 2002: 57-59). Bu gelişmelerdoğrultusunda, rekabetçi, dinamik ve bilgiye dayalı ekonomiye sahip olunması, bilgi toplumuna dönüşümünsağlanması ve eAvrupa+ Eylem Planının Türkiye’ye uyarlanması hedeflerinin gerçekleştirilmesine yönelik olarak 2001yılında E-Türkiye Girişimi başlatılmıştır. Girişim kapsamında 13 adet Çalışma Grubunun katkısıyla bir adet taslak eylemplanı hazırlanmıştır. Ancak siyasi ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle Eylem Planı uygulanamamıştır. E-Türkiye Girişimi,E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin ilanı ile son bulmuştur (www.bilgitoplumu.gov.tr).

- E-Dönüşüm Türkiye ProjesiE-Dönüşüm Türkiye Projesi’ne, 2003 yılında 58. Hükümet tarafından hazırlanan Acil Eylem Planı’nda Kamu YönetimiReformu başlığı altında yer verilmiştir. Bu Projenin koordinasyonu, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yönlendirilmesikonusunda o gün için idari teşkilattaki varlığını koruyan DPT görevlendirilmiş ve bu kurum çatısı altında Bilgi ToplumuDairesi Başkanlığı kurulmuştur (T.C. 58. Hükümet, 2003). Bu proje ile BİT’lere ilişkin politikalar ve mevzuatın, AB

Page 54: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

müktesebatı çerçevesinde yeniden düzenlenmesi; eAvrupa+ kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem planınınTürkiye’ye uyarlanması; BİT’ler aracılığıyla vatandaşların karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak mekanizmalarıngeliştirilmesi; şeffaf ve hesap verebilir bir kamu yönetimine katkıda bulunulması; BİT’lerden yararlanarak kamuhizmetlerinin sunumunda iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesi; BİT kullanımının yaygınlaştırılması; BİT alanındakamunun mükerrer veya örtüşen yatırım projelerinin bütünleştirilmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesiamaçlanmaktadır (T.C. Başbakanlık, 2003).

E-Dönüşüm Türkiye Projesi'nin yürütülmesinde, günümüze kadar yapılan çalışmalardan, bilgi birikiminden veoluşumlardan yararlanma yaklaşımı benimsenmiştir. Bu yaklaşım çerçevesinde, E-Türkiye Girişimi’nde oluşturulançalışma grupları yeniden düzenlenmiş ve 13 çalışma grubu 8’e düşürülmüştür. (DPT, 2004)

E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin hayata geçirilmesi için öncelikle 2003–2004 yıllarını kapsayan Kısa Dönem Eylem Planı(KDEP) yürürlüğe konulmuştur. 73 eylemden oluşan KDEP’te, daha çok hukuki ve teknik altyapının oluşturulmasınayönelik eylemler yer almıştır. Bir sonraki aşamada, KDEP’te süresi içinde tamamlanamayan ve 2005 yılına aktarılaneylemlerle birlikte yeni eylemleri ihtiva eden 2005 Eylem Planı yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 2005 Eylem Planındaise bir önceki dönemde altyapısı tamamlanan e-dönüşüm çalışmalarının günlük hayata yansımalarına yönelikyaygınlaştırma uygulamalarına ağırlık verilmiştir (DPT, 2006a). 2005 Eylem Planının uygulanması sonrasında ise, 2006-2010 döneminde uygulanmak üzere Bilgi Toplumu Stratejisi ortaya koyulmuştur. Ayrıca, E-Dönüşüm TürkiyeProjesi’nin yürütülmesini güçlendirmek için 2003 yılında E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu oluşturulmuştur. Bu Kurul,Bilgi Toplumu Stratejisinin uygulanması sürecinde en üst düzeyde politika belirleme ve karar alma, değerlendirme veyönlendirme görevinden sorumlu tutulmuştur (www.bilgitoplumu.gov.tr).

- Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010)Türkiye’nin BİT’lerden etkin olarak yararlanması ve bilgi toplumuna dönüşümün gerçekleştirilmesine yönelik orta veuzun vadeli strateji ve hedefleri belirlemek üzere 2005 yılında başlanan çalışmalar neticesinde, 2006-2010 kapsayacakşekilde Bilgi Toplumu Stratejisi ve Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı hazırlanmıştır. Bilgi Toplumu Stratejisindetoplumun temel öğelerini oluşturan vatandaşlar, kamu sektörü ve işletmeler ile BİT sektörünün mevcut durumları veTürkiye’nin 2010 yılında bilgi toplumuna dönüşüm potansiyeli değerlendirilmiş, belirlenen stratejik önceliklerçerçevesinde 2010 yılı için hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için atılması gereken adımlar tespit edilmiştir. Ayrıca, bilgitoplumuna dönüşüm stratejisinde bütünlük sağlamak için TÜBİTAK tarafından yürütülen Vizyon 2023 çalışmaları veBilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararları esas alınarak Ar-Ge ve yenilikçilik stratejileri, Bilgi Toplumu Stratejisineentegre edilmiştir (DPT, 2006b). Ayrıca, 2007/7 Başbakanlık Genelgesi ile E-Dönüşüm Türkiye Projesinin kurumsalyapısı yeniden yapılandırılmıştır (T.C. Başbakanlık 2007). Bilgi Toplumu Stratejisinin etkin bir şekilde uygulanmasınısağlamak için kurumsal yapı güçlendirilmeye çalışılmış, bu doğrultuda, ortak bir platform teşkil etmek üzere DönüşümLiderleri Kurulu oluşturulmuş, E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulunun üyesi Bakan ve üst düzey bürokrat sayısı ile katılımcıkamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri artırılarak, İcra Kurulunun yapısı güçlendirilmiş ve E-Dönüşüm TürkiyeDanışma Kurulu yeniden şekillendirilmiştir (TBD, 2010).

Tablo 1: Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planında Stratejik Öncelikler ve Eylem Sayıları

ANA BAŞLIK EylemSayısı

Maliyet (milyonlira) Yüzde Pay

1. Sosyal Dönüşüm 14 575 202. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) İş Dünyasına Nüfuzu 12 268 93. Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü 41 788 274. Kamu Yönetiminde Modernizasyon 21 385 135. Küresel Rekabetçi Bilgi Teknolojileri Sektörü 13 298 106. Rekabetçi, Yaygın ve Ucuz İletişim Altyapı ve Hizmetleri 7 402 147. Ar-Ge ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesi 3 168 6Toplam 111 2 884 100

Kaynak: DPT (2006c), Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı, Ankara: DPT Yayınları, s. 41.

Bilgi Stratejisi Eylem Planı, 7 adet Stratejik Öncelik başlığı altında toplam 111 eylemi kapsamaktadır. Bu eylemlerinyarısından fazlası (62 adet) “Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü” ve “Kamu Yönetiminde Modernizasyon” başlıklarıaltında yer almaktadır. Eylem Planı yakından incelendiğinde ve “Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü” ve “KamuYönetiminde Modernizasyon” öncelikleri ve bu öncelikler altında öngörülen eylemler bir bütün olarakdeğerlendirildiğinde, Bilgi Toplumu Stratejisinin Türkiye’de e-devletin gelişimi açısından taşıdığı önem daha açık birşekilde anlaşılmaktadır.

Page 55: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

9.2. Türkiye’de E-Devlete İlişkin Mevzuat

E-devlete dair kavramsal bir çerçevenin ortaya koyulduğu bölümde de belirtildiği gibi, e-devlet süreçlerinin veuygulamalarının başarısının bağlı olduğu önemli bir faktör uygun bir hukuki altyapının sağlanmasıdır. Söz konusuhukuki altyapı olmaksızın e-devleti yaşama geçirmeye yönelik teknolojik adımlar, karşılaşacağı hukuki problemlerkarşısında bir çıkmaza düşmeye ve e-devlet girişimlerinin uygulanamaz hale gelmesine yol açacaktır. Böylesi birzorunluluk, yeni kanunlar çıkarılmasını veya mevcut kanunlarda değişiklikler yapılmasını ve yeni ve mevcut kanunlarıdestekleyecek ikincil nitelikli düzenlemeler yapılmasını gündeme getirmektedir. E-devlet uygulamaları hukuki boyutlarıile birlikte ele alınmak zorundadır (Oğurlu, 2010: 87). E-devletin ihtiyaç duyduğu hukuki çerçevenin Türkiye’de hızlı birşekilde oluşturulduğunu ve eksikliklerin tamamlanmaya çalışıldığını söyleyebilmek mümkündür (Oğurlu, 2010: 88; DPT,2007: 36).

Türkiye’de yaklaşık son on yıl içerisinde e-devleti doğrudan veya dolaylı yoldan ilgilendiren yeni kanunlar çıkarılmış,bazı kanunlarda değişiklikler yapılmış ve birçok Bakanlar Kurulu Kararı, genelge ve yönetmelik yayınlanmıştır. Bubölümde söz konusu hukuki düzenlemelerin tümünü inceleyebilmek mümkün değildir. Bu nedenle, e-devlet gelişimsüreci ve uygulamalarıyla yakından ilgili başlıca düzenlemelere bu bölümde yer verilecektir. Bu düzenlemelersistematik olarak aşağıdaki gibi belirtilebilir.

9.2.1. Kanuni Düzenlemeler

Yeni Kanunlar Değişiklik Kanunları Çıkarılması Beklenen Kanunlar

9.2.1.1. Yeni Kanunlar

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu:

4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerineuygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektedir. Bu Kanun, kamukurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu Kanun’agöre, söz konusu kurum ve kuruluşlar, Kanun’da belirtilen istisnalar dışında, başvuranlara istedikleri bilgi ve belgeleri15 iş günü içerisinde vermekle yükümlüdürler. Bilgi Edinme Kanunu, bilgi ve belgelerin elektronik ortamdaistenmesine de imkan tanımaktadır.

Elektronik İmza Kanunu:

Elektronik imza, e-devletin sunduğu birçok imkan ve fırsatın ön koşulu olarak kabul edilmesi nedeniyle büyük biröneme sahiptir. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu, elektronik imzanın hukukî ve teknik yönleri ile kullanımına ilişkinesasları düzenlemektedir. Kanun’un 5. maddesi, güvenli elektronik imzanın elle atılan imza ile aynı hukuki sonuçlarıdoğuracağını açıkça ifade etmiştir. Ayrıca, 06.01.2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren“Elektronik İmza Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” bu Kanun’un nasıluygulanacağını göstermektedir.

Türk Ceza Kanunu:

Bilişim suçlarının çok yaygın olduğu ve bu suçları işleyenlerin herhangi bir müeyyide ile karşılaşmadığı ülkelerde, güvenortamının sarsılması nedeniyle, e-devlet uygulamalarının işleyemez hale geleceği aşikar bir durumdur. Söz konususuçlara ilişkin hukuki düzenlemelerin varlığı hem idare hem de vatandaşın e-devlet uygulamalarını benimsemesininönündeki ciddi bir engel olan güvenlik ve gizlilik kaygılarını önemli ölçüde hafifletecektir. İşte, 5237 sayılı Türk CezaKanunu’nun 135-140’ıncı maddeleriyle 243-246’ncı maddeleri tam da bu amaca hizmet etmektedir. Bu Kanun’un 135-140’ıncı maddelerinde kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesine, dağıtılmasına ve yok edilmemesine ilişkinsuç tarifleri ve cezai yaptırımlar düzenlenirken; 243-246’ncı maddelerinde bilişim sistemlerine girme, sistemiengelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçlarının tanımları ve bu suçlara uygulanacak cezalar ortayakoyulmuştur.

Evrensel Hizmet Kanunu:

Page 56: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

5369 sayılı Evrensel Hizmetin Sağlanması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, elektronikhaberleşme alanında evrensel hizmet olarak nitelendirilen hizmetin sağlanması, yürütülmesi ve elektronik haberleşmesektöründe evrensel hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Bu Kanun’agöre, evrensel hizmet coğrafi konumlarından bağımsız olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde herkes tarafındanerişilebilir, önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği makul bir bedel karşılığında asgari standartlardasunulacak olan, temel internet erişimi de dahil elektronik haberleşme hizmetlerine işaret etmektedir. Kanun’un 5.maddesine göre, evrensel hizmet; sabit telefon hizmetlerini, ankesörlü telefon hizmetlerini, basılı veya elektronikortamda sunulacak telefon rehber hizmetlerini, acil yardım çağrıları hizmetlerini, temel internet hizmetlerini, ulaşımıyalnız deniz yoluyla sağlanabilen yerleşim alanlarına yapılan yolcu taşıma hizmetleri ile denizde tehlike ve emniyeteilişkin haberleşme hizmetlerini kapsamaktadır. Bu Kanun’un özellikle önemi internet erişimini de evrensel hizmetbağlamında ele almasıdır.

Türk Ticaret Kanunu:

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 1524. maddesi ile denetime tabi olan sermaye şirketlerine kuruluşlarının ticaretsiciline tescili tarihinden itibaren üç ay içinde bir internet sitesi açma ve bu sitenin belirli bir bölümünü şirketçekanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına ayırma zorunluluğu getirmiştir. Kanunda, şirketin internetsitesine koyduğu içeriğin, üzerinde bulunan tarihten itibaren en az altı ay süreyle internet sitesinde kalacağı, aksi hâldekonulmamış sayılacağı açıkça belirtilmiş ve internet sitesini oluşturmayan şirketlerin yönetim organı üyeleri ile internetsitesine konulması gereken içeriği usulüne uygun şekilde koymayan failler için adli para cezası öngörülmüştür. Ayrıca,bu Kanun ile tacirlere elektronik imza, kayıtlı elektronik posta sistemi kullanımı ve elektronik defter tutma ile ilgiliyükümlülükler getirilmiştir.

9.2.1.2. Değişiklik Kanunları

Bazı kanuni düzenlemeler ise, mevcut bazı yasalarda e-devletle ilişkili birtakım değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikkanunlarını ve e-devlet açısından getirilerini aşağıdaki Tablo 2’de görebilmek mümkündür.

Tablo 2: E-Devletle İlgili Değişiklik Kanunları ve İçeriği

Yasal Düzenlemenin Adı E-Devlet ile İlişkisi ve İçeriği4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında KanundaDeğişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Bu Kanun ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesinde yer alan mal tanımında değişiklik yapılarak,elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan mallar datanımın kapsamına dahil edilmiştir. Ayrıca, TüketicininKorunması Hakkında Kanunun 9. maddesine eklemeyapılmak suretiyle, elektronik ortamda gerçekleştirilen alışveriş işlemleriyle ilgili yasal boşluk doldurulmuştur.

4826 sayılı Nüfus Kanununun Bazı MaddelerininDeğiştirilmesine Dair Kanun

Bu Kanunun 3. maddesi ile 1587 sayılı Nüfus Kanununun43. maddesinde bilgisayar ortamında tutulan kayıtları“Nüfus kütükleri, nüfus aile kütükleri, özel kütükler”tanımları içerisine sokan; nüfus müdürlüklerindeki kayıtlarıkapsayacak bir veri tabanı oluşturulmasına imkan tanıyandeğişiklikler yapılmıştır. Ayrıca, Kanunun 8. maddesi ileelektronik ortamda tutulan kayıtlara ilişkin İçişleriBakanlığına bazı yetkiler tanınmıştır.

Bazı Kanunlarda ve 178 Sayılı Kanun HükmündeKararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında 5228 SayılıKanun

Bu Kanun ile 213 sayılı Kanun’un 28. maddesine eklemeleryapılarak, vergi beyannamelerinin ve tahakkuk fişininelektronik ortamda gönderilmesi imkânı sağlanmaktadır.

5812 sayılı Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale SözleşmeleriKanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Kamu ihale sürecine ilişkin işlemlerinin internet üzerindengerçekleştirilmesini sağlayacak Elektronik Kamu AlımlarıPlatformu (EKAP) bu Kanunda tanımlanmaktadır. Kanundaihale sürecinde bildirim, tebligat ve diğer işlemlerin kısmenveya tamamen elektronik ortamda gerçekleştirilmesine izinveren hükümler yer almaktadır.

5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması HakkındaKanun

Bu Kanunun 14. maddesiyle internet hizmetleri için özeliletişim vergisi oranını % 5'e indirilmiştir.

6099 Sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda DeğişiklikYapılmasına Dair Kanun

Bu Kanunun 2. maddesiyle, tebligata elverişli bir elektronikposta adresi temin eden şahıslara elektronik tebligatyapılma imkanı sağlanmıştır.

Page 57: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Kaynak: www.bilgitoplumu,gov.tr adresindeki bilgilerden derlenerek elde edilmiştir.

9.2.1.3. Çıkarılması Beklenen Kanunlar

E-devletle doğrudan ilişkili olan ve yakın zamanda kanunlaşması beklenen iki önemli kanun tasarısından (kanun tasarısıtaslağından) bahsedilebilir. Bunlardan ilki, “E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı Taslağı”dır. Söz konusu KanunTasarısı Taslağı 2009 yılında Başbakanlık tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır. 7 bölümden oluşan Taslak, genel olarakBilgi Toplumu Ajansının kuruluşu, organizasyonu ve görevleri ile e-devlet hizmetlerine ilişkin genel hükümleriiçermektedir. Kanunlaşması beklenen bir diğer tasarı ise, “Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı Taslağı”dır. BuTaslak 08.06.2012 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir. Bu Taslak kanunlaşırsa, kişisel verilerin işlenmesinde kişinindokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ile temel hak ve özgürlüklerini korumaya dair yasal zemin oluşturulmuş vekişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin uyacakları esas ve usuller belirlenmiş olacaktır. Bu Taslakların halakanunlaşmamış olması, Türkiye’de e-devlete dair yasal çerçevede önemli eksikliğe işaret etmektedir.

9.2.2. E-Devlete İlişkin Bakanlar Kurulu Kararları, Yönetmelik ve Genelgeler

Türkiye’de e-devletin gelişiminin hızlandığı 2000’li yıllardan itibaren, e-devlet ile doğrudan veya dolaylı ilgili birçokbakanlar kurulu kararı, yönetmelik ve genelge yayınlanmıştır. Bunların e-devlet olgusuyla daha yakından ilişkili olanbazıları aşağıdaki Tablo 3’de gösterilmektedir.

Tablo 3: E-Devlete Dair Önemli Bakanlar Kurulu Kararları, Yönetmelik ve Tebliğler

DÜZENLEMENİN TÜRÜ VE ADI İÇERİĞİBAKANLAR KURULU KARARLARIE-Devlet Kapısına İlişkin 2005/8409 sayılı Bakanlar KuruluKararı

E-Devlet Kapısı teknik altyapısının kurulması görev vesorumluluğunun Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ye verilmesihakkındadır.

E-Devlet Kapısına İlişkin 2006/10316 Sayılı Bakanlar KuruluKararı

E-Devlet Kapısının kurulması ve yönetilmesi görev vesorumluluğunun Başbakanlık adına Ulaştırma Bakanlığı'naverilmesi hakkındadır.

Ulusal Siber Güvenlik Çalışmalarının Yürütülmesi,Yönetilmesi ve Koordinasyonuna İlişkin Karar

Bu Kararla kamu kurum ve kuruluşlarınca bilgi teknolojileriüzerinden sağlanan her türlü hizmet, işlem ve veri ilebunların sunumunda yer alan sistemlerin güvenliğininsağlanmasına ve gizliliğinin korunmasına yönelik tedbirlerinalınması ve bilgi ve iletişim teknolojilerine ilişkin kritikaltyapıların işletiminde yer alan gerçek ve tüzel kişilerceuyulması gerekli usul ve esaslar düzenlenmiştir.

YÖNETMELİKLER2004/7189 Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun Uygulanmasınaİlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin esasve usuller düzenlenmiştir.

6 Ocak 2005 tarihli Elektronik İmza Kanunu'nunUygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Yönetmelik ile bildirim ve sertifikasyon süreçlerine, güvenlielektronik imza oluşturma ve doğrulama verileri ilearaçlarına, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı,Telekomünikasyon Kurumu, nitelikli elektronik sertifikasahibi ve üçüncü kişilerin yükümlülüklerine, denetime,faaliyetin sona erme hallerine, zaman damgasına, yabancıelektronik sertifikalara, güvenliğe, teknik ve mali hususlarailişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine DairUsul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

5651 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan Yönetmelik ileinternet ortamında yapılan yayınlara ilişkin ilkeler tespitedilmekte; erişimin engellenmesi kararı ve bu kararınyerine getirilmesi ile ilgili usul ve esaslar ile idari ve cezaiyaptırımlar düzenlenmektedir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği Yönetmelik ile e-sigorta tanımı yapılmakta ve sosyal sigortaişlemlerine ilişkin kayıtların elektronik ortamda tutulmasıesası getirilmektedir. SGK’ya elektronik ortamda bilgialışverişi yapılması konusunda koşulları belirleme yetkisiverilmektedir.

Page 58: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

İnternet Alan Adları Yönetmeliği Yönetmelikte, “tr” uzantılı olan tüm alan adları yönetimineilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir. Yönetmeliğinkapsamında kayıt kuruluşlarının ve alan adı sahiplerinin hakve yükümlülükleri, alan adları ile ilgili ihtilaf durumlarındaalternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmaları ile bumekanizmaya başvuru usulü, hakemlerin nitelikleri gibihususlar yer almaktadır.

Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliği Bu yönetmelik ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunukapsamındaki kamu kurumlarının yapacakları ihalelerinkısmen veya tamamen Elektronik Kamu Alımları Platformuüzerinden gerçekleştirilmesine ilişkin usul ve esaslardüzenlenmektedir.

Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerinİşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelik

Yönetmelik ile elektronik haberleşme sektöründe kişiselverilerin işlenmesi, saklanması, gizliliğinin korunması içinsektörde faaliyet gösteren işletmecilerin uyması gerekenkurallar, usul ve esaslar düzenlenmiştir.

GENELGELER27 Şubat 2003 tarihli ve 2003/12 sayılı BaşbakanlıkGenelgesi

E-Dönüşüm Türkiye Projesinin koordinasyonu, izlenmesi,değerlendirilmesi ve yönlendirilmesi ile ilgili olarak DPTMüsteşarlığı görevlendirilmiş; e-Dönüşüm TürkiyeProjesinin amaçları, kurumsal yapısı ve uygulama esaslarıbelirlenmiştir.

2003/48 sayılı Başbakanlık Genelgesi E-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Planınınuygulamaya konulması hakkındadır.

2004/21 sayılı Kamu Sertifikasyon Merkezi OluşturulmasıHakkında Başbakanlık Genelgesi

Elektronik imza uygulamalarının tüm kamu kurum vekuruluşlarında birlikte işler ve uyumlu bir yapıdaişletilmesini teminen, kamu kurum ve kuruluşlarınınkurumsal sertifika ihtiyaçlarının karşılanması için KamuSertifikasyon Yapısı oluşturulması kararlaştırılmaktadır.

E-Devlet Kapısının Kurulması, İşletilmesi ve Yönetilmesineilişkin 2006/22 sayılı Başbakanlık Genelgesi

Genelge ile projenin en kısa süre içerisinde bitirilmesi veaksamaya mahal verilmemesi için, kamu kurum vekuruluşları tarafından gerekli hassasiyetin gösterilerek tümtedbirlerin alınması ve projenin yürütülmesi konusundaTÜRKSAT Uydu Haberleşme ve Kablo TV İşletme A.Ş.'yegerekli desteğin verilmesi istenmiştir.

Kamu Kurumları İnternet Sitesi Kılavuzu Hakkında 2007/4sayılı Başbakanlık Genelgesi

Genelge ekinde kamu kurum ve kuruluşlarının internetsitelerinde asgari düzeyde içerik ve tasarım uyumununsağlanmasında gözetilecek kılavuz yer almaktadır.

E-Dönüşüm Türkiye Projesi Kurumsal Yapılanması Hakkında2007/7 sayılı Başbakanlık Genelgesi

Genelge ile E-Dönüşüm Türkiye Projesi kapsamında2003/12 ve 2003/48 sayılı Genelgelerle oluşturulankurumsal yapılar, ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusundayeniden değerlendirilmektedir.

Kamu Bilgi Sistemlerinde Birlikte Çalışabilirlik Esaslarınaİlişkin 28 Şubat 2009 tarih ve 2009/4 sayılı BaşbakanlıkGenelgesi

Genelge ekinde Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi güncelsürümü (Sürüm 2.0 - 28 Şubat 2009) yer almaktadır.

Kaynak: www.bilgitoplumu.gov.tr adresinden elde edilen bilgilerden oluşturulmuştur.

9.3. Türkiye’de E-Devlet ve Kurumsal Yapılanma

Türkiye’de e-devletin gelişimine bakıldığında, aslında Türkiye’nin özellikle 1990’lı yılların başından itibaren BİT’lerinekonomik, toplumsal, siyasal ve yönetsel alanda sağladığı fayda ve olanaklara dair bir farkındalığın varolduğunu ve bufarkındalığın yansıması olarak BİT’lerin kullanımını planlamaya ve teşvik etmeye yönelik birden çok çalışma, rapor veprojenin gündeme geldiğini söyleyebilmek mümkündür. E-devlete yönelik bu çalışmaların 2000’li yıllarda hızkazandığını ve E-Dönüşüm Türkiye Projesi bağlamında daha bütüncül bir şekilde ele alındığı ifade edilebilir. 2006-2010dönemini kapsayan Bilgi Toplumu Stratejisi ile Türkiye’nin e-dönüşüm sürecinin bilgi toplumuna geçiş süreciyle çokdaha kuvvetli bağlarla ilişkilendirildiği ve bu kapsamlı süreci etkin bir şekilde yönetmek için bir kurumsal yapının inşaedildiği görülmektedir.

Türkiye’de e-devlet çalışmalarına yönelik organizasyon incelendiğinde, öncelikle Kalkınma Bakanlığı, E-Dönüşüm

Page 59: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Türkiye İcra Kurulu, Dönüşüm Liderleri Kurulu ve E-Dönüşüm Türkiye Danışma Kurulu karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca,Türkiye’de bütün kamu hizmetlerine tek bir noktadan erişim imkanı sağlayan bir internet sitesini ifade eden e-devletkapısının kurulması, işletilmesi ve yönetilmesi çerçevesinde Ulaştırma Bakanlığı ve Türksat Uydu Haberleşme Kablo TVve İşletme A.Ş. ön plana çıkmaktadır. Elbette, her bir bakanlık, kamu kurumları ve yerel yönetimler de kendikurumlarında yürüttükleri e-devlet projeleri ve uygulamaları bağlamında icracı aktörler olarak devreye girmektedirler.Bununla birlikte, bugün Türkiye’de e-devlete dair kurumsal yapılanma denildiğinde, Kalkınma Bakanlığı Bilgi ToplumuDaire Başkanlığı, E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu, Dönüşüm Liderleri Kurulu ve E-Dönüşüm Türkiye Danışma Kuruluanlaşılmaktadır.

Bilgi Toplumu Daire Başkanlığı’na e-devletle ilgili koordinasyon görevi verilirken; daha önce de belirtildiği gibi, E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin yürütülmesi ve Bilgi Toplumu Stratejisinin uygulanmasısürecinde en üst düzeyde politika belirleme ve karar alma, değerlendirme ve yönlendirmeden sorumlu kuruldur.Kurulda, Kalkınma Bakanı; Milli Eğitim Bakanı; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı; Bilim, Sanayi ve TeknolojiBakanı; Başbakanlık Müsteşarı; İçişleri Bakanlığı Müsteşarı; Maliye Bakanlığı Müsteşarı; Kalkınma Bakanlığı Müsteşarıve Başbakanlık Başmüşaviri yer almaktadır. Kurul toplantılarına; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma KurumuBaşkanı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Desteklemeİdaresi Başkanı, Türksat A.Ş Genel Müdürü, Dönüşüm Liderleri Kurulu Başkanı, Danışma Kurulunu temsilen DanışmaKurulu Başkanı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı, TürkiyeBilişim Derneği Başkanı, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı, Yazılım Sanayicileri Derneği Başkanı, Türkiye Bilişim Sanayicilerive İşadamları Derneği Başkanı da katılmaktadır (http://www.bilgitoplumu.gov.tr).

Dönüşüm Liderleri Kurulu, kurumlar arası işbirliğinin temini ile ortak ilke ve standartların uygulanması ve bilgitoplumuna dönüşüm sürecinde Bilgi Toplumu Stratejisinin etkin şekilde hayata geçirilmesi için oluşturulmuş ortak birplatformdur. Bu Kurul, bakanlıkların yanı sıra Bilgi Toplumu Stratejisi eki Eylem Planında yer alan eylemlerden sorumlukamu kurum ve kuruluşlarının strateji geliştirme birimi başkanları ile İcra Kurulu tarafından belirlenecek üniversite vebelediyelerin temsilcilerinden oluşmaktadır. E-Dönüşüm Türkiye Danışma Kurulu ise; Türkiye’nin bilgi toplumunadönüşüm çalışmalarında ve Bilgi Toplumu Stratejisinin uygulanması sürecinde kamu kurumu niteliğindeki meslekkuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüş ve önerilerinin ortak bir zemindepaylaşılması ve değerlendirilmesi amacıyla oluşturulmuştur (T.C. Başbakanlık, 2007).

Bununla birlikte, Türkiye’de koordinasyonu sağlayacak ve çalışmaları yönlendirecek güçlü bir üst yapı eksikliği sürekliolarak dile getirilmekte ve e-devlete dair varolan ve yükselen farkındalığa rağmen istenilen sonuçların eldeedilememesi söz konusu kurumsal yapılanma yoksunluğuna bağlanmaktadır. Bu nedenle, e-devletin liderliği,koordinasyonu ve uygulaması nasıl olmalı sorusu bağlamında Türkiye’de e-devletin kurumsal yapılanmasına ilişkinmodeller önerilmektedir. Bilgi Toplumu Ajansı Modeli, E-Devlet Ajansı Modeli, E-Devlet Genel Müdürlüğü Modeli, BilgiToplumu Genel Müdürlüğü Modeli, Bilgi Toplumu Ajansı Modeli Türkiye’de kurumsal yapılanma önerilerine örnekolarak gösterilebilir (TBD, 2010; DPT, 2006d).

Şekil 1: Bilgi Toplumu Stratejisi ve Kurumsal Yapılanma Önerisi

Page 60: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Esasında, dünya uygulamaları incelendiğinde dört temel kurumsal yapılanma modeli önerildiği görülmektedir (DPT,2006d: 14):

• Kurumlar arası koordinasyonu sağlayan ve genelde Başbakan’a direk bağlı, atanmış “merkezi bir üst kurul”;

• Hazine, Maliye Bakanlığı ya da Kalkınma Bakanlığı gibi eylemlerin kaynak tahsisini yapan, dolayısıyla finansmanyoluyla yaptırım gücü yüksek kurumların hüviyetinde olan “kurul ve/ya birim”;

• Bilgi Toplumunun farklı alanlarını çeşitli bakanlıkların sorumluluğuna dağıtan “paylaşımlı model”;

• Ana faaliyet alanı ve sorumluluğu Bilgi Toplumuna ilişkin eylemlerin hayata geçirilmesi olan“bakanlık modeli”.

Bu modellerin her biri dünya genelinde çok farklı ülkelerde uygulanma fırsatı yakalamıştır. Bununla birlikte, bir modelindiğerine göre daha başarılı olduğunu bulgulara dayalı olarak iddia edebilmek çok fazla mümkün değildir. Ülkeuygulamaları, Kurumsal yapılanma modelinin devlet kademelerinde nerede kurgulandığından ziyade,“uygulamayageçirebilecek mekanizmaların tasarlanması”, “politik liderliğin güçlü olması”, “icracı kurumların performansınınbirebir takip ediliyor olması” ve “katılımcılığın teşvik edilmesi ve düzgün işleyen danışma mekanizmalarınınbulunması”nın başarı şansını artırdığını göstermektedir (DPT, 2006d: 24).

Bu bölümde, bilgi toplumuna geçiş sürecine ilişkin en önemli dokümanlardan biri olan Bilgi Toplumu Stratejisinde yeralan kurumsal yapılanma modeline değinilmektedir. Söz konusu kurumsal yapılanma modelinin detaylarını Şekil 1’degörebilmek mümkündür. Bu model önerisinin genel olarak Türkiye’deki mevcut durumu yukarıda belirtilen ölçütlerbağlamında iyileştirmeye ve geliştirmeye çalıştığı belirtilebilir. Bu model, Bilgi Toplumu Stratejisinin tüm boyutlarıylabir bütünlük içerisinde hayata geçirilerek hedeflerine ulaşabilmesi için kamu kurum ve kuruluşları, iş dünyası, siviltoplum kuruluşları başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin stratejiyi benimseyerek ortak hedeflerdoğrultusunda uyumlu bir biçimde hareket etmeleri gereğine dikkat çekerek, siyasi ve idari liderlik, karar alma,programlama, kaynak tahsisi, uygulama, koordinasyon ve denetim düzeyinde etkin, yaptırım gücü yüksek, şeffaf vehesap verebilir bir uygulama sürecinin gerçekleştirilmesini öngörmektedir. Paydaşların e-devlet yolunda aktif işbirliğive etkileşim içinde çalışmaları hedeflenmektedir (DPT, 2006b: 44).

Türkiye’de yakın zamanda yaşanan değişimler bağlamında, Şekil 1’deki Devlet Planlama Teşkilatı ifadesini KalkınmaBakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı ifadesini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak değerlendirmekgerekmektedir. Yine, bu model Bilgi Toplumu Stratejisi’nde geleceğe yönelik bir referansla yer aldığı için Şekil 1’dekiBilgi Toplumu Genel Müdürlüğü ve Kamu Yönetimini Geliştirme Genel Müdürlüğü ifadeleri Başbakanlık ve KalkınmaBakanlığı’nda gerçekleştirilmesi planlanan içsel değişimler olarak düşünülmelidir.

Bilgi Toplumu Stratejisindeki kurumsal model önerisinde, önemli bir faktör olan siyasi liderliğin devlet bakanlığı vebaşbakan yardımcısı ile ilgili bakanlar düzeyinde öngörüldüğü, bilgi toplumu stratejisinin yerel düzeyde yaşamageçirilmesinde koordinasyon sorumluluğunun İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler genel Müdürlüğü’ne verildiği, kurumlararası işbirliğinin Dönüşüm Liderleri Kurulu aracılığıyla sağlanacağı, paydaşların sürece katılım ve desteğinin DanışmaKurulu sayesinde gerçekleştirileceği ve kurumlarının performanslarının asıl olarak E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu veSayıştay (Dış Denetim açısından) tarafından yapılacağı görülmektedir (DPT, 2006b: 44-45).

Bölüm 10

TÜRKİYE’DE MERKEZİ YÖNETİMDE E-DEVLET UYGULAMALARI VE SORUNLAR

Bölüm Hedefi

Bu bölümde, Türkiye’de merkezi düzeyde uygulanan başlıca e-devlet uygulamaları ve söz konusu e-devletuygulamalarında karşılaşılan sorunların ele alınması ve bu sorunların ortadan kaldırılması için önerilerinin geliştirilmesihedeflenmektedir.

10.1. Merkezi Yönetimde Başlıca E-Devlet Uygulamaları

Türkiye’de e-devlet uygulamaları, hemen hemen her ülkede olduğu gibi, kamu kurumlarının merkez ve taşradakiörgütlenmeleri arasındaki veya kurumun farklı birimleri arasındaki iletişimi sağlamak ve güçlendirmek amacıylaintranetlerin kullanılması ile başlamış, söz konusu kamu kurumlarının birbirinden bağımsız olarak internet sitesioluşturması ve bazı hizmetleri elektronik ortama taşıması ile devam etmiştir. Dolayısıyla, yakın zamana kadar

Page 61: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Türkiye’de e-devlet uygulamalarından ziyade, e-kurum uygulamaları söz konusuydu (DPT, 2007; İstanbul Ticaret Odası,2003; DPT, 2005). Ancak, 2000’li yıllardan itibaren e-devlet olgusunun öneminin kavranması, tüm kesimler tarafındankabul görmesi ve kurumların e-devlet uygulamalarının daha planlı ve bütüncül bir şekilde değerlendirilmesiyle, birlikteişlerlik ilkesi çerçevesinde kurumlar arasında veri ve bilgi paylaşımı sistemlerinin yaşama geçirilmesi ve e-devlethizmetlerinin entegrasyonuna doğru bir ilerleme kaydedildiği görülmektedir. Başka bir deyişle, genel olarak e-devletingelişim modellerinde son aşama olarak değerlendirilen bütünleşik devlet aşamasına doğru bir geçişin yaşandığıbelirtilebilir. Bu süreçte özellikle 2000’li yıllardan itibaren Başbakanlıktan bakanlıklar ve bakanlıklara bağılı ve ilgilikuruluşlara, Rekabet Kurumu, Kamu İhale Kurumu gibi bağımsız düzenleyici kurumlardan yerel yönetimlere kadarbirçok kamu kurumu çok sayıda e-devlet projesi ve uygulaması gerçekleştirmiştir ve bugün de gerçekleştirmektedir. Bubölümde, merkezi yönetim kurumları tarafından yürütülen ve ön plana çıkan temel e-devlet projeleri ve uygulamalarıele alınacaktır.

10.1.1. E-Devlet Kapısı

E-Devlet Kapısı, Türkiye’de bütün kamu hizmetlerine tek bir noktadan erişim imkanı sağlayan bir internet sitesidir. E-Devlet Kapısının amacı kamu hizmetlerini, vatandaşlara, işletmelere, kamu kurumlarına bilgi ve iletişim teknolojileriyleetkin ve verimli bir şekilde sunmaktır. Vatandaş odaklı e-devlet anlayışının en temel yansımalarından birini ifade edenE-Devlet Kapısının temelleri, 2003/48 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile yürürlüğe giren E-Dönüşüm Türkiye Projesi KısaDönem Eylem Planı’nın 40 no’lu ve 41 no’lu eylemlerinde yer almaktadır. Kısa Dönem Eylem Planı’nındaki bueylemlerde, sırasıyla “kamu hizmetlerinin ortak platformda – tek kapıdan (portal) sunumu ve sunulacak hizmetleringeliştirilmesine yönelik stratejinin belirlenmesi” ve “kamu hizmetlerinin geliştirilmesi ve ortak platformda sunumu içinproje oluşturulması” öngörülmektedir (DPT, 2004: 43). Bu öngörülere binaen, E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu 9 Eylül2004 tarihinde vatandaşın devlet hizmetlerine elektronik ortamda tek bir kapıdan güvenli ve hızlı bir şekilde erişiminisağlayacak olan E-Devlet Kapısı teknik altyapısının acil olarak kurulması ve bu yöndeki görev ve sorumluluğun TürkTelekomünikasyon A.Ş.’ye verilmesi yönünde karar almış ve E-Devlet Kapısı Projesinin başarılı olabilmesinin en üstdüzeyde sahiplenilmesine bağlı olduğuna dikkat çekerek, aldıkları kararın bir Bakanlar Kurulu Kararı iledesteklenmesinin uygun olacağını ifade etmiştir (E-Dönüşüm İcra Kurulu, 2004). İcra Kurulu’nun bu kararına dayalıolarak, Bakanlar Kurulu 29 Ocak 2005 tarihinde Resmi Gazete yayımlanan 2005/8409 sayılı Kararı ile E-Devlet Kapısıteknik altyapısının kurulması görev ve sorumluluğunu Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ye vermiştir (Bakanlar Kurulu,2005). Daha sonra, 20.04.2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/10316 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile E-Devlet Kapısının kurulması, işletilmesi ve yönetilmesi görev ve sorumluluğu Başbakanlık adına Ulaştırma Bakanlığı'naverilmiş ve Bakanlığın E-Devlet Kapısı teknik altyapısının kurulumu ve işletilmesi ile ilgili görev ve sorumluluklarınıTürksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV İşletme A.Ş. aracılığı ile yürüteceği öngörülmüştür (Bakanlar Kurulu, 2006).Nihayetinde, E-Devlet Kapısı yapılan çalışmalar sonucunda 18 Aralık 2008 tarihinde uygulamaya girmiştir.

Kamu hizmetlerinin tek noktadan ve farklı kanallardan bütünleşik bir şekilde sunumunu hedefleyen E-Devlet Kapısı’nınhem kullanıcı sayısı hem de bu portaldan sunulan hizmet sayısı zaman içerisinde önemli bir artış göstermiştir. 22hizmetle faaliyete geçen E-Devlet Kapısından sunulan hizmet sayısı 2010 yılı sonunda 246’ya ulaşmıştır. Bununlabirlikte, bu hizmetlerin büyük çoğunluğu sınırlı sayıda kurum tarafından sağlanmaktadır. Bu hizmetlerin çok büyük birkısmı, o dönem Türk idari teşkilatında yer alan Denizcilik Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ulaştırma Bakanlığı veMilli Savunma Bakanlığınca sunulmaktadır. Ayrıca, 2010 yılı sonunda 1,95 milyon olan kullanıcı sayısı, 2011 yılı Mayısayı başında 7,14 milyona ulaşmıştır. Bu çarpıcı artışın arkasında Sosyal Güvenlik Kurumunun elektronik hizmetleriniyalnızca E-Devlet Kapısı üzerinden sunması yer almaktadır (DPT, 2011: 76). 2011 Eylül ayı itibariyle, illere göre E-DevletKapısı kullanım yoğunluğuna bakıldığında, ilk beş sırada İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gelmektedir. Yükseknüfuslu illerden gelen kullanım yüksekliği yanında, daha küçük ölçekli illerimizden gelen yüksek kullanım oranları dadikkat çekicidir (Medeni vd., 2012). İller ve E-Devlet Kapısı kullanım sayısı Tablo 1’de gösterilmektedir.

Tablo 1: İllere Göre E-Devlet Kapısı Kullanımı (Eylül 2011 İtibariyle)

İl İsmi / Kullanım Sayısı1. İstanbul 2.806.586 4. Antalya 394.408 7. Kocaeli 270.298 10. Manisa 200.6152. Ankara 737.107 5. Bursa 363.709 8. Adana 252.654 11. Gaziantep 180.2003. İzmir 652.045 6. Konya 283.526 9. Mersin 227.843 12. Denizli 166.403

Kaynak: Tunç Medeni vd., (2012), “E-Devlet Kapısı: Sunulan E-Hizmetlerin Değerlendirilmesi ve Öneriler”, E-Devlet:Kamu Yönetimi ve Teknoloji İlişkisinde Güncel Gelişmeler(Ed. Mehmet Zahid Sobacı ve Mete Yıldız), Ankara: Nobel

Page 62: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Yayıncılık, s. 266.

Ayrıca, E-Devlet Kapısına iletilen şikâyetler genel olarak incelendiğinde, şikâyetlerin şifre ücretleri ve şifre ile girişproblemleri konusunda yoğunlaştığı görülmektedir. En çok alınan şikâyet, ilk şifreden sonra (şifrenin unutulması,kaybedilmesi durumunda) ödenen tutarın çok yüksek olduğuna ilişkindir (Medeni vd., 2012: 270).

10.1.2. MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi)

MERNİS, tüm vatandaşların kimlik bilgilerini elektronik ortama aktarmayı ve bu bilgilerdeki değişiklikleri anlık olarakgüncellemeyi ve güven içinde paylaşımını amaçlayan bir projedir. Nüfus kayıtlarının bilgisayar ortamına aktarılarak ilçenüfus veri tabanlarının oluşturulması ve hizmetin modernizasyonu; kurumların vatandaşlar için kullandığı farklınumaraların tekleştirilmesi öngörüsü çerçevesinde vatandaşlara birer kimlik numarası verilmesi ve kimlik bilgilerinikamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kurumlarla paylaşarak hizmet akışının hızlandırılması, güvenilir halegetirilmesi ve vatandaşların hizmetlerini kolay, hızlı ve güvenilir bir şekilde almasının sağlanması MERNİS Projesininsağladığı temel katkılardır (Özata ve Sevinç, 2010: 134-135; Şahin, 2008: 105; Odabaş, 2009: 384; DPT, 2005: 63-64;http://www.nvi.gov.tr/Hakkimizda/Projeler,Mernis_Genel.html).

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde geliştirilen MERNİS, Türkiye’nin en eski e-devlet projelerinden biridir. 1972 yılında gündeme gelen MERNİS Projesi fikri, 1976 yılında DPT tarafındanprojelendirilmiş ve 1980 yılında proje Ortadoğu Teknik Üniversite'sine (ODTÜ) ihale edilmiştir. 1982 yılında başlayanproje uygulama çalışmaları, uzun bir sürecin sonunda Dünya Bankası’nın sağladığı desteğin de katkısıyla tamamlanmışve 2002 yılının Kasım ayında MERNİS veritabanı kurulmuş ve MERNİS sisteminin online olarak çalışması sağlanmıştır(http://www.nvi.gov.tr/Hakkimizda/Projeler,Mernis_Dundenbugune.html).

MERNİS, Türk kamu yönetiminde yaşama geçirilen diğer e-devlet projeleri ile yakından ilişkilidir. Örneğin, MERNİS ileyine Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan ve 23 Şubat 2005 tarihinde hizmete açılanKimlik Paylaşım Sistemi (KPS) ilişkilendirilerek, kamu kurumlarının MERNİS veritabanında tutulan bilgilere ilgilimevzuatta belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, güncel ve güvenli bir şekilde, 7/24 ve çevrimi içi olarak erişimisağlanmıştır. Böylece, kurum ve kuruluşların ihtiyaç duydukları nüfus kayıt örneği ve yerleşim yeri adresi gibi bilgi vebelgeleri nüfus müdürlükleri ile yazışma yapmadan veya vatandaşlardan istemeden doğrudan ve anında KPS’den teminederek hizmet vermeleri mümkün hale gelmiştir (DPT, 2005: 66; https://kpsbasvuru.nvi.gov.tr/KpsNedir.aspx).

10.1.3. GİMOP (Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi)

Ülkelerin gümrük kapılarında yaşanan ciddi sorunlar bütün devletlerde gümrük ve ticaret alanında bir modernizasyonçalışmasını gündeme getirerek, söz konusu alanda önemli e-devlet uygulamalarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bubağlamda, Türkiye’de de hızlı bir şekilde ve en az dokümanla malların elektronik ortamda gümrüklenmesini ifade edene-gümrük başlığı altında gümrük idaresinin yeniden yapılandırılması düşüncesi hâsıl olmuş ve Gümrük Müsteşarlığıtarafından 1996 yılında “Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi” başlatılmıştır. GİMOP, Dünya Bankası tarafındanfinanse edilen ve iki temel aşamadan oluşan bir projedir. Temel olarak gümrüklerde otomasyona geçilmesini öngörenGİMOP I bağlamında, 2002 yılı sonunda 62 Gümrük İdaresinde işlemlerin % 97’si elektronik ortamda yapılır halegelmiştir. Aynı zamanda, Gümrük Müsteşarlığı ticareti kolaylaştırmak ve dünya pazarlarında rekabete girecek olanithalat ve ihracatçılara destek sağlamak için Elektronik Veri Değişimi (EDI) uygulamasını 1999 yılında başlatmış veyükümlüler beyannamelerini kendi bürolarından elektronik ortamda Birleşmiş Milletlerce belirlenen UN/EDIFACTstandardında tescil edebilir hale gelmişlerdir. Bu uygulama ile gümrüklü sahaya eşyaların gelişi ile ithalatçı veihracatçılar beyanlarını hızlı bir şekilde gümrük idaresine verebilmekte ve gümrük idaresi beyanı ve gerekirse eşyayıminimum gecikme ile kontrol etmekte; gümrük beyannameleri, gümrük idaresinin bilgisayarına yeniden veri girişiyapılmadan aktarılmakta ve vergiler sistem tarafından hesaplandıktan sonra rahatlıkla kontrol edilebilmekte; dahagerçekçi istatistikler alınabilmekte; işlemler basitleştirilmekte ve gümrük müdürlüklerinde her gün iş takip edenyüzlerce firma görevlisi sayısı elektronik veri değişimi uygulaması ile süratle azalarak, gümrük personeli üzerindeki fizikiiş yükü de azalmaktadır (Özata ve Sevinç, 2010; Odabaş, 2009; DPT, 2005; http://eski.gumruk.gov.tr/tr-TR/euygulamalar/Sayfalar/gimop.aspx).

GİMOP II’nin merkezinde 1998 yılından itibaren gümrük yönetimlerinde kullanılmakta olan ve ürünün gümrük sahasınagirişinden çıkışına kadar tüm gümrük işlemlerinin gerçek zamanlı olarak bilgisayar ortamında yürütülmesine ilişkin bir

Page 63: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

yazılım olan BİLGE (Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri) Yazılımı vardır. GİMOP II çerçevesinde, AB teknik yardımıkapsamında geliştirilen AB Projeleri ile mevcut GİMOP I’in altyapısını geliştirmek ve AB müktesebatının bir parçasıolarak yazılımları BİLGE-WEB yazılımına entegre etmek amaçlanmaktadır (Özata ve Sevinç,2010;http://eski.gumruk.gov.tr/tr-TR/euygulamalar/Sayfalar/gimop2.aspx).

10.1.4. VEDOP (Vergi dairesi Otomasyon Projesi)

VEDOP vergi gelirlerinin toplanması, takip altına alınması ve vergi kaçaklarının önlenmesi işlevlerini yerine getirmekiçin Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen bir projedir. VEDOP ile vergi dairesi fonksiyonlarınınBİT’ler aracığıyla yerine getirilmesinin vergi dairelerine yaygınlaştırması ve bölge ve merkez ağ yapısının kurulmasıöngörülmektedir. VEDOP ile vergi dairesi çalışmalarında etkinlik ve verimliliğin artırılmasına ve bilgisayar ortamındatoplanan bilgilerden sağlıklı bir karar destek ve yönetim bilgi sisteminin oluşturulmasına yönelik tüm vergi dairesiişlemlerinin bilişim teknolojileri ile otomasyona geçirilmesi hedeflenmiştir. VEDOP Türkiye’nin başarılı e-devletprojelerinden biridir. Nitekim, VEDOP içerisinde yer alan “İnternet Vergi Dairesi” uygulaması, 2003 yılında ABD'de heryıl Computerworld Honors organizasyonu tarafından düzenlenen “Computerworld Honors 21. Yüzyıl Başarı Ödülleri”kapsamında “Devlet ve Kar Amacı Gütmeyen Organizasyonlar” kategorisinde birincilik ödülü almıştır. Ayrıca VEDOP“Cebit-Eurasia 2002 – Bilişim” etkinlikleri çerçevesinde TÜSİAD tarafından dağıtılan “E-Türkiye için E-Devlet Ödülleri”içinde “Devletten Bireye“ kategorisinde verilen ödülü de almıştır (Özata ve Sevinç, 2010; Odabaş, 2009; Uğur ve Çütcü,2009; Hepaksaz ve Hayrullahoğlu, 2011).

VEDOP, aslında 1995 yılında pilot proje olarak başlatılmıştır. Pilot projenin başarılı olması üzerine, 1998 yılındabaşlatılan VEDOP üç aşamalı bir proje olarak uygulamaya aktarılmıştır (Gelirler İdaresi Başkanlığı, 2009: 28-29; DPT,2005):

VEDOP I, 1998 – 2004 yılları arasında 22 il merkezindeki 155 vergi dairesinde uygulanmıştır. VEDOP uygulamaları ileevrak girişinden başlayarak sicil, tahakkuk, tahsilât, düzeltme, tarhiyat, takip, iade, araç tescil, muhasebe, özlükişlemleri gibi vergi dairesinin bütün işlemlerinin birbiriyle bütünleşmiş şekilde bilgisayar ortamında yapılması veuygulamada kullanılan defter, belge ve çeşitli raporların bilgisayar yardımıyla hazırlanması sağlanmıştır.

VEDOP II projesi, Otomasyonlu Vergi Dairesi sayısının artırılması, beyannamelerin internet üzerinden alınması (e-Beyanname), Türkiye Vergi Dairesi, denetim otomasyonu, veri ambarı oluşturulması, diğer kurum ve kuruluşlarla veripaylaşımına imkan veren altyapının oluşturulması uygulamalarını içermektedir. VEDOP II ile 2004 – 2006 yıllarıarasında kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için önemli bir adım atılmış aynı zamanda mükelleflere daha kalitelive hızlı kamu hizmeti sunulması sağlanmıştır. VEDOP II ile otomasyon kapsamına dahil olmayan 283 vergi dairesiotomasyon kapsamına alınmıştır. Bunun yanı sıra VEDOP II kapsamında gelir müdürlükleri, vergi denetmenleri birimleride otomasyona dahil edilmiş, e-Beyanname, Veri Ambarı (VERİA), Motorlu Taşıtlar Vergisini Tahsile Yetkili VergiDairelerinin Otomasyonu ve Çağrı Merkezi sistemleri oluşturulmuş, genişleyen kapasite doğrultusunda merkezsunucuların altyapısı güçlendirilmiş ve İnternet Tabanlı Vergi Dairesi Otomasyonu (e-VDO) geçiş işlemleri başlatılmıştır.

2007 yılında başlayan VEDOP III ile e-VDO uygulamalarının 301 vergi dairesine ve 585 Mal Müdürlüğü Gelir Servisineyaygınlaştırılması, takdir komisyonlarının otomasyon kapsamına alınması, vergi dairesi başkanlıkları, nakil vasıtalarıvergi daireleri, süreksiz yükümlülükler vergi daireleri ve gelir müdürlüklerinin ilave donanım ihtiyaçlarının karşılanması,arttırılan kapasite doğrultusunda sunucu altyapısının güçlendirilmesi planlanmış ve bu projeler uygulamayageçirilmeye başlanmıştır.

10.1.5. UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi)

UYAP, BİT’lerden yararlanarak Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının, bağlı ve ilgili kuruluşlarının, adli ve idaritüm yargı birimlerinin (Cumhuriyet Başsavcılıkları, mahkemeler, icra ve iflas daireleri, ceza infaz ve ıslah kurumları, adlitıp birimleri, denetimli serbestlik birimleri) donanım ve yazılım olarak iç otomasyonunu ve bilgi otomasyonusistemlerini kurmuş olan, kamu kurum ve kuruluşları ile dış birim entegrasyonunu sağlayan bir bilişim sistemidir. Yargıbirimlerinin ve Adalet Bakanlığı’nın merkez birimlerinin iş süreçlerini hızlandırmak, güvenilirliğini arttırmak ve kurumukâğıtsız ortama taşımak e-devletin e-adalet ayağını oluşturan UYAP’ın temel amaçlarıdır (Çam ve Tanrıkulu, 2012;http://www.uyap.gov.tr/tanitim/genel.html).

Page 64: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

UYAP 2000 yılında iki aşamalı olarak başlatılmış bir projedir. 2001 yılında Adalet Bakanlığı Merkez Birimlerininotomasyonunu sağlayan UYAP I projesi tamamlanmış, 2005 yılında adli ve idari yargı birimleri, adli tıplar, ceza tevkifevlerinin otomasyonunu kapsayan UYAP II tamamlanarak faaliyete geçirilmiştir. UYAP, Türkiye’de yargı birimlerinintamamında uygulanmaktadır, böylece her türlü yargısal ve idari faaliyet bu sistemle elektronik ortamdayürütülmektedir. Ayrıca, UYAP kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi sistemleriyle entegrasyonçalışmaları yapılmıştır. Bu çerçevede UYAP ile entegrasyon sağlanan Adli Sicil Bilgi Sistemi’nden sabıka kayıtları,MERNİS’ten nüfus kayıtları ve Adres Kayıt Sistemi’nden adres kayıtları, POLNET’ten ehliyet kayıtları, MerkezBankası’ndan döviz kurları, TAKBİS’ten tapu ve kadastro kayıtları yargı birimlerince otomatik olarak anındaalınabilmektedir. UYAP ile İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık, İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı BilgiSistemi (KİHBİ) arasında sağlanan entegrasyon sonucu, kolluk kuvvetleri UYAP üzerinden aranan kişilerin sorgusunuyapabilmektedir. PTT ile sağlanan entegrasyon sonucu tebligatların akıbetleri UYAP sistemi üzerinden takipedilebilmektedir. Yargı birimlerince araçların trafik sicil kayıtlarına “Hak Mahrumiyeti” ekleme ve kaldırma işlemlerininelektronik ortamda yapılabilmesi ve araç hak mahrumiyeti ve sakınca bilgilerinin elektronik ortamda paylaşılması içinEmniyet Genel Müdürlüğü’nün Araç Kayıt Sistemi ile entegrasyon gerçekleştirilmiştir. UYAP ile Yargıtay Bilgi Sistemiarasında gerçekleştirilen entegrasyon ile temyiz edilen dosyaların sistem üzerinden Yargıtay'a gönderilmesi ve geridönüşü sağlanmaktadır. UYAP ile Anayasa Mahkemesi arasında da elektronik ortamda veri alışverişi sağlanmıştır.Böylece, UYAP idari ve yargısal süreçte mükerrer yapılan işlemleri, gereksiz uygulamaları ve ara süreçleri ortadankaldırmakta; sürat ve kolaylıklar sağlayarak, iş yoğunluğunu azaltmakta; personel açığından kaynaklanan sıkıntıları enaza indirmekte ve posta ve kırtasiye gibi masraflardan tasarruf sağlamaktadır (T.C. Adalet Bakanlığı, T.Y.: 4-5)

UYAP sistemi içerisinde e-imza alt yapısına uygun olarak çalışan, tüm evrakların elektronik ortamda yönetimini, onayişlemlerinin gerçekleştirilmesini ve arşivlenmesini sağlayan Doküman Yönetim Sistemi (DYS) geliştirilmiştir. Böylece,merkez birimler ile taşra birimleri arasındaki evrak ve bilgi akışı DYS ile elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir.Ayrıca, UYAP kapsamında hâkim ve savcılar başta olmak üzere adli ve idari yargı, ceza infaz kurumları personeline bireradet …@adalet.gov.tr uzantılı e-posta adresi tahsis edilmiştir. Bunun yanı sıra, UYAP sistemi her an güncellenenmevzuat ile içtihat, genelge, mütalaa, örnek karar, emsal yazı ve metinler, şablon yazılar gibi bilgi ve belgelerin yeraldığı bilgi bankasını içermektedir. Bunların dışında, sistemde serbest kürsü ismiyle sanal bir tartışma ve iletişimplatformu ve “Vatandaş Bilgi Sistemi”, “Avukat Bilgi Sistemi”, “Kurumsal Bilgi Sistemi”, “Personel Bilgi Sistemi”, “UYAPSMS Bilgi Sistemi” portalleri vardır. Öte yandan, UYAP çerçevesinde yargının hızlanması için mahkemelerde veCumhuriyet savcılıklarında iş yoğunluğu, yasa değişikliği ve benzeri hususlardan kaynaklanan maddi hata ve usulhatalarının asgari seviyeye indirilebilmesi için tüm süreçlerde öneri ve uyarılarda bulunacak Karar Destek (Uyarı)Sistemi geliştirilmiştir (T.C. Adalet Bakanlığı, T.Y.: 9-13).

UYAP, Türkiye’nin yüz akı olarak nitelendirilebilecek e-devlet projelerinden biridir. UYAP’ın bu başarısı ulusal veuluslararası düzeyde aldığı ödüller ve ülkemize UYAP için yapılan heyet ziyaretlerinden anlaşılabilir. Türkiye dünyayaörnek ve diğer ülkelere ihraç ettiği bir e-devlet projesi ortaya koymuştur. UYAP 2004, 2005, 2008, 2009 ve 2010yıllarında Türk yargısına sağladığı önemli katkılar nedeniyle e-tr ödüllerine layık görülmüştür. 2010 Bilişim Yıldızları e-Dönüşüm Yarışmasında UYAP Projelerine 5 ödül birden verilmiştir. UYAP, 2008 yılında Avrupa Konseyi ve AvrupaKomisyonu tarafından düzenlenen Kristal Terazi yarışmasında özel ödüle layık görülmüştür. 1 Haziran 2009'daWashington DC’de yapılan ve Dünya çapında üstün başarıya ulaşmış yenilikçi bilişim projelerinin ödüllendirildiğiBilgisayar Dünyası Onur Programında (Computerworld Honors Program) “Seçkin (Laureate)” onuruna layık görülerekaltın madalya alan UYAP, e-devlet alanında dünya çapında başarılı projeler arasında finale kalan en iyi beş projeiçerisinde tek e-adalet projesi olma başarısını göstermiştir. İsveç'in Malmö şehrinde gerçekleştirilen Avrupa e-DevletBakanlar Konferansı kapsamında düzenlenen Avrupa e-Devlet Ödülleri UYAP SMS Bilgi Sistemi “Halk Ödülü”kategorisinde birinciliği kazanmıştır (T.C. Adalet Bakanlığı, T.Y.: 34).

10.1.6. TAKBİS (Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi)

TAKBİS Projesi, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ve ülke genelinde mülkiyet bilgilerininbilgisayar ortamına aktarılıp her türlü sorgulamanın yapılabilmesini amaçlayan önemli bir e-devlet projesidir. TAKBİSile tapu sicil ve kadastro birimlerdeki yaklaşık 650 çeşit işlem ve mevzuata uygun iş adımlarında vatandaşlara hizmetingüvenilir, güncel ve hızlı bir şekilde sunulması mümkün olacaktır. 2000 yılında projelendirilen TAKBİS ile güvenilir arazibilgilerinin temini; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hizmetlerinin daha hızlı ve güvenli olarak yürütülmesi; tapu sicilkayıtlarının ve kadastro haritalarının sayısal ortama aktarılarak TAKBİS veritabanına aktarılması ve oluşturulan

Page 65: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

veritabanının kurumun merkez ve taşra birimleri ile diğer kamu kurumlarının hizmetine sunulması amaçlanmaktadır(DPT, 2005; http://web.tkgm.gov.tr/tkgm/index.php?page=projeler&pID=1).

TAKBİS Projesi üç aşama olarak modellenmiştir. Birinci aşama çerçevesinde, 26 Aralık 2000 tarihinde Havelsan A.Ş. ileimzalanan sözleşmeyle öncelikle mevcut işleyişin analizi ve bu doğrultuda sistem tasarımı yapılmıştır. Pilot amaçlıuygulamalar sonunda 2005 yılında projenin kesin kabulü gerçekleşmiştir. Projenin ikinci aşamasında, pilotuygulamanın başarılı olması neticesinde 12 Eylül 2005 tarihinde Havelsan A.Ş. ile 3 yıllık sözleşme imzalanarakTAKBİS’in yaygınlaştırılmasına geçilmiştir. Bu süreç içerisinde, Türkiye’de hizmet vermekte olan 957 tapu sicilmüdürlüğünden 224 müdürlük ile 325 kadastro müdürlüğünden 29 müdürlük ve bağlı 3 şeflik, TAKBİS kapsamındaçalışmaya başlamıştır. Üçüncü aşamada ise, TÜRKSAT ile 30.06.2010 tarihinde imzalanan sözleşme bağlamında geriyekalan tapu sicil müdürlüklerinin sistem kapsamında işletime alınması ile yaygınlaştırma sürecinin tamamlanması,mevcut yazılımların idamesi için gerekli desteğin sağlanması, yeni bir sistem merkezinin kurulması ve veri yedekliliğihizmetinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu aşamanın da toplam süresi 3 yıl olarak belirlenmiştir(.http://web.tkgm.gov.tr/tkgm/index.php?page=projeler&pID=1).

10.1.7. POLNET

Türkiye’deki önemli e-devlet projelerinden biri Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen POLNET’tir. POLNETöncesinde dağınık yapıda tasarlanan veritabanları, POLNET ile şahıs, olay ve eşya ana başlıkları altında ortak birveritabanı halinde dizayn edilmiştir. Böylece, polis uygulamaları açısından önem taşıyan tüm bilgi tipleri, sistematikbiçimde veritabanına girilebilmekte ve sorgulanabilmektedir. 2002 yılı başından itibaren kullanıma açılan POLNETprojesi, polisin görevin gerekli kıldığı her türden bilgiye en hızlı, kolay ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamayı; ulusalve uluslararası bütün bilgi ağı ve bankaları üzerinde sorgulama yapılmasına olanak tanımayı; delillerin daha hızlıtoplanması ve değerlendirilmesini; birimler arası koordinasyonun daha çabuk sağlanması ve zaman-mekan sınırınınkaldırılmasını; parmak izi, balistik karşılaştırmalar, DNA analizleri, kan ve doku tahlilleri gibi gelişmiş laboratuvargerektiren hizmetlerin POLNET üzerinden polisin hizmetine sunmayı; bürokrasiyi azaltmayı, işlemlere hız kazandırmayıve maliyetleri düşürmeyi; vatandaşa ihtiyaç duyduğu bilgiye hemen ulaşma imkanı sağlamayı; trafik ve geneldenetimlerine hız kazandırmayı ve pasaport ve ruhsat benzeri işlemlerin çevrimiçi yapılabilmesini amaçlamaktadır(DPT, 2005; Erdal, 2004; Özata ve Sevinç, 2010).

10.1.8. Say2000i (İnternet Tabanlı Saymanlık Otomasyon Sistemi)

Say2000i Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ve bütün saymanlıkları merkeze vebirbirine bağlayan BİT’lere dayalı bir otomasyon sistemidir. 1999 yılında başlatılan proje çalışmaları 2001 yılındatamamlanmıştır. Say2000i Projesi, Türkiye çapında 1457’si saymanlık olmak üzere 1536 birimde günlük çalışmalarınbilgisayar yardımıyla yapılması ve tüm verilerin merkezde bir veritabanında tutularak devlet hesaplarının günlük olarakizlenebilmesini amaçlamaktadır. Muhasebe Modülü, Personel ve Maaş Modülü, Sağlık Harcamaları Modülü, MevzuatBilgi Modülü ve Çevrimiçi Destek Modülünü içermektedir. Say2000i projesi ile ülke çapında devletin giderlerini yapanve gelirlerini toplayan 1457 saymanlığın tamamı otomasyona geçirilmiş, merkezle ve birbirleriyle sürekli iletişimlerisağlanmıştır. Devletin tahsilat ve harcamaları anında izlenebilmekte, böylece ekonomi yönetimine karar desteğiverilebilmektedir. Devlet, uluslararası standartlara uygun bilanço, gelir tablosu ve nakit akım tablosu gibi mali tablolarüretebilir hale gelmiştir. Bütün kamu çalışanlarının personel ve maaş bilgileri merkezi bir veritabanında tutularakmaaşların merkezden hesaplanabilmesi mümkün olmuştur (DPT, 2005).

10.1.9. E-Sağlık Projeleri

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı vatandaşlara daha kaliteli sağlık hizmeti vermek ve bu hizmetlere erişimlerini artırmak için“Sağlıkta Dönüşüm Programı” başlığı altında bir yeniden yapılanma sürecine girmiştir. BİT’lerden yararlanmak sözkonusu yeniden yapılanma sürecinin bütüncül bir parçasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Sağlık Bakanlığı sondönemde BİT’lerden hizmetlerin sunumunda yoğun bir şekilde yararlanmakta ve çok önemli e-devlet uygulamalarınıyaşama geçirmektedir.

Sağlık Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirdiği reformların temel bileşenlerinden biri olarak Ulusal Sağlık Bilgi Sistemini(USBS) oluşturmak istemiştir. USBS, tüm vatandaşları kapsayan, her bireyin kendi bilgilerine erişebildiği, bireyindoğumundan önce başlayıp tüm yaşamı boyunca sağlığıyla ilgili verilerden oluşan işlevsel bir veri tabanının, yüksek

Page 66: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

bant genişlikli ve tüm ülkeyi kapsayan bir iletişim omurgasında paylaşılması ve tele-tıp uygulamalarına varanteknolojilerin mesleki pratikte kullanılmasını temel alan elektronik kayıt sistemidir. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığıbirçok e-sağlık projesini yaşama geçirmiştir. Bunlar kısaca şöyle özetlenebilir (Özata ve Sevinç,2010;http://www.saglik.gov.tr/SBSGM/belge/1-15389/projelerimiz.html):

Sağlık-NET: Sağlık-NET, sağlık kurumlarında üretilen her türlü veriyi, doğrudan üretildikleri yerden, standartlara uygunşekilde toplamayı, toplanan verilerden tüm paydaşlar için uygun bilgiler üreterek sağlık hizmetlerinde verim ve kaliteyiartırmayı hedefleyen, entegre, güvenli, hızlı ve genişleyebilen bir bilgi sistemidir.

Merkezi Hastane Randevu Sistemi: Vatandaşların sağlık hizmetine daha kolay erişiminin sağlanması ve hastanelerindaha etkin ve verimli şekilde hizmet sunabilmesi için geliştirilmiş bir projedir. 2009 yılında çalışmalarına başlanan ve2011 yılında tamamlanarak ülke geneline yaygınlaştırılan bu sistemle vatandaşlar ALO 182 hattını arayarak veyainternet üzerinden, Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler ile Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerinden muayene randevusualabilmektedir.

Aile Hekimliği Bilgi Sistemi: Bu sistem ile aile hekimleri sundukları sağlık hizmetini elektronik ortamdakaydedebilmekte ve kaydettikleri bu verilerden Bakanlığın belirlediği veri kümelerini (Minimum Sağlık Veri Setleri-MSVS) yine elektronik ortamda doğrudan Bakanlığa iletebilmektedir.

Çekirdek Kaynak Yönetimi Sistemi: Sağlık Bakanlığı’nın, bakanlığın tüm personelinin, kurum ve bina bilgileri, malzemebilgisi ve Özel Sağlık Kuruluşlarının izlendiği sistemdir. İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi, Malzeme Kaynakları YönetimSistemi, Yatırım Takip Sistemi, Özel Sağlık Kuruluşları Yönetim Sistemi ve Temel Sağlık İstatistikleri Modülü gibi altmodüllerden oluşmaktadır.

Karar Destek Sistemi: Yöneticilerin veriye ulaşmasına, özetlemesine ve analiz etmesine yardımcı olarak, bir kararvermesine katkı sağlayan sistemlerdir. Sağlık Bakanlığı tarafından bakanlık merkez teşkilatında görev yapanyöneticilerin karar verme sürecine destek olmak amacıyla karar destek sistemi oluşturulmuştur.

Elektronik Belge Yönetim Sistemi:Sağlık Bakanlığı’ndaki belge ve bilgi alışverişinin elektronik ortama aktarılmasını veinternet üzerinden bu bilgilerin anlık olarak yönetilmesini amaçlayan bir sistemdir. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın kurumiçi ve kurum dışı yazışmalarına ait süreçleri standart hale getirmektedir. Bu sistem ile yazışmalar için harcanankaynakların (kâğıt, fotokopi, toner, insan gücü) minimuma indirilmesi amaçlanmıştır.

Tele-Tıp: Tele-tıp, sağlık hizmetlerinin uzaktan sunulmasıdır. Sağlık Bakanlığı’nda tele-tıp uygulamaları ile radyoloji,patoloji ve ultrason alanlarındaki sağlık hizmeti sunumunun BİT’ler aracılığıyla ikinci ve üçüncü basamak sağlıkkurumları arasında uzaktan verilmesi amaçlanmıştır. Bu proje ile, uzman sayısının yeterli olmadığı hastanelerde veyakonsültasyon hizmetinin alınmasının gerektiği kompleks vakalarda önemli bir eksikliğin telafi edilmesi planlanmıştır.Tele-tıp ile hastayla ilgili tüm görüntü ve bilgilerin ortak bir elektronik alanda toplanması ve bu bilgilerin gizli tutulmasısağlanarak, sadece ilgili hekimlerin inceleyebileceği yönde paylaşılması için güvenli ve hızlı bir elektronik ortamınoluşturulması hedeflenmiştir.

SABİM: Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM) sağlık hizmetlerinin niteliğinden dolayı etkili bir iletişim sürecininzorunlu olduğunun bilinciyle sağlık hizmetlerini planlayıp yönetenleri, sağlık hizmetlerini sunanları ve sağlıkhizmetlerinden yararlananları biraraya getirerek, sağlık sisteminde etkileşime dayalı bir yönetim oluşturmayıamaçlayan bir sistemdir. Bu sistem sayesinde vatandaşlar Türkiye’nin her yerinden 7 gün 24 saat 184’ü aramaksuretiyle, sağlık sisteminin işleyişine ilişkin her türlü soru, sorun, şikayet ve eleştirilerini iletebilirler.

İlaç Takip Sistemi: 2007 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan ve sahte ilaç ve sahte küpür uygulamalarınınönüne geçmek için ilaçların her aşamada izlenmesini sağlayan bir sistemdir.

10.1.10. MEBBİS (Milli Eğitim Bakanlığı Bütünleşik Yönetim Bilişim Sistemi)

Bu projenin amacı, Milli Eğitim Bakanlığı hizmetlerinin daha etkin, daha ucuz, daha hızlı, doğru ve zamanındaverilmesini sağlamaktır. MEBBİS Projesi kendi içerisinde alt projeleri barındırmaktadır. Bunlar, merkez ve taşra

Page 67: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

teşkilatları iletişim alt yapısının oluşturulması suretiyle iki yönlü bilgi akışının sağlanması ve İl Milli EğitimMüdürlüklerinin otomasyonunun gerçekleştirilmesini hedefleyen “İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim BilgiSistemi (İLSİS)”, Bakanlık adına yurtdışında burslu okuyan öğrencilerin her türlü işleminin (başvuru, takip, dosyakapama işlemleri vb.) gerçekleştirilmesini sağlayan “Yüksek Öğretim Yönetim Bilgi Sistemi (YÖSİS)”, Bütçe DairesiBaşkanlığının Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı bağlantılı işlerinin bilgisayar desteğiyle yürütülmesine imkanveren “Bütçe Yönetim Bilgi Sistemi (BÜTSİS)” ve yurt dışında çalışan Eğitim Ateşesi, Eğitim Müşavirleri ve sekreterlerinmaaş işlemlerinin, program ve ders araçları işlemleri, yurtdışı personel işlemleri, öğrenci işlemleri, istatistik işlemlerininyapılmasını sağlayan Yurtdışı Eğitim Yönetim Bilgi Sistemidir (YDSİS) (DPT, 2005).

10.1.11. E-OKUL

Milli Eğitim Bakanlığı e-eğitim projeleri de yürütmektedir. Bu projelerin en bilinenlerinden biri e-okul projesidir.MEBBİS, kurum ve personel bilgilerinin yönetimine yönelik bir projeyken, e-okul projesi öğrenci ve okul bilgilerineilişkin bir girişimdir. E-okul projesi ile binlerce okuldaki milyonlarca öğrencinin bilgileri merkezi bir veritabanındakaydedilmekte; öğrenciler okul, sınıf ve şubelerine göre bu sistemde kayıt altında tutulmakta ve ilk kayıt işlemindenmezuniyetine kadar öğrenciye ilişkin tüm işlemler takip edilmektedir. Aynı zamanda, sistemin velilere bakan bir yönübulunmaktadır. Veli bilgilendirme sistemi ile veliler de öğrenciye ilişkin bilgiye ulaşabilmektedir (DPT, 2005; Özata veSevinç, 2010).

10.2. Türkiye’de E-Devlet Projeleri ve Uygulamalarında Karşılaşılan Sorunlar

Çok boyutlu bir olgu olarak e-devletin başarılı bir şekilde yaşama geçirilmesi siyasal, hukuksal, teknolojik, toplumsal vekültürel alanda birçok gerekliliğin karşılanmasına bağlıdır. Türkiye’nin e-devlet pratiği bu gerekliliklerin yerinegetirilmesi açısından önemli adımların atıldığını göstermekle birlikte, Türkiye’de e-devlet proje ve uygulamalarınındaha başarılı olması ve arzu edilen faydaları üretmesi için çözüm bulunması gereken bazı sorunlardan veya ilerlemekaydedilmesi gereken bazı sorun alanlarından bahsedebilmek mümkündür. Örneğin, Türkiye’nin e-devletuygulamalarının başlıca kullanıcısı olan vatandaşların güvenlik konusuna ilişkin kaygılarını gidermesi gerekmektedirveya önemli ölçüde yol katettiği hukuksal altyapı alanında bazı eksikliklerini tamamlamalıdır. Türkiye’de e-devletuygulamalarındaki sorun alanlarını belirli başlıklar halinde kısaca şöyle açıklanabiliriz:

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Liderlik ve Kurumsal Yapılanma:

Türkiye’de e-devletin kurumsal yapılanmasına bakıldığında, e-devlet alanında liderlik ve koordinasyon açısından E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu ve Kalkınma Bakanlığı’nın ön plana çıktığı görülmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’dekurumsal yapılanma modellerinden e-devlet eylemlerinin kaynak tahsisini yapan, dolayısıyla finansman yoluylayaptırım gücü yüksek kurumların hüviyetinde olan “kurul ve/ya birim modeli”nin tercih edildiği belirtilebilir. İcraKurulunun yapılanması dikkate alındığında, Türkiye’de e-devlete siyasi liderlik açısından genel olarak bakanlıkdüzeyinde bir destek sağlandığı belirtilebilir. Ayrıca, birden çok yılı kapsayan e-devlet projelerinin sayısının artmasıKalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı’nın kapasitesini zorlamaktadır (OECD, 2007: 74). Bu nedenle,Türkiye’de hala kurumsal yapılanma arayışı devam etmekte ve yapılan anketlerde siyasi desteğin yetersizliğiuygulamada karşılaşılan güçlükler arasında zikredilmektedir (OECD, 2007: 70). Bu doğrultuda, Türkiye’nin politikkültürü ve e-devletin siyasal, ekonomik ve yönetsel önemi düşünüldüğünde, en üst düzeyde siyasi desteğe işaretedecek şekilde direkt Başbakan’a bağlı bir merkezi üst kurul modeli tercih edilebilir.

Uygulamaların Gözetim ve Değerlendirilmesinde Yaşanan Sorunlar:

Etkin bir proje izleme sistemi oluşturmak, e-devlet girişimlerinin ve uygulamalarının başarısızlık riskini azaltacaktır. BİT-temelli yatırımların sayısının artması ve e-devlet projelerinin daha entegre uygulamaları içermesi, e-devlet projelerineyönelik yatırımlardan daha yüksek geri dönüşler elde etmek için harcamaları önceliklendirmeyi ve uygulamayı izlemekiçin ilave yönetsel tedbirleri gerektirmektedir (OECD, 2007). Esasında, Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi “KamuBİT Projelerinin Hazırlanmasına” yönelik bir kılavuz yayınlayarak, projelerin hazırlanmasında esas alınacak ilke veusulleri ortaya koymakta ve bu çerçevede izleme ve değerlendirme raporları ve tamamlanan projelerden proje etkideğerlendirme raporu sunmasını istemektedir (Kalkınma Bakanlığı, 2012). Bu bağlamda, E-Dönüşüm Türkiye İcraKurulunun gözetim ve değerlendirme konusundaki yetkilerinin güçlendirilmesi, bakanlıklarda üst düzey görevlilerinhesap verebilirliği sağlayacak şekilde e-devlet projelerinin ilerleme durumunu ve performansını düzenli olarak gözdengeçirme sorumluluklarının artırılması ve bakanlıkların e-devlet projelerinin gözetimine dair rollerinin tanımlanmasıönerilmektedir (DPT, 2007: 68, 72, 75). Ayrıca, e-devlet projelerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi faaliyetlerinin

Page 68: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

başarılı bir şekilde yürütülmesinde bilgiye zamanında erişimin önemine dikkat çekilerek, maliyet, çıktılar, faydalar vememnuniyet konularındaki bilgi eksikliği vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, bakanlıkların proje maliyetlerini vebaşarılarını izleyecek ve kullanıcılara yönelik maliyet ve faydayı hesaplayacak e-devlet proje bilgi sistemleri geliştirmesive kullanıcı ihtiyaçları ve e-hizmetlere ilişkin memnuniyet düzeyleri konusunda onlara danışılması tavsiye edilmektedir(OECD, 2007).

Hukuksal Çerçevede Yaşanan Sorunlar:

Türkiye e-devletin altyapı bileşenlerinden birini ifade eden hukuksal çerçevenin oluşturulması açısından önemliadımlar atmış, bilgi edinme yasası, elektronik imza yasası gibi temel yasaları çıkarmış ve konuyla ilgili önemli yasalardadeğişiklikler yapmıştır. Bununla birlikte, Türkiye hala e-devlet hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslarıbelirleyen ve e-devlet hizmetlerinin geliştirilmesini ve yönetilmesini sağlamak ve bilgi toplumuna dönüşüm süreciniplanlamak ve koordine etmek üzere kurulacak örgütlenmenin yapısını, görevlerini ve yetkilerini ortaya koyan temel bire-devlet yasası, bu konudaki girişimlere rağmen, çıkaramamıştır. Aynı zamanda, vatandaşların e-devlet uygulamalarınıbenimsemesinin önündeki gizlilik ve güvenlik kaygılarını dindirmeye yönelik siyasi iradenin cevabı anlamına gelebilecek“Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” henüz TBMM’den geçmemiştir. Yasal çerçevedeki bu eksiklikler Türkiye’de e-devlet uygulamalarının geliştirilmesi, teşvik edilmesi ve kullanıcılar tarafından benimsenmesi ile yakından ilişkilidir.

Gizlilik ve Güvenlik:

Türkiye’de e-devlet projeleri ve uygulamalarında karşılaşılan önemli sorunlardan biri gizlilik ve güvenlik konularındagenelde internet ve özelde e-devlet kullanıcılarının yaşadığı kaygılardır. Alınan tedbirlere rağmen (yetkilendirme vegüvenlik duvarları, world wide web güvenliği ve internet güvenlik protokolleri ve veri ve işlem güvenliği gibi) BİT’leralanında yaşanan güvenlik sorunları e-devlet uygulamalarının kullanımlarını olumsuz etkilemektedir. Örneğin, hergeçen gün artan şekilde devlet kurumlarının bilişim sistemlerinin hackerların saldırılarının hedefi olması ve busaldırılarda başarı elde etmeleri vatandaşların ve diğer paydaşların kaygılarını artırmaktadır. Güvenlik konusundagözlemlenen bu zafiyet onunla yakından ilişkili başka bir sorunu (gizlilik) gündeme getirmekte, insanlarda kişiselbilgilerinin gizli kalmadığı ve mahremiyetlerinin zedelendiği yönünde bir algılamayı tetiklemektedir. Türkiye’de de e-devlet uygulamaları açısından gizlilik ve güvenlik bir sorun alanı olarak görünmektedir. Nitekim ulusal ve uluslararasıdüzeyde yürütülen saha çalışmalarında gizlilik ve güvenlik konusundaki sıkıntılar e-devletin önündeki önemliengellerden biri olarak gösterilmektedir (Şahin, 2008; Odabaş, 2009; DPT, 2007).

Personel Eksikliği ve Değişime Direnç:

Türkiye’de e-devlet uygulamalarına ilişkin sorunlardan biri, BİT eğitimi almış tecrübeli ve uzman personel eksikliğidir.Bu e-devlet uygulamalarında kurumsal yeterlilik açısından yaşanan problemlerin başında gelmektedir. Yapılan anketçalışmaları da bu problemi teyit eden bulgular ortaya koymaktadır (DPT, 2007). Bu nedenle, personelin BİT’lerkonusunda eğitilmesi önerilmektedir (Şahin, 2008; DPT, 2007: 77). İnsanların ve çalışanların eğitilmesi, çalışanlar içintemel kurslar ve yöneticiler için özel kurslar verilmesi suretiyle e-devlet uygulamalarının desteklenmesi için bir“yetkinlik merkezi” oluşturulması dile getirilmektedir (DPT, 2007).

Ayrıca, e-devlet uygulamalarına geçiş konusunda kurumsal isteksizlik ve personelin değişime ayak uyduramaması daönemli bir sorun teşkil etmektedir (Naralan, 2008: 21). Nitekim, OECD tarafından yapılan bir anket çalışmasındamerkezi yönetim temsilcileri arasında personelin değişime uyum sağlamasının bir problem olduğunu düşünenlerinsayısı oldukça fazladır (% 80) (DPT, 2007: 77).

Sayısal Uçurum:

Daha önceki bölümde de belirtildiği gibi, sayısal uçurum coğrafya, yaş, cinsiyet ve gelir düzeyine bağlı olarak BİT’lereerişim açısından yaşanan eşitsizliktir. Bu kavram BİT’lere erişenler ile erişemeyenler arasındaki ayrıma işaretetmektedir. Türkiye’de de vatandaşların e-devlet uygulamalarından yararlanabilmesi için önce internet ve BİT’lereerişmesi gerekmektedir. Türkiye’de sayısal uçurum olgusu açısından tablo çok iyi görünmemektedir. 2012 yılı Nisanayında gerçekleştirilen Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre Türkiye genelindehanelerin % 47,2’si evden İnternete erişim imkânına sahiptir. Başka bir deyişle, Türkiye hala nüfusun yarısını bileinternetle buluşturamamıştır. İnternet erişim imkânı olan hane oranı kentsel yerlerde % 55,5 iken, kırsal yerlerde %27,3’tür. Cinsiyet ve yaş grupları açısından da bakıldığında, bilgisayar ve internet kullanımı oranlarında çok net biruçurum göze çarpmaktadır (TÜİK, 2012). Bu nedenle, sayısal uçurum Türkiye’de e-devlet projeleri ve uygulamalarıaçısından aşılması gereken bir sorun olarak varlığını korumaktadır.

Ayrıca, BİT’lere erişen vatandaşların da e-vatandaş niteliği göstermesi, hangi e-devlet uygulamasından ne zaman ve

Page 69: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

nasıl yararlanacağını bilmesi ve onları kullanabilecek yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Başka bir deyişle,toplumun e-olgunluğu yüksek olmalıdır. Bu bağlamda, dijital okur-yazarlığın geliştirilmesine yönelik önlemleralınmalıdır (Annttiroiko, 2008).

Kurumlar Arası Entegrasyon:

Türkiye’de birçok kamu kurumu çeşitli e-devlet projeleri yürütmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’de kamu kurumları e-kurum özelliği göstermektedir. Bununla birlikte, bu kurumların yürüttüğü projeler ve uygulamalar arasındakientegrasyon açısından birtakım sıkıntılardan bahsedilebilir. Örneğin, UYAP gibi diğer kamu kurumları ileentegrasyonunu büyük ölçüde tamamlamış e-devlet projelerinin sayısı artırılmalıdır. Bu çerçevede, birbiriyle uyumsuzbilgisayar yazılımları ve eksik tanımlanmış veriler, e-devlet uygulamaları ve bu uygulamalar arasındaki entegrasyon içinbir engeldir. Bunun için birlikte çalışabilirliğe imkan veren standartlar geliştirilmesine ağırlık verilmektedir (Naralan,2008: 20).

Bölüm 11

TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLERDE BİLİŞİM SİSTEMLERİ VE E-BELEDİYECİLİK

Bölüm Hedefi

Bu bölümde, Türkiye’de yerel yönetimlerde bilişim sistemleri ve e-belediye olgusunun incelenmesi hedeflenmektedir.Bu kapsamda öncelikle, Türkiye’de yerel yönetimler kısaca açıklanacak, yerel e-devlet ve e-belediyecilik olgusutartışılacak ve Türkiye’de yerel e-devlete dair yasal çerçeve değerlendirilecektir. Ardından, il özel idareleri, belediyelerve köyler bağlamında Türkiye’de yerel e-devletin genel görünümü resmedilecektir. Daha sonra, Türkiye’de yerelyönetimlerle ilgili BİT-temelli projeler açıklanacaktır. Son olarak, Türkiye’de dikkat çekici e-belediye uygulamalarındanörnekler verilecektir.

11.1. Türkiye’de Yerel E-Devlet

Günümüzde BİT’ler yerel yönetimlerin yeniden yapılandırılmasında başvurulan araçların başında gelmektedir. Bubağlamda, Türkiye’de özellikle 2000’li yıllarda hız kazanan yerel yönetim reformlarının da etkisiyle yerel yönetimlerdee-devlet uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır. Yerel yönetimlerde BİT’lerin kullanılmasının hizmet sunumunungeliştirilmesine, karar alma süreçlerinin desteklenmesine ve katılım ve demokrasinin güçlendirilmesine katkısağlayacağına inanılmaktadır. Bu inanç neticesinde, bir kesişim alanını ifade eden yerel e-devlet veya e-yerel yönetimkavramı ön plana çıkmaya başlamıştır. Türkiye’de yerel e-devlet uygulamalarına geçmeden önce, Türkiye’deki yerelyönetimlerin genel görünümünden bahsetmekte fayda vardır.

11.1.1. Türkiye’de Yerel Yönetimler

1982 Anayasası’nın 123. maddesine göre, Türk idari teşkilatı merkezden yönetim ve yerinden yönetim ilkeleri üzerineinşa edilmiştir. Türkiye’de yerinden yönetim ilkesi “yer yönünden” ve “hizmet yönünden” olmak üzere iki şekildeuygulanmaktadır. Yerel yönetimler, yer yönünden yerinden yönetim kuruluşlarına tekabül etmektedir. Türkiye’deyerinden yönetim ilkesi yer yönünden yaşama geçirildiğinde üç tür kuruluş karşımıza çıkmaktadır. Başka bir deyişle,1982 Anayasası’na göre Türkiye’de üç tür yerel yönetim birimi vardır. Bunlar, il özel idaresi, belediye ve köydür.Türkiye’de 2011 yılı itibariyle 81 il özel idaresi; 16 büyükşehir, 143 büyükşehir ilçe, 65 il, 749 ilçe ve 1977 beldebelediyesi olmak üzere toplam 2950 tane belediye ve 34.396 köy bulunmaktadır.

1982 Anayasası 127. maddesinde Türkiye’deki yerel yönetimleri teker teker zikretmiş ve tanımlamıştır. Söz konusuAnayasa maddesine göre yerel yönetimler (Anayasanın ifadesi ile mahalli idareler), “il, belediye veya köy halkınınmahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları yine kanundagösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir”. Bu tanımlamadan anlaşılacağı üzere,Türkiye’de yerel ve ortak nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere sadece üç tür yerel yönetim birimi vardır. Türkiye’deyerel yönetimlerin görev ve yetkileri kanunla belirlenir. Yerel yönetimler seçimle işbaşına gelmiş karar organlarınasahiptirler. Yerel yönetimlerin seçimle işbaşına gelmiş organlarının organlık sıfatını kaybetmelerine yargı yolu ile kararverilir. Türkiye’de yerel yönetimler kamu tüzel kişiliğine sahiptirler, böylece belirli bir idari ve mali özerkliktenyararlanırlar ve merkezi yönetimin hiyerarşik denetiminin dışında yer alırlar. Ancak, bu yerel yönetimlerin bağımsızolduğu anlamına gelmez. Türkiye’de yerel yönetimler idarenin bütünlüğü ilkesinin bir gereği olarak merkezi yönetimin

Page 70: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

idari vesayet denetimi altındadırlar (Eryılmaz, 2012; Parlak ve Sobacı, 2012).

Halka en yakın birimler olarak yerel yönetimler, yerel toplulukların ihtiyaçlarının ve önceliklerinin daha iyi tespitedilmesi suretiyle optimal kaynak kullanımının ortaya çıkmasında ve kamu hizmetlerinin etkin ve verimli sunumununsağlanmasında oynadığı rol ile halkın yönetime katılımı, halk denetiminin etkinleştirilmesi ve demokrasiningüçlendirilmesine yaptığı katkı nedeniyle her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de önemsenmektedir. Bu bağlamda, yerelyönetimler Türk idari teşkilatının vazgeçilmez parçalarıdır.

11.1.2. Yerel E-Devlet ya da E-Belediyecilik

Yerel yönetimler insanların gündelik hayatta çok sık yararlandığı su, elektrik, temizlik, ulaşım, katı atık, imar gibihizmetleri sunan birimler olmaları nedeniyle yöneten-yönetilen ilişkilerinin en yoğun şekilde yaşandığı kurumlardır.Özellikle halka en yakın birimler olmaları bu temasların sayısını artırmaktadır. Bunun yanı sıra, kırdan kente göçhareketlerinin de etkisiyle kentsel nüfus artmaya başlamış ve kentsel hizmetlere yönelik talepler yükselmiştir. Aynızamanda, hizmetlere yönelik etkinlik, verimlilik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılım talepleri de artmıştır. Bunlar,yerel yönetimlerin BİT’lerden yararlanmasını kaçınılmaz kılmıştır.

Yerel e-devlet (e-yerel yönetim), yerel nitelikli kamusal hizmetlerin sunumunda ve yerel yönetimlerin kendiaralarındaki ilişkilerinde ve paydaşlar ile etkileşimlerinde BİT’leri kullanmalarını ifade etmektedir. Bu bağlamda, yerele-devletten öncelikle merkezi yönetim birimleriyle eşgüdüm içinde hizmet üretme ve sunma; yerel halkın yönetimekatılımını sağlama ve yerel düzeyde e-yönetişimi gerçekleştirme; yerel yönetim birimlerinin etkili ve verimli hizmetsunmalarına olanak kılması beklenmektedir (Kaya Bengshir ve Altunok, 2005: 680). BİT alanında yaşanan gelişmelerinçok yönlü hizmet sunmak zorunda olan yerel yönetimler için yeni imkanlar ortaya çıkardığına (Henden ve Henden,2005: 52), büyüyen kentlerin takibi ve kontrolüne, akılcı yatırımların planlanmasına ve hizmetlerin geliştirilmesine katkısağladığına (Karaduman ve Karaduman, 2004: 373) ve BİT’ler aracılığıyla yerel yönetimler ile paydaşları arasındaki bilgiakışı ve iletişimin daha kolay, hızlı ve güvenilir olacağına (Şat, 2012: 236) inanılmaktadır.

Yerel yönetimler, bir yandan hizmet sunma birimleri olmaları nedeniyle yönetsel işlevlere diğer yandan bir demokrasiokulu olma niteliğiyle siyasi birtakım işlevlere sahiptir (Yıldız, 2001). Bu bağlamda, yerel e-devletin yönetsel ve siyasalboyutunun olduğu söylenebilir. Siyasal boyutta amaç, BİT’ler yardımıyla katılım, şeffaflık, hesap verebilirlik gibideğerleri yaşama geçirmeye katkı sağlamak; yönetsel boyutta amaç hizmetlerde etkinlik ve verimliliği temin etmektir.Yerel e-devletin yönetsel boyutu daha çok websitesi oluşturma şeklinde karşımıza çıkmaktadır (Yıldız, 2001: 239-241).

Daha sonraki başlıklarda daha detaylı bir şekilde değinileceği gibi, BİT’lerden yararlanılması bütün yerel yönetim türleriiçin önemli imkanlar sunmasına rağmen, Türkiye’de ağırlıklı olarak belediyelerin söz konusu imkanlardan yararlanmakiçin daha faza çaba sarf ettiği ve çeşitli e-devlet uygulamaları ile ön plana çıktığı görülmektedir. Bu nedenle, Türkiye’deyerel e-devlet nerdeyse e-belediyecilik ile özdeşleşmiştir. E-belediye, belediye yönetimi ile beledi hizmet vefaaliyetlerde bilgi teknolojilerinin kullanımı, vatandaş ve diğer aktörlere internet üzerinden hizmet sunumu, kurum içibirimlerin bilgisayar ağları ile entegrasyonu ve dış birimler ile ağ üzerinden iletişimin sağlanmasıdır (Murat Erdal, 2004:37). E-belediye, genel olarak BİT’lerin kullanılması yoluyla daha şeffaf, daha etkin ve verimli, vatandaşa daha yakın veonun katılımına daha açık bir yapılanmaya işaret etmektedir. E-belediye, hizmetlerin bir websitesi aracılığıylaelektronik ortama taşınmasının ötesinde, vatandaş odaklı bir hizmet anlayışının benimsenmesi, örgütsel yapıdadeğişikliğe gidilmesi ve bu teknolojileri anlayan ve kullanabilen insan kaynağının yetiştirilmesi gibi çok daha derin birdönüşümü kapsamaktadır (Karakaya Polat, 2006: 10).

Diğer herhangi bir yönetim biriminde olduğu gibi, e-belediyeye geçiş süreci çeşitli aşamaları içermektedir (AymanGüler, 2001: 3):

• Belediyenin bilgisayara sahip olmasını ifade eden “bilgisayarlaşma aşaması”,• Mali işler, su ücreti, vergi tahsilâtı gibi işlerin belirli yazılımlar temelinde bilgisayar ortamına geçirildiği ve işlerin buortamda yürütüldüğü sistem olarak “otomasyon aşaması”,• İnternet bağlantısı yapmış ve internete erişim sağlayan belediye olarak “internet kullanıcılığı aşaması”,• Belediyenin bir websitesine sahip olduğu “websitesi kurma aşaması”,• Son olarak, “yönetimi internete taşıma aşaması”.

E-belediyenin sunduğu hizmetler ise üç türde ele alınabilir. Aynı zamanda, bunlar e-belediye uygulamalarının gelişimaşamalarına da işaret etmektedir. Çünkü, bir ilerleme kaydedildiğinde hizmetler karmaşıklaşmaktadır. Bunlar, tek

Page 71: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

yönlü bilgi verme; karşılıklı iletişim ve çevrimiçi işlem uygulamalarıdır. Söz konusu uygulamalar kısaca şöyleaçıklanabilir (Karakaya Polat, 2006: 12):

Tek yönlü bilgi verme: Bu aşamada belediye vatandaşa genel bilgi ve hizmet sunmaktadır. Örneğin, belediyeninwebsitesi aracılığıyla sunduğu basın bültenleri, duyurular, faaliyet raporları gibi. Bu tür hizmetlerde kullanıcınınherhangi bir kişisel katkısı yoktur.

Karşılıklı iletişim: Belediyenin vatandaşa genel bilgileri tek yönlü olarak sunmasının ötesinde, bilginin vatandaşlarınihtiyaç ve taleplerine göre kişiselleştirilmiş olarak sunulmasıdır. Ayrıca, belediyenin websitesi üzerinden anketlerekatılma, e-posta gönderme gibi uygulamalar ile karşılıklı iletişim imkanı sağlanmaktadır.

Çevrimiçi işlem: Bilginin tek veya çift yönlü aktarımının ötesinde kamu hizmetlerine yönelik işlemlerin websitesiüzerinden yapılmasıdır. Örneğin, kredi kartı ile çevre temizlik vergisi ödeme, belediye ihalelerine katılma, su vedoğalgaz aboneliği sözleşmesi yapma, belediye spor tesisine kayıt veya rezervasyon yapma gibi.

Bu çerçevede, e-belediyeden beklenen faydalar su şekilde özetlenebilir (Şahin, 2007):

Yerel hizmetlerin yerel halkın gereksinimlerine göre düzenlenmesi ve sunulması; yerel hizmetlerde maliyetlerindüşürülmesi; internete aktarılabilen yerel hizmetlere 7/24 ulaşabilme; belediye hizmet ve eylemleri ile belediyeyönetiminin kararlarının denetlenmesi; belediye faaliyetlerinin ve gündemlerinin her yerden izlenebilmesi; farklı semtve mahallelerde yasayan yerel halka eşit mesafede olma ve eşit düzeyde hizmet götürme; yerel halkın belediyefaaliyetlerine ve demokratik süreçlere daha aktif bir biçimde katılabilmesi; imar, parsel, ihale vb. faaliyetlerde rüşvetve yolsuzlukların önüne geçilmesi; daha fazla yerel hizmetin internete aktarılmasıyla bürokratik işlemlerin azaltılması;hesap verebilir ve daha şeffaf bir belediye yönetimi; yerel halkın talep ve şikâyetlerine kısa sürede yanıt verebilen birbelediye yönetimi oluşturma; vatandaşla yerel yönetim arasındaki engellerin ortadan kalkması ve etkileşimin artması;ve merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında etkili bir ağ yapısının oluşturulması ve bilgilerin karşılıklı olarakpaylaşılması.

Elbette, e-belediyenin sağlayacağı bu faydalar sadece bir websitesinin oluşturulması suretiyle kendiliğinden ortayaçıkmayacaktır. Başarılı e-belediye uygulaması için bazı faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin, Nabafu veMaiga (2012) genel olarak finansal kaynakların yeterliliği, BİT altyapısı, personelin eğitilmesi, vatandaşların duyarlılığı,yasal çerçeve, siyasi irade ve güven gibi toplumsal-politik faktörlere dikkat çemiştir. Başarılı e-belediye için gereklifaktörler detaylı bir şekilde aşağıdaki gibi belirtilebilir (Siegfriede vd, 2003’den aktaran Şahin, 2007):

1. Gerekli vizyon ve stratejiler oluşturulmalıdır. Bu konudaki strateji ve tedbirler, e-belediyenin önemini vurgulamakiçin belediye başkanının siyasi danışmanı/yardımcısı ya da kent konseyi tarafından yönlendirilmelidir.2. Kullanıcılara / yerel halka yönelik uyum çalışmaları için yönetimde geniş kapsamlı bir modernizasyona gidilmelidir.Sanal bir belediye binası yaratmak için idari yapılar kökten değiştirilmelidir. E-devlet, proje yönetimi becerisi vedeğişim yönetimi süreci tecrübesini gerektirmektedir.3. Uygulamalar, e-belediyenin özüdür. Uygulamaların dört boyutu vardır. Bunlar bilgi, iletişim, işlem ve katılımdır.Başarılı e-devlet sadece mevcut hizmetlerin internet aracılığı ile elektronik olarak sunulması anlamına gelmez.İşin asılzorluğu, değişik türdeki uygulamaları bütünleştirmek ve bilgiyi, iletişim unsurlarını ve işlemleri birleştirmektir.4. Maliyetler ve faydalar hesaplanmalıdır.5. Doğru teknoloji kullanmak ve kullanılan teknik donanımların organizasyonu e-belediyenin ana ögeleridir.6. Personel yönetiminin, bölüm şeflerinin ve meclis üyelerinin nitelikli olması önem taşımaktadır. Bu grupların e-belediye için eğitilmesi ve yetiştirilmesi gerekmektedir. Hatta vatandaşlar ile küçük ve orta büyüklükteki işletmelerinsahipleri ve yöneticileri de benzer uygulamaya tabi tutulabilir.7. E-belediyenin kabul görmesi sağlanmalıdır.8. Kamu – özel sektör ortaklıkları arasında işbirliği sağlanmalıdır.9. E-devlet kısa vadeli bir proje değildir. Sürdürülebilir bir e-devlet projesi için personel giderlerini ve yatırımlarınıkarşılayacak yeterli bir bütçe sağlanmalıdır.10. E-belediye özel yasal bilgi gerektirmektedir. Yasal danışman ya da özellikle eğitimli çalışanlara ulaşılabilecek yeterlibütçe bulunmalıdır.

11.1.3. Yerel E-Devletin Araçları

Yerel yönetimler e-devlet uygulamaları bağlamında çeşitli teknolojik araçlardan yararlanmaktadır. Bu bağlamda,özellikle bilgi sistemleri, websitesi ve kablosuz hizmet sunma teknolojileri ön plana çıkmaktadır.

a. Bilgi Sistemleri: Bilgi sistemleri, özellikle 1970’li yıllardan sonra geliştirilen bilgisayar destekli veritabanı yönetimsistemleri sayesinde yerel yönetimlerin tüm hizmet alanlarına yayılan bir bilgi altyapısının oluşturulmasını sağlamıştır.

Page 72: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Bu sistemler fiziksel planların hazırlanması; mali yönetim; proje yönetimi; çevre koruma; kanalizasyon, içme suyu vedoğalgaz gibi altyapı alanlarındaki bakım ve onarım; ulaşım planlaması; temizlik ve katı atık hizmetleri gibi çok çeşitlialanlarda kullanılmaktadır. Bu sistemler çeşitlilik göstermektedir (Emrealp, 1993: 50). Örneğin, Coğrafi Bilgi Sistemleri(CBS), karmaşık coğrafi verilerin toplanması, işlenmesi ve sayısal yapıya kavuşturulmasını sağlayan bilgi teknolojisinedayalı bir sistemdir (Kaya Bensghir ve Akay, 2006: 32). CBS, haritalama tekniklerini ve veri tabanlarını birliktekullanarak, bilgisayar aracılığıyla fiziksel planlar, haritalar ve raporlar üretilmesini, envanter hazırlanmasını, bilgitoplanmasını olanaklı kılan ve karar alma sürecinde yerel yöneticilere çok yönlü girdi sağlayan sistemlerdir (Emrealp,1993: 50). Bu sistemler belediyeler tarafından özellikle harita, kadastro, imar, şehir ve bölge planlama, teknik altyapıhizmetleri, peyzaj planlama gibi alanlarda kullanılmaktadır. CBS, bilgisayar destekli tasarım, bilgisayar desteklikartoğrafya, veritabanı yönetim sistemleri ve uzaktan algılama gibi bilgi sistemleri ile bağlantılıdır (Kaya Bensghir veAkay, 2006: 32-33). Bilgisayar Destekli Çizim ve Tasarım Sistemleri, özellikle mimarlık ve mühendislik alanlarındakullanılan ve çizimlerin ve tasarımların bilgisayar aracılığıyla yapılmasını sağlayan sistemdir. OtomatikHaritalama/Altyapı Haritalaması özellikle altyapı ağlarının ve tesislerin kentsel haritalar üzerine elektronik olarakişlenmesini, bunların bakım ve onarımlarının bilgisayar programları ile yapılmasını ve altyapı haritalarının diğerharitalar ile ilişkilendirilmesini olanaklı kılan sistemdir. Arazi Bilgi Sistemleri ise, çeşitli ölçeklerde plan ve haritaüretilmesini ve gerektiğinde bu tür çizimlerin biraraya getirilerek üst üste oturtulmasını olanaklı kılmaktadır. Busayede, halihazır ve kadastral haritalar ve plan çizimleri aynı ekranda gösterilebilmekte, grafik ve grafik dışı verilerbirbiriyle ilişkilendirilebilmekte ve bir yerin üç boyutlu modeli oluşturulup, hareketli görüntüler elde edilebilmektedir(Emrealp, 1993: 51).

b. Websitesi: Websiteleri yerel yönetimlerde e-devlet uygulamalarının en görünür yansımasıdır. İnternetin icadıylabirlikte, websiteleri yerel yönetimler de dahil olmak üzere kamu kurumlarının dışa açılan kapısı olmuştur. Yerelyönetimler tarafından websiteleri halka kendilerini tanıtmada, hizmet sunumunda, paydaşlar ile iletişime geçmede veyerel demokrasiyi güçlendirmede çok önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda, websitesinin genelde yerelyönetimlere özelde belediyelere sağladığı imkanlar şunlardır (Kaya Bensghir, 2000: 82-83):

• Belediyenin imajını geliştirme fırsatı,• Halkın görüşlerini toplamada ve analiz etmede kolaylık,• Belediyenin politikalarına halkın gereksinimlerini ve görüşlerini yansıtma imkanı,• Belediyelerin sosyal sorumluluklarını artırabilme olanağı,• Halkın yönetiminin karar alma sürecine katılımını kolaylaştırma ve tutanaklara erişimi sağlama,• Halkın belediyenin yönetsel yapısı, birimleri, işlemleri, görevlileri ve muhatap alınacak kişileri, rapor, mali veistatistiki bilgiler, toplantı, konferans konusunda bilgilendirilmesi.

c. Kablosuz Hizmet Sunma Uygulamaları (WAP): WAP mobil telefonlar, avuç içi bilgisayarlar gibi mobil iletişim araçlarıüzerinde internet içeriği sağlayan bir teknolojidir. Bu durum, yepyeni bir döneme de öncülük etmektedir. Evden,işyerinden ya da herhangi bir internet kafeden internet kullanarak kolayca elde edilen bilgi ve yapılan işi WAP bir adımdaha ileri götürerek, bu hizmetlerden hareket halindeyken, kabloyla bir yere bağlı olmadan ve kullanıcıya özel olarakyararlanma imkanı sağlamaktadır. Yerel yönetimler, websitelerindeki bazı uygulamaları WAP ortamındanyayınlamaktadırlar. Böylece WAP ile cep telefonundan yerel yönetimlerin sunduğu bilgilere ve hizmetlere çevrimiçiolarak erişmek mümkündür. Örneğin, vatandaşlık numarası, trafik ceza puanı gibi bilgiler, kablosuz/mobil araçlardanedinilebilmektedir (Şat, 2012: 245).

11.1.4. Türkiye’de Yerel Yönetimlerde E-Devlete Dair Yasal Çerçeve

Türkiye’de 2000’li yılların ortasından itibaren gerçekleştirilen yerel yönetim reformları çerçevesinde ortaya çıkan yeniyasalarda, çok sınırlı da olsa yerel yönetimlerde e-devlet uygulamalarına ilişkin bazı hükümlere rastlamak mümkündür.Şöyle ki;

• 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde yerel ve ortak nitelikli olmak kaydıyla belediyenin “imar, su ...coğrafi ve kent bilgi sistemleri... hizmetlerini yapar veya yaptırır” ifadesine yer verilmektedir.

• Benzer şekilde, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7. maddesinde, büyükşehir belediyelerine coğrafi vekent bilgi sistemleri kurma görevi verilmiştir.

• 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve 442 sayılı Köy Kanunu’nda doğrudan veya dolaylı bir şekilde e-devletuygulamalarına dair bir hükme rastlamak mümkün değildir.

Page 73: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Yerel yönetimlere dair yasalarda e-devlet uygulamalarına yönelik çok sınırlı hükmün yer alması ve sadece kent vecoğrafi bilgi sistemlerine odaklanılarak dar bir bakış açısıyla meselenin ele alınması eleştiri konusu olmuştur (KayaBengshir ve Altınok, 2005).

11.2. Türkiye’de Yerel E-Devletin Genel Görünümü

Türkiye nüfusu 73.722.988’dir. Bu nüfusun 61.567.758’i belediye sınırları içerisinde ikamet etmektedir. Bu nedenleyerel hizmetlerin sunumu ve yerel yönetimlerde e-devlet uygulamalarında belediye ön plana çıkmaktadır (Mahalliİdareler Genel Müdürlüğü, 2011). Bu başlık altında, yürütülen bazı saha çalışmalarına dayalı olarak Türkiye’deki yerelyönetimlerin (özellikle belediyelerin) e-devlet uygulamalarının genel görünümü ortaya koyulmaya çalışılacaktır.

11.2.1. İl Özel İdareleri Açısından

İl özel idarelerinde e-devlet uygulamalarını değerlendirmeye yönelik çalışmaların sayısı çok fazla değildir. Sayıca azolan bu çalışmaların en önemlisi ve yakın zamanlı olanı ise 2011 yılında Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafındangerçekleştirilen anket çalışmasıdır. Bu anket çalışmasına 2950 belediyeden 2666’sı ve 81 il özel idaresinin tamamıkatılmıştır. Belediyeye ilişkin bulgular aşağıda belirtilecektir. Türkiye’de il özel idarelerinde e-devlet uygulamalarınındurumuna ışık tutacak bazı önemli bulgular şöyle ifade edilebilir (Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, 2011):

• İl özel idarelerinin tamamı bir websitesine sahiptir.• İl özel idarelerinde yerel e-devlet uygulamaları çoğunlukla bilgi işlem biriminin sorumluluğundadır.• İl özel idarelerinde online anket, online oylama ve online interaktif tartışma gibi katılımcılığı arttırıcı uygulamalarıwebsitesinde sunan il özel idarelerinin sayısı şöyledir: Online anket 20 il özel idaresi; online oylama 6 il özel idaresi veonline interaktif tartışma 3 il özel idaresi tarafından websitesinde sunulmaktadır.• 54 il özel idaresinin (% 67) iletişim merkezi vardır.• İl özel idarelerinden 76’sında (% 94) istek ve şikayet başvurularının elektronik olarak sisteme kabul edilmesi ve ilgilibirime iletilerek takip edilmesi söz konusudur.• İl özel idarelerinden 72 tanesi (% 89) uyguladıkları mevzuatı internet ortamında sunmaktadır.• İl özel idarelerinin 50 tanesinde (% 62) sayısal veriler için güvenlik politikası ve planı vardır.• Türkiye’de il özel idarelerinden 70 tanesi e-imzayı, 2 tanesi mobil imzayı hizmetlerin sunulmasında kullanmaktadır.10 tanesi ise, ikisini de kullanmamaktadır.• İl özel idarelerinin 44’ünde (% 54) GPS ile araç takip sistemi kullanılmaktadır.• İl özel idarelerinin 65’inde (% 80) bütçesinin hazırlanmasında, bütçeden yapılan harcamaların takibinde, kesinhesabın oluşturulmasında, bütçe tahminlerinde bulunulmasında bir uygulama yazılımı kullanılmaktadır.• İl özel idarelerinden sadece 11 tanesi (% 14) e-devlet uygulamaları ile ilgili gerçekleştirilen projelerin performansıhakkında geri bildirim almak için kullanıcı memnuniyet araştırması yaptırmaktadır.• Sadece 3 tane il özel idaresi (% 4) e-devlet uygulamaları ve bilişim teknolojilerinin kullanılması sonucunda eldeedilen yıllık tasarrufu ölçmeye yönelik bir etki analizi çalışması yaptırmaktadır.• İl özel idarelerinde e-devlet uygulamalarında sırasıyla en çok dış kurumlarla koordinasyon, altyapı/finansman, uzmaneksikliği ve strateji eksikliği konularında zorluklar yaşanmaktadır.

Türkiye’de il özel idarelerinde e-devlet uygulamalarına odaklanan nadir akademik çalışmaların birinde, Karkın veÇalhan (2011: 79) il özel idarelerinin websitelerindeki e-katılım uygulamalarına odaklanmış ve bu sitelerin e-katılımıdesteklemekten çok uzak olduklarını tespit etmiştir. Bu sonuç, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün yaptığı anketneticesinde elde ettiği bulgular ile paralellik göstermektedir. Daha yakın zamanlı bir çalışmada ise, Kerman vemeslektaşları (2012), valilik, belediye ve il özel idare web sitelerinin işlevselliğini analiz etmişlerdir. Yazarlar, il özelidarelerinin websiteleri de dahil olmak üzere, websitelerinin bilgi verme açısından yeterli düzeyde olduklarını, ancakkamu hizmetlerinin elektronik ortamda basit, çabuk, düşük maliyetle, kesintisiz ve güvenli biçimde yürütülmesiamaçlarına yeterince ulaşamadıklarını tespit etmişlerdir.

11.2.2. Belediyeler Açısından

Türkiye’de e-belediyeciliğin genel durumunu (politikalar, öncelikler, hizmetler, uygulamalar, sıkıntılar vb. açısından)ortaya koyabilmek için yapılan bazı saha çalışmalarından yararlanılabilir. Bu çalışmaların ilki TÜSİAD ve Türkiye BilişimVakfı tarafından Deloitte Türkiye’ye hazırlattırılan E-Belediye Kıyaslama Çalışmalarıdır. E-Belediye Kıyaslama 2007Çalışmasına göre (TÜSİAD ve TBV, 2007: 6), ankete katılan 101 belediyeden % 47’si bir e-devlet politikasına sahiptir.Yine, ankete katılan belediyelerin e-devlet uygulamalarındaki öncelikli alanlarının % 25 ile e-demokrasi, % 21 ile e-hizmet, % 20 ile e-eğitim ve % 18 ile e-istihdam olduğu tespit edilmiştir. Belediyelere e-belediyeciliğe geçiş kararlarınıngerekçesi sorulduğunda, % 52 ile “kurumlarının verimlilik düzeyini artırma” ve % 32 ile “vatandaşlara/firmalaragötürdükleri hizmet kalitesini artırma” yanıtını vermişlerdir. 57 belediyenin katıldığı E-Belediye Kıyaslama Çalışması

Page 74: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

2008’de ise (TÜSİAD ve TBV, 2008), e-devlet politikası sahipliği oranı % 57’ye yükselmiştir. Ankete katılan belediyelerine-devlet uygulamalarındaki öncelikli alanları, % 72 e-hizmet, % 7 e-demokrasi, % 4 e-eğitim ve % 6 e-istihdam olarakşekillenmiştir. E-belediyeciliğe geçiş kararlarının gerekçesi, % 35 ile “kurumun verimlilik düzeyini artırma” ve % 31 ile“vatandaşların/firmaların hizmet kalitesini artırma” olarak ortaya çıkmıştır. 2009 yılı E-Belediye Kıyaslama Çalışmasınaise (TÜSİAD ve TBV, 2009) 54 belediye katılmıştır. Bu çalışmada e-devlet politikası sahipliği oranı % 71 olarak çıkmıştır.Öncelikli alanlar % 71 e-hizmet, % 19 e-demokrasi, % 6 e-istihdam ve % 4 e-eğitim olarak ifade edilmiştir. Birden fazlaseçeneğin işaretlenebildiği e-belediyeciliğe geçiş kararının gerekçeleri sıralamasında ilk sırada % 90 ile “kurumunverimlilik düzeyini artırma” ve “hizmet kalitesini artırma” gerekçeleri yer almıştır. Bu gerekçeleri % 51 ile “maliyetleridüşürme” izlemektedir. “Yasa gereği” e-belediyeciliğe geçtiklerini belirtenlerin oranı ise % 41 olarak şaşırtıcı vedüşündürücü şekilde oldukça yüksek çıkmıştır.

TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı tarafından gerçekleştirilen daha yakın zamanlı bir çalışma ise, genelde e-devlet özeldee-belediye uygulamalarından kullanıcıların memnuniyetini ölçmeye odaklanmıştır. Kasım-Aralık 2011 dönemindegerçekleştirilen ve 1000 kişi ve 30 firmaya uygulanan anketten elde edilen bulguları içeren bu çalışmaya göre (TÜSİADve TBV, 2012: 5-6), e-belediye uygulamalarını güvenli bulanların oranı % 49’tur. “Ulaşım” (% 45), “Kültür ve Sanat” (%44) ve “Meslek ve Beceri Kazandırma” (% 44) ile ilgili uygulamalar, e-belediye uygulamaları içerisinde en çok kullanılanilk 3 uygulamayı oluşturmaktadır. E-belediye hizmetlerinden memnuniyet düzeyi 10 puan üzerinden 6,50 olarakgerçekleşmiştir. “İtfaiye” e-belediye hizmetleri arasında en çok memnuniyet duyulan hizmettir.

Türkiye’de e-belediyenin durumuna ilişkin 2011 yılında Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından 2666 belediyeninkatılımıyla gerçekleştirilen anket çalışmasından elde edilen temel bulgular ise aşağıdaki gibidir (Mahalli İdareler GenelMüdürlüğü, 2011):

• 2666 belediyeden 1.981’i (% 74) bir websitesine sahiptir.• Belediyelerde yerel e-devlet uygulamaları çoğunlukla yazı işleri biriminin sorumluluğundadır.• Belediyelerde online anket, online oylama ve online interaktif tartışma gibi katılımcılığı arttırıcı uygulamalarıwebsitesinde sunan belediyelerin sayısı şöyledir: Online anket 628 belediye; online oylama 294 belediye ve onlineinteraktif tartışma 75 belediye tarafından websitesinde sunulmaktadır. Diğer uygulamaları kullanan belediye sayısı 544iken, bu uygulamaların hiçbirine yer vermeyen belediye sayısı 1522’dir.• 1389 belediyenin (% 52) iletişim merkezi vardır.• T-belediyecilik hizmeti veren belediye sayısı 448’dir (% 17).• Belediyelerin 1246’sında (% 47) istek ve şikayet başvurularının elektronik olarak sisteme kabul edilmesi ve ilgilibirime iletilerek takip edilmesi söz konusudur.• Ankete katılan belediyelerden 797’sinde (% 30) interaktif kent rehberi (turistik, ulaşım, etkinlik, nöbetçi eczane,harita bilgileri gibi) kullanılmaktadır.• Belediyelerin 905 tanesi (% 34) uyguladıkları mevzuatı internet ortamında sunmaktadır.• Belediyelerin 547 tanesinde (% 21) sayısal veriler için güvenlik politikası ve planı vardır.• Türkiye’de belediyelerden 36 tanesi e-imzayı, 73 tanesi mobil imzayı hizmetlerin sunulmasında kullanmaktadır. 2570tanesi ise, ikisini de kullanmamaktadır.• Belediyelerin 145’i (% 5) GPS ile araç takip sistemini kullanmaktadır.• Belediyelerin 114 tanesinde (% 4), coğrafi bilgi sistemi tamamlanmıştır ve kullanılmaktadır.• Belediyelerin 2368’inde (% 89) bütçesinin hazırlanmasında, bütçeden yapılan harcamaların takibinde, kesin hesabınoluşturulmasında, bütçe tahminlerinde bulunulmasında bir uygulama yazılımı kullanılmaktadır.• Belediyelerden sadece 195 tanesi (% 7) e-devlet uygulamaları ile ilgili gerçekleştirilen projelerin performansıhakkında geri bildirim almak için kullanıcı memnuniyet araştırması yaptırmaktadır.• Sadece 23 tane belediye (% 1) e-devlet uygulamaları ve bilişim teknolojilerinin kullanılması sonucunda elde edilenyıllık tasarrufu ölçmeye yönelik bir etki analizi çalışması yaptırmaktadır.• Belediyelerde e-devlet uygulamalarında sırasıyla en çok uzman eksikliği, altyapı/finansman ve strateji eksikliğikonularında zorluklar yaşanmaktadır.

11.2.3. Köyler Açısından

Daha önce de belirtildiği gibi, 442 sayılı Köy Kanunu’nda köylerde e-hizmetlere yönelik herhangi bir hükümbulunmadığı gibi, çıkarılması düşünülen yeni köy kanununun taslak versiyonu da köylerde e-devlet uygulamalarıaçısından hukuki zemin oluşturacak bir ifade içermemektedir. Bu nedenle, köyler tarafından sunulan e-hizmetlerdenbahsedebilmek mümkün değildir. Dolayısıyla, e-devlete odaklanan teorik veya ampirik çalışmalarda köyler dikkatealınmamaktadır. Bu tespitin bir istisnası Yıldız ve Güler tarafından yapılan çalışmadır. Yıldız ve Güler (2008), 200 civarıköy websitesini incelemiş ve bu websitelerinin neden kurulduğu ve e-devletle olan ilişkilerinin ne olduğu sorularınacevap aramışlardır. Yazarlar, köy websitelerinin köyden kente ya da yurtdışına göç etmiş köylülerin ihtiyaçlarınayönelik hazırlanmış olduklarını ve temelde köyden uzakta doğan veya yaşayan kuşakların köyle bağlarının kopmamasıamacını taşıdıklarını bulmuşlardır.

Page 75: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

11.3. Türkiye’de Yerel Yönetimlerle İlgili BİT-Temelli Projeler

Türkiye’de yerel yönetimlere yönelik olarak BİT’lerden yararlanılarak gerçekleştirilen ve devam eden iki projedenbahsetmek mümkündür. Bunlar, YerelBilgi Projesi ve YEREP-YerelNET Projesidir.

YerelBilgi Projesi (Yerel Yönetimler Bilgi Tabanı Projesi): YerelBilgi Projesi, İçişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine İçişleriBakanlığı ile TODAİE Yerel Yönetimler Merkezi kurum arasında yapılan bir protokolle gerçekleştirilmiştir. Projede, yerelyönetimlerle ilgili tüm verilerin elektronik ortamda toplanması ve bu verilerin politika geliştirme ve karar alma sürecineyardımcı olacak şekilde derlenmesi ve bunların analitik sorgulamaya tutulması hedeflenmiştir(http://www.todaie.gov.tr/yyaem.php?Baslik=48). Yerel yönetimler bilgi tabanının oluşturulması için geliştirilenYerelBilgi Projesiyle merkezi yönetimin politika üretme sürecinde, yerel birimlerine ait doğru, güvenilir, anlık vekarşılaştırılabilir bilgilere sahip olması ve toplanan verilerin internet ortamında sunulmasıyla merkezi idarenin vevatandaşın yerel yöneticilerinin ve yönetim kurumlarının çalışmalarını izleyebilmesi amaçlanmıştır(http://www.teclinn.com/yerelbilgi.php). YerelBilgi Projesi, Yerel Yönetimler Merkezi tarafından Ekim 2003 tarihindeİçişleri Bakanlığı’na teslim edilmiştir. Proje bu tarihten itibaren Bakanlık tarafından yürütülmektedir. YerelBilgi Projesi,Birleşmiş Milletler Johannesburg 2002 Dünya Zirvesi Sürdürülebilir Kalkınma Çalışma Grup toplantılarında uygulamadaulaştığı başarı sebebi ile örnek e-devlet uygulaması olarak sunulmuştur (http://www.teclinn.com/yerelbilgi.php).

YEREP-YerelNET Projesi (Yerel Yönetimler İçin Eğitim Malzemesi Geliştirme (YEREP-YerelNET) Araştırma Projesi):Yerel yönetimler alanında verilerin toplandığı, halka, yerel yönetim birimlerine ve ilgi duyan uzmanlara bilgilerinsunulduğu bir platformun olmayışı ve yerel yönetimlere ilişkin bilgiye ulaşma ve paylaşımına duyulan ihtiyaç buprojenin çıkış noktasını oluşturmuştur. TODAİE Yerel Yönetimler Merkezinin, "Yerel Yönetimler İçin Eğitim MalzemesiGeliştirme" konulu projesinin, o gün için idari teşkilatta yer alan DPT Yıllık Yatırım Programı`nda yer alması ile birlikte1999 yılında bu proje başlamıştır. Bu proje hem vatandaş hem de yerel yönetimler arasında bir köprü vazifesi görmüşve görmeye devam etmektedir. Yerel Yönetimler İçin Eğitim Malzemesi Geliştirme, kısa adı ile YEREP Projesinin ikitemel hedefi vardır. Bunlar, i) Yerel yönetim dünyasına dönük bir websitesi kurmak (YerelNET) ve devamlılığınısağlamaktır. Proje kapsamında oluşturulan YerelNET websitesi paylaşım ağı aracılığıyla yerel yönetimlerin bu alanailişkin bilgi ve mevzuata doğrudan ulaşabilecekleri, birbirleriyle bilgi ve deneyim alışverişi yapabilecekleri etkileşimli birpaylaşım ağı kurmak amaçlanmıştır. YerelNET yerel yönetimler portalı 2000 yılında yayına girmiştir vehalen www.yerelnet.org.tr adresinden yayın hayatını sürdürmektedir. ii) Projenin ikinci hedefi, yerel yönetimler içineğitim malzemesi üretmektir. Eğitim malzemesi üretimi, belediye yöneticileri ve personelinin hizmet içi eğitimindekullanılabilecek ve günlük işleyişte kılavuz olarak kullanılabilecek CD ekli el kitabı hazırlanması biçimindetanımlanmıştır. Eğitim malzemesi üretimi faaliyeti 2005 yılından itibaren yerel yönetimleri ilgilendiren farklı alanlardaakademisyen ve uzman desteği alarak sürdürülmekte ve araştırma sonuçları hem site üzerinden yayınlanmakta hemde kitap şeklinde basılmaya devam etmektedir (Akay, 2007: 75-76; http://www.yerelnet.org.tr/genel/hakkimizda.php; http://www.todaie.gov.tr/yyaem.php?Baslik=48).

11.4. Türkiye’de E-Belediye Uygulamalarından Örnekler

Türkiye’deki e-belediye uygulamalarına çok çeşitli örnekler verilebilmek mümkün olmasına rağmen, bu bölümün amacıve kısıtları düşünülerek, büyükşehir belediyelerinden sınırlı sayıda ve daha dikkat çekici uygulamalara yer verilecektir.Bu örnekler seçilirken e-belediyenin amaçları, araçları, öncelikli hizmet alanları dikkate alınmıştır.

Açıklamaları görmek için başlıklara tıklayınız.

Örnek 1:

Kurum: İstanbul Büyükşehir BelediyesiUygulama: E-ÖdemeWeb Adresi: http://bim.ibb.gov.tr/gelir_tahsilat/index.asp

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin önemli bir e-belediye uygulaması, mükelleflere vergi, katılım ücreti, izin ücreti,ruhsat ücreti gibi çeşitli borçlarını internet bankacılığı veya İstanbul Büyükşehir Belediyesinin websayfası üzerindenödeyebilme imkanını tanımasıdır. Vatandaşlar, e-sorgulama ve e-ödeme linkini tıklayıp, borç türünü seçtikten ve borçtürüne göre T.C. kimlik numarası, vergi numarası gibi ilgili bilgileri girdikten sonra internet üzerinden borçlarını kolaycaödemektedirler.

Örnek 2:

Page 76: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Kurum: İstanbul Büyükşehir BelediyesiUygulama: ISKABİS Teknolojisi (Coğrafi Bilgi Sistemi)Web Adresi: http://www.iski.gov.tr/Web/statik.aspx?KID=1001121

İSKİ Altyapı Bilgi Sistemi, veri girişlerinin daha hızlı ve şebeke bütünlüğü içerisinde yapılmasını hedefleyen, her türlüCoğrafi Bilgi Sistemi Analizi, modelleme ve senaryo yönetimi, tematik (konulu) harita üretimi vb. işlevlerini yerinegetirebilecek şekilde tasarlanan bir Coğrafi Bilgi Sistemi projesidir. Bir başka deyişle, İstanbul içmesuyu, atıksu-yağmursuyu altyapı ve üstyapı tesislerinin konumsal olarak sorgulanabildiği, muhtelif network analizleri ile modellemeçalışmalarının yapılabildiği bir coğrafi bilgi sistemi uygulamasıdır.

Örnek 3:

Kurum: Ankara Büyükşehir BelediyesiUygulama: Şehiriçi Mobil Ulaşım Bilgi SistemiWeb Adresi: http://www.ego.gov.tr/mobil/index.html

Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğüne ait Otobüs ve Metro Hatları ile ilgili ihtiyaç duyulabilecekbilgilerin mobil ortamda sunulmasını sağlayan uygulamasıdır. Uygulama akıllı telefonlarda ve tabletlerdekullanılabilmektedir. Uygulama, “hat arama”, “adres arama”, “önemli yerler”, “otobüs nerede”, “nasıl giderim”,“neredeyim”, “duyurular”, “sorun bildirme işlemleri” gibi ana kısımları içermektedir.

Örnek 4:

Kurum: İzmir Büyükşehir BelediyesiUygulama: İzmir 3 Boyutlu Kent RehberiWeb Adresi: http://www.izmir.bel.tr/IzmirKentRehberleri3Boyut.asp

İzmir Büyükşehir Belediyesi 3 Boyutlu Kent Rehberini 2009 yılından itibaren kullanıma sunmuştur. Rehber, vatandaşlarile kamu kurum ve kuruluşlarının adrese dayalı hizmetlerinin sağlıklı yürütülebilmesi için 21 ilçede yaklaşık 15000önemli nokta bilgisi (nöbetçi eczane, hastane, eğitim, sağlık, alışveriş vb.), 620.000 yapının fotoğraf ve diğer bilgileri,tüm ulaşım ağı ve yolların fotoğrafları, kent günlüğü, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri, nazım plan vb. birçok veriyikullanıcısına sunmaktadır. Rehberde ayrıca vatandaşlara sağlanan interaktif katılım olanağıyla da eksik ve hatalıbilgilerin güncellemesine olanak tanınmaktadır.

Örnek 5:

Kurum: Bursa Büyükşehir BelediyesiUygulama: Websitesi Gizlilik PolitikasıWeb Adresi: http://www.bursa.bel.tr/web-sitesi-gizlilik-politikasi/sayfa/1145

Bursa Büyükşehir Belediyesi resmi websitesinde Türkiye’de çok fazla rastlanmayan bir uygulamayı gerçekleştirmiştir.Bursa Büyükşehir Belediyesi söz konusu websitesine ilişkin 11 maddeden oluşan bir gizlilik politikası belirlemiş vegizlilik politikasını tüm kullanıcıların erişimine açmıştır. Buna göre, kullanıcılar siteye girdikleri an bu gizlilik politikasınıkabul etmiş sayılmaktadır.

Örnek 6:

Kurum: Adana Büyükşehir BelediyesiUygulama: Başkan’a MesajWeb Adresi: http://www.adana.bel.tr/form/baskan

Adana Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de zamanla yaygınlaşan ve vatandaşın katılımı açısından basit ama önemli biruygulamayı yaşama geçirmekte ve vatandaşa doğrudan belediye başkanına e-posta gönderebilme fırsatı sunmaktadır.Buna göre, vatandaş hiçbir ücret veya koşul ile karşılaşmaksızın, adı-soyadı, meslek, adres gibi birkaç basit bilgiyigirerek, öneri, istek veya şikayetlerini doğrudan başkana iletmektedirler.

Bölüm 12

GENEL DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER

Page 77: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Bölüm Hedefi

Bu bölümde ayrı ayrı yönetim bilişim sistemleri ve e-devlet olgularıyla ilgili temel sorun alanları ve gelişmepotansiyellerinin değerlendirilmesi hedeflenmektedir.

12.1. Yönetim Bilişim Sistemlerine İlişkin Genel Değerlendirme ve Öneriler

1980’li yıllardan itibaren kamu yönetiminin daha etkin, ekonomik, verimli bir şekilde işlemesine yönelik artan baskılar,1990’lı yıllardan sonra ise yönetimde açıklık ve şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik yaklaşımlarının beraberindegetirdiği değişim tüm dünyada kamu yönetimi reformlarına temel oluşturmuştur. 2000’li yıllara gelindiğinde ise dijitalyönetişim, kamu yönetimi reformlarının temel ilke ve değerlerini sarsacak kadar önemli bir konuma yükselmiştir(Dunleavy vd., 2006). Kamu yönetimi teori ve pratiğinde yaşanan bu değişim kurumsal olarak bilişim teknoloji vesistemlerinin yönetim süreçlerinde daha fazla ve daha etkin kullanılması şeklinde yansırken, kamu hizmetlerininsunulması ve yönetime katılım açısından ise e-devlet ve son yıllarda da m-devlet anlayışının öne çıkmasına yolaçmıştır.

Bu gelişmeler bağlamında son yıllarda Türkiye’de de kamu sektöründe bilişim teknolojileri ve sistemlerindenyararlanma eğilimi giderek artmaktadır. Kamu örgütlerinde yönetici destek sistemlerinden karar destek sistemlerinekadar birçok alt bilişim sisteminin kullanıldığı görülmektedir. Bilişim teknolojileri ve sistemlerinin uygulama alanları iseinsan kaynakları yönetiminden evrak takip sistemlerine mobil iletişimden online hizmetlere kadar çeşitlenmektedir. Bugenel eğilime rağmen, kamu örgütlerinde bilişim teknolojileri ve sistemlerine adaptasyon bakımından farklılıklar ortayaçıkmaktadır. Bazı kurumlar diğerlerine göre bilişim teknolojilerini daha yakından takip etmekte ve yönetimsistemlerine daha hızlı ve etkili aktarabilmektedir. Yine de kamu örgütlerinde yönetim bilişim sistemlerininyaygınlaşması ve kullanımının derinleşmesi, özel sektör örgütlerine göre nispeten yavaş kalmaktadır. Bunun arkasındayönetim bilişim sistemlerinin maliyetlerinin tahmininin zor olması ve zaman zaman bu konuda harcanan paraya görebeklenen faydaların elde edilememesi, bilişim teknolojileri ve sistemlerinin kamu hizmet ve işlemlerinin hemen hemenbütün aşamalarını kapsayacak kadar geniş kapsamlı ve takip etmesi oldukça zor olacak biçimde hızlı değişmesi,çalışanlar ve yöneticiler arasında bilişim teknolojileri ve sistemleriyle ilgili değişime karşı ortaya çıkan direnç vetepkiler, bilişim teknolojileri ve sistemlerine kurumsal politika ve stratejilerde önem verilmemesi, yönetim bilişimuzmanlarının düşük mesleki beceri ve kabiliyetleri gibi birçok faktör bulunmaktadır. Burada bahsedilen sorunlarınçözümü, kamu örgütlerinin bilişim teknolojileri ve sistemlerine daha kolay adapte olması ve bu teknolojileri daha etkilikullanabilmesine yardımcı olacaktır.

12.2. E-Devletin Genel Değerlendirmesi ve Öneriler

E-devlet olgusu, Türk kamu yönetiminin gündemine özellikle 2000’li yıllardan sonra yerleşmiştir. Türk kamuyönetiminde başlangıçta e-kurum olma şeklinde kendini gösteren e-devlet, bugün gelinen noktada çeşitli kurumlararasında bütünleşmeyi temel hedef olarak benimsemiş kapsamlı BİT-temelli projeler ve uygulamalar şeklinde karşımızaçıkmaktadır. Bazı akademisyenler tarafından kamu yönetiminde bir paradigma değişimini ifade eden söz konusukapsamlı e-devlet projeleri ve uygulamaları, Türk kamu yönetiminde reform çabalarının bütüncül parçasınıoluşturmaktadır. Nitekim, Türkiye’de idari reform olgusunun yeniden yükselişe geçmesi ile e-devletin gelişimi arasındabir eşzamanlılık gözlenmektedir. Doğal olarak, bu durum e-devletin genelde toplum, özelde kamu yönetimi üzerindekietkisinin ne olacağı, e-devlet alanında ne gibi gelişmelerin yaşanacağı ve nereye doğru yol alacağı gibi sorulara cevapverme zorunluluğunu beraberinde getirmektedir.

E-devletin akademik bir kesişim alanı olması nedeniyle, e-devletin gelişimi ve kamu yönetimi üzerindeki etkisi üzerinekestirimlerde bulunabilmek sadece bir kişi tarafından yapılabilecek veya sadece bir akademik disiplinin kavram vebakış açısı benimsenerek gerçekleştirilebilecek bir uğraş değildir. Bundan önceki tüm bölümlerde aktarılanlardananlaşılacağı üzere, e-devlet siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, ekonomi, sosyoloji, psikoloji ve bilgi ve iletişimteknolojileri gibi birçok disiplinle ilişkili ve çok boyutlu bir olgudur. Başka bir deyişle, e-devlet sadece teknik bir meseledeğildir. E-devlet kelimesindeki “e-“ öneki meselenin teknik boyutuna işaret etmekle birlikte, kavramın özü hala devletile ilgilidir ve bu nedenle e-devlet yukarıda belirtilen sosyal bilimlerin görüş ve yaklaşımlarını da içine alan bütüncül birbakış açısıyla ele alınmalıdır. E-devletin toplum ve kamu yönetimi üzerindeki etkisi ve bir ülkedeki gelişimi, ilgili ülkeninsahip olduğu teknolojik altyapı kadar söz konusu teknolojinin kamu kurumları ve vatandaşlar tarafındanbenimsenmesi, bu benimseme sürecini destekleyecek toplumsal koşulların varlığı, benimsemiş kurum ve bireylerin e-devletten yararlanmasının meşruluğunu sağlayacak hukuki zeminin mevcudiyeti gibi birçok meseleyle yakındanilişkilidir.

Tabii, Türkiye’de e-devletin geleceğine yönelik birtakım yorumlarda bulunabilmek öncelikle iki faktörle yakındanilişkilidir. Bu faktörler, 1) Türkiye’de e-devletin özellikle gereksinim duyduğu teknik altyapı açısından yaşanangelişmeler. 2) Dünya genelinde bilgi ve iletişim teknolojisi alanında yaşanan gelişmeler ve yeniliklerdir. Öncelikle, e-

Page 78: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

devleti yaşama geçirecek teknolojik altyapı olmalı ki, e-devlet proje ve uygulamaları vücut bulsun ve daha sonratamamlayıcı nitelikte bu uygulamaları işler kılacak siyasi, hukuki, toplumsal koşullar temin edilsin. Şimdi sırasıyla bufaktörleri kısaca ele alalım.

12.2.1. Türkiye’de Teknolojik Altyapı

Türkiye’nin e-devlet için zorunlu teknik altyapı açısından nerede olduğu ve bugüne kadar nasıl bir gelişim gösterdiğisabit telefon abone yoğunluğu, mobil telefon abone yoğunluğu, genişbant abone yoğunluğu, internet kullanıcı sayısıgibi temel göstergelere bakılarak anlaşılabilir. Mesele sabit telefon abone sayısı açısından ele alındığında, mobil telefonkullanımının hızla artması ve sabit telefonları ikame eder hale gelmesi nedeniyle, Türkiye’de sabit telefon abone sayısıgiderek azaldığı görülmektedir. Grafik 1’den anlaşılacağı üzere, mobil telefon abone sayısı ise 2008 yılına kadar düzenliolarak artmış, ancak 2009 ve 2010 yıllarında bir miktar düşüş göstermiştir. Kablo TV abone sayısı uzun bir süreden beriaynı düzeyde seyretmektedir (DPT, 2011: 117).

Grafik 2’de görüleceği üzere, sabit telefon abone yoğunluğu 2002 yılında % 27 iken, 2010 yılında % 22’ye düşmüştür.Mobil telefon abone yoğunluğu ise, hızlı bir gelişmeyle 2008 yılında % 92,1’e ulaşmışken, 2010 yılı sonu itibarıyla %83,9’a gerilemiştir. Genişbant abone yoğunluğunda bir artış gözlenmektedir. Abone yoğunluğu 2010 yılında % 11,6olarak gerçekleşmiştir (DPT, 2011: 118).

Grafik 2: Türkiye’de Sabit telefon, Mobil Telefon ve Genişbant Abone Yoğunluğu

Türkiye’de telekomünikasyon sektöründe bazı gelişmeler yaşanmasına ve temel göstergeler açısından bazı ilerlemelerkaydedilmesine rağmen, Türkiye örneğin genişbant abone yoğunluğu açısında AB-27 ortalamasının gerisindedir. 2010yılı itibariyle, Türkiye’de % 11,6 olan bu oran, AB-27 ortalaması için 2009 yılı sonu itibariyle % 30 civarındadır. Ayrıca,genişbant abone yoğunluğu bakımından Türkiye OECD ülkeleri ile kıyaslandığında, Meksika ile birlikte son sırada yeralmaktadır. 2010 yılı Haziran ayı itibarıyla OECD genişbant abone yoğunluğu ortalaması %57,2’dir (DPT, 2011: 124-125). AB ülkeleri ile karşılaştırma yapıldığında karşımıza çıkan olumsuz tablo, sabit telefon abone yoğunluğu ve mobiltelefon abone yoğunluğu açısından da geçerlidir (www.bilgitoplumu.gov.tr).

Daha önceki bir bölümde de belirtildiği gibi, 2012 yılı Nisan ayında gerçekleştirilen Hanehalkı Bilişim TeknolojileriKullanım Araştırması sonuçlarına göre Türkiye genelinde hanelerin % 47,2’si evden İnternete erişim imkânına sahiptir.Başka bir deyişle, Türkiye hala nüfusun yarısını bile internetle buluşturamamıştır. İnternet erişim imkânı olan haneoranı kentsel yerlerde % 55,5 iken, kırsal yerlerde % 27,3’tür (TÜİK, 2012).

E-devlet uygulamalarının yaşama geçirilmesi ve başarısı BİT yatırımları ile yakından ilişkilidir. Türkiye’nin merkeziyönetim BİT yatırımlarında 10 yıllık süre zarfında yaklaşık 4 katlık bir artış gerçekleşmiştir. BİT yatırımları 2008 yılıdışında bir önceki yıla göre sürekli artış göstermiştir. 2011 yılında ise oldukça büyük bir artış yaşanmıştır. Bu büyükartışta özellikle eğitim sektöründeki projelerin etkisi olmuştur (DPT, 2011: 74).

Grafik 3: Türkiye’de BİT Yatırımları

Yukarıda anlatılanlar bir bütün olarak düşünüldüğünde, Türkiye’de gerek e-devletin teknolojik altyapısı açısındangerekse BİT yatırımları açısından olumlu gelişmeler yaşanmasına rağmen, hem söz konusu teknolojiye erişimdeTürkiye’nin bölgeleri bağlamında eşitsizliklerin olması hem de uluslararası düzeyde bulunulan pozisyonun çok iyiolmaması, Türkiye’nin teknolojik altyapısı açısından daha katedilmesi gereken bir yolun olduğunu göstermektedir. Bumesafenin en hızlı şekilde kapatılması Türkiye’de e-devletin gelişimi açısından belirleyici olacaktır.

12.2.2. BİT Alanında Yeni Gelişmeler – Kavramlar ve Türkiye

Belirttiğimiz gibi, e-devletin Türkiye’de geleceğini belirleyen ve alacağı formları etkileyen bir diğer faktör bilgi veiletişim teknolojisi alanının kendi içinde yaşanan gelişmeler ve ortaya çıkan yeniliklerdir. Nasıl ki, internetin icadı e-devletin kendi içinde bir kırılma noktasına işaret ediyorsa; mobil araçların, akıllı telefonların ve tabletlerin ortayaçıkması e-devlet hizmet ve uygulamalarını çeşitlendirmiş ve ulaşımını kolaylaştırmışsa ve tüm bu gelişmeler nasıl yenikavramları (m-devlet; e-katılım gibi) ortaya çıkarmışsa, bundan sonraki süreçte BİT alanında gündeme gelen gelişmelerve yenilikler de e-devlet uygulamaları ve onlara ilişkin literatür üzerinde belirleyici olacaktır.

Burada yeri gelmişken BİT alanındaki gelişmelerin ortaya çıkardığı bazı yeni kavramlara kısaca değinmekte fayda vardır.Bu kavramlardan biri mobil devlettir (mobile government). M-devlet(m-government), devletin performasınıgeliştirmek ve desteklemek için mobil teknolojilerin kullanılmasını ifade etmektedir (OECD ve InternationalTelecommunication Union, 2011: 12). Başka bir deyişle, m-devlet, internet, kiosk gibi geleneksel e-hizmet sunumu

Page 79: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

kanallarının yanı sıra, mobil araçlar aracılığıyla devlet bilgi ve hizmetlerinin sunumuna yeni kanallar oluşturmakanlamına gelmektedir (Al-Hujran, 2012: 155). Kamu hizmetlerinin sunulmasında mobil teknolojilerin kullanımıyla e-devletin geliştirilmesi olarak düşünülen ve yeni nesil hizmet sunumu olarak görülen m-devlet, daha fazla toplumsalkesime ulaşmak (yaşlılar, engelliler, kırsal kesimde yaşayanlar), insanların bulunduğu yerden ve herhangi bir zamandahizmete ulaşımını sağlamak, hizmetlerin daha kişiselleştirilmiş şekilde sunumu sağlamak, maliyet etkinliği sağlamak,daha hızlı bilgi akışını temin etmek ve demokrasiyi geliştirmek gibi faydalar ortaya çıkarmaktadır (OECD veInternational Telecommunication Union, 2011: 40-41).

Günümüzde, BİT’ler sadece yönetsel alanda kamu hizmetlerinin sunumunda kullanılmamaktadır. BİT’ler, aynı zamandasiyasal kurum ve süreçlerin de parçası haline gelmiştir. Böylece, e-siyaset(e-politics) kavramı ortaya çıkmıştır. Bugüngelinen noktada, özellikle internet-temelli araçlar siyasal süreç ve faaliyetlerde politikacılar ve politik kurumlartarafından çok yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Politikacılar, başlangıçta e-mail ve websitesi gibi araçları vatandaşlailetişime geçmek için kullanmıştır. Daha sonra, 1990’ların başından itibaren, internet ve websiteleri politikacılartarafından seçim kampanyalarında kullanılmaya başlanmıştır. Bu girişim, online kampanya (online campaign) şeklindebir kavramı gündeme getirmiştir. Bugünlerde ise sosyal medya araçları politikacılar tarafından bilgi yaymak, seçmeneulaşmak ve onları mobilize etmek için yoğun şekilde kullanılmaktadır.

Bireysel olarak siyasetçilerin yanı sıra, politik parti ve parlamentolar gibi politik kurumlar da BİT’lerin sunduğuimkanlardan yararlanmaktadır. Bu bağlamda, örneğin e-parlamento kavramı gündeme gelmektedir. E-parlamento,BİT’ler aracılığıyla daha şeffaf, erişilebilir ve hesap verebilir hale gelmiş güçlendirilmiş parlamento anlamınagelmektedir (United Nations, 2008: 11-12). Günümüzde, parlamentolar yasama, temsil ve denetim gibi temelişlevlerini daha sağlıklı bir şekilde yürütebilmek, vatandaşlarla iletişime geçebilmek, halk katılımı olgusunu yaşamageçirebilmek ve kendilerini vatandaşlara daha doğru tanıtabilmek için BİT’lerin sunduğu imkanlardan faydalanmaktadır(Sobacı, 2010: 227).

BİT’ler politik süreçlerde de kullanılmaktadır. Bu durum, e-demokrasi, e-katılım, e-oylama ve e-yönetişim gibikavramları gündeme getirmektedir. İlk bölümde tanımını verdiğimiz gibi, e-demokrasi, vatandaşların aktif katılımınıteşvik etmek ve zamana, mekana ve diğer fiziksel koşullara bağlı kalmaksızın politika oluşturmaları amacıyla aktörlerarasındaki işbirliğini desteklemek için BİT’lerin kullanılması anlamına gelmektedir. E-katılım, vatandaşların ve diğerpaydaşların kendilerini etkileyen kararların ve politikaların oluşum sürecine BİT’ler aracılığıyla dahil olmasıdır. E-oylamaise, politik seçimlerde ve referandumlarda oyların kayıt altına alınması, verilmesi ve sayılmasını sağlayan BİT-temelli sistemlerdir (IDEA, 2011: 6).

Aktarılanlardan anlaşılacağı üzere, BİT alanında yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin farklı alanlarda uygulanmayabaşlanması, bir yandan yeni kavram ve olguların ortaya çıkmasına diğer yandan vatandaşa elektronik ortamda sunulanhizmet ve fırsatların artmasına yol açmaktadır. Bugün gelinen noktada, internet alanındaki en son gelişmeye işareteden sosyal medya araçlarının varlığı söz konusu fırsatları daha da artırma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle,bloglar,Facebook, Twitter, MySpace, YouTube gibi sosyal medya araçları gerek politik iletişim gerekse kamu hizmetleriningeliştirilmesi için ulusal ve yerel düzeydeki siyasetçi ve kamu kurumları tarafından kullanılır hale gelmiştir. Bu durum,söz konusu uygulamalara olan akademik ilgi ve farkındalığı artırmakta ve BİT-temelli araçlardan ve internetten kamuyönetimi ve siyasette yararlanmanın nereye doğru evrildiğinin ipuçlarını vermektedir.

Genel gidişatın yönü hakkındaki tespit bağlamında Türkiye’ye odaklandığımızda, Türkiye’de E-Devlet Kapısı’nınoluşturulmasıyla birlikte e-hizmet açısından oldukça iyi gelişmelerin yaşandığı ve gerek merkezi gerekse yerel düzeydeönemli e-hizmet uygulamalarının yaşama geçirildiği söylenebilir. AB’nin belirlediği 20 temel kamu hizmetinin“elektronik ortamda sunumu” ve “elektronik sunumda olgunluk düzeyi” açısından her iki kriterde de AB 27+ortalamasının (AB’ye üye ve aday devletlerin tümünün ortalaması) üzerinde yer alması e-hizmet açısından Türkiye’ninulaştığı seviyeye işaret etmektedir (DPT, 2011: 92). Ancak, Türkiye’de e-katılım ve e-oylamayı da kapsayacak şekilde e-demokrasi uygulamaları ve BİT’lerin siyasette kullanımı açısından çok büyük eksiklikler vardır.

12.2.3. Türkiye’de E-Devletin Geliştirilmesine Yönelik Öneriler

Daha önceki bölümlerde bahsedilen konular ve BİT’ler ve özellikle internet alanında yaşanan son gelişmelerdüşünüldüğünde Türkiye’de e-devletin geliştirilmesi için aşağıdaki hususların dikkate alınması gerekmektedir:

1. Türkiye’de teknolojik altyapı çalışmalarına hız verilmeli, BİT’lere yönelik yatırımlar artırılmalı ve en azından temelgöstergeler itibariyle dünya ve Avrupa ortalamasına yetişmek önemli bir hedef olarak belirlenmelidir.

2. Türkiye’nin teknolojik altyapıya sahip olması e-devletin gelişimi açısından zorunludur, ancak yeterli değildir. Sözkonusu BİT’lere ve internete vatandaşın erişimi ve kullanımı açısından yaşanan eşitsizlikler (sayısal uçurum) ortadan

Page 80: YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

kaldırılmalıdır. Ayrıca, devlet toplumun dijital okur-yazarlığının artırılmasına yönelik tedbirler almalı ve internetinucuzlatılması ve kamusal alanlarda ücretsiz erişimine ilişkin adımlar atmalıdır.

3. Türkiye’de en üst siyasi düzeyde desteklenen ve e-devletin gelişimiyle yakından ilgilenen, eğilimleri, yenilikleri vesorunları tespit ederek öneriler getiren ve özellikle kamu kurumları arasında koordinasyon işlevini üstlenen bir e-devletüst yapısı oluşturulmalıdır.

4. E-devlet uygulamalarının gelişimi ve başarısı yasal çerçeveyle yakından ilişkilidir. Özellikle güvenlik ve mahremiyetkaygılarını da hafifletecek olan ve e-devlet açısından zorunluluk arz eden eksik yasal düzenlemeler tamamlanmalıdır.Ayrıca, mevcut yasalarda e-devlet uygulamalarına daha fazla imkan sağlayacak değişiklikler gerçekleştirilmelidir.Örneğin, Türkiye’de yerel yönetimlere ilişkin yasalarda e-devlet uygulamaları sadece coğrafi ve kentsel bilgi sistemleriolarak algılanmamalıdır.

5. Daha önce de belirtildiği gibi, Türkiye’de E-Devlet Kapısı’nın da oluşturulmasıyla e-hizmet açısından önemligelişmeler yaşanmıştır. Ancak, e-demokrasi uygulamalarının Türkiye’de yaygın olduğunu söyleyebilmek mümkündeğildir. Türkiye’de vatandaşlar faturalarını elektronik olarak ödeyebilmelerine rağmen, kendilerini etkileyecek ulusalveya yerel politikaların oluşturulması sürecinde elektronik imkanlardan yararlanarak çok fazla söz sahibiolamamaktadır. Örneğin, Londra’da yaşama geçirilen “Konuş Londra” uygulamasına benzer bir uygulamayı Türkiye’deyaşama geçiren bir belediyeye rastlamak pek mümkün değildir. Demokrasiyi güçlendirmeye ve katılımı teşvik etmeyeyönelik en uygun ölçeğin yerel alan olduğu düşünüldüğünde, Türkiye’de bir “Yerel E-Demokrasi Projesi” başlatılabilir.

6. Türkiye’de e-hizmet alanında önemli mesafe katedilmiştir. Ancak, bu e-hizmet açısından yapılabileceklerintamamlandığı anlamına gelmemektedir. E-hizmet alanında özellikle yapılması gereken e-devlet hizmetlerindenvatandaş memnuniyetinin daha fazla ölçümlenmesidir. E-devlet hizmetlerinin ölçümlenmesine hizmet edecek birmodel geliştirmek akademisyenlerin e-devletin gelişimine yapabileceği en önemli katkılardan biridir.

7. Kamu kurumlarının yürüttüğü e-devlet projeleri ve uygulamaları arasında entegrasyon çalışmalarına daha fazlaağırlık verilmelidir. Birlikte çalışabilirlik ilkesi çerçevesinde standartlar geliştirilmelidir.

8. E-devlet alanındaki uluslararası karşılaştırmalarda en üst sıralarda yer almak ülkenin öncelikli hedefleri arasında yeralmalıdır. Çünkü, e-devlet bilgi toplumu olma hedefi ve sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla yakından ilişkilidir.

9. Türkiye’de BİT’ler siyasi alanda çok fazla kullanılmadığı için bu uygulamalara ilişkin araştırmalar da zayıf kalmıştır.Aksine, yabancı literatürde e-siyaset alanında çok sayıda ve çok önemli çalışmalar bulunaktadır. Bu nedenle, Türkiye’depolitikacılar BİT’lerden politik iletişim ve online kampanya çerçevesinde daha fazla yararlanmalı ve akademisyenlerçalışma ve ilgi alanlarını bu konuları da kapsayacak şekilde genişletmelidir.

10. Sosyal medya araçlarını politikacılar daha fazla kullanmalı, kamu kurumları sosyal medya uygulamalarına daha fazlabaşvurmalı ve akademisyenler bu konulara daha fazla odaklanmalıdır.