yilyear: 17 sayiissue: 79 eylÜlseptember- october …...yönetim kurulu başkan yardımcısı Özge...
TRANSCRIPT
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
YILYEAR: 17 SAYIISSUE: 79 EYLÜLSEPTEMBER- EKİMOCTOBER 2014
Sürdürülebilir büyümenin yolu üretimden ve sanayiden geçiyor
Otomotiv Sanayi
MAN Otobüs Satınalma Grup Başkanı Barbaros Oktay: “Ürün ve hizmet tedarikçisi değil çözüm ortakları arıyoruz”
Otomotiv Sektörü ve İnsanlar
Sismak A.Ş.Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özge Özen Kural: “Zorlu maçta iyi bir takıma mensup olduğumu biliyor ve her kademesinde çalışmaktan müthiş keyif alıyorum”
TAYSAD’dan Haberler
Ekonomi Bakanlığıen iyi projeyi seçti:
Kapasite geliştirme alanındaen iyi uygulama TAYSAD’dan
TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE
4 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
Sahibi Publisher:TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı For TAYSAD, Chairman of the Board of Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu
Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:Sevgi Özçelik
Yayın Kurulu Editorial Board:Dr. Mehmet DudaroğluAlper KancaSüheyl BaybalıSevgi Özçelik
Editörler Editorial:Burçin YeşiltepeBurçin Orce [email protected]
Yayın Yönetmeni Publishing:Sevgi Özç[email protected]
Görsel Yönetmen Art Director:İlter Çı[email protected]
Reklam Advertising:Fırtına Arı[email protected]
Yönetim Yeri Management Centre:TOSB - TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad. No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480 Kocaeli - TürkiyeTel: +90 262 658 98 18Faks: +90 262 658 98 39www.taysad.org.tr [email protected]
Yapım Production:Mavi Tanıtım ve İletişimAyrılık Çeşme Sok. No: 122Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbulTel: +90 216 418 59 31Faks: +90 216 348 95 22www.mavitanitim.com.tr
Baskı Printed by:Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21Otosanayi 4. Levent-İstanbulTel: +90 212 280 00 09
Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi
İki Ayda Bir Yayımlanır
Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz.
All publishing rights reserved by TAYSAD and the content may be quoted by indicating source. Advertisements are the liability of advertising firms. Opinions are the liability of writer. TAYSAD Magazine is distributed free of charge.
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri DerneğiTAYSAD CLEPA üyesidirTAYSAD is a Member of CLEPA
C L E P A
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
SEVGİ ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal İletişim UzmanıCorporate Communication Specialist
URGE projeleri geliştiren TAYSAD, üyelerini geleceğe hazırlıyor
TAYSAD prepares its members for the future developing Improving International Competitiveness (URGE) ProjectsTAYSAD’ın üretimde katma değeri artıra-
bilmek için başlattığı ‘Küresel Rekabet Yolunda Kurumsal Dönüşüm’ projesi Ekono-mi Bakanlığı tarafından “Kapasite Geliştirme Alanında İyi Uygulama Örneği” seçildi. Pro-je kapsamında eğitim alan firmalar ciroda, ih-racatta ve istihdamda artış sağlayarak başa-rıya ulaşırken, Ekonomi Bakanlığı da bu pro-jeyi ‘Kapasite Geliştirme Alanında İyi Uygu-lama Örneği’ seçerek başarımızı taçlandır-mış oldu.
Bu sayımızda konuk ettiğimiz MAN Oto-büs Satınalma Grup Başkanı Barbaros Ok-tay, otomotiv sektörü ve tedarik sanayimi-zin ilişkisini kendi penceresinden çarpıcı bir şekilde değerlendirdi. Barbaros Oktay, Avru-pa otomotiv sanayinin mevcut kapasiteleri-nin yakın bir gelecek için çok fazla genişle-meye ihtiyaç duymayacağını aktardığı söyle-şisinde, ülkemize gelecek yatırımların yakın gelecekte çok fazla olmayacağı kanaatini ta-şıdığını aktardı. Bu açıdan ülkemize yeni bir yatırım gelmeyeceğinden hareket ederek, Avrupa’daki mevcut yatırımlara nasıl daha fazla ihracat yapılabilir sorusunu çözümle-mek gerektiğinin önemli olduğunu belirtti.
Bu sayımızın bir başka konuğu Sismak A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özge Özen Kural, aile şirketlerinde ikinci kuşak-ların işlerine odaklanarak kendilerini geliş-tirmeleri konusunda tavsiyelerde bulundu. Aile şirketlerinde başarının kurumsallaşma ve operasyonu büyütmekten geçtiğini de dile getirmeyi ihmal etmedi.
Üyemiz Figes A.Ş., havacılık ve uzay sana-yinde ilk Ar-Ge ihracatını gerçekleştirerek önemli bir uluslararası anlaşmaya imza attı. Figes A.Ş.’nin başarısını gönülden kutluyo-ruz.
Keyifli okumalar dileğimizle...
TAYSAD has launched ‘Corporate Transfor-mation Towards Global Competitiveness’ project in order to increase added value in production and it’s been elected as “The Best Application in Capacity Building” by the Ministry of Economy. The companies, which received training within the scope of the project, have been successful by in-creasing their turnover, exports and employ-ment. The project has been graced by the Ministry of Economy with the award.
In this issue, one of our guests, MAN Bus Purchasing Vice President Barbaros Oktay evaluated the relationship between our au-tomotive main and supply industry from his own point of view. Barbaros Oktay stated that our country will not receive many in-vestments in the near future due to the fact that the European automotive industry doesn’t have the need to expand the cur-rent capacities. Therefore, we need to ana-lyse how we can perform more exports to the current investments in Europe.
Another guest of us in this issue is SISMAK Inc. Vice President of the Board of Direc-tors, Ozge Ozen Kural. She advised the second and third generations to focus on their job and improve themselves. She also stated that a family business can be suc-cessful by institutionalisation and enlarging the operations.
Our member Figes Inc. has signed an in-ternational agreement performing the first R&D exports in the aerospace industry. We sincerely congratulate Figes Inc. for their success.
We wish you a pleasant reading...
İÇİNDEKİLER CONTENT
www.taysad.org.tr6 Eylül September - Ekim October 2014
TAYSAD DERGİ’DENFROM TAYSAD MAGAZINE
TAYSAD'DAN MESAJMESSAGE FROM TAYSAD
04 URGE projeleri geliştiren TAYSAD, üyelerini geleceğe
hazırlıyor
08 Sürdürülebilir büyümenin yolu
üretimden ve sanayiden geçiyor
TAYSAD prepares its members for the
future developing Improving International
Competitiveness (URGE) Projects
Production and industry hold the key for
sustainable growth
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
Süheyl BAYBALI
TAYSAD Genel Koordinatörü
Executive Officer
08 30 44 54
OTOMOTİV SANAYİAUTOMOTIVE INDUSTRY
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİTAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
AMERİKA'DAN HABERLERNEWS FROM USA
30 “Ürün ve hizmet tedarikçisi değil çözüm ortakları arıyoruz”
40 Tedarikçiyeİş + Yük
42 Kanada otomotiv endüstrisi
“Ürün ve hizmet tedarikçisi değil çözüm ortakları arıyoruz”
To The Supplier Business + load
Canadian automotive industry
Barbaros OKTAY
MAN Otobüs Satınalma Grup Başkanı MAN Bus Purchasing Vice President
Ahmet YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi,exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
Varol KARSLIOĞLU
TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH
76 Feka Otomotiv, 25. Yılda25 Milyon TL Yatırım Yaptı
84 Figes A.Ş.'den Güney Kore’ye Ar-Ge ihracı
82 Bodycote Istaş'dan Dilovası'na12 milyon liralık yatırım
FEKA Automotive invests 25 million TL in their 25th year
Figes Inc. to design and analyse helicopter engines
Bodycote Istas invests 12 million TL in DilovasiOTOMOTİV SEKTÖRÜ
VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR
AND PEOPLE
TAYSAD'DAN HABERLER
NEWS FROM TAYSAD
44 “Zorlu maçta iyi bir takıma mensup olduğumu biliyor ve
her kademesinde çalışmaktan müthiş
keyif alıyorum”
50 Kapasite geliştirme alanında
en iyi uygulama TAYSAD’dan
“I'm aware of the fact that I belong to a good team in a tough game
and I'm delighted to be working at all levels
of it”
The Best Application on capacity building from
TAYSAD
Özge ÖZEN KURAL
Sismak A.Ş.Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı SISMAK Inc. Vice President
of the Board of Directors
52 TAYSAD Başkanı Dr. Dudaroğlu: Kalıpçılıkta Marka Olmalıyız
54 AUTOMECHANIKA 2014, tedarik sektörünün yine ilgi odağı oldu
56 IAA Ticari Araç 2014 Fuarı’na Türkiye damgasını vurdu
62 Otomotiv yan sanayi '4. sanayi devrimi'nehazırlanıyor
TAYSAD President Dudaroglu: "We need to brand in moldmaking"
AUTOMECHANIKA 2014 is once again the focus of the supply industry
Turkey marks on the IAA Commercial Vehicle Fair 2014
The automotive supply industry is getting prepared for the 4th industrial revolution
TOSB'DAN HABERLER
NEWS FROM TOSB
MAKİNELERİN EVRİMİ
EVOLUTION OF MACHINES
ÜYELERDEN HABERLER
NEWS FROM MEMBERS
64 Araç ve aksam parçaları dayanım, ömür, performans
test laboratuvarı için imzalar atıldı
66 Ağ tabanlı fabrika:
“Endüstri 4.0”
74 Coşkunöz Alabuga Fabrikası
üretime başladı
Protocol signing ceremony for vehicle
and components endurance, lifetime
and performance test laboratory
The networked factory: “Industry 4.0”
Coskunoz Alabuga Factory begins manufacturing
70 92
DÜNYADAN HABERLERNEWS FROM WORLD
92 Dünya otomotiv üretimi yüzde 3,5 arttıWorld automotive production increases by 3,5 percent
8 www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD
Eylül September - Ekim October 2014
SÜHEYL BAYBALI
TAYSAD Genel KoordinatörüExecutive Officer
Değerli Okuyucularımız,
K alkınma Bakanlığı tarafından hazırla-
nan Türkiye ekonomisinin 3 yıllık dö-
nemde izleyeceği yolu ve ulaşmak istedi-
ği hedefleri kapsayan Orta Vadeli Program
geçtiğimiz günlerde açıklandı.
Programda, makroekonomik politika ted-
birleri çerçevesinde maliye politikasının;
ekonomik istikrarın desteklenmesine, yurt
içi tasarrufların artırılarak cari açığın kont-
rol altında tutulmasına, enflasyonla müca-
dele edilmesine ve büyüme potansiyeli-
nin yukarı çekilmesine yardımcı olacak şe-
kilde uygulanacağına vurgu yapılıyor. Bir
yandan sıkı para politikası sürdürülürken,
diğer yandan da yapısal reformlara ağırlık
verileceği açıklanıyor.
Bu çerçevede 2014 yılı için 2014-2016
OVP ile konulan hedeflerin altında kalına-
cağı görülmektedir. 2014 yılı büyüme tah-
mini yüzde 4’ten yüzde 3,3’e düşürülür-
ken, enflasyon tahmini ise yüzde 5,5’ten
yüzde 9,4’e yükseltildi.
Aynı şekilde Uluslararası Para Fonu IMF
de dünya ekonomisine dair büyüme tah-
minlerini aşağı çekerek 2014 büyüme
tahmini yüzde 3,3’e indirdi. Küresel bü-
yüme tahmini Nisan ayında yüzde 3,8 ve
Temmuz’da ise yüzde 3,4 idi.
Yüzde 4 olan 2015 büyüme tahminini de
yüzde 3,8’e çeken IMF, Euro Bölgesi’nin
2008 krizi sonrasında üçüncü kez durgun-
luğa girme ihtimalinin artığına da dikkat
çekti.
Orta Vadeli Program ile 2017 yılına ka-
dar hedefler belirlenmiştir. Ancak 2017
yılı için konulan ve kendi içinde gerçekçi
olarak değerlendirebileceğimiz hedefler,
Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerinden uzak-
laşılmakta olduğunu göstermektedir. Bu
nedenle 2023 yılı hedefleri için orta vade-
li programdaki yapısal reformların uygulan-
ması büyük önem taşımaktadır.
Bu durum aynı zamanda, büyüme modeli-
mizi gözden geçirme ihtiyacını açıkça orta-
ya koymaktadır.
Tüm bu gelişmelere karşılık, otomotiv sek-
törümüz yılın ilk 9 ayında yüzde 9’luk bir
artış ile 17,3 milyar dolarlık ihracatı ile ih-
racat şampiyonluğunu sürdürmeyi başar-
dı. Yıl sonunda bu rakamın 22 milyar dola-
rı aşması beklenmektedir.
Toplam üretimde ise yüzde 1’lik bir daral-
maya karşılık, otomobil üretiminde yüzde
14’lük artış sağlandı.
Sürdürülebilir büyüme için ihracata daya-
lı, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürün-
ler üretilmesi gerekmektedir. Ülkemizin kı-
sıtlı kaynakları, bir an önce üretim ve yatı-
rım ortamını iyileştirecek ve sanayileşme-
nin önünü açacak büyük bir dönüşüm için
kullanılmalıdır.n
Sürdürülebilir büyümenin yolu üretimden ve sanayiden geçiyor
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) küresel ekonomideki dengesiz iyileşmeye işaret ettiği ve küresel büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 3,3’e çektiği Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'nun ardından açıklanan Orta Vadeli Program da Türkiye ekonomisi için küçülmeye işaret ediyor.
10 www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ MESSAGE FROM TAYSAD
Eylül September - Ekim October 2014
Production and industry hold thekey for sustainable growth
Esteemed Readers,
M edium Term Program issued by the
Ministry of Development including
the track that is to be followed during
3-year term by the Turkish economy as
well as the targets that are aimed for, has
been revealed recently.
In the program it is underlined that within
the macroeconomic policy measures fis-
cal policy shall be practiced in such man-
ner that will support economic stabili-
sation; keeping current deficient under
control by increasing the domestic sav-
ings; tackling inflation and raising growth
potential. It is announced that while fol-
lowing tight monetary policy at the same
time it shall be concentrated on structural
reform.
In this context, it is being predicted that
2014 targets set by 2014-2016 medium
term program shall not be achieved.
Whereas 2014 growth estimation de-
creased to 3,3 percent from 4 percent,
projection for inflation has been increased
to 9,4 percent from 5,5 percent.
Similarly International Monetary Fund
IMF, also by lowering growth estimations
for global economy, has decreased 2014
growth estimation to 3,3 percent. In April
global growth estimation was 3,8 percent
and 3,4 percent in July.
IMF – lowering the growing estimation
to 3,8 percent from 4 percent for 2015,
pointed out the increase in potentiality for
Euro Zone entering recession for the third
time after crisis in 2008 .
Targets until 2017, set out with Medium
Term Program 2017 and which can be rat-
ed as realistic within, showing that Turkey
is moving away from its 2013 objectives.
Therefore application of structural re-
forms, within medium term plan for 2023
objectives, is of great importance.
This also clearly exposes the need to re-
view our growth model.
Against all these developments automo-
tive industry achieved to maintain its lead-
ership in exportation valued at 17,3 billion
$, thanks to 9 percent increase in the first
nine months of the year. By the end of
the year this figure is expected to exceed
22 billion $.
In contrast to 1% shrinkage in total pro-
duction, 14% increase in passenger car
production has been achieved.
For sustainable growth export based, in-
novative and value-added products are
required to be manufactured. Limited re-
sources of our country must be deployed
ASAP for a grand transformation that shall
improve production and investment cli-
mate and smooth the way for industriali-
sation. n
Orta Vadeli Plan KarşılaştırmaMedium Term Plan Comparison
2014 2015 2016 2017
Enflasyon - % Inflation - %
2015-2017 9,40 6,30 5,00 5,00
2014-2016 5,30 5,00 5,00
Enflasyon - % Inflation - %
2015-2017 3,30 4,00 5,00 5,00
2014-2016 4,00 5,00 5,00
İşsizlik - %Unemployment - %
2015-2017 9,60 9,50 9,20 9,10
2014-2016 9,40 9,20 8,90
İhracat - milyar $Exportation - billion $
2015-2017 160,50 173,00 187,40 203,40
2014-2016 166,50 184,00 202,50
İthalat - milyar $Importation - billion$
2015-2017 244,00 258,00 276,80 297,50
2014-2016 262,00 282,00 305,00
Dış Ticaret Dengesi - milyar $Balance of Foreign Trade – billion $
2015-2017 -83,50 -85,00 -89,40 -94,10
2014-2016 -95,50 -98,00 -102,50
Cari İşlemler Dengesi - milyar $Current Account Balance - billion $
2015-2017 -46,00 -46,00 -49,20 -50,70
2014-2016 -55,50 -55,00 -55,00
Turkey’s economy within the Medium Term Program which was revealed following the World Economic Outlook Program, wherein International Monetary Fund (IMF) points out the unstable recovery and lowers the global growth expectancy to 3,3 percent, point out downsizing.
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
14 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
Yılın ilk dokuz ayında da 433 bin 314 adet otomobil ihraç edildi.
Firm
alar
Co
mp
anie
s
Oto
mo
bil
Pas
s. C
ar
% K. K
amyo
nL.
Tru
ck
% B. K
amyo
nM
. Tru
ck
% Kam
yon
etP
ick
Up
% Oto
bü
sB
us
% Min
ibü
sM
ini-
Bu
s
% Mid
ibü
sM
idi-
Bu
s
% Tra
ktö
rF.
Tra
cto
r
% To
pla
mT
ota
ls
A.I.O.S. 2.118 88 1.676 1 77 2 1.394 33 5.265
Ford Otosan 6.830 1 5.436 28 133.647 54 23.073 96 168.986
Hattat Tarım 2.100 6 2.100
Honda Türkiye 9.295 2 9.295
Hyundai Assan 148.297 28 148.297
Karsan 43 1 1.056 4 73 2 1.181
M. Benz Türk 13.832 72 2.750 56 16.852
Man Türkiye 778 16 778
Otokar 300 12 234 0 311 6 11 0 1.585 38 2.441
Oyak Renault 225.384 42 225.384
Temsa Global 933 19 1.138 27 2.071
Tofaş 42.387 8 113.816 46 156.203
Toyota 99.299 19 99.299
Türk Traktör 34.549 94 34.549
Toplam 531.492 100 2.418 100 19.268 100 249.382 100 4.892 100 24.140 100 4.190 100 36.649 100 872.431
Kaynak: OSD K. Kamyon: AYA 3.5-1.2 Ton, L. Truck: GVW: 3.5-12 Ton, B. Kamyon: AYA 12 Ton’dan Büyük, M. Truck: GVW 12 Ton And Up
Otomotiv sanayi firmalarının 2014 yılı 9 aylık üretimleriProduction of Automotive Manufacturers 9 Months of 2014
Otomotiv üretimi Eylül’de yüzde 4 arttı
Otomotiv üretimi ağırlıklı olarak Avrupa pazarı-na yönelik otomobil ihracatındaki artışın etki-siyle Eylül ayında yüzde 4 yükselişle 116 bin 281 adet olarak gerçekleşirken, otomobil üreti-mi yüzde 11 arttı.
433 BinTHOUSAND
O tomotiv Sanayii Derneği
(OSD) verilerine göre,
otomotiv üretimi Ocak-
Eylül döneminde yüzde 1
düşüşle 835,782 adet olarak
gerçekleşti. Otomobil üretimi
ise dokuz aylık dönemde
yüzde 14 artarak 531,492
adet oldu ve toplam üretimin
yüzde 63.6'sını oluşturdu.
Otomobil üretimi Eylül ayında
yüzde 11 artışla 72,120 adete
yükselirken, bu segmentin
ihracatı yüzde 18 yükselişle
54,221 adet oldu.
Hyundai Assan ve Toyota
Türkiye'nin devreye aldıkları
yeni modeller ile kapasite
artışları, otomobil üretimini
yıllık bazda yukarı çekiyor.
Sanayinin toplam ihracatı
ise Eylül ayında yüzde 8
artışla 83,111 adet olurken,
dokuz aylık dönemde yüzde
6 yükselişle 653,084 adete
ulaştı.
Otomotiv sanayi üretimi,
2013 yılında 1.13 milyon adet
olurken, OSD üretimin bu
yıl 1.25 milyon adete kadar
çıkabileceği öngörüsünde
bulunuyor. Bu tahmin yıllık
bazda yüzde 11'lik artışa
işaret ediyor.
Oyak Renault Eylül ayında
31,412 adet, Ford Otosan
25,649 adet, Tofaş 22,929
adet üretim gerçekleştirdi.
Oyak Renault dokuz aylık dönemde 187,691 adet, Ford Otosan 135,151 adet, Hyundai Assan 132,170 adet, Tofaş 105,305 adet, Toyota Türkiye 87,264 adet ihracat gerçekleştirdi.
Otomotiv pazarı Eylül ayında yüzde 1 düşüşle 70,143 adete inerken, pazar ilk dokuz aylık dönemde yüzde 19 daralarak 500,301 adete geriledi. Araç fiyatlarını belirleyen Euro kurundaki artış, kredi faizlerindeki yükseliş,
BDDK'nın kredi tedbirleri ve yılbaşında ÖTV oranlarının artırılması Türkiye'de 2014 yılında iç pazarın zayıf kalmasına neden oluyor. Otomobil pazarında ithalatın pazar payı Eylül ayında yüzde 69 düzeyinde gerçekleşti.
OSD verilerine göre, son 10 yıllık ortalamalara göre, toplam pazar yüzde 1.1 azalırken, otomobil pazarı yüzde 13 arttı; hafif ticari araçlar pazarı yüzde 30.9 azaldı. n
Car production increased by 11 percent while automotive production increased by 4 percent to 116.281 units in September due to the raise in automotive exports mainly to the European market. According the the data by Automotive Manufacturers' Association (OSD), automotive production amounted to 835.782 units with a decline of 1 percent in January-September period.
Automotive production increased by4 percent in September
Car production on the other hand reached 531.492 units with a raise of 14 percent in this nine-month period and accounted for 63,6 percent of the total production. Car production reached 72.120 units with a raise of 11 percent in September while the exports of this segment was 54.221 units with an increase of 18 percent. The total production of the industry in September was 83.111 units with an increase of 8 percent and reached 653.084 units with a raise of 6 percent in this nine-month period.
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
16 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
2013 2014 14/13 2014
Ürün Grubu FOB USD FOB USD DEĞ. % PAY %
Otomotiv Yan Sanayi 768.319.493 746.414.639 -3 44
Binek Otomobiller 504.547.343 562.592.362 11,5 33
Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar 346.671.021 305.288.423 -12 18
Otobüs, Minibüs, Midibüs 97.351.153 75.660.701 -22 4
Diğer 32.455.869 23.273.095 -28 1
Toplam 1.749.344.880 1.713.229.220 -2 100
Türkiye Otomotiv SektörüEkim 2014 Aylık Mal Grubu İhracatı
Ekim 2014’te otomotiv endüstrisi 1 milyar 773 milyon dolarlık ihracata imza attı.
1 Milyar773 Milyon
Otomotiv tedarik sanayi ihracatı Ekim 2014’te % 3 azalarak 746 milyon dolar olarak gerçekleşti.
746Milyon Dolar
Parite, otomotivin ihracat şampiyonluğunu kesemeyecek
Otomotiv endüstrisi 18 aydır devam eden ihracat artışına Ekim ayında mola verdi. Ancak bu gelişme otomotiv endüstrisinin sektörel bazda ihra-cat şampiyonluğuna yıl sonunda ulaşmasına engel olamayacak.
T ürk otomotiv endüstrisi
18 aydır devam
eden başarılı ihracat artışı
serüvenine Ekim ayında
ara verdi. Uludağ Otomotiv
Endüstrisi İhracatçıları
Birliği’nin (OİB) Ekim ayı
ihracat verilerine göre
endüstrinin dış satışlarında
geçen yılın aynı ayına kıyasla
yüzde 2 azalma oldu. Buna
göre Eylül ayında 1 milyar 713
milyon dolarlık ihracata imza
atan otomotiv endüstrisi, yılın
10 aylık döneminde de yüzde
7 büyüme ile 18,6 milyar
dolarlık dış satışa ulaştı.
Otomotiv endüstrisi, elde
ettiği bu dış satış rakamı ile
sektörel bazda da dokuzuncu
kez ihracat şampiyonluğuna
koşuyor.
Türkiye’nin genel ihracatının
yüzde 6,7 artışla 12 milyar
599 milyon dolar olduğu Ekim
ayında otomotiv endüstrisi
uzun bir dönemden sonra
ilk kez aylık bazda ülke artış
hızının gerisinde kaldı. OİB
Başkanı Orhan Sabuncu,
Ekim ayı ihracat verilerinde
az da olsa gerileme olmasına
rağmen, 2014’te sektörel
bazda 22 milyar doları
aşarak yeni bir ihracat
şampiyonluğuna ulaşmalarına
iki adım kaldığına dikkat çekti.
Rusya Federasyonu’nda düşüş
Sabuncu, en fazla ihracat
yapılan AB bölgesine yüzde 2,
önemli alternatif pazarlardan
Birleşik Devletler’e ise
yüzde 175 gibi büyük oranda
artış olmasına rağmen
otomotiv endüstrisinin
Ekim ayı ihracatını olumsuz yönde etkileyen iki unsurun bulunduğunu kaydetti. Sabuncu, “Bu iki unsurdan biri Rusya Federasyonu ve Eski Doğu Bloğu ülkelerine yönelik yüksek oranlı düşüş yaşamamız. Bir diğer önemli unsur da; Ekim ayında Euro/ Dolar paritesi kaynaklı 96 milyon dolarlık bir ihracat kaybı oluştu. Parite geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre eşdeğer seviyede bulunsaydı, ekim ayını yüzde 2 düşüşle değil, yüzde 3,4 oranında artışla kapatacaktık” diye konuştu.
Ürün bazında artış binek otomobilde
Ürün bazlı ihracat verileri incelendiğinde, Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre binek otomobiller hariç diğer ürünlerin tümünde gerileme olduğu gözlendi. Buna göre yan sanayide yüzde 3 gerilemeyle 746 milyon, binek otomobillerde yüzde 12 büyümeyle 563 milyon, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ürün grubunda yüzde 12 azalışla 305 milyon, otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda ise yüzde 22 gerilemeyle 76 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Diğer başlığı altındaki ürünlerde de yüzde 23 düşüşle 28 milyon dolarlık dış satışa imza atıldı.
10 aylık dönemde ürün gruplarında artış
Yılın 10 aylık süreci 2013’ün aynı dönemine göre incelendiğinde, otomotiv endüstrisi yüzde 7 oranında
artışla 18,6 milyar dolarlık
dış satış gerçekleştirdi.
Aynı dönemde ürün bazlı
olarak yan sanayi yüzde 6
büyümeyle 8 milyar, binek
otomobiller yüzde 7 artışla 6,1
milyar, eşya taşımaya mahsus
motorlu taşıtlar yüzde 11
yükselişle 3,4 milyar, otobüs-
minibüs-midibüs ürün grubu
ise yüzde 5 gelişme ile
888 milyon dolarlık ihracat
gerçekleştirdi. Diğer başlığı
altında da yüzde 16 azalışla
259 milyon dolarlık dış satışa
yapıldı.
Almanya rakipsiz lider
Ülke bazlı ihracat verilerinde
ise Ekimde Almanya
liderliğini korudu. Buna
göre Almanya’ya yüzde 4
artışla 282 milyon, Birleşik
Krallık’a yüzde 8 azalışla 183
milyon, Fransa’ya yüzde 12
gerilemeyle 169 milyon dolar
dış satış yapıldı.
Bu arada Birleşik Devletler’e
yüzde 175 gibi büyük bir artış
oranıyla 49 milyon dolarlık dış
satış gerçekleşirken, Rusya
Federasyonu’na da yüzde 53
gerilemeyle 55 milyon dolarlık
ihracat dikkat çekti.
Yılın 10 aylık döneminde
de Almanya’ya yüzde 25
büyümeyle 3,1 milyar, Birleşik
Krallık’a yüzde 18 yükselişle
2,1 milyar, Fransa’ya ise
yüzde 0,4 gelişmeyle 2 milyar
dolarlık dış satış yapıldı.n
İhracat verilerini değerlendiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı (OİB) Orhan Sabuncu, “İhracatın yüzde 85’ini Euro ile yapan endüstrimizin, Ekimde Euro/Dolar paritesi kaynaklı 96 milyon dolarlık bir ihracat kaybı oluştu” dedi.
Otomotiv tedarik sanayi ihracatı yılın ilk on ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 6 artarak 7 milyar 976 milyon dolar olarak gerçekleştirdi.
% 6
18 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Eylül September - Ekim October 2014
Türkiye’nin yeni sloganı:“Potansiyeli Keşfet...”Türk sanayiini yurt dışında üst düzeyde temsil etmek ve ‘Türk Malı’ algısını yükseltmek ama-cıyla Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinasyonu ile başlatılan ‘Türkiye Markası’ çalışmaları tamamlandı ve Türkiye’nin yeni logosu ve sloganı tanıtıldı.
T ürk sanayiini yurt
dışında üst düzeyde
temsil etmek ve ‘Türk Malı’
algısını yükseltmek amacıyla
Ekonomi Bakanlığı ve TİM)
koordinasyonu ile başlatılan,
yaklaşık bir buçuk yıldır süren
'Türkiye Markası' çalışmaları
tamamlandı ve Türkiye’nin
yeni logo ve sloganı tanıtıldı.
İşadamlarından reklamcılara,
tasarımcılardan sanatçılara
ve akademisyenlere kadar
yaklaşık 150 kişilik ekibin
ortak görüş alışverişleri ile
şekillenen ve kreatif yüzünü
Saffron Brand Consultant
danışmanlık firmasının
tasarladığı yeni slogan
ve logo; Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın
yanı sıra Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci ve Kültür
ve Turizm Bakanı Ömer
Çelik’in katıldığı lansman ile
tanıtıldı. “Turkey Discover
the potential” sloganı ve
yeni logo, bugünden itibaren
Türkiye’nin yurtdışındaki yeni
yüzünü temsil edecek. Logo,
tarihte Türklerin kilim, mimari,
el sanatları gibi alanlarda
kullandığı 8 ayrı motiften
esinlenerek geliştirildi.
“Bu tüm dünyaya yapılmış bir tekliftir”
Lansmanın açılışında konuşan
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, bir dağınıklık ve
karmaşayı sona erdirmek için
yola çıktıklarını belirterek,
“Bugün, tüm paydaşları ile,
Türkiye kendisini dünyaya
tanıtmak noktasında yeni
bir değer kazanıyor. Bugün,
bir kez daha, hikayemizi
dünyaya anlatmak için yeni
bir atağa odaklanıyoruz”
dedi. Türkiye’nin tüm
ihraç mallarında ve tanıtım
materyallerinde kullanacağı
yeni logosunu tanıttıklarını
vurgulayan Büyükekşi şöyle
devam etti:
“TURKEY Discover the Potential…
Bu bir marka değildir. Marka olan Türkiye’nin kendisidir. TURKEY Discover the Potential bir tekliftir. TURKEY Discover the Potential’la tüm dünyaya bir teklif yapıyoruz. Gel, bu potansiyeli keşfet. Keşfet ve kendine değer kat. Keşfet ve kendini tamamla. Keşfet ki kendini keşfetmiş ol. Keşfet ve zenginleş. Keşfet ki hepimiz kazanalım Keşfet ki insan medeniyeti zenginleşsin. Keşfet ki hep birlikte mutlu olalım”
“Bu logo ve slogan tüm dünyaya yayılacak”
Lansmanın onur konuğu olan Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan ise “Slogan Türkçeye çevrilirken ‘gücünü keşfet’ olarak çevrilmeli
diye konuşan Erdoğan, “Bugünden itibaren bu logo tüm dünyaya yayılacak ve tüm dünya bu logoyu tanıyacak. Türkiye’de üretilen
tüm ürünlerin üzerinde bu logo bulunacak. Dünyaca tanınan markalarımız bu logoyu kullanacak. Türkiye gücüne güç, itibarına itibar ve güvenine güven katacak”n
Logo Hakkında…
Saffron Brand Consultant tarafından tasarlanan logoda, Türklerin tarihte kilim, halı, el sanatları, mimari gibi alanlarda kullandıkları kültürel motiflerden esinlenildi ve onlara çağdaş anlamlar yüklendi. Buna göre logoyu oluşturan 8 motif; yükselişi, sinerjiyi, dünyayı, buluşmayı, doğu ve batıyı, inovasyonu, birlikteliği ve harmoniyi simgeliyor.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a logoyu oluşturan 8
farklı sembolün seramik üzerine işlenmiş halini hediye etti.
The Ministry of Economy and Turkey Exporters' Assembly (TIM) have completed the 'Brand of Turkey' studies in order to represent the Turkish industry abroad at high levels and improve the perception of 'Made in Turkey' and introduced the new logo and slogan of Turkey. Turkey's new slogan is 'Turkey, Discover the potential".
Turkey's new slogan: "Turkey, Discover the potential"
20 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Eylül September - Ekim October 2014
Anadolu Motor, yeni üretim tesisini hizmete açtı“Gücünüze güç katar” sloganıyla üretim faaliyetine başladığı 1972 yılından beri Türkiye’ye hizmetini sürdüren Anadolu Motor, 44 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiği Çayırova’daki yeni üretim tesisinin açılışını gerçekleştirdi.
Since 1972, when it began its manufacturing activity with the slogan "Adds to your power", Anadolu Motor continues to serve Turkey and has launched its new production facility in Cayirova with an investment of 44 million TL. Speaking at the opening ceremony, Anadolu Group Chairman Mr. Tuncay Ozilhan stated that Anadolu Group is the one and only domestic manafacturer in its own field in Turkey and the new plant will increase the production capacity by 40 percent.
Anadolu Motor opens new production facility
Y aklaşık yarım asırdır
ülke sanayisine ve
kalkınmasına katkı veren
Anadolu Motor; Antor
marka dizel motor, Antrac
marka çapa makinesi ve
portatif jeneratör üretiminin
yanı sıra tarım makineleri
ve motopomp montaj
faaliyetleri ile üretici
fonksiyonunu hakkıyla yerine
getirirken, tarım makine
ve mekanizasyonunda
gerçekleştirdiği distribütörlük
bazlı gelişimiyle de, büyüyen
bir şirket yapısına sahip.
Toplamda 44 milyon TL’ye
mal olan yeni tesisin 25
milyon TL’lik bölümü, Yeni
Teşvik Yasası kapsamında desteklendi. Açılışta konuşan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, yeni üretim tesisinin hem Anadolu Grubu hem de Anadolu Motor ailesi için çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Anadolu Motor, Türk tarımının mekanizasyonlaşmasına ve modernleşmesine hizmet ediyor. Bugün eğer Türk çiftçisi kara sabanı bırakıp, modern makinelere kavuşmuşsa bunda Anadolu Motor’un rolü büyüktür. Anadolu Motor, şu anda motorun her parçasını kendi üretebiliyor. Bu anlamda
gerçek bir sanayici olmamız göğsümüzü kabartıyor…
Anadolu Motor yeni tesisi ile kapasitesini %40 artırıyor
Çayırova’da 44 milyon TL yatırım ile hayata geçirdiğimiz yeni üretim tesisimiz, hedeflerimize ulaşmamız için büyük bir önem taşıyor. Yeni tesisimizde hesaplanan %40 kapasite artışı ile mevcut ürünlerin daha yüksek verim ve kalite ile üretilmesi ile beraber yeni ürünlerin de devreye alınabilmesine imkan sağlayacağız.”
Yeni üretim tesisi, yüzde 50 emsal oranıyla 29.500 m2 arsa alanına gerçekleştirilirken, toplam kapalı alan 21.000 m2, binalar ise 12.750 m2 alanda yer aldı. Üretim binasında yapı yüksekliği 9 metre ve depo binasının yüksekliği 12 metre olarak tasarlanan üretim tesisinde, üretim holleri içerisinde dökümhane ve ısıl işlem, talaşlı imalat, boyahane, montaj ve motor test atölyeleri bulunuyor.
Tesisin elektrik enerjisi
kurulu gücü, 4MW olurken,
bu enerjinin yüzde 50’si
yedeklemeli şeklinde inşa
edildi.
Yeni üretim tesisinde,
Anadolu Motor’un teknoloji
seviyesinin artırılması
hedeflenerek yeni tezgah –
makine ve tesis yatırımları
da gerçekleştirildi. Anadolu
Motor’un Kartal tesisinden
getirilen 220 adet işleme,
ölçme ve test tezgahına ek
olarak, 15 adet yeni işleme
tezgahı ve 10 adet yeni
ölçme ve test tezgahı yatırımı
yapıldı. Aynı zamanda boya,
yıkama, montaj bantları,
depolama ve benzeri 15
adet yeni tesis yatırımlarının
yanı sıra, modern bir “Motor
Test Ar-Ge Laboratuvarı” da
kuruldu.n
Anadolu GrubuYönetim Kurulu Başkanı
Tuncay Özilhan
22 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Eylül September - Ekim October 2014
Tofaş, SAGE Çalıştayı'naev sahipliği yaptıTofaş, AB’nin sürdürülebilir büyüme stratejisi Europe 2020 doğrultusunda güvenli ve çevreci araçların geliştirilmesine yönelik çalışmaların yürütüldüğü Güvenli ve Yeşil Yol Araçları Platformu (SAGE) Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı.
T ofaş, AB’nin sürdürülebilir büyüme
stratejisi Europe 2020 doğrultusunda, güvenli ve çevreci araçların geliştirilmesine yönelik çalışmaların yürütüldüğü SAGE (Safe and Green Road Vehicles - Güvenli ve Yeşil Yol Araçları Platformu) Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. 11 Eylül 2014 tarihinde, Tofaş Genel Müdürlük binasında gerçekleşen çalıştaya, Tofaş ve Fiat yetkililerinin yanı sıra SAGE, CRF (Fiat Research Center), İsveç Lindholmen Bilim Parkı, Regensburg Bölgesel Yönetimi, Torino Politeknik Üniversitesi, TÜBİTAK ve çeşitli üniversitelerden temsilciler ile otomotiv yan sanayi ve Ar - Ge yetkililerinin bulunduğu 60 kişi katıldı.
Tofaş Ar-Ge Direktörü Flippo Sesia, SAGE Çalıştayı’nın açılışında yaptığı konuşmada; “SAGE proje platformunun, Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa otomotiv pazarında, daha çevreci, güvenli ve
akıllı araçlara dikkat çekmek,
bölgelerin rekabet gücünü
artırmaya yönelik araştırma ve
yenilikleri yakından incelemek
adına önemli bir girişim
olduğu inancındayız” şeklinde
devam etti.
Üniversitelerle bugüne kadar
100’ün üzerinde ortak proje
hayata geçirdiklerine dikkat
çeken Tofaş İnovasyon ve
Teknoloji Geliştirme Müdürü
Erhan Küçüksüleymanoğlu,
“TOFAŞ Ar - Ge olarak bugün
bir yandan yeni bir binek araç
platformunun ülkemizde ilk
kez geliştirilmesi üzerinde
çalışırken bir yandan da
Doblo modelinin ABD
pazarı için geliştirilmesi
çalışmalarında sona gelmiş
durumdayız. Ayrıca yine
Türkiye’de geliştirilen ilk
tam elektrikli araç projesi
üzerindeki çalışmalarımızı
da sürdürmekteyiz. Bu
çalışmaların paralelinde
geleceğe yönelik otomotiv
teknolojilerinin ürünlerimize
yansıtılabilmesi amacıyla
TÜBİTAK ve bakanlık
destekleri ve Avrupa Birliği
desteğiyle yürüttüğümüz çok
sayıda araştırma projemiz
bulunuyor. Bu projelerin 41’i
tamamlanırken 12’si halen
devam etmekte, 12’si ise
onay sürecinde bulunuyor”
dedi.
SAGE platformu
temsilcilerinden, Torino
Politeknik Üniversitesi
Makine Mühendisliği
öğretim üyesi Ezio Spessa
ise çalıştayda yaptığı
konuşmasında, taşımacılık
sektöründe 2050 yılına
kadar, 1990 yılına göre
Avrupa’daki emisyonları,
yüzde 60 oranında
azaltmanın hedeflendiğini
aktardı. Spessa, “12 ila
14 milyon kişinin istihdam
edildiği Avrupa otomotiv
endüstrisinde Ar-Ge,
sürdürülebilirlik açısından
önemli bir faktör olarak öne
çıkıyor. SAGE projesine dahil
şehirlerin sayısını artırmak,
Türkiye’yi de bu çalışmaların
bir parçası haline getirmek
istiyoruz” şeklinde konuştu.
Sanayi, üniversite ve yerel
yönetimlerin katılımıyla Ar-Ge
projelerinin başlatılmasına
imkân tanıyan SAGE Proje
Platformu, AB 7. Çerçeve
Programı kapsamında 5
bölgede ulaşımda güvenliği
iyileştirmek için, aktif güvenlik
sistemleri geliştirmek ve
sera gazı salınımını azaltmak
amacıyla alternatif yakıtlar
üzerinde 15 farklı projeyi
içeriyor. n
Tofaş Ar-Ge Direktörü Flippo Sesia, dünyada karayoluyla ulaşımda 700 milyondan fazla aracın kullanıldığı ve 2050'de araç sayısının 3 milyara çıkacağının tahmin edildiğini aktararak, karayolu taşımacılığı ve yarattığı etkilerin, sürdürülebilir büyüme gündemindeki en önemli konulardan biri olduğunu ifade etti.
Sanayi, üniversite ve yerel yönetimlerin katılımıyla Ar-Ge projelerinin başlatılmasına imkân tanıyan SAGE Proje Platformu, AB 7. Çerçeve Programı kapsamında 5 bölgede ulaşımda güvenliği iyileştirmek için, aktif güvenlik sistemleri geliştirmek ve sera gazı salınımını azaltmak amacıyla alternatif yakıtlar üzerinde 15 farklı projeyi içeriyor.
Tofas has hosted SAGE (Safe and Green Road Vehicles Europe) Workshop where studies on development of safe and environmentally friendly vehicles are performed in line with the EU's sustainable growth strategy, Europe 2020. The workshop took place at Tofas Directorate General on September 11, 2014, where 60 individuals attended by representing CRF (Fiat Research Center), Sweden Lindholmen Science Park, Regensburg Regional Administration, Torino Polytechnic University, TUBITAK, various universities and automotive supply industry and R&D institutes.
Tofas hosts SAGE Workshop
24 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Eylül September - Ekim October 2014
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, üretimde 20. yılını kutladıToyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş., halen Corolla ve Verso modellerini üretiyor. 2014 yılsonunda 135 bin adet otomobil üretmeyi ve bunun yüz-de 85’i ihraç etmeyi planlayan Toyota Otomotiv Sanayi, yıl sonunda 2 Mil-yar Dolar’lık ihracat hedefine ulaşmayı planlıyor.
T oyota Otomotiv Sanayi
Türkiye A.Ş üretimde 20.
yıla ulaşmasının coşkusunu
yaptığı törenle 3 bin 500
çalışanıyla birlikte kutladı.
Türkiye'nin ihracat liderleri
arasında yer alan Toyota
Otomotiv Sanayi, halen
Corolla ve Verso modellerini
üretiyor. 2014 yılı sonunda
135 bin otomobil üretmeyi
ve bunun yüzde 85'ini
ihraç etmeyi planlayan
Toyota Otomotiv Sanayi, yıl
sonunda iki milyar dolarlık
ihracat hedefine ulaşmayı
planlıyor. 1994 yılından bu
yana Sakarya'daki tesisinde
üretim ve ihracat faaliyetlerini
yürüten Toyota Otomotiv
Sanayi, yakın gelecekteki
üretim ve yatırım artışı için
hazırlıklarını sürdürüyor. 20.
yıla özel yapılan kutlamalar
kapsamında fabrikanın
çalışmaları ve faaliyetleri
hakkında bilgilendirme
toplantısında konuşan
Toyota Otomotiv Sanayi
Türkiye A.Ş. Ceo'su Orhan
Özer, "Tesisimiz, başarılı
performansı sayesinde
üretim ve yatırım artışına
layık görüldü. Tüm ekip
arkadaşlarım, her bir
çalışanımız bugünkü
başarımızda pay sahibidir.
Her zaman uyumlu işbirliği
içinde olduğumuz ve
katkılarını bundan sonra da
sürdüreceklerinden emin
olduğum yan sanayimize de
çok güveniyoruz. Destekleri için tüm iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum" dedi.
20. üretim yılı için gerçekleştirilen kutlamalara katılmak üzere Sakarya'ya gelen Toyota Motor Avrupa Başkan ve Ceo'su Didier Leroy, "En büyük gücümüz ürün kalitesi. Japonya'da neyse Türkiye'de de onu görüyor ve gurur duyuyoruz. Türk ekonomisinin gücüne güveniyoruz. Türkiye fabrikamızdaki üretimi artırmayı hedefliyoruz. Mevcut modelin Türkiye'de üretilmesi de olabilir, yeni model de düşünülebilir. Türkiye'yi ana ihraç merkezi yapmak, dünya çapında
desteklemek istiyoruz" diye
konuştu.
Toyota Türkiye Fabrikası'nda
üretilen Verso ve Corolla
modellerinin yanında bir
üçüncü model üretimi yapılıp
yapılmayacağı konusunda
konuşan Leroy, şunları
söyledi: "Mevcut bir modeli
burada üretiriz, belki yeni
bir model üretiriz. Türkiye
çok geniş bir bölgeye
ihracat yapabilir lokasyonda.
Yeni bir model burada
üretebilecek seviyede ama
kararı aldığımızda, karar
netleşince paylaşacağız.
Ya mevcut aracın hacmini
artırırız ya da yeni bir model
üretiriz. Üçüncü model için
atılmış herhangi bir adım yok.
Bunun için çok ciddi kararlar
vermemiz gerekiyor.
Leroy, Hibrit otomobil
konusunda ise Türkiye'de
de bu araçlara talep artması
halinde burada da üretimi
düşünebileceklerini vurguladı.
Bugüne kadar yapılan toplam
yatırımın 1.9 milyar dolara
ulaştığı Toyota Otomotiv
Sanayi, 2002 yılında ihracata
başladı ve kümülatif ihracat
tutarı 20 milyar doları geçti.n
Toyota Motor Manufacturing Turkey Inc. celebrated its 20th year in production, sharing the enthusiasm with its 3500 employees in the ceremony. Being one of the leading exporters of Turkey, Toyota Motor Manufacturing produces the Corolla and Verso models. Toyota Motor Manufacturing plans to reach its 2 billion dollar exports target by the end of 2014, producing 135.000 units and exporting 85 percent of them.
Toyota Manufacturing Turkey celebrates 20th year in production
26 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Eylül September - Ekim October 2014
“Yerli otomobilin 2020 yılından önce olmasını hedefliyoruz”Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobil markasının 2020'den önce yollarda olmasını hedeflediklerini belirterek, "Bu markanın da daha çok içten yanmalı motor değil, menzili uzatılmış elektrikli araç şeklinde olmasını hedefliyoruz. Buna yönelik de sektörle güçlü iş birliği hedefliyoruz" dedi.
Dünyanın en iddiali test merkezlerinden birini kuracağız
B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri
Işık, Türkiye'de otomotiv sektörüne yönelik test ve muayene kapasitesini hızla iyileştirmek için çalışmaları sürdürdüklerini kaydederek, "Bursa Yenişehir'de kuracağımız test merkezinin şu anda çalışmaları devam ediyor. Belki şöyle bir müjdeyi de sizinle paylaşmakta fayda var. Bursa Yenişehir'de kuracağımız test merkezinde vites büyüttük. Dünyanın en iddialı test merkezlerinden birini kuracağız. Yerini değiştirdik. Testlerin çok daha iyi yapılabilmesiyle ilgili bir alanı belirledik. Şimdi o alanla ilgili bütün çalışmaları yürütüyoruz" ifadesini kullandı.
Gelecek 10-15 yılda dünyadaki üretimin yarısının BRIC ülkeleri tarafından yapılacağını, küresel ısınmayla dünyada çevresel faktörler konusundaki bilinç ve beklentinin arttığına dikkati çeken Işık, buna bağlı olarak, otomotiv sanayisinde araç hafifletme, çevre ve tüketici dostu araç, yeni malzemeler ve yeni teknolojiler konusunda çalışmaların da her geçen gün artığını vurguladı. Işık, 2020'ye kadar, Avrupa'da her 5 araçtan birinin elektrikli olacağının
tahmin edildiğini vurgulayan
Işık, şunları söyledi:
"Gelişmiş ekonomilerde
tüketici tercihleri daha
esnek hale geliyor, tercihler
de bireyselleşiyor. Seri
üretimlerde çeşitlilik ve
esneklik artacak gibi
görünüyor. Yeni nesil
araçlarda, sürücü ve yolcu
konforu, araç eğlence kiti,
akıllı sensörler, akıllı güvenlik
kitleri ve düşük yakıt konuları
daha etkin hale gelecek.
Otomotiv teknolojisinde
ortaya çıkan birçok yenilik,
artık yazılım teknolojileri
kullanılarak gerçekleşiyor.
Yazılım teknolojileri konusuna
ayrı önem vermemiz
gerekiyor. Bugün gelinen
noktada, araçlardaki
elektronik ve gömülü yazılım
payı yüzde 40'lardayken,
önümüzdeki 10 yıl içinde bu payın yüzde 70'lere çıkacağı tahmin ediliyor.
Bu açıdan Gebze'de faaliyete geçecek olan Bilişim Vadisi'nin otomotiv sektörüne yeni ivme kazandıracağına inanıyorum."
"Yerli markanın, 2020 yılından önce yollarımızda olmasını hedefliyoruz"
Otomotiv sanayisinin 2023 gelecek vizyonu ve hedeflerini anlatan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoğun rekabet nedeniyle motorlu taşıt aracı üreticileri arasında yaşanan birleşmeler artarak devam edecek. Üreticiler, üretim alanlarını gelişmekte olan ülkelere daha fazla kaydırarak, bunun yerine tasarım, Ar-Ge, teknoloji ve satış sonrası hizmet alanları gibi daha yüksek katma değerli alanlara yoğunlaşacak. Aksam parça üretiminde de benzer oluşumlarla firma sayısı azalacak. Pazarlarda etkinlik daha çok Ar-Ge ile sağlanacak. Yeni ürün geliştirmek amacıyla Türkiye'deki şirketlere daha fazla görev düşecek ve ülkemizde otomotiv alanındaki inovasyon yetkinliği artacak. Mekatronik, yeni malzemeler, emisyonlar, elektronik kontrol, yeni yakıtlar ve tahrik sistemleri, ortak araç platformu geliştirme, müşteri odaklı tasarım ve araç ağırlığını azaltma başlıca Ar-Ge alanlarını oluşturacak."n
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık:
Gelecek 10-15 yılda dünyadaki üretimin yarısının BRIC ülkeleri tarafından yapılacağını, küresel ısınmayla dünyada çevresel faktörler konusundaki bilinç ve beklentinin arttığına dikkati çeken Işık, buna bağlı olarak, otomotiv sanayisinde araç hafifletme, çevre ve tüketici dostu araç, yeni malzemeler ve yeni teknolojiler konusunda çalışmaların da her geçen gün artığını vurguladı.
The Minister of Science, Industry and Technology Fikri Isik stated that they aim to have a domestic automobile brand on the roads before 2020 and said, "We prefer the car to be an electric vehicle with extended range rather than an internal combustion engine. We expect a strong cooperation with the industry." Mr. Isik pointed out that among their priorities is to establish an automotive test center which will contribute to the development of the industry and informed that they continue to work for our country to gain one of the leading test and innovation centers of the world, which will technically reduce Turkey's dependence to Europe.
We aim to manufacture a domestic car before 2020
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Fikri Işık
28 www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Eylül September - Ekim October 2014
Türkiye’de ortalama 4 yıldabir otomobil değiştiriliyorGfK’nın OYDER için Türkiye’de otomobil satın alan kişiler ile düzenli olarak yaptığı araştırmada, 0 kilometre olarak satın alınan otomobillerin ilk sahipleri tarafından kullanılma süresi 4 yıl olarak belirlenmiş.
OYDER “Otomobil Alıcıları Takibi Araştırması Raporu” açıklandı
O tomotiv Yetkili Satıcıları
Derneği (OYDER) adına
GfK’nın Mart-Temmuz 2014
tarihleri arasında sıfır otomobil
alan toplam 2 bin 546 kişi ile
gerçekleştirdiği “Otomobil
Alıcıları Takibi Araştırması’nın
sonuçları açıklandı. Rapora
göre Türkiye’de araç
değiştirme süresinin ortalama
4 yıl olduğu ortaya çıkarken,
otomobil satın almaya karar
verme ile otomobili satın
alma arasında geçen süre 4
ayı buluyor. GfK’nın OYDER
için yaptığı araştırmada erkek
sürücüler araç kullanma
konusunda kadınları “iyi araç
kullanamıyorlar” şeklinde
nitelerken, kadın sürücülerin
4’te 3’ü erkek sürücüleri
otomobil kullanımında başarılı
buluyorlar.
Dört Yılda Bir Otomobil Değişiyor
GfK’nın OYDER için
Türkiye’de otomobil satın
kişiler ile düzenli olarak
yaptığı araştırmada, 0
kilometre olarak satın alınan
otomobillerin ilk sahipleri
tarafından kullanılma süresi
4 yıl olarak belirlenmiş. 4’ncü
yıldan sonra otomobillerini
değiştirerek 2’nci
otomobillerini alanların oranı
yüzde 37 olarak araştırmaya
yansımış. Araştırmada;
3’ncü otomobilini alanlar
yüzde 9, 4’ncü otomobilini
alanlar yüzde 9 ve 5’nci kez
otomobil alanlar da yüzde
8 olarak sıralanırken yüzde
24’lük oranlık bir kesim de
ilk kez otomobil satın almış.
Araştırmada ayrıca; otomobil
satın almaya karar verenlerin
bu kararlarını ortalama olarak
4 ayda hayata geçirdikleri de
ortaya çıktı.
Erkeklere Göre Kadın Sürücüler “Başarısız”
Türkiye çapında 58 yetkili
bayiden “0” km. otomobil
satın alan 2 bin 546 kişinin
katıldığı araştırmada ortaya
çıkan bir başka ilginç sonuç
da trafikte hiç bitmeyen bir taştırma konusu olan “erkekler mi kadınlar mı daha iyi otomobil kullanır” sorusuna verilen cevaplar oldu. OYDER-GfK araştırmasına katılan her 10 erkek sürücüden 6’sı kadın sürücüleri trafikte başarısız bulup “hiç iyi araç kullanamıyorlar” derken, kadın sürücüler tam tersi erkek sürücüleri yüzde 75 oranında başarılı buluyorlar. Ankette sorulan “sürücü olarak kendinizi nasıl buluyorsunuz” sorusuna erkekler yüzde 84 oranında “kendimi başarılı buluyorum” derken, kadın sürücülerin kendilerini başarılı bulmalarının oranı ise yüzde 52’de kalıyor.
Otomobil Sosyal Statü Simgesi
GfK tarafından müşterilerin araç seçimindeki kriterlerini ortaya koymak amacıyla yapılan araştırmada, otomobil yüzde 51 ile sosyal statü simgesi olarak görülürken, premium marka satışlarda bu oran yüzde 81’e kadar yükseliyor. Araştırmaya göre otomobil satın alan her iki kişiden biri kredi kullanırken, yeni araç alımında karar vermedeki ana motivasyon “mevcut işine olan güven” olarak belirlenmiş. Otomobilin dizaynı ve teknolojik özellikleri otomobil seçiminde ilk sıraya yerleşirken yakıt tasarrufu, güvenlik özellikleri ve emisyon değerleri son sıralarda yer alıyor.n
The results of "Car Buyers Tracking Survey" have been announced. The research was done by GfK on behalf of Authorised Automotive Dealers' Association (OYDER) between March-July 2014 among a total of 2546 individuals. According to the report, the average time a car is changed in Turkey is 4 years and the duration between the decision to purchase a car and the purchase is about 4 months. In the survey, male drivers describe female drivers as "they don't drive well" and three fourth of female drivers find the male drivers successful.
In Turkey people change carsevery 4 years in average
30 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
“Ürün ve hizmet tedarikçisi değil çözüm ortakları arıyoruz”
MAN Otobüs Satınalma Grup Başkanı Barbaros Oktay:
Türk tedarikçilerin mühendislik çalışmalarına daha fazla önem vermesine değinen Barbaros Oktay; Süreç analizleri, alt tedarik-çi yönetimleri, üretimde verimlilik hedefleri ve yalın üretim çalış-maları ile süreçlerin sürekli iyileştirilmesi ve parça bazında seri üretim yapılmasının artık önemli bir şart olduğunu dile getirdi.
Türk otomotiv ve otomotiv yan sana-yisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
T ürk otomotiv ana ve tedarik sanayi ül-kemizin lokomotif sektörü olma konu-
munu hep koruyor. Bu nedenle sektörde-ki büyümenin ülkemizin büyümesine para-lel veya daha hızlı olması durumunda ülke gelişimine katkısı tartışılamaz bir gerçektir.
Geçen son 10 yılda olduğu gibi önümüz-deki yıllarda da Türkiye’nin otomotiv ana ve tedarik sanayisi dünya liginde önem-li bir aktör olma çabasını devam ettirme-si şart.
Ancak bunun için sürdürülebilir olarak bü-yümek ve önümüzdeki fırsatları ve riskleri iyi değerlendirmek önem arz ediyor.
Benim bulunduğum noktadan baktığımız-da; ülkemize gelecek üretim amaçlı yatı-rımlara verilen desteğin yanı sıra otomotiv tedarik sanayinin ihracatını artırması için yapılacak çalışmalara öncelik verilmesi ge-rektiğini düşünüyorum.
Otomotiv sanayimizin büyümesi sadece ülkemizdeki yatırım ve montaj hatlarının artması ile değil, tedarik sanayinin küre-
sel otomotiv imalatçılarına daha çok ihra-
cat yapması ile gelişecektir.
Avrupa’daki otomotiv ana sanayilerinin
mevcut kapasitelerinin yakın bir gelecek
için çok fazla genişlemeye ihtiyaç duyma-
yacağı görülüyor. Bu nedenle ülkemize ge-
lecek yatırımların yakın gelecekte çok fazla
olmayacağı kanaatini taşımaktayım. Yeni
bir yatırım gelemeyecekse Avrupa’daki
mevcut yatırımlara nasıl daha fazla ihracat
yapılabilir sorusunu çözümlemek gereki-
yor. Ayrıca ülkemizdeki mevcut yatırımla-
rın yerlilik oranlarının yükseltilmesi de bi-
lindiği gibi çok önemli bir konu. Genel ola-
rak yüzde 55 seviyesinde olan bu rakamın
doğru çalışmalar ile yüzde 80’lere çıkarıl-
masının hedeflenmesi gerekiyor. Bunlar-
dan dolayı Türk otomotiv tedarik sanayisi-
ne verilecek destekler giderek çok önemli
bir konu haline geliyor.
OSD, TAYSAD, OYDER, ODD gibi çok
önemli derneklerimiz ve bu konuda bilgi
ve deneyim sahibi insanlarımız var.
Genel olarak rekabet gücümüzü artırma-
mız için gereken çalışmalara öncelik veril-
mesi durumunda artan bir ivme ile sektö-
rün büyümeye devam edeceğini düşünü-
yorum.
Ancak bizimle beraber Orta Avrupa ve Ku-
zey Afrika ülkelerinin de uygun maliyetli iş
gücü ile rekabetten her geçen gün daha
fazla pay almaya çalışacağından, ülkemiz-
deki milli gelir düzeyinin artması ve bizim
rekabet düzeyimizin etkileneceğinden de
bahsetmek gerekir.
31Eylül September - Ekim October 2014www.taysad.org.tr
Tecrübelerinize dayanarak Türk teda-rikçilerin performansını nasıl değerlen-diriyorsunuz?
Hem kişisel olarak hem de görevim gereği
Türk tedarikçilerin yurt dışındaki çalışmala-
rını yakından takip ediyorum.
Türk tedarik sanayicileri özellikle son 10
yılda çok önemli gelişmelere imza attılar.
Bunu göz ardı edemeyiz. Şirketler kurum-
sallaşma yolunda çok ilerlediler. Fakat fir-
malar ihracat yapmaya başladıkları ilk yıl-
larda belki de tecrübesizliklerinden kay-
naklanan yaptıklarını yanlışlar yüzünden bir
takım ön yargıların oluşmasına neden ol-
dular. Bu durum, Türk tedarikçilerin aşma-
sı gereken önemli bir bariyer olarak karşı-
larına çıkmaktadır.
BARBAROS OKTAY: MAN; belirli bir süre önce NEOPLAN marka-sının ürünlerinin tamamını Ankara’daki fabrikasında üretilmesine başlama kararı alarak Türkiye’deki üretim portfoyünü ve kapasite-sini artırdı. Bu karar sonrası Ankara’daki fabrikamız da sadece bir üretim tesisi olmaktan çıkarılarak mühendislik ve ürün geliştirme faaliyetlerinde Alman meslektaşları ile ortak çalışmalar yapan bir Ar-Ge merkezi haline getirildi.
Ancak bu noktada yakınmak yerine nasıl
mücadele edilebileceği üzerine çalışmalar
yapmak gerekiyor. Ülkemizde bunu çok iyi
başaran tedarik sanayicilerimiz mevcut.
Otomotiv üreticileri ile tedarik sanayi-
nin ilişkisini 3 aşamada ele alarak konuyu
özetlemek istiyorum. Bu üç aşama; tanı-
ma ve teklif verme, proje süreci ve seri te-
darik ve servis hizmetidir.
Seri Tedarik ve Servis
Çok açık yüreklilikle söylemek isterim, şu
ana kadar sektörde rastladığı bir iki şanssız
vaka dışında Avrupa’da Türk tedarikçilerin
seri tedarik ve servis sürecindeki perfor-
mansına ait olumsuz bir duruma rastlama-
dım. Bilakis, ülkemiz insanının sorun çöz-
medeki hız ve pratikliğiyle başarılı olmada-
ki gurur ve isteği buraya çok iyi motivas-
yon olarak yansıyor. Bunun sonucunda ise
uzun vadeli ilişkiler kuruluyor. Buradaki te-
mel eksiklik modern verimlilik geliştirme
çalışmalarının devreye alınıp uzun vadede
maliyetlere olan yansımasının tedarikçile-
rimiz tarafından tam anlamıyla tatbik edi-
lememesidir.
Ana sanayi şirketleri uzun vadeli güveni-
lir ilişkiler kurarak bu ilişkilerde iyi hizmet
ve yıllar içinde azalan maliyet performan-
sı bekliyorlar. Hizmetin iyi sunulması ko-
nusunda bir sorun yok. Fakat maliyetleri
azaltmaya yönelik çalışmalar ve bunların
ürüne yansıması gibi mühendislik çalış-
malarına önem verilmesi gerekiyor. Süreç
analizleri, alt tedarikçi yönetimleri, üretim-
de verimlilik hedefleri ve yalın üretim ça-
lışmaları ile süreçlerin sürekli iyileştirilme-
si ve parça bazında seri üretim olarak çalı-
şılması şart.
Proje Yönetimi
İkinci konu ise nominasyon kararı ile baş-
layan proje yönetimi. Çok iyi örnekleri ol-
makla beraber, ülkemizdeki proje yönetimi
hususundaki gelişim ihtiyacı ana sanayi ile
ülkemizdeki tedarik sanayicilerinin arasın-
daki ilişkilere de maalesef yansıyor.
Her bir parça nominasyon kararına bir pro-
je olarak bakmak, bir proje organizasyo-
nu ve lideri oluşturmak ve projenin isteni-
len kalite, maliyet ve termin süresinde ta-
mamlanmasını amaçlamak gerekiyor. Bu-
nun için şüphesiz, iyi yabancı dil bilen ve
proje yönetimi hususunda deneyimli in-
sanlara ihtiyaç var. Yurt dışındaki tedarik-
çiler ile Türk tedarikçileri karşılaştırdığım-
da gördüğüm ilk fark bizim tedarikçilerimi-
zin çoğunun mühendislik ya da satış bü-
rolarını bu projelerin yönetiminden sorum-
lu tutmaya çalışması. Hâlbuki yurt dışın-
daki tedarikçiler bunun için bünyelerinde
özel proje yönetim ofisleri bulundurmak-
tadırlar. Böylelikle esas işi proje yönetimi
olan bu insanlar, daha konsantre ve pro-
fesyonelce proje yürütüyorlar. Bunu ülke-
mizde de başaran tedarikçilerimiz mevcut
olduğunu biliyoruz. Bu tedarikçiler farkları-
nı iş süreçlerinde hemen belli ediyor. Bu
zihniyetin tüm tedarikçilerimize yayılması
gerekir.
Tanıma ve Teklif Verme
Tanıma ve teklif verme sürecinde dünya-
daki ana sanayiler her geçen gün yenilikler
üzerinde çalışıyorlar. MAN bildiğiniz üzere
bir VW grup şirketidir. VW’de tüm tedarik-
çilerimiz ile iletişim kurduğumuz bir online
portal bulunmaktadır. Bu portal üzerinden
ihtiyaç duyduğumuz tüm parçalar için te-
darik çağrısında bulunuyoruz. Her şey sis-
tem üzerinden yürüyor.
Bunun için ana sanayi bazında sistemleri
çok iyi tanıyan ve kullanılabilen uzman per-
sonele sahip olmak çok önemli. Ana sana-
yiciler bu sistemlerin kurulumu ve eğitim-
leri için başvurulması durumunda her za-
man destek veriyorlar.
Bu sistemlerde malzeme gruplarına göre
32 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
tanımlı ve onaylı tedarikçi olmak işin en
önemli temeli.
Bu sistemler üzerinden tedarik ihtiyaçla-
rını takip etmek gerekir. Gelecekte Sa-
tın Alma Ofisleri ile tedarikçiler arasındaki
ilişkiler bu sistemler üzerinden daha fark-
lı şekillenecek. Artık eskisi gibi ‘Proje için
beni nasıl olsa ararlar’ mantığından kurtul-
mak gerekiyor. Bunun yerine sistem üze-
rinden ‘Şirketimi ilgilendiren hangi proje-
ler mevcut’ diyerek proaktif araştırma yap-
malıdır. Bu açıdan sistemi tanıyabilen ve
gerekli projeleri belirleyebilen eğitimli per-
sonele sahip olmak çok önemli. Ben, ki-
şisel olarak her hafta katıldığım grubumuz
bünyesindeki tedarik komitelerinde ülke-
mizde konu ile ilgili tedarikçi olmasına rağ-men teklif verilmeyen ve sonrasında ilgili şirketlerin genel müdürlerinin ‘iş alamıyo-ruz’ diye şikâyet edilen çok vaka gördüm. Dolayısıyla, bu sistemlerin aktif olarak kul-lanılması bir başka şart.
Bu konudaki diğer önemli nokta teklif pa-ketlerinin ve sunumlarının ana sanayiler-deki karar verme süreçlerinde ne kadar önemli araçlar olduğunun anlaşılmasıdır. Yine çok iyi örnekleri olmasına rağmen maalesef tedarikçi şirketlerden çok pro-fesyonelce hazırlanmamış teklif paket ve sunumları ile karşılaşıyoruz. Bu teklifleri-nin uygun olmasına rağmen nominasyon-lariın başka ülke kaynaklı tedarikçilere git-tiğini görüyoruz. Teklif paketi ve sunumu teknik şartnameler çok iyi incelenerek ha-zırlanmalıdır. Sunum mutlaka proje yöneti-mi hususunda bilgileri içermelidir. Herke-sin zamanla yarıştığını unutmamak gereki-yor. Maliyet ne kadar uygun olursa olsun hiçbir ana sanayi, projesini parça tedariği için riske atmak istemeyecektir.
Diğer önemli bir konuyu ise teklif rakam-ları oluşturuyor. Ne yazık ki hala gelenek-sel olarak, ‘Nasıl olsa fiyatta pazarlık yapı-lacaktır’ öngörüsü taşınıyor. Bu nedenle ilk verilen tekliflerdeki maliyete pazarlık pay-
İhracat yapan Türk tedarikçilerinin lojistik
verimliliklerini artırmaya yönelik dernek ça-
tıları altında çözüm bulmaları ve güçlerini
birleştirmeleri gerekmektedir. Ayrıca ihra-
cat yapan şirketlerin lojistik maliyetlerinin
devlet tarafından desteklenmesi de diğer
bir katkı olabilir.
Hepsinden önemlisi, artık ürün ya da hiz-
met tedariği yapan sanayiciler değil, çö-
züm ortağı olan tedarikçiler arıyoruz. Bu
nedenle tedarikçilerin şimdiye kadar tüm
TAYSAD başkanlarımızın altını çizdiği Ar-
Ge faaliyetlerine önem vermeleri çok ama
çok önemlidir.
Elbette tüm bu iyi ve iyileşmeye açık olan
yönleri vurgularken ihracat yapan yerli te-
darikçilerimizin ülke adına çok önemli işler
yaptıklarının altını çizmek gerekiyor. Bunu
yaparken, bugünden çok daha fazla dev-
let desteğini hak ettiklerini vurgulamadan
da konuyu kapatmak istemiyorum. En ba-
sit örnek olarak, bir konsept sunumu için
yurt dışına giderecek şirket yetkilerinin
vize problemi ile karşılaştığı durumları ya-
şanıyor. Bu yüzden fırsat eşitsizliklerine ta-
nık oluyoruz. Tüm bunlara rağmen ülkemiz
Geçmiş yıllarda İstanbul’da faaliyet gösteren ve Volkswagen bünyesin-deki 12 şirkete hizmet veren VW Bölgesel Tedarik Ofisi (RSO) Man’ın Ankara’daki tesislerine 2014 yılı başında taşınarak Man Türkiye A.Ş. bün-yesindeki satın alma ofisimiz ile birleşti. Böylece VW Bölgesel Tedarik Ofisi’nin Türk imalatçılardan daha fazla tedarik imkân sağlanması amaç-lanmıştır. Ayrıca Bölgesel Tedarik Ofisi çalışmaları MAN’ın yıllarca Türk te-darikçileri ile kurduğu sağlam temelli ilişkiler üzerinden desteklenmektir.
Ürün ya da hizmet tedariği yapan sanayiciler değil, çözüm ortağı olan tedarikçiler arıyoruz. Bu nedenle tedarikçilerin şimdiye kadar tüm TAYSAD başkanlarımızın altını çizdiği Ar-Ge faaliyetlerine önem vermeleri çok ama çok önemlidir.
ları ekleniyor. Ancak daha öncede de be-
lirttiğim gibi süreçlerini sistemler üzerin-
den yürüten, ana sanayicilerle pazarlık ya-
pılmadan ya da teklif veren en iyi iki teda-
rikçi ile pazarlık yapılarak dosyalar kapa-
nıyor. Bu da baştan pazarlık payı ekleyen
Türk tedarikçilerini zaman zaman sürecin
dışına itiyor.
Diğer bir noktayı ise lojistik maliyetleri
oluşturuyor. Orta Avrupa her geçen gün iş
süreçlerindeki kalitesini ve imkânlarını ar-
tırıyor. Bu da merkezi Avrupa’da bulunan
tesislere coğrafi yakınlıklardan dolayı daha
iyi lojistik maliyet olarak yansıyor. Bu bu-
gün için hissedilen ve yakın gelecek için
etkisini artıracak bir gerçek.
34 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
tedarikçileri çok başarılı işlere imza atıyor-lar. Bir kez daha hepsine başarılar dilemek isterim.
MAN’ın Türkiye’deki operasyonların-dan ve Türk tedarikçileri ile olan ilişki-lerinden bahseder misiniz ?
Dünyanın önde gelen kamyon, otobüs şase ve motor üreticilerinden Man, bir Volkswagen grup şirketidir. MAN, merke-zi olan Almanya dışındaki ilk yatırımını 48 yıl önce Türkiye’de yapmıştır. Bu nedenle-MAN ve Türkiye’nin temellerini çok uzun tarihsel geçmişten alan sağlam ilişkileri mevcuttur.
2009 yılında MAN Türkiye AŞ’nin CEO’su Münür Yavuz ve yönetim ekibinin aramıza katılmasıyla Ankara işletmemiz MAN tica-ri araçlar şirketler grubunda en iyiler ara-sında yerini almıştır. Otobüslerin uzun yıl-lara karşı korozyon dayanımını sağlayan ön işlem ve tüm gövde daldırılabilme imkânı bulunan kataforez kaplama tam otomatik tesisi yatırımı gerçekleştirilmiştir. Kablo te-sisat üretim kapasitesi artırılmıştır. Böyle-ce Man’ın dünya üzerindeki tüm otobüs ve yürüyen şaselerine hizmet verilmeye başlanmıştır. Man belirli bir süre önce NE-OPLAN markasının ürünlerinin tamamı-nı Ankara’daki fabrikasında üretilmesine başlama kararı aldı. Böylece Türkiye’deki üretim portfoyünü ve kapasitesini artırmış oldu. Bunun devamında Ankara’daki fabri-kamız da sadece bir üretim tesisi olmak-
tan çıkarılmış, mühendislik ve ürün geliş-
tirme faaliyetlerinde Alman meslektaşları
ile ortak çalışmalar yapan bir Ar-Ge merke-
zi haline getirilmiştir.
Geçmiş yıllarda İstanbul’da faaliyet göste-
ren ve Volkswagen bünyesindeki 12 şir-
kete hizmet veren VW Bölgesel Tedarik
Ofisi (RSO) Man’ın Ankara’daki tesisleri-
ne 2014 yılı başında taşınarak Man Türki-
ye A.Ş. bünyesindeki satın alma ofisimiz
ile birleşti. Böylece VW Bölgesel Tedarik
Ofisi’nin Türk imalatçılardan daha fazla te-
darik imkân sağlanması amaçlanmıştır.
Ayrıca Bölgesel Tedarik Ofisi çalışmaları
MAN’ın yıllarca Türk tedarikçileri ile kurdu-
ğu sağlam temelli ilişkiler üzerinden des-
teklenmektir.
Daha önce grup bünyesinde Budapeşte’ye
raporlayan ofis, bu birleşme kararı ile mer-
kezi fonksiyonların bulunduğu Wolfsburg’a
raporlama yapmaktadır. Bu da karar verme
kabiliyetlerimizi şüphesiz Türk tedarikçiler
lehine artırmıştır.
Ankara’daki fabrikamızda üretilen ürünle-
rin yerlilik oranlarını da her geçen gün ar-
tırmak gibi bir politikamız mevcuttur. Bu-
nun yanı sıra Avrupa merkezli şirketimiz ve
grubunuz bünyesindeki her yeni parça te-
dariğinde RSO ofisinin Türkiye’deki teda-
rikçilere yer vermesi gibi önemli bir görevi
bulunmaktadır.n
Güne Nasıl Başlar?Çok erken
Hangi Sporları Yapar?Her hafta Çarşamba günü akşam yüzmek, Cumartesi günü ormanda yürüyüş
Düzenli Takip Ettiği Yayınlar?TAYSAD Dergi, Focus, National Geographic ve bazen Der Spiegel
En Sevdiği Yemek?Yurt dışındaki bir insan olarak tüm Türk yemekleri
En Sevdiği Şehir?Şüphesiz İstanbul
Sevdiği 3 Özelliği?Hızlı ve atak olma, ikna etme kabiliyeti, mücadelecilik
İş Hayatında En Çok Kızdığı Durum?Sorulara çok uzun cevap verilmesi ve cevap dışında her konuya değinilmesi, ileri görüşsüzlük
Hangi Tür Müzikleri Dinler?Arabeskten tutun da, sabahları işe gelirken dinlediğim klasik müzik CD’lerime kadar geniş bir yelpazem var. Ama daha çok eski şarkılar diyelim
Son Okuduğu Kitap?Kesin İnançlılar - Eric Hoffer
Son İzlediği Film? Budapeşte Oteli
Ailesiyle/Arkadaşlarıyla Yapmaktan Hoşlandığı Şeyler?Yeni yerler keşfetmek
Tatillerini Nerede Geçirir?Muhakkak bir hafta deniz kenarı Antalya, geri kalanında muhakkak yeni bir şehir
En Sevdiği SözBarışta ter dökmeyen savaşta kan döker
Bilinmeyen Yönleriyle Barbaros Oktay
ya Mühendisliği bölümünde tamamladı. Mesleki görevlerini sürdürürken Bilkent
Üniversitesi’nde Executive MBA eğitimi aldı.
10 yılı aşkın bir süredir çalışma hayatına mühendis olarak başladığı MAN ticari araç-
lar bünyesinde devam eden Barbaros Oktay, şu anda otobüs satınalma süreçlerinin
tamamından sorumlu olarak hizmet vermektedir. Polonya, Türkiye, Almanya, Güney
Afrika ve Hindistan’a kadar dünyanın tüm bölgelerinde faaliyetlerini MAN Truck &
Bus AG’nin merkezi olan Munih’ten yürütüyor. Yaklaşık 2 senedir Münih’te yaşıyan
Barbaros Oktay, bu görev için Münih’e davet edildiğinde Almanya’daki bu pozisyon
da MAN Türkiye çıkışlı ilk Türk olmanın verdiği gurur ve sorumluluk bilinciyle göreve
başladığını ifade ediyor. Oktay, 7 yaşında bir kız babasıdır.
BARBAROS OKTAY: 35 yaşında olan
Barbaros Oktay İstanbul doğumlu-
dur. Babasının mesleği nedeniyle
Türkiye’nin değişik bölgelerinde tah-
silini tamamladı. Kendisine nereli ol-
duğu sorulduğunda “Türkiyeli” deme-
yi sevdiğini söyleyen Oktay, üniversite
eğitimini Hacettepe Üniversitesi Kim-
36 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
“We are looking for solution partners, not product andservice suppliers”
MAN Bus Purchasing Vice President Barbaros Oktay:
How do you evaluate Turkish automo-tive and automotive supply industry?
T urkish automotive main and supply
industry maintain their position as the
leading industry of our country. Therefore,
it’s an indisputable fact that the growth of
the industry will be a contribution to the
development of the country as far as it’s
parallel to (or even faster than) the growth
of the country.
In the coming years, it’s essential for the
Turkish automotive main and supply in-
dustry to continue the effort to become
an important player in the global league
as the past 10 years. However, to achieve
this, it’s necessary to grow sustainably
and use the opportunities and risks ide-
ally.
From my point of view, investments with
productional purpose should be supported
as well as the studies performed should
be given priority in order to increase the
exports of the automotive supply indus-
try. The automotive industry will grow not
only with the increase of investments and
assembly lines, but also with more ex-
Barbaros Oktay pointed out the importance of engineering studies of the Turkish suppliers, process analysis, sub-sup-plier management, production efficiency targets, lean manu-facturing studies, continuous improvement of processes and part-based mass production.
BARBAROS OKTAY: Some time ago, MAN decided to manufacture all the products of NEOPLAN in Ankara plant. So, it increased both its product portfolio and capacity in Turkey. Following this, our plant in Ankara is no longer just a production facility but has become an R&D center where all engineering and product development operations are performed in cooperation with German colleagues.
38 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
OTOMOTİV SANAYİ AUTOMOTIVE INDUSTRY
ports of the supply industry to the global automotive manufacturers.
It’s predicted that the European automo-tive industry manufacturers will not be in the need of expanding their current capac-ities in the near future. Therefore, I don’t expect many investments to our country in the foreseeable future. If there’s no new investment, then we need to find an answer to the question on how to ex-port to the current investments in Europe more than usual. Also, as known, another important subject is increasing the rate of the indigenousness of the current in-vestments in our country. We need to increase the rate from 55 percent upto 80 percent by performing proper studies. Because of all these, the support to the Turkish automotive supply industry be-comes a very substantial subject. In this regard, we have significant people and organisations such as OSD (Automotive Industrialists’ Association), TAYSAD, OY-DER (Authorised Automotive Dealers’ As-sociation) and ODD (Automotive Distribu-tors’ Association) with great knowledge
made its first investment out of their
center, Germany, 48 years ago in Turkey.
That’s why MAN has a long historical past
and strong relationship with Turkey.
In 2009, when MAN Turkey Inc. CEO
Munur Yavuz and his administration team
joined us, our Ankara unit took place
among the best of MAN commercial ve-
hicles group of companies. We made an
investment and established a fully auto-
matic plant where the vehicles have pre-
treatment and are submerged entirely,
which is for cataphoresis coating in order
to provide corrosion resistance of buses
for long years. We increased the produc-
tion capacity of cable installation. Thus,
MAN started to provide service to all bus-
es and moving chassis in the world. Some
time ago, MAN decided to manufacture
all the products of NEOPLAN in Ankara
plant. So, it increased both its product
portfolio and capacity in Turkey. Follow-
ing this, our plant in Ankara is no longer
just a production facility but has become
an R&D center where all engineering and
product development operations are per-
formed in cooperation with German col-
leagues.
VW Regional Supply Office (RSO) has
moved to Ankara and merged with the
Purchasing Office at the beginning of
2014 after servingr 12 companies in Istan-
bul for the past years, so that VW Regional
Supply Office is intended to provide more
from Turkish manufacturers. Also, the op-
erations of the RSO has been supported
by the strong relationship with Turkish
suppliers which was well-established by
MAN throughout the years.
The office used to report to Budapest in
the group and following the merge now
it reports to Wolfsburg where the central
functions are and this has increased our
ability to decide in favor of Turkish suppli-
ers.We also have the policy to raise the
indigenousness of the products that we
manufacture in our plant in Ankara with
each passing day. In addition, the RSO
has the important task that it includes
the Turkish suppliers in each new sup-
ply under our group and European based
company.n
BARBAROS OKTAY: He’s 35 years old and was born in Istanbul. Due to his father’s
profession, he completed his education in different regions of Turkey. When asked
where he’s from, he prefers to say he’s “from Turkey”. He has graduated from Hacet-
tepe University Chemical Engineering and has also received Executive MBA from Bilkent
University while working. Currently, Purchasing Vice President responsible from Bus
Business and RSO Turkey where he started work as an engineer more than 10 years
ago. He operates all the activities in Poland, Turkey, Germany, South Africa, India and
other several regions of the world from the center of MAN Truck & Bus AG in Munich
where he’s been living for the past 2 years. He states that he’s honoured by being se-
lected for this position in Germany as the first Turkish citizen from MAN Turkey and he’s
well awared of his responsibilities.
VW Regional Supply Office (RSO) has moved to Ankara and merged with the Purchasing Office at the beginning of 2014 after servingr 12 companies in Istanbul for the past years, so that VW Regional Supply Office is intended to provide more from Turkish manufacturers. Also, the operations of the RSO has been supported by the strong relationship with Turkish suppliers which was well-established by MAN throughout the years.
and expericence. I believe that the indus-try will continue to grow with an increas-ing momentum as far as we give priority to necessary studies in order to increase our competitiveness in general. However, we should mention the fact that with each passing day, Central European and Northern African countries will try to take a share in the competition with their af-fordable labor force and our competitive level and national income will be affected.
Could you tell us about the operations of MAN in Turkey and its relationship with the Turkish suppliers?
As a Volkswagen Group company, MAN is one of the world’s leading truck, bus chassis and engine manufacturers. MAN
TOSB 1. Cadde 14. Sokak No:5 Çayırova / KOCAELİTel: +90 262 658 0404. [email protected] www.tekiskalip.com.tr
KALIP TAŞIMA ROBOTU
ü5-50tontaşıyabilenmodelseçenekleri
ü Sınırsızmanevrakabiliyeti
ü Bulunduğukonumdayöndeğiştirme
ü Kullanımıözeleğitim,ehliyetvebecerigerektirmez!
ü Çevreyeduyarlı,%100elektrikleçalışır, 8saatşarjsüresi-tamyüklükesintisiz3saatçalışma
ü Yüksekişgüvenliği/Lazermesafesensörleri
ü Çokdüşükbakımveişletmemaliyeti
BÜYÜKYENİLİK!
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
40 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
G ünümüz otomotiv sanayisine şekil
veren “mega trend”ler çoktanken-
disini göstermiş, bir çok ana ve yan sana-
yi bu trendlere göre pozisyon almaya baş-
lamıştı. Kısaca bu mega trendleri; elekt-
rikli araç ve bunun üretim/modül/parçala-
ra etkisi, araç başı CO2 emisyonun azal-
tılmasının etkileri (alternatif motor/şanzı-
man teknikleri) enformasyon teknolojileri-
nin ve akıllı sistemlerin araçlara adaptas-
yonu ve hafif/yeni malzemeler vb. olarak
belirtebiliriz.
Küresel rekabet baskısı da bu trendlerin
yanı sıra hissedilmeye devam ediyor. Ay-
rıca, yaklaşık 3 yıldır otomotiv ana sanayi-
lerin üretim yapılarını modernize etmeye,
yeni teknolojik gelişmeleri daha fazla en-
tegre etmeye ve verimliliklerini artırmaya
yönelik çalışmalarını izlemekteyiz. Milyar
Avro’lar tutarındaki yatırımlar ile süreç hız-
lı bir şekilde ilerlerken ana sanayinin mer-
kez Avrupa ülkelerindeki araç katma değer
oranı yüzde 25 seviyelerine kadar indi.
Ana sanayiler tarafından bir başka mesaj
ise; masrafları azaltma ve satın alma sü-
reçlerinde optimizasyon aracılığıyla milyar-
larla ifade edilen bir tasarruf programının
uygulamaya konulacağı yönünde…
Bir taraftan yeni teknolojik gelişmelere
ayak uydurmak zorunda olan ve yatırım
yapan tedarikçiler, diğer taraftan da milyar
avro mertebelerindeki tasarruf programla-
rına uymak zorunda bırakılmaktalar. Bu tür
çok taraflı sorunlarla baş etmek durumun-
da kalan tedarikçiler aslında geçmişte de
bu gibi durumlarla karşı karşıya kaldılar.
Fırsatlar
Mega trendler ve ana sanayide üretim/
modüler yapıdan kaynaklı satınalma stra-
tejileri tedarikçilere önemli iş fırsatları da
doğurmaktadır. Bu fırsatları iki kalemde
belirtmek gerekirse; birincisi üretim/mo-
düler sistemden kaynaklı olarak ana sana-
yiler küresel çapta belirledikleri tedarikçi-
ler ile daha fazla iş sözleşmesi yapmak is-
tiyorlar. İkincisi, ana sanayilerin katma de-
ğer oranından daha fazla çekilmesi ile olu-
şan/oluşacak alanlarda iş taleplerinin art-ması. Bu klasik anlamda sadece outsour-ce edilen ürün/ürün gruplarını kapsamıyor (klasik anlamda bilindiği üzere, ana sanayi-lerin yetkinlik sahibi oldukları alanları/ürün-leri, daha ucuza satın alabildikleri anda dı-şarıya verdiler), teknolojik gelişmelerden dolayı, artık ana sanayiler yetkinlik gelişti-remedikleri ‘teknolojik ürünler’i daha fazla satın almak zorunda kalıyor. Audi firması-nın satın almadan sorumlu Yönetim Kuru-lu Üyesi Bernd Martens, bu durumu satın alma için yeni bir fenomen olarak yorumla-makta ve bu alanda inovatif küçük tedarik-çi firmalar ile de çalışmak istediklerini be-lirtmektedir. Bu alanın bir diğer özelliği, bu yeni teknolojik ürünlerin piyasa fiyatı he-nüz oluşmadığı için, ana sanayiler bilindik satın alma strateji metotlarına buna uygu-layamamaktalar.
Yükler
Ana sanayilerin küresel çapta belirlenen tedarikçilerle çalışmak istediğini (yani de-ğişik coğrafyalar için değişik tedarikçilerle değil aynı tedarikçilerle tüm üretim ağına hizmet) ve bunun kapasite artırıcı bir etki-
sinin olacağını belirtmiştik, tabii ki bu sü-recin getirdiği yükler de oldukça fazla, an-cak aşılabilir. Kısaca tedarikçiler küresel-leşmek zorunda. Bir ana sanayinin sade-ce Avrupa fabrikalarına mal vereceğim di-ğer kıtalar, fabrikalar benim için ilginç değil dönemi kapanmak üzere. Küreselleşme-nin maliyeti iyi hesap edilmeli ve küresel-leşmenin gerektirdiği “know how”ları iyi içselleştirebilen yapılara bir an evvel geçil-melidir.
Küreselleşmenin ve bir o kadar da mega trendlerin etkisi ile bir çok büyük dev yan sanayi firmasının da zorlandığı bilinmekte-dir. Organik olarak büyümede (hem ürün hem de coğrafya açısından) zorlanan fir-malar satınalmalar aracılığı ile bu açığı ka-patmaya çalışmaktadırlar. ZF Friedrich-shafen firmasının TRW’yi satınalma ope-rasyonu bu gözle de irdelenebilir. Delphi ile BorgWarner’in birleşmesini, Federal-Mogul’un Honeywell fren diskleri bölü-münü devir almasını, Mahle’nin Letrika’yı, Bosch’un ZF-Lenksysteme almasını da bu kıstaslarla değerlendirmek yerinde olur. Diğer taraftan bu örneklerin yakın tarihte hızla çoğalacağını belirtmek isterim.
Küreselleşme becerisi gösteren ve tekno-lojik alanda inovatif çözümler/ürünler geliş-tirebilen tedarikçiler önümüzdeki dönem daha şanslı olacak.n
M ega trends, shaping Today’s Auto-motive Industry had already shown;
and a lot of main industries and sub-indus-tries had started to get position according to these trends. In short, we can remark these mega trends as electrical vehicle and its effect on production/module/parts, and the effects of the reduction of CO2 emissions per vehicle (alternative engine/transmission techniques), adaptation of information technologies and smart sys-tems to the vehicles, and the light/new materials, etc.
AHMET YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi,exTim GmbH Yönetim Kurulu BaşkanıTAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH
Tedarikçiye İş + Yük
To The Supplier Business + Load
41www.taysad.org.tr Eylül September - Ekim October 2013
Increased global competition pressure is felt together with these trends. Furthermore, for about 3 years, we have been watching the works of main industries oriented to modern-ize their production structures, to integrate much more new technological developments and increase their productivi-ties. The value-added ratio of main industries in central Eu-ropean countries has dropped down to 25 per cent levels whilst the operation is pro-gressing rapidly with the in-vestments of worth billions of Euros.
Another message from the main industries is in the direc-tion of the fact that an auster-ity program denoted with bil-lions will be put into practice through the optimization with-in the purchasing processes and cost reduction...
The suppliers who invest and who have to comply with new technological developments on one hand are obliged to the austerity programs with billions of Euros, on the other hand. The suppliers who have to overcome this kind of multi-lateral problems, in fact, had also been faced with such situ-ations in the past.
Opportunities
The mega trends and procure-ment strategies arising from production/modular structure in the main industry create sig-nificant business opportunities for the suppliers. If we remark these opportunities in two items, the first is the fact that the main industries , as aris-ing from production/modular system, want to make more business agreements with the suppliers they determined in global size. The second is the demands increase in the ar-eas that was/to be arisen as a result of the fact that drawing from value-added ratio much more. This does not cover the products/product groups ‘outsourced‘ only (as known in the classical sense, OEM’s mainly sourced the areas/prod-ucts within their competence only that as they can purchase with cheaper prices), but also the ‘technological prod-ucts’, where OEM’s do not have competence anymore. Bernd Martens, Member of
the Board of Directors of Audi Company who is responsible for purchasing interpret this situation as a new phenom-enon; and remarks that they want to make business with also innovative small suppli-ers. Another characteristic of this area is the main industries cannot apply their known pro-curement strategies to this be-cause of the market price has not yet been formed.
Burdens
We had already stated that the main industries want to make business with suppliers deter-mined in global size (that is, it is not with different suppliers for different geographies but the service together with same suppliers for all of production network), and this will have a capacity booster effect howev-er the burdens created by this process are pretty much. In short, the suppliers have to be global. Period in which a main industry envisages that it will sell goods for European facto-ries only but other continents, factories are not interesting for it is about to be closed. The cost of globalization must be calculated carefully; and the structures that can endogenize the “know how”s perfectly that globalization requires.
It is known that a lot of giant sub-industry companies also slogged under the effects of the globalization as well as the mega trends. The companies slogged in organically growth (both products and geogra-phy) endeavors to close this gap through procurements. ZF Friedrichshafen Compa-ny’s operation for purchasing TRW can be probed from this point of view. Likewise, Del-phi and BorgWarner merger; Federal-Mogul’s acquisition of Honeywell’s brake discs sec-tion; Mahle’s acquisition of Letrika; Bosch’s acquisition of ZF-Lenksysteme are additional examples. It is possible to aug-ment the samples; stating that these samples will increase in on near future.
The suppliers that can dem-onstrate the skill of globaliza-tion, and that can develop in-novate solutions/products will be more fortunate in the next season.n
42 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
AMERİKA’DAN HABERLER NEWS FROM USA
K uzey Amerika dediğimizde, üç ülkeyi kasdediyoruz: Amerika Birleşik Dev-
letleri, Meksika ve Kanada.
Dünya otomotiv üretiminde önemli paya sahip olan bu üç ülkeden Kanada’ya biraz daha yakından bakmaya çalışacağız. Özel-likle Ontario Eyaleti’nin, otomotiv sanayi açısından Türkiye ile benzerlikler göster-mesi nedeniyle okuyucularımız açısından ilginç olacağını düşünüyorum.
Birinci Dünya Savaşı’nı takip eden bir kaç yıl boyunca ABD’den sonra dünyanın ikin-ci büyük otomotiv üreticisi olan Kanada, o günlerinden çok uzak olsa da bugün iki milyon adedi aşan üretimiyle dünyada hala ilk on içinde yer alıyor.
600 milyar doları aşan GSMH ile Kanada’nın ekonomik değerinin neredey-se üçte birini üreten Ontario, bir zaman-lar dünya otomobil üretiminin merke-zi olan Detroit’e yakınlığı ve Michigan’a komşu olması nedeniyle Kanada otomo-tiv sanayinin kalbi sayılabilir. Bu eyalet-te General Motors, Ford, Chrysler, Toyo-ta ve Honda’nın üretim tesisleri var. Örne-ğin Ford, Kuzey Amerika’daki araç üretimi-nin yüzde 10’unu Kanada’da gerçekleştiri-yor ve aynı zamanda bu bölgedeki satışla-rının yüzde 10’u Kanada’da. Mavi oval lo-golu firmanın her yıl Kanadalı tedarikçiler-den satın aldığı parça tutarı 3.6 milyar do-ları buluyor.
Kanada otomotiv yan sanayi hızlı bir to-parlanma sürecinde. Bunu sağlayan en önemli iki faktör, ABD’de son on yılın en parlak döneminin yaşanması ve Kanada dolarının, Amerikan doları karşısında son bir buçuk yıldaki değer kaybı. Otomotiv yan sanayii satışları Temmuz ayı itibariy-le yıllık yüzde 14 arttı. ABD dışındaki pa-zarlara yapılan ihracatın yıllık artış oranı ise yüzde 19’u buldu. Bu, özellikle ABD’nin yanıbaşında olan bir ülke için, risk dağılı-mı açısından doğru yönde atılmış bir adım. Ontario’daki otomobil ve ticari araç üre-timi, yeni modellere geçiş ve kalıp deği-şimleri nedeniyle duraklasa da, yan sa-nayideki bu artış oranı, sanayi üretimin-deki genel artışın neredeyse üç katı. Ku-zey Amerika’da üretilen her bir araçta or-
talama 1.600 dolarlık, Kanada üretimi par-ça var. Bu nedenle ABD üretimindeki artı-şın sürmesi, 2014 yazında satışlarda bek-lenen durgunluğun yaşanmaması ve 2015 için tahmin edilen 17.8 milyonluk adet tah-mini, ABD, Meksika ve Kanada’daki yan sanayi firmalarının en azından yakın gele-ceğe güvenle bakmasını sağlıyor.
Ancak bir de madalyonun öbür yüzü var: Otomotiv yan sanayi açısından Kanada açık veren bir ülke. Yukarıda değindiğim geçiş süreci nedeniyle 18.1 milyar dolara inmiş olan açığın 2015’te 19.5 milyar sevi-yesine yükselmesi bekleniyor. Kanada’da üretilen her bir araçtaki ortalama ithal gir-di tutarı 16 bin dolar seviyesinde. Bu oran dünya ortalamasının neredeyse iki katı ve ABD ve Meksika’da üretilen araçlardaki ih-tal girdi oranından da yüzde 25 daha fazla.
Kanada yan sanayi üretiminde lokomo-tif unsur, motor ihracatı. Bu alandaki ih-racat artışı 2014’te yüzde 32’ye ulaşıyor. Ford’un Windsor Ontario’daki fabrikasın-da, Ontario ve Kanada hükümetlerinin sağ-ladığı teşviklerle yeni kuşak ecoboost mo-torları üretimi sayesinde bin kişilik istih-dam yaratılması bekleniyor.
Kanada otomotiv yan sanayii son bir yılda yüzde 5’lik istihdam artışı sağladı. Krizden bu yana kaydedilen kümülatif artış ise yüz-de 22’yi buldu. Bu oran Kanada gibi imalat
sanayiinde son yıllarda büyüyemeyen bir
ülke için önemli bir başarı. Pazar çeşitlen-
dirmesi açısından da görünüm umut veri-
ci. Meksika’ya olan ihracat yüzde 30 artar-
ken ABD’ye yapılan ihracat, 10 yıl öncesi-
ne göre yüzde 20 azalmış bulunuyor.
Kanada’nın ABD’ye olan ihracatında, eya-
letler arası kaymalara da bakmakta yarar
var: Michigan ve Ohio gibi eski endüstriyel
merkezler dışındaki destinasyonlara yapı-
lan ihracatın artış oranı yüzde 20’yi bul-
du. Missouri ve Tennessee gibi Orta Batı
eyaletleri ABD’deki araç üretiminin yüz-
de 30’unu gerçekleştiriyor. Gerek ABD’li
gerekse Japon üreticiler, sendikal ilişkile-
rin daha az sorun yarattığı ve maliyetlerin
daha düşük olduğu bu eyaletlere doğru ka-
yıyor.
Ancak Kuzey Amerika otomotiv sanayisi-
ne daha geniş bir perspektiften baktığımız-
da Kanada açısından endişe duymak için
hala nedenler var:
Kanada otomotiv endüstrisinin Kuzey
Amerika içindeki üretim payı, 2010’da yüz-
de 17 iken, 2013’te yüzde 15.6’ya düştü.
Buna karşılık son dönemde tüm küresel
üreticilerin gözdesi olan Meksika’nın payı
yüzde 19’a yükseldi.
Dünyanın yükselen yıldızlarından
Meksika’yı önümüzdeki sayılarda daha ge-
niş şekilde ele alacağım.n
Kanada otomotiv endüstrisi
VAROL KARSLIOĞLU
W hen we say “North America”, we refer the three countries: The United States
of America, Mexico, and Canada.
We are going to look at a little more closely to Canada one of this three countries that have significant shares in World automotive production. In particular, I think that Ontario State will be interesting for our readers be-cause of its similarities to Turkey.
Canada, world’s second-largest automotive manufacturer the United States during a few years next to The World War I, today, although very far from its those days, still takes place amongst the world’s top ten
Canadian automotive industry
43Eylül September - Ekim October 2014www.taysad.org.tr
with its manufacturing of over two million units.
Ontario, which manufactures almost one-third of Canada’s economic value with its more than USD600 billion Gross Na-tional Product, can be deemed as heart of Canada’s automotive industry, because of it is neigh-bor to Detroit and Michigan which were once world automo-bile production centers. General Motors, Ford, Chrysler, Toyota and Honda’ have manufacturing facilities in this state. For exam-ple, Ford produces 10 per cent of its vehicle production in North America; and, at the same time, 10 per cent of its sales in this re-gion are in Canada. The amount of parts that the company with blue oval logo purchases from the Canadian suppliers reaches to $3.6 billion every year.
Canadian automotive industry is in a rapid recovery period. The most important two factors that providing this are that the most brightest period of last ten years is lived in US, and value loss of Canadian Dollar against US dollar within the last one and half year. Automotive sub-industry sales increased 14 per cent per annual as of month July. Annual rate of increase in exports to mar-kets outside the United States reached to 19 per cent per annu-al. This is a step in the right direc-tion in respect of risk distribution for a country which is next to the United States, in particular. Al-though automobile and commer-cial vehicle production in Ontario pauses because of passing to new models and mold changes, this ratio of increase in the sub-industry is almost three times of general increasing in the indus-trial increasing. In each of the vehicles that produced in North America, there are average parts with $1,600 that was made of Canada. For that reason, that maintaining of increasing in the production of USA, and reces-sion of sales expected in sum-mer 2014 was not experienced, and estimation of 17.8 million items for 2015 ensure that sub-industry companies in USA, Mexico and Canada look to near future, at least, with confidence.
However, there is also the other side of the medallion: In respect of automotive sub-industry, Canada is a country which has a deficit. Because of the tran-sition period that I mentioned in above, the deficit that has dropped down to $18.1 billion is expected to increase up to $19.5 billion level. The average import input amount in each of
vehicle produced in Canada is 16 thousand dollars level. This ratio is almost twice of world average and 25 per cent more than the import input ratio in the vehicles produced in Mexico.
The locomotive element in Ca-nadian sub-industry production is engine exportation. Increase in exports of this area in 2014 is reaching to 32 per cent. It is expected that employment for thousands of employee is cre-ated thanks to Ford’s produc-tion of new generation ecoboost engines in its plant in Windsor Ontario, thanks to the incentives provided by Canadian govern-ments.
Canadian automotive side-indus-try ensured 5 per cent increase in employment within last one year. As for the cumulative in-crease recorded since the crisis reached to 22 per cent. The ratio is a great success for the coun-try such as Canada that could not grow in the manufacturing industry within the last years. The view in respect of market diversification is also promising. While the exportation to Mexico is increasing 30 per cent, the exportation to USA has reduced by 20 per cent comparing to the exportation of 10 years ago.
It had also better to look at the interstate variations in the Canada’s exports to the United States. The ratio of increase in exports to the destinations other the industrial centers such as such as Michigan and Ohio reached to 20 per cent. Central Western states such as Missouri and Tennessee produce 30 per cent of the vehicle production in the United States. The produc-ers from both the United States and Japan are sliding towards these states where the trade-un-ion relations create lesser prob-lems; and also the labor costs are lesser.
However, when we looked at North American automotive in-dustry from a wider perspective, there are still reasons not to be concerned about Canada.
The production share of Cana-dian automotive industry within the production in North America dropped to 15.6 per cent in 2013 as well as it was 17 per cent in 2010. In return, the share of Mexico which is favorite of all global manufacturers within the last period rose to 19 per cent.
I will deal with Mexico which is one of the World’s rising stars in more detail in my future articles.
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
44 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
“Zorlu maçta iyi bir takıma mensup olduğumu biliyor ve her kademesinde çalışmaktan müthiş keyif alıyorum”
Sismak A.Ş.Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özge Özen Kural:
Sismak’ın 1982’den bugüne gelen öy-küsünü kısaca aktarabilir misiniz?
S ismak, bir çok başarılı sanayi kurulu-şu gibi çekirdekten büyümüş bir şir-
ket.Aslına bakacak olursanız azmin, istik-rarın ve çok iyi kurgulanmış bir stratejinin başarılı sonucu. Sonuç SİSMAK için virgül çünkü; Yönetim Kurulu Başkanımız Orhan Özen’in liderliğinde sürekli iyileşme, geliş-me, büyüme ve sürdürülebilinirlik konu-sunda çalışmalarına devam ediyor…
Kuruluşunun hemen ardından otomotiv yedek parça piyasasına odaklanan SİS-MAK, geride kalan 30 yılı aşkın sürede bu-gün bu pazarın önemli üreticilerinden biri haline geldi ve özellikle direksiyon kutusu üretiminde lider bir konuma ulaştı.
Sismak’ın üretim yapısı, ürünleri ve gelecek projeleri ile ilgili bilgi alabi-lir miyiz?
Biraz klişe gibi gelebilir ama Sismak’ta her-şey kalite kavramı ile başlar, üretimin ve yönetimin her aşamasında kalite yönetimi odaklı bir anlayışı benimsiyoruz.
Sürekli ürün geliştiren ve iyileştiren de-neyimli bir mühendislik ekibimiz var. Tüm marka ve modellere uygun yenileme pa-zarında mekanik, eps, hidrolik direksiyon kutuları ve rot mili, rot başı, körükten olu-şan servis kitleri üretiyoruz. Sismak olarak biz direksiyon kutularımızın tamamını rot başlı olarak müşterilerimize sunuyoruz. Bu noktayı özellikle belirtmek istedim zira fi-yat karşılaştırmalarında bu çoğu zaman at-lanan bir nokta oluyor maalesef. Önümüz-deki dönemde bu konuda pazarda yerleş-miş yanlış bir algıyı ortadan kaldırmayı he-defliyoruz.
Öncelikli bir diğer konu da ihracat. Özellik-le yurt dışı fuarlarında yeni pazarlardan yo-ğun ilgi görüyoruz. Bu konudaki çalışma-
Sismak A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özge Özen Ku-ral, aile şirketlerinde başarının kurumsallaşma ve operasyonu büyütmekten geçtiğini dile getirdi. Kural, ikinci kuşak yöneticile-re işlerine odaklanmalarını ve her fırsatta kendilerini geliştirme-lerini tavsiye etti.
İki kuşak bir arada...
Özge Özen Kural ve Sismak A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Özen
45Eylül September - Ekim October 2014www.taysad.org.tr
larımıza hızlanarak devam etmeyi planlıyo-
ruz. Önümüzdeki yıllarda direksiyon sis-
temleri üretiminde otomotiv sanayisinin
güçlü ortağı bir dünya şirketi olmak istiyo-
ruz.
Siz, Sismak’ta çalışma hayatına nasıl başladınız?
Ben Sismak’taki çalışma hayatıma 2002
yılında üniversitede okurken başladım.
Yaklaşık 12 yıldır çeşitli kademelerde gö-
rev yaptım.
Şimdi ise finansman direktörü olarak gö-
rev yapıyorum ayrıca Yönetim Kurulu Baş-
kan Yardımcısıyım.
Otomotiv sektörünü nasıl değerlendi-riyorsunuz?
Otomotiv her dönem cazibesi olan potan-
siyeli çok yüksek bir sektör. Tabi aynı öl-
çüde rekabetin oldukça yoğun yaşandığı-
na tanık oluyoruz.
Bu nedenle artık eskisinden biraz daha faz-
la fark yaratmanız gerekiyor. Yakın geçmi-
şe kadar uzak doğulu üreticilerin haksız re-
kabetine maruz kaldık.
Ancak artık bir çok müşterimiz tek krite-
rin fiyat olmadığını anlamış durumda. Oto-
motiv ve özellikle yedek parça güvenlik-
ten ve kaliteden asla ödün veremeyeceği-
niz alanlar.
Biz bu anlamda hiç bir zaman müşteri kay-
betmemek adına kaliteden vazgeçmedik.
Erkek egemen otomotiv sektöründe kadın yönetici olmakla ilgili görüşleri-nizi alabilir miyiz?
Aslına bakarsanız erkeklerin egemen ol-
ması durumu hemen her sektör için ge-
çerli. Tabi otomotivde bu durum biraz
daha belirgin. Kadınların pek anlamadığı bir
konu olduğu düşünülür.Ben prensip olarak
bu ayrımı çok doğru bulmuyorum. Bir ko-
nuda yetkin olup olmadığınız cinsiyetinizle
değil, bilgi birikiminizle ilintilidir. Günümüz-
de işlerin doğru, hızlı ve verimli yapılma-
sı önemli; artık “yetenek savaşlarının” ya-
şandığı bir dönemdeyiz.
Ben işimi severek yapıyorum ‘özen’le
üretmek benim genlerimde var, iyi bir yö-
netici olamaya çalışıyorum ve bu sektörde
olduğum için çok mutluyum. Ünvanımın
önüne kadın ifadesini eklemiyorum veya
cinsiyetim yüzünden pozitif ayrımcılık da
beklemiyorum. Çevremdeki bir çok hem-
cinsim de böyle.
Kadın, işte disiplinli bir yönetici, eşitlik sağ-
layan bir idareci ve ciddi bir denetçidir. Ka-
dın evde, iyi bir eş, iyi bir anne ya da arka-
daştır. Kadın yerine göre güçlü, kararlı ve
aynı zamanda şefkatlidir. Tüm bunlar kadı-
nı her koşula uyumlu hale getiriyor. Bu an-
lamda iş dünyasında daha fazla yer ve söz
sahibi olmalılar.
Türkiye’de bir çok şirketin temelinde aile şirketi olmak yatıyor. Aile şirketle-ri konusunda neler düşünüyorsunuz?
Bu bir yönüyle iyi bir yönüyle zor bir du-
rum. İyi; çünkü aile şirketlerinin ortakla-
rı birbirlerine yanlızca ekonomik nedenler-
le bağlanmadıkları için uzun süreli oluyor.
Zor; çünkü işin içine duygusal parametre-
ler giriyor.Türkiye’de birçok aile şirketinde
özellikle kız evlatlar yönetim kurulunun do-
ğal üyesi oluyor, ancak pratikte çok etkili
olamayabiliyorlar.
Ben bu anlamda kendimi oldukça şanslı
buluyorum. Babam yıllar içinde bütün de-
neyimini benimle paylaştı ve önemli aşa-
malar kaydettiği şirketinde bana da bir yer
verdi. Ben de elimden geldiğince şirketi-
mizin geleceğe hazırlanmasına katkı ver-
meye çalışıyorum. Tabi aile şirketlerinin
yaşayabilmesi ve büyümesi için alanında
başarılı profesyonellerle birlikte hareket
etmek gerektiğini de belirtmem gerekir.
Bir ikinci kuşak olarak, siz mevcut ikin-ci kuşaklara ve gelmekte olan üçüncü kuşaklara neler öneriyorsunuz?
Sanılanın aksine aileden olmak size herşe-
yin altın tepside sunulduğu anlamına gel-
miyor. Aksine sıradan bir çalışandan daha
fazla sorumluluk yükleniyorsunuz ve siz-
den beklentiler artıyor. Türkiye’de gözlem-
lediğim en belirgin konu şirketlerin bel-
li büyüklüklere ulaştıktan sonra bölünme-
ye başladıkları. Cirolar artınca, biraz da kar
edilince herkes kendi gemisinin kaptanı ol-
maya soyunuyor. Halbuki başarı kurumsal-
laştıkça ve operasyonunuzu büyüttükçe
geliyor. Benim ikinci kuşaklara ve geriden
gelenlere tavsiyem işlerine odaklanmaları
ve her zaman kendilerini geliştirmeye ça-
lışmaları. n
ÖZGE ÖZEN KURAL: “1982, İzmir doğum-
luyum. İki erkek çocuk annesiyim,yaşları
küçük olduğu için vaktimin çoğunu onlarla
birlikte geçirmeye özen gösteriyorum. Ço-
cukları ve onların eğitimlerini çok önem-
siyorum ‘’içimdeki Çocuk’’ derneği üyesi-
yim, dernek aracılığı ile birçok sosyal so-
rumluluk projesine katkıda bulunmaya ça-
lışıyorum. Arta kalan zamanımda ise sa-
natla ilgilenmekten hoşlanıyorum. Özetle-
yecek olursak; otomotiv sektöründe, işini
severek yapan bir yönetici, evimde çocuk-
larım ile keyifli sevgi dolu bir anne, sos-
yal hayatta hep üreten ve paylaşan bir bi-
reyim”.
OTOMOTİV SEKTÖRÜ VE İNSANLAR AUTOMOTIVE SECTOR AND PEOPLE
46 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
“I'm aware of the fact that I belong to a good team in a tough game and I'm delighted to be working at all levels of it”
SISMAK Inc. Vice President of the Board of Directors Ozge Ozen Kural:
Could you briefly tell us the story of SISMAK since 1982 until today?
L ike many other successful industrial enterprises, SISMAK is a company
which has grown from the core. As a matter of fact, it’s a successful result of determination, stability and a well-built strategy. SISMAK continues to work on development, improvement, growth and sustainability under the leadership of our Chairman, Orhan Ozen. Shortly after its establishment, SISMAK focused on the automotive spare parts market and has become one of the most important manu-facturers of this market and a leader in steering box manufacturing in the past 30 years.
Could you inform us about the prod-ucts, production structure and future projects of SISMAK?
It may sound like cliche, but everything starts with the quality concept in SISMAK, we adopt a perception that focuses on quality management at every stage and level of manufacturing and execution. We manufacture mechanical,hydrolic and eps steering boxes and service kits that in-clude tie rod, tie rod end and bellows that are suitable for all brands and models. We offer our customers all the steering boxes with tie rod end. I wanted to mention this especially, because it’s often ignored dur-ing price comparison. We aim to eliminate this false perception in the market in the following term.
Another prior subject is exports. We at-
tract great attention from new market in foreign exhibitions. We plan to continue to accelerate our efforts in this matter. In the coming years,we want to become a strong partner of the automotive industry as a global company which manufactures steering systems.
How did you begin our professional life in SISMAK?
I began working for SISMAK in 2002 while studying in the university. I’ve worked in several positions for about 12 years. Cur-rently, I’m the Financial Director and the Vice President of the Board of Directors.
Could you tell us your opinion about being a female director in the male-dominant automotive industry?
As a matter of fact, all industries are male-dominant and of course it’s more noti-cable in the automotive industry. People think that it’s not for women. In principle, I don’t find this distinction very accurate. Your knowledge matters whether you’re capable of a subject, not your gender. Nowadays, we’re in a period of “talent wars” in order to perform correctly, fast and efficiently.
I do love my job and it’s in my genes to produce with “care”, I’m trying to be a good director and I’m happy to be in this industry. I don’t add a feminen title to my name and I don’t expect positive discrimi-nation because of my gender, just like many other female colleagues. A woman at work is a disciplined manager who pro-vides equality and a serious auditor. A woman at home is a good partner, mother or friend. A woman is strong, determined and compassinate at the same, according to the situation. All these make a woman adaptable to all types of conditions. In this sense, the women should have more place and rights in professional life.
As a second generation individual, what do you suggest to the second and third generations to come?
Contrary to popular belief, being in the family doesn’t mean that you’ll be served everything in a golden plate. You are load-ed with more responsibility than an ordi-nary employee and the expectations are high. What I’ve observed in Turkey is that when a company reaches a certain size, it starts to be divided. As the turnover and profit raise, everyone wants to be the cap-tain of their own ship. However, success comes as you are institutionalised and you enlarge your operations. My advice to the second and third generations is that they should focus on their job and always improve themselves. n
SISMAK Inc. Vice President of the Board of Directors Ozge Ozen Kural stated that a family business can be successful through institutionalisation and enlarging the operations. She also ad-vised the second generation managers to focus on their job and improve themselves at every opportunity.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
48 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
1 6 Ekim 2014 tarihinde Ankara’da ger-çekleştirilen “2. Uluslararası Rekabet-
çilik ve İşbirliği Konferansı”nda, UR-GE Projesi yürüten işbirliği kuruluşların tem-silcileri başta olmak üzere, Türkiye’de fa-aliyet gösteren tüm işbirliği kuruluşları-nın temsilcileri, proje yürütücüleri ve ilgi-li kamu kurumlarının temsilcileri yer aldı.
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel’in açılış konuşması ile başlayan kon-feransa 200 kişinin üzerinde katılım sağ-landı. UR-GE Projeleri başarılı uygulama örneklerinin paylaşımı vizyonu ile gerçek-leştirilen konferansın ilk bölümünde, başa-rılı UR-GE Projeleri sahibi işbirliği kuruluş-larının başkanları projelerini ve kazanımla-rını değerlendirdi.
Konferansın öğleden sonraki bölümünde Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vekili Tarık Sönmez’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panel kapsamında “Kapa-site Geliştirme Alanında İyi Uygulama Ör-nekleri” alanında başarılı bulunan projeler kapsamındaki faaliyetler proje uzmanları tarafından değerlendirildi.
TAYSAD adına sunum yapan Kurumsal İle-tişim Uzmanı ve URGE Proje Koordinatö-rü Sevgi Özçelik, iyi uygulama örneği se-çilen “Küresel Rekabet Yolunda Kurumsal Dönüşüm Projesi” kapsamında gerçekleş-tirilen ihtiyaç analizi, eğitim-danışmanlık ve yurtdışı pazarlama programları hakkın-
da detaylı bilgi vererek, projenin sonunda
elde edilen başarılı sonuçları aktardı.
Konferansın ikinci panelinde ise Ekono-
mi Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Veysel
Parlak moderatörlüğünde “Uluslararasılaş-
ma Alanında İyi Uygulama Örnekleri”ne
yer verildi.
Günün son paneli olan “Bütüncül Anlayış
ve Yenilikçi İş Modeli Geliştirme Alanında
İyi Uygulama Örnekleri” paneli ise Ekono-
mi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardım-
cısı Özgür Volkan Ağar moderatörlüğünde
gerçekleştirildi.n
Ekonomi Bakanlığı tarafından %75
destek ile yürütülmekte olan UR-
GE projeleri arasından seçilen iyi
uygulama örnekleri
Kapasite Geliştirme Alanında İyi Uygulama Örnekleri
• Taşıt Araçları Yan Sanayicileri
Derneği- Otomotiv Yan Sanayi
Sektörü Projesi
• Bursa Organize Sanayi Bölgesi-
Tekstil Sektörü Projesi
• İzmir Ticaret Odası- Plasik Sektörü-
Ayakkabıcılık Sektörü- Kuyumculuk
Sektörü Projeleri
• Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği
- Mobilya Sektörü Projesi
• Tohum Sanayicileri ve Üreticileri
Alt Birliği- Hububat, Bakliyat, Yağlı
Tohumlar ve Mamulleri Sektörü
Projesi
Uluslararasılaşma Alanında İyi Uygulama Örnekleri
• Çelik İhracatçıları Birliği- Çelik
Sektörü Projesi
• İstanbul Maden Metaller İhracatçı
Birlikleri- Ev Mutfak Eşyaları
SektörüProjesi
• İstanbul Maden Metaller İhracatçı
Birlikleri- Kablo ve İletken Sektörü
Projesi
• İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği-
Mobilya Sektörü Projesi
• OSTİM Organize Sanayi Bölgesi-
Medikal Sektörü Projesi
Bütüncül Anlayış ve Yenilikçi İş Modeli Geliştirme Alanında İyi Uygulama Örnekleri
• İstanbul İhracatçı Birlikleri- Gemi ve
Yat Sektörü Projesi
• İstanbul Maden Metaller İhracatçı
Birlikleri- Beyaz Eşya Sektörü
Projesi
• Ege Soğutma Sanayicileri ve
İşadamları Derneği- Makina ve
Aksamları Sektörü Projesi
• Ostim Savunma ve Havacılık
Kümelenmesi Derneği- Elektrik-
Elektronik Sektörü Projesi
• ODTÜ Teknokent- Yazılım Sektörü
Projesi
2. Uluslararası Rekabetçilik ve İşbirliği Konferansı
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı ve URGE Proje
Koordinatörü Sevgi Özçelik
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
50 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
Kapasite geliştirme alanındaen iyi uygulama TAYSAD’dan
Ekonomi Bakanlığı en iyi projeyi seçti:
TAYSAD üretimde katma değeri artırabilmek için başlattığı ‘Küresel Rekabet Yolunda Kurumsal Dönüşüm’ projesi Eko-nomi Bakanlığı tarafından “Kapasite Geliştirme Alanında En İyi Uygulama” seçildi.
O tomotiv endüstrisinde katma de-
ğeri artırmak ve 2023 vizyonu
ile ortaya konan hedefleri yakalayabil-
mek için projeler geliştiren Taşıt Araç-
ları Yan Sanayicileri Derneği’nin (TAY-
SAD) ‘Küresel Rekabet Yolunda Ku-
rumsal Dönüşüm’ projesinde hedefe
ulaşıldı. Proje kapsamında eğitim alan
firmalar ciroda, ihracatta ve istihdam-
da artış sağlayarak başarıya ulaşırken,
Ekonomi Bakanlığı da bu projeyi ‘Ka-
pasite Geliştirme Alanında En İyi Uy-
gulama’ seçti.
10 firma hedefe ulaştı
Otomotiv yan sanayide rekabet gücü-
nü artırmada kilit nokta olarak öne çı-
kan kalite, maliyet ve teslimat perfor-
manslarını geliştirmeye yönelik ihti-
yaçtan yola çıkılarak URGE projeleri
geliştiren TAYSAD, üyelerini gelece-
ğe hazırlıyor. Bu çerçevede ‘Küresel
Rekabet Yolunda Kurumsal Dönüşüm’
başlıklı bir proje geliştiren TAYSAD’ın
burada eğitime tabi tuttuğu 10 firma-
nın cirolarında yüzde 32, ihracatların-
da yüzde 17 ve istihdamlarında ise yüzde
36’lık gelişme sağladıkları görüldü.
Projede 12K Üretim Sistemi Mükemmellik
Modeli kapsamında eğitim ve danışmanlık
alan TAYSAD üyesi firmaların durum ana-
lizi ve güçlü yönleriyle gelişime açık alan-
ları tespit edildi. Buna göre firma vizyonla-
rının oluşturulması sonrasında kurumların
stratejik hedefleri, bu hedefleri başarmak
için ihtiyaç duydukları stratejiler ve bunla-
rın hayata geçirileceği proje başlıkla-rı belirlenerek 5 yıllık zaman çizelgesi hazırlandı.
Yeni URGE projeleri devam ediyor
URGE teşviklerinden daha çok firma-nın yararlanabilmesi için eş zamanlı çalışmalar yürüten TAYSAD, ilkini ta-mamladığı ‘Küresel Rekabet Yolunda Kurumsal Dönüşüm’ projesinde şu an 10 firmadan oluşan ikinci grubun eğiti-mini sürdürüyor. TAYSAD’ın yine Eko-nomi Bakanlığı’nın %75 desteği ile yü-rüttüğü 3. URGE Projesi olan ‘İş Mü-kemmelliği’ çalışmasında ise 13 üye firmanın eğitim ve danışmanlık çalış-maları da devam ediyor.n
The Best Application on capacity building from TAYSADTAYSAD has reached its goal with its project "Corporate Transformation in Global Competitiveness" which has been developed for increasing the added value in the automotive industry and achieving the 2023 goals. The Ministry of Economy has elected the project as "The Best Application on capacity building" as the companies which received training under this project, have increased their turnovers, exports and employment with success.
URGE teşviklerinden daha çok firmanın yararlanabilmesi için eş zamanlı çalışmalar yürüten
TAYSAD, ilkini tamamladığı ‘Küresel Rekabet Yolunda
Kurumsal Dönüşüm’ projesinde şu an 10 firmadan oluşan ikinci
grubun eğitimini sürdürüyor.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
52 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
U lusal Kalıp Üreticileri Birliği’nce (UKUB) bu yıl 4’ncüsü düzenlenen
Ulusal Kalıp Semineri, otomotiv ana sanayi temsilcileri ile tedarikçilerini biraya getirdi.
Kalıpçılık sektörünün genel durumunun ele alındığı toplantının açılış konuşması-nı yapan UKUB Başkanı Şamil Özoğul, önemli küresel markalara doğrudan kalıp ihraç eden birçok kalıpçının bulunduğunu belirterek, “Buna rağmen maalesef bu ka-lıpçılarımız dahi iç piyasadan yeterli kalıp siparişi alamamaktadır” dedi.
Özoğul, 4 yıl önce “kalıp tedarikinde yurt dışına bağımlılığın azaltılması” başlığı altın-da geniş kapsamlı bir çalışma yaptıklarını anımsattı.Bu çalışma kapsamında kalıpçı-ların bilgi ve tecrübe eksikliklerinin ele alın-dığını vurgulayan Özoğlu, şunları söyledi:
“Önemli küresel markalara doğrudan ka-lıp ihraç eden birçok kalıpçımız var. Buna rağmen maalesef bu kalıpçılarımız dahi iç piyasadan yeterli kalıp siparişi alamamak-tadır. Bu raporun yayınlanmasının üzerin-den 4 yıl geçti.
Bu süre içinde faaliyetlerimize finansman sağlamak amacıyla UKUB İktisadi İşletme-sini kurduk ve faaliyete geçirdik. UKUB Eğitim Merkezi UKEM’i kurduk. Tersine Mühendislik Birimi, Analiz-Simülasyon ve Optimizasyon Birimi, Metroloji Birimi gibi alt birimlerini kurduk ve faaliyete geçirdik. Yalova’da, Kalıp İmalatı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluş çalışmaları de-vam etmektedir. Yani biz kalıpçılar olarak ödevlerimizi yerine getirdik, getirmeye de-vam ediyoruz.”
Özoğlu, kalıp sektörünün Türkiye’deki üre-tim tedarik zincirine oldukça geç eklenen halka olduğunu belirterek, “Türk sanayi-sinin ihtiyacı olan kalıpları elimizden gel-diğince tedarik etmeye çalışıyoruz. Bu an-lamda yapılan olumlu, olumsuz tüm eleş-
tirileri de değerlendirerek kendimize yeni görevler çıkarıyoruz” dedi.
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer ise ka-lıp sanayisini otomotiv sektörü için çok önemli gördüklerini belirterek, kalıbın yerel işletmelerden sağlanmasının Türk sanayi-si için büyük önem taşıdığını dile getirdi. Prof. Dr. Tezer, “Sadece döviz açısından değil sürdürülebilirlik açısından da bu ge-reklidir. İthal kalıbın tedariki, tamiri ve ye-nilenmesi çok zor. Kalıpçılıkta geleneksel teknoloji artık yetmiyor. Artık sacı ve kalı-bı şekillendirmeyle ilgili teknolojimizi gün-cellemeliyiz. Bünyemizdeki Ar-Ge merke-zi teknolojik yenilenme için hazır bekliyor. Hazır değillerse hep birlikte zorlayacağız” diye konuştu,
TAYSAD Başkanı Mehmet Dudaroğlu ise üyeleri için kalıpçıların tedarik zincirinde çok önemli yeri bulunduğunu ifade etti.
Dr. Dudaroğlu, özellikle iyileştirme süre-cinde kalıpçılığın çok önemli yer tuttuğu-nu kaydederek, şöyle konuştu: “Türkiye
kalıpçılık konusunda marka olmak zorun-
dadır. Eğer ilk 10 ekonomi arasına girmek
istiyorsak bunu yapmalıyız. UKUB’un yap-
tığı çalışmaların çok anlamlı olduğunu dü-
şünüyoruz. UKUB’un çalışmalarını bizler
de bir yerlere taşımalıyız. Sektörün başa-
rılarını ve sorunlarını, UKUB’un çalışmala-
rını daha çok duyurmalıyız. Dünyada kalıp
sektörü yüzde 70 oranında otomotiv sek-
törüne çalışıyor. Bizde ise oran sadece
yüzde 30’dur. Bu durumu el birliğiyle dün-
ya ölçeğine taşımak zorundayız. Yenilikle,
sağlam mallarla ve de rekabetçi fiyatlarla
bunu sağlamak zorundayız. Türkiye’nin sa-
nayi stratejisinde kalıpçılık da yer almalıdır.
Bu konuda devlet desteği çok önemlidir.
Bunu alabilecek miyiz, almalıyız.” n
TAYSAD President Dudaroglu: "We need to brand in moldmaking"Association of Automotive Parts & Components Manufacturers (TAYSAD) President Mehmet Dudaroglu said, "If Turkey wants to be among top 10 economies in the world, it needs to be a brand in moldmaking."
Tool Manufacturers' Association of Turkey (UKUB) has organised the 4th National Mold Seminar and hosted the automotive main and supply industry representatives.
TAYSAD Başkanı Dr. Dudaroğlu: Kalıpçılıkta Marka OlmalıyızTAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, “Türkiye, eğer ilk 10 ekonomi arasına girmek istiyorsa kalıpçılık konusunda marka ol-mak zorundadır.” dedi.
Ulusal Kalıp Semineri'nin 4'ncüsü düzenlendi
UKUB Başkanı Şamil Özoğul, OSD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
54 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
Automechanika 2014, tedarik sektörünün yine ilgi odağı olduFrankfurt’ta yapılan Automechanika fuarının 23’üncüsü bu yıl 16-20 Ekim 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Sektörün lider fuarı olarak gösterilen organizasyon, bu yıl da ilgi odağı oldu.
M esse Frankfurt’tan aktarılan bilgiye
göre, 173 ülkeden 140 bin ziyaretçi
fuarı ziyaret etti. 71 ülkeden 4.631 firma-
nın katıldığı fuarda ziyaretçilerin, alternatif
aktarma organları, tam otomatik dijital veri
aktarımları, enerji verimliliği, araç hafiflet-
me konuları en çok ilgiyi gördü. Fuar yetki-
lileri, 2012 yılına göre sektörün daha can-
lı ve umut veren bir görünüş çizdiğini dile
getirdiler.
Fuara Türkiye’den katılan 261 katılımcı ara-
sında, 43 TAYSAD üyesi firma bulunuyor-
du. Firmaların, farklı sektör gruplarında zi-
yaretçi etkileşimleri yaşadıkları gözlemle-
nirken, Frankfurt dışındaki Automechanika
fuarlarının, ziyaretçi sayısını etkilediği an-
laşılıyordu. Katılımcı firmalar ziyaretçilerin
seçici davrandığını, müşterilerle farklı Au-
tomechanika fuarlarında yine buluştukları-
nı, bu sürecin de Frankfurt’taki fuara etkisi
olduğunu belirttiler.
12 ayrı bölümden oluşan fuarda farklı ül-
keler için ayrılan hollerin yanında, basılı ya-
yınların, ülke yatırım ajanslarının, 3 boyut-
lu yazıcıların ve dış alanda araçlar için bazı
örnek uygulamaların da yapıldığı alanlarda
ziyaretçiler, firmalarla buluşma imkanı ya-
kaladı.
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğ-
lu, fuarda Anadolu Ajansı’na yaptığı açıkla-
mada; fuara ilk olarak yaklaşık 30 yıl önce
katıldıklarını ve Türk firmalarının bu süreç-
te kendilerini çok geliştirdiğini söyledi. 30
yıl öncesine kıyasla sektördeki Türk firma-
larının giderek profesyonelleştiğini ifade
eden Dudaroğlu, “Türkiye’nin ihracatında
Almanya’nın önemi çok büyük. Burası bi-
zim için vazgeçilmez bir fuar. Aynı zaman-
da bu fuarın eşdeğeri de İstanbul’da yapılı-
yor” diye konuştu.
TAYSAD’ın da standının bulunduğu fu-ara, otomotiv tedarik sektörünün fark-lı ülkelerinden muadil dernekler de katıl-dı. Bu derneklerin Brezilya, Hindistan ve Fas’takileriyle ortak çalışma yürüten TAY-SAD, fuardaki görüşmeler sonunda Güney Afrika, Birleşik Krallık, Çek Cumhuriyeti, İspanya ve Güney Kore’de faaliyet yürü-ten muadil derneklerle de görüşmelerde bulundu.
Fuarın Türk otomotiv tedarik sanayisi için bir önemli başlığı Amerika Pazarı oldu. ABD’nin tüm eyaletlerini kapsayan yapıda faaliyet gösteren Select USA açtığı stantta firmalarla görüşmeler yaptı. TAYSAD’ın da bir süredir ABD otomotiv pazarı hususun-da sürdürdüğü çalışmalar için bilgiler alan ve destek vereceğini açıklayan kuruluş, fe-deral düzeyde bağları olan ve tüm eyalet-lerle doğrudan ilişki kurabilecek önemli bir konumda bulunuyor. n
Yazan: Sercan DUYGAN
According to the information reported from Messe Frankfurt, 140.000 visitors from 173 countries visited the fair. 4.631 companies from 71 countries participated the fair where subjects such as alternative drivelines, fully automatic digital data transmissions, energy efficiency and vehicle weight reduction received the most attention by the visitors. The fair officials stated that the industry has a more promising appearance in comparison to 2012.
AUTOMECHANIKA 2014 is once again the focus of the supply industry
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu, fuarla ilgili Anadolu Ajansı'na açıklamada bulundu.
Fuara Türkiye’den katılan 261 katılımcı arasında,43 TAYSAD üyesi yer aldı.
Automechanika 2014 Fuarı'nı 173 ülkeden140 bin ziyaretçi fuarı ziyaret etti.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
56 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
24 Eylül - 02 Ekim 2014 tarihleri arasında Almanya’nın Hanno-ver şehrinde 65’incisi düzenlenen IAA Ticari Araçlar Fuarı bu yıl 54 ülkeden 2 bin 66 firma ve 322 dünya premieri ile başarılı bir fuar gerçekleştirdi. IAA Hannover 2014’te; Ford, Fiat, MAN, Mer-cedes, Hyundai, Otokar, Temsa, Karsan, Anadolu Isuzu, Bozan-kaya gibi markalar Türkiye’de ürettikleri modellerle gövde göste-risi yaptı.
IAA Ticari Araç 2014 Fuarı’na Türkiye damgasını vurdu
T ürk Otomotiv Endüstrisi, 113 firma ile
Çin ve Almanya’nın ardından fuara en
fazla firma ile iştirak eden ülke oldu. Fuar,
uluslararası niteliğini katılımcılarının yüzde
59’unun uluslararası kimliğe sahip olması
ile bir kere daha kanıtlamış oldu. Tedarik
sanayi, toplam katılımcı profili içerisinde
yüzde 70’lik bir sayıyla fuarda gücünü ser-
giledi. Fuarda 300’ü aşkın yeni ürün ser-
gilenerek müşterisiyle buluştu. Toplamda
113 firma ile fuara katılan Türk tedarikçile-
rin 28’i TAYSAD üyesi idi.
Bu yıl fuarın seçilen “Driving Future” slo-
ganını bütünüyle yansıttığını ifade eden
Alman Otomotiv Sanayi Birliği (VDA) Baş-
kanı Matthias Wissmann, fuarın mobilite,
Fuar kapsamında, Alman Otomotiv Sanayi Derneği (VDA), TAYSAD ve OİB işbirliği ile 29 Eylül 2014 tarihinde IAA Türk Günü Konferansı gerçekleştirildi.
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
58 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
ulaşım ve lojistik alanlarında kendini dün-yanın en önemli ticaret fuarlarından biri olarak kanıtladığını belirtti. Bağlanırlık, ve-rimlilik ve fleksibilite konularının bu yılki IAA’nın teknik odağını oluşturduğunu ile-ten Matthias Wissmann, fuarın katılımcı-lara sektördeki en son yenilikleri bir arada görmelerini sağlayan bir teknoloji platfor-mu oluşturduğunu, yenilikçi çözümleri ka-tılımcılarıyla buluşturduğunu ifade etti.
Dünyanın en büyük ticari araç fuarları ara-sında yer alan ve 2 yılda bir gerçekleştiri-len IAA Ticari Araçlar Fuarı, bu yıl da bir-çok yerli markanın yeni modelini sergiledi-ği bir sahne oldu. Fuara sergiledikleri yeni modeller ile Ford Otosan, Otokar, Tofaş, Karsan, Temsa ve Bozankaya gibi üretici-ler damgasını vurdu.
TAYSAD da tanıtım standıyla yer aldığı fu-arda, otomotiv tedarik sektörünün farklı ülkelerinden muadil dernekler ve yatırım ajansları ile görüşmelerde bulundu ve Al-man Otomotiv Sanayi Birliği (VDA) bünye-sinde yer alan çeşitli departmanlar ile ilgili konularda toplantılar gerçekleştirdi.
Beşinci IAA Türkiye Günü Etkinliği
Fuar kapsamında, Alman Otomotiv Sanayi Derneği (VDA), Taşıt Araçları Yan Sanayici-leri Derneği (TAYSAD) ve Uludağ Otomo-tiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) iş-birliği ile 29 Eylül 2014 tarihinde IAA Türk Günü Konferansı gerçekleştirildi.
Bu yıl 5’incisi düzenlenen etkinliğe ana sanayiden FORD ve AUDI olmak üze-re birçok sektör temsilcisi katılım göster-di. Almanya’da yerleşik Ticaret ve Sanayi Odaları başta olmak üzere Kalkınma Ajans-ları ve İşadamları Derneklerinin de ilgi gös-
terdiği etkinliğe, Türkiye Hannover Baş-konsolosu Mehmet Günay ve Hannover Ticaret Ateşesi M. Kudret Ceran da katı-lımları ile destek verdi.
IAA Ticari Araç fuarında, her dönem peri-yodik olarak gerçekleştirilen etkinlik, için-de bulunduğumuz yılın 2014 Türk-Alman Araştırma, Eğitim ve İnovasyon yılı olması sebebiyle de ayrıca ilgi gördü.
Fuar, İşbirliği Platformu…
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TAY-SAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğ-lu, otomotiv endüstrisinde Türkiye ile Almanya’nın üretim ve ticari işbirliği an-lamında önemli iki ülke olduğunu vurgu-layarak, fırsatların altını çizdi. Dr. Meh-met Dudaroğlu, 113 Türk firması ile katıl-dıkları fuarın önemine değinirken Türkiye ve Almanya’nın, ortak bilim yılı süresince “Science Bridging Nations” sloganı altın-
da araştırma, eğitim ve inovasyon alanla-rındaki hedeflerine dikkat çekti.
Alman Otomotiv Sanayi Derneği (VDA) Başkanı Klaus Bräunig ise konuşmasında küresel zorluklara göğüs gerebilmek ama-cıyla iki ülkenin Ar-Ge işbirliğini çok daha ileri boyutlara getirmesi gerektiğini ve bu-nun iki ülke işbirliğinde büyük potansiyel teşkil ettiğini ifade etti.
Etkinlikte sırasıyla Ford Otosan Satın alma Direktörü Murat Senir, Fraunhofer Enstitü-sü IAO Ar-Ge Yönetimi Başkanı Mehmet Kürümlüoğlu, HEXAGON STUDIO Direk-törü Tolga Kaan Doğancıoğlu sunumları ile yer aldı.n
Turkey marks on the IAA Commercial Vehicle Fair 2014The 65th IAA Commercial Vehicles Fair took place between September 24 – October 2, 2014 in Hannover, Germany with the attendance of 2066 companies from 54 countries and 322 world premieres. At IAA Hannover 2014, the brands such as Ford, Fiat, MAN, Mercedes, Hyundai, Otokar, Temsa, Karsan, Anadolu Isuzu and Bozankaya had a show of strength with their models that they produce in Turkey.
Alman Otomotiv Sanayi Derneği (VDA) Başkanı Klaus Bräunig
Fuarda 300’ü aşkın yeni ürün sergilenerek müşterisiyle buluştu.
TAYSAD’ın Temmuz 2014 Otomotiv Raporuna göre, ilk 6 ayda Almanya’nın Otomotiv Sektörünün Toplam Cirosunun ancak
%1’i oranında Almanya’ya ihracat yapmışız !
Alman Otomotiv Endüstrisi yıllık 260 milyar doların üstünde bir ciro elde et-mektedir. Aynı zamanda da Almanya’nın en büyük eğitim kurumlarından biri-dir. Endüstri Ar-Ge için yılda 20 milyar dolar ayırmakta, günlük olarak da 10 pa-tent başvurusunda bulunmaktalar.
VDA QMC, bu bilgi ve tecrübeyi kendi eğitimlerinde uluslararası alanda üreti-cilere aktarma misyonunu üstlenmiştir. Otomotiv sektörünün gerek ana sanayi ve gerekse yan sanayi uzmanları tarafından özel olarak VDA QMC eğitimleri ha-zırlanmıştır.
TAYSAD Temmuz 2014 Sektör Raporuna göre ise Türk Otomotiv Endüstrisi tara-fından Ocak-Temmuz 2014 döneminde toplam 13.8 milyar dolar ihracat yapıl-mış ve bunun 2,26 milyar doları da Almanya’ya ihraç edilmiştir. Oysa yukarıda belirtilen toplam ciro ile bu ciro karşılaştırıldığında, cironun ancak yüzde 1’i ka-dar bir rakamı ilk altı ayda karşılayabildiğimizi kolayca anlayabiliriz.
Bu ciroyu daha fazla artırabilmemiz için Alman Otomotiv Endüstrisinin Stan-dartlarını ürün gerçekleştirme süreçlerimize dahil etmek zorundayız.
Bu amaç doğrultusunda VDA QMC eğitimleri, bu zorlukların üstesinden gelmek için en iyi ve hedef odaklı çözümlerdir. VDA QMC eğitimleri onaylı lisanslı fir-malar tarafından üreticilere verilmektedir. MBT Danışmanlık olarak lisanslı VDA QMC eğitimlerimiz ile sizlere Türkiye’de yardımcı olmak isteriz.
www.mbtdanismanlik.com
Saygılarımızla,
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
60 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
AB HORIZON 2020 Programı Bilgilendirme GünüTAYSAD ve TÜBİTAK işbirliği ile düzenlenen AB HORIZON 2020 Programı Akıllı, Temiz ve Entegre Ulaşım Alanı Eğitim ve Bilgilen-dirme Günü 23 Eylül 2014 tarihinde, TAYSAD’da yapıldı.
A vrupa Birliği Komisyonu’nun bi-lim ve teknoloji alanındaki çalışma-
ları desteklediği 30 yıllık Çerçeve Prog-ramları, Horizon 2020 ile devam ediyor. Türkiye, ilk kez 2002-2006 yıllarında TÜ-BİTAK koordinatörlüğünde 6. Çerçeve Programı’na üye oldu. Şimdi ise 7. Çer-çeve Programı’nın (2007-2013) devamı
olan Horizon 2020 Programı’nda yer ala-
cak. 2014-2020 yılları arasında yürütülecek
program, Avrupa çapında araştırmacılar ve
araştırma kuruluşları arasındaki işbirliği fa-
aliyetlerini destekleyecek. Geleceğin tek-
nolojilerine uluslararası ortaklıklar yoluyla
yön verecek.
TAYSAD’da düzenlenen bilgilendirme gününde AB HORIZON 2020 Ulaşım Ulusal İrtibat Noktası Serhat Melik, prog-ram hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Bilimsel mükemmeliyet, endüstriyel li-derlik ve toplumsal sorunlara çözümler başlıklı 3 öncelikli alanda yaklaşık 80 mil-yar Euro destek bütçesi bulunduğunu ve programlarda koordinatör, katılımcı ve son kullanıcı rolleri almanın mümkün ol-duğunu ifade etti.
HORIZON 2020 ile ilgili detaylı bilgilere www.h2020.org.tr adresinden erişilebil-mektedir. n
Fraunhofer Türk-Alman Günleri2014 Türk-Alman Bilim Yılı etkinlikleri kapsamında Fraunhofer tarafından düzenlenen “Fraunhofer Türk-Alman Günleri” Açılış Konferansı, Türk bilim ve sanayi çevresinden 300’den fazla katı-lımcı ile 25 Eylül 2014 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.
E tkinlik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ba-
kan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kav-
ranoğlu, Alman Federal Eğitim ve Araştır-
ma Bakanlığı (BMBF) Müdürü Peter We-
bers, TÜBİTAK Marmara Araştırma Mer-
kezi Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Top-
taş, Fraunhofer Gesellschaft Başkan Yar-
dımcısı Prof. Dr. Alexander Verl ve İstan-
bul Alman Başkonsolosluğu Konsolosu
Harald Schindler’in açılış konuşmaları ile
başladı. Açılış konuşmalarını takiben, 4
ana başlık altında paralel uzman oturum-
lar gerçekleştiridi. Bu oturumlar esnasın-
da katılımcılar, Fraunhofer Enstitülerin-
den gelen toplam 30’un üzerinde uzman
ile görüş paylaşımında bulundular. Etkinli-
ğin son oturumunda, ilgili Türk araştırma
enstitüleri, üniversiteler ve firmalar, “Fra-unhofer Türk-Alman Günleri” kapsamında Almanya’da düzenlenecek olan uzman ça-lıştaylara davet edildi.
“Fraunhofer Türk-Alman Günleri”nin bir sonraki etkinliği, Almanya’da farklı Fraun-hofer Enstitülerinde “4 Uzman Çalıştay” şeklinde düzenlenecektir. Uzman çalış-taylar “İnovatif Malzemeler”, “Dijital Ha-yat, Nesnelerin İnterneti, Haberleşme ve Gömülü Sistemler”, “Geleceğin Şehri”, “Ar-Ge - Üretim - Endüstri 4.0” konuların-da olacak.n
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu
Dipl.-Ing. Mehmet Kürümlüoğlu, Fraunhofer-Institut für Arbeitswirtschaft und Organisation IAO
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
62 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
Otomotiv yan sanayi'4. sanayi devrimi'nehazırlanıyorTAYSAD, İzmir’de bir araya geldiği üyelerini bilgilendirerek gele-ceğe hazırlanmalarını istedi.
T AYSAD, otomotiv endüstrisinin geli-şimiyle ilgili üyelerini bilgilendirmek,
global olarak son trendleri ve beklentile-ri üyeleriyle paylaşmak ve yeni stratejiler oluşturmak için düzenlediği üye bilgilendir-me toplantılarına İzmir’de devam etti.
Ege bölgesinde faaliyette bulunan üyele-riyle İzmir’de buluşan TAYSAD, üretim ve pazar verilerindeki negatif gelişmelere rağ-men sektörün önünü ihracatın açtığına dik-kat çekti. TAYSAD Başkanvekili Alper Kan-ca, bu yıl ihracatta hedefin üzerine çıkıla-rak 23 milyar dolarlık dış satış beklendiği-ni vurguladı.
Fraunhofer Enstitüleri işbirliği
Küresel anlamda araç üretiminde 2017 so-nunda 100 milyon adedin aşılacağının ön-görüldüğüne işaret eden Kanca, “Çağımı-zın yeni endüstriyel vizyonu olan dördün-cü sanayi devrimi gerçekleşmektedir. En-düstri 4.0 olarak ifade edilen bu çalışma-da Almanya yönlendirilen değil, yönlendi-ren konumda olmak için yoğun çaba gös-termektedir. Bildiğiniz üzere bu alanda da çalışmalarda bulunan Alman Fraunhofer Enstitüleri ile uzun bir süredir işbirliği için-deyiz. Bu işbirliğiyle birlikte gelişmeleri he-pinizin yakından takip etmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
Kanca, rekabet gücüne göre 2014 yılında 144 ülke arasında bir basamak gerileyerek 45. sırada yer alan Türkiye’nin buna göre ‘Verimlilikten, İnovasyon Odağına Geçiş Ülkeleri’ arasındaki konumunu koruduğu-nu ve bu nedenle Ar-Ge ve inovasyondan vazgeçmemesi gerektiğinin üzerinde dur-du.
TAYSAD’ın İzmir üye toplantısına TÜBİ-TAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koor-dinasyon Ofisi Temsilcisi Serhat Melik ile Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kuru-lu Üyesi Semra Sevinç konuk konuşmacı olarak yer aldı.
Melik, TAYSAD üyelerini ‘HORIZON 2020’ programıyla ilgili bilgilendirdi.
Serhat Melik yaptığı sunumunda, AB Çer-çeve programlarının, Avrupa’nın bilim, tek-noloji ve politika uygulamalarının birbirine yakınlaştırılması için oluşturulan çok yıllı programlar olduğunu belirterek, bu prog-ramların faaliyetleriyle ilgili bilgiler ver-di. Serhat Melik, sunumunda AB çerçeve programlarına daha önce Türkiye’den ka-tılmış projelerin başarı hikâyelerini anlat-tı. Üniversitelerin bu alanda başarı sağla-maları için de mutlaka bünyelerinde “pro-je ofisleri” oluşturmaları gerektiğinin altı-nı çizdi.
Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kuru-
lu Üyesi Semra Sevinç sanayide sürdürü-
lebilirlik üzerine tüyolar verdi.
Semra Sevinç, hızla değişen ve büyüyen,
sorunları artan dünyanın gündeme getirdi-
ği en önemli konulardan birinin, değiştiri-
lemeyen değişikliklerin nasıl yönetilece-
ği olduğunu dile getirdi. Sevinç, “İş dün-
yasının gittiği bir yön var, akıntının tersi-
ne kürek çekerek bir yere gelemiyor, belli
bir değişimi yönetmek durumunda kalıyor-
sunuz. Acaba bu değişik koşullar nasıl kul-
lanılabilir? Dünyamız çok ciddi sorunlarla
karşı karşıya. Doğa ve çevre değerleri açı-
sından bakıldığında, dünya son yıllarda baş
döndürücü hızla çevre sorunlarını artırarak
devam ediyor. Sürdürülebilirlik için yapılan
çalışmalarla bugünden yavaş yavaş bütün
alışkanlıklar, üretim tüketim kalıpları yeni-
den gözden geçirilerek, sürdürülebilirlik
esas alınmalı” değerlendirmesini yaptı.n
The automotive supply industry is getting prepared for the 4th industrial revolutionTAYSAD had a meeting with its members in Izmir and asked them prepare for the future. TAYSAD Vice President Alper Kanca said, "The new vision of our era, the fourth industrial revolution has been coming true. I believe you should all continue to follow the developments closely."
TAYSAD Başkanvekili Alper Kanca
TOSB’DAN HABERLER NEWS FROM TOSB
64 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
Araç ve aksam parçaları dayanım, ömür, performans test laboratuvarı için imzalar atıldıTOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile MARKA arasında Araç ve Aksam Parçaları Dayanım, Ömür, Per-formans Test Merkezi protokolü imzalandı.
B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz
ve Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan’ın katılımları ile yapılan protokol imza töre-nine, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğ-lu, Kocaeli Milletvekilleri Zeki Aygün, İl-yas Şeker, Mehmet Ali Okur, Başbakan-lık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajan-sı Başkanı İlker Aycı, MARKA Ajansı Ge-nel Sekreteri Dr. Fatih Akbulut, TOSB Yö-netim Kurulu Başkanı Yunus Çiftçi, Sana-yi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıças-lan, OTAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Göktan, OSD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer, Otomotiv Sanayi üst dü-zey yöneticileri ile Bakanlık ve Marka Ajan-sı mensupları katıldı.
Türk Otomotiv Ana ve Yan Sanayiine önemli test ve doğrulama hizmeti vere-cek olan laboratuvarda Hidromekanik test-
ler, Elektromekanik testler, İklimlendiril-
miş testler, Motor dinamometresi, Araç
üstü emisyon ve yakıt testleri yapılabile-
cek. Kapsam ve hizmet alanında bir ilki
gerçekleştirecek laboratuvar Otomotiv,
Savunma, Deniz ve demiryolu araç sana-
yinin yanı sıra bilimsel çalışmalara da kat-
kı sunacak.
Türkiye’deki Ar-Ge merkezlerinin üçte bi-
rinden fazlasına sahip olan Otomotiv Sa-
nayinin geliştirdiği yeni ürünlerin test ve
doğrulama hizmetleri de bu laboratuvarda
yapılacak. Doğu Marmara Kalkınma Ajan-
sı (MARKA) ve TOSB Otomotiv Yan Sana-
yi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tarafın-
dan eş güdümlü proje olarak hayata geçi-
rilecek laboratuvarın işletmesini bu konu-
da yılların deneyim ve altyapısına sahip
OTAM yapacak.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık
ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın da
yer aldığı törende verilen bilgilerin ardın-
dan iş birliği protokolü Kocaeli Valisi Ha-
san Basri Güzeloğlu ile TOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Yunus Çiftçi tarafından
imzalandı.n
Protocol signing ceremony for vehicle and components endurance, lifetime and performance test laboratoryTurkey Automotive Supply Industry Expertise Organised Industrial Zone (TOSB) and East Marmara Development Agency (MARKA) signed a protocol on vehicle and components endurance, lifetime and performance test center. The laboratory will be serving the Turkish automotive main and supply industry with hydromechanical, electromechanical, air-conditioned, vehicle emission and fuel tests and engine dynamometer. The laboratory will break new ground in coverage and service fields and contribute to scientific studies as well as the automotive, defence, naval and railway vehicles.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, TOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Çiftçi protokolü imzaladılar.
MAKİNELERİN EVRİMİ EVOLUTION OF MACHINES
66 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
Ağ tabanlı fabrika: “Endüstri 4.0”
İnsanların ve makinelerin akıllı sistem-ler üzerinden iletişim kurdukları ağ ta-banlı fabrika, “Endüstri 4.0” olarak ad-landırılır.
E ndüstri 4.0, Ar-Ge ve üretimden baş-
layan servisler dahil olmak üzere ürün
ömrü döngüsüne kadar uzanan tüm de-
ğer zinciri kapsayacak şekilde yeni bir or-
ganizasyonu ve kontrolü temsil etmekte-
dir. ‘Endüstri 4.0’da, işletmelerin tüm bö-
lümlerinden ve değer zinciri elemanların-
dan ulaşan gerçek zamanlı bilgilerin varlığı
ve optimum değer akışı türetme yeteneği
altyapı olarak hizmet etmektedir.
İnsanların, nesnelerin ve sistemlerin ağ ta-
banlı bağlantısı sonucunda; maliyet, elde
edilebilirlik ve kaynak tüketimi gibi çeşit-
li kriterler ile optimize edilebilen; dinamik,
kendi kendine organize olan, gerçek za-
manlı değer ağlarının şirketler arasında
oluşmasına yol açar. Bir diğer deyişle, mo-
dern üretim teknolojilerinin (Cyber Physi-
cal Systems - Siber Fiziksel Sistemler) üre-
time entegrasyonu ve nesneler interneti
(Internet of Things) ile servisler interne-
tinin (Internet of Services) üretim süreçle-
rinde kullanımı sonucunda gerçekleşir.
Siber Fiziksel Sistemler (CPS) şirketler içinde entegrasyona, değiştirilebilir üre-tim koşullarına ve üretimde ve lojistikte ar-tan esnekliğe yolaçabilir. Siber Fiziksel Sis-temlerin işlemler (prosesler), iş organizas-yonları, iş modelleri ve servisler üzerinde güçlü bir etkisi olacaktır. “Endüstri 4.0”, Almanya için mevcut olan Yüksek Tekno-loji Stratejisinin parçasıdır ve amacı, Siber Fiziksel Sistemler için hem önde gelen bir pazar ve hem de önde gelen bir tedarik-çi haline gelerek, Alman endüstrisini güç-lendirmektir.
Şirketler, “Endüstri 4.0”a uygun olarak kendi mevcut üretim tesislerini akıllı ağ tabanlı fabrikalara doğru nasıl geliştire-bilirler?
Fraunhofer Endüstri Mühendisliği Ensti-tüsü, yeni çözümler bulmak için endüst-riyel ve bilimsel ortakları ile birlikte çalış-malar yapmaktadır. “Endüstri 4.0”a ge-çiş bir gecede başarılamaz, çünkü insan-lar, makineler, ürünler ve bilişim sistemle-ri gibi tüm katılımcı varlıkların değişime en-tegre edilmesi gerekmektedir. Bu neden-le, şirketlerin “Endüstri 4.0”a doğru deği-şimi için, entegrasyon içinde hazırlanma-ları önemlidir. Diğer taraftan sadece, gü-venilirlik ve kârlılık noktalarında yaşanabile-cek karışıklıklardan kaçınarak, stratejilerini oluşturacak şirketlerin akıllı (smart) bir üre-ticiye doğru dönüşebileceği de inkar ede-meyiz.
İmalatçı şirketlerin akıllı ve ağ tabanlı fabri-kalara dönüşümüne olanak sağlamak için, “Akıllı ve ağ tabanlı fabrikaya dönüşüm olan MetamoFAB” projesi içinde, model-ler, metotlar ve araçlar geliştirilmektedir. Böylece, Siber Fiziksel Sistemler kullanıla-rak mevcut fabrikaların performansları ar-tırılacaktır. “Üretim otomasyon ekipman-ları”, “Yarı iletkenler” ve “Elektronik ele-manların ve parçaların üretimi “ alanların-da, dönüşümün altyapısı olarak Siber Fizik-sel Sistemleri kullanacak, ağ tabanlı fabri-kalar oluşturmak için vizyonlar geliştiril-mektedir. Çözümler, endüstriyel ortak-ların gerçek zamanlı üretim ortamlarında
örnek olarak uygulanacaktır. Endüstri ve araştırmadan seçilen toplam sekiz iş orta-ğı, “MetamoFAB”’ı başarılı bir yöntemle uygulamaya koymak için işbirliği içinde ça-lışmaktadır. Bu proje, Federal Alman Eği-tim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF) tarafın-dan finanse edilmektedir. n
Referanslar
[VDMA 2014] cf. Dr. Bernhard Diegner, Ge-
samtüberblick Stand 2014, PlattformIndust-
rie 4.0, Web sayfası.http://ost.vdma.org/do-
cuments/106133/4697460/Plattform%20
Industrie%204.0/780d7772-9489-4f8a-8b3f-
e4b9f416ed81, 02.10.2014tarihinde girildi.
[MetamoFAB, 2014] Metamorphosezurintel-
ligentenundvernetztenFabrik, Web sayfası.
http://metamofab.de, 02.10.2014 tarihinde gi-
rildi.
[FU/Acatech, 2013] Forschungsunion, acatech:
Alman imalat sanayisini güvenceye almak için,
INDUSTRIE 4.0 stratejik girişimini uygulama-
ya yönelik öneriler. Industrie 4.0 Çalışma Gru-
bunun nihai raporu,Nisan 2013. http://www.
acatech.de/fileadmin/user_upload/Baumstruk-
tur_nach_Website/ Acatech/root/de/Materi-
al_fuer_Sonderseiten/Industrie_4.0/Final_re-
port__Industrie_4.0_accessible.pdf, 02.10.2014
tarihinde girildi.
Mehmet Kürümlüoğlu (Dipl.-Ing.)
DEP Head of Competence Centre R&D-Management, Head of PLM Consultancy Center
Erdem Geleç (Dipl.-Ing.)
Project Manager and Researcher at the Competence Centre R&D-Management
Fraunhofer Institut für Arbeitswirtschaft und Organisation (IAO)
MAKİNELERİN EVRİMİ EVOLUTION OF MACHINES
68 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
The networked factory where humans and machines are communicating via smart systems is named “Industry 4.0” – the fourth industrial revolution.
I ndustry 4.0 stands for a new level of organization and control along the
whole value chain, starting from R&D and production to product life cycle including services .The availability of all relevant re-al-time information from all entities and el-ements of the value chain and the ability to derive optimum value stream at any time serve as the basis. The networked con-nection of humans, objects and systems result in dynamic, self-organizing real-time optimized value networks across compa-nies which can be optimized with various criteria such as costs, availability and re-source consumption. That is mainly real-ized by integrating modern manufacturing technologies (Cyber Physical Systems) in the production and the use of Internet of Things (IoT) and Internet of services (IoS) in the production processes.
The integration of Cyber Physical Sys-tems (CPS) in companies can lead to interchangeable production conditions and rising flexibility in manufacturing and logistics. This will have strong effects on process, work organization, business models, services, etc. “Industry 4.0” is part of the current High-Tech Strategy for Germany. The aim is to strengthen Ger-many’s manufacturing equipment indus-try by becoming both a leading market and a leading supplier for Cyber Physical Systems.
How can companies evolve their existing production facilities towards intelligent networked factories according to “Indus-try 4.0”? Fraunhofer IAO is working to-gether with industrial and scientific part-ners to find new solutions.
The transition to “Industry 4.0” cannot be achieved overnight but all participating entities like humans, machines, products and IT systems have to be integrated in the change. Therefore it is necessary to
prepare companies with an integration process for the change of paradigms to-wards »Industry 4.0«. Besides, we cannot deny the fact that, only with a clear strate-gy implementation, companies can evolve towards a smart manufacturing company, while avoiding operative disturbances in reliability and profitability.
Within the project “MetamoFAB - Meta-morphosis to intelligent and networked factory”, models, methods and tools are developed to enable the transition of manufacturing companies to intelligent and networked factories. Thus the per-formances of existing factories will be enhanced by the utilization of CPS. As a basis for the transition, dedicated visions for networked factories with CPS are developed for each of the three demon-stration cases, namely “Manufacturing of automation equipment”, »Production
of semiconductors« and »Manufacturing
of electrical components and parts«. So-
lutions will be demonstrated in real time
production environments of the industrial
partners. In total, eight selected partners
from research and industry are working
collaboratively to put “MetamoFAB” into
action in a successful way. The project is
funded by the German Federal Ministry of
Education and Research (BMBF).n
References
[VDMA 2014] cf. Dr. Bernhard Diegner, Ge-
samtüberblick Stand 2014, Plattform Indus-
trie 4.0, WWW page. http://ost.vdma.org/
documents/106133/4697460/Plattform%20
Industrie%204.0/780d7772-9489-4f8a-8b3f-
e4b9f416ed81, accessed 02.10.2014.
[MetamoFAB, 2014] Metamorphose zur intel-
ligenten und vernetzten Fabrik, WWW page.
http://metamofab.de, accessed 02.10.2014.
[FU/Acatech, 2013] Forschungsunion, acate-
ch: Securing the future of German manufac-
turing industry - Recommendations for imple-
menting the strategic initiative INDUSTRIE 4.0,
Final report of the Industrie 4.0 Working Group,
April 2013, http://www.acatech.de/fileadmin/
user_upload/Baumstruktur_nach_Website/
Acatech/root/de/Material_fuer_Sonderseiten/
Industrie_4.0/Final_report__Industrie_4.0_ac-
cessible.pdf, accessed 02.10.2014.
The networked factory: “Industry 4.0”
"Industry 4.0" stands for a new level of organization and control along the whole value chain, starting from R&D and production to product life cycle including services .
MAKİNELERİN EVRİMİ EVOLUTION OF MACHINES
70 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
A lmanya, özellikle üretimde gelenek-sel yapıda varlığını sürdüren sektörle-
ri bilgisayarlaşma ve ileri teknoloji kullanı-mı yönünde teşvik etmek amacıyla Sanayi 4.0 stratejisini hayata geçiriyor. Su ve bu-har gücüyle gerçekleşen ilk, elektrik ener-jisi kullanılan ikinci ve dijitalleşme tabanlı olarak gerçekleşen üçüncü sanayi devrimi-nin ardından, dördüncü sanayi devrimi ola-rak tanımlanan Sanayi 4.0, nesnelerin bir-birine bağlanması prensibi üzerine kurulu.
İnternet bazlı servisler sayesinde yeni iş modelleri üretiliyor
İnternet bazlı servislerle yeni iş modelle-ri geliştiren Bosch’un 2025 vizyonunda, günlük hayatta, yaşamın bir parçası olan tüm nesnelerin birbirleriyle iletişim halin-de olarak hayatımıza daha fazla kolaylık ve kalite katması bulunuyor. Sanayi 4.0 ise, bu vizyonun endüstriyel hayata yansıması olarak görülüyor.
Konuyla ilgili bilgi veren Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young “Yapılan araştır-malara göre, günümüzde 200 milyar adet internete bağlanabilen cihaz, 14 milyar da hâlihazırda internete bağlı cihaz bulunu-yor. 2020 yılında internete bağlı cihaz sa-yısının 32 milyara ulaşacağı tahmin edili-yor. İnternetin hayatın her alanına olduğu gibi iş yaşamına da farklılık getirmesi kaçı-nılmaz” dedi. Young sözlerine şöyle de-vam etti “Bosch, yazılım ve sistem enteg-rasyonundaki tecrübesini nesneler ve hiz-metlerin internetine taşıyor. Bosch’ta her dört Ar-Ge çalışanında biri yazılım uzmanı. Sistem ve cihazların üreticisi olmayı sürdü-
rürken bu sistem ve cihazların hassas ve
iletişime açık olmalarını sağlamaya çalışı-
yoruz. Sanayi 4.0 devrimine hazır nadir şir-
ketlerden birisiyiz.”
Bosch’ta Sanayi 4.0’la ilgili 50’nin üze-rinde pilot proje bulunuyor
Şu an Bosch’ta Sanayi 4.0 ile ilgili 50’den
fazla pilot proje son hızla devam edi-
yor. Homburg’ta bulunan Bosch Rexroth
Fabrikası’nda uygulanan pilot proje buna
çok güzel bir örnek oluşturuyor. Bu fabri-
kada insanlar, makineler ve ürünler birbir-
lerine bağlı olarak çalışarak yarının üretimi-
nin nasıl olacağının en canlı örneğini ser-
giliyorlar. Birinci sınıf üretim yapmak ama-
cıyla, aynı hatta birçok farklı ürün üretile-
biliyor. Makinelere sıradaki ürünün yuvar-
lak mı, köşeli mi ne şekilde olduğu, han-
gi şekilde üretilmesi gerektiği söyleniyor,
makineler de bunu algılayarak üretimleri-
ni bu şekilde gerçekleştiriyor. Yani eski-
den bir hatta bir ürün ailesi işlemden ge-
çerken, artık 8 ürün ailesi aynı hatta işlem
görebiliyor.
RFID teknolojisiyle gerçekleşen otoma-
tik algılama sayesinde ürünlerin ve taşı-
ma kaplarının durumu her an için görüle-
biliyor. Çalışanlar yardımcı cihazlar saye-
sinde iş yapış şekillerini kolaylaştırıyorlar.
Örneğin, siparişler depo çalışanlarının göz-
lük camlarına geliyor ya da teknisyenler
kullanma kılavuzlarını gözlüklerinde göre-
rek elleri serbest bir şekilde çalışabiliyor-
lar. Robotlar çalışanları tehlikeli, zorlu ya
da tek düze işlerden kurtarırken, akıllı üre-
tim hatları kendi performanslarını kendileri
test ediyor, arızalandıkları durumda kendi
arızalarını servise kendileri bildiriyor. Tüm
bu teknoloji ürün testleri esnasında da kul-
lanılabiliyor.
Amaç uluslararası üretim ağını birbiri-ne bağlamak
Bosch’un amaçlarından biri, ileride ulusla-
rarası üretim ağının tamamını birbirine bağ-
lamak. Aynı zamanda ürünlerin birer “hafı-
zası” olacak, yani ürünler, temel özellikleri-
ni her zaman yanlarında taşıyacaklar.n
Bosch Sanayi, 4.0’ınöncü şirketleri arasında
Bosch is among the leading companies of Industry 4.0
Developing new business models with
internet-based services, in vision 2025 of
Bosch is the contribution of all the objects
in communication with each other for
convenience and quality of life. Industry
4.0 on the other hand, seems like the ref-
lection of this vision on industrial life. Gi-
ving information about the subject, Bosch
Turkey Representative Steven Young
said, “According to the researches, today
there are 200 billion devices that can be
connected to the internet and 14 billion
devices that are already connected to the
internet. In 2020, the internet-connected
devices are expected to reach 32 billion.
It’s inevitable that the internet brings di-
versity in business life as well as it does
in every area of life. Bosch brings its ex-
perience in software and system integ-
ration to the internet. One in every four
of R&D employee of Bosch is a software
specialist. We produce systems and de-
vices and try to ensure that they are sen-
sitive and open to communication. We’re
one of the few companies which are re-
ady for Industry 4.0 revolution.
72 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
BENİM YOLUM, BENİM KİTABIM MY WAY, MY BOOK
En iyi hayat derslerini size hiç benzemeyen insanlardan öğrenebilirsiniz
Yaşadığımız hayatın güzel noktalarına değinip, yaptıklarımız ve yapma-dıklarımız konusunda dünyaca meşhur insanların sözleriyle en güzel şekilde ifade edilişlerini gördüğüm bir kitap, okuması rahat, Avrupa’ya uçan herkes uçuş sırasında kitabı bitirebilir.
TAMER TAŞKINPetrofer Yönetim Kurulu BaşkanıPetrofer Turkiye Chairman
Hayat Bilgesi
Şu Hayatı Nasıl Yaşamalı?
Alfa Yayıncılık
Mümin Sekman
Sayfa Sayısı: 208
Baskı Yılı: 2014
Ne ilginç bir oyun şu hayat! Tek bir hakkınız var. Kuralları oynarken öğreniyorsunuz. Zaman hızla akıyor. Başa çıkmak kolay değil. Sağ çıkmak ise imkânsız! Hepimiz büyük bir sorunun peşindeyiz: Şu hayatı en iyi şekil de nasıl yaşamalı?
Bu kitap 'özdeyiş derlemesi' değil, sistematik bir düşünce taraması. Alanında ilk. Hayat Bilgesi Dizisi hayatın bin bir halini karşılayan bir 'akıl açacağı' oluşturma çabası. Akıl verme kitabı değil, zihin açma kitabı! Mantıklı ve motive edici cevaplar, kışkırtıcı sorularla bir arada. Karışık kafaları toplamak, kapalı akılları açmak için. Hem kâşiflik hem kılavuzluk! Hayata bakış açınıza bir daha bakın! Bildikleriniz sizi şuan da bulunduğunuz yere getirdi, daha iyi bir yer de olmak istiyorsanız, size yeni(lenmiş) bir akıl gerek!
Şu Hayatı Nasıl Yaşamalı?
B u kitap hayata bakış açınıza bakma da-
vetidir. Einstein’ın deyişiyle, ‘’bir so-
runu yaratan zihni aynı şekilde çalıştırarak
o sorunu çözemezsiniz.’’ Hayata dair mev-
cut düşünce ve kanaatleriniz sizi şu anda
bulunduğunuz yere getirdi. Daha farklı ve
iyi bir yerde olmak istiyorsanız, yeni bir akla
ve çoklu bakış açılarına ihtiyacınız var. Yeni
bir hayat da yeni(lenmiş) bir akılla gelir.
Beyin sosyal bir organdır. Gelişmesi için
kendisinden büyük beyinlerle sosyalleştiril-
mesi gerekir. Bir düşünün, çevrenizde siz-
den daha akıllı kaç kişi var? Yakın çevreniz
beyninizi aşağı mı çekiyor, yukarı mı? Bu
kitap size çevrenizdeki akıl ortalamasının
ötesine geçme imkanı veriyor.
Dünyadaki her yüz insandan sadece biri
Türkçe düşünüyor. İngilizce gibi yaygın bir
dili kullananlar üç milyardan fazla insanın
ortak akıl havuzuna erişebiliyorlar. Bilme-
yenler ise bu bilgi hazinelerinden habersiz-
ce yaşıyor. Neler kaçırdığımızı bile bilmiyo-
ruz! Sonuçta dilimizin sınırı dünyamızı sınır-
lıyor.
Bu kitapta insanlığın ortak akıl okyanusun-
dan Türkiye’nin ‘’milli’’ kültür havuzuna bil-
gi aktarımı amaçlandığından, Türk büyük-
lerine değil, dünya büyüklerine odaklanıl-
mıştır.
Zirvedekilerin düştüğü notlar...
Oprah Winfrey: “Çukura düştüğünde, bu-
nun başarısızlık olduğunu düşünebilirsin.
Bazen kısa süre için bile olsa kendini kötü
hissetmek iyidir. Elinden kaçırmış oldukla-
rına üzülmek için kendine izin ver. Seni çu-
kurdan çıkaracak olan şey ise hatalarından
ders almak.”
Henry Ford: “Her şey ters gidiyorsa unut-
ma: Uçak, rüzgârı karşısına alarak yükselir,
arkasına alarak değil. Çalışanlarımdan hiç-
biri ‘uzman’ değildir. Kendini ‘uzman’ ola-
rak gören çalışanlarla yolumuzu ayırıyoruz.
Çünkü bir işi gerçekten bilen kimse, ken-
dini ‘uzman’ sanmaz. Her zaman çok daha
fazlasını yapması gerektiğini bilir, ne kadar
iyi ve verimli olduğunu düşünmez. Hep ile-
riyi düşünür, “İmkânsız” diye bir şey olma-
dığına inanır.”
Woody Allen: Bir yerde hata olacaktır
“Bir sahneyi defalarca tekrar tekrar çeke-
riz. Buna rağmen hiçbiri mükemmel olmaz.
Ne kadar çekerseniz çekin, bir yerde hata
olacaktır.”n
74 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Eylül September - Ekim October 2014
Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin ilk büyük presli parça üretim tesisine sahip Coşkunöz Alabuga Fabrikası faaliyete geçti.
Coşkunöz Alabuga Fabrikası üretime başladı
C oşkunöz Holding’in yurt dışındaki ilk yatırımı olan
Coşkunöz Alabuga Fabrikası, Tataristan Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanov, çok sayıda üst düzey devlet yetkilisi ve çeşitli ülkelerden konukların katıldığı resmi açılış töreni ile 29 Ağustos 2014 tarihinde fiilen üretime geçti.
Tataristan Cumhurbaşkanı Minnihanov açılış konuşmasında geçtiğimiz yıl Türkiye’deki Coşkunöz Metal Form fabrikasına yaptığı ziyarete değinerek Coşkunöz Holding’den beklediği gibi yüksek teknolojili bir fabrika ile karşılaşmaktan duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Coşkunöz Holding Genel Koordinatörü Cenk Yöney ise gerçekleştirdikleri yatırımla Rusya Federasyonu otomotiv yan sanayi sektörünün gelişimine sürekli katkıda bulunmayı ve bu konuda öncülük etmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Törende yapılan konuşmaların ardından Minnikhanov, Ford Sollers ve Coşkunöz Holding üst yönetimi tarafından hat çalıştırıldı ve ilk presli parça üretimi gerçekleştirildi.
Coşkunöz Alabuga Fabrikası; 60 yıllık köklü üretim geçmişi ile 6 farklı sektörde 12 firması, 2500 çalışanı ile faaliyet gösteren ve Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olan Coşkunöz Holding çatısı altında yer alıyor. Yıllık 50.000 ton sac işleme kapasitesine sahip olan fabrika, binek
araçlarda kullanılacak parçalar için ful robotik otomasyonlu pres hatlarında üretim yapacak.
Coşkunöz Holding’in dışa açılma politikasının ilk adımı olan Coşkunöz Alabuga Fabrikası, sınırların ötesine taşıdığı Ar-Ge ve know-how’ı Tataristan Cumhuriyeti’ndeki eğitimli iş gücü, alanında uzman markalar ve enerji olanakları ile buluşturuyor. TS-16949-2002, ISO 14001, OHSAS 18001 standartlarına göre üretim yapacak olan fabrika; “Yalın Üretim” ve otomotive özgü pek çok sistem transferi ile alanındaki en son teknolojileri bölgeye kazandırarak, önemli bir model olma amacını taşıyor.
Rus Otomotiv Forumu’ndan Gelen “Yılın Yatırımı” Ödülü
Coşkunöz Alabuga Fabrikası’nın ilk etabı 15.000 m²’si kapalı olmak üzere, 78.000 m² açık alan üzerinde kuruldu. Coşkunöz Alabuga; şirket kuruluşu, yasal prosedürlerin yerine getirilmesi, fabrika inşaatı, makinelerin montajı ve
Coşkunöz Alabuga Projesi’nin doğuşu ve gelişimi
Coşkunöz Holding, otomotiv sektörünün dünya çapında hızla değişen dinamikleri ve sürdürülebilir başarı stratejileri kapsamında yurt dışı yatırım alternatifleri konusunda geniş çaplı çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar sonucunda Ford Motor Company ve Sollers ortak girişimi olan Ford Sollers’ın Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti’ndeki iştirakinin büyük ve orta ölçekli presli parçaları ve kalıp üretimi için tek tedarikçi olarak belirlendi. Coşkunöz, böylece yurt içinde elde ettiği başarıları yurt dışına da taşıyarak önemli bir yatırım projesi başlatmış oldu. Coşkunöz’ün 2012 yılında Yelabuga kentinde yatırım yapma kararı almasının ardından, her kulvarda gerekli tüm girişimler başlatıldı. Bölgede kurulacak fabrikanın alt ve üst yapı çalışmalarının yanı sıra, gerekli tüm bürokratik işlemler de hızla tamamlandı. Fabrikada ful robotik otomasyonlu pres hatlarının montajının yapılmasının ardından Mayıs 2014’te ilk deneme üretimi başarıyla gerçekleştirildi.n
Coskunoz Alabuga Factory begins manufacturing
The first investment of Coskunoz Holding abroad, Coskunoz Alabuga Factory was launched for production on 29 August 2014 with the official opening ceremony with the attendance of Tatarstan President Rustam Minnihanov and many senior officials of the state.
Coşkunöz Alabuga Fabrikası, Tataristan Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanov, çok sayıda üst düzey devlet yetkilisi katıldığı resmi açılış töreni ile üretime geçti.
devreye alınması süreçlerinin
1,5 yıl gibi rekor bir sürede
tamamlanmasıyla örnek
gösterilen bir proje oldu. Bu
başarı, Rus Otomotiv Forumu
tarafından “2013 Yılının En
İyi Yatırım Projesi Ödülü” ile
taçlandırıldı.
76 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Eylül September - Ekim October 2014
Feka Otomotiv, 25. Yılda25 Milyon TL Yatırım Yaptı Tüm fabrikalarını tek çatı altında toplayarak toplamda 25 milyon TL tuta-rında yatırım ile yeni fabrikasını oluşturan Feka Otomotiv, aynı zamanda 25.yılını da bu etkinlikle birlikte kutladı.
M üşteri odaklı yaklaşım
ilkesi, yüksek seviyeli
teknolojisi, üretimde esnek
yapısı, tecrübeli kadrosu ve
teknik uzmanlarıyla, misyonu
doğrultusunda çalışmalarını
yürüten Feka’da bu yıl farklı
bir heyecan yaşanıyor. Tüm
fabrikalarını tek çatı altında
toplayarak toplamda 25
Milyon TL tutarında yatırım
ile yeni fabrikasını oluşturan
Feka, aynı zamanda 25.yılını
da bu etkinlikle birlikte kutladı.
Feka Otomotiv’in yeni
fabrika binası açılış törenine,
Vali Yardımcısı Mustafa
Karslıoğlu ve Nilüfer Belediye
Başkanı Mustafa Bozbey’in
yanı sıra, iş dünyasının yurt
içi ve yurt dışından önemli
temsilcilerinin yer aldığı, çok
sayıda davetli katılım gösterdi.
“Gelecek Adına Büyük Umutlar Besliyoruz”
Fabrika binasının açılış
töreninde ilk sözü, Feka
Otomotiv Yönetim Kurulu
Başkanı Ferit Karslıoğlu aldı.
Otomotiv sektöründe dolu dolu 25 yılı geride bırakmanın gururunu yaşadıklarını kaydeden Karslıoğlu, gelecek adına büyük umutlar beslediklerini söyleyerek, sektöre değer katmayı sürdüreceklerini ifade etti.
“Sektörün Babayiğidi Olduk”
Çeyrek asırlık bir zaman dilimine acısı ve tatlısı ile birçok olayı sığdırdıklarını aktaran Karslıoğlu, “Her şeyden önce ülke menfaatlerimizi önceledik. Başarılarımızı birlikte kutladık. Üzüntülerimizi birlikte yaşadık. Memleket menfaatlerini hiç unutmadık. Kimi zaman Anadolu Kaplanı olduk. Kimi zaman sektörümüzün babayiğidi... Ama hiç vazgeçmedik. Paydaşlarımızın isteklerine göre kendimizi geliştirdik. Yabancı iş ortaklarımızdan yeni şeyler öğrendik. Onların katkıları ile büyüdük. Yerli iş ortaklarımızın sayesinde
sürdürülebilirliği yakaladık.
Her daim yaptığımız işin
üzerine bir şeyler katmaya
çalıştık. Tedarikçilerimizin,
müşterilerimizin,
üniversitelerin ve daha
birçok paydaşımızın ne
dediğine önem verdik. Hayat
anlayışımızda mütevazılığımızı
koruduk ama iş yapış
biçimimizde en iyisi için
mücadele ettik” dedi.
“Bu Tür Yatırımlar Ülkemiz Adına Kazanç”
Geleceğe yönelik böylesine
büyük bir yatırımı hayata
geçirdikleri için Feka
Otomotiv’i kutlayan Mustafa
Bozbey’de, 25. kuruluş yılında
açılış töreninde yer almaktan
dolayı duyduğu memnuniyeti
dile getirdi. Bursa’nın sanayi
sektöründe ülkemizin adeta
kalbi olduğunu anımsatan
Bozbey, çok sayıda insana
iş imkânı sağlayan bu tür
yatırımlara, yerel yöneticiler
olarak da desteklerinin
süreceğini ifade etti.
“Bursa Türkiye’nin En Önemli Sanayi Kenti”
Bozbey’in ardından sözü
Bursa Vali Yardımcısı
Mustafa Karslıoğlu aldı. Feka
Otomotiv’de inovasyon,
ileri teknoloji ve girişimci
ruhun ne olduğunu çok
yakından gördüklerini aktaran
Karslıoğlu, bu tür değerli
yatırımların ülkemiz adına
büyük önem teşkil ettiğini
vurguladı.n
FEKA Automotive invests 25 million TL in their 25th year
FEKA Automotive has established its new factory gathering all its factories under one roof with an investment of 25 million TL for its 25th anniversary. FEKA continues to operate with its customer-oriented approach principle, high technology, flexible structure in production, experienced staff and technical experts and mission.
78 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Eylül September - Ekim October 2014
Uluslararası Soğuk DövmeGrubu 47. Olağan Toplantısı'nı Ankara’da yaptı
Taner Makas
Kanca A.Ş. Ar-Ge MüdürüR&D Manager
1 960’lı yıllarda soğuk dövme teknolojisinin
teknik ve ekonomik anlamda gelişmesini teşvik etmek amacıyla bir grup Avrupalı akademisyen tarafından başlatılan bir proje kapsamında kurulan Uluslararası Soğuk Dövme Grubu (ICFG - International Cold Forging Group) aynı amaç çerçevesinde günümüzde de hala başarılı bir şekilde faaliyetlerini devam ettiriyor.
Her yıl Eylül ayı içinde bir üye ülkenin ev sahipliğinde toplanan grup bu yıl 47. olağan toplantısını Atılım Üniversitesi Metal Şekillendirme Mükemmeliyet Merkezi (MŞMM) ev sahipliğinde gerçekleştirdi.
Bundan önceki ilk Türkiye toplantısı 10 yıl önce 2004 yılında İstanbul’da düzenlenmişti.
Yaklaşık 20 değişik ülkeden soğuk dövme konusunda faaliyet gösteren firma temsilcisi teknik uzman ve akademisyenlerden oluşan 120 civarında bir katılımcı ile gerçekleştirilen toplantı 22-23 Eylül tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirildi. Hemen hemen eşit sayıda katılan sanayi temsilcisi ve akademisyenlerin tamamı uzun yıllar bu alanda çalışmış, profesör, doktor, Ar-Ge müdürleri ve üst düzey yöneticilerden oluşuyor.
İlk gün ICFG içinde oluşturulmuş çalışma grupları faaliyetlerini tamamlıyor. Kalıp teknolojisi, yağlama teknolojisi gibi başlıklar altında toplanan alt grup üyeleri gün boyu yapılan sunum ve tartışmalarda yıl boyunca yaptıkları faaliyetleri paylaşıyorlar, kendileri arasında kıyaslamalar yapıyorlar.
Bazı çalışma grupları 10 yılı aşkın süredir faaliyette ve sadece yılda bir değil, yıl içinde de ara toplantılar, çalıştaylar yapıyorlar. Grubun faaliyetinin devamına yine grup üyeleri karar veriyor. Her grup yaptığı çalışmalar sonrasında bir kılavuz kitapçık veya yayın çıkararak üyelere bilgilendirme yapıyor.
Değişik ülkelerden akademisyenlerin ve hatta birbirine rakip firmaların bir araya gelerek ortak bir araştırma projesi yürütmeleri ve sonuçlarını grup içinde paylaşmaları TAYSAD içinde yaşatılmaya çalışılan bir çok grup çalışması için örnek
devam ediyor. Grubun diğer
daimi Türk üyeleri olarak
Kanca A.Ş. Ar-Ge Müdürü
Taner Makas, Norm Civata
Ar-Ge Müdürü Umut İnce ve
Atılım Üniversitesinden Yrd.
Prof. Dr. Celalettin Karadoğan
bulunmakta.
Soğuk Dövme Teknolojisi Nedir?
Soğuk dövme genel olarak
sanayide çeliğin kalıplar içinde
plastik olarak şekillendirilmesi
olarak anılır. Soğuk dövme
teknolojisinde çelik oda
sıcaklığında veya mikroyapı
değişimine uğramayacak
seviyede sıcaklıklarda
şekillendirilir.
İkinci dünya savaşı yıllarında
silah sanayisi için geliştirilen
soğuk dövme teknolojisi
günümüzde en yaygın olarak
otomotiv sanayisinde yüksek
mukavemete dayanımlı
hassas parçaların üretiminde
kullanılır. Halen dünya
genelinde dövme parçaların
yüzde 6-8 civarı soğuk
dövme ile üretilmektedir.
Sağladığı düşük enerji
maliyetleri ve yüksek ölçüsel
hassasiyet nedeniyle soğuk
dövmeye rağbet günden
güne artmaktadır. Birçok
imalat türüne görece genç
bir teknoloji olan soğuk
dövme gelişmiş ülkelerde
çok az sayıda firma tarafından
yapılabilmektedir.n
alınması gereken bir faaliyet, üstelik bunu neredeyse yarım yüzyıla yakın bir süredir devam ettirmeleri de üzerinde düşünmemiz gereken ayrı bir nokta.
ICFG yıllık olağan toplantısının ikinci günü ise ortak bir oturum ile soğuk dövme teknolojisi hakkında teknik bildiri sunumları yapılıyor. Bu yılki yapılan sunumlar arasında Türkiye"de soğuk dövme konusunda faaliyet gösteren az sayıdaki firmanın arasında 3 tane de TAYSAD üyesi vardı. Üyelerimizden Kanca A.Ş., Norm Civata ve ORS uluslararası dinleyici kitlesine Türkiye’de soğuk dövmenin geldiği seviyeyi gösterir beğeni toplayan sunumlar yaptılar.
Uluslararası Soğuk Dövme Grubunun bir önceki dönem başkanlığını yapmış ve uzun yıllardan beri grupta aktif olarak rol alan Prof. Dr. Erman Tekkaya halen Dortmund Üniversitesinde Makina Mühendisliği Fakülte Dekanı olarak bu alanda çalışmalarına
80 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Eylül September - Ekim October 2014
Açılır-Kapanır Sistem (Temizlenebilir)Soğutma Modülü Uygulaması
B. Akın Kurt
Kale Oto RadyatörSan.ve Tic.AŞ.Ar-Ge Yurtdışı Projeler ŞefiR&D Overseas Projects Chief
S ektöründe teknolojik
gelişmelerde öncü olan
firmamız, Kale Oto Radyatör
AŞ, otomobil, hafif ve ağır
ticari araç, endüstriyel
uygulamalarla beraber,
tarımsal araç sektöründe
traktörler, biçerdöverler,
teleskopik yükleyiciler gibi
araçlar için hem yurt içi
hem yurtdışı OEM, OES ve
IAM müşterilerine radyatör,
intercooler, hidrolik yağ
soğutucusu, transmisyon
yağ soğutucusu, kalorifer
ve kondenser ürünleri ve
komple soğutma modülleri
geliştirmektedir.
Komple sistem çözüm
ortağı olma hedefimiz
doğrultusunda ve müşteri
odaklılık prensibimizle,
müşterilerimizin talepleri
ve pazarın beklentileri
doğrultusunda Ar-
Ge faaliyetlerine yön
vermektedir.
Özellikle sahadan gelen
geri bildirimler, detaylı
bir şekilde incelenmekte,
ürün geliştirmeye ve ürün
tasarımlarına bu bildirimler
yansıtılmakta, Ar-Ge
faaliyetleri, ilgili alanlarda
bilgisayar simülasyon
programları, prototip üretimi
ve laboratuar validasyon
testleri ile doğrulanmaktadır.
Tarımsal araçların kullanım
alanlarından kaynaklanan
toz, toprak, ot saman
gibi maddelerin radyatör
peteklerini tıkaması nedeniyle
ürünlerin temizlenebilir
olması ihtiyacı doğmuştur.
Bu sebeple komple soğutma
modüllerinde açılır kapanır
sistemler geliştirilmiştir.
Bu tasarımların başlıca
avantajı kullanıcıya soğutma
modülünün pistonlar vasıtası
ile açılarak temizlenmesi ve
tek veya iki kademede açılma
ilave piston ve mekanizma
ile sağlanmaktadır. Birinci
kademede, ön grupta yer
alan ürünler, ikinci kademede
ise diğer soğutucular uygun
açı ile pistonlar vasıtasıyla
açılarak sabit pozisyon alır.
Bu durumda ürünler gerek
basınçlı hava gerekse basınçlı
yıkama sıvısı ile yıkanır.
Yıkama sıvısı ile yıkanan
ürünler kuruma sonrasında
soğutma modülü yine
pistonlar vasıtasıyla kademeli
olarak tekrar kapatılır ve kilit
mekanizmaları kilitlenerek
işlem sona erer.Burada dikkat
edilecek husus temizleme
havasının yada suyunun
sisteme giren soğutma
havasının akış yönüne ters
yönde tutulmasıdır.Aksi
halde daha fazla tıkanmaya
sebebiyet verir.
Firmamız bünyesinde
müşterilerimizin taleplerine
göre araç üstünde soğutma
ürünlerinin yerleşimi ve
açılabilme pozisyonlarına
göre farklı tasarım çalışmaları
yapılmaktadır.n
yine kolaylıkla kapanmasıdır. Böylece her bir ürünün araç üstünden tek tek demonte edilmesi ve temizlenmesi ve tekrar montaj yapılması işlemine gerek kalmamaktadır.
Soğutma modülünün açılıp kapanması çalışma prensibi şu şekildedir. Soğutma modülü kullanım esnasında kilit mekanizmaları ile kapalıdır. Soğutma modülünün kapsamına göre
KAPALI I. KADAME II KADAME
Açılır kapanır sistem soğutma modülü tasarım ve resimlerinden birkaç örnek
B eing the automotive sector leader in tech-
nology, Kale Oto Radyatör A.Ş. develops radiators, intercoolers, hydraulic oil-coolers, transmission oil-coolers, heaters, condens-ers, and complete cooling modules for automobiles, light and heavy commer-cial vehicles, together with industrial applica-tions agricultural industry applications like tractors, harvesters, teloscopic loaders for OEM, OES and IAM clients in domestic and foreign markets.
With the objective of complete system solution partner and customer-ori-ented principle, customer demands and market ex-pectancies direct our R&D activities. The feedback received from the field in particular are evaluated in detail, and reflected on product design and devel-opment, and verified with R&D activities, relevant simulation programmes, prototype development, and laboratuary validation tests.
Substances like dust, earth, grass, hay clog-ging the radiator cores in the operational fields of agricultural vehicles have reasoned the need for a cleanable products. For this reason an open-close system was developed for complete cooling modules. The primary advantage of this design is to enable the user to open and clean the module via the means of
pistons and close it again
with ease. In effect, it is
no longer necessary to dis-
mantle the module from
the vehicle for cleaning.
The cooling module open-
close operational principle
is illustrated as follows. In
operation, the cooling mod-
ule is securely closed with
the lock mechanisms. De-
pending on the extension
of the module, unlocking
is performed in either 1 or
2 steps with the additional
pistons and mechanism. In
the first step, the products
at the front group, and in
the second step other cool-
ers are exposed at the de-
sired angles in their fixed
positions. Thus, all parts of
the module can be cleaned
either with compressed
air or liquid. The cooling
module can be closed in
steps with the use of pis-
tons again only after parts
cleaned with liquid are
dried, and the operation
will be complete after lock
mechanisms are securely
closed. It is important here
to make sure that cleaning
operation is done in the
opposite direction to the
operational cooling flow
of the module. Otherwise,
there will be more clogging
problems.
Within our company struc-
ture, different designs can
be built in compliance to
our clients’ requirements
for cooling modules de-
pending on the position of
the module and its exten-
sion limits in the vehicle. n
Open-Close System (Cleanable) Cooling Module Application
82 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Eylül September - Ekim October 2014
Bodycote Istaş'dan Dilovası'na12 milyon liralık yatırım4 milyon Euro yatırım maliyeti ile 3 bin metrekare açık, 4 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulan Bodycote Istaş Dilovası Tesisleri, düzenlenen bir törenle açıldı.
B ursa'da 1990 yılından itibaren faaliyetlerini
sürdüren Bodycote Istaş, 12 milyon liralık yatırımla Dilovası'ndaki yeni fabrikasını hizmete açtı.
Isıl işlem konusunda uyguladıkları teknoloji açısından dünyanın en ileri ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyede olduklarının altını çizen BODYCOTE Genel Müdürü Barış Telseren, "Dünya ölçeğinde 26
değişik ülkede yaklaşık
190 işletmesiyle ile faaliyet
gösteren BODYCOTE
firması bilindiği üzere,
ısıl işlem konusunda
sektörünün adeta deyim
yerinde ise dünya devi olarak
adlandırılmaktadır. Sektörde
önemli bir pazar payına
sahip olan BODYCOTE'un
yıllık toplam cirosu 1
milyar Euro'nun üzerinde
seyretmekte. 2006 yılında
ortaklık kuran işletmemiz,
uygulanan sistemin aynısı uygulanmakta olduğunu söyleyebiliriz. Bilindiği gibi, her sektörde olduğu gibi, bizim iş kolumuzda da makine ve teknolojiye yapılan yatırımlar son derece önemlidir. Yeniden birleşme, iş güvenliği, kalite, kapasite artıştı ve yeni sistemin Türkiye'ye getirilmesinde hep öncü olduk ve olmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Tesisin açılış törenine Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar, BODYCOTE Kuzey Ve Güney Avrupa Başkanı Paul Clough, BODYCOTE IŞTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, Genel Müdür Barış Telseren ve fabrika yöneticileri katıldı. n
yüzde 80 BODYCOTE, yüzde 20 ise Istaş ortaklığı ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Isıl işlem konusunda en üst segmente uygulama gerçekleştiren firmamızın Türkiye genelindeki pazar payı ise yüzde 20-25'lerde seyretmektedir" diye konuştu.
Merkezi İzmir'de kurulu bulunan firmanın Bursa, İzmir ve Gebze Dilovası OSB'deki tesislerinde başta otomotiv sektörü olmak üzere; makine imalat, havacılık ve savunma sanayi, tarım, inşaat, demiryolu, iş makineleri, medikal, gıda, elektronik ve mekanik iş koluna yönelik ısıl işlem konularında A' dan Z' ye hizmet vermekte olduğunu ifade eden Telseren, "1990 yılına kadar tuz banyoları, 1990-2000 yılları arasında atmosfer kontrollü kamaralı tip fırınlar, daha sonraki yıllarda ise vakum sertleştirme fırınlarında gerçekleştirilen ısıl işlem uygulamaları, özellikle kalite bilincinin oluşması ile birlikte 2000'li yıllardan sonra, dünya genelinde
Bodycote Istas invests 12 million TL in Dilovasi
Bodycote Istas, which has over 190 factories all over the world, held an opening ceremony at Dilovasi IMES Industrial Zone for its new factory. The new production plant occupies a total of 4000 square meters (3000 square metres indoors) and costed 4 million Euros.
Bursa yüzde 33,67'lik payla toplam otomotiv ihracatının üçte birinden fazlasını tek başına sağlarken, İstanbul yüzde 22,34'lük payla ikinci, Kocaeli yüzde 19,21 ile üçüncü, Sakarya da yüzde 10,21 ile dördüncü sıralarda yer aldı.
Ü lke ihracatının lokomotifi
konumundaki otomotiv sektörünün başarısına en büyük katkı Marmara Bölgesi'ndeki Bursa, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya illerinden geldi.
Bu dört ilin 9 aylık dönemdeki sektör dış satımı 14 milyar 464 milyon 433 bin dolara ulaştı. Böylece, otomotiv sektörünün Ocak-Eylül döneminde toplam 16 milyar 930 milyon 625 bin dolar olan ihracatının yüzde 85,43'ünü de bu iller sırtladı.
Bursa, otomotiv ihracatındaki düşüşe rağmen açık ara önde
Ev sahipliği yaptığı ana ve yan sanayi firmalarıyla sektöre yön veren kentlerin başında bulunan Bursa'nın, geçen yılın ocak-eylül döneminde 6 milyar 13 milyon 79 bin dolar olan sektör ihracatı, yüzde 5,17'lik düşüşle 5 milyar 701 milyon 870 bin dolara geriledi. Buna rağmen Bursa, yüzde 33,67'lik payla toplam otomotiv ihracatının üçte birinden fazlasına tek başına imza attı.
Bursa'nın en yakın takipçisi İstanbul ise geçen yılın ilk 9 ayında 2 milyar 826 milyon 936 bin dolar olan sektör ihracatını yüzde
33,78'lik artışla 3 milyar 782 milyon 97 bin dolara taşıdı. İstanbul, böylece Ocak-Eylül dönemindeki otomotiv ihracatından yüzde 22,34 pay alarak ikinci sıradaki yerini korudu.
Kocaeli'nin sektör ihracatı ise Ocak-Eylül 2013'teki 3 milyar 445 milyon 501 bin dolardan yüzde 5,61'lik düşüşle bu yılın aynı döneminde 3 milyar 252 milyon 44 bin dolara geriledi. Kocaeli, bu dönemdeki sektör ihracatından yüzde 19,21 pay aldı.
Yılın 9 aylık döneminde sektör ihracatını en fazla artıran il ise yine Sakarya oldu. Sakarya, Ocak-Eylül 2013'te 1 milyar 287 milyon 573 bin dolar olan sektör ihracatını yüzde 34,23'lük artışla bu senenin aynı döneminde 1 milyar 728 milyon 422 bin dolara çıkardı. Sakarya, bu rakamla ülkenin sektör ihracatından aldığı yüzde 10,21'lik payla dördüncü oldu.
Milyar doların üzerinde ihracat başarısını gösteren bu illeri, Ankara, İzmir ve Manisa izledi. Bu dönemde, Ankara 589 milyon 443 bin, İzmir 512 milyon 949 bin, Manisa da 325 milyon 131 bin dolar ihracat gerçekleştirdi.n
Otomotiv ihracatında 'aslan payı' dört ilin
84 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Eylül September - Ekim October 2014
FİGES MÜHENDİSLİK A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI TARIK ÖGÜT: "Genel olarak bu gibi projeler,
SSM’nin de teşvikleriyle birlikte büyük ölçekli firmalarca kazanılırdı. Bu sefer bir KOBİ'nin kazanmasıyla FİGES, bir
ilke de imza atmış oldu. Bu başarının altında, son 10 yılda MİLGEM gibi başarıyla tamamladığımız prestijli proje-
lerle SSM nezdinde rüştümüzü ispat etmemiz ve SSM tarafından referans gösterilmemiz yatıyor. Bu gibi projeler-
de KOBİ’lerin yer alması, “offset” statüsünden dolayı ayrı bir tercih nedeni de oluyor. Offset çarpanı bizim için bu
projede 4’tür; ancak eğer bu projeyi büyük ölçekli bir firma kazanmış olsaydı, çarpan 2 olacaktı. Yabancı firma, Fİ-
GES gibi hem KOBİ hem de Ar-Ge hizmeti veren bir şirketle çalışmakla offset borcunu iki kat daha fazla veya daha
hızlı kapatmış oluyor. Projenin offset yönünün SSM tarafından mutlaka onaylanması gerekiyor. Bu onay, iki hafta
önce SSM tarafından verilmişti.
Projemiz KAI, Sikorski veya Airbus şirketlerinden birisiyle ortak yürütülecek ve bir ay içinde Kore Hükümeti bu konu-
daki kararını açıklayacak. Biz de doğal olarak Sikorski veya Airbus ile yakın çalışacağız. Bizim iş paketimizi yapacak
grubun içinde 11 FİGES mühendisi ve 2 KAİ mühendisi yer alacak ve Ankara ofisimizde 2 sene birlikte çalışacağız.”
Figes Inc. to design and analyse helicopter engines
FIGES ENGINEERING INC. has signed an international agreement under the scope of ICDDA Ankara Aerospace and Defence Industry – Industrial Cooperation Days on October 14,2014. Figes Engineering operates in Istanbul, Bursa,Izmir and Ankara OSTIM and METU Technopolis in several industries including defence industry.
Figes A.Ş.'den Güney Kore’ye Ar-Ge ihracı Figes A.Ş. havacılık ve uzay sanayiinde ilk Ar-Ge ihracatını gerçekleştirecek uluslararası bir antlaşma imzaladı.
F İGES A.Ş., havacılık
ve uzay sanayiinde
ilk Ar-Ge ihracatını
gerçekleştirecek uluslararası
bir antlaşma imzaladı.
Savunma başta olmak üzere
bir çok sektörde önemli
projeler gerçekleştiren,
Ankara’da OSTİM ve ODTÜ
Teknokentte ayrıca İstanbul,
Bursa ve İzmir illerinde
faaliyetlerini sürdüren
FİGES MÜHENDİSLİK A.Ş.;
ICDDA Ankara Havacılık ve
Savunma Sanayii Endüstriyel
İşbirliği Günleri kapsamında
uluslararası bir anlaşmaya
imza attı.
İleri mühendislik hizmetleri,
Ar-Ge çalışmaları,
danışmanlık, mühendislik
eğitim hizmetleri ve yazılım-
donanım satışı faaliyetlerini
başarılı bir şekilde sürdüren
FİGES MÜHENDİSLİK A.Ş;
Güney Koreli KAI şirketi ile
imzalanacak anlaşmayla
Commercial Helikopter) Ortak Geliştirme Projesi’nin imza töreninde konuşan FİGES Genel Müdürü Koray Gökalp, bu imzanın gerek firmaları gerekse Türkiye için büyük önem taşıdığını söyledi. Gökalp, anlaşma kapsamında iki yıl boyunca KAI firmasına destek vereceklerini ifade ederek, “Sonrasında titreşim analizleri konusunda da bu anlaşmanın devamını yapmayı hedefliyoruz.
Bu imza sektörümüzde bir ilk olma özelliğini taşıyor” diye konuştu. KAI yetkilileri de imza töreninde “FİGES’in kendine özgün kabiliyetleri var. Bu nedenle onlarla yol almayı tercih ettik. Bu imza bir başlangıç niteliği taşıyor. Önümüzdeki günlerde ortak yeni çalışmalara da birlikte imza atmayı hedefliyoruz” dediler.n
helikopterin motor bölümü
tasarım ve analizlerini
yapacak. 3 milyon dolar
tutarındaki bu antlaşma; bir
Türk KOBİ şirketinin Havacılık
ve Uzay Sanayiinde ilk Ar-Ge
ihracatı olması açısından
önem taşıyor.
FİGES; KAI ile yapacağı “Sivil
Hafif Helikopter (LCH - Light
İleri mühendislik hizmetleri, Ar-Ge çalışmaları, danışmanlık, mühendislik eğitim hizmetleri ve yazılım-donanım satışı faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdüren Figes Mühendislik A.Ş; Güney Kore’nin en büyük havacılık şirketi KAI ile imzaladığı "Sivil Hafif Helikopter (LCH - Light Commercial Helikopter) Ortak Geliştirme Projesi” antlaşması ile helikopterin motor bölümü tasarım ve analizlerini yapacak.
85Eylül September - Ekim October 2014www.taysad.org.tr
Ermetal Otomotiv'e Renault ve Nexteer'den iki ayrı Kalite ÖdülüErmetal Otomotiv, 1 Ekim 2014 tarihinde Fransa’da gerçekleştirilen Renault Grubu Tedarikçi Ödül Töreni’nde ve 15 Ekim 2014’de Polonya’da gerçekleştirilen Nexteer Ödül Töreni’nde Kalite Ödülü almaya hak kazandı.
Renault Kalite Ödülü
B ursa sanayinin köklü
kuruluşlarından Ermetal
Şirketler Grubu iştiraki
Ermetal Otomotiv, bir büyük
ödülü daha kucaklayarak
başarı çizgisini yükseltti.
Geçtiğimiz günlerde
Fransanın Paris kentinde
düzenlenen Renault Ödül
Töreninde Kalite Ödülü,
RNPO Yönetim Kurulu
Başkanı ve Renault Satınalma
Sorumlu Kıdemli Genel
Müdür Yardımcısı Christian
Vandenhende tarafından
Ermetal Otomotiv Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı
Alper Gülenere verildi.
Ermetal Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alper Gülener konuya ilişkin olarak şu açıklamalarda bulundu: “Bu başarı otomotiv sektöründe önemli bir bilgi birikimine sahip olan Ermetal Otomotiv ve Erkalıp çalışanlarının uzun yıllardırsürdürdükleri özverili, müşteri odaklı ve her aşamada uygulanmaya özen gösterilen üretim ve kalite sistemlerinin şirket bilinci olması sonucu gelmiştir.
Bu gelişimin bizler adına en az ödül kadar değerli olduğuna inanıyor ve başarılarından dolayı tüm çalışanlarımızı kutluyoruz."
önemli başarılara imza
atmıştı. Daha sonra bu
direksiyon mili yerlileştirme
çalışmaları yine Tofaş'ın
Palio ve Albea modelleri için
başarıyla gerçekleştirildi.
Yıllar içinde gelişen teknoloji
ve müşteri beklentilerinin
artmasıyla Bursa'da üretilen
Fiat Doblo'nun direksiyon
millerini ortak bir proje
kapsamında Nexteer ile
gerçekleştirmeye başladı.
Nexteer ve Ertemal Otomotiv
arasında yapılan anlaşmaya
göre milin ürün geliştirmesi,
teknik sorumluluğu Nexteer
tarafından gerçekleştiriliyor.
Ürünün imalatı, milin komple
hale getirilmesini ve ürün
kalitesinin sorumluluğunu ise
Ertemal Otomotiv üstlenmiş
durumdadır.
Ermetal Otomotiv üretime
başladığı 2008 yılının Kasım
ayından bu yana 420 bin
adet mil üretimini başarıyla
gerçekleştirmiş durumdadır.n
Nexteer Kalite Ödülü
15 Ekim 2014 günü
Krakow Polonya'da
gerçekleştirilen Nexteer
Ödül Töreni'nde Ermetal
Otomotiv Kalite Ödülü'nü
aldı. Ermetal Otomotiv,
Nexteer'in toplantıya
katılan 55 tedarikçisinin
performanslarının
değerlendirilmesi sonuvu
istenilen kalite değerlerini
yakaladığı için bu ödüle layık
görüldü.
Ermetal Otomotiv, Tofaş'ın
1980'li yılların başında M131
Şahin, Kartal, Doğan ve Kuş
Serici araçlarında kullanılan
ithal millerini yerlileştirererek
86 www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Eylül September - Ekim October 2014
NSK Group, ROTA ile Automechanika Frankfurt’tave IAA Hannover'de yer aldıNSK Group, Almanya’da düzenlenen 'Automechanika Frankfurt 2014' fuarında ROTA markası ile geliştirdiği son patentli ürünlerinin tanıtımlarını yaptı. Almanya Hannover’de düzenlenen 'IAA 2014' fuarında ise ROTA markası ile dünyanın önde gelen OEM ve OES firmaları ile ilişkiler kurdu.
D ünyanın dört bir yanından gelen sektör
temsilcilerinin yeni ürünlerini sergilediği Automechanika Frankfurt 2014 fuarı 173 ülkeden yaklaşık 140 bin ziyaretçi katıldı. ROTA standı fuarda ile mevcut ve potansiyel müşteriler ile birçok iş görüşmesine ev sahipliği yaptı. NSK Group, ROTA markası ile rot, rotbaşı, rotil, komple rot, rot kolu, rot mili, V kol, bugi kolu gibi 6 binden fazla ürünü 5 kıtadaki 100 ülkeye ihraç etmektedir.
Rot Grubunda Türkiye'de İthalatın Ayağını Kestik
Fuarda AA’ya verdiği röportajda NSK Group İcra Kurulu Başkanı Ömer Kazangil, 5 kıtada ihracat yaptıklarını hatırlatarak, 20 yıl önce fuara tuvalet kenarında 9 metrekarelik bir stantla katıldıklarını, o dönemde yabancı bir ziyaretçinin
Türk mallarına bakıyor olmasının bile kendilerini gururlandırdığını anlattı. Kazangil, artık bu dönemim kapandığını ve Türk mallarının gururla Avrupa pazarlarına girdiğini dile getirdi.n
NSK Group takes place with ROTA in Automechanika Frankfurt and IAA Hannover
NSK Group presented the
latest patented products
which they developed
together with ROTA, in
Automechanika Frankurt
2014. They also built
relationships with the
world's leading OEM and
OEM companies in IAA
2014 held in Hannover,
Germany.
Alper Kanca, üçüncü kez EUROFORGE Başkan Yardımcılığı Koltuğunda Avrupa Dövmeciler Birliğinin bu yıl Stockholm’de yapılan Genel Kurulu'nda, Kanca Dövme Çelik AŞ nin Genel Müdürü Alper Kanca, Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE)'nin Başkan Yardımcılığı görevini üçüncü kez üstlendi. Böylece Euroforge tarihinde ilk kez aynı yönetim kurulu üç kez üst üste göreve seçilmiş oldu.
başkenti stockholm'de yapılan genel kurulda üçüncü kez aynı göreve seçildi.
Bu başarı Türk otomotiv tedarikçiklerinin, Türk yan sanayicilerinin geldiği konumu ve uluslararası arenada gördüğü kabulü vurgulaması açısından oldukça önemlidir. Otomotiv sektörünün önemli bir tedarikçisi olan dövme sektörünün Avrupa'ya olan entegrasyonu bu sayede ivme kazanacak ve dövme sektörü dış ülkelerde daha da tanınır hale gelecektir.n
A vrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE),
dünyanın önde gelen otomotiv markaları başta olmak üzere makine, savunma, enerji sektörlerinin üretimlerinde vazgeçilmez ve büyük önem taşıyan dövme parçaları üreticilerini aynı çatı altında toplayan Avrupa”nın tanınmış ve etkin bir meslek örgütüdür. Türkiye, 2000 yılından sonra gözlemci olarak faaliyetlerine katıldığı Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE)'ne 2006 senesinde Dövme Sanayicileri Derneği (DÖVSADER) ile resmen üye oldu.
2010 yılına gelindiğinde ise, Türk dövme sanayisi, iş hacmi, bilgi birikimi, teknolojisi ve Avrupa'ya olan ihracatı sayesinde EUROFORGE derneği içinde saygın bir yer edindi. Bunun bir göstergesi olarak da, 2010 yılında Brüksel'de yapılan Genel Kurulunda Alper Kanca, Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE)'nin Başkan Yardımcılığı görevine seçilen ilk Türk olmuştu. 2012 Ekim ayında ikinci defa bu göreve layık görüldü.
Alper Kanca, 2 yıllık görev süresinin dolması sonrası, bu sürede yaptığı başarılı çalışmalara gösterilen güvenin bir karşılığı olarak 26 Eylül 2014 tarihinde İsveç'in
Alper Kanca to be the Vice President of EUROFORGE for the third time
Kanca Forged Steel Inc.
General Manager Alper
Kanca has been elected
as the Vice President
of EUROFORGE for
the third time at the
General Assembly held
in Stockholm. Thus, for
the first time in history of
EUROFORGE, the same
board is elected for 3
consecutive years.
88 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
FUAR FAIR
TEKİŞ, Ar-Geürünlerini sergilediTEKİŞ, özel amaçlı makine ve ekipman üretim gamı ile 14-19 Ekim 2014 tarihleri arasında Istanbul'da düzenlenen makine ve imalat sektöründeki tüm gelişme ve yeniliklerin bir arada görülme fırsatının yakalandığı MAKTEK Fuarı'na katıldı.
2 009 yılında ilk Ar-Ge
projesini başarı ile
tamamlayan TEKİŞ, o günden
beri TUBİTAK-TEYDEB başta
olmak üzere KOSGEB ve
Marmara Kalkınma Ajansı ile
10'un üzerinde Ar-Ge projesi
gerçekleştirdi.
MAKTEK fuarında sergilenen
Kalıp Taşıma Robotu,
CNC Portal Freze ve Derin
Delik tezgahı da bu Ar-Ge
çalışmalarının sonuçlarıdır.
Kalıp taşıma robotu, 5- 50 ton
arası değişen kapasitede, dar
ve yoğun makina yerleşimi
kurulu olan firma, modern
üretim tesislerinde kalıp
setleri, progresif sac kalıpları,
ısıtma-soğutma, otomotiv
sektörüne yönelik bakır,
alüminyum ve paslanmaz
çelik boru mamulleri üretimi
yapmaktadır.
TEKİŞ, deneyimli mühendis
kadrosu ve makina parkı
ile özel amaçlı makina ve
ekipman tasarım ve imalatını
da üretim gamına katmıştır.
CNC yatay freze, CNC
dikey freze tezgahlarını ve
CNC yatay freze ile derin
delik delme tezgahlarının
özelliklerini tek tezgahta
birleştiren çok fonksiyonlu
CNC Derin Delik Delme-
Yatay Frezeleme-Diş Açma
Tezgahını geliştirmiştir.n
olan alanlarda özellikle yüksek
tonajlı kalıpların taşınması
(raftan almak/vermek ve
prese yüklemek/boşaltmak)
için forklifte alternatif,
manevra alanı gereksinimi
olmayan, bulunduğu
noktada manevra yapmadan
yön değiştirebilen, az yer
kaplayan, %100 elektrikle
çalışan, ekonomik ve çevre
dostu bir çözüm.
1972 yılında İstanbul’da
kurulan TEKİŞ, başta
otomotiv sanayi olmak
üzere, beyaz eşya, ısıtma
– soğutma, elektrik ve
havacılık sektörlerine yönelik
üretim yapmaktadır. TOSB
içerisinde 5 bin metrekaresi
kapalı, toplam 15 bin
metrekare alan üzerine
M AKTEK Fuarı'na katılan Junker Grubu'nun
standına en son taşlama teknolojileri hakkında bilgi almak amacıyla pek çok ziyaretçi uğradı. Junker bu yoğunluğa karşı kendini iyi hazırlamıştı ve özel
olarak fuar standına Lean Selection allround tipi bir dış ve iç çap taşlama makinesi kurmuştu. Böylece alanın uzmanı ziyaretçiler silindirik ve konik dış ve iç çapların, radüslerin ve omuzların nasıl taşlandığını bizzat canlı olarak
nihayetinde ülkenin kendisi
zaten uzun süredir bölgenin
tamamı için ekonomi motoru
rolünü üstlenmiş.
Kendi ifadelerine göre Junker
daha şimdiden Türkiye'de çok
iyi konumlanmış durumda:
Bugüne kadar 70 taşlama
makinesi kurulmuş. Ayrıca
firma 2014'ün son çeyreğinde
Türkiye'den yine çok
sayıda sipariş almış. Böyle
olunca müşterilere daha iyi
hizmet verebilmek amacıyla
gelecekte devamlı olarak
yakında bulunmak anlamlı
olacaktır.n
görebilme imkanını buldu.
Junker taşlama makinelerini
dünyanın her yerinde
pazarlayan ve taşlamanın
neredeyse tüm alanlarında
yüksek hızıyla teknoloji lideri
olarak kabul edilmektedir.
Global şube ağına doğru
giden yolda bir sonraki
kilometre taşımız Türkiye'de
bir açılacak şube olacaktır
diye vurgulayan Junker Genel
Müdürü Rochus Mayer
ayrıca şunları da ekledi:
"MAKTEK Fuarı önümüzdeki
yıl İstanbul'da kendimize
ait bir satış ve servis şubesi
açma kararını teyit etti." En
Junker Türkiye'nin büyüme potansiyelinden etkilendi
MAKTEK Fuarı'nda gösterilen büyük ilgi taşlama makineleri üreticisi Junker'in İstanbul'da bir şube açma kararını güçlendirdi.
90 www.taysad.org.trEylül September - Ekim October 2014
KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY
Mercedes-Benz Türk’ten meslek liselerine teknolojik destek Mercedes-Benz Türk, yeni sosyal sorumluluk projesi “EML’miz Geleceğin Yıldızı” çerçevesinde bayileri ile birlikte 23 farklı endüstriyel teknik eği-tim, okul ve kurumlarının motor bölümlerinin geliştirilmesi amacıyla labo-ratuvarlarını yeniliyor.
M ercedes-Benz Türk, yeni sosyal sorumluluk
projesi “EML’miz Geleceğin Yıldızı” kapsamında, endüstriyel teknik eğitim, okul ve kurumlarının motor bölümlerinin geliştirilmesi amacıyla laboratuvarlarını yeniliyor ve gerekli ekipmanlarla donatıyor. Mercedes-Benz Türk’ün Mercedes-Benz Bayileri ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğinde gerçekleştirdiği proje kapsamında yenilenen ilk laboratuvardan biri Kartal Atalar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde öğrencilerin hizmetine sunuldu.
Sektöre kalifiye eleman yetiştirilecek
Düzenlenen basın toplantısında eğitimin toplumun temel direklerinden birini oluşturduğuna dikkat çeken Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes, “Bu nedenle eğitim, şirketimizin sosyal sorumluluk projelerinde öncelikli olarak projeler gerçekleştirdiği alandır.“ dedi.
Projeyi tanıtan Mercedes-Benz Türk Pazarlama ve Satış Direktörü Süer Sülün, “EML’imiz Geleceğin Yıldızı” adıyla yürüttüğümüz projemizde, 2015 yılı sonuna
kadar Türkiye’de toplam
23 okula, yer aldıkları ilde
bulunan bayilerimiz ile birlikte
destek vereceğiz, Mercedes-
Benz Türk ve bayileri olarak
toplam yatırım tutarımız
yaklaşık 10 Milyon TL
olacak.“ dedi.
Her laboratuvara birer kamyon bağışlanacak
Proje kapsamında, meslek
liselerinde laboratuvar
koşullarının iyileştirilmesi ve
yeniden yapılandırılmasının
yanı sıra, teknik ve mesleki
eğitim alan öğrencilerin
sanayinin beklentilerine
cevap verecek nitelik ve
donanıma ulaşmaları amacıyla
eğitimlerin düzenlenmesine
de önemli bir katkı
sağlanıyor. Mercedes-Benz
Laboratuvarları, teknolojik
eğitim için özel ekipmanlar
ile donatılıyor ve her okula
üzerinde uygulamalı eğitim
gerçekleştirilecek birer
adet kamyon bağışlanıyor. Ayrıca, okul yöneticileri ve alan öğretmenleri, Mercedes-Benz Türk A.Ş.‘nin yüksek teknoloji ile üretilen modelleri, girişimcilik ruhu ve kalite sistemleri konusunda bilgilendirilecekler. Bugüne kadar toplam 15 okulun laboratuvarı yenilenen “EML’miz Geleceğin Yıldızı” projesi kapsamında toplam 23 farklı laboratuvar yeniden yapılandırılacak.
“EML’miz Geleceğin Yıldızı“ Projesi ile 23 okula tam donanımlı laboratuvar kuruluyor
Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes ve Kartal Kaymakamı Cemil Aksak
“Her İşin Başı Eğitim”
“Her işin başı eğitim”
prensibini benimseyen
Mercedes-Benz Türk,
sürdürdüğü sosyal
sorumluluk çalışmaları ile
uzun yıllardır Türkiye’nin
çağdaş geleceğine katkıda
bulunuyor. Hem şirket içinde
hem dışında eğitim ve kişisel
gelişimin desteklenmesi,
Mercedes-Benz Türk’ün
sosyal sorumluluk
felsefesinin temelini
oluşturuyor.n
Technological support to vocational schools from Mercedes-Benz
Mercedes-Benz Turk renews its laboratories in order to develop the engine departments of the 23 different industrial technical training, school and institutes along with its dealers under the scope of their social responsibility project "Our IVS is the star of the future".
92 www.taysad.org.tr
DÜNYADAN HABERLER WORLD NEWS
Eylül September - Ekim October 2014
Dünya otomotiv üretiminde 17'nci sırada yer alan
Türkiye, yılın ilk yarısında üretilen araçlarda yüzde 1,2'lik paya sahip oldu.
Ocak-Haziran periyodunda her 80 araçtan 1'i Türkiye'de üretildi.
Dünya otomotiv üretimi yüzde 3,5 arttıUluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA) verilerine göre, geçen yılın Ocak-Haziran döneminde 43 milyon 668 bin 678 olan dünya motorlu araç üretimi, bu yılın aynı periyodunda yüzde 3,5 artışla 45 milyon 212 bin 661’e çıktı.
75%
OTOMOBİL33 milyon 895 bin 253
2,9%
HAFİF TİCARİ ARAÇ9 milyon 217 bin 629
1,5%
AĞIR TİCARİ ARAÇ1 milyon 958 bin 113
Y ılın ilk yarısında dünya
motorlu taşıt üretimi,
geçen yılın aynı dönemine
kıyasla yüzde 3,5 artarak 45
milyon 212 bin 661’e ulaştı.
Uluslararası Motorlu Taşıt
Üreticileri Derneği (OICA)
verilerine göre üretimi en
fazla artan araç, yüzde 3,9 ile
otomobiller oldu. Otomobil
grubu, 33 milyon 895 bin 253
adetle toplam üretimin yüzde
75’ini oluşturdu.
Hafif ticari araç üretimindeki
artış da yüzde 2,9 olarak
gerçekleşti. Bu dönemde
otomotiv fabrikaları 9 milyon
217 bin 629 hafif ticari araç
üretti.
Üretim miktarı yüzde 1,5
artan ağır ticari araçlar, 1
milyon 958 bin 113’le üçüncü
sırada yer aldı.
Son sıradaki otobüs grubunun
üretim miktarı ise yüzde 12’lik
düşüş gösterdi. Bu dönemde
üretilen otobüs ve minibüs
adedi 141 bin 666 olarak
kayıtlara geçti.
Her 80 araçtan biri Türkiye’den
Türkiye'de banttan indirilen
araç sayısı geçen yıla göre
yüzde 0,9 azalarak, 569 bin
347’den 564 bin 78’e geriledi.
Bunun 357 bin 47'sini
otomobiller, 207 bin 31’ini de
ticari araçlar oluşturdu.
Bu dönemde, Türkiye’nin
otomobil üretimi yüzde 17,5
artarken, hafif ticari araç
üretimi ise yüzde 23,4, ağır
ticari araç üretimi yüzde 4,8,
otobüs ve minibüs üretimi
yüzde 10,6 düştü.
Çin’den en yakın rakibe2 kat fark
Son 5 yıldır dünyanın en
büyük motorlu taşıt üreticisi
unvanını elinde bulunduran
Çin’in, yılın ilk 6 ayındaki
üretim performansı geçen
yılın aynı dönemine göre
yüzde 9,6 artış gösterdi.
Sektörün lokomotif ülkesi
Çin, yılın ilk yarısında 11
milyon 783 bin 335 motorlu
araç üretti.
İkinciliği 5 milyon 943 bin 329
adetlik üretimle ABD alırken,
bunu 5 milyon 66 bin 178'le
Japonya, 3 milyon 67 bin
749'la Almanya ve 2 milyon
342 bin 542'yle Güney Kore
takip etti. Sektördeki en fazla
büyüme, üretimini geçen
yıla göre yüzde 39,7 arttıran
İran'da gözlendi. Bu ülkede
yılın ilk 6 ayında 488 bin 69
motorlu taşıt üretildi.n
En fazla büyüme, üretimini geçen yıla göre yüzde 39,7 artıran İran'da gözlendi. Bu ülkede yılın ilk 6 ayında 488 bin 69 motorlu taşıt üretildi. Araç üretim performansı en fazla düşüş gösteren ülke
ise yüzde 30,9'la Mısır oldu.
World automotive production increases by 3,5 percent
According to the data taken from the International Organisation of Motor Vehicle Manufacturers (OICA), this year the world motor vehicle production was 45.212.661 units in January-June period with an increase of 3,5 percent in comparison to last year's production of 43.668.678 in the same period. The report also shows that the passenger car production had the highest increase with a rate of 3,9 percent. Passenger car group covered 75 percent of the total production with 33.895.253 units. Light commercial production also increased by 2,9 percent with 9.217.629 units.