yaŞar kandemİr › dosya › 31 › c31010214.pdfkisi gibi ikinci planda kaldı. musa b. boğa...

2
MU'TEMiD-ALELLAH, ibn Abbad Endülüs tarihiyle ilgili kaynaklar- da muhafaza bir (Ahmed Ahmed Bedevi- Hami d Abdülmec!d, Kah i re 95 Hablb Süveysl, Tunus Maria Jesus Rubiera Mata, Madrid 982 !ispan- yolca tercümesiyle birlikte J). : Feth b. Hakan ei-Kaysi. Ka- hire 1354, s. 22-30; Bessam fi ehli'l-Cezfre Salim Mus- tafa el-Bedri). Beyrut 1998, ll, 21; Abdülvahid ei- el-Mu'cib fi ai)bari'l-Magrib M. Said el-lryan). Kahire 1383/1963, s. 190- 228; el-Beyanü'l-mugrib, lll, 21-44; EbQ Zer ', el-Enisü'l-mutrib G. ). Tornberg), Rabat 1973, s. 143-155; Zehebi. A'lamü 'n-nü- bela', XIX, 58-66; el-ljulefi ?ikri'l- heyl Zekkar - Ab- dülkadir Zimame), Beyrut 1399/1979, s. 38-45; Makkari, Yüsuf M. el-Bikal). Bey- rut 1998, I, 139-142, 332-339; ll, 28-30, 129- 131; V, 37-43, 138-415; Yusuf Tarfi)u'l- Endelüs fi (t re. M. Abdullah inan). Kahire 1940, s. 73-107; A. Huici Miranda, Las crônicas Latinas de la re- conquista, Valencia 1913, ll, 279-292; a.mlf., Las grandes batalias de la Reconquista duran- te /as invasiones Africanas, Madrid 1956, s. 19- 34; E. Levi-Provençal, fi'l-Magrib ve'l- Endelüs (tre. Mahmud Abd ülazlz Salim- M. Se- lahaddin Hilmi). Kahire, ts. (Daru nehdati s. 119-152; a.mlf., Ibn Abbad", Ef2 VII, 766-767; Abdülvehhab Azzam, el- Mu'temid b. 'Abbad, Kahire 1959; D. W. Lomax, Th e Reconquest of Spain, London 1967, s. 64- 73; R. P. Scheindlin, Form and Structure in the Poetry ofal-Mu'tamid fbn 'Abbad, Leiden 1974; a.mlf .. Ibn <Abbad", Ef2 YU, 767 -768; Cebri'iil Süleyman Cebbur, el-Mü/ükü Beyrut 1401/1981 , s. 271-303; Emin Tevfik et-Tibi, Dirasat ve fi tarfi)i'l-Mag- rib ve'l-Endelüs, Tunus 1984, s. 156-199; M. Abdullah inan, Devletü'l-lslam fi'l-Endelüs: Dü- velü't-Tava'i{, Kahire 1408/1988, lV, 59-80, 91- 93, 101-116 vd.; Muhammed ei-Ya'lavi. fi'l- luga ve'l-edeb Beyrut 1992, s. 159- 166; Ali Edhem. el-Mu'temid b. 'Abbad, Kahire, t s. (Vizare's-Sekafe); W. M. Watt, A History of fslamic Spain, Edinburgh 1992; H. Kennedy, Muslim Spain and Portugal, London 1996, s. 130-137; Abdülkadir Zimame, b. <Abbad", XI -XII (1967). s. 127- M LüTFi L b. SÜLEYMAN Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman b. Tarhan et-Teyrni . 187 /8 03) Muhaddis tabii. _j 106 (724) Basra'da dünyaya gel- di. ilgili tarihler de ve- rilmektedir. Beni Teym b. Mürre'nin me- valisinden için Teymi nisbesini al- 390 Onun Tufeyl de Ebü'l-Mu'temir künyesiyle Süleyman b. Tarhan, Basra'- önde gelen alimlerinden biri olup riva- yetleri Kütüb-i Sitte' de yer Mu'- temir Abdülmelik b. Umeyr, EyyGb es-Sahti- yanl, Humeyd et-Tavil, Amr b. Dinar, Ha- lid el-Hazza, el-Ahvel gibi muhaddis- lerden hadis rivayet etti. Kendisinden de daha büyük olan Süfyan es-Sevri, Abdullah b. Mübarek, Abdurrah- man b. Mehdi, Abdürrezzak es-San'ani, Yahya b. Yahya el-Minkari. Ahmed b. Han- bel, b. Rahuye, EbG Bekir b. EbG gibi alim ve muhaddisler hadis riva- yetinde bulundu. Sa'd, Yahya b. Main ve Ebü'l-Hasan onun sika, EbG Ha- tim er-Razi sika ve sadOk bir muhaddis ol- Kettani, Mu'temir 'in siyer ve megaziye dair bir oldu- belirtmektedir. Ancak bunun baba- Kitdbü'l-Megiizi eseriyle (Sez- gin, 285-286) ak- la gelmektedir. Mu'temir'in de gi- bi ibadete onunla sabaha kadar yerlerde ibadet kaydedilmektedir. Mu'temir b. Sü- leyman 187 Muharrem veya Saferinde (Ocak veya 803) Basra'da vefat etti. Rivayetleri Kütüb-i Sitte'de yer : ibn Sa'd, VI, 197; VII , 290; Fesevi, el-Ma'rife ve't-tarii), 1, 178; ibn Ebu Hatim, el- ve't-ta'dfl, VIJI, 402-403; Zehebi. Te?ki re- 266-267; a.mlf .. A'lamü'n-nübela', VIII, 477-479; ibn Hacer, X, 227- 228; Kettani, er-Risaletü 'l-müstetrafe, s. ll O; Sez- gin, GAS, 1, 285-286; Ekrem Pamukçu. ta Türkler , Ankara 1994, s. 239-242. M. Ebu Abdiilah el-Mu'tez -Billah Muhammed b. Ca 'fer el-Mütevekkil b. Muhammed el-Abbas! L . 255/869) Abbas! halifesi (866-869). 233'te (847) Halife Müte- vekkil-Alellah, annesi Kablha bir cari- yedir. iken ve Müeyyed'in ikinci tayin edildi. Ancak büyüdükçe Mu'tezz'e artmaya ve onu, Türkler'e bir denge unsuru olarak Araplar'dan ve milletlerden Megaribe denilen bir askeri getirdi. Mu'tez lehine dön- mesi üzerine Türkler'le yapmaya ve hilafeti zorla ele geçirmeye karar verdi. Nihayet es-Sagir ve Sa- gir et-Türki'nin emirler Halife Mütevekkil'i geceleyin öl- dürerek tahta (247/ 86 Ancak ay sonra da heli bir ölünce bu defa Mütevek- kil'in birini halife yapmak is- temeyen emirler Ah- med'i Müstaln-Billah halife ilan ettiler (248/862). Müstain, es-Sagir ve onun gibi güçlü bir Türk olan Vasif ile yaparak Bag ir et-Türki'yi tutukla- ttnca Bagir'in ancak Bagir'in katlini önleyemediler. Olay- lar gittikçe ve Halife Müs- taln, Vaslf ve ile birlikte Samerra'- dan gizlice gitti (5 Mu- harrem 251 16 865). Türkler ise ken- dileri için olan Samerra terkedilmesini Bu sebeple giden Müstain'e yine aile- den birini hilafete getirmeye karar verdi- ler ve o göz hapsinde tutulan Mu'- tezz'i halife ilan ettiler. Müstain bu duru- mu kabul etmeyince biri Samerra'da iki halife ortaya oldu. Mu'tez, Tahirller'den Muhammed b. Ab- dullah'a bir mektup yazarak ondan ken- disine biat etmesini istedi, ancak olumlu bir cevap Horasan'- da olarak hüküm süren Ta- hiriler, Halife Me'mGn'dan itibaren devle- tin önemli kademelerinde görev ve bu görevlendirmelerde Türkler'in nüfu- zunu etkisi bulunu- yordu. Bir süre sonra kuwet dengesi Mu'- tez'den yana Mu- hammed b. Abdullah ona biat etti ; o da kendisini -henüz eline olan- tayin etti. Bu zorla ele geçirmeye karar vere- rek EbG Ahmed idaresinde kala- bir orduyu da gönderdi (23 Muharrem 25 1 124 865). Mu'tezz'e birlikler uzun süre tutunca erzak gösterdi. Daha önce olan devlet ve Abbasi ailesi Mu'tez geçmeye So- nunda Muhammed b. Abdullah ile EbG Ahmed Müstain'in halifelikten aziine karar verdiler. Bunun üzerine Müs- tain Mu'tezz'e oldu. 4 Muharrem 252 Cuma

Upload: others

Post on 03-Feb-2021

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • MU'TEMiD-ALELLAH, ibn Abbad

    Ortaçağ Endülüs tarihiyle ilgili kaynaklar-da muhafaza edilmiş , bunların bir kısmı yayımlanmıştır (Ahmed Ahmed Bedevi-Hami d Abdülmec!d, Kah i re ı 95 ı ; Rıza Hablb Süveysl, Tunus ı975, ı985 ; Maria Jesus Rubiera Mata, Madrid ı 982 !ispan-yolca tercümesiyle birlikte J).

    BİBLİYOGRAFYA :

    Feth b. Hakan ei-Kaysi. ~ala'idü'l-'ilı:yan, Ka-hire 1354, s. 22-30; İbn Bessam eş-Şenterini, ~ıal;ire fi mef:ıasini ehli'l-Cezfre (nşr. Salim Mus-tafa el-Bedri). Beyrut 1998, ll, 21; Abdülvahid ei-Merraküşi, el-Mu'cib fi teli)fşi ai)bari'l-Magrib (nşr. M. Said el-lryan). Kahire 1383/1963, s. 190-228; İbn İzari, el-Beyanü'l-mugrib, lll, 21-44; İbn EbQ Zer', el-Enisü'l-mutrib (nşr. G. ). Tornberg), Rabat 1973, s. 143-155; Zehebi. A'lamü'n-nü-bela', XIX, 58-66; el-ljulelü '1-mevşiyye fi ?ikri'l-ai)bari'l-Merraküşiyye (nşr. Süheyl Zekkar - Ab-dülkadir Zimame) , Beyrut 1399/1979, s. 38-45; Makkari, Nef/:ıu't-tfb (nşr. Yüsuf M. el-Bikal). Bey-rut 1998, I, 139-142, 332-339; ll , 28-30, 129-131; V, 37-43, 138-415; Yusuf Eşbah, Tarfi)u'l-Endelüs fi 'ahdi'l-Murabıtfn ve'l-Muvaf:ıf:ıidfn (t re. M. Abdullah inan). Kahire 1940, s. 73-107; A. Huici Miranda, Las crônicas Latinas de la re-conquista, Valencia 1913, ll, 279-292; a.mlf. , Las grandes batalias de la Reconquista duran-te /as invasiones Africanas, Madrid 1956, s. 19-34; E. Levi-Provençal, el-İslam fi'l-Magrib ve'l-Endelüs (tre. Mahmud Abdülazlz Salim- M. Se-lahaddin Hilmi). Kahire, ts . (Daru nehdati Mısr). s. 119-152; a.mlf., "aı-Mu'tamid Ibn Abbad", Ef2 (İng.). VII, 766-767; Abdülvehhab Azzam, el-Mu'temid b. 'Abbad, Kahire 1959; D. W. Lomax, The Reconquest of Spain, London 1967, s. 64-73; R. P. Scheindlin, Form and Structure in the Poetry ofal-Mu'tamid fbn 'Abbad, Leiden 1974; a.mlf .. "aı-Mu'tamid Ibn

  • günü (25 Ocak 866) hutbe Mu'tez adına okundu ve bütün ordu yetkililerinden biat alındı. Müstaln isteği doğrultusunda önce Vasıt'a gönderildiyse de çok geçmeden ye-ni halifenin emriyle orada öldürüldü (252/ 866)

    Mu'tez halife olduktan sonra kardeşleri Müeyyed ve Ebu Ahmed'i hapse attırdı. Ardından Müeyyed'i veliahtlıktan azietti ve bir gün sonra da yattığı hapishanede onun ölüsü bulundu. Mu'tez halifeliği Türkler'in yardımıyla ele geçirmiş olmasına rağmen onlara ve özellikle kendisi için tehlike gör-düğü Vaslf ve Boğa es-Sagir'e güvenmi-yordu. Nihayet 253'te (867) Vaslf'i , 254'-te de ( 868) Boğa es-Sagir'i katlettirmek suretiyle bu iki önemli gaileden kurtuldu. Ancak onların katledilmesi halife üzerin-deki Türk baskısını azaltmaya yetmediği gibi Türkler arasında onun aleyhine genel bir hoşnutsuzluk meydana getirdi. Nite-kim bir süre sonra maaşlarını zamanında alamayan Türk askerleri Megaribe ile de anlaşarak isyan ettiler ve ele geçirdikleri Mu'tezz'e işkence yaparak onu halifelikten çekilmek zorunda bıraktılar (27 Receb 255 1 ı ı Temmuz 869). ardından da zinda-na attılar. Mu'tez altı gün sonra öldü ve Müntasır- Billah için yaptırılan Kubbetü's-suleybiyye'ye defnedildi. Yerine Vasil5- Bil-lah'ın oğlu Mühtedi-Billah halife ilan edil-di (2 Şaban 255/16 Temmuz 869).

    Mu'tez döneminde cereyan eden başlıca olaylar şunlardır: Deylemliler Rey'e sal-dırdılar ve halka büyük zarar verdiler. Re-ceb 252'de (Temmuz-Ağustos 866) Türk-ler'le Megaribe arasında çatışma çıktı. Me-garibe ilk anda Türkler'i saraydan uzaklaştırmayı başardıysa da çok geçmeden Türk-ler, olaylardan sorumlu tuttukları Muham-med b. Raşid ve Nasr b. Sa'd'ı bir baskınla ele geçirip öldürdüler. Böylece Megaribe avantajlı durumunu kaybederek yine es-kisi gibi ikinci planda kaldı. Musa b. Boğa ei-Keblr'in kumandasındaki birlikler, Cibal bölgesinde bulunan Dülefıler' i Hemedan yakınlarında ve Kerec yolunda yenerek merkezleri Kerec'i ele geçirdiler (Receb 253 1 Temmuz 867) . Ya'küb b. Leys es-Saf-far. Sistan'da Saffarller Devleti'nin teme-lerini attı (253/867) 254'te (868) vekil sıfatıyla Mısır'a vali tayin edilen Ahmed b. Tolun burada zamanla Abbas! halifeliğine ancak ismen bağlı kalan Tolunoğulları ha-nedanını kurdu. Basra bölgesinde Zenci-ler'in çıkardığı karışıklıkları Ali evladından İsmail b. Yusuf'un Hicaz'da, Hasan b. Zeyd b. Muhammed'in Taberistan'da başlattığı isyanlar takip etti. Mu'tez zamanında Hariciler de etkinliklerini arttırdılar; bun-

    lardan Müsavir b. Abdülhamld, Musul ve çevresinde yağmalarda bulunarak güç ka-zandı. Mu'tez devri Abbas! tarihinde Türk-ler'in etkilerini en fazla hissettirdikleri, aynı zamanda karşıtlarının yavaş yavaş topar-lanmaya başladığı bir dönem olarak dik-kat çekmektedir. Mu'tez adına kesilmiş sikkelerden altı tanesi İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunmaktadır.

    BİBLİYOGRAFYA :

    Ya'kübi, Tarif]., II, 593, 595, 603, 610-616; Ta-beri, Tarif]. (Ebü'I-Fazl). bk. İndeks; İbnü'I-İmrani. el-İnba' fi taril].i'l-l].ulefa' (nşr. Kasım es-Samer-ral), Leiden 1973, s. 128-132; İbnü' I -Esir, el-Ka-mil, bk. İndeks; Nüveyri, Nihayetü '1-ereb, XXIII, 308-320; Zehebi, A'lamü'n-nübela', XII, 532-535; SüyGti, Taril].u 'l-l].ulefa' (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamid). Kahire 1371/1952, s. 359-360; Hu-dari, MuQa.çiarat: 'Abbasiyye, s. 272-289; Ar-tuk, İslami Sikkeler Kataloğu, 1, 104-106; Hak-kı Dursun Yıldız, İslamiyet ve Türkler, İstanbul 1980, s. 116-125; Cebrail Süleyman CebbCır, el-Mülakü'ş-şu'ara', Beyrut 1401/1981, s. 139-140; Hasan İbrahim, İslam Tarihi, lll, 347-348; H. Kennedy, The Prophet and the Age of the Ca-liphates, London 1986, s. 173-174; Yusuf el-Iş. Tanl].u 'aşri'l-l].ila{eti'l-'Abbasiyye, Beyrut 1990, s. 118-119; G. le Strange, Baghdad during the Abbasid Caliphate (ed. Fuat Sezgin). Frankfurt 1993, s. 171,247, 311 -313; C. Melchert. "Reli-gious Policies of the Caliphs", Islamic Law and Society, 111/3, Leiden 1996, s. 330-334; K. V. Zet-tersteen, "Mütez", İA, VIII, 756; C. E. Bosworth, "al-Mu'tazz Bi'llah", Ef2 (İng.), VII, 793-794.

    L

    il ALiAKTAN

    MU'TEZİLE ( :ı.ljMJI)

    İtikadi meselelerin yorumunda akla ve iradeye öncelik veren

    kelam mezhebi. _j

    Sözlükte "ayırmak, uzaklaştırmak" anla-mındaki azi kökünden sıfat olan mu'tezi-le kelimesi "uzaklaşan, ayrılıp bir köşeye çekilen" demektir. Mu'tezile adının ilk de-fa ne zaman ve kimler için kullanıldığı ko-nusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bir anlayışa göre Hz. Ali'nin hilafete geti-rilmesi (Zeynüddin ibnü'I-Verdl, 1, 239) ve-ya Muaviye ile anlaşmazlığa düşmesi (Nev-bahtl, s. 5; Taberl, IV, 496-497; V, 142) ya-hut Hz. Hasan'ın hilafeti Muaviye'ye ter-ketmesi (Ebü'l-Hüseyin ei-Malatl, s. 36) üzerine hiçbir tarafı desteklemeyen grup-lara Mu'tezile veya Mu'tezele denmiştir (Nallino, s. 186) Diğer bir anlayışa göre ise Mu'tezile ismi, aşırı uçlardan uzak durduk-larını ifade etmek için kendi mensuplarınca tercih edilmiştir; ayrıca ''i'tizal" kavra-mı Kur'an'da müsbet mamida kullanılmıştır (ei-Kehf 18/16; Meryem 19/48) ResUl-i

    MU'TEZiLE

    Ekrem' e ümmetinin yetmiş üç fırkaya ay-rılacağını, bunlardan sadece Mu'tezile'nin kurtulacağını ifade eden bir hadis nisbet edilirse de (Kadi Abdülcebbar, Fatlü'l-i'ti-zal, S. 165- 166; İbnü'I-Murtaza, Tabakatü'l-Mu'tezile, s. 2) hadis kaynaklarında böyle bir rivayete rastlanmamıştır. Ebü'I-Kasım ei-Belhl, Mu'tezile'nin büyük günah işleyen kimseyi kafir veya mürnin değilfasık sayması sebebiyle bu adı aldığını kayde-der Cıikrü'l-Mu'tezile, s. 115).

    Daha çok Sünni kaynaklarında Mu'tezi-le isminin, Vasıl b. Ata'nın mürtekib-i ke-blre konusunda farklı bir anlayışa sahip olan hacası Hasan-ı Basri'nin ders halka-sından ayrılması ve onun Vasıl'ın kendile-rinden uzaklaştığını (i'tizal) söylemesi se-bebiyle ortaya çıktığı zikredilir. Ayrıca Mu'-tezile'de Hasan- ı Basri'nin görüşlerini be-nimseyen ve kendilerine Haseniyye deni-len bir fırka da vardır (Muhammed b. Ah-med el-Harizml, s. 18). Bazıları ise Vasıl yerine Amr b. Ubeyd, hatta Mu'tezile rica-linden olmayan Amir b. Ubeyd ismini zik-reder; ancak alimler bunun isabetli olma-dığını belirtir (İbn Abdürabbih, ll, 387; Mes-'O.dl, III, 234; IV, I 04-105; krş. Şerif ei-Mur-taza, ı. 168).

    İbn Kuteybe, Abdülkahir ei-Bağdadl, Şehristanl, İbn Teymiyye ve İbn Kayyim ei-Cevziyye gibi alimler, Mu'tezile mensup-larını, kaderi tartışmaya açıp inkar ettik-leri veya kulun kendi fiilierini yaratmaya kadir olduğunu söyledikleri için Kaderiyye. Cehm b. Safvan'dan etkilendikleri için Ceh-miyye, "Allah şerri yaratmaz" dedikleri için Seneviyye ve Mecusiyye, tövbe etmeden ölenlerin bağışianmayacağım söyledikleri için Valdiyye, Allah'abazı kadim sıfatları nisbet etmekten kaçındıkları için Muattıla olarak da adlandırmıştır. Cahiz, fasıkın ebedl olarak cehennemde kalacağını ileri sürdüklerinden onlara Havaric ismini nis-bet etmiştir (el-Beyan ve't-tebyfn, I, 23). Ancak Mu'tezile alimleri bu isimleri red-detmekte (Hayyat, s. ı 26-127, ı 34; Şehristanl, I, 50; Kalkaşendl, XIII, 254), ken-dilerini Mu'tezile'nin yanı sıra "ashabü'l-adl ve't-tevhld, adliyye, ehl-i adi, ehl-i hak, el-fırkatü'n-naciye" gibi adlarla zikretmek-te (İbn Abdürabbih, II, 378; Şehristanl, I, 43; ibnü'I-Murtaza, Tabakatü 'l-Mu'tezile, s. 2), hasımiarına ise Mücbire, Kaderiyye, Müşebbihe, Haşviyye gibi isimler izafe et-mektedirler (Makbill, s. 12; Zühdl Carul-lah, s. 14)

    Kuruluşu. Mu'tezile mezhebinin ll. (VIII.) yüzyılın başlarında , büyük günah işleyen kişi hakkında Hariciler'le Mürcie'nin ileri

    391