bianet.orgbianet.org/files/doc_files/000/000/589/original/ihd-2012... · web viewİnsan haklari...

397
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ 2012 YILI İLK DÖRT AY İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU 1

Upload: others

Post on 22-Feb-2020

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ

DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2012 YILI İLK DÖRT AY İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

RAPORU

1

YAŞAM HAKKI İHLALLERİ  ÖLÜ YARALIYARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin İhlali ve Dur İhtarına Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar)

Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar 4 15

CEZAEVLERİNDE ÖLEN ve YARALANANLAR 3  

FAİLİ MEÇHUL SALDIRILARErkek 4 32Kadın   2Çocuk 1  

TOPLAM 5 34

FAİLİ MEÇHUL ADLİ CİNAYETLER 4  

YAŞAMINI YİTİREN SIĞINMACI VE GÖÇMENLER 6  

RESMİ HATA VE İHMAL SONUCU ÖLEN ve YARALANANLAR 2 1

POLİS ASKER İNTİHARLARI / ŞÜPHELİ ÖLÜMLERİPolis ve Asker İntiharları / İntihar Teşebbüsleri 2  

Şüpheli Polis ve Asker Ölümleri 7 1

TOPLAM 9 1

SALDIRIYA UĞRAYANLARSiyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / Üyesi   3

Öğretmen / Öğretim Üyesi   1Öğrenci   14

Sağlık Çalışanı 2 2

TOPLAM 2 20

SİLAHLI ÇATIŞMALARGüvenlik Görevlisi 20 44

Silahlı Militan 67 4Siviller   1

TOPLAM 87 49Not: Patlayıcılar sonucu ölen ve yaralanan güvenlik güçleri de bu rakama dâhildir.

SINIR HATLARINDA YAŞANAN ÖLÜM VE YARALANMALAR 1 2

MAYIN VE SAHİPSİZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve YARALANMALAR

2

Çocuk 1 1

TOPLAM 1 1

KUŞKULU ÖLÜMLERErkek 7  Kadın 1  

TOPLAM 8 0

NAMUS CİNAYETLERİKadın 1  

TOPLAM 1 0

İNTİHAR (Erkek) 13 6

ÇATIŞMALI ORTAM NEDENİYLE YAŞANAN İHLALLER

Arazi, Yayla, Mera ve Otlak Yasağı 19

Askeri Operasyonlar Sonucu Yaşanan İhlaller 16

Verilmeyen Militan Cenazeleri 18

Militanların Cenazelerine Yönelik Uygulamalar 7

Ölünün Hatıratına Saygısızlık 1

Toplu Mezar İddialarıMezar Sayısı 7

Kişi Sayısı 32

Ortaya Çıkan Toplu MezarlarMezar Sayısı 4

Kişi Sayısı 37

Toplu Mezar Kazılarında Bulunan Kemikler İçin Yapılan Kayıp Baş. 62

KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER

Kadın İntiharlarıİntihar 11

Teşebbüs 3

Aile İçi Şiddete Uğrayan KadınlarÖlü 4

Yaralı/Şiddet 4

Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan KadınlarÖlü 4

Yaralı/Şiddet 4

3

Tecavuz 1

Güvenlik Güçlerince Şiddete Uğrayan Kadınlar Ölü 1

Yaralı/Şiddet 3Taciz 4

TOPLAM 39

ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER

Çocuk İntiharlarıİntihar 4

Teşebbüs  

Aile İçi Şiddete Uğrayan ÇocuklarÖlü 4

Taciz 1

Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan ÇocuklarÖlü 2

Tecavuz 1Taciz 1

Güvenlik Güçlerince Şiddete Uğrayan Çocuklar Yaralı/Şiddet 1

TOPLAM 14

İŞKENCE YASAĞIİŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ DAVRANIŞ ve CEZALANDIRMA

Gözaltında İşkence ve Kötü Muamele 37

Köy korucuları tarafından yapılan işkence ve kötü muamele 1

Gözaltı Yerleri Dışında İşkence ve Kötü Muamele 39

Cezaevlerinde İşkence 12

Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi 9

Tehdit Edilenler 66

Gösterilerde G. Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar 111

Okulda Şiddet 6

TOPLAM 281

KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİNE YÖNELİK İHLALLER

4

Gözaltına AlınanlarYetişkin 1925

Çocuk 109

TOPLAM 2034

TutuklananlarYetişkin 700

Çocuk 33

TOPLAM 733

Ev Baskınları 1168

Gözaltına Alınan Sığınmacı ve Göçmenler 1412

KAYIP İDDİALARIGözaltında Kayıp İddiası 1

Diğer Kayıp İddiaları 1

DÜŞÜNCE ve İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

Yasaklanan Etkinlikler 6

Toplatılan ve Yasaklanan Yayınlar 629

Baskına Uğrayan Gazete ve Yayın Organları 1

Adil Yargılanma Hakkının İhlali 15

Anadili Kullanma Özgürlüğüne Yönelik İhlaller 1

Anadilde Savunma Yasağı 176

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE KARŞI AÇILAN SORUŞTURMALARSoruşturma Sayısı 12

Kişi Sayısı 892

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE KARŞI AÇILAN DAVALARDava Sayısı 5Kişi Sayısı 6

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE VERİLEN CEZALARDosya Sayısı 33

Kişi Sayısı 182

TOPLAM 1958

ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika, Dernek, Kültür KurumuSiyasi Parti 23

5

Sendika 3Dernek 9

Eğitim ve Kültür Kurumu 12Diğer 11

TOPLAM 58

Kapatılan / Kapatılmak İstenen Siyasi Parti, Sendika, Dernek, Kültür KurumuDernek 1

Eğitim ve Kültür Kurumu 5

TOPLAM 6

TOPLANTI ve GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

Güvenlik Güçleri Tarafından Müdahale Edilen Toplantı ve Gösteriler 59

Ertelenen, Yasaklanan Toplantı ve Gösteriler 57

Açılan Soruşturmalar 1

Açılan Davalar 1

Sonuçlanan Davalar 1

CEZAEVLERİNDE YAŞANAN İHLALLER

Sevk Uygulamaları 58

Sağlık Hakkı İhlali 172

Aile Görüşü Engellenenler 11

Tecrit ve İzolasyon 11

Disiplin Cezası Verilenler 385

Haberleşme v.b Hakları Engellenenler 312

Cezaevlerinde Diğer İhaller 4

TOPLAM 953

EKONOMİK ve SOSYAL HAKLARA YÖNELİK İHLALLER

İş Kazalarıİş Kazalarında Ölenler 19

İş Kazalarında Yaralananlar 17

İşten Çıkarılanlar 2

İdari Soruşturmalar 124

Verilen Cezalar 10

6

Sürgün Edilenler 1

TOPLAM 173

EĞİTİM HAKKINA YÖNELİK İHLALLER

Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Soruşturma Açılanlar 18

Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Ceza Alanlar 5

Ayırımcı Uygulamalar 2

TOPLAM 25

AYRIMCILIK

İnanç Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama 86

DİĞER HAK İHLALLERİ

Sağlık Hakkı İhlali 224

Konut Hakkı İhlali 78

Seyahat Hakkı İhlali 1

12 Eylül Darbesi Mağdurlarının Şikayet Başvuruları 1

23 Ekim 2011 Van Depremi Sonrası Yaşanan İhlaller 41

DİĞER BAŞVURULAR 16

TOPLAM İHLAL SAYISI 9900

Bu veriler, İHD Doğu -Güneydoğu Anadolu Bölge Şubelerinden, Şubemize yapılan başvurulardan ve günlük gazeteler ile internet haber sitelerinden derlenmiştir.

2012 yılı İLK 4 AY içerisinde Şubemize toplam 172 başvuru yapılmıştır.

2012 YILI ilk 4 AY İ NSAN HAKLARI İ HLALLER İ ayrINTILI VER İ LER

YAŞAM HAKKI İHLALLERİ

YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin İhlali ve Dur İhtarına Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar)

- Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar

7

*20.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Nesip Kar, şu beyanlarda bulundu: “31.12.2011 tarihinde saat 05.00’da TEM Şube birimine ve Özel harekat birimine bağlı polislerce bir eve yaptıkları baskında kardeşim olan Mekin Kar ile yanında bulunan arkadaşı Agit Altan adlı PKK Militanlarını infaz ettiklerini öğrendik. Görgü tanıklarının anlattıklarına göre “kardeşimin kafasına kurşun sıktıklarını yere düştüğü halde tekmelediklerini, atlama sırasında kolu ve bacağının kırıldığını, diğer arkadaşı da kaçmak isterken öldürdüklerini beyan ettiler.” Daha önce evimize yapılan baskında bizi bu konuda tehdit ettiler. Kardeşimin yerine söylememizi istediler. Söylemediğimiz takdirde gördükleri yerde infaz edeceklerini söylediler. Kardeşim ve arkadaşının sağ yakalama imkânları olduğu halde infaz ettiler. Kardeşim atladığı için değil kafasına kurşun sıkıldığı için öldürüldü. Biz ailesi olarak bu infazı gerçekleştiren kişilerden şikâyetçi ve davacıyız. Her şeyden önce bir insandı ve devletin görevi de öldürmek olmamalıydı. Canlı yakalanıp yargının önüne çıkarılmalıydı. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Urfa’da Akabe Mahallesi'ndeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi bahçesinde şüphelendikleri Esat E. İsimli yurttaşa kimlik soran polisler ile Esat E, arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından polis olay yerinden kaçmaya çalışan Esat E’yi bacağından vurdu. Esat E’nin kimliğini göstermediği gerekçesi ile vurulduğu iddia edilirken, Esat E, polisler tarafından hastaneye kaldırıldı. Olayı duyan ve hastaneye gelen Esat E’nin babası Mahmut E, oğlunun sinir hastası olduğunu birkaç yıldır tedavi gördüğünü söyledi. Esat E’nin hayati tehlikesi bulunmazken tedavisi ise devam ediyor. (10.02.2011/DİHA / Serhattv.com.tr)

*Diyarbakır'ın Bağlar İlçesinde bulunan Diyarbakır E Tipi Cezaevi üst köşesinde polis panzeri, Ayse Al (70) isimli yaşlı kadına çarptı. Çarpmanın etkisiyle yere düşen Al ağır yaralandı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'ne kaldırılan 75 yaşındaki Ayşe Al, beyin kanaması geçirdi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'nde müşahade altında tutulan Al'ın şuurunun kapalı olduğu ve hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi. (15.02.2011/DİHA / Yuksekovahaber.com / Silvanmucadele.com / İdilhaberajansi.com)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde dün akşam Kılıç ile Karaaslan aileleri arasında bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavganın büyümesi üzerine Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, Karaaslan ailesinden yaklaşık 20 kişiyi gözaltına aldı. Kılıç ailesi de Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek, burada polislerle tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine polisler rastgele havaya ateş açtı. Gaz bombalarının kullanıldığı olayda Matematik öğretmeni İbrahim Kılıç göğsünden ağır yaralandı. Kılıç, uçak ambulansla Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım servisine kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen Kılıç, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. (21.02.2011/DİHA / Yuksekovahaber.com / İstanbulhaber.com.tr)

*Diyarbakır'da, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin protesto edildiği 15 Şubat günü merkez Bağlar İlçesi E Tipi Cezaevi üst köşesinde polis panzerinden sıkılan tazyikli su ile yere düşüp başını kaldırıma çarpan ve beyin kanaması geçiren 75 yaşındaki Ayşe Al, yaşamını yitirdi. 15 Şubat'tan bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Al'ın sabah saatlerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. (11.03.2012/DİHA / Etha.com.tr / Evrensel.net / Diyarbakirhaber.gen.tr / ANF)

*Diyarbakır merkezinde düzenlenen Newroz kutlamasına katılmak isteyen ve sabah saatlerinden itibaren Silvan'dan yola çıkan binlerce kişi, Bölge Trafik Müdürlüğü önünde polisin barikatı ile karşılaşarak Diyarbakır’a geçişleri engellendi. Yer yer polis ile kitlenin arasında çatışma çıktığı bildirilirken, polisin kitleye silah sıktığı ileri sürüldü. Polisin

8

müdahalesi sonucu 2 kişinin yaralandığı ve ambulanslarla hastaneye götürüldüğü belirtildi. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da Newroz mitingi sonrasında yaşanan polis müdahalesi sırasında, Medine Bulvarı 818. Sokak Ada Apartman'ında ki evinin balkonundan olayları izleyen 11 yaşındaki Muhammet Doğan’a polisin attığı gaz bombası isabet etti. Çenesi tahrip olan küçük Muhammet, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Acil serviste tedavi altına alınan Doğan'ın yarın ameliyata alınacağı bildirildi. Yine aynı olaylarda 14 yaşındaki İbrahim Arpa adlı çocuğa da polisin attığı gaz bombasının isabet ettiği bildirildi. Arpa da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Diyarbakır merkezdeki olaylarda toplam 10 kişinin çeşitli şekillerde yaralandığı öğrenildi. (18.03.2012/DİHA)

*Batman’da Sabah saatlerinden itibaren Koçerler Bulvarı'nda toplanan on binlerce kişi Şehirlerarası Otogarı yanında bulunan Newroz Alanı'na girmek için polisle çatışırken, polisin ikinci müdahalesinin ardından toplanan binlerce kişi, Diyarbakır Caddesi'nden kent merkezine doğru yürüyüşe geçti. Diyarbakır Caddesi'nde polis kitleye müdahale etti. Müdahale sırasında Alaattin Okan (32) adlı yurttaş, gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Beyin kanaması geçirdiği belirtilen Okan, Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Kent genelinde yaşanan olaylarda 42’si çocuk 148 kişinin polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Olaylarda toplam 48 kişinin de çeşitli şekillerde yaralandığı belirtildi. (20.03.2012/DİHA / Bianet.org / Cumhuriyet / Sabah.com.tr / Milliyet / HaberTürk)

*Cizre İlçesi'nde Newroz kutlamasına izin vermeyen polis, uzun namlulu silahlarla BDP İlçe binasını dakikalarca taradı. İdil Caddesi'ne gelmesi ile polis zırhlı araçlardan yoğun gaz bombası ve tazyikli su ile kitleye müdahale etti. Müdahaleye karşılık veren kitle ile polis arasında sert çatışma yaşandı. Çıkan olaylarda şu ana kadar 3 polis ile 2 sivil yurttaşın İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenilirken, 1 polis ile 1 sivil yurttaşın durumunun ağır olduğu belirtildi. Durumu ağır olan polisin helikopter ile çevre illerdeki hastaneye götürüldüğü belirtilirken, 2 sivil yurttaşın da tedavi altına alındığı öğrenildi. -Cizre’de özel hareket polislerinin panzerler üzerinden halkın üzerine ateş açtığı bildirildi. Edinilen bilgilere göre 3'ü polis 6 kişinin yaralandığı ve Cizre Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Öte yandan hastaneye kaldırılan yurttaşlardan birinin BDP İlçe binasından sedye ile çıkarıldığı bildirildi. (20.03.2012/DİHA / DHA / CNN Türk / NTV)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde düzenlenen Newroz mitinginde BDP'lilerin girişimiyle kitle dağıldı. Olaylarda 2'si TOMA olmak üzere 3 zırhlı araç kullanılamaz hale getirilirken, aralarında gözüne gaz bombası isabet eden Nusret Kaplan isimli yurttaşın da bulunduğu 3'ü polis yaklaşık 10 kişi yaralandı. İlçedeki olaylar sonucunda en az 6 kişi gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Cudi Dağı'ndaki Gıre Çolya, Hesana ve Derye Kere bölgelerine yönelik 21 Mart'ta çıkan çatışma ile ilgili Şırnak Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 6 özel harekat timinin yaşamını yitirdiği, 13'ünün de yaralandığı ve çatışmada 7 HPG'linin de yaşamını yitirdiği ve 2'sinin de yaralı olarak yakalandığı iddia edilmişti. Yaralı olarak yakalanan ve valinin HPG'li dediği 2 kişinin bölgede av için bulunan Mustafa Sidar ve Süleyman Tanrıverdi adlı yurttaşlar olduğu ortaya çıktı. Sivil yurttaşlar çatışmanın arsında kalarak kalça ve omuz kısmından yaralandığı belirtildi. Şırnak Devlet Hastanesi'nde ilk müdahalesinin ardından Şırnak Askeri Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alınan 2 yurttaş, ardından sorgulanmak üzere Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. 2 sivil yurttaşın ailelerinin olayı duymasının ardından yakınlarının akıbetini öğrenmek için Şırnak Barosu'na başvurdu. Yaralı 2 yurttaşın Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifade işlemleri sürüyor. (26.03.2012/DİHA)

9

*16.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Halil Altan, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Agit Altan, 30.12.2011 tarihinde Diyarbakır’da bulunduğu eve polislerin yapmış olduğu baskında hiç çatışma yaşanmadan ve herhangi bir silah kullanımı olmadan, polisler tarafından sağ yakalanıp infaz edildi. Olayın açığa çıkarılması ve faillerin yargılanması için gereği neyse yapılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*28.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Kenan Kavak, şu beyanlarda bulundu: “Benim yakınım olan Abdurrahman Fidan, bilmediğimiz bir sebepten dolayı dün gece saat 03.00 sularında polisler tarafından silahla taranmış ve yaralı bir şekilde hastaneye getirilmiştir. Biz neden kendisine silahla saldırdıklarını bilmiyoruz. Kendisiyle görüşmek üzere şuan da bulunduğu Eğitim ve Araştırma Hastanesine gelip bize hukuki yardım talebinde bulunmanızı istiyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Urfa'nın Suruç İlçesi'ne bağlı ve Suriye sınırında bulunan Dikmentaş Köyü'nde, dün gece saat 23.00 sıralarında 41 yaşındaki çiftçi Mahmut Akbaş, gece minibüsle mercimek ekili olan tarlasına giderek sulama yapmak istedi. İddialara göre, bu sırada el feneriyle tarlasını sulamaya çalışan Akbaş'ı fark eden 9. Hudut Taburu'na bağlı askerler, Akbaş ve oğlunu taramaya başladı. Askerler tarafından açılan ateş sonucu çiftçi Mahmut Akbaş, iki bacağından vuruldu. Akbaş'ın 17 yaşındaki oğlu Orhan ile kardeşi Hacı Akbaş, askerlere ateş açmaması için bağırarak uyarıda bulundu. Askerlerin "kaçakçı oldukları" gerekçesi ile söz konusu kişileri taradığı iddia edilirken, köylüler kaçakçılık yapmadıklarını, tarlalarını suladıklarını söyledi. Yaralanan Akbaş'ın kardeşi Hacı Akbaş, yaşananlardan sonra yanlarına gelen 10-15 askerin kendilerine hakarette bulunup, daha sonra tüfeğin dipçiğiyle yaralı abisine vurduğunu iddia etti. Oğul Akbaş ise, yaşanan olayı şöyle aktardı: "Bizim kaçakçılıkla alakamız yok. Askerle aramızda 20 metre bile yoktu. Tarlanın hemen ucunda bizim minibüsün ışıkları açıktı, ona rağmen ateş açtılar. Biz kaçakçı olsaydık ışıklar açık olur muydu? Babam nasıl vuruldu. Ben minibüsün arkasına kaçtım. Ben askerlere yaklaştıkça onlar bize ateş açmaya devam ediyorlardı. Ben askerlere babamı vurdunuz. Babamı kaldıramıyorum babam yaralı dedim onlar da kaldır götür diyorlardı."Oğul Akbaş, "Ben ağıt yaktığımda askerler bana küfür ediyordu. Telefon yerdeydi. Kendimi telefona yetiştirdim. Amcamı aradım. Jandarma falan gelmedi. Sadece bir jip geldi. O da köyün hemen çıkışında bekledi. Biz tarlada sulama yaparken önce devriye gezen askerler ateş açtı. Ardından kulübedekiler açmaya başladı. İki ayağından bir kolundan vuruldu" dedi. (28.04.2012/DİHA / Ozgur-gundem.com / Sondakika.com / Haberler.com / Cumhuriyet.com.tr / Urfahaber.net / Mynet.com)

CEZAEVLERİNDE ÖLEN ve YARALANANLAR*Türkiye cezaevlerinde bir hasta tutuklu daha göz göre göre ölüme gönderildi. Bingöl M Tipi Cezaevi'nde bulunan ileri derecede şeker hastası 75 yaşındaki Mahmut Karataş, yaşamını yitirdi. İleri derecede şeker hastası olan, iki gözü de görmemesine rağmen tahliye edilmeyen Karataş, dün gece saatlerinde yaşamını yitirdi. Karataş'ın cenazesi otopsi işleminin yapılması için Malatya Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. BDP Dersim İl Örgütü de, Karataş'ın yaşamını yitirmesi sebebiyle Amara gidişini iptal ederek Malatya'ya doğru yola çıktı. Otopsi işlemlerinin ardından Karataş'ın cenazesi alınarak Dersim'de toprağa verilecek. Karataş'ın ölüme terk edildiğine dikkat çeken arkadaşları, tedaviyi yarım bırakıp, Karataş'ı cezaevine gönderen doktor hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurmuştu. (01.04.2012/ANF/ DİHA/Yuksekovahaber.com/Ozgur-gundem.com/Bingolhaber12.com/Etha.com.tr/ Bingolmedya.com/Evrensel.net/Birgun.net/Bingolgazetesi.com.tr/Cumhuriyet.com.tr)

10

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı Gedikli Köyü'nde oturan ve 6 ay önce işlediği adli bir suçtan dolayı tutuklanan 18 yaşındaki Cihan Ayhan, dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Hakkari Kapalı Cezaevi'nde bulunan Ayhan'ın, girdiği bunalım sonucu bugün akşam saatlerinde cezaevindeki oda arkadaşlarının masa tenisi oynamaya gittiği sırada intihar ettiği öne sürüldü. Ayhan'ın nasıl intihar etiği konusuyla ilgili her hangi bir açıklama yapılmazken, cenazesi Hakkari Devlet Hastanesi morgunda yapılan otopsinin ardından Yüksekova'dan gelen ailesine tesilm edildi. (11.04.2012/DHA)

*Ağrı Doğubayazıt Kapalı Cezaevi'nde 2005 yılından beri adli bir suçtan dolayı cezaevinde kalan Mahmut Çakan (48) tedavi gördüğü Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Çakan'ın 1993 yılında PKK davasından 7 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiği belirtilirken, 2005 yılında karıştığı adli bir suçtan dolayı cezaevine tekrar girerek 10 yıl hapis cezası aldığı öğrenildi. Çakan'ın 2 yıldır karaciğer yetmezliği nedeniyle Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile farklı hastanelerde tedavi olduğu belirtilirken, Çakan'ın tahliye olması için Cumhurbaşkanlığı'na defalarca başvuru yapıldığı ancak bir sonuç çıkmadığı belirtildi. Evli ve 7 çocuklu olan Çakan'ın sabah saatlerinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği belirtilirken, cenazenin hastaneden alınarak Ağrı'nın Diyadin İlçesi'ne doğru yola çıkarıldığı öğrenildi. (12.04.2012/ANF/DİHA/Bianet.org/ Cumhuriyet.com.tr/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/Atilimhaber.org)

FAİLİ MEÇHUL SALDIRILAR*Hakkari'de Belediye binası yakınlarında Bulvar Caddesi üzerinde yaşanan patlamada çok sayıda kişi yaralandı. Patlamada ağır yaralanan Çanakkale Üniversitesi Öğrencisi Zeki Yeşil kaldırıldığı Hakkari Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirirken, yaralananlar ise Hakkari ve Yüksekova'daki hastanelerde tedavi altına alındı. Yaralanan 34 kişiden isimleri öğrenilenler şöyle: Mehmet Karga, Mehmet Tur, Hamdi Çiftçi, Ragıp Sarı, Ahmet Durmaz, Erdal Ertuş, Envar Çapik, Özlem Çallı, Hasan Tutkal, Gökhan Ceyhan, Rıdvan Duman, Ramazan Kılınç, BDP Yöneticisi Naif Kayacan, Kerem Kaçak, İbrahim Kurt, Veysel Yıldırım, Mikail Özel, Bilal Özatak, Vedat Akyüz, M. Sıddık Kaya, Mehmet Güldal, Ozan Güldal, Öner Kaçmaz, öğretmen Kerevan Acar ve soyadı öğrenilmeyen Yüksel isimli öğretmen. Patlama sonrası kent merkezi sessizliğe bürünürken, yurttaşlar ise hastane önüne akın etti. Kitlenin bir bölümü Hastaneni Acil bölümü önünde beklerken, bir bölümü ise morgun önünde beklemeye başladı. Yaşanan patlamadan sonra olay yerinde bulunan TEDAŞ'a ait trafo yerinden koparken, iki araç ise kullanılamaz hale geldi. Çevrede bulunan çok sayıda bina ve iş yerinin camları kırıldı. (19.01.2012/DİHA)

*Edinilen bilgilere göre; Doğubayazıt'ta İsmail Beşikçi Caddesi'nde alışveriş yapan Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç, kimliği belirsiz kişi veya kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Silahlı saldırıya uğrayan Savcı Kılıç kafasına isabet eden 3 kurşunla ağır yaralandı. Saldırı sonrası çok sayıda polis ve özel hareket timi olay yerine sevk edilirken, Kılıç, Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ağır yaralanan Kılıç, daha sonra götürüldüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) yaşamını yitirdi. Yapılan silahlı saldırının ardından polis ilçenin giriş ve çıkışlarını kontrol altına aldı. İlçenin tüm giriş ve çıkışlarında kimlik kontrolü ve üst araması yapılırken, Taşlıçay İlçesi'nden Erzurum'a doğru giden bir aracın polis tarafından durdurulduğu bildirildi. Yapılan kimlik kontrollerinde şüpheli oldukları iddia edilen 3 kişinin gözaltına alınarak Taşlıçay İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (05.02.2011/DİHA / Milliyet / Hurriyet.com.tr / Haberler.com / Haberturk.com)

11

* Nusaybin İlçesi Akarsu Beldesi'ne bağlı İlkadım Köyü'nde çobanlık yapan İsmail Akın ile kızı 11 yaşındaki Berfin Akın hayvanlarını otlattıkları dağlık alanda kafalarına birer el ateş edilerek öldürülmüş vaziyette bulundu. Alınan bilgilere göre, baba ve kızı sabah erken saatlerde hayvan sürüsünü alarak dağlık alana götürdü. Akşamüstü koyunların çobansız köye dönmesi üzerine şüphelenen köylüler, baba ve kızını aramak üzere dağlık alana gitti. Aramalarını sürdüren köylüler kısa sürede baba İsmail Akın ile kızı Berfin Akın'ı (11) bir birlerine yakın mesafede başlarına birer el ateş edilmiş halde ölü vaziyette buldu. Berfin Akın'ın başında meydana gelen parçalamanın taş ile yapılmış olabileceği de belirtiliyor. Köyüler tarafından önce beldeye ardından Nusaybin Devlet Hastanesi'ne getirilen cenazelerin henüz otopsisi yapılmadı. Savcının beklenildiği otopsinin ardından baba ve kızının cenazeleri, İlkadım Köyü'nde toprağa verileceği bildirildi. Öte yandan öldürülen İsmail Akın'ın kardeşi Nusaybin Belediye Meclis Üyesi Süleyman Akın, ne kardeşinin ne de kendisinin hiç kimse ile husumetinin bulunmadığını söyledi. Kardeşinin çok masum bir insan olduğunu ve kimseye zararının dokunamayacağını dile getiren Akın, "Şu an için kesin bir şey diyemiyoruz. Otopsi sonucunu bekliyoruz. Kardeşimin ağzına kurşun sıkılmış. Küçük yeğenim Berfin babasından yüz metre uzakta kafasına kurşun sıkılarak parçalanmış bir şekilde bulduk. Olayın sorumlularının bulunmasını istiyoruz" diye kaydetti. (26.03.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Aktifhaber.com/ Mynet.com/Posta.com.tr/Sabah.com.tr/Evrensel.net)

*Batman'ın Kozluk İlçesi'nde çobanlık yapan Abdulselam Tan (23), iki gün önce Aniyahane bölgesinde 2 kuzusunu kaybettiği ve aramaya çıktığı belirtildi. İki gündür kendisinden haber alınamayan Tan'ın bulunması için aile fertleri, dün akşam saatlerinde aramaya koyuldu. Arama sırasında Tan, çobanlık yaptığı bölgede ağaca asılı olarak bulundu. Kozluk Cumhuriyet Savcısı olay yerine gelip inceleme yaparken, otopsi işlemleri ardından Tan'ın cenazesi dün akşam saatlerinde Batman merkezde bulunan Gül Baraşik Mezarlığı'nda defnedildi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, Tan'ın ailesi, Tan'ın hiç kimse ile husumetlerinin bulunmadığını ifade etti. Tan'ın herhangi psikolojik sorunun olmadığına işaret eden aile, ölümün şüpheli olduğunu belirterek, olayın aydınlatılmasını talep etti. (27.03.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/Diyarbakirsoz.com)

FAİLİ MEÇHUL ADLİ CİNAYETLER*Urfa'nın Siverek İlçesi Fırat Mahallesi'nde, İlçe Otogarı yakınlarında saat 18.00 sıralarında Ali Adak ile oğlu Mahmut Adak'ın içinde bulunduğu 63 HE 616 plakalı otomobil kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce tarandı. İddiaya göre, 4 kişi ellerinde bulunan kalaşnikof ile Ali ve Mahmut Adak'a ateş etmeye başladı. Çapraz ateşe alınan baba-oğul da bu sırada üzerlerinde bulunan tabancaları çekerek karşılık verdi. İki grup arasında çıkan çatışma kısa süre sonra Ali ve oğlu Mahmut Adak'ın yaşamını yitirmesi ile son buldu ve 4 saldırgan geldikleri beyaz renkli araç ile kayıplara karıştı. Cumhuriyet Savcısı ve polisin olay yerinde yaptığı inceleme sonrası Ali ve Mahmut Adak'ın cesetleri otopsi yapılmak üzere Siverek Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Saldırganların kimliklerinin belirlenerek yakalanmalarına yönelik çalışma başlatılırken, yaşamını yitiren Ali Adak'ın köyde bazı yakın akrabaları ile arazi anlaşmazlığından dolayı husumetli olduğu ileri sürüldü. Olay yeri ve hastanede polis, saldırıda ölen Ali ve Mahmut Adak'ın yaşadığı Yücelen Köyü'nde de jandarma tarafından geniş güvenlik önlemi alındığı belirtildi. (04.02.2011/DİHA / Sabah.com.tr / Urfahaber.net / Yuksekovahaber.com / Posta.com.tr)

*Ardahan merkeze bağlı Gürçayır Köyü'nde çobanlık yaparak geçimini sağlayan Şakir Cantimur (22) kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülerek karların içine atıldı. Tesadüfen köylülerin cesedi karın içinde fark etmesi üzerine olay yerine gelen jandarma ve emniyet yetkilileri inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ardından Cantimur'un cenazesi otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Cantimur'un kim ve neden öldürüldüğü konusunda

12

herhangi bir bilgi alınamadı. (07.02.2011/DİHA / Posta.com.tr / Ardahanhaberleri.com / Zaphaber.com)

*Kars'ın Sarıkamış ilçesinde bir vatandaş evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Saldırganlar olayın ardından kayıplara karışırken, polis olayla ilgisi olduğu iddiasıyla 1 kişiyi gözaltına aldı. Sarıkamış merkezde öğle saatlerinde meydana gelen olayda Mehmet G. (63) isimli vatandaş, evinin önünde 4 kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırganların 4 el ateş ettiği Mehmet G.'nin mermilerden ikisinin başına isabet etmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybettiği öğrenildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Mehmet G.'nin cesedi Sarıkamış Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Sarıkamış İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları çalışmada konuyla ilgili olduğu belirtilen 1 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (22.02.2012/Serhattv.com.tr / Medya73.com / Gazete5.com / Aktifhaber.com)

YAŞAMINI YİTİREN SIĞINMACI VE GÖÇMENLER*Esendere Beldesi'ne bağlı Sarıyıldız (Kokep) Köyü'nün İran sınırında bulunan Afgan mülteciye ait olduğu belirlenen bir erkek cesedi bulundu. Kimliği açıklanmayan Afgan uyruklu yurttaşın İran'ın Ğanık Köyünden Türkiye'ye geçmek isterken İran askerleri tarafından sınırda vurulduğu öğrenildi. Yaralı halde Türkiye tarafına geçen 25-30 yaşlarındaki Afganlı mülteci, sınırın sıfır noktasında bulunan Sarıyıldız (Kokep) Köyü yakınlarında askerler tarafından bulunmuştu. Yüksekova Devlet Hastanesi morgunda bulunan Afganlı mülteci ile ilgili inceleme devam ediyor. (23.03.2012/DİHA / Yuksekovahaber.com / Posta.com.tr)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi, Esendere Beldesi'ne bağlı Güldalı (Bilanbasan) Köyü'nün İran sınırında bir erkek cesedi bulundu. Sabah saatlerinde köylüler tarafından bulunan ve 25 yaşlarında olduğu belirtilen kişinin donarak yaşamını yitirdiği tahmin edildiği belirtildi. Yüksekova Jandarma Komutanlığı'na haber verilmesi üzerine cenaze Yüksekova Devlet Hastanesi'ne getirildi. Yapılan savcılık incelemesi sonrası ölen kişinin sınırı geçmeye çalışan bir mülteci olduğu belirtildi.(02.04.2012/DİHA/Yuksekova.bel.tr/Kurdbox.com)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Esendere Beldesi'ne bağlı Sarıyıldız (Gogep) Köyü yakınlarında akşam saatlerinde 40-45 yaşlarında olduğu tahmin edilen bir erkek cesedi bulundu. İran sınırında bulunan ve Afgan uyruklu olduğu tahmin edilen cesedin bölgeye gelen askerler tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi'ne götürüldüğü öğrenildi.(04.04.2012/DHA/ Hurriyet.com.tr)

*İran'a sınır olan Van'ın Çaldıran İlçesi Üçgözler ve Sarıçimen köyleri arasındaki bölgede, donarak öldüğü düşünülen 3 erkek cesedi buldu. Köylülerin haber vermesi üzerine bölgeye giden jandarma ekipleri, yaptıkları incelemenin ardından üzerlerinden kimlik çıkmayan cesetleri, kesin ölüm nedeninin tespit edilmesi için Van Adli Tıp Kurumu'na götürdü. 3 cesedin kış şartlarında sınırı geçmek isterken donan mültecilere ait olabileceği belirtildi. (24.04.2012/DHA/DİHA/ANF/Mynet.com/Cumhuriyet.com.tr/Yuksekovahaber.com/ Dogruhaber.com.tr/Bugun.com.tr/Vanbasin.com/Yenisafak.com.tr)

RESMİ HATA VE İHMAL SONUCU ÖLEN ve YARALANANLAR*Şırnak'ın İdil İlçesi'nde meningokoksemi hastalığına yakalanan 2 yaşındaki Muhammet Erşek, skandal uygulama ile yaşamını yitirdi. Dün sabah saatlerinde soğuk algınlığı ve yüksek ateş şikayeti ile İdil Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları Servisi'ne kaldırılan Erşek'in, burada

13

yapılan muayenede, kış aylarında her yaşta çocukta görülebilen meningokoksemi hastalığına yakalandığı teşhisi konuldu. Teşhisin ardından hastanenin Acil Servisi'ne gönderilen Erşek'in hastanede ilgili bölüm olmadığı için başka bir ile sevk edilmesine karar verildiği, ancak 7 saat boyunca bu kararın uygulanmasının beklendiği öne sürüldü. Saatlerce süren bekleyişin ardından akşam 18.30'da Acil Servis doktoru İhsan Güler gözetiminde, ambulansla Diyarbakır Çocuk Hastanesi'ne götürülen Erşek'in hastaneye alınmadığı ve hastane bahçesinde ambulansın içinde bekletildiği iddia edildi. Yakalandığı hastalığın bulaşıcı olması gerekçe gösterilerek hastaneye alınmayan Erşek'in tedavisinin yapılmamasına tepki gösteren ailenin BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ı aradığı ve saat 21.30'dan sonra gelen hastane doktorlarının Erşek'i ambulansın içinde muayene ettiği belirtildi. Saatler süren bekleyişe daha fazla dayanamayan Erşek, muayene sırasında yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren Erşek, ambulanstan indirilmeden gece saatlerinde İdil'e getirilerek Yenimahalle Mezarlığı'nda toprağa verildi. Erşek'in babası Abdulselam Erşek, oğlunun ihmalsizlikten yaşamını yitirdiğini belirterek, "Hastaneye alınmayan çocuğuma ambulans içerisinde müdahale eden doktor, kısa süre sonra araçtan inerek başınız sağ olsun demekle yetindi. Tamam başımız sağ olsun ama çocuğuma hastaneyi çok gördüler" diye tepkisini dile getirdi. Yaşananlara tanık olan Erşek'in oturduğu mahallenin muhtarı Mehmet Selim Zeyneloğlu ise, Erşek'in hastalığının anlaşılınca defalarca 112, İlçe Kaymakamı ve Emniyet Müdürlüğü'nü arayarak yardım talebinde bulunduklarını ancak hastayı kabul edecek bir hastanenin bulunmadığı gerekçesiyle çocuğun saatlerce bekletildiğini söyledi. (24.01.2012/DİHA / Radikal.com.tr/ Aktifhaber.com / Medya73.com / Cumhuriyet.com.tr / Mynet.com / Milliyet.com.tr)

*Şırnak'ın İdil (Hezex) İlçesi'ne bağlı Çayırlı (Mergamar) Köyü'nde oturan 6 çocuk annesi 33 yaşındaki Sabah Sevinç, 20 Ocak günü bronşit olan 1 yaşındaki oğlu Murat Hidayet Sevinç'i tedavi amacıyla İdil Devlet Hastanesi'ne götürdü. İddiaya göre, hastanede çocuğa oksijen tüpüne manometre yerine biberon şişesi takılarak oksijen verilmek istendi. Görevli hemşirenin oksijen tüpünü çalıştırmasıyla cam biberon şişesi patladı. Patlayan camın parçaları anne Sabah Sevinç'in gözüne isabet etti. Patlamanın etkisiyle baygınlık geçiren Sevinç, kendine geldiğinde doktorların "Yüzünü yıka bir şeyin yok" dediğini, ancak muayeneden sonra Cizre Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini belirtti. Cizre Devlet Hastanesi'nde ameliyat edilen Sevinç'in yapılan tedavisinin ardından gözünün yüzde 80 oranında görme yetisini yitirdiği ortaya çıktı. Sevinç 5 gün hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi. İdil Devlet Hastanesi hakkında İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Sevinç, “Hastane yetkilileri olayı örtbas etmeye çalışıyor ama biz bu olayın takipçisi olacağız. Olayda ihmali olanların cezalandırılmasını istiyoruz.” (21.02.2011/DİHA / Milliyet.com.tr)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nin Fırat Mahallesi'nde taşeron firma tarafından elektrik direklerinin yenilenmesi çalışmaları sırasında hiçbir tedbir alınmadan kesilen elektrik direği 4 yaşındaki Pelin Aydınalp’ın üzerine düştü. Ağır yaralanan Aydınalp, mahalledeki yurttaşlar tarafından Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Başından darbe alan ve yüzünden yara alan Aydınalp tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Aydınalp’in hayatını kaybetmesinin ardından taşeron firmada çalışan 4 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. (24.02.2011/DİHA / Haberturk.com / Aktifhaber.com / Posta.com.tr / Gazete5.com / Sabah.com.tr / Hurriyet.com.tr)

POLİS ASKER İNTİHARLARI / ŞÜPHELİ ÖLÜMLERİ-Polis ve Asker İntiharları / İntihar Teşebbüsleri*Erzurum Palandöken İlçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde oturan S.K., telefonlarına yanıt vermeyen ve aynı zamanda astsubay olan eşi T.K.'nin durumunu merak ettiği için eve gitti. Kapının açılmaması üzerine çilingirin çağrılarak kapının açtırıldığı belirtilirken, T.K'nin

14

beylik tabancası ile intihar ettiği belirtildi. Olay yerine çağrılan polislerin incelemelerinin ardından, T.K.'nin (27) cesedi Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı bildirildi. (27.01.2012/DİHA / Dengetv.com / İnternethaber.com / Sondakika.com / Mynet.com)

*Hakkari Yüksekova'ya 51 kilometre uzaklıkta bulunan Dağlıca Sınır Karakolu'nda askerlik yapan Erdoğan Yılmaz'ın çenesine dayadığı silahıyla intihar ettiği iddia edildi. Olay yerinde yaşamını yitirdiği belirtilen ve helikopterle 21. Sınır Jandarma Komutanlığı'na getirilen Yılmaz'ın cenazesi buradan da Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İntihar ettiği öne sürülen Yılmaz'ın Samsun Çarşamba nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi.(01.04.2012/DİHA/Haberler.com/Askerhaklari.com/Yuksekovahaber.com/ Sabah.com.tr/Etha.com.tr)

-Şüpheli Polis ve Asker Ölümleri*Elazığ merkeze bağlı Poyraz Köyü Jandarma Karakolu'nda askerlik yapan Van Muradiye Ünseli Beldesi nüfusuna kayıtlı 19 yaşındaki Lütfü Esmer adlı askerin, yılbaşı gecesi nöbet esnasında bilinmeyen bir nedenle intihar ettiği iddia edildi. İntihar eden Esmer'in cenazesi bugün sabah saatlerinde Ünseli'de ailesi tarafından toprağa verildi. İntiharın şüpheli olduğunu belirten Esmer'in amcası Mehmet Güneş, İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi'ne başvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu. Konuyla ilgili DİHA'ya konuşan amca Güneş, yeğenin 2 aylık asker olduğunu söyledi. Van Depremi nedeni ile Esmer'in 50 günlük izin kullandığını ifade eden Güneş, "Yeğenimin hiçbir şekilde herhangi bir sorunu yok. Yeğenim intihar edecek kadar cahil değildir. Yılbaşı gecesi 4-6 nöbetini tuttuğu esnada iddiaya göre G-3 piyade tüfeğiyle oynarken kendisini vurmuş. Hem de gözünden aldığı mermiyle vurulduğu iddia ediliyor" diye konuştu. (02.01.2012/DİHA)

*Antep'in Islahiye İlçesi'nde askerlik yapan ve Urfa'nın Siverek İlçesi nüfusuna kayıtlı olan Semih çiftçi adlı askerin yılbaşı gecesi intihar ettiği iddia edildi. Çiftçi, bugün Siverek'te cenaze töreni düzenlenmeden defnedilirken, 5 aydır asker olan Çirtçi'in ölümünden kuşku duyan yakınları İHD ile MAZLUMDER'den hukuki yardım talebinde bulundu. Çiftçi'nin dayısı Kamil Göktaş, yeğeninin intihar ettiğine inanmadıklarını belirterek, ilgili kurumlardan yardım istedi. Göktaş, "Olay, yılbaşı gecesi olmuş ve tüm akrabalarını aramış. O gece nöbetteymiş. Görgü tanığı olarak alt katta asker nöbet tutuyormuş. Silah sesini duymuş ve Semih'in intihar ettiğini söylemiş. Biz intihar ettiğini düşünmüyoruz" dedi. İntihar ettiği iddia edilen Çiftçi'nin kafasının arka kısmından kurşunun girdiğini belirten dayı Çiftçi, "Kafasının arkasına sıkılmış, kulak arkasından giren kurşun alnının üstünden çıkmış. Silah namlusunu kafasının arkasına dayaması imkansızdır. Anne ve babası halen olayın şokunu yaşıyor. 2 ay sonra otopsi sonucu açıklanacak. Kürdüz diye ölmemeliyiz" diye konuştu. (02.01.2012/DİHA)

*Van’ın Saray İlçesi’ne bağlı Kurucan Sınır Karakolu'nda 2 askerin gece saatlerinde nöbet kulübesinde tartıştıkları ve birbirlerini ateş ettikleri iddia edildi. Askerlerden birinin Diyarbakır doğumlu olduğu belirtilirken, diğerinin de Ağrı doğumlu olduğu kaydedildi. Askerlerin kimlik bilgileri hakkında bilgi elde edilemezken, Ağrı doğumlu askerin ağır yaralandığı ve Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındığı, Diyarbakır doğumlu askerin de yaşamını yitirdiği belirtildi. Çok sayıda asker ve polis hastanenin giriş ve çıkışlarını kontrol altına aldı. (10.01.2012/DİHA)

*Edirne'ye bağlı Çerkezköy'de askerlik yapan Diyarbakır'ın Bismil İlçe nüfusuna kayıtlı Mazlum Karabulut adlı askerin intihar ettiği iddia edildi. Askeri yetkililer tarafından ailesine

15

verilen bilgilere göre, nöbetçi onbaşı nezaretinde yapılan nöbet değişikliği sırasında nöbetçi on başıyla arasında tartışma yaşandığını ve tartışmanın ardından Karabulut'un sinirlenerek silahı kendi kafasına doğrultarak intihar ettiği iddia edildi. Karabulut'un cenazesini kontrol eden baba Şirin Karabulut ise oğlunun sağ kulağından tek mermiyle sol kulağından çıktığını, olayın intiharla alakası olmadığını oğlunun öldürüldüğünü söyledi.Hava yoluyla cenazesi Diyarbakır'a getirilecek olan Karabulut'un Bismil'de defnedileceği öğrenildi. (14.03.2012/DHA/DİHA /Radikal / İmc-tv.com / Bianet.org / Cumhuriyetnet.com / Taraf /Diyarbakirsoz.com / Yeni Şafak / Ozgur Gündem / Hurriyet / CNNTürk)*20.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Mehmet Karabulut, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Mazlum Karabulut, Çerkez köy 3.zh Tuğ. Mknz p.th z.mknz. P.bölüğünde askerlik yapıyordu. 13.03.2012 tarihinde gece saat 23.00’da telefonla görüştük. Durumunun iyi olduğunu hiçbir sıkıntısının olmadığını söyledi. Ertesi gün gece saat 01.00’da başçavuş olduğunu söyleyen biri bizi “metanetli olun, oğlunuz nöbette arkadaşıyla tartışmış ve intihar ettiğini” cenazesinin Tekirdağ devlet hastanesinde olduğunu söyledi. Bende hemen yola koyuldum. Hastaneye vardığımda orada bulunan komutan beni karşılayarak “başın sağ olsun” dedi. Hastanede oğlumu görmek istedim. Bana göstermediler. Orada cumhuriyet başsavcılığına başvurdum. Oradan da bir sonuç alamadım. Daha sonra cenazeyi Diyarbakır’a gönderdiler. Ancak cenazeyi alabildim. Onlara “oğlum kendini intihar etmedi, siz öldürdünüz” dedim. Hala da o kanıdayım. Oğlum öldürün bu kişilerden davacı ve şikâyetçiyim.” Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Tunceli merkeze bağlı Karşılar Jandarma Karakolu'nda sabah saatlerinde nöbet değişimi için silahlara ''doldur-boşalt'' yapıldığı esnada, silahın ateş alması sonucu Jandarma Onbaşı Adem Başoğlu'nun yaşamını yitirdiğini bildirdi. Vali Taşkesen, arkadaşının silahından çıkan kaza kurşunuyla şehit düşen Başoğlu'nun cenazesinin memleketi Kocaeli'ye gönderildiğini, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını kaydetti. (18.04.2012/sabah.com.tr/Mynet.com/Kurdbox.com/Gazetekocaeli.com)

*Mardin Dargeçit Alay Komutanlığı'na bağlı Altıntepe denilen mevkiinde saat 10.00 sıralarında meydana gelen olayda, nöbet tutan Ordu nüfusuna kayıtlı Adem Taşçı isimli askerin arkadaşı tarafından kazara vurularak öldürüldüğü iddia edildi. Nöbet esnasında arkadaşının elinin tetiğe değmesi sonucu öldürüldüğü ileri sürülen Taşçı'nın cenazesi, Dargeçit Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (18.04.2012/DİHA/İmc-tv.com/Sabah.com.tr/ Yuksekovahaber.com/Bugun.com.tr/Ntvmsnbc.com)

*Batman'da hava değişimi için gelen Selman Pınar (20), polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Pınar, kontrol için saat 01.00 sıralarında götürüldüğü Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde kaçmak istediği iddia edildi. Polisten kaçtığı iddia edilen Pınar, hastanenin acil servisi yakınındaki tünele düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili savcılık soruşturma başlatırken, gencin cenazesi otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Öte yandan, olayın olduğu yerdeki hastane güvenlik kameralarının 2009'dan bu yana çalışmadığı öne sürüldü. (30.04.2012/DİHA/Sabah.com.tr/ Batmanpostasigazetesi.com/Cumhuriyet.com.tr/Medya73.com/Baransav.com/ Gazetevatan.com/Diyarbakirhaber.gen.tr)

SALDIRIYA UĞRAYANLAR-Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / Üyesi*Batman'da polis müdahalesinin ardından yeniden Newroz Alanı'nın girişinde toplanan onbinlerce yurttaşa polis sert müdahalede bulundu. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Ahmet Türk ve BDP'li vekillerin de aralarında olduğu kitleye müdahale sonucunda

16

Ahmet Türk baygınlık geçirdi. Türk'ün polislerin fiziki müdahalesine de maruz kaldığı ve tekme tokat tartaklandığı bildirildi. Olaylar devam ederken Türk, Dünya Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.03.2012/ DİHA / ANF / Bianet.org / İnternethaber.com / Evrensel / CNNTürk / Radikal)

*Ağrı’da Newroz kutlaması için BDP İl binası önünde bir araya gelen kitle alana yürümek istedi. Yürümek isteyen kitle polis engeline takıldı. Kitle yürümekte direnerek, alana yürüyeceklerini dile getirdi. Bunun üzerine kitle ile polis arasında gerginlik yaşandı. Gerginlikte polis BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ve kitlenin üzerine tazyikli su ve gaz bombası attı. Müdahale üzerine dağılan kitle tekrar bir araya gelerek, Newroz’un kutlanacağı eski Saman Pazarı’na doğru yürüyüşe geçti. BDP Milletvekili Aksoy, kitleye müdahale etmek isteyen TOMA aracının önüne geçerek saldırıyı engellemeye çalışması üzerine çevik kuvvet polisleri Aksoy'u darp etti. Aksoy'un darp edilerek yoldan çıkarılmasının ardından TOMA aracı yürüyüşe geçen kitleye tekrar müdahale etti. (21.03.2012/DİHA/Bianet.org/ Mazlumder.org/Ozgur-gundem.com/Birgun.net/Evrensel.net/İmc-tv.com/ Yuksekovahaber.com)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde dün yapılan Newroz kutlamalarına yönelik polis müdahalesi ile başlayan olaylarda, BDP İlçe binasını tarayarak içeri giren polis binayı harabeye çevirmişti. Çıkan olaylarda BDP İlçe Başkanı Nimet Aşut ile Belediye Başkanvekili Mustafa Gören'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi yaralanmıştı. Polislerin darp etmesi sonucunda elmacık kemikleri ile kaburga kemiklerinin zarar gördüğü belirtilen Aşut, Cizre Devlet Hastanesi'nden Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Parti binasında polisler tarafından darp edilen ve zorla gözaltına alınmak istenen Aşut, Tıp Fakültesi Hastanesi'nde müşahede altında tutuluyor. (21.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Diyarbakirim.com/ Yuksekovaguncel.com/Birgun.net)

-Öğretmen / Öğretim Üyesi*Eğitim Sen Kızıltepe Temsilciliği, Mehmet Doğru İlköğretim Okulu öğretmenlerinden Kadir Doğan'ın öğrencilerinin gözü önünde bir öğrenci velisinin saldırısına uğradığını belirterek, saldırıyı kınadı. Konuya ilişkin Özgürlük Meydanı'nda yapılan açıklamaya çok sayıda eğitim emekçisi katıldı. Açıklamayı yapan Eğitim Sen Koordinatörü İlhan Baran, "Ülkemizde her geçen gün tırmandırılan şiddet eğilimi bırakın devlet ve kolluk kuvvetlerini, eğitim kurumlarını, velileri, öğrencileri ve halkı bile etkisi altına almıştır" dedi. "Toplum olarak hayatımızın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, sonunda eğitim yuvaları olan okullarımızı da kuşatmıştır" diyen Baran, arkadaşları Doğan'ın saldırıya uğramasını kınadı. Baran, şikayete rağmen sorumlular ile ilgili bir işlem yapılmadığını belirterek, "Saldırıyı sendikamıza, üyelerimize ve eğitim camiasına yapılmış sayıyor bu olayı kınıyoruz" dedi. (01.01.2012/DİHA)

-Öğrenci*Bitlis'in Adilcevaz İlçesi'nde bulunan Adilcevaz Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan Kürt öğrenciler ile ülkücü öğrenciler arasında kavga çıktı. Akşam saatlerinde bilinmeyen bir nedenden dolayı çıktığı belirtilen kavgada, polislerin ülkücü öğrencileri koruduğu bildirildi. İsmini vermek istemeyen bir öğrencinin verdiği bilgiye göre, olayın akşam saatlerinde okulda derslerin bitmesi ile çıktığı belirtilirken, ülkücü oldukları belirtilen grubun Kürt öğrencilere saldırdığını ifade etti. Kürt öğrencilerin karşılık vermesi ile birlikte olayların büyüdüğünü belirten öğrenci, okul içinde bulunan sivil polislerinde ülkücülerin tarafına geçerek onları koruduğunu iddia etti. Yaklaşık bir saat sürdüğü belirtilen kavgada, polislerin Kürt

17

öğrencilere darp ederek, 4 kişiyi yaraladığı ifade edildi. Kürt öğrencilerin dağılması ile birlikte olayların sona erdiği bildirilirken, kavgada M.A, H.A, S.D ve S.A isimli öğrencilerin yaralandığı kaydedildi. Yaralı öğrencilerin durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, ülkücü öğrencilerin polis ile birlikte Kürt öğrencilere dönük linç kampanyası başlattığı iddia ediliyor. (13.01.2012/DİHA)

*Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Şırnaklı Ziya Ürper ve aynı üniversitenin Eğitim Bilimleri Fakültesi Okul Öncesi öğretmenliği 2. sınıf öğrencisi Vanlı Alican Gencer, Sivas'ın Kangalkonağı mevkiinde yanlarında iki misafirleri ile 15 kadar ülkücü öğrencinin satırlı saldırısına uğradı. Yaşanan olayı anlatan Alican Gencer, yolda yürürken 15 kadar ülkücünün yanlarına gelerek Roboski katliamı ile ilgili yaptıkları basın açıklaması nedeniyle "Burası Sivas, burada böyle şeyler yapamazsınız. Üzerinizdeki puşileri çıkarın" dediğini, kendilerinin de buna karşı gelmeleri ile ülkücülerin satırlarla kendilerine saldırdığını kaydetti. Saldırıda kendisi ve Ziya'nın yaralandığını belirten Gencer, "Bize saldırdılar kendimizi korumaya çalıştık, ancak çok kişiydiler. Satırlardan biri kemerim sert olduğu için vücudumu sıyırdı ama ayaklarımdan yaralar aldım. Yine Ziya arkadaşım da gözünden başından ve birçok yerinden yaralandı" dedi. Olaydan sonra polisin kendilerini karakola götürdüğünü ifade eden Gencer, ancak polisin 15 ülkücü öğrenciden kimseyi karakola götürmediğini belirterek, "Bunlar zaten okulda beraber çalışıyorlar" dedi. Gencer, karakolda da polisler tarafından azarlandıklarını ve bir polis amirinin de kendilerine "Puşi takma" gibi ifadeler kullandığını kaydetti. Ülkücü öğrenciler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Gencer, hastaneye gittiklerini ve hastanede de doktorların kendileri ile çok fazla ilgilenmediğinin altını çizdi. (23.02.2012/DİHA / Yeniozgurpolitika.org)

*Edinilen bilgilere göre Elazığ Fırat Üniversitesi’nde 20-30 kişilik bir grup, Kürt öğrencilerine saldırdı. Saldırı esnasında Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nde okuyan üniversite öğrencisi Eyüp Ekindi, satır ve sopaların kullanıldığı saldırıda başından, elinden, dirseğinden ve bacağından yaralandı. Ekindi, Fırat Araştırma Hastanesi'ne kaldırılırken, olayın duyulması üzerine çok sayıda yurttaş ve öğrenci hastane önüne yürüdü. Ekindi'ye saldıran grubun daha sonra ise hastane önünde bekleyen gruba saldırdığı ve kısa süreli bir gerginliğin yaşandığı belirtildi. Grup daha sonra Veteriner Fakültesi ile polise ait aracın camlarını kırdı. Olaya çevik kuvvetinde müdahale etmesi ile öğrenciler okuldan zorla çıkartıldı. Kentteki gerginlik devam ederken, herhangi bir gözaltı olmadığı ve BDP Elazığ İl Örgütü yöneticilerinin üniversite rektörü ile görüşüleceği belirtildi. (02.03.2012/DİHA/ANF/ Diyarbakirhaber.gen.tr/Diyarinsesi.org/Evrensel.net)

*Alınan bilgilere göre, Antep Üniversitesi yurdunda kalan Ensari Aydın isimli öğrencinin elinde sarı, kırmızı ve yeşil tespih bulunmasını gerekçe yapan bir grup ülkücü öğrenci, dün akşam Aydın ve yanındaki öğrencileri saldırdı. Saldırı esnasında Aydın yararlanırken, diğer öğrenciler de darp edildi. Olayın büyümesi üzerine olay yerine gelen polis, ülkücü grubu korumaya aldı. Yaralanan Aydın'ı öğrenciler kendi imkanları ile hastaneye götürüldüğü belirtildi. Olayın büyümesi üzerine Kürt öğrencilerin yurttaki odalarına kapatıldığı, bazı öğrencilerin sinir krizleri geçirerek hastaneye kaldırıldığı kaydedildi. Bir süre sonra yurt önünde toplanan Kürt öğrenciler, sloganlar atarak saldırıları protesto etti. (08.03.2012/DİHA/ Dengetv.com/Etha.com.tr)

*Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi'nde ülkücü oldukları belirtilen bir grup Kürt öğrencilere saldırdı. Yaklaşık 50 kişilik ülkücü grup, 6 öğrenciye sopa ve bıçaklarla saldırırken, saldırıda 2'si bıçak darbesi ile 6 öğrenci vücutlarının çeşitli yerlerine aldıkları darbelerle yaralandı. Osmaniye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan öğrenciler tedavileri ardından polis tarafından gözaltına alınarak Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.04.2012/DİHA/

18

Ozgur-gundem.com/Evrensel.net/Yuksekovahaber.com/Bitlishaber13.com/ Diyarbakirhaber.gen.tr)

Sağlık Çalışanı*Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde biri başhemşire 2 hemşirenin hastane Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Yağmur'un şoförü ve koruması tarafından darp edildiği ileri sürüldü. Çarşamba günü gerçekleşen olay hakkında bilgi veren SES Diyarbakır Şube Yöneticisi Saliha Aydeniz, başhekimin korumasının bir yakınını hastanenin özel odasına yatırmak isteyince "yer yok" cevabını veren hemşirelerin darp edildiğini söyledi. Bu olayın ilk olmadığını dile getiren Aydeniz, özellikle sağlık personeli ile hemşirelerin çeşitli zamanlarda şiddette maruz kaldığını kaydetti. "Bu yaşanan olaylara ilişkin tepkimizi ortaya koyup, başhekimle konuşmamıza rağmen bir sonuç elde edemedik" diyen Aydeniz, "En son iki gün önce tekrarlanan şiddet olayı hastane idaresi ile başhekimin tutumunu ortaya koymaktadır. Yaratılan bir sistemin sonucu olarak özellikle sağlık çalışanı ile hemşire arkadaşlarımız şiddete maruz kalmaktadır. Hastane idaresi bu yaşanan olaylara ilişkin bir düzenleme yapma yerine daha çok taraflarla konuşarak olayın üzerini örtbas etmektedir. Sanki bu şekilde olay çözülüyor gibi arabuluculuk yapıyor. (10.02.2011/DİHA)

*Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi 16 Nolu Mevlana Halit Sağlık Merkezi'nde aile hekimi olarak görev yapan Dr. Hidayet Bakaç (33), geçtiğimiz cuma günü (10 Şubat) hastasının saldırısına uğradı. Sağlık güvencesi olmadığı için bir akrabasının adına aile doktoruna ilaç yazdırmak isteyen S.T. (Serdar Tokgöz) ilaç yazdırmak istedi. Dr. Bakaç, bunun mümkün olamayacağını söyleyip teklifi kabul etmedi. Aile hekimi ile tartışan S.T. cebinden çıkardığı bıçak ile ilaç yazmayan doktora saldırdı. Odada görevli hemşirenin çığlığı üzerine doktorun yardımına koşan hasta ve sağlık personeli, saldırganı güçlükle etkisiz hale getirdi. Saldırıda Bakaç, şans eseri yara almadan kurtuldu. İhbar üzerine sağlık merkezine gelen polis, saldırganı gözaltına aldı. (14.02.2011/Haberdiyarbakir.org / Haberturk.com / Personelsaglik.com.tr / Diyarbakirsoz.com)

*Elazığ’da bir haftadır kayıp olan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli kadın doğum uzmanı 47 yaşındaki Doç. Dr. Bilgin Gürateş’in dün gece Gümüşkavak Mahallesi’nde cesedi bulundu. Elleri ve ayaklarının bağlı, boynunda ip bulunduğu ve kasığından tabanca ile vurulduğu belirlenen Gürateş’in yüklü miktarda borçları nedeniyle tefecilerin eline düştüğü ve borç- alacak yüzünden öldürüldüğü üzerinde duruluyor. Cinayeti itiraf ettikleri öne sürülen gözaltındaki 2 şüphelinin polisteki sorgusu ise devam ediyor. (03.04.2012/Radikal.com.tr/Ensonhaber.com/Milliyet.com.tr/Zaman.com.tr)

*Gaziantep'te bir hafta önce kanser hastası olan 85 yaşındaki dedesinin öldüğü hastaneyi basan 17 yaşındaki M.G., doktoru kalbinden bıçakladı. Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nin önünde meydana gelen olayda bıçaklanan 30 yaşındaki Uzman Dr. Ersin Arslan, hastaneye kaldırıldı, ama kurtarılamadı. Zanlı kaçmak isterken yakalandı. (18.04.2012/KentHaber)

SİLAHLI ÇATIŞMALAR*Batman'ın Kozluk İlçesi kırsal kesiminde özel harekat timlerinin bir mağaraya düzenlediği operasyonda, çıkan çatışma sona erdi. Sabah saatlerinden bu yana devam ettiği belirtilen çatışmada, 5 HPG'linin yaşamını yitirdiği iddia edildi. Çatışma sonrası 5 cenaze Kozluk Devlet Hastanesi morguna getirildi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Batman'ın Kozluk İlçesi'nde yaşanan çatışmaya ilişkin bilgi verdi. Şahin, operasyonunu özel harekat polislerinin katılımıyla yapıldığını söyleyerek, "Polis ve jandarmanın ortak istihbaratına dayanarak dün geceden itibaren yürütülen bir operasyon sonucunda Kozluk ilçesine bağlı bir köyle,

19

sığınakta, çok katlı bir mağarada 6 kişi olduğu tahmin edilen bir grupla çatışmaya girildi. Çatışmada 5 kişi etkisiz hale getirildi. Silahları, bombaları ve diğer malzemeleri ele geçirildi. Adli tahkikat devam ediyor. 6 kişi olduğu değerlendiriliyor. 1 kişinin araması devam ediyor" dedi. (03.02.2011/DİHA / Sabah.com.tr / Batmanpostasigazetesi.com / Mynet.com / İmc-tv.com)

*Hakkari’nin Çukurca İlçesi'nde gece saat 02.00'de bir grup HPG'linin, 10 ayrı askeri hedefe yönelik düzenlediği ve bir askerin yaşamını yitirmesi ve 7 askerin de yaralandığı belirtilen çatışmanın detayları da netleşmeye başladı. Yerel kaynaklardan alına bilgiye göre, 49 sınır taşında nöbet tutan askeri birliğe yapılan saldırı ile çatışma başladı. Ardından Emir Şaban Mahallesi'nde bulanan İlçe Jandarma Komutanlığı'na saldırı düzenlendiği bildirildi. Çatışmayla birlikte ilçenin dört bir tarafında nöbet tutan askerlerin çevreye rastgele ateş ettiği kaydedildi. Çıkan çatışma sonrasında özellikle Yeni Mahalle ve Emir Şaban mahalleleri de roket ve kurşunların hedefi oldu. Çatışmadan hemen sonra ilçede elektriklerin kesildiği kaydedildi. Çatışmada İHD üyesi Naif Kara'nın evine iki roket, Mehmet Tugay'in evine de bir roket, Abdullah Kanatın evine de çok sayıda merminin isabet etiği bildirildi. Ayrıca çatışma esnasında ve sonrasında iki mahallede çok sayıda eve mermi isabet ettiği, şans eseri ilçede sivillerden kimsenin yaralanmadığı belirtildi. Çıkan çatışma sonrasında Hakkari Valisi Muammer Türker tarafından yapılan açıklama ile 4 HPG'linin yaşamını yitirdiği iddia edildi. (09.02.2012/ DİHA / Aktifhaber.com / Hurriyet.com.tr / Dha.com.tr / Bianet.org)*Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde askeri birliklere yönelik düzenlenen saldırı sonrası çıkan çatışmada yaşamını yitiren 4 HPG'linin cenazesinin dün gece Malatya'ya getirildiği belirtildi. Söz konusu çatışmada yaşamını yitiren ve kimlik bilgileri açıklanan HPG'li Hevile İzer (Şayan Cudi), Saim Gönül (Diren Fırat), Ümran Balkan (Viyan Tekoşin) ve Muharrem Omoyimilan'ın (Rojhat) cenazeleri Malatya Adli Tıp Kurumu'nda bekletiliyor. (11.02.2012/ DİHA/ANF)

*Bingöl Ilıcalar Beldesi, Kös ve Karev bölgeleri arasında dün akşam saatlerinde hava destekli operasyon düzenlendi. Yüzlerce asker ve özel harekat timi tarafından HPG'li grubun etrafının sarılması ile çatışma çıktığı belirtilirken, çatışmada 9 HPG'linin yaşamını yitirdiği, 2'sinin yaralandığı ve 1'inin de sağ olarak yakalandığı iddia edildi. Yaşamını yitirdiği belirtilen HPG'lilerden birinin Karlıova İlçesi'ne bağlı Kıraçtepe (Çewlık) Köyü nüfusuna kayıtlı Mehmet Aksoy (Pilıng) olduğu, ismi öğrenilemeyen birinin de Karlıova'ya bağlı Hasanova Köyü Xışxışok Mezrası nüfusuna kayıtlı olduğu iddia edildi.Yaralanan 2 HPG'linin, Bingöl Devlet Hastanesi'ne getirildiği belirtildi. (09.02.2012/ANF / DİHA / Bingolgazetesi.com / Milliyet.com.tr / Stargazete.com / Medya73.com)

*Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü'nde askerler ile HPG'liler arasında çatışma çıktığı belirtiliyor. Özel harekat timlerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce asker tarafından köyün abluka altına alındığı belirtilirken, Diyarbakır ve Çınar'daki askeri noktalardan kalkan çok sayıda helikopterin de köy doğru gittiği gelen bilgiler arasında. Çıkan çatışmada 1 HPG'lin yaşamını yitirdiği, 1 HPG'linin de yaralandığı iddia edilirken, çatışmanın sürdüğü öğrenildi. Yaşamını yitiren HPG'linin Hakkari nüfusuna kayıtlı İsmet Akın olduğu kaydedildi. (13.02.2012/ DİHA / ANF / Sabah.com.tr / Haberturk.com)

*Şırnak'ın Uludere İlçesi kırsalında dün akşam meydana gelen çatışmada 15 HPG'linin yaşamını yitirdiği öne sürüldü. Şırnak Valiliği'nden yapılan açıklamada Şırnak-Bestler Dereler Bölgesi'nde geniş kapsamlı operasyon gerçekleştirildiği ve bu operasyon sonucunda çıkan çatışmada 15 HPG'li ile 2 askerin yaşamını yitirdiği iddia edildi. Öte yandan yaşamını yitiren ve HPG'li olduğu iddia edilen 15 cenazenin Şırnak Devlet Hastanesi'ne getirildiği belirtildi. (14.02.2012/ DİHA / Mynet.com / Aksam.com.tr / Şırnak Valiliği)

20

*Mardin'in Nusaybin İlçesi ile Cizre arasındaki İpek Yolu'nun 34'üncü kilometresindeki Söğütlü (Girêbîya) Köyü yakınlarında bomba bulunduğu yönündeki ihbar üzerine askerler saat 16.30 sıralarında karayolunu trafiğe kapattı. Dedektörle yapılan arama sırasında patlayıcının infilak etmesi sonucu bir astsubay yaşamını yitirdi, bir astsubay ise yaralandı. Yaşamını yitiren astsubayın kimliği henüz netleşmezken, yaralı astsubayın Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtildi. (25.02.2012/DİHA / Cumhuriyet.com.tr / Aktifhaber.com / Mynet.com)

*Şırnak'ın Cudi Dağı'ndaki Gıre Çolya, Hesana ve Derye Kere bölgelerinde 21 mart sabah saat 04.00'da başlatılan geniş kapsamlı hava destekli operasyonda çıkan çatışmalar şiddetlenerek devam ediyor. Çatışmalarda 7 özel harekat timi yaşamını yitirirken, 2'si asker 13 özel harekatçı da yaralandı. Çatışmalarda 5 HPG militanı yaşamını yitirdi. -Cudi Dağı'nda 3 gündür süren operasyonda yaşamını yitiren PKK'li sayısı bugün 8’e yükseldi. 3'ü kadın 8 PKK'linin cenazesi bugün Silopi Devlet Hastanesi'ne getirilip, otopsiye alındı. Otopsi sırasında hastane önünde güvenlik güçleri sıkı önlemler aldı.(24.03.2012/ANF/DİHA / DHA / Sabah / CNNTurk / Vatan / Hurriyet / Radikal / Milliyet / Haberturk / Yeni Şafak / NTV)

*Urfa- Gaziantep yolu üzerinde bulunan Akabe Mevkii'nde patlama meydana geldi. Yola döşenen bombanın patlaması sonucu 2 polis yaralandı. Polis aracının geçişi sırasında meydana gelen patlamada araç büyük hasar gördü. Yaralanan polisler hastaneye kaldırılırken, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. (24.03.2012/ANF / Milliyet / Habertürk / İnternethaber.com / Mynet.com/ Posta / Polis.web.tr)

*Siirt'in Baykan ile Bitlis'in Hizan ilçeleri sınırında bulunan Çeltikli Köyü kırsalındaki Sehi ormanları mevkiinde 24 Mart'ta yaşanan çatışmada 15 HPG'li yaşamını yitirdi. HPG’lilerin cenazesi Malatya Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Cenazelerin 15 kadına ait olduğu belirtilirken, çatışmada yaşamını yitiren Gülistan Basutçu'nun (Yerivan Ararat) ailesi cenazeyi almak için Malatya'ya geldi. Meydana gelen çatışmada ayrıca 3 köy korucusu yaralandı. (26.03.2012 / ANF / DİHA / DHA / İmc-tv.com / Etha.com.tr / / Milliyet / Habertürk / Hurriyet / Star / İnternethaber.com / Sabah)

*Hakkari Şemdinli'ye bağlı Derecik Beldesi Yeşilova Köyü yakınındaki 1055 üst bölgesinde askerler ile HPG'liler arasında çıkan çatışmada ilk belirlemelere göre, 1 Üsteğmen yaşamını yitirirken, 1 asker de yaralandı. Hakkari Valiliği de yaptığı açıklamada çatışmadaki bilgileri doğruladı. Yerel kaynaklar ise, çatışmada daha fazla yaralı askerin bulunduğunu iddia etti. (04.04.2012/DİHA/Mynet.com/Aktifhaber.com/Diyarbakirhaber.gen.tr/Polis.web.tr/Hurriyet.com.tr/Haberturk.com/Radikal.com.tr)

*Türkiye-Federal Kürdistan Bölgesi sınır hattında bulunan Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Yemişli Köyü (Mêrge) Geymuşule üst bölgesinde bu sabah saatlerinde TSK ile HPG'liler arasında çatışma çıktı. Çatışmada ilk bilgilere göre, 2 uzman çavuşun yaşamını yitirdiği ve 3 uzman çavuşun da yaralandığı belirtildi. Yaralanan askerler, helikopter ile Şırnak Asker Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.Hava destekli operasyonlar sürerken, bölgeye yoğun askeri sevkıyat yapıldığı bildirildi. (12.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Mynet.com/İmc-tv.com/Aktifhaber.com/Hurriyet.com.tr/Bianet.org)

*Amasya'da 9 Nisan günü HPG'lilerin gerçekleştirdiği eylem sonucu 2 asker hayatını kaybederken, 5 asker de yaralandı. Patlamanın ardından bölgede başlatılan geniş çaplı operasyon sonrasında 2 HPG'linin yaşamını yitirdiği iddia edildi. HPG'lilerin cenazelerinin

21

Amaysa Sabuncuoğlu Şerefeddin Devlet Hastanesi morguna getirildiği belirtilirken, cenazelerin Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği öğrenildi. Öte yandan HPG ise, eylemde 4 askerin hayatını kaybettiğini duyurmuştu. (14.04.2012/ANF/DİHA/ Aktifhaber.com/Gazetevatan.com/Ankarabulten.com/Sabah.com.tr)

*Şırnak Uludere İlçesinin Gülyazı Köyü kırsalında dün operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatışma yaşandığı bildirildi. Gece geç saatlere kadar devam eden çatışmada ismi henüz belirlenemeyen bir uzman çavuşun yaşamını yitirdiği kaydedildi. Kobra helikopterlerin havadan destek verdiği operasyon bölgesine skorsky helikopterler ile komandolar indirilirken, Gülyazı Jandarma Karakolu'ndan ise top atışları yapıldı. (21.04.2012/DİHA/Mynet.com/Ntvmsnbc.com/Aktifhaber.com/Medya73.com/Gazete5.com/Posta.com.tr/İmc-tv.com)

*Eruh ile Şırnak arasında kalan Görendoruk (Memîran), Dönerdöver (Bikat) ve Dağdöşü (Serxetê) köylerinin dağlık alanlarında dün öğleden sonra başlatılan operasyon kapsamında çıkan çatışmada yaşamını yitirdikleri iddia edilen biri kadın 2 kişinin cenazeleri hastane morguna kaldırıldı. HPG'li oldukları belirtilen cenazelerin sabah saatlerinde Siirt Devlet Hastanesi morguna getirildiği bildirildi. (21.04.2012/ANF/DİHA/Amedsesi.net/ Yuksekovahaber.com/Yeniozgurpolitika.com)

*Mardin'de yola döşenen mayının uzaktan kumandayla patlatılması sonucu 1 asker hafif şekilde yaralandı.  Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Sultan köyü yakınlarında güvenlik güçlerinin yol kenarında dedektörle mayın araması yaptığı sırada teröristlerce önceden döşenmiş mayının patladığını bildirdi. Ayvaz, patlamada 1 askerin elinden hafif yaralandığını belirtti. (24.04.2012/KentHaber)

*Edinen bilgilere göre; gece saat 02.00 sıralarında Federal Kürdistan Bölgesi sınırında bulunan Derecik Beldesi'ne bağlı Umurlu (Girane) Köyü Yol Geldi Mezrası'nın 86 Nolu sınır taşı bölgesinde HPG'lilerle askerler arasında çatışma yaşandı. Çatışma sırasında karakol yapımında çalışan iş makinelerinin bekçiliğini yapan Osman Şandur isimli bir kişinin iş makinesine isabet eden bir kurşunun sekmesi sonucu hafif yaralandığı bildirildi. Yaralanan Şandur, Derecik Sağlık Ocağı'nda yapılan ilk müdahalenin ardından Şemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Şandur'un sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. (24.04.2012/DİHA)

*Bingöl'ün Genç İlçesi Yolaçtı Köyü kırsalında askerler ile HPG'liler arasında çatışma çıktı. Yaşanan çatışma sonucunda 2 asker ve 1 korucu yaşamını yitirirken, 3 korucu ve 5 askerde yaralandı. Yaralı askerlerin Bingöl Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yaşanan çatışmaya ilişkin açıklama yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de, yaşanan çatışmada 2 asker ile bir korucunun yaşamını yitirdiğini 8 kişinin de yaralandığını doğruladı. Şahin, bölgedeki çatışmanın da devam ettiğini belirtti. Bölgede başlatılan askeri operasyon genişleyerek, devam ederken, HPG'liler ve askerler arasında çatışmaların sürdüğü belirtiliyor.Valilik süren çatışmada 4 HPG’linin yaşamını yitirdiğini ileri sürerken, HPG yaptığı açıklamada 6 militanla irtibatlarının kesildiği duyuruldu. Öte yandan meydana gelen çatışmada bir HPG’linin de yaralı yakalandığı öğrenildi. (24.04.2012/DHA / DİHA / ANF / Evrensel.net / Ozgur-gundem.com / Milliyet.com.tr / Haberturk.com / Bianet.org / Sabah.com.tr)

SINIR HATLARINDA YAŞANAN ÖLÜM VE YARALANMALAR*Saray İlçesi'ne bağlı Sırımlı (Xırasork) Köyü Nezerbey bölgesinde İran'dan mazot getirdikleri belirtilen Murat Özkaplan (18) ve Mustafa Özkaplan (18), İran askerleri

22

tarafından açılan ateş sonucu ağır yaralanarak Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtildi. Durumu ağır olan iki kişinin Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirilirken, Mustafa Özkaplan'ın durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Konuya ilişkin görüştüğümüz iki kişinin amcası Güzeyir Özkaplan ise, İran askerlerinin açtığı ateş sonucu iki yeğenin ağır yaralandığını belirterek, "İran askerleri Mustafa ile Murat sınırı tam geçerken sınır tellerine sıkıştırmışlar. Yakından ateş ederek ikisini de yaralamışlar. Yaralı halde bize telefon açtıklarında saat gece 3 olmuştu. Kendi imkanlarımızla gidip onları getirdik. Şu anda Mustafa'nın durumu ciddiyetini koruyor" dedi. (09.01.2012/DİHA)

*Van merkez Hacıbekir Mahallesi’nde ikamet eden 3 çocuk babası Reşat Karahancer (30), Van’da meydana gelen depremin ardından işsiz kaldığı ve barınma sorunu yaşadığı için Saray İlçesi’ne bağlı Beyaslan (Şerefxane) Köyü'ndeki akrabalarının yanına taşınarak geçimini sağlamak amacıyla mazot kaçakçılığı yapmaya başladı. En son 2 arkadaşıyla dün köyden çıkan ve İran sınırına 2 kilometre kala İran askerlerinin açtığı ateş sonucu kafasından vurulan Karahancer yaşamını yitirdi. Karahancer'in 2 arkadaşı Aziz Beled ve Metin Üste ise İran askerleri tarafında esir alındı. İran’ın esir aldığı iki kişi halen bırakılmazken, öldürülen Karahancer’in cenazesi Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan otopsi işlemlerinden sonra Selimbey Mahallesi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Oğlunun bir bidon mazot için infaz edildiğini belirten Kazım Karahancer, yaşananlara isyan ederek, “Bu bir katliamdır. Oğlum açık açık infaz edildi. Ama kimsenin sesi çıkmıyor. Artık yeter. Bu vahşet bitsin” dedi. Anne Gülper Karahancer ise, “Yeter yaşadığım bu acıyı başka kimsenin yaşamasını istemiyorum” dedi. (11.02.2012/DİHA / Mynet.com / Radikal.com.tr)

MAYIN VE SAHİPSİZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve YARALANMALAR*Bitlis'in Hizan İlçesi'ne bağlı Döküktaş (Obîn) Köyü Kayaç (Vêras) Mezrası'nda dün saat 16:30 sıralarında korucu olduğu belirtilen Temel Erdoğan'ın torunu Şükrü Erdoğan (13) ile Esmanur Özdemir (8) evde buldukları el bombasını alarak evin bahçesinde oynadı. Oynadıkları el bombasının pimini çeken çocuklar, büyük bir gürültü sonucunda yaralı olarak yakınları tarafından bulundu. Patlama sonucunda elleri kopan Erdoğan olay yerinde yaşamını yitirirken Özdemir ise ağır yaralandı. Haber verilmesi üzerine askeri helikopterle Bitlis Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Özdemir ilk müdahalenin ardından, Batman'a sevk edildi. Babasını trafik kazasında yitirdiği belirtilen ve annesiyle birlikte amcası ve dedesiyle yaşadığı öğrenilen Erdoğan'ın cenazesi ise otopsi için Malatya'ya gönderildi. Olay sonrası incelemenin başlatıldığı belirtildi. (05.04.2012/DİHA/Diyarbakirhaber.gen.tr/Milliyet.com.tr/ Sabah.com.tr)

KUŞKULU ÖLÜMLER- Erkek *Diyarbakır’da Şeyhmus Aksel (76) adlı yurttaş, oğlu Sadık Aksel (35) ile birlikte Mardin Kapı Semti'nde bulunan Hevsel Bahçeleri'ne mantar toplamaya gitti. Mantar toplamak için baba ile oğul farklı yönlere gitti. Öğle 12.30 sıralarında 2 el silah sesinin duyulması üzerine olay yerine giden oğul Aksel, babasının pompalı tüfekle boynundan vurulduğunu gördü. Ağır yaralı olan baba Aksel olay yerinde yaşamını yitirirken, Sadık Aksel'in ise gözaltına alındığı belirtildi. Olay sonrası Aksel'in cenazesi otopsi için Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, cinayet esnasında cebindeki eşyalarının alındığı öğrenildi. (16.01.2012/DİHA)

*Gaziantep'in Nurdağı ilçesi Sakçagözü beldesine bağlı Kuzoluk Köyü'ndeki ormanlık alanda, ateşli silahla vurulmuş ve yarısı toprağa gömülmüş halde erkek cesedi bulundu. Cesedin 40 gündür kayıp olduğu bildirilen 46 yaşındaki Eyüp Altınkaya’ya ait olduğu belirtildi.

23

Vücudunun değişik yerlerinden vurulduğu anlaşılan Eyüp Altınkaya’nın yakınlarının, 23 Ocak’ta jandarmaya kayıp başvurusu yaptığı öğrenildi. Nurdağı Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Altınkaya’nın cesedini, yakınları da teşhis etti. Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili inceleme başlatırken, jandarma ve polis ekipleri katil ya da katilleri arıyor. (04.02.2011/posta.com.tr / Aktifhaber.com / Gaziantephaberler.com)

*Diyarbakır ili, Kayapınar ilçesi 3. Sanayi Sitesi'nde esnaf tarafından tutulan bekçi Veysi Tekin'in (25) cesedi, görev yaptığı kulübenin önünde ölü bulundu. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine gelen polis ekiplerinin yaptığı araştırma sonucunda, Tekin'in bıçakla öldürüldüğü belirlendi. Cenaze, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Morguna kaldırıldı. (06.03.2012/ ANF / Haberler.com / Diyarbakır Söz)

*Ağrı'nın Patnos İlçesi'ndeAdilcevaz-Erciş Karayolu'nda bir erkek cesedi bulan çobanlar, durumu yetkililere bildirdi. Olay yerine gelen askerler, vücudunun çeşitli yerlerinde darp izine rastlanan cesedin 12 gündür kendisinden haber alınamayan Sayim Çiftçi'ye (36) ait olduğunu belirledi. Çiftçi'nin cesedi otopsi yapılmak için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (03.04.2012/DİHA/Patnosnet.com/Taraf04.net/ Adilcevaz13.com/Haberler.com/Yuksekovahaber.com/Agrininsesi.com)

*Elazığ'ın Baskil ilçesi Beşbölük köyünde Fikri Zafer, kardeşi Bayram Zafer'e ait kayısı bahçesinde ilaçlama yapmak isterken yanmış bir ceset bulduğu yönünde jandarmaya ihbarda bulundu. Cumhuriyet savcısının olay yerindeki incelemesinin ardından ceset, otopsi için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Öte yandan cesedin Malatya'da yaşayan Bayram Zafer'in yaklaşık 10 gün önce kayıp olduğu bildiriminde bulunduğu oğlu Şahin Zafer'e (28) ait olabileceği şüphesiyle Bayram Zafer ve yakınları olay yerine getirildi. Eşyalardan kısmi bir teşhiste bulunulmasına rağmen cesedin kimliğinin henüz belirlenemediği, soruşturmanın sürdüğü bildirildi. (11.04.2012/Haber23.com.tr/Elazighaber.com/Serhattv.com.tr/ Samanyoluhaber.com)

*Urfa'da sabah saatlerinde koyun otlatan küçük çocuklar, kente birkaç kilometre mesafede bulanan Balaban mevkiindeki kayalık alanda bir erkek cesedi gördü. Cesedi gören çocuklar, durumu yoldan geçen araç sürücülerine söyledi. Sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine gelen polisler, ilk incelemede 10 gün önce öldüğü tahmin edilen cesedin, çürümeye yüz tuttuğunu ve hayvanlar tarafından parçalandığını belirledi. Cesedin Samet Yıldıztaş isimli yurttaş olduğu belirlenirken, ölüm nedeni ise belirlenmedi. Yıldıztaş'ın ölüm nedeninin araştırılması için cesedi Adana Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. (27.04.2012/DİHA)

*Edinilen bilgiye göre, Viranşehir'de Gazi Lisesi öğrencilerinin kaldığı yurdun bodrum katına inen görevliler, burada asılı halde bir gencin olduğunu fark etti. Görevliler, ölü gencin yurtta kalan Gazi Lisesi öğrencisi Ahmet Kaynup (18) olduğunu fark etti ve durumu polise bildirdi. Olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Cumhuriyet savcısının incelemelerin ardından Ahmet Kaynup'un cenazesi morga kaldırıldı. Üç gündür kayıp olan Ahmet Kaynup'un ölü olarak bulunduğu bilgisini alan ve olay yerine gelen yakınları, gözyaşlarına boğuldu. Ölü bulunan Ahmet Kaynup'un ellerinin çamurlu ve vücudunda boğuşma izleri olduğu iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Öte yandan, olayın yaşandığı yurdun güvenlik kameralarının bozuk olduğu öğrenildi. (29.04.2012/KentHaber)

- Kadın*Ceylanpınar'ın Mevlana Mahallesi'nde tek başına yaşayan 65 yaşındaki Naime Solmaz adlı kadın evinde öldürülmüş olarak bulundu. Dün akşam öldürülmüş olduğu tahmin edilen ve yakınları tarafından bulunan kadının cenazesi otopsi yapılmak üzere Ceylanpınar Devlet

24

Hastanesi'ne kaldırıldı. 65 yaşındaki kadının vücudunda darp izleri olduğu öğrenilirken, kadının yakınları Ceylanpınar Devlet Hastanesi önünde toplanmaya başladı. (21.03.2012/DİHA/Evrensel.net/Medya73.com)

NAMUS CİNAYETLERİ- Kadın*Çaldıran İlçesi'ne bağlı Dilekli (Dêr) Köyü'nde oturan bir çocuk annesi Ayşe Anay silahla öldürüldü. Başka birisiyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle öldürüldüğü iddia edilen Anay'ın cenazesi Çaldıran Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayla ilgili jandarma aralarında Anay'ın eşinin de bulunduğu 5 kişiyi gözaltına aldı. Olaya tepki gösteren Anay'ın ailesi, olayın açık bir infaz olduğunu belirterek, olayın peşini bırakmayacaklarını dile getirdi. Aile, "Bize gece ilk olarak kızımızın kayıp olduğu söylendi. 3 saat geçtikten sonra biriyle kaçtığını ve ikisini taradıklarını Ayşe'nin öldürüldüğünü söylediler. Şimdi başka biriyle yakalandığını söylüyor. Ancak bunların hiçbiri doğru değil. Biz görgü tanıklarıyla görüştük. Onların söylemi gibi değildir. Kızımızı evde dövmeye başlamışlar, bunun üzerine kızımız kendisini kurtarmak için başka bir eve sığınmak isterken infaz edilmiş" diye konuştu. Şu an hastanede savcıyı beklediklerini belirten aile, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. (11.02.2011/DİHA/Hurriyet.com.tr/Yuksekovaguncel.com)

İNTİHAR ve TEŞEBBÜS(Erkek)*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde 26 yaşında ve işsiz olduğu belirtilen Yahya Arslan adlı genç intihar etti. Öğle saatlerinde Viranşehir’in Yenimahalle Mahallesi’nde meydana gelen intihar olayında, bir süre önce tartıştığı eşi tarafından terk edilen ve iş bulamadığı için psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen Yahya Arslan, yalnız bulunduğu evinde kendisini iple tavana astı. Komşularının kapısını çaldığı Arslan, cevap vermeyince polise haber verildi. Polisler, kapısını kırarak girdikleri evde Arslan'ın tavana asılı cansız bedeni ile karşılaştı. Arslan'ın cansız bedeni, olay yerinde yapılan inceleme sonrası otopsi için Viranşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (02.01.2012/DİHA)

*Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Şehmus Anik isimli tutuklu, bedenini ateşe verdi. Gece 02.00'da Bingöl Devlet Hastanesi Yoğum Bakım Ünitesi'ne kaldırılan Anik'in durumunun ciddiyetini koruduğunu belirtildi. Baş kısmı hariç tüm vücudunda yoğun yanıkların olduğu bildirilen Anik'in hastanedeki tedavisi sürüyor. Anik'in PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüşmesinin engellenmesi, siyasi ve askeri operasyonlar ile cezaevinde yaşanan hak ihlallerine karşı 5 arkadaşı ile birlikte süresiz açlık grevinde olduğu öğrenildi. (23.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'ın Yenişehir İlçesi'nde psikolojik tedavi gördüğü belirtilen bir öğretmen dehşet saçtı. TOKİ konutlarında saat 04.00 sıralarında Hazım Şahin İlköğretim Okulu'nda Türkçe öğretmeni olan N.S, eşi ve 3 çocuğunu bıçakla öldürdükten sonra, oturduğu binanın dördüncü katından atladı. Evde bıçakla öldürülen N.S'in eşi 33 yaşındaki Songül, çocukları 4 yaşındaki Serhat, 2 yaşındaki ikizleri Havin ve Helin'in cenazeleri otopsi için Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan N.S'in de vücudunda bıçak izlerine rastlandı. Polise verdiği ilk ifadesinde eşi ve çocuklarını öldürdüğünü söyleyen N.S., kendisini bıçakladıktan sonra balkondan atladığını söylediği öğrenildi. Bir süredir psikolojik tedavi gördüğü belirtilen N.S.'nin tedavisi sürüyor. (03.02.2011/DİHA/Diyarbakırolay/Posta.com.tr)

*Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bir tutuklunun geçtiğimiz Salı günü bedenini ateşe verdiği ortaya çıktı. Bedenini ateşe veren ve vücudunda yüzde 20 yanık olduğu belirtilen M. Salim

25

Narin adlı tutuklunun, ilk önce Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne, dün gece de Ankara'ya sevk edildiği öğrenildi. Tedavi için Ankara Numune Hastanesi’ne sevk edilen M. Salim Narin’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek için bedenini ateşe verdiği öğrenildi. (03.02.2011/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Batman Emniyet Müdürlüğü bugün art arda gelen biri ölümle sonuçlanan intihar olayıyla sarsıldı. Teknisyen olarak görev yapan evli ve 5 çocuk babası Hasan Düz, iddiaya göre, kefil olduğu arkadaşının borcunu ödememesi yüzünden bunalıma girdi. Emniyet Müdürlüğü’nün bodrum katındaki arşiv odasına inen Düz, başına dayadığı tabancayı ateşleyerek yaşamına son verdi. Silah sesi üzerine arşiv odasına inen personel Düz’ün kanlar içindeki cesedini buldu. Düz’ün borç yüzünden intihar ettiği ve 2 sayfalık bir mektup bıraktığı belirtildi. İntihar eden Düz’ün ölüm haberini alan teknisyen yardımcısı Adil Çiftçi de bulunduğu Sason İlçesi’nde oturduğu bir kahvede silahını karnına dayayarak ateş etti. Ağır yaralanan Çiftçi, Batman’da özel bir hastaneye getirilerek tedavi altına alındı. Yaşamına son veren Hasan Düz ile intihara teşebbüs edip ağır yaralanan Adil Çiftçi’nin birbirlerine kefil olarak borç aldıkları, ancak bu borçları ödeyemedikleri öğrenildi. (20.02.2011/posta.com.tr)

*İstanbul'da yaşadığı belirtilen Ömer Koç'un (22) geldiği Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümünü protesto etmek için 15 Şubat'ta bedenini ateşe verdi. Uluyol Mahallesi Nergiz Sokak'ta eski evlerinde bedenini ateşe veren Koç, ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. İlk müdahalenin ardından durumu ağır olan Koç, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. (17.02.2011/DİHA)

*Muş iline bağlı Bulanık ilçesinde bulunan Kültür Mahallesi'nde ikamet eden ve hayvan alım satımı yaparak geçimini sağlayan 30 yaşındaki Metin Kıran adlı yurttaş, evinin önünde tandırlık olarak kullanılan yapıda tavana ip asarak intihar etti. Sabah saatlerinde annesini hastaneden getirdikten sonra kendisini asan Kıran'ın cansız bedeni komşuları tarafından bulundu. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Kıran'ın cenazesi Bulanık Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bulanık Cumhuriyet Savcısı tarafından olayla ilgili soruşturma başlattı. (27.02.2011/DİHA/Sondakika.com/Diyarbakirolay.com.tr/Marasgundem.com)

*Siverek merkezde bulunan Camıkebir Mahallesi’nde bulunan Göğsügüzel Mezarlığı’na sabah saatlerinde gelenler, bir kişinin ağaçta asılı olduğunu görünce durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, yaptığı incelemede kablo ile kendini ağaca asan kişinin Şiyar Sakin olduğunu belirledi. Sakin’in cesedi, yapılan inceleme sonrası otopsi için Siverek Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Sakin’in evli ve 1 ay önce 1 kızının dünyaya geldiği, bir süredir psikolojik sorunlar yaşadığı öğrenildi. Güvenlik güçleri intihara ilişkin soruşturmasını sürdürüyor. (05.03.2012/Posta.com.tr)

*Siirt’in Şeyh Süleyman Mezarlığı Mevkii’ndeki evlerinin kömürlüğüne giren Rızgar Garioğlu, kömürlüğün tavanına astığı iple intihar etti.Garipoğlu’nun cesedini sabah kömürlüğü giden yakınları bulup, durumu polis bildirdi.Yakınlarının son günlede bunalımda olduğunu söylediği Garipoğlu’nun cesedi otopsi yapılmak üzere Devlet Hastanesi morguna götürüldü. (12.03.2012/Posta.com.tr/DİHA/Guneydoguekspres.com)

*Diyarbakır Ergani İlçesi'ne bağlı İncehıdır Köyü'nde ikamet eden ve 4 yıldır atamayı beklediği öğrenilen Mustafa Kaya (26), önceki akşam ailesi ile birlikte yaşadığı evin tavanına kravatıyla kendini asarak yaşamına son verdi. Otopsi yapılmak üzere Ergani Devlet Hastanesi'ne getirilen Kaya'nın cenazesi, otopsisinin ardından dün doğduğu İncehıdır Köyü'nde gözyaşları arasında toprağa verildi. Kaya, geride yürek burkan bir hayat hikayesi ve

26

gözü yaşlı aile bıraktı. (03.04.2012/DİHA/Milliyet.com.tr/Gazete5.com/Mynet.com/ Hurriyet.com.tr)

*Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde saat 17.00 sıralarında, evli ve 2 çocuk babası Eyüp Arslan'ın cesedi evinde tavana asılı bir şekilde bulundu. Olay yerine gelen polisler, incelemelerde bulundu. Eyüp Arslan'ın cenazesi Viranşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırılarak otopsi yapıldı. Savcılık, olayla ilgili geniş soruşturma başlattı. (08.04.2012/KentHaber)

*Hakkari Kapalı Cezaevi’nde 5 aydır tutuklu buluna Cihan Ayhan (17) adlı tutuklunun cezaevinde kendisini asarak intihar ettiği belirtildi. Cezaevindeki bir görevliden alına bilgiye göre Ayhan’ın taciz suçlaması ile tutuklu bulunduğu ve dün mahkemesinin olduğu, bugün akşam saatlerinde kendisini astığı öğrenildi. Ayhan’ın cenazesinin Hakkari Devlet Hastanesi morguna otopsi yapmak için kaldırıldığı ve otopsi işlemlerinin ardından Yüksekova’da defnedileceği bildirildi. (11.04.2012/DİHA)

*Muş Bulanık'ta çalıştığı bankada emekli olan Yakup Kızılkale isimli yurttaş, Yeni Mahalle'de ikamet ettiği evde tavana ip bağlayarak yaşamına son verdi. Kızılkale'nin cansız bedeni ailesi tarafından fark edildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Bulanık Devlet Hastanesine kaldırılan Kızılkale'nin cenazesi, daha sonra otopsi için Malatya'ya gönderildi. Kızılkale'nin neden intihar ettiği konusunda bilgi alınamazken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (14.04.2012/DİHA)

*Adıyaman'ın Besni İlçesi'nde, ailesiyle birlikte çiftçilik yapan 19 yaşındaki Fatih Arslan, evde yalnız bulunduğu sırada av tüfeğiyle yaşamına son verdi. Fatih Arslan, evde kimsenin bulunmadığı bir sırada duvarda asılı olan av tüfeğiyle göğsüne ateş etti. Silah sesi üzerine eve koşanların kanlar içerisinde bulduğu Arslan için sağlık ekiplerinden yardım istendi. İhbar üzerine köye gelen sağlık ekipleri, Fatih Arslan’ın yaşamını yitirdiğini belirledi. (15.04.2012/KentHaber)

*Diyarbakır'ın Yenişehir İlçesi Ofis Semti'nde, askere gitmek istemediğini belirten bir genç kendini 8. kattan atmak istedi. Anıt Park karşısındaki inşat halindeki binaya çıkan Şirin Tufan adlı genç, işsiz olduğu ve askere gitmek istemediğini belirterek, intihar etmek istedi. Olay yerine gelen Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve polis, Tufan'ı uzun bir süre ikna etmeye çalıştı. İtfaiye ekipleri bir yandan yangın merdiveniyle Tufan'a ulaşmaya çalışırken, bir yandan da inşattın kenarına branda açtı. Uzun süren ikna çalışmaları sonucunda Tufan, çıktığı binanın üstünden indirildi. Çevrede toplanan kalabalık Tufan'ın kurtarılmasını alkışlarla destekledi. Tufan, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. (16.04.2012/DİHA)

*Diyarbakır'ın Bağlar İlçesi'nin Kaynartepe Mahallesi'nde ikamet eden M. Şirin Vurgun (40) adlı yurttaşın intihar ettiği iddia edildi. Mardin doğumlu olan Vurgun'un, silahla kafasına sıkarak intihar ettiği öne sürüldü. Sümer Apartmanı 3. Katta bulunan evlerinde kendisinden 3 gündür haber alınmaması üzerine yakınlarının evin kapısını kırarak içeri girerek Vurgun'un cansız bedeni ile karşılaştı. Vurgun'un 18 yıl cezaevinde yattığı ve son zamanlarda psikolojik sorunlarının olduğu kaydedildi. (18.04.2012/DİHA/Silvanmucadele.com)

*Kars Kent merkezinde oturan Gürkan Karabağ, YGS sonuçlarının açıklanmasının ardından aldığı puanın düşük olduğunu söyleyerek bunalıma girdi. Sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasında 21 Nisan günü YGS ve intihar eden birini gösteren fotoğrafları paylaşan Gürkan Karabağ, "Arkadaşlarımın yanına gidiyorum" diyerek evden ayrıldı. Ailesinin bir daha haber alamadığı Gürkan Karabağ'ın, İstasyon Mahallesi'nde bir inşaatın üçüncü katında iple asılmış

27

cesedi bulundu.Yapılan otopsinin ardından Gürkan Karabağ bugün ikindi üzeri İstasyon Camii'ne getirilen Gürkan Karabağ'ın cenaze törenine yakınları ve arkadaşları katıldı. (22.04.2012/DHA)

*Siirt’te İşçi Apartmanı'nın çatı katında yaşayan evli ve 3 çocuk babası Hayrettin İşçi, iddiaya göre evde kimsenin olmadığı bir anda kendisini iple tavana asarak yaşamına son verdi. İşçi'nin cesedi otopsi yapılmak üzere Siirt Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. (27.04.2012/Posta.com.tr/Siirtte.net/Yurtgundemi.com/ Siirtajans.com)

ÇATIŞMALI ORTAM NEDENİYLE YAŞANAN DİĞER İHLALLER

ARAZİ, YAYLA, MERA VE OTLAK YASAĞI *Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde, bölge illerinde belirlediği "geçici güvenlik bölgelerine" ilişkin koordinatları ve giriş yasağı tarihlerini açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yer alan bilgi notuna göre; 5 Nisan - 5 Temmuz 2012 tarihleri arasında koordinatları verilen bölgelere girişler yasaklandı. Giriş yasağı uygulanacak bölgeler şöyle: "Şırnak'taki Küpeli Dağı, Mehmet Yusuf ve Meydan Dağları ve Altın Dağlar, İncebel Dağları, Cudi Dağı, Siirt Yazlıca Dağı ve Güneyi, Hakkari Çağlayan/Pirinçeken, Buzul Dağları, Rejgar/Alandüz Dağı, Hakkari İkiyaka Dağları, Hakkari'de Türkiye Irak Sınırı'na yakın Balkaya Dağları, Karadağ/Gedik Tepe/Çimendağı, Diyarbakır Dicle'deki Kurşunlu-Görüse Dağı, Yazlıca Dağı'nın (Herekol) Kuzeyi ve Yassıdağ." Genelkurmay ayrıca Maraş'taki Kapıçam Atış Alanı'nı "geçici askeri güvenlik bölgesi" ilan etti. Girişleri de 25 Nisan - 1 Mayıs 2012 ve 30 Temmuz - 31 Temmuz günleri için yasakladı. (28.03.2012/DİHA)

ASKERİ OPERASYONLAR SONUCU YAŞANAN İHLALLER *Hakkari Çukurca İlçesi'nde gece saat 02.00'de bir grup HPG'linin, 10 ayrı askeri hedefe yönelik düzenlediği ve bir askerin yaşamını yitirmesi ve 7 askerin de yaralandığı belirtilen çatışmanın detayları da netleşmeye başladı. Yerel kaynaklardan alına bilgiye göre, 49 sınır taşında nöbet tutan askeri birliğe yapılan saldırı ile çatışma başladı. Ardından Emir Şaban Mahallesi'nde bulanan İlçe Jandarma Komutanlığı'na saldırı düzenlendiği bildirildi. Çatışmayla birlikte ilçenin dört bir tarafında nöbet tutan askerlerin çevreye rasgele ateş ettiği kaydedildi. Çıkan çatışma sonrasında özellikle Yeni Mahalle ve Emir Şaban mahalleleri de roket ve kurşunların hedefi oldu. Çatışmadan hemen sonra ilçede elektriklerin kesildiği kaydedildi. Çatışmada İHD üyesi Naif Kara'nın evine iki roket, Mehmet Tugay'in evine de bir roket, Abdullah Kanatın evine de çok sayıda merminin isabet etiği bildirildi. Ayrıca çatışma esnasında ve sonrasında iki mahallede çok sayıda eve mermi isabet ettiği, şans eseri ilçede sivillerden kimsenin yaralanmadığı belirtildi. (09.02.2012/ DİHA)

*Sabah saat 06.00 sıralarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 10 köylü, Hakkari'nin Taşbaşı (Kelêtan) Köyü'nün üst kısımlarına pancar toplamaya giderken helikopterler tarafından tarandı. Pancar toplamaya giden köylülerin, Heronlar tarafından tespit edildikten sonra bölgeye gelen iki helikopter tarafından taranması üzerine köylüler Geçimli Karakolu'nu arayarak tarama ve operasyonun durdurulmasını istemişti. Uzun süre akrabalarından haber alamayan köylülerin bekleyişi devam ederken, bölgede bulunan köylülerden Nazif Çiftçi, olay yerinden kaçarak köye ulaştı. Yaşananları DİHA’ya anlatan Çiftçi, “Biz pancar toplarken, bir anda helikopterler geldi. Bulunduğumuz bölgeyi taramaya başladı. Biz ağaçların altında uzun süre bekledik. Ortam sakinleştikten sonra ben bir tarafta diğerleri de farklı tarafta olay yerinden inmeye başladı. Bizde yaralanan olmadı. Ama ilk ulaşan benim, diğerleri halen köye ulaşamadı” diye konuştu. Bölgede halen helikopterlerin

28

dolaştığı ve askerlerin indirildiğini belirten Çiftçi, ölümle yüz yüze kaldıklarını kaydetti. Nazif Çiftçi'den sonra Hamit Demir (40) Hasan Demir (52), Hakim Demir (35) Necip Kaya (25), Ömer Dayan (60), Hasan Taşçı (17), Fariz Taşçı (16), Emre Köçek (19) ve Nezir Köçek'te (17) köye vardı. Köylülerin sağlık durumu iyi olduğu öğrenildi. (18.04.2012/DİHA/ Ensonhaber.com/Radikal.com.tr//Etha.com.tr/İmc-tv.com/Birgun.net)

*Hakkari'den Şemdinli'ye gitmekte olan BDP Hakkari İl Başkanı M. Sıdık Yıldırım, İl Başkan Yardımcısı Sait Gezer, BDP Hakkari Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Yavuz Aksaç'ın içinde bulunduğu araç ve ISUZU marka bir araca Yüksekova çıkışındaki polis arama noktasından ateş açıldı. Bugün saat 11.00 sularında gerçekleşen olay sonucu kurşunlar şoför koltuğunun bulunduğu aynaya isabet ederken, taramada şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı. BDP'liler savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri "dur" ihtarına uymayan kamyonete ateş açılması sonucu atılan kurşunlardan birinin yerden sekerek söz konusu sivil araca isabet ettiğini savunarak, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldığını belirtti. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri söz konusu olaya sebebiyet veren polis memurunun da açığa alındığını kaydetti. (13.04.2012/DİHA/ Yuksekovagundem.com/İmc-tv.com)

VERİLMEYEN MİLİTAN CENAZELERİ*Bingöl'ün Yayladere İlçesi'nde 15 Aralık'ta yaşamını yitiren ve HPG'li oldukları iddia edilen 5'i kadın 8 kişinin cenazeleri, 17 Aralık 2011 tarihinde İstanbul'da bulunan Yenibosna Adli Tıp Kurumu'na getirilmişti. Cenazelerin İstanbul'a getirildiği bilgisini alan İstanbul'dan 2, Diyarbakır'dan 4 olmak üzere toplam 6 aile, İHD ve YAKAY-DER'den oluşan bir heyet ile, 19 Aralık 2011 tarihinde kimlikleri teşhis etmek için Adli Tıp Kurumu'nun morguna gitmiş ve 8 cenaze için "8 cenazenin hiç birinde kurşun izi yok ve tamamen yanmış, kömüre dönüşmüş durumda" açıklaması yapmıştı. 29 gündür Adli Tıp morgunda bekletilen cenazelerin kendi yakınları olabilme ihtimali üzerine ise DNA testi için 20 aile başvuru yapmıştı. DNA testi için başvurmak isteyen aileler, cenazelerin İstanbul'a getirildiği bilgisi üzerine Türkiye'nin farklı illerinden İstanbul'a gelmiş, ama Adli Tıp Kurumu çalışanları tarafından dosyanın Malatya'da olduğu açıklamasından sonra Malatya'ya gitmişti. Malatya'dan da dosyanın Diyarbakır'da olduğu bilgisi üzerine Diyarbakır'a giden aileler, DNA testi için kan örnekleri vermişlerdi. YAKAY-DER İstanbul Şubesi'ne 2, İHD'ye ise 10'a yakın aile başvururken, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na ise 20'ye yakın aile DNA testi için başvurmuştu. Normal koşullarda bir haftalık çalışmadan sonra açıklanması gereken DNA testlerinin sonuçları hala açıklanmış değil. 17 Aralık tarihinden beri Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen cenazelere ilişkin DNA testi için başvuran aileler ve gerekli yerlere başvuran İHD İstanbul Şubesi ve YAKAY-DER yöneticilerine şu ana kadar Adli Tıp Kurumu'ndan her hangi bir yanıt verilmiş değil. (14.01.2012/DİHA)* 17 Aralık 2011'den bu yana Yenibosna Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen 5'i kadın 8 kişinin cenazeleri, 14 Ocak gecesi kimsesizler mezarlığına defnedildi. Cenazelerin yakınları olma ihtimali ile 20 aile İstanbul'a gelerek, DNA testleri için başvuru yapmıştı. İHD ve YAKAY-DER'den oluşan bir heyetle Adli Tıp Kurumu'na giden aileler, "8 cenazenin hiç birinde kurşun izi yok ve tamamen yanmış, kömüre dönüşmüş durumda" açıklaması yapmıştı. Yaklaşık bir ay Adli Tıp Kurumu morgunda bekletilen cenazeler, DNA sonuçları başvuru yapan aileler ile uyuşmadığı ve 15 günden fazla bekletildiği gerekçesiyle Sarıyer Kilyos'daki kimsesizler mezarlığına defnedildi. Adli Tıp Kurumu yetkilileri, cenazelerin gömüldüğüne dair ilgili savcılığa bilgi verdiklerini, prosedüre göre hareket ettiklerini belirtirken, İHD İstanbul Şube Başkanı Abdulbaki Boğa ise, cenazelerin yakınlarına ait olması ihtimaliyle başvuru yapan ailelerden DNA testleri sonuçlanmayanlar olduğunu, bu nedenle de defnedilmemeleri gerektiğini dile getirdi. Hukuki olarak testler sonuçlanmadan cenazelerin defnedilmesinin "görevi kötüye kullanmak" olduğunu belirten Boğa, test sonuçları henüz belirlenmeyen

29

ailelerin İHD'ye başvurması halinde Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. Sonuçları bekleyen aileler olmasına rağmen cenazelerin kimsesizler mezarlığına defnedilmesini "ölü maneviyatına saygısızlık" olarak değerlendiren Boğa, "Kardeşliğin ve ortak duygunun yitirildiği bir dönemde, böyle bir şey yaşanması utanç vericidir" dedi. (14.01.2012/DİHA)

*02.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Abdurrahim Aytekin, şu beyanlarda bulundu: “Benim kızım Berivan Aytekin, 2009 yılının Ağustos ayından beri kayıptır. Kendisinden uzun bir süre haber alamadık. Yaptığım araştırmalar sonucunda kızımın PKK örgütüne katıldığını ve haberlerde Bingöl ili Yayladere kırsalında çıkan çatışma sonucu hayatını kaybeden ve daha sonra İstanbul Adli Tıp kurumuna götürülen PKK militanları arasında olabileceğini öğrendim. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olma ihtimali söz konusudur. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olup olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği üzerinden DNA incelemesi yapılmasını ve çıkacak DNA incelemesi sonucuna göre cenazenin tarafıma teslimi için gereğinin yapılmasını talep ediyorum. “ (İHD Diyarbakır Şubesi)

*13.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Cemil Dağ, şu beyanlarda bulundu: “Benim oğlum olan Fahrettin Dağ, 12.10.1990 tarihinde Fen Fakültesinde okurken PKK Örgütüne katıldığını öğrendik. Kendisinden bir daha haber alamadık. En son 01.01.2011 tarihinde çıkan haberlerde oğlumun Besta bölgesinde şehit düştüğünü öğrendim. Oğlumun ölüm belgesini çıkarabilmem için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*16.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Ruşen Arslan, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim olan Velat Şiyar Arslan, 1994 yılının Ocak-Şubat aylarında Ergani’deki evimizden ayrıldı ve o tarihten itibaren kendisinden bir daha haber alamadık. En son 10.03.2000 yılında aldığımız bir habere göre Bingöl kırsalında çıkan bir çatışmada 8 PKK militanı ile birlikte yaşamını yitirdiğini öğrendik. Olaydan 1 ay sonra babam teşhis için Bingöl’e gitti. Ama teşhis edemeden geri döndü. Çünkü ağabeyim katılım yaptığı zaman 17 yaşındaydı. Öldüğü zaman 23 yaşına gelmişti. Tam teşhis etmesi gerekiyordu. Ağabeyimin cenazesini alamadık. O günün koşullarından kaynaklı DNA testi yaptıramadık. Ağabeyimin mezarının açılmasını ve DNA testinin yapmak için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*28.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Şahinat Şamar, şu beyanlarda bulundu: “Benim kızım Güneş Şamar, 2011 yılının Eylül ayından beri kayıptır. Kendisinden uzun bir süre haber alamadık. Yaptığım araştırmalar sonucunda kızımın PKK örgütüne katıldığını ve haberlerde Bingöl ili Yayladere kırsalında çıkan çatışma sonucu hayatını kaybeden ve daha sonra İstanbul Adli Tıp kurumuna götürülen PKK militanları arasında olabileceğini öğrendim. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olma ihtimali söz konusudur. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olup olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği üzerinden DNA incelemesi yapılmasını ve çıkacak DNA incelemesi sonucuna göre cenazenin tarafıma teslimi için gereğinin yapılmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*16.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Sait Marangoz, şu beyanlarda bulundu: “Benim yeğenim olan Meyaser Marangoz ailesi ile birlikte Almanya’da yaşıyordu. 1998-1999 yılları arasında PKK Örgütüne katılım sağladığını öğrendik. Televizyonlarda öğrendiğim kadarıyla yeğenim PKK saflarındayken jeneratör gazından zehirlendiklerine ilişkin bir açıklama örgüt liderleri tarafından yapıldı. Biz bu konuda cenazelerin alınması ve gerekli hukuki işlemlerin yapılması için sizden yardım talep ediyorum. Ailesi Almanya’da olduğu için

30

DNA testi yapılmasını talep ediyorlar. Gerekirse ailesi de gelebilir. Ölüm tarihi de 27.11.2010 olarak geçmektedir.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*19.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Hedle Oğur, şu beyanlarda bulundu: “Kızım olan Hilal Uğur, 13 Haziran 2010 tarihinde Üniversite hazırlık aşamasındayken evden ayrıldı. Daha sonra aldığımız bilgiye göre PKK Örgütüne katıldığını öğrendik. Bir daha da kendisinden haber alamdık. Basına düşen haberde kızımın da aralarında olduğu 5 arkadaşı ile birlikte elektrik jeneratöründen çıkan gazla zehirlenerek yaşamını yitirdiğini öğrendik. Kızımın cenazesinin nerde olduğunu bilmiyorum. Kızımın cenazesinin yerinin tespit edilip tarafıma verilmesini istiyorum. Ayrıca kızımın ve diğer arkadaşlarının ölümü ile ilgili bazı iddialar geçmektedir. Bu nedenle kızımın ölüm şeklinin tespit edilmesini talep ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*19.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Mehmet Emin Gündoğdu, şu beyanlarda bulundu: “Kızım olan Leyla Gündoğdu, 23 Şubat 2004 tarihinde Üniversite hazırlık aşamasındayken evden ayrıldı. Daha sonra aldığımız bilgiye göre PKK Örgütüne katıldığını öğrendik. Bir daha da kendisinden haber alamdık. Basına düşen haberde kızımın da aralarında olduğu 5 arkadaşı ile birlikte elektrik jeneratöründen çıkan gazla zehirlenerek yaşamını yitirdiğini öğrendik. Kızımın cenazesinin nerde olduğunu bilmiyorum. Kızımın cenazesinin yerinin tespit edilip tarafıma verilmesini istiyorum. Ayrıca kızımın ve diğer arkadaşlarının ölümü ile ilgili bazı iddialar geçmektedir. Bu nedenle kızımın ölüm şeklinin tespit edilmesini talep ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*02.04.2012 tarihinde şubemize başvuran İmam Dülcek, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim olan Fahrettin Dülcek, 1995 yılında gerilla saflarına katıldığını öğrendik. 1997 tarihine kadar hiçbir iletişimimiz olmadı. 1997 yılının sonlarında aldığımız bir habere göre ağabeyim ve 5 arkadaşı ile birlikte Bitlis/Mutki alanında çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdiklerini öğrendik. Tabi biz bu haberi olaydan çok sonra öğrendik. Yalnız 1997de ağabeyim Fahrettin Dülcek ve arkadaşlarının kesin burada yaşamlarını yitirdiğini öğrendik. Fakat cenazelerle ilgili hiçbir bilgimiz yok. Akıbetleri belli değil. Biz ailesi olarak bu cenazelerin yerlerinin belli olduğu için DNA Testi yapılarak bize verilmesini istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*16.04.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Ahmet Aslan, şu beyanlarda bulundu: “26/03/1994 tarihinde Bingöl ili Adaklı ilçesi Güngörsün ( Hösnek) kırsalında çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve Bingöl Düzağaç mevkiinde bulunan Şehir Mezarlığı Kimsesizler bölümüne defnedilen 20 militandan birinin Mehmet ASLAN olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyoruz.” (İHD Bingöl Şubesi)

*19.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Halil Uluk, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Ferhat Uluk, 1992 yılında İstanbul’da Üniversite okurken o tarihten beri kendisinden bir daha haber alamadık. Daha sonra PKK Örgütüne katılmış olduğunu ve Dersim bölgesinde bulunduğunu öğrendik. Ancak kendisinden bir daha da haber alamadık. En son 7 ay önce haberlerde Dersim bölgesinde bir toplu mezar olduğunu ve buradaki kişilerin kimlik bilgilerinin verildiğini öğrendik. Benim kardeşimin ismi yer almıyordu. Ancak verilen fotoğraflarda onun da resmi vardı. Ben bu nedenle kardeşimin de bu toplu mezardan çıkan kemikler üzerinde bir inceleme yapılmasını istiyorum. DNA Testinin yapılmasını talep ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek bekliyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

31

MİLİTANLARIN CENAZELERİNE YÖNELİK UYGULAMALAR*16.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Süleyman Mutaş, şu beyanlarda bulundu: “18.08.2011 tarihinde kızım Hamdiye Mutaş, Tunceli-Ovacık’ta güvenlik güçlerinin kimyasal madde kullanarak ölümüne sebep oldular. Biz cenazeyi alarak defin ettik. Kimyasal madde ile imha ettiler. Bizde her türlü resim ve bulgular mevcuttur. Şikâyetçiyiz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Batman'ın Kozluk İlçesi Günyayla mevkiine yönelik 3 Şubat günü sabahın erken saatlerinde İl Jandarma Özel Harekat ve Polis Özel Harekat timleri ile korucular tarafından düzenlenen nokta operasyonu sonucu yaşamını yitiren ve HPG'li oldukları belirtilen 5 kişinin cenazelerinin aynı günün akşamı Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği öğrenildi. Kozluk Devlet Hastanesi'nde cenazelerin ön otopsilerinin yapıldığı esnada hastane çevresinde yoğun önlemler alındığı kaydedildi. Cenazelerden bazılarının yandığı iddia edilirken, herhangi bir çatışmanın yaşanmadığı, nokta operasyonu ile 5 kişinin infaz edildiği ileri sürüldü. Polis tarafından olay yerine ve hastaneye yaklaştırılmayan basına servis edilen fotoğraflara ilişkin ise polis yetkilileri, "çatışma sonrası HPG'lilerin sığınaktan çıkarıldığını ve ardından sığınağın imha edildiğini" öne sürdü. (05.02.2012/ DİHA)

*30.04.2012 tarihinde şubemize başvuran A.A., şu beyanlarda bulundu: “Ben hava kuvvetleri komutanlığında görev yaptığım dönemde Metin Erön ve arkadaşları birliğe gelerek terör olaylarının çok yoğun olduğu dönemlerde yaralı yakalanan ve kendisi teslim olan PKK’lıları sorguya alırdık. Konuşmayan ve yanlış bilgi veren bu kişileri zabıta teslim ederdik. Bu PKK’lıları helikoptere alıp götürürlerdi. Bunların tamamı ya ölü ya da ölüm döşeğinde getirirlerdi. Yapacağımız bir şey olmadığı için getirdikleri yere gömerdik. Bu olaylar bizden öncede olurdu herhalde bizden sonra da aynı olmuştur. Yaptığım araştırmada metin sarhoş olunca anlatırdı. Götürdükleri PKK’lıları Keban Barajı ve Batman civarındaki baraj ve göletlerde bulunan adacıklara konuşmayanları atıp hem arama kurtarma eğitimi yapıp onları canlı kobay olarak kullanıyormuş. Arkadaşları arasında Metin’e sol Metin derlermiş. Sebebi de ölen PKK’lıların sol kulaklarını kesip toplarmış. Eksik getirdikleri PKK’lıları göllerin derinliklerinde oldukları için çıkaramadıklarını söylerdi. En çok hayıflandığı bir olay dağda çobanlık yapan birini gözaltına alıp konuşturmayıp PKK’lı deyip tepeden attıkları şahsa üzülüp eğitim zayiatı diye böbürlenerek anlatırdı. Ben emekli olduktan sonra çok düşündüm ve karar verdim. Ayrıca vicdani olarak rahat değilim. Son dönemlerde yürütülen ısrarlı ve adaletin yerine gelmesini sağlayıcı soruşturmaları göz önüne alarak her kim olursa olsun askerde olsa emeklide olsa suç işleyen gayri meşru işlere bulaşan ve adaletin yerine gelmesi için vicdanımı sızlatan bu olayları anlatma ve gerçekleri açıklama gereği duydum. Tüm bu nedenlerden dolayı savcılık tarafından bu kişilerin bulunup yargılanması talebinde bulunuyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

ÖLÜNÜN HATIRATINA SAYGISIZLIK *Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde yaşamını yitiren HPG'li Casım Yılmaz'ın cenazesi ailesi tarafından dün Malatya'dan alınarak bugün Urfa'nın Suruç İlçesi'ne getirildi. Cenaze öncesi yüzlerce polis zırhlı araçlarla ilçede olağan üstü önlem alırken, törene katılmak için bir araya gelen yurttaşların toplanmasına izin verilmedi. Suruç girişinde de olağan üstü önlemler alınırken, ilçe girişinde jandarma ve polis HPG'li Yılmaz'ın cenaze aracına el koydu. Duruma tepki gösteren yurttaşlara gaz bombası ve coplarla müdahale edilirken, DİHA'ya haber geçen (gönüllü muhabir) bir kişinin kamera ve fotoğraf makinesine el konularak çekim yapmasına izin verilmedi. Cenaze aracına el koyan jandarma ve polis, cenazeyi alarak ilçe mezarlığında getirdi. HPG'li Yılmaz'ın cenazesi polis ablukası altında ailesi ve yurttaşlar tarafından toprağa verildi.İlçede mahallelerin abluka altına alındığı ve giriş çıkışların yasaklandığı belirtilirken,

32

ilçede gerginlik sürüyor.Bu arada polisin el koyduğu kamera ve fotoğraf makinesi cenaze defnedildikten sonra sahibine iade edildi. (18.02.2012/ DİHA)

TOPLU MEZAR İDDİALARI*06.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Halim Özdemir, şu beyanlarda bulundu: “Ben cezaevinde sizin toplu mezar haritası çalışmalarınızı takip etmekteyim. Yalnız size söyleyeceğim iki şehir bu çalışmalarınızın arasında bulunmuyor. Bu yerler Kahramanmaraş ve Antalya’dır. 10 Nisan 1998 tarihinde Antalya’nın Serik ilçesinde yaşanan çatışmada 10 gerilla yaşamını yitirdi. Bunların kimlik bilgileri mektubumda mevcuttur. 1997-1998 yılları arasında da Antalya’da yaşanan çatışmada 6 gerilla yaşamını yitirdi. Yine 28 Mayıs 1998 yılında Kahramanmaraş’ın Göksu ilçesinde çıkan çatışmada 6 gerilla yaşamını yitirdi. Bunlardan 2’sinin cenazesi aileleri tarafından alındı. Geriye kalan 4 gerillanın cenazeleri ya toplu mezara ya da kimsesizler mezarına gömüldüler. Ayrıca Amanoslarda 16 Mart 1997’de Hatay/Dörtyol/Domuzdamı yaylasında 2 gerilla, 10 Nisan 1997’de Osmaniye’de 1 gerilla, 1 millis, 26 Haziran 1997’de Gaziantep/Islahiye İlçesinde 1 gerilla, Temmuz 1997’de Osmaniye’de 3 gerilla, 19 Mart 1998 tarihinde Erzin’de 8 gerilla, Mayıs 1998’de İskenderun’da 1 gerilla, 24 Haziran 1998’de Osmaniye/Zorkun yaylasında çıkan çatışmada 2 gerilla yaşamını yitirmişlerdir. Yaşamını yitiren gerillaların mezarının nerelerde olduğunu size mektubumda belirttim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*05.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Sait Çağlayan, şu beyanlarda bulundu: “1996 yılında bir görgü tanığının beyanı üzerine Hakkâri merkeze bağlı Otluca Köyü Dağ Komando Tugayı’nın güneyinden geçen çayı geçtikten sonra yaklaşık 30 ml mesafede 6 PKK Militanının gömülü olduğu yeri belirtmektedir. Bunlardan 4 erkek 2 kadın olduklarını söylemektedir. Görgü tanığının verdiği beyana göre sağ yakalayıp Dağ Komando Tugayında infaz ettiklerini hatta 2 kadın gerillanın kafalarını koparıp ayrı yerlere gömüldüklerini söylemektedir. Mezarlarının nerede olduğunu bilmekte ve bu konuda gerekirse yerini bizimle paylaşabileceğini söylemektedir. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Uzun yıllar askeri bölge olarak kullanılan Bitlis Tatvan ilçesine bağlı Dumlupınar Mahallesi Radyolink mevkisinde ev yapmak için kazı yapan Yakup Şeflekçi, kazı sırasında bir kafatası ve kemik parçaları buldu. Şeflekçi, kafatası ve kemikleri görünce kazıyı durdurup, polis ve jandarmaya haber verdi. Olay yerine gelen ekiplerin yaptığı ön incelemede kafatası ve kemiklerin insana ait olduğu belirlendi. Kemiklerin çıkması üzerine kazı çalışmaları durdurulurken, Tatvan Cumhuriyet Savcılığı ise, konuyla ilgili olarak inceleme başlattı. Savcı, kafatası ve kemikleri alarak Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Kemiklerin çıkmasından sonra İHD Bitlis Temsilcisi Hasan Ceylan ile MEYA-DER Yöneticisi Nihat Oruç olay yerine giderek incelemelerde bulundu. Ceylan ve Oruç, savcı ve görgü tanıklarıyla görüşerek konuyla ilgili olarak bilgi topladı. Yapılan incelemelerden sonra açıklama yapan İHD Temsilcisi Hasan Ceylan, kemiklerin bulunduğu alanın geçmişte kontrol altında sıkı tutulan bir alan olduğunu ve bu olayında yeni bir toplu mezar olduğuna şüphesinin yüksek olduğunu söyledi. İHD ve MEYA-DER olarak konuyla ilgili gerekli bütün girişimleri yapacaklarını dile getiren Ceylan, "Bitlis'te, Tatvan'da ve Mutki'de 90'lı yıllarda yasadışı işlere bulaşmış korucu veya JİTEM mensubu itirafçıların bize gelerek bu tür infazların yaşandığını ve olay yerlerini bize anlatmışlardı. Şu ana kadar 350-400 civarı toplu mezar tespit ettik. Bu gün burada çıkan kemiklerinde yeni bir toplu mezara ait olduğu konusunda hiçbir şüphemiz yoktur. Biz bu gün gerekli incelemeleri yaptık. Ancak burada çıkan kemiklerle ilgili gerekli bütün girişimleri yapacağız. Bu olayın kapanmaması için kamuoyu da duyarlı olması gerekiyor" diye konuştu. (26.04.2012/DİHA)

33

ORTAYA ÇIKAN TOPLU MEZARLAR*Diyarbakır'da Merkez Kapalı Cezaevi ve JİTEM merkezi olarak kullanılan bölgede yapılan restorasyon çalışmalarında insana ait 6 kafatası bulundu. Cezaevi duvarı yakınlarında yapılan kazılarda bulunan kemikler için Cumhuriyet Savcısı olay yerine gitti. *Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın JİTEM sorgu merkezi ve Sur İlçesi'nde bir dönem ceza ve tevkifevi olarak kullanılan tarihi İçkale'de 11 Ocak'ta çevre düzenleme çalışmaları sırasında insan kafatasları bulunması üzerine başlattığı kazılarda kafatasları ile çok sayıda kemik bulunmuştu. Şubat ayına kadar devam eden kazılarda toplamda 29 kişiye ait kafatası ve kemikler ortaya çıktı. (11.01.2012-07.02.2012 / DİHA/DHA / Mynet.com / İnternethaber.com / Etha.com.tr / Guneydoguguncel.com)

*Şırnak'ın Güçlükonak (Basa) İlçesi'ne bağlı Yağızoymak (Zivoga Hecîelî) Köyü'nde yapılan kazılarda, 1994 yılında Özbaşoğlu (Hirareş) Köyü'nden gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 5 köylüden 3'ünün cenazesine ulaşıldığı ortaya çıktı. "PKK'lilere yardım ettikleri" iddiası ile askerler tarafından 1994'te gözaltına alınarak Yağızoymak Jandarma Tabur Komutanlığı'na götürülen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan 5 köylüden 3'ünün cenazesi, köye 5 dakika uzaklıkta bir yerde toplu gömülmüş halde bulundu. Kepçe ile yapılan kazılardan 3 kişinin elbiseleriyle gömüldüğü ve kemiklerinin tamamı halen elbiseler içerisinde bulunduğu kaydedildi. Kazı esnasında hazır bekleyen ailelerin çıkarılan kemiklerin yakınlarına ait olduğunu elbiselerden teşhis ettiği öğrenilirken, diğer 2 kişinin gömüldüğü belirtilen alanın ise dağlık bir alan olduğu "güvenlik" sağlandıktan sonra da kazı çalışmasının başlatılacağı bildirildi. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı talimatıyla yapılan kazılarda çıkan 3 kişiye ait kemiklerin incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği belirtildi. Soruşturmanın gizli yürütüldüğü kaydedildi. *Şırnak'ın Güçlükonak (Basa) İlçesi'ne bağlı Yağızoymak (Zivoga Hecîelî) Köyü'nde yapılan kazılarda ortaya 3 cesedin, 1994 yılında Yağızoymak Jandarma Tabur Komutanlığı askerlerince Özbaşoğlu (Hirareş) Köyü'nde gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 5 köylüden Sait Şen, Beşir Başkök ve Abdullah Güler'e ait olduğu belirtildi. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın kararı ile Jandarma Tabur Komutanlığı yakınlarındaki alanda yapılan kazı çalışmalarını izleyen kayıp yakınlarının, cesetleri elbiselerinden teşhis ettiği belirtildi. Teşhis edilen kişilerin Sait Şen, Beşir Başkök ve Abdullah Güler olduğu belirtilirken, kayıp yakınlarının DNA testi için kan örnekleri vereceği öğrenildi. Bulunan cenazelerin kimlik belirlemesi ve DNA testi için bugün İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği öğrenildi. (20.01.2012/DİHA / Özgür Gündem / Star)

*Mardin'in Dargeçit İlçesi'ne bağlı Bağözü (Tiruva) Köyü'nde Dargeçit Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerlerce 1995 yılında gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan Davut Altınkaynak, Süleyman Seyhan, Hikmet Kaya, Abdurrahman Coşkun, Abdullah Olcay, Mehmet Emin Aslan, Nedim Akyön ve Seyhan Doğan'ın toplu gömüldüğü iddiası üzerine su kuyusunda bugün kazı çalışması başlatıldı. Köyün içinde bulunan ve daha önce kayıp yakınlarının şüphe üzerine kendi çabalarıyla yaptığı kazıda 2 yanmış kemik parçasının bulunduğu kuyuda, bu sabah saatlerinde başlatılan kazı çalışmasında insana ait bir kafatası ile elbise parçaları bulundu. Kuyunun çevresi güvenlik şeridi ile kapatıldı. Dargeçit Cumhuriyet Savcısı'nın gözetiminde, olay yeri inceleme ekiplerinin kepçe ile yürüttüğü çalışmaları İHD heyeti de yerinde izliyor. Kayıp yakınları ve köylülerin de, uzaktan izlediği çalışma devam ederken, köyün çevresi askerler tarafından kuşatılmış durumda. Kazı çalışması sırasında bekleyen Seyhan Doğan'ın ağabeyi Abdulkerim Doğan, kafatası ve kemiklerin yanında bulunan elbiselerin kardeşine ait olduğunu tespit etti. Bunun üzerine Seyhan Doğan'a

34

ait olduğu düşünülen kafatası ve kemikler adli tıp uzmanları eşliğinde kuyudan çıkarılarak bir poşetin içine konuldu. Kazı çalışmasının geç saatlere kadar süreceği belirtilirken, kuyu içinde ve kuyudan çıkarılan ıslak toprak üzerinde detektörle arama yapıldı.Görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda başlatılan kazıda insan kemikleri, elbiseler ve 3 adet boş kovan bulundu. Kuyuda yapılan ve bir kafatası, kemik parçaları ile elbiselerin bulunduğu kazı çalışması tamamlanırken, köyün girişindeki ikinci noktadaki kazı çalışması ise devam ediyor. (22.02.2012/ANF/DİHA/Etha.com.tr/Bugun.com.tr/Stargazete.com/Hurriyet.com.tr/ Mardingundem.com/ Milliyet.com.tr)*Mardin Dargeçit Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerlerce 1995 yılında gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 6 kişi için Bağözü (Tiruva) Köyü'nde bu sabah tekrar başlatılan kazılarda elbiseleri ile gömülmüş bir kişiye ait cenaze bulundu. Köy mezarlığının yanında Dargeçit Cumhuriyet Savcısı ve Adli Tıp uzmanları denetiminde devam eden kazıları; İHD heyeti, kayıp yakınları ve BDP'liler de yerinde izliyor. (24.02.2012/ DİHA/ Hurriyet.com.tr/Milliyet.com.tr)

*Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 1994 yılında 5 köylünün öldürülerek tabur bahçesine gömüldüğü yönündeki suç duyurusu üzerine 19 Ocak günü Şırnak'ın Güçlükonak (Basa) İlçesi Özbaşoğlu köyü ile Yağızoymak Jandarma Taburu arasındaki boş arazide kazı çalışması başlatmıştı. Yapılan kazı çalışmasında elbiseleriyle gömülmüş 3 kişiye ait kemikler bulunmuş, ancak aşırı yağış ve güvenlik gerekçe gösterilerek kazılar durdurulmuştu. Ailelerin başvurusu üzerine Yağızoymak Jandarma Tabur Komutanlığı bölgesindeki arazide kazı çalışmasına bugün tekrar başlandı. Kazı çalışması sırasında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bir yetkili, Güçlükonak Cumhuriyet Savcısı, Şırnak Barosu'ndan 2 avukat ve kayıp yakınları kazı yapılan alanda hazır bulundu. Akşam saatlerinde sona eren kazılarda insana ait 2 tam iskelet çıktı. Kazı çalışması için girişimlerde bulunan ve kazıları yerinde izleyen iki aile iskeletlerdeki elbise parçalarından yola çıkarak iskeletlerin kendi çocukları olan Ömer Çetin ve Ahmet Güler'e ait olduklarını belirtti. Kazılar sonucunda çıkan tam iskeletler ve kemiklerin DNA testi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği bildirildi. Öte yandan kazıda hazır bulunanlardan alınan bilgiye göre iskeletlerin kafatasında mermi çekirdeği bulunduğu belirtildi. (22.02.2012/ANF/DİHA/Sondakika.com/Aktifhaber.com/ Bianet.org)

TOPLU MEZAR KAZILARINDA BULUNAN KEMİKLER İÇİN YAPILAN KAYIP BAŞVURULARI*Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde bir dönem cezaevi olarak kullanılan ve JİTEM’in merkezi olarak bilinen İçkale mevkiinde 11 Ocak 2012 tarihinde ortaya çıkan toplu mezarda bulunan kemiklerle ilgili 12.01.2012 – 16.02.2012 tarihleri arasında derneğimize başvuran kayıp yakınları, ortaya çıkan kemiklerin kaybedilen yakınlarına ait olabileceği düşüncesiyle hukuki yardım talebinde bulundular. Bu süre içerisinde başvuruda bulunanlar ve kayıp olan yakınlarının isimleri şunlar:-Başvurucu: İsmail Ulumaskan / Kayıp: Seyithan-Sadık Ulumaskan-Başvurucu: Leyla Diker / Kayıp: Recep Diker-Başvurucu: Süleyman Yıldız / Kayıp: Mehmet Yıldız-Başvurucu: M. Zeki Sezer / Kayıp: M.Veysi Sezer-Başvurucu: Halime Aydoğan / Kayıp: Nihat Aydoğan-Başvurucu: Celal Bağca / Kayıp: Adnan Bağca-Başvurucu: Besra Üçak / Kayıp: Ali İhsan-Başvurucu: Salih Örhan / Kayıp: Cezayir Örhan-Başvurucu: Hadin Çelik / Kayıp: Abdusselam Çelik-Başvurucu: Kemal Günden / Kayıp: İbrahim Günden

35

-Başvurucu: Ramazan Tekdağ / Kayıp: Ali Tekdağ-Başvurucu: Kadriye Tanrıverdi /Kayıp: Mehmet- Muharrem Tanrıverdi-Başvurucu: Hasan Balyeci / Kayıp: Fahri Balyeci-Başvurucu: Cemal Özdemir / Kayıp: Mehmet Özdemir / -Başvurucu: Fahriye Bulut / Kayıp: Baki Akdemir-Başvurucu: Medeni Çakıcı / Kayıp: Ahmet Çakıcı-Başvurucu: Dilber Bulut / Kayıp: Mustafa Bulut-Başvurucu: Gülbiye Buluttekin / Kayıp: Osman Buluttekin-Başvurucu: Ayşan İkincisoy / Kayıp: Recep İkincisoy-Başvurucu: Nesim Aaslan / Kayıp: Ebedin Yaşli-Başvurucu: Mehmet Mustafa Bayram / Kayıp: Mehmet Şirin Bayram-Başvurucu: İrfan Öztürk / Kayıp: Vasıf Öztürk-Başvurucu: Cemal Bababoğlu / Kayıp: Nazım Babaoğlu-Başvurucu: Hasan Kahanarslan / Kayıp: Bahri Kahanarslan-Başvurucu: Hanefi Yetişen / Kayıp: Ahmet Yetişen-Başvurucu: Yasin Buluter / Kayıp: Abdullah Buluter-Başvurucu: Ali Şaşkın / Kayıp: Mehmet Emin Doğrul-Başvurucu: Müfide Ağaya / Kayıp: İsmail Ağaya-Başvurucu: Ebedin Kılıç / Kayıp: Ecevit Kılıç-Başvurucu: Feyzi Arık / Kayıp: Aziz Arık, Orhan Ersöz, Mehmet Şenol, Mehmet Çelik, Doğan Adın, Faruk Yiğit, Selahattin, Remzi-Başvurucu: Medine Alınbay / Kayıp: Fahrettin Alınbay-Başvurucu: Meyase Söğüt / Kayıp: Ömer Söğüt-Başvurucu: Çetin Birlik / Kayıp: Zübeyir-Kemal-Abdulbaki Birlik, Zeki Alabalık, Mizer, Ahmet..-Başvurucu: Aysel Karaaslan / Kayıp: Yusuf Nergiz-Başvurucu: Hanifi-Naci Eren / Kayıp: İlyas Eren-Başvurucu: Hanifi Biçimli / Kayıp: Ahmet Biçimli-Başvurucu: İhsan Acar / Kayıp: Mehmet Selim Acar-Başvurucu: Ciğerhun Haran / Kayıp: İhsan Haran-Başvurucu: Mehmet Hüseyin Çiçek / Kayıp: Hasan Çiçek-Başvurucu: Mesut Arslanoğlu / Kayıp: Hamza Arslanoğlu-Başvurucu: Nesime Kaymaz / Kayıp: Mahmut Kaymaz-Başvurucu: Muhlise Adıgüzel / Kayıp: Kuddusi Adıgüzel-Başvurucu: Atilla Yenisoy / Kayıp: Turgut Yenisoy-Başvurucu: Ayşe Cingöz / Kayıp: Orhan Cingöz-Başvurucu: Nevzat Alagam / Kayıp: Bedri Alagam-Başvurucu: Azamettin İpek / Kayıp: İkram-Servet İpek-Başvurucu: Yavuz Toğcu / Kayıp: Önder Toğcu-Başvurucu: Rukiye Aksoy / Kayıp: Edip Aksoy-Başvurucu: Ferhat Kaya / Kayıp: Ramazan Kaya-Başvurucu: Kesire Çalık / Kayıp: Salih Çalık-Başvurucu: Sabahattin Demirkıran / Kayıp: M. Zafer Demirkıran-Başvurucu: Nevzat Özgen / Kayıp: Fikri Özgen-Başvurucu: Atanur Ateş / Kayıp: Mirze Ateş-Başvurucu: Gülistan Almaz / Kayıp: Sinan Fidan, Sahil Çalık-Başvurucu: Mehmet Şah Akdeniz / Kayıp: Mehmet Mehdi Akdeniz-Başvurucu: Muhammet-Mehmet Saçaklıdır / Kayıp: Hüseyin- Hasan Saçaklıdır-Başvurucu: Bedran Aydemir / Kayıp: Hüseyin Ademir-Başvurucu: Ömer Coşkun- Abdurrahman Coşkun,

36

-Başvurucu: Hazni Doğan / Kayıp: Abdurrahman Olcay, M.Emin Aslan, Seyhan Doğan, Davut Altınkaynak, Nedim Akyol-Başvurucu: Nevriye Çur / Kayıp: Nurettin Çur-Başvurucu: Salime Çakır / Kayıp: İbrahim Kartay-Başvurucu: Zozan Kaçan / Kayıp: Ahmet Tekin

KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER

-Kadın İntiharları*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı Esendere Beldesi'ne bağlı Yılmaz (Mori) Köyü'nde oturan Ayşe Aybar (22), dün akşam saatlerinde intihar ettiği iddiasıyla ağır yaralı olarak Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Göğsüne isabet eden iki kurşunla yaralanan Aybar, hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İddialara göre, Aybar'ın istemediği biri ile evlendirilmek istenmesinden dolayı intihara kalkıştığı belirtildi. (05.01.2012/DİHA)

*Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde Büyük Ağrı Mahallesi'nde oturan İpek Bozboğa (18) evlerinin bahçesindeki kömürlükte intihar etti. Kardeşi tarafından fark edilen İpek Bozboğa'nın kablo ile intihar ettiği belirtilirken, olay yerine çağrılan polis ve savcı inceleme yaptı. İpek'in 6 ay önce T.T isimli bir kişi ile nişanlandığı ve sürekli sorun yaşadığı iddia ediliyor. İpek'in cenazesi Doğubayazıt Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (31.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Midyat İlçesi'nde, bir bacağı protez olan 55 yaşındaki Ramazan Aslan ile 15 yaşındaki kızı D.A'yla birlikte Midyat Devlet Hastanesi'ne gitti. Yüzde 46 iş göremez raporu olan baba Aslan, tekerlekli sandalye almak için "üçlü heyet" raporu için başvuru yaptı. Aslan'ı sağlık kontrolüne tabi tutan heyet, sağlık durumun iyi olduğu ve yürüyebilecek durumda olduğu yönünde görüş belirterek, rapor talebini reddetti. Bu duruma tepkisini gösteren Aslan'ın 15 yaşındaki kızı D.A., 3 katlı hastanenin çatısına çıkarak, herkesin bakışları içinde kendini boşluğa bıraktı. Hastane görevlileri tarafından açılan battaniyenin içine düşen D.A., hastanenin acil servisine kardırıldı. Midyat Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardında D.A., Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanede tedavi altına alınan D.A.'nın hayati tehlikesi bulunmadığı, ancak bir süre hastanede tedavi göreceği belirtildi. (07.02.2011/DİHA/Milliyet.com.tr/DHA/Gazete5.com)

*Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'ne bağlı Şentepe Mahallesi'nde ikamet eden ve 18 aylık evli 6 aylık anne olan Leyla Demir adlı kadının, dün akşam 19.30 sıralarında evde bulunan ateşli silah ile intihar ettiği iddia edildi. Yakınları tarafından Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Demir, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. (28.02.2011/DİHA/ Haberdiyarbakir.com/İlkehaberajansi.com.tr/Ozgur-gundem.com/Diyarbakirsoz.com)

*Patnos'ta psikolojik sorunları olan ve Devlet Hastanesi'nde tedavi gören Mensure İ.'nin, hastanenin camından atlayarak intihar teşebbüsünde bulunduğu iddia edildi. Ağır yaralanan kadın ambulansla Van'a sevk edilirken, kadının yolda kalbinin durması nedeniyle Muradiye Devlet Hastanesi'ne yönlendirildiği kaydedildi.Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Mensure İ.'nin cenazesi Patnos'a geri getirildi. (11.03.2012/DİHA/Posta.com.tr)

*Alınan bilgiye göre olay dün gece geç saatlerde Urfa’da Esentepe Mahallesi'nde meydana geldi. Bir süredir psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen İslim Yılmaz, hava almak için

37

çıktığı 5'inci kattaki evlerinin balkonundan kendisini boşluğa bıraktı. Gürültü üzerine dışarı çıkanlar tarafından fark edilen 4 çocuk annesi İslim Yılmaz, ağır yaralı olarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. İslim Yılmaz, acil serviste yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. (11.03.2012/ANF)

*Kars'ın Halitpaşa Mahallesi'nde oturan İnci Tazegül (38) isimli kadının akşam saatlerinde doğalgaz borusuna bağladığı iple intihar ettiği iddia edildi. Asılı halde yakınları tarafından bulunduğu öne sürülen ve öğretmen olduğu belirtilen Tazegül'ün cenazesi olay yerine gelen ekipler tarafından otopsi için Kars Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay ile ilgili inceleme başlatıldığı öğrenilirken, Tazegül'ün psikolojik rahatsızlığının olduğu ve tedavi gördüğü iddia edildi. (22.03.2012/ANF)

*Diyarbakır Bismil İlçesi'nde ikamet eden Nurhan Demir'in (23), Sanayi Mahallesi'nde bulunan evlerinde tavana astığı iple intihar ettiği ileri sürüldü. Ailesi tarafından fark edildiği belirtilen Demir'in cenazesi, Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Otopsi işlemleri için cenazenin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Nişanlı olduğu öğrenilen Demir'in intihar iddiasına ilişkin her hangi bir bilgiye ulaşılamadı. (09.04.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/ Yeniozgurpolitika.com)

*Diyarbakır Bismil'e bağlı Başhan (Xanoserê) Köyü'nde ise, öğle saatlerinde Ayşe Altunç'un (23), koruculuktan emekli olan kayınbabasının keleşnikof silahı ile kafasına ateş ederek intihar ettiği ileri sürüldü. Altunç'un cenazesinin Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Cenazenin, otopsi işlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği belirtildi. (09.04.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.com)

*Ağrı'nın Doğubayazıt'ta 3 gün önce Elif Aydın (17) isimli genç kadının ilaç içerek intihar ettiği iddia edildi. Odasında baygın halde bulunduğu öne sürülen Aydın'ın, Doğubayazıt Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtildi. 3 gündür yoğun bakımda tutulan Aydın'ın sabah saatlerinde yaşamını yitirdiği bilgisi üzerine Diyadin İlçesi'nde oturan Aydın'ın babası Abdurrahman Aydın, kızının lise öğrencisi olduğunu belirterek, 40 gün önce M.T., adlı kişi ile kaçarak evlendiğini söyledi. Kızının herhangi bir sorunun olmadığını belirten baba Aydın, "Kızım kendi halinde biriydi. Sevdiği biri ile kaçarak evlendi. Biz de buna karşı çıkmadık. Ancak bu sabah bize kızımın 3 gün önce intihar ettiği haberi geldi. 3 gündür kızım intihar etmiş ve bize kimse söylememiş" dedi. Kızının cenazesinin Erzurum'dan yola çıktığını belirten baba Aydın, M.T. ve ailesi hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.Aydın'ın cenazesinin Diyadin Şehir Mezarlığı'nda defnedileceği öğrenildi. (10.04.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.com)

*İsmi açıklanmayan erkek arkadaşı ile yaşadığı ilişki sonrasında hamile kalan ve 1,5 aylık hamile olduğu öğrenilen C.K. sevgilisi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle girdiği bunalım sonucu ihtihar etmek üzere Yukarı Tekke Mezarlığı'nda bulunan kayalıklara çıktı. Sık sık intihar vakalaranın yaşandığı kayalıkların uç kısmında bir genç kızın durduğunu görenler polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri genç kızın tepki göstermesi üzerine güçlükle yanına yaklaşabildi. Burada C.K. ile konuşmaya çalışan ekipler bir sürez sonra genç kızı ikna ederek bulunduğu yerden indirdi. (10.04.2012/DHA)

*Ağrı Diyadin İlçesi'ne bağlı Tutak (Dutak) Köyü'nde Necibe Yenigün'ün (20) evde bulunan beylik tabancası ile intihar ettiği iddia edildi. Ailesi tarafından Diyadin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yenigün yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, Yenigün'ün cenazesi, otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi. (13.04.2012/DİHA)

38

*Urfa'nın Paşabağı Mahallesi'nde B.A. adlı genç kadın, babasıyla girdiği tartışmanın ardından intihara teşebbüs ettiği ileri sürüldü. Tartışmanın ardından gece saat 05.00 sıralarında balkona çıkarak kendisini aşağı attığı iddia edilen genç kadın, ayakları üzerine düşerek ağır yaralandı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ilk müdahalesini yaptıkları genç kadını, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Ayaklarının kırıldığı saptanan B.A.'nın tedavisi sürüyor. (25.04.2012/DİHA)

*Siirt Bahçelievler Mahallesi Abdullah Bağış caddesinde, ailesi ile yaşayan ve engelli olduğu öğrenilen 16 yaşındaki Ayşe Gül isimli genç kız balkondan atlayarak intihar etti. Olay yerine çağrılan ambulans ile Siirt Devlet Hastanesine yaralı olarak kaldırılan Gül’e yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (26.04.2012/Mynet.com/Haberler.com/Siirtte.net/ Siirtliler.net)

-Ev İçi Şiddete Uğrayan Kadınlar*16.01.2012 tarihinde şubemize başvuran E.Ö., şu beyanlarda bulundu: “6 yıllık evli ve 2 çocuğum var. Kocamdan sürekli olarak şiddet görüyorum. Anne ve babamla yaşıyorum. Eşimden boşanmak istiyorum. Can güvenliğim yoktur. Çok mağdur durumdayım.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Diyarbakır'ın Yenişehir İlçesi'nde psikolojik tedavi gördüğü belirtilen bir öğretmen dehşet saçtı. TOKİ konutlarında saat 04.00 sıralarında Hazım Şahin İlköğretim Okulu'nda Türkçe öğretmeni olan N.S, eşi ve 3 çocuğunu bıçakla öldürdükten sonra, oturduğu binanın dördüncü katından atladı. Evde bıçakla öldürülen N.S'in eşi 33 yaşındaki Songül, çocukları 4 yaşındaki Serhat, 2 yaşındaki ikizleri Havin ve Helin'in cenazeleri otopsi için Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan N.S'in de vücudunda bıçak izlerine rastlandı. Polise verdiği ilk ifadesinde eşi ve çocuklarını öldürdüğünü söyleyen N.S., kendisini bıçakladıktan sonra balkondan atladığını söylediği öğrenildi. Bir süredir psikolojik tedavi gördüğü belirtilen N.S.'nin tedavisi sürüyor. (03.02.2011/DİHA/Diyarbakırolay/Posta.com.tr)

*Siirt’te özel güvenlik görevlisi Güven Güneş ile 75’inci Yıl İlköğretim Okulu sınıf öğretmeni Esin Güneş, 2008 yılında evlendi. Esin Güneş, evliliklerinin ikinci yılında eşinden şiddet görmeye başladı. Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle yüzünde yaralar ve morluklar oluştuğu gerekçesiyle öğrencilerinin karşısına çıkamayan Esin Güneş, eşine boşanma davası açtı. Ancak Güven Güneş, boşanma davasına karşı çıktı. Öğretmen Esin Güneş, 24 Ağustos 2010 günü eşi Güven Güneş, taksici Beşir Üzüm ile gittiği Aydınlar İlçesi’nde ’Kale’ olarak bilinen uçurumun dibinde ölü olarak bulundu. Olayla ilgili olarak ifadesine başvurulan Güven Güneş, ilk ifadesinde pikniğe gittiklerini ve olayın kazayla meydana geldiğini belirterek, "Taksici arkadaşım Beşir Üzüm’ün kullandığı araçla bölgeye gittik. Eşim hava alsın, gezelim, piknik yapalım istedik. Kameriyede otururken ayağa kalkmak istedi. Bu sırada ayağı takıldı ve düştü" dedi. Olayın dosyası, önce ’kaza’ denilerek kapatıldı. Ancak genç öğretmenin ailesi, kızlarının kaza sonucu ölmediğini, damatları tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Aile fertleri kendi imkanlarıyla topladıkları delillerle Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, olayın soruşturulmasını istedi. Başvuru üzerine savcılık, dosyayı yeniden açarak soruşturma başlattı. Soruşturma sonunda savcılık, Esin Güneş’in eşi ile taksici arkadaşı hakkında, ’kasten adam öldürmek’ suçlamasıyla ömür boyu hapis istemiyle dava açtı. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde Güven Güneş ile Beşir Üzüm’ün tutuksuz yargılandığı davanın dünkü duruşmasında Esin Güneş’in ölmeden dakikalar önce çekilen fotoğrafları ortaya çıktı. Aydınlar Kaymakamlığı’nda çalışan ve olay günü ’Kale’ olarak adlandırılan bölgede dolaşan Beşir

39

Tutar’ın çektiği fotoğraflara tesadüfen Esin öğretmen eşi Güven Güney ile taksici arkadaşı Beşir Üzüm’ün parkta yürümeleri, kameriyeye doğru gitmeleri, uçurumun kenarına kadar gelmeleri yansıdı. Duruşmada tanık olarak dinlenen fotoğrafçı Beşir Tutar, Kaymakamlık adına fotoğraf çekmek için gittiği kalede dolaşan 3 kişiyi gördüğünü bu üç kişiden birinin kadın, 2 kişinin erkek olduğunu fark ettiğini söyledi. Tutar, "Fotoğrafta erkekler önde, bayan arkadaydı. Bu şekilde fotoğraflarını çektim. Manzarayı çekmek için sürekli şekilde onların yürüdüğü kısmı fotoğraflamıştım. Yanlarında bir dördüncü kişi görmedim. Bu fotoğrafları sonra jandarmaya teslim ettim. Olay anında bir tedirginlik hissetmedim" dedi. Mahkeme, tutuksuz yargılanan sanıklar Güven Güneş ve Beşir Üzüm’ün tutuklanma taleplerini reddederek, sanıklardan DNA için kan ve tırnak örnekleri alınmasına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca, olay yerinde bir fizikçi ve bir olay yeri inceleme uzmanından oluşan iki bilirkişinin refakati ile ve sanıklarında hazır bulunacağı 13 Mart’ta keşif yapılmasına karar verdi. Duruşmalar öncesi kızının fotoğraflarına sarılıp adliye önünde gözyaşları döken anne Fahriye Işık, kızının istememelerine rağmen Güven Güneş ile evlendiğini ve evlendikten bir ay sonra eşinden şiddet görmeye başladığını söyledi. Anne Işık, "Benim kızımı pikniğe götürdüğünü söylemiş. Gittikleri yer, ailece piknik yapılacak yer değil. Piknik malzemeleri yok. Pikniğe gitmişlerse taksi şoförünün onların yanında uçurumun kenarında işi ne? Olay önce hiç soruşturulmadan kapatıldı ve dosyada takipsizlik kararı verildi. Ancak, girişimlerimiz sonucu takipsizlik kararı kaldırılarak dava açıldı. Kızım, damadım tarafından açık bir şekilde öldürüldü. Olay er ya da geç ortaya çıkacaktır. Adalete güveniyorum" dedi. (03.02.2011/ Posta.com.tr)

*27.02.2012 tarihinde şubemize başvuran S.A., şu beyanlarda bulundu: “Ben 14 yaşındayken şuan eşim olan Y.A.’ya kaçtım. 3 ay geçtikten sonra ailelerimiz barıştı. Bu evlilikten bir çocuğum oldu. Yaşım o zaman küçük olduğu için resmi nikah yapamadık. Evliliğim süresince eşimin kıskançlıkları yüzünden çekilmez hale geldi. Beni kayınlarım ve kayınbabamdan dahi kıskanıyordu. Beni eve kilitleyip saatlerce dövüyordu. Bana sürekli şiddet uyguluyordu. Daha fazla dayanamadım. Ailemin yanında kalmaya başladım. Ama beni yine rahat bırakmadı. Sürekli telefonla arayıp taciz ve tehditlerde bulunuyordu. Bende korktuğum için eve tekrar geri döndüm. Eşimde değişen hiçbir şey olmamıştı. Yine kıskançlıkları ve dayak atmaları devam etti. Bunlara ilişkin bende karakola gidip ifade verdim. Daha sonra doktordan darp raporu aldım. Ben eşimden boşanmak istiyorum. Ayrıca tehditlerine de devam ediyor. Eşimden şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*08.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Zahide Sürücü, şu beyanlarda bulundu: “Eşim olan Sedat Sürücü ile yaklaşık olarak 2 yıldır ayrı yaşamaktayım. Evli olduğum süre içerinde eşim tarafından zorla evden kovuldum. Şuanda ailem ile yaşamaktayım. Ancak 2 yıldır çocuklarımı göremiyorum. Ayrıca nüfus cüzdanıma da el konulmuştur. Hem çocuklarımı görebilmem için hem de nüfus cüzdanımı alabilmek için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*18.04.2012 tarihinde şubemize başvuran B.T., şu beyanlarda bulundu: “Amcamın oğlu olan H.T., küçük yaşta olmama rağmen beni zorla kaçırıp evlendirmek zorunda bıraktı. Akraba olduğu için tarafların araya girmesiyle aileler barıştı. Bizde gayri resmi olarak evlendik ve bu evlilikten bir kızımız oldu. Eşimin ailesi ile yaşamaktayız. Gerek eşimden ve gerekse eşimin kardeşinden sürekli olarak şiddet görmekteyim. Özellikle kayınım beni sürekli olarak darp ediyor. En son bir ay önce kayınımdan hastanelik oluncaya kadar dayak yedim. Olaya ilişkin rapor tutuldu ve savcılığa intikal etti. Eşimden ve onun ailesinden gördüğüm şiddetten dolayı şuanda ailemin yanında yaşıyorum. Ancak eşim ve ailesi sürekli olarak bizi arayarak beni tehdit etmektedir. Beni ve kardeşlerimi ölümle tehdit etmekteler. Beni

40

öldürmelerinden korkuyorum. Bu konuda sizden gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*3 aydır İstanbul'dan çalışan Mehmet Nuri Sütçü, Van’a dönerek Beyüzüm Mahallesi'ndeki evine elinde av tüfeğiyle gitti. Evde 5 yıllık eşi bir çocuk annesi Gülcan Sütçü tarafından karşılandı. Mehmet Nuri Sütçü evin mutfak bölümünde eşini elindeki av tüfeğiyle vurdu. 9 aylık hamile olan Sütçü, vücuduna aldığı tek kurşunla ağır yaralandı. Sütçü, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırken yolda yaşamını yitirdi. Sütçü’nün karnındaki 9 aylık bebeği de tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olaydan sonra Sütçü’nün eşi Mehmet Nuri Sütçü ile ismi öğrenilemeyen bir kişi polisler tarafından gözaltına alındı. Olaydan sonra bölgeye çok sayıda polis gönderilirken, savcı güvenlik şeridi çizilen evde incelemelerde bulundu. İncelemelerin sürdüğü evde Sütçü’nün 3 yaşındaki oğlunun ise yaşananlardan habersiz evin içinde oyun oynaması ise dikkat çekti. Sütçü’nün öldürülmesinden sonra Van Belediyesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (VAKASUM) yetkilileri de olay yerine giderek, olayla ilgili mahalle sakinleri ve görgü tanıklarından bilgi aldı. Olayı nefretle kınadıklarını belirten danışma merkezi yetkilileri, olayın takipçisi olacaklarını söyledi. (13.04.2012/DİHA)

*Erzurum merkez Yakutiye İlçesi Aşağı Sanayi Mahallesi'nde yaşayan bir çocuk annesi Elif K. (21) sürekli şiddet gördüğü gerekçesiyle eşi Ö.K. hakkında polise şikayette bulundu. Elif K.'nin koruma talep etmediği iddia edilirken, babasının evinde kalan Elif K., eşi Ö.K.'e tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Elif K. komşuları tarafından hastaneye götürüldü. Elif K., doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Saldırı sonrasında polis, Ö.K.'yi gözaltına aldı. (26.04.2012/DİHA)

-Toplumsal Alanda Kadına Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz*Diyarbakır'ın merkez Yenişehir İlçesi Ofis Semti'ndeki Sanat Sokağı'nda genç bir kadının silahlı saldırıya uğradığı belirtildi. Görgü tanıkları, silah sıkıldıktan sonra genç kadının yaklaşık on erkek tarafından bir apartmana konulduktan sonra bir daha kendisini görmediklerini söyledi. Olayı çevredeki esnaf da doğrularken, genç kadının kimliği konusunda bilgi edinilemedi. Bazı görgü tanıkları, genç kadını apartmana koyan kişilerin sivil polis olduğunu ve daha önce de onları gördüklerini iddia etti. Genç kadının akıbetine ilişkin ise bilgi edinilemedi. (06.01.2012/DİHA)

*Yaklaşık 3 ay önce Muğla’nın Ula İlçesi’ne bağlı Karabörtlen Köyü’nde yaşayan 46 yaşındaki S. A. amcasının kızı M.Y.'yi arayarak eşinin doğum için hastanede yattığını, kendilerine yardım etmesi için kızı 16 yaşındaki E.Y.’yi Muğla’ya göndermesini istedi. Bunun üzerine Muğla’ya giden ve yüzde 30 zihinsel engelli olan E.Y., bir süre sonra 4 çocuk babası S.A.'nın tecavüzüne uğradı. E.Y.’nin iddiasına göre, S.A. kendisini tehdit ederek kimseye olaydan söz etmemesini istedi. Ardından da E.Y., biletinin kesilerek Van’a gönderildiğini anlattı. Bir süre sonra mide bulantısı ve baş ağrısı şikayetiyle ağabeyi tarafından Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen E.Y.’nin burada yapılan tahlilleri sonucunda 2,5 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine E.Y.’nin ailesi Özalp Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, 4 çocuk babası S.A. hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık tarafından ifadesi alınan E.Y. tekrar doktor kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye sevk edilirken, tecavüzden suçlanan S.A.'nın gözaltına alınması için Muğla Savcılığı'na bilgi verildi. Yaşanan tecavüz olayından inanılması güç bir de aile dramı ortaya çıktı. Babaları 5 yıl önce ölen ailenin 8 kardeşinin tamamının engelli olduğu ortaya çıktı. Köydeki yakınlarının ve aldıkları özürlü aylıkları ile yaşayan yaşları 14 ile 27 arasında değişen 8 kardeşin annelerinin ise bir süre önce evlenerek çocuklarını bırakıp gittiği öğrenildi. Nüfus kaydında 22 yaşında

41

görünen E.Y.’nin de ölen ablasının nüfus cüzdanını kullandığı belirtildi. Bu arada E.Y.’nin savcılıkta verdiği ifadesinde S.A.'nın kendisini telefonla arayarak tehdit ettiğini söyledi. (05.02.2011/Milliyet/DİHA)

 *Ceylanpınar Kızıltepe yolu üzerinde bulunan Maden Köyü yakınlarında önceki gün dere kenarında boğazı kesilmiş ve göğsünden bıçaklanmış halde ölü bulunan Naile Çatal'ın (19) cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumu'ndan ailesi tarafından alındı. Olaydan bir gün önce kayıp olduğu iddia edilen Çatal'ın cenazesi, Ceylanpınar'ın Cumhuriyet Mahallesinde bulunan evine getirildikten sonra ilçe mezarlığında toprağa verildi. Olay ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2 kişi Ceylanpınar Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. Taşyalak (Hello bello) Köyü korucularından Siraç Baburşah'ın 19 yaşındaki oğlu Yusuf Baburşah ve ağabeyi Ahmet Baburşah'ın, savcılıkta verdikleri ifadelerinde cinayeti işlediklerini itiraf ettikleri öğrenildi. Savcılıktan mahkemeye gönderilen Baburşah kardeşler, hakkında tutuklama kararı verildi. Savcılıkta ifadelerinin alınmasının ardından cezaevine gönderilmesi beklenen sanıkların işlemleri devam ederken binlerce kişi Ceylanpınar Hükümet Konağı önünde toplandı. Yurttaşların toplanması ile polis kitleye gaz bombası ile müdahale etti. Hükümet Konağı önünde çıkan olaylar sürüyor.(10.02.2011/DİHA/Dha.com.tr/Mynet.com/Milliyet.com.tr/Kanald.com.tr/Sabah.com.tr/ANF/posta.com.tr)

*Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nde sabah 07.30 sularında Mihan Çiçekten isimli kadın, zil çalması üzerine evin kapısını açtı. DEDAŞ görevlisi olduğunu söyleyen şahıs, kadının ağzını kapatarak kolundaki altınları almak istedi. Kadının bağırması üzerine o sırada evde uyumakta olan Selahattin Çiçekten, eşinin yardımına koştu. Elindeki ‘rambo’ bıçağıyla kadına ve kocasına saldıran şahıs dehşet saçtı. Mihan-Selahattin Çiçekten çifti bıçak darbeleriyle yere yığılırken, görgü tanıklarına göre hırsız olan şahıs elindeki bıçakla beraber hızla uzaklaştı. (11.03.2011/Diyarbakirsoz.com)

*09.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Süleyman Teyfur, şu beyanlarda bulundu: “Kızım Fatma Teyfur, komşumuz olan Fırat Bozkurt denilen kişi tarafından zorla kaçırıldı. Kızımı kaçırdıktan sonra sürekli olarak evime saldırı girişimlerinde bulunup tehdit ediyorlar. Evimin camlarını ve kapılarını kırıp çekip gidiyorlar. Ben o şahıslardan şikâyetçi oldum. Ancak kızım onların korkusundan kendi isteğiyle kaçtığını söylemiş. Kızımın yaşı 18’den büyük olduğu için bu kişiler hakkında dava açılmadı. Benim 3 dönüm arazim var ve Mehmet Bozkurt, Sabri Dulkadir adına tapuludur. Ancak arazimi adıma geçirmek için bunların kardeşi olan Selim Bozkurt benden para talep ediyor. Her yıl evime silahlarla saldırıyorlar. Bizi tehdit edip, malımıza zarar veriyorlar. Bu kişilerden çoğu koruculuk yapmaktadırlar. Ben o şahıslardan şikâyetçi oldum ama hiçbir işlem yapılmadı. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi) *12.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Medine Alökmen, şu beyanlarda bulundu: “09.03.2012 tarihinde saat 23.35 civarında çalıştığım Ezel fabrikasında çıkmak üzere ayrıldım. Servis arabası beni Sento caddesinde bıraktı. Evime yakın bir yerde yüzünü tam olarak görmediğim bir kişi tarafından saldırıya uğradım. Ağzımı kapatarak kafama vurmaya başladı. Ertesi sabah Diyarbakır Savcılığına başvurdum ve şikâyetçi oldum. Beni polis karakoluna yönlendirdiler. Daha sonra doktor raporu almak için hastaneye gittim. Beni döven kişiden şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*GAZİANTEP’te geçen 3 Mart’ta kaybolan 45 yaşındaki Emine Düzkaya, oğlu 27 yaşındaki Çağan Özoğlu ve gelini 22 yaşındaki Özlem Aslan Özoğlu’nun cesetleri, Kilis’in Afrin Çayı

42

kenarında toprağa gömülü halde bulundu. İddiaya göre işsiz Çağan Özoğlu, 1.5 yıldır arkadaşlık yaptığı Özlem Aslan Özoğlu’nun hamile kalması üzerine nikah kıydırıp düğün hazırlıkları için bir süre önce İstanbul’da yaşayan annesi Emine Düzkaya’yı çağırdı. Düzkaya, 3 Mart’ta Gaziantep’e gelip oğluyla birlikte gelinleri Özlem Aslan Özoğlu’nun ailesinin evine giderek, düğün tarihi ve diğer hazırlıklarla ilgili görüştü. Bu görüşmenin ardından evden ayrılan anne, oğlu ve gelinlerinden bir daha haber alınamadı. Düzkaya, Özoğlu ve Aslan aileleri, polise kayıp başvurusunda bulundu. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, 3 kişinin cep telefonlarını takibe aldı. Anne ile oğlunun telefonlarının sinyallerine Karşıyaka semtinde ulaşan polis, cihazları kullanan kişileri gözaltına aldı. Telefonların sim kartının şifresiz olduğu ve şüphelilerin telefonları çöp kutusunda buldukları bu şekilde kullandıkları ortaya çıktı. Gözaltına alınan bu kişiler serbest bırakıldı. Polisin sorguladığı Özlem Aslan Özoğlu’nun ailesi ise ifadelerinde Emine Düzkaya ve oğlunun evlerine gelip düğünle ilgili görüştüklerini ve daha sonra kızlarıyla birlikte ayrıldıklarını söyledi. Polis, kızın ailesinin otomobilinde bulduğu ’kan benzeri’ lekelerden örnekler alıp, DNA testi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü sürdürülürken, dün akşam saatlerinde Kilis’in merkez Deliçay Köyü Afrin Çayı kenarında piknik yapanlar, topraktan dışarı çıkmış ve hayvanlar tarafından parçalanmış bir ayağı fark edince durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri tarafından bölgede çalışma başlatıldı. Yapılan kazılarda kayıp Emine Düzkaya, oğlu Çağan Özoğlu ve gelini Özlem Aslan Özoğlu’na ait olduğu ileri sürülen 3 ceset bulundu. Cesetler, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. (23.04.2012/KentHaber)

*Bediha Oral (21), yaklaşık 7-8 ay önce nişanlandığı Akif Y. (25) ile henüz bilinmeyen bir sebeple tartışarak, ayrılmak istedi. Bunun üzerine Akif Y, amcası ile barışmak üzere nişanlısı Oral'ın Kırkpınar Mahallesi'ndeki evine gitti. Oral ile Akif Y, konuşmak için ayrı bir odaya geçti.  Bir süre sonra odadan silah sesi duyulması üzerine odaya giren aile üyeleri, Oral'ı tabancayla vurulmuş halde buldu. Karakoçan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Oral, kurtarılamadı. Cinayet zanlısı Akif Y, tabancasıyla polise teslim oldu. Emniyette işlemlerinin tamamlanmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Akif Y'nin ifadesinde, nişanlısının ayrılmak istediğini, barışmak üzere gittiği evde konuştukları sırada kendisini tahrik etmesi sonucu yanında getirdiği tabancayla tek el ateş ettiğini söylediği ileri sürüldü. Genç kızın cenazesi Karakoçan Merkez Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından ilçe mezarlığında toprağa verildi. (29.04.2012/Cumhuriyet.com.tr/Haberturk.com/ Etha.com.tr/Trtturk.com.tr)

-Güvenlik Güçlerince Uygulanan Şiddet*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin protesto edildiği Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde Özgürlük Meydanı'nda yapılan açıklamanın ardından Evita Gümüşten adlı genç kadın gözaltına alındı. Meydanın girişinde boynunda yeşil, sarı, kırmızılı ve "Ez birindare te me Amed" yazılı atkısının bulunduğu gerekçesiyle durdurulan Gümüşten, polislerin hakaretine uğradığını öne sürdü. Gümüşten, polislerin kendisine el kol işareti yaptığını ve kendisine bağırdığını belirterek, yanında kimliği bulunmadığı için polislerce gözaltına alındığını söyledi. Kızıltepe Cumhuriyet Polis Karakoluna götürülen Gümüşten, üzerinde kimliği bulunmadığı gerekçesiyle 82 TL para cezasına çaptırıldı. Daha sonra Gümüşten serbest bırakıldı. (15.02.2011/DİHA/Atilimhaber.org)

*Diyarbakır'ın Bağlar İlçesinde bulunan Diyarbakır E Tipi Cezaevi üst köşesinde polis panzeri, Ayse Al (70) isimli yaşlı kadına çarptı. Çarpmanın etkisiyle yere düşen Al ağır yaralandı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'ne kaldırılan 75 yaşındaki Ayşe Al, beyin kanaması geçirdi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'nde müşahade altında

43

tutulan Al'ın şuurunun kapalı olduğu ve hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi. (15.02.2011/DİHA / Yuksekovahaber.com / Silvanmucadele.com / İdilhaberajansi.com)

*Diyarbakır'da, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin protesto edildiği 15 Şubat günü merkez Bağlar İlçesi E Tipi Cezaevi üst köşesinde polis panzerinden sıkılan tazyikli su ile yere düşüp başını kaldırıma çarpan ve beyin kanaması geçiren 75 yaşındaki Ayşe Al, yaşamını yitirdi. 15 Şubat'tan bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Al'ın sabah saatlerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. (11.03.2012/DİHA / Etha.com.tr / Evrensel.net / Diyarbakirhaber.gen.tr / ANF)

*Batman'da 20 Mart günü Newroz kutlaması sırasında çıkan olaylarda gözaltına alınarak tutuklanan H.S. (23), H.D. (18) ve S.A. (40) isimli kadınlar insanın kanını donduracak iddialarda bulundu. Hak ihlallerinin tavan yaptığı cezaevinden gelen iddia tartışılacak türden. Batman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan DİHA Muhabiri Gülsen Aslan ile aynı koğuşta kalan kadınlar, yaşadıklarını muhabirimiz Aslan'a anlattı. Tutuklanan kadınlardan H.S., Newroz olaylarında 37 kadın ile birlikte gözaltına alındıklarını ve TEM Şube'ye götürüldüklerini belirtti. Gözaltında iken 3 kişi ile birlikte "sohbet odası"na götürüldüğünü belirten H.S., kendileri ile birlikte 2 kadın polisin de içeriye girdiğini, çırılçıplak soyularak zorla oturup kalkmalarının istendiğini anlattı. Yaşlı bir kadının çırılçıplak soyulduktan sonra bir kadın polisin cep telefonunu çıkararak onun görüntüsünü çekmeye çalıştığını dile getiren H.S., duruma tepki göstermeleri üzerine polisin fotoğraf ve görüntü çekmekten vazgeçtiğini aktardı. Polislerin yaşananlardan sonra da kendilerini tehdit ettiğini dile getiren H.S., "Bu yaşananları anlatırsanız, sizden bunun hesabını sorarız" şeklinde polis tehdidine de maruz kaldıklarını kaydetti. Gözaltında işkenceye de maruz kaldıklarını ifade eden H.S., gözaltındaki kadınların cop ile vücutları morarana kadar darp edildiğini ve hala işkencenin izlerini üzerinde taşıdıklarını söyledi. H.S., yaşananların ardından tekrar nezarete alındıklarını ve bir süre sonra psikolog ile görüştürme bahanesiyle yeniden "sohbet odası"na alındıklarını ifade ederek, "Bize psikolog olarak tanıtılan bir kişi vardı odada. Kadınların birbirini suçlaması ve birbirinin üzerine ifade vermesini istiyordu. Yaşadığımız kötü muameleyi psikolog denen kişiye anlattığımızda ise 'Bunlar normal şeyler her yerde oluyor. Bunda bir şey yok' yanıtını verdi" şeklinde konuştu. Gözaltına alınıp tutuklanan 3 kadından dershane öğrencisi H.D.'nin ise, gözaltında iken polisler tarafından boynuna zorla sarı-kırmızı-yeşil bir flama takılarak fotoğrafının çekildiği ifade edildi. Batman'da 20 Mart'ta yapılan Newroz kutlamalarına polis müdahale etmiş, yaşanan mücadelenin ardından 37 kadından 3'ü tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevine gönderilmişti.(01.04.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com)

*Mardin Derik'te dün saat 15.00 sıralarında ilçe emniyet müdürlüğü önünden geçen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı 3 çocuk annesi Yasemin Yılmaz, sivil polisler tarafından üst araması ve kimlik sorgusu için durduruldu. Yapılan aramadan sonra Yılmaz'ı karakola götürmek isteyen polislere, Yılmaz'ın direnmesi üzerine saçlarından sürüklenerek gözaltına alındığı iddia edildi. Konu hakkında bilgi veren kendisi de Azadiya Welat dağıtımcısı olan Yılmaz'ın eşi Nizamettin Yılmaz, şunları söyledi: "Eşimden önce ben gazete dağıtımı yaparken aynı muameleyi bana da yaptılar. Akşam saat 15.00 sıralarında eşim oradan geçerken, sivil polisler etrafını sarıyor. Üst ve kimlik kontrolü yapmak istediklerini söylüyorlar. Aramada bir şey çıkmayınca polisler eşime 'Merak ettik diye aradık' diyorlar. Daha sonra eşime kimlik sorgusu için karakola gelmesini söylüyorlar. Eşim buna itiraz edince, iki kolunu büküp saçlarından sürükleyerek karakola götürüyorlar." Eşinin bu şekilde gözaltına alındığını ve emniyette 3 saat bekletildiğini anlatan Yılmaz, eşinin gözaltında darp edildiğini söyledi. Yılmaz, "Gözaltında eşime 'ağzını burnunu dağıtırız' diye tehdit ediyorlar. Daha sonra eşimin kafasını duvara vurarak darp ediyorlar. Eşime 'Sizi burada öldürsek kim bize ne diyecek' diyerek

44

hakaret ve tehditlerine devam ediyorlar" dedi. Eşinin sağlık kontrolü için Derik Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini aktaran Yılmaz, 3 polisin eşiyle birlikte doktorun yanına gittiğini söyledi. Eşinin doktora darp edildiğini ve yüzündeki şişkinlikleri ile morlukları göstermesine rağmen doktorun sağlam raporu verdiğini söyledi. Sağlık kontrolünden sonra eşinin serbest bırakıldığını söyleyen Yılmaz, polisler ve hastane doktoru hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. (26.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org)

ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER-Çocuk İntiharları*Diyarbakır'ın Kayapınar İlçesi'ne bağlı Huzurevleri Semti'nde dün akşam saat 20.45 sıralarında Ferhat Dinç (15) adlı çocuk, bedenini ateşe verdi. Huzurevleri Semti son durakta bulunan Kuça Mahallesi'nde boş bir arazide bedenini ateşe veren Dinç, yaralı olarak kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bu sabah 08.00 sıralarında yaşamını yitirdi. Görgü tanıkları, Dinç'in evlerinin karşısında boş bir arazide üzerine benzin dökerek bedenini ateşe verdiği, olayı gören komşuların ailesine haber verdiği ve ailenin çocuklarını yaralı halde hastaneye kaldırdığını söylüyor. Fırında çalıştığı öğrenilen Dinç'in abisi Fırat Dinç, kardeşinin herhangi bir psikolojik durumunun olmadığını belirterek, kardeşinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için eylem yapmış olabileceğini öne sürdü. (11.01.2012/DİHA)

*Nusaybin Barış Mahallesi Tandoğan Caddesi'nde Süleyman Akgün (13) isimli bir çocuğun henüz bilinmeyen nedenlerden dolayı pompalı silahla intihar ettiği bildirildi. Edinilen bilgilere göre akşam saatlerinde evde babasına ait pompalı silahı alan Akgün, evin bir başka odasına geçerek silahı kafasına dayayarak ateşledi. Silah sesinden sonra odaya koşan Akgün ailesi çocuklarının cansız bedeni ile karşılaştı. Cumhuriyet savcısının olay yeri incelemesinden sonra Akgün'ün cenazesi Nusaybin Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Cumhuriyet Savcısı olayla ilgili soruşturma başlattı. (23.02.2011/DİHA/Nusaybinim.com)

*Van'ın Bahçesaray İlçesi'ne bağlı Günay Yamaç (Taxa Beroj) Köyü'nde oturan 14 yaşındaki Deniz Alıç bir gün önce kayboldu. Ailesi tarafından aranmaya başlanan Deniz, sabah saatlerinde evlerin altında bulunan ve kendilerine ait ahırda tavana asılı olarak ölü bulundu. Aile fertlerin jandarmaya haber vermesi üzerine olay yerine gelen askerler tarafından alınan cenaze, Bahçesaray Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada yapılan incelemeden sonra cenaze otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp Kuruma'na gönderildi. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı. (26.03.2012/DİHA / Habercaldiran.com / Gazetevan.com)

*Siirt'in Bahçelievler Mahallesi Abdullah Bağış Caddesi'nde ailesi ile birlikte yaşayan 16 yaşındaki Ayşe Gül, dün akşam kaldığı apartmanın 4. katından atlayarak intihar ettiği iddia edildi. Olay yerine çağrılan ambulans ile Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Gül, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gül'ün cenazesi bugün Siirt merkezde toprağa verilirken, olay ile ilgili soruşturma başlatıldı. Bu arada Gül'ün eski Siirt Belediyesi eski Başkanı Mervan Gül'ün yeğeni olduğu öğrenildi. (25.04.2012/DİHA/Siirttenote.com/Mynet.com)

-Ev İçi Şiddete Uğrayan Çocuklar*Diyarbakır'ın Yenişehir İlçesi'nde psikolojik tedavi gördüğü belirtilen bir öğretmen dehşet saçtı. TOKİ konutlarında saat 04.00 sıralarında Hazım Şahin İlköğretim Okulu'nda Türkçe öğretmeni olan N.S, eşi ve 3 çocuğunu bıçakla öldürdükten sonra, oturduğu binanın dördüncü

45

katından atladı. Evde bıçakla öldürülen N.S'in eşi 33 yaşındaki Songül, çocukları 4 yaşındaki Serhat, 2 yaşındaki ikizleri Havin ve Helin'in cenazeleri otopsi için Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan N.S'in de vücudunda bıçak izlerine rastlandı. Polise verdiği ilk ifadesinde eşi ve çocuklarını öldürdüğünü söyleyen N.S., kendisini bıçakladıktan sonra balkondan atladığını söylediği öğrenildi. Bir süredir psikolojik tedavi gördüğü belirtilen N.S.'nin tedavisi sürüyor. (03.02.2011/DİHA/DiyarbakırOlay/Posta.com.tr)

*Gaziantep'te 26 Ocak’ta sofrada 16 yaşındaki İbrahim Akgün ile kardeşi arasında yer konusunda tartışma çıktı. Tartışmaya müdahale eden ayakkabı boyacısı Yakup Akgün (48), İbrahim’e tokat attı. Buna sinirlenen İbrahim Akgün de sofradan kalkınca babası arkadan bıçak fırlattı. Boynuna saplanan bıçakla ağır yaralanan İbrahim Akgün, 30 Ocak’ta beyin ölümü gerçekleşti. Hastane yönetiminin talebi üzerine acılı baba, oğlunun organlarını bağışladı. Fırlattığı bıçağın boynuna saplanması nedeniyle oğlu İbrahim’in ölümüne neden olan Yakup Akgün kastının onu yaralamak veya öldürmek olmadığını söyledi. Yakup Akgün, cenaze töreninden sonra tutuklandı. Ortada kalan anne Zübeyde Akgün ile 3 kızına belediye sahip çıktı. ( 05.02.2011/Posta.com.tr)

*Alınan bilgilere göre, Siirt merkeze bağlı Sağlarca (Billoris) Köyü'nde ailesi ile birlikte yaşayan 15 yaşındaki Ö.B ağabeyi 25 yaşındaki M.B tarafından taciz edildiği gerekçesi ile jandarmaya başvurdu. M.B. kız kardeşinin şikayeti üzerine jandarma tarafından evinden gözaltına alınarak Siirt Jandarma Komutanlığı'na getirildi. İfadesi alınan M.B tutuklanma talebi ile çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Siirt E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (04.03.2012/DİHA)

-Toplumsal Alanda Çocuğa Yönelik Şiddet, Tecavüz ve Taciz*Yaklaşık 3 ay önce Muğla’nın Ula İlçesi’ne bağlı Karabörtlen Köyü’nde yaşayan 46 yaşındaki S. A. amcasının kızı M.Y.'yi arayarak eşinin doğum için hastanede yattığını, kendilerine yardım etmesi için kızı 16 yaşındaki E.Y.’yi Muğla’ya göndermesini istedi. Bunun üzerine Muğla’ya giden ve yüzde 30 zihinsel engelli olan E.Y., bir süre sonra 4 çocuk babası S.A.'nın tecavüzüne uğradı. E.Y.’nin iddiasına göre, S.A. kendisini tehdit ederek kimseye olaydan söz etmemesini istedi. Ardından da E.Y., biletinin kesilerek Van’a gönderildiğini anlattı. Bir süre sonra mide bulantısı ve baş ağrısı şikayetiyle ağabeyi tarafından Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen E.Y.’nin burada yapılan tahlilleri sonucunda 2,5 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine E.Y.’nin ailesi Özalp Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, 4 çocuk babası S.A. hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık tarafından ifadesi alınan E.Y. tekrar doktor kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye sevk edilirken, tecavüzden suçlanan S.A.'nın gözaltına alınması için Muğla Savcılığı'na bilgi verildi. Yaşanan tecavüz olayından inanılması güç bir de aile dramı ortaya çıktı. Babaları 5 yıl önce ölen ailenin 8 kardeşinin tamamının engelli olduğu ortaya çıktı. Köydeki yakınlarının ve aldıkları özürlü aylıkları ile yaşayan yaşları 14 ile 27 arasında değişen 8 kardeşin annelerinin ise bir süre önce evlenerek çocuklarını bırakıp gittiği öğrenildi. Nüfus kaydında 22 yaşında görünen E.Y.’nin de ölen ablasının nüfus cüzdanını kullandığı belirtildi. Bu arada E.Y.’nin savcılıkta verdiği ifadesinde S.A.'nın kendisini telefonla arayarak tehdit ettiğini söyledi. (05.02.2011/Milliyet/DİHA)

*Van Başkale İlçesi'nde Tepebaşı Mahallesi'ndeki evlerinden çıkarak süt satmak için çarşıya giden Nezmi Koç'un 11 yaşındaki oğlu Şahin Koç, okuldan eve dönmedi, Okulda, çarşıda ve süt sattığı iş yerlerine giden aile, çocuğu bulamadı. Arayışlarını sürdüren aile fertleri, mahallenin dağlık alanında bulunan inşaat halindeki evde Koç'un cesedini buldu. Vücudunun

46

yarısı karın altına gömülmüş ve boğularak öldürüldüğü belirtilen çocuğun cesedi, polis ve jandarmanın olay yerinde inceleme yaptıktan sonra Başkale Devlet Hastanesi'ne getirildi. Cenaze, buradan Van Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. (02.03.2012/DİHA/Medya73.com/ Haberler.com/Bolgegazetesivan.com/Sabah.com.tr)

*Nusaybin İlçesi Akarsu Beldesi'ne bağlı İlkadım Köyü'nde çobanlık yapan İsmail Akın ile kızı 11 yaşındaki Berfin Akın hayvanlarını otlattıkları dağlık alanda kafalarına birer el ateş edilerek öldürülmüş vaziyette bulundu. Alınan bilgilere göre, baba ve kızı sabah erken saatlerde hayvan sürüsünü alarak dağlık alana götürdü. Akşamüstü koyunların çobansız köye dönmesi üzerine şüphelenen köylüler, baba ve kızını aramak üzere dağlık alana gitti. Aramalarını sürdüren köylüler kısa sürede baba İsmail Akın ile kızı Berfin Akın'ı (11) bir birlerine yakın mesafede başlarına birer el ateş edilmiş halde ölü vaziyette buldu. Berfin Akın'ın başında meydana gelen parçalamanın taş ile yapılmış olabileceği de belirtiliyor. (26.03.2012/ANF/DİHA / Aktifhaber.com / Mynet.com / Posta / Sabah /Evrensel)

*Adıyaman'ın Kahta ilçesi Karşıyaka Mahallesi'nde 4 gün önce evinin önünde oynayan 5 yaşındaki kız çocuğuna adres sorma bahanesiyle yaklaşarak cinsel tacizde bulunmak isteyen zanlı, çocuğun korkup bağırması üzerine kaçtı. Çocuğun çığlıklarına koşarak zanlıyı kovalayan vatandaşların verdiği eşkal üzerine harekete geçen polis, şüpheli F.I.'yı önceki akşam yakaladı. Zanlının gözaltına alındığını öğrenen bir grup, Hürriyet Polis Merkezi önünde toplanmaya başladı. Gece yarısına doğru kalabalığın sayısı yaklaşık 200 kişiyi buldu. Kalabalığın artması üzerine ilçeye Adıyaman'dan Çevik Kuvvet takviyesi istendi. Jandarmadan da destek geldi. Bu sırada zanlının kendilerine teslim edilmesini talep eden kalabalık, polis ve emniyet binasına taşlarla saldırdı. Polis ve jandarma kalabalığa biber gazı ile müdahale etti. Gergin anlar yaşanan müdahale sırasında 38 şüpheli gözaltına alındı. Polisin tutumu ve gözaltılar üzerine kalabalık dağılınca dün 01.00 sıralarında ilçede durum normale döndü. Adıyaman Valisi Ramazan Sodan da Kahta ilçesine giderek olayları yerinde takip etti. Vali Sodan, "Karakol önünde 200 kişilik bir grup toplanmıştır. Bu vatandaşların arasına sızan bazı provokatörler emniyet güçlerimize, araçlarımıza ve karakola taş atmışlardır. Emniyet güçlerimiz olaylar büyümeden müdahale etmiş ve 38 kişiyi gözaltına almıştır" dedi. İfadesinin alınmasının ardından adliyeye sevk edilen F.I. tutuklanarak Adıyaman Cezaevi'ne gönderildi. (12.04.2012/Sabah.com.tr/DİHA)

Güvenlik Güçlerince Şiddete Uğrayan Çocuklar*Diyarbakır merkez Bağlar İlçesi Emek Caddesi'nde polis aracının camını kırdığı ve cezaevine taş attığı iddiasıyla 11 Şubat'ta gözaltına alınan 10 yaşındaki R.C. adlı çocuk, Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube'de ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Çocuğun ifadesinin avukat ve psikolog bulundurulmaksızın alındığı ve çocuğun sorgu esnasında tehdit edildiği belirtildi. Konu hakkında DİHA'ya konuşan R.C.'nin amcası Hüseyin Caruş, çocuğu gözaltına alan polisler aileyi durumdan haberdar etmediklerini belirterek, çocuğun hırpalanarak gözaltına alındığını söyledi. Çocuk Şube'de R.C.'nın sorgusu sırasında yasal prosedürün yerine getirilmediğini kaydeden Caruş, konuyu yargıya taşıyacaklarını ve bu konu da İHD'ye hukuki yardım talebinde bulunacaklarını söyledi. Çaruş, yeğenin arkadaşlarıyla sokakta oyun oynarken, yanlarına akrep tipi 2 polis aracın geldiğini belirterek, R.C. ve arkadaşlarının aracı görürken kaçtıklarını, kendilerine aktardığını söyledi. Polisler tarafından yakalanan R.C.'nin, daha sonra yerlerde sürüklenerek gözaltına alındığını ifade eden Caruş, "Çocuğu hırpalayarak gözaltına alıyorlar. Daha sonra telsizden anons geçerek, 'Şüpheliyi yakaladık. Üzerinde kırmızı kazak var' diye bildiriyorlar" dedi. Yeğeni R.C.'nin gözaltına alındığını emniyetten değil çocuklardan öğrenebildiklerini ifade eden Caruş, aldıkları duyum üzerine ilçe emniyetine gittiklerini, oradan da Çocuk Şubesi'ne yönlendirildiklerini belirtti.

47

Yeğenin 7 saat gözaltında tutulduğunu dile getiren Caruş, "Ailesinin haberi olmadan çocuğu hukuka aykırı bir şekilde sorguya alıyorlar. Polis sorgu sırasında çocuğu tehdit ediyor. Bize polisin kendisine köpekleri göstererek 'Bir daha yaparsan seni köpeklerin yanına atarız' diye korkuttuklarını söyledi" diye kaydetti. Caruş, çocuğun gözaltından çıktıktan sonra sürekli tedirgin olduğunu dile getirerek, çocuğun psikolojisinin iyi olmadığını ve yolda polis gördüğü zaman korkarak kaçtığını kaydetti. Polisler hakkında davacı olacaklarını bu konuda İHD'den hukuki yardım talebinde bulunacaklarını söyleyen Caruş, "Polis deyince insanların aklına can güvenliklerini koruyan bir birim gelmesi gerekirken, gerçekte can güvenliğimizi daha çok riske atıyorlar" diye konuştu. (20.02.2011/DİHA)

İŞKENCE YASAĞIİŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ DAVRANIŞ ve CEZALANDIRMA-Gözaltında İşkence ve Kötü Muamele*Bingöl'ün Ilıcalar Beldesi'ne bağlı Yenibaşlar Köyü ile Elmalı Köyü kırsalında 23 Aralık 2011'de gözaltına alınan ve Bingöl İl Jandarma Komutanlığı'nda 4 gün boyunca ifadeleri alınan Nusret Saltan (Zindan) ile İran vatandaşı olup soy ismi öğrenilemeyen Yakut (Şiyar) isimli HPG'lilere yoğun işkence yapıldığı iddia edildi. Yeğeni Nusret Saltan ile Pazartesi günü Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nde görüşüp durumuna ilişkin İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvuruda bulunarak, hukuki yardım talebinde bulunan amca Şehmuz Saltan, yeğeninin yoğun işkenceden geçirildiğini söyledi. Yeğeninden, tutuklandıktan sonra haber alabildiklerini belirten amca Saltan, Savcılık izni ile görüşüne gittiği yeğeninin, yürümekte ve doğrulmakta zorluk yaşadığını vurguladı. Gördüğü işkenceden çok basında hakkında çıkan haberlerden dolayı yeğeninin büyük bir üzüntü içinde olduğunu aktaran amca Saltan, "Gözaltında kaldığı 4 gün boyunca aralıksız işkenceden geçirilmiş. Her türlü işkence metodu üzerinde denenmiş. Görüşe geldiğinde eğri yürüyordu. Utanıyordu ve kızgındı. Basında hakkında çıkan haberlerin asılsız olduğunu, itirafçı olmadığını hiç kimseyi ihbar etmediğini ve hiçbir sığınağı göstermediğini söyledi" diye belirtti. Yeğenine yapılan işkenceye tepki gösteren amca Saltan, AKP Hükümeti’nin "İşkenceye sıfır tolerans" ve "Devletin şefkatli elleri" şeklinde basına yansıyan demeçlerine rağmen işkencenin her türlüsünün yapıldığının aşikar olduğunu dile getirdi. Nusret Saltan’ın görüşüne giden bir diğer yakını Ramazan Kaya ise akrabası Nusret'in basında çıkan asılsız haberlerle manevi saldırıya maruz kaldığı ve teşhir edilmek istendiğini ifade etti. Yeğeninin "Maneviyatımla oynuyorlar. Ben PKK gerillası olabilirim. Tutuklu da olabilirim. Fakat fikir ve düşüncelerimden ayrılmış değilim. Sonuçta insanım ve şuan esirim. Fakat esir bile olsam ismi konulmamış bir savaşın esiriyim. Esaret altındayım" diyerek, fikir ve düşüncelerinden taviz vermediğini aktaran Kaya, 23 Aralık 2011 tarihinde gözaltına alınan akrabasının 4 gün boyunca fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kaldığını dile getirdi. Kafasına poşet geçirilerek nefessiz bırakılan akrabasının kendinden geçene kadar poşetin kafasından çıkarılmadığını söylediğini bildiren Kaya, Bingöl'ün sert hava şartlarına rağmen çırılçıplak soyularak dışarı çıkarıldığını ve karın üzerine yüzükoyun yatırılarak saatlerce bekletildiğini ifade ettiğini aktardı. Kafasına silah dayayarak ölümle tehdit edildiği ve şiddetli kaba dayağa maruz kaldığını anlatan akrabasının gördüğü işkencenin 4 gün kesintisiz sürdüğünü dile getiren Kaya, ABD'nin Irak ve Afganistanlı esirlere Guantanamo kampında uyguladığı sistematik ve profesyonel işkence türünün, akrabasına uygulandığını ifade etti. Gözaltında kaldıktan sonra 26 Aralık tarihinde Bingöl Devlet Hastanesi'ne götürülen akrabasına doktorun "Senin hiç bir şeyin yok" diyerek rapor vermediğini söyleyen Kaya, "Ailesine tutuklandıktan sonra haber veriliyor. Bu şu durumu akıllara getiriyor. Demek ki; infaz edilme ihtimali de söz konusu

48

olabilirmiş. Ama yakalandıklarına dair haberlerin medyaya erkenden sızmasının ardından infaz edemediler. Bu durum bize eski günleri anımsatıyor" diye konuştu. (04.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır merkez Bağlar İlçesi Emek Caddesi'nde polis aracının camını kırdığı ve cezaevine taş attığı iddiasıyla gözaltına alınan 10 yaşındaki R.C. adlı çocuk, Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube'de ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Çocuğun ifadesinin avukat bulundurulmaksızın alındığı belirtilirken, çocuğun hırpalandığı da ileri sürülüyor. (11.02.2011/DİHA)

*14.02.2012 tarihinde şubemize Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Vedat Karabulut, şu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaşık bir haftadır alakamın olmadığı bir suçtan dolayı cezaevinde bulunmaktayım. Gözaltındayken adını bilmediğim bir avukat gelip bana suçlamayı kabul etmem karşılığında beni serbest bırakacaklarını söyledi. Ancak ne bırakıldım ne de avukat tutacak durumum var. Annemin vefatından sonra 5 kardeşime ben bakıyordum. Şuan hem ben hem de kardeşlerim çok mağdur durumdayız. Gözaltındayken tartaklandım, avukat tarafından kandırıldım. Eğer varsa insan hakları hakkımı aramam için sizden avukat talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*24.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Haci Türkekul, şu beyanlarda bulundu: “Ben 22.02.2012 tarihinde saat 18.00 sıralarında ilçe otogarda dolmuştan indim ve yaya olarak evime giderken Şehitler Polis Amirliği önünde sendelendim ve yere düştüm. Yerden kalktığım esnada sivil giyimli 2 polis sarhoş olduğum gerekçesiyle koluma girip beni polis merkezine götürdüler. Polis merkezinde cüzdanımı çıkarmak istedim bunun üzerine bana saldırdılar. Yüzümü yere vurdular. Bu olay nedeniyle sağ gözümün alt kısmında ve dudağımda yaralanmalar ve morluklar oluştu. Daha sonra bu sivil polisler beni Adanalı olan polise teslim ettiler. O da konuşmama fırsat vermeden dövmeye başladı. Burada sağ tarafıma tekme atarak “senin sahibin kimse gelip seni alıp götürsün” dedi. Ben bana atılan tekmenin etkisiyle yola savruldum. Arkadaşım beni Diyarbakır devlet hastanesine götürdü. Beni muayene eden doktor nasıl bu hale geldiğimi sordu. Bende olayın tamamını anlattım. Doktor hastanede bulunan polis memurlarını çağırdı. Nöbetçi polis memurları orada benim alkol muayenemi yaparak şikâyetimi gidip şehitler polis merkez amirliğinde yapmamı ve burada ifade vermemi söylediler. Hastane müdürüyle birlikte polis merkezine gittik. Orada bulunan polisler ifademi geri çekmek için beni tehdit etmeye başladılar. Ben bana yapılan işkence nedeniyle yürüyemeyecek vaziyetteyim. Benim hem yüzümde yaralanmalar olmuş hem de belime atılan tekmeler sonucunda kemiklerimde kırılmalar, ezilmeler meydana gelmiştir. Başıma gelen olayın tamamı polis merkezi bahçesinde bulunan mobese kameraları önünde meydana gelmiştir. Bu kayıtların silinmeden getirilmesini talep ediyorum. Beni döven, bana işkence yapan Şehitler Polis Merkezi Amirliğinde görevli sivil, resmi polislerden ve görevlerini ihmal eden, ifademi hastanede almayan görevli polislerden davacı ve şikâyetçiyim. Bu polislerin tespit edilerek cezalandırılmaları için gerekli soruşturmanın yapılarak haklarında kamu davası açılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*14.03.2012 tarihinde şubemize başvuran G.E., şu beyanlarda bulundu: “13.03.2012 tarihinde saat 10.20’de arkadaşımla görüşecektir. 10 Nisan karakolun karşısında resmi ekipli polis etrafımı sardılar. Kimliğimi istediler. Bana “sen burada yarım saattir bekliyorsun ve emniyet lojmanların fotoğraflarını çekiyorsun” diye sordular. Bende onlara “buyurun cep telefonumu kontrol edebilirsiniz” dedim. Beni 10 Nisan karakoluna götürdüler. Bayan polislerden biri beni arama yaptı. Sonra tek bir odaya koydular. 6-7 polis içeri girdi. Bazı sorular sordular. Bana “Reber” adında ve bölge sorumlusu olarak söyledikleri kişiyi tanıyıp tanımadığımı sordular, bende tanımadığımı söyledim. Ama buna rağmen ısrarla o söylenen

49

kişiyle görüştüğümü iddia ettiler. Daha sonra beni Devlet Hastanesine götürdüler. Sağlık kontrolü yapıp imza attırdılar. Daha sonra beni Direkhanede bulunan emniyete götürdüler. Orada sorgu odasına aldılar. 7-8 polis beni çapraz sorguya alıp, eski dosyamı önüme sürdüler. Ben bu dosyadan beraat etmiştim. Bana sorguda “çok iyi bir insan olduğumu, kendilerine yardımcı olmamı, cezaevine düşersem çok yaşlı biri olarak çıkacağımı, evlenemeyeceğimi ve çocuklarımın olamayacağını” söylediler. Kendileriyle görüşmem istenildi. Onlara bunu yapamayacağımı söylediğimde hakaret etmeye başladılar. Hatta komiserlerden biri bana şerefsiz dedi. Bütün bunu dayatan polisler ve komiserlerden şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü'nde 13 Şubat'ta çıkan çatışmada ağır yaralanan HPG'li İsmet Akın'ın (Zindan Gilord) yürütülen soruşturma kapsamında tedavi gördüğü Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden tedavisi bitmeden Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'ne getirilerek, 2 gündür sorgulandığı bildirildi. Ameliyat sonrası kurşun yaraları nedeniyle bir böbreğini kaybeden ve karaciğerinden ise parça alınan Akın'ın, sorgu sırasında fenalık geçirdiği öğrenildi. Durumunun ağırlaşması üzerine yeniden tedavi gördüğü hastaneye kaldırılan Akın'ın yoğun bakıma alındığı ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu kaydedildi. 13 Şubat'ta Aktepe Köyü'nde çıkan çatışmada İran nüfusuna kayıtlı HPG'li Kazım Huseyinzade (Yunus) yaşamını yitirmiş, İsmet Akın (Zindan Gilord) ise ağır yaralanmıştı. (09.03.2012/DİHA)

*Batman'da 20 Mart günü Newroz kutlaması sırasında çıkan olaylarda gözaltına alınarak tutuklanan H.S. (23), H.D. (18) ve S.A. (40) isimli kadınlar insanın kanını donduracak iddialarda bulundu. Hak ihlallerinin tavan yaptığı cezaevinden gelen iddia tartışılacak türden. Batman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan DİHA Muhabiri Gülsen Aslan ile aynı koğuşta kalan kadınlar, yaşadıklarını muhabirimiz Aslan'a anlattı. Tutuklanan kadınlardan H.S., Newroz olaylarında 37 kadın ile birlikte gözaltına alındıklarını ve TEM Şube'ye götürüldüklerini belirtti. Gözaltında iken 3 kişi ile birlikte "sohbet odası"na götürüldüğünü belirten H.S., kendileri ile birlikte 2 kadın polisin de içeriye girdiğini, çırılçıplak soyularak zorla oturup kalkmalarının istendiğini anlattı. Yaşlı bir kadının çırılçıplak soyulduktan sonra bir kadın polisin cep telefonunu çıkararak onun görüntüsünü çekmeye çalıştığını dile getiren H.S., duruma tepki göstermeleri üzerine polisin fotoğraf ve görüntü çekmekten vazgeçtiğini aktardı. Polislerin yaşananlardan sonra da kendilerini tehdit ettiğini dile getiren H.S., "Bu yaşananları anlatırsanız, sizden bunun hesabını sorarız" şeklinde polis tehdidine de maruz kaldıklarını kaydetti. Gözaltında işkenceye de maruz kaldıklarını ifade eden H.S., gözaltındaki kadınların cop ile vücutları morarana kadar darp edildiğini ve hala işkencenin izlerini üzerinde taşıdıklarını söyledi. H.S., yaşananların ardından tekrar nezarete alındıklarını ve bir süre sonra psikolog ile görüştürme bahanesiyle yeniden "sohbet odası"na alındıklarını ifade ederek, "Bize psikolog olarak tanıtılan bir kişi vardı odada. Kadınların birbirini suçlaması ve birbirinin üzerine ifade vermesini istiyordu. Yaşadığımız kötü muameleyi psikolog denen kişiye anlattığımızda ise 'Bunlar normal şeyler her yerde oluyor. Bunda bir şey yok' yanıtını verdi" şeklinde konuştu. Gözaltına alınıp tutuklanan 3 kadından dershane öğrencisi H.D.'nin ise, gözaltında iken polisler tarafından boynuna zorla sarı-kırmızı-yeşil bir flama takılarak fotoğrafının çekildiği ifade edildi. Batman'da 20 Mart'ta yapılan Newroz kutlamalarına polis müdahale etmiş, yaşanan mücadelenin ardından 37 kadından 3'ü tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevine gönderilmişti.(01.04.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü'nde 13 Şubat'ta çıkan çatışmada ağır yaralanan HPG'li İsmet Akın'ın (Zindan Gilord) yürütülen soruşturma kapsamında tedavi gördüğü Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden tedavisi bitmeden Diyarbakır İl

50

Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. 2 gün süren işlemlerin ardından fenalaşarak Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Akın, Çarşamba günü tedavisi bitmeden sevk edildiği adliyeden Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildi. İsmet Akın'ın abisi Rıfat Akın, konu hakkında şunları söyledi: "Kardeşimin tedavisi sürüyordu. Ben Salı günü tedavisini yapan doktor ile görüştüm. Birkaç gün daha tedavi göreceğini söyledi. Ancak Çarşamba günü başka bir doktor bakıyordu ve kardeşimin artık taburcu olacağını söyledi. Konu hakkında fazla bilgi sahibi değilim. Ancak Çarşamba günü kardeşim savcılığa çıkarılıp D Tipi cezaevine gönderildiği bize söylendi." (06.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutuklu ve hükümlüler, aileleri aracılığıyla yaptıkları açıklamada, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Newroz kutlamaları sırasında gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne getirilen 17 kişinin gözaltında işkenceye maruz kaldığını belirtti. 17 yurttaşın vücutlarında darp izleri olduğunu bildiren tutuklular, "Gözaltında işkence görmelerine rağmen, birçok kişi darp edilmesine rağmen, cezaevine konulması dikkat çekicidir" diye kaydetti. (08.04.2012/DİHA)

*Mardin'in Dargeçit İlçesi'nde dün akşam bir dershaneye molotof kokteyli atılmasının ardından polisler, ilçede aldığı önlemleri yoğunlaştırdı. Mahalle aralarında herkesten kimlik soran ve daha sonra 7 kişiyi gözaltına alan polislerin, 7 kişiye işkence yaptığı iddia edildi. Evinin önünde polisler tarafından yaka paça gözaltına alınan T.A. adlı 14 yaşında bir çocuğun da aralarında bulunduğu 7 kişinin şiddete maruz kaldığı öne sürüldü. Karakolda yaşadıklarını anlatan T.A. adlı çocuk, polis sorgusunda kendisine işkence yapıldığını ve polislerin kendisini darp etmesi sonucunda bayıldığını belirterek, polislerin kendisini ayıltmak için üzerine su attığını söyledi. Karakolda halsiz düşmesinin ardından kendisini hastaneye attıklarını söyleyen T.A., burada tedavi edildikten sonra kendisine rapor verilmediğini kaydetti. T.A., halen her yerinde ağrılar hissettiğini belirterek, baş kısmında ve alnında darp izlerinin bulunduğunu ifade etti.Gözaltına alınan 7 kişi gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bırakıldığını öğrenildi. (14.04.2012/DİHA/Rojname.com)

*Mardin Derik'te dün saat 15.00 sıralarında ilçe emniyet müdürlüğü önünden geçen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı 3 çocuk annesi Yasemin Yılmaz, sivil polisler tarafından üst araması ve kimlik sorgusu için durduruldu. Yapılan aramadan sonra Yılmaz'ı karakola götürmek isteyen polislere, Yılmaz'ın direnmesi üzerine saçlarından sürüklenerek gözaltına alındığı iddia edildi. Konu hakkında bilgi veren kendisi de Azadiya Welat dağıtımcısı olan Yılmaz'ın eşi Nizamettin Yılmaz, şunları söyledi: "Eşimden önce ben gazete dağıtımı yaparken aynı muameleyi bana da yaptılar. Akşam saat 15.00 sıralarında eşim oradan geçerken, sivil polisler etrafını sarıyor. Üst ve kimlik kontrolü yapmak istediklerini söylüyorlar. Aramada bir şey çıkmayınca polisler eşime 'Merak ettik diye aradık' diyorlar. Daha sonra eşime kimlik sorgusu için karakola gelmesini söylüyorlar. Eşim buna itiraz edince, iki kolunu büküp saçlarından sürükleyerek karakola götürüyorlar." Eşinin bu şekilde gözaltına alındığını ve emniyette 3 saat bekletildiğini anlatan Yılmaz, eşinin gözaltında darp edildiğini söyledi. Yılmaz, "Gözaltında eşime 'ağzını burnunu dağıtırız' diye tehdit ediyorlar. Daha sonra eşimin kafasını duvara vurarak darp ediyorlar. Eşime 'Sizi burada öldürsek kim bize ne diyecek' diyerek hakaret ve tehditlerine devam ediyorlar" dedi. Eşinin sağlık kontrolü için Derik Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini aktaran Yılmaz, 3 polisin eşiyle birlikte doktorun yanına gittiğini söyledi. Eşinin doktora darp edildiğini ve yüzündeki şişkinlikleri ile morlukları göstermesine rağmen doktorun sağlam raporu verdiğini söyledi. Sağlık kontrolünden sonra eşinin serbest bırakıldığını söyleyen Yılmaz, polisler ve hastane doktoru hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. (26.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org)

51

-Köy Korucuları Tarafından Yapılan İşkence ve Kötü Muamele*09.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Süleyman Teyfur, şu beyanlarda bulundu: “Kızım Fatma Teyfur, komşumuz olan Fırat Bozkurt denilen kişi tarafından zorla kaçırıldı. Kızımı kaçırdıktan sonra sürekli olarak evime saldırı girişimlerinde bulunup tehdit ediyorlar. Evimin camlarını ve kapılarını kırıp çekip gidiyorlar. Ben o şahıslardan şikâyetçi oldum. Ancak kızım onların korkusundan kendi isteğiyle kaçtığını söylemiş. Kızımın yaşı 18’den büyük olduğu için bu kişiler hakkında dava açılmadı. Benim 3 dönüm arazim var ve Mehmet Bozkurt, Sabri Dulkadir adına tapuludur. Ancak arazimi adıma geçirmek için bunların kardeşi olan Selim Bozkurt benden para talep ediyor. Her yıl evime silahlarla saldırıyorlar. Bizi tehdit edip, malımıza zarar veriyorlar. Bu kişilerden çoğu koruculuk yapmaktadırlar. Ben o şahıslardan şikâyetçi oldum ama hiçbir işlem yapılmadı. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

-Gözaltı Yerleri Dışında İşkence ve Kötü Muamele*02.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Nebahat Beker, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Nurullah Beker, 31.12.2011 tarihinde saat 12.00’da Bayındırlık caddesinde 2 arkadaşıyla birlikte yeni yıl kutlamalarına katıldığı esnada polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alındı. 2 arkadaşını serbest bıraktılar. Kardeşim 24 saat gözaltında kaldı. Gözaltına alınma gerekçesi ise aramasının olduğudur. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde, Bahçelievler Mahallesi'nde polis lojmanlarına komşu olan Bülent Süer (38) adlı yurttaş, polis tarafından darp edildiğini iddia etti. 15 yıldır polis lojmanlarına komşu olduğunu belirten Süer, evden çıktığı sırada 5 polisin sorgusuz sualsiz kendisini yere yatırarak kollarını kelepçeledikten sonra dövdüklerini ve silah dipçikleri ile başına vurduğunu öne sürdü. Süer, "Karakola götürdükten sonra kimliğimi sordular. Polis lojmanlarına neden baktığımı sordular" dedi. Polisin ihtar yaptığını ancak duymadığını belirten Süer, ardından darp edildiğini ve gözaltında polisin neden durmadığını da sorduğunu kaydetti. Hakkını arayacağını belirten Süer, polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyledi. (09.01.2012/DİHA)

*Bitlis'in Adilcevaz İlçesi'nde bulunan Adilcevaz Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan Kürt öğrenciler ile ülkücü öğrenciler arasında kavga çıktı. Akşam saatlerinde bilinmeyen bir nedenden dolayı çıktığı belirtilen kavgada, polislerin ülkücü öğrencileri koruduğu bildirildi. İsmini vermek istemeyen bir öğrencinin verdiği bilgiye göre, olayın akşam saatlerinde okulda derslerin bitmesi ile çıktığı belirtilirken, ülkücü oldukları belirtilen grubun Kürt öğrencilere saldırdığını ifade etti. Kürt öğrencilerin karşılık vermesi ile birlikte olayların büyüdüğünü belirten öğrenci, okul içinde bulunan sivil polislerinde ülkücülerin tarafına geçerek onları koruduğunu iddia etti. Yaklaşık bir saat sürdüğü belirtilen kavgada, polislerin Kürt öğrencilere darp ederek, 4 kişiyi yaraladığı ifade edildi. Kürt öğrencilerin dağılması ile birlikte olayların sona erdiği bildirilirken, kavgada M.A, H.A, S.D ve S.A isimli öğrencilerin yaralandığı kaydedildi. Yaralı öğrencilerin durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, ülkücü öğrencilerin polis ile birlikte Kürt öğrencilere dönük linç kampanyası başlattığı iddia ediliyor. (13.01.2012/DİHA / Gazetebitlis.com / Bitlishaber13.com)

*Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde bulunan Reşat Erden Lisesi'ne sabah saatlerinde karnelerini almak için gelen öğrencilere, sivil elbiseler ile geldikleri için karne verilmeyeceğinin belirtilmesi üzerine öğrenciler ile okul müdürü arasında tartışma çıktı. Öğrencilerin daha önceki yıllarda da sivil elbiseler ile karnelerini aldıklarını belirtmesi üzerine, okul yönetimi de yeni çıkan yasa gereği karne veremeyeceğini belirtti. Öğrenciler ile okul yönetimi arasındaki

52

tartışmanın büyümesi üzerine, okul yönetimi tarafından çevik kuvvet polisleri çağırıldı. Okula gelen polisler, öğrencileri dağıtmak için gaz bombaları ile öğrencilere müdahale etti. Çok sayıda öğrenciyi darp eden polis, basın mensuplarının da görüntü almasına izin vermedi. Polislere tepki gösteren öğrenciler ise polislerin dağılmasını isteyerek, okullarında polis istemedikleri belirtti. Okula gelen Emniyet Müdürü ile Doğubayazıt Kaymakamı Hüseyin Yılmaz, okul yönetimi ile görüşerek konu hakkında bilgi aldı. Yaralanan iki öğrencinin Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtilirken, çok sayıda öğrencinin de yaralı olduğu iddia edildi. (20.01.2012/DİHA / Patnosnet.com / Haberler.com / Milliyet.com.tr / Mynet.com)

*Halfeti'de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliş tarihi olan 15 Şubat nedeniyle kadınlar tarafından yapılmak istenen yürüyüş öncesi polis BDP İlçe binasını çok sayıda zırhlı araç ve özel hareket timi ile ablukaya aldı. Halfeti'nin belde ve köylerinden yürüyüşe katılmak için gelen birçok araca para cezası verilirken, 2 aracın da cezası olduğu gerekçesiyle polis tarafından bağlandığı belirtildi. Urfa'dan Halfeti'ye gelen grup içerisinde bulunduğu öğrenilen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Mustafa Göktaş'ın da jandarma arama noktasında araçların durdurulması üzerine haber için fotoğraf çekmek isterken, jandarma tarafından tartaklandığı ve gözaltına alındığı öğrenildi. (12.02.2012/DİHA/ Atilimhaber.org)

*Nusaybin'de evlerine akşam saatlerinde yapılan baskın sonucu Belediye Başkan Yardımcısı Saliha Cabadak ve kardeşi Derviş Cabadak gözaltına alındı. Mardin ve Nusaybin emniyet müdürlüklerinden gelen çok sayıda polisin, baskın sırasında kapıları çalmadığı ve Cabadak ile kardeşini gözaltına alırken darp ettiği iddia edildi. Anne Cabadak, "Evimizin etrafını sarıldığını gördük. Kapıyı açmaya giderken kapımızı ve penceremizi kırarak içeri girdiler. Bu şekilde bir baskın yapılmasının hukuksuz olduğunu ifade ettik, ancak oğlum ve kızım biber gazı da kullanılarak darp edildi. Bizim evimizde bir şey bulunmayınca etrafı açık olan arka bahçemizde arama yapmak istediler. Elleriyle koymuş gibi hemen bomba bulduklarını söylediler. Komşularımız ve akrabalarımız evin yakınına gelmeden darp edilerek, biber gazıyla etkisiz hale getirildiler. Kesinlikle böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Ufak tefek 10 cm çukurlar açarak arama süsü verdiler. Ama hemen alçak bahçe duvarındaki açık evin dibinden 3 tane bomba bulduklarını söylediler. Yapılan hukuksuzluktur. Kızımın özel eşyalarına kadar erkek polisler arama yapıyordu. Buna itiraz etmemize rağmen aramalara devam ettiler ve her tarafı dağıttılar, penceremizi ve kapımızı kırdılar" diye konuştu. (16.02.2011/DİHA/Nusaybinim.com/Milliyet.com.tr/Aktifhaber.com/Medya73.com)

*Muş'ta Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetesi dağıtımcılığı yapan Ersin Akman, çarşıda polisler tarafından sorguya alındı. Muş Devlet Hastanesi önünde sivil polisler tarafından durdurulan Akman'ın kimlik kontrolünü yapan polisler, üst araması yaptı. Çantasındaki gazeteleri soran polisler, "Başka ne dağıtıyorsun. Kime çalışıyorsun" gibi sorular sorarak Akman'ı yaklaşık bir saat boyunca bekletti. Polisler, daha sonra Akman'ı serbest bıraktı. (16.02.2011/DİHA)

*Batman'da polis müdahalesinin ardından yeniden Newroz Alanı'nın girişinde toplanan onbinlerce yurttaşa polis sert müdahalede bulundu. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Ahmet Türk ve BDP'li vekillerin de aralarında olduğu kitleye müdahale sonucunda Ahmet Türk baygınlık geçirdi. Türk'ün polislerin fiziki müdahalesine de maruz kaldığı ve tekme tokat tartaklandığı bildirildi. Olaylar devam ederken Türk, Dünya Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.03.2012/ANF/DİHA/Bianet.org/Cumhuriyet.com.tr/Sabah.com.tr/ Milliyet.com.tr/Haberturk.com)

53

*Ağrı’da Newroz kutlaması için BDP İl binası önünde bir araya gelen kitle alana yürümek istedi. Yürümek isteyen kitle polis engeline takıldı. Kitle yürümekte direnerek, alana yürüyeceklerini dile getirdi. Bunun üzerine kitle ile polis arasında gerginlik yaşandı. Gerginlikte polis BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ve kitlenin üzerine tazyikli su ve gaz bombası attı. Müdahale üzerine dağılan kitle tekrar bir araya gelerek, Newroz’un kutlanacağı eski Saman Pazarı’na doğru yürüyüşe geçti. BDP Milletvekili Aksoy, kitleye müdahale etmek isteyen TOMA aracının önüne geçerek saldırıyı engellemeye çalışması üzerine çevik kuvvet polisleri Aksoy'u darp etti. Aksoy'un darp edilerek yoldan çıkarılmasının ardından TOMA aracı yürüyüşe geçen kitleye tekrar müdahale etti. (21.03.2012/DİHA/Bianet.org)

*Urfa'da Newroz alanında alınan olağanüstü önlemler sırasında yurttaşların alana girişlerinde, üzerlerindeki aksesuarlara kadar çıkartılıp, detaylı aramalar yapılırken, bu sırada polislerin yurttaşlara yönelik uygulamalarına karşı çıkan 3 gözlemci avukat darp edildi. Eyüp Sabri Tınaş, Mehmet Emin Uygune ve Hidayet Ellek isimli avukatların, Newroz'da hukuksuz uygulamaları önleme amacıyla gözlemci olarak alana gelirken, polislerin uygulamasına karşı çıktığı için darp edildiği öğrenildi. Avukatlar Balıklıgöl Hastanesi'ne kaldırılırken, alana girişlerde ve Newroz bitiminden sonra en az 15 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. (21.03.2012/DİHA/Urfahaber.net)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 21 Mart günü 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen Newroz kutlamasının ardından yurttaşlar yürüyüşe geçti. Otogar alanından Özgürlük Meydanı'na yürüyen 10 binlerce kişi, Kilise Caddesi üzerinde barikat kuran polis tarafından engellendi. Polisin barikatına taşlarla karşılık veren kitle, daha sonra Sobacılar Sokağı üzerinden Özgürlük Meydanı'na doğru tekrar yürüyüşe geçti. Özgürlük Meydanı'nda son bulan yürüyüşün ardından polisler gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Yurttaşlarda gaz bombalarına taşlarla karşılık verdi. Polisin sert müdahalesi sonucunda Kızıltepe gaz bombalarının dumanı altında kalırken, çok sayıda yurttaş gazdan etkilenerek fenalaştı. Özgürlük Meydanı'nda polisler bir kişiyi feci şekilde darp etti. İsmin öğrenilemeyen yurttaş, kanlar içinde kaldı. Burnunda kırıklar oluşan yurttaşın, kulaklarından da kanlar aktı. Ağzı ve burnu kanlar içinde kalan yurttaş, hastaneye götürüldü. (21.03.2012/DİHA)

*Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde oturan Beyhan Kaya isimli zihinsel engelli yurttaş, Serment caddesinden geçerken İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil bir polis tarafından darp edildi. Vücudunda darp izleri bulunan Kaya, ailesiyle birlikte savcılığa giderek, Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu. Emniyetin yanında yoldan geçtiği sırada sivil bir polis tarafından darp edildiğini belirten Kaya, "Ben yoldan geçerken sivil bir polisin sözlü hakaretlerine uğradım. Daha sonra beni tutarak, dövmeye başladı. Bir ara beni duvardan aşağıya atacaktı. Oradaki esnaflar engel oldu. Zaten özürlüyüm yüzde 55 engelli raporum var ve şu anda özel bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyorum. 2 gündür polis beni tehdit ediyor. Neden bana bunu yaptıklarını anlamış değilim" diye konuştu. (26.03.2012/DİHA/Serhattv.com.tr/Diyarbakirhaber.gen.tr)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nin Cudi Mahallesi'nde dün akşam polisler tarafından yapılan ev baskınlarında Agit Düşkün (20) isimli yurttaş gözaltına alındı. Düşkün'ün geçtiğimiz yıl düzenlenen "Amara yürüyüşü"ne katıldığı gerekçesi ile gözaltına alındığı iddia edildi. Urfa'ya gönderileceği bildirilen Düşkün'ün annesi Hediye Düşkün, baskınlar sırasında polislerin aile fertlerini darp ettiğini savundu. (29.03.2012/DİHA)

*TUHAD-FED'in organize ettiği Amara Yürüyüşü'ne katılmak için Diyarbakır'dan yola çıkan DTK Eşbaşkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP'li vekiller Emine Ayna,

54

Nursel Aydoğan, Özdal Üçer, BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt'ün araçları Urfa'nın Suruç İlçesi girişinde asker ve polisler tarafından durduruldu. Burada vekillerin araçlarında zorla arama yapılmak istendi. Araçta bulunan vekil danışmanları polis tarafından darp edilerek, yerlere atıldı. Buna tepki gösteren BDP'li vekillerinin üzerine çullanan polis, vekilleri de darp etti. Öte taraftan emniyet amirinin polislere bağırarak, sert bir şekilde "hepsini alacaksınız" diye talimat vermesi dikkat çekti. Polis müdahalesinde BDP çalışanı 4 kişi gözaltına alındı. Polis tarafından Suruç girişine bariyer kurulurken, basın mensupları dahil hiç kimsenin Suruç'a geçmesine izin verilmiyor. Gergin bekleyiş devam ediyor. (03.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Evrensel.net/Urfadagundem.com/Sabah.com.tr/Yeniozgurpolitika.org)

*PKK lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle Urfa'daki abluka sürüyor. Dünden beri Antep-Urfa Yolu üzerindeki Aligor Beldesi'nin dört bir tarafına kurulan arama noktaları hala kaldırılmazken, Suruç ve Aligor'a Urfa nüfusuna kayıtlı olmayanlar dışında kimsenin alınmayacağı belirtiliyor. Dün basının da Aligor'a alınmayacağı yönünde karar bulunduğunu belirten ve DİHA muhabirlerinin beldeye girişini engelleyerek tehditte bulunan polisler, bugün de tavrını sürdürüyor. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP'li vekillerin gelmesinin beklendiği Aligor'a hemen hemen kentteki bütün basın mensuplarının alındığı görülürken, DİHA muhabirleri bir kez daha polisin keyfiyetçi yaklaşımı ve tehdidiyle karşı karşıya kaldı. DİHA muhabiri Sertaç Kayar'ın "Bütün basının Aligor'a geçişine izin verdiniz. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın gelmesi bekleniyor ve biz de diğer basın gibi bunu takip edeceğiz. Aligor'a geçişimizi engellemeniz tamamen keyfiyetçi bir yaklaşımdır" demesi üzerine arama noktasında bulunan sivil polisler Kayar'ı tartakladı. Kayar ve beraberindeki DİHA muhabirleri, kenti terk etmemeleri durumunda gözaltına alınacakları tehdidiyle bir kez daha karşı karşıya kaldı. (04.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*06.04.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Mehmet Demirbaş, şu beyanlarda bulundu: “05/02/2012 günü sabah saat 06.00 sularında kapımız çalındı. Kapıyı babamız kayınbabam Ahmet Demirbaş açtı. Eve hızlı bir şekilde giren yüzleri maskeli, silahlı şahıslar kendilerinin polis olduklarını söylediler. Evi aramaya başladılar. O saatte hepimiz yataktaydık. Evde 4 yaşında küçük çocuk da vardı. Bağırıp çağıran güvenlik güçleri İlyas DEMİRBAŞ’ ın kafasına silahı dayayarak yere yatırdılar. Ahmet DEMİRBAŞ’ı kanepeye oturttular. Ayakkabılarını çıkarmadan evin her tarafını, yerdeki yatakları aradılar. Üstümüzün müsait olmadığını söylememize rağmen bayanları salona çağırdılar. Çekmecelerimizin müsait olmadığını söylememize rağmen bütün çekmeceler boşaltıldı. Odalarımızda bulunan Kur’an-ı Kerimleri görünce; “Burası Kuran Kursu mu? Hepiniz hacdan mı geldiniz. Bu ne bu kadar Kur’an-ı Kerimdir.” diye bizle alay ettiler. Bizlere, sanki Müslüman olmadığımız halde göz boyama için Kur’an-ı Kerimi okuyormuşuz şeklinde bir şeyler hissettirmeye çalışıyorlardı. Evi 5-6 kişi aradı. Dışarıda da polislere ait 5 araç vardı. Evi kuşatan polisler vardı. Evdeki polislerden biri bayan olmasına rağmen mahrem oda ve eşyalarımızı erkek polisler aradılar. Aramaya başlayınca Ahmet DEMİRBAŞ’ı dışarıdaki araçlardan birine aldılar. Arama yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Arama tutanağını bize zorla imzalatmak istediler fakat biz imzalamadık. Konuyla ilgili, 06/04/2012 tarihinde Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Ev halkı olarak tanıklık ettiğimiz bu kötü muamele karşısında şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyoruz.” (İHD Bingöl Şubesi)

*22.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Abdulselam Aydın, şu beyanlarda bulundu: “24.04.2012 tarihinde saat 10.00’da babam olan Veysi Aydın ticari taksi kullandığı vakitte kolordu kavşağında trafik polisi babamı durdurarak cam ve plakanın uygun olmadığını söyleyerek “kendilerini takip etmelerini” istediler. Babam beni arayarak trafik polislerinin

55

aracını bağlayacaklarını söyledi. Bende bunun üzerine otoparka hareket ettim. Aracı bağlamak isteyen polislere” bunu yapmayın ne gerekiyorsa burada halledelim” dedim. Aracın içinde bulunan tornavida ile plakaları sökmek istedim. Ama sökmeden polisler bana hakaret ve küfür etmeye başladı. Bu hakaretler üzerine dışarı çıktım. Tekrar içeri döndüğümde bana “çakal” deyince bende “terbiyesizlik yapıyorsun devlet memuruna yakışmaz bu laflar” deyip tekrar dışarı çıktım. Etrafımda biran 3-4 ekip arabası geldi. Bana sen kimin “anasına küfür ettin” dediler. Ben de böyle bir şeyin olmadığını kimseye küfür etmediğimi belirttim. Yanımda bulunan babamı ittiğini görünce biran polise kafa attım. Bunun üzerine 8-9 polis coplarla üstüme saldırdılar. Bu darbelerden kaynaklı yaralandım. Araştırma hastanesinde darp raporu aldım. Polisler benden darp raporu alarak savcılığa vereceklerini söylediler. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla polisler benim hakkımda savcılıkta gidip şikâyetçi olduklarını söylediler. Asıl mağdur olan ben ve babamdır. Onlar hakkında ben şikâyetçi ve davacıyım. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*22.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Zeliha Balin, şu beyanlarda bulundu: “Ben ve 4 arkadaşım aile baskısından kaynaklı olarak kaçmaya karar verdik. Kızıltepe üzerinden Suriye’ye geçmek istedik. Yolda Arapça konuşan biriyle karşılaştık. İşaret diliyle anlaşabildik. Arkamdan gelin diye bize işaret edince biz de bizi Suriye tarafına geçirebileceğini düşünerek peşinden gittik. Suriye’ye varmadan Arap bir anda kayboldu. Suriye karakolu görünüyordu. Ancak karakolun ışıkları söndü ve askerler üzerimize ateş etmeye başladılar. Yaklaşık olarak 7-8 asker üzerimize saldırdılar. Askerlerden biri kendi arkadaşını yaraladı. Bunu gördüğümü fark edince beni silah dipçiği ile ve tekmelerle darp etmeye başladı. Arkadaşları beni darp eden askere Orçun bazı arkadaşları da Halil diye sesleniyorlar. Askerler bize teröristler, Afganistan’daki arkadaşlarımızı öldürdünüz bizde sizi öldüreceğiz diyorlardı. Olay yerinden bizi Ata Piyade Alay Komutanlığı diye bir yere götürdüler. Bize sürekli bir şekilde tehdit ve hakaretlerde bulundular. Kendi yaraladıkları arkadaşları içinde bizi suçluyorlardı. “Ona bir şey olursa sizi de yaşatmayız” diyorlardı. Bulunduğumuz odaya birileri girip çok ağır küfürler ediyorlar. Bize PKK’nın piçleri” küfürler ediyorlardı. Burada yaklaşık olarak 3 saat kaldık. Bizi gece saat 01.00 sularında Akıncılar Jandarma Karakoluna götürdüler. Burada bir gece kaldık. Burada bize karşı herhangi bir saldırı olmadı. Ertesi gün Mardin devlet hastanesine götürüp buradaki erkek doktor sadece sözlü olarak muayene etti. Bana vücudunda herhangi bir darp olup olmadığını sordu. Bende kolumu kullanmakta zorlandığımı söyledim. Bizim yanımızda komutan bulunuyordu. Bizi doktor odasında muayene etmediler. Polislerin odasında şikâyetlerimizi dinlediler. 5 arkadaşla birlikte muayene olduk. Doktor daha sonra kolumun filmi çekilsin diye sevk etti. Film çekildikten sonra doktora gösterdim. Kolumun kırılmadığını yalnızca ezildiğini ve 20 gün boyunca kolumu hareket ettirmememi söyledi. Oradan bizi Mardin İl Jandarma Komutanlığına getirildik. Burada 3 gün kaldık. Burada bize çok iyi baktılar. İhtiyaçlarımızı karşıladılar. 21.03.2012 tarihinde bizi tekrar Mardin devlet hastanesine götürdüler. Tekrar polis odasında başka bir erkek doktor bize darp yapılıp yapılmadığını sordu. Bizde son kaldığımız yerde bize herhangi bir şey yapılmadığını ancak daha önce darp edildiğimizi belirttik. Daha sonra bizi savcılığa götürdüler. Jandarmadayken iki tane sivil polis geldi. İfademizi almak istediler. Susma hakkımızı kullandık. Savcılıkta ifademiz alındı. Mahkemeye sevk edildik. Mahkemede yeterli delil olmadığından dolayı hepimizi serbest bıraktı. Halil isimli asker ve buna engel olmaya çalışan ancak göz yuman, durdurmayan diğer askerlerden şikâyetçi olmak istiyorum. Sizden bu konuda hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi İspiriz Dağları, Aşağı Uluyol (Tilorana Binî) ve Yukarı Uluyol (Tilorana Serî) köyleri ile Pinyanişi, Dostki ile Dağlıca alanlarında 3 gün önce başlatılan operasyonlarda yurttaşların akıl almaz uygulamalara maruz bırakıldığı iddia edildi. Alınan

56

bilgilere göre; köy içlerine helikopterlerle özel birlikler, özel hareket timlerinin indirildiği ve yurttaşların evlerden çıkarılarak yerlere yatırıldığı ve saatlerce sorgulandıkları belirtildi. Söz konusu operasyona tugay komutanı, il ve ilçe emniyet müdürlüklerinden de yetkililerin katıldığı, köylülerin kırsal bölgeleri kullanmamaları konusunda tehdit edildiği ifade edildi. Ayrıca Esendere bölgesinde bulunan Soryan Köyü'ne giden askerlerin de köylülere "Köy dışına çıkmayın. Pancara çıkışları yasaklıyoruz. Koyun ve davarlarınızı köyün etrafında otlatın" dediği ileri sürüldü. Yüksekova’ya 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve İspiriz Dağları'nın altında kalan Yukarı Uluyol ( Tlorana Binî) Köyü'ne birkaç gün önce yapılan operasyonun detayları da ortaya çıktı. Operasyon esnasındaki uygulamalar nedeniyle kadın ve çocukların sinir krizi geçirdikleri ve birçoğunun bayıldığı belirtildi. Olayda 3 saat sorgulanan köylülerden adını vermek istemeyen bir yurttaş, “Sabah saat 04.30 sıralarında köyü ve İspiriz Dağları üzerinden çok sayıda kobra ile skorsky tipi helikopter belirdi. 10 dakika içinde köyün etrafına helikopterlerle asker ve polis indirilerek köy ablukaya alındı. Karadan da askerlerin köyün etrafını tuttuklarını gördük. Helikopterler köy üzerinde kalırken asker ve polisler köyün içine dağılarak, tekmelerle köy kapılarını kırarak yurttaşları çıkararak yüzü koyun yere yatırdı. Gençlerin omuzlarına silah dayandırılarak kalkan şeklinde kullanılıp evlere ahırlara girildi. Evleri çamurlu ayakkabıları ile basan askerler arama esnasında köpek de bulundurdu. Tüm aramalara rağmen köyden bir şey bulamayan güvenlik güçleri tek tek sorgulamalara başladı. Özellikle genç kızlar ile genç erkeklerle ilgilenildi. Gençlere 'bize köye giren çıkanlarla ilgili bilgi verin. 155'i arayın, olmazsa size özel hat telefon verelim. Özel hat telefonla direk yetkili amirle konuşacaksınız. Bu işbirliği sayesinde yeşil kart sorunlarınız olmayacak, devletin tüm nimetlerinden yararlanacaksınız' diyorlardı. Yine öğrencilere de sizin dershane ve okul masraflarınızı karşılayacağız' şeklinde ajanlık dayatmasında bulundular" dedi. Polis ve askerin kendilerini ayrı ayrı sorgulandıklarını söyleyen yurttaş, “Tüm köy, ev ve içinde yaşayanların fotoğraflarını çektiler. Kameraya aldılar. Birçok köylü tartaklandı. Bu olaylar sırasında köyde çocukların ve kadınların çığlıkları hakimdi. Yaşanan psikolojik ortamda yüzü kar maskeliler adeta psikolojik işkence yaratıyordu. Biz köylülere dönerek 'size adalet yok adalet burada biziz' diyorlardı" şeklinde konuştu. Yaşananlara tepki gösteren yurttaş, "İnsan hakları savunucuları ve duyarlı kurumları yaşanan süreci iyi okumaları ve gereken tavrı takınmalarını bekliyoruz” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu. (24.04.2012/DİHA)

-Cezaevlerinde İşkence*Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Nedrap Demir, Semiha Can, Duriye Odabaşı, Yasemin Budak ve Dindare Tanırgan isimli siyasi tutuklu kadınlar, Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildi. Tutuklu kadınlar, aileleri aracılığıyla sürgün edilmelerine ilişkin yaptıkları açıklamada, ring aracında askerlerin şiddetine maruz kaldıklarını söyledi. Kadınların cezaevi girişinde de gardiyanların hakaretleri ile karşılaştıkları belirtilirken, 5 kadın tutukludan Dindare Tanırgan'ın iki ay sonra tahliye olacağı, buna rağmen sürgün edildiği kaydedildi. (21.01.2012/DİHA) *Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Urfi Aksu adlı tutuklu cezaevinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği’ne (TUHADER) mektup gönderdi. Aksu, gönderdiği mektupta, keyfi uygulamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını belirterek, "Yönetmelikte belirlenmiş hiç bir hakkımız verilmemektedir. Ortak alan, spor, kütüphane ve iletişim gibi sosyal haklarımız verilmemektedir. Bu cezaevinde bu haklarımız ciddiyeti olmayan gerekçelerle, tutanaklar tutarak açık görüş haklarımız ellerimizden alınıyor. Bazı arkadaşlarımız ise bir yıla kadar hakları ellerinde alınmıştır. Hemen hemen hepimizin açık görüş ve etkinliklere çıkma hakkı keyfi bir şekilde engellenmektedir" ifadesini kullandı. Aksu, mahkemeye veya hastaneye giderken

57

jandarmanın sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldıklarını ve onur kırıcı şekilde jandarmanın arama yaptığını ve bunu kabul etmeyince de haklarında tutanak tutulduğunu belirtti. Aksu, "Tecrit içinde tecrit yaşıyoruz. Kendi anadilimizde stran (türkü) söylediğimiz için hakkımızda tutanak tutularak etkinliklere çıkma hakkımız elimizden alınıyor. Dışarıdan gelen bazı eşyalarımız yönetmelikte yasak olmamasına rağmen bizlere verilmiyor. Gönderilen bazı mektuplar bizlere verilmiyor. Ayrıca açık görüşte yıllarca ailesini görmeyen arkadaşlarımız ailelerini görünce attıkları sevinç çığlıkları bile soruşturma konusu olup hakkımızda rapor tutularak disiplin soruşturmasına tabi tutuluyoruz" denildi. Aksu, cezaevi memuru ve bir arkadaşları arasında yaşanan bir tartışma nedeniyle İsa Yağbasan, Vedat Özdemir, Bulut Ayana, Eşref Bolat, Hakan İraz, Ahmet Sadık Soner, Nuh Taş, Mustafa Kaney ve Mehmet Muyan'a 8 günlük hücre cezası ve bir yıl görüşe çıkmama cezasının da yolda olduğunu ifade etti. Yağbasan'ın hiç bir pratiği olmamasına rağmen hücre cezası verilmesinin temel sebebinin infazının yakmak olduğunu belirten Aksu, "Daha önce de hücre cezası alması, cezaevinde 5-6 yıl daha fazla kalmasına sebep olacaktır. Sonuna kadar irademizle mücadelemizi en üst düzeye çıkartarak, özgürlük yolunda hep beraber yürüyeceğiz" diye yazdı. (18.02.2012/DİHA)

*Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için bedenini ateşe veren tutuklu Şehmus Anik'in tedavi gördüğü Bingöl Devlet Hastanesi'nde astsubay tarafından işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Anik ile aynı cezaevinde tutuklu bulunan 32 arkadaşı toplu olarak 2 farklı dilekçe ile İHD Bingöl Şubesi'ne hukuki yardım talebi için başvuruda bulunarak, Anik'in sağlığından endişe duyduklarını belirtti. Anik'in vücudunun büyük bir kısmında birinci derecede yanık olduğunu söyleyen tutuklular, Anik'in Bingöl Devlet Hastanesi'ne pansuman yapılmak üzere götürüldüğünü kaydetti. Götürüldüğü hastanede subay tarafından bir odaya kapatıldığını dile getiren tutuklular, oda içerisinde arkadaşları Anik'e fiziki ve sözsel işkence yapıldığını iddia etti. Anik'in vücudunun büyük bir kısmında yanıklar olması nedeni ile bir kişinin yardımı olmadan oturup kalkamadığını, hatta ellerini dahi kullanamadığını ifade eden tutuklular, Anik'in cezaevi ring aracına konularak saatlerce bekletildiğini de kaydetti. "İşkenceci astsubayın Anik'e 'Bundan sonra seni hastaneye ben götürüp getireceğim, ağzını açıp konuşursan kafana sıkıp bir köşeye atarım' demiştir" diyen tutuklular, bu tür durumların daha önce yaşandığını ve subay hakkında suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdi. Tutuklular, suç duyurusunda bulunmalarına rağmen subay hakkında herhangi bir işlemin yapılmadığını ifade etti. (20.02.2011/DİHA/Yeniozgurpolitika.com/ Diyarbakirhaber.gen.tr)

*Muş’ta Aralık 2010'da "KCK" operasyonları adı altında tutuklanan BDP eski İl Yöneticisi Mehmet Fuat Erol’un karar duruşması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Erol ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada mahkeme heyeti Erol’a "Örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Verilen cezaya tepki gösteren Erol, “Bijî Serok Apo”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı. İddialara göre, Erol’un slogan atması üzerine salonda bulunan asker ve polisler Erol’a sert müdahalede bulundu. Tartaklanarak salondan çıkarılan Erol’un ring aracına ise sürüklenerek götürüldüğü belirtildi. Erol’un ailesi çocuklarının sadece Kürtçe savunmada ısrar ettiği için bu kadar ceza aldığına dikkat çekerek, yaşananlar hakkında yasal girişim başlatacaklarını dile getirdi. (29.02.2011/DİHA)

*13.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Hasan Aslan, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim olan Hüseyin Aslan, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olarak kalmaktadır. Siyasi tutukluların kaldığı koğuşta kalması gerekirken cezaevi yönetimi tarafından adli tutukluların arasında tutularak diğer tutukluların saldırılarına ve hakaretlerine maruz bırakılıyor. Ağabeyim son görüşmemizde cezaevi yönetimi ve Seçkin isimli 2. Müdür olduğu belirtilen şahıs tarafından kötü muameleye maruz kaldığını ve ölümle

58

tehdit edildiğini belirtti. Ayrıca ağabeyimin şikâyet amacıyla gönderdiği tüm mektuplara da cezaevi yönetimi tarafından el konulmuştur. Ağabeyim maruz kaldığı gayri insani muameleden dolayı açlık grevine başlamıştır, sağlık durumu konusunda endişe duymaktayız. Ağabeyime karşı bu tutumu sergileyen kendisine kötü muamelede bulunan kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını ve ağabeyimin siyasi tutsakların bulunduğu koğuşa naklinin sağlanmasını talep ederim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*05.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Galip Güneş, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Mehmet Güneş, siyasi hükümlüdür. Cezaevinde uğradığı kötü muameleden dolayı 1,5 ay önce şubenize başvuruda bulunmuştum. Kardeşim Diyarbakır’dan Samsun/Bafra cezaevine nakledildi. Bafra’ya 3 mahkûmla birlikte götürülürken arabada elbiseleri çıkartılmış ve kucaklarına köpek verilerek köpeklerlin kendilerini ısırdığını söyledi. Yolculukta ihtiyaçlarını gidermek içinde izin vermediklerini, geceleri gözlerini, ellerini ve ağızlarını bağlayarak işkenceye götürdüklerini, bu sürenin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü belirtmiştir. Bu uygulamaya birde gece 12.00’dan sonrada İstiklal Marşını dinlettiklerini söyledi. Haftalık telefon görüşmesinde de işkenceye tabii tutulduğunu söyler söylemez telefon kesildi. Gardiyanların kötü muamelesinde de bahsetmiştir. Sizden biran önce bu kötü durumun kamuoyuna duyurulmasını ve hukuki girişimlerde bulunmanızı istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Ağrı merkezli yürütülen "KCK" soruşturması kapsamında 3 Aralık 2011'de Diyarbakır'da gözaltına alınıp Ağrı'ya gönderilen ve burada çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Ajda İnci'nin, kalp yetmezliği nedeniyle götürüldüğü Erzurum Devlet Hastanesi'nde kelepçeli muayeneyi kabul etmediği gerekçesi ile tedavi edilmeden yeniden cezaevine götürüldüğü iddia edildi. Konuya ilişkin İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvurarak hukuki yardım talebinde bulunan baba Hacı Hasip İnci, kızında kalp yetmezliği bulunduğunu ve kapalı alanda kalmasının hayati riske neden olduğunu söyledi. Konu ile ilgili hastane kayıtları ve raporlarının da bulunduğunu dile getiren baba İnci, kızının hastalığı nedeniyle büyük sıkıntı içinde olduğunu söyledi. En son rahatsızlığı nedeniyle Erzurum Devlet Hastanesi'ne götürülen kızının ring aracında baygınlık geçirdiğini ifade eden baba İnci, "Kızım araç içinde askerlerin gözü önünde yarım saat baygın kalmış. Buna rağmen hiç bir asker kızıma müdahale etmemiş. Daha sonra kadın gardiyan ve asker nezaretinde kızım acil servise götürülmüş. Kelepçesi çıkarılmadan muayene edilmek istenen kızım, 'Ben bu şekilde muayene olmam' demiş. Askeri yetkili de kızımın bu itirazına karşın, muayene ettirmeden yeniden cezaevine götürmüş" dedi. Cezaevine götürüldükten sonra kızının durumunu arkadaşlarına anlattığını bildiren baba İnci, arkadaşlarının da durumu cezaevi müdürüne ilettiğini, müdürün de ring aracında bulunan kamera kaydını isteterek izlediğini ifade etti. Kamera kayıtlarına rağmen şu ana kadar herhangi bir işlemin yapılmadığını öğrendiklerini söyleyen baba İnci, "Cezaevinde iken kızımın hayati tehlikesi çok yüksek. Normalde ayda bir iğne yapması gerekiyor. Bu iğneyi yapmadığı takdirde sık sık baygınlık geçiriyor. Kızım, 2008-2009 yılları arasında kaldığı Gebze Cezaevi'nde de askerlerin koğuşlara girerek siyasi tutuklara yönelik yaptığı saldırıda, kafasından ağır darbe almıştı. Kafasında da şiddetli ağrı olduğunu söyledi" dedi. Kızının sağlık sorunlarına ilişkin Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunduğunu fakat henüz bir yanıt verilmediğini hatırlatan baba İnci, kendisinin de İHD Diyarbakır Şubesi aracılığı ile hukuki mücadele başlatacağını kaydetti. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan ve Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi 2. Müdürü olduğunu söyleyen yetkili, Ajda İnci'nin sürekli baygınlık geçirdiğini doğrularken, her gün düzenli olarak iğne yaptırmaya gönderildiğini savundu. Hastalığına ilişkin henüz bir teşhisin konulmadığını öne süren yetkili, bahsi geçen kelepçeli muayene olayını da doğruladı. Konuya ilişkin kendilerine yapılan şikayet başvurusunun Adalet Bakanlığı'na gönderildiğini belirten yetkili, hekimin talebi doğrultusunda kelepçeli tedavi yapılabileceğini iddia etti. İnci'nin yarım saat ring aracında baygın kaldığına ilişkin

59

bilgiyi de doğrulayan yetkili, İnci'nin ring aracının kapısına yaklaşırken bayıldığını, askerlerin müdahale şeklini bilmediği için karışmadığını, daha sonra gerekli müdahalenin ise yapıldığını ve bunun kamera kayıtlarında olduğunu söyledi. (08.03.2012/DİHA)

*12.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Mehmet Avcı, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Kenan Avcı, Muğla Üniversitesinde okuyordu. 2008 yılında Diyarbakır’da gözaltına alındığını polisler tarafından bize bildirildi. İstanbul’da bir eyleme katıldığı gerekçesiyle “örgüt üyeliği ve yardım yataklıktan” dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Şuan da Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kaplı Cezaevinde kalmaktadır. Cezaevi yönetiminin insanlık dışı uygulamaları, cezaevindeki yaşam hakkı ihlalleri, görüş yasaklamaları, cezaevi yönetiminin kendisine karşı zalimce davranması, sürekli ceza vermesi ve kötü muamele yapması oğlumun psikolojik ve ruh halini bozmuş durumdadır. Oğlumun bize yazmış olduğu mektupta maruz kaldığı haksızlıkları dile getirmiştir. Oğlum hüküm giymiş olsa da hakaret, işkence, tek hücrede alıkoyması, aşağılama gibi bir davranış insanlık suçudur. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

-Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi*28.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Ramazan Polat, şu beyanlarda bulundu: “31 Aralık 2011 tarihinde polisler tarafından gözaltına alındım. Polisler beni Huzurevlerinden alarak Terörle Mücadele Şubesine götürdüler. Benimle birlikte 97 kişi gözaltına alınmıştı. Dört gün gözaltında kaldıktan sonra mahkemeye çıkarıldım ve mahkeme tarafından serbest bırakıldım. Gözaltında bulunduğum süre içerisinde sivil giyimli beş polis yanıma gelerek beni başka bir odaya götürdü “bizimle çalış, bize ajanlık yap, ayda sana 5.000,00TL hesabına yatıralım” diyerek beni zorladı. Ancak ben bu şahısların teklifini kabul etmedim. Mahkeme tarafından serbest bırakıldıktan sonra beni gözaltındayken ajanlık için zorlayan ve polis olduğunu beyan eden ismini bilmediğim ancak görürsem hatırlayabileceğim şahıs işyerime iki defa geldi. Bu şahıs önce nasıl olduğumu sordu ancak daha sonra bana yaptıkları ajanlık teklifini düşünüp düşünmediğimi sordu. Ben kendisine teklifini kabul etmediğimi söyleyince bu şahıs beni tehdit etmeye başladı “sana bu memleketi dar ederim, bu memlekette sana ekmek yedirmem” şeklinde tehditlerde bulunduktan sonra gitti. Ben bu tehditler üzerine korktuğum için dükkânımı kapattım. Görsem tanıyabileceğim şahıs beni sürekli olarak benim kullanmış olduğum 0539 721 89 72 numaralı teflonumu arayarak beni bana yapılan teklifi kabul etmem aksi halde memleketi terk et şeklinde tehditlerde bulunuyordu. En son yaklaşık 20 gün önce beni Turkcell e ait bir numaradan yine arayarak tehdit etti. Ben o numarayı ayrıca savcılığa bildireceğim. Bu tehditlerin devam etmesi özerine telefon hattımı kapatıp telefon kullanmamaya başladım. Aradan bir ay geçmeden ben surların dibinde otururken aniden yanıma geldi. Bana “teklifimi kabul etmiyor musun kabul etmiyorsan senin yerinde olsam bu memleketten giderdim” dedi ve uzaklaştı. Ben bu olayla ilgili suç duyurusunda bulunmak üzerine hukuki yardım almak için insan hakları derneğine başvuruda bulunduktan sonra bu polis olduğunu belirten arkadaşları kardeşimi arayarak şikâyetinden vazgeçsin. Tüm zararlarını karşılarız demiştirler. Ancak ben bunu kabul etmedim. Bugün yani 05.03.2012 tarihinde Dağkapı meydanında oturduğum esnada söz konusu şahıs yanıma gelerek şikâyetimi geri almamı aksi halde başıma kötü şeyler geleceği yönünde beni tehditlerine devam etti. Ben bu polis olduğunu belirten, Tem Şube de gözaltındayken beni başka bir odaya götürüp ajanlık için zorlayan kişiler arasında olan ve tehdit eden, daha sonra benim dükkânıma kadar gelip ve takip eden ve tehdit eden bu şahıstan şikâyetçiyim. Öncelikle beni takip edip tehdit eden şahıs ve TEM Şube de beni başka bir odaya alarak tehdit eden ajanlık yapmaya zorlayan diğer şahısların tespit edilmesini ve hakkında gerekli soruşturmanın başlatılması ve cezalandırılması için kamu davası açılmasını talep ederim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

60

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde 2011 yılı ve öncesinde yapılan gösterilerle ilgili "KCK Nusaybin Gençlik yapılanması"na yönelik düzenlenen operasyon sonucu 23'ü tutuklu 26 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Yer darlığı nedeniyle Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Sait Erçik, M. Cahit Koyuncu, Ercan Aka, Barış Ayaz, Vedat Er, Şiyar Tarlak, Muhabbet Kıno, Peşger İlhan, Cesur Bedir, Musa Arslan, Abdullah Erdal, Serhat Özbey, Süleyman Arslan, Cengiz Bozan, Mazlum Akman, Nazım Duman, Serhat Kartal, Cevat Altunkaya, Botan Cankurt, Tekoşin Bulca, Zinar Çakır, Cumhur Karuman ve Hogir Özbek ile tutuksuz sanık Gülizar Atak katıldı. Sanık Tekoşin Bulca, yazılı savunmasını okudu. Bir fuhuş çetesinin tuzağına düşürülerek Azadiya Welat Gazetesi ve BDP içine polis tarafından sızdırıldığını söyleyen Bulca, "Polisin ve kontra çetesinin oyununa geldim. Bana cinsellik ile erkekleri etkileme konusunda eğitim verildi. Bu şekilde BDP'nin içine sızdırıldım. Polisin kendisi taş atmamı istedi. BDP'ye gittiğimde gazete dağıtıyordum. Oradaki gençleri uzaklaştırmaya çalışıyordum. Bana toplulukları provoke etmem söylendi. Bende öyle yaptım. Bir çok kişiyi partiden uzaklaştırdım. Korsan eylemleri yapıp BDP gençliğine mal etmek istiyorlardı. Serhat Kartal'dan boş şişeler istedim. Polislerle birlikte molotof yapıp polise atacaktık" dedi. Mahkeme Başkanı Türkmen'in "Polis kendi kendini yakmayı nasıl göze alsın?" yönündeki sorusuna şeklindeki sorusuna Bulcan, "Tek dertleri provakasyon yapmaktı. Polisle birlikte hazırlayıp attığımız molotoflar oldu. Nusaybin girişinde BİM'e molotof atılması olayı oldu. Polis bize molotofları verdi ve BİM'e atmamızı söyledi. Amaç olayı BDP gençliğine yıkmaktı. Olayda benimle molotoflu eyleme katılanlar da polis adına çalışıyordu. Dilekçemde bahsettiğim erkekleri etkileme sanatını kullandım. Polis beni, ben ise bazı gençleri kullandım. Zaten benimle ilişkileri duyulduğunda partiden uzaklaştırıldılar" dedi. Sanıklardan 19 yaşındaki Serhat Kartal'da hazırladığı yazılı ifadesini okudu. Daha önce hırsızlık ve uyuşturucudan sabıkası bulunduğunu hatırlatan Kartal, "BDP'nin çalışmalarına katılmaya başladım. Bir süre sonra bu işlerden koptum. Siyasete atıldım. Sempati duymaya başladım. Bu nedenle polislerden çok baskı gördüm. Önümü kesip tehdit ediyorlardı. Bana sürekli 'Gel yine hırsızlık yap" dediler. Bir gün evimizi basarak beni aldılar. Nusaybin Otogarı arkasında boş bir araziye götürüp kafama silah dayadılar. Bana ajanlık teklif ettiler. İstediklerini yapmadığım için burada yargılanıyorum. Polisin bana ajanlık teklifini İHD'ye aileme ve partiden bazı arkadaşlara anlatmıştım. Örgüt ajan veya hain olarak nitelendirdiği kişileri öldürmez. Devlet öldürür, örgüt bağışlayıcıdır. Polis benden Cevat Altunkaya, Musa Aslan ve Burhan isimli kişileri vurmamı istedi. Bunları bana söyleyen Nusaybin'den Servet isimli polistir. Ben bu 3 kişiyi öldürseydim beni burada yargılayamazdınız. Sizin dediğinizi yapmadım diye yargılıyorsunuz" ifadelerini kullandı. Yazılı dilekçesini okuyan bir diğer sanık Botan Cankurt (19) ise, BDP'ye gittiği için polis tarafından sürekli baskı gördüğünü, geçen yıl düzenlenen "Amara Yürüyüşü" sonrası gözaltına alındığını ifade etti. "Servet" isimli plisin kendisine ajanlık teklif ettiğini söyleyen Cankurt, "BDP'den bilgi getirmemi istiyordu. İstediğim kadar para teklif etti. Baskılara dayanamayıp kabul ettim. Gençleri toplayıp eylem yaptırmak istiyordu. Beni ismini bilmediğim bir kişi ile tanıştırdı. Bize patlayıcı madde eğitimi veriyorlardı. 30-35 kişilik gruplar halinde eğitimlere tabi tutulduk. Bazı evlerde Perşembe akşamları toplanıp Fethullah Gülen'in kitaplarını okutuyorlardı. Polis Servet bana 7.65'lik silah vererek akrep polis aracına ateş etmemi istedi. Eylemi yapıp silahı istediği yere bıraktım. Daha sonra başka bir eylemde emniyet binasına ateş ettik. Bu olaydan sonra baskınlar başladı. Banka şubelerine saldırı yapıyorduk. Eylemleri hafta sonu yapmamızı istiyordu. Servet'in talimatı ile birçok eylem yaptık. Şu anda gizli tanık olup olmadığımı bilmiyorum. Şayet gizli tanık olarak ifadem varsa bunların hiç birini kabul etmiyorum. Tamamen polisin hazırladığı beyanlardır. 33 ATM 34 plakalı arabayla beni alıyorlardı. Silahlı eğitimi Servet'in polis lojmanlarındaki 3'ncü kattaki evinde aldık. Ancak ateş etmemiz yasaktı. Siyasi eğitimleri değişik evlerde alıyorduk. Polis Servet'in kod adı Rızgar'dır.

61

Bahsettiğim örgüt buraya gelmeden nerede toplantılar yaptığımızı söylemeyeceğim. Eğitim aldığımız yerlerden biri Peker marketin altıdır ve girişi arka taraftadır. Diğer yer demiryolu arkasındaki Cami'nin arkasında bodrum kattı. Polis sizin polisinizdir. Siz de bu oyunları biliyorsunuz. Dosyadaki tüm gizli tanıkları tanıyorum. Gizli tanıklar Kızılay ve Tango'yu tanıyorum. Bunlar benimle çalıştıkları için biliyorum. Gizli tanık Kuşçu'yu tanımıyorum. Artık polislerin kirli oyunlarına gelmeyeceğiz. Gençleri nasıl düşürdüklerini gördük" dedi. Cankurt'un beyanının ardından söz alan müdafi avukatı Abdullah Düzgün, "Müvekkilim 2 polisten ve 33 ATM 34 plakalı araçtan söz ediyor. Bu hususların araştırılmasını istiyoruz. Adreslerini verdiği eğitim yerlerinin tespit edilmesi gerekir. Ayrıca tapelerden Rızgar kod adlı polisin araştırılmasını talep ediyoruz" dedi. Savunması alınan sanıklardan Peşger İlhan, Nusaybin'de istihbarattan Ali isimli bir polisin kendileriyle çalışmasını teklif ettiğini, BDP'ye gidip gelenleri kendisine bildirmesini isteyerek tehditlerde bulunduğunu söyledi. Korktuğu için dediklerini yaptığını belirten İlhan, "Ali isimli polis bana 8 tane havai fişek vererek Atatürk Lisesi arkasındaki çukura gömmemi ve sonra ihbar etmemi istediler. Ben havai fişekleri gömerek polis Ali'yi arayıp ihbar ettim. İstihbaratçı ve polislerin dini imanı paradır. Bunları para için yaptılar. Bana, 'Sen malzeme koy yakalat, sen kazan biz de kazanalım' diyordu. Devlet şu an burada olanları kullanmış, sonra cezaevine atmış. Ben emniyete uzak durduğum için şu an buradayım. 10 aydır cezaevindeyim. Okulumdan geri kaldım ve bende sizin oturduğunuz koltuklara oturmak istiyorum. Asıl yargılanması gereken polislerdir" dedi. Söz alan sanık avukatları, onlarca polis ismi ve yapılanların anlatıldığını, iddia makamının bununla ilgili bir ara karar ve soruşturma başlatması gerektiğini belirtirken, polislerin yargılanan gençleri kullandığını, bu nedenle haklarında soruşturma açılması gerektiğini talep etti. İddia makamının taleplerinin ardından söz alan sanıklardan Botan Cankurt, "Polisler bana sadece 7.65 değil, keleş bile verdiler. Çözüm çadırlarına molotofları bizzat polisler koydu. Hatta birlikte gidip koyduk. Mitanni Kültür Merkezi'ne de polis Servet'in adamları molotof koydu, sonra da baskın yaptılar. Diyarbakır'da gösteride ölen Murat Elibol'un ölümünde bu çetenin rolü vardır. Cumhuriyet Okulu'nun yanında silah kaleşnikof ve el bombalarının bulunduğu sığınak polis Servet'lerin yeridir" dedi. (05.03.2012/DİHA / Taraf / İlkehaber.com / İnternethaber.com / Nusaybinim.com)

*BDP Bingöl İl Örgütü tarafından 2010 yılında startı verilen seçim çalışmaları çerçevesinde düzenlenen etkinlik sonrası meydana gelen gösteriye katıldığı iddia edilerek, 15 Nisan 2011 tarihinde gözaltına alınıp tutuklanan M.B.'nin yargılandığı davanın 6. duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Hakkında "örgüt adına suç işlemek", "Tehlikeli maddeleri izinsiz taşımak, bulundurmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet", "Kamu malına zarar vermek" ve "Etkin direnmek" iddiaları ile dava açılan M.B. ile müdafi avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya, "Duman" isimli gizli tanığın da katılarak ifadesini geri alması polisin oyununu ortaya çıkardı. Talebi üzerine ismini gizli tuttuğumuz gizli tanık "Duman", sanığın 2011 yılı içinde öğrenim gördüğü okula geldiğini ve her hangi bir eyleme karışmadan okuldan ayrıldığını bildirerek, "Okuldaki kameradan sanığın ve benim görüntülerim tespit edildiği için 2 gün sonra polis beni ifadeye çağırdı. Bana baskı yapıp, sanık için 'Kimdir bu?' diye sordular. İfademi aldılar. Yazdıkları ifadeyi bana okutmadan imzalattılar. Diyarbakır'da da savcıların ifademi alacağını söylediler. Sabah 06.00'da beni aldılar. Kamera kayıtları ile ilgili ifade verdim. Fakat hiç bilmediğim olaylar ile ilgili ifadeler vardı. Gizli tanık olduğumu burada öğrendim. Gizli tanık olduğumu aileme söylediğim taktirde 'seni de içeri atarız' diye tehdit ettiler. Ben bu şekilde gizli tanık olarak ifade vermiş oldum. Gizli tanık olarak adım bildiğim kadarıyla Duman'dır" dedi. Gizli tanığın ifadesini çekmesine rağmen iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını yenileyerek sanığın bu doğrultuda cezalandırılmasını talep etti. (07.03.2012/DİHA/DHA/Gercekgundem.com/ Mynet.com/Hurriyet.com.tr/Evrensel.net/Yurtgazetesi.com.tr/Posta.com.tr)

62

*18.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Sıdık Yılmaz, şu beyanlarda bulundu: “17.04.2012 tarihinde Salı Günü saat 11.00 sularında ABC dershanesinin önünde bulunduğum sırada sivil giyimli polisler tarafından gözaltına alındım. Bağlar polis karakoluna götürdüler. Ben gözaltına alınma gerekçemi sordum. Bana “eylemlere katıldığımı” söylediler. Kendilerine taş attığımı belgeleyen bir fotoğraf gösterdiler. Bende hiçbir suçum olmadığı halde bana karşı gaz kullanıldığını ona karşılık sinirlendim ve taş attığımı söyledim. “Seninle beraber kimler vardı” diye sorguladılar. Bende kalabalıktı ve kimseyi de tanımadığımı söyledim. Bana “seninle farklı bir yerde buluşalım” dediler. Telefon numaramı da bildiklerini söylediler. Yani bana ajan olmamı dayatmaya çalışıyorlar. Bu konuda nasıl bir önlem alacağımı bilmiyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Hakkari Yüksekova ilçe merkezinde gözaltına alınanlara da ajanlık dayatmasında bulunulduğu savunuldu. Geçen hafta gözaltına alınan ve serbest bırakılan adını güvenlik gerekçesiyle vermek istemeyen bir genç, her sorguya girene ajanlık ve muhbirlik teklifinde bulunulduğunu savundu. (24.04.2012/DİHA)

*Antep Dirok Kültür Merkezi çalışanı Esra Taşdemir, sivil polisler tarafından ajanlık dayatmasına maruz kaldığını belirtti. Evinin önünden 22 Nisan günü polisler tarafından arabaya bindirildiğini söyleyen Taşdemir, polislerden birinin "iyi" birinin kötü polisi oynayarak çeşitli tehditlerde bulunduğunu kaydetti. Kendisini alan polislerin, "Seni, aileni her şeyini biliyoruz sana bir teklifimiz var" dediğini aktaran Taşdemir, kendisine "Antep Üniversitesi'ne devam ediyor musun? Özgürlük nedir? Yeni anayasa sürecinde herkesin fikrini alıyoruz senin fikrin nedir" gibi sorular da yöneltildiğini söyledi."İyi polis" rolünü oynayan kişinin “Seninle aynı memleketteniz tekrar görüşelim” dediğini belirten Taşdemir, "Psikolojik olarak bana yaklaşmaya çalıştılar ve bu yaklaşımlar altında bana resmen ajanlık yap dayatması yapıldı'' dedi. Taşdemir, ayrıca olayın ardından sürekli sivil polisler tarafından evinin izlendiğini belirterek, ''Başıma gelebilecek herhangi bir olumsuzluktan Antep Emniyet Müdürlüğü sorumludur'' dedi. Taşdemir, İHD Antep Şubesi'ne başvurarak yardım talep edeceğini belirtti. (29.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

-Tehdit Edilenler*10.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Alattin Gölcü, şu beyanlarda bulundu: “06-07 Ocak 2012 tarihinde saat 15.00’da bizi “412 233 69 21” nolu telefondan kim olduğunu bilmediğimiz biri “ben sizi ve ailenizi tek tek öldüreceğim ve kapınıza mühür vuracağım” deyip telefonu kapattı. 2 gün boyunca bu kişi bizi ölümle tehdit etti. Daha sonra kızım telefonu açarak aynı şeyleri ona da söyledi. Ben ve ailem kaç gündür korku içindeyiz. Arayan şahsın kim olduğu konusunda bir bilgim bulunmamaktadır. Benim herhangi bir düşmanım ve aramızda husumet olan kimseler de bulunmamaktadır. Tedirginiz ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Benim bir çocuğum hasta olduğu için çoğu zaman hastanede kalıyoruz. Biz hastanede kaldığımız için evde bulunan çocuklarımın can güvenliğinden endişe ediyoruz. Bu nedenle beni ölümle tehdit eden kişilerin derhal tespit edilip cezalandırılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde sabah 05.00 sıralarında BDP eski İl Başkanı Sedat Dağ ile babası M. Can Dağ'ın Cevizpınar Mahallesi'ndeki evlerine baskın düzenlendi. Sivil polislerin baskınında gözaltına alınan olmazken, evde arama yapıldı. Anne Saime Dağ, polisin kendilerini, "Oğluna söyle ya polis ya da asker kurşunuyla gider ayağını denk atsın" şeklinde tehdit ettiğini öne sürdü. Sedat Dağ'ın evinin kapısı kırılarak içeri girildiğini ifade eden anne Dağ, polisin oğlunun ifade vermesi gerektiğini söylediğini belirtti. Anne Dağ, polisin evde

63

bulunan yeşil, sarı ve kırmızı renkli duvar saati ve diğer süs eşyaları ile kitap ve CD'lere el koyduğunu kaydetti. (19.01.2012/DİHA) *BDP Nusaybin İlçe Örgütü öncülüğünde Nusaybin'de, Mitanni Kültür Merkezi bahçesinde sabahın erken saatlerinde açlık grevinin yapılacağı "Demokratik Direniş Çadırı" kurulmaya başlandı, ancak alana gelen polisler "Kamusal alan" diyerek yurttaşların çadırı kurmasına izin vermedi. Görüntü almak isteyen Muhabirimiz Serkan Kurt polisler tarafından tehdit edildi. Çekim yaptığı sırada onlarca polis tarafından etrafı sarılan muhabirimizin basın kartına el konuldu. Bilgileri kontrol edilen muhbirimize tekrar basın kartı teslim edilirken, daha sonra polisler "Seni burada ilk kez görüyoruz. Neden polisleri çekiyorsun. Savcılığı arayın bunu alın. Görüntülerini kontrol ettikten sonra silin" tehdidinde bulundu. Muhabirimizin kamerasına el koyan polisler, görüntüleri sildikten sonra kamerayı teslim etti. (11.02.2011/DİHA / ANF / Ozgur-gundem.com)

*Diyarbakır Bağlar Yunus Emre Mahallesi'nde oturan ve engelli çocuklarına "Atatürk'ü tanıdığı" için sağlam raporu verilerek tutuklanan Başkan ailesi, olay ile ilgili yaptıkları açıklamaların ardından, kendilerini polis diye tanıtan 2 kişi tarafından sürekli rahatsız edildiklerini iddia etti. Oğlunun maruz kaldığı haksız uygulama nedeniyle adalet arayışına giren Şeyhmus Başkan, silahlı ve sivil olan 2 kişinin geçtiğimiz gün evde olmadığı bir sırada evine geldiklerini, oğlu Şeyhdavut'u sorduklarını söyledi. Baba Başkan, "Cezaevinde bulunan oğlumu sormuşlar. Kapıyı açan kızım Berivan, Şeyhdavut'un cezaevinde olduğunu söylemiş. Beni sorduklarında kızım ise korkudan telefon numaramı vermiş, o zamandan bu yana telefonum dinlenmededir" iddiasında bulundu. Evine gelen kişileri tanımadığını belirten Başkan, Diyarbakır'da bulunan tüm emniyet birimlerine başvurduğunu ve emniyet yetkililerinin "Bizden herhangi bir polis sizin eve gelmemiş" cevabını aldığını söyledi. Can güvenliğinin olmadığını dile getiren Başkan, evine gelerek kendini polis olarak tanıtan 2 kişi hakkında suç duyurusunda bulunmak için İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvuracağını söyledi.Yüzde 43 zihinsel engelli olan Şeyhdavut Başkan (20) Diyarbakır'da çeşitli tarihlerde düzenlenen miting ve yürüyüşlere katıldığı iddia edilerek, 2 Temmuz 2011 günü çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından "patlayıcı madde bulundurmak" iddiasıyla tutuklanmıştı. 6 aydır tutuklu bulunan Başkan'a, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Özürlü Sağlık Kurulu tarafından yüzde 43 zihinsel engelli raporu verilirken, Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ise, Başkan'ın Atatürk'ün fotoğrafını tanıması ile engelli olmadığını belirterek, sağlam raporu vermişti. Söz konusu sağlam rapor üzerine engelli Başkan tutuklanmıştı. (12.02.2011/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde Ferit Süer adlı yurttaş, aracı ile seyir halindeyken Emiroğlu Caddesi'nde sivil polisler tarafından durdurulduğunu ve ölümle tehdit edildiğini iddia etti. Olaya ilişkin bilgi veren Süer, "Beni durdurdu. Tanımadığım bir polisti. Bana 'senin kafanı keserim. Sen dağa adam gönderiyorsun. Viranşehirliler teröristtir. Çoluk çocuğunu öldürürüm' diye tehdit etti" dedi. Süer, "Eğer suçum varsa bu ülkenin hakimi var, savcısı var. Ben de bu ülkenin bir yurttaşıyım. Beni alsınlar sorgulasınlar. Bu tehditler niye?" diye sordu. Süer, kendisini tehdit ettiğini belirttiği polis hakkında Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. (14.02.2011/DİHA)

*24.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Haci Türkekul, şu beyanlarda bulundu: “Ben 22.02.2012 tarihinde saat 18.00 sıralarında ilçe otogarda dolmuştan indim ve yaya olarak evime giderken Şehitler Polis Amirliği önünde sendelendim ve yere düştüm. Yerden kalktığım esnada sivil giyimli 2 polis sarhoş olduğum gerekçesiyle koluma girip beni polis merkezine götürdüler. Polis merkezinde cüzdanımı çıkarmak istedim bunun üzerine bana saldırdılar. Yüzümü yere vurdular. Bu olay nedeniyle sağ gözümün alt kısmında ve dudağımda yaralanmalar ve morluklar oluştu. Daha sonra bu sivil polisler beni Adanalı olan polise

64

teslim ettiler. O da konuşmama fırsat vermeden dövmeye başladı. Burada sağ tarafıma tekme atarak “senin sahibin kimse gelip seni alıp götürsün” dedi. Ben bana atılan tekmenin etkisiyle yola savruldum. Arkadaşım beni Diyarbakır devlet hastanesine götürdü. Beni muayene eden doktor nasıl bu hale geldiğimi sordu. Bende olayın tamamını anlattım. Doktor hastanede bulunan polis memurlarını çağırdı. Nöbetçi polis memurları orada benim alkol muayenemi yaparak şikâyetimi gidip şehitler polis merkez amirliğinde yapmamı ve burada ifade vermemi söylediler. Hastane müdürüyle birlikte polis merkezine gittik. Orada bulunan polisler ifademi geri çekmek için beni tehdit etmeye başladılar. Ben bana yapılan işkence nedeniyle yürüyemeyecek vaziyetteyim. Benim hem yüzümde yaralanmalar olmuş hem de belime atılan tekmeler sonucunda kemiklerimde kırılmalar, ezilmeler meydana gelmiştir. Başıma gelen olayın tamamı polis merkezi bahçesinde bulunan mobese kameraları önünde meydana gelmiştir. Bu kayıtların silinmeden getirilmesini talep ediyorum. Beni döven, bana işkence yapan Şehitler Polis Merkezi Amirliğinde görevli sivil, resmi polislerden ve görevlerini ihmal eden, ifademi hastanede almayan görevli polislerden davacı ve şikâyetçiyim. Bu polislerin tespit edilerek cezalandırılmaları için gerekli soruşturmanın yapılarak haklarında kamu davası açılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Adıyaman’da, Alevilerin yaşadığı mahalledeki bazı evlerin kapılarına işaret konulduğu iddiası tedirginliğe yol açtı. Mahalle sakinleri, kapılara konan işaretlerin akıllarına Kahramanmaraş olaylarını getirdiğini ve korktuklarını söyledi. Adıyaman Valisi Ramazan Sodan ise, 35-40 evin işaretlendiğini, olayın ne maksatla yapıldığının araştırıldığını söyledi. Adıyaman’ın Karapınar Mahallesi’nde yaşayan bazı Alevi vatandaşların evlerinin işaretlendi iddiası, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Facebook hesabından duyurmasıyla ortaya çıktı. Kentte herkesi şaşırtan ve tedirgin eden olay iddiaya göre şöyle gelişti. Karapınar Mahallesi’nde pazartesi sabahı bazı evlerin kapılarına benzer işaret konulduğu fark edildi. İşaretlenen evlerde Alevi vatandaşların oturması tedirginliğe neden olurken, olay güvenlik güçlerine bildirildi. Mahalleye gelen polis, işaret bulunan kapılarda inceleme yapıp, evlerin sahiplerinin ifadesine başvurdu. Mahalle sakinleri daha sonra toplu halde imzaladıkları dilekçeyi savcılığa verip, suç duyurusunda bulundu.Gelişmelerin ardından bazı mahalle sakinleri kapılarındaki işaretleri üzerini boyayarak veya silerek temizledi. Bazı işaretlerin halen kapılarda durduğu mahallenin muhtarı Mahmut Gürsu, 2 gündür büyük tedirginlik yaşadıklarını söyledi. Kendisinin de Alevi olduğunu söyleyen muhtar Gürsu, işaret konulan kapıların tamamının Alevi vatandaşların yaşadığı evler olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi. "Sünni mahalle sakinlerinin kapısında herhangi bir işaret yok. Bu durum Sünni ve Alevi tüm mahalle sakinlerini herkesi rahatsız etti. Biz bunun çocuklar tarafından yapılmış bir oyun olmasını diliyoruz. Ancak aklımıza Maraş olayları gelince tedirgin oluyoruz. Bu olay provokasyon amaçlı da olabilir. Polise ve savcılığa bildirdik, şu an olay araştırılıyor. İnşallah kötü olaylar olmaz ve huzurumuz bozulmaz."Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, kentte yaşanan olaya ilişkin çok yönlü soruşturma yürütüldüğünü açıkladı. Gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Vali Ramazan Sodan, Adıyaman’ın Türkiye’nin en huzurlu kentlerinden birisi olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi. "Karapınar Mahallesi, Alevi vatandaşlarımızın yoğun olarak oturduğu semtimizdir. Bu mahallede 25- 30 evde karalama şeklinde işaret bırakılmış. Bugüne kadar bu semtte de huzur ve asayiş sorunu yaşanmadı. Bu işaretler çocuklar tarafından da yapılmış olabilir. Hangi maksat ve amaçla yapıldığını bilinmemekle beraber, konuyla ilgili gerekli çalışmalarımızı başlattık. Güvenlik güçlerimiz gerekli incelemeleri sürdürüyor. Gerekli önlemlerimizi aldık, vatandaşlarımızın tedirgin olmasına gerek yok. Gelişmelerin ardından, Karapınar Mahallesi’nde güvenlik önlemlerini artıran polis olayla ilgili incelemesini sürdürüyor. (29.02.2012/Milliyet/İnternetHaber/ DİHA/posta.com.tr/Adıyaman Valiliği) NOT: Soruşturma kapsamında yapılan incelemeler sonucu 45 evin işaretlendiği açıklamaları yapıldı.

65

*27.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Gazal Ekinci, şu beyanlarda bulundu: “Benim kızım olan Kader Ekinci, Van Yüzüncü yıl Üniversitesinde okumaktadır. 15.01.2012 tarihinde üniversite içinde polis gelip kızımı sormuş. Polislerin kızımı niçin sorduklarını bilmiyoruz. Biz ailesi olarak bu durumdan kuşku duyuyoruz. Polisler tarafından kızımın fişlendiğini düşünüyorum. Bu konuda sizden destek istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*15.02.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Fesih BERİTAN şu beyanlarda bulundu: “BDP Bingöl İl Teşkilatı tarafından 15.02.2012 tarihinde, Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümünde yapılan basın açıklamasına katıldıktan sonra, bir gün öncesinde gözaltına alınan akrabalarım olan Ali Morkoyun ve Mahmut Morkoyun hakkında bilgi alabilmek için Bingöl Barosu başkanı ile görüşüp çarşıya dönerken, Dörtyol mevkiinde bulunan Alternatif İletişim’in önünde saat 15:30 sularında bir grup sivil polis memuru tarafından durduruldum. İçlerinden kirli, kır sakallı, gözlüklü, siyah kabanlı, siyah bereli polis memuru bana; “Fazla göze batıyorsun. Bugün katıldığın basın açıklamasında neden yüzünü kapatmadın? Neden kendini gizlemedin? Böyle durumlarda yüzünü kapat. Yakında kapını çalıp seni bir yerlere göndereceğim. Sizin ailenizden dün iki kişiyi gözaltına aldık. Kendine dikkat et, fazla gözümüze batıyorsun. Gözaltındaki akrabalarının durumunu öğrenmek için Uydukent Polis Karakoluna sen mi geldin?” dedi. Ben de; “Basın açıklaması sırasında yüzümü kapatırsam bana suç isnat edersiniz. Yüzümü kapatmayı gerektirecek bir şey yapmıyorum ki. Dün akşam polis karakoluna akrabalarım için ben geldim. Bu benim hakkımdır.” dedim. Polis memurunun tehdidi karşısında psikolojik rahatsızlık duydum. Başıma gelebileceklerden beni tehdit eden polis sorumludur. Yüzleştirilsem polisi teşhis edebilirim. Konu hakkında şubenizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Bingöl Şubesi)

*03.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Nurcan Özen, şu beyanlarda bulundu: “Ben BDP Kayapınar ilçe örgütünün yöneticisiyim. 01 Mart 2012 tarihinde akşam saatlerinde 2 sivil giyimli polis bina yöneticimizin evine giderek, binadaki herkesi tanıyıp, tanımadığını sormuş. Bina yöneticisi de tanıdığını söylemiş. Sonrada beni sormuşlar, beni de tanıdığını ve aramızın çok iyi olduğunu söylemiş. Bina yöneticisi binadaki kişileri neden sorduklarını söylemiş. Farklı bir konu için söylemişler. Daha sonra kapımız çalındı. Kapıyı ben açtım. Kim olduklarını sordum. Bana polis olduklarını söyledi. Bunun üzerine bende kimliklerini göstermelerini istedim. Onlara ne istediklerini sordum. Onlarda Valilikten geldiklerini bir kişinin yardım talebinde bulunduğu ve bunun araştırmasını yaptıklarını söylediler. Bu memurlar ısrarla benden kimlik bilgilerimi ve sağlık karnemi istiyorlardı. Bunun üzerine bende birazdan eşimin geleceğini söyledim ve birbirlerine baktılar. Benden kardeşim Murat’ın nerede oturduğunu sordular. Bende 2 bina ötede oturduğunu söyledim. Daha sonra binadan ayrıldılar. Bina çıkışında eşim kendilerini görmüş, beyaz bir arabaya binip oradan uzaklaşmışlar. Daha öncede böyle bir takip söz konusu olmuştu. Bu durum beni ve ailemi tedirgin ediyor. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Azadiya Welat Gazetesi Yazıişleri Müdürü Fatma Aktaş, Kürdistan Federal Bölgesi'nde bir haber takibini yapmak için pasaport çıkartmak isterken, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından ilginç sorulara tabi tutulduğu belirtildi. Emniyet Müdürlüğüne çağrılan Aktaş, pasaportla ilgili konuların dışında sorular sorulduğu belirten Aktaş, "Ben bir haber takibi için Kürdistan Federal Bölgesi'ne gitmek istedim. Onun için pasaport işlemlerine başladım. Gerekli yerlere başvurduktan sonra, polis telefonla beni arayarak Emniyet Müdürlüğü'ne çağırdı. Gittiğimde Berat ve Hamit isimli 2 polis tarafından bir odaya alındım. 2 kişi kendini MİT elemanları olarak kendini tanıttılar. Beni çapraz sorguya aldılar. Ben bunun ifade mi, soruşturma mı, oksa pasaporta ilişkin bilgi almakla mı ilgili olduğunu söyledim. Onlarda biraz sohbet etmemiz gerektiğini söylediler" dedi. Aktaş, hukuk dışı bir uygulama ile karşılaştığını

66

vurgulayarak, kendisine yöneltilen soruları şöyle ifade etti: "'Sen niye Kürdistan Federal Bölgesi'ne gidiyorsun? Acaba Kandile gidip bir daha dönmeyecek misin? Ailen senin Azadiya Welat Gazetesi'nde müdür olduğunu biliyor mu?' sorularını yönelttiler. Ben haber için gideceğimi söyledim. Onlarda dönüşte tekrar görüşelim dediler. Bana Azadiya Welat'ın örgüt gazetesi oluğunu ve benim sıradan biri olmadığımı söylediler. Yine eski haber müdürlerin şu anda Kandil'de olduklarını ve benim de onu bildiğimi söylediler. Ben de tüm bu soruları herkese soruyor musunuz dedim. Bana benim sıradan biri olmadığım için sorduklarını belirttiler. Bana döndüğümde tekrar görüşmemi isteyip, beni tehdit ettiler" dedi. (09.03.2012/DİHA/Diyarbakirhaber.gen.tr)

*Baskılardan kaynaklı Siirt'ten Antep'e 29 yıl önce göç eden Barıyanık ailesi burada da baskılardan kurtulamadı. 12 Eylül darbesinden sonra aile üzerinde baskılar artarken, geldikleri Antep'te de yapılan "KCK" operasyonlarından dolayı evde tek erkek kalmadı. Barıyanık, Antep'e geldikleri günden bugüne kadar sürekli devlet tarafından ailece baskı gördüklerini belirterek, "Oğlum Mehmet'in dükkânın hemen yanında bulunan kahvede polisler 24 saat orada oturarak oğlumun dükkânını gözetiyorlar. Evimizin bulunduğu mahallenin başında sivil polisler nöbet tutuyor" dedi. Evin geçimini sağlayan 2 torununun tutuklandığını söyleyen anne Barıyanık, "Torunlarım hiçbir olayda yoktular. Onlar sadece bizim evin geçimini sağlamak için çalışıyorlardı. Onları sırf soyadlarından dolayı tutukluyorlar. Emniyette polisler torunlarıma, 'Güzel Vadi Mahallesi'nde 3 aile var. Bizim gözümüz onların üzerinde, attıkları her adımlarından haberimiz var' demişler. O da şunu gösteriyor. 24 saat polis gözetiminde olduğumuzu onlar da itiraf ediyorlar" diye konuştu. (13.03.2012/DİHA)

*16.03.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Zübeyde Armutçi şu beyanlarda bulundu: “ Eşim Tekirdağ F tipi cezaevinden çıktıktan sonra 11/02/2012 Bingöl’e eve geldi. İki gün geçtikten sonra telefonla arayıp karakola gelmeniz gerekiyor denildi. Eşim babasıyla beraber karakola gittiğinde ise kendileri tarafından herhangi bir aramanın gerçekleşmediğini belittiler. Bu olaydan sonra içinde dört kişinin bulunduğu gri renkli bir hyandai araba evin önünde durup evi gözetliyordu. Arabayı eşim evden çıkıp çarşıya gideceği zaman fark etmişti. Eşim zaten cezaevinden dolayı psikolojik olarak sağlığı bozulduğu için onları görünce iyice tedirgin oldu. Eşim dışarıda rahat bir şekilde gezemiyor sürekli tedirgin ve endişeli. Her an zarar göreceği veya öldürüleceği korkusuyla karşı karşıyadır. Eşimin can güvenliğine yönelik derneğinizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.” (İHD Bingöl Şubesi)

*Gercüş'ün Pınarbaşı Harmanları'nda bugün yapılması planlanan Newroz Bayramı kutlamalarına İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi nedeniyle Gercüş Kaymakamlığı tarafından izin verilmedi. Batman'da gelen takviye polis ekipleri ile Gercüş adeta ablukaya alındı. Sivil polislerin ilçede esnafları dolaşarak, Newroz kutlamalarına katılmamalarını istediği ve aksi taktirde gözaltına alınacakları tehdidinde bulunduğu iddia ediliyor. (19.03.2012/DİHA)

*21.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Abdulhalık Nergiz, şu beyanlarda bulundu: “Benim oğlum Numan Nergiz 2010 ve 2011 yıllarında 3 sefer gözaltına alındı. Daha sonra tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde 4 aya yakın bir süre kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul ya da İzmir illerinden birine çalışmaya gideceğini söyleyip valizini alıp evden çıkmış. Biz oğlumun çalışmaya gittiğini düşünerek çok fazla n-merak etmedik ancak daha sonra kendisi bizi aramayınca merak ettik ve aramaya başladık anacak kendisinden bir daha haber alamadık. Oğlum hakkında açılan davalar nedeniyle polisler evime gelip sordular bende kendilerine durumu anlattım ancak polisler sürekli bir şekilde evime gelerek “oğlunu istiyoruz” diyerek bizi tehdit etmeye başladılar. Ben polislere oğlumun çalışmak için evden ayrıldığını ve bir daha da kendisinden haber alamadığımı belirtmeme rağmen evime baskın yapıp beni tehdit etmeye devam ediyorlar. Ben oğlumla ilgili zaten

67

kaygılıyım. Ayrıca polislerin bu baskısı da beni daha kötü etkiliyor. Bu nedenle evime sürekli bir şekilde baskın düzenleyen, beni tehdit eden polislerden şikâyetçiyim. Gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde oturan Beyhan Kaya isimli zihinsel engelli yurttaş, Serment caddesinden geçerken İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil bir polis tarafından darp edildi. Vücudunda darp izleri bulunan Kaya, ailesiyle birlikte savcılığa giderek, Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu. Emniyetin yanında yoldan geçtiği sırada sivil bir polis tarafından darp edildiğini belirten Kaya, "Ben yoldan geçerken sivil bir polisin sözlü hakaretlerine uğradım. Daha sonra beni tutarak, dövmeye başladı. Bir ara beni duvardan aşağıya atacaktı. Oradaki esnaflar engel oldu. Zaten özürlüyüm yüzde 55 engelli raporum var ve şu anda özel bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyorum. 2 gündür polis beni tehdit ediyor. Neden bana bunu yaptıklarını anlamış değilim" diye konuştu. (26.03.2012/DİHA/Serhattv.com.tr/Diyarbakirhaber.gen.tr)

*PKK lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle Urfa'daki abluka sürüyor. Dünden beri Antep-Urfa Yolu üzerindeki Aligor Beldesi'nin dört bir tarafına kurulan arama noktaları hala kaldırılmazken, Suruç ve Aligor'a Urfa nüfusuna kayıtlı olmayanlar dışında kimsenin alınmayacağı belirtiliyor. Dün basının da Aligor'a alınmayacağı yönünde karar bulunduğunu belirten ve DİHA muhabirlerinin beldeye girişini engelleyerek tehditte bulunan polisler, bugün de tavrını sürdürüyor. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP'li vekillerin gelmesinin beklendiği Aligor'a hemen hemen kentteki bütün basın mensuplarının alındığı görülürken, DİHA muhabirleri bir kez daha polisin keyfiyetçi yaklaşımı ve tehdidiyle karşı karşıya kaldı. DİHA muhabiri Sertaç Kayar'ın "Bütün basının Aligor'a geçişine izin verdiniz. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın gelmesi bekleniyor ve biz de diğer basın gibi bunu takip edeceğiz. Aligor'a geçişimizi engellemeniz tamamen keyfiyetçi bir yaklaşımdır" demesi üzerine arama noktasında bulunan sivil polisler Kayar'ı tartakladı. Kayar ve beraberindeki DİHA muhabirleri, kenti terk etmemeleri durumunda gözaltına alınacakları tehdidiyle bir kez daha karşı karşıya kaldı. (04.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Operasyonların artmasıyla birlikte koruculuk faaliyetleri de hızlandırıldı. Van’ın Başkale İlçesi'ne bağlı Erci Köyü'nde korucu olmayan köylülerin korucular tarafından baskıya maruz kaldığı ileri sürüldü. Adını vermeyen köyden bir yurttaş, "Bize koruculuk dayatılıyor. Biz silah almak istemiyoruz. Ancak korucu olan İ.İ., A.G. ve B.G. bize baskı uygulayarak tehdit ederek silah almamızı sağlamaya çalışıyor. Korucu olmamamız halinde ticaretin kesileceği, buralarda yaşanılacak olumsuzluktan sorumlu olmayacaklarını belirterek bizi tehdit ediyorlar” iddiasında bulundu. Söz konusu köyde tehditler neticesinde bugüne kadar birkaç yurttaşın silah aldığı öğrenildi. (14.04.2012/DİHA)

*28.04.2012 tarihinde şubemize başvuran, Muhsin Beydoğan (İHD Siirt şubesi denetim kurulu üyesi ve KESK üyesi) şu beyanlarda bulundu: “ 15 Temmuz 2011 tarihinde Siirt merkezde yaşanan çatışma sonucu gözaltına alınarak tutuklandım. 10 Nisan 2012 tarihinde yapılan ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildim. Bırakıldıktan 4 gün sonra işime başladım ve çarşıya çıktım, şuanda görürsem tanıyabileceğim sivil polisler tarafından takip ediliyorum; ayrıca polisler tarafından sürekli olarak sözlü hakaret, tehdit ve küfürlere maruz kalmaktayım.Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (19.04.2012/İHD Siirt Şubesi)

*Sabah saatlerinde eşi Kağızman Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Özlü ve bir üniversite öğrencisiyle birlikte Iğdır'a giderken yol boyunca sivil bir araç tarafından takip edildiğini belirten kapatılan DTP eski Kağızman İlçe Başkanı Yaşar Özlü, kendisini tehdit eden ve

68

plakasını tespit ettiği araç hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Can güvenliğinin olmadığını belirten Özlü, "Sabah Kağızman'dan Iğdır'a doğru giderken, yol boyunca bir araç beni takibe aldı. Sonra Iğdır girişinde ilk olarak Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne 155 üzerinde bilgi verdim. Daha sonra durduğumda araçta gelip yakınımda durdu. Ben de yanlarına gittiğimde araçta iki sivilin olduğunu ve yanlarında uzun namlu silahlar olduğunu gördüm. Dönüp onlara neden beni takip ettiklerini sorduğumda bana, 'uzaklaş buradan daha kafana sıkmadan' yönünde beni tehdit ettiler" iddiasında bulundu. Olaydan sonra tekrar Kağızman'a geri döndüğünü de belirten Özlü, 34 FC 8812 plakalı araç içindeki şahıslar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu dile getirdi. (21.04.2012/DİHA)

*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler sabah erken saatlerinde başta Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) ve üyelerinin evlerine baskın düzenledi. Baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı. Kapısı çilingirle açılarak girilen YÖDER'de başta Demokratik Modernite Dergisi'nin sayıları olmak üzere çok sayıda dergi ve evraka el konuldu. Baskın sırasında dernek binasında bulunan yazı tahtasına geçtiğimiz hafta tutuklanan YÖDER üyesi Deniz Abukan için "Deniz Abukan (yeni düştü)" ve "Rio F Tipi Alex de Souza :))" yazılarının yazılması dikkat çekti. (24.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yuksekovahaber.com/ Yeniozgurpolitika.org/Diyarbakirim.com)

*28.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Erdal Bozkurt, şu beyanlarda bulundu: “Ben Büyük Şehir belediyesinde taşeron işçisi olarak park ve bahçe işlerinde çalışmaktayım. Nisan 2011 tarihinde gözaltına alındım ve daha sonra serbest bırakıldım. Serbest bırakıldıktan sonra beni sürekli olarak araba plakasının sonu 712 olan transit bir araç takip ediyor. İsimlerinin Fuat ve Adem olan bu kişilerin polis olduklarını öğrendim. Bu kişilerin beni niçin takip ettiklerini ve amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Takip etmelerinden rahatsız oluyorum. Ben sara hastasıyım. Sürekli olarak benim fotoğraflarımı çekip, taciz ediyorlar. Onlardan şikâyetçi olmak ve suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

-Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar*Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde, Feridun Mahallesi'nde bir araya gelen yüzü kapalı kalabalık bir grup genç, Diyarbakır Caddesi'ni trafiğe kapatarak 15 Şubat'ı protesto etti. Caddede lastik yakan gençler sık sık PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine slogan attı. Zırhlı araçlarla olay yerine gelen çok sayıda polis gençlere gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ederken, gençler polise taş, havai fişek ve ses bombaları ile karşılık verdi. Bir anda savaş alanına dönen cadde üzerinde, atılan çok sayıda gaz bombası nedeniyle sis bulutu oluştu. Polisle çatışan gençler ara sokaklara dağılırken, polis yer yer havaya ateş açtı. Atılan yoğun gazdan çevredeki yurttaşlar da nasibini alırken, gaz bombası çevredeki evlerin içine kadar girdi. Atılan yoğun gaz nedeniyle evde bulunan 10 günlük bir bebeğin dumandan fenalaştığı belirtildi. (15.02.2012/ DİHA/ANF)

*Diyarbakır'da Newroz mitingi sonrasında yaşanan polis müdahalesi sırasında, Medine Bulvarı 818. Sokak Ada Apartman'ında ki evinin balkonundan olayları izleyen 11 yaşındaki Muhammet Doğan’a polisin attığı gaz bombası isabet etti. Çenesi tahrip olan küçük Muhammet, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Acil serviste tedavi altına alınan Doğan'ın yarın ameliyata alınacağı bildirildi. Yine aynı olaylarda 14 yaşındaki İbrahim Arpa adlı çocuğa da polisin attığı gaz bombasının isabet ettiği bildirildi. Arpa da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Diyarbakır merkezdeki olaylarda toplam 10 kişinin çeşitli şekillerde yaralandığı öğrenildi. (18.03.2012/DİHA)

69

*Muş’un Bulanık ile Ağrı’nın Patnos ilçelerinde Newroz alanlarına yürümek isteyen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Muş’un Bulanık İlçesi’nde sabah saatlerinde ilçe merkezine gelen çok sayıda polisin, kutlamanın yapılacağı alana giderek, yeşil-kırmızı-sarı flamaları sökerek yaktığı belirtildi. Olayın duyulmasının ardından alana giden BDP İlçe Başkanı Sani Kutmaral ve Tertip Komitesi üyeleri duruma tepki göstererek yapılanların tahrik edici davranışlar olduğunu söyledi. Daha sonra BDP İlçe binası önünde bir araya gelerek alana yürümek isteyen kitleye terminal alanında barikatlar kuran polisler tarafından müdahale edildi. Gaz bombaları ve tazyikli su ile kitleye müdahalede bulanan polislere kitle taş ve havai fişeklerle karşılık verdi. Uzun süren müdahalenin ardından kitle ara sokaklara dağıldı. Sokaklarda yer yer çatışmalar devam ederken, 15 yaşındaki Osman Akay adlı çocuk gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Olaylarda ayrıca 4 kişi yaralandı. (20.03.2012/DİHA)

*Batman’da Sabah saatlerinden itibaren Koçerler Bulvarı'nda toplanan on binlerce kişi Şehirlerarası Otogarı yanında bulunan Newroz Alanı'na girmek için polisle çatışırken, polisin ikinci müdahalesinin ardından toplanan binlerce kişi, Diyarbakır Caddesi'nden kent merkezine doğru yürüyüşe geçti. Diyarbakır Caddesi'nde polis kitleye müdahale etti. Müdahale sırasında Alaattin Okan (32) adlı yurttaş, gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Beyin kanaması geçirdiği belirtilen Okan, Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Kent genelinde yaşanan olaylarda 42’si çocuk 148 kişinin polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Olaylarda toplam 48 kişinin de çeşitli şekillerde yaralandığı belirtildi. (20.03.2012/DİHA / Bianet.org / Cumhuriyet / Sabah.com.tr / Milliyet / HaberTürk)

*Erzurum'un Tekman İlçesi'nde aralarında BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy'un da bulunduğu kitle, BDP ilçe binası önünde toplanarak Newroz kutlamak istedi. Toplanan kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitlenin de karşılık vermesi üzerine Tekman adeta savaş alanına dönerken, kitle Ziraat Bankası ve PTT ATM'leri ateşe verdi. Yaşanan müdahalede 10 kişi gözaltına alınırken, 4 kişi ise yaralandı. (20.03.2012/DİHA/ Bianet.org)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde özel hareket polislerinin panzerler üzerinden halkın üzerine ateş açtığı bildirildi. Şu ana kadar gelen bilgilere göre 3'ü polis 6 kişinin yaralandığı ve Cizre Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Öte yandan hastaneye kaldırılan yurttaşlardan birinin BDP İlçe binasından sedye ile çıkarıldığı bildirildi. -Cizre’de Adliyeye getirilenlerden 7'sinin vücudunda yoğun darp izlerinin olduğu belirtildi. Adliyeden önce hastaneye götürülen 29 kişiden darp izi olanlara doktorun rapor vermek istediği, ancak polisin engel olduğu iddia edilirken, polis ile doktorlar arasında tartışma çıktığı öne sürüldü. (20.03.2012/ANF/ DİHA / Bianet.org / İMC TV/ İdilhaberajansi.com / Sirnakhaber.com)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde 20 Mart günü Başak, Barbaros, Cudi ve Nuh mahallelerinde binlerce kişi toplanmaya başladı. Ayrı ayrı noktalarda toplanan binlerce kişi dört ayrı noktada birleşerek yürüyüşe geçti. Newroz alanında toplanan onbinlerce kişiye, yapılan açılış konuşmasının ardından BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna seslenmek üzere platforma çıktı. Ayna'nın platforma çıkması ile birlikte polis miting alanındakilere gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Alandan çıkan kitlenin polis müdahalesine taş ve molotoflarla karşılık vermesiyle çatışmalar alanın dışına yayıldı. Çatışma esnasında polis havaya ateş açarken, aralarında çocukların da bulunduğu 5 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Çatışmalar ilçenin bütün mahallelerine yayılırken, 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. (20.03.2012/ANF/ DİHA)

70

* Van'da sabah saatlerinden itibaren alana akın eden kitleye polisin müdahalesiyle başlayan ve kutlama sonrası yürüyüşe geçen kitleye polisin yaptığı müdahaleyle başlayan olaylar sona erdi. 10 kişi gözaltına alınırken, yaşanan olaylarda aralarında Van Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Doğar, BDP Merkez İlçe Yöneticisi Nimet Arslan, ile 3 polisin de bulunduğu toplam 13 kişi yaralandı. Yaralıların tamamı ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildi. (20.03.2012/DİHA)

*Ağrı'nın Patnos İlçesi'nde newroz kutlamaları sırasında polislerin yanı sıra yer yer jandarmanın da müdahale ettiği olaylarda 15 kişi gözaltına alındı. Gün boyunca devam eden olaylarda özelikle gaz bombasının isabet ettiği çok sayıda kişi yaralandı. Yaralanan 3 kişinin Patnos Devlet Hastanesi'nde tedavileri sürüyor. (20.03.2012/DİHA)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde düzenlenen Newroz mitinginde BDP'lilerin girişimiyle kitle dağıldı. Olaylarda 2'si TOMA olmak üzere 3 zırhlı araç kullanılamaz hale getirilirken, aralarında gözüne gaz bombası isabet eden Nusret Kaplan isimli yurttaşın da bulunduğu 3'ü polis yaklaşık 10 kişi yaralandı. İlçedeki olaylar sonucunda en az 6 kişi gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde 20 Mart günü yasaklara rağmen halk, polis barikatlarını aşarak Newroz alanına girdi. Coşkulu bir şekilde gerçekleştirilen Newroz kutlamasının ardından BDP İlçe teşkilatına yürümek isteyen onbinlerce kişiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kutlamanın yapıldığı alan ile alana bakan birçok mahalle atılan gaz bombalarının dumanı altında kalırken, sık sık patlama sesleri duyuldu. Müdahaleye rağmen yürüyüşüne devam eden DTK Koordinasyon Kurulu üyesi Ayla Akat Ata ile polis yetkilileri arasında sert tartışma yaşandı. Polise tepki gösteren Ata'ya çevrede bulunan yurttaşlar PKK Lideri Abdullah Öcalan ile PKK lehine attıkları slogan ile destek verdi. Öte polis Çağ Çağ Caddesi üzerinde bulunan bir eve gaz bombası attı. BDP'ye ait seçim otobüsü ile sivil bir araca da gaz bombasının isabet ettiği çatışmalar, birçok mahalleye yayıldı. Müdahale sırasında 2’si kadın 6 kişi çeşitli yerlerinden yaralanırken, 3 kişi gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA)

*BDP Halfeti ilçe binasının önünde bulunan alanda toplanan yüzlerce kişi, Newroz'u kutlamak için yürüyüşe geçti. Polisler alanın çevresinde barikat kurarak yüzlerce kişinin alanın girmesini engelledi. Ardından kitle BDP ilçe binası önünde toplanarak Newroz ateşini yaktı. Daha sonra polisler, kitleye gaz bombalarıyla müdahale etti. Kitlede polise taşlarla karşılık verdi. Çıkan olaylarda polisler, BDP İlçe Başkanı Mustafa Bayram ile İbrahim Canpolat, Şaban Yılmaz, Mesut Altıntaş ve İsmet Güzeltaş'ı gözaltına aldı. İlçede olaylar sona ererken, yaralanan ve gözaltına alınan İbrahim Canpolat polisler tarafından Birecik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. ((20.03.2012/ İHD / DİHA / İHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen Newroz kutlamasının ardından yurttaşlar yürüyüşe geçti. Otogar alanından Özgürlük Meydanı'na yürüyen 10 binlerce kişi, Kilise Caddesi üzerinde barikat kurun polis tarafından engellendi. Polisin barikatına taşlarla karşılık veren kitle, daha sonra Sobacılar Sokağı üzerinden Özgürlük Meydanı'na doğru tekrar yürüyüşe geçti. Özgürlük Meydanı'nda son bulan yürüyüşün ardından polisler gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Yurttaşlarda gaz bombalarına taşlarla karşılık verdi. Polisin sert müdahalesi sonucunda Kızıltepe gaz bombalarının dumanı altında kalırken, çok sayıda yurttaş gazdan etkilenerek fenalaştı. Özgürlük Meydanı'nda polisler bir kişiyi feci şekilde darp etti. İsmin öğrenilemeyen yurttaş, kanlar içinde kaldı. Burnunda kırıklar oluşan yurttaşın, kulaklarından da kanlar aktı. Ağzı ve burnu kanlar içinde kalan yurttaş, hastaneye götürüldü. Bütün cadde ve sokakları kapatan polisler, rastgele her

71

yöne gaz bombası attı. TOMA araçlarından BDP Kızıltepe İlçe binasına tazyikli su sıkıldı. Polisler, daha sonra ilçe binasının pasajına çok sayıda gaz bombası attı. Çatışmalar ara sokaklarda uzun süre devam etti. Daha sonra olaylar sona ererken, polisin ilçedeki ablukası devam ediyor. (21.03.2012/DİHA)

-Okulda Şiddet*Dersim'in Ovacık İlçesi'nde bulunan Yeşilyazı Hoca Ahmet Yesevi Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nda (YİBO) okuyan çocukların en ufak yaramazlığının, öğretmen dayağıyla sonlandığı iddia edildi. Söz konusu okulda çocukları eğitim gören birçok velinin, durumdan haberdar olduğu, ancak olası bir şikayetleri durumunda çocuklarının okul puanının kırılacağı veya çocuklarının daha farklı muamelelere maruz kalacağı endişesiyle herhangi resmi bir girişimde bulunamadıkları iddia edildi.En son geçtiğimiz hafta YİBO'da görev yapan V.Ö. isimli kadın öğretmenin 4 erkek çocuğu dövdüğü ve bunlardan birinin kulak zarında yırtılma meydana geldiği öğrenildi. Öğretmenin attığı tokat sonucu kulağında hasar oluşan C.D.K'ye (14) ilk etapta ilaç tedavisi yapıldığı ve 5 günlük rapor verildiği öğrenildi. İlaç tedavisinin fayda sağlamaması üzerine dün Dersim Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz servisinde yatışı yapılan C.D.K'nin, sol kulak zarının yırtıldığı ve ameliyatla yama yapıldığı ortaya çıktı. C.D.K'nin, geçen yıl da aynı öğretmenin dayağına maruz kaldığı kaydedildi. Söz konusu sınıf öğretmeninin okulda tekvando dersi verdiği de öğrenildi. Konuya ilişkin görüştüğümüz Hoca Ahmet Yesevi YİBO Okul Müdürü Sırdaş Uludağ, kendisinin bu konuda bilgi vermeye yetkili olmadığını, Ovacık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ancak konuya ilişkin bilgi verebileceğini belirtti. Bunun üzerine görüştüğümüz Ovacık İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Pınar'ın olayı duyduğu ve okul yönetimiyle irtibata geçtiği ortaya çıktı. Pınar, söz konusu öğretmen hakkında herhangi resmi bir işlem başlatmadıklarını belirterek, "Şifai olarak, konuyu okul yönetimine sorduk, ancak söz konusu öğrencinin daha önce de kulak rahatsızlığı olduğunu öğrendik. Hatta bizim arkadaşlarımız onu doktorlara götürmüşler, elimizde bu öğrencinin daha önce de kulak iltihabı şikayetiyle hastaneye gidip tedavi gördüğüne ilişkin belgeler var" diyerek çocuğun hastaneye kaldırıldığını doğruladı. Konuya dair görüşlerine başvurmak istediğimiz V.Ö. isimli öğretmenin ise raporlu olduğu bildirildi. (02.03.2012/DİHA)

*Dersim'in Moğultay Mahallesi'nde bulunan Namık Kemal Endüstri Meslek Lisesi Öğrenci Pansiyonu'nda kalan 150 öğrenci, barınma ve yemek sorunları gerekçesiyle yurdun kapılarını kapatarak, yatakları ateşe verdi. Öğrenciler, eylem sırasında camları kırarak yatak, sandalye ve yastıkları aşağı attı. Eylem nedeniyle olay yerine çok sayıda polis sevk edilirken, Dersim Belediyesi'ne ait itfaiye ekipleri de öğrencilerin aşağıya attıkları maddeleri söndürdü. Olayın büyümesi üzerine öğrencileri ikna etmek amacıyla Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin, yurda geldi. Şahin, yurda girerek öğrencileri sakinleştirmeye çalıştı. Öğrencilerin isteği üzerine polis ekipleri geri çekildikten sonra, öğrenciler aşağı indi. Polislerin kendilerinin görüntüsünü çektiğini gören öğrenciler, görüntü çeken polislere tepki gösterdi. Daha sonra yurt binasının önünden kent merkezine doğru yürüyüş yapan öğrenciler, yurtta barınma ve yemek sorunları yaşadıklarını ve bazı arkadaşlarının da öğretmelerden şiddet gördüğünü söyledi. (13.03.2012/DİHA/Haberturk.com/Aktifhaber.com/Sabah.com.tr/Haber3.com)

*Ağrı’da 2 olay, 2 ayrı okulda 15 Mart günü meydana geldi. Kuva-i Milliye İlköğretim Okulu 7'nci sınıf öğrencisi M.N.K., bir arkadaşı ile şakalaşırken öğretmeni Cemil İ. tarafından tekme-tokat dövüldü. Dayak sonrası M.N.K., arkadaşları tarafından Ağrı Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne götürüldü. Hastanede serum takılan ve sağ gözü moraran M.N.K., öğretmeninden şikayetçi olduğunu söyledi. Diğer olay ise Ağrı merkeze bağlı Yakınca Köyü İlköğretim Okulu'nda meydana geldi. 8'inci sınıf öğrencisi F.A., okulun bahçesinde arkadaşları ile kar topu oynarken, yanına gelen öğretmeni Mustafa E.'nin kafasına yumrukla

72

vurması sonucu bayıldı. F.A. ailesine haber verilmesi üzerine kaldırıldığı Ağrı Devlet Hastanesi'nde tedavi edildi. Polis, kendilerine darp raporu verilen her iki öğrencinin ifadesini alırken, öğrenci velilerinin şikayeti üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi. (17.03.2012/DİHA)

KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİNE YÖNELİK İHLALLER

GÖZALTINA ALINANLAR – TUTUKLANANLAR - EV BASKINLARI*Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Şenoba (Sêgirk) Beldesi'nde sabah saatlerinde evlere baskın düzenlendi. Şenoba Jandarma Karakolu'na bağlı çok sayıda askerin düzenlediği baskın sonrası BDP Belde Yöneticisi Taner Babat, Belediye BDP'li Meclis Üyesi Halit Babat ile Mükail Babat ve Yılmaz Babat gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen 4 kişinin karakolda bekletildiği öğrenildi. (01.01.2012/DİHA)

*Silopi'nin Barbaros Mahallesi'nde dün devriye gezen polis aracına taş attıkları gerekçesiyle gözaltına alınan İ. A. (16) ve ismi öğrenilemeyen 2 çocuğun İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldığı belirtildi. (01.01.2012/DİHA)

*Hakkari’de çarşı merkezinde gezen Uğur Akınlar isimli yurttaş polisler tarafından gözaltına alındı. Kentte yaşanan olaylarla bağlantılı olarak gözaltına alındığı belirtilen Akınlar, Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. (01.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde 27-28 Aralık tarihleri arasında evlere düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan ve Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'nde ifade işlemleri tamamlandıktan sonra Diyarbakır Adliyesi'ne sevk edilen 27 kişiden Abdurrahman Yıldırım isimli yurttaş tutuklandı. Polis kurşunu ile yaşamını yitiren H. İbrahim Oruç'un babası Ömer Oruç'un da aralarında bulunduğu 26 kişi ise savcılık tarafından serbest bırakıldı. Bu arada Roboski Köyü'nde 35 sivil yurttaşın savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilmesinin ardından önceki gün Diyarbakır'da çıkan olaylarda gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 13 kişiden 12'si savcılık tarafından serbest bırakıldı. Hakkında açılan başka bir soruşturma çerçevesinde nöbetçi mahkemeye gönderilen Bağlar Belediye Meclis Üyesi Mücdet Gür isimli yurttaş tutuklanarak cezaevine gönderildi. (01.01.2012/DİHA)

*Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde dün sabaha karşı evlere düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan BDP ilçe yöneticisi Ercan Erkuş, Feyaz Aslan, Orhan Şahin, Erkan Tanrıkulu ile M.A. (17) ve M.B. (16), adliyeye sevk edildi. İfadeleri alınan 6 kişi, tutuklanma talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderildi. 6 kişi, "polise taş atmak" ve " örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla tutuklandı. 2 çocuk, Ağrı Cezaevi'ne gönderilirken, 4 kişi ise Erzurum H Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (01.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Robosk Köyü'nde katledilen 35 köylünün dün taziyesine giden Uludere Kaymakamı Naif Yavuz, yaşamını yitirenlerin ailelerinin tepkisi ile karşılanarak tartaklanmıştı. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın araya girerek halkı sakinleştirdiği olayla ilgili yürütülen soruşturmada 6 kişi gözaltına alındı. Soruşturmayı yürüten savcılık olayla ilgili görüntüleri incelerken, gözaltı sayısının artabileceği bildirildi. (01.01.2012/ANF)

73

*Muş'ta Roboski katliamı protesto etmek için yapılan yürüyüş sırasında gözaltına alınan 10 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 10 kişiden 6'sı serbest bırakılırken, Barış Güvenç (18), H.B. (16) , S.K. (17) , A.K. (17), tutuklanma talebiyle Muş Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan 4 kişi "polise mukavemet etmek" iddiasıyla tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (02.01.2012/DİHA)

*BDP Hakkari Merkez İlçe Örgütü yöneticileri Sinan Kaya ile Abdullah Adıyaman gözaltına alındı. Kaya ve Adıyaman'ın çarşı merkezinde dolaşırken Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen BDP'liler İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (02.01.2012/DİHA)

*BDP Hakkari Merkez İlçe Örgütü yöneticileri Sinan Kaya ile Abdullah Adıyaman'ın sabah saatlerinde çarşı merkezinde dolaşırken, Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınmasının ardından, BDP Hakkari İl Yöneticisi Naif Kayacan da gözaltına alındı. Bulvar Caddesi üzerinde bulunan işyerine yapılan baskında gözaltına alınan Kayacan, İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (02.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın İdil İlçesi'nde, Roboski Katliamı'nı protesto eden gruba polisin müdahalesi ile çıkan olaylar sırasında gözaltına alınan 8 kişi öğlen saatlerinde emniyet işlemlerinin ardından İdil Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından 3 kişi serbest bırakılırken, 5 kişi ise "taş attıkları" gerekçesiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 5 kişiden 3'ü serbest bırakılırken, Faruk Vesek ve Devran Aslan aynı gerekçe ile tutuklanarak Midyat Cezaevi'ne gönderildi. (02.01.2012/DİHA)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü olan 4 Nisan günü Urfa'nın Halfeti İlçesi'nde düzenlenen etkinliğe katıldığı gerekçesiyle BDP üyesi Fatma Göktaş tutuklandı. Halfeti Cumhuriyet Başsavcılığına ifade vermek için çağırılan Göktaş, sevk edildiği mahkemede tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (02.01.2012/DİHA)

*02.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Nebahat Beker, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Nurullah Beker, 31.12.2011 tarihinde saat 12.00’da Bayındırlık caddesinde 2 arkadaşıyla birlikte yeni yıl kutlamalarına katıldığı esnada polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alındı. 2 arkadaşını serbest bıraktılar. Kardeşim 24 saat gözaltında kaldı. Gözaltına alınma gerekçesi ise aramasının olduğudur. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Hakkari’de, Uludere katliamını kınamak amacıyla 31 Aralık’ta yapılan açıklama sonrası çıkan olaylara karıştıkları gerekçesiyle evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan ve yaşları 18’den küçük olan 6 çocuk savcılığa çıkarıldı. Savcılığa çıkarılan çocuklardan D.A. ile S.A. sorgularının ardından serbest bırakılırken, R.Ö., E.A., B.D. ve A.T. ise tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme heyeti 4 çocuğu kentteki olaylara karıştıkları gerekçesiyle tutuklayarak cezaevine gönderdi. (03.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da Roboski katliamının yaşandığı tarihten bu yana kent genelinde meydana gelen protesto gösterilerine katıldıkları iddia edilen yüzün üzerinde kişi gözaltına alınırken, adliyeye sevk edilenler ise komik gerekçelerle tutuklanıyor. 30 Aralık 2011 ve 2 Ocak 2012 tarihleri arasında eylemlere katıldıkları iddia edilerek olay yerinde ve evlere düzenlenen baskınlarda 170'in üzerinde kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Bunlardan bir kısmı emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, geri kalanlar ise adliyeye sevk edildi. 30 Aralık tarihinde D.Ü Hukuk Fakültesi öğrencileri tarafından Roboski katliamına dikkat çekmek ve

74

protesto etmek amacı dersleri boykot ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 30 kişinin ifadeleri gece saatlerine kadar alındı. Hakimlikteki ifadelerin ardından Hukuk Fakültesi Öğrencisi Emin Bozkurt, Memet Keleş, Deniz Özaydınlı, İlyas Tarım, Hakim Marul, Sultan Uruk, Metin Adıyaman, Hüseyin İzol, Faruk Bozan, Serdar Ataman ve Gurbet Yavuz "Eğitim ve öğretimi engellemek" iddiasıyla tutuklandı.Yine Diyarbakır'da gösteriye katıldıkları belirtilen 2'si üniversite öğrencisi 5 kişi de "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek" ve 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek" iddiasıyla tutuklandı. (03.01.2012/DİHA) (Not: Gözaltına alınan 170 kişiden sadece 50’si Aralık 2011 raporuna işlendi. Bu nedenle geriye kalan 120 gözaltı sayısı bu ayın bilançosuna eklendi.)

*BDP tarafından Bitlis'in Güroymak İlçesi'nde 35 yurttaşın katledilmesini kınamak için yapılmak istenen açıklamaya katılmak üzere Tatvan'dan yola çıkan 20 BDP'li yolda polis tarafından ilginç bir muameleye tabi tutuldu. Üçyol arama noktasında durdurulan BDP'lilerin durumunu haber merkezini arayarak aktarmaya çalışan Bitlis muhabirimiz Salih Sertkal'a da polis, "Gözaltındasınız, telefon kullanamazsınız" diyerek telefonunu kapattırdı. Burada üst aramasından geçirilen ve arama noktasında parmak izleri alınan muhabirimiz Sertkal ile birlikte 20 BDP'li ardından gözaltına alınarak, Tatvan Trafik Bölge Müdürlüğü'ne götürüldü. BDP'lilerin aracına da polis tarafından el konuldu. (03.01.2012/DİHA)

*Urfa'nın Siverek İlçesi'nde, Azadî Gazetesi dağıtımı yapan Velat Yıldız ile Julide Ateş polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Yıldız ile Ateş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (03.01.2012/DİHA)

*Urfa Demokrasi Platformu'nun Roboski Katliamı'nı kınamak amacıyla 31 Aralık’ta yapmak istediği yürüyüşe polis müdahalesi ile başlayan olaylarda gözaltına alınan 14'ü çocuk 58 kişiden 43'ü savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı. Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 15 kişiden 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Ali Polat ile çocukları Gülistan Polat ve Rahime Polat, Mehmet Oymak, Aytekin Kılıç, Fevzi Eriş, Yusuf Gümüş, Yusuf Alagöz, Ahmet Yeşil ve Kerem Taşdemir'in de aralarında bulunduğu 12 kişi ise "Polise mukavemet" iddiasıyla çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (03.01.2012/DİHA)

*Batman'da, 35 sivil yurttaşın yaşamını yitirdiği Roboski Katliamı'nı protesto etmek için yapılan yürüyüşe müdahale sonrası çıkan olaylarda gözaltına alınan 16 kişiden 11'i emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Savcılığa sevk edilen 5 kişiden biri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, mahkemeye sevk edilen Ramazan Arinç, Ahmet Karabulut, Ramazan Buhatır ve Hikmet Aydın ise tutuklanarak, Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (03.01.2012/DİHA)

*Şırnak'tan Cizre İlçesi'ne gelen bir araç ilçe girişinde durdurularak, bir kişi gözaltına alındı. Söz konusu araçta gözaltına alınan kişinin BDP merkez çalışanı Senar Abi olduğu öğrenilirken, Abi'nin Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. (03.01.2012/DİHA)

*Hakkari’de, Roboski Katliamı’nı protesto etmek amacıyla 31 Aralık’ta yapılan açıklama sonrası çıkan olaylara karıştıkları gerekçesiyle evlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınan Muhsin Demiralp ve Uğur Akınlar, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, 3 kişi ise “örgüt üyeliği” ve “olaylara karıştıkları” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme, 3 kişiyi tutuklayarak cezaevine gönderdi. (03.01.2012/DİHA)

75

*03.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Sema Saylan, şu beyanlarda bulundu: “Akrabalarım olan Fatma, Rojhat, Musatafa Kolakan ve evlerinde misafir olarak bulunan kişiler polisler tarafından gözaltına alındılar. Gözaltına alınma nedenleri çantada bomba düzeneğinin bulunmasıdır. Bu bombanın emniyet binasının bombalanması için kullanılacağı gerekçe göstererek alınmışlardır. Gözaltında bulunan akrabalarım bu suçlamaları kabul etmeleri için her türlü baskıya maruz kalmışlardır. Ayrıca avukat gönderilip, gönderilmediğini veya işkenceye maruz kalıp, kalmadıklarını öğrenmek istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Muş Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, bu sabah saatlerinde Yeşilyurt Mahallesi'nde evlere baskın düzenledi. Baskınlarda 6’sı çocuk 11 kişi gözaltına alındı. 11 kişi, İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 11 kişinin kentte yaşanan gösterilerle bağlantılı olarak gözaltına alındıkları belirtildi. (04.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da, Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde 35 sivil yurttaşın savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilmesine ilişkin düzenlenen gösteri sonrası çıkan olaylara katıldıkları iddiasıyla gözaltına alınan 22 kişi, dün adliyeye sevk edildi. Gece geç saatlere kadar devam eden savcılık ve hakimlik ifadeleri ardından 20 kişi serbest bırakılırken, Ramazan Koçan ve Gazal Sürer (19), "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek", "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "Örgüt propagandası yapmak" gerekçeleri ile tutuklandı. (04.01.2012/DİHA)

*Muş'un Malazgirt İlçesi'nde, YSK'nin bağımsız milletvekili adayları hakkındaki veto kararını protesto ettiği gerekçesiyle iş yerine düzenlenen baskında gözaltına alınan Fırat Keklik isimli yurttaş emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık ifadesinin ardından, "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla Malazgirt Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Keklik, tutuklanarak Muş E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (04.01.2012/DİHA)

*Mezopotamya Kulüpler Birliği'nde oynayan Bulanık Belediyespor'un karşılaşması için Kızıltepe İlçesi'ne giden Bulanık Belediye Meclis üyesi Mehmet Şah Karaçelik, polislerce gözaltına alındı. Futbolcularla birlikte karşılaşmanın yapılacağı sahaya giderken gözaltına alınan Karaçelik, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Karaçelik, hakkında açılan bir davada ifade vermediği gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi. (04.01.2012/DİHA)

*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin kent merkezinde düzenlediği baskında gözaltına alınan N.Ç., emniyetteki işlemlerden sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan N.Ç., tutuklanma talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. N.Ç., "Örgütü elaman kazandırdığı" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (04.01.2012/DİHA)

*Uludere'nin Roboski Köyü'nde 35 kişinin yaşamını yitirdiği katliamda 2 kuzenini kaybeden Özcan Encu, bugün erzak almak için ilçeye gitti. Uludere'de askeri kontrol noktasında bulunduğu aracı durdurulan Encu, gözaltına alındı. Encu'nun gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. (04.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Mazıdağı İlçesi'nde, sabah saatlerinde özel harekat polisleri, asker ve korucuların da katılımı ile 9 ayrı eve baskın yapıldığı öğrenildi. Düzenlenen baskınlarda 9 kişi gözaltına alınırken, gözaltı gerekçesinin 29 Aralık günü Roboski katliamı nedeniyle ilçede yapılan protesto gösterisi olduğu belirtildi. Gözaltına alınan 9 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri savcılıkta serbest bırakıldı. (04.01.2012/DİHA)

76

*Uludere'nin Roboski Köyü'nde 35 kişinin yaşamını yitirdiği katliamda 3 kuzenini kaybeden Faruk Encu ile Serbest Encu, Nihat Encu, Nezir Encu, Ferset Encu ile Ferdi Alma, sabah saatlerinde gözaltına alındı. Katliam sonrası taziye için geldikleri Roboski'den İstanbul'a dönerken Uludere'nin çıkışında bulunan İnciler Askeri Kontrol Noktası'nda gözaltına alınan 6 kişinin İlçe Jandarma Karakolu'na götürüldüğü öğrenildi. (05.01.2012/DİHA)

*Muş'un Bulanık İlçesi'ne bağlı Rüstemgedik Beldesi'nde akşam saatlerinde Roboski katliamını kınamak için toplanan bir grup genç ateş yakarak katliamı protesto etti. Gerçekleştirilen eylemin ardından sabah saatlerinde belde de çok sayıda özel harekat polisi ve jandarma ekipleri tarafından evlere baskınlar düzenlendi. Yapılan aramalardan sonra aralarında çocukların da bulunduğu Sami Gök, Fehim Gök, Ruşen Okumuş, Muzaffer Coşkun, Vedat Yalçın ve ismi öğrenilemeyen iki kişi gözaltına alınarak Bulanık Emniyet Müdürlüğüne getirildi. (05.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yolcu otobüsünde şoför değişikliği yapılmasını gerekçe gösteren polis, araca ceza kesti. Ofis semtinde durakta şoför değişikliği yapıldığı sırada gelen trafik polisi aracın evraklarını istedi. Evrakları verdiği sırada polisin şoföre hakaret ettiği iddia edilirken, şoför ile polis arasında tartışma yaşandı. Araçtan indirilerek bir iş yerine götürülen otobüs şoförü Hüseyin Çubuk, ardından polisler tarafından gözaltına alındı. Araca ceza kesildiği belirtilirken, ceza miktarı ise öğrenilemedi. Yaşanan gözaltı sonrası bir araya gelen otobüs şoförleri gözaltıya tepki göstererek, "Bunlar kasten sürekli sorun çıkarıyor. Sorunun çözülmemesi durumunda iş bırakacağız" dedi. (05.01.2012/DİHA)

*Muş'un Malazgirt İlçesi'nde, sabah saatlerinde 2 yurttaş gözaltına alındı. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 12 Haziran genel seçimlerinde bağımsız milletvekilli adayları hakkında verdiği veto kararını protesto eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Hikmet Demirbaş ve Umut Nugay emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan Demirbaş ve Nugay tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Malazgirt Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ifadeleri alınan Demirbaş ve Nugay "Örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (06.01.2012/DİHA)

*06.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Bozan Bozkurt, şu beyanlarda bulundu: “Ben Diyarbakır İli Dicle ilçesine bağlı Kırkpınar köyünde kendi halinde yaşayan bir kişiyim. 05.01.2012 tarihinde Diyarbakır cezaevinde bulunan oğlumu ziyarete gittim. O gün Diyarbakır’da kaldım. Ertesi gün sabah saatlerinde Dicle’de bulunan komşularım beni arayarak “haberiniz olsun siz çıkar çıkmaz polisler evinize gelip kapıyı kırdıktan sonra içeri girip arama yaptılar. Aramayı bitirdikten sonra çıkıp mahalle muhtarını da alıp tekrar eve geldiler. Kapınız şuanda kırık bilginiz olsun” dediler. Söz konusu evimde hangi suç unsuru ile arama yapıldığını anlamış değilim. Suç olarak nitelendirilebilecek eylem ve faaliyette bulunmuş değilim. Hakkımda başlatılan herhangi bir soruşturma dahi bulunmamaktadır. Polisler bu keyfi muameleyi sürekli yapmaktadırlar. Çok çaresizim. Sadece benim kullandığım evde benden başka bir şeyin olmadığını polisler dahi biliyor. Ancak keyfi bir şekilde evime girip kapıyı da kırarak malıma zarar veren polislerden davacı ve şikâyetçiyim. Şüphelilerin tespit edilip, haklarında soruşturma açılarak gerekli cezalandırmanın yapılmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi Yafes Mahallesi'nde akrep tipi zırhlı polis aracına taş atıldığı gerekçesiyle bir eve baskın düzenledi. Evi basan polisler, taş attığını ileri sürdükleri A.E. (9)

77

adlı küçük çocuğu ve konuşma engelli babası Guri Ertener'i gözaltına aldı. Gözaltına alınan baba ve oğul İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (06.01.2012/DİHA)

*Roboski'de 35 sivil yurttaşın katledilmesini protesto etmek için basın açıklamasını yapan BDP İl Başkanı Rıza Güler, hakkında açılan soruşturma nedeniyle emniyete çağrıldı. Emniyete giden Güler gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra savcılığa çıkarılan Güler, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Güler'in Roboski Köyü'nde 35 sivilin öldürülmesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamadan dolayı gözaltına alındığı belirtilirken, Güler'e savcılıkta açıklamayla ilgili sorular yöneltildi. (06.01.2012/DİHA)

*Muş'un Bulanık İlçesi'ne bağıl Rüstemgedik Beldesi'nde iki gün önce evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan M.C., E.K., Sami Gök, Ruşen Okumuş, Fehim Gök, Vedat Yalçın, Barış Karayel ve Taner Ekmekçi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 5 kişi serbest bırakılırken, 3 kişi ise tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan M.C., Sami Gök ve Ruşen Okumuş, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek" suçlamasıyla tutuklanarak Muş Kapalı Cezaevine gönderildi. (07.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Uludere (Qileban) İlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 35 kişinin yakınlarından 5 kişi tutuklandı. 35 yurttaş için açılan taziye çadırını ziyaret eden Uludere Kaymakamı Nafiz Yavuz'a yapılan saldırıya ilişkin 3 gün önce gözaltına alınan 8 kişiden Serbest Encu, Nihat Encu ve Nezir Encu Uludere Jandarma Karakolu'ndaki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken 5 kişi ise adliyeye sevk edildi. Karakolda işlemleri tamamlanan Mehmet Altürk, Faris Kaya, Ferdi Alma, Faruk Encu ve Özcan Encu Uludere Cumhuriyet Savcılığı'ndaki işlemlerinin ardından "Kasten adam öldürmeye teşebbüs" iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Uludere Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan 5 kişi aynı iddiayla tutuklanarak Şırnak Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (07.01.2012/DİHA)

*Siirt Valisi Mustafa Çolak tarafından yapılan yazılı açıklamada, 2 kişinin "PKK'ye eleman kazandıracağı" bilgisine ulaşıldığı ve bu kapsamda başlatılan operasyon kapsamında 2 kişinin "PKK'ye eleman kazandırmak", 4 kişinin ise "PKK'ye katılmak" iddiası ile gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltına alınan ve çoğu kadınlardan oluşan 6 kişinin kimlik bilgilerine ilişkin bilgi alınamazken, gözaltındakilerin Siirt Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgu işlemleri ise devam ediyor. (08.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde, sabah saatlerinde birçok eve eş zamanlı baskın yapıldı. 06.30 sıralarında düzenlenen ev baskınlarında; BDP İlçe Başkanı Seyfettin Ateş, Mustafa Akgül, Burhan Abic, Mizgin Çokal, Belediye Meclis üyeleri Melek Kahraman, Sadiye Aslan, A. Rahman Demircan, Amina Abic, Hamdulla Tekin ve Adnan Irmak'ın da aralarında bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesinin BDP tarafından başlatılan, "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası kapsamında verilen dilekçeler olduğu iddia ediliyor. (09.01.2012/DİHA)

*Uludere İlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 35 yurttaşın yakınlarından 5 kişinin Uludere Kaymakamı Nafiz Yavuz'a yapılan saldırıda "Kasten adam öldürmeye teşebbüs" tutuklanmasının ardından yakınlarını kaybeden Osman Ürek isimli bir yurttaş daha gözaltına alındı. Uludere ilçesi ile Roboski Köyü yol ayrımında kimlik kontrolü yapan askerler tarafından gözaltına alınarak İlçe Jandarma Karakolu'na götürülen Ürek, işlemlerinin tamamlanmasının ardından serbest bırakıldı. (09.01.2012/DİHA)

78

* Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Kasım Birtek, gözaltına alındı. Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan kızını ziyaret etmeye gittiği sırada gözaltına alındığı öğrenen Birtek Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Birtek'in daha önce yargılandığı bir dava nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi. (09.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır Çınar İlçesi'nde, özel harekat timleri tarafından eş zamanlı olarak düzenlenen ev baskınlarında yaşları 17-19 arası değişen 9 kişi gözaltına alındı. Evlerde aramalar sürerken, gözaltı sayısının artabileceği belirtiliyor. (10.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde gece saat 02.00 sıralarında Şehit Harun Boy, Karşıyaka, Yenişehir ve Barbaros mahallelerinde evlere düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınanların sayısı 21'e çıktı. Çok sayıda sivil ve özel harekât polisi tarafından düzenlenen baskınlarda Asya Tay, Selima Kıran, Zeynep Tanboğa, Asya Kazandı, Asya Orak, Yaşar Bayar, Emin Kurnaz, Cevher Bedük, İsmail Kunur, Ömer Acar, Süleyman Acar, Mehmet Kıran, Cemil Toğuç, Sabri Tanıt, Abdurrahman Nayci, Musa Kutlu, Abdullah Aydemir, Hüsnü Kaplan, Abdullah Kara, Ömer Acar ve Emin Ergül gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 21 kişinin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (10.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde, dün sabah saatlerinde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 18 kişiden 15'i "Kendimi ihbar ediyorum" kampanyası çerçevesinde adliyeye getirilen ve aralarında BDP İlçe Başkanı Seyfettin Ateş, BDP Yöneticisi Mizgin Çokal, Belediye Meclis üyeleri Melek Kahraman, Sadiye Aslan, A. Rahman Demircan, Amina Abic ile Adnan Irmak'ın bulunduğu 18 kişiden Mustafa Akgül, Burhan Abic ile İsmail Akay savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen BDP İlçe Başkanı Seyfettin Ateş, BDP Yöneticisi Mizgin Çokal, Belediye Meclis üyeleri Melek Kahraman, Sadiye Aslan, A. Rahman Demircan, Amina Abic, Adnan Irmak, KURDÎ-DER Şube Başkanı Hamdiye Turugay'ın da aralarında bulunduğu 15 kişi "Örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (10.01.2012/DİHA)*(10.01.2012/DİHA)

*Muş Malazgirt'te sabah saatlerinde İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından Danışmentgazi Mahallesi'nde yapılan ev baskınında F.G. (16), Anadolu Lisesi pansiyonuna yapılan baskında ise K.K (17) isimli çocuk gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen iki çocuğun İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. *(10.01.2012/DİHA)

*Batman'ın Pazaryeri, Hilal ve çeşitli mahallelerinde sabah erken saatlerde çok sayıda eve polisler tarafından baskın düzenlendi. Düzenlenen ev baskınlarında BDP İl Yöneticisi Numan Yeşilmen ile Abdurrahim Bolur, Ercan Tunç, Beyaz Aslan, Hüsnü Karadağ ve Ahmet Karadağ adlı gençler gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 6 kişi Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (10.01.2012/DİHA)

*Siirt'te geçtiğimiz gün düzenlenen ev baskınlarında "PKK'ye eleman kazandırmak" ile suçlandığı belirtilen 2 kişi ile "PKK'ye katılmak" ile suçlandığı belirtilen 4 kişi Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından dün adliyeye getirilmişti. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 6 kişiden 3'ü serbest bırakılırken, 3 kişi ise "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (10.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da sabah erken saatlerde çok sayıda eve polis tarafından baskın düzenlendi. Merkez Bağlar İlçesi yoğunluklu ev baskınlarında Bağlar Belediye Başkan Yardımcısı Osman Kaya, BDP İl Yöneticisi M. Yaşar Tanrıkulu, BDP Genel Merkez çalışanı Aynur Coşkun,

79

BDP Bağlar İlçe Yöneticisi M. Şafi Sert, Bağlar Belediyesi Meclis Üyesi Emek Yazbaşı, BDP üyeleri A. Selam Demirkıran, Sevda Batgi, Sinan Topdemir, Müşeher Ölçer gözaltına alındı. İlerleyen saatlerde de devam eden gözaltıların 22 ‘ye çıktığı belirtildi.(11.01.2012/DİHA)

*Kars'ta Mehmet Sait İnce, ve Kadir Çelik adlı yurttaşlar, haklarında "2911 sayılı Toplantı Gösteri ve Yürüyüş Kanununa muhalefet etmek" iddiasıyla açılan soruşturma nedeniyle Kars Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vermeye gitti. Savcılık tarafında ifadeleri alınan Kaya ve İnce, tutuklanma talebiyle Kars Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan Kaya ve İnce, tutuklanarak Kars Cezaevi'ne gönderildi. (11.01.2012/DİHA)

*BDP Halfeti İlçe Başkanı Mustafa Bayram, evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alındı. İlçe Başkanlığı'na yeni seçilen Bayram'ın gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Bayram'ın Diyarbakır'a getirileceği öğrenildi.Viranşehir İlçesi'nde ise, F.E. (17) bu sabah evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen F.E.'nin Hatay'a götürüleceği öğrenildi. (11.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da ESP üyesi Soner Çiçek'in evine bu akşam saatlerinde polisler tarafından baskın düzenlendi. Evde yapılan aramanın ardından Çiçek, gözaltına alındı. Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında verilen hapis cezası nedeniyle gözaltına alındığı belirtilen Çiçek, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. (11.01.2012/DİHA)

*11.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Hayati Yıldız, şu beyanlarda bulundu: “10.01.2011 tarihinde saat 19.30 sularında arkadaşımız olan Soner Çiçek, Bağlar taksi durağında gözaltına alındı. ESP üyesidir. Bugün mahkemeye çıkarılacak yalnız avukatı burada olmadığı için bu konuda sizden avukat talebinde bulunuyorum. ”(İHD Diyarbakır Şubesi)

*Hakkari Emniyet Müdürlüğü ile Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından sabaha doğru Yüksekova ve Esendere’de evlerin yanı sıra BDP Yüksekova İlçe binasına baskın yapılmıştı. Esendere Belediye Başkanı Hurşit Altekin, görevden alınan Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin, BDP İlçe Yöneticisi Mehmet Çapraz, BDP eski yöneticisi Sacit Fırat, BDP üyesi Abdurrahman Gemicioğlu, BDP Siyaset Okulu çalışanlarından Yılmaz Gözyan'ın Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan 8 kişi Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Buradaki işlemlerinin ardından gözaltına alınanların Van'a götürüleceği belirtildi. (12.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'nde geçtiğimiz gün sivil polisler ve özel harekat timleri tarafından düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 9 kişiden biri Emniyet'teki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 8 kişi ise dün Çınar Adliyesi'ne çıkarıldı. Savcılığa çıkarılan 8 kişiden Baran Canpolat, Veysi Canpolat, Uğur Coşar ve Devran Ay serbest bırakılırken, Medeni Ekinci, Mervan Ekinci, Mervan Karataş ve M. Salih Ablak ise tutuklama talebiyle mahkeme sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 4 kişi, "PKK'ye üye kazandırmak", "PKK adına eylem yapmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (12.01.2012/DİHA)

*Batman'da Roboski katliamının protesto edilmesinin ardından sabah saatlerinde düzenlenen ev baskınlarında 6 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 6 kişiden BDP Yöneticisi Numan Yeşilmen, emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakılırken, diğer 5 kişi ise, adliyeye getirildi. Savcılıkta ifadeleri alınan Abdurrahim Bolur, Ercan Tunç, Beyaz Aslan, Hüsnü Karadağ ve Ahmet Karadağ, tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildi. Mahkemeye

80

çıkarılan 5 kişi, "polise taş attıkları" iddiasıyla tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (12.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde önceki gün ev baskınlarında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 21 kişiden 2'si serbest bırakılırken, 19 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 21 kişi "Örgüt üyesi olmak" ve "KCK Kent meclisinde yer almak" iddialarıyla nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemede Asya Orak ve Cemil Toğuç tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 19 kişi ise aynı gerekçelerle tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkeme'nin Türkçe bilmeyenler için Kürtçe tercüman atadığı da belirtilirken, 19 kişinin adliyeden çıkarılması esnasında polis yoğun önlemler aldı. Tutuklanan 19 kişinin isimleri şöyle: Barış Anneleri İnisiyatifi aktivisti Asya Tay, Yaşar Bayar, Emin Kurnaz, Cevher Bedük, İsmail Kunur, Selima Kıran, Zeynep Tanboğa, Asya Kazandı, Ömer Acar, Süleyman Acar, Mehmet Kıran, Sabri Tanıt, Abdurrahman Nayci, Musa Kutlu, Abdullah Aydemir, Hüsnü Kaplan, Abdullah Kara, Ömer Acar ve Emin Ergül. (12.01.2012/DİHA)

*BDP PM Üyesi Senar Abi, geçtiğimiz gün Şırnak'tan Cizre'ye giderken askeri kontrol noktasında gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan Abi, Bingöl'e getirilerek İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Bingöl'de üniversite öğrencisi olduğu öğrenilen ancak soyadı öğrenilemeyen Şükran adlı bir kişinin de Abi ile aynı gerekçeden dolayı gözaltına alındığı öğrenildi. Abi ile Şükran adlı kişi Emniyet'te susma hakkını kullanırken, bu sabah adliyeye çıkarıldı. "KCK" kapsamında gözaltına alındığı öğrenilen 2 kişiye savcılıktaki ifade işlemleri sırasında 2011 genel seçimlerinde Bingöl'de yürüttükleri seçim çalışmalarının sorulduğu öğrenildi. Abi ile beraberindeki kişi tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. (12.01.2012/DİHA)

*Muş'un Malazgirt İlçesi'nde sabah saatlerinde Danışmentgazi Mahallesi'nde polisler bir eve baskın düzenlendi. Baskında Aydın Erdoğan ve ismi öğrenilmeyen bir yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen iki kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (13.01.2012/DİHA)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde dün gece evlere baskınlar yapıldı. Gece boyunca 16 eve düzenlenen baskınlarda Erdal Ören ve Aram Öner ve ismi öğrenilmeyen bir kişinin de bulunduğu 3 genç, gözaltına alındı. Baskınlar sırasında evlerin kapıları kırıldığı belirtilirken, gözaltına alınanlar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (13.01.2012/DİHA)

*BDP PM üyesi Emrullah Bingöl, bu sabah Muş Otobüs Terminali'nde gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Bingöl'ün İstanbul Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "KCK" adı altında BDP'ye yönelik başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alındığı belirtildi. (13.01.2012/DİHA)

* Muş'un Malazgirt İlçesi'nde, sabah saatlerinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan 2 kişiden 18 yaşından küçük olan İ.Y, Emniyet işlemlerinden sonra serbest bırakılırken, Aydın Erdoğan isimli yurttaş ise savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan Erdoğan tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Erdoğan mahkeme tarafından "Örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (13.01.2012/DİHA)

*Muş'un Bulanık İlçesi'nde Roboski katliamını protesto etmek için yapılan açıklamaya katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Emrah Çoban isimli çocuk, emniyetteki işlemlerinden sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talibiyle Sulh Ceza

81

Mahkemesine gönderilen Çoban, " 2011 sayı Toplantı ve Yürüyüş Kanunu'na muhalefet etmek" iddiasıyla tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (13.01.2012/DİHA)

* Diyarbakır'da önceki gün "KCK/Kent Meclisi’ne üye olma" ve "Faaliyetlerinde bulunmak" iddiasıyla evlere yapılan baskın sonrası gözaltına alınan ve bugün sabah saatlerinde Diyarbakır Adliyesi'ne getirilen 22 kişiden 6'sı savcılıktaki ifade işleminin ardından serbest bırakıldı. Savcılık sorgusu sırasında "KCK/Kent Meclisi" içinde bulunup bulunmadıkları, toplantılarına katılıp katılmadıkları ile BDP il ve-veya ilçe binasına neden gittikleri yönünde soru sorulan 16 kişi ise, tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan BDP Bağlar İlçe Yöneticisi Mehmet Şafi Sert, BDP Bağlar İlçe Yöneticisi Mehmet Akıcı, Bağlar Belediye Meclis üyeleri Emek Yazbaşı, Selam Taş, İl Genel Meclis Üyesi Şehmus İnci, BDP üyeleri A. Selam Demirkıran ile Mehmet Çelik, Halis Çiçek, Aynur Coşkun, Emek Yazbaşı ile ismi öğrenilemeyen bir kişi mahkeme tarafından "KCK/Kent Meclisine üye olmak" ve "Faaliyetlerinde bulunmak" iddiasıyla tutuklandı. (13.01.2012/DİHA)

*Adana, Ankara, İstanbul, Mersin, Bingöl, İzmir, Batman, Diyarbakır, Siirt, Urfa, Ağrı, Muş, Van ve Mardin'in aralarında olduğu 17 kentte düzenlenen operasyonlarda, İstanbul savcılığına göre 33 kişi gözaltına alındı. Savcılık 123 adreste aramalar yapıldığını söyledi. Polisin elinde 49 kişilik bir liste olduğu iddia edildi. Operasyonların hedefinde özellikle BDP, KESK, İHD, Kurdi-Der, Tuhay-Der, belediyeler ve Kürt medyası var. Diyarbakır Belediyesi ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi’nde de aramalar yapıldı. Ankara’da milletvekili Leyla Zana’nın kiracı olduğu evinde, kapısı da kırılarak arama yapıldı.Şu ana kadar gözaltına alınan ve isimleri öğrenilenlerin şunlar: İstanbul'da Zeytinburnu İlçe Başkanı Nezir Erdemli, BDP İstanbul İl yöneticisi Doğan Çiftçi, BDP Esenyurt Eş Başkanları Şafak Özanlı ve İlyas Demir, BDP Esenyurt İlçe Yöneticisi Tahsin Karçık, Esenyurt İlçe çalışanı İsmail Çelik, BDP Bağcılar Eş Başkanı Zekiye İlbasan, BDP Pendik İlçe Başkan Yardımcısı Kemal Dülger, BDP Esenler eski İlçe Başkanı Celal Alphan, BDP İl Yöneticisi Nazire Güneş, BDP Genel Merkez Eğitim Komisyonu'ndan Berat Birtek, BDP çalışanı Ramazan Yıldız, BDP çalışanı Neslihan Güner, BDP Ümraniye çalışanı Bişar Uzun, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, BDP Genel Merkez çalışanı Rıza Taşdelen; Bursa'nın Gemlik İlçesi'nden KESK üyesi Sevgül Tutaş; İzmir'de BDP Bornova İlçe Yöneticisi Fuat Aras, Diyarbakır'da Eğitim Sen Diyarbakır Şube üyesi Gülsüm Çelik, BDP Diyarbakır İl binası gece bekçisi Zeki Arşimet ve ismi öğrenilemeyen bir BDP üyesi; Antep'te BDP eski yöneticisi Meryem Akgül, Mersin'de Resul Aşkan adlı yurttaş ile BDP PM Üyesi Gülistan Balkaş; Muş'ta BDP PM Üyesi Emrullah Bingöl, Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde Belediye Meclis Üyesi Nazan Bağlan Söğüt, Ankara'da KESK Uzmanı İsmet Aslan, BDP Eş Genel Başkanı ve eski Van Milletvekili Fatma Kurtulan, eski BDP MYK üyesi ve DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, BDP Genel Merkez Çalışanı Mahmut Polat, DİHA Ankara muhabiri Murat Çiftçi. (13.01.2012/ANF/DİHA)

*Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde Belediye Başkanı Sedat Töre'nin evine düzenlenen baskın sona erdi. Baskının Töre'nin kardeşi Ferhat Töre hakkında yakalama kararı bulunduğu ve baskının bu nedenle yapıldığı belirtildi. 3 saat süren arama sonrasında evde bulunmayan Belediye Başkanı Töre'ye ait bilgisayar ve kitaplara el konuldu. Baskında gözaltına alınan olmazken, mahalle muhtarının da hazır bulunduğu arama sırasında Töre'nin evi tamamen dağıtıldı. Baskınla ilgili bilgi veren Töre'nin babası Bahri Töre, polislerin sabah saatlerinde eve baskın düzenlediğini belirterek, polislerin, kapı çalarak içeriyi girdiğini, ancak ayakkabılarını çıkarmadan evde arama yaptığını dile getirdi. Arama sonrası evde bulunan bilgisayar ve kitaplara el konulduğunu aktaran Töre, evinin tamamen dağıtıldığını vurguladı. (14.01.2012/DİHA)

82

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde, dün akşam saatlerinde Federal Kürdistan Bölgesi'nden gelen ve Habur Sınır Kapısı'ndan giriş yapan Ahmet Tutuk isimli yurttaş gözaltına alındı. Arandığı gerekçesiyle gözaltına alınan Tutuk, savcılık işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle Silopi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Tutuk, "Örgüt üyesi olmak" ve "KCK kent meclisinde yer almak" iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (14.01.2012/DİHA)

*BDP Siverek İlçe Örgütü tarafından KCK operasyonlarına tepki amacıyla yapılan açıklamanın ardından polislerce gözaltına alınan Hamza Saklım adlı yurttaş, Siverek İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştü. Emniyette ifadesi alınan Saklım, daha sonra serbest bırakıldı. (14.01.2012/DİHA)

*Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla Yüksekova ve Esendere Beldesi'nde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Esendere Belde Belediye Başkanı Hurşit Altekin, görevden alınan Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin, BDP ilçe yöneticisi Mehmet Çapraz ile BDP üyeleri Abdurrahman Gemicioğlu, Sıracettin Fırat, Yılmaz Gözyan ve Siirt'in Pervari İlçesi'nde gözaltına alınarak kente getirilen Sabri Tümen, emniyetteki işlemleri ardından Van Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 7 kişi tutuklanma talebiyle Van Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Gece geç saatlere kadar süren ifade işlemlerinden sonra 7 kişi, "Örgüt üyesi olmak", "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "kentte illegal çalışma yürütmek" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (16.01.2012/DİHA)

*Siirt Belediyesi ile aralarından Belediye Başkanı Selim Sadak'ın bulunduğu çok sayıda eve bu sabah baskın düzenlendi. İl dışında bulunan Belediye Başkanı Sadak'ın evinde yapılan aramada bir şey bulunamazken, evdeki aramalar sona erdi. Aramanın ardından polisler bu kez Sadak'ın oğlu Hakan Sadak'ın evini bastı. Baskının ardından evde arama yapıldı. Sadak'ın oğlu Hakan Sadak, aramanın ardından polis tarafından gözaltına alındı. Kentte başlatılan operasyonda birçok eve baskın düzenlendiği ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

Evlere düzenlenen baskının ardından çok sayıda polis, belediye binasını abluka altına alarak, baskın düzenledi. Geçtiğimiz gün basılan ve saatlerce aramanın yapıldığı belediye binasında polis ikinci kez arama yapıyor. Bu arada dün akşam saatlerinde belediyenin Muhasebe Müdürü Zeki Gündüz'ün evine de baskın düzenlediği ve Gündüz'ün de gözaltına alındığı öğrenildi. (17.01.2012/DİHA) *Hakkari Yüksekova’da 14 Ocak’ta yapılan baskınlarda gözaltına alınan 3 kişiden ismi öğrenilemeyen bir kişi emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakılırken, Erdal Ören ve Aram Ören savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan Aram Ören serbest bırakılırken, Erdal Ören ise, tutuklama talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Ören, “Örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla tutuklanarak Hakkari E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (17.01.2012/DİHA)

*Hakkari Yüksekova İlçe merkezinde polisler durdurdukları bir aracın içinde bulunan Taner Dara, Nebi Orhan ve Halil Bor adındaki yurttaşları gözaltına aldı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 3 kişi Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.01.2012/DİHA)

*Muş'un Bulanık İlçesi'ne bağlı Erentepe ve Özgürür beldelerinde bazı evlere bu sabah baskınlar düzenlendi. Erentepe Beldesi'nde yapılan baskınlarda BDP Belde Başkanı Aydın Kaya, BDP yöneticisi Nihat Güzgün ile Özgürür Beldesinde Belediye Personeli Maşallah

83

Aydın ve Yüksel Aydın ile Mehmet Sağlam isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmezken, 5 kişi Muş Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.01.2012/DİHA)

*Batman Cumhuriyet Savcılığı talimatı ile Siirt ve Eruh, Kurtulan ile Gökçebağ belediyelerine yönelik baskınlarda 38 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Aramaların ardından Siirt belediyesi İmar Komisyon Başkanı Bayram Kaçar, Belediye Başkan Danışmanı ile Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Sabri Özdemir, Mali İşler Müdürü Zeki Gündüz, İmar ve Şehircilik Müdürü Evin Mercan, İmar Müdürlüğü çalışanı İnşaat Mühendisi Mustafa Atsay, Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı, Gökçebağ Belediyesi Muhabese Müdürü İzzet Uğur, Kurtalan Belediye Başkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın oğlu Hakan Sadak, Siirt Belediyesi ve Kanalizasyon işlerinde çalışan Cengiz Erdoğan ve Dilaver Bağtur, Siirt Belediyesiyle iş birliği içinde olan müteahhit ve esnaflardan Aziz Arslan, Ercan Aslan, Dilvan Koçak, Muzaffer Koçak, Ömer Kaçar, Mehmet Kaçar, Muhammed Sezgin ve ismi öğrenilemeyen 4 kişi gözaltına alındı. (17.01.2012/DİHA) *Bitlis'in Tatvan İlçesi'nde, ilçe merkezi ve köylerde çok sayıda eve baskın düzenlendi. İlçe merkezinde aralarında BDP'li yöneticilerin de bulunduğu çok sayıda eve polis baskın düzenlerken, Alacabük (Bolûh) ve Kıyıdüzü (Kızvak) köylerine de jandarma ekiplerinin ev baskınları yaparak evlerde arama yaptığı bildirildi. Şimdiye kadar 20'ye yakın evin basıldığı ve 11 kişinin gözaltına alındığı belirtilirken, gözaltınına alınanların isimleri; Mahfuz Baran, Serhat Orak, Murat Yılmaz, Behçet Kaplan, Ersin Alican, Ferhat Tarhan, Murat Bakır, Ender Aktaş, Abdurrahim Güleryüz ile ismi öğrenilemeyen iki kişinin olduğu öğrenildi. (18.01.2012/DİHA)

*Urfa ve ilçelerinde sabah erken saatlerde çok sayıda eve baskın düzenlendi. Viranşehir, Halfeti ve Urfa merkezde çok sayıda polis tarafından evlere düzenlenen baskınlarda 7'si üniversite öğrencisi toplam 17 kişi gözaltına alındı. Halfeti'de düzenlenen baskında BDP Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, Viranşehir'deki baskında Belediye Meclis Üyesi Ayşe Sürücü, Urfa merkezde düzenlenen baskınlarda ise KESK Dönem Sözcüsü ve SES Şube Başkanı İsmet Karadağ, Harran Üniversitesi öğrencileri A.S. (22), K.A. (24), M.S. (24), M.S.D. (24), M.D. (24), N.A. (22), S.Ü. (23) ile C.Ç. (40), M.K. (22), F.Ç. (26), A.Ç. (28), M.K. (31), S.Ö. (17), M.A. (16) ile ismi öğrenilemeyen 1 kişi gözaltına alındı. (18.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Roboski Köyü'ne gerçekleşen hava saldırısında 34 kişinin katledilmesini kınamak amacıyla Van'ın Bahçesaray'da İlçesi'nde 2 Ocak'ta yapılan basın açıklaması metnini okuyan BDP İlçe Başkan Yardımcısı Nihat Meşe, çarşı merkezinde polisler tarafından gözaltına alındı. Basın açıklamasının içeriğinden dolayı gözaltına alınan Meşe, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.01.2012/DİHA)

*Urfa ve ilçelerinde sabah erken saatlerde çok sayıda eve baskın düzenlendi. Viranşehir, Halfeti ve Urfa merkezde çok sayıda polis tarafından evlere düzenlenen baskınlarda lise ve üniversite öğrencilerinin de aralarında bulunduğu 30 kişi gözaltına alındı. Halfeti'de düzenlenen baskında BDP Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, Viranşehir'deki baskında Belediye Meclis Üyesi Ayşe Sürücü, Urfa merkezde düzenlenen baskınlarda ise, KESK Dönem Sözcüsü ve SES Şube Başkanı İsmet Karadağ, Cenap Çay, Sıdık Damar, Murat Dallı, Serdar Ünal, Ahmet Söner, İsmet Karadağ, Mehmet Kocooğlu, Mehmet Acar, Fatma Çakmak, Kerimullah Ateş, Mehmet Sarı, Sabrı Ötünç adlı kişilerin isimleri öğrenilirken, ismi öğrenilemeyen 16 kişinin ise çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluştuğu öğrenildi. (18.01.2012/DİHA)

84

*Muş'un Bulanık İlçesi'ne Bağlı Erentepe (Liz), Yemişen (Piyong) ve Mollakent (Melekent) beldelerinde önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların sayısı 8'e yükseldi. Yemişen Beldesi'nde evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan Maşallah Aydınlı, Yüksel Aydınlı ile Mehmet Sağlam isimli yurttaşlar Muş Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, gözaltına alınanların dosyalarında gizlilik kararı olduğu öğrenildi. Erentepe Beldesi'nde ise yapılan baskınlarda gözaltına alınan BDP Belde Başkanı Aydın Kaya, Nihat Güzgün ve Nesim Özil isimli yurttaşlar ve Mollakent Beldesi'nde gözaltına alınan Ercan Bilgiç Bulanık İlçe Jandarma Komutanlığı'nda tutuluyor. Son olarak İstanbul'da gözaltına alınan Fatih Bulanıklı isimli bir yurttaş da Muş Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Öte yandan aynı gün Mollakent Beldesi'nde Belediye Başkanı Mazhar yılmaz, Mehmet Zahit Yılmaz, Şahabettin Yılmaz ile Mehmet Arif Aycan isimli yurttaşların evinde aramalar yapıldığı, arama sırasında ev sahiplerinin evlerinde olmadığı öğrenildi. (18.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde sabah erken saatlerde birçok eve polis tarafından baskın düzenlendi. Saat 06.00 sıralarında düzenlenen baskınlarda BDP eski İlçe Eş Başkanı Gurbet Tekin, BDP'li yöneticiler Nurhan Özel, Cengiz Demirkıran, Mashar Akman ile belediye meclis üyeleri Hamdullah Bulut, Beşir Dal ve MEYA-DER Başkanı Fettah Tekin gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 7 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (19.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde sabah 05.00 sıralarında BDP eski İl Başkanı Sedat Dağ ile babası M. Can Dağ'ın Cevizpınar Mahallesi'ndeki evlerine baskın düzenlendi. Sivil polislerin baskınında gözaltına alınan olmazken, evde arama yapıldı. Anne Saime Dağ, polisin kendilerini, "Oğluna söyle ya polis ya da asker kurşunuyla gider ayağını denk atsın" şeklinde tehdit ettiğini öne sürdü. Sedat Dağ'ın evinin kapısı kırılarak içeri girildiğini ifade eden anne Dağ, polisin oğlunun ifade vermesi gerektiğini söylediğini belirtti. Anne Dağ, polisin evde bulunan yeşil, sarı ve kırmızı renkli duvar saati ve diğer süs eşyaları ile kitap ve CD'lere el koyduğunu kaydetti. (19.01.2012/DİHA)

*Muş'un Bulanık İlçesi'ne bağlı beldelerde 2 gün önce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan BDP Erentepe (Liz) Belde Başkanı Aydın Kaya, Nihat Güzgün, Nesim Özil ile Ercan Bilgiç, Bulanık İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki işlemleri ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 4 kişi, tutuklama talebiyle Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildi. 4 kişi "Örgüte yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (19.01.2012/DİHA)

*Tatvan'da yapılan ev baskınlarda gözaltına alınan ve emniyet işlemlerinden sonra savcılığa çıkarılan 11 kişiden 2'si savcılıkta ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, 9 kişi tutuklama talebiyle Tatvan Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme heyeti 8 kişiyi tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakırken, DYG üyesi Murat Bakır'ı ise "Örgüt propagandası yapmak" ve "Kamu malına zarar vermek" iddiasıyla tutuklayarak cezaevine gönderdi. (19.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde dün sabah saatlerde birçok eve yapılan baskınlarda gözaltına alınan BDP eski İlçe Eş Başkanı Gurbet Tekin, BDP'li yöneticiler Nurhan Özel, Cengiz Demirkıran, Mashar Akman, Çetin Yüksel ile belediye meclis üyeleri Hamdullah Bulut, Beşir Dal ve MEYA-DER Başkanı Fettah Tekin dün akşam, adliyeye sevk edildi. Savcılık işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderilen 8 kişi, tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (20.01.2012/DİHA)

85

*Urfa ve ilçelerinde iki gün önce gözaltına alınan 18 kişiden 3'ü emniyet işlemlerinin ardından dün serbest bırakılırken, KESK Urfa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Şube Başkanı İsmet Karadağ, BDP Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, Viranşehir Belediye Meclis Üyesi Ayşe Sürücü'nün de aralarında bulunduğu 15 kişi ise, bu sabah adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 15 kişiden 7'si serbest bırakılırken, SES Urfa Şube Başkanı İsmet Karadağ, BDP Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, Belediye Meclis Üyesi Ayşe Sürücü ile BDP üyesi Mehmet Sarı, Fatma Çakmak, Cenap Çay, Murat Dallı ve Kerimullah Ateş tutuklanma talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme tarafından ifadeleri alınan 8 kişiden 6'sı serbest bırakılırken, BDP üyeleri Fatma Çakmak ve Cenap Çay, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı. Çakmak ile Çay, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. (20.01.2012/DİHA)

*Bitlis Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerler merkez ve köylerde baskınlar düzenledi. Ev baskınlarında BDP Tatvan İlçe Eş Başkanı Mazlum Akgün, kardeşi Abdin Akgün, Tatvan Belediyesi çalışanı Sadullah Alphan ile BDP üyeleri Faruk Erdemir, Ahmet Aysal, Hüseyin Güler, Hayrettin Taş, Mehmet Alptekin ve isimleri öğrenilmeyen 2 kişinin de bulunduğu toplam 10 kişi gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (21.01.2012/DİHA)

*Bulanık İlçesi’ne bağlı Yemişen (Piyong) Beldesi’nde yapılan baskınlarda gözaltına alınan Maşallah Aydınlı, Yüksel Aydınlı, Mehmet Sağlam, Fatih Bulanıklı ve Reşit Yakın emniyetteki işlemlerin ardından Van’da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan Maşallah Aydınlı, Yüksel Aydınlı ve Mehmet Sağlam serbest bırakılırken, Fatih Bulanıklı ile Reşat Yakın, “Örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Bulanıklı ile Yakın aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. *(21.01.2012/DİHA)

*Siirt'te, geçtiğimiz gün belediyelere yönelik düzenlenen baskınlarda aralarında Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı, Kurtalan Belediye Başkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz ile Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın oğlu Hakan Sadak'ın da bulunduğu 38 kişi gözaltına alınmıştı. Dünden bu yana gruplar halinde adliyeye getirilen 38 kişiden 32'si serbest bırakılırken 6'sı tutuklandı. (21.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nin Cudi, Yafes, Nur, Dicle ve daha birçok mahallede özel hareket polisleri eşliğinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların sayısı 20'yi aşarken, birçok kişinin ise arandığı öğrenildi. Dün gece KCK operasyonu kapsamında yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların isimleri şöyle: BDP Şırnak İl Genel Meclis Üyesi Serhan Yılmaz, BDP Cizre İlçe Yöneticileri Abdulkerim Benzer, Zekiye Edin ile M.Ata Bilen ve İhsan Saçan, Zekiye Malgaz, İhsan Sami Doğan, İskan Ekmekçi, M. Emin Yıldırım, M. Sami Saçan, İhsan Batur, Aysel Çağırga, Emine Çağırga, Ahmet Ekeren, Mehmet Darga, Hatice Özdemir, Hikmet Yılmaz, Selim Şeftali, M.Halil İnan, Bahar Cilasun, Perişan İğdi. Öte taraftan Belediye Meclis Üyesi Halime Altıntaş ile Razya Eren'in de aralarında bulunduğu çok sayıda eve daha baskın düzenlendiği öğrenilirken, baskın sırasında Altıntaş ile Eren'in evde olmadıkları belirtildi. Eren ve Altıntaş dahil çok sayıda kişi hakkında yakalama kararı olduğu öğrenildi. (23.01.2012/DİHA)

*Batman'ın Bahçelievler ve Pınarbaşı mahallerinde sabah erken saatlerde 3 ayrı eve baskın düzenlendi. Baskınlarda belediye çalışanı Medeni Onan, BDP çalışanı Samet Demir ile Mehmet Demir gözaltına alındı. Bu arada sabah saatlerinden Diyarbakır'dan, Batman Cezaevi'ndeki yakınlarını ziyarete gelen Latif Doğan ve Şükran Aydın gözaltına alındı.

86

Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 5 kişi Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (23.01.2012/DİHA)

* BDP tarafından başlatılan “Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum” kampanyası çerçevesinde Diyadin'de savcılığa ihbar dilekçesi veren BDP'li Diyadin Belediye Meclis Üyeleri Nuri Sarı, Ahmet İdaci, Hakan Kovalar, BDP eski İlçe Başkanı Musa Zorbey ve BDP İlçe yöneticisi Hamit Bakır, ifade için Diyadin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne çağrıldı. Çağrı üzerine emniyete giden 5 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. 5 kişi halen İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. (24.01.2012/DİHA)

* BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın da aralarında bulunduğu 9 kişinin tutuklanmasına yol açan "Urfa KCK" dosyasının kilit ismi Gülistan Encü'nün başından geçenleri anlattığı Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Murat Çiftçi hakkında, yaptığı haberden dolayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. "Adil yargılamayı etkilemek" ve "Örgüt üyeliği" iddialarıyla hakkında açılan soruşturma kapsamında savcılık daha önce Urfa'da çalışan Çiftçi'nin ifadesinin alınması için Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı gönderdi. İfadeye çağrılan Çiftçi, bugün avukatı ile birlikte savcılığa giderek ifade verdi. İfadesi alındıktan sonra bırakılması yönünde karar veren Diyarbakır Savcısı, son anda karar değiştirerek Çiftçi'ye yol tutuklamasını uygulayarak, Diyarbakır'a gönderilmesini istedi. Çiftçi, verilen karar üzeri tutuklanarak Urfa E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (24.01.2012/DİHA)

* Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerler tarafından ilçe merkezi, bazı köyler ve İstanbul’da düzenlenen baskınlar sonucu gözaltına alınan 10 kişiden Uğur Akın Yol, emniyette serbest bırakılırken, 9 kişi ise Van’a sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 9 kişiden 4’u serbest bırakılırken, BDP Tatvan İlçe Eş Başkanı Mazlum Akgün, Hayrettin Taş, Hüseyin Güler, Sadullah Alphan ile İstanbul’da gözaltına alınarak getirilen Taner Kızıl ise tutuklama talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğine sevk edildi. 5 kişi, “Örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine gönderildi. (24.01.2012/DİHA)

*Hakkari’ninYüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, gece sabaha kadar Kışla, Orman ve Esentepe mahallelerine ev baskınları düzenledi. Baskınlarda tamamı BDP üyesi 8 genç gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen 8 kişinin gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. (25.01.2012/DİHA)

*Batman'ın Bahçelievler ve Pınarbaşı mahallerinde dün 3 ayrı eve yapılan polis baskın sonucu gözaltına alınan 6 kişi emniyet işlemlerinin ardından savcılığa getirildi. Batman Belediyesi çalışanı Medeni Onar, BDP İl yöneticisi Samet Demir, Mehmet Demir, Latif Doğan, Şükran Yılmaz ve Recai Sezer, tutuklanma talebi ile mahkemeye gönderildi. Medeni Onar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 5 kişi ise, 2911 sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek" iddiasıyla tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (25.01.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nin Cudi, Yafes, Nur, Dicle ve daha birçok mahallede özel hareket polisleri eşliğinde yapılan ev baskınlarında 23 kişi gözaltına alınmıştı. "KCK" operasyonu kapsamında gözaltına alınan 23 kişiden P.İ. adlı çocuk Mardin'e gönderilirken, P.İ. çıkarıldığı Çocuk Mahkemesi'nde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cizre Emniyet Müdürlüğü'nde bekletilen 22 kişi de işlemlerinin sona ermesinin ardından dün akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından 22 kişiden Aysel Çağırga isimli kadın serbest bırakıldı. Ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 21 kişiden Hatice Özdemir ve BDP Cizre İlçe Yöneticisi Abdulkerim Benzer tutuksuz yargılanmak üzere

87

serbest bırakılırken, 19 kişi ise "KCK şehir yapılanması içinde yer aldıkları" iddiasıyla tutuklandı. Tutuklananların isimleri şöyle: İhsan Saçan, Zekiye Malgaz, İhsan Sami Doğan, İskan Ekmekçi, Mehmet Emin Yıldırım, Mehmet Sami Saçan, İhsan Batur, Emine Çağırga, Ahmet Ekeren, Mehmet Darga, Hikmet Yılmaz, Zekiye Edin, Selim Şeftali, M. Halil İnan, Bahar Cilasun, Harun Sabuncu, BDP Cizre İlçe Yöneticisi Mehmet Atabilen ve ismi öğrenilemeyen 1 kişi. Mardin'de 1 çocuğun tutuklanması ile tutuklananların sayısı 19'u buldu. (26.01.2012/DİHA)

*BDP'nin bugün yapmayı planladığı ancak yoğun kar yağışı nedeniyle ertelediğini duyurduğu "Ez livir im" mitingi için Bingöl'e gelerek çalışma yürüten BDP Dersim eski Milletvekili Şerafettin Halis, gözaltına alındı. Sabah erken saatlerde kaldığı otelden gözaltına alınan Halis, İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Burada yapılan işlemlerin ardından savcılığa sevk edilen Halis, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Halis'in daha önceden hakkında alınan bir davada ifade vermediği gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi. (26.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'dan İstanbul'a giden Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Diyarbakır Şubesi çalışanı Yeter Öncel, Elazığ'da gözaltına alındı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındığı belirtilen Öncel'in İstanbul'a götürüleceği öğrenildi. (26.01.2012/DİHA)

*Van Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla Yüksekova'da yapılan ev baskınlarında 8 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 8 kişi'den biri emniyette serbest bırakılırken 7 kişi ise, Emniyet işlemlerinden sonra Yüksekova Adliyesi'nde savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan Uğur Çektar Öğmen ve Mizgin Korkmaz serbest bırakıldı. Tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edilen 5 kişiden 3'ü de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, İlyas Yorgun ve Ümit Yorgun isimli kardeşler, “Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (27.01.2012/DİHA)

*Ağrı’nın Diyadin BDP İlçe Başkanı Seyat Kaya Erzurum’da kaldığı otelde polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra savcılığa çıkarılan Kaya, “Örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklama talebiyle Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Kaya aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. (28.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde, sabah erken saatlerde belediye, BDP İlçe Örgütü, BDP'nin Siyaset Akademisi ile birçok eve polis baskını düzenlendi. Yapılan baskın sonucunda Azadiya Welat Gazetesi Mardin Temsilcisi Aziz Tekin ile kızı S.T. (17), BDP Kızıltepe İlçe Başkan Yardımcısı Kenan Akdoğan, Kızıltepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Leyla Salman, Belediye Meclis Üyesi Nuran Turan, BDP'li İl Genel Meclis Üyesi Mesut Gümüş, BDP üyeleri Mithat Güneş, Şükriye Yılmaz, Hacı Araf Sırdaş, Veysi Erdem ve ismi öğrenilemeyen 1 kişi gözaltına alındı. Belediye de aramalar sürerken, BDP ve Siyaset Akademisi'nde yapılan aramalar sona buldu. Yapılan aramalar sonucunda çok sayıda dergi, kitap ve çeşitli tarihlerde yaşamını yitiren HPG'lilere ait fotoğraflara el konuldu. BDP'nin başlattığı "Kendimi ihbar ediyorum" kampanyası çerçevesinde savcılığa dilekçe verdikleri ve dilekçe vermeye teşvik ederek, "Örgüt üyesi olmak" iddialarıyla gözaltına alındıkları belirtilen 11 kişi, Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı'na getirildi. Kızıltepe Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ifade işlemlerinin ardından Şükriye Yılmaz serbest bırakılırken, Azadiya Welat Gazetesi Mardin Temsilcisi Aziz Tekin ile kızı S.T. (17), BDP Kızıltepe İlçe Başkan Yardımcısı Kenan Akdoğan, Kızıltepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Leyla Salman, Belediye Meclis Üyesi Nuran Turan, BDP'li İl Genel Meclis Üyesi Mesut Gümüş, BDP üyeleri Mithat Yılmaz, Hacı Araf Sırdaş tutuklanarak Mardin E Tipi

88

Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Tutuklananların BDP'nin "Kendimi ihbar ediyorum" kampanyası çerçevesinde savcılığa dilekçe vermeye teşvik ettikleri iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi.(28.01.2012/DİHA)

*Siirt merkez ve ilçe belediyelerine 17 Ocak'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve daha sonra mahkemece serbest bırakılan Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı, Kurtalan Belediye Başkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz, Siirt Belediye Meclis Üyesi Bayram Kaçar, Siirt Belediyesi Mali İşler Müdürü Zeki Gündüz ve Gökçebağ Belediyesi Muhasebe Müdürü İzzet Uğur hakkında savcılığın üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine tutuklama kararı verildi. Gözaltına alınan Kurtalan Belediye Başkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz, Siirt Belediyesi Mali İşler Müdürü Zeki Gündüz ve Gökçebağ Belediyesi Muhasebe Müdürü İzzet Uğur, Siirt Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 3 kişi daha sonra tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Burada da ifadeleri alınan 3 kişi tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı ve Siirt Belediye Meclis Üyesi Bayram Kaçar'ın arandığı bildirildi. (28.01.2012/DİHA)

* Bitlis Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile özel harekât timleri tarafından Tatvan merkezde bir çok eve sabah saat 05.30 sıralarında baskınlar düzenledi. Baskınlarda aralarında BDP İlçe Örgütü yöneticisi Muazzez Alphan, Belediye Meclis Üyesi Nurullah Akdemir ve DYG üyesi Yalçın Aysal'ın da bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 9 kişi Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (29.01.2012/DİHA)

*Siirt merkez ve ilçe belediyelerine 17 Ocak'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve daha sonra mahkemece serbest bırakılan Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı hakkında savcılığın üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine tutuklama kararı verilmişti. Dün gece İstanbul'da katıldığı bir düğün töreni dönüşü Oktayı'nın aracı Adana'nın çıkışında polislerce durduruldu. Gözaltına alınan Oktayı, Akıncılar Polis Karakolu'na götürüldü. Oktayı'n Siirt'e götürülerek hakkında verilen karar gereği tutuklanması bekleniyor. (30.01.2012/DİHA)

*Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’nde geçtiğimiz günlerde BDP Genel Merkezi tarafından başlatılan "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası kapsamında savcılığa dilekçe veren 7 kişi gözaltına alındı. Polisler tarafından ilçe merkezinde ve evlerinden gözaltına alınan Necati Aslan, Abdulrezzak Kaya, İbrahim Yaşar, Behrem Işık, Yılmaz Özer, Ethem Aslan ve Ferit Aslan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (30.01.2012/DİHA)

*Muş'un Malazgirt İlçesi'nde YSK'nin bağımsız milletvekillerini veto etmesiyle çıkan olaylarda polislere taş attığı gerekçesiyle Malazgirt Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından sabah saatlerinde çarşı merkezinde gözaltına alınan Ali Ziver Sönmez ve Reşit Yıldızlı isimli yurttaşlar, savcılığa çıkarıldı. Savcı tarafından ifadeleri alınan Sönmez ve Yıldızlı, "Örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına su işlemek" iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Sönmez ve Yıldızlı aynı iddiayla tutuklanarak Muş E tipi Cezaevi'ne gönderildi. (30.01.2012/DİHA)

*Bitlis'inTatvan'da dün yapılan baskınlarda gözaltına alınan 9 kişiden Cevdet Sevim Van'a sevk edilirken, 8 kişi ise Tatvan'da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 8 kişiden 3'ü bırakılırken, 5 kişi ise tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 5 kişiden 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Belediye Meclis üyesi Nurullah Akdemir ile BDP üyesi Yalçın Aysal ise, "Örgüte yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (30.01.2012/DİHA)

89

*Siirt Eruh Belediye Başkanı Mehmet Melih Oktay, Cumartesi günü İstanbul'dan geldiği Adana'da trafik polislerinin denetimi sırasında gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunan Oktayı, Adana Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Savcılığa çıkarılan Oktayı, buradan mahkemeye gönderildi. Mehkeme, Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar gereği Oktayı hakkında "yol tutuklanması" kararı verdi. Daha sonra Adana Kürkçüler Cezaevi'ne gönderilen Oktayı, önümüzdeki günlerde Siirt'te götürülecek. (30.01.2012/DİHA)

*Ağrı Diyadin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından, sabah saatlerinde BDP Diyadin eski İlçe Başkanı Musa Zorbey, MEYA-DER Ağrı Temsilcisi Cenap İlboğa, BDP üyeleri Ahmet Temel, İsmet Kahraman ve Nihat Çiftçi'nin evlerine baskın düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskından sonra 5 kişi gözaltına alındı. Erzurum Cumhuriyet Savcılığı'nca haklarında gözaltına alınma kararı verilen 5 kişi emniyetteki işlemlerin ardından Erzurum'a gönderildi. Savcılıkta ifadeleri alınan BDP'liler "Örgüte eleman kazandırmak" suçlaması ile 2. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan 5 kişi aynı iddia ile tutuklanarak Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.(01.02.2012/ANF/DİHA/Yeniagri.com/Etha.com.tr/Yuksekovahaber.com)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde dün gece geç saatlerde eş zamanlı olarak birçok eve baskın düzenlendi. Nusaybin Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce gerçekleştirilen baskınlarda yaşları 18'den küçük olan N.U. ve F.Ş. ile R.A. ve Abdullah Koçhan gözaltına alındı. 4 kişinin hangi gerekçe ile gözaltına alındıkları öğrenilmezken, gözaltına alınanlar ifadelerinin ardından çıkarıldıkları Nusaybin Cumhuriyet Savcılığı'nda tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 3'ü çocuk 4 kişi, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (01.02.2012/ANF/DİHA/Aksam.com.tr/ Nusaybinim.com)

*Bingöl'ün Karlıova İlçesi'nde geçtiğimiz yıl korucubaşı Hacı Alan uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından bir grup korucu, aralarında belediye meclis üyeleri ile BDP'li üyelerinin ev ve işyerlerini ateşe vermişti. Korucular tarafından ateşe verilen işyeri sahiplerinden İdris Karabağ, bir süre önce gittiği İstanbul'dan bugün dönerken, Bingöl'de minibüs durağında gözaltına alındı. Hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle gözaltına alınan Karabağ, Bingöl Emniyet Müdürlüğü siyasi şubeye götürüldü. Karabağ, daha sonra adliyeye sevk edildi. Savcılığın tutuklanma talebiyle Bingöl Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Karabağ, "örgüte yardım etmek" suçlamasıyla tutuklanarak Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (02.02.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com/Bingolhaber12.com)

*Şırnak'ın Güçlükonak İlçesi'ne bağlı Fındık Beldesi'nde BDP Belde Başkanı Ahmet Ecer, dün akşam amcasının evine yemeğe gitti. Edinilen bilgiye göre daha sonra Ecer'in misafir bulunduğu eve polis ve jandarma tarafından baskın düzenlendi. Burada gözaltına alınan Ecer'in evine götürüldüğü ve evinde de aramaların yapıldığı, yapılan aramalarda da bazı evraklara el konulduğu bildirildi. Gözaltına alınan Ecer, yapılan aramaların ardından Güçlükonak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (03.02.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com/Zaphaber.com)

*Mardin'in Mazıdağı İlçesi'ne bağlı Yücebağ (Kelek) Köyü'nde askerler tarafından bir eve baskın düzenlendi. Düzenlenen baskında Lise öğrencisi Xebat Demir (19) adlı genç gözaltına alındı. Gözaltına alınan Demir'in, Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile gözaltına alındığı öğrenilirken, Demir Çınar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (03.02.2012/ DİHA)

90

* Hakkari'de 19 Ocak'ta kent merkezinde yaşanan ve 1 kişinin hayatını kaybettiği, 27 kişinin yaralandığı patlamayla ilgileri olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 5 kişi, Van'da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 3 kişi serbest bırakılırken, 2 kişi ise tutuklama talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Cebrail Kurt ile soyadı öğrenilmen Serhat isimli iki yurttaş, tutuklanarak cezaevine gönderildi. (03.02.2012/DİHA/ Radikal.com.tr/Yuksekovahaber.com/Mynet.com)

*"KCK" adı altında Batman merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 7 ilde, birçok adrese operasyon düzenlendi. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği görev ve yetki çerçevesinde Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında BDP Batman il ve merkez ilçe binaları ile Azadiya Welat Gazetesi bürosu, Eğitim Sen, MEYADER, Batman Din Alimleri Derneği (DAD), Bahar Kültür Merkezi ile çok sayıda eve eş zamanlı baskın düzenlendi. "KCK Kent Meclisi üyesi olmak ve faaliyetlerde bulunmak" iddiasıyla düzenlenen baskına çok sayıda sivil ve çevik kuvvet polisi katıldı. Ev ve işyerlerinde saatlerce süren aramanın ardından çok sayıda harddisk, bilgisayar kasası, CD, kaset ve resmi belgeye el konuldu. Gizlilik kararı olduğu belirtilen soruşturma kapsamında avukat ve kurum yetkililerine bilgi verilmezken, operasyonun devam ettiği belirtiliyor.Şu ana kadar aralarında Batman Belediye Başkanvekili Serhat Temel, BDP Batman İl Başkanvekili Selim Aratemur ile DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan'ın da bulunduğu 40'ı aşkın kişi gözaltına alınırken, gözaltına alınanların Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. Soruşturma kapsamında Azadiya Welat Gazetesi Batman çalışanı Şafak Çelenk'in de Bursa'da gözaltına alındığı ve Batman'a doğru yola çıkarıldığı kaydedildi. Sabah saatlerinde başlayan baskınlarda gözaltına alınanlardan bazılarının isimleri ise söyle: Batman Belediye Başkanvekili Serhat Temel, BDP Batman İl Başkanvekili Selim Aratemur, DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan, BDP İl Başkan Yardımcısı Veysi Geyik, BDP İl Yöneticisi Ahmet Özer, Ahmet İvrendi, BDP üyesi ve eski yöneticileri Ahmet Aydın, Şerif Çakar, Ebedin Satıcı, Ahmet Çifçi, Faraç Salman, Süleyman Kaya, Cahit Kaya, Hakim Sincar, Zeynel Abidin Çelik, SELİS çalışanı Taybet Şenses, MEYADER Başkanı Yaşar Kurt, Din Alimleri Derneği (DAD) Başkanı İzzettin Ege, DAD yöneticisi Ahmet Türeli, Tüm-Bel Sen Batman Temsilcisi Muzzafer Çınar ve yöneticisi Ali Sarıpınar, eski Genel-İş Batman Şube Başkanı Halis Yakut, Eğitim Sen Batman Şube yöneticileri Metin Nas ve Onur Künteş, Eğitim Sen üyeleri Devran Moray, M. Sait İmret ve Ercan Astan, Bahar Kültür Merkezi sanatçıları Adil Aslan ve Mahfuz Arslan ile Taybet Kızmaz, Hamit Can. (04.02.2012/DİHA/ ANF/Posta.com.tr /Hurriyet.com.tr/ Aktifhaber.com/ Gazete5.com)

* Muş'un Varto İlçesi'nde BDP Kadın Meclisi üyesi Gülistan İnan gözaltına alındı. Evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan İnan, İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. İnan'ın gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. Bitlis'in Güroymak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler sabah erken saatlerinde BDP üyesi Maşallah Ata ile Abdurrahman Ata'nın evlerine baskın düzenledi. Evlerin camlarının dahi kırıldığı baskından sonra evler didik didik aranırken, arama sonrası Maşallah ile Abdurrahman Ata gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen 2 BDP üyesinin gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. (04.02.2012/ANF/DİHA/ Yuksekovahaber.com)

*Mardin'in Mazıdağı İlçesi'ne bağlı Yücebağ (Kelek) Köyü'nde gözaltına alınan ve Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'ne getirilen Xebat Demir ile Çınar'da gözaltına alınan Mervan Karataş, işlemlerin ardından Diyarbakır'a gönderildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2 kişinin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu öğrenildi. (04.02.2012/ DİHA)

91

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde Heviya Jinê Editörü Sultan Şaman'ın ailesine ait eve bu sabah 06.00'da baskın yapıldı. Evde yapılan aramanın ardından Şaman, gözaltına alındı. Şaman'ın Batman'a götürüleceği belirtildi. (04.02.2012/ DİHA)

*Muş ile Bitlis Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, Muş merkeze bağlı Altınova Beldesi'nde oturan eski BDP Merkez ilçe yöneticisi Mehmet Demir'in evine baskın düzenledi. Evin kapısını kırarak içeriye giren polisler, evde arama yaptıktan sonra Demir'i gözaltına aldı. Buradan Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Demir'in gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. (04.02.2012/ DİHA/Haberler.com/Sondakika.com)

* BDP Urfa İl Örgütü sekreteri Halit Durdu, Viranşehir'e giderken gözaltına alındı. Jandarma Karakol Komutanlığı tarafından yapılan kontrolde gözaltına alınan Durdu'nun Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi talimatıyla gözaltına alındığı ve Diyarbakır'a götürüleceği öğrenildi. (05.02.2012/ DİHA)

*Bingöl'de bu sabah M Tipi Cezaevi'ne görüşe giden Gaffur Gelen ve Yunus Bulut adlı öğrenciler, cezaevi çıkışında polisler tarafından durdurularak üstleri arandı. Aramadan sonda sonra 2 öğrenci, daha önce haklarında açılan bir soruşturma gerekçesiyle gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğüne götürülen ve burada ifadeleri alınan 2 öğrenci, daha sonra serbest bırakıldı. (06.02.2012/ DİHA)

*Batman'da, BDP Parti Meclis Üyesi Mehmet Kavak'ın, öğleden sonra il merkezinde durdurularak, gözaltına alındığı belirtildi. Hakkında açılan bir davadan ifadesinin alınacağı gerekçe gösterilerek gözaltına alınan Kavak'ın Batman İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (06.02.2012/ DİHA)

*Hakkari merkeze bağlı Oğlu (Talê) Köyü'ne bu sabah asker ve özel harekat polisleri zırhlı araçlarla baskın düzenledi. Köyün çevresi 300 asker tarafından ablukaya alınırken, köy sakinleri köyün girişindeki köprü başında toplandı. Burada Kerim, Naif, Şevket, Halit ve Sekvan Adıyaman, İsmail, Tahir ve İsa Turan, Ömer Işık, Adem Kaya, Rahmi Zirek ve Fadıl Kaçmaz gözaltına alınırken, Cemil Turan ve İsmail Özyunç'un da arandığı bildirildi. Göz altına alınan 12 köylünün Hakkari Merkez Jandarma Komutanlığı'na götürüldüğü belirtilirken, köylülerin neden gözaltına alındığı konusunda bilgi alınamadı. (06.02.2012/ DİHA/ANF/Yeniozgurpolitika.org/Etha.com.tr/Yuksekovahaber.com)

*Batman merkezli yürütülen "KCK" operasyonunda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilenlerden Batman Belediye Başkanı Serhat Temel'in de aralarında bulunduğu 3 kişi serbest bırakılırken, 19 kişi ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emniyette işlemleri tamamlanan 18 kişinin ise gruplar halinde gün içinde savcılığa çıkarılması bekleniyor. (07.02.2012/ANF DİHA/Aktifhaber.com/Radikal.com.tr/Sabah.com.tr)

*Urfa Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, sabah saatlerinde Azadiya Welat Gazetesi çalışanları Mahmut Tutal, Abdulbesir Yapıcı ve KURDÎ-DER Urfa Şube Yöneticisi İbrahim Halil Donan'ın kaldıkları evlere baskın düzenledi. Baskın sonrası gözaltına alınan 3 kişi, Urfa Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 3 kişinin gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (07.02.2012/ DİHA/ANF/Etha.com.tr)

*Hakkari kent merkezinde sabaha karşı polis ve özel harekat timlerinin evlere yaptığı baskın sonucu 3'ü çocuk 17 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınan Erhan Abi, Emrah Seyhan, Seyithan Temel, Nihat Kurt, İsa Duman, Özgür Yalçın, Emrah Özkan, Rıdvan Karagöz, Siyabent Tetik, Mehmet Seven, Sinan Timur, Murat Karagöz, Mazlum Dayan,

92

Mustafa Akbulut ve yaşları 18'den küçük olan F.T., B.İ. ve M.A. Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (07.02.2012/ANF/DİHA)

*Hakkari merkeze bağlı Oğlu (Talê) Köyü'ne yapılan baskın ile gözaltına alınan 12 köylü dışında Cemil Turan ve İsmail Öztunç'un da arananlar listesinde olduğu belirtilmişti. Merkez Jandarma Komutanlığı'na bugün giden İsmail Öztunç, gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12 köylünün susma haklarını kullandıkları belirtilirken, dosyada gizlilik kararı olduğu için avukatlara da bilgi verilmiyor. (07.02.2012/ DİHA)

* Kızıltepe İlçesi'nde gözaltına alınan 8 kişiden, aralarında Kızıltepe Belediye Başkanvekili Şerife Alp'ın da bulunduğu 4 kişi "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. Tutuklamalar yarın kitlesel yürüyüşle protesto edilecek. Kızıltepe İlçesi'nde sabah saatlerinde eş zamanlı olarak birçok eve baskın düzenlendi. Aralarında Kızıltepe Belediye Başkanvekili Şerife Alp, BDP Kızıltepe İlçe Eski Başkanı Selahattin Ece, BDP Kızıltepe İlçe Saymanı M.Salih Ateş, Kızıltepe Belediye Meclis Üyesi Sevim Bozkurt, KURDİ-DER Kızıltepe Yöneticisi Hatice Öncü, Eğitim Destek Evi eski Koordinatörü Nurullah Tunç, BDP üyesi Türkiye Erol ve Hüseyin Ay gözaltına alındı. Gözaltına alınanların çeşitli tarihlerde katıldıkları yürüyüş ve basın açıklamaları nedeniyle "Örgüt üyesi oldukları" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla Kızıltepe Adliyesi'ne getirildi. Savcılık sorgusundan sonra mahkemeye ilk çıkarılan Kızıltepe Belediye binasın makamında bulunduğu sırada gözaltına alınan Başkanvekili Şerife Alp savcılığa çıkarıldıktan sonra tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemece ifadesi alınan Alp, "Örgüt üyeliği" suçlaması ile tutuklanarak Alp, adliye binasının arka kapısından bir sivil araca bindirilerek kimseye görünmeden cezaevine götürüldü. Tutuklanan Alp'ın yanı sıra savcılığa çıkarılan 7 kişinin ifadesi alındıktan sonra tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemece ifadesi alınan 7 kişiden 4 kişi serbest bırakılırken, Kızıltepe İlçe Saymanı M.Salih Ateş, KURDİ-DER Kızıltepe Yöneticisi Hatice Öncü ve BDP üyesi Hüseyin Ay "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. Kızıltepe'de Alp ile birlikte toplam 4 kişi tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (08.02.2012/ ANF/ DİHA/Medya73.com/Sabah.com.tr/Mynet.com/Haberler.com)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde gece geç saatlerde Zagros İş Merkezi'nin kafe bölümüne özel harekat polisleri baskın düzenledi. Burada kimlik kontrolü yapan polis, Resul Aslan ve soy ismi öğrenilemeyen İhsan adındaki bir genci gözaltına aldı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 2 kişi Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (08.02.2012/ DİHA)

*Urfa'nın Hilvan İlçesi'nde sabah saatlerinde çok sayıda eve baskın düzenlendi. Düzenlenen ev baskınlarında MEYA-DER Başkanı İhsan Yavuz, BDP İlçe Başkan Yardımcısı İsmet Koç, BDP eski İlçe Başkanı N. Ali Sütpak, Belediye Meclis Üyesi M. Emin Demir'in de aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların "KCK" operasyonu kapsamında gözaltına alındığı iddia edilirken, 9 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (08.02.2012/ ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Muş'un Malazgirt İlçesi'nde Nihat Uçak isimli yurttaşın bu sabah baskın düzenlendi. Baskında evi aranan Uçak, gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Uçak'ın gözaltı gerekçesi ise, öğrenilmedi. (08.02.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org)

*BDP Kars eski İl Başkanı İdris Ağbaba, bugün çarşı merkezinde Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından durduruldu. Kimlik kontrolü yapılan Ağbaba, gözaltına alınarak Kars Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Ağbaba'nın neden gözaltına alındığı konusunda ise bilgi alınamadı. (08.02.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Karshaberleri.com)

93

*Diyarbakır'ın merkez Bağlar İlçesi Yeniköy Mahallesi'nde, Şeyh Şamil Mahalle Meclisi üyesi Süreyya Arpa sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Yolda yürüdüğü sırada gözaltına alınan Arpa, Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (08.02.2012/ DİHA)

*Şırnak'ın Uludere İlçesi kırsalında yaşamını yitiren ve 19 Mayıs'ta Muş'un Malazgirt İlçesi Hasretpınar (Tendurek) Köyü'nde defnedilen HPG'li Hanifi Aydın'ın cenaze töreni sırasında çıkan olaylarda askerlere taş attığı gerekçesiyle gözaltına alınan Nihat Uçak, emniyetteki İşlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan Uçak, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Uçak, gösteride taş attığı iddiasıyla tutuklanarak Muş E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (08.02.2012/DİHA)

*Urfa'da dün gözaltına alınan Azadiya Welat Gazetesi çalışanları Mahmut Tutal, Abdulbeşir Yapıcı ve KURDÎ-DER Urfa Şube Yöneticisi İbrahim Halil Donan tutuklandı. Bu sabah Halfeti'ye getirilen 3 kişi, savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen Azadiya Welat Gazetesi çalışanları Mahmut Tutal, Abdulbesir Yapıcı ve KURDÎ-DER Urfa Şube Yöneticisi İbrahim Halil Donan, geçtiğimiz yıl 4 Nisan'da Halfeti'de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü etkinliğine katıldıkları gerekçesiyle "Örgüt propagandası yapmak" suçundan tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (08.02.2012/ DİHA)

*Hakkari merkeze bağlı Oğlu (Talê) Köyü'ne asker ve özel harekat polislerinin yaptığı ortak baskınla gözaltına alınan ve Hakkari Merkez Komutanlığı'nda tutulan 13 köylü, işlemlerinin tamamlanması ardından Van Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edilmişti. Savcılık işlemlerinin ardından Abdulkerim, Halit ve Naif Adıyaman ile Tahir Turan, İsa Turan, Rahmi Zirek, Adem Kaya ve İsmail Zirek serbest bırakılırken, Şevket ve Sekvan Adıyaman, Ömer Işık, İsmail Turan ve Fadıl Kaçar ise tutuklama talebiyle Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Geç saatlere kadar devam eden mahkeme sonucunda, İsmail Turan ve Fadıl Kaçar serbest bırakılırken, Şevket ve Sekvan Adıyaman ile Ömer Işık "Örgüte yardım etmek" suçlaması ile tutuklanarak cezaevine gönderildi. (08.02.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi'ne bağlı Yenimahalle'de bir eve düzenlenen baskında Nezahat Şingez (44) adlı kadın gözaltına alındı. Hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kununu'na muhalefet etmek" iddiasıyla açılan bir dava kapsamında gözaltına alındığı belirtilen Şingez, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (09.02.2012/ DİHA)

*09.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Songül Şingez, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Nezahat Şingez, 09.02.2012 tarihinde sabah saat 05.00’da polislerce evimize yapılan baskında gözaltına alındı. Evimiz aranıldı. Niçin gözaltına alındığını bilmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Batman'ın Yeşiltepe Mahallesi'ndeki evine dün gece yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak emniyet müdürlüğüne götürülen BDP İl Yöneticisi Mehmet Şirin Ari, işlemlerin ardından Batman Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirildi. Savcılık ifadesinin ardından "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etmek" iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen Ari, tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (09.02.2012/ DİHA)

*Hakkari’de Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Zagros İş Merkezi'ne baskın yaparak binanın kamera kayıtlarına el koydu. Polislerin kamera kayıtlarının yanı sıra görüntü

94

cihazına da el koyduğu ve bunu Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla gerçekleştirdikleri bildirildi. Aynı binanın görüntülerine geçtiğimiz günlerde Hakkari kent merkezindeki patlamayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında el konulmuştu. (10.02.2012/ DİHA)

*Muş’un Malazgirt İlçesi'nde sabah saatlerinde yapılan ev baskınında Murat Payçu ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 2 yurttaş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (10.02.2012/ANF/DİHA/Yuksekovagundem.com/ Yeniozgurpolitika.org)

*Urfa'nın Halfeti İlçesi, Göklü Beldesi ile Bozyazı ve Ortayol köylerinde bu sabah eş zamanlı ev baskınları yapıldı. Yapılan baskınları sonucu en az 12 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmezken, Halfeli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı askerlerince yapılan baskınların devam ettiği belirtildi. Gözaltına alınan, Sevim Dilaver, Bülent Korkmaz, Hasan Tutak, Hasan Göklü, Ali Altun, Ali Şen, İbrahim Gül, Gökhan Kayıkkaç, Mustafa Çetinüstün, Sait Saim, Kemal Saim, Naim Kökoğlu'nun emniyette bekletildiği belirtildi. (10.02.2012/ANF/DİHA/Medya73.com/İmc-tv.com/sanliurfa.com)

*Diyarbakır'ın Bağlar, Yenişehir ve Sur ilçelerinde sabah saatlerinde çok sayıda baskın düzenlendi. Düzenlenen ev baskınlarında Sadık Yöntem ve Fahri Aralan ile isimleri öğrenilemeyen 3 kişi gözaltına alındı. Bazı evlere düzenlenen baskınlarda hakkında arama kararı olanların arandığı öğrenildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 5 kişi Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, gözaltı sayısının artabileceği belirtildi.Dün ve önceki gün de düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan 2 kişi ile birlikte gözaltı sayısı 7'ye çıkarken, gözaltına alınanların emniyetteki işlemleri sürüyor. (10.02.2012/ DİHA)

*Urfa'nın Halfeti İlçesi, Göklü Beldesi ile Bozyazı ve Ortayol köylerinde bu sabah eş zamanlı ev baskınları sonucu gözaltına alınan 12 kişi, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından savcılığa getirildi. 2 kişi savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, 10 kişi ise tutuklama talebi ile Halfeti Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 10 kişiden Hasan Tutak, Gökhan Kayıkaç, Mustafa Çetinüstün, Kemal Sayın adlı yurttaşlar "Örgüt propagandası" iddiası ile tutuklanarak cezaevine gönderildi. (10.02.2012/ DİHA/ Haberler.com/Yuksekovahaber.com)

*Muş’un Malazgirt İlçesi'nde protesto gösterisinde çıkan olaylarda polislere taş attıkları gerekçesiyle sabah saatlerinde gözaltına alınan 2 yurttaş, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan yurttaşlar, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İki yurttaş, polise taş attıkları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (10.02.2012/ DİHA)

*Urfa’nın Halfeti İlçesinde 2 gün önce yapılan ev baskınları gözaltına alınan 9 kişi Hilvan Cumhuriyet Savcılığına çıkartıldı. Savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından 5 kişi serbest bırakılırken, 4 kişi ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Hilvan Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilen 4 kişiden 2’si serbest bırakılırken, MEYA-DER Urfa Şube Başkanı İhsan Yavuz ile BDP eski Hilvan ilçe yöneticisi Hasan Kılıç tutuklandı. Yavuz ve Kılıç, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. (10.02.2012/ DİHA)

*10.02.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Eşref YAŞA şu beyanlarda bulundu: “09.02.2012 tarihinde Bingöl İli Ilıcalar Beldesi mevkiinde bir operasyon esnasında oğlum Diren Yaşa’nın yaralı olarak ele geçirildiği bilgisi tarafıma ulaşmıştır. Oğlum Bingöl

95

Devlet Hastanesinde ameliyata alınmıştır. Gereğinin yapılmasını, derneğinizden tarafından gerekli desteğin verilmesini istiyorum.” (İHD Bingöl Şubesi)

*11.02.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Abdullah AYDIN şu beyanlarda bulundu: “09.02.2012 tarihinde Bingöl-Ilıcalar beldesi kırsalında yaşanan bir operasyonda oğlum Abdullah Aydın sağ olarak yakalanmıştır. Askeri yetkililer bizi arayarak, durumu bize bildirdiler. Mersin’de ikamet ediyoruz. Bingöl’e geldik ve gidip oğlumu jandarmada gördüm. Bundaki sonraki süreç için şubenizden yardım talep ediyorum.” (İHD Bingöl Şubesi)

*Van’ın Erciş merkez ile Çelebibağı Beldesi'nde sabah saatlerinde evlere düzenlenen ev baskınlarında 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 7 kişi, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülerek sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (11.02.2012/ANF/DİHA/Mynet.com)

*İran'dan Türkiye sahasına 2 araç ceviz sokmak isteyen yurttaş ile polis arasında tartışma yaşandı. Polislerin araçlara el koymak istemesi üzerine tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından polis 2 kişiyi gözaltına aldı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen 2 kişiden biri serbest bırakılırken, Harun Kevibeden ise savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alındıktan sonra, "Görevli memura mukavemet ettiği" gerekçesiyle Yüksekova Asliye Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edilen Kevibeden, aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili 2 araca da el konuldu. Yaşanan olaydan sonra sınır ticareti yapan yurttaşlar, Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası'na giderek, yaşadıkları sorunların çözülmesi için destek istedi. (11.02.2012/ DİHA)

*Hakkari’de 7 Şubat’ta evlere yapılan baskınlar sonucu gözaltına alına 17 kişiden 11'i sevk edildiği Van’da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alındıktan sonra 7 kişi serbest bırakılırken, 4 kişi ise tutuklama talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen Musa Akbulut, Botan İdem, İsa Duman ve Mehmet Seven “Örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı grupla gözaltına alınan ve Hakkari'de savcılığa çıkarılan 6 kişiden 5’i serbest bırakılırken, Mansur Aşan ise Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği tarafından “Örgüt propagandası yaptığı” gerekçesiyle tutuklandı. (11.02.2012/DİHA/Birgun.net/Mynet.com)

*Diyarbakır'ın Bağlar İlçesi Emek Caddesi'nde 10 yaşındaki R.C. adlı çocuk polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen R.C.'nin Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Çocuk Şubesi'ne götürüldüğü bildirildi. (11.02.2012/ DİHA)

*Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından sabah saatlerinde Büyük Ağrı ve Yüzüncü Yıl mahallelerinde yapılan ev baskınlarında 10 kişi gözaltına alındı. Evlerde yapılan aramalarda birçok kitap, CD ve bilgisayara el konulurken; Murat Aslan, Hayrettin Bayram, Harun Hikmet, Mazlum Dikmen, Özlem Özdemir, Zakir Aslan ve isimleri öğrenilemeyen 4 kişinin de aralarında bulunduğu toplam 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 10 kişi Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (12.02.2012/ANF/DİHA/ Sabah.com.tr/Agos.com.tr)

*Halfeti'de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliş tarihi olan 15 Şubat nedeniyle kadınlar tarafından yapılmak istenen yürüyüş öncesi polis BDP İlçe binasını çok sayıda zırhlı araç ve özel hareket timi ile ablukaya aldı. Halfeti'nin belde ve köylerinden yürüyüşe katılmak için gelen birçok araca para cezası verilirken, 2 aracın da cezası olduğu gerekçesiyle polis tarafından bağlandığı belirtildi. Urfa'dan Halfeti'ye gelen grup içerisinde bulunduğu öğrenilen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Mustafa Göktaş'ın da jandarma arama noktasında araçların

96

durdurulması üzerine haber için fotoğraf çekmek isterken, jandarma tarafından tartaklandığı ve gözaltına alındığı öğrenildi. Bütün baskılara ve engellemelere rağmen BDP İlçe binası önünde aralarında Öcalan'ın ablası Fatma Öcalan ile kardeşi Mehmet Öcalan'ın da bulunduğu 2 bini aşkın kişi toplandı. Kitlenin "Bijî Serok Apo" sloganları ile yürüyüşe geçmek istemesi üzerine Urfa merkezden Halfeti'ye sevk edilen yüzlerce çevik kuvvet polisi ile panzerlerle kitlenin önü kesildi. "Öcalan'a özgürlük soykırıma son", "15 Şubat komplosunu kınıyoruz" yazılı pankartlara el koyan polis, kitleyi de ablukaya aldı. Kitle durdurulduğu yerde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak buna da izin vermeyen polis kitleye müdahalede bulanarak Muhsin Ceylaner ve ismi öğrenilemeyen yaşlı bir yurttaşı gözaltına aldı. (12.02.2012/DİHA / Atilimhaber.org)

*Halfeti'de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye getirilişinin 13. yıl dönümü ve tecridi protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüşe polisin müdahalesi üzerine Birecik'ten Halfeti'ye giden ve aralarında BDP Birecik İlçe yöneticilerinin de bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı. Birecik Jandarma Karakol Komutanlığı'na bağlı askerler tarafından yolda yapılan kimlik kontrolü ardından gözaltına alınan 8 kişi İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Daha önce de Halfeti'de aralarında Azadiya Welat Gazetesi Çalışanı Mustafa Göktaş'ın da bulunduğu 3 kişi gözaltına alınmıştı. (12.02.2012/ANF/DİHA/Urfahaber.net/Showhaber.com)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde dün gece saatlerinde V.A. isimli bir yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınan V.A isimli yurttaş çıkarıldığı Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nce "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (12.02.2012/ DİHA)

* Van Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerin sabah saatlerinde birçok eve eş zamanlı baskın düzenledi. Evlerin didik arandığı baskınlarda Van Belediye Başkan Yardımcısı Gülbahar Orhan, Van Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necip Altunli, Van'ın Özalp İlçesi'nde Heliz Alpaslan ile isimleri öğrenilmeyen 3 kişinin de aralarında bulunduğu toplam 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 kişi İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde İlçe Tarım Müdürlüğü Lojmanları'na düzenlenen baskına ilişkin Şehristan Kutluk adlı kadın gözaltına alındı. Kutluk'un Van Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla gözaltına alındığı öğrenildi. İlçe genelinde düzenlenen ev baskınlarında 20'ye yakın ev aranırken, baskınlar sonucu Emin Yaşar isimli genç gözaltına alındı. Aynı saatlerde Hakkari merkez de ise düzenlenen baskınlarda 6 kişi gözaltına alındı. Muş'un Bulanık İlçesi'ne bağlı Erentepe (Liz) Belede Belediye Başkanı Mehmet Yaşık'ın evine sabah saatlerinde düzenlenen baskın son buldu. Asker ve polislerin evdeki araması üç saat sürdü. Aramadan sonra bilgisayar harddiski, CD ve telefona el konulurken, Belediye Başkanın kızı Dilek Yaşık gözaltına alındı. Aynı saatlerde Dilek Yaşık'ın Günbatmaz (Adgon) Köyü'nde öğretmenlik yapan arkadaşı Yasin Yılmaz'ın evine de baskın yapılarak ev arandı. (13.02.2012/DİHA/Haberforum.com/ Aktifhaber.com/Gazete5.com/Sabah.com.tr)

*Van ve Özalp'ta yapılan ev baskınlarda gözaltına alınanların sayısı 8'e çıktı. Gözaltına alınan Van Belediye Başkan Yardımcısı Gülbahar Orhan, Gürpınar Tarım İlçe Müdürü ve Van Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necip Altunli, üniversite öğrencisi Heliz Alpaslan ile Orhan Sarıhan, Tayfur Tekçe, Sinan Aygün, Adnan Sarı, Engin Kaya, İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (13.02.2012/ DİHA)

*Erzurum Karayazı'da sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarının ardından gözaltına alınan Yunus Kamış'ın ardından, Yavuz Karabakan, Atilla Karabakan'da evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 3 kişinin, Karayazı Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu bildirildi. (13.02.2012/ DİHA)

97

*İstanbul merkezli bu sabah başlatılan operasyon düzenlenen baskınlarda Antep'te 10, Batman'da 24, Şırnak'ta 5, Diyarbakır'da 10, Adıyaman'da 1, Mardin'de 20'ye yakın kişi gözaltına alındı.Antep'in Şahinbey İlçesi'nde sabah saat 06.30 sıralarında eş zamanlı birçok eve baskın düzenlenirken, baskınlarda 10 kişi gözaltına alındı. Antep’ te yüzlerce polisin katıldığı baskınlar, Cengiz Topel ve Beybahçe mahallelerinde evlerin damlarına keskin nişancılar yerleştirilirken, mahallelerde panzer ile akrep timi araçlarla mahalleler ablukaya alındı. Düzenlenen ev baskınlarında Azar Ayhan, Ramazan Behcet, Medeni Baryanık, Mazlum Baryanık, Hasan Baryanık, İbrahim Sığa ile soyadı öğrenilemeyen Ramazan adlı yurttaş ve isimleri öğrenilemeyen 3 kişi gözaltına alındı. Baskınların "KCK" operasyonu kapsamında yapıldığı belirtilirken, gözaltına alınanlar Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Batman'da da sabah erken saatlerde merkez ve ilçelerde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına 24 kişi gözaltına alınırken, gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: Hasan Varol, Hamza Gök, Murat Teymur, Hamza Timurtaş, İzzet Aslan, Derviş Aydın, BDP Kozluk İlçe Saymanı Ali Toptik, Mesut Toptik, BDP İlçe Yönetisici Dilek Arzık, Revşan Acar, Esma Avşar, Orhan Doğan Eğitim Destek Evi öğretmenlerinden Nasır Taş, Ferhat Ötaş, Suat Oğuz.Şırnak merkez ve Cizre İlçesi'nde düzenlenen ev baskınlarında 5 kişi gözaltına alındı. Düzenlenen baskınlarda Şırnak'ta 3, Cizre'de de BDP Cizre eski İlçe Başkanı Burak Yiğit'in de aralarında bulunduğu 2 kişi olmak üzere kent genelinde 5 kişi gözaltına alındı. Baskınların "KCK" operasyonu kapsamında olduğu belirtilirken, gözaltına alınanların İstanbul'a gönderileceği öğrenildi.Diyarbakır'da düzenlenen ev baskınlarda ise aralarında DİHA Muhabiri İsmet Mikailoğulları, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi çalışanı Fatma Ateş ile Diyadin İnan adlı yurttaşın da aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Düzenlenen baskınların "KCK" operasyonu kapsamında olduğu belirtilirken, gözaltına alınanların emniyetteki işlemleri sürüyor.Mardin Merkez ve ilçeleri Kızıltepe, Derik ile Nusaybin'de sabah erken saatlerde birçok eve baskın düzenlendi. Mardin Merkez'de yapılan baskınlarda 6 kişi gözaltına alındı. Kızıltepe'de yapılan baskınlarda ise Alican İbrahimoğlu, Nurullah Korhan, Şervan Akman ve Hubar Çetin gözaltına alındı. Derik İlçesi'nde sabah erken saatlerde düzenlenen baskınlarda İHD Derik Temsilcisi Abdurrahman Kızılay ve Mersin Üniversitesi öğrencisi Serdar Özcan gözaltına alındı. Nusaybin'de yapılan ev baskınlarında ise Lokman Doğan, Mesut Ayaz, Welat Ayaz ve Hurşit Elçioğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Mardin ve ilçelerinde en az 20 kişi gözaltına alınırken, evlerde yapılan baskınlarda hard disk ve bilgisayar kasalarına el konulduğu öğrenildi. Gözaltına alınanların Mardin'den Diyarbakır'a götürüldüğü bildirildi. Adıyaman'ın Kahta İlçesi'nde de, Ercan Çoban adlı yurttaş evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alındı. "KCK" operasyonu kapsamında gözaltına alındığı belirtilen Çoban'ın İstanbul'a gönderileceği belirtildi. (13.02.2012/ DİHA/ Haberforum.com/ Aktifhaber.com/Gazete5.com/ANF)

*Batman'da sabah saatlerinde merkez ve ilçelerde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınanların sayısı 36'ya çıktı. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: Hasan Varol, Hamza Gök, Murat Teymur, Hamza Timurtaş, İzzet Aslan, Derviş Aydın, BDP Kozluk İlçe Saymanı Ali Toptik, Mesut Toptik, BDP İlçe Yönetisici Dilek Arzık, Revşan Acar, Esma Avşar, Orhan Doğan Eğitim Destek Evi öğretmenlerinden Nasır Taş, Ferhat Ötaş, Suat Oğuz, Ahmet Demir, Veysi Demir, Ekrem Demir.Gözaltına alınan 36 kişiden 9'unun Diyarbakır'a götürüldüğü öğrenilirken, diğerlerinin ise Batman Emniyet Müdürlüğünde tutulduğu bildirildi. (13.02.2012/ DİHA)

*Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü'nde çıkan çatışmanın ardından köyde abluka sürüyor. Köyüm kırsal bölgelerinde özel harekat timlerinin katılımı ile hava destekli operasyon başlattığı belirtildi. Dün yaşanan çatışmanın ardından askerlerin Müslüm Çelebi,

98

Cihan Kırıcı, Cihat Kırıcı, Şirin Çiçek, Selhan Timur ve Ali Timur adlı yurttaşları gözaltına aldığı bildirildi. (13.02.2012/ DİHA/ANF)

*Urfa’nın Halfeti ilçesinde PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat komplosunu protesto eylemine AKP rejimi polisleri saldırıda bulundu, 10 kişi gözaltına alındı. Halfeti’de Karaotlak Mahallesi’ndeki BDP İlçe binası önünde basın açıklaması yapmak için yapılan eyleme Öcalan’ın kardeşleri Fatma ve Mehmet Öcalan da katıldı. Ellerinde siyah pankart taşıyan ve ağızlarını siyah bantla bağlayan eylemciler, polisin saldırısına uğradı. Rejim polisleri 2 pankarta el koyarken kısa süreli gerginliğin ardından basın açıklamasını okuyan BDP Halfeti İlçe yöneticilerinden Gülistan Korkmaz, Öcalan’a yönelik 27 Temmuz’dan bu yana süren tecridin sona ermesini ve özgürlüğünü istedi. Öcalan’ın kız kardeşi Fatma Öcalan ise Kürtçe konuşmasında barış ve özgürlük isterken, basın açıklaması ardında polis M.G. adlı kişiyi gözaltın alırken, jandarma ise baş harfleri A.A., E.T., M.A., N.A., M.D., V.D., H.K., H.C. ve İ.H.Ö. olan kişileri gözaltına aldı. Sorgulamalarına başlanan 10 kişinin “Terör örgütü propagandası yapma’ ve “Suç ve suçluyu övme” suçlamasıyla adliyeye sevk edilecekleri bildirildi. (13.02.2012/ANF)

*13.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Ayşe İnan, şu beyanlarda bulundu: “Bu sabah saat 06.00’da evime polislerce yapılan baskından oğlum Diyadin İnan gözaltına alındı. Polisler tarafından evim aranıldı. Birçok eşyamıza el konuldu. Oğlumun bilgisayar hard diski, 170 adet CD, kasetçalar, 2 adet kutu alıp evden ayrıldılar. Oğlum öğretmen ve aynı zamanda mimarlık fakültesinde öğrencidir. Niçin gözaltına alındığını bilmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*13.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Pınar Ateş, şu beyanlarda bulundu: “Bu sabah saat 06.00’da evimize polislerce yapılan baskında ablam Fatma Ateş gözaltına alındı. Evde arama yapıldı. Aramada ders notları dahi delil olarak aldılar. Niçin gözaltına alındığını bilmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*14.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Kamuran İbrahimoğlu, şu beyanlarda bulundu: “Benim yeğenim Ali Can, 13.02.2012 tarihinde sabah saat 06.00’da eve yapılan baskında polislerce gözaltına alındı. Arama sırasında yeğenimin CD’lerine el koydular. Niçin gözaltına alındığını bilmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*14.02.2012 tarihinde şubemize başvuran İsa Yıldırım, şu beyanlarda bulundu: “Benim amcam oğlu olan M. Ali Yıldırım, 13.02.2012 tarihinde sabah saat 06.00’da eve yapılan baskında polislerce gözaltına alındı. Biz Şanlıurfa TEM Şubesine gittik. Bize Diyarbakır TEM Şubeye getirildiğini söylediler. Niçin gözaltına alındığını bilmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

* Urfa merkez ve Viranşehir, Birecik Suruç ile Ceylanpınar'da sabah erken saatlerde çok sayıda eve eş zamanlı baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda Urfa'da 5, Viranşehir'de 2, Birecik'te 2, Suruç'ta 4, Ceylanpınar'da 1 kişi olmak üzere toplam 15 kişi gözaltına alındı. Sabah erken saatlerde başlatılan operasyonda gözaltına alınanlar Urfa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Baskınların "KCK'nin Gençlik yapılanması"na yönelik olduğu iddia edildi.Ceylanpınar İlçesi'ne bağlı Yukarı Doruklu (Hûmeyra) Köyü'nde bu sabah 05.30'da Jandarma ve İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından bir eve baskın düzenlendi. Urfa Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ve Ceylanpınar Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla evde yapılan aramanın ardından Abdulcelil Dağtekin adlı yurttaş gözaltına alındı. Yapılan aramada, evde bulunan dergi, kitap ve

99

bilgisayar hard diskine el konuldu. Gözaltına alınan Dağtekin'in Urfa'ya götürülmek üzere Ceylanpınar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi.Suruç İlçesi'ne bağlı Xerabsor Köyü'nde de çok sayıda eve baskın düzenlenirken, baskınlarda Ahmet Ak adlı yurttaş gözaltına alındı.Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde de sabahın erken saatlerinde yapılan ev baskınlarındı 3 kişi gözaltına alındı. Bismil İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan ev baskınlarında evler didik didik aranırken, Erkan Şeker, Sıdık Baran ve Welat Yıkar adlı yurttaşların gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 3 kişi Bismil İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (14.02.2012/ DİHA)

*14.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Ali Kaya, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan İdris Kaya, 13.02.2012 tarihinde Şanlıurfa’da sabah saat 05.00’da polisler tarafından eve yapılan baskında gözaltına alındı. Arama sırasında oğlumun bilgisayar hard disklerine ve CD’lerine el koydular. Niçin gözaltına alındığını bilmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Van'ın Erciş ile Çelebibağı Beldesi'nde yapılan ev baskınları sonucu gözaltına alınan 7 kişi emniyet işlemlerinden sonra Van'da Savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 3 kişi serbest bırakılırken, 4 kişi ise "Örgüt propagandası yaptıkları" gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. 4 kişi aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. Van merkezde ise gece yapılan baskınlarda 5'i çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 çocuk Çocuk Şubesi'ne götürülürken, Sedat Çayırel isimli yurttaş ise Van Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. (14.02.2012/DİHA/Mynet.com)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde, Cizre Emniyet Müdürlüğüne bağlı siyasi şube ekipleri ve özel hareket timlerinin katılımıyla dün akşam saatlerinde birçok eve eş zamanlı baskın düzenlendi. Yapılan baskınlarda birçok kişinin evde olmadığı için gözaltına alınmadığı bildirilirken, İl Genel Meclis Üyesi Cüneyt Som'un yanı sıra Emin Geren ve Cemal Özdemir isimli yurttaşlar gözaltına alındığı öğrenildi. Baskınların "KCK" adı altında yapıldığı belirtilirken, gözaltına alınanlar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (14.02.2012/ANF/DİHA / İdilhaberajansi.com)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 13. yıldönümü nedeniyle Urfa'nın Birecik İlçesi'nde başlatılan açlık grevinde bulunan BDP İlçe Örgütü üyesi Ömer Karadağ gözaltına alındı. Yargıtay'ca onaylanan cezasının infazı için gözaltına alındığı belirtilen Karadağ'ın emniyete götürüldüğü öğrenildi. (14.02.2012/ DİHA)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin protesto edildiği Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde Özgürlük Meydanı'nda yapılan açıklamanın ardından Evita Gümüşten adlı genç kadın gözaltına alındı. Meydanın girişinde boynunda yeşil, sarı, kırmızılı ve "Ez birindare te me Amed" yazılı atkısının bulunduğu gerekçesiyle durdurulan Gümüşten, polislerin hakaretine uğradığını öne sürdü. Gümüşten, polislerin kendisine el kol işareti yaptığını ve kendisine bağırdığını belirterek, yanında kimliği bulunmadığı için polislerce gözaltına alındığını söyledi. Kızıltepe Cumhuriyet Polis Karakoluna götürülen Gümüşten, üzerinde kimliği bulunmadığı gerekçesiyle 82 TL para cezasına çaptırıldı. Daha sonra Gümüşten serbest bırakıldı. (15.02.2011/DİHA/Atilimhaber.org)

*Van’ın Çaldıran ilçesinde gece 03.30 sıralarında polis tarafından çok sayıda eve baskın düzenlendi. "KCK" adı aldı altında başlatılan operasyonda, baskın yapılan evler didik didik arandı. Aramalardan sonra Barış Acar, Turan Taşer, Vahdetin Mutlu ve Veysi Demir adlı yurttaşlar gözaltına alınırken, gözaltı sayısının yükselebileceği kaydedildi. 4 kişinin İl

100

Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. (15.02.2012/ANF/DİHA/Medya73.com/ Yuksekovahaber.com/Etha.com.tr)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde dün akşam saatlerinde birçok eve baskın düzenlendiği öğrenildi. Tepebağ ve Söğütözü mahallelerinde düzenlenen baskınlarda M.E. (16) adlı çocuk gözaltına alındı. Evi basılan yaşlı kadın Fatma Atay, baskın sırasında kalp krizi geçirdi. Derik Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Atay'ın durumunun iyi olduğu öğrenildi. Düzenlenen baskınların gerekçesi öğrenilemezken, gözaltına alınan M.E. adlı çocuk İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (15.02.2012/ DİHA)

*15 Şubat nedeniyle Ağrı iline bağlı Patnos ilçesinde BDP ilçe binası önünde toplanan ve aralarında Patnos Belediye Başkanı Yusuf Yılmaz ve sivil toplum örgütü temsilcilerinde bulunduğu kalabalık bir grup, Dörtyol mevkiine kadar yürüyüş düzenledi. "Uluslararası 15 Şubat komplosunu kınıyoruz" pankartının açıldığı yürüyüşte kitle sık sık, "Kahrolsun 15 Şubat komplosu", "Biji Serok Apo" sloganları attı. Yürüyüş sonrası açıklama yapan BDP İlçe Başkanı Ekrem Apak, Öcalan'ın uluslararası bir komplo sonucu Türkiye getirildiğini belirterek, komplo içinde yer alan ülkeleri kınadı. Apak, "Sayın Öcalan büyük bir komplo sonucu esaret altına alındı. Ancak buna rağmen 13 yıldır İmralı'da gösterdiği direnişle komployu boşa çıkardı" diye konuştu. Yapılan açıklamadan sonra kitle, "Biji Serok Apo", "Kahrolsun 15 Şubat komplosu" sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Yürüyüşe geçen kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Müdahale sonucunda 5 kişi gözaltına alındı. Müdahale sonrası başlayan olaylar sona erirken, kitlenin BDP İlçe binası önündeki gergin bekleyiş sürüyor. (15.02.2012/ANF/DİHA/Yeniagri.com/Etha.com.tr)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin protesto edildiği Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde Özgürlük Meydanı'nda yapılan açıklamanın ardından Evita Gümüşten adlı genç kadın gözaltına alındı. Meydanın girişinde boynunda yeşil, sarı, kırmızılı ve "Ez birindare te me Amed" yazılı atkısının bulunduğu gerekçesiyle durdurulan Gümüşten, polislerin hakaretine uğradığını öne sürdü. Gümüşten, polislerin kendisine el kol işareti yaptığını ve kendisine bağırdığını belirterek, yanında kimliği bulunmadığı için polislerce gözaltına alındığını söyledi. Kızıltepe Cumhuriyet Polis Karakoluna götürülen Gümüşten, üzerinde kimliği bulunmadığı gerekçesiyle 82 TL para cezasına çaptırıldı. Daha sonra Gümüşten serbest bırakıldı. (15.02.2011/ANF/DİHA/Atilimhaber.org) *Diyarbakır'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat'ı protesto gösterilerine yönelik polis müdahalesi ile başlayan olaylar sona erdi. Bağlar, Sur, Yenişehir ve Kayapınar ilçelerinde mahalle araları ile ana caddelere barikat kuran gençler ve polis arasında çıkan olaylar gençlerin dağılması ile sona erdi. Çıkan olaylarda 8 kişinin gözaltına alındığı belirtilirken, gözaltı sayısının daha fazla olabileceği belirtiliyor. (15.02.2012/ DİHA/Medya73.com)

*Ağrı'da "KCK" adı altında 2 gün önce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Harun Dikmen, Mazlum Dikmen, Mehmet Zakir Aslan, Murat Aslan, Özlem Özdemir, Hayrettin Bayram, Samet Aydemir, İbrahim Yıldırım ve Akın Akar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 9 kişi "Örgüt üyeliğinden" tutuklanma talebiyle Ağrı Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi.Hakimlikte ifadeleri alınan 9 kişi aynı iddia ile tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (15.02.2012/ DİHA/ANF)

*Antep'te Şubat günü eş zamanlı düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 10 kişi, tutuklandı. Paylaşım sitesi Facebook'ta yaptıkları paylaşımlar nedeniyle gözaltına alındıkları

101

öğrenilen 10 kişi Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifade işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle Antep 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Azar Ayhan, Ramazan Behcet, Medeni Barıyanık, Mazlum Barıyanık, Hasan Barıyanık, Ramazan Aydemir, İbrahim Sığa, Ömer Tugay Gümüş, Metin Öztürk, Mehmet Tekin "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (15.02.2012/ANF/ DİHA/Medya73.com)

*Diyarbakır'da, Konukevi civarında polis tarafından yapılan kimlik kontrolü sırasında gözaltına alınan ESP üyesi Velat Yıldız çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Hakkında çeşitli tarihlerde katıldığı eylemler nedeniyle araması olduğu iddia edilerek gözaltına alınan Yıldız, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadesi alınan Yıldız, 2911 Sayılı Kanuna Muhalefet ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafından aynı gerekçeler ile tutuklanan Yıldız, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (15.02.2012/ DİHA)

*16.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Cigerhun Üzel, şu beyanlarda bulundu: “14.02.2012 tarihinde akşam saat 21.00’da arkadaşımız olan Serhat Çelik kahveden eve giderken polislerce gözaltına alındığı duyumunu aldık. 3 gündür kendisinden haber alamıyoruz. Biz arkadaşları ve ailesi olarak durumunu merak ediyoruz. Daha öncede siyasi suçtan dolayı cezaevinde kaldı. Bu yüzden polisin alma ihtimali çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Mardin Derik'te PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat öncesi birçok eve yapılan baskınlar sonucu gözaltına alınan M.E. (16) adlı çocuk, emniyetteki işlemlerin ardından savcılığa getirildi. "Evinde molotof kokteyli bulundurduğu" iddiasıyla gözaltına alınan M.E. (16) tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. Mahkeme, "Patlayıcı madde bulundurmak" iddiasıyla M.E.'yi tutuklayarak Mardin Cezaevi'ne gönderdi. (16.02.2012/ DİHA/Aktifhaber.com)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmesinin 13. yıldönümü nedeniyle Nusaybin'de yaşanan olaylara karıştıkları gerekçesiyle 4 kişinin Şirin Bulvarı ve Işık Önder Caddesi'nde gözaltına alındığı öğrenildi. Akşam saatlerinde gözaltınan alınan ve ismi öğrenilemeyen 4 kişinin, Nusaybin Emniyet Müdürlüğü'nde bekletildiği kaydedilirken, evine yapılan baskın sonucu gözaltına alınan Belediye Başkan Yardımcısı Saliha Cabadak ve kardeşi Derviş Cabadak'ın ise, Mardin Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü kaydedildi. Öte yandan dün Dargeçit'te çıkan olaylar sırasında Ali Kaya ve ismi öğrenilemeyen bir kişinin gözaltına alındığı bildirildi. (16.02.2012/ DİHA/Milliyet.com.tr/Nusaybinim.com/ Cumhuriyet.com.tr)

*Batman'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 13. yıldönümü nedeniyle yapılan gösterilere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 11 kişiden 7'si emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Savcılığa sevk edilen 4 kişi, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Mahkemede ifadesi alınan 2 kişi serbest bırakılırken, 2 kişi ise tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (17.02.2012/ DİHA)

*15 Şubat'ta Mardin ve Nusaybin Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin ortaklaşa düzenlediği baskınla gözaltına alınan Nusaybin Belediye Başkan Yardımcısı Saliha Cabadak ve kardeşi Derviş Cabadak'ın evinin bahçesinde yapılan kazılarda 2 ile 2 buçuk kg ağırlığında 3 adet zaman ayarlı bombanın bulunduğu iddiası Mardin Valiliği tarafından basına

102

açıklanmıştı. Mardin İl Emniyet Müdürlüğü ve Nusaybin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şubeleri, patlayıcı uzmanları ve çevik kuvvet polisleri ile çok sayı da TOMA ve Akrep türü zırhlı polis araçlarıyla akşam saatlerinde Cabadak'ın Nusaybin’in Yenişehir semtinde bulunan evine ikinci kez baskın düzenlendi. Evde tekrar arama yapılırken, evin bahçesinde patlayıcı uzmanları eşliğinde dedektörlerle kazı yapıldı. Yapılan arama ve kazı hakkında herhangi bir açıklama yapılmazken, kazı ve aramalarda her hangi bir bulguya rastlanılmadığı öğrenildi. (17.02.2012/ DİHA)

*Şırnak'ın Kumçatı Beldesi'nde (Dêrgulê) dün gece özel harekat timleri, sivil polis ve jandarma tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Baskınlar sırasında birçok evin kapıları kırıldı. Ev sahipleri, silahın namlularıyla kapıya vurulduğunu ve bu sırada bir silahın namlusunun kırıldığını söyledi. Beldede yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların arasında 2 kız çocuk bulunurken, 70 yaşındaki yatalak bir hastanın da olduğu belirtildi. 12 kişinin "KCK şehir yapılanması" kapsamında gözaltına alındığı iddia edilirken, gözaltına alınanlar Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltına alınanların isimleri şöyle: E.I. (15), G.B. (16), Abdullah Kılıç (70), Sait Çöker, Kumçatı Belediye Meclis Üyesi Ömer Koç, Selim Benzer, Raşit Aydın, Hamit Durak, Bahattin Ertaş, Ramazan Kılıç, Abdullah Kartal ve Ahmet Kartal. (18.02.2012/DİHA/İmc-tv.com/Showhaber.com/Diyarmedya.com)

*Batman'da 15 Şubat ve öncesi merkez ve ilçelerde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 27 kişi emniyetteki işlemleri ardından savcılığa sevk edildi. 27 kişiden aralarında Kozluk BDP İlçe Saymanı Ali Toptik, Orhan Doğan Eğitim Destek Evi öğretmenlerinden Nasır Taş ile birlikte 12 kişi savcılıkta serbest bırakılırken, 15 kişi ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılanlardan 5 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, aralarında BDP Kozluk İlçe Yöneticileri Mesut Toptik ve Dilek Arzık'n da bulunduğu 10 kişi ise "Örgüt propagandası" yaptıkları gerekçesiyle tutuklanarak, Batman Kapalı M Tipi cezaevine gönderildi. (18.02.2012/DİHA/ANF/Etha.com.tr)

*Van'ın Çaldıran İlçesi’nde 4 gün önce yapılan ev baskınları sonucu gözaltına alınan Barış Acar, Turan Taşer, Vahdet Mutlu ve Veysi Demir adlı yurttaşlar, emniyetteki işlemlerin ardından Van'da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 4 kişi "Örgüt propagandası yapmak" ve “Örgüte eleman kazandırmak” iddialarıyla Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Veysi Demir serbest bırakılırken; Acar, Taşer ve Mutlu aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. (19.02.2012/ DİHA/ANF/Medya73.com/ Evrensel.net)

*8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları için Van'dan Hakkari'ye gelen BDP PM Üyesi Arzu Mucu, Depin polis arama noktasında gözaltına alındı. Gözaltına alının Mucu'nun Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Mucu'nun gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. Bu arada 8 Mart nedeniyle geçtiğimiz hafta Doğubayazıt'ta giden BDP Kadın Meclisi üyesi Çimen Altürk, Ehmedê Xanî Mahallesi'nde bu gün polislerce gözaltına alındı. Altürk'ün Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla gözaltına alındığı belirtildi. (20.02.2012/ DİHA)

*Diyarbakır'da 6 Aralık 2009'da yapılmak istenen yürüyüşe polisin müdahale etmesi ile çıkan olaylarda vücuduna iki kurşun isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Aydın Erdem'in babası Mahmut Erdem, gözaltına alındı. Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'nce sabah saatlerinde evine yapılan baskında gözaltına alınan Erdem'in hangi gerekçe ile gözaltına alındığı öğrenilmezken, Erdem'in Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu belirtildi. (20.02.2012/ DİHA)

103

*Erzurum çarşı merkezinde BDP üyesi Ramazan Çildağ, polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçesi öğrenilmezken, Çildağ'ın Erzurum Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (20.02.2012/ DİHA)

*4 Şubat'ta Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı yetkisi ile Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "KCK Kent Meclisi" adı altındaki operasyon kapsamında 44 kişi ile birlikte gözaltına alınan ve mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan DİHA Batman muhabirimiz Gülsen Aslan, yeniden gözaltına alındı. Sabah saatlerinde ajansımızın Batman bürosuna gelen polisler, muhabirimiz Aslan'a "4 Şubat tarihinde yapılan baskın sırasında el konulan malzemelerinizi almak için bizimle emniyette kadar gelmeniz gerekiyor" diyerek Aslan'ı Batman İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. Muhabirimiz Aslan burada, hakkında yakalama kararı olduğu belirtilerek gözaltına alındı. Aslan'ın Batman Cumhuriyet Savcısı'nın bir üst mahkemeye yaptığı itiraz sonucu yeniden gözaltına alındığı öğrenilirken, muhabirimizin mahkemeye çıkarılması bekleniyor. (21.02.2012/ DİHA)

*Polis ve özel harekat timleri, sabahın erken saatlerinde Kurtalan eski Belediye Başkanı ve BDP PM eski Üyesi Nezir Gülcan'ın Siirt'te Bahçelievler Mahallesi'ndeki evine baskın düzenledi. Gülcan, evinde yapılan aramanın ardından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen Gülcan'ın Siirt İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (21.02.2012/ DİHA)

*4 Şubat'ta Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı yetkisi ile Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "KCK Kent Meclisi" adı altındaki operasyon kapsamında 44 kişi ile birlikte gözaltına alınan ve mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan DİHA Batman muhabirimiz Gülsen Aslan ve BDP Siyaset Akademisi çalışanı Salih Keleş, sabah saatlerinden yeniden gözaltına alındı. Ajansımızın Batman bürosuna gelen polisler, muhabirimiz Gülsen Aslan'a "4 Şubat tarihinde yapılan baskın sırasında el konulan malzemelerinizi almak için bizimle emniyette kadar gelmeniz gerekiyor" diyerek Aslan'ı Batman İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. Muhabirimiz Aslan burada, hakkında yakalama kararı olduğu belirtilerek gözaltına alındı. Batman Cumhuriyet Savcısı'nın bir üst mahkemeye yaptığı itiraz sonucu yeniden gözaltına alınan Aslan ve Keleş çıkarıldıkları mahkeme tarafından "KCK faaliyetleri içinde bulunmak" ve "Faaliyetlerini yürütmek" iddiası ile tutuklandı. (21.02.2012/ DİHA)

*Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü kırsalında bir HPG'linin yaşamını yitirdiği birinin ise yaralı yakalandığı çatışmanın ardından gözaltına alınan ve Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadeleri tamamlanan 6 kişiden 2'si işlemlerinin ardından serbest bırakılırken 4'ü ise savcılığa sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan 3 yurttaş serbest bırakılırken Ali Teymir isimli yurttaş ise "Örgüte yardım yataklık etmek" suçlaması ile mahkemeye sevk edildi. Mahkemede de ifadesi dinlenen Teymir, aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. (21.02.2012/ANF/DİHA/Sabah.com.tr/Posta.com.tr)

*Kars Emniyet Müdürlüğü ile Kağızman İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, birçok eve bu sabah saatlerinde baskın düzenledi. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla yapılan baskınlarda Kars merkezde Fatma Can ile Haydar Ayırtır, Kağızman'da ise, Şahzade Abaylı ve Bahar Alkan gözaltına alınmasının ardından çarşı merkezinde dolaşan Muhittin Sayın ile Mahmut Boşnak da gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ilçe emniyet müdürlüğüne götürüldü. (22.02.2012/DİHA/Gazetekars.com)

104

*Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı yetkisi ile Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "KCK Kent Meclisi" adı altındaki operasyon kapsamında 44 kişi ile birlikte gözaltına alınan ve mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Osman Beyaz adlı yurttaş Mersin'de dün gece göz altına alınarak Batman'a getirildi. Batman Cumhuriyet Savcısı'nın bir üst mahkemeye yaptığı itiraz sonucu yeniden gözaltına alınan Beyaz, çıkarıldığı mahkeme tarafından "KCK faaliyetleri içinde bulunmak" ve "Faaliyetlerini yürütmek" iddiası ile tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (22.02.2012/ DİHA/Yeniozgurpolitika.org/Ozgur-gundem.com)

*Bugün öğle saatlerinde Batman Belediyesi Çay Bahçesi'nde oturan BDP Genel Merkez çalışanı İsmail Yıldırım yanına gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Yıldırım'ın parkta bulunan BDP'li yöneticilerin yanından gözaltına alınması üzerine arkadaşları BDP'nin avukatlarına haber verdi. Bunun üzerine Batman İl Emniyet Müdürlüğü'nü arayan avukatlara, emniyet yetkililerinin "Yıldırım'ın kendileri tarafından gözaltına alınmadığı ve nerede olduğu konusunda bilgileri olmadığı" şeklinde bilgi verildi. Yıldırım'ın kimler tarafından alınmış olabileceği konusunda çalışmalarını sürdüren avukatların Siirt İl Emniyet Müdürlüğü'nü de arayacağı öğrenildi. (23.02.2012/DİHA/Kizilyildiz.org)

*Bingöl'de sabah saat 05.30 sıralarında birçok eve yapılan baskınlarda 4 kişi gözaltına aldı. Polis ve jandarmanın ortaklaşa düzenlediği ev baskınlarında MEYA-DER Bingöl Temsilcisi Cengiz Turan, DEHAP eski İl Başkanı Yavuz Kıtay, BDP üyeleri Ali Rıza Mert ve Fazıl Mert gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 4 kişi Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (23.02.2012/ DİHA/Yuksekovahaber.com/Skyturk.net)

*8 Mart nedeniyle Doğubayazıt'a giderken gözaltına alınan BDP Kadın Meclisi üyesi Çimen Altürk ise yol tutuklaması adı altında tutuklandı. Ağrı’da savcılığa çıkarılan Altürk, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında hakkında tutuklama kararı bulunduğu belirtilerek, tutuklandı. Ağrı M Tipi Cezaevi'ne gönderilen Altürk’ün önümüzdeki günlerde Diyarbakır'a götürülerek savcılığa çıkarılması bekleniyor. (23.02.2012/ DİHA/Zaphaber.com)

*BDP Dersim İl Başkanı Suat Demir, Nazimiye İlçesi'nde yaptığı bir konuşmada, yaşamını yitiren HPG'liler için "Şehit" dediği gerekçesiyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında bugün Sanat Sokağı'nda polislerce gözaltına alındı. Demir, götürüldüğü Dersim Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. (24.02.2012/DİHA/ munzurnews.com)

*Önceki gün Urfa'da BDP Genel Merkez çalışanı Nedim Tatlı, Batman'da BDP Genel Merkez çalışanı İsmail Ekinci ve Siirt'te Kurtalan eski Belediye Başkanı Nezir Gülcan gözaltına alınmıştı. Siirt İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin ardından Tatlı, Ekinci ve Gülcan dün akşam saatlerinde adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Tatlı ve Gülcan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, BDP Genel Merkez çalışanı İsmail Ekinci "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (24.02.2012/ DİHA)

*Doğubeyazıt İlçesi’nde kaldığı otel odasından bu sabah gözaltına alınan vicdani retçi Halil Savda, işlemleri için Doğubeyazıt adliyesine getirildi. Savda, savcılık ve hakimlik işlemlerinin ardından TCK’nın 318. Maddesinde yer alan “Halkı askerlikten soğutmak” gerekçesine dayanılarak tutuklandı. Savda, daha sonra Doğubeyazıt Kapalı Cezaevi'ne götürüldü. (24.02.2012/Bianet.org/DİHA/Birgun.net/Radikal.com.tr)

105

*Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eski Daimi Meclis Üyesi Muhlis Altun, Artvin'in Hopa İlçesi'nde gözaltına alındı. Edinilen bilgilere göre, Altun'un hakkında yakalama kararı bulunduğu gerekçesi ile gözaltına alındığı ve Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'ne götürüldüğü kaydedildi. (25.02.2012/ DİHA)

*Bingöl'de 23 Şubat'ta yapılan ev baskılarında gözaltına alınan 7 kişi, emniyetteki ifadelerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 7 kişiden Kutbettin Güncüt ve Şerif Kaçlu serbest bırakılırken, 5 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. İfadeleri alınan 5 kişiden MEYA-DER Temsilcisi Cengiz Turan, DEHAP Bingöl eski İl Başkanı Yavuz Kıtay, Ali Rıza Mert, Cemal Koca, serbest bırakılırken, Yavuz Mert adlı yurttaş "Örgüte yardım" ettiği iddiasıyla tutuklandı. Mert, Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (25.02.2012/ DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Şırnak'tan İdil'e doğru giden BDP İdil İlçe Başkanı Niyazi Çevrim, Cizre köprüsü girişinde yapılan yol kontrolü sırasında gözaltına alındı. Gözaltına alınan Çevrim, Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. (26.02.2012/ DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde dün gece saat 01.00 sıralarında ilçenin Nur, Sur, Cudi, Kale, Şah, Konak ve Yafes mahallelerinde polis tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Edinilen bilgilere göre ev baskınları sonucu 20 kişi gözaltına alındı. Baskınların gerçekleştiği evlerde arama sırasında evlerin altını üstüne getiren polis, gözaltına alınan kişilere ait bir çok bilgisayar ve hard diske el koydu. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen yurttaşların Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi.Gözaltına alınan 20 kişiden 16'sının isimleri şöyle: BDP Cizre İlçe Yöneticisi M. Sait Aşut, Cizre Belediye Meclis Üyesi Müdür Gök, Emin Gökan, Nevzat Yılmaz, İbrahim Acar, Abdulkerim Yıldız, Sabri Karagöz, Dilan Yıldız, Mevlüde Kolanç, Ferit İmrağ, Teyfik Tunç, Abdurrahman Yanık, Süleymen Adak, Cemal Karaduman, Hacı Göçmen ve İbrahim Arınç. (28.02.2012/ DİHA/Gazete5.com/Mynet.com/ Medya73.com/Cumhuriyet.com.tr/İlkehaberajansi.com.tr/İdilgazetesi.com)

*Önceki gün Hopa'da hakkında yakalama olduğu gerekçesi ile gözaltına alınarak Ağrı'ya getirilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eski Daimi Meclis üyesi Muhlis Altun, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından bugün Doğubayazıt'ta adliyeye sevk edilen Altun, "Örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanma talebiyle Doğubayazıt Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevkedildi. Mahkemede ifadesi alınan Altun, aynı iddia ile tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (28.02.2012/ DİHA)

*Şırnak'ın Uludere İlçesi Ortasu (Roboski) Köyü'nde TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu yaşamını yitiren 34 kişi ile birlikte kardeşi Serhat Encu'yu kaybeden Ferhat Encu gözaltına alındı. Çukurova Üniversitesi öğrencisi olan Encu, üniversite okuduğu Adana'ya gitmek üzereyken, Uludere yol ayrımında jandarma tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Encü, Uludere İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Ferhat Encu'nun gözaltına alındığını duyan Roboskililer, Uludere İlçesi'ne gelerek adliye önünde toplandı. Ferhat Encu'nun serbest bırakılmasını isteyen Roboskililerin Uludere Adliyesi önündeki bekleyişi devam ediyor. (29.02.2012/ DİHA/İmc-tv.com)

*Mardin'in Kızıltepe ilçesinde sabah saatlerinde birçok eve baskın düzenlendi. Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerce yapılan baskın sonucunda 13 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 13 kişinin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (29.02.2012/ DİHA/Yuksekovahaber.com/İmc-tv.com/Nusaybinim.com/ Sabah.com.tr)

106

*Diyarbakır'ın merkez Kayapınar İlçesi'ne bağlı Diclekent Mahallesi civarında oturan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis Üyesi Mehmet Baysal gözaltına alındı. Yoldan geçtiği sırada polisler tarafından durdurulduktan sonra gözaltına alınan Baysal'ın gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. Baysal'ın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (29.02.2012/ DİHA/Yuksekovahaber.com/İmc-tv.com)

*Bingöl Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin evlerine sabah saatlerinde eş zamanlı baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda evler didik didik aranırken, evde bulunan dergi ve kitaplara el konulduğu öğrenildi. Baskının ardından isimleri öğrenilen Yunus Bulut, Mahmut Badencir, Ahmet Kılıç ve soyadı öğrenilemeyen Nevroz isimli öğrencilerin de aralarında bulunduğu 14 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, öğrencilerin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile gözaltına alındığı belirtildi. Bingöl Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'de tutulan öğrencilerin dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle avukatları ile görüştürülmediği bildirildi. (29.02.2012/ DİHA/İmc-tv.com/Yuksekovahaber.com)

*Batman'da geçtiğimiz Cuma günü arabası durdurularak gözaltına alınan BDP Batman İl Yöneticisi Veysi Bölükgiray tutuklandı. Dün Emniyet'teki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarılan Bölükgiray, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bölükgiray çıkarıldığı mahkemede "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiaları ile tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (29.02.2012/ DİHA/Batmancagdas.com)

*Bingöl'de bu sabah evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 14 kişiden 5'i emniyet işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirilen Ahmet Kılıç, Ömer Bayındır, Müjdat Kılıç ve 18 yaşından küçük olduğu belirtilen Y.B. ile ismi öğrenilemeyen genç bir kadın, savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Gizli tanık ifadeleri ve telefon görüşmeleri sonucu gözaltına alındıkları belirtilen Müjdat Kılıç ve Ömer Bayındır mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Ahmet Kılıç, Y.B. ve ismi öğrenilemeyen genç kadın ise tutuklandı. Tutuklanan Y.B.’nin Çocuk Tutukevi'ne, Kılıç ile ismi öğrenilemeyen genç kadın ise Bingöl M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (29.02.2012/ DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde "KCK" adı altında yürütülen soruşturma kapsamında geçtiğimiz gün evlere yapılan baskında gözaltına alınan 20 kişi dün akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan 20 kişi, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildi. Burada ifadesi alınan 20 kişiden 9'u serbest bırakılırken, BDP Kadın Meclisi Üyesi Dilek Yıldız, BDP Cizre İlçe Yöneticisi M. Sait Asut, Belediye Meclisi Üyesi Müdür Gök, Sabri Karagöz, Süleyman Erik, Abdurrahman Yanık, Nevzat Yılmaz, Mehmet Emin Gökhan, Tevfik Tunç, İbrahim Açan, Cemil Karaduman "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (01.03.2012/DİHA/Haberler.com/Medya73.com/İnternethaber.com/ Mynet.com/Trthaber.com)

*Bingöl'de dün evlere yapılan baskınlarda 14 kişinin gözaltına alınmasının ardından, bu sabah da BDP Bingöl İl Başkanı Halis Yurtsever gözaltına alındı. Jandarma ve polisler tarafından sabah saatlerinde Yurtsever'in evine baskın düzenlenerek, gözaltına alındı. Yurtsever'in gözaltına alınma gerekçesi öğrenilemezken, Bingöl Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'de tutulduğu öğrenildi. (01.03.2012/DİHA/Haberciniz.biz/Bingolonline.com)

*Hakkari Dağ ve Komando Tugayı Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat Birliği, Genelkurmay Özel Kuvvetler Taburu ve özel harekat polislerinin katılımıyla Hakkari'nin Kato

107

Marünis bölgesinde operasyon başlattı. Operasyon kapsamında askerlerin ilk olarak köylerin üst kısımlarında arama yaptıktan sonra büyük bölümü boş olan ve sadece birkaç çobanın kaldığı Kavaklı (Marünis) ile Armutlu köylerine baskın yaptı. Baskın sırasında askerler bir köpeği tarayarak öldürdüğü belirtilirken, köydeki evlerin ise kapıları kırılarak arandığı dile getirildi. Olaydan sonra köylüler, can güvenliğinden dolayı köylerine gidip bakamadıklarını belirtti. Olayla ilgili bilgi veren ve isminin açıklanmasını istemeyen bir köylü, baskın sırasında evlerin ve bal kovanların kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "Biz kışın köye gitmiyoruz. Sadece hayvanlara bakan bir iki çoban kalıyor. Birde arılarımız orada kalıyor. Askerler önce köyün üst kısımlarına operasyon düzenliyor. Sonra köye baskın yapıyorlar. Baskın sırasında evlerimizin kapı ve pencereleri kırılmış. Arı kovanlarımız tamamen tahrip edilmiş. Şimdi gidip köyümüze bile bakamıyoruz. Artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Tek geçim kaynağımız olan arı kovanları bile tahrip edildi" diye konuştu. (01.03.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com/ANF/Evrensel.net/Ozgur-gundem.com)

*BDP Kadın Meclisi Merkez çalışanı Mekiye Ormancı, öğlen saatlerinde BDP Batman il binasına girerken, Farabim Hastanesi önünde polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Ormancı'nın İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (01.03.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org)

*Kars'ta çarşı merkezinde polisler tarafından durdurulan Muhammet Oğuztemur, kimlik kontrolünün ardından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Oğuztemur'un İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (02.03.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org)

*Diyarbakır'ın Çınar İlçesi'nde öğle saatlerinde Necat Yılmaz adlı genç gözaltına alındı. Çarşı merkezinde gözaltına alınan Yılmaz’ın hakkında açılan bir dava nedeniyle yakalama kararı olduğu belirtilirken, gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. Yılmaz Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından sevk edildiği savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Yılmaz tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (02.03.2012/DİHA/Diyarbakirhaber.gen.tr)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde üç gün önce eş zamanlı olarak çok sayıda eve düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan 12 genç dün akşam saatlerinde Kızıltepe Adliyesi'ne getirildi. Gözaltına alınan 12 kişiden 3'ü savcılık sorgusundan sonra serbest bırakılırken, 9 genç ise tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Gece geç saatlere kadar süren mahkemenin ardından 9 kişi, Kızıltepe'de çeşitli tarihlerde gerçekleşen eylem ve açıklamalara katıldıkları gerekçesi ile "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (03.03.2012/DİHA/Haberler.com/Gazete5.com/Medya73.com/Aktifhaber.com/ Cumhuriyet.com.tr/Mardingundem.com)

*03.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Emrah Adıgüzel, şu beyanlarda bulundu: “02.03.2012 tarihinde DÜÖDER öğrenci derneğine yapılan baskınlarda bize gelen bilgilere göre 10’dan fazla kişilerin gözaltına alındığı söylenildi. Biz yapılan bu baskınların neden yapıldığını bilmiyoruz. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Diyarbakır'da, geçtiğimiz Cuma gününden bu yana Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği (DÜÖDER) ve çok sayıda öğrencinin evlerine baskın düzenlendiği öğrenildi. 3 gün içerisinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Siyasi Şube polisleri tarafından düzenlenen baskınlarda şu ana kadar 15 öğrencinin gözaltına alındığı belirtildi. Öğrenci derneği ve evlere düzenlenen baskınlarda birçok dergi, kitap ve CD'lere el konulduğu öğrenildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, baskın ve gözaltıların, geçtiğimiz Çarşamba günü öğrencilerin

108

BDP Kayapınar İlçe binasında devam eden dönüşümlü açlık grevi eylemine katılmasının ardından yaşanması dikkat çekti. Gözaltına alınan 15 öğrencinin, dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle avukatları ile görüştürülmediği bildirildi. (04.03.2012/DİHA/ Etha.com.tr/ANF/Yeniozgurpolitika.com/Atilimhaber.org)

*Cizre İlçesi'nin Nur Mahallesi'ndeki iş yerinden gözaltına alınan Yusuf Çağdavul'un "KCK" operasyonu kapsamında gözaltına alındığı belirtilirken, Diyarbakır'a gönderildiği öğrenildi. (04.03.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.com/Atilimhaber.org)

*Diyarbakır'da, geçtiğimiz Cuma gününden bu yana Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği (DÜÖDER) ve çok sayıda öğrencinin evlerine baskın düzenlenerek 15 öğrenci gözaltına alınmıştı. Geçtiğimiz Çarşamba günü öğrencilerin BDP Kayapınar İlçe binasında devam eden dönüşümlü açlık grevi eylemine katılmasının ardından yaşanması dikkat çeken baskınlar dün gece de devam etti. Dün gece çok sayıda öğrencinin evlerine düzenlenen baskınlarda Ramazan Kılınç, Murat Çiçek, Mustafa Karataş ile soyadları öğrenilemeyen Şükrü, Fatma, Ebubekir ve isimleri öğrenilemeyen 3 öğrenci ile birlikte 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltı sayısı 24'e çıkarken, İfadeleri alındıktan sonra adli makamlara sevk edilen 13 kişiden 7'si tutuklanırken, diğer şahıslar hakkında adli soruşturmanın devam ettiği bildirildi. (05.03.2012/DİHA/Haberdiyarbakir.com/ANF/Sabah.com.tr/DiyarbakırSöz)

*Antep'in Nizip İlçesi'nde BDP İlçe Başkanı Yusuf Güler'in evine bu sabah baskın yapıldı. Evdeki aramanın ardından gözaltına alınan Güler'in, evinde bulunan bilgisayar hard disklerine ve evraklarına el konuldu. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Güler, Antep İl Emniyet Müdürlüğü'nde bekletiliyor. Güler'in emniyetteki işlemlerinin ardından Adana'ya götürüleceği öğrenildi.Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde sabah saatlerinde eş zamanlı olarak çok sayıda eve baskın düzenlendi. Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan baskınlarda 7 genç gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençlerin çeşitli tarihlerde katıldıkları yürüyüş ve basın açıklamalarında "Örgüt propagandasını yaptıkları" ve "Örgüt üyesi oldukları" iddiasıyla gözaltına alındıkları öne sürüldü. Gözaltına alınanların Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenilirken, gözaltı sayısının artabileceği kaydedildi. Evlerde yapılan aramalarda ise dergi, gazete, kitap ve bilgisayar harddisklerine el konulduğu belirtildi. Gözaltına alınanlar içinde 16 yaşındaki Z.Y. adlı bir çocuğun da bulunduğu öğrenildi. Z.Y.'nin ailesinden 5 kişinin farklı tarihlerde tutuklandığı ve halen cezaevinde oldukları belirtildi.(06.03.2012/ANF/DİHA)

*8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, Van'ın Bostaniçi Belde girişinde bulunan Ferah Konteyner Kenti'nde yapılacak mitinge dair bilgilendirme bildirisi dağıtan Bostaniçi Belediye Başkanı Nezahat Ergüneş ve beraberindeki kadınları polis durdurdu. Belediye sosyologu Rojbin Çetin, Maya Kadın Dayanışma Merkezi Sorumlusu Ferahat Akın ve Bostaniçi Belediye Mecli Üyesi Rojbin Akdağ'ın gözaltına alınmasına tepki gösteren Belediye Başkanı Nezahat Ergüneş de kadınlarla birlikte İl Emniyet Müdürlüğü'ne gitti. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen kadınlar ve Ergüneş hala emniyette bekliyor. (06.03.2012/DİHA/ Vanhavadis.com/Gazetevan.com)

*Bingöl Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "PKK / KCK Terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmek, gençlik yapılanması DYGM içerisinde yer almak suçları başta olmak üzere; İlimizde vatandaşlarımızın araçlarını yakmak, Kamu binaları ve işyerlerine molotof atmak, Korsan gösteri düzenlemek ve düzenlenen korsan gösterilere katılmak, Silahlı, bombalı eylem yapan terör örgütünün dağ kadrosunda terörist faaliyetler yürüten şahıslarla irtibat kurarak lojistik destek sağlamak, eylemlerine yardım etmek, Gençleri kandırarak örgütün kırsal kadrolarına katılmalarını sağlamak, Şehir merkezindeki eylemlere yardımcı olmak, Bingöl

109

İlindeki işadamları, esnaf ve firma sahiplerinden tehditle haraç toplamak, toplanan haraçlardan bir kısmını eylemler için kullanmak ve bir kısmıyla da kendilerine ev ve araç almak, İşadamlarını kaçırıp fidye istemek suçları ile ilişkisi olduğu belirlenen toplam 22 şahıs yakalanmış, İlimiz Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan işlemleri neticesinde S.A., F.T., N.B., M.S.İ., M.Ş., G.K., N.D., N.Ü., C.B., M.B., M.B., Y.B., A.B., A.K., M.B. ve F.B. isimli toplam 16 örgüt mensubu tutuklanarak cezaevine konulmuşlardır" denildi. (06.03.2012/ Bingöl Valiliği/Stargazete.com/Platinhaber.com/ ilkehaberajansi.com.tr/ Haberler.com)

*Bitlis E Tipi Cezaevi'ndeki annesinin görüşüne giden Mülkes Avras adlı kadın cezaevi girişinde gözaltına alındı. Gözaltına alınan Avras'ın yargılandığı bir davanın duruşmasına katılmadığı ve adres değişikliğini bildirmediği için gözaltına alındığı belirtildi. Savcılık işlemlerinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan Avras, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (07.03.2012/DİHA)

*Siirt'in Şirvan İlçesi'nde dün akşam yapılan ev baskınlarında 10 kişi gözaltına alındı. 2011 yılının Eylül ayında HPG'liler tarafından baraj şantiyesine yapılan baskın ile ilgili gözaltına alındığı iddia edilen 10 kişinin, Siirt Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (07.03.2012/DİHA/Haberler.com/Gazete5.com/Gazetevatan.com/DHA/Genelhaber.net/ Arthaber.net/Yerelgundem.com)

*BDP Adıyaman İl Sekreteri Halil İbrahim Akar gözaltına alındı. "KCK" operasyonu kapsamında gözaltına alındığı belirtilen Akar'ın Adana'ya götürüldüğü bildirildi. (07.03.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde geçtiğimiz gün sabah saatlerinde eş zamanlı olarak düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 6 kişi adliyeye getirildi. Gözaltına alınan 6 kişiden 4'ü savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Z.Y. (16) ve Z.Ç. (17) adlı çocuklar, farklı tarihlerde düzenlenen eylemlere katıldıkları gerekçe gösterilerek, "Örgüt propagandası" ve Örgüt üyeliği" suçlaması ile tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (07.03.2012/DİHA/ Etha.com.tr/ ANF/Haberler.com)

*Van'da dün akşam ve bu sabah bazı iş yeri ve evlere baskın düzenlendi. Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis dün akşam kent merkezinde bulunan Şilan Kitap Cafe'ye "Yasak kitap bulundurmak" gerekçesiyle baskın düzenledi. Yapılan baskında İş yeri işletmecisi Yaşar Külay ve cafede bulunan soyadı öğrenilmeyen Ahmet isimli bir yurttaş gözaltına alındı. Baskın sırasında 555 kitaba el konulduğu kaydedildi. Bu sabah saat 05.00'da ise gazeteci Adil Harmancı'nın Şabaniye Mahallesi'ndeki evine baskın düzenlendi. Yapılan aramalar sonucunda Harmancı ve oğlu Zana Harmancı gözaltına alındı. Gazeteci Harmancı'nın yaptığı bir haberden dolayı, oğlu Zana Harmancı'nın ise "8 Mart'ta olaylar çıkaracağı" ihbarı üzerine gözaltına alındığı belirtildi. Evde yapılan aramalar sonucunda Harmancı'nın haber notları, laptop, bilgisayar hard diski ve bazı kitaplara el konuldu. 4 kişinin emniyette tutulduğu öğrenilirken, gözaltılarının artabileceği kaydedildi. (08.03.2012/DİHA/Etha.com.tr)

*Diyarbakır'da "KCK" ana davasından yargılanan ve 27 Ocak tarihinde 4 kişi ile birlikte tahliye edilen Seyithan Şen tekrar tutuklandı. Dün tutuklu arkadaşlarını ziyaret etmek üzere Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'ne giden Şen'in sivil polisler tarafından ifadesi alınmak üzere gözaltına alındığı öğrenildi. Emniyet'teki işlemlerin ardından adliyeye getirilen Şen, çıkarıldığı mahkemede daha önce hakkında açılan başka bir dava gerekçe gösterilerek tutuklandı. (08.03.2012/DİHA)

110

*Diyarbakır'da sabah saatlerinde birçok eve baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda 21 kişi gözaltına alınırken, gözaltına alınanlar arasında Sur Belediye Başkan Yardımcısı Tırki Gültekin, Yanişehir Belediye Başkan Yardımcısı Güler Menteş Turhalı, Yenişehir Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü Ekipler Amiri Sıdık Ektiren, MEYA-DER Yöneticisi Feyza Alınbay da bulunuyor. Aynı saatlerde Ergani İlçesi'nde de düzenlenen baskınlarda Ergani Belediye Meclis Üyesi Cavidan Yalman, BDP eski yöneticisi Kadri Karakaş ve Sahil Karayel de gözaltına alındı. Kent genelinde 21 kişinin gözaltına alındığı belirtilirken, gözaltı gerekçesi konusunda ise bilgi alınamadı. Gözaltına alınanlar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor.(08.03.2012/DİHA/ANFobjektifhaber.com/Mynet.com/Ajans5.com/İlkehaber.com/Haber32.com.tr)

*Batman'da, BDP Genel Merkez çalışanı Sadrettin Birleşik, sivil polisler tarafından Dörtyol civarında gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Birleşik'in, Batman Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'ye götürüldüğü belirtildi. (08.03.2012/DİHA)

*08.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Metin Çetin, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim olan Mehmet Çetin, 08.03.2012 tarihinde saat 05.00 sularında evine polislerce yapılan baskında gözaltına alındığını öğrendik. Gözaltına alınma gerekçesini bilmiyoruz. Sadece bize Savcılık kararı olduğunu söylediler. Ağabeyimin niçin gözaltına alındığını öğrenmek istiyoruz. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Şırnak'ın Balveren Beldesi'nde dün gece askerler tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Yapılan ev baskınlarında Ömer Sidar, İdris Fidan, Tahir Sidar ve Ömer Artuç isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen yurttaşların Milli Jandarma Taburuna götürüldüğü bildirildi. Yine yapılan ev baskınlarında birçok kişinin evde olmadıkları için gözaltına alınmadıkları öğrenildi. (09.03.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Yüksekova'nın Dize Mahallesi'nde polis ve özel hareket timinin yaptığı ev baskınlarında gözaltına alınan işveren Suat Ercan, emniyet işlemlerinden sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan Ercan tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme Ercan’ı “Örgüte yardım ve yataklık etmek" gerekçesiyle tutuklayarak cezaevine gönderdi. (09.03.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Zaphaber.com)

*Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında BDP Diyarbakır Siyaset Akademisi faaliyetleri içinde bulundukları iddia edilerek gözaltına alınan 21 kişiden 3'ü emniyette bırakılırken, işlemleri tamamlanan 18’i Diyarbakır Adliyesi’ne getirilmişti. Gizlilik kararı bulunan soruşturma kapsamında 4 savcı tarafından ifadeleri alınan 18 kişiden Yenişehir Belediye Başkan Yardımcısı Güler Menteş Turhalı hamile olduğu için adli kontrol ile serbest bırakılmıştı. Tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen 17 kişiden 13’ü "yasadışı örgüt üyesi olmak" iddiası ile tutuklanırken, 4 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklanan erkekler Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürülürken, kadınlar ise Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. (09.03.2012/DİHA/Aktifhaber.com/Medya73.com/Stargundem.com/Mynet.com/ Trthaber.com)

*10.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Emine Ortaç, şu beyanlarda bulundu: “Kızım olan Gözde Ortaç Van Yüzüncü yıl Üniversitesinde öğrencidir. 0.9.03.2012 tarihinde saat 14.00 civarında emniyetten bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

111

*Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, sabaha karşı İmetpaşa, Gazipaşa, Yeşilyurt, Yenimahalle ve Dicle mahallelerinde birçok eve baskın düzenledi. Çok sayıda sivil ve özel harekat polislerinin yaptığı baskınlarda, evlerde aramalar yapıldı. Baskınlarda aralarında çocuklarında bulunduğu 11 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınan 11 kişi, Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 11 kişinin gözaltı gerekçesi öğrenilmezken, gözaltı sayısının artabileceği belirtildi. (10.03.2012/DİHA/ANF/Medya73.com/ Haberdiyarbakir.com/ İLKHA)

*Eylül 2011'de HPG'liler tarafından baraj şantiyesine yapılan baskın ile ilgili Şirvan'ın bir çok köyüne asker ve özel harekat polisi tarafından 7 Mart'ta baskın düzenlenmiş 12 kişi gözaltına alınmıştı. Siirt Emniyeti'nde tutulan 12 kişi ifade işlemleri ardında savcılığa çıkarıldı. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 12 kişi tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edildi. Siirt Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ifadesi alınan 12 kişiden 6'sı serbest bırakılırken, 6 kişi de "Örgüte yardım ve yataklık" suçlaması ile tutuklanıp Siirt E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (10.03.2012/DİHA/Haber7.com/Medya73.com/Siirtmanset.com/Ttrt.gov.tr/ F5haber.com)

*Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü ile Tatvan ve Güroymak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler il merkez ile ilçelerde eş zamanlı ev baskınları düzenledi. Baskınlarda Bitlis merkezde İbrahim Filiz, Fikret Gül, Fahrettin Ergül, Tatvan İlçesi’nde Bagir Genç, Ferhat Koç, Mesut Akbay ile Güroymak (Norşin) İlçesi’nde Feti Damar, Bedrettin Damar, Seyfi Calp, Hayrettin Calp gözaltına alındı. Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla gözaltına alınan 10 kişi Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltına alınanların çoğunun öğrenci olduğu bildirildi. (11.03.2012/DİHA/Etha.com.tr/Haberler.com/Bitlisnews.com)

*Edinilen bilgilere göre, Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler yaptıkları baskınlarda 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 3 kişi, emniyet işlemlerinden sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 3 kişiden biri serbest bırakılırken, 2 kişi ise tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Mahkemeye sevk edilen 2 kişi, AKP Şemdinli İlçe Başkanı Fikri Algül'e suikast hazırlığında oldukları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (12.03.2012/DİHA/Haberler.com)

*Şırnak'ta 3 gün önce İmetpaşa, Gazipaşa, Yeşilyurt, Yenimahalle ve Dicle mahallelerinde evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan ve aralarında çocuklarında bulunduğu 11 kişiden biri emniyette serbest bırakıldı, 10 kişi ise, bu gün adliyeye çıkarıldı. 3 kişi savcılıkta serbest bırakılırken, 7 kişi tutuklanma talebiyle Şırnak Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 2 çocuk pişmanlık yasasından faydalandırılarak serbest bırakılırken, E.Y. (17), F.E. (16), S.B. (16), Melike Başçı (18) ve Mehmet Sıtkı Özcan "Örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (12.03.2012/DİHA)

*Parti çalışmaları için Dersim'e gelen BDP Kadın Meclis üyesi Hüyla Kınağu, gözaltına alındı. Sabah BDP binası önünde gözaltına alınan Kınağu'nun gözaltı gerekçesi öğrenilmezken, Kınağu, Dersim Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (13.03.2012/DİHA)

*BDP Muş gençlik çalışanı Emrah Kanşiray, kent merkezinde dolaşırken polisler tarafından gözaltına alındı. Kentte yapılan Roboski katliamına protesto eden basın açıklamasıyla bağlantılı olarak gözaltına alındığı belirtilen Kanşiray, İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (13.03.2012/DİHA)

112

*Kars Emniyet Müdürlüğü'ne ifadesi olduğu gerekçesiyle çağrılan BDP PM üyesi Orhan Artunç, gittiği emniyete gözaltına alındı. Gözaltına alınan Artunç, Kars Cumhuriyet Savcılığına sevk edildi. (13.03.2012/DİHA)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum gününü kutlamak için düzenlenen Amara yürüyüşüne katılanlara yönelik Urfa merkezli operasyon düzenlendi. Urfa, İzmir ve Aydın'da birçok eve baskın düzenlendi. Sabah saatlerinde yapılan baskınlarda Aydın'dan 4, İzmir'den 2, Urfa'da 2 olmak üzere toplam 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alnınalar arasında BDP İzmir İl Eşbaşkanı Fuat Mikailoğlu ile BDP il yöneticilerinden Sultane Erkan da bulunurken, gözaltına alınan ve isimleri öğrenilenler şöyle: Urfa'da Arif K. Ahmet Karataş, Aydın'dan Nevruz T. Özer T. Reşat B. ve Fırat K. "Suç ve suçluyu övme" ve "Örgüt propagandası yapmak" ile suçlanan 8 kişi, Urfa Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (14.03.2012/DİHA/ANF)

*Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcısı Ersin Akman, sabah gazeteye almaya giderken sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen Akman, Muş Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (14.03.2012/DİHA)

*Polis ve askerler, Batman'ın Kozluk İlçesi ve ilçeye bağlı köylerde sabah saatlerinde birçok eve baskın düzenledi. Yapılan ev baskınlarında 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen 10 kişi Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltına alınanların; geçtiğimizi ay Kozluk kırsalında infaz edildikleri iddia edilen 5 HPG'li Nevzat Acar'ın amcası Ahmet Acar ile HPG'li Osman Güneş'in kardeşi Halil Güneş'in yanı sıra İhsan Gülen, Çayyolu Köyü Muhtarı Gülgin Kalkan, Şuayip Çelik, İzzet Çelik, Mustafa İçebayrık ve oğlu Hakan İçebayrık, Kamuran Tek ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş olduğu bildirildi. (14.03.2012/DİHA)

*Selim İlçesi'nde polisler tarafından durdurulan BDP Selim İlçe yöneticisi Necip Kılıç, kimlik kontrolünün ardından gözaltına alındı. Selim İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Kılıç'ın gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. (14.03.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org)

*İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hakkında yakalama kararı çıkardığı belirtilen İshak Erdoğan (24) isimli yurttaş dün akşam saatlerinde Muş'ta polisler tarafından gözaltına alındı. Cadde üzerinde gözaltına alınan Erdoğan, daha sonra evine götürüldü. Erdoğan'ın evinde yapılan aramalarda 2 cep telefonu ve 1 bilgisayara el konuldu. Muş'ta yapılan işlemlerinin ardından Erdoğan, İstanbul'a götürüldü. (15.03.2012/DİHA/Aktifhaber.com/DHA)

*Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü ile Tatvan ve Güroymak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin, il merkez ve ilçelerde eş zamanlı düzenlediği ev baskınlarında gözaltına alınan 10 kişi Van’da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 4 kişi serbest bırakılırken, 6 kişi ise tutuklama talebiyle Van Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğine sevk edildi. Geç saatlere kadar devam eden ifade işlemlerinden sonra Tatvan Belediyesi çalışanları Malgir Genç ve Serhat Koç, Tatvan BDP üyesi Mesut Akbay, Bitlis Eren Üniversitesi Öğrencisi İbrahim Filiz, Güroymak Şerzan Kurt Eğitim Destek Evi Öğrencisi Fethi Damar ile Güroymak BDP üyesi Bedrettin Damar, “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt adına suç işlemek” ve “Bilerek ve isteyerek örgütü yardım etmek” suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (15.03.2012/DİHA/Ntvmsnbc.com/Medya73.com)

*Van'ın Şabaniye Mahallesi'nde kurulan yardım çadırında bulunan Şevken Abukan, polislerce gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Abukan'ın Emniyet Müdürlügü'ne götürüldüğü belirtildi. Erzurum'un Karaçoban İlçesi'nde ise, İstanbul'dan gelen DYG üyesi

113

Naim Küçükkaya ilçe otogarında gözaltına alındı. "KCK gençlik yapılanması" içerisinde yer aldığı iddiasıyla gözaltına alınan Küçükkaya'nın ilçe emniyetine götürüldüğü öğrenildi. (15.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde 13 Mart tarihinde yapılan ev baskınları sonucu 7'si çocuk 13 kişi gözaltına alınmıştı. Bugün Nusaybin Adliyesi'ne sevkedilen 7 çocuk, savcılıktaki ifadeleri ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. H.K., Ş.T., B.B., M.B., Ş.S. isimli çocuklar, "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanırken, 2 çocuk ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 5 çocuk Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (15.03.2012/DİHA/ANF/Haberler.com/Medya73.com/ Stargundem.com/Ensonhaber.com/Evrensel.net/İlkehaberajansi.com.tr)

*Diyarbakır'da birçok eve sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Baskında Salih Tekin, Sait Aklan, Hebun Akkaya, Aziz Oğuz, Mazlum Toprak ve Hebun Kaçaman'ın da aralarında bulunduğu 10'u aşkın kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen yurttaşların İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. Bismil İlçesi'nde de sabah saatlerinde Siirt Üniversitesi öğrencisi Fidan Tekin, Akpınar Mahallesi'ndeki evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Tekin, gözaltına alınarak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (16.03.2012/DİHA/ANF/Evrensel/Muhalefet.Org)

*Mardin'in Derik İlçesi Zeytinpınar Mahallesi'nde ikamet eden Siirt Üniversitesi öğrencisi Gülizar Erek, sabah saatlerinde evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Siirt'te Alan, Yenimahalle ve Bahçelievler mahallerinde birçok eve ve Kredi Yurtlar Kurumu'na sabah saatlerinde polisler tarafından baskın düzenledi. Baskınlarda çok sayıda kişinin gözaltına alındığı bildirdi. Operasyonda ayrıca Mahmut Kaya, Müzeyyen Durak isimli yurtaşlarında gözaltına alındığı öğrenildi. Siirt merkezli yürütülen operasyon kapsamında Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde Emrah Çelikçier ve Yalova'da ise Hadi Taraman'ın da gözaltına alındığı bildirildi. Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde sabah saat 02.00 sıralarında Cudi, Başak, Karşıyaka, Nuh ve Barbaros mahallelerinde polis tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Baskınlarda 35'e aşkın kişi gözaltına alındı. Baskınların gerçekleştiği evlerde arama sırasında polis evlerin altını üstüne getirdi. Hangi gerekçe ile gözaltına alındıkları öğrenilmeyen 35 kişinin Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. Gözaltına alınan 35 kişiden isimleri öğrenilenler şunlar; Serhat Akın, Mustafa Kıran, Mehmet Şerin Kıran, Şivan Ormanlı, Salih Yiğit, Fendi Yiğit, Yusuf Ataman, Agit Sakman , Fahrettin Şık, Murat Şık, Mahsum Şevişoğlu, Mehmet Şevişoğlu, İslam Aras, İsmail Barkın, Lezgin Özden, Ali Üdük ve Abdulselam Vargı. (16.03.2012/DİHA/ANF)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum gününü kutlamak için düzenlenen Amara yürüyüşüne katılanlara yönelik Urfa merkezli düzenlenen operasyonda İzmir'den BDP İzmir İl Eşbaşkanı Fuat Mikailoğlu ile BDP il yöneticilerinden Sultane Erkan, Urfa'da Arif K. Ahmet Karataş, Aydın'dan Nevroz T.Özer T.Reşat B. ve Fırat K., Halfeti Savcılığı'na sevk edildi. Halfeti Savcılığı'ndaki ifade işlemlerinin ardından 8 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan Ahmet Karataş, Nevroz T., Reşat B., Fırat K. ve Özer T., "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanırken, Sultane Erkan, Arif K. ve BDP İzmir İl Eşbaşkanı Fuat Mikailoğlu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (16.03.2012/DİHA/Aktifhaber.com/Posta.com.tr/Haberler.com/Sanliurfa.com/ Urfahaber.net/Cumhuriyet.com.tr/Medya73.com)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde 13 Mart'ta evlerine yapılan baskında gözaltına alınan 6 kişi Nusaybin Adliyesine çıkartıldı. Savcılık işlemleri tamamlanan 6 kişi tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Nusaybin Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesince ifadesi alınan 6 kişiden

114

Nimet Sevim, Kahraman Falay, Devran Gölgen, Azat Ramazan Tanış ve Ali Gündüz “Örgüt üyesi” iddiası ile tutuklandı. Tutuklanan 5 kişinin dosyaları için gizlilik kararı verilirken, tutuklananlar Mardin E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. Tutuklanan 5 kişi hakkında gizli tanığın ifadesi bulunduğu ve telefon kayıtlarından dolayı tutuklandıkları öğrenildi. Öte yandan tutuklanan Kahraman Falay'ın idrar yollarından yeni ameliyat olduğu ve ameliyatlı haliyle cezaevine gönderildiği belirtildi. (16.03.2012/DİHA/Aktifhaber.com/Medya73.com/ Hurriyet.de/Kanal47.com)

*Batman merkez ile Kozluk İlçesi ve köylerinde 3 gün önce polis ve askerler tarafından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 10 kişiden 7'si serbest bırakılırken, 3 kişi ise çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. İzzet Çelik, Raşit Acar ve soyadı öğrenilemeyen Enver adındaki yurttaş, gece geç saatlerde Batman Adliyesi'nde çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından, "Örgüte yardım ve yataklık etmek" iddiasıyla tutuklanarak, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (17.03.2012/DİHA/Medya73.com/Batmancagdas.com/ Diyarbakirsoz.com)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde 20 Mart'ta kutlanacak olan Newroz bayramı öncesi yapılan ev baskınlarında 11 kişi gözaltına alındı. Bahçelievler, Cevizpınar, Tepebağ, Söğütözü, Küçükpınar, Dağ mahalleleri ile Kumtere köyünde yapılan ev baskınlarında Önder Adam, Selahattin Dölek, M.B (16) , M.R.B (16), Mehmet Ekinci, Barış Önen, Rojbin Önen, Ahmet Temel, Ramazan Eroğlu, Mustafa Tekin ve Serhat Tekin gözaltına alındı. (17.03.2012/DİHA)

*Hakkari'den Yüksekova'ya giden DYG üyeleri Dündar Kaya ile Haluk Bor kent çıkışında bulunan Depin arama noktasında polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen Kaya ile Bor Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da Muradiye, Fatih ve Körhat mahallelerinde gece saatlerinde birçok eve baskın düzenlendi. Çok sayıda özel harekat polislerinin de katıldığı baskınlarda, Yakup Çiçek, Veysi Güldan, Remzi Yıldız ve Ramazan Yanan ile birlikte 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi konusunda bilgi alınmazken, 7 kişi Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.03.2012/DİHA)

*Siirt'te Alan, Yenimahalle ve Bahçelievler mahallerinde birçok eve ve Kredi Yurtlar Kurumu'na dün sabah saatlerinde polisler tarafından baskın düzenledi. Baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı. Siirt merkezli yürütülen operasyon kapsamında Mardin, Yalova ve Antalya'dan da gözaltına alınanlar Siirt'e getirildi. Gözaltında olan 15 kişinin dosyası için gizlilik kararı alınırken, bir günlük de ek gözaltı süresi verildi. Gözaltında bulunanların Pazartesi günü adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. (17.03.2012/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi Hürriyet Mahallesi'nde biraraya gelen yüzlerce yurttaş, ateş yakarak davul zurna eşliğinde Newroz kutlaması yaptı. Yurttaşlar kutlamaya devam ederken, Çevik Kuvvet ekipleri ve panzerlerle kutlama alanını ablukaya alan polis, kitleye tazyikli su ve gazbombaları ile müdahale etti. çıkan olaylarda 4 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı sayısının daha fazla olabileceği belirtildi. (17.03.2012/DİHA)

*Van’ın İstasyon Mahallesi'nde belediye tarafından kurulan ve gönüllülerin kaldığı çadıra akşam saatlerinde çok sayıda polis baskın düzenledi. "Molotof hazırlandığı" ihbarını alındığı gerekçesiyle yapılan baskında, uzun süren aramalar sonucunda üniversite öğrencisi ve gönüllü Mehmet Baki Işık gözaltına alındı. (18.03.2012/DİHA)

115

*Şırnak Cizre İlçesi'nde Nur Mahallesi'nde Belediye Başkanvekili Mustafa Gören'in evinin önüne çok sayıda akrep tipi araçlarla gelen polis ekipleri, taş atıldığı gerekçesiyle eve baskın düzenledi. Bahçede arama yapan polisler mahallede bulunan diğer evlere de zorla girmek istedi. Bunun üzerine mahalledeki gençler de taşlarla polislere karşılık verdi. Bunun üzerine polis rastgele gaz bombaları atarak gençlere müdahalede bulundu. Mahalleyi gaz dumanı kaplarken, gençlerin tepkisi üzerine polisler bir süre sonra mahalleyi terk etti. Atılan gazlardan çok sayıda yurttaş etkilendi. (18.03.2012/DİHA)

*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, gece boyunca kentin farklı noktalarında eş zamanlı ev ve çadırlara baskın düzenledi. İl Genel Meclis üyesi Fahrettin Atabay'ın evi ile belediyenin kentin farklı noktalarda kurduğu çadırların yanı sıra 20'e yakın adrese baskın düzenlendi. Baskınlarda üç kişi gözaltına alındı. 3 kişinin Newroz'da olay çıkaracakları iddiasıyla gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınan 3 kişi İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.03.2012/DİHA)

*Cizre Dicle Mahallesi'nde Newroz kutlamaları çerçevesinde dün akşam yakılan ateşin etrafında davul zurna eşliğinde yüzlerce kişi halay çekti. Kısa bir süre sonra kutlamanın yapıldığı alana çok sayıda akrep tipi zırhlı araçla gelen yüzlerce polis, kitlenin dağılmasını istedi. Aksi taktirde müdahale edileceğini belirtti. Kitle ile polis arasında geçen kısa süreli gerginlikten sonra BDP İlçe Yöneticisi Hasan Aydın ifadesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Aydın ifadesi alınmak üzere Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Aydın'ın hala gözaltında olduğu öğrenildi. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır Newroz Bayramı'nın tüm yasak ve müdahalelere rağmen görkemli bir şekilde kutlandığı Diyarbakır'da Newroz programı sonrası kitleye yapılan müdahale sonucu kentin bir çok merkezinde devam eden çatışmalar sona erdi. Newroz mitingi sonrası yapılan yürüyüşe müdahale sonrası yaşanan olaylarda 7'si çocuk 12 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısı daha sonra 18 olarak açıklandı. (18.03.2012/DİHA / İHD)

*Ağrı'nın Cumhuriyet Mahallesi'ne bağlı Yeni Van Caddesi üzerinde Newroz afişleri asan Nevzat Ayna, Mehmet Koçer ve Murat isimli soyadı öğrenilmeyen yurttaşlar, gözaltına alındı. Newroz afişlerine çıkan toplama kararı gerekçe gösterilerek, polislerce gözaltına alınan yurttaşların Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (18.03.2012/DİHA/ANF)

*Urfa'nın Eyübiye Mahallesi'nde yapılan Newroz etkinliğine polis müdahale etti. "Oramar" ezgisinin çalınmasının yasak olduğunu belirten polis sık sık uyarılarda bulunarak, kitlenin dağılmasını, "Oramar" ve benzeri ezginin çalınmamasını istedi. Kitlenin bunu kabul etmemesi üzerine kitleye saldıran polis, iki kişiyi gözaltına aldı. (18.03.2012/DİHA)

*Batman'da sabah saatlerinde Çamlıca Mahallesi'nde Fırat Dağıtım çalışanı Mevlüt Ayağ'ın evine baskın düzenlenirken, evde arama yapıldı. Yapılan aramanın ardından Ayağ, gözaltına alındı. Yavuzselim ve Huzur mahallelerinde düzenlenen baskınlarda, Ömer Dayan, Hudidan Ablığ ve Ercan Can adlı kişiler gözaltına alındı. Eşref Önen adlı yurttaşın da evine baskın düzenlendiği belirtilirken, gözaltının yaşanmadığı belirtildi. Kent genelinde düzenlenen baskınlarda şuana kadar toplam 12 kişinin gözaltına alındığı kaydedilirken, gözaltıların artabileceği kaydedildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 12 kişi, Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (19.03.2012/DİHA/Haberler.com)

*Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çok sayıda polis, Hakkari Üniversitesi öğrencilerinin kaldığı Yurtkur'a bağlı 500 kişilik öğrenci yurduna baskın düzenledi. Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı ile gece saatlerinde çok sayıda polis tarafından düzenlenen

116

baskın, sabah saatlerine kadar sürdü. Erkeklerin kaldığı bölüme yapılan aramalar soncunda Adem Çelik, Rıdvan Korkmaz, Metin Ersan ve soyadları örenilemeyen Yunus ile Hamit isimli 5 öğrenci gözaltına alındı. Aynı saatlerde evine baskın düzenlenen Müslüm Beyter'in gözaltına alındığı belirtildi. Çukurca İlçesi'nde ise, Emirşaban, Cumhuriyet ve Yenimahalle mahallerinde saat 04.00 sıralarında çok sayıda polis tarafından evlere baskın yapıldı. Yapılan aramalar sonucunda Muharrem Parlak, Feyaz Turan, Ömer Güneş, Mehvan Akdemir, Tarık Kanat ve Şaban Derin gözaltına alındı. Van Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı ile yapılan gözaltının gerekçesi öğrenilmezken, gözaltına alınan 6 kişinin Van'a götürüleceği belirtildi. Aynı saatlerde Mustafa Tunç'a ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaşın evine de baskın yapıldığı öğrenildi. Yüksekova İlçesi'nde polis ve özel hareket timleri tarafından Yeşildere, Güngör, Dize mahallelerinde yapılan ev baskınlarında 4 kişi gözaltına alındı. Baskınlar sırasında yaşları 17 ile 20 arasında değişen Kajin Akçelik, Kevkes Kılıçak, Evliya Şedal ile Reşit Orhan gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençler Yüksekova Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyete götürüldüğü öğrenildi. (19.03.2012/DİHA/ Cumhuriyet / Medya73.com / Hurriyet)

*Van'da Seyit Fehim Avrasi Mahallesi'nde deprem sonrası kurulan Barış Anneleri İnisiyatifi çadırı, belediyenin çocuklar için kurduğu ve belediye ile gönüllülerin kullandığı çadırlara gece saatlerinde çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Aramalar sonrası çadırlarda bulunan malzemeler dağıtılırken, aynı saatlerde çeşitli mahallelere baskın düzenlendi. Gece boyunca yapılan ev baskınlarında şu ana kadar 11 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. "Newroz kutlamalarında olay çıkaracakları" iddiasıyla gözaltına alınan 11 kişi İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (19.03.2012/DİHA/Cumhuriyet.com.tr/Haberler.com/Medya73.com)

*Gercüş'ün Pınarbaşı Harmanları'nda bugün yapılması planlanan Newroz Bayramı kutlamalarına İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi nedeniyle Gercüş Kaymakamlığı tarafından izin verilmedi. Newroz'un kutlanmaması için polis ilçede yoğun önlem alırken, sabah saatlerinde alanda hazırlık yapan BDP'li yöneticiler ve belediye meclis üyelerinden 10 kişi gözaltına alındı. Ayrıca Gerçüş'e Newroz kutlamaları için getirilen BDP Batman İl Örgütü seçim otobüsüne yolda ruhsatı yok gerekçesiyle polis tarafından el konuldu. Otobüs şoförü Hasan Kurt ve otobüste bulunan iki kişi gözaltına alınıp, Gercüş Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (19.03.2012/DİHA)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde 20 Mart tarihinde yapılacak olan Newroz kutlamasına izin verilmediği ve buna rağmen Newroz'a katılım için çalışma yürüttükleri gerekçesiyle Derik Belediyesi Meclis üyesi Hamdullah Dinler, BDP İlçe yöneticileri Mahmut Mercen ve Mustafa Aktan polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Derik İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne tutuluyor. (19.03.2012/DİHA)

*Derik İlçesi'nde 17 Mart'ta evlerine yapılan baskınlar sonucu gözaltına alınan 12 kişi, emniyetteki işlemlerin ardından Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. Savcılıktaki ifade işlemlerinden sonra 12 kişi tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. Mahkemede, 8 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Barış Önen, Yusuf Dost, Mustafa Tekin ve Serhat Tekin ise, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefet ettikleri ve "molotofkokteyli attıkları" iddiasıyla tutuklandı. (19.03.2012/DİHA)

*BDP Derik ilçe binası ve Derik Belediyesi Zana Eğitim Destek Evi'ne yapılan baskın sonucu binalarda yaklaşık 6 saat arama yapan polisler, bilgisayar harddisklerine el koydu. Aramaların ardından DBP İlçe Eş Başkanları Adil Aktaş ve Nuran Ekenek ile ilçe yöneticisi A. Vahap

117

Çeri gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İlçe Emniyet Amirliği'ne götürüldü. (19.03.2012/DİHA/Haberler.com/Medya73.com/Haberturk.com/Haberdiyarbakir.com)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde geçtiğimiz gün sabah saatlerinde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 27 kişi dün akşam adliyeye getirildi. Gözaltına alınan 27 kişiden 5'i savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen, Serhat Akın, Mustafa Kıran, Mehmet Şerin Kıran, Şivan Ormanlı, Lokman Akın, Salih Yiğit, Findi Yiğit, Yusuf Ataman, Selim Vardı, Agit Sakman, Serhat Acet, Mehmet Bilen, Serdar Timur, Metin Sencar , Halil Ezen, Mahsum Şevişoğlu, Mehmet Şevişoğlu, İslam Aras, Mustafa Özden, Lezgin Özden, Ali Üdük ve Abdulselam Vargı adlı gençler, farklı tarihlerde düzenlenen eylemlere katıldıkları gerekçesi ile tutuklanarak Cezaevi'ne gönderildi. (20.03.2012/ANF/DİHA/Medya73.com/Mynet.com/Stargundem.com/Cagdassirnak.com)

*Geçtiğimiz Cuma günü Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Yalova, Antalya, Mardin ve Siirt'in Alan, Yenimahalle, Bahçelievler mahallerindeki birçok eve ve Kredi Yurtlar Kurumu'na sabah saatlerinde polisler tarafından baskın düzenlenmişti.Gece geç saatlere kadar süren savcılık işlemleri ardından 15 kişi "KCK'nin gençlik yapılanmasında yer aldıkları ve örgüt üyesi oldukları" iddiasıyla tutuklanma talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen Fidan Tekin, Rodi Öztek, Yusuf Bulğa, Melahat Seviş, Hadi Taraman (Yalova), Emrah Kelekçiler (Antalya), Gülizar Erek (Mardin), Çekdar Oğuz, Şafi Tunç, Mahmut Kaya, Müzeyyen Durak, Ercan Girgin, Serhat Karakulak, Ercan Kurt ve İkram Aslan'ın (Siirt) ifadeleri alındı. İfadelerin ardından Fidan Tekin, Rodi Öztek, Yusuf Bulğa ve Melahat Seviş'in de aralarında bulunduğu 5 kişi serbest bırakılırken, 10 kişi ise tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (20.03.2012/DİHA/ANF)

*Ağrı’nın Tutak İlçesinde BDP İlçe binası önünde bir araya gelen ve Newroz’u kutlamak isteyen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Yaşanan gerginlikte Recep Çelik adlı bir kişi gözaltına alındı.(20.03.2012/ANF/DİHA)

*Suruç'ta Buğday Pazarı Meydanı'nda kutlanacak Newroz öncesi ilçede olağanüstü önlemler alındı. İlçe merkezine giriş çıkışlara, köy çıkışlarına, mahallelere, çarşı merkezine ve BDP İlçe binasına gelen yollara zırhlı araçlar ve yüzlerce polis yerleştirildi. BDP ilçe binasına toplanarak buradan Newroz alanına yürümek için gelmek isteyen yurttaşlara kimlik kontrolü yapılırken, araçların içinde aramalar yapılıyor. İlçe binasına gelişlere izin verilmiyor. Açıklamaların ardından, yurttaşlar oturma eylemine geçti. Oturma eyleminin ardından, ilçe binasına geçildi. İlçe binasından 5 kişi ise gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA)

*Bingöl'ün Karlıova İlçesi'nde sabahın erken saatlerinden itibaren BDP Karlıova İlçe teşkilatı önünde bir araya gelen yüzlerce kişi ilçenin önünde yaktıkları ateş etrafında halaylar çekerek sloganlar attı. Konuşmaların ardından Newroz kutlaması sona erdi. Bu arada ifadesi olduğu gerekçesiyle BDP Bingöl İl yöneticilerinden Sıddık Yurtsever, Karlıova'ya doğru gelirken Kervansaray'da gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından 18 Mart'ta yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alınan 11 kişiden 7'si tutuklanırken, 4 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Gözaltına alınan kişilerin 6 aydır teknik ve fiziki takip sonucu gözaltına alındıkları iddia edildi. Yaşları 18-25 arasında değişen aralarında lise ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğu 7 kişi, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne götürüldü. (20.03.2012/DİHA/Hurriyet.com.tr/Haber7.com/Haberler.com/Ensonhaber.com)

*Malazgirt Belediye Garajı'nda yapılacak Newroz kutlaması öncesi polis bölgeyi abluka

118

altına aldı. Parti binasına gelen yurttaşları tek tek arayan polisler, ilçe binasını da ablukaya aldı. Polisin izin vermemesi üzerine parti binası önünde basın açıklaması yapıldı. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın konuşmasının ardından yürüyüş yapan kitleye polis müdahale etti. Polisin gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalesine karşılık kitle ise, taşlarla karşılık verdi. Çıkan çatışmada yaralananların olduğu belirtilirken, 4 kişinin ise, gözaltına alındığı belirtildi. (20.03.2012/ANF/DİHA)

* Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Newroz kutlamasına izin vermeyen polis, uzun namlulu silahlarla BDP İlçe binasını dakikalarca taradı.İdil Caddesi'ne gelmesi ile polis zırhlı araçlardan yoğun gaz bombası ve tazyikli su ile kitleye müdahale etti. Müdahaleye taş, molotof, ses bombası ve havai fişeklerle karşılık veren kitle ile polis arasında sert çatışma yaşandı.Çıkan olaylarda şu ana kadar 3 polis ile 2 sivil yurttaşın İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenilirken, 1 polis ile 1 sivil yurttaşın durumunun ağır olduğu belirtildi. Durumu ağır olan polisin helikopter ile çevre illerdeki hastaneye götürüldüğü belirtilirken, 2 sivil yurttaşın da tedavi altına alındığı öğrenildi.Olayların ardından çok sayıda eve baskın düzenlenirken, olaylar sırasında bir yurttaşın evine sığınan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi Özdal Üçer'in de bulunduğu ev polisler tarafından basıldı. Yapılan baskında evde bulunan 11 kişi gözaltına alındı. Gözaltılara tepki gösteren Üçer ile polis arasında tartışma yaşandı. (20.03.2012/DİHA/ANF/ DİHA/ Bianet.org/İmc-tv.com/ İdilhaberajansi.com/Sirnakhaber.com)

* Ağrı'nın Patnos İlçesi'nde Newroz olayları sırasında polislerin yanı sıra yer yer jandarmanın da müdahale ettiği olaylarda 15 kişi gözaltına alındı. Gün boyunca devam eden olaylarda özelikle gaz bombasının isabet ettiği çok sayıda kişi yaralandı. Yaralıların Patnos Devlet Hastanesi'nde tedavileri sürüyor. (20.03.2012/DİHA/Aktifhaber.com/Haberler.com/ Avrupa-postasi.com)

* Newroz kutlamalarının yapıldığı yerlerden biri olan Erzurum'un Tekman İlçesi'nde polisin müdahalesiyle başlayan olaylar sona erdi. Olaylarda 20 kişi gözaltına alınırken, aralarında BDP Erzurum İl Yöneticisi Mehmet Koçak'ın da bulunduğu 4 kişi yaralandı. Yaralıların tedavileri Tekman Devlet Hastanesi'nde sürüyor. (20.03.2012/ANF/DİHA/Sondakika.com/ Erzurumgazetesi.com.tr)

* Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde düzenlenen Newroz mitinginde BDP'lilerin girişimiyle kitle dağıldı. Olaylarda 2'si TOMA olmak üzere 3 zırhlı araç kullanılamaz hale getirilirken, aralarında gözüne gaz bombası isabet eden Nusret Kaplan isimli yurttaşın da bulunduğu 3'ü polis çok sayıda kişi yaralandı. İlçedeki olaylar sonucunda en az 6 kişi gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA/Medya73.com/Haberdiyarbakir.com/Newededersim.com)

* Newroz kutlamaları sırasında polisin müdahalesiyle olayların başladığı Iğdır merkez ile Muş'un Bulanık ile Bitlis merkezde yaşanan olaylar sona erdi. Gün boyunca devam eden olaylarda Bulanık'ta 6, Bitlis'te 7 ve Iğdır'da 6 olmak üzere toplam 19 kişi gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA)

* Urfa'nın Suruç İlçesi'nde dün gece polis bir eve baskın düzenledi. Baskında Murat, Ercan ve Abdulkadir Erkan gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen 3 kardeş, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (21.03.2012/DİHA)

* 15 Şubat'a evine yapılan baskında gözaltına alınan Nusaybin Belediye Başkan Yardımcısı Saliha Cabadak, 4 gün gözaltında kaldıktan sonra "Örgüt üyesi olmak ve patlayıcı madde bulundurmak" suçlamasıyla mahkemeye sevk edilmiş ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Cabadak, sabah saatlerinde savcılığın tutuksuz yargılamaya yaptığı itiraz sonucu

119

gözaltına alındı. Evinden belediye hizmet binasına giderken polisler tarafından yolda gözaltına alınan Cabadak İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. Cabadak'ın mahkemeye çıkarılacağı öğrenildi. (21.03.2012/DİHA/Midyathabur.com/Aktifhaber.com/ Medya73.com/Nusaybinim.com/Bugun.com.tr)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Newroz kutlamasına yönelik polis müdahalesi ile başlayan ve ilçeyi savaş alanına çeviren olaylar gece geç saatlere kadar devam etti. BDP ilçe binasının polislerce uzun namlulu silahlarla tarandığı,Dün yaşanan olaylarda, aralarında BDP İlçe Başkanı Nimet Aşut ile Belediye Başkan Vekili Mustafa Gören, hamile kadınlar, çocuk, genç ve yaşlı insanların da bulunduğu 65 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanlar içinde yaralıların da olduğu belirtilirken, 65 kişinin İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu öğrenildi. (21.03.2012/ANF/DİHA/Bianet.org/İmc-tv.com/ İdilhaberajansi.com/ Sirnakhaber.com)

*15 Şubat'a evine yapılan baskında gözaltına alınan Nusaybin Belediye Başkan Yardımcısı Saliha Cabadak, 4 gün gözaltında kaldıktan sonra "Örgüt üyesi olmak ve patlayıcı madde bulundurmak" suçlamasıyla mahkemeye sevk edilmiş ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Savcılığın üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Cabadak hakkında tutuklanma kararı verdi. Bu kararla birlikte Cabadak, sabah saatlerinde gözaltına alındı ve adliyeye sevk edildi. Cabadak, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı yüzüne okunduktan sonra Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (21.03.2012/DİHA/Midyathabur.com/Aktifhaber.com/Medya73.com/Nusaybinim.com/Bugun.com.tr)

*Diyarbakır'da önceki gözaltına alınan Ömer Haran adlı kişi, Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan Haran, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Mahkemede ifadesi alınan Haran, gösteriye katıldığı iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (21.03.2012/DİHA)

*21.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Ayfer Ağırtmalı, şu beyanlarda bulundu: “Dün yani 20.03.2012 tarihinde saat 20.00-21.00 sularında bizim mahallede çocuklar ateş yakmıştı. O esnada Oğlum olan Mehmet Serhat Ağırtmalı, bakkala gitmek üzere evden çıktı. Daha sonra polisler tarafından gözaltına almışlar. Oğlum şuan da TEM Şubede tutulmaktadır. Oğlumun olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Oğlum İstanbul’dan geleli daha 1 yıl olmamış. Diyarbakır’a çalışmak için geri döndü. Eşim çok hasta olduğu için bize o bakıyor. Onun hiçbir suçu yoktur. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*21.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Nihat Ayhan, şu beyanlarda bulundu: “Tanıdığım ve köylüm olan Egemen Kut, Tunceli/Çemişgezek’te bilgisayar programcılığını okurken Elazığ’da bulunan evine polislerce yapılan baskında gözaltına alındığını öğrendik. Evinde yapılan aramada bilgisayarına el konulmuştur. Aldığımız bilgilere göre Ankara’ya götürülmüş. Bunun doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Gerekli yardımı yapmanızı istiyoruz. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde dün on binlerce kişinin katıldığı Newroz kutlamaları ardından gerçekleştirilen 'Özgürlük yürüyüşü' sonrası çıkan olaylarda gözaltına alınan A.T (17), Y.D (16) ve D.Ö (16) adlı çocuklar Nusaybin Adliyesi'ne çıkarıldı. Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığı'na çıkarılan 3 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan çocuklardan 2'si serbest bırakılırken, Y.D adlı çocuk "yasadışı gösteriye katıldığı" iddiasıyla tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne götürüldü. (21.03.2012/DİHA)

120

*Van'da Newroz kutlaması öncesi polislerin başta Van Belediyesi'nin kurduğu çadırlar olmak üzere kent genelinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan 14 kişi, emniyetteki işlemlerinden sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 14 kişiden 9'u serbest bırakılırken, 5 kişi ise, tutuklama talebiyle Van Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Mahkemede, 4 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 1 kişi ise, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (22.03.2012/ANF/DİHA/Bitlishaber13.com)

* KURDİ-DER Genel Merkezi çalışanı Abdulvahit Kılıç, dün binaya gelirken polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Kılıç, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde götürüldü. Kılıç, Diyarbakır Adliyesi'nde çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından "örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklandı. (22.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/ Yeniozgurpolitika.com)

* Mardin'in Derik İlçesi'nde 17 Mart'ta Derik Belediyesi Meclis Üyesi Hamdullah Dinler, BDP İlçe yöneticileri Mahmut Mercen ve Mustafa Aktan, "halkı izinsiz Newroz kutlamasına davet ettikleri" gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Aynı saatlerde BDP Derik İlçe binasına da yüzlerce polis tarafından baskın düzenlendi. Baskında da BDP Derik İlçe Eşbaşkanları Adil Aktaş ve Nuran Ekenek ile İlçe yöneticisi A. Vahap Çeri gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Derik Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edilen 6 BDP'li yönetici, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, Belediye Meclis Üyesi Hamdullah Dinler, BDP İlçe Eşbaşkanı Nuran Ekenek ve İlçe yöneticisi Mahmut Mercen'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakırken, BDP İlçe Eşbaşkanı Adil Aktaş ve ilçe yöneticileri A.Vahap Çeri ile Mustafa Aktan ise "Örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutukladı. Tutuklanan BDP'li yöneticiler, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne götürüldü. (22.03.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır'da 18 Mart'ta gerçekleştirilen Newroz mitinginin ardından yapılan yürüyüşe polisin müdahalesinin ardından çıkan olaylarda gözaltına alınan 7'si çocuk 12 kişinin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ndeki gözaltı işlemleri devam ediyor. Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde de dün gözaltına alınan 1 çocuk emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. (22.03.2012/DİHA)

*Batman'da 19 Mart'ta evlere yapılan baskınla gözaltına alınan ve Fırat Dağıtım çalışanı Mevlüt Ayağ'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılığa ifade veren 12 kişi tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edildi. Ayağ'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi mahkeme tarafından "yasadışı gösteriye katıldıkları" gerekçesiyle tutuklandı. (22.03.2012/DİHA)

*Batman'da Newroz kutlamaları sırasında polisin müdahalesiyle Batman'da yaşanan olaylarda gözaltına alınan 148 kişinden 39 çocuk, emniyetteki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Aralarında çocuklarında bulunduğu 109 kişinin Batman Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifade işlemleri ise devam ediyor. (22.03.2012/DİHA)

*Urfa'nın Suruç İlçesi'nde önceki gün evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan Murat, Ercan ve Abdulkadir Erkan kardeşlerden Abdullkadir serbest bırakılırken, Ercan ve Murat ise "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. (22.03.2012/DİHA)

121

*Siverek İlçesi'nde de Newroz kutlaması sonrası yapılan yürüyüşte gözaltına alınan 7 kişiden 5'i ilçe emniyet müdürlüğündeki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 2 kişinin ise emniyetteki ifade işlemleri devam ediyor. İlçede dün akşam yapılan ev baskınları sonucu 4 kişi daha gözaltına alınmıştı. (22.03.2012/DİHA)

*Urfa merkezde gerçekleştirilen Newroz kutlaması sırasında 20'yi aşkın kişinin gözaltın alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan 20'yi aşkın kişi İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. (22.03.2012/DİHA)

*Hakkari’nin Yüksekova İlçesi'nde polis ve özel hareket timleri tarafından Yeşildere, Güngör, Dize mahallelerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 4 kişi ise emniyet işlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade veren Kajin Akçelik, Kevkes Kılıçak ve Reşit Orhan serbest bırakılırken, Evliya Şedal tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Şedal, mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şedal'ın 2011 yılında "Örgüt propagandasından" yargılandığı davadan aldığı cezanın onaylanması üzerine tutuklandığı kaydedildi. (22.03.2012/DİHA)

*Iğdır'da BDP tarafından önceki gün yapılmak istenen Newroz kutlamasın polisin izin vermemesi üzerine BDP Iğdır il binası önünde toplanan kitleye polisin müdahalesi sonucu gözaltına alınan 21 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. 21 kişiden 13'ü savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 8 kişi de tutuklanma talebiyle Iğdır Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan 8 kişi "Polise taş atmak" , "İzinsiz gösteriye katılmak" iddiasıyla tutuklanarak Iğdır Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (22.03.2012/DİHA/Medya73.com/Kanalahaber.com/Yuksekovaajans.net)

*Erzurum Tekman'da BDP tarafından önceki gün yapılan Newroz kutlamasında polisin müdahale etmesi sonucu gözaltına alınan 19 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Tekman Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınan 19 kişiden 11 serbest bırakılırken, Erzurum Atatürk Üniversitesi öğrenicilerinden Deniz Çağdaş, Sait Dinçoğlu, Mustafa Sarı, Mehmet Ali Aydoğdu ile Mehmet Sıddık Uluçay, Mevlüd Doğan, Mehmet Kuzgun, Fatih Dursun tutuklanma talebiyle Tekman Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan 8 kişi "Örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanarak Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (22.03.2012/DİHA/Haberler.com/ Yuksekovahaber.com)

*Muş Malazgirt’e bağlı Hanoğlu (Xanoxlî) Köyü'nde Hediye Özel isimli kadın köye gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 6 çocuk annesi Özel'in, Malazgirt Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (23.03.2012/DİHA)

*19 Mart'ta Hakkari merkez, Yüksekova ve Çukurca ilçelerinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan 16 kişi Emniyet işlemlerinden sonra Van'da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 16 kişi tutuklama talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Burada ifadesi alınan 9 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 7 kişi ise "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (23.03.2012/ANF/DİHA/İmc-tv.com/Haber61.net/F5haber.com)

*Hakkari’ ye bağlı Yüksekova ilçesinde saat 16.00 sıralarında ilçe merkezinde dolaşmakta olan ve kimliği öğrenilemeyen 2 genç polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2 kişinin emniyete götürüldüğü belirtildi. (23.03.2012/DİHA)

122

*Van'ın Başkale (Elbaq) İlçesi'nde Hafiziye, Tepebaşı ve Yenimahalle mahallelerinde bir çok eve polis tarafından baskın düzenlendi. Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı ile çok sayıda polis tarafından 03.30 sıralarında yapılan baskında BDP İlçe Eşbaşkanı Selahattin Bozkurt, BDP eski yöneticisi Salih Tayfun ve Belediye Meclis Üyesi Reşit Aslan'ın evlerinin de aralarında bulunduğu birçok ev saatlerce arandı. "Örgüte yardım yataklık yaptıkları" iddiasıyla bazı evlerin kapılarının kırılarak içeri girildiği baskında, İlçe Eşbaşkanı Bozkurt'un kardeşi Zeki Bozkurt gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde bekletilen Bozkurt'un Van'a götürülmesi bekleniyor. (23.03.2012/DİHA)

*Hakkkari Yüksekova’da Newroz kutlamaları sırasında çıkan olaylarda gözaltına alınan 6 kişi Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye getirildi. Gözaltına alınanlardan C.T ile M.D. 16 yaşından küçük oldukları gerekçesi ile savcılıktan serbest bırakılırken 4 kişi ise tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemedeki işlemlerin ardından,Rojhat Özdal, Eşref Toruz, Rojda Düzen ile adı öğrenilemeyen bir kişi “Newroz olaylarına katıldıkları gerekçesiyle” Yüksekova Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Tutuklananlar Hakkari Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.Ailelerin verdiği bilgiye göre;Tutuklanan Rojhat Özdel'in boynuna taktığı atkıyla olaylar sırasında yüzünü kapattığı, Eşref Toruz cebinde limon olduğu, Rojda Düzen ise tamircide çalıştığı ve elleri yağlı olduğu gerekçe gösterilerek mahkeme tarafından tutuklandığı iddia edildi.Öte yandan edinilen bilgiye göre bugün öğle saatlerinde ilçe merkezinde dolaşmakta olan ve kimliği öğrenilemeyen 3 genç polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 3 kişinin emniyette tutuldukları öğrenildi. (23.03.2012/DİHA)

*Viranşehir'de 20 Mart günü yapılması planlanan Newroz kutlamalarına izin çıkmaması üzerine ilçede çatışmalar çıkmış, çıkan çatışmalarda 25 kişi gözaltına alınmıştı. Öğlen saatlerinde emniyetteki sorgularının ardından Viranşehir Adliyesine getirilen 25 kişiden savcılık sorgulamasının ardından 7’si serbest bırakılırken 18 kişi ise tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, İzzet Demir, Mehmet Divanlı, İbrahim Yol, Sedat Çelik, H.A, Abdurrahim Dağdelen ve Yusuf Asi adlı kişileri “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “kamu malına zarar vermek” iddiası ile tutuklanmasına karar verdi. Tutuklanan 7 kişi Urfa E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (23.03.2012/DİHA/ Haberler.com)

*Ağrı’nınTutak İlçesi’ne bağlı Burnubulak Köyü'ne asker ve özel hareket timleri baskın düzenledi. Baskın sırasında evde HPG’li bulundurduğu iddiasıyla köyde bulunan Kerem Uğul ile İkram Uğul’un evleri didik didik arandı. Aramada herhangi bir bulguya rastlanılmazken, asker ve polis iki evi tamamen dağıttıktan sonra köyden ayrıldı. (24.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Newroz kutlamalarına polisin sert müdahalesi sonrasında yaşanan olaylarda ve BDP İlçe binasının basılması sonucu gözaltına alınan 69 kişi dün Cizre Adliyesi'ne getirilmişti. Geç saatlere kadar devam eden ifade işlemlerinin ardından aralarında Cizre Belediye Başkanvekili Mustafa Gören ve BDP Cizre İlçe yöneticisi Hasan Aydın'ın da bulunduğu 49 kişi serbest bırakılırken, 20 kişi ise "İzinsiz gösteriye katılmak", "Polisi öldürmeye teşebbüs" ve "Devlet memuruna mukavemetten" iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 20 kişinin isimleri şöyle; BDP Cizre İlçe yöneticileri Abdulkerim Benzer ile Hasan Aydın, Ramazan Ürgen, Reşit Acar, Ramazan Özdek, İbrahim Özkan, Mehmet Nezir Timurtaş, Sait Duru, Baran Vesek, Zeynep Tekin, Hamza Adıgüzel, Agit Aksın, Mahsun Avcı, Abdurrahim Mendeş, Ali Üstün, İdris Çoban, Abdurrahim İveren, Hamza Karaduman, Vedat Acar ve Nurettin Elçi. (24.03.2012/DİHA/İdilhaberajansi.com/İmc-tv.com/Birgun.net)

123

*Batman'da 20 Mart'ta ki Newroz kutlamalarına izin verilmemesi sonucu yaşanan çatışmalarda gözaltına alınan 148 kişiden 42'si çocuk 116 kişi emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 32 kişi adliyeye sevk edildi. Almanya Sol Parti Delegasyonu ile birlikte gelen Özgür Politika Gazetesi Muhabiri Xededa Biçer ve BDP seçim aracı şoförü Hasan Kurt'un da olduğu 21 kişi savcılıkta serbest bırakılırken, 11 kişi tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi. Mahkemede ifadesi alınan 10 kişi, "polise taş attıkları" gerekçesiyle tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderilirken, 1 kişi ise, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (24.03.2012/DİHA/İmc-tv.com/Yeniozgurpolitika.com)

*Urfa'da 21 Mart'ta düzenlenen Newroz kutlamaları sırasında ve kutlamaların ardından gözaltına alınan 20 kişiden 19'u çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılırken, Velat Çay adlı yurttaş ise "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla tutuklanarak, Urfa E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (24.03.2012/DİHA)

*21 Mart’ta Muş'ta yapılan Newroz kutlamasından sonra çıkan olaylarda gözaltına alınan 21 kişi emniyet işlemlerinin ardından savcılığa getirildi. Sabah saatlerinde Muş Cumhuriyet Savcılığı'na getirilen 21 kişiden 19'u savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, BDP İl Yöneticisi Mehmet Şafi Nergiz ve Mahsum Işık tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Muş Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Nergiz ve Işık "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (25.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'ne bağlı Dedeler (Babga) Köyü'nden ilçe merkezine gelen Sait Armağan adlı yurttaş, dün gece 52. Polis kontrol noktasında araçtan indirilerek gözaltına alındı. Silopi'de ikamet eden Armağan'ın evinde de arama yapıldığı bildirilirken, gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (26.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Cudi Dağı'ndaki Gıre Çolya, Hesana ve Derye Kere bölgelerine yönelik düzenlenen ve 21 Mart'ta çıkan çatışmanın ardından yaralı yakalandığı iddia edilen ve daha sonra sivil oldukları ortaya çıkan 2 yurttaştan Süleyman Tanrıverdi'nin Silopi'ye bağlı Başak Mahallesi'nde bulunan evine polis baskın düzenledi. Özel harekat polisi eşliğinde düzenlenen baskında ev didik didik arandı. Baskın sırasında evde tek başına olduğunu söyleyen eşi Sabiha Tanrıverdi, polisin eşinin nerede olduğunu sorduğunu, kendisinin de eşinin 3 gün önce avlanmak için Cudi Dağı'na gittiğini söylediğini dile getirdi. Avlanmak üzere evden ayrılan eşinden 3 gündür haber alamadığını söyleyen Tanrıverdi, "Dün bir akrabamız Şırnak Devlet Hastanesi'nden bizleri arayarak eşimin yaralı olarak hastaneye getirildiğini söyledi. Bizde akıbeti hakkında bilgi almak için Şırnak'a gittik, ama eşimle görüşmeme izin vermediler" diye konuştu. (26.03.2012/DİHA)

*Sabahın erken saatlerinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde okuyan Kürt öğrencilerin kaldığı 11 eve polis tarafından baskın düzenlendi. Yapılan baskınlarda 13 öğrencinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı sayısının artabileceği belirtilirken, gözaltı gerekçesine ilişkin ise bilgi alınamadı. Öğrenciler, Sivas Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (27.03.2012/ANF/DİHA)

*Şırnak'ın Cudi Dağı'ndaki Gıre Çolya, Hesana ve Derye Kere bölgelerine yönelik düzenlenen operasyonda 21 Mart'ta çıkan çatışmada yaralanan 2 sivil yurttaş, Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Mustafa Sidar ve Süleyman Tanrıverdi adlı yurttaşlar, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Dosyada gizlilik kararı olması nedeni ile tutuklanma gerekçesi öğrenilemedi.Tutuklanan Sidar ile Tanrıverdi, çatışma sırasında av için bölgede bulundukları belirtilmişti. Tanrıverdi'nin evine de dün polis tarafından baskın düzenlenmiş ve evde arama

124

yapılmıştı. (27.03.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Yeniozgurpolitika.org/ Evrensel.net/Diyarbakirhaber.gen.tr)

* Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde, sabah erken saatlerde çok sayıda BDP'linin evlerine özel harekat polisleri tarafından baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda, BDP üyeleri Sıdık Kalkan, İdris Öğüt ile Ömer Akdağ gözaltına alındı. Ömer Akdağ'ın evine gelen özel harekat timlerinin eve ateş açtığı, ardından eve baskın düzenlediği belirtilirken, şans eseri yaralanan olmadığı öğrenildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 3 kişi Dicle İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Diyarbakır'ın Ergani İlçesi'nde de aralarında Ergani Belediye Başkan Yardımcısı Murat Yergin ile çok sayıda BDP'linin evine de baskın düzenlendi. Sabah erken saatlerde düzenlenen baskınlarda Murat Yergin, BDP eski İlçe Başkanı Mehmet Duman, BDP üyeleri Ferman Yıldız, Ferat Çakmak, Baver Çakmak gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 5 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (28.03.2012/DİHA/ Evrensel.net/Yeniozgurpolitika.org)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde de sabah erken saatlerde çok sayıda eve baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda Mehmet Tamamboğa, Lokman Özgezer ve ismi öğrenilmeyen 3 kişi gözaltına alınırken, gözaltı sayısının artabileceği belirtiliyor. Baskınların Newroz kutlamalarına yönelik olduğu iddia edilirken, gözaltına alınanlar Viranşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (28.03.2012/DİHA)

*Bingöl'ün Karlıova ilçesine bağlı Hasanova ve Alipira köyleri kırsalında saat 06.00 sıralarında 6 helikopterin katılımıyla operasyon başlatıldı. Helikopterler, havadan köylerin de bulunduğu mıntıkayı rast gele tararken, Hasanova, Alpira köyleri ve Xışxışok Mezrası ile civar mezralarda ev araması yapıldığı öğrenildi. Yapılan aramaların ardından Xışxışok Mezrası'ndan Fesih Sayak, Alpira Köyü'nden Serkan Tiryaki, Eşref Azak, Zafer Demir, Önder Tiryaki ve Faruk Kaplan gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 kişinin Karlıova Jandarma Karakolu'na götürüldüğü öğrenilirken, helikopterlerin söz konusu bölgeyi bombalamayı sürdürdüğü öğrenildi. (28.03.2012/DİHA/Ensonhaber.com)

*Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler sabah erken saatlerde ev baskınları düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskınlardan sonra aralarında BDP İl Başkanı Salih Tikiz, BDP Merkez İlçe Başkanı Behçet Ateş, il yöneticileri İsa Yıldırım, Mehmet Rahim Tekgör, Ekrem Ukçu, İbrahim Kaya ile isimleri öğrenilmeyen 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12 kişi İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (28.03.2012/DİHA/Evrensel.net)

*Mardin'in Mazıdağı İlçesi'nde, Fırat Dağıtım çalışanı Yasemin Yılmaz, ilçe merkezinde polis tarafından durdurularak gözaltına alındı. Dağıttığı Günlük Gazetesi'nin polis tarafından yasak olduğu gerekçe gösterilerek gözaltına alınan Yılmaz, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Yılmaz'ın Emniyetteki işlemleri sürüyor. (28.03.2012/DİHA)

*Iğdır Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma ekipleri tarafından sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların sayısı 29'a yükseldi. Iğdır Merkez ve Özdemir (Hozemır), Erhacı (Erhaç), Halfeli (Xelfeli), Yüzbaşılar (Yozbaşi) köylerinde 20 Mart'ta yapılan Newroz kutlamasında polise taş attıkları gerekçesi gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şöyle: BDP Iğdır İl Başkanı Salih Tikiz, İl yöneticileri İsa Yıldırım, Rahim Tekgör, Merkez İlçe Başkanı Behçet Ateş ile M. Salih Aydemir, Ekrem Okçu, İbrahim Kaya, Bilgehan Ok, Erdal Tekgör, Aliş Ateşoğlu, Turan Demir, Feyyaz Gülcan, Niyazi Güneş, Mehmet Kızılay, İdris Abul, Adem Yılmaz, Abdulrrezak Günkal, Çetin Demir, Abubekir Felek, Hakan Kocakaplan Gözaltına alınanların tamamı Iğdır Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. (28.03.2012/DİHA)

125

*Dersim Üniversitesi öğrencisi Ferhat Pervane ve Vahdettin Öymen gözaltına alındı. Çarşı merkezinde hat arabasından indikleri sırada gözaltına alınan öğrencilerin, Dersim Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenilirken, gözaltına alınma gerekçeleri ise öğrenilemedi. (28.03.2012/DİHA)

*AKP Diyarbakır İl Başkanlığı binasına 23 Mart günü düzenlenen bombalı eylemin zanlısı olduğu iddia edilerek, gözaltına alınan İ.Y. (28) isimli kişi emniyetteki ifade işlemlerinin ardından Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Bir komiserin yaralandığı saldırı ile ilgili güvenlik kamerası ve ihbar üzerine gözaltına alındığı iddia edilen İ.Y. isimli yurttaş, savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebi ile sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak, cezaevine gönderildi. (28.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da, DTK Daimi Meclisi Üyesi Kevser Akçelik gözaltına alındı. Merkez Kayapınar İlçesi Gaziler Mahallesi'nde bindiği taksi polisler tarafından durdurularak gözaltına alınan Akçelik, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Şırnak'ta hakkında açılan bir dava ile ilgili gözaltına alındığı belirtilen Akçelik'in, Şırnak'a götürüleceği öğrenildi. (29.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nin Cudi Mahallesi'nde dün akşam polisler tarafından yapılan ev baskınlarında Agit Düşkün (20) isimli yurttaş gözaltına alındı. Düşkün'ün geçtiğimiz yıl düzenlenen "Amara yürüyüşü"ne katıldığı gerekçesi ile gözaltına alındığı iddia edildi. Urfa'ya gönderileceği bildirilen Düşkün'ün annesi Hediye Düşkün, baskınlar sırasında polislerin aile fertlerini darp ettiğini savundu. (29.03.2012/DİHA/Cizrelim.net)

*Urfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nden gittiği Mardin Cezaevi'nde tutuklu bulunan kardeşi Hakim Fidan ile görüşen Fetullah Fidan, görüş sonrası cezaevi çıkışında gözaltına alındı. Sivil polisler tarafından gözaltına alınan ve Mardin Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Fidan'ın gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (29.03.2012/DİHA)

*PKK lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü olan 4 Nisan'ı kutlamak için 2011 yılında düzenlenen "Amara yürüyüşü" ile ilgili Urfa merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 5 ilde eş zamanlı ev baskınları düzenlendi. Urfa, Şırnak, Diyarbakır, Adana ve Hatay'da yapılan baskınlarda 7 kişi gözaltına alındı. "Örgüt propagandası yaptıkları" ile "Suç ve suçluyu övdükleri" iddiası ile gözaltına alınan 7 kişinin Urfa'ya götürüldüğü öğrenildi. (29.03.2012/DİHA/Urfahaber.net/Yuksekovahaber.com/Haberler.com/Sabah.com.tr)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde önceki gün yapılan ev baskınlarında Mehmet Tamamboğa, Lokman Özgezer, Hasip Tatlı ve Mehmet Reşatgören adlı yurttaşlar gözaltına alınmıştı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeleri alınan Hasip Tatlı ve Mehmet Reşatgören adlı yurttaşlar ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, Mehmet Tamamboğa ve Lokman Özgezer ise, çıkarıldıkları mahkeme tarafından "Polise mukavemet ve örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklanarak, Urfa E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (29.03.2012/DİHA/ANF)

*Iğdır'da önceki gün merkez ve köylerde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 25 kişi'den 18'i Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Iğdır Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınan 18 kişiden Ekrem Okçu, İbrahim Kaya, Bilgehan Ok, Erdal Tekgör, Aliş Ateşoğlu, Turan Demir, Feyyaz Gülcan, Niyazi Güneş, Mehmet Kızılay, İdris Abul, Adem Yılmaz, Abdulrrezak Günkal, Çetin Demir, Abubekir Felek, Hakan Kocakapla ve isimleri öğrenilemeyen 3 kişi tutuklanma talebiyle Iğdır Sulh Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan 18 kişiden 5'i serbest bırakılırken, 13 kişi de, "görevli memura mukavemetten" tutuklanarak Iğdır Cezaevi'ne gönderildi.

126

(30.03.2012/ANF/DİHA/Karshaberleri.com/Trthaber.com/Cumhuriyet.com.tr/Medya73.com/ Politikars.com)

*Şırnak'ın Yeşilyurt Mahallesi'nde oturan Veysi İnal (23) adlı yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen İnal, Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (30.03.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org)

*Bingöl Üniversitesi'nde okuyan çok sayıda öğrencinin evlerine bu sabaha karşı eş zamanlı baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda evlerde yapılan aramaların ardından 20 öğrenci gözaltına alındı. 20 öğrencinin geçtiğimiz 15 Şubat'ta düzenlenen protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesi ile gözaltına alındıkları iddia edilirken, öğrenciler Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (30.03.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Bingolhaberler.com)

*Bingöl'ün Karlıova İlçesi kırsalında başlatılan hava destekli operasyon kapsamında köylerde yapılan ev baskınlarında önceki gün gözaltına alınan 6 yurttaş, Karlıova Adliyesi'nde savcılığa çıkarıldı. Karlıova Jandarma Karakolu'ndaki işlemlerin ardından savcılığa çıkarılan Fesih Sayak, Serkan Tiryaki, Eşref Azak, Zafer Demir, Önder Tiryaki ve Faruk Kaplan tutuklama talebiyle Karlıova Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 6 kişiden 5'i serbest bırakılırken, Fesih Sayak adlı yurttaş, "Örgüte yardım ettiği" iddiası ile tutuklanarak, cezaevine gönderildi. (30.03.2012/DİHA)

*Bingöl'de, sabah erken saatlerde çok sayıda eve düzenlenen eş zamanlı baskında gözaltına alınıp il emniyet müdürlüğüne götürülen 20 kişinin işlemleri tamamlandı. Ağırlıkta Bingöl Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin bulunduğu 20 kişi emniyetteki işlemlerin ardından Bingöl Adliyesi'ne getirildi. 3 Savcı tarafından ifadeleri alınan 20 kişiden 13'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 7'si tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkeme, Emrullah Kaya, Mehmet Işyıkkırık, Selma Özel, Abdulaziz Kaya, Abdullah Başlık, Ersin Alıncan ve Yusuf Kılıç’ı "Örgüte üye olmak ile birlikte örgüt adına suç işlemek", "Örgüt propagandası yapmak" ve “KCK talimatları ile alana çıkmak” gibi iddialar ile tutukladı. (30.03.2012/DİHA/İmc-tv.com)

*Iğdır'da önceki gün merkez ve köylerde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 25 kişi'den 13'ü dün tutuklanmıştı. Bugün Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen BDP Iğdır İl Başkanı Salih Tikiz, BDP yöneticileri İsa Yıldırım, Rahim Tekgör, M. Salih Aydemir, ibrahim Kaya, Merkez İlçe Başkanı Behçet Ateş'inde bulunduğu 7 kişi savcılıkta ifade verdi. Savcılıkta ifadeleri alınan 7 kişiden BDP yöneticisi İbrahim Kaya ve BDP Iğdır Merkez İlçe Başkanı Behçet Ateş serbest bırakılırken, BDP Iğdır İl Başkanı Salih Tikiz, BDP yöneticileri Rahim Tekgör, M.Salih Aydemir ve isimleri öğrenilemeyen 2 kişi tutuklanma talebiyle Iğdır Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan BDP Iğdır İl Başkanı Salih Tikiz ile birlikte 5 kişi "Polise Mukavemet etmek" iddiasıyla tutuklanarak Iğdır Kapalı Cezaevine gönderildi. (30.03.2012/ANF/DİHA/Aktifhaber.com/Medya73.com/ Haberturk.com/Hurriyet.com.tr/Radikal.com.tr)

*Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Sivas'ta dün evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan 14 öğrencinin Emniyet'teki ifade işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen ve savcılık tarafından ifadeleri alınan öğrencilerden Evliya Baskın serbest bırakılırken, geri kalan 13 öğrenci ise tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafında ifadeleri alınan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi öğrencileri; İsmail Taş, Muhittin Duman, Mehmet Saruhan, Şenol Yoldaş, Sibel Aslantaş, Cahit Başkara, İbrahim Halil Dengi, Kamuran İbek, Aynur Gök, İbrahim Hali

127

Vural, Metin Çakır, Zahit Kargın ve Hakan Algül "Örgüte üye olmak" ve "Örgüt talimatları doğrultusunda suç işlemek" iddialarıyla tutuklandı. Tutuklanan öğrenciler, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (31.03.2012/DİHA/Medya73.com/Aktifhaber.com/Radikal.com.tr/Etha.com.tr)

*Bitlis ve Siirt kırsalında yaşamını yitiren 15 HPG'liden Meyaser Orbay ( Diljincilo) için dün yapılan kitlesel cenaze töreninden sonra yürüyüşe geçen kitleye polis tarafından müdahale edilmesinin ardından, yaşanan olaylar Yüksekova'da gece geç saatlere kadar sürmüştü. Olaylardan sonra ilçede gece geç saatlerde eş zamanlı olarak birçok eve polis tarafından baskın düzenlendi. Yeşildere, Yenimahalle ve Esentepe mahallelerinde yapılan ev baskınlarında, Rugeş Altun, Metin Aşkan, Emin Demir, Rıfat Atak, Hadi Aslan, Ferhat Terzioğlu ve Musa Kurt gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (31.03.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Etha.com.tr/ Aktifhaber.com/Haberturk.com)

*Urfa'nın Suruç İlçesi'nde "4 Nisan Amara Yürüyüşü" öncesi BDP İlçe Örgütü tarafından başlatılan çalışma kapsamında Birecik ve Bozova'ya dağıtılacak olan bildirileri götüren BDP üyesi taksici Rezan Karak polis tarafından gözaltına alındı. Suruç çıkışında taşıdığı bildiriler nedeniyle gözaltına alınan Karak'ın Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. Gözaltı haberinin ardından BDP İlçe Başkanı Mehmet Kayhan ile BDP avukatı emniyet yetkilileri ile görüşmek üzere emniyete gitti. (31.03.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org)

*TUAD- FED'in 4 Nisan'da düzenleyeceği "Amara yürüyüşüne" ilişkin hazırlanan bildirileri matbaadan almak isteyen 4 kişi, matbaa çıkışı gözaltına alındı. Söz konusu bildiriler ile ilgili mahkeme tarafından toplatma kararı bulunduğu gerekçesi ile Özgür Karabal, Azad Fırat, Recep Şahin ismi öğrenilemeyen bir kişinin gözaltına alındığı bildirilirken, gözaltına alınan 4 kişinin Urfa İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü kaydedildi. (31.03.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com/Haberhakikat.com)

*Diyarbakır'ın Dicle ve Ergani ilçelerinde özel harekat polisleri tarafından 28 Mart sabahı düzenlenen ev baskınlarında aralarında Belediye Başkan Yardımcısı Murat Yergin'in de bulunduğu 8 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan Belediye Başkan Yardımcısı Murat Yergin, Ferman Yıldız, Baver Çakmak, Ferhat Çakmak, BDP Ergani eski İlçe Başkanı Mehmet Duman, Sıddık Kalkan, Ömer Akdağ ve İdris Yiğit dün Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından 8 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilenlerden Belediye Başkan Yardımcısı Murat Yergin, Ferman Yıldız, Baver Çakmak ile İdris Yiğit serbest bırakılırken, Sıddık Kalkan, Ömer Akdağ, Ferhat Çakmak ile Mehmet Duman "Örgüt üyeliği" ve "Örgütün kırsal faaliyetlerini yürütmek" iddiaları ile tutuklanarak cezaevine gönderildi.Öte yandan Diyarbakır'da 29 Mart günü gözaltına alınan DTK Daimi Meclisi Üyesi Kevser Akçelik'in de "KCK Şırnak dosyası"ndan tutuklandığı öğrenildi.(01.04.2012/Yeniozgurpolitika.com/DİHA/İlkehaberajansi.com.tr/ Silvanmucadele.com/Dogruhaber.com.tr/Medya73.com)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde Süleyman Algan (26) adlı yurttaş, evine düzenlenen baskında gözaltına alındı. Evde yapılan aramanın ardından gözaltına alınan Algan'ın gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Algan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (01.04.2012/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi ve bağlı köylerde sabah saatlerinde polis ve jandarma tarafından evlere baskın düzenlendi. Yapılan baskınlarda Büyük Mutlu (Hirik) Köyü'nden Abdurrahman Mutlu, Bêşo Köyü'nden Fadıl Şaşmaz, Viranşehir ilçe merkezinden Erdal Erbekler ve Serdar Kırmızıgül ve ismi öğrenilemeyen bir kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 kişinin 20 Mart

128

tarihinde kutlanan Newroz kutlamalarına katıldığı gerekçesi ile gözaltına alındığı belirtildi. (02.04.2012/ANF/DİHA/ Yuksekovahaber.com)

*Urfa Siverek ve bağlı köylerde bu sabah saatlerinde birçok eve polis ve askerlerce baskın düzenlendi. Baskınlarda Siverek merkezde 5 kişi, Karacadağ ve Otlu köylerinden 1'er kişi, Karakoyun Köyü'nden ise 2 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Siverek Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. 3’ü çocuk 10 kişinin Newroz kutlamalarında çıkan olaylardan kaynaklı gözaltına alındıkları öğrenildi. (02.04.2012/DİHA/ANF/ Yuksekovahaber.com/ Siverekhaberleri.com/Siverek.com.tr)

*Urfa'nın Suruç İlçesi'nde yarın yapılması planlanan etkinlik için Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne Muş Milletvekili Demir Çelik ile birlikte giden TUHAD-FED Genel Başkanı Zübeyde Teker ile BDP MYK Üyesi Yıldız Aktaş gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne girer girmez polislerin "Bizde sizi arıyorduk. Savcılık tarafından hakkınızda yakalama kararı var" denilerek gözaltına alınan Teker ile Aktaş'ın emniyette bekletildiği bildirildi. Öte yandan Ceylanpınar'dan gelen ve BDP Aligor Belde binasına giden isimleri öğrenilemeyen 5 genç gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 5 kişinin de Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildiği bildirildi. (02.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Sabah.com.tr/Gazetediyarbakir.com)

*Bitlis ve Siirt kırsalında yaşamını yitiren 15 HPG'liden Meyaser Orbay'ın (Diljin Cilo) 31 Mart'ta yapılan cenaze töreni sonrası yaşanan olaylarda gözaltına alınan 8 kişiden Emin Demir ile Ferhat Terzioğlu, emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakıldı. İşlemlerin ardından Rugeş Altun, Metin Aşkan, Rıfat Atak, Hadi Aslan, Musa Kurt ve adı öğrenilemeyen bir kişi ise savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 6 kişi tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Burada ifadesi alınan 6 kişi, "Örgüt propagandası yapmak", "görevli memura mukavemet etmek" gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. (03.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Aksam.com.tr/Haberler.com)

*Diyarbakır 5. Ağır ceza mahkemesi tarafından ve Yargıtaycı cezası onaylanan Tahir Çetin tutuklanarak Siirt E tipi Kapalı cezaevine konuldu. (04.04.2012/İHD Siirt Şubesi)

*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, Süphan Mahallesi'nde MEYA-DER Van Şube Başkanı İbrahim Alkan ile M. Garip Peyza'nın evlerine baskın düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskında, İbrahim Alkan, şeker hastası oğlu Serhat Alkan ile M. Garip Peyza ve evinde misafir bulunan ve ismi öğrenilemeyen bir kişi gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen MEYA-DER Şube Başkanı İbrahim Alkan ile oğlu Serhat Alkan serbest bırakılırken, M. Garip Peyza ile evinde misafir bulunan yurttaş ise halen gözaltında tutuluyor. (03.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Vansiyaseti.com)

*Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce haklarında çıkarılan arama kararı gerekçesiyle, Dersim'de 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Dersim merkeze bağlı Çiçekli Köyü Jandarma Karakolu'na bağlı askerlerce Dersim'in Cılga (Sırcê) Köyü Esenyurt (Ox) Mezrası'nda oturan köy muhtarı Hıdır Bakır ve Burhan Ötekıvılcım'ın gözaltına alındığı öğrenildi. Dersim'in Atatürk (Sixenk) Mahallesi'nde de Baki Bakır adlı kişi gözaltına alındı. "Örgüte yardım ettikleri" iddiasıyla gözaltına alınan 3 kişinin Dersim İl Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. (03.04.2012/DİHA)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle Amara Köyü'ne gitmek için yola çıkan ve Elazığ'da üç saattir bekletilenler arasında olan BDP Bingöl İl Başkanı Halis

129

Yurtsever, gözaltına alındı. Yurtsever'in gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (03.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde 30 Mart'ta Silvan Emniyet Müdürlüğü'ne havai fişek attıkları iddiasıyla gözaltına alınan M.C.A. (17) ve C.Ö. (16) adlı çocuklar Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Burada da ifadeleri dinlenen iki çocuk "Kamu binalarına patlayıcı maddelerle saldırıda bulunmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (03.04.2012/DİHA/ Silvanmucadele.com/Tihv.org.tr)

*Karlıova BDP İlçe yöneticilerinden Yağız Tiryaki ile Gökşahin Şahin, Bingöl Savcılığı tarafından haklarında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınarak, Bingöl merkeze götürüldü. (03.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Ozgur-gundem.com/Rojname.com)

* Urfa'nın Siverek İlçesi'ne bağlı köylerde dün yapılan baskınlarda 10 kişi gözaltına alınmıştı. Dün yaşları küçük olan M.A., İ.H.A. ve E.A. adlı çocuklar savcılıktaki ifadeleri ardından serbest bırakılmıştı. Emniyetteki sorguları ardından mahkemeye sevk edilen 7 kişinden 5'i serbest bırakılırken, Mustafa Kengiç ile Ferhat Konuğkuş ise "örgüt üyesi" ve "örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklanarak, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (03.04.2012/DİHA/Bismilder.com)

* PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü olan 4 Nisan'da TUHAD-FED tarafından düzenlenmek istenen etkinliğin İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklanması sonucu, Urfa ve ilçelerinde yoğun polis önlemleri alındı. Etkinliğe katılmak için Türkiye'nin farklı illerinden ve Urfa'nın ilçelerinden Aligor'a gelmek isteyen bir çok yurttaş yollarda engellenirken, yapılan yol aramalarında yaklaşık 30 kişi arama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Suruç ve Urfa Emniyet müdürlüklerine götürüldüğü belirtildi. Öte yandan Suruç'ta bulunan BDP Milletvekilleri İbrahim Binici ve Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP Suruç ilçe binasında yaptıkları basın açıklamasından sonra Aligor'a geçti. Milletvekilleri ile birlikte Aligor'a giden BDP Urfa İl Başkanı Fatma İzol ve BDP yöneticileri polis tarafından Aligor'a sokulmak istenmedi. Sadece milletvekillerinin geçişine izin vereceklerini belirten polis yetkilileri başka kimseyi beldeye almayacaklarını söyledi. Bunun üzerine BDP'liler ile polis yetkilileri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Bu duruma itiraz eden milletvekilleri parti yöneticileriyle birlikte Aligor'a gitmekte kararlı olduklarını aktardı. Kısa süreli tartışmanın ardında polisler BDP'lilerin beldeye girmesine izin verdi. (03.04.2012/DİHA)

*Amara Köyü'ne gitmek için dün akşam Diyarbakır'dan Urfa'nın Suruç İlçesi'ne gelen ve isimleri öğrenilmeyen 8 kişi, bu sabah saatlerinde gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen 8 kişi, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.(04.04.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com/Pirsushaber.comKurdbox.com)

*BDP Dicle İlçe yöneticisi Mustafa Öztutuş ile kardeşi Vedat Öztutuş'un evine sabah saatlerinde polis tarafından baskın düzenlendiği bildirildi. Bir süre evde arama yapan polisler, daha sonra evden ayrıldı. Arama sonucunda herhangi bir gözaltı yaşanmazken, baskının gerekçesine ilişkin ise bilgi alınamadı. (04.04.2012/DİHA/Zaphaber.com)

*Bingöl BDP Karlıova İlçe Örgütü yöneticileri Yağız Tiryaki ve Gökşahin Şahin, haklarında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle dün ilçe merkezinde gözaltına alındı. Bugün adliyeye sevk edilen Şahin ve Tiryaki, savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye

130

gönderildi. Şahin ve Tiryaki, "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. (04.04.2012/DİHA)

*Bingöl merkez ve ilçelerinde sabah erken saatlerde çok sayıda eve polisler tarafından baskın düzenlendi. Bingöl merkezde düzenlenen ev baskınlarında Belediye Meclis Üyesi Ahmet Demirbaş, BDP İl Yöneticisi Abdullah Solmaz da gözaltına alındı. Karlıova'da da BDP'li Belediye Başkanı Ferit Çelik'in evine sabah erken saatlerde baskın yapıldı. Çelik'i alan polisler ardından belediye binasını da basarak, binada arama yaptı. Yapılan aramalarda belediye arşivlerine el konulurken, Çelik de gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Çelik, Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (05.04.2012/DİHA/ANF/Haberler.com/ Aktifhaber.com/Stargazete.com/İmc-tv.com/Trthaber.com/Milligazete.com.tr/ Etha.com.tr/Yuksekovahaber.com)

*Urfa Viranşehir'de 2 Nisan günü evlere yapılan baskınlarda 5 kişi, Newroz kutlamaları ardından çıkan olaylarda "polise mukavemet ettikleri" iddiası ile gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 2'si tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Abdurrahman Mutlu, Erdal Erbekler ve Serdar Kırmızıgül, "izinsiz Newroz kutlamalarına katılmak" ve "polise mukavemet etmek" iddiası ile tutuklanarak Urfa E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (05.04.2012/DİHA)

*Bingöl ve Karlıova'da sabah saatlerinde düzenlenen ev baskınlarında Karlıova Belediye Başkanı Ferit Çelik ile Belediye Meclis Üyesi Ahmet Demirbaş ve BDP İl Yöneticisi Abdullah Solmaz gözaltına alınmıştı. Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Çelik, Demirbaş ve Solmaz, işlemlerin ardından Bingöl Adliyesi'ne getirilerek, savcılığa çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Çelik, Demirbaş ve Solmaz, "Örgüte un götürerek, yardım ettikleri" iddiasıyla tutuklanarak Bingöl M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (05.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Bingolhaber12.com/ Etha.com.tr/Samanyoluhaber.com/Bingolguncel.com)

* Muş'un Bulanık İlçesi'nde BDP merkez çalışanı Rubar Kandemir, gözaltına alındı. İlçe girişinde Jandarma Alay Komutanlığı yakınında kurulan arama noktasında durdurulan Kandemir, yapılan aramalardan sonra gözaltına alındı. Hakkında açılan bir dava ile ilgili ifade vermediği gerekçesi ile gözaltına alındığı belirtilen Kandemir, İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. (05.04.2012/DİHA)

*Van'da 3 Nisan günü Süphan Mahallesi'ne yapılan baskında gözaltına alınan E.A ve M. Garip Peyza, emniyetteki işlemlerinden sonra sağlık kontrolü için Van Bölge Hastanesi'ne getirildi. Ardından adliye çıkarılan E.A ve Peyza, savcılık işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. 2 kişi "PKK'ye yardım ettikleri" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (06.04.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Yeniozgurpolitika.org/Vansiyaseti.com)

*Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce haklarında çıkarılan arama kararı gerekçesiyle Dersim'de 3 Nisan'da yapılan ev baskınlarında Hıdır Bakır, Baki Bakır, Burhan Ötekıvılcım ve Melsim Yıltekin gözaltına alınmıştı. Dersim İl Jandarma Alay Komutanlığı'ndaki ifade işlemleri ardından 4 kişi, savcılığa sevk edildi. Tutuklanma talebiyle Dersim'de Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 4 kişiden Melsim Yıltekin serbest bırakılırken, Hıdır Bakır, Baki Bakır, Burhan Ötekıvılcım ise, "örgüte yardım ettikleri" iddiasıyla tutuklandı. (06.04.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com)

131

*Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Kemal Tetik, dün memleketi Iğdır'a gitmek için gittiği Erzincan Otogarı'nda sivil polislerce durdurularak gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen Tetik'in Erzincan Emniyet Müdürlüğü'nde bekletildiği öğrenildi. (06.04.2012/ANF/DİHA)

*Urfa'nın Suruç İlçesi'nde, BDP tarafından düzenlenen bir yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan ve ceza alan 2 kişinin hapis cezaları, Yargıtay tarafından onaylandı. Cezası onaylanan İbrahim Sırı, gittiği Suruç Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak, Urfa E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Cezası onaylanan Sabri Altınel'in de 10 gün içinde teslim olması gerektiği belirtildi. (06.04.2012/ANF/DİHA)

*Erzurum'un Tekman İlçesi'nde 20 Mart'ta yapılan Newroz kutlamasında çıkan olaylar sonucunda gözaltına alınarak tutuklanan 8 kişiden, 28 Mart'ta tahliye edilen 7 kişi hakkında yeniden tutuklanma kararı çıkarıldı. Savcılığın yaptığı itiraz üzerine yeniden tutuklanmalarına karar verilen 7 kişinin evine baskın düzenleyen polisler, Atatürk Üniversitesi öğrencisi Melikşah İstanbul, Mustafa Sarı ve Sait Dinçoğlu'nu gözaltına aldı. Tahliye edilen diğer 4 kişinin de evine baskın yapılırken, evde olmadıkları için gözaltına alınmadıkları öğrenildi. Gözaltına alınan 3 öğrenci Hınıs Adliyesi'ne götürüldü. Öte yandan, 5 Nisan akşamı PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum gününün kutlandığı Karaçoban İlçesi'ne bağlı Binpınar Köyü'ne askerlerce baskın düzenlendi. Karaçoban Jandarma Komutanlığı'ndan gelen çok sayıda askerin köyde aramalarının sürdüğü belirtildi. (06.04.2012 /Ozgur-gundem.com/ ANF/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde Newroz sonrası yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve mahkeme tarafından serbest bırakılan BDP yöneticisi Halit Tatlı ve Mehmet Reşat Gören hakkında savcının itirazı üzerine tutuklanma kararı verildi. Bunun üzerine Tatlı ve Gören gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Tatlı ve Gören, "polise mukavemet" ve " İzinsiz gösteriye katılmak" suçlamasıyla tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (06.04.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde gözaltına alınan Süleyman Algan (26), emniyetteki ifade işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Tutuklanma talebi ile mahkemeye gönderilen Algan, tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Algan'ın tutuklanma nedeni konusunda bilgi alınamadı. (06.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Van'ın Çaldıran İlçesi'ne bağlı köylere sabah erken saatlerinde asker ve polis tarafından ortak operasyon düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskınlarda Yüceler (Şîvron) Köyü muhtarı Maşuk Batmaz ile Kemal Batmaz, Beydoğan (Şêxsucuk) köyünde Fariz Altıntaş, Çilli (Çîlê) köyünde soyadı öğrenilmeyen Seyithan isimli yurttaş ile Yukarı Dikmen (Tikma Jor) köyünde Tajdin Aka'nın da aralarında bulunduğu toplam 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen 5 kişi, Van Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. (09.04.2012/DİHA)

*Dersim Veli Ekici adlı kişi, bu sabah saatlerinde İnönü Mahallesi'nde polisler tarafından durdurularak gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Ekici'nin Dersim Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (09.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Evrensel.net/Yeniozgurpolitika.org)

*Adıyaman merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 4 ilde eş zamanlı ev baskınları düzenlendi. Savcılık kararı ile Adıyaman'ın yanı sıra İstanbul, Mersin ve Diyarbakır'da belirlenen adreslere eş zamanlı baskınlar yapıldı. Adıyaman'da, Demokratik Özgür Öğrenci Derneği' ile 7 evde arama yapıldı. Operasyon kapsamında Adıyaman'da 3'ü üniversite

132

öğrencisi 6 kişi gözaltına alındı. Diğer kentlerde yapılan operasyonlarda ise, 4 kişinin gözaltına alındığı ve Adıyaman'a gönderileceği öğrenildi. Adıyaman Demokratik Özgür Öğrenci Derneği'nde yapılan aramalarda derneğin tüm çalışma arşivlerine el konulduğu belirtildi.Gözaltına alınan 10 kişinin "KCK gençlik yapılanması" iddiasıyla gözaltına alındığı belirtilirken, gözaltına alınanlar Adıyaman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (09.04.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com/Yeniozgurpolitika.org) *Batman Merkez Aydınkonak Mahallesi'nde 26 Eylül 2011'de çıkan çatışmaya ilişkin Batman ve İstanbul'da düzenlenen baskınlarda 6 kişi gözaltına alında. İstanbul'da gözaltına alınanlar da Batman'a getirilirken, 6 kişinin "örgüt üyelerine yardım ettikleri" iddiasıyla suçlandıkları belirtildi. 6 kişi Batman Emniyet Müdürlüğü işlemleri ardından adliyeye sevk edildi. (09.04.2012/DİHA/Milliyet.com.tr/Yuksekovahaber.com/Batmanpostasigazetesi.com/Zaman.com.tr)

*10.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Fehmi Gorgin, şu beyanlarda bulundu: “09.04.2012 tarihinde saat sabah 05.30 sularında evimizi sivil giyimli polisler tarafından baskın düzenlendi. Evde arama yapıldıktan sonra oğlum Şinasi Gorgin gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesini sordum “oğlumun kamera görüntülerinin olduğunu” söylediler. Oğlum ile birlikte 6 arkadaşını da gözaltına aldıklarını öğrendik. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi) *BDP Genel Merkez çalışanı Hatice Şen akşam saatlerinde Mersin'den Diyarbakır'a seyahat ederken, Urfa girişinde bulunan turnikelerde gerekçe gösterilmeden sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan Şen'in Urfa Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (10.04.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com/Gercekgundem.com/Ozgur-gundem.com/ Yeniozgurpolitika.org)

*Bingöl'ün Karlıova (Kanîneş) merkez ve Serpmekaya (Alpîra) Köyü'nde askerler tarafından 4 eve yapılan baskınlarda, 2 kişi gözaltına alındı. Serpmekaya Köyü'nde Hasan Demir ve Aydın Tiryaki adlı kişilerin evine baskın yapıldı. Evlerinde yapılan aramanın ardından Tiryaki ve Demir askerlerce gözaltına alındı. Karlıova'nın Seyrantepe ve Kanireş mahallelerinde ise Ahmet Karbağ ve Ahmet Karabulak adlı kişilerin evlerine askerler tarafından baskın düzenlendi. Karabulak ve Karabağ'ın evinde arama yapıldığı öğrenilirken, baskın ve gözaltıların gerekçesi öğrenilemedi.(10.04.2012/ANF/DİHA)

*Batman'da 26 Eylül 2011'de Aydın Konak Kavşağı'nda yaşanan çatışmaya ilişkin başlatılan operasyonda İstanbul ve Batman'da gözaltına alınan 6 kişi, adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 6 kişi, tutuklanma talebi ile Batman Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemedeki ifade işlemlerinden sonra bir kişi serbest bırakılırken, 5 kişi ise, "örgüte yardım etmek" iddiasıyla tutuklanarak 5 kişi Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (10.04.2012/DİHA/İlkehaberajansi.com.tr/Haberler.gen.al/Batmangazetesi.com/ Mynet.com)

*Hakkari'nin Şemdinli İlçesi Derecik'e (Rubarok) gitmekte olan Cemil Dündar, Cengiz Dündar ve Cemal Dündar, Ortaklar Jandarma Karakolu Kontrol Noktası'nda durduruldu. 3 kişi burada gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 3 kişinin Şemdinli'ye götürüleceği belirtildi. (10.04.2012/DİHA/Yuksekovaguncel.com)

*BatmanPetrolkent Mahallesi'nde Şirin Aslan ve Halise Çetin adlı yurttaşlar sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Aslan ve Çetin'in hangi gerekçe ile gözaltına alındıkları

133

öğrenilemezken, Diyarbakır'a götürüldükleri bildirildi. (11.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/Yuksekovahaber.com)

*Adıyaman'ın Kahta İlçesi'nde 6 yaşındaki bir kız çocuğuna tacizde bulunan 1 kişi gözaltına alınarak Kahta İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmüş ve tacizi protesto etmek amacıyla emniyet önünde toplanan kitleye polisin müdahale etmesi sonucu çatışma çıkmıştı. Yaklaşık 2 saat süren çatışmanın ardından 39 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan gençlerin aileleri, Kahta İlçe Emniyet Müdürlüğü önüne akın ederken, emniyet önündeki bekleyiş sürüyor. (12.04.2012/DİHA/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Aktifhaber.com/Medya73.com)

*Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'ne bağlı Akpınar (Kanispi) Köyü'ne sabah 04.30 sıralarında askerler tarafından baskın düzenlendi. Binlerce askerin, helikopter ve zırhlı araçlar eşliğinde düzenlediği baskında, tüm köy halkı evlerinden çıkarılarak köyde bulunan taziye evinde toplatıldı. Köylülerin taziye evinde toplatılmasının ardından askerler tek tek evlere girerek, arama yaptı. 90'lı yıllardan kalma görüntülerin yaşandığı köyde aramalar devam ediyor. Öte taraftan söz konusu köyün büyük çoğunluğunun BDP seçmeni olduğu öğrenildi. (12.04.2012/DİHA)

*Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, yaptığı yazılı açıklamada, Mardin karayolunda yaklaşık 2 ay önce polisin takibi sonucu 150 kilo bomba yüklü aracı bırakıp kaçtığı öne sürülen kişinin, Mardin'de Diyarbakır polisinin verdiği istihbarat sonucu tutuklandığını kaydetti. Diyarbakır'da çıkarıldığı mahkemede tutuklanan kişinin kimlik bilgileri ile ilgili bilgi verilmezken, söz konusu kişinin "Örgüte yardım ettiği" gerekçesi ile tutuklandığı öğrenildi.13 Şubat'ta Aktepe Köyü'nde çıkan çatışmada İran nüfusuna kayıtlı HPG'li Kazım Huseyinzade (Yunus) yaşamını yitirmiş, İsmet Akın (Zindan Gilord) ise ağır yaralanmıştı. (12.04.2012/DİHA/ANF/Diyarbakır Valiliği/Haberler.com/Stargazete.com)

*HakkariYüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Cumhuriyet ve Yeşildere mahallelerinde bazı evlere baskın düzenledi. Baskınlarda Nihat Bellier ve Salim Ören gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Bellier ile Ören, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (12.04.2012/DİHA/Hurriyet.com.tr/Birgun.net/Haberler.com/ Yuksekovahaber.com)

*BDP Kayapınar İlçe Eşbaşkanları Erkan Erenci ile Aygül Taşkın gözaltına alındı. DTK, BDP, HAK-PAR ve KADEP'in de aralarında olduğu Kürt siyasi parti ve hareketlerinin 4 temel talebin yeni anayasada yer alması için başlattıkları ve Diyarbakır Valiliği tarafından taleplerin "Anayasaya aykırı olduğu" iddiasıyla yasaklanan kampanyayı yürüttükleri gerekçesi ile gözaltına alınan Erenci ile Taşkın, ifadeleri alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.(12.04.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org/Yuksekovahaber.com)

*BDP Antep İl Örgütü eski yöneticilerinden Hasibe Yaman, geçtiğimiz gün Antep E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski BDP İl Eş Başkanı Habibe Dışkaya'nın görüşüne giderken cezaevinde gözaltına alınmıştı. Yaman'ın Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''Örgüt propagandası'' iddiasıyla hakkında açılan davanın sonuçlandığı ve 10 ay hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi. Savcılığa çıkarılan Yaman, tutuklanarak Antep E Tipi Cezaevi'ne götürüldü. (12.04.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org/Yuksekovahaber.com)

*Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla önceki gün sabah saatlerinde Adıyaman, İstanbul, Mersin ve Diyarbakır'da Kürt öğrencilere yönelik operasyon gerçekleştirilmişti. Adıyaman'da Demokratik Özgür Öğrenci Derneği ile 7 evde aramaların yapıldığı baskınlarda çoğu üniversite öğrencisi 8 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar

134

emniyetteki işlemleri ardından Malatya Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılığa çıkarılan öğrencilerden 2'si serbest bırakılırken, Umut Çalışkan, Hayrettin Korkmaz, Aydın Kara, Hamiyet Vural, Abdullah Sönmez, Ahmet Ozan Özbek Adıyaman tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. 6 kişi "KCK gençlik yapılanması içerisinde yer aldıkları" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (12.04.2012/DİHA/Aktifhaber.com/Guncelhaber.com)

*Van Çaldıran İlçesi'ne bağlı Çilli (Çille), Yüceler (Şivron), Beydoğan (Şêxsucuk), Dikmen (Tikma Jor) köylerine yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Seyithan Alkış, Nazir Ay, Abdulkadir Baykara, Fariz Altıntaş, Tajdin Aka, Adem Zeray, Kemal Batmaz ve Maşuk Batmaz emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmişti. Adliyede savcılığa ifade veren 8 kişi "Örgüte yardım etmek" iddiasıyla Van Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan 8 kişiden Seyithan Alkış, Nazir Ay, Abdulkadir Baykara, Fariz Altıntaş, Tajdin Aka aynı iddia ile tutuklanırken, Adem Zeray, Kemal Batmaz ile Maşuk Batmaz tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (12.04.2012/DİHA)

*Kars Selim İlçesi'nde Bozkuş Jandarma Karakolu'na bağlı askerler, Bozkuş (Bozkış) Köyü'nde bir eve bu sabah baskın düzenledi. Askerler BDP üyesi Yüksel Cengiz'in evinde arama yaptı. Evde bulunan bilgisayar, kitap ve CD'lere el konulduğu belirtilirken, aramanın ardından Yüksel Cengiz gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Cengiz'in Bozkuş Jandarma Karakolu'nda götürüldüğü belirtildi. (13.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/ Yuksekovahaber.com)

*KarsKağızman Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından yapılan ev baskınında gözaltına alınan BDP üyesi Hazal Ağdeve tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Kağızman Adliyesi'ne sevk edilen Ağdeve, hakkında açılan bir davadan dolayı 9 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu gerekçesi ile tutuklandı.Ağdeve, Kars Cezaevi'ne gönderildi. (13.04.2012/DİHA/Ozgurgundem.com/Kagizmanfm.com/ Yeniozgurpolitika.org)

*BitlisTatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler Tatvan’a bağlı Anadere (Urans) Köyü’nde bazı evlere baskın düzenledi. Baskın sonrası yapılan aramada Tacettin Güler isimli yurttaş, “PKK’ye yardım ve yataklık ettiği” iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınan Güler, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. (13.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 2011 yılında çeşitli basın açıklamalarına katıldığı gerekçesiyle 4 kişi ifade işlemleri için dün Emniyet Müdürlüğü'ne çağırıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 4 kişi, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Türkçe ifade veren 3 kişi serbest bırakılırken, Kürtçe ifade vermek isteyen Koçhisar Mahalle Sözcüsü Halil Tuğuç ise, "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak'' iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (13.04.2012/ANF/DİHA)

*Mardin'in Dargeçit İlçesi'nde dün akşam bir dershaneye molotof kokteyli atılmasının ardından polisler, ilçede aldığı önlemleri yoğunlaştırdı. Mahalle aralarında herkesten kimlik soran ve daha sonra 7 kişiyi gözaltına alan polislerin, 7 kişiye işkence yaptığı iddia edildi. Evinin önünde polisler tarafından yaka paça gözaltına alınan T.A. adlı 14 yaşında bir çocuğun da aralarında bulunduğu 7 kişinin şiddete maruz kaldığı öne sürüldü. Karakolda yaşadıklarını anlatan T.A. adlı çocuk, polis sorgusunda kendisine işkence yapıldığını ve polislerin kendisini darp etmesi sonucunda bayıldığını belirterek, polislerin kendisini ayıltmak için üzerine su attığını söyledi. Karakolda halsiz düşmesinin ardından kendisini hastaneye attıklarını söyleyen T.A., burada tedavi edildikten sonra kendisine rapor verilmediğini kaydetti. T.A.,

135

halen her yerinde ağrılar hissettiğini belirterek, baş kısmında ve alnında darp izlerinin bulunduğunu ifade etti.Gözaltına alınan 7 kişi gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bırakıldığı öğrenildi. (14.04.2012/DİHA/Rojname.com)

*Van'da dün öğlen saatlerinde Deniz Abukan adlı yurttaş merkezde polisler tarafından gözaltına alınırken, öğrenci olduğu belirtilen Veysi Biçen'in ise, Alipaşa Mahallesi'nden misafir olduğu bir eve yapılan polis baskını sonucunda gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltı gerekçeleri öğrenilmeyen Abukan ve Biçen'in emniyette tutulduğu öğrenildi. (15.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı (Ortasu) Roboski Köyü kırsalında 34 sivil yurttaşın savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilmesinin ardından açılan soruşturmada 111 gündür bir gelişme yaşanmazken, köye ziyarette bulunduğu sırada köylülerin tepkisini çeken Uludere Kaymakamı Naif Yavuz olayı ile ilgili Cabbar Yılmaz isimli yurttaş tutuklandı. Uludere Savcılığı'na çağrılan ve katliamda yaşamını yitiren Selam Encü'nün yakını olan Yılmaz, ifade işlemlerinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Kaymakam Yavuz'a yönelik saldırının faillerinden biri olduğu iddia edilen Yılmaz, mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. (17.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Taraf.com.tr/Bianet.org)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 2 gün önce evlerine polis tarafından yapılan baskınlar sonrasında gözaltına alınan 13 kişi, Emniyet'teki işlemlerinin ardından Cizre Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından 13 kişi tutuklanma talebi ile Cizre Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme tarafından gözaltına alınanlardan 3 kişi serbest bırakılırken, 10 kişi ise, "Yasa dışı eylem ve gösterilere katıldıkları" iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Tutuklanan yurttaşların isimleri şunlar; Ömer Bağdur, Menekşe Yılmaz, Hatice Özdemir, Muhsin Özdemir, Osman Mendeş, Barış Erçetin, İdris Ercan, Şehmus Magi, Agit Becer ve Naif Acu. Tutuklananlardan İdris Ercan'ın kalp, sinir ve romatizma gibi rahatsızlıklarının bulunduğu öğrenildi. (17.04.2012/DİHA/ANF/Yeniozgurpolitika.org/medya73.com/ Yuksekovahaber.com/sondakika.com)

*Şırnak Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler gece saatlerinde Cudi ve Nur mahallesinde bir çok eve eş zamanlı baskın düzenledi. Baskına çok sayıda özel harekat polisi de katıldı. Ev baskınlarından Belediye Meclis Üyesi Emin Yapar, belediye personelleri Tahir Duru, Ali Kumak ile Osman İnanç, Göhar Magi, Meryem Gasyak, Murat Çabas, Halil Dalmış ve Abdulkerim Malgaz isimli yurttaşlar gözaltına alındı. Baskınların Newroz kutlamalarında yaşanan olaylardan dolayı yapıldığı belirtilirken, gözaltına alınanlar Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/ Yeniozgurpolitika.com)

*Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne bağlı polisler tarafından, Bağlar Fatih Mahallesi'nde saat 05.00'da ev baskını yapıldı. Evin tamamı dağıtılırken baskında lise son sınıf öğrencisi Mizgin Dağhan, polisler tarafından gözaltına alındı. (18.04.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.com/Yuksekovahaber.com)

* Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutuklularla görüşmeye giden Kızıltepe Belediye Başkan Yardımcısı Şemsettin Sulhan gözaltına alındı. Tutuklu bulunan Kızıltepe Belediye meclis üyelerini ziyaret etmek amacıyla görüşmeye gittiği öğrenilen Sulhan'ın polislerce gözaltına alınarak Mardin Adliyesi'ne getirildiği belirtildi. Hangi gerekçe ile gözaltına alındığı öğrenilmeyen Sulhan'ın Mardin Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadesi alınıyor. (18.04.2012/ANF/DİHA/Kiziltepegazetesi.com/Etha.com.tr//Diyarbakiryenigun.net/Sendika.org/Yeniozgurpolitika.com)

136

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde Gazi Paşa İlköğretim Okulu'na giden polis, 4 çocuğu gözaltına aldı. Sabah saatlerinde okula giden polisler, Türk bayrağı yaktıkları iddiasıyla M.E.G., E.S., B.Ö. ve A.Ö. adlı çocukları gözaltına aldı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen çocukların, adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. (18.04.2012/DİHAbirgun.net/ Nushaber.com/Sendika.org/Marksist.org/Etha.com.tr)

*BitlisHizan İlçesi'ne bağlı Yolbilen Köyü'nde düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan Mehmet Saki Altın, jandarmadaki işlemlerinden sonra Hizan'da savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan Altın, "patlayıcı madde bulundurmak" iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Burada ifadesi alınan Altın, aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. (19.04.2012/DİHA/Birgun.net/Evrensel.net/Ozgur-gundem.com/ Etha.com.tr)

*Hakkari merkez, Çukurca ilçesi ile köylerde dün yapılan baskınlarda gözaltına alınanların sayısı 21'e yükseldi. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Hakkari Valisi Muammer Türker, Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, yapılan baskınlarda, "PKK'ye yardım ettiği" iddiasıyla Hakkari merkezde 8, Çukurca ilçesinde 4, köylerinde ise 9 olmak üzere 21 kişi gözaltına alındığını duyurdu. (19.04.2012/DİHA/Hakkari valiliği)

*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından yapılan baskında, “PKK’nin silahlı yapılanması olan öz savunma güçleri” içinde yer aldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 2 kişi Emniyet işlemlerinden sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan bir kişi serbest bırakılırken, D.A. isimli kadın ise tutuklama talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Burada ifadesi alınan D.A aynı gerekçe ile tutuklanarak cezaevine gönderildi. (19.04.2012/DİHA)

* Mardin'in Derik İlçesi'nde dün sabah ilçe merkezi ile köylerde yapılan ev baskınlarında aralarında DTK Derik delegeleri ve BDP Derik İlçe yöneticilerinin de bulunduğu 15 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 15 kişi bugün sabah saatlerinde Derik Adliyesi'ne getirildi. Savcılık ifadesi alınan 15 kişiden Mahmut Aktaş, Fadıl Denk ve Fatma Adam serbest bırakılırken, 12 kişi ise mahkemeye sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınanlardan 9 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, BDP Derik eski İlçe Başkanı M. Salih Koca, BDP Derik ilçe yöneticileri Şakir Demir ve İhsan Avlar "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (19.04.2012/ANF/DİHA/Showhaber.com/Mynet.com/Kiziltepehurhaber.com/ F5haber.com/İstanbulhaber.com.tr/İlkehaberajansi.com.tr)

*19.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Sema Saylan, şu beyanlarda bulundu: “18.04.2012 tarihinde saat 14.00 sıralarında kayınım olan Mahsum Kolakan Hasanpaşa Han’ın da sivil polisler tarafından çalıştığı yerden alıp gözaltına aldılar. Dünden beri bizi görüştürmediler. Gözaltına alındığında alınma gerekçesi Molotof atma ve gizli tanık ifadesine göre alındığını söylediler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Mazıdağı İlçesi Etibank Tesisleri yakınlarındaki üzüm bağlarının bakımını yapmak ve hasar verilen bağ evlerinin onarımını yapmak için kırsal alana giden Mehmet Yalın (54) ve oğlu Baran Yalın (22) bölgede operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan baba ve oğlunun nereye götürüldüğü konusunda bilgi alınmazken, söz konusu bölgede bir süre önce operasyon yapan askerler "HPG'liler barınıyor" gerekçesiyle el bombalarıyla köylülere ait birçok bağ evini kullanılmaz hale getirmişti. Gözaltına alınan baba ve oğlunun

137

tahrip olan bağ evlerini onarmak için bölgeye gittikleri öğrenildi. (20.04.2012/ANF/DİHA/ /Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.com)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde özel harekat ve sivil polis eşliğinde 3 gün önce düzenlenen eş zamanlı ev baskınında gözaltına alınan ve il emniyet müdürlüğünde tutulan 9 kişi işlemlerinin ardından Cizre Adliyesi'ne getirildi. Aralarında belediye meclis üyesi ve belediye personelinin de bulunduğu 9 kişi savcılıkta ifade verdi. Farklı tarihlerde yasadışı eylemlere katılarak, "Örgüt propagandası yapmak", "Örgüte üye olmak", 2911 Sayılı Kanun'a muhalefet etmek suçunu işledikleri iddia edilen 9 kişi savcılık tarafından tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafından aynı gerekçe ile tutuklanan Cizre Belediye Meclis Üyesi Emin Yapar (46), belediye personelleri Tahir Duru (61), Ali Kumak (54), Abdulkerim Malgaz (62) ile Osman İnanç (39), Göhar Magi (46), Meryem Gasyak (52), Murat Çabas (31) ve Halil Dalmış (45) Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (20.04.2012/DİHA/Cumhuriyet.com.tr/Samanyoluhaber.com/Haber7.com/Yuksekovahaber.com/Haber5.com/Polis.web.tr/Haber61.net)

*Urfa Ceylanpınar'dan Viranşehir'e gelen Ferit Süer isimli yurttaş yol araması yapan polisler tarafından gözaltına alındı. Hakkında tutuklanma kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtilen Süer, Viranşehir Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (21.04.2012/DİHA)

*Hakkari'de kent merkezi, Çukurca İlçesi, Üzümlü (Deşta), Cevizli (Guzereş) ve Kayalık köylerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 20 kişi Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından dün Van Adliyesi'ne sevk edilmişti. Savcılıkta ifadeleri alınan 20 kişiden 3 kişi serbest bırakılırken, 17 kişi tutuklanma talebiyle Van Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkemede ifadeleri alınan 17 kişiden 2 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Payiz Demir, Muhsin Demir, Ercan Demir, Mesut Demir, Tahsin Taşkın, Mehdi Taşkın, Hasan Güler, Bünyamin Bozkurt, Hızır Demir, Arafat Özek, Bilal Kara, Fuat Güler, Cemil Gür, Ramazan Turan ve ismi öğrenilemeyen 1 kişi, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (22.04.2012/DİHA/Aktifhaber.com/Gazete5.com/Birgun.net/Aksam.com.tr/ Medya73.com/Mynet.com/Haber7.com/Haberler.com/Etha.com.tr)

*Bingöl Emniyet Müdürlüğü TEM polisleri, merkezde Hadin Kaya isimli bir gencin evine baskın düzenledi. Baskın sonrası Kaya "örgüte yardım etiği " iddiasıyla gözaltına alınarak Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (22.04.2012/DİHA)

*Hakkari Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler dün gece ilçenin Orman, Güngör, Yeşildere mahallelerinde eş zamanlı ev baskınları yaptı. Yapılan ev baskınlarında 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan Cevat Özdemir, Nizam Terzioğlu, İdris Tekin, Cihan Işık, Mehmet Bozkurt, Mahsum Bor, Edip Aykut ve Burhan Çağır, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 8 kişinin hangi gerekçeyle gözaltına alındığı öğrenilmedi. (23.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Medya73.com/Dogruhaber.com.tr)

*Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin dün akşam saatlerinde yaptığı ev baskınlarında Fırat Üniversitesi'nde okuyan 8 Kürt öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan Abdülkadir Güneş ve ismi öğrenilemeyen 7 öğrencinin hangi gerekçe ile gözaltına alındıkları konusunda herhangi bir bilgi alınamazken, öğrenciler Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (24.04.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Hakkari Yüksekova'da polis ve askerler tarafından ilçe genelinde birçok adrese eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda evler didik didik aranırken, Ömer Özer isimli

138

yurttaş gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmen Özer'in hangi gerekçe ile gözaltına alındığı açıklanmadı. (24.04.2012/ANF/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından sabahın erken saatlerinde başta Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) ve üyelerinin evleri olmak üzere Van, Hatay, Ağrı, Iğdır ve Çanakkale'nin de içerisinde bulunduğu 8 ilde eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Yapılan baskınlarda büyük bölümü Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi olan 16 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. "Örgütü eleman kazandırmak" ve "Eylem hazırlığında" oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 16 kişi Van İl Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. (24.04.2012/ANF/DİHA/Sabah.com.tr/Birgun.net/Showhaber.com/Zaman.com.tr/ İmc-tv.com/Haberturk.com/Samanyoluhaber.com) *Batman'da da sabah saatlerinde polisler tarafından ev baskınları gerçekleştirildi. Yapılan baskınlarda, Abdulbasit Tüzün ve Ahmet Kaya ile Halkevi bekçisi A. Vahap Acar gözaltına alındı. Gözaltına 3 kişi Batman İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (24.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Şırnak'ın İdil (Hezex) İlçesi'ne bağlı Dirsekli (Xırabeşeref) Köyü'nde öğlen saatlerinde çok sayıda asker ve Özel Hareket Timleri'nin katıldığı baskın sonrası biri kadın 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların hangi gerekçe ile alındıkları ve kimliklerine ilişkin bilgi alınamazken, köyün bütün evlerinde arama yapan askerlerin köydeki ablukası halen sürüyor. Gözaltına alınanların ise İdil İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildiği öğrenildi.Şırnak İl merkezinden getirilen çok sayıda Özel Harekat Timi, asker ve korucunun da katılımıyla baskın sonrası köy çevresi ve Mardin'ın Dargeçit İlçesi ve Şırnak'ın İdil İlçesi arasındaki Cehennem Deresi'ne yönelik geniş çaplı operasyon başlatıldığı öğrenildi. (24.04.2012/DİHA)

*Hakkari Şemdinli ilçe merkezi ile Günyazı (Qelaşk), Kayalar (Katune), Üstünağaç (Şavite) köyleri ve Tekeli (Gare) Köyü'nün Hazne ve Mağaraönü (Şıkevtan) mezralarında polis ve jandarmalar, 50 ayrı eve baskın düzenledi. Baskınlarda Günyazı Köyü muhtarı Abdulhaluk Arslan, Kayalar Köyü muhtarı Rıfat Yavuz ile köylülerden İsmail Tekin, İsmet Kaya, Abdin Özkan, Lokman Atilla, Ömer Yüce, Mevlüt Kaya, Hamit Şin, Selim Avcı, Cabbar Kaya, Mutalip Çakmak, Necmettin Orman, Vahit Fırat ve M. Maşik Maviş gözaltına alındı. Van Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla gözaltına alınan 15 kişi, İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde bekletiliyor. 15 kişinin Van'a götürülmesi bekleniyor. Gözaltlıların ardından Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde geniş polisiye önlemler alınmaya başlandı. (25.04.2012/DİHA/ Birgun.net/Mynet.com/Habergec.com/Polis.web.tr)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi girişinde arama noktası oluşturan jandarma, ilçeye gelen araçları ararken yolcuları da kimlik kontrolünden geçiriyor. Kimlik kontrolü esnasında araması olduğu tespit edilen F.S. adlı kişi jandarma tarafından gözaltına alındı. İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülen F.S.'nin yargılandığı bir dava kapsamında, "Örgüt propagandası yapmak" suçundan hakkında yakalama kararı bulunduğu belirtildi. Gözaltında tutulan F.S.'nin adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. (25.04.2012/DİHA)

*Bingöl'ün Genç İlçesi Kavar Bölgesi'nde dün çıkan çatışmada yaşamını HPG'lilerin arasından oğlu olabileceği ihtimali üzerine Elazığ Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne giden Fırat Dağıtım A.Ş çalışanı Hakkı Bolkan isimli yurttaş TEM Şube polisi tarafından gözaltına alındı. Oğlu ile ilgili bilgi edinmek üzere gittiği hastanede yapılan kimlik kontrolü sırasında gözaltına alınan Bolkan'ın hakkında arama kararı olduğu belirtildi. Oğlu hakkında bilgi verilmeden gözaltına alınan Bolkan'ın "Kaçakçılık" yaptığı iddiasıyla hakkında dava açıldığı davaya ilişkin ise ifade vermediği öne sürüldü. Gözaltına alınan Bolkan, Elazığ Emniyet

139

Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık Şubesi'ne götürülürken, hastane önünde bekleyen ve Hakkı Bolkan'ın gözaltına alınmasının ardından emniyet önüne geçen Bolkan ailesi ise "Kaçakçılık" iddialarını yalanladı. (25.04.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Sosyalistforum.net)

*Mardin’in Ömerli ve Savur ilçelerinde sabaha karşı askerler tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Baskınlarda BDP Ömerli İlçe Eş Başkanları Metin Kaya, Saadet Şimşek ve yöneticiler; Mehmet İhsan Erdem, Rıfat Kaya, Abdulrezak Şimşek, Mehmet Demir, Fadıl Aslan ile Ömerliye bağlı Duygulu Köyü Muhtarı gözaltına alındı. Ayrıca aynı saatlerde Savurda'da askerler tarafından yapılan ev baskınında BDP Savur İlçe Başkan Yardımcısı Şeyhmuz Aksoy'un gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınanlar, Ömerli Jandarma Karakoluna götürülürken, hangi gerekçe ile gözaltına alındıkları öğrenilemedi. Söz konusu baskınlarda gözaltı sayısının artabileceği belirtiliyor. (26.04.2012/ANF/DİHA/İmc-tv.com/ Ozgur-gundem.com)

*Federal Kürdistan Bölgesi'nden Türkiye'ye geçerken dün akşam gözaltına alınan tır şoförü Salih Akın, Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Emniyete ifadesi alınan ve savcılığa sevk edilen Akın, tutuklanma talebiyle Cizre Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemedeki ifade işlemlerinden sonra Akın, tutuklanarak cezaevine gönderildi. (26.04.2012/DİHA)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde 23 Nisan'da gözaltına alınan 9 yurttaş, dün savcılığa çıkarıldı. Gece yarısına kadar süren ifade işlemlerinden sonra 7 kişi serbest bırakılırken, yaşları 18'den küçük olan B.Ç ve M.B adlı çocuklar ise "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla Yüksekova Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak, cezaevine gönderildi.(27.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Şırnak Beytüşşebap'a bağlı Hisarkapı (Setkar) Köyü'ne gece saatlerinde özel hareket timleri tarafından çok sayıda eve baskın düzenlendi. Köyün etrafında çok sayıda asker bulunurken, özel hareket timleri ise birçok eve baskın düzenledi. Evler didik didik aranırken, arama yapılan evlerde birçok ev eşyasının kullanılmaz hale getirildiği bildirildi. Aramalarda herhangi bir gözaltı olmazken, baskının hangi gerekçe ile gerçekleştirildiğine ilişkin bilgi alınamadı. (27.04.2012/DİHA)

*Bingöl'de çıkan çatışmada yaralı yakalanan ve Elazığ Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuğunun durumun öğrenmek için Elazığ'a giden Fırat Dağıtım A.Ş. çalışanı Gazeteci Hakkı Boltan önceki gün Elazığ'da "Hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında ifade vermediği" iddiasıyla gözaltına alınmıştı. İfade işlemi için Diyarbakır'a getirilen ve soruşturmayı yürüten yetkili savcılığa ifade verdikten sonra serbest bırakılan Boltan, Elazığ'da tedavi altında olan çocuğu için gözaltından bırakıldıktan sonra dün akşam Elazığ'a gitti. Edinilen bilgiye göre; Elazığ'da Boltan, kimlik kontrolü sonrası aynı gerekçe ile gözaltına alınmak istendi. Elindeki savcılık ifade tutanağını gösteren ve aynı gerekçe ile gözaltına alınmak istenmesine tepki gösteren Boltan ile polisler arasında tartışma çıktı. Polislerin ifadenin sisteme henüz girmediğini belirtmesi üzerine Boltan, bunun kendi sorunu olmadığını rızası ile emniyete gitmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine polis, Boltan'ı yaka paça ve yerde sürükleyerek gözaltına aldı. (27.04.2012/ANF/DİHA)*27.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Mehmet Emin Akgün, şu beyanlarda bulundu: “Civan Boltan, benim eşimin kardeşidir. Kendisi yaklaşık 10 ay kadar önce evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. En son 24.04.2012 tarihinde Bingöl kırsalında çıkan çatışmada yaralı olarak yakalandığı bilgisi bize geldi. Bu bilgiyi teyit ettirmek için ve doğru ise onun sağlık durumunu öğrenmek ve onu görmek için hangi yetkili kuruma gittik ise de hiçbir sonuç alamadık kimse bize bilgi vermedi. Onun babası olan Hakkı Boltan oğlunu sormak için gittiği Elazığ da gözaltına alındı. Biz ne yapacağımızı bilmiyoruz.

140

Civan Boltan’ın sağlık durumu ve onu görme konusunda derneğinizden yardım talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi'nde çok sayıda özel hareket timi ve polis, gece saatlerinde Hazım Cin isimli yurttaşın evine baskın düzenledi. Baskında evde detaylı arama yapılırken, kimsenin gözaltına alınmadığı bildirildi. Baskının gerekçesi konusunda bilgi alınamadı.(27.04.2012/ANF/DİHA)

*Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamanda Fırat Üniversitesi'nde okuyan 8 öğrenci gözaltına alınmıştı. 4 günlük gözaltı süresi sonrası savcılığa sevk edilen öğrencilerden 4'ü serbest bırakılırken, 4'ü ise, tutuklanma talebi ile mahkemeye gönderilmişti. Malatya 3.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ifadeleri alınan öğrencilerden Ethem Uluğ serbest bırakılırken, Erdem Savda, Caner Duygu ve İbrahim Erkılıç tutuklanarak Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (27.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Mardin Ömerli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Ömerli, İstanbul ve Diyarbakır'da 24 farklı adrese yapılan baskınlarda çoğu BDP yöneticisi 21 kişi gözaltına alınmıştı. "KCK" adı altında gözaltına alınan 10 kişi emniyetteki ifade işlemleri ardında Ömerli Adliyesi'ne getirildi. Aralarında BDP Ömerli İlçe Eş Başkanları Metin Kaya ve Suat Şimşek, Abdulrezak Şimşek, Mehmet Demir ve Şemsihan Akman ile Berzan Şimşek, 75 yaşındaki Cemile Yaşar, Hıdır Akın, Ramazan Akın, Nedivan Yavuz'un bulunduğu 10 kişi savcılık ifadelerinin ardında tutuklanma talebi ile nöbetçi mahkemeye gönderildi. Gece geç saatlere kadar süren ifade işlemleri ardında 10 kişi, "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (27.04.2012/DİHA/ Tnthaber.net/ Yuksekovahaber.com/Cumhuriyet.com.tr/Haber7.com/Haber5.com)

*Van merkezli başlatılan ve 8 ili kapsayan bir soruşturma kapsamında düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 16'sı Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi 20 kişi, emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 8 kişi serbest bırakılırken, 12 kişi tutuklanma talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderildi. Burada ifadesi alınan 5 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, C.Y., F.E., F.K., A.O., H.T., A.D. ve M.A., "KCK gençlik yapılanması içinde yer aldıkları" iddiasıyla tutuklanarak Van F Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (28.04.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.org/Medya73.com/Yenisafak.com.tr/ İstanbulhaber.com.tr/Habercaldiran.com/Polis.web.tr)

*Şırnak'ın İdil (Hezex) İlçesi'ne bağlı Dirsekli (Xirabeşeref) Köyü'ne yönelik 24 Nisan günü gerçekleşen askeri operasyonda gözaltına alınan 1'i kadın 5 kişi Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin ardından İdil Cumhuriyet Savcılığı'na getirildi. Savcılıktaki işlemlerin ardında lise öğrencisi A.Z. serbest bırakılırken, Mehmet Ali Avşin, Fatma Akça isimli köylüler ile HPG'li oldukları iddia edilen Bahtiyar Kemal Hasan ve Givara Alıko tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemedeki ifade işlemlerin ardından 4 kişi "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüte yardım yataklık etmek" suçlamaları ile tutuklandı.(28.04.2012/ANF/DİHA/İdilhaberajansi.com/İdilgazetesi.com)

*Mardin'in Ömerli İlçesi'nde önceki gün Ömerli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Ömerli, İstanbul ve Diyarbakır'da 24 farklı adrese yapılan baskınlarda çoğu BDP yöneticisi 21 kişi gözaltına alınmıştı. "KCK" adı altında yapıldığı iddia edilen operasyonda gözaltına alınan 10 kişinin dün akşam tutuklanmasının ardından bugün de 6 kişi Ömerli Sulh Ceza Mahkemesine sevk edildi. İfadeleri alınan BDP Ömerli ilçe yöneticilerinden Fıfat Kaya, Abdurrezak Şimşek, Duygulu Köyü Muhtarı Zübeyir Fidan,

141

Kayagöz Köyü Muhtarı Mehmet Nezir Bilgiç, Fadıl Aslan ve Ferhat Emen tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (28.04.2012/ANF/DİHA/Sondakika.com/ Tnthaber.net/Rojname.com/Haber7.com/Haber5.com)

*BDP'li Hakkari İl Genel Meclis Başkanı Ferzende Yılmaz, gözaltına alındı. Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından Yeşildere Mahallesi'ndeki evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan Yılmaz, Emniyet Müdürlüğü'nde kısa bir süre tutulduktan sonra savcılığa sevk edildi. Daha sonra Özel Yetkili Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından serbest bırakılan Yılmaz hakkında, iddianamenin hazırlanması ardından mahkemenin tutuklama kararı aldığı belirtildi. Yılmaz'ın 30 Mayıs'ta görülecek duruşmada mahkemeye çıkarılacağı kaydedildi. (29.04.2012/DİHA/Sondakika.com/Haberler.com/Siirttenote.com/ Hakkarihabertv.com/Aktifhaber.com/Yurtgazetesi.com.tr/Samanyoluhaber.com/Diyarbakirsoz.com/Gazete5.com/Polis.web.tr)

*Hakkari Şemdinli'de düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan ve Van Adliyesi'ne sevk edilen 14 kişinin ifade işlemleri gece geç saatlere kadar sürdü. Savcılıkta ifadesi alınan 14 kişiden Mevlit Kaya, Cabbar Kaya, Mutalip Çakmak, Ömer Yüce, İsmet Kaya, Selim Avcı ve Lokman Atilla serbest bırakılırken, Kayalar Köyü muhtarı Rıfat Yavuz, Günyazı Köyü muhtarı Abdulhaluk Arslan ile Hamit Şin, Vahit Fırat, Mehmet Maşik Maviş, İsmail Tekin ve Abdin Özkan ise, tutuklama talebiyle Van Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Burada ifadesi alınan 7 kişi, "örgüte yardım" ettikleri gerekçesiyle tutuklanarak Van F Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (29.04.2012/DİHA/İlkehaberajansi.com.tr/Yuksekovahaber.com/ Hakkarihabertv.com)

*Mardin Ömerli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mardin'in Ömerli İlçesi ve köyleri ile Savurlu İlçesi, İstanbul ve Diyarbakır'da 24 farklı adrese yapılan eş zamanlı baskında gözaltına alınan ve emniyette işlemleri tamamlanan 6 kişi Ömerli Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından 2 kişi serbest bırakılırken, Ömerli Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Mehmet Oral, Kazım Akman, Veysi Parıltı ve Mehmet İhsan Erdem "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak Mardin E tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (29.04.2012/DİHA/Tnthaber.net/Haber7.com/Haber5.com)

*Batman'da, Newroz kutlamasına katıldıkları gerekçesiyle Çamlıca, Bağlar, Şafak, Çay Mahalleleri ile Beşiri ilçesinde çok sayıda eve eşzamanlı baskın düzenlendi. Baskınlarda evler aranırken, Yunus Özer, Ömer Ümir, Şahin Özkanat, Emin Pekediz ve Servet Çetin ve ismi öğrenilemeyen 4 kişi daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (30.04.2012 /Batman-valiligi/DİHA/Medya73.com/Sondakika.com/ Yuksekovahaber.com/ İlkehaberajansi.com.tr/Haberler.com/Batmangazetesi.com)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi Yafes Mahallesi'nde öğle saatlerine çok sayıda sivil polis akrep tipi zırhlı araçlarla Hacı Acar isimli yurttaşın evine baskın düzenledi. Evi didik didik aranan ve kamyon şoförü olduğu öğrenilen Acar, kamyonuyla birlikte gözaltına aldı. Acar'ın gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Acar'ın sorgu için İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. (30.04.2012/DİHA)

GÖZALTINA ALINAN SIĞINMACI VE GÖÇMENLER*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (01.03.2012/Genelkurmay Web)

142

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen İran uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (02.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 8 Afganistan, 1 İran ve 1 Gürcistan uyruklu olmak üzere toplam 10 şahıs yakalanmıştır. (03.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen İran uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (03.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (04.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Pakistan uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (05.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 2 şahıs yakalanmıştır. (06.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye'den Suriye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (07.03.2012/Genelkurmay Web)

*Irak'tan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 3 Irak uyruklu şahıs yakalanmıştır. (07.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şırnak ve Gaziantep il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Irak ve 2 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 4 şahıs yakalanmıştır. (07.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 3 Azerbaycan ve 1 İran uyruklu olmak üzere toplam 4 şahıs yakalanmıştır. (08.03.2012/Genelkurmay Web)

*Irak'tan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Irak uyruklu 4 şahıs yakalanmıştır. (09.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 5 şahıs yakalanmıştır. (09.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Iğdır, Van, Şırnak ve Ağrı il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 4 Pakistan, 3 Azerbaycan, 2 Afganistan, 2 Irak, 1 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 14 şahıs yakalanmıştır. (09.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (10.03.2012/Genelkurmay Web)

143

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 Filistin ve 1 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 2 şahıs yakalanmıştır. (11.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen çalışan Burma uyruklu toplam 29 şahıs yakalanmıştır. (12.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 29 Pakistan, 3 İran, 1 Kırgızistan ve 1 Filistin uyruklu olmak üzere toplam 34 şahıs yakalanmıştır. (12.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 4 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (14.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 3 şahıs yakalanmıştır. (14.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Afganistan uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (14.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı ve Van il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 Afganistan ve 1 Myanmar uyruklu olmak üzere toplam 2 şahıs yakalanmıştır. (14.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Somali uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (16.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye'den Suriye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (17.03.2012/Genelkurmay Web)

*Irak'tan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Irak uyruklu 2 şahıs yakalanmıştır. (19.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 8 şahıs yakalanmıştır. (19.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Van il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 25 Myanmar ve 3 Afganistan uyruklu olmak üzere toplam 28 şahıs yakalanmıştır. (19.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin ve Şırnak il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 3 Suriye, 2 Irak uyruklu olmak üzere toplam 5 şahıs yakalanmıştır. (20.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen İran uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (20.03.2012/Genelkurmay Web)

144

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin ve Hatay il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan Suriye uyruklu 3 şahıs yakalanmıştır. (21.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (22.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye'den Suriye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (22.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 4 Somali ve 4 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 8 şahıs yakalanmıştır. (24.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı ve Mardin il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 4 Afganistan, 3 Somali, 2 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 9 şahıs yakalanmıştır. (26.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 8 Azerbaycan uyruklu şahıs yakalanmıştır. (29.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Artvin, Iğdır ve Van il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 11 Filistin, 8 Azerbaycan, 7 Afganistan, 1 İran ve 1 Özbekistan uyruklu olmak üzere toplam 28 şahıs yakalanmıştır. (30.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye'den Suriye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (02.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Iğdır, Kilis ve Van il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 15 Suriye, 3 Afganistan, 3 Azerbaycan, 2 Özbekistan ve 1 Çin uyruklu olmak üzere toplam 24 şahıs yakalanmıştır. (02.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Iğdır il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 Azerbaycan, 1 Türkmenistan, uyruklu olmak üzere toplam 2 şahıs yakalanmıştır. (03.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (04.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin ve Şırnak il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 8 Suriye, 1 Fildişi Sahili ve 1 Senegal uyruklu olmak üzere toplam 10 şahıs yakalanmıştır. (04.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı, Kilis ve Şanlıurfa il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 9

145

Pakistan, 5 Somali, 4 Afganistan, 4 Sudan, 4 Gana, 3 Filistin, 2 Suriye, 1 Tunus, 1 Irak ve 1 Lübnan uyruklu olmak üzere toplam 34 şahıs yakalanmıştır. (06.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (07.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (08.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 11 İran ve 3 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 14 şahıs yakalanmıştır. (08.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 3 şahıs yakalanmıştır. (10.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şırnak il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 4 Filistin ve 2 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 6 şahıs yakalanmıştır. (10.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 7 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (11.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (12.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 5 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (13.02.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye'den Suriye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (13.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Van il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 14 Afganistan uyruklu şahıs yakalanmıştır. (13.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 2 şahıs yakalanmıştır. (14.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Van il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 Gürcistan uyruklu şahıs yakalanmıştır. (14.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 16 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (15.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şırnak il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye'de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Filistin, 1 Cezayir ve 1 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 4 şahıs yakalanmıştır. (15.02.2012/Genelkurmay Web)

146

*Türkiye'den Suriye'ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (17.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (17.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 15 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (19.02.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 7 şahıs yakalanmıştır. (20.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Suriye, 2 Gürcistan ve 1 Libya uyruklu olmak üzere toplam 5 şahıs yakalanmıştır. (20.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (21.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 10 şahıs yakalanmıştır. (22.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 5 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (23.02.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Umman uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (24.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Iğdır il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Ürdün ve 1 Somali uyruklu olmak üzere toplam 3 şahıs yakalanmıştır. (24.02.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Azerbaycan uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (25.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 3 şahıs yakalanmıştır. (25.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Iğdır il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 Azerbaycan uyruklu şahıs yakalanmıştır. (25.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (26.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Van il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 11 İran, 8 Afganistan, 7 Pakistan ve 7 Somali uyruklu olmak üzere toplam 33 şahıs yakalanmıştır. (27.02.2012/Genelkurmay Web)

147

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye vatandaşı yakalanmıştır. (28.02.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (29.02.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (01.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (05.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (07.03.2012/Genelkurmay Web)

*Irak’tan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (07.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 6 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (08.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Van ve Kilis il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 7 Afganistan ve 7 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (08.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa ve Şırnak il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 4 Suriye, 1 İran uyruklu olmak üzere toplam 5 şahıs yakalanmıştır. (09.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (10.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (10.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 1 Afganistan uyruklu şahıs yakalanmıştır. (11.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (11.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 10 Suriye ve 1 Almanya uyruklu olmak üzere toplam 11 şahıs yakalanmıştır. (12.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 10 şahıs yakalanmıştır. (12.03.2012/Genelkurmay Web)

148

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Suriye ve 1 Irak uyruklu olmak üzere toplam 3 şahıs yakalanmıştır. (12.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 4 Suriye uyruklu şahıs ve 2 Türk vatandaşı olmak üzere toplam 6 şahıs yakalanmıştır. (13.03.2012/Genelkurmay Web)

*Irak’tan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Irak uyruklu 3 şahıs yakalanmıştır. (13.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa, Kilis, Mardin ve Iğdır il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 15 Somali, 13 Suriye ve 1 Azerbaycan uyruklu şahıs olmak üzere toplam 29 şahıs yakalanmıştır. (13.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Bingöl ve Hatay il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 8 Suriye, 7 Somali, 3 Afganistan, 2 Cezayir uyruklu olmak üzere toplam 20 şahıs yakalanmıştır. (14.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (15.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Myanmar uyruklu 4 şahıs yakalanmıştır. (16.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Iğdır ve Hatay il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 46 Filistin, 10 Afganistan, 3 Moğolistan, 2 Suriye ve 1 Gürcistan uyruklu olmak üzere toplam 62 şahıs yakalanmıştır. (16.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (19.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (20.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 10 İran ve 1 Afganistan uyruklu olmak üzere toplam 11 şahıs yakalanmıştır. (20.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 5 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (20.03.2012/Genelkurmay Web)

Kolluk Kuvvetlerince, Hakkari ve Hatay il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 6 Afganistan, 5 İran, 5 Somali ve 1 Bangladeş uyruklu olmak üzere toplam 17 şahıs yakalanmıştır. (21.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 4 Türk ve 3 Suriye uyruklu olmak üzere 7 şahıs yakalanmıştır. (21.03.2012/Genelkurmay Web)

149

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (21.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 3 şahıs yakalanmıştır. (22.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 12 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (22.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 10 Afganistan, 3 Gürcistan, 2 Pakistan, 1 Irak olmak üzere toplam 16 şahıs yakalanmıştır. (22.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (23.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa ve Iğdır il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 6 Suriye, 4 Irak, 3 İran ve 1 Azerbaycan uyruklu toplam 14 şahıs yakalanmıştır. (23.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin ve Gaziantep il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 10 Suriye ve 1 Filistin uyruklu toplam 11 şahıs yakalanmıştır. (24.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 5 şahıs yakalanmıştır. (25.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 9 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. Yakalanan şahıslar hakkında yasal işlem başlatılmıştır. (26.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (26.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şırnak il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 7 Somali ve 1 Suriye uyruklu olmak üzere toplam 8 şahıs yakalanmıştır. (26.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Malatya, Şanlıurfa ve Şırnak il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 6 Bangladeş, 3 Eritre, 2 Uganda, 1 Senegal uyruklu olmak üzere toplam 12 şahıs yakalanmıştır. (27.03.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Fransız uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (27.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Suriye, 1

150

Afganistan ve 1 Somali uyruklu toplam 4 şahıs yakalanmıştır. (28.03.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 36 Afganistan, 11 Pakistan ve 4 Özbekistan uyruklu olmak üzere toplam 51 şahıs yakalanmıştır. (28.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Van, Şanlıurfa, Hakkari il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 8 Afganistan, 6 Pakistan, 6 Somali, 5 İran, 2 Suriye, 1 Özbekistan ve 1 Çin uyruklu olmak üzere toplam 29 şahıs yakalanmıştır. (29.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye, 2 İsveç, 1 İran uyruklu olmak üzere toplam 5 şahıs yakalanmıştır. (30.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (31.03.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şırnak il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 3 Somali uyruklu şahıs yakalanmıştır. (31.03.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 Suriye, 1 İngiliz, 1 Ürdün, 1 Lübnan uyruklu şahıs olmak üzere toplam 5 şahıs yakalanmıştır. (30.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Gaziantep il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 9 Bangladeş ve 7 Afganistan uyruklu olmak üzere toplam 16 şahıs yakalanmıştır. (30.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 4 şahıs yakalanmıştır. (28.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Kilis ve Mardin il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 7 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (28.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (27.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 13 şahıs yakalanmıştır. (27.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan Suriye uyruklu 2 şahıs yakalanmıştır. (26.04.2012/Genelkurmay Web)

*Irak’tan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Irak uyruklu 2 şahıs yakalanmıştır. (25.04.2012/Genelkurmay Web)

151

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (25.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa, Hatay, Kilis ve Iğdır il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 5 Somali, 2 Suriye ve 1 Azerbaycan uyruklu olmak üzere toplam 8 şahıs ve bu şahıslarla bağlantılı 4 Türk vatandaşı yakalanmıştır. (25.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 7 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (24.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 9 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (24.04.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçen 4 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (23.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (23.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 5 Suriye vatandaşı şahıs yakalanmıştır. (22.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 4 Suriye vatandaşı yakalanmıştır. (20.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şırnak ve Mardin il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 10 Irak, 4 Suriye, 4 Afganistan, 1 Pakistan, 1 Cezayir uyruklu olmak üzere toplam 20 şahıs yakalanmıştır. (20.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa, Hatay ve Sivas il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 8 Suriye, 6 Afganistan, 3 Raunda, 2 Lübnan, 2 Irak, 1 Nijerya, 1 Sudan ve 1 Mali uyruklu olmak üzere toplam 24 şahıs yakalanmıştır. (19.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 1 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (18.04.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 7 şahıs yakalanmıştır. (18.04.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Myanmar uyruklu 4 şahıs yakalanmıştır. (18.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 1 İran ve 1 Pakistan uyruklu olmak üzere toplam 2 şahıs yakalanmıştır. (18.04.2012/Genelkurmay Web)

152

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 2 şahıs yakalanmıştır. (17.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Suriye, 1 Libya, 1 Afganistan ve 1 Bangladeş uyruklu olmak üzere toplam 5 şahıs yakalanmıştır. (16.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan Suriye uyruklu 30 şahıs yakalanmıştır. (15.04.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 2 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (14.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Mardin ve Hatay il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan Suriye uyruklu 12 şahıs yakalanmıştır. (14.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 14 şahıs yakalanmıştır. (13.04.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen İran uyruklu 1 şahıs yakalanmıştır. (13.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 12 Pakistan, 5 Afganistan ve 2 Hindistan uyruklu olmak üzere toplam 19 şahıs yakalanmıştır. (13.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 4 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (12.04.2012/Genelkurmay Web)

12 Nisan 2012Edirne / Ağrı / Mardin*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı ve Mardin il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 25 Suriye, 7 Afganistan olmak üzere 32 şahıs yakalanmıştır. (12.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (11.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan Myanmar uyruklu 5 şahıs yakalanmıştır. (10.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 16 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (10.04.2012/Genelkurmay Web)

*Türkiye’den Suriye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan Suriye uyruklu 4 şahıs yakalanmıştır. (10.04.2012/Genelkurmay Web)

153

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen Suriye uyruklu 2 şahıs yakalanmıştır. (09.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 7 Filistin, 4 Suriye, 4 Afganistan, 1 Pakistan, 1 Gürcistan ve 1 İran uyruklu olmak üzere toplam 18 şahıs yakalanmıştır. (09.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye ve 1 Filistin uyruklu şahıs yakalanmıştır. (08.04.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 1 Azerbaycan ve 1 İran uyruklu olmak üzere toplam 2 şahıs yakalanmıştır. (07.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 3 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (07.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Van ve Şanlıurfa il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 6 Filistin 4 Suriye, 3 Somali uyruklu olmak üzere toplam 13 şahıs yakalanmıştır. (06.04.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 6 İran ve 1 Türkmenistan uyruklu olmak üzere toplam 7 şahıs yakalanmıştır. (05.04.2012/Genelkurmay Web)

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 6 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (05.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Şanlıurfa, Hakkari ve Şırnak il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 11 Pakistan, 9 Afganistan, 6 Suriye, uyruklu olmak üzere toplam 26 şahıs yakalanmıştır. (05.04.2012/Genelkurmay Web)

İran'dan Türkiye'ye yasa dışı yollardan geçen 10 Pakistan, 9 Afganistan ve 1 Myanmar uyruklu olmak üzere toplam 20 şahıs yakalanmıştır. (04.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Ağrı ve Hatay il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 9 Afganistan ve 1 Somali uyruklu olmak üzere toplam 10 şahıs yakalanmıştır. (04.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Gaziantep ve Kilis il merkezlerinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 56 Filistin, 19 Suriye, 6 Afganistan, 5 Pakistan, 2 İran, 1 Irak uyruklu olmak üzere toplam 89 şahıs yakalanmıştır. (02.04.2012/Genelkurmay Web)

*İran’dan Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 2 İran uyruklu şahıs yakalanmıştır. (01.04.2012/Genelkurmay Web)

154

*Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçen 7 Suriye uyruklu şahıs yakalanmıştır. (01.04.2012/Genelkurmay Web)

*Kolluk Kuvvetlerince, Iğdır il merkezinde icra edilen önleyici tedbirler kapsamında yapılan kontrollerde, Türkiye’de bulunması için yasal gerekleri karşılamayan 2 Kırgızistan, 1 Azerbaycan uyruklu olmak üzere toplam 3 şahıs yakalanmıştır. (01.04.2012/Genelkurmay Web)

KAYIP İDDİALARI-Gözaltında Kayıp İddiası*27.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Tahsin Aydın, şu beyanlarda bulundu: “Kızım olan Yasemin Aydın, Eylül 2011 tarihinde Harran Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünü kazandı. Kayıt yaptırmak için evden ayrıldı. Bizde birkaç gün kendisini aramadık. Daha sonra aradığımızda kendisine bir türlü ulaşamadık. Eylül ayının sonunda Cizre Emniyetinden olduğunu söyleyen bir şahıs kızımın gözaltında olduğu bilgisi verildi. Akşam saatlerinde başka bir numaradan aranıldım. Arayan kızımdı. Bana söylediği şey “kendisinin yanlışlıkla gözaltına aldıklarını ve bıraktıklarını yarın eve geleceğim” dedi. Ancak eve gelmedi. Bu olaydan 3-4 gün sonra Şanlıurfa Emniyetinden olduğunu söyleyen bir şahıs kızımın ne yaptığını sordu. Bende böyle bir şeyin yaşandığını ve onlara kızımı bulup bana getirilmesini istedim. Ancak onlardan da bir ses çıkmadı. Ondan sonra kızımdan bir daha haber alamadık. Yaptığımız tüm araştırmalar sonuçsuz kaldı. Ben kızımın nereye gittiğini bilmiyorum. Onun can güvenliğinden endişe ediyorum. Kızımın bulunması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

Diğer Kayıp İddiaları*17.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Mehiye Balin, şu beyanlarda bulundu: “Kızım Zeliha Balin, dün saat 11.30 civarında evden çıktı. Bana Kayapınar BDP ilçesine gideceğini söyledi. Akşam saat 16.00’da kızımı aramak istedim. Ancak telefonu kapalıydı. Akşam bütün tanıdık ve gidebileceği bütün kurumlara gittim ama hiç kimsenin ondan haberi yoktu. Kızım bazen bilinmeyen kişiler tarafından tehdit ve takip edildiğini söylüyordu. Bu kişilerin polis olabileceği kanısındayım. En son Baroya kızımın gözaltında olup olmadığı sordum. Herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Sizden kızımın bulunması için yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER

-Yasaklanan Etkinlikler*Urfa Valiliği tarafından 15 Şubat nedeniyle il genelinde yürüyüş ve gösteri yasağı getirdiği öğrenildi. (12.02.2012/DİHA / Atilimhaber.org)

*DTK, BDP, TDŞK, HAK-PAR, KADEP ve ÖSP gibi Kürt siyasi parti ve hareketlerinin yeni anayasada yer almasını istedikleri 4 temel talebin "Anayasaya aykırı" olduğunu iddia eden Diyarbakır Valiliği, talepler için başlatılan imza kampanyasının standına izin vermedi. 4 temel talebin yasaklanmasını protesto etmek için aralarında DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, TDŞK, HAK-PAR, KADEP ve ÖSP gibi parti ve hareket temsilcileri, AZC Plaza önünde basın açıklaması yaptı. (01.04.2012/DİHA/ Ozgur-gundem.com/Diyarbakirhaber.gen.tr/Yeniozgurpolitika.com)

155

*BDP Diyarbakır İl Örgütü tarafından Park Orman'da yapılması planlanan halk konserine Diyarbakır Valiliği tarafından PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü kutlamaları nedeniyle İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen genelgeye dayanılarak, izin verilmedi. (04.04.2012/DİHA/Diyarbakirhaber.gen.tr)

*DTK, BDP, Tevgera Demokratên Şoreşgerên Kurd (TDŞK), HAK-PAR, KADEP ve Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) gibi Kürt siyasi parti ve kurumlarının yeni Anayasa'da yer almasını istedikleri "Kimliğin tanınması, anadilde eğitim hakkı, siyasi statü ve Kürtlerin örgütlenme hakkı" gibi 4 temel talebi için başlatılan imza kampanyasına bir yasak da Urfa Valisi'nden geldi. Diyarbakır Valisi'nin ardından Urfa Valisi de taleplerin anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek, kampanyayı yasakladı. BDP Urfa İl Örgütü'nün kampanya için stant kurulması için valiliğe yaptığı başvuru da reddedildi. Talebi reddeden valiliğin yasak gerekçesi şöyle: "İmza kampanyasında konu edilen 4 maddenin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Siyasi Partiler Kanunu'nun ilgili maddelerine aykırı olduğu, üniter devlet yapısına muhalif ve bölünmüş bir yapının temellerinin atılmasına yönelik bulunduğu, örgütün söylemleri ile paralellik göstererek ayrı bir devlet oluşumunu öngören bir takım yaklaşımları içerdiği, söz konusu maddeler ile PKK/KCK ile söylem birlikteliğine gidilerek halk üzerinde bir baskı unsuru oluşturulmasının hedeflendiği, örgüt propagandası yapıldığı ve imza kampanyasında konu edilen bazı maddelerin konusu itibarı ile suç teşkil ettiği değerlendirilmektedir. Ayrıca, söz konusu imza kampanyası süresince örgütü övücü mahiyette müzik, afiş, pankart ve dövizlerin olabileceği değerlendirildiğinden, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/C Maddesi gereğince ilimizin muhtelif yerlerinde kurulması düşünülen stantlar ve imza kampanyası yasaklanmıştır." (13.04.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com)

*DTK, BDP, Tevgera Demokratên Şoreşgerên Kurd (TDŞK), HAK-PAR, KADEP ile Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) gibi Kürt siyasi parti ve kurumlarının yeni Anayasa'da yer almasını istedikleri "Kimliğin tanınması, anadilde eğitim hakkı, siyasi statü ve Kürtlerin örgütlenme hakkı" gibi 4 temel talebi için başlatılan imza kampanyası Diyarbakır ve Urfa'dan sonra Batman Valiliği'nce de yasaklandı. BDP Batman İl Örgütü kampanyaya ilişkin açmak istediği stant ile ilgili valiliğe başvuruda bulundu. Valilik kampanyanın anayasaya aykırı olduğunu savunarak izin vermedi. (14.04.2012/DİHA/Etha.com.tr/Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır’da Sivil Dayanışma Platformu üyelerinin, "yeni anayasa" ile ilgili halkın taleplerini almak için ACZ Plaza önünde açmak istediği imza standı polis engeline takıldı. ACZ Plaza önüne gelen sivil polisler, Platform üyelerine valilikten izin alınmadığı için imza standının açılmasına izin vermeyeceklerini iletti. Süren görüşmeler sonuç vermeyince Platform üyeleri duruma tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Platform üyeleri adına açıklama yapan Av. Muhammed Akar, Diyarbakır'da imza standının açılmasına izin verilmemesini eleştirerek, gerekli izinleri aldıktan sonra bir haftalığına stand açacaklarını söyledi. Doğan, yeni anayasa için hazırladıkları 10 maddelik talebi halkın imzasına sunacaklarını ifade etti. (20.04.2012/DİHA)

-Toplatılan ve Yasaklanan Yayınlar*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde bir araya gelen 7 gencin çıkardığı ve tamamı Kürtçe olan 2 aylık kültür-sanat dergisi "Hawara Botan" toplatıldı. Kürtçenin gelişmesinde ve Kürt gazeteciliğine büyük katkıları olan Celalet ve Kamuran Bedirxan kardeşlerin 15 Mayıs 1932 yılında çıkardıkları "Hawar" dergisinden esinlenerek çıkarılan Hawara Botan'ın 2. sayısı İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından "Örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla toplatıldı. Sabah

156

saatlerinde Hawar Cafe'ye gelen polis, 50 adet dergiye el koydu. Hawara Botan ilk sayı olan Eylül-Ekim sayısı Cizre Sulh Ceza Mahkemesi tarafından, içinde "Kürdistan" ve "Gerilla" kelimeleri geçtiği gerekçesiyle toplatılmıştı. (06.01.2012/DİHA)

*"KCK" adı altında düzenlenen operasyonların yeni hedefi kitaplar. Düzenlenen son operasyonda sadece Cegerxwîn Gençlik Kültür Merkezi'nde, Kültür Bakanlığı bandrollü 34 kitaba el konuldu. Türkiye geneli 17 ilde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimatıyla 13 Ocak'ta BDP, belediyeler, İHD, Kayapınar Cegerxwîn Gençlik Kültür Merkezi ve KESK gibi çok sayıda kurum ve kurulaşa yönelik operasyonda birçok kitap ve dergiye el konuldu. Sadece Cegerxwîn Gençlik Kültür Merkezi kütüphanesinde, Sosyolog İsmail Beşikçi'nin Kültür Bakanlığı bandrollü 29 kitabı, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 1 kitabı ve 2 adet Yazar Lazarev'in kitabı ve KONGRA-GEL Kürdistan Halk Kongresi Demokratik Kuruluş Belgeleri adlı 1 kitap ile 1 adet Yurtsever Gençlik Dergisi'ne el konuldu. Sosyolog İsmail Beşikçi'nin Yurt Yayınları'ndan çıkan "Doğu Anadolu'nun Düzeni 2", "Bilimsel Yöntem Üniversite Özerkliği 3", "Devletlerarası Sömürge Kürdistan", "Tunceli Kanunu ve Dersim Jenosidi 4", "Bir Aydın bir örgüt ve Kürt Sorunu", "Orta Doğuda Devlet Terörü", "Kirletilen Kavramlar", "Mahkemelerin Açtığı Yol", "Hukuksuz Adalet", "Bilimsel Yöntem Üniversite Özerkliği 2", "Bilimsel Yöntem Üniversite Özerkliği 4", "Bilimsel Yöntem Üniversite Özerkliği 5", "Kürt Toplumu Üzerine", "Kendini Keşfeden Ulus Kürtler", "İşlevsizleşen Yasaklar", "Kirletilen Değerler", "Bilincin Yükselişi", "Bilim Resmi İdeoloji Devlet-Demokrasi ve Kürt Sorunu" adlı kitaplarından oluşan 29 adet kitap, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Aram Yayıncılık tarafından basılan "Özgürlük Sosyolojisi" isimli kitap, bilgisayar çıktılarından oluşan bir kitap ve Yazar M.S Lazarev'in Avesta Yayınları'ndan çıkan "Kürdistan Tarihi" isimli kitap, KONGRA-GEL Kürdistan Halk Kongresi Demokratik Kuruluş Belgeleri ile 1 adet Yurtsever Gençlik Dergisi. (22.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde belediye tarafından 4 gün önce ilçe merkezinin 30 ayrı noktasına asılan "Tüm baskı ve tutuklamalara rağmen Kızıltepe Belediyesi halk ile beraber tam hız çalışmaya devam ediyor" billboardlara, Güvenlik Büro Amirliği'nin şikayeti üzerine "Adli yargıyı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla toplatma kararı çıkarıldı. Kentin 30 noktasında asılan afişler bu sabah kaldırıldı. (10.02.2012/DİHA)

*Mardin'in Nusaybin İlçesine bağlı Mitanni Kültür Merkezi Apê Musa Konferans Salonunda açlık grevi sürdürüyor. Mitanni Kültür Merkezi binasına asılan "Tecrit bir insanlık suçudur" ve "Sayın Öcalan'a özgürlük, 15 Şubat uluslar arası komployu kınıyoruz" pankartlarına polisler el koydu. Her iki pankarta el koyan polisler "Resmi bir kuruma pankartın asılamayacağı" gerekçesiyle el koyduğu bildirildi. İki gün öncede Mitanni Kültür Merkezi binasının bahçesine kurulan "Demokratik Direniş Çadırı"na polisler el koymuştu. (13.02.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişi ile siyasi ve askeri operasyonları protesto etmek için başlatılan açlık grevi devam ederken, mahkeme, BDP Kayapınar ilçe binası önüne asılan "Ne tecrit, azadi, ne şer, aşiti, tecrit değil özgürlük savaş değil barış" ve "Qirkirina li ser netewa Kurdan u li komploya 15'ê sibatê lanet dikin" yazılı pankartlar için "yasak" kararı çıkardı. Bunun üzerine BDP ilçe binasına gelen polisler, mahkemenin kararını göstererek pankartları kaldırdı. (13.02.2012/DİHA)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sonlandırılması ve Öcalan'ın serbest bırakılması için Diyarbakır'da BDP Kayapınar İlçe Örgütü binasında başlatılan açlık grevleri devam ediyor. BDP Sur İlçe Örgütü üyeleri tarafından dün devralınan açlık grevinin 3. gününde ilçe binasına ve bahçesine asılan pankartlara polisler tarafından el konuldu.

157

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği’nin kararıyla toplatılan pankartlarda şu ibareler yer alıyor; "Kürt sorununda siyasi ve demokratik çözüm için müzakere ve diyalogun devam etmesi, Sayın Öcalan'a özgürlük istiyoruz", "Tecride son Sayın Öcalan'a özgürlük ", "Kürt sorunun demokratik çözümü için açlık grevindeyiz." Öte yanda geçtiğimiz hafta ilk açlık grevine başlayan BDP Bağlar İlçe Örgütü’nün tuttuğu açlık grevi esnasında da 4 adet pankarta el konulmuştu. (19.02.2012/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde, yarın yapılacak olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitingi için anons yapan araca el konuldu. Viranşehir Emniyet Müdürlüğü trafik ekiplerince, üzerine hakkında toplatma kararı olan 8 Mart amblem ve afişlerinin olduğu ve aracın giydirildiği gerekçe gösterilerek araç bağlandı. Konuya tepki gösteren BDP İlçe Başkanı Halis Aktaş, araç için izin alındığını bunun keyfi bir uygulama olduğunu söyledi.(03.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/ Azhaberler.com)

*Van'da dün akşam ve bu sabah bazı iş yeri ve evlere baskın düzenlendi. Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis dün akşam kent merkezinde bulunan Şilan Kitap Cafe'ye "Yasak kitap bulundurmak" gerekçesiyle baskın düzenledi. Yapılan baskında İş yeri işletmecisi Yaşar Külay ve cafede bulunan soyadı öğrenilmeyen Ahmet isimli bir yurttaş gözaltına alındı. Baskın sırasında 555 kitaba el konulduğu kaydedildi. (08.03.2012/DİHA/Etha.com.tr)

*18 Mart Pazar günü kutlanacak olan görkemli Diyarbakır Newroz'unun hazırlıkları tüm hızıyla sürerken, Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi çok tartışılacak bir karar aldı. Mahkeme, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 6'ncı maddesine dayandırdığı yasaklama ve toplatma kararına göre afiş ve el ilanlarında yer alan "An azadî, an azadî (Ya Özgürlük, Ya Özgürlük)" ibaresinin PKK'nin "yeni direniş hamlesince benimsendiği" iddiasına yer verdi. (13.03.2012/DİHA/Radikal.com.tr/Etha.com.tr/Evrensel.net)

*Özgür Gündem Gazetesi hakkında 1 ay kapatma cezası verildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, gazetenin bugünkü sayısının 1, 8, 9, 10 ve 11. sayfalarında yer alan haber, yorum ve fotoğrafların "Örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla, gazeteye 1 ay kapatma cezası verirken, gazetenin bugün ve yarın çıkacak tüm sayılarına el konulmasına karar verdi. Kararın ardından gazetenin basımının yapıldığı Gün Matbaası'nı basan polis, gazetenin yarın çıkacak olan sayısına el koydu. (08.03.2012/DİHA/ANF)

*Haftalık yayın yapan Demokratik Değişim Gazetesi hakkında toplatma kararı olduğu gerekçesi ile Erzurum'da el konuldu. Polisler tarafından gazeteye el konulduğunu belirten BDP Erzurum İl Başkanı Rıza Güler, her hafta gelen gazetenin kendilerine ulaşmadığını belirterek, gazeteyi sormak için Emniyet Müdürlüğüne gittiklerinde gazeteye el konulduğunu öğrendiklerini söyledi. Güler, polisler kendisine gazeteye toplatma kararı olduğu için el konulduklarını söylediğini belirterek, polislerin kendilerine gazeteleri geri vermeyeceklerini söylediklerini aktardı. (13.04.2012/DİHA)

*21 Mart Newroz günü polisin Newroz alanı girişinde çok sayıda Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerine toplatma kararı olmamasına rağmen el koyması üzerine gazete çalışanları polisler hakkında suç duyurusunda bulunarak gazetelerin kendilerine iade edilmesini istedi. Urfa Cumhuriyet Savcılığı, "konu hakkında herhangi bir suç unsuru oluşmadığı" gerekçesiyle kovuşturmaya gerek olmadığına karar verirken, polis tarafından el konulan gazeteleri de iade etmedi. (15.04.2012/DİHA)

-Baskına Uğrayan Gazete ve Yayın Organları

158

*"KCK" adı altında Batman merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 7 ilde, birçok adrese operasyon düzenlendi. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği görev ve yetki çerçevesinde Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında BDP Batman il ve merkez ilçe binaları ile Azadiya Welat Gazetesi bürosu, Eğitim Sen, MEYADER, Batman Din Alimleri Derneği (DAD), Bahar Kültür Merkezi ile çok sayıda eve eş zamanlı baskın düzenlendi. "KCK Kent Meclisi üyesi olmak ve faaliyetlerde bulunmak" iddiasıyla düzenlenen baskına çok sayıda sivil ve çevik kuvvet polisi katıldı. Ev ve işyerlerinde saatlerce süren aramanın ardından çok sayıda hard disk, bilgisayar kasası, CD, kaset ve resmi belgeye el konuldu. (04.02.2012/ DİHA/Hurriyet.com.tr/ Aktifhaber.com/ Gazete5.com)

-Adil Yargılanma Hakkının İhlali*Diyarbakır'da 2009 yılında polis kurşunu ile yaşamını yitiren Dicle Üniversitesi (D.Ü.) Mimar ve Mühendislik Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Aydın Erdem için 2010 yılında düzenlenen anma etkinliği ile "KCK" tutuklamalarının protesto edildiği gösteriye katıldığı gerekçesi ile 22 Nisan 2011'de gözaltına alınarak tutuklanan DÜ öğrencisi Barış Kaya hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek", "Örgüt propagandası yapmak" ve 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ile "Polise mukavemet" iddialarıyla Kaya'ya 11 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Müvekkili Barış Kaya ile ilgili mahkeme kararını hukuk skandalı olarak nitelendiren Av. Sevinç Sarıkaya, iddianamede yer verilen yüzü kapalı şahıs ile ilgili fotoğrafın bilirkişi tarafından ayakkabıdan yola çıkılarak söz konusu şahsın müvekkili olduğunun iddia edildiğine dikkat çekti. Müvekkilinin sadece ayakkabı benzerliğinden dolayı isnat edilen suçlamalara maruz bırakılarak tutuklandığını söyleyen Sarıkaya, "Bunun hiçbir mantıklı açıklaması yoktur. Bilirkişi nasıl olur da yüzü tamamen kapalı şahsı tespit edebilir. Bu bir hukuk skandalıdır" dedi. Bilirkişinin müvekkili lehine hazırladığı rapora 3. kez itiraz ettiklerini ve başka bir bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini hatırlatan Sarıkaya, "Buna rağmen mahkeme raporu aynı bilirkişiye gönderdi. Bilirkişi yüzü tamamen kapalı şahsın Barış Kaya olduğunu söylüyor. Yanlı rapor hazırlayan bilirkişinin polis olduğundan şüphelendik. Bilirkişi raporuna itiraz ederek, bilirkişinin vasfını öğrenmek ve bilirkişinin bir kez de mahkeme heyeti karşısında dinlenmesi talebinde bulunduk. Sorularımız olduğunu beyan etik, ancak tüm taleplerimiz reddedildi" dedi.Müvekkili Kaya ile ilgili "polise mukavemet" suçlamasına ilişkin mahkemede konulan şerhe dikkat çeken Sarıkaya, mahkeme başkanının fotoğraflarda müvekkilinin polise taş attığının sabit olmadığı, bu nedenle "polise mukavemet" suçunun oluşmadığını belirttiğini aktardı. İtiraz ve taleplerine rağmen mahkemenin ayakkabı benzerliğinden yola çıkarak müvekkilini 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığını hatırlatan Sarıkaya, "Barış duruşmada söz alarak 'Bundan tam 11 yıl önce bulunduğum cezaevi de dâhil olmak üzere birçok cezaevine (hayata dönüş) adı altında operasyonlar düzenlendi. Ancak bu operasyonlarla bizleri bitiremediniz ve bitiremeyeceksiniz. Operasyonlarda hayatını kaybedenlerden biride Murat Ördekçi'dir. Murat Ördekçi ölümsüzdür. Ölümsüzdür' sloganı attı. Salonda bulunan askerlerin tümü müvekkilimi darp edip susturmaya çalıştı. Müvekkilimin ağzını bıraktıkları sırada ise 'Şehid namırın' sloganını attı" diye kaydetti. Mahkemenin komik bir gerekçe ile oğluna ceza yağdırmasına isyan eden baba Müslüm Kaya'nın adliye koridorunda "Adalet bir ayakkabıya bakıyor! Bir ayakkabı benzerliği yüzünden oğlum 11 yıl 3 ay ceza aldı" diye bağırması üzerine polisler tarafından gözaltına alınmaya çalışıldığını belirten Sarıkaya, müdahale etmek isterken ise polislerin "Sizler mahkeme salonunda avukatsınız" diyerek tehdit ettiklerini söyledi. (04.01.2012/DİHA)

159

*Muş'un Şenyayla Kırsalı'nda 24 Mart 2006 tarihinde yaşamını yitiren 14 HPG'liden 4'ü için 28 Mart'ta Diyarbakır kent merkezinde düzenlenen cenaze töreni sırasında çıkan olaylardan bir gün sonra polisin açtığı ateş sonucu kafasına isabet eden saçma ile yaşamını yitiren Emrah Fidan ve sırtına isabet eden gaz bombası sonucu yaralanan Hikmet Engin ile ilgili İçişleri Bakanlığı hakkında açılan tazminat davası skandal bir karar ile reddedildi. Yaşamını yitiren Emrah Fidan için 180 bin TL, yaralanan Hikmet Engin için 70 bin TL maddi-manevi tazminat talebi ile İHD Diyarbakır Şubesi avukatları Serdar Çelebi ve Reyhan Yalçındağ Baydemir tarafından İçişleri Bakanlığı hakkında Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi'nde açılan dava sonuçlandı. Polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Emrah Fidan ile ilgili İçişleri Bakanlığı hakkında Avukat Serdar Çelebi tarafından yargıya taşınan tazminat davasına ilişkin talebi reddeden Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi kararında, olay günü hayatını kaybeden Fidan'ın hayatını kaybetmesine sebep olan metal parçası ile ilgili ekspertiz raporunda ateşli silahtan çıktığını gösterir nitelikte her hangi bir karakteristik izin bulunmadığı öne sürüldü. Bahsi geçen silah saçmasının hangi silahtan çıktığının tespitine yönelik kriminal ve balistik incelemenin yapılmadığı bildirilen kararda, "Söz konusu silah saçmasının emniyet birimlerince kullanılan silahlardan atıldığına ilişkin hiç bir tespit veya bulgunun olmadığı, olaya ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 2006/8764 sayılı soruşturmada şahsın ölümüne sebep olan kişi ya da kişilerin tespit edilmemesi sebebiyle daimi arama kararı verildiği" belirtildi. Mahkeme 26 Nisan 2011 tarihinde "Davacıların oğlu Emrah Fidan'ın büyük çaplı toplumsal olayların yaşandığı bir ortamda olay yerinde bulunma sebebinin sorulması" ile "Maktulün polis tarafından açılan ateş sonucu öldüğünü ispatlar nitelikte her türlü bilgi ve belgenin istenilmesine" ilişkin verdiği ara karara avukatın cevap vermediğini iddia ederken, bundan kaynaklı olayda idarenin hizmet kusuru ve meydana gelen zararın idarenin eyleminden kaynaklandığına ilişkin zarar ile idare eylem arasında her hangi bir illiyet bağının bulunmadığını öne sürdü. "Kusurlu veya kusursuz sorumluluk kapsamında idarenin tazmin sorumluluğundan bahsetmeye olanak bulunmamaktadır" denilen kararda, olayın "terör örgütünce gerçekleştirilen bir eylemden kaynaklandığı" öne sürülerek, Emrah Fidan'ın hayatını kaybettiği olayın faili tespit edilemeyen münferit bir olaydan kaynaklandığı iddia edildi. Mahkeme söz konusu kararla Başbakan Erdoğan'ın "Dönemimizde faili meçhul yoktur" sözünü de "Failler tespit edilmemiştir" diyerek yalanlamış oldu. Yine aynı gün çocuğunu okulu bırakırken atılan gaz bombasının sırtına isabet etmesi sonucu yaralanan Hikmet Engin ile ilgili İçişleri Bakanlığı aleyhine Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir tarafından yargıya taşınan tazminat davasında Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi benzer bir karar verdi. Engin'in yaralanmasına sebep olan kişi ya da kişilerin tespit edilmediği bildirilen kararda, Emrah gibi Hikmet Engin'in olayların yaşandığı bir ortamda olay yerinde bulunma nedeninin sorulduğu belirtiliyor. Kararda, "Meydana gelen olaylar esnasında yaralanması nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği maddi ve manevi zararlarının, sebebi ve faili tespit edilmeyen münferit bir olaydan kaynaklanması sebebiyle idarece tazmin edilmesine olanak bulunmamaktadır" denilerek talep reddedildi. Mahkemenin iddia ettiğinin aksine, ilgili tüm bilgi ve belgenin mahkemeye sunulduğunu söyleyen İHD Merkez Yöneticisi Avukat Serdar Çelebi, bir çok olayda olduğu gibi 28 Mart olaylarında da maktulün polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdiğini vurguladı. Faillerin bulunup yargılanması için Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Çelebi, ayrıca meydana gelen zararların karşılanması amacıyla İdare Mahkemesi'ne tazminat davası açtıklarını ifade etti. Savcılık soruşturması sonucu faillerin bulunmadığına dikkat çeken Çelebi, "Etkin bir soruşturma yapılmadığı için failler bulunamadı. İdare Mahkemesi'nin ilginç kararında maktulün polis kurşunu ile öldüğüne ilişkin yeterli bilgi ve belgenin bulunmadığı, ölüm sebebinin ise ateşli silahtan kaynaklandığına ilişkin yeterli delilin elde edilmediği belirtilerek talebi reddetti. Mahkeme soruşturmanın yapılıp yapılmadığını bir kenara bırakmış, ama 18 yaşında bu kentte yaşayan bir gencin olay sırasında neden dışarıda olduğu sorusunu sormuş. Yani dışarıda ise ölümü hak ediyor gerekçesini öne sürerek davayı reddetmiş" dedi. "Hukuka

160

aykırı" olarak değerlendirdiği kararı temyiz edeceklerini bildiren Çelebi, aksi halde davayı AİHM'e taşıyacaklarını vurgularken, diğer yandan AİHM kararlarının kendilerini tatmin etmediğini, artık Türkiye'nin mevcut hukuk sisteminde adil yargılamaya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. (13.01.2012/DİHA)

*Tatvan'da 19 Ocak 2011 tarihinde "KCK soruşturması" adı atında gözaltına alınarak tutuklanan ve 7 ay Van F Tipi Cezaevinde kaldıktan sonra yer darlığı gerekçesiyle Muş E Tipi Cezaevi'ne götürülen muhabirimiz Sinan Aygül'ün tutuklanmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen halen iddianame hazırlanmadı. Tutuklandığında İstanbul Üniversitesi öğrencisi olan Aygül, okula ara vermek zorunda bırakıldığı için yeniden sınava girdi. Aygül, cezaevinde girdiği sınavda bu kez Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü kazandı. Ancak tutuklu olduğu için, kayıt yapamadı. (18.01.2012/DİHA)

*08.02.2012 tarihinde şubemize Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Lokman Karacadağ, şu beyanlarda bulundu: “Ben 16 Mayıs 2011 tarihinde gözaltına alındım. Gözaltına alınma gerekçem ‘tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’ gerekçesiyle tutuklanıp cezaevine gönderildim. 20 Ağustos 2011 tarihinde dosyam bin bir çeşit bahanelerle Ankara’ya gönderildi. Yaklaşık 6 aydır dosyam bekletilmekte ve hiçbir işlem yapılmamaktadır. 9 aydır cezaevindeyim ve mahkemeye henüz çıkarılmadım. Bu yaptıkları hukuk dışıdır. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*08.02.2012 tarihinde şubemize Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Mevlüt Kaplan, şu beyanlarda bulundu: “Ben 20 Nisan 2011 tarihinde gözaltına alındım. Gözaltına alınma gerekçem “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, görevi yaptırmamak için direnme, yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, toplantı ve yürüyüşlere katılma” gerekçesiyle 24.04.2011 tarihinde tutuklanıp cezaevine gönderildim. 20 Ağustos 2011 tarihinde dosyam bin bir çeşit bahanelerle Ankara’ya gönderildi. Yaklaşık 6 aydır dosyam bekletilmekte ve hiçbir işlem yapılmamaktadır. 10 aydır cezaevindeyim ve mahkemeye henüz çıkarılmadım. Bu yaptıkları hukuk dışıdır. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*08.02.2012 tarihinde şubemize Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Mehmet Türkeş, şu beyanlarda bulundu: “Ben 20 Nisan 2011 tarihinde gözaltına alındım. Gözaltına alınma gerekçem “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, görevi yaptırmamak için direnme, yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, toplantı ve yürüyüşlere katılma” gerekçesiyle 24.04.2011 tarihinde tutuklanıp cezaevine gönderildim. 20 Ağustos 2011 tarihinde dosyam bin bir çeşit bahanelerle Ankara’ya gönderildi. Yaklaşık 6 aydır dosyam bekletilmekte ve hiçbir işlem yapılmamaktadır. 10 aydır cezaevindeyim ve mahkemeye henüz çıkarılmadım. Bu yaptıkları hukuk dışıdır. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Federal Kürdistan Bölgesi'nde Kürt tarihi ile ilgili yaptığı araştırma nedeniyle "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Gülen Kılıçoğlu hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü. Müvekkiline isnat edilen suçlamaların asılsız olduğunu belirten Avukat Mesut Beştaş, müvekkilinin o bölgeye pasaportla gidip geldiğini ve örgüt mensuplarının konuşlandığı yere gittiğine dair dosyada aleyhe kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığına vurgu yaptı. Tanık Emine Yavuzus'un müvekkilini tanımadığını ve kendisini iddia edildiği şekilde örgütün dağ kadrosunda görmediğini beyan ettiğini hatırlatan Beştaş, "Yine bu kişi örgüt mensubu olması ve akabinde örgütten kaçarak pişmancı sanık durumunda

161

olması nedeniyle kolluk tarafından yönlendirilmek suretiyle müvekkilin aleyhine kollukta beyanda bulundurulmuştur. Yine bu tanık bizim ve müvekkilin olmadığı bir tarihte mahkemece celse arasında dinlenilmiştir. Müvekkilimin Kuzey Irak'a gitme sebebinin tamamen kendisinin de üniversite öğrencisi olması nedeniyle orada bulunan üniversite eğitimin araştırılmasına ilişkindir" diye kaydetti. 13 celsedir Kürtçe konuştuğu için savunma yapamayan ve son kez kendisine söz hakkı tanınan Kılıçoğlu'nun Kürtçe savunması mahkeme tarafından bir kez daha reddedildi. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi öğrencisi Gülen Kılıçoğlu'na "Örgüte üye olmak" iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. (16.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve 13 Aralık 2011 tarihinde yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride dikkat çekmek amacıyla verdikleri dilekçe nedeniyle haklarında dava açılan 3 siyasi tutukluya ilk duruşmada ceza verildi. Başka bir davadan dolayı tutuklu bulunan Yavuz Sarar, Tevfik Akan ile Muhammet Ali Çelik duruşmada hazır edilirken, sanıklar avukat talebinde bulunmadığı için yargılama müdafisiz yapıldı. Kimlik tespiti sırasında sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in Kürtçe cevabı tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak geçirildi. Savunmasını Türkçe yapan sanık Yavuz Sarar, söz konusu dilekçeyi hatırlamadığını ve dilekçenin kendisi tarafından yazılmadığını söyledi. Dilekçeye imza atıp atmadığını ise hatırlamadığını ifade eden Sarar, dilekçenin içeriğini kabul etmediğini bu nedenle beraatına karar verilmesini talep etti. Suç olduğu iddia edilen dilekçe ile ilgili soru yöneltilen sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in verdiği Kürtçe cevaplar tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak kaydedildi. Sanıklardan ikisinin Kürtçe verdiği yanıt nedeniyle savunmalarının alınmadığı davanın ilk duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını okuyan iddia makamı, "Sanıklar tutuklu olarak yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/127 esas sayılı dosyasının, 13 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, PKK örgütü lideri Abdullah Öcalan'a uygulandığını iddia ettikleri tecrit politikasının kaldırılması yönünde mahkemeye vermiş oldukları ayrı ayrı dilekçelerinde, Abdullah Öcalan'dan Kürt Halk Önderi olarak bahsettikleri, Sayın diye hitap ettikleri, dilekçenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında savunma hakkını aşacak şekilde PKK örgütünü ve elebaşını yükselterek propagandasını yaptıkları"nı iddia ederek cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaanın ardından mahkeme heyeti sanıklardan Türkçe savunma yapan Yavuz Sarar'a "Suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla 1 ay 20 gün hapis cezası verdi. Aynı gerekçe ile 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve Kürtçe konuştukları için savunma yapamayan sanıklar Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik için ise mahkeme heyeti "Sanıkların fiilden sonraki davranışları ve verilen cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri"ni dikkate alarak cezada indirime gitmedi. (28.03.2012/DİHA)

*06.04.2012 tarihinde Şubemize başvuruda bulunan Naif İşçi, şu beyanlarda bulunmuştur: ‘’26.02.2011 tarihinde gözaltına alınarak tutuklandım. Yapılan yargılama sonunda 14 yıl 2 ay hapis cezası aldım; bu karar Yargıtay’ca da onamıştır. Ancak kimlik yaşım ile gerçek yaşım arasında fark olduğu halde kimlik tespiti yapılmadan hakkımda hüküm verilmiştir. Verilen karar hukuki olmadığını düşündüğüm gibi psikolojik olarak çok kötü durumdayım. Şubenizin gerekli girişimlerde bulunarak tarafıma yardımcı olmasını talep ediyorum.’’ (İHD Siirt Şubesi)

*Şırnak'ın İdil İlçesi'ne bağlı Alkemer Köyü'nde 3 Kasım 2007 yılında yaralı olarak yakalanan ve 3 yıldır Mardin E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Suriyeli HPG'li Suphi İsmail hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, sol bacağını kaybeden İsmail ile avukatı Serdar Çelebi katıldı. Yaralı halde yakalandıktan sonra savcılığa verdiği iddia edilen ifadeye göre, 22 Ekim 2004 yılında

162

Şırnak'ın merkez Görmeç Köyü kırsalında 3 askerin yaşamın yitirmesi 4'ünün de yaralanması olayı sırasında bölgede bulunduğu, fakat çatışmaya katılmadığını belirttiği dile getirildi. Yine Şırnak'ın Güçlükonak İlçesi'ne bağlı Fındık Köyü kırsalında 9 Nisan 2005 yılında bir askerin yaşamını yitirdiği eyleme katıldığını belirttiği ifade edilen İsmail'in ayrıca 2005 yılı Eylül-Ekim ayları arasında Siirt'in Eruh İlçesi Erenkaya Jandarma Karakolu baskınında bulunduğunu söylediği öne sürüldü. Son olarak katıldığı ve yaralanmasına neden olduğu öne sürülen olay ise, 3 Kasım 2007 yılında Şırnak'ın Merkez Alkemer Köyü'nde meydana geldiği belirtili. 4960 Nolu askeri Üs Bölgesi'ne yönelik saldırı girişimi sırasında meydana gelen mayın patlaması sonucu yaralandığı belirtilen İsmail'in daha sonra tedavi edilmek üzere bindirildiği araç ile Suriye'ye sınırına doğru yola çıkarıldığı sırada araç şoförünün kendisini araçtan attığını, gizlendiği yerde ise askerler tarafından fark edilerek yakalandığını söylediği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede, "Lider" kod isimli Mehmet Emin Yıldırım'ın verdiği ifadede, İsmail'in 22 Ekim 2004 yılında Şırnak'ın Merkez Görmeç Köyü Alkemer Mezrası Gabbar Dağı'na yönelik "Kıskaç 2" adı altıda düzenlediği operasyon sırasında çıkan ve biri erbaş, biri er 4'ü ise korucu olmak üzere 6 kişinin yaşamını yitirdiği eyleme katıldığı iddia edildi. Yaralanmasına neden olan olaya ilişkin bilgilere yer verilen iddianamede, bahsi geçen eylemin Siirt'te bulunan Erenkaya Jandarma Karakol Komutanlığı'na yönelik saldırı olduğu belirtildi. Çatışmada İrfan Katmış isimli korucunun yaşamını yitirdiği belirtilirken, aynı çatışmada 10 kişinin ise yaralandığı belirtildi. Hakkındaki iddialar ve istenen cezalara ilişkin söz verilen İsmail ise, tercüman vasıtasıyla Kürtçe yaptığı savunmasında iddia makamının mütalaasına iştirak etmediğini belirtti. 2005 yılında örgüte katıldığını, 2007 yılında ise Türkiye'ye geldiğini belirten İsmail, geldikten bir ay sonra ise araziyi tanımadığı için mayın patlaması sonucu yaralandığını dile getirdi. 2008 yılında tedavi amacı ile kendisini Suriye'ye götürecek kişinin kendisine ihanet ettiğini söyleyen İsmail, "Benim daha önce emniyette, hazırlıkta vermiş olduğum ifadelerim bana zorla imzalattırılmıştır. O ifadelerim doğru değildir. Diyarbakır'da bir bayan avukat benim yanıma geldi. Ancak onu benimle görüştürmediler. Biz sana avukat tutacağız dediler. Başka bir avukat geldi. Ben ifadenin alındığı sırada bacağımdan ağır derecede yaralı olduğum için ifadelerim sağlıklı bir şekilde alınmamıştır" dedi.İddia makamının mütalaasına iştirak etmediklerini belirten müvekkilinin Suriye uyruklu olduğunu ve yeteri kadar Türkçe bilmediğine dikkat çeken Müdafi Av. Serdar Çelebi, müvekkilinden ifadenin zorla alındığını dile getirdi. Müvekkilinin buna rağmen hem karakolda hem de savcılık aşamasında ifadesinin akıcı bir şekilde konuşuyormuş gibi alındığına vurgu yapan Çelebi, "Oysa ki müvekkilimin konuştuğu lehçe buradaki hazırlık aşamasındaki tercümanın akıcı bir şekilde çözümleyebileceği bir lehçe değildir. Detaylar atlanmıştır. Sağlıklı bir tercüme yapılmamıştır. Müvekkilin kollukta vermiş olduğu bilgiler savcılık aşamasında tercüman aracılığıyla kendisine sorulmuş ve evet-hayır şeklinde onaylarla ifadeler verilerek tutanağa geçilmiştir. Müvekkil kimseye haber verilmeden bir hafta boyunca gözaltında kalmıştır. Ölüm tehdidi nedeniyle zoraki şekilde ifade vermiştir. Hangi eyleme katıldığı yönünde suçlamalardan dolayı da beraatını istiyoruz. Yakalandığı sırasında üzerinde her hangi bir silah ve patlayıcı madde yoktur" dedi. Çelebi'nin ardından Suhpi İsmail tarafından hazırlanan 50 sayfalık Kürtçe savunma mahkeme tarafından kabul edildi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, İsmail'e "Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Geçici Köy Korucusu (GKK) İrfan Katmış'ı öldürme eylemine katılarak "Kasten öldürmeye iştirak" suçunu işlemekten ağırlaştırılmış müebbet, "Öldürmeye teşebbüs" iddiasıyla 10 kez 15'er yıl hapis, "Ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan 9 yıl hapis 675 TL adli para cezası, "Patlayıcı madde bulundurmak"tan 6 yıl 8 ay hapis, 80 bin TL adli para cezası olmak üzere toplamda 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 165 yıl 8 ay hapis cezası ve 80 bin 675 TL para cezası verildi.(17.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Sondakika.com/Dha.com.tr)

163

*Urfa'nın Suruç İlçesi'nde 15 Şubat 2011 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıl dönümünü protesto etmek amacıyla düzenlenen yürüyüşün ardından çıkan olaylarda zafer işareti yaptığı ve polise taş attığı iddia edilerek tutuklanan Mazlum Şahin'in (20) yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Duruşmada hazır edilen Şahin hakkında hazırlanan iddianamede BDP İlçe binası önünde toplanan kitlenin Atatürk Bulvarı istikametinden Uzun Çarşı Caddesi'ne hareket ettiği İstiklal Caddesi'ne giriş yapıldığı esnada bir grubun bazı iş yerlerine taş ve molotofkokteyli attığı savunuldu.Polisin olay yerine gelerek gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ettiği olaylar sırasında Doğutürk Sokağa doğru kaçtığı iddia edilen Şahin'in yüzünü tanınmamak için kapattığı ve olaylar sırasında iki eli ile zafer işareti yaptığı iddia edilmişti. İddianamede söz konusu eylemin örgüte yakınlığı ile bilinen internet siteleri ve televizyon kanallarından yapılan çağrı üzerine gerçekleştirildiği öne sürülürken, BDP İlçe Örgütü'nün ise çağrı üzerine bu eylemi organize ettiğinin iddia edilmesi dikkat çekti. İddiaları kabul etmeyen Şahin mahkeme tarafından "Örgüt propagandası yapmak", 2911 Sayılı Kanun'a muhalefet etmek ve "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. (25.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde 2011 Temmuz ayında operasyona çıkan askerler ve HPG'liler arasında çıkan çatışmada 13 askerin yaşamını yitirmesinin ardında BDP Elazığ il binası, bir grup ülkücünün saldırısına uğradı. BDP il binası önüne gelen ülkücüler, BDP'lilere tehditler savururken, çevrede önlem alan polis ise, olaya sadece seyirci kalmıştı. O dönemde BDP Elazığ İl Başkanı olan Mehmet Kılıçtepe, polislerle görüşmek için binadan çıktı. Binadan çıkan Kılıçtepe, saldırıya uğradı. Kılıçtepe, o gün yaşanan olay hakkında "Polisle konuşmak için aşağı indim, ancak Fahrettin Aksoy adlı kişi polisin gözü önünde bana saldırdı. Polis ise, bu olayı sadece izlemekle yetindi" dedi. Polisin bu saldırıları durdurmak için herhangi bir şey yapmaması üzerine, üye ve yöneticileriyle birlilikte parti binalarını koruduklarını belirten Kılıçtepe, "Hem saldırıya maruz kaldık hem de hakkımızda dava açıldı ve gerçek dışı gerekçelerle cezalandırıldım" dedi. Elazığ 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan davada kendisinin de, saldırıyı gerçekleştiren Aksoy gibi "kasten yaralama" iddiasıyla yargılandığını belirten Kılıçtepe, "Hem saldırıya uğradık hem de saldırı yapmış gibi gösterildi. Mahkemeye, mobese kayıtlarını incelemesi önerisinde bulunduk. Ancak mahkeme heyeti, yaptıkları araştırmada mobese kameralarının bozuk olduğunu ve o gün kayıt yapmadığını söyledi" diye belirtti. Mahkemenin 16 Şubat 2012'de karar verdiğini belirten Kılıçtepe, mahkemenin bu tavrı üzerine söz konusu saldırıda, birçok basın kuruluşunun kayıt yaptığını söylediklerini ve bu kurumlardan görüntü alınması yönünde talepte bulunduklarını söyledi. Kılıçtepe, "Bu talebimizde reddedildi. Bunun üzerine, olaya ilişkin internet ortamında paylaşılan görüntüleri bir CD'ye yükleyip, mahkemeye sunduk. Ancak bu görüntüleri inceleme zahmetinde bile bulunmadı" dedi. Yapılan yargılama sonucunda kendisine de, saldırıyı gerçekleştiren Fahrettin Aksoy gibi "kasten yaralama" suçundan 120 gün hapis cezası verildiğini belirten Kılıçtepe, "Bu ceza iyi hal indiriminden 70 güne indirildi. Ve bu da bin 500 TL para cezasına çevrildi. Konuya ilişkin itirazda bulundum, ancak para cezasının 3 bin TL'nin altında olduğu gerekçesiyle, talebim reddedildi" dedi. Ülkücü saldırının başını çeken ve kendine Türk bayrağı sararak BDP'lilere hakaretlerde bulunan Fahrettin Aksoy adlı kişinin ise savunmasında, "Ben bayrağı kendime sardım ve BDP'nin ününe geldim. BDP il binası balkonundan birileri bize el kol hareketi yaptı" dediğini kaydeden Kılıçtepe, ülkücülerin çektiği ve internet ortamında paylaşılan görüntüde, balkonda kimsenin olmadığı göründüğünü söyledi.Olaydan birkaç ay sonra ülkücülerin bu defa molotofkokteyli ile parti binalarına saldırdığını belirten Kılıçtepe, gerçekleştirilen saldırıda parti binalarının hasar gördüğünü belirtti. Molotofkokteylinin isabet etmesi sonucu parti tabelalarının da hasar gördüğünü belirten Kılıçtepe, "Tabelamızın hasar görmesi sonucu, yeni tabela taktırdık. Ancak bu defa tabelayı iki dilli olarak astık" dedi. Saldırıyı gerçekleştirenler hakkında bir işlem

164

yapılmadığını belirten Kılıçtepe, iki dilli tabela astırdığı için kendisine 3 bin TL para cezası verildiğini kaydetti. Her iki saldırının da polisin gözü önünde gerçekleştiğini belirten Kılıçtepe, söz konusu cezaya ilişkin Yargıtay'a itirazda bulunduğunu ifade etti. (28.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

-Anadil Özgürlüğüne Yönelik İhlaller*Depremden bir ay sonra çadırlarda eğitime başlayan Van Belediyesi Sami Dinç Eğitim Destek Evi, Van Emniyet Müdürlüğü'nün şikayeti üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü denetçilerinin raporları doğrultusunda valilik tarafından kapatıldı. Valilik dersliklerin isimlerinin Kürtçe olmasını kapatmaya gerekçe gösterdi. (19.01.2012/DİHA)

-Anadilde Savunma Yasağı*Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının da aralarında bulunduğu 104'ü tutuklu 152 kişi hakkında açılan davanın 33'ncü duruşmasına, 96 tutuklu ve tutuksuz yargılanan Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran ile sanık müdafileri katıldı. Duruşmanın ilerleyen saatlerinde sanıklardan Seyithan Şen ile ilgili delil ikamesine geçildi. Hakkında emniyet ve savcılık aşamasındaki ifadesi ile X kod isimli gizli tanık beyanı ve ihbar tutanağı okunan sanık Şen, diğer tutuklu sanıklar gibi yöneltilen suçlamalara Kürtçe vermek istediği cevap mikrofonun kapatılması ile engellendi.(09.01.2012/DİHA)

*İnsan hakları savunucularının da aralarında bulunduğu 104'ü tutuklu 152 Kürt siyasetçi hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 35'nci duruşması görülmeye başlandı. Tutuklu sanıklardan 41'inin raporlu olduğu için katılmadığı duruşmada, 63 sanık ile sanık müdafileri hazır bulundu. Tutuklu sanık Ramazan Debe ile ilgili delil ikamesine devam eden mahkeme elde edildiği iddia edilen belgeler okundu. İddialara yönelik Debe, Kürtçe "Savunmamı anadilim ile yapmak istiyorum" talebinde bulunurken, mahkeme heyeti, mikrofonu kapattı. Mahkemeye ayrıca Kürtçe yazılı dilekçe sunan Debe'nin, dilekçesi Kürtçe olduğu için kendisine iade edildi. Mahkeme heyetinin iddianamenin dışında, delil klasörlerindeki belge ve bilgileri okuması dikkat çekerken, okunan belgelerde örgütün üst düzey yöneticileri ile yapılan röportajlar okundu. "Parti tarihi ve önderlik tarihi" ve "Parti önderliği kadın özgürlüğüdür" yazılı belgeler okunurken, "Kadro ve eğitim" konulu belgeye yer verilen duruşmada, belgede kadro faaliyetlerinin sosyal bir faaliyet değil, en ağır siyasal faaliyet olduğu, PKK kadrosunun bir ruh olduğu belirtildi. Söz konusu belge ve bilgilerle ilgili Debe'ye yeniden söz hakkı verilirken, Debe'nin Kürtçe savunma talebi mahkeme heyeti tarafından mikrofonun kapatılması ile engellendi. Müvekkilinin mikrofonunun kapatılmasına tepki gösteren Avukat Sebahattin Korkmaz, müvekkilinin "Eğer Kürtçe kendimi ifade etmeme izin verirseniz, çok şey diyeceğim" dediğini belirtti. Anadilde savunma hakkı önündeki engel ile ilgili yeni bir karar alınması gerektiğini söyleyen Korkmaz, nedeninin ise kendisini savunmak isteyen müvekkiline izin verilmemesini gösterdi. Mahkeme başkanının anadilde savunma ile ilgili hususun defalarca tartışıldığının hatırlatılması üzerine Av. Korkmaz, Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözlerine dikkat çekti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz ise, "Onlar bizi ilgilendirmiyor. Başbakan ve Başbakan Yardımcısı'nın açıklamaları bizi bağlamıyor. Yasa çıkarsınlar. Toparlayın ya da mikrofonu kapatacağım" diye karşılık vermesi üzerine Korkmaz, "Beni susturmak mı istiyorsunuz. Dışarı mı çıkarmak istiyorsunuz. Çıkarın. İnsanları Türkçe konuşmaya zorlayarak Kürtçeyi yasaklıyorsunuz" diyerek tepki gösterdi. (13.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "KCK" adı altında 104'ü tutuklu 152 Kürt siyasetçi hakkında açılan davanın 36'ncı duruşması devam etti. Sanıklardan 16'sının raporlu olduğu

165

duruşmada 88 sanık ile sanık müdafileri hazır bulundu. Çok sayıda sanık yakını tarafından izlenen duruşmada tutuklu sanık Mahmut Okan'ın delil ikamesine geçildi. 2008 yılında dinlemeye takılan konuşmalarına ilişkin okunan tape kayıtlarına Okan'ın Kürtçe cevabı mahkeme başkanı tarafından mikrofonun kapatılması ile engellendi. Her celse olduğu gibi müvekkillerinin anadilde savunmalarının mikrofonun engellenmesi nedeniyle, sanıkların bir kaç cümlelik Kürtçe savunması avukatlar tarafından Türkçeye çevrildi. (13.01.2012/DİHA)

*"KCK" adı altında 104'ü tutuklu 152 Kürt siyasetçi hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 37'nci duruşması devam ediyor. Tutuklu sanıklardan 40'ı raporlu olduğu gerekçesi duruşmaya katılmazken, 64 sanık ise hazır bulundu. Önceki celsede delil ikamesine başlanan tutuklu sanık İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey'in ev ve bürosu ile İnsan Hakları Derneği'nde yapılan ve müdafi avukatlar tarafından "Usulüne uygun" olmadığı gerekçesi ile dosyadan çıkarılması talep edilen arama sonrası elde edilen delillere ilişkin Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Levent Kaya mütalaasını okudu. Talebe ilişkin tartışmaların ardından telefon tape kayıtlarının okunmasına geçilen duruşmada Şırnak'ta öldürülen çocuklar ile ilgili telefon konuşmaları sorulan Erbey, Kürtçe cevap vererek "20 yıldır ailelere cenazelerini almaları konusunda hukuki yardımda bulunuyoruz" derken, mikrofonu kapatıldı. Okunan telefon tapelerine Kürtçe cevap veren Erbey'in mikrofonunun kapatılmasına tepki gösteren Av. Sabahattin Acar, "Lütfen mikrofon müvekkilin suratına kapatılmasın. Ya Kürtçe konuşmayı tamamen yasaklayın, yargılamayı yapmayın ya da mikrofonu müvekkillerimizin yüzüne kapatmayın. Müvekkillerin savunma hakkını engellemeyin konuşmaya devam etsinler" dedi. (15.01.2012/DİHA)

*Doğubayazıt'ta 11 Şubat 2011 tarihinde yaşanan patlamada el parmakları kopan ve patlamayla bağlantılı olarak tutuklanan BDP'nin gençlik yapılanması DYG üyesi Engin Aktaş'ın karar duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Aktaş'ın yanı sıra ailesi ve avukatı Murat Rohat Özbey duruşmada hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak iddia makamı mütalaayı okudu. Savcı mütalaa'da Aktaş'ın "Kamu düzenini bozmak", "Kasten adam öldürmek", "Patlayıcı madde bulundurmak" ve "Örgüt üyesi olmak" suçlamalarıyla ağırlılaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Savcılık mütalaasına karşı Kürtçe savunma yapmak isteyen Aktaş'ın Kürtçe savunma talebi mahkeme tarafından reddedildi. (19.01.2012/DİHA)

*Ağrı'nın Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde tutuklanan Erdal Sayın, Remzi Geger, Adem Aykuş, Suat Oğul, Metin Birdal, Sait Tayfur, Doğan Şenses, Engin Yerlikaya, Sefa Başak ve Doğubayazıt Belediye Meclis Üyesi Nedim Koçkar ile tutuksuz yargılanan Emrah Karatay, Nedim Kıratlı ve Mustafa Doğan hakkında açılan davanın üçüncü duruşması görüldü. 10'u tutuklu 13 kişinin yargılandığı ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada Kürtçe savunma talebini reddeden mahkeme heyeti, talebi "Anlaşılmayan dil" olarak kayıtlara geçirdi. Kürtçe savunma talebi kabul edilmediği için savunmaların alınmadığı duruşmada söz alan avukatlar, tahliye talebinde bulundu. (19.01.2012/DİHA)

*Kars'ta "KCK" adı altında düzenlenen operasyonda ve 25'i tutuklu 47 Kürt siyasetçi hakkında açılan davanın 6. duruşması, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu bulunan Murat Yıldırım, Şükran Gürbüz, Ayhan Kurtulan, Yüksel Şilan Efendioğlu, Yakup Can, Alihan Dağ, Ramazan Erkmen, Yavuz Naki, Abdulkadir Dağ, Erdal İnce, Hakan Okşali, Musa Çakmak, Oktay Mamay, Şemsettin Enes, Güngör Alp, Hüseyin Boçnak, Nurettin Çeledir, Erdal Yıldırım, Süleyman Mencütekin ile tutuksuz yargılanan Haydar Nama, İbrahim Boçnak, Abbas Kaya, Güven Topçu, Adil Muğlu, Mehmet Kesik, Aydemir Akçilad, Mesut Özer, Bayram Taşdelen, Şevket Kaya, Mühendis Katanalp, Nihat

166

Altun, Aysel Uşar, Ali Öztürk, Susan Can, Tuncer Uşar ve Kadir Şur ile avukatları katıldı. Duruşmayı, BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane de izledi. Kimlik tespitinin ardından mahkeme heyeti, Kürtçe savunma yapmak isteyen Kürt siyasetçilerin taleplerini reddetti. (31.01.2012/DİHA)

*Azadiya Welat Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Tayip Temel, Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Erkan Pişkin ile DTK, BDP yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu 23 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 16 tutuklu, 3 tutuksuz sanığın katıldığı duruşmada yapılan kimlik tespitine sanıklar Kürtçe cevap verirken, tutanaklara "Türkçe dışında bir dil ile cevap verildiği görüldü" şeklinde geçirildi. Sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin sorulan sorulara sanıklar Kürtçe cevap verirken, tutuklu sanıklardan BDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Erkan Pişkin, "Biz burada yargılanıyorsak, bunun nedeni kendi anadilimize sahip çıkmamız ve bunun için mücadele etmemizdir. Kürtler olarak kardeş olarak gördüğümüz Türk halkının dilinin yanında kendi anadilimizin de kullanılmasını bir erdem olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine, "KCK" davasından tutuklu bulunan Çimen Işık'ın bir telefon görüşmesinde "Kürtçe savunmada ısrar edin" şeklinde beyanının bulunduğunu ve bunun talimat olduğunu öne süren Mahkeme Başkanı Necati Türkmen, bu nedenle talebin suç olduğunu iddia etti. Pişkin'in savunmasının ardından duruşmaya verilen kısa bir aranın ardından söz alan müdafi avukatlardan Cihan Aydın, Kürtçe önündeki engelin kaldırılması gerektiğini, kişinin Türkçe bilse dahi anadilinde savunma yapmasına engel olamayacağına dikkat çekti. Anadilde savunmaya ilişkin ulusal ve uluslararası içtihatlara dikkat çeken Aydın, mahkemenin lehe karar vermesini talep etti. (22.02.2012/DİHA/Etha.com.tr/Diyarbakirsoz.com/Yeniozgurpolitika.org)

*Diyarbakır’ da polis tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Aydın Erdem için düzenlenen anma etkinliği sonrası 16 Aralık 2009 tarihinde çok sayıda öğrenci ile birlikte gözaltına alınarak tutuklanan ve halen Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Dicle Üniversitesi (DÜ) Matematik Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Sedat Altunay hakkında açılan davanın duruşmasında "Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la yapılan müzakereler sürsün" dediği gerekçesi ile açılan bir başka davanın karar duruşması görüldü. Birden fazla eyleme katıldığı, bu kapsamda "Örgüt talimatı ile eğitim ve öğretimi engellemek", 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek", "Örgüt propagandası yapmak", "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarını işlediği iddia edilerek hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Altunay ve diğer sanıkların Kürtçe savunma talebi mahkeme tarafından kabul edilmedi. (28.02.2012/DİHA/ Ozgur-gundem.com)

*Yargıtay, Kürtçe savunmanın önünü kesecek içtihat niteliğinde bir karara imza attı. Diyarbakır'da, bir derginin sorumlu müdürlüğünü üstlenen E.S., "silahlı terör örgütünün propagandasını yapma" iddiası ile Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Mahkeme, sanığın Kürtçe savunma talebini kabul etmeyip, 17 Mayıs 2011'de mahkumiyete hükmetti. Sanık avukatı kararı Yargıtay'da temyiz etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu temyiz talebini reddetti. Kürtçe savunma hakkı verilmemesini, savunma hakkının kısıtlanması saymayan Daire, mahkumiyet kararını yerinde buldu ve oybirliği ile düzelterek onadı. Kürtçe yerine "Türkçe'den başka dil" ifadesi kullanılan kararda, "Türk vatandaşı olup Türkiye'de doğan, Türkçe dilinde yeterli eğitim gören ve Türkçe dilinde yayınlanan dava konusu derginin sorumlu müdürlüğünü üstlenen sanığın, uyarı ve mehillere karşın Türkçe'den başka bir dilde savunma yapma konusundaki ısrarı üzerine, mahkemece yapılan uygulama savunma hakkının kısıtlanması olarak kabul edilmemiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına

167

uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık avukatının diğer temyiz itirazları reddedilmiştir" denildi. (12.03.2012/DİHA/ Hurriyet.com.tr/Guneydoguguncel.com)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009 tarihinde Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyelerinin karşılanması sonrası yapılan konuşmalar nedeniyle Mehmet Şerif Gençdal, Nurettin Turğut, Ayla Yıldırım ve sanatçı Farqîn (Yılmaz Dünen) hakkında açılan ve 7 ila 20 yıl arası hapis cezası istenen davanın 11. duruşması görüldü. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve "Örgüt üyesi olmak" ila "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla haklarında dava açılan tutuksuz sanıklardan, başka bir suç nedeniyle tutuklu bulunan Nurettin Turgut dışındaki diğer tutuksuz sanıklar katılmazken, müdafi avukatlar hazır bulundu. Önceki celse sanıklar hakkında mütalaasını değiştiren iddia makamı, sanıkların "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla açılan davadan beraatlarına, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davadan ise ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesini talep etti. İddia makamının mütalaasına karşın savunması sorulan tutuksuz sanık Nurettin Turgut'un Kürtçe savunması kabul edilmezken, duruşmalara katılıp katılmak istemediğine ilişkin soruya Turgut'un kafa sallayarak katılmak istemediğini belirtmesi tutanaklara "Sanık katılmak istemediğini ima edecek şekilde sanığın kafasını salladığı görüldü" diye kaydedildi. (15.03.2012/DİHA/Evrensel.net/Diyarbakirhaber.gen.tr)

*Federal Kürdistan Bölgesi'nde Kürt tarihi ile ilgili yaptığı araştırma nedeniyle "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Gülen Kılıçoğlu hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü. Müvekkiline isnat edilen suçlamaların asılsız olduğunu belirten Avukat Mesut Beştaş, müvekkilinin o bölgeye pasaportla gidip geldiğini ve örgüt mensuplarının konuşlandığı yere gittiğine dair dosyada aleyhe kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığına vurgu yaptı. Tanık Emine Yavuzus'un müvekkilini tanımadığını ve kendisini iddia edildiği şekilde örgütün dağ kadrosunda görmediğini beyan ettiğini hatırlatan Beştaş, "Yine bu kişi örgüt mensubu olması ve akabinde örgütten kaçarak pişmancı sanık durumunda olması nedeniyle kolluk tarafından yönlendirilmek suretiyle müvekkilin aleyhine kollukta beyanda bulundurulmuştur. Yine bu tanık bizim ve müvekkilin olmadığı bir tarihte mahkemece celse arasında dinlenilmiştir. Müvekkilimin Kuzey Irak'a gitme sebebinin tamamen kendisinin de üniversite öğrencisi olması nedeniyle orada bulunan üniversite eğitimin araştırılmasına ilişkindir" diye kaydetti. 13 celsedir Kürtçe konuştuğu için savunma yapamayan ve son kez kendisine söz hakkı tanınan Kılıçoğlu'nun Kürtçe savunması mahkeme tarafından bir kez daha reddedildi. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi öğrencisi Gülen Kılıçoğlu'na "Örgüte üye olmak" iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. (16.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*YSK tarafından milletvekilliği düşürülen Mehmet Hatip Dicle'nin seçim çalışmaları için Lice'de düzenlenen mitinge BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt aracılığı ile gönderdiği mektuba ilişkin kendisi ve Zümrüt hakkında açılan davanın 3'ncü duruşması görüldü. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt ile "KCK ana davası"ndan tutuklu bulunan Mehmet Hatip Dicle ile müdafi avukatlar hazır bulundu. Hakkındaki iddialar ile ilgili Türkçe beyanda bulunan Dicle, Türkiye'de 37 yıldan beri siyaset yaptığını Kürt kimliği ve dili üzerinde var olan baskıları önlemek adına siyaset yapmaya devam edeceğini söyledi. İnşaat mühendisi olduğunu belirten Dicle, "Keşke böyle bir problem olmasa ve ben de inşaat mühendisliği yapabilseydim ve mahkemenizde de yargılanmasaydım" diye konuştu. Siyaset hayatı boyunca yapmış olduğu hiçbir konuşma ve eylemin AİHM tarafından kabul edilen

168

düşünce özgürlüğü dışında şiddet içeren ve şiddeti över nitelikte olmadığını aktaran Dicle, "Dava konusu yapılan Lice İlçesi'ndeki miting sırasında ben cezaevindeydim. Mitingden haberim vardı. Bu mitingde okunmak üzere cezaevinde hazırlamış olduğum mesajımı göndermiştim. Ancak ondan önce Lozan Anlaşması'nın 39/5. maddesi uyarınca orada açıkça azınlıkların başka dilde konuşma yapacakları ve mahkemede savunma yapacakları düzenlenmiştir, Kürtlerde bu ülkenin asli unsuru ise azınlıkların faydalandığı bir haktan nasıl asli unsurlar faydalanamaz? Ben bunu anlamıyorum; ayrıca Anayasamıza göre Uluslararası Anlaşmalar İç Hukuk mevzuatı hükmündedir ve bağlayıcıdır. Hatta iç hukuk mevzuatı ile çelişmesi durumunda öncelikli olarak Uluslararası Anlaşma hükümleri uygulanır. Tüm bu hususlar göz önüne alındığında ben anadilim olan Kürtçe dilinde savunma yapmak istiyorum" diye konuştu. Savunmasına ilişkin yeniden söz hakkı verilen Dicle, "Ben ana dilim olan Kürtçeyi zaten biliyorum. Bu aşamadan sonra da eğer talebim reddedilirse Kürtçe haricinde başka bir dilde konuşmayacağım" diye kaydetti. Dicle'nin anadilde savunma talebine ilişkin iddia makamı talebin reddini mütalaa ederken, mahkeme heyeti de, anadilde savunma ve tercüman atanması talebini oy birliği ile reddetti. (26.03.2012/DİHA)

*Ağrı'nın Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde tutuklanan Erdal Sayın, Remzi Geger, Adem Aykuş, Suat Oğul, Metin Birdal, Sait Tayfur, Doğan Şenses, Engin Yerlikaya, Sefa Başak ve Doğubayazıt Belediye Meclis Üyesi Nedim Koçkar ile Emrah Karatay, Nedim Kıratlı ve Mustafa Doğan hakkında açılan davanın 4. duruşması görüldü. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada sanıklar Kürtçe savunma talebinde bulununca, mahkeme heyeti, yeniden bu talebi reddederek, tutanağa "bilinmeyen dil" olarak geçirdi. Kürtçe savunma talebi kabul edilmediği için sanık savunmalarının alınmadığı duruşmada, Av. Timur Demir, Kürtçe savunma talebinin reddedilmesinin 40 milyon insanın yok sayılması anlamını taşıdığını belirterek, talebin kabul edilmesini istedi. Demir, Kürtçenin "bilinmeyen dil" olarak kayda geçirilmesine tepki göstererek, "bilinmeyen dil" ibaresi yerine "Kürtçe savunma talebi kabul edilmedi" ibaresinin geçirilmesini istedi. Demir'in, müvekkillerinin tutukluluk süresinin göz önünde bulundurularak tahliyesini de talep etti.Mahkeme heyeti, verilen kısa aranın ardından hem "bilinmeyen dil" yerine "Kürtçe savunma talebi kabul edilmedi" yazılması hem de tutukluların tahliye taleplerini reddederek, duruşmayı 24 Nisan tarihine erteledi. (27.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve 13 Aralık 2011 tarihinde yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride dikkat çekmek amacıyla verdikleri dilekçe nedeniyle haklarında dava açılan 3 siyasi tutukluya ilk duruşmada ceza verildi. Başka bir davadan dolayı tutuklu bulunan Yavuz Sarar, Tevfik Akan ile Muhammet Ali Çelik duruşmada hazır edilirken, sanıklar avukat talebinde bulunmadığı için yargılama müdafisiz yapıldı. Kimlik tespiti sırasında sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in Kürtçe cevabı tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak geçirildi. Savunmasını Türkçe yapan sanık Yavuz Sarar, söz konusu dilekçeyi hatırlamadığını ve dilekçenin kendisi tarafından yazılmadığını söyledi. Dilekçeye imza atıp atmadığını ise hatırlamadığını ifade eden Sarar, dilekçenin içeriğini kabul etmediğini bu nedenle beraatına karar verilmesini talep etti. Suç olduğu iddia edilen dilekçe ile ilgili soru yöneltilen sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in verdiği Kürtçe cevaplar tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak kaydedildi. Sanıklardan ikisinin Kürtçe verdiği yanıt nedeniyle savunmalarının alınmadığı davanın ilk duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını okuyan iddia makamı, "Sanıklar tutuklu olarak yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/127 esas sayılı dosyasının, 13 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, PKK örgütü lideri Abdullah Öcalan'a uygulandığını iddia ettikleri tecrit politikasının kaldırılması yönünde mahkemeye vermiş oldukları ayrı ayrı dilekçelerinde, Abdullah Öcalan'dan Kürt

169

Halk Önderi olarak bahsettikleri, Sayın diye hitap ettikleri, dilekçenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında savunma hakkını aşacak şekilde PKK örgütünü ve elebaşını yükselterek propagandasını yaptıkları"nı iddia ederek cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaanın ardından mahkeme heyeti sanıklardan Türkçe savunma yapan Yavuz Sarar'a "Suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla 1 ay 20 gün hapis cezası verdi. Aynı gerekçe ile 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve Kürtçe konuştukları için savunma yapamayan sanıklar Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik için ise mahkeme heyeti "Sanıkların fiilden sonraki davranışları ve verilen cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri"ni dikkate alarak cezada indirime gitmedi. (28.03.2012/DİHA)

*Mayıs 2011 tarihinde Şırnak'ın Uludere kırsalında çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve Hakkari'de toprağa verilen HPG'li Adem Aşkan'ın (Canşêr Çempîrî) cenazesi sonrası kentte çıkan olaylarda gözaltına alınıp tutuklanan Sinan Engin, Musa Özek, Suphi Çiftçi, Fırat Bor ve Yusuf Duman’ın karar duruşması görüldü. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuklu yargılanan 5 kişi, avukatları ve aileleri hazır bulundu. Kürtçe savunmaya izin verilmediği duruşmada savunma yapan avukatlar tahliye talebinde bulundu. Savunmadan sonra duruşmaya kısa ara veren mahkeme heyeti, “Örgüt üyesi oldukları” ve "örgüt propagandası yaptıkları” gerekçesiyle Sinan Engin ve Musa Özek'e 16’şar yıl 3'er ay, Suphi Çiftçi, Fırat Bor ve Yusuf Duman’a da 11’er yıl hapis cezası verdi. (28.03.2012/DİHA)

*Van'da 12 Eylül günü yapılan anayasa referandumu öncesi "KCK üyesi” oldukları iddiasıyla gözaltına alınan ve 9’u tutuklu 21 Kürt siyasetçinin ilk duruşması görüldü. Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu yargılanan dönemin BDP Van İl Yöneticisi Ömer Ertaş, BDP Yerel Yönetimler Komisyonu Üyesi Nejdet Ayna, BDP Kadın Meclisi Üyesi Şeyma Kantarcıoğlu, Seyit Fehim Arvasi Mahallesi Özgür Halk Evi Derneği Başkanı Ayhan Çevik, Halit Kaya, Ahmet Aygün, Tevfik Dalgın, Hasan Çetin, Orhan Kandemir ile tutuksuz yargılananların bir bölümü hazır bulundu. Mahkemeye tutuklu siyasetçilerin aileleri ve avukatları da katıldı. Mahkeme heyeti Kürtçe savunmaya izin vermezken, savunma yapan avukatlar ise, tutuklu süresi ve dosya durumuna dikkat çekerek, tahliye talebinde bulundu. (30.03.2012/DİHA)

*Mardin'de 2009 yılında "KCK" adı altında düzenlenen operasyon ile gözaltına alınarak tutuklanan BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 10'u tutuklu 22 kişinin yargılandığı davanın 12'nci duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu milletvekili Yıldırım'ın da diğer sanıklar gibi kelepçeli getirildiği duruşmada tüm sanıklar, müdafi avukatlar ve sanık yakınları hazır bulundu.İddia makamının sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ilişkin ara mütalaası ile ilgili savunma yapan diğer sanıkların tamamının Kürtçe savunma talepleri mahkeme heyeti tarafından kabul edilmeyerek "Sanığın mahkememizin anlamadığı bir dil olan Kürtçe olduğu tahmin edilen bir dilde beyanda bulunduğu görüldü" denilerek tutanaklara geçirildi. Kürtçe savunma talebinin mahkeme heyeti tarafından kabul edilmemesine Kürtçe konuşarak tepki gösteren Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım mahkemenin adil yargılama yapmadığını, Kürtçe savunmanın anayasal bir hak olduğuna dikkat çekti. Yıldırım'ın Kürtçe konuşmasını mahkeme heyetinin sessizce dinlemesi dikkat çekti. (05.04.2012/DİHA/Diyarbakiryenigun.net/Ozgur-gundem.com/Haberler.com)

*Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının yargılandığı davanın ara verilen duruşmasında sanık kapatılan DTP'nin Genel Başkan Yardımcısı Takibe Turgay ile ilgili delil ikamesine devam edildi. Turgay ile ilgili okunan telefon tapelerinden birinde geçen konuşmada Takibe Turgay’ın Mustafa isimli kişi için para istediği belirtilirken, söz konusu konuşmaya ilişkin söz verilen Turgay, Kürtçe, Mustafa isimli kişinin Van’da Üniversite

170

okuyan oğlu olduğunu belirtmek isterken, mikrofon kapatıldı. Savunmasına ilişkin Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz’a Kürtçe yazılmış dilekçe sunan Turgay’ın, dilekçesi “Mahkememizin anlamadığı bir dilde verdiği dilekçe kendisine iade edildi” diye belirtildi. (11.04.2012/DİHA/Haberturk.com/Diyarbakirhaber.gen.tr/Yenisafak.com.tr/Ozgur-gundem.com/Haberler.com/Diyadinnet.com)

*Kürt siyasetçileri hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 44'ncü duruşması tamamlandı. 45 tutuklu sanığın hazır bulunduğu duruşmada sanık Zeynep Boğa ile ilgili delil ikamesi yapıldı. Savcılık beyanı, ortam dinlemesi ve telefon tape kayıtları okunan Boğa'nın iddialara verdiği Kürtçe yanıt mikrofonun kapatılması ile engellendi. (11.04.2012/ ANF/DİHA/Cumhuriyet.com.tr/Bianet.orgbirgun.net/ Diyarbakirhaber.gen.tr/ Yuksekovahaber.com/Haberler.com)

*Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının yargılandığı "KCK" davasının 45'nci duruşmasında tutuklu sanık kapatılan DTP Genel Merkez Kadın Meclisi çalışanı Sevê Demir ile ilgili delil ikamesi yapıldı. Demir'in iddialara ilişkin Kürtçe savunması mikrofonun kapatılması ile engellendi. (16.04.2012/DİHA/Diyarbakirhaber.gen.tr/Haberler.com/ Mynet.com)

*Kürt siyasetçileri hakkında açılan davanın duruşmasında Şırnak Milletvekili Selma Irmak'ın mahkemeye sunduğu 8 sayfadan oluşan Kürtçe yazılı savunması kabul edilmedi. Irmak'ın delil ikamesi başlarken mahkemeye sunduğu 8 sayfadan oluşan Kürtçe yazılı savunması Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz tarafından kendisine iade edildi. (16.04.2012/DİHA/ Diyarbakirhaber.gen.tr/Posta.com.tr/Haberler.com/Sondakika.com)

*Siirt'in Kurtalan İlçesi'nde geçen yıl "KCK/Kurtalan Gençlik Yapılanması" adı altında düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan 7 kişiye, "Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlik yasadışı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" iddiasıyla 9'ar yıl hapis cezası verildi. Sanıkların iddialar ve iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına Kürtçe cevabı, mahkeme heyeti tarafından kabul edilmeyerek tutanağa "Türkçe beyanda bulunmadılar" şeklinde geçirildi. (18.04.2012/DİHA)

*Ağrı Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınarak, tutuklanan Erdal Sayın, Remzi Gegez, Adem Aykuş, Suat Oğul, Metin Birdal, Sait Tayfur, Doğan Şenses, Engin Yerlikaya, Sefa Başak, Nedim Koçkar ile tutuksuz yargılanan Emrah Karatay, Nedim Kıratlı ve Mustafa Doğan'ın karar duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tüm tutuklular, aileler ve avukatlar katıldı. Kimlik tespitinin artında Kürtçe savunmaya izin verilmezken, söz alan iddia makamı olan Cumhuriyet Savcısı, tutukluların cezalandırılması yönünde görüş belirtti. İddia makamının beyanlarına karşı savunma yapan avukatlar, müvekkillerinin tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Müvekkillerinin yattıkları sürenin gözönünde bulundurularak, mahkeme heyetinin karar vermesi gerektiğinin altını çizen Av. Murat Rohat Özbay, iddia makamının müvekkillerinin cezalandırılması yönündeki görüşünün ne hukuk ilkelerine, ne de usule uygun olduğunu kaydetti. Müvekkillerinin Kürtçe savunma taleplerinin reddedilmesinin iddia makamı tarafından ceza verilmesi yönündeki görüşünün kabul edilemeyeceğini ifade eden Özbay, "Müvekkillerimiz tüm duruşmalarda Kürtçe savunma talebinde bulundular. Her seferinde savunma talepleri reddedildi. Ancak iddia makamı müvekkillerimizin cezalandırılmasını istiyor. İddia makamının görüşü ne hukuk ilkelerine ne de usule uygundur. Müvekkillerimizin tahliye ve beraat etmesi gerekiyor" dedi.Avukatların savunma taleplerinin ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, tutukluların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 15 Mayıs'a erteledi. (24.04.2012/DİHA)

171

*YSK'nin adaylığını veto ettiği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Elazığ Milletvekili Adayı İsa Gürbüz ile BDP Elazığ İl Genel Meclis üyesi Hacı Ateş, Elazığ Belediye Meclis Üyesi Sefer Eray ve Sabri Acar'ın yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla açılan dava duruşmasında tutuklu Gürbüz ve Acar ile avukatları Sıdık Karagöz hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı. Savunmasını Kürtçe yapmak isteyen Gürbüz ve Acar'a izin verilmedi. Avukatları Karagöz ise müvekkilleri hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek beraatlarını talep eti. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti, "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla Gürbüz'e 20 yıl, Acar'a 13 yıl 5 ay, Eray'a 8 yıl 3 ay ve Ateş'e 7 yıl 3 ay hapis cezası verdi. 4 kişiye toplam 48 yıl 11 ay hapis cezası verildi. (25.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Vanbulten.com)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının düzeltilmesi amacıyla açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 98 belediye başkanı ve 8 il genel meclis başkanı hakkında açılan davanın 5'nci duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Kimlik tespitinin ardından sanıkların üzerlerine atılı olan iddialar, CMK 191. maddesi uyarınca salonda okundu. İddialara ilişkin Mahkeme Başkanı Hakan Dede, tüm sanıklara "Kaleme alınan basın metnine katkınız odlu mu?", "İçeriğine katılıyor musunuz?" ve "Hangi mahiyette gittiniz?-Örgüt çağrısı ile mi gittiniz?" şeklinde sorular yöneltti. Sorulara karşın tüm belediye başkanları okunan basın metninin içeriğine katıldıklarını fakat hazırlanış aşamasında bulunmadıklarını dile getirdi. Ayrıca örgüt çağrısı iddialarını da kabul etmeyen belediye başkanları, Genel Merkezleri'nin çağrısı doğrultusunda düzenlenen her toplantıya katıldıklarını ve genel merkezleri aracılığı ile düzenlenen etkinliklerde bulunduklarına işaret etti. Belediye başkanları, "Örgüt çağrısı" iddialarını da kabul etmedi. "KCK" davaları kapsamında tutuklu yargılanan Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş, Esendere Belediye Başkanı Hurşit Altekin, Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven ve Dağpınar Belediye Başkanı Ayhan Erkmen'in iddialara ilişkin Kürtçe beyanı duruşma tutanağına bir kez daha "Kürtçe olduğu düşünülen dil" olarak kaydedildi. (27.04.2012/DİHA/İdilhaberajansi.com/ Vanbulten.com/Yuksekovahaber.com/ Diyarbakirsoz.com/Pressturk.com)

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE KARŞI AÇILAN SORUŞTURMALAR*BDP'nin gözaltı ve tutuklamalara karşı başlattığı "Ez livir im, buradayım. Ben de bu suçu işledim işliyorum" kampanyası çerçevesinde Ağrı'da kendisini ihbar eden 86 kişi için soruşturma başlatıldı. Ağrı Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde kendilerini ihbar eden BDP'li yönetici ve üyeler, bulundukları yerlerdeki Emniyet Müdürlükleri tarafından telefon ile aranarak ifadeye çağrıldı. (13.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da yoksullara kuru gıda yardımı yapmak amacıyla 2006 yılının başında kurulan Sarmaşık Derneği hakkında, Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı "KCK" soruşturması başlattı. Soruşturma kapsamında derneğin ilk yönetim kurulu üyeleri ve kurucuları ifade çağrıldı. Açılan soruşturma kapsamında şu ana kadar 31 kişinin savcılığa polis nezaretinde giderek ifade verdikleri öğrenilirken, derneğin kuruluş çalışmalarında yer alıp, derneğin ilk yönetim kurulu üyesi olarak görev alan, ancak yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 12 Nisan 2010 tarihinde yaşamını yitiren gazeteci-yazar Evrim Alataş hakkında da arama kararı çıkarıldı. Yürütülen soruşturma kapsamında ifadeye çağrılanlara, Sarmaşık Derneği'nin KCK denetiminde olup olmadığı, gıda yardımı yapılan ailelerin yüzde 54'ünün PKK sempatizanı olup olmadığı, yardım edilenlerin nasıl tespit edildiği yönünde soruların sorduğu öğrenildi. (17.01.2012/DİHA)

172

*Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde BDP tarafından başlatılan "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası kapsamında kendilerini ihbar eden yurttaşlar hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Haklarında başlatılan soruşturma kapsamında Doğubayazıt Belediye Başkanı Canan Korkmaz ve BDP Doğubayazıt İlçe Eş Başkanı İsa Özer, Doğubayazıt Uluyol Polis Karakolu’na giderek ifade verdi. Savcılık talimatıyla ifade veren Korkmaz ve Özer, daha sonra karakoldan ayrıldı. İlçede 86 kişi BDP tarafından başlatılan "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası kapsamında savcılığa dilekçe vermişti. (27.01.2012/DİHA)

*Gazeteci Süleyman Tekin adına 2009 yılında yurt dışından gelen bir koli dolusu kitaba gümrükte el konuldu. Kolinin içinde bulunan "Cezaevinden şiirler", Abdullah Öcalan'ın "Gerçeğin Dili ve Eylemi" ile Savaş Murat tarafından kaleme alınan "Pistil" isimli kitaplarda "yasak ibareler" ve 5326 sayılı kabahatler kanununa aykırı olduğu iddiasıyla Tekin’e 100 TL para cezası verildi. Tekin, para cezasını ödemesine rağmen bu sefer de hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 3713 ve 5187 sayılı kanuna muhalefetten soruşturma açıldı. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık bürosu, 14 ve 24 Aralık 2009 tarihinde Tekin adına yurtdışından Mardin Postanesi'ne gelen ve gümrük denetimine tabi tutulan kolilerin gümrük memurlarınca yapılan inceleme neticesinde siyasi içerikli kitapları tespit ettiklerini belirtti. Hazırlık bürosu, söz konusu kitapların içeriğinin 3713 sayılı TMK’nin 7/2 maddesi ve 5187 sayılı basın kanununun 25/2 maddesine muhalefet ettiği gerekçesiyle 14 Aralık 2011 tarihinde soruşturma açtı. Soruşturma neticesinde ifadesi alınan Tekin, yaklaşık 2 sene sonra soruşturma açılması üzerine kitaplardan haberdar oldu. Tekin, Almanya’dan bir arkadaşı tarafından kendisine gönderilen ve yıllardır hiçbir haber alamadığı kitapların akıbetinden kendisine soruşturma açıldıktan sonra haberdar olduğunu belirterek, kolide ne tür kitaplar olduğunu dahi bilmediğini ifade etti. Gönderilen kimi kitaplarda siyasi değerlendirmeler olduğu gerekçesiyle kendisine para cezası verildiğini söyleyen Tekin, Mardin Cumhuriyet Savcılığı'nca da ifadesinin alındığını belirterek, savcılıkta “Bu kitapları kim gönderdi? Neden gönderildi? Bu kitapların içeriğinde yasadışı şeyler var” gibi sorularla karşılaştığını dile getirdi. Kitabın yazarı hakkında açılmayan soruşturmanın kendisine açıldığını belirten Tekin, kitapların içeriğinden de bilgisinin olmadığını dile getirdi. "İnsanın kendisine ait olmayan ve görmediği kitaplar hakkında yargılanması tuhaf" diyen Tekin, "Bir kitabın içeriğinde ‘Selanikli beton Kemal’ yazdığı söylendi. Yanlış hatırlamıyorsam Pistil adlı bir kitabın tamamında bu satır suç unsuru sayılarak ifadem alındı. Başbakan’ın basın ve yayın özgürlüğü anlayışının neye tekabül ettiği anlaşılıyor” dedi. (01.02.2012/DİHA)

*"KCK" adı altında iki kez baskın düzenlenen ve başkanı Muharrem Erbey soruşturma kapsamında 2009 yılından beri tutuklu bulunan İHD Diyarbakır Şubesi, yeni soruşturmaların kıskacına alındı. 2009 yılında düzenlenen baskında dernek binasında elde edilen ve yaklaşık 28 yılı kapsayan bilgi, belge ve dokümanlar; soruşturmayı yürüten savcı ve hakimler tarafından illegal olarak gösterilirken, ikinci bir operasyonla adeta dernek kapatılmak istendi. Bununla da yetinmeyen savcılar, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici hakkında birbirinden ilginç gerekçelerle soruşturma üstüne soruşturma açıyor. İHD'nin en son Uludere Katliamı'na ilişkin yaptığı protesto eylemi nedeniyle de Bilici hakkında soruşturma açıldı. Söz konusu soruşturmaların bir kısmı da davaya dönüştü. 5 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen 104'üncü "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eylemi nedeniyle, Bilici hakkında Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2911 "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmekten" dava açıldı. (10.02.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.com)

*Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından "KCK" adı altında yapılan operasyonlara karşı başlatılan "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" kampanyası

173

kapsamında kendini ihbar edenler hakkında soruşturmalar açılıyor. 2 Kasım 2011'de başlayıp 2011 yılı Aralık ayı sonuna kadar devam eden ihbar kampanyasında ortalama 4 bin 181 siyasetçi kendisini ihbar ederken, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde kampanyaya katılıp kendini ihbar eden 487 siyasetçi hakkında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmanın içeriğine ilişkin bilgi edinmezken, hakkında soruşturma açılanlara savcılık tarafından tebligat gönderildiği bildirildi. (29.02.2012/DİHA)

*Genel seçimlerde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blok'undan Dersim Milletvekili adayı olan ve HDK Genel Meclis üyesi olan sanatçı Ferhat Tunç, hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle Esenyurt Polis Merkezi Kıraç Güvenlik Şube'ye çağrıldı. Polis Merkezi'ne giden Tunç, buradan Büyükçekmece Adliyesi'ne gönderildi. Hangi gerekçe ile kendisine soruşturma açıldığını bilmediğini belirten Tunç, savcılığa gidip ifade verdikten sonra soruşturmanın gerekçesini öğrenebileceğini söyledi. (08.03.2012/DİHA/Munzurnews.com/ Newededersim.com)

*12 Eylül Anayasa Referandumu'nda istediği sonucu elde edemeyen AKP hükümetinin "Özel politika uygulayacağız" dediği Şırnak'ta, "özel" bir uygulama daha ortaya çıktı. 2 milletvekili, 6 belediye başkanı, 21 belediye meclis üyesi, 5 il genel meclis üyesinin de aralarında bulunduğu 500'ü aşkın kişinin tutuklandığı Şırnak'ta, şimdi de belediyenin aylık olarak düzenlediği halk toplantılarına katılmak soruşturma konusu oldu. Belediye başkanı ve meclis üyelerinin tutuklu bulunduğu Şırnak Belediyesi'nin halka daha iyi hizmet sunmak için belediye binasında 28 Mayıs, 29 Kasım 2010 ve 12-18 Şubat 2011 tarihleri arasında düzenlediği halk toplantılarına katıldıkları gerekçesi ile 191 kişi Emniyet Müdürlüğü'ne ifade vermeye çağrıldı. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü tarafından mahalle muhtarlarına 191 kişinin isminin yer aldığı bir liste verildiği ve muhtarların ev ev dolaşarak "Emniyette ifadeniz var" denilerek yurttaşları ifadeye çağırdığı öğrenildi. İfadeye çağrılanların çoğunun belediye çalışanı olması ise dikkat çekiyor. Şu ana kadar 10 kişinin Emniyet'e ifade vermeye gittiği öğrenilirken, ifade veren yurttaşlara, "'Neden belediye halk toplantısına katıldınız? Belediyenin yapmış olduğu halk toplantılarında neler konuştunuz? Yapılan halk toplantısının amacı neydi?" şeklinde soruların sorulduğu belirtildi. İfade veren yurttaşların, belediye halk toplantısında su, kanalizasyon ve yol sorunlarını anlattıklarını bu gibi ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda taleplerini ilettiklerini söylediği öğrenildi.Şırnak Belediyesi halk toplantılarına katılan 191 yurttaşın hangi kapsamda ifadeye çağrıldıkları konusunda bilgi sahibi olmadığını belirten belediye avukatlarından Av. Aycan İrmez, söz konusu belediye halk toplantılarına katıldıkları gerekçesi ile şu ana kadar bir soruşturmanın olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi.Şırnak Belediye Başkanvekili Faik Saltan ise, konuyu araştırdıklarını ve buna ilişkin önümüzdeki günlerde açıklama yapacaklarını söyledi.12 Eylül Referandumu sonrası Başbakan Recep Tayip Erdoğan, BDP'nin aldığı "Boykot" kararına en büyük desteğin çıktığı Şırnak ve Hakkari için "Bu bölgeler için özel politika uygulayacağız" şeklinde açıklama yapmış ve açıklama sonrası her iki kentin de milletvekillerinden, belediye başkanlarına, belediye ve İl genel meclis üyelerinden BDP'li yöneticilerine kadar yüzlerce kişi tutuklanmıştı. (12.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*05.04.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Abdulsamet ATEŞ şu beyanlarda bulundu: “17/12/2011 tarihinde BDP Elazığ il teşkilatının düzenlemiş olduğu etkinlikte ses sanatçısı olarak sahne aldım. Bu durumdan dolayı Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından söylemiş olduğum şarkılar sebebiyle hakkımda soruşturma açılmıştır. Katıldığım etkinliğe mesleğim olması itibariyle para kazanmak için katıldım. Devam edecek davam için şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.” (İHD Bingöl Şubesi)

174

*19 Mart'ta Batman'ın Gercüş İlçesi'nde kutlanmak istenen ve İçişleri Bakanlığı'nın valiliklere göndermiş olduğu genelgeye dayanılarak, yasaklanan Newroz kutlaması için Gercüş'te bulunan BDP PM Üyesi Osman Ergin için Gercüş Cumhuriyet Savcılığı "halkı kanuna karşı aykırı toplantı ve yürüyüşe kışkırtmak" iddiasıyla ifadeye çağırdı. Savcılık tebligatında, Ergin'in üç gün içerisinde ifadeye gelmemesi durumunda zorla ifadeye getirileceği kaydedildi. (07.04.2012/DİHA)

*Gevaş İlçesi'nde 21 Mart’ta yapılan Newroz kutlamasından dolayı aralarında BDP’li yönetici, belediye meclis üyeleri ile çocukların da bulunduğu 21 kişi hakkında, “Örgüt propagandası yaptıkları" gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Haklarında soruşturma başlatılanların bir bölümü savcılık talimatıyla emniyete giderek ifade verdi. (20.04.2012/DİHA/Vanbulten.com)

*İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in 14 Ağustos 2011 tarihinde Hakkari'ye yaptığı gezi sırasında karşılama törenlerine katılmayan Belediye Başkanı, meclis üyeleri ve personelin de aralarında bulunduğu 70 kişi hakkında inceleme başlatıldı. Kendileri hakkındaki incelemelerin hukuk dışı olduğunu belirten Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, incelemenin tamamen siyasi olduğunu söyledi. Bedirhanoğlu, "Ağustos ayının 12'sinde Vali Muammer Türker beni telefonla aradı. 'İçişleri Bakanı buraya gelecek onu karşılamamız gerekir' dedi. O günlerde de tabi ki çok yoğun tutuklamalar vardı. Hatta Çukurca İlçesi'nde bir önceki gün 22 kişi tutuklanmıştı. Dedim ki ben bu şartlarda İçişleri Bakanı'nı karşılayamam. Aynı gün inceleme başlatılmış. 14 Ağustos'ta ise İçişleri Bakanı buraya geldi. 15'inde İçişleri Bakanı'nın onayı ile inceleme onayı verilmiş. Sadece onun imzası ile değil İçişleri Bakanı, Bakanlık Müsteşarı ve genel müdürün imzasıyla inceleme başlatıldı. Ben öyle inanıyorum ki ayın 12'sinde ben Vali beye 'karşılayacağım' deseydim. Kesinlikle bu soruşturma açılmayacaktı ve 15'inde de İçişleri Bakanı bu soruşturmaya onay vermeyecekti" dedi. Kendileri hakkında açılan incelemeyi kamuoyunun takdirine bıraktıklarını dile getiren Bedirhanoğlu, kararın siyasi veya hukuki mi olduğunun kamuoyunun karar vermesi gerektiğini belirtti. Hiç kimseden herhangi bir çekingenliklerinin olmadığını ifade eden Bedirhanoğlu, "Herhangi bir vatandaş da gelse benim şu konuda endişelerim var dese biz bununla ilgili bütün detayları vatandaşın önüne sereceğiz ve bütün detayları inceleme fırsatı vereceğiz. Başımız dik alnımız açıktır. Yapılan bu inceleme belediye ve halkı karşı karşıya getirme mantığı ile yapılmıştır. Bütün görüş ve suçlamaları buna yöneliktir. Neden halkı sıkıştırıp icraya vermiyorsunuz, neden halka tolerans bütün soruşturma mantığı bunun üzerine kurulmuştur. Ben bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum kamuoyu bunu değerlendirsin" dedi.Yapılan incelemenin suç tatbikatı ile ilgili olmadığını dile getiren Bedirhanoğlu, "Allah böyle bir İçişleri Bakanı'nı kimsenin başına getirmesin. Ben ve belediye çalışanlarından 70 kişi hakkından inceleme başlatılmış. Bu inceleme daha önce de ifade ettiğim gibi kesinlikle hukuki ve suç takibatı ile ilgili değildir. Tarihlere baktığımız zaman durum net olarak ortaya çıkıyor. Yani ben İçişleri Bakanı'nı karşılarsam suçlu değilim, onu karşılamazsam suçluyum mantığı ile hareket edilmiş ve o mantıkla soruşturma açılmış artık bunu kamuoyu takdir eder" şeklinde konuştu.Yapılan incelemede 24 BDP'li belediye meclis üyesi hakkında soruşturma açıldığını belirten Bedirhanoğlu, "Bizim içimizde AKP'li bir meclis üyesi var. Onun hakkında soruşturma açılmamış. Biz şu anda Danıştay'a itirazda bulunmuşuz daha sonucu gelmedi. Bu konuda Savcılık da hakkımızda soruşturma başlatmış" diye konuştu. (27.04.2012/DİHA/ İHA/Haberturk.com/Vanbulten.com)

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE KARŞI AÇILAN DAVALAR*Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, BDP Siirt 2. Olağan Kongresi'nde yaptıkları Kürtçe konuşmalardan dolayı Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve BDP İl Eşbaşkanı Seraceddin

175

Kayran hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılığın hazırladığı iddianame, Siirt Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, kongrede Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve BDP İl Eşbaşkanı Seraceddin Kayran'ın Kürtçe konuşarak, "siyasi partilerin yaptıkları tüm etkinlerinde Türkçeden başka bir dil kullanılmaz" fiilini düzenleyen 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 81/C maddesini ihlal ettikleri ileri sürüldü. Savcı iddianamede, Sadak ve Kayran için hapis cezası istedi. (02.01.2012/DİHA)

*"KCK" adı altında iki kez baskın düzenlenen ve başkanı Muharrem Erbey soruşturma kapsamında 2009 yılından beri tutuklu bulunan İHD Diyarbakır Şubesi, yeni soruşturmaların kıskacına alındı. 2009 yılında düzenlenen baskında dernek binasında elde edilen ve yaklaşık 28 yılı kapsayan bilgi, belge ve dokümanlar; soruşturmayı yürüten savcı ve hakimler tarafından illegal olarak gösterilirken, ikinci bir operasyonla adeta dernek kapatılmak istendi. Bununla da yetinmeyen savcılar, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici hakkında birbirinden ilginç gerekçelerle soruşturma üstüne soruşturma açıyor. İHD'nin en son Uludere Katliamı'na ilişkin yaptığı protesto eylemi nedeniyle de Bilici hakkında soruşturma açıldı. Söz konusu soruşturmaların bir kısmı da davaya dönüştü. 5 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen 104'üncü "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eylemi nedeniyle, Bilici hakkında Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2911 "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmekten" dava açıldı. (10.02.2012/DİHA/Yeniozgurpolitika.com)

*Diyarbakır'ın Eğil İlçesi'nde 19 Mart 2011 yılında katıldığı Newroz kutlamasında yapmış olduğu konuşma nedeniyle BDP Diyarbakır eski Milletvekili Akın Birdal hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı BDP tarafından Eğil'de düzenlenen Newroz etkinliğinde sahne sunuşu yapan kişinin toplanan kalabalığa "Kürdistan şehitleri adına" bir dakikalık saygı duruşuna davet ettiği belirtilirken Birdal'ın da "PKK propagandasına" dönüşen Newroz etkinliğine katıldığı ifade edildi. Newroz etkinliğinin "Örgütün amaç ve stratejilerine uygun olarak" düzenlendiği öne sürülen iddianamede, HPG'lilerin katledildiğinin ima edildiği aktarılarak, "Şimdi tüm halkımızı Kürdistan şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyoruz" sözlerinin ardından Birdal'ın çağrıya uyup hareketsiz bir şekilde saygı duruşunda bulunduğu kaydedildi. Etkinlik çerçevesinde kitleye hitaben konuşma yapan Birdal'ın, konuşmasında "Umut ediyorum ki Newroz ateşimizi bugüne kadar dağlarda söndürmeyen kardeşlerimizle birlikte burada yakarız ve halaya dururuz" dediği gerekçesiyle toplanan kalabalığa karşı "Birlikte, bütünlük arz edecek şekilde hareket ettiği" öne sürülerek, "Örgüt propagandası yaptığı" iddia edildi. Savcı, iddia edilen suçlama nedeniyle Birdal'ın 5 yıl hapis ile cezalandırılmasını talep etti. Birdal'ın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi. (15.02.2012/ DİHA)

*Başbakan Erdoğan'ın 1 Haziran 2011 tarihinde Diyarbakır'a yapacağı ziyaret öncesi 31 Mayıs 2011'de Devrimci Yurtsever Gençlik Derneği, Sosyalist Gençlik Derneği ve Demokratik Gençlik Hareketi'ne bağlı öğrenciler tarafından düzenlenen basın açıklamasında, açıklamayı okuyan Rojda Varan hakkında dava açıldı. Fen-Edebiyat Fakültesi önünde toplanıp Diş Hekimliği Fakültesi önüne kadar yapılan yürüyüşün ardından düzenlenen basın açıklamasında HPG'liler için "Gerilla" dediği gerekçesi ile hakkında "suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla Diyarbakır Asliye Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Varan hakkında "suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla açılan davaya delil olarak soruşturma kapsamında verdiği ifadenin gösterildiği belirtildi. (10.03.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 2011 yılında çeşitli basın açıklamalarına katıldığı gerekçesiyle 4 kişi ifade işlemleri için dün Emniyet Müdürlüğü'ne çağırıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 4 kişi, tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Türkçe ifade veren 3 kişi serbest

176

bırakılırken, Kürtçe ifade vermek isteyen Koçhisar Mahalle Sözcüsü Halil Tuğuç ise, "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak'' iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (13.04.2012/ANF/DİHA)

DÜŞÜNCELERİNİ İFADE EDENLERE VERİLEN CEZALAR*Diyarbakır'da 2009 yılında polis kurşunu ile yaşamını yitiren Dicle Üniversitesi (D.Ü.) Mimar ve Mühendislik Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Aydın Erdem için 2010 yılında düzenlenen anma etkinliği ile "KCK" tutuklamalarının protesto edildiği gösteriye katıldığı gerekçesi ile 22 Nisan 2011'de gözaltına alınarak tutuklanan DÜ öğrencisi Barış Kaya hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek", "Örgüt propagandası yapmak" ve 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ile "Polise mukavemet" iddialarıyla Kaya'ya 11 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Müvekkili Barış Kaya ile ilgili mahkeme kararını hukuk skandalı olarak nitelendiren Av. Sevinç Sarıkaya, iddianamede yer verilen yüzü kapalı şahıs ile ilgili fotoğrafın bilirkişi tarafından ayakkabıdan yola çıkılarak söz konusu şahsın müvekkili olduğunun iddia edildiğine dikkat çekti. (04.01.2012/DİHA)

*Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, 1 Mart 2010 tarihinde yapılan BDP Siirt Merkez İlçe Kongresi'nde yaptığı Kürtçe konuşmadan nedeniyle hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü. Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği karara göre, Sadak'ın yaptığı Kürtçe konuşma ile Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet ettiği gerekçesiyle 6 ay hapis cezası verdi. Sadak'ın duruşmalardaki tutumu nedeniyle cezayı 5 aya indiren hakim, cezanın 3 bin TL para cezasına çevrilmesine karar verdi. (18.01.2012/DİHA)

*Erzincan Üniversitesi'nde okuyan Kürt öğrencilere yönelik 24 Mayıs'ta "KCK" adı altında yapılan operasyonda tutuklanan Vural Turgut, Ali İnal, Cihangir Ali Koyun, Uygar Ufak Karakaya, Çetin Şimşek, Vedat Sümer ve Yeknur Yurtsever hakkında açılan davanın karar duruşması Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemeye tutuklu öğrenciler, avukatlar ile tutukluların yakınları katıldı. Kimlik tespitinin ardından savcı mütalaasında, Erzincan'da üniversite bünyesinde bir yapılanma olduğunu, örgüt bilinci içerisinde hareket edildiğini, 3 öğrencinin dağ kadrosuna katıldığını, 3 kişinin dağa giderken yakalandığını ve 3 kişinin de kaybolduğunu iddia ederek, tutukluların cezalandırılmasını istedi. Savcılık mütalaasının ardından öğrenciler, suçlamaları reddederek tahliye talebinde bulunurken, tutukluların avukatları da savunma yaparak müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti.Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, "Örgüt üyeliği" , "Örgüt propagandası" , "Kamu malına zarar" iddiasıyla Çetin Şimşek'e 10 yıl, Yeknur Yurtsever, Vural Turgut, Ali İnal'a "Örgüt üyeliği" , "Örgüt propagandası" iddiasıyla 7 yıl 6'şar ay, Cihangir Ali Akkoyun, Vedat Sümer, Uygar Ufuk Karakaya'ya "Örgüt üyeliği" iddiasıyla 6 yıl 3'er ay hapis cezası verdi. (01.01.2012/DİHA)

*CHP Dersim Milletvekili Av. Hüseyin Aygün'ün avukatlık masrafını vermediği gerekçesiyle yüzde 91 iş göremez raporu olan müvekkili Ali Ağu'nun (80) tekerlekli sandalyesi, oksijen tüpü ve hasta yatağına haciz getirmesi ile ilgili haber yapan DİHA Muhabiri Ferhat Arslan ile haberi yayınlayan Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ziya Çiçekçi'nin yargılandığı davanın 2. duruşması görüldü. "Müştekiye basın yoluyla hakaret" iddiasıyla Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Arslan'ın avukatı Barış Yıldırım, Reyhan Helin Kuloğlu ile Aygün'ün avukatı Alişer Ölmez hazır bulundu. İlk duruşmada mahkeme heyetine birçok emsal dava, haber konusu olan haciz dosyaları, Aygün'ün davadan men edilmesi tutanakları ve haberin yayınlanmış hali mahkeme heyetine sunulmasına rağmen mahkeme Arslan ve Çiçekçi'ye 2'şer ay hapis cezası verdi. Arslan'ın avukatları davayı temyiz

177

edeceklerini söyledi. "Gaddar" kelimesinin haberinde geçmemesine rağmen kendisine ceza verildiğine tepki gösteren Arslan ise, savcılıkta ifade verdiği sırada azar işittiğini, yargılama sürecinde Hüseyin Aygün propagandası yapan dersimnews internet sitesi üzerinden tehdit edildiğini ifade ederek, "Davaya baştan sona kadar politik yaklaşıldı. Özellikle savcı ifademi alırken beni azarlayıp susturmaya çalıştı. Ardından söz konusu haberi 'Gaddar' kelimesinden dolayı dava konusu yaptı. Nasıl olsa böyle bir dava kesin beraat kararı çıkar diye düşündüm. Kararın politik olmadığına mahkeme heyeti beni inandıramaz. Kaldı ki protesto amaçlı davanın temyize gitmesini istiyorum. Varsın 2 ay bu politik karardan dolayı cezaevi yatayım. Bu traji-komik dava AİHM'e gidecek. Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nda yer alan Hüseyin Aygün'ün ne kadar demokrat olduğu herkesçe bilinmelidir" dedi. (04.02.2012/DİHA)

*Siirt'tin Baykan İlçesi'ne bağlı Ziyaret Beldesi'ndeki 2011 Newroz kutlamasında konuşan Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP Siirt eski İl Başkanı Faruk Sağlam, BDP Baykan İlçe Başkanı Nizam Korkmaz, BDP Baykan ilçe yöneticilerinden Yılmaz Çınar hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanıkların katıldığı duruşmaya Av. Rehşan Bataray katıldı. Mahkeme heyeti, "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'a 1 yıl 8 ay, BDP Siirt eski İl Başkanı Faruk Sağlam ve BDP yöneticisi Yılmaz Çınar'a 10'ar ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, Sadak, Sağlam ve Çınar hakkında denetimli serbestlik kararı da verdi. (04.02.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/İdilhaber.com/ Etha.com.tr)

*Kars'ta katıldığı programlarda Kürtçe şarkı söylediği için Sanatçı Muhammet Oğuztemur hakkında Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "Örgüt propagandası" iddiası ile dava açıldı. Davanın 18 Şubat'ta görülen duruşmasında mahkeme Oğuztemur'un söylediği şarkıların "örgütü övücü sözler olduğu" değerlendirmesinde bulunarak Oğuztemur'a 20 ay hapis cezası verdi. Verilen hapis cezasına dayanak olarak ise sadece polis tutanaklarının gösterilmesi dikkat çekti. Mahkeme tarafından açıklanan kararda, Oğuztemur'un Ardahan Üniversitesi öğrencileri tarafından organize edilen bir etkinlikte söylediği şarkıların HPG'lileri övdüğü belirtilirken, Oğuztemur'un programdan önce "Devrimci yoldaşlar için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum" sözleri de mahkeme tarafından PKK'lilerin kast edildiği yönünde değerlendirildi. Oğuztumur'un yine Kars Kafkas Üniversitesi Öğrenci Derneği tarafından Kağızman İlçesi'nde organize edilen etkinlikte söylediği "Sevgili Kağızmanlı hemşerilerim. Sırada benim de bir bestem var. Yapamaz yapamaz diyoruz. AKP'de açamaz. Zindanları açamaz. İmralı'yı açamaz" sözlerinin ardında söylediği, şarkılar "Örgüt Propagandası" yaptığı yönünde değerlendirilirdi. Mahkeme kararında ayrıca Oğuztemur'un suçlarının süreklilik ve zincirleme olduğunu ileri sürdü.Ardahan'daki etkinlik ile ilgili Oğuztemur'un "Örgüt propagandası" yaptığı değerlendirmesini yapan mahkeme, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman göz önünde bulundurularak 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Oğuztemur'un sosyal ilişkileri, fiilden sonraki davranış biçimleri, yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezasını 10 aya indiren mahkeme, Kağızman'daki etkinlikte söylediği şarkı ve konuşmaları nedeniyle de ayrıca 10 ay hapis cezası verdi. (18.02.2012/DİHA / serhattv.com.tr / Ozgur-gundem.com / Yeniozgurpolitika.com / Kars.gen.tr / Politikars.com)

*Kars'ta 2010 yılında yapılan Newroz etkinliğine katılan Kürt sanatçı Hemê Heci hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Hemê Heci ile avukatı katıldı. Newroz'da söylediği şarkıların "örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle yargılanan Heci, duruşmada hakkındaki iddiaları reddederek, "Ben hiç bir şekilde propaganda yapmadım. Söylediğim şarkılar tamamen ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir" dedi. Heci'nin avukatı da,

178

müvekkilinin herhangi bir suç işlemediğini belirterek, beraat edilmesi gerektiğini söyledi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, "Örgüt Propagandası" yaptığı gerekçesi ile Hemê Heci'ye 10 ay hapis cezası verdi. (22.02.2012/DİHA/Mersinradyoses.com)

*Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcısı Hikmet Karakuş, 19 Ağustos 2011 tarihinde Dersim'in Pertek İlçesi'ne bağlı İksor Yaylası'nda hayvancılık yapan ailesinin yanına giderken, TSK ve HPG arasında çıkan çatışmanın ortasında kalmış ve gözaltına alınmıştı. Çatışma esnasında kurşunlardan korunmak için yanında bulunan ticari taksi şoförüyle olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken askerler tarafından gözaltına alınan Karakuş, "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği" iddiasıyla tutuklanmıştı. 6 aydır Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Karakuş, duruşmalarda hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, iddia makamı tarafından bunların ispatlanması gerektiğini belirtmesine rağmen, savcı iddiaları ispatlamak yerine, Karakuş'un "örgüte adam kazandırdığı" gerekçesiyle en yüksek sınırdan ceza almasını istedi. Savcı buna dayanak olarak da, HPG'ye yeni katılmış ve yaşı 18'in altında olan birinin de çatışma sırasında yakalanmasını gösterdi. Aynı olayda yakalanan ve söz konusu kişiyi kendisinin götürdüğünü itiraf eden Ulaş Uyanık'ın ifadelerine rağmen, Karakuş, görülen hiçbir duruşmada serbest bırakılmadı. Ağabeyinin HPG'ye katıldığı için kendisinin cezalandırıldığını ve askerler tarafından Uyanık'ın zorla ifadesinin değiştirildiğini ileri süren Karakuş, buna rağmen Uyanık'ın daha sonraki ifadesinde "Söz konusu kişiyi ben götürdüm ama orada Hikmet Karakuş'a teslim edecektim" şeklinde ifade verdiğini belirtti. Karakuş, Uyanık'ın itirafına rağmen, yargılanmadığını ve kendisi hakkında delil bulamayan iddia makamının Uyanık'ın suçunu da kendisine yüklediğini kaydetti. Karakuş, ailesinin İksor Yaylası'nda oturduğuna ve İl Tarım Müdürlüğü'nden yavancılık yaptıklarına dair belgeyi ve Sarıtaş Jandarma Karakolu'nda tüm ailesinin kaydı olduğuna dair belgeleri mahkemeye ibraz ettiğini ancak bunların hiçbirinin dikkate alınmadığını belirtti. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 Şubat'a görülen karar duruşmasında Karakuş'a, "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği" iddiasıyla en üst sınırdan 12 yıl hapis cezası verildi. (27.02.2012/DİHA / Ozgur-gundem.com)

*Diyarbakır’ da polis tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Aydın Erdem için düzenlenen anma etkinliği sonrası 16 Aralık 2009 tarihinde çok sayıda öğrenci ile birlikte gözaltına alınarak tutuklanan ve halen Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Dicle Üniversitesi (DÜ) Matematik Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Sedat Altunay hakkında açılan davanın duruşmasında "Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la yapılan müzakereler sürsün" dediği gerekçesi ile açılan bir başka davanın karar duruşması görüldü. Birden fazla eyleme katıldığı, bu kapsamda "Örgüt talimatı ile eğitim ve öğretimi engellemek", 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek", "Örgüt propagandası yapmak", "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarını işlediği iddia edilerek hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Altunay ve diğer sanıkların Kürtçe savunma talebi mahkeme tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine söz almadan ayağa kalkan Altunay, "Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la yapılan müzakereler sürsün. Aksi taktirde mahkemeleri protesto ederiz" demişti. Sözlerin ardından mahkeme başkanının Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusu üzerine Altunay hakkında Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Söz konusu davada görülen duruşmada Kürtçe savunma talebi bir kez daha kabul edilmeyen Altunay ile ilgili söz alan müdafi avukat Ramazan Vefa, müvekkilinin sarf ettiği "Kürt Halk Önderi" kavramının "propaganda" olamayacağını, ancak "Suçu ve suçluyu övme" kapsamına girebileceğini bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararı vermesi talebinde bulundu. Verilen kısa aranın ardından Altunay, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 2 yıl 6 ay hapis ile cezalandırıldı.(28.02.2012/DİHA 7 Ozgur-gundem.com)

179

*Muş’ta Aralık 2010'da "KCK" operasyonları adı altında tutuklanan BDP eski İl Yöneticisi Mehmet Fuat Erol’un karar duruşması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Erol ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada mahkeme heyeti Erol’a "Örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Verilen cezaya tepki gösteren Erol, “Bijî Serok Apo”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı. İddialara göre, Erol’un slogan atması üzerine salonda bulunan asker ve polisler Erol’a sert müdahalede bulundu. Tartaklanarak salondan çıkarılan Erol’un ring aracına ise sürüklenerek götürüldüğü belirtildi. Erol’un ailesi çocuklarının sadece Kürtçe savunmada ısrar ettiği için bu kadar ceza aldığına dikkat çekerek, yaşananlar hakkında yasal girişim başlatacaklarını dile getirdi. (29.02.2011/ANF/DİHA)

*Kars Kafkas Üniversitesi Öğrenci Derneği (KAU-ÖDER) tarafından kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile birlikte 15 Şubat, 8 Mart ve 21 Mart 2010- 2011 tarihlerinde yapılan gösteri ve basın açıklamalarında slogan attığı iddiasıyla üniversite öğrencisi Ahmet Güneş hakkında açılan davanın duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, gösteri ve basın açıklamalarında Güneş'in çekilen görüntülerde, "AKP sabrımızı taşırma, bizi dağa çıkarma", "DTP'ye uzanan eller kırılsın", "Dişe diş kana kan, seninleyiz Öcalan" sloganları attığının tespit edildiğini belirtti. Mahkeme heyeti, atılan sloganları "Örgüt üyesi olmak" kapsamında değerlendirerek Güneş'e 13.5 yıl hapis cezası verdi. (03.03.2012/DİHA/ANF/Haberler.com)

*Hakkari’nin Çukurca İlçesi'nde 2009 yılında Belediye Başkanı seçilen Mehmet Kanar'a daha önce verilen 6 yıl 8 aylık hapis cezası Yargıtay 9’uncu Dairesi tarafından onandı. 2008 yılında "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlamasıyla açılan davanın 2010 yılında Van Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanması ardından Yargıtay'a gönderilen dava onaylandı. Cezası onaylanan Çukurca Belediye Başkanı Mehmet Kanar’ın yurt dışında olduğu öğrenildi. (12.03.2012/DİHA/Evrensel.net/F5haber.com/DHA)

*Federal Kürdistan Bölgesi'nde Kürt tarihi ile ilgili yaptığı araştırma nedeniyle "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Gülen Kılıçoğlu hakkında açılan davanın karar duruşması görüldü. Müvekkiline isnat edilen suçlamaların asılsız olduğunu belirten Avukat Mesut Beştaş, müvekkilinin o bölgeye pasaportla gidip geldiğini ve örgüt mensuplarının konuşlandığı yere gittiğine dair dosyada aleyhe kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığına vurgu yaptı. Tanık Emine Yavuzus'un müvekkilini tanımadığını ve kendisini iddia edildiği şekilde örgütün dağ kadrosunda görmediğini beyan ettiğini hatırlatan Beştaş, "Yine bu kişi örgüt mensubu olması ve akabinde örgütten kaçarak pişmancı sanık durumunda olması nedeniyle kolluk tarafından yönlendirilmek suretiyle müvekkilin aleyhine kollukta beyanda bulundurulmuştur. Yine bu tanık bizim ve müvekkilin olmadığı bir tarihte mahkemece celse arasında dinlenilmiştir. Müvekkilimin Kuzey Irak'a gitme sebebinin tamamen kendisinin de üniversite öğrencisi olması nedeniyle orada bulunan üniversite eğitimin araştırılmasına ilişkindir" diye kaydetti. 13 celsedir Kürtçe konuştuğu için savunma yapamayan ve son kez kendisine söz hakkı tanınan Kılıçoğlu'nun Kürtçe savunması mahkeme tarafından bir kez daha reddedildi. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi öğrencisi Gülen Kılıçoğlu'na "Örgüte üye olmak" iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. (16.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) üyesi 5 kişiye, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında ceza yağdı. DHF üyesi Evrim Konak, Murat Kur, Deniz Kırbağ, Hıdır Yıldız ve Tuğçe Özgül'e toplamda 56 yıl hapis cezası verildi. Farklı tarihlerde Dersim’de yapılan demokratik eylemlere katıldıkları gerekçesiyle “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılanan DHF’lilerin karar duruşması bugün görüldü. Her bir

180

DHF’liye ayrı ayrı “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla ceza yağdırıldı. Mahkeme tarafından verilen cezalarda “örgüt üyeliğine” delil olarak ise çeşitli eylemlerde İbrahim Kaypakkaya ile ilgili atılan sloganlar gösterildi. DHF’lilere verilen cezalar şu şekilde: Evrim Konak 14 yıl, Murat Kur 12 yıl, Deniz Kırbağ 11 yıl 2 ay, Hıdır Yıldız 10 yıl 4 ay, Tuğçe Özgül 8 yıl 8 ay.Bu kararla beraber DHF’lilere İbrahim Kaypakkaya ile ilgili slogan attıkları için toplamda 56 yıl 2 ay ceza verilmiş oldu. (21.03.2012/ANF)

*Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde "anadilde eğitim" talebiyle 25 Şubat 2009 tarihinde yapılan yürüyüş ve basın açıklamasına katıldıkları gerekçesi ile 7 kişiye hapis cezası verildi. Bismil Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasının ardından sanıklar; Bismil Belediye Meclis üyeleri Bahri Erdem, Ahmet Ördek, Mustafa Kurt ile dönemin DTP İlçe yöneticileri Hayde Özalp, Fahrettin Taş, Süleyman Bakır ve dönemin DTP İlçe Başkanı olan ve şuan "KCK" davasında Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Garip Kandemir'in evlerine bugün tebligat gönderildi. Gönderilen tebligatta, Bismil Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava duruşmasının ardından sanıklar Bismil Belediye Meclis üyeleri Bahri Erdem, Ahmet Ördek, Mustafa Kurt ve dönemin DTP İlçe yöneticileri Hayde Özalp, Fahrettin Taş, Süleyman Bakır'a "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet " suçlaması ile 6'şar ay hapis cezası verilirken, Garip Kandemir' ise aynı suçlama ile 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi.(27.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve 13 Aralık 2011 tarihinde yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride dikkat çekmek amacıyla verdikleri dilekçe nedeniyle haklarında dava açılan 3 siyasi tutukluya ilk duruşmada ceza verildi. Başka bir davadan dolayı tutuklu bulunan Yavuz Sarar, Tevfik Akan ile Muhammet Ali Çelik duruşmada hazır edilirken, sanıklar avukat talebinde bulunmadığı için yargılama müdafisiz yapıldı. Kimlik tespiti sırasında sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in Kürtçe cevabı tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak geçirildi. Savunmasını Türkçe yapan sanık Yavuz Sarar, söz konusu dilekçeyi hatırlamadığını ve dilekçenin kendisi tarafından yazılmadığını söyledi. Dilekçeye imza atıp atmadığını ise hatırlamadığını ifade eden Sarar, dilekçenin içeriğini kabul etmediğini bu nedenle beraatına karar verilmesini talep etti. Suç olduğu iddia edilen dilekçe ile ilgili soru yöneltilen sanıklardan Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik'in verdiği Kürtçe cevaplar tutanaklara "Kürtçe olduğu tahmin edilen dil" olarak kaydedildi. Sanıklardan ikisinin Kürtçe verdiği yanıt nedeniyle savunmalarının alınmadığı davanın ilk duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını okuyan iddia makamı, "Sanıklar tutuklu olarak yargılandıkları Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/127 esas sayılı dosyasının, 13 Aralık 2011 tarihli duruşmasında, PKK örgütü lideri Abdullah Öcalan'a uygulandığını iddia ettikleri tecrit politikasının kaldırılması yönünde mahkemeye vermiş oldukları ayrı ayrı dilekçelerinde, Abdullah Öcalan'dan Kürt Halk Önderi olarak bahsettikleri, Sayın diye hitap ettikleri, dilekçenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında savunma hakkını aşacak şekilde PKK örgütünü ve elebaşını yükselterek propagandasını yaptıkları"nı iddia ederek cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaanın ardından mahkeme heyeti sanıklardan Türkçe savunma yapan Yavuz Sarar'a "Suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla 1 ay 20 gün hapis cezası verdi. Aynı gerekçe ile 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve Kürtçe konuştukları için savunma yapamayan sanıklar Tevfik Akan ile Muhammed Ali Çelik için ise mahkeme heyeti "Sanıkların fiilden sonraki davranışları ve verilen cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkileri"ni dikkate alarak cezada indirime gitmedi. (28.03.2012/DİHA)

*Kars Kafkas Üniversitesi'nde okuyan Lokman İ., Rıdvan Ö. ve Özgür T.'nin yargılandıkları davanın karar duruşması Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 2011 yılında yapılan ev baskınlarında gözaltına alınıp tutuklanan Rıdvan Ö., Lokman İ. ile tutuksuz yargılanan

181

Özgür T., öğrencilerin avukatları ve aileleri duruşmaya katıldı. Kimlik tespitinin ardından savunma yapan öğrenciler kendilerine basın açıklaması ve yürüyüşlerde yasa dışı slogan attıkları suçlamaları yapıldığını belirterek, herhangi yasa dışı bir slogan atmadıklarını söyledi. 3 öğrencinin beraat talebinde bulunduğu duruşmada, avukatlar da müvekkillerinin herhangi bir suç işlemediğini belirterek beraat talebinde bulundu.Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, 3 öğrenciye “Örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla ayrı ayrı 6'şar yıl 3'er ay hapis cezası verdi. Öğrencilerin avukatları 7 gün içinde karara itiraz edeceklerini dile getirdi. (28.03.2012/DİHA)

*Kars'ın Kağızman İlçesi'nde 8 ay önce yapılan ev baskınlarında gözaltına alınıp tutuklanan BDP ilçe yöneticileri Erkan Karataş, Özcan Gündüz ile DYG üyesi Abdullah Şakar hakkında açılan davanın karar duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu bulunan BDP Kağızman İlçe yöneticisi Erkan Karataş, DYG üyesi Abdullah Şakar ile tutuksuz yargılanan Özcan Gündüz ile avukatları katılırken, duruşmayı sanıkların aileleri de izledi. "Örgüt üyesi olmak" ile "Kamu malına zarar vermek" suçlaması ile haklarında açılan davanın karar duruşmasında kimlik tespitinin ardından savunmalar yapıldı. BDP tarafından yapılan basın açıklamasına katılmaktan dolayı aylardır cezaevinde tutulduklarını belirten sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Sanıkların savunmasının ardından konuşan avukatlar, müvekkillerinin cezaevinde kaldıkları sürenin göz önünde bulundurularak tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti 3 kişiye ayrı ayrı 6'şar yıl 8'er ay hapis cezası verdi. (28.03.2012/DİHA)

*Türkiye genelinde Kürt siyasetçilerine yönelik 15 Nisan 2009 tarihinde düzenlen "KCK/TM" adı altındaki operasyon kapsamında yargılanan 104'ü tutuklu 152 kişinin Diyarbakır Adliyesi'nde 13 Ocak 2011 tarihinde görülen duruşması öncesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde çıkan olaylarda katıldığı iddiasıyla yargılanan Ebubekir Tektaş'a ceza verildi. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına Tektaş ile müdafi avukatı hazır bulundu. Olay tarihinde polis tarafından çekilen görüntülerin delil olarak gösterildiği duruşmada, Tektaş'ın gözaltı sırasında çekilen fotoğrafı ile olay öncesi düzenlenen oturma eylemi esnasında çekilen fotoğrafları bilirkişi tarafından eşleştirildi. Olay yerinde bulunduğu bu şekilde ispatlanan Tektaş, hakkında isnat edilen havai fişek, molotofkokteyli ve taşlı gösteri ile ilgili suçlamalara dair iddialarda ise teşhise elverişli olmayan fotoğrafların delil olarak gösterilmesi dikkat çekti. İddia makamına göre olay günü, Fırat Haber Ajansı ve Roj Tv'de yayınlanan haberler üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde "KCK ana davası"nda yargılanan Kürt siyasetçilerine destek vermek amacıyla kalabalığın toplandığı iddia ediliyor. Destek için toplanan ve daha sonra polis müdahalesi ile çatışmaya dönüşen olayda Tektaş'ın molotofkokteyli, havai fişek ve taşlı saldırı içinde bulunduğu iddia edilirken, bu bağlamda "Dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etme", "Görevi yaptırmamak için direnme", "Silahlı örgüte üye olma", "Örgüt propagandası yapmak", "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlarından cezalandırılması talep edildi. Yargılamanın başından itibaren suç tarihi ve saatinde olay yerinde bulunduğunu fakat ne iddia edilen suçlamaları ne de olayda taşlı çekilen fotoğrafları kabul etmediğini belirten Tektaş tahliyesine karar verilmesini talep etti. Müvekkiline isnat edilen suçlamaları kabul etmeyen müdafi avukat ise müvekkilinin soruşturma aşamasında yakalanıp serbest bırakıldığını hatırlatarak, serbest bırakılmasının nedeninin ise fotoğraflara uzaktan bakıldığı için kesin sonuca ulaşılamamasının gerekçe gösterildiğini savundu. Fotoğraflar ile ilgili yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep eden müdafi müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini talep etti.Bilirkişi talebini reddederek kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Tektaş'a 2911 Sayılı Yasaya muhalefet iddiasıyla verdiği 20 ay hapis cezası için "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" maddesini uygularken, "Görevi yaptırmamak için direnme"den 1 yıl 8 ay,

182

"Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla 8 yıl 9 ay toplamda 10 yıl 5 ay hapis cezası verdi. (29.03.2012/DİHA)

*Milletvekili olduğu dönemde farklı tarihlerde yaptığı 10 konuşma nedeniyle hakkında dava açılan BDP Dersim eski Milletvekili ve PM üyesi Şerafettin Halis'in yargılandığı davanın karar duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. "Örgüte üye olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuksuz yargılanan Halis'in katılmadığı duruşmada müdafisi Av. Hasan Doğan hazır bulundu. Konuşmaların "ifade özgürlüğü" kapsamında yapıldığını belirten Doğan, müvekkilinin beraatına karar verilmesini talep etti. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti Halis'i yaptığı 7 farklı konuşma nedeniyle "Örgüte üye olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 15 yıl 6 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. (29.03.2012/DİHA)

*Lüks Batman Seyahat Firması'nın Batman-Ankara seferini yapan 34 EZ 4551 plakalı yolcu otobüsünün koltuklarının arkasında yer alan televizyonlarda, "Örgüt propagandası" yapıldığı iddia edilerek 23 Nisan'da Urfa merkezde TEM polisleri tarafından durdurulup yapılan incelemenin ardından gözaltına alınarak haklarında dava açılan araç şoförleri Zeyneddin Karakaya ile Hikmet Taş ve muavini Cahit Sütpak'ın karar duruşması görüldü. Sanıkların katılmadığı Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıkların katılmadığı duruşmada müdafi avukatları hazır bulundu. Otobüs koltuklarının arka kısmında yer alan mini televizyonların 14-15'inci kanallarında "Örgüt propagandası"nın yapıldığı iddia edilen yargılamada ayrıca araçta yapılan aramada ele geçtiği öne sürülen 5 farklı hafıza kartında ise "Awaze Çiya-destana zapê, Awaze çiya-oramar, zinar sozdar dotmame cane, awaze çiya PKK ne, rojbaş, gerilla, Çerxa Şorej, İbrahim yoldaş, Koma Berxwedan peşmergeyen qehreman, Koma Nergiza Botan- Em in Apoci" diye kliplerin yer aldığı belirtildi. Araçta bulunan ve "Örgüt propagandası" içerdiği iddia edilen kliplerden araç şoförleri ve muavininin haberdar olmamasının mümkün olamayacağını söyleyen mahkeme heyeti her sanığa 10'ar ay hapis cezası verdi. (30.03.2012/DİHA)

*Kars'ınDigor İlçesi'ne bağlı Dağpınar Belde Belediye Başkanı Ayhan Erkmen hakkında "Örgüt üyesi olmak", "tehdit etmek" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlaması ile açılan davanın karar duruşması Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu yargılanan Ayhan Erkmen, bölge belediye başkanları ile Erkmen'in avukatı Fettah Çapkurt, Sertaç Çelikkaleli katıldı. Kimlik tespitinin ardından mütalaasını yenileyen iddia makamı Erkmen'in "Örgüt üyeliği" ve "tehdit etmek" suçlaması ile cezalandırılmasını talep etti. Savunma yapan Erkmen, hakkındaki iddiaları reddetti. Erkmen, "PKK üyesi olan Cimşit Kömekçi'yi aramadım. Yaşamını yitiren Ümit Yılmaz'ın ailesi mezarının yapılması için benden yardım istedi. Ermenistan yapılanması içerisinde faaliyet gösteren Cimşit Kömekçi'yi, Mirsidi Özbey, Nafiye Tapar'ı tanımam dağda olan amcaoğlu olan Vedat Erkmen'i tanırım. İstanbul'da bulunan Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan ile bir ara Ermenistan'a araştırma yapmak için gitmeyi planladık" dedi. Iğdır Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş'in tutuklandığı dönemde Cemşit Kömekçi ile telefon konuşmalarının olduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ifade eden Erkmen, "Ben Mirsidi Özbey isimli kişiyle telefonla görüşmedim. Seçim döneminde televizyon ve radyo programları ile yazılı basın bizden seçim değerlendirmesi istiyorlardı. Bu başarılarımızın kaynağının örgüt olduğu yönünde geçtiğine katılmıyorum. Roj TV'de konuşma yaptığım doğrudur" dedi. Başbakan ve Hükümet yetkililerin yaptığı konuşmaların suç sayılmadığını ancak kendisinin yaptığı konuşmaların suç sayıldığını ifade eden Erkmen, tahliye ve beraat talebinde bulundu.Erkmen'in savunmasının ardından söz alan avukatlar, Erkmen'in tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Dosyadaki telefon konuşlarının delil sayılamayacağını belirten avukatlar, müvekkillinin beraatını talep etti. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Erkmen'e "Örgüt üyesi olmak" , "tehdit

183

etmek" , "Örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla 13 yıl hapis cezası verdi. (01.04.2012/DİHA/Mynet.com/Sabah.com.tr/Erzurumgazetesi.com.tr/Radikal.com.tr/ Yeniozgurpolitika.com/Ozgur-gundem.com/Gazetekars.com/Haberler.com/ İnternethaber.com)

*Urfa Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kapatılan DTP'ye yönelik operasyonlara karşı Diyarbakır'da yapılan açlık grevi eylemine destek vermek amacıyla Ceylanpınar'da Mayıs 2009 tarihinde 2 günlük açlık grevi eylemi yapan 39 kişi hakkında açılan dava karara bağlandı. "Toplantı ve yürüyüş kanununa muhalefet" gerekçesiyle Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan davada, dönemin DTP ve şimdiki BDP'nin ilçe yöneticileri ile belediye meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu 39 kişiye 1'er yıl 6'şar ay hapis cezası verildi. Ceza mahkeme tarafından 5 yıl denetimli serbestlik kararı uygulanarak, ertelendi. Karara tepki gösteren sanıklar, karara itiraz etti. Sanıklar, itirazlarının kabul edilmemesi durumunda davayı, AİHM'e götüreceklerini söyledi. (06.04.2012/ANF/DİHA)

*Hakkari'ye bağlı Dağlıca 3. Motorlu Piyade Tabur Komutanlığı'nı koruyan Keritepe ve Peytepe askeri üs bölgelerine 21 Ekim 2007 tarihinde HPG tarafından gerçekleştirilen baskın sırasında esir alınan ve daha sonra serbest bırakılan askerlerden er Ramazan Yüce ve uzman çavuş Halis Çağan'ın Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''suçu ve suçluyu övmek'', ''basın yoluyla örgütünün propagandasını yapmak'' suçlarından haklarında açılan davaya devam edildi. Cumhuriyet savcısı, sanıklardan Halis Çağan'ın beraatını, er Ramazan Yüce'nin ise "örgütün yayın organına yaptığı açıklamalar" nedeniyle ''basın yayın yoluyla silahlı örgüt propagandasını yapmak'' suçundan cezalanmasını istedi. Mahkeme verdiği kısa aranın ardından ''basın yayın yoluyla örgüt propagandasını yapmak'' suçundan yargılanan uzman çavuş Halis Çağan için beraat kararı verdi. Sanık er Ramazan Yüce'ye ise, ''basın ve yayın yoluyla silahlı örgütün propagandasını yapmak'' suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. (11.04.2012/DİHA/Showhaber.com/Haberler.com/Gazete32.com.tr/Skyturk360.com/ Yuksekovaguncel.com/Birgun.ne/Ttrthaber.com)

*Kağızman'da yapılan basın açıklaması ve etkinliklerden dolayı haklarında dava açılan Kağızman Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Özlü, BDP İlçe Eşbaşkanı Hazal Ağdeven ve DYG üyesi Özgür Ağbaba hakkında Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya tutuksuz olarak yargılanan 3 kişiden Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Özlü, BDP İlçe Eşbaşkanı Hazal Ağdeven katılmazken, farklı bir davada tutuklu bulunan Özgür Ağbaba ve avukatlar katıldı. Haklarında "Örgüt üyeliği" , "Örgüt propagandası" iddiasıyla açılan davada savunma yapan avukatlar, dosyada delil olarak sunulanların telefon konuşmaları ve yapılan basın açıklamalarından öteye bir şey olmadığını belirterek, müvekkilleri için beraat talebinde bulundu. Savunmalardan sonra duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, üç kişiye ayrı ayrı "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddiasıyla 9'ar yıl hapis cezası verdi. Verilen cezaya tepki gösteren avukatlar karara itiraz edeceklerini dile getirdi. (12.04.2012/DİHA/Sabah.com.tr/Hurriyet.com.tr/Yuksekovahaber.com/ İnternethaber.com/ Guncel24.com/Kurdbox.com/Erzurumgazetesi.com.tr)

*Şırnak'ın Uludere (Qılaban) İlçesi'nde TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 sivil yurttaşın yaşamını yitirdiği Ortasu (Roboski) Köyü'nden olayın gerçekleştiği bölgeye giden köylüler dönüşte askerlerce durdurularak para cezasına çarptırıldı. 12 Nisan günü Şair Abdurrahman Adıyan, Roboski Köyü'nü ziyaret ederek, katledilen 34 Roboskili yurtaşa ilişkin çalışmasını sürdürdüğü şiir kitabı için olayın gerçekleştiği yere gitmek istediğini söyledi. Adıyan, katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinden Faruk Encü, Ümit Encü, Nadir Encü ve Veli Encü ile birlikte olay yerine gitmeden önce köy muhtarına karakolu

184

bilgilendirmesi için başvuruda bulundu. Köy muhtarına bildirimde bulunduktan sonra Adıyan ve köylüler olay yerine gitti. Dönüşte Şair Adıyan ve bombardımanda yaşamını yitirenlerin yakınlarının Gülyazı ve Jandarma Komutanlığı askerleri tarafından gözaltına alındığı ve izinsiz Irak'a geçtikleri gerekçesi ile 2'şer bin TL para cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldıkları ortaya çıktı. (13.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Ozgur-gundem.com/ Elazig.news.gen.tr)

*Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak hakkında, 28 Kasım 2010 tarihinde Kızlar Tepesi'nde düzenlenen gençlik şöleninde yaptığı konuşmadan dolayı hakkında dava açılmıştı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt propagandası" iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Yaklaşık 1,5 yıldır devam eden davayı karara bağlayan mahkeme, Sadak'a "Örgüt Propagandası" yaptığı gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası verdi. Karara tepki gösteren Sadak, kararı temyiz edeceğini söyledi. (17.04.2012/DİHA/Sabah.com.tr/Mynet.com/ Siirtajans.com/ Samanyoluhaber.com/İdilhaber.com/Sondakika.com/Haberler.com)

*Siirt'in Kurtalan İlçesi'nde geçen yıl "KCK/Kurtalan Gençlik Yapılanması" adı altında düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan 7 kişiye, "Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlik yasadışı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" iddiasıyla 9'ar yıl hapis cezası verildi. Sanıkların iddialar ve iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına Kürtçe cevabı, mahkeme heyeti tarafından kabul edilmeyerek tutanağa "Türkçe beyanda bulunmadılar" şeklinde geçirildi. (18.04.2012/DİHA/Kurtalanhaberleri.com)

*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Erzurum Milletvekili Adayı Sabahattin Yılmaz'ın Karayazı İlçesi'nde 2 Haziran 2011 tarihinde düzenlediği seçim mitinginde sahne alan Koma Gimgim'in üyesi Seyithan Karataş söylediği 2 şarkı nedeniyle 9,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İçinde Kürt ve Kürdistan kelimelerinin geçtiği 2 şarkıdan dolayı Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın ilk duruşmasında Karataş'a TMK'nin 7/2, Türk Ceza Kanunu'nun 314/2 maddelerinden "Örgüt üyesi olma, örgüt propagandası yapmak" iddiası ile 9,5 yıl hapis cezası verildi. (20.04.2012/DİHA/Dengetv.com/Sondakika.com)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009 tarihinde Kandil ve Maxmur'dan Türkiye'ye gelen Demokratik Çözüm ve Barış Grubu üyelerinden 7'si hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu sanıklar Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Zehra Tunç, Lütfi Taş, Elif Uludağ, Sisin Yaman ve Caziye Kabul'un hazır edildiği duruşmaya müdafi avukatlar Fethi Gümüş ve Meral Danış Beştaş katıldı. Av. Bülent Temel'in mazeret bildirerek katılmadığı duruşmaya, çok sayıda sanık yakını katıldı. Duruşmada iddia makamı, esas hakkındaki mütalaasını yenilerek, sanıkların bu doğrultuda cezalandırılmasını talep etti.İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına iştirak etmediklerini dile getiren müdafi Av. Fethi Gümüş, müvekkillerinin barışa katkı sunmak amacıyla Türkiye'ye geldiklerini çağrı veya talimat üzerine gelmediklerini dile getirdi. Geldiklerinde ise, gerek hükümet nezdinde gerekse de kamu görevlileri nezdinde olumlu bir karşılama yapıldığını hatırlatan Gümüş, "Sürece katkıda bulunmak için gelmişlerdir. Her hangi bir talimat olsa bile barışa katkı sağlamak için verilen bir talimat suç oluşturmamaktadır. Bilakis Mahmur'dan gelen tutuklu müvekkillerime nasıl bir suç isnat edildiğini anlamakta zorlanıyorum. Geldiklerinde sevinç gösterisi ile karşılanmış ve konvoylar halinde Diyarbakır'a kadar gelmişlerdir. Şayet geldiklerinde ağlamış olsalar yine haklarında dava açılacağını düşünüyoruz. Bu kez de örgütten ayrılıp, geldiniz buna üzüldünüz deyip dava açılırdı. Müvekkillerim herhangi bir suç işlememişlerdir" diye konuştu. Av. Meral Danış Beştaş ise, hükümetin de taraf olduğu siyasi bir süreç sonucu müvekkillerinin Türkiye'ye barışa katkı sağlamak için geldiklerine işaret etti. Silopi'de ifadelerinin alındığını ve serbest bırakıldığını söyleyen Beştaş, "Davet üzerine mahkemeye de davetiye tebliği

185

edilence gelmişlerdir. Kaçmamışlardır. Ancak kamuoyunda oluşturulan olumsuz hava sonucunda mahkemenizce müvekkillerimin tutuklanmasına karar verilmiştir. Biz müvekkillerimin cezalandırılması için herhangi bir somut delil olmadığını düşünüyoruz. Cezalandırılmaları ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi sorunun çözümüne katkı sağlamayacaktır. Bilakis Türkiye'ye gelmek isteyenleri engelleyecektir" diye konuştu. Savunmaların ardından Av. Bülent Temel'in mazeret bildirerek, katılmadığı duruşmada kararın verilip verilmemesine ilişkin görüş bildirmesi için iddia makamına söz verildi. İddia makamı Temel'in mazeretini belgelendirmediği gerekçesi ile mazeretinin reddine karar verilmesini talep etti. İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşın tutuklu sanıkların Kürtçe savunması mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti sanıklar Elif Uludağ ve Lütfi Taş'a "Silahlı örgüt üyesi olmak" suçundan 12'şer yıl hapis cezası verirken, sanıklar Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Sisin Yaman, Zehra Tunç, Caziye Kabul'e ise, "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklardan Ayşe Kara, Zehra Tunç, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Sisin Yaman, Elif Uludağ ve Lütfi Taş'a "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla ayrıca, 2'şer yıl hapis cezası verdi. Mahkeme heyetinin cezaları en üst sınırdan vermesi dikkat çekti. (24.04.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Mynet.com/Birgun.net/ Bianet.org/Muhalifgazete.com/Aksam.com.tr)

*YSK'nin adaylığını veto ettiği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Elazığ Milletvekili Adayı İsa Gürbüz ile BDP Elazığ İl Genel Meclis üyesi Hacı Ateş, Elazığ Belediye Meclis Üyesi Sefer Eray ve Sabri Acar'ın yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla açılan dava duruşmasında tutuklu Gürbüz ve Acar ile avukatları Sıdık Karagöz hazır bulunurken, tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı. Savunmasını Kürtçe yapmak isteyen Gürbüz ve Acar'a izin verilmedi. Avukatları Karagöz ise müvekkilleri hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek beraatlarını talep eti. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti, "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası" iddialarıyla Gürbüz'e 20 yıl, Acar'a 13 yıl 5 ay, Eray'a 8 yıl 3 ay ve Ateş'e 7 yıl 3 ay hapis cezası verdi. 4 kişiye toplam 48 yıl 11 ay hapis cezası verildi. (25.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com/Vanbulten.com)

*Geçen yıl evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan ve bir yıldır tutuklu bulunan Dersim Üniversitesi öğrencileri Ejder Doğan, Şükrü Yurtsever, Gökhan Gümüş, Mehmet Tiryaki ve Naci Ataman hakkında açılan davanın karar duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu 5 sanık ve avukatları katıldı. Sanıklar, aleyhlerindeki iddiaları kabul etmeyerek, beraatını istedi. Mahkeme heyeti, sanıkların "örgüt üyesi" oldukları ve "örgüt propagandası" yaptıklarını iddia ederek, Ejder Doğan'a 21 yıl, Gökhan Gümüş'e 18 yıl, Naci Ataman'a 15 yıl 6 ay, Mehmet Tiryaki'ye 14 yıl 6 ay ve Şükrü Yurtsever'e 10 yıl hapis cezası verdi. (26.04.2012/ANF/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/ Mynet.com/Kurdbox.com/Zaman.com.tr/Haber7.com/Vanbulten.com)

*Kars'ta 8' tutuklu 47 Kürt siyasetçisi hakkında açılan davanın karar duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu bulunan Murat Yıldırım, Şükran Gürbüz, Ayhan Kurtulan, Yüksel Şilan Efendioğlu, Ramazan Erkmen, Hakan Okşali, Musa Çakmak, Oktay Mamay ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar katıldı. Kimlik tespitinin ardından sanıklardan bazıları Kürtçe savunma talebinde bulunurken, bazıları da Türkçe savunma yaptı. Üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Ardından savunma yapan avukatlar, müvekkilleri üzerindeki tek suçlamanın flash bellek olduğunu belirterek, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya 2 saat ara verdi. Aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, "Örgüt yöneticisi olmak", "Örgüt üyesi olmak", "Örgüt propagandası yapmak" iddiası ile Murat

186

Yıldırım'a 19 yıl, Ayhan Kurtulan'a 18 yıl, Ramazan Erkmen'e 11 yıl, Şükran Gürbüz'e 11 yıl hapis cezası vererek tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tutuklulardan Oktay Mamay, Musa Çakmak, Yüksel Şilan Efendioğlu, Hakan Okşalı'da "örgüt üyesi olmak" suçlaması ile 6 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, sanıkları tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak tahliye etti. Tutuksuz diğer sanıkların hepsine 6 yıl 3 ay ile 11 yıl arasında değişen hapis cezaları verilirken, 47 kişiye toplamda 248 yıl hapis cezası verildi. (26.04.2012/DİHA/Gazeteguncel.com/Evrensel.net/Aktifhaber.com/Haberler.com)

ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLERBaskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika ve Dernekler*Hakkari Emniyet Müdürlüğü ile Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından sabaha doğru Yüksekova ve Esendere’de evlerin yanı sıra BDP Yüksekova İlçe binasına baskın yapılmıştı. Esendere Belediye Başkanı Hurşit Altekin, görevden alınan Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin, BDP İlçe Yöneticisi Mehmet Çapraz, BDP eski yöneticisi Sacit Fırat, BDP üyesi Abdurrahman Gemicioğlu, BDP Siyaset Okulu çalışanlarından Yılmaz Gözyan'ın Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan 6 kişi Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (12.01.2012/DİHA)

*BDP Diyarbakır İl binası, BDP Ekoloji ve Yerel Yönetimler Bürosu, KURDÎ-DER Genel Merkezi, Eğitim Sen, İHD Diyarbakır, TUHAY-DER, Kayapınar Cegerxwîn Kültür Gençlik Merkezi, , Dicle Fırat Kültür Derneğine sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda aramalar devam ederken, binalarda bulunan bilgisayar ve arşivlere el konuluyor. (13.01.2012/DİHA)

*BDP Urfa İl Örgütü, KURDÎ-DER Şubesi ve Urfa BDP Siyaset Akademisi, Eğitim Sen şubesi ve Viranşehir İlçe Örgütüne baskın düzenlendi. Ceylanpınar İlçesi'nde de, Urfa Emniyet Müdürlüğü siyasi şube polisleri, eski BDP İlçe Başkanı Nurullah Akan'ın Ulu Cami Mahallesi'nde bulunan evine baskın düzenledi. (13.01.2012/DİHA)

*Mardin de Kızıltepe Belediyesi ile belediyeye ait Eğitim Destek Evi'ne polis tarafından baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda aramalar hala devam ederken, bilgisayar ve belediye arşivlerine el konulduğu öğrenildi. Nusaybin İlçe Örgütü'ne baskın düzenlendi. İlçe binasında da aramalar sürüyor.(13.01.2012/DİHA)

*BDP Batman İl Örgütü ve Çırağan İş Merkezi'nde bulunan BDP Siyaset Akademisi ve KURDİ-DER binasına sabah saatlerinde gerçekleştirilen baskınlar sonucu aramalar sona erdi. Siyaset Akademisi çalışanı Kazım Barış gözaltına alınırken, BDP ve akademiden çok sayıda bilgi, belge ve bilgisayar hard disklerine el konuldu. (13.01.2012/DİHA)

*BDP Siirt il binası ve Siirt Belediyesi ile Belediye Başkanı Selim Sadak'ın evine polisler tarafından baskın düzenlendi. Aramaların halen sürdüğü belirtildi. (13.01.2012/DİHA)

*BDP Van İl Örgütü, Belediye Hizmet Binası ile Van Belediyesi'ne ait VASKİ binaları da Jandarma ile Emniyet müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından gece saatlerinde kimseye haber verilmeden kapıları açılarak arama yapıldığı ortaya çıktı. (13.01.2012/DİHA)

*BDP Bingöl il binasına, yüzlerce polis tarafından baskın düzenlendi. Düzenlenen baskında BDP Üyesi Şeref Bulut gözaltına alındıktan sonra emniyetteki ifadesinin ardından serbest

187

bırakıldığı öğrenildi. BDP il binasında aramalar sona ererken, partinin bilgisayar ve çalışma arşivlerine el konuldu. (13.01.2012/DİHA)

*Diyarbakır'da bulunan Her Yerde Sanat Organizasyonu'nun bürosuna sabah saat 09.00 sıralarında polisler tarafından baskın düzenlendi. Saat 12.00'ye kadar süren aramanın ardından polis, bilgisayar hardisklerine ve müzik CD'leri ile festival arşiv kasetlerine el koydu. (13.01.2012/DİHA)

*Muş’un Bulanık İlçesi’nde BDP İlçe binasına çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Baskın sonrası binada başlatılan aramalar sürerken, baskın haberini alan Bulanık Belediye Başkanı Ziya Akkaya’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda yurttaş parti binası önüne geldi. (13.01.2012/DİHA)

*Bağlar Belediyesi'ne çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Baskının İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile yapıldığı belirtilirken, belediye binasında arama yapılıyor. (13.01.2012/DİHA)

*Geçtiğimiz gün basılan ve saatlerce aramanın yapıldığı Siirt belediye binasında polis ikinci kez arama yapıyor. Bu arada dün akşam saatlerinde belediyenin Muhasebe Müdürü Zeki Gündüz'ün evine de baskın düzenlediği ve Gündüz'ün de gözaltına alındığı öğrenildi. (17.01.2012/DİHA)

*Batman Cumhuriyet Savcılığı talimatı ile Siirt'in Kurtalan ve Eruh ile Gökçebağ belediyelerine de baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda belediye binalarında aramalar sürerken, bilgisayar hard diskleri ve çalışma arşivlerine el konulduğu öğrenildi. Çok sayıda polisin katıldığı aramalarda belediye binaları abluka altına alınarak giriş çıkışlara izin verilmiyor. Gökçebağ Belediyesi Muhasebe Müdürü İzzet Uğur ve Kurtalan Belediye Başkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. (17.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde, sabah erken saatlerde belediye, BDP İlçe Örgütü, BDP Siyaset Akademisi ve birçok yurttaşın evine baskın düzenlendi. Kızıltepe Belediyesi'nde aramalar devam ederken, Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Salman'ın da evi basılarak Salman gözaltına alındı. Baskınlarda çok sayıda kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor. (28.01.2012/DİHA)

*"KCK" adı altında Batman merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 7 ilde, birçok adrese operasyon düzenlendi. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği görev ve yetki çerçevesinde Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında BDP Batman il ve merkez ilçe binaları ile Azadiya Welat Gazetesi bürosu, Eğitim Sen, MEYADER, Batman Din Alimleri Derneği (DAD), Bahar Kültür Merkezi ile çok sayıda eve eş zamanlı baskın düzenlendi. "KCK Kent Meclisi üyesi olmak ve faaliyetlerde bulunmak" iddiasıyla düzenlenen baskına çok sayıda sivil ve çevik kuvvet polisi katıldı. Ev ve işyerlerinde saatlerce süren aramanın ardından çok sayıda hard disk, bilgisayar kasası, CD, kaset ve resmi belgeye el konuldu. (04.02.2012/ DİHA/Hurriyet.com.tr/ Aktifhaber.com/ Gazete5.com)

*BDP Batman İl Binası ve Batman Belediyesi, akşam saat 20.10 sıralarında silahlı saldırıya uğradı. 3 kişi olduğu belirtilen saldırganların pompalı silahla BDP il binasının arka tarafında ateş açtığı ve binanın arka camlarının kırıldığı öğrenildi. Saldırganların ayrıca Batman Milletvekilli Ayla Akat ve BDP'li yöneticilerin belediyede toplantı halinde olduğu sırada

188

belediyeye de tek el ateş ettiği ve belediyenin bir camının kırıldığı bildirildi. Olay sonrası Akat ve BDP'li yöneticiler il binasında incelemelerde bulunurken, olay yerine çok sayıda polis sevk edildi.BDP'li vekil Ayla Akat Ata da twitter hesabından BDP Batman İl Binası ve Belediye binasına silahlı saldırı olduğunu belirterek, "Batman il binamız ve belediye binamıza yönelik silahlı saldırı oldu. Biz de belediye binasındaydık. Bizler iyiyiz. Olay yeri inceleme ekipleri çalışma yapıyor. Görgü tanıkları 3 kisi olduklarını söylüyor. Pompalı ile ateş edilmiş. Biri yerden kovanları topluyormus. Organize bir iş yani..." dedi. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği görev ve yetki çerçevesinde Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında BDP Batman il ve merkez ilçe binaları ile Azadiya Welat Gazetesi bürosu, Eğitim Sen, MEYADER, Batman Din Alimleri Derneği (DAD), Bahar Kültür Merkezi ile çok sayıda eve eş zamanlı düzenlenen baskınlarda 40'ı aşkın kişinin gözaltına alınmasından sonra söz konusu saldırının gerçekleşmesi dikkat çekti. (05.02.2012/ DİHA/Haberturk.com/ Sabah.com.tr/İlkehaber.com)

*Tatvan Belediyesi Eğitim Destek Evi'ne yapılan baskınla başlayan arama sona erdi. "Kanuna aykırı Eğitim Destek Evi açıldığı" gerekçesiyle yapılan baskında evraklar incelenirken, polisler sınıflarda Atatürk fotoğrafı ve Türk bayrağı olmadığına yönelik tutanak tuttu. Arama sonrası binaya giden belediye başkanı Abdullah Ok, destek evinin izinsiz açılmadığını belirterek, gerekli bütün yazışmaların Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yapıldığını söyledi. (23.02.2012/ DİHA)

*Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın "KCK" adı altında başlattığı bir soruşturma kapsamında bu sabah yapılan ev baskınlarında aralarında belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu 20'yi aşkın kişi gözaltına alınırken, Kayapınar İlçesi Huzurevler Semti'nde bulunan BDP Siyaset Akademisi'ne baskın düzenlendi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çok sayıda polis tarafından yapılan baskında binada arama yapılıyor. (03.03.2012/DİHA/Radikal.com.tr/Bianet.org)

*Van'da Seyit Fehim Avrasi Mahallesi'nde deprem sonrası kurulan Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistlerinin kullandığı, belediyenin çocuklar için kurduğu ve belediye ile gönüllülerin kullandığı çadırlara gece saatlerinde çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Aramalar sonrası çadırlarda bulunan malzemeler dağıtılırken, aynı saatlerde çeşitli mahallelere baskın düzenleyen polis, Ferdi Keskiner, Servet Ertak, Arif Coşkun, Ömer Komi, Erkan Akbulak ve Seyfettin Türkan'ı gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmezken gözaltı sayısının artabileceği kaydedildi. (19.03.2012/DİHA)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde BDP İlçe binasına yüzlerce polis tarafından baskın düzenlendi. İlçe binasında yaklaşık 15 dakikadır aramalar devam ederken, halk da BDP İlçe binası önünde toplanıyor. Baskının ne için yapıldığına dair herhangi bir bilgi alınamadı. (19.03.2012/DİHA/Haberdiyarbakir.com/Haberturk.com/Medya73.com)

*Mardin'in Derik İlçesi'nde polis ekipleri, Derik Belediyesi Zana Eğitim Destek Evi'ne baskın düzenledi. Eğitim destek evine gelen Derik Belediye Başkanvekili Doğan Özbahçeci, arama kararı olmaması nedeniyle polislerin içeriye girmesine izin vermedi. Bunun üzerine polisler Derik Cumhuriyet Savcılığı'ndan arama izni çıkararak binada arama başlattı. (19.03.2012/DİHA / Haberdiyarbakir.com)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Newroz'u kutlamak isteyen on binlerce kişiye polis müdahalesi ile başlayan olaylar devam ediyor. İlçeden silah sesleri yükseliyor. Nuh Mahallesi'nde Özel Harekat Timleri uzun namlulu silahlar kullanıyor. Olaylarda yaralanan çok sayıda kişinin olduğu, yaralılar içerisinde polislerin de bulunduğu öğrenildi. Öte yandan zırhlı araçlarla

189

BDP'nin Cizre İlçe Örgütü kapıları kırılarak baskın düzenlendi. Çok sayıda özel harekat timi ve polis binada bulunuyor. (20.03.2012/DİHA)

*Bingöl Karlıova'da BDP'li Belediye Başkanı Ferit Çelik'in evine sabah erken saatlerde baskın yapıldı. Çelik'i alan polisler ardından belediye binasını da basarak, binada arama yaptı. Yapılan aramalarda belediye arşivlerine el konulurken, Çelik de gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Çelik, Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (05.04.2012/DİHA/ANF/Haberler.com/ Aktifhaber.com/Stargazete.com/İmc-tv.com/Trthaber.com/Milligazete.com.tr/ Etha.com.tr/Yuksekovahaber.com)

*Adıyaman Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından sabah saatlerinde Adıyaman Üniversitesi'nde okuyan 5 öğrencinin evine baskın düzenlendi. Baskın sonucu Hamiyet Kural, Ahmet Ozan Özbek, Serkan Tangül, Hayrettin Kahraman ve Aydın Kara gözaltına alınırken, bu operasyon kapsamında Adıyaman Üniversitesi Demokratik Öğrenci Derneği'ne de baskın düzenlendi. Baskında dernekte, duvarlarda asılı fotoğraflara, bütün dergi ve kitaplara polisler tarafından el konuldu. Dernekteki aramalar sona ererken, birçok eşya ise kullanılmaz hale getirildi. (09.04.2012/ANF/DİHA/Showhaber.com/İzmirhaberajansi.com/ Yuksekovahaber.com/Dogruhaber.com.tr/Polis.web.tr)

*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler sabah erken saatlerinde başta Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) ve üyelerinin evlerine baskın düzenledi. Baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı. Kapısı çilingirle açılarak girilen YÖDER'de başta Demokratik Modernite Dergisi'nin sayıları olmak üzere çok sayıda dergi ve evraka el konuldu. (24.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/Yuksekovahaber.com/Sabah.com.tr/ Yeniozgurpolitika.org/Mynet.com)

*Diyarbakır'da Kadın Destek Merkezi'ne el bombalı ve molotoflu saldırı düzenlendi. Saldırıda 3 kişi yaralandı. Merkez Bağlar İlçesi'nin Sento Caddesi üzerinde bulunan Bağlar Kaymakamlığı Kadın Destek Merkezi'ne bugün saat 17.00 sıralarında henüz kimliği belirsiz kişiler tarafından el bombalı saldırı düzenlendi. Bombanın patlaması sonucu merkezide bulunan 3 kadın cam parçaları ve dumandan etkilenerek hafif yaralandı. Bomba, binanın camlarını kırarken, binada hasara neden oldu. Vali Musatfa Toprak, yaptığı ilk açıklamada, saldırganların yüzleri maskeli 5 kişi tarafından gerçekmeştirildiğini belirterek, "İçeriye 10'a yakın el yapımı patlayıcı ve molotof kokteyli atılmıştır" dedi. (254.04.2012/KentHaber)

Kapatılan / Kapatılmak İstenen Siyasi Partiler ve Dernekler*Kağızman Belediyesi Meclis kararı ile belediye bünyesinde 2009 yılında faaliyete başlayan Orhan Doğan Eğitim Destek Evi, Kars Valiliği'nin emri ile kapatıldı. Yaklaşık 400 öğrencinin eğitim gördüğü Eğitim Destek Evi'nin kapatılmasına ilişkin Valilik gönderdiği yazıda, "Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme yönergesi doğrultusunda iş ve işlemlerin yapılmadığı" gerekçe gösterirken, Kağızman Belediye Başkanı Mehmet Alkan ise kararın tarikat dershanelerinin baskısı alındığını savundu. (03.01.2012/DİHA)

*Depremden bir ay sonra çadırlarda eğitime başlayan Van Belediyesi Sami Dinç Eğitim Destek Evi, Van Emniyet Müdürlüğü'nün şikayeti üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü denetçilerinin raporları doğrultusunda valilik tarafından kapatıldı. Valilik dersliklerin isimlerinin Kürtçe olmasını kapatmaya gerekçe gösterdi. Valilik, ayrıca Halkevleri ve Van Belediyesi tarafından Seyrantepe Mahallesi'ne kurulan "Çocuk Etkinlik Çadırları" hakkında da aynı gerekçe ile kapatma karar vererek, soruşturma başlattı. (19.01.2012/DİHA)

190

*23 Kasım 2011'de Batman Valiliği tarafından kapatılmak istenen, ancak öğrencilerin oturma eylemi ile gündeme girdiği için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Belediye arasında yapılan protokolle tekrar çalışmalarını sürdüren bin 800 öğrencisi bulunan Batman Belediyesi Orhan Doğan Eğitim Destek Evi (ODEM), valilik tarafından bir kez daha kapatıldı. Eğitim Destek Evi'ni dershane olarak değerlendiren ve belediyelerin dershane ile eğitim destek evi açamayacağı üzerinden ilgili maddeleri gerekçe gösteren Batman Valisi Ahmet Turhan imzalı 2 sayfalık kararda, sınıflara Türk Bayrağı, Atatürk posteri, İstiklal Marşı ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin asılmadığını da kapatma gerekçeleri arasında sıraladı. Batman Valiliği'nin belediyeye gönderdiği kararda Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 26/01/2012 tarihli ve 2012/147 sayılı iddianamesi ile İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğinin 30/01/2012 tarih ve 51/5, 99/8, 94/8 sayılı Tevdi Raporu'na yer verildi. İddianamede 5393 sayılı Belediye Yasası'nın 14. maddesinin a ve b bentlerine istinaden Batman Belediyesi Orhan Doğan Eğitim Destek Evi'nin açılmasının hukuki gerekçe oluşturduğu yine dershaneye gidemeyen SBS, LGS ve LYS hazırlık kaynak kitapları alamayan, evinde özel odası olmadığından çalışma şartları bulunmayan öğrencilere yönelik destekleyici ve tamamlayıcı nitelikte hizmet verildiğinin belirtildiği kaydedilerek, söz konusu maddeler incelendiğinde belediyelerin sınavlara hazırlık eğitimi verecek eğitim destek evi ya da başka herhangi bir ad altında eğitim kurumu açabileceklerine dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı savunuldu. Valilik kararında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği'nin Tevdi Raporu'nda geçen ibarelere de yer verildi. Raporda, "Orhan Doğan Eğitim ve Destekevi'nin 2007 yılından itibaren faaliyette olmasına rağmen, Batman Milli Eğitim Müdürlüğü ile 30.12.2011 tarihli bir protokol yapıldığı, protokolün 7. maddesinin f bendi gereğince dersliklerde olması gereken Türk Bayrağı, Atatürk Portresi, İstiklal Marşı ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi olması gerekirken olmadığı, Söz konusu eğitim destek evinin yasaya aykırı olarak izinsiz açıldığı" ifadelerine yer verilerek, raporun da 30 Ocak 2012'de valiliğe gönderildiğini kaydedildi. Söz konusu iddianame ve Tevdi Raporu sonucunda Orhan Doğan Eğitim Destek Evi'nin kapatılmasını isteyen Vali Ahmet Turhan, kapatma işleminin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde yapılarak sonucundan valiliğin bilgilendirilmesini talep etti. Valilik ayrıca, Destek Evi ve şubelerinde devam eden öğrenciler için valiliğin gerekli tedbirleri alacağı, valiliğin gözetiminde faaliyet gösteren özel dershanelere ücretsiz olarak kayıtlarının yapılacağı bunun da öğrencilere bilgilendirmesinin yapılmasını istedi. (21.02.2012/ DİHA/ İmc-tv.com/ Batmanpostasigazetesi.com/Medya73.com)

*Doğubayazıt Orhan Doğan Eğitim Destek Evi, Doğubayazıt Kaymakamlığı tarafından "Anayasanın 42. ve 56. maddelerince Milli Eğitim Bakanlığının izni olmaksızın herhangi gerçek ve tüzel kişi eliyle herhangi bir eğitim faaliyeti yapma imkanı yapma olmadığı" gerekçesi ile kapatıldı. Doğubayazıt Kaymakamı Hüseyin Yılmaz imzasıyla Doğubayazıt Belediyesine gönderilen yazılı kararda, 400 öğrencisi bulunan Av. Orhan Doğan Eğitime Destek Evi'nin kapatıldığı belirtilirken, 5 Ocak'ta Kaymakamlık, Belediye Başkanı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalaması gereken protokolün imzalanmadığı ortaya çıktı. Belediye tarafından protokol imzalanmasına rağmen, Kaymakam ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından imzalanmadığı belirtildi. (23.02.2012/ANF/DİHA/ Yeniozgurpolitika.org)

*Muş Malazgirt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren ve 25 Ekim 2010 tarihinde açılan Evdalê Zeynikê Kültür ve Sanat Merkezi, Malazgirt Kaymakamlığı tarafından kapatıldı. Kaymakamlığın kapatma gerekçesinde “2633 sayılı yaygın eğitim kurumları yönetmenliği, 2645 sayılı yaygın eğitim kurumları yönergesi, Milli Eğitim Bakanlığı 2010/63 sayılı genelgesi hükümlerine aykırı olduğu” şeklinde ibarelere yer verildi. Kaymakamlık aldığı kapatma kararını belediye bildirdi. (23.02.2012/ANF/DİHA/Diyarbakirhaber.gen.tr)

191

*Batman'da 10 yıldır faaliyet gösteren Göç Edenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (GÖÇ-DER) Batman Şubesi, Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na aykırı faaliyetlerde bulunduğu gerekçesi ile kapatmıştı. GÖÇ-DER'in itiraz üzerine Yargıtay, yerel mahkemeyi haklı bularak GÖÇ-DER'in kapatılması onadı. (09.04.2012/DİHA/Evrensel.net/Batmanpostasigazetesi.com/ Batmanmedya.com/Batmanvizyon.com)

TOPLANTI ve GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLERGüvenlik Güçleri Tarafından Müdahale Edilen Toplantı ve Gösteriler*Cizre'de, Uludere'ye bağlı Roboski Köyü katliamını protesto eden halk ışıkları söndürerek tepkilerini dile getirdi. Öte yandan sokaklara çıkan yüzlerce genç, ateşler yakıp PKK lehine ve AKP aleyhine sloganlar eşliğinde İdil Caddesi'ne yürüdü. Bunun üzerine polis gençlere gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahaleye geçlerin de taş, molotofkokteyli ve havai fişekler ile karşılık vermesi üzerine olaylar çıktı. Geç saatlere kadar süren olaylar gençlerin mahalle aralarına dağılması ile son buldu. (01.01.2012/DİHA / ANF)

*Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi protesto etmek için çok sayıda genç Feridun Mahallesi Diyarbakır Caddesi'nde bir araya gelerek yolu trafiğe kapattı. Yolu trafiğe kapatarak barikat kuran gençlere olay yerine gelen çok sayıda polis, tazyikli su ile müdahale ederken, gençler de müdahaleye havai fişek ve molotoflarla karşılık verdi. Yoğun kar altında gençler ile polis arasında çıkan çatışma, gençlerin ara sokaklara dağılması ile sona erdi. (18.01.2012/DİHA)

*Hakkari'de Bulvar Caddesi'nde TEDAŞ'a ait bir trafonun yanına bırakılan patlayıcının infilak etmesi sonucu ilk belirlemelere göre biri ağır olmak üzere 10 kişi yaralandı. Yaralılar bölgeye gelen ambulanslarla Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Patlama yerinde iki metrelik bir çukur oluşurken, olay yerinde bulunan iki araç ise kullanılamaz hale geldi. Çevre bina ve iş yerlerinin tamamının camlarının kırıldığı patlama sonrası, yaralılar yurttaşlar tarafından alınarak ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Olay yerine gelen polis sık sık havaya ateş açarken, yaralıların kaldırılmasından sonra da bu kez zırhlı araçlar kitleye gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etmeye başladı. Binlerce kişinin sokaklara doluştuğu kentte, polisin kitleye müdahalesi sürüyor. (19.01.2012/DİHA)

*Cizre'de dün akşam Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüştürülmemesi ve Roj TV'nin kapatılmasını protesto eden bir grup, Cizre-İdil karayolunda lastik yakarak yolu trafiğe kapattı. Yasa dışı slogan atan grup, polisin olay yerine gelmesi ile polise taş, ses bombası, molotof kokteyli ve havai fişeklerle saldırdı. Buna karşılık polis göstericileri gaz bombası ve tazyikli su kullanarak dağıttı. Nur ve Cudi mahallesinin ara sokaklarına kaçan göstericiler ile polisin kovalamacası gece geç saatlere kadar sürdü. (25.01.2012/DHA/DİHA)

*BDP Ceylanpınar Kadın Meclisi, Ceylanpınar İlçesi'nde kafası kesilerek öldürülen Naile Çatal (19) cinayeti ile ilgili basın toplantısı düzenledi. BDP İlçe binasında düzenlenen toplantıya çok sayıda Kadın Meclisi üyesi katıldı. Toplantıda konuşan BDP Meclis üyesi Münevver Dayan, 19 yaşındaki Naile Çatal'ın vahşice katledilmesini kınayarak, "Kadın cinsine yönelik kırım politikaları yaşadığımız yüzyılda dünyanın her yerinde devam ediyor. Rengi, dili, dini, ulusu ne olursa olsun kadınlar her türlü şiddete maruz kalmaya devam ediyor" dedi. Olay ile ilgili gözaltına alınıp suçunu itiraf eden Yusuf Baburşah (19) ve ağabeyi Ahmet Baburşah'ın (22) ilçenin Taşyalak (Hello Bello) Köyü'nden bir korucunun çocukları olmasını "Erk devletin eliyle yaratılan katil profilinin devamı" olarak niteleyen

192

Dayan, Türkiye'de her gün ortalama 5 kadının öldürülmesi ve binlerce kadının ise şiddete uğramasının toplumsal bir travma haline geldiğini söyledi. Gözaltına alınan 2 kişinin savcılıkta ifadelerinin alınmasının ardından cezaevine gönderilmesi beklenirken, binlerce kişi Ceylanpınar Hükümet Konağı önünde toplandı. Toplanan yurttaşlara polisin müdahale etmesiyle ortalık bir anda savaş alanına döndü. Kitleyi gaz bombası ve havaya silah sıkarak dağıtmaya çalışan polis ve kitle arasında çatışma çıktı. Yer yer caddelere barikat kuran gençler ve polis arasında çıkan çatışmada yaralılar olduğu öğrenildi. (10.02.2012/ DİHA / Haberler.com / Ensonhaber.com / Kanalurfa.com)

*Halfeti'de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliş tarihi olan 15 Şubat nedeniyle kadınlar tarafından yapılmak istenen yürüyüş öncesi polis BDP İlçe binasını çok sayıda zırhlı araç ve özel hareket timi ile ablukaya aldı. Halfeti'nin belde ve köylerinden yürüyüşe katılmak için gelen birçok araca para cezası verilirken, 2 aracın da cezası olduğu gerekçesiyle polis tarafından bağlandığı belirtildi. Urfa'dan Halfeti'ye gelen grup içerisinde bulunduğu öğrenilen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Mustafa Göktaş'ın da jandarma arama noktasında araçların durdurulması üzerine haber için fotoğraf çekmek isterken, jandarma tarafından tartaklandığı ve gözaltına alındığı öğrenildi. Bütün baskılara ve engellemelere rağmen BDP İlçe binası önünde aralarında Öcalan'ın ablası Fatma Öcalan ile kardeşi Mehmet Öcalan'ın da bulunduğu 2 bini aşkın kişi toplandı. Kitlenin "Bijî Serok Apo" sloganları ile yürüyüşe geçmek istemesi üzerine Urfa merkezden Halfeti'ye sevk edilen yüzlerce çevik kuvvet polisi ile panzerlerle kitlenin önü kesildi. "Öcalan'a özgürlük soykırıma son", "15 Şubat komplosunu kınıyoruz" yazılı pankartlara el koyan polis, kitleyi de ablukaya aldı. Kitle durdurulduğu yerde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak buna da izin vermeyen polis kitleye müdahalede bulanarak Muhsin Ceylaner ve ismi öğrenilemeyen yaşlı bir yurttaşı gözaltına aldı. Müdahaleye rağmen basın açıklaması okuyan BDP İlçe Yöneticisi Gülistan Korkmaz, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nden çıkartılması talebinde bulundu. (12.02.2012/DİHA/ Atilimhaber.org)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nin Cudi ve Nur mahallerinde akşamüstü mahallelerin giriş çıkışlarına taş, ağaç ve bidonlarla barikatlar kuruldu. Gecenin basmasıyla birlikte gruplar halinde İdil Caddesi'ne çıkıp yolu trafiğe kapatan eylemcilere günlerdir ilçede yoğun önlem alan polislerin müdahale etmesiyle birlikte çatışmalar başladı. Eylemciler polise havai fişek ve molotof atarken, polis de gençlere gaz bombalarıyla müdahale etti. Olaylar sırasında eylemciler tarafından polise çok sayıda ses bombası atıldı. Özelikle polisin akrep tipi zırhlı araçlarla mahallelere girmeye çalıştığı sırada çok sayıda ses bombası atılırken, atılan ses bombalarının ardından polisler mahallelere giremedi. Uzun süre devam eden çatışmalar İdil Caddesi üzerinde yoğunlaştı. Cadde üstündeki Mobese kameralara da eylemciler tarafından molotoflar atıldı. İlçede gecenin geç saatlerine kadar çatışmalar devam etti. (15.02.2012/ DİHA/ F5haber.com)

*15 Şubat nedeniyle Patnos'ta BDP ilçe binası önünde toplanan ve aralarında Patnos Belediye Başkanı Yusuf Yılmaz ve sivil toplum örgütü temsilcilerinde bulunduğu kalabalık bir grup, Dörtyol mevkiine kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sonrası açıklama yapan BDP İlçe Başkanı Ekrem Apak, Öcalan'ın uluslararası bir komplo sonucu Türkiye getirildiğini belirterek, komplo içinde yer alan ülkeleri kınadı. Yapılan açıklamadan sonra kitle, sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüşe geçen kitleye polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Müdahale sonucunda 5 kişi gözaltına alındı. (15.02.2012/ DİHA / Yeniagri.com)

*Yüksekova’da yapılmak istenen basın açıklamasına izin verilmemesi üzerine ilçe merkezinden mahallere dağılan gençler Kuruköy ile Orman Mahallesi’nde yolu trafiğe

193

kapattı. Caddeyi barikatla kapatan gençler, Öcalan lehine sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Polis yürüyüşe geçen kitleye gaz bombasıyla müdahale etti. Polis müdahalesine gençler taş ve kar topları ile karşılık vermeye başladı. İki mahallede olaylar devam ederken, diğer mahallerde gençler bir araya gelerek yürüyüşe geçti. (15.02.2012/ DİHA/ANF/ Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır'da, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 13. yıldönümünü protesto etmek amacıyla Koşuyolu Parkı'nda yapılmak istenen açıklamaya izin verilmemesi üzerine başlatılan oturma eyleminin ardından Konuk Evi'ne geçen kitle açıklama yaptı. Kitlenin kararlı eylemi ardından dört bir taraftaki yüzlerce kişinin Konuk Evi önünde toplanmasına izin verildi. Toplanan binlerce kişiye hitaben konuşan BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, valilik tarafından eyleme getirilen yasaklamaya tepki göstererek, kararı kınadıklarını dile getirdi. Yapılan konuşmaların ardından Bağlar 5 Nisan Mahallesi ara sokaklarına doğru sloganlar eşliğinde dağılan kitleye polis müdahale etti. Kitleye polislerin tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etmesine karşın gençler de taşlarla karşılık verdi. Müdahale sırasında atılan gaz bombalarından pazar kuran esnaf da etkilendi. Mahalleler atılan gazların dumanı altında kalırken çatışmalar devam ediyor. (15.02.2012/ DİHA / Haberler.com / Guneydoguguncel.com / Medya73.com / Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde, Feridun Mahallesi'nde bir araya gelen yüzü kapalı kalabalık bir grup genç, Diyarbakır Caddesi'ni trafiğe kapatarak 15 Şubat'ı protesto etti. Caddede lastik yakan gençler sık sık PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine slogan attı. Zırhlı araçlarla olay yerine gelen çok sayıda polis gençlere gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ederken, gençler polise taş, havai fişek ve ses bombaları ile karşılık verdi. Bir anda savaş alanına dönen cadde üzerinde, atılan çok sayıda gaz bombası nedeniyle sis bulutu oluştu. Polisle çatışan gençler ara sokaklara dağılırken, polis yer yer havaya ateş açtı. Atılan yoğun gazdan çevredeki yurttaşlar da nasibini alırken, gaz bombası çevredeki evlerin içine kadar girdi. Atılan yoğun gaz nedeniyle evde bulunan 10 günlük bir bebeğin dumandan fenalaştığı belirtildi. (15.02.2012/ DİHA/ANF)

*Şırnak'ın İdil (Hezex) İlçesi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıl dönümü olan 15 Şubat'ı protesto etmek için yürüyüş düzenlendi. Açıklamanın ardından zılgıtlar eşliğinde dağılan kitleye Aşiti Parkı önünde polis gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahaleye taşlarla karşılık veren gençler ile polis arasında çatışma çıktı. Uzun süren çatışmaların ardından sona erdi. (15.02.2012/DİHA/Stargazete.com)

*İdil'de Adile Naşit Caddesi'nde bir araya gelen yüzü kapalı bir grup genç caddeyi trafiğe kapatarak 15 Şubat'ı protesto etti. Olay yerine çok sayıda zırhlı araçlarla gelen polis gençlere tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale ederken, gençlerin polise molotof kokteyl ve havai fişeklerle karşılık vermesiyle çatışma çıktı. Çatışma esnasında polis gerçek mermi kullanarak sağa sola rast gele ateş açtı. Gençler ara sokaklara dağılırken, polis çok sayıda mahalleyi ablukaya aldı. Mahalleri abluka altına alan polisle gençler arasında bir çok yerde çatışma yaşanırken, çatışmalar İdil'in bir çok mahallesine de yayıldı. (17.02.2012/ DİHA)

*Diyarbakır'ın Yenişehir İlçesi'ne bağlı Şehitlik Mahallesi Şehitlik Caddesi'nde bir araya gelen çok sayıda genç, Bingöl'ün Ilıcalar Beldesi kırsalında yaşamını yitiren ve önceki gün Malatya Adli Tıp Morgu'ndan cenazeleri alınarak dün toprağa verilen 9 HPG'liden HPG'li Azad Hadi Eryılmaz (Rauf Resul Amed) ile Renas Tekin (Renas) için eylem düzenledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile PKK lehine sloganlar atan gençler, yolu araç trafiğine kapatırken, balkonlarına çıkan ve yoldan geçen yurttaşlar da eyleme alkışlarla destek verdi. Kısa sürede olay yerine gelen polis, caddede sloganlar eşliğinde yürüyüşüne devam eden gençlere tazyikli

194

su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Gençler de polislere taşlarla karşılık verirken, kısa süreli çatışma yaşandı. (18.02.2012/ANF/ DİHA)

*Dersim'in Çemişgezek İlçesi'nde Temmuz 2011'de yapılan kazıda toplu mezarda bulunan kemiklerden kimliği tespit edilen PKK'li Neşirvan Yasinoğlu'nun cenazesinin Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne götürüleceğini duyan Cizreli yüzlerce yurttaş, cadde kenarında bekledi. İlçeyi adeta ablukaya alan polis, cenaze aracının ilçeye gelmesi ile birlikte slogan atmaya başlayan yurttaşlara gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Atılan yoğun gaz bombalarından etkilenen yurttaşlar, cenaze konvoyunu uğurladıktan sonra ara sokaklara dağıldı. (24.02.2012/ DİHA / Dargecithaber.com)

*Cizre'nin Sur Mahallesi'nde bir araya gelen gençler yollara barikat kurarak, Roboski Katliamı ile "KCK" adı altında ilçede yapılan operasyonu protesto etti. Mahalle girişlerine taş ve tahtalarla barikat kurarak slogan atan gençler, İpekyolu'na çıkarak yolu trafiğe kapattı. Protesto yerine gelen polisler gençlere gaz bombaları ile müdahale edince gençler de havai fişek ve taşlar ile karşılık verdi. Çıkan olaylar sonrasında atılan gaz bombalarından dolayı mahalle gaz altında kaldı. Geç saatlere kadar süren çatışmaların ardından gençlerin ara sokaklara dağılması ile olaylar son buldu. (29.02.2012/DİHA/Dha.com.tr)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde "KCK" adı altında yürütülen soruşturma kapsamında geçtiğimiz gün evlere yapılan baskında gözaltına alınan 20 kişi dün akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile düzenlenen baskınlarda gözaltına alınan 20 kişi, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildi. Burada ifadesi alınan 20 kişiden 9'u serbest bırakılırken, BDP Kadın Meclisi Üyesi Dilek Yıldız, BDP Cizre İlçe Yöneticisi M. Sait Asut, Belediye Meclisi Üyesi Müdür Gök, Sabri Karagöz, Süleyman Erik, Abdurrahman Yanık, Nevzat Yılmaz, Mehmet Emin Gökhan, Tevfik Tunç, İbrahim Açan, Cemil Karaduman "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.Tutuklamaları protesto eden yurttaşlar adliye önünde eylem yaparken, polis adliye önünde toplanan kalabalığa gaz bombaları ile müdahale etti. (01.03.2012/DİHA/Haberler.com/Medya73.com/İnternethaber.com)

*Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından Cizre'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle binlerce kişinin katılımıyla mitin düzenlendi.Konuşmaların ardından bir grup genç, İdil Caddesi'ni trafiğe kapatarak slogan attı. İlçede yoğun önlem alan polis bunun üzerine gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Gençler de taş ve molotoflarla karşılık verince çatışma çıktı. Mitinge katılan çok sayıda kadın gazdan etkilenirken, kısa sürede olaylar Nur ve Cudi mahallesine sıçradı. Polis mahallelere rasgele gaz bombaları atarken, gençlerin dağılmasıyla olaylar sona erdi. (08.03.2012/DİHA/Haberler.com/ Posta.com.tr)

*Urfa'nın Suruç İlçesi'nde, Suruç Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Buğday Pazarı'nda konser düzenlendi. Konser öncesi, alanı zırhlı araçlar ve yüzlerce çevik kuvvet ile abluka altına alan polis, konsere gelmek isteyenlerin tek tek üstlerini arayarak kimliklerini kontrol ederken, polisin yurttaşlara karşı sert tutumu dikkat çekti. Polis baskısına rağmen konser alanını dolduran binlerce kişi, hep bir ağızdan "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı. Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan konserde ilk sahneyi yaşları 8-12 arası değişen Suruç Belediyesi Kültür Merkezi Çocuk korosu aldı. Sahne alan çocukların, birkaç şarkıdan sonra "Şu Dersim'in dağları" şarksını söylemesi ile zırhlı polis araçlarından siren sesleri yükseldi ve aniden kitleye tazyikli su ve çok sayıda gaz bombası ile müdahale edildi.Bir anda savaş alanına dönen konser alanında herkes bir tarafa kaçışırken, konser alanına giren polislerin

195

ellerindeki coplarla yurttaşları darp ettiği belirtildi. BDP ve belediye yöneticilerinin sorularına rağmen, müdahaleye hiçbir gerekçe göstermeyen polis, konserde sunuculuk yapan Belediye Kültür Müdürü Cihan Yıldız Deniz'i gözaltına aldı. Konsere neden müdahale edildiği ile ilgili polis ile tartışan Suruç Belediye Başkanvekili Hülya Demir de polis tarafından gözaltına alındı.Konserde sahne alacak olan sanatçı Halit Bilgiç, Rojbin ve Koma Dengê Zarokan da müdahale sırasında zor anlar yaşadı. Sanatçı Bilgiç, müdahale anını şöyle anlattı: "Konser başlamıştı. Her taraf çevrilmişti. İzleyicileri kimliksiz içeri almıyorlardı. İlk kez böyle bir şey gördüm. 'Şu Dersim'in dağları' okunurken, polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kendimizi zar zor yere attık" dedi.Müdahaleye tepki gösteren yurttaşlar ile polis arasında çatışma çıkarken, çatışmalar mahalle aralarına yayıldı. Çıkan olaylarda yaralıların olduğu belirtilirken, çok sayıda kişinin de gözaltına alındığı öğrenildi. (11.03.2012/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi Hürriyet Mahallesi'nde biraraya gelen yüzlerce yurttaş, ateş yakarak davul zurna eşliğinde Newroz kutlaması yaptı. Davul zurna eşliğinde halay çeken yurttaşlar sık sık "Biji serok Apo" sloganı atarken, kitlenin sayısı giderek arttı. Kutlamanın yapıldığı alana gelen polis, kitleye dağılması yönünde anons yaptı. Yurttaşlar kutlamaya devam ederken, Çevik Kuvvet ekipleri ve panzerlerle kutlama alanını ablukaya alan polis, kitleye tazyikli su ve gazbombaları ile müdahale etti. Müdahaleye taş ve havai fişeklerle karşılık veren kitle ile polis arasında çatışma çıktı. Kısa süren çatışmanın ardından kalabalığın ara sokaklara dağılması ile olaylar sona ererken, çıkan olaylarda 4 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı sayısının daha fazla olabileceği belirtildi. (17.03.2012/DİHA/ Diyarbakirsoz.com)

*Diyarbakır’a bağlı Bağlar, Kayapınar ve Sur ilçelerindeki birçok mahallede toplanan kitle, polisin Newroz alanına gitmesine izin vermemesi üzerine BDP İl binası önünde toplandı. İl binası önünde toplanan on binlerce kişi, ateşler yakarak halay çekmeye başladı. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP'li vekillerle ile beraber kitle Newroz alanına gitmek için il binasına geldi. Demirtaş ve vekillerin yöresel kıyafetler giymesi dikkat çekerken, binlerce kişi tarafından "Kürdistan sizinle gurur duyuyor" sloganı, alkış ve zılgıtlarla karşılandı. Demirtaş ve vekiller, BDP otobüsüne binerek kitle de otobüsün arkasından Newroz Alanı'na gitmek için yürüyüşe geçti. Polis, BDP İl binası çevresini TOMA ve akrep tipi araçlarla barikatlar kurarak kitleye dağılma uyarısı yaptı. Kitle polise sloganlarla cevap verdi. Demirtaş ve vekillerle yürüyüşe geçen on binlerce kişiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitle polise taşlarla karşılık verdi. Çatışmalar yayılarak devam ediyor. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır'ın girişinde Sabri Petrol'ün bulunduğu yerde Batman, Bismil, Siirt başta olmak üzere çok sayıda merkezden gelen binlerce araç durduruldu. Araçlara çok yüklü miktarda cezalar kesildi. Halkın hiçbir koşulda Diyarbakır'a bırakılmayacağını söyleyen ve bunun Valiliğin emri olduğunu belirten polis güçleri, binlerce kişinin yürümek istemesi ve kararlılığı karşısında kitleye müdahale etti. Gaz bombaları ve tazyikli suyla yapılan müdahale sürerken polisin sık sık herkesin evine geri dönmesi konusunda uyarı yapması dikkat çekiyor. Alana dağılan kitle ise yürüyerek de olsa Newroz alanına gitmekte kararlı olduklarını dile getiriyor. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır ilçesi Bağlar’da bulunan Sento Caddesi'nde, Newroz'a gitmek isteyen kitleye polis gaz bombalarıyla müdahale etti. Sento Caddesi'nde her sokağın başında polis tutmuş. Çatışmalar devam ediyor. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır’da sabah saatlerinden itibaren evlerinden yola çıkan binlerce kişi Newroz alanının girişindeki Yeni Hal Kavşağı'nda toplandı. Polisin barikatı önünde sık sık slogan atan

196

kitleye polis müdahalede bulundu. Müdahaleye rağmen kitle dağılmazken, taşlarla polise karşılık veriyor. (18.03.2012/DİHA)

*Şırnak Cizre İlçesi'nde Nur Mahallesi'nde Belediye Başkanvekili Mustafa Gören'in evinin önüne çok sayıda akrep tipi araçlarla gelen polis ekipleri, taş atıldığı gerekçesiyle eve baskın düzenledi. Bahçede arama yapan polisler mahallede bulunan diğer evlere de zorla girmek istedi. Bunun üzerine mahalledeki gençler de taşlarla polislere karşılık verdi. Bunun üzerine polis rastgele gaz bombaları atarak gençlere müdahalede bulundu. Mahalleyi gaz dumanı kaplarken, gençlerin tepkisi üzerine polisler bir süre sonra mahalleyi terk etti. Atılan gazlardan çok sayıda yurttaş etkilendi. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır merkezinde düzenlenen newroz kutlamasına katılmak isteyen ve sabah saatlerinden itibaren Silvan'dan yola çıkan binlerce kişi, Bölge Trafik Müdürlüğü önünde polisin barikatı ile karşılaşarak Diyarbakır’a geçişleri engellendi, kitlenin bekleyişi sürüyor. Yer yer polis ile kitlenin arasında çatışma çıktığı bildirilirken, polisin kitleye silah sıktığı ileri sürüldü. Şu ana kadar polis müdahalesi sonucu 2 kişinin yaralandığı ve ambulanslarla hastaneye götürüldüğü belirtildi. Lice, Kocaköy, Kulp, Hani ve Karaçağlı köyü başta olmak üzere Silvan yolu üzerinden Diyarbakır'a Newroz alanına gelmek isteyen halkın hala bekletildiği ve caddelerde ateşler yakıldığı öğrenildi. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır'ın Sur İlçesi Melikahmet Caddesinde ise gençlerin yolu trafiğe kapattıkları öğrenildi. Polis barikatını aşmak için gençler ile polisler arasında süren çatışmalar devam ederken, gençlerin yolu trafiğe kapattıkları ve ateş yaktıkları öğrenildi. (18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır'ın Bağlar İlçesinde bulunan Kantar Kavşağı'nda alana gitmek isteyen gençlere polis müdahale etti. Müdahalede gözaltıların olduğu ve polisin gençleri darp ettiği belirtildi.(18.03.2012/DİHA)

*Diyarbakır’da Newroz programının sona ermesinden sonra BDP İl binasına doğru yürüyüşe geçen kitleye polisin Yeniköy Mezarlığı civarında müdahale etmesiyle başlayan olaylar şehir merkezine yayıldı. Newroz alanının çıkışında BDP otobüsüne izin verilmemesi ve arabanın önünün zırhlı araçlarla kapatılması üzerine aralarında BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de bulunduğu seçilmişler yurttaşlarla beraber Newroz alanından Kuruçeşme istikametine doğru yürüyüşe geçti. Yeniköy Mezarlığı civarına gelen kitleye yoğun gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahalede bulunuldu. Polisin müdahalesine taşlarla karşılık veren kitle, uzun süre çatıştıktan sonra şehir merkezine dağıldı. Kuruçeşme, Cezaevi üst köşesi, Kantar, Sento Caddesi ve 5 Nisan mahallesinde tekrar toplanmaya başlayan kitlenin eylemi ve çatışmalar devam ediyor. Olaylar kent geneline yayıldı. (18.03.2012/DİHA)

*Urfa'nın Eyübiye Mahallesi'nde yapılan Newroz etkinliğine polis müdahale etti. "Oramar" ezgisinin çalınmasının yasak olduğunu belirten polis sık sık uyarılarda bulunarak, kitlenin dağılmasını, "Oramar" ve benzeri ezginin çalınmamasını istedi. Kitlenin bunu kabul etmemesi üzerine kitleye saldıran polis, iki kişiyi gözaltına aldı. (18.03.2012/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde polis Newroz kutlaması öncesi yığınak yaparken, Şırnak Mahallesi çevik kuvvet ve özel harekat polislerince zırhlı araçlarla ablukaya alındı. Akşam saatlerinde mahallenin çeşitli yerlerinde lastikler yakıp kutlama yapan gruplara polisler müdahale itti. Polis göstericileri dağıtmak için gaz bombası kullanırken, göstericiler de, polise taş, molotof ve havai fişeklerle karşılık verdi. Çatışma gecenin geç saatlerine kadar devam etti. (19.03.2012/DİHA)

197

*Van'da Belediye Garajı'nda yapılacak kutlama için yurttaşlar, BDP il binası olarak kullanılan çadır, Sebze Hali yolu ile Karşıyaka Beşyol'da toplanarak alana doğru yürüyüşe geçti. BDP çadırında toplanan gruba BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da eşlik etti. Sebze Hali yolunda bir araya gelen ve alana yaklaşan yüzlerce kişiyi polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Müdahaleyle birlikte yurttaşlar ara sokaklara dağıldı. İlk grup dağılırken, diğer iki grubun ise alana doğru yürüyüşü sürüyor. Kitle yer yer durarak, davul zurna eşliğinde halay çekerek, Newroz'u kutluyor. (20.03.2012/DİHA)

*Viranşehirliler sabah saatlerinden itibaren Newroz alanında toplanmaya başladı. Şırnak mahallesinde bulunan Newroz alanına yüzlerce kişi yürümeye başladı. Newroz alanının çevresi 5 bine yakın polis tarafından kapatılırken, BDP'li yöneticiler, Newroz bayramını kutlama noktasındaki kararlılıklarını dile getiriyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine sloganların atıldığı alanda kadınların rengarenk kıyafetleri, çektikleri halaylar, çocukların heyecanı dikkat çekti. Yurttaşların kararlılığını dile getirmesi üzerine polis gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etti. Polis müdahalesiyle başlayan çatışmalar devam ediyor. (20.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde ise, kutlamanın yapılacağı Nuh Mahallesi'nde bulunan BDP ilçe binası önünde toplanan binlerce kişiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitle polise taşlarla karşılık verirken, çatışmalar devam ediyor. Newroz alanına gelmek için mahallerde başlayan yürüyüş ise sürüyor. (20.03.2012/DİHA)

*Batman'da sabah saatlerinden itibaren başlayan çatışmaların ardından yeniden Şehirlerarası Otogar yanında bulunan Newroz Alanı'na gitmek için Koçerler Bulvarı'nda onbinlerce yurttaş toplandı. Aralarında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Avrupa eski Parlamenteri Feleknaz Uca ve Almanya'dan gelen Sol Parti Delegasyonu üyelerinin de bulunduğu onbinlerce kişi daha sonra yürüyüşe geçti. Yürüyüş güzergahındaki polis barikatları tek tek kaldırılmak zorunda kalırken, alanın girişindeki son polis barikatına gelen kitle bekleyişe geçti. Burada Tuğluk ve Türk'ün alana gireceklerine dair polis yetkilileri ile yaptığı görüşme sonuç vermedi. Bunun üzerine son barikatı da aşıp alana girmek isteyen ve aralarında DTK Eşbaşkanlar ve vekillerin de olduğu on binlerce kişiye polis gaz bombalarıyla müdahale etti. Kitle polise taşlarla karşılık verdi. Çatışmalar Newroz Alanı'nın girişinde devam ediyor. (20.03.2012/DİHA)

*Muş’un Bulanık ile Ağrı’nın Patnos ilçelerinde Newroz alanlarına yürümek isteyen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Muş’un Bulanık İlçesi’nde sabah saatlerinde ilçe merkezine gelen çok sayıda polisin, kutlamanın yapılacağı alana giderek, yeşil-kırmızı-sarı flamaları sökerek yaktığı belirtildi. Olayın duyulmasının ardından alana giden BDP İlçe Başkanı Sani Kutmaral ve Tertip Komitesi üyeleri duruma tepki göstererek yapılanların tahrik edici davranışlar olduğunu söyledi. Daha sonra BDP İlçe binası önünde bir araya gelerek alana yürümek isteyen kitleye terminal alanında barikatlar kuran polisler tarafından müdahale edildi. Gaz bombaları ve tazyikli su ile kitleye müdahalede bulanan polislere kitle taş ve havai fişeklerle karşılık verdi. Uzun süren müdahalenin ardından kitle ara sokaklara dağıldı. Sokaklarda yer yer çatışmalar devam ederken, 15 yaşındaki Osman Akay adlı çocuk gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. (20.03.2012/DİHA)

* Ağrı’nın Patnos İlçesinde Newroz alanına doğru yürüyüşe geçen binlerce kişiye polis gaz bombaları ve basınçlı su ile müdahale etti. Müdahaleye gençler molotof kokteyli ve taşlarla karşılık veriyor. Gerginliğin devam ettiği ilçede çok sayıda kişinin yaralandığı ve gözaltına

198

alındığı belirtildi. (20.03.2012/DİHA)

*Ağrı’nın Tutak İlçesinde BDP İlçe binası önünde bir araya gelen ve Newroz’u kutlamak isteyen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Yaşanan gerginlikte Recep Çelik adlı bir kişi gözaltına alındı. (20.03.2012/DİHA)

*Iğdır'da yapılacak olan Newroz kutlaması için sabah saatlerinde bir araya gelen binlerce kişi Newroz alanının ablukaya alınması üzerine kitle BDP İl binası önünde bir araya gelerek *Newrozu kutlamaya başladı. Aralarında BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, BDP Iğdır İl Başkanı Salih Dikiz’in de bulunduğu grup polis yetkilileriyle görüştü. Görüşmeden sonuç çıkmaması üzerine kitle BDP İl binası önünde ateşler yakarak halaylarla Newroz’u kutladı. Ancak kutlamaya polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Müdahaleye gençler taşlarla karşılık verdi. Olaylar ara sokaklarda sürüyor. (20.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde Başak, Barbaros, Cudi ve Nuh mahallelerinde binlerce kişi toplanmaya başladı. Ayrı ayrı noktalarda toplanan binlerce kişi dört ayrı noktada birleşerek yürüyüşe geçti. Newroz alanında toplanan onbinlerce kişiye, yapılan açılış konuşmasının ardından BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna seslenmek üzere platforma çıktı. Ayna'nın platforma çıkması ile birlikte polis miting alanındakilere gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Alandan çıkan kitlenin polis müdahalesine taş ve molotoflarla karşılık vermesiyle çatışmalar alanın dışına yayıldı. Çatışma esnasında polis havaya ateş açtı. Çatışmalar ilçenin bütün mahallelerine yayıldı. (20.03.2012/DİHA)

*Şırnak'ın İdil İlçesi'nde Yenimahalle ve Turgut Özal mahallerinde toplanan binlerce kişi, davul zurna eşliğinde halay çekti. Ana caddelerde barikat kuran polis, kitlenin yürüyüşe geçmesinin ardından barikatını kaldırarak çekildi. Yürüyüşle Atakent Mahallesi'nde bulunan Newroz Alanı'na gelen binlerce kişi Newroz ateşini yakarak kutlamaya başladı. Polis barikatının aşılmasının ardından kutlama için ilçenin bir çok yerinden gelişler devam ederken, kutlama müzikle devam etti. Daha sonra kutlama yapan binlerce kişiye polis bir anda gaz bombaları ile müdahale etti. Polisin müdahalesine kitle de taşlarla karşılık verdi. İlçede çatışmalar devam ediyor. (20.03.2012/DİHA)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde Newroz kutlamasının ardından BDP İlçe teşkilatına yürümek isteyen onbinlerce kişiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. (20.03.2012/DİHA)

*Van'da yapılan Newoz kutlamasından sonra BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Van halkını yürüyüşe davet etti. Demirtaş'ın çağrısı üzerine onbinlerce kişi yürüyüşe başladı. Merkeze doğru yapılan yürüyüşe polis gaz bombası ve tazikli müdahale etti. Müdahaleyle birlikte birçok noktada başlayan çatışmalar sürüyor. Çatışmaların sürdüğü kentte, helikopterler kentin üzerinden alçak uçuş yapıyor. (20.03.2012/DİHA)

*Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde eski Cezaevi Kavşağı'nda yapılmak istenen Newroz'un engellenmesi üzerine sabah saatlerinden itibaren başlayan çatışmalar saatlerce devam etti. Olaylarda 4 kişi yaralanırken, 4 kişi de gözaltına alındı. Uzun süre devam eden olaylardan sonra kitle tekrar Şemdinli Yolu üzerinde biraraya gelerek alana doğru yürüyüşe geçti. Polis aralarında BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt’un da bulunduğu kitleye gaz bombası ve tazikli suyla müdahale etti. Gençler de müdahaleye taşlarla karşılık verdi. Müdahale devam ederken, kitlenin alana yürüyüşü de müdahaleye rağmen sürüyor. (20.03.2012/DİHA)

199

*Erzurum'un Tekman İlçesi'nde aralarında BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy'un da bulunduğu kitle, BDP ilçe binası önünde toplanarak Newroz kutlamak istedi. Toplanan kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitlenin de karşılık vermesi üzerine Tekman adeta savaş alanına dönerken, kitle Ziraat Bankası ve PTT ATM'leri ateşe verdi. Yaşanan müdahalede 10 kişi gözaltına alınırken, 4 kişi ise yaralandı. (20.03.2012/DİHA)

*Malazgirt Belediye Garajı'nda yapılacak Newroz kutlaması öncesi polis bölgeyi abluka altına aldı. Parti binasına gelen yurttaşları tek tek arayan polisler, ilçe binasını da ablukaya aldı. Polisin izin vermemesi üzerine parti binası önünde basın açıklaması yapıldı. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın konuşmasının ardından yürüyüş yapan kitleye polis müdahale etti. Polisin gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalesine karşılık kitle ise, taşlarla karşılık verdi. Çıkan çatışmada yaralananların olduğu belirtilirken, 4 kişinin ise, gözaltına alındığı belirtildi. (20.03.2012/DİHA)

* Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Newroz kutlamasına izin vermeyen polis, uzun namlulu silahlarla BDP İlçe binasını dakikalarca taradı.İdil Caddesi'ne gelmesi ile polis zırhlı araçlardan yoğun gaz bombası ve tazyikli su ile kitleye müdahale etti. Müdahaleye taş, molotof, ses bombası ve havai fişeklerle karşılık veren kitle ile polis arasında sert çatışma yaşandı.Çıkan olaylarda şu ana kadar 3 polis ile 2 sivil yurttaşın İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenilirken, 1 polis ile 1 sivil yurttaşın durumunun ağır olduğu belirtildi. Durumu ağır olan polisin helikopter ile çevre illerdeki hastaneye götürüldüğü belirtilirken, 2 sivil yurttaşın da tedavi altına alındığı öğrenildi.Olayların ardından çok sayıda eve baskın düzenlendi. (20.03.2012/DİHA/ANF/ DİHA/Bianet.org/İmc-tv.com/ İdilhaberajansi.com/Sirnakhaber.com)

*Ağrı’da Newroz kutlaması için BDP İl binası önünde bir araya gelen kitle alana yürümek istedi. Yürümek isteyen kitle polis engeline takıldı. Kitle yürümekte direnerek, alana yürüyeceklerini dile getirdi. Bunun üzerine kitle ile polis arasında gerginlik yaşandı. Gerginlikte polis BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ve kitlenin üzerine tazyikli su ve gaz bombası attı. Müdahale üzerine dağılan kitle tekrar bir araya gelerek, Newroz’un kutlanacağı eski Saman Pazarı’na doğru yürüyüşe geçti. BDP Milletvekili Aksoy, kitleye müdahale etmek isteyen TOMA aracının önüne geçerek saldırıyı engellemeye çalışması üzerine çevik kuvvet polisleri Aksoy'u darp etti. Aksoy'un darp edilerek yoldan çıkarılmasının ardından TOMA aracı yürüyüşe geçen kitleye tekrar müdahale etti. (21.03.2012/DİHA)

*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen Newroz kutlamasının ardından yurttaşlar yürüyüşe geçti. Otogar alanından Özgürlük Meydanı'na yürüyen 10 binlerce kişi, Kilise Caddesi üzerinde barikat kurun polis tarafından engellendi. Polisin barikatına taşlarla karşılık veren kitle, daha sonra Sobacılar Sokağı üzerinden Özgürlük Meydanı'na doğru tekrar yürüyüşe geçti. Yürüyüşe BDP eski Siirt Milletvekili Osman Özçelik, BDP Kızıltepe İlçe Eşbaşkanı Ömer Turgay ve Kızıltepe Belediye Başkan Vekili Şerife Alp da katıldı. Yürüyüş boyunca sık sık, "Öcalan Öcalan", "PKK halktır halk burada", "HPG cepheye misillemeye", "Biji serok Apo" sloganları atıldı. Özgürlük Meydanı'nda son bulan yürüyüşün ardından polisler gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Yurttaşlarda gaz bombalarına taşlarla karşılık verdi. Polisin sert müdahalesi sonucunda Kızıltepe gaz bombalarının dumanı altında kalırken, çok sayıda yurttaş gazdan etkilenerek fenalaştı. Özgürlük Meydanı'nda polisler bir kişiyi feci şekilde darp etti. İsmin öğrenilemeyen yurttaş, kanlar içinde kaldı. Burnunda kırıklar oluşan yurttaşın, kulaklarından da kanlar aktı. Ağzı ve burnu kanlar içinde kalan yurttaş, hastaneye götürüldü. Bütün cadde ve sokakları kapatan polisler, rastgele her yöne gaz bombası attı. TOMA araçlarından BDP Kızıltepe İlçe binasına tazyikli su sıkıldı. Polisler, daha sonra ilçe binasının pasajına çok sayıda gaz bombası attı.

200

Çatışmalar ara sokaklarda uzun süre devam etti. Daha sonra olaylar sona ererken, polisin ilçedeki ablukası devam ediyor. (21.03.2012/DİHA)

*Bismil İlçesi'nde Newroz kutlamaları sonrası BDP ilçe binasına doğru "Özgürlük yürüyüşü" yapmak isteyen onbinlerce kişiye polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Aralarında BDP Bismil Belediye Başkanı Cemile Eminoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda kişi, gazdan etkilendi. İlçenin ara sokaklarında polisin müdahalesine taşlarla karşılık veren gençler ile polis arasındaki çatışmalar devam ediyor. (21.03.2012/DİHA)

*Siverek'te Firkan Şehit Alanı'nda yapılan Newroz kutlamalarının ardından BDP İlçe binasına doğru yürüyüşe geçen binlerce kişiye polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahaleye taşlarla karşılık veren gençler ile polisler arasındaki çatışma sürüyor. (21.03.2012/DİHA)

*Hakkari'de, Cudi Dağı'nda çıkan çatışmada 5 HPG'linin yaşamını yitirdiği iddiası ve Batman Newrozu'nda DTK Eş Başkanı Ahmet Türk'e yönelik saldırı, gençler tarafından yola barikat kurularak protesto edildi. Pehlivan Mahallesi Rektörlük binası yanında bir araya gelerek yolu trafiğe kapatan eylemciler sık sık "Ahmet Türk'e uzanan eller kırılsın" ve "Biji serok Apo" sloganları attı. Olay yerine gelen polis göstericilere gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ederken, göstericiler de müdahaleye Molotof ve taşlarla karşılık verdi. Kısa süre yaşanan çatışmalar, gençlerin ara sokaklara dağılması ile sona erdi. Olaylar sırasında polisin attığı çok sayıda gaz bombası çevrede oturan yurttaşların evlerine isabet ederken, yurttaşlar polise tepki gösterdi. (24.03.2012/DİHA)

*Bitlis ve Siirt arasındaki kırsalda çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG'lilerden amca kızları olan Welat Argış (Beritan Tımok) ile Şehriban Argış'ın (Ruken Batman) cenazeleri Diyarbakır'ın Bismil İlçesi Seyrantepe Mezarlığı'nda binlerce kişinin katılımıyla toprağa verildikten sonra polis kitleye müdahale etti. Binlerce kişi defin işleminin ardından Sanayi Mahallesi'nde Argış kuzenler için kurulan taziye çadırına doğru yürüyüşe geçti. Binlerce kişinin çadıra varmasının ardından yüzlerce genç Batman Diyarbakır yolunu trafiğe kapattı. Polis kitleye gaz bombaları ile müdahale etti. Gençler polise molotofkokteyli, taş ve havai fişeklerle karşılık verdi. Kitle ve polis arasında yaşanan çatışmada araziya inen bir TOMA polis aracı çamura battı. Bunun üzerine kitle aracı taş yağmuruna tuttu. Tam bu sırada henüz ne olduğu belli olmayan bir cisim patladı. Patlamada bir genç yaralandı. Genç kitle tarafından araca bindirilerek hastaneye götürüldü. (28.03.2012/DİHA)

*HPG'li Welat Argış (Beritan Tımok) ile Şehriban Argış'ın (Ruken Batman) cenazelerinin defnedilmesi ardından yürüyüşe geçen kitleye polis müdahalesi ile başlayan olaylar esnasında yaşanan patlamada yaralanan M. Şahin Demir (25) adlı gencin cenazesi için Bismil Devlet Hastanesi önünde toplanan kitleye sert şekilde müdahale edildi. (28.03.2012/DİHA)

*Yüksekova'da Şemdinli yolu üzerinde bir araya gelen binlerce kişi, "Kahramanlık Haftası" nedeniyle şölen düzenlemek istedi. Kutlama alanına PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerinde "Sen özgürleşene dek direneceğiz", PKK'nin öncü kadrolarından Mahsum Korkmaz'ın üzerinde "Siz direniyorsanız ben yaşıyorum" ve Hakki Karer'in üzerinde "Genç başladık genç başaracağız" yazılarının bulunduğu pankartlar asıldı.Polisin sık sık kutlama alanında tur atması üzerine kitle sloganlar atarak yol üzerinden merkeze doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe geçen kitleye Cezaevi Kavşağı'nda polis gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etti. Gençlerin taşlarla karşılık verdiği olaylar devam ediyor. (28.03.2012/DİHA)

201

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Mart ayında yaşamını yitirenler anısına İdil Caddesi üzerinde yapılmak istenen anma etkinliğine polis müdahale etti. Gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale eden polise gençlerde taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle karşılık verdi. Olaylar sırasında çok sayıda ses bombası patlatılırken, ortalık savaş alanına döndü. Cudi ve Nur mahallelerinde yaşayan yurttaşlar, polisin yoğun kullandığı gazdan etkilenirken, olaylar eylemcilerin ara sokaklara dağılması sona erdi. (29.03.2012/DİHA)

*Şırnak merkezde, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum gününü kutlamak için bir çok mahalleden Yeni Mahalle'ye gelerek toplanan yüzlerce kişiye, polis henüz kutlama etkinliği başlamadan gaz bombaları ile müdahale etti. Kitle polise taşlarla karşılık verdi. Çatışmalar devam ediyor. (04.04.2012/DİHA/Milliyet.com.tr/Mynet.com/Zaphaber.com)

* Şırnak'ın İdil (Hezex) İlçesi'nde dün gece PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum gününü kutlamak için Turgut Özal Mahallesi'ndeki Aşiti Parkı'nda yüzlerce yurttaş biraraya geldi. İlçenin tüm mahallelerinden atılan havai fişeklerle başlayan kutlamalar, çalınan müzikler eşliğinde çekilen halaylarla bir süre devam etti. Kısa bir süre sonra polis gaz bombalarıyla kutlama yapan kitleye müdahale etti. (05.04.2012/DİHA/Yuksekovahaber.com)

*Adıyaman'ın Kahta ilçesinde 6 yaşındaki bir kız çocuğuna tacizde bulunan bir kişi gözaltına alınarak Kahta İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Yaşanan tacize tepki gösteren yaklaşık bin civarında yurttaş emniyet önünde bekleyişe geçti. Polis bekleyen kitleyi gaz bombası kullanarak müdahale etti. Polis müdahalesinin ardından gençler polise taşlarla karşılık verdi. Polisin müdahale sırasında bazı gençleri darp etmesi dikkat çekerken, İlçe’de çatışmalar ise devam ediyor. (11.04.2012/DİHA/Mynet.composta.com.tr/Hurriyet.com.tr/ Haberturk.com/Kahtahaber.com)

Ertelenen, Yasaklanan Toplantı ve Gösteriler*Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından başlatılan "Öcalan'a özgürlük, siyasi soykırıma son" kampanyası kapsamında Diyarbakır'da yüzlerce kadın yürüyüş düzenlemek istedi. BDP Bağlar İlçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hafize İpek, Eğil Belediye Başkanı Petek Çapanoğlu, Lice Belediye Başkanı Fikriye Aytin, Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, İl Genel Meclis Başkanı Fatma Sümbül, Amed Kent Kadın Meclisi üyeleri, DÖKH aktivistleri, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistlerinin de bulunduğu çok sayıda kadın, Diyarbakır E tipi Cezaevi'ne doğru yürüyüşe geçmek istedi. Kadınlar daha yürümeden BDP İlçe binasını abluka altına alan polis barikat kurarak kadınların yürüyüşüne izin vermedi. Emniyet yetkilileri, Valilik kararıyla yürüyüşe izin verilmeyeceğini ve yürüyüşe geçilmesi durumunda müdahale edeceklerini söyledi. Bunun üzerine BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve belediye başkanları yetkililer ile görüştü. Yapılan görüşmeler sonucunda durdurulan kitleye hitaben konuşan Aydoğan, kararı kınadıklarını söyledi. Konuşmanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi düzenleyen kadınlar sloganlar ve zılgıtlar eşliğinde dağıldı. (04.01.2012/DİHA)

*Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde BDP İlçe Kadın Meclisi, Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından başlatılan "Öcalan'a özgürlük, siyasi soykırıma son" kampanyası kapsamında yürüyüş düzenledi. BDP ilçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Urfa İl Eş Başkanı Fatma İzol, BDP Viranşehir İlçe Eş Başkanları Birgül Özkara ile Halis Aktaş'ın da bulunduğu çok sayıda kişi, "Öcalan'a özgürlük, siyasi soykırıma son" yazılı pankart eşliğinde Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. "Bê serok jiyan nabe", "Barışın adresi İmralı'dır", "F.Gülen söylüyor, Tayyip

202

uyguluyor" yazılı dövizlerin taşındığı yürüyüş kadınların zılgıtları ile renklendi. Bir süre yürüyen kitle yüzlerce çevik kuvvet tarafından kurulan barikata takılırken, polis yürüyüşe izin vermeyeceğini söyledi. (12.01.2012/DİHA)

*Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi bir grup, BDP ve kurumlara yapılan baskını protesto etmek için üzerinde "AKP hükümetini derhal istifaya çağırıyoruz" yazılı çelenginin polislerce kırılması ardında başlayan oturma eylemine de izin verilmedi. AKP'li yöneticilerin dışarı çıkması üzerine tepkilerini dile getiren Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Sultan Koyun, "Son günlerde yapılan baskınları ve operasyonları protesto etmek amacıyla AKP il binasına çelenk bırakmak istedik. Ancak buna engel oldunuz. Elimizdeki silah değildi, tank değildi, top değildi. Sadece bir kağıttı. Size yakışıyor mu ki elimizde o çelengimizi parçalamanız. Biz bu tutumunuzu kınıyoruz. 70 yaşındaki bir anneyi itekleyip yere atıyorsunuz. Bu yapılanlar Başbakan Edoğan'ın talimatıdır" diye konuştu. (14.01.2012/DİHA)

*Mardin'in Nusaybin İlçesi Mitanni Kültür Merkezi bahçesinde kurulan "Demokratik Direniş Çadırı"na polis müdahale etti. Kürt dili üzerindeki her türlü baskının kaldırılması ve kamusal alanda kabul görmesi için yasal güvenceye alınması, bütün siyasi tutsakların serbest bırakılması, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki "ağırlaştırılmış tecridin" kaldırılıp, çözüme katkı sunması için; sağlık, güvenlik ve iletişim koşullarının sağlanması talebiyle kurulan "Direniş Çadırı"nda açlık grevi başlatılması üzerine olay yerine çok sayıda zırhlı araç ve çevik kuvvet polisi sevk edildi. Uzun uğraşların ardından bir saat önce kurulan ve aralarında BDP'lilerin de bulunduğu çok sayıda kişinin katıldığı açlık grevinin engellenmek istemesi üzerine polis ile BDP'liler arasında sert tartışmalar yaşandı. Bunun üzerine açlık grevine başlayanlara müdahale eden polis, herkesi çadırın dışına çıkardı. Polis daha sonra söktüğü çadıra el koydu. Polisin tutumunu alkışlar ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı ile protesto eden grup, oturma eylemine başladı. (11.02.2012/ DİHA)

*Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde ki Nur Mahallesi'nde kurulmaya çalışılan ancak polis engeline takılan "Demokratik Direniş Çadırı"nı kurmak için yüzlerce yurttaş BDP İlçe binası önünde toplandı. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve BDP'li yöneticiler engelin kaldırılması için yetkililerle görüşürken, çadıra izin verilmedi. (11.02.2012/ DİHA)

*BDP Diyarbakır İl Örgütü, Kürt dili üzerindeki her türlü baskının kaldırılması ve kamusal alanda kabul görmesi için yasal güvenceye alınması, bütün siyasi tutsakların serbest bırakılması, askeri operasyonların durdurulması, Öcalan üzerindeki "ağırlaştırılmış tecridin" kaldırılıp, çözüme katkı sunması için; sağlık, güvenlik ve iletişim koşullarının sağlanması talepleri ile Koşuyolu Parkı'nda Demokratik Direniş Çadırı kurmak istedi. Ancak dün akşam kurulacak çadır için parka bırakılan malzemelere polisin el koyduğu ortaya çıktı. Sabah saatlerinde de kitlesel eylemin yapılacağı Koşuyolu Parkı onlarca zırhlı polis aracı ve yüzlerce polis tarafından abluka altına alındı. BDP'lilerin valilik ile yaptığı görüşmelerde eyleme izin verilmeyeceği belirtilirken, binlerce yurttaş Koşuyolu Parkı ve Yaşam Hastanesi önünde bir araya geldi. Aralarında BDP İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, BDP milletvekilleri Emine Ayna ve Altan Tan'ın bulunduğu binlerce kişinin beklediği İnsan Hakları Anıtı önünde bekleyişi devam ederken, Koşuyolu Parkı'na yurttaşların akını devam ediyor. Yurttaşlar slogan ve zafer işaretleriyle gruplar halinde parka gelmeye devam ediyor. (12.02.2012/ DİHA / Diyarbakirhaber.gen.tr / Diyarinsesi.org)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 13. yıldönümü, yarın Mardin'in Kızıltepe, Derik, Nusaybin, Mazıdağı, Dargeçit ve Midyat ilçelerinde protesto edilecek. Yarın saat 12.00'da yapılacak olan miting, yürüyüş ve basın açıklamaları için bildiriler dağıtılırken, ilçelerde esnafların kepenk kapatacağı ve şoförlerin kontak kapatacağı bildirildi. Öte yandan

203

Kızıltepe Özgürlük Meydanı'nda yapılması planlanan mitinge ise Kaymakamlığın izin vermediği kaydedildi. BDP yetkilileri ise bütün engellemelere rağmen, Özgürlük Meydanı'nda protesto eylemini yapacaklarını söyledi. (14.02.2012/ DİHA)

*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 13. yıldönümü nedeniyle BDP Diyarbakır İl Örgütü öncülüğünde Koşuyolu Parkı'nda yapılmak istenen açıklama polis engeline takıldı. Açıklama öncesi bir çok merkezi noktası zırhlı araçlar ile ablukaya alınan kentte, önlemler Koşuyolu Parkı'nda yoğunlaştırıldı. Adeta ablukaya alınan parkın girişleri polisler tarafından kapatılarak yurttaşların parka girmesine izin verilmedi. Konuk Evi önünde bekleyen polisler ise buradan geçen yurttaşları durdurarak kimlik kontrolü ve üst araması yaptı. Uygulamaya tepki gösteren yurttaşlar ile polis arasında yer yer gerginlikler yaşanırken, yaşanan tartışmalar sırasında BDP üyesi Velat Yıldız gözaltına alındı. Tepkilerin artması üzerine uygulamaya son verildi. Koşuyolu Parkı'nda yapılması planlanan açıklama için Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistlerinden oluşan kalabalık bir grup Konuk Evi önünde bir araya gelirken, aralarında DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve belediye başkanlarının da bulunduğu kalabalık kitle, Koşuyolu Parkı'nın Batı Kent tarafında toplanarak Konuk Evi'ne doğru yürüyüşe geçti. "Bijî Serok Apo", "PKK halktır halk burada" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları eşliğinde bir süre yürüyen kitle, polis tarafından durdurularak Konuk Evi önüne gelmesine izin vermedi. (15.02.2012/ DİHA)

*BDP Doğubayazıt İlçe Örgütü önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, BDP Ağrı İl Başkanı Kasım Polat, DTK Daimi Meclis Üyesi Mustafa Özer, Doğubayazıt Belediye Başkanı Canan Korkmaz, BDP Doğubayazıt İlçe Başkanı İsa Özer, açlık grevine giren yurttaşlar ile çok sayıda yurttaş, belediye binasına kadar yürüyüş yaparak Demokratik Direniş Çadırını kurmak istedi. Yürüyüşe geçen kitleye, polis TOMA ve zırhlı araçlarla önünü keserek yürüyüşe izin vermedi. Polisler ile Milletvekili Halil Aksoy arasında yapılan görüşmeler de sonuç vermeyince kitle oturma eylemi başlattı. 5 dakikalık oturma eyleminin ardından kitle tekrar BDP ilçe binası önüne gelerek burada basın açıklaması yaptı. (23.02.2012/DİHA)

*BDP Van Kadın Meclisi tarafından 8 Mart'a yapılacak kadın miting için başvuruda bulundu. Van Valiliği, 8 Mart'ta Beşyol Mevkii'nde yapılması için yapılanan başvuru kabul edilmedi. Yapılan başvuruya Valilik, "Depremden sonra esnafların durumu kötü. Eğer orda miting yapılırsa esnafların satışı aksatılır" gerekçeleri göstererek miting alanı için farklı yerler gösterdi. Valilik miting için Atatürk Kültür Parkı, Belediye Garajı yanı, Buzhane Mahallesi miting alanı ve Mustafa Altaylı Parkı olmak üzere 4 noktadan birinden yapılmasını istedi. Verilen cevaba tepki gösteren kadınlar ise, 8 Mart mitingini belirledikleri alan olan Beşyol Mevkii'nde yapacaklarını dile getirdi. Kadınlar, tekrar Beşyol için başvuruda bulunacaklarını dile getirdi. (27.02.2012/ DİHA)

*KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Kadın Komisyonu tarafından düzenlenmek istenen 8 Mart yürüyüşüne izin verilmedi. KESK tarafından düzenlenen yürüyüş için sendikalı kadınlar Türkiye genelinde olduğu gibi iş bırakarak 8 Mart'ın tatil edilmesi gibi taleplerle eyleme katıldı. DÖKH bileşeni kadın kurumlarının da destek verdiği yürüyüş için Sümerpark'ta bir araya gelen kadınlar, yeşil sarı kırmızı flamalar, tutuklu sendika temsilcisi ve siyasetçi kadınların fotoğrafları ile yürüyüşe hazırlanırken, yürüyüş öncesi erbaneler eşliğinde söyledikleri şarkılar eşliğinde halay çekti. Toplanmanın ardından kadınlar, üzerinde tutuklu KESK'li kadınların fotoğraflarının yer aldığı "KESK'li kadınlar onurumuzdur" ve "Bedeni küçük, yüreği büyük çocuk arkadaşlar, direnişiniz sahipsiz kalmayacak" pankartı eşliğinde

204

Dağkapı Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Kadınların yürüyüşe geçmesi ile polis aracından "Polis konuşuyor. Bu yürüyüş izinsizdir. Bayanlar dağılın" anonsu yapan polis, kadınların yürüyüşteki ısrarı üzerine park çıkışına çekilerek barikat kurdu. Kadınların çıkış kapısına yaklaşması ile erkek çevik kuvvet polisleri geri çekilerek, kadın polisler kadın yürüyüşüne barikat kurdu. Bir tarafta, ellerinde sımsıkı tuttukları pankartları ile kadınlar, diğer tarafta çevik kuvvet polisi kadınların kurduğu barikat, barikatın arasında ise erkek polis amirinin kadın polislere verdiği talimatlar ilginç görüntüler oluşturdu. Erkek polis amirinin yürüyüşe kesinlikle izin verilmeyeceği talimatı ile omuz omuza giren kadın polisler, kadın eylemcilere izin vermezken, kadınlar engellemeyi oturma eylemi ile protesto etti. (08.03.2012/DİHA / F5haber.com / DHA / Haberler.com / Guncelhaber.com / Haber3.com)

*BDP, her yıl 21 Mart günü yapılan Newroz kutlamalarını, bu yıl Diyarbakır'da 18 Mart pazar günü merkez Bağlar İlçesi'ndeki Newroz alanında kutlamak için Diyarbakır Valiliği'ne başvurdu. BDP'nin aynı gün İstanbul için yaptığı başvuru İstanbul Valiliği tarafından kabul edilmemesinin ardından bugün de Diyarbakır Valiliği, kutlamanın 18 Mart'ta yapılamayacağını açıkladı. Vali Mustafa Toprak, yaptığı açıklamada, Newroz kutlamalarının günü olan 21 Mart'ta yapılacağını belirterek, daha önce BDP'nin 18 Mart günü yapılmasına ilişkin talebin kabul edilmediğini açıkladı. Toprak, İstanbul'da olduğu gibi Newroz'un, günü olan 21 Mart'ta kutlanmasına yönelik karar aldıklarını açıkladı. Toprak, BDP'nin Diyarbakır'da yaptığı 18 Mart Nevroz kutlaması talebinin değerlendirildiğini ve bayramların gününde kutlanmasının anlamlı olacağını düşündüklerini söyleyerek, "Ama, bunu başka fırsatlar için kullanmak isteyenler veya şiddete başvurmak isteyenlere de müsamaha gösterilmeyecektir" demesi dikkat çekti. Newroz Tertip Komitesi'ne hala resmi bir tebligat gelmezken açıklamanın ilk önce basına servis edilmesi dikkat çekti. (16.03.2012/DİHA/ ANF)

*Van 20 Mart'ta Belediye Garajı yanında kutlanacak olan Newroz etkinliğine Van valiliğinin izin vermediği bildirildi. Valilik, Newroz kutlamasının 21 Mart günü yapılmasını istedi. (16.03.2012/DİHA)

*Urfa'da Siverek, Hilvan, Birecik, Suruç, Halfeti BDP ilçe örgütlerinin Newroz'un 20 Mart'ta kutlanması için yaptığı başvurular ilçelerdeki kaymakamlıklar ve emniyet müdürlükleri tarafından "güvenlik" gerekçesiyle kabul edilmedi. BDP ilçe örgütlerinin başvurularına karşılık gönderilen yazılarda,"Düzenlemek istediğiniz etkinliğin belirtilen tarihte ve saat aralığında yapılmasında milli güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ve ilçe genelinde huzur ve güvenliğin sağlanmasında sıkıntılar yaşanabileceği değerlendirildiğinden etkinliğin 21 Mart günü 12.00 ile 16.00 arasında yapılmak üzere ertelenmiştir" denildi. (16.03.2012/DİHA)

*20 Mart'ta şehirlerarası otogar yanında bulunan Newroz Alanı'nda kutlanacak ve DTK Eş Başkanı Ahmet Türk'ün katılacağı Newroz etkinliğine Batman Valiliği'nden "Belirlenen tarihler dışında kutlama yapılması, o özel günle ilgili amacı dışına çıkıldığı izlenimi vermektedir" gerekçesi ile Newroz'un 20 Mart'ta yapılmasına izin verilmeyeceği Newroz Tertip Komitesi'ne bildirildi. Tebligatta ayrıca hava karardıktan sonra yapılmaya çalışılan etkinlik, eylem ve benzeri faaliyetlere de müsaade edilmeyeceği kaydedildi. (16.03.2012/DİHA)

*Kars Valiliği Kağızman ve Digor ilçelerinde kutlanmak istenen Newroz mitinglerine izin vermedi. 20 Mart'ta BDP Kağızman ve Digor ilçe örgütleri öncülüğünde yapılması planlanan Newroz etkinliğinin 21 Mart'ta yapılmaması durumunda izin verilmeyeceğini belirten valilik,

205

gerekçe olarak da bayramların gününde kutlanmasını gösterdi.(16.03.2012/DİHA)

*Yüksekova'da Newroz Tertip Komitesi, 20 Mart'ta Newroz kutlamasının eski Cezaevi Kavşağı'nda yapılması için Yüksekova Kaymakamlığı'na başvurdu. Tertip Komitesi, her sene kutlamanın eski Şehir Stadyumu'nda yapıldığını hatırlatarak, alanın kar nedeniyle elverişli olmadığı için kutlamayı eski cezaevi kavşağında yapmak istediklerini söyledi.Yüksekova kaymakamı Aziz Üzeyir Özeren ise, başvuruyu reddederek, kutlamanın 20 Mart gününde ve belirtilen alanda yapılamayacağını bildirdi. -Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde de 20 Mart’ta kutlanması planlanan Newroz bayramı, kaymakamlık tarafından engellendi. (16.03.2012/DİHA)

* 20 Mart’ta Elazığ, Karakoçan ve Kovancılar'da yapılacak olan Newroz etkinlikleri valilik engeline takıldı. Elazığ Valiliği, Newroz'un 21 Mart'ta kutlanması gerektiğini gerekçe göstererek 20 Mart'ta yapılması planlanan Newroz kutlamalarına izin vermeyeceklerini açıkladı. Elazığ BDP il ve ilçe yönetimleri ise 20 Mart'ta alanlarda olacaklarını belirterek, çalışmalara aynı kararlılıkla devam edeceklerini söyledi. (16.03.2012/DİHA/ANF)

*BDP Nizip İlçe Örgütü tarafından 20 Mart günü Hal Meydanı’nda yapılacak olan Newroz kutlamaları için yapılan başvuruda kaymakamlık tarafından izin verilmişti. Ancak akşam saatlerinde ilçe binasına gelen sivil polisler İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge nedeni ile kaymakamlığın verdiği izini iptal ettiğini şifahen BDP'li yöneticiere iletti.. BDP'li yöneticiler ise Newroz'u 20 Mart'ta kutlamak için tekrar kaymakamlığa başvuracaklarını söyledi. (16.03.2012/DİHA)

*BDP Nusaybin, Derik, Savur ve Dargeçit ilçe örgütlerinin 20 Mart'ta gerçekleştirmek istedikleri Newroz kutlamalarına kaymakamlıklar olumsuz yanıt verdi. Başvuruları değerlendiren ilçe kaymakamları, İçişleri Bakanlığı'nın 15 Mart tarihli ve 337-2162/62258 sayılı genelgesini gerekçe göstererek, Newroz'un 21 Mart'ta yapılmasını istedi. Kaymakamlık, belirtilen tarihin dışında gerçekleştirilecek olan Newroz kutlamalarına müsaade edilemeyeceği ve sorumlular hakkında işlem yapılacağı kaydedildi. (17.03.2012/DİHA)

*Gercüş'ün Pınarbaşı Harmanları'nda bugün yapılması planlanan Newroz Bayramı kutlamalarına İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi nedeniyle Gercüş Kaymakamlığı tarafından izin verilmedi. Newroz'un kutlanmaması için polis ilçede yoğun önlem alırken, sabah saatlerinde alanda hazırlık yapan BDP'li yöneticiler ve belediye meclis üyelerinden 10 kişi gözaltına alındı. Ayrıca Gerçüş'e Newroz kutlamaları için getirilen BDP Batman İl Örgütü seçim otobüsüne yolda ruhsatı yok gerekçesiyle polis tarafından el konuldu. Otobüs şoförü Hasan Kurt ve otobüste bulunan iki kişi gözaltına alınıp, Gercüş Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Batman'dan Gerçüş'e gelen 3 minibüsü ise, yol güzergahı olmadığı gerekçesiyle polis ceza kesip geri gönderdi. Bir çok köyden Newroz'a gelmek isteyen minibüslere kontrol noktalarında askerler tarafından cezalar kesildiği ve ilçeye sokulmadığı bildirildi. Newroz'u kutlamak isteyen çok sayıda kişi, BDP İlçe binası önünde bekliyor. Batman'da gelen takviye polis ekipleri ile Gercüş adeta ablukaya alındı. Sivil polislerin ilçede esnafları dolaşarak, Newroz kutlamalarına katılınmamalarını istediği ve aksi taktirde gözaltına alınacakları tehtidinde bulunduğu iddia ediliyor. (19.03.2012/DİHA)

*Şırnak’ın Cizre, Silopi Uludere ve İdil ilçelerinde 20 Mart günü yapılması planlanan Newroz kutlamaları, İçişleri Bakanlığı’nın Newroz’un 21 Mart günü dışında kutlanamayacağı yönündeki genelgesi sonrası valilik ve kaymakamlıklarca yasaklandı.

206

*Bitlis merkezde ve Ahlat ilçesinde 20 Mart günü kutlanmak istenen Newroz mitingi Valilik tarafından yasaklandı. Yasağa rağmen Newroz’u kutlamak isteyen halk ile polis arasında çatışma yaşandı. Kitleye müdahale eden polis, 7 kişiyi gözaltına aldı.

*Bingöl'ün Solhan ilçesinde 18 Mart günü, Kığı ve Genç ilçelerinde 19 Mart günü, Karlıova İlçesi'nde 20 Mart günü kutlanmak istenen Newroz, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi üzerine Kaymakamlıklar tarafından yasaklandı.-Karlıova ilçesinde sabahın erken saatlerinden itibaren BDP Karlıova İlçe teşkilatı önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, yaktıkları ateş etrafında halaylar çekerek sloganlar attı. Konuşmaların ardından Newroz kutlaması sona erdi. Bu arada ifadesi olduğu gerekçesiyle BDP Bingöl İl yöneticilerinden Sıddık Yurtsever, Karlıova'ya doğru gelirken Kervansaray'da gözaltına alındı.

*Dersim'in Ovacık (Pılur) İlçesi'nde 18 Mart'ta yapılması planlanan Newroz kutlaması, Çanakkale anmasıyla aynı güne denk geldiği gerekçesiyle yasaklandı. Newroz Tertip Komitesi'nin 19 Mart için yaptığı başvuru ise, Dersim Valiliği'nin, Newroz'un 21 Mart'ta kutlanması yönünde kararı olduğu gerekçe gösterilerek reddedildi. -Ayrıca Dersim’in Pertek ve Mazgirt ilçelerinde 20 Mart günü kutlanması planlanan Newroz’da kaymakamlıklar tarafından yasaklandı. -Mazgirt'in Akpazar Beldesi'nde 20 Mart günü kutlanacak olan Newroz için Tertip Komitesi, başvuruda bulunmuştu. Tertip komitesinin izin talebi kabul edilirken, İçişleri Bakanlığının Newroz'a ilişkin yayımladığı genelgenin ardından, verilen izin iptal edildi.

*Ardahan’ın Göle ilçesinde 20 Mart günü kutlanması planlanan Newroz bayramı İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi nedeniyle yasaklandı.

*Maraş’ın Elbistan ilçesinde 20 Mart günü kutlanması planlanan Newroz bayramı İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi nedeniyle yasaklandı.

*Adıyaman’ın Kahta ilçesinde 20 Mart günü kutlanması planlanan Newroz bayramı İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi nedeniyle yasaklandı.

*Iğdır merkezde 20 Mart günü yapılmak istenen Newroz mitingi Valilik tarafından yasaklandı.

*Erzurum'un Tekman İlçesi'nde 20 Mart günü kutlanmak istenen Newroz İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi üzerine Kaymakamlık tarafından yasaklandı.

*Muş’un Malazgirt ve Bulanık ilçelerinde 20 Mart günü kutlanması planlanan Newroz, kaymakamlıklar tarafından yasaklandı.

*Ağrı’nın Patnos, Tutak, Eleşkirt ve Taşlıçay ilçelerinde 20 Mart günü kutlanmak istenen Newroz bayramı, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi gerekçe gösterilerek yasaklandı.

Açılan Soruşturmalar *12 Eylül Anayasa Referandumu'nda istediği sonucu elde edemeyen AKP hükümetinin "Özel politika uygulayacağız" dediği Şırnak'ta, "özel" bir uygulama daha ortaya çıktı. 2 milletvekili, 6 belediye başkanı, 21 belediye meclis üyesi, 5 il genel meclis üyesinin de aralarında bulunduğu 500'ü aşkın kişinin tutuklandığı Şırnak'ta, şimdi de belediyenin aylık olarak

207

düzenlediği halk toplantılarına katılmak soruşturma konusu oldu. Belediye başkanı ve meclis üyelerinin tutuklu bulunduğu Şırnak Belediyesi'nin halka daha iyi hizmet sunmak için belediye binasında 28 Mayıs, 29 Kasım 2010 ve 12-18 Şubat 2011 tarihleri arasında düzenlediği halk toplantılarına katıldıkları gerekçesi ile 191 kişi Emniyet Müdürlüğü'ne ifade vermeye çağrıldı. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü tarafından mahalle muhtarlarına 191 kişinin isminin yer aldığı bir liste verildiği ve muhtarların ev ev dolaşarak "Emniyette ifadeniz var" denilerek yurttaşları ifadeye çağırdığı öğrenildi. İfadeye çağrılanların çoğunun belediye çalışanı olması ise dikkat çekiyor. (12.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

Açılan Davalar*İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından 5 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen 104'üncü "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eylemi nedeniyle, İHD Şube Sekreteri Raci Bilici hakkında Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2911 "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmekten" dava açıldı. (10.02.2012/DİHA / Yeniozgurpolitika.com)

Sonuçlanan Davalar*Diyarbakır'da 2009 yılında polis kurşunu ile yaşamını yitiren Dicle Üniversitesi (D.Ü.) Mimar ve Mühendislik Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Aydın Erdem için 2010 yılında düzenlenen anma etkinliği ile "KCK" tutuklamalarının protesto edildiği gösteriye katıldığı gerekçesi ile 22 Nisan 2011'de gözaltına alınarak tutuklanan DÜ öğrencisi Barış Kaya hakkında açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek", "Örgüt propagandası yapmak" ve 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ile "Polise mukavemet" iddialarıyla Kaya'ya 11 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Müvekkili Barış Kaya ile ilgili mahkeme kararını hukuk skandalı olarak nitelendiren Av. Sevinç Sarıkaya, iddianamede yer verilen yüzü kapalı şahıs ile ilgili fotoğrafın bilirkişi tarafından ayakkabıdan yola çıkılarak söz konusu şahsın müvekkili olduğunun iddia edildiğine dikkat çekti. (04.01.2012/DİHA)

CEZAEVLERİNDE YAŞANAN İHLALLERSevk Uygulamaları*Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Nedrap Demir, Semiha Can, Duriye Odabaşı, Yasemin Budak ve Dindare Tanırgan isimli siyasi tutuklu kadınlar, Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildi. Tutuklu kadınlar, aileleri aracılığıyla sürgün edilmelerine ilişkin yaptıkları açıklamada, ring aracında askerlerin şiddetine maruz kaldıklarını söyledi. Kadınların cezaevi girişinde de gardiyanların hakaretleri ile karşılaştıkları belirtilirken, 5 kadın tutukludan Dindare Tanırgan'ın iki ay sonra tahliye olacağı, buna rağmen sürgün edildiği kaydedildi. (21.01.2012/DİHA)

*16.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Vahide Koç, şu beyanlarda bulundu: “Biz komşumuzla 05.03.2009 tarihinde bir münakaşa yüzünden aramızda kavga çıktı. Kavga esnasında beni darp edip dövdüler. Kavga büyüdü. Kavga sırasında oğlum Bayram Koç, silahla karşı taraftan birini öldürdü. Gidip teslim oldu. Mahkemeye çıkarıldı ve 15 yıl ceza aldı. Oğlumu Diyarbakır E Tipi cezaevinden Ordu cezaevine sevk edildi. Ben yüksek tansiyon hastasıyım. 3 yıldır oğlumu görmüyorum. Ben oğlumun Diyarbakır, Batman Mardin ve Midyat’a naklinin talebini istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

208

*16.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Ömer Güler, şu beyanlarda bulundu: “Babam Sıddık Güler Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak kalmaktadır. Sağlık durumu iyi değildir. Daha önce cezaevinde bir hastalığından dolayı ameliyat olmuştu. Babamın hastalığından dolayı bakımını yapmak üzere Siirt cezaevinde bulunan kardeşim Habip Güler babama bakmak üzere Diyarbakır D tipi Kapalı cezaevine nakledildi. Bu süre içerisinde babamın bakımı kardeşim yerine getirdiğinden sağlık durumu konusunda endişelerimiz biraz olsun giderilmişti. Ancak daha sonra kardeşim Habip Güler İzmit Kandıra Cezaevine nakledildi. Tüm çabamıza rağmen bu nakil kararına engel olamadık. Babam şimdi diz kapağıyla ilgili bir rahatsızlığından dolayı ameliyat olması gerekiyor. Ancak doktorlar ameliyattan sonra babamın en az beş ay yerinden hiç kalkamayacağını belirtmektedirler. Ameliyattan sonraki süreçte kendisine cezaevinde bakacak kimse olmadığından hayati önem taşıyan ameliyat gerçekleştirilemiyor. Ancak kardeşim Habip, babamın bulunduğu Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine tekrar nakil gelirse bu ameliyat gerçekleştirilebilir. Bu nedenle kardeşimin naklinin yapılabilmesi konusunda derneğinizden girişimlerde bulunmanızı talep etmekteyim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Elbistan E Tipi Cezaevi'ndeki tutukluların telefonla ailelerine bildirdiklerine göre, siyasi tutuklulardan Neşet Güven ve Yücel Balyacı Alanya L Tipi Cezaevi'ne, Murat Bakuda Kırıkkale F Tipi Cezaevi'ne, Nihat Ekmez ise Burdur E Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. 13 Mart günü gerçekleşen sürgünle ilgili Elbistan E Tipi Cezaevi idaresinin tutuklulara her hangi bir bilgi vermediği bildirildi. (16.03.2012/DİHA)

*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nden 8 Mart tarihinde İzmir Aliağa Yeni Şakran Beldesi İzmir T Tipi cezaevine 24 PKK tutuklusu sevk edildi. Sevk edilen tutukluların isimleri şöyle: Yasin Göçer, Nazmi Çetin, Remzi Rolas, Turgay Coyrat, Süleyman Çağırga, İrfan Güzel, Faruk Baysu, Zeki Kunur, Ahmet Turay, Şükrü Erik, Hayrettin Ekinci, A. Rahim Durmuş, Hamdullah Başdaş, Mehmet Sümbül, Kemal Zengin, Cuma Tanırgan, Ahmet Taş, A.Bari Kalkan, Cemal Belge, A.Halik Güneş, Vedat İdiz, Beşir Akıl, Ömer Turgut, M.Ali Yasa. (18.03.2012/DİHA)

*12.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Sakine Yakut, şu beyanlarda bulundu: “Kızım Beyaz Yakut hükümlü olarak Bakırköy Cezaevinde kalmaktadır. Kızımla ilgili İzmir Aliağa Cezaevine nakledilmesi kararı çıktığına ilişkin haberler aldık. Benim kızım müebbet hapis cezası aldığı için aile görüşü dışında kendisiyle irtibata geçme şansımız bulunmadığı gibi cezaevinde ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Ben yolculuk yapamayacak kadar yaşlıyım ve sağlık sorunlarım mevcut olduğu için kızımı gidip göremiyorum. Ancak oğlum İstanbul’da ikamet ettiği için kızımın görüşüne gidebiliyor ve ihtiyaçlarını karşılıyordu. Kızım İzmir iline sevk edilirse aile görüşünden mahrum kalacaktır. Ben kızımın Bakırköy Cezaevinde kalmasını şayet bu mümkün değil ise Gebze Cezaevine naklinin yapılmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*26.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Cuma Uzel, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Mehmet Uzel, Şubat 2008 yılında PKK örgütüne yardım ve yataklıktan dolayı 6 yıl 8 ay ceza aldı. 6 yılını Diyarbakır D Tipi cezaevinde geçirdikten sonra çıkmasına 8 ay kala Bismil cezaevine sürgün edildi. Kardeşimle yaptığım haftalık telefon görüşmesinde “kendisini adli suçluların arasına bırakıldığını ve onlarla anlaşamadığını” söyledi. Bu konuda çok sıkıntılı olduğunu anlattı. Bundan dolayı sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

209

*02.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Vildan Gür, şu beyanlarda bulundu: “Benim arkadaşımın kardeşi olan M. Zeki Şaşmaz, Midyat cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktadır. Kendisinin yakınları burada bulunmadığından dolayı benim başvuruda bulunmamı istemektedirler. Kendisiyle yaptıkları telefon görüşmesinde bulunduğu Midyat cezaevinde başka bir cezaevine sürgün edileceğini söylemiştir. Bu nedenden dolayı sürgünün gerçekleşmemesi için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutuklu ve hükümlüler, aileleri aracılığıyla yaptıkları açıklamada, bir hafta önce Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde sürgün politikasının tekrar devreye konulduğunu aktaran tutuklular, cezaevinde bulunan Mehmet Savur, A. Kadir Rolas, Bilal Doğan, Rengin Özalp, Mahfuz Kızılduş, Nevaf Uğur, M. Ali Akçin, Turan İçen, Murat İçen, Özgür Oktan, Zeynettin Kuzu, Ömer Kaya ve Süphan Delen'in İzmir T Tipi Şakran Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildiğini bildirdi. (08.04.2012/DİHA/ Yuksekovahaber.com/Kurdbox.com)

*Ağrı'da geçen Aralık ayında Kürt kurumları ve siyasetçilerine yönelik "KCK" adı altında yapılan operasyonda tutuklanan 4 kadın, geçen hafta Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildiklerini duyan aileleri, çocuklarını görmek için Giresun'a gitti. Çocuklarını burada bulamayan aileler, Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi'ni tekrar arayarak, çocuklarının akıbetini sordu. Ancak bu kez 4 siyasi tutuklunun Giresun'dan Bayburt Cezaevi'ne gönderildiği bilgisi verildi. Bir haftadır ablası Reyhan Çomak'tan haber alamadıklarını söyleyen Suna Çomak, "Bir hafta önce ablam Reyhan ile 3 arkadaşının Erzurum Kapalı Cezaevi'nden Giresun'a sürüldükleri bilgisi verildi. Giresun Cezaevi yetkilileri böyle bir sevkin olmadığını ve kadın tutsakların gelmediğini bize ilettiler. Tekrar Erzurum Kapalı Cezaevi'ni aradık, bu kez Bayburt Kapalı Cezaevi'ne gönderildiklerini söylediler. Ancak Bayburt Kapalı Cezaevi'ni aradık bunlar da bize böyle bir sevk yapılmadı diyor. Mersin'de bulunan avukatlara durumu bildirdik ve tedirginiz. Yetkililer bir an önce bu duruma açıklık getirmeli" dedi. (09.04.2012/DİHA)

*10.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Fince Denli, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Abdullah Altun, yaklaşık on dokuz yıldır tutukludur. Oğlum müebbet hapis cezasına mahkûm olmuş ve hükümlü olarak Amasya Kapalı Cezaevinde kalmaktadır. Oğlum daha önce Siirt Cezaevinde kalıyordu. Burada kaldığı süre içinde kemik erime rahatsızlığı mevcut olduğundan kendisine özel yatak almıştım. Ancak oğlum Amasya’ya sevk edildi. Ben hasta olduğum için oğlumu görmeye gidemiyorum. Ekte sunmuş olduğum raporlarımdan da anlaşılacağı üzere benim beynimde tümör var ve bu yüzden uzun yolculuk yapamıyorum. Ben bir anne olarak oğlum tutuklu da olsa mahkûm da olsa suçlu da olsa onu görmek istiyorum. Çocuğumu çok özlüyorum. Oğlumun bana ihtiyacı var bu nedenle raporlarımın da dikkate alınarak oğlumun Diyarbakır iline veya Mardin, Siirt, Batman illerinde bulunan cezaevlerinden herhangi birine naklinin yapılmasını talep ederim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*10.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Murat Şahinli, şu beyanlarda bulundu: “Babam olan Ali Şahinli yaklaşık olarak iki yıldır Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak kalmaktadır. Babam daha önce kalp rahatsızlığından dolayı Ankara iline götürülerek tedavisi sağlandı ve ameliyat yapıldı. Şuan babamın kalp rahatsızlığı gibi bir sorunu bulunmamaktadır. Ancak babamın birkaç aydır böreklerinden rahatsızlığı başlamıştır. Böbreğinde taş olduğunu belirtmiştir. Bingöl ilinde tedavi yapılamadığını ancak Diyarbakır’da tedavisinin yapılmasının uygun olduğu gerekçesiyle burada bulunan cezaevine getirilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Ama Diyarbakır cezaevinde mahkûm koğuşu olmadığı

210

için geri gönderilmiştir. Babamın böbreğindeki taş büyük olduğu için lazer tedavisi dahi faydalı olmamıştır. Ancak doktorlar babamın ameliyat olmasına karar vermiştir. Ben babamın Diyarbakır hastanesinde ameliyat olmasını istiyorum. Bu konuda sizden gerekli yerlere ve kurumlara başvuru yapmanızı talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

Sağlık Hakkı İhlali*03.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Evliya Çiçga, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Azad Çiçga, 25.06.2010 tarihinde PKK Örgütüne katıldığını öğrendik. Aldığımız bilgiye göre kardeşim Irak/Hakurk bölgesinde yaralı olarak Irak askerlerinin eline geçtiği haberini aldık. Onlarda Silopi karakoluna teslim etmişler. Silopi savcısı da tutuklayıp Diyarbakır D Tipi Cezaevine gönderdi. Cezaevine görüş için gittik. Kendisiyle görüştük. Vücudunda şarapnel parçalarının olduğunu ve sağlığının iyi olmadığını söyledi. Kardeşimin sağlığından endişe ediyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi) *24.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Ömer Akbey, şu beyanlarda bulundu: “Ben 15 Mayıs 2007 yılında bir ifade üzerine gözaltına alınarak tutuklandım. 6 yıl 3 ay ceza aldım. 19 Ocak 2012 de tahliye oldum. Bu süre içerisinde Hepatit-B ve idrar yolları gibi rahatsızlıklarım oluştu. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*23.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Seyran Yiğit, şu beyanlarda bulundu: “Eşim olan Agit Yiğit, 18.10.2011 tarihinde saat 24.00’da evimize yapılan baskında gözaltına alındı ve Şırnak Emniyetine götürüldü. Emniyette 48 saat gözaltında kaldıktan sonra Diyarbakır’a gönderildi. Daha sonra çıkarıldığı mahkemece KCK davasında tutuklanıp Diyarbakır D Tipi cezaevine gönderildi. Haftalık telefon görüşmelerinde bir hafta önce çok konuşmuş diye sonraki hafta telefon görüşmesi yapamadık. Cezaevine görüş için gittiğimde bana eşimin hasta olduğunu ve şuan da Gaziantep’te hastanede yattığını söylediler. Eşimin sağlık durumundan endişe ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*16.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Ömer Güler, şu beyanlarda bulundu: “Babam Sıddık Güler Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak kalmaktadır. Sağlık durumu iyi değildir. Daha önce cezaevinde bir hastalığından dolayı ameliyat olmuştu. Babamın hastalığından dolayı bakımını yapmak üzere Siirt cezaevinde bulunan kardeşim Habip Güler babama bakmak üzere Diyarbakır D tipi Kapalı cezaevine nakledildi. Bu süre içerisinde babamın bakımı kardeşim yerine getirdiğinden sağlık durumu konusunda endişelerimiz biraz olsun giderilmişti. Ancak daha sonra kardeşim Habip Güler İzmit Kandıra Cezaevine nakledildi. Tüm çabamıza rağmen bu nakil kararına engel olamadık. Babam şimdi diz kapağıyla ilgili bir rahatsızlığından dolayı ameliyat olması gerekiyor. Ancak doktorlar ameliyattan sonra babamın en az beş ay yerinden hiç kalkamayacağını belirtmektedirler. Ameliyattan sonraki süreçte kendisine cezaevinde bakacak kimse olmadığından hayati önem taşıyan ameliyat gerçekleştirilemiyor. Ancak kardeşim Habip, babamın bulunduğu Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine tekrar nakil gelirse bu ameliyat gerçekleştirilebilir. Bu nedenle kardeşimin naklinin yapılabilmesi konusunda derneğinizden girişimlerde bulunmanızı talep etmekteyim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Bingöl M Tipi Cezaevi'nde bulunan ileri derecede şeker hastası 75 yaşındaki Mahmut Karataş'ın cezaevi arkadaşları, Karataş'ın bir an evvel serbest bırakılmasını istedi. Bingöl Cezaevi'nde bulunan tüm tutuklu ve hükümlüler adına İHD Bingöl Şubesi'ne gönderilen

211

mektupta, Karataş'ın şekerinin aşırı yükselmesi nedeniyle her iki gözünü yitirdiğini belirtilirken, "Karataş, tedavi edilmek üzere Elazığ Cezaevine nakledildi. Ancak burada gittiği hastanede doktorlar 'hasta tedaviyi kabul etmedi' gibi gerçek dışı bir gerekçeyle, Karataş'ın tedavisini yapmadı" denildi. Karataş'ın hastalığı nedeniyle şuur kaybını yaşadığı belirtilen mektupta, Karataş'ın hastalığının boyutuna ilişkin şunlar vurgulandı: "Arkadaşımız, 24 saat yatağa bağlı şekilde yaşıyor. En ufak bir ihtiyacını bile karşılayabilecek vücut refleksine sahip değil. Yaşadığı şuur kaybı nedeniyle hiç kimseyi tanımıyor ve şu anda nerede olduğunu bilmiyor. Bütün bunlara rağmen nasıl oluyor da doktorlar, Karataş'ın tedaviyi kabul etmediğine dair beyanda bulunuyor." (18.02.2012/ DİHA / Yuksekovahaber.com / Zaphaber.com)

*Cezaevlerindeki açlık grevleri devam ederken, hasta tutukluların sağlık sorunları nedeni ile yaşadıkları hak ihlalleri de devam ediyor. 2011 yılından bu yana cezaevlerinde sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitiren tutuklu ve hükümlülerin sayısı 31'i buldu. 1993 yılında PKK davasından tutuklanan ve 5 yıldır çölyak hastalığı teşhisi konulan Nesimi Kalkan'ın durumu her geçen gün ağırlaşıyor. Buna rağmen Kalkan, 3 ay önce Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nden Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildi. Burada çölyak hastası tutuklulara bakılacak imkanlar olmadığı için Kalkan ailesi, Nesimi Kalkan'ın hem ailesine yakın hem de hastalığının gerektirdiği yaşam koşullarının elverişli olduğu bir cezaevine sevk edilmesi için girişimlerde bulundu. Aylardır devam eden girişimler sonucu Kalkan, Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Antep cezaevi yönetimi, Kalkan'dan çölyak hastası olduğuna dair raporunun olmasına rağmen yeniden rapor istedi. Bağırsaklarından yeniden parça alınmasının Kalkan için hayati tehlike oluşturduğu belirtilirken, cezaevi idarisinin uygun beslenme koşulları yaratmaması Kalkan'ın sağlık durumunun kötüleşmesine neden oluyor. Babası Nesimi Kalkan'ın durumuna ilişkin bilgi veren Kalkan'ın kızı Beritan Kalkan, babasının 2 hafta önce yaptıkları girişimler sonucu Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'nden Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildiğini belirterek, "Babam hastaydı, yıllardır bunun için girişimlerimiz oldu ama bu girişimler her defasında sonuçsuz kaldı. Son olarak da Erzurum'dan Antep'e sevki oldu girişimlerimiz sonucu. Temel amacımız babamın daha iyi besleneceği koşullar ve ilaçlarını daha düzgün bir şekilde alabilecek koşuların oluşmasıydı" dedi. Antep H Tipi Kapalı Cezaevi idaresinin babasının Çölyak hastası olduğuna dair raporu olmasına rağmen tekrar kendilerinden rapor istediklerini kaydeden Kalkan, "Yeni bir rapor için babamın bağırsaklarından inceleme için bir parça aldılar. Şimdi de yeni rapor için yeni engeller çıkıyor karşımıza. Babam her defasında vücudundan bir parça mı verecek? Bizler bu uygulamaları kınıyoruz. Babam hastadır ve daha önce bağırsaklarından bir parça alınmış ve ona göre rapor hazırlamışlardı" diye ifade etti. "Babam bu duruma artık dayanamayacaktır" diyen Kalkan, "Babamın sağlığı için de her defasında vücudundan bir parça almak sağlıklı değil ve babam için çok tehlikelidir. Bu durum önceki raporlarında belirtilmesine rağmen Antep cezaevi yönetiminin bu tavrını işkence olarak görüyoruz" şeklinde konuştu. Babasının ikinci defa vücudundan parça alınmasını kabul etmediğini belirten Kalkan, "Bunun üzerine cezaevi idaresi babama 'Raporun yoksa sana yemek vermeyeceğiz' dedi. Babam şimdi hasta haliyle çıkacak raporu beklemektedir. Bu hasta haliyle daha ne kadar dayanabilecektir" diye kaydetti. Babasının cezaevinde olmasına rağmen kendilerinin baktıklarını belirten Kalkan, babasının yemeklerini özel olarak kendilerinin hazırlayıp gönderdiklerini söyledi. Aile olarak babasına daha iyi bakabilmek için yakın bir cezaevine sevk edilmesini istediklerinin vurgulayan Kalkan, "Babam bizden uzak olursa bizde kıt imkanlarımızla babama nasıl bakabiliriz? Babam için iyi olan ilaç ve yemekleri cezaevi yönetimi düzgün periyotlarla vermiyor. Babam cezaevinde tam anlamıyla ölümle mücadele ediyor "dedi. (26.02.2012/DİHA)

212

*01.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Zozan Uçar, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim olan Avni Uçar, 20 yıldır PKK davasından cezaevinde bulunmaktadır. Ağabeyim müebbet hapse mahkûm oldu. Ağabeyimin şartlı tahliyesine daha 10 yıl gibi uzun bir süre var ve halen Siirt cezaevinde kalmaktadır. Ağabeyimin sağlık sorunları oldukça ciddi ve hayati tehlikesi söz konusudur. 2006 yılında sağ böbreği kanser teşhisi konularak alındı. Sol böbreği için de aynı teşhis konulmuştur. Benzer bir durum mesanesi için de geçerlidir. En son 2011 yılında mesane kanseri teşhisi konularak yeni bir ameliyat geçirmiştir. Ayrıca ağabeyimin vücudunda 2 farklı kanser teşhisi daha bulunmaktadır. Adli tıp kurumunda “cezaevinde kalmasında bir sakınca yoktur” denilerek gün gün ölüme terk edilmiş ve cezası fiilen bir tür intikam alışa döndürülmüştür. Bu duruma seyirci kalamayacağımızı söylemek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*07.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Hasib İnci, şu beyanlarda bulundu: “Benim kızım olan Ajda İnci, yaklaşık olarak üç aydır Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak kalmaktadır. Kızımın kalp rahatsızlığı olup tedavi olması gerekmektedir. Ancak cezaevi yönetimi tarafından hastaneye sevki yapıldığı halde doktorun yanında kelepçeleri çözülmediği ve kızım da bu uygulamayı kabul etmediği için tedavisi yapılmadan cezaevine geri getiriliyor. Son olarak 27.02.2012 tarihinde kızım tekrar hastaneye götürülmüş ancak kelepçeleri çözülmediği tedavisi yapılmadığı gibi ring aracında rahatsızlığından dolayı bayılmış ve yaklaşık olarak 20 dakika baygın bir şekilde kalmıştır. Ancak onu hastaneye götüren görevlilerin hiçbiri müdahale etmeden kendine gelmesini beklemiştir. Bu durum kamera kayıtlarında mevcuttur. Kızımın ihmal edilmeyecek ciddi bir rahatsızlığı mevcut olmasına rağmen gayri insani muamelelere maruz kalmaktadır. En son gerçekleşen olay da bunun kanıtıdır. Ben kızımın sağlık durumundan endişe duymaktayım. Kızımın tedavisi konusunda yaşanacak bir ihmal veya gecikme çok ciddi tahribatlara, telafisi mümkün olamayacak sonuçlara yol açabilecektir. Bu bakımdan son olarak gerçekleşen olayın araştırılması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılması ve kızımın tedavisinin tam teşekküllü bir hastanede sağlanması ve bu tedavinin yapılması için insan haklarına uygun koşulların yaratılması için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*05.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Hadra Akdeniz, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Şeyhmus Akdeniz, suç işlediği gerekçesiyle tutuklandı ve Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde yaklaşık olarak 6 ay kaldıktan sonra Konya Akşehir İlçe Cezaevine nakledildi. Oğlum 2 yıl 3 ay ceza aldı ve şuan geriye kalan cezasını yatmaktadır. Ancak oğlum sağlık sorunları yaşamaktadır. Bizden uzak olduğu için ruhsal sorunlar yaşamaktadır. Oğlum sürekli bir şekilde ağlamakta olup kendi kendine konuştuğu belirtilmiştir. Ayrıca intihar eğilimi taşıdığı bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Ben oğlumun sağlık durumundan endişe etmekteyim. Ayrıca ben ve eşim Suphi Akdeniz sağlık sorunları yaşamaktayız. Oğlumun görüşlerine gidemediğimiz için kendisine sağlık sorunlarıyla ilgili olarak destek olamıyoruz. Ayrıca eşimin görme engeli mevcuttur ve kendisi diyaliz hastasıdır. Bu nedenle oğlumu ziyarete gelememektedir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak oğlumun Diyarbakır İline veya Mardin, Batman, Bingöl cezaevlerinden herhangi birine naklinin yapılmasını talep ederim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*07.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Aynur Yontürk, şu beyanlarda bulundu: “Benim eşim Necip Yontürk, 18 aydır tutuklu olarak cezaevinde kalmaktadır. Eşime yaklaşık 3 önce akciğer kanseri teşhisi konuldu. İki aydır Mersin devlet hastanesinde yatmaktadır. Eşimin durumu gittikçe kötüleşmektedir. Biz Cumhurbaşkanlığına dilekçe gönderdik serbest bırakılması için ancak gelen cevapta hükümlü olduğundan af kapsamına girmediğini belirtmiştir. Eşim Mersin 2. Ağır ceza mahkemesinde yargılanmaktadır. Dosyası şuan da

213

Yargıtay’dadır. Biz yaklaşık bir hafta önce tahliye edilmesi için mahkemeye dilekçe yazdık. Ancak henüz sonuç alamadık. Eşimin durumu çok kötü olduğundan bakıma ihtiyaç duymaktadır. Eşimin tahliye dilmesi için sizden hukuki girişimlerde bulunmanızı talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Ağrı merkezli yürütülen "KCK" soruşturması kapsamında 3 Aralık 2011'de Diyarbakır'da gözaltına alınıp Ağrı'ya gönderilen ve burada çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Ajda İnci'nin, kalp yetmezliği nedeniyle götürüldüğü Erzurum Devlet Hastanesi'nde kelepçeli muayeneyi kabul etmediği gerekçesi ile tedavi edilmeden yeniden cezaevine götürüldüğü iddia edildi. Konuya ilişkin İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvurarak hukuki yardım talebinde bulunan baba Hacı Hasip İnci, kızında kalp yetmezliği bulunduğunu ve kapalı alanda kalmasının hayati riske neden olduğunu söyledi. Konu ile ilgili hastane kayıtları ve raporlarının da bulunduğunu dile getiren baba İnci, kızının hastalığı nedeniyle büyük sıkıntı içinde olduğunu söyledi. En son rahatsızlığı nedeniyle Erzurum Devlet Hastanesi'ne götürülen kızının ring aracında baygınlık geçirdiğini ifade eden baba İnci, "Kızım araç içinde askerlerin gözü önünde yarım saat baygın kalmış. Buna rağmen hiç bir asker kızıma müdahale etmemiş. Daha sonra kadın gardiyan ve asker nezaretinde kızım acil servise götürülmüş. Kelepçesi çıkarılmadan muayene edilmek istenen kızım, 'Ben bu şekilde muayene olmam' demiş. Askeri yetkili de kızımın bu itirazına karşın, muayene ettirmeden yeniden cezaevine götürmüş" dedi. Cezaevine götürüldükten sonra kızının durumunu arkadaşlarına anlattığını bildiren baba İnci, arkadaşlarının da durumu cezaevi müdürüne ilettiğini, müdürün de ring aracında bulunan kamera kaydını isteterek izlediğini ifade etti. Kamera kayıtlarına rağmen şu ana kadar herhangi bir işlemin yapılmadığını öğrendiklerini söyleyen baba İnci, "Cezaevinde iken kızımın hayati tehlikesi çok yüksek. Normalde ayda bir iğne yapması gerekiyor. Bu iğneyi yapmadığı takdirde sık sık baygınlık geçiriyor. Kızım, 2008-2009 yılları arasında kaldığı Gebze Cezaevi'nde de askerlerin koğuşlara girerek siyasi tutuklara yönelik yaptığı saldırıda, kafasından ağır darbe almıştı. Kafasında da şiddetli ağrı olduğunu söyledi" dedi. (08.03.2012/DİHA)

*28 Ekim 2011 tarihinde Türkiye genelinde "KCK" adıyla yapılan operasyonda tutuklanarak Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'ne konulan Muhsin Yenisöz, BDP Ümraniye İlçesi'nde bulunan Siyaset Akademisi'nde iki haftalık eğitim programına katıldığı için "örgüt üyesi" olmakla suçlanıyor. Daha önce dört defa kalp krizi geçiren Yenisöz'ün kalp spazmı, mide kanaması ve kemik iliği hastası olduğu öğrenildi. Ağır sağlık sorunlarından dolayı sürekli tedavi altında olması gereken Yenisöz'ün, günde 20'ye yakın farklı ilaç kullanma zorunluluğu bulunuyor. Sağlık raporlarına göre dışarıda tedavi görmesi gereken Yenisöz, tüm itirazlara rağmen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Dört aydır cezaevinde bulunan Yenisöz'ün avukatı ve ailesinin savcılık, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Adalet Bakanlığı'na Yenisöz'ün tutuksuz yargılanması için yaptıkları başvurular her defasında cevapsız kaldı. Koğuş arkadaşlarının yardımlarıyla kişisel ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olan Yenisöz'ün, uyku ilacı alamadan uyuyamadığı aktarıldı. Babasının sağlık sorunlarına ilişkin bilgi veren Ezgi Yenisöz, babasının ciddi kalp sorunu bulunduğunu belirterek, hayatından endişe duyduklarını dile getirdi. Babasının sürekli doktor kontrolünde olması gerektiğini ifade eden Ezgi Yenisöz, "Cezaevindeyken bir kez hastaneye kaldırıldı. Ben doktora babamın hastanede daha fazla kalması için ne yapmamız gerektiğini sordum. Doktor da bana, 'Daha fazla hastanede tutabilmemiz için kalbinin tamamen durması gerekiyor' cevabını verdi" dedi. Babasının bu halde cezaevinde tutulmasının "ölümle cezalandırmak" anlamına geldiğini dile getiren Yenisöz, "Babamın sağlık durumu çok kötü. Kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu şartlar altında cezaevinde kalmaması gerekiyor. Sağlık sorunlarıyla ilgilenilmesi ve sürekli doktor kontrolünde olması gerekiyor. Bunlara rağmen babam hastaneye getirilip götürülürken kelepçeleniyor. Bu kadar ağır hasta biri nasıl olur da

214

tutuklanır. Bu yapılan cinayettir" diyerek, yetkililerin duyarsızlığına tepki gösterdi. (12.03.2012/DİHA)

"KCK" adı altında geçen hafta Diyarbakır'da yapılan ev baskınları sonucu tutuklananlar arasında bulunun Yenişehir Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü Ekipler Amiri Sıdık Ektiren'in kullanması gereken ilaçlar ve ortopedik yastığının cezaevine alınmadığı belirtildi. Uygulamaya tepki gösteren Ektiren'in eşi Nurgül Ektiren, "Eşim, sabah saatlerinde evimizi basan polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındığında boynunda ve sırtındaki hastalık nedeniyle kullanması gereken ilaçlar olduğunu, bu nedenle ilaçlarını kendisiyle götürmesini istedik. Polis kabul etmedi. Daha sonra eşim tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildi" dedi. Ektiren, "Görüş günü belli olmadığı için kullandığı ilaçları, ilaç reçetelerini, hastane raporlarını ve yatarken kullanması gereken ortopedik yastığını eşime vermesi için avukata verdik. Avukat bunları cezaevine götürdü. Ancak cezaevi idaresi bunları içeri almadı. Avukata buradan hastane sevki çıkması ve buna göre gerekirse ilaç verileceğini söylemişler " diye konuştu. (13.03.2012/DİHA)

*13.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Sadık Özalp, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Ramazan Özalp, işlediği iddia edilen bir suçtan dolayı 1993 yılında yargılandığı mahkemece ömür boyu hapse mahkûm oldu. Yaklaşık 20 yıldır cezaevindedir. Cezaevinde yaşadığı sağlık sorunları nedeni ile beyninde yapılan ameliyat sonucunda vücudunun sol tarafı tamamen felç olmuş durumdadır. Kendi kişisel ihtiyaçları dahi arkadaşları tarafından giderilmektedir. Evli ve 7 çocuk babası olan Kardeşim Ramazan, daha önce Midyat cezaevindeydi. Onu ziyarette gidebiliyorduk. Ancak Amasya cezaevine nakli yapıldıktan sonra bizde onu ziyarete gidemiyoruz. Şuanda tedavi amaçlı olarak Adana da bir cezaevinde kalmaktadır. Beyindeki tümürün alınması sırasında felç olmuş bir insan cezaevi koşullarında hangi tedavi ile sağlığına kavuşacak onu da sizin takdirinize bırakıyorum. Vücudunun yarısı felçli olan bir insan cezaevinde nasıl yaşar hangi insani ve hukuki kurallar onun cezaevinde kalmasını gerektirdiğini de bilmiyoruz. Kardeşim ne yapıyor nasıl yaşıyor ihtiyaçlarını kim karşılıyor hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Ramazan Özalp Yaklaşık 20 yıldır cezaevinde yatıyor. Şimdiye kadar çekmiş olduğu ceza işlediği suç için yetmiyor mu? Kaldı ki kardeşim hiçbir suç işlemiş değildir. 1993 yılında bölgede nasıl bir adil yargılama yapıldı onu da sizin takdirinize bırakıyorum. Benim kardeşim suçsuz yere yaklaşık 20 yıldır cezaevinde şimdi ise ölümcül bir hastalığın pençesinde kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz ölümü beklemektedir. Hangi anlayış böyle bir insanı cezaevinde tutmak istemekte anlamış değiliz. Tüm bunlardan dolayı kardeşim Ramazan Özalp’ın biran önce cezaevinden çıkması için gerekli işlemlerin başlatılarak kardeşimin affedilmesini en insani bir talep olarak sizden istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*17.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Salim Çetin, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Cengiz Çetin, Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinde mahpustur. Kendisi ile yapmış olduğumuz son telefon görüşmesinde hasta olduğunu, sırtında ceviz büyüklüğünde bir kitlenin oluştuğunu ve bu nedenle yürümekte dahi zorlandığını ağrılarının mevcut olduğunu söyledi. Bu şikâyetleri nedeniyle cezaevi idaresine başvurduğunu, kendisinin acil polikliniğine götürüldüğünü iğne yaptıktan sonra geri gönderildiğini belirtti. Bizi tekrar aradığında bu kitlenin yumurta büyüklüğüne ulaştığını ve ağrılarının arttığını belirtti. Bunun üzerine revir doktorunun kendisini tekrar hastaneye sevk ettiğini hastanede yapılan kan tahlillerinden sonra doktorun “mutlaka ultrason çekilmesini” söylemesine ve bu bölüme sevk etmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadan cezaevine geri getirildiğini belirtti. Oğluma ultrason için gün alındığını söylenmiş. Ancak aradan 10 gün geçmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmamıştır. Oğlumun sağlık durumundan endişe duymaktayım. Ancak cezaevinin böylesine ciddi bir durum karşısında hiçbir işlem yapmaması bizi daha da endişelendirmektedir. Bu

215

durum kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. Oğlumun sağlık durumu konusunda kötü sonuçlar oluşmadan tedavi edilebilmesi için gerekli işlem ve girişimlerin ivedi bir şekilde yapılmasını talep ederim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)*06.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Süleyman Çetin, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Cengiz Çetin, Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinde mahpustur. Kendisi ile yapmış olduğumuz son telefon görüşmesinde hasta olduğunu, sırtında ceviz büyüklüğünde bir kitlenin oluştuğunu ve bu nedenle yürümekte dahi zorlandığını ancak cezaevindeki doktorun kendisini hastaneye sevk etmediğini belirtti. Kardeşimin rahatsızlığı ciddi bir hastalık belirtisi olabilir. Bu nedenle sağlığı konusunda kaygı duymaktayız. Kardeşimin durumu hakkında en ufak bir ihmal bile ciddi sorunlara sebep olabilir. Bu nedenle kardeşimin insan hakları ve yasal mevzuatlar gereği tedavisinin sağlanmasını talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*02.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Medayin Doğan, şu beyanlarda bulundu: “Eşim Ayhan Doğan, mahalli seçimlerde belediye encümeni olarak seçildi. Daha sonra meclis tarafından başkan yardımcısı olarak görev aldı. 2,5 yıl görev yaptı ve en son siyasi baskılarla birlikte KCK adı altında 26.11.2011 tarihinde sabah saat 04.00 sularında evimize polislerce yapılan baskında gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemede serbest bırakıldı. 2 gün sonra savcının itirazı üzerine tekrar tutuklandı. Eşim şuan da Mardin Cezaevinde kalmaktadır. Eşimin sağlık sorunları için endişe duymaktayım. Kendisi astım ve tansiyon hastasıdır. Mahkemeye sürekli olarak ring aracıyla getirdikleri için tansiyonu yükselmektedir. Bundan kaynaklı olarak fenalaşmıştır. Eşimin daha sağlıklı yollarla mahkemeye getirilmesini talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan ve kanser hastası hükümlü Avni UÇAR’ın ailesi, şubemize başvuruda bulunarak, bu konuyla ilgili olarak mağduriyetin giderilmesi amacıyla yardım talebinde bulunmuştur. (03.04.2012/İHD Siirt Şubesi)

*05.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Basra Boztaş, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim Veysi Boztaş, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak kalmakta iken 2 Kasım 2011 tarihinde Amasya Cezaevine nakledildi. Kardeşim cezaevine girmeden önce bronşit-astım ve yüz felci rahatsızlıkları nedeniyle tedavi oluyordu. Kardeşim Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesinde Nöroloji bölümünde Dr. Şemsettin Attı’nın hastasıydı. Bu durum hastaneden sorularak kardeşimin hastalığı araştırılabilir. Diyarbakır D Tipi Cezaevinde iken bile bu tedavisine devam ediliyordu. Ancak kardeşim Amasya Cezaevine götürüldüğü tarihten itibaren sadece bir kere hastaneye götürülmüş ve tedavisi yapılmamaktadır. Kardeşimin cezaevi koşullarından ve rutubetten kaynaklı olarak sağlık sorunları artmış ve acilen tedavi olması gerekmektedir. Diyarbakır’daki cezaevindeyken ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanıyordu ve buhar makinesi vardı. Ancak şimdi bu şekilde tedavisi sağlanmamaktadır. Kardeşim yaklaşık olarak bir ay önce Adalet Bakanlığına tedavisinin yapılması için dilekçe yazmıştı. Ancak bu talebi reddedilmiş. Kardeşimin durumunun günden güne kötüleşmesi ve tedavisinin yapılmaması bizi kaygılandırmaktadır. Ancak cezaevinin böylesine ciddi bir durum karşısında hiçbir işlem yapmaması bizi daha çok endişelendirmektedir. Bu durum kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu konu hakkında kardeşimin sağlık durumu konusunda kötü sonuçlar oluşmadan tedavi edilebilmesi için gerekli işlem ve girişimlerin ivedi bir şekilde yapılmasını talep ederim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*07.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Remziye Alan, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Mazlum Alan, 6 aydır tutuklu olarak cezaevinde kalmaktadır. Daha önce Erzurum H Tipi Cezaevinde kalıyordu. Ancak iki aydır Erzurum Oltu Cezaevinde kalıyor. Oğlum geçen gün cezaevinde fenalaşmış ve hastaneye kaldırılmış ancak kendisine neden

216

fenalaştığı söylenmemiş sadece bir iğne yapılarak cezaevine geri gönderilmiştir. Oğlum Mazlum cezaevine girmeden önce başında kitle olduğuna dair teşhis yapılmıştı. Ayrıca kendisi küçükken Hepatit-B geçirmişti. Oğlumun kulak zarları yapaydır ve kendisinin bel fıtığı rahatsızlığı mevcuttur. Bu nedenle sağlığı konusunda ciddi kaygılar taşımaktayım. Kendisi talep etmesine rağmen hastaneye sevki sağlanmıyor. Oğlumun sağlık durumundan endişe duymaktayız. Ancak cezaevinin böylesine ciddi bir durum karşısında hiçbir işlem yapmaması bizi daha çok endişelendirmektedir. Bu durum kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu konu hakkında derneğinizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*09.04.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Eşref Yaşa şu beyanlarda bulundu: “09/02/2012 tarihinde Bingöl Ilıcalar Beldesi kırsalında yaşanan olayda ağır yaralı olarak ele geçen oğlum Diren YAŞA, yaklaşıl bir hafta Bingöl Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi gördükten sonra, yapılan sorgusu sonucunda tutuklanarak Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevine konuldu. Tutuklanırken bile tekerlekli sandalyede araca bindirilerek cezaevine gönderildi. Sağlık durumu kötüydü. Yaklaşık 2 aydır tedavisi yapılmayarak cezaevinde kalmaktadır. Vücudunun büyük bölümünde şarapnel parçası mevcuttur. Sırt bölgesinde bulunan şarapnel parçaları, omuriliğine zarar verip sakatlık riski oluşmaktadır. Oğlumun bu şartlarda cezaevinde kalması insanlık onuru ile bağdaşır bir durum değildir. Tedavisi tam teşekküllü bir hastanede yapılmalıdır. Bu konuda şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.” (İHD Bingöl Şubesi)

*İHD Mardin Şubesi, Mardin Cezaevi'nde yemekten zehirlenen tutuklu ve hükümlüler için yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Mardin'de bulunan iki büyük cezaevinin kapasitelerinin 3 katı kadar mahpus bulundurduğuna dikkat çekerek, cezaevleriyle ilgili olarak daha önce hazırladıkları raporda cezaevi şartlarının insan onuruna aykırı şartlar içerdiği kaydedildi. Cezaevinde temiz gıda teminin mümkün olmadığı ve yemeklerin hijyenik ortamda hazırlanmadığı kaydedilen açıklamada, "Nihayetinde her 2 ayda bir cezaevinde sağlıksız gıdadan kaynaklı toplu zehirlenme vakalarının yaşandığı tespitini yapmıştık. 22 Nisan'da yine Mardin Cezaevi'nde akşam yemeğinde verilen patatesten kaynaklanan toplu zehirlenme vakası yaşanmıştır. Cezaevinde adli ve politik gerekçelerden dolayı bulunan ve akşam yemeğini yiyen tutuklu ve hükümlülerin zehirlendiği, bu sayının yaklaşık olarak 800 civarında olduğu, 150’sinin revirde serum tedavisinin devam ettiği aralarında Gülser Yıldırım'ında bulunduğu 25 kadın tutuklunun sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu ve sağlık durumları ciddi olmasına rağmen tutukluların hastaneye götürülmediği bilgilerine avukatları aracılığıyla ulaşıldı. Cezaevinde zehirlenmeden dolayı durumları ciddi olan kadın tutukluların isimleri ise şöyle; Gülser Yıldırım, Gülen Kılıçoğlu, Tuğba Çelebi, Serap Tekiner, Naciye Baysal, Zakire Malgat, Sevda Arcan, Leyla Şahin, Dilşah Kocakaya, Şahide Pusat, Nahide Eren, Tekoşin Bulca, Nurten Özen, Gurbet Tekin, Fatma Uyar, Reyhan Şeker, Fehiye Akbalık, Fatma Uyar, Aliye Ceylan, Ayfer Tekin, Ruşen Erdem, Aysel Badur, Raziye Eren, Sariye Ölmez ve Göhna Magi'nin revirde serum tedavisi gördüğü belirtildi. Oluşturulacak bağımsız bir sağlık heyetinin zehirlenen tutuklularla yarın görüşme yapması bekleniyor. Avukatlar resmi tatil olması nedeniyle bugün heyete izin verilmediği belirtti. (23.04.2012/İHD Mardin Şubesi/DİHA)

*Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutuklular, cezaevinde karşı karşıya kaldıkları kimi sıkıntıları aktardı. Kadın tutuklular, mahkemeye götürülüp getirilirken askerler tarafından fiziksel ve sözlü şiddete maruz kaldıklarını ileri sürerek, askerlerin kendilerine hakaret ettiğini buna karşı çıktıklarında da 3-4 aya varan disiplin cezaları aldıklarını ifade etti. Kadın tutuklular, "Hakaret eden, şiddet uygulayan asker, ceza alan tutuklu kadın arkadaşlar" diyerek askerin bu tür uygulamalarına idarenin de göz yumduğunu ve askerlerle birlikte hareket ettiklerini kaydetti. 350 kapasiteli cezaevinde 700 kişinin kaldığını aktaran kadınlar,

217

söz konusu cezaevinin tamamına bir pratisyen doktorun baktığını, onun da 2 hafta da bir cezaevine uğradığını bildirdi. 2 haftada bir gelmesine rağmen pratisyen doktorun hasta tutuklulara yaklaşımlarının da çok farklı olduğunu söyleyen kadınlar, muayenenin de baştan savma yapıldığını şöyle aktardı: "Muayene için revire çıktığımızda pratisyen hekim bizlere, 'sen hasta değilsin, senin bir şeyin yok. Seni Avrupa'ya göndersem de iyileşmezsin, bu yüzden seni hastaneye sevk etmiyorum' diyerek üstün körü bir muayene yapıyor." Cezaevinde kimi kadınların kanser, bel fıtığı, astım, mide ülseri, kadın hastalıkları, kalp gibi rahatsızlıkları olmasına rağmen tahlil sonuçlarının ve ilaçların verilmediğini belirten kadın tutuklular, idareyle bu konuyu defalarca konuşmalarına rağmen bir çözüm üretilmediği ifadesinde bulundu. Kadınlar, ayrıca cezaevinin diş hekimi de olmadığını, özel hastanelerden bir doktorun hastaneye getirildiğini belirterek, "Cezaevinde diş doktoru yok. Sadece özel hastanelerden bir doktor gelip muayene ediyor. O da para alıyor. Devletin göndermesi gereken diş hekimi özelden geliyor. Normalde cezaevlerinde diş dolgusu için para alınmazken bu doktor yaptığı her dolgu için para alıyor" dedi. (24.04.2012/DİHA)

*Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan BDP Antep İl Başkanı Bedran Fermanoğlu, cezaevlerinde yaşadıkları sıkıntıları ve hasta olan BDP Antep İl Disiplin Kurulu Başkanı Şemsettin Kaya'nın maruz kaldığı durumu anlattı. DİHA’ya gönderdiği mektupta Fermanoğlu, cezaevinde sık sık keyfi disiplin cezalarına ve keyfi muamelelere maruz kaldıklarını, bunları basın aracılığıyla gündeme getirdiklerini söyleyerek, halen benzer tutumun devam ettiğini kaydetti. Kendisi ile aynı cezaevinde bulunan, Hepatit C ve böbrek hastası olan BDP Antep İl Disiplin Kurulu Başkanı Şemsettin Kaya'nın daha önce 7 kez ameliyat olduğunu, sürekli doktor kontrolünde olması gereken bir hasta konumunda bulunduğunu belirterek, 2 aydır 2 defa hastane sevkinin yapılmasına rağmen idare tarafından bu sevkin gerçekleşmediğini aktardı. Fermanoğlu, en son 18 Nisan günü akşam üzeri tek böbrekli Kaya'nın aniden fenalaştığını kaydederek, şunları aktardı: "Arkadaşımız fenalaştıktan sonra zile defalarca basmamıza rağmen memurlar geç gelmiştir. Daha sonra ise hastanede kalp teşhisi konulmuş, doktor biraz daha geç kalınsaydı ölümle sonuçlanabileceğini söylemiştir. Bu durumun bu kadar ciddi olmasına karşın soğuk havada cezaevine elleri kelepçeli, yarı baygın, yalın ayak ve atletli bir şekilde askerler tarafından sözde refakatçi memur ile eski bir ringin içinde zorluk çekerek getirilmiştir. Arkadaşımız çektiği bu zorluğu 'bir an öleceğimi düşünmüştüm' diyerek aktarmış. Bu ciddiyetsiz tutumu sizlerle ve sizin aracılığınızla kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz." (28.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com/ Yuksekovahaber.com)

Aile Görüşü Engellenenler*Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Urfi Aksu adlı tutuklu cezaevinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği’ne (TUHADER) mektup gönderdi. Aksu, gönderdiği mektupta, keyfi uygulamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını belirterek, "Yönetmelikte belirlenmiş hiç bir hakkımız verilmemektedir. Ortak alan, spor, kütüphane ve iletişim gibi sosyal haklarımız verilmemektedir. Bu cezaevinde bu haklarımız ciddiyeti olmayan gerekçelerle, tutanaklar tutarak açık görüş haklarımız ellerimizden alınıyor. Bazı arkadaşlarımız ise bir yıla kadar hakları ellerinde alınmıştır. Hemen hemen hepimizin açık görüş ve etkinliklere çıkma hakkı keyfi bir şekilde engellenmektedir" ifadesini kullandı. (18.02.2012/DİHA Ozgur-gundem.com / Yuksekovahaber.com)

*Diyarbakır'da gözaltına alınan ve Erzincan'a götürülüp 21 Aralık 2011 tarihinde "Örgüte yardım yataklık ettikleri" iddiasıyla tutuklanan Dicle Üniversitesi öğrencileri Yeliz Yorgun Bektaşoğlu ve Bışar Bilen'in aileleri dışında üç kişi ile görüşebilme haklarının engellendiği

218

bildirildi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi protesto etmek amacıyla açlık grevine giren öğrenciler Bektaşoğlu ve Bilen'in yasal hakları olan üç arkadaş görüşçüsü ile görüşmesinin "dışarıya bilgi aktardıkları" gerekçesiyle engellendiği iddia edildi. (03.04.2012/DİHA)

Tecrit ve İzolasyon *Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Urfi Aksu adlı tutuklu cezaevinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği’ne (TUHADER) mektup gönderdi. Aksu, gönderdiği mektupta, keyfi uygulamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını belirterek, "Yönetmelikte belirlenmiş hiç bir hakkımız verilmemektedir. Ortak alan, spor, kütüphane ve iletişim gibi sosyal haklarımız verilmemektedir. Bu cezaevinde bu haklarımız ciddiyeti olmayan gerekçelerle, tutanaklar tutarak açık görüş haklarımız ellerimizden alınıyor. Bazı arkadaşlarımız ise bir yıla kadar hakları ellerinde alınmıştır. Hemen hemen hepimizin açık görüş ve etkinliklere çıkma hakkı keyfi bir şekilde engellenmektedir" ifadesini kullandı. Aksu, mahkemeye veya hastaneye giderken jandarmanın sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldıklarını ve onur kırıcı şekilde jandarmanın arama yaptığını ve bunu kabul etmeyince de haklarında tutanak tutulduğunu belirtti. Aksu, "Tecrit içinde tecrit yaşıyoruz. Kendi anadilimizde stran (türkü) söylediğimiz için hakkımızda tutanak tutularak etkinliklere çıkma hakkımız elimizden alınıyor. Dışarıdan gelen bazı eşyalarımız yönetmelikte yasak olmamasına rağmen bizlere verilmiyor. Gönderilen bazı mektuplar bizlere verilmiyor. Ayrıca açık görüşte yıllarca ailesini görmeyen arkadaşlarımız ailelerini görünce attıkları sevinç çığlıkları bile soruşturma konusu olup hakkımızda rapor tutularak disiplin soruşturmasına tabi tutuluyoruz" denildi. Aksu, cezaevi memuru ve bir arkadaşları arasında yaşanan bir tartışma nedeniyle İsa Yağbasan, Vedat Özdemir, Bulut Ayana, Eşref Bolat, Hakan İraz, Ahmet Sadık Soner, Nuh Taş, Mustafa Kaney ve Mehmet Muyan'a 8 günlük hücre cezası ve bir yıl görüşe çıkmama cezasının da yolda olduğunu ifade etti. Yağbasan'ın hiç bir pratiği olmamasına rağmen hücre cezası verilmesinin temel sebebinin infazının yakmak olduğunu belirten Aksu, "Daha önce de hücre cezası alması, cezaevinde 5-6 yıl daha fazla kalmasına sebep olacaktır. Sonuna kadar irademizle mücadelemizi en üst düzeye çıkartarak, özgürlük yolunda hep beraber yürüyeceğiz" diye yazdı.(18.02.2012/DİHA/ Ozgur-gundem.com/Yuksekovahaber.com)

*08.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Memduh Ekinci, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Mervan Ekinci, hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak kalmaktadır. Oğlum E Tipi Kapalı Cezaevinde çocuk bölümünde siyasi tutukluların yanında kalmaktaydı. Ancak 18 yaşını doldurduğu için Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine sevki yapılması gerekirken 4 gündür Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinin adli suçluları arasında tutulmaktadır. Bu durum yasal mevzuatlara da aykırılık içerdiği gibi oğlum adli tutuklular arasında kalmak istemediğini belirtmesine rağmen keyfi bir şekilde burada tutulmaya devam ediliyor. Oğlumun psikolojisi kötü etkilendiği için kaygı duymaktayız. Son dönemlerde Pozantı cezaevinde yaşanan olayın etkisiyle benzer durumda ihlallerin yaşanmaması adına bu durumun bir an önce düzeltilmesi oğlumun Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevine naklinin sağlanmasını talep ederim.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Antep E Tipi Kapalı Cezaevi'nin adli kadın koğuşunda kalan siyasi kadın tutuklular cezaevinde ırkçı saldırılara maruz kalıyor. "KCK" adı altında tutuklanan 9 kadın, cezaevinde siyasi kadın koğuşları olmadığından adli kadın koğuşunda kalıyor. Bunlardan 3 siyasi kadın tutuklu Hatice Sezgin, Berivan Samans ve Remziye Erdem kaldıkları koğuşlardaki kadınların ırkçı söylemlerine ve saldırılarına maruz kaldıkları için cezaevi yönetimine verdikleri

219

dilekçeyle Adana Karataş Cezaevi'ne sevk edildi. Aralarında BDP PM üyesi Filiz Yıldız'ın da bulunduğu siyasi tutuklular Semra Çelik, Duri Kaygısız, Habibe Tışkaya, Öznur Kazma, Hebat Gengeç ise halen adli kadın koğuşunda kalıyor. Adli kadın koğuşunda kalan Semra Çelik'in ablası Sultan Çelik cezaevinde kadın tutsaklara yapılan ırkçı saldıra karşı cezaevi yönetiminin kayıtsız kaldığını söyledi. Abla Çelik, siyasi tutuklu olan 9 kadının cezaevi yönetimine birlikte kalabilecekleri bir koğuşun açılması için başvurduklarını ancak olumsuz yanıt aldıklarını söyledi. Abla Çelik, kız kardeşinin kaldığı koğuşta izlemek istemediği dizi için adli kadınlar tarafından "sen teröristsin" söylemlerine maruz kaldığını belirtti. Bu söylem üzerinde aralarında çıkan tartışmada cezaevi yetkililerinin sadece kardeşini cezalandırarak 3 günlük hücre cezası verdiğini söyleyen abla Çelik, "Kardeşim Semra adli kadınlarla tartışırken gardiyanlar içeri giriyor. Neden kavga ettiklerini soruyor. Semra da anlatınca ona 'doğru diyorlar. Sizler teröristsiniz' diyorlar. Bunların üzerine kardeşime cezalar yağıyor" diye konuştu. Üç günlük hücre cezasının ardından Semra'ya 3 ay görüş yasağı, 1 ay mektup, 1 ay da telefon yasağı verildiğini aktaran abla Çelik, "Hakarete uğrayan benim kardeşim, adli kadınlar kardeşimi dövüyorlar, şiddeti gören benim kardeşim ama ne oluyor, cezayı alan da kendisi oluyor" diyerek tepki gösterdi. (28.03.2012/DİHA)

Disiplin Cezası Verilenler*Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi kadın tutukluların ziyaretine giden tutuklu yakınlarının verdikleri bilgilere göre; cezaevi idaresi tarafından 25 kadın tutukluya açık görüş ve iletişim yasağı cezası verildiği öğrenildi. Kadın tutukluların PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve son dönemlerde artan askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek amacıyla başlattıkları açlık grevi nedeniyle cezaevi idaresi tarafından 6 ay açık görüş cezası verilirken, aynı zamanda tüm iletişim haklarına da yasaklama getirildi. (01.01.2012/DİHA)

*Erzurum H Tipi Cezaevi'nde tutuklular aileleri aracılığıyla açıklama yaptı. Tutuklular açıklamada, 36 siyasi tutukluya son zamanlarda PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki baskıları kınamak amacıyla yaptıkları etkinliklerden dolayı 2 ay görüş ve iletişim cezası verildiğini belirtti. Tutuklular, verilen cezalara rağmen mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi. (04.01.2012/DİHA)

*Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Urfi Aksu adlı tutuklu cezaevinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği’ne (TUHADER) mektup gönderdi. Aksu, gönderdiği mektupta, keyfi uygulamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını belirterek, "Yönetmelikte belirlenmiş hiç bir hakkımız verilmemektedir. Ortak alan, spor, kütüphane ve iletişim gibi sosyal haklarımız verilmemektedir. Bu cezaevinde bu haklarımız ciddiyeti olmayan gerekçelerle, tutanaklar tutarak açık görüş haklarımız ellerimizden alınıyor. Bazı arkadaşlarımız ise bir yıla kadar hakları ellerinde alınmıştır. Hemen hemen hepimizin açık görüş ve etkinliklere çıkma hakkı keyfi bir şekilde engellenmektedir" ifadesini kullandı. Aksu, mahkemeye veya hastaneye giderken jandarmanın sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldıklarını ve onur kırıcı şekilde jandarmanın arama yaptığını ve bunu kabul etmeyince de haklarında tutanak tutulduğunu belirtti. Aksu, "Tecrit içinde tecrit yaşıyoruz. Kendi anadilimizde stran (türkü) söylediğimiz için hakkımızda tutanak tutularak etkinliklere çıkma hakkımız elimizden alınıyor. Dışarıdan gelen bazı eşyalarımız yönetmelikte yasak olmamasına rağmen bizlere verilmiyor. Gönderilen bazı mektuplar bizlere verilmiyor. Ayrıca açık görüşte yıllarca ailesini görmeyen arkadaşlarımız ailelerini görünce attıkları sevinç çığlıkları bile soruşturma konusu olup hakkımızda rapor tutularak disiplin soruşturmasına tabi tutuluyoruz" denildi.Aksu, cezaevi memuru ve bir arkadaşları arasında yaşanan bir tartışma nedeniyle İsa Yağbasan, Vedat Özdemir, Bulut Ayana, Eşref Bolat, Hakan İraz, Ahmet Sadık Soner, Nuh Taş, Mustafa Kaney ve Mehmet

220

Muyan'a 8 günlük hücre cezası ve bir yıl görüşe çıkmama cezasının da yolda olduğunu ifade etti. Yağbasan'ın hiç bir pratiği olmamasına rağmen hücre cezası verilmesinin temel sebebinin infazının yakmak olduğunu belirten Aksu, "Daha önce de hücre cezası alması, cezaevinde 5-6 yıl daha fazla kalmasına sebep olacaktır. Sonuna kadar irademizle mücadelemizi en üst düzeye çıkartarak, özgürlük yolunda hep beraber yürüyeceğiz" diye yazdı.(18.02.2012/DİHA/ Ozgur-gundem.com/Yuksekovahaber.com)

*BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan tutuklu milletvekilleri Gülser Yıldırım ve Faysal Sarıyılz ile açlık grevinde olan tutuklu ve hükümlüleri ziyaret etti. Gür, ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada, tutuklu milletvekili Yıldırım'a daha önce girdiği 2 günlük açlık grevi nedeniyle açık görüş cezası verildiğini söyledi. Gür, cezanın uygulamaya konulmasından dolayı Yıldırım ile kapalı görüş yapabildiğini belirterek, cezasının Mart ayı boyunca devam edeceğini ifade etti. (02.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Hak ihlalleri nedeniyle gündemden düşmeyen Antep H Tipi Kapalı Cezaevi, yine hak ihlalleri iddiası ile gündeme geldi. Muhabirimiz Aydın Yıldız'ın cezaevinden yaptığı haberde, 20 Şubat tarihinde birinci blok 8 numaralı odada yapılan aramada duvara asılı olan saatin içerisinde "Azadi" yazısı ve yeşil, sarı, kırmızı renklerin, "Terör örgütü PKK bayrağında bulunan renkler" gerekçesi ile tutanak altına alındığı ve ardından 11 kişiye 11'er gün hücre cezası verildiği belirtildi. Kendisi ile birlikte arkadaşları İsa İpekli, Murat Camcı, Erol Ongur, Beşir Aydınalp, Fuat Aksu, Ferhat Çoban, Emin Külter, Nihat Aydoğmuş, M. Sait Budak ve İbrahim Yıldız'a 11 gün hücre cezası verildiğini söyleyen Cengiz Sökmen, cezaevi idaresinin keyfiyetçi yaklaştığını ve kendilerini sindirmek için böyle bir cezayı verdiğini belirtti. Haklarında "propaganda" suçundan soruşturma açıldığını belirten Sökmen, "Saat amaçlı kullandığımız ve cezaevinde satılan boyalarla boyadığımız saat tablosuna 'PKK bayrağıdır' gerekçesiyle el konuldu. Bu da yetmezmiş gibi her birimize 11 gün hücre cezası verildi" dedi. Daha önce cezaevinde birçok hak ihlalinin yaşandığını dile getiren Sökmen, bu tür baskılara boyun eğmeyeceklerini kaydetti. (10.03.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için açlık grevine giren ve aralarında BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ile BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ında bulunduğu 300 tutukluya 2 ay açık görüş ve iletişim cezası verildi. (18.03.2012/DİHA)

*Antep E Tipi Kapalı Cezaevi'nin adli kadın koğuşunda kalan siyasi kadın tutuklular cezaevinde ırkçı saldırılara maruz kalıyor. "KCK" adı altında tutuklanan 9 kadın, cezaevinde siyasi kadın koğuşları olmadığından adli kadın koğuşunda kalıyor. Bunlardan 3 siyasi kadın tutuklu Hatice Sezgin, Berivan Samans ve Remziye Erdem kaldıkları koğuşlardaki kadınların ırkçı söylemlerine ve saldırılarına maruz kaldıkları için cezaevi yönetimine verdikleri dilekçeyle Adana Karataş Cezaevi'ne sevk edildi. Aralarında BDP PM üyesi Filiz Yıldız'ın da bulunduğu siyasi tutuklular Semra Çelik, Duri Kaygısız, Habibe Tışkaya, Öznur Kazma, Hebat Gengeç ise halen adli kadın koğuşunda kalıyor. Adli kadın koğuşunda kalan Semra Çelik'in ablası Sultan Çelik cezaevinde kadın tutsaklara yapılan ırkçı saldıra karşı cezaevi yönetiminin kayıtsız kaldığını söyledi. Abla Çelik, siyasi tutuklu olan 9 kadının cezaevi yönetimine birlikte kalabilecekleri bir koğuşun açılması için başvurduklarını ancak olumsuz yanıt aldıklarını söyledi. Abla Çelik, kız kardeşinin kaldığı koğuşta izlemek istemediği dizi için adli kadınlar tarafından "sen teröristsin" söylemlerine maruz kaldığını belirtti. Bu söylem üzerinde aralarında çıkan tartışmada cezaevi yetkililerinin sadece kardeşini cezalandırarak 3 günlük hücre cezası verdiğini söyleyen abla Çelik, "Kardeşim Semra adli kadınlarla tartışırken gardiyanlar içeri giriyor. Neden kavga ettiklerini soruyor. Semra da anlatınca ona

221

'doğru diyorlar. Sizler teröristsiniz' diyorlar. Bunların üzerine kardeşime cezalar yağıyor" diye konuştu. Üç günlük hücre cezasının ardından Semra'ya 3 ay görüş yasağı, 1 ay mektup, 1 ay da telefon yasağı verildiğini aktaran abla Çelik, "Hakarete uğrayan benim kardeşim, adli kadınlar kardeşimi dövüyorlar, şiddeti gören benim kardeşim ama ne oluyor, cezayı alan da kendisi oluyor" diyerek tepki gösterdi. (28.03.2012/DİHA)

*Hak ihlalleri ile gündemden düşmeyen Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nin keyfiyetçi uygulamaları devam ediyor. Daha önce üzerinde "Azadi" yazısı ve yeşil, sarı, kırmızı renklerin bulunduğu el yapımı saatin bayrağa benzediği gerekçesiyle 11 gün hücre cezası verilen Nihat Aydoğmuş ve Ferhat Çoban'a şimdi de süresiz dönüşümsüz açlık grevine girdikleri için hücre cezası verildi. Birinci blok 8 numaralı Oda'da kalan ve süresiz dönüşümsüz açlık grevinde bulunan Çoban'a 7 gün, Aydoğmuş'a ise 3 gün hücre cezası verildi. Çoban ve Aydoğmuş, yasal ve demokratik haklarını kullandıklarını belirterek cezaevi idaresinin keyfiyetçi yaklaştığını ve kendilerini sindirmek için bu tür cezaların verildiğini söyledi.(04.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

Haberleşme v.b. Hakları Engellenenler*Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Urfi Aksu adlı tutuklu cezaevinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği’ne (TUHADER) mektup gönderdi. Aksu, gönderdiği mektupta, keyfi uygulamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını belirterek, "Yönetmelikte belirlenmiş hiç bir hakkımız verilmemektedir. Ortak alan, spor, kütüphane ve iletişim gibi sosyal haklarımız verilmemektedir. Bu cezaevinde bu haklarımız ciddiyeti olmayan gerekçelerle, tutanaklar tutarak açık görüş haklarımız ellerimizden alınıyor. Bazı arkadaşlarımız ise bir yıla kadar hakları ellerinde alınmıştır. Hemen hemen hepimizin açık görüş ve etkinliklere çıkma hakkı keyfi bir şekilde engellenmektedir" ifadesini kullandı. Aksu, mahkemeye veya hastaneye giderken jandarmanın sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldıklarını ve onur kırıcı şekilde jandarmanın arama yaptığını ve bunu kabul etmeyince de haklarında tutanak tutulduğunu belirtti. Aksu, "Tecrit içinde tecrit yaşıyoruz. Kendi anadilimizde stran (türkü) söylediğimiz için hakkımızda tutanak tutularak etkinliklere çıkma hakkımız elimizden alınıyor. Dışarıdan gelen bazı eşyalarımız yönetmelikte yasak olmamasına rağmen bizlere verilmiyor. Gönderilen bazı mektuplar bizlere verilmiyor. Ayrıca açık görüşte yıllarca ailesini görmeyen arkadaşlarımız ailelerini görünce attıkları sevinç çığlıkları bile soruşturma konusu olup hakkımızda rapor tutularak disiplin soruşturmasına tabi tutuluyoruz" denildi. Aksu, cezaevi memuru ve bir arkadaşları arasında yaşanan bir tartışma nedeniyle İsa Yağbasan, Vedat Özdemir, Bulut Ayana, Eşref Bolat, Hakan İraz, Ahmet Sadık Soner, Nuh Taş, Mustafa Kaney ve Mehmet Muyan'a 8 günlük hücre cezası ve bir yıl görüşe çıkmama cezasının da yolda olduğunu ifade etti. Yağbasan'ın hiç bir pratiği olmamasına rağmen hücre cezası verilmesinin temel sebebinin infazının yakmak olduğunu belirten Aksu, "Daha önce de hücre cezası alması, cezaevinde 5-6 yıl daha fazla kalmasına sebep olacaktır. Sonuna kadar irademizle mücadelemizi en üst düzeye çıkartarak, özgürlük yolunda hep beraber yürüyeceğiz" diye yazdı.(18.02.2012/DİHA/ Ozgur-gundem.com/Yuksekovahaber.com)

*06.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Abdullah Koç, şu beyanlarda bulundu: “Ağabeyim olan Ali Koç, yaklaşık olarak 20 yıldır hükümlü olarak Gaziantep H Tipi Cezaevinde bulunmaktadır. Daha önce yapmış olduğumuz ziyaretlerinde disiplin cezası aldığını ancak ne zaman yürürlüğe gireceğini bilmediğini söylemişti. Ağabeyimin arkadaşı kendi ailesine bilgi vererek bizi aramalarını istemiş. Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülere baskı uygulandığı, dışarı ile irtibatlarının kesilmeye çalışıldığı, telefon görüşmelerinin engellendiği, mektuplarının gönderilmediği ve diğer koğuşlardaki arkadaşlarıyla

222

görüşmelerinin engellendiği, ayrıca koridorlara kamera yerleştirildiği bilgisi verildi. Biz ağabeyimin disiplin cezasından dolayı arayamadığını ya da farklı bir nedenden kaynaklı olarak görüştürülmediği konusunda bizi aydınlatmanızı istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*22.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Yılmaz Taruk, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Durhan Taruk, adli bir suçtan dolayı Çorum L Tip cezaevinde bulunmaktadır. İki haftadır kendisiyle iletişim sağlayamıyoruz. Gerek cezaevi savcısı gerekse cezaevi yönetiminden kardeşimin akıbetinden bilgi alamıyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için açlık grevine giren ve aralarında BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ile BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ında bulunduğu 300 tutukluya 2 ay açık görüş ve iletişim cezası verildi. (18.03.2012/DİHA)

*Antep E Tipi Kapalı Cezaevi'nin adli kadın koğuşunda kalan siyasi kadın tutuklular cezaevinde ırkçı saldırılara maruz kalıyor. "KCK" adı altında tutuklanan 9 kadın, cezaevinde siyasi kadın koğuşları olmadığından adli kadın koğuşunda kalıyor. Bunlardan 3 siyasi kadın tutuklu Hatice Sezgin, Berivan Samans ve Remziye Erdem kaldıkları koğuşlardaki kadınların ırkçı söylemlerine ve saldırılarına maruz kaldıkları için cezaevi yönetimine verdikleri dilekçeyle Adana Karataş Cezaevi'ne sevk edildi. Aralarında BDP PM üyesi Filiz Yıldız'ın da bulunduğu siyasi tutuklular Semra Çelik, Duri Kaygısız, Habibe Tışkaya, Öznur Kazma, Hebat Gengeç ise halen adli kadın koğuşunda kalıyor. Adli kadın koğuşunda kalan Semra Çelik'in ablası Sultan Çelik cezaevinde kadın tutsaklara yapılan ırkçı saldıra karşı cezaevi yönetiminin kayıtsız kaldığını söyledi.Abla Çelik, siyasi tutuklu olan 9 kadının cezaevi yönetimine birlikte kalabilecekleri bir koğuşun açılması için başvurduklarını ancak olumsuz yanıt aldıklarını söyledi. Abla Çelik, kız kardeşinin kaldığı koğuşta izlemek istemediği dizi için adli kadınlar tarafından "sen teröristsin" söylemlerine maruz kaldığını belirtti. Bu söylem üzerinde aralarında çıkan tartışmada cezaevi yetkililerinin sadece kardeşini cezalandırarak 3 günlük hücre cezası verdiğini söyleyen abla Çelik, "Kardeşim Semra adli kadınlarla tartışırken gardiyanlar içeri giriyor. Neden kavga ettiklerini soruyor. Semra da anlatınca ona 'doğru diyorlar. Sizler teröristsiniz' diyorlar. Bunların üzerine kardeşime cezalar yağıyor" diye konuştu. Üç günlük hücre cezasının ardından Semra'ya 3 ay görüş yasağı, 1 ay mektup, 1 ay da telefon yasağı verildiğini aktaran abla Çelik, "Hakarete uğrayan benim kardeşim, adli kadınlar kardeşimi dövüyorlar, şiddeti gören benim kardeşim ama ne oluyor, cezayı alan da kendisi oluyor" diyerek tepki gösterdi. (28.03.2012/DİHA)

Cezaevlerinde Diğer İhlaller*23.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Rıza Çınar, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Abdurrahman Çınar, şuanda Adana/Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezevinde bulunmaktadır. Kardeşimle yaptığım haftalık telefon görüşmesinde bana tutuklanma sebebinin bir itirafçının polise vermiş olduğu ifadelerden kaynaklıdır. Kardeşimin dışında başka kişilerin isimleri de verilmiştir. Ben kardeşimin can güvenliğinden endişe ediyorum. Bu konuda gerekli duyarlılığı göstermenizi talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*14.02.2012 tarihinde şubemize Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden başvuran Vedat Karabulut, şu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaşık bir haftadır alakamın olmadığı bir suçtan dolayı cezaevinde bulunmaktayım. Gözaltındayken adını bilmediğim bir avukat gelip bana suçlamayı kabul etmem karşılığında beni serbest bırakacaklarını söyledi. Ancak ne

223

bırakıldım ne de avukat tutacak durumum var. Annemin vefatından sonra 5 kardeşime ben bakıyordum. Şuan hem ben hem de kardeşlerim çok mağdur durumdayız. Gözaltındayken tartaklandım, avukat tarafından kandırıldım. Eğer varsa insan hakları hakkımı aramam için sizden avukat talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*16.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Dana Resul Marouf, şu beyanlarda bulundu: “1996 yılının Haziran ayında ağabeyim Celal Resul Marouf ve 3 arkadaşı ile birlikte Kuzey Irak’tan İran’a, İran’dan da Türkiye’ye geçiş yapmak için ayrıldılar. Van iline geçtikten sonra ağabeyim bir mektupla haber gönderdi. Mektuptan sonra kendilerinden bir daha haber alamadık. En son tanıdığımız bir arkadaş bize gözaltına alındığında ağabeyimin isminin nezarethanenin duvarında yazılı olduğunu görmüş. Bizler Türkiye’ye gelmediğimiz için nereye ve kimlere başvuru yapacağımızı bilmiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutuklular, cezaevinde karşı karşıya kaldıkları kimi sıkıntıları aktardı. Cezaevi idaresinin kimi zaman farklı yöntemlerle kadın tutuklulara pişmanlık yasasından faydalanmaları için baskı uyguladığını belirten kadınlar, yaşadıkları bir olayı şöyle anlattı: "5 aylık çocuğuyla birlikte cezaevinde bulunan Ş.K. adlı hükümlü bir anne revire çıkıyor. Cezaevi müdürü o esnada hükümlü anneyi görünce 'acil durum' diyerek yanına çağırıyor. Annenin yanında başka bir arkadaşımız da var. Anneyi yalnız bırakmıyor ve kendisi ile birlikte müdürün yanına gidiyor. Cezaevi müdürü anneye 'adlilerle ilgili bir yasa var ya, seni de kapsıyor. Ancak bu dilekçeyi imzalaman gerekiyor' diyerek önüne bir dilekçe koyuyor ve imzalamasını istiyor. Annenin yanındaki arkadaşımız da dilekçeye ısrarla bakmak istediğini belirtiyor ancak müdür tarafından engelleniyor. Bunun üzerine anne dilekçeyi imzalamadan arkadaşımızla birlikte odadan çıkıyor. Daha sonra müdür tekrar anneye 'örgütten ayrıl, pişmanım de, dışarı çıkarsın' diyerek pişmanlıktan yararlanmasını istiyor." (24.04.2012/DİHA)

EKONOMİK ve SOSYAL HAKLARA YÖNELİK İHLALLER

İş Kazalarında Ölen ve Yaralananlar*Erzurum Aşkale'de Çimento Fabrikasındaki fırın tuğlasının bakımlarını yapan mühendis Serkan Türkoğlu (29) ile işçiler Kadir Şen (27) ve Fethullah Güzel'in (29) üzerine yüksek sıcaklıktaki çimento malzemesi döküldü. Kazada, işçilerden Kadir Şen olay yerinde hayatını kaybederken, Türkoğlu ve Güzel yaralandı. Aşkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan durumu ağır olan Türkoğlu, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Türkoğlu, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Diğer yaralı Güzel'in sağlık durumunun iyi olduğu ve ayakta tedavi edildiği belirtildi. (10.02.2012/ DİHA/Birgun.net/ Mynet.com/Aksam.com/Trtrthaber.com/Erzurumgazetesi.com.tr)

*Muş-Solhan karayolunda çalışan kar savurma aracının operatörü 46 yaşındaki Muhittin Kara, pervaneye sıkışan taşı çıkarmak isterken yaşamını yitirdi. Olay saat 15.30 sıralarında Muş-Solhan karayolunun Karabey Köyü mevkisinde meydana geldi. Karayolları 118'inci Şube Şefliği'nde operatör olarak görev yapan evli ve 2 çocuk babası Muhittin Kara, kullandığı kar savurma aracının dişlilerine sıkışan taşı çıkarmaya çalışırken, pervaneye kapıldı. Köylülerin gözü önünde yaşamını yitiren 22 yıllık operatör Muhittin Kara'nın cenazesi Muş Afet Acil Servis ekiplerince sıkıştığı yerden çıkarılarak, Muş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (16.02.2012/Haberturk.com/Cumhuriyet.com.tr/Bingolguncel.com/DİHA)

224

*Antep'in Nizip İlçesi'ne 10 kilometre uzaklıkta bulunan ve Barak Ovası'na sulama suyu sağlayan Hancağız Barajı'nın su pompalama ünitesindeki tünellerde gaz sıkışmasından meydana geldiği belirtilen, patlama yaşandı. Büyük bir gürültü ve şiddetle meydana gelen ve ünitedeki 1 ton ağırlığındaki jeneratörün dahi parçalanmasına yol açan patlama, su pompalanan 400 metre uzunluğundaki tünelde meydana geldi. Patlama sırasında tünelde bulunan Baraj sorumlusu 45 yaşındaki Davut Akın ile DSİ çalışanı 43 yaşındaki Ökkeş Güçlü enkaz altında kaldı. Patlamanın ardından baraja gelen Nizip Belediyesi'ne ait ekipler, içerdeki gaz ve enkazı temizleyerek kayıp çalışanlara ulaşmaya çalışıyor. (26.03.2012/DİHA)

*Erzurum'un Aşkale İlçesi'nin Bayburt çıkışında bulunan Karasu- 2 HES için oluşturulan gölette bulunan elektrik arızasını gidermek isterken tekneleri alabora olan ve kurtarılamayan 5 TEDAŞ görevlisinin ölüm raporları açıklandı. Aşkale Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsi raporuna göre, Mustafa Arifoğulları başını buz kütlesine çarpması sonucu, Ahmet Sait Turan ise donarak yaşamını yitirdi. Şahin Baykal, Rıdvan Takım ve Feridun Öztürk'ün ise boğularak, yaşamını yitirdiği kaydedildi. "Taksirli olarak birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" ile suçlanan TEDAŞ'a bağlı Aras Elektrik Dağıtım Şirketi İl Müdürü Ziya Özpeker, Personel Şube Müdürü Şahin Torun, İşletme Müdürü Tuncer Yeşilyurt ve taşeron firma olan Temel Elektrik Yetkilisi Fehmi Temel, Adliye'de önce cumhuriyet savcısına ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen 4 kişi ardından, Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'nde çıkarıldı. Mahkeme, İşletme Müdürü Tuncer Yeşilyurt'u tutukladı, diğer 3 kişiyi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. (06.04.2012/Sabah.com.tr/Birgun.net/Ozgurmedya.org/ Milliyet.com.tr/Erzurummedya.com/DİHA)

*Maraş- Kayseri karayolu üzerindeki bir kot boyama fabrikasında bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlamada, boya kazanın bulunduğu bölümün çatısı çöktü. Göçük altında kalan işçilerden 4'ü yaşamını yitirdi, yaralanan 9 işçi ise Maraş Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Göçük altında 3 işçinin daha olduğu bilgisi üzerine arama kurtarma çalışması başlatıldı. (13.04.2012/DİHA/Cumhuriyet.com.tr/Aktifhaber.com/ Gazete5.com/Gercekgundem.com/Haberler.com)

*Elazığ Maden ilçesinde bir şantiyede çalışan işçilerin kaldığı konteyner ve bir traktörün aşırı rüzgardan dolayı devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.Maden Kaymakamı Ahmet Adanur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şiddetli rüzgar ve hortum nedeniyle Maden'e 5 kilometre uzaklıktaki şantiyede çalışan işçilerin kaldığı konteyner ile bir traktörün devrildiğini kaydetti.Adanur, olay sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişinin öldüğünü, 6 kişinin yaralandığını bildirdi. (09.04.2012/ANF/sabah.com.tr/ Kanal23.com/Stargazete.com/Gazete5.com)

İşten Çıkarılanlar*15.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Diyap Akyıl, şu beyanlarda bulundu: “Ben 2000 yılında Mersin merkezde bulunan Of Mermer Karo’da çalışmaya başladım. Ancak patronum olan Abdurrahman Varlıbaş tarafından sigortam 2004 yılında yapıldı. Eylül 2011 tarihinde evden işe giderken bir arabanın çarpması sonucu yaralandım. Ciddi rahatsızlıklar geçirdim. 19.02.2012 tarihinde kadar raporluydum. Raporum bittikten sonra işe tekrar gittim. Bana bu zor işlerde çalışamayacağımı, daha hafif bir iş bulacaklarını söylediler. Bende biraz ara verdim. Ama kimseden bir cevap gelmedi. Kendim tekrar işe gittim ama işveren benim çıkışımı verdiğini bunu istifamı vermişim gibi göstermişler. Bana tazminatımı da vermediler. Bende iş kur il müdürlüğüne işsizlik maaşı için müracaat ettim. Ancak iş yerimden istifa ettiğim bildirildiği için işsizlik sigortasından faydalanamayacağım tarafıma bildirildi. Çalıştığım süre içinde hiç senelik izin kullanmadım. Tüm genel tatiller dâhil çalışmama

225

rağmen zamlı ücret ödenmedi. Bu rağmen bu kaza nedeniyle işime son verildi. Çok mağdur edildim. Şuan ekonomik olarak çok zor durumdayım. Bu mağduriyetimin giderilmesi için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*İçişleri Bakanlığı, 16 Aralık 2011 tarihinde evine ve belediyeye yapılan baskın sonucu gözaltına alınan ve "Örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen Digor İlçesi Dağpınar (Pazarcıx) Belde Belediye Başkanı Ayhan Erkmen'in görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen resmi yazıda Anayasa'nın 127'nci maddesinin 4'üncü fıkrası ile 5393 sayılı belediye kanunun 27'nci Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında "Örgüt üyesi olmak", "tehdit etmek" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlaması ile açılan davanın karar duruşmasında Erkmen'e 15 yıl 2 ay hapis cezası verilmiş karar Yargıtay'a gönderilmişti. (22.04.2012/ANF/DİHA/ Karshaberleri.com/Politikars.com/Etha.com.tr/Kurdbox.com)

İdari Soruşturmalar*KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Hukuk İşleri Komisyonu’ndan alınan verilere göre Diyarbakır’da bulunan KESK’e bağlı sendikaların 37 Üyesi hakkında 2011 yılında katıldıkları çeşitli eylem ve etkinlikler nedeniyle 121 kez idari soruşturmalar başlatıldı. Hakkında soruşturma başlatılan KESK üyelerinin isimleri şöyle; Sadrettin Kaya, Arzu Koç, Zeyyat Ceylan, Veli Sürer, Serhat Güzel, Erkan Keskin, Fatma Nur Cansever, Yusuf Karadaş, Fasih Zirek, Yıldırım Arslan, Yılmaz Güneş, Serkan Aslan, Arin Zümrüt, Mehmet Atlıhan, Murat Satıcı, Ecevit Odabaşı, Vedat Kuşsever, Kasım Birtek, İhsan Babaoğlu, Halis Baybaşin, Zöhre Taş, Arin Zümrüt, Celal Çeçen, Erkan Keskin, Çetin Taş, Yılmaz Güneş, Netice Altun, Celal Çeçen, Serkan Aslan, Emine Devrimci, Hilal Korkmaz Yılmaz, Edip Binbir, Murat Kaya, Metin Tekeş, Ekrem Üçer, Suphi İzol, Mahmut Aba. (İHD Diyarbakır Şubesi)

*2011 Haziran ayında "KCK" operasyonları çerçevesinde tutuklanan Eğitim Sen Van Şube Başkanı Selami Özyaşar, eski Şube Başkanı Lezgin Botan ve Eğitim Sen üyesi Garip Yaviç için daha önce görev yaptıkları Hüsrevpaşa İlköğretim Okulu ile Mehmet Akif Ersoy Lisesi'nde inceleme yapan Milli Eğitim Bakanlığı'ndan iki müfettişin, öğrencileri sorguladığı ileri sürüldü. Edinilen bilgilere göre müfettişler; Van'da 3 gün önce gittikleri her iki okulda da söz konusu öğretmenlerin ders verdiği sınıflardan 5'er öğrenciyi bir odaya kapatarak öğretmenleri hakkında ilginç sorular sordu. Müfettişlerin öğrencilere, "İsmi geçen öğretmenler burada KCK propagandası yaptı mı?", "Öğretmenler size KCK'ye yönelik eğitim veriyor mu?", "Öğretmemenler mahallelerde KCK çalışmaları yürütüyor mu?" gibi sorular yönelttiği ifade edildi. Öğrencilerin verdiği cevapları da tutanak altına alan müfettişlerin daha sonra okuldan ayrıldıkları belirtildi. Yapılan işlemin yasal olmadığını belirten Eğitim Sen Van Şubesi, müfettişler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. (10.02.2012/ DİHA)

Verilen Cezalar*Van'da meydana gelen 7.2 ile 5.6 şiddetindeki depremde depremzedelere yardım toplamak amacıyla Kağızman Belediyesi tarafından 25 Ekim 2011tarihinde kurulan çadıra polisler tarafından kaymakamlık talimatıyla el konuldu. Çadıra el konulmasından sonra kaymakamlık, "izinsiz yardım toplamak" gerekçesiyle Kağızman Belediye Başkanı Mehmet Alkan ve

226

Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Özlü'ye 862 TL idari para cezası kesti. Alkan ve Özlü'nün Kağızman Sulh Ceza Mahkemesi'ne yaptığı itiraz reddedilirken, Kağızman Kaymakamlığı tarafından Alkan ve Özlü'ye gönderilen yazıda, Van'da meydana gelen deprem sonucu mağdur olan ailelere belediye binası önünde yardım toplanıldığı, Kağızman Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin tutanaklarında tespit edildiği belirtilerek, "Yardım Toplama Kanunu ile ilgili maddeleri gereğince yardım toplama faaliyetlerinin usul ve esaslarını yazımız ile taraflarınıza bildirmemize rağmen izinsiz yardım toplama faaliyetine devam ettiğiniz için Yardım Toplama Kanunu'nun 29. maddesi gereğince Kaymakamlık makamı tarafından 862 TL idari para cezası ile cezalandırılmanız uygun görülmüştür" denildi. (05.01.2012/DİHA)

*KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Hukuk İşleri Komisyonu’ndan alınan verilere göre, Diyarbakır’da bulunan KESK’e bağlı sendikaların 4 Üyesine 2011 yılında katıldıkları çeşitli eylem ve etkinlikler nedeniyle haklarından açılan soruşturmalar çerçevesinde idari cezalar verildi. Çeşitli idari cezalara maruz kalan KESK üyelerinin isimleri şöyle; Mehmet Karaaslan, Medeni Tutşi, Metin Baygut, Ahmet Ayaz. (İHD Diyarbakır Şubesi)

*"KCK" adı altında düzenlenen operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Mardin'deki 5 BDP'li yerel yönetici geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından belediyelere gönderilen resmi yazıda, belediye başkanları ile belediye meclis üyelerinin Anayasa'nın 127'nci maddesinin 4'üncü fıkrası ile 5393 sayılı Belediye Kanunun 47'nci maddesi uyarınca "geçici tedbir" kapsamında görevlerinden uzaklaştırıldığı bildirildi. Bakanlık kararıyla görevden uzaklaştırılan BDP'li belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyeleri şunlar: Tutuklu bulunan Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel, Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk, Mardin İl Genel Meclis Başkanı Nazım Kök, Nusaybin Belediye Başkan Yardımcısı Ayhan Doğan, Mazıdağı Belediye Meclis Üyesi Ali Özkan.Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanlığı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir. Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılabilir. (14.02.2012/ANF / DİHA / Nusaybinim.com / Cumhuriyet.com.tr/İmc-tv.com)

*Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı, Siirt'te 17 Ocak günü belediyelere yönelik yapılan ve "KCK" operasyonlarının devamı olarak görülen operasyonda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmış, daha sonra savcılığın yaptığı itiraz ardından Siirt 2. Asliye Mahkemesi tarafından "İhaleye fesat' karıştırmak iddiasıyla tutuklanmıştı. Siirt Valiliği Oktayı'nın tutukluluk halini gerekçe göstererek, hakkında yürütülen soruşturma sonuçlanıncaya kadar Belediye Kanunu kapsamında geçici olarak görevden alınması ve yeni bir başkan vekili seçilmesi için belediyeye tebligat gönderdi. (16.02.2012/DİHA / Birgun.net / Haberler.com / Yeniozgurpolitika.org / Medya73.com / Ozgur-gundem.com)

*İçişleri Bakanlığı, KCK operasyonları kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan ve aralarında BDP'li İl Genel Meclis Grup Başkanı Fatma Kızılkaya'nın da bulunduğu 3 kişi hakkında geçici görevden uzaklaştırma kararı verdi. Diyarbakır'da KCK operasyonları kapsamında gözaltına alınan ve hakkında "terör örgütüne üye olmak", "Terör örgütü faaliyetleri içinde bulunmak" suçlarından dava açılan BDP'li İl Genel Meclis Grup Başkanı Fatma Kızılkaya ve meclis üyeleri Şafi Hayme ve Ahmet Doğan hakkında İçişleri Bakanlığı, "Geçici görevden uzaklaştırma" kararı verdi. (20.02.2012/Haberturk.com)

227

*"KCK" davasından tutuklu bulunan Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak'a, 2007 yılında "Örgüt propagandası" iddiasıyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay'a gönderilen ceza onanırken, Budak belediye başkanlığı görevinden alındı. Konuya ilişkin Cizre Kaymakamı İl Mahalli İdareler Şefliği belediyeye yazı göndererek Budak'ın görevden alınmasını istedi. Gönderilen yazıda, "5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesi gereği sürekli kamu görevi üstlenmesinden, bu kapsamda TBMM üyeliğinden veya Devlet, İl, Belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılmasına karar verildi. Söz konusu Belediye Başkanı Aydın Budak'ın belediyenizdeki tüm görevlerinden ilişiğinin kesilerek, kaymakamlığımıza ivedi olarak bilgi verilmesi gerekir" denildi. (26.03.2012/DİHA/Evrensel.net/İmc-tv.com/ Diyarbakirsoz.com/Posta.com.tr)

Sürgün Edilenler*Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 21 Kasım 2004'te polislerin çapraz ateşi sonucu babası Ahmet Kaymaz ile birlikte öldürülen Uğur Kaymaz'ın anma etkinliğine katıldığı gerekçesiyle 2 Ağustos 2011'de 3 arkadaşı ile birlikte tutuklanan Eğitim Sen Kızıltepe Temsilcisi Salih Kuday, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 8 gün tutuklu kaldı. Avukatların itirazı sonucu serbest kalan Kuday hakkında idari soruşturma açıldı. 1 ay önce sonuçlanan soruşturma sonrası Kuday, Trabzon'un Tonya İlçesi'ne sürgün edildi. 1994 yılında Kızıltepe Lisesi'nde göreve başlayan ancak o dönemde de sürgünden yakasını kurtaramayan Sosyoloji öğretmeni Kuday, sürgüne gittiği Trabzon'da 1,5 yıl sürgünde görevini sürdürdükten sonra Kızıltepe Atatürk Lisesi'ne tayinini istedi. Sürgünde 3 yıl zorunlu olarak kalacağını ve 3 yıl aradan sonra tayinini bir daha Mardin'e getiremeyeceğini kaydeden Kuday, "3 yıl kalmak zorundayım. Tayinimi bir daha Mardin'e isteyemem. Bunun nedeni sürgün sisteminde resmi olmasa da özellikle tayinlerin sürgünün çıktığı yere gelmemesidir. 3 yıl boyunca ben sürgünde olacağım. 3 yıl aradan sonra bölgede bir yere tayin isteyebilirim ama doğduğum büyüdüğüm gençliğimin çocukluğumun yaşadığı topraklara arkadaşlara ailemin arasına bir daha gelemeyeceğim. Dünyanın hangi ülkesinde hangi hukuk sisteminde bunun olduğunu ben bir sosyolog olarak araştırdım. Ama hiçbir toplumda, hiçbir kabilede bile böyle bir cezalandırma sisteminin olduğunu görmedim" dedi. (13.04.2012/ DİHA/Ozgur-gundem.com/ Egitimsen.org.tr/Kiziltepegazetesi.com/Mardinobjektif.com/Ozgurgelecek.net/ Nusaybinim.com)

EĞİTİM HAKKINA YÖNELİK İHLALLERÜniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Soruşturma Açılanlar*Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nde okuyan 14 öğrenciye, Roboski katliamını protesto ettikleri gerekçesiyle üniversite yönetimi tarafından soruşturma açıldı. Soruşturmaya ilişkin öğrencilere gönderilen Prof. Dr. Ahmet Çakır imzalı tebligatta, 14 öğrencinin "İzinsiz toplantı düzenleme" ile "Huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozucu davranışlarda" bulunduğu iddia edildi. Tebligatta suç işledikleri iddia edilen öğrencilerin toplu şekilde 5 Mart'ta Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda savunmalarının alınacağı belirtildi. Soruşturmalık olan 14 öğrenciden Tarih Bölümü öğrencisi Cesim Tekin, Roboski Katliamı'na karşı vicdanlarının rahatsız olduğunu, yaşananlara kayıtsız kalamayacaklarını vurguladı. Suçluların bulunması ve cezalandırılması için yaptıkları basın açıklamasının hemen ardından 5 dakikalık oturma eylemi yaptıklarını aktaran Tekin, rektörlüğün öğrencilerin "vicdanını susturmak" istediğine dikkat çekerek, "Vicdanlarımıza kilit vurmak isteniliyor, ama kimse bizim vicdanımıza kilit vuramaz" dedi. Tekin, öğrencilerin sesinin bastırılmak istendiğini belirterek, "Biz yaptığımız eylemde herhangi bir şekilde provokatif davranışta ve kamunun düzenini bozacak bir

228

harekette bulunmadık. Tüm üniversitelerde olduğu gibi bizim de üniversitemizde öğrencilerin özgür düşünmelerini kısıtlamak için özel politikalar yürütülüyor. Özellikle Kürt öğrencilere karşı bu politikalar kullanılıyor. Bize bu cezanın verilmesinin amacı Kürt öğrencilerinin sesini kısmaktır" diye konuştu. Basın açıklamasına tüm kesimlerden öğrencilerin katıldığını belirten Tekin, "60 öğrenciden sadece 14 Kürt öğrenciye soruşturma açıldı. Bu öğrenciler Newroz'a katılan kişilerdir. Demokratik hak olan basın açıklamalarına katılan ve tepkilerini dile getiren arkadaşlarımızdır. Bu da şunu gösteriyor ki; asıl amaçları Kürt öğrencilerinin sesini kısmaktır. Üniversitenin içinde sivil polisler sürekli geziyor ve psikolojik olarak öğrencilere baskı uygulamaya çalışıyor. Bizim isimlerimizi üniversite rektörüne verenlerin sivil polis olduğunu biliyoruz. Çünkü eylem günü bu polisler bizim isimlerimizi yanlarına not aldılar. Anlaşılıyor ki, notlarını rektörlüğe iletmişler" diye belirtti. Tebligatta öğrencilerin 5 Mart günü savunmalarının alınacağı belirtilirken, kimi öğrencilerin şimdiden ifadeye çağrıldığına dikkat çeken Tekin, "Bazı arkadaşlarımızı ağızlarından laf almak için yanlarına çağırıp ifadelerini aldılar. Savunmalar alındıktan sonra rektörlüğün vereceği cezalara karşı kendimizi savunacağız. Demokratik tepkimizi dile getireceğiz" dedi. (29.02.2012/DİHA/ Demokratikuniversite.net)

*ErzurumAtatürk Üniversitesi'nde okuyan Kürt öğrenciler Kasım Akan, Muhammet Ali Aydoğdu, Halil Boral ve soyadı öğrenilemeyen Akif isimli öğrencilere, Tekman'da yapılan Newroz kutlamasına katıldıkları gerekçesi ile Rektörlük tarafından haklarında soruşturma açıldı. Tekman'da yapılan Newroz kutlamasında polisin müdahalesi ile 4 öğrenci gözaltına alınıp tutuklanmıştı. 1 hafta cezaevinde kaldıktan sonra avukatların yaptığı itiraz sonucu öğrenciler serbest bırakılmıştı. Daha sonra savcılığın itirazı sonucu 4 öğrenci hakkında tekrardan yakalama kararı çıkartılmıştı. (19.04.2012/DİHA/Ozgur-gundem.com)

Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Ceza Alanlar*Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörlüğü, henüz yargılamaları devam eden öğrencilere ceza yağdırdı. "DYGM'ye üye olma ve faaliyetlerde bulunmak" iddiasıyla 12 öğrenci hakkında Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşması 25 Nisan'da görülecek. Mahkeme henüz karar vermeden üniversite rektörlüğü, bunlardan 2 öğrenciye birer ay "uzaklaştırma", 2'sine "kınama" ve 1 öğrenciye ise "uyarı" cezası verdi. Görülecek duruşma öncesi yargılandıkları mahkeme tarafından üniversiteye gönderilen tebligat üzerine uzaklaştırma cezası alan İktisat Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Yusuf Ertaş, okul yönetiminin mahkemeden önce davranarak kendilerine cezai yaptırım uyguladığına dikkat çekti. Kendisini hakim yerine koyan okul yönetiminin itham ettiği suçların hiçbirinin vicdan ve ahlaka sığmadığını söyleyen Ertaş, konuya ilişkin bölüm dekanı ile aralarında ilginç bir diyalogun geçtiğini ifade etti.Dekan'ın kendisine "Dua et seni okuldan atmadık. Bir ay ceza verdiğimize şükret" dediğini öne süren Ertaş, "Okul yönetiminin amacı Kürt öğrenciler arasındaki iletişimi koparmaktır. Çünkü arkadaşlarımız sırf bizimle konuştukları için onlara da 'kınama' ve 'uyarı' cezaları verildi. Verilen cezalardan da belli oluyor ki bize, yalnızlaştırma politikası uygulayıp psikolojik baskı oluşturmak istiyorlar. Kürt öğrencilerin bir araya gelmesini istemiyorlar. Okul yönetiminin karşısında muhalif kesimin oluşturulmaması isteniyor ve onun için çaba gösteriliyor" dedi.Üniversitenin karakola döndüğünü, polis ile okul yönetiminin iç içe geçtiğine işaret eden Ertaş, polislerin kantine hatta sınıflara kadar girebildiğine dikkat çekti. Öğrenci evlerine bile polisin girebildiğini söyleyen Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakat okul yönetimi bu duruma ses çıkarmıyor. Tam tersine onları destekliyor. Üniversite okul olmaktan çıktı. Polis ve okul yönetiminin tek amacı öğrenciler arasındaki birlikteliği bozmak. Hedef bir araya gelmelerini ve örgütlenmelerini engellemek. Üniversitede devleti eleştirmekte suç. Basın açıklaması için temsili arkadaşlarımız rektörlükten izin almaya gittiğinde rektörlük

229

'Siz devleti eleştireceksiniz biz buna izin vermeyiz!' diyor. Asıl amaçlarının devlete itaat eden bir toplum oluşturmaktır." (04.03.2012/DİHA/Evrensel.net)

Ayırımcı Uygulamalar*Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Şırnaklı Ziya Ürper ve aynı üniversitenin Eğitim Bilimleri Fakültesi Okul Öncesi öğretmenliği 2. sınıf öğrencisi Vanlı Alican Gencer, Sivas'ın Kangalkonağı mevkiinde yanlarında iki misafirleri ile 15 kadar ülkücü öğrencinin satırlı saldırısına uğradı. Yaşanan olayı anlatan Alican Gencer, yolda yürürken 15 kadar ülkücünün yanlarına gelerek Roboski katliamı ile ilgili yaptıkları basın açıklaması nedeniyle "Burası Sivas, burada böyle şeyler yapamazsınız. Üzerinizdeki puşileri çıkarın" dediğini, kendilerinin de buna karşı gelmeleri ile ülkücülerin satırlarla kendilerine saldırdığını kaydetti. Saldırıda kendisi ve Ziya'nın yaralandığını belirten Gencer, "Bize saldırdılar kendimizi korumaya çalıştık, ancak çok kişiydiler. Satırlardan biri kemerim sert olduğu için vücudumu sıyırdı ama ayaklarımdan yaralar aldım. Yine Ziya arkadaşım da gözünden başından ve birçok yerinden yaralandı" dedi. Olaydan sonra polisin kendilerini karakola götürdüğünü ifade eden Gencer, ancak polisin 15 ülkücü öğrenciden kimseyi karakola götürmediğini belirterek, "Bunlar zaten okulda beraber çalışıyorlar" dedi. Gencer, karakolda da polisler tarafından azarlandıklarını ve bir polis amirinin de kendilerine "Puşi takma" gibi ifadeler kullandığını kaydetti. Ülkücü öğrenciler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Gencer, hastaneye gittiklerini ve hastanede de doktorların kendileri ile çok fazla ilgilenmediğinin altını çizdi.(23.02.2012/ANF/DİHA/Yeniozgurpolitika.org)

AYRIMCILIK

İnanç Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama*Adıyaman’da, Alevilerin yaşadığı mahalledeki bazı evlerin kapılarına işaret konulduğu iddiası tedirginliğe yol açtı. Mahalle sakinleri, kapılara konan işaretlerin akıllarına Kahramanmaraş olaylarını getirdiğini ve korktuklarını söyledi. Adıyaman Valisi Ramazan Sodan ise, 25- 30 civarında evin işaretlendiğini, olayın ne maksatla yapıldığının araştırıldığını söyledi. Adıyaman’ın Karapınar Mahallesi’nde yaşayan bazı Alevi vatandaşların evlerinin işaretlendi iddiası, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Facebook hesabından duyurmasıyla ortaya çıktı. Kentte herkesi şaşırtan ve tedirgin eden olay iddiaya göre şöyle gelişti. Karapınar Mahallesi’nde pazartesi sabahı bazı evlerin kapılarına benzer işaret konulduğu fark edildi. İşaretlenen evlerde Alevi vatandaşların oturması tedirginliğe neden olurken, olay güvenlik güçlerine bildirildi. Mahalleye gelen polis, işaret bulunan kapılarda inceleme yapıp, evlerin sahiplerinin ifadesine başvurdu. Mahalle sakinleri daha sonra toplu halde imzaladıkları dilekçeyi savcılığa verip, suç duyurusunda bulundu. Gelişmelerin ardından bazı mahalle sakinleri kapılarındaki işaretleri üzerini boyayarak veya silerek temizledi. Bazı işaretlerin halen kapılarda durduğu mahallenin muhtarı Mahmut Gürsu, 2 gündür büyük tedirginlik yaşadıklarını söyledi. Kendisinin de Alevi olduğunu söyleyen muhtar Gürsu, işaret konulan kapıların tamamının Alevi vatandaşların yaşadığı evler olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi. "Sünni mahalle sakinlerinin kapısında herhangi bir işaret yok. Bu durum Sünni ve Alevi tüm mahalle sakinlerini herkesi rahatsız etti. Biz bunun çocuklar tarafından yapılmış bir oyun olmasını diliyoruz. Ancak aklımıza Maraş olayları gelince tedirgin oluyoruz. Bu olay provokasyon amaçlı da olabilir. Polise ve savcılığa bildirdik, şu an olay araştırılıyor. İnşallah kötü olaylar olmaz ve huzurumuz bozulmaz."Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, kentte yaşanan olaya ilişkin çok yönlü soruşturma yürütüldüğünü açıkladı. Gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Vali Ramazan Sodan, Adıyaman’ın Türkiye’nin en huzurlu kentlerinden birisi olduğuna dikkat

230

çekerek şunları söyledi. "Karapınar Mahallesi, Alevi vatandaşlarımızın yoğun olarak oturduğu semtimizdir. Bu mahallede 45 evde karalama şeklinde işaret bırakılmış. Bugüne kadar bu semtte de huzur ve asayiş sorunu yaşanmadı. Bu işaretler çocuklar tarafından da yapılmış olabilir. Hangi maksat ve amaçla yapıldığını bilinmemekle beraber, konuyla ilgili gerekli çalışmalarımızı başlattık. Güvenlik güçlerimiz gerekli incelemeleri sürdürüyor. Gerekli önlemlerimizi aldık, vatandaşlarımızın tedirgin olmasına gerek yok. Gelişmelerin ardından, Karapınar Mahallesi’nde güvenlik önlemlerini artıran polis olayla ilgili incelemesini sürdürüyor. (29.02.2012/Milliyet/İnternetHaber/ DİHA/posta.com.tr/Adıyaman Valiliği)

*Adıyaman'da 29 Şubat'ta Alevi yurttaşların yaşadığı evlerin işaretlendiği olayının ardından bir işaretleme olayı da Antep'te yaşandı. Antep'in Şahinbey İlçesi'ne bağlı Ulaş, Kıbrıs ve Onur mahallerinde ikamet eden Alevi yurttaşların kaldığı yaklaşık 40 sokağın başına ve evlere işaretler konuldu. Alevi yurttaşların kaldığı mahallelerin sokaklarının başlarına kırmızı renkte ve "ö" harfinin altında çift başlı ok ile tek başlı ok işaretleri konuldu. Alevi yurttaşlar olayı dün akşam fark ettiklerini belirtirken, kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen işaretler Alevi yurttaşları tedirgin etti. Olayın duyulması üzerine Alevi Kültür Derneği yöneticileri Düztepe Karakolu'na gitti. Oradaki görüşmelerde polis "GASKİ" çalışmaları olduğu için işaretlerin konulduğunu belirtti. Bunun üzerine yöneticiler de mahalle muhtarına giderek olayla ilgili bilgi aldı. Mahalle muhtarları daha önceki çalışmalarda kendilerine haber verildiğini söylerken, şu anda mahallede herhangi bir "GASKİ" çalışmasının olmadığını belirtti. Mahallede yaşayan yurttaşlardan Ali Azman, "Adıyaman'da yaşanılan olayların ardından mahalleye gittiğimde sürekli kontrol ediyordum. Dün gece eve gittiğimde işareti gördüm. Direk Düztepe Karakolu'na gittim. Oradan polis ekipleriyle birlikte mahalleye geldik. Polis ekipleri mahallede inceleme yaptıktan sonra mahalleden ayrıldılar" dedi. Azman, bu işaretlemelerin yeni katliama davetiye çıkardığını söyleyerek, yapılanları kınadığını söyledi. Azman, yapılan işaretlerin aynı mahallede ikamet eden Sünni yurttaşların sokaklarına yapılmadığına dikkat çekti. Evlere kırmızı boya ile yapılan işaretin kendilerinde "Kızılbaşa Ölüm" anlamını taşıdığını, bu olay karşısında tüm Alevi yurttaşların sessiz kalmamasını ve demokratik tepkilerini dile getirmeye çağırdı. Adıyaman'da Alevi evlerinin işaretlenmesine ilişkin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bazı evlerin işaretlenmesi olayının 3 çocuk tarafından gerçekleştirildiğini belirterek "Bu işaretler çocukların boyuna göre yazılmış. Yalnızca Alevilerin değil diğer evlerin kapılarına da bu işaretler yapılmış" demişti. (19.03.2012/DİHA)

*Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Genel Başkanı Ali Kenanoğlu, Erzincan’ın Üzümlü İlçesi'ne bağlı Avcılar Köyü'nde, köyün okuluna ve evlerin duvarlarına, "Kafir aleviler hepinizi yakacağız" şeklinde yazı yazıldığını söyledi. Kenanoğlu, yazının yanı sıra evlere hilal işaretlerinin de yapıldığını aktardı. Kenanoğlu, 28 Mart'ta yaşanan olaya muhtarın ve köylülerin şahit olduğunu ancak, olayın hemen ardından gelen özel harekat polislerinin yazıları savcı bile görmeden sildiğini dile getirdi. Kenanoğlu, Erzincan'daki Alevi kurumlarının köye giderek inceleme yaptığı ve yurttaşlara görüştüğü belirtirken, eline geçen fotoğrafları da twiter hesabında yayınladı. Konuyla ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ise, köy halkının bu durumdan tedirgin olduğunu söyledi. Işık, insanların mezhepleriyle uğraşılmaması ve kutuplaşmaya son verilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Daha önce Adıyaman için 'çocuk işi' demeleri iyi niyet göstergesi değildir. Tamamen art niyet göstergesi. Yazılan yazıya baktığınız zaman, yağlı boyayla yazıldığı, çok düzenli bir şekilde yazıldığı görülmektedir. Büyük birinin ve gece vakti yaptığı bir olaydır. Yetkilileri ve Hükümeti bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Bu olayı şiddetle kınıyorum'' diye konuştu. (30.03.2012/DİHA/Sondakika.com/Bugun.com.tr)

231

DİĞER HAK İHLALLERİSAĞLIK HAKKI İHLALİ*Diyarbakır'da sık sık yaşanan elektrik kesintileri, periton diyalizi ile tedavi olan hastaları zor durumda bırakıyor. Elektrik kesintisinin yaşandığı ilçelerden Bağlar'da Hatboyu Caddesi üzerinde ikamet eden Nesrin Arslan adlı diyaliz hastası, periton diyalizi ilaçlarını elektrikli cihazla ısıtarak alması gerektiğini ama ilaçlarını ısıtamadığı için havluya sararak ısıttığını söyledi. Açık Öğretim Lisesi öğrencisi olduğunu belirten Arslan, 20 Ocak'ta sınavlarının olduğunu ama bu gidişle hastalık nedeni ile sınavlara da giremeyeceğini ifade etti. Yetkililere seslenen Arslan, gece boyunca ilaç alması gerektiğini, elektrik kesintileri nedeni ile bazen gidip akrabalarında ilaç tedavisi olduğunu kaydetti.Aynı bölgede ikamet eden Yılmaz Taştekin adlı diyaliz hastası ise, sürekli olarak elektrik kesintisi nedeniyle evine dahi gidemiyor. Taştekin'in eşi Faime Taştekin, son bir haftadır elektrik kesintileri nedeni ile zor durumda kaldıklarını belirterek, elektrik kesintileri nedeniyle eşinin eve gelemediğini söyledi. Taştekin, "Eşimin ilaç tedavisini yapamıyoruz. Yapsak bile ilaçları soğuk soğuk veriyoruz" dedi. Yetkililerin "Kaçak elektrik var" bahanesi ile sorunu gidermediklerini söyleyen Taştekin, duruma tepki gösterdi. Periton diyalizi, vücutta zararlı artıkların temizlenmesi, vücudun su ve tuz dengesini sağlayan böbrek organı eksikliği yaşanıyorsa vücuttaki dengenin sağlanması için kullanılan tedavi yöntemidir. Periton diyaliz tedavisi, sadece hastanede yapılan hemodiyaliz yönteminden farklı olarak, elektrik kullanım koşullarının olduğu her alanda yapılabiliniyor. Periton diyaliz tedavisi genellikle günde 4 defa yapılıyor. (08.01.2012/DİHA)

*06.01.2012 tarihinde şubemize başvuran S.Ç., şu beyanlarda bulundu: “Benim babam R.Ç., 09.07.2011 tarihinde F.Ç. tarafından vuruldu. Babam çeşitli yerlerinden yara aldı. Babamın vurulmasının nedeni mal paylaşımından kaynaklıdır. Babamı önce Sason daha sonra Diyarbakır hastanesine getirdik. Hastane doktorlarında rapor istedik vermediler. Ayrıca jandarma tarafından babama zorla bir kâğıt imzalatılmış istedik onu da vermediler. Sason Savcılığına suç duyurusunda bulunmak için gittim. Ama kabul etmediler. Bunun üzerine Diyarbakır Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Bu olay gündüz saat 15-16 sıralarında meydana geldi. Babama hastanede bulunan ve nöbetçi doktor olan Yakup Tüzün hiçbir müdahalede bulunmadı. Bunun üzerine Sason Valiliğine, İl Sağlık Müdürlüğüne ve Sason Kaymakamlığına başvuruda bulunduk. Ama şuana kadar bir işlem yapılmadı. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*Şırnak'ın İdil (Hezex) İlçesi'ne bağlı Çayırlı (Mergamar) Köyü'nde oturan 6 çocuk annesi 33 yaşındaki Sabah Sevinç, 20 Ocak günü bronşit olan 1 yaşındaki oğlu Murat Hidayet Sevinç'i tedavi amacıyla İdil Devlet Hastanesi'ne götürdü. İddiaya göre, hastanede çocuğa oksijen tüpüne manometre yerine biberon şişesi takılarak oksijen verilmek istendi. Görevli hemşirenin oksijen tüpünü çalıştırmasıyla cam biberon şişesi patladı. Patlayan camın parçaları anne Sabah Sevinç'in gözüne isabet etti. Patlamanın etkisiyle baygınlık geçiren Sevinç, kendine geldiğinde doktorların "Yüzünü yıka bir şeyin yok" dediğini, ancak muayeneden sonra Cizre Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini belirtti. Cizre Devlet Hastanesi'nde ameliyat edilen Sevinç'in yapılan tedavisinin ardından gözünün yüzde 80 oranında görme yetisini yitirdiği ortaya çıktı. Sevinç 5 gün hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi. İdil Devlet Hastanesi hakkında İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Sevinç, hastanede ihmalin kurbanı olduğunu iddia ederek, "Oğlumu daha önce doktora götürmüştüm ve bronşit olduğunu söylemişlerdi. 10 gün boyunca iğne yapılarak oksijen verilmesi gerekiyordu. Bunun için Çayırlı Köyü'nden İdil'e gelerek bir yakınımın evinde kaldım. Oğlum Hidayet'i alıp doktora gittim. Her zaman olduğu gibi iğnesi yapıldı. Sıra oksijen vermeye gelmişti. Görevli hemşire oksijen tüpünü bir türlü kullanamadı. Üç kez denedi ve sonunda çalıştırmayı başardı ama manometre yerine cam biberon takmıştı. Bütün oksijen tüplerinin

232

başına aynı şekilde cam biberon takılmıştı. Oksijen verilmeye başlayınca da aniden bir patlama oldu ve gözlerimin içi yanmaya başladı. Cam parçaları sağ gözüme isabet etmişti. Bayılmıştım. Ayıldığımda, doktorlar bana 'yüzünü yıka bir şeyin yok geçer' dediler. Öyle yaptım ama yine de gözümü açamıyordum. Muayene ettiler ve beni Cizre'ye ambulansla göndereceklerini, yakınlarıma haber vermemi istediler" dedi. Tır şoförü olan Sevinç'in 35 yaşındaki eşi Zahir Sevinç de, hastaneden birilerinin kendisini arayarak, olanları anlattığını ve eşinin Cizre Devlet Hastanesi'ne sevk edileceğini bu yüzden kendisinin de gelmesi gerektiğini söylediğini aktardı. Sevinç yaşananları şöyle anlattı: "Eşimle birlikte ambulansla Cizre Devlet Hastanesi'ne gittik. Onu hemen orada ameliyata aldılar. Gözüne 5 dikiş atıldı. 4 gün Cizre'deki hastanede kaldıktan sonra eşim taburcu oldu ama sağ gözü yüzde 80 oranında görme özelliğini kaybetti. Yani sağ gözü kör oldu. Bir avukatla görüştükten sonra İdil Devlet Hastanesi hakkında İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Hastane yetkilileri olayı örtbas etmeye çalışıyor ama biz bu olayın takipçisi olacağız. Olayda ihmali olanların cezalandırılmasını istiyoruz." (21.02.2011/DİHA / Milliyet.com.tr / Sondakika.com / haberler.com)

*Şanlıurfa'nın Hilvan İlçesi'nde ilköğretim ve lise çağındaki en az 170 kişi zehirlendi. Zehirlenme nedeninin tüketilen yiyecekler olduğu sanılıyor. Durumun farkedilmesiyle çocuklar sevkedilen ambulanslarla Hilvan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.Burada tedaviye alınan çocukların durumlarının iyi olduğu ve birçoğunun kısa bir müşahadenin ardından taburcu edileceği öğrenildi.İlçede paniğe yol açan olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Tahkikat devam ediyor. (01.03.2012/Guneydogutv.com/Yeniurfagazetesi.com)

*Van’ın Erciş İlçesi'nde TOKİ'ye ait inşaatta çalışan 400 civarında işçinin yedikleri yemekten dolayı zehirlendikleri bildirildi. Akşam saat 18.00 sıralarında kusma, ishal ve baş dönmesi yaşayan 50 civarında işçi ambulans ve özel araçlarla Erciş Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İşçilerden bazılarının baygın olduğu ve 25 işçiye serum takıldığı bildirildi. (30.03.2012/ANF/ DİHA/Birgun.net/Evrensel.net)

*28 Mart'ta Yüksekova'da oturan İsmet Seven, burun kanaması ve yüksek ateş şikayetiyle 4 yaşındaki çocuğu Fırat'ı Yüksekova Devlet Hastanesi'ne götürerek tedavi etmek istedi. İki gün hastanede kalan çocuğun, daha sonra yaşanan bir tartışmadan dolayı tedavisinin yarıda kesilerek, hastaneden çıkarıldığı iddia edildi. Çocuğunu hastaneye yatırdığında ne doktor ne de hemşirenin ilgilenmediğini belirten baba İsmet Seven, "Oğlum Fırat'ı hastalanması üzerine eşimle hastaneye götürdük. Hastanede yer olmadığı için başka bir çocukla aynı yatakta yatırdılar. Sonra da serum bağladılar. 2 gün sonra çocuğumun vücudu serumu kabul etmedi ve serum hortumuna vücudundan kan girmeye başladı. Bunun üzerine adını bilmediğim hemşireye giderek defalarca yardımcı olmasını ve müdahale etmesini istedim. Ancak hemşire ilgilenmedi. Son gittiğimde biraz gergin bir şekilde müdahale etmesini söyleyince, hemşire hanım hışımla çocuğun kolundaki serumu çıkararak tedavisine son verdi. Sonra bana, 'gidin kendi imkânlarınızla tedavi edin' diyerek bizi kovdu. Ben de gidip doktor G.G.'ye niye böyle bir şey yaptınız deyince bana, 'hemşireyle kavga etmişsiniz bundan dolayı taburcu ettik' cevabını verdi" diye konuştu. Olaydan sonra çocuğunu tedavi etmek üzere Van'a götürdüğünü belirten baba İsmet Seven, Lösemi hastalığından dolayı 2007 yılında 15 yaşındaki kızı Sozdar'ı kaybettiğini, 9 yaşındaki Kader ise kemik erimesinden dolayı düzenli tedavisi yapıldığını kaydetti. Seven, tek korkusunun bu çocuklarının kaybetmesi olduğunu dile getirdi. Bölgeye gelen bazı doktor ve hemşirelerin bölge halkına karşı intikamcı ve kindar duygular beslediğini savunan Seven, çocuğunun Van'da tedavisini bitirdikten sonra kendilerini hastaneden kovan doktor ve hemşire hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti. Konuyla ilgili görüştüğümüz Yüksekova Devlet Hastanesi Başhekimi Faruk Günay, yaşananlardan haberler olmadığını belirterek, "Bahsi geçen doktorumuz çok duyarlı bir

233

doktordur. Böyle bir yaklaşım içinde olması mümkün değildir. Yüksekova, Şemdinli, Derecik ve Esendere'den günde yüzlerce hasta kabul ediyoruz. Doktorla hasta, hasta yakın ile hemşire arasında sıkıntı yaşanabilir. Hatta biz doktorlara saldırı ve küfürler de oluyor. Ama iş sağlığa gelince asla bir ihmalimiz ve iddia edilen yaklaşımımız söz konusu olamaz" dedi. Günay, hasta yakınının kendilerine başvuru yapması durumunda gerekli incelemeyi başlatacaklarını belirtti. (03.04.2012/DİHA/Dengetv.com)

KONUT HAKKI

*1992 yılında Muradiye ile Özalp ilçeleri arasında yapılan Sarımemet Barajı'ndan dolayı Muradiye'ye bağlı Çakmak ve Akçaçay köyleri ile Özalp'a bağlı Çırak köylerinin boşaltılma kararı alındı. Karar üzerine köylülerle görüşen dönemin yetkilileri, köylülere iki inek, koyun ve arazi ile ev verileceği sözünü verdi. Verilen sözler yerine getirilmezken, barajda su tutulması üzerine her üç köyün arazi ve evleri sular altında kaldı. Arazi ve evlerin sular altında kalması üzerine köylüler, göç ederek Van merkeze yerleşti. Yıllarca kirada kalarak verilen sözlerin yerine getirilmesini bekleyen köylülere, 2011 yılında Van merkeze 20 kilometre uzaklıkta bulunan F Tipi Cezaevi'nin üst kısımlarında 78 hane ev yapıldı. Yıllarca evlerinin yapılmasını bekleyen köylüler, evlerine girmek istediklerinde ise 85 bin TL'lik borçla karşılaştı. Köylüler gidecekleri yerleri olmadığı için hazırlanan borçlanma sözleşmesini imza attıktan sonra evlere girdi. Ücretsiz ev verilme hayallerinin suya düşmesinden sonra köye yerleşen üç köyün sakinleri, bu kez de arazi sorunuyla karşılaştı. Devlet verdiği sözleri yerine getirmeyince evlerinden dahi dışarı çıkamayan köylüler, evlerden sonra hane başı 30 bin dönüm için 190 bin TL daha ek borca imza atmak zorunda kaldı. Köylüler farkında varmadan bir anda verilen sözlerin tamamının üzerine çizgi çekilerek, her hane devlete 268 bin TL borçlandırılmış oldu. Devlet, her iki sözleşmede hane reislerinin yerine evde bulunan 70'den 10 aylık bebeklere kadar bütün aile fertlerini borçlu olarak gösteren sözleşmeler hazırlayarak, köylülere imzalattırdı. Köylüler şimdi parayı nasıl vereceklerini kara kara düşünüyor. Devlet köyde yaptığı konutların yanı sıra; iki dükkan, ticaret merkezi, okul, alt yapı paralarının tamamını da konutların üzerinde göstererek, parasını köylülerden tahsil etti. Köylülerden köyde yapılan okulun ve caminin parası dahi tahsis edildi. Devlet yaptığı dükkanların parasını köylülerden tahsis edilmesine rağmen köylülerin evlerine yerleşmesinden sonra yapılan iki dükkanı tekrar ihaleye çıkararak, köylülere sattı. Köylüler ihaleye çıkarılan her iki dükkanı 100 bin TL'ye tekrar devletten satın almış oldu. Köyde alt yapı için 320 bin TL para harcanmış gibi gösterilmesine rağmen kanalizasyon hattının çekilmesi yerine evlerin önünde üstü açık fosseptik çukurları yapılarak, sorun çözülmeye çalışıldı. Bir anda borç batağıyla karşı karşıya kalan köylüler, verilen evlerin değerlerinin çok üzerinde bir fiyatla kendilerine satıldığını dikkat çekerek, mahkemeye başvurdu. Başvuru öncesi köylüler köyde yapılan evlerin değer tespiti için bilirkişi talebinde bulundu. Köye giderek inceleme yapan bilirkişi, köylülere 86 bin TL'ye satılan evlerin 2010 yılı birim fiyatlarıyla 56 bin TL'ye mal olabileceği yönünde görüş bildirdi. Görüş üzerine köylülerin mahkemeye yaptığı başvurudan sonra dava açıldı. Van Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması ise 2 Temmuz'da görülecek. (14.03.2012/DİHA)

SEYAHAT HAKKI*Şemdinli ile Derecik Beldesi arasında bulunan Ortaklar (Bêsosin) Karakolu son bir ayda yaptığı keyfi uygulamalar ile yurttaşlara zorluklar çıkarıyor. Karakol arama noktasında bekleyen ve isminin İsmail olduğu belirtilen uzman çavuşun Şemdinli nüfusuna kayıtlı olmayan yurttaşları araçlardan indirerek kimlik kontrolü yaptığı GBT'den sorgulattığı ve üst araması yaptıktan sonra Derecik’ten gelen araçlara bindirerek geri gönderdiği belirtiliyor.

234

Şemdinli nüfusuna kayıtlı olanlara ise Derecik’ten adres bildirimi yapmalarını ve adreste bulunan şahısla uzman çavuşun konuşmasından sonra süreli olarak izin verdiği iddia edildi. Uzman çavuşun bilinçli olarak bölgeye gönderildiğini belirten ismini vermek istemeyen yurttaş, uzman çavuşu defalarca şikâyet ettiklerini ancak Binbaşının "Boş verin psikolojik sorunları var idare edin" diyerek olayı geçiştirdiğini söyledi. Yurttaş, “Sürekli geçiş noktasında kalan uzman çavuş yurttaşların aracının anahtarlarını alarak keyfi olarak araçlara el koyuyor. Araçlarla operasyona çıkıyor. Çoğu zaman da yurttaştan aldığı araçlarla tek başına Derecik’e, Şemdinli’ye ve çevre köylere sivil elbiselerle çıkıyor” diye konuştu.2 yıl daha karakolda kalacağı belirtilen uzman çavuşun özel olarak bölgeye gönderildiğini belirten yurttaş, “Ne yapacağımızı şaşırdık. Şemdinli’den veya Derecik’ten bir kilo dahi çay getiremiyoruz. Şu ana kadar onlarca aracı gümrüğe attı. Burada 'devlet benim PKK’nin de sizin de kökünüzü kazıyacağım' diyor. Bu uygulamalar nedeniyle çok kaygılıyız. Yetkililerin buna müdahale etmesi gerekiyor. Bu konu Meclis'e taşınmalıdır. Böyle psikopat bir kişinin böyle hassas bir karakola gönderilmesi olası bir katliamın zemininin oluşturmaya çalışıldığı kanaatindeyiz. Karakolda üsteğmenden binbaşıya kadar personel varken, kimsenin bu uzman çavuşa müdahale etmemesi sıradan bir olay değildir” dedi. Hurdacılık yaparak geçimlerini sağlayan iki kardeş, Derecik'e gitmek isterken Ortaklar Karakolu'nda durdurularak 6 saat boyunca bekletildiklerini ve ardından Şemdinli'ye geri gönderildiklerini savundu. Geçimlerini hurdacılık ile yaptıklarını belirten kardeşler, “Biz hurdacıyız, yıllardır senede 5 sefer Rubarok’a gidiyoruz. Bu defa aynı rutin çalışma için Rubarok’a giderken karakolda uzman çavuş İsmail tarafından durdurulduk. Tüm evraklarımızı inceledi ve evraklarımızda eksik olmamasına rağmen bizi karakola aldırdı. Karakolda 6 saat boyunca soğuk koridorda aç susuz bekletti. Adeta bize köpek muamelesi yaptı. Bizim geçişimize izin vermeyen İsmail uzman çavuş, tek kollu araç kullanan bir şahsı ‘geç sen serbestsin’ diyerek geçişine izin verdi. Yine bazı araçlara, içinde ne olduğunu öğrenmediğimiz paketler vererek arama yapılmadan geçti. Bu çifte standardı anlayamadık. Yaşanan olayı Şemdinli İlçe Komutanlığı'na bildirdik, ilçe komutanlığı yetkilileri 'bu adam böyle gidin savcılığa suç duyurusunda bulunun' dedi. Ancak biz bu adamdan korkuyoruz bu nedenle suç duyurusunda bulunamıyoruz” dedi. (14.03.2012/DİHA)

12 EYLÜL DARBESİ MAĞDURLARININ ŞİKAYET BAŞVURULARI*28.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Resul Doğrudemir, şu beyanlarda bulundu: “Ben 12 Eylül darbesinde işkence ve kötü muamele gördüm. 1981 yılında takriben Aralık ayında bir kişinin isim vermesi sonucu gözaltına alındım. Esat Oktay Yıldıran dönemi idi. Bizimle yatan diğer tutuklularla birlikte çok ağır ve sistematik işkenceler gördük. İstiklal Marşının bütün bölümlerini ve andımızı öğrenmemizi istiyorlardı. Bunları yapmamamızın karşılığında çok ağır işkencelere maruz bırakılıyorduk. Halen bu işkencelerden dolayı vücudumu ve bazı organlarımı tam olarak kullanamıyorum. Bu işkencelerden dolayı ciğerlerim su aldı ve zatüreye yakalandım. Askerliğe bile elverişli sayıldım. 12 Eylül darbecilerinden ve sorumlularından şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

23 EKİM 2011 VAN DEPREMİ SONRASI YAŞANAN İHLALLER*Van'da bir gün içerisinde ikinci bir çadır daha kül oldu. Öğlen saatlerinde Ali Paşa Mahallesi'nde Merdan Kurt'a ait çadırın tamamen kül olması ardından bu kez de Hacıbekir Mahallesinde Fahrettin Kuruca'ya ait çadır tamamen kül oldu. Elektrik kontağından çıktığı belirtilen çadırda kalan 7 kişilik Kuruca ailesi kendilerini dışarıya atarken, itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangın söndürüldü. Çadır yangınında tüm eşyaları kullanılamaz hale gelen Türkan Kuruca fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Fahrettin Kuruca'nın kardeşi Sıracettin

235

Kuruca ise çadırlarının yanmasından dolayı yetkililere tepki gösterdi. Çadır yangınlarının önlenmesi gerektiğini belirten Kuruca, her gün yangın korkusu ile çadırlarda kaldıklarını söyledi. (08.01.2012/DİHA)

*Van'ın Şabaniye Mahallesi'nde oturan Mehmet Salih Şoy ve ailesinin, Ferit Melen İlköğretim Okulu bahçesinde kurdukları çadırda yangın çıktı. Kömür sobası nedeniyle çıkan yangında çadır kullanılamaz hale geldi. Yangın esnasında Mehmet Salih Şoy'un yatalak olan annesi Delal Şoy (60) ile iki çocuğu komşularının yardımıyla yara almadan kurtarıldı. İtfaiye ekipleri olay yerine gidene kadar çadır tamamen yanarak küle döndü. (14.01.2012/DİHA)

*Van’da yaşanan 7.2 ile 5.6’lık depremlerden sonra AKP hükümetinin çözüm olarak Van halkını farklı kentlere taşıması beraberinde baskı ve şiddeti getirdi. Daha önce baskılardan dolayı özelikle batı illerine giden bir çok aile tekrar geri dönerken, kalan aileler ise baskı ve şiddete maruz kalmaya devam ediyor. Deprem sonrası Antalya merkeze bağlı Konyaaltı İlçesi’nin Liman Mahallesi'ne gönderilen Aslan ailesinin çocukları okudukları Bedriye Bileydi İlköğretim Okulu'nda saldırıya uğradı. Daha önce sık sık tartaklanan çocuklardan 7 yaşındaki M.A.’nın gördüğü şiddetten dolayı ayağı kırıldı. M.A isimli çocuk hastanede tedavi altına alınırken, ailesi ise siyasi parti liderleri ve yetkililere dilekçe yazarak isyan etti. Depremden sonra gittikleri Antalya Konyaaltı İlçesi’nde sürekli baskı ve ırkçı uygulamalara maruz kaldıklarını belirten M.A’nın amcası Kamuran Aslan, daha önce kendi çocuklarına yönelik saldırılarla ilgili olarak okula giderek müdürle görüştüklerini söyledi. Yapılan görüşmelerden sonuç alamadığını belirten Aslan, son olarak 7 yaşındaki yeğeninin saldırı sonucunda ayağının kırıldığını söyledi. Aslan, “Van’dan gittikten sonra bize verilen evin ilk aylık kirası kaymakamlık tarafından ödendi. Ancak daha sonraki aylarda ikametgahımızı Van'dan Antalya'ya taşımadığımız için bu yardımları kestiler. Yardımlardan sonra çocuklarımızın eğitim gördüğü okulda baskılar yaşanmaya başlandı. Çocuklarımız her akşam ağlayarak eve geliyorlardı. Biz durumu okul müdürüne bildirdik. Hatta gidip veli toplantısına katıldık. Orada durumu dile getirdiğimizde okul müdürü bize, ‘doğaldır, siz doğudan geldiniz alışmanız gerekiyor’ cevabını verdi. Hatta orada bir veli ayağa kalkarak, ‘siz doğudan gelerek burada huzurumuzu bozuyorsunuz, siz Kürtler hep böyle yapıyorsunuz’ diyerek tepki gösterdi” dedi.Yapılan görüşmeye rağmen çocukların üzerindeki baskıların bitmediğini de aktaran Aslan, “En son benim 7 yaşındaki yeğenim tartaklanıyor. Orada ayağı kırılıyor. Fakat okul yönetimi hastaneye götürmek yerine yaralı bir şekilde bekleterek aileye haber veriyor. Tepkimiz üzerine ambulans çağırılarak hastaneye kaldırıldı. Bacaklarındaki kırklar yüzünden ayakları tamamen alçıya alınmış” diye konuştu. Olaydan sonra yaşananları olduğu gibi yazarak, başta Başbakan Recep Tayip Erdoğan olmak üzere, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı olmak üzere gerekli yerlere aktardığını söyleyen Aslan, MHP ve CHP’den olayla ilgileneceklerine yönelik kendisine bilgi verildiğini, AKP Genel Merkezi’nden ise arandığını ilgileneceklerini ancak olayın basına yansıtılmaması yönünde uyarı yapıldığını dile getirdi. Aslan, yaşananların herkesin bilmesi için basınla paylaştığını dile getirdi. (20.01.2012/DİHA)

*Hava sıcaklığının eksi 20 derecelere kadar düştüğü Van'da çadır yangınları sürüyor. İsmet Demir'in Selimbey Mahallesi Arvas Sokak'ta evinin önündeki boş araziye kendi imkanlarıyla kurduğu çadır, sobadan sıçrayan kıvılcımla bir anda alev aldı. Aile fertleri güçlükle kendilerini dışarı atarken, yanan çadırı çevredeki vatandaşlar söndürmeye çalıştı. Kısa sürede yangın yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederek söndürdü. Yanan çadır ve içindeki eşyalar kullanılamaz hale gelirken, 17 yaşındaki Ahmet Demir dumandan zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. (22.01.2012/DİHA)

236

*Van'daYalı Mahallesi’nde oturan Zaif Bitiktaş'ın evinin bahçesine kurduğu çadırda elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangınla birlikte kül oldu. Yangında 7 kişilik aileden zarar gören olmazken, çadır ve içindeki eşyalar ise kullanılamaz hale geldi. Bütün eşyaların yandığını ve ortada kaldıklarını belirten Bitiktaş, ne yapacaklarını bilmediğini söyledi. Çocukların okul kıyafetlerin dahi yandığını aktaran Bitiktaş, yetkililerden destek istedi.(31.01.2012/DİHA)

*Van'da dün gece başlayan kar yağışı sabah saatlerine kadar devam ederken, çadır ve barakalar kar altında kaldı. Kar esaretinin sürdüğü kentte, yetkililer çözüm yerine çadır kentlerinde gazetecilerin çekim yapmasını yasakladı. Özelikle hükümetin 20 Ocak'a kadar hiçbir yurttaşın çadırlarda kalmayacağı ve depremzedelerin tamamı konteynırlara yerleştirileceği yönündeki sözlerine rağmen halen onbinlerce yurttaş çadır ve barakalarda yaşam mücadelesi veriyor. Mahallelerde çöken onlarca çadırdan sonra çadır kentlerde de çadırlar çökmeye başladı. Özelikle ShelterBox isimli İngiliz yardım kuruluşunun getirdiği ve askeriyenin "ben getirdim" diye kendine mal ettiği, geçtiğimiz günlerde de valiliğe devrettiği Mehmetçik Çadırkent'te çadırların çökmesinin ardından depremzedeler tamamen kaderlerine terk edildi. Mehmetçik Çadırkent'te yapmak istediğimiz çekimlere valiliğe bağlı personeller, "valilikten izin almadan çekim yapılmayacağını" belirterek, çekim yapılmasına izin vermedi. Dün geceden beri çadırların çökmemesi için nöbet tutuklarını belirten depremzedeler ise, yetkililerin tamamen kendilerini kaderlerine terk ettiğini söyledi. Çadırda yaşan 55 yaşındaki depremzede Ahmet Demirhan, dün geceden beri çadırını sürekli çökmemesi için kardan temizlediğini belirterek, "Bizim çektiğimiz rezalettir. Allah'ta bunu kabul etmez, hiç kimse kabul edemez" dedi. Çadırları su altında kaldığını ifade eden Demirhan, yetkililerin konteynır verileceği söylemlerine de tepki göstererek, neden gelen konteynırların yurttaşlara verilmediğini sordu.(02.02.2012/ DİHA)

*Van İl Genel Meclisi Aylık Olağan toplantısı İl Genel Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. Toplantıya meclis üyeleri, birim amirleri ve köy muhtarları katıldı. Toplantıda ilk olarak meclis üyeleri tarafından deprem sonrası Muradiye İlçesi’ne bağlı köylerin gördüğü zararı ele alındığı rapor açıklandı. Üçü BDP ve ikisi AKP’li meclis üyeleri tarafından hazırlanan raporu komisyon başkanı Celal Bartu açıkladı. Bartu, ilçeye bağlı 20 köyde ciddi zararların oluşmasına rağmen köylere herhangi bir yardımın yapılmadığını dile getirdi. Köylerde giden AFED ekiplerinin inceleme yapmasına rağmen hasar tespit sonuçların ne köylüler ne de muhtarlara verilmediğini belirten Bartu, köylerdeki okul ve camilerin hasar raporların çıkmasına rağmen köylere ait yerlerin raporlarının çıkmamasının ise siyasi oyunların devamı olduğunu kaydetti. Bartu, “Köylerde barınaklar yıkıldığı için hayvanlar dışarıda kalmış insanlar barakalarda yaşam mücadelesi veriyor. Köylere yapışık olan Erciş köylerine her türlü destek verilmesine rağmen neden Muradiye köylerine verilmemiş anlamış değiliz. Muradiye’nin afet kapsamında olmadığını belirtiyorlar. Peki bu mağduriyeti kim karşılayacak. Buna artık bir çözüm bulunmalıdır. Muhtarlar Ankara’ya kadar gitmiş, fakat sorunlarına çözüm bulamamıştır” diyerek, sorunların ivedilikle çözülmesini istedi. Raporun açıklanmasından sonra söz alan Muradiye İlçesi’ne bağlı Yumaklı Köyü Muhtarı Yunus Beyazar, köylerinde büyük sıkıntıların olduğunu aktararak, hiçbir sorunların çözülmediğini dile getirdi. Beyazer, “Muradiye ile Erciş köyleri yapışıktır. İkisi de aynı zararı gördü. Fakat biz hiçbir yardım alamadık. Vali, AKP il ve ilçe örgütleri, milletvekilleri ve bütün yetkililerle görüştük. Fakat bir çözüm bulamadık. AKP’li vekiller bazı muhtar arkadaşlarımızı Ankara’ya davet etti. Onları da bir gömlek ve bir kravatla kandırıp geri gönderdi. Ama hiçbir sorun çözülmedi. Bu bir vicdansızlıktır. AKP ciddi bir ayrımcılık yapıyor. İki Van’a yetecek para geldi. Peki bu paralar nereye gitti. Neden bunlar açıklanmıyor. Benim köyüme uzman ekipler geldi. İnceleme yaptı. Fakat inceleme sonucu bize verilmiyor. Neden saklanıyor. Madem Muradiye Afet kapsamında değildir, o zaman neden ekip gelip inceleme yapıyor?” diye sordu.

237

İlk depremde Muradiye’nin zarar görmediğini hatta köylüler olarak 800 kişilik yemek ve battaniyeler alarak, Erciş’e gönderdiklerini de hatırlatan Beyazer, ancak ikinci depremden sonra köylerin ciddi bir zarar gördüğünü dile getirdi. Beyazer, Vali ve AKP’li yetkililerin görüşme taleplerin bile kabul etmediğini kaydetti. Yardımların yapılmamasına tepki gösteren Kuşlu Köyü Muhtarı Ferzende Korkmaz ise, kapılarını çaldıkları yetkililerin sürekli Muradiye’nin afet kapsamında olmamasından dolayı yardım yapılamadığı yönünde kendilerine cevap verildiğini belirterek, “Ne yani afet kapsamında olmadığı için insanlar ölüme mi terk edilecek. Biz gidip depreme Muradiye afet kapsamında değildir, burayı sallamayın mı, diyeceğiz? Bu nasıl bir anlayıştır” diye sordu. Yardımların yapılmamasından dolayı perişan durumda kalan çok sayıda ailenin köyü terk ettiğini de aktaran Korkmaz, tek isteklerinin sorunların artık çözüme kavuşması olduğunu kaydetti. Korkmaz, köylerinde 100’e yakın ahırın yıkılmasına rağmen hayvanların barınması için sadece 10 çadır verildiğini de belirterek, insanların büyük bir mağduriyet içinde olduğunu aktardı. Korkmaz, “Konteynırlar bizim köyün içinden geçip Erciş köylerine gidiyor. Köylüler bize haklı olarak tepki gösterip, görevimizi yapmadığımızı belirtiyor. Oysa biz bütün kapıları çaldık. Fakat soruna çözüm bulamadık” diye konuştu. (06.02.2012/ DİHA)

*Van'da çadır kentlerin kurulmasından sonra Başbakan ve bakanlar, 20 Ocak'a kadar Van'da konteynır kentlerin tamamlanacağını belirterek, 20 Ocak'tan sonra kimsenin çadırlarda kalmayacağını açıklamıştı. Ancak verilen sürenin üzerinde günler geçmesine rağmen halen yurttaşların yüzde 70'i çadır ve barakalarda yaşarken, valilik çözüm olarak konteynır verme yerine çadır kentleri zorla boşaltma kararı aldı. Van Valiliği, ilk olarak Mimar Sinan Çadır Kenti'nde kimse kalmadığı gerekçesi ile 3 gün içerisinde çadırları boşaltma kararı aldı. Kararla birlikte çadır kente verilen elektrik ve yemekler kesilirken, depremzedeler ise tamamen kaderlerine terk edildi. Karar üzerine depremzedeler sokaklara çıkarak yaşananlara isyan etti. Dün gece yarısına kadar eylem yapan depremzedeler, kendi aralarında imza toplayarak valiliğin kararını geri almasını istedi. Vatandaşlar valiliğin kendilerine konteynır sözü verdiğini, ancak şimdi konteynır vereceğine kendilerini dışarı attıklarını belirtti.Alınan karara tepki gösteren depremzedelerden Şükrü Yok, çözüm olarak kendilerini dışarıya attıklarını belirterek, "Başbakan ve devlet yetkilileri bize kısa zamanda sorunu çözeceklerini ve konteynır dağıtacaklarını söylediler. Ancak bırak konteynır dağıtmayı, şu anda elimizde bulunan çadırları da almak istiyorlar. Bizi kapı dışarı ediyorlar. Bu kışın ortasında nereye gideceğiz?" diye sordu. Yetkililerin çadır kenti boşaltmak için dün anons yaptığını aktaran Erhan Yantur, kışın ortasında nereye gideceklerini bilmediklerini belirterek, sorunlarını çözecek muhatap bile bulamadıklarını dile getirdi. Uygulamaya tepki gösteren Abdullah Patir ise, yetkililerin 3 gün içinde kendilerinden çadırları boşaltmak istediğini ve yarından itibaren çadır kentte dağıtılan yemekleri de kesme kararı aldığını söyledi. Patır, "Vali konteynır dağıttığını söylüyor. Hani konteynırlar. Vali gelip halimizi görsün. Yiyecek, giyecek, yakacak bir yerimiz yok. Bu kışın ortasında nereye gideceğiz. Artık buna bir çözüm bulunsun" dedi. Mimar Sinan Çadır Kenti'nin yanı sıra kentte bulunan diğer bütün çadır kentler içinde boşaltma kararı alırken, valilik bunu "çadır kentlerde kalanlar hak sahibi olanlar değil" gerekçesiyle yaptığını açıklıyor. Boşaltma kararı alan bütün çadır kent sakinleri ise, valiliğe yürümek istedi. Karar üzerine çadır kentlere giden valilik yetkilileri, yurttaşları yürüyüşten vazgeçirerek, vali yardımcıların çadır kentlere gelerek, depremzedelerle görüşeceğini söyledi. Yetkililerin söylemlerini üzerine çadır kentlerde toplanan depremzedeler, vali yardımcıların gelmelerini beklemeye başladı. (10.02.2012/ DİHA)

*Van’da meydan gelen 2 büyük depremin ardında Van merkezin birçok bölgesinde kurulan çadır kentler boşaltılmaya başlandı. Van merkezde kurulan Mimar Sinan, Et Balık Kurumu, Mevlana Konteyner Kente ve Mehmetçik Çadır kentinin boşaltılma kararı alındı. Valilik yetkilileri çadır kentlerde yaptıkları anonslarda depremzedelerin 13 Şubat’a kadar çadır

238

kentleri terk etmelerini istedi. Çağrıda çadır kentlere verilen yemek ve desteklerin de kesileceği belirtildi. Alınan karar üzerine çadır kentlerdeki yurttaşlar valiliğe yürümek istedi. Ancak olay yerine gelen vali yardımcıları, sadece evi orta hasar ve ağır hasar olanlara konteyner vereceklerini belirterek, geri kalanlara ise herhangi bir desteğin verilemeyeceğini belirtti. Valilik yetkilileri, depremzedelere artık yardım yapılmayacağını aktararak, isteyenlerin çadırlarda kalabileceğini, istemeyenlerin ise çadırları alıp evlerinin önüne götürmesini istedi. Uyarılar üzerine depremzedelerin büyük bölümü uygulamayı protesto ederek, yerlerini terk etmeyeceklerini belirtirken, bazı yurttaşlar ise çadırları sökerek, bölgeden ayrıldı. En fazla çadırın bulunduğu ve ilk günden beri valilik ile jandarma tarafından sürekli propagandası yapılan Mehmetçik Çadır Kent'te kalan bin 280 depremzede aile, alınan kararla tamamen ortada kaldı. Mehmetçik Çadır Kent'in yanı sıra 4 çadır kentte yaklaşık 4 bin aile ve yaklaşık 20 bin kişi alınan kararla ortada kaldı. Yaşananlara tepki gösteren kimi depremzedeler ise, devletin kendilerine verdiği hiçbir sözü yerine getirmediğine dikkat çekerek, çadırlarını terk etmeyeceklerini belirtti. Mimar Sinan Çadır Kenti'nde kalan Perihan Ayten, çadırını toplayarak kendi evinin önüne kuracağını belirtti. Bu uygulamaların yurttaşların zararına olacağını söyleyen Ayten, evin az hasarlı da olsa yaşadığı korku ile evine tekrar geçemeyeceğini kaydetti. Ayten, “Yetkililer bize ‘Gidin evinizin önüne kurun çadırı’ diyorlar biz konteyner istiyoruz. Zaten iş güç yok bir yemek için paramız dahi yok. Yemek veriyorlardı şimdi onu da kesecekler. Çadırları mahalle aralarına kurduğumuzda hırsızlardan nasıl korunacağız. Çadır kentte sayımız çoktu kimse cesaret edip çadırlarımıza giremiyordu” dedi. (10.02.2012/ DİHA)

*Van'da AFAD tarafından evleri yıkılan yurttaşların yerleştirildiği Kevenli Konteynır Kenti'nde yaşanan sıkıntılar depremzede yurttaşları çileden çıkardı. Van merkeze bağlı Kevenli Köyü'nde bulunan konteynırlarda yaşayan yurttaşlar, sık sık elektrik ve su kesilmesine tepki göstererek yetkililere duyarlılık çağrısında bulundu. AFAD ve Van Valiliği tarafından Kevenli Köyü'nde 500 konteynırın bulunduğu konteynır kente yerleştirilen depremzedeler, havaların geceleri eksi derecelere düştüğü kentte şimdi de sık sık kesilen elektrik ve sudan dolayı mağdur ediliyor. Depremzedeler yaşanan sorunlar karşısında yetkililerin sessiz olmalarına tepki gösterirken, polis de yurttaşların mağduriyetini haberleştirmek isteyen gazetecileri engelliyor. Konteynır kentte görevli polisler, valilik izni olmadan çekim yapılmasına izin vermeyeceklerini belirtiyor. Depremde evi tamamen yıkılan Şevket Koçak isimli yurttaş, yaşanan ilsizlik ve sıkıntılardan dolayı tepkisini dile getirerek, "Ya bize adam akıllı bir çözüm sunulsun, ya da evlerinize gidip ne haliniz varsa görün denilsin. Depremin yaşandığı ilk günden bu yana sıkıntılarımız çözülmediği gibi yaşadığımız sıkıntılar her geçen gün daha da büyüyor" dedi. Koçak, "Konteynır kentte günde en az 10 defa elektrik kesilir. Su ise ancak bir saat veriliyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, lütfen sorunlarımızı göz ardı etmeyiniz. Çocuklarımızın çoğu geceleri elektrik kesildiğinden dolayı hasta olmuş durumda" dedi. Konteynır Kent'te kalan Haşim Marangoz ve Alaattin Çakan isimli yurttaşlar da aynı sorunları yaşadıklarını belirterek, çözüm adına şu ana kadar hiçbir şeyin yapılmadığını söyledi. 60 yaşındaki Kamber Kaya isimli kadın ise, depremde evinin başına yıkıldığını belirterek iki çocuğu ile sokakta kaldığını söyledi. 2 oğlu dışında kimi kimsesi olmadığını belirten Kaya, oğullarından birinin askerde birinin de öğrenci olduğunu söyledi. Yaşlı olması ve bir oğlunun askerde olması nedeniyle sıkıntılı günler geçirdiğini dile getiren Kaya, "Ben yetkililere gidip bu sıkıntıları yaşadığımı söylediğimde kimse yüzümü bile bakmıyor. Herkes 'bana ne' deyip tüm kapıları yüzüme kapatıyor. Yetkililer her gün televizyona çıkıp şov yapmayı bıraksın, gelsinler de bu halkın yaşadığı sıkıntı ve acıları görsün" diye konuştu. (13.02.2012/ DİHA)

*Van merkeze bağlı Kalecik (Qerecix) Köyü sakinleri bir yandan kurdukları çadır ve barakalarda yaşam mücadelesi verirken, diğer yandan ise susuzlukla mücadele ediyor. 3 yıldır

239

su sorunu yaşadıklarını ancak ara sıra da olsa sularının aktığını söyleyen köy sakinleri, en son köyün alt kısmında bulunan Altıntepe Mahallesi’ne kurulan Konteyner Kent ile birlikte tamamen sudan yoksun hale geldiklerini belirtti. Köylerine gelen hattan Konteyner Kent'e de su verildiğini bu nedenle de sularının tamamen kesildiğini dile getiren köylüler, günlerdir çeşmelerden tek damla su akmadığı için karı eriterek su ihtiyaçlarını sağladıklarını ifade etti. Köylüler, kardan elde ettikleri suları kullandıkları için de hastalıklara yakalandıklarını söyledi. Köylerinin belediye mücavir alanı içinde yer almadığı için defalarca valilik ve Devlet Su İşleri (DSİ) yetkililerine başvuruda bulunduklarını kaydeden köylüler, herhangi bir yanıt alamadıklarını belirtti. Köy sakinlerinden Saadet Önce, susuz kaldıkları için temizlik ihtiyaçlarını da gideremediklerini ve hayvanlarına da bakamadıklarını dile getirdi. Su elde etmek için etrafta temiz karı topladıklarını ve daha sonra kazanlarda erittiklerini belirten Önce, bu şekilde bulaşık ve elbiselerini yıkadıklarını kaydetti. Önce, “Biz Müslüman değil miyiz. Bizim suyumuzu kesip konteyner kente veriyorlar. Sanki onlar su içiyor da biz içmiyoruz. Bu nasıl bir devlet kendi yurttaşına dahi sahip çıkmıyor. İmkanımız olsa buraları bırakıp başka devlete gideriz. Yaşanan rezalete bir çözüm getirilmiyor” dedi. Yaşananlara tepki gösteren Rabia Kaya ise, depremden sonra en büyük felaketin su sorunu olduğunu belirterek, erittikleri kar ile ihtiyaçlarını giderdikleri için çocuklarının hastalandığını belirtti. Yaşadıkları işkenceye son verilmesini isteyen Kaya, sorunlarının çözülmesini talep etti. (13.02.2012/ DİHA)

*İki depremle sarsılan Van'da depremzedelerin büyük bölümü halen baraka ve çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Buna rağmen kente gelen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın kentteki depremzedelerin sorunlarının bittiği ve depremzedelerin konteynerlere yerleştirildiği yönündeki açıklamasına baraka ve çadırlarda kalan depremzedelerden cevap geldi. Halen Kültür Müdürlüğü Parkı'nda çadırda yaşam mücadelesi veren Sacide Nergiz, 2 çocuğuyla birlikte aylardır çadırda kaldığını dile getirdi. Nergiz, "Ben aylardır çok zor şartlar altında bu çadırda yaşıyorum. Kar eridiği zaman çadırın altı suyla doluyor. Çamaşır, banyo ve bulaşık yıkamak gibi sorunlar bizim için ciddi sorunlar onlarla mücadele ediyoruz. Eğer bakanın dediği doğruysa biz neden halen barakalarda yaşıyoruz. Gelip artık halimizi görsünler" dedi. Nergiz, Kendisi gibi on binlerce insanın halen baraka ve çadırlarda kaldığını dile getirdi. Çalıştığı iş yerinin yıkılmasından sonra işsiz kaldığını belirten Sami Yılmaz isimli depremzede ise, deprem sonrası memleketi Yüksekova'ya gittiğini ancak iş olanakları olmadığı için tekrar geri döndüğünü kaydetti. Bırakın konteyneri halen kendisine çadır dahi verilmediğini aktaran Yılmaz, "Deprem sonrası Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne akrabaların yanına gitmek zorunda kaldım. Yüksekova'da iş bulamayınca eşini ve çocuklarını bırakıp Van'a geri döndüm. 4 aydır işsiz olarak dolaşıyorum. Şu anda bir dönercide günde 15 TL'ye çalışıyorum. Defalarca çadır için gittim. Çadır bile bana vermediler. Bakan sıkıntının bittiğini söylüyor. İşte ben buradayım. İşsiz ve bir çadır dahi bulmadan yaşıyorum. Gelip halimi görsün" diye konuştu. Verilen bütün sözlerin, lafta kaldığını dile getiren esnaflardan Rıdvan Bozkurt ise, verilen kredi sözlerinin sözde kaldığını dile getirdi. Van için sadece sözler verildiğini belirten Bozkurt, halen on binlerce insanın çadırlarda yaşadığını dile getirdi. Bankaların kredileri ertelememesi ve deprem dolayısıyla verilen kredi sözlerinin yerine getirilmemesinden dolayı esnafın iflasın eşiğine geldiğini kaydeden Bozkurt, hiçbir sözün yerine getirilmediğini belirterek, yapılan açıklamaların da hayal ürünü olduğunu kaydetti. İşçiler Kahvesinde iş bulmak için günlerdir beklediğini belirten Fazıl Yüksek, halen barakada yaşadığını söyleyerek, bakana gelip evine bakmasını istedi. Günde 200 işçinin kahveye geldiğini belirten Yüksek, ancak 3 işçinin iş bulduğunu belirtti. Van'ın rant kapısı haline getirildiğini de aktaran Yüksek, verilecek konutları da alma güçlerinin olmadığını kaydetti.(18.02.2012/ DİHA)

240

* Van'ın Bahçıvan Mahallesi Abdurrahmangazi Sokak'ta Necmi Kaçak (37) isimli depremzedenin, evlerinin önünde kurduğu çadırda gece geç saatlerde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Yangını fark eden Kaçak'ın büyük oğlu Gökhan Kaçak, önce itfaiyeye ve polise haber verdi, ardından içeri girerek babasını ve kardeşini kurtarmaya çalıştı. Kurtarma sırasında Kaçak'ın bir eli yandı. Kısa sürede bölgeye gelen itfaiye ekipleri, yangını diğer çadırlara sıçramadan söndürdü. Çadırda yaralanan baba ve iki oğlu ambulansla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören Gürses Kaçak, akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Kaçak'ın cenazesi, otopsisi yapıldıktan sonra yakınları tarafından hastane morgundan alınarak Abdurrahman Gazi Mahallesi Mezarlığı'nda toprağa verildi. (20.02.2012/ DİHA)

* Van'ın Şabaniye Mahallesi'ne bağlı Eski Edremit Sokağında oturan Ali Avşin'in deprem sonrası evinin önüne kurduğu çadır çıkan yangın sonrası kül oldu. Elektrik kablolarından kaynaklanan yangında, çadır ve içindeki eşyalar kullanılamaz hale geldi. Aile fertlerinin, soğuk havadan dolayı hasırlı evlerine gidip yatmaları ise bir faciayı önledi. Çıkan yangından sonra yetkililer olay yerine giderek inceleme yaptı. (25.02.2012/ DİHA)

*Edinilen bilgiye göre yangın, İpekyolu Caddesi'nde bulunan Hoşap konteynır kentinde meydana geldi. Serdar Düşünür isimli şahıs, yerleşmeden önce ailesi ile birlikte konteynırın temizliğini yapmaya başladı. Bu sırada meydana gelen büyük patlamanın ardından konteynır yanmaya başladı. Düşünür, konteynır kentin güvenliğini sağlayan polis ekiplerine haber verdi. Polis, Vangölü Elektrik Dağıtım AŞ (VEDAŞ) ekiplerini arayıp elektriğin kesilmesini söyledikten sonra itfaiyeye haber verdi. Elektriğin kesilmesiyle birlikte polis ve konteynır sahibi yangını söndürürken, kısa sürede bölgeye gelen itfaiye ekipleri de olası bir duruma karşı soğutma çalışması yaptı. Konteynırda maddi zarar meydana gelirken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı. (01.03.2012/guneydoguekspres.com)

*Van'da 7.2 ve 5.6 şiddetindeki depremlerden sonra kent merkezi ve Erciş'te kurulan 14 çadır kent tamamen kaldırıldı. Valiliğin çadır kentlere verdiği yardımların kesilmesi ve çadır kentleri boşaltma kararı almasından sonra depremzedeler çadırlarını evlerinin önüne kurmuştu. Halen kent genelinde binlerce çadır ve baraka bulunurken, çadır kentlerde ise hiçbir yurttaş kalmadı. Konuyla ilgili açıklama yapan Van Vali Yardımcısı Atay Uslu da, geçici barınmanın ikinci etabı olan konteyner kentlerin devreye girmesiyle depremden sonra il merkezi ve Erciş'te kurulan 14 çadır kentin tamamının kaldırıldığını kaydetti. (04.03.2012/DİHA)

*Van’da meydana gelen depremde evleri ağır hasar gördükten sonra evlerinin yakınına çadır kuran 14 kişilik Bayözen ailesinin çadırları yandı. Edinilen bilgiye göre; sabah saatlerinde elektrik sobasından çıkan yangın sonucu aile fertleri can havliyle kendilerini dışarı attı. Yangın sonucu kolundan hafif yaralanan 23 yaşındaki İlyas Bayözen'e, olay yerine gelen sağlık ekibi gerekli tıbbi müdahale de bulundu. Yangın sonucunda çadır kullanılamaz hale geldi. (04.03.2012/DİHA)

*Van'da 23 Ekim'de meydana gelen ilk depremden sonra kendilerine çadır dahi verilmeyen Irak, İran, Bangladeş, ve Afganistan'dan gelen mülteciler, şimdilik ortada kaldı. Resmi olarak hiçbir hak tanınmayan mülteciler, uzun süre sokaklarda yaşam mücadelesi verdikten sonra çözüm olarak gruplar halinde batı illerine gönderildi. Sadece biletleri kesilerek batı illerine gönderilen 2 bin 700 mültecinin büyük bölümü, gittikleri kentlerde kaderlerine terk edilirken, Van'da kalan mülteciler ise, bütün haklardan yoksun bırakıldı. Van Mülteci İstihdam Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Van MİYAD-DER) Başkanı Emine Boz, Türkiye'nin uluslararası sözleşmedeki hükümlüklerin yerine getirmesini istedi. Şu an Van'da bazı evlerde

241

en az 4 mülteci ailesinin kaldığını da belirten Boz, deprem sonrası en büyük mağduriyetin mültecilerin yaşadığını dile getirdi. Boz, deprem boyunca yaptıkları bütün girişimlere rağmen birkaç gönüllü işverenin yardımları dışında devletten bir destek alamadıklarını dile getirdi Halen kalan mültecilere bir çadır bile verilmediğini dile getiren Boz, "Deprem sonrası yetersizde olsa insanlara çadır veya benzer yardımlar verildi. Fakat mülteciler günlerce park ve sokakta battaniye altında yaşam mücadelesi verdi. Mülteci ve sığınmacılara olan ayrımcılık gözle görülür bir şekilde ortaya çıktı. Van'da çalışma izinleri olamadıklarında dolayı kaçak çalışıyorlar. Kaçak barınma sorunu da yaşayan mülteciler 4 aile bir araya gelerek ev tutuyor. Deprem olduktan sonra bunların tamamı ortada kaldı. Kimini kaldığı evi yıkıldı, kimin de ev sahibi gelip evden çıkardı. Depremden ardında merkezde birçok çadır kentler kuruldu. Mültecilerin yoğun yaşadığı İstasyon ve Abdurahman Gazi Mahallelerin yanı başlarında Et Balık Kurumu'nda kurulan çadır kentlere mültecilerin girişine bile izin verilmedi. Günlerce soğuk havada battaniye altında kaldılar. Mülteci oldukları için girdikleri yemek sırasında en sona atıldılar, bazen saatlerce girdikleri yemek sırasında yemek almadan ayrıldılar. Bizler sorunun çözümü için gerekli bütün kurumlara başvurduk. Fakat birkaç işverenin dışında bize destek veren olmadı. Sorunu çözüm yerine başka illere gönderildi. Fakat hem gönderilen hem de kalanlar ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı" diye konuştu. Boz, kentte kalan mültecilerin de açlıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, mültecilerin sorunların çözülmesini istedi. (06.03.2012/DİHA)

*Van'da 23 Ekim'de meydan gelen ilk depremden bu yana barınma sorunları halen çözülmezken, çadır kentlerden sonra Mevlana Evleri de boşaltıldı. Edremit Yolu üzerinde bulunan 218 haneli Mevlana Evleri'ndeki yurttaşların bir bölümü konteynerlara yerleştirilirken, bazı yurttaşlar ise, verilen yardımların kesilmesi üzerine evleri boşalttı. Bölgede kalan 5 aile ise, kaderlerine terk edildi. Mevlana evine verilen yemek ve güvenliğini sağlayan ekiplerin çekilmesinden sonra bu kez de TEDAŞ elektriği kesti. Yaşananlara isyan eden depremzedeler ise, gidecek yerleri olmadığı için kentte kalmayı sürdürdüklerini belirterek, devletin kendilerini alandan çıkarmak için her türlü baskıyı uyguladığını dile getirdi. Mevlana Evleri'nde soba kurma olanakları olmadığı için 5 aile akşamları alanda ateş yakarak ısınıyor. Elektrik olmadığı için battaniyeye sarılarak ısınmaya çalışan depremzede Rızbar Soner, kiracı olarak kaldıkları evin kullanılacak durumda olmamasından dolayı evlerine giremediklerini dile getirdi. Soner, "Devlet burayı boşaltma kararı aldı. Verilen bütün hizmetleri kesti. Benim gidecek hiçbir yerim yok. Bana Mevlana evini götürüp evimin önüne kurmamı istiyorlar. Ama evim yok ki önüne kurayım. Bu bir işkencedir. Bu uygulamaya son versinler" diye konuştu. Depremde bile ayrım yapıldığını belirten İshak Gören, kendilerine yapılan uygulamanın en büyük ayrımcılık olduğunu dile getirdi. AKP'ye yakın olmadıkları için bu kadar baskıya maruz kaldıklarını ifade eden Gören, "Ben burada daha önce Mevlana evinin güvenliğinden sorumluydum. Fakat beni de işten çıkardılar. Şimdi hem işsiz kaldım, hem de ortada. Devlet verdiği yardımı kessin ama elektriği kesmek bizi ölüme terk etmektir. Benim çağrım başta BDP olmak üzere sivil toplum örgütü ve kurumlaradır. Gelip bu halimizi görsünler" diye konuştu. 3 çocuğu ile soğukta barınmaya çalışan Seyhan Soner, yaşadığı sorunlardan dolayı defalarca valilik ve yetkili kişilere başvurmalarına rağmen bir sonuç alamadıklarını dile getirdi. Soner, "Benim evim hasarlıdır. Giremiyorum. Ancak benim bir ağabeyim dağda, bir ağabeyim cezaevinde olduğundan dolayı konteynır vermediler. Bu ayrımcılık nereye kadar, resmen bizi kaderimize terk etmişler. Artık yeter, eve ekmek dahi getiremiyorum. Devlet bu kadar sıkıntıya rağmen şimdi de bizi buradan zorla çıkarmak istiyor. Artık birileri sesimizi duyup bu uygulamaya son vermelidir" dedi. (11.03.2012/DİHA)

*Van'da yaşanan iki deprem sonrası yurttaşların büyük bölümü halen çadır ve barakalarda yaşam mücadelesi verirken; konteyner verilerek sorunun çözümü yerine park ve bahçelerde kurulan çadırlar da zorla boşaltılmaya başlandı. Zorla çadır kentlerin boşaltılmasından sonra

242

bu kez de park ve bahçelerde kurulan çadırlar boşaltılıyor. Kültür Sarayı Bahçesi'nde kurulan çadırlar, valilik personeli tarafından zorla boşaltılmaya başlandı. Yetkililer zorla çadırları alırken, yurttaşların eşyaları ise ortada kaldı. Uygulamaya isyan eden depremzedeler, valinin konteyner kentlerde poz verme yerine gelip durumlarını görmesini istedi. Çadırlarının boşaltılmasına tepki gösteren depremzedelerden Medine Yaşar, "Benim gideceğim hiçbir yerim yoktur. Şimdi baskın yapıp buraya boşaltmamızı istiyorlar. Vali çıkıp iki konteynerı gezip sorunları çözdüğünü söylüyor. Eğer bu kentin halini görecekse gelip burada bizim halimizi görsünler. Yoksa yaşananlara rağmen çıkıp demesin ben valiyim. Vali zülüm yapan değildir" diyerek yaşananlara isyan etti. Deprem sonrası hiçbir yetkilinin gelip durumlarını sormadığını belirten 8 çocuk annesi Sabriye Kılıç, devletin kendilerine ilk ziyaretinin çadırları boşaltmaya yönelik olduğunu dile getirdi. Kaldıkları evlerin hasarlı ve 8 katlı olduğunu belirten Kılıç, hasarlı bir binanın önüne çadır kurmalarının imkansız olduğunu dile getirdi. Kılıç, "Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Deprem sonrası zaten perişan durumdaydık. Burada başımızı koyduğumuz çadırlar da şimdi boşaltılıyor. Gelin bu yaşadıklarımızı görün. Peki durumumuz ne olacak. Vali önce gelip bize bir çözüm bulsun. Sonra çıkarsın. Yoksa ne olursa olsun biz burayı terk etmeyeceğiz" diye konuştu. Çadırların kaldırılmasıyla ilgili görüştüğümüz Van Valiliği Çadır Kent Koordinatörü Mesut Demir ise, çadırların zorla kaldırılmasına yönelik bir girişimlerinin olmadığını belirterek, yaptıkları çalışmanın bir tespit olduğunu kaydetti. Demir, "Biz burada bir zorlama yapmıyoruz. Sadece tespit yapıyoruz. Ağır ve orta hasarlı evleri olanlara konteyner veriyoruz. Evi az hasarlı ve hasarsız olanlara ise çadırlarını kaldırıp evlerin önünü götürmelerini istiyoruz" dedi. (11.03.2012/DİHA)

*Van'da Ekim ayında meydana gelen depremin üzerinden 5 ay geçmesine rağmen binlerce yurttaş halen çadır ve barakalarda yaşam mücadelesi veriyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Ocak'tan sonra hiçbir yurttaşın çadırlarda kalmayacağına yönelik açıklamasının üzerinde 2 ay geçmesine rağmen halen yurttaşların sorunu çözülmedi. Devlet bir yanda çadırları zorla boşaltırken, diğer yandan ise yaz gelmesine rağmen halen konteyner kentlerin kuruluşu sürüyor. Kentte Erciş yolu başta olmak üzere birkaç noktada halen konteyner kentlerin kuruluş çalışmaları devam ediyor. Özellikle depremde büyük bir yıkıntının olduğunu İstasyon Mahallesi için Erciş yolu üzerinde kurulan konteyner kent faaliyete geçmedi. Evleri yıkılan ve konteyner verilmesi için sıra bekleyen yurttaşlar ise, yaşanan uygulamaya isyan ederek, soğuk kış günlerinde barakalara konduktan sonra yaz aylarında verilecek olan konteynerların bir anlamının olmayacağını dile getirdi. İstasyon Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yazlık çadırda yaşam mücadelesi veren Veysel Erfidan, bundan sonra konteyner kentlerin kurulmasının bir anlamının olmayacağını belirtiyor. Kışın en sert günlerde çadır ve barakalarda kaldıklarını aktaran Erfidan, kış şartlarından dolayı çocukların çadırda sürekli hastalıklara yakalandığını aktardı. Erfidan, "Bundan sonra devletin getireceği konteyner'ın bir anlama kalmadı. Zaten bu kentler bitmeden yaz gelecek. Yaz aylarında kimse evini barkını bırakıp, konteyner kentte gitmez. Burada sadece insanlar oyalanıyor" diyor. Duruma tepki gösteren depremzedelerden Elif Matpay ise, depremden sonra günlerce çadırsız kalınca kendi çabalarıyla demir saç, tahta ve ısı yalıtımı kullanarak, konteynere benzettiği baraka kurduklarını dile getirdi. Devletten hiçbir destek alamadıklarını belirten Matpay, kendilerine çadır vermeyen yetkililerin konteyner vermesinin imkansız olduğunu ifade ediyor. 7 çocuk annesi Güler Barlıkçı ise, kendi çabaları ile brandadan yaptıkları barakada kaldıklarını belirterek, devletin verdiği bütün sözlerin söylemde kaldığını kaydetti. Barlıkçı, bundan sonra kendilerine konteyner tahsis edilse bile konteynere geçmeyeceklerini dile getirdi. (17.03.2012/DİHA)

*Erciş'te 23 Ekim'de yaşanan deprem felaketi sırasında İnönü Mahallesi'nde oturan 3 yaşındaki Taner Gül isimli çocuğun üzerine televizyon düştü. Televizyonun düşmesi sonucu ayağı iki yerden kırıldı. Binlerce yaralının olduğu deprem sırasında Gül ailesi de çocuklarını

243

alarak ilçede çoğunluğu gönüllü doktorlardan oluşan seyyar hastaneye götürdü. Gül, burada doktorların yaptığı ilk müdahaleden sonra evine geri gönderildi. Evi yıkılan ve Çelebibağı Beldesi'nde bulunan Konteyner Kente yerleştirilen Gül ailesi zamanla çocuklarının yürümekte zorluk çektiğini görmeleri üzerine tekrar küçük Taner'i alarak hastaneye götürdü. Ancak hastanede küçük Taner'in ilk müdahalede kırılan kemiğinin yanlış kaynamasından dolayı tam teşekkülü bir hastanede tekrar ameliyat olması yönünde aileye bilgi verildi. Aile ekonomik sıkıntılardan dolayı çocuklarını farklı bir hastaneye götüremezken, aile Taner'in sakat kalmaması ve tedavi olması için kendilerine uzatılacak bir yardım eli bekliyor.2 çocuk annesi Necla Gül, yaşanan depremde 3 yaşındaki oğlunun üzerine televizyon düştüğü için sakat kaldığını ve maddi durumu olmadığı için tedavisini gerçekleştiremediğini ifade etti. Eşi askerde olduğu için hiçbir gelirlerinin olmadığını ifade eden Gül, tek isteğinin oğlunun sakat kalmaktan kurtulması olduğunu ifade etti. Oğlunun ilk müdahalede yanlış tedavi uygulandığı için sakat kaldığını belirten Gül, "Çaresizce her gün oğlumun sakat kalmasına seyirci kalıyorum ve bir şey yapamadığım için kahroluyorum. Bunun için tek isteğim bana yardım elinin ulaştırılmasıdır" diye konuştu.Oğlunu daha önce Erciş Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü bunun üzerine oradaki doktorların kendilerini Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiğini ifade eden anne Gül, YYÜ'de doktorların kendisine kırılan kemiğin yanlış kaynadığını yeni bir ameliyatla düzelebileceğini ifade ettiğini belirtti. Maddi durumları çok kötü olduğundan dolayı oğlunun hastaneye getirip götüremediğini de belirten Gül, oğluna yemek bile bulmakta zorlandığı bir sırada, tedavi etmesinin ise imkansız olduğunu dile getirdi. Gül, oğlunun sakat kalmasını istemediğini belirterek, destek talebinde bulundu. (23.03.2012/DİHA)

DİĞER BAŞVURULAR*01.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Mehmet Şah Akdeniz, şu beyanlarda bulundu: “Köyümüzde 1983-1987 yıllarında yaşanan adli bir vakadan dolayı cezaevine girdim. Cezaevinde 3-4 yıl kaldım. Olay sadece bir iftiradan kaynaklıydı. Ben ve 4 arkadaşım bu davadan beraat ettik. 4 yıl cezaevinde haksız yere bulunduk. Mağdur olduk. Mağduriyetimizin giderilmesi için bu konuda sizden yardım talep ediyorum. ”(İHD Diyarbakır Şubesi)

*12.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Beşir Coşkun, şu beyanlarda bulundu: “23.07.2003 tarihinde Kumçatı Zivik köyüne harmana gitmiştik. Bir hafta önce DEHAP Partisini açmıştık. Partiyi açtıktan sonra Botuya Aşiretinden Abdullah, Aziz ve Ahmet Demir tarafından tehditler almaya başladık. Bunlar köyde koruculuk yapıyorlardı. Bir hafta sonra köye harman için gittik. Yolda bize pusu kurulmuştu. Bize silahla saldırmaya başladılar. Orada bulunan yeğenim Halit Coşkun hayatını kaybetti. Olay da korucu başı da gözünden yaralandı. Cenazemizi alıp gömmek istedik. Gömmeden önce karakol komutanı bize gelip “katili bulduk, gözünüz aydın” dedi. Cenazemizi gömdükten sonra tekrar karakol komutanı gelerek “yanlış bir ihbar deyip katilin o korucu başı olmadığını” söyledi. Görgü tanıklarının vermiş olduğu ifadeler savcı tarafından kabul edilmedi. Bunun nedeni ise gece olup karanlıkta kim olduğu anlaşılmamasıdır. Bu olayı gerçekleştiren kişilerin bilindiği halde tutuklanmamaları bu ülkede adaletin işlenilmediğini gösteriyor. Bunu gerçekleştiren kişilerin bulunup yargılanmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*14.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Abbas Kayacan, şu beyanlarda bulundu: “Benim ablam olan Neşe Kayacan, 27 Kasım 2011 tarihinde dil eğitimi nedeniyle Londra’ya gitti. Ablam Londra’ya gitmeden önce evinde misafir olarak kalan arkadaşlarından dolayı evine baskın yapıldı. Evde bulunan misafirler polisler tarafından gözaltına alındı. Ablam

244

öğrenci olarak kaldığı Aydın ilinde örgüt üyeliğinden yargılanıyordu. Yaklaşık olarak 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu. Ablam iki ayrı davadan hala yargılanıyor. Ablam Londra’da olduğu süre içinde polisler evime ve işyerime gelerek nerede olduğunu sordular. Ablamı niçin aradıklarını sordum herhangi bir bilgi verilmedi. Ancak ablamın tekrar geri dönmesi durumundan güvenliğinden endişe ediyoruz. Devam eden davalarından da haberdar değiliz. Bu nedenle kaygılıyız. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*16.01.2012 tarihinde şubemize başvuran Remziye Çakurcalı, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum olan Mehmet Çakurcalı, 28.10.2011 tarihinde saat 18.00’da işyerinden eve gelirken polis arabası çarpması sonucu öldü. Fakülteye götürdüklerini ve orada yaşamını yitirdiğini söylediler. Oğlumu ben ve ablam hastaneye götürdük. Ama dosyada kendilerinin götürdüklerini beyan etmişler. Polisler çok hızlı araba kullandıkları için oğlum yaşamını yitirmiştir. Dosyada tüm suçu oğluma yıkmışlardır. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*23.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Abdulhamit Çeçen, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan Abdurrahman Çeçen, İzmir/Narlıdere’de askerlik yaptığı sırada gözaltına alınıp, Mardin’de bulunan Askeri Tugay Komutanlığına götürülmüştür. Orada yaklaşık olarak 20 gün kaldıktan sonra Diyarbakır 5 nolu cezaevine götürüldü. Biz kardeşimi görmek için cezaevine gittik ancak böyle birinin cezaevinde olmadığı söylendi. Yaklaşık bir hafta sonra amcam olan Süleyman Çeçen’e Diyarbakır cezaevinden faks gönderildi. Faksta kardeşimin yaşamını yitirdiğini ve gelip cenazenin alınması istenildi. Benim kardeşim askere alındığında sağlıklı bir kişiydi. Herhangi bir sağlık sorunu bulunmamaktaydı. Gözaltındayken yaşamını yitirdi. Benim kardeşim cezaevinde işkence ile öldürüldü. İşkence ile öldürülen kardeşimin faillerinin bulunup yargılanmasını talep ediyorum. Bu sorumlulardan davacı ve şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*16.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Rıfat Akın, şu beyanlarda bulundu: “Kardeşim olan İsmet Akın, 1994 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber alamadık. En son aldığımız habere göre 15.02.2012 tarihinde kardeşim İsmet’in Çınar’da çıkan çatışmada yaralandığını ve Yüksekova TEM Şube de olduğu bilgisi verildi. Ayrıca İstanbul’da bulunan babamı da arayarak kardeşimin yaralı olduğunu söylemişler. Biz kardeşimin durumunu merak ediyoruz. Sağlık durumunun ne olduğu ve nerede tutulduğunu öğrenmek istiyoruz. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*27.02.2012 tarihinde şubemize başvuran Hasan Ceylan, şu beyanlarda bulundu: “Benim oğlum Vedat Ceylan, Adıyaman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünde okumaktadır. Biz Diyarbakır İli Dicle İlçesi Kurşunlu köyünde ikamet etmekteyiz. Ancak köyümüz devlet tarafından boşaltıldı. Oğlum Kredi ve Yurtlar kurumuna başvuruda bulundu ama ret edildi. Ben oğlum adına iptal davası açmak istiyorum. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*05.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Şerzan Yelboğa, şu beyanlarda bulundu: “Ocak 2012 tarihinden itibaren internet sitesinde kimlik bilgilerim ve resimlerim çalındı. Bu internet sitesi sadece karalama ve kar maksatlı kurulmuş olan bir sitedir. Türkçe anlamı “aptal, geri zekâlı” anlamına gelmektedir. Sizi aptal seçtiklerinde para vererek karalama geri alınabiliyor. Benim şahsımı karaladıkları için o kişilerden şikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

245

*07.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Aysel Odunci, şu beyanlarda bulundu: “Biz Hazro İlçesi Ormankaya köyünde ikamet ediyorduk. Köyümüzde korucular olduğu için bize koruculuk dayatmasında bulunuyorlardı. Bu nedenden dolayı 1986 yılında kayınbabam korucular tarafından öldürüldü. Bizde köyü terk etmek zorunda kaldık. 31.12.2003 tarihinde eşim Gıyasettin Odunci sabah evden çıktı kendisinden haber alamadık. Aradan 6 ay geçtikten sonra bir gün evime bir polis memuru geldi. Bana eşim hakkında bir takım sorular sordular. Polis bana eşimin Adapazarı’nda olduğunu ve gidip kendisini getirmemi söyledi. Bunun üzerine Adapazarı’nda bulunan yakınlarımla birlikte Adapazarı Emniyetine başvurduk oradan bir sonuç alamadık. Diyarbakır’a dönmek zorunda kaldık. Yaptığım tüm araştırmalara rağmen bir sonuca ulaşamadık. Onun öldüğünü doğrulamak için gaiplik kararı verilmesini talep ediyorum. Bu konuda sizden yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*07.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Yılmaz Turan, şu beyanlarda bulundu: “Ben 13.08.2011 tarihinde gece 22.30 sıralarında kayın biraderim İbrahim Halil Turhan tarafından silahlı saldırıya uğradım. İbrahim Halil Turhan bana öldürmek kastı ile silah sıktı. Silah tutukluluk yapınca rambo bıçağı diye tabir edilen bıçak ile bana saldırdı. Vücudumun değişik yerlerinden bıçakla yaralandım. Sol elimin iki yerinden ve karnımdan ağır bir şekilde yaralandım. Önce Bismil devlet hastanesine oradan da Diyarbakır Devlet Hastanesine kaldırıldım. 18 günü yoğun bakımda olmak üzere toplam 1 ay boyunca hastanede kaldım. Ancak gerek kolluk tarafından hazırlanan evraklar ve gerekse savcılığın yapmış olduğu soruşturmada gerekli hassasiyet gösterilmedi ve evraklar gerçeğe aykırı tutuldu. Özelikle savcının ihmali yüzünden beni öldürmek isteyen adam şuanda dışarıda elini kolunu sallayıp dolaşmakta ve beni öldürmek için uygun zaman kollamaktadır. Ben bu konu ile ilgili ne yapacağımı bilmiyorum. Hangi kuruma başvurdumsa etkili bir çözüm bulamadım. Savcılılık ile yaptığım görüşmede polislerin başta yanlış bilgi verdiğini bu nedenle adamı tutuklamadığını prensip olarak ta başta tutuklamadığı adamı bir daha tutuklamayacağını bana söyleyip işin içinden çıktı. Olayın üzerinden 1 yıla aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen ve araştırılacak bir konu kalmamasına rağmen savcı soruşturmayı sürüncemede bırakıyor ve davayı açmamakta ısrar etmektedir. Ben her gün ölüm tehlikesi altındayım ancak savcılık ve emniyet teşkilatı üzerine düşen sorumluluğu ihmal edip anlamadığım bir şekilde gereğini yapmamakta ısrar etmektedirler. Bu nedenle soruşturma savcısı Mustafa Kemal Tunç’tan davacı ve şikâyetçiyim. Gerekli soruşturmanın yapılarak sorumlular hakkında gerekli cezanın verilmesini talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*12.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Şemsa Esenkuş, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Muhyettin ile eşi Meral aralarındaki yaşanan anlaşmazlıklar yüzünde boşanma davası açtılar. 14.02.2012 tarihinde boşanma davalarıyla ilgili mahkemeleri vardı. Oğlum mahkemeye gelmedi. Oğlum 2 aydır kayıptır. Boşanma davasıyla ilgili mahkeme tarihinden önce beni telefonla aradı. Bende kedisine mahkemesinin olduğunu söyledim. Oğlum mahkemeye geleceğini söylemişti. Ancak oğlum mahkemeye gelmedi. Şimdiye kadar da kendisinden haber alamıyoruz. Oğlumun başına bir iş gelmiş olabilir, can güvenliğinden endişe ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*20.03.2012 tarihinde şubemize başvuran Hüseyin Tavukçu, şu beyanlarda bulundu: “18.03.2012 tarihinde saat 09.00-10.00 sularında ben ve arkadaşım olan Veli Eren, Peyas’ta bulunan Newroz alanına giderken polis burada kitleye saldırdı. Kitle dağıldıktan sonra arkadaşımızı bulamadık. Aradan 2 gün geçmesine rağmen kendisinden haber alamadık. Ben ve ailesi olarak onun hayatından endişe ediyoruz. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

246

*04.04.2012 tarihinde şubemize başvuran M. Ferruh Teymuroğlu, şu beyanlarda bulundu: “Dedem olan Cibranli Bahri bey Osmanlı döneminde askeri subay olarak görev yapmaktaydı. 27 Haziran 1925 yılında Şeyh Sait ayaklanmasında dedem ve onunla birlikte 47 kişi Diyarbakır/Dağkapı meydanında idam edilmişlerdir. Ben ferdi olarak dedemin mezar yerlerinin bulunması için bundan birkaç yıl önce defalarca savcılığa başvuruda bulunmama rağmen başvurum dikkate alınmadı. Yeniden hukuki olarak başvuru yapmak istiyorum. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*06.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Nihat Taştekin, şu beyanlarda bulundu: “Babam Muhittin Taştekin 05.08.1993 yılında evimize gelen ve silahlı olan 5-6 kişilik grup babamı evimizin bahçesinde infaz ettiler. Yurtsever bir insan ve tanınan bir şahıstı. Emekli imam olan babam 1990 yılında Avrupa’ya gitmiş, Fransa ve Almanya’da demokratik Kürt siyasetinin içerisinde yer almıştır. Bölgede sözü geçen ve etkili bir kişi olduğu için sık sık tehditlere maruz kalıyordu. 1993 Temmuz Ayında Muş’a gelmiş ve çok defalar takip edildiğini söylerdi. Takipçiler sivil polis elemanlarıydı. Gerekli duyarlılığı göstermenizi talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

*27.04.2012 tarihinde şubemize başvuran Garipcan Kıraç, şu beyanlarda bulundu: “Ben halen yukarıda belirtmiş olduğum adreste oturuyorum. Bizim evin altında Gelişim oto kiralama adlı bir iş yeri bulunmaktadır. Bu işyerinin klimasının dış aksamı bizim balkonun hemen altındadır. Bu klimanın yüksek ses çıkarması nedeniyle rahatsız oluyorduk. Benim babam bu konuda sürekli olarak 155 polisi arıyordu. Ancak hiçbir sonuç alamadık. 21.01.2012 tarihinde yine klimanın yüksek ses çıkarmasından dolayı çok rahatsız olduk. Babam yine polisi aradı ancak polisler gelmeyip babamı karakola çağırdılar. Orada ne yaşandı bilmiyoruz. Ancak babamın kalp krizinden dolayı vefat ettiğini bu nedenle gelip onu almamızı şehitler polis karakolundan gelen telefon ile babamın öldüğünü öğrendik. Ağabeyim Mustafa Kıraç hemen karakola gidip babamı aldı. Bu olay böylece kapandı. Biz konu ile ilgili kimseden şikâyetçi olmadık ancak 25.04.2012 tarihinde evimize bir takipsizlik kararı geldi. Takipsizlik kararında özetle şehitler polis merkezine bir anonsun geldiği bu anons üzerine olay yerine gidildiği belirtilmiştir. Ancak bu durum kesinlikle böyle olmamıştır. Bizim tüm şikâyetlerimize rağmen hiçbir zaman bir polis ekibi gelip şikâyetlerimizi dinlemedi. Olay günü de babam 155’i aradığında Şehitlik Polis Merkezinden bir telefonla babam karakola çağrıldı. Ve babam oraya gitti. Orada yaşanan tartışmalar sonucunda daha önce babamda var olan kalp rahatsızlığı nedeni ile yaşamını yitirdi. Ancak polisler kendi aralarında tuttukları tutanaklarda olay yerine kendilerinin gittiğini sorunu yerinde gördüğünü klimanın ses çıkarmadığını tespit ettiklerini gerçeğe aykırı bir şekilde tutanaklar tutarak sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını bize gelen takipsizlik kararı ile öğrenmiş bulunuyoruz. Bu nedenle şehitler polis merkezinde çalışan polisler 155’i aramamıza rağmen olay yerine gelmedikleri için görevlerini ihmal etmiş, yapmadıkları işleri resmi evraklara geçirdikleri için de resmi evrakta sahtecilik suçu işlemişler ve yalan beyanda bulunmuşlardır. Hatta kalp rahatsızlığı olan babamı karakola zorla çağırdıkları için babamın ölümünden dahi sorumludurlar. Tüm bunlardan dolayı Şehitler Polis merkezinde bulunan polislerden davacı ve şikâyetçiyim. Bu polisler hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatılıp cezalandırılmalarını istiyorum. Ayrıca bu durumun tespit edilmesi açısından olay tarihi itibari ile 155 kayıtlarının bizim evin sabit numarası olan 226 61 09 numaralı teflon kayıtları ve karakolda bulunan kamera kayıtları ile babamın ölümüne ilişkin kayıtların delil olarak dosya getirilmesini ayrıca savcılığınızın 2012/2896 soruşturma numaralı dosyasında delil olarak dosyaya celbini talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır Şubesi)

247

*27.04.2012 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Ramazan BOLTAN şu beyanlarda bulundu: “25.04.2012 tarihinde Bingöl-Genç Kırsalında yapılan askeri operasyonda PKK militanı olan yeğenim Civan Boltan’ın yaralı olarak yakalandığını, Bingöl Devlet Hastanesi’ne getirildiği duyumunu aldık. Hastaneye başvurduğumuzda Elazığ’a götürüldüğü bilgisi verildi. Yeğenimin yaralı halinden son derece kaygı duymaktayız. Bu konuda şubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyoruz.” (İHD Bingöl Şubesi)

İHD DİYARBAKIR ŞUBESİARŞİV ve DOKÜMANTASYON BİRİMİ

248