vatan partisi bu aşamada beklenen kitle partisi olabilir mi

9
1 VATAN PARTİSİ BU AŞAMADA BEKLENEN KİTLE PARTİSİ OLABİLİR Mİ? Prof. Dr. Ali Demirsoy, Vatan Partisi Erzincan Milletvekili adayı Gerçekçi olmamız gerekiyor. Şu anda birkaç nedenle kitle partisi olamayız. Çünkü: 1. Sayın Dr. Doğu Perinçek bir gazeteci olarak Kandil’de Abdullah Öcalan ile bir röportaj yaparak onun düşüncelerini gazetede yayınlamıştı. Özellikle Öcalan’ın anadilde eğitim isteğini dile getirmişti. Sen misin bu terörist başının isteğini yazılı olarak halka duyuran? Söylenmedik söz bırakılmadı. Karalama kampanyalarının bin bir çeşidi yapıldı. Hâlbuki Doğu Perinçek’in ailesi doğma büyümü Erzincan/Kemaliye/Apçağa köyündendir ve bu köyde tek bir Kürt ailesi bile bulunmamaktadır (velev ki Kürt olsa ne zararı var; onlar da bu ülkenin aynı haklara sahip, aynı değerde vatandaşlarıdır). PKK (Abdullah Öcalan ve onun altındaki adamlar) ile görüşen şerefsizdir, namussuzdur diyen bir kesimin; bu sözleri söylerken masa başında görüşmede olduklarını daha sonra kendi ağızlardan öğreniyoruz. Görüşmeyi bir tarafa bırakın, halktan gizli olarak belirli protokolleri hem de devlet adına yaptıklarını öğreniyoruz. Abdullah Öcalan’ın o gün talep ettiği anadilde eğitim ve birçok hususun yine bu

Upload: demirsoy

Post on 22-Jul-2016

225 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Değerli Kardeşim Son dönemece yaklaşıyoruz. Geleceğimiz açısından bir daha düşünmemiz gerekiyor. Düşüncelerini yenilemeyenler yeniliklerin kapısını da açamaz. Saygılarımla, 02.06.2015

TRANSCRIPT

Page 1: Vatan partisi bu aşamada beklenen kitle partisi olabilir mi

1

VATAN PARTİSİ BU AŞAMADA BEKLENEN KİTLE

PARTİSİ OLABİLİR Mİ?

Prof. Dr. Ali Demirsoy, Vatan Partisi Erzincan Milletvekili adayı

Gerçekçi olmamız gerekiyor. Şu anda birkaç nedenle kitle partisi olamayız. Çünkü:

1. Sayın Dr. Doğu Perinçek bir gazeteci olarak Kandil’de Abdullah Öcalan ile bir

röportaj yaparak onun düşüncelerini gazetede yayınlamıştı. Özellikle Öcalan’ın

anadilde eğitim isteğini dile getirmişti. Sen misin bu terörist başının isteğini yazılı

olarak halka duyuran? Söylenmedik söz bırakılmadı. Karalama kampanyalarının

bin bir çeşidi yapıldı. Hâlbuki Doğu Perinçek’in ailesi doğma büyümü

Erzincan/Kemaliye/Apçağa köyündendir ve bu köyde tek bir Kürt ailesi bile

bulunmamaktadır (velev ki Kürt olsa ne zararı var; onlar da bu ülkenin aynı

haklara sahip, aynı değerde vatandaşlarıdır).

PKK (Abdullah Öcalan ve onun altındaki adamlar) ile görüşen şerefsizdir,

namussuzdur diyen bir kesimin; bu sözleri söylerken masa başında görüşmede

olduklarını daha sonra kendi ağızlardan öğreniyoruz. Görüşmeyi bir tarafa

bırakın, halktan gizli olarak belirli protokolleri hem de devlet adına yaptıklarını

öğreniyoruz. Abdullah Öcalan’ın o gün talep ettiği anadilde eğitim ve birçok

hususun yine bu yönetim tarafından uygulamaya geçirildiğini biliyoruz. Kimse çıt

demiyor; ancak 20 yıl önce Doğu Perinçek’in yaptığı bu görüşme gündemden

düşürülmüyor. O gün Kandil’e giden, bu gün yandaş olan birçok gazeteci (ya da

gazeteci bozması) ile ilgili tek bir olumsuz şey söylenmiyor. Sadece Doğu

Perinçek ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. İnsana sorarlar: Siz’de hiç insaf yok

mu? Nedir bu sürü davranışı? Bugün ballandıra ballandıra anlatılanları,

demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak görülen hususları demek ki Perinçek

yıllarca önce saptamış ve gündeme getirmiş. Anlayamayan siz olmuşsunuz? O

gün onu anlayamadığınız için bu gün de ne yapılmak istendiğini anlamada

zorlanıyorsunuz. Çünkü birçok olayda Sayın Doğu Perinçek yıllarca önce gaipten

haber verir gibi ne olacağını kimin nereye geleceğini bildirmişti; önlemini alasınız

Page 2: Vatan partisi bu aşamada beklenen kitle partisi olabilir mi

2

diye. Neredeyse yıllarca önce bu gün geçerli olan adlardan kabineyi kurmuştu.

Öngörü bir siyasetçide bulunması gereken ilk meziyettir. Siz anlayamadınız ise

hata Doğu Perinçek’in mi?

2. Sayın Doğu Perinçek ve temsil ettiği partinin üyelerinin bu güne kadar herhangi

bir delici ve vurucu silah taşıdığı görülmedi ve saptanmadı; bilinen vurma kırma

eylemlerine de karışmadı. Ancak nedense hep anarşist olarak nitelendirildi.

Çünkü kurulu düzenin çarpıklıklarını dile getiren ve karşı çıkanları anarşist olarak

suçlayan bir kültürden geliyorduk. Batıda yeşiller partisi ne yapıyorsa sadece

onları yaptı. Bu nedenle defalarca yargı önüne çıkarıldı. Hâlbuki elinde silah, yol

kesen, vergi toplayan, askerimizi ateşe tutan, adam öldüren, kurulu düzenin

çarpıklıklarına değil her şeyine kökten karşı çıkan her türlü melanete bulaşmış

kesimi karşınıza alıp müzakere masasına oturmasını çok olumlu ve makul

karşılıyorsunuz; meydanlarda boy göstermesine sessiz kalıyorsunuz;

çarpıklıklara bir parti sorumluluğu ile karşı çıkan kişileri anarşist olarak

suçluyorsunuz. Bu nedenle bir kesim oyunu vermeyeceğini söylüyor. İnsaf da

dinin yarısıdır derler; bari bunun ne demek olduğunu anlıyor musunuz?

3. Sayın Doğu Perinçek 13 defa hapse girmiş ve hiçbir seçimde (yapılacak bu son

2015 Haziran seçimi hariç) oy kullanma şansı verilmemiş. Hapiste de sık sık

hücreye atılmış. Suçu bilinmiyor? Eğer kurulu düzeni bozmuş, yasalarda yazılı

olan adi bir suçu işlemiş ise yeni katıldığım bu partinin başkanının gerçekten

suçunu öğrenmek isterim.

4. Sayın Doğu Perinçek’in sol eğilimli biri olduğu başından beri bilinmektedir. Ancak

yol haritasında önemli dönemeçler vardır. Çin’i sefaletten kurtarıp, bu günkü

parlak Çin’in geleceğini hazırlayan Mao’nun yaptıklarından etkilenmiş olmalı ki,

bildiğim kadarıyla yola bir Maocu olarak başlamış; zaman içinde kendi dünya

görüşüne daha yakın olan Lenin’den etkilenerek Leninist olmuş; Sovyetlerin

sosyalist sistemine yakınlık duymuş. Ancak bu rejimlere sadece sempati duymuş

(bu yorumlar benim basından izlediğim Perinçek’e göredir). Ancak bugün o

ülkelerin arşivleri açıldı, Sayın Doğu Perinçek’in bu sistemlerin amiral gemisi

sayılan bu rejimlerle düşünce bazında sempati duymasının ötesinde hiçbir

organik bağı olmadığı anlaşıldı. Eğer böyle bir ilişki saptanmış olsaydı, Doğu

Perinçek hapishanelerde girdiği hücrelerden sağ çıkamazdı.

Page 3: Vatan partisi bu aşamada beklenen kitle partisi olabilir mi

3

Türkiye’nin emperyalistlerle içli dışlı olarak bir yere gidemeyeceğine başından

beri inandığı için antiemperyalist söylem içinde olan bu rejimlere belli ki sıcak

bakmıştır.

Ancak demokratik bir sistemi kurmaya çalışan, uygar ve çağdaş bir ülkenin

temelini atan, antiemperyalist bir lider daha vardı. Doğu Perinçek’in belki de tek

hatası bu lideri biraz geç olarak keşfetmesiydi. Sayın Doğu Perinçek’in kendi

ifadesine göre: Ben bir hata yaptım, benim ülkem ve bu coğrafyanın ve

dünyadaki ezilmiş ülkelerin çoğu, uygulanan anlamda değil kitabi anlamda

Komünizm ya da emek öncelikli bir sosyalizmi benimseyecek ya da

özümseyecek bir aşamaya gelmemiştir; bu nedenle ülkemiz ve bu coğrafya

özellikle Müslüman dünyası için en iyi rejim ve yönetim Atatürk ve arkadaşlarının

geliştirmeye çalıştıkları “tam bağımsız, demokrat, laik” cumhuriyet modelidir ve

ben bu nedenle bu aşamadan sonra bu modelin en güçlü savunucusu oluyorum,

demiştir. Bu ülkenin ve komşu ülkelerin kurtuluşunun Atatürk Devrimlerini

anlamaktan ve uygulamaktan geçtiğini vurgulayarak partiler içinde Atatürk

Devrimlerinin ve Kemalizm’in en ödünsüz savunucusu bir parti haline

dönüşmüştür.

Aslında geçmişte sadece bir hemşeri ve uzak bir hısım olarak sadece sempati

duyduğum Sayın Doğu Perinçek’i bu aşamadan sonra ilgiyle izlemeye başladım.

Çünkü gelişmenin ve evrimleşmenin en önemli ilkesi değişebilirliği uyguluyordu.

Bir insan ya da toplum A olarak girdiği bir süreçten B olarak çıkabiliyorsa, o insan

ve toplum kendini geliştirebilir, yeniliklere açık olabilir, yeni fırsatlar yaratabilir. A

olarak girip A olarak çıkan insan ve toplumlar olsa olsa eskilerin bekçileri

olabilirler. Benim ülkemdeki liderler ve partiler ne yazı ki 1946’dan sonra bu

durumdadırlar. İslam ülkelerinin bir türlü bellerini düzeltememelerinin nedeni de

budur. Değişime ve yeniliklere kapalıdırlar. Aslında Doğu Perinçek’in dönemeçleri

bir olumsuzluk gibi sunuluyorsa da; evrimsel bir gözle bakıldığında dinamikliğini

ortaya koymaktadır.

5. Doğu Perinçek’in ilişkili olduğu varsayılan yayın kuruluşu, yaklaşık 40 yıldan bu

yana fanatik köktencilerin gazabından korkarak hiç kimsenin cesaret edemediği

önemli eserleri basarak Türkiye’ye kazandırmıştır (Turan Dursun, Muazzez İlmiye

Çığ gibi). Türk milletinin gözünün açılmasına neden olmuştur. Bu nedenle tutucu

ve gerici çevrelerin sürekli hedefi olmuştur.

Page 4: Vatan partisi bu aşamada beklenen kitle partisi olabilir mi

4

6. Türkiye’deki birçok gizli kapaklı işlerin yıllarca önce sinyalini vererek, açıklayarak

halkın uyarılmasını sağlamıştır. Onlarca yıl önce hiç kimsenin önemsemediği

Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve birçok insanın nerelere yönetici olarak

geleceğini bir bir yazmış; birçok karanlık olayın ve olumsuzluğun nerede ve nasıl

olacağını önceden bildirmiştir. Gelecek için tahminleri ve öngörüleri tutan başka

bir lider söyleyebilir misiniz? Ancak ona takılan komünist kuyruğu nedeniyle, çoğu

tutucu olan halkımız tarafından, söylediklerinin dikkate alınmamasına neden

olmuştur. Tutuculuğumuz nedeniyle önceden tahmin ederek önlem alan değil,

yaşayarak öğrenen “bu nedenle başı beladan kurtulmayan” bir halk haline

dönüşmüştük. Yaşamadan önlem alma Atatürk’ün ölümüyle birlikte sonlanmıştı.

Doğu Perinçek’in bu değerli öngörüleri gerçekleştikçe, ona CIA, MIT ve Askeri

istihbarat ajanı sıfatları yakıştırıldı. Çünkü bir komünist liderin bütün bunları

bilmesi söz konusu olamazdı. Ancak bu güne kadar böyle bir bağlantı tüm

uğraşılara karşın bulunamadı.

7. Sayın Doğu Perinçek’in bu dönemeçleri dönerken, emekçilerden ve işçilerden

yana olan, antiemperyalist tavrı hiç değişmedi.

Sayın Doğu Perinçek söylemlerinin hepsinde başından beri tam bağımsızlık

fikrini savundu. NATO, CENTO, Avrupa Birliği, IMF, Dünya Bankası politikalarına

hep karşı oldu. Amerika ile olan ilişkilerimizin bizi emperyalist uşaklığına ittiğini

savundu (Kore, Afganistan, Somali, Libya, Irka, Suriye, Yemen, Mısır, Cezayir,

Tunus hareketleri de bu öngörüsünü güçlendirdi). Perinçek’in bu tavrı ve

söylemleri başta bu güçlerin Türkiye ayaklarını ve batı dünyasının emperyalist

siyasetçilerini hep rahatsız etti; zaman zaman da korkulu rüyası oldu.

8. Eğer biz bağımsızlığımızı Atatürk’ün anladığı anlamda elde edemezsek,

Türkiye’deki yönetimleri, göstermelik demokrasi oyunu ile ancak şu andaki

yöneticilerin üst akıl diye nitelendirdiği emperyalist ağababaların onayı ile

seçebileceğimizi sürekli vurguladı. Türkiye bu ilişkilerden kurtulamaz ise

“bağımsız Türkiye” sloganı ile yola çıkan bir partinin (ya da partilerin) seçimlerde

bir yere gelmesinin zor olduğunu defalarca vurguladı. Bu nedenle bu yazıya

“Vatan Partisinin Başarılı Olması Neden Zor” ifadesi ile başlandı.

Bunun için elimizde zaman içinde tekrarlanmış önemli ve dikkati çeken örnekler

var. Yakın zamanda Orta Doğu kan gölü haline dönüştü; baş aktörlerden biri

Page 5: Vatan partisi bu aşamada beklenen kitle partisi olabilir mi

5

Amerika, bir diğer Türkiye’dir. Ancak Obama (ya da önceki başkanlar) ve Tayyip

Erdoğan zaman zaman bir araya geliyorlar ve bu coğrafyanın en karışık

durumunu en fazla 15 dakika içinde konuşarak çözmeye çalışıyorlar. En fazla 15

dakika. Ancak Tayip Erdoğan, diğer partilerin de çeşitli manevralarıyla milletvekili

seçimine sokulup parti başkanı sıfatıyla Amerika’ya çağırıldı; önüne kırmızı hali

serildi. O günkü Amerika başkanı hiçbir Türk yetkilisinin katılmadığı bu toplantıda

Oval Ofiste Tayip Erdoğan ile baş başa 1,5 saat görüştü. Bir Amerika Başkanının

bir partinin başkanına bu kadar süre ayırarak konuşması rastlandık bir şey

değildir. Her halde hal hatır sormadılar. Bu konuşmadan sonra Amerika’nın

Türkiye’ye önemli bir yatırım yapmadığı, parasal destek sağlamadığı, bizim

refahımızı ve saygınlığımızı artıran herhangi bir girişim yapmadığı; hatta Türkiye

aleyhine gelişen oylamalarda eskisi kadar karşı durmadığı bilinmektedir. O halde

ne konuşuldu ne? Türkiye’nin ve bu coğrafyanın son 15 yılını ve geleceğini

anlayabilmek için bu konuşmanın içeriğini öğrenmemiz gerekir. Doğrusu ben bu

konuşmanın içeriğini çok merak ediyorum. Nede olsa insanı hayvandan ayıran en

önemli duygu meraktır…

Bu kirli ilişkileri ret eden bir partinin ya da kişinin bu ülkede hiçbir zaman iktidar

olamayacağı sanısı yaygın olduğu için Vatan Partisine verilecek oyun da kayıp

olacağı inancı “haklı olarak” yaratılmıştır. İlk bakışta bu söylemle oyunu

kullananları haklı görüyorsunuz; bu sizce çıkış noktası mı diye sorduğunuzda,

gelecek için hiçbir çıkış yolu aramadıklarını fark ediyorsunuz. Bir yerden

başlamanın umut doğuracağını ve yeniliklere kapı açacağını bu kesimin

öğrenmesi gerekiyor…

Ancak gemi ağza almış, hukuk, yasa, ilke dinlemeyen bir partinin azgın hale

dönüşmüş söylem ve girişimlerini önleyebilmek için inanmış bir gençlik teşkilatı

kurmuş, tüm maddi ve manevi sıkıştırmalara karşın taviz vermeyen cesur bir

partinin, hiçbir uyarıyı dikkate almayan, hatta anayasa ihlalini bile bir oylama

hakkı olarak gören bir partiye rota düzeltmesi gereği ortaya çıkmıştır. Vatan

Partisi bu nedenle kurulmuştur. İri çarkların arasına giren, sert bir bilyenin bu

çarkları nasıl bloke ettiğini ya da kırdığını anlayanlar bilir. Cumhuriyetin kuruluş

felsefesindeki çeşitli farklılıkları bir kubbe altında toplayan düşüncenin kilit kaşı

günümüzde Vatan Partisi olmuştur. Bu kilit taşını yitirdiğinizde kubbedeki

çatlakları göreceksiniz. Bu nedenle Vatan partisini küçümsemeyiniz… Çoğunluğu

Page 6: Vatan partisi bu aşamada beklenen kitle partisi olabilir mi

6

ele geçirmiş fütursuz bir partiyi, ancak dinamik, cesur ve kararlı bir muhalefet yola

sokabilir. Sokulabilseydi şimdiye kadar çoktan sokulmuş olurdu. Bu nedenle

Vatan Partisine büyük gereksinme doğmuştur. Sizin düşüncelerinizi her hafta

toplanan meclisteki parti toplantılarında değil, eylemlerle dile getirebilecek tek

parti Vatan Partisidir.

Vatan Partisi bu günkü koşullarda bu kadar iç ve dış düşman varken “hemen”

iktidar olamayacağını bilecek kadar deneyimlidir. Ancak bu çarpık gidişi

durduracak ve doğal rayına sokacak kadar güçlü ve kararlı olduğunun da

bilincindedir. Aslında çoğunuz da buna tanıktır ve inanmaktadır; ancak “oyum

zayi olmasın” söyleminin tutsaklığında, bir türlü ülkemizin ve bu görüşteki

partilerin önündeki engeli kaldırmaya yanaşmamaktadır.

Çocuklarınız ve geleceğimiz için daha aydınlık ve uygar bir ülkede yaşamak

istiyorsanız Vatan Partisinin “şimdilik” küçük; ancak etkili gücünden yararlanmaya

çalışmalısınız. Sayılar sizi yanıltmasın. Bin gecekondu bir Selimiye etmez;

unutmayınız bu partinin içinde çok sayıda Selimiye yer almıştır. Bunu,

denenmişleri tekrar deneyerek değil en az bir defaya mahsus cesur davranarak,

aydınlık geleceğimiz için Vatan Partisini oylarınızla desteklemek suretiyle

başarabilirsiniz.

Türk milletinin bu badireyi sağduyusunu kullanarak aşacağından kuşkumuz

bulunmamaktadır…

Prof. Dr. Ali Demirsoy