1

ULUSLARARASI KÜLTÜR, SANAT, FOLKLOR KONGRESİ/SANAT

ETKİNLİKLERİ

INTERNATIONAL CULTURE, ART, FOLKLORE CONGRESS/ART ACTIVITIES

Editör: Doç. Dr. Osman KUNDURACI-Ahmet AYTAÇ

23-27 Nisan 2015 Rostov-na-Donu/RUSYA

Southern Federal Üniversitesi Tarih ve Uluslararası İlişkiler

Enstitüsü (Southern Federal

University Institute of History and International

Relations)

Azerbaycan Kültürel Mirasın

Araştırılmasına Destek Derneği

(Azerbaijan Cultural Heritage

Support to Research Association)

Selçuk Üniversitesi Türk El Sanatları

Araştırma ve Uygulama Merkezi (Selcuk University Research Center

for Turkish Handicrafts)

2

KONGRE ONUR KURULU Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL (Selçuk Üniversitesi Rektörü, Türkiye)

Prof. Dr. Marina BOROVSKAYA (Southern Federal Üniversitesi Rektörü, Rusya) Prof. Dr. Veli ALİYEV (Milli Bilimler Akademisi Muhabir Üyesi, Azerbaycan)

Prof. Dr. H. Örcün BARIŞTA (Sanat Tarihçisi, Türkiye)

KONGRE EŞ BAŞKANLARI Prof. Dr. Victor APRYSHCHENKO (Minis Southern Federal Üniversitesi, Rusya)

Assoc. Prof. Dr. Osman KUNDURACI (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Dr. Fariz KHALLİ (MİRAS Derneği Başkanı, Azerbaycan)

KONGRE GENEL SEKRETERİ

Ahmet AYTAÇ (Selçuk Üniversitesi-MİRAS Türkiye Temsilcisi, Türkiye)

KONGRE BİLİM KURULU Prof. Dr. Hüseyin ELMAS (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

Prof. Dr. Victor APRYSHCHENKO (Southern Federal Üniversitesi, Rusya) Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ (N. Erbakan Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Dmitriy SEN ' (Southern Federal Üniversitesi, Rusya)

Prof. Dr. Roya TAGHIYEVA (Xalca Müzesi Direktörü, Azerbaycan) Prof. Dr. Anton IVANESKO (Southern Federal Üniversitesi, Rusya)

Prof. Dr. Qafar CEBIYEV (Muallimler Enstitüsü, Azerbaycan) Prof. Dr. Irina BRYZGALOVA (Southern Federal Üniversitesi, Rusya)

Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Rachid BENSLİMANE (Sidi Mohamed Ben Abdellah Üniversitesi, Fas)

Prof. Dr. Radmila AYRIYAN (Southern Federal Üniversitesi, Rusya) Prof. Dr. Enrico CILIBERTO (Studi di Catania Üniversitesi, İtalya)

Prof. Dr. Recep KARADAĞ (Marmara Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Ezio ARLATI (Milan Politeknik Üniversitesi, İtalya)

Prof. Dr. Cafer GIYASI (Milli Bilimler Akademisi Muhabir Üyesi, Azerbaycan) Prof. Dr. Luigi SCRINZI (Miras Kurumu Temsilcisi, İtalya)

Prof. Dr. Dinara ABBASOVA (Bilimler Akademisi, Polonya) Prof. Dr. Maria PANOMAREVA (Southern Federal Üniversitesi, Rusya)

Prof. Dr. Kübra ALİYEVA (Azerbaycan Milli İlimler Akademisi) Prof. Dr. Tuna DOĞAN (Adnan Menderes Üniversitesi, Türkiye)

Prof. Dr. Elena A. POPRAVKO (Tarih Enstitüsü, Rusya) Prof. Dr. Şebnem R. TEMİR (Nişantaşı Üniversitesi, Türkiye)

Prof. Dr. Minehanım NURIYEVA-TEKLELİ (Bakü Kafkas Üniversitesi, Azerbaycan) Prof. Dr. Nikolay TRAPSH (Southern Federal Üniversitesi, Rusya)

Prof. Dr. Nuran KAYABAŞI (Ankara Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Kleanti ANOVSKA (Marko Cepenkov Folklor Enstitüsü, Makedonya)

Prof. Dr. H. Feriha AKPINARLI (Gazi Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Andrea OSEAS (Brandeis Üniversitesi-ABD)

Prof. Dr. Ali BORAN (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Kuandık ERALIN (Ahmet YESEVİ Uluslararası Türk Kazak Üniversitesi, Kazakistan)

Prof. Dr. Ayşe ÜSTÜN (Sakarya Üniversitesi, Türkiye) Prof. Aysen SOYSALDI (Gazi Üniversitesi, Türkiye)

Prof. Nana JANASHIA (Tphilisensis Üniversitesi, Gürcistan) Prof. İsmail ÖZTÜRK (Geleneksel Türk Sanatları, İzmir-Türkiye)

Prof. Şerife ATLIHAN (Marmara Üniversitesi, Türkiye) Prof. Günay ATALAYER (Marmara Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Dr. Osman KUNDURACI (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Sinan GÖNEN (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Dr. Violetta POTORENCER (Unisangil Üniversitesi, Kolombiya) Doç. Dr. Ayhan GÖKTEPE (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

3

Doç. Dr. Faiq ELEKBEROV (AMEA Enstitüsü, Azerbaycan) Doç. Dr. Mehmet TEKOCAK (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Dr. Begahmet ABUCEYTOV (Ahmet YESEVİ Uluslararası Türk Kazak Üniversitesi,

Kazakistan)

Doç. Dr. Necmi UYANIK (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Seyit YÖRE (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Dr. Fikri SALMAN (Katip Çelebi Üniversitesi, Türkiye) Doç. Didem ATİS ÖZHEKİM (Sakarya Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. Dr. Yaşar ERDEMİR (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. Dr. Meyser KAYA (Giresun Üniversitesi, Türkiye)

Yrd. Doç. Dr. Dilaram HAMREVA (Dil ve Edebiyat Enstitüsü, Özbekistan) Dr. Fariz HALİLLİ (MİRAS Derneği Başkanı, Azerbaycan)

Dr. Elmira GYUL (Sanat Enstitüsü, Özbekistan) Dr. Enrico GRECO (Studi di Catania Üniversitesi, İtalya)

Dr. Nataliya SHABALINA (South Ural State Üniversitesi, Rusya) Dr. Hebibe ALİYEVA (Tarih Müzesi, Azerbaycan)

Ahmet AYTAÇ (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Davidson MACLAREN (İslam El Yazmaları Kurumu, İngiltere)

Andrea MACCHIA (Uluslararası Yococu Başkanı, İtalya) Maruchi YOSHİDA (Ycons, Almanya)

Majda BEGIC JARIC (Sanat Restoratörü, Hırvatistan) Georgi GEORGİEV (Fraunhofer Enstitüsü, Almanya)

Irina GUSACH (Senior Staff Scientist Azov Müzesi, Rusya) Elizabeta KONESKA (Makedonya Müzesi, Makedonya) Banu ESBERGENOVA (Arkeoloji Enstitüsü, Kazakistan)

KONGRE DÜZENLEME KURULU

Yrd. Doç. Dr. Yaşar ERDEMİR (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. Dr. Meyser KAYA (Giresun Üniversitesi, Türkiye)

Ahmet AYTAÇ (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Irina GUSACH (Senior Staff Scientist Azov Müzesi, Rusya)

Şöle BAYRAMOVA (Miras, Azerbaycan)

SERGİ KÜRATÖRÜ Doç. Dr. Ahmet DALKIRAN (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

Ahmet AYTAÇ (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Noyan GÜVEN (Cumhuriyet Üniversitesi, Türkiye)

SERGİ JÜRİ KURULU

Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU (Çankırı Karatekin Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Cazım HADJIMEJLIS (Uluslararası Saraybosna Üniversitesi, Bosna)

Prof. Sadettin SARI (Akdeniz Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Clemens BEUNGKUN SOU (Wienna Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi, Avusturya)

Prof. Elvan ÖZKAVRUK ADANIR (Ekonomi Üniversitesi, Türkiye) Prof. Oya SİPAHİOĞLU (Dokuz Eylül Üniversitesi, Türkiye)

Prof. Sibel ARIK (Marmara Üniversitesi, Türkiye) Prof. Nesrin ÖNLÜ (Dokuz Eylül Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Meliha YILMAZ (Gazi Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Dr. İlham ENVEROĞLU (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Fatih BAŞBUĞ (Akdeniz Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Dr. Ahmet DALKIRAN (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Mutluhan TAŞ (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. İsa ELİRİ (N. Erbakan Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Dr. V. H. SİDDİQUİ (Jamia Millia İslamia Üniversitesi, Hindistan) Doç. Dr. Uğur ATAN (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

4

Doç. Dr. Bülent SALDERAY (Gazi Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Fatma MOEEN (Jamia Millia İslamia Üniversitesi, Hindistan)

Doç. Dr. Abdulgani ARIKAN (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Doç. Rengin OYMAN (Süleyman Demirel Üniversitesi, Türkiye)

Doç. Serkan İLDEN (Ordu Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. Dr. Hatice ÖZTÜRK TOZUN (Gazi Üniversitesi, Türkiye)

Yrd. Doç. Dr. Amila SMAJOVİC (Uluslararası Saraybosna Üniversitesi, Bosna) Yrd. Doç. Dr. Dilek OĞUZOĞLU (Gazi Üniversitesi, Türkiye)

Yrd. Doç. Dr. Ömer ZAİMOĞLU (Akdeniz Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. Dr. Mehmet SAĞ (Akdeniz Üniversitesi, Türkiye)

Yrd. Doç. Dr. Oğuz YURTTADUR (Selçuk Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. Ruhi KONAK (Kastamonu Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. M. Ali EROĞLU (Akdeniz Üniversitesi, Türkiye)

Yrd. Doç. A. Gamze ÖNGEN (Nişantaşı Üniversitesi, Türkiye) Yrd. Doç. Esra KAVCI ÖZDEMİR (Dokuz Eylül Üniversitesi, Türkiye)

Dr. Ernesto BORRELLİ (IA-CS, İtalya) Dr. Mohammet YOUNIS (Fayoum Üniversitesi, Mısır)

Dr. Karim MIRZAYE (İslam Sanatları Üniversitesi, İran) Dr. Hatice ESEDOVA (Azerbaycan Milli İnce Sanat Müzesi)

Dr. Sherif YEHIA (Tarihi Eserler Bakanlığı, Mısır) Ahmet AYTAÇ (Selçuk Üniversitesi, Türkiye)

Victoria MOMEVA-ALTIPARMAKOVSKA (Kültür Varlıkları, Müze ve Galeri Koruma Enstitüsü,

Makedonya) Pelin DEMİRTAŞ DİKMEN (Dokuz Eylül Üniversitesi, Türkiye)

James I. DEUTSCH (Smithsonian Enstitüsü,ABD) Orhan ALTUĞ (Sakarya Üniversitesi, Türkiye)

Ahmet Hakan YILMAZ (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Türkiye) Noyan GÜVEN (Cumhuriyet Üniversitesi, Türkiye)

Alfiya İLYASOVA (Sanatçılar Birliği Derneği, Tataristan, Rusya) Ayşen KARAKOÇ CİVİLİ (Sakarya Üniversitesi, Türkiye)

Memmed RAHIMOV (Miras, Azerbaycan) Jasmin NAZIM (Makedonya Müzesi, Makedonya)

Teymur NECEFZADE (Miras, Azerbaycan)

5

AÇILIŞ OTURUMU (OPENING SESSION) I. SALON (I. HALL)

Oturum Başkanları (Session Moderators): Prof. Dr. Victor APRYSHCHENKO- Yrd. Doç. Dr. (Assist. Prof. Dr.) A. Gülbün ONUR

THE TOPIC OF MY PRESENTION: THE TURKS IN THE OSSETION NARTY EPOS

Anton IVENESKO The main presentation thesis: Ossetian Narty epos - is an archaic works of folklore, which at

the same time is an important and promising historical source. Narty epos save the information about the relationship between the Ossetians and a number of Turkic peoples

living in the Middle Ages in the south of modern Russia: the Bulgars, Pechenegs, Oguz and Polovtsian. Presentation devoted to the identification and interpretation of information about

medieval Turks preserved in personal names of the heroes and the names of the epic peoples.

GELENEKSEL KONYA EVLERİNDE ÇİÇEKLİK

Osman KUNDURACI Sivil mimarinin en temel yapısı olan ev; insanın fizyolojik, psikolojik sosyolojik,

ekonomik ihtiyaçlarının karşılandığı ve toplumun en küçük birimi olan ailenin içinde yaşadığı bir kültür alanlarıdır.

Geleneksel Konya evlerinde erken dönemlerden bu yana kerpiç, taş, ve ahşap gibi malzemelerden inşa edilirken iç mekan tasarımlarının şekillenmesinde de farklı düzenlemelere gidilmiştir.

Türk evinde esas yaşama birim olan oda ve odanın iç düzenindeki uygulamaların başında Konya evlerinde de sıkça gördüğümüz yüklük, çiçeklik, ağzı açık ve gusülhane gibi elemanlardır.

Bu çalışma da Geleneksel Konya evlerinde görülen çiçeklik uygulamalarından örnekler tanıtılacaktır. Daha çok ahşap süslemelere sahip çiçeklik örneklerinde farklı tasarım ve süslemeler karşımıza çıkmaktadır. Daha çok geç dönemde yapılmış bu evler varlıklı veya statü sahibi insanlara ait örneklerdir.

Süslemeler; ahşap ve kalemişi tekniğinde yapılmış geometrik ve bitkisel süslemelerden oluşan kompozisyonlara sahiptir.

Anahtar Kelimeler: Geleneksel, Konya, Ev, Çiçeklik.

MEHRƏVAN ŞƏHƏR YERİNDƏ İLKİN ARXEOLOJİ TƏDQİQATLARIN BƏZİ NƏTİCƏLƏRİ

(SOME RESULTS OF PRIMARY ARCHAEOLOGICAL EXPLORATIONS IN MEHRAVAN WALLED TOWN)

Qafar CƏBİYEV Fariz XƏLİLLİ

Agsu Archaeological Expedition of Institute of Archaeology and Ethnography of National Academy of Sciences of Azerbaijan conducted the explorations in 2013-2014 years in ancient settlement of the early Middle Ages, which is called by local population “Torpag Gala” in the area of Bayimli Village of Agsu region. Preliminary explorations in 2000 sq/ms area covered

cultural layer of the city of 3-8th centuries. During those explorations there were found houses and administrative buildings, stone-planked roads, large economy pitchers. The excavations revelaed copper and silver coins minted in Roman, Sasanyds and Byzantine states. Bronze

and agate seals, backgammon stones and snail-shape unqiue potteryware prove the monument’s richness. The expert from Romania, Dr. Nicu Cristi worked up the monument’s topographic plan. Consequently, it was revealed that the city ruins covers 12 hectare area

together with walls. It is supposed that the first fortress cities of Mehranyds, the last dominate dynasty in Caucasus Albania existed in this area. Archaeological excavations in newly-

displayed monument were carried out by the support of MIRAS Social Organziation in Support of Studying of Cultural Heritage.

I. OTURUMU (I. SESSION)

6

I. SALON (I. HALL) Oturum Başkanları (Session Moderators):

Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Osman KUNDURACI- Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Ayhan GÖKTEPE

ИЗУЧЕНИЕ ИЗОБРАЖЕНИЙ ОРУЖИЯ НА ДРЕВНЕТЮРКСКИХ КАМЕННЫХ ИЗВАЯНИЯХ В ИССЫК-КУЛЬСКОЙ КОТЛОВИНЕ НА ТЯНЬ-ШАНЕ

(THE RESEARCH OF THE IMAGES OF WEAPON ON THE ANCIENT TURKIC STONE SCULPTURES IN THE ISSYK KUL DEPRESSION IN THE TIANSHAN MOUNTAINS)

БОРИСЕНКО Алиса ХУДЯКОВ Юлий

The authors of article analyze the images of objects of armament on the medieval stone sculptures. They depict the ancient Turkic warriors, who were found out in neighborhoods of Lake Issyk Kul. The authors examine the principal occurrences of history of research of the ancient Turkic stone sculptures in the Issyk Kul Depression. One adduces the description of drawings of sabres and daggers, that are figured on belts of the ancient Turkic warriors. One comes out with a suggestion that the lines, figured on back of the one of sculptures, can imply

the clubs or lashes. The authors suppose that the images of weapon on the ancient Turkic stone sculptures can serve as the self-depended valuable and informative source on history of military science of medieval nomads of Tian Shan. Inasmuch as the images of sabres with the

bent blades and cranked daggers, figured on these sculptures, were really seldom or never met in the course of excavations of the monuments of culture of the ancient Turkic people. The utilization of these drawings will allow to extend the sphere of graphic sources for the

restoration of complex of armament of the warriors of Western Turkic Khaganate.

ДРЕВНЕЕ ТЮРКСКОЕ ИСКУССТВО НА ТЕРРИТОРИИ АЗЕРБАЙДЖАНА (ANCIENT TURKIC ART ON THE TERRITORY OF AZERBAIJAN)

АБДУЛЛАЕВА Рена A special significance in ancient art of Azerbaijan belongs to Kur-Araz and Khojaly-Gadabay archaeological cultures presented by rich and various materials. Occupying rather extensive

line in chronological scale these cultures are an important link of the earlier stage of the development of art and a mixed picture of formation of artistic styles. Chronologically Kur-Araz

culture can be placed between late Gobustan (V-IV m. B.C.) and early Khojaly-Gadabay archaeological culture (XIV-XIII cc. B.C.). At the same time with it there are localized

intermediate archaeological subcultures. General likeness of artistic style makes it possible to consider these subcultures as subjects of a single megaculture.

Kur-Araz culture embraces the III-II m. B.C. and continues till the epoch of early bronze. This culture geographically oversteps the limits of Azerbaijan and spreads partially to the territory of

Georgia, eastern regions of Small Asia and north-western regions of Iran. But the centre of this culture is considered to be western territories of Azerbaijan where a lot of interesting

archaeological finds of this period were discovered. Khojaly-Gadabay culture (XIV-VII cc. B.C.) is a chronological continuation of Kur-Araz megaculture and from artistic point of view bears more completed character. In spite of chronological accordance of Khojaly-Gadabay culture

with Median culture, it is studied poorer though this culture is an important link in the history of the development of Turkic art on the territory of ancient Azerbaijan. There is traced up an

accurate tendency of turkization of important components of these cultures and the connection of ancient Turkic culture of Azerbaijan with cultures of Mesopotamia.

A STUDY TO INVESTIGATE THE OPPORTUNITIES FOR THE USE OF TERRESTRIAL

LASER SCANNERS IN DOCUMENTING AND CREATING THREE-DIMENSIONAL MODELS OF HISTORICAL AND CULTURAL ASSETS AND THE CASE OF KARACABEY TOMB

(ANKARA) Ayhan GÖKTEPE

One of the latest techniques used in three-dimensional positioning and modeling studies is terrestrial laser scanning. This technique is used in various engineering applications such as the documentation of historical buildings, deformation surveys, mining quarry and excavation

7

applications, industrial applications, protection of the historical heritage and archeology, disaster monitoring, coastline applications, architectural and building surveying, transportation and infrastructure. While three-dimensional position information is surveyed using terrestrial

laser scanning, the texture information of the objects is recorded by digital photo cameras and video cameras. The point clouds obtained through overlapped scanning from different stations

are automatically combined by means of software programs and three-dimensional models are created. In the present study, overlapped scanning of the Karacabey Tomb was performed

from different stations using Faro Focus3D

× 330 brand and model laser scanner. The point clouds were combined with Scene 5.3 software by using the common points obtained through

the overlapped scanning of the tomb. The point clouds were colored by means of the photographs taken by the digital camera integrated in the scanner during the scanning process. The three-dimensional model of the Karacabey Tomb was obtained from the

combined and colored point clouds.

TOPKAPI SARAYI TAŞ KİTABE KAYITLARINDA MEVCUT OLAN BİR KAÇ YOK OLMUŞ YAPININ KİTABELERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

(TOPKAPI PALACE STONE COLLECTION US INSCRIPTIONS UNABLE IMPORTANT SINCE THE CONSTRUCTION INSCRIPTIONS)

Dr. H. Canan CİMİLLİ Deniz BALKAN

Topkapi Palace Museum collection of stone inscriptions found in many important building are also on the non-surviving inscriptions. This inscription on the outside of the inscription value as

a memory palace outside major foundations winning records, vanished are known for recording the data in the document the nature of the structure.

Among them, the inscription of the sultan of the book was that the station building, Boxwood pavilion in the palace, which gave its name to the palace Topkapu seaside palace, the former palace kitchen inscriptions in Beyazıt Province. Selimi's inscription of the barracks, on the way to Leh Flight II. Inscription states that Osman had manic Edirne palace, III. Selimi stating that the aim of his throw my rifle, inscriptions such as Solum castle and fortress Lachin inscriptions are located.We intend to present our work in Congress and we have prepared this important

building of inscriptions and dedicated to their data, evaluating lost with the structures intended to ensure that the culture is to be taken into consideration our heritage again.

TRANSFORMATION OF KITCHEN AREAS

IN TURKISH CULTURE FROM PAST TO PRESENT (TÜRK KÜLTÜRÜNDEKİ MUTFAK MEKÂNLARININ GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

DÖNÜŞÜMÜ) Menşure Kübra KAYMAZ

Geçmişten günümüze konut iç mekânları, insanların ihtiyaçlarına bağlı olarak, gelişerek değişim göstermiştir. Ancak geleneksel konutlarda bu değişimin hızı çok yavaş olmuş radikal

değişikler geleneksel konutlarda kendilerine yer açamamışlardır. Bu nedenle geleneksel yerleşmeleri incelediğimizde farklardan çok benzerlikler dikkat çekmekte, hoş bir çeşitlilik

içinde gözümüze derin bir uyum ve anlamlı bir bütünlük yansımaktadır. Son zamanlarda konut üzerine yapılan araştırma ve incelemelerde yazarların şiddetle eleştirdiği nokta geleneksel

konut kültürünün kaybolması şeklinde olmaktadır. Oysa gelenek üzerine konuşan çok sayıda düşünürden bir kısmı geleneğin donmuş, stabil bir yapı değil değişken bir yapı olduğunu

savunmuştur. Laraoui der ki ‘gelenekler kültürlerin yeni zamanlara uyum yapma araçlarıdır’(1993). Bu çalışmanın amacı da özellikle konut mutfakları bağlamında bu söylemin

gerçekten bir anlamı olup olmadığını sorgulamaktır. Bu çalışma ile konut mutfak çözümlemelerinde yaşanan değişiklikler gerçek anlamda orijinal değerlerden sapma göstermiş midir yoksa belli bir coğrafyanın insanları özgün değerlerine

değişik yöntem ve araçlarla bağlılıklarını sürdürmekte midirler? sorusuna yanıt aranmakta ve sosyokültürel değerlerin küresel değişimlere direnme gücünü anlamaya çalışılmaktadır. Geleneksel mutfak çözümleri üzerinden yapılan irdeleme ve varılan sonuçlarla günümüz

çözümleri karşılaştırmalı olarak bu çalışma kapsamında incelenmiştir.

8

II. OTURUMU (II. SESSION)

II. SALON (II. HALL)., Oturum Başkanları (Session Moderators):

Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Ivanesko ANTON-Exp. Ahmet AYTAÇ

TARİHSEL SÜREÇ İÇİNDE İNSAN FİGÜRÜ VE LEVNİ MİNYATÜRLERİNDEKİ İNSAN VÜCUDU ORANLARI

(DRAWING OF HUMAN BODY IN HISTORICAL CONTEXT AND HUMAN BODY PROPORTIONS IN MINIATURES OF LEVNI)

F. Emel EERTÜRK Since prehistoric times, human is the main theme of all paintings that had been made by

aesthetic concerns or magical effects. Aim of this study is to examine the changes of human body drawings from the beginning, to

look at general human body proportions known by all artists but sometimes need to be emphasized in the art of painting, to emphasize the importance of human body drawings and

to inspect human figures of Levni within the accepted proportions of today. It is evident that drawing of human body has come today without losing importance regardless of era or culture in means of art. Theme of human has always been within artworks and also theme of human is still has an important place in every level of art education. Being a part of

nature, although some visual balances of human body can be observed within other elements of nature, human body still has an exceptional place in means of balance and harmony. Drawings of human body are frequently used in many fields of art like fashion or graphic

design according to modern day necessities. Especially today, having the talent of drawing a substantial and accurate human figure is accepted as a must for individuals who choose

painting as a profession. Although human body seems complicated, it has some basic rules and settled principles. Today, there are some rules which describe human body ratios

numerically or which define proportions on human body. These rules are called “canon”. It is known that although all artists know the rules, they filter what they see by their perception

and express them in boundaries of society they live in. Levni, as one of the most important miniature artists of Ottoman era, illustrated man and woman from different sections of his

society in a realistic approach. Although Levni paid importance on general scales and proportions, he also preserved templates of former artists and was impressed by the taste of

the era he lived in

MADDI VƏ MƏNƏVI MƏDƏNIYYƏTIN DAŞLAŞMIŞ ŞAHIDI – BAŞDAŞLARI (THE WITNESS OF MATERIAL AND SPIRITUAL CULTURE GETTING STONED –

GRAVESTONES) Nargiz ASADULLAYEVA

Ramil TEYMURO Şafaq MAHMUDOV

One of the most important issues in order to protect the historical, cultural heritage is to research the gravestone monuments. While researching the gravestones in Sheki region of

Azerbaijan concerning to 18th-20

th centuries, the patterns (ornament, tracery), inscriptions with

carving style, engraving on these gravestones attract attention to themselves. The ornaments on some of gravestones remind the mural, wall paintings as they have been painted with various colors. The patterns on the stone are divided into two parts. The inscriptions with

rectangular form in horizontal and vertical lines at the below part, the patterns symmetrically at the upper part attract attention. The patterns have been painted with two kinds of ornaments: geometrical (girikh) and floral (islimi) styles. Painted flowers set the majority among the floral

paintings on these gravestones: tulip, carnation and etc. Whilst the research, identifying the paintings of sky objects among ornamental bases on grave monuments proves the existence of astronomical beliefs as well. The paintings of moon and

star are available on all gravestones, but the paintings of sun are available on some gravestones.

9

The paintings of items have been encountered among the ornaments on the gravestones whilst the research. The domestic items, instruments (for example: scissor, comb, carpet, prayer, rosary, smith clipper, bellows and etc.) related with the craft have been appeared among them. There are some samples among these paintings of items that they are not

simple items, vice versa, they bear complicated and main ornament manner. The ornaments, geometric and floral paintings, symbols on the gravestones of Funeral

Gardens in Sheki, outcomes attained of their research constitute head line of the research. To prevent the demolition of the patterns, ornaments and symbols on the grave monuments in

Sheki is main objective of the research.

SANAT VE ZANAATIN SÜSLEMECİ BAKIŞI ÜZERİNE (ORNAMENTAL PERSPECTİVEOF THE ART AND CRAFT)

M.Sami ÖZTÜRK Mine ÖZTÜRK

Arzu GÖK When we begin to study the art, starting from the cave paintings which is considered the

beginning of art history, we see the importance given to visual expressions by humans. This approach, which is accepted as magic, or a communication language according to some

beliefs, can be considered as the outcome of an instinctive attitude. Humans instinctive desire to decorate and beautify, comes from the desire to present the living space with different

expressions. This effort of beautification is the emerge of an urge that exist in human nature. In every age

and period of time, this impulse continues to show itself in different understanding and expressions.

In this study it is focused on the understanding that accepts the decorative perspective as a part of the art. The impact of the decorating instinct on the art, considering different times and

cultures, has been studied in this work.

DERVİŞ ZAİM SİNAMASINDA MİNYATÜR TEMASI Ayşen KARAKOÇ CİVİLİ

Geleneksel sanatları ve geleneği, sinema sanatının özgün dilinin oluşmasında, bağımsız ve yol gösterici bir olgu olarak gören Eisenstein,’ın “kendi adıma sinemamızın hiç de ana babasız olmamasından, soydan, soptan yoksun bulunmamasından, geçmişten yoksun

kalmamasından, geçmiş çağların geleneklerinden ve varsıl ekin kalıtından eksik kalmamasından her zaman mutluluk duymuşumdur…”(Eisenstein, 1985: 308). Sözleriyle

belirttiği düşüncesini, Türk sineması bağlamına taşıyarak geleneksel sanatların Türk sinemasının özgün dilinin oluşumunda oynayacağı rolü ortaya koymak mümkün olacaktır.

Beşir Ayvazoğlu, ise Geleneğin Direnişi isimli kitabında şöyle diyor;“ …en sağlam müesseseler, köklü geleneklere sahip olanlardır. Ve gelenek, sağlıklı yeniliğin ve değişmenin

ilk şartıdır.”(Ayvazoğlu, 1986:13) Geleneksel sanatımızı öğrenemezsek, çağdaş olan bu günün sanatını, sanatı nasıl öğreneceğiz. Dünya hızla değişmekte olup sanatçı değişimi oluşturan ve uygulayan kişi olmak zorundadır. İşte biz de bu görüşten yola çıkarak Derviş Zaim’in, ‘Cenneti

Beklerken’ filminde minyatür ve ‘sanatının biçim ve içerikle olan ilişkisi ele alınmaya çalışılmıştır.

HATTAT HAMİD AYTAÇ’IN BAZI ESERLERİNİN PANOFSKY’E GÖERE ANALİZİ

Sümeyra ERDEM The word calligraphy means line, thin inTurkish traditional fine art. Ar word is a calligraphy,

which is used as Islamic calligraphy by depending on aesthetic rate. The Otoman Schools of calligraphy started by Şeyh Hamdullah reached it’s culmination in later years by the Works of Hafız Osman, Mustafa Rakım, Kazasker Mustafa izzet Efendi,

Tuğrakeş Hakkı Bey community. This train of calligraphers were joined by Hâmid Aytaç in the early 20th century and become

one of the most skillful masters of this art.

10

This study aims at studying in terms of Panofsky’s analyze principle, art and work of this great artist which no other literature have been published some individual articles.

Before our study, we investigated calligraphy and Panofskys analyze principles. We have detected smilarities. We have constituted relationship between calligraphy and Panofsky’s

anamlyze principle Consequently, we think that Hamid Aytaç, who represent the school of calligraphy well and who has always been eager to teach this national art to the following generation, should be

introduced to art community.

III. OTURUMU (OPENING SESSION) I. SALON (I. HALL)

Oturum Başkanları (Session Moderators): Yrd. Doç. (Assist. Prof.) Gülnur DURAN-Irina GUSACH

A YAHYALI SAJJADE RUG FROM THE 18th CENTURY (XVIII. YÜZYILA AİT BİR YAHYALI SECCADE HALISI)

Ahmet AYTAÇ Kayseri ve Yahyalı bölgesi halı dokumacılığının Osmanlı dönemine kadar giden uzun bir tarihi

geçmişi vardır. Özellikle Yahyalı halıcılığı tamamıyla yün ve Türk düğümlü olup taban ve seccade tarzı

halılarıyla ünlüdür. Bildiride özel koleksiyonda yer alan XVIII. yüzyıla ait orijinal bir Yahyalı seccadesi teknik ve

desen özellikleri dikkate alınarak tanıtılacaktır. Key words: weaving, carpet, dizayn, Ottoman, culture.

GELENEKSEL TÜRK HALILARINDA KULLANILAN KADIN SEMBOLLERİ (WOMEN SYMBOLS USED IN THE TRADITIONAL TURKİSH CARPETS)

Pınar ARSLAN H. Feriha AKPINARLI

It is possible to see the art sensitivity of the societies most clearly and categotically from the folk arts, especially from the carpets. The symbols of the Turkish Carpet Weaving Art were effected by the decoration traditions in several geographical regions that Turks established

dominations both before the the birth of Islam and after the acceptance of Islam. It is possible to easily distinguish the symbols used on Turkish carpets from the other cultures that they had close relationship with. Because, Turkish carpets add an extra beauty and harmony to those works without impairing the integrity of the area they are applied to. A single motif that seems

to be very simple bears the traces of the traditions, customs, legends and beliefs of the formation of a several millennial culture. In the same breath, the most important motifs that

determine the cultural identity on our traditional carpets act as means of communications that reflect the living conditions, life styles and the feelings and opinions of people. For this reason,

each weaved motif bears a different meaning. Among these symbol and motifs, the ones that are related with women are in majority. If we

are to take into account the motifs that represent women on the carpets of the period of Beyliks, Ottoman and Seljuq Empire, they didn’t portray a women figure but they made

ornamental works to which women’s traits of fertility, protectiveness and motherhood were attributed. For example, the Hand on the waist, Comber, Chest, Hand, Plentifulness, Love and Union Motifs. The motifs bear various names and meanings depending on the regions. In this

study, the women symbols used in the carpet weaving art that is very rich in Anatolia were analyzed, their drawings were made and their meaning specialties were explained.

TAKI, KİMLİK ve ALGI

Emine DALICI Kültürün kuşaklararası aktarım sürecinde sembolik bir öneme sahip olan takılar bir geleneği,

bir düşünceyi nesilden nesle ulaştırabilen küçük ve değerli objelerdir. Takılar değiş tokuş yöntemiyle, iz bırakmayı, kök salmayı yaygınlaşmayı kolaylaştırırlar. Takılar bir süs eşyası

11

olmanın çok ötesinde, bir dönemin tanığı, o dönemin bilgisini saklayan bir bellek, bir hafıza kartı gibidir. Takı bir toplumun dönüşümünü simgesel olarak gösterir. Asırlar boyu el

değiştirebilme özellikleriyle belleği canlı tutarlar. İnsanları güzelleştirirken birleştirici ve ayrıştırıcı bir etki yaratması takıyı önemli kılan yanlardan birisidir.

Küçücük bir nesnenin toplumsal bir ayrışma ya da birleşme sağlayabilmesi, kişilerin duygu ve düşüncelerine seslenmesi ve kişilerin ruhlarını bir etki altına alması şaşırtıcı bir gerçektir.

Küpeler, kolyeler, gerdanlıklar, bilezikler, yüzükler, broşlar, rozetler, pandantifler, bazubendler, muska ve hamaylılar, tepelikler, taçlar, saatler, kemer ve tokaları vs. kısacası takılar sadece güzelliğin ötesinde, statü, inançlar, değer yargıları ve gereksinimlerinde taşıyıcılığını yaparak

yüzyıllar boyu insanla arasında büyülü bir bağ kurmuştur. Takılar, kullanılan materyaller, taşlar, kullanılan desenler, yapım teknikleri kullanılma amaçları ve bir toplumun ekonomik

durumundan tutun dinsel inanışlarına kadar pek çok noktada bilgi vermektedir. Simgesel bir anlatısı olan bu küçük ve güzel nesneler dünyanın her yerine kolayca taşınabilmekte ve

içinden çıktığı toplumun değerlerini oralarda gösterebilmektedir. Bir aidiyet duygusunu pekiştiren takı kimliğin gündelik yaşamda sürekli hatırlatılmasını ve bunu

başkalarına gösterilmesi sağlarlar. Bu çalışmada Türklere ait takı örnekleriyle takının kimlik taşıyıcı rolüne değinilecektir. Bu örneklerle Türk kimliğinin takılara nasıl yansıdığına bakılacak

ve takının süslenmenin ötesindeki işlevlerine değinilecektir.

AVŞARCIK KÖYÜ HALILARINDAKİ BİTKİSEL BEZEMELERİN İNCELENMESİ (ANALYSIS OF FLORAL DECORATIONS in AVŞARCIK CARPETS)

H. Feriha AKPINARLI Zeliha DOĞAN YEŞİL

In Turkey, who hosted many civilizations and cultures, handcrafts have a rich history and have played an important role in country’s cultural values to be transmitted from generation to

generation. Weaving, whose raw material is fiber is a kind of handcrafts that reflect our cultural identity in terms of technique, motifs and composition characteristics. Pile weaves which have place among Kirkit weaves, are the carpets ant tulle. Carpets which are weaved almost every part of Anatolia widespreadly, stands out with their distinctive color, pattern and design; and

took its place in literature as a piece of art reflecting the cultural identity. With its traditional and local characteristics, Avşarcık Village hand-made carpets, that cannot

be weaved due to rural-urban migration today, were recorded by scanning methods. An intense floral decoration is observed through Avşarcık carpets. These decorations are used in real forms as well as in stylized forms. Motifs – which are assigned a meaning in the forms of flowers, stick, leaf, and tree – are weaving to mean some ideas. For example, a flower with four leaves and blue point in the middle of it means amulet, tulip means missing the beloved who is far away, repetitive telescopic flowers means the emotions and ideas that cannot be

told. Dahlia which is formed around a square means cherishes the hope from the stars in the sky and acceptance of the prayers. Intense floral motifs appearing in Avşarcık carpets confront

us with the offered beauty of the nature united with the emotions of the weaver. Probably, motifs which have different emotions in the carpets weaved in ancient history; reflect our

cultural and artistic identity.

IV. OTURUMU (OPENING SESSION) II. SALON (II. HALL)

Oturum Başkanları (Session Moderators): Prof. Dr. Yuli KHUDYAKOV-Yrd. Doç. Dr. (Assist. Prof. Dr.) Rahim HASANOV

ON THE PROJECTIONS OF SHAMANISTIC MYTH IN CONTEMPORARY TURKISH

PAINTING; HASAN KIRAN SAMPLE Ahmet DALKIRAN

Pre-Islamic beliefs of Turks called Shamanism or Kam. Shamanism belief has a history of thousands of years in Turkish society. Such a belief has gained a strong place in the life of Turkish society so that when some of the practical applications of this ancient tradition and

sometimes even today, despite the belief Islam is encountered in a variety of mythical

12

legends. Traditions and myths are a society of cultural treasures and how they would be, the nation it belongs so that they show an ancient culture and a great civilization. In other words,

the size of the nation is directly proportional to the size of their culture. Therefore, it is important to own and maintain cultural values. cultural values are protected not only

Explaining from generation to generation while maintaining the public life are protected also with written and visual documentation. When the first people to draw their pictures on cave

walls is considered to be important how much of the painting as a visual document and report to understand that even with a much older history. Painting is still important today. It can be

said that it is a much more robust character and castle against most of the images with uncertain origin, especially in the cultural degeneration of the internet age we live in. Therefore the essence of the research constitutes, Shamanistic myth's reflection on Turkish painting has been a significant and were examined draw attention to report limitations, issues considering the name of this area is very important research located scholar / artist Hasan Kiran's works. For Example; the artist; "Shaman's Dream," "Shaman Trans" and "Ritual Ceremony", "Show", "Confrontation of the Shaman", "Search" and "Waiting" in the named range works have been shown mystic and primitive sides of the 'Myths of the Shaman' (original dance rituals, issues

such as the nature of belief) which is in the shamanistic belief turned into new forms of images and expression with an expressive understanding.

AN EXAMPLE OF USAGE OF RELİGİOUS IMAGERY İN CONTEMPORARY TURKİSH PAİNTİNG: EROL AKYAVAŞ

Ömer Oytun ONUR Ahmet DALKIRAN

Art or arts came into being by men’s expression of things in the world outside or the things they interpreted in their minds in different forms. The likeness or the difference of their

interpretations or reflections are determined in the framework of their socio-cultural settings by their personal abilities, religious beliefs and their traditions formed mainly by their past and

manipulated by their own additions. For this reason, likenesses and differences in works of art cannot be explained by coincidences. An artist living in a socio-cultural milieu is open to many influences and these influences naturally find their reflections in his works. The most important

one of these influences happens to be religion. This phonemenon has had an effect on painting, literature, architecture and other forms of art throughout the history of mankind. It has influenced not only arts, but also, to a great extent, economy, politics and regimes as well. In the art of painting, religion sometimes had been a dominant element, sometimes formed its

main theme and sometimes painting traced a secular path. In the art of painting, culture, influenced by religion throughout the history, manifests itself in colour, composition, concept or motifs. In Contemporary Turkish painting many artists made use of religion either explicitly or implicitly and produced original works by employing religious elements. One of the Turkish

painters who made use of Sufism and religious images as sources and consistently employed them in his works was Erol Akyavaş. The paper, in this context, examines the kind of religious images Erol Akyavaş employed and to what extent he used them in his works. The purpose of

the paper has been to contibute to the related literature and be an example to those who would make a research in this field.

Key Words: Contemporary Turkish Painting, Religious Imagery, Erol Akyavaş

SIMULTANEOUS MOTION IN THE PAINTINGS OF FERRUH BAŞAGA; PIGEONS Mehmet Cihan GEZEN

Ahmet DALKIRAN With Einstein's theory of relativity in 1905 put forth, most of which have, height (elevation), and depth of the concept of the three-dimensional phenomenon that creates 'time' concept is also added as a fourth dimension. The concept of time is the fourth dimension in art, but there is always simultaneously with the theory of relativity is the proper place Cubism art concept

showed itself first. Concurrency of multiple events including the concepts of the same or of similar cases or situations in the same time period, refers to the meeting on the same surface. Simultaneously fragmented areas in the image formats with Analytical Cubism was created in

13

the image and the images of the elements began to be shown in the same time on the same surface from different angles. Futurism was later transferred to the works of current artists that

breaks the feeling of motion in these areas have benefited from this research. In the simultaneous movement of Turkish official founded in 1933 began to be associated with the works of Group D artist, after 1950 if the impact of the democracy freedom of Turkish artists,

working individually with the introduction of different orientations with personal tendencies rather than grouped began to be seen in the many artists. Ferruh Virgo to the individual employee to work after 1950 and especially after the 1970s, geometric abstractions in

concurrency and one of the most important artists use cases systematically in the picture. Pigeons chose as self-image as an aesthetic form with geometric division resolves analytical

Cubism artist has portrayed a futuristic approach pigeons also surface in motion picture somehow. Although the subject of many research topics in simultaneous motion of Western painting is still a virgin issue of Turkish art. Therefore, to contribute to the literature on the

question of research and researchers is intended to shed light on. Key Words: Pidgeons, Simultaneous, Motion, Ferruh Başağa

25.04.2015 V. OTURUMU (OPENING SESSION)

I. SALON (I. HALL) Oturum Başkanları (Session Moderators):

Yrd. Doç. Dr. (Assist. Prof. Dr.) F. Emel ERTÜRK-Prof. Dr. Dmitry SEN

TRADITIONAL TURKISH FURNITURE DESIGN PRINCIPLES AND IDENTITY PROBLEM OF TURKISH FURNITURE IN 21

ST CENTURY

Mehmet Lütfi HİDAYETOĞLU Osmanlı döneminde en ileri seviyesine ulaşan Türk mobilyaları, geleneksel Türk evi ve odaları ile bağlantılı bir şekilde gelişmiştir. Çok fonksiyonluluk, taşınmazlık, sürdürülebilirlik, çevrecilik gibi günümüzde tasarım çevreleri tarafından geniş kabul gören tasarım ilkelerinin, yüz yıllar öncesinden Türk mobilyasının tasarımında kullanıldığı görülmektedir. Ancak zaman içinde teknik, ekonomik, sosyo-kültürel değişiklikler ve özellikle de küreselleşme eğilimleri, Türk

mobilya tasarımlarında, geleneksel izlerin ve Türk kimliğinin yok olmasına neden olmuştur. Sağlam temeller üzerine kurulmuş olan Türk yaşam kültürüne rağmen, çağdaş yaşam koşullarına uyum sağlayan ve geçmişini sahiplenen bir mobilya stilinin geliştirilemediği

görülmektedir. Bu nedenlerle 21. Yüzyılda kimlikli bir Türk mobilyasından bahsetmek pek olası değildir. Bu çalışmada geleneksel Türk mobilyasını oluşturan tasarım ilkeleri bir arada ele alınarak örneklerle incelenmiş ve Türk mobilyasının günümüze gelinceye kadar geçişmiş

olduğu olumsuz değişimlerin nedenleri tartışılmıştır. Ayrıca Türk kimliğini yansıtan ve geleneksel izler taşıyan çağdaş Türk mobilyası tasarımlarının oluşturulabilmesi için yürütülen eğitim çalışmalarından ve Türk kimliğini mobilyalara yansıtan çağdaş Türk tasarımcılardan

örnekler verilmiştir.

TOBACCO PIPES FROM THE EXCAVATIONS IN THE OTTOMAN FORTRESS OF AZAK: AN ATTEMPT OF CLASSIFICATION

(BASED ON THE MATERIALS FROM THE FUNDS OF THE AZOV MUSEUM-RESERVE) Irina GUSACH

In the 15th-18

th centuries the Ottoman fortress of Azak (current Azov, Rostov Region, Russia)

was the most distant fortress in the North of the Ottoman Empire. As the result of various military conflicts between Russians and Ottomans in the 17

th-18

th centuries the stronghold

changed hands several times. Fortress finally passed into the possession of Russia in 1774. Since the late 19

th century the territory of the former Ottoman fortress Azak and its outskirts

has drawn the attention of archaeologists. All the artifacts from excavations have been put to the funds of the Azov Museum-reserve. Among them the tobacco pipes are especially

14

interesting for the lack of scientific studies and in the absence of publications on them. The museum collection contains about a thousand of pipes (both intact and fragmentary).

All of them are made of clay (with the exception of a few items) but have different styles. According to the place of origin they are divided into Dutch, Venetian, European, Ukrainian, Ottoman and from unknown production center. According to the color of clay the following

groups can be distinguished: grey-clay pipes, white-clay pipes and red-clay pipes. The surfaces of pipes show the marks of additional treatment: ornamentation, glossing, covering with engobe, polish or glaze. Dutch and Ottoman pipes sometimes have imprints. Several

Ottoman pipes are also decorated with Arabic engravings. In whole the pipes date back to the 17

th-19

th centuries.

REFLECTION OF SOCIO-CULTURAL CHANGES INTO TRADITIONAL TURKISH HOUSES (SOSYO-KÜLTÜREL DEĞİŞİMİN TÜRK EVİNE YANSIMASI)

Mine SUNGUR Bir toplumun yaşam biçimi, gelenek ve görenekleri, örf ve adetleri, inançları ve insan ilişkileri o

toplumun yaşadığı mekânları tasarlamasında önemli bir yer tutar. Bu özellikler toplumun sosyo-kültürel yaşantısının önemli bileşenleri olup sürekli çevre kültürleri etkileyerek ve

onlardan etkilenerek gelişir. Geleneksel Türk Evi, Geleneksel Türk Ailesinin yaşam kültürü ve törelerine uygun şekil ve plan özelliklerini gösteren, asırlarca Türk insanının gereksinimlerine

cevap vermiş bir konut tipi olarak bilinmekte ve tanımlanmaktadır. Geleneksel Türk evi oldukça uzun bir süreç içinde oluşmuştur. Türk evi kavramının kökenlerinin göçebelik dönemine kadar

uzandığı teorisi vardır. Türklerin Anadolu’ya gelip yerleşmelerinden önceki düzenleri, göçebeliğin bütün özelliklerini taşır. Göçebe hayata bağlı olarak oluşan kültürün yerleşik düzene geçmeye başlamasıyla konut kültürünün giderek değişim göstermektedir. Ancak göçebe yaşamda oluşan mekan anlayışının ana fikrini Türk Evi olarak tanımlanan konut

kültürüne yansıdığı saptanmıştır. Bu çalışmada; yapılan literatür araştırmaları ile gerek temel ilkeler gerekse kullanıcı-mekan ilişkileri uygunluğu değerlendirilerek, göçebe yaşamdan kalma kültürün günümüz konutlarına kadar etkilediği tespit edilerek gelecekteki araştırmalar için bir belge niteliği oluşturması temel hedef olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamında Türk Evinin kökeni oluşturan göçer yaşama bağlı olarak ortaya çıkan çadır yaşamı ele alınacaktır. Çadır

içerisindeki mekânsal oluşumlar irdelenerek Türk Evinin oluşum safhaları ve tipolojileri aktarılacaktır. Daha sonra Göçebe yaşamdan yerleşik düzene geçişteki kültürel ve mekansal

değişimler ve bununla birlikte Türk Evine yansımalarına yer verilecektir.. Bu inceleme sırasında gerek görsel malzeme gerekse literatür çalışması için tez, makale, dergi gibi kaynak

araştırması yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Göçebelik, çadır, türk evi, kültür, sosyal yaşam

VI. OTURUMU (OPENING SESSION)

II. SALON (II. HALL) Oturum Başkanları (Session Moderators):

Prof. Dr. Artegin SALAMZADE-Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Ahmet DALKIRAN

ŞƏKI ŞƏHƏRI VƏ ƏTRAF KƏNDLƏRINDƏ MÖVCUD PIR VƏ ZIYARƏTGAHLAR (EXISTING SANCTUARIES AND PLACES FOR PILGRIMAGE IN SHEKI REGION AND

SURROUNDING VILLAGES) Rahim HASANOV

Elshen ABDURAHMANOV Anar AZIZSOY

From the ancient times, people believed in different powers and natural objects, religious beliefs has their special place and importance in people’s life. In many cases religious

ideology and theories had been formed marality code of society, at the same time it hadbeen formed unity with political government.

The religious and religious trends replaring one another regularly in Azerbaijan had taken the basic part in enriching our national-moral heritage besides its indispensable help in flowerings of our nation. Besides the reflection of the expression of this rich moral heritage in our folklore,

15

culture, and beliefs, the temples and places for pilgrimage executed the same ceremonies doesn’t have to been forgotten as the witness and material evidence of this rich wealth. The

exploration and research of temples and chapels from ancient magian and idolatrous temples, albanian monuments to our mosques and madrasas are important in forming the future

generation, developing self-understanding, remembering and applying national-moral values. Relating with atheism policy applying in Soviet it had been treated indifferently to religious

centers-mosques and madrasas, living quarters, sanctuaries and places for pilgrimage taking an important part in our economical-social and cultural life, some of them turned into slu, and

destroyed. In this article the existing sanctuaries and places for pilgrimage in Sheki region and surrounding villages, their characteristics, realizing ceremonies and rituals, their positions in

social-public and religious life of society and their role had been illuminated.

TÜRKİYEDE VE DÜNYADA TARİHİ YAPILARIN ÇİNİ RESTORASYONUNDA UYGULANAN FARKLI

YAKLAŞIMLARA DAİR BİR DEĞERLENDİRME (AN EVALUATION ON THE DIFFERENT APPROACHES USED IN TILE

RESTORATION IN HISTORICAL BUILDINGS IN TURKEY AND ALL AROUND THE WORLD)

Kazım KÜÇÜKKÖROĞLU Restorasyon ve özelde çini restorasyonu, Osmanlı’dan günümüze zaman zaman uygulana gelmiştir. Tarihi yapıların genel onarımları esnasında tezyini unsurlarda ele alınmıştır. Çini

uygulamalarda bunun başında yer alır. Ancak, diğer onarımlarda olduğu gibi, çini onarımlarında da hatalı uygulamalar yapılmıştır. Bunun yanı sıra yapıyı ve tezyinatı gelecek

nesillere taşıyan güzel örneklerde mevcuttur. Bildirimizde ülkemizden ve yurtdışından örneklere yer verilecektir. Doğudan ve batıdan pek

çok ülkedeki onlarca örnekten bizzat inceleme fırsatı bulduğumuz, El Hamra Sarayı /Granada-İspanya ve İsa Han Türbesi / Delhi-Hindistan yapılarında uygulanan çini restorasyonları ile yurdumuzdaki yapılarda uygulanan çini restorasyonları mukayeseli olarak ele alınacaktır.

THE PENÇ MOTIF IN TURKISH TILE ART OF THE 21.ST CENTURY WITH İTS UNIQUE DESIGN AND APLICATION

Mine ERDEM Abdülkadir UÇAROĞLU

Zuhal UÇAROĞLU Kültürel miraslarımızdan biri olan Türk çini sanatını anlamak ve tarihine yön veren detayları

öğrenebilmek için, bu sanata zenginlik kazandıran motifleri tek tek tanımamız gerekmektedir. Sahip olduğu form, renk ve sembolik özelliklerinin yanında, yeni tasarım ve uygulamalara elverişli olan Penç’in diğer motifler arasında dikkat çektiği görülmektedir. Çini sanatımızda

deseni oluşturan temel motiflerden biri olan ve süsleme unsuru olarak uygulanan Penç motifinin yaygın bir kullanım alanı bulunmaktadır. Sanatkârların, doğadaki herhangi bir

çiçekten esinlenerek en yalın haliyle biçimlendirdikleri Penç motifleri, Türk çini sanatında farklı ebat ve renklerde hem mimari hem de kap kaçaklardaki örnekleriyle günümüz sanatının

yapılandırılmasında bizlere kaynak oluşturmaktadır. Bu örneklerden yola çıkarak Penç motifi ile ilgili oluşturduğumuz tasarım ve çizimler çini malzemeler üzerine uygulanmıştır. Yaptığımız

tasarımlar, geleneksel çizim kuralları çerçevesinde olup, klasik çini sanatımızda kullanılabilecek özgün tasarımlar oluşturulmuştur. Mavi beyaz, kabarık kırmızı, sır altı gibi

değişik renklendirme teknikleriyle yapılan Penç motifi örnekleri, çini sanatının görsel zenginliğiyle birleşerek çalışmamızda sunulmaktadır. Bu konuyu seçmemin önemli bir sebebi de, mevcut çini sanatı eğitim-öğretimine katkı sağlamaktır. Ayrıca, bu sanatla uğraşan kişilere

Penç motifiyle ilgili yeni tasarımlar sunarak, oluşturacakları desenlere farklılık kazandırabilmektir. Kaynaklardaki mevcut çini örneklerinde, Penç motifi ile ilgili, çizim ve

uygulamalarda, eksik ve hatalı örnekler göze çarpmaktadır. Çini sanatında uygulanmış Penç motifi örneklerini gösteren derli toplu bir çalışma bulunmamaktadır. Türk çini sanatındaki Penç

16

motifinde görülen bu eksikliklerin giderilmesi, yeni tasarım ve uygulamalarla alanda zenginlik kazandırılması araştırmanın temelini oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Çini, Penç, Tasarım.

VII. OTURUMU (OPENING SESSION) I. SALON (I. HALL)

Oturum Başkanları (Session Moderators): Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) M. Lütfi HİDAYETOĞLU-Maria KULLANDA

АБХАЗСКИЙ ВОПРОС" В СИСТЕМЕ ПРИОРИТЕТНЫХ НАПРАВЛЕНИЙ ТУРЕЦКОЙ

ПОЛИТИКИ НА ЮЖНОМ КАВКАЗ Nicholas TRAPS

B связи с пребыванием в служебной командировке вне сетевого доступа не мог отправить Вам заявку на участие в ростовском конгрессе до 15 марта. Прошу Вас учесть

мои трудности и членство в Вашем оргкомитете и допустить меня к участию в Вашем мероприятии. О себе сообщаю следующую информацию

REPRESENTATION OF THE ORIENT IN FAIR GAME

(ADİL OYUN FİLMİNDE DOĞU’NUN TEMSİLİ) Fatma KALPAKLI

Valerie Plame Wilson'ın hatıralarını kaleme aldığı, Adil Oyun: Ajanlık Günlerim ve Beyaz Saray Tarafından Yüzüstü Bırakılmam/Aldatılmam isimli kitaptan ve kocası Joseph C.

Wilson'ın hatıralarından oluşan Gerçeklik Politikaları: Savaşa ve Karımın İstihbaratçı Kimliğinin Suyüzüne Çıkmasına Yol Açan Yalanların İçinde: Bir Diplomat’ın Anıları kitaplarından

esinlenerek çekilen Adil Oyun (2010) adlı film Irak savaşının ardında yatan dinamiklere ve sebeplere ışık tutmaktadır.

Doug Liman’ın yönettiği, başrollerinde Naomi Watts ile Sean Penn’in yer aldığı Adil Oyun dünyanın dört bir yanından farklı tepkiler aldı.

Filmde izleyiciye Nijer, Irak ve Amerika gibi dünyanın farklı yerlerinden kareler sunulmakta. Böylece, Batı menşeili bir çalışma olan Adil Oyun filminde Batılıların gözündeki Doğu, Doğu’lu

imajını incelemek mümkün olmaktadır. Bu çalışmada, bu film üzerinden, medyadaki Doğu temsili, Edward Said’in Şarkçılık ve Rudyard Kipling’in “Beyaz Adamın Yükümlülüğü”

eserlerine değinilerek incelenecektir. Irak Savaşı esnasında ve öncesinde, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Doğuluların imajını tam olarak anlayabilmek için öncelikle, Bush yönetimince

Irak’a savaş açarken halktan destek almak için kullanılan değersizleştirme/insanlıktan yoksunlaştırma (bakınız Martin, 2004: 1578), şeytanlaştırma (bakınız Martin, 1581), çarpıtma

(bakınız Martin, 2004: 1581) ve beyin yıkama gibi bazı metodlar titizlikle ele alınarak incelenecektir.

РОССИЙСКО-АЗЕРБАЙДЖАНСКОЕ ЭКОНОМИЧЕСКОЕ И ПОЛИТИЧЕСКОЕ

СОТРУДНИЧЕСТВО КАК ФАКТОР ГЕОПОЛИТИЧЕСКОЙ СТАБИЛИЗАЦИИ НА ЮЖНОМ КАВКАЗЕ

Аскеров Ровшан Немат оглы Azerbaijan Republic and Russian Federation established diplomatic relations on April 4, 1992.

On October 12, 1992 – Azeri president Abulfaz Elchibey signed agreement on friendship, cooperation and mutual security with Boris Yeltzin.

On November 17, 1994 – President Heydar Aliyev paid a working visit to Moscow and met with Boris Yeltzin.

On July 3, 1997 – Heydar Aliyev paid an official visit to Russia and signed agreement on friendship, cooperation and security.

On January 24, 2000 – Heydar Aliyev and Vladimir Putin had an unofficial meeting in Kremlin, Moscow.

17

OTTOMAN AZOV AND THE DON ARMY: TRENDS RELATİONS İN XVI-XVII CENTURİES Prof. Dr. Dmitry SEN

VIII. OTURUMU (OPENING SESSION) II. SALON (II. HALL)

Oturum Başkanları (Session Moderators): Prof. Dr. Alisa BORİSENKO-Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Fatma YETİM

NISFÜ’L KUR’AN TEZHİBİNE DAİR

(OF THE ILLUMINATION OF NISF AL-QUR’AN) Gülnur DURAN

The scope; introduction to the illumination to the middle pages of Qur’an manuscripts and studies of the sampleworks

The illumination art is a manuscript glamorization art, that, having come into view with Uyghur Turks in the Middle Asia first, has been brought in Anatolian territories by the Seljuks, and that has been up to the present without breaking with its cultural and aesthetical values and been

improvingly developping. Qur’an manuscripts that consists of the Qur’an illuminated according to the art, flavor, and traditions of Islamic community. The art of illumination, the main purpose

of which is to make aesthetically valued contributions to the writing, through which to the manuscript, makes also significant contributions to it as well by attributing some meanings on

many subjects as by pointing out many circumstances that need to be paid attention while reading it.

In Qur’an manuscripts are illuminated pages and chapters such as front endpapers, frontispieces, single-illuminated opening page, sura headings, verse markers, colophone /

epilogue / endpiece pages, back endpapers, prayer pages, falnama, etc. Nisf al-Qur’an illumination, that indicates the middle of the Qur’an, means the illumination of the pages at the ending of the fifteenth part (juz) and the beginning of the sixteenth one as a single page or two

corresponding pages. According to the knowledges that we've obtained till today, the illumination of the middle pages of the Qur’an (nisf al-Qur’an illumination) the examples of which we've encountered between XIVth and XVIIIth centuries, come into view as a rare

practice in Qur’an manuscript glamorization. Keywords : Illumination, The ornamentation of the Qur’an manuscripts, Nisf al-Qur’an

Illumination

İSLÂM TASAVVUFU’NUN YÖN VERDİĞİ TÜRK PLASTİK SANATLARI Mutluhan TAŞ

Ali Kemal KAKAN İslâm sanatları hayatı ve varlığı derin bir biçimde kavrama gücüne sahiptir. Bu sanatlar salt

akıl, ve salt duygu değildir. Akla, duyguya ve aşk’a dayanır. Düşüncemizi ve inancımızı oluşturan tevhid anlayışıyla örtüşür. Sanatımız güzeli arama, bulma ve kendini özgün şekilde duyarak ifade ederken; sistemli düşünmeyi ve felsefeyi bir tarafa bırakmaz. Bizi oluşturan ne

varsa, sanatımızı oluşturan temellerde aynıdır. “ Allah güzeldir, güzeli sever.” Hadis-i Şerifine göre, gerçek güzelliğin mutlak güzellik

olduğunu, bununda Allah’ın güzelliği olduğunu bilir. Müslüman sanatçıya göre diğer bütün güzellikler izafidir ve Allah’tan, kendi derecelerine göre pay aldıkları nisbette güzeldir. Bu

düşünce sistemi yukarıda da belirtildiği gibi zaten Müslüman sanatçının yaşantısı ve yaşama bakışıyla, hatta özünden başlayarak tüm kâinatı sarmalayan hayat algısıyla örtüşmektedir. Bu

düşünceye istinaden denilebilir ki; Her çağ kendi gerçekliğini ve kendi zamanının algısını yaşarken değişmeyen tek şek şey

Tevhid anlayışıdır. Yüzyıllar öncesinden günümüze kadar gelen ve inanç noktasından bakıldığında bu dünyanın sonuna kadar devam edeceğine iman edilen İslâm dininin hayata,

yaşama ve sanata dair algısı, geleneğin devamıyla birlikte form olarak değişkenlik göstererek resim sanatı başta olmak üzere günümüz sanatları ve sanatçıları için de devam etmektedir.

18

Osmanlı Devleti’nin Batı’ya açılma gayretleri ile başlayıp 1933 lü yıllarda Türk sanatında Millilik anlayışının canlanmasına kadar geçen süreçte plastik sanatlarımızdaki bocalama devri,

Müslüman Türk sanatçının 1933 ten sonra kendisiyle, inancıyla, değer yargıları ve yaşama dair algılarıyla yüzleşmesine ve özüyle yeniden tanışarak yoluna durakladığı yerden devam

etmesiyle son bulmuştur. Bu sürecin çabucak atlatılabilmesinin en önemli sebeplerinden birisi de hiç kuşkusuz İslam dininin neşvesi olarak Türk insanının yaşam biçimine dahil ettiği

Tasavvuf düşüncesidir.

EVALUATION OF SOME MANUSCRIPTS OF THE 15TH

CENTURY IN THE KONYA YUSUF AGA LIBRARY IN TERMS OF ILLUMINATION STYLE

(KONYA YUSUF AĞA KÜTÜPHANESİ’NDE BULUNAN 15. YÜZYILA AİT BAZI YAZMA ESERLERİN TEZHİP ÜSLÛBU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ)

Nurcan SERTYÜZ Anadolu’daki farklı kütüphanelerde, sanat değeri taşıyan çok sayıda yazma eser

bulunmaktadır. Bu kütüphanelerden biriside Konya Yusuf Ağa Kütüphanesidir. Araştırma konumuzu oluşturan dört adet tezhipli yazma eser de bu kütüphane de yer almaktadır.

Bunlardan ilk ikisi 6637-717/1 envanter numaralı eserlerdir ve Fatih Dönemine ait olduğu tahmin edilmektedir. Diğer iki eser ise Memlûk Dönemine ait olduğunu düşündüğümüz 5557-

5287-envanter numaralı yazma eserlerdir. Araştırmamızda yazma eserlerin tezhipli sayfaları motif, desen, renk gibi üslup özellikleri

açısından ele alınıp incelenecek ve çağdaşı olan benzer örneklerle karşılaştırılarak dönemleri hakkında bilgi verilecektir.

Anahtar Kavramlar: Konya, Yusuf Ağa Kütüphanesi, Yazma Eser, Tezhip

DECORATIVE FLOWER DESIGN MADE FROM SILKWORM COCOON (İPEK BÖCEĞİ KOZASINDAN DEKORATİF ÇİÇEK TASARIMLARI)

Müşerref ÇAKIR Decoration is not only to create spaces arranged with objects, but also it is an art of creating abstract values with concrete objects that embodies aesthetic, psychology and colors. In this

regard, silkworm cocoon is used as a decorative object for ornamental arrangements and unique flower designs are composed at the present time. In this proceeding, stages for

arranging unique flower designs made from silkworm cocoon will be handled and this subject will be backed up with examples.

Key Words: Silkworm Cocoon, Flower, Carnation, Decoration, Design

IX. OTURUMU (OPENING SESSION) I. SALON (I. HALL)

Oturum Başkanları (Session Moderators): Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Nicholas TRAPSH-Dr. H. Canan CİMİLLİ

FOUR REPUBLICAN WOMEN ARTİSTS BORN IN AN OTTOMAN FAMILY

( BİR OSMANLI AİLESİ VE CUMHURİYETİN İLK TÜRK KADIN SANATÇILARI) A. Gülbün ONUR

Günümüz Türk Edebiyatının biyografik ve tarihsel roman yazarı Ayşe Kulin ‘Füreya’ adlı eserinde Türk kadın seramik sanatçısı Füreya’nın yaşam öyküsünü belgesel nitelikteki

araştırmasına dayanarak, roman tadında dile getirmiştir. Son Osmanlı ailelerinden Şakir Paşa’nın ailesi (1855-1914) Fahrünissa Zeid, Aliye Berger, Füreya ve Şirin Devrim gibi farklı

sanat dallarında ün yapmış kadın sanatçılar yetiştirmiştir. Bu çalışmada Kulin’in üç ana bölüme ayrılmış ancak kırk bir alt başlıktan oluşan eserinde sanatçıların Füreya ile olan ilişkileri, aile içindeki konumları ve sanatçı kimlikleri yakın plan

okuma metoduyla incelenecek ve sonuçta bir kadın yazarın gözünden diğer kadın sanatçıların nasıl aktarıldığı irdelenecektir.

Key wordsKey words: Ayşe Kulin, Füreya, republican, women, artists

19

OSMANLI KADIN HAREKETİNİN BİÇİMLENMESİNDE "KADINLAR DÜNYASI" DERGİSİNİN ETKİN ROLÜ

(THE ACTIVE ROLE OF THE MAGAZINE "KADINLAR DÜNYASI" IN SHAPING THE OTTOMAN WOMEN'S MOVEMENT)

Sema Zafer SÜMER The structural changes to spearhead the modernization process of the Ottoman Empire based on the traditional state-society are brought about, especially, during the second constitutional period. The Ottoman Empire political structure undergoes a differentiation and liberalization process. Modernization does not only have a decisive influence on the political structure but

also on the reconstruction of the society. Every aspect of law, economics and social life begin to change. All these changes also affect the social roles of the Ottoman women, who have been restricted to the roles of mother and wife at home. Thus, they seek to enhance their

social status. Women begin to make demands in order to gain a different status in social life. Press has the most active role in this matter. Women, by writing about their problems and

expectations in newspapers and women’s magazines, try to raise awareness of the society, particularly, the women and prepare them for the change in their minds. They have also held the positions of staff writer and magazine management in these magazines. The magazine "KADINLAR DÜNYASI" (Women’s World), published during the second constitutional period and reporting the changes and the transformations of the Ottoman women in the process of modernization, is the main subject of this study. The aim of this study is to analyse the active role and the significance of this magazine in shaping the Ottoman Women's Movement and

their pioneering spirit in the radical change of Turkish women.

ABDÜLCANBAZ ÇİZGİ ROMANININ GÖSTERGEBİLİMSEL ANALİZİ Pembe ŞEN

Abdülcanbaz, Türkiye’nin ilk özgün çizgi romanı sayılmaktadır. Turhan Selçuk tarafından çizilip sırasıyla Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve yine Turhan Selçuk tarafından metinleri yazılmıştır. Karakter, insana dair, yargı, çelişki, yanılgı ve özlemleri yansıtmaktadır. Selçuk, Abdülcanbaz

karakterini ve çizgi romanını eleştirel düşünceyi esas alıp mizahı ikinci plana alarak kurgulamıştır. Turhan Selçuk’a göre Abdülcanbaz “her çağda halkın özlemini duyduğu, hayallerinde yaşattığı efsanevi bir tiptir. Bazen masal dünyalarında bazen günümüzde

sürdürür yaşantısını, bazen de uzayı adımlar”.Osmanlı tokadı ile ün salmış karakter halkını seven, dürüst, namuslu, cesur, akıllı, zeki, çelikten kaslara sahip ve yakışıklıdır. Osmanlı’nın

son döneminde yaşayan karakterle“Türk gibi kuvvetli” sözü bir kez daha yerini bulur.

İlk olarak 1 Aralık 1957 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınlanan Abdülcanbaz, Cumhuriyet, Akşam ve Yeni İstanbul gazetelerinde yer aldığı gibisüreli dergi ve albümleri de yayınlanmış ve tiyatroya konu olmuştur. Bu araştırmada Türkiye’de çizgi romanın yakın geçmişi ile ilgili veriler sunularak Turhan Selçuk’un yaratmış olduğu “Bir İstanbul Beyefendisi Abdülcanbaz” çizgi romanının göstergebilimsel analizi yapılması amaçlanmıştır. Sonuç olarak, Selçuk’un

yarattığı karakterde göstergeleri çizgileriyle doğru kodlamış olması Abdülcanbaz karakterinin dünyada “Müthiş Türk” olarak tanınmasını sağlamıştır. Türkiye’de ise ortaya çıktığı dönem

itibariyle toplumun ihtiyaç duyduğu ideal Türk vatandaşını yansıtması, özgün oluşu, başarılı bir çizgi roman olarak literatürde yer almasını sağlamıştır.

Anahtar kelimeler: çizgi roman, Turhan Selçuk, Abdülcanbaz, Müthiş Türk.

HAYATİ MİSMAN’IN ÖZGÜNBASKI ESERLERİNDEKİ KADIN İMGESİNİN GRAFİK İLLÜSTRASYON BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

(EXAMINING WOMEN'S IMAGE IN THE HAYATİ MİSMAN'S ORIGINAL PRINTMAKING WORKS INTHE CONTEXT GRAPHIC ILLUSTRATION)

Arzu GÖK Uğur ATAN

Form of expression in the works of the artist developed a unique language in its sole discretion. The formation of this language can be with some images or may be randomly

chosen as the artist consciously. Conscious of the image formation process for artists using

20

any images of works as a means of expression is somewhat different if the points where the feed is almost identical. Each artist's own experiences, the social phenomena, cultural and

lived under the influence of geography, consists of a knowledge developing and growing. As a result of this accumulation of that has been said images is finding its place in the production process of the artist. Society in the 1950s and 1960s, Turkey has been a period of change in the cultural and political life. Graphics and original printmaking art has also been integrated

into this as long as it is fed in and the other arts. Graphic arts are considered, especially one of the most important factors that communication and exchange between individuals within

society in the contemporary world. illustration, a branch of Graphic art is intended to make sense in every language, race and culture of the people without the need for any other item. In

today's world, international common language as an illustration used in almost all areas of visual communication, allowing past cultural communication and interaction seems to be one

of the most important elements. However, today also gives place to the illustration in the works of many artists. One of these artists is Hayati Misman who is an original printmaking artist. When examining each Misman works which are powerful examples of illustration, it is seen

that takes the first place among female figure image used. Therefore examined and discussed in the context of the illustration of the female image has an important place in the artist's

works, and thought to contribute to the literature. Key Words: Printmaking, Graphic, Illustration

X. OTURUMU (OPENING SESSION)

II. SALON (II. HALL) Oturum Başkanları (Session Moderators):

Yrd. Doç. Dr. (Assist. Prof. Dr.) Fatma KALPAKLI- Аскеров Ровшан Немат оглы

SAMPLES FROM MARAŞ WORK (SIRMA-DIVAL) EMBROIDERY (MARAŞ İŞİ (SIRMA-DİVAL) İŞLEMELERİNDEN ÖRNEKLER)

Fatma YETİM Kahramanmaraş ili el sanatları içerisinde işleme sanatının ayrı bir yeri vardır. Sim-sırma

işlemelerinin en güzel örnekleri yüzyıllardır bu yörede işlenmiş, şehir adını bu işleme sanatına vermiştir. Özellikle Maraş işi olarak adlandırılan dival-sırma işi, göz kamaştıran ışıltısı, ustalık

gerektiren becerisi ile işleme sanatı içerisinde ayrı bir önem taşımıştır. Eskiden genellikle çarşıda işlenen bu işlemeler Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde sırma işi, dival işi, mıhlama, mukavva işi, Maraş işi gibi isimlerle bilinmektedir. Giyim ve kullanım eşyalarında,

sim-sırma ipliklerle, kadife ve atlas kumaşlar üzerine yaprak, çiçek ve ince kıvrımlı dal motiflerinden oluşan bitkisel bezemeler “bindallı elbise, bindallı bohça vb. olarak da

adlandırılır. Maraş işi tekniğinde, altın ve gümüş rengi sim-sırma iplikler ile bordo, mor, yeşil, mavi, kırmızı vb. renklerde kadife, ipek ve saten kumaşlar veya deri üzerine, kartondan

desene göre oyulan motiflerin üzeri çeşitli sarma teknikleri ile işlenir. Biz adı verilen delici araç yardımı ile kumaş ve germe amacıyla kullanılan karton delinir, iğne üstten alta alttan üste

geçirilerek işlenir. Kumaşın üstünde çok katlı sim ve sırma olarak bilinen metal iplikler, altında ipek veya sağlam pamuklu iplik kullanılır.

Anadolu da yüzlerce yıllık kültürel zenginliği bugünlere taşıyan ustalar el işlemelerini, büyük emek ve sabırla günümüze kadar sürdürmüşlerdir. Günümüzde örgün ve yaygın eğitim

kurumları programlarında yer alan Maraş işi, elde veya makinede işlenerek devam ettirilmektedir. Bu çalışmada Maraş (sim, sırma-dival) işi hakkında bilgi verilmiş, teknik, kumaş,

iplik, renk, motif özellikleri incelenmiş, işlemeli örnekler sunulmuştur. Key words: El sanatları, işleme, nakış, sırma, Maraş işi, dival işi

ESMA REDZEPOVA-TEODOSIEVSKA –THE QUEEN OF THE ROMA MUSIC

Slave NIKOLOVSKI-KATIN Macedonian music diva Esma Redzepova was born on August 8, 1943 in Skopje, in a poor

working family. However, the origin and history of her family is interesting, immigrant-related, composed of more nations, and cosmopolitan in which the three most important world

religions reigned: Jewish, Muslim and Orthodox.

21

The saga of Esma Redzepova-Teodosievska is a hymn for praising a human being, the lady with the voice of an angel, stage virtuosity and excellence before which millions have

applauded in the world's most prestigious concert halls on all meridians of the planet Earth. Esma is a well-known name, recognized appreciated,highly respected. She is

respected and rewarded. A name that has been provided a high place among the stars; she has become one legend with her masterfully performances, uniqueness, countless successes

and mega popularity.

RUS GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN DENİZLİ KUMAŞLARIYLA YORUMLANMASI Nesrin KAÇAR

İnsanların maddi ve manevi kültürünün bir parçası olan giyim, bir milletin milli kültürünü, gelenek ve göreneklerini, yaşam biçimini yansıtan en önemli unsurlardandır. Giyim insanın içinde yaşadığı zamana, topluma, geleneklere ve zevklere göre biçimlenmektedir. Tarihsel

süreç içinde farklı kültürlerin etkisi altında kalan ülkemizin kültürel zenginliklerine sahip çıkılarak yenilenmesi ve güncel kalması amaçlanmaktadır. Ülkelerin kültür zenginliklerine

sahip olarak yenilenmeleri ve güncel kalmaları; geçmiş değerlerini korumak ve bu değerleri günümüzde de yaşatarak geleceğe taşımak düşüncesiyle yapılan bu çalışmada; Geleneksel

Rus kadın giysilerinin renk, kumaş, desen, biçim, süsleme ve karakteristik özellikleri incelenerek, Denizli yöresel dokuma kumaşlarından geleneksel özelliklerin benzemesine dikkat çekilerek, tasarımı yapılan modernize bir giysi ile yorumlanmıştır. Ayrıca çalışma

sonucunda gelecek kuşakların kültürel değerlerini öğrenmeleri ve kimliklerini özümsemeleri bakımından önem arz edeceği de düşünülmektedir.

THE COLLECTION OF TURKISH POTTERY OF THE OTTOMAN TIME

IN THE STATE MUSEUM OF ORIENTAL ART, MOSCOW Maria KULLANDA

The Moscow State Museum of Oriental Art has a small collection of Turkish tableware of the 16

th – 19

th centuries containing some 30 items. These fall into two chronological periods. The

earlier part, dated to the 16th – 17

th century, is relatively homogenous and includes mainly

dishes of Iznik manufacture. The later part consists of articles of the 19th century and is far

more diverse both typologically and technologically being manufactured in various centres, i.e. Istanbul, Kütahya and Çanakkale.

Specific traits of decoration of Ottoman pottery and its evolution are analysed mainly through the Iznik part of the museum collection. The author deals with, e.g., certain motifs and plots borrowed from Chinese art at the time of the formation of the Iznik production. She follows changes in decoration and colour range of Iznik articles during the genesis of the classical ‘Ottoman style’ of Turkish pottery. The degree of artistic dependence of Iznik potters on the court workshop, the nakkaşhane, is also examined as well as the eventual renovation of the

artistic repertoire in the crisis period of Ottoman economy, the increase of centrifugal tendencies and slackening of the state control.

The Museum collection gives an insight into the evolution of Ottoman pottery production related to the changes in the socio-economic life of the empire.

DENİZLİ HAVLUSUNUN DIŞ GİYİMDE MODERNİZASYON ÖRNEĞİ

(EXAMPLES OF THE MODERN APPLİCATİON OF TOWELS FROM DENİZLİ İN OUTERWEAR)

Bahriye YALÇINKAYA The weaving in Denizli is there already in the Roman period. During the Selcuken and

Ottomans weaving witnessed their glorious time. 65% of export products in Denizli are home textiles and clothing. Most of these textile products are the toweling bath robes. The industry in

Denizli was early 80' through intensive export trade become stronger. The successes were mainly in the home textiles and terrycloth towel. It gained a worldwide fame in the fields of

knitted and woven fabrics and dresses the city of Denizli. The textile and clothing industry has taken a big step forward in recent years by the full employment and the high value-added

creation and State subsidies. It is important that parallels to the rapid technological

22

developments, to develop new innovative products. The development of industrial design and the offering of original products through our exporters in world markets have put the require for competition and efficiency in the foreground. For this reason, the companies in the city and in the province of should attach importance to research and development. Some entrepreneurs

who exported only with the contract manufacturing with Little value-added creation, have seen, that it is better to develop their own original products and privat label and all over the world actively work on marketing strategies. The first steps were taken in this direction. Looking at demand in Fashion_Trend in the other perspective. Looking at in a ifferent perspective the usual towel and bathrobe production in Denizli. It is intended to create new opportunities in

economic terms in the export trade. The fabrics that were used earlier in Heimtextil-, towel and bathrobe production are combined with other fabrics in outerwear. These clothing designs are interpreted so that it can meet the requirements of the current fashion work. This is also the aim of this work. The aim this work it is also that the textile industry with high value-added creation produces and exports of these products persists. Some clothing designs are added to this work. There are used in woven and knitted Terry

fabrics. (ruffled and corduroy fabrics). It created a collection that corresponds to the Fashion_Trend. This is consistent in designs of women's clothing.

Keywords: Denizli, towel, outerwear, modernization

THE TRADITIONAL CLOTHES WORN IN THE HISTORICAL KIRKPINAR OIL-WRESTLING (TARİHİ KIRKPINAR GÜREŞLERİNDE GİYİLEN GELENEKSEL KIYAFETLER)

Fatma GEMİCİ Toplumlar tarihleri, gelenekleri, görenekleri, kültürleri ile varlıklarını sürdürürler. Kültür varlıkları

nesilden nesile aktarılarak yaşatılmaya çalışılır. Güreş iki insanın birbiri ile hiç bir araç ve gereç kullanmadan eşit şartlarda belli bir alan belli

kurallar ve belli bir zaman içinde mertçe, yiğitçe yapılan zihinsel ve fiziksel mücadeledir. Kırkpınar’da yağlı güreşlere katılan tüm güreşçilere pehlivan denir. Pehlivanlar usta çırak geleneğiyle yetişir. Kırkpınar’da en büyük ödülü alan başpehlivan; güreşlerde birinci olan

güreşçidir. Bu unvanı elde eden pehlivan bir yıl için Türkiye’nin başpehlivanı olur. Altın kemer ile ödüllendirilir. Arka arkaya üç yıl başpehlivanlığı kazanan güreşçi altın kemerin de sahibi

olur. Yağlı güreş geleneksel Türk sporları içinde ön sıralarda yer alan bir spor dalıdır. Osmanlı

Devleti’nde düzenlenen panayırların hepsinde güreş yapılır ama bunların içinde yalnız Kırkpınar’da baş unvanı kazanan pehlivan gelecek senenin Kırkpınar güreşlerine kadar başpehlivan olarak bilinirdi. Bu düşünce günümüzde de halen böyle devam etmektedir.

Kırkpınar yağlı güreşlerinde giyilen kıyafetler geleneksel Türk kılık kıyafetinin günümüze kadar ulaşan nadir örneklerindendir. Giyilen giysilerin dikim ve süslenmesinde kullanılan malzemeler

oldukça farklıdır. Kırkpınar ağasının kıyafeti; camadan denilen gömlek, şalvar ve serpuş denilen bir tür

başlıktan oluşmaktadır. Cazgırlar ise başlarında fes, fesin çevresine sarmak için ipekli poşu, kefiye bez, sırt giyimi için mintan camadan fermene salta, cepken kullanılır. Bele trablus kuşağı ve acem şalı şeklinde kuşak bağlanır. Alt giyim olarak şalvar ve potur kullanılır.

Pehlivanlar dana ve keçi derisinden yapılan belden baldıra kadar uzanan dar paçalı meşin pantolon olan kispet giyerler. Belinde bağ olarak kalınca bir ip bulunur, böylece kispetin bele kalınca oturması sağlanır. Kispetlerin üzerinde madeni kabaralarla yapılmış süsler bulunduğu gibi el dikişi ise pehlivanların adı yazılı olanlar da vardır. Yağcının giydiği kıyafet geleneksel Edirne giyimini yansıtmaktadır. Baş için fes, çevresine sarmak için ipekli poşu kullanılır, üste

hakim yakalı gömlek ve cepken, altta şalvar ve potur kullanılır. Davulcu ve zurnacı üst giyiminde yelek gömlek alt giyiminde şalvar ve potur kullanmışlardır.

Anahtar kelime: güreş, Kırkpınar, pehlivan, kispet

23

POSTER BİLDİRİLER (Posters Papers) Öğr. Gör. (Ins.) Ayşe FIÇICIOĞLU- Öğr. Gör. (Ins.) Nazmiye AYDIN, Trabzon’da Unutulan

Meslek Çömbercilik (Yazmacılık) Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) İsa ELİRİ-Arş. Gör. (Res. Assist.) Mehmet SUSUZ, Farklı Teknik ve

Araç-Gereç Kullanımının Çocuğun Sanatsal Gelişimine Etkisi Yrd. Doç. (Assist. Prof.) M. Ali EROĞLU, Kızılderili Kültüründe Hayat Ağacı

Öğr. Gör. (Ins.) Orhan ALTUĞ, Sakaryalı Baston Ustası Nihat Çakıner ve Eserleri Yrd. Doç. Dr. (Assist. Prof. Dr.) Özge MAZLUM, Grafik Tasarımı Eğitiminde Deneysel

Yaklaşım: Organik Tipografi Örneği 100 euroPakize İSRAFILOVA-Anar AZİZOV-Günel MUSAYEVA, Azərbaycan Şəki Rayonunda

Ənənəvi Sənətkarlığın Qədim Kökləri və Müasir Vəziyyəti Arş. Gör. Dr. (Res. Assist. Dr.) Pınar TOKTAŞ, Tezhip Sanatında Zerenderzer Tekniği

Prof. Dr. Recep DİKİCİ, Azerbaycan, Rusya ve Türkiye Kültür ve İlişkilerine Dâir Eski Harfli Eserler

60 euroSehrane KASİMİ, Türkdilli Xalqların Mədəniyyət və Folkloruna Dair Öğr. Gör. (Ins.) Ufuk ÖREN-Okt. (Lecturer) Banu BERBER BABALIK, Kayıp Sanat: Murassa Yrd. Doç. Dr. (Assist. Prof. Dr.) Zeynep BALKANAL, Kızık Kilimleri ve Kızık Kilimini Yaşatmak

İçin Yapılan Örnek Bir Proje

KARMA SERGİ Ahmet AYTAÇ

Ahmet DALKIRAN Arzu ARSLAN

Arzu BOR Arzu GÖK

Ayşe FIÇICIOĞLU Ayşe OKUR Ayşe ÜSTÜN

Ayşegül KOYUNCU Ayşegül ŞAHİN

Ayşen KARAKOÇ A. Serenay ÖZMEN

Bekir BABA Binnaz ER

Bülent ERUTKU Didem ÖZ

Duygu Özgül DURSUN Elif KUÇ

Emel BULMUŞ Emine DALICI Esra VAROL

F. Emel ERTÜRK Fadim AKÇA Fatma YETİM

H. Feriha AKPINARLI Halil TÜRKER Hanife UYSAL

Hasan BALTACI Hasan KORKMAZ İbrahim ÇOBAN

Kazım KÜÇÜKKÖROĞLU M. Ali EROĞLU

M. Cihan GEZEN

M. Lütfi HİDAYETOĞLU M. Sami ÖZTÜRK Mehmet KÜÇÜK

Mine ERDEM Mine ÖZTÜRK

Murat AĞÇİÇEK Müşerref ÇAKIR Nilay ERTÜRK Noyan GÜVEN

Oğuz YURTTADUR Orhan ALTUĞ

Ömer OYTUN ONUR Önder DÜZ

Özge MAZLUM Özlem KAYA Pembe ŞEN

Pınar ARSLAN S. Senem UĞURLU

Selda GÜZEL Sema CİVELEK Sena SENGİR

Sultan SÖKMEN Suzan TOKGÖZ Sümeyra ERDEM

Sümeyye Z. SARUHAN Şenay AYTAÇ

Tuba KORKMAZ Tülay CANDEMİR Tülin CANDEMİR Yüksel DOĞDU Zehra SENGİR

Zeliha YEŞİL DOĞAN Zeynep ÇAVDAR KALELİ