Çukurova Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ …bu çalışmada, kozan yerlisi ve hamlin...
TRANSCRIPT
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Ömür IŞIK
PASTÖRİZASYON SICAKLIĞININ KOZAN YERLİSİ VE HAMLİN PORTAKALLARINDAN ÜRETİLEN MEYVE SULARININ KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ
GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ADANA, 2008
II
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
PASTÖRİZASYON SICAKLIĞININ KOZAN YERLİSİ VE HAMLİN PORTAKALLARINDAN ÜRETİLEN MEYVE SULARININ KALİTESİ
ÜZERİNE ETKİSİ
Ömür IŞIK
YÜKSEK LİSANS TEZİ
GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
Bu tez ..../...../…... Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir.
İmza............……… İmza...................…. ….. İmza.................………….
Yrd. Dr.Doç.Asiye AKYILDIZ Prof. Dr.Hasan FENERCİOĞLU Prof.Dr.Turgut YEŞİLOĞLU
DANIŞMAN ÜYE ÜYE
Bu tez Enstitümüz Gıda Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır.
Kod No:
Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür
Bu çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2007YL64
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
III
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
PASTÖRİZASYON SICAKLIĞININ KOZAN YERLİSİ VE HAMLİN PORTAKALLARINDAN ÜRETİLEN MEYVE SULARININ KALİTESİ
ÜZERİNE ETKİSİ
Ömür IŞIK
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
GIDA MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Asiye AKYILDIZ Yıl : 2008, Sayfa: 131 Jüri : Yrd. Doç. Dr. Asiye AKYILDIZ
Prof. Dr. Hasan FENERCİOĞLU Prof. Dr. Turgut YEŞİLOĞLU
Bu çalışmada, Kozan Yerlisi ve Hamlin çeşitlerine ait portakal sularına 3 farklı
sıcaklıkta pastörizasyon uygulanmış (75, 80 ve 85 oC) ve renk, hidroksimetilfurufural (HMF), antioksidan aktivite, askorbik asit, toplam fenolik madde, fenolik ve karotenoid bileşikleri ve duyusal özellikleri üzerine olan etkisi araştırılmıştır. Renk değerlendirmesinde çeşitler kendi aralarında değerlendirildiğinde kontrol grubuna göre pastörizasyon uygulamaları ile aralarında önemli farklılıklar görülmemiştir. En yüksek HMF değeri Kozan yerlisi çeşidinde 85oC’de pastörize edilenlerde bulunmuştur. Antioksidan aktivite değerlerinin çeşitler ve uygulamalar arasındaki farklılıkları önemli bulunmamıştır. Hamlin çeşidine ait askorbik asit miktarları 353.05 ile 480.08 mg/l arasında, Kozan Yerlisi çeşidinde 1017.17 ile 1060.35 mg/l arasında bulunmuştur. Analiz sonuçlarına göre Hamlin çeşidine ait örneklerde narinjin’in (104.03–110.99 mg/l) başlıca flavonoid olduğu belirlenmiştir. Kozan Yerlisi çeşidinde ise başlıca flavonoid hesperindir (142.28–152.19 mg/l). Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerinin portakal sularında başlıca karotenoidler sırasıyla ksantofil αα (% 36) ve β-Karoten (% 33)’dir ve pastörizasyondan sonra en fazla kayba uğrayan karotenoidler sırasıyla β-karoten (% 18.2) ve β-apo-karotenal (% 19.6)’dür. Duyusal değerlendirme sonucunda Kozan yerlisi en çok beğeniyi kazanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Hamlin, Kozan Yerlisi, Fenolik Madde, Karotenoid, Askorbik asit.
IV
ABSTRACT
MSc THESIS
EFFECTS OF THERMAL PASTEURIZATION ON QUALITY OF KOZAN YERLİSİ (KOZAN LOCAL ORANGE) AND HAMLİN ORANGE JUICES
Ömür IŞIK
DEPARTMENT OF FOOD ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor: Asist. Prof. Dr. Asiye AKYILDIZ Year : 2008, Pages: 131
Jury : Asist. Prof. Dr. Asiye AKYILDIZ Prof. Dr. Hasan FENERCİOĞLU
Prof. Dr. Turgut YEŞİLOĞLU
At this work, we researched that effects of different pasteurization temperatures (75, 80 and 85 oC) on carotenoids, phenolic compounds, ascorbic acid, antioxidant activity, sensory quality, total phenolic compound, hydroxyl methyl furfural (HMF) and color parameters of Hamlin and Kozan Yerlisi (Kozan Local Orange) orange juice. According to results of color analyses, there was not found important differences between control and pasteurized juice samples when varieties of orange juice were evaluated in different groups. The highest value of HMF was found in pasteurized at 85 oC of Kozan Yerlisi (Kozan Local Orange) orange juices. The differences of antioxidant activity samples were not evaluated as important between varieties and applications. Ascorbic acid content were between 353.05 and 480.8 mg/l in Hamlin orange juices and between 1017.17 and 1060.35 mg/l in Kozan Yerlisi orange juices. According to results, naringin was found as major flavonoid in Hamlin orange juices (51.69–89.00 mg/l) but in Kozan Yerlisi (Kozan Local Orange) orange juices, hesperidin was determined as major flavonoid (63.08–73.87 mg/l). The major carotenoids of Hamlin and Kozan Yerlisi (Kozan Local Orange) orange juices were xantophyll αα (% 36) ve β-carotene (% 33), respectively and the principal losses among carotenoids were observed in β-carotene (% 18.2) and β-apo-carotenal (% 19.6), respectively. In accordance with sensory analyses, Kozan Yerlisi (Kozan Local Orange) was the most desirable variety. Key Words: Hamlin, Kozan Yerlisi, phenolics, carotenoids, Ascorbic acid.
V
TEŞEKKÜR
Lisans ve lisanüstü eğitimim boyunca, araştırmanın gerçekleştirilmesi ve
değerlendirilmesi sırasında ve her türlü konuda bana yol gösteren ve beni
destekleyen, danışman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Asiye AKYILDIZ’a
teşekkürlerimi sunarım.
Bu araştırmanın gerçekleştirilmesinde ve değerlendirilmesinde katkı ve
desteklerini esirgemeyen ayrıca jüri üyesi olarak da tezimi değerlendiren sayın
hocam Prof. Dr. Hasan FENERCİOĞLU’na teşekkür ederim.
Jüri üyesi olarak tezimi değerlendiren Sayın Prof. Dr. Turgut
YEŞİLOĞLU’ na ,
Renk analizlerimde her türlü bilgilerini ve yardımlarını esirgemeyen Sayın
Prof. Dr. İbrahim HAYOĞLU’ na ve Arş. Gör. Mehmet KÖTEN’ e,
Çalışmalarım süresince ilgi ve yardımlarını esirgemeyen Arş. Gör. Haşim
KELEBEK’e, Arş. Gör. Kemal ŞEN’e, Arş. Gör. Feyza KIROĞLU
ZORLUGENÇ’e, çalışmanın her aşamasında, maddi ve manevi desteklerini
cömertçe sunan değerli arkadaşlarım Erdal AĞÇAM, Emine KARACA, Seda
ÖZKANDAN, Melek Lora SAKARLI, Fatma OR’a ve ismini yazamadığımız
emeği geçen herkese, tez yazımı sırasında bana yardımcı olan arkadaşım Gülden
GÜNEŞ’e,
Çalışmalarımı birlikte yürüttüğüm, aynı tez içeriğine sahip, farklı portakal
çeşitlerinde çalışan, her türlü sıkıntımı paylaştığım çalışma arkadaşım Namık
Kemal BİÇGEL’e,
Yaşamım boyunca bana her konuda sevgi, ilgi ve desteklerini sunan
değerli AİLEM ile tüm yakınlarım ve sevdiklerime,
Destek ve katkılarından dolayı; Ç. Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri
Birimine, Ç. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsüne ve Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve
Uygulama Çiftliği Bahçe Şubesine,
Teşekkürlerimi sunarım.
VI
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ..................................................................................................................... III
ABSTRACT...................................................................................................... IV
TEŞEKKÜR...................................................................................................... V
İÇİNDEKİLER................................................................................................. VI
ÇİZELGELER DİZİNİ..................................................................................... IX
ŞEKİLLER DİZİNİ........................................................................................... X
EKLER DİZİNİ……………………………………………………………. XII
1. GİRİŞ…….................................................................................................... 1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR.......................................................................
2.1. Portakal Sularının Pektin Metil Esteraz Aktivitesi………………
2.2. Portakal Sularının Hidroksimetilfurfural (HMF) İçerikleri……...
2.3. Portakal Sularının Fenolik Bileşenleri…………………………...
2.3.1. Flavonoidler……………………………………………………
2.3.2. Fenolik Asitler…………………………………………………
2.4. Portakal Sularının Karotenoid Bileşenleri………………………..
2.5. Portakal Sularının Askorbik Asit İçerikleri……………………..
2.6. Portakal Sularının Antioksidan Aktiviteleri……………………..
2.7. Portakal Sularının Rengi…………………………………………
2.8. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirilmesi…………………..
6
7
9
11
13
16
26
35
43
45
48
3. MATERYAL VE METOT …………………………………………….... 50
3.1. Materyal ……………………………………………………........ 50
3.2. Metot ……………………….……………………………………. 51
3.2.1. Uygulanan Teknolojik İşlemler………….…………………….. 51
VII
3.2.2. Uygulanan Analizler……………………………………………
3.2.2.1. Pektin Metil Esteraz Aktivitesi Tayini……………………….
3.2.2.2. pH Tayini…………………………………………………….
3.2.2.3. Titrasyon Asitliği Tayini………..…………………………….
3.2.2.4. Suda Çözünür Kuru Madde Tayini ……..……………………
3.2.2.5. Toplam Kuru Madde Tayini…………………………………..
3.2.2.6. Yüzer Pulp Tayini…………………………………………….
3.2.2.7. Renk Tayini……………………………………………………
3.2.2.8. Hidroksimetilfurfural (HMF) Tayini .…………………………
3.2.2.9. Antioksidan Aktivitesi Tayini …………….……………………
3.2.2.10. Askorbik Asit Tayini...………………………………………….
3.2.2.11. Toplam Fenolik Madde Tayini …..……………………………..
3.2.2.12. Fenolik Bileşenlerin Belirlenmesi ……………………………
3.2.2.13. Karotenoid Bileşenlerinin Belirlenmesi……………………..
3.2.2.14. Duyusal Değerlendirme……………………………………….
3.2.2.15. İstatistiksel Değerlendirme……………………………………
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA………………………….
4.1. Portakal Çeşitlerinin Meyve Özellikleri……………………………
4.2. Pastörizasyon Sıcaklığı ve Süresinin Seçiminde Pektin Metil
Esteraz (PME) Aktivitesi …………………………………………
4.3. Pastörizasyon Sıcaklığına Çıkış Süreleri……………………………
4.4. Portakal Sularının pH Değerleri……………………………………..
4.5. Portakal Sularının Titrasyon Asitliği Değerleri ………….…...……
4.6. Portakal Sularının Suda Çözünür Kuru Madde Değerleri……………
4.7. Portakal Sularının Toplam Kuru Madde Değerleri …………………
4.8. Yüzer Pulp Oranı………………………………………………….
4.9. Portakal Sularının Renklerinde Oluşan Değişmeler………………
4.9.1. L* Değerindeki Değişimler ……………………………………
4.9.2. a* Değerindeki Değişimler……………………………………….
4.9.3. b* Değerindeki Değişimler………………………………………
4.9.4. C* Değerindeki Değişimler………………………………………
52
53
53
54
54
54
54
54
55
56
56
57
57
58
60
60
61
61
61
63
63
65
67
68
70
71
72
73
74
75
VIII
4.9.5. Hue* Değerindeki Değişimler……………………………………
4.10. Portakal Sularında Hidroksimetilfurfural (HMF) Değerleri……..
4.11. Portakal sularında Antioksidan Aktivite Değerleri………………
4.12. Portakal Sularının Askorbik Asit İçerikleri………………….…….
4.13. Portakal Sularının Toplam Fenolik Madde İçerikleri……………
4.14. Portakal Sularının Fenolik Bileşen İçerikleri………………………
4.15. Portakal Sularının Karotenoid Bileşen İçerikleri…………………
4.16. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmesi……….……………
4.16.1. Renk Değerlendirmesi…………………………………………
4.16.2. Bulanıklık Değerlendirmesi………………………………………
4.16.3. Koku Değerlendirmesi……………………………………………
4.16.4. Tat Değerlendirmesi………………………………………………
4.16.5. Genel Değerlendirme……………………………………………..
5. SONUÇ VE ÖNERİLER………………………………………………..
KAYNAKLAR……………………………………………………………..
ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………….….
77
78
80
82
85
86
98
101
101
102
103
104
105
107
110
121
IX
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA
Çizelge 2.1. Ülkemizde Üretilen Portakal Çeşitlerinin Nitelikleri………... 6
Çizelge 2.2. Hamlin Portakal Çeşidinin Meyve Özellikleri………….......... 25
Çizelge 2.3. Hamlin Çeşidinin Flavanon Glikozit İçeriği (mg/l)………….. 25
Çizelge 2.4. Hamlin Çeşidine Ait Portakal Suyunun Fenolik Asit İçeriği
(mg/l)…………….....................................................................
25
Çizelge 2.5. Turunçgil Sularının Özellikleri………………………………. 30
Çizelge 2.6. Portakal sularının 7 Hafta Depolama Sonundaki Karotenoid
İçeriklerindeki Değişimler…………………………....………
33
Çizelge 2.7. Turunçgil Suyunda Askorbik Asidin Parçalanma Kinetiği
Değerleri……………………………………………………...
41
Çizelge 2.8. Turunçgil Suyunda Askorbik Asidin Isıl Parçalanması için
Sıcaklık, k ve D İzotermal Kinetik Parametreleri…………….
41
Çizelge 2.9. Citrus aurantium Portakal Çeşidine Ait Kalite Değerleri…… 42
Çizelge 2.10. Hamlin Çeşidine Ait Portakal Suyunun Askorbik Asit
İçeriği ve Toplam Fenolik Madde Miktarı……………………
43
Çizelge 3.1. Fenolik Bileşen Analizinin Yürütücü Faz Oranları …………. 58
Çizelge 4.1. Hamlin ve Kozan Yerlisi Portakallara Ait Meyve
Özellikleri…………………………………………………….
61
Çizelge 4.2. Farklı Sıcaklık ve Sürede Uygulanmış Pastörizasyon
İşleminin Portakal Sularının Kalıntı PME Aktivitesi Üzerine
Etkisi……................................................................................
62
Çizelge 4.3. Hamlin ve Kozan Yerlisi Portakal Sularının Belirlenen
Pastörizasyon Sıcaklıklarına Çıkış Süreleri………………….
63
Çizelge 4.4. Portakal Sularının Hidroksibenzoik Asit İçerikleri …............ 93
Çizelge 4.5. Portakal Sularının Hidroksisinamik Asit İçerikleri …............ 95
Çizelge 4.6. Portakal Sularının Flavanoid İçerikleri……………………… 96
Çizelge 4.7. Portakal Sularının Karotenoid İçerikleri……………………. 100
X
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 2.1. Hesperidin' in Yapısı…………………………….………….….. 15
Şekil 2.2. Narinjin' in Yapısı ……………………………………….…….. 15
Şekil 2.3. Kafeik Asit 'in Yapısı…………………………………………... 16
Şekil 2.4. p-kumarik asit ' in Yapısı………………………………………. 16
Şekil 2.5. β-karoten' in Yapısı…………………………………...………... 26
Şekil 2.6. Zeaksantin' in Yapısı…………………………………………… 27
Şekil 2.7. Askorbik Asit’ in Yapısı……………………………………….. 36
Şekil 3.1. Kozan Yerlisi Portakal Çeşidi………………………………….. 50
Şekil 3.2. Hamlin Portakal Çeşidi………………………………………… 51
Şekil 3.3. Pastörize Edilmiş Portakal Suyu Üretim Şeması………………. 52
Şekil 3.4. HMF tayini……………………………………………………... 55
Şekil 3.5. Shimadzu LC-20AT HPLC Cihazı…………………………….. 59 Şekil 4.1. Portakal Sularının pH Değerleri………………….…………...... 64
Şekil 4.2. Portakal Sularının Titrasyon Asitliği Değerleri………...……… 65
Şekil 4.3. Portakal Sularının Suda Çözünür Kuru Madde Değerleri……... 67
Şekil 4.4. Portakal Sularının Toplam Kuru Madde Değerleri…………..... 69
Şekil 4.5. Portakal Sularının Yüzer Pulp Oranları………………………... 70
Şekil 4.6. Portakal Sularının L* Renk Değerleri………………………...... 72
Şekil 4.7. Portakal Sularının a* Renk Değerleri………………………….. 73
Şekil 4.8. Portakal Sularının b* Renk Değerleri………………………….. 74
Şekil 4.9. Portakal Sularının C* Renk Değerleri…………………………. 76
Şekil 4.10. Portakal Sularının Hue* Renk Değerleri……………………... 77
Şekil 4.11. Portakal Sularının HMF Değerleri……………………… …… 79
Şekil 4.12. Portakal Sularının Antioksidan Aktivite Değerleri …………... 81
Şekil 4.13. Portakal Sularının Askorbik Asit İçerikleri .………………… 83
Şekil 4.15. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Renk
Değerleri………………………………………………………
101
XI
Şekil 4.16. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Bulanıklık
Değerleri………………………………………………………
102
Şekil 4.17. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Koku
Değerleri……………………………………………………….
103
Şekil 4.18. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Tat
Değerleri……………………………………………………….
104
Şekil 4.19. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Genel
Değerlendirme Değerleri………….............................................
105
XII
EKLER DİZİNİ SAYFA Ek 1. Duyusal Analiz Değerlendirme Formu……………………………... 122
Ek 2. Duyusal Analiz Düzeni…………………………………...……….... 125
Ek 3. Kozan Yerlisi Portakal Suyu Fenolik Bileşenlerinin HPLC
Kromatogramı (280 nm)……………………………………………
126
Ek 4. Kozan Yerlisi Portakal Suyu Fenolik Bileşenlerinin HPLC
Kromatogramı (320 nm)……………………………………………
127
Ek 5. Hamlin Portakal Suyu Fenolik Bileşenlerinin HPLC Kromatogramı
(280 nm)………………………………………………....................
128
Ek 6. Hamlin Portakal Suyu Fenolik Bileşenlerinin HPLC Kromatogramı
(320 nm)………………………………………………....................
129
Ek 7. Kozan Yerlisi Portakal Suyu Karotenoid Bileşenlerinin HPLC
Kromatogramı……………………………………………………...
130
Ek 8. Hamlin Portakal Suyu Karotenoid Bileşenlerinin HPLC
Kromatogramı……………………………………………………...
131
1.GİRİŞ Ömür IŞIK
1
1. GİRİŞ
Portakal, turunçgiller içindeki önemli cinslerden biri olup Citrus sinensis
olarak tanımlanır. Taze olarak tüketiminin yanında; meyve suyu, konsantre, reçel,
marmelat olarak çeşitli ürünlere işlenebildiği gibi kabuklarından da esans elde
edilebilmektedir. Gelişmiş ülkelerde işlenmiş turunçgil sularının tüketimi, sofralık
tüketimden daha büyük bir artış göstermektedir. Ayrıca modern işleme tesislerinin
bulunması, tüketiminin daha kolay olması, nakliye ve depolama koşullarının uygun
olması gibi faktörler gelişmiş ülkelerde işlenmiş turunçgil ürünlerinin tüketimini de
artırmaktadır (Cemeroğlu, 2004; Hasdemir, 2007).
2005 yılı itibariyle dünya yaş meyve sebze üretiminin yaklaşık % 21’ini
turunçgiller oluşturmaktadır. Dünyada yine aynı yıl itibariyle 72.8 milyon ton olan
turunçgil meyvelerinin üretimi, 7.5 milyon hektar alanda yapılmaktadır. Portakal
dünyada 61.8 milyon ton ile turunçgil meyveleri üretiminin yaklaşık % 75 gibi
büyük bir oranını oluşturmaktadır (FAO, 2007).
Dünyada en fazla portakal üreten üç ülke sırasıyla Brezilya (17.85 milyon
ton), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) (8.393 milyon ton) ve Meksika (4.11
milyon ton)’ dır. Türkiye 1.45 milyon tonluk portakal üretimi ile dünyada yaklaşık %
2.4 lük paya sahip olup 10. sırada yer almaktadır (FAO, 2007).
2006 yılı istatistiklerine göre dünyada Brezilya ve ABD ürettikleri
portakalların sırasıyla % 88 ve % 75’ini portakal suyu olarak değerlendirmektedirler
(FAO,2007). 2004/05 döneminde dünyada portakal suyu üretimi 2.10 milyon ton
olarak hesaplanmıştır. Aynı döneme ait Brezilya’nın üretimi 1.14 milyon ton ve
ABD’nin üretimi 711.000 tondur. 2004/05 dönemi boyunca başlıca üretici ülkelerden
portakal suyu ihracatı 1.5 milyon tondur, Brezilya 1.23 milyon ton ile dünya
pazarında portakal suyu ihracatı bakımından % 81’lik bir paya sahiptir. Başlıca
portakal suyu tüketicisi ve üretici olmasına karşın ABD ihracatta 74.000 tonluk
ihracat hacmi ile oldukça küçük paya sahiptir. 2004/05 dönemi boyunca ABD ‘de
portakal suyu tüketimi 1.0 milyon ton iken, dünyanın en büyük portakal üreticisi olan
Brezilya’da bu oran 18.000 ton düzeyinde kalmıştır (Anon, 2005).
1.GİRİŞ Ömür IŞIK
2
2005 yılı itibari ile Türkiye’nin meyve suyu ve konsantresi üretimi 370 bin
ton, tüketim ise 255 bin ton düzeylerindedir. Ülkemizde 37.8 bin ton portakal meyve
suyuna ve 1.5 bin ton portakal suyu da konsantreye işlenmektedir. Türkiye’nin dünya
meyve suyu ve konsantresi ihracatı içindeki payı değer olarak %1 dolaylarındadır.
2006 yılında 553 bin ton dondurulmuş portakal suyu ve 4.037 milyon ton diğer
biçimlerde portakal suyu ithal edilmiştir (Anon, 2007a).
2006 yılı itibariyle Türkiye turunçgil üretiminin % 47’sini portakal, % 25’ini
mandarin, % 22’sini limon, % 6’sını ise altıntop oluşturmaktadır. Üretimde büyük
paya sahip olan Akdeniz Bölgesinde turunçgil üretiminin % 70’i Çukurova’da
yapılmaktadır (Hasdemir, 2007). Ülkemizde üretilen portakalların yaklaşık % 50’den
fazlasını Navel cinsi portakallar (Washington navel, Thompson navel vb.), %10
kadarını Yafa portakalları, % 35–40 kadarını ise diğer normal portakallar (Valensiya,
Dörtyol Yerlisi, Kozan Yerlisi, Alanya Yerlisi vs.) oluşturmaktadır (Altan, 1991).
Ülkemizde portakal suyu ve konsantresine işlenen başlıca çeşitler; Valensiya,
Navel, Shamouti, Hamlin, Kan Portakalları ve Yerli Çeşitler (Dörtyol Yerlisi, Kozan
Yerlisi, Alanya Yerlisi) dir. Ancak genelde ülkemizde meyve suyu endüstrisine
uygun nitelik ve miktarda yeterli oranda portakal yetiştirilmemektedir. Bu nedenle de
portakal suyu ve konsantresi üretimi nitelik ve miktar açısından yetersizdir
(Cemeroğlu, 2004).
Adana ili ülkemizin narenciye üretimi yapılan en önemli merkezlerin başında
gelmektedir. Ülkemiz üretiminin % 30’undan fazlası yani 800.000 ton civarında
üretim Adana ilinde gerçekleştirilmektedir. Bu üretimin 400.000 tonu portakaldır.
Ülkemiz ve Bölgemiz ekonomisi içinde böylesine önemli yere sahip olan narenciye
üretimi son yıllarda diğer tüm tarım ürünlerinde olduğu gibi büyük sıkıntılar
yaşamaktadır. Ülkemizde üretilen narenciye ürünleri maliyetinin altında
satılmaktadır. Bölgemizde birçok narenciye bahçesinde ürünler dalında çürümeye
terk edilmekte ve alıcı bulamamaktadır. Narenciye üretimi ile işleme sanayi
arasındaki bütünleşme zayıftır. İşleme sanayinin narenciye üretimine istikrarlı bir
talep yaratması, katma değerin bölgede/yurtiçinde kalması ek istihdam ve gelir
yaratması bakımından son derece önemlidir. Ülkemizde narenciyenin
1.GİRİŞ Ömür IŞIK
3
standardizasyon, paketleme, konserve, meyve suyu ve konsantresi gibi işleme oranı
oldukça düşüktür (Anon, 2006).
Meyve suyu endüstrisi yıllık 10 milyar $’yı aşan ticaret hacmi ile dünya
tarımsal ekonomisinde önemli bir paya sahiptir (Kanitsar, 2001).
Portakalın meyve suyu ve konsantreye işlendikten sonra geriye kalan kabuk,
çekirdek, posa vb. gibi artıklar pek çok amaçla değerlendirilebilmektedir. Avrupa ve
Amerika’da bu artıklar kozmetik ve ilaç sanayinde hammadde olarak kullanılarak
hem değerlendirilmekte hem de ekonomiye milyonlarca dolarlık katkı sağlamaktadır.
Ancak ülkemizde atıkların değerlendirilmesine yönelik yürütülen çalışma ve
faaliyetler yeterli ve verimli düzeyde değildir. Türkiye'de her yıl 40 bin ton portakalın
kabuğu sanayi atığı olarak çöpe gitmektedir. Oysa portakal kabuğundaki yağ
kozmetik ve aroma sanayinde değerlendirilebilmektedir (Anon, 2006).
Turunçgiller C vitamini, karotenoidler ve fenolik bileşikler gibi birçok
sağlıklı ve yüksek besinsel içeriğe sahip bileşenlere sahiptir. Bu bitkisel kimyasallar
antioksidan kapasiteye sahip olup serbest radikallerin neden olduğu oksidatif zarara
karşı hücreleri korumaktadır. Bu durum portakal suyunda doğal olarak bulunan
antioksidanların önemli bir bölümü ile ilişkilendirilmiştir. Fenolik asitler antioksidan
davranışı ve çeşitli hastalıklarda sağlığı destekleyici etkileri ile çok daha fazla dikkati
çekmektedir. Askorbik asit (AA) beslenme için önemli bir bileşiktir ve antioksidan
kapasitesi nedeniyle çoğu gıdada katkı maddesi olarak kullanılmaktadır (Polydera ve
ark., 2004; Burdurlu ve ark., 2006; Dhuique-Mayer, 2007; Xu ve ark., 2007).
Fenolik bileşikler, insanların beslenme düzeninin zorunlu bir parçasıdır ve
antioksidan özelliklerine bağlı olarak oldukça ilgi uyandırmaktadırlar. Bu bileşikler
bir ya da daha fazla hidroksil grup taşıyan aromatik halka takımı olup basit fenolik
molekülden kompleks yüksek molekül ağırlıklı polimere değişen yapıya sahiptir.
Fenolik bileşiklerin antioksidan aktivitesi, yapısı, özellikle hidroksil grupların sayısı
ve konumu ve aromatik halkalar üzerindeki yer değiştirmelerin durumuna bağlıdır
(Balasundram ve ark., 2006).
Turunçgil suları özellikle de portakal suyunda yüksek C vitamini içeriği ve
lezzetli tadı nedeniyle birçok ülkede oldukça fazla tüketilen ürünlerdir. Her ne kadar
1.GİRİŞ Ömür IŞIK
4
asit konsantrasyonu ve meyve sularının düşük pH’ı patojenik bakterilere karşı
koruyucu olabilirse de, bu faktörler tek başına ürün güvenliğini sağlayamamaktadır.
Taze portakal suları sınırlı raf ömrüne sahiptir. Pastörizasyon portakal suyunun raf
ömrünü ve güvenliğini geliştirmek için zorunlu işlemdir (García ve ark., 2001,
Jordán ve ark., 2003) Isıl pastörizasyon hem ürünün raf ömrünü arttırmakta hem de
istenen taze lezzet özelliklerinin kaybını önleyebilmektedir. Portakal suyunun
pastörizyonu, enzimleri ve mikrobiyal bulaşanları inaktive etmektedir. Serum-pulp
ayrımını önlemek için pektin metil esterazı inaktive edilmelidir. Portakal suyu
endüstriyel anlamda boru şeklinde veya plakalı ısı değiştiricilerde genellikle 92°C’de
30 saniye süresi ile hızlı bir şekilde ısıtılmaktadır (Cisneros-Zevallos, 2008). Ultra-
yüksek-basınç uygulaması (UHP), dondurarak konsantre etme (FCOJ) gibi ısıl
olmayan işlemler ısıl pastörizasyonda kullanılandan daha düşük sıcaklık değerlerinde
gıdaların işlenmesini sağlamakta ve böylece tat, zorunlu besinler ve vitaminler
işleme boyunca çok az değişime uğramakta ya da hiçbir değişme oluşmamaktadır
(García ve ark., 2001). Portakal suyunun endüstriyel işlenmesindeki başlıca yenilik
sıkıldıktan hemen sonra sıvı azot kullanarak portakal suyunu dondurmaktır, böylece
hem portakal suyu uzun süre dayanmakta hem de organoleptik özellikleri (renk, tat,
koku vs.) ve önemli besin bileşikleri düzeyleri (karotenoid, askorbik asit, antioksidan
aktivite vs.) korunmaktadır. Bu endüstriyel uygulamanın sonucu olarak ürünün
istenen özelliklerinin korunması sağlanmıştır (Meléndez-Martínez ve ark., 2007).
Portakal suyu endüstrisinde, Hamlin (C.sinensis) en önemli erken (Kasım-
Ocak ayları aralığında) portakal çeşitlerinden biridir. Hamlin çeşidi meyve suyu
rengi, aroma ve tüm kalite açısından üstün özelliklere sahip olmamasına rağmen,
ticari portakal sularının meyve suyu miktarını arttırmak için diğer çeşitlerle
karıştırılmaktadır (Lee ve Castle, 2001).
Bu çalışmada, Çukurova bölgesinde yetiştirilen Kozan Yerlisi ve Hamlin
çeşitlerine ait portakallardan elde edilen meyve sularına üç farklı pastörizasyon
sıcaklığı uygulanmıştır (75, 80 ve 90 oC). Taze ve ısıl işlem uygulanmış portakal
sularına pH, suda çözünür kurumadde, titrasyon asitliği, toplam kuru madde, yüzer
pulp oranı, renk, HMF, antioksidan aktivitesi, askorbik asit içeriği, toplam fenolik
madde, fenolik bileşik ve karotenoid bileşikleri analizleri ve duyusal değerlendirme
1.GİRİŞ Ömür IŞIK
5
analizleri uygulanmıştır ve uygulanan ısıl işlemlerin ürün bileşenleri üzerindeki
etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
6
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Ülkemizde “Dörtyol Yerlisi”, “Kozan Yerlisi”, “Kozan Misket”, “Alanya
Yerli Portakalı” gibi bir takım portakal çeşitleri yetiştirilmekte ve meyve suyuna
daha çok bunlar işlenmektedir. Ancak genelde ülkemizde meyve suyu endüstrisine
uygun nitelik ve miktarda portakal yetiştirilmemektedir. Bu nedenle de portakal suyu
ve konsantresi üretimi nitelik ve miktar açısından yetersizdir. Bununla birlikte
Çizelge 2.1’ de ülkemizde üretilen yerli ve yabancı çeşit portakallardan birkaç
örneğe ait bazı özellikler verilmiştir (Cemeroğlu ve ark., 2004).
Çizelge 2.1. Ülkemizde Üretilen Portakal Çeşitlerinin Nitelikleri* (Cemeroğlu ve ark., 2004)
Nitelikler Çeşitler
Dörtyol Yerlisi Kozan Yerlisi Valensiya Hamlin
Meyve Ağırlığı 103 144 128 140
Meyve Suyu Randımanı, % 42 48 42 45
Briks 12.8 13 12 11.5
Titrasyon Asitliği, g/100 ml 1.96 1.66 1.84 1.50
Briks: asit oranı 6.7 8.0 6.7 7.7
Askorbik Asit, mg/100 ml 3.42 3.56 3.48 3.40
*3 yıl süreli çalışmada alınan sonuçların ortalaması
Meyve suyu nitelikleri açısından portakallarda aranılan başlıca özellikler
(Altan, 1991); 1- tat dengesi (kuru madde/asit oranı), 2- renk, 3- acılık maddesi
(limonin) içermemesi, 4- askorbik asit içeriği ve 5- esansiyel yağ içeriği, bulanıklık
derecesi ve stabilitesi ile çökelen pulp miktarı gibi diğer bazı özelliklerdir. Nicelik
açısından ise meyve suyu verimi ve çözünür kuru madde miktarı önemlidir. İyi bir
portakal suyu; turuncu renkte, taze ve olgun portakalların tipik lezzetine bütünüyle
sahip ve her türlü lezzet kusurlarından arındırılmış olmalıdır (Altan, 1995).
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
7
Portakal sularının görünüşüne etki eden faktör portakal suyunun doğal
bulanıklığı ve stabilitesidir (Altan, 1981). Portakal suyunun bulanıklığı; hücre duvarı
parçacıkları, yağ damlacıkları, kromoplastlar ve hesperidin kristalleri gibi farklı
parçacıkların oluşturduğu heterojen bir karışımdır (Crandall ve ark., 1983). Portakal
sularına bulanıklık veren bu parçacıkların bir kısmı, çökerek tabanda tortu yapma
eğilimindedirler. Portakallarda doğal olarak bulunan ve meyvenin sıkılması ile
portakal suyuna geçen pektik maddeler, bu ürünlere belli bir yoğunluk veren
kolloidal stabilizatörler olup, bulanık görünüm oluşturan parçacıkların süspansiyon
halinde kalmalarını sağlamaktadırlar (Altan, 1981).
Portakal meyvesinin bileşiminin 100 g’ ında karbonhidrat 11.54 g (şekerler
9.14 g, diyet lif 2.4 g), yağ 0.21 g, protein 0.70 g, B1 vitamini 0.100 mg, pantotenik
asit 0.250 mg, C vitamini 45 mg, kalsiyum 45 mg, magnezyum 10 mg ve potasyum
169 mg oranlarında bulunmaktadır (Anon, 2007b).
2.1. Portakal Sularının Pektin Metil Esteraz Aktivitesi
Pektin, bitki hücreleri arasında doğal bir harç maddesi olarak görülmektedir.
Pektinin parçalanması sonucunda turunçgil sularında veya meyve eti içeren
nektarlarda bulanıklık stabilitesinin sağlanması olanaksız olup, bu ürünlerde kısa
sürede tortu ve serum gibi iki faza ayrılma olayı görülmektedir. Bu nedenle ham
maddede veya son üründe pektin parçalayan pektin metil esteraz (PME) aktivitesinin
belirlenme ihtiyacı doğmaktadır. Turunçgillerde PME aktivitesi çok yüksektir, bu
enzim pektin zincirindeki esterlenmiş karboksil gruplarındaki metoksil gruplarından
ayırarak, pektin esterleşme derecesini düşürmektedir ve ortamdaki iki değerli
iyonlarla, özellikle Ca+2 iyonu ile birleşerek stabilitesini kaybetmektedir. Bunun
sonucunda, turunçgil sularında zamanla serum ayrılarak tortu oluşmakta,
konsantrelerde ise jelleşme görülmektedir. Turunçgil suyu ve konsantresi üretiminde
bu enzim olabildiğince inaktive edilerek, neden olduğu olumsuzluklar
sınırlandırılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte üretilen üründe daima PME
aktivite kalıntısı bulunmaktadır. Kalıntı PME aktivitesi düzeyinin saptanması, ürünün
stabilitesi hakkında önemli veriler ortaya koymaktadır (Cemeroğlu, 2007).
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
8
Polydera ve ark. (2005), pastörizasyon koşullarının seçiminde pektin metil
esteraz inaktivasyon kinetiklerini dikkate almışlardır. Bu şartlarda PME aktivitesinin
yaklaşık % 95’ i inaktive edilmiş ve kalan % 5 enzim aktivitesinin ise uzun süre
depolama döneminden sonra bulanıklık kaybına neden olabilen ısı direnci daha fazla
olan izoenzimle ilgili olduğunu ifade etmişlerdir. Isıl işlemin yoğunluğunu arttırmak
ise daha fazla PME inaktivasyonunu sağlarken duyusal özellikleri büyük ölçüde
etkilediğini ve bu koşulların aynı zamanda portakal suyunun mikrobiyal stabilitesi
için gerekli işlemden fazla olduğunu vurgulamışlardır.
Sentandreu ve ark. (2005), portakal, mandarin ve melezlerden elde edilen
meyve sularını taze tat ve kalıntı pektinmetilesteraz aktivitesi üzerinde uygulamanın
etkisini değerlendirmek için farklı koşullarda plaka değiştiricide ısıl işleme tabi
tutmuşlardır. Amaçları, yeterli enzim inaktivasyonu ve mümkün olan en yüksek taze
tadı yakalamaktır. 50 ve 60 oC’ ler deki uygulamaların mikrobiyal veya enzim
aktivitelerini azaltmak için uygun olmadığını belirlemişlerdir. Taze meyve suyu
tadındaki kaybın, 50 oC’ de ısıl işlem uygulanmış meyve suyu örneklerinin, 70 oC’
de ısıl işlem uygulanmış meyve suyu örneklerinden daha az olduğunu bildirmişlerdir.
70 oC’ de 10 saniye çok hafif ısıl işlem uygulamasını, PME aktivitesinin istenen
düzeyde düşüşüne neden olamadığını ve fark edilebilir bir taze tat kaybına neden
olduğunu belirtmişlerdir. Taze tadın 70 oC’ den 90oC’ ye 10 saniyelik ısıtma
aralıklarında sabit kaldığını, ancak 95 oC’ de taze tat kaybının tekrar arttığını
gözlemlemişlerdir. Her durumda, taze meyve suyu tadının, bu sıcaklık aralıklarındaki
en uygun enzim inaktivasyon zamanına bağlı olduğunu bildirmişlerdir. Kalıntı PME
aktivitesini 70 oC’ de 5, 10 ve 20 saniye ve 80 oC’ de 5 ve 10 saniye ısıl işlem
uygulanmış örneklerde yaklaşık % 20 olarak bildirmişlerdir. Kalıntı aktivitenin
yaklaşık % 3’ e düşüşünü 85 oC’ de 15 saniyede elde etmişlerdir. % 0–1 minimum
enzim aktivitesine 95oC’ de muamele edilen örneklerde rastlamışlardır. Duyusal ve
kalıntı enzim analizlerinin sonuçlarını dikkate alarak, 85oC’ de 10 saniye ısıl işlem
uygulamasını uygun bulmuşlardır. Bu ısıl işlem koşullarında taze tadı, daha düşük
sıcaklıklarda işlem görmüş meyve sularınkiyle benzer olarak ifade etmişlerdir, ancak
kalıntı enzim aktivitesinin daha düşük olduğunu bildirmişlerdir.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
9
Daha hafif koşullarda kalıntı aktivitesinin çok yüksek düzeylerde olduğunu ve daha
ileri koşullarda taze tatta önemli kayıplar meydana geldiğini bildirmişlerdir.
2.2. Portakal Sularının Hidroksimetilfurfural (HMF) İçerikleri
Monosakkaritlerin dehidrasyonu yani yoğun asit ortamlarda kaynatılmakla
monosakkarit molekülünün üç molekül su kaybetmesi olayı sonucunda pentozlardan
furfural, heksozlardan 5–hidroksimetilfurfural (HMF) oluşur. İndirgen şekerler
(glukoz ve fruktoz) ve aminlerle başlayan Maillard reaksiyonlarında, çeşitli karmaşık
reaksiyonlar sonucu oluşan ketozaminlerin parçalanmasıyla ortaya çıkan dikarbonat
türevlerinden ısı ve asit etkisiyle hidroksimetilfurfural (HMF) oluşmaktadır. Birçok
şekerli üründe bulunan HMF miktarı, üretiminde ona yüklenen ısı düzeyinin bir
indeksi olarak değerlendirilmektedir. Meyve sularında 5 mg/l, meyve suyu
konsantrelerinde 10 mg/kg’ dan fazla HMF aşırı bir ısı yüklemesinin belirtisi olarak
kabul edilir. Turunçgil suları, ısıl işlem veya depolama süresince tat, koku ve renkte
değişimlere uğramaktadır. Furfural (FUR) ve 5–hidroksimetilfurfural (HMF)
turunçgil endüstrisinde bozulmada kalite indeksi olarak kullanılmaktadır (Li ve ark.,
1988 Cemeroğlu ve ark., 2004).
Pastörizasyon, kızartma veya kurutma gibi ısıl işlemler gıdaları korumanın en
yaygın yöntemleridir. Uygun koşullar altında, gıdalar beklenen organoleptik ve
besinsel özelliklerini korumakta; ancak, aşırı işlemenin bileşenlerin zarar görmesine
ve besinsel değerlerin azalmasına neden olabilmektedir. HMF enzimatik olmayan
esmerleşmenin bilinen bir göstergesi ve gıdaların aşırı ısıtma ve/veya depolama
boyunca meydana gelen bozucu değişimlerin bir işareti olarak kullanılmaktadır. Taze
gıdalarda HMF değerinin sıfıra yakın olup işlenmiş gıdalarda önemli düzeylere
ulaşması nedeniyle kalite göstergesi olarak kullanılmaktadır (Arena ve ark., 2001).
Yuan ve Chen (1998), HPLC-PDA (Fotodiyot Dizin Dedektör) ile meyve
suları ve içkilerde furanik bileşiklerin eş zamanlı ayırma ve tanımlamasını
yapmışlardır. 5-HMF, furfural, ve 2-furoik asidi analiz edilmiş bütün örneklerde
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
10
saptamışlardır. Portakal sularında HMF miktarını 4.2 mg/l, furfural miktarını ise 3.7
mg/l olarak belirlemişlerdir.
Göğüs ve ark. (2000), 45, 60 ve 75 oC’ de konsantre edilen portakal suyunda
% 1.5 ksantin gam ve % 0.5 mikrokristal selüloz gibi bazı hidrokolloidlerin
varlığında ve yokluğunda 5-hidroksimetil furfural (HMF) birikimini ve esmer
pigment oluşumunu çalışmışlardır. Enzimatik olmayan esmerleşme reaksiyonların
oranlarının meyve suyu ya da konsantrelerde var olan toplam çözünür madde
miktarına bağlı olduğunu bu yüzden konsantre portakal suyunda taze portakal
suyundan daha kolayca enzimatik olmayan esmerleşme reaksiyonlarının meydana
geldiğini vurgulamışlardır. % 1.5 ksantin gam ve % 0.5 mikrokristal selüloz içeren
örneklerin en düşük esmer pigment ve HMF birikimi gösterdiğini, oysa saf portakal
suyunda esmer pigment ve HMF birikiminin bütün sıcaklıklarda en yüksek olduğunu
bildirmişlerdir. En yüksek esmer pigment ve HMF birikiminin 0.30 ve 0.75 su
aktivitesinde, en düşüğünün ise 0.80 su aktivitesinde meydana geldiğini bulmuşlardır.
Arena ve ark. (2001), 5-hidroksimetil-2-furankarboksialdehit (HMF)
oluşumunu kan portakalı ve farklı asidik pH değerleri ve sıcaklarında fruktoz, glukoz
ve sükroz’ un model sistemlerinde HPLC ile kinetik olarak çalışmışlardır. NFC
(konsantreden olmayan) ve RFC (yeniden sulandırılmış) portakal suları için HMF,
sırasıyla ortalama olarak 0.58 mg/l ve 0.54 mg/l olarak bulmuşlardır. Bu yüzden,
konsantrasyon işleminin şeker dağılımını değiştirmediğini ve HMF düzeyini
arttırmadığını bildirmişlerdir. Ancak, özellikle konsantre portakal suyunda depolama
süresince HMF’ nin arttığını ifade etmişlerdir. Kinetik sonuçların kan portakalı
suyunda HMF oluşumunun sadece şeker konsantrasyonuna bağlı olduğunu, böylece
kan portakalında ısıl işlem süresince Maillard reaksiyonunun istisna olabileceğini
bildirmişlerdir.
Shinoda ve ark. (2004), şeker, askorbik asit ve sitrik asit içeren portakal
suyunun örnek çözeltisini hazırlamışlar ve depolama boyunca portakal suyunun
esmerleşmesini çalışmışlardır. Askorbik asidin esmerleşmeye en çok katkıda bulunan
bileşen olduğunu, arginin ve prolin gibi amino asitlerin, sitrik asitin ve metallerin
esmerleşmeyi hızlandırdığını bildirmişlerdir. Portakal suyunda depolama sonucu
oluşan beş tane ayrışma ürünü belirlemişler ve 3-hidroksi-2-prone (3OH2P), HMF ve
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
11
furfuralın esmerleşmeye katkıda bulunduğunu ifade etmişlerdir. Depolama boyunca
HMF, furfural, 5-hidroksimaltol ve 2-furoik asidin yavaş yavaş artmasına karşın
3OH2P’ın önce artıp sonra azaldığını belirtmişlerdir. Bununla birlikte 3OH2P’ın
portakal suyunun esmerleşme indikatörü olduğunu ortaya çıkarmışlardır.
Shinoda ve ark. (2005), portakal suyunun depolanması boyunca
esmerleşmeyi etkileyen faktörleri ve 3-hidroksi-2-prone (3OH2P), HMF ve furfural
gibi ayrışma ürünlerinin oluşumunu araştırmışlardır. Amino asit ve sitrik asit
tarafından uyarılan ve şelatlar ve radikal yakalayıcılar tarafından bastırılan askorbik
asidin esmerleşme için gerekli olduğunu bildirmişlerdir. 3OH2P ve furufuralın
askorbik asitten türediğini ve oluşumlarının şekerler tarafından uyarıldığını, sitrik
asit, şelat ajanları ve radikal yakalayıcılar tarafından bastırıldığını belirtmişlerdir.
HMF’ nin ise fruktozdan türediğini bildirmişlerdir. Gıdalardaki HMF’ nin nicel
belirlemesi klasik yöntemlerde spektrofotometrik ölçümlerle yapıldığını bildirmişler
ancak kendi çalışmalarında diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında geliştirişmiş
doğruluk, duyarlılık ve özgünlüğe sahip HPLC yöntemini uygulamışlardır. 36 ticari
ve geleneksel yöntemlerle üretilmiş 7 meyve konsantresi, 17 kaynatılmış meyve suyu,
12 biber ve domates salçası üzerinde HMF analizi yapmışlardır. Örnek hazırlarken
durultma amacıyla Carrez I ve Carrez II çözeltilerini kullanmışlardır. Konsantre
örneklerdeki HMF konsantrasyonunu 0.4–4.5 ppm arasında, kaynatılmış olanlarda
12.8 ile 3500 ppm arasında, salçalarda ise 0.4–18 ppm arasında bulmuşlardır.
Portakal konsantresinde suda çözünen kuru madde miktarını 65±0.2 oBriks ve HMF
konsantrasyonunu 3.5±0.2 ppm olarak bulmuşlardır.
2.3. Portakal Sularının Fenolik Bileşenleri
Rapisarda ve ark. (1999), portakal suyunun toplam fenoller, antosiyaninler,
flavanonlar, hidroksisinamik asitler ve askorbik asit içeriklerini belirlemişlerdir.
Valensiya geç ve Washington Navel çeşitlerinde Folin-Ciocalteu yöntemi ile
belirlenen toplam fenol düzeylerini sırasıyla 488±19.7 μg/ml ve 361.4±16.9 μg/ml
Ferulik asit eşdeğeri olarak belirlemişlerdir. Valensiya geç ve Washington navel
çeşitlerinde, toplam flavanon içeriğini (hesperidin ve narirutin baskın), toplam
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
12
hidroksisinamik asit (ferulik, kafeik, sinapik, ve p-kumarik asitler) ve askorbik asit
içeriğini sırasıyla 244.1±19.6 μg/ml ve 202.3±21.3 μg/ml, 56.9±4.8 μg/ml ve
33.4±4.9 μg/ml 576.8±30.5 μg/ml ve 417.0±18.3 μg/ml olarak ifade etmişlerdir.
Chun ve ark. (2005), toplam fenolikleri spekrometrik yöntemle Folin–
Ciocalteu fenol reaktifi kullanarak belirlemişlerdir. Toplam fenol içeriğini taze
ağırlık üzerinden açıklanan gallik asit eşdeğeri (GAE mg/100 g) olarak
açıklamışlardır. Poratakal’da toplam fenolik içeriğini 112.29±4.50 mg GAE/100g
olarak belirlemişlerdir.
Meyve ve sebzelerde genellikle çok az miktarda bulunan ve fakat bunların
işlenmelerinde değişik sorunlara neden olan önemli bileşim öğelerinden birisi fenolik
bileşiklerdir. Fenolik bileşiklerin önemli bir bölümü, bu ürünlerin lezzetinin
oluşmasında, özellikle ağızda buruk bir izlenim bırakmasında etkilidir. Bunlara ek
olarak, birçok fenolik madde, polifenoloksidazın (fenoloksidaz-PPO) katalize
ettikleri reaksiyonlarla, meyve ve sebzelerden elde edilen ürünlerin esmerleşmesine
neden olabilmektedirler. Portakal, limon gibi bazı meyvelerin rengi, kesilince veya
suyu çıkarılınca bir değişikliğe uğramamaktadır. Bunun nedeni ise; bu tip ürünlerde
bulunan fenolik bileşiklerin esmerleşme reaksiyonuna katılacak nitelikte olmaması,
PPO aktivitesinin bunlarda çok düşük olması ve/veya askorbik asit içeriğinin yüksek
olması gibi faktörlere dayanmaktadır (Cemeroğlu ve ark., 2004).
Fenolik bileşikler, benzen halkası içeren maddelerdir. En basit fenolik bileşik
bir tane hidroksil grubu içeren benzen, yani fenoldür. Diğer tüm fenolik maddeler
bundan türemişlerdir. Fenolik bileşikler, “flavonoidler” ve “fenolik asitler
(hidroksisinamik asitler ve hidroksibenzoik asitler)” olmak üzere iki gruba ayrılır
(Cemeroğlu ve ark., 2004).
Fenolik bileşiklerden fenolik asitler ve flavanoidler; sebzeler, meyveler,
çekirdekler, çaylar, şaraplar ve meyve sularında bulunmaktadırlar. Fenoliklerin
dağılımı, türlerin, ekim, olgunlaşma derecesi ve yetiştirme, olgunlaşma ve
depolamanın bir fonksiyonu olarak hem nicel hem de nitel farklılıkları
göstermektedir. Bundan başka, fenolikler renk, acılık, sertlik ve lezzet üzerinde
etkileri nedeniyle meyve ve meyve suyunun duyusal kalitesine katkıda
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
13
bulunmaktadır (Merken ve Beecher, 2000; Kanitsar ve ark., 2001; Belajová ve Suhaj
2004).
2.3.1. Flavonoidler
Flavonoidlerin yüksek antioksidan ve radikal yakalama aktivitesi ve birçok
kronik hastalığa yakalanma riskini azaltıcı, bazı kardiyovasküler düzensizlikleri ve
kanseri önleyici etkiler gösterdiği bildirilmiştir. Ayrıca, kanser nedeni olduğundan
kuşku duyulan nitrosaminlerin vücutta oluşumunun, sinamik asitlerce engellendiği
ileri sürülmektedir. Flavonoidler ayrıca antiviral, antimikrobiyal ve anti-
iltihaplandırıcı aktiviteler, kılcal damar kırılganlığı üzerinde önleyici etkiler sağladığı
ve trombosit kümeleşmesini inhibe edici, antiülser ve antialerjik özellikler gösterdiği
ifade edilmiştir. Ayrıca turunçgil flavonoidlerinden hesperidininin potansiyel canlı
doku metabolitlerinde indirgenmiş oksidatif stresten deri fibroblastlarını koruduğu
yapılan son çalışmalarla kanıtlanmıştır (Proteggente ve ark., 2003; Cemeroğlu ve
ark., 2004 ).
Serbest radikaller lipidler, proteinler ve nükleik asitler de oksidatif zararlara
neden olur, bu yüzden antioksidanlar kanser, kardiyo ve serebovaskülerin (beyin kan
damarları ile ilgili) görülüş ve ölüm oranlarını azaltıcı ve önleyici korumasında asıl
öneme sahip olan serbest radikallerin etkisizleştirilmesinde kullanılırlar. Meyve veya
sebzelerin antioksidan kapasitesinin çoğunluğu, antioksidanlar veya antikanserojenik
veya kardiyokoruyucu etkiye katkıda bulunan diğer mekanizmaların ajanları gibi
davranan C, E vitaminleri veya β-karoten ve bitki fenollerinden (flavonoller,
flavanoller, antosiyaninler ve fenilpropanoidler) kaynaklanabilir. Bu bileşiklerin
antioksidan potansiyeli, hidroksil grupların düzenlemesi ve sayısı, yapısal birleşme
boyutu, aynı zamanda zincir yapısında elektron-alan ve elektron-veren atomların
varlığına bağlıdır. Portakal suyundaki polifenollerin sağlıkla ilgili özellikleri onların
antioksidan aktivitesine dayanır. Portakal suyunun fenolik profili, derimler,
yetiştirmenin çevresel koşulları ve meyve olgunluğunun bir fonksiyonu olarak nicel
farklılıklar gösterdiğinden dolayı antioksidan kapasitesi de değişebilir (Rapisarda ve
ark., 1999; Proteggente ve ark., 2003).
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
14
Flavonoidler, difenilpropan iskeletine dayanan (C6C3C6) bir kimyasal yapıda
olan sekiz binden fazla farklı fenolik bileşiğinin yarısından daha fazlasını oluşturan
bileşiklerdir (Balasundram ve ark., 2006). 12 tane alt sınıfı da kapsayan bilinen 5000
den fazla flavonoid vardır (Merken ve Beecher, 2000).
Turunçgil türlerinde bulunan flavonoidler; flavon, flavonol, flavanon ve
antosiyanlardır. Turunçgillerde bulunan flavonoidlerden acı olanlar; neohesperidin,
ponsirin ve narinjin’dir. Özellikle turunçların karakteristik acılığında rolü olan
neohesperidin alkol ve suda çözünebilen bileşiktir ve çoğunlukla greyfurt (altıntop)
ve turunç da bulunmaktadır. Molekül esasına göre hazırlanan çözeltileri
karşılaştırıldığında neohesperidinin acılığı narinjeninin 1/10’ u kadardır. Diğer bir acı
flavanon glikozid olan ponsirin üç yapraklılar ile altıntopların kabuğunda ve meyve
suyunda bulunmaktadır. Limon, misket limonu, mandarin ve portakal gerçekte
rutinozitleri özellikle de hesperidin’ i içerirler (Altan, 1983a; Proteggente ve ark.,
2003). Turunçgil çeşitleri flavanoid çeşitlerinden en az birini içermelidirler. Bunun
nedeni, flavonoidler, turunçgil sularındaki farklılıkların belirlenmesinde
kullanılmaktadır. Narinjin (Şekil 2.2), hesperidin (Şekil 2.1) ve neohesperidin
turunçgil sularının başlıca flavanoid belirleyicisidir. Bu flavonoidlerin kromatografik
profili, özgünlük ve meyve sularının kalite değerlendirilmesi için önemli bilgiler
içermektedir. Portakal suyunda önemli miktarda hesperidin bulunurken greyfurtta
(altıntop) narinjin önemli flavanoiddir. (Belajová ve Suhaj, 2004; Xu ve ark., 2007).
Limon ve portakal sularında, hesperidin istenmeyen bulanıklıkla sonuçlanan çökelme
oluşumuna katkıda bulunabilir, oysa narinjin greyfurt (altıntop) ve bergamot suyunun
acılığını belirgin bir şekilde etkilemektedir Limon suyunun baskın flavanon glikoziti
narirutin iken az miktarda hesperidin de (yaklaşık 14.5 mg/l) bulunmaktadır.
Genelde, tipik flavanoidlerin en yüksek konsantrasyonları taze sıkılmış meyve
sularında tanımlanmıştır (Belajová ve Suhaj, 2004; Gattuso ve ark., 2007).
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
15
Şekil 2.1. Hesperidin' in Yapısı (Anon, 2008a).
Şekil 2.1. Narinjin' in Yapısı (Anon, 2008b).
Turunçgil meyvelerinde bulunan diğer flavonoidler çoğunlukla glikozid
biçimindedirler. Glikozidik yapıyı oluşturan şekerler genellikle ramnoz ve glikozdur.
Turunçgil çeşitleri flavanonların oldukça zengin bir kaynağıdır. Flavanonlar
glikozitler çoğunlukla pozisyon 7’ ye bağlı rutinozitler (6-O-α-L-ramnosil-D-
glukozitler) ve neohesperidozlar (2-O-α-L-ramnosil-D-glukozitler) olarak
bulunmaktadırlar (Belajová ve ark., 2004; Proteggente ve ark., 2003; Cemeroğlu ve
ark., 2004). Flavanon aglikonlar, narinjin, hesperidin, eriyodiktiol ve izosakuranetin
arasında en yaygın olanları olup onlar glikozitlerden daha küçük miktarlarda
bulunmaktadır (Klimczak ve ark., 2007). Polimetoksillenmiş flavonların meyve
suyundaki daha düşük miktarlarına karşı turunçgil kabuğunda en yüksek
konsantrasyonları bulunmaktadır. (Rouseff ve ark., 1987; Kanes ve ark., 1993).
Polimetoksillenmiş flavonlardan tangeretin ve nobiletin en fazla turunçgillerde
bulunurlar, en yoğun olarak da tatlı ve acı portakal kabuğunda da mevcutturlar
(Green ve ark., 2007).
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
16
2.3.2. Fenolik Asitler
Fenolik asitler, serbest ve bağlı formda bulunurlar. Bağlı fenolikler ester, eter
ve asetal bağları ile çeşitli bitkisel bileşiklere bağlanmış olabilirler (Xu ve ark.,
2007). Fenolik asitlerden, “hidroksisinamik asitler” grubundaki bileşiklerin yapısı,
C6-C3 iskeletine dayanmaktadır. Portakal ve portakal suyunda en yaygın bulunan
hidroksisinamik asitler (HSA), kafeik (Şekil 2.3), p-kumarik (Şekil 2.4) ve sinapik
asitlerle, daha sınırlı olan ferulik asitin bir esteridir. En yaygın sinamik asit türevi,
kafeik asidin, quinik asit ile yaptığı ester olan klorojenik asittir (Cemeroğlu ve ark.,
2004; Kanitsar ve ark., 2001).
Şekil 2.2. Kafeik Asit' in Yapısı (Anon, 2008c).
Şekil 2.3. p-kumarik Asit' in Yapısı (Anon, 2008d).
Hidroksisinamik asitler flavonoidlerin biyosentez sürecine katılıp, portakalın
duyusal özelliklerini zenginleştirmekte etkili antioksidanlardır. Metoksi- ve hidroksi-
yerine geçen hidroksisinamik asitlerin [R=(ferulik+sinapik)/(kafeik+p-kumarik)]
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
17
konsantrasyonları arasındaki oran pigmentli portakal suyunu pigmentsiz portakal
suyundan ayırt etmek için kullanılmaktadır (Di Mauro ve ark., 2002)
Son yayınlanmış makaleler, turunçgil fenolik bileşiklerinin belirlenmesinde
PDA detektörlü HPLC’ yi öncelikle önermektedirler. Bu bileşikler ayrıca başarılı bir
biçimde UV ve elektrokimyasal olarak da belirlenmektedir. Karmaşık fenolik bileşik
karışımları için, HPLC gradient elüsyonu bu bileşiklerin ayrımını daha başarılı bir
biçimde gerçekleştirmektedir. Fenolik bileşiklerin tanımlaması alıkonma
zamanlarında standart çözeltilerin pikleri ve örnek pikleri karşılaştırılarak
gerçekleştirilmektedir. İncelenen bileşiklerin saflıkları, pik elüsyonunun başlangıcı ve
bitişi, pik spektrasının taranması ile kontrol edilebilmektedir. Fenolik bileşiklerin
konsantrasyonunun hesaplanması (mg/l) kalibrasyon eğrisi kullanarak dış standart
yöntemiyle yapılmaktadır. Her bir fenolik bileşiğin UV spektrası, PDA detektörle
200–360 nm aralığında kaydedilmiştir (Belajová ve Suhaj, 2004).
Rouseff ve ark. (1987), 52 turunçgil çeşidinden elde ettikleri meyve sularında
narirutin, hesperidin, naringin ve neohesperidin konsantrasyonlarını HPLC kullanarak
belirlemişlerdir. Narinjin ve neohesperidinin portakallarda (Citrus sinensis)
bulunmadığını ancak turunçlarda (Citrus aurantium) değişen oranlarda (150–350
ppm ve 100–200 ppm) bulunduğunu bildirmişlerdir. Bu yüzden portakal sularının
içinde greyfurt (altıntop) suyunun varlığının tespiti için narinjinin tek gösterge olarak
kullanamayacağını ifade etmişlerdir.
Vanamala ve ark. (2006), farklı markalara ait 12 adet konsantreden üretilmiş
ve 5 adet konsantreden üretilmemiş greyfurt suyunda biyoaktif flavonoidlerin
içeriklerindeki değişimleri ters faz HPLC ile çalışmışlardır. Markalar arasında, C ve E
vitaminleri içeren antioksidan eklenmiş portakal suyu çeşitlerini, antioksidan
eklenmemiş portakal suyu çeşitleriyle karşılaştırdıklarında flavonoid içeriği açısından
daha üstün bulmuşlardır. Konsantreden üretilmiş portakal sularının toplam flavonoid
içeriklerinin (53 mg/100 ml) konsantreden üretilmemiş portakal sularınkinden (36.5
mg/100 ml) önemli ölçüde daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Portakal suyundan
hesperidininin birincil flavonoid, narirutin ve didiminin ikincil flavonoid olduğunu
ifade etmişlerdir. Konsantreden üretilmemiş portakal sularında didimin
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
18
konsantrasyonunun konsantreden üretilmiş portakal sularındaki ile karşılaştırıldığında
oldukça daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir.
Dhuique-Mayer ve ark. (2005), Akdeniz turunçgil çeşitlerine (Salustiana,
Hamlin, Shamouti, Pera, Valensiya, Maltaise, Sanguinelli ve Cara-cara) ait portakal
suların hesperin miktarını 397–552 mg/l ve narirutin miktarını ise 51.4-98.4 mg/l
aralığında bulmuşlardır.
Klimczak ve ark. (2007), polifenol analizlerinde yaygın olarak kullanılan
yüksek özgüllük, duyarlılık ve basitliği nedeniyle ters-faz yüksek-performans sıvı
kromatografisini (RP-HPLC) kullanmışlardır. Ancak, HPLC kolonuna enjeksiyondan
önce örneğe yapılan uygulamaların polifenol içeriğini önemli ölçüde etkilediğini,
ayrıca polifenollerin karmaşıklığına bağlı olarak, izolasyon ve kantitatif analizlerinin
çoğunlukla zor olduğunu, fenoller ve diğer bileşikler arasındaki girişimlerin HPLC
analizlerini etkilediğini ifade etmişlerdir. Bu nedenlerle C18 kartuşlu katı-faz
ekstraksiyonunu (SPE) polifenollerin ayrılması, izolasyon, saflaştırma ve biyolojik
materyaldeki mevcut organik bileşiklerin ön konsantrasyonu için hızlı ve kolay bir
işlem olarak önermişlerdir
Pupin ve ark. (1997), portakalların asıl örneklerini, pulpu yıkanmış ve
dondurularak konsantre edilmiş portakal suyunu ve taze sıkılmış portakal suyunun
perakende satılanı ve dondurulmuş konsantre portakal suyu örneklerini Brazilya’nın
çeşitli bölgelerinden toplamışlar ve UV detektörlü ters faz HPLC ile narirutin ve
hesperidin flavonon glikozitleri (FG) ile analiz etmişlerdir. Elle sıkılmış meyveden
elde edilen portakal suyunda sırasıyla 16–142 mg/l ve 104–537 mg/l
konsantrasyonlarında narirutin ve hesperidin olduğunu belirlemişlerdir. Hesperidinin
narirutine oranının çeşitlere göre yüksek farklılık gösterdiğini bulmuşlardır.
Dondurularak konsantre edilen portakal suyunun (12 oB’ e seyreltildikten sonra) 62’
den 84 mg/l’ ye değişen oranlarda narirutin ve 531’ den 690 mg/l’ ye değişen
oranlarda yüksek miktarda FG içerdiğini bildirmişlerdir. Narirutin ve hesperidin
konsantrasyonları dondurularak konsantre edilmiş portakal sularında, elle sıkılmış
portakal sularından daha yüksek bulmuşlardır. Hesperidin/narirutinin ortalama
oranlarını Pera, Natal, Valensiya, Hamlin, Baìa ve Lima çeşitleri için elde etmiş
olup: sırasıyla 8.4; 5.5; 5.3; 4.2; 3.6; 6.4’ dür. Pera çeşidinin analiz edilen örnekler
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
19
arasında en yüksek oranı gösterdiğini belirlemişlerdir. Pulpu yıkama yapılmış ve
dondurulmuş konsantre portakal suyunun, narirutin oranının 155–239 mg/l ve
hesperidin oranının 1089–1200 mg/l aralığında olduğunu rapor etmişlerdir. Brezilya
pazarlarından elde edilen taze sıkılmış 23 örneğin FG içeriği (narirutin; 9.1- 94.8
mg/l ve hesperidin; 105.8–585.6 mg/l) asıl örneklerle benzerlik göstermiştir.
Endüstriyel ürünlerde daha düşük standart sapma bulunması, bu ürünlerin farklı çeşit
ve kaynaktan büyük miktarda portakallardan üretiliyor olmasından
kaynaklanabileceğini bildirmişlerdir.
Mouly ve ark. (1998), turunçgil meyve türlerinde yaygın olarak bulunan iki
flavonoid bileşik ailesinin, flavanon glikozitlerin (FG) ve polimetoksillenmiş
flavonların (PMF) sıvı kromatografik yöntemlerle ayrımını incelemişlerdir. Altı adet
FG (narirutin, narinjin, hesperidin, neohesperidin, didimin, ponsirin) ve altı adet
PMF (sinensetin, hekzametoksiflavon, nobiletin, skutellareyin, heptametoksiflavon
ve tangeretin) ölçümü yapmışlardır. Flavanon glikozitlerin (FG) turunçgil çeşitleri ve
türlerini ayırt etmek için yaygın olarak kullanıldığını bildirmişlerdir. Bu amaçla,
turunçgil suyunun polifenolik profilini tanımlamak için kullanılan bu tekniği,
greyfurt ve portakal sularında flavonoid bileşiklerin belirlenmesine uygulamışlardır.
Meyvenin sarı kısımlarına yerleşmiş polimetoksillenmiş flavonların (PMF) portakal
(C. sinensis) ve mandarin (C. reticulata) ayırımı yapmak için kalite kontrolünde
yaygın bir biçimde kullanıldığını bildirmişlerdir. Polifenolik profillerin turunçgil
sularının parmak izini gösteren ve çeşitleri veya pulp yıkantısı eklenmiş maddeleri
tanımlamak için kullanılabildiğini belirtmişlerdir. Polifenolik profil ve flavonoid
içeriğini kullanarak portakal çeşitlerini ve tangor (mandalina ve tatlı portakal hibriti)
içeren karışımları ayırt etmek için elde etmişlerdir. FG için en yüksek absorbsiyon
280 nm’ de, PMF için ise 330 nm’ de elde edildiği için en yüksek taramayı 260 ile
350 nm arasında yapmışlar ve farklı dalga boylarında absorbe edilmiş polifenol
profilleri elde etmişlerdir. Portakal sularındaki PMF’ ler ve greyfurttaki (altıntop)
hesperidin, neohesperidin ve didimin bu yöntemin ölçüm sınırlarının 0.1 mg/l’ nin
altında olduğunu göstermiştir. Navel çeşitlerini narirutin, didimin bakımından zengin
olarak tanımlamışlardır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
20
Kanitsar ve ark. (2001), farklı turunçgillerden ekstrakte edilmiş fenolik
bileşikleri belirlemişlerdir. Kapilar elektroforeziz (CE) donanımı ile birleştirilmiş
sürekli akış sistemi (CFS) ile analizlerini gerçekleştirmişlerdir. Sürekli akış sistemi
(CFS) ile birleştirilmiş AC–18 minikolonu örneklerin temizleme işini
gerçekleştirmek için kullanmışlardır. Nicel analizleri standart ekleme yöntemi ile
uygulamışlardır. Navel, Salustina ve yabani portakal (Córdoba’daki yabani yetişen
ağaçtan elde edilen portakal) çeşitlerinde hesperidin oranlarını sırasıyla; 196, 219.5
ve 127.6 mg/l, kafeik asit oranlarını sırasıyla; 2.16, 2.27 ve 2.23 mg/l, sinapik asit
oranlarını Navel ve Salustina çeşitleri için sırasıyla; 2.27 ve 1.98 mg/l, p-kumarik asit
oranlarını Navel ve yabani portakal çeşitleri için sırasıyla; 2.00 ve 2.07 mg/l olarak
ölçmüşlerdir. Ferulik asit miktarlarını ise Marsh ve Pembe greyfurt çeşitlerinde
sırasıyla; 2.15 ve 1.73 mg/l olarak belirlemişlerdir.
Di Mauro ve ark. (2002), İtalya’da yetiştirilmiş ve 1998, 1999 ve 2000
yıllarında hasat edilmiş en yaygın pigmentli ve pigmentsiz çeşitlerden ekstrakte
edilmiş 113 portakal çeşidinde hidroksisinamik asitleri (ferulik, p-kumarik, sinapik
ve kafeik asit) belirlemişlerdir. Hidroksisinamik asitlerin konsantrasyonlarını ticari
ürünlerin çeşit ve coğrafik kökenini belirlemek için kullanmışlardır. Pigmentsiz
örneklerle ve Sicilya ve diğer coğrafik bölgelerden elde edilmiş portakal sularıyla
karşılaştırdıklarında, pigmetli örneklerde daha yüksek miktarda hidroksisinamik asit
bulmuşlardır. Metoksi-yerine geçen asitlerin (ferulik ve sinapik asitler) ve hidroksi-
yerine geçenlerin (p-kumarik ve kafeik asit) konsantrasyonları arasındaki oranı
pigmentli örneklerde ikiden daha az ve pigmentsiz örneklerde ikiden daha fazla
bulmuşlardır. Ferulik asiti Valensiya çeşidinde 33.4 mg/l oranında bulmuşlardır. P-
kumarik asit içeriği meyve sularını farklılaştıran belirleme faktörüdür. P-kumarik asit
içeriğinin pigmentli çeşitler (Tarocco ve Moro için 18.4 mg/l) ve pigmentsiz
(Valensiya’da 7.3 mg/l’ den Oval’de 11.5 mg/l’ ye) arasında önemli oranda
değiştiğini bildirmişlerdir. Ferulik asitin yüksek içeriği ve p-kumarik ve kafeik
asitlerin düşük içeriğinden dolayı, Valensiya çeşidinin en yüksek değere sahip
olduğunu, Moro çeşidinin en düşük ortalama değere sahip olduğunu ve pigmentli
çeşitlerde daha yüksek p-kumarik asit içeriğine bağlı olarak daha yüksek oranda
hidroksisinamik asit içerirdiğini bulmuşlardır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
21
Proteggente ve ark. (2003), salgın hastalıklarla ilgilenen tıp ana bilim dalında
elde edilen kanıtların, meyve ve sebze tüketiminin hem kanser hem de
kardiyovasküler hastalıkların riskini, C vitamini, E vitamini, flavonoidler ve
karotenoidler gibi bileşiklerin biyolojik aktivitelerini potansiyel olarak kullanarak
azalttığını ifade etmişlerdir. Turunçgil çeşitlerinin flavanoid ailesine ait sınıfta yer
alan flavanonlar ve C vitamini bakımından çok zengin olduğunu bildirmişlerdir.
Pigmentli (Moro, Tarocco ve Sanguinello) ve pigmentsiz (Ovale, Valensiya ve
Navel) portakal çeşitlerinden (Citrus sinensis L. Osbeck) elde edilen taze Sicilya
portakal sularının fenolik bileşimi, askorbik asit içeriği ve antioksidan kapasitesi
karşılaştırmasını yapmışlardır. Pigmentli ve pigmentsiz portakal sularında HPLC
kromatogramlarında flavanon glikozitler ve hidroksi sinamik asitlerin en yüksek
ayrımı 320 nm dalga boyunda gösterdiğini bildirmişlerdir. Pigmentli çeşitlerin
hesperidin içeriğini ( 174–218 mg/l) pigmentsiz çeşitlerinkinden (52–122 mg/l) 2–3
kat daha yüksek bulmuşlardır. Çeşitlere göre hesperidin düzeylerini, Navel portakal
çeşidinde; 100.75±10.35 mg/l, Valensiya portakal çeşidinde; 52.05±13.22 mg/l, Oval
portakal çeşidinde 121.73±27.57 mg/l düzeylerinde bulmuşlardır. Benzer bir şekilde
narirutin düzeylerini pigmentli çeşitlerde (14–18 mg/l) pigmentsiz çeşitlerinkinden
(5–10 mg/l) yaklaşık olarak 2–3 kat daha yüksek bulmuşlardır. Hidroksisinamik asit
düzeylerinin pigmentli portakallarda göreceli olarak daha yüksek olduğunu
belirtmişlerdir. Navel, Valensiya, Oval portakal çeşitlerinde; klorojenik asit düzeyini
sırasıyla (1.94±0.12, 1.84± 0.03, 2.32±0.59 mg/l), p-kumarik asit düzeyini sırasıyla
(0.16±0.04, 0.15±0.04, 0.47±0.30 mg/l) ve ferulik+sinapik asit düzeyini sırasıyla
(0.76±0.01, 1.11±0.03, 1.31±0.61 mg/l) olarak bulmuşlardır.
Belajová ve ark. (2004), meyve sularında çoğunlukla bulunan bazı flavonoid
bileşiklerini (narinjin, hesperidin, neohesperidin ve quersetin) ayırmışlar ve C6-fenil-
faz kolon ve PDA kullanarak yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) ile
belirlemişlerdir. Flavanon naringin, hesperidin ve neohesperidin’ i % 100 turunçgil
sularının işaretçisi olarak tanımlamışlardır.
Del Caro ve ark. (2004), 12 veya 15 gün soğuk depolama boyunca en az
düzeyde işlenmiş turunçgil dilimleri ve sularında flavanoidler, C vitamini ve
antioksidan kapasitesinin değişimlerini çalışmışlardır. Minimum düzeyde işlemenin
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
22
“Minneola” çeşidi mandalina ve “Salustiana” çeşidi portakal dilimlerinin temel
kimyasal bileşenleri üzerinde neredeyse hiçbir etki göstermediğini ancak askorbik asit
içeriğini kuru ağırlıkta 1.63’ den 5.10 mg/g’ a kadar değişen miktarlar ile önemli
ölçüde azalttığını ifade etmişlerdir. Dilimler ve meyve sularının flavonoid içeriğine
göre depolama boyunca farklı davranış gösterdiğini, dilimler için toplam flavonoidler
de (başlıca hesperidin) önemli bir artış olurken meyve sularında azalma
gerçekleştiğini bildirmişlerdir. “Salustiana” çeşidinin portakal dilimlerinde
antioksidan kapasitesinin önemli düzeyde artarken, aynı çeşidin portakal sularında
azaldığını gözlemlemişlerdir. Antioksidan kapasitesinin, flavanon glikozitlerin
varlığından daha ziyade askorbik asit içeriği ile ilgili olduğunu bildirmişlerdir. DPPH
yönteminin meyve ve sebze sularının antioksidan aktivitesini ölçmek için kolay ve
doğru bir yöntem olmasına rağmen, hidrofilik antioksidanlara daha az duyarlı
olduğunu ifade etmişlerdir.
Bilbao ve ark. (2007), UV fotodiyot-deneme detektörlü yeni HPLC tekniğini
turunçgil çeşitlerinin ekstraktlarının flavanoidlerini analiz etmek için kullanmışlardır.
Bu çalışma ile turunçgil örneklerinde 77.3 mg/100 g düzeyinde izoquersitrin varlığını
rapor etmişlerdir; bunun yanında diğer dört flavanoid olarak rutin (326.59 mg/100g),
narinjin (338.36 mg/100g), quersetin (96.35 mg/100g) ve narinjenin (2.35 mg/100g)
miktarlarını belirlemişlerdir.
Green ve ark. (2007), Jamaika ve Meksika’da yetişen seçilmiş turunçgil
kültürlerinin kabuklarını güneşte kuruttuktan sonra metanol ile ekstrakte etmişler ve
ekstraktın polimetoksillenmiş flavon (PMF) konsantrasyonlarını ters-faz HPLC ve
UV detektörle belirlemişlerdir. Ortanique kabuğunun en yüksek PMF miktarını
içerdiğini (34,393 ppm), bunu Tangerin (28,389 ppm) ve Meksika portakalının
(21,627 ppm) izlediğini bildirmişlerdir. 20 turunçgil kabuğunda belirlenen başlıca
PMF’ lerin, sinensetin, nobiletin, tangeritin, heptametoksiflavon,
tetrametilskutellarein ve heksametil-o-quercetagetin olduğunu ifade etmişlerdir.
Klimczak ve ark. (2007), iki ticari portakal suyunun C vitamini, toplam
polifenoller, fenolik bileşiklerin içeriği ve aynı zamanda antioksidan aktivitesi
üzerinde zaman ve sıcaklığın etkisini çalışmışlardır. Polifenol içeriğini Folin-
Ciocalteu ve HPLC yöntemlerini kullanarak belirlemişlerdir. Antioksidan
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
23
aktivitesinin belirlenmesi için, DPPH ve FRAP denemelerini kullanmışlardır. Bütün
analizlerini 18, 28 ve 38 oC’ de 2, 4 ve 6 ay depolamadan sonra ve taze portakal suyu
için gerçekleştirmişlerdir. Serbest ve toplam fenolik asitlerin depolama sıcaklığı ve
süresinden en fazla etkilenenler olduğu bildirmişlerdir. Toplam hidroksisinamik
asitlerin (serbest ve bağlı) depolama sırasında azaldığını ve depolama sırasında
polifenoller ve C vitamini içeriğindeki azalma ile antioksidan kapasitesindeki
azalmanın doğru orantılı olduğunu bildirmişlerdir. Flavanon içeriğinde küçük
değişikliklerin oluşmasının bu bileşiklerin depolama stabilitesinin yüksek olduğunu
gösterdiğini belirtmişleridir. Katı faz ekstraksiyonu (SPE) tekniğinden sonra taze
portakal suyunda toplam serbest fenolik asitlerin içeriğini sırasıyla 2.6’ dan 3.7 mg/l
ve 8.9’ dan 10.0 mg/l’ ye değiştiğini ifade etmişlerdir. Kafeik asitin analiz edilen
portakal sularında baskın olduğunu bildirmişlerdir. Toplam fenolik asitlerin (serbest
ve bağlı) konsantrasyonunu birinci portakal suyu markası için; 69.6±2.0 mg/l ve
ikinci portakal suyu markası için; 69.2±1.7 mg/l olarak ölçmüşlerdir. Ferulik asitin
toplam fenolik asit fraksiyonunun başlıca bileşiği olduğunu, onu p-kumarik, sinapik
ve kafeik asitin izlediğini bildirmişlerdir. Turunçgil sularındaki başlıca flavonoid
bileşiklerin flavanon glikozitler olduğunu, flavanonların portakal suyunda
hidroksisinamik asitlerden daha yüksek konsantrasyonlarda bulunduğunu
bildirmişlerdir. Analiz ettikleri beş flavanon arasından (narirutin, hesperidin, didimin,
narinjin ve neohesperidin) narinjin ve neohesperidin’i ortaya çıkaramamışlardır.
Flavanonların toplam içeriğini birinci portakal suyunda 157.0±4.4 mg/l; ikinci
portakal suyunda 133.4±5.1 mg/l ölçmüşlerdir. Hesperidin’in düzeyinin (birinci
portakal suyunda ise 76.9±2.8 ve ikinci portakal suyunda 75.9±3.2 mg/l) yayınlamış
makaleler göre düşük olduğunu belirlemişlerdir. Folin-Ciocalteu yöntemine göre elde
edilen toplam polifenol konsantrasyonunu birinci portakal suyu için 684.2±1.0 ve
ikinci portakal suyu için 634.6±0.9 mg kafeik asit eşdeğeri/l olarak ölçmüşlerdir.
Xu ve ark.’ nın (2007) turunçgil kabuk ekstraktlarındaki fenolik bileşikler ve
antioksidan kapasitesi üzerine sıcaklık uygulamasının etkisi konusunda yaptıkları
çalışmada, ısıl işlem uygulanmamış serbest sinamiklerin miktarları 3.69–5.58 µg/g
(kuru ağırlık) ve serbest benzoiklerin miktarlarını 7.76–126.58 µg/g (kuru ağırlık)
olarak ölçmüşlerdir. En fazla kaybın yaşandığı 120 oC’ de 90 saniye sıcaklık
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
24
normunda serbest sinamiklerin miktarlarının 10.66–296.56 µg/g (kuru ağırlık) ve
serbest benzoiklerin miktarlarını 10.16–126.58 µg/g (kuru ağırlık)’ a yükseldiğini
bildirmişlerdir. Buna karşın, ısıl işlem uygulanmamış ester bağlı sinamik ve benzoik
asitlerin miktarlarını sırasıyla 142.68–4.11 ve 310.59–10.25 µg/g (kuru ağırlık)
arasında belirlemişler ve en fazla kayba uğradığı 120 oC’ de 90 saniye sıcaklık
normunda ester bağlı sinamiklerin ve benzoiklerin miktarlarının sırasıyla 44.99–3.05
ve 127.68–4.53 µg/g (kuru ağırlık)’ a düştüğünü bildirmişlerdir. Yüksek sıcaklıkta
uzun süre ısıtıldığında flavanon glikozitlerin parçalanabildiğini, bu yüzden de uygun
sıcaklık ve süre seçiminin turunçgil kabuğundaki antioksidan kapasitesinin korunması
açısından önemli olduğunu vurgulamışlardır. Ayrıca ısıl uygulamalarının bazı düşük
molekül ağırlıklı fenolik bileşiklerini serbest hale getirerek turunçgil kabuğunun
antioksidan kapasitesini arttırdığını rapor etmişlerdir.
Kelebek ve ark. (2008), Moro ve Sanguinello’ dan (Citrus sinensis (L.)
Osbeck) elde edilen portakal suyunun fenolik bileşikleri ve antioksidan kapasitesini
belirlemişlerdir. Kan portakallarının özgün özelliğinin diğer sarı portakal
çeşitlerinden daha yüksek hidroksisinamik asit ve flavanon konsantrasyonuna sahip
olduğunu bildirmişlerdir. Moro portakal suyunun Sanguinello portakal suyundan daha
yüksek toplam fenolik içeriğe sahip olduğunu belirlemişlerdir. Ferulik asitin en
baskın hidroksisinamik asit olduğunu ve Moro portakal suyunun 9.25 mg/l
hidroksibenzoik asit, 74.35 mg/l hidroksisinamik asit, 181.0 mg/l flavanon ve
Sanguinello portakal suyunda bu bileşiklerin sırasıyla 6.74, 57.76 ve 151.26 mg/l
bulunduğunu bildirmişlerdir. Analizlerde kafeik asit, klorojenik asit, p-kumarik asit,
ferulik asit ve sinapik asit olmak üzere beş hidroksisinamik asit tanımlamışlardır.
Ferulik asit, Moro ve Sanguinello portakal sularında toplam hidroksisinamik asit
içeriğinin en fazla oranına göre hesaplandığında, en baskın hidroksisinamik asit
olduğunu ve hesperidinin, Moro ve Sanguinello portakal sularının her ikisinde de en
bol bulunan flavanon olduğunu bulmuşlardır. Sanguinello portakal suyunu Moro
portakal suyuyla karşılaştırdıklarında daha yüksek toplam asitlik, toplam şeker, renk
(beyaz zeminde) ve askorbik asit konsantrasyonuna sahip olduğunu tespit etmişlerdir.
Askorbik asit konsantrasyonunu Moro ve Sanguinello da sırasıyla 506.5 ve 534.2
mg/l olarak belirlemişlerdir.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
25
Xu ve ark. (2008), Çin’in onbeş turunçgil çeşidinden (yedi tane mandarin,
dört tatlı portakal, bir limon, bir greyfurt ve iki pomelo) elde edilen meyve sularının
başlıca kalite parametreleri, toplam karotenoidler, fenolik bileşikler (toplam
fenolikler, flavanon glikozitler (FG) ve fenolik asitler) üzerinde araştırma
yapmışlardır. Hamlin portakal çeşidinin meyve özellikleri Çizelge 2.2’ de verilmiştir.
Hamlin’in flavanon glikozit içeriği Çizelge 2.3’ de verilmiştir. Hamlin çeşidine ait
portakal suyunun fenolik asit içeriği Çizelge 2.4’ de verilmiştir.
Çizelge 2.2. Hamlin Portakal Çeşidinin Meyve Özellikleri (Xu ve ark., 2008)
Çizelge 2.3. Hamlin’in Flavanon Glikozit İçeriği (mg/l) (Xu ve ark., 2008)
Narirutin Hesperidin Naringin Neohesperidin
02.77 ± 2.10 489.64 ± 0.13 Belirlenememiş Belirlenememiş
Çizelge 2.4. Hamlin Çeşidine Ait Portakal Suyunun Fenolik Asit İçeriği (mg/l) (Xu ve ark., 2008)
Fenolik Asitler Fenolik Asit Miktarı (mg/l)
Kafeik asit 3.26±0.02
p-kumarik asit 6.17±0.10
Ferulik asit 39.94±0.82
Sinapik asit 7.88±0.41
Protokateşik asit 0.70 ± 0.03
p-Hidroksi benzoik asit 0.99± 0.02
Vanilik asit 1.17±0.01
Toplam 60.10±1.41
Meyve suyu Verimi (%)
Suda Çözünür Kuru Madde (SÇKM) (%)
Toplam Asitlik (TA)(%) SÇKM/TA
43.53 12.58 1.31 9.58
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
26
Xu ve ark.’ nın (2008), Çin’ de yetiştirilen on beş turunçgil çeşidinden elde
ettikleri meyve sularında başlıca kalite parametrelerini toplam karotenoid, fenolik
bileşikler (toplam fenolikler, flavanon glikozidler (FGs) ve fenolik asitler) ve
antioksidan kapasitesi (AA) üzerinde incelemeler yaparak araştırmışlardır. Bunlar
arasında Yinzaocheng’ in en yüksek hesperidin içeriğine (533.64 mg/l),
Liubencheng’ in en yüksek toplam fenolik asit içeriğe (72.61 mg/l) ve Hamlin’ in en
yüksek askorbik asit eş değeri antioksidan kapasitesine sahip olduğunu
bildirmişlerdir.
2.4.Portakal Sularının Karotenoid Bileşenleri
Karotenoidler birçok meyve ve sebzenin renginden sorumlu olmalarının yanı
sıra, A vitaminin ön maddesi (provitamin) özelliği taşımaktadır ve insan sağlığına
birçok yararlı etkide bulunmaktadır. Karotenoidlerin, “karotenler” (C40H56) ve
“ksantofiller” olarak isimlendirilen iki alt grubu önemlidir. Bunlardan karotenler
kimyasal yapıları açısından hidrokarbonlardan sayılır. Ksantofiller ise karotenlerin
oksijenli türevleridir (Cemeroğlu ve ark., 2004). α-karoten, β-karoten ve β-
kriptoksantin gibi provitamin A’lar, aynı zamanda lutein ve zeaksantin ve diğer
birçok karotenoid insan plazması ve diğer dokularda bulunmaktadır. Provitamin A,
aktivitesinin yanında, herhangi bir kanser çeşidine karşı, gastrik ülseri önlemede,
bağışıklık sistemini harekete geçirmede, kardiyovasküler hastalıkları önlemede ve
yaşa bağlı beneklenme dejenerasyona ve katarakta karşı korumaktadır. Portakal suyu
karotenoidlerin ve dolaylı olarak provitamin A’nın diyetsel kaynaklarından biridir
(Gama ve Sylos, 2005; Meléndez-Martínez ve ark., 2007).
Şekil 2.5. β-karoten' in Yapısı (Anon, 2008e)
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
27
Lee ve Castle (2001), turunçgil meyvelerinin genetik faktörlerinin,
olgunlaşma aşaması ve çevresel koşulları içeren bazı faktörlere bağlı karmaşık
karotenoid profillerini gösterdiğini bildirmişlerdir. Karotenoid birikmesinin meyve
olgunlaşması süresince turunçgillerin meyve keselerinde meydana geldiğini ve
genetik faktörlerin de turunçgillerin karotenoid bileşiminde önemli rol oynadığını
ifade etmişlerdir. Farklı portakal çeşitleri arasında karotenoidlerin nicel farklılıklara
sahip olduğu bildirmişlerdir. Yaptıkları çalışmada ise Hamlin, Earlygold ve Budd
Blood portakal çeşitlerinin olgunlaşma periyodları sürersince karotenoid
birikmesinde farklılıklar bulmuşlardır
Şekil 2.6. Zeaksantin' in Yapısı (Anon, 2008f)
Karotenoidler çift bağ içeren bileşikler olduğundan kolaylıkla oksidasyona
uğrayabilmektedirler. Karotenoidlerin oksidasyon reaksiyonuna, ışık, yüksek sıcaklık
ve prooksidantlar hızlandırıcı etkide bulunurken, ortamda bulunan askorbik asit,
antioksidanlar ve özellikle tokoferoller önemli düzeyde engelleyici etkiye sahiptirler.
Ancak canlı dokularda bulunan karotenoidler oksidasyona çok daha dirençlidir.
Karotenoidlerin oksidasyonu, renk ve provitamin A düzeylerinin kaybına, aynı
zamanda kötü aroma gelişimine neden olmaktadır. Karotenoidlerin parçalanma
oranları, pH, çözünmemiş oksijen içeriği, metal katalizleri ve UV’ ye maruz kılma
gibi çevresel koşullara da bağlıdır. Isıl uygulamalar süresince karotenoid parçalanma
kinetik parametreleri, pigmentlerinin yapısı, kullanılan analiz koşulları ve ürünün
nem içeriği tarafından değiştirilebilmektedir. Sulu ortamda, karotenoidlerin
dayanıklılığı artmaktadır ve birinci dereceden reaksiyona uygunluk göstermektedir,
oysaki susuz ortamda, karotenoidlerin ağarması sıfırıncı dereceden kinetiklere
uygunluk gösterirken, yapılan araştırmalarda özellikle izomerizasyon ve parçalanma
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
28
ürünlerine neden olan ısıl işlemler hakkındaki verilerin yetersizliği nedeniyle meyve
sularında karotenoid pigmentleri üzerinde ısıl işlem etkisi belirsizdir (Cemeroğlu ve
ark., 2004; Dhuique-Mayer ve ark., 2007).
Karotenoidlerin hem insan sağlığına yararlı etkilerinden dolayı son
zamanlarda artan ilgi hem de meyve suyunun rengindeki rolleri nedeniyle çoğu gıda
ürününde bu bileşiklerin özelliklerini belirlemek için birçok analitik yöntem
geliştirilmiştir. Son yıllarda portakal sularının farklı tiplerinde karotenoidlerin çeşitli
nitelendirme çalışmaları yapılmıştır (Meléndez-Martínez ve ark., 2005).
Pastörizasyon, ulaşım ve pazarlama süresince turunçgil sularının dayanıklılığı
için önemlidir. Her ne kadar gıdalardaki karotenoidlerin stabilitesi oldukça
değişkense de, karotenoidler temel gıda işleme operasyonlarında örneğin haşlama,
pişirme ve konserveleme de ısıl işleme genellikle dayanıklıdır. Portakal suyunu da
içeren değişik meyve ve sebzelerle ilgili yapılan en son ısıl işlem çalışmaları, işlem
gören portakal suyunda provitamin A karotenoidlerinin (β-karoten, α-karoten ve β-
kriptoksantin) oldukça büyük kaybını göstermiştir. Kırmızı greyfurt (altıntop)
suyunda, tipik pastörizasyon (80–95 oC’ de 15–30 saniye) koşullarından sonra iki ana
karotenoid, β-karoten ve likopende önemli kayıplar olmamıştır. Ancak tatlı
portakallarda, toplam karotenoidlerin % 90’ ından daha fazlasını temsil eden,
oksijenlenmiş ksantofiller kırmızı greyfurt (altıntop) suyunda baskın olan β-karoten
ve likopen gibi hidrokarbon karotenoidlerle karşılaştırıldığında farklı bir ısıl
dayanıklılığa sahip olmaktadır (Lee ve Coates, 2003).
Gama ve ark. (2005), Brezilya Valensiya portakal suyunun karotenoid
bileşimini, açık kolon kromatografisi (OCC) ve yüksek-performanslı sıvı
kromatografisi (HPLC) ile belirlemişlerdir. Karotenoid pigmentlerini aseton
kullanılarak ekstrakte etmişler ve % 10 metanolik potasyum hidroksit kullanarak
sabunlaştırmışlardır. Onaltı pigmenti OCC tarafından izole etmişler ve α-karoten, ζ-
karoten, β-karoten, α-kriptoksantin, β-kriptoksantin, lutein–5,6-epoksit,
viyolaksantin, lutein, anteraksantin, zeaksantin, luteoksantin A, luteoksantin B,
mutatoksantinB, auroksantin B ve trollikrom olarak tanımlamışlardır. On üç
karotenoid pigmentini C18 ters-faz kolonda üçlü gradient (asetonitril-metanol-etil
asetat) elüsyon kullanarak ayırmışlardır. Bunlar arasında, viyolaksantin, lutein,
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
29
zeaksantin, α-karoten, ζ-karoten, β-karoten ve β-kriptoksantin’in miktarını
belirlemişlerdir. Zeaksantin miktarını, 2.42±0.60 mg/l ve β-karoten miktarını 1.92
mg/l olarak ölçmüşlerdir. Toplam karotenoid içeriğini 23.71-7.62 mg/l arasında ve
başlıca karotenoidleri lutein (% 23), β-kriptoksantin (% 21) ve zeaksantin (% 20)
olarak belirlemişlerdir. Karotenoid bileşimindeki nicel farklılıkların büyük olasılıkla
portakal suyu üretiminde kullanılan portakalların olgunlaşma aşamalarındaki
farklılığa bağlı olarak meydana geldiğini bildirmişlerdir.
Dhuique-Mayer ve ark. (2007), Valensiya, Sanguinelli, Clementine ve Pera
portakal çeşitlerindeki başlıca karotenoidlerin parçalanma davranışlarını
değerlendirmek amacıyla 55 oC’ de ısıl işleme tabi tutmuşlardır. Kinetik veri
analizlerinin C vitamini ve karotenoidler için birinci-dereceden reaksiyonu
önerdiğini belirtmişlerdir. Dθ, z ve Ea kinetik parametrelerini hesaplamışlardır.
Karotenoidleri ısıl duyarlılıklarına göre iki gruba ayırmışlardır. Birinci grupta 15
dakikadan sonra % 1 ile 18 arasında kayba uğrayan, daha yüksek ısıl dayanıklılık
gösteren provitamin A karotenoidler (β-karoten ve β-kriptoksantin), zeinoksantin (β-
kriptoksantin’in izomeri) ve iki renksiz öncü (fitoen ve fitofluen) olduğunu
bildirmişlerdir. İkinci grupta ise 15 dakikadan sonra % 30 ila 60 arasında kayba
uğrayan, daha çabuk parçalanan yüksek oksijenlenmiş ksantofiller vardır.
Ksantofiller arasında, zeaksantin ve lutein’ in ısıl işlemden en az zarar gördüğünü
bildirmişlerdir. En fazla miktarda bulunan karotenoidleri birinci grup meyve suyunda
β-kriptoksantin, ikinci grup meyve suyunda ise viyolaksantin olarak belirlemişlerdir.
En az miktarda bulunan karotenoidi ise her iki grup meyve suyu için zeineoksantin
olarak tespit etmişlerdir. Çizelge 2.5’ de turunçgil sularına ait bazı kimyasal
özellikler ve karotenoid içerikleri verilmiştir.
Lee ve ark. (2001), 1996–97 ve 1997–98 sezonlarının Eylül’ den Ocak ayının
ortasına kadar geçen sürede Hamlin, Earlygold ve Budd Kan portakallarında
karotenoidlerin gelişimsel kalıplarını çalışmışlardır. Hamlin meyvesinin meyve suyu
pigmentasyonu öncelikle lutein, viyolaksantin, luteoksantin, mutatoksantin,
anteraksantin ve zeaksantin ile başladığını bildirmişlerdir. Hamlin portakalında
baskın pigmentler lutein ile viyolaksantin’ in sezon başında yüksek
konsantrasyonlarda mevcut olduğunu rapor etmişlerdir. Lutein’ in ham meyvelerde
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
30
baskın olan tipik temel kloroplast pigment olduğunu ve büyük olasılıkla epoksi
karotenoidlere dönüştüğünü bildirmişlerdir. İkinci en yaygın meyve suyu
pigmentinin viyolaksantin olduğunu ve sentez düzeninin karmaşık olduğunu ve
Viyoksantin’ in toplam karotenoid yüzdesi olarak başlangıçta artıp sonra kademeli
bir düşüş gösterdiğini rapor etmişleridir. Kabuk renk gelişiminin başlamasıyla, yeni
pigmentlerin özellikle, β-kriptoksantin, zeaksantin ve anteraksantin’in kademeli
sentezinin başladığını ve Β-kriptoksantin yüzdesindeki belirgin artışın olgunlaşmanın
geç aşamalarında başlıca pigment olmasını sağlayacağını belirtmişlerdir. β-
kriptoksantin 481, 452 ve 429 nm maksimum görünür absorbsiyona sahip portakal
renkli karotenoid olduğunu ve portakal suyundaki bu pigmentin artan miktarlarının
istenen parlak, koyu portakal rengini verdiğini bildirmişlerdir.
Çizelge 2.5. Turunçgil Sularının Özellikleri (Dhuique-Mayer ve ark., (2007)
Meyve suyu 1 Meyve suyu 2
SÇKM (g/kg) 120 ± 2 116 ± 2 Titrasyon Asitliği
(g/l sitrik asit)
8 ± 0.10 9 ± 0.20
pH 3.7 ± 0.05 3.6 ± 0.06
Karotenoidler(mg/l)
Meyve suyu 1 Meyve suyu 2
β-karoten 0.76 ± 0.04 0.75 ± 0.05
β-kriptoksantin 4.70 ± 0.30 2.43 ± 0.20
Zeineoksantin 0.68 ± 0.05 0.55 ± 0.04
Viyolaksantin 1.80 ± 0.15 3.70 ± 0.25
Zeaksantin 0.71 ± 0.09 1.12 ± 0.10
Lutein 0.76 ± 0.05 0.90 ± 0.09
Fitofluen 1.40± 0.20 0.71± 0.09
Gama ve ark.(2007), pastörize ve konsantre edilmiş portakal suyundaki
karotenoidlerin sırasıyla β – kriptoksantin (% 25 ve 24), lutein (% 21 ve 23) ve
zeaksantin (% 21 ve 18) olduğunu ve ısıl işlem ile pastörizasyon viyolaksantinde %
38, luteinde % 20, ζ –karotende %14, α–karotende % 13, β–karotende % 11 ve
zeaksantinde % 9 kayıp olduğunu bildirmişlerdir. Bunun yanında, β–kriptoksantin
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
31
içeriğinin pastörizasyon sonrası az artış gösterdiğini ve konsantrasyon uygulaması
viyolaksantin’ de % 31, ζ–karoten’ de % 29, zeaksantinde % 24, luteinde % 17, α–
karoten’ de % 12, β–kriptoksantin’ de % 5 ve β–karoten’ de % 3 kayıp yaratığını
bulmuşlardır. Toplam karotenoid içeriği taze portakal suyu için 12.0±6.7 mg/l olup,
pastörize edilmiş portakal suyunda 10.40±6.90 mg/l’ ye ve konsantre portakal
suyunda 9.90±5.30 mg/l’ ye düşmüştür. Zeaksantin miktarlarını, taze portakal suyu
için 2.37±0.80 mg/l, pastörize portakal suyu için 2.20±0.90 mg/l ve konsantre
portakal suyu için 1.80±0.90 mg/l olarak ölçmüşlerdir. β-karoten miktarlarını, taze
portakal suyu için 0.90±0.60 mg/l, pastörize portakal suyu için 0.80±0.50 mg/l ve
konsantre portakal suyu için 0.90±0.50 mg/l olarak belirlemişlerdir. Portakal
suyunun işlenmesi süresince karotenoidlerin izomerizasyonu ve oksidasyonu için
gerekli koşulların oluştuğunu, karotenoidlerin büyük oranda kaybının başlıca nedenin
oksidatif parçalanma olduğunu ve bunun oksijenin mevcut olmasına ve ısı, ışık,
enzimler, metaller ve lipid hidroksi peroksitli yardımcı oksidasyonun bu durumu
hızlandırdığını bildirmişlerdir. Portakal suyunun provitamin A içeriğinin (α–karoten
ve β–karoten ve β–kriptoksantin) ve zeaksantin’ lerin tümünün pastörizasyon ve
konsantrasyon sonrası önemli derecede azaldığını bulmuşlardır. Brazilya Valensiya
portakal sularının ısıl pastörizayon ve konsantrasyonuna bağlı karotenoid kayıplarını
belirlemişlerdir. Bununla beraber, ısıl uygulamadan sonra toplam karotenoid pigment
içeriği kaybını önemli bulmamışlardır.
Cortés ve ark. (2006), işlem görmemiş portakal suyunun ve yüksek vurgulu
elektrik akımı ile pastörize edilmiş portakal suyunun depolama sırasındaki
karotenoid konsantrasyonundaki değişimleri incelemişlerdir. Buna göre 10 °C’ de
depolanan örneklerde 7 haftada her iki grupta bozulmanın olduğunu tespit emişlerdir.
Çizelge 2.6’ da görüldüğü gibi 8 farklı karotenoid bileşiği saptanmıştır.
Lee ve Coates (2003), Valensiya portakal sularının ısıl pastörizasyonuna bağlı
olarak meyve suyu rengi ve karotenoid pigmentindeki değişimlerini çalışmışlardır.
Toplam karotenoid pigment içeriği kaybını 90 oC’ de 30 saniye ısıl pastörizasyondan
sonra önemli olarak bulmuşlardır. Karotenoid pigment içeriği, özellikle viyolaksantin
(% -46.6) ve anteraksantin (% -24.8) üzerinde ısıl işlemin önemli etkisinin olduğunu
tespit etmişlerdir. Viyolaksantin ve anteraksantinin kaybı ile pastörize Valensiya
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
32
portakal suyunda lutein ve ardından zeaksantinin başlıca karotenoidler olduğunu
bildirmişlerdir. Valensiya portakal suyunda taze portakal suyunda ve pastörize
edilmiş portakal suyunda zeaksantin miktarlarını sırasıyla; 0.662 ve 0.662 mg/l, β-
karoten miktarlarını sırasıyla; 0.337 ve 0.339 mg/l olarak bulmuşlardır.
Meléndez-Martínez ve ark. (2007), geç Valensiya portakal çeşidinden elde
edilen portakal suyunu portakalları sıktıktan sonra hemen dondurmuşlardır.
Dondurulmuş portakal suyunda karotenoidlerin toplam içeriğinin 17.21 ile 29.36
mg/L arasında olduğunu, ksantofillerin karotenlere daha baskın olduğunu ve 5,6-
epoksi karotenoidler viyolaksantin ve anteraksantinin başlıca karotenoidler olduğunu
bildirmişlerdir. 5,8-türevli viyolaksantin ve anteraksantin, luteoksantin ve
mutatoksantinin sırasıyla, muhtemelen meyve suyunun asitliğini oluşturduğunu fark
etmişlerdir. Valensiya portakal sularında zeaksantin miktarını 1.57–3.14 mg/l, β-
karoten miktarını ise 0.26–0.55 mg/l olarak bulmuşlardır.
Meléndez-Martínez ve ark. (2008), konsantreden elde edilmiş portakal suyu
örneklerinde yaklaşık 30 tane karotenoid belirlemişlerdir. Taze ya da minimum işlem
görmüş portakal suyunda önemli karotenoidlerin 5,6-epoksikarotenoidlerden,
anteraksantin ve viyolaksantin’ in bazı izomerlerinin düşük düzeylerde varlığı ve
yokluğuna bakılarak meyve suyunun durumunu tespit etmişlerdir. Bu durumun, 5,8-
epoksi türevlerinden mutatoksantin ve auroksantin ile bağlantılı olduğunu ve meyve
suyunun yaşının kabaca tahminin meyve suyunun epoksikarotenoid içeriği ile
yapılabileceğini, anteraksantin ve (9Z)-viyolaksantin’ in yokluğunun meyve suyunun
oldukça uzun süredir depolandığını gösterdiğini bildirmişlerdir. Konsantreden elde
edilmiş portakal suyunda zeaksantin ve β-kriptoksantin tespit edememişlerdir.
Konsantreden elde edilmiş portakal suyunun toplam karotenoid içeriklerinin 1.37–
5.89 mg/l aralığında olduğunu bulmuşlardır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
33
Çizelge 2.6. Portakal sularının 7 Hafta Depolama Sonundaki Karotenoid İçeriklerindeki Değişimler (Cortes ve ark., 2006)
Depo
Sıcaklığı (°C)
Karotenoid Türü
İşlem görmemiş Portakal Suyu
Yüksek Vurgulu Elektrik Akımı ile Pastörize Edilmiş
Portakal Suyu
0. Hafta (μg/100g)
7. Hafta (μg/100g)
0. Hafta (μg/100g)
7. Hafta (μg/100g)
2 Lutein 27,28 27,61 23,99 27,92
2 Zeaksantin 68,26 47,77 56,41 48,47
2 İzolutein 61,99 48,80 57,57 47,29
2 β – Kriptoksantin 206,42 133,39 175,57 129,05
2 Fitoen - Fitofluen 23.34 26,88 21,53 28,26
2 7,7’,8,8’-
Tetrahidrolikopen 28,21 32,35 25,45 31,23
2 β - Karoten 33,65 32,72 33,65 32,72
2 Ζ - Karoten 21,33 35,29 21,33 35,29
10 Lutein 27,28 Ürün
Bozulmuştur 23,99
Ürün
Bozulmuştur
10 Zeaksantin 68,26 Ürün
Bozulmuştur 56,41
Ürün
Bozulmuştur
10 İzolutein 61,99 Ürün
Bozulmuştur 57,57
Ürün
Bozulmuştur
10 β – Kriptoksantin 206,42 Ürün
Bozulmuştur 175,57
Ürün
Bozulmuştur
10 Fitoen - Fitofluen 23.34 Ürün
Bozulmuştur 21,53
Ürün
Bozulmuştur
10 7,7’,8,8’ -
Tetrahidrolikopen 28,21
Ürün
Bozulmuştur 25,45
Ürün
Bozulmuştur
10 β - Karoten 37,21 Ürün
Bozulmuştur 33,65
Ürün
Bozulmuştur
C30 kolonları birçok karotenoidin daha sağlıklı tespitine olanak verir ve
geometrik izomerlerin ayrımını kolaylaştırır. Portakal suyunun kompleks bir
karotenoid profiline sahip olmasına rağmen, bu kolonların kullanımları karotenoid
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
34
piklerinin rahatça ayrılmalarına izin verir. Böylece, spektral verileri yanıltıcı ortak
bir spektrumun yerine, piklerin farklı noktalarda alınmış spektralleriyle
karşılaştırılması sağlanır (Meléndez-Martínez ve ark., 2005). Karotenoidlerin
stereoizomerlerinin ayrımında C30 kolonlarının etkinliğine bağlı olarak, hareketsiz
faz, portakal suyu karotenoidlerinin analizi için kullanıldığı zaman, elüsyon olayı
meydana gelir (Meléndez-Martínez ve ark. 2008).
Fanciullino ve ark. (2008), meyve eti rengi farklı dört portakal çeşidinin -
Shamouti (normal portakal rengi), Sanguinelli (“kan portakalı çeşidi” mor renkli),
Cara Cara navel (pembe-kırmızımsı) ve Huang pi Chen (sarımsı renk)- meyve suyu
keselerinin renk değerlerine karotenoid içeriğinin katkısını araştırmışlardır.
Karotenoid içeriğinin nicel ve nitel analizlerini C30 kolon ve PDA detektör
kullanılarak HPLC ile belirlemişlerdir. Dört portakal çeşidinin farklı karotenoid
profili gösterdiğini bildirmişlerdir. Tipik renkli portakallar olan Shamouti ve
Sanguinelli portakalların başlıca β,β-ksantofilleri içerdiğini bulmuşlardır. Cara Cara
ve Sanguinello portakal çeşitlerinin ise daha çok karotenler ve cis-viyolaksantin
içeriğine sahip olduğunu bildirmişlerdir. Shamouti ve Sanguinelli portakallarında
β,β-ksantofiller: cis-viyolaksantin, lutein, zeaksantin, cis-anteraksantin ve β-
kriptoksantin karotenoidlerini tanımlamışlardır. β-kriptoksantin (Shamouti’ de %
34.4 ve Sanguinelli’ de % 37.4) ve cis-viyolaksantin’in (Shamouti’ de % 15 ve
Sanguinelli’ de % 10.2) bu iki genotipte bol bulunan pigmentler olduğunu
bildirmişlerdir. Geç gelişme aşamasında Shamouti ve Sanguinelli portakal
çeşitlerinin diğer iki portakal çeşidinden daha yüksek cis-viyolaksantin, zeaksantin,
cis-anteraksantin ve β-kriptoksantin oranları ile farklı olduğunu ve bu iki çeşitin
arasında renk parametrelerindeki farklılıkların karotenoid bileşimiyle ilgili
bulunmadığını ifade etmişlerdir. Cara cara portakalının diğer portakallardan yüksek
fitoen ve likopen oranı ile ayrıldığını ve Cara cara navel portakal suyu keselerinde,
karotenlerin oranının genel portakallarınkinden daha yüksek olduğunu bulmuşlardır.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
35
2.5. Portakal Sularının Askorbik Asit İçerikleri
C vitamini olarak da bilinen askorbik asit (AA), oksidasyon ve
redüksiyonlardaki rolü nedeniyle, neredeyse tüm canlı dokularda bulunan, beyaz
renkli kristal halde bir bileşiktir. En bilinen izomeri L-askorbik asittir (Cemeroğlu ve
ark., 2004).
Askorbik asit (AA), beslenme için önemli bir bileşiktir ve antioksidan
kapasitesi nedeniyle çoğu gıdada katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Askorbik
asit için önerilen günlük tüketim oranı 100–120 mg/gün olarak önerilmiştir. Portakal
suyundaki C vitamini içeriği 150–450 mg/l arasında değişir; bir bardak portakal suyu
(200 ml) C vitaminin günlük alınması gereken miktarının yaklaşık % 30-80’ ini
karşılamaktadır. C vitamini en önemli suda çözünebilen antioksidandır. Çoğu
biyolojik sistemlerde hücre içinde ve dışındaki boşluklardaki bileşikleri korumaktadır
ve tokoferol radikalleri hücre membranlarındaki aktif oluşumlarına geri
indirgemektedir. Ayrıca, askorbik asit superoksit radikal, singlet oksijen, hidrojen
peroksit ve hidroksil radikalleri doğrudan temizleyebilmektedir (Klimczak ve ark.,
2007). Ancak, AA dayanıksız bir bileşiktir ve uygunsuz koşullarda kolayca
parçalanmaktadır. AA’ in parçalanması hem aerobik hem de anaerobik yolları
türetmekte ve oksijen, sıcaklık, ışık, depolama sıcaklığı ve depolama süresi gibi
birçok faktöre bağlı olmaktadır. Askorbik asit oksidasyonu çoğunlukla turunçgil
sularının üretimi boyunca meydana gelmektedir, oysaki AA’ in anaerobik
parçalanması çoğunlukla ısıl işlemle dayandırılan turunçgil sularının depolanması
boyunca görülmektedir. Bazı bozunma reaktif ürünleri C vitaminin parçalanması
yoluyla oluşmakta ve bu bileşikler amino asitle birleşebilmektedir, böylece esmer
pigmentlerin oluşumuna neden olmaktadır. Hidroksimetilfurfural (HMF) askorbik
asitin parçalanma ürünlerinden biridir ve esmer pigmentlerin habercisi olarak kabul
edilmektedir (Burdurlu ve ark., 2006).
C vitamini besinsel değerine bağlı olarak meyve ve sebzelerde önemli
organik asitlerden biridir. C vitamini oldukça dayanıksızdır. Meyve ve sebzelerde C
vitamini içeriğini belirlemek için çeşitli analitik yöntemler geliştirilmiştir. En sık
kullanılan yöntemlerden biri mavi boya 2,6-diklorofenolindofenolun askorbik asit ile
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
36
indirgenmesine dayanmaktadır. Ayrıca elektrokimyasal ve enzimatik yollarla
askorbik asidin belirlenmesi de birçok makalede yayınlanmıştır. Bununla beraber,
HPLC’ ye dayanan yöntemler ile askorbik asit ve dehidroaskorbik asidin
belirlenmesi ya da askorbik asit ve izoaskorbik asidin ayırımı gerçekleştirilmektedir.
Organik asitler meyve suyunun organoleptik özellikleri üzerinde rol oynadığından bu
yöntemler aynı zamanda organik asitler ve C vitamininin belirlenmesi üzerine
odaklanmıştır. pH’ daki değişimlere bağlı olarak organik asitlerin iyonizasyonunu
engellemek için mobil faz olarak tampon çözeltinin kullanıldığı bu son yöntemler
HPLC’ ye dayanmaktadır. Askorbik asit çoğunlukla 245–260 nm aralığında ölçülür
(Meléndez ve ark., 2004).
Şekil 2.7. Askorbik Asit' in Yapısı (Anon, 2008g)
Geleneksel ısıl işlem uygulaması yaygın ve verimli olarak kullanılmasına
rağmen, ısıl işlem portakal suyunun duyusal ve besinsel özellikleri üzerinde olumsuz
etkiye sahiptir. Portakal suyuyla ilgili önemli bir sorun ısıl işlem ya da depolama
süresince L-askorbik asit kaybıdır. Portakal suyunun depolanması süresince askorbik
asit depolama koşullarına bağlı olarak farklı oranlarda, aerobik ve anaerobik olarak,
üretim boyunca uygulanan işlemlerde ve ambalajlamada, parçalanmaktadır (Polydera
ve ark., 2003).
Askorbik asit portakal suyunun raf ömrünü belirleyen önemli bir kalite
göstergesidir. Askorbik asitten başka diğer besinlerin kaybı, bulanıklık kaybı,
mikrobiyal bozulma, kötü tat ve koku oluşumu, renk ve görünüşteki değişimler
portakal suyunun tüm kalite kaybını etkileyen diğer olaylardır. Depolama boyunca,
portakal suyu ürünün kalite kaybı ile sonuçlanan çok sayıda bozulma reaksiyonuna
uğramaktadır (Polydera ve ark., 2005). Depolama boyunca portakal sularının C
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
37
vitamini içeriği de yıkıma uğramaktadır (Burdurlu ve ark., 2006). Depolama ve
işleme boyunca düşük sıcaklık, biyokimyasal aktiviteyi ve mikrobiyal çoğalmayı
büyük ölçüde yavaşlatmaktadır. Kaliteyi iyi düzeylerde tutmak için, depolama ve
işleme sırasında sıcaklık 5 oC’ den düşük olmalıdır (Yıldız, 1994; Del Caro ve ark.,
2004).
Gıdalara uygulanan işlemler, özellikle ısıl işlemler, enzimatik olmayan
esmerleşme ve besin değeri kaybı gibi istenmeyen tepkimelere neden olabilmektedir.
C vitamini (L-askorbik asit) tipik ısı duyarlı mikrobesin olup parçalanması enzimatik
olmayan esmerleşme reaksiyonlarında önemli rol oynamaktadır. HMF, askorbik asit
parçalanmasının ayrışma bileşiklerinden biridir, bu nedenle işleme boyunca meyve
suyuna uygulanan ısıl işlemin şiddetini değerlendirmek için kullanılmaktadır
(Dhuique-Mayer ve ark., 2007).
Canbaş ve Ünal (1991), Adana’da yetiştirilen bazı portakal çeşitlerinin
şaraplık değerleri üzerine yaptıkları çalışmada portakal şıralarının kuru madde, pH, C
vitamini gibi bazı kimyasal bileşimlerini belirlemişlerdir. C vitamini değerlerini
Hamlin portakal çeşidine ait meyve suyu için 63.3, İtalyan çeşidine ait portakal suyu
için 59.6, Kozan çeşidine ait portakal suyu için 52.2 ve Valensiya çeşidi için 64.1
mg/100 ml olarak belirlemişlerdir.
García ve ark. (2001), yüksek basınç kullanımının ısıl pastörizasyonda
kullanılanlardan daha düşük sıcaklıklarda gıdaların işlenmesine izin verdiğini
bildirmişler, böylece tat ve besin maddelerinde en az değişikliğin meydana geldiğini
ifade etmişlerdir. Portakal suyu ve portakal-havuç-limon suyunun antioksidan
kapasitesi, besin içeriği ve duyusal kalitesini farklı ambalaj çeşitlerinde (cam,
polipropilen, Bareks®, teflon şişe ve Polietilen folyo) pastörize edilip depolandıktan
sonra değerlendirmişlerdir. Yüksek basınç uygulaması ve 4 oC’ de 21
gündepolamanın antioksidan kapasitesi, C vitamini, şeker veya karoten içeriğinde
önemli farklılığa neden olmadığını bildirmişlerdir. Salustiana portakalının depolama
olmadan askorbik asit içeriğini işlem görmemiş suyunda 52.0±0.2 mg/100g, 500
MPa basınç uygulamasından sonra 51.6±1.8 mg/100g, portakal-havuç-limon
suyunun depolama olmadan askorbik asit içeriğini işlem görmemiş suyunda 20.1±0.2
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
38
mg/100g, 500 MPa basınç uygulamasından sonra 20.3±0.2 mg/100g olarak
belirlemişlerdir.
Polydera ve ark. (2003), geleneksel ısıl işlem (80 oC, 30 s) veya yüksek
hidrostatik basınçla (500 MPa, 35 oC, 5 dak.) pastörizasyondan sonra sulandırılmış
portakal suyunun raf ömrünü çalışmışlardır. Askorbik asit kaybını, renk, viskozite ve
duyusal özelliklerini 0–15 oC’ de depolama boyunca ölçmüşlerdir. Askorbik asit
parçalanma oranlarını, geleneksel pastörize portakal suyu ile karşılaştırıldığında raf
ömrünün uzamasına yol açan yüksek hidrostatik basınçla pastörizasyonda daha
düşük olduğunu bulmuşlardır. Kinetik modelleme aktivasyon enerji değerleri
(yüksek basınç uygulanmış şişeler için 61,1 kJ/mol ve ısıl işlem uygulanmış şişeler
için 43,8 kJ/mol) ile açıklanmış yüksek basınç uygulanmış portakal suyu için
askorbik asit kaybının yüksek sıcaklık bağımlılığını kanıtlamışlardır. Askorbik asit
korunmasını temel alarak, yüksek basınç uygulanmış şişelerde depolanmış portakal
suyunun raf ömrünün artışını işlem uygulanmış şişelerde depolanmış portakal
suyununki ile karşılaştırdıklarında % 11’ den (15 oC’ de depolama) % 65’ e (0 oC’ de
depolama) değiştiğini bildirmişlerdir. Portakal suyunun raf ömrünün her bir
değerinin artışını % 24 ve % 57 olarak ifade etmişlerdir. Rengin, işleme yönteminden
etkilendiğini, en yüksek viskozite değerlerini ve en yüksek duyusal özelliklerini
yüksek basınç uygulanmış portakal suyu için belirlemişlerdir.
Proteggente ve ark. (2003), pigmentsiz üç portakal çeşidinden elde edilen
meyve sularının toplam askorbik asit değerlerinin ve askorbik asit içeriğinin sırasıyla
2.21–3.32 mM ve 3.49–5.83 mM arasında olduğunu ifade etmişlerdir. Pigmentli
portakallar en yüksek askorbik asit içeriği gösterdiğini ve pigmentsiz Navel çeşidi
portakal suyunun ise en düşük askorbik asit miktarına sahip olduğunu bildirmişlerdir.
Bütün Sicilya portakal çeşitlerine ait meyve suları içinde en yüksek toplam askorbik
asit içeriğine Moro çeşidinin sahip olduğunu bildirmişlerdir.
Meléndez ve ark. (2004), ultra dondurulmuş ve konsantreden elde edilmiş
portakal sularının iki farklı tipinin C vitaminini içeriğini ölçmüşlerdir. HPLC ile
yaptıkları askorbik asit ölçümünü farklı absorbanslarda (200, 210, 214, 230 nm’ ler)
gerçekleştirmişler ve kaynak olarak 2,6-diklorofenolindofenol yöntemi ile
karşılaştırmışlardır. En az doğruluk derecesine sahip 200 nm’ deki ölçüm her iki
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
39
portakal suyu için en yüksek standart sapmaya neden olmuştur. Kaynak yönteme
göre elde edilen sonuçlar ultra dondurulmuş portakal suyunun C vitamini içeriğinin
oldukça homojen yapıya sahip olduğunu göstermiştir. Ortalama konsantrasyonu
360.85 ppm, en az ve en çok içerikleri sırasıyla 319.55 ve 382.69 ppm olarak
belirlenmiştir. Konsantreden elde edilmiş portakal suyunda, C vitamininin oranı
oldukça değişken olduğunu, çünkü bu örneklerin bazıları zenginleştirilmiş meyve
sularına ait olduğunu bildirmişlerdir. Örneklerin çoğunluğunun askorbik asit içeriği
400’ den 800 ppm’ e kadar değiştiğini bulmuşlardır.
Dhuique-Mayer ve ark. (2005), Akdeniz turunçgil çeşitlerine (Salustiana,
Hamlin, Shamouti, Pera, Valencia, Maltaise, Sanguinelli ve Cara-cara) ait meyve
sularının genotipik değişimini göstermek için, karotonoid, flavonoid ve C vitamini
içeriklerini incelemişlerdir. Bu sekiz portakal çeşidinin askorbik asit içeriklerinin
45.8 ile 62 mg/100 ml ve toplam C vitamini içeriklerinin 46.2 ile 62.7 mg/100 ml
aralıklarında olduğunu bildirmişlerdir. Portakal suyu ve mandarin türlerinde
tanımlanan başlıca flavanon glikozitleri hesperidin ve narirutin olarak
belirlemişlerdir. Sousa ve ark.(2004) kafeik, klorojenik, sinapik, ferulik ve p-kumarik
asitlerin elektrokimyasal oksidasyonunu cam karbon elektrot ve modifiye edilmiş
cam karbon elektrot üzerinde pH 5.6 asidik tamponda siklik voltametre ile
incelemişlerdir. Bu asitlerin volumetrik davranışlarına göre, bu yöntemin fenolik
asitlerin antioksidan aktivitesini değerlendirmede hızlı, etkili ve kolay olduğunu
bildirmişlerdir.
Polydera ve ark. (2005), taze Navel çeşidine ait portakal suyunun
pastörizasyon (80 oC’ de 60 s) veya yüksek basınç uygulaması (600 MPa, 40 oC’ de 4
dakika) ile kalite kayıplarını kinetik olarak değerlendirmişlerdir. Üretim koşullarının
seçiminde pektin metil esterazın inaktivasyonunu temel almışlardır. Askorbik asit
kaybını, renk, viskozite ve duyusal karakterleri depolama boyunca farklı izotermal
koşullarda (0–30 oC) ölçmüşlerdir. Askorbik asit değerleri için aktivasyon enerji
değerleri sırasıyla yüksek basınç uygulanmış ve pastörize edilmiş portakal suyu için
68.5 ve 53.1 kJ/mol olarak bulunmuştur. Yüksek basınç uygulamalarının ısıl işlemle
pastörize edilmiş portakal suyuyla karşılaştırıldığında daha üstün duyusal karaktere
sahip olduğu açıklanmıştır. 5 oC 1 aylık depolama sonunda yüksek basınçta pastörize
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
40
edilmiş portakal suyunda askorbik asit korunumu % 84 iken, geleneksel olarak
pastörize edilmiş portakal suyundaki askorbik asit korunumunun % 72’ de kaldığını
ifade etmişlerdir.
Burdurlu ve ark. (2006), 28, 37 ve 45 oC’ de sekiz hafta depolama boyunca
turunçgil sularının konsantrelerinde (portakal, greyfurt, limon, mandalina) askorbik
asit parçalanma kinetiğini araştırmışlardır. Depolama sıcaklıklarının her birinde
sırasıyla askorbik asit korunumunun yaklaşık % 54.5–83.7, % 23.6–27 ve % 15.1–
20.0 olduğunu bildirmişlerdir. Bütün turunçgil suyu konsantreleri için tüm depolama
sıcaklıklarında HMF oluşumu ve askorbik asit kaybı arasında önemli korelasyon
olduğunu göstermişlerdir. 28, 37 ve 45 oC’ de dört hafta depolamadan sonra, HMF
değerlerinin 1.13 mg/kg (başlangıç değeri) den sırasıyla 3.01, 640.86 ve 2727.00
mg/kg olarak artış gösterdiğini ifade etmişlerdir.
Dhuique-Mayer ve ark. (2007), turunçgil sularında (Citrus sinensis (L.)
Osbeck ve Citrus clementina Hort. ex Tan), C vitamini, β-karoten, β-kriptoksantin ve
hesperidin’ in ısıl parçalanma kinetiklerini belirlemişlerdir. Askorbik asit miktarını
iki turunçgil suyu için sırasıyla 413±0.5 ve 406±0.6 mg/l olarak ölçmüşlerdir.
Valensiya, Sanguinelli, Clementine ve Pera portakal çeşitlerini kullanmışlardır.
Ayrıca askorbik asidin parçalanma oranı üzerinde çözünmemiş oksijenin etkisini
belirlemişleridir. C vitamini ve karotenoidler için kinetik veri analizlerine göre
birinci-dereceden reaksiyonu önermişlerdir. Turunçgil suyunda askorbik asidin ısıl
parçalanması için sıcaklık, k ve d izotermal kinetik parametreleri Çizelge 2.7.’ de
verilmiştir. Dθ, z ve Ea kinetik parametrelerini hesaplamışlardır. Turunçgil suyunda
askorbik asidin parçalanma kinetiği değerleri Çizelge 2.8.’ de verilmiştir Logaritmik
eğriden elde edilen regresyon katsayısını 0.925 olarak hesaplamışlardır. Bunları
takiben Arrhenius eşitliğiyle ilgili olarak, askorbik asidin aktivasyon enerjisini 35.6
kJ/mol bulmuşlardır. Test edilen bütün sıcaklıklarda, parçalanma oranlarını çok düşük
olarak değerlendirmişlerdir. Turunçgil sularının C vitamini ve karotenoid sonuçları,
önceden tahmin ettikleri modeli doğrulamayı mümkün kılmıştır. Diğer yandan,
turunçgil sularındaki C vitamininin bekledikleri gibi ısıya duyarlı olmadığını ve
başlıca provitamin A karotenoidlerinin bağıl ısı dengesi gösterdiğini bildirmişlerdir.
Elde ettikleri sonuçların, benzer sıcaklıklarda değişik turunçgil sularındaki askorbik
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
41
asit parçalanması için yayınlanmış makalelerde bildirilen oranlar içinde kaldığını
belirtmişlerdir (20–96 oC): Ea için 21–53 kj/ mol ve z için 36–118 oC) (Çizelge 2.7 ve
2.8). Elde ettikleri bulguların turunçgil sularındaki, C vitamini ve karotenoid gibi
önemli kalite faktörlerinin parçalanmasını en aza indirmek için en uygun işleme
koşullarını belirlemeye yardım ettiğini bildirmişlerdir. Bazı araştırmacıların ısıl işlem
görmüş turunçgil sularındaki C vitamini ve karotenoid içeriğinin düşük düzeylerde
olduğunu bildirmişlerdir, ancak depolama koşulları ve ısıl olmayan faktörlerin meyve
sularında mikrobesin kayıplarına neden olabileceğini ve meyve sularındaki oksidatif
parçalanmada oksijen ve ışık gibi diğer faktörlerin rollerinin daha fazla incelemesi
gerektiğini ifade etmişlerdir.
Çizelge 2.7. Turunçgil Suyunda Askorbik Asidin Parçalanma Kinetiği Değerleri (Dhuique-Mayer ve ark., 2007)
T aralığı (°C) Ln k0 (k0/s) Ea
(kJ mol-1) log D0 (D0s) z (°C)
50–100 1.81±0.04 35.9 ± 0.5 6.14 ± 0.2 64.0 ± 0.6
Çizelge 2.8. Turunçgil Suyunda Askorbik Asidin Isıl Parçalanması için Sıcaklık, k ve D İzotermal Kinetik Parametreleri (Dhuique-Mayer ve ark., 2007)
T (°C) k x 10-5(s-1) D x 104 (s)
50 1.042 ± 0.02 22.094 ± 0.33
70 1.924 ± 0.04 11.968 ± 0.28
80 3.140 ± 0.05 7.334 ± 0.20
90 4.043 ± 0.08 5.696 ± 0.18
100 6.319 ± 0.08 3.644 ± 0.15
Ersus ve Cam (2007), turunç’ da (Citrus aurantium) 4 tane organik asit
belirlemişlerdir. Bu organik asitlerden biri de askorbik asittir. Bu çeşide ait bazı
özellikler Çizelge 2.9’ da verilmiştir.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
42
Çizelge 2.9. Turunç (Citrus aurantium) Çeşidine Ait Kalite Değerleri (Ersus ve ark., 2007).
Klimczak ve ark. (2007), iki ticari portakal suyunun C vitamini içeriğini
birinci ve ikinci portakal suyu için sırasıyla 408.5±0.9 ve 361.5±1.8 mg/l olarak
bulmuşlardır. DPPH denemesinde, portakal suyunun antioksidan aktivitesi birinci ve
ikinci portakal suyu için sırasıyla % 49.2±0.4 ve % 47.5±0.3 olarak belirlemişlerdir.
Daha yüksek C vitamini ve fenolik bileşik konsantrasyonları içeren portakal suyunun
daha yüksek antioksidan aktivite gösterdiğini bildirmişlerdir
Xu ve ark. (2008), Çin’ de yetiştirilen on beş turunçgil çeşidinden (yedi tane
mandarin, portakal, bir limon, bir greyfurt (altıntop) ve iki pomelo) elde edilen
meyve sularının askorbik asit içeriğini HPLC ile belirlemişlerdir. Toplam fenolik
madde miktarı Folin-Ciocalte yöntemi ile ölçmüşlerdir ve antioksidan aktiviteyi ise
FRAP ve DPPH denemesi (% 1) ile değerlendirmişlerdir (Çizelge 2.10). Askorbik
asidin turunçgil sularının toplam antioksidan kapasitesine katkısını hesaplanmışlardır
ve askorbik asidin turunçgil sularının toplam antioksidan kapasitesine katkısını %
50’ den fazla bulmuşlardır. Ancak farklı turunçgil çeşidi, olgunluk, örnek hazırlama
ve analiz yöntemleri gibi birçok faktörün uyuşmazlığa neden olabileceğini
bildirmişlerdir. Genel olarak, portakalın daha yüksek askorbik asit içeriğine bağlı
olarak diğer turunçgil çeşitlerinden daha yüksek antioksidan kapasitesine sahip
olduğunu ifade etmişlerdir.
pH Titrasyon
Asitliği (g/100g)
Briks Toplam Kuru Madde (g/100g)
Askorbik Asit (mg/l)
Toplam Fenolik Madde (mg
GAE/100 ml)
2.6 5.4 10.9 Belirlenememiş 312.2±19.7 56.9±2.4
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
43
Çizelge 2.10. Hamlin Çeşidine Ait Portakal Suyunun Askorbik Asit İçeriği ve Toplam Fenolik Madde Miktarı (Xu ve ark., 2008)
2.6. Portakal Sularının Antioksidan Aktiviteleri
Rapisarda ve ark. (1999), beş farklı Citrus sinensis (L.) Osbeck çeşitlerinden
(üç pigmentli çeşitleri, Moro, Sanguinello ve Tarocco ve iki sarı çeşit, Valensiya geç
ve Washington navel) elde edilen çeşitli taze portakal sularını antioksidan profilini
belirlemek (toplam polifenoller, flavanonlar, antosiyaninler, hidroksisinamik asitler
ve askorbik asiti içeren) için araştırmışlardır. Araştırmalar sonucu: (1) portakal
suyunun antioksidan etkinliğini, portakal çeşitlerinin çoğunluğunda, toplam
polifenollere dayandırmışlardır; portakal sularında fenolik antioksidanların oksidatif
ayrışımına karşı C vitamininin korunmasını sağladığını bildirmişlerdir. (2) askorbik
asitin küçük bir rol oynadığını bildirmişlerdir; yapılan önceki çalışmalar herhangi bir
meyvenin toplam antioksidan aktivitesine C vitaminin katkısını % 15’ den daha az
olarak değerlendirmişlerdir. C vitamini ( meyve suyu üretimi süresince eklenmiş) en
verimli antioksidan olsa bile, uzun ömürlü portakal suyunun toplam antioksidan
aktivitesinde polifenollerin (özellikle hesperidin ve narirutin) önemli yardımcı rolleri
vardır. (3) portakal suyunun antioksidan aktivitesinin hem fitokimyasalların yapısal
özelliklerine, hem de ayrıca biyomembranlarla etkileşim kapasitesine bağlı olduğunu
bulmuşlardır; Membran sistemlerde (LP-LUV test) homojen çözeltiden (DPPH test)
daha yüksek antioksidan aktivitesi hesaplamışlardır. Flavonoidlerin sulu radikallerin
kolayca yakalandığı ve zincir-başlatan proksil radikallere ulaşılabilen hücreli
membran-lipid/su arayüzüne yerleştiğini kanıtlamışlardır. (4) sonuçta, pigmentli
portakal sularında antioksidan etkinliğinin antosiyanin düzeyi tarafından geniş
ölçüde etkilendiğini ifade etmişlerdir. Taze pigmentli çeşitlerden elde edilenlerle
Askorbik asit (AA) İçeriği (mg/l)
AA’in Antioksidan Kapasitesine
Katkısı
Toplam Fenolik Madde(GAE, mg/l)
DPPH’ın inhibisyonu (%)
623.79±5.51 69.36 1499.71±16.53 60.24±0.19
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
44
ilgili olarak, yüksek antosiyanin düzeyli portakal sularının, daha iyi antioksidan
olduğunu belirlemişlerdir.
Proteggente ve ark. (2003), Oval çeşidinin portakal suyunun toplam
antioksidan aktivitesinin (TAA) (5.32±0.32 mM) Valensiya ve Navel çeşit portakal
sularınınkinden (sırasıyla 4.79 ±0.08 ve 3.49±0.13mM) daha yüksek olduğunu
bildirmişlerdir. Portakal sularının TAA ve askorbik asit konsantrasyonu arasında
mükemmel bir etkileşim elde etmişlerdir. Ayrıca TAA ve hidroksisinamik asit
düzeyleri arasında iyi bir bağlantı elde ederken, ölçülen antioksidan aktivitesi ve
flavanon glikozit içeriği arasındaki etkileşimi önemli bulmamışlardır. Elde ettikleri
sonuçlara göre, taze portakal suyunun yüksek antioksidan kapasitesine sahip
olmasını büyük oranda yüksek askorbik asit içeriğine ve kısmen fenolik içeriğine
bağlı olduğuna karar vermişlerdir. Ayrıca flavanon glikozitlerin portakalda başlıca
fenolik bileşik olmasına rağmen, antioksidan potansiyeline en az katkıda
bulunduğunu belirlemişlerdir.
Polydera ve ark. (2004), ısıl işlem veya yüksek basınçla pastörize edilmiş
portakal sularının depolama boyunca antioksidan aktivitesi ve askorbik asit
içeriğindeki değişimleri çalışmışlardır. Portakal suyunun işlenmesi veya depolanması
boyunca tüm antioksidan aktivitesi üzerinde önemli etkiye sahip olabilen çok sayıda
farklı reaksiyonlar meydana gelebildiğini ifade etmişlerdir. Portakal suyunun toplam
antioksidan aktivitesinin depolama boyunca azaldığını ve bunun başlıca nedeninin
askorbik asidin kaybı olduğunu bulmuşlardır. İşleme ve depolama bazen doğal olarak
oluşan antioksidanların, portakal suyunun antioksidan aktivitesini geliştirebildiğini
ve ara oksidasyon aşamasında meydana gelen polifenollerin tamamıyla okside
olmamış olanlardan daha yüksek radikal yakalama aktivitesi gösterdiğini ifade
etmişlerdir. Askorbik asidin parçalanma oranının yüksek basınç uygulanmış portakal
suları için daha düşük olduğunu ve geleneksel yöntemle pastörize edilmiş portakal
suları ile karşılaştırıldığında bu yöntemin antioksidan aktivitenin de daha iyi
muhafazasını sağladığını bildirmişlerdir. Portakal-havuç-limon suyu karışımının
işlem görememiş ve 500 MPa basınçta işlenmişleri arasında farklılık
gözlemlememişlerdir. İşlem görmüş meyve suyunun depolama süresi ile duyusal
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
45
kalite parametrelerinin en az oranda değişirken, işlem görmemiş meyve
sularınınkinin daha fazla değiştiğini bildirmişlerdir.
Klimczak ve ark. (2007), iki ticari portakal suyunun C vitamini içeriğini
birinci ve ikinci portakal suyu için sırasıyla 408.5±0.9 ve 361.5±1.8 mg/l olarak
bulmuşlardır. DPPH denemesinde, portakal suyunun antioksidan aktivitesi birinci ve
ikinci portakal suyu için sırasıyla % 49.2±0.4 ve % 47.5±0.3 olarak belirlemişlerdir.
Daha yüksek C vitamini ve fenolik bileşik konsantrasyonları içeren portakal suyunun
daha yüksek antioksidan aktivite gösterdiğini bildirmişlerdir.
Kelebek ve ark. (2008), turunçgil sularının antioksidan aktivitesi çeşit
(moleküldeki hidroksilin sayı ve pozisyonu), fenolik bileşiklerin konsantrasyonuna
aynı zamanda metal geçişine bağlı olduğunu bildirmişlerdir. Portakal sularının
antioksidan aktivitelerini DPPH (2,2-difenil-1-pikrilhidrazil) yöntemini kullanarak
ölçmüşlerdir. Buna göre, Moro portakal suyunun antioksidan kapasitesini
Sanguinello portakal suyundan daha yüksek olarak belirlemişlerdir. Toplam
antioksidan aktivitenin kan portakal suyunda sarı portakal suyundan ve taze
sıkılmışlarda işlenmişlerden daha yüksek olduğu bildirmişlerdir.
2.7. Portakal Sularının Rengi
Renk, gıdaların en önemli kalite niteliklerinden biridir ve tüketici
değerlendirmesi ve kabul edilebilirliğinde önemli etkiye sahip olmaktadır. Renk
ayrıca taze gıdanın doğal dönüşümünün ve depolanması ve işlem görmesi süresince
oluşan değişimlerinin önemli bir göstergesidir. Portakal sularının durumunda olduğu
gibi, renk karotenoid pigmentlerinin karışımlarına bağlı olmaktadır. Hunter Labscan
spektrofotometrik renk ölçerle CIELAB parametreleri L*, a* ve b* ‘lerin
enstrümental ölçümü en çok kullanılan yöntemdir ve portakal suyunda CIELAB Hue
açısı değeri Hue* (Hue=a tan (b*/a*) ayrıca rengi tanımlamak için kullanılmaktadır.
(Esteve ve ark., 2005; Meléndez-Martínez ve ark., 2005).
Lee ve ark. (2001), Hamlin, Earlygold ve Budd Kan portakallarında renk
gelişimini ve renk bileşenlerini anlamanın portakal çeşitlerinin tanımlanması ve
meyve suyu rengi için portakalların işlenmesinde yararlı olabileceğini bildirmişlerdir.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
46
Portakal suyunda CIE renk parametrelerindeki (L*, a*, b*) değişimlerin meyve
olgunluğunun bir fonksiyonu olarak önemli olduğunu ve meyve suyu sarılığının
meyve olgunluğunun artması ile fark edilebilir derecede arttığını bildirmişlerdir. Tam
olgunlaşmış meyvelerden elde edilen meyve sularında Δb* ve Δa* pozitif yönde
değişimin istenen koyu renk gelişimini gösterdiğini ve toplam karotenoid içeriğinin
gelişimi ve renk parametrelerindeki değişimler arasındaki korelasyonların önemli
olduğunu bulmuşlardır. Üç çeşit arasında renk parametreleri ve kromatografik
niteliklerin (a* ve b*) büyük ölçüde farklı olduğunu ve L* değerinin üç çeşit arasında
çok önemli olmadığını tespit etmişlerdir.
Lee ve ark. (2003), portakal suyunun renginin daha açık ve doymuş olmasına
neden olan pastörizasyondan sonra fark edilebilir bir renk değişiminin olduğunu
saptamışlardır. CIE sistemindeki a* değerindeki azalış ve L*, b*, h* ve C*
değerlerindeki artışların pastörizasyondan sonra oluşan ana renk değişimlerinden
dolayı olduğunu ifade etmişlerdir. Yansıyan ışıktaki tüm artışların ayrıca pastörize
portakal suyunda renk algısını büyük kapsamda etkilediğini bulmuşlardır. Isıl
işlemden sonra, b* değerlerinin (17.62±0.35) bütün örneklerde yavaş yavaş pozitif
yönde, a* değerlerinin -1.75±0.07 den -2.64±0.15 (P<0.05) ye bir parça negatif
yönde değiştiğini belirlemişlerdir. b* değerinde pozitif yönde, a* değerinde negatif
yöndeki renk değişiminin pastörize portakal suyunda daha fazla sarı ve daha az
kırmızı rengi gösterdiğini ifade etmişlerdir. Portakal suyu renginin parlaklığını ifade
eden L* değerinin pastörizasyondan sonra önemli bir artış gösterdiğini ve pastörize
portakal sularında L* değerinde 40.22±0.16 dan 41.22±0.81’ e küçük artış olduğunu
bildirmişlerdir. Taze ve pastörize portakal suyu arasındaki renk farklılıklarını ifade
eden toplam renk değişimlerini (ΔE*) 2.92±0.98, taze portakal suyu için Hue (H*)
değeri 95.66 iken, pastörize portakal suyu için Hue açısı büyük olasılıkla pigment
profilindeki değişimlere bağlı olarak azar azar 97.51’ e değiştiğini tespit etmişlerdir.
Renk yoğunluğunu ifade eden Chroma (C*) değerinin ise 17.70’ den
pastörizasyondan sonra 20.19’ a değiştiğini bulmuşlardır.
Meléndez-Martínez ve ark. (2005), geç Valensiya çeşidinden elde ettikleri 12
ultra dondurulmuş portakal suyunu renk ve karotenoid içeriğini belirlemek için
analiz etmişlerdir. Reflektans renk ölçümlerini beyaz ve siyah arka plan kullanarak
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
47
spektroradyomektri ile uygulamışlardır. Portakal suyundaki karotenoid pigmentlerini
çalışmak için, mobil faz olarak metanol, metil tert-bütil eter ve sulu gradient
elüsyonlu HPLC’ yi kullanmışlardır. Ayırımları C30 kolonunda gerçekleştirmişlerdir.
Karotenoidlerin tanımlanmasını ellerinde olan standartlara denk gelen spektral ve
kromatografik özelliklerinin karşılaştırılması yoluyla yapmışlardır.
Kromatogramdaki piklerin tanımlamasına yardım için, portakal suları ekstraktlarının
temsili miktarlarını bir yandan 5,6-epoksi-karotenoidlerin diğer yandan
ketokarotenoidlerin ve karotenallerin varlığını kontrol etmek için uygulamadan önce
ve sonra hidroklorik asit (HCI) ve sodyum borohidrit (NaBH4) ile analiz etmişlerdir.
Analizini yaptıkları 12 Valensiya portakal suyunun 10’ unun renk değerleri arasında
iyi uyum elde etmişlerdir. Ancak diğer portakal sularının L*, a*, b* ve Cab*
değerlerini önemli ölçüde daha düşük bulmuşlardır, bunun nedenini bu portakalların
ham olmasına bağlamışlardır. Beyaz arka planda inceledikleri portakal sularının L*
değerlerini 44.97–74.24, a* değerlerini 8.34–16.53, b* değerlerini 51.61–74.02, Cab*
değerlerini 52.28–75.84, Hueab* değerlerini 77.27–80.82 aralıklarında bulmuşlardır.
L* değerlerinin parlak renklerle uyumlu olduğunu ve diğer portakal renklerini
tanımlayan sarımsı renklerden farklı olarak rengin nitel özelliği olan Hueab*
değerlerinin portakal rengi ile eşleştiğini bildirmişlerdir. Renkliliğin nitel özelliği
olan Kroma (Cab) değerlerini parlak renklerle ifade etmişlerdir.
Meléndez-Martínez ve ark. (2007), Valensiya portakal sularının rengi
hakkındaki tekdüze renk aralığını CIELAB’ın renk koordinatları ile açıklamışlardır.
Beyaz arka planda L* değerini 73.59 ± 1.40, a* değerini 13.71 ± 1.10, b* değerini
66.80 ± 2.58, Cab* değerini 68.20 ± 2.66 ve hab
* değerini 78.40 ± 0.74 olarak
ölçmüşlerdir. Siyah arka planda ise L* değerini 60.22 ± 1.58, a* değerini 7.84 ±
1.07, b* değerini 52.77 ± 3.63, Cab* değerini 53.36 ± 3.68 ve hab
* değerini 81.55 ±
0.94 olarak ölçmüşlerdir. Hue değerinin siyah arka plan kullanıldığı zaman göreceli
daha yüksek olduğunu ve bu değerin portakal rengi ile uyum gösterdiğini, oysaki
Cab* (kroma) değerinin portakal sularının koyu renk gösterdiğini ortaya çıkardığını
bildirmişlerdir. İncelenen portakal suyunun koyu portakal rengi gösterdiğini, renk
düzeninin b* değeri ile olmak üzere toplam karotenoid içeriği ile iyi bir uyum
gösterdiğini belirlemişlerdir.
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
48
2.8. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirilmesi
García ve ark. (2001), Portakal suyu ve portakal-havuç-limon suyunun
antioksidan kapasitesi, besin içeriği ve duyusal kalitesini farklı ambalaj çeşitlerinde
(cam, polipropilen, Bareks® , teflon şişe ve Poli etilen folyo) pastörize edilip
depolandıktan sonra değerlendirmişlerdir. Yüksek basınç kullanımının ısıl
pastörizasyonda kullanılanlardan duyusal değerlendirmeyi en iyiden en kötüye 9’dan
3’e skorları arasında değerlendirmişlerdir. Duyusal değerlendirmeye katılan
panelistler, Salustiana portakalının işlem görmemiş suyunda depolama olmadan renk
skorunu 8.0±0.4, koku skorunu 7.3±0.8, tat skorunu 6.7±0.7 ve bütün skorlar
arasındaki uyumu 6.7±0.7 olarak değerlendirmişlerdir. İşlem görmemiş portakal
suyunun duyusal kalite parametrelerinin depolama süresi ile değişirken, basınç
uygulanmış portakal suyunun tüm kalitesinin en az değiştiğini bildirmişlerdir.
Yüksek basınç uygulamasının, nerdeyse hiç enzim aktivitesi göstermeyen pastörize
portakal sularının tat veya kokusundan ayırt edilebilir farka neden olmadığını
gözlemlemişlerdir. Taze portakal suyunun yüksek basınç uygulaması süresince
enzimlerin alışılmamış tat ve koku oluşumuna neden olduğunu bildirmişlerdir. Presle
basınç uygulanmış portakal suyunun koku ve tadının uygulama ve çeşide bağlı olarak
zaman zaman değiştiğini ifade etmişlerdir.
Baxter ve ark. (2005), Avusturalya Navel portakallarını taze, yüksek basınçla
ve ısıl pastörizasonla işledikten sonra 4 ve 10°C’ de 12 haftaya kadar
depolamışlardır. İşlenmiş ve kontrol portakal sularını -20°C’ de depolandıktan sonra
0, 1, 2, 4, 8 ve 12. haftalarda duyusal değerlendirmeye tutmuşlardır. Örnekleri 9
puanlı keyfi gruplandırmaya (1= en az beğenilen, 9= en çok beğenilen) görünüş,
aroma, lezzet, doku, ağızda kalan tat ve tüm kabul edilebilirlik olarak ayırmışlardır.
Panelistlerin Navel portakal sularını ortalama olarak 5’ den daha düşük skorlarla
değerlendirdiklerini belirlemişlerdir. Bunun nedeninin, Navel portakallarının çok
asidik veya çok acı tada sahip olmuş olabileceğinden kaynaklandığını, 5’ den düşük
skorların ise portakalların kabul edilemez düzeyde olduğunu gösterdiğini ifade
etmişlerdir. Duyusal değerlendirme sonuçlarına göre, bu portakal çeşitlerinin -20 °
C’ de depolanmış kontrol grubu örnekleri ve 4° C’ de depolanmış pastörize portakal
2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ömür IŞIK
49
suları ile karşılaştırılabilir koku ve tat profiline sahip olduğunu bildirmişlerdir. Buna
rağmen, tüketici kabul edilebilirliğine göre, 10°C’ de depolanan yüksek basınçla
pastörize edilmiş portakal suyu, -20°C’ de depolanan kontrol grubu, 4°C’ de
depolanan yüksek basınçla ve ısıl uygulamayla pastörize edilmiş portakal suyu
örneklerine kıyasla daha az beğenilmiştir.
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
50
3. MATERYAL VE METOT
3.1. Materyal
Bu çalışmada, Kozan Yerlisi ve Hamlin portakal çeşitleri kullanılmıştır.
Hamlin çeşidi Çukurova Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesinden, Kozan Yerlisi
Adana’nın Kozan ilçesinin Bucak Köyündeki Ahmet Çürük adlı üreticiden satın
alınarak temin edilmiştir. Hamlin çeşidi Ocak 2008’ de, Kozan Yerlisi çeşidi ise
Mart 2008’de hasat edildikten sonra vakit kaybedilmeden Gıda Mühendisliği
Bölümü soğuk hava deposuna (+4 oC) konulmuş ve en kısa sürede portakal suyu
üretimi gerçekleştirilmiştir.
Şekil 3.1. Kozan Yerlisi Portakal Çeşidi
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
51
Şekil 3.2. Hamlin Portakal Çeşidi
3.2. Metot
3.2.1. Uygulanan Teknolojik İşlemler
Soğuk depodan alınan portakalların portakal suyuna işlenmeleri Şekil 3.1’ de
gösterilen akış diyagramına uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Bu işlem
basamaklarına göre portakallar yıkama işleminden sonra orta eksene dik olarak tam
ortadan ikiye kesilmiş ve vakit kayıp etmeden portakal dilimleri el tipi paslanmaz
çelik portakal sıkacağı yardımıyla meyve suyuna işlenmiştir. Portakal suları 200 ml’
lik yeşil renkli cam şişelere 175’ er ml dolumu yapılmıştır. Şişelerin kapatılma
işlemleri sızdırmazlık kontrolleri önceden test edilmiş yarı otomatik el tipi taç kapak
kapama aleti ile yapılmıştır. Elde edilen portakal suları daha önce pektin metil
esteraz enziminin inaktivasyonuna dayanan denemelerle belirlenmiş sıcaklık ve süre
parametrelerine uygun olarak pastörizasyon işlemine tabi tutulmuştur. Pastörizasyon
normu olarak; 75 oC’ de 90 saniye, 80 oC’ de 40 saniye ve 85 oC’ de 5 saniye
değerleri seçilmiştir. Kontrol grubu örnekleri ısıl işlem uygulanmamış taze sıkılmış
portakal suları olarak şişelenmiştir.
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
52
Pastörizasyon işlemi, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü,
Meyve ve Sebze Ürünleri Analiz Laboratuarında bulunan Memmert marka WB 22
(Schwabach, Almanya) model Laboratuar tipi çalkalamalı su banyosunda
gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma, her pastörizasyon normu için üç tekerrürlü olarak
uygulanmıştır. Pastörize edilmiş örnekler oda sıcaklığına kadar musluk suyu ile
soğutulduktan sonra analizlerin uygulanacağı zamana kadar -70 oC’ de derin
dondurucuda (Hettich Freezer HS 5586) saklanmıştır.
PORTAKAL ↓
Yıkama ↓
Sıkma ↓
Süzme ↓
Şişelere Dolum ↓
Taç Kapak Kapama ↓
Su Banyosuna Daldırma ↓
Pastörizasyon İşlemi (75 oC 90 saniye, 80 oC 40 saniye ve 85 oC 5 saniye) ↓
Oda sıcaklığına Soğutma ↓
-70 oC’ de Saklama
Şekil 3.3. Pastörize Edilmiş Portakal Suyu Üretim Şeması
3.2.2. Uygulanan Analizler
Çeşitlere ait portakalların meyve suyu verimleri belirlenmiştir. Portakalların
pastörizasyon normları pektin metil esteraz tayini yapılarak belirlenmiştir. Taze ve
pastörize edilmiş portakal sularının pH’ sı, titrasyon asitliği, suda çözünür kuru
maddesi, toplam kuru maddesi, yüzer pulp oranı, rengi, antioksidan aktivitesi,
hidroksi metil furfural (HMF) miktarı, toplam fenolik madde içeriği, askorbik asit
miktarı, fenolik ve karotenoid bileşenleri ve miktarları belirlenmiş ve duyusal
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
53
değerlendirme yapılmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel değerlendirmeye tabi
tutulmuştur.
3.2.2.1. Pektin Metil Esteraz (PME) Aktivitesi Tayini 200 mL taze örnek sıkılmış ve 3 dk süre ile blenderde yüksek hızda
karıştırılmıştır. Karışım 40 mesh’ lik elek ile süzülüp, daha önceden Memmert marka
WB 22 (Schwabach, Almanya) su banyosunda sıcaklığı 30 °C’ ye getirilmiş %1’ lik
pektin çözeltisi ile karıştırılmıştır. Karışımın pH’ sı 2 N’ lik NaOH ile pH 7’ ye
ayarlanmıştır. Daha sonra 0.05 N NaOH ile pH’ sı 7.7’ ye ayarlanmıştır. pH 7.7
olduğu anda 0.1 ml 0.05 N NaOH ilave edilip kronometre çalıştırılmış ve pH’ nın
tekrar 7.7’ ye geldiği anda kronometre durdurulup geçen süre kaydedilmiştir. Elde
edilen süre ve ilgili değerler aşağıdaki formüle işlenerek PME aktivitesi
hesaplanmıştır (Cemeroğlu ve ark., 2007).
PME A0= [NaOH Normalitesi] * [VNaOH]
t’ * Örnek Miktarı (ml)
t’: pH 7.7’ye ulaşma süresi (dk)
Kalıntı PME Aktivitesi = At * 100
A0
At: İşlem Sonrası PME Aktivitesi
A0: İşlem Öncesi PME Aktivitesi
3.2.2.2. pH Tayini
Portakal suyu örneklerinde pH tayini doğrudan örnek içerisine cam elektrotlu
WTW marka pH metrenin cam elektrodunu daldırmak suretiyle yapılmıştır
(Cemeroğlu, 1992).
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
54
3.2.2.3. Titrasyon Asitliği Tayini
10 ml portakal suyu, pH metre ile 0.1 N NaOH ile pH 8.1’ e kadar titre
edilmiştir. Sonuçlar, taze ağırlığın her 100 gramı için sitrik asit cinsinden gram olarak
hesaplanmıştır (Sànchez-Moreno ve ark., 2003).
3.2.2.4. Suda Çözünür Kuru Madde Tayini
Portakal sularındaki çözünür kuru madde masa tipi Abbe refraktometresi ile
20 °C’ de ölçülmüştür. Sonuçlar °Briks olarak ifade edilmiştir (Sànchez-Moreno ve
ark., 2003).
3.2.2.5. Toplam Kuru Madde Tayini
Meyve suyu örneklerinden yaklaşık 7 ml alınmış ve Nüve marka (EV 018)
vakumlu etüvde 70 oC’ de, 100 mg Hg (13.3 kPa) basıncı altında, sülfürik asit
çözeltisinden saniyede 2 kabarcık geçecek şekilde sabit ağırlığa kadar kurutulmuş ve
sonuçlar yüzde kuru madde olarak hesaplanmıştır (g/100 g) (Anon, 1983; AOAC,
1990).
3.2.2.6. Yüzer Pulp Oranı Tayini
Yüzer pulp oranı tayininde kontrol grubu ve pastörize edilmiş portakal suyu
örneklerinden 946 ml alınıp paslanmaz çelik telden örülmüş çapı 13 cm, delik aralığı
0.85 mm olan bir elek üzerine dökülüp serbestçe akmaya bırakılmıştır. Daha sonra
elek 2 dakika sallanıp pulpun yuvarlak kitle haline dönüşmesi sağlanmış ve
tartılmıştır. Tartımdan dara çıkarılıp yüzde pulp oranı hesaplanmıştır (Cemeroğlu,
2007).
3.2.2.7. Renk Tayini
Portakal örneklerinin rengi Color Quest XE HunterLab renk ölçüm cihazı ile
ölçülmüştür. Renk ölçümü için 50 ml portakal suyu örneği 20 mm Glass Optical Cell
Light Path küvetine aktarılıp Hunter Lab renk ölçüm cihazı ile ölçülmüştür. Bu
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
55
sistemde 4 filtre kullanılarak L*, a*, b* renk değerleri elde edilmektedir. L*, a*, b*
değerleri 3 boyutlu koordinat sistemi ile verilmekte ve bu koordinat sisteminde L*
değeri dikey eksende parlaklıktan koyuluğa gidişi belirtirken +a* kırmızılığa, -a*
yeşilliğe, +b* sarılığa, -b* ise maviliğe gidişi göstermektedir. C (√a*2+b*2) hue
(arctan b*/a*) değerleri hesaplanmıştır (Lee ve ark., 2003).
3.2.2.8. Hidroksimetilfurfural (HMF) Tayini 25 ml portakal suyu alınarak üzerine 10 ml saf su, 1 ml Carrez I ve 1 ml
Carrez II eklenip 50 ml’ lik balon jojeye aktarılıp üzeri saf su ile tamamlanmıştır. 10
dakika beklendikten sonra kaba filtreden süzülmüştür. Seyreltilmiş örnekten 2 test
tüpüne 2’şer ml aktarılıp, her iki tüpe 5’er ml p-toluidin çözeltisi eklenmiştir.
Tüplerden şahit olarak kullanılacak birinci tüpe 1.0 ml saf su, ikinci tüpe 1.0 ml
barbiturik asit çözeltisi eklenmiştir. Örneklerin absorbansı şahite karşı 550 nm’ de
Perkin Elmer Lambda 25 UV/VIS spektrofotometresinde (Massachusetts, USA,
2005) okunmuştur. HMF standart grafiğinden örnekteki HMF miktarı mg/kg olarak
hesaplanmıştır (Cemeroğlu ve ark., 2007).
Şekil 3.4. HMF tayini
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
56
3.2.2.9. Antioksidan Aktivitesi Tayini Portakal suyu örneği 4 oC’ de 4000 rpm’ de 20 dakika süre Heraeus Biofuge
Primo R marka (Osterode, Almanya) marka cihazda santrifüjlenmiştir. Santrifüj
edilmiş örnekten 5 ml alınıp üzerine 5 ml saf su eklenmiştir ve vorteks ile
karıştırılmıştır. Bu karışımdan alınan 100 µl meyve suyu örneğine (distile su ile
seyreltilmiş ve santrifüjlenmiş) 2.46 mL 1,1-difenil–2-pikrilhidrazil (DPPH*; % 50
etanolde 0.025g/l) ilave edilmiştir. Kontrol örneğinde 100 µl distile su kullanılmıştır.
Örneklerin absorbansı, vakit kaybedilmeden % 100 metanole karşı 5, 10, 30, 45, 60
dakikalarda Perkin Elmer Lambda 25 UV/VIS (Massachusetts, USA, 2005)
spektrofotometre’ de 515 nm’ de ölçülmüş ve ölçümün sabitlendiği 60. dakika
verileri kullanılmıştır. Antioksidan aktivitesi, aşağıdaki eşitlik kullanılarak DPPH’ın
inhibisyon %’ si olarak ifade edilmiştir (Klimczak ve ark., 2007).
% Antioksidan Aktivitesi=Akontrol – Aörnek x 100 / Akontrol
Akontrol kontrolün absorbansıdır ve Aörnek örneğin absorbansıdır.
3.2.2.10. Askorbik Asit Tayini Portakal suyu örneğinden 5 ml alınarak test tüpüne aktarılmış ve üzerine 5 ml
% 2.5 M-fosforik asit çözeltisi eklenmiştir. Karışım + 4oC’ de 6500 x g’ de Kubota
7780 (Tokyo, Japonya) marka cihazda 10 dakika süre ile santrifüjlenmiştir. Santrifüj
tüpündeki berrak kısımdan 0.5 ml alınmış ve % 2.5’lik M-fosforik çözeltisi ile 10 ml’
ye tamamlanmıştır. Bu karışım 0.45 μm’ lik teflon filtreden filtre edilerek HPLC
(Shimadzu, LC-20AT, Kyoto, Japonya, 2006) cihazına enjekte edilmiştir (Cemeroğlu,
2007).
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
57
Kromatografi koşulları;
Kolon: XTERRA C 18 5 µM 4.6X250
Kolon sıcaklığı: 25 oC
Hareketli faz: % 2 KH2PO4 (pH 2.4), izokratik akış
Hareketli faz akışı: 0.5 ml/dak
Enjeksiyon hacmi: 10 µl
Elüsyon Süresi: 15 dakika
Dalga Boyu: 244 nm
3.2.2.11. Toplam Fenolik Madde Tayini
2 ml portakal suyu örneği, 8 ml % 80 metanolle karıştırıldıktan sonra 4000
rpm’ de 20 dakika santrifüj edilmiştir. Berrak kısımdan 50 µl alınıp üzerine 100 µl
Folin-Ciocalteau, 1500 µl saf su eklenip 10 dakika beklemiştir. Süre sonunda çözelti
üzerine 50 µl % 20’ lik Na2CO3 eklenmiş ve 2 saat karanlık bir ortamda bekletilmiş
ve Perkin Emler Lambda 25 UV/VIS spektrofotometre’ de (Massachusetts, USA,
2005) 765 nm dalga boyunda şahide karşı okunmuştur. Örneklerde ölçülen absorbans
değerinin gallik asit cinsinden eşdeğeri olan fenolik bileşik miktarı, gallik asit ile
hazırlanmış olan standart eğrinin denkleminden hesaplanmıştır. Örneklerdeki toplam
fenolik madde miktarı "mg gallik asit/l" cinsinden ifade edilmiştir (Abdulkasım ve
ark., 2007).
3.2.2.12. Fenolik Bileşenlerin Belirlenmesi
Fenolik madde analizi için, portakal suyu örnekleri 10000 devir/dakika’ da 5
dakika santrifüjlemiştir (Eppendorf Centrifuge 5810R Hamburg, Almanya).
Santrifüjlenen örneklerden elde edilen berrak çözeltinin 20 µl’ si 0.45 μm’ lik teflon
filtreden filtre edilerek HPLC (Shimadzu, LC-20AT, Kyoto, Japonya, 2006) cihazına
enjekte edilmiştir (Klimczack ve ark., 2007).
Belirlenen yöntemlere göre aşağıdaki kromatografi koşulları kullanılarak
analiz gerçekleştirilmiştir;
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
58
Kromatografi koşulları;
Kolon: XTERRA RP 18 5 µM 4.6X250
Kolon sıcaklığı:25 oC
Hareketli faz: % 5 formik asit (solvent A) ve % 100 asetonitril: solvent A (60:40 v/v)
(solvent B), gradient akış
Hareketli faz akışı: 1 ml/dak
Dedektör: FotoDiyod Düzen Dedektör (PDA)
Enjeksiyon:20 µl
Dalga Boyu:280-320 nm
Elüsyon profili, çizelge 3.1’ de verilmiştir.
Çizelge 3.1. Fenolik Bileşen Analizinin Yürütücü Faz Oranları (Kelebek ve ark., 2008)
Süre Solvent A konsantrasyonu(%) Solvent B konsantrasyonu(%)
0-10 dak 100 0
30 dak 100-95 0-5
18 dak 95-85 5-15
14 dak 85-75 15-25
31 dak 75-50 25-50
3 dak 50-0 50-100
3.2.2.13. Karotenoid Bileşenlerin Belirlenmesi
10 ml meyve suyu ekstraksiyon çözeltisi ile 25 ml 0.1 % bütillenmiş
hidroksitoluen (BHT) içeren hekzan/metanol/aseton (50:25:25) çözeltisi ve 5 ml ultra
saf su önce yavaşça karıştırılmış sonra da +4 °C’ de 4000 g’ de 10 dakika (Heraeus
Primo R Biofuge, Osterode, Almanya 2005) santrifüjlenmiştir. Santrifüjleme işlemi
sonrası, karotenoidleri içeren hekzan fazından bir test tüpüne 10 ml aktarılır ve edilen
renkli hekzan ekstrakları IKA Werke HB 4 Basic (Staufen, Almanya) marka rotary
evaporatörde 40 °C’ de uzaklaştırılmıştır. Geride kalan kalıntı üzerine 2 ml tetra
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
59
hidro furan:metanol (1:9 v/v) eklenerek kalıntı çözündürülmüştür. Çözündürülmüş
kalıntı ekstraktlar Millipore PVDF Millex filtreleri (13 mm * 0,45 μm) ile HPLC
(Shimadzu, LC-20AT, Kyoto, Japonya, 2006) sistemine enjeksiyon
gerçekleştirilmeden filtre edilmiştir. Kromotografinin çalışma koşulları aşağıda
verildiği gibi uygulanmıştır (Cemeroğlu ve ark., 2007).
Şekil 3.5. Shimadzu LC-20AT HPLC Cihazı
Kromatografi Koşulları
Kolon: ODS–3 C30 5 µM 4.6X250
Kolon sıcaklığı: 30 oC
Hareketli faz: % 0.1 BHT içeren Metanol: Tert Bütil Metil Eter (TBME) (65:35,
v/v), izokratik akış
Hareketli faz akışı: 1 ml/dak
Dedektör: FotoDiyod Düzen Dedektör (PDA)
Enjeksiyon: 20 µl
Dalga Boyu: 430 nm
3. MATERYAL VE METOT Ömür IŞIK
60
3.2.2.14. Duyusal Değerlendirme
Duyusal analiz taze örnekler ile ısıl işlem uygulanmış örneklerde
yapılmıştır. Örneklerin duyusal olarak değerlendirilmesi grafik skalası yöntemi
kullanılarak 13 kişilik panelist grubu tarafından renk, bulanıklık, tat, koku
özellikleri dikkate alınarak ve genel değerlendirme olarak yapılmıştır. Duyusal
değerlendirme formu Ek 1’ de verilmiştir (Watts ve ark., 1989; Altuğ, 1993).
3.2.2.15. İstatistiksel Değerlendirme
Analiz sonuçları, SPSS 16.0 paket programı kullanılarak varyans analizine
tabi tutulmuş ve elde edilen veriler Duncan çoklu karşılaştırma testine göre 0.01
güven sınırında değerlendirilmiştir (Bek ve Efe, 1988).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
61
4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
4.1. Portakal Çeşitlerinin Meyve Özellikleri
Hamlin ve Kozan Yerlisi portakal çeşitlerine ait meyve örneklerinin bazı
özellikleri Çizelge 4.1.’ de verilmiştir.
Çizelge 4.1. Hamlin ve Kozan Yerlisi Portakal Çeşitlerine Ait Meyve Özellikleri
Özellikler
Portakal Çeşitleri
Hamlin Kozan Yerlisi
Meyve Eni (mm) 76–84 65–72
Meyve Boyu (mm) 81–86 62–70
Meyve Ağırlığı (g) 170–175 157–163
Meyve Suyu Verimi (%) 53 44
Çizelge 4.1’ den anlaşılacağı gibi, iki çeşit kendi aralarında
karşılaştırıldığında Hamlin çeşidi portakalların meyve boyutları ve meyve ağırlıkları
daha büyük olduğu ve meyve suyu veriminin daha yüksek olduğu bulunmuştur.
4.2. Pastörizasyon Sıcaklığı Ve Süresinin Seçiminde Kalıntı Pektin Metil Esteraz
(PME) Aktivitesi
Farklı sıcaklık ve sürede uygulanmış pastörizasyon işleminin portakal
sularının kalıntı PME aktivitesi üzerine olan etkisi Çizelge 4.2’ de verilmiştir.
Portakal sularının farklı uygulama sıcaklıklarında ve sürelerinde pastörize
edilerek PME aktivitesinin en aza indirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda
75 °C sıcaklıkta 50 ile 120 saniye, 80 °C sıcaklıkta 5 ile 50 saniye, 85 °C sıcaklıkta 5
ile 7 saniye ve 90 °C‘de 5 ile 10 saniye arasında pastörizasyon işlemi uygulanmıştır.
Uygulanan bu pastörizasyon koşulları sonucu elde edilen kalıntı PME aktivitesi
değerleri doğrultusunda 75 °C sıcaklıkta 90 saniye, 80 °C sıcaklıkta 40 saniye ve 85
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
62
°C sıcaklıkta 5 saniye için yaklaşık % 4 kalıntı PME aktivitesi tespit edilmiştir. PME
aktivitesini daha düşürmek mümkün olsa da ürün kalitesinde kaçınılmaz kayıplar söz
konusu olacağından ortalama % 4’lük kalıntı aktivite yeterli görülmüştür.
Polydera ve ark. (2005) pastörizasyon koşullarında PME aktivitesinin yaklaşık
% 95’ inin inaktive olduğunu ve kalan % 5 enzim aktivitesinin ise uzun süre
depolama döneminden sonra bulanıklık kaybına neden olabilen ısı direnci daha fazla
olan izoenzimden kaynaklandığını bulmuşlardır.
Sentandreu ve ark. (2005), 75 oC’ de 5, 10 ve 20 saniye ve 80 oC’ de 5 ve 10
saniye ısıl işlem uygulanmış örneklerde kalıntı PME aktivitesini yaklaşık % 20
olarak bildirmişlerdir. Duyusal ve kalıntı enzim analizlerinin sonuçlarını dikkate
alarak, 85 oC’ de 10 saniye ısıl işlem uygulanmasını uygun bulmuşlardır.
Çizelge 4.2. Farklı Sıcaklık ve Sürede Uygulanmış Pastörizasyon İşleminin Portakal Sularının Kalıntı PME Aktivitesi Üzerine Etkisi
Sıcaklık (°C) Uygulanan Süre (s) Kalıntı PME Aktivitesi (%)
75 50 8,48 75 60 7,05 75 70 5,96 75 90 3,84 75 120 2,96 80 5 5,90 80 10 5,40 80 15 4,43 80 40 3,95 80 50 3,43 85 5 4,01 85 7 3,99 90 3 4,01 90 5 3,93 90 7 3,86 90 10 3,61
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
63
4.3. Pastörizasyon Sıcaklığına Çıkış Süreleri
Hamlin ve Kozan Yerlisi portakal çeşitlerinin meyve sularının belirlenen
pastörizasyon sıcaklıklarına çıkış süreleri Çizelge 4.3’ de verilmiştir. Ön denemelerle
belirlenen pastörizasyon sıcaklık derecelerine çıkış süreleri 75, 80 ve 85 oC’de
Hamlin çeşidinde sırasıyla 13.46–15.13, 13.55–16.03 ve 18.03–19.39 dakika, Kozan
Yerlisi çeşidinde sırasıyla 8.53–10.25, 11.05–12.10 ve 12.07–12.24 dakikadır. Kozan
Yerlisi çeşidinde pastörizasyon sıcaklığına çıkış sürelerinin daha kısa olduğu tespit
edilmiştir.
Çizelge 4.3. Hamlin ve Kozan Yerlisi Portakal Sularının Belirlenen Pastörizasyon Sıcaklıklarına Çıkış Süreleri
Çıkış Süreleri(dk)
Çeşit 75 °C 80 °C 85 °C
Hamlin 13.46–15.13 13.55–16.03 18.03–19.39
Kozan Yerlisi 8.53–10.25 11.05–12.10 12.07–12.24
4.4. Portakal Sularının pH Değerleri
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait taze (kontrol) ve pastörize edilen (75,
80 ve 85 oC) portakal sularının pH değerleri Şekil 4.1 ’de verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
64
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.1. Portakal Sularının pH Değerleri
Şekil 4.1 incelendiğinde, Hamlin çeşidine ait portakal sularının pH
derecelerinin 3.72±0.18 ile 3.92±0.05 arasında, Kozan Yerlisi çeşidine ait olanların
3.04±0.12 ile 3.15±0.01 arasında değiştiği görülmektedir. Her çeşit kendi arasında
değerlendirildiğinde kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları arasındaki
farklar istatistiksel olarak önemsiz bulunurken, şekil üzerindeki istatistiksel
değerlendirmeden de anlaşılacağı gibi tüm uygulamalar (her iki çeşit) bir arada
değerlendirildiğinde farklar istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Aynı
zamanda çeşitler arasındaki farklılık da önemli bulunmuştur (p<0.01). Bunun durum,
çeşit farklılığı, genetik ve fizyolojik etkenlerden kaynaklanabileceği
düşünülmektedir. Hamlin çeşidine ait örneklerin pH değerleri diğer çeşide göre daha
yüksektir. Kontrol grupları her iki çeşitte daha düşüktür ancak istatistiksel olarak
önemli değildir.
Li-Ying ve ark. (2008), Hamlin çeşidine ait portakal suyunun pH değerini
4,02±0,04 olarak belirlemişlerdir.
Dhuique-Mayer ve ark. (2007)’ larının yapmış oldukları çalışmada Valensiya,
Sanguinelli, Clementine ve Pera portakal çeşitlerinden elde edilmiş portakal sularının
pH değerlerini 3.7± 0.05 ve 3.6 ± 0.06 olarak bulmuşlardır.
a a a a
b b b b
0,00,51,01,52,02,53,03,54,04,5
Kontrol 75 C 80 C 85 C
pH D
eğer
leri
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
65
Del Caro ve ark. (2004), “Shamouti” ve “Salustiana” çeşidi portakal sularının
temel kimyasal bileşenleri üzerinde, ısıl işlem koşulları ile 12–15 gün soğuk
depolamanın neredeyse hiçbir etki göstermediğini ifade etmişlerdir. 0–15 gün
depolama süresince pH değerlerini, Shamouti çeşidinin portakal suyu için 3.34–3.43,
Shamouti çeşidinin portakal suyu için 3.90–4.07 aralığında ölçmüşlerdir.
Cortés ve ark. (2008), yüksek şiddetli elektrik alan uygulaması ile pastörize
edilmiş portakal sularının pH değerini 3.35 ve pastörize edilmiş portakal sularının pH
değerini 3.32 olarak elde etmişler ve aralarındaki farkı istatistiksel olarak önemli
bulmuşlardır (p< 0.01).
4.5. Portakal Sularının Titrasyon Asitliği Değerleri
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait taze (kontrol) ve pastörize edilen (75,
80 ve 85 oC) portakal sularının titrasyon asitliği değerleri Şekil 4.2’ de verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.2. Portakal Sularının Titrasyon Asitliği Değerleri
Şekilden de anlaşılacağı gibi, Hamlin çeşidine ait örneklerin titrasyon asitliği
değerleri 0.44±0.02 ile 0.56±0.09 g/100 g arasında, Kozan Yerlisi çeşidine ait
bb b b
aa a a
0,00,20,40,60,81,01,21,41,61,82,0
Kontrol 75 C 80 C 85 CTitr
asyo
n As
itliğ
i (g/
100
g)
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
66
olanlarda ise 1.48±0.10 ile 1.64±0.18 g/100 g arasında değişmektedir. Xu ve ark.
(2008), Çin’de yetiştirilen Hamlin çeşidine ait portakal suyunun titrasyon asitliğini
%1,31 olarak belirlemişlerdir. Literatürde verilen ile elde edilen değerler arasındaki
farklılığın yetiştirilen yerin iklim, toprak, sıcaklık ve işleme koşullarının
farklılığından kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Hamlin çeşidine ait örneklerin
titrasyon asitliği değerleri pH değerlerinin tersine diğer çeşide göre daha düşüktür.
Çeşitler arasındaki farklılık istatistiksel olarak da önemlidir (p<0.01). Her çeşit kendi
arasında değerlendirildiğinde kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları
arasındaki fark istatistiksel olarak önemsiz bulunurken, tüm uygulamalar (her iki
çeşit) bir arada değerlendirildiğinde fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur
(p<0.01). Kontrol gruplarının titrasyon asitliği değerleri pastörizasyon uygulanmış
örneklere göre her iki çeşitte daha yüksek ancak istatistiksel olarak önemli değildir.
Kırca ve ark. (2003), Moro kan portakal suyunun titrasyon asitliğini 1.08
g/100 mL olarak belirlemişlerdir.
Del Caro ve ark. (2004), “Shamouti” ve “Salustiana” çeşidi portakal sularının
0–15 gün depolama süresince titrasyon asitliği değerlerini (% sitrik asit), Shamouti
çeşidinin portakal suyu için % 1.21–1.16, Salustiana çeşidinin portakal suyu için %
0.91–0.95 aralığında ölçmüşlerdir. Çeşitler arasındaki farkı istatistiksel olarak
önemsiz bulmuşlardır.
Esteve ve ark. (2005), pastörize edilip soğutulmuş İspanyol portakal
çeşitlerinin farklı depolama süre ve sıcaklıklarında kimyasal bileşimlerindeki
değişimlerini araştırmışlardır. Titrasyon asitlikleri değerlerini 0.78±0.03 ile
1,26±0,02 g sitrik asit/100 g belirlemişlerdir.
Dhuique-Mayer ve ark. (2007) yapmış olduğu çalışmada Valensiya,
Sanguinelli, Clementine ve Pera portakal çeşitlerinden elde edilmiş portakal sularının
titrasyon asitliği değerlerini 8 ve 9 g/l olarak bulmuşlardır. İnceledikleri portakal
sularının titrasyon asitliği değerleri arasındaki farkı istatistiksel olarak önemli
değerlendirmişlerdir (p<0.05).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
67
4.6. Portakal Sularının Suda Çözünür Kuru Madde Değerleri
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait portakal sularının suda çözünür
kurumadde değerleri Şekil 4.3.’de verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.3. Portakal Sularının Suda Çözünür Kuru Madde (%) Değerleri
Şekilde görüldüğü gibi, Hamlin çeşidine ait örneklerin suda çözünür kuru
madde (SÇKM) değerleri % 11.17±0.29 ile % 11.67±0.58 arasında, Kozan Yerlisi
çeşidine ait olanlarda ise %11.17±0.58 ile %11.83±0.14 arasında değişmektedir.
Hamlin çeşidine ait örneklerin suda çözünür kuru madde değerleri diğer çeşide göre
daha düşüktür. Çeşitler arasındaki farklılık istatistiksel olarak önemsizdir (p<0.01).
Her çeşidin kendi arasındaki istatistiksel değerlendirmesinde kontrol grubu ve farklı
pastörizasyon uygulamaları arasındaki fark önemsiz bulunmuş ve her iki çeşidin tüm
uygulamaları birlikte değerlendirildiğinde fark önemsiz bulunmuştur (p<0.01).
Kontrol gruplarının suda çözünür kuru madde değerleri pastörizasyon uygulanmış
örneklere göre her iki çeşitte daha düşüktür ve istatistiksel olarak önemli değildir.
Xu ve ark. (2007), Hamlin portakal çeşidine ait portakal sularının suda
çözünür kuru madde değerini % 12.58 olarak belirlemişlerdir.
a a
a
aa a a a
8,08,59,09,5
10,010,511,011,512,012,5
Kontrol 75°C 80°C 85°CSuda
Çöz
ünür
Kur
u M
adde
(%)
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
68
Li-Ying ve ark. (2008), ise Hamlin çeşidine ait portakal suyunun SÇKM’ni %
10.02±0.2 olarak ölçmüşlerdir.
Bull ve ark. (2004), yüksek basınçta işledikleri (HPP) Valensiya ve Navel
çeşitlerine ait portakal sularının kalite ve raf ömürlerini taze ve ısıl pastörize edilmiş
portakal suları ile karşılaştırmışlardır. Valensiya çeşidinin SÇKM değerlerini taze
portakal suyunda 8.7 °B, HPP ile işlenmiş portakal suyunda 8.7 °B ve ısıl pastörize
edilmiş portakal çeşidinde 9.0 °B olarak ölçmüşlerdir. Navel çeşidinin SÇKM
değerlerini ise taze portakal suyunda, HPP ile işlenmiş portakal suyunda ve ısıl
pastörize edilmiş portakal çeşidinde 12.2 °B olarak ölçmüşlerdir.
Cortés ve ark. (2008), işlem görmemiş, ısıl pastörize edilmiş ve yüksek
vurgulu elektrik alan uygulanmış (HIPEF) portakal sularının suda çözünür
kurumadde değerlerini işlem görmemiş portakal suyunda % 11.8±0.1 °B, ısıl
pastörize edilmiş % 11.4±0.2, HIPEF uygulanmış da ise % 12.0±0.1°B olarak
ölçmüşlerdir. Elde ettikleri sonuçlara göre uygulamalar arasında istatistiksel fark
belirlememişlerdir.
4.7. Portakal Sularının Toplam Kuru Madde Değerleri
Gıdalardaki suyun buharlaştırılarak uzaklaştırılmasından sonra geri kalan katı
maddelere, toplam kuru madde denir. Toplam kuru maddenin bir kısmı, suda
çözünebilir nitelikteki maddelerden, geri kalanı ise, suda çözünmeyen nitelikteki
maddelerden kaynaklanmaktadır. Meyve, sebze ve bunlardan üretilmiş ürünlerde
suda çözünür maddelerin hemen hemen tümünü; başta şekerler, asitler, tuzlar olmak
üzere uçucu olmayan nitelikteki maddeler oluşturmaktadır. Meyve ve sebzelerde
suda çözünmeyen kuru maddeyi başta selüloz ve nişasta gibi polisakkaritler olmak
üzere büyük moleküllü bileşikler oluşturmaktadır (Cemeroğlu ve ark., 2007).
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait portakal suyu örneklerinin toplam
kurumadde değerleri Şekil 4.4’ de verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
69
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.4. Portakal Sularının Toplam Kuru Madde (%) Değerleri
Şekil 4.4.’de verilen Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait örneklerin
toplam kurumadde değerleri Hamlin portakal suları için % 12.37±0.33 ile
12.98±0.33, Kozan Yerlisi portakal suları için ise % 12.13±1.25 ila 14.96±1.24
arasında değişmiştir.
Hamlin çeşidinin toplam kurumadde değerleri Kozan Yerlisi çeşidine göre
kontrol örneği dışında daha düşük olarak saptanmıştır. Çeşitler arasındaki farklılık
istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Her çeşidin kendi arasındaki
kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları arasındaki farkın istatistiksel
değerlendirmesinde, Hamlin çeşidinde uygulamalar arasındaki fark önemsiz iken,
Kozan Yerlisi çeşidinde fark önemli bulunmuştur (p<0.01). Kontrol gruplarının
toplam kuru madde değerleri pastörizasyon uygulanmış örneklere göre her iki çeşitte
daha düşüktür ve istatistiksel olarak önemlidir.
Del Caro ve ark. (2004), “Shamouti” ve “Salustiana” çeşidi portakal sularının
temel kimyasal bileşenleri üzerinde ısıl işleme koşulları ve 12–15 gün soğuk
depolamanın neredeyse hiçbir etki göstermediğini ifade etmişlerdir. 0–15 gün
depolama süresince kuru madde değerlerini, Shamouti çeşidinin portakal suyu için %
b b b bb ab b
a
02468
1012141618
Kontrol 75°C 80°C 85°C
Topl
am K
urum
adde
(%)
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
70
13.10–13.30, Salustiana çeşidinin portakal suyu için 13.07–13.29 aralığında
ölçmüşlerdir.
4.8. Yüzer Pulp Oranı
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait örneklerin yüzer pulp oranları Şekil
4.5’de verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.5. Portakal Sularının Yüzer Pulp Oranları (%)
Şekil 4.5’ de elde edilen sonuçlara göre, Hamlin çeşidine ait yüzer pulp
oranları % 18.98 ile 33.65 arasında, Kozan Yerlisi çeşidinde bu oranlar ise % 32.51
ile 40.77 arasında değişmektedir. Hamlin çeşidine ait örneklerin yüzer pulp oranları
diğer çeşide göre daha düşük ve çeşitler arasındaki farklılık istatistiksel olarak
önemli bulunmuştur (p<0.01). Her çeşidin kendi arasındaki istatistiksel
değerlendirmesinde kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları arasındaki
fark Kozan yerlisi çeşidinde önemsiz bulunurken Hamlin çeşidinde önemli
c
ab
bc
abc
a aab a
05
101520253035404550
Kontrol 75 C 80 C 85 C
Yüze
r Pul
p O
ranı
(%)
Uygulamalar
HAMLİN KOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
71
bulunmuştur (p<0.01). Şekilden de anlaşılacağı gibi her iki çeşidin tüm uygulamaları
birlikte değerlendirildiğinde istatistiksel fark önemli bulunmuştur (p<0.01).
Portakal sularında ortamda bulunan yüzer haldeki meyve suyu kesecikleri
veya kesecik parçacıkları, gerek ağızda bir dolgunluk hissi oluşturması ve gerekse
olumlu görüntü oluşturması bakımından ürünün duyusal özellikleri üzerinde önemli
bir etkiye sahiptir (Cemeroğlu ve ark., 2007).
Canbaş ve Ünal (1991), yüzer pulp oranlarını Adana’da yetiştirilen Hamlin
portakal çeşidine ait meyve suyununkini % 38, , Kozan portakal çeşidine ait meyve
suyununkini % 13 ve Valensiya portakal çeşidine ait meyve suyununkini ise % 7.5
olarak ölçmüşlerdir.
4.9. Portakal Sularının Renklerinde Oluşan Değişmeler
Lee ve ark., (2001) portakal suyunda CIE renk parametrelerindeki (L*, a*,
b*) değişimlerin meyve olgunluğunun bir fonksiyonu olarak önemli olduğunu ve
meyve suyunun sarılığının meyve olgunluğunun artması ile fark edilebilir düzeyde
arttığını bildirmişlerdir. Tam olgunlaşmış meyvelerden elde edilen meyve sularında
Δb* ve Δa* pozitif yöndeki değişim istenen koyu renk gelişimini gösterdiğini ve
toplam karotenoid içeriğinin gelişimi ve renk parametrelerindeki değişimler
arasındaki korelasyonların önemli olduğunu bulmuşlardır. Üç çeşit arasında renk
parametreleri ve kromatografik niteliklerin (a* ve b*) büyük ölçüde farklı olduğunu
ve L* değerinin üç çeşit arasında çok önemli olmadığını tespit etmişlerdir.
Lee ve ark., (2003), pastörizasyonun portakal suyunun renginin daha açık
olmasına neden olduğunu bildirmişlerdir. CIE sistemindeki a* değerindeki azalış ve
L*, b*, Hue* ve C* değerlerindeki artışların pastörizasyondan sonra oluşan ana renk
değişimlerinden dolayı olduğunu ifade etmişlerdir. Yansıyan ışıktaki tüm artışların
ayrıca pastörize portakal suyunda renk algısını büyük kapsamda etkilediğini
bulmuşlardır.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
72
4.9.1. L* Değerindeki Değişimler
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait portakal suyu örneklerinin L* renk
değerleri Şekil 4.6’ da verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.6. Portakal Sularının L* Renk Değerleri
Şekil 4.6. incelendiğinde görülebileceği gibi, portakal suyu renginin açıklığını
ve parlaklığını ifade eden L* değerinde Hamlin çeşidine ait örneklerde pastörizasyon
sonrasında 43.38±1.99’ dan 51.16±1.25’ e bir artış gözlemlenirken, Kozan Yerlisi
çeşidinde pastörizasyondan sonra daha az artış gözlemlenmiştir (47.62±1.07’ den
49.12±0.34’ e). Hamlin çeşidi için en açık örnek, 51.16±1.25 değeriyle 75 °C’ de
pastörize edilen portakal suyudur. Kozan Yerlisi çeşidinde 49.12±0.34 değeri ile 85
°C’ de pastörize edilen portakal suyu olmuştur. Her iki çeşitte tüm uygulamalar
dikkate alındığında istatistiksel olarak sadece kontrol grubu örnekler arasında fark
varken (p<0.01), pastörize edilmiş çeşitler arasındaki fark önemli bulunmamıştır.
Çeşitler arası fark önemli bulunmamıştır.
Lee ve ark., (2003), ısıl işlemden sonra portakal suyu renginin açıklığını ve
parlaklığını ifade eden L* değerinin pastörizasyondan sonra önemli bir artış
b
a aa
ab a a a
0
10
20
30
40
50
60
Kontrol 75 C 80 C 85 C
L* D
eğer
i
Uygulamalar
HAMLİN KOZAN YERLİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
73
gösterdiğini ve pastörize portakal sularında L* değerinde 40.22±0.16’ dan
41.22±0.81’ e küçük artış olduğunu bildirmişlerdir.
Cortés ve ark. (2008), işlem görmemiş, ısıl pastörize edilmiş ve yüksek
vurgulu elektrik alan uygulanmış (HIPEF) Navel çeşidine ait portakal sularının renk
değerlerini karşılaştırmışlardır. L* değerlerini HIPEF uygulanmış portakal suyunda
52.23±0.05, ısıl pastörize edilmiş portakal suyunda 52.41±0.12 ve işlem görmemiş
taze portakal suyunda 51.36±0.54 olarak bulmuşlar ve değerler arasında istatistiksel
olarak fark olduğunu bildirmişlerdir.
4.9.2. a* Değerindeki Değişimler
Kontrol grubu ve pastörizasyon işlemi sonrasında Hamlin ve Kozan Yerli
çeşitlerine ait portakal sularının a* renk değerlerindeki değişimler Şekil 4.7’ de
verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.7. Portakal Sularının a* Renk Değerleri
Şekil 4.7 incelendiğinde, portakal suyu renginin kırmızılığını ifade eden a*
değerleri Hamlin çeşidine ait tüm örnekler için negatif yönde değişirken, Kozan
c
bc b
bc
aa a a
-4
-3
-2
-1
0
1
2
3
Kontrol 75 C 80 C 85 C
a* D
eğer
i
Uygulamalar
HAMLİN KOZAN YERLİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
74
Yerlisi çeşidine ait örneklerde sıcaklık artışı ile birlikte pozitif yönde değişim
gerçekleşmiştir. Hamlin çeşidinde kontrol grubu örneklerinin (-1.78) sıcaklık artışı
ile kırmızılık değerleri artmıştır (-0.45, -1.34). İki çeşit birlikte değerlendirildiğinde
örnekler arasındaki farklılık önemli bulunurken (p<0.01), çeşitler kendi arasında
uygulamalar bazında pastörizasyon işlemlerinin a* üzerine etkisi istatistiksel olarak
önemsiz olarak değerlendirilmiştir.
Cortés ve ark. (2008), kırmızı ve yeşil renkler arasındaki farkı gösteren a*
değerlerini (4.56±0.40) işlem görmemiş taze portakal suyunda istatistiksel olarak
daha yüksek bulmuşlardır (p<0.05). a* değerlerini, HIPEF portakal suyu için
2.99±0.08, pastörize portakal suyu için 1.57±0.03 olarak ölçmüşler ve aralarındaki
farkı istatistiksel olarak önemli olarak değerlendirmişlerdir (p<0.05).
4.9.3. b* Değerindeki Değişimler
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait örneklerin a* renk değerlerindeki
değişimler Şekil 4.8’ de verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.8. Portakal Sularının b* Renk Değerleri
cabc
abcbca ab a a
05
1015202530354045
Kontrol 75 C 80 C 85 C
b* D
eğer
i
Uygulamalar
HAMLİN KOZAN YERLİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
75
Portakal suyu renginin sarılığını ifade eden b* değeri, Hamlin çeşidine ait
örnekler için 30.26±3.02 ile 36.32±0.87 değerleri arasında değişirken, Kozan Yerlisi
çeşidine ait örnekler için 37.50±1.30 ile 39.18±1.27 arasında değişmektedir. Hamlin
çeşidinde b* değeri kontrol grubu ile kıyaslandığında 75°C’ de pastörizasyondan
sonra artarken, 75 °C’ ye göre 80 ve 85 °C’ de azalma göstermiştir. Kozan yerlisi
çeşidin kontrol grubunun b değeri en yüksek değere sahip bulunmuştur. Her iki çeşit
için ayrı ayrı yapılan istatistiksel değerlendirmede uygulanan pastörizasyon
işlemlerinin, sarılık üzerine etkisi istatistiksel olarak önemsiz olarak
değerlendirilmiştir. İki çeşit birlikte değerlendirildiğinde b* değerleri için çeşitler ve
uygulamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Kozan
Yerlisi çeşide ait örneklerin b değerlerinin daha yüksek dolayısıyla daha sarı
oldukları anlaşılmaktadır.
Lee ve ark., (2003), ısıl işlemden sonra, b* değerlerinin (17.62±0.35) bütün
örneklerde yavaş yavaş pozitif yönde, a* değerlerinin -1.75±0.07’ den -2.64±0.15
(p<0.05)’ ye bir parça negatif yönde değiştiğini belirlemişlerdir. b* değerindeki
pozitif yönde, a* değerindeki negatif yöndeki renk değişiminin pastörize portakal
suyunda daha fazla sarı ve daha az kırmızı rengi gösterdiğini ifade etmişlerdir.
Cortés ve ark. (2008), sarı ve mavi renkler arasındaki farkı gösteren b*
değerlerinin pastörize portakal suyunda (57.61±10.56), HIPEF portakal suyundan
(53.62±0.57) ve işlem görmemiş taze portakal suyundan (50.73±0.67) daha yüksek
ölçmüşlerdir. Pastörize edilmiş portakal suyunda pozitif b* ve negatif a* yönlerinin
daha yoğun sarı ve daha az kırmızı renkleri gösterdiğini bildirmişlerdir.
4.9.4. C* Değerindeki Değişimler
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait örneklerin C* renk değerlerindeki
değişimler Şekil 4.9’ da verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
76
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.9. Portakal Sularının C* Renk Değerleri
Portakal suyunun renk yoğunluğunu ifade eden Chroma (C*) değeri Hamlin
çeşidine ait örnekler için 30.31±3.04 ile 36.33±0.87 değerleri arasında değişirken,
Kozan Yerlisi çeşidine ait örnekler için 37.55±1.32 ile 39.23±1.27 arasında
değişmektedir. İki çeşit birlikte değerlendirildiğinde C* değerleri için çeşitler ve
uygulamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Her iki
çeşit için ayrı ayrı yapılan istatistiksel değerlendirmede uygulanan pastörizasyon
işlemlerinin, renk yoğunluğu üzerine etkisi istatistiksel olarak önemsiz olarak
değerlendirilmiştir.
Lee ve ark., (2003), renk yoğunluğunu ifade eden Chroma (C*) değerini ise
17.70’den pastörizasyondan sonra 20.19’ a değiştiğini bulmuşlardır.
Cortés ve ark. (2008), renk yoğunluğunu ifade eden kroma (C*) [(a*2 + b*2) ½] değerlerinin pastörize edilmiş portakal suyunda (53.70±0.52), HIPEF portakal
suyu (50.93±0.69) ve işlem görmemiş taze portakal suyundan (50.93±0.69) daha
yüksek hesaplamışlardır.
cabc
abcbca ab a a
05
1015202530354045
Kontrol 75 C 80 C 85 C
C* D
eğer
i
Uygulamalar
HAMLİN KOZAN YERLİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
77
4.9.5. Hue* Değerindeki Değişimler
Kontrol grubu ve pastörizasyon işlemi sonrasında Hamlin ve Kozan Yerli
çeşitlerine ait portakal sularının Hue* renk değerlerindeki değişimler Şekil 4.10’ da
verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.10. Portakal Sularının Hue* Renk Değerleri
Şekil 4.10 incelendiğinde görülebileceği gibi, rengin saflığını ve
homojenliğini ifade eden Hue* değerleri Hamlin çeşidine ait tüm örnekler için
negatif olarak belirlenmiştir, Kozan Yerlisi çeşidine ait örneklerde sıcaklık artışı ile
birlikte pozitif yönde artış gerçekleşmiştir. Hue* değerleri Hamlin çeşidinde -
89.39±0.25 ile -86.66±0.55 arasında değişim gösterirken, Kozan Yerlisi çeşidine ait
örneklerde bu değer 86.91±0.10–87.08±0.41 aralığındadır. Uygulanan pastörizasyon
işlemlerinin istatistiksel bir önemi yok iken çeşit arasındaki fark istatistiksel olarak
önemli olarak belirlenmiştir(p<0.01).
Lee ve ark., (2003), taze ve pastörize portakal suyu arasındaki renk
farklılıklarını ifade eden toplam renk değişimlerini (ΔE*) 2.92±0.98, taze portakal
suyu için Hue (H*) değerini 95.66, pastörize portakal suyu için Hue açısının büyük
b b b b
a a a a
-100-80-60-40-20
020406080
100
Kontrol 75 C 80 C 85 C
Hue
* Değ
eri
Uygulamalar
HAMLİN KOZAN YERLİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
78
olasılıkla pigment profilindeki değişimlere bağlı olarak azar azar 97.51’e değiştiğini
tespit etmişlerdir.
Esteve ve ark. (2005), pastörize edilip soğutulmuş İspanyol portakal
çeşitlerinin farklı depolama süre ve sıcaklıklarında kimyasal bileşimlerindeki
değişimlerini araştırmışlardır. Depolama öncesinde dört farklı portakal suyunun
Hue* değerlerini 79.33±0.01–85.43±0.04 arasında ölçmüşlerdir.
Meléndez-Martínez ve ark., (2005), geç Valensiya çeşidinden elde ettikleri 12
ultra dondurulmuş portakal suyunu renk ve karotenoid içeriğini belirlemek için
analiz etmişlerdir. Analizini yaptıkları 12 Valensiya portakal suyunun 10’ unun renk
değerleri arasında iyi uyum elde etmişlerdir. Ancak diğer portakal sularının L*, a*,
b* ve Cab* değerlerini önemli ölçüde daha düşük bulmuşlardır, bunun nedenini bu
portakalların ham olmasına bağlamışlardır. Beyaz arka planda inceledikleri portakal
sularının L* değerlerini 44.97–74.24, a* değerlerini 8.34–16.53, b* değerlerini
51.61–74.02, Cab* değerlerini 52.28–75.84, Hueab* değerlerini 77.27–80.82
aralığında bulmuşlardır.
Fanciullino ve ark. (2008), meyve eti rengi farklı olan dört portakal çeşidinin
-Shamouti (normal portakal rengi), Sanguinelli (“kan portakalı çeşidi” mor renkli),
Cara Cara navel (pembe-kırmızımsı) ve Huang pi Chen (sarımsı renk)- meyve suyu
keselerinin renk değerlerine karotenoid içeriğinin katkısını araştırmışlardır. Pozitif
değerlerin kırmızımsı rengi belirtmesine karşılık Huang pi Chen çeşidine ait portakal
sularının renklerini negatif CIE a* değeriyle ifade etmişlerdir. Sarı bir portakal çeşidi
olan Huang pi Chen çeşidine ait portakal sularının L* değerlerinin 68.8±0.2, a*
değerlerinin -10±0.2, b* değerlerinin 44.6±0.7 aralığında olduğunu belirtmişlerdir.
4.10. Portakal Sularında Hidroksimetilfurfural (HMF) Değerleri
Hidroksimetil furfuralın (HMF) enzimatik olmayan esmerleşmenin bilinen bir
göstergesidir ve gıdaları aşırı ısıtma, konsantre etme, kurutma ve/veya depolama
boyunca meydana gelen bozucu değişimlerin bir işareti olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca HMF oluşumu gıdanın içeriğine, gıda işleme çeşidi ve depolama koşullarına
göre değişmektedir. Taze gıdalarda HMF değeri sıfıra yakın iken işlenmiş gıdalarda
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
79
önemli düzeylerde bulunması nedeniyle kalite göstergesi olarak kullanılmaktadır.
(Arena ve ark. 2001, Kuş ve ark. 2005). Yüksek asitliğe sahip meyve sularının daha
düşük HMF içeriğine sahip olduğu ifade edilmiştir. Geleneksel olarak işlem görmüş
meyve sularının endüstriyel olarak üretilenlere göre daha yüksek HMF içeriğine
sahip olduğu ve bunun nedeninin daha yüksek sıcaklıkta daha uzun süre ısıl işlemden
kaynaklanabileceği bildirilmiştir (Burdurlu ve ark., 2006),
Kontrol grubu ve pastörizasyon işlemi sonrasında Hamlin ve Kozan Yerli
çeşitlerine ait portakal sularının HMF değerlerindeki değişimler Şekil 4.11’ de
verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.11. Portakal Sularının HMF Değerleri (mg/l)
Şekil 4.11’in incelenmesinde de görülebileceği gibi, Hamlin çeşidine ait
portakal sularında HMF değerleri 0.089±0.12–1.495±0.3 mg/l, Kozan Yerlisi
çeşidine ait portakal sularında ise 0.059±0.05–2.062±2.06 mg/l aralığında
belirlenmiştir. Her çeşit kendi içinde değerlendirildiğinde kontrol grubu ve farklı
pastörizasyon uygulamaları arasındaki fark Hamlin çeşidinde istatistiksel olarak
önemsiz bulunurken, Kozan Yerlisi çeşidine ait örneklerde önemli bulunmuştur
(p<0.01). Şekilden de anlaşılacağı gibi tüm uygulamalar (her iki çeşit) bir arada
a
a a a
a
aa
a
0,00,51,01,52,02,53,03,5
Kontrol 75 C 80 C 85 C
HM
F (m
g/l)
Uygulamalar
HAMLİNKOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
80
değerlendirildiğinde fark istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. Buna karşın,
çeşitler arasındaki farklılık önemsiz bulunmuştur. Kozan yerlisi çeşidinde en yüksek
HMF değeri 85 oC’ de pastörize edilenlerde bulunmuştur. Kontrol grupları her iki
çeşitte en düşüktür.
Yuan ve Chen (1998), HPLC-PDA (Fotodiyot Array Dedektör) ile portakal
sularındaki HMF miktarını 4.2 mg/l olarak belirlemişlerdir.
Arena ve ark. (2001), HMF değerlerini, NFC donmuş (konsantreden
olamayan) ve RFC (geri sulandırılmış) portakal suları için, sırasıyla ortalama olarak
0.58 mg/l ve 0.54 mg/l olarak bulmuşlardır. Özellikle konsantre portakal suyunda
depolama süresince HMF’nin arttığını ifade etmişlerdir.
Kuş ve ark. (2005), portakal konsantresinde HMF konsantrasyonunu 3.5±0.2
mg/l olarak bulmuşlardır.
Rivas ve ark. (2006) farklı şiddette elektrik alan uygulamaları (HIPEF) ve
geleneksel ısıl işlemlerin (98 °C’ de 21 saniye) portakal ve havuç suyu karışımları
üzerindeki etkisini incelemişlerdir. HMF oranlarını işlem görmemiş karışımda
0.013±0.001 mg/l, ısıl işlem görmüş karışımda 0.013±0.001 mg/l ve HIPEF işlemi
görmüş karışımda 0.013±0.001 mg/l olarak hesaplamışlardır. Çalışmalarında HMF
içeriğinin çok düşük olduğunu ve uygulanan işlemlerle değişmediğini bildirmişlerdir.
Cortés ve ark. (2008), işlem görmemiş, ısıl pastörize edilmiş ve yüksek
vurgulu elektrik alan uygulanmış (HIPEF) Navel çeşidine ait portakal sularının
ortalama HMF değerlerini işlem görmemiş taze portakal suyu için 0.088±0.019 mg/l,
ısıl pastörize edilmiş portakal suyu için 0.089± 0.023 mg/l ve HIPEF için 0.115±
0.023 mg/l olarak belirlemişlerdir. Isıl pastörize edilmiş portakal suyunun HMF
içeriğini daha yüksek bulmuşlardır.
4.11. Portakal Sularının Antioksidan Aktivite Değerleri
Hamlin ve Kozan Yerli çeşitlerine ait kontrol grubu ve pastörizasyon işlemi
uygulanmış örneklerin Antioksidan Aktivite Değerleri Şekil 4.12’de verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
81
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.12. Portakal Sularının Antioksidan Aktivite Değerleri (%)
Şekil 4.12. incelendiğinde görülebileceği gibi, antioksidan aktivite değerleri
Hamlin çeşidine ait örneklerde % 81.56–86.14, Kozan Yerlisi çeşidine ait örneklerde
% 85.72–86.56 aralığında belirlenmiştir. İstatistiksel değerlendirmede; çeşitler
arasındaki farklılık ve her çeşidin farklı pastörizasyon uygulamaları arasında önemsiz
bulunmuştur. Ayrıca, her iki çeşidin tüm uygulamaları birlikte değerlendirildiğinde
istatistiksel farklılık olduğu belirlenmiştir (p<0.01). Kontrol gruplarının antioksidan
aktivitesi pastörizasyon uygulanmış örneklere göre Hamlin çeşidinde daha yüksek,
Kozan Yerlisi çeşidinde ise daha düşük bulunmuştur ve istatistiksel olarak önemsiz
olarak değerlendirilmiştir.
Proteggente ve ark. (2003), Oval çeşidinin portakal suyunun FRAP denemesi
ile elde edilen toplam antioksidan aktivitesinin (TAA) (5.32±0.32 mM) Valensiya ve
Navel çeşit portakal sularınınkinden (sırasıyla 4.79 ±0.08 ve 3.49±0.13mM) daha
yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Elde ettikleri sonuçlara göre, taze portakal suyunun
yüksek antioksidan kapasitesine sahip olmasını büyük oranda yüksek askorbik asit
içeriğine ve kısmen fenolik içeriğine bağlı olduğuna karar vermişlerdir. Ayrıca
flavanon glikozitlerin portakalda başlıca fenolik bileşik olmasına rağmen,
antioksidan potansiyeline en az katkıda bulunduğunu belirlemişlerdir.
a
b
aba
a aa
a
78
80
82
84
86
88
90
Kontrol 75 C 80 C 85 CAntio
ksid
an A
ktiv
ite (%
)
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
82
Scalzo ve ark. (2004), Taroccoo, Sanguinello ve Moro çeşidi kan
portakallarının antioksidan ve antiradikal aktivitesi üzerinde ısıl uygulamaların etkisi
araştırmışlardır. İşlem görmemiş portakal sularındaki antioksidan aktivitesini % 49.1,
ısıl pastörizasyona uğramış portakal sularındaki antioksidan aktivitesini % 43.2
olarak bulmuşlardır. Değerler arasında istatistiksel olarak fark elde etmemişlerdir.
İşlem görmemiş portakal sularının antioksidan aktivitesini ısıl pastörizasyona
uğramış portakal sularının antioksidan aktivitesinden önemli oranda yüksek
bulmuşlardır.
Klimczak ve ark. (2007), iki ticari portakal suyunun antioksidan aktivitesi
üzerinde zaman ve sıcaklığın etkisini çalışmışlardır. DPPH denemesinde, portakal
suyunun antioksidan aktivitesini birinci ve ikinci portakal suyu için sırasıyla %
49.2±0.4 ve % 47.5±0.3 olarak belirlemişlerdir. Daha yüksek antioksidan aktivitesine
sahip olan meyve suyunun daha yüksek C vitamini ve fenolik bileşik
konsantrasyonuna sahip olduğunu ifade etmişlerdir.
Kelebek ve ark. (2008), turunçgil sularının antioksidan aktivitesinin çeşit
(moleküldeki hidroksilin sayı ve pozisyonu), fenolik bileşiklerin konsantrasyonuna
aynı zamanda metal geçişine bağlı olduğunu bildirmişlerdir. Moro portakal suyunun
antioksidan kapasitesini (50.5x 103) Sanguinello portakal suyununkinden (28.1x 103)
daha yüksek olarak belirlemişlerdir.
Xu ve ark. (2008), Çin’ de yetiştirilen Hamlin portakal çeşidinden elde edilen
meyve suyunun DPPH inhibisyonunu % 60.24±0.19 olarak belirlemişlerdir. Genel
olarak, portakalın daha yüksek askorbik asit içeriğine bağlı olarak diğer turunçgil
çeşitlerinden daha yüksek antioksidan kapasitesine sahip olduğunu ifade etmişlerdir.
4.12. Portakal Sularının Askorbik Asit İçerikleri
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait taze (kontrol) ve pastörize edilen (75,
80 ve 85 oC) portakal sularının askorbik asit miktarlarındaki değişimler Şekil 4.13’de
verilmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
83
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.13. Portakal Sularının Askorbik Asit İçerikleri (mg/l)
Şekil 4.13’ den de görülebileceği gibi, Hamlin çeşidine ait askorbik asit
miktarları 353.05±15.99 ile 480.08±25.12 mg/l arasında, Kozan Yerlisi çeşidinde ise
bu miktarlar 1017.17±34.04 ile 1060.35±4.45 mg/l arasında değişmektedir. Xu ve
ark. (2008), Çin’de yetiştirilen Hamlin portakal çeşidinin askorbik asit içeriğini
623.79±5.51mg/l olarak ölçmüşlerdir. Hamlin çeşidi için elde edilen sonuçlar,
yayınlanmış verilerden düşüktür. Bu durumun yetiştirilen yerin iklim, toprak yapısı
ve derim koşulları ile portakal suyunun işleme koşullarının farklılığından
kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Hamlin çeşidine ait örneklerin askorbik asit
miktarları diğer çeşide göre daha düşüktür. Çeşitler arasındaki farklılık istatistiksel
olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Her çeşidin kendi arasındaki istatistiksel
değerlendirmesinde kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları arasındaki
fark Hamlin çeşidi için önemli iken (p<0.01), Kozan Yerlisi çeşidi için önemsiz
olarak belirlenmiştir. Her iki çeşidin tüm uygulamaları birlikte değerlendirildiğinde
fark önemli bulunmuştur (p<0.01). Kontrol gruplarının askorbik asit miktarları
pastörizasyon uygulanmış örneklere göre her iki çeşit için yüksek bulunmuştur.
İstatistiksel olarak Hamlin çeşidi için önemli iken (p<0.01), Kozan Yerlisi çeşidi için
önemsizdir.
bc bc bc
a a a a
0
200
400
600
800
1000
1200
Kontrol 75 C 80 C 85 C
Asko
rbik
Asi
t (m
g/l)
Uygulamalar
HAMLİNKOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
84
Rapisarda ve ark. (1999), Valensiya geç ve Washington navel çeşitlerinde
askorbik asit içeriğini sırasıyla 576.8±30.5 μg/ml ve 417.0±18.3 μg/ml olarak ifade
etmişlerdir.
García ve ark. (2001), Salustiana portakalının depolama olmadan askorbik
asit içeriğini işlem görmemiş suyunda 52.0±0.2 mg/100g, işlem görmemiş portakal-
havuç-limon suyunun askorbik asit içeriğini 20.1±0.2 mg/100g olarak
belirlemişlerdir.
Proteggente ve ark. (2003), pigmentli (Moro, Tarocco ve Sanguinello) ve
pigmentsiz (Ovale, Valencia ve Navel) portakal çeşitlerinden (Citrus sinensis L.
Osbeck) elde edilen taze Sicilya portakal sularının toplam askorbik asit değerlerinin
ve askorbik asit içeriğinin sırasıyla 2.21–3.32 mM ve 3.49–5.83 mM arasında
olduğunu ifade etmişlerdir.
Del Caro ve ark. (2004), minimum düzeyde işlemenin “Minneola” çeşidi
mandalina ve “Salustiana” çeşidi portakal dilimlerinin temel kimyasal bileşenleri
üzerinde neredeyse hiçbir etki göstermediğini ancak askorbik asit içeriğini kuru
ağırlıkta 1.63 den 5.10 mg/g’ a kadar değişen miktarlar ile önemli ölçüde azalttığını
ifade etmişlerdir.
Meléndez ve ark. (2004), ultra dondurulmuş ve konsantreden elde edilmiş
portakal sularının iki farklı tipinin C vitamini içeriğini 360.85 ppm, en az ve en çok
319.55–382.69 ppm aralığında belirlenmiştir.
Dhuique-Mayer ve ark. (2005) Akdeniz turunçgil çeşitlerine (Salustiana,
Hamlin, Shamouti, Pera, Valensiya, Maltaise, Sanguinelli ve Cara-cara) ait meyve
sularının askorbik asit içeriklerini 450.8 ile 620 mg/l olarak bildirmişlerdir.
Ersus ve Cam (2007), ekşi portakal çeşidinin askorbik asit miktarını
312.2±19.7mg/l olarak belirlemişlerdir.
Klimczak ve ark. (2007), iki ticari portakal suyunun C vitamini içeriğini
birinci ve ikinci portakal suyu için sırasıyla 408.5±0.9 ve 361.5±1.8 mg/l olarak
bulmuşlardır.
Meléndez-Martínez ve ark., (2007), Valensiya geç portakallarından elde
edilen dondurulmuş portakal suyunda askorbik asit düzeylerini 332.64–441.44 mg/l
aralığında ölçmüşlerdir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
85
Kelebek ve ark., (2008) Moro ve Sanguinello’dan (Citrus sinensis (L.)
Osbeck) elde edilen portakal suyunun askorbik asit konsantrasyonunu sırasıyla 506.5
ve 534.2 mg/l olarak belirlemişlerdir.
4.13. Portakal Sularının Toplam Fenolik Madde İçerikleri
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait örneklerin toplam fenolik madde
içerikleri Şekil 4.14’ de verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.14. Portakal Sularının Toplam Fenolik Madde İçerikleri (mg GAE/l)
Hamlin çeşidine ait portakal sularının toplam fenolik madde miktarları
1596±283 ile 1772±555 mg GAE/l arasında, Kozan Yerlisi çeşidine ait olanlarda ise
1972±39 ile 2483±315mg GAE/l arasında değişmektedir. Hamlin çeşidine ait
portakal sularının toplam fenolik madde miktarları diğer çeşide göre daha düşüktür.
Çeşitler arasındaki farklılık istatistiksel olarak da önemlidir (p<0.01). Her çeşit kendi
arasında değerlendirildiğinde kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları
arasındaki fark istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. Bunun yanında, tüm
a aa a
a a
a
a
0
500
1000
1500
2000
2500
3000
3500
Kontrol 75 C 80 C 85 C
Topl
am F
enol
ik m
adde
(mg/
l)
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
86
uygulamalar (her iki çeşit) bir arada değerlendirildiğinde de fark istatistiksel olarak
önemsiz olarak belirlenmiştir.
Rapisarda ve ark. (1999), Valensiya geç ve Washington navel çeşitlerinde
Folin-Ciocalteu yöntemi ile belirlenen toplam fenol düzeylerini sırasıyla 488±19.7
μg/ml ve 361.4±16.9 μg/ml Ferulik asit eşdeğeri olarak belirlemişlerdir.
Chun ve ark. (2005), toplam fenolikleri spektrometrik yöntemle Folin–
Ciocalteu fenol reaktifi kullanarak belirlemişlerdir. Toplam fenol içeriğini taze
ağırlık üzerinden açıklanan gallik asit eşdeğeri (mg GAE/100 g) olarak
açıklamışlardır. Portakal’da toplam fenolik içeriğini 112.29±4.50 mg GAE /100 g
olarak belirlemişlerdir.
Klimczak ve ark. (2007), iki ticari portakal suyunun Folin-Ciocalteu
yöntemine göre elde ettikleri toplam polifenol konsantrasyonunu birinci portakal
suyu için 684.2±1.0 ve ikinci portakal suyu için 634.6±0.9 mg kafeik asit eşdeğeri/l
olarak ölçmüşlerdir.
Xu ve ark. (2008), Çin’in onbeş turunçgil çeşidinden (yedi tane mandarin,
dört tatlı portakal, bir limon, bir greyfurt ve iki pomelo) elde edilen meyve sularının
başlıca kalite parametreleri, toplam karotenoidler, fenolik bileşikler (toplam
fenolikler, flavanon glikozitler (FG) ve fenolik asitler) üzerinde araştırma
yapmışlardır. Hamlin portakal çeşidinden elde edilen meyve suyunda Folin-Ciocalteu
yöntemine göre elde ettikleri toplam fenolik madde içeriğini 1499.71±16.53 mg
GAE/l olarak belirlemişlerdir.
4.14. Portakal Sularının Fenolik Bileşen İçerikleri
Fenolik bileşiklerin dağılımı, türlerin, ekim, olgunlaşma derecesi ve
yetiştirme, olgunlaşma ve depolamanın bir fonksiyonu olarak hem nicel hem de nitel
farklılıkları göstermektedir (Merken ve Beecher, 2000; Kanitsar ve ark., 2001;
Belajová ve Suhaj 2004). Portakal ve portakal suyundaki fenolik bileşiklerin büyük
bölümü hidroksisinamik asitler (HSA) ve flavanoidler olup bunlar arasında
flavanonlar baskın durumdadır. Turunçgillerde bulunan flavonoidlerden acı olanlar;
neohesperidin, ponsirin ve narinjin’dir (Altan, 1983a; Proteggente ve ark., 2003).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
87
Turunçgil çeşitleri flavanoid çeşitlerinden en az birini içermekte ve turunçgil
sularındaki farklılıkların belirlenmesinde kullanılmaktadır. Narinjin, hesperidin ve
neohesperidin turunçgil sularının başlıca flavanoid belirleyicisidir (Belajová ve
Suhaj, 2004; Xu ve ark., 2007).
Hidroksisinamik asitler çoğunlukla ferulik, p-kumarik, sinapik ve kafeik
asitlerin esterleri gibi oluşmaktadır (Belajová, 2004; Proteggente, 2003; Cemeroğlu,
2004). Özellikle meyvelerde en yaygın bulunan hidroksisinamik asitler, kafeik,
kumarik ve sinapik asitlerle, daha sınırlı olan ferulik asitin bir esteridir. En yaygın
sinamik asit türevi, kafeik asidin, quinik asit ile yaptığı ester olan klorojenik asittir
(Cemeroğlu, 2004, Kanitsar ve ark., 2001).
Flavanon glikozitlerin (FG) turunçgil çeşitleri ve türlerini ayırt etmek için
yaygın olarak kullanıldığı bildirilmiştir. Bu amaçla, turunçgil suyunun polifenolik
profilini tanımlamak için kullanılan bu tekniği, greyfurt ve portakal sularında
flavonoid bileşiklerin belirlenmesine uygulamışlardır. Meyvenin sarı kısımlarına
yerleşmiş polimetoksillenmiş flavonların (PMF) portakal (C. sinensis) ve mandarin
(C. reticulata) ayırımı yapmak için kalite kontrolünde yaygın bir biçimde
kullanıldığını bildirmişlerdir. Polifenolik profillerin turunçgil sularının parmak izini
gösteren ve çeşitleri veya pulp yıkantısı eklenmiş maddeleri tanımlamak için
kullanılabildiğini belirlemişlerdir (Mouly ve ark., 1998).
Hamlin ve Kozan Yerlisi portakal çeşitlerinin kontrol grubu ve ısıl işlem
uygulanmış portakal sularının hidroksibenzoik asitler, hidroksisinamik asitler ve
flavonoid bileşenlerinin içerikleri aşağıdaki çizelgelerde verilmiştir (Çizelge 4.4,
Çizelge 4.5, Çizelge 4.6).
Fenolik bileşikler; HPLC yöntemiyle hidroksibenzoik asitler, hidroksisinamik
asitler ve flavonoidler olarak gruplandırılarak araştırılmıştır. Fenolik bileşenler,
kullanım için mevcut olan standartlarla birlikte bileşenlerin spektral ve
kromatografik davranışlarını karşılaştırarak tanımlanmışlardır. Portakal sularının
fenolik bileşiklerine ait kromotogramlar 280 ve 320 nm ‘de iki çeşit için ayrı ayrı
Ek’lerde yer almıştır (Ek 3, 4, 5, 6).
Analizi yapılan örneklerde tespit edilen hidroksibenzoik asitler; 4-hidroksi
benzoik asit (4HBA), gallik asit ve vanilik asittir (Çizelge 4.4). Hamlin çeşidine ait
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
88
kontrol grubu ve pastörize edilmiş örnekler incelendiğinde başlıca hidroksibenzoik
asidin; 4-hidroksi benzoik asit (4HBA) olduğu (0.51–0.48 mg/l) anlaşılmıştır. Bunu
sırasıyla gallik asit (0.29–0.33 mg/l) ve vanilik asit (0.09–0.19 mg/l) izlemiştir.
Hamlin çeşidindeki en yüksek 4-hidroksi benzoik asit değerine kontrol grubu
portakal suyu örneklerinde rastlanmıştır. Hamlin çeşidine ait portakal suyu
örneklerinde hidroksibenzoik asit içeriklerinde ısıl işlemden sonra genel olarak
azalma gözlenmiştir.
Kozan Yerlisi çeşidinde de başlıca hidroksibenzoik asit 4-hidroksi benzoik
asit (4HBA) olduğu (0.83–0.97 mg/l) anlaşılmıştır. Bunu sırasıyla gallik asit (0.18–
0.50 mg/l) ve vanilik asit (0.26±0.02–3.44±0.16 mg/l) izlemiştir. Kozan Yerlisi
çeşidindeki en yüksek protokateşik asit etil ester değerine kontrol grubu portakal
suyu örnekleri sahiptirler. Kozan Yerlisi çeşidinde de hidroksibenzoik asitler
içeriklerinde ısıl işlemden sonra genellikle artış gözlenmiştir. İki çeşit kendi arasında
karşılaştırıldığında başlıca benzoik asit olarak 4-hidroksi benzoik asit (4HBA)
seçilmiştir. Çeşitler arasındaki fark, 4-hidroksi benzoik asit dışındaki diğer
hidroksibenzoik asit çeşitler için önemsiz bulunmuştur. Portakal suyunun
hidroksibenzoik asit içeriğinin istatistiksel değerlendirmesinde, her çeşidin kendi
uygulamaları arasında ve tüm örnekler bir arada değerlendirildiğinde uygulamaların
fenolik bileşenler üzerine etkisi önemli bulunmuştur (p<0.01) (Çizelge 4.4.). Ancak
farklılıklar önemli olsa da anlamlı olmadığı için yorumlanamamıştır.
Çizelge 4.5’ de portakal suyu örneklerinin hidroksisinamik asit içerikleri
verilmiştir. 2-hidroksi sinamik asit (2HSİNA), 4-hidroksi 3-metoksi sinamik asit
(4H3MSİNA), kafeik asit, klorojenik asit, ferulik asit, quinik asit, sinapik asit ve p-
kumarik asit (p-kum) tespit edilen hidroksisinamik asitlerdir. Hamlin çeşidine ait
kontrol grubu ve pastörize edilmiş örnekler incelendiğinde quinik asidin (3.41±0.12–
5.96±0.13 mg/L) başlıca hidroksisinamik asit olduğu belirlenmiştir. Bunu sırasıyla
ferulik asit (0.69±0.06–1.02±0.06 mg/l) ve 4-hidroksi 3-metoksi sinamik asit
(0.74±0.01–0.79±0.01 mg/l) izlemiştir. Hamlin çeşidinin en yüksek quinik asit
değerine kontrol grubu örnekleri sahiptir. Hamlin çeşidinde ısıl işlemden sonra
quinik, ferulik ve sinapik asit içeriklerinde artış, diğer sinamik asitlerde ise azalma
gözlenmiştir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
89
Kozan Yerlisi çeşidinde de başlıca hidroksisinamik asit quinik asittir
(3.43±0.23–5.47±0.34 mg/l). Quinik asitten sonra en fazla bulunan sinamik asitler
sırasıyla klorojenik asit (2.13±0.06-2,60±0.58 mg/l) ve ferulik asit (0.76±0.02-
0.96±0.02 mg/l)’tir. Kozan Yerlisi çeşidinde 80 °C’ de pastörize edilmiş portakal
suyu örnekleri en yüksek quinik asit içeriğine sahiptir. İki çeşit kendi arasında
karşılaştırıldığında quinik asit başlıca hidroksisinamik asit olarak belirlenmiştir.
Çeşitler arasındaki istatistiksel fark, 2-hidroksi sinamik, 2-hidroksi 3-metoksi
sinamik, klorojenik ve sinapik asit için önemli (p<0.01), diğer sinamik asit türevleri
için önemsiz bulunmuştur. Portakal suyunun hidroksisinamik asit içeriğinin
istatistiksel olarak değerlendirilmesinde uygulamaların etkisi, tüm türevler için
önemli bulunmuştur (p<0.01).
Çizelge 4.6’ da gösterilen Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait portakal
suyu örneklerinin flavonoid içerikleri; eriositrin, hesperidin, narinjenin, narinjin,
neoeritrositrin (neoeri), neohesperidin (neohes), ponsirin, quersetin, rutin, (-)(-)
epikateşin, (±) kateşin hidrat, prokateşik asit etil ester (PKE) ve protokateşoldur.
Hamlin çeşidine ait kontrol grubu ve pastörize edilmiş örnekler incelendiğinde
narinjin’in (104.03±1.44–110.97±0.70 mg/l) başlıca flavonoid olduğu belirlenmiştir.
Narinjin’i sırasıyla hesperidin (79.34±0.97–87.54±0.60 mg/l) eriositrin (37.23±0.28–
56.79±0.39mg/l) ve narinjenin (16.33±0.40–35.52±0.64 mg/l) izlemiştir. Hamlin
çeşidinin en yüksek narinjin değeri, 85 °C’ de pastörize örneklerde hesaplanmıştır.
Hamlin çeşidinde flavonoid içeriğinde ısıl işlemden sonra eriositrin, narinjin,
quersetin miktarlarında artış ve hesperidin, narinjenin, neoeriositrin, p-kumarik,
ponsirin, rutin hidrat miktarlarında azalma gözlenirken neohesperidin miktarı ise
değişmemiştir. Kozan Yerlisi çeşidinde de başlıca flavonoid hesperidindir
(140.92±0.01–152.16±0.04 mg/l). Hesperinden sonra en fazla bulunan flavonoidler,
sırasıyla eriositrin (39.48±0.83–68.44±0.88 mg/l) ve narinjin’dir (37.70±0.76–
46.33±1.0mg/l). Kozan Yerlisi çeşidinde kontrol grubu portakal suyu örnekleri en
yüksek hesperidin içeriğine sahiptirler. Kozan Yerlisi çeşidine ait portakal suyu
örneklerinde ısıl işlemden sonra flavonoid içeriğinde narinjenin ve rutin hidrat
miktarlarında artış, diğer flavonoid türevlerinde ise azalma belirlenmiştir. İki çeşit
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
90
kendi arasında karşılaştırıldığında başlıca flavonoidin narinjin olduğu
gözlemlenmiştir.
Çeşitler arasındaki istatistiksel fark, eriositrin, p-kumarik asit, quersetin ve
rutin hidrat için önemsiz, diğer flavonoid türevlerinde önemli bulunmuştur (p<0.01).
Portakal suyunun flavonoid içeriğinin istatistiksel değerlendirmesinde uygulamaların
etkisi, tüm türevler için önemli olarak değerlendirilmiştir (p<0.01) (Çizelge 4.6.).
Caristi ve ark. (2003), başlıca Sicilya çeşitlerinden (Femminello comune,
Monachello ve Interdonato) elde edilen limon sularında flavonoid profilini
belirlemek için HPLC-DAD-ESI-MS (elektron sprey kütle spektrometreli yüksek
performanslı sıvı kromatografisi-diyod dizi detektör) kullanmışlardır. İnceledikleri
üç çeşit limon suyunda eriositrin miktarları 84–298 mg/l ve hesperidin miktarları 88–
197 mg/l aralıklarında bulmuşlardır.
Cautela ve ark. (2008), bergamottan (Citrus bergamia Risso ve Poit.) elde
edilen 30 meyve suyu örneğinin kimyasal bileşimini limon suyununki ile
karşılaştırmışlardır. Bergamot suyunda olup limon suyunda bulunmayan narinjin,
neohesperidin ve neoeriositrin’in miktarlarını HPLC’ de belirlemişlerdir. Bergamot
suyunda neoeriositrin miktarını 121±22 mg/l, eriositrin miktarını 8±3 mg/l, narirutin
miktarını 14±8 mg/l, narinjin miktarını 106±22 mg/l, hesperidin miktarını 5 mg/l’
den az ve neohesperidin miktarını 64±14 mg/l olarak ölçmüşlerdir.
Kawaii ve ark. (1999), aynı yıl ve bölgede yetiştirilmiş Valensiya ve Morita
Navel tatlı portakal çeşitlerinde inceledikleri bazı flavonoid türevlerinin miktarlarını
sırasıyla eriositrin 6.9 ve 11.9 mg/l, hesperidin 698 ve 1080 mg/l, rutin 3.5 ve 13.7
mg/l, quinik asit 3.1 ve 1.0 mg/l olarak, narinjin, neoeriositrin, neohesperidin ve
narinjenin miktarlarını ise 0 mg/l olarak bulmuşlardır.
Pupin ve ark. (1997), Hamlin çeşidine ait elle sıkılmış taze portakal suyunda
hesperidin konsantrasyonunu 253–537 mg/l aralığında belirlemişlerdir.
Rapisarda ve ark. (1999), Valensiya geç ve Washington navel çeşitlerinde,
toplam flavanoid içeriğini (hesperidin ve narirutin baskın) ve toplam hidroksisinamik
asit (ferulik, kafeik, sinapik, ve p-kumarik asitler) içeriğini sırasıyla 202.3±21.3–
244.1±19.6 μg/ml ve 33.4±4.9–56.9±4.8 μg/ml olarak ölçmüşlerdir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
91
Kanitsar ve ark. (2001), Navel, Salustina ve yabani portakal (Córdoba’da
yetişen yabani portakal çeşidi) çeşitlerinde hesperidin oranlarını sırasıyla; 196, 219.5
ve 127.6 mg/l, kafeik asit oranlarını sırasıyla; 2.16, 2.27 ve 2.23 mg/l, sinapik asit
oranlarını Navel ve Salustina çeşitleri için sırasıyla; 2.27 ve 1.98 mg/l, p-kumarik asit
oranlarını Navel ve yabani portakal çeşitleri için sırasıyla; 2.00 ve 2.07 mg/l olarak
ölçmüşlerdir.
Di Mauro ve ark. (2002), Valensiya çeşidinde ferulik asiti 33.4 mg/l ve p-
kumarik asit içeriğini 7.3 mg/l oranında bulmuşlardır.
Proteggente ve ark. (2003), hesperidin düzeylerini, Navel portakal çeşidinde;
100.75±10.35 mg/l, Valensiya portakal çeşidinde; 52.05±13.22 mg/l, Oval portakal
çeşidinde 121.73±27.57 mg/l düzeylerinde bulmuşlardır. Navel, Valensiya, Oval
portakal çeşitlerinde; klorojenik asit düzeyini sırasıyla 1.94±0.12, 1.84±0.03 ve
2.32±0.59 mg/l, p-kumarik asit düzeyini sırasıyla 0.16±0.04, 0.15±0.04 ve 0.47±0.30
mg/l ve ferulik+sinapik asit düzeyini sırasıyla 0.76±0.01, 1.11±0.03 ve 1.31±0.61
mg/l olarak bulmuşlardır.
Dhuique-Mayer ve ark. (2005) Akdeniz turunçgil çeşitlerine (Salustiana,
Hamlin, Shamouti, Pera, Valensiya, Maltaise, Sanguinelli ve Cara-cara) ait portakal
suların hesperin miktarını 397–552 mg/l aralığında bulmuşlardır. Hamlin çeşidinde
hesperidin miktarını 317±1 mg/l olarak ölçmüşlerdir. Valensiya çeşidinde hesperidin
miktarını 257±3 mg/l olarak ölçmüşlerdir.
Peterson ve ark. (2006), greyfurtta (altıntop) eriositrin miktarını 0–4.97 mg
aglikon /100 g, hesperidin miktarını 0–18.06 mg aglikon/100 g, narinjin miktarını 0–
48.89 mg aglikon/100 g, neoeriositrin miktarını 0–6.39 mg aglikon/100 g,
neohesperidin miktarını 0–31.29 mg aglikon /100 g, ponsirin miktarını 0–0.46 mg
aglikon/100 g arasında ölçmüşlerdir. Limonlarda yapmış oldukları incelemelerde ise
eriositrin miktarının 0–25.1 mg aglikon/100 g, hesperidin miktarının 1.9–142.2 mg
aglikon/100 g, narinjin miktarının 0–1.6 mg aglikon/100 g, arasında değiştiğini
bulmuşlardır. Ayrıca neoeriositrin, neohesperidin ve ponsirine rastlamamışlardır.
Misket limonunda ise didimine, narinjine, neohesperidine ve ponsirin miktarını
belirlememişken, eriositrin miktarının 0–3.5 mg aglikon/100 g, hesperidin miktarının
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
92
5.2–43.0 mg aglikon/100 g, neoeriositrin miktarının 0–1.8 mg aglikon/100 g arasında
olduğunu ifade etmişlerdir.
Vanamala ve ark. (2006), farklı markalara ait 12 adet konsantreden üretilmiş
portakal sularının hesperidin içeriklerini 32.9±1.60–54.8±3.40 mg/100 ml aralığında,
14 adet konsantreden üretilmemiş portakal sularının hesperidin içeriklerinden
18.0±1.54–42.8±3.60 mg/100 ml aralığında ve önemli ölçüde daha yüksek olduğunu
bildirmişlerdir. Portakal suyundan hesperidininin birincil flavonoid, narirutin ve
didiminin ikincil flavonoid olduğunu ifade etmişlerdir.
Klimczak ve ark. (2007), analiz ettikleri beş flavanoid arasından (narirutin,
hesperidin, didimin, narinjin ve neohesperidin) narinjin ve neohesperidin’i ortaya
çıkaramamışlardır. Flavanoidlerin toplam içeriğini birinci portakal suyunda
157.0±4.4 mg/l; ikinci portakal suyunda 133.4±5.1 mg/l ölçmüşlerdir. Hesperidin’ in
düzeyinin birinci portakal suyunda 76.9±2.8 ve ikinci portakal suyunda 75.9±3.2 mg/l
olduğunu belirlemişlerdir. Toplam hidroksisinamik asitin içeriğini 9.2–11.7 mg/l
arasında hesaplamışlardır. Kafeik asit düzeylerini 7.5–8.2 mg/l, p-kumarik asit
düzeylerini 0.5–0.8 mg/l, ferulik asit düzeylerini 0.6–1.4 mg/l ve sinapik asit
düzeylerini 0.4–0.8 mg/l aralıklarında ölçmüşlerdir.
Bilbao ve ark. (2007), turunçgil örneklerinde rutin (326.59 mg/100g), narinjin
(338.36 mg/100g), quersetin (96.35 mg/100g) ve narinjenin (2.35 mg/100g)
miktarlarını belirlemişlerdir.
Mullen ve ark. (2007), HPLC-PDA-MS kullanarak yapmış oldukları fenolik
analizinde (±) kateşin ve (-) kateşin miktarlarını sırasıyla 434±13 ve 445±3 μmol/l
olarak belirlemişlerdir.
Xu ve ark. (2007), turunçgil kabuk ekstraktlarında 120 oC’ de 90 saniye
sıcaklık normunda serbest sinamiklerin miktarlarını 10.66 µg/g’ dan 296.56 µg/g
(kuru ağırlık) ve serbest benzoiklerin miktarlarını 10.16 µg/g’ dan 126.58 µg/g (kuru
ağırlık)’ a yükseldiğini bildirmişlerdir. Buna karşın, ısıl işlem uygulanmamış ester
bağlı sinamik ve benzoik asitlerin miktarlarını sırasıyla 142.68–4.11 ve 310.59–10.25
µg/g (kuru ağırlık) arasında belirlemişlerdir ve en fazla kayba uğradığı 120 oC’ de 90
saniye sıcaklık normunda ester bağlı sinamiklerin ve benzoiklerin miktarlarını
sırasıyla 44.99–3.05 ve 127.68–4.53 µg/g (kuru ağırlık)’a düştüğünü bildirmişlerdir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
93
Ç
izel
ge 4
.4. P
orta
kal S
ular
ının
Hid
roks
iben
zoik
Asi
t (H
BA
) İçe
rikle
ri (m
g/l)
Vani
lik A
sit
A C C B C C B A
Küç
ük h
arfle
rde
tüm
uyg
ulam
alar
birl
ikte
değ
erle
ndiri
lmiş
tir (
Ayn
ı süt
unda
yer
ala
n öz
ellik
ler).
Büy
ük h
arfle
rde
çeşit
ler
kend
i ara
sınd
a de
ğerle
ndiri
lmiş
tir.
*4H
BA
: 4-H
idro
ksib
enzo
ik A
sit,
0.16
± 0.
00b
0.09
± 0.
01d
0.07
± 0.
01e
0.12
± 0.
01c
0.09
± 0.
01d
0.09
± 0.
01d
0.13
± 0.
01c
0.19
± 0.
00a
Gal
lik A
sit
C C
A B A A A
A
0.18
± 0.
02e
0.22
± 0.
01cd
0.40
± 0.
03a
0.50
± 0.
02a
0.32
± 0.
02c
0.31
± 0.
04c
0.33
± 0.
02c
0.29
± 0.
05cd
4HB
A*
A B
C D A A C B
0.51
± 0
.01d
0.48
± 0
.01d
0.40
± 0
.01e
0.38
± 0
.01e
0.97
± 0
.01a
0.95
± 0
.01a
0.83
± 0
.01c
0.88
± 0
.02b
HB
A
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
Kon
trol
75 °C
80 °C
Kon
trol
HAMLİN KOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
94
Ma ve ark. (2008), Satsuma çeşidi mandalinalarla yapmış oldukları çalışmada
mandalinalara 1, 5 ve 8 saat 40 °C’ de maserasyon işlemi ve 30 °C’ de 8 W, 10
dakika ultra-sonik ekstraksiyon işlemi uygulamışlardır. Bu uygulamalar sonrasında,
hesperidin miktarını 323.54±15.75–1077.62±83.95 mg/l, kafeik asit miktarını
12.46±2.63–64.28±1.94 mg/l, p-kumarik asit miktarını 23.00±1.72–140.83±23.21
mg/l, ferulik asit miktarını 189.99±1.37–513.21±19.27 mg/l, sinapik asit miktarını
40.40±5.97–132.71±3.86 mg/l, protokateşik asit miktarını 17.57±0.10–20.68±0.93
mg/l, p-hiroksibenzoik asit miktarını 14.99±0.22–34.11±1.05 mg/l, vanilik asit
miktarını 19.23±0.15–34.11±0.55 mg/l olarak bulunmuştur. Xu ve ark. (2008), Çin’de yetişen Hamlin çeşidine ait portakal sularında
flavanon glikozit içerilerinden hesperidin oranını 489.64±0.13 mg/l olarak
hesaplamışlardır. Fenolik asitlerden kafeik asiti 3.26±0.02 mg/l, p-kumarik asiti
6.17±0.10 mg/l, ferulik asit 39.94±0.82 mg/l, sinapik asiti 7.88±0.41 mg/l,
protokateşik asiti 0.70±0.03 mg/l, vanilik asiti 1.17±0.01 mg/l miktarlarında
ölçmüşlerdir.
Ma ve ark. (2008), Satsuma çeşidi mandalinalara 1, 5 ve 8 saat 40 °C’ de
maserasyon işlemi ve 30 °C’ de 8 W, 10 dakika ultrasonik ekstraksiyon işlemi
uyguladıktan sonra narirutin miktarını 87.80–296.73 mg/l, hesperidin miktarını
323.54–1077.62 mg/l, kafeik asit miktarını 12.46–64.28 mg/l, p-kumarik asit
miktarını 23.00–140.83 mg/l, ferulik asit miktarını 189.99–1513.21 mg/l, sinapik asit
miktarını 40.40–132.71 mg/l, protokateşik asit miktarını 17.57–20.68 mg/l, p-
hiroksibenzoik asit miktarını 14.99–34.11 mg/l, vanilik asit miktarını 19.23–34.11
mg/l olarak belirlemişlerdir.
Kelebek ve ark. (2008), Moro ve Sanguinello çeşitlerinden elde edilen
portakal sularında ferulik asitin en baskın hidroksisinamik asit olduğunu ve Moro
portakal suyunun 9.25 mg/l hidroksibenzoik asit, 74.35 mg/l hidroksisinamik asit,
181.0 mg/l flavanoid ve Sanguinello portakal suyunda bu bileşiklerin sırasıyla 6.74,
57.76 ve 151.26 mg/l miktarlarda bulunduğunu bildirmişlerdir. Hesperidinin, Moro
ve Sanguinello portakal sularının her ikisinde de en bol bulunan flavanoid olduğunu
ifade etmişlerdir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
95
p-ku
m*
A
A A A A A A A
0.21
±
0.00
b 2.
46±
1.84
a 0.
14±
0.01
b 0.
07±
0.01
b 0.
06±
0.02
b 0.
08±
0.00
b 0.
33±
0.47
b
0.10
± 0.
00b
Çiz
elge
4.5
. Por
taka
l Sul
arın
ın H
idro
ksis
inam
ik A
sit (
HSA
)İçe
rikle
ri (m
g/l)
Si
napi
k A
sit
B
B
A
A
A B
B
B
Küç
ük h
arfle
rde
tüm
uyg
ulam
alar
birl
ikte
değ
erle
ndiri
lmiş
tir (
Ayn
ı süt
unda
yer
ala
n öz
ellik
ler).
Büy
ük h
arfle
rde
çeşit
ler
kend
i ar
asın
da d
eğer
lend
irilm
iştir
. *2
HSİ
NA
: 2- H
idro
ksis
inam
ik A
sit,
**4H
3MSİ
NA
: 4- H
idro
ksi-3
-Met
oksi
Sina
mik
Asi
t ,
p-K
um: P
- Kum
arik
Asit
0.55
± 0.08
b 0.
50± 0.
02b
0.88
± 0.01
a 0.
93± 0.
02a
0.26
±0.
03c
0.12
± 0.01
d 0.
09± 0.
01d
0.08
± 0.01
d
Qui
nik
Asi
t
A B C A B B A B
5.96
±
0.13
a
3.96
± 0.
22b
c 3.41
±
0.12
c
5.54
±
0.15
a
4.26
±
0.45
b
3.43
±
0.23
c
5.47
±
0.34
a
4.33
±
0.34
b
Feru
lik A
sit B B A A A A A B
0.69
±
0.06
d
0.78
± 0.
02cd
1.02
±
0.06
a
1.01
±
0.01
a
0.86
± 0.
06bc
0.94
± 0.
01ab
0.96
± 0.
02ab
0.76
± 0.
02cd
Klo
roje
nik
Asi
t
B B A A A A A A
0.31
±
0.04
b
0.36
±
0.01
b
0.44
±
0.01
b
0.44
±
0.00
b
2.60
±
0.58
a
2.32
±
0.06
a
2.13
±
0.06
a
2.20
±
0.01
a
Kaf
eik
Asi
t A
A A A A A
AB
C
0.27
± 0.
01bc
0.29
± 0.
01bc
0.28
± 0.
01bc
0.32
± 0.
11bc
1.39
±
0.04
a
1.40
±
0.02
a
0.82
±
0.02
b
0.12
±
0.58
c
4H3M
SİN
A**
B
C A
B
A A A A A
0.76
± 0.
00d
0.74
± 0.
01e
0.78
± 0.
01cd
0.79
± 0.
01c
0.82
± 0.
01b
0.84
± 0.
01a
0.82
± 0.
01b
0.84
± 0.
01a
2HSİ
NA
* B C A A C
AB
BC
A
0.31
±
0.00
d 0.
27±
0.
01e
0.35
±
0.01
c 0.
36±
0.
00c
0.44
±
0.02
b 0.
50±
0.
02a
0.47
±
0.01
b 0.
52±
0.
02a
HSA
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
HAMLİN KOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
96
Çiz
elge
4.6
. Por
taka
l Sul
arın
ın F
lava
noid
İçer
ikle
ri (m
g/l)
Neo
hes*
B
A B B A B B B
Küç
ük h
arfle
rde
tüm
uyg
ulam
alar
birl
ikte
değ
erle
ndiri
lmişt
ir (A
ynı s
ütun
da y
er a
lan
özel
likle
r). B
üyük
har
flerd
e çe
şitle
r ke
ndi a
rasın
da d
eğer
lend
irilm
iştir
. *E
rio:E
riosit
rin, H
es:H
espe
ridin
, Nar
in: N
arin
jeni
n, N
eoer
i: N
eoer
iosi
trin,
Neo
hes:
Neo
hesp
erid
in,
0.14
± 0.
01b
0.16
± 0.
01a
0.14
± 0.
01b
0.14
± 0.
00b
0.09
± 0.
01c
0.03
± 0.
01d
0.02
± 0.
00d
0.08
± 0.
00d
Neo
eri*
A
C B
BC
B C C A
0.35
± 0.
08d
0.06
± 0.
02f
0.20
± 0.
02e
0.16
± 0.
01e
0.76
± 0.
01b
0.53
± 0.
01c
0.55
± 0.
01c
0.87
± 0.
01a
Nar
injin
AB
AB
B A A A A A
105.
34±
3.43
b
106.
59±2
.82
ab
104.
04±
1.44
b
110.
98±
0.70
a
37.7
0±
0.76
d
45.3
8±
1.30
c
45.6
6±
1.57
c
46.3
3±
1.02
c
Nar
in*
A
B C B A A A A
35.5
2±
0.64
a
18.0
2±
0.04
b
16.3
3±
0.40
c
18.9
4±
0.18
b
12.8
1±
0.20
d
11.6
0±
0.85
e
13.5
6±
1.07
d
12.1
9±
0.72
d
Hes
*
A
C
C
B A A B B
87.5
4±
0.60
c
79.3
4±
0.97
e
82.1
8±
1.04
de
83.6
5±
1.30
cd
150.
53±
0.04
a
152.
19±
0.01
a
143.
63±
0.02
b
142.
28±
0.01
b
Erio
*
C B A B B A A C
37.2
3±
0.28
f
46.0
9±
0.90
d
55.5
0±
1.12
c
56.7
9±
0.39
c
63.1
3±
0.45
b
68.4
4±
0.88
a
67.2
6±
0.80
a
39.4
8±
0.83
e
Flav
onoi
dler
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
HAMLİN KOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
97
Rut
in
A
B
B
B
A
A
A
A
2.78
± 0.
43a
0.77
± 0.
12cd
0.52
± 0.
04d
0.97
± 0.
02cd
1.37
± 0.
43bc
1.33
± 0.
19bc
0.98
± 0.
27b
1.67
± 0.
04bc
Que
rset
in AB
BC
C
A A A A A
3.21
± 0.
26ab
2.72
± 0.
24ab
c
2.17
± 0.
19c
3.43
± 0.
19a
2.78
± 0.
25ab
c
2.94
± 0.
67ab
c
3.25
± 0.
31ab
2.50
± 0.
22bc
Pons
irin A
B C B C B A B
1.36
± 0.
08e
0.99
± 0.
05e
0.57
± 0.
02f
1.00
± 0.
03e
2.42
± 0.
21d
4.05
± 0.
25b
5.45
± 0.
11a
3.63
± 0.
27c
Çiz
elge
4.6
.’nın
Dev
amı
Porta
kal S
ular
ının
Fla
vono
id İç
erik
leri
(mg/
l)
Prot
o***
B
B A B B B A B
*PK
E: P
roto
kate
şik
Asi
t Etil
Este
r, **
*Pro
to: P
roto
kate
şol
0.14
± 0.
01b
0.25
± 0.
01b
1.26
± 0.
61a
0.30
± 0.
06b
0.26
± 0.
03b
0.23
± 0.
02b
0.35
± 0.
01b
0.26
± 0.
01b
PKE*
*
B
B A A B A A A
2.88
± 0.
08e
3.05
± 0.
07de
4.75
± 0.
11a
4.72
± 0.
10a
0.26
± 0.
02f
3.44
± 0.
16b
3.32
± 0.
04bc
3.20
± 0.
08cd
(±) K
ateş
in
hidr
at
B
AB
A A A A A A
0.28
±
0.01
c
0.32
± 0.
01bc
0.40
±
0.00
a
0.36
± 0.
06ab
0.37
±
0.01
a
0.39
±
0.01
a
0.41
±
0.02
a
0.39
±
0.00
a
(-)(-)
Ep
ikat
eşin
B
B
A A
C
A
A
B
2.02
± 0.
01d
2.02
± 0.
08d
3.00
± 0.
03b
2.90
± 0.
08bc
0.40
± 0.
10e
3.26
± 0.
03a
3.27
± 0.
08a
2.79
± 0.
07c
Flav
onoi
dler
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
HAMLİN KOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
98
4.15. Portakal Sularının Karotenoid Bileşen İçerikleri
Her ne kadar gıdalardaki karotenoidlerin stabilitesi oldukça değişkense de,
karotenoidler haşlama, pişirme ve konserveleme gibi temel gıda işleme
operasyonlarına genellikle dayanıklıdır. Portakal suyunu da içeren değişik meyve ve
sebzelerle ilgili yapılan en son ısıl işlem çalışmaları işlem gören portakal suyunda
provitamin A karotenoidlerinin (β-karoten, α-karoten ve β-kriptoksantin) oldukça
büyük kaybını göstermiştir (Lee ve Coates, 2003).
Portakal suyunun işlenmesi süresince karotenoidlerin izomerizasyonu ve
oksidasyonu için gerekli koşulların oluştuğunu, karotenoidlerin büyük oranda
kaybında başlıca nedenin oksidatif parçalanma olduğunu ve bunun oksijenin mevcut
olmasına ve ısı, ışık, enzimler, metaller ve lipid hidroksi peroksitli yardımcı
oksidasyonun bu durumu hızlandırdığını bildirmişlerdir (Gama ve ark., 2007).
Hamlin ve Kozan Yerlisi portakal çeşitlerinin kontrol grubu ve ısıl işlem
uygulanmış portakal sularının karotenoid miktarlarındaki değişimler Çizelge 4.7’ de
verilmiştir.
Analizi yapılan örneklerde, daha fazla sayıda bileşen araştırması yapılsa da
mevcut standartlar içinde beş farklı karotenoid bileşeni saptanabilmiştir (Çizelge
4.7). Karotenoidler spektral ve kromatografik davranışlarına göre tanımlanmışlardır.
C30 kolonu portakal sularında bulunan karmaşık karotenoid içeriğine bağlı olarak
oluşan piklerin ayrımını en iyi şekilde gerçekleştirmiş ve piklerin kolay bir şekilde
görünmesine olanak sağlamıştır. Portakal sularında saptanan karotenoidler β-
Karoten, β-apo-karotenal, Ksantofil, Ksantofil αα, Zeaksantin’dir. Portakal sularına
ait karotenoid bileşiklerinin kromotogramları Eklerde verilmiştir (Ek 7, 8).
Hamlin çeşidine ait kontrol grubu ve pastörize edilmiş örnekler
incelendiğinde başlıca karotenoidler ksantofil αα (% 36) ve β-Karoten (%29)’dir.
Hamlin çeşidindeki ksantofil αα miktarları 0.736–0.884 mg/l arasındadır ve en
yüksek ksantofil αα değerine kontrol örneklerinde rastlanmıştır. Hamlin çeşidinde
ısıl işlemden sonra en fazla kayba uğrayan karotenoid β-karoten (%18.2)’ dir.
Kozan Yerlisi çeşidinde de kontrol grubu ve pastörize edilmiş meyve suları
arasında başlıca karotenoidler β-Karoten (%33) ve ksantofil αα (%32)’dır. β-Karoten
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
99
miktarları, Kozan Yerlisi çeşidinin kontrol grubu ve pastörize edilmiş örneklerinde
1.554 ile 1.621 mg/l arasında değişmektedir. Kozan Yerlisi çeşidinde ısıl işlemden
sonra en fazla kayba uğrayan karotenoid β-apo-karotenal (%19.6)’dür.
İki çeşit kendi arasında karşılaştırıldığında başlıca karotenoid ksantofil αα
‘dır. Çeşitler arasındaki fark karotenoid içeriği bakımından önemli bulunmuştur
(p<0.01). Portakal suyunun karotenoid içeriğinin istatistiksel değerlendirmesinde her
iki çeşidin bir arada değerlendirilmesinde çeşitler ve uygulamaların etkisi, Ksantofil,
Ksantofil αα ve Zeaksantin için önemli (p<0.01) iken, β-Karoten ve β-apo-karotenal
için önemsiz olarak bulunmuştur (Çizelge 4.7). Çeşitlerin uygulamaları arasındaki
farklar tüm karotenoidler için istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur.
Gama ve ark. (2005), Brazilya Valensiya portakal suyunun zeaksantin miktarını,
2.42±0.60 mg/l ve β-karoten miktarını 1.92 mg/l olarak ölçmüşlerdir. Toplam
karotenoid içeriğini 23.71-7.62 mg/l arasında bulmuşlar ve başlıca karotenoidleri
lutein (% 23), β-kriptoksantin(% 21) ve zeaksantin (% 20) olarak belirlemişlerdir.
Dhuique-Mayer ve ark. (2007), Valensiya, Sanguinelli, Clementine ve Pera
portakal çeşitlerini 55 oC’ de ısıl işleme tabi tuttuktan sonra β-karoten miktarlarını
0.76±0.04 ve 0.75±0.05 mg/l, zeaksantin miktarlarını sırasıyla 0.71±0.09 ve
1.12±0.10 mg/l olarak ölçmüşlerdir. Birinci grupta 15 dakikadan sonra % 1 ila 18
arasında kayba uğrayan, daha yüksek ısıl dayanıklılık gösteren provitamin A
karotenoidler (β-karoten ve β-kriptoksantin), zeinoksantin (β-kriptoksantin’in
izomeri) ve iki renksiz öncü (fitoen ve fitofluen) olduğunu bildirmişlerdir. İkinci
grupta ise 15 dakikadan sonra % 30 ila 60 arasında kayba uğrayan, daha çabuk
parçalanan yüksek oksijenlenmiş ksantofillerin olduğunu ifade etmişlerdir.
Gama ve ark. (2007), zeaksantin miktarlarını, taze portakal suyu için
2.37±0.80 mg/l, pastörize portakal suyu için 2.20±0.90 mg/l ve konsantreden elde
edilen portakal suyu için 1.80±0.90 mg/l olarak ölçmüşlerdir. β-karoten miktarlarını,
taze portakal suyu için 0.90±0.60 mg/l, pastörize portakal suyu için 0.80±0.50 mg/l
ve konsantre portakal suyu için 0.90±0.50 mg/l olarak belirlemişlerdir.
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
100
Çiz
elge
4.7
. Por
taka
l Sul
arın
ın K
arot
enoi
d İç
erik
leri
(mg/
l)
Zeak
sant
in
A
A
A
A
A
A
A
A
*Küç
ük
harfl
erde
tü
m
uygu
lam
alar
bi
rlikt
e de
ğerle
ndiri
lmişt
ir (A
ynı
sütu
nda
yer
alan
öz
ellik
ler).
B
üyük
ha
rfler
de
çeşi
tler
kend
i ar
asın
da
değe
rlend
irilm
iştir
.
0.34
1±
0.04
b
0.34
4±
0.11
b
0.35
9±
0.01
b
0.33
6±
0.01
b
0.83
5±
0.14
a
0.67
4±
0.25
ab
0.97
6±
0.10
a
0.82
2±
0.31
a
Ksa
ntof
il αα
A
A
A
A
A
A
A
A
0.88
4±
0.20
b
0.75
5±
0.10
b
0.78
5±
0.06
b
0.73
6±
0.12
b
1.53
4±
0.13
a
1.57
5±
0.23
a
1.66
6±
0.13
a
1.55
6±
0.50
a
Ksa
ntof
il A
A
A
A
A
A
A
A
0.20
4±
0.06
b
0.20
9±
0.03
b
0.21
8±
0.02
b
0.17
6±
0.03
b
0.42
5±
0.03
a
0.43
1±
0.06
a
0.49
1±
0.03
a
0.43
1±
0.14
a
β-ap
o-ka
rote
nal
A
A
A
A
A
A
A
A
0.17
0±
0.03
a
0.18
5±
0.01
a
0.17
6±
0.01
a
0.17
1±
0.03
a
0.37
2±
0.09
a
0.31
8±
0.15
a
0.36
1±
0.12
a
0.29
9±
0.12
a
β-K
arot
en A
A
A
A
A
A
A
A
0.68
7±
0.5a
0.63
9±
0.4a
0.64
4±
0.09
a
0.56
2±
0.09
a
1.55
4±
0.18
a
1.57
6±
0.16
a
1.62
1±
1.27
a
1.58
8±
0.26
a
Kar
oten
oidl
ler
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
Kon
trol
75 °C
80 °C
85 °C
HAMLİN KOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
101
Meléndez-Martínez ve ark. (2007), dondurulmuş Valensiya geç çeşidi
portakal suyunda karotenoidlerin toplam içeriğini 17.21–29.36 mg/l, zeaksantin
miktarını 1.57–3.14 mg/l ve β-karoten miktarını ise 0.26–0.55 mg/l aralıklarında
ölçmüşlerdir.
4.16. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirilmesi
Grafik skala yöntemine göre yapılan duyusal analiz değerlendirmelerinde,
dikey eksene yerleştirilen puanlar 1’den 10’a doğru beğeninin arttığını ifade
etmektedir.
4.16.1. Renk Değerlendirmesi
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait taze (kontrol) ve pastörize edilen (75,
80 ve 85oC) portakal sularının duyusal değerlendirmedeki aldıkları renk puanları
Şekil 4.15’de verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.15. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Renk Değerleri
a aa
aaa a a
0123456789
10
Kontrol 75°C 80°C 85°C
Puan
lar
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
102
Şekil 4.15’ in incelenmesiyle görülebileceği gibi, kontrol grubuna ait portakal
suları her iki çeşit uygulamaları için yapılan renk değerlendirmesinde en düşük puanı
alan örnekler olmuştur. Hamlin çeşidine ait renk puanları 6.22–6.48 arasında olup, en
fazla beğeniyi 75 ° C sıcaklıkta pastörize edilen portakal suyu örneği toplamıştır.
Kozan Yerlisi için renk puanları 6.63 ile 7.11 arasında değişim göstermiş ve bu
çeşitte en fazla 80 °C’ de pastörize edilen portakal suyu örneği beğenilmiştir. Her iki
çeşidin istatistiksel değerlendirmesinde, çeşidin ve farklı pastörizasyon
uygulamalarının renk üzerine etkisi önemsiz bulunmuştur. Kozan Yerlisi çeşidi renk
bakımından diğer çeşide göre daha çok beğenilen olmuştur.
4.16.2. Bulanıklık Değerlendirmesi
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait örneklerin bulanıklık değerleri Şekil
4.16’ da verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir. Şekil 4.16. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Bulanıklık Değerleri
Şekil 4.16’ dan anlaşılabileceği gibi, kontrol grubuna ait portakal suları her
iki çeşit uygulamaları için yapılan bulanıklık değerlendirmesinde en düşük puanı
a a a aa
a a a
0123456789
10
Kontrol 75°C 80°C 85°C
Puan
lar
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
103
alan örnekler olmuştur. Hamlin çeşidine ait örneklerin bulanıklık bakımından aldığı
puanlar 6.32–6.90 arasında olup, en fazla beğeniyi 75 °C sıcaklıkta pastörize edilen
portakal suyu örneği toplamıştır. Kozan Yerlisi için bu değerler 6.58 ile 6.76 arasında
değişim göstermiş ve bu çeşitte en fazla 80 °C’ de pastörize edilen portakal suyu
örneği beğenilmiştir. Bulanıklık değerlerinin istatistiksel değerlendirmesinde çeşidin
ve pastörizasyon uygulamalarının bulanıklık üzerine etkisi önemsiz bulunmuştur.
4.16.3. Koku Değerlendirmesi
Hamlin ve Kozan Yerli çeşitlerine ait kontrol grubu ve pastörizasyon işlemi
uygulanmış örneklerin duyusal değerlendirmedeki koku değerleri Şekil 4.17’de
verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 4.17. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Koku Değerleri
Şekil 4.17’ de görülebileceği gibi, 80 °C’ de pastörize edilen portakal suları,
her iki çeşit uygulamaları için yapılan koku değerlendirmesinde, en düşük puanı alan
örnekler olmuştur. Hamlin çeşidinde yapılan koku değerlendirmesinde en düşük
a a
a
aa
aa a
0123456789
10
Kontrol 75°C 80°C 85°C
Puan
lar
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
104
puanı 4.67±2.8 ile 80 °C’ de pastörize edilen portakal suyu örneği alırken, en yüksek
puanı 6.99±2.0 ile 75 °C sıcaklıkta pastörize edilen portakal suyu örneği almıştır.
Kozan Yerlisi çeşidinde yapılan koku değerlendirmesinde en düşük puanı yine
4.85±2.3 ile 80 °C’ de pastörize edilen portakal suyu örneği alırken, en yüksek puanı
yine 6.78±1.1 ile 75 °C sıcaklıkta pastörize edilen portakal suyu örneği almıştır. Her
iki çeşidin istatistiksel değerlendirmesinde çeşidin ve pastörizasyon uygulamalarının
koku üzerine etkisi önemsiz bulunmuştur. Çeşitler kendi arasında karşılaştırıldığında
benzer sonuçlar görülse de Hamlin çeşidi koku bakımından daha çok beğenilen çeşit
olmuştur.
4.16.4. Tat Değerlendirmesi
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait portakal sularının duyusal
değerlendirmedeki tat değerleri Şekil 4.18’de verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir. Şekil 4.18. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Tat Değerleri
a a a aa
a
aa
0123456789
10
Kontrol 75°C 80°C 85°C
Puan
lar
Uygulamalar
HAMLİNKOZAN YERLİSİ
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
105
Yapılan tat değerlendirmesinde 80 °C’ de pastörize edilen portakal suyu
örnekleri Hamlin çeşidi (5.14±3.0) ve Kozan Yerlisi çeşidi (5.01±2.2) ile en düşük
puanları alan örnekler olmuştur. En çok beğenilen portakal suları Hamlin çeşidinde
6.01±3.0 puan ile kontrol grubu, Kozan Yerlisi çeşidinde ise 6.47±2.5 puan ile 75 °C
sıcaklıkta pastizörize edilen portakal suyu örneği almıştır. Tat bakımından çeşitler
birbirine benzer değerler elde etmişlerse de Kozan Yerlisi çeşidi tat bakımından daha
çok beğenilen çeşit olmuştur. Her iki çeşidin istatistiksel değerlendirmesinde
pastörizasyon uygulamalarının etkisi önemsiz bulunmuştur.
4.16.5. Genel Değerlendirme
Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerine ait portakal sularının duyusal
değerlendirmedeki en çok beğenilenden en az beğenilene doğru sıralamada testinde
aldıkları genel değerlendirme sonuçları Şekil 4.19’da verilmiştir.
• tüm uygulamalar birlikte değerlendirilmiştir. Şekil 4.19. Portakal Sularının Duyusal Değerlendirmedeki Genel Değerlendirme Değerleri
En çok beğenilen portakal suyu örneği sırası ile Kozan Yerlisi ve Hamlin
çeşidinin 75 °C sıcaklıkta pastörize edilen portakal suyu örnekleridir (5.00 ve 5.62).
aa a aa
a
a a
0123456789
Kontrol 75 C 80 C 85 C
Puan
lar
Uygulamalar
HAMLİN
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Ömür IŞIK
106
80 °C’ de pastörize edilen Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşidi örnekler 4.50±2.1 ve
3.15±2.3 ile en düşük puanları alan örnekler olmuştur. Yapılan genel
değerlendirmede çeşitler kendi arasında karşılaştırıldığında Kozan Yerlisi daha çok
beğenilen çeşit olmuştur. Her iki çeşidin istatistiksel değerlendirmesinde çeşidin ve
pastörizasyon sıcaklık uygulamalarının etkisi önemsiz bulunmuştur.
García ve ark. (2001), portakal suyu ve portakal-havuç-limon suyunun
duyusal değerlendirmelerini en iyiden en kötüye (9’ dan 3’ e) skorları arasında
değerlendirmişlerdir. Duyusal değerlendirmeye katılan panelistler, Salustiana
portakalının işlem görmemiş suyunda depolama olmadan renk skorunu 8.0±0.4,
koku skorunu 7.3±0.8, tat skorunu 6.7±0.7 ve bütün skorlar arasındaki uyumu
6.7±0.7 olarak değerlendirmişlerdir.
Baxter ve ark. (2005), Avusturalya Navel portakallarını taze, yüksek basınçla
ve ısıl pastörizasyonla işlenmiş örnekler olarak 9 puanlı keyfi gruplandırmaya (1= en
az beğenilen, 9= en çok beğenilen) görünüş, aroma, lezzet, doku, ağızda kalan tat ve
tüm kabul edilebilirlik olarak tabi tutmuşlardır. Panelistlerin Navel portakal sularını
ortalama olarak 5’ den daha düşük skorlarla değerlendirdiklerini belirlemişlerdir.
5’ den düşük skorların portakalların kabul edilemez düzeyde olduğunu gösterdiğini
ifade etmişlerdir.
5. SONUÇ Ömür IŞIK
107
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Elde edilen bulguların bir arada değerlendirilmesiyle varılan düşünce, görüş ve
sonuçlar aşağıda özetlenmiştir;
—Hamlin çeşidi portakalların meyve boyutları ve meyve ağırlıklarının daha
büyük olduğu belirlenmiş ve meyve suyu verimi daha yüksek bulunmuştur. Pektin
metil esteraz inaktivasyonuna göre belirlenen Hamlin ve Kozan Yerlisi portakal
çeşitlerinin meyve sularının belirlenen pastörizasyon normları 75 °C’ de 90 saniye,
80 °C’ de 40 saniye ve 85 °C’ de 5 saniye olarak uygun bulunmuştur.
—Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşidine ait portakal sularının pH’ larının sırası
ile 3.72 ile 392 ve 3.04 ile 3.15 arasında değiştiği görülmüştür. Hamlin çeşidine ait
örneklerin titrasyon asitliği değerleri 0.44 ile 0.56 g/100 g arasında, Kozan Yerlisi
çeşidine ait olanlarda ise 1.48 ile 1.64 g/100 g arasında değişmiştir. Hamlin çeşidine
ait örneklerin SÇKM değerlerinin % 11.17 ile 11.67 arasında, Kozan Yerlisi çeşidine
ait olanlarda ise % 11.178 ile 11.83 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Örneklerin
toplam kuru madde değerleri Hamlin portakal suları için % 12.37 ile 12.98, Kozan
Yerlisi portakal suları için ise % 12.13 ile 14.96 arasında değişmiştir. Her çeşit kendi
arasında değerlendirildiğinde kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları
arasındaki fark istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. Çeşitler arasındaki
farklılıklar SÇKM’ özelliği dışında önemli bulunmuştur. Hamlin çeşidine ait yüzer
pulp oranları % 18.98 ile 33.65 arasında, Kozan Yerlisi çeşidinde ise bu oranlar ise
% 32.51 ile 40.77 arasında değişmiştir.
— Pastörizasyon işlemleri ile Hamlin çeşidinin portakal sularında kontrol
grubuna göre renk değerlerinden L*, b* ve Hue* değerlerinde artış (rengin açıldığını
sarılığın artığı); a* ve C* değerlerinde kırmızılığın azaldığı görülmüştür. Kozan
Yerlisi çeşidinin portakal sularında ise L* ve a* değerlerinde artış; b*, C* ve Hue*
değerlerinde azalış olmuştur. Çeşitler kendi aralarında değerlendirildiğinde kontrol
grubuna göre pastörizasyon uygulamaları ile aralarında önemli farklılıklar
görülmemiştir. L* değeri dışında diğer değerler çeşitler arasında farklılık olduğu
olduğunu belirlenmiştir.
5. SONUÇ Ömür IŞIK
108
—Pastörize edilen Hamlin çeşidine ait portakal sularında HMF değerleri
1.171–1.495 mg/l, Kozan Yerlisi çeşidine ait örneklerde 1.251–2.062 mg/l arasında
belirlenmiştir. Her çeşit kendi arasında değerlendirildiğinde kontrol grubu ve farklı
pastörizasyon uygulamaları arasındaki fark Hamlin çeşidinde istatistiksel olarak
önemsiz bulunurken, Kozan Yerlisi çeşidine ait örneklerde önemli bulunmuştur. En
yüksek HMF değeri Kozan yerlisi çeşidinde 85 oC’ de pastörize edilenlerde
bulunmuştur.
— Antioksidan aktivite değerleri Hamlin çeşidine ait örneklerde % 81.56–
86.14, Kozan Yerlisi çeşidine ait örneklerde % 85.72–86.56 aralığında belirlenmiştir.
Çeşitler arasındaki farklılık ve her çeşidin farklı pastörizasyon uygulamaları
arasındaki farklılıklar önemsiz olarak değerlendirilmiştir.
—Pastörizasyon sıcaklığı arttıkça askorbik asit içeriği her iki çeşit için
azalma eğilimi göstermiştir. Hamlin çeşidine ait askorbik asit miktarları 353.05 ile
480.08 mg/l arasında, Kozan Yerlisi çeşidinde ise bu miktarlar 1017.17 ile 1060.35
mg/l arasında değişmiştir. Çeşitler arasındaki farklılık istatistiksel olarak önemli
bulunmuştur. Kontrol gruplarının askorbik asit miktarları pastörizasyon uygulanmış
örneklere göre her iki çeşit için yüksek bulunmuş ve farklar istatistiksel olarak
Hamlin çeşidi için önemli iken, Kozan Yerlisi çeşidi için önemsizdir.
—Hamlin çeşidine ait portakal sularının toplam fenolik madde miktarları
1596 ile 1772 mg GAE/l arasında, Kozan Yerlisi çeşidine ait olanlarda ise 1972 ile
2483 mg GAE/l arasında değişmiştir. Çeşitler arasındaki farklılık önemli bulunurken
kontrol grubu ve farklı pastörizasyon uygulamaları arasındaki fark istatistiksel olarak
önemsiz bulunmuştur.
—Pastörizasyon işlemleri; portakal sularının karmaşık fenolik madde
içerikleri üzerinde oldukça farklı etkilere neden olmuştur. Analiz sonuçlarına göre
Hamlin çeşidine ait kontrol grubu ile pastörize edilmiş örneklerde başlıca
hidroksibenzoik asitin 4-hidroksi benzoik asit (4HBA) olduğu (0.51–0.48 mg/l),
başlıca hidroksisinamik asitin quinik asit (3.41–5.96 mg/l) olduğu ve bunu sırasıyla
ferulik asit ve 4-hidroksi 3-metoksi sinamik asidin izlediği tespit edilmiştir. Hamlin
çeşidine ait örneklerde narinjin (104.03–110.97 mg/l)’in başlıca flavonoid olduğu
bunu hesperedin (79.34–87.54 mg/l) eriositrin (37.23–56.79mg/l) ve narinjenin
5. SONUÇ Ömür IŞIK
109
(16.33–35.52 mg/l) izlediği belirlenmiştir. Kozan Yerlisi çeşidinde ise hesperin
(140.92–152.16 mg/l)’in başlıca flavonoidler olduğu ve bunu sırasıyla eriositrin
(39.48–68.44 mg/l) ve narinjin (37.70–46.33 mg/l) izlediği belirlenmiştir.
Pastörizasyon uygulamaları ile bazı fenolik bileşenlerin miktarında artış
gözlemlenirken bazılarında azalma görülmüştür. Örneğin taze tadı tanımlayan ferulik
asit miktarı azalmıştır. Ayrıca daha çok greyfurtlarda rastlanan narinjin’in Hamlin
çeşidinde başlıca flavonoid olması dikkat çekmiştir.
—Hamlin ve Kozan Yerlisi çeşitlerinin portakal sularında başlıca
karotenoidler sırasıyla ksantofil αα (% 36) ve β-Karoten (% 33)’ dir.
Pastörizasyondan sonra en fazla kayba uğrayan karotenoidler β-karoten (% 18.2) ve
β-apo-karotenal (%19.6)’dür.
—Yapılan duyusal değerlendirmede: renk, koku ve tat bakımından ve genel
değerlendirmede her iki çeşidin 75 oC’ de pastörize edilen örnekleri tercih edilmiştir.
Kozan Yerlisi çeşidi daha yüksek puanlar almıştır.
Bu bulguların ışığında; meyve suyu verimliliği açısından üstün olan Hamlin
çeşidi üstün olmasına rağmen, Kozan Yerlisi çeşidine ait portakal sularına
pastörizasyon uygulamasıyla kalite parametrelerinde hem olumlu hem de olumsuz
değişiklikler gözlenmiş ve tüketici kabul edilebilirliği açısından daha çok beğenilen
çeşit olmuştur. Çukurova bölgesi ve Adana iline ait bir çeşit olan Kozan Yerli çeşidi
de portakal suyu olarak değerlendirilmiş ve pastörizasyon uygulamasının kalite
parametreleri üzerindeki etkisi ortaya koyulmuştur.
110
KAYNAKLAR
ALTAN, A., 1981. Pastörize Portakal Suyu Üretiminde Ticari Pektinaz Preparatları
Kullanılarak Verim ve Kaliteyi İyileştirme Olanakları Üzerinde Bir
Araştırma. Ç. Ü. Ziraat Fakültesi Gıda Bilimi ve Teknolojisi. Doktora Tezi.
ALTAN, A., 1983a. Turunçgil Sularında Acılık Öğesi Olarak Naringin. Gıda
Dergisi 8 (1) 29–32.
ALTAN, A., 1991. Çukurova Bölgesinde yetiştirilen Portakal Çeşitlerinin Meyve
Suyuna İşlenmeye Uygunluk Durumları. Çukurova I. Tarım Kongresi, 302-
315, ADANA.
ALTAN, A., 1995. Çukurova Bölgesinde Yetiştirilen Beş Portakal Çeşidinin Meyve
Suyu Teknolojisi Bakımından Önemli Bazı Özellikleri. Gıda Dergisi, 20
(4):215-225.
ALTUĞ, T., 1993. Duyusal Test Teknikleri, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Ders Kitapları Yayın No: 28, İzmir, 55s.
ANDRE, C.M., OUFIR, M., GUIGNARD, C., HOFFMANN, L., HAUSMAN, J.F.,
EVERS, D., LARONDELLE, Y., 2007. Antioxidant Profiling of Native
Andean Potato Tubers (Solanum tuberosum L.) Reveals Cultivars with High
Levels of -Carotene, r-Tocopherol, Chlorogenic Acid, and Petanin. J. Agric.
Food Chem. 55: 10839–10849.
ANONYMOUS, 1983. Gıda Maddeleri Muayene ve Analiz Yöntemleri Kitabı.
Tarım ve Orman ve Köy İşleri Bakanlığı Gıda İşleri Genel Müdürlüğü, Genel
Yayın No:65, Özel Yayın No:62–105, Ankara, 796s.
ANONYMOUS, 2000. http://www.fas.usda.gov/htp/Hort_Circular/2005/04–05/04–
04–05%20Orange%20Juice%20Feature.pdf (01.10.2007).
ANONYMOUS,2006.http://www.zmo.org.tr/odamiz/odagorusleri.php?kod=2538
(08.10.2007).
111
ANONYMOUS, 2007a
http://www.meyed.org.tr/files/files/SEKYÖR%20İSTATİSTİĞİ-
2006%20WEB!.pdf (13.09.2007).
ANONYMOUS, 2007b. http://www.nal.usda.gov/fnic/foodcomp/search/
(23.09.2007).
ANONYMOUS, 2008a.
http://en.wikipedia.org/wiki/Image:Hesperidin_structure.png (05.10.2008).
ANONYMOUS, 2008b.
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/archive/6/6a/200701250220
33!Naringin.png (05.10.2008).
ANONYMOUS, 2008c.
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/4/4a/Caffeic_acid.sv
g/248px-Caffeic_acid.svg.png (05.10.2008).
ANONYMOUS, 2008d. http://www.flavornet.org/gif/501-98-4.gif (05.10.2008).
ANONYMOUS, 2008e. http://www.steve.gb.com/images/molecules/terpenes/beta-
carotene.png (06.10.2008).
ANONYMOUS, 2008f.
http://www.worldofmolecules.com/antioxidants/lutein_zeaxanthin.gif
(06.10.2008).
ANONYMOUS, 2008g. http://www.ra.cs.uni-
tuebingen.de/software/joelib/tutorial/structures/l_ascorbic_acid_numbers.gif
(06.10.2008).
AOAC., 1990. Official Method of Analysis of the Association of Official Analytical
Chemistry 15 th. Edition. USA.
ARENA, E., FALLICO, B., MACCARONE, E., 2001. Thermal damage in blood
orange juice: kinetics of5-hydroxymethyl-2-furancarboxaldehyde formation.
International Journal of Food Science and Technology.36;145-151.
ARTHEY, D., ASHURST, P. R., 1996. Fruit Processing. Blackie Academic and
Professional. 72-76.
112
BALASUNDRAM, N., SUNDRAM, K., SAMMAN, S., 2006. Phenolic Compounds
in Plants and Agri-industrial By-products: Antioxidant activity, Occurrence,
and Potential Uses. Food Chemistry 99:191–203.
BAXTER I.A., EASTON, K., SCHNEEBELI, K., WHITFIELD,.F. B., 2005. High
pressure processing of Australian navel orange juices: Sensory analysis and
volatile flavor profiling. Innovative Food Science and Emerging Technologies
6; 372 – 387.
BEK, Y., EFE, E., 1988. Araştırma ve Deneme Metotları-Ι. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi
Ders Kitabı. No: 71, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Ofset ve Teksir Atölyesi, Adana,
(395).
BELAJOVÁ, E., SUHAJ, M., 2004. Determination of Phenolic Constituents in
Citrus Juices: Method of High Performance Liquid Chromatography. Food
Chemistry. 86: 339-343.
BILBAO,M. M., ANDRE´S-LACUEVA,C., JA´UREGUI, O., LAMUELA-
RAVENTO´, R.M., 2007. Determination of Flavonoids in a Citrus Fruit
Extract by LC–DAD and LC–MS. Food Chemistry 101:1742–1747.
BURDURLU, H. S., KOCA, N., KARADENIZ, F., 2006. Degradation of Vitamin C
in Citrus Juice Concentrates During Storage. Journal of Food Engineering
74:211–216.
CEMEROĞLU, B., 1992. Meyve ve Sebze İşleme Endüstrisinde Temel Analiz
Metodları. Biltav Yayıncılık, Ankara.
CEMEROĞLU, B. 2004. Meyve ve Sebze İşleme Teknolojisi.1.Cilt. Kültür ve
Turizm Bakanlığı Yayınları. s.79–95.
CEMEROĞLU, B., 2007. Gıda Analizleri. Gıda Teknolojisi Derneği Yayınları
No:34, Ankara. s.168–171.
CHUN, O. K., KIM, D., SMITH, N., SCHROEDER, D., HAN, J.T., LEE, C.Y.,
2005. Daily consumption of phenolics and total antioxidant capacity from
fruit and vegetables in the American diet. . Journal of Agricultral Food
Chemistry 85; 1715–1724.
CISNEROS-ZEVALLOS, L., 2008. Orange Fruit Processing. Department of
Horticultural Sciences. Texas A&M University. 1–31.
113
CORTEŚ C., TORREGROSA F., ESTEVE M. J., FRÍGOLA A., 2006. Carotenoid
Profile Modification during Refrigerated Storage in Untreated and
Pasteurized Orange Juice and Orange Juice Treated with High-Intensity
Pulsed Electric Fields, J. Agric. Food Chem., 54, 6247-6254.
CORTEŚ C., ESTEVE M. J., FRÍGOLA A., 2008. Color of orange juice treated by
High Intensity Pulsed Electric Fields during refrigerated storage and
comparison with pasteurized juice, Food Control, 19, 151–158.
CRANDALL, P. G.; MATTHEWS, R. F.; BAKER, R. A., 1983. Citrus Beverage
Clouding Agents – Review and Status. Food Technology, 106-109.
DEL CARO, A., PIGA, A., VACCA, V., AGABBIO M., 2004. Changes of
Flavonoids, Vitamin C and Antioxidant Capacity in Minimally Processed
Citrus Segments and Juices During Storage. Food Chemistry 84:99–105.
DI MAURO, A., PASSERINI, A., RAPISARDA, P., MACCARONE, E., 2002.
Distribution of Hydroxycinnamic Acids as a Criterion to Evaluate Variety
and Geographical Origin of Italian Orange Juices. Ital. J. Food Sci. n. 3, vol.
14. 301–322.
DHUIQUE-MAYER, C., CARIS-VEYRAT, C., OLLITRAULT, P., CURK, F.,
AMIOT, M. J., 2005. Varietal and Interspecific Influence on Micronutrient
Contents in Citrus from the Mediterranean Area. Journal of Agricultural and
Food Chemistry. 53, 2140-2145.
DHUIQUE-MAYER, C., CARIS-VEYRAT, C., TBATOU, M., AMIOT, M. J.,
CARAIL, M., DORNIER, M., 2007. Thermal Degradation of Antioxidant
Micronutrients in Citrus Juice: Kinetics and Newly Formed Compounds.
Journal of Agricultural Food Chemistry. 55; 4209–4216.
ERSUS, S., CAM, M., 2007. Determination of Organic Acids, Total Phenolic
Content, and Antioxidant Capacity of Sour Citrus aurantium FRUITS.
Chemistry of Natural Compounds, Vol. 43, No. 5; 607-609.
114
FANCIULLINO, A.L., CERCÓS, M., DHUIQUE-MAYER, C., FROELICHER,Y.,
TALÓN, M., OLLITRAULT, P., MORILLON, R. 2008. Changes in
Carotenoid Content and Biosynthetic Gene Expression in Juice Sacs of Four
Orange Varieties (Citrus sinensis) Differing in Flesh Fruit Color. J. Agric.
Food Chem. 56; 3628–3638.
FAO., 2005. FAO Statistical Database, FAOSTAT-Agriculture. Food and Agriculture. Organization of the United Nations,
http://faostat.fao.org/site/340/DesktopDefault.aspx?PageID=340
(25.09.2007).
FERGUSON, L. R., (2001). Role of Plant Polyphenols in Genomic Stability.
Mutation Research, 475, 89–111.
FMC Food Tech. 2000. Laboratory Manual. Producer for Analysis of Citrus
Products. Manual No. 054R11990. 100, Lakeland, FL, USA.
GAMA, J.J.T., SYLOS, C.M., 2005. Major Carotenoid Composition of Brazilian
Valencia Orange Juice: Identification and Quantification by HPLC. Food
Research International. 38; 899–903.
GAMA, J. J. T., DE SYLOS, C. M., 2007. Effect of Thermal Pasteurization and
Concentration on Carotenoid Composition of Brazilian Valencia Orange
Juice. Food Chemistry. 100: 1686–1690.
GARCÍA, A. F. BUTZ, P., BOGNÀR, A., TAUSCHER, B., 2001. Antioxidative
Capacity, Nutrient Content and Sensor Quality of Orange Juice and an
Orange-lemon-carrot Juice Product after High Pressure Treatment and
Storage in Different Packaging. European Food Research Technology. 213;
290–296. GATTUSO, G., BARRECA, D., GARGIULLI, C., LEUZZI, U., CARISTI, C., 2007.
Flavonoid Composition of Citrus Juices. Molecules. 12; 1641-1673.
GOULD, A.W., 1977. Food Quality Assurance, The AVI Publishing Company Inc.
USA, 314p.
115
GÖGÜS, F., DÜZDEMIR, C., EREN, S., 2000. Effects of Some Hydrocolloids and
Water Activity on Nonenzymic Browning of Concentrated Orange Juice.
Nahrung/Food. Volume 44, Issue 6. 438 – 442.
GREEN, O.C., WHEATLEY, A. O., OSAGIE, A. U., MORRISON E. Y. ST. A.
ASEMOTA, H. N., 2007. Determination of Polymethoxylated Flavones in
Peels of Selected Jamaican and Mexican citrus (Citrus spp.) Cultivars by
High-Performance Liquid Chromatography. Biomedical Chromatography.
21: 48–54.
HASDEMİR, M., 2007. Turunçgiller. TARIMSAL EKONOMİ ARAŞTIRMA
ENSTİTÜSÜ.T.E.A.E.-Bakış, Sayı: 9, Nüsha.
HIŞIL, Y., 1993. Enstrümantal Gıda Analizler Laboratuar Kılavuzu, Ege
Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Çoğaltma Yayınları, No: 55, İzmir, 45s..
HYOUNG, S. L., COATES, G. A., 2003. Effect of Thermal Pasteurization on
Valencia Orange Juice Color and Pigments. Lebensm.-Wiss. U.- Technology.
36; 153-156.
JORDÁN, M.J., GOODNER, K.L., LAENCINAA, J., 2003. Deaeration and
Pasteurization Effects on the Orange Juice Aromatic Fraction. Lebensm.-
Wiss. U.-Technol. 36; 391–396.
KANES, K., TISSERAT, B., BERHOW M., VANDERCOOK, C., 1993. Phenolic
Composition of Various Tissues of Rutaceae Species. Phytochemistry. 32:
967.
KANITSAR, K., ARCE, L., RÍOS, A., VALCÁRCEL, M., 2001. Determination of
phenolic constituents in citrus samples by on-line coupling of a flow system
with capillary electrophoresis. Electrophoresis. 22; 1553–1565.
KAWAII, S.; TOMONO, Y.; KATASE, E.; OGAWA, K.; YANO, M., 1999.
Quantitation of flavonoid constituents in citrus fruits. Journal of Agricultural
and Food Chemistry 47, 3565-3571.
KELEBEK,H., CANBAŞ, A., SELLİ, S., 2008. Determination of Phenolic
Composition and Antioxidant Capacity of Blood Orange Juice Obtained from
cvs. Moro and Sanguinello (Citrus sinensis (L.) Osbeck) Grown in Turkey.
Food Chemistry. 107: 1710–1716
116
KLIMCZAK, I., MALECKA, M., SZLACHTA, M., GLISZCZYŃSKA-ŚWIGLO,
A., 2007. Effect of Storage on the Content of Polyphenols, Vitamin C and the
Antioxidant Activity of Orange Juices. Journal of Food Composition and
Analysis. 20; 313–322.
KUS, S., GOGUS, F., EREN, S., 2005. Hydroxymethyl Furfural Content of
Concentrated Food Products. International Journal of Food Properties, 8:
367–375.
LEE, H. S., CASTLE, W. S., 2001. Seasonal Changes of Carotenoid Pigments and
Color in Hamlin, Earlygold, and Budd Blood Orange Juices. J. Agric. Food
Chem. 49; 877-88.
LI, Z., SAWAMURA, M., KUSUNOSE, H.,1988. Rapid Determination of Furfural
and 5-Hydroxymetylfurfural in Processed Citrus Juices by HPLC.
Agricultural Biological Chemistry, 52(9): 2231-2234.
MA, Y., YE, X., FANG, Z., CHEN, J., XU, G., LIU, D., 2008. Phenolic Compounds
and Antioxidant Activity of Extracts from Ultrasonic Treatment of Satsuma
Mandarin (Citrus unshiu Marc.) Peels. J. Agric. Food Chem.56: 5682–5690.
MANTHEY, J. A.; GROHMANN, K., 1996. Concentrations of Hesperidin and Other
Orange Peel Flavonoids in Citrus Processing By-products. Journal of
Agricultural and Food Chemistry. 44: 811-814.
MELÉNDEZ, A.J., BEJINES, E., VICARIO, I.M., HEREDIA, F.J., 2004. Vitamin C
in Orange Juices determined by HPLC: Influence of the Wavelength of
Detection. Italian Journal of Food Science. N. 1,16; 79-85.
MELÉNDEZ-MARTÍNEZ, A.J., BRITTON, G., VICARIO, I.M., HEDERIA, F.J.,
2005. Color and Carotenoid Profile of Spanish Valencia Late Ultrafrozen
Orange Juice. Food Research International 38: 931–936.
MELÉNDEZ-MARTÍNEZ A. J., VICARIO I. M., AND HEREDIA F. J., 2007.
Carotenoids, Color, and Ascorbic Acid Content of a Novel Frozen-Marketed
Orange Juice, Journal of Agricultural Food Chemisty. 55; 1347-1355.
MELÉNDEZ-MARTÍNEZ A. J., BRITTON, G., VICARIO I. M., AND HEREDIA
F. J., 2008. The C omplex Carotenoid Pattern of Orange Juice from
Concentrate. Food Chemistry., 109; 546-553.
117
MERKEN, H.M., BEECHER, G, R., 2000. Measurement of Food Flavonoids by
High-Performance Liquid Chromatography: A Review. Journal of
Agricultural and Food Chemistry. 48: 3.
MOULY, P., GAYDOU, E. M., AUFFRAY, A., 1998. Simultaneous separation of
flavanone glycosides and polymethoxylated flavones in citrus juices using
liquid chromatography. Journal of Chromatography A, 800; 171–179.
MULLEN, W., MARKS, S. C., CROZIER, A. 2007. Evaluation of Phenolic
Compounds in Commercial Fruit Juices and Fruit Drinks. Journal of
Agricultural and Food Chemistry. 55: 3148-3157.
PETERSON, J. J., BEECHER, G. R., BHAGWAT, S. A., DWYER, J. T.,
GEBHARDT, S. E., HAYTOWITZ, D. B., HOLDEN, J.M. 2006. Flavanones
in Grapefruit, Lemons, and Limes: A Compilation and Review of the Data
from the Analytical Literature. Journal of Food Composition and Analysis 19:
S74–S80.
POLYDERA, A. C., STOFOROS, N. G., TAOUKIS, P. S., 2003. Comparative Shelf
Life Study and Vitamin C Loss Kinetics in Pasteurized and High Pressure
Processed Reconstituted Orange Juice. Journal of Food Engineering. 60: 21-
29.
POLYDERA, A. C., STOFOROS, N. G., TAOUKIS, P. S., 2004. The Effect of
Storage on The Antioxidant Activity of Reconstituted Orange Juice Which
had been Pasteurized by High Pressure or Heat. International Journal of Food
Science and Technology. 39: 783–791.
POLYDERA, A. C., STOFOROS, N. G., TAOUKIS, P. S., 2005. Quality
Degradation Kinetics of Pasteurised and High Pressure Processed Fresh
Navel Orange Juice: Nutritional Parameters and Shelf Life. Innotive Food
Science and Emerging Technologies. 6: 1-9.
PROTEGGENTE, A. R., SAIJA, A., DE PASQUALE, A., RICE-EVANS, A.C.,
2003. The Compositional Characterisation and Antioxidant Activity of Fresh
Juices from Sicilian Sweet Orange (Citrus sinensis L. Osbeck) Varieties. Free
Radical Research. Vol. 37 (6), pp. 681–687.
118
PUPIN, A. M., DENNIS, M. J., TOLEDO, M. C., 1997. Flavanone Glycosides in
Brazilian Orange Juice. Food Chemistry.P II: S0308-8146 (97) 00093-9.
RAPISARDA, P., TOMAINO, A.,. LO CASCIO, R., BONINA, F., DE
PASQUALE, A., SAIJA, A., 1999. Antioxidant Effectiveness As Influenced
by Phenolic Content of Fresh Orange Juices. Journal of Agricultral Food
Chemistry. 47; 4718–4723.
RIVAS, A., RODRIGO, D., MARTÍNEZ, A., BARBOSA-CÁNOVAS, G.V.,
RODRIGO, M., 2006. Effect of PEF and heat pasteurization on the physical–
chemical characteristics of blended orange and carrot juice. Swiss Society of
Food Science and Technology. 39; 1163–1170.
ROUSEFF, R.L., MARTIN, S.F., YOUTSEY, C.O. 1987. Journal of Agricultural
and Food Chemistry. 35: 1027.
SÁNCHEZ-MORENO, C., LARRAURI, J.A., SAURA-CALIXTO, F., 1998. A
Procedure to Measure the Antiradical Efficiency of Polyphenols. Journal of
the Science of Food and Agriculture 76, 270–276.
SÀNCHEZ-MORENO, C., PLAZA, L., DE ANCOS, B., CANO, M. P., 2003.
Quantitative Bioactive Compounds Assessment and Their Relative
Contribution to the Antioxidant Capacity of Commercial Orange Juices,
Journal of Agricultural and Food Chemistry. 83; 430–439.
SCALZO, R. L., IANNOCCARI, T., SUMMA, C., MORELLI, R., RAPISARDA,
P., 2004. Effect of Thermal Treatments on Antioxidant and Antiradical
Activity of Blood Orange Juice. Food Chemistry 85; 41–47.
SENTANDREU, E., CARBONELL, L., CARBONELL, J.V., IZQUIERDO, L.,
2005. Effects of Heat Treatment Conditions on Fresh Taste and on
Pectinmethylesterase Activity of Chilled Mandarin and Orange Juices. Food
Science and Technology International. 11; 217–222.
SHINODA, Y., KOMURA, H., HOMMA, S., MURATA, M., 2004. Browning and
Decomposed Products of Model Orange Juice. Bioscience. Biotechnology.
Biochemistry. 68 (3): 529-536.
119
SHINODA, Y., KOMURA, H., HOMMA, S., MURATA, M., 2005. Browning of
Model Orange Juice Solution: Factors Affecting the Formation of
Decomposition Products. Bioscience. Biotechnology. Biochemistry. 69(11):
2129-2137.
SOUSA, W. R., DA ROCHA, C., CARDOSO, C. L., SILVA, D. H. S., ZANONI,
M. V. B., 2004. Determination of the Relative Contribution of Phenolic
Antioxidants in Orange Juice by Voltammetric Methods. Journal of Food
Composition and Analysis.17: 619–633.
STADLER, R. H., TURESKY, R. J., M€ULLER, O., MARKOVIC, J., LEONG-
MORGENTHALER, P., 1994. The Inhibitory Effects of Coffee on
Radicalmediated Oxidation and Mutagenicity. Mutation Research, 308, 177–
190.
CANBAŞ, A., ÜNAL, Ü. 1991. Adana’da Yetiştirilen Bazı Portakal Çeşitlerinin
Şaraplık Değerleri Üzerinde Bir Araştırma. Journal of Agricultural and
Forestry. 18, 1-7.
VANAMALA, J., REDDIVARI, L., YOO, K. S., PIKE, L. M., PATIL, B.S., 2007.
Variation in the Content of Bioactive Flavonoids in Different Brands of
Orange and Grapefruit Juices. Journal of Food Composition And Analysis 19:
157–166.
WANG, H., CAO, G., PRIOR, R. L., 1996. Total antioxidant capacity of fruits.
Journal of Agricultural and Food Chemistry, 44, 701–705.
WATTS, B.M., YLIMAKI, G.L., JEFFERY, L.E., ELIAS, L.G., 1989. Basic
Sensory Methods for Food Evaluation. The International Development
Research Centre, Ottawa, Canada, 160p.
XU, G., YE, X., CHEN, J., LIU, D., 2007. Effect of Heat Treatment on the Phenolic
Compounds and Antioxidant Capacity of Citrus Peel Extract. Journal of
Agricultural and Food Chemistry. 55: 330-335.
XU, G., LIU D., CHEN, J., YE, X., MAA, Y., SHI, J., 2008. Juice components and
antioxidant capacity of citrus varieties cultivated in China. Food Chemistry
106: 545–551.
120
YILDIZ, F. 1994. Initial preparation, handling and distribution of minimally
processed refrigerated (MPR) fruits and vegetables. In R. C. Wiley (Ed.),
Minimally processed refrigerated fruit and vegetables (pp. 15–65). Orlando,
FL, USA: Chapman and Hall.
YUAN, J., CHEN, F., 1998. Separation and Identification of Furanic Compounds in
Fruit Juices and Drinks by High-Performance Liquid Chromatography
Photodiode Array Detection. Journal of Agricultural and Food Chemistry. 46:
1286-1291.
121
ÖZGEÇMİŞ
1983 yılında Niğde’de doğdum. İlköğrenimimi Sakarya’da tamamladım. Orta
öğrenimime Sakarya’da başladım, Niğde’de tamamladım. 2002 yılında Çukurova
Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünü kazandım ve 2006 yılında bu bölümden
mezun oldum. Aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Gıda
Mühendisliği Anabilim Dalında yüksek lisans öğrenimime başladım.
122
EKLER
PORTAKAL SUYU DUYUSAL DEĞERLENDİRME FORMU
AD-SOYAD: 01.08.2008
İMZA:
Aşağıda verilen skalalarda tüm özellikler soldan sağa doğru olumlu yönde
artmaktadır. Örneklerin özelliklerini skalalarda uygun gördüğünüz yere X işareti
koyarak değerlendiriniz.
RENK:
659:
258:
486:
312: 954: 120: 827: 506:
Ek 1. Duyusal Analiz Değerlendirme Formu
çok kötü çok iyi
123
BULANIKLIK:
659:
258:
486:
312: 954: 120: 827:
506: KOKU:
çok kötü çok iyi
659:
258:
486:
312:
954: 120:
827: 506:
çok kötü çok iyi
124
Ek 1’in devamı
TAT: çok kötü çok iyi
659:
258:
486:
312: 954: 120: 827: 506:
Portakal sularını en çok beğendiğinizden en az beğendiğinize doğru sıralayınız.
1 2 3 4 5 6 7 8
Ek 1’in devamı
125
Ek 2. Duyusal Analiz Düzeni